ŞİRKETLER GRUBU Sarrafiye & Döviz Kuruluş 1965 "Zevkinizin ve Güveninizin Eseri" SE ĞLU KUYUMC UL U e in se re o lu Atatürk Bulvarı Rasim Uzer İşhanı No: 74 NEVŞEHİR SINCE 1963 Muskara ALTINYILDIZ KOLEJİ Kapadokya Düşünmeden okumak köreltir, Günlük Siyasi Gazete Okumadan düşünmek yanıltır.. HABER K 444 5 750 - www.uzersarrafiye.com EKO YR YIL : 5 • SAYI : 1448 • 16 Şubat 2015 Pazartesi • Fiyatı: 50 Krş. ÖZEL ALTINYILDIZ KOLEJİ'nden bir İLK daha... 3D OJİ NOL TEK I IF SIN Ürgüp Yolu Üzeri Dedeman Otel Karşısı - Tel: 0 384 214 16 40 (5 HAT) Fax: 0 384 212 86 00 www.altinyildiz.k12.tr • e-mail: [email protected] FAZLI KOÇ, SEVGİLİLER GÜNÜNDE SURİYELİLERİ ZİYARET ETTİ MHP Milletvekili Aday Adayı Fazlı Koç, Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Derinkuyu'da çamura kurdukları çadırlarda yaşayan Türkmen ve Araplara gıda poşeti dağıttı. “SON GÜNE BIRAKMADAN ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSU YAPILMALI“ A A YF SA a 9'd K Parti Nevşehir İl Başkanı Av. Mehmet Ali Tanrıver, Milletvekilliği aday adaylarının teşkilat ziyaret programına alınabilmesi için, resmi başvuruların son güne bırakılmaması gerektiğinin altını çizdi. 7 Haziran 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek Milletvekilliği seçimleri öncesinde milletvekili aday adayı başvurusunun devam ettiği AK Parti'de, başvuruların son güne bırakılmaması istendi. AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver, 11 Şubat Çarşamba günü resmen başlayan AK Parti Milletvekilliği aday adayı başvurusunda ilginin beklenilen düzeyde olduğunu belirtti. Türkçe mi, Osmanlıca mı? Sevgililerin Gözdesi "Kapadokya" 3'DE Özkan, Partililerle Özel Toplantıda Bir Araya Gelecek 5'DE Halk Sağlığı Müdürlüğünden ÇKYS Uyarısı 8'DE Türkçe mi, Osmanlıca mı? 10'DA ÖZ EL HA BE R K . MUŞKARA HABER ÖZEL Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem Özkan, “Arap harflerinden Latin harflerine geçtiğimiz zaman cahilleşmedik daha fazla bilgi sahibi olduk. “Bir günde cahil olduk” denmesi çok mantıklı değil. Herkesin Arap alfabesini öğrenmesi de mantıklı değil. İngilizcenin zorunlu olmadığı gibi Arapça da zorunlu olmaz” dedi. A YF SA M HP Milletvekili Aday Adayı Fazlı Koç, Suriye'deki iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan ve Derinkuyu'da çamura kurdukları çadırlarda yaşayan Türkmen ve Araplara gıda poşeti dağıttı. Milliyetçi Hareket Partisi Nevşehir Milletvekili Aday Adayı Avukat Fazlı Koç, 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla, sevgililer gününde kardeşlerin unutulmaması gerektiğini belirterek, Suriye'de yaşanan iç savaştan kaçarak Türkiye'ye sığınan Derinkuyu'daki savaş mağdurlarına yardımda bulundu. da 10' PİYASALAR MERKEZ BANKASI VERİLERİ € Alış 2.8183 Satış 2.8194 $ Alış 2.4914 Satış 2.4922 Alış 98.73 ALTIN Satış 99.25 A YF SA 4'te TOKİ'DE HER KENTE AYRI TASARIM DÖNEMİ NEVŞEHİR (AA) - Toplu Konut İdaresi (TOKİ) Başkanı Mehmet Ergün Turan, Türkiye'de konut beklentilerinin 10 yıl öncesine göre farklılaştığını belirterek, önümüzdeki dönemde kentlerin geleneklerine uygun farklı tasarımlara ağırlık vereceklerini söyledi. TOKİ Başkanı Turan: "Prensip olarak 'hiç bir şehirde en yüksek binalar TOKİ'nin yaptığı konutlar olmayacak' diyoruz. SEVGİLİLER GÜNÜNÜ BALONDA KUTLADILAR A YF SA e 8'd A YF SA e d 11' Muskara Nevşehir Güncel Kapadokya HABER Günlük Siyasi Gazete 16 Şubat 2015 Pazartesi 2 DiŞ TİCARET ENDEKSLERİ ARALIK 2014 RAKAMLARI Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK Nevşehir Bölge Müdürü Ahmet Mert Aktaş tarafından yapılan açıklamaya göre ihracat birim değer endeksi %4,7 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ihracat miktar endeksi %0,8 arttı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2014 Kasım ayında 129,5 olan ihracat miktar endeksi %0,8 artarak, 2014 Aralık ayında 130,5 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2013 Aralık ayında 128,6 olan ihracat miktar endeksi %2 artarak 2014 Aralık ayında 131,2 değerine yükseldi. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış ithalat miktar endeksi %7,2 azaldı. Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre; 2014 Kasım ayında 136 olan ithalat miktar endeksi %7,2 azalarak, 2014 Aralık ayında 126,1 oldu. Takvim etkilerinden arındırılmış seriye göre ise; 2013 Aralık ayında 134,5 olan ithalat miktar endeksi %0,4 azalarak 2014 Aralık ayında 133,9 oldu. Dış ticaret haddi 2014 yılı Aralık ayında 102,7 olarak gerçekleşti. İhracat birim değer endeksinin ithalat birim değer endeksine bölünmesiyle hesaplanan ve 2013 yılı Aralık ayında 98,2 olarak elde edilmiş olan dış ticaret haddi, 2014 yılı Aralık ayında da 102,7 oldu. Haber: Ali Çamur AVANOS'UN YEŞİL ALANLARINDA hracat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %4,7 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, “gıda, içecek ve tütün”de %8,5 artarken, “ham maddelerde (yakıt hariç)” %1,6, yakıtlarda %38,1 ve “imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayi”nde %5,6 azaldı. İhracat birim değer endeksi 2014 yılı dördüncü çeyrekte bir önceki yılın dördüncü çeyreğine göre %3,5 azaldı. Endeks, 2014 yılında bir önceki yıla göre %1,5 azaldı. İthalat birim değer endeksi %8,9 azaldı. İthalat birim değer endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %8,9 azaldı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına İ göre, “gıda, içecek ve tütün”de %5, “ham maddelerde (yakıt hariç)” %10,1, yakıtlarda %22,3 ve “imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayi”nde %3,9 azaldı. İthalat birim değer endeksi 2014 yılı dördüncü çeyrekte bir önceki yılın dördüncü çeyreğine göre %6,9 azaldı. Endeks, 2014 yılında bir önceki yıla göre %3,6 azaldı. İhracat miktar endeksi %6 arttı. İhracat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, “gıda, içecek ve tütün”de %0,3, yakıtlarda %5,3 ve “imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayi”nde %8,7 artarken, “ham maddelerde (yakıt hariç)” %13,6 azaldı. İhracat Muskara Kapadokya HABER Günlük Siyasi Gazete KURULUŞ : 28 Mayıs 2010 Cuma YIL : 5 ‐ SAYI : 1448 İMTİYAZ SAHİBİ SİMTEL OFSET MATBAACILIK BASIN YAYIN TEKS.MOB.SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ. Adına BAYRAM EKİCİ YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ HİLAL GÖKTAŞ SAYFA EDİTÖRÜ MEHMET KARACA MUHABİRLER ALPASLAN KÖRÜKCÜ ‐ ERDAL KESİCİ ‐ ALİ ÇAMUR İDARE YERİ Karasoku Mahallesi Meydan Sokak No.3 NEVŞEHİR Tel: 0(384) 213 38 66 ‐ 212 98 82 Fax: 0(384) 212 98 83 e‐posta: [email protected] [email protected] BASKI VE MİZAMPAJ SİMTEL OFSET MATBAACILIK Karasoku Mahallesi Meydan Sokak No.3 NEVŞEHİR ABONELİK ÜCRETİ : Aylık 13.00 TL ‐ Yıllık 156.00 TL NOT : Fiyatlarımıza K.D.V.Dahildir Gazetede çıkan yazıların sorumluluğu yazarlarımıza aittir Gazetemize gönderilen yazılar ve haberler iade edilmez MUŞKARA HABER gazetesi, Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir. miktar endeksi 2014 yılı dördüncü çeyrekte bir önceki yılın dördüncü çeyreğine göre %3,5 arttı. Endeks, 2014 yılında bir önceki yıla göre %6 arttı. İthalat miktar endeksi %3,6 arttı. İthalat miktar endeksi Aralık ayında bir önceki yılın aynı ayına göre %3,6 arttı. Endeks bir önceki yılın aynı ayına göre, “gıda, içecek ve tütün”de %23,2, “ham maddelerde (yakıt hariç)” %0,4, yakıtlarda %9,1 ve “imalat (gıda, içecek, tütün hariç) sanayi”nde % 6,1 arttı. İthalat miktar endeksi 2014 yılı dördüncü çeyrekte bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %4,8 arttı. Endeks, 2014 yılında bir önceki yıla göre %0,2 azaldı. BAHAR HAZIRLIĞI A vanos Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü ekipleri tarafından sorumluluk alanları içerisinde bulunan park – bahçe ve yeşil alanlarda bahar mevsimi için hazırlıklara başlandı. Park ve bahçelerde bulunan peyzaj bitkileri ve güllerin altlarındaki kuruyan yapraklar temizlenerek toprak tabanları açılmaya başlandı. Çarşı merkezinde başlayan hazırlık çalışmaları ilerleyerek diğer yeşil alanlarda da sürdürülüyor. Belli bir periyotta sürdürülen hazırlık çalışmaları kış mevsiminin son çeyreğine girdiğimiz şu günlerde yoğun şekilde sürdürülerek bahar hazırlıkları tamamlanacak. Son don olayları da geçtikten sonra ağaç ve bitkiler uyanmadan önce bahar budamaları da yapılarak çalışmalar tamamlanacak. Haber: Ali Çamur DERİNKUYU'DA SAĞLIKLI NESİLLER PROJESİ NEVŞEHİR (AA) Merkez Cumhuriyet İlkokulu kantininde satılmak üzere kuruyemiş paketleri hazırlandı. Nevşehir'in Derinkuyu İlçesinde Merkez Cumhuriyet İlkokulunda, öğrencilerin sağlıklı beslenmesi için başlatılan Sağlıklı Nesiller Projesi kapsamında, okul kantininde kuruyemiş satılmaya başlandı. Derinkuyu Cumhuriyet İlkokulunda okul aile birliği ile okul yönetiminin birlikte hazırladığı sağlıklı nesiller projesi kapsamında, 5 ayrı çeşitten oluşan kuruyemiş paketleri hazırlatılarak okul kantininde tüketime sunuldu. Ceviz, fındık, badem, kuru üzüm ve yaban mersininden oluşan kuruyemişler, hijyene uygun olarak hazırlanıp paketlenirken, okul kooperatifinde şekerli ve gazlı içecekler satılması yasaklandı. Okul Aile Birliği Başkanı Mücahit Çiftcibaşı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, okul kooperatifi kantininde paket şekerli gıdalar yerine sağlıklı gıdaların tercihinin sağlanacağını belirterek, "Çocuklarımızın zihinsel ve bedensel gelişimine destek olacak gıdaların satılması gerektiğini savunmaktayız. Çocuklarımızın çalışkan ve sağlıklı olmasını isterken aynı zamanda onları şekerli ve katkı maddeli ürünleri yedirerek sağlıklarını bozuyoruz. Bunu her aile evlerinde yapıyor. Bizler de hiç olmazsa okulumuzun kantininde sağlıksız gıdaların yerine çocukların gelişiminde olumlu etki edebilecek yiyeceklerin olmasını istedik ve ilk olarak kuruyemişten başladık. İnşallah çocuklarımız için faydalı olacaktır" diye konuştu. 16 Şubat 2015 Pazartesi HAVA C DURUMU NAMAZ VAKİTLERİ BİZE ULAŞIN İMSAK : 05.01 SABAH : 06.25 İKİNDİ : 14.58 AKŞAM : 17.28 TEL: 213 38 66 - 212 98 82 - 0532 138 10 89 www.muskarahaber.com ÖĞLE : 12.02 YATSI GÜNDÜZ : 18.45 GECE 04 -12 www.muskarahaber.com Haberin Adresi SEVGİLİLERİN GÖZDESİ "KAPADOKYA" NEVŞEHİR (AA) - Kayadan oyma evleri, kiliseleri, peri bacaları, butik otelleri ve eşsiz manzarasıyla yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Kapadokya'daki otellerin rezervasyonlarında 14 Şubat Sevgililer Günü dolayısıyla artış yaşandı. B ölgedeki oteller, bu özel güne Kapadokya'da balon turuyla renk katmak isteyen sevgililere özel hazırlıklar yaptılar. Sevgililer Günü'nü kayadan oyma evleri, kiliseleri, peri bacaları, butik otelleri ve eşsiz manzarasıyla dikkati çeken Kapadokya'da balon turu yaparak geçirmek isteyen aşıklar dolayısıyla bölgedeki otellerin rezervasyonlarında artış yaşanıyor. Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya'daki oteller, Sevgililer Günü'ne Kapadokya'da balon turuyla renk katmak isteyen sevgililere özel hazırlıklar yaptılar. Konukları için özel yemekler ve kokteyller hazırlayan oteller, 14 Şubat için Kapadokya turu düzenlediler. Göreme'deki bir otelin yönetim kurulu başkanı İsmail Sucu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 14 Şubat için rezervasyon yoğunluğu olduğunu belirterek, bütçeye uygun renkli "Sevgililer Günü" programı hazırladıklarını söyledi. Sevgililer Günü'ne özel programlarına çiftler havalimanına geldikleri andan itibaren başladıklarını belirten ardından Taşlıbel Mezarlığı'nda toprağa verildi. Haber: Alpaslan Körükcü Sucu, "Otele geldiklerinde 'hoş geldin' kokteyli yapıyoruz. Sonra bölgemizin dokusuna uygun odalarımızda konaklıyorlar. Daha sonra rehberlerimiz eşliğinde günün önemini yansıtan bölge turları, vadi turları düzenliyoruz. Akşam bu özel günde insanlara bölgemizin en özel yemeklerinden hazırlanmış menümüzü sunuyoruz. Tüm bu hizmetleri de bütçeye uygun şekilde sunuyoruz" dedi. Kapadokya bölgesinin kış aylarında durgun olmasına rağmen Sevgililer Günü dolayısıyla ciddi bir yoğunluğa ulaştıklarını ve doluluk ifade ederek, "Bölgemizde bulunan acenteler ve balon firmaları tarafından Sevgililer Günü için çok ekonomik turlar hazırlandı. Özellikle yerli misafirlerimiz için içerisinde otelden En güzel balona, ulaşım hizmetine Sevgililer kadar çok özel ve Günü'nün balon ekonomik paketler turuyla yaşanacağını sunuldu. Yerli düşünüyoruz" misafirlerimiz, 14 Bölgedeki bir balon Şubat'ta gelsinler, en özel firmasının genel müdürü günlerini burada Metin Kayhan ise 14 geçirsinler diye. Mutlaka Şubat Sevgililer Günü'nde bekliyoruz çünkü en güzel balonda evlilik teklifi için Sevgililer Günü'nün randevular aldıklarını Kapadokya'da balon söyledi. Kayhan, 14 turuyla yaşanacağını Şubat'ta Kapadokya'ya düşünüyoruz" şeklinde kalabalık gruplar geldiğini konuştu. oranının yüzde 70 seviyesine geldiğini dile getiren Sucu, bölgede Sevgililer Günü'nde yoğunluk yaşanmasında dizi ve sinema filmi çekimlerinin çok etkili olduğunu kaydetti. " Paşabağında Esnaflar MURAT DÜŞMEZ'İN ACI GÜNÜ Kooperatif Çatısında Buluşuyor G N Adaklı'nın cenazesi azeteci Murat Düşmez'in kayın kılınan cenaze namazının validesi Hatice Adaklı vefat etti. Gazeteci Murat Düşmezin kayın validesi Hatice Adaklı 78 yaşında vefat etti. Nevşehir'de özel bir hastanede tedavi gören Adaklı, yaşamını yitirdi. Adaklı'nın cenaze namazı ikindi namazının ardından Ali Bey Camii'nde kılındı. Cenazeye, Adaklı'nın ailesi ve yakınları, Nevşehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Bayram Ekici, gazeteciler ve vatandaşlar katıldı. HURDA ARAÇLARDAN ÖZEL İDAREYE 420 BİN TL GELİR N EVŞEHİR (MHA) Nevşehir'de zaman zaman gündeme getirdiğimiz özel idare bünyesindeki hurda araçlar geçtiğimiz günlerde satıldı. Öte yandan ilimiz genelinde kapanan belediyelerin de hurdaya dönen araçları da satışa sunuldu. Bir çoğu kullanılamaz hale gelen, ekonomik ömürlerini dolduran araçların satışı için ihale düzenleyen il özel idaresi yıllardır özel idare araç parkını meşgul eden hurdalıklarından da kurtulmuş oldu. Edinilen bilgiye göre söz konusu hurda araçların satışından il özel idare genel sekreterliği 420 bin TL dolayında gelir elde etti. Önümüzdeki günlerde alımı yapılacak olan yeni araçlarla birlikte özel idare araç parkı artık yepyeni ve ekonomik ömrü oldukça uzun araçlarla donatılacak. EVŞEHİR (MHA) Kapadokya Bölgesinin en önemli turistik merkezlerinden biri olan Avanos ilçesi sınırları içerisindeki Paşabağı ören yerinde İlçe kaymakamlığının koordinasyonunda yeni düzenleme çalışmalarının aralıksız sürdüğü bildirildi. Fiziki görünüm açısından son derece güzel bir görünüme kavuşacak olan Paşabağı ören yerinde ayrıca esnaflarda kooperatif çatısı altında buluşacaklar. İlçe Kaymakamı Mustafa Eldivan, Paşabağ'ın Kültür Bakanlığınca 2013 yılında başlatılan Paşabağı Ören yeri Çevre düzenleme çalışmalarını yerinde inceleyerek, son durumu hakkında bilgi aldı. Tamamlandığında Paşabağının çok daha güzel bir görünüme kavuşacağını bölgeye Örnek olacağını belirten İlçe Kaymakamı Eldivan, “Burada Ekmeğini kazanan esnaflarımızın da bir Kooperatif çatısı altında birleşmeleriyle de kazançlarının daha çok artacak. Ayrıca Doğal Taşlarla Yeni yapılacak olan bu komplekste Ziyaretçi karşılama merkezinde satış birimlerinin Paşabağında kooperatifleşmiş esnafa belli bir kira karşılığı tahsis edilecek. Bunun yanı sıra bölgenin ve alanın tanıtılacağı sergileme, sinevizyon, kafeterya ve tuvaletleri yer alacak. Yer yer dinlenme alanları bulunacak. Ahşap yürüme yolları ile bölge daha konforlu bir şekilde gezilebilecek. Çalışmalar bittiğinde de Paşabağı - Zelve yolunun daha kuzeye alınmasıyla şimdiki kullanılan yol araç trafiğine kapatılacak. Bu yol sadece yaya olarak geçilebilecek araçların peri bacalarına zararı vermesi de engellenmiş olacak” dedi. Muskara Kapadokya HABER 16 Şubat 2015 Pazartesi Günlük Siyasi Gazete ALTUNCUOĞLU, AK PARTİ ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSUNU YAPTI Osman TEKERCİ Başkanlığı tarafından oluşturulan AK Parti Milletvekilliği aday adaylığı komisyonuna ön başvurusunu yapan Eczacı Altuncuoğlu, daha sonra İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver'i makamında ziyaret ederek, resmi başvurusunu Emekli Edebiyat Öğretmeni & Yazar ŞİİRLERİMDEN SON BESTE Şiir dünyamdaki güzel gelişmelerden biri de geçen her günde şiirlerime bakış ve yaklaşımların artarak devam etmesidir. Tabi ki bundaki en önemli özellik şiirlerde herkesin kendinden unsurların, izlerin olduğunu fark etmesidir. Farklı söylersek okuyan veya dinleyenin şiirde kendinden parçalar bulabilmesidir. Okuyanın özünü yansıtmasıdır. Halk şiiri-Deyiş tadındaki şiirim beğenildi ve iki arkadaş bestesini yapabilir miyim şeklinde aradı. Tabi ki bu sevindirici durum karşısında gururlanmamak mümkün değil. THM sanatçısı Süleyman Bozkurt tarafından dilin sağlık güzel de bir bestesi yapıldı. Bu mutluluğu dostlarla paylaşayım istedim. Sonuçta kültür hazinemize küçücük de olsa katkıda bulunduğumu düşünüyorum, hem kişisel hem bir Bucaklı olarak. Şiirlerim üzerinde yeni yeni çalışmalar var besteleri geldikçe müjdelerini sizlerle paylaşmağa devam ederim. Yeni yılınızı kutluyor, saygı ve selamlarımı iletiyorum. Geleceğiniz gönüllerinizce tecelli etsin efendim. İNCİTİR Kanma yaban elin, ucuz aşkına Sormaz, gelir, çöker gönül köşküne Deli gönül bilmez, düşer şaşkına Yeni yetme dilber, nazı incitir. Alır, satar tüccar diye gezerler Tabak gibi vurur vurur, ezerler Damla damla imbiklerden süzerler Softa bezirgânın, sözü incitir. Nevşehir Güncel 4 gerçekleştirdi. Anavatan Partisi Meclisi üyeliği ile siyasi hayatına başlayan Altuncuoğlu, Nevşehir'de çeşitli sivil toplum kuruluşlarında başkanlık ve yönetim kurulu üyeliği yaptı. Altuncuoğlu, evli ve 4 çocuk babası. Haber: Ali Çamur N evşehir'de serbest eczacılık yapan Bayram Altuncuoğlu, 7 Haziran 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek Milletvekilliği seçimleri için, AK Parti'den Milletvekilliği aday adaylığı resmi başvurusunu yaptı. AK Parti Nevşehir İl Teknolojik Gelişmeleri Yakından Takip Eden Başkan Can diyerek el uzatır sararlar İpek mendil gibi kat kat dürerler Kapılar kapatır, yola verirler Yüze gülmeyenin, yüzü incitir. Dert başa kalınca soranın olmaz Hayal düşlerini yoranın olmaz Cini, şeytanını derenin olmaz Dostluk bilmeyenin özü incitir. Osman Tekerci **Dost Eli** eserimden FAZLI KOÇ, ÇADIRDA KALAN SURİYELİ TÜRKMENLERE ZİYARETTE BULUNDU D erinkuyu'da bir fabrika arkasında çamur içinde çadırlarda yaşayan Türkmen ve Arapları ziyaret eden Koç, buradaki insanların sorunlarını dinledi. Ailelere gıda poşeti dağıtan Koç, çocukları da dağıttığı çikolatalarla sevince boğdu. Bir çocuğa futbol topu hediye eden Koç, çocuğun sevinç çığlıklarıyla duygusal anlar yaşadı. Koç, burada yaptığı konuşmada, “Vatanlarını terk ederek ülkemiz topraklarına sığınan, yatacak yerleri olmayıp çadırlar içerisinde barınmaya çalışan, açlık sefaletle mücadele edip hayatlarını sürdürmeye çalışan bu insanlara 14 Şubat Sevgililer Günü'nde kucak açarak, bugünkü bulundukları şartları halkımıza ve dünyaya göstermek istiyoruz” dedi. “Türk Milliyetçilerinin dünyanın her yerindeki mazlum Türkmenlerin ve Müslümanların her zaman yanlarında olacağını, bu durumun dünya kamuoyu tarafından görmezlikten gelişini ise şiddetle kınadıklarını belirten Koç, “14 Şubat Sevgililer Günü'nde sevdikleriyle birlikte olup, eğlencenin sınırlarını zorlayan tüm halkımızı da bu duruma sessiz kalmamaları ve gereken yardımları onlarında yapması gerektiğini, ayrıca kamu kurum ve kuruluşları ile devletimizin bu mazlumlara yardım ellerini uzatmalarını istiyoruz” diye konuştu. Koç, şunları söyledi: “Sevgilileri ile birlikte olan tüm halkımızın bir dakika dahi olsun bu insanların durumlarını düşünmelerini arzu ediyoruz. AKP hükümetinin Suriye politikasındaki yanlışlığı bur da açıkça gözükmektedir. Türk halkının da bu sefil hale düşmemesi için birlik ve beraberliğimize sarılmamız gerekmektedir. Güçlü bir ekonomiyle gelecek nesillerimize yaşanabilir bir vatan bırakmalıyız. Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın.” Haber: Alpaslan Körükcü Muskara Nevşehir Güncel Kapadokya HABER 16 Şubat 2015 Pazartesi Günlük Siyasi Gazete DOSTLAR KÖŞESİ SON 12 YILIN YATIRIM ŞAMPİYONU 2014 OLDU ÂLİM KİME DENİR? Allah dostları bu zamanda var mı ki! Onları gören var mı? Evliya… Veliler… Allah dostları… İçlerinde hiçbir kötü düşünce yok, dünyalık düşüncesi yok, gönülleri muhabbetle dopdolu güzel insanlar, Salih kullar… Allah için bir araya gelmişler oturmuşlar, sevgilerini Allah için yapmışlar, düşüncelerini Allah için kurmuşlar; Sadat-ı kiram efendilerimiz ve etrafındaki müridler… En kıymetli olan beraberlik Allah dostları ile olan beraberlik. Rabbü'l-alemin ashab-ı kiramı, Peygamber Efendimiz'in (s.a.v) etrafında topladığı gibi; yine onun varisi olan Allah'a ve Resulullah Efendimiz'e dost olan kamil zatların da etrafında müminlerini birleştiriyor. Peygamberimiz'den sonra ki devirlerde de her zaman böyle müminlerin kalplerini yeryüzünde evliyaların vasıtasıyla birleştirmiştir Rabbimiz Teala… Çünkü bu veliler Peygamberimiz'e (s.a.v) hakikaten varis olan insanlardır. Varis denilince, onun mirasını alan insanı anlamalıyız. Peygamberimiz'in, peygamberliği miras kalmamıştır. Hiç kimse kendini peygamber göremez. Hz. Muhammed Mustafa (s.a.v) en son gelen peygamberdi. Onun yolunda giden, İslam'ı, imanı güzel ve kamil nice insanlar vardır; bunlar arasında Peygamberimiz'in yaptığı gibi, pek çok insanı Allah yoluna davet eden zatlar vardır; işte onlar peygamber varisi olan kişilerdir. Mesela Şah-ı Nakşibend hazretleri, Abdülkadir-i Geylani hazretleri, İmam-ı Rabbani, Gavs-ı Bilvanisi, Seyda hazretleri misali… Bu zatların sayısı çoktur. Kıyamete kadar da olacaktır. Mesela ben Seyda hazretlerini gördüm, onların meclislerinde bulundum. Bu mübareklerin hepsinden de işittim ki, İmam-ı Rabbani hazretleri şöyle buyurmuştur: Dünyaya gönül kaptırmayan, mal, mevki, şöhret kazanmak, başa geçmek sevdasında olmayan din alimleri, ahiret adamlarıdır. Peygamberlerin varisleri, vekilleridir. İnsanların en iyisi bunlardır. Kıyamet günü, bunların mürekkebi, Allah Teala için canını veren şehidlerin kanı ile tartışılacak ve onlarınki daha ağır gelecektir. Peygamber Efendimiz (s.a.v), “Alimler, peygamberlerin varisleridir” buyurmuştur. Peygamberlerin bıraktığı ilim iki türlüdür: Ahkam ilmi ve sırlar ilmi. Bir alimin varis olabilmesi için, bu ilimlerin ikisinden de nasibinin olması lazımdır. Yalnız birinden nasibi olan kimse varis olamaz. Çünkü varis, bırakılan malın hepsinden pay alır. Bir kısmından alıp, diğerinden almaması olmaz. Belli bir kısmından payı olana varis denilmez. Buna alacaklı denir ki, o da alacaklı olduğu kadarı üzerinde hak iddia eder. Peygamberimz'in bildirdiği alimler ise, varis olan alimlerdir. Zira varis demek, akrabalık ve aynı soyu taşıma sebebine binaen miras bırakan gibi demektir. Alacaklı olanlar, kalan malın yalnız bir kısmından alırlar. İşte varis olmayan, kimse alim olamaz. Buna belki belli bir konunun alimidir denilebilir. Mesela, fıkıh alimidir denilir. Sırlar ilmi deyince bazıları; her şeyde bir olan varlığı görmek, bir olanda her şeyi görmek denilen (vahdet-i vücut anlayışını) zannediyor. Hal sahibi olmayı anlıyor. Oysa bunlar değildir. Bunlar, peygamberlik makamına yakışacak bilgiler değildir. Çünkü bu bilgiler, manevi sarhoşluk, cezbe gibi durumlarda vaki olur. Ayık insanların ve şuurlu kişilerin yaptığı işler bunlar değildir. Oysa peygamberlerin bilgileri, hem hüküm hem de sırları ihtiva eder. Hiçbir peygamber, dalgınlık içinde olmamıştır. Peygamberlik derecelerinin üstünlüğü büyük bir denize benzer. Evliyalık (velayet) ise bu denizin yanında bir damla gibi kalır. Evliyalık, peygamber hizmetçiliğinden başka bir şey değildir. Hazırlayan : Necdet GÜLENER Kaynak : Semerkand Yayınları 5 N EVŞEHİR (MHA) Nevşehir'de il milli eğitim müdürlüğü yatırımlarına bakıldığında son 12 yılın en fazla yatırımının yapıldığı ilin 2014 Yılı olduğu görülüyor. İl Milli Eğitim Müdürlüğünden edinilen bilgiye göre; Osman Şimşek'in il müdürlüğünde büyük bir bölümü tamamlanan milli eğitim yatırımlarında son yılların en çok yatırımın yapıldığı gözleniyor. Zira 2002 – 2012 Yılları arasında yapılan milli eğitim yatırımlarının neredeyse 3/1'lik bölümü 2014 yılında gerçekleştirilmiş durumda. 2002 Yılında 2 Milyon 710 bin TL, 2003 Yılında 4 Milyon 346 bin TL, 2004 Yılında 3 Milyon 272 bin TL, 2005 Yılında 4 Milyon 876 bin TL, 2006 Yılında 24 Milyon 988 Bin TL, 2007 Yılında 6 Milyon 557 bin TL, 2008 Yılında 11 Milyon 137 bin TL, 2009 Yılında 3 Milyon 723 bin TL, 2010 Yılında 5 Milyon 059 bin TL, 2011 Yılında 11 Milyon 810 bin TL, 2012 Yılında 3 Milyon 655 bin TL, 2013 Yılında 26 Milyon 008 Bin TL ve 2014 Yılında ise 48 Milyon 595 bin TL yatırım yapıldı. Son 12 Yılda 156 Milyon 742 bin 534 TL'lik milli eğitim yatırımı alan Nevşehir'de il yapım programı ve devlet yatırım programı çerçevesinde toplam 892 derslik ilimize kazandırıldı. Söz konusu Milli Eğitim Yatırımlarının 2015 yılında da oldukça yüksek rakamlara ulaşması bekleniyor. Zira 15 Milyon TL'lik yatırım bütçesi ile yeni öğretmenevi, ilimizde inşaatları süren imam hatip liseleri gibi yatırımlarla yılsonuna kadar 2014 yılını aratmayacak düzeyde yatırımın ilimize kazandırılması öngörülüyor. Özkan, Partililerle Özel Toplantıda Bir Araya Gelecek Kapadokya Kültür ve Sanat Merkezinde Saat 18.30'da düzenlenecek olan konferansta Tuncay Özkan'ın günümüz siyasetini değerlendireceğini dile getirdi. Bu konferansın ardından Özkan'ın yeniden Gülşehir ilçesine geçerek burada Kartal Otel'de Parti İl ve ilçe teşkilat başkanları ve Partinin ileri gelenleri ile bir araya gelerek Parti içi sorunları dinleyeceğini söyleyen İl Başkanı Kamil Gülmez, tüm Cumhuriyet Halk Partilileri Parti Meclis Üyesi Tuncay Özkan'ın Nevşehir programını bizzat katılarak takip etmelerini istedi. DERİNKUYU AİLE HEKİMLİĞİNE YENİ ATAMA YAPILACAK N N EVŞEHİR (MHA) Cumhuriyet Halk Partisi Nevşehir İl Başkanlığının daveti üzerine önümüzdeki hafta ilimize gelmesi planlanan CHP Parti Meclis Üyesi Tuncay Özkan'ın ilimizdeki ilçe ziyaretlerinin ardından özel bir toplantıda parti yöneticileriyle de bir araya gelmesi planlandı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Halk Partisi İl Başkanı Kamil Gülmez, CHP Parti Meclis üyesi ve Milletvekili aday adayı Tuncay Özkan'ın 20 Şubat 2015 Cuma günü sabah saatlerinde İstanbul'dan havayoluyla Nevşehir'e geleceğini, ilk olarak Gülşehir ilçesinde ilçe teşkilatını ziyaret edeceğini söyledi. Gülşehir ilçesinde partililerle bir araya gelecek olan Tuncay Özkan'ın daha sonra Avanos ve Ürgüp ilçe teşkilatlarını da ziyaret edeceğini kaydeden CHP İl Başkanı Gülmez, Nevşehir Merkezinde EVŞEHİR (MHA) Halk Sağlığı müdürlüğü tarafından istifa nedeniyle boşalan Derinkuyu aile hekimliğine yeni atama yapılacak. İlimizdeki Aile Hekimliği bölgelerinden Derinkuyu Aile Sağlığı Merkezinde istifa sonucu boşalan Aile Hekimliği Pozisyonu için Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği hükümlerine istinaden, 22 Şubat 2015 tarihinde saat 13:00'de Halk Sağlığı Müdürlüğü Toplantı Salonunda ek yerleştirme işlemi yapılacak. Muskara Kapadokya HABER Günlük Siyasi Gazete 16 Şubat 2015 Pazartesi Nevşehir Güncel 6 ŞUBAT AYINDA 14 DERNEKTE GENEL KURUL YAPILACAK N EVŞEHİR (MHA) 500'e yakın dernek, vakıf ve kulübü bulunan Nevşehir'de Ocak ayında olduğu gibi Şubat ayında da söz konusu sivil toplum kuruluşlarının genel kurul heyecanı sürüyor. İl Dernekler Müdürlüğünün nezaretinde Şubat ayı içerisinde Nevşehir Merkezindeki 7, Gülşehir, Avanos, Hacıbektaş ve Kozaklı ilçelerindeki 14 ayrı dernek genel kurullarını yaparak yeni yönetimlerini de belirleyecekler. Edinilen bilgiye göre Şubat ayı sonuna kadar ilimiz genelindeki genel kurul yapacak olan dernekler şöyle: DEMOKRATİK YAŞAM MÜCADELEMİZİ KESİNTİSİZ SÜRDÜRECEĞİZ NEVŞEHİR (MHA) Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanlığınca yapılan açıklamada; laik, bilimsel, anadilinde eğitim ve demokratik yaşam mücadelemizi sonuç alıncaya kadar kesintisiz sürdüreceğiz denildi. itibariyle din şurası şeklinde gerçekleşen 19. Milli Eğitim Şurasında alınan kararlar, bizler için bardağı taşıran son damla olmuştur. 12 Eylül askeri darbesi sonrasında uygulanmaya başlanan zorunlu din dersi, yıllardır din ve vicdan özgürlüğü açıkça ihlal edilerek uygulanmaktadır. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi zorunlu din dersinin, din ve vicdan özgürlüğünün ihlali olduğuna karar vermiş, ancak yargı kararlarına rağmen bugüne kadar gerekli laik ve demokratik ilke ve adımlar atılmamıştır. çıklamada “12 değerleri temel almak Eylül darbeci Türkiye'de yıllardır yerine, farklı din, mezhep okullarda zorunlu din zihniyetinin ve kimlikleri yok sayan günümüzdeki temsilcisi derslerinde okutulan ayrımcı, ötekileştirici olan AKP iktidarı, başta İslam'ın Sünni-Hanefi politikaları hayata eğitim sistemi olmak mezhebinin kurallarıdır. üzere, toplumsal yaşamın geçirmektedir. Çok Bu nedenle bütün din ve inançlı, çok dilli, çok bütün alanlarını kendi inanışlar öğrencilere eşit siyasal-ideolojik hedefleri kültürlü Türkiye halkları, mesafede iktidar tarafından okulda, tanıtılmamakta, bu doğrultusunda, tekçi, işyerinde, mahallede ve baskıcı ve otoriter durum okullarda özellikle sokakta inanç ve kimlik uygulamalar üzerinden Alevi ve gayri Müslim farklılıkları üzerinden tüm topluma öğrencilere yönelik kutuplaştırıp karşı karşıya ayrımcı, dışlayıcı dayatmaktadır. Yıllardır getirilerek bölünmeye özellikle eğitim sistemi uygulamaların ortaya çalışılmaktadır. Eğitimde üzerinden hayata çıkmasına neden 4+4+4 dayatması geçirilen ve pedagoji olmaktadır. AKP'nin sonrasında gündeme bilimine tamamen aykırı geçmiş iktidarlardan getirilen karma eğitimi olan bilim düşmanı miras alarak sürdürdüğü kaldırma girişimleri, politika ve uygulamalar “tekçi” bakış açısı, öğrencileri imam geçtiğimiz 12 yıl içinde toplumun farklı inanç ve tarihte hiç olmadığı kadar hatiplere yönlendirme, kimliklerine yönelik normal ortaokullar içinde ayrımcı uygulamaları artmıştır. Okulöncesi imam hatip sınıflarının eğitimden üniversitelere arttıran, onları açılması, reşit olmayan kadar eğitim sistemi, ötekileştirmeye bilimin en temel evrensel kız çocuklarının zorla aşağılamaya hatta yok başının kapatılması, gerçekleri yok sayılarak, saymaya dayanan okullara zorunlu mescit iktidar tarafından sürekli uygulamalar ile eğitimin istismar edilen dini kural uygulaması, ders kitapları ve ülkenin Ortaçağ ve müfredatta dini ve referanslara göre zihniyetine göre düzenlenmektedir. Siyasi söylemlerin kullanılması düzenlenmek istendiği iktidar, eğitimde bilimsel, ve son olarak içeriği görülmektedir. Türkiye'de A okullar ve üniversiteler başta olmak üzere, bütün eğitim kurumları, iktidarın ırkçı, mezhepçi, ayrımcı ve otoriter uygulamaları ile gerçek işlevlerinden hızla uzaklaştırılmıştır. Son olarak “iç güvenlik paketi” gibi örneklerini ancak faşist, totaliter rejimlerde göreceğimiz düzenlemelerle laik, bilimsel eğitim anlayışının yanı sıra eşit, özgür ve demokratik yaşam anlayışına karşı iktidar tarafından açık bir savaş ilanı söz konusudur. Laik olmayan bir eğitim sisteminin demokratik ve bilimsel olması, demokrasi, eşitlik ve özgürlük mücadelesine hizmet etmesi, bireylerin inançlarını hiçbir baskı altında kalmadan özgürce yaşaması mümkün değildir. Gerçek anlamda eşit, özgür ve laik bir eğitim ancak demokrasinin, eşitliğin, temel hak ve özgürlükler alanının genişlemesi, bütün yurttaşların eşit haklar temelinde, barış içinde bir arada yaşaması ile mümkündür. Hiçbir toplum birbirinin aynı ve tamamen aynı düşünen, aynı inancı paylaşan, aynı değerleri benimsemiş insanlardan oluşmamaktadır. Devletin bütün inanç, kimlik ve dünya görüşleri karşısında eşit mesafede ve tarafsız olması gerekirken, sadece belli bir inanç sisteminin kural ve ibadetini okullarda bütün öğrencilere dayatması kabul edilemez. Devlet, kişisel bir alan olan inanç alanından elini tamamen çekmeli, inanç alanını kendi çıkarları için istismar etmekten derhal vazgeçmelidir. Toplumun eşit, özgür ve demokratik yaşamdan yana olan bütün ilerici emek ve demokrasi güçleri ile birlikte iktidarın dayatmalarına, asimilasyoncu politikalarına karşı sonuç alıncaya kadar mücadelemizi sürdüreceğimiz bilinmelidir. Eğitimin gerçek anlamda demokratik, bilimsel ve laik bir içerikte örgütlenmesi, herkesin kendi anadilinde eğitim almasının sağlanabilmesi için Eğitim Sen, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Dernekleri Federasyonu, Alevi Vakıflar Federasyonu ve Pir Sultan Abdal Kültür Derneği olarak tüm halkımızı çocuklarının ve ülkenin geleceğinden endişe eden veliler, eğitim ve bilim emekçileri olarak bir günlük uyarı boykotu ve iş bırakma eylemi gerçekleştiriyor, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin geleceğimize sahip çıkmayı sürdüreceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz. Eğitim sistemi ve okulların tamamen siyasi tamamen iktidarın denetimine girmesine ve egemen ideolojiye teslim edilmesine asla izin vermeyeceğiz. Bugün ülke çapında gerçekleşen hem okul boykotu ve iş bırakma eylemimiz siyasi iktidara yönelik toplumun vicdanının sesini yansıtmaktadır. Siyasi iktidarı, toplumu din, dil, mezhep ve kimlik farklılıkları üzerinden kutuplaştırma politikalarına son vermeye, kamusal, bilimsel, laik ve anadilinde eğitim karşıtı uygulamalarını derhal durdurmaya çağırıyoruz” ifadelerine yer verildi. KAYMAKAM ELDİVAN BELEDİYE BAŞKANI İNCE'Yİ ZİYARET ETTİ A vanos Kaymakamı Mustafa Eldivan, Avanos Belediye Başkanı İsmet İnce'ye ziyaret etti. Avanos Kaymakamı Mustafa Eldivan, Belediye Başkanı İsmet İnce'yi ziyaret ederek bir süre sohbet etti. Ziyarette Avanos Kaymakamı Mustafa Eldivan ve Belediye Başkanı İsmet İnce Başkanlık makamında sohbet ederek istişarede bulundular. Haber: Ali Çamur 7 Nevşehir Güncel Muskara Kapadokya 16 Şubat 2015 Pazartesi HABER Günlük Siyasi Gazete ŞAMPİYON VOLEYBOLCULARA BAŞARILAR DİLİYORUZ KAYMAKAM ALPER BALCI'YI ŞAŞIRTAN SOBA N EVŞEHİR (MHA) Ürgüp ilçe kaymakamı Alper Balcı, zaman buldukça ilçeye bağlı kasaba ve köylerde incelemelerde bulunmayı sürdürüyor. Altınyıldız Koleji Voleybol takımı, Nevşehir'de yapılacak grup yarışmalarına iddialı hazırlanıyor. 2014-2015 lise genç kızlar voleybol Nevşehir şampiyonu Altınyıldız Koleji takımı 16-19 Şubat 2015 tarihinde Nevşehir'de yapılacak olan gurup maçlarına katılacak. Nevşehir, İstanbul, Adana, Aksaray, Kahramanmaraş, Hatay, Kayseri, Kırşehir, Mersin, Niğde ve Yozgat illerinin şampiyon takımlarının katılacağı gurup yarışmalarında Nevşehir'i ve Altınyıldız Kolejini temsil etmenin onurunu yaşadıklarını belirten öğrenciler, maçlarda Nevşehir halkının desteğini beklediklerini söylediler. Özel Altınyıldız Kolejli şampiyon voleybolculara Kapadokya Muşkara Haber Spor servisi olarak grup yarışmalarında başarılar diliyoruz. Haber: Erdal Kesici Geçtiğimiz günlerde ilçeye bağlı Karakaya köyünü ziyaret eden, köy kahvehanesinde köylülerle sohbet eden sorunlarını dinleyen İlçe Kaymakamı kahvehanenin ısıtılmasını sağlayan ilginç sobaya şaştı kaldı. Bir süre sobayı inceleyen ve kahvehane işletmecisinden bilgi alan Ürgüp ilçe kaymakamı Balcı, soğuk hava karşısında sobanın etrafında durup ısınmaktan da kendisini alamadı. ÜRGÜP DEVLET HASTANESİNDE CPR EĞİTİMLERİ YAPILIYOR N EVŞEHİR (MHA) Nevşehir'in Ürgüp ilçesinde Devlet Hastanesi başhekimliğinin hastane personellerine yönelik eğitim çalışmaları aralıksız sürüyor. Ürgüp Devlet Hastanesinde iki etap halinde CPR (Kadiyo Pulmoner Resüsitasyon) eğitimi düzenlendi. Eğitim birinci etabında tüm Personel için CPR eğitimi verildi. İkinci etapta ise Acil Hekim ve Acil Personeli için CPR eğitimi verildi. Eğitim Ürgüp Devlet Hastanesinde görev yapan Anestezi Uzmanı Ayça Gümüş tarafından verildi. DEKLANŞÖRLER ANI ÖLÜMSÜZLEŞTİRİYOR N Sistem Değişikliği Söz Konusu Değil Milli Eğitim Bakanlığı, "4+4+4 İflas Etti Eğitim Sistemi Yine Değişiyor" başlıklı haberle ilgili olarak, sistem değişikliğinin söz konusu olmadığını bildirdi. Nevşehir Milli Eğitim Müdürlüğünden edinilen bilgilere göre "4+4+4 İflas Etti Eğitim Sistemi Yine Değişiyor" başlıklı haberle ilgili olarak, sistem değişikliğinin söz konusu olmadığı, Bakanlığın bu konuda yürüttüğü herhangi bir çalışmanın da bulunmadığı bildirildi. Ulusal bir gazetede yayımlanan "4+4+4 İflas Etti Eğitim Sistemi Yine Değişiyor" başlıklı haberde iddia edilen sistem değişikliğinin söz konusu olmadığı belirtildi. Açıklamada, ilköğretim ve eğitim kanunu ile bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair 6287 sayılı kanun gereğince eğitim sisteminin 2012- 2013 eğitim-öğretim yılından itibaren, kamuoyunda "4+4+4" diye bilinen 12 yıllık zorunlu eğitim olarak düzenlendiği ve başarılı bir biçimde devam ettiği vurgulanarak, şunlar kaydedildi: "Haberde iddia edildiği gibi 5+3+4 biçiminde bir sistem değişikliği söz konusu değildir. Bakanlığımızın bu konuda yürüttüğü herhangi bir çalışma bulunmamaktadır." Haber: Erdal Kesici EVŞEHİR (MHA) Ülkemizi n en önemli kültür turizmi merkezlerinden Kapadokya anılarını yaşatacak karelerde birbirinden ilginç mekânlarda alınıyor. Kapadokya bölgesinin son Yerli ve yabancı dönemlerde en çok turistlerin elinden bu ilgi gören büyülü coğrafyaya ait unsurlarından biri de bölgesi yerli ve yabancı turistin ilgisini görmeye devam ediyor. kuşkusuz butik otel ve yine kayadan oyma eğlence merkezleri. Bu merkezlere gelerek bölgenin mutfak kültürüne dair önemli tecrübeler edinen yerli ve yabancı turistlerin bölgeye has büyülü atmosferini görüntülemeden gitmedikleri de bir gerçek. Kayadan oyma butik otel ve eğlence merkezlerinin bulunduğu Göreme ve yöresinde günbatımını izleyen bir yabancı turist, bu son derece güzel anı ölümsüzleştirmek adına fotoğraf makinesinin deklanşörüne basıyor. Muskara Kapadokya HABER 16 Şubat 2015 Pazartesi Günlük Siyasi Gazete Nevşehir Güncel 8 SEVGİLİLER GÜNÜNÜ BALONDA KUTLADILAR S abah sıcak hava balonlarına binen çiftler, her biri yaklaşık 45 dakika süren turlarda Kapadokya'yı havadan izleme imkanı buldu. Göreme'de faaliyet gösteren bir balon firmasının sahibi Bekir Uçarkuş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, olumsuz hava koşullar nedeniyle düne kadar uçuşlarda aksama yaşandığını söyledi. Havanın düzelmesiyle balon turlarının planlandığı gibi sürdüğünü dile getiren Uçarkuş, "Sevgililer Günü dolayısıyla çok sayıda çift, Kapadokya'yı tercih etti. Kapadokya'ya gelen çiftler, bu anlamlı günde sıcak hava balonlarına binerek bölgenin muhteşem manzarasını izleme imkanı buldu" diye konuştu. İstanbul'dan gelen İlkim Tiryaki ve Aykut Ayaz çifti ise bu özel günlerini Kapadokya'da geçirmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. GENÇ BİRLİK NEVŞEHİR ŞUBESİNİN PROJESİ NE OLDU? N EVŞEHİR (MHA) Nevşehir'de kurulduğu günden bu yana gençlerin milli, manevi değerlerimize uygun bir şekilde yetişmelerini hedef alan çalışmalara imza atan Genç Birlik Nevşehir Şubesi bölge turizmine önemli bir katkı sağlamaya hazırlanıyor. Oğuzhan Alkan'ın başkanlığında ilimizdeki çalışmalarını aralıksız sürdüren Genç Birlik Nevşehir Şubesi Türkiye'nin en önemli kültür turizmi merkezlerinden biri olan Kapadokya bölgesi turizmine yönelik bir proje hazırladı. Önümüzdeki günlerde bu projeyi Nevşehir kamuoyu ile paylaşmayı planladıklarını dillendiren Genç Birlik Nevşehir Şube Başkanı Oğuzhan Alkan, “Şube yönetimi ve üyelerimiz olarak bölgemizin vazgeçilmez unsurlarından biri olan turizm konusunda da elimizi taşın altına koyup, turizmin gelişmesi için biz de varız diyeceğiz. Bu konuda güzel bir proje hazırladık. Bu projemizi hayata geçirdiğimiz de inanıyoruz ki Genç Birlik Nevşehir Şubesinin bölgenin değerlerine sahip çıktığını herkes daha iyi görecek” dedi. Söz konusu projenin Şubat 2015'te olgunlaşıp en kısa zamanda hayata geçirilmesi hedefleniyor. PARLAMENTER SİSTEMLERDE DEVLET BAŞKANI Başkanlık sistemi, parlamenter sistem üzerine öyle kavram kargaşası yaşanıyor ki, doğrularla yanlışlar birbirine karışıyor. Bunlardan biri de parlamenter sistemde devlet başkanı ile ilgilidir. Önce parlamenter sistemi nasıl bir sistem onu anlatalım. Uzağa gitmeye gerek yok. Türkiye'de uygulanan sistem de bir parlamenter sistemdir. Parlamenter sistemlerde halkın seçtiği bir veya iki meclis bulunuyor. Hükümet bu meclisten çıkıyor. Sonra meclisten güvenoyu alıyor. Böylece yasama kuvveti ile yürütme kuvveti birbirinden ayrılmış oluyor. Fakat bu ayrılma keskin ayrılma değildir. Hükümet üyeleri aynı zamanda yasamanın yani meclisin birer üyesidir. Meclis içinde oylamalara, tartışmalara katılmaya devam ederler. Parlamenter sistemin en göze çarpan yanlarından biri de yürütmenin iki başlı olmasıdır. Biri hükümetin başında bulunan başbakanlar, bir diğeri de devlet başkanlarıdır. Belki de bütün parlamenter sistemlerde asgari düzeyde olması gereken ortak özellikler bunlardır. Oysa parlamenter sistemlerde diğer özellikler farklılaşabiliyor. Farklılaşmanın en dikkat çekici yanlarından biri devlet başkanları ile ilgilidir. Bu farklılıkların önemli bir kısmını şöyle sıralayabiliriz: 1-Parlamenter sistemlerde devlet başkanları, ülkelere göre farklı isimler alabiliyor. Mesela, Türkiye ve Almanya gibi parlamenter sistemlerde, cumhurbaşkanıdır. Bazı parlamenter sistemlerde devlet başkanı, yine devlet başkanı olarak anılır. Oysa ki; İngiltere, Belçika gibi parlamenter sistemlerde devlet başkanı kral veya kraliçedir. Japonya gibi parlamenter sistemde devlet başkanı imparatordur. Hatta, Osmanlı'da 1876 yılından sonra, düzensiz ve kısa aralıklarla devam etmiş sistem, başında kral bulunan parlamenter sistemlere benziyordu. Mesela, Abdülhamit, Mehmet Reşat ve Vahdettin gibi padişahlar, Osmanlı parlamenter sisteminin devlet başkanı konumundaydı. 2-Parlamenter sistemde devlet başkanı seçimle mi gelir? Devlet başkanı, cumhurbaşkanı konumundaysa seçimle gelir. Şayet devlet başkanı, kral ve benzeri konumundaysa veraset yoluyla devam eder. Babadan oğluna, kızına veya yeğenine gibi en yakın kan bağı bulunan birine geçer. Başında kral ve benzerleri bulunan parlamenter sistemlerde seçimler, sadece meclis için yapılır. 3-Parlamenter sistemlerde cumhurbaşkanının (devlet başkanı) seçilme şekilleri nasıldır? Seçilme şekilleri ülkeden ülkeye farklılık gösterebiliyor. Kimi ülkelerde cumhurbaşkanını meclis seçerken, kimi ülkelerde ise doğrudan halk seçebiliyor. Mesela Türkiye'de bunun iki örneği de yaşandı. Geçmişte cumhurbaşkanını meclis seçmişken, son seçimde doğrudan halk seçimiyle oldu. 4-Parlamenter sistemlerde yürütme yetkisi, iki başlılık bulunuyor ise yetkiler kimde çok toplanır? Parlamenter sistemlerde prensipte hükümetler yetkili ve sorumludur. Devlet başkanlarının yetkileri çoğunlukla semboliktir. Mesela İngiltere kralının, Almanya cumhurbaşkanının, Japon imparatorunun yetkileri semboliktir. Bazı parlamenter sistemlerde ise, devlet başkanlarının yetkileri güçlendirilmiştir. Neredeyse başbakan gibi yürütmeye ortak olur. Mesela, Türkiye'de 60'lı yıllardan 80'li yıllara kadar sembolik iken, 80 sonrasında güçlendirilmiştir. 5-Parlamenter sistemlerde devlet Ersoy YILDIZ Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü Kamu Yönetimi 2001 Yılı Mezunu başkanları partili olur mu? Parlamenter sistemlerin çoğunluğunda devlet başkanları partisizdir. Partili olsa bile seçildikten sonra siyasi parti ile bağı kalkar. Fakat, devlet başkanlarının partili olma özelliği devam eden parlamenter sistemler de bulunabiliyor. Geçmiş dönemlerde Türkiye parlamenter sisteminde bunun örnekleri görülüyor. Mesela hem 1950 öncesinde hem 1950-1960 arası çok partili dönemde partili durumu devam etti. Bu 5 madde şunu anlatıyor: İlk paragraftaki özellikler, parlamenter sistemleri parlamenter sistem yapan asgari özelliklerdir. Son 5 maddede farklılık olması ise sistemin parlamenter sistem kalmasına engel değildir. Halk Sağlığı Müdürlüğünden ÇKYS Uyarısı durumuna ilişkin bilgilerin hizmet sürelerinin, askerlik bilgilerinin, personelin kendi bilgilerini PBS ortamında inceleyerek teyit etmesi eksik bilgilerinin tespiti halinde belgelendirerek Müdürlüğümüz Destek Hizmetleri Şube Müdürlüğü İnsan Kaynakları Birimine müracaat ederek ÇKYS sistemine girişinin en geç 20 Şubat 2015 Cuma günü mesai bitimine kadar sağlanması gerekmektedir” denildi. TÜRK EĞİTİM-SEN'DE URGENÇ YÖNETİMİ BELİRLENİYOR N N EVŞEHİR (MHA) Nevşehir Halk Sağlığı Müdürlüğü tüm sağlık personelini bilgilerini en geç 20 Şubat 2015 Cuma gününe kadar ÇKYS sistemine girilmesi konusunda uyardı. Açıklamada; “Görevde Yükselme ve Unvan Değişikliği Sınavlarına hazırlık ve temel olması bakımından 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 4/A maddesine tabi(kadrolu) olarak görev yapmakta olan Halk Sağlığı Müdürlüğümüze bağlı tüm kurum ve kuruluşlardaki tüm personelin ÇKYS, İKYS, PBS kayıtlarında öğrenim durumu hizmet süresi gibi bilgilerin tam ve doğru olarak kayıtları işlenmesi ve güncellenmesi gerekmektedir. Buna göre personelin mezun olduğu okul, bölüm ve öğrenim EVŞEHİR (MHA) 16 yıla yakın bir süredir Türk Eğitim-Sen çatısı altında süren sendikacılık hayatına Milletvekilliği aday adaylığı için nokta koyan Mustafa Uğur'un istifasının ardından sendikada yeni yönetim oluşturuluyor. Uğur'un istifasının ardından yönetim kurulu içerisinden başkanlığa seçilen Tayfur Urgenç'in başkanlığında Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanlığının yönetimi 1 kişi haricinde belirlendi. O bir ismin önümüzdeki günlerde belirleneceği bildirildi. Yapılan görev dağılımlarıyla birlikte Türk Eğitim-Sen Nevşehir Şube Başkanlığının yöne yönetiminde Tayfur Urgenç (Başkan), İlhami Genç (Başkan Yardımcısı), Fatih Arıkan (Mevzuat Sekreteri), Cengiz Yurt (Teşkilat Sekreteri), Sefa Atar (Basın Yayın), Mehmet Yalbırdak (Sosyal Faaliyetler) olarak belirlendi. 9 Nevşehir Güncel Muskara Kapadokya 16 Şubat 2015 Pazartesi HABER Günlük Siyasi Gazete AK PARTİ İL BAŞKANI TANRIVER, MİLLETVEKİLİ ADAY ADAYLARINI UYARDI “SON GÜNE BIRAKMADAN ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSU YAPILMALI“ “ 7 Haziran 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek Genel Seçimleri öncesinde AK Parti'den Milletvekili aday adayı olacak kişilerin başvurularını son güne bırakmamalarını özellikle istirham ediyorum. Çünkü daha öncede dile getirdiğimiz üzere bütün aday adaylarımızı teşkilatlarımızla buluşturacağız, bunun için bir ziyaret takvimi çıkarıyoruz. Aday adaylarımızın ziyaret kapsamına girebilmeleri için bir an evvel başvurularını yapmaları gerekmektedir. Ayrıca iş yoğunluğunun önüne geçilmesinde etken olacak bu yöndeki çalışmalara aday adaylarımızın önem vereceğine inanıyorum” dedi. Hafta Sonu Aday Adaylığı Başvurusu Yapılabilecek; Hafta sonu aday adaylığı başvurularının alınacağını da dile getiren İl Başkanı Tanrıver “Cumartesi ve Pazar günleri de evraklarını tamamlayan aday adaylarımızın başvurularını kabul edeceğiz. Aday adaylığı komisyonumuzca istenilen evrakların eksiksiz tamamlanması dâhilin de İl Başkanlığımıza başvurular kabul edilecektir” diye konuştu. Haber: Ali Çamur PROF.DR. FİLİZ REKTÖR KILIÇ'I ZİYARET ETTİLER zel bir kolejin heyeti, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Filiz Kılıç'ı ziyaret etti. Kolejin İlköğretim Müdürü Ö Özgül Saygılı, Fen Lisesi Müdürü Sedat Ceylan ile Halkla İlişkiler Müdürü Elvan Eser, Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç'ı makamında ziyaret etti. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Rektör Kılıç, kendilerine teşekkür etti. Rektör Kılıç ile ziyaretçiler bir süre sohbet etti. Haber: Ali Çamur GENÇLER FLÖRTE VE NİKÂHSIZ YAŞAMAYA TEŞVİK EDİLİYOR NEVŞEHİR (MHA) Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dilek Selvi, 14 Şubat Sevgililer günü gibi dinimizde yeri olmayan kutlamaların sayesinde gençlerin flört etmeye ve nikâhsız yaşamaya teşvik edildiğini söyledi. AVANOS ESKİ BELEDİYE BAŞKANI D inimizde böyle bir kutlamaya asla yer bulunmadığına değinen Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Dilek Selvi, “Kutlanan bu günün gerçek amacı nedir? 14 Şubat Sevgililer Günü, Roma Kralının 'Aziz Valentine' yi idam ettirmesiyle başlar. Roma Kralı ordusunun güçlenmesi için genç erkeklerin evlenmesini yasaklar. Aziz Valentine ise bu yasağa karşı gelerek gizlice gençleri evlendirir. Olayın duyulması üzerine Valentini 14 Şubat günü idam edilir. Sevgililer günü Hıristiyan Kültürüne bu şekilde yerleşmiştir. Günümüzde ise Müslüman toplumlar dahi günler öncesinden tanıtımlar ve reklamlar yapıyorlar yani ''Sevgililer gününe daha şu kadar var sen de bir sevgili bulabilirsin'' imajını veriyorlar. Bu ne demek! Gençler flörte teşvik ediliyor. Nikâhsız birlikteliklere teşvik ediliyor. Bu birlikteliklerin KÖRÜKCÜ, ADAY ADAYLIĞI BAŞVURUSUNU YAPTI N evşehir'in Avanos ilçesi eski Belediye Başkanı Dr. Mustafa Körükcü, 7 Haziran 2015 Pazar günü gerçekleştirilecek milletvekilliği seçimleri için, AK Parti Milletvekilliği aday adaylığı resmi başvurusunu yaptı. AK Parti Nevşehir İl Başkanlığı tarafından oluşturulan AK Parti Milletvekilliği aday adaylığı komisyonuna adına da sevgili deniliyor. Bizim örneğimiz Roma Kültürü değil Hatice Annelerimizin Aişe Annelerimizin örnek hayatıdır. Müslüman Türk toplumunda Hediyeleşmenin yeri önemlidir. Çünkü hediyeleşmek Peygamberimizin sünnet- i seniyesidir. Eşler, nişanlılar her zaman hediyeleşebilir bir birlerine güzel sözler söyleyebilir bunda bir sıkıntı yok. Fakat bizim inancımıza ait olmayan adetlerin kutlaması yapılmamalıdır. İşte sıkıntı buradadır. Çünkü ' Kim bir topluluğa benzerse oda onlardandır'' diyor Peygamber Efendimiz. Ne zaman kişi kendine ait dini, ahlaki, kültürel değerlerini bırakıp başkalarına ait olan adetleri benimserse o milletin çöküşü kaçınılmaz olur” açıklamalarında bulundu. ön başvurusunu yapan eski Belediye Başkanı Körükcü, daha sonra İl Başkanı Mehmet Ali Tanrıver'i makamında ziyaret ederek, resmi başvurusunu gerçekleştirdi. Türkiye'nin çeşitli illerinde doktorluk vazifesi yapan Mustafa Körükcü, siyasete AK Parti Avanos Belediye Başkanlığı ile başlayarak 2 dönem olmak üzere 10 yıl görev yaptı. Haziran ayında yapılacak olan seçimlerin Türkiye'ye ve Nevşehir'e hayırlar getirmesini temenni eden Körükcü, evli ve 2 çocuk babası. Haber: Erdal Kesici Günlük Siyasi Gazete Nevşehir Türk Ocağı tarafından "Osmanlıca ve Biz" konulu konferans düzenlendi. Türk Ocağı konferans salonunda düzenlenen konferansa Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem Özkan konuşmacı olarak katıldı. Konferansın açılış konuşmasını yapan Türk Ocağı Nevşehir Şube Başkanı Av. Mesut Erdoğan, "Türk Milleti Latin alfabesine geçmeyle bir günde cahil kalmadı. Son günlerde Latin alfabesine geçmemizle cahil kaldığımız yönündeki talihsiz beyanlar Türk Milletine düşman olanların, Türk Milletine besledikleri düşmanlığın bir tezahürüdür. Osmanlıca yine Türkçe bir dil olup sadece Arap harfleriyle yazıya dökülmüş şeklidir. 1876'da ilk Osmanlı Anayasası Kanuni Esasi'de "Devletin resmi dili Türkçedir" şeklinde bir maddede kanunda geçmektedir" dedi. Konferansta konuşan Yrd. Doç. Dr. İbrahim Ethem Özkan, "Arap harflerinden Latin harflerine geçtiğimiz zaman cahilleşmedik daha fazla bilgi sahibi olduk. "Bir günde cahil olduk" denmesi çok mantıklı değil. Herkesin Arap alfabesini öğrenmesi de mantıklı değil. İngilizcenin zorunlu olmadığı gibi Arapça da zorunlu olmaz. Herkese Osmanlı Türkçesi öğreteceğiz deyip dersi zorunlu hale getirirsen, sonra da onu okutacak hoca bulamazsan kaş yapayım derken göz çıkartırsın, daha kötü neticelere sonuç verir. Çünkü bugün milli eğitim kadrolarında Osmanlı Türkçesini öğretecek kadar yeterli öğretmen yok" dedi. Toplumda yanlış bir algı oluştuğunu, Allah yerine Tanrı diyenlere de başka bir ilah kastettiği gözüyle bakıldığını söyleyen Özkan, "Araplar Allah deyince neyi kastediyorsa biz de onu kastediyoruz. Maalesef kendimizde öyle bir algı oluşmuş ki acemler Hüda deyince bir sıkıntı olmuyor, İngilizler God deyince bir sıkıntı olmuyor, biz Tanrı deyince sıkıntı oluyor. Ne imiş biz başka bir ilah kastediyormuşuz. Ona bakarsak eğer kökenine indiğimiz zaman Allah lafzı da İslamiyet öncesi Mekke'deki büyük putlardan birinin ismiydi. Ama iman olarak yüreğimizden geçen neyse biz onu kastediyoruz, onu söylüyoruz" diye konuştu. Sanal âlemde de bu konuların sıkça tartışıldığını kaydeden Özkan, "Sanal âlemde bazı söylemler dolaşıyor. "Arapça bilmezseniz yarın ahrette nasıl sorguya çekileceksiniz?" Bizde diyoruz ki, "Kulunu yaratan Allah kulunun her halini ve yarattığı dilini de bilir" ifadelerini kullandı. «Bir günde cahil olmadık» Bir günde cahil olunmadığının altını çizen Özkan, "Bazılarının söylediği gibi "Bir günde cahil olduk" öyle bir şey söz konusu değil. Bu bir sürecin sonunda gelişen durum. 19. Yüzyılda Avrupa'daki başlayan fikir hareketleriyle birlikte Türk aydınları da okuma yazma oranlarının nerelerde olduğunu bildikleri için kendilerince çözümler üretmeye çalıştılar. Sadece Anadolu coğrafyasındaki Türkler değil bugün özgürlüklerine kavuşan diğer Türk toplulukları da aynı şekilde uğraşıyorlardı. 10. yüzyıldan itibaren 19. Yüzyıl sonuna kadar Arap harflerini kullanmadık mı? Elbette kullandık. Ama kullanmamızın sebebi yeni girdiğimiz kültür dairesi ile birleşme arzusuydu. Tarih içinde baktığımız zaman Türk topluluğu için en önemli değişmeyi sağlayan unsur din olmuş, Budizm'e girince Budistlerin kullandığı Sanskritçeyi öğrenmişiz. Müslümanlığı kabul edince de Arap dilini ve Arap harflerini kullanmaya başlamışız. Zaten tarih boyunca ilk ve son kullandığımız milli alfabemiz Göktürk Alfabesi dediğimiz alfabe. Ondan sonra kullandığımız bütün harfler bizim kendi harflerimiz değil" şeklinde konuştu. «Harfin değişik olması o dilin ne olduğunu değiştirmez» Osmanlı döneminde kullanılan dilin de Türkçe olduğunu vurgulayan Özkan, konuşmasına şöyle devam etti: "19. yüzyılla birlikte Osmanlı aydınları bu harflerin kullanımından doğan sıkıntıyı gidermek için çok değişik tekliflerle ortaya çıkıyorlar. Şunu belirtmeliyiz harfin değişik olması o dilin ne olduğunu değiştirmez. O dil Türkçe. Osmanlı Türkçesi dediğimiz dilde Türkçe. O dönemin Türkçesi. Bugün nasıl Türkiye Türkçesi dediğimiz Türkçe bizim kullandığımız Türkçe ise Osmanlı Türkçesi de o zaman Anadolu'da kullanılan Türkçenin adı. Bununla ilgili de tartışmalar çıkıyor. Bu konuda özellikle Necip Asım, Ziya Gökalp, Ömer Seyfeddin, Mehmet Emin Yurdakul gibi kişiler Türkçülük akımı ile birlikte ön planda yer alıyorlar ama ilk başlarda Ziya Gökalp de dâhil Arap harflerinin terk edilmesine karşı çıkıyorlar. Çünkü biz İslam ümmetiyiz, eğer bu harfleri terk edersek bağlarımız kopar diye düşünüyorlar. Ama bunun böyle olmadığını sonra sonra anlamaya başlayınca değişik fikirler çıkıyor. Çünkü ilk etapta Türkçenin ünlüleri dediğimiz sesleri karşılamada Osmanlı Türkçesinin harfleri yeterli olmuyor. Bu da eğitimliler ve okuma yazma oranı açısından belli oluyor. Bunu engelleyebilmek için Enver Paşa ve o zaman Azerbaycan'da oldukça ileri durumda olan Mirza Fetali Ahundov isimli dilci bu yazımı değiştirmek 16 Şubat 2015 Pazartesi gerektiğini ileri sürüyorlar. Nasıl değiştirelim diyorlar her sesi göstermek için sessiz harflerden sonra ünlü işaretlerini karşılayan Elif Vav Ye'yi kullanalım diyorlar ve ayrı ayrı yazalım diyorlar. Böylelikle dilde okuma oranını artırmak için çabalar başlamış oluyor. «İftihar olunacak büyük bir milletin adıdır» Bu tartışmalar baştan beri süre geliyor. Şemseddin Sami: "Osmanlı lisânı tabirini pek de doğru görmüyoruz. Çünkü bu unvan, bir devletin unvanıdır. Hâlbuki lisân ve cinsiyet Sultan Osman'ın zuhurundan ve devletin kuruluşundan eskidir. Bu lisânı konuşan kavmin ismi Türk'tür. Lisânın ismi de Lisân-ı Türkî'dir" diyor. O zaman şimdiki gibi kültür merkezi dediğimiz başşehirde oluşan elit tabaka bu elindeki gücü kaybetmek istemediği için "Biz Osmanlıca konuşuyoruz. Türkçe Anadolu'daki köylülerin konuştuğudur" demek istedikleri için bu şekilde söylüyor Şemseddin Sami. Ve diyor ki, "İftihar olunacak büyük bir milletin adıdır." Yani bu dile bir ad koyulacaksa bunun ismi Türkçedir diyor. Öyle "Osmanlı demek olmaz çünkü bu devletin adıdır. Devletin adını dile veremeyiz" diyor. «Latin harflerini kullanma kararı ilk Türkoloji Kongresi'nde alınıyor» İlk Türkoloji kongresi, 1926 yılında Azerbaycan'ın başşehri Bakü'de yapılıyor. Orada çok dikkat çekici bir gelişme, bütün Türk toplulukları Latin harflerini kullanma kararı alıyorlar ve onlar kullanmaya başlıyorlar. Biz Arap harflerini kullanmaya başlıyoruz ama o zamanın ileri gelenleri Enver Paşa ve Mirza Fetali Ahundov nasıl kolaylaştırırız da halk okuma yazma işini öğrenir diye çaba sarf ediyorlar. «Latin alfabesine geçilme konusunda ilk teklif II. Abdülhamid'den» En önemli teklif de Enver Paşa ile Ahundov'un teklifi olan her sesten sonra okutucu işaretlerin kullanılmasını tavsiye ediyorlar. Ama klişeleri dizme işi çok zor olduğu için bundan da vazgeçiyorlar. Cemiyeti İlmiye diye bir cemiyet kuruluyor. Burada Şemseddin Sami, Ahmet Vefik Paşa, Ali Suavi gibi yazarlar çalışmaya başlıyorlar. Bunların ilk teklifi Latin ya da İslav alfabesini temelli alan bir alfabenin kullanılma işi oluyor. Fakat bu pek kabul görmüyor. İlber Ortaylı'nın söylediğine göre Latin alfabesine geçilmesi konusunda ilk teklifi ortaya atan II. Abdülhamid'in bizzat kendisi. Ama tepkiler değişik şekillerde ulaşınca bundan vazgeçiyorlar. Bu cemiyet çalışmaya başlıyor. İkinci Meşrutiyet döneminde Tetkikat-ı Lisaniye diye bir heyet kuruluyor. Bunlarda hem yazım hem de sözlük konusunda eski dille imla ve lügat konusunda çalışmalar yapıyorlar. İşin temeli okuma yazma oranının düşüklüğü ve okumuş kitlenin düşüklüğüne dayanıyor. Atatürk ve Latin alfabesine geçilmesi Atatürk de Osmanlı eğitim sisteminde yetiştiği için bu konuları o dönemden beri biliyor zaten. Bu şekilde çalışmalara başlıyorlar. Cumhuriyet döneminde de Latin harflerinin kabulü ile ilgili Osmanlı'dan beri gelen çalışmalar neticesinde çalışmalar başlıyor. Buna ilk olarak Kazım Karabekir çok karşı çıkıyor. Latin harflerini kabul edemeyiz diye Hâkimiyeti Milliye Gazetesi'ne demeç veriyor. Hüseyin Cahit ise buna karşılık çalışmalar yürütüyor ve Atatürk'e 1923 yılında Latin harflerine geçilmesi konusunda çeşitli baskılar yapılıyor. Atatürk de, daha bunun zamanı olmadığını, buna zaman olduğunu, henüz böyle bir işe kalkışılmaması gerektiğini söylüyor ve vazgeçiyor. «Harf inkılabından sonra okuma yazma oranı arttı» Türk dilini yazmaya elverişli olmadığı için Arap harfleri, bu harflere kabahat bulunuyor hep. 1923'lü yıllarda okuma yazma oranına baktığımız zaman yüzde 10-12'ler görünüyor ama 1 Kasım 1928'den sonra, yani harf inkılabından 3 sene sonra yapılan bir incelemede okuma yazma oranının yüzde 40-42'lere geldiği görülüyor. Yani bu harflerin değişimi ile dil öğretiminin daha hızlı olduğunu gösteriyor bize. Zaten Arap harfleri diyoruz ama bu yazının kullanılmasına sadece Arap harfleri değil, Arap alfabesinde olmayan P, J, Ç gibi Acem alfabesinde ya da Fars alfabesinde kullanılan harfleri de biz kullanmışız. Çünkü bu kültürü İslamiyet'in kabulünde zaten ameli işlerimizin adlarına baktığımız zamanda bu ortaya çıkıyor. Farsçanın etkisi çok. Daha sonra Arapça etkisi Osmanlıcada görülüyor. Ama Türk dilinin Arap harflerini kullanmaya başladığı ilk dönemlerde Farsça etkisi çok. «Namaz, abdest, oruç Arapça değil» İbadetlerimizin adına baktığımız zaman Arapça bir isim göremiyoruz. Namaz Farsça, abdest Farsça, oruç Farsça hiçbiri Arapça değil. Ameli işlerin çoğunda biz İslamiyet'i Araplardan öğrenmediğimiz, Farslardan öğrendiğimiz için hep Farsça terminolojiyi kullanıyoruz. Arapça olsaydı eğer "Namaz" yerine "Salat", "Oruç" yerine "Savm" demeliydik. Yani tam manası ile Arap harflerini de kullanmıyoruz aslında. «Türkçe yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi yazılan bir dildir» Türkçe yazıldığı gibi okunan, okunduğu gibi yazılan bir dildir. Bu aşamaya gelmemizdeki en büyük etken Latin harfleri, sesçil yazım dediğimiz yazımdır. Yani ağzımızdan çıkan her sesin tek bir işareti olmasıdır. Bu bir kazanç mı? Elbette kazanç. Baktığımız zaman batı dillerine bazen bir sesi yazabilmek için dört harfe kadar çıktığını görüyoruz işaretlerin. Bu da Türkçeye uyarlanan Latin alfabesinin başarısıdır. «Latin alfabesini ilk cumhuriyette kullanmadık» Tarihi kökenlere gittiğimiz zaman Latin alfabesini ilk cumhuriyette mi kullandık? Hayır. En eski yazılı eserlerimizden biri olan Kırım coğrafyasında yazılan Kodeks Kumanikus isimli bir eser var. Kıpçak Türkçesi ile oluşturulan bu eserde Latin harfleri Türkçenin yazımında kullanılmış. Bizim kullandığımız Latin harflerini kullanan Türk toplumu var mı? Bugün bize en yakın lehçe olan Azeriler var. Kazaklar biraz kullanıyor. «Atatürk, Türk dünyasında birlik oluşturmak istedi» Bakü'deki Türkoloji kongresinden sonra Türk toplulukları Latin harflerini kullanmaya başlayınca 1928'de Atatürk'ün bu Latin harflerini kullanmaya başlamasının en büyük sebeplerinden biri de zaten Türk dünyasında bir birlik oluşturma düşüncesi de yatıyor. Okuma yazmayı kolaylaştırdığı gibi. 1928'de Türkiye Cumhuriyeti Devleti Latin harflerini kullanmaya başlayınca bakıyorlar ki iletişim oldukça hızlanmaya başlıyor, yakınlaşmalar başlıyor 1937'de Ruslar bunun farkına varınca yaptıkları ihtilalle birlikte bütün Türk cumhuriyetlerine farklı farklı kıy kökenleri alfabeleri bırakıyorlar ve Latin harflerini iptal ediyorlar. «Süreç Türk devleti ile vücut buldu» Temeline indiğimiz zaman Osmanlı Türkçesi dediğimiz günlerdeki kullandığımız harfleri çoğunluk kullanmıyordu. Zaten yüzde 10'du okuma yazma oranı. Cumhuriyetle birlikte başlamadı bu çalışmalar. 18. Yüzyıldan itibaren nasıl bu işi yaygınlaştırabiliriz, nasıl daha çok okuma yazmayı insanlara öğretebiliriz diye çalışmalar başladı. Bu süreç neticesinde yeni Türk devleti ile birlikte bu da vücut bulmuş oldu. Yani birden bire hadi Latin harflerine geçiyoruz diye geçilmedi. «Devlet belgelerini okuma yazma bilenler bile okuyamıyordu» Arap harflerinden Latin harflerine geçtiğimiz zaman cahilleşmedik daha fazla bilgi sahibi olduk. Arap harfleriyle yazılan kaynaklarımız ne oldu? Kayıp mı oldu? Hayır. Onların hepsi arşivlerde duruyor. Onların herkes tarafından okuyup anlaşılacağı bir durumda yok. Çünkü özellikle devlet belgelerine baktığımız zaman o dönemdeki okuma yazma bilenlerin bile anlayamayacağı durumlar söz konusuydu. Devletin bazı özel yazışmalarını siyakat denilen çok dar bir kitlenin okuyup yazabileceği bir yazı türü var. Bunu ben Osmanlıca biliyorum diyen Nevşehir'de ne kadar adam varsa getirelim okuyabilirse ona bir altın madalya verelim. «Osmanlıcayı uzmanlar öğretmeli» "Bir günde cahil olduk" demelerinin sebebi eski eserlerimizi anlamıyor olmamız. Bunun için kimseye engel teşkil edilmiyor ki. Kalkıp da bir ilkokul ya da ortaokul çocuğuna, hepsine öğretmenin bir anlamı da yok. Arapçayı öğretmek istiyorsan Arapçayı öğret. Ama Osmanlı Türkçesini öğreteceğim diye herkese Arap alfabesini öğretmenin bir anlamı yok. Bu işi uzmanları yapmalı. Nasıl batı dillerinde yapılıyorsa aynı şekilde bunda da uzmanları ele almalıyız. Yani herkesin Osmanlı Türkçesini çok iyi öğrenmesine gerek yok. Bu işin uzmanları öğrenir onları günümüz Türkçesine aktarır herkes de anlar. «Kuran-ı Kerim'i herkes anlamıyor» Zaten en büyük hastalıklarımıza baktığımız zaman Kuran okumayı biliyor musun? Kuran okumayı biliyorsun ama okuduğunu anlamadıktan sonra ne işe yarıyor? Kuranı Kerim'i okuyup anlamak en güzeli. Keşke herkes bunu becerebilse. Ama buna da gerek yok mealleri var. Anlamıyoruz. Zaten sıkıntı buradan kaynaklanıyor. Eğer geleneksel halden kurtarabilirsek dinimizi çok daha farklı olacağına inanıyorum. Ama maalesef onu özümseyemediğimiz için Tanrı desek olur mu? Allah desek mi olur? Kalbine bağlı. Allah deyip hırsızlık yapıyorsan bunun hesabını verirsin. Ama Tanrı deyip gerçekten yüreğinde bir yüce Tanrı'yı hissediyorsan onun da karşılığını alırsın. «Kaş yapayım derken göz çıkartılır» "Bir günde cahil olduk" denmesi çok mantıklı değil. Herkesin Arap alfabesini öğrenmesi de mantıklı değil. Ama biz herkese Arapça öğreteceğiz diyorlarsa olabilir belki isteyenler için. Zorunluluğu olması da çok mantıklı değil. Nasıl İngilizce, Almanca, Fransızca herkese zorunlu değilse Arapça da zorunlu olmaz. Koyarsınız seçmeli ders olarak tabi hocalarını da yetiştirirsin düzgünce, öğretirsin karşılığını alırsın. Ama bugün ki gibi herkese Osmanlı Türkçesi öğreteceğiz deyip dersi zorunlu hale getirirsen sonra da onu okutacak hoca bulamazsan kaş yapayım derken göz çıkartırsın, daha kötü neticelere sonuç verir. «İlahiyatçıların yüzde 80'i Osmanlı Türkçesini bilemez ve okuyamaz» Çünkü bugün milli eğitim kadrolarında Osmanlı Türkçesini öğretecek kadar yeterli öğretmen yok. Anladığımız kadar Hayrat Vakfı'ndan arkadaşları kullanacaklar, bu da çok büyük zarar verir. Çünkü ilahiyatçı arkadaşların yüzde 80'i Osmanlı Türkçesini bilemez de, okuyamaz da çok değişik yerlere gider bu. Keşke daha mantıklı, düşünülerek hareket edilseydi ya da bu işi bilenlere sorulsaydı daha düzgün kararlar alınabilirdi." Haber: Alpaslan Körükcü 11 Nevşehir Güncel Muskara Kapadokya 16 Şubat 2015 Pazartesi HABER Günlük Siyasi Gazete MHP KADIN KOLLARI BAŞKANLIĞINDAN Milliyetçi Hareket Partisi Nevşehir Kadın Kolları İl Başkanı Yıldız Gürbüz yaptığı basın açıklamasında “Ulusal ve yerel basın kuruluşlarının çeşitli yayınları üzerinde 12 Şubat 2015 tarihinde yaptığımız inceleme ve araştırmada; Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün, TBMM'nin kadına yönelik şiddeti araştırma komisyonu görüşmelerinde, kendi görüş ve düşüncelerini açıklamış olduğu, bu komisyona ilgili konularda bilgi sunumu gerçekleştirmek üzere davet edilmiş olan akademisyenler ile hoş olmayan tartışmalara girişmiş olduğu ve halkımızı derinden yaralayan açıklamalar yapmış olduğu anlaşılmıştır” diye konuştu. M HP Kadın Kolları Başkanı Yıldız Gürbüz açıklamasının devamında “Öncelikli olarak belirtmek istiyoruz ki, bütün sayın milletvekillerinin olduğu gibi, Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün de, yasama faaliyetlerinin bir parçası olan komisyon çalışmalarında görüş ve düşüncelerini açıklamış olmasının normal ve doğal olduğu, bunda yadırganacak bir durum olmadığı, dahası, fikir tartışmalarının da mümkün olduğu, görüş ve düşünce farklılıklarının zaten demokrasi kültürümüzün yapısında var olduğu bilinmektedir. Ancak, Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün, adı geçen komisyondaki görüşmeler sırasında sarf etmiş olduğu söz, cümle ve konular üzerinde yaptığımız incelemede; bütün bu açıklamalarının, ekmeğini yediğimiz, suyunu içtiğimiz bu aziz toprakların ruhuna çok yabancı olduğu, binlerce yıldır dünyaya sevgi ve kardeşliği öğreten kadim medeniyetimiz ile en ufak bir yakınlığının bulunmadığı ve özellikle yüce dinimiz İslamiyet'in ehlisünnet hiçbir yorumuna atfedilemeyeceği anlaşılmaktadır. Nevşehir insanının ve elbette yüce milletimizin asil duygularından habersiz olduğu anlaşılan Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün söz konusu açıklamalarını dikkatle incelediğimizde; İmamı Azam Efendimiz, Ahmet Yesevi Hocamız, Mevlana, Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli ve sayısız Horasan Erenleri'nin sevgisiyle yoğrulmuş hiçbir vatan evladının, söz, cümle ve yorumlarıyla böyle bir hataya düşmesinin mümkün olmadığını düşünüyoruz. Hele de hukuk tahsili yapmış bir kişinin, milli ve dini değerlerimize aykırı açıklamalar yapmış olması ve sonrasında yanlış anlaşıldığını beyan ederek tevil yoluna sapmış olmasının da kabul edilebilir hiçbir yanının olmadığını düşünüyoruz. Bu kapsamda, Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün söz konusu açıklamalarına baktığımızda; “Kadınlara bir şey verilmemesi gerektiği ve kadınların hak etmesi gerektiği“ vurgusunun, bu açıklamasında defalarca tekrarlanmış olduğu anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, “kadınların hak etmesi gerektiği“ yönündeki cümlesinin, konuşması içerisinden cımbızla çekilmiş bir cümle olmadığı ve konuşmasının tümünde anlatmaya çalıştığı bir algı, bir düşünce olarak kabul edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün, Nevşehir'imizi ve elbette Türkiye ülkesini mahcup ettiği, özellikle kadınlarımızın toplum içerisindeki sosyo kültürel, sosyo ekonomik ve siyasal alandaki varlığını tehdit ettiği, ayrımcılığın, dışlamanın ve ötekileştirmenin çukuruna düşerek, ilimizin olumsuz bir algı ile anılmasına neden olduğu anlaşılmaktadır. Sonuç olarak; Nevşehir, Türkiye ve dünya kamuoyunca Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün “Kadınlara bir şey verilmemesi gerektiği ve kadınların hak etmesi gerektiği“ yönündeki söz, düşünce ve algısını hayretle ve esefle karşıladığımızın bilinmesini istiyoruz. Nevşehir'imizin geleceğinin emanet edildiği bir sayın milletvekilinin içinde bulunduğu zihinsel ve düşünsel durum karşısında, halkımızın geleceği açısından endişelendiğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu yanlış zihniyetin, halkımızın ve özellikle kadınlarımızın duygu ve düşüncelerini temsil edemeyeceğini düşündüğümüzü bütün dünyanın bilmesini istiyoruz. Bu çerçevede, Nevşehir Milletvekili Sayın Murat Göktürk'ün, Nevşehir halkından ve yüce Türk milletinden özür dilemesini ve konu hakkında bir tekzip metni yayınlamasını bekliyoruz. Kamuoyuna saygılarımızla sunarız” diye konuştu. Haber: Alpaslan Körükcü TOKİ'DE HER KENTE AYRI TASARIM DÖNEMİ TOKİ Başkanı Turan: "Prensip olarak 'hiç bir şehirde en yüksek binalar TOKİ'nin yaptığı konutlar olmayacak' diyoruz. Artık projelerimizde doğal taşları daha çok kullanacağız. Nevşehir Ürgüp ve Mardin'de model olacak bir projelerimiz var." "TOKİ sektöre açılım yapmak için kısa ve orta vadede yurt dışında da faaliyet gösterecek" Turan, yaptığı açıklamada, 2002-2015 yılları arasında 649 bin konut üreterek rekora imza attıklarını, bu konutlarda ortalama 3 milyon 300 bin kişinin yaşadığı düşünülürse bazı Avrupa ülkelerinin nüfusundan daha fazla kişiye kaliteli barınma imkanı sağladıklarını kaydetti. TOKİ konutlarının yüzde 85'inin orta ve dar gelirlilere yönelik olduğuna işaret eden Turan, 2015 yılında 50 bin konut inşa edeceklerini, bu konutların yüzde 40'ının kentsel dönüşüm projeleri kaynaklı olarak gerçekleştirileceğini ifade etti. Türkiye'de son dönemde konut tercihlerinin değiştiğini, TOKİ'nin de kendisini disipline ederek şehirlerin kültürlerini yansıtan mimari anlayışa uygun projelere yöneldiğini anlatan Turan, şöyle konuştu: "Projelere sadece barınma olarak bakmıyoruz, yaşam alanı olarak da bakıyoruz. Geleneklerimizden gelen unsurlar projelerimizde yer alacak. Esnafla vatandaşların bir arada yaşadığı, caddesi, meydanları, bir kültürleri olan mahalleleri, yeni yaşam alanlarını oluşturuyoruz. TOKİ olarak da artık kalite dile getiren Turan, şehirlerin geleneksel dokularına uygun konut projelerinin ağırlık kazandığını söyledi. Türkiye'nin zengin ve farklı taş kaynakları olduğunu kaydeden Turan, "Artık projelerimizde doğal taşları daha çok kullanacağız. Nevşehir Ürgüp'te model olacak bir projemiz var. 923 sosyal konut yapıyoruz, yolu düşen vatandaşlarımızın görmesini istiyorum. Tamamı yöresel taşlardan imal edilmiş üç katlı konutlar yaptık. Mardin'de yeni bir proje geliştirdik. Mardin'in yöresel mimarisinden esinlenerek bugünkü normları taşıyan "Doğal taşları daha çok kullanacağız" Her konutlar yapacağız. Kars'ta, Bursa'da, kent için farklı konut Manisa'da, Çorum'da projelerini hayata farklı projeler yapıyoruz" geçirmeye çalıştıklarını noktasında bir üst evreye geçtik. Prensip olarak 'hiçbir şehirde en yüksek binalar TOKİ'nin yaptığı konutlar olmayacak' diyoruz. Genel disiplin olarak yatay mimariyi benimsiyoruz. Bir eleştiri var, 'yatay mimariye geçilince yeşil alanlar daralacak' diyorlar. Ancak öyle değil. Biz şehir merkezlerinde yüksek mimariye karşıyız. Daha düşük katlı mimari projelerle yaşam alanlarını genişleteceğiz. Yaklaşık altı aydır bu disiplinle çalışıyoruz. Gelenekle, geleceği birleştiren konseptle proje üretiyoruz." diye konuştu. Gelecek dönemde özellikle dar ve ve orta gelir grubu vatandaşlara yönelik konut projelerine önem vereceklerini, yeni bir atak dönemine girdiklerini sözlerine ekleyen Turan, kentsel dönüşüm projelerinin çalışmaları içinde önemli bir pay tutacağına dikkati çekti. TOKİ'nin yurt dışında Pakistan, Sri Lanka ve Endonezya'da projeler yaptığını da kaydeden Turan, "Somali'de 10 bin konutla ilgili çalışıyoruz. TOKİ sektöre açılım yapmak için kısa ve orta vadede yurt dışında da faaliyet gösterecek. TOKİ'yi birikimlerimizi yurt dışına taşıyabilecek yapı haline getirmeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. Muskara Kapadokya 16 Şubat 2015 Pazartesi HABER TÜRKİYE FUTBOL FEDERASYONU TARİHİNDE BİR İLK Türkiye Futbol Federasyonu, bir ilke imza atarak gelecek sezonun planlamasını erken açıkladı. Türkiye Futbol Federasyonu TFF Nevşehir İl Temsilcisi M. Tolga Karaca konuya dair yaptığı açıklamada, 2015-2016 sezonunun planlaması ile ilgili detaylara yer verdi. Spor Toto Süper Lig'de 20152016 sezonu 14, 15 ve 16 Ağustos 2015 tarihlerinde yapılacak maçlarla başlayacak. İlk yarısı 27 Aralık Pazar günü sona erecek ligde 16, 17 ve 18 Ocak 2016 tarihlerinde yapılacak maçlarla başlayacak ikinci yarı 22 Mayıs 2016 Pazar günü tamamlanacak. Karaca açıklamasında TFF Süper Kupa müsabakasının 8 Ağustos 2015 Cumartesi günü, Ziraat Türkiye Kupası finalinin ise 25 Mayıs 2016 Çarşamba günü oynanacağını söyledi. Ayrıca, 24 ve 25 Eylül 2015 tarihlerine denk gelen Kurban Bayramı'nın birinci ve ikinci günleri ile 31 Aralık 2015 ve 1 Ocak 2016 tarihlerinde profesyonel ligler ve Türkiye Kupası'nda maç yapılmayacağı da belirtildi. Haber: Ali Çamur SPORCU FABRİKASININ TEMELİ NE ZAMAN ATILACAK? N EVŞEHİR (MHA) Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Türkiye genelinde ses getirecek bir projeyi Nevşehir'de faaliyete geçirmeye hazırlanıyor. Edinilen bilgiye göre; Ak Parti Nevşehir Milletvekillerinin ve Gençlik Spor bakanlığının da desteğiyle ilimizde önümüzdeki günlerde hayata geçirilmesi planlanan çalışma ile Nevşehir'in ulusal ve uluslar arası organizasyonlarda yarışacak sporcu sayısı önümüzdeki yıllarda ciddi oranda artırılacak. Önümüzdeki günlerde konuya ilişkin bir basın toplantısı düzenlemesi beklenen il müdürü Mustafa Ünlüer'in son birkaç yıl içerisinde ilimize kazandırılan spor yatırımlarına ek olarak yapılacak olan Sporcu Fabrikasının 2000 Evler mahallesinde temin edilen arazi üzerine kurulmasının düşünüldüğü öğrenildi. Salon sporlarında mevcut bulunan milli sporcularımızın sayısını birkaç yıl içerisinde ciddi boyata artıracak olan Sporcu fabrikasının detayları önümüzdeki günlerde netlik kazanacak. ALTINYILDIZ KOLEJİ LİSE GENÇ KIZ BASKETBOL TAKIMI TÜRKİYE YARI FİNALLERİNDE İLK MAÇINI KAZANDI zel Altınyıldız Koleji Genç Kız Basketbol takımı Türkiye yarı finalinin ilk maçında Konya'da karşılaştığı Ö Çanakkale Ayvacık birinciliği için İzmir Anadolu Lisesi'ni 64 Özel Hatay Koleji ile karşılaşacak. - 53 yendi. Özel Altınyıldızlı genç kızlar bu galibiyetten sonra Pazar günki çapraz eşleşmede gurup Şampiyon takıma Türkiye yarı finallerinde başarılar diliyoruz. Haber: Ali Çamur
© Copyright 2024 Paperzz