İçindekiler İçindekiler Organizasyon Komiteleri Sempozyum Programı Türkçe 3 4-5 6-10 Çalıştay Programı Türkçe 11-12 Sempozyum Programı İngilizce 14-18 Çalıştay Programı İngilizce 19-20 Oturum Başkanları 22-61 Konuşmacılar Çalıştaylar 62-337 338-347 Contents Contents Organizing Committees 3 4-5 Symposium Programme in Turkish 6-10 Workshop Programme in Turkish 11-12 Symposium Programme in English 14-18 Workshop Programme in English 19-20 Chairs 22-61 Speakers Workshops 62-337 338-347 Düzenleme Kurulu Organizing Committee Bilimsel Danışma Kurulu Scientific Advisory Committee Başkan: Prof. Dr. M. İhsan Karaman Prof. Dr. Ayşen Gürcan Prof. Dr. Alaattin Duran Prof. Dr. Bülent Çaplı Prof. Dr. Cahide Aydın Prof. Dr. Cevdet Erdöl Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Prof. Dr. Ferhunde Öktem Prof. Dr. Figen Karadağ Prof. Dr. Hakan Coşkunol Prof. Dr. Halil Ekşi Prof. Dr. Hasan Bacanlı Prof. Dr. Haydar Sur Prof. Dr. Hayrettin Kara Prof. Dr. Işıl Maral Prof. Dr. İbrahim Cılga Prof. Dr. İlhan Yargıç Prof. Dr. Kemal Sayar Prof. Dr. Kültegin Ögel Prof. Dr. M. Hakan Türkçapar Prof. Dr. Medaim Yanık Prof. Dr. Mehmet Akif Karan Prof. Dr. Musa Tosun Prof. Dr. Mücahit Öztürk Prof. Dr. Necdet Ünüvar Prof. Dr. Nesrin Dilbaz Prof. Dr. Osman Hayran Prof. Dr. Saffet Tüzgen Prof. Dr. Sabahattin Aydın Dr. M. Akif Seylan Dr. İbrahim Topçu M. Pervin Tuba Durgut Doç Dr. Yusuf Adıgüzel Dr. Ahmet Özdinç Savaş Yılmaz Prof. Dr. Ayşen Gürcan Ahmet Zeki Olaş Dr. Maria Renström Dr. Sertaç Polat Dr. Peyman Altan Dr. Toker Ergüder Dr. Vladimir Poznyak Gregor Burkhart Lidija Vugrinec Patrick Pennickx Paul Griffiths Sebahattin Kuş 4 Prof. Dr. Yunus Söylet Prof. Dr. Zehra Arıkan Doç. Dr. Hasan Hüseyin Eker Doç. Dr. Murat Gültekin Doç. Dr. Cüneyt Evren Doç. Dr. Mustafa Taşdemir Doç. Dr. Osman Tolga Arıcak Doç. Dr. Osman Vırıt Yrd. Doç. Dr. Perihan Torun Yrd. Doç. Itır Tarı Cömert Yrd. Doç. Ömer Miraç Yaman Dr. Maria Cristina Profili Dr. Gazi Alataş Dr. Gilberto Gerra Dr. Muhammet Tayyip Kadak Uzm. Dr. Arzu Çiftçi Demirci Harun Sönmez Mehmet Dinç Mesud Yılmaz Uğur Evcin 5 PROGRAM 1. GÜN, 29 EYLÜL 2014 08:30-09.30 Kayıt 09:30-11.00 Açılış Konuşmaları 11:00-11:30 Kahve Molası 11:30-13:00 Ana Oturum I Uyuşturucu Politikalarında Halk Sağlığı Yaklaşımları Oturum Başkanı: Prof. Dr. Seçil Özkan ·· Dr. Vladimir Poznyak ·· Prof. Dr. Thomas Babor, Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı ·· Prof. Dr. Keith Humphreys, Temel Sağlık ve Adalet Sisteminde Bağımlılık Tedavisinin İyileştirilmesi ·· Dr. Gilberto Gerra, Uyuşturucu Sorununa Müdahale: Bilim ve Klinik Uygulamaları Ayrımı 13:00-14:00 Öğle Arası 14.00-15.30 Paralel Oturum I A Uyuşturucu Önleme Stratejileri I Oturum Başkanı: Prof. Dr. Sevil Atasoy ·· Gregor Burkhart, Bireyden Çevreye Avrupa’da Uyuşturucu Önleme Yaklaşımları ·· Prof. Dr. David Foxcroft, Uyuşturucu Önleme Programları ve Etkililiği: Çevresel, Gelişimsel ve Bilişsel Yaklaşımlar ·· Dr. Helena Pacnerova, Çek Cumhuriyetinde Önleme Programlarının Sertifikasyon Sistemi 14.00-15.30 Paralel Oturum I B İyileşme ve Rehabilitasyon I: Rehabilitasyon Modelleri Oturum Başkanı: Doç. Dr. Cüneyt Evren ·· Janusz Sieroslawski, İki Rehabilitasyon Modeli-Toplum Temelli Programa Karşı Terapötik Toplum ·· Prof. Dr. Volodymyr Tymoshenko, Uyuşturucu Bağımlılarının Rehabilitasyonu ve Sosyal Uyumu Sorunu ·· Mohammad Nasib-Jean Kissell, Wadan Afganistan: WADAN’ın Uyuşturucu Kontrolüne Yaklaşımı, 2002-2014 ·· Dr. José Ángel Prado, Meksika’da İyileşme ve Rehabilitasyon 15.30-16.00 Kahve Molası 16:00-17:30 Paralel Oturum II A Uyuşturucu Kullanımının Nörolojik ve Psikolojik Sonuçları Oturum Başkanı: Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu ·· Prof. Dr. Louisa Degenhardt, Hastalık Yükü ·· Prof. Dr. Gaetano Di Chiara, Ergenlik Dönemindeki Gençlerin Kenevir ve Ekstaziye Maruz Kalmalarının Dopamin İşlevi ve Ödüllendirme Üzerindeki Uzun Vadeli Sonuçları ·· Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori, Mali Kısıtlamalar Altında Etkin Uyuşturucu Politikalarının Tasarlanması ve Uygulanması: Yunanistan Örneği ·· Prof. Dr. Sacide Pehlivan, Bağımlılığın Genetiği 16:00-17:30 Paralel Oturum II B Uyuşturucu Kullanımı Üzerine Yeni Bakış Açıları: İnanç Temelli Yaklaşımlar ve Uygulamalar Oturum Başkanı: Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman ·· Dr. Rusdi Abd Rashid, Uyuşturucu Bağımlılığında Manevi Güçlendirme ve Rehabilitasyon (SEDAR) Programı: Malezya’da İlaç Destekli Tedavinin (Mat) Yaygınlaştırılmasında Cami Platformunun Kullanılması ·· Muneer Al-jabri, Yemen’de Qat Rehabilitasyonu ve Uyuşturucu Bağımlılığı ·· Uğur Eleman, 180 Derece Arasında Bir Nokta ·· Boro Goic, Sürdürülebilir İyileşme Seçeneklerine Yönelik Hristiyan Yaklaşımı 2. GÜN, 30 Eylül 2014 09.30-11.00 Paralel Oturum III A İyileşme ve Rehabilitasyon II: Rehabilitasyon Modelleri Oturum Başkanı: Prof. Dr. İlhan Yargıç ·· Elisa Rubini, Bir Yaşam Toplumu Olarak San Patrignano: Uyuşturucu Madde Rehabilitasyon, İyileşme ve Sosyal Entegrasyon Modeli ·· Dr. Cenk Yancar, Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi ·· Muhetaer Ayoufu, Prof. Dr. Nurmuhammat Amat, Uyuşturucu Tedavisinde Geleneksel Çin ve Uygur Tıbbı ·· Prof. Dr. Fatima El Omari, Alkol ve Diğer Uyuşturucular Konusunda Akdeniz Okul Araştırma Projesi: Fas Deneyimi 09.30-11.00 Paralel Oturum III B Önleme Stratejileri II: Okul Temelli Programlar Oturum Başkanı: Doç. Dr. M. Kemal Biçerli ·· Dr. Inga Bankauskiene, Litvanya’da Psikoaktif Madde Kullanımının Önlenmesine Yönelik Bir İyi Uygulama Örneği ·· Peer van der Kreeft, EU-Dap Ağı Unplugged Uyuşturucu Madde Önleme Programı ·· Savaş Yılmaz, Türkiye Bağımlılıklarla Mücadele Eğitim Programı (TBM) ·· Prof. Dr. Marilyn Clark, Malta’da Eğlence Amaçlı Marihuana Kullanıcılarının Kariyerlerinin Araştırılması: Erişkinlere Yönelik Bir Çalışma 11.00-11.30 Kahve Molası 6 7 PROGRAM 11.30-13.00 Paralel Oturum IV A Gelecekteki Tehditler ve Zorluklar: Yeni Tür Psikoaktif Maddelerle Mücadele Oturum Başkanı: Dr. Mustafa Pınarcı ·· Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu, Türkiye’nin Yeni Psikoaktif Maddelerle Mücadeledeki Yeni Stratejileri ·· Paul Griffiths, EMCDDA ve AB Erken Uyarı Sisteminin Avrupa’da Yeni Psikoaktif Maddelerin İzlenmesindeki Rolü ·· Ali Bertan, Türkiye’de Erken Uyarı Sistemi 16.00-17.30 Paralel Oturum VI A Medya Farkındalık Kampanyaları Oturum Başkanı: Gregor Burkhart ·· Richard Ives, Önlemenin Geliştirilmesi ·· Dr. Christian Mirre, Uluslararası Probleme Basit Bir Çözüm ·· Boguslawa Bukowska, Psikoaktif Maddelerin Kullanımının Önlenmesi ile ilgili Medya Kampanyaları ve Değerlendirme: Orta Asya Örneği ·· Dr. Elias Allara, Kitlesel Medya Kampanyaları Yasal ve Yasadışı Uyuşturucu Madde Kullanımını Önleme Konusunda Etkili midir? 11.30-13.00 Paralel Oturum IV B Erken Müdahale ve Tedavi Oturum Başkanı: Prof. Dr. Mücahit Öztürk ·· Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers, Güney Afrika’da Temel Sağlık Merkezlerinde Uyuşturucu Kullanımına Müdahale Edilmesi: Fırsatlar ve Zorluklar ·· Andrew Brown, Gençlere Yönelik Erken Müdahale ve Tedavi ·· Prof. Dr. Kültegin Ögel, Madde Kullanımı ve Bağımlılığında Bireyselleştirilmiş Müdahale ·· Dr. Lars Møller, Adli Yargı Sisteminde Tedavi 16.00-17.30 Paralel Oturum VI B Uyuşturucu Politikalarında Farklı Yaklaşımlar Oturum Başkanı: Anders Eriksson ·· Fay Watson, Uyuşturucu Politikaları ve İnsan Hakları: EURAD Raporu ·· Marie Nougier, Zarar Azaltma ve Müdahale Politikalarında İyi Uygulama Örnekleri ·· Kerstin Nordin Skoglund, Therese Holmkvist Üç Şehir Projesi: İsveç’te Esrar Önleme Üzerine Çok Yönlü Bir Stratejik İşbirliği Örneği 13.00-14.00 Öğle Arası 14.00-15.30 Paralel Oturum V A Savunuculuk ve Kapasite Geliştirme Oturum Başkanı: M. Pervin Tuba Durgut ·· Esbjorn Hornberg, 2008’den 2016 UNGASS Sonrasına: Viyana NGO Komitesi- Politik Süreçlere Erişimde Bir Araç Olarak Sivil Toplum ·· Peter Sarosi, Zarar Azaltma Savunuculuğu: Boşlukların Kapatılması ·· Sandy Mteirek, Güvenlik ve Adalet: Daha İyi Bir Hukuka Doğru ·· Rowdy Yates, İyileşme Sermayesi, Bağımlılık Teorisi ve İyileşme Toplumunun Gelişimi 14.00-15.30 Paralel Oturum V B Ulusal Politikalarda Başarılar ve Zorluklar Oturum Başkanı: Prof. Dr. Cevdet Erdöl ·· Prof. Dr. İlhan Yargıç, Yeşilay’ın Uyuşturucu Madde Kullanımı Başlıklı Çalıştay Raporu ·· Mustafa Ersoy, Türkiye Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi ·· Ayşe Gökyiğit, Kuzey Kıbrıs’ta Uyuşturucu Kullanımı 15.30-16.00 Kahve Molası 3. GÜN, 1 Ekim 2014 09.30-11.00 Paralel Oturum VII A Uyuşturucu Madde Kullanımı ve Gençlik Oturum Başkanı: Harun Sönmez ·· Simona Stankeviciute, Yasal ve Yasal Olmayan Maddeler: Bir Geçiş Maddesi Olarak Alkol ·· Dr. Arzu Çiftçi Demirci, Ergenlerde Alkol ve Madde Kullanımı ·· Enes Efendioğlu, Madde Bağımlılığının Azaltılmasında Temel Bir Yaklaşım Olarak Gençlik Katılımı ·· Mazhar Hussain, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkelerde Gençler Arasında Tütün, Alkol ve Uyuşturucu Kullanımının Güncel Durumu 09.30-11.00 Paralel Oturum VII B Arz ve Talep Azaltmada Dengeli Bir Yaklaşım Oturum Başkanı: Doç. Dr. Mustafa Taşdemir ·· Uğur Evcin, Türkiye’de İl Uyuşturucu Koordinasyon Kurullarının Yapısı ve Faaliyetleri ·· Jean-Félix Savary, Tek Bir Model Bünyesinde Birbirinden Farklı Yaklaşımların Nasıl Kombine Edileceği: İsviçre Deneyimi ·· Zafer Dülger, Uyuşturucuyla Mücadelede Polisin Rolü ·· Cecile Martel, Avrupa Birliği Uyuşturucu Politikalarında Denge Yaklaşımı 11.00-11.30 Kahve Molası 8 9 PROGRAM 11.30-13.00 Paralel Oturum VIII A İzleme ve Değerlendirme Oturum Başkanı: Dr. Jože Hren ·· Bjorn Hibell, ESPAD-Madde Bağımlılığı Üzerine Dünyanın En Büyük Okul Araştırması ·· Prof. Dr. Janusz Sieroslwski, Uyuşturucu Politikalarının Değerlendirilmesi: Polonya Örneği ·· Nijole Goštautaite-Midttun, Litvanya’da Bağımlılık Hizmetlerini Çocuklara Ulaştırmadaki Zorluklar ·· Adrianus (Bob) Keizer, Politika Sürecinde İzleme ve Değerlendirmenin Rolü 11.30-13.00 Paralel Oturum VIII B Önleme Stratejileri III: Modeller ve Teoriler Oturum Başkanı: Yard. Doç. Itır Tarı Cömert ·· Paul Rompani, Küresel Düzeyde Uyuşturucuyu Önleme ·· Mehmet Dinç, Bağımlılığın Önlemesinde ve Rehabilitasyonunda Psikolojik Dayanıklılık Temelli Sağlıklı Gelişim Modeli ·· Angelina Brotherhood, Uyuşturucu Önleme Çalışmalarının Niteliği Nasıl Geliştirilebilir? EQUS ve EDPQS Tanıtımı ·· Maria Renström (DSÖ), Hükümetin Bütüncül Halk Sağlığı Yaklaşımında Önemli Bir Araç Olarak Önleme ÇALIŞTAYLAR 1. GÜN, 29 Eylül 2014 14.00-15.30-Çalıştay I Üç Şehir (Stockholm, Göteborg ve Malmoe) Projesi: Kenevir Kullanımına Yönelik Stratejik Önleme Çalışmalarına Uygulama Yönünden Bir Bakış ·· Anders Eriksson 15:30-16:00 Kahve Molası 16:00-17:30 Çalıştay I Üç Şehir (Stockholm, Göteborg ve Malmoe) Projesi: Kenevir Kullanımına Yönelik Stratejik Önleme Çalışmalarına Uygulama Yönünden Bir Bakış ·· Anders Eriksson 2. GÜN, 30 Eylül 2014 09.30-11.00 Çalıştay II Önleme Stratejileri Uygulamalarında İnternetin Pozitif ve Negatif Yönleri: Risk ve Zarar Azaltımına Yönelik Derinlemesine Bir Bakış ·· Dr. Jože Hren ·· Željko Petkovic 13.00-14.00 Öğle Arası 11:00-11:30 Kahve Molası 14.00-15.30 Ana Oturum II İyileşme ve Rehabilitasyon III: Standartlar & Kılavuzlar Oturum Başkanı: Prof. Dr. Ayhan Kalyoncu ·· Doç. Dr. Cüneyt Evren, İstanbul’da Opioid İdame Tedavisi ve Sonuçları ·· Prof. Dr. John Strang, İyileşme Odaklı Uyuşturucu Tedavileri-Öğrenilen Dersler ve Etkili Bir Tedavi Sistemi Nasıl Olmalı? ·· Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Bağımlılık Hastalık mı? Tedavi İlkeleri ·· Prof. Dr. Ambros Uchtenhagen, Bağımlılık Tedavisi ve Rehabilitasyonunda Avrupa Kalite Standartları 11.30-13.00 Çalıştay II Önleme Stratejileri Uygulamalarında İnternetin Pozitif Ve Negatif Yönleri: Risk ve Zarar Azaltımına Yönelik Derinlemesine Bir Bakış ·· Dr. Jože Hren ·· Zeljko Petkovic 15.30-16.00 Kahve Molası 16.00-17.30 Çalıştay III Gençlerin Uyuşturucu Kullanımı Üzerinde Medyanın Etkileri ·· Haluk Piyes (Oyuncu) 16.00-17.00 Ana Oturum III Panel Tartışması: Karar Vericiler, Araştırmacılar ve STK’lar Oturum Başkanı: Prof. Dr. M. İhsan Karaman 14.00-15.30 Çalıştay III Gençlerin Uyuşturucu Kullanımı Üzerinde Medyanın Etkileri ·· Haluk Piyes (Oyuncu) 15:30-16:00 Kahve Molası 17:00-17:30 Deklarasyon 10 11 ÇALIŞTAYLAR 3. GÜN, 1 Ekim 2014 09.30-11.00 Çalıştay IV Gençlerde Madde Kullanımını Hedef Alan Sosyal Çalışma Uygulamaları: Farklı Modeller ve Yaklaşımlar ·· Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman 11:00-11:30 Kahve Molası 11:30-13.00 Çalıştay IV Gençlerde Madde Kullanımını Hedef Alan Sosyal Çalışma Uygulamaları: Farklı Modeller ve Yaklaşımlar ·· Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman 12 13 PROGRAMME DAY 1, 29 September 2014 08.30-09.30 Registration 09.30-11.00 Opening Session 11.00-11.30 Coffee Break 11.30-13.00 Plenary Session I Public Health Perspectives on Drug Policy Chair: Prof. Dr. Seçil Özkan ·· Dr. Vladimir Poznyak ·· Prof. Dr. Thomas Babor, Drug Policy and Public Health ·· Prof. Dr. Keith Humphreys, Enhancing Addiction Treatment in the Health Care and Criminal Justice Systems ·· Dr. Gilberto Gerra, Responding to Drug Use Disorders: The Gap Between Science and Clinical Practice 13.00-14.00 Lunch Break 14.00-15.30 Parallel Session I A Drug Prevention Strategies I Chair: Prof. Dr. Sevil Atasoy ·· Gregor Burkhart, Drug Prevention Approaches in Europe from the Individual to the Environment ·· Prof. Dr. David Foxcroft, Prevention Programs and Effectiveness: Environmental, Developmental and Informational Approaches ·· Dr. Helena Pacnerova, The Certification System of Prevention Programmes in the Czech Republic 14.00-15.30 Parallel Session I B Recovery and Rehabilitation I: Models in Rehabilitation Chair: Assoc. Prof. Dr. Cüneyt Evren ·· Janusz Sieroslawski, Two Models of Rehabilitation- Therapeutic Community Versus Community-Based Program ·· Prof. Dr. Volodymyr Tymoshenko, To the Question of the Social Component of the Rehabilitation of Drug Addicts ·· Mohammad Nasib, Jean Kissell, Wadan Afghanistan: WADAN’s Approach to Drug Control, 2002-2014 ·· Dr. José Ángel Prado, Recovery and Rehabilitation in Mexico 15.30-16.00 Coffee Break 16:00-17:30 Parallel Session II A Psychological and Neurological Consequences of Drug Use Chair: Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu 14 ·· Prof. Dr. Louisa Degenhardt, Burden of Disease ·· Prof. Dr. Gaetano Di Chiara, Long Term Consequences of Adolescent Cannabis and Extasy Exposure on Dopamine Function and Reward ·· Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori, Designing and Implementing Responsive Drug Policies under Fiscal Constraints: The Case of Greece ·· Prof. Dr. Sacide Pehlivan, Genetics of Addiction 16:00-17:30 Parallel Session II B New Perspectives on Drug Abuse: Faith- Based Approaches and Practices to Drug Policies Chair: Assist. Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman ·· Dr. Rusdi Abd Rashid, Spiritual Enhancement on Drug Addiction and Rehabilitation(SEDAR) Program: Using Mosque Platform as Medication Assisted Treatment (MAT) Expansion in Malaysia ·· Muneer Al-jabri, Drug Addiction and Rehabilitation the Qat in Yemen ·· Uğur Eleman, A Point Between 180 Degrees ·· Boro Goic, Christian Approach to Sustainable Recovery Options DAY 2, 30 September 2014 09.30-11.00 Parallel Session III A Recovery and Rehabilitation II: Models in Rehabilitation Chair: Prof. Dr. İlhan Yargıç ·· Elisa Rubini, San Patrignano: A Community for Life. A Model for Drug Rehabilitation, Recovery and Social Reintegration ·· Dr. Cenk Yancar, Oya Bahadır Yuksel Treatment and Rehabilitation Centre ·· Muhetaer Ayoufu, Prof. Dr. Nurmuhammat Amat, Traditional Chinese and Uighur Medicine in Drug Treatment ·· Prof. Dr. Fatima El omari, Mediterranean School Survey Project (Medspad) on Alcohol and Other Drugs: The Maroccan Experience 09.30-11.00 Parallel Session III B Prevention Strategies II: School Based Programs Chair: Assoc. Prof. Dr. M. Kemal Biçerli ·· Dr. Inga Bankauskiene, Psychoactive Substance Use Prevention in Lithuania: Towards Best Practice ·· Peer van der Kreeft, The Unplugged Drug Prevention Program from the EU-Dap Network ·· Savaş Yılmaz, Addiction Training Program of Turkey (TBM) ·· Prof. Dr. Marilyn Clark, Exploring the Career Path of Recreational Marijuana Users in Malta: A Study among Emerging Adults 11.00-11.30 Coffee Break 15 PROGRAMME 11.30-13.00 Parallel Session IV A Future Treats / Challenges: Responding the Emergence of Psychoactive Substances Chair: Dr. Mustafa Pınarcı ·· Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu, New Strategies of Turkey for Fighting against to the New Psychoactive Substances ·· Paul Griffiths, The Role of the EMCDDA and the EU Early Warning System in the Monitoring of New Psychoactive Substances in Europe ·· Ali Bertan, Early Warning System in Turkey 11.30-13.00 Parallel Session IV B Brief Intervention and Treatment Chair: Prof. Dr. Mücahit Öztürk ·· Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers, Addressing Substance Use within Primary Health Care Settings in South Africa: Opportunities and Challenges ·· Andrew Brown, Young People-Brief Intervention and Treatment ·· Prof. Dr. Kültegin Ögel, Individualized Interventions in Addiction Related Problems ·· Dr. Lars Møller, Treatment in the Criminal Justice System 13.00-14.00 Lunch Break 14.00-15.30 Parallel Session V A Advocacy and Capacity Building Chair: M. Pervin Tuba Durgut ·· Esbjorn Hornberg, From Beyond 2008 to UNGASS 2016: The Civil Society Tool to Access the Political Process ·· Peter Sarosi, Advocacy for Harm Reduction: Bridging the Gaps ·· Sandy Mteirek, Health, Safety, Justice: Towards Better Laws ·· Rowdy Yates, Recovery Capital, Addiction Theory and the Development of Recovery Communities 14.00-15.30 Parallel Session V B National Successes and Challenges Chair: Prof. Dr. Cevdet Erdöl ·· Prof. Dr. İlhan Yargıç, Report of the Green Crescent National Workshop on Drug Abuse ·· Mustafa Ersoy, Turkish National Strategy on Drug Policy ·· Ayşe Gökyiğit, Drug Use in Northern Cyprus 15.30-16.00 Coffee Break 16.00-17.30 Parallel Session VI A Media Awareness Campaigns Chair: Gregor Burkhart ·· Richard Ives, Improving Prevention, ·· Dr. Christian Mirre, A Simple Remedy to an International Problem 16 ·· Boguslawa Bukowska, Media Campaigns for Preventing Using Psychoactive Substances and its Evaluation: Example from Central Asia ·· Dr. Elias Allara, Are Mass-Media Campaigns Effective in Preventing Use and Intention to Use Illicit Drugs? A Cochrane Systematic Review and Meta-Analysis 16.00-17.30 Parallel Session VI B Different Approaches on Drug Policy Chair: Anders Eriksson ·· Fay Watson, Drug Policies and Human Rights: EURAD Report ·· Marie Nougier, Best Practice in Harm Reduction Policies and Interventions ·· Kerstin Nordin Skoglund, Therese Holmkvist, The Three Cities Project: A Multi-Strategy Collaboration on Cannabis Prevention in Sweden DAY 3, 1 October 2014 09.30-11.00 Parallel Session VII A Drug Use and Youth Chair: Harun Sönmez ·· Simona Stankeviciute, Legal and Illegal Drugs: Alcohol as a Gateway Substance to Using Other Drugs ·· Dr. Arzu Çiftçi Demirci, Alcohol and Drug Use in Adolescents ·· Enes Efendioğlu, Youth Engagement as a Keystone to Reduce Substance Abuse ·· Mazhar Hussain, Current Status of Tobacco, Alcohol and Drug use among Youths in OIC Member Countries 09.30-11.00 Parallel Session VII B A Balanced Approach to Demand and Supply Reduction Chair: Assoc. Prof. Dr. Mustafa Taşdemir ·· Uğur Evcin, Structure and the Activities of Provincial Drug Coordination Boards in Turkey ·· Jean-Félix Savary, How to Combine Different Approaches within a Single Model: The Experience Of Switzerland ·· Zafer Dülger, The Role of Police in Fighting against Drugs ·· Cecile Martel, The Balanced Approach to Drug Policy within the EU 11.00-11.30 Coffee Break 11.30-13.00 Parallel Session VIII A Monitoring and Evaluation Chair: Dr. Jože Hren ·· Dr. Bjorn Hibell, ESPAD-The World´s Largest School Survey on Substance Use ·· Prof. Dr. Janusz Sieroslwski, Evaluation of Drug Policy-Polish Experiences ·· Nijole Goštautaite-Midttun, Accessibility Challenges in Delivering Addiction Services to Children in Lithuania ·· Adrianus (Bob) Keizer, The Role of Monitoring and Evaluation in the Policy Process 17 PROGRAMME 11.30-13.00 Parallel Session VIII B Prevention Strategies III: Models & Theories Chair: Assist. Prof. Dr. Itır Tarı Cömert ·· Paul Rompani, Drug Prevention on a Global Level ·· Mehmet Dinç, Promoting Resilience by Promoting Healthy Development to Prevent/Rehabilitate Addiction ·· Angelina Brotherhood, How to Improve the Quality of Drug Prevention Activities-Introducing EQUS and EDPQS ·· Maria Renström (WHO), Prevention- Key in a Whole of Government Public Health Approach 13.00-14.00 Lunch Break 14.00-15.30 Plenary Session II Recovery and Rehabilitation III: Standards & Guidelines Chair: Prof. Dr. Ayhan Kalyoncu ·· Assoc. Prof. Dr. Cüneyt Evren, Opioid Maintenance Treatment in Istanbul and Related Outcome ·· John Strang, Recovery Orientated Drug Treatments-Lessons Learnt, What Should an Effective Treatment System Look Like? ·· Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, Addiction Health Problem? Treatment Principles ·· Prof. Dr. Ambros Uchtenhagen, European Quality Standard in Addiction Treatment and Rehabilitation 15.30-16.00 Coffee Break 16.00-17.00 Plenary Session III Panel Discussion with Policy Makers, Researchers and NGOs Chair: Prof. Dr. M. İhsan Karaman 17:00-17:30 Declaration WORKSHOPS DAY 1, 29 September 2014 14.00-15.30 Workshop I The Three Cities Project: Strategic Cannabis Prevention Work from a Practical Angle ·· Anders Eriksson 15:30-16:00 Coffee Break 16.00-17.30 Workshop I The Three Cities Project: Strategic Cannabis Prevention Work from a Practical Angle ·· Anders Eriksson DAY 2, 30 September 2014 09.30-11.00 Workshop II Implementation of Prevention Strategies, Positive and Negative Aspects of Internet, Insights into Risk and Harm Reduction Aspects ·· Dr. Jože Hren ·· Željko Petkovic 11:00-11:30 Coffee Break 11.30-13.00 Workshop II Implementation of Prevention Strategies, Positive and Negative Aspects of Internet, Insights into Risk and Harm Reduction Aspects ·· Dr. Jože Hren ·· Željko Petkovic 14.00-15.30 Workshop III The Effects of Media on Drug Abuse Among Youth ·· Haluk Piyes (Actor) 15:30-16:00 Coffee Break 16.00-17.30 Workshop III The Effects of Media on Drug Abuse Among Youth ·· Haluk Piyes (Actor) 18 19 WORKSHOPS DAY 3, 1 October 2014 09.30-11.00 Workshop VI Social Work Practices in Youth Substance Abuse: Different Approaches and Models ·· Assist. Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman 11:00-11:30 Coffee Break 11.30-13.00 Workshop VI Social Work Practices in Youth Substance Abuse: Different Approaches and Models ·· Assist. Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman 20 21 Oturum Başkanları Chairs Prof. Dr. Seçil Özkan Türkiye Prof. Dr. Seçil Özkan Turkey Biyografi Biography Prof. Dr. Seçil Özkan, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu Başkanıdır. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuş ve 1999 yılında Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümünde kariyerini tamamlamıştır. 1999 yılından itibaren Sağlık Bakanlığı Öncelikli Sağlık Bakım, Sağlık Merkezleri Bölüm Başkanı olarak çalışmıştır. 2002 yılında Gazi Üniversitesinde “Eğitim İdaresi ve Gözetimi” konusunda master derecesini elde etmiştir. 2000 yılından itibaren, Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi, Halk Sağlığı Bölümünde dört yıl boyunca akademisyen olarak çalışmıştır. 2004-2006 yılları arasında Yard. Doç. olarak çalışan Seçil Özkan, görevine doçent olarak devam etmiştir. 2011 yılında aynı üniversitede görevini profesör olarak sürdürmüştür. 2010 ve 2013 yılları arasında kendisi Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Demografik Disiplin Başkanı ve Kazaların Epidemioloji kurul üyesi olarak ve Tıp Fakültesinde Genel Koordinatör Yardımcısı olarak çalışmıştır. Prof. Dr. Seçil ÖZKAN, President of Public Health Institution of Turkey, graduated from Ankara University Faculty of Medicine and completed Career Education in Gazi University, Faculty of Medicine, Department of Public Health in 1999. Since 1999, she worked as Head of Department of Health Centers in Primary Health Care Services General Directorate of Ministry of Health for a period of one year. She completed her master degree in the field of “Educational Administration and Supervision” in Gazi University in 2002. She worked as an academician in Gazi University, Faculty of Medicine, Department of Public Health for a period of four year since 2000. While in 2006 Seçil Özkan, who worked as assistant professor doctor between 2004 and 2006, continued her duty as Associate Doctor, in 2011. She continued his duty as a professor doctor in the same university. Between 2010 and 2013 she carried on the duty as Institute Board Member in Gazi University, Institute of Health Sciences and Head of Discipline of Demographics and Epidemiology of Accidents and as Assistant of Chief Coordinator of Faculty of medicine. 2012 yılında Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne danışman olarak atanan Özkan Etik Komisyon Başkanı ve aynı zamanda 2013 yılında Gazi Üniversitesi eğitim komisyonu üyesi idi. Üyelik ve Yöneticilik görevini kamu sağlığı hususunda aktif olan çeşitli dernekler ve sivil toplum kuruluşlarında da sürdüren Özkan ulusal ve uluslararası referanslı pek çok dergide makale yayınlamıştır ve ulusal ve uluslararası bilimsel toplantılar ve ödül toplantılarında sunumlar yapmıştır. Prof. Dr. Özkan Gazi Üniversitesi ve Sağlık Bakanlığında proje, eğitim ve toplantılar gerçekleştirmiştir. 24 Özkan, who was assigned as Advisor of Rector in Gazi University in 2012, was President of the Ethics Commission and was also a member of education commission in Gazi University in 2013. Prof. Dr.ÖZKAN, who carries out a duty of membership and directorship in various associations and non-governmental organizations which are active on public health, has many articles published in national and international refereed journals, notifications presented in national and international scientific meetings and awards. Mrs. ÖZKAN, who took in charge with projects, trainings and meetings carried out by Gazi University and the Ministry of Health. 25 Prof. Dr. Sevil Atasoy Türkiye Prof. Dr. Sevil Atasoy Turkey Biyografi Biography Prof. Dr. Sevil Atasoy İstanbul, Türkiye doğumludur. Kendisi Adli Bilimler ve Biyokimya profesörüdür. Halen İstanbul’daki Üsküdar Üniversitesinde Rektör danışmanı ve Şiddet ve Suç Önleme Merkezi Müdürüdür. Prof. Dr. Sevil Atasoy, born in Istanbul, Turkey, is a professor of biochemistry and forensic science and currently advisor to the Rector and Director of the Violence and Crime Prevention Center of Uskudar University, Istanbul. Atasoy Birleşmiş Milletler Uluslararası Uyuşturucu Kontrol Kuruluna (INCB) seçilen 13 üyeden biridir ve 2005-2010 yılları arasında Değerlendirme Kurulu üyeliği, raportörlük, ikinci ve birinci başkan yardımcılığı ve başkanlık yapmıştır. Atasoy was one of the 13 elected members of the United Nations International Narcotics Control Board (INCB) from 2005 to 2010 and served the Board as Member of the Standing Committee on Estimates, Rapporteur, First and Second Vice-President and President. Kendisi INCB tarihinde bu konuma seçilen ikinci kadındır. Profesör Atasoy, 1988-2010 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi, Adli Tıp Enstitüsünde Adli Bilimler öğretim üyeliği ve müdür olarak, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde Biyokimya profesörü, Adalet Bakanlığı, Adli Tıp Kurumu Kimya Dairesi Başkanlığı ve Birleşmiş Milletler Türkiye Uyuşturucu ve Organize Suçlar Akademisi (TADOC) Eğitim Danışmanı olarak çalıştı. Sayın Atasoy, bir Hubert H. Humprey bursu (USIA 1995-96, Emory Universitesi), olay yeri inceleme, DNA analizleri ve suçu önleme konusunda seçkin çalışmaları için çok sayıda ulusal ve uluslararası ödüle layık görülmüştür. Kendisi yüzün üzerinde makale, bölüm ve çok sayıda uyuşturucu testi, uyuşturucu piyasası, uyuşturucu suiistimalinden korunma, klinik ve adli tıp toksikoloji ve nörofarmakoloji konularını içeren kitapların yazarıdır. 26 She was the second woman to be elected to this position in INCB’s history. Professor Atasoy was director and professor of forensic science at the Institute of Forensic Science of Istanbul University between 1988 and 2010, director of the Chemistry Department of the Ministry of Justice, Council of Legal Medicine, professor of biochemistry at the Cerrahpaşa Medical School of Istanbul University and educational counselor of the United Nations-Turkish Academy against Drugs and Organized Crime-TADOC. Atasoy, a Hubert H. Humprey Fellow (USIA 1995-96, Emory University), recipient of several national and international awards for distinguished efforts in crime scene investigation, DNA analysis and crime prevention, is author of over hundred papers, chapters and a number of books, encompassing drug testing, drug markets, drug abuse prevention, clinical and forensic toxicology and neuropharmacology. 27 Biyografi Biography İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesini 1991’de bitirdi. Psikiyatri uzmanlık eğitimini Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araștırma Hastanesinde 1996’da tamamladı. He graduated from Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine in 1991. He completed his psychiatry specialization in Bakırköy Training and Research Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurgery in 1996. Aynı yıl Alkol Madde Araștırma, Tedavi ve Eğitim Merkezinde (AMATEM) baș asistan olarak çalıșmaya bașladı, 2006 yılında ise doçent oldu. 2010 yılında AMATEM’in klinik yöneticiliğini devraldı. Alkol madde bağımlılığı alanında 200 kadar Ulusal ve Uluslararası bilimsel yayını ve kitap bölümleri bulunmaktadır. Doç. Dr. Cüneyt Evren Türkiye Assoc. Prof. Dr. Cüneyt Evren Turkey 28 Halen AMATEM Alkol Bölümünün sorumluluğunu, Düșünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi Editörlüğünü, Bakırköy Araștırma ve İleri Eğitim Merkezi (BARİLEM) Başkanlığını ve Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Toplantı Düzenleme Kurulu Üyeliği’ni yürütmektedir. In the same year, he started working as the head assistant in Alcohol Drug Research, Treatment and Education Centre (AMATEM), and he became Assoc. Prof. Dr.in 2006. In 2010, he took over the position of clinic director of AMATEM. He has up to 200 national and international scientific publications and book chapters in the field of alcohol drug addiction. He is still in charge ofAMATEM Alcohol Department, Editor of Düșünen Adam: Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, President of Bakırköy Research and Advanced Education Centre (BARİLEM) and Member of Scientific Meeting Arrangement Board of Turkish Psychiatry Association. 29 Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Türkiye Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Turkey 30 Biyografi Biography Faruk Aşıcıoğlu 1985 yılında İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1991 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının çeşitli bölümlerinde çalıştı. Adli Tıp alanında uzmanlığını 1994 yılında aldı, aynı alanda 2004 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu. Ayrıca, Tıbbi Biyoloji alanında Bilim Doktoru unvanına sahiptir (2006). Faruk Aşıcıoğlu graduated from Istanbul University- Cerrahpaşa Faculty of Medicine at 1985. He worked in different departments of the Turkish Ministry of Health until 1991. He had specialist degree in Forensic Medicine (1994), Associate Professor (2004), Professor (2014). He also had Ph.D. degree in Medical Biology (2006). Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunda asistanlığını müteakiben sırasıyla Adli Belge İnceleme Şubesi (1994-2000), Biyoloji İhtisas Dairesi (2000-2003; başkan olarak) ve 2003-2014 yılları arasında 5. İhtisas Kurulu Başkanı (özellikle adli toksikoloji, narkotik ve adli genetik alanında bilirkişilik yapan bilirkişi heyeti) olarak aralıksız toplam 22 yıl çalıştı. Şu anda İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde Profesör olarak görevine devam etmektedir. He worked consecutive 22 years at the Council of Forensic Medicine, the Turkish Ministry of Justice, respectively at the Q&D drepartment (1994-2000), Biology Department (2000-2003; as a director) and as a chairman of the 5th Committee (the supreme expertise organ about forensic toxicology, narcotics, and genetics in Turkey) of the Council between 20032014. He works now as a Professor at the Institute of Forensic Medicine, University of Istanbul. Birçok ulusal ve uluslararası dergide yayınlanan makalesinin yanı sıra adli tıp alanında Türkçe olarak basılmış beş kitabı bulunmaktadır. Halen birçok ulusal ve uluslararası bilim kuruluşunun üyesi olarak aktif bir role sahiptir. Bu mesleki kuruluşlardan Adli Belge İnceleme Derneği’nin ve Adli Biyoloji, Genetik ve Gen Hukuku Derneği’nin kurucusu ve halen başkanıdır. Ayrıca, EMCDDA (Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi) Türk Odak Noktası olan TUBIM Erken Uyarı Sisteminin ulusal uzmanıdır. Besides many national and international published articles, he wrote five books in Turkish in the Forensic field. He has an active role as a member at many national and international scientific organisation. He is the founder and still president of the Turkish Association of Questioned Document examination, and the Turkish Association of Forensic Biology, Genetics and Gene Law. He is also a national expert of Early Warning System of TUBIM which is the Turkish Focal Point of EMCDDA (European Monitoring Center Drug for Drugs and Drug Addiction). 31 Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman Türkiye Assist. Prof. Dr. Ömer Miraç Yaman Turkey 32 Biyografi Biography Ömer Miraç Yaman İstanbul’da doğdu. 1999 yılında Yunus Emre Süper Lisesinden mezun oldu. Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi, Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü’nde 2003 yılında, Yüksek Lisans eğitimini ise Selçuk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümünde 2007 yılında tamamladı. Sakarya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Doktora eğitimine 2008 yılında başladı ve 2012 yılında tamamladı. Ömer Miraç Yaman was born in Istanbul. He graduated from Yunus Emre High School in 1999. He completed his undergraduate education at Istanbul University Faculty of Literature Department of Sociology in 2003, and his Graduate education at Selcuk University Faculty of Literature Department of Sociology in 2007. He started his PhD on Sociology at Sakarya University Faculty of Literature in 2008 and completed it in 2012. 2009 yılından bu yana Yalova Üniversitesi Sosyal Hizmet Bölümünde Öğretim Üyesi olarak görev yapmaktadır. 2010 yılında “Türkiye Gençlik Çalışmaları Bibliyografyası 1923-2010” ve 2013 yılında “Apaçi Gençlik: Gençlerin Toplumsal Davranış ve Yönelimleri İstanbul’da ‘Apaçi’ Altkültür Grupları Üzerine Nitel Bir Çalışma” adlı çalışmaları yayınlanmış olan Yaman; gençlik, kentleşme, aile, yoksulluk, madde bağımlılığı, göç ve sosyal yardımlaşma, alt kültür konularında çalışmalarına devam etmektedir. He has been working as an Instructor at Yalova University Department of Social Service since 2009. Having had “Bibliography of Young People Studies in Turkey 1923-2010” published in 2010, “Apache Youth: Social Behaviours and Tendencies of Young People A Qualitative Study on ‘Apache’ Subculture Groups in Istanbul” in 2013, Yaman continues his studies on youth, family, drug addiction, immigration and social assistance and subculture topics. 33 Prof. Dr. İlhan Yargıç Türkiye Prof. Dr. İlhan Yargıç Turkey 34 Biyografi Biography Prof. Dr. İlhan Yargıç İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Bağımlılık Ünitesi ve Erişkin Dikkat Eksikliği Programının yürütücüsüdür. Profesör Yargıç aynı zamanda Adli Tıp Kurumunda görev yapmaktadır. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Alkol Kontrol Programının Danışma Kurulu ve Yeşilay Cemiyetinin Bilim Kurulu üyesidir. Profesör Yargıç 1966 yılında doğmuş ve 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Profesör Yargıç psikiyatri alanındaki ihtisas eğitimini İstanbul Üniversitesinde tanımlamış olup Minnesota Üniversitesinde bağımlılık alanında yan dal eğitimi almıştır. 1998 yılında doçent ve 2005 yılında Profesör unvanını almıştır. Disosiyatif bozukluklar alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Uluslararası Disosiyasyon Çalışmaları Derneği tarafından David Caul Ödülüne 2 kez layık görülmüştür (1995 ve 1999 yıllarında). Prof. Dr. İlhan Yargıç, M.D. is the head of the Addiction Unit and the Adult ADHD Program at the Istanbul University İstanbul Medical School Psychiatry Department. He is also working at the National Institute of Forensic Medicine. He is a member of the advisory board for the Alcohol Control Program at the Ministry of Health and a member of the scientific board of Yesilay. He was born in 1966. He graduated from Hacettepe University Medical School in 1990. He completed residency training in Psychiatry at the Istanbul University and fellowship in addiction medicine at the University of Minnesota. He became associate professor in 2008 and professor in 2005. He was awarded with David Caul Memorial Award by the International Society for the Study of Dissociation twice (in 1995 and 1999). Profesör Yargıç 1992 yılında Uluslararası Ciba Vakfı’nın araştırma projesi ödülünü almıştır. Ulusal televizyon kanalında (TRT) 12 hafta boyunca uyuşturucu bağımlılığı konusunda haftalık bir TV programını hazırlamış ve sunmuştur. Bu TV programı iki farklı alanda ödül almıştır. Profesör Yargıç evli ve iki çocuk babasıdır. He also received an award for his research project from the International Ciba Foundation in 1992. He prepared and presented a weekly TV program about addiction on the national TV channel (TRT) for 12 weeks. This TV program received 2 different awards. He is married and has 2 children. 35 Doç. Dr. Mustafa Kemal Biçerli Türkiye Assoc. Prof. Dr. Mustafa Kemal Biçerli Turkey Biyografi Biography Mustafa Kemal BİÇERLİ Eskişehir’de doğmuştur. İlk, orta ve Lise öğrenimini Eskişehir’de tamamlamıştır. Anadolu Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, İktisat Bölümünden 1984 yılında mezun olmuştur. 1986 yılında, Sosyal Bilimler Enstitüsünde “Türkiye’deki konut sorunları ve politikaları ve çözümü” konusundaki tezi ile İktisat Yüksek Lisans derecesini elde etmiştir. 1988-1990 yılları arasında ikinci yüksek lisans derecesini Northeastern Universitesi, Birleşik Devletler’de elde etmiştir. Doktora derecesini ise 1992 yılında Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde “ Ticaret Birliklerinin ve Etkilerinin İş gücü Geliri Üzerindeki Etkilerinin Ekonomik Analizi: Türkiye Uygulaması” tez çalışması ile tamamlamıştır. 1993 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nde Yardımcı Doçent olmuş ve 2006 yılında aynı üniversitede Doçent olmuştur. Mustafa Kemal Biçerli was born in Eskişehir. He completed primary, secondary and high school education in Eskişehir. He graduated from Anadolu University, Faculty of Economics and Administrative Sciences, Department of Economics in 1984. He completed Master of Economics with the thesis “Housing Problems in Turkey and Policies for the solution” at the Institute of Social Sciences in 1986. Between the years 1988-1990, he completed his second master degree at the Northeastern University in the United States. He completed his PhD at the Institute of Social Sciences in Anadolu University in 1992, with the thesis “Economic Analysis of Trade Unions and Their Effects on Labor Income: Turkey Application”. In 1993 he became a assistant professor in the Department of Economics of the Anadolu University and he became an associate professor in 2006 at the same university. Kendisi 2010-2011 yılları arasında IŞKUR’da (Türkiye İş Kurumu) Genel Müdür olarak çalışmıştır. Mustafa Kemal Biçerli işsizlik ve istihdam politikaları, ücret, ticaret birlikleri, piyasa sorunları ile iş gücü ekonomisi ve iş yaşamı hakkında pek çok tez, kitap, makaleye danışmanlık yapmıştır. Sayın Biçerli İngilizce bilmektedir. Evli ve iki çocuk sahibidir. 36 He worked as the General Manager at IŞKUR (Turkey Business Association) between the years 2010-2011. Mustafa Kemal Biçerli guided many graduate thesis and books, articles, presentations on unemployment and employment policies, wages, trade unions, labor market issues, as well as labor economics and labor life. Biçerli speaks English. He is married and has 2 children. 37 Dr. Mustafa Pınarcı Türkiye Dr. Mustafa Pınarcı Turkey Biyografi Biography 1968 yılında Aydın’da doğdu. 1991 yılında Polis Akdemisini tamamladıktan sonra, uyuşturucuyla mücadele alanında 18 yıl boyunca farklı il birimlerinde ve merkez birimde faaliyet gösterdi. Merkez Narkotik Biriminde çalıştığı süre boyunca, sokaklardaki uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılık soruşturmalarından, bölgesel ve uluslararası seviyedeki soruşturmalara kadar birçok alanda faaliyet göstermiştir. 20062010 yılları arasında Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlığını İzleme Merkezinin (TUBİM) Başkanı ve Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezinin (EMCDDA) ulusal temas noktasının başkanı olarak görev yaptı. Born in 1968, Aydın. After graduation from Police Academy in 1991, 18 years experience in drug field. From street level drug use and smuggling investigations in several regional police drug units to regional and international level investigations while working for Combating Drug Headquarters. Head of TUBİM the years between 2006-2010 and act as head of national focal point to EMCDDA. 2006 yılından beri yıllık olarak yayınlanan Türkiye Ulusal Uyuşturucu Raporu’nun hazırlanmasında öncü rol üstlendi. İlk Türk Uyuşturucu Stratejisi’nin geliştirip onayladığı iki adet AB eşleştirme rojesini (Twinning) yönetti. 2013 yılında, “Avrupa’da Uyuşturucu Kullanımının Suç Olmaktan Çıkarılması ve Türkiye Yaklaşımı” üzerine doktorasını tamamladı. 2014 yılı Nisan ayında yayınlanan Uyuşturucu Sorunu ve Mücadele Politikası isimli kitabın yazarıdır. 38 Leading role for developing the first Turkish National Drug Report. Management of two EU twinning project of which the first Turkish Drug Strategy Developed and approved. PhD on the subject “Decriminalization Policy of drug use and possession in Europe and Turkish Approach” in 2013. Writer of the book, published in April 2014 namely “Drug Problem and Suppressing Policy”. 39 Biyografi Biography Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1990 yılında mezun oldu. Çocuk Psikiyatrisi Uzmanlığını İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1997 yılında aldı. He graduated from Hacettepe University, Faculty of Medicine in 1990. He earned his specialty in child psychiatry at Istanbul University, Faculty of Medicine in 1997. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Fakültesinde öğretim üyesi olarak çalışmaktadır. He is currently working as a professor at Hasan Kalyoncu University, Faculty of Psychology. Prof. Dr. Mücahit Öztürk Türkiye Prof. Dr. Mücahit Öztürk Turkey 40 41 Biyografi Biography M. P. Tuba Durgut, 2008 yılından beri tütün, alkol ve diğer uyuşturucularla mücadele alanında çalışmalar yapmaktadır. 2010-2013 yılları arasında, Türkiye Sağlık Bakanlığında danışman olarak görev almıştır. Bu süre boyunca çok sayıda sosyal pazarlama kampanyaları geliştirmiş ve yürütmüştür. M. P. Tuba Durgut has been working in the field of combat against tobacco, alcohol and other drugs since 2008. Between the years of 2010-2013, she served as a consultant at the Turkish Ministry of Health. During this time, she developed and carried out many social marketing campaigns. Şu anda, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığında müşavir olarak görev yapmaktadır. Aynı zamanda, Türkiye Yeşilay Cemiyetinde Yönetim Kurulu üyesidir. Currently, she is working as an advisor at the Ministry of Family and Social Policies. At the same time, she is a member of Executive Board of the Turkish Green Crescent Society. Kendisi eczacı ve halk sağlığı uzmanıdır. She is a pharmacist and public health expert. M. Pervin Tuba Durgut Türkiye M. Pervin Tuba Durgut Turkey 42 43 Biyografi Prof. Dr. Cevdet Erdöl, 1958 yılında Sürmene’de doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Sürmene’de tamamladı. 1981 yılında İstanbul Üniversitesi Edirne Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra Ankara GATA’da göreve başladı. GATA’da İç Hastalıkları ve bilahare Kardiyoloji ihtisası yaptı. Bir süre Ankara Mevki Asker Hastanesinde Kardiyoloji Uzmanı olarak görev yaptı ve ardından 1993-1996 yılları arasında GATA Kardiyoloji Anabilim Dalında Öğretim Üyeliği yaptı. 1997-2002 yılları arasında KTÜ Tıp Fakültesinde Öğretim Üyesi olarak çalıştı. Kardiyoloji Profesörü olan Cevdet Erdöl, 3.11.2002 tarihinde yapılan genel seçimlerine kadar KTÜ Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yaptı. Prof. Dr. Cevdet Erdöl Türkiye Prof. Dr. Cevdet Erdöl Turkey 2002 yılında yapılan genel seçimlerde AK Parti Trabzon Milletvekili olarak aktif siyasete giren Prof. Dr. Cevdet Erdöl, 2003 yılında yapılan AK Parti 1. Olağan Kongresinde AK Parti MKYK Üyeliğine seçildi. 22. ve 23. Dönem Trabzon Milletvekilliği süresince ve 24. Dönem Ankara Milletvekilliği sürecinde Ocak 2013 yılına kadar TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyon Başkanlığı görevlerini de ifa etti. Prof. Dr.Erdöl, Aile Hekimliği, Hastanelerin Birleştirilmesi, Genel Sağlık Sigortası, Özürlüler (Engelliler) Kanunu gibi pek çok kanunun hazırlanışında ve yasalaşmasında çaba sarf etti. Yaptığı uluslararası insani yardım faaliyetlerinden dolayı dönemin TBMM Başkanı tarafından Nobel Barış Ödülü’ne aday gösterildi (2004). Üniversite ile sanayici birlikteliğini sağlayan ve SAN-TEZ kanunu olarak bilinen kanun teklifini verdi (2007). Bu kanun uluslararası metinlerde en önemli uygulamalardan biri olarak gösterildi. çalışma şekli UNICEF tarafından dünya parlamentolarına örnek gösterildi. Özellikle geleceğimizin teminatı çocuklarımızın ve geleceğimizin emanet edeceğimiz gençlerimizin bağımlılıktan korunmalarına ve tedavilerine yönelik çalışmalarda bulundu. Bu alanda yayımlanmış bilimsel makaleleri ve yayıma hazır eserleri bulunmaktadır. Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi (2008), Çocukların Uçucu Maddelerin Zararlarından Korunmasına Dair Kanun Teklifi (2009), Uyuşturucu Maddelerin Murakabesi Hakkında Kanun Teklifi (2013), Alkollü İçkilerin Ne Suretle Olursa Olsun Tanıtımının Yapılamayacağı, Alkolü Özendiren Kampanyaların Düzenlenmeyeceği ve Bunların Hiçbir Şekilde Teşvik, Hediye Amaçlı Kullanılamayacağına Dair Kanun Teklifi (2013) bunların en önemlileri arasındadır. Özellikle Tütün Mamullerinin Zararlarının Önlenmesine Dair Kanun Teklifi tüm dünyada ülkemize itibar sağlayan önemli bir değişiklik olmuştur. Bu çalışmaların başarılı çalışmaları neticesinde 2012 yılında DSÖ; TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Cevdet Erdöl’ü DSÖ Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesinin 2004 yılında TBMM tarafından onaylanması, 2008 yılında Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanunun çıkarılması ve tütün kontrolü alanındaki küresel ve bölgesel katkılarından dolayı ve özellikle Türkiye’nin halka açık kapalı alanlarının % 100 dumansız hale getirilmesine yönelik yasanın uygulanmasına öncülük etmesi nedeniyle ödüle layık gördü. Halen Ak Parti Ankara Milletvekili olan Prof. Dr. Cevdet Erdöl, evli ve 3 çocuk babasıdır. İyi derecede İngilizce bilmektedir. TBMM Çocuk Hakları İzleme Komitesi’nin kurulmasına katkı verdi (2008 ve Komitenin Başkanlığını yürüttü. Komitenin yapısı ve 44 45 Gregor Burkhart Portekiz Gregor Burkhart Portugal 46 Biyografi Biography Gregor Burkhart 1996 yılından beri EMCDDA’da uyuşturucu madde önleme çalışmalarından sorumludur. En iyi uygulamalar (EDDRA), araçların değer lendirilmesi (EIB) ve Kaynak Kitinin Değerlendirilmesi ve Önleme (PERK) konusundaki veritabanlarını geliştirmiş olup EMCDDA’nın internet sitelerinde kısa bir süre önce “Önleme Profillerini” yayınlamıştır. Bu alandaki asıl çalışması üye ülkelerde önleme politikalarının uygulanmasına ilişkin evrensel, selektif, belirlenmiş müşterek Avrupa indikatörlerini (göstergelerini) geliştirmektir. Gregor Burkhart has been responsible for prevention responses at the EMCDDA since 1996. He developed databases on best practice examples (EDDRA), on evaluation tools (EIB) the Prevention and Evaluation Resource Kit (PERK) and the recently published Prevention Profiles on the EMCDDA websites. His main activities are to develop common European indicators on the implementation of prevention policies in member states and to promote a better and clear understanding of universal, selective, indicated as well as environmental prevention in Europe. Gregor önleme çalışmalarına cevaplara yönelik metodolojiler ve bunların nasıl iyileştirileceği ve değerlendirileceği konusunda çalışmaktadır. Granada Üniversitesi Sosyoloji Fakültesinde misafir öğretim üyesidir. Gregor works on methodologies for monitoring prevention responses and how to improve and how to evaluate them. He is guest lecturer at the University of Granada (Faculty of Sociology). Avrupa Önleme ve Araştırma Cemiyeti’nin kurucusu olup Brezilya’da Candomble mezhebine mensup olan kişilerde vücut ve hastalıklar konusunda algı ve sınıflandırmaya yönelik kültürün etkileri konusunda doktora yapmış, aynı zamanda Duesseldorf Üniversitesinde MPH derecesi almıştır. He is the co-funder of the European Society for Prevention Research and holds a doctoral degree in medicine (medical anthropology) on the influence of culture on the classification and perception of body and diseases in the Candomblé cults of Bahia, Brazil as well as a MPH degree from the University of Düsseldorf. Hâlihazırda Güney Amerika’da önleme politikaları ve programları konusunda Amerikan Devletleri Örgütüne danışmanlık görevini yürütmektedir. Currently he is an advisor at the Organisation of American States on prevention policies and programmes in South America. 47 Anders Eriksson İsveç Biyografi Biography Anders Eriksson 1999 yılından beri kent düzeyinde engelleme metotları ve stratejiler geliştirmekte olduğu Stockholm kentinde Sosyal Gelişim Birimi, Sosyal İşler İdaresi Bölümünde Gelişim Departmanı Yöneticiliği yapmaktadır. Anders Eriksson is the Development Manager at Social Development Unit, Social Affairs Administration, City of Stockholm where he has been developing prevention methods and strategies on city level since 1999. 1975 yılından beri alkol ve uyuşturucu kullanımının engellenmesi alanında aktif çalışmalar yapmakta olup ayrıca alkol ve uyuşturucu kullanımının engellenmesi ve proje yönetimi konusunda konferanslar vermektedir. He has been active in the field of drug & alcohol prevention since 1975 and is a frequent lecturer on prevention and project management. Hâlihazırda Bay Eriksson 2012 yılında başlamış ve 2014 yılında bitecek olan “Üç Şehir Projesi” başlıklı Stockholm projesinin liderliğini yürütmektedir. At present, Mr. Eriksson is Project Leader of the Stockholm the Branch of the Three City Project, lasting 2012-14. Anders Eriksson Sweden 48 49 Biyografi Biography 1968 Konya doğumlu. İlk, orta, lise ve üniversite hayatı Konya ilinde geçti. Born in 1968 in Konya. He studied primary, secondary, high school and university in Konya. 1991 yılından 2006 yılına kadar öğretmenlik yaptı. 2006 yılından 2014 yılına kadar Milli Eğitim Bakanlığında müfettiş olarak görev aldı. 2014 yılının Mayıs ayından bu yana Gençlik ve Spor Bakanlığı, Eğitim, Kültür ve Araştırma Genel Müdürü olarak çalışmalarına devam etmektedir. Evli ve 4 çocuk babası olup Arapça ve İngilizce bilmektedir. From 1991 to 2006 he worked as a teacher. From 2006 to 2014 he was assigned as inspector at the Ministry of Education. Since May 2014 he has been carrying on his assignment as the General Manager at the Ministry of Sport and Youth. He is married and has four children. He speaks Arabic and English. Harun Sönmez Türkiye Harun Sönmez Turkey 50 51 Doç. Dr. Mustafa Taşdemir Türkiye Assoc. Prof. Dr. Mustafa Taşdemir Turkey 52 Biyografi Biography Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1990 yılında mezun oldu. Üç yıl süreyle pratisyen hekim olarak çalıştı. 1994 yılı başında Marmara Üniversitesi’nde halk sağlığı ihtisasına başladı. He was graduated from Marmara University School of Medicine in 1990. He worked as a general practitioner for 3 years. Then he started residency training in public health at Marmara University. 1998’de halk sağlığı uzmanı oldu ve kalite yönetimi uygulamalarında uzmanlaşmak amacıyla özel sektörde çalışmaya başladı. 2001 yılında Marmara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Sağlık Yönetimi Bölümü’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. 2008’de Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı’na geçti. 20042005 yıllarında Sağlık Bakanlığı Ulusal Sağlık Akreditasyon Sistemi Yönlendirme Komitesi üyesi olarak çalıştı. 2008-2009 döneminde yaklaşık 1 yıl süreyle Sağlık Bakanlığı’nda kıdemli eğitim ve araştırma koordinatörü olarak görev yaptı. 2009 yılında Anadolu Üniversitesi İşletme Fakültesi’ni bitirdi. After being public health specialist, he worked for private sector on quality management consulting and auditing. He then served as assistant professor at the Department of Health Management of Marmara University. He became a member of The Steering Committee of National Health Care Accreditation System of Ministry of Health in 2004-2005. He then worked as senior training and research coordinator for Ministry of Health in 20082009. He received B.A. degree in business administration in 2009. 15.05.2012 tarihinde İstanbul’un ilk Halk Sağlığı Müdürü olarak atandı; en önemli görevlerinden biri tütün, alkol ve uyuşturucuyla mücadele oldu. İki yıllık görev süresinin bitiminde üniversiteye döndü. Ayrıca, Yeşilay Bilim Kurulu üyesi olarak görev yapmaktadır. Lastly, he was assigned as the first Public Health Director of Istanbul in 2012, where he was responsible for the struggle against tobacco, alcohol and drug. At the end of two-year tenure, he returned to Marmara University. He is also a member of Science Board of Turkish Green Crescent Society. 53 Dr. Joze Hren Slovenya Dr. Joze Hren Slovenia 54 Biyografi Biography Sayın Joze Hren, Slovenya Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığında yirmi yıldan fazla uyuşturucu politikaları alanında çalışmalar yapmıştır. Kendisi halen ülkesinde uyuşturucuyla ilgili yasal çalışmalarla ilgilenmekte ve uyuşturucu politikası eylem planları geliştirmek üzere sorumlu olarak çalışmaktadır. Joze Hren, Under-Secretary at the Ministry of Health of Slovenia is involved in the area of illicit drugs for more than twenty years. In his current working position he is responsible for the development and monitoring of drug legislation and drug policy, including action plan in the country. İlave olarak, sivil toplum örgütleri ile hükümet arasındaki uyuşturucu konuları üzerine iş birliğinden de sorumludur. Kendisi aynı zamanda, ülkesinde bu alandaki temel göstergeler üzerinden epidemiyolojik durumu da izlemektedir. Son yıllarda, hapishanelerdeki mahkumların hikayelerini analiz etmek ve özellikle hapishanelerdeki riskli davranışlar üzerine araştırmalar yapmaktadır. Sayın Hren aynı zamanda Avrupa Konseyi Pompidou Grubu gibi bazı uluslararası kuruluşlar ile de çalışmalar yapmaktadır. Pompidou Grubu ile aktif olarak bölgesel, Güney Doğu Avrupa İş Birliği, uyuşturucu talebinin azaltılması konularında çalışmalar yapmaktadır. In addition, he is responsible for the operation of the Government Commission on Drugs and cooperation with non-governmental organizations. He also monitors the epidemiological situation in the country on key indicators in this area. In recent years, his research dealt specifically with the problem of risk behavior in prisons and analysis of life stories of people serving prison sentences. Mr. Hren is involved also in the work of some international organizations, in particular the Pompidou Group of the Council of Europe. Within the Pompidou Group he is actively involved in the development of regional, Southeast European, cooperation, primarily in the field of drug demand reduction. 55 Yard. Doç. Dr. Itır Tarı Cömert Türkiye Assist. Prof. Dr. Itır Tarı Cömert Turkey Biyografi Biography 2002 yılında İstanbul Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümünde lisans eğitimini tamamladıktan sonra 2004 yılında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Adli Psikoloji Yüksek Lisans Programını, 2007 yılında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Anabilim Dalında Doktora Programını tamamlamıştır. Yüksek lisans tez konusu “İstanbul İlinde Yaşayan Uçucu Madde Kullanan Sokak Çocuklarının İntiharları”; doktora tezi ise “18–28 Yaş Arası Üniversite Öğrencilerinin Madde Kullanımları ve Bilgisayar Kullanımlarının İlişkilendirilmesi”dir. Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneğinde risk altındaki çocuklar ile ilgili birçok projede çalışmıştır, bu alanda saha deneyimi bulunmaktadır. After completing her undergraduate study in Istanbul University, Department of Psychological Counselling and Guidance in 2002, she completed Istanbul University Forensic Medicine Forensic Psychology Master program in 2004, and PhD program in Istanbul University Forensic Medicine Institute Department of Social Sciences in 2007. Her master thesis subject was “Suicides of the Street Children who Use Volatile Substances and Live in Istanbul”, and her PhD thesis subject was “Associating the Use of Drugs and Use of Computer by the University Students at the Age of 18–28”. She worked for many projects in relation to children under risk in the Association of Health and Education (Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği) again and she has gained experience in this field. Halen Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji Bölümünde Yardımcı Doçent olarak görev yapmaktadır. Aile ve evlilik terapileri eğitimi ve süpervizyonunu tamamlamıştır. Psikodrama co-terapislik eğitimini tamamlamış ve grup yönetmiştir. Çalışma alanları; risk altındaki çocuk ve ergenler, sigara, alkol ve madde bağımlılığının önlenmesi, sigara, alkol ve madde bağımlılığına müdahale, internet bağımlılığı, bilişsel davranışçı terapi teknikleri, gelişim psikolojisi, aile terapisi, adli psikoloji ve psikodramadır. Çeşitli ölçeklerde ulusal ve uluslararası projelerde proje danışmanlığı, proje yürütücülüğü ve alan çalışmacılığı yapmıştır. 56 She is still working as Assoc. Prof. Dr.at Hasan Kalyoncu University Department of Psychology. She completed family and marriage therapies education and supervision. Her working fields are children and adolescents under risk, prevention of cigarette, alcohol and drug addiction, intervention of cigarette, alcohol and drug addiction, internet addiction, cognitive behaviourist therapy techniques, developmental psychology, family therapy, forensic psychology, and psychodrama. She has worked as the project counsellor, project executor and field worker in many national and international projects at several extents. 57 Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu Türkiye Prof. Dr. Ömer Ayhan Kalyoncu Turkey 58 Biyografi Biography 1984 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1990 yılında Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesinde psikiyatri uzmanı oldu ve 1994 yılına kadar başasistan olarak görev yaptı. 1993-2003 yılları arasında V.K.V. Amerikan Hastanesinde konsültan psikiyatrist olarak çalıştı. 1994 yılında Balıklı Rum Hastanesi Anatolia Kliniklerini kuran ekipte yer aldı ve 1994- 2008 yıllarında Klinik Şef Yardımcısı, 2008-2013 yıllarında ise Bağımlılık Tedavisi Klinik Şefi olarak görev yaptı. He graduated from Hacettepe University, Medical Faculty in 1984. He was assigned to the position of pscyhiatrist at Bakırköy Psychiatric Hospital in 1990 and worked as the chief assistant until 1994. He worked as a consultant psychiatrist at VKF American Hospital between 1993-2003. He is one of the founders of the Balıklı Greek Hospital Anatolia Clinics in 1994 and worked there as Clinical Assistant Chief between 1994-2008 and as Chief of Addiction Treatment Clinic between 2008-2013. 2001-2005 yılları arasında Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri A.D.öğretim üyesi olarak çalıştı ve 2005 yılında Psikiyatri Doçenti ve 2012 yılında ise Profesör unvanını aldı. 2011-2013 yılları arasında Haliç Üniversitesi Psikoloji A.D. Bölüm Başkanlığı görevlerini yaptı. Son bir yıldır Avrupa Sağlık Meslek Y. O. da çalışmaktadır. 3 çalışması ile bilimsel ödül kazanmış olup 9 uluslararası, 41 ulusal dergide bilimsel makalesi yayınladı. Ayrıca uluslararası 10, ulusal 32 kongrelerde serbest bildiri sunumu yaptı ve yaklaşık 30 bilimsel kongreye konuşmacı olarak katıldı. Gençlik ve aile sorunları, bağımlılık, depresyon ve şizofreni konularında 100 civarında öğrenci ve halk eğitim konferansı verdi. 2000-2009 yılları arasında Bağımlılık Dergisi Genel Yayın Yönetmen Yardımcılığı görevini yapmış olup halen aynı derginin Genel Yayın Yönetmenliğini yapmaktadır. Ayrıca bağımlı hastalarla geçen 28 yıllık klinik deneyimlerini ve akademik birikimini aktardığı “PLASTİK DÜŞLER“ isimli kitabını 2010 yılında yayınladı. He worked as a teaching fellow at Maltepe University, Faculty of Medicine, Department of Psychiatry between 20012005 and has become Associate Professor of Psychiatry in 2005 and Professor in 2012. He worked as the head of department at the Department of Psychology at Haliç University between 2011-2013. For the last one year, he has been working at European Vocational Health School. He has won scientific awards with 3 of his works and his articles have been published in 9 international and 41 national journals. Additionally, he made presentations at 10 international and 32 national congresses and participated in 30 scientific congresses as a speaker. He has given around 100 lectures to students and public on youth and family problems, addiction, depression and schizophrenia. He worked as deputy chief editor of Addiction Journal between 2000-2009 and he is currently working as the chief editor of the same journal. Additionally, his book called “PLASTIC DREAMS” in which he shares his clinical experiences and academic knowledge of 28 years with addicted patients was published in 2010. 59 Prof. Dr. M. İhsan Karaman Türkiye Prof. Dr. M. İhsan Karaman Turkey Biyografi Biography 1962 yılında İstanbul’da doğdu. 1986’da İstanbul Tıp Fakültesinden mezun oldu. İstanbul Tıp Fakültesi Üroloji Kliniğinde ihtisas eğitimini tamamlayarak 1991 yılında üroloji uzmanı oldu. 1994’de bir yıl kadar HoustonABD’de Baylor College of Medicine’de misafir ürolog olarak çalıştıktan sonra, 1996 yılında girdiği sınavı kazanarak üroloji doçenti oldu. 2001 yılında, halen sürdürmekte olduğu Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Üroloji Kliniği Şefliğine atandı. 2008’de ise üroloji profesörü unvanını aldı. He was born in Istanbul in 1962. He has graduated from Istanbul Faculty of Medicine in 1986. He became an urologist in 1991 after his residency training at Urology Clinic of Istanbul Faculty of Medicine. After working as a visiting fellow at Baylor College of Medicine, Houston, USA for around one year in 1994, he became an associate professor of urology in 1996. He was been assigned to the position of Chief of Urology Clinic at Haydarpaşa Numune Education and Research Hospital in 2011 and he is still working at this position. He was promoted to professor of urology in 2008. Prostat kanseri konusunda hazırladığı bir bilimsel kitap, katkıda bulunduğu 30’dan fazla kitap bölümü yazarlığı, 300’den fazla ulusal ve uluslararası alanda yayımlanmış/ sunulmuş bilimsel çalışması ve almış olduğu 500’ün üzerinde uluslararası atıf mevcuttur. Karaman, aynı zamanda birçok ulusal kongre ve tıbbi toplantının düzenleme ve bilimsel kurulunda yer aldı. He has a scientific book about prostate cancer, he has contributed to more than 30 books, has more than 300 scientific papers published in the national and international journals and his articles have been cited internationally more than 500 times. Karaman has also participated in the organization and scientific committees of many national congresses and medical meetings. Türk Üroloji Dergisi’nin de dâhil olduğu 10 tıbbi derginin hakem veya editörler kurulunda yer almakta olan Karaman, aralarında Amerika ve Avrupa Üroloji derneklerinin de bulunduğu 5 uluslararası, 10 ulusal tıp derneğinin üyesidir. Karman Türk Çocuk Ürolojisi Derneği’nin kurucularından olup, T.C. Sağlık Bakanlığı Tıpta Uzmanlık Kurulu Üroloji Müfredat Oluşturma Komisyonunun da üyeliğini yürütmektedir. Prof. Dr. Karaman, mesleki faaliyetlerinin yanında, küresel bir sosyal sorumluluk projesi olarak, “Yeryüzü Doktorları Türkiye” adlı uluslararası bir tıbbi ve insani yardım teşkilatının kurucularından olup 10 yıl süreyle genel başkanlığını yürüttü. Karaman, 31 Ekim 2012 tarihinde Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Başkanlığına seçilmiştir. Karaman who is a part of committees of reviewers or editors of 10 medical journals including Turkish Journal of Urology is also a member of 5 international and 10 national medical societies including American and European Associations of Urology. He is one of the founders of Turkish Society of Pediatric Urology and carries out the membership of Urology Curriculum Commission of Committee of Specialty in Medicine under the Turkish Ministry of Health. İngilizce ve Arapça bilen Prof. Dr. Karaman, evli ve iki çocuk babasıdır. 60 In addition to his professional activities, Prof. Dr. Karaman is one of the founders of an international medical and humanitarian aid society called “Doctors Worldwide” as a global civil society initiative and has worked as the Chairman of this society for 10 years. Prof. Dr. Karaman was selected as the Chairperson of Turkish Green Crescent Society on October 31, 2012. He speaks English and Arabic, and he is married with two children. 61 Konuşmacılar Speakers Biography Dr. Vladimir Poznyak Beyaz Rusya Dr. Vladimir Poznyak Belarus Dr. Vladimir Poznyak is a psychiatrist by professional background with more than 30 years of experience in addiction medicine and clinical psychiatry. During his professional career Dr. Poznyak has been particularly active in the areas of international alcohol and drug policy developments, research and service provision for mental, behavioral and substance use disorders. the WHO international studies on alcohol and injuries, WHO collaborative research project on treatment of opioid dependence and HIV/AIDS, WHO-supported research on effectiveness of screening and brief interventions for drug use. Currently Dr. Poznyak has a primary responsibility in the WHO Secretariat for revising ICD-10 sections on disorders due to psychoactive substance use. In his capacity as Coordinator of Management of Substance Abuse unit at Headquarters of the World Health Organization (WHO) in Geneva, Switzerland, Dr. Poznyak is responsible for a wide range of activities of the WHO Secretariat on prevention and treatment of alcohol and drug use, substance use disorders and behavioral addictions. Prior to joining the WHO Department of Mental Health and Substance Abuse in Geneva in 2000, Dr. Dr. Poznyak has been in the forefront of the WHO Secretariat’s work in support of development of WHO Global strategy to reduce the harmful use of alcohol and, currently, on its implementation. His responsibilities include coordination and supervision of the development of the Global Information System on Alcohol and Health (GISAH), Global Information System on Prevention and Treatment Resources for Substance Use Disorders, production of WHO global status reports related to alcohol and drugs, development of technical tools on prevention and treatment of substance use disorders, such as WHO guidelines on pharmacological treatment of opioid dependence and WHO ASSIST package. Poznyak had an experience of working on alcohol and drugs in the WHO Regional Office for Europe in Copenhagen (Denmark). Before commencing his work as an international civil servant, Dr. Poznyak held a position of Associate Professor of Psychiatry and Head of Social and Clinical Psychiatry Research Unit at the Belarusian State Medical University in Minsk (Belarus). Dr. Poznyak coordinated from WHO several large international research projects with a significant impact in the field such as 64 65 Prof. Dr. Thomas Babor ABD Prof. Dr. Thomas Babor USA 66 Biyografi Biography Thomas Babor Connecticut Üniversitesi Tıp Okulunda profesördür ve Toplum Hekimliği ve Sağlık Hizmetleri Bölümünün Başkanıdır. Halk Sağlığı ve Toplum Hekim liğinde kendisine Üniversite Hekimleri Sağlık Hizmetleri başkanlığı verilmiştir. Arizona Üniversitesinden sosyal psikoloji alanında doktora derecesi almıştır, Harvard Tıp Okulunda sosyal psikiyatri alanında doktora sonrası araştırma eğitiminde bulunmuştur ve akabinde Harvard Halk Sağlığı Fakültesinden psikiyatrik epidemiyoloji alanında halk sağlığı mastır derecesi elde etmiştir. Çalışma alanında tarama, tanı, erken müdahale ve tedaviyi değerlendirmenin yanı sıra alkol ve uyuşturucu politikaları da bulunmaktadır. Thomas Babor is a Professor and Chairman in the Department of Community Medicine and Health Care, University of Connecticut School of Medicine. He holds the University’s Physicians Health Service endowed chair in Public Health and Community Medicine. He received his doctoral degree in social psychology from the University of Arizona, spent several years in postdoctoral research training in social psychiatry at Harvard Medical School, and subsequently received a master of public health degree in psychiatric epidemiology from the Harvard School of Public Health. His research interests include screening, diagnosis, early intervention, and treatment evaluation, as well as alcohol and drug policy. Bağımlılık (Addiction) uluslararası dergisinin bölgesel editörlüğünün yanı sıra yazı işleri üyesidir. 200’ün üzerinde makale ve kitap bölümünün yazarıdır veya ortak yazarlarındandır ve Oxford Üniversitesi Yayınları tarafından yakın zamanda yayınlanan “Uyuşturucu Politikası ve Kamu Yararı” ile “Alkol: Sıradan Bir Ürün Değildir-Araştırma ve Kamu Politikası” dâhil olmak üzere 15’den fazla kitap ve monografi onun tarafından yazılmış veya düzenlenmiştir. Her kitap yayını kendi basıldığı yılda İngiliz Tıp Derneği’nin kitap yarışmasında halk sağlığı kategorisinde birincilik ödülüne layık görülmüştür. He is Associate Editor-in-Chief as well as Regional Editor of the international journal, Addiction. He is the author or co-author of over 200 articles and book chapters, and has written or edited more than 15 books and monographs, including Drug Policy and the Public Good, recently published by Oxford University Press, and Alcohol: No Ordinary Commodity-Research and Public Policy. Each book was awarded a first prize in the public health category of the British Medical Association’s book competition in their respective years of publication. 67 Uyuşturucu Politikaları ve Halk Sağlığı Drug policy and Public Health Prof. Dr. Thomas Babor Prof. Dr. Thomas Babor 29 September 2014, Plenary Session I, 11:30-13:00 29 Eylül 2014, Ana Oturum I, 11:30-13:00 Bu sunum bir sağlık ve sosyal sorun olarak uyuşturucu kullanımını ele alarak BM üye devletlerini arz ve talep azaltımına dengeli ve karşılıklı güçlendirici yaklaşımı sürdürmeye teşvik eden 2009 yılı UNODC Siyasi Deklarasyonu bağlamında bilimsel temelli ulusal ve uluslararası uyuşturucu politikalarını ele almaktadır. Bu sunumla politika yapıcılara, önleme uzmanlarına, halk sağlığı yetkililerine ve diğer paydaşlara kontrollü psikoaktif maddelere ve yeni sentetik psikoaktif maddelere hem arzı hem de talebi azaltmaya entegre bir yaklaşımla kanıta dayalı uygulamalarla ilgili bilgiler sağlamak amaçlanmaktadır. Bu çalışma geleneksel “dört ayak” veya uyuşturucu politikalarının (yani birincil önleme, tedavi, zarar azaltma ve tedarik kontrolüne ilave olarak cezai yargılama önlemleri) önemli aşama noktaları üzerine inşa edilmiştir, fakat aynı zamanda endemik ve epidemik madde kullanımı ile ilişkili problemleri irdelemek için bu dört alan genelinde entegrasyonu destekler. Siyasi deklarasyonu ile uyumlu olarak bu çalışma tarafından önerilen halk sağlığı stratejisi, madde kullanım problemlerine çok yönlü bir yaklaşım için başlangıç noktası olabilir. Uyuşturucu politikası çalışmaları, bugüne kadar birçok ülkede hayal kırıklığı yaratmış olmasına rağmen maliyet-etkinliğini ve nüfus tesirini elde etmek için potansiyele sahiptir. Önemli bir yarar, arz kontrolünde ve talebinin azaltılmasında başarılı çalışmaları koordine etmeyi araştıran halk sağlığı yaklaşımının genişlemesinden kaynaklanması olasıdır; bu yolla bu yasadışı uyuşturucu kullanımının yaygınlığını azaltmak, yeni salgınların gelişimini önlemek ve ciddi cezai yaptırımlar aracılığıyla uyuşturucu kullanıcılarının marjinalleşmesinden kaynaklanan istenmeyen etkileri önlemek mümkün olabilecektir. 68 This presentation reviews the science base for national and international drug policy in the context of the 2009 UNODC Political Declaration, which encourages UN Member States to pursue “a balanced and mutually reinforcing approach to supply and demand reduction,” in addressing drug use as a health and social issue. It is intended to provide relevant information for policymakers, prevention professionals, public health officials and other stakeholders interested in applying evidence-based practices in an integrated approach to reduce both the supply and demand for controlled psychoactive substances and new synthetic psychoactive substances. The review builds on the traditional “four pillars” or cornerstones of drug policies (i.e., primary prevention, treatment, harm reduction and supply control as well as criminal justice measures), but at the same time it supports integration across these four areas to address the problems associated with endemic and epidemic substance use. Consistent with the Political Declaration, the public health strategy suggested by this review could be a starting point toward a multilateral approach to substance use problems. Drug policy efforts have the potential to achieve population impact and cost-effectiveness despite the discouraging experience in many countries to date. A significant benefit would likely result from an expansion of a public health approach which seeks to coordinate successful efforts at supply control and demand reduction: in this way it may be possible to reduce the extent of illicit drug use, prevent the development of new epidemics, and avoid the unintended impacts arising from the marginalisation of drug users through severe criminal penalties. 69 Prof. Dr. Keith Humphreys ABD Prof. Dr. Keith Humphreys USA 70 Biyografi Biography Stanford Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri departmanında Profesör olan ve ABD Gazilere Yönelik İşler Departmanında Kariyer Araştırma Bilim Adamı olan Keith Humphreys uyuşturucu bağımlıları ve uyuşturucu bağımlılarıyla ilgili rahatsızlıklar ve hastalıklar konusunda tedaviler ve kendi kendine yardım programları konusunda 20 yılı aşkın bir süredir araştırmalar yapmak tadır. Bilimsel projelerinin yanı sıra Keith aynı zamanda tıp öğrencilerine, psikiyatri konusunda ihtisas yapan doktorlara ve klinik psikoloji öğrencilerine aktif bir şekilde uyuşturucu bağımlılarına yönelik tedavi metotlarını öğretmektedir. Birçok kimsenin referans kaynağı olan “İyileşme Döngüleri: Uyuşturucu Bağımlılarına Yönelik Kendi Kendine Yardım Organizasyonları” başlıklı kitabında, 20 ulusta kendi kendine yardım gruplarının etkileri konusunda 500’e yakın çalışmayı incelemektedir. Keith Humphreys, Ph.D., Professor of Psychiatry at Stanford University School of Medicine and Career Research Scientist in the U.S. Department of Veterans Affairs, has for over 20 years researched and advocated for treatments and self-help programs for addiction and related disorders. In addition to his scientific projects, he is actively involved in teaching addiction treatment methods to medical students, psychiatric residents, and clinical psychology interns. His widely-cited book, Circles of Recovery: Self-Help Organizations for Addictions reviews over 500 studies on the effects of self-help groups in 20 nations. Profesör Humphreys halk sağlığı politikaları alanında kapsamlı çalışmalar yapmakta olup Uyuşturucusuz Toplum için Beyaz Saray Komisyonu Üyesi, Ulusal Zihin Sağlığı Görev Kuvveti Gazilere Yönelik İşler Departmanının ve Zihin Sağlığı Hizmetleri İdaresi ve Uyuşturucu Madde Kullanımı Ulusal Danışmanlık Konseyinin üyeliği görevlerini üstlenmiştir. 2009 yılından 2010 yılına kadar Ulusal Uyuşturucu Kontrol Politikaları konusunda Beyaz Saray Ofisinde Kıdemli Politika Danışmanı olarak iki yıl boyunca kendisine verilen araştırma izni doğrultusunda çalışmalar yapmıştır. Profesör Humphreys Kings’ Kolejinde Psikiyatri alanında fahri profesörlükle ödüllendirilmiş olup İngiltere Parlamentosu tarafından çeşitli vesilelerle birçok kez görüşüne başvurulmuştur. Psikiyatri Enstitüsünde meslektaşlarıyla birlikte ortak yazarlığını yaptığı son kitapları “Alkolle İlgili Problemlerin Tedavisi” ve “Uyuşturucu Politikası ve Halk Sağlığı”dır. Professor Humphreys has been extensively involved in public policy, having served as a member of the White House Commission on Drug Free Communities, the Veterans Affairs National Mental Health Task Force, and the National Advisory Council of the Substance Abuse and Mental Health Services Administration. From 2009-2010 he spent a sabbatical year as Senior Policy Advisor at the White House Office of National Drug Control Policy. He holds an honorary Professorship of Psychiatry at Kings’ College, London and has testified on multiple occasions in the UK Parliament. His latest books, co-authored with colleagues at the Institute of Psychiatry, are The Treatment of Drinking Problems and Drug Policy and the Public Good. 71 Temel Sağlık ve Adalet Sisteminde Bağımlılık Tedavisinin İyileştirilmesi Enhancing Addiction Treatment in the Healthcare and Criminal Justice Systems Prof. Dr. Keith Humphreys Prof. Dr. Keith Humphreys 29 Eylül 2014, Ana Oturum I, 11:30-13.:00 29 September 2014, Plenary Session I, 11:30-13:00 Psikoaktif uyuşturucuların tedariki ne ölçüde sınırlandırılırsa sınırlandırılsın bütün toplumlarda bazı bireyler bağımlılık geliştirmektedir. Bu çalışma, bu tür bireylere nasıl yardımcı olunabileceği konusundaki kanıtları ve uyuşturucu bağımlılarının diğer insanlara vereceği zararların nasıl sınırlandırılacağını incelemektedir. Bilgilendirici nitelikte olan sağlık bakım sistemi kendi kendine yardım grupları ve diğer gönüllü derneklerden oluşmakta olup bu nitelikte bir sağlık bakım sistemi profesyonel müdahaleye ihtiyaç kalmaksızın çok sayıda uyuşturucu bağımlısı olan hastanın iyileşmesini sağlayabilecektir. Ancak tedaviler gönüllü olarak sağlık merkezlerine başvuran veya adli ceza sistemi bünyesinde suç işlemiş kişilere odaklanmalıdır. Her iki bağlamda da bireylerin hakları ve sağlık kalitesi korunmalıdır. Aynı zamanda her bir bağlamda uygun olan birbirinden farklı yaklaşımlar benimsenebilir ve benimsenmelidir. Örneğin hapishanelerde genellikle sağlık merkezlerinde iyi düzeyde sağlanamayan tedaviler kolayca sağlanabilmektedir. Hızlı, belirli ve adil yaptırımlar içeren acil durum yönetim programları adli sistemde uygulanabilmekle birlikte geleneksel sağlık bakım sistemlerine pek uygun nitelikte değildir. Bu konudaki kapsamlı resmi ve gayri resmi müdahaleleri içeren bilimsel kanıtlar uyuşturucu bağımlısı olan bireylere yardımcı olabilmekte, bu bağlamda kamu politikası maksimum sağlık açısından bu hizmetleri koordine etmektedir. Regardless of how restrictive the supply of psychoactive drugs, at least some individuals in all societies develop addictions. This paper examines evidence on how such individuals can be helped, and, how the damage they do to others can be restrained. The informal care system, which comprises self-help groups and other voluntary associations, can lead many addicted individuals to recovery without the need of professional intervention. However, treatment will be required for individuals who either present voluntarily to health care providers or commit crimes that result in them receiving intervention in the criminal justice system. In both settings, the rights of individuals and the quality of care should be ensured. At the same time, different approaches can and should be employed that fit in each context. Prisons for example can easily provide residential care that may be less available in the health care system. Contingency management programs with swift, certain and fair sanctions can be employed in the criminal justice system, but do not fit well within traditional health care. The scientific evidence indicates that a wide range of informal and formal interventions can help addicted individuals; the public policy challenge is coordinating these services for maximal population health impact. Keywords: Addiction, Substance Use Disorder Treatment, Self-Help Groups, Prisons Anahtar kelimeler: Uyuşturucu Bağımlılığı, Uyuşturucu Madde Kullanımıyla ilgili Rahatsızlıklar ve Hastalıklar, Kendi Kendine Yardım Grupları, Hapishaneler. 72 73 Biyografi Biography Gilberto Gerra, 24 Mayıs 1956 tarihinde Parma, İtalya’da doğdu. 1981 yılında Parma Üniversitesinden tıp doktoru olarak mezun oldu. 1986 yılında iç hastalıkları konusunda uzman doktor oldu. 1989 yılında endokrinoloji alanında uzman doktor oldu. Gilberto Gerra, born on 24 May 1956, Parma-Italy. Medical Doctor degree at the University of Parma in 1981. Specialist in Internal Medicine, 1986. Specialist in Endocrinology, 1989. İtalya’da nöroloji ve uyuşturucu kullanımına yönelik tıp konusunda çeşitli üniversitelerde profesör olarak görev yaptı. İtalya’da Sağlık Bakanlığında, İçişleri Bakanlığında ve Sosyal Politikalar Bakanlığında uyuşturucu kullanımına ilişkin tedaviler konusunda danışmanlık görevi yürüttü. Dr. Gilberto Gerra Avusturya Dr. Gilberto Gerra Austria 1993-2002 Parma Uyuşturucu Bağımlılığı Araştırma Merkezi Direktörü 1995-2002 Parma Uyuşturucu Bağımlılığı Tedavi Merkezi Direktörü 2003-2006 İtalya, Roma, Başbakanlık Ofisinde Uyuşturuculara Yönelik Ulusal Gözlem Departmanı Direktörü 2004-2007 Birleşmiş Milletler Uluslararası Narkotik Kontrolü Kurulu Üyesi (INCB), Viyana 2007-Birleşmiş Milletler Operasyonlar Departmanı Uyuşturucunun Engellenmesi ve Sağlık Şubesi Başkanı, Viyana Gilberto psikonöroendikronoloji ve klinik farmakoloji konusunda ve uyuşturucu maddelerin psikobiyolojisi alanında çok sayıda makalenin yazarı ve ortak yazarıdır (bilimsel dergilerde 120 makale). ·· Uyuşturucu Bağımlılığı Problemi Derneği Üyesi (CPDD) ·· Uluslararası Psikonöro Endokrinoloji Derneği Üyesi (ISPNE) ·· Uyuşturucu bağımlılığı ve klinik farmakoloji alanında çok sayıda bilimsel dergide hakem 74 Professor at numerous universities in Italy, on Neurology and Addiction Medicine. Consultant to the ministries (Ministry of Health, Ministry of Interior, and Ministry of Social Affairs) in the field of substance use disorders treatment in Italy. 1993-2002 Director of the Addiction Research Centre of Parma 1995-2002 Director of the Drug Addiction Treatment Centre in Parma 2003-2006 Director of the National Observatory on Drugs, at the Prime Minister Office, Rome, Italy 2004-2007 Member of International Narcotics Control Board (INCB) at the United Nations, Vienna 2007-Present Chief of Drug Prevention and Health Branch, Division for Operations, United Nations Office on Drugs and Crime, Vienna. He is the author and/or co-author of many articles in the field of psychobiology of substance abuse, psychoneuroendocrinology and clinical pharmacology (120 articles on scientific peer reviewed journals). ·· Member of the College on Problem of Drug Dependence (CPDD) ·· Member of the International Society of Psychoneuroendocrinology (ISPNE) ·· Referee of many scientific journals in the field of addiction and clinical pharmacology. 75 Uyuşturucu Sorununa Müdahale: Bilim ve Klinik Uygulamaları Ayrımı Responding to Drug Use Disorders: The Gap Between Science and Clinical Practice Dr. Gilberto Gerra Dr. Gilberto Gerra 29 Eylül 2014, Ana Oturum I, 11:30-13:00 29 September 2014, Plenary Session I, 11:30-13:00 Konuşma uyuşturucu sorunuyla ilgili olarak uluslararası toplum (Narkotik Uyuşturucular Komisyonu) tarafından belirlenen yeni bir yaklaşıma odaklanacaktır. Üye devletler giderek yasaların uygulanması, müdahale ve önleme, tedavi ve rehabilitasyon programlarına dayalı olan dengeli bir yaklaşımı benimsemektedirler. Sağlık odaklı strateji giderek baskıcı ve cezai bir yaklaşımın yerini almaktadır. Uyuşturucu maddenin kullanılması neticesinde oluşan rahatsızlıklar cezai ve ahlaki bir problem olarak değil de, herhangi bir ayrım gözetmeksizin temel halk sağlığı sistemi tarafından dikkate alınması gereken hastalıklar niteliğinde bir sağlık problemi olarak ele alınmaktadır. The speech will focus on the new approach adopted by the international community (Commission on Narcotic Drugs) in dealing with drug problem. Member States are more and more recognizing the need of a balanced approach equally based on law enforcement, intervention and prevention treatment and rehabilitation measures. The health oriented strategy is progressively replacing the repressive and punitive attitude. Substance use disorders are recognized not as criminal or moral issues but as health problems that should be considered by the public health care system without any discrimination respect to the other diseases. Bilimsel temelli politikalar uyuşturucu madde kullanımı ve uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili rahatsızlıkların ve hastalıkların erken çocukluk döneminde yaşanan problemlerle başlamak üzere uzun bir geçmişi olduğu görüşüne dayanmaktadır. Nitekim bu görüş uyuşturucu madde kullanımına yönelik insanların zayıflığına ilişkin patojenik unsurları da içermektedir. Ayrıca birçok gelir düzeyi düşük olan ülkelerde uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili rahatsızlıklar ve hastalıklar örneğin aşırı yoksulluk, açlık, sefalet, şiddet, yerlerinden-yurtlarından edilme ve aşırı iş yükü gibi problemli çevresel koşullarla son derece yakından ilgilidir. Science-based policies are taking into consideration that often use of drugs and substance use disorders are associated with a long history of adverse experiences starting with early childhood difficulties. This constitutes a pathogenetic pathway underlying the vulnerability for substance abuse. In addition, in most of low income countries substance use disorders are related to very problematic environmental conditions such as coping with extreme poverty, hunger, violence, displacement and work overload. Bu bağlamda uluslararası toplum uyuşturucuların kullanımında daha az düzeyde bir “rekreasyonel” (eğlence amaçlı) boyut olduğunu kabul etmektedir. Uygulanacak olan engelleme programları risk altında olan erişkinleri ve problemli çocukları hedeflemelidir. Buna göre tedavi olanakları toplumun en marjinal kesimleri için olarak mümkün ve erişilebilir kılınmalı ve bu bağlamda toplumun düşük gelir düzeyindeki katmanları tedavi imkanlarına erişebilmelidir. 76 International community recognizes that there is very little “recreational” dimension in the use of drugs and prevention programme should target the problematic trajectory driving children and adolescence at risks. Accordingly, treatment facilities should be made available and accessible for basic low threshold intervention to reach the most marginalized and compromised users. 77 Gregor Burkhart Portekiz Gregor Burkhart Portugal 78 Biyografi Biography Gregor Burkhart 1996 yılından beri EMCDDA’da uyuşturucu madde önleme çalışmalarından sorumludur. En iyi uygulamalar (EDDRA), araçların değer lendirilmesi (EIB) ve Kaynak Kitinin Değerlendirilmesi ve Önleme (PERK) konusundaki veritabanlarını geliştirmiş olup EMCDDA’nın internet sitelerinde kısa bir süre önce “Önleme Profillerini” yayınlamıştır. Bu alandaki asıl çalışması üye ülkelerde önleme politikalarının uygulanmasına ilişkin evrensel, selektif, belirlenmiş müşterek Avrupa indikatörlerini (göstergelerini) geliştirmektir. Gregor Burkhart has been responsible for prevention responses at the EMCDDA since 1996. He developed databases on best practice examples (EDDRA), on evaluation tools (EIB) the Prevention and Evaluation Resource Kit (PERK) and the recently published Prevention Profiles on the EMCDDA websites. His main activities are to develop common European indicators on the implementation of prevention policies in member states and to promote a better and clear understanding of universal, selective, indicated as well as environmental prevention in Europe. Gregor önleme çalışmalarına cevaplara yönelik metodolojiler ve bunların nasıl iyileştirileceği ve değerlendirileceği konusunda çalışmaktadır. Granada Üniversitesi Sosyoloji Fakültesinde misafir öğretim üyesidir. Gregor works on methodologies for monitoring prevention responses and how to improve and how to evaluate them. He is guest lecturer at the University of Granada (Faculty of Sociology). Avrupa Önleme ve Araştırma Cemiyeti’nin kurucusu olup Brezilya’da Candomble mezhebine mensup olan kişilerde vücut ve hastalıklar konusunda algı ve sınıflandırmaya yönelik kültürün etkileri konusunda doktora yapmış, aynı zamanda Duesseldorf Üniversitesinde MPH derecesi almıştır. He is the co-funder of the European Society for Prevention Research and holds a doctoral degree in medicine (medical anthropology) on the influence of culture on the classification and perception of body and diseases in the Candomblé cults of Bahia, Brazil as well as a MPH degree from the University of Düsseldorf. Hâlihazırda Güney Amerika’da önleme politikaları ve programları konusunda Amerikan Devletleri Örgütüne danışmanlık görevini yürütmektedir. Currently he is an advisor at the Organisation of American States on prevention policies and programmes in South America. 79 Bireyden Çevreye Avrupa’da Uyuşturucu Önleme Yaklaşımları Drug Prevention Approaches in Europe from the Individual to the Environment Gregor Burkhart Gregor Burkhart 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I A, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I A, 14:00-15:30 Sosyal nörobilim konusundaki son bulgular erişkinlerdeki uyuşturucu bağımlılığına ilişkin risk davranışlarının bilgi eksikliği veya irrasyonaliteden değil de bütünüyle grup kontekstinde akranların mevcudiyetinden ve çoğunlukla sosyal normların hatalı olarak algılanmasından kaynaklandığını göstermektedir. Birçok geleneksel önleme yaklaşımı (ve bu bağlamda zarar azaltma) yukarıda belirtilen bu prensibi ihmal etmekte olup daha ziyade çoğunlukla bilişsel proseslere veya bireysel yeterliliklerin geliştirilmesine odaklanmaktadır. Buna karşılık çevresel yaklaşımlar insanların uyuşturucu madde kullanımı konusunda verdikleri kararlara ilişkin fiziksel, ekonomik ve sosyal kontekstleri değiştirmektedir. Bu ikna yoluyla değil de sosyal normların veya insanların algılarının değiştirilmesi suretiyle gerçekleşmektedir. Sosyal bağlamın ötesinde etki-impuls kontrolü yoksunluğu da birçok problemli davranışın ana belirleyici unsuru gibi görünmektedir. Recent findings in social neuroscience corroborate that adolescent involvement in risk behaviour is not due to lack of information, irrationality or faulty calculations, but to the mere presence of peers in a group context and to often erroneous perceptions of social norms. Most traditional prevention (and harm reduction) approaches ignore this principle and rely heavily on cognitive processes (information provision) or on improving competences of the individual. Environmental approaches in turn modify the physical, economic and social contexts in which people take their decisions about substance use and get involved in problem behaviour. It doesn’t operate through persuasion but by changing social norms or their perception. Beyond social context, lack of impulse control seems to be the common determinant of many problematic behaviours. Bu sunumda dış (sosyal) kontrol unsurlarının geliştirilmesi suretiyle evrensel engelleme programlarının uygulanarak bu gibi problemlerin nasıl üstesinden gelineceğine odaklanmakta ve iç kontrolün geliştirilmesi suretiyle uygulanacak olan programları vurgulamaktadır. Entegre yenilenmiş bir perspektiften bakıldığında önleme programları sosyalleşme kavramını güçlendirmekte ve kolaylaştırmakta olup buda kabul edilen davranışların, normların ve inançların gerek popülasyon düzeyinde gerekse uyuşturucuya yönelik zayıf gruplar/ bireyler düzeyinde iletilmesi anlamına gelmektedir. Bu bağlamda önleme çalışmalarının riskin azaltılmasına yönelik mi olması gerektiği yoksa uyuşturucuya erişimin azaltılmasını mı hedeflemesi gerektiği tartışılması gereken ayrı bir konu niteliğindedir. 80 The presentation gives an overview on how this can be tackled in universal prevention programmes by improving external (social) control and in indicated programmes by improving internal control. In an integrated renewed perspective, prevention strengthens and facilitates socialisation, which means to transmit accepted attitudes, norms, beliefs and behaviours, both at population level and for vulnerable groups/individuals. It might help to get past the debate whether prevention has to target abstinence or risk reduction. 81 Prof. Dr. David Foxcroft İngiltere Prof. Dr. David Foxcroft UK 82 Biyografi Biography David Foxcroft İngiltere’de Oxford Brookes Üniversitesinde Sosyal Psikoloji ve Halk Sağlığı alanında profesördür. Çalışma programı kontekst itibariyle davranışın anlaşılması ve geliştirilmesine odaklanmakta olup böylece toplumsal yapıların (örneğin ailelerin, okulların, toplumların, işverenlerin, karar vericilerin) nasıl toplumların ve popülasyonların sağlığına ve refahına destek sunabileceklerine odaklanmaktadır. Bu bağlamdaki bir diğer odak ise çocuklarda ve genç insanlar arasında risk davranışlarının engellenmesidir. David Foxcroft PhD is Professor of Community Psychology and Public Health at Oxford Brookes University in England. His programme of work is focused on understanding (and improving) behaviour in context, especially how social structures (e.g. families, schools, communities, employers, regulation, government) can support improved health and wellbeing in communities and populations. A focus is the prevention of risk behaviours in children and young people. David Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesine Yönelik Araştırmalara İlişkin Avrupa Topluluğunun Başkanı, Uluslararası Cochrane İşbirliği Uyuşturucu ve Alkol Grubunun Editörü olup, Cochrane’deki çalışmalarına yönelik olarak Amerikan Tobler ödülünü kazanmıştır. David ayrıca ödül kazanan kitap olan “Uyuşturucu Politikası ve Kamu Yararı” başlıklı kitabın ortak yazarıdır. David is President Elect of the European Society for Prevention Research, an Editor of the International Cochrane Collaboration Drug and Alcohol Group, a recipient of the U.S. Society for Prevention Research Tobler Prize for his Cochrane work, and co-author of the prize winning book “Drug Policy and the Public Good”. 83 84 Uyuşturucu Önleme Programları ve Etkinliği: Çevresel, Gelişimsel ve Bilişsel Yaklaşımlar Drug Prevention Programmes and Effectiveness: Environmental, Developmental and Informational Approaches Prof. Dr. David Foxcroft Prof. Dr. David Foxcroft 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I A, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I A, 14:00-15:30 Primer, sekonder, evrensel veya selektif olarak ele alınan önlemeye ilişkin tanımlamalar uyuşturucuya karşı önleme çalışmalarının alabileceği farklı şekilleri göstermektedir. Ancak bu sınıflamalar önleme müdahalelerinin nasıl çalıştığını dikkate almaması nedeniyle sınırlı niteliktedir. Örneğin bazı önleme programlarının fonksiyonu sosyal yeterlilik ve sosyal becerilerin geliştirilmesi suretiyle genç insanların geliştirilmesine odaklanmaktadır. Descriptions of prevention as primary or secondary, or universal, selective and indicated, set out the different forms that drug misuse prevention can take. However, these classifications are limited because they do not consider how prevention interventions work. For example, the function of some prevention programmes is to improve the development of young people through the enhancement of social competence and social skills. Bu bağlamda yeni bir önleme taksonomisinde şekil ve fonksiyonu birleştirecek olan müdahalenin tanımlanmasına ilişkin bir çerçeve çalışması konusundan bahsetmek istiyorum. Gençlerde sosyal uyum ve sosyal becerilerin gelişimine odaklanan müdahale programlarına ilişkin örnekler bu yaklaşımı kanıtlamak amacıyla sunulacaktır. In this talk I set out a framework for describing prevention that brings together both form and function into a new prevention taxonomy. Examples of prevention programmes that emphasise the development of social competence and social skills in young people will be given to illustrate this approach. 85 Dr. Helena Pacnerová Çek Cumhuriyeti Biyografi Biography Doktora (PhDr.) dereceli Helena Pacnerová Çek Cumhuriyeti Prag şehrinde bulunan Ulusal Eğitim Enstitüsünde psikolog ve araştırmacıdır. Helena Pacnerová, Çek Cumhuriyetinde temel önleme programlarını belgelendirmeyi de içeren Riskli Davranışların Önlenmesi Departmanının Başkanıdır. PhDr. Helena Pacnerová is a psychologist and researcher in the National institute for education in the Czech Republic based in Prague. She is the Head of the Department of Prevention of Risk Behaviour which includes the Agency of certification of Primary Prevention Programs in the Czech Republic. Dr. Pacnerová’nın çalışmaları, kurum bakımı altındaki çocukların riskli davranışlarını önlemedeki araştırma üzerine, değerlendirme yöntemlerinin geliştirilmesi, Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yaparak temel önleme programları için standartların gelişimi, temel önlemede koordinasyon ve sertifikasyon sürecinin değerlendirilmesi üzerine odaklanmaktadır. Her work is focused on research in prevention of risk behaviour of children in institutional care, development of assessment methods, cooperation with the Ministry of Education, development of standards for primary prevention programmes andcoordination and evaluation of the certification process in primary prevention. Dr. Helena Pacnerová Czech Republic 86 87 Çek Cumhuriyeti’nde Önleme Programlarının Sertifikasyon Sistemi The Certification System of Prevention Programmes in the Czech Republic Dr. Helena Pacnerová Dr. Helena Pacnerová 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I A, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I A, 14:00-15:30 Çek Cumhuriyetinde riskli davranışı okul temelli önleme programlarını belgelendirme sisteminin geliştirilmesi, Orta ve Doğu Avrupa ülkelerine topluluk yardım programı (Phare) Eşleştirme Projesi 2000 kapsamında 2000 yılında başladı. Sistemin amacı koruma programlarının kalitesini, ülkenin genelinde programların karşılaştırılabilir düzeyde (standartta) olmasını, programlarının etkinliği, çocuklar için güvenlik ve devlet ve bağışçılardan gelen geçerli finansmanını desteklemeyi sağlamaktı. The development of the certification system of school-based prevention programmes of risk behaviour in the Czech Republic started as early as in 2000 as a part of the Phare Twinning Project 2000. Its aim was to ensure the quality of prevention programmes, comparable level (standard) of programmes accross the country, effectiveness of programmes, safety for children and to support effective financing from the state and donor. 2005 yılından itibaren bağımlılık yapan madde kullanımını birincil önleme programı sağlayıcıların kalitesini belgelendirme sürecini başlattı ve daha sonra riskli davranışın her türlüsünü kapsayacak şekilde genişletildi. Bu nedenle Avrupa Birliği’nde önleme programlarının kalite standartlarını formüle etmeye ve devlet finansmanı ile kalite standartlarını birleştirmeye ve pratikte bu bilgiyi uygulamaya koyan ilk ülke Çek Cumhuriyeti oldu. Sertifikasyonun bir bölümü, bu programların sağlayıcıları için Milli Eğitim ve Gençlik ve Spor Bakanlığından gelen finansal desteğe bağlıdır. Standardizasyon önleme programları için kalite standartlarına dayalıdır ve Okul içi temel Önleme Programları Yüksek Risk Davranışı Hedefleme sağlayıcıları için Mesleki Yeterlilik Standartlarına müdahalelere dayalıdır. Standartlar, okul içi temel önleme programları yüksek riskli davranışı hedefleme sağlayıcılarına kendi öz-değerlendirmesinde hizmet etmektedir ve yerinde incelemelerde belgelendirme hizmeti sunmaktadır. Belgelendirme incelemesinin kendisi program sağlayıcısının isteğinde bir belgelendirme kuruluşu tarafından gerçekleştirilir ve belgelendirme kuralları bir takım sertifikasyon kuralları doğrultusunda yerinde denetim metodolojisi ile yönetilmektedir. 88 İn 2005 it launched the process of certifying the quality of addictive drug use primary prevention programme providers and later expanded to include all types of risk behaviour. The Czech Republic was therefore the first country in the European Union that attempted to formulate quality standards for prevention programmes, and to unite quality standards with government financing and apply this knowledge in practice. Part of the certification is tied to financial support from the Ministry of Education, Youth and Sport for the providers of these programmes. The standardisation is based upon the quality standards for prevention programmes and interventions Professional Qualification Standards for Providers of In-School Primary Prevention Programmes Targeting High-Risk Behaviour. The standards serve providers of in-school primary prevention programmes targeting high-risk behaviour in their self-evaluation and serve certifiers in on-site investigations. The certification investigation itself is performed by a certification agency at the programme provider’s request, and is governed by the approved set of certification rules and on-site inspection methodology. 89 Janusz Sieroslawski Polonya Janusz Sieroslawski Poland Biyografi Biography Bay Sieroslawski Varşova’da Psikiyatri ve Nöroloji Endüstrisinde 32 yıldır görev yapmakta olan bir araştırmacı ve sosyolog olup özellikle alkol ve uyuşturucu problemlerinin epidemiyolojik olarak gözlemlenmesine ilişkin araştırmalar gerçekleştirmesinin yanı sıra ayrıca alkol ve uyuşturucu politikası da dahil olmak üzere uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili problemlere yönelik gerçekleştirilen sosyal faaliyetlerin değerlendirilmesine ilişkin araştırmaları yürütmektedir. Researcher, sociologist, for 32 years working in the Institute of Psychiatry and Neurology in Warsaw, conducting research focused on epidemiological monitoring in the area of alcohol and drug problems, as well as, evaluation of social response to substance use related problems including alcohol and drug policy. Çok sayıda uluslararası araştırma ve uyuşturucu politikasının uygulanmasına yönleik uygulama programlarına müdahil olmuş olan Bay Sieroslawski Polonya Pompidou Grubu Daimi Muhabiridir (Avrupa Konseyi). Bay Sieroslawski EMCDDA’ya yönelik olarak Polonya Ulusal Fokal Departmanında uzmanlık görevini üstlenmiş bulunmaktadır. EMCCDA, UNODC, WHO ve Pompidou Grubu tarafından organize edilen çeşitli eğitim inisiyatiflerinde eğitici olarak katkıda bulunmaktadır. Avrupa komisyonu tarafından desteklenen çeşitli birbirine benzer uyuşturucu politikası programlarında uzman olarak görev yapmaktadır. Involved in many international research projects and drug policy implementation practices. Polish Permanent Correspondent to Pompidou Group (Council of Europe). Expert of the Polish National Focal Point for EMCDDA. Trainer in numerous training initiatives organized by EMCDDA, UNODC, WHO, and Pompidou Group. Expert in numerous twinning drug policy programs supported by European Commission. Expert in Central Asia Drug Action Program commissioned by European Commission. Author of about 120 scientific publications in Polish, English, German, and Russian. Bay Sieroslawski Avrupa Komisyonu tarafından kurulmuş olan Merkezi Asya Uyuşturucu Aktivite Programında uzmanlık görevini sürdürmektedir. Bay Sieroslawski’nin Lehçe, İngilizce, Almanca ve Rusça dilinde yayınlanan yaklaşık 120 bilimsel makalesi bulunmaktadır. 90 91 İki Rehabilitasyon Modeli – Toplum Temelli Programa Karşı Tedavi Topluluğu Two Models of Rehabilitation – Therapeutic Community Versus Community-Based Program Janusz Sieroslawski Janusz Sieroslawski 29 Eylül 2014, Ana Oturum I B, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I B, 14:00-15:30 Sosyal olarak yeniden uyum sağlama ve yeniden bütünleşme madde bağımlıları için büyük zorluklardır. Bu çalışma madde bağımlıları için iki rehabilitasyon modeli sunmakta ve bunların avantajları ile dezavantajlarını tartışmaktadır. Social re-adaptation and re-integration are the big challenge in assistance to drug addicts. The paper presents two models of rehabilitation of drug addicts and discusses advantages and disadvantages of each of them. Birinci rehabilitasyon modeli tedavi edici toplum model yaklaşımlı konut merkezi uygulamasıdır. Ebevenler ile birlikte terapi personeli toplumdan izole bir yapı oluşturmaktadır. Eğer tedavi edici toplum ebevenlerin esas toplumundan uzakta ise maddenin mevcudiyeti düşüktür. Böyle bir suni kurumda psikososyal karşılıklı etkileşimler çok yoğundur. Hastalar kendi tutumlarını değiştirmeye çalışırlar ve kuralları içselleştirir ve sosyal rolleri öğrenirler. Toplum tedavi edici etkiyi arttırarak güven duygusunu sağlar. Hasta tedavi edici toplumdan ayrıldığında ve toplum içinde normal hayata uyum sağlamaya çalıştığında sorunlar ortaya çıkar. The first model is rehabilitation in a residential center applying therapeutic community approach. Patients together with therapeutic staff constitute community isolated from the society. Availability of drugs is low if any as therapeutic communities are located far away from patient’s original community. In such artificial total institution the psychosocial interactions are very intensive. The patients try to change their attitudes, internalize norms and learn social roles. The community assures sense of security reinforcing therapeutic impact. The problems appear when patients leave the therapeutic community and try adopt to normal life in society. İkinci model ilk modelin tersine madde bağımlılarını toplumun büyük bir kısmından izole etmez. Rehabilitasyon doğal çevre kapsamında ve hasta dışı klinik bazlı olarak ve bazen bakım terapisi desteği ile sağlanmaktadır. Refah acenteleri veya işe alım acenteleri gibi çeşitli hizmetler de buna dahil edilmektedir. Psikososyal tedavi edici aktiviteler çok yoğun değildir fakat her zaman günlük hayat içerisinde sağlanmaktadır. Özel odaklanma ise tatil rehabilitasyonu, işe alım ve sosyal ilişkilerin geliştirilmesidir. Ne var ki; madde alımının devam ettiği çevrede kalmak hastalar için tehdit oluşturmaktadır. The second model in contrast to the first one doesn’t isolate drug addicts from the broader society. The rehabilitation is provided in the context of natural environment on the basis of out-patient clinics, sometimes with support of maintenance therapy. Various services like welfare agencies or employment agencies are also involved. The psychosocial therapeutic activities are not so intensive, but all the time are provided in a natural context of everyday life. The special focus is on vocational rehabilitation, employment and improvement of social relationships. Nevertheless, remaining in the environment where drugs were taken can constitute threats for the patients. İyileştirici deneyimler ve her iki yaklaşımın da yapılabilirliği tartışılmaktadır. Anahtar kelimeler: Rehabilitasyon, Tedavi Edici Toplum, Toplum Bazlı Program, Madde Bağımlıları, Bağımlılıktan Kurtulma 92 On the basis of Polish experiences, the feasibility of both approaches is discussed. Keywords: Rehabilitation, Therapeutic Community, Community-Based Program, Drug Addicts, Recovery from Addiction 93 Biography My name is Tymoshenko Volodymyr. I was born on 27 November 1952. I’m a PHD in Law, professor. Present post: Head of the State Service of Ukraine on Drugs Control. Author of 5 monographs, 2 textbooks, more than 50 scientific papers on the drug-related issues, corruption, international organized criminal activity. My honours are: Order of Merit of Ukraine (1996), Medals and Certificate of Appreciation for outstanding contributions in the field of drug law enforcement of USA, Ecuador and Russian Federation. Prof. Dr. Volodymyr Tymoshenko Ukrayna Prof. Dr. Volodymyr Tymoshenko Ukraine 94 95 To the Question of the Social Component of the Rehabilitation of Drug Addicts Prof. Dr. Volodymyr Tymoshenko 29 September 2014, Parallel Session I B, 14.00-15.30 Under rehabilitation, in the broadest sense of the word, understand the restoration of the former status, in this case-the return of a person to a life without drugs. But this does not exhaust the essence of rehabilitation, and it is antirelapse, and is aimed at improving the patient’s recovery and their social status. In other words, rehabilitation makes possible “as a Phoenix bird” to return the person to a fulfilling life. Such an understanding incorporated by us to the Strategy of the State Policy of Ukraine on Drugs for the period until 2020. In particular, drug services being introduced, albeit brief, but comprehensive cognitivebehavioral programs, which feature is the unity of medical and social components of these programs. With regard to long-term, structured courses designed for a few months, their development and implementation related to the necessity of long-term structural changes in the drug treatment and additional funding, which in today’s Ukraine is temporarily difficult. This also applies to the creation and activities of drug treatment centers, functioning of which are very expensive. Therefore, we consider the optimal model of rehabilitation-short and long-term fixed rate socially-oriented outpatient programs intended for several months. Private rehabilitation centers operate on the model of cohabitation patients in rehabilitation programs. Their effectiveness is quite high due to the therapeutic effect of the whole community, where a dependent during the rehabilitation period not only develops his life skills, but often serves as the volunteer, that is taking care of other dependent, greatly enhancing his own motivation, focus on self-rehabilitation treatment. This approach has proved its value, and there is, I think, the most promising. On the other hand, it is actually in the microenvironment of the hospital, the patient is cut off from family and society. Hence, the main problem of such therapeutic communities – is a necessity of creation of the conditions to output in macro-environment and in the social world, or – socio-phobia and limited existence. 96 97 Mohammad Nasib Afganistan Mohammad Nasib Afghanistan Biyografi Biography Mohammad Nasib Afganistan’ın Nangarhar Eyaletinde doğmuş olup Sovyet istilasını müteakip Pakistan’ın Peşaver kentine göç etmiştir. Mohammad yüksek eğitimini tamamlamak üzere Amerika’ya gitmiş,1993 yılında Amerika’dan dönmüş ve döndüğü tarihten itibaren 2002 yılının ortalarına kadar UNODC, UNDP ve Dünya Bankasında çalışmıştır. Mohammad Nasib was born in Nangarhar Province, Afghanistan. After the Soviet invasion he migrated to Peshawar, Pakistan. He went to the USA for higher education and upon his return from 1993 to mid-2002 he worked for UNODC, UNDP and the World Bank. Mohammad Afganistan’ın Gelişimine yönelik Refah Derneğinin (WADAN) kurucusu olup bu derneğin 2002 yılının Ağustos ayıdan 2008 yılının Ekim ayına kadar Genel Müdürlük görevini üstlenmiştir. Daha sonra 2008 yılında Afgahistan’ın ülke yöneticisi olarak Uluslararası Özel Teşebbüs Merkezine (CIPE) katılmıştır. Hâlihazırda WADAN’da yönetim kurulu başkanı olarak görev yapmaktadır. WADAN’ın üç ana odaklı çalışma konusu mevcuttur: Medeni konularda eğitim, eğitim ve Afganistan’daki kurumlar ve insanların gelişimi için temel ihtiyaçları yansıtan uyuşturucu kontrolü. Bay Nasib hâlihazırda Afganistan Sivil Toplum Kuruluşları Koordinasyon Bürosunda Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmaktadır. ANCB Afganistan’da 200’ü aşkın sivil toplum kuruluşundan biri olan bir şemsiye organizasyonudur. He is a founder of the Welfare Association for the Development of Afghanistan (WADAN) and was its Managing Director from August 2002-October 2008, when he joined the Center for International Private Enterprise (CIPE) as its Country Director for Afghanistan. Currently he serves WADAN as the Chairman of the Board of Directors. WADAN has three major focus areas of work: civic education, education and drug control that reflect major needs for the development of the people and institutions in Afghanistan. Mr. Nasib is also currently the Chairman of the Board of Directors of the Afghan NGOs Coordination Bureau. ANCB is an umbrella organization with more than 200 Afghan NGOs. He is a strong believer and an advocate for an organized, aware, educated and active civil society in Afghanistan. Nasib Afganistan’da organize ve farkındalık oluşturan eğitim anlayışının savunucusu olup sivil topluma yönelik yapılan çalışmalarda aktif rol üstlenmektedir. 98 99 WADAN Afganistan: WADAN’ın Uyuşturucu Kontrolüne Yaklaşımı, 2002-2014 WADAN Afghanistan: WADAN’s Approach to Drug Control, 2002-2014 Mohammad Nasib Mohammad Nasib 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I B, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I B, 14:00-15:30 Uyuşturucu bağımlılığı Afganistan’da önemli bir problem haline gelmiştir ve tedavisine yönelik süregelen sıkıntılar bulunmaktadır. WADAN tedavi merkezlerimizin aynı zamanda aile danışmanlığı ve topluma yeniden entegrasyonunu da içermek üzere uyuşturucu bağımlılığından muzdarip olan kişilere odaklanan holistik bir yaklaşımı içeren rehabilitasyon konusunda tedavi merkezlerini yönetmektedir. Drug addiction is a major problem in Afghanistan and its treatment is an ongoing challenge. WADAN addresses this with our treatment centers that provide a holistic approach to rehabilitation of those afflicted with drug addiction that includes family counseling and re-integration into society. Bizim çalışmamız ve sunumumuz bağlamında Afganların gelişimine yönelik olarak tarihi unsurlara odaklanılacak ve bu bağlamda tedavi ve rehabilitasyon kanalıyla uyuşturucu bağımlılığından muzdarip olan kişilerin problemlerinin hafifletilmesine yönelik çalışmalar ve her iki cinsiyetten insanı da içerecek şekilde bu insanların eğitimine yönelik rehabilitasyon çabalarımız sunulacaktır. Bu çabalar her yaştan insanı ve her sosyal kesimden insanı içerecek şekilde uyuşturucu bağımlılığının tehlikelerine yönelik olup ayrıca uyuşturucu kaçakçılığından tutun da uyuşturucu tüketimine kadar endüstrideki gayri yasal aşamalara müdahil olunması ve katılmanın engellenmesine odaklanmaktadır. Bizler WADAN’ın Afganlıların problemlerini çözme ve Afganlıları eğitme yönünde bütün ulusu içeren projeleri ile tedavi merkezlerinde, araştırma merkezlerinde faaliyetler göstermekte ve öğretmenlerle, toplum liderleriyle, dini figürlerle ve ilgili bütün diğer paydaşlarla birlikte çalışmalar sürdürmekteyiz. Hukukun üstünlüğü ilkesi Afganistan’da uygulanmamakta olup bu bağlamda barış ve iyi yönetim gibi kavramlar Afganistan’da bulunmamaktadır. Afganistan’da fakirlik ve ümitsizlik yaygın olup bazı alanlarda gelenekler doğrultusunda ev yapımı haşhaş (afyon) ürünlerinin medikal ürünler niteliğinde olduğu düşünülmektedir. Yasaların egemen olmasını destekleyen ve yasaları uygulayan kişiler arasında olan polisler ve askeriye mensubu kişiler arasında bile uyuşturucu bağımlılığı yaygın bir problem niteliğindedir. Bütün aile bireylerinin yanı sıra aynı zamanda küçük çocuklar ve yaşlı kadınlar da uyuşturucu bağımlılığından muzdarip bulunmaktadırlar. Evdeki kızlar bazen tedavi almak üzere ağabeylerinden yardım talep etmektedirler. Bu bağlamda WADAN tedavi prosedürlerimiz doğrultusunda holistik bir vücut, akıl ve ruh sağlığı yaklaşımını teşvik etmektedir. 100 Our paper and our presentation will each focus on the history of the Welfare Association for the Development of Afghanistan’s work to alleviate those suffering from drug addiction through treatment and rehabilitation as well as our efforts to educate people of both genders, of all ages and from all societal groups about the dangers of drug addiction as well as discouraging participation in any stage of the illegal poppy industry from production to trafficking. We use our treatment centers, outreach centers, and our work with teachers, community leaders, religious figures and all others that can be reached through WADAN’s nationwide projects to address the problem and educate the Afghans. Rule of law is not practiced in Afghanistan, peace and good governance eludes Afghanistan and poverty and hopelessness are widespread and in some areas tradition regards homemade poppy products as medicinal. Even among those who are supposed to uphold the law, the police and military, drug addiction is a problem. Tiny children and elderly women suffer from drug addiction as well as entire families. Sisters sometimes bring their brothers to seek treatment. WADAN promotes holistic wellness-body, mind and, spirit and compassionate religious counseling is a mainstay in our treatment procedures. 101 Jean Kissell ABD Jean Kissell USA 102 Biyografi Biography Vermont eyaletinde doğan ve eğitimini tamamlayan Jean Kissell Peşaver ve Pakistan’da Afgan mültecilere ilk Uluslararası Kurtarma Komitesi (IRC) Gazetecilik Kursunun koordine edilmesi ve ilgili derslerin verilmesi konusunda yapılan faaliyetleri organize etmek üzere 1987 yılında vatanından ayrılmıştır. Müteakiben Suudi Arabistan’da, Umman’da, Birleşik Arap Emirliklerinde ve Amerika’da faaliyetlerini sürdürmüştür. Born and educated in the State of Vermont, Jean Kissell left home in 1987 to organize, coordinate and teach the first International Rescue Committee (IRC) journalism course for Afghan refugees in Peshawar, Pakistan. Following that she has lived in Saudi Arabia, Oman, and the UAE as well as in the USA. Jean 1987 yılında Afgan öğrencilerine vermiş olduğu bir sözü yerine getirmek üzere, 2003 yılında birkaç haftalığına WADAN’a yardımcı olmak üzere Afganistan’ın Kabil kentine gitmiştir. 2014 yılında bir Afgan sivil toplum kuruluşu olan Afganistan’ın Gelişimine Yönelik Sosyal Yardım Derneği Sorumlu Yöneticisi olarak WADAN’ın sivil eğitim, eğitime dayalı bilgilendirme ve toplum, tedavi merkezleri kanalıyla uyuşturucu kontrolü konularında WADAN’ın yapmış olduğu çalışmalara katılmıştır. In 2003, she went to Kabul to help WADAN for a few weeks to fulfill a promise made in 1987 to her Afghan students. In 2014, as Executive Director of the Welfare Association for the Development of Afghanistan, which is an Afghan NGO. S he is focused on WADAN’s work of building people through civic education, formal and community based education and drug control through residential treatment centers, drop in centers and outreach education efforts. 103 WADAN Afganistan: WADAN’ın Uyuşturucu Kontrolüne Yaklaşımı, 2002-2014 WADAN Afghanistan: WADAN’s Approach to Drug Control, 2002-2014 Jean Kissel Jean Kissel 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I B, 14:00-15:30 29 September 2014, Parallel Session I B, 14:00-15:30 Uyuşturucu bağımlılığı Afganistan’da önemli bir problem haline gelmiştir ve tedavisine yönelik süregelen sıkıntılar bulunmaktadır. WADAN tedavi merkezlerimizin aynı zamanda aile danışmanlığı ve topluma yeniden entegrasyonunu da içermek üzere uyuşturucu bağımlılığından muzdarip olan kişilere odaklanan holistik bir yaklaşımı içeren rehabilitasyon konusunda tedavi merkezlerini yönetmektedir. Drug addiction is a major problem in Afghanistan and its treatment is an ongoing challenge. WADAN addresses this with our treatment centers that provide a holistic approach to rehabilitation of those afflicted with drug addiction that includes family counseling and re-integration into society. Bizim çalışmamız ve sunumumuz bağlamında Afganların gelişimine yönelik olarak tarihi unsurlara odaklanılacak ve bu bağlamda tedavi ve rehabilitasyon kanalıyla uyuşturucu bağımlılığından muzdarip olan kişilerin problemlerinin hafifletilmesine yönelik çalışmalar ve her iki cinsiyetten insanı da içerecek şekilde bu insanların eğitimine yönelik rehabilitasyon çabalarımız sunulacaktır. Bu çabalar her yaştan insanı ve her sosyal kesimden insanı içerecek şekilde uyuşturucu bağımlılığının tehlikelerine yönelik olup ayrıca uyuşturucu kaçakçılığından tutun da uyuşturucu tüketimine kadar endüstrideki gayri yasal aşamalara müdahil olunması ve katılmanın engellenmesine odaklanmaktadır. Bizler WADAN’ın Afganlıların problemlerini çözme ve Afganlıları eğitme yönünde bütün ulusu içeren projeleri ile tedavi merkezlerinde, araştırma merkezlerinde faaliyetler göstermekte ve öğretmenlerle, toplum liderleriyle, dini figürlerle ve ilgili bütün diğer paydaşlarla birlikte çalışmalar sürdürmekteyiz. Hukukun üstünlüğü ilkesi Afganistan’da uygulanmamakta olup bu bağlamda barış ve iyi yönetim gibi kavramlar Afganistan’da bulunmamaktadır. Afganistan’da fakirlik ve ümitsizlik yaygın olup bazı alanlarda gelenekler doğrultusunda ev yapımı haşhaş (afyon) ürünlerinin medikal ürünler niteliğinde olduğu düşünülmektedir. Yasaların egemen olmasını destekleyen ve yasaları uygulayan kişiler arasında olan polisler ve askeriye mensubu kişiler arasında bile uyuşturucu bağımlılığı yaygın bir problem niteliğindedir. Bütün aile bireylerinin yanı sıra aynı zamanda küçük çocuklar ve yaşlı kadınlar da uyuşturucu bağımlılığından muzdarip bulunmaktadırlar. Evdeki kızlar bazen tedavi almak üzere ağabeylerinden yardım talep etmektedirler. Bu bağlamda WADAN tedavi prosedürlerimiz doğrultusunda holistik bir vücut, akıl ve ruh sağlığı yaklaşımını teşvik etmektedir. 104 Our paper and our presentation will each focus on the history of the Welfare Association for the Development of Afghanistan’s work to alleviate those suffering from drug addiction through treatment and rehabilitation as well as our efforts to educate people of both genders, of all ages and from all societal groups about the dangers of drug addiction as well as discouraging participation in any stage of the illegal poppy industry from production to trafficking. We use our treatment centers, outreach centers, and our work with teachers, community leaders, religious figures and all others that can be reached through WADAN’s nationwide projects to address the problem and educate the Afghans. Rule of law is not practiced in Afghanistan, peace and good governance eludes Afghanistan and poverty and hopelessness are widespread and in some areas tradition regards homemade poppy products as medicinal. Even among those who are supposed to uphold the law, the police and military, drug addiction is a problem. Tiny children and elderly women suffer from drug addiction as well as entire families. Sisters sometimes bring their brothers to seek treatment. WADAN promotes holistic wellness-body, mind and, spirit and compassionate religious counseling is a mainstay in our treatment procedures. 105 Dr. Jose Angel Prado Meksika Dr. Jose Angel Prado Mexico 106 Biyografi Biography Jose Angel Prado 12 Ocak 1958 tarihinde doğdu. Universidad Anahuac’da Tıp Fakültesinden mezun oldu ve daha sonra Meksika Ordusu ve Hava Kuvvetleri Üniversitesinden psikiyatri alanında başarıyla mezun oldu. Meksika Psikoanalitik Derneğinde Psikoanalitik Grup Psikoterapisi çalıştı ve daha sonra Hubert Humphrey Bursunu alarak Johns Hopkins Üniversitesi, Halk Sağlığı Departmanında uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili rahatsızlıklar ve tedavi ve önleme konusunda uzmanlık yapmak üzere Maryland ABD Baltimor kentine gitti. Jose Angel Prado was born in Mexico City on January 12, 1958; he studied medicine at the Universidad Anahuac and later Psychiatry in the University of Mexican Army and Air Force, where he graduated with honors. Daha sonra Kudüs Ophri Enstitüsünde uyuşturucu madde kullanımının önlenmesi ve tedavisi konusunda bir seminere iştirak etmek üzere İsrail’e davet edildi. Jose Angel Prado hâlihazırda Meksika’da gençliğin entegrasyonuna yönelik merkezlerde genel operasyonlar departmanı direktör yardımcısı görevini üstlenmiş bulunmaktadır. He studied Psychoanalitic Group Psychotherapy at the Mexican Psychoanalytic Association and subsequently traveled to the city of Baltimore in Maryland USA, as Hubert Humphrey Fellow to study a specialty in prevention and treatment of substance use disorders in the School of Public Health, at the Johns Hopkins University. Later he was invited to Israel to attend a course on prevention and treatment of drug abuse at the Ophri Institute in Jerusalem. He is currently Deputy Director General of Operations in the Centers for Youth Integration in Mexico. 107 Meksika’da İyileşme ve Rehabilitasyon Recovery and Rehabilitation in Mexico Dr. Jose Angel Prado Dr. Jose Angel Prado 29 Eylül 2014, Paralel Oturum I B, 14.00-15.30 29 September 2014, Parallel Session I B, 14.00-15.30 Uyuşturucu madde ile ilgili rahatsızlıkların tedavisine yönelik olarak tıpkı diğer kronik hastalıklarda olduğu gibi, bu hastalar kendi kendine yardım grupları ve rehabilitasyon durumunda olan hastalar tarafından desteklenen sağlık ve trandisipliner ekipler tarafından değerlendirilmeli ve ilgilenilmeli ve bu bağlamda uyuşturuculardan mutlak surette uzak durma konusunda hastaların motive edilmesi sağlanmalıdır. Bizler çoğunlukla bu hastaların tedavisine yönelik en iyi modelleri araştırmış olmamıza rağmen tedavi etmekte olduğumuz şeyin “hastalıklar değil de hastalar” olduğu gerçeğini unutmamamız gerekmektedir. Bu nedenle tanı, uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili hastalıklardan muzdarip olan kişiler ve bunların ailesine yönelik tedavi ve yönetimin başlangıcında en önemli unsur niteliğindedir. The treatment of substance-related disorders, both induced by substances and use disorders, like other chronic diseases should be addressed by health and trans disciplinary teams supported by self-help groups and patients in rehabilitation, to help the patients to stay motivated to keep total and sustained abstinence. Bilimsel davranış modeli, motivasyon amaçlı görüşmelere ve diğer modeller başarılı modeller niteliğinde olmasına rağmen bu modeller bütün hastalar için eşit bir şekilde işe yaramamaktadır. Alkole bağımlı anti sosyal kişilik bozuklukları gösteren bir hastanın tedavisi kompulsif kişilik özellikleri gösteren alkole bağımlı bir kişinin tedavisinden daha farklıdır. Nitekim kompulsif kişilik özellikleri gösteren alkole bağımlı hastada alkol tüketimi konkominant endişe hastalığına yönelik olarak bir ölçüde hastanın kendi medikasyonu niteliğinde olmasına rağmen anti sosyal kişilik bozukluğu gösteren alkole bağımlı hastada alkol tüketimi adeta bir eğlence niteliğindedir. Meksika’da gençliğin entegrasyonu merkezlerinde bizler hastaları ayakta tedavi etmekte, yoğun bakım faaliyetlerini gerçekleştirmekte ve profesyonel tedaviler uygulamaktayız. 108 We have often sought for the best models for the treatment of these patients, however we must not forget that what we treat are “patients and not diseases”, and therefore the diagnosis is the most important point in the begging of the treatment and management for those who suffer from substance disorders and their families. The cognitive behavioral model, the motivational interviewing, and other models, have been successful; however do not work for all patients. It´s not a same treatment address for an alcohol-dependent patient with antisocial personality disorder, whose consumption is usually playful, and for an alcohol dependent patient with compulsive personality traits and whose consumption is a form of a self-medication against a concomitant anxiety disorder. At the Centers for Youth Integration in Mexico, we offer outpatient treatment, intensive outpatient and professional residential treatment. For a population of about 103,000 people, all with alcohol, tobacco and other substance use disorders. 109 Biyografi Biography Profesör Louisa NHMRC Temel Araştırma Merkezinin üyesidir. 1998 yılında UNSW Tıp Fakültesinde Ulusal Uyuşturucu Araştırma Merkezinde (NDARC) çalışmaya başlamıştır. Professor Louisa Degenhardt is a professor and NHMRC Principal Research Fellow. She first commenced work at the National Drug and Alcohol Research Centre (NDARC), Faculty of Medicine, UNSW in 1998. Profesör Louisa uyuşturucu kullanımının epidemiyolojisi, komorbit zihin sağlığı problemleri, kohort çalışmaları, uyuşturucu piyasasının gözlemlenmesine yönelik geniş bir yelpazede araştırmayalar yapmıştır. Prof. Dr. Louisa Degenhardt Avustralya Prof. Dr. Louisa Degenhardt Australia Halihazırda son derece farklı epidemiyolojik çalışmalar sürdürmekte olup buna opioid antagonist tedavisiyle ilgili mortalitelerin incelenmesi, yeni opioid agonist farmakoterapilerin gözlemlenmesi, opioid tedavisiyle ilgili veri bağlantı metotlarının kullanıldığı kohort çalışmaları, opioid bağımlılığına yönelik dolaylı prevelans tahmin çalışmaları, opioid bağımlılığına yol açan gen-ortam etkileşimlerine yönelik vaka-kontrol çalışmaları, uyuşturucunun aşırı dozda kullanılmasına yönleik çalışmalar ve uyuşturucu kullanımı ve bağımlılığına ilişkin epidemiyoloji konusundaki uluslararası çalışmalarda dahil bulunmaktadır. Profesör Louisa hâlihazırda kronik kanserle ilgili olmayan ağrının tedavisine yönelik farmasötik opioid kullanımına ilişkin ulusal prospektif bir kohort çalışmasını sürdürmektedir. Son zamanlarda gençlerin sağlığına yönelik çalışmalara odaklanmış olup halihazırda yarım düzine lokal ve ulusal kohort çalışmalarını sürdürmektedir. Bu çalışmaların odağı genç insanların risk davranışlarına yönelik insidans ve seyirdir. 110 Louisa has been involved in a wide range of work examining the epidemiology of drug use, comorbid mental health problems, cohort studies, and illicit drug market surveillance. She has been conducting increasingly diverse epidemiological studies, including examination of mortality related to opioid antagonist treatment; post marketing surveillance of new opioid agonist pharmacotherapies; cohort studies using data linkage methods of opioid treatment entrants; indirect prevalence estimation studies of opioid dependence; case-control studies of gene-environment interactions leading to opioid dependence; studies of drug overdose and international studies of the epidemiology of drug use and dependence. She is currently conducting a national prospective cohort study of entrants to pharmaceutical opioid use for the treatment of chronic non-cancer pain. She has more recently extended her focus upon the health of young people, and is currently involved in half a dozen local and national cohort studies, with a focus upon the incidence and course of risk behaviours of young people. 111 Hastalık Yükü Burden of Disease Prof. Dr. Louisa Degenhardt Prof. Dr. Louisa Degenhardt 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II A, 16:00-17:30 29 September 2014, Parallel Session II A, 16:00-17:30 Arkaplan: Anfitaminin, esrarın (marihuananın), kokainin ve opioid bağımlılığının global ve bölgesel olarak prevelansını tahmin etme konusunda bu güne kadar hiçbir sistematik çalışma gerçekleştirilmemiş olup ayrıca bu bağlamda bu hastalıkların getirdiği ekonomik ve sosyal yüklerin (engelle birlikte yaşanılan yıl sayısı açısından ölçüldüğü üzere) (YLD’ ler) yaşamda kaybolan yıllar (YLL’ ler) ve engelli olarak geçirilen yaşam süresi (DALY’ler) konusunda da bu bağlamda sistematik çalışmalar söz konusu değildir. Bu çalışma 2010 yılında hastalığın getireceği global yükleri (GBD) değerlendirmek ve diğer sonuçlara yönelik olarak bir risk faktörü bağlamında uyuşturucu kullanımına ilişkin yeni tahminleri belirlemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Background: There has never been a systematic attempt to estimate the global and regional prevalence of amphetamine, cannabis, cocaine and opioid dependence and to quantify their burden of disease (as measured in years of life lived with disability (YLDs), years of life lost (YLLs) and Disability-Adjusted Life Years (DALYs). This was completed for the Global Burden of Disease (GBD) 2010 study, as well as new estimates of illicit drug use as a risk factor for other outcomes. Metotlar: Bizler uyuşturucu bağımlılığının epidemiyolojisine yönelik sistematik araştırmaları gerçekleştirdik ve GBD 2010 Bayesian meta-regresyon aracıyla (DisMod-MR) bağımlılığın (ve kullanım ve risk faktörünün) popülasyon düzeyinde prevelansını tahmin etmek amacıyla sonuçları analiz ettik. Bu tahminleri mevcut YLD’ ler, ENREF 15, YLL’ ler ve DALY’leri hesaplamak amacıyla kombine ettik ve diğer sağlık sonuçlarına yönelik bir risk faktörü olarak uyuşturucu kullanımına atfedilebilen YLD’ ler, YLL’ ler VE DALY’lere ilişkinler tahminlerde bulunduk. Bulgular: Opioid ve anfitamin bağımlılığı en yaygın global uyuşturucu bağımlılık formları arasındadır. Uyuşturucu bağımlılığı doğrudan 2010 yılında 20.0 milyon DALY’ye (%95 CI, 15.3-25.4 milyon), %0.8 oranında bütün DALY global vakalarının %0.6-%1.0’ına tekabül etmektedir. opioid bağımlılığı hastalığın getirdiği bu doğrudan yüke katkıda bulunan en büyük faktör niteliğindedir (9.2 milyon DALY). DALY’nin bütün sebeplerine ilişkin uyuşturucu bağımlılığına atfedilen oran bölgeler arasında 20 kattan fazla değişiklik göstermekte olup, bu oran yüksek gelirin olduğu ülkelerde çok daha yüksek bir noktadadır. HIV ve Hepatit C’ye yönelik bir risk faktörü olarak uyuşturucu kullanımı enjeksiyonunun 2.1 milyon HIV’e ve 502 milyon Hepatit C’ye DALY ile ilgili olarak tekabül ettiği görülmektedir. anfitamin, opioit ve kokain bağımlılığının neticesinde oluşan intihar vakaları sırasıyla 854.000, 671.000 ve 324.000 DALY’ye karşılık gelmektedir. En yüksek sıkıntıları çeken ülkeler (100.000 nüfus başına 650 DALY’den fazla) Amerika’yı, İngiltere’yi, Rusya Federasyonunu ve Avusturya’yı içermektedir. Yorumlama: Uyuşturucu kullanımı global hastalık yüküne önemli ölçüde katkıda bulunmakta olup diğer bütün koşullar kombine olarak dikkate alındığında büyüklük itibariyle bunların hepsinden daha büyük bir önem teşkil etmektedir. Uyuşturucu kullanımının beraberinde getireceği yüklere yönelik tahminler gelecekteki GBD çalışmalarıyla iyileştirilebilecektir. Opioid bağımlılığı ve uyuşturucuların enjekte edilmesinden kaynaklanan hastalık yüküne olan katkı opioidin ikame edildiği tedaviler ve NSP programlarının etkin bir şekilde kullanılması halinde azaltılabilecektir. 112 Methods: We conducted systematic reviews of the epidemiology of drug dependence, and analysed results with GBD2010’s Bayesian meta-regression tool (DisMod-MR) to estimate population-level prevalence of dependence (and use, for risk factor work). We combined these estimates with disability weights to calculate prevalent YLDs, YLLs, and DALYs, and estimated YLDs, YLLs and DALYs attributable to drug use as a risk factor for other health outcomes. Findings: Opioid and amphetamine dependence were more common forms of illicit drug dependence globally. Illicit drug dependence directly accounted for 20.0 million DALYs in 2010 (95%CI 15.3-25.4 million), 0.8% (0.6%-1.0%) of global all-cause DALYs. Opioid dependence was the biggest contributor to this direct burden (9.2 million DALYs). The proportion of all-cause DALYs attributed to drug dependence varied more than 20-fold across regions, with a higher proportion of the burden in higher income countries. Injecting drug use as a risk factor for HIV and hepatitis C accounted for 2.1 million and 502,000 DALYs respectively. Suicide as a risk of amphetamine, opioid and cocaine dependence accounted for 854,000, 671,000 and 324,000 DALYs respectively. Countries with the highest rate of burden (greater than 650 DALYs per 100,000 population) included the USA, England, the Russian Federation and Australia. Interpretation: Illicit drug use is an important contributor to global disease burden, larger in magnitude than all maternal conditions combined. Estimates of illicit drug burden can be improved with future iterations of GBD. The contribution made to disease burden by opioid dependence and injecting drug use can be reduced by delivering opioid substitution treatment and NSP programs efficiently on the scale needed to have a population level impact. 113 Prof. Dr. Gaetano Di Chiara İtalya Prof. Dr. Gaetano Di Chiara Italy Biyografi Biography 22 Kasım 1945 tarihinde Cagliari’de doğdu. Born in Cagliari, November 22, 1945 1970, İtalya, Cagliari Üniversitesi, Tıp ve Cerrahi Fakültesi, Tıp ve Cerrahi alanında Lisans, Onur Derecesi 1971-1973, NIH, Bethesda, Md, ABD, Doktora, Kimyasal Eczacılık Laboratuvarı, NIH, Bethesda, Md, USA (BB Brodie’nin laboratuvarı) 1980 yılından beri, İtalya, Cagliari Üniversitesi, Tıp ve Cerrahi Fakültesi ve Eczacılık Fakültesi’nde, Eczacılık ve Farmakoterapi alanında Profesörlük 1997-2006 yılları arasında, İtalya, Cagliari Üniversitesi, Eczacılık Fakültesi Dekanlığı 2009 yılından beri İtalya, Cagliari Üniversitesi, Toksikoloji alanındaki Doktora Programı’nda Danışmanlık 1970, Degree in Medicine and Surgery, Summa cum Laude, Faculty of Medicine and Surgery,University of Cagliari, Italy 1971-1973, Postdoctoral Fellow, Laboratory of Chemical Pharmacology, NIH, Bethesda, Md, USA (BB Brodie’s laboratory) From 1980, Full Professor of Pharmacology and Pharmacotherapy, Faculty of Medicine and Surgery and Faculty of Pharmacy, University of Cagliari, Italy 1997-2006, Dean, Faculty of Pharmacy, University of Cagliari, Italy 2009-Present Director, PhD in Toxicology, University of Cagliari, Italy Bilimsel Topluluklar 1996-1998 EBPS Başkanlığı (Avrupa Davranışsal Eczacılık Topluluğu) 2000-2002 FENS Başkanlığı (Avrupa Sinirbilimi Toplulukları Federasyonu) 2000-2005 IBRO (Uluslararası Beyin Araştırmaları Derneği) Batı Avrupa Bölgesel Komite Yönetim Kurulu Başkanı 2005-2007 SINS Başkanlığı (İtalya Sinirbilimi Topluluğu) Kültürel Topluluklar ·· Gruppo 2003 per la ricerca scientifica (Başkan Yardımcısı) ·· Sinirbilimi ve Eczacılık alanlarında ISI Thompson’da adından sıklıkla sözedilen bir araştırmacıdır. ·· ISI Bilgi Ağı Alıntı Raporu Yayınlar: 264 Alıntı yapılma sayısı: 21175 Birim başına ortalama alıntı sayısı: 80.21 H endeksi: 74 114 Scientific Societes 1996-1998 President of EBPS (European Behavioural Pharmacology Society) 2000-2002 President of FENS (Federation of European Neuroscience Societes) 2000-2005 Chairman of IBRO Western European Regional Cttee 2005-2007 President of SINS (Società Italiana di Neuroscienze) Cultural Associations ·· Gruppo 2003 per la ricerca scientifica (Vice President) ·· Highly cited researcher (ISI Thompson) in ·· Neuroscience and Pharmacology ·· ISI Web of Knowledge Citation Report Publications found: 264 Times cited: 21175 Average citations per item: 80.21 H index : 74 115 Ergenlik Dönemindeki Gençlerin Kenevir ve Ekstaziye Maruz Kalmalarının Dopamin İşlevi ve Ödüllendirme Üzerindeki Uzun Vadeli Sonuçları 116 Long Term Consequences of Adolescent Cannabis and Extasy Exposure on Dopamine Function and Reward Prof. Dr. Gaetano Di Chiara Prof. Dr. Gaetano Di Chiara 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II A, 16:00-17:30 29 September 2014, Parallel Session II A, 16:00-17:30 Ergenlik, sinapsların budanması ve MSS’deki (Merkezi Sinir Sistemi) sinirsel bağlantıların stabilizasyonu tarafından karakterize edilen gelişimsel bir aşamadır. Ergenlik aynı zamanda kenevir ve ekstazi kullanımı ve suistimalinin en yüksek yaygınlığa sahip olduğu dönemdir ve epidemiolojik çalışmalar, ergenlikte yüksek oranda kenevir ve ekstazi kullanımı ve bilişsel ve duygusal işlevlerdeki uzun vadeli değişimler arasındaki güçlü ilişkiyi göstermektedir. Dopamin sistemi, ergenlik dönemindeki kenevir ve ekstazi kullanımının uzun vadeli etkilerine karşı özellikle hassas olarak görünmektedir. Adolescence is a developemental stage caracterized by pruning of synapses and stabilization of neural connections in the CNS. Adolescence is also the period of highest prevalence of use and abuse of cannabis and extasy and cross-sectional and prospective epidemiological studies indicate a strong association between heavy adolescent cannabis and exstasy use and long term changes in cognitive and affective functions. The dopamine (DA) system appears particularly sensitive to the long term effects of adolescent cannabis and extasy use. Bu sistem, kenevir ve ekstaziyi kapsayan uyuşturucu suistimali faaliyetinin başlıca hedeflerinden biri olduğundan ve ödül, pekiştirme ve gerekçeli davranış için önem teşkil etmesinden ötürü, bu uyuşturucular tarafından tetiklenen uzun vadeli değişikliklerin, pekiştirme özellikleri ve diğer uyuşturucuların kötüye kullanılma yatkınlığındaki değişiklikleri de içeren, ödül, pekiştirme ve motivasyondaki değişikliklerle ilişkilendirilebilecekleri düşünülmektedir. Hem insanlar, hem de hayvanlar üzerindeki çalışmalar, bu tahminler için güçlü deliller sunmakta ve bu uyuşturucuların pekiştirme özelliklerini etkileyen epigenetik değişikliklerin diğer nesillere bile aktarılabileceğini ortaya koymaktadır. As this system is a major target of the action of drugs of abuse including cannabis and extasy, and is important for reward, reinforcement and motivated behavior, long term changes induced by these drugs are predicted to be associated with changes in reward, reinforcement and motivation, including changes in the reinforcing properties and abuse liability of other drugs of abuse. Both human and animal studies provide strong evidence for these predictions and reveal that epigenetic changes affecting the reinforcing properties of these drugs can even be transferred to the progeny. 117 Biyografi Biography Mevcut Pozisyonu Current Position Atina Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri Doçenti Associate Professor of Psychiatry, Athens University Medical School Eğitim Education Atina Üniversitesi, Diş Hekimliği Diploması Atina Üniversitesi, Tıp Diploması Atina Üniversitesi Tıp Fakültesinde Doktora Degree in Dentistry, Athens University Degree in Medicine, Athens University PHD Athens University, Medical School Mesleki Tecrübeler Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori Yunanistan Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori Greece ·· Dünya Sağlık Örgütünün Ruh Sağlığı Departmanında Danışman ·· Uyuşturucuya karşı Yunanistan Örgütünün Başkanı 1997-1999 ve 2010-2013 yılları Avrupa Parlamentosu Üyesi 19992004 yılları ·· Avrupa da Hastalıkları Önleme ve Kontrol Merkezi için Avrupa Parlamentosunun Temsilcisi 2004-şimdiye kadar ·· Hastalıkları Önleme ve Kontrolü için Yunanistan Merkezinin Başkan Vekili 2009-2010 yıllarında ·· Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin Yönetim Kurulu Üyesi 1997-1999 ve 2010-2013 yılları arasında Yayınlar ·· 35 Uluslararası Tıp Dergilerinde yayınlar ve kitaplar ·· 70 Ulusal tıp dergilerinde yayınlar ve kitaplar 118 Professional Experience ·· Consultant in the Mental Health Department of the World Health Organisation ·· President of the Greek Organization against Drugs 1997-1999 and 2010-2013 ·· Member of the European Parliament 1999-2004 ·· Representative of the European Parliament for the European Centre for Disease Prevention and Control 2004-now ·· Vice President of the Greek Centre for Disease Prevention and Control 20092010 ·· Member of the Management Board of the European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction 1997-1999 and 2010-2013 Publications ·· 35 Publications in international medical Journals and books ·· 70 Publications in national medical journals and books 119 120 Mali Kısıtlamalar Altında Etkin Uyuşturucu Politikalarının Tasarlanması ve Uygulaması: Yunanistan Örneği Designing and Implementing Responsive Drug Policies Under Fiscal Constraints: The Case of Greece Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori Prof. Dr. Minerva-Melpomeni Malliori 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II A, 16:00 -17:30 29 September 2014, Parallel Session II A, 16:00 -17:30 Bu sunum, bakım hizmetlerine genel erişim üzerinde ve özellikle daha fazla uyuşturucu talebini azaltma hizmetlerine erişim üzerinde mevcut ekonomik krizin etkilerini değerlendirmektedir. Hizmetlere artan talebi karşılamak ve finansmanı azaltmak ve Uyuşturucuları Enjekte Eden İnsanlar (UEEİ (PWID’ ler)) arasında HIV salgınını yönetmede onların etkili sonuçları için Yunanistan’da geliştirilmiş olan uygulamalar sunulacaktır. This presentation describes the impact of the current economic crisis on overall access to care and more specifically on access to drug demand reduction services. It presents responses and policies that were developed in Greece to address increased demand for services and decreased funding and their impressive outcomes on managing the outbreak of HIV amongst People Who Inject Drugs (PWIDs). 2010 Yılının sonlarından beri, UEEİ (PWID’ ler)) Yunanistan’da (2010 karşı 2011 yılında +1250%) HIV sıklığının patlamasında önemli bir rol oynamıştır. Bununla birlikte ve ekonomik kriz nedeniyle tedavi hizmetlerine olan talep artmaktadır. Aynı zamanda, 7 yıldan daha fazla bir zamandır tedavi erişimi için bekleyen 5.500 kişiden daha fazla kişi ile %20 civarında tedavi talebini Avrupa ülkeleri içinde düşük kapsama oranının sürekli görüntülendiği Yunanistan da opioid ikame tedavisi (OST) dâhil olmak üzere zarar azaltma hizmetleri için finansman sağlamayı sürdürmek giderek daha da zor hale gelmektedir. Since the end of 2010, PWIDs have played a major role in the explosion of HIV incidences in Greece (+1250% in 2011 versus 2010), mainly in Athens Metropolitan Area. Meanwhile and due to the economic crisis, demand for treatment services was growing. At the same time, it became increasingly hard to sustain funding for harm reduction services, including Opioid Substitution Treatment (OST), where Greece consistently displayed one of the lowest coverage rates in Europe, at around 20% of treatment demand, with more than 5.500 people waiting to access treatment for more than 7 years. Yunan makamları genel hastanelerde ek 33 OST tedavi ünitesini açarak zorunlu olan görevi yerine getirmiştir, böylelikle % 40 üzerine kapsam artışı sağlandı, ayrıca bekleme listesi ortadan kaldırıldı. Ayrıca Resmi Kurumlar, Sivil Toplum Kuruluşları ile işbirliği içinde sokak çalışmasını genişlettiler ve 2011 yılında yıllık hasta başına yetersiz 7 şırıngayı 2013 yılında yıllık hasta başına 145 şırıngaya çıkarmışlardır. Aynı zamanda 24 ay içinde, 2009 yılı ve 2012 yılı sonuna göre karşılaştırıldığında hasta başına tedavi maliyeti yaklaşık % 50 oranında düşürülmüştür, PWID’ ler arasında HIV salgını kontrol altına alınmıştır. The Greek authorities responded to the challenge by opening up an additional 33 OST treatment units in general hospitals, thus increasing coverage to over 40%, eradicating also the waiting list. Additionally governmental organizations in collaboration with nongovernmental organizations expanded street work and increased the meagre 7 syringes per patient per year (2011) to over 145 syringes per patient per year (2013). At the same time within 24 months, per patient treatment cost was reduced by approximately 50% compared to 2009 and by end 2012, the HIV epidemic amongst PWIDs was taken under control. 121 Prof. Dr. Sacide Pehlivan Türkiye Biyografi Biography Prof. Dr. Sacide Pehlivan 1992-1997 döneminde Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim dalında doktorasını aldı. Halen İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalın’da Prof. Dr. olarak çalışmaktadır. Aynı zamanda başarılı öğretmen ve araştırmacı olarak üzerine düşen idari sorumluluklarını tamamladı. OMICS Journal of Biochemistry & Physiology & Genetics, ActaOncologicaTurcia, Journal of Paediatrics, Turkish Clinics gibi dergilerinde editörlük ya da yayın kurulu üyeliği görevinde bulunmmuştur. Bununla birlikte 113 araştırma makalesi yazmıştır. O Avrupa İnsan Genetiği, Türk Tıbbi Genetik, Türk Tıbbi Biyoloji ve Genetik derneği üyesidir. Çalışmaları 17 ödülle onurlandırılmıştır. Prof.Dr. Sacide PEHLIVAN has received PhD in Department of Medical Biology of Hacettepe University during the period of 1992-1997. Currently, she is working as Prof.Dr. in Department of Medical Biology of Istanbul Medical Faculty of Istanbul University. She has successfully completed his Administrative responsibilities as both teacher and researcher. She is serving as an editorial board and/or memberof several reputed journals like OMICS: Journal of Biochemistry & Physiology & Genetics, Acta Oncologica Turcia, Journal of Paediatrics, Turkish Clinics. She has authored 113 research articles. She is a member of European Human Genetics, Turkish Medical Genetics, Turkish Medical Biology and Genetics. She is honoured with 17 prizes. Prof. Dr. Sacide Pehlivan Turkey 122 123 Bağımlılığın Genetiği Genetics of Addiction Prof. Dr. Sacide Pehlivan Prof. Dr. Sacide Pehlivan 29 September 2014, Parallel Session II A, 16:00-17:30 29 September 2014, Parallel Session II A, 16:00-17:30 Bağımlılık hem bireye hem de topluma büyük etkisi olan kronik, yineleyici bir hastalıktır. Kişilerin sahip oldukları bireysel bağımlılık risklerini saptamak, etkili tedavi ve önleme programları geliştirmek için bağımlılığın genetic temellerini anlamak gereklidir. Moleküler genetic alanında kaydedilen yenigelişmeler sonucunda bağımlılık çeşitlerinin (ilaç, alkol, sigara vb.) genetic yönlerine ilgi artmaktadır. Klasik genetic çalışmalardan (mutasyon, gen ekspresyonu, polimorfizmvb) ve yeni epigeneticilemikro RNA çalışmalarından elde edilen veriler bağımlılığın yeni boyutlarını gösterebilir. Bu sunumda, bağımlılığın genetiği ile ilgili son gelişmelerden bahsedilecektir. Addiction is a chronic, relapsing disorder with a huge impacton both society and individual. Understanding the genetic basis of addiction is crucial to characterize individuals’ risk and to develop efficient prevention and treatment strategies. As a result of current developments on the area of molecular genetics, there is growing interest on the genetic aspect of addiction types (drug, alcohol, smoke, etc.) Data from classical genetic studies (mutation, gene expression, polymorphism, etc.) to new epigenetic and microRNA studies could show us new dimensions of addiction. In this presentation, recent developments related to the genetics of addiction will be discussed. Keywords: Addiction, Genetics, Drug/Alcohol/Smoke, Susceptibility Anahtar kelimeler: Bağımlılık, Genetic, İlaç/Alkol/Sigara, Yatkınlık 125 Biyografi Biography Dr. Rusdi Abd Rashid Kuala Lumpur Malaya Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikoloji Departmanında konferanslar veren konsultant psikiyatrdır. Dr. Rusdi Abd Rashid is a senior lecturer and consultant psychiatrist in department of Psychological Medicine, the Faculty of Medicine, University of Malaya, Kuala Lumpur. 2011 yılı Dünya Sağlık Örgütünün raporunda tanımlanan camiler platformunu kullanmak suretiyle uyuşturucu kullanıcılarının tedavisine ve rehabilitasyonuna yönelik çalışmalar yapmakta olup, bu çalışmalar Asya’da en iyi uygulamalar arasında yer almaktadır. Dr. Rusdi Abd Rashid Malezya Dr. Rusdi Abd Rashid Malaysia 126 Dr. Rusdi aynı zamanda uyuşturucu bağımlılarının tedavisi alanında çok sayıda klinik denemelerini psikiyatri alanında yürütmekte ve bu alanda çalışmalar yayınlamaktadır. Malezya Uyku Rahatsızlığı Örgütünün Yönetim Kurulu Üyesi (SDSM), Malezya Psikiyatri Derneği (MPA) ve Insaf Murni Malezya Derneğinin (IMAM) Yönetim Kurulu Üyesidir. He is involved in treatment and rehabilitation of drug users using mosques platform which was described in WHO report 2011 among the best practice in Asia. He is also running many clinical trials related in psychiatry and published papers in addiction treatment field. He is an executive member of the Sleep Disorder Society Malaysia (SDSM), Malaysian Psychiatric Association (MPA) and Insaf Murni Association of Malaysia (IMAM). He was a secretary general and scientific chair for recent ISAM KL 2013 and scientific committee for CINP KL 2013. 2013 yılı ISAM KL’ de genel sekreterlik görevini üstlenmiş olup ayrıca yine 2013 yılı CINP KL’de bilim komitesine seçilmiştir. 127 Uyuşturucu Bağımlılığında Manevi Spiritual Enhancement on Drug Güçlendirme ve Rehabilitasyon (SEDAR) Addiction and Rehabilitation (SEDAR) Programı: Malezya’da İlaç Destekli program: Using Mosque Platform as Tedavinin (Mat) Yaygınlaştırılmasında Medication Assisted Treatment (MAT) Cami Platformunun Kullanılması Expansion in Malaysia Dr. Rusdi Abd Rashid Dr. Rusdi Abd Rashid 29 September 2014, Parallel Session II B, 16:00 -17:30 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II B, 16:00 -17:30 Amaçlar: 1) Metadon iyileştirme programı ve psikolojik yaklaşımın cami ortamında birleştirilmesine yönelik pilot çalışmalar; 2) Uyuşturucu bağımlılarının tedavisi programında cami toplumunun yetkilendirilmesi. Metotlar: Bizler dini konuda görev yapan kişilerin ve Klang Vadisi alanındaki cami toplumunun camilerde SEDAR programı konusunda konuşmalar yapmaya davet ve teşkil etmekteyiz. MAT ile ilgili bilgiler bu cami toplumlarında açıklanmaktadır. Yapılan çeşitli toplantılardan sonra Kuala Lumpur’da Ar-Rahman Camisi bu programın uygulanması için pilot cami olarak seçilmiştir. Bu bağlamda medikal ve psikoruhsal açılardan sunulacak olan eğitimler camide gönüllülere yönelik olarak gerçekleştirilmiştir. Tedavi kliniği ve metadon bölgesi olarak camiler belirlenmiştir. Bulgular: Bu programa 50 eroin bağımlısı başvurmuştur. Bir yılı aşkın bir sürede hastalığın gerileme oranı %80 olarak gerçekleşmiştir. Bu durum uyuşturucu kullanımı ve HIV riski davranışı konusunda, üre pozitif değeri ve yaşam kalitesinin gelişimi alanında önemli bir iyileşmeyi temsil etmektedir. Objectives: 1) To pilot combination methadone maintenance program and psychospiritual approach in mosque environment. 2) To empower mosque community in the addiction treatment program. Methods: We invite religious authority and mosque community from mosques in Klang valley area to discuss on SEDAR program in the mosques. Information and issues related to MAT were explained to them. After several meeting, Ar-Rahman mosque Kuala Lumpur was chosen as the pilot mosque to run the program. Training on medical and psychospiritual aspects were done among the mosque staff volunteers. The treatment clinic and methadone dispensing site were set up in the mosque. Results: Fifty heroin dependents enrolled into the program. Retention rate over one year was 80%, significant reduction in drug use and HIV risk behavior, percentage of urine positive and improvement in quality of life. Conclusion: MAT in mosque is feasible for expansion of harm reduction against drug use in Malaysia with value added psychospiritual approach. Sonuç: Camilerde uygulanan MAT programı katma değer sunan psikoruhsal yaklaşımla birlikte Malezya’da uyuşturucu kullanımının zararlı etkilerine karşı fizibil bir programdır. 128 129 Biyografi Biography Muneer-saleh-Al-jabry, 1975 yılındaHadramout Hükümeti’ne bağlı Mukalla şehrinde doğdu. Ziraat Mühendisliği alanında lisansını tamamladı. Yemen Sigara, Khat ve Uyuşturucu Kullanımına Karşı Mücadele Derneğinin başkanlığı yapmaktadır. Aljabry beş çocuk babasıdır. Muneer-saleh-Al-jabry has born in 1975 in Mukalla city Hadramout-Government. He has diploma as agricultural Engineer. He is the president of the National Assosiacion against Smoking, Qat and Drugs in Yemen since 2010. And he has five children. Muneer Al-jabri Yemen Muneer Al-jabri Yemen 130 131 132 Yemen’de Qat Rehabilitasyonu ve Uyuşturucu Bağımlılığı Drug addiction and Rehabilitation the Qat in Yemen Muneer Al-jabri Muneer Al-jabri 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II B, 16:00-17:30 9 September 2014, Parallel Session II B, 16:00-17:30 Bilindiği üzere, Yemen fakirlik, cehalet, ekonomik problemlerin yanı sıra tütün, khat ve uyuşturucu kullanımı gibi sorunlarla mücadele etmektedir. Yemen’de her yıl Khat çiğneme nedeniyle kansere yakalanıp hayatını kaybeden insan sayısı 20.000’den fazladır. Karaciğer ve böbrek hastalıklarının sayısı da gitgide artmaktadır. Hükümetin halk sağlığı çalışmaları yetersiz kalmaktadır. Struggeling against tobacco, qat and drugs, Yemen is suffering of poverty, ignorance and economic problems. More than 20.000 people die every year as a result of cheving qut. Liver and renal failure diseases spreading day by day. Goverments public health policies are insufficient. 133 Biyografi Biography Uğur Elaman 1969, Ankara doğumludur. Uğur Elaman was born in Ankara in 1969. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Lisans, yine aynı fakülte yüksek lisans mezunudur. Ankara Üniversitesinde doktora çalışması yapmaktadır. He graduated from Hacettepe University Faculty of Literature Department of History and he had his graduate degree at the same faculty. He is having his PhD studies at Ankara University. 1993 yılından beri sosyal sorumluluk bağlamında kötü şartlarda yaşayan çocuk ve gençlerle ve bu bağlamda madde bağımlıları ile ilgilen-mektedir. 1995-1998 yılları arasında ILO-IPEC Projesi ASÇÇM Eğitim Sorumlusu, Çocuk-Der kurucu üyesi, 180 Derece Bağımlılıkla Mücadele Derneği kurucu üyesidir. Uğur Elaman Türkiye Uğur Elaman Turkey 134 Türkiye’de “Madde bağımlılığı ile mücadele” konusunda yüzlerce konferans ve eğitim vermiştir. He has been dealing with children and young people who are living under marginal conditions and drug addict people within the context of social responsibility since 1993. ILO-IPEC Project ASÇÇM Training Supervisor between 1995-1998 Founding member of Çocuk-Der (Association of Child), founding member of the Association of 180 Degrees Fighting Against Addiction. He has delivered hundreds of conferences and trainings on fighting against drug addiction in Turkey. 135 180 Derece Arasında Bir Nokta A Point Between 180 Degrees Uğur Elaman Uğur Elaman 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II B, 16:00-17:30 29 September 2014, Parallel Session II B, 16:00-17:30 Bağımlılık, bütün biçimleriyle modern insanın ivedilikle yüzleşmesi gereken, çağımızın en önemli problemidir. Üreten-pazarlayan, kullanan-mağdur olan, etkilenen-çevrede bulunan ve çözüm üretme durumunda bulunanlar networkünde işbirliği ve koordine ile hareket etmeden bu problemle, çeşitlilik potansiyeli ve yaygınlık hızı ile mücadele edebilmek mümkün olmayacaktır. Bu bildiri, bu noktadan hareketle Ankara özelinde gerçekleştirilen bir sivil inisiyatif tecrübesini, bu manadaki diğer çalışmaların faaliyet, yöntem ve sorunlarını nazara vermek kastı ile hazırlanmıştır. Addiction is the most important problem of our age which should be urgently faced by the modern human being with all its aspects. It will not be possible to fight against this problem, its diversification potential and spreading speed without acting with cooperation and collaboration with the network of producer, marketer, user, victim, affected, located around and those who have to produce solutions. Bizler, 1993 senesinden beri Ankara’da sokak çocukları, sokakta çalışan çocuklar, madde bağımlısı gruplar ile bir arada bulunmaktayız ve halen, “180 derece” kimliği altında, bu toplantının konusu olan problemlere çözüm üretme, yayılmasını engelleme, mücadele politikası belirleme, toplumsal bilinç ve farkındalık oluşturma noktasında faaliyet göstermekteyiz. Bu bildiride öncelikle, bu sorunla mücadelede sivil inisiyatifin yeri, diğer çözüm elemanlarından farklılıkları ve geliştirilecek ilişkinin nitelikleri ele alınacaktır. Bilahare, tedavi ve terapinin ayrılmaz bir bütün olduğu noktasında bağımlıların tedavi sürecinin adımlanması ve takibinde gerçekleştirdiğimiz ferdi ve kurumsal işbirliğinin nitelikleri ele alınacaktır. Bizler, birey açısından sorunun çözümünün fiziksel, sosyal, entelektüel ve psikolojik süreçlerin bir arada kotarılarak gerçekleştirilecek bir stratejide sağlanabileceğine inanmaktayız. Bu inancımızın tahakkukunda izlediğimiz süreç kullandığımız yöntemler, bu bildirinin bir başka önemli ayağıdır. Son olarak alanda karşılaştığımız problemler ve bunların kendi içinde tartışılıp ve çözüm önerileri sunulması bu metin kapsamında ele alınmaktadır. This presentation was prepared with the intention of considering a civil initiative experience which is made specifically in Ankara, and the activities, methods and problems of other studies in this regard from this point forth. We have been together with street children, children who are working on streets and drug addict groups since 1993, and we have been operating at the point of producing solutions for, preventing the spread of, determining fighting policy for, and creating social conscience and awareness on the problems which are the subject of this meeting under the identity “180 degrees”. In this notice, we will primarily address the place of civil initiative in fighting against this problem, differences from other solution elements and the qualities of the relationship to be developed. Meanwhile, the treatment process of the addicts will be stepped at a point where treatment and therapy are an inseparable whole and then the qualities of individual and corporate cooperation will be addressed. We believe that the solution of the problem can be provided in a strategy by completing physical, social, intellectual and psychological processes together. The methods we use in the process that we follow in realization of this belief of ours are another important aspect of this presentation. Finally, the problems we encounter in the area and their discussion and solution offers are addressed within the scope of this text. 136 137 Biyografi Biography Boro Goic uyuşturucu bağımlılarının topluma yeniden kazandırılmasına yönelik NGO kuruluşunun başkanı olup ayrıca Brüksel’de uyuşturucuya karşı Avrupa (EURAD) doğrultusunda kurulmuş olan RUN’un (İyileştirilmiş Olan Kullanıcılar Ağı) başkanıdır. Boro Goic is the President of the Celebrate Recovery NGO for re-socialization of former addicts and a chairman of RUN (Recovered Users Network), which was established under EURAD (Europe Against Drugs) in Brussels. Yıllarca kendisi de uyuşturucu bağımlısı olduktan sonra uyuşturucu probleminden kurtulmuş ve bu tarihten sonra kendisini uyuşturucu bağımlılarına yardım etmeye adamıştır. Çeşitli NGO’ların ve networklerin kuruluş ve çalışmalarını desteklemiş olup ülkesinde ve bölgede bu alana yönelik temel aktivitelerde son derece aktiftir. Boro Goic Bosna Hersek Boro Goic Bosnia and Herzegovina 138 Boro ayrıca politik olarak da Avrupa Birliği Sivil Toplum Forumunda ve Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler düzeyinde çeşitli kuruluşlarda aktif olup bu bağlamda uyuşturucu bağımlılığından kurtulanların sesi olmaktadır. After years in addiction, he recovered from a drug abuse problem and started helping people to come out of addiction. He is a founder of NGO Celebrate Recovery, which is based in his hometown Sarajevo, Bosnia and Herzegovina. He supported several NGO’s, networks and conferences in their establishment and is very active in grass root activities in his country and region. Politically he is active in CSF (Civil Society Forum) in the EU, and several institutions on EU and UN level with a goal to promote a voice for recovery from addiction. 139 Sürdürülebilir İyileşme Seçeneklerine Yönelik Hristiyan Yaklaşımı Christian Approach to Sustainable Recovery Options Boro Goic Boro Goic 29 Eylül 2014, Paralel Oturum II B, 16:00 -17:30 29 September 2014, Parallel Session II B, 16:00 -17:30 Uyuşturucudan ve alkolden uzak durmaya dayalı bir yaklaşım giderek daha az konuşulan bir yaklaşım olup uyuşturucu kullanımına ilişkin artan bilgiler dikkate alındığında iyileşmenin temelde sürdürülebilir bir seçenek mi olduğu yoksa uyuşturucu bağımlılığının bütünüyle tedavi edilebilir bir nitelikte mi olduğu hususunda sorular gündeme gelmektedir. Abstinence based recovery is less and less talked about, and there are questions raised in the light of the increased knowledge regarding drugs abuse questioning if recovery is a sustainable option or if drug addiction is curable at all. Uyuşturucu kullanımı tartışıldıkça bu ve benzeri soruların cevaplanmasına yönelik tedavi tiplerine ilişkin çeşitli seçenekler sunulabilecektir. Bu sunumda bu soruları cevaplama amacına yönelik bir seçeneğin sunulması amaçlanmaktadır. İnanç ve ruhsal unsurlara odaklanmak suretiyle benimsenecek olan bir yaklaşım tedavisi fiziksel uyuşturucu kullanımının ötesinde holistik bir yaklaşım sunmaktadır. Nitekim bu konudaki istatistikler bu şekilde bir tedaviyi alan uyuşturucu bağımlıları sayısının sadece azalmakla kalmadığını göstermiş olup aynı zamanda aileleri ve toplumlar tarafından benimsenmiş olmaları dolayısıyla ailelerine ve toplumlarına katkıda bulunan üyeler olmalarıyla sonuçlanmıştır. Bu sunumda Hıristiyan rehabilitasyon modeli, bu modele ilişkin temel prensipler ve metotlar, özellikle inanç esaslı rehabilitasyon merkezleri açısından ele alınmakta olup ayrıca temel amaçları ve faaliyetleri bağımlıların sayısını azaltmaya odaklanan çeşitli NGO’ların faaliyetleri ele alınmaktadır. Aynı zamanda bu modelin etkileri veya uyuşturucu kullanımına yönelik global çabalardaki etkinlik ve opsiyonlar sunulmaktadır. Yazar çok sayıda sivil toplum kuruluşunun temsilcisi ve aynı zamanda geçmişte uyuşturucu kullanmış ve bu bağımlılığı yenmiş olan biri olarak konuşacaktır. 140 As the problem of drug abuse is further discussed, many offer various options on a kind of treatment required to answer such and similar question. This presentation will attempt to offer an option that answers those questions affirmatively. It is a treatment that approaches the problem through faith and spirituality, focusing on a recovery that goes beyond physical drug abuse, but offersa holistic approach. Statistics presented show the numbers of addicts who adopted this treatment and found a deliverance and were rehabilitated from the drug abuse, but not only that, but became contributing members of their families and communities, whose recovery is sustained. Presentation will discuss the Christian model of rehabilitation, its core principles and methods, specifically in the context of the faith based rehab centers, in addition to various NGO’s which through their goals and activities decrease number of addicts. It will also present the impact of this model, or option in the global efforts against drug abuse. Author will speak as a leader of the organizations that he represents, but also as a recovered addict. 141 Elisa Rubini İtalya Elisa Rubini Italy Biyografi Biography Bayan Rubini 2009 yılından beri San Patrignano Derneğinde görev yapmakta olup hâlihazırda Uluslararası İlişkiler Ekibinin Başkanlık görevini yönetmektedir. 2013 yılından itibaren Bayan Rubini narkotik ilaçlar konusunda Viyana NGO Komitesinde (VNGOC) Yönetim Kurulu Üyesi, uyuşturucular konusunda Uyuşturucuya Karşı Avrupa Örgütü (EURAD) Yönetim Kurulu Üyesi ve Avrupa Birliği Sivil Toplum Forumunda Uyuşturucu Uzmanı olarak görev yapmaktadır. Bayan Rubini Uyuşturucudan Kurtulanlar Ağı (RUN) ve Uyuşturucu Politikalarının Geleceği (DPF) gibi kuruluşların kurucu üyesidir. Ms. Rubini has been working for the San Patrignano Foundation since 2009 and currently leads the International Relations Team. Since 2013, Ms. Rubini is Member of Board of the Vienna NGO Committee on Narcotic Drugs (VNGOC), Board Member of European Action on Drugs (EURAD) and Drug Expert for the Civil Society Forum of the EU. Ms. Rubini is among the founding members of the following international networks: Recovered Users Network (RUN) and Drug Policy Futures (DPF). Bayan Rubini Milano Katolik Üniversitesinde Felsefe alanında mastır yapmış (2003), Viyana Diplomatik Akademisinde (MAIS) 2006 yılında uluslararası ilişkiler konusunda mastır yapmış olup, uyuşturucu bağımlılığının uluslararası düzeyde kullanımı ve engellenmesine yönelik Milano IULM Üniversitesinde sosyal entegrasyon konusunda 2008 yılında çalışmalar yapmıştır. Ayrıca Philosophische Praxis e.V. Dr. Gerd Achenbach Cologne’de (2011) felsefi danışmanlık konusunda yüksek lisans yapmıştır (2011). 2006 ila 2008 yılları arasında Bayan Rubini Viyana’da Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisinde (UNODC) Uluslararası Danışman olarak görev yapmıştır. 2007-2008 yıllarında suçların engellenmesi ve adalet konusunda Viyana NGO Komitesinde sekreter olarak görev yapmış olup, 2007-2008 yıllarında Birleşmiş Milletler Akademik Konseyinin üyeliği görevinde bulunmuştur. Bayan Rubini İngilizce, İspanyolca, Almanca, Fransızca ve İtalyanca konuşmaktadır. 142 Ms. Rubini holds a Master Degree in Philosophy from the Catholic University of Milan (2003), a Master in International Relations from the Vienna Diplomatic Academy MAIS (2006), an Executive International Master on Drug Addition, Prevention, Enforcement and Social Integration from IULM University of Milan(2008), and a Post Graduate Degree in Philosophical Counseling from Gesellschaft für Philosophische Praxis e.V. Dr. Gerd Achenbach, Cologne (2011). From 2006 to 2008 Ms. Rubini served as a International Consultant to the United Nations Office on Drugs and Crime in Vienna (UNODC), was secretary of the Vienna NGO Alliance on Crime Prevention and Criminal Justice (2007-2008) and member of the Academic Council of the United Nations (ACUNS, 2007-2008). Ms. Rubini speaks English, Spanish, German, French, and Italian. 143 Bir Yaşam Toplumu Olarak San Patrignano: Uyuşturucu Madde Rehabilitasyon, İyileşme ve Sosyal Entegrasyon Modeli San Patrignano: A Community For Life. A Model for Drug Rehabilitation, Recovery and Social Reintegration Elisa Rubini Elisa Rubini 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III A, 09:30-11:00 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III A, 09:30-11:00 San Patrignano iyileşme (hastalıktan kurtulma) modelini sunacaktır. 1978 yılından beri toplumda uyuşturucu bağımlısı 25.000’i aşkın birey olduğu tespit edilmiş olup bu bireyler herhangi bir sosyal ayrım, dini ayrım veya ideolojik ayrım yapılmaksızın bütünüyle ücretsiz olarak tedavi edilmiştir. San Patrignano uyuşturucu rehabilitasyon programı uzun süreli ve ücretsiz olarak sunulan bir program niteliğindedir. San Patrignano will present its recovery model. Since 1978 the community has welcomed more than 25.000 individuals suffering from drug addiction without any religious, ideological of social discrimination and completely free of charge. The drug rehabilitation program of San Patrignano is drug- free, long term and residential. Bizim yaklaşımımız bütünüyle bireyleri kişisel ve mesleki gelişimleri açısından uyuşturucusuz bir yaşam oluşturacak şekilde ve programların tamamlanmasını müteakip bu bireylerin yeniden topluma katılmasını sağlayacak şekilde bireylere bu amaca yönelik bir eğitim ortamı sağlamaktır. Bizler toplumun üretken üyeleri olarak gelecekte bu tür insanların desteklenmesi amacına yönelik olarak eğitim ve mesleki eğitimler konusuna yatırımlar yapmaktayız. San Patrignano’da toplumda özel ihtiyaçları olan insanlar olup bunların arasında gebe kadınlar ve çocuklu anneler de mevcuttur. Bu bağlamda bu insanların ihtiyaçlarına daha iyi bir şekilde cevap verebilmek amacıyla özel konutlar oluşturulmaktadır. İtalyan yasalarına göre San Patrignano suçlular için hapishaneye alternatif bir işlevi olup tedaviye yönelik gerçek opsiyonların sunulması, iyileşme ve sosyal entegrasyon, destek, eğitim, mesleki eğitimler ve yaşam becerilerinin sağlanması konusunda çalışmalar yapılmaktadır. 144 Our approach is totally based on each individuals a providing a place and space for their personal and professional growth building a drug free life and assisting also in the social reinsertion upon completion of the program. We invest in education and job trainings as viable ways to self support the residents in their future life as productive members of the society. In the San Patrignano community are hosted also people with special needs, among them are minors, pregnant women and mothers with kids. Special housings have been created for them to be able to better respond to their needs. According to the Italian Drug Law, San Patrignano also welcomes offenders in alternative setting from prison, offering a real option for treatment, recovery and social integration, providing support, education, job trainings and life skills. 145 Dr. Cenk Yancar Türkiye Dr. Cenk Yancar Turkey Biyografi Biography Cenk Yancar 1975 İstanbul doğumlu, 1998 İstanbul Üniversitesi Çapa Tıp Fakültesi mezunu, 2006 Bakırköy Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Amatem Kliniği Psikiyatri Uzmanlığı yapmıştır. 2008 den itibaren Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Oya Bahadır Yüksel 50 yataklı Ergen Bağımlılık Tedavi ve Rehabilitasyon merkezinde genel ve klinik direktörü olarak çalışmaktadır. 2011-2013 arası The Middle East Certification Board tarafından Certified Addiction Professional 3 (Bağımlılık alanında tedavi, eğitici eğitimi ve süpervizyon yapabilme eğitim ve yetkisi) belgesi almıştır. Ergen bağımlılık tedavisi ve rehabilitasyonu alanında çeşitli merkezlerde eğitimlere katılmıştır. Cenk Yancar was born in 1975 in Istanbul; he graduated from Istanbul University Çapa Faculty of Medicine, worked as the Psychiatry Specialist of Amatem Clinic at Bakırköy Psychiatry Hospital in 2006. He has been working as the general and clinic director at Gaziantep Metropolitan Municipality Oya Bahadır Yüksel 50 bedded Adolescent Addiction Treatment and Rehabilitation Center since 2008. He received Certified Addiction Professional 3 (the education and power to make treatment, educating training and supervision in the field of addiction) by the Middle East Certification Board Certified Addiction Professional 3 between 2011-2013. He attended trainings at several centres in the field of adolescent addiction treatment and rehabilitation. 2009 Mountain Manor Treatment Center Baltimore/USA Adolescent Addiction Treatment 2009 Caron Addiction Treatment Center Pennsylvania/USA Adolescent Addiction Treatment and Rehabilitation 2010 Tactus Addiction Treatment Organisation Nijmegen/Netherlands Addiction Rehabilitation Models 2011 Tactus Addiction Treatment Organisation Nijmegen/Netherlands Treatment Approaches for Drug Addiction 146 2009 Mountain Manor Treatment Center Baltimore/USA Adolescent Addiction Treatment 2009 Caron Addiction Treatment Center Pennsylvania/USA Adolescent Addiction Treatment and Rehabilitation 2010 Tactus Addiction Treatment Organisation Nijmegen/Netherlands Addiction Rehabilitation Models 2011 Tactus Addiction Treatment Organisation Nijmegen/Netherlands Treatment Approaches for Drug Addiction 147 Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi Oya Bahadır Yüksel Treatment and Rehabilitation Centre Dr. Cenk Yancar Dr. Cenk Yancar 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III A, 09:30-11:00 30 September 2014, Parallel Session III A, 09:30-11:00 Uyuşturucu ile ilgili sorunları olan kişilerin genellikle çeşitli kişisel, sosyal ve ekonomik alanlarda birden fazla tedavi ihtiyaçları olmaktadır. Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, bağımlı çocukların ve gençlerin bu farklı ihtiyaçlarını karşılamak ve onların uyuşturucu kullanmayı bırakmalarına yardımcı olup uyuşturucuyla ilgili hastalıklarını tedavi edip yaşamlarında sağlıklı ve kendi kendilerine yetebilen bireyler olmalarını sağlamak amacıyla kurulmuştur. People with drug-related problems often have multiple treatment needs across a range of personal, social and economic areas. Oya Bahadır Yüksel Treatment and Rehabilitation Centre was founded to meet that different needs of addicted kids and youngster, help them to stop using drugs and cure the drug-related illnesses, to provide a healthy life and help them to be self-sufficient in their life. Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi, gençleri arındırma, onlara sağlıklı bir yaşam sağlama ve güçlü yönlerinin farkına varıp özgüven oluşturmalarını sağlamaya destek olma konusunda önemli bir role sahiptir. Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi’ndeki tedavi süreci bireysel ihtiyaçlara göre farklılık göstermektedir. Süreç, temelde, psikiyatrik değerlendirme, yoksunluk tedavisi, uyuşturucu ile ilgili diğer hastalıkların tedavisi, kişisel tedavi programları (motivasyon terapisi, bilişsel-davranışsal terapi), aile terapisi ve grup terapisi, psiko-eğitimsel seminerler, 12 Adım Programlar, NA toplantılarından oluşmaktadır. Bu tedavi süreciyle birlikte ayrıca gençleri uyuşturucudan uzaklaştırıp topluma yeniden kazandırılmalarına yardımcı olan rehabilitasyon faaliyetleri de bulunmaktadır. Tedavi süreçleri boyunca gelecekteki eğitim ve mesleki yaşamları planlanır, tedavinin sonunda ya eğitim kurumlarına katılırlar ya da kendi kendilerine yetebilecek bir yaşam sürdürebilecekleri bir meslekleri olur. Tedavi sürecinden sonra belediye, takip süreci boyunca uyuşturucudan uzak kalmaya devam edebilecekleri bir korumaya sahip olacakları evler sağlar. Tedavi süreci ebeveynleri ve aileleri de kapsar ve bu sayede aileyle ilgili sorunları görüp ailenin sorunlu dinamiklerini çözebilmekteyiz. Yerel yönetimler, topluma sağlıklı bir çevre oluşturup çocukları ve gençleri korumaktan sorumludur, Oya Bahadır Yüksel Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi mevzuat çerçevesi ve hükümleri ise Gaziantep Büyükşehir Belediyesi’nin bu sorumluluğunda bulunmaktadır. Anahtar kelimeler: Uyuşturucu Madde Kullanımı, Tedavi, Rehabilitasyon, Mevzuat Oya Bahadır Yüksel Treatment and Rehabilitation Centre has an essential role in purification of youngster, providing a healthy life and support them to realize their strengths and build self-confidence. The treatment process in Oya Bahadır Yüksel Treatment and Rehabilitation Centre is diversified to individual needs. Basically the process made up psychiatric assessment, treatment of withdrawal syndrome, treatment of other drug-related illnesses, individual therapy programs (motivational therapy, cognitive-behavioral therapy), family therapy and group therapy, psycho-educational workshops, 12 Steps Programs, NA meetings. Together with these treatment process alsoit has rehabilitative activities to keep them away from drugs and help their reintegration to society. During their treatment process also educational and occupational life is planned for their future, at the end of the treatment they either attend educational institutions or they get a job for a self sufficient-life. After treatment process, municipality provides them half-way homes for their follow-up process so that they can have still protection to stay away from drugs. Treatment process also involves parent and families in which way we can also see the family-related problems and solve the malfunction dynamics of family. Local governments have the responsibility to create a healthy environment for society and protect kids and youngster the legislative framework and provisions of Oya Bahadır Yüksel Treatment and Rehabilitation Centre relies on that responsibility of Gaziantep Metropolitan Municipality. Keywords: Drug Abuse, Treatment, Rehabilitation, Legislation 148 149 Biyografi Biography Profesör Nurmuhammat Amat Urumçi Xinjiang Uygur Özerk Bölgesinde Tıp Fakültesi Geleneksel Uygur Tıp Enstitüsünde (Uygur Tıp Fakültesi Geleneksel Tıp Departmanında) görev yapmaktadır. Nurmuhammat Amat, Professor,works in Traditional Uighur Medicine, Institute of Medical University, Xinjiang Uighur Autonomous Region Urumqi, 09/1990-07/1996: Klinik Tıp alanında MD, Xinjiang Tıp Fakültesinde Klinik Tıp Enstitüsü; 3/1990-12/2000 Farmakoloji Alanında MD, Xinjiang Tıp Fakültesi (Prof. Dr.Halmurat Upur); 9/2004-07/2007 farmakoloji alanında mastır. Prof. Dr. Nurmuhammat Amat Çin Halk Cumhuriyeti Prof. Dr. Nurmuhammat Amat People’s Republic of China 150 Xinjiang Tıp Fakültesi farmasötik enstitüsü (Profesör Halmurat Upur); 8/2007-9/2008 Avusturya Karl-Fransens Graz Üniversitesi Farmakognozi (İlaç Bilimi) DepartmanındaFarmasötik Bilimler Enstitüsünde doktora sonrası çalışmalar; iş disiplini anlayışı içerisinde gerek yurtiçinde gerekse yurtdışında yayınlanan 80’i aşkın dergide yazılan yazıların müşterek yazarlığını yapmış olup 10’dan fazla akademik kitabı yayınlanmıştır. 09/1990–07/1996: MD in Clinical Medicine. Clinical Medicine Institute of Xinjiang Medical University;3/1990-12/2000: MD in Pharmacology. Xinjiang Medical University, (Prof. Dr.Halmurat Upur); 9/2004–07/2007 Ph.D. in Pharmacology. Pharmaceutical Institute of Xinjiang Medical University (Prof. Dr.Halmurat Upur);8/2007-9/2008. Postdoctoral Fellow at the Institute of Pharmaceutical Sciences–Department of Pharmacognosy of Karl-Franzens Universitaet Graz, Austria (Prof. Dr.Rudolf Bauer); Now he is the Dean of Traditional Uighur Medicine Institute of Xinjiang Medical University. During the work spirit and co-authored over nearly more than 80 papers published in core journals at home and abroad. And more than 10 academic books thesis being published. 151 Uyuşturucu Tedavisinde Geleneksel Çin ve Uygur Tıbbı Traditional Chinese and Uighur Medicine in Drug Treatment Prof. Dr. Nurmuhammat Amat Prof. Dr. Nurmuhammat Amat 30 September 2014, Parallel Session III A, 09.30-11.00 30 September 2014, Parallel Session III A, 09.30-11.00 Uygur tıbbında geleneksel Çin tıbbına ilişkin klinik araştırma raporları kullanılmakta olup bizler bu bağlamda Uygur tıbbındaki kombinasyon terapisi ile Çin rehabilitasyon tıbbının kombine edilmesi yönünde bir sonuç çıkarmış bulunmaktayız. Uygur tıbbı temelde anormal sawda teorisine dayanmakta olup anormal siyah sawda konusunda mizacın olgunlaşmasına yönleik unsurlar uygulanmakta ve organ fonksiyonu tonik kontrolü için bazı ilaçlar kullanılmaktadır. Geleneksel Çin tıbbında ise genellikle akupunktur tedavisiyle birlikte geleneksel Çin ilaçları kullanılmaktadır. In reference of Uighur medicine, traditional Chinese medicine clinical research reports, we conclude the method combination therapy of Uighur medicine with Chinese medicine on rehabilitation. Uighur medicine is based mainly on the abnormal sawda theory and aplly humoral maturation on abnormal black sawda, also use some medicine for tonic control organ function. Traditional Chinese medicine generally use the traditional Chinese medicine with acupuncture treatment at the same time. Uygur tıbbı ve geleneksel Çin rehabilitasyon tıbbı genel tedavi açısından büyük bir önem taşımakta olup gerileme sendromunun ve kapsamlı kontrol rehabilitasyon periyodunun azaltılması açısından büyük bir etkisi söz konusudur. Geleneksel tıp araştırması bağlamında ilacın detoksifikasyonuna yönelik yeni yollar araştırılmaktadır. 152 Uighur medicine and traditional Chinese medicine on rehabilitation were attaches great importance to the overall treatment, has good effection on eliminating protracted witdrawal syndrome, rehabilitation period of comprehensive control. Traditional medicine research seeks a new way for drug detoxification. 153 Biyografi Biography Arrazi Üniversitesi Psikiyatri Hastanesinde çalışmakta olan bir psikiyatr ve uyuşturucu bağımlılarına yönelik çalışmalar yapan bir bilim kadınıyım. Ayrıca Fas’da RabatSale’de uyuşturucu bağımlılarına yönelik tedavi, önleme ve araştırma ulusal merkezinde danışman olarak görev yapmaktayım. I am a psychiatrist and addictologist, working at Arrazi University Psychiatrist Hospital and supervising the National Center of Treatment, Prevention and Research in Addictions in Rabat-Salé (Morocco). Rabat Tıp Fakültesinde professor olarak görevimi sürdürmekteyim. Psikiyatri ve uyuşturucu bağımlılığı konusunda konferanslar ve dersler vermekteyim. I am also a professor at the Faculty of Medicine in Rabat and lecturing psychiatry and addictology courses. Prof. Dr. Fatima El omari Fas Prof. Dr. Fatima El omari Morocco 154 155 Alkol ve Diğer Uyuşturucular Konusunda Akdeniz Okul Araştırma Projesi: Fas Deneyimi Mediterranean School Survey Project on Alcohol and Other Drugs: The Moroccan Experience Prof. Dr. Fatima El omari Prof. Dr. Fatima El omari 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III A, 09:30-11:00 30 September 2014, Parallel Session III A, 09:30-11:00 Her ne kadar uyuşturucular yasal olmasa da ve İslam dinine göre yasaklanmış olsa da uyuşturucu kullanımı Fas’ta son derece yaygındır. Bu bağlamda iyi tasarlanmış okul araştırmalarını gerçekleştirebilmek amacıyla Fas, Avrupa Konseyinde Popidou tarafından desteklenen MedSPAD (Alkol ve Diğer Uyuşturucular Konusunda Akdeniz Okul Araştırma Projesi) programını benimsemiştir. Bu proje Cezayir, Fas, Lübnan, Tunus ve Mısır gibi ülkeleri içermektedir. Programın 15-17 yaş grubu öğrencileri kapsamaktadır. 2003 yılında bu konuda bir pilot araştırması gerçekleştirildikten sonra proje 2009 yılında bütün ülkeyi içerecek şekilde iki büyük kentte (Rabat-Sale) uygulanmıştır. Nitekim bu bağlamda ikinci ulusal MedSPAD 2013 yılında gerçekleştirilmiştir. Fas MedSPAD projesinin amaçları 15 ila 17 yaş arası gençlerin uyuşturucu kullanımı prevelansını belirlemek, uyuşturucu kullanım yaşının başlangıcını belirlemek ve gençlerin bilgisi konusunda ve gençlerin uyuşturucuyla ilgili bakış açıları ve davranışları konusunda daha fazla bilgi edinmektir. Proje bu bağlamda Fas okullarında zihin sağlığının geliştirilmesi ve uyuşturucunun engellenmesine yönelik olarak güçlü politikaların uygulanması bağlamında bazı uyuşturucu kullanımı faktörlerini incelemeyi amaçlamaktadır. 156 Although illegal, and forbidden by Muslim religion, drugs are easily available in Morocco. To conduct well designed school surveys, Morocco adopted the MedSPAD (Mediterranean School Survey Project on Alcohol and Other Drugs), which is supported by the Pompidou Group at the Council of Europe. This project includes countries like Algeria, Morocco, Lebanon, Tunisia, and Egypt. The intention was to cover in Mediterranean countries the mandatory school-going age group of 15-17 year olds. After conducting a pilot survey in 2003, the project was conducted in two big cities (Rabat-Salé), to cover then in 2009 the whole county. The second national Medspad was launched in 2013. The objectives of the Moroccan Medspad were to determine the prevalence of substance use among 15 to 17 years old youths, to seek the age at onset of drug use, and to learn about teenager’s knowledge, point of view and behaviors regarding drugs. This project sought to examine some drug use predictive factors to implement strong policies, for developing mental health and drug prevention in Moroccan schools. Medspad surveys showed that students clarify drug uses. The young age of initial drug use imposes the implementation of preventive and counseling programs for very young students (elementary school) prior to onset. The development of effective school prevention policies, drug law and community intervention programs (prevention, treatment and rehabilitation) may be most urgent. Similar surveys will be conducted to observe the trend of drug use among the Moroccan youth. 157 Biyografi Biography Eğitim: Education: 1996-2000: Litvanya, Vilnius Üniversitesinde Sosyal Çalışmalar Alanında Lisans 1996-2000: Bachelor’s in Social Work, Vilnius University, Lithuania. 2000-2002: Litvanya Vilnius Üniversitesinde Sosyal Çalışmalar Alanında Master 2000-2002: Master’s in Social Work, Vilnius University, Lithuania. 2002-2013: Litvanya, Vilnius Üniversitesinde Sosyal Çalışmalar Alanında Doktora 2002-2013: Doctoral studies in Educology, Vilnius University, Lithuania. 2013 Litvanya, Vilnius Üniversitesinde Sosyal Bilimler, Eğitim Bilimleri alanında Doktora. 2013 Doctor of Social Sciences, Educology, Vilnius University, Lithuania. İş deneyimi: Dr. Inga Bankauskiene Litvanya Dr. Inga Bankauskiene Lithuania 1999-2000: “PARAMA” hizmet destek merkezinde kıdemli uzman, Vilnius Kenti Belediyesi 2000-2004: Eğitim bölümünde Başuzman, Vilnius Kenti Belediyesi 2004-2005: Uyuşturucu Kontrol Politikası Analizi ve Uyuşturucu Kontrol Departmanı Strateji Bölümünde Baş Uzman, Litvanya Cumhuriyeti 2005-2009: Uyuşturucu Kontrol Politikası Analizi ve Uyuşturucu Kontrol Departmanı Strateji Bölümünde Başkan, Litvanya Cumhuriyeti 2011-2013: Uyuşturucu, Tütün ve Alkol Kontrol Departmanı Strateji, Gözlemleme ve Analiz Bölümünde Başkan Yardımcısı 2014 yılından buyana: Uyuşturucu, Tütün ve Alkol Kontrol Departmanı Psikoaktif Madde Kullanımının Engellenmesinin Koordinasyonu Bölümünde Başkan. Bilimsel ilgi alanları: psikoaktif maddelerin kullanımının engellenmesi yönünde eğitim, okul tabanlı olarak psikoaktif maddelerin kullanımının engellenmesi. Psikoaktif maddelerin değerlendirilmesi ve müdahale çalışmaları. 158 Work Experience: 1999–2000 : Senior specialist of Service support centre “PARAMA”, Vilnius City Municipality. 2000 –2004 : Chief specialist of Education division, Vilnius City Municipality. 2004–2005: Chief specialist of Drug Control Policy Analysis and Strategy Division of Drug control department under the Government of the Republic of Lithuania 2005–2009: Head of Drug Control Policy Analysis and Strategy Division of Drug control department under the Government of the Republic of Lithuania 2011-2013: Deputy head of Strategy, monitoring and analysis division of Drug, tobacco and alcohol control department Since 2014: Head of Psychoactive substance use prevention coordination division of Drug, tobacco and alcohol control department Areas of scientific interests: Psychoactive substances use prevention education. School based psychoactive substances use prevention. Evaluation of psychoactive substances use prevention interventions. 159 Litvanya’da Psikoaktif Madde Kullanımının Önlenmesine Yönelik Bir İyi Uygulama Örneği Psychoactive Substance Use Prevention in Lithuania: Towards Best Practice Dr. Inga Bankauskiene Dr. Inga Bankauskiene 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III B, 09.30-11.00 30 September 2014, Parallel Session III B, 09.30-11.00 Araştırmanın amacı psikoaktif maddelerin (ki bu ibare bundan böyle bu metinde “PS” olarak geçecektir) Litvanya’da kullanımının engellenmesidir. Bu amaca ulaşmak amacıyla araştırma ve Delphi (uzman değerlendirme) metodu seçilmiştir. Söz konusu araştırmaya yönelik olarak 19 uzman görev almıştır. The aim of the survey was to identify psychoactive substance (hereinafter-PS) use prevention improvement possibilities in Lithuania. To reach this aim expert survey and Delphi (expert evaluation) method was chosen. Set size of expert survey consisted of 19 experts. Araştırmanın üç aşamasından sonra psikoaktif madde kullanımının engellenmesine yönelik olasılıkları ulusal ve belediye düzeyinde olarak ifade edebiliriz. Bunlar ilgili tedbirlerin planlanması ve politik tedbirlerin uygulanması ve kontrol alanlarından oluşmakta olup bu bağlamda psikoaktif maddelerin kontrolü ve engellenmesi programının değerlendirilmesi, koordine edilmesi ve uygulanmasına yönelik gereksinim duyulan uygun maddi ve insan kaynakları tahsis edilmektedir. Okul düzeyinde yapılan müdahale programlarına yönelik olarak tutarlı ve sürekli olarak bir eğitim uygulanmakta olup bu bağlamda bütün eğitim aşamalarında bilimsel olarak öğrencilere materyaller sunulmakta ve bütün okul aktivitelerinde sağlıklı yaşam tarzı teşvik edilmekte ve öğrencilere yönelik elverişli ve güvenli ortamların oluşturulmasına çalışılmaktadır. Ebeveynlerin beklenti ve ihtiyaçları doğrultusunda ebeveynlere psikoaktif madde (PS) konusunda bilgiler sunulmakta, eğitimler organize edilmekte, çeşitli aktiviteler düzenlenmekte ve planlanan değerlendirme kriterleri doğrultusunda PS’nin engellenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmektedir. Bütün seviyelerde PS kullanımının engellenmesine yönelik olasılıklar ve uygulama imkânları bilimsel anlamda değerlendirilmekte olup bu bağlamda PS’nin kullanımının engellenmesine yönelik etkin programlar geliştirilmekte ve bu programların diğer engelleyici programlara ve okul düzeyindeki eğitim müfredatıyla uyum sağlaması amaçlanmaktadır. Nitekim PS’nin kullanımının engellenmesi alanında uzmanların niteliklerinin geliştirilmesi de ayrı bir önem teşkil etmektedir. Okul ve belediye düzeylerinde şu veya bu şekilde PS kullanan çocuklar ve gençlerin belirlenmesi ve erken müdahale programları uygulanmakta olup çocuklar ve gençlere yönelik boş zamanlarını değerlendirebilecekleri mekânların oluşturulması amaçlanmaktadır. After three stages of expert survey we can claim that possibilities of PS use prevention improvement in national, municipal levels lie in planning and implementing measurements of political and control areas with regard to proper material, financial, and human resources for implementation, coordination and assessment of PS control and prevention programs. School level needs consistent and continuous education of student life skills-in proper organization of this process in all education stages, using scientifically grounded materials for students including encouragement of healthy life style in all school activities, creating favourable and safe environment for students; clearing needs and expectations of parents providing them with information on ongoing PS use prevention in school, organizing trainings and activities for parents, assessing launched preventive actions on PS use under planned assessment criteria. Possibilities of PS use prevention improvement in all levels open up on accreditation and implementing thorough and scientifically grounded, efficient programs of PS use prevention, which match with other preventive programs and education content in school level; improving qualification of specialists working in PS use prevention area. In school and municipal levels-creating and establishing early intervention programs for children and youth, who experiment or irregularly use PS; creating spaces for meaningful leisure for children and youth. Keywords: Psychoactive Substances, Prevention, Delphi Survey, National, Municipal and School Levels. Anahtar kelimeler: Psikoaktif Maddeler, Engelleme, Delphi Araştırması, Ulusal Belediye ve Okul Düzeylerinde 160 161 Peer van der Kreeft Belçika Peer van der Kreeft Belgium Biyografi Biography Sosyal eğitmen olan Peer van der Kreeft 2011 yılına kadar 25 yıl boyunca DE Sleutel uyuşturucu tedavi ve koruma merkezinde başkanlık görevini yürütmüştür. 2011 yılında konferanslar vermek ve araştırmalar yapmak üzere University College Ghent’e atanmıştır. Ekspertiz (uzmanlık) alanı yaşam becerilerine yönelik eğitimlere odaklanan önleme programları ve eğiticilerin eğitiminin geliştirilmesidir. Peer van der Kreeft, social educator, has been the head of prevention at De Sleutel Drug Treatment and Prevention Centre for 25 years until 2011 when he was appointed as a full time lecturer/ researcher at the University of College Ghent. His expertise is design of prevention programs focusing on lifeskills education and developing training of trainers. Peer 1990 ila 1996 yılları arasında LionsQuest ekibini yönetmiş olup 2002-2006 yılları arasında EU Prevnet ağına başkanlık yapmış ve EU-DAP uyuşturucu kullanımı engelleme müdahale grubuna liderlik yapmış olup ayrıca eğiticilerin eğitimi ve programın adaptasyonuna yönelik olarak EU-DAP Fakültesi adlı projesinde görev almıştır. Halihazırda Avrupa Birliği Erkek Çocuklar ve Kız Çocuklar Projesini koordine etmektedir. Uyuşturucu Kullanımının Önlenmesine Yönelik Avrupa Topluluğunun (EUSPR) yönetim kurulunda olup Avrupa Span Projesi bünyesindeki bilimsel öğrenme programları kapsamında uyuşturucunun engellenmesine yönelik faaliyetlere liderlik yapmaktadır. Peer örneğin UNODC ve EMCDDA gibi ağlara aktif bir şekilde katkılar sunan bir araştırmacıdır. 162 Peer has conducted the Lions-Quest Team 1990-1996, presided the EU Prevnet Network from 2002-2006, and has led the EU-DAP Drug Abuse Prevention Intervention group and the EU-DAP Faculty project for Program adaptation and training of trainers. Currently he coordinates the EU Boys and Girls Plus Project. He is on the board of directors of EUSPR, the European Society for Prevention Research and is leading the mapping of prevention science learning programs within the European SPAN project. Peer is an active contributor to networks such as the UNODC and EMCDDA. 163 EU-Dap Ağı Unplugged Uyuşturucu Madde Önleme Programı The Unplugged drug prevention program from the EU-Dap network Peer van der Kreeft Peer van der Kreeft 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III B, 09:30-11:00 30 September 2014, Parallel Session III B, 09:30-11:00 Söz konusu bu uyuşturucu engelleme programı 10-14 yaşları arasındaki çocuklarda sigara, alkol ve diğer uyuşturucuların kullanımını engelleme amacına yönelik 16 oturumdan müteşekkil olan kanıtlara dayalı bir program niteliğindedir. Söz konusu bu program 2005 yılında yedi Avrupa ülkesinde geliştirilmiş ve değerlendirilmiştir. Bugün dünyanın her tarafında 30’u aşkın ülkede uygulanmaktadır. Yukarıda belirtilen bu EU-Dap uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik çalışma programı kapsamında geliştirilen çalışmaların sonucunda marihuana kullanma riski %23 oranında azalmış, ilk olarak %28 oranında alkolle tanışma riski azalmış olup ayrıca günlük olarak sigara içme riski %30 oranında azalmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde programa ilişkin unsurlar ve çalışma sonuçlarına ilişkin veriler sunulacaktır. Unplugged is an evidence based program with twelve sessions to prevent use of tobacco, alcohol and other drugs by children of 10-14 year old. It has been developed and evaluated 2005 in seven European countries. Today it is being applied in more than thirty countries worldwide. The EU-Dap Drug Abuse Prevention study group revealed that the intervention resulted in 23% reduced risk of using cannabis, 28% reduction of risk to get alcoholintoxicated weekly and 30% reduction of risk to smoke daily. A first part of the paper will elaborate on the program components and content as well as the study results. İkinci olarak örneğin Arap bölgesi, Brezilya ve Rusya gibi birbirinden farklı kültürel unsurlarda söz konusu programın adaptasyon prosesi ve uygulama süreci etkinliğini kanıtlamış olan programa yönelik bağımlılık ve lokal koşullar ve kültürel ihtiyaçlar arasındaki dikkatli bir denge esasına binaen sunulacaktır. Sonuç olarak yukarıda belirilen uyuşturucu engelleme programına ilişkin bir analiz sunulacak olup, bu bağlamda ilk olarak “müdahaleyi neyin etkin kıldığı sorusu” ele alınacaktır. 164 Secondly, the implementation and adaptation processes in different cultures such as the Arabic region, Brazil and Russia have delivered interesting data on the careful balance between adherence to the proven effective program and needs of the local circumstances and culture. Finally, the contribution of a recent mediator analysis of Unplugged is proposed, starting from the question “what makes the intervention effective?”. 165 Savaş Yılmaz Türkiye Savaş Yılmaz Turkey 166 Biyografi Biography Lisans derecesini Ankara Üniversitesi Siyasal bilgiler Fakültesi İşletme Bölümünde, Yüksek lisansı Gazi Üniversitesi Kamu Ekonomisi bölümünde tamamladı. Halen Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Ekonomisi Doktorasına devam etmekte. Savaş Yılmaz graduated from the Faculty of Political Sciences, University of Ankara. Accomplished his master degree in public economy at Gazi University, still following up his Ph. D. in the Faculty of Political Sciences Department at the University of Ankara in public economic policy. İş hayatına Dışbank A.Ş.’de müfettiş olarak başladıktan sonra Dünya Bankasının Türkiye’de Yürüttüğü büyük programlardan olan Sosyal Riski Azaltma Projesi’nde ve İstanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Kapasitesinin Arttırılması Projesi’nde yöneticilik yaptı ve son olarak da Sağlıkta Dönüşüm ve Sosyal Güvenlik Reformu Projesi Direktörlüğü ile Sosyal Güvenlik Kurumu Proje Uygulama Direktörlüğünü yürüttü. He started his career as a supervisor at Dışbank A.Ş., continuing at the World Bank in Turkey as a manager leading big projects, such as Social Risk Reduction, Reducing Istanbul Seismic Risk and Managing Emergency Situation Preparation Capacity and finally directing the Health Transformation and Social Security Reform Project as well as the Social Security Reform Project. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakan müşavirliği ve Özel sektörde çeşitli kuruluşlarda icra kurulu üyelikleri de yapan Savaş Yılmaz Ağustos 2013 tarihinden itibaren Yeşilay Genel Müdürlüğü’nü yürütmektedir. Sosyal Politika üzerine yayınlanmış üç makalesi, emeklilik sistemi üzerine yüksek lisans tezi ve Türkiye Sosyal Yardım Sistemi üzerine bir adet seminer kitabı bulunmaktadır. Savaş Yılmaz was in the Ministry of Labor and Social Security consultant and on the executive board of different organizations, started in August 2013 as the General Manager at the Green Crescent. There are 3 published articles about social politics, a postgraduate thesis about the pension system and 1 seminar book about the Turkish welfare system. 167 Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) Addiction Training Program of Turkey (TBM) Savaş Yılmaz Savaş Yılmaz 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III B, 09:30-11:00 30 September 2014, Parallel Session III A, 09:30-11:00 Türkiye Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı (TBM) Yeşilay tarafından geliştirilen ve öncelikli olarak öğrenciler ve ardından tüm toplumu hedefleyen bir eğitim programıdır. Anaokulundan başlamak üzere toplumun tüm yaş gruplarını hedef kitle olarak kabul edip bu hedef kitledeki tüm bireylere bağımlılıklar konusunda eğitimler vererek farkındalık oluşturmayı amaçlayan bir programdır. Addiction Training Program of Turkey (TBM) is developed by the Green Crescent, which aims to reach primarily students, subsequently the whole population. This program’s goal is to start in kindergarten, continuing with all ages in the target group, enhancing awareness on drug abuse and giving training in this content. Program, bağımlı olmayan bireyleri bağımlılık sürecine girme riskini en aza indirecek, evrensel temelli, bir eğitim programı olup program kapsamında başta çocuklar ve gençler olmak üzere tüm ilgili kesimlere önleyici eğitim hizmeti sunulması amaçlanmaktadır. Bu program, tüm öğrenci gruplarının bağımlılıklara yönelik önleyici eğitim programı kapsamında bilgi, beceri ve tutumlarını kapsamlı olarak edinebilmeleri için hazırlanmıştır. Bu kapsamda TBM; öğrencilerin önleyici temel ihtiyaçları dikkate alınarak geliştirilmiş, Tütün Bağımlılığı, Alkol Bağımlılığı, Madde Bağımlılığı, Teknoloji Bağımlılığı ve Sağlıklı Yaşam Eğitimi olmak üzere 5 alanda anaokulu, ilkokul, ortaokul, lise ve yetişkinler için hazırlanmış toplam 18 modülden oluşmaktadır. Eğitim programında kullanılan tüm içerikler Yeşilay Bilim Kurulunun da içinde bulunduğu profesyonel bir eğitim kadrosu tarafından bilimsel temelli yaklaşım ile her yaş seviyesine uygun, bilimsel ve kanıta dayalı modüler eğitim programı olarak hazırlanmıştır. Yeşilay tarafından geliştirilen bu program kapsamında Türkiye genelinde 475 rehberlik öğretmenine formatörlük eğitimi uygulanacaktır. Formatörlük eğitimi uygulanan eğitimciler bulundukları il/ilçe ya da kurumda eğitici eğitimlerini yapmak üzere hedef kitlenin ihtiyaç ve özelliklerini göz önünde bulundurarak eğitim planı oluşturacaklardır. Yeşilay tarafından hazırlanan eğitim materyallerini kullanarak bulundukları bölgedeki öğretmen, imam vb toplumla birebir iletişim halinde olan kişilere eğitici eğitimini uygulayıp bu kişilerin toplumdaki her yaş grubundan bireylere eğitimleri vermelerini sağlayarak süreç boyunca çıkan sonuçları raporlayıp bu raporları Yeşilay ile paylaşacaklardır. 168 The program aims to diminish the risk of getting addicted to the minimum, giving a prevention education service, being a universal grounded education program for primarily children and teenagers. This program has been prepared in order to show all student groups concerning addiction, information, skill and behavior prevention possibilities. TBM program, has been developed taking the students basic needs under consideration including tobacco addiction, alcohol addiction, drug addiction, technology addiction, and healthy living education, is prepared in 5 areas such as kindergarten, elementary school, high school and adults consisting of a total of 18 modules. This program has been prepared by the professional Green Crescent Science Committee, which contains of a professional education staff, based upon a scientific approach fitting all age groups, scientific and evidence based modules. 475 school counselors in Turkey will be trained in this program, which has been enhanced by the Green Crescent. Teachers, who have taken this education, will establish a teaching plan in their own districts/provinces, bearing in mind the needs of the target group. Giving training to teachers, imams and people, who are in touch with the society, who will practice these training on all ages in the society, the implementation and results of the program will be reported to the Green Crescent. 169 Doç. Dr. Marilyn Clark Malta Assoc. Prof. Dr. Marilyn Clark Malta 170 Biyografi Biography Marilyn Clark Malta Üniversitesi Psikoloji Departmanında Doçent Doktor olarak görev yapmaktadır. Sheffield Üniversitesi Sosyoloji Çalışmaları konusunda doktora yapmış olup, Liverpool Üniversitesi Sosyal Psikolojisi konusunda master yapmıştır. Marilyn Clark is an associate professor at the Department of Psychology at the University of Malta. She holds a masters in social psychology from the University of Liverpool and a PhD in sociological studies from the University of Sheffield. Clark’ın temel araştırma konuları uyuşturucu bağımlıları, cezai unsurlar, gençlik ve ergenlerdir. 2010 yılı ila 2013 yılları arasında sosyal politikadan sorumlu bakanlık bünyesinde alkol, uyuşturucu ve diğer bağımlılık yapıcı maddelerin kullanımına yönelik ulusal komisyonda (NCADAD) başkanlık görevini üstlenmiştir. Her main research interests are addictive careers, criminal careers, stigma, youth and emerging adulthood. She held the post of chairperson of the National Commission on the Abuse of Alcohol, Drugs and other Dependencies (NCADAD) within the Ministry responsible for social policy from 2010 till 2013. Hâlihazırda toplumun Toplumsal Refah Amaçlı Başkanlık Kuruluşu bünyesinde bulunan Uluslararası Uyuşturucu Bağımlılığından Kurtulma Merkezinin bir üyesidir. Çalışmakta olduğu alanda dergilerde yayınlanmış bulunan çok sayıda makalesi mevcuttur. She is currently a member of the Centre for Freedom from Addiction within the President’s Foundation for the Wellbeing of Society. She has published extensively in a number of peer reviewed journals and books. 171 Malta’da Eğlence Amaçlı Marihuana Kullanıcılarının Kariyerlerinin Araştırılması: Erişkinlere Yönelik Bir Çalışma Exploring the Career Path of Recreational Marijuana Users in Malta: A Study among Emerging Adults Doç. Dr. Marilyn Clark Assoc. Prof. Dr. Marilyn Clark 30 Eylül 2014, Paralel Oturum III B, 09:30-11:00 30 September 2014, Parallel Session III B, 09:30-11:00 Bu çalışmada temelde erişkinlik döneminde olan Malta’da eğlence amaçlı marihuana kullanıcılarının kariyer yollarının araştırılması amaçlanmaktadır. Bu çalışma kapsamında aynı zamanda rekreasyonel (eğlence amaçlı) uyuşturucu kullanımını nelerin teşkil ettiğinin anlaşılması hedeflenmektedir. Bu bağlamda benimsenen metot sıralı transformatif strateji (Creswell, 2003) olup temelde her ne kadar bazı kantitatif çalışmalar kapsamlı olarak bazı bireylerle mülakatlar yapılmasını gerektirse de olumlu niteliktedir. Malta’da kendi kendilerini rekreasyonel amaçlı marihuana kullanıcısı olarak tanımlayan 18 ila 30 yaşları arasındaki ergenlere yönelik olarak kalitatif araştırma metotları marihuana kullanım kariyer yoluyla ilgili olarak kullanılmaktadır. Bu bağlamda katılımcıların nasıl marihuanaya başladığı, bu alışkanlığın nasıl geliştiği veya azaldığı ve bir süre durup sonra nasıl başladığı konusunda araştırmalar yapılmaktadır. Adopting a career approach to substance use, this paper seeks primarily to explore the career path of recreational marijuana users in Malta who are in the period of emerging adulthood. It also seeks to explore their understandings of what constitutes recreational drug use and the representations of their own use of marijuana.The method adopted is a sequential transformative strategy (Creswell, 2003) and is primarily constructivist although some quantitative work is engaged into recruit a number of participants for in-depth interviewing. Utilising a screened sample of Maltese emerging adults aged 18 to 30 who self-identified as recreational marijuana users, the qualitative research maps the contingencies associated with the marijuana using career path and documents how participants’ use initiated, escalated, de-escalated, desisted for some time and then started again. Çalışmanın başlangıç noktasında çeşitli aşamalarda motivasyonel olarak yapıların değişmesi ve marihuana kullanımı konusunda lineer olmayan unsurlar değerlendirilmektedir. Bu bağlamdaki bulgular aynı zamanda yukarıda belirtilen grubunun kendi kendilerine yönelik “problemsiz” ve “kontrollü” olarak uyuşturucu kullanımlarına yönelik tanımlamalarını içermektedir. Ayrıca süregelen davranış kontrolü kullanılmıştır. Bu çalışmada geleceğe yönelik araştırmalara ilişkin unsurlar ve çalışma bulgularının sonucu ortaya çıkabilecek olan politika değerlendirilmektedir. Anahtar kelimeler: Rekreasyonel Amaçlı Marihuana Kullanımı, Kariyer Yolu, Erişkinler, Beklenmedik Durumlar 172 The study points to the non-linearity of the marijuana using career and the changing motivational patterns operating in the various stages. The findings also highlight how the sample defined their use as ‘unproblematic’ and ‘controlled’ and therefore not impinging on their adaptive functioning. Continued control of the behaviour was stressed. The use was, however, identified as having an important value in their life, indicating attachment to the behaviour that might potentially turn into excessive use. The paper concludes with some implications for further research and policy that emerge from the findings. Keywords: Recreational Marijuana Use, Career Path, Emerging Adults, Contingencies 173 Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Türkiye Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Turkey 174 Biyografi Biography Faruk Aşıcıoğlu 1985 yılında İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Tıp Fakültesinden mezun oldu. 1991 yılına kadar Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının çeşitli bölümlerinde çalıştı. Adli Tıp alanında uzmanlığını 1994 yılında aldı, aynı alanda 2004 yılında Doçent, 2014 yılında Profesör oldu. Ayrıca, Tıbbi Biyoloji alanında Bilim Doktoru unvanına sahiptir (2006). Faruk Aşıcıoğlu graduated from Istanbul University- Cerrahpaşa Faculty of Medicine at 1985. He worked at different departments of the Turkish Ministry of Health until 1991. He had specialist degree in Forensic Medicine (1994), Associate Professor (2004), Professor (2014). He also had Ph.D. degree in Medical Biology (2006). Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanlığı Adli Tıp Kurumunda asistanlığını müteakiben sırasıyla Adli Belge İnceleme Şubesi (1994-2000), Biyoloji İhtisas Dairesi (2000-2003; başkan olarak) ve 2003-2014 yılları arasında 5. İhtisas Kurulu Başkanı (özellikle adli toksikoloji, narkotik ve adli genetik alanında bilirkişilik yapan bilirkişi heyeti) olarak aralıksız toplam 22 yıl çalıştı. Şu anda İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünde Profesör olarak görevine devam etmektedir. He worked consecutive 22 years at the Council of Forensic Medicine, the Turkish Ministry of Justice, respectively at the Q&D drepartment (1994-2000), Biology Department (2000-2003; as a director) and as a chairman of the 5th Committee (the supreme expertise organ about forensic toxicology, narcotics, and genetics in Turkey) of the Council between 20032014. He works now as a Professor at the Institute of Forensic Medicine, University of Istanbul. Birçok ulusal ve uluslararası dergide yayınlanan makalesinin yanı sıra Adli Tıp alanında Türkçe olarak basılmış beş kitabı bulunmaktadır. Halen birçok ulusal ve uluslararası bilim kuruluşunun üyesi olarak aktif bir role sahiptir. Bu mesleki kuruluşlardan Adli Belge İnceleme Derneği’nin ve Adli Biyoloji, Genetik ve Gen Hukuku Derneği’nin kurucusu ve halen başkanıdır. Ayrıca, EMCDDA (Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi) Türk Odak Noktası olan TUBIM Erken Uyarı Sistemi’nin ulusal uzmanıdır. Besides many national and international published articles, he wrote five books in Turkish in the Forensic field. He has active role as a member at many national and international scientific organisation. He is the founder and still president of the Turkish Association of Questioned Document examination, and the Turkish Association of Forensic Biology, Genetics and Gene Law. He is also a national expert of Early Warning System of TUBIM, which is the Turkish Focal Point of EMCDDA (European Monitoring Center Drug for Drugs and Drug Addiction). 175 Türkiye’nin Yeni Psikoaktif Maddelerle Mücadeledeki Yeni Stratejileri New Strategies of Turkey for Fighting against to the New Psychoactive Substances Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV A, 11.30-13.00 30 September 2014, Parallel Session IV A, 11.30-13.00 Yeni psikoaktif maddeler geçtiğimiz on yılda iyi bilinen uyuşturucuların yerine geçmiştir. Bu gerçeğin en önemli sebebi bu maddelerin ceza alınmadan satışı ve kullanımı olmuştur. Evrensel “Cezanın Kanuniliği İlkesi” gereği yeni bir psikoaktif madde, yakalanma olduğu esnada, ulusal veya taraf olduğumuz uluslararası hukuk sözleşmeleri altında yasa dışı madde olarak listelenmediği takdirde bireyler bu maddeleri bulundurma, kullanma veya kaçakçılığını yapmaktan suçlu bulunmamaktadırlar. Bu maddelerin Dünya çapında yayılmasının bir başka sebebi de söz konusu psikoaktif maddelerin “bitkisel” oldukları ve dolayısı ile zararsız oldukları intibaını yaratan pazarlama stratejisidir. New psychoactive substances substıtuted well known narcotics in the last decade. The main reason of this reality was trading and using of them without penalty. Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi, Avrupa Ülkelerinde uyuşturucu kullanımı ve kaçakçılığı ile mücadele konusunda ülkeler arasında işbirliği ve uyumun sağlanması hususunda çaba göstermektedir. TUBİM, bu kuruluşun Türkiye Odak Noktası olup, TUBİM’e bağlı Erken Uyarı Sistemi grubu uyuşturucu suiistimali ile ilgili farklı devlet kurumları tarafından seçilen istekli grup üyelerinden oluşmaktadır. Grup, üyeleri arasındaki hızlı ve etkili iletişim sayesinde son derece dinamiktir. Bu grubun öncülüğünde bugüne kadar üç yüzden fazla yeni psikoaktif madde yasa kapsamına alınmıştır. Ancak ne yazık ki listeye eklenen her yeni maddeyi, önceden bilinen maddelerin kimyasal yapılarında küçük değişiklikler yapmak sureti ile elde edilen ve henüz listede olmayan yeni maddeler takip etmektedir. TUBİM Erken Uyarı Sistemi grubu şimdilerde “jenerik sistem” adı verilen bir diğer listeleme stratejisi üzerinde çalışmaktadır. Bu sistem, maddelerin isimlerinin tek tek listelenmesi yerine kimyasal bir grubun adının; izomer, ester, eter ve tuzlarını da kapsayacak şekilde kontrol altındaki maddeler listesine dâhil edilmesidir.Sihirli mantar yetiştirme kitleri konusunda mevzuatta olan boşluğun giderilmesi ise bir başka önemli husustur. Anahtar kelimeler: Yeni Psikoaktif Maddeler; Uyuşturuculara Uygulanan Yasal Prosedürler; Sihirli Mantar Yetiştirme Kitleri; Yasal Uyuşturucular 176 Because, due to ‘universal principle of legality’ no one shall be held guilty of possession, use or trafficking ıf a new psychoactive substance is not yet listed as a controlled substances under national or international law when it was committed. Another reason of world wide proliferation was the marketing strategy of that psychoactive substances is ‘herbal’ and harmless. European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction coordinated and cooperated efforts to the illicit drug use and trafficking among the European countries. TUBİM is Turkish focal point of this organisation and its Early Warning System group is very dynamic by means of fast and effective communication among the enthusiastic group members all selected by different govermental organisations which are related with drug abuse. At the pioneering of this group, more than three hundred new psychoactive substances have been listed till now, but unfortunately, every new listed substances were followed by new unlisted ones with small changes of previously known chemical structures. TUBİM is working on another listing strategy called “generic system”. It refers to the inclusion, usually within the list of individual substances under control, of a precise definition of a group of substances; this is over and above the isomers, esters, ethers, and salts and include all of them at the controlled substance list. Closing the legislative gaps about the magic mushroom growing kits is another challenge for Turkish criminal law. Keywords: New psycho-active substances; Legal procedures of controlled drugs; magic mushroom growing kits; Legal highs. 177 Paul Griffiths İngiltere Paul Griffiths UK 178 Biyografi Biography Paul Griffiths uyuşturucu alanında 25 yıldır çalışmalar yapmaktadır. 1999 öncesinde Paul Griffiths, uyuşturucu konularında araştırma projelerinin geniş bir yelpazede yer aldığı Londra’daki Ulusal Bağımlılık Merkezinde bulundu. Paul Griffiths has worked in the drugs field for over 25 years. Prior to 1999, he was based at the National Addiction Centre in London, where he was involved with a wide variety of research projects on drug issues. 2000 yılından itibaren Viyana’da BM Uyuşturucu ve Suç Ofisi (UNODC) için ve akabinde, Lizbon şehrinde Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi (EMCDDA) için ilk kıdemli epidemiyolog olarak çalışarak uyuşturucu kullanımının uluslararası izlenmesi aktivitelerine odaklamıştır. From 2000, his activities have focused on the international monitoring of drug use, working first as senior epidemiologist for the United Nations Office on Drugs and Crime, in Vienna, (UNODC), and subsequently, for the European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA), in Lisbon. Paul, 2003 yılında epidemiyoloji biriminin başkanı olarak EMCDDA’ya katılmış ve 2010 yılında Bilimsel Direktörü olarak atanmıştır. Onun şimdiki görevi, EMCDDA bilimsel çalışmalarının genel koordinasyonudur. Paul joined the EMCDDA in 2003, as head of the epidemiology unit and was appointed Scientific Director in 2010. In his current role he is responsible for the overall coordination of the EMCDDA scientific work. 2012 yılında, onun çalışması NİDA uluslararası programı tarafından dikkate alınmıştır ve uluslararası liderlikte mükemmellik ödülünü almıştır ve Kings College London’da Psikiyatri Enstitüsü Bağımlılık Bölümünde misafir öğretim görevlisidir. In 2012, his work was noted by the NIDA international programme and he received an award for excellence in international leadership and holds an honorary position as a visiting senior lecturer in the Department of Addictions, Institute of Psychiatry, King’s College London. 179 EMCDDA ve AB Erken Uyarı Sisteminin Avrupa’da Yeni Psikoaktif Maddelerin İzlenmesinde Rolü The Role of the EMCDDA and the EU Early Warning System in the Monitoring of New Psychoactive Substances in Europe Paul Griffiths Paul Griffiths 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV A, 11.30-13.00 30 September 2014, Parallel Session IV A, 11.30-13.00 Yeni psikoaktif maddeler üzerinde AB Erken Uyarı Sistemi on beş yıldan daha fazla bir zamandır çalışmaktadır. EWS, kamu sağlığında hayret uyandırabilecek ve sosyal tehditler oluşturabilecek yeni psikoaktif maddeler hakkında bilgi alışverişi için neredeyse gerçek zamanlı bir araçtır. The EU Early Warning System on new psychoactive substances (EWS) has been operating for more than fifteen years. The EWS is a near real time vehicle for the exchange of information on new psychoactive substances that may pose public health and social threats. Şimdi her zamankinden daha fazla, EWS, hem Avrupa genelinde hem de dışında yeni psikoaktif maddeler hakkında en güncel bilgilere Üye Devletlerinin ve AB Kurumlarının erişime sahip olmasını sağlamada önemli bir rol oynayarak onlara katma değer sağlar. Geçtiğimiz birkaç yıl içinde yeni psikoaktif maddelerin sayısında, tipinde büyümesinde ve kullanılabilirliğinde benzeri görülmemiş bir büyümeyi Avrupa görmüştür. 2013 yılında, üst üste beşinci yıl için, EWS vasıtasıyla ilk kez 81 madde rekor sayıda tespit edildi ve rapor edildi. Bu, tek bir yıl için şimdiye kadar bildirilen maddelerin en büyük sayısını gösterir sistem vasıtasıyla izlenmekte olan maddelerin toplam sayısının üçte ikisinden daha fazlası son dört yılda saptanmıştır. Ayrıca, gerekli hallerde sistem, bilimsel risk değerlendirmesi vasıtasıyla kontrol önlemlerinin geliştirilmesine olanak sağlar. Son zamanlarda, AH-7921 (sentetik opioid), 25I-NBOMe (LSD olarak satılan etkili bir halüsinojenik fenetilamin), methoxetamine (alternatif olarak Bir ‘dost torbacık’ ve ketamin olarak satılan, arylcyclohexylamine duyurulan) ve MDPV (bir halka-ikameli sentetik katinon) ile oluşturulan riskler EMCDDA tarafından değerlendirmiştir. 180 Now, more than ever, the EWS provides added value to the Member States and the EU Institutions by playing an essential role in ensuring that they have access to the most upto-date information on new psychoactive substances both from across Europe and beyond. Over the past few years Europe has seen an unprecedented growth in the number, type and availability of new psychoactive substances. In 2013, for the fifth consecutive year, a record number of 81 substances were detected and reported for the first time via the EWS. This represents the largest number of substances ever reported in a single year – more than two thirds of the total number of substances monitored through the system have been identified in the last four years. Further, where necessary, the system allows for the progression through the scientific risk assessment phase to control measures across the EU. Recently, the EMCDDA has assessed the risks posed by AH-7921 (a synthetic opioid), 25I-NBOMe (a potent hallucinogenic phenethylamine sold as LSD), methoxetamine (an arylcyclohexylamine advertised as a ‘bladder friendly’ alternative to, and sold as ketamine) and MDPV (a ring-substituted synthetic cathinone). 181 Biyografi Biography 1996-2000 Erciyes Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Kimya Bölümünü bitirdi. He graduated from Erciyes University, Faculty of Science and Literature, Department of Chemistry (1996-2000). 2005 yılında POMEM’i bitirerek polis memuru olarak göreve başladı. He completed POMEM and started working as a police officer in 2005. 2008-2014 yılından beri TUBİM’de görevine devam etmektedir. Between 2008-2014 and still he works at TUBİM. Ali Bertan Türkiye Ali Bertan Turkey 182 183 184 Türkiye’de Erken Uyarı Sistemi Early Warning System in Turkey Ali Bertan Ali Bertan 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV A, 11:30-13:00 30 September 2014, Parallel Session IV A, 11:30-13:00 Görülen yeni uyuşturucuların veya yüksek oranda görülme riskine sahip ancak Türkiye’deki yasalar tarafından kapsanmayan uyuşturucuların yasal kontrol altına alınması amacıyla TUBIM dahilinde kurulan Erken Uyarı Sistemi (EWS) Ulusal Çalışma Grubu ve bu çalışma grubu tarafından yürütülen faaliyetler. The Early Warning System (EWS) National Working Groupe established within TUBIM for the purpose of bringing under legal control the new drugs seen or the drugs posing a high risk of being seen and which are not covered by the law in Turkey and the activities carried out by this working group. Erken Uyarı Sistemi’nin (EWS) Türkiye’deki işlevleri ile ilgili bilgilendirme. Informing on the functioning of the EWS in Turkey. 185 Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers Güney Afrika Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers South Africa 186 Biyografi Biography Dr. Myers Güney Afrika Medikal Araştırma Konseyi Uyuşturucu ve Alkol Kullanımı Araştırma Ünitesinde uzman doktordur. Tedavi ve diğer müdahalelere yönelik olarak başkanlık bu departmanı yönetmektedir. Dr. Myers is a Chief Specialist Scientist in the Alcohol and Drug Abuse Research Unit of the South African Medical Research Council, where she heads up the treatment and other interventions sub-stream. Dr. Myers 10 yılı aşkın araştırma deneyimine sahiptir. Son çalışmaları uyuşturucuyla ilgili cinsel risklerin ve şiddetin azaltılmasına yönelik kadın odaklı müdahaleleri, alkol kullanan eşler arasındaki cinsel yolla bulaşan HIV riskinin azaltılmasına yönelik müdahaleleri, acil servislerde hastalara yönelik problem çözüm terapisini ve Güney Afrika uyuşturucu madde tedavi servislerine yönelik performans ölçüm sisteminin uygulanması ve geliştirilmesi yönündeki çabaları içermektedir. Dr. Myers has more than ten years research experience. Her recent work includes a trial of a women-focused intervention to reduce drug-related sexual risk and violence, a trial of an intervention to reduce sexual risk for HIV among couples who drink alcohol, a trial of problem solving therapy for patients in emergency department settings and ongoing efforts to develop and implement a performance measurement system for South African substance abuse treatment services. Dr. Myers aynı zamanda uyuşturucu bağımlılarına yönelik bir doktor olarak son derece yüksek bir deneyime sahip olup deneyimi kanıtlara dayalı uygulamalar doğrultusunda hizmet sağlayıcılarıyla çalışmayı içermektedir. Öğretim ve denetim görevlerini sürdürdüğü Cape Town Üniversitesi Psikiyatri ve Zihin Sağlığı Departmanında kendisine fahri doçentlik verilmiştir. Dr. Myers also has considerable experience as an addictions clinician and her experience includes working with service providers to implement evidence-based practices and address barriers to care. She has an honorary appointment at the level of associate professor with the University of Cape Town’s Department of Psychiatry and Mental Health where she maintains teaching and supervision duties. Dr. Myers uyuşturucu kullanımıyla ilgili rahatsızlıklar, uyuşturucu kullanımına yönelik zayıf olan popülasyonlar, HIV, tedaviye erişim ve uyuşturucu kullanımıyla ilgili hastalıklara yönelik kanıtlara dayalı uygulamalar konusunda çok sayıda yazılar yayınlamıştır. Dr. Myers has published prolifically on the topics of substance use disorders, vulnerable populations, HIV, access to treatment and provision of evidence-based practices for substance use disorders. 187 Güney Afrika’da Temel Sağlık Bakım Merkezlerinde Uyuşturucu Kullanımına Müdahale Edilmesi: Fırsatlar ve Zorluklar Addressing Substance Use within Primary Health Care Settings in South Africa: Opportunities and Challenges Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers Prof. Dr. Bronwyn Jane Myers 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV B, 11:30-13:00 30 September 2014, Parallel Session IV B, 11:30-13:00 Geleneksel olarak uyuşturucu kullanım servisleri Güney Afrika’daki temel sağlık bakım tesislerinde sağlanmamış olup bu da tedaviye olan erişimi sınırlandırmaktadır. Ayrıca zihin sağlığı konusunda çalışan kişilerin yetersiz sayıda olması bu hizmetlerin temel sağlık sistemine entegre edilmesi yönündeki planların gerekli olduğunu göstermiştir. Nitekim bu durum zihin sağlığı uzmanlarından tutun da özellikle sağlık alanında çalışmayan kişilere kadar tedaviyle ilgili sorumlulukların bazılarının taraflar arasında üstlenilmesini gerektirmektedir. Traditionally, substance use services have not been provided at South African primary health care facilities, limiting access to treatment. A lack of mental health workers has slowed plans to integrate these services into the primary health system. This has prompted calls for the task-shifting of some treatment responsibilities from mental health specialists to non-specialty health workers. Bizler kısa müdahalelerin kullanılması suretiyle temel bakım ünitelerinde uyuşturucu madde kullanımına yönelik görevlerin değiştirilmesi yaklaşımına odaklanan üç projeye ilişkin bulgular sunmuş bulunmaktayız. Bu bağlamda ilk proje BI hizmetlerine yönelik yatay entegrasyona odaklanmaktadır. Yapmış olduğumuz üç aylık değerlendirmede uyuşturucu kullanımında önemli azalmalar olduğunu tespit ettik (p<0.001). İkinci proje BI acil servislerde toplum sağlığı konusunda çalışanların dikey olarak entegrasyonudur. Randomize kontrollü bir çalışmada katılımcılarla motivasyonel bir mülakat toplantısı gerçekleştirilmiş olup dört oturumdan oluşan bir motivasyonel mülakat toplantısında problem çözüm terapisi müdahalesi ve kontrol grubuna ilişkin unsurlar ele alınmıştır. Üçüncü ayda ASSIST skorlarının diğer gruplara göre MI-PST grubunda önemli ölçüde daha düşük olduğu tespit edilmiştir (p<0.001). üçüncü olarak bizler bir antenatal (doğum öncesi) kliniğinde yatay olarak hemşireler tarafından sağlanan BI müdahalesini entegre etmiş bulunmaktayız. Uyuşturucu kullanımı az olmasına rağmen tütün kullanımı müdahaleyi müteakip önemli ölçüde azalmıştır (p<0.001). Görevlerin değiştirilmesi suretiyle uyuşturucu kullanım hizmetleri düşük ve orta gelirli ülkelerde temel sağlık birimlerinde sağlanacak ölçüde fizibil niteliktedir. Daha fazla fizibil olup olmayacağı, kabul edilir nitelikte olup olmayacağı ve bu hizmetleri yatay ve dikey entegre yaklaşımların kullanılması suretiyle temel sağlık bakım ünitelerini entegre etmenin fizibil olup olmayacağı konusunda daha geniş araştırmalara ihtiyaç duyulmaktadır. We present findings from three projects that used a task-shifting approach to integrate brief interventions (BI) for substance use into primary care. The first involved the horizontal integration of nurse-led BI services. In our 3 month evaluation, we found significant reduction in substance use (p<0.001). The second involved the vertical integration of a community health worker-delivered BI within emergency services. In a randomised controlled trial, participants were assigned to a session of motivational interviewing (MI), a 4-session blended MI and problem-solving therapy (PST) intervention, or a control group. In 3 months, ASSIST scores were significantly lower in the MI-PST group than in the other groups (p<0.001). Third, we horizontally integrated a nurse-delivered BI intervention into an antenatal clinic. There was low detection of alcohol use, however tobacco use decreased significantly following the intervention (p<0.001). Through task-shifting, substance use services are feasible to provide in primary health care within low-and-middle-income countries. It remains unclear whether it is more feasible, acceptable and effective to integrate these services into primary care using horizontally or vertically integrated approaches. These questions need to be answered in order to guide the implementation of these new health services. Keywords: Substance Use, Primary Care, Task Shifting, Integration Bu yeni sağlık servislerinin uygulanmasına yönelik prensiplerin belirlenmesi amacıyla bu soruların cevaplanması gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Uyuşturucu Kullanımı, Temel Bakım, Görevlerin Değiştirilmesi, Entegrasyon 188 189 Biyografi Biography Andrew, uyuşturucu ve alkol alanında bir ulusal üyelik organizasyonu olan DrugScope için Politika, Etki ve Sorumluluk Direktörüdür. DrugScope bilimsel ve kanıta dayalı uyuşturucu politikalarının geliştirilmesi çalışmalarına odaklanmaktadır. Andrew is the Director of Policy, Influence and Engagement for DrugScope, the national membership organisation for the drug and alcohol field. DrugScope focuses on promoting rational drug policy debate that is informed by evidence, informed by our membership and frontline experience, including that of service users. Çalışma alanında 10 yılı aşkın süredir çalışmaktadır. Çocuk ve genç nesillere zararları önlemede ve azaltmada tanınan bir uzmandır. Andrew Önleme Araştırmaları Cemiyeti kurucu üyesi ve yönetim kurulu üyesidir. He has spent over 10 years in the field, and is an acknowledged expert in preventing and reducing harms to children and young people. Andrew is a founding member, and currently a board member of the European Society for Prevention Research. Andrew Brown İngiltere Andrew Brown UK 190 191 192 Gençlere Yönelik Erken Müdahale ve Tedavi Young People - Brief Intervention and Treatment Andrew Brown Andrew Brown 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV B, 11:30-13:00 30 September 2014, Parallel Session IV B, 11:30-13:00 Erken dönem madde kullanımı; uyuşturucu ve alkol sorunları, okul başarısızlığı, ceza yargılama sistemine ve ruh sağlığı sorunlarına katılımı dâhil olmak üzere bir çok geç dönem kötü sonuçlar serisiyle ilgili çağrışım oluşturmaktadır. Early substance use in childhood or adolescence is associated with a range of poor outcomes including later drug and alcohol problems, school failure, involvement in the criminal justice system and mental health problems. Riskli davranışlara çocukların ve gençlerin karışma nedenlerini anlamak ve bu riskleri azaltan ortamların ve müdahalelerin geliştirilmesi düşük maliyetli bir politika seçeneğidir. Ancak, gençlerin refahını artırmak ve sağlığını geliştirmek için doğru müdahaleler tasarlama ve uygulamak devam eden bir sorundur. Understanding the reasons why children and young people may engage in risky behaviours and developing environments and interventions that reduce those risks is a cost efficient policy option. However, designing robust interventions that will work to improve the health and wellbeing of young people and which are practical to deliver is an on-going challenge. Erken müdahaleler olası bir yolu keşfetmede riskleri azaltmak için genç nesillere yapabileceği eylemleri gösterir ve onların motivasyonunu arttırır. Brief interventions offer a possible route to exploring with young people their motivations and the actions they can take to reduce their risks. İngiltere’de gerçekleştirilen araştırma ve danışmanlık üzerinde yapılan düzenleme, evrensel ve uzman hekimler için kısa ve yapılandırılmış müdahalelerin ve bazı derslerin olası kullanımlarını ortaya koymaktadır. Drawing on research and consultations carried out in the UK this talk will explore possible uses of brief and structured interventions and some lessons for universal and specialist practitioners. 193 Biyografi Biography Kültegin Ögel 1964 yılında Ankara’da doğmuştur. Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezinde (AMATEM) görev yapmış, ayrıca Çocuk ve Erişkinler için Alkol ve Uyuşturucu Bağımlılığı Tedavisi ve Eğitim Merkezinde de (ÇEMATEM) çeşitli görevler üstlenmiştir. YENİDEN adlı bir sivil toplum kuruluşunun kurucu üyesidir ve Türkiye’de Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesinde çalışmaktadır. He was borne in Ankara, 1964. He worked in the Alcohol and Drug Addiction Treatment and Education Center (AMATEM) and in Child and Adolescents Alcohol and Drug Addiction Treatment and Education Center (CEMATEM). He was the founder of an NGO called YENIDEN and works in Acibadem University Medical Faculty in Turkey. Kültegin Ögel’in uyuşturucu bağımlılığı konusunda sekiz ve depresyon konusunda iki kitabı mevcut olup yapmış olduğu araştırmalar nedeniyle altı ödüle layık görülmüştür. He has 8 books on addiction and 2 books on depression. He won 6 prizes for his research. Prof. Dr. Kültegin Ögel Türkiye Prof. Dr. Kültegin Ögel Turkey 194 195 Madde Kullanımı ve Bağımlılığında Bireyselleştirilmiş Müdahale Individualized Interventions in Addiction Related Problems Prof. Dr. Kültegin Ögel Prof. Dr. Kültegin Ögel 30 Eylül 2014, Paralel Oturum IV B, 11:30-13:00 30 September 2014, Parallel Session IV B, 11:30-13:00 Uyuşturucu bağımlılığı alanında erken müdahale ve tedavi son derece büyük bir önem teşkil etmektedir. Yeni, uygulanabilir nitelikte ve kültürel olarak adapte edilebilecek olan müdahale programlarının geliştirilmesi giderek büyük bir önem kazanmaktadır. Uyuşturucu bağımlılığının tedavisinde ilgili kişinin içsel ve dışsal özelliklerinin belirlenmesi ve bu bağlamda bireyselleştirilmiş bir tedavi programının oluşturulması; değişimin sağlanması için bir gereklilik olarak kabul edilmektedir. İşte bu amaca yönelik olarak bilgisayar temelli ölçekler de dâhil olmak üzere hazırlanan programların kullanılması faydalı olacaktır. Early intervention and treatments are very important issues in addiction field. Development of new, profitable, applicable and culturally adapted intervention programs has gained importance. In the treatment of addiction, determining the internal and external conditions of the person and constituting an individualized treatment program are determined as a necessity for obtaining change. For this purpose, the use of programs including computer-based scales is useful. Bu sunumda uyuşturucu bağımlılığına yönelik bireyselleştirilmiş müdahale modelleri ele alınacaktır. In this presentation, individualized intervention models in addiction will be discussed. Keywords: Individualized Treatment, Addiction, Questionnaire, Computer-Based Anahtar kelimeler: Bireyselleştirilmiş Tedavi, Uyuşturucu Bağımlılığı, Anket Formu, Bilgisayar Destekli 196 197 Esbjorn Hornberg İsveç Esbjorn Hornberg Sweden Biyografi Biography Doğum tarihi: 11 Ekim 1948, BSW, MBA Date of birth: 11 October 1948, BSW, MBA 2003’den buyana IOGT Uluslararası kuruluşunda Üst Düzey Yönetici 2003 ongoing: Executive Director IOGT International 2012’den buyana-IOGT-NTO hareketi Uluslararası Enstitüsü, Kıdemli Danışman 2012 ongoing: Senior Advisor, International Institute of the IOGT-NTO-movement 1994-2012- IOGT-NTO hareketi Uluslararası Enstitüsü, Genel Sekreter 1994 -2012: Secretary General, International Institute of the IOGT-NTO-movement 1991-1994-Gothenburg kentinde Yönetici Yardımcısı, Direktör/Kontrolör 1991-1994: Deputy Managing Director/ Controller, City of Gothenburg 1987-1990-Gothenburg Kentinde Bölge Kontrol Sekreteri 1987-1990: Secretary of District Council, City of Gothenburg 1981-1986-Harryda Belediyesi Sosyal Refah Departmanında İdari Departman Yöneticisi 1981-1986: Administrative Director, Social Welfare, Harryda municipality Diğer iş deneyimleri 2013’den bu yana-Başkan Yardımcısı/ Başkan, VNGOC 2009-2013 Finansman Departmanı Sorumlusu, VNGOC 1998-1999-Sida tarafından finanse edilen Vietnam’da gerçekleştirilen “Dünyada Uyuşturucular” başlıklı projenin proje yöneticisi 1991-1996-UNDCP ve WHO (Dünya Sağlık Organizasyonu) ile işbirliği halinde gerçekleştirilen “global inisiyatif” başlıklı projede sekreter 1991-1996-UNDCP ve WHO Grubu işbirliği üyesi Other relevant experience 2013-ongoing: Vice Chair/Acting Chair, VNGOC 2009-2013: Treasurer, VNGOC 1998-1999: Project Manager for the Sidafinanced project ”Drugs around the World” in Vietnam 1991-1996: Secretary in the project ”Global Initiative” in co-operation with UNDCP and WHO 1991-1996: Member of co-operation group with UNDCP and WHO 1986-1994: Vice president, IOGT International 1986-1994-Uluslararası IOGT kuruluşunda başkan yardımcısı 198 199 200 2008’den 2016 UNGASS Sonrasına: Viyana NGO Komitesi- Politik Süreçlere Erişimde Bir Araç Olarak Sivil Toplum From Beyond 2008 to UNGASS 2016 Vienna NGO Committee – the Civil Society Tool to Access the Political Process Esbjorn Hornberg Esbjorn Hornberg 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V A, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V A, 14:00-15:30 Sunumda sivil toplum kuruluşlarının UNGASS 2016’ya nasıl erişebileceği ve etkileyebileceğine ilişkin örnekler ve kanıtlar sunulacaktır. In the presentation there will be examples and evidence of how the Civil Society can have access to and influence on the process leading up to the UNGASS 2016. ·· Sivil toplumun sesini içerecek şekilde VNGOC stratejik planı ·· Sağlığa dayalı yaklaşımların kapsamlı ve dengeli olması gerektiği ·· Konvansiyonların sağlık odaklı inisiyatiflerin gelişimine ve genişlemesine yönelik esneklik sağlaması ·· VNGOC Strategic Plan to include the voice of the Civil Society ·· A health-based approach needs to be comprehensive and balanced ·· The conventions provide flexibility for the development and expansion of health-oriented initiatives. 201 Biyografi Biography Peter Sarosi Macaristan Medeni Özgürlükler Derneğinin (HCLU) uyuşturucu politikası programı departmanında direktördür. Peter Sarosi is the Drug Policy Program Director of the Hungarian Civil Liberties Union (HCLU), a human rights NGO based in Budapest. He is the editor of the Drugreporter website (drugreporter. net) and the director of hundreds of short online documentaries on various issues of drug policy. Budapeşte’de bulunan söz konusu dernek insan hakları konusunda bir sivil toplum kuruluşu olarak faaliyetlerini sürdürmektedir. Peter ayrıca drug reporter adlı web sitesinin (drugreporter.net) editörü olup uyuşturucu politikasına yönelik çeşitli konularda yüzlerce kısa online programının ve dokümanter nitelikteki unsurların direktörüdür. Peter Sarosi Macaristan Aynı zamanda Avrasya Zarar Azaltılması Ağının (EHRN) Başkanı olup uyuşturucu konusundaki Core Group üyesi ve Avrupa Komisyonunda uzmandır. He is the Co-Chair of the Eurasian Harm Reduction Network (EHRN) and the Core Group Member of the Civil Society Forum on Drugs, an expert group of the European Commission. Peter Sarosi Hungary 202 203 Zarar Azaltma Savunuculuğu: Boşlukların Kapatılması Advocacy for Harm Reduction: Bridging the Gaps Peter Sarosi Peter Sarosi 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V A, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V A, 14:00-15:30 Sivil toplum kuruluşları Avrupa’da uyuşturucudan kaynaklanan zararın azaltılmasına yönleik hizmetler sunulması konusunda önemli bir rol üstlenmektedir. Son yıllarda bu sivil toplum kuruluşları birçok ülkede önemli engellerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Bu bağlamda yaşanılan finansal kriz kamu sağlığını ve en çok sosyal hizmetleri olumsuz yönde etkilemiştir. Sivil toplum kuruluşlarında zarar azaltmasına yönelik giderek büyüyen bir ihtiyaç söz konusu olup bu bağlamda sermaye ile insan haklarının korunması arasındaki boşlukların kapatılmasına yönelik çabaların gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Çeşitli uluslararası ve ulusal inisiyatifler bu bağlamda iyi örnek kapsamında sunulabilecektir. Avrasya Zararın Azaltılması Ağı (EHRN) en başta geniş kapsamlı ve hedefi belli olan bir kampanya geliştirmiş olup bu kampanya bağlamında Doğu Avrupa ve Merkezi Asya’da hem ulusal hem de bölgesel düzeylerde olmak üzere uyuşturucudan kaynaklanan zarar azaltmasına yönelik yeterli fonların toplanması ve bu fonların toplanmasının kolaylaştırılması amaçlanmıştır. Bu bağlamda “Zararın Azaltılması Çalışmaları-Buna Parasal Destek Sağlayın” başlıklı global fon tarafından desteklenen program Nisan ayında başlatılmış olup söz konusu bu program Belarus’da, Kırgızistan’da, Moldova’da, Kazakistan’da ve Tacikistan’da kamu kuruluşlarını hedefleyen ulusal düzeydeki programlara destek vermektedir. ‘’Drugreporter’’ adlı program Macaristan Sivil Özgürlükler Derneği (HCLU) tarafından diğer sivil toplum kuruluşlarına yenilikçi metotlar ve teknik destek sağlamak üzere kurulmuş olup bu bağlamda uyuşturucu kullananların haklarının savunulması ve bu kullanıcıların hizmetlere daha geniş bir ölçüde erişebilmesi amaçlanmıştır. Kullanılan video programları programın etkin bir araç olduğunu kanıtlamış ve bünyesinde video paylaşım siteleri kanalıyla çok sayıda kişi arasında paylaşılabilecek olan ve çok sayıda kişinin ulaşabileceği yüzlerce kısa videolar oluşturulmuştur. “Drugreporter” gerek bu meslek üzerinde çalışan kişilere yönelik olarak gerekse aktivitelere yönelik olarak video üretme konusundaki eğitimleri organize etmekte ve bu bağlamda medyanın en iyi şekilde kullanılması sağlanmaktadır. 204 NGOs play a key role in providing harm reduction services in Europe. In recent years these NGOs face significant barriers in many countries: the financial crisis hit public health and social services the most. There is a growing need among harm reduction NGOs for more effective advocacy efforts to bridge the funding gap and protect the human rights of their clients. Several international and national initiatives can be presented to provide good examples. The Eurasian Harm Reduction Network (EHRN) initiated a large, targeted advocacy campaign that seeks to promote and facilitate the adequate funding for harm reduction on both the national and regional levels in Eastern-Europe and Central-Asia. The “Harm Reduction Works-Fund It!” regional program, funded by the Global Fund, was launched in April and supports national level advocacy programs targeting governments in Belarus, Georgia, Moldova, Kazakhstan and Tajikistan. The Drugreporter program has been created by the Hungarian Civil Liberties Union (HCLU) to provide innovative methods and technical assistance to other NGOs to advocate for the human rights of drug users and a greater access to services. Video advocacy is such an effective tool, our video advocacy program has produced hundreds of short videos that can reach out a significant number of people through video sharing websites. The Drugreporter organises trainings for professionals and activists to produce videos and make the best use of the mainstream media. 205 Sandy Mteirek Lübnan Sandy Mteirek Lebanon Biyografi Biography Lübnan Üniversitesi, Enformasyon ve Dokümantasyon Bölümünden mezun olan Sandy, şiddet ve insan haklarına yönelik yüksek lisans sınıflarına dersler vermiş olup özellikle politika reformu ve vatandaşlıkla ilgili alanlarda dokuz yıldır STK’larda çalışmaktadır. Graduated from the Lebanese University, Faculty of Information and Documentation, and following Master Classes in Non -Violence and Human Rights, I have been working in CSOs for 9 years, especially in the policy reform and citizenship field. Daha önceden ölüm cezasının kaldırılmasına yönelik olarak gerçekleştirilen bir ulusal kampanyada koordinatör olarak görev yapan Sandy Ulusal Medeni Durum Yasa Kampanyasının koordinatörlüğü görevini yürütmüştür. Bu durum kendisine Skoun’da ilgili konulara yönelik koordinatör olarak görev yapma konusunda yeterince beceri ve deneyim kazandırmıştır. Skoun’da gerçekleştirdiği çalışmaları esnasında bütün lobicilik faaliyetleri, politika reform çalışmalarını yönetmiş olup bunları resmi yetkililer ve paydaşlarla güçlü profesyonel ilişkiler kurmak suretiyle gerçekleştirmiştir. Birbirinden farklı konularda çeşitli eğitim çalışmaları, seminerler organize etmiş ve çeşitli faaliyetlerde yer almıştır. Yaşam becerileri, stratejik planlama, vatandaşlık, barışın oluşturulması, şiddet içermeyen direnç, şiddet içermeyen iletişim gibi konuları kapsamaktadır. Sandy aşağıda belirtilen spesifik konular aynı zamanda özel bir eğitici olarak görev yapmaktadır: Kişisel durum yasası, şiddet içermeyen iletişim, şiddet içermeyen yüzleşme, çatışmaların barışçıl yollardan çözüme kavuşturulmaları, belediye yasaları, alıkonulma ve suçlanma esnasında bireysel haklar, Lübnan narkotik yasaları ve bu gibi konulardır. Working previously as a coordinator for the national campaign to abolish death penalty and a coordinator for the National Civil Status Law Campaign during hard national political situation has gained me enough skills and experience to work as an Advocacy Coordinator at Skoun. During my work at Skoun, I manage all the advocacy, lobbying, and policy reform efforts through maintaining strong professional relationships with officials and stakeholders. I have organized and participated in several trainings, workshops, and seminars on different subjects: life skills, strategic planning, citizenship, peace building, non-violent resistance, non-violent communication. I am also a trainer on specific issues: Personal Status Law, sectarian incitement, non-violent communication, non-violent confrontation, conflict resolution, municipal code, rights during detention and prosecution, Lebanese Narcotics Law… In 2007, I was ranked first in “Youth and Municipalities” National Program and represented Lebanon in a visit to the Romanian Chamber of Deputies. 2007 yılında “Gençlik ve Belediyeler” başlıklı ulusal programında birinci olarak seçilmiş olup Romanya Temsilciler Meclisiyle yapılan bir ziyarette Lübnan’ı temsil etmiştir. 206 207 Güvenlik ve Adalet: Daha İyi Bir Hukuka Doğru Safety, Justice: Towards Better Laws Sandy Mteirek Sandy Mteirek 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V A, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V A, 14:00-15:30 1998 tarihli Lübnan Uyuşturucu Yasası kapsamında uyuşturucu bağımlılığıyla ilgilenmek üzere belirgin bir yaklaşım benimsenmiş olup söz konusu bu yaklaşım bünyesinde “adli kovuşturmaya bir alternatif olarak tedavi” prensibi güçlendirilmiştir. Bu bağlamda uyuşturucu kullanan kişinin tam olarak iyileşene kadar kanunda belirtilen mekanizmalar doğrultusunda tedavi prosedürlerini kabul etmesi halinde adli kovuşturmalar durdurulmaktadır. The Lebanese Drug Law (1998) adopted a distinctive approach to deal with drug addiction, reinforcing the principle of “treatment as an alternative to prosecution”, where prosecution stops if the drug user is resigned to treatment procedures until “full” recovery according to mechanisms set by the law in a special section for this purpose. Ancak anayasa metninde bulunan bu olumlu kavram içerisinde aynı zamanda oldukça fazla sayıda boşluklar da mevcut olup bu itibarla bu kavramın zayıf olduğu ifade edilebilir. Söz konusu bu boşluklara yönelik olarak aşağıdakiler ifade edilebilecektir: Uyuşturucu Bağımlılığı Komitesinin aktif halden pasif hale getirilmesi (ki bu tedavinin denetlenmesinden sorumlu olan bir komite olup bu komitenin aktif konumuna son verilmesi yasada belirlenmiştir), insanların gizlilik ve mahremiyet haklarına saygı duyulmaması, tedavi metotlarının yetersizliği ve üniform olması (homojen olması) ve yaptırımların yüksek düzeyde mütenasip (uygun-orantılı) olmamasıdır. 10 yılı aşkın bir süre yasa aktif olarak devreye sokulmamış olup böylece uyuşturucu kullanıcıları bir cezai müeyyide ve ayrıma maruz kalmışlar ve bunun bir sonucu olarak uyuşturucu kullanıcılarına tedavi ve rehabilitasyon konusunda gerçek fırsatlar tanınmamıştır. İşte bu nedenle yukarıda belirtilen yasada reformlar yapılması hayati bir önem teşkil etmektedir. Partner niteliğinde olan uyuşturucu üzerinde çalışan sivil toplum kuruluşlarıyla yapılan yakın çalışma bilimsel gelişmelere ve vücut hizmetlerine uygun olan taslak niteliğinde bir yasanın oluşturulmasına yönelik yapılacak olan tashihlerin-değişikliklerin önerilmesiyle sonuçlanmıştır. This positivity in the text, is marred by a lot of gaps, including: the inactivation of the Drug Addiction Committee (stipulated in the law and responsible for the supervision of treatment), not respecting the right of people to privacy and confidentiality, insufficiency and uniformity of treatment methods, and the huge disparity of sanctions. For over a decade, the law has remained inactive, keeping the drug user in a circle of punishment, discrimination, and stigma and without providing real opportunities for treatment and rehabilitation. Thus, the need to reform the law was crucial. The close work with partner drug related NGOs resulted in suggesting amendments in a form of a draft law that is compliant to scientific developments and existing services. Since 2011, Skoun has been leading the advocacy campaign to ensure the passing of the draft law to the Lebanese Parliament with the challenging political situation in Lebanon. Lebanon’s significant advocacy and policy work has paved the way to better understanding of the reality of drug addiction and allowed for better national responses. The collective work has resulted in concrete outcomes, aiming at protecting the rights of people who use drugs, and the improvement of both treatment services and national policies. 2011 yılından bu yana Skoun Lübnan’da mevcut olumsuz politik konuma rağmen Lübnan Parlamentosunda taslak niteliğindeki bu yasanın geçirilmesini sağlamak amacıyla gerçekleştirilen kampanyalara liderlik etmektedir. Lübnan’ın bu konuda gerçekleştirmiş olduğu önemli nitelikteki kampanyalar ve politik çalışmalar uyuşturucu bağımlılığı realitesinin anlaşılmasına yönelik temel yolu belirlemiş ve böylece daha iyi ulusal müdahalelerin anlaşılmasına olanak sağlamıştır. Bu konuda gerçekleştirilen kolektif çalışmalar uyuşturucu kullanan insanların haklarının korunmasını amaçlayan somut sonuçlarla ve gerek tedavi hizmetlerinin gerekse ulusal politikaların iyileştirilmesiyle sonuçlanmıştır. 208 209 Biyografi Biography Rowdy Yates Stirling Üniversitesi’nde İskoç Bağımlılık Çalışma Grubu üyesidir. Kendisi bu göreve atanmadan önce uyuşturucu madde kullanımı üzerinde kırk yıldan fazla sure araştırma yapmıştır. Yaşam Hattı (Life line) projesinin müdürüydü. Bu proje Birleşik Krallık’ta uyuşturucu hizmeti için en uzun süre ile kurulan yerlerden biridir. Rowdy Yates is a Senior Research Fellow and facilitator of the Scottish Addiction Studies Group at University of Stirling. He has worked in the substance misuse field for over forty years and, prior to this appointment, he was the director and co-founder of the Lifeline Project; one of the longest established drug specialist services in the UK. Bağımlılık hakkında yayınlar yapmış ve Barbara Rawlings ile birlikte uyuşturusuz terapötik toplumlar hakkında bir kitabın editörlüğünü de yapmıştır. 1994 yılında uyuşturucudan korunma Hizmetleri MBE için bir ödül almıştır. Rowdy Yates İskoçya Rowdy Yates Scotland 210 Kendisi halen EWODOR (Uyuşturucu Merkezli Avrupa Grup Çalışmaları) yönetici müdürü, EFTC başkanıdır. Avrupa Terapötik Toplum Federasyonu ve Birleşik Krallık İyileşme Akademisi İskoç Hükümeti Uyuşturucu Stratejisi Teslim Komisyonu’nda görevlidir. He has published widely on addiction issues; including an edited book (with Barbara Rawlings) on drug-free therapeutic communities; a handbook on the purchasing and management of drug and alcohol services; and an edited collection (with Margaret Malloch) on recovery and ways out of addiction. In 1994 he was awarded the MBE for services to the prevention of drug addiction. He is the current Executive Director of EWODOR (the European Working Group on Drugs Oriented Research), President of the EFTC (European Federation of Therapeutic Communities), Chair of Recovery Academy UK and a member of the Scottish Government’s Drug Strategy Delivery Commission. 211 İyileşme Sermayesi, Bağımlılık Teorisi ve İyileşme Toplumunun Gelişimi Recovery Capital, Addiction Theory and the Development of Recovery Communities Rowdy Yates Rowdy Yates 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V A, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V A, 14:00-15:30 Avrupa’da uyuşturucu iyileştirme servisleri olumlu iyileşmeye odaklanması için daha fazla iş birliği ve birleşme için artan baskı altındadır. Bu durum hem hizmet sağlayıcılar ve hem de hizmet kullanıcıları açısından zararı en aza indirecek uygulamalar yerine önceki yaklaşımlarda uygulanan uzun dönemli opioid değişimli uyuşturucu yerine vurgulama yapılması ile ilgili artan hayal kırıklığının bir sonucundur. Son yirmi yıldır Batı Avrupa tedavi hizmetlerinde baskın olan bu yaklaşımda bağımlılık güçlü tıbbi/fiziksel bağımlılık görüntüsü yanı sıra gecikme sonucu tedavi edilemez ve asla iyileşemez bir hastalık olarak algılanmıştır. Drug treatment services across Europe appear to be under increasing pressure to realign their service ethos to incorporate a more positive recovery focus. This comes as a result of a growing disillusionment amongst both service commissioners and service users with earlier approaches which emphasised the minimisation of harm through long-term prescribing of opioid replacement drugs. The dominance of this approach in Western European treatment services for the past two decades has not only seen a return to a strongly medical/physiological view of addiction, it has, by default, promoted a view of addiction as an incurable disease which can only be managed and will never be cured. İyileşme odağına doğru gitme sadece problemi tıbbi yöntemler dışında yapmak gerektiği, eski bağımlıların sorumlu olarak görüldüğü toplum yerine birer değer olarak bulundukları arkadaşça iyileşme toplumları geliştirmektir. Bu çalışma madde kullanımına karşı toptan tavırların değişmesini ve bağımlılığın toplum üzerinde olumsuz etkileri olan bir tıbbi hastalık yerine tıbbı görünüşleri olan bir sosyal olgu olarak anlaşılmasını sağlayacaktır. Moving towards a recovery focus will require not only a de-medicalisation of the problem, but the development of recovery-friendly communities where former addicts are seen as community assets rather than liabilities. It will require a wholesale shift in attitudes towards substance use and misuse and an understanding of addiction as a social phenomenon with medical aspects rather than a medical disease which negatively impacts upon society. This paper examines the existing resources - including therapeutic communities, mutual aid fellowships, relatives groups, dry bars, etc. - available to support such a development and considers how these disparate initiatives might be utilized by treatment providers to enhance mainstream treatment and meet the aspirations of both service commissioners and service users. 212 213 Prof. Dr. İlhan Yargıç Türkiye Prof. Dr. İlhan Yargıç Turkey 214 Biyografi Biography Prof. Dr. İlhan Yargıç İstanbul Üniversitesi, İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında Bağımlılık Ünitesi ve Erişkin Dikkat Eksikliği Programının yürütücüsüdür. Profesör Yargıç aynı zamanda Adli Tıp Kurumunda görev yapmaktadır. Sağlık Bakanlığı bünyesindeki Alkol Kontrol Programının Danışma Kurulu ve Yeşilay Cemiyetinin Bilim Kurulu üyesidir. Profesör Yargıç 1966 yılında doğmuş ve 1990 yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden mezun olmuştur. Profesör Yargıç psikiyatri alanındaki ihtisas eğitimini İstanbul Üniversitesinde tanımlamış olup Minnesota Üniversitesinde bağımlılık alanında yan dal eğitimi almıştır. 1998 yılında doçent ve 2005 yılında Profesör unvanını almıştır. Disosiyatif bozukluklar alanında yaptığı çalışmalardan dolayı Uluslararası Disosiyasyon Çalışmaları Derneği tarafından David Caul Ödülüne 2 kez layık görülmüştür (1995 ve 1999 yıllarında). Prof. Dr. İlhan Yargıç, M.D. is the head of the Addiction Unit and the Adult ADHD Program at the Istanbul University İstanbul Medical School Psychiatry Department. He is also working at the National Institute of Forensic Medicine. He is a member of the advisory board for the Alcohol Control Program at the Ministry of Health and a member of the scientific board of Yesilay. He was born in 1966. He graduated from Hacettepe University Medical School in 1990. He completed residency training in Psychiatry at the Istanbul University and fellowship in addiction medicine at the University of Minnesota. He became associate professor in 2008 and professor in 2005. He was awarded with David Caul Memorial Award by the International Society for the Study of Dissociation twice (in 1995 and 1999). Profesör Yargıç 1992 yılında Uluslararası Ciba Vakfı’nın araştırma projesi ödülünü almıştır. Ulusal televizyon kanalında (TRT) 12 hafta boyunca uyuşturucu bağımlılığı konusunda haftalık bir TV programını hazırlamış ve sunmuştur. Bu TV programı iki farklı alanda ödül almıştır. Profesör Yargıç evli ve iki çocuk babasıdır. He also received an award for his research project from the International Ciba Foundation in 1992. He prepared and presented a weekly TV program about addiction on the national TV channel (TRT) for 12 weeks. This TV program received 2 different awards. He is married and has 2 children. 215 Yeşilay’ın Uyuşturucu Madde Kullanımı Başlıklı Çalıştay Raporu Report of the Green Crescent National Workshop on Drug Abuse Prof. Dr. İlhan Yargıç Prof. Dr. İlhan Yargıç 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V B, 14.00-15.30 30 September 2014, Parallel Session V B, 14.00-15.30 Yeşilay 16-17 Haziran 2014 tarihinde “Türkiye’de Uyuşturucu Kullanımı: Engellenmesi, Tedavi ve Rehabilitasyon” konusunda bir bir çalıştay düzenlemiştir. Daha önceki çalıştaylardan farklı olarak bu çalıştayda uzman psikiyatrılar, psikologlar, sosyal alanda görev yapan kişiler ve bu alanda görev yapan tıp doktorları eski kullanıcılarla, aktivistlerle, narkotik polis yetkilileriyle, dini liderlerle ve bir kafe sahibiyle bir araya gelmişlerdir. 2 gün içerisinde yapılan 8 oturum esnasında uyuşturucu kullanımının engellenmesi, tedavi ve rehabilitasyon konusunda 293 hususa yönelik detaylı bir rapor hazırlanmıştır. Bu raporda tematik bir sınıflandırma mevcut olup, her bir alanda durum değerlendirmesiyle başlamakta ve ilgili konulara yönelik önerilerle sonuçlanmaktadır. Yesilay organized a workshop about “Drug Abuse in Turkey: Prevention, Treatment, Rehabilitation” on 16-17 June 2014. Different than the similar previous meetings, in this workshop expert psychiatrists, psychologists, social workers and medical doctors working in this field came together with ex-users, activists, narcotic police officers, religious leaders and owner of a café. During eight sessions in 2 days, a detailed report including 293 items about prevention, treatment and rehabilitation of drug abuse was prepared. This report has a thematic classification; starts with a due diligence in each field and concludes with suggestions about related topics. Uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik çalıştay oturumları esnasında koordinasyon eksikliği, etkin olmadığı kanıtlanan metotların tekrar uygulanması ve risk gruplarına yetersiz erişim ve bu gibi hususlardan dolayı kaynakların zayi edildiği gerçeği vurgulanmıştır. Hâlihazırdaki mevcut sosyal ve sportif hizmetler genel popülasyona ve risk gruplarına yönelik olarak yeterli bir düzeyde değildir. Elimizde uyuşturucu kullanımı konusunda mevcut epidemiyolojik, risk ve koruyucu faktörlere ilişkin olarak yeterli ölçüde bilimsel veri mevcut değildir. Genel ve örneğin gençlik, aile, eğitim, güvenlik, medya ve sağlık hizmetleri gibi spesifik alanlara yönelik çözümler önerilmiştir. Tedavi ve rehabilitasyon konulu yapılan oturumlarda tedavi hizmetleri konusundaki mevcut yetersizlikler ve rehabilitasyon programlarının eksik oluşu vurgulanmıştır. Yetkililerin çözüm beklentileri ifade edilmiş ve toplumların, ailelerin ve bireylerin sorumlulukları belirtilmiştir. Üçüncü ana konu ise “Yeşilay’la İlgili Görüşler ve Yeşilay’a Tavsiyeler” dir. Yeşilay’ın bir NGO olarak ve uyuşturucu kullanımının engellenmesindeki rolüne yönelik emsalsiz statüsü vurgulanmıştır. Yeşilay’ın son yıllarda çabalarını ve çalışmalarını arttırdığı ve yeni ve gelişmekte olan ağıyla global bir organizasyon haline geldiği ifade edilmiştir. 216 During sessions on prevention of drug abuse, it was emphasized that resources are being wasted due to lack of coordination, repetition of methods that were proven to be ineffective, insufficient outreach to risk groups etc. Current social and sportive services are not enough for the general population and risk groups. We don’t have enough scientific data about the current epidemiological, risk and protective factors about drug abuse. Suggestions for solution in general and in specific areas such as youth, family, education, security, media and health services for proposed. During sessions on treatment and rehabilitation, the current insufficiency about treatment services and scarcity of rehabilitation programs were stated. Solution expectations from authorities were expressed while responsibilities of society, families and individuals were listed. The third main topic was “ideas about and suggestions to Yeşilay”. The unique status of Yeşilay as an NGO and its role in drug abuse prevention was stated. It was explained that Yeşilay has increased its efforts in recent years and it is becoming a global organization with a new and developing network. 217 Biyografi Biography 2009 yılında Polis Kolejini bitirdi. He graduated from the Police College in 2009. 2013 yılında Polis Akademisinden mezun olduktan sonra TUBİM’de göreve başladı. Önleme ve Eğitim Büro Amirliği ve Uluslararası Büro Amirliğinde görevini sürdürmektedir. After having graduated from the Police Academy in 2013, he started working for TUBİM. He is still working at the Police Department of Prevention and Training and International Police Department. Mustafa Ersoy Türkiye Mustafa Ersoy Turkey 218 219 220 Türkiye Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi Turkish National Strategy on Drug Policy Mustafa Ersoy Mustafa Ersoy 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V B, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V B, 14:00-15:30 Sunum, Başbakanlık’ın onayıyla 02.09.2013 tarihinde yürürlüğe giren Uyuşturucu Hakkında Ulusal Strateji Belgesi ve yeni Strateji Belgesi’nin uygulanabilmesi için yürütülecek faaliyetleri belirleyen Eylem Planı hakkında olacaktır. Presentation will be made on the Turkish National Strategy Document on Drugs which entered into force on 02.09.2013 upon the approval of the Prime Ministry and the Action Plan setting forth the activities to be carried out for the implementation of the Strategy Document. 221 Biyografi Biography Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı, İlaç ve Eczacılık Dairesi Müdürlüğünde “Uzman Eczacı” olarak çalışmaktadır. Farmakoloji Dalında Yüksek Lisans Derecesine sahip olup, aynı alanda doktora yapmaktadır. Hemşirelik Meslek Yüksek Okulunda farmakoloji dersleri vermiştir. Working as a Pharmacist at the Directorate of Pharmaceuticals at the Ministry of Health in Northern Cyprus. Have a Msc Degree in pharmacology and doing PhD in the same subject. Thought pharmacology at the College of Nursing. Fulbright Burslusu olarak, farklı konularda eğitim görmek amacıyla üç kez Amerika Birleşik Devletleri’ne gitmiş, Chevening Burslusu olarak da, Londra’da faaliyet gösteren, “Avrupa İlaç İzleme ve Değerlendirme Ajansı”nda uzman ziyaretçi konumunda eğitim görmüştür. Ayşe Gökyiğit Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ayşe Gökyiğit Turkish Republic of Northern Cyprus Aynı zamanda Profesyonel Turist Rehberi olup, Kıbrıs Türk Rehberler Birliği’nin eski başkanlarından ve Dünya Turist Rehberleri Birlikleri Federasyonu’nun eğitmenlerindendir. Halen, Uyuşturucu, Sigara ve Alkolle Mücadele Derneği Başkanıdır ve Kıbrıs Türk Fotoğraf Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev yapmaktadır. İlaç Ruhsatlandırma Kurulu, Tarımsal İlaçlar Denetim Kurulu ve Kimyasallar Çalışma Grubu Üyesidir. Kıbrıs’ta mevcut iki ana toplumun genç liderlerinden seçilen ve Ada’nın geleceği ile ilgili kritik konularda çalışmalar yapan “Avrupa Kıbrıs Forumu”nun üyesidir. Dünya Kadınlar Günü’nün 100.üncü Yıldönümü’nde, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde, ülkesine önemli katkılarda bulunan 100 kadından biri olarak seçilmiştir. As a Fulbright Scholar, went to the USA three times for training on different subjects, and as a Chevening Scholar had a training at the European Medicines Evaluation Agency in London. Also a Professional Tourist Guide and one of the Former Presidents of Cyprus Turkish Tourist Guides Association. Besides, trainer of the World Federation of Tourist Guides Association. President of the “Drug, Alcohol and Tobacco Prevention Association” and Executive Member of the “Cyprus Turkish Photographer’s Association”. Member of the “Medicines Licensing Board”, “Agricultural Products Inspection Board” and “Chemicals Working Group”. Selected member of the European Forum Cyprus, which is platform of young Cypriot Leaders from bath main communities, and discusses and analyses issues of vital interest for the future of the whole island. In the 100th anniversary of Women’s Day, was chosen as one of the 100 women who made contributions to her country in Northern Cyprus. Mother language is Turkish, speaks English, and some German. Ana dili Türkçe olup, çok iyi derecede İngilizce ve temel Almanca bilmektedir. 222 223 224 Kuzey Kıbrıs’ta Uyuşturucu Kullanımı Drug Use in Northern Cyprus Ayşe Gökyiğit Ayşe Gökyiğit 30 Eylül 2014, Paralel Oturum V B, 14:00-15:30 30 September 2014, Parallel Session V B, 14:00-15:30 Uyuşturucu kaçakçılığı ve uyuşturucu kullanımı, tüm dünyada olduğu gibi, Kuzey Kıbrıs’ta da önemli bir sorun teşkil etmektedir. Kıbrıs, üç kıta arasında uyuşturucu transit rotası üzerinde yer aldığından, uyuşturucu trafiğinden kaynaklanan problemlerden olumsuz yönde etkilenmektedir. Kuzey Kıbrıs’ta 2013 yılındaki ağır ceza davalarının 598’inin 209’u uyuşturucu ile ilgili iken, 2011 yılı ile karşılaştırılınca, 484 davanın 108’inin uyuşturucu ile bağlantılı olduğu görülmektedir. Uyuşturucu ile ilgili suçlardan hüküm giymiş mahkum sayısı 2011 yılında 82 iken, 2013 yılında sayı 167’ye çıkmıştır. Benzer şekilde, polis tarafından suçlanan sanık sayısı 2011 yılında 282 iken, 2013’te rakam 325’e yükselmiştir. 2011 yılında yatılı tedavi gören 8 bağımlı varken, 2013 yılında 28 kişi tedavi görmüştür. Polis tarafından ele geçirilen uyuşturucu madde miktarları yıllara göre farklılık göstermesine rağmen, 2011 yılı itibariyle sentetik kannabinoidlerin daha popüler hale geldiği ve kullanımlarının arttığı gözlemlenmektedir. Sorunun giderek arttığı gayet bariz olup, gerekli önlemlerin alınması zaruriyet arz etmektedir. Bu bağlamda, uyuşturuculara erişilebilirliğin azaltılması, etkin önleme programları geliştirilmesi, uyuşturucu bağımlılığının tedavisine yönelik altyapı ve tedaviyi müteakip bağımlıların topluma kazandırılması açısından rehabilitasyon hizmetlerinin geliştirilmesi gerekmektedir. Tüm bu çalışmaların koordineli bir şekilde yürütülebilmesi için “Uyuşturucu İzleme, Kontrol ve Takip Merkezi”nin hayata geçirilmesi şart olup, uyuşturucu ile mücadele devlet politikası haline getirilmelidir. Illegal drug trafficking and drug abuse is a very important problem worldwide, including Northern Cyprus (NC). Being within the three continents and on the drug transit route, it is adversely affected by the problems arising from drug trade. 209 out of 598 criminal lawsuits that took place in 2013 in NC were drug related. Comparing the cases in 2011, there were 108 drug related lawsuits out of 484. Number of prisoners from drug related issues was 82 in 2011, whereas the number increased to 167 in 2013. Similarly, number of defendants accused by the police was 282 in 2011, and 325 in 2013. While 8 inpatient were receiving addiction treatment in 2011, number increased to 28 in 2013. Comparing the illegal substances there are differences in the quantities each year, however, it can be said that, since 2011, synthetic cannabinoids have became popular, and their consumption is increasing. It is obvious that problem is rising and necessary precautions should be taken, such as decreasing the accessibility of illicit drugs, ensuring effective preventive programs, infrastructure regarding the treatment for drug addiction, developing rehabilitation services to help addicts to integrate back to the society after the treatment. It is indispensable to set up a structure that will be formed by all the relevant stakeholders which will coordinate the efforts to be put forward in order to ensure the most appropriate steps to be taken in this respect and probably the most important that the combat against illegal drugs should become a goverment policy. Anahtar kelimeler: Kuzey Kıbrıs, Uyuşturucu, Uyuşturucu Kaçakçılığı, Uyuşturucu Bağımlılığı Keywords: Northern Cyprus, İllegal Drugs, Trafficking, Addiction 225 Biyografi Biography Richard Ives’in kariyeri çocuklara ve genç insanlara ve bu insanların yaşadıkları özellikle alkol, uyuşturucu ve kumar gibi problemlere odaklanmıştır. Richard Ives’ career has been concerned with children and young people and problems they face - in particular, the issues of alcohol, drugs and gambling. Richard birçok ülkede uyuşturucunun engellenmesi projeleri konusunda olmak üzere Avrupa Pompidou Grup Konseyiyle ve UNODC ile çalışmış olup söz konusu programlar uyuşturucu konusundaki eğitime ve bu konuda medya kampanyalarının etkinliğinin değerlendirilmesine odaklanmaktadır. He has worked with the Council of Europe Pompidou Group and the UNODC on drug prevention projects in many countries, often focusing on the lifeskills approach to drug education, and discussing the effectiveness of media campaigns. Richard boş zamanlarında bahçesiyle ilgilenmekte ve torunlarıyla birlikte olmaktan keyif duymaktadır. In his spare time, he tends his garden and enjoys being with his grandchildren. Richard Ives İngiltere Richard Ives UK 226 227 Önlemenin Geliştirilmesi Improving Prevention Richard Ives Richard Ives 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI A, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI A, 16:00-17:30 Birçok uyuşturucu engelleme programları korkutmayı, rahatsız etmeyi, huzursuz etmeyi, denge bozmayı hedeflemekte, bu bağlamda tehdit etmekte, tehlikeler konusunda uyarmakta ve korkunç sonuçlardan bahsetmektedirler. Bu anlayış çerçevesinde sunulan programlarda konferanslar verilmekte ve insanların gözleri korkutulmakta, genç insanlara ne düşünmeleri gerektikleri söylenmektedir. Manipülasyon yapılmaya çalışılmaktadır. Bu şekilde sunulan programlar kapsamında (birçok) genç insanın ne ölçüde hassas olduğu dikkate alınmamaktadır. Programlarda ebeveynler, aile, okullar ve toplum ihmal edilmektedirve en tehlikeli uyuşturucular olan alkol ve tütün unutulmaktadır. Many drug prevention campaigns aim to scare, frighten, disturb, upset; they threaten, warn of the dangers, speak of terrible consequences. They lecture and hector; they tell young people what to think. They ignore what young people already know. They try to manipulate. They do not take account of how sensible (most) young people are – and how most young people do not try illegal drugs They ignore parents. They ignore the family, schools and the community; They forget about the most dangerous drugs – alcohol and tobacco. İşte bu prezantasyon medya kampanyalarına odaklanmaktadır. Bunun nedeni ise bunların genel kamuoyu tarafından görünebilir nitelikte olması ve geniş kitlelere ulaşabilmesi gerçeğinden kaynaklanmaktadır. böylece politikacılar ve kamuoyu bunları görmekte olup böylece “bir şeylerin yapıldığı anlaşılmaktadır.” Herhangi bir medya kampanyasından pozitif sonuçlar alabilmek amacıyla aşağıdakileri dikkate almalıyız: ·· ·· ·· ·· Kampanyanın hedef grubu çok net olarak ve kesin bir şekilde belirlenmelidir. Kampanya sağlıklı bir teori ve bilim esasına oturtulmalıdır. Kampanya yapılan formatif (biçimlendirici) araştırmalar doğrultusunda geliştirilmelidir. Hedef grubunun yeterince uzun bir süre kampanya kapsamında bilgi alması ve bu kampanyaya maruz kalması sağlanmalıdır. ·· Kampanya ebeveynleri içermelidir. ·· Söz konusu kampanyanın mevcut programlarla ilgisi olmalıdır. 228 This presentation focuses on media campaigns, because: They are visible to the general public and can reach large audiences; politicians and the public like them because it seems ‘Something is Being Done!’ Media campaigns could be better: I will show you clips that will illustrate my points To achieve positive outcomes from a media campaign, we must: ·· ·· ·· ·· ·· ·· Identify the target group of the Campaign very precisely Base the Campaign on sound theory and science Develop the Campaign with formative research Ensure that the target group receive adequate exposure over a long-enough period Include Parents Connect the Campaign to existing programmes 229 Dr. Christian Mirre Belçika Dr. Christian Mirre Belgium Biyografi Biography Christian MIRRE Fransa’da doktor olup, Bilimsel Araştırma Ulusal Merkezinde (CNRS) biyoloji konusunda araştırmalar yapmıştır. Halihazırda Los Angeles (Kaliforniya-ABD’de) bulunan uyuşturucusuz dünya (FDFW) adlı örgütün üyesi olup İsveç Stockholm’de bulunan Uyuşturucusuz Avrupa (FDFE) adlı örgütün Brüksel’deki ofisinde temsilci olarak görev yapmaktadır. Temsilci olarak görev yapan Christian Mirre Avrupa Komisyonu Avrupa Uyuşturucu konusunda Sivil Toplum Forumunun üyesi, uyuşturucu konusunda Viyana NGO komitesi üyesi ve Uyuşturucuya Karşı Dünya Forumu üyesidir. Christian MIRRE is a Doctor es Sciences from France, former researcher in Biology at the National Center of the Scientific Research (CNRS). He is currently member of the Foundation for a Drug Free World (FDFW) located in Los Angeles (CaliforniaUSA) and the representative of the Foundation for a Drug Free Europe (FDFE) registered in Stockholm (Sweden) with an operating office in Brussels (Belgium). As representative Christian Mirre is a member of the European Civil Society Forum on Drugs of the European Commission, a member of the Vienna NGO Committee on Drugs and a member of the World Forum Against Drugs. Bu örgütlerin amacı uyuşturucu kullanmayanları vücudu, ruh sağlığını ve kişiliği etkileyen uyuşturucuların zararlı etkilerine karşı eğitmek suretiyle uyuşturucu kullanımının engellenmesi ve durdurulmasıdır. Bu örgütlerin hepsi etkin rehabilitasyon programlarının yanı sıra ulusal, uluslararası ve lokal kuruluşlarla işbirliği yapmaktadırlar. Bu bağlamdaki etkin rehabilitasyon programlarında uyuşturucu içermeyen metotlar kullanılmakta ve pozitif eğitim kampanyaları düzenlenmektedir. Bu konudaki deneyimler gençlerin uyuşturucunun olumsuz etkilerini anlamaları halinde bu örgütlerin temel amacı olan uyuşturucudan uzak kalmaya karar verdiklerini göstermektedir. 230 The Foundations have the purpose of preventing and stopping debilitating drug use through educating non-users concerning the harmful effects that drugs can inflict upon the body, mind and personality. The foundations collaborate with local, national and international institutions as well as effective rehabilitation programs using drug-free methods and carry out positive prevention education campaigns. Experience has taught that when people in general and youth in particular understand the negative effects of drugs, they decide to stay away from drugs, which is the ultimate purpose of the foundations. 231 Uluslararası Bir Problemin Basit Bir Çözümü A Simple Remedy to an International Problem Dr. Christian Mirre Dr. Christian Mirre 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI A, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI A, 16:00-17:30 Her ikisi de seküler kar amacı gütmeyen organizasyon olan Uyuşturucusuz Dünya Derneğinin ve uyuşturucusuz Avrupa Derneğinin (FDFE) (www.drugfreeworld) temel amacı temel müdahaleleri sağlamak suretiyle dünyanın her tarafında uyuşturucu kullanımı salgınını önlemektir. The basic purpose of the Foundation for a Drug Free World (www.drugfreeworld) and the Foundation for a Drug-Free Europe (FDFE) both secular non-profit organisations is through primary prevention, eradicating the worlwide drug abuse epidemic. Uyuşturucusuz dünya örgütü 2006 yılında 17 dilde birbirinden farklı eğitim materyallerini dünyanın çeşitli yerlerine sağlanmasına yönelik distribütör olarak işlev sunmak ve sürekli olarak uyuşturucu konusunda değişen trendle ilgili problemleri çözmek amacıyla kurulmuştur. Bu sunum “uyuşturuculara karşı kaybedilen savaş” şeklindeki sahte kampanya fikrinin aksine sosyal düzeylerde alınacak olan diğer tedbirlerin yanı sıra medya desteğinin önemine odaklanmaktadır. 180 ülkede görev yapan anti uyuşturucu ekibi NGO’lar tarafından kullanılan farklı yöntemler doğrultulusunda medyanın ilgisi çekilmektedir. Bu bağlamda medya mesajı topluma iletmekte ve toplumu uyuşturucu tüketiminin tehlikeleri konusunda eğitmektedir. Burada temel problem kamuoyunda uyuşturucunun engellenmesi kampanyalarına yönelik kamu farkındalığını arttırma amacıyla kamuya nasıl katkıda bulunacağını belirlemektir. Buna ilişkin örnekler 22 Avrupa ülkesinde FDFE doğrultusunda kurulan koordineli bir ağda görev yapan uyuşturucu kullanımına karşı mücadele derneklerinden sağlanabilecektir. Aynı zamanda dünyanın her yerinde bu örgütlerin kullandığı araçların kullanılması suretiyle uyuşturucuya karşı mücadele kampanyalarının etkinliğine ilişkin sonuçlar görülebilecektir. Uyuşturucu konusunda gerçek ve doğru bilgilerle donanan okuyucular böylece uyuşturucusuz bir yaşam sürme konusunda kendi özgür kararlarını verebileceklerdir. 232 The Foundation for a Drug-Free World was founded in 2006 to serve as the worldwide primary distributor of different types of educational materials in 17 languages and to meet the challenge of continually changing drug trends. This presentation, to reverse the false idea of a “lost war on drugs” campaign, focuses on the importance of a needed support of the media in addition to other actions made at social levels. It will show the different ways used by the anti-drug team NGOs, operating in 180 countries, to get the media interested in the message and educate the population on the danger of drug consumption. The question is how to get the media to contribute raising the public awareness on our anti-drug grass-roots prevention campaigns. Examples will be provided from several of the hundred Say No To Drugs associations operating as a coordinated network under the FDFE, through 22 European countries. Also will also show worldwide results on the efficiency of the Say No To Drugs prevention campaigns using the foundation tools that reveal to one and all the ugly truths of drugs. Thus, popularizing drug-free living and armed with factual and true information on drugs, readers and viewers can make their own decision to live a drug-free life. 233 Boguslawa Bukowska Polonya Boguslawa Bukowska Poland Biyografi Biography Psikolog, mahkûmlar ve evsiz psikoaktif maddeler bağımlısı gibi savunmasız gruplarda dâhil olmak üzere madde bağımlılığı hizmetinde birkaç yıllık tecrübesi ile psikoterapi uzmanıdır. Psychologist, specialist of psychotherapy with several years’ experience of specialized substance abuse service including vulnerable groups like prisoners and the homeless addicted to psychoactive substances. Şu anda Varşova Sağlık Bakanlığı’na bağlı Uyuşturucu Önleme Ulusal Bürosunun Müdür Yardımcısı. Lizbon şehrinde EMCDDA Yönetim Kurulu Üyesi. Madde bağımlılığı önleme ve uyuşturucu politikası alanında birçok makalenin yazarı. 1999-2001, “Uyuşturucuyu Azaltma Personel Eğitimi Projesi“, 2000 -2002 araştırma projesi” Pompidou Grubu tarafından desteklenen yasadışı uyuşturucunun “sosyal maliyetlerinin tahmini, Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen Judesa bölgesindeki 2001- 2003 araştırma programı gibi olanlar da dahil olmak üzere bir birçok uluslararası eğitime ve araştırma projelerine katılmıştır. (Hırvatistan’da, Sırbistan’da, Türkiye’de) Avrupa Komisyonu tarafından desteklenen çok sayıda eşleştirme uyuşturucu politika programlarında uzmanlık yapmıştır. Avrupa Komisyonu tarafından Orta Asya Uyuşturucu Eylem Planı safha 5 altında Orta Asya ülkelerinde yürütülen programın da koordinatörlerinden birisidir. 234 Currently Deputy Director of the National Bureau for Drug Prevention under the Ministry of Health in Warsaw. Member of Management Board of EMCDDA in Lisboa. The author of numerous articles in the field of prevention, substance abuse and drug policy. Involved in a several international trainings and research projects, including ones like: 1999-2001, “Drug Reduction Staff Training Project”, 2000 -2002 research project “Estimation of social costs of illicit drug” supported by Pompidou Group, 2001- 2003 research program in Judesa supported by European Commission. Expert in numerous twinning drug policy programs supported by European Commission (in Croatia, Serbia, Turkey). Expert and one of the coordinator in Central Asia Drug Action Programme commissioned by the European Commission. 235 Psikoaktif Maddelerin kullanımının Önlenmesi ile ilgili Medya Kampanyaları ve Değerlendirme: Orta Asya Örneği Media Campaigns for Preventing Using Psychoactive Substances and its Evaluation: Example from Central Asia Boguslawa Bukowska Boguslawa Bukowska 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI A, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI A, 16:00-17:30 Medya kampanyaları uzun bir zamandır halk sağlığı alanında kullanılagelmiştir. Bununla birlikte, etkili bir medya kampanyası için ne gibi şartların yerine getirilmesi gerektiği ile ilgili olarak bilgiyi ve değerli sonuçları sadece 1980’lerdeki sistematik değerlendirmeler sağlayabildi. Bu kanıta-dayalı önerilerin uygulanması iyi bir kampanyanın tasarımına yardımcı olabilir ancak onun etkinliğini garanti etmez. Bu yüzden medya kampanyaları, sadece herhangi bir diğer önleme faaliyeti gibi değerlendirilmelidir. Media campaigns have been used in the field of public health for a long time. However, only in the 1980s have systematic evaluations been providing valuable conclusions and data as to what conditions must be met for an effective media campaign. The application of these evidence-based recommendations might help design a good campaign although it does not guarantee its effectiveness. That is why media campaigns, just as any other prevention activity, should be evaluated. Alkol içme ve uyuşturucu kullanımı örneğindeki gibi medya kampanyaları sağlıklı yaşam tarzını teşvikte ve halk sağlığı açısından istenmeyen davranışı azaltmada etkili bir araç olacaksa yerine getirilmesi gerekli bilimsel araştırma incelemesine dayalı şartları bu sunum incelemektedir. İlave olarak, özellikle 2010-2013 yıllarında uygulanan AB destekli bir proje Orta Asya Uyuşturucu Eylem Planı safha 5 altında Orta Asya ülkelerinde yürütülen kampanyalar, medya kampanya örnekleri değerlendirmeleri ile birlikte müzakere edilecektir. This presentation discusses conditions, based on the review of scientific research, which must be fulfilled if media campaigns are to be an effective tool in promoting healthy lifestyle and reducing undesired behaviour from the perspective of public health, e.g. alcohol drinking and drug use. Moreover, examples of media campaigns along with their evaluations are discussed, especially campaigns conducted in the countries of the Central Asia under the EU-sponsored project Central Asia Drug Action Plan phase 5 implemented in 2010-2013. Anahtar kelimeler: Halk Sağlığı, Medya Kampanyası, Uyuşturucuların Kullanımını Engelleme, Medya Kampanyalarının Değerlendirilmesi 236 Keywords: Public Health, Media Campaign, Prevention of Using Drugs, Evaluation of Media Campaign 237 Biyografi Biography Bendeniz İtalyan bir tıp doktoruyum ve Torino ve Milano bölgesinde hijyen ve koruyucu tıp alanında çalışmaktayım. 2010 yılından buyana riskli davranışların engellenmesi ve engelleme programlarının değerlendirilmesiyle ilgili çeşitli projeler üzerinde Profesör Fabrizio Faggiano ile birlikte çalışmaktayım. I am an Italian medical doctor and work as a registrar in Hygiene and Preventive Medicine in Torino and Milan area. I have been working with Professor Fabrizio Faggiano since 2010 in several projects regarding prevention of risky behaviours and evaluation of prevention programmes. 2011 yılından buyana Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) tarafından yönlendirilen ve yönetilen projeler üzerinde çalışmaktayım ve çeşitli projelere katkıda bulunmaktayım. Since 2011 I have been occasionally contributing to projects led by the European Monitoring Centre for Drugs and Drug Addiction (EMCDDA). Dr. Elias Allara İtalya Dr. Elias Allara Italy 238 239 Kitlesel Medya Kampanyaları Yasal ve Yasadışı Uyuşturucu Madde Kullanımını Önleme Konusunda Etkili midir? Are Mass-Media Campaigns Effective in Preventing Use and Intention to Use Illicit Drugs? Dr. Elias Allara Dr. Elias Allara 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI A, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI A, 16:00-17:30 Referans: Ferri M, Allara E, Bo A, Gasparrini A, Faggiano F. Gençlerde uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik medya kampanyaları. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Haziran, 5;6:CD009287. doi: 10.1002/14651858.CD009287.pub2. A Cochrane Systematic Review and Meta-Analysis Arkaplan: Belirli bir uyuşturucu maddesine yöneli genç insanları hedef alan kitlesel medya kampanyaları uyuşturucu kullanımının engellenmesinde geniş kapsamlı olarak kullanılmaktadır. Bizler bu bağlamda genç insanlar arasında uyuşturucuların kullanımı ve kullanım niyetini azaltma veya önleme konusunda kitlesel medya kampanyalarının etkili olup olmadığını değerlendirmeyi amaçlamaktayız. Metotlar: Bizler yayınlanmış ve yayınlanmamış olan çalışmalara yönelik 11 kaynak üzerinde araştırma yaptık ve standart araçlarla bunların kalitelerini değerlendirdik. Bizler bu bağlamda randomize kontrollü deneme kapsamında olmak üzere sekiz adet randomize kontrollü denemeye yönelik meta analizi ve beş adet kesintisiz ama kesintili zaman serisine dayanan ve çalışma öncesi ve sonrası kontrollü bir havuz analizi gerçekleştirdik. Bulgular: 184.811 katılımcının iştirak ettiği 19 çalışma belirledik. Çalışmalar kitlesel medyanın önleme etkinliği sonuç ölçümleri, altta yatan teori, kıyaslama grupları ve tasarım açısından oldukça heterojen niteliktedir. Yapılan havuz analizleri ve sentezler kitlesel medyanın bu konudaki etkinliği konusunda karışık kanıtlar sağlamıştır. Sonuçlar: Kitlesel medya kampanyaları bütün dünyada belirli amaçlara yönelik olarak geniş kapsamlı olarak kullanılmakta olup nitekim trafik kazalarına yönelik kitlesel medya kampanyalarının bu bağlamda faydalı olduğu yönünde kuvvetli kanıtlar mevcuttur. Ancak yapmış olduğumuz çalışmaların heterojen olması ve nispeten yetersiz olması nedeniyle kitlesel medya kampanyalarının uyuşturucu kullanımını veya uyuşturucu kullanım niyetini engelleyip engellemediği konusunda etkili olup olmadığı hususu net değildir. Bu bağlamda uygun metodoloji doğrultusunda tasarlanan çok geniş kapsamlı ve çok sayıda araştırmanın kesinlikle yapılması gerekmektedir. Reference: Ferri M, Allara E, Bo A, Gasparrini A, Faggiano F. Media campaigns for the prevention of illicit drug use in young people. Cochrane Database Syst Rev. 2013 Jun 5;6:CD009287. doi: 10.1002/14651858.CD009287.pub2. Background: Substance-specific mass media campaigns which address young people are widely used to prevent illicit drug use. We aimed to assess the effectiveness of mass media campaigns in preventing or reducing the use of or intention to use illicit drugs amongst young people. Methods: We searched 11 sources for published and unpublished studies, and appraised their quality with standardized tools. We conducted meta-analyses of 8 randomized controlled trials and a pooled analysis of 5 interrupted time-series and controlled beforeand-after studies. Results: We identified 19 studies comprising 184,811 participants. Studies were considerably heterogeneous in type of mass-media intervention, outcome measures, underlying theory, comparison groups, and design. Pooled analyses and narrative synthesis provided mixed evidence of effectiveness. Conclusions: Mass-media campaigns are commonly used throughout the world, and campaigns tackling tobacco and traffic accidents have shown strong evidence for benefit. However, due to the considerable heterogeneity and relative paucity of studies, it is unclear whether media campaigns are effective in preventing the use or the intention to use illicit drugs. Large studies conducted with proper methodology are strongly warranted. Keywords: Mass-media, Prevention, Illicit Drugs, Meta-analysis Anahtar kelimeler: Kitlesel Medya Araçları, Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesi, Uyuşturucular, Meta Analiz 240 241 Fay Watson Belçika Fay Watson Belgium Biyografi Biography Fay Watson üyeleri arasında uyuşturucu rehabilitasyon toplulukları ve önleme organizasyonları bulunan bir Avrupa Ağı olan EURAD’ı yönetmektedir. Çalışmaları gerek Avrupa Birliği gerekse Birleşmiş Milletler ağını temsil eden politikalara odaklanmaktadır. Fay hâlihazırda Uyuşturucular Konusunda Avrupa Birliği Sivil Toplum Forumunun Başkan Yardımcılığı görevini yürütmektedir. Fay manages EURAD, a European network whose members include drug rehabilitation communities and prevention organisations. Her work focuses on policy, representing the network of both the EU and UN. She is also currently the Vice-Chair of the EU Civil Society Forum on Drugs. Geçmişte Fay İngiltere’nin ilk bölgesel tütün kontrolü programını yönetmiş olup başarılı bir şekilde sigara kullanımı programını yönetmiş ve daha sonra İngiltere’nin Kuzeyinde tütün kontrolüne yönelik bölge yöneticiliği görevine getirilmiştir. Bu esnada Fay tütün kontrol yasalarına yönelik kampanyaların desteklenmesine ilişkin yürüttüğü çalışmaların yanı sıra sigara kullanımının durdurulmasına yönelik performans yönetimi desteği sağlamıştır (ki buna sigara veren otomatik makineler ve satış noktasındaki reklamlar da dâhildir). Fay Lanchester Üniversitesinde Beşeri Coğrafya alanında lisans, (BA-Hons) Manchester Üniversitesinde Sağlık Bakımı ve Yönetimi Liderliği konusunda mastır yapmıştır. Fay İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri Genel Yönetimi Eğitim Programı mezunudur. Fay, fuhuş konusunda yayınlanan bir makalenin ortak yazarı olup hâlihazırdaki görevi bağlamında kenevir (esrar-marihuana), psikoaktif maddeler ve uyuşturuculara yönelik halk sağlığı yaklaşımı konularında kapsamlı politika ilkeleri konusunda yazarlık yapmaktadır. Aynı zamanda insan hakları ve alternatif gelişim konusundaki yayınların gelişimine yönelik çalışmalarını sürdürmektedir. 242 In the past, she worked in the UK’s first regional tobacco control; successfully managed a stop smoking service and was then promoted to sub-regional manager for tobacco control in the north of England. During this time she provided performance management support to stop smoking services as well as developing advocacy campaigns for tobacco control legislation (including tobacco vending machines and point of sale advertising). She has a BA (Hons) degree in Human Geography from Lancaster University, a masters degree in Healthcare Leadership and Management from Manchester University and is a graduate of the UK’s National Health Service General Management Training Scheme. She has co-authored one peer-reviewed article on prostitution and in her current post has authored extensive policy guides on the topics of cannabis, psychoactive substances and a public health approach to drugs. She is also overseeing the development of two forthcoming publications on human rights and alternative development. 243 Uyuşturucu Politikaları ve İnsan Hakları: EURAD Raporu Drug Policies and Human Rights: EURAD Report Fay Watson Fay Watson 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI B, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI B, 16:00-17:30 Birçok uluslararası ve ulusal politik ortamda adalet odaklı uyuşturucu politikasından halk sağlığı odaklı uyuşturucu yaklaşımına doğru benimsenen yeni bir yaklaşım modeli tartışılmaktadır. Uyuşturucu konusunda Birleşmiş Milletler Özel Oturumu (UNGASS) 2016 yılında düzenlenecek olup söz konusu bu oturum tartışmanın önemini gözler önüne serecektir. Ancak bizler kamu sağlığı ile neyi kastetmekteyiz? In many international and national political for a movement from a justice oriented drug policy towards a more public health based approach is being discussed. The confirmation that a United Nations General Assembly Special Session (UNGASS) on the Drug Problem will be held in 2016 has escalated the importance of this discussion. But, what do we mean by public health? Bu sunumda uyuşturucu üretimi ve uyuşturucu tedarikine yönelik hususlar farklı bakış açılarından araştırılmakta olup ayrıca uyuşturucu problemine yönelik halk sağlığı yaklaşımıyla neyi kastettiğimiz incelenmektedir. Bu bağlamda sunulacak olan prezantasyon uyuşturucu problemiyle nasıl daha iyi bir şekilde ilgilenebileceğimize yönelik ve uyuşturucunun kullanımı ve zararlarının azaltılmasını amaçlayan tavsiyelerle sonuçlanmaktadır. This presentation explores ways to look at both drug production and drug supply through a different lens and explore what we mean by a public health approach to the drug problem. The presentation ends with unexpected recommendations in how we can better address the drug problem, whilst aiming to reduce the use and harms of illicit substances. Anahtar kelimeler: Halk Sağlığı, Sosyal Olarak Zarar Veren Unsurlar, Uyuşturucu Üretimi, Uyuşturucu Kullanımı 244 Keywords: Public health, Social Determinants, Drug Production, Drug Use 245 Marie Nougier İngiltere Marie Nougier UK 246 Biyografi Biography Marie Nougier, üst Düzey Araştırma ve İletişim Görevlisidir. Marie Nougier is the Senior Research and Communications Officer. Marie Nougier, IDPC’nin İletişim ve Yayınlar alanından sorumludur ve iletişim ağ yapısı oluşumu ve politika oluşturma işlemlerinde IDPC İcra Direktörünü destekler. 2008 yılı Aralık ayından beri IDPC ile ilişkilidir ve IDPC Uyuşturucu Politikaları Kılavuzu ve diğer temel yayınların hazırlığına değerli katkılar sağlamıştır. İngilizcedeki, Fransızcadaki, İspanyolcadaki ve Portekizcedeki dil becerileri, IDPC konsorsiyumunda çok dilli bir uzmanlık merkezinin gelişmesine önemli katkısı olmuştur. Marie Nougier uluslararası hukuk, insan hakları ve silahlı çatışma hukukunda yüksek lisans derecesine sahiptir. IDPC Konsorsiyumunda çalışmadan önce Güney Doğu Asya’da zorunlu uyuşturucu, alıkoyma ile ilgili konulara ilave olarak Batı Avrupa’da polis baskısı üzerine de çalıştı. She is responsible for the communications and publications work stream of IDPC, and supports the IDPC Executive Director in networking and policy engagement activities. She has been involved with IDPC since December 2008, and has provided valuable input in the drafting of the IDPC Drug Policy Guide and other key publications. Her language skills in English, French, Spanish and Portuguese have constituted a valuable asset for the development of a multilingual centre of expertise at IDPC. Marie has a Masters’ Degree in international law, human rights and the law of armed conflicts. Before working at IDPC, she worked on issues related to compulsory drug detention in South East Asia, as well as police brutality in Western Europe. 247 248 Zarar Azaltma ve Müdahale Politikalarında İyi Uygulama Örnekleri Best Practice in Harm Reduction Policies and Interventions Marie Nougier Marie Nougier 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI B, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI B, 16:00-17:30 Zarar azaltma, uyuşturucu kullanımının ve uyuşturucu politikalarının olumsuz sonuçlarını azaltmayı araştıran halk sağlığı müdahalelerini içermektedir. Zarar azaltma titizlikle değerlendirilmiş ve uyuşturucu kullanımı ile ilgili morbiditeye ve mortaliteye ilave olarak kan yoluyla bulaşan enfeksiyonların iletimini azaltmada etkili olduğu görülmüştür. Harm reduction refers to public health interventions that seek to reduce the negative consequences of drug use and drug policies. Harm reduction has been rigorously evaluated and shown to be effective at reducing the transmission of blood-borne infections as well as morbidity and mortality related to drug use. Bu çalışma zarar azaltma hizmetleri ile ilgili en iyi uygulamaların temel tanımlarını, prensiplerini ve örneklerini sunar. Zarar azaltma müdahalelerine erişimi etkileyebilen yasal, ideolojik ve ekonomik engellerin nasıl irdeleneceğini üzerine öneri sağlar. Çalışma ayrıca zarar azaltma politikaları ve hizmetlerini geliştiriyorken, politika yapıcılar için göz önünde bulundurulması gereken tavsiyeler serisi ile sonuçlanır. This paper offers key definitions, principles and examples of best practice related to harm reduction services. The document also provides advice on how to address the legal, ideological and economic barriers that may impact on access to harm reduction interventions. The paper ends with a series of recommendations for policy makers to consider when developing harm reduction policies and services. 249 Biyografi Biography Bayan Kerstin Nordin Skoglund Gothenburg kentinde uyuşturucu problemlerine yönelik Gençlere Yardım Derneğinin başkanıdır. Bayan Kerstin’in çalışmaları sosyal hizmetler ve sağlık bakım departmanları ile geliştirilen işbirliği ile sürdürülmektedir. Mrs Kerstin Nordin Skoglund is the Head of the Unit for Young People with Drug Problems in the city of Gothenburg. The business is run in collaboration between social services and health care. Kerstin Nordin Skoglund sosyal bilimler alanından mezun olmuş olup, 20 yılı aşkın bir süredir gençlerin sağlığına yönelik konular üzerinde çalışmaktadır. Bayan Skoglund hâlihazırda “Üç Şehir Projesi” kapsamında uyuşturucu problemlerinden muzdarip olan genç insanların bakımı ve tedavisini içeren çalışmaları ve faaliyetleri sürdürmektedir. Mrs Kerstin Nordin Skoglund has a bachelors degree in Social Work and has worked in the field of young people’s health for over twenty years. She is involved in the parts that include care and treatment of young people with substance abuse problems within the “Three Cities Project” Kerstin Nordin Skoglund İsveç Kerstin Nordin Skoglund Sweden 250 251 Üç Şehir Projesi: İsveç’te Esrar Önleme Üzerine Çok Yönlü Bir Stratejik İşbirliği Örneği The Three Cities Project: A Multi-Strategy Collaboration on Cannabis Prevention in Sweden Kerstin Nordin Skoglund Kerstin Nordin Skoglund 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI B, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI B, 16:00-17:30 2012-2014 yılları sırasında Stockholm, Göteborg ve Malmö ana şehirleri esrar üzerinde odaklanarak, uyuşturucuyu engellemedeki kaliteyi geliştirmek için güçlerini birleştirmişlerdir. Proje, İsveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir. During 2012-2014, the main cities Stockholm, Gothenburg and Malmoe have joined forces in order to develop quality in drug prevention, focusing on cannabis. The project is funded by the Swedish Ministry of Health and Social Affairs. Üç Şehir Projesi toplamda 14 alt projeyi kapsamaktadır. Bazı alt projelerde, üç şehrin tamamı da projede yer almaktadır, bazılarına ise bir veya iki şehir katılmaktadır. Bu yakın işbirliği sayesinde, bir şehir doğrudan dâhil olmasa bile, alt projelerdeki tüm şehirlerin kazanımları ve deneyimleri hakkında yakın erişime sahip olunmuştur. “Birimiz hepimiz için, Hepimiz “Birimiz için” (Üç Silahşörler ‘den itibaren) alıntısı birleştirilmiş yetkinliklerin ve işbirliği kaynaklarının karşılıklı faydalarını özetler. In all, the Three Cities Project contains 14 sub-projects. In some sub-projects, all three cities are engaged, in some, one or two cities take part. Through this close collaboration, all cities get close access to gains and experiences in all sub-projects, even if a city is not directly involved. The quotation ”One for all, all for one” (from The Three Musketeers) summarizes the mutual benefits of combined competences and resources in the cooperation. Alt projeler üç düzeyde (evrensel, erken müdahale, tedavi) önleyici tedbirleri kapsar. Bu projenin önemli bir özelliği de, yönlendirme, araştırma ve pratik önleme çalışmaları için şehirlerarası koordinasyon sistemidir. Gelişmeler uzun zamanlı çalışmada sağlama bağlandığından emin olmak için şehirlerdeki mevcut faaliyetler proje ile entegre edilir. Çalışmaların önemli bir bileşeni ebeveynlerin seferberliği ve gençlerle yakın temas içindeki profesyonellerdir. Üç Şehir Projesinin, her şehirde politik düzeyde destekçileri ve çalışmaları gözlemleyen araştırmacılar ile de güçlü bağlantıları vardır. Bu oturumda alt projelerin genel çerçevesi dâhil olmak üzere projenin yapısı değerlendirilecektir. Üç Şehir Projesi ayrıca bu sempozyum kapsamında alt projelerdeki uygulama çalışmaları hakkında daha fazla ayrıntıların içine gidecek ve bir çalıştay düzenleyecektir. Anahtar kelimeler: Esrar Önleme, Mobilizasyon, Toplumsal Yapılar, Kalite Standartları 252 The sub-projects cover three levels of prevention (universal, early intervention, treatment). One interesting aspect of this project is the intercity coordination system for steering, research and practical prevention work. The project is integrated with existing activities in our cities, making sure that the developments made are anchored in the long-time work. A key component in the work is mobilization of parents and professionals in close contact with young people. The Three Cities Project has strong connections to the political level in each city and to the researchers monitoring the work. This session will show the structure of the project including an overall layout of the subprojects. The Three Cities Project will also hold a workshop, going into more details about the practical work in the sub-projects. Keywords: Cannabis prevention, Mobilization, Community Organization, Quality Standards 253 Biyografi Biography Bayan Therese Holmkvist, Stockholm Şehrinde Sosyal İşler Yönetimi, Sosyal Gelişim Biriminde proje müdürüdür. Therese Holmkvist, Sosyal İşler İdaresindeki Üç Şehir Projesi- işlemleri ile düzenli önleme çalışmalarını koordine etmektedir. Ms. Therese Holmkvist is a project manager at the Social Development Unit, Social Affairs Administration, in the City of Stockholm. Ms. Therese Holmkvist is coordinating the regular prevention work at the Social Affairs Administration with the Three Cities Project- actions. Holmkvist, ayrıca ailelerin seferber edil melerine odaklanmıştır. Bayan Therese Holmkvist, esrar ve gençlik hakkında aileli gruplara odaklanmayı yönetmiştir. Diğer aktörlerle işbirliği içinde, esrar ve gençlerle ilgili aileler arasında artan farkındalık kampanyalarını yönetmiştir. Bayan Therese Holmkvist’ in Sosyal Hizmetler alanında lisans derecesi vardır. Therese Holmkvist İsveç Her focus has also been mobilization of parents. Ms. Therese Holmkvist has managed focus groups with parents about cannabis and youths. In collaboration with others actors she has run campaigns to raise awareness among parents concerning cannabis and youths. Ms. Therese Holmkvist has a Bachelor of Science in Social Work. Therese Holmkvist Sweden 254 255 Üç Şehir Projesi: İsveç’te Esrar Önleme Üzerine Çok Yönlü Bir Stratejik İşbirliği Örneği The Three Cities Project: A Multi-Strategy Collaboration on Cannabis Prevention in Sweden Kerstin Nordin Skoglund Kerstin Nordin Skoglund 30 Eylül 2014, Paralel Oturum VI B, 16:00-17:30 30 September 2014, Parallel Session VI B, 16:00-17:30 2012-2014 yılları sırasında Stockholm, Göteborg ve Malmö ana şehirleri esrar üzerinde odaklanarak, uyuşturucuyu engellemedeki kaliteyi geliştirmek için güçlerini birleştirmişlerdir. Proje, İsveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir. During 2012-2014, the main cities Stockholm, Gothenburg and Malmoe have joined forces in order to develop quality in drug prevention, focusing on cannabis. The project is funded by the Swedish Ministry of Health and Social Affairs. Üç Şehir Projesi toplamda 14 alt projeyi kapsamaktadır. Bazı alt projelerde, üç şehrin tamamı da projede yer almaktadır, bazılarına ise bir veya iki şehir katılmaktadır. Bu yakın işbirliği sayesinde, bir şehir doğrudan dâhil olmasa bile, alt projelerdeki tüm şehirlerin kazanımları ve deneyimleri hakkında yakın erişime sahip olunmuştur. “Birimiz hepimiz için, Hepimiz “Birimiz için” (Üç Silahşörler ‘den itibaren) alıntısı birleştirilmiş yetkinliklerin ve işbirliği kaynaklarının karşılıklı faydalarını özetler. In all, the Three Cities Project contains 14 sub-projects. In some sub-projects, all three cities are engaged, in some, one or two cities take part. Through this close collaboration, all cities get close access to gains and experiences in all sub-projects, even if a city is not directly involved. The quotation ”One for all, all for one” (from The Three Musketeers) summarizes the mutual benefits of combined competences and resources in the cooperation. Alt projeler üç düzeyde (evrensel, erken müdahale, tedavi) önleyici tedbirleri kapsar. Bu projenin önemli bir özelliği de, yönlendirme, araştırma ve pratik önleme çalışmaları için şehirlerarası koordinasyon sistemidir. Gelişmeler uzun zamanlı çalışmada sağlama bağlandığından emin olmak için şehirlerdeki mevcut faaliyetler proje ile entegre edilir. Çalışmaların önemli bir bileşeni ebeveynlerin seferberliği ve gençlerle yakın temas içindeki profesyonellerdir. Üç Şehir Projesinin, her şehirde politik düzeyde destekçileri ve çalışmaları gözlemleyen araştırmacılar ile de güçlü bağlantıları vardır. Bu oturumda alt projelerin genel çerçevesi dâhil olmak üzere projenin yapısı değerlendirilecektir. Üç Şehir Projesi ayrıca bu sempozyum kapsamında alt projelerdeki uygulama çalışmaları hakkında daha fazla ayrıntıların içine gidecek ve bir çalıştay düzenleyecektir. Anahtar kelimeler: Esrar Önleme, Mobilizasyon, Toplumsal Yapılar, Kalite Standartları 256 The sub-projects cover three levels of prevention (universal, early intervention, treatment). One interesting aspect of this project is the intercity coordination system for steering, research and practical prevention work. The project is integrated with existing activities in our cities, making sure that the developments made are anchored in the long-time work. A key component in the work is mobilization of parents and professionals in close contact with young people. The Three Cities Project has strong connections to the political level in each city and to the researchers monitoring the work. This session will show the structure of the project including an overall layout of the subprojects. The Three Cities Project will also hold a workshop, going into more details about the practical work in the sub-projects. Keywords: Cannabis prevention, Mobilization, Community Organization, Quality Standards 257 Biyografi Biography Simona Stankeviciute Litvanya Üniversitesi Sağlık Bilimleri mezunudur, Litvanya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Kaunas Kliniği İmmünoloji ve Göğüs Hastalıkları Departmanında Tıp Doktoru olarak çalışmaktadır ve Litvanya Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fizyoloji ve Farmakoloji bölümünde Farmakoloji Kliniğinin bir asistanı olarak çalışmaktadır. Simona Stankeviciute is a recent graduate form Lithuanian University of Health Sciences, currently working as an Medical Doctor in Lithuanian University of Health Sciences Hospital Kaunas Clinics Department of Pulmonology and Clinical Immunology and as an assistant for Clinical Pharmacology in form Lithuanian University of Health Sciences of Physiology and Pharmacology. Ayrıca Alkol Politikası Gençlik İletişim Ağının Gençlik Araştırmaları Başkan Yardımcısıdır. Alkol politikaları ve araştırmaları üzerinde çalışmalarda yer almıştır. She is also Vice President of Youth Research of Alcohol Policy youth Network and has been involved in both active actions on alcohol policy and research. Simona Stankeviciute Litvanya Simona Stankeviciute Lithuania 258 259 Yasal ve Yasal Olmayan Maddeler: Bir Geçiş Maddesi Olarak Alkol Licit and Illicit Substances: Alcohol as a Gateway Substance Simona Stankeviciute Simona Stankeviciute 01 October 2014, Parallel Session VII A, 09:30-11:00 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII A, 09:30-11:00 “Uyuşturucu” Terimi çok değişik kullanımlara sahiptir. Tıpta, uyuşturucu hastalığı potansiyel olarak önlenebilen veya tedavi edebilen veya zihinsel ve / veya fiziksel durumu değiştirebilen bir malzemedir. Farmakolog ise uyuşturucuyu dokuların veya organların herhangi bir biyokimyasal veya fizyolojik süreçlerini değiştiren bir madde olarak adlandırır. Uluslararası uyuşturucu kontrolü kapsamında “Uyuşturucu” ister doğal isterse sentetik olsun 1961 Sözleşmesinin 1. ve 2. Programındaki maddelerin herhangi birisi anlamına gelir. “Yasadışı uyuşturucu” teriminin kullanımından kaçınılması gerekir. Bu terimin gayrı meşru bir uyuşturucunun üretiminde, dağıtımında, kullanımında vb. olduğu gibi, fakat maddenin kendisi yasa dışı uyuşturucu değildir, Bununla birlikte, dünyada birçok insan, hem bu meslekten olmayanlar hem de profesyoneller, bağımlılığın potansiyel bir nedeni olarak alkolü bir psikoaktif madde olarak algılamamaktalar. Uyuşturucuya geçiş teorisi alkol gibi yasal uyuşturucuların diğer yasal olmayan uyuşturucuların kullanımına doğru bir ‘geçiş’ işlevi görebileceğini öne sürmektedir. Bu nedenle genç yaşta yasadışı uyuşturucu kullanımı söz konusu olduğunda toplum çok uyanık olmalı. Birçok ülkeye rağmen küçüklerin alkollü içecekleri elde etmesi ve kullanması yasadışıdır, bu tür işlemlerin suç olmaktan çıkarılması nedeniyle hala bunlar olmaktadır. Ancak yasadışı uyuşturucunun yüksek oranda kullanılması ülkede yüksek sağlık problemlerine muhtemelen yol açabilir. The term “drug” has very varied use. In medicine drug is a material which can potentially prevent or cure disease or change mental and/or physical state. Pharmacologist call drug a substance which alters any biochemical or physiological processes of tissues or organs. In the context of international drug control, “drug” means any of the substances in Schedule I and II of the 1961 Convention, whether natural or synthetic. Usage of the term “illicit drug” should be avoided, as it is the manufacture, distribution, and use, etc. of a drug which is illicit, but not the substance itself. However, a lot of people around the world, both layman and proffesionals, do not perceive alcohol as a psychoactive substance with potential to cause dependance. The Gateway Drug Theory suggests that licit drugs, such as alcohol, may serve as a ‘gateway’ towards the use of other illicit drugs. Thus society should be very vigilant when it comes to usage of illicit drugs at young age. Even though in many countries it is illegal for minors to obtain and use alcoholic drinks, it still happens due to decriminalization of such actions. However, this may lead to higher health problems in the country and, possibly, higher level of use of illegal drugs. Keywords: Alcohol Use, Youth, Gateway Substance Anahtar kelimeler: Alkol Kullanımı, Gençlik, Geçiş Maddeleri 260 261 Biyografi Biography ÇEMATEM, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Akıl Sağlığı ve Nörolojik Hastalıklar Hastanesinde klinik psikiyatri uzmanıdır. Clinical Psychiatrist & Specialist at ÇEMATEM, Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental and Neurological Diseases Hospital Doğum tarihi: 1972 Doğum yeri: Kars, Türkiye Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1996 yılında mezun oldu. Eğitimini 1996-2001 yılları arasında Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıklar Hastanesinde tamamladı. Dr. Arzu Çiftçi Demirci Türkiye Dr. Arzu Çiftçi Demirci Turkey 262 70. Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesinde 2002-2010 yılları arasında konsultan psikiyatr olarak görev yaptı. 2010 yılından buyana ÇEMATEM’de çocuklar ve erginlerin alkol ve madde bağımlılığı terapi merkezinde doktor olarak görev yapmaktadır. Psikosomatik hastalıklar, spinal kort yaralanmalarıyla ilgili psikiyatrik hastalıklar ve konsültasyon liyazon alanlarında çalışmıştır. Son dört yılda gerek çocuk gerekse erişkinlere yönelik olarak uyuşturucu madde ve alkol kullanımının engellenmesi ve tedavisine yönelik olarak çalışmaktadır. Date of birth: 1972 Place of birth: Kars, Turkey She graduated from Ankara University, Faculty of Medicine in 1996. She completed her residency education at Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Mental and Neurological Diseases Hospital between 1996-2001. She worked as a consultant physician at 70th Year Physical Therapy and Rehabilitation Training and Research Hospital between 2002-2010. Since 2010, she has been working as a physician in charge at Child and Adolescent Alcohol and Substance Addiction Therapy Center (ÇEMATEM). She worked in fields such as psychosomatic diseases, psychiatric diseases related to the spinal cord injuries, and consultation-liaison. In last four years, she has been working on the prevention and treatment of substance abuse and addiction in the child and adolescent age groups. 263 Ergenlerde Alkol ve Madde Kullanımı Alcohol and Drug Use in Adolescents Dr. Arzu Çiftçi Demirci Dr. Arzu Çiftçi Demirci 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII A, 09:30-11:00 01 October 2014, Parallel Session VII A, 09:30-11:00 Alkol ve madde kullanımı her geçen gün artan bir halk sağlığı sorunudur. Ciddi boyutlarda biopsikososyal problemlere yol açarak toplumumuzu ve ruh sağlığımızı tehdit etmektedir. Bu süreçten de en büyük risk altındaki grup ise ergenlerdir. Alcohol and drug use is an increasing public health problem. It has been threatening our society and mental health by causing serious biopsychosocial problems. The teenager have the highest risk concerning these problems. Ülkemizde alkol ve madde kullanım oranı Batılı ülkelerdeki kullanım oranlarından geride olsa da büyük şehirlere doğru göç, yüksek işsizlik ve yoksulluk oranları, gelir dağılımındaki adaletsizlik ve artan boşanmalar toplumsal ortamı etkilemektedir. Kentleşme ve modernleşme ile beraber gençlerin olanakları artmakta fakat aynı oranda eğitimin süresi ve kalitesi artmamaktadır, toplu iletişim araçlarının farklı amaçlarla kullanımı, medyada şiddete tanık olmanın artması, sanayileşme ve kentleşme ile birlikte artan bireyselleşme ergenlik dönemindeki sorunları arttırmaktadır. Ergen üzerinde ailenin etkisi azalırken arkadaşların etkisinin artmakta ve alkol madde kullanım davranışı gençler arasında hızla yayılmaktadır. Ergenlikte erişkinliğin aksine alkol madde kullanım davranışı topluca yapılmakta ve akran baskısı ile özendirilmektedir. Ergenlerde alkol madde kullanımını önlemenin yanında kullanmaya başlamış ya da bağımlı hale gelmiş gençlerin tedavisi ve rehabilitasyonu da bu gençlerin etrafındaki diğer gençlerin korunması açısından çok önemlidir. Even though the rate of alcohol and abuse is lower than European statistics, increased migration toward big cities, high rates of unemployment and poverty, injusticed in income distribution and increased divorce rates are affecting the society. Increase in opportunities for young people as a result of urbanization and modernization is not parallel with the increase in duration or quality of education. Use of communication tools for different purposes, increase in witnessing violence on media, increase individualization by the industrialization and urbanization have been intensifying the problems in adolescence. While influence of family decrease in adolescence, influence of peers is increasing and behavior of alcohol use spreads quickly among young people. Contrary to adult drug use behavior, in adolescence drug use is a collective behavior and is encouraged by peer pressure. As well as preventing alcohol use in adolescents, it is crucial to provide treatment and rehabilitation to young people who have just began or become addicted, in order to prevent them to influence other young people. Alkol ve madde bağımlılığı yaşam boyu süren kullanım süresi arttıkça yıkımın arttığı bir hastalıktır. Tedavinin ve rehabilitasyonun erken döneminde başlaması biyopsikososyal yıkımın az olmasını sağlayacaktır, bu da bireyin sağlıklı ve verimli bir şekilde topluma kazandırılma şansını arttıracaktır. Anahtar kelimeler: Alkol ve Uyuşturucu Kullanımı, Çocuklar ve Ergenler, Risk Faktörleri ve Erken Müdahale 264 Alcohol and drug addiction is a life long medical condition which becomes more and more devastating as the use of drug or alcohol use endures. Early intervention would lead less biopsychosocial devastation which would increase the chance that the individual is adopted by the society in a healthy and efficient way. Keywords: Alcohol and Drug Abuse, Children and Adolescents, Risk Factors, Early Intervention 265 Enes Efendioğlu Türkiye Enes Efendioğlu Turkey Biyografi Biography Enes Efendioglu İstanbul’da doğmuş olup Asfa Fen Lisesi’nden mezun olmuştur. Hâlihazırda Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesinde öğrencidir. Türkiye’de bütünüyle gençler tarafından yönetilen nadir organizasyonlardan biri olan Sivil Yaşam Derneğinin (SİYAMDER) başkanıdır ve söz konusu derneğin 100’den fazla aktif gönüllüsü mevcuttur. Bu dernek farklı kentlerdeki iki şubede sağlık, katılım ve dezavantajlı gruplar açısından hizmetler sunmaktadır. Enes Efendioglu was born in Istanbul and graduated from Asfa Science High School. He is currently a student in Bursa Uludag University, Faculty of Medicine. He is the president of Civil Life Association (CLA), which is one of the few totally youth- led organizations of Turkey, with more then 100 active volunteers and two branches in different cities. CLA works on youth health, participation and disadvantaged groups. Efendioğlu aynı zamanda alkol kaynaklı zararların azaltılması ve engellenmesine yönelik Avrupa’daki gençlik organizasyonları için bir çatı kuruluş olan Alkol Politikaları Gençlik Ağı’nın (Alcohol Policy Youth Network) Başkan Yardımcısı olarak görev yapmaktadır. Üç adet yayınlanmış medikal makalesi bulunmakta olup 30’den fazla uluslararası etkinliğe katılmış ve 10’dan fazla uluslararası gençlik etkinliğini organize etmiştir. Efendioğlu çalışmaları esnasında Justus Liebig Üniversitesi-Almanya’da, Wisconsin Üniversitesi-ABD’de ve Harvard Tıp OkuluABD’de burslu öğrenci olarak bulunmuştur. Efendioğlu gelecekte gençlere yönelik daha iyi yaşama koşulları ve gençlikle ilgili politikalara odaklanan kamu sağlığı alanında çalışmalar yapmayı arzulamaktadır. 266 He is at the same time working in the Secretariat of Alcohol Policy Youth Network, which is an umbrella organization for youth organizations across Europe for alcohol related harm reduction and prevention. He has 3 medical articles published, attended more than 30 international events and organized more then 10 international youth events. During his studies he has been a visitor scholar to Justus Liebig University- Germany, Wisconsin University- USA and Harvard Medical School- USA. In the future he would like to work in public health field by focusing on youth related policies and better living conditions for young people. 267 Madde Bağımlılığının Azaltılmasında Temel Bir Yaklaşım Olarak Gençlik Katılımı Youth Engagement as a Keystone to Reduce Substance Abuse Enes Efendioğlu Enes Efendioğlu 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII A, 09:030-11:00 01 October 2014, Parallel Session VII A, 09:30-11:00 Gençlerin aktif katılımının gençler arasında uyuşturucu kullanımının engellenmesinde hayati bir rol üstlendiği bilinmektedir. Gençlik katılımı gençliğin kendisi dışında gelişen faaliyetlere yönelik sürdürülebilir ve anlamlı bir şekilde ilgi alaka göstermesi olarak tanımlanmakla olup buna okul ve sivil toplum kuruluşlarında gönüllü olarak hizmetler sunma, spor, sanat, müzik, politika, farklı organizasyonlarda üyelikler, diğer gençlere eğitim sağlamak ve yardımcı olmak ve diğer gençlerden eğitim almak dâhil edilebilir. Engagement of young people is known to play a very critical role in preventing substance abuse among youth. Definition of youth engagement is given as the sustained and meaningful involvement of youth in an activity focusing outside him or herself, including school or civil society volunteering, sports, arts, music, politics, memberships to different organizations and receiving and delivering effective trainings from/ to other young people. Bu konuda yapılan çeşitli çalışmalar gençlerin katılımının gençlerin sağlıklı bir yaşam tarzı geliştirmesinde önemli bir rolü olduğunu göstermektedir. Nitekim Amerika’da yapılan bir bilimsel çalışma rutin okul dışı aktivitelere katılan 8, 10 ve 12. sınıf öğrencilerinin daha az olasılıkla Marihuana gibi yumuşak uyuşturucuları ve eroin ve kokain gibi sert uyuşturucuları bu tür aktivitelere katılmayan öğrencilere göre daha az kullandıklarını göstermektedir. Gençlerin eğitimine yönelik çalışmalar yapan toplumların uyuşturucu madde kullanımı ve uyuşturucuyla ilgili problemlerde dâhil olmak üzere gençleri riskli davranışlardan koruyacakları son derece açıktır. Önemli kararların verilmesi konusunda kendilerine fırsat verilen gençler, aktif bir çalışma potansiyeline erişmek üzere teşvik edilmekte ve desteklenmekte olan gençler ve ayrıca erişkin bireylerden, ebeveynlerinden, eğitimcilerden ve akranlarından saygı gören gençler ilerleyen yaşlarda daha sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmaktadır. Bu çalışma gençleri riskli yaşam tarzlarından korumayı arzulayan sivil toplumlarda ve sosyal gruplarda gençlerin farklı şekillerdeki katılım şekillerine odaklanmaktadır. Bu bağlamda söz konusu çalışma farklı gençlik projelerinde gerçekleştirilmiş olan saha çalışmaları ile en son yayınlanan bilimsel verilerin bir kombinasyonu niteliğindedir. Anahtar kelimeler: Gençler ve Uyuşturucular, Gençliğin Bilgilendirilmesi, Gençlerin Çalışması ve Uyuşturucu Politikaları, Gençler ve Uyuşturucular 268 Several studies also prove that engagement of youth has a significant impact on the healthy development of a youth’s life. A scientific study in the USA proved that students of grades 8, 10 and 12 who reported being involved in extra-curricular activities were less likely to use both soft drugs, such as marijuana, and hard drugs, such as cocaine and heroin, than students who were less involved. It is very clear that communities that show enthusiasm to engage their youth are much more likely to prevent their youth from risky behaviors, including substance abuse and drug related problems. Youth that are involved in important decision making that affects their lives, youth that are encouraged and supported to reach their full potential and youth who receive mutual respect from adults, parents, educators and peers are more likely to live a healthy lifestyle. This study focuses on different types of youth engagement in civil society and social communities, which are interested in preventing their youth from risky lifestyles. It is a combination of field case studies from different youth projects and latest scientific data published. Keywords: Youth and Drugs, Youth Engagement, Youth Work and Drug Policies, Young People and Drugs. 269 Biyografi Biography Mazhar Hussain, İslamabad Uluslararası İslam Üniversitesinin İktisat bölümünden mezundur ve şu anda İslam Ülkeleri İstatistiksel, Ekonomik ve Sosyal Araştırma ve Eğitim Merkezinde (SESRIC) kıdemli araştırmacı olarak çalışıyor. Başlıca çalışma alanları İslam Dünyasında sağlık sektörünün gelişmesi, yoksulluğun azaltılması ve gıda güvenliğidir. Mazhar Hussain, is the graduate in Economics from International Islamic University Islamabad and currently working as Senior Researcher in SESRIC. His main areas of interests are Health sector development, Poverty reduction and Food security in the Muslim world. Mazhar Hussain Türkiye Mazhar Hussain Turkey 270 271 272 İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Üyesi Ülkelerde Gençler Arasında Tütün, Alkol ve Uyuşturucu Kullanımının Güncel Durumu Current Status of Tobacco, Alcohol and Drug Use Among Youths in OIC Member Countries Mazhar Hussain Mazhar Hussain 1 Ekim 2014, Paralel Oturum VII A, 09.30-11.00 1 October 2014, Parallel Session VII A, 09.30-11.00 Bu sunum İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkelerdeki gençler arasında Tütün, alkol ve uyuşturucu kullanımının yaygınlığına vurgu yapmaktadır. Geniş bir yelpazede veri kaynakları araştırılarak bu sunumda (ölüm, sakatlık vs gibi), uyuşturucu maddelerin sosyal ve ekonomik maliyetleri de ölçülmektedir. Son olarak, şimdiye kadar tütünün, alkolün ve uyuşturucunun kötüye kullanımını engellemek için hem küresel hem de İKÖ düzeyinde yapılan bazı önemli çalışmalar vurgulamaktadır. This presentation highlights the prevalence of tobacco, alcohol and drug use among youths in OIC member countries. By exploring a wide range of data sources, this presentation also gauges the social and economic costs of these abuses (like mortality, disability etc.). Finally, it highlights some notable efforts made so far both at global and OIC level to curb the tobacco, alcohol and drug abuses. 273 Uğur Evcin Türkiye Uğur Evcin Turkey Biyografi Biography 2006 yılında Hacettepe Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü ile Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Fakültesini bitirmiştir. 2011 yılında İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsünden yüksek lisans derecesini almıştır. Halihazırda aynı bölümde tez aşamasında doktora öğrencisidir. Doktora tez konusu “Önleme Stratejileri Perspektifinden Madde Kullanımı ve Okul Temelli Örnek Bir Uygulama: Yaşam Becerileri Eğitim Programı”dır. He graduated from Hacettepe University, Department of Psychological Counselling and Guidance and Police Academy Security Sciences Faculty in 2006. He received his graduate degree from Istanbul University, Forensic Medicine Institute in 2011. Currently he is a PhD student at the thesis phase in the same department. His PhD thesis subject is: “Drug Use from the Perspective of Prevention Strategies and a School Based Example Application: Life Skills Training Program”. Şu anda İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde, Madde Kullanımı ile Mücadele Büro Amirliğinde Başkomiser Uz. Psikolojik Danışman olarak görevine devam etmektedir. İstanbul genelinde madde kullanımına yönelik olarak İSTKA ve Kalkınma Bakanlığı başta olmak üzere birçok farklı kurumun desteklediği, yurt içinde ve dışında başarılı önleme programları olarak seçilen çalışmaların yazar ve uygulayıcılığını yürütmektedir. “Hedef Sensin Madde Kullanımına Hayır” projesi kapsamında 30’a yakın alt projeyi yürütmektedir. TUBİM tarafından ulusal eğitimlerde eğitimci olarak görev almaktadır. Aynı zamanda İstanbul genelinde genç, aile ve eğitimcilere yönelik çok sayıda konferans vermektedir. Bu çalışmalara ek olarak alanda yayımlanmış kitapların yanında, yurt içi ve yurt dışı bilimsel dergilerde yayımlanan birçok makalesi de bulunmaktadır. 274 Now, he works as the Chief Superintendent Specialized Psychological Counsellor at the Office of Fighting against Drug Use at Istanbul Branch Directorate of Fighting against Narcotic Crimes. He acts as the author and executor of the works which are selected as successful prevention programs inside and outside the country which are promoted by several institutions mainly İSTKA and Ministry of Development with respect to drug use throughout Istanbul. He executes nearly 30 subprojects within the scope of “You’re the Target No To Drug Use”. He works as a trainer in the national trainings organized by TUBİM. He also gives conferences for young people, families and trainers throughout Istanbul. Besides the books he published in the field in addition to these works, he also has many articles published in scientific journals inside and outside the country. 275 276 Türkiye’de İl Uyuşturucu Koordinasyon Kurullarının Yapısı ve Faaliyetleri Structure and the Activities of Provincial Drug Coordination Boards in Turkey Uğur Evcin Uğur Evcin 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII B, 09:30-11:00 01 October 2014, Parallel Session VII B, 09:30-11:00 Uyuşturucu sorununun çok boyutlu olması, mücadelenin ilgili kurumlar arasında etkili bir işbirliği ve koordinasyon çerçevesinde yürütülmesini zorunlu kılmaktadır. Mücadelede yer alan her kurumun, stratejik amaçlara ulaşma yönünde nasıl bir işbirliği içinde olacakları ve birbirleriyle uyumlu bir şekilde nasıl hareket edeceklerini belirleyen “koordinasyonun” önemi büyüktür. Multi-dimension drug problem makes it obligatory to execute the fight within the framework of an effective cooperation and coordination between the related institutions. For each institution involved in the struggle, what kind of cooperation they will be in with respect to achieving strategic purposes and the “coordination” that determines how they will act in harmony with each other is of great importance. Uyuşturucu sorunu ile mücadelenin etkili şekilde yapılabilmesi, kalıcı yapıların merkezi ve yerel alanda kurulması ve işletilmesi ile mümkündür. Yerel sorunları en iyi tespit edecek ve çözüm önerecek merci, yine yerel makamlardır. Fighting against drug problem can be effective by establishing and operating permanent structures in the central and local level. The authority which will best determine the local problems and offer solutions should be local authorities. Bu kapsamda, illerimizde uyuşturucu ile mücadele eden ilgili kurumlarımız arasındaki işbirliği ve koordinasyonu tesis etmek amacıyla, Valiliklerimiz bünyesinde İl Uyuşturucu Koordinasyon Kurulları kurulmuş; mücadele faaliyetlerinin bir plan dâhilinde yürütülmesini temin etmek üzere de İl Uyuşturucu Eylem Planları hazırlanmıştır. Within this scope, Provincial Drug Coordination Commissions were founded within the governorships in order to establish cooperation and coordination between the related institutions which fight against drugs in our provinces; and Provincial Drug Action Plans were prepared in order to ensure execution of the fighting operations within a plan. Bu sunumda Başbakanlık Makamı tarafından, Ulusal Uyuşturucu Politika ve Strateji Belgesi ile aynı tarihte yürürlüğe konması uygun görülen 3. Ulusal Uyuşturucu Eylem Planı’nın (2013-2015) ilgili faaliyetleri gereğince oluşturulması gereken il koordinasyon kurulları için oluşturulan “İl Uyuşturucu Koordinasyon Kurullarının Kuruluş, Görev ve Çalışma Usul ve Esasları” ile “İl Uyuşturucu Eylem Planlarının Hazırlanma Usul ve Esasları” na değinilecek olup, bu kapsamda İstanbul örnekleminde yapılandırılan çalışmalar paylaşılacaktır. This presentation will deal with the “Working Principles and Procedures of Provincial Drug Coordination Commissions” and “Principles and Procedures for the Preparation of Provincial Drug Action Plans” which were created for the provincial coordination commissions taht need to be created by the Prime Ministry Authority pursuant to the related operations of the 3rd National Drug Action Plan (2013-2015) which was found appropriate to put into effect on the same date with the National Drug Policy and Strategy Certificate, and works which are configured in Istanbul sample will be shared within this scope. 277 Jean-Félix Savary İsviçre Jean-Félix Savary Switzerland 278 Biyografi Biography Jean-Félix Savary 10 yıldır uyuşturucu bağımlılığı alanında çalışmalar yürütmektedir. Politik bilimler ve uluslararası gelişim konusunda çalışmalar yapmıştır. Jean-Félix Savary has been working in the addiction field for ten years. He has a background in political science and international development. Jean şu anda İsviçre’de uyuşturucu bağımlılığına yönelik kamu politikalarının analizi konusunda uzmanlık faaliyetlerini sürdürmektedir. Bay Jean-Félix Savary uyuşturucu bağımlılarına yönelik hizmet sunan profesyonelleri (medikal doktorlar, sosyal çalışanlar, hemşireler ve bu gibi) temsil eden organizasyon olan GREA organizasyonunun yöneticisidir. Bay Savary alkol, kumar ve uyuşturucular gibi bağımlılıklarla ilgili birbirinden farklı politik prosesler konusunda faaliyet ve araştırmalara dahil olmuştur. He is now specialized in the analysis of the public policies on addiction in Switzerland. M. Savary is the director of GREA, the organization that represents professionals of addiction (medical doctors, social workers, nurses, etc). As such, he has been involved in the different political process that deals with addiction, such as alcohol, gambling or illegal drugs. Savary yasada 4 ana politikayı temsil edecek şekilde İsviçre’de uyuşturucu konusunda yeni yasanın lehinde oy verilmesi yönünde gerçekleştirilen kampanyanın koordinatörlüğü görevini üstlenmiştir. In particular, he was the coordinator of the vote campaign for the new law on drugs in Switzerland that finally anchor the 4 pillars policy in the law. 279 Tek Bir Model Bünyesinde Birbirinden Farklı Yaklaşımların Nasıl Kombine Edileceği: İsviçre Deneyimi How to Combine Different Approaches within a Single Model: The Experience Of Switzerland Jean-Félix Savary Jean-Félix Savary 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII B, 09:30-11:00 01 October 2014, Parallel Session VII B, 09:30-11:00 On yıllardır uyuşturucu politikasına yönelik çeşitli yaklaşımlar konusunda süregelen açık bir tartışma bulunmaktadır. Ancak bizler çoğunlukla örneğin “arz ve talep” veya “tedavi ve zararların azaltılması” gibi hususlara yönelik problemlerin çözülmesine ilişkin birbirinden farklı stratejiler arasında ihtilaflar olduğunu görmekteyiz. For decades, there is an open debate on various approaches to drug policy. However, we often see an opposition between different strategies to tackle the problem, such as “demand vs. offer”, or “treatment vs. harm reduction). İsviçre dört ana politik unsur olarak bilinen (psikolojik baskı, engelleme, zararların azaltılması ve tedavi) birbirinden farklı unsurları kombine etmeye çalışan bir başka yaklaşımı denemektedir. Bunlara itiraz etmek yerine bizler hepsi birbirine katkıda bulunabilsinler amacıyla bir model içerisinde birbirinden farklı yaklaşımları entegre etmeye-birleştirmeye çalıştık. Bu bağlamdaki anlayış doğrultusunda uygun bir koordinasyonun sağlanması halinde, bu durumda bütün farklı meslek grupları aynı amaca yönelik olarak katkıda bulunacaklardır. Bu bağlamda polis kuvvetleri ve sosyal hizmetler aynı amaçları ilke edinecek olup bu bağlamda caddelerde ve kullanıcılar arasında uyuşturucuların zararları azaltılacaktır. Uyuşturucu kullanımından kaynaklanan zararların azaltılması hem tedaviye hem de kamu güvenliğine erişimi iyileştirebilecektir. Bu bağlamda şu ana kadar elde edilmiş olan sonuçlar pozitif olup uyuşturucuyla ilgili suçlarda düşme, uyuşturucuyla ilgili sağlık konularında önemli düzeyde bir iyileşme, kullanıcıların sağlığında iyileşme görülmüş olup bu bağlamda daha az problemler yaşanmaktadır. Uyuşturucu alanında elde edilen bu başarılar politikanın kapsamının genişletilmesi konusunda bu konudaki uzmanları ikna etmiş olup böylece bu politika kapsamında örneğin alkol gibi diğer maddelerde ele alınabilecektir. Bu yeni yaklaşımı temsil etmek üzere yeni bir model olan ve “Küba modeli” olarak adlandırılan bir model geliştirilmektedir. Switzerland has developed another approach that tries to combine these different elements, known as the 4 pilars policy (repression, prevention, harm reduction and treatment). Instead of opposing them, we tried to integrate different approach in one model, so that they can contribute to one another. If the proper coordination is put in place, all the different professions can contribute to the same objectives. Police force and social services can pursue same goal, which is reduce the harm of drugs in the street and among users. Harm reduction can improve both access to treatment and public safety. The results have been very positive, with a drop of criminality related to drugs, a dramatic decrease in drug related death, an improvement in the health of the users and a lower visibility of the problem. These successes in the drug field have convinced experts to broaden the scope of this policy in order to include other substances, such as alcohol. A new model, named the “Cube model” has been developed to represent this new approach. The presentation will present a brief history of the Swiss 4 pilars model and discuss the advantages of an integrated approach. It will also describe the new “cube model” on psychoactive substances. Bu prezantasyonda yukarıda belirtilen İsveç’in dört ana unsura dayanan modelinin geçmişine ilişkin kısa bir özet sunulacak ve entegre yaklaşımın avantajları ele alınacaktır. Aynı zamanda bu prezantasyonda psikoaktif maddeler konusunda yeni “Küba modeli de” ele alınarak değerlendirilecektir. 280 281 Zafer Dülger Türkiye Zafer Dülger Turkey 282 Biyografi Biography Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı Narkotik Şube Müdürlüğü Sentetikler ve Ara Kimyasallar Büro Amiri olarak görev yapmaktayım. I am working as the Officer in Chief of Synthetics and Chemical Intermediates of Narcotic Branch Directorate of the Department of Anti-Smuggling and Organized Crime of the General Directorate of Security. Ülkemizin uyuşturucu üretimi ve rezervi yapan ülkelerle hedef ülkeler arasında coğrafi olarak bir geçiş noktasında yer alıyor olması dolayısıyla uyuşturucudan doğrudan etkilenen ülkeler arasında sayılması gerçeğinden hareketle Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Daire Başkanlığı uyuşturucuyla mücadele stratejisinin gereği olarak öncelikli hedefimiz gençliğimizi ve geleceğimizi bu tehditlere karşı korumak ve uyuşturucu suçundan beslenen suç organizasyonlarının deşifre edilmesini temin etmektir. İşte bu hedef doğrultusunda Narkotik Suçlarla Mücadele Şubesinin bir amiri olarak kanunların öngördüğü çerçevede tüm olanaklarımızı kullanarak uyuşturucu suçlarıyla etkin mücadelemizin bir parçası olmaya devam etmekteyim. Based on the fact that our country is among the countries which are directly affected by drugs because it is geographically located at a transition point between the countries which produce and reserve drugs; as the requirement of the strategy of the Department of Anti-Smuggling and Organized Crime of the General Directorate of Security of fighting against drugs, our primary target is to protect our young people and future against these threats and uncover the crime organizations fed by drug offense. Just in line with this target, as a chief of the Narcotic Branch, I take part in fight against drugs by using all our facilities within the framework stipulated by the laws. 283 Uyuşturucuyla Mücadelede Polisin Rolü The Role of Police in Fighting Against Drugs Zafer Dülger Zafer Dülger 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VII B, 09:30-11:00 01 October 2014, Parallel Session VII B, 09:30-11:00 Uyuşturucu maddenin tanımı, bu maddelerin bulunduğu değişik formların ele alınması, sınıflandırılması, maddelerin sahip olduğu özelliklerin incelenmesi, uyuşturucuyla mücadelede ülkemizin mevcut durumu, yasal çerçeve ve mücadele çalışmalarının ele alınacağı bir sunum yapılacaktır. A presentation will be made in which drugs will be defined, different forms of such substances will be handled, classified, their attributes will be analyzed a current status of our country, legal framework and fighting works will be addressed. Bu kapsamda özellikle uyuşturucu maddelerin sokağa arzı ve kullanıcılara ulaştırılmasında yaygın olarak kullanılan yöntemler, uyuşturucu ticareti yapan organize suç gruplarının kullandığı yaygın yöntemler, bu organize suç ekiplerinin gelişen ve değişen günümüz şartlarında pazarlama stratejilerinde görülen adaptasyon çalışmaları, uyuşturucu maddelerin sokak düzeyinde bulunabilmesinin engellenmesi çalışmaları genel hatlarıyla işlenecektir. 284 Within this scope, the methods commonly used in making drugs available to the street and users, the common methods used by organized crime groups that deal with drug trafficking, adaptation works seen in marketing strategies under today’s changing conditions, works of prevention from making drugs available at the streets will be reviewed in general terms. 285 Biography Cécile Martel has been working at the European Monitoring Center for Drugs and Drug Addiction since 2001 and holds the position of Head of the International Cooperation sector. Before joining the Reitox and International Cooperation unit, as a lawyer, she worked for 5 years in the Drug Policy unit analysing EU drug legislation. Cécile Martel Portekiz Ms Martel holds a degree in law, specialising in European Affairs. Before joining the EU Institutions, she worked as a lecturer at the European Center of the University of Rennes (France). Her research focused on the EU drug legal and policy framework, as well as on European construction, European legislation and legal instruments. Cécile Martel Portugal 286 287 The Balanced Approach to Drug Policy within the EU Cécile Martel 1 October 2014, Parallel Session VII B, 09.30-11.00 The European Union approach to tackling drugs is reflected in consecutive EU drugs strategies. In December 2012, the Justice and Home Affairs Council of the European Union endorsed the 2013–2020 EU drugs strategy which promotes an approach that is integrated, combining all aspects of drugs related activities; balanced, concentrating equally on demand and supply reduction measures; and evidence-based, drawing on scientific findings. Member States, and also some candidate and pre-accession countries, use this framework to develop their own national policy documents, which are increasingly synchronised with the EU strategy. The balanced approach is reflected in the EU drugs information system developed over the last twenty years by the EMCDDA. Data collection tools and methodologies targeting both supply reduction and demand reduction are implemented to provide a sound and comprehensive evidence-base for policies and actions. Efforts to tackle all aspects of the drugs problem, based on scientific information and evidence, are crucial and there is a need to strengthen collaboration with all partners involved. The EMCDDA, together with its network of national focal points, is working to improve the tools available for comprehensive data collection and monitoring at EU level. 288 289 Biyografi Biography Sosyolog, PhD Sociologist, PhD. Alkol ve Diğer Uyuşturuculara Yönelik Bilgilendirme Amaçlı İsveç Konseyi Direktörü (CAN): 1982-2011 Director of the Swedish Council for Information on Alcohol and Other Drugs (CAN): 1982-2011 EMCDDA Bilimsel Komitesi Üyesi: 20012013 Member of the EMCDDA Scientific Committee: 2001-2013. ESPAD Koordinatörü: 1993 tarihinden günümüze Coordinator of ESPAD: 1993-today Björn Hibell Portekiz Björn Hibell Portugal 290 291 ESPAD: Madde Bağımlılığı Üzerine Dünyanın En Büyük Okul Araştırması ESPAD: The World´s Largest School Survey on Substance Use Björn Hibell Björn Hibell 1 October 2014, Parallel Session VIII A, 11.30-13.00 1 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII A, 11:30-13:00 1995 yılında Alkol ve Diğer Uyuşturuculara yönelik Avrupa Okul Araştırma Projesi (ESPAD) olarak bilinen ilk büyük ölçekli-kapsamlı Avrupalı öğrencilerin uyuşturucu madde kullanımına yönelik okul araştırması projesi 26 bölgede gerçekleştirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen bu ESPAD projesini uygulamanın arkasında yatan ana neden bütün Avrupa’da genç insanlar arasında uyuşturucu kullanımı konusunda birbirleriyle kıyaslanabilir nitelikteki verilere olan ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. In 1995, the first large-scale European school survey of students’ substance use, known as the European School Survey Project on Alcohol and Other Drugs (ESPAD), was conducted in 26 countries. The main reason for initiating ESPAD was the need for comparable data on substance use among young people throughout Europe. ESPAD’ın en önemli amacı Avrupa’da olabildiğice çok ülkede aynı yaş grubundan öğrenciler arasında uyuşturucu madde kullanımı konusunda birbiriyle kıyaslanabilir nitelikteki verileri toplamaktır. Bu bağlamda söz konusu projenin uzun dönemli en önemli amaçları Avrupa ülkelerinde öğrenciler arasında uyuşturucu kullanımı konusundaki trendleri gözlemlemek ve Avrupa Birliğine üye olan ülkeler ile diğer ülkeler arasındaki söz konusu bu trendleri kıyaslamaktır. Bunun yapılabilmesini sağlamak amacıyla araştırma bulguları her dört yılda bir rapor edilmektedir. 1995 yılından beri yukarıda belirtilen bağlamda veriler giderek artan sayıda bir ülkeden toplanmaktadır. 2011 yılında yapılan en son araştırmada 39 ülkeden veri toplanmış olup söz konusu anket formlarına 2011 yılında 16 yaşında olan (ESPAD’ın hedef grubu) 110.000 Avrupalı öğrenci cevap vermiştir. Bizler şu anda 2015 yılında altıncı araştırmayı gerçekleştirmenin hazırlıklarını yapmaktayız. Avrupa’da esrar (kenevir-marihuana) Avrupalı öğrenciler arasında en çok kullanılan bir uyuşturucu olup, Avrupa’da esrar (kenevir-marihuana) kullanan öğrencilerin oranı 1995 ila 2003 yılları arasında (çoğunlukla Doğu Avrupa’da olmak üzere) artmış olup, 2007 yılında hafif bir ölçüde azalmış olmasına rağmen 2011 yılında stabil-sabit kalmıştır. Yoğun ancak sürekli olmamak üzere alkol kullanımı 1995 yılından 2007 yılına kadar kız öğrenciler arasında artmış olmasına rağmen bu rakam 2011 yılında nispeten düşmüştür. Ortalama olarak sigara kullanımı 1999 ila 2007 yılları arasında azalmış olup 2011 yılında rakam nispeten değişmeden kalmıştır. Birbirinden farklı maddelerin kullanımı Avrupa ülkeleri arasında önemli ölçüde farklılıklar göstermektedir. 292 The most important aim of ESPAD is to collect comparable data on substance use among students of the same age group in as many European countries as possible. The most important objectives in the long run are to monitor trends in substance use among students in European countries and to compare trends between countries and between groups of countries. In order to do so, surveys are repeated every fourth year. Since 1995 data have been collected in an increasing number of countries. In the latest survey in 2011, 39 countries collected data and the questionnaire was answered by more than 110 000 European students, which would become 16 years old during 2011 (the ESPAD target group). We are now preparing for the 6th survey in 2015. Cannabis is the mainly used drug and the proportion of European students having used cannabis increased between 1995 and 2003 (mainly in the Eastern part of Europe), decreased a bit in 2007 and was stable in 2011. Heavy episodic drinking increased among girls from 1995 until 2007, but was slightly lower in 2011. On average, smoking decreased between 1999 and 2007, but this came to a halt in 2011 with a relatively unchanged figure. The use of different substances differs a lot between European countries. 293 Janusz Sieroslawski Polonya Janusz Sieroslawski Poland Biyografi Biography Bay Sieroslawski Varşova’da Psikiyatri ve Nöroloji Endüstrisinde 32 yıldır görev yapmakta olan bir araştırmacı ve sosyolog olup özellikle alkol ve uyuşturucu problemlerinin epidemiyolojik olarak gözlemlenmesine ilişkin araştırmalar gerçekleştirmesinin yanı sıra ayrıca alkol ve uyuşturucu politikası da dahil olmak üzere uyuşturucu madde kullanımıyla ilgili problemlere yönelik gerçekleştirilen sosyal faaliyetlerin değerlendirilmesine ilişkin araştırmaları yürütmektedir. Researcher, sociologist for 32 years working in the Institute of Psychiatry and Neurology in Warsaw, conducting research focused on epidemiological monitoring in the area of alcohol and drug problems, as well as evaluation of social response to substance use related problems including alcohol and drug policy. Çok sayıda uluslararası araştırma ve uyuşturucu politikasının uygulanmasına yönelik uygulama programlarına müdahil olmuş olan Bay Sieroslawski Polonya Pompidou Grubu Daimi Muhabiridir (Avrupa Konseyi). Bay Sieroslawski EMCDDA için Polonya Ulusal Fokal Departmanında uzmanlık görevini üstlenmiş bulunmaktadır. EMCCDA, UNODC, WHO ve Pompidou Grubu tarafından organize edilen çeşitli eğitim inisiyatiflerinde eğitici olarak katkıda bulunmaktadır. Avrupa komisyonu tarafından desteklenen birbirine benzer çeşitli uyuşturucu politikası programlarında uzman olarak görev yapmaktadır. Involved in many international research projects and drug policy implementation practices. Polish Permanent Correspondent to Pompidou Group (Council of Europe). Expert of the Polish National Focal Point for EMCDDA. Trainer in numerous training initiatives organized by EMCDDA, UNODC, WHO, and Pompidou Group. Expert in numerous twinning drug policy programs supported by the European Commission. Expert in Central Asia Drug Action Program commissioned by the European Commission. Author of some 120 scientific publications in Polish, English, German, and Russian. Bay Sieroslawski Avrupa Komisyonu tarafından kurulmuş olan Merkezi Asya Uyuşturucu Aktivite Programında uzmanlık görevini sürdürmektedir. Bay Sieroslawski’nin Lehçe, İngilizce, Almanca ve Rusça dilinde yayınlanan yaklaşık 120 bilimsel makalesi bulunmaktadır. 294 295 Uyuşturucu Politikalarının Değerlendirilmesi: Polonya Örneği Evaluation of Drug Policy: Polish Experiences Janusz Sieroslawski Janusz Sieroslawski 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII A, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII A, 11:30-13:00 1990’lı yılların ortasına kadar Polonya uyuşturucu politikasının son derece liberal olduğu ve bu konudaki faaliyetleri tedavi ve önlemeye odaklanıldığı bir ülke niteliğindeydi. Artan uyuşturucu problemi ve Polonya’da uyuşturucu politikası konusunda giderek artan uluslararası baskılar nedeniyle Polonya’nın bu konudaki politikası giderek daha sert bir yöne kaymış bulunmaktadır. Aynı zamanda uyuşturucuya yönleik talebin azalması ve uyuşturucu kullanımı neticesinde oluşan zararların azaltılmasına yönelik olan önlemler sürdürülmüş ve geliştirilmiştir. Till the mid-nineties Poland was a country where drug policy was rather liberal, oriented towards treatment and prevention. Due to rapid increase in drug problem in the early nineties and to international pressure, drug policy in Poland has shifted to a more repressive direction. At the same time demand reduction and harm reduction measures were maintained and developed. Polonya’nın uyuşturucu politikasına yönelik elde ettiği sonuçlar üç ayrı boyut dikkate alınarak değerlendirilmektedir. Bunlar: talep, arz ve epidemiyolojik göstergeler esasına dayalı olan zararların azaltılmasına odaklanmaktadır. Bu konudaki indikatörler-göstergeler mükerreren yapılan genel popülasyona ilişkin araştırma sonuçlarından, okul araştırma sonuçlarından, mortalite kohort çalışmalarından, Merkezi İstatistik Ofisinin istatistiksel verilerinden ve uyuşturucu problemine müdahil olan kurum ve kuruluşlardan elde edilen verilerden oluşmaktadır. Bu tür göstergelere yönelik örneğin uyuşturucu kullanımın prevelansı, uyuşturucu tedavi talebi, mortalite, enfeksiyon hastalıkları, algılanan uyuşturucu mevcudiyeti, uyuşturucuyla ilgili suçlar gibi göstergelerin zaman aralıkları doğrultusunda analiz edilmesi bu üç uyuşturucu politikası alanında sonuçların elde edilmesini sağlamıştır. Bu değerlendirmenin sonuçları uyuşturucunun azaltılması politikasına yönelik sınırlı bir başarı ve uyuşturucunun zararlarının azaltılmasına yönelik faaliyetlerin başarıları konusunda daha güçlü argümanlar sağlamaktadır. Uyuşturucu mevcudiyeti ve tüketimi konusunda uyuşturucu arzındaki azalışların etkisi tartışılabilir niteliktedir. Sonuçların değerlendirilmesine ilişkin metodolojik problemler tartışılmakta ve sonuçların kısıtlanmasına yönelik unsurlar belirlenmektedir. Outcomes of the Polish drug policy is evaluated on three dimensions: demand, supply and harm reduction on the basis of epidemiological indicators. The indicators are provided by results of repeated general population and school surveys, mortality cohort study, statistical data of Central Statistical Office and data from institutions involved in response to the drug problem. The analysis of time series of such indicators like prevalence of drug use, drug treatment demand, mortality, infection diseases, perceived drug availability and drug related offences lead to conclusions on the achievements and failures on three drug policy areas. The results of this evaluation provide some arguments for limited success of demand reduction policy and much stronger arguments for success of harm reduction activities. Impact of supply reduction on drug availability and consumption seems open to debate. Methodological problems related to outcome evaluation are discussed and restriction and limitations of conclusions are identified. Keywords: Drug Policy, Evaluation, Drug Epidemiology, Methodology Anahtar kelimeler: Uyuşturucu Politikası, Değerlendirme, Uyuşturucu Epidemiyolojisi, Metodoloji 296 297 Nijole Goštautaite-Midttun Litvanya Nijole Goštautaite-Midttun Lithuania 298 Biyografi Biography Tıp doktoru, psikiyatrist ve sağlık psikoloğu, psikoterapist, Litvanya Kamu Ruh Sağlığının bir savunucusudur. Ruh sağlık sistemi ve hizmet geliştirme, hasta hakları, sağlık eğitimi ve savunuculuğu, alkol ve tütün kontrolü ilgilendiği ana alanlardır. 1998-2013 yılları arası Litvanya Psikiyatri Derneğinin, 2009 yılından beri Litvanya Nörobilim Derneğinin, 2011 yılından itibaren Tütün ve Alkol Kontrolü için Litvanya Koalisyonunun Yönetim Kurulu Üyesi, 2000-2011 yılları arası Litvanya Psikiyatri Dernek dergisinin editörüdür. Medical doctor, psychiatrist and health psychologist, psychotherapist and advocate for public mental health in Lithuania. The main interests are mental health care system and service development, patient rights, health education and advocacy, alcohol and tobacco control. Board member of the Lithuanian Psychiatric Association 1998-2013, Lithuanian Neurosciences Association since 2009, Lithuanian Coalition for Tobacco and Alcohol Control since 2011, editor of the Lithuanian Psychiatric association journal 2000-2011. Ruh sağlığında sivil toplum kuruluşları ile işbirliğinde 20 yıllık deneyimi bulunmaktadır. Litvanya’da alkol reklamlarının denetiminin savunulmasına aktif bir şekilde müdahil olmuştur. Over 20 years’ experience in collaborating with NGOs in mental health, building organizations and networks. Involved in alcohol advertising control advocacy in Lithuania. Akademik ve hizmet içi öğretim pozisyonlarında deneyimli eğitmen ve öğretim görevlisi olarak sağlık uzmanlığı eğitimi üzerine çalışmaktadır. Araştırma projeleri, yaşam kalitesi ve akıl hastalığı, hizmet geliştirme üzerine odaklanmaktadır. Experienced trainer and lecturer, academic and in-service teaching positions, extensive involvement in training health specialists. Research projects focused on quality of life and mental illnesses and service development. 299 300 Litvanya’da Bağımlılık Hizmetlerinin Çocuklara Ulaşımında Erişilebilirlikteki Zorluklar Accessibility Challenges in Delivering Addiction Services to Children in Lithuania Nijole Gostautaite-Midttun Nijole Gostautaite-Midttun 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII A, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII A, 11:30-13:00 Nijole Goštautaite-Midttun (1,2,3) Vaida Liutkute (3,4) Nijole Goštautaite-Midttun (1,2,3) Vaida Liutkute (3,4) 1. Litvanya sağlık bilimleri Üniversitesi, Halk Sağlığı Fakültesi, Sağlık Psikolojisi Bölümü, Kaunas, Litvanya 1. Lithuanian University of Health Sciences, Faculty of Public Health, Department of Health Psychology, Kaunas, Lithuania 2. Ruh Sağlığı Önceliği, Vilnius, Litvanya 2. Mental Health Initiative, Vilnius, Lithuania 3. Tütün ve Alkol Kontrolü için Litvanyalılar Koalisyonu 3. Lithuanian Coalition for Tobacco and Alcohol Control 4. Litvanya Sağlık Bilimleri Üniversitesi, Halk Sağlığı Fakültesi, Sağlık Araştırma Enstitüsü, Kaunas, Litvanya 4. Lithuanian University of Health Sciences, Faculty of Public Health, Health Research Institute, Kaunas, Lithuania Konu: Bağımlılığı olan kişiler için Litvanya’nın sahip olduğu çok iyi gelişmiş hizmet ağları. Alkol tüketim seviyesine nispeten yüksek iken - Litvanya dünyada üçüncü en ağır içki alışkanlığı olan ülkeyken (kişi başına 15.4 litre), yasadışı maddeleri deneme seviyeleri diğer Avrupa ülkelerine benzemektedir. Aynı zamanda hem yasal hem de yasadışı psikoaktif maddeleri tüketen çocuklara sağlanan hizmetlerin miktarı çok düşüktür. Issue: Lithuania has a well-developed network of services for persons with addictions. Levels of experimentation with illegal substances are similar to other European countries, while level of alcohol consumption is relatively high - Lithuania is the third heaviest drinking country in the world (15.4 liters per capita). At the same time amount of services provided to children consuming both legal and illegal psychoactive substances is very low. Amaç: Bu çalışmanın amacı, bağımlılık hizmetlerine erişilebilirliğin hem yasal hem de yasadışı psikoaktif maddeleri tüketen çocuklar için değerlendirmektir. Aims: The aims of this study was to assess accessibility of addiction services to the children consuming both legal and illegal psychoactive substances. Yöntem: Epidemiyolojik ve hizmet sağlama verisi ile gözden geçirme istemci, kariyer ve servis sağlayıcı araştırmaları birleştirildi. Methods: Review of the epidemiological and service provision data was combined with client, career and service provider surveys. Bulgular: Bağımlılık hizmetleri almış 32 çocuk (18 yaşından küçük), 32 ebeveynler / veliler ve yapılandırılmış araştırmaları çocuklar için tamamlanmış bağımlılık hizmetine dahil olan 70 uzman. Vakaların, yüzde 79 kısmı alkol (tek başına veya diğer bir madde ile kombinasyon halinde) için temin edilmiştir ve illegal psikoaktif madde nedeniyle yüzde 21’ lik kısmına sağlanmıştır. Başlama sonrası bekleme zamanı yaklaşık 1 haftadır. Hizmet ve hizmete erişilebilirlik ile genel memnuniyet yüksektir, ancak okul ya da sağlık sistemi yönlendirmeleri vasıtasıyla vakıaların neredeyse hiçbiri hizmete ulaşamadı. Results: 32 children (under 18) who have received addiction services, 32 parents/guardians and 70 specialists involved in the addiction service delivery for the children completed structured surveys. In 79 perc. of cases service was provided to alcohol (alone or in combination with other substance) and in 21 perc. due to illegal psychoactive substance. Waiting time after initiation was approximately 1 week. The overall satisfaction with services and service accessibility was high, however nearly none of the cases has reached the service via school or health system referrals. Sonuç: Talep edenler için hizmetlere erişilebilirlik çok yüksektir fakat az sayıda verilen hizmetler uygulanması gereken bu hizmetler ile ilgili bilgi ve yönlendirme sistemlerinde önemli yeniliklerin uygulanması gerektiğini göstermektedir. Conclusions: Accessibility of the services for those who seek them is very high, but small number of delivered services indicates that significant improvements in information and referral systems regarding those services need to be implemented 301 Biyografi Biography Bob Keizer lisans eğitimini tıp hukuku alanında tamamladı. 1992-2002 yılları arasında, Hollanda Sağlık Bakanlığının Uyuşturucu Politikası Departmanının Başkanlığı görevinde bulundu, görev süresince Hollanda’nın ulusal ve uluslararası uyuşturucu politikasını koordine etme görevini yerine getirdi. Bob Keizer studied in medical law. He was from 1992-2002, the Head of the Drug Policy Division of the Ministry of Health of The Netherlands, responsible for coordinating national and international Dutch Drug Policy. Bu yetkiyle, 2004-2007 yılları arasında Pompidou Grubu’nun Hollanda temsilcisi ve aynı zamanda Başkanı sıfatıyla görevini sürdürdü. Adrianus (Bob) Keizer Hollanda Adrianus (Bob) Keizer The Netherlands 302 Buna ek olarak, 8 yıl boyunca, Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezi’nin Yönetim Kurulunda Hollanda temsilciliği yaptı ve tüm ilgili AB ve BM uyuşturucu politikalarına ilişkin gelişmelere 10 sene boyunca katılım gösterdi. 2005 yılından itibaren Hollanda Akıl Sağlığı ve Bağımlılık Enstititüsüne bağlı Trimbos Enstitüsünde uluslararası uyuşturucu politikaları konusunda baş danışman olarak görev yapmaktadır. Bu görevi süresince; Avrupa, Kuzey Afrika, Rusya, Türkiye ve Orta Asya’da birçok projede (izleme, politika analizi ve değerlendirme; danışmanlık ve eğitim faaliyetleri) yer aldı. In this capacity he was amongst others the Dutch representative in the Pompidou Group and between 2004-2007 he was the Executive Chairman of this group. Furthermore he was, for 8 years, the Dutch representative in the Management Board of the European Monitoring Centre on Drugs and Drug Addiction (EMCDDA), and participated, for more than 10 years, in all relevant EU and UN drug policy-related developments. Since 2005 he has been working as the Senior Advisor on international drug policies at the Trimbos Institute, the Netherlands Institute of Mental Health and Addiction. In this capacity he has been involved in many projects in Europe, North Africa, the Russian Federation, Turkey and Central Asia (monitoring, policy analysis and evaluation; consultancy and training activities). 303 304 Politika Sürecinde İzleme ve Değerlendirmenin Rolü The Role of Monitoring and Evaluation in the Policy Process Adrianus (Bob) Keizer Adrianus (Bob) Keizer 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII A, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII A, 11:30-13:00 Etkin uyuşturucu politikaları geliştirmek fazlasıyla karmaşık bir süreçtir. Uyuşturucuyla ilgili sorunların doğası sürekli değişmektedir, bu sorunlarla ilgili güvenilir bilgiyi ve müdahelelerin sonuçlarını bir araya getirmek güçtür. Dahası, birçok sektör ve disiplin (siyaset, araştırmacılar, günlük uygulama bazında çalışan kişiler: sağlık çalışanları, polis, öğretmenler, medya vb.) buna dahil durumdadır ve bu sektörler ile disiplinler arasındaki iletişim ve işbirliğinde sorunlar yaşanmaktadır. Developing effective drug policies is extremely complicated. The nature of drug-related problems is constantly changing, reliable data about these problems and the results of interventions are difficult to collect. Furthermore many sectors and disciplines are involved (politics, researchers, those who work in day-to-day practice: health workers, police, teachers, media, etc), and very often the communication and collaboration between these sectors and disciplines is problematic. Politika belirleyicilerin başlıca rolü, bilgi toplama ve bu aktörler arasındaki iletişim ve işbirliğini teşvik yoluyla politika sürecinin kalitesini arttırmaktır. İzleme ve değerlendirme, bu politika belirleyiciler için çok önemli ve zaruri araçlardır. The main role of policy makers is to improve the quality of the policy process through collection of data and stimulation of communication and co-operation between these actors. Monitoring and evaluation are essential and indispensable tools for these policy makers. Ulusal ve uluslararası izleme tekniklerinin ve değerlendirme faaliyetlerinin geliştirilmesi sayesinde, Avrupa uyuşturucu politikaları son 20 yılda önemli ölçüde değişmiş ve gelişmiştir. European drug policies have changed – and improved – significantly in the last 20 years, thanks to the development of national and international monitoring techniques and evaluation activities. Bu gelişmeler ve alınan dersler ile ilgili kısa bir genel bakış sunacağım. İzleme ve değerlendirmenin Hollanda’daki uyuşturucu politikası kararlarında oynadıkları çok önemli rol ile ilgili de bazı örnekler vereceğim. I shall give a short overview of these developments and the lessons learned. I shall give some examples of the crucial role that monitoring and evaluation have played in drug policy decisions in the Netherlands. 305 Paul Rompani İngiltere Paul Rompani UK Biyografi Biography Paul Rompani, Mentor International kuruluşunun başkanıdır. 20 yıl önce 1994 yılında, BM Genel Kurulunda Dünya Sağlık Örgütü ile işbirliği içinde kurulan Mentor International, gençliği güçlendirmek ve uyuşturucu kullanımı ve maddenin kötüye kullanımı önlemek için önde gelen gençliği geliştirici uluslararası bir STK kuruluş çalışmasıdır. Mentor International Kolombiya’da, Almanya’da, Letonya’da, Lübnan’da, Litvanya’da, İsveç’te, İngiltere’de ve ABD’deki ulusal / bölgesel üyeleri ve Estonya ve Uganda’daki ortakları ile birlikte uluslararası bir federasyondur. Paul Rompani is the Executive Director of Mentor International. Established 20 years ago, in 1994, in collaboration with the WHO at the UN General Assembly, Mentor International is the leading international youth development NGO working to empower young people and prevent drug use and substance abuse. It is an international federation with national/ regional members in Colombia, Germany, Latvia, Lebanon, Lithuania, Sweden, the UK and the USA and partners in Estonia and Uganda. Paul, Uyuşturucu Üzerine Viyana NGO Komitesinin Saymanı ve Yönetim Kurulu üyesi olarak gönüllü çalışır ve Uyuşturucu Üzerine Avrupa Komisyonu’nun Sivil Toplum Forumunda Mentor International temsilcisidir. Mentor International’a katılmadan önce, uluslararası gençlik geliştirme yardımsever kuruluşu Lattitude Küresel Gönüllülük baş yöneticisi, Çoklu Doku Sertleştirme Uluslararası Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Londra’daki İngiliz Konseyinde (British Council) uluslararası bir öğrenci değişim programının Program Yöneticisi olarak bulundu. Paul, Londra Ekonomi Okulundan alınan Gönüllü Sektör Örgütünde bir Fen Bilimleri Yüksek Lisansına (MSc), Londra South Bank Üniversitesinden alınan Yardım Derneği Yönetiminde bir yüksek lisans sertifikasına ve Londra Üniversitesi’nde Royal Holloway’ den alınan Ekonomi ve Sosyal Bilimlerde Lisans Derecesine sahiptir. Paul volunteers as Treasurer and Board member of the Vienna NGO Committee on Drugs and represents Mentor International on the European Commission’s Civil Society Forum on Drugs. Prior to joining Mentor International, Paul was Chief Executive of international youth development charity Lattitude Global Volunteering, Deputy Chief Executive of the Multiple Sclerosis International Federation and Programme Manager of an international student exchange programme at the British Council in London. Paul has an MSc in Voluntary Sector Organisation from the London School of Economics, a Postgraduate Certificate in Charity Management from London South Bank University and a BA in Economics and Social Studies from Royal Holloway, University of London. Paul lives in Henley on Thames in the UK with his wife and two sons. Paul İngiltere’de Thames yerleşim yerindeki Henley’de eşi ve iki oğlu ile birlikte yaşamaktadır. 306 307 Küresel Düzeyde Uyuşturucu Önleme Drug Prevention an a Global Level Paul Rompani Paul Rompani 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII B, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII B, 11:30-13:00 Son 20 yıl boyunca uyuşturucu önleme çalışmaları, alanında önemli ilerlemeler kaydeden güvenilir bilimsel bir disiplin olarak belirmiştir. Sonuç olarak bu alandaki pratisyenler ve politika yapıcılar, uyuşturucu kullanımının başlangıcı ile ilişkili koruyucu faktörleri ve altında yatan psikososyal riskleri anlamada daha bütüncül bir anlayışa sahiptirler. During the last 20 years the field of drug prevention has emerged as a credible scientific discipline that has made significant advances. As a result, practitioners in the field and policy makers have a more complete understanding of the underlying psychosocial risks and protective factors associated with drug use onset. Yakın zamanda, rastgele hale getirilmiş kontrollü çalışmalardan ve müdahaleleri önleme teori temelinin sözde deneysel çalışmasından elde edilen kanıt, risklerin azaltılmasındaki etkisini ve ilaç kullanımı ile madde bağımlılığı da dâhil olmak üzere gençlerin anti sosyal davranışlarını ılımlılaştırdığını artan sayıda programların ortaya koyduğunu göstermektedir. More recently, evidence from randomized controlled trials and quasi-experimental studies of theory-based prevention interventions indicate that a growing number of programmes have demonstrated efficacy in reducing risks and moderating antisocial behaviours of young people, including drug use and substance abuse. Bununla birlikte, kanıta dayalı sonuçların değerlendirildiği programlar birçok ülkede uygulanıyorken, etkisiz uygulamaların yaygın olduğu, etkili uygulamada bilinç eksikliğinin olduğu; geliştirmede ulusal kapasitenin ve etkili şekilde uygulamanın sınırlı olduğu veya hiç oluşmadığı aşikardır. Ayrıca, etkili önleme uygulamasının geliştirilmesini, uygulanmasını ve değerlendirilmesini tartışan kısık sesli insanlar da vardır. However, whilst these evidence based outcome evaluated programmes have been implemented in a number of countries it is clear that in most, if not all countries there is: widespread use of ineffective practices; a lack of awareness of effective practice; limited, or non-existent, national capacity to develop and implement effective practice and evaluate promising practice developed on the ground. Furthermore, there are scarce voices arguing for the development, implementation and evaluation of effective prevention practice. Sonuç olarak değerlendirilen önleme stratejilerinin sonuçlarına dayalı uygun delilleri geliştirmek, uygulamak ve değerlendirmek ile ilgili bilim, uygulama ve politika arasındaki bağlantıyı güçlendirmek için ‘sağlık’, ‘gençlik gelişimi’ ve ‘önleme’ kelimeleri ile bizim neyi kastettiğimizi devletlerin, STK’ların ve halk sağlığı pratisyenlerinin ortak bir anlayış ile birlikte çalışarak anlaması gerekir. Stratejiler aileleri, okulları, işyerlerini, toplulukları ve toplumu bir bütün olarak bağlayan ve içeren günlük yaşam içinde yaygınlaştırarak yerleştirilir. 308 Consequently, governments, NGOs and public health practitioners need to work together within a shared understanding of what we mean by ‘health’, ‘youth development’ and ‘prevention’ to strengthen the links between science, practice and policy and to develop, implement and evaluate relevant and appropriate evidence based outcome evaluated prevention strategies. Strategies that are mainstreamed into everyday life that engage and involve families, schools, workplaces, communities and society as a whole. 309 Biyografi Biography Mehmet Dinç, Hasan Kalyoncu Üniversitesi Psikoloji bölümünde öğretim görevlisi ve özel bir danışmanlık merkezinde klinik psikolog olarak çalışmaktadır. Mehmet Dinc is a clinical psychologist in private practice and lecturer at the Psychology Department at Hasan Kalyoncu University. Klinik psikoloji üzerine yüksek lisansını Okan Üniversitesinden, eğitim üzerine yüksek lisansını ise RMIT Üniversitesinde yapmıştır. He received his MA in Clinical Psychology from Okan University and his MEd from RMIT University. Halen özgün internet bağımlılığı üzerine doktora tezini yazmaktadır. Mehmet Dinç’in yayınlanmış 3 kitabı ve 5 kitap bölümü vardır. He is currently writing a Phd thesis on specific internet addictions. Mehmet Dinc has authored 3 books and 5 book chapters. Mehmet Dinç Türkiye Mehmet Dinç Turkey 310 311 Bağımlılığın Önlemesinde ve Rehabilitasyonunda Psikolojik Dayanıklılık Temelli Sağlıklı Gelişim Modeli Promoting Resilience by Promoting Healthy Development to Prevent/Rehabilitate Addiction Mehmet Dinç Mehmet Dinç 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII B, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII B, 11:30-13:00 Psikolojik dayanıklılık ile bağımlılık arasında ciddi bir ilişki vardır. Buna göre psikolojik dayanıklılığın zayıflaması bağımlılığın ortaya çıkmasını kolaylaştırır. There is a solid relationship between pscyhological resilience and addiction. For this reason, addiction can appear with ease when psychological resilience is diminished. Psikolojik dayanıklılığa dikkat edilmesi ise bağımlılığın ortaya çıkmasını zorlaştırdığı gibi herhangi bir nedenle başlaması halinde tedavi ve rehabilitasyonunu kolaylaştırır. It is more difficult for addiction to appear and less challenging to rehabilitate it even if addiction begins for some reason, when psychological resilience is observed attentively. Psikolojik dayanıklılığı artırmada ya da psikolojik dayanıklılığın zayıflamasında sağlıklı gelişimin ciddi önemi vardır. Sağlıklı gelişimin 5 temel ilkesi, 5 temel boyutu vardır. There is significant importance of healthy development in boosting psychological resilience or in diminishing resilience. There are five main principles and five main dimensions of healthy development. 5 temel ilke gelişimin lifespan olması, multidimensional ve multidirectional olması, gain ve loss olması ve plastic olmasıdır. 5 temel boyut ise fiziksel, duygusal, sosyal, zihinsel ve manevi gelişim boyutlarıdır. 312 The five main principles are multidimensional, multidirectional and plastic and the five dimensions are physical, emotional, social, mental and spiritual development. Sağlıklı gelişim için söz konusu 5 temel ilke gözetilerek 5 temel boyuta yatırım yapmak gerekmektedir. In order to reach healthy development, it is advisable to invest in the five main dimensions by bearing in mind the five main principle. Bu çalışmada bağımlılığın önlenmesi veya rehabilitasyonu için psikolojik dayanıklılığı güçlendirme temelli bütüncül bir sağlıklı gelişim modeli sunulmaktadır. This paper presents a comprehensive healthy development model in prevention or in rehabilitation of the addict by applying the boosting pscyhological resilience approach. 313 Angelina Brotherhood İngiltere Angelina Brotherhood UK 314 Biyografi Biography Angelina Brotherhood, Liverpool John Moores Üniversitesi Halk Sağlığı Merkezinde (İngiltere) bir araştırmacıdır. Angelina Brotherhood is a researcher at the Centre for Public Health, Liverpool John Moores University, UK. Angelina yoğun olarak Avrupa Uyuşturucu Politikaları ve Uygulamalarına yönelik Uluslararası Projeler üzerinde çalışmakta olup uyuşturucuların engellenmesine yönelik kalite standartları ve gelişimlere odaklanmış bulunmaktadır. She works predominantly on international projects to inform European drugs policy and practice, with a focus on the development and dissemination of quality standards in drug prevention. Bu bağlamda Angelina’nın müdahil olduğu önemli projeler arasında Avrupa Uyuşturucu Engelleme Kalite Standartları (EDPQS) Uyuşturucu Talebinin Azalması Konusundaki Minimum Kalite Standartları (EQUS) ve Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesine yönelik olarak UNODC Uluslararası Standartlar bulunmaktadır. Bu konuda daha fazla bilgi edinebilmek için lütfen http://www.cph.org.uk/people/ Major projects have included the European Drug Prevention Quality Standards (EDPQS); Minimum Quality Standards in Drug Demand Reduction (EQUS); and the UNODC International Standards on Drug Use Prevention. For more information, please visit http://www.cph.org.uk/people/ angelinabrotherhood/ angelinabrotherhood/ adresli internet sitesini ziyaret ediniz. 315 Uyuşturucu Önleme Çalışmalarının Niteliği Nasıl Geliştirilebilir? EQUS ve EDPQS Tanıtımı How to Improve the Quality of Drug Prevention Activities - Introducing EQUS and EDPQS Angelina Brotherhood Angelina Brotherhood 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII B, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII B, 11:30-13:00 Son yıllarda uyuşturucu kullanımına yönelik hangi çalışmaların yapılması gerektiği ve uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik hizmetlerin nasıl sunulacağı ve ilgili kesimlere ulaştırılacağı konusunda önemli gelişmeler kaydedilmiş olmasına rağmen hala uyuşturucunun engellenmesine yönelik olarak yapılan çalışmaların birçoğu “hangi işler” veya neyin “kaliteyi” temsil ettiği anlayışına dayalı olarak gerçekleştirilmemiştir. İşte yukarıda belirtilen bu eksikliğe çözüm bulabilmek amacıyla gerek ulusal düzeyde gerekse uluslararası bağlamda uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik sunulan faaliyetlerin kalite düzeyinin geliştirilmesi bağlamında önemli çalışmalar söz konusudur. Bu prezantasyonda Avrupa Birliğinden destek alınmış olması suretiyle Avrupa’da üstlenilen temel iki çabaya odaklanılacak olup, bunlar: Uyuşturucu Talebinin Azaltımı Konusundaki Minimum Kalite Standartları (EQUS) ve ilgili Avrupa Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesine yönelik Kalite Standartlarıdır (EDPQS). Bu dokümanlar bu bağlamda gerçekleşen Avrupa’daki konsensüse dayalı olarak uyuşturucu kullanımının engellenmesine yönelik faaliyetlerin değerlendirilmesi ve geliştirilmesi bağlamında bir referans noktası teşkil etmektedir. In recent years, there has been significant progress in understanding what works in drug prevention and how prevention should be delivered. However, a lot of what is done in the name of drug prevention is still not based on what “works” or on what constitutes Nitekim coğrafik ve kültürel farklılıklara yönelik unsurlar uygun olduğu yerlerde sisteme dâhil edilmiş bulunmaktadır. Standartlar kapsamında ele alınan konular ihtiyaçları, kaynakların değerlendirilmesini, programa yönelik formülasyonu, müdahaleye ilişkin tasarımı, kaynak yönetimini, hizmetlerin sunulmasını, gözlemlenmesini ve değerlendirilmesini içermekte olup ayrıca kaynakların bulunması, paydaşların müdahil olması, personel ve etik konularda ele alınmaktadır. Bu prezantasyon bağlamında standartlara yönelik genel bir özet sunulacak olup standartların nasıl geliştirilmiş olduğu ve uyuşturucu kullanımın engellenmesine yönelik topluma ne şekilde ve nasıl menfaatler sağlayacağı ele alınacak olup, ayrıca halihazırda ilgili bu alanda sürdürülmekte olan mevcut faaliyetlerde vurgulanacaktır. “quality”. In response to this situation, there has been an increasing number of efforts at national and international levels to raise the quality of drug prevention activities. This presentation will introduce two key efforts undertaken in Europe with co-funding from the European Union; the prevention strand of the EQUS Minimum Quality Standards in Drug Demand Reduction, and the related European Drug Prevention Quality Standards (EDPQS). These documents offer a reference point to help assess and develop drug prevention activities, based on a European consensus. Considerations of geographical and cultural differences were incorporated where appropriate. Topics covered by the standards include needs and resource assessment, programme formulation, intervention design, resource management, delivery, monitoring and evaluation, and dissemination; as well as funding, stakeholder involvement, staff and ethical issues. The presentation will give a brief overview of the standards, how they were developed, and how they can benefit the prevention community. Current activities in the area will also be highlighted. Further information is available from www.prevention-standards.eu Keywords: Drug Prevention, Quality Assurance, Evidence-Based Policy and Practice Bu hususa yönelik daha ileri düzeydeki bilgiyi www.prevention-standards.eu adresli internet sitesinden elde edebilirsiniz. Anahtar kelimeler: Uyuşturucu Kullanımının Engellenmesi, Kalite Güvencesi, Kanıtlara Dayalı Politika ve Uygulamalar 316 317 Biyografi Biography Sosyal Bilimlerde ve Halk Sağlığında çalışmaları bulunmaktadır. İsveç Devlet Dairesinin (ANDT) bir önceki Ulusal Uyuşturucu Koordinatörüdür ve Sosyal İşler Bakanlığında Direktördür (Avrupa Komisyonunda ve Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezinde görevlendirildiği dönemler hariç). SK (Scientific Knowledge-Bilimsel Bilgi) için sorumlu. A background in social science and public health. Former National Drug Coordinator at the Swedish Government’s Office (ANDT) and Director at the Ministry of Health and Social Affairs (except for periods as seconded at the European Commission and WHO HQ). Responsible for the SK. Avrupa Komisyon Hizmetlerinde Alkol Dosyası (DG SANCO 2004-2007). Uluslararası uyuşturucu madde politikası diyaloglarına katkıda bulunmak için özel bir görevle Dünya Sağlık Örgütü Genel Merkezinde görevlendirilmiştir. Alcohol file at the European Commission Services (DG SANCO 2004-2007). From March 2014 seconded at WHO HQ with a special task to contribute to the international drug policy dialogues. Maria Renström İsviçre Maria Renström Switzerland 318 319 Bütüncül Bir Hükümet Halk Sağlığı Yaklaşımında Önemli Bir Araç Olarak Önleme Prevention – Key in a Whole of Government Public Health Approach Maria Renström Maria Renström 01 Ekim 2014, Paralel Oturum VIII B, 11:30-13:00 01 October 2014, Parallel Session VIII B, 11:30-13:00 Uyuşturucu sorunu Kişiselleştirilmiş Kurtarma Odaklı Hizmetler için tüm insanlığın sağlığına, güvenliğine ve refahına ciddi bir tehdit olmaya devam ediyor. 2016 yılı başlarında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu dünyadaki uyuşturucu problemi üzerine özel bir oturumda bir araya gelecek. Orada Halk sağlığı açısından uyuşturucu sorunu üzerine daha fazla odaklanma çağrıları olmuştur. Yerel ve ulusal düzeyde önleyici müdahaleler temelli uzun dönemli bir halk sağlığı perspektifi delili, daha az uyuşturucu kullanımına dönüşte tedavi, bakım ve ceza yargılaması sistemi için maliyeti azaltması gereken daha az uyuşturucu kullanımına katkıda bulunabilir. The drug problem continues to pose a serious threat to the health, safety and well-being of all humanity. In early 2016 the United Nations Assembly will hold a special session on the world drug problem. There have been calls to focus more on the problem from a public health perspective. In the long-term public health perspective evidence based preventive interventions at local and national levels would contribute to less drug use, which, in return, should reduce the cost of treatment, care and the criminal justice system. Uyuşturucu politikası için halk sağlığı yaklaşımındaki önlemenin rolü bu sunumda anlatılacaktır. Bir yaşam seyri yaklaşımı kullanarak koruma sıralaması, uyuşturucu kullanmaya başlamayan kişilere yönlendirilmiş birincil korumadan, yüksek risk altında olduğu düşünülen kişilere ikincil korumaya gidiyor. Risk ve koruyucu faktörlere odaklı müdahaleleri dikkate alarak bilimsel temelli müdahalelerin uygulanabilirliğini belirlemek gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Önleme, Yaşam Seyri Yaklaşımı, Risk ve Koruyucu Faktörler 320 This presentation will describe the role of prevention in formulating a public health approach to drug policy. Using a life course approach, going from prevention ranking from primary prevention directed at those who have not begun to use drugs to secondary prevention for those considered to be at high risk. With a perspective to grouping risk and protective factors for different stages of the life course and identifying when different science based interventions could be implemented. Keywords: Prevention, Life Course Approach, Risk and Protective Factors 321 Biyografi Biography İ. Ü. İstanbul Tıp Fakültesini 1991’de bitirdi. Psikiyatri uzmanlık eğitimini Bakırköy Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araștırma Hastanesinde 1996’da tamamladı. He graduated from Istanbul University, Istanbul Faculty of Medicine in 1991. He completed his psychiatry specialization in Bakırköy Training and Research Hospital for Psychiatry, Neurology and Neurosurgery in 1996. Aynı yıl Alkol Madde Araștırma, Tedavi ve Eğitim Merkezi’nde (AMATEM) baș asistan olarak çalıșmaya bașladı. 2006 yılında ise doçent oldu. 2010 yılında AMATEM’in klinik yöneticiliğini devraldı. Alkol madde bağımlılığı alanında 200 kadar Ulusal ve Uluslararası bilimsel yayını ve kitap bölümleri bulunmaktadır. Doç. Dr. Cüneyt Evren Türkiye Assoc. Prof. Dr. Cüneyt Evren Turkey 322 Halen AMATEM Alkol bölümünün sorumluluğunu, Düșünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler Dergisi Editörlüğünü, Bakırköy Araștırma ve İleri Eğitim Merkezi (BARİLEM) başkanlığını ve Türkiye Psikiyatri Derneği Bilimsel Toplantı Düzenleme Kurulu Üyeliği’ni yürütmektedir. In the same year, he started working as the head assistant in Alcohol Drug Research, Treatment and Education Centre (AMATEM), and he became Assoc. Prof. Dr.in 2006. In 2010, he took over the position of clinic director of AMATEM. He has up to 200 national and international scientific publications and book chapters in the field of alcohol and drug addiction. He is still in charge of for AMATEM Alcohol Department, Editor of Düșünen Adam: Journal of Psychiatry and Neurological Sciences, President of Bakırköy Research and Advanced Education Centre (BARİLEM) and a Member of Scientific Meeting Arrangement Board of Turkish Psychiatry Association. 323 İstanbul’da Opioid İdame Tedavisi ve ilgili Sonuç Opioid Maintenance Treatment in Istanbul and Related Outcome Doç. Dr. Cüneyt Evren Assoc. Prof. Dr. Cüneyt Evren 01 Ekim 2014, Ana Oturum II, 14:00-15:30 01 October 2014, Plenary II, 14:00 -15:30 Türkiye’de opioid suiistimali oranları Kuzey Amerika ve Avrupa’dan daha düşük bulunmasına rağmen opioid suiistimali, hem eroin kullanımından hem de reçeteli opioidlere bağımlılık geliştiren kişilerinin artan sayısından dolayı Türkiye’de de artan bir halk sağlığı sorunudur. Opioid bağımlılığına yönelik opioid idame tedavisi (OİT) ölüm oranı, HIV bulaşması, suç ve diğer ilaçların kullanımının azaltılmasında etkilidir. Bupernorfin (BUP) idamesi ise opioid bağımlılığın tedavisinde etkilidir ancak BUP’un yanlış kullanımı ve saptırılması kabul edilebilirliğini ve yayılımını sınırlandırabilir. Yoksunluk odaklı semptomatik tedavi, 2009 yılının sonuna kadar Türkiye’de en sık sunulan tedavi seçeneğiydi. Bupernorfinin tek bir şekli veya bupernorfin ve nalokson karışımı (BNX) olan metadon da dahil olmak üzere agonist tedavileri kullanılabilir değildi. Nisan 2010’dan başlayarak BNX, Türkiye Sağlık Bakanlığı tarafından opioid bağımlılığı tedavisinde bir detoks veya idame tedavisi olarak kabul edilmiştir. Ancak BNX reçetesi, ilaç bağımlılığına yönelik devlet onaylı uzman bir klinik de dahil olmak üzere hastanelerle sınırlıydı. Although rates of opioid abuse found in Turkey is lower than North America and Europe, opioid abuse is an increasing public health problem in Turkey, both due to the use of heroin and to an increasing number of individuals developing dependence on prescription opioids. Opioid maintenance treatment (OMT) for opioid dependence is effective in reducing mortality, HIV transmission, crime, and use of other drugs. Buprenorphine (BUP) maintenance is effective in treating opioid dependence, but problems with the misuse and diversion of BUP may limit its acceptability and dissemination. Abstinence-oriented symptomatic treatment was the most commonly offered treatment option in Turkey until the end of 2009. Agonist treatments, including methadone, a single form of buprenorphine or a combined form of buprenorphine and naloxone (BNX) were not available. Starting in April 2010, BNX was approved for opioid dependence treatment as a detoxification or maintenance treatment by the Turkish Ministry of Health. The prescription of BNX was, however, restricted to hospitals that included a state-approved specialized clinic for the treatment of substance dependency. 13 milyonu aşkın nüfusa sahip İstanbul’da sadece 2 merkez BNX idame tedavisi programı sunmaktadır. 2010 yılının başında, İstanbul’da bulunan Alkol ve İlaç Araştırma Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM) sadece yatan hastalara BNX vermeye başladı. 2011 yılının başında AMATEM ayakta hastalar tarafından da kullanılabilmesi için bir kılavuz yayınlayarak BNX OİTnin uygulamasını genişletti. Bu sırada, biz de BNX OİT hakkında bazı çalışmalar gerçekleştirdik. Anahtar kelimeler: Opioid İdame Tedavisi; Bupernorfin; Kılavuz; Zarar Azaltma 324 In Istanbul, with a population exceeding 13 million inhabitants, only 2 centers provide a BNX maintenance treatment program. At the beginning of 2010 the Alcohol and Drug Research Treatment and Training Centre (AMATEM) in Istanbul started providing BNX, but only to patients who were hospitalized. At the beginning of 2011 AMATEM published a guideline and extended the implementation of BNX OMT to make it available on an outpatient basis. During this time we conducted some studies considering BNX OMT. Keywords: Opioid Maintenance Treatment; Buprenorphine; Guideline; Harm Reduction 325 Biyografi Biography Profesör John Strang Londra, King’s Kolejinde Uyuşturucu Bağımlılığı Departmanında Başkan ve Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Merkezinde Direktördür. Professor John Strang is the Director of the National Addiction Centre and Head of the Addictions Department at King’s College London. 30 yılı aşkın bir süredir uyuşturucu bağımlılarına yönelik psikiyatr olarak görev yapan Profesör John Strang’ın bu konuda 400’den fazla bilimsel makalesi bulunmaktadır. An addictions psychiatrist for over 30 years he has published over 400 scientific papers in the field. Profesör Strang aynı zamanda “Uyuşturucu Bağımlılarına Yönelik Araştırma Metotları” ve “Uyuşturucu Bağımlılarına Yönelik Politika-Uyuşturucu Politikası ve Kamu Sağlığı” başlıklı kitapların müşterek editörlüğü görevini üstlenmiş bulunmaktadır. Prof. Dr. John Strang İngiltere Prof. Dr. John Strang UK 326 Profesör Strang “Medikasyonlar ve İyileşme (2012)” başlıklı uzman grubuna başkanlık etmiş olup aynı zamanda “Uyuşturucuların Kullanımı ve Bağımlılık: Klinik Yönetim Konusunda İngiltere Prensipleri” başlıklı çalışma konusuna yönelik olarak İngiltere Sağlık Departmanlarında kurulan yeni uzman grubunda görev yapmaktadır. Professor Strang’s co-edited books include ‘Addiction Research Methods’ and ‘Drug Policy and the Public Good’. He chaired the Expert Group producing ‘Medications and Recovery (2012)’ and also the New Expert Group updating the influential “Drug Misuse and Dependence: UK guidelies on clinical management” for the UK Departments of Health. 327 İyileşme Odaklı Uyuşturucu Tedavileri- Öğrenilen Dersler ve Etkili Bir Tedavi Sistemi Nasıl Olmalı? Recovery Orientated Drug Treatments - Lessons Learnt, What Should an Effective Treatment System Look Like? Prof. Dr. John Strang Prof. Dr. John Strang 01 Ekim 2014, Ana Oturum II, 14:00-15:30 01 October 2014, Plenary II, 14:00 -15:30 Son yıllarda İngiltere’de uyuşturucu bağımlılığının tedavisinin “iyileşme” yaklaşımı yönünde bir modele dönüştürülmesi eğilimi gelişmiştir. “İyileşme” konseptinin ne olduğu konusunda yapılacak olan daha geniş kapsamlı müzakerelere destek sağlamak amacıyla İngiltere’de bu bağlamda hangi derslerin çıkarıldığını anlamak önem teşkil etmektedir. İyileşme nedir? Öncelikle farklılıkların ortaya konulması gerekmektedir. Her bir bireye yönelik olarak bizlerin gerçekçi, elde edilebilir nitelikte ve kişisel iyileşme amaçları konusunda ilgili bireylerle mutabakata varmak suretiyle çalışmalar yapmamız gerekmektedir. In recent years the UK have made a shift towards a “recovery” approach in the treatment of drug dependency. To assist the wider debate on the concept of “recovery”, it is important to understand what lessons have been learnt in the UK. What is recovery? It needs to be about making a difference. For each individual, we need to work with them to agree on realistically achievable, personal recovery objectives. Ayrıca farklılığın ne olduğunun ortaya konulması bağlamında gerek kişisel gerekse kamusal düzeyde hasta ile tedavi sağlayan taraf arasında erken aşamada bir ortaklık ilişkisinin tesis edilmesi yönünde bir gereklilik mevcuttur. Aynı zamanda tedavi planında yapılacak olan sürekli düzenlemelerin yanı sıra bu amaçlarına yönelik elde edilen gelişmelerin izlenmesi konusunda üzerinde mutabık kalınacak olan metotların da belirlenmesi gerekmektedir. 328 And to make a difference, at personal and public levels, there needs to be early establishment of a partnership between the client and treatment provider. There also needs to be agreed methods of tracking progress towards these objectives as well as ongoing adjustment to the treatment plan. 329 Biyografi Biography Lars Moller Tıp Doktoru olup, halk sağlığı tıbbında uzmanlaşmış ve hastalıkların önlenmesi alanında doktora yapmıştır. Lars Moller is a medical doctor with a medical specialization in public health medicine and a doctoral degree in disease prevention. 2011 yılından beri Dünya Sağlık Örgütü Avrupa Bölge Ofisinde görev yapmaktadır. Bulaşıcı Olmayan Hastalıklar Departmanında Alkol ve Uyuşturucu Maddeler programında program yöneticisidir. Since 2011 he has been working for the WHO Regional Office for Europe and is the Programme Manager for the Alcohol and Illicit Drugs Programme at the Division of Noncommunicable Diseases and Life Course. Dr. Lars Moller Danimarka Dr. Lars Moller Denmark 330 331 Adli Yargı Sisteminde Tedavi Treatment in the Criminal Justice System Dr. Lars Moller Dr. Lars Moller 01 Ekim 2014, Ana Oturum II, 14:00-15:30 01 October 2014, Plenary II, 14:00 -15:30 Hapishanelere giren mahkumların önemli bir oranında uyuşturucu kullanımı ve enjeksiyon geçmişi söz konusudur. Hapishane ortamının bazı uyuşturucu kullanıcılarına yönelik olarak pozitif bir etkisi olabilmekle birlikte bazı mahkûmlar için hapishane ortamı daha zararlı uyuşturucu formlarına kayabilecekleri bir ortam niteliğindedir. Nitekim bu zararlar aşağıda maddeler halinde belirtilen hususları içermektedir: A large proportion of the prisoners who enter criminal justice systems and prison have a history of drug use and injecting. The prison environment may have a positive impact on some drug users, but for others, prison will be an environment where they switch to more harmful patterns of drug use. • Yüksek oranlarda HIV ve viral hepatit • Yüksek oranlarda tüberküloz • Yüksek oranlarda aşırı doz kullanımı • Yüksek oranda yeniden saldırganlık riski Dünya Sağlık Örgütü toplumda mevcut olan uyuşturucuyla ilgili bütün hizmetlerin tıpkı dış ortamda olduğu gibi hapishanelerde de aynı kalitede, ölçekte ve erişilebilirlik düzeyinde olması gerektiğini tavsiye etmektedir. Bütün dünyada hapishanelerde uyuşturucu kullanımına yönelik engelleme, tedavi ve zararların azaltılması yönündeki program ve tedbirler hala yetersiz düzeydedir. Literatürdeki kanıtlar aşağıdaki gibidir: • Uyuşturucu bağımlılarının tedavisine yönelik kapsamlı ve bütün ülke çapında çerçeve çalışmalarının gerçekleştirilmesi ve hangi hizmetin veya acentenin-departmanın sorumluluk aldığının belirlenmesi. • Opioit ikamesi tedavisi. • Hapishaneye girdiğinde ve hapishaneden çıktığında sağlık bakımının ve ilgili tedavilerin sürdürülmesi, bu nevi unsurların sürekliliği ve bu konuda istikrar sağlanması. • Cezai adalet sistemiyle toplumdaki harici hizmet departmanları arasında ortaklık ilişkilerinin ve ilgili şebekelerin oluşturulması. • Mahkûmlar, personel ve harici hizmet sağlayıcıları da dâhil olmak üzere (örneğin toplum düzeyinde sağlık bakımı çalışanları ve kamu kuruluşu niteliğinde olmayan organizasyonlar) ilgili bütün paydaşlara yönelik eğitim sağlanması. • Belirli alt grupların spesifik ihtiyaçlarının belirlenmesi ve bu ihtiyaçların giderilmesi. The harms include: • High rates of HIV and viral hepatitis • Higher rates of TB • Increased rates of overdose after release • Increased risks of re-offending after release. WHO recommends that all drug services available in the community should be available in prisons, in the same quality, size and accessibility as those outside. Throughout the world, the introduction of prevention, treatment and harm reduction measures in prisons is still inadequate compared to developments achieved in the communities. The best evidence from the literature seems to be: • Providing a comprehensive, countrywide framework for drug treatment and determining which service or agency must take responsibility. • Opioid substitution therapy. • Continuity of care and treatment stability both when entering prisons and when leaving the prison. • Building partnerships and networks between the criminal justice system and external sercive in the community. • Education for all stakeholders including prisoners, staff and external service providers (such as community care workers and non-governmental organizations). • Recognizing and addressing the specific needs of particular sub-groups. • Monitoring, risk assessment and evaluation of interventions. • İlgili müdahalelerin gözlemlenmesi ve risk değerlendirmesi ve bu kapsamda yapılacak olan değerlendirmeler. 332 333 Prof. Dr. Nesrin Dilbaz Türkiye Prof. Dr. Nesrin Dilbaz Turkey 334 Biyografi Biography 1984 yılında Hacettep Üniversitesi, Tıp Fakültesinden mezun oldu ve Ankara’daki Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesine psikiyatrist olarak atandı. Dr. Dilbaz, 1994 yılında Doç. Dr. unvanını aldı ve 1999 yılında İkinci Psikiyatri Kliniğinin Başkanı pozisyonuna yükseldi. Alkol ve madde bağımlılığının kapsamı ve tedavisi üzerine yürüttüğü çalışmayla birlikte 2004 yılında Ankara’daki AMATEM’in Kurucu Başkanı oldu. She completed her degree in medicine from the Faculty of Medicine at Hacettepe University in 1984 and was appointed as a psychiatrist to Numune Training and Research Hospital in Ankara. In 1994 Dr. Dilbaz became an Associate Professor and appointed as Chief at the Second Psychiatry Clinic in 1999 and together with the work she conducted on the extent and treatment of alcohol and substance abuse she became the founding President of AMATEM in Ankara in 2004. Ankara Numune Hastanesinden emekli oldu ve 1 Şubat 2012 tarihinde halen çalışmakta olduğu Üsküdar Üniversitesinde psikiyatri profesörü olarak görev yapmaya başladı. Dr. Dilbaz, 2005 yılında Dr. Cem Şengül ile birlikte yaptıkları “Memantin’in Alkol Yoksunluğundaki Etkileri” isimli çalışmayla Avrupa Nöropsikofarmakoloji Koleji (ECNP) poster ödülüne layık görüldü. Ülkemizdeki gençleri madde bağımlılığından koruma hakkındaki çalışmasıyla 2007 yılında Sosyal Sorumluluk alanında “En İyilerden Biri” ödülünü kazanmıştır ve şu anda BM, AB ve AK Pompidou Grubu’yla birlikte Madde Bağımlılığı için Tedavi Platformu üzerinde çalışma yapmaktadır. Sağlık Bakanlığı ve BM ile birlikte “Türkiye’de 16 Yaş Grubundaki Lise Öğrencileri Arasında Madde Bağımlılığı Profili” üzerine yapılacak çalışmanın ulusal koordinatörlüğünü üstlendikten sonra, Dr. Dilbaz Türkiye’deki ESPAD (Alkol ve Diğer Uyuşturucular Hakkında Avrupa Okulları Araştırması Projesi) Türkiye Koordinatörlüğü’ne atanmıştır. Ulusal Koordinasyon Konseyi’nin Ulusal HIV-AIDS Projesi’nin ve Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurumunun ve Sağlık Bakanlığı Madde İstismarı Bilim Komitesi’nin bir üyesidir. She retired from Ankara Numune Hospital in and took a past in Üsküdar University as psychiatry Professor at 1 February 2012 where she is still working. Dr. Dilbaz won the ECNP poster award for her work together with Dr. Cem Şengül on the Effects of Memantine on Alcohol Deprivation in 2005. She won the “One of the Best” award On Social Responsibility in 2007 for her work on protecting the youth in our country from substance abuse and currently works on the Treatment Platform for Substance Dependence with the United Nations, the European Union and the Council of Europe, Pompidou Group. After undertaking work at the national coordinatorship together with the Ministry of Health and the United Nations on “The Profile of Substance Abuse Among 16-Year Old Lycee Students in Turkey,” Dr. Dilbaz was appointed ESPAD Coordinator in Turkey. She is a member of the National Coordination Council’s the National HIVAIDS Project and the National Tobacco Council and the Substance Abuse Science Committee of the Ministry of Health since 2005. 335 Bağımlılık Hastalık mı? Tedavi İlkeleri Addiction Health Problem? Treatment Principles Prof. Dr. Nesrin Dilbaz Prof. Dr. Nesrin Dilbaz 01 Ekim 2014, Ana Oturum II, 14:00-15:30 01 October 2014, Plenary II, 14:00 -15:30 Bu sunum, nörobiyoloji ve bireyler için uyuşturucu bağımlılığı tedavisi ilkeleri açısından genel bir bakış sunmaktadır. Ödüllendirme sisteminin ve başlıca yapıların önemli bir kısmı şöyledir: ön tavan bölgesi (ÖTB), ödül merkezi ve prefrontal korteks. Beyinlerimizin tasarım şekli ve bu uyuşturucuların ödül için bu belirli beyin yolunu faaliyete geçirmesi nedeniyle, suistimal edilmeye elverişlidirler. This presentation provides an overview of neurobiology and treatment principles of drug addiction for individuals. An important part of the reward system and the major structures are: the ventral tegmental area (VTA), the nucleus accumbens (nuc. acc.) and the prefrontal cortex. Because of the way our brains are designed, and because these drugs activate this particular brain pathway for reward, they have the ability to be abused. Bilim sürekli olarak uyuşturucu bağımlılığının davranışı etkileyen kronik bir beyin hastalığı olduğunu kanıtlamıştır. Bağımlılık sosyal bir bağlamda gerçekleşir ve bu nedenle çevre bu rahatsızlığın gelişiminde, önlenmesinde ve tedavisinde en önemli rolü oynar. Tıpkı birçok kronik hastalıkta olduğu gibi, yeniden nüksedebilir. Ancak, nüksetme, uyuşturucu bağımlılığının tedavi edilmeyeceği veya tedavinin başarısız olduğu anlamına gelmemektedir. (Daha ziyade tedavinin yenilenmesi ve hastalıkla mücadelede uzun vadeli bir bakış açısının gerekliliği anlamına gelmektedir). Science has consistently documented that drug addiction is a chronic disease of the brain that affects behaviors. Addiction happens in a social context and therefore environment plays a key role in the development, prevention, and treatment of this disease. As is the case with many chronic diseases, relapse can occur. However, relapse does not mean that drug addition cannot be treated or that treatment has failed-rather it calls for a reinstatement of treatment and a long-term view to managing the disease. Bağımlılık tedavisi hedefleri, uyuşturucu maddelerden uzak durmayı ve aile, iş ve toplum düzeni içerisinde işlevselliği arttırmayı ve suçlu davranışları azaltmayı kapsamaktadır. Bağımlılığın beyin üzerindeki etkisi ve ilişkilendirilen davranışlar uzun süreli ve karmaşıktır. Uyuşturucu bağımlılığından kurtulmanın iki temel bileşeni vardır: tedavi ve sürekli bakım. Davranışsal terapiler, uyuşturucu bağımlılığına ilişkin tutumları değiştirecektir ve bağımlıların hayat becerilerini arttıracaktır. Şu anda opioid, alkol ve tütün bağımlılığını tedavi edebilecek ilaçlar mevcuttur. Tedavinin başarılı olabilmesi için, tedavi hizmetlerinin bireyin ihtiyaçlarına uygun olması çok önemlidir. 336 Addiction treatment goals include promoting abstinence from drugs and increasing functionality in family, work, and community settings and reducing criminal behavior. The impact of addiction on the brain and associated behaviors are long-lasting and complex. Recovery from drug addiction has two key components: treatment and continuing care. Behavioral therapies will modify the attitudes and behaviors related to drug abuse, and increase the addict’s life skills. Medications are now available to treat opioid, alcohol, and tobacco addictions. It is critical that treatment services match the needs of the individual if treatment to be successful. 337 Çalıştaylar Workshops I. Çalıştay 29 Eylül 2014, 14.00-17.30 Workshop I, 29 September 2014, 14.00-17.30 Üç Şehir (Stockholm, Göteborg ve Malmoe) Projesi: Kenevir Kullanımına YönelikStratejik Önleme Çalışmalarına Uygulma Yönünden Bir Bakış The Three Cities Project: Strategic Cannabis Prevention Work from a Practical Angle Moderasyon: Anders Eriksson Moderation: Anders Eriksson Üç Şehir Projesi İsveç’teki büyük şehirler (Stockholm, Gothenburg ve Malmoe) arasındaki üç yıllık bir işbirliğidir. Proje, İsveç Sağlık ve Sosyal İşler Bakanlığı tarafından finanse edilmektedir. The Three Cities Project is a three-year collaboration between the major cities (Stockholm, Gothenburg and Malmoe) in Sweden. The project is funded by the Swedish Ministry of Health and Social Affairs. İşbirliği, evrensel önlemeden erken müdahaleye ve tedaviye farklı 14 alt projeyi kapsamaktadır. Bu çalıştayda farklı alt projelerdeki uygulamalar sunulacaktır. The collaboration covers all 14 sub-projects, ranging from universal prevention to early intervention and treatment. This workshop will present the practical work in the different sub-projects. Genel amaç, genç nesiller arasında esrar kullanımına karşı savaş açmak (kullanımını etkisizleştirmek), erken müdahale veya tedavi ile önlemektir. Projedeki kilit nokta talepteki azalmayı sağlamak için özellikle okullarda, sosyal hizmet görevlilerinde, gençlik liderlerinde vb. ebeveynler ve profesyoneller gibi önemli hedef gruplarını seferber etmektir. Eğitim ve öğretimdeki bilinçlenmede artış onlara ilham ve harekete geçirici araçları vererek günlük çalışmada onları ayrıca seferber etmektedir. Projenin bir diğer önemli parçası polis, sosyal hizmetler ve sağlık hizmetleri gibi farklı yerel ve bölgesel makamlar arasında ön safta uygulamalı bir işbirliğidir. Üç Şehir Projesi ayrıca bir sosyal organizasyonunun alt projesi gibi yapısal önlemleri ve Avrupa Uyuşturucu Önleme Kalite Standartlarının İsveç koşullarına adaptasyonunu içerir. İlgilenenler için, Üç Şehir Projesi ile ilgili 30 Eylül tarihindeki Paralel Oturum VI B’de şehirlerarası yönlendirme, araştırma ve uygulamalı önleme çalışmalarına dair bunların genel şeması gösterilecektir. Anahtar kelimeler: Esrar Önleme, Mobilizasyon, Sosyal Organizasyon, Kalite Standartları 340 The overall purpose is to prevent, or by early intervention or treatment, counteract cannabis use among young people. One key in the project is to mobilize important target groups, especially parents and professionals in schools, social workers, youth leaders, etc. to achieve demand reduction. Education, training and awareness raising also mobilize them in the everyday work by giving them inspiration and tools to act. Another important part of the project is a practical cooperation in the frontline between different local and regional authorities such as police, social services and health services. The Three Cities Project also includes structural prevention like a community organization subproject and adaptation of European Drug Prevention Quality Standards to Swedish conditions. For those interested, the Three Cities Project shows its overall scheme for intercity steering, research and practical prevention work in Parallel Session VI B on 30 September. Keywords: Cannabis prevention, Mobilization, Community Organization, Quality Standards 341 II. Çalıştay, 30 Eylül 2014, 09.30-13.00 Workshop II, 30 September, 09.30-13.00 Önleme Stratejileri Uygulamalarında İnternetin Pozitif Ve Negatif Yönleri: Risk ve Zarar Azaltımına Yönelik Derinlemesine Bir Bakış Implementation of Prevention Strategies, Positive and Negative Aspects of Internet, Insights into Risk and Harm Reduction Aspects Moderasyon: Dr. Jože Hren & Željko Petkovic Moderation: Dr. Jože Hren & Mr Željko Petkovic Uyuşturucu talebinin azaltılmasına yönelik programlar çok geniş bir yelpazede önleme ve faaliyetlerden oluşmakta olup buna uyuşturucu kullanımının engellenmesi programına yönelik olarak tasarlanmış bulunan önleme programları (çevresel, evrensel, selektif, ve belirlenmiş önleme), erken teşhis ve müdahale, risk ve zararların azaltılması, tedavi, sosyal rehabilitasyon, topluma yeniden entegrasyon ve hastanın iyileştirilmesi gibi unsurlar da dahildir. Implementation of Prevention Strategies, Positive and Negative Aspects of Internet, Insights into Risk and Harm Reduction Aspects Drug demand reduction programmes consist of a range of measures and activities, including prevention programmes (environmental, universal, selective and indicated prevention), early detection and intervention, risk and harm reduction, treatment, social rehabilitation and reintegration and re-covery. Uyuşturucu talebinin azaltılmasına yönelik olarak tasarlanan programların temel amacı uyuşturucu kullanımının azalmasına katkıda bulunmak, uyuşturucu kullanım yaşını veya uyuşturucu deneme yaşını geciktirmek, uyuşturucu kullanımıyla ilgili problemleri engellemek ve azaltmak, uyuşturucu bağımlılığını azaltmak ve uyuşturucuyla ilgili sağlık ve sosyal riskleri ve zararları engellemek ve azaltmaktır. Bu bağlamda uyuşturucu talebinin azaltılmasına yönelik hizmetlerle ilgili en fazla umut vaat eden sonuçlar entegre edilmiş çok sayıda disiplini-bilimi içeren ve kanıta dayalı olan yaklaşımlardan elde edilmiştir. Ayrıca bütün hizmetler geniş kapsamlı olarak erişilebilir ve mevcut nitelikte olmalı ve hedef grubun belirli koşullarına yönelik olarak hassasiyetler içermelidir. İnternet ayrıca uyuşturuculara yönelik hızlı, güvenilir ve doğru bilgilerin sunulması konusunda önemli bir rol oynayabilecek olup buna yeni psikoaktif maddeler, potansiyel olarak sosyal anlamda ve sağlığa risk teşkil eden uyuşturucu kullanımı da dâhildir. Örneğin e-sağlık veya e-danışmanlık gibi internetin daha kompleks-karışık olan kullanımları dünyanın çeşitli yerlerinde halihazırda geliştirilmektedir. Öte yandan ilgili bu konularda yönetmelik çıkaran yetkili kuruluşlar uyuşturucu tüketimine yönelik internetin kötü kullanım amaçlarının nasıl engelleneceği yönünde önemli bir problemle karşı karşıyadırlar. Bu çalıştayın amacı uyuşturucu kullanımın engellenmesine yönelik bütün seviye ve modeller itibariyle en iyi uygulamaların geliştirilmesi, risk ve zararların azaltılmasına odaklanan programların daha iyi kavranması, uyuşturucu fenomeninin ve uygulanan önlemlerin etkilerinin daha iyi sağlanması ve böylece geliştirilecek olan politika ve davranışlara yönelik olarak sağlıklı ve kapsamlı kanıtların elde edilmesidir. 342 Main goal of drug demand reduction programmes is to contribute to the reduction of the use of all illicit substances, to delay the age of drug use or drug experimentation, to prevent and reduce problem drug use, drug dependence and drug-related health and social risks and harms. The most promising results in providing drug demand reduction services are achieved through integrated, multidisciplinary and evidence-based approaches. In addition, all services should be broadly available and accessible and sensitive to any specific circumstances of various target groups. Internet can play a major role in providing prompt, reliable and accurate information on drugs, including new psychoactive substances, potential social and health risks of drug use and on services that can be used in case of need. More complex uses of internet, like e-health or e-counselling have already been developed in some places throughout the world. On the other side, regulatory authorities are face the major challenge as to how to deal with misuse of internet for drug consumption. The aim of this workshop is to promote exchange of best practices in all levels and models of drug prevention, risk and harm reduction programmes to better understand all aspects of drugs phenomenon and impacts of applied measures in order to provide sound and comprehensive evidence for policies and actions. 343 III. Çalıştay, 30 Eylül 2014, 14:00-17:30 Workshop III, 30 September 2014, 14:00-17:30 Gençlerin Uyuşturucu Kullanımı Üzerinde Medyanın Etkileri The Effects of Media on Drug Abuse among Youth Moderasyon: Oyuncu Haluk Piyes Moderation: Actor Haluk Piyes Geleneksel toplum hayatında insanların ve özellikle çocuk ve gençlerin tercih ve beğenilerinde, ailenin yanında daha muayyen bir çevrenin fikri, düşüncesi ve tepkisi belirleyici iken; gelişen teknoloji, medya ve şehirleşmenin getirdiği serbestlik bu algıyı değiştirmiştir. Bu faktörler; algı değişimiyle birlikte eğilim ve tercihler gibi kontrol mekanizmalarının zayıflamasına, bağımlılığın yaygınlaşmasına ve çocuğun aileden ve okuldan gördüğü eğitim ve terbiyeyi ikinci, hatta üçüncü plana atmasına yol açmaktadır. While the opinion, thought and reaction of a specified environment are determinant besides family in the preferences and likes of people and particularly children and young people in the traditional social life; the freedom brought by developing technology, media and urbanization has changed this perspective. In addition to the change in perception, these factors also lead to weakening of control mechanisms such as tendencies and preferences, spread of badness/addiction and pushing the education and nurture of the child from the family and school to secondary and even third importance. Bağımlılığın ve kötü alışkanlılıkların bir özgürlük meselesi olduğunu toplumumuza pazarlama yeteneği oldukça gelişmiş bir bağımlılık endüstrisi var. Bu endüstrinin en önemli araçlarından birinin medya sektörü olduğunu unutmayalım. Medya, sosyal medya ve diğer internet mecralarının gençler üzerindeki etkisi dikkate alındığında bu kanalların gençleri istedikleri yöne çevirecekleri gücü kendilerinde bulmaları ve buna fırsat oluşması dezenformasyona uğramış bir nesli de ortaya çıkarmaktadır. Çocukların artık geniş bir aile ortamında anne-baba, dede-nine ve akranı akraba çocuklarıyla büyüdüğü, mahallede tanış ve büyüklerin gözetiminde bir edep ve terbiyeden geçtiği bir ortam yok ve en azından nüfusun birçoğu için mümkün de gözükmüyor. O zaman mevcut durumu ölçü kabul edip “neler yapabiliriz” sorusuna cevap aramalıyız. Burada yapılabilecek şeyleri gözden geçirirken bu araçları kullananların yöntemlerini tersine çevirmek yapılabilecek şeylerden biri olmalıdır. Bağımlılığın araçları olan medya ve teknolojinin sigara, içki ve uyuşturucuya karşı mücadelede kullanıldığı ve olumlu geri dönüşlerin olduğu hepimizin malumudur. Değerlerine bağlı ve sağlıklı bir geleceğin var olması için de medyanın sorumluluk sahibi bir misyon üstlenmesi gençlerde farkındalık uyandıracaktır. Medyada iyi örneklerin daha ön planda olması, baskıcı ve didaktik olmadan gençlere bilgi ve değerlerin sunulması, kötü olanın da yine dozunun ayarlandığı bir şekilde kamuoyuna aktarılması medyanın kaliteli bir neslin yetişmesine yapacağı en büyük ve önemli katkıdır. 344 There is an addiction industry whose marketing skills have quitely developed in our society where addiction and bad habits are a matter of freedom. We should not forget that one of the most important means of this industry is the media sector. These channels also find the power of guiding young people to the desired direction and bring about a generation which has had disinformation when the effect of media, social media and other channels of internet on young people is taken into consideration. Now, there is no environment where children grow up in a large family with their parents, grandparents and peer children of relatives, have morals and nurture under the supervision of the acquaintances and older people in the neighbourhood, and it does not seem possible for most of the population at least. Then, we should accept the current situation as an extent and find answers to the question “what can we do?”. While reviewing what can be done here, reversing the methods of those who use these means should be one of the things to be done. We all know that media and technology which are the means of addiction are used in the fight against cigarettes, alcohol and drugs and they have positive returns. In order to have a healthy generation faithful to its values, media should undertake a responsible mission and this will raise awareness in young people. Having better examples in the media in the foreground, presenting information and values to young people without being oppressive and didactic, and transferring the bad one to the public opinion as its dosage is adjusted is the biggest and important contribution of the media to raise a quality generation. 345 346 IV. Çalıştay, 1 Ekim 2014, 09:30-13:00 Workshop IV, 1 October 2014, 09.30-13.00 Gençlerde Madde Kullanımını Hedef Alan Sosyal Çalışma Uygulamaları: Farklı Modeller ve Yaklaşımlar Social Work Practices Targeted Youth Substance Abuse: Different Approaches and Models Moderasyon: Yard. Doç. Dr. Ömer Miraç Yaman Moderation: Assist. Prof. Dr.Ömer Miraç Yaman Uyuşturucu madde bağımlısı gençlere yönelik planlanacak tedavi ve rehabilitasyon süreçleri, sosyal hizmetlerin çalışma alanlarını kapsayan bir çerçevede yeniden gözden geçirilmelidir. Treatment and rehabilitation processes to be planned for drug addicted young people should be reviewed again in a framework that involves the working areas of the social service. Nitekim madde bağımlısı gençlere yönelik dünyada yürütülen sosyal politika uygulamalarına göz atıldığında, sosyal hizmetin önemli bir hizmet sağlayıcı ve aktif rol üstlenici konumu dikkat çekmektedir. Bu bağlamda gerek madde kullanan gençlere yönelik yapılacak birey merkezli sosyal hizmet uygulamalarının gerekse grup çalışması kapsamında türdeş maddeleri kullanan gençleri hedefleyen tedavi ve destek grup çalışmalarının; hem tedavi süreçlerinde hem de rehabilitasyon aşamalarında bir yöntem olarak kullanılması, temel bir bağımlılıkla mücadele stratejisine dönüştürülmelidir. Aynı zamanda madde bağımlısı gençlerin ebeveynlerini de tedavi ve rehabilitasyon süreçlerine aktif olarak katabilmek ve rol üstlenmelerini sağlamak adına yapılacak uygulamalarda da, sosyal çalışmacının önemli bir rolü vardır. Thus, when we look at the social policy practices carried out in the world for drug addicted young people, we see the role of social service as an important service provider and active role undertaker. Within this context, the use of both individual oriented social service practices to be made for drug addict young people and the treatment and support group studies which target the young people using equivalent substances within the scope of the group study as a method in both treatment processes and rehabilitation phases should be transformed into a basic strategy for fighting against addiction. Besides, the practices which intend to ensure the active participation and role undertaking of the parents of the young people in the treatment and rehabilitation processes also show the important role of the social worker. Bu çalıştay kapsamında madde bağımlısı gençlerle yakından ilgilenen bağımlılık uzmanları, psikologlar ve psikiyatrlara ilave olarak sosyal çalışmacıların da bağımlılık alanında etkin bir rol üstlenmesinin olanakları masaya yatırılacak; aynı zamanda bağımlılık alanında dünya uygulamaları dikkate alınarak, bahsedilen anlamda farklı disiplinlerden oluşan bir tedavi ve rehabilitasyon çalışması için model teklifleri ve uygulama adımları değerlendirilecektir. The chance to give an active role to the social workers in addition to addiction specialists, psychologists and psychiatrists who are closely concerned with young addicts will be discussed within the scope of the workshop; and global practices in the field of addiction will also be taken into account and model proposals and steps of practices with respect to a treatment and rehabilitation study which consists of different disciplines in this regard will be evaluated. 347
© Copyright 2024 Paperzz