arar Ekonomi 3 Muhasebe 5 Gündem aşbakan Yardımcısı Bülent Arınç , gündeme dair soruları cevapladı. Başbakanın cumhurbaşkanlığı adaylığı içinde önemli açıklamalarda bulundu. NTV'de soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. AA tartışması (AA Genel Müdürü Kemal Öztürk) Ben çok iyi bililyorum, o akşam, bunun şahitleri ispatları da var, 21 saat işinin başından ayrılmadı, Ajansta bu işi yöneten arkadaşlarla bir arada durdu. Sonra merak saikiyle belki nabız yoklamak için AK Parti Genel Merkezi'ne gitmiş olabilir. Ajansımıza ve Genel Müdüre yönelik bu ithamların, bu suçlamaların asılsız olduğunu söylemek istiyorum. Ama gazetecilerin özgürlükleri kısıtlanmamalı ve sadece 'AA muhabiridir' diyerek 'vurun, saldırın' şeklinde bir yönlendirme kesinlikle yapılmamalı. Bütün gazeteci arkadaşlarımızı, bütün medya kuruluşlarımızı da AA'ya ve muhabirlerine yapılan saldırıları kınamaya davet ediyorum. eçen yılın ilk 5 ayında düşen enflasyonun oluşturduğu baz etkisinin yanı sıra birçok maliyet unsurundaki artışla Yİ-ÜFE yükseliş iki aydır % 12’nin üzerinde seyrediyor. Şubatta % 12.40 olan yıllık artış, martta % 12.31 düzeyinde gerçekleşti. Aylık artış ise % 0.74’te kaldı. Martta yıllık TÜFE % 8.39 artarken, aylık bazda artış % 1.13 düzeyinde gerçekleşti. Martta fiyatı en çok artan ürün % 29.01 ile karnabahar oldu. Fiyatı en fazla yükselen 10 üründen 8’inin tarımdan olması dikkat çekti. TÜİK Mart ayı enfl asyon verilerini açıkladı. 2013 yılı son çeyreğinde bazı ürün gruplarına kur artışı gerekçe gösterilerek yapılan zamlar, ekonomi yönetiminin ‘enfl asyonu etkilemez’ şeklindeki açıklamalarına rağmen, üretici enfl asyonu yönüyle fiyat artışlarına yol açmaya devam ediyor. 2014 yılı şubat ayında uzun bir aradan sonra % 12.40 ile yeniden % 12’nin üzerine çıkan yıllık Yİ-ÜFE, mart ayında da % 12.31 seviyesinde oluştu. B G ÜRETiCiNiN E N F L A S YO N Y Ü K Ü A R T I YO R üSürücü Kursları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Erzurum Tema Sürücü Kursu Kurucu Müdürü Alparslan Dumlu, direksiyon sınavını geçemeyenlerin, her başarısızlığın ardından kayıtlı oldukları kurstan 2 saat direksiyon eğitimi alacaklarını söyledi. "Çalışanının sigorta primini yatırmayan sürücü kursları, borçlarını kapatana kadar yeni kursiyer kaydı yapamayacak." diyen Dumlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği'nde değişiklik yaptığını hatırlattı. Dumlu, şöyle konuştu: "Değişikliklere göre, sürücü kursuna kaydolan adaylardan istenecek belgeler arasına 'parmak izi alındı belgesi' de eklendi. Böylece bugünden itibaren kursa kaydolanlar parmak izi belgesini de sunmak zorunda olacaklar.Teorik ve direksiyon eğitimi dersi sınavlarına herhangi bir nedenle girmeyenlerle teorik sınavda başarısız olanlar yeniden kursa devam etmeksizin ve kurs ücreti ödemeden aralıksız 3 dönem daha sınavlara girebiliyor. T onom Gıda fiyatları zirvede HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 7 NİSAN 2014 Pazartesi 8 KDV dahil 25 Krş ünyada gıda fiyatları Mart ayında yılın en yüksek seviyesine ulaştı.Birleşmişler Milletler dünya genelinde gıda fiyatlarının Mart’ta bu yılın en yüksek seviyesine çıktığına işaret etti.Nedeniyse Kuzey Amerika başta olmak üzere yaşanan sert kış dönemi ve Karadeniz’de Ukrayna temelinde görülen jeopolitik gergin lik.BM Gıda ve Tarım Örgütü’nün (FAO) fiyat endeksi bir önceki % 2,3 seviyesinden % 4,8 seviyesine yükseldi. Bu endeks, hububat, yağ ve türleri, süt, et ve şekerin aylık fiyat değişimlerini inceliyor. Endeksin çıktığı bu seviye Mayıs 2013’ten bu yana görülen en yüksek nokta. D www.ekonomigazetesi.net İndirim isteği üzerine cephe TüRKiYE’YiASLA HAFiFE ALMAYIN S&P'nin Türkiye'nin görünümünü negatife indirmesinin ardından gözlerin çevrildiği Fitch'ten iyi haber geldi. Şimdi sıra Moody's'in açıklamasında. HAREKETE GECTi Fitch tehdide başladı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın açıklamasından sonra 'faiz cephesi' harekete geçti. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, yardımcısı Faik Öztrak, kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in Kıdemli Direktörü Paul Rawkins ve ekonomistler Merkez Bankası'nın bağımsızlığına vurgu yaparak faiz indiriminin erken olduğunu iddia etti. aşbakan Erdoğan'ın 'indirim' isteği üzerine cephe hemen harekete geçti. Bakan Babacan "Merkez kendi kararını verir" derken, CHP lobinin sözcülüğünü yaptı. Fitch tehdide başladı. B redi derecelendirme kuruluşu Fitch, Türkiye ’nin kredi notu ve görü nümünde değişiklik yapmadı.Fitch Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para cinsinden notunu BBB- olarak onayladı, görünümü de durağanda tuttu.Fitch açıklamasında,Türkiye 'de aralık ve ocak aylarında küresel risk eğilimindeki değişimler ve iç ve siyasi gelişmelerin baskı yarat tığına dikkat çekildi. Açıklamada, “Cari açıkta iyileşmenin sürmesini bekliyoruz. Cari açığın GSYH’ye oranı bu yıl % 6 olacak” denildi. Fitch, enflasyonun yıl sonunda % 5 olacağına işaret etti. Kurum, Türkiye’nin dış şoklara dayanıklı lığının hafife alınmaması gerekti ğine dikkat çekti ve Türkiye’nin notunun bankacılık sektöründeki güçten destek aldığını belirtti. K SEÇİMLERE VURGU YAPTI Fitch, siyasi belirsizliklerin halen Türkiye’de denklemin temel bilinmeyi olmaya devam ettiğine işaret etti. Yapılan açıklamada, “Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler öncesinde siyasi hareketliliğin devam etmesi ve dönemsel olarak ekonomik görünümün gölgelenmesi bekleniyor” denildi. Fitch, 2014 büyüme beklentilerini % 3,2'den % 2,5'e indirdiklerini de açıkladı. Türkiye'ye yatırım yapılabilir kredi notunu veren ilk kurum Fitch olmuştu. Türkiye, yatırım yapılabilir kredi notunun son basamağına sahip. MOODY'S NE YAPACAK? FITCH'İN kararının piyasa öngörüleri doğrultusunda geldiğini söyleyen ekonomistler, Moody's'in piyasada endişe yarattığına dikkat BORSA BABACAN DA KARŞI Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Son bir haftadır piyasadaki gerçekleşmelere baktığımızda gerçekten olumlu bir ortam var. Türkiye ile ilgili yorumlara baktığımızda para politikası konusunda bir gevşeme beklentisi oldu. Merkez Bankamız bütün bu yorumları izleyecek ve nihai karar aşamasında kendi kararını verecek" diyerek topu bankaya attı. Babacan, yıl sonu büyümenin yüzde 4 veya biraz altında olabileceğini söyledi. çektiler. Moody's 11 Nisan'da Türkiye'nin kredi notunu gözden geçirecek. GCM Menkul Değerler Araştırma Direktörü Erdoğan Turan, “Fitch tarafında değişiklik beklenmiyordu.Sürpriz değil. Asıl endişe kaynağı olan ve piyasa tarafından fiyatlanmayan şey Moody’s. Orada daha ciddi bir potansiyel var. Moody’s’in görünümü değiştirme olasılığı. Fitch’i atlattık diyelim, sıra Moody’s’te. Not indirimi beklemiyorum. Not artırımının üzerinden bir yıl geçmeden son indirimi gelmesi sorgulanır. FITCH HEMEN TEHDİT ETTİ Kredi değerlendirme şirketi Fitch'in Kıdemli Direktörü Paul Rawkins faiz indirimi olması durumunda konunun belirsizleşeceğini, notun tehlikeye gireceğini söyledi. Rawkins, "Faiz indirimi, kredi büyümesi ve cari açığı artırabilir, bu olumsuz bir durum. Merkez Bankası faiz indirimi yaparsa kamu ve özel sektör döviz riskine karşı açık olur" dedi. Meksa Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı, "Merkez Bankası eğer olağanüstü toplanırsa büyük sıkıntı olur" değerlendirmesini yaptı. Standart Bank Gelişmekte Olan Piyasalar Araştırma Müdürü Tim Ash, Başbakan'ın faiz indirim isteğini "Çok negatif ve rahatsız edici yorumlar" diye tanımladı. CHP FAİZ LOBİSİ GİBİ CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "faiz indirimi" talebinin Merkez Bankası'na doğrudan müdahale olduğunu belirterek, "(Başbakan Erdoğan) Doğrudan araçlara müdahale ediyor. Bu da Merkez Bankası'na uluslararası piyasada olan güveni sarsıyor. Başbakan bunu yapamaz" dedi. Partinin eonomi kurmayı Faik Öztrak da seçim öncesinde olduğu gibi 'karamsarlık' pompalayarak, enflasyonun yükseldiğini bu nedenle faiz indiriminin yapılamayacağını söyledi. Şüheda YILDIRIM’ın Haberi ağ-Kur'a kaydolmamış vergi mükellefi 1 milyondan fazla vatandaşa emeklilik yolu açılıyor. Bu konuda düzenleme için adım atıldı. Borcu olan 3 milyon esnafa da ayrıca kolaylık geliyor.Gerek AHaber'deki programımıza gerekse buradaki adresimize geçmişteki eksik Bağ-Kur kayıtlarına ilişkin çok soru geliyor. Çoğunluğu esnaf olan ve sayıları 1 milyonu geçen bu vatandaşlarımız, bir işyeri açmış ya da şirkete ortaklığı ile vergi mükel lefi olmuş. Senelerce de bu işlerini sürdürmüş. Ama Bağ-Kur'a gidip kendilerini sigortalı yaptırmamışlar. Dolayısıyla da ne primleri ödenmiş ne de hizmet günleri işlenmiş. B Bahane rafa kalkıyor Dış ticaret rakamlarındaki iyileşme ve alınan önlemler, Türk ekonomisinin 'yumuşak karnı' olarak nitelenen cari açığı rafa kaldırıyor. 50 milyar doların altına gerilemesi beklenen cari denge, altın ve enerji çıkarılınca artı verecek. aşta reyting kuruluşları olmak üzere ekonomistlerin bir süredir tek baha nesi olan 'cari açık', 2014'te rafa kal kıyor. Orta Vadeli Program'da 55.5 milyar $ ola rak öngörülen açığın, bu yıl 50 milyarın da altına inmesi bekleniyor. Tüketime yönelik düzenlemeler, yurtiçi talepte kaydedilen ivme, ih racat taki büyüme ve daralan ithalat etkili olacak. B YENİDEN ARTIYA GEÇİYOR Yılın ilk aylarında altın ticaretinin etkisinin azalması da cari açığı etkileyecek. Altın ve enerji harici cari açık fazla vermeye devam edecek. Merkez Bankası tahminlerine göre Mayıs 2014 itibarıyla bu rakam sıfırın az da olsa üstünde gerçekleşecek. Cari denge en son 2010'da artıya geçmişti. & Artık Ekonomi Gazetesini twitter & facebook’dan okuyabilirsiniz 2 Ekonomi 7 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA elevizyon yoluyla 'her derde deva' bitkisel ilaç diye tanıtılan ürün satışı resmen yasaklanıyor. Yeni yönetmelikle ürünün kullanılmaması halinde sağlığın olumsuz etkileneceği beyanına yer verilemeyecek. Gerçek dışı olarak, 'ilk kez', 'son kez', 'sınırlı satış', 'sadece tek bir seferde' gibi satış ifadeleri ile izleyici ürün satın almaya teşvik edilemeyecek.Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, yayın hizmetleri; çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemeyecek. T UMUT ele-alışveriş yayınlarında, T herhangi bir ürünün sağlık beyanı ile ilaç gibi algılanmasına sebebiyet verecek ifadeler kullanılamayacak. Ürünün kullanılmaması halinde sağlığın olumsuz etkileneceği beyanlarına yer verilemeyecek. Ayrıca, çocuklara yönelik verilecek ödüller onların yaş aralığına uygun olacak. Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamayacak. ÇOCUK ÖDÜLÜNE YAŞ KRİTERİ ocukların yer aldığı sahnelerin içeriği, bu programlara katılan ya da bunlarda rol alan çocukların fiziksel, zihinsel veya duygusal gelişimine zarar verecek unsurlar içeremeyecek. Ç Yayın Hizmeti Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, yayın hizmetleri; çocuklara, güçsüzlere ve engellilere karşı istismar içeremez ve şiddeti teşvik edemeyecek. Çocukların BIST 4 günde yüzde 3.5 prim yaptı Merkez Bankası Başkanı Başçı, enflasyondaki yükselişin yarısından fazlasının kurlardan kaynaklandığını ifade etti.Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, enflasyonda tırmanışın yarısından fazlasının döviz kurlarındaki tırmanıştan kaynaklandığını, baz etkisiyle de enflasyondaki yükselişin hazirana kadar devam edebileceğini söyledi. Londra’da yatırımcılara bir sunum yapan Başçı, “Enflasyon bu yıl yüzde 5 hedefinin oldukça üzerinde olacak, hedefe büyük ihtimalle 2015 ortasında yaklaşacak” dedi. ‘İlave tedbirden kaçınmayız’ yer aldığı sahnelerin içeriği, bu programlara katılan ya da bunlarda rol alan çocukların fiziksel, zihinsel veya duygusal gelişimine zarar verecek unsurlar içeremeyecek. Çocuklara yönelik verilecek ödüller onların yaş aralığına uygun olacak. Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu gibi bağımlılık yapıcı madde kullanımı ile kumar oynamayı özendirici nitelikte olamayacak. DİYET ÜRÜNLERİNE SINIRLAMA Genel beslenme diyetlerinde aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen yağ, yağa dönüşen asitler, tuz/sodyum ve şeker gibi gıda ve maddeleri içeren yiyecek ve içeceklerin ticari iletişimi; çocuk programlarının başında ve sonunda veya bu programların içinde yapılamayacak. Genel beslenme diyetlerinde aşçı, sıkı duruşun B hazirana kadar yükselişini sürdürecek daha sonra düşecek olan enflasyona ilişkin yukarı riskler açısından yeterli olacağını söyledi. Başçı, parasal sıkılaştırmanın enflasyon üzerindeki olumlu etkisinin ise belirli bir gecikmeyle gözlenebileceğine dikkat çekti. Faiz ödemesi % 2.5-3 Başçı, ekonomideki gidişata, bankacılık sektörü ve kredi büyümesindeki gelişmelere bağlı olmak şartı ile gerekirse TL cinsi zorunlu karşılıklara faiz ödenebileceğini ve ilk adım olarak yüzde 2.5-3 faiz ödenmesinin uygun olacağını belirtti. TL ZK’lara faiz uygulanması için takvimin belirlenip belirlenmediğine ilişkin bir soru üzerine Başçı, “Biraz veri ve gelişmeklere bağlı orada (ZK) yeterli hareket alanımız var. Her toplantıda PPK üyeleri ile konuyu görüşebiliriz. İlk adımın büyük ihtimalle ölçülü ve sınırlı olacağına tacirlerine ' a c ı' reçete aşırı tüketimi tavsiye edilmeyen yiyecek ve içeceklerin tespitinde, Sağlık Bakanlığı tarafından hazırlanan liste esas alınacak. 'son', 'sadece tek bir sefer', 'sınırlı satış', 'hepsi satılmak üzere-satıldı satılacak' gibi ifadelerle izleyici ürünü satın almaya teşvik edilemeyecek. Yönetmelikle, Türkiye RadyoTelevizyon Kurumu kanallarında yayınlanan sinema ve televizyon film, dizi ve haber programlarında; 3 yıl içinde yüzde 30'a, 5 yıl içinde yüzde 50'ye ulaşılacak şekilde işitme engellilere yönelik altyazı hizmeti sunulacak. - Bilimsel ve istatistiki bilgiler çarpıtılamaz. Klinik test ya da ürünün performansına dair test sonuçları, bu sonuçların resmi bir kurum tarafından onaylanmış veya akademik ve bilimsel dergi gibi yerlerde yayınlanmış olması şartıyla sınırlı olarak verilebilecek. İZLEYİCİ YANILTMAYA SON - Herhangi bir ürünün sağlık beyanı ile ilaç gibi algılanmasına sebebiyet verecek ifadeler kullanılamaz. Gıda takviyesi niteliğindeki ürünlere ilişkin her çeşit memnuniyet ve teşekkür yazısı anlatan ifade ve görsel sunumlar kullanılamayacak. - Tele alışveriş yayın hizmeti ilkelerine göre, tüketicinin doğru tercihler yapabilmesini sağlamak için ürün veya hizmete ilişkin kesin bilgiler verileek. İzleyici yanılgıya düşürülemeyecek. - Ürüne ait üretici firma ve üretim yeri bilgileri verilecek - Gerçek dışı olarak 'ilk kez', dair de bir sinyal verdik. Ama zamanlama konusunda bir sinyal vermedik burada biraz gelişmeleri yakından izlememizde fayda var ihtiyaç olursa bunu yapmaktan çekinmeyiz” dedi. - Ürünün kullanılmaması halinde sağlığın olumsuz etkileneceği beyanlarına yer verilemeyecek.CİHAN özellikle de KOBİ ve ihracatçı kredilerinin nispeten daha yüksek büyüme hızlarında ilerlemelerini ise olumlu karşılıyoruz. enflasyondaki yükselişin TCMB’yi daha sıkı bir para politikası uygulamaya zorlayabileceği beklentisiyle yüzde 10.85’e yükseldi. Büyüme % 4 olur Başçı, büyümeye ilişkin bir soru üzerine, “Analistler Türkiye’nin şu anda ön planda olan iki problemi olduğuna dikkat çeken Başçı, bunlardan birinin enflasyon bir diğerinin ise dış denge olduğunu söyledi. “Enflasyon konusunda tedbir aldığımızı düşünüyoruz” diyen Başçı, “İlave tedbir almaktan kaçınmayız ancak, şu ana kadar aldığımız tedbirler Bu aslında dengelenmenin işaretidir. Dolayısıyla Türkiye adım adım dengeli büyüme yoluna giriyor.” BIST 4 günde yüzde dolar ise 2.13 TL’den işlem gördü. Bankacılara göre, iki haftada TL ve TL cinsi yatırım araçlarına 5 milyar dolar yabancı girişi oldu. Dün Avrupa ile bizim görüş farkımız büyüme konusunda biz biraz daha iyimser taraftayız” yanıtını verirken ilk çeyrekte büyümenin yüzde 4’ün biraz altında olabileceğini söyledi. ‘İlave tedbirden kaçınmayız’ yeterli oldu” dedi. Hem enflasyon hem de dış denge açısından tüketici ve bireysel kredilerin büyüme hızlarında yavaşlamayı olumlu karşıladıklarına da dikkat çeken Erdem Başçı söyle dedi: “Firmaların 3.5 prim yaptı Seçimlerden sonra başlayan iyimser hava sürüyor. BIST endeksi dün de yüzde 1.27 yükselişle 71.544 puana çıktı. Endeksin 4 günlük primi ise yüzde 3.5 oldu. Kısa vadeli tahvil getirileri, Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi faizlerin bir süre daha düşük seviyelerde tutulacağını açıkladı. FED üyeleri ise faizleri 2015’in ikinci yarısında artırılması gerektiğini bildirdi.CİHAN 7 NİSAN 3 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Üreticinin enflasyon yükü artıyor açıklamalarına rağmen, üretici enfl asyonu yönüyle fiyat artışlarına yol açmaya devam ediyor. 2014 yılı şubat ayında uzun bir aradan sonra yüzde 12.40 ile yeniden yüzde 12’nin üzerine çıkan yıllık YİÜFE, mart ayında da yüzde 12.31 seviyesinde oluştu. eçen yılın ilk 5 ayında düşen enflasyonun oluşturduğu baz G etkisinin yanı sıra birçok maliyet unsurundaki artışla Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi’ndeki(Yİ-ÜFE) yükseliş iki aydır yüzde 12’nin üzerinde seyrediyor. Şubatta yüzde 12.40 olan yıllık artış, martta yüzde 12.31 düzeyinde gerçekleşti. İmalat sanayiinde artış yüzde 13.16 Yİ-ÜFE’de sektörel bazda yapılan incelemede yıllık fiyat artışı en çok yüzde 13.73 ile madencilik ve taş ocakçılığı sektöründe gerçekleşti. İmalat sektöründe artış yüzde 13.16 oldu. Aylık artış ise yüzde 0.74’te kaldı. Martta yıllık Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 8.39 artarken, aylık bazda artış yüzde 1.13 düzeyinde gerçekleşti. Martta fiyatı en çok artan ürün yüzde 29.01 ile karnabahar oldu. Fiyatı en fazla yükselen 10 üründen 8’inin tarımdan olması dikkat çekti. Bu dönemde su temini fiyatları yüzde 9.0 elektrik- gaz fiyatları yüzde 1.12 arttı. Martta aylık bazda ise imalat sanayi fiyatları yüzde 1.03, su temini fiyatları yüzde 0.56 arttı. Buna karşılık elektrik-gaz sektörlerinde fiyatlar yüzde 1.69, madencilik ve taş ocakçılığında yüzde 0.1 geriledi. Ana sanayi gruplarına göre yapılan değerlendirmede ise sermaye malı endeksinin yüzde 15.26 ile fiyatı en çok artan sanayi grubu olduğu gözlendi. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Mart ayı enfl asyon verilerini açıkladı. 2013 yılı son çeyreğinde bazı ürün gruplarına kur artışı gerekçe gösterilerek yapılan zamlar, ekonomi yönetiminin ‘enfl asyonu etkilemez’ şeklindeki Bunu 13.52 ile ara malı, yüzde 12.31 ile dayanıksız tüketim malları, yüzde 10.08 ile dayanıklı tüketim malları ve yüzde 6.2 ile de enerji fiyatları takip etti. Zam şampiyonu karnabahar Martta TÜFE’da yıllık fiyat artışı yüzde 8.39, aylık fiyat SAYISI artışı yüzde 1.13 seviyesinde gerçekleşti. Fiyatı en çok artan 10 ürün içinde 8’inin tarımdan olması dikkat çekti. Martta karnabahar fiyatı yüzde 29.01, sivri biber fiyatı yüzde 18.30, muz fiyatları da yüzde 17.98 artış gösterdi. Elektrik süpürgesi yüzde 7.78, ayakkabı da yüzde 5.55 fiyat artışıyla ilk 10’a giren iki sanayi ürünü oldu. Mart ayında fiyatı en çok azalan ürün ise yüzde 6.46 ile salatalık olurken, erkek kabanının fiyatı yüzde 5.71, ıspanağın fiyatı da yüzde 5.48 azaldı. Ana harcama grupları itibariyle yapılan değerlendirmede, en yüksek fiyat artışı yüzde 2.1 ile gıda ve alkolsüz içeceklerde gözlenirken, fiyatı düşen tek grup yüzde 0.02 ile alkollü içecekler ve tütün oldu. Yıllık en yüksek artış ise yüzde 13.74 ile ulaştırma grubunda gerçekleşirken, bunu yüzde 12.51 ile lokanta ve oteller, yüzde 10.12 ile de gıda ve alkolsüz içecekler takip etti. Düzey 2 sınıfl andırmasına göre en yüksek artış yüzde 9.53 ile Erzurum- Erzincan-Bayburt’un yer aldığı TRA1 bölgesinde gerçekleşti. Aylık bazda en yüksek artış ise yüzde 1.54 ile Tekirdağ-EdirneKırklareli’nin yer aldığı TR21 bölgesinde gözlendi. 2014 yılı mart ayında endekste yer alan 432 maddeden 49’unun ortalama fiyatında değişim olmazken, 297’sinde artış, 86’sında ise düşüş gerçekleşti. Sıkılaştırmanın etkileri haziranda görülecek Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, parasal sıkılaştırmanın enfl asyon üzerindeki olumlu etkisinin gecikmeyle gözlenebileceğini belirterek, haziran ayına kadar enfl asyondaki yükselişin devam edebileceğini söyledi. Londra’da ‘Ekonomik Görünüm ve Para Politikası’ konulu bir sunum gerçekleştiren Başçı, sıkı para politikası duruşunun, alınan makro ihtiyati önlemlerin ve zayıf seyreden sermaye akımlarının etkisiyle tüketici kredileri büyüme hızının yavaşlamaya devam ettiğini kaydetti. Gelecek dönemde özel kesim nihai yurt içi talep ivme kaybederken, ihracatın büyümeyi destekleyeceğinin beklendiğini aktaran Başçı, 2014'te cari açıkta belirgin iyileşmenin gözleneceğinin tahmin edildiğini söyledi. Zorunlu karşılıklara yüzde 3 faiz ödenebilir Erdem Başçı, Merkez Bankası'nın zorunlu karşılıklara faiz ödemesinin de bankacılık sektörü ve kredi büyümesindeki gelişmelere bağlı olduğunu ifade etti. CİHAN nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, son bir yılda elektrikte kurulu gücün yüzde 12,3, santral sayısının ise E yüzde 16 arttığını bildirdi.Yıldız, yazılı açıklamasında, Türkiye'nin mart ayı elektrik kurulu gücüne ilişkin bilgi verdi.Geçen yıl mart ayı sonunda 57 bin 523 megavat olan toplam enerji kurulu gücünün bu yılın aynı döneminde yüzde 12,3 artarak 64 bin 611 megavata ulaştığını ifade eden Yıldız, aynı dönemde santral sayısının ise yüzde 16 artışla 932'ye ulaştığını belirtti.Yıldız, geçen yıl mart ayından bu yana toplam 4 bin 227 megavat gücünde 136 santral devreye alındığını kaydederek, "Bu yılın mart ayında devreye giren 101,5 megavat gücündeki 7 santralin tamamı yenilenebilir kaynaklardan oluşmuştur. Mart ayında elektrik üretimi geçtiğimiz yılın aynı ayına göre yüzde 3,1, tüketim ise yüzde 2,2 oranında artmıştır" ifadelerini kullandı.Ahmet ÇARHOĞLU-EKONOMİ urhan, Borsa İstanbul'un Birincil Veri Merkezi ve Veri Ekranı'nın tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, Borsa İstanbul için tarihi bir gün yaşandığını belirterek, "Türkiye'de 'Borsa' deyince herkesin gözünün önünde bir fotoğraf canlanır. İşlem Salonu'nda bankolarında çalışan broker arkadaşlarımız ve karşı cephede dijital pano... Bu dijital panonun teknolojisi oldukça durağan statik bir görüntüydü, grafik çalışmaları yapmak çok zordu ve yapılan çalışmalar da yeterli şekilde başarılı olmuyordu" diye konuştu. T apadokya’nın kendine özgü K tarihi dokuları arasında yer alan Ürgüp’ün Kayakapı Mahallesi, uygulanması devam eden UNESCO destekli bir proje ile kültür turizminde görücüye çıkmaya hazırlanıyor. UNESCO'nun ‘Dünya Mirası Listesi’nde yer alan mahallede, 40’a yakın tarihi yapının restoresi bitti. Etap etap yürütülen restorasyon çalışmaları 6 yılda tamamlanacak ve Kayakapı, özgün mimari dokusu korunmuş olarak turizme kazandırılmış olacak.Roma’dan günümüze, 5 farklı uygarlığa ait birçok tarihi değeri bir arada barındıran mahallede, “Kayakapı Kültürel ve Doğal Çevre Koruma ve Canlandırma Projesi” adı altında 2011 yılında başlatılan restorasyon çalışmaları, Dinler Turizm’in bünyesinde oluşturulan Kayakapı Turizm Yatırım AŞ tarafından yürütülüyor. Proje için 30 milyon dolarlık harcama yapılacak. Ürgüp Belediyesi’nce desteklenen projeye, UNESCO 55 bin dolarlık sembolik katkıda bulundu. İlk etapta 6 milyon dolar harcanarak 3’te 1’lik bölümü tamamlanan proje 2020’de bitecek. Mahalledeki turistik mekanları, restorasyon sonrası Kayakapı Turizm Yatırım AŞ işletecek. Şirket 49 yıl boyunca bu mekanlarda sanatsal içerikli etkinlikler düzenleyerek, turistlere ortaçağ ortamında yemek yedirmeyi, çanakçömlek, seramik ve şarap üretimi yaptırmayı hedefliyor. Ürgüp Belediye Başkanı Fahri Yıldız, Kayakapı projesinin devreye girmesiyle bölge turizminin daha da güçleneceğini belirterek,”Mahalle yıllar önce afet bölgesi ilan edilerek boşaltıldı. Biz 2000 yılında mahallenin korunarak turizme kazandırılması için harekete geçtik. Afet bölgesi YÜZDE 16 ARTTI Kapadokya turistlere Ortaçağ'ı yaşatacak 'çöpçatanlık' yapacak kapsamından çıkarılması sonrasında ise restore edilmesi için ihaleye çıkıldı” dedi. Proje, 500 kişiye istihdam yaratacak Kayakapı Turizm Yatırım AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinler : Kayakapı UNESCO’nun dünya kültür mirası listesindeki Göreme Milli Parkı sınırları içinde. Mahallenin Ürgüp Belediyesi tarafından 2002 yılında gündeme getirilen koruma amaçlı projesi Kapadokya için 100 yılın projesi. 30 bin metrekare alandaki 212 tarihi yapıyı kapsıyor. Burada Nevşehir Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu’nun tescil ettiği aralarında kayadan oyma cami, kilise ve çeşmelerle, tarihi Roma hamamlarının da yer aldığı, karakteristik özelliklere sahip 20 dolayında yapı var. Başta Aziz Yuhannes’in evi olmak üzere, bir bölümü müzeye dönüştürülecek. Proje bölgeye gelen turist sayısında önemli artış sağlayarak Ürgüp ve Kapadokya’nın ekonomik, sosyal ve kültürel yaşantısına hareketlilik kazandıracak. Türkiye’nin kültür mirasına yönelik en büyük yatırım. Mahalleyi yeniden yapılandırarak önemli bir turizm merkezi haline getiriyoruz. Amacımız turiste Ortaçağ ortamında farklı mekanlarda yemek, sanat, çanak-çömlek yapımı, şarap yapımı- tadımı gibi imkanları sunmak. Restoresi biten bölümde otantik eşyalarla dayanıp döşenen bir butik otel oluşturuldu. Bölgeye özgü zengin el sanatları örneklerinin sergileneceği müzenin de açılış hazırlıkları yapılıyor. Etap etap ele alınan proje tamamlandığında, yaklaşık 500 kişiye istihdam yaratacak. Münir ARIKAN-EKONOMİ Borsa İstanbul Yöne- tim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü İbrahim Turhan, özel piyasada şirket evliliklerine aracılık edeceklerini belirterek, "Yani Borsa İstanbul 'çöpçatanlık' yapacak" dedi. orsa İstanbul'un seans salonuna kurulan B "datawall" ile birçok ekranın güçlü bilgisayarlar vasıtası ile tek bir ekran gibi davranması sağlanarak büyük bir görüntü elde edildiğini ifade eden Turhan, şunları söyledi: "Bu sistem ile klasik analog teknolojiden, dijital teknolojiye geçiyoruz. Artık statik bir ekran olmayacak. Bu ekran 55 inçlik 36 ekranın bir araya getirilmesiyle oluştu. Bunların her birini farklı şekilde kullanma imkanına sahibiz. 'Datawall' gösterimlerinde aynı anda birçok grafik şablonu sunabilmek için yüksek grafik gösterim kabiliyetine sahip sunum yazılımları kullanılmaktadır. Bu sadece seans salonunda çalışanlara yönelik bir şey değil. Burası borsamızın görünen yüzü olduğu için Borsa İstanbul'un görünen yüzünü de İstanbul Uluslararası Finans Projemiz çerçevesinde yeniliyoruz." Turhan, bunun ikinci aşamasında da seans salonunu yenileyeceklerini anlatarak, "Bunun için de çalışmalarımıza haziran ayından itibaren başlayacağız ve sonbahardan önce tamamen bitmiş olacak" dedi. Seans salonunda işlem yapan aracı kurum temsilcileri ve borsanın görünümü açısından daha iyi noktaya ulaşılmasının yanı sıra basın kuruluşları için sürekli yayın yapacakları bir sistem oluşturulacağını belirten Turhan, "Dünyanın önde gelen borsalarının ve finans merkezlerinin verileri burada yer alacak. İstanbul artık Londra, Singapur, Tokyo, New York gibi finans merkezlerinin verilerini paylaştığı gibi kendi verilerini de oraya gönderebilecek" ifadelerini kullandı. - "Şirket evliliklerine aracılık edeceğiz" Turhan, Borsa İstanbul'un Birincil Veri Merkezi'nin 14 milyon liraya, Veri Ekranı'nın ise 1 milyon 750 bin dolara mal olduğunu söyledi. Borsa İstanbul'un Veri Ekranına yeni boyut kattığını ve Veri Ekranı'nda Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası ile endeks verilerinin görülebileceğini belirten Turhan, "Teknolojinin gelişmesiyle salonların önemi giderek azaldı. Toplam yapılan işlemlere parasal değer olarak bakıldığında yüzde 3 kadarı salondan gerçekleşiyor. Dolayısıyla salonlara yeni bir işlev kazandıramazsanız, salonlar kapatılıyor. Birçok borsa salonları kapattı. Biz de burayı kurumsal iletişim açısından yatırım kuruluşlarımızın pr ilişkilerini yürütebilecekleri, borsanın bir kurumsal iletişim alanı olarak kullanılacak bir alana doğru geçiriyoruz. Fiilen işlemin de yapılabileceği bir alan oluşturacağız. Terminaller de değişecek" diye konuştu. Turhan, yatırım kuruluşlarının küçük bir yatırım ofisi olarak kullanabilecekleri yer olacağını ifade ederek, şunları söyledi: "Broker'larımızın da burada kalmaya devam etmesini istiyoruz. Sermaye Piyasası Kurulumuzla bu konuda bir anlaşma sağlayabilirsek kendi portföyünü yöneten nitelikli yatırımcı unvanı kazanmış yatırımcıların dahi gelip burada işlem yapabilmelerini istiyoruz. Ekim'de California Üniversitesi ile Uluslararası Yatırımcılık Zirvesini düzenleyeceğiz. Yine, özel sermaye şirketleri, risk sermayesi yatırım ortaklıkları ve melek yatırımcılar için yapacağımız özel piyasanın da açılışını yapacağız. Özel piyasada şirket evliliklerine aracılık edeceğiz. Yani Borsa İstanbul 'çöpçatanlık' yapacak. Şirketler yatırım yapmadan önce her türlü veriyi incelemek istiyorlar. Şirketler her zaman bunu üretme kabiliyetinde değil. Biz o konuda da yardımcı olacağız 'dataroom'ları isteyen şirketlere biz hazırlayacağız. O süreci hem yatırım yapanlar hem de ortaklık arayan şirketler için kolaylaştıracağız. Biz de ticari bir işletme olduğumuz için belli bir ücret alacağız."CİHAN 4 Borsa - Finans 7 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Türk yatırımcılara Etiyopya'ya yatırım çağrısı tiyopya - Türkiye İşadamları E Derneği Başkanı Melikgazi Bulut, Etiyopya'da Türk girişimciler için önemli fırsatlar olduğunu belirterek, "Türk yatırımcılar gönül rahatlığıyla Etiyopya'ya gelebilir" dedi. Bulut, yaptığı açıklamada, Türkiye ile Etiyopya arasındaki ticaret hacminin arttığına dikkati çekerek, "Tekstil ve tarım sektörlerinde Etiyopya'nın önemli devlet teşvikleri var. Türk yatırımcılar bunlardan faydalanabilir. Ülkede bürokratik ve bir takım sorunlar olsa da aynı şekilde kar oranları da oldukça yüksek" dedi. Dünyada, Afrika'nın yükselen yıldız olarak görüldüğüne işaret eden Bulut, Etiyopya'nın bu yıldızın merkezinde bulunduğunu ve ülkeye gelen yatırımcılara derneğin yardımcı olduğunu, Türkiye ile Etiyopya arasındaki ilişkilerin çok iyi bir noktada olduğunu kaydetti. Bulut, şunları kaydetti: "Hedefimiz, dış ilişkilerdeki bu üst düzey ilişkiyi ekonomik ilişkilere de yansıtabilmek. Türkiye ile Etiyopya arasında ticaret hacmi 2000 yılında 27 milyon dolarken bu rakamın 2013'te 350 milyon dolara ulaştı. Amacımız bu rakamı daha da ileriye götürebilmektir" Etiyopya'da bulunan Türk yatırımcıların genellikle tekstil, mobilya ve tarım alanlarında faaliyet gösterdiklerini dile getiren Bulut, Etiyopya'da bulunan Türk yatırımcılar için ABD pazarına kotasız, AB pazarına da gümrüksüz, Etiyopya ile anlaşması bulunan 22 ayrı Afrika ülkesine de yine gümrüksüz mal ihraç etme imkanı bulunduğunu bildirdi. İnşaat sektöründe ciro ve üretim azaldı evsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro enM deksi, geçen yılın 4. çeyreğinde bir Tekstil ve tarım sektörlerinde Etiyopya'nın önemli devlet teşvikleri olduğunu söyleyen Etiyopya Türkiye İşadamları Derneği Başkanı Bulut, "Türk yatırımcılar gönül rahatlığıyla Etiyopya'ya gelebilir" dedi önceki çeyreğe göre yüzde 5,4, inşaat üretim endeksi de yüzde 1,2 azaldı. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2013 yılının 4. çeyreğine ilişkin "İnşaat Ciro ve Üretim Endeksleri" ver- ilerini açıkladı.Buna göre, mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi 2013 yılının 4. çeyreğinde, bir önceki çeyreğe göre yüzde 5,4 azalış kaydetti. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat ciro endeksi de bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 0,9 azalırken, 2013 yılında ise bir önceki yıla göre yüzde 10,9 arttı. İnşaat sektöründe üretim yüzde 1,2 azaldı Mevsim ve takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi geçen yılın 4. çeyreğinde bir önceki çeyreğe oranla yüzde 1,2 azalış gösterdi. Takvim etkilerinden arındırılmış inşaat üretim endeksi ise 2012 yılının aynı çeyreğine göre yüzde 7, 2013 yılında, 2012'e göre ise yüzde 7,5 arttı. AA Medya, geçen yıl 5 milyar yatırım yaptı yatırımları 2013 yılında Medya Şükrü KIZILOT Arsanızı kat karşılığı verirken aman dikkat! SATIN aldığınız veya miras ya da hibe yoluyla edindiğiniz arsayı, “kat karşılığı” veya “hasılat paylaşımı” şeklinde müteahhide verdiğinizde; düzenlenecek sözleşme, dairelerin teslimindeki KDV, dairelerin satışında gelir vergisi ve KDV gibi çok sayıda hukuki işlemler ve ödenecek vergiler gündeme geliyor.Aslında son derece kapsamlı olan bu konuları, bir yazıda ortaya koymak zor. Bu gün arsanın “kat karşılığı verilmesini” bir başka yazımızda da “hasılat paylaşımı” şeklinde verilmesini açıklayacağız. KDV BOYUTU Maliye’nin görüş ve uygulaması; “arsa sahiplerine daire ve dükkan tesliminin KDV’ye tabi olduğu” şeklinde (Bkz.30 No.lu KDV Tebliği ve 60 No.lu KDV sirküleri).Ancak, Danıştay’ın en son kararları da dahil, bu konudaki tüm kararları “Arsa karşılığı konut ve dükkan teslimlerinin KDV’ye tabi olmadığı” şeklinde (24 Mart 2014 tarihli yazımızda karar örneklerine yer verilmiştir). Danıştay, sürekli olarak Maliye’nin KDV alma işlemini iptal ediyor. Bu durumda olanların, yargıya başvurmalarında yarar var. Otomotiv satışları martta yüzde 31 düştü ur artışının ardından artan otomotiv fiyatlarının üzerine K ÖTV zammı ve kredi sınırlaması eklenince, mart ayında otomobil ve ticari araç satışı yüzde 30,82 düştü. Otomotiv Distribütörleri Derneği’nin (ODD) aylık satış raporlarına göre Mart 2014’te otomobil pazarı yüzde 26,98 daralırken, hafif ticaride düşüş yüzde 42,5 olarak gerçekleşti. 2013 Mart ayında 68 bin 774 adet olan otomobil ve hafif ticari satışı geçtiğimiz ay 47 bin 581 adede geriledi. Mart ayında 37 bin 812 adet otomobil satılırken, hafif ticari araç satışı ise 9 bin 769 adede geriledi. Sektör oyuncuları, bu parametreler ışığında 2014 yılında satışların bir önceki yıla göre yüzde 30’dan fazla azalarak 600-700 bin bandında oluşacağını tahmin ediyor. Üç aylık verilere bakıldığında ise otomobil ve hafif ticaride satışlar bir önceki yılın ilk 3 ayına göre yüzde 24,46 oranında azaldı. İlk çeyrekte otomobil pazarı yüzde 22, hafif ticari araç pazarı yüzde 32 küçüldü. Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazarı 2013’te 152 bin 272 adet iken, bu yılın ilk 3 ayında 115 bin 252 adet araç satıldı. 2014’ün ilk üç ayında otomobil satışları bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 21,92 azalarak 89 bin 347 adede düştü. 2013 yılı ilk üç ayında 114 bin 434 adet otomobil satılmıştı. Hafif ticari araç pazarı da 2014 yılı ilk üç ayında geçen yıla göre yüzde 32,08 oranında azalarak 25 bin 925 adede geriledi. Geçen yıl 38 bin 170 adet ticari araç satışı gerçekleşmişti. ODD raporunda öne çıkan diğer bilgiler ise şöyle: 2014 yılı ilk üç ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre 1600 cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 21, 1600-2000 cc aralığında motor hacmine sahip otomobil satışlarında yüzde 40 ve 2000 cc üstü otomobillerde yüzde 5,7 daralma görüldü. Otomobil pazarında ortalama emisyon değerlerine göre en yüksek paya yüzde 38,6 oranıyla 100-120 gr/km arasındaki otomobiller 34 bin 480 adetlik satış ile sahip oldu. 2014 yılı ilk üç ayında dizel otomobil satışlarının payı yüzde 63’e, otomatik şanzımanlı otomobillerin payı ise 45’e yükseldi. İlk üç ay otomobil pazarında satışların yüzde 83,6’sını vergi oranları düşük olan A, B ve C sınıflarında yer alan araçlar oluşturdu. Sınıflarına göre en yüksek satış adedi yüzde 50,9’luk pay ile C segmentinde oldu ve bu sınıfta 45 bin 477 adet otomobil satışı gerçekleşti. Kasa tiplerine göre ise en çok tercih edilen gövde tipi yine 39 bin 460 adetlik satışla yüzde 44,2’lik paya ulaşan sedan otomobiller oldu. Otomobil ve hafif ticari araç pazarında 2013 yılının ilk çeyreğinde yüzde 12,41, ikinci çeyreğinde yüzde 11,84, üçüncü çeyreğinde yüzde 7,64 ve son çeyreğinde yüzde 8,09 artış yaşanmıştı. 2013 yılının aksine 2014 yılı ilk çeyreğinde otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 24,46 düşüş yaşandı.CİHAN MİRAS YA DA BAĞIŞ Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı’nın, bu konuda bir sirküleri var. Sirkülerdeki açıklama ve örnek aşağıdaki gibi: “Gayrimenkullerin, ivazsız şekilde (yani miras ya da bağış yoluyla) edinilmesi, değer artışı kazancının konusuna girmemektedir. Bu çerçevede, ivazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün üzerine, sahibi tarafından inşa edilen veya kat karşılığı olarak alınan gayrimenkullerin, daha sonra elden çıkarılması halinde elde edilen gelir, değer artış kazancı kapsamında değerlendirilmeyecektir.” Ucuz konuta yoğun talep ÖRNEK: Bay (B), veraset yolu ile intikal eden iki katlı ahşap binayı, yıkılıp yerine yeni bir bina yapması ve bu yeni binadan kendisine iki adet daire verilmesi karşılığında, müteahhide vermiştir. Bay (B) müteahhitten kat karşılığı aldığı iki adet daireyi, teslim aldığı yıl içinde satmıştır.İvazsız olarak iktisap edilen gayrimenkulün, cins tashihi yapılarak kat karşılığı verilmesi halinde, ‘ivazsız iktisap edilme’ niteliği değişmeyeceğinden, gayrimenkulün satışından elde edilen gelir de değer artış kazancına tabi olmayacak (MB. GİB. GV. Sirküleri, Örnek-7, 25 Mart 2011 Tarih ve GVK-76/2011-2 sayılı). MİRAS VE TİCARİ KAZANÇ Maliye, yukarıdaki sirkülerinde “değer artışı kazancı” olmayacağını belirtiyor ama “ticari kazanç sayılmaz” demiyor.Aksine, bir özelgesinde, miras kalan arsanın karşılığında alacağı daireleri birden fazla kişiye satıp, parasıyla cami yaptıracağını belirten kişiye, “ticari kazanç elde etmiş sayılacağını” bildiriyor (Gelir İd.Bşk. İzmir VD Bşk.19.09.2013 tarih ve 120-578 sayılı özelge). Buna karşılık Danıştay’ın kararları; miras ya da bağış yoluyla edinilen dairelerin satışının, “değer artışı kazancı ya da ticari kazanç sayılmayacağı” yönünde (Dn.4.D., 06.02.2012 tarih ve E.2011/1772, K2012/272. Özelgeler ile bu ve benzeri kararlar için Bkz. Prof.Dr. Şükrü Kızılot, İnşaat Muhasebesi Vergilendirilmesi, s.511 vd.). HÜRRİYET 3 Nisan 2014 yüzde 9.2 artışla 5.08 milyar lira Kiptaş'ın bin 472 konutluk Hadımköy 3. Etap projesine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi. Kiptaş'ın önünde uzun kuyruklar oluştu- ran yüzlerce vatandaş, sabahın erken saatlerinde kuyruğa girdi. Kiptaş'ın bin 472 konutluk Hadımköy 3. Etap projesi vatandaşlardan yoğun ilgi görüyor. Sabahın erken saatlerinden itibaren yüzlerce vatandaş Kiptaş'a gelerek, ev satın almak için başvuru yapıp kuraya katılıyor. Kiptaş'ın çevresini panayır alanına çeviren vatandaşlar, yeşilliklerde oturup sıralarının gelmesini bekliyor. Bağcılar'dan gelen Şenol Ağbuluk, Kiptaş'ın 1472 konutluk Hadımköy 3. Etap projesinin kendileri için umut olduğunu söyledi. Ağbuluk 'Bize sunulan fırsatlar çok iyi. Kampanya bizler için umut kapısı. Yalnız insanların başvuru yönetimine bir çözüm bulunmalı. Bu kadar kalabalık çok yorucu oldu.Reklamcılar Derneği Üyesi medya ajanslarının verileriyle hazırlanan 2013 reklam yatırımları raporunun tanıtımı öncesinde dağıtılan bültende yer alan bilgiye göre, yatırımların yüzde 57.25'i televizyon, yüzde 22.43'ü basın, yüzde 9.74'ü dijital, yüzde 6.85'i açıkhava, yüzde 2.61'i radyo, yüzde 1.13'ü sinema reklamlarından oluştu.AA Taksitli harcamada hızla azalıyor ankacılık Düzenleme ve Denetleme B Kurumu'nun (BDDK) kredi kartıyla yapılan bazı alışverişlerde taksit sınırlamasına gitmesinin ardından bu tür harcamalardaki düşüş geçen hafta da sürdü ve taksitli kredi kartı harcama tutarı 2 ayda 7 milyar 970 milyon lira azaldı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) Haftalık Para ve Banka istatistiklerine göre, kredi kartına taksit sınırlaması getirilmesinin uygulanmaya başladığı 1 Şubat'tan itibaren geçen 2 aylık sürede taksitli kredi kartı harcamaları 52 milyar 895 milyon liradan 44 milyar 925 milyon liraya indi. Son bir haftalık dönemde ise taksitli kredi kartı harcama tutarı 1 milyar 189 milyon lira azaldı. 28 Mart ile biten haftada mevduat bankalarındaki kredi kartı harcama tutarı bir önceki haftaya göre, yüzde 1,35 oranında artışla 87 milyar 122 milyon 778 bin liraya yükseldi. Söz konusu dönemde taksitli ticari kredi kartları harcamaları yüzde 0,16 oranında artışla 128 milyar 566 milyon 144 bin liraya yükselirken, taksitsiz kredi kartı harcama miktarı yüzde 5,90 oranında artarak 42 milyar 197 milyon 208 bin lira seviyesinde gerçekleşti. Tüketici kredileri yüzde 0,42 arttı Bireysel ve kurumsal kredi kartlarıyla yapılan harcamalar 2013 yılının aynı dönemine göre yüzde 11,77 oranında yükseliş kaydetti. 28 Mart ile biten haftada, mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 0,42 oranında artarak, 239 milyar 357 milyon liradan, 240 milyar 355 milyon liraya çıktı. oluyor' diye konuştu. PANAYIRA ÇEVİRDİLER Kiptaş'a ev kuralarına katılmak için gelen vatandaşlar sıralarını beklerken çaylarını içip çimenlikte oturuyor. Seyyar satıcılar ise vatandaşların yoğunluğunu fırsat bilerek Kiptaş'ın önünde satışlarını yapıyor. Çiğköfte ve dürüm satışı yapan bir esnaf, bu kalabalıktan dolayı şükrettiğini ve işlerin iyi olduğunu söyledi. Ev kuralarına başvuru için gelen Ayşe Arık ise sıra beklemekten yorulduğunu fakat sürekli çay ve içecek dağıtıldığı için Kiptaş'a teşekkür ettiğini söyledi.CİHAN Tüketici kredilerinin 102 milyar 771 milyon 921 bin lirası konut, 7 milyar 434 milyon 914 bin lirası taşıt, 130 milyar 148 milyon 441 bin lirası da diğer kredilerden oluştu. Geçen yılın aynı dönemine oranla mevduat bankalarındaki tüketici kredileri yüzde 21,91 ve 2013 yıl sonuna göre yüzde 1,86 oranında arttı. Mevduat bankalarındaki taksitli ticari kredilerde aynı dönemde yüzde 0,16 oranında artarak, 128 milyar 361 milyon liradan, 128 milyar 566 milyon liraya ulaştı. Geçen yılın aynı dönemine oranla taksitli ticari kredileri yüzde 39,59 ve 2013 yıl sonuna göre yüzde 6,37 oranında yükseldi. Finansman şirketlerinin aynı dönemde kullandırdıkları tüketici ve taksitli ticari kredi tutarı 14 milyar 652 milyon 476 bin lira oldu. Bu tutar geçen haftaya göre yüzde 0,19 ve geçen yılın aynı dönemine oranla yüzde 32,47 yükselişe işaret etti.CİHAN 7 NİSAN 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 8 . 5 m i lyo n e m e k l iye z a m m ü jd e s i aklaşık 8.5 milyon SSK ve Bağ-Kur Y emeklisi, heyecanla SSK ve Bağ-Kur emeklilerinin gözü Temmuz zammında. İlk 3 aylık enflasyon yüzde 3.57 olarak gerçekleşti. Enflasyon zammı Temmuz'da 'Yüzde 5'e koşuyor' yorumları yapılıyor. Temmuz zammını bekliyor. Mart ayı enflasyon verileri açıklandı; emeklilerin maaşında yapılacak artış da yavaş yavaş netleşmeye başladı. İlk 3 aylık enflasyon yüzde 3.57 olarak gerçekleşti. Emekliler, Temmuz'da bu yılın ilk 6 aylık döneminde gerçekleşen enflasyon kadar zam alacak. Bu durumda emeklilerin Temmuz zammının yüzde 5'i bulabileceği tahmin ediliyor. MERKEZ: ARTACAK SSK ve Bağ-Kur emeklileri, her yıl Ocak 013 yılı büyüme rakamlarıyla birlikte açıklanan “kişi başı gelir” rakamları “orta gelir tuzağı” tartışması başlattı. Bu tartışmayı gündeme taşıyan, son 5 yılda kişi başına gelirin “10 bin dolar civarına” takılıp kalması... 2013 rakamları, 5’inci yılda da Türkiye’nin bu çemberi kıramadığını, 2014 yılında, hatta 2023’e kadar da kırmasının zor olduğunu gösteriyor. 2 işaret etti.Nedeniyse Kuzey Amerika başta olmak üzere yaşanan sert kış dönemi ve Karadeniz'de Ukrayna Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre; bu yılın ilk 3 Hem şu ana kadar gerçekleşen enflasyona hem de Merkez Bankası'nın açıklamasına bağlı olarak 8.5 milyon SSK ve Bağ-Kur emeklisinin Temmuz zammının yüzde 5'e koştuğu yorumları yapılıyor. KUR ARTIŞI YÜKSELTTİ Yıllık enflasyon kuraklık ve kur etkisiyle 8 ayın en reformda tanımlanabilen bir dönemde. Onatça, “Bu da Türkiye’nin daha uzunca bir süre orta gelir kategorisinde kalması anlamına gelecek. Düşük büyüme hızları Türkiye’nin orta gelir tuzağından kurtulmasına izin vermeyecektir” diyor. ürkiye “orta gelir tuzağı”na T düştü mü, yoksa bunun sadece işaretlerinden mi söz edilebilir? Düştüyse nasıl çıkabilir? İktisatçıların tartıştığı konu bu. 2013 büyüme rakamları açıklandıktan sonra DÜNYA Gazetesi yazarı Osman Ulagay, konuyu tekrar gündeme getirdi. Ulagay, DÜNYA’da yayımlanan “Ekonomide patinaj sandığa yansımadı” başlıklı makalesinde şöyle yazdı: “2013 büyüme verileri değerlendirilirken kişi başına gelirin 10.459 dolardan 10.718 dolara çıkmış olması başarı göstergesi gibi algılandı. AK Parti iktidarının en çok övündüğü şeylerden biri, 2002’de 3.500 dolar dolayındaki kişi başına milli gelirin 2008’de 10.500 dolara yaklaşmış olması. (...) Ancak daha sonra ne olmuş? Türkiye’ye “teğet geçtiği” ileri sürülen küresel kriz nedeniyle 2009 sonunda 8.500 dolar dolayına gerileyen kişi başına gelirimiz ancak 2011 sonunda yeniden 10.500 dolara yaklaşabilmiş ve 2012 sonunda da bu düzeyde kalabilmiş. Önceki gün açıklanan veriler 2013 sonunda da kişi başına gelirin 10.782 dolara yükseldiğini gösteriyor. 2008 sonunda 10.444 dolar olan kişi başına gelirimiz 5 yılda ancak 338 dolar artabilmiş, yani 5 yılda % 3.2’lik bir artış söz konusu. (...) Küresel ekonomide koşulların değişmeye başlaması kuşkusuz dikkate alınması gereken etkenler ama bu Türkiye’deki patinajı açıklamaya yetmiyor. Türkonfed’in yaptırdığı önemli araştırmanın ve BETAM’ın raporlarının da gösterdiği gibi, Türkiye’nin kişi başına gelirini 10.500 dolar düzeyine getirdikten sonra “orta gelir tuzağı”- na düşme tehlikesiyle karşı karşıya kaldığı da bir gerçek.” Konuyu DÜNYA Başyazarı Osman Arolat, “İş dünyası önderlerine düşen görev”, yine DÜNYA yazarı Tuğrul Belli de “Orta gelir tuzağı bir alın yazısı değil, ama...” başlıklı makaleleriyle tartıştı. Düştük mü, düşebiliriz mi? Ulagay’a göre Türkiye, “orta gelir tuzağına düşme tehlikesiyle karşı karşıya... Ancak bazı iktisatçılar “düştüğü” görüşünde... Tuğrul Belli, mevcut durum ve verilerin Türkiye’nin, ciddi şekilde orta gelir tuzağı içine girmiş olduğu görüşünde. Bazı analizlere göre “birkaç yıldır” tuzakta. Dahası, 2014 ve 2015 yıllarında da tuzağı kıramayacak. TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça’ya göre, Türkiye, düşük büyüme, yüksek dış açık ve yüksek enfl asyonla Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a göre Türkiye bu tuzağa düşmüş değil ama düşme tehlikesi var. Babacan, geçen ay Kocaeli Sanayi Odası’nın Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, orta gelir tuzağına düşen çok ülke olduğuna işaret ettikten sonra Türkiye’nin düşmemesi için tedbirler alınması gerektiğini söylemişti. MÜSİAD Ekonomi Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova’ya göre de Türkiye tuzağın tam içinde. Nasıl çıkılır? Bütün analistlere göre anahtar sözcük reformlar!.. Çıkış yolu yüksek hızda büyüme, ancak verimlilik artışına dayalı büyüme. Ulagay’ın anlatımıyla “mevcut ağaçların alçak dallarındaki olmuş meyveleri toplayarak” kişi başına geliri 10 bin dolar seviyelerine getirmek o kadar zor değil. Ancak bu seviyede büyümeler yavaşlıyor, küresel şartlardaki dengesizlikler büyüme zikzakları yaratıyor. 15 - 16 bin dolar seviyesine ulaşmak, aşmak görece zor oluyor... Bunun için yüksek dallara uzanmayı sağlayacak yeni teknoloji enstrümanlarının devreye girmesi gerekiyor. Aksi halde 2023’te kişi başı milli gelirde 25.000 dolar hedefine ulaşılması olanaksız. Reformlarda hukuk, kurallı ekonomi, eğitim, demokrasi, ihracatta ileri teknolojili ürünlerin ağırlığının artırılması, verimlilik konularına dikkat çekiliyor. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Türkiye'nin orta galir tuzağına düştüğü görüşünde değil. Ancak daha hızlı büyüyebilmesi için , sıklıkla hukuk devleti vurgusu yapıyor. Babacan, “Orta gelir tuzağına düşmemek, ilerlemek için mutlaka gerçek anlamda hukuk devleti olmamız gerekiyor” diyor. Başyazarımız Osman Arolat’a göre bu tuzaktan ancak dünyada gelişen trendleri gözeten, mukayeseli üstünlüğümüz olan katma değeri yüksek ürünlerin önünü açan reformları ve teşvik sistemlerini içeren özellikler taşıyan yeni bir kalkınma stratejisi ile çıkılabilir. Orta gelir tuzağı nedir? Kişi başına düşen GSYH bakımından orta gelir düzeyine ulaşmış ülkelerin ve/veya bölgelerin belirli bir gelir bandında sıkışıp kalma, yani “üst gelir” düzeyine geçememe durumu olarak tanımlanıyor. Dünya Bankası’nın 2012 yılı Dünya Kalkınma Raporu’ndaki sınıfl andırmaya göre, kişi başına yıllık geliri 1.006 – 12.275 dolar arasında bulunan ekonomiler orta gelirli olarak sınıfl andırılıyor. BETAM’ın “Türkiye Orta Gelir Tuzağının Eşiğinde” raporunda, ünlü iktisat tarihçisi ve makro ekonomist Barry Eichengreen’in bu tuzaktan kurtulmak için kişi başına milli gelirin 16 bin dolara yükselmesi gerektiği görüşüne yer veriliyor. Ekonomist Ege Cansen’e göre de bir rakam yok. Cansen, “Orta gelir tuzağı hali, gelişmiş ülkelerin milli gelirinin 3-4’te birinin üzerine çıkamamaktır” diyor. Birinci koşul eğitim TÜRKONFED Başkanı Süleyman Onatça: Türkiye düşük-orta gelir düzeyine 1955’te ulaştı. 50 yıl sonra, 2005’te yüksek-orta gelir düzeyini yakalayabildi. Türkiye’nin orta gelir bandı içindeki serüveni göreceli olarak en uzun süre almış 3 ülkeden (Bulgaristan ve Kosta Rika ile birlikte) biri. Düşük orta gelirli ISSN 1308 7606 temelinde görülen jeopolitik gerginlik.BM Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO) fiyat endeksi bir önceki yüzde 2,3 seviyesinden yüzde 4,8 seviyesine yükseldi.Bu endeks, hububat, yağ ve türleri, süt, et ve şekerin aylık fiyat değişimlerini inceliyor. Endeksin çıktığı bu seviye Mayıs 2013'ten bu yana görülen en yüksek nokta. FAO'nun hububat fiyatlarını takip eden endeksi Mart ayında yüzde 5,2 yükselerek, Ağustos 2013'ten bu yana en yüksek seviyesine çıktı.Hububat fiyatlarının yükselmesinde Güney Amerika ve Brezilya'dan Ukrayna'ya ihracat belirsizliği etkili oldu.CİHAN 2014 yılı bütçe programındaki ilk 6 aylık enflasyon öngörüsüne göre, SSK ve Bağ- Kur emeklileri Temmuz'da yüzde 2.36 oranında zam almayı bekliyordu. Ancak beklentiler değişti. aylık enflasyonu yüzde 3.57 olarak gerçekleşti. Merkez Bankası da kısa bir süre önce enflasyonun Haziran ayına kadar yükselmesini beklediğini açıklamıştı. yükseğine çıkarak yüzde 8.39 oldu. Mart'ta Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) yüzde 1.13, Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE) yüzde 0.74 arttı. Yıllık enflasyon ise tüketici fiyatlarında yüzde 8.39, yurt içi üretici fiyatlarında yüzde 12.31 oldu. Aylık enflasyonun 51 puanı gıdadan geldi. Aylık en yüksek artış yüzde 2.49 ile giyim ve ayakkabı grubunda gerçekleşti. Onu yüzde 2.1 ile gıda izledi. Yıllık en yüksek artış ise yüzde 13.74 ile ulaştırma grubunda gerçekleşti. Mart'ın zam şampiyonu yüzde 29'luk artışla karnabahar oldu.AA Orta gelir tuzağından çıkışın yolu Gıda fiyatları Mart ayında zirve yaptı irleşmişler Milletler dünya B genelinde gıda fiyatlarının Mart'ta bu yılın en yüksek seviyesine çıktığına ve Temmuz aylarında zam alıyor. Bu zammın oranı da enflasyona göre belirleniyor. SSK ve Bağ-Kur emeklileri, Ocak ayında yüzde 3.27 zam aldı. Temmuz'da da maaşları bu yılın ilk 6 ayında gerçekleşen enflasyon kadar artırılacak. 5 düzeyde kalma süresi Çin’de 17 yıl, Bulgaristan ve Türkiye’de 50 yılın üzerinde oldu. Çıkabilmek için büyüme hızlanmalı. Oysa şu anda tam tersi. 2008-2013 döneminde % 3.7’ye geriledi. Verimlilikte de düştü. G. Kore gibi Yunanistan da eğitimdeki ilerlemelerle tuzaktan kurtuldu. 2 yıldır tuzağın içindeyiz MÜSİAD Ekonomi Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Burak Arzova: Türkiye uzun süre önce orta gelir tuzağına düştü. Üretim ekonomisine dönüşemediğimiz için tuzağın içinde debeleniyoruz. Yapılması gereken pek çok reform var. En önemli sıkıntılardan biri eğitim altyapısı... İhracatta orta ve düşük teknolojik ürünler ağırlıklı, yüksek teknolojik ürünlerin payı düşük. Son 2 yıldır bu tuzağın içerisindeyiz. MÜSİAD birkaç yıl önce yayınladığı ‘Orta Gelir Tuzağı’ raporuyla bu konuya dikkat çekti. Yeni anayasanın rafa kaldırılması da orta gelir tuzağının içinde olduğumuzun göstergesi. Büyüme rejimi değişmeli BETAM Direktörü Prof. Seyfettin Gürsel: 2012’den beri orta gelir tuzağının içerisindeyiz. Büyüme verimlilik artışlarına dayanmak zorunda. Oysa Türkiye bu kabiliyetini yitirdi. Verimlilik artışı için işgücü piyasası, vergi, enerji, eğitim reformu, ileri teknolojileri destekleme, Ar-Ge reformları gerekli. Büyüme hem % 5 civarında olacak hem de bu büyümenin hiç olmazsa yüzde 1.5-2 puanı verimlilik artışından gelecek. Bu olmazsa yıllarca tuzakta kalınır. 2014’te kişi başına milli gelir en fazla 11.000 olur. Gerekli reformlar yapılmazsa bu 2015’te de değişmez. Orta gelir tuzağının üst sınırı 16-17 bin olarak kabul ediliyor. Böylece bugünden itibaren kursa kaydolanlar parmak izi belgesini de sunmak zorunda olacaklar. Yıl:70 Sayı:24762 Tarih:7 Nisan 2014 Pazartesi DERSE GİREMEYENLER... Teorik ve direksiyon eğitimi dersi sınavlarına herhangi bir nedenle girmeyenlerle teorik sınavda başarısız olanlar yeniden kursa devam etmeksizin ve kurs ücreti ödemeden aralıksız 3 dönem daha sınavlara girebiliyor. Ancak bugünden itibaren direksiyon eğitimi dersi sınavında başarısız olan kursiyerler, her sınavdan sonra, kayıtlı oldukları kurstan en az 2 saat direksiyon eğitimi dersi almak zorunda kalacaklar. Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Bilal ÇETİN Yazıişleri Müdürü Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN Yasemin ERENER Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım REKDAĞ Ltd.Şti. İnternet Site Editörü Kübra ERENER Bu sınav hakkı üç kereyle sınırlı olacak. Oysa mevcut uygulamada direksiyon sınavını geçemeyenler, ilave derse gerek kalmaksızın üç dönem sınava girebiliyorlardı. Yönetmelikte en dikkat çeken yenilik ise sürücü kursu çalışanları ile ilgili oldu. Reklam Pazarlama ve Dağıtım Dolmabahçe Caddesi Eti İş Merkezi No:23 Kat:3 Beşiktaş/İST. Tel: 0212 259 12 20 Fax: 0212 259 12 10 ANKARA Atatürk Bulvarı Palas İş Merkezi B Blok Kat:6 D:114 Kızılay/ANKARA Tel: 0312 425 99 63 Fax: 0312 425 99 76 Ankara Dağıtım AKDAĞ DAĞITIM APDULGANİ AKDAĞ Yayın Türü:Yerel Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. Ehliyet sınavından kalanlara kötü haber ürücü Kursları Konfederasyonu Yönetim Kurulu Üyesi ve Erzurum Tema Sürücü Kursu S Kurucu Müdürü Alparslan Dumlu, direksiyon sınavını geçemeyenlerin, her başarısızlığın ardından kayıtlı oldukları kurstan 2 saat direksiyon eğitimi alacaklarını söyledi. SÜRÜCÜ KURSLARINA AĞIR YAPTIRIM! "Çalışanının sigorta primini yatırmayan sürücü kursları, borçlarını kapatana kadar yeni kursiyer kaydı yapamayacak." diyen Dumlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın Özel Motorlu Taşıt Sürücüleri Kursu Yönetmeliği'nde değişiklik yaptığını hatırlattı. Dumlu, şöyle konuştu: "Değişikliklere göre, sürücü kursuna kaydolan adaylardan istenecek belgeler arasına 'parmak izi alındı belgesi' de eklendi. Sigortasız çalıştırmanın yaygın olduğu bu sektöre 'yeni kursiyer kaydı' için sigorta prim borcu bulunmama şartı getirildi. Yani, Sosyal Güvenlik Kurumu'na prim borcu bulunan kurslar, borçlarını ödeyene kadar yeni dönem açmalarına izin verilmeyecek. Yönetmeliğin bu hükmü üç ay sonra yürürlüğe girecek."CİHAN 6 7 NİSAN 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ABD ABD’nin Texas eyaletinde bir askeri üste meydana gelen silahlı saldırıda en az 5 kişi öldü, 14 kişi de yaralandı. Alınan bilgiye göre, Fort Hood Askeri Üssü'ndeki Ivan Lopez isimli bir askerin henüz bilinmeyen bir sebeple çevresindekilere ateş açması sonucu 4 kişi hayatını kaybetti. Saldırgan Lopez, çatışmada ölü olarak ele geçirildi. Saldırganın intihar etmiş olabileceği de belirtiliyor. Yaralılar çevredeki hastanelere kaldırıldı. Aynı askeri üste 5 yıl önce ordu psikiyatri Binbaşı Nidal Malik Hasan 13 kişiyi öldürmüş, 32 kişiyi de yaralamıştı. Hasan hakkında idam kararı verilmişti. CİHAN ŞİLİ Güney Amerika ülkesi Şili’de 6 kişinin hayatını kaybettiği 8,2 büyüklüğündeki depremin ardından artçılar devam ediyor. 2,600 evin zarar gördüğü depremin ardından ülke bu kez de 7,6’lık büyük bir artçı sarsıntıyla sallandı. Ülkenin kuzey sahilinde ve Peru’da da hissedilen sarsıntı gece yarısı meydana geldi. Sarsıntının ardından Şili Acil Durum Ofisi ve donanma tsunami alarmı verdi. Sahil kısımında bulunan vatandaşların tahliye edilmesi çağrısı yapıldı. Tahliye edilenler arasında Arica şehrini ziyaret etmekte olan Cumhurbaşkanı Michelle Bachelet de vardı. Ciddi hasarın oluşmadığı ikinci sarsıntının ardından yetkililer tahliye ve tsunami alarmını kaldırdı. CİHAN Müşerref güç için ülkeyi savaşa sürekledi akistan’da The News gazetesinin haberine göre, Pakistan İçişleri Bakanı Chaudhry Nisar Ali Khan, eski Pakistan Devlet Başkanı Pervez Müşerref’in görevde kalmak için ülkeyi savaşa sürüklediğini söyledi. Medyaya açıklamalarda bulunan Nisar, 2002-2003 yıllarında Pakistan’ın aşiret bölgesinde bir kargaşa olmadığını ve 9 eylül saldırısı sonrası hiçbir Pakistanlının terör eylemlerine katılmadığını kaydetti. Nisar’a göre ordu, yönetimde kalmak için bu bölgede ülkeyi savaşa sürükledi. P Nisar kendi hükümetlerinin göreve geldiğinden beri meseleleri diyalogla çözme arayışına girdiğini vurgularken, Taliban ile yapılan müzakerelerin barışa katkı sağladığını ifade etti. Bu arada bugün Reuters’ın yaptığı habere göre Taliban ve Pakistan arasında gerçekleştirilen müzakereler neticesinde, Pakistan hapishanelerinde tutuklu bulunan 16 Taliban üyesinin serbest bırakıldığı açıklandı. Ancak Başbakanlık sözcülüğü tarafından yayınlanan bildiride haber yalanlandı. Hükümet müzakerelerin bir sonucu olarak Taliban kanadından Mart ayını kapsayan ateşkes ilanının uzatılmasını bekliyor. CİHAN Kerry: Mısır devriminin arkasında gençler vardı Resmi temaslarda bulunmak üzere Fas'a gelen ABD Dışişleri Bakanı Kerry, "Mısır devriminin arkasında İhvan değil sosyal medyada örgütlenen gençler vardı" dedi. esmi temaslarda bulunmak üzere Fas'a gelen Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Dışişleri Bakanı John Kerry, bu yıl 2’ncisi düzenlenen ABD - Fas Stratejik Diyalog toplantısının açılış konuşmasında genç nüfusun önemine işaret ederek, Arap Baharı ve Müslüman Kardeşler Teşkilatı'na (İhvan) ilişkin değerlendirmelerde bulundu. R Kerry, polislerin darp etmesi üzerine kendisini yakarak Tunus’ta devrimi hazırlayan seyyar satıcı genç gibi, Mısır devriminin arkasında da İhvan'ın değil sadece Facebook ve Twitter üzerinden örgütlenen gençlerin bulunduğunu ifade etti. Daha önce de İhvan'ı “devrim hırsızlığı” yapmakla suçlayan Kerry, " Mısır devriminin arkasında İhvan değil sosyal medyada örgütlenen gençler vardı. Tahrir Meydan'ında devrim için direnenin İhvan değil, ideolojik veya dini olmayan sebeplerle, iş, eğitim ve özgürlük için, orada toplanan gençlerdi" diye konuştu. "FAS, BÖLGENİN İSTİKRARI İÇİN ÖNCÜ ROL OYNUYOR" ABD Dışişleri Bakanı Kerry, Fas'ın şu an bölgenin güvenliği ve istikrarı açısından oynadığı rolün her zamankinden daha önemli olduğunu belirterek, "Fas, bölgede önemli öncü bir rol oynuyor. Bugün buraya oynadığı bu önemli rolden dolayı Fas'a olan saygımızı ve takdirimizi ifade etmek için geldik" ifadelerini kullandı. Fas'ın terörle mücadelede sergilediği çabalarından da övgüyle söz eden Kerry, Fas'ın gerçekleştirdiği reform- lar konusunda ABD'nin verdiği desteği dile getirdi. FİLİSTİN-İSRAİL BARIŞ GÖRÜŞMELERİ Toplantının ardından Faslı mevkidaşı Salahaddin Mizvar ile düzenlediği ortak basın toplantısında Kerry, "Filistin-İsrail barış görüşmelerinde, iki taraf da son günlerde olumsuz adımlar attı" diyerek, gelinen noktayı birlikte değerlendireceklerini belirtti. Kerry, iki taraf arasındaki barış görüşmelerinin "vakit kaybı" olduğuna dair çıkan söylemleri yalanlayarak, şöyle devam etti: "Hiç vakit kaybetmedik, aradaki anlaşmazlık uçurumunu azalttık. Bu konuda uygun adımlar atmadan önce Başkan Barack Obama ile AA görüşeceğim." YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ IRAK Irak'ta Şii lider Mukteda El Sadr, 30 Nisan’da Irak’ta yapılacak genel ve yerel seçimlerde Başbakan Nuri elMaliki’yi desteklemeyeceklerini söyledi. Daha önce siyasetten çekilen Sadr karargahında basın toplantısı düzenledi. Maliki’nin üçüncü dönem başbakanlığını destekleyemeyeceklerini duyuran Şii lider, ülkede artan tansiyonun düşmesi gerektiğini dile getirdi. Maliki’nin Irak’ta siyasi tansiyonu yükselttiğine dikkat çeken El Sadr, "Seçimde Irak halkı kararını verecektir. Ancak biz Maliki'nin üçüncü dönem başbakanlığına sıcak bakmıyoruz. Seçimde desteklemeyeceğiz. Maliki seçilmezse ülkede tansiyon düşer” dedi. CİHAN İnşaat kazalarını sensörlü baret önleyecek lmanya’nın Düsseldorf kentindeki İş Merkezi'nin, Hartz IV yardımı alan bir babaya 2 bin 100 Euro’luk uçak bilet masrafını ödemek zorunda olduğuna hükmedildi. Essen kentindeki Sosyal Mahkeme, Endonezya’da yaşayan 10 yaşındaki çocuğunu görmek isteyen babayı haklı buldu. A Mahkeme kararında, çocuğun sağlıklı gelişimi için baba ile oğul arasındaki ilişkinin gerekli olduğunu bu nedenle uçak masraflarının karşılanması gerektiğine karar verdi. LÜBNAN Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği, Suriye’de devam eden savaş neticesinde ülkelerini terk eden ve Lübnan’a sığınan mültecilerin sayısının 1 milyonu geçtiği belirtildi. Lübnan nüfusunun yaklaşık dörtte birini Suriyeli mülteciler oluşturuyor. BMMYK Yüksek Komiseri António Guterres savaşın başlamasından bu yana Lübnan’ın kişi başına dünyada en fazla mülteci barındıran ülke konumuna geldiğini söyledi. Guterres, Lübnanlıların olağanüstü bir cömertlik sergilediğini fakat bu yükü tek başlarına taşımaya razı olmadıklarını açıkladı. 2012 yılında 18 bin Suriyeli mültecinin olduğu Lübnan’da bu sayı 2013 yılında 356 bine ulaşmıştı. Birleşmiş Milletler'e göre dakikada ortalama 1 ve günde 25 bin Suriyeli, Lübnan'a sığınıyor. CİHAN Alman devleti sosyal yardım alanların evlat hasretini de giderecek nadolu Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerince tasarımı tamamlanıp test aşamasına geçilen sensörlü baret ile inşaat sektöründe meydana gelen kazaların önüne geçilmesi planlanıyor. A tiğimiz bazı yerler var. Örneğin, merdiven boşlukları. Kör noktadan kaynaklanan ve birçoğu ölümle sonuçlanan kazalar meydana geliyor. 'Bunun önüne nasıl geçebiliriz' diye çalışma başlattık ve bir sistem geliştirmeye çalıştık. Anadolu Üniversitesi (AÜ) Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü öğretim üyesi ve proje koordinatörlerinden Yrd. Doç. Dr. Serkan Kıvrak, yaptığı açıklamada, Doç. Dr. Gökhan Arslan ile yürüttükleri proje kapsamında Türkiye'deki büyük inşaat firmalarıyla işbirliği yaptıklarını kaydetti. Bu sistemde işçilerin kullandığı baretin üstüne bir yazılım ve bir sensör yerleştirmek vasıtasıyla o kör noktalardan oluşabilecek tehlikeleri engellemeye çalıştık. Bu sistem şöyle çalışıyor, işçinin kullandığı barette ve tehlikeli bölgede sinyal alan sensörler olacak. İş güvenliğinde otomasyona yönelik çalışmalar yaptıklarını belirten Kıvrak, şöyle konuştu: "Şantiyeler, birçok insanın bir arada çalıştığı çok tehlikeli bölgeler. İnşaat şantiyelerinde 'kör noktalar' diye tabir et- İşçi tehlikeli bölgeye yaklaştığında baretin üzerinden bir sinyal alacak, yaklaştıkça da sinyal aratacak. Dolayısıyla işçi bir şekilde o bölgeye yaklaştığının farkına varıyor ve o bölgeden bir şekilde uzaklaşması sağlanıyor." "2015 YILININ SONUNDA HAYATA GEÇİRİLECEK" Sistemin ekipmanlar üzerinde de kullanılabileceğini ifade eden Kıvrak, şöyle devam etti: "Ekipmanın üzerine bir sensör koyduğunuzda ekipman ile işçi arasındaki güvenli mesafeyi korumak amacıyla her ikisine de sinyal yollanıyor. Dolayısıyla hem işçi kendini güvence altına alıyor hem de ekipmanı kullanan operatör bir işçiye ya da tehlikeli bölgeye yaklaştığının farkına varıyor. Baret, şu anda tasarlanmış vaziyette ancak test aşaması devam ediyor. Bize destek olan inşaat sektöründeki büyük firmalarda bunu test ediyoruz. Projeyi 2015 yılının sonunda hayata geçirmiş olacağız" diye konuştu. Düsseldorflu baba, Endonezy’lı eşinin oğullarını Endonezya’ya kaçırması üzerine 2013 yılında oğlunu görmek istemiş, bunun üzerine Düsseldorf İş Merkezi uçak bilet masrafını karşılamıştı. Ancak babanın bu yıl tekrar oğlunu görmek istemesi üzerine iş merkezi uçak bilet masrafını ödemeyi reddetti. Bunun üzerine olay mahkemeye taşındı. Mahkeme, iş merkezinin yılda bir kez oğlunu görmek için babanın uçak bilet masrafını karşılaması kararını verdi. Uçak bilet parasını iş merkezinden alacak olan baba, oğlunu ziyareti sırasında konaklama ücretlerini ise kendisi karşılayacak. Hartz IV alıcısı babanın, ileride uçak bilet ücretini iş ajansına geri ödeyip ödememesi ise daha sonra karara bağlanacak. CİHAN 7 NİSAN 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA MHP'li Bal, Adana'da seçimi MHP'nin kazandığını açıkladı Bütün ilçe seçim kurullarının incelemelerini tamamladıklarını ve AKP’nin tüm oyların sayılmasına ilişkin taleplerinin tamamını 16 ilçe seçim kurulunun da reddettiğini açıklayan Bal, “İlçe seçim kurullarına vaki itirazlardan geçersiz oyların yeniden değerlendirilmesi, bu kapsam içerisinde oy çetelelerinin tutulurken bir maddi hata olup olmadığına ilişkin yeniden gözden geçirme ve sandık sonuç tutanakları ile birleştirme tutanakları arasında bir maddi hata var mı yok mu şeklindeki incelemelerde tamamlanmıştır. Dolayısıyla arada 22 bin civarında, 20 bini aşkın bir oy farkıyla kazanmış olan MHP adayı sayın Sözlü’nün önüne konulmak istenen takoz kaldırılmıştır.” Diye konuştu. Demirtaş: Demokratik kamuoyu, Ağrı konusunda duyarlı olmalı M MHP Adana Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hüseyin Sözlü ve İl Başkanı Mustafa İzgioğlu ile partisinin il başkanlığında basın toplantısı düzenleyen MHP Milletvekili Faruk Bal, AKP’nin Adana’daki seçim sonuçlarını bir türlü hazmedemediğini belirtti. Seçimlerin Trabzon’a, ülkeye ve millete hayırlı olması temennisinde bulunan Demeli, partilerinden seçilenler de dahil olmak üzere, yapılacak her iyi ve hayırlı icraata destekçisi, gördükleri eksik, yanlış ve kusurların da takipçisi olacaklarını altını çizdi. Türkiye ve Trabzon’da seçimlerin galibinin MHP olduğunu savunan Demeli, gerekçelerini de şöyle sıraladı: "Seçimleri değerlendirmek için çeşitli parametreler bulunmaktadır. Bunlardan en geçerli olan parametre, Büyükşehirlerde kullanılan Belediye Meclisi oyları ile diğer illerdeki İl Genel Meclisi oy- 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde Belediye Meclisi sonuçlarına göre MHP Trabzon’dan tam 99 bin 918 oy almış ve yüzde 21,80 oy oranına erişmiştir. Bu sonuçlara göre MHP tam 40 Belediye Meclisi üyesi kazanmıştır. İlçe Belediye Başkan adaylarımızın aldıkları toplam oylar, 108 bin 937 olarak gerçekleşmiştir. Bütün bu başarılar övgüye ve takdire şayan başarılardır. MHP Trabzon’da 2011 Milletvekili seçimlerinde 69 bin 500 olan oyunu, 30 Mart yerel seçimlerinde 99 bin 918’e yani yaklaşık 100 bine çıkarmıştır. Oysa 2011 seçimlerinde 266 bin Demeli Trabzon'da oyunu en çok arttıran parti MHP'dir Oysa Büyükşehir Belediye Başkanı oyları ve diğer illerdeki Belediye Başkanlığı oyları Türkiye’deki nüfusun tamamını kapsamamaktadır. Gerçek olan şudur: 2011 yılında Türkiye’de toplam 5 milyon 585 bin 513 oy alan MHP, son seçimlerde oylarını 2 milyon 133 bin 286 artırmış, toplam 7 milyon 718 bin 799’a çıkarmıştır. Bir başka deyişle MHP 2011’de yüzde 13 olan oy oranını, yaklaşık yüzde 18’lere çıkarmıştır. Bu rakamlar MHP’nin tarihinde eriştiği en yüksek seçmen desteğini yansıtmaktadır ve önemli bir başarıya işaret etmektedir." Demeli, MHP’nin Türkiye’de gerçekleştirdiği başarının bir benzerini de Trabzon’da gerçekleştirdiğini ve CHP’yi geride bırakarak ikinci parti konumuna yükseldiğine dikkat çekti. 30 Mart seçimlerinde D DP Lideri Gültekin Uysal yaptığı yazılı açıklamada, şunları kaydetti: "30 Mart seçimleriyle ortaya çıkan neticeyi değerlendirdiğimizde; müşterek değerleri yeniden inşa edecek bir ruhla, Merkez Sağ siyaseti yeniden ete kemiğe büründürmemiz lazım. Milletvekili Bal ayrıca, Seyhan 3. Seçim Kurulu’ndaki 114 sandıkla ilgili yapılan itiraz sonucunda 64 oyun AKP lehine, 60 oyun da MHP lehine geçerli olduğunu, bu durumun da sonucu değiştirmeyeceğini anlattı. Bal, Sözlü’nün Pazar veya Pazartesi günü mazbatasını alarak yeni görevine başlayacağını da vurguladı. CİHAN MHP’nin Trabzon’da, 1999 milletvekili seçimlerindeki yüzde 21 oyla birinci olduğu oy oranını yakaladığını ve tarihindeki en geniş seçmen desteğine ulaştığını anlatan Demeli, "MHP 1999 milletvekili seçimlerinde Trabzon’dan 83 bin 967 oy almış ve yüzde 21 oy oranını yakalamıştı. larıdır. Çünkü bu parametre nüfusun tamamını kapsamaktadır. Bu oylar, partilerin gücünü gösteren ve bilimsel esaslara göre milletvekili seçimleri ve önceki İl Genel Meclisi seçimleri ile kıyaslanabilen oylardır. emokrat Parti (DP) Genel Başkanı Gültekin Uysal, 30 Mart Mahalli Seçim sonuçlarını değerlendirirken “Merkez Sağ” çağrısı yaptı ve “Merkez Sağ siyaseti yeniden ete kemiğe büründürmemiz lazım.” dedi. Bugün itibariyle ilçe seçim kurullarının kararlarını tamamlayıp il seçim kuruluna birleştirme tutanaklarını göndereceğini söyleyen MHP’li Bal, il seçim kurullarının da yasada belirtilen süreç içerisinde mazbatasını Sözlü’ye verecek veya varsa itirazı değerlendireceğini anlattı. HP Trabzon İl Başkanı Muammer Demeli, seçimlerde Trabzon’da oyunu en fazla arttıran parti olduklarını söyledi. Demeli, partisinin il başkanlığında düzenlediği basın toplantısında, 30 Mart seçimlerinin sonuçlarıyla ilgili değerlendirmeler yaptı. M DP Genel Başkanı Uysal: Merkez sağ siyaseti yeniden ete kemiğe büründürmek lazım Bu aşamadan sonra il seçim kurulu ve Yüksek Seçim Kurulu’na itirazların hukuken mümkün olduğunu ifade eden Bal, bu itirazlardan da hiçbir sonuç çıkmayacağını açıkladı. Büyükşehir Belediye Başkan adayları Hüseyin Sözlü’nün görevi AKP’nin diktatör anlayışı çerçevesinde 2009 yılında görevden aldığı ve ancak 30 Mart seçimleri sonrası görevine iade ettiği MHP’li Aytaç Durak’tan devralacağını dile getiren Milletvekili Bal, bunun adaletin tecillisi açısından mutluluk verici olduğunu ifade etti. illiyetçi Hareket Partisi (MHP) Konya Milletvekili Faruk Bal, itirazlar sonucu yapılan sayımlara göre Adana’da adayları Hüseyin Sözlü’nün 22 bin oy farkıyla seçimi kazandığını söyleyerek, “Sayın Sözlü’nün önüne konulmak istenen takoz kaldırılmıştır” dedi. Bal, Sözlü'nün pazar veya pazartesi günü mazbatasını alacağını da ifade etti. 7 605 oy alan AKP’nin oyları, 30 Mart’ta 247 bin 844’e gerilemiştir. CHP ise 2011 seçimlerinde aldığı 83 bin 198 oydan, 30 Mart seçimlerinde yaklaşık 73 bine düşmüştür. Bu tablo Trabzon’da MHP, CHP ve AKP’nin son 3 seçimdeki karnesini açıkça ortaya koymaktadır." ifadelerini kullandı. MHP’nin Trabzon’da ikinci parti konumuna yükseldiği ve bundan sonraki seçimler için önemli bir sıçrama zemini elde ettiğini kaydeden Demeli, "Tabiri caizse MHP artık Trabzon’un anamuhalefet partisi haline gelmiştir. Bundan sonraki hedefimiz; hem Trabzon’da hem de Türkiye’de birinci ve aynı zamanda iktidar olmaktır." dedi. Demeli, iddialı oldukları Ortahisar Belediyesi’ni kazanmak için gerekli her türlü çalışmayı yaptıklarını, sonucun kendileri için hayal kırıklığı olduğunu belirtti. Demeli, her şeye rağmen milletin tercihine de saygılı olduklarını sözlerine ekledi. M.Mustafa Rıfak GÜLEK-EKONOMİ Aksi takdirde bir yanda etnik siyasete mahkum olmuş, bir yanda din referansıyla bir kutuplaşmanın AKP-CHP denkleminde hapsolduğu siyasetten, bir netice çıkarabilme imkanımız yoktur. DP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, halkı dayanışmaya, demokratik kamuoyunu Ağrı konusunda duyarlı olmaya çağırdı. B Ağrı'daki seçim sonuçlarına yönelik AK Parti'nin müdahale girişimleri hakkında yazılı açıklama yapan Selahattin Demirtaş, "Ağrı merkez yerel yönetim seçimlerinde partimizin başarısı sonucunda AKP’nin yaptığı itirazlar reddedilmiş, ancak buna rağmen sudan gerekçelerle yeni itirazlar yapılarak Belediye Başkanımız Sayın Sırrı Sakık’a mazbata verilmesinin önüne geçilmeye çalışılmıştır. Son olarak YSK’ya yapılan itiraz da reddedilerek dosya tekrar Ağrı İl Seçim Kurulu’na iade edilmiştir. Ancak her ne hikmetse Ağrı İl Seçim Kurulu’nda AKP’nin haksız itirazlarını reddeden hakim aniden 6 günlük izne ayrılmıştır. Bu arada çevre illerden yüzlerce polis Ağrı’ya sevk edilerek bütün şehir ablukaya alınmış ve AKP’nin yapacağı yeni itiraz sonucunda seçimin AKP lehine sonuçlanmasının alt yapısı ve hazırlığı tamamlanmıştır." dedi. "İL SEÇİM KURULU, SEÇİMİ AKP LEHİNE ÇEVİRMEK ÜZERE PLAN İÇİNE GİRDİ" Demirtaş, bütün hazırlıklardan anlaşıldığı üzere İl Seçim Kurulu’nun seçimi AKP lehine çevirmek üzere bir plan içine girdiği, emniyet ve valiliğin de olası halk tepkisini sert bir şekilde bastırmak üzere kentte sıkıyönetim hazırlığı yaptığını dile getirdi. Tüm bu olanların AKP Hükümetinin ateşle oynamasından başka bir şey olmadığına vurgu yapan Demirtaş, "Halkın iradesini hileler yoluyla hiçe sayma geleneği Ağrı’da ilk defa gerçekleşmiyor. 2009 seçimleri de aynı şekilde hırsızlıkla AKP lehine çevrilmişti. Ancak bütün bu olanlar AKP’nin çirkin yöntemlerden vazgeçmediğini göstermektedir. Partimiz üst düzeyde bir Genel Merkez heyetini daha Ağrı’ya gönderecektir. Umut ediyor ve diliyoruz ki Ağrı’da bir kez daha küçük hesaplar içerisine girilmez ve halkın iradesine saygı duyulur. Aksi durumda halkımızın öz gücüyle ve bütün meşru yollarla her yerde geliştireceği direnişi durdurmaya AKP’in gücü yetmeyecektir. Halkımızı Ağrı’yla dayanışmaya, demokratik kamuoyunu Ağrı konusunda duyarlı olmaya çağırıyoruz." dedi. CİHAN O nedenle, memleketin sorumlu bütün insanları, öncelikli bir değerlendirme yaparak, Türkiye’ye dayatılan bu tercihlerin, milletin gönlünde ve geniş kitlelerde bir karşılık bulmadığını onlar da bilmeli. Bu açıdan, dayatılan bu siyasal mühendislikle, bir sonucun elde edilemeyeceğini bu seçimler göstermiştir." "ANADOLU AJANSI BİLE MANİPÜLASYON ARACI OLARAK KULLANILDI" İktidar partisinin inançlı ve mütedeyyin insanları vebale ve suça ortak ederek, öte yandan vatandaşın borcunu arttırıp riske ortak ederek bir mengenede sıkıştırdığını iddia eden Uysal, "Bu nedenle Türkiye’nin sağlıklı bir karar verebilme imkanı zaten olamazdı. Adeta parti devleti haline dönüşmüş devletin, bırakın maddi imkanlarını, kolluk kuvvetlerini, istihbarat kuvvetlerini, devletin resmi ajansı olan Anadolu Ajansı’nın bile seçim akşamı, bir manipülasyon aracı olarak kullanmaya çalıştığı bu iklimde Türkiye, doğruyu, hakikati arama mecburiyeti içerisindedir." dedi. "CENDEREDEN ORTAK İRADE İLE ÇIKILABİLİR" DP Genel Başkanı Uysal, sözlerini şu şekilde sürdürdü: "Bu seçim sonucuyla, kendisine muhalif gördüğü bütün unsurları bir husumet odağı ve düşman olarak görüp yerle bir etmek mantığında bir dilin ve bir icraatın sahipleridir. Bürokrasiden başlayarak, adli kolluk dahil olmak üzere kolluk kuvvetlerini, savcıları, hakimleri altüst ederek, seçimleri yargı alanında da siyasallaştırıp, militanlaştırarak geldiğimiz hal ortadadır. Bütün olumsuzluklara rağmen bu cenderenin içerisinden meşru çizgiler içerisinde çıkacak yolu, yine insanlarımızın ortak iradesiyle bulacağını ümit ediyorum." CİHAN 8 Gündem Burhan Kuzu: Ya başkanlık ya da pişmanlık uhalefete seslenen Meclis M Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "Ya başkanlık ya pişmanlık. Gelin önce yarı başkanlık sistemi ile başlayalım." dedi. Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile birlikte yeniden gündeme gelen , "Yarı başkanlık 7 NİSAN Muhalefete seslenen Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, "Ya başkanlık ya pişmanlık. Gelin önce yarı başkanlık sistemi ile başlayalım." dedi. başkanlık sistemini getirmek için çalışacağı yorumlarını değerlendirdi. tartışmaların yaşanacağına dikkat çekerek, şöyle devam etti: Türkiye için tek çözümün "Başkanlık sistemi" olduğunu savunan Burhan Kuzu, bugün olmasa da bu sistemin bir gün geleceğini dile getirdi. Başbakan Erdoğan'ın Köşk'e aday olup olmayacağı konusunu "Başbakan'ın takdiri" diye yorumlayan "Yarı başkanlık sistemi olursa fiili tartışmaları beraberinde getirir. Buna da anayasal çözüm getirilebilir. Nedir bu; mevcut Anayasa'da "Cumhurbaşkanı seçilirse partisi ile ilgisi kesilir' bunu Anayasa ile değiştirerek "partisi ile ilişiği kesilmez' Kuzu, "Ama bu sistem bugün Tayyip Bey'e yarın başka birine. Geçmişte de Özal ile gündeme geldi. Demirel, Çiller için söylendi. Dolayısıyla bugün onlar yok. Kişiler gidici ama sistem kalıcı olacak" dedi. Muhalefet partilerine seslenen Kuzu, "muhalefete bir çağrı yapıyorum; gelin bu sistemi beraber getirelim. Türkiye için tek çözüm tam başkanlık sistemi ama bir adım atarak yarı başkanlık sistemi ile başlayabiliriz. Birkaç maddelik Anayasa Değişikliği yeter" diye konuştu. Kuzu, Başbakan'ın Köşk'e çıkması halinde, başkanlık sistemi tartışmalarının önce fiili ardından da hukuki hale getirebiliriz. Başkanlık sistemi tartışmaları başlamışken yeni bir adım atabiliriz. Bu meseleyi bir Tayyip Bey meselesi olarak görmemesi lazım muhalefetin. Bu tartışmaları başbakan üzerinden götürmek doğru değil. Geçmişte de aynı tartışmalar yaşandı. Turgut Özal, Süleyman Demirel, Tansu Çiller için söylendi. Onlar gitti ama sıkıntı kaldı. Bir gün herkes gidecek ama sıkıntı devam edecek. Onun için diyorum ki, muhalefet ile birlikte bu işi beraber çözelim. Yarı başkanlık sistemi ile başlayalım. Bugün Tayyip Bey için olur yarın CHP, MHP ya da başka bir parti için. Türkiye eninde sonunda bu sisteme gidecek başka yolu yok." Bahçeli'den lideri Türkeş'e anlamlı vefa HP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi; yalnızca oy oranlarına, yüzde hesaplara bakılarak anlaşılamaz. Türkiye haritasının değişik renklere boyanmasıyla tanımlanamaz, tasvir edilemez” dedi. M MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş, vefatının 17’nci yılında Beşevler’deki Anıtmezarı başında dualar ile anıldı. Anıtmezar’da düzenlenen anma törenine, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Bahçeli, merhum Türkeş’in mezarına kırmızı beyaz karanfiller bıraktı. Kabirdeki çiçeklere bir ibrikle su vererek dua eden Bahçeli, kabre Türkeş’in doğum yeri olan Kayseri’nin Pınarbaşı İlçesi’ne bağlı Köşkerli köyünden getirilen toprağı da serpti. Törenin ardından konuşma yapan Bahçeli, 17 yıldır Nisan ayının 4’üncü günü manevi bir görevi yerine getirmek için toplandıklarını belirterek şöyle konuştu: “Bugün bir kez daha Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in kabri başındayız. Aziz hatıralarını dua, hürmet ve minnetle yâd ediyoruz. Fatihalarımızı ruhuyla buluşturuyor, geride 2014 Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA bıraktığı hizmet ve eserlere şükran duyuyoruz. Merhum Türkeş Bey ömrünü ülkülerine adayan, varlığını milletinin bekasına ve devamlılığına hasreden örnek bir dava insanıdır. Hepimiz biliyor ve şahadet ediyoruz ki, fani hayatı mücadeleler içinde geçmiştir. Lefkoşa’da başlayıp Ankara’da sonlanan 80 yıllık yaşamında zorluklardan asla yılmamıştır. Derecesi, seviyesi ve boyutu ne olursa olsun hiçbir tehditten korkmamıştır. İnandığı doğrularından, tertemiz hedeflerinden taviz vermemiştir. Türk siyasetine yeni bir soluk, yeni bir yorum ve yeni bir vizyon getirmeyi başarmıştır. Milletimizin kutlu bağrında bir cevher gibi işlenmeyi bekleyen milli, manevi ve tarihi değerlerden bir siyaset modeli kurmuş ve Türk milletinin vicdanına tercüman olmuştur. Türk milliyetçiliğinin fikir sahasında kalmayıp siyaset sahnesine inişi, bir plan dâhilinde sosyal ve ekonomik sorunlara cevaplar üretmesi merhum Türkeş Bey’in öncülüğünde gerçekleşmiştir. Bizatihi kendi sözleriyle ifade edecek olursak; Türk milliyetçiliği akımı, Milliyetçi Hareket Partisi’yle, tarihte ilk defa siyasi bir partinin programı YSK'nın yürüttüğü hazırlık çerçevesinde, ağustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için 56 ülkede, 118 temsilcilikte sandık kurulması öngörülüyor. A gerektiğinden yurt dışındaki vatandaşlarımızın seçimlere katılım oranı çok düşük oluyordu. Şimdi direkt, ülkenin geleceğinde daha fazla söz sahibi olacaklar" dedi. 56 ÜLKEDE 118 TEMSİLCİLİK Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yurt dışındaki vatandaşların ilk defa bulundukları ülkelerde oy kullanabileceklerini n müjdesini veren İşler, "Şimdi vatandaşlarımız yaşadıkları ülkelerdeki büyükelçilik veya konsolosluklar ile uygun görülen mekânlarda oy kullanabilecek. Sadece pasaportla değil, Türkiye Cumhuriyeti kimlik Türkiye'den Oğuzhan Şahin'in haberine göre; seçmen kütüğünde kayıtlı seçmenlerin oy kullanması esnasında, siyasi parti temsilcileri ve memurlardan oluşan 5 kişilik bir sandık kurulu iş başında olacak. Yurt dışında 4 gün oy kullandırılması planlanıyor. Almanya'da 7, ABD'de 6, Fransa'da 5 yerde oy kullandırılması öngörülüyor.CİHAN Çağırıcı mazbatasını aldı 0 Mart seçimlerinde 242 bin 3Belediye 245 oy alarak tekrar Bağcılar Başkanı olan Lokman Çağırıcı resmen makamına oturdu.30 Mart seçimlerinde 242 bin 245 oy alarak tekrar Bağcılar Belediye Başkanı olan Lokman Çağırıcı mazbatasını aldı.Bağcılar Kültür Merkezi önünde yapılan törene Çağırıcı, meclis üyeleri, partililer ve vatandaşlar katıldı. Mazbatasını alan Çağırıcı yaptığı konuşmada "Bu onuru bana yaşattığınız için hepinize şükranlarımı sunuyorum. HP Genel C Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, dün Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısında "Gerekirse İzmir kaybedilir ama Türkiye partisi olunur" diye bir cümlenin kullanılmadığını bildirdi. Koç, yazılı açıklamasında, MYK'nın dün parti genel merkezinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. elevizyonda bir T programa katılan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç , gündeme dair soruları cevapladı. Başbakanın cumhurbaşkanlığı adaylığı içinde önemli açıklamalarda bulundu. NTV'de soruları yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuyor. AA tartışması Öncelikli hedefim Bağcılar'da oturan hemşerilerimizin gönlüne girmekti. Kardeşçe bir seçim süreci yaşadık. O nedenle seçime giren tüm siyasi parti temsilcilerine, teşkilatlarına teşekkür ediyorum. (AA Genel Müdürü Kemal Öztürk) Ben çok iyi bililyorum, o akşam, bunun şahitleri ispatları da var, 21 saat işinin başından ayrılmadı, Ajansta bu işi yöneten arkadaşlarla bir arada durdu. Sonra merak saikiyle belki nabız yoklamak için AK Parti Genel Merkezi'ne gitmiş olabilir. Ajansımıza ve Genel Müdüre yönelik bu ithamların, bu suçlamaların asılsız olduğunu söylemek istiyorum. Ama gazetecilerin özgürlükleri kısıtlanmamalı ve sadece 'AA muhabiridir' diyerek 'vurun, saldırın' şeklinde bir yönlendirme kesinlikle yapılmamalı. Bütün gazeteci arkadaşlarımızı, bütün medya kuruluşlarımızı da AA'ya ve muhabirlerine yapılan saldırıları kınamaya davet ediyorum. Birinci turda yüzde 51 alırız Tayyip Erdoğan'a Çankaya yolu açıldı. Seçim sonuçları bunu gösterdi. Bu genel seçim olsaydı tahminim yüzde 50'yi aşacaktı. 1. turda yüzde 51'i bulabileceğimize inanıyorum. Sayın Başbakanımız aday olmak isterse bence sayın Gül buna saygı gösterecektir ve onun adaylığını destekleyecektir. Yıllardan beri arkadaşlığımız ve parti içerisindeki hem hukukumuz hem de iki arkadaş, dost olarak birbirlerine duydukları saygıdan ve nezaketten dolayı böyle olacaktır. 3 dönem kuralı 3 dönem kuralı bizim için geçerli ama Cumhurbaşkanımız için değil. Bu bir tüzük kuralıdır, olağanüstü kongreyle değişebilir. aşbakan Tayyip Erdoğan da bu önerilere destek verince çalışmalar daha da hızlandırıldı. Hükümet, önümüzdeki dönemde demokratikleşme açısından son derece önemli 4 adım atacak: DAR YA DA DARALTILMIŞ BÖLGE: Geçen aylarda Meclis'te kabul edilen demokratikleşme paketi kapsamında Türkiye'nin dar ya da daraltılmış bölge sistemine geçmesi gündeme gelmişti. Başbakan Erdoğan, muhalefetin istemesi halinde konuyu gündeme taşımaya hazır olduklarını açıklamıştı. Muhalefetten bu konuda bir tepki gelmeyince öneri rafa kaldırıldı. ervin Buldan, P Reuters'a yaptığı açıklamada çözüm sürecininde atılacak adımlara göre Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan Erdoğan'a destek verebileceklerini söyledi. Reuters'ın sorularını yanıtlayan Buldan, 30 Mart yerel seçim sonuçlarını değerlendirerek, Ağustos ayında yapılacak olan cumhurbaşkanlığı seçimlerinde alacakları tutuma ilişkin soruları yanıtladı. istifa ederim diye" ifadelerini kullandı. eleştirdiği açıklamasında Kılıçdaroğlu'nun seçim stratejisini eleştirerek partinin gerilemediğini dibe vurduğunu söyledi. CHP'nin yerel seçim sonuçlarıyla ilgili bir kazanmışlık algısı oluşturmaya çalıştığını kaydeden Mengü, gerçeğin ise böyle olmadığını savundu. Cumhuriyet Halk Partisi'nde seçim sonuçları, muhalif sesleri yükseltti. CHP Manisa eski Milletvekili ve Parti eski Meclisi üyesi Şahin Mengü, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert sözlerle eleştirdi. CHP'nin 2011 seçimlerinde 11 milyon 155 bin seçmenle yüzde 25.98 oy aldığına işaret eden Mengü, 30 Mart yerel seçimlerinde ise il genel meclisi bazında 11 milyon 270 bin seçmenin oyuyla yüzde 25.7 oy oranında kaldığına dikkat çekti. Kendi blogunda seçim sonuçlarını değerlendiren Mengü, "Dibe vurduk Kemal Bey dibe! Bir daha siz siz olun, büyük lokma yiyin ama büyük laf etmeyin, yüzde 40 almazsam DİBE VURDU! Partinin "yerinde saymadığını" tam anlamıyla "dibe vurduğunu" söyleyen Mengü, CHP'nin kalesi olarak bilinen İzmir'de oyların düştüğünü ve sekiz ilçenin kaybedildiğini belirtti. Antalya, Mersin, Ordu, Artvin'in kaybedildiğini ancak Antalya ve Mersin'in kaybedilmesini kimsenin ağzına almadığını ifade eden Mengü, "Yani sahilde de kaybetmeye başlamışız. Trakya'da AKP oyları büyük artış göstermeye başlamış, CHP'de oy düşmesi olmuş. 'Metropollerde oy artışı olmuş' deniyor" dedi. CHP'NİN OYU 21-22 BANDINDA Büyükşehirlerde cemaat ve MHP oyları çıktıktan sonra CHP'nin oylarının yüzde 21-22 bandında olduğunu savunan Mengü, Kılıçdaroğlu'nu şu sözlerle eleştirdi: "Partinin temel değerleriyle oynamak yaramadı. Toplumdan beklenen karşılık alınamadı. Laikim denmekten bilinçli bir şekilde uzak duruldu. Cemaatle kayıt dışı işbirliği yapıldığı iddiası CHP'nin üzerine yapıştı kaldı. Cumhuriyetin simgesi Tunceli'nde, feodalitenin söylemiyle "Dersimliyim" dendi, Tunceli kaybedildi. Son Ankara Mitingine kadar Atatürk'ün adını ağzınıza almaktan "utandınız". CHP'nin devrimci niteliğini unuttunuz, Atatürkçülüğün sol bir hareket olduğunu bilemediğiniz için, üçüncü sınıf adamların telkinleriyle CHP'yi "muhafazakar" ilan ettiniz. Partiyi çıfıt çarşısı haline getirmeyi yenileşme zannettiniz."CİHAN "Tamamen maksatlı, gerçekle hiçbir ilişkisi olmayan bu ve benzeri haberlerin, yorumların amacı, CHP içinde fitne yaratmak, kamuoyunu yanlış bilgilendirerek CHP aleyhine yönlendirmek ve iktidar partisinin çirkinliklerini, yolsuzluklarını unutturmak için gündem değiştirmeye çalışmaktır. MYK toplantısında 'Gerekirse İzmir kaybedilir ama Türkiye partisi olunur' diye bir cümle kullanılmamış, böyle bir değerlendirme yapılmamıştır. İzmir ile ilgili bu ve benzeri hiçbir değerlendirme yapılmamıştır. Gazetelerde yer alan haber veya yorumların tamamı asparagastır."CİHAN B CHP'Li iSiMDEN KILIÇDAROĞLU'NA AĞIR ELEŞTiRi HP'li eski milletvekili Şahin C Mengü, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu sert dille Toplantıda, bazı MYK üyelerinin, "Doğu'ya açılımda İzmir'i kaybederiz korkusu var. Kaldı ki böyle bir durum yaşanmaz. İzmir'dekiler de barış sürecine büyük oranda olumlu bakıyor. Gerekirse İzmir kaybedilir ama Türkiye partisi olunur" dediği iddiasının, bugün bazı gazetelerde yer aldığını belirten Koç, şunları kaydetti: AK Parti'den dört kritik adım geliyor Bağcılar'da kardeşçe bir süreç yaşattılar. Bağcılar'daki herkes bizim mesai arkadaşımızdır. Heyecanımızı hizmete döndürmek için çalışmaya devam edeceğiz" şeklinde konuştu.Mazbatasını alan Çağırıcı'yı vatandaşlar ve partililer tebrik etti. Belediye başkanının kültür merkezine gelmesinden önce bazı partililer davul, zurna eşliğinde halay çekti.CİHAN ve dünya görüşü olmuştur. Ve elbette milliyetçilik Türkİslam Ülküsünün ana damarı olarak, yarınlarımıza feyiz vermiş, ön açmış, yüreklendirmiş ve dalga dalga büyüyerek son vatanımızda sayıları 8 milyona yaklaşan insanımızın ocağından tütmüştür. Bu hakikaten de çok ciddi bir kazanım ve sonuçtur.” 1910’lu yıllarda aydınların formüle ettiği, kökü ve ideolojik tabanı Türklüğün mazideki yüzlerce asırlarından süzülmüş hatıra ve yaşanmışlıklara dayanan Türk milliyetçiliğinin artık millete mal olduğunu kaydeden Bahçeli, “Milliyetçi Hareket Partisi bunu, önyargıları yıkarak başarmıştır. Peşin hükümleri etkisizleştirerek, korkulukları devirerek sorumluluğunun fevkinde hareket etmiştir. Yapamazsınız, başaramazsınız diyen kötümserleri, engel çıkarmaya çalışan karamsarları ve kıskançlığın elebaşlarını azmimizle, cesaretimizle, millet sevdamızla ikna ve mahcup ettiğimiz ortadadır. Ne mutlu bizlere ki, 8-9 Şubat 1969 tarihinde dikilen filiz bugün 45 yaşını dolduran bir çınar olmuştur.”CİHAN CHP'li Haluk Koç, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başkanlığında gerçekleştirilen MYK toplantısında İzmir ile ilgili ortaya atılan iddiaların gerçekleri yansıtmadığını ifade etti. numarasını taşıyan nüfus cüzdanı ile de oy verebilecek" dedi. ğustos ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaklaşık 2.7 milyon gurbetçi ilk defa yaşadıkları ülkelerde oy kullanabilecek. 9 CHP'li Koç İzmir söylemlerine cevap verdi Köşk'ün kilidini gurbetçiler açacak seçimlerinde 2.7 milyonu aşkın gurbetçinin oy kullanacağını belirterek, "Daha önceki seçimlerde gümrük kapılarına gelmek Kuzu, ANKA'ya yaptığı açıklamada; Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda yarı 7 NİSAN HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA aşbakan B Yardımcısı Emrullah İşler, Köşk sistemi" tartışmaları devam ederken, Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu'dan muhalefete çağrı geldi. Kuzu, "Ya başkanlık ya pişmanlık. Biz pişmanlık demeden gelin önce yarı başkanlık sistemi ile başlayalım. Türkiye'nin çözümü esas olarak tam başkanlık ama yarı başkanlık sistemi ile başlayabiliriz. Bunun için de birkaç maddelik Anayasa Değişikliği yeter. Pişman olmadan başkanlık sistem için ilk adımı atalım" dedi. 2014 yaptığımız toplantının ardından hükümete Öcalan'ın süreçte adım atılması gerektiği yönündeki sözlerini iletmiştik. Bundan sonra hükümetin yapması gereken tek şey somut ve pratik adımlar atmak, yasal düzenlemeler yapmak ve süreci ilerletmek, böyle bir beklentimiz var." Buldan, seçim sonuçlarını değerlendirmek amacıyla PKK'nın İmralı'da hapisteki lideri Abdullah Öcalan ile görüşmek için Adalet Bakanlığı'na başvuru yaptıklarını belirterek, görüşmenin gelecek hafta olabileceğini kaydetti. SOMUT ADIM ATILMASI LAZIM Terörle Mücadele Kanunu'nın kaldırılması, TCK'da yapılacak değişiklikler, KCK tutuklularının serbest bırakılması, faili meçhul cinayetlerin aydınlatılması ve görüşmelerin yasal bir zemine oturtulması gibi alanlarda adım atılmasını beklediklerini kaydeden Buldan, "Meclis kapanmadan 1-2 ay içinde pratik ve somut adımların atılması gerekiyor" dedi. Öcalan ile ele alacakları iki önemli konu bulunduğunu, birincisinin yerel seçimlerin sonuçları ikincisinin de çözüm süreci olduğunu söyleyen Buldan, Öcalan'ın bu iki konuyla ilgili bir perspektif sunmasını beklediklerini ifade etti. Yerel seçim sonuçlarının hükümeti adım atma konusunda rahatlatıp rahatlatmadığı sorusuna karşılık da Buldan, şu yanıtı verdi: "Öyle olması gerekiyor. Çünkü hem AKP hem de BDP'ye verilen oyların barış sürecine destek anlamına gelmesi gerekiyor. Buldan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hükümetin çözüm süreci konusunda artık duyarlı olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü biz en son Çünkü Kürtler Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da daha çok BDP'ye oy verdiler ama AKP'ye oy verenler de oldu. Bunda yani AKP ve BDP'ye giden oylarda barış sürecinin çok etkili olduğunu düşünüyorum. Eğer hükümet bu sonuçları böyle okuyabilirse yani barış sürecine destek olarak okuyabilirse, daha bir duyarlılık gösterip somut adımlar atma çabası içine girebilir." birlikte bölgede sağlanan barış ortamından memnun olan Kürtlerin, BDP aksi bir karar alsa bile cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Erdoğan'a destek vereceğine ilişkin yorumların hatırlatılmasına karşılık da şunları kaydetti: Cumhurbaşkanı seçimi Başbakan Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığına aday olması durumunda destek verip vermeyecekleri konusunda henüz karar vermediklerini ancak kararlarında çözüm sürecindeki adımların etkili olacağını belirten Buldan, şöyle konuştu: "Ben sanmıyorum, çünkü Kürtler biraz da müzakere sürecinin gidişatına bakacaktır. Hükümet biraz da yerel seçimlerden sonra sürece devam edilecek ve bazı adımlar atılacak algısını oluşturduğu için Kürtlerden yüksek oranda oy aldı. "Bizim alacağımız kararın barış ve müzakere süreci ile bağlantılı olduğunu, hükümetin atacağı adımlarla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Yani hükümet, bakalım sürece ilişkin nasıl adımlar atacak? Basit, gözle görülür, Kürtleri tatmin edecek ve taleplerini karşılayacak adımlar olursa BDP ve HDP de buna ilişkin önemli kararlar alabilir. Ama şu aşamada destekleriz ya da desteklemeyiz diye bir şey söylemek pek doğru değil." BDP AKSİ KARAR ALSA BİLE... Buldan, çözüm süreci ile Dolayısıyla eğer süreç bu şekilde hükümetin adım atması ile ilerlerse onların dediği gibi olabilir ama adım atılmaz ve süreç ilerlemezse Kürtlerin fikirleri değişir. Yani Kürtlerin oyları çantada keklik gibi görülmesin." Buldan, Öcalan'ın bu konuda yapacağı bir çağrının da çok etkili olacağını söyleyerek, "Öcalan'ın sürecin ilerleyip ilerlemediği konusundaki görüşleri belirleyici olacak ve yapacağı çağrı da Kürtler üstünde etkili olacaktır. Öcalan'ın yapacağı en ufak bir çağrı Kürtler üstünde etkili olur dolayısıyla hükümet buna dikkat etmeli" dedi. AK Parti bu konudaki çalışmayı tekrar gündeme getirecek. Bu iki sistemden biri tercih edilerek yasal düzenlemeler yapılacak. 2015 yılının Haziran ayında yapılacak milletvekili seçimlerine bu düzenleme yetiştirilmeye çalışılacak. Dar bölge seçim sistemine geçilmesi halinde Türkiye 550 seçim çevresine bölünecek. Her bölgede en çok oyu alan milletvekili seçilmiş olacak. Daraltılmış bölgede ise her bölge 2-5 milletvekilinden oluşacak. Dar ya da daralmış bölge seçim sistemine geçildiğinde uygulanmaya başlanmasından bu yana tartışmalar neden olan yüzde 10'luk Türkiye barajı da kaldırılacak ya da yüzde 5-7'ye indirilecek. ŞEFFAF SİYASET: Türkiye'nin uzun yıllardır tartışıp bir türlü adım atamadığı konulardan biri de siyasetin finansmanı. AK Parti, daha önce bu konuda yaptığı çalışmaları da revize ederek Meclis gündemine taşıyacak. Yapılacak düzenleme ile partiler ve seçimlerde adayların nerelerden yardım ya da bağış aldığı, alınan paraların nerelere harcandığını seçmenin görebileceği bir sistem oluşturacak. Bu kapsamda, milletvekili, belediye başkan adayları ile seçime katılacak partiler, bankada hesap açtıracak. Seçimlerde kullanılmak üzere elde edilen her türlü gelir bu hesaba aktarılacak. Böylece hangi adaya kimin ne kadar para verdiği, paranın nasıl harcandığı takip edilecek. Bu hesaplar, YSK ile yetkili il ve ilçe seçim kurullarınca denetlenecek. Yasalara aykırı harcama yapanın milletvekilliğinin düşürülmesi, siyasi partilerin ise parasının alınması gündeme gelebilecek. Tüzel kişilerin seçimlerde kullanılmak üzere adaylara yapacağı bağışların sınırları YSK tarafından belirlenecek. Bağışlar, makbuz karşılığı yapılacak. Para dışında kalan mal ve hizmet sunumları mutlaka kayda geçirilecek. ALEVİ AÇILIMI: Demokratikleşme paketi kapsamında gündeme taşınması öngörülen ancak çalışmalar tamamlanamadığı için ertelenen Alevi açılımı tekrar gündeme taşınacak. Yapılacak düzenleme ile cemevlerinin statü sorunu çözülecek. Cemevlerine devletin yardım yapması sağlanacak. YEREL YÖNETİMLER ÖZERKLİK ŞARTI: Yerel yönetimler özerlik şartı ile ilgili Türkiye'nin çekinceleri kaldırılacak. Böylece yerel yönetimlerin yetkileri arttırılacak. Yerel yönetimler her şeyi merkeze sorup yapmak zorunda kalmayacak. Türkiye Avrupa Konseyi Yerel Yönetimler Özerklik Şartı'nı, 1988 yılında çekince koyarak imzaladı, 1991 yılında Meclis'te onaylandı ve yürürlüğe girdi. Avrupa Konseyi üyesi 45 ülkenin imzaladığı şartnameyi Fransa, Belçika gibi bazı ülkeler parlamentolarından geçirmedi. Türkiye'nin 8 maddeye koyduğu çekincesi, Güneydoğu Anadolu Bölgesi için sorun yaratacağı düşüncesi ile bir türlü kaldırılamadı. Aynı gerekçe ile sözleşmede yer alan diğer düzenlemeler de yerine getirilemedi. CİHAN 10 7 NİSAN 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Abdülhamit BİLİCİ Uğur GÜRSES Utanıyorum BDDK'dan bankacılara 'geçiş' bileti H ak ve adalet ölçüleri açısından kabul edilemeyecek bir skandal kamuoyuna yansıdığı zaman demokrasiyle yönetilen ülkelerdeki teamüller bellidir. çıktı. Kritik konumdaki bir isimle ilgili bu duruma, Amerika gibi bireyselliğin güçlü olduğu bir toplumda “Kendi özel hayat, ne yaparsa yapsın” diye bakılmadı. En önemli kural, soruşturmanın hiçbir şüpheye yer bırakmayacak kadar özgürce yürütülmesidir. Hukuk çerçevesinde soruşturmayı yürüten yargı ve onun emrindeki kolluk kuvvetlerine müdahale edildiğine dair en küçük ima bile demokrasilerde intihar olarak kabul edilir. Çünkü böyle bir ilişki, ABD çıkarlarını tehlikeye atacak bir şantaj aracı olabilirdi. Suçun örtbas edilmeye çalışıldığı izlenimi verir. Medya, kamu yararı olan ve haber değeri olan bilgileri kendi gazetecilik süzgecinden geçirdikten sonra olayın perde arkasını özgür biçimde halka aktarır. Böyle bir davranış kabul edilemez, hem bir eş hem de böyle bir kurumun lideri olarak” ifadelerini içeren e-mailini tüm CIA çalışanlarına gönderdi ve ismi gelecekteki muhtemel başkan adayları arasında geçmesine rağmen köşesine çekildi. Marjinal Hakkında iddia olan kimseye suçlu nazarıyla bakılmaz. Beraat-i zimmet asıldır. Ancak konumu gereği soruşturmanın selametini etkileyecek konumdakiler, ya istifa eder ya da aklanana kadar görevden el çektirilir. Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, rüşvet alarak kamu gücünü kötüye kullandığı, yatak odasına istif edilmiş çelik kasalar ortaya çıktığı veya ayakkabı kutularını dolduran milyon dolarlarla yakalandığı için değil, bir iş adamı arkadaşından aldığı 500 bin euroluk düşük faizli krediyi eyalet meclisinden gizli tuttuğu ve bunun medyaya yansımasını engellemeye çalıştığı ortaya çıkınca hiç beklemeden istifa etti. “Bana duyulan güven zedelendi. Bu yüzden istifa ediyorum” diyen Wulff, temizlenmek için manastıra kapandı. İkinci örnek, Obama tarafından büyük beklentilerle ABD’nin en kritik kurumlarından CIA’nın başına getirilen 4 yıldızlı General David Petraeus. CIA başkanının özel e-maillerinin güvenliğiyle ilgili FBI’nın yaptığı araştırmada, evlilik dışı bir ilişki içinde olduğu ortaya Olayın ortaya çıkması üzerine hemen istifasını açıklayan Petraeus, “37 yıllık evliliğinin ardından böyle bir ilişkiye girerek çok yanlış bir şey yaptım. çevrelerde bir sürü komplo teorisi uçuştu ama demokrasi, şeffaflık, ahlak ve hukuk ilkelerinden sapılmadı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü, içinde bakanların, bakan çocuklarının, bir kamu bankası genel müdürü, bir belediye başkanı ve işadamlarının yer aldığı rüşvet ve yolsuzluk davasıyla ilgili ilk haberleri duyduğumda önce inanamadım. Sonra kaç yıldır bizzat tanıdığım, oturup konuştuğum muteber isimler ve yakınlarıyla ilgili medyaya yansıyan belge ve iddiaları okudukça şaşırdım. Yasal dinlemelere yansıyan ifadeleri, rüşvet, hediye ve suiistimalleri okudukça, yıllardır en zor zamanlarında destek verdiğim, gücünün arkasında oylarımla pay sahibi olduğum, temizlik iddiasını taşıyan ‘AK’ Partili bu kadar üst düzey isimlerin yaptıklarını görünce şaşkınlığım hayal kırıklığına dönüştü. Kendimi teselli için, “Olabilir, bu kadar büyük bir parti içinde yanlış yola düşenler olabilir. Sonuçta insanız. Biz de Almanya, ABD gibi demokratik bir ülkeyiz. İstifa ederler, belki de yargı sonucunda aklanırlar” diye düşündüm. Ama sonrasında gözümüz önünde yaşananlar hayal kırıklığımı, ülkenin geleceğiyle ilgili ciddi karamsarlığa dönüştürdü. Çünkü böyle bir rezaleti ortaya çıkaran kamu görevlileri ödüllendirileceğine soruşturmayı yürüten savcıların, gece yarısı toplantılarıyla önleri tıkandı. Yetmedi, İstanbul Emniyet Müdürü görevden alındı. Ankara ve diğer birçok şehirde organize suç birimlerinin başındaki şefler değiştirildi. Somut suçun üzerine gitmek yerine ABD, İsrail komplo teorileri üretildi. Tüm bunlar yapılırken vahim iddialarla suçlanan bakanlar yerlerinde kaldı. Eskiden derin devletin sürekli yaptığı gibi Hizmet Hareketi’ni düşmanlaştırmaya dönük bir karalama kampanyası ve yargı, emniyet dışındaki kurumları da kapsayan bir cadı avı başlatıldı. Dershane tartışmasından aylar önce başlamasına rağmen soruşturma sanki bunun parçası gibi gösterildi. Şimdi hayal kırıklığım, utanca dönüşmüş durumda. Normal bir demokraside olması gerekenlerin tam tersi ülkemizde yaşandığı için, siyasetçilerimiz, medyamız, aydınlarımız bu kadar savrulduğu için utanıyorum. Umarım, ülkemize bunu reva görenler de azcık utanırlar. Allah hepimize akıl, anlayış, insaf, hakperestlik ve muhabbet nasip etsin. Zaman 16 Ocak 2014 H ortum davalarından yargılanan ve durumu uyanlar çıkıp da bu BDDK 'görüşünü' emsal olarak kullanmak isterse ne olacak? Wall Street Journal Türkiye, geçen gün şunu açığa çıkardı: Bankacılık Yasası’nda açık biçimde yasaklanmasına karşın, BDDK’nın bankaların kendi ortak ve yöneticilerinin şirketlerine kredi açmasına izin verdiği, özel bir duruma onay verdiği ortaya çıktı. Wall Street Journal Türkiye, temmuz ayında işadamı Abdullah Tivnikli’nin yönetim kurulu başkan yardımcısı olduğu Kuveyt Türk’ün, yine Tivnikli’nin birkaç şirket üzerinden dolaylı olarak yüzde 30’dan fazla paya sahip olduğu Dicle Enerji Yatırım’a kredi açtığı haberini yapmıştı. Bu haberden sonra, haberde adı geçen kişi ve banka BDDK’ya başvuruyor. BDDK da ilgili tarafın bu görüş alma talebine ağustos ayında; ortaklığın ‘dolaylı’ olması durumunda bu sınırın aşılmasında bir sorun olmadığını belirterek yazılı yanıt vermiş. mayesinin yüzde 25’i ya da fazlasına sahip oldukları şirketlere ‘her ne şekilde olursa olsun’ kredi açamıyorlar. Yasa ‘her ne şekilde olursa olsun’ diyor ama BDDK’ya göre bu durumda; bankaların ortak ya da yöneticileri birkaç şirket üzerinde ortaklık yapısı tesis ederek, kendi bankalarından bu birkaç şirketin dolaylı olarak ortak olduğu bir başka şirkete kredi açabilecekler. Doğrudan olursa ‘yasa var’, dolaylı olursa ‘olur’. Çok uzak değil, 2001 öncesinde banka ortaklarına ve yöneticilerine kendi şirketlerine tahsis ettikleri krediler yüzünden açılmış onlarca dava var. Gazeteci Necati Doğru’nun bulduğu benzetme ile bu ‘hortumlama’ davalarından onlarca banka ortağı ve yöneticisi ceza gördü. Merak ettiğim şu: Bu tür davalardan yargılanan ve durumu uyanlardan kimileri çıkıp da bu BDDK ‘görüşünü’ emsal olarak kullanmak isterse ne olacak? BDDK buna özel olarak onay vermiş oluyor. Yani kapıyı açan, yasayı ‘dolaylı’ olarak aşılmasına bilet veren BDDK. BDDK bu haberler yayımlandıktan sonra hiçbir açıklama yapmadı. İlginç ayrıntı; batık banka davalarının yargılamasını yapan ve de karar veren eski İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, 2008’de BDDK’ya hukukçu üye olarak atanmış, görev süresi geçen kasım ayı sonunda bitmişti. Bankacılık Kanunu’nun 50. maddesine göre bankalar, kendi yönetim kurulu üyelerine, genel müdür ve yardımcılarına ve kredi açmaya yetkili mensuplarına ya da bunların eş ve çocuklarına, tek ya da birlikte ser- BDDK, yukarıdaki görüşü kararlaştırıp ilgili tarafa yazdığında kurul üyesiydi. Duruşu itibariyle bu görüşe itiraz etmiş olabileceğini tahmin ediyorum. Bankalar, daha önce bilinmeyen bir işlem türünde ya da mevzu- ata dair açıklık olmayan konularda ya da tereddüt ettikleri konularda ilgili otoritenin görüşünü sorabilir; bu görüşe göre hareket etmek için. Ancak bu tür bir ‘by-pass’ yorumu 2001 öncesine dönüşün kapısını açar. Ayrıca, zaten her ayrıntısı kamuoyu tarafından bilinen bu konunun özel niteliği kalmadı. Kamuya mal olmuş bu konunun, artık BDDK tarafından ‘özel’ bir çerçevede tutulması olanaklı değil. Mutlaka kamuoyuna bu konuda açıklama yapılması gerekiyor. Örneğin bu görüşün, mevcut ticari bankalar ve finans kurumları tarafından da kullanılması, benzer uygulamalarda hayata geçirmek istenmesi durumunda ne olacak? “Hayır, size yok. Biz kuruma özel izin verdik” mi denecek? Aslında bu soruları, teknik yeterlik ve liyakat önceliğini öteleyerek birincil derecede ‘kendi felsefemize yakın arkadaşlar’ kriteri ile bağımsız kurumlara atama yapan siyasal iradeye sormak gerekiyor. Özel olarak da bu kurum atamalarında imzası olan Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’a; yasanın açık maddesindeki yasağı ‘dolaylı’ biçimde aşmak normal midir? “Bağımsız kurulların aldığı kararlar, bu kurulları atayan siyasetçileri bağlar” felsefesini dillendiren siyasal iradenin üyesi olarak, sizin imzanızla atanan üyelerden oluşan BDDK’nın aldığı kararlara ne diyorsunuz? Radikal 16 Ocak 2014 Eminönü'nde annesinin bebek arabasında iken deniz motoruna bindirmek istediği çocuk, arabadan kayıp denize düştü. 21 yıl sonra anne olmanın mutluluğunu yaşayacak Bebek arabasından kayan çocuk denize düştü anisa’da üç defa tedavi olmasına rağmen 21 yıldır çocuk sahibi M olamayan 42 yaşındaki Akide Çalik, Celal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tüp Bebek Merkezi tarafından yapılan tedaviyle hamile kaldı. Çalik ailesi, yıllar sonra çocuk sahibi olmanın mutluluğunu yaşıyor. Hafsa Sultan Hastanesi Tüp Bebek Merkezi Müdürü Prof. Dr. Tayfun Özçakır, merkezin altı ay önce kurulduğunu belirterek, bugüne kadar 26 kişinin gebe kaldığını ve gebelik oranında yüzde 40’ın üzerinde başarı elde etiklerini söyledi. Akide Çalik’in üç defa tedavi görmesine rağmen başarılı sonuç elde edemediğini aktaran Prof. Dr. Özçakır, “40 yaşın üzerinde olması, bizim için zor bir vaka. 40 yaşın üzerindeki olgularda, tüp bebek dahi yapılsa gebelik oranları 25-30 yaşındakilerle aynı olmuyor. Bu durum bütün dünyada öyledir. 25-30 yaşındakilerde gebe kalma oranı yüzde 30 civarlarındaysa 40 yaşın üstündekilerde yüzde 5 civarındadır. Bebek şu an sekiz haftalık oldu.” dedi. Her gelen hastaya tüp bebek tedavisi uygulanmadığını da belirten Özçakır, “Farklı tedaviler yapılıyor. Bizim bir diğer avantajımız, bölgemizdeki tek resmî kurum olmamızdır. İnşallah bebek sağ salim doğar da mutluluğumuz katbekat artar.” diye konuştu. Akide Çalik ise üç defa denemelerine rağmen başarılı olamadıklarını belirterek, bir iki defa düşük yaşamasına rağmen vazgeçmediklerini söyledi. Çok mutlu olduklarını ifade eden Çalik, Özçakır ve Tüp Bebek Merkez çalışanlarına teşekkür etti. Eşi Erol Çalik de çok heyecanlı olduğunu söyledi. Sabri ÖZDEMİR-EKONOMİ Kentsel dönüşüm mağduru yaşlı teyze yardım bekliyor Ataşehir’de yaşayan 74 yaşındaki Gülseren Başboğa, kirada oturduğu gecekondu kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacağı için yetkililerden yardım bekliyor. olunum cihazıyla yaşamak zorunda olan ve kendi başına hiçbir işini yaS pamayan yaşlı kadın, 10 güne kadar kalacak bir yer bulamazsa intihar edeceğini söylüyor.Ataşehir’de yaşayan Gülseren Başboğa, kirada oturduğu gecekondu kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacağı için zor günler geçiriyor. 30 yıldır yalnız yaşayan yüzde 90 engelli Başboğa, solunum cihazına bağlı olarak yaşamak zorunda. Çevredeki vatandaşların yardımıyla günlük işlerini görebilen Başboğa, kalp, şeker ve tansiyon hastası. Ayrıca akciğerinin dörtte üçü yok. Zor şartlarda hayatını devam ettirdiğini söyleyen Başboğa, çevredekilerin yardımıyla ayakta kaldığını anlatıyor. Oturduğu evin Milli Emlak’ın olduğunu söyleyen Başboğa, “Zamanı gelmiş, bu evler kentsel dönüşüm nedeniyle yıkılacak. Ben kiracıyım burada. Ama benim kendime ev tutacak durumum yok. Huzurevlerinde sıra var. Benim kalacağım huzurevi bakım yapılan huzurevi olmalı. Yani ben yüzde 90 hastayım. Hiçbir işimi göremiyorum. Bu tarz huzurevlerinde de çok sıra var. 3-4 sene beklemem lazım” şeklinde konuştu. Sosyal Hizmetler ve kaymakamlığa başvurularda bulunduğunu ifade eden yaşlı kadın, “Kaymakamlık bir sefer 300 lira verdi. Yani bununla olacak iş değil. Ben başbakanımızdan yardım istiyorum. Hiç kimseden istemiyorum. Ben buradan çıkacağım ama gidecek yer bulamıyorum. Bu semtlerde bir yer is- tiyorum. Çünkü 30 yıldır, eşim dostum buralarda. Onlar bana bakıyorlar. Yani maddi değil. Ama işim olsun, yanıma geliyorlar. Bazen krize giriyorum. Yanımda insan istiyorum. Zor yani, çok zor benim işim. Ne yapayım yani Allah’ın verdiği canı mı alayım. Bunalıma giriyorum” dedi. Ne yapacağını bilmediğini söyleyen Başboğa, “Elim kolum tutsaydı bir yerde bulaşıkçılık yapardım. Bir hastaya bakar yanında yatardım, barınırdım ama benim bir görünüşüm var başka hiçbir şey yok bende. Benim bu yaşta yapabileceğim bir meslek yok. Nisan ayının 13-14’üne kadar evi boşaltmam lazım. Valilikten gelmiş yazı. Kaymakam bey de Allah razı olsun idare ediyor. Eğer kendime bir yer bulamazsam yemin ediyorum intihar edeceğim” diye konuştu. Başboğa, “Hayır sahipleri beni 2 sefer Umre’ye yolladılar. Vekaleten haccımı yaptılar. Ben Kur’an okumaktan, namaz kılmaktan, ibadetten başka bir şey bilmem. Evim gelen asla dedikodu yapamaz, asla müsaade etmem. Elimde varsa çevremle yerim. Ama çarem yok artık. Beynim durdu. Uyku yok artık bana” şeklinde konuştu. Yetkililerden yardım beklediğini dile getiren yaşlı kadın, “Benim olmasın, bana bir oda, sıcak bir oda versinler. Ben emeklimle birini tutar kendime baktırırım. Buralarda bana 1 oda 1 banyo bir yer istiyorum. Benim olmasın. Ne yapacağım ben bundan sonra. Ama insan gibi yaşamak istiyorum” dedi. AA V atandaşların denize atlayıp kurtarmak istediği bebek, 20 dakikalık uğraş sonucu denizden çıkarıldı. Ambulans ile İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Bölümü'ne getirilen bebeğin bilincinin kapalı olduğu görüldü. Olay, Eminönü'ndeki Üsküdar-Kadıköy motorlarının kalktığı TURYOL iskelesinde meydana geldi. Yanındaki kızı ve bebek arabasındaki çocuğuyla birlikte deniz motoruna binmek isteyen anne, bebek arabasını motora koymak istediği sırada, arabadan kayan bebek denize düştü. Çevredeki vatandaşların hemen suya atlayıp kurtarmaya çalıştığı bebek, motorların akıntısı ile iskelenin alt tarafına gitti. Yaklaşık 20 dakikalık çaba sonrası sudan çıkarılan bebeğe ilk müdahale olay yerine intikal eden ambulansta yapıldı. İsminin Ahmet Nedim E., olduğu öğrenilen 1 yaşındaki bebek, olay yerindeki müdahale sonrası ambulansla Çapa'daki İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Acil Bölümü'ne kaldırıldı. Küçük çocuğun ambulanstan indirilişi sırasında gözlerinin kapalı olduğu görüldü. Yaşananları anlatan görgü tanıkları, "Bebek arabasından çocuk kayıp denize düşüyor. İskelede görevli personel denize atlıyor çıkarmak için, akıntı ile çocuk iskele altına kayıyor. 20 dakikalık uğraş sonucu denizden çıkarıldı." sözleriyle aktardı. Çocuk acil servisinde ilk müdahalesi yapılan bebek, daha sonra bir başka üniteye sevk edildi. Bebeğin hastanedeki yaşam mücadelesi devam ediyor. CİHAN 7 NİSAN 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 11 Aral Fen Kastamonu'da bütün dereceleri topladı Menderes Koleji'nden İngilizce gösteri astamonu Aral Fen DerK shaneleri, 2014 YGS sınavında Kastamonu geneli yine büyük Van'ın YGS şampiyonları FEM Dershanesi'nden Haftada on beş saat İngilizce eğitimi alan Menderes Koleji 5 ve 6. sınıf öğrencileri, İngilizce dilini ne kadar güzel kullandıklarını organize ettikleri İngilizce gecesinde gösterdi. İ ngilizce zümresi tarafından hazırlanan gösteriye öğrencilerin velileri ile birlikte birçok misafir de katıldı. Menderes Koleji 5 ve 6. sınıf öğrencilerine haftada on beş saat İngilizce dersi veriyor. Öğrenciler velilerini davet ettiği gecede tüm rollerini İngilizce olarak yaptı. Birbirinden güzel İngilizce söyledikleri türkülerle başlayan öğrenciler daha sonra İngilizce yaptıkları skeçler, dramalarla davetlilerin takdirini kazandı. Davetliler öğrencilerin İngilizce olarak yaptıkları gösterilerin Türkçe çevirilerini de sinevizyonla yansıtılan ekrandan takip etme imkanı buldu. Nasrettin Hoca fıkraları ve günlük ortamda D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A yaşanan hadiselerin de gösterildiği programda, öğrenciler İngilizce dilini ne kadar güzel kullandıklarını gösterme fırsatı buldu. Programın açılış konuşmasını yapan Menderes Koleji Müdürü Harun Var, "Öğrencilerimiz önemli bir ders saati diliminde İngilizce eğitimi alıyorlar. Üç öğretmenin ayrı ayrı saatlerde İngilizce dersine girdiği bu sınıflarda öğrencilerimiz teorik, konuşma ve dinleme üzerine İngilizce öğreniyor. Çok ciddi bir gelişim gösteren öğrencilerimiz, kendilerini ifade edecek kadar bir dil gelişimine sahip olacaklar diye düşünüyorum.” dedi. CİHAN Yükseköğretime Geçiş Sınavı'nda (YGS) Van’ın şampiyonları, Özel Serhat Fen Lisesi ve Van FEM Dershanesi’nden çıktı. B u iki kurumun öğrencisi olup Türkiye 79.’su olan Ali İhsan Deniz aynı zamanda YGS-1 YGS-2 YGS-5 ve YGS-6 puan türlerinde Van birincisi oldu. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) tarafından yapılan sınavın sonuçları 8 gün gibi rekor sayılabilecek kısada sürede açıklandı. Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte, Van'da 24 yıldan bu yana eğitim ve öğretim hizmeti veren Özel Serhat Lisesi ve FEM dershanesi, bireysel ve kitlesel başarı geleneğini bu yıl da sürdürdü. FEM dershanesinde düzenlenen basın toplantısıyla konu hakkında açıklama yapan Özel Serhat Lisesi Müdürü Okul Müdürü Raşit Karakaya bu yılda elde ettikleri başarıyla Van’ın gururu olmayı başardıkları için mutlu olduklarını söyledi. 1990 yılından bugüne kadar her sene Van birincilerini Serhat Eğitim Kurumları’ndan çıktığını belirten Karakaya, “Bu başarı hiçbir zaman değişmedi. Bu yılda açıklanan YGS sınav sonuçlarına göre YGS-1 YGS-2 YGS-5 ve YGS-6 puan türlerinde Van birincisi Ali İhsan Deniz isimli öğrencimiz aynı zamanda Türkiye 79.’su oldu. Bunun yanında ilk binde 18 talebemiz var. Furkan Atıcı isimli öğrencimiz 480. Oldu. Şeyma Ayçiçek, Berfin Macit öğrencilerimiz yine ilk binde. İlk 10 binde 126 dereceyle okulumuz ve dershanemizin gururu oldular. Kendilerini tebrik ediyoruz. Önümüzde LYS sınavı var. Okul olarak öğrencilerimiz için her türlü imkanı hazırlamaya çalışıyoruz." dedi. FEM Dershanesi Van Şubesi Müdürü Ümit Yazar da YGS’de başarı elde eden öğrencilerin Van'ı LYS sınavlarında da temsil edeceğini ifade etti. Eğitim işinin özveri ve ciddiyet isteyen bir iş olduğunu aktaran Yazar, "Çünkü insan yetiştiriyoruz. İnsan her şeyden önemli. Geleceğimizin teminatı bu öğrenciler. Bazı insanlar, bir yönüyle şunu ifade ediyorlar, ‘biz para kazanıyoruz ama bu insanlar, insan kazanıyorlar’. Biz inşallah bu amaçla yola çıkmışız. Ve öğrencilerimizin bu başarıları elde etmesi bizi ciddi manada mutlu ediyor. Önümüzde LYS sınavı var. Yaklaşık 3 ay sonra gerçekleşecek. İnanıyoruz ki burada başarılı olan bu öğrencilerimiz bu başarısını bu sınavla da taçlandırmış olacak. Ve ümit ediyoruz umdukları istedikleri bölümleri de kazanmış olacaklar." diye konuştu. YGS sınav sonuçlarına göre Türkiye 79. ve YGS-1, YGS-2, YGS-5 ile YGS-6 puan türlerinde Van birincisi Ali İhsan Deniz, böyle bir başarı elde ettiği için çok mutlu olduğunu dile getirdi. Başarısını LYS sınavıyla da taçlandırmak istediğini belirten Deniz, başarısında emeği olan ailesi ve öğretmenlerine teşekkür etti. CİHAN başarıya imza attı. Dershane Genel Müdürü Yalçın Karul, başarıların hem bireysel hem de kitlesel olduğunu söyledi. Genel Müdür Karul, “2014 YGS sonuçlarına göre, Can Yazgan isimli öğrencimiz YGS3 puanıyla Türkiye 1007.si, YGS-4 puanıyla Türkiye 1293.sü, YGS-5 puanıyla Türkiye 815.si, YGS-6 puanıyla Türkiye 787.si ve bu puan türlerinde Kastamonu 1.si oldu. Elif Nur Keskineğe isimli öğrencimiz YGS-1 puanıyla Türkiye 883.sü, YGS-2 puanıyla Türkiye 797.si ve bu puan türlerinde Kastamonu 1.si oldu. Yine Sevde Gül Fındık isimli öğrencimiz, YGS-1 puanıyla Türkiye 1069.su YGS-3 puanıyla Türkiye 1949.su YGS-5 puanıyla Türkiye 1186.sı, YGS-6 puanıyla Türkiye 789.su ve bu puan türlerinde Kastamonu 2.si oldu. Aslında bu başarılar bizim için tesadüf değil. Bu başarılarda dönem içerisinde yapılan veli ve aile içi iletişim öğrenci semineri, dönem dönem yapılan haftalık ders telafi programları, akşam etütleri, yoğunlaştırılmış ocak-şubat hızlandırma programları, öğretmenlerin öğrenci evlerine yaptığı aile ziyaretleri ve yapılan birebir rehberlik programları etkili olmuştur.” şeklinde konuştu. CİHAN Özel Fırat Koleji 8. Arif Fırat Bursluluk Sınavı başlıyor S ınava, Balıkesir geneli bütün 4. sınıf öğrencileri katılabiliyor. Bu yıl 700'ün üzerinde katılım olması beklenen sınav Türkçe, Matematik, Fen Bilimleri ve Sosyal Bilgiler derslerinden yapılacak. Okul Müdürü Ramazan Bayram, yaptığı açıklamada Fırat Eğitim Kurumları olarak öğrencilere kaliteli bir eğitim öğretim ortamı sunmak istediklerini belirterek, "Kurumumuzun imkânlarından faydalandırarak ilimizin adını Türkiye'de duyurabilmelerine Balıkesir Özel Fırat Koleji tarafından her yıl il geneli 4. sınıflar arası düzenlenen "Arif Fırat Bursluluk Sınavı", 6 Nisan 2014 Pazar günü yapılacak. Başvurular "www.firat.k12.tr" internet sitesi ya da telefondan yapılabiliyor. imkân sunmak, onların tempolu bir eğitim ortamında başarılarına katkıda bulunabilmek amacıyla her yıl başarılı öğrencilere imkân tanıyoruz. Bu konuda maddi manevi desteklerini esirgemeyen yönetim kurulumuza teşekkür ediyorum. Yarışmaya katılacak öğrencilerimize de başarılar diliyorum." dedi. Amaçlarının geleceğin güçlü Türkiye'sine imza atabilecek vatan evlatlarına ışık tutmak olduğunu ifade eden Müdür Bayram, "Kendine güvenen, şu an 4. sınıfta okuyan bütün öğrencileri bu yarışmaya davet ediyoruz." diye konuştu. Dereceye giren öğrencilerin ödüllendirileceğini, öğretmenleri ve okullarına da çeşitli hediyeler verileceğini söyledi. CİHAN 12 7 NİSAN 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Fazla koşanın ömrü kısa oluyor Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA K ısa adı ACC olan Amerikan Kardiyoloji Koleji’ nin senelik toplantısında sunulan bir araştırma benim “mâkûl miktarda egzersiz” teorimin de ne kadar doğru olduğunu bilimsel olarak ortaya koyuyor. Düzenli egzersiz yapmanın kalp hastalıklarından kansere obeziteden diyabete neredeyse her hastalığa karşı koruyucu olduğundan kimsenin en ufak bir şüphesi yok ama vur deyince öldürmemek “egzersizde de aşırıya kaçmamak lâzım”. Ortalama yaşları 46 olan 3 bin 800 erkek ve kadın koşucu üzerinde gerçekleştirilen araştırmaya göre “çok fazla koşmak tıpkı hiç egzersiz yapmamak gibi insan ömrünü kısaltıyor”. Araştırma, “Masters Athletic Study” isimli çalışmaya katılan, 35 yaş ve üzerinde olan koşucuların antrenman ve sağlık bilgilerinin web-bazlı değerlendirildiği verilerden yararlanılarak yapıldı. Katılımcılar kendi ifadelerine göre haftada 20 milden fazla ve az koşanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Her iki grup tipik kardiyak risk faktörleri ile kalp için koruyucu (aspirin) veya kalp için zararlı ilaç kullanımı bakımından karşılaştırıldı. 3 bin 757 sporcudan 2 bin 634’ ünün (%70.1) haftada 20 milden fazla koştukları belirlendi. Sporcuların yaşama süreleri ile koşma mesafeleri kıyaslandığında U-şeklinde bir veri seti ile karşılaşıldı: Daha az koşanlar daha uzun yaşıyorlardı! Araştırma, 25 seneden beri maraton koşanların koroner damarlarında plak oluşumunun egzersiz yapmayanlara nazaran yüzde 62 fazla olduğu ve bu artmış plâk miktarının hem sert, hem kalsifiye ve hem de yumuşak plâkları ihtiva ettiği belirlendi. Yumuşak plakların yırtılma tehlikesi ve kalp krizine yol açma ihtimali daha yüksek. Çok koşanların daha çabuk ölmelerinin, kalp krizi riskini artıran non-steroid anti-enflamatuar ilaç (NSAI) (naproksen, ibuprofen) kullanma, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, diyabet, ailede kalp hastalığı ve sigara içme gibi kalp hastalıkları riskini artıran ve aspirin kullanımı gibi kalp krizlerinden koruyan faktörlerle ilişkisi olmadığı belirlendi. Haftada 20 saatten az koşanların daha fazla non-steroid-ant-enflamatuar ilaç kullanıyor olması, çok koşanlarda daha fazla kalp hastalığı görülmesinin aşırı NSAI kullanılmasıyla ilgili olmadığını da ortaya koyuyor. Fazla koşmak neden zararlı? Maraton koşmak gibi ağır egzersizlerin kalp ve büyük arterlerde patolojik yapısal yeniden şekillenmeye yol açtığı biliniyor. Kronik antrenman ve aşırı dayanıklılık sporları, sağ karıncık ejeksiyon fraksiyonunda geçici azalma ve kardiyak biyo-markerlerde yükselmelerle beraber karıncık ve kulakçığa geçici akut hacim yüklenmesi yapabiliyor. Bu olayın aylarca veya yıllarca tekrarlaması kalp kasında –özellikle de kulakçıklarda, karıncıklar arası bölmede ve sağ karıncıktayer yer fibrozise yani kalp kasının yerini bağ dokusunun almasına yol açıyor ve bu da çeşitli aritmilere zemin hazırlıyor. Uzun süreli yoğun egzersiz koroner damar kalsifikasyonu, diastolik fonksiyon bozukluğu ve büyük arterlerin sertleşmesi gibi olaylara da sebep olabiliyor. Halı sahada top oynamak vücuda eziyettir Spor yapacağım diye spor yapılmaz; bunun adı “işkence” dir. Son moda spor ayakkabı, spor kıyafeti almak spor salonuna yazılmak abesle iştigaldir. Hareket günlük hayatın içine yedirilmeli ve fark edilmeden yapılmalıdır. En iyisi yürümektir ama sallana sallana değil, tempolu olmak kaydıyla. İmkânı olanlar için yüzme de çok iyidir ama “ağaçta değil” denizde olmak şartıyla. Gelelim neticeye BİR: Sağlıklı olmak, hastalıklardan korunmak, uzun yaşamak için egzersiz “olmazsa olmaz” ama “aşırı egzersiz de aynı şekilde zararlı”. Devamlı okurlarım bilirler: Ben insanlara spor yapmalarını değil “günlük hayatın içine yedirilmiş egzersiz” yapmalarını tavsiye ederim. Ko l o n k a n s e r i n e k a r ş ı d ü ze n l i ko n t r o l y a p t ı r ı n ! C errahi Uzmanı Op. Dr. Kemal Hünerli, toplumda sık rastlanan kanser türlerinden biri olan kolon 'kalın bağırsak' kanseri görülme riskinin ilerleyen yaşla birlikte 10 kat arttığını söyledi. Hünerli, "Fazla kilolar, yanlış beslenme alışkanlıkları, hareketsizlik ve bağırsak poliplerinin zemin hazırlayabildiği kolon kanserinden korunmanın yolu ise düzenli kontrollerden geçiyor." dedi. kanser gelişimi görülmektedir. Polipler kalın bağırsağın tüm bölümlerinde görülmesine rağmen sıklıkla %70 oranında, kalın bağırsağın sol bölümü, sigmoid kolon ve rektumda bulunmaktadır. Poliplerin görülme sıklığı yaşla birlikte artmaktadır. 50 yaş civarında nüfusun yaklaşık %25’inde değişik tiplerde polipler görülmektedir.70’li yaşlarda ise görülme sıklığı %50’ye yakındır." ifadelerini kullandı. Memorial Hizmet Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü’nden Op. Dr. Kemal Hünerli, kolon kanseri ve tedavisi hakkında bilgi verdi. Poliplerin görülme sıklığı yaşla birlikte arttığını belirten Op. Dr. Kemal Hünerli, "Polipler mide, ince bağırsak ve kalın bağırsaktan kaynaklanan organın iç yüzeyine doğru büyüyen kitlelerdir. Erişkinlerin % 15-20’sinde görülmektedir. Poliplerin çoğu iyi huylu olmasına karşın bazılarında Tuvalet alışkanlıklarında değişiklikler ve karın ağrısını önemsenmeli diyen Hünerli, "Poliplerin büyük bölümü belirti vermeyip, genellikle tesadüfen endoskopi veya sanal kolonoskopi ile tespit edilmektedir. Polipler bazen kanama, mukus salgısı, bağırsak hareketlerinde değişiklik ve karın ağrısı gibi belirtiler verebilmektedir. Endoskopi işlemi sırasında bir polip dahi belirlense, tüm kalın bağırsağın in- celenmesi gerekir. Çünkü bu hastaların % 30’unda kalın bağırsağın diğer bölümlerinde polipler olması beklenebilmektedir. Poliplerin endoskopi sırasında sadece gözle bakılması ile kanserleşme olasılıklarını anlayabilmek mümkün olmadığından alınmaları önerilmektedir. Polip tespit edilen kolonoskopi tetkiklerinden kısa bir süre sonra kontrol kolonoskopisi yapıldığında, çeşitli çalışmalarda % 25-50 oranında tekrar polip belirlendiği bildirilmektedir. Bu sebeple kolonoskopi ile polipektomi (polipin alınması işlemi) yapıldıktan sonra kolonoskopi tekrarı gerekmektedir." diye konuştu. Op. Dr. Kemal Hünerli, kalın bağırsak poliplerinde risk faktörlerini şöyle sıraladı: "40 yaş civarında risk başlamaktadır. Aile bireylerinden birinde kalın bağırsak poliplerinin olması durumu önemlidir. Sigara içenlerde kalın bağırsak kanseri riski % 20 artmaktadır. Alkol kullanımına dikkat edilmelidir. Hareketsizlikten ve obeziteden kaçınılmalıdır. İş kaybı, boşanma gibi yaşantı değişiklikleri ile gelen stresten uzak durulmalıdır." Düzenli kolonoskopi yaptırmanın hayat kurtaracağını belirten Hünerli, "Poliplerin kansere dönüşmeden erken evrede teşhisinde kolonoskopinin büyük önemi vardır. Son yıllarda yapılan çalışmalarda kolonoskopi yapılarak poliplerin erken devrede çıkarılması ile kolon kanserinin büyük ölçüde engellenebildiği görülmektedir. Sonuç olarak kalın bağırsak poliplerinin erken tanı ve tedavisi ve dolayısıyla gelişebilecek bağırsak kanserinin önlenmesi için 40 yaş sonrası dışkıda gizli kan taraması ve kolonoskopi yapılması önerilmektedir." dedi. CİHAN Çocukluk çağında görülen beyin sapı tümörüne dikkat! ümörler, iyi huylu (kanser olmayan) veya kötü huylu (kanser olan) olaT bilirler. Tümörlerin erişkinlerde genelde Her yere yürüyün; asansöre, yürüyen merdivenlere asla binmeyin; her işinizi kendiniz yapın; ne edin en yapın günde 5-10 bin atın derim. beyinde, çocuklarda ise beyin sapında meydana geldiğini belirten Özel Medline Konya Hastanesi�nden Prof.Dr. Mehmet Erkan Üstün, konuyla ilgili bilgilendiriyor. Spor salonlarına gitmeyi, deli gibi koşmayı, atlamayı zıplamayı hele de belirli bir yaştan sonra zararlı bulurum. Beyin sapı anatomik olarak beyin ile omuriliği birbirine bağlar ve vücudumuzun temel fonksiyonlarının çoğunu kontrol eder. Solunum ve dolaşım merkezidir, solunum hareketlerini ve kalbin çalışma hızını kontrol eder. Açlık, susuzluk, vücut ısısı, kan basıncı, solunum vb. önemli fonksiyonlar beyin sapının kontrolündedir. Hem beyinden baş ve boyun kaslarına giden (örneğin çiğnemeyi, yutkunmayı ve konuşmayı sağlayan kaslar), hem de görme ve işitme duyularından beyne giden kafatası sinirleri de beyin sapından geçer. Beyin İKİ: Teorilerimi ispat etmek için gece gündüz demeden çalışan Amerikalı uzmanlara hem bir teşekkürüm hem de bir uyarım var: Arkadaşlar, kendi araştırmanızdan ders alın, bende teori çok, hepsini ispat etmek için bu kadar çok çalışırsanız sonunuz çok koşanlar gibi iyi olmayabilir. tümörleri hemen hemen her yaşta görülebilir. Ancak beyin tümörünün meydana geliş sebebi ya da beyin tümörünün çeşidi yaşa göre değişiklik gösterebilir. Beyin sapında yerleşmiş olan tümörler, tüm beyin tümörlerinin %1.4'ünü oluşturur ve bu tümörler, en çok, 3-10 yaş arasındaki çocukları etkiler. Çocukluk çağındaki beyin tümörlerinin %20�sini, erişkin tümörlerinin de yaklaşık %5�ini oluşturur. Beyin sapı tümörleri için genellikle cerrahi kullanılmaz; çünkü beyin sapı çok hassastır. Işın tedavisi bazen belirtileri azaltmada yardımcı olur ve tümör büyümesini yavaşlatır. Tüm tümör tedavilerinde olduğu gibi beyin sapı tümörlerinde de erken teşhis son derece önemlidir. Bu nedenle her hangi bir şüphe duyulması durumunda gerekli tetkikler yapılmalıdır. AA Türkiye genelinde hafta sonu 20 derece ve üzerindeki yüksek sıcaklıkların etkisinde geçecek. Marmara ve Karadeniz'de ise Pazar günü sert poyrazla kısa süreli hafif yağmurlar da bekleniyor. Ülkeye Libya üzerinden çöl tozu da taşınıyor. Türkiye genelinde hafta sonu 20 derece ve üzerindeki yüksek sıcaklıkların etkisinde geçecek. Marmara ve Karadeniz'de ise Pazar günü sert poyrazla kısa süreli hafif yağmurlar da bekleniyor. Ülkeye Libya üzerinden çöl tozu da taşınıyor. Beş büyük kentin hava koşullarına gelince: İstanbul'da sıcaklık yüksek 18 derece ama diğer taraftan bulutlanma da artıyor, akşam çisenti olabilir. Pazar günü poyraz sert eserek gölgede biraz üşütecek. Ankara 22 dereceye cıkıyor, gece ise 5 derece. İzmir'de lodos sert olsada hava ılık, sıcaklık 23 derece. Bursa 23 derece, Pazar akşamı bahar yağmuru görülebilir. Adana lodosla sıcak 24 derece. Marmara'da sıcaklık artıyor Edirne 20, Balıkesir, Sakarya 23-24 derece ama bulutlanma da biraz artıyor, Edirne ve Çanakkale'de hafif yağmurlar olabilecek. Pazar günü poyrazın sert esmesi hissedilen sıcaklığı 15 dereceye düşürecek. İç Anadolu'da sıcaklık lodosun ısıtıcı etkisiyle öğle 20-22 dereceleri bulacak, gece ise Sivas 1 derece. Gökyüzü tamamiyle güneşli değil, Pazar günü çoğunlukla beyaz bulutlar görülecek. Ege oldukça ılık, sıcaklık 20 dereceyi aşıyor, Kütahya 19 derece ancak lodosla gelecek çöl tozları ve bulutlar havayı biraz kapatacak. Pazartesi yağmur var. Akdeniz hafta sonu sıcak, lodosla öğle saatleri bunaltıcı ve biraz nemli geçecek, Antalya 23 derece. Güneydoğu'da güneşle birlikte sıcaklık pazar günü 25 lere çıkacak. Doğu Anadolu'da sıcaklık 3-4 derece yükselecek. Erzurum 10, Malatya 19 derece, Cumartesi değil ama Pazar günü Erzurum Kars çevrelerinde bahar yağmuru var. Karadeniz geneli cumartesi parçalı bulutlu, Zonguldak 17, Trabzon 19 derece. Pazar günü ise Bolu, Kastamonu, Samsun, Rize arasında kısa süreli bahar yağmurları olacak. ANKARA İS TAN BUL Bugün 7 Nisan Pazartesi 13 Rüzgar 14 9 Bugün 7 Nisan Pazartesi Nem %63 21 Rüzgar 13 7 AN TAL YA İZ MİR Bugün 7 Nisan Pazartesi Nem % 76 22 Rüzgar 22 11 Bugün 7 Nisan Pazartesi Nem % 96 24 Rüzgar 20 10 Nem % 72 13 Sanatla yeni buluşma noktanız: Art50.net 7 NİSAN 2014 Kültür-Sanat HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA D ijital yaşam hayatımızın vazgeçilmez parçası haline gelirken sanat alıcıları ve sanatseverler için de çok önemli bir mecra haline geldi. Sanata 7/24 ulaşmak isteyen herkes için "Art50.net" internet sitesi açıldı. Art50.net; sanatla iç içe yaşamayı bir hayat tarzı haline getiren ya da getirmek isteyen sanatçı, koleksiyoner ve sanatseverleri aynı çatı altında buluşturuyor. Türkiye'nin ve dünyanın neresinde olursa olsun internet erişimi olan herkese güncel bir alışveriş ve iletişim platformu sunan Art50.net, sanata ilgiyi arttırmayı ve koleksiyonerliği teşvik etmeyi amaçlıyor. Marcus Graf'ın sanatçı seçimleri konusunda danışmanlığını yaptığı sitenin kurucusu ise Güliz Özbek Collini… Yüzde 100 orijinal ve imzalı eserleri bulunan sitede, tanımadığınız sanatçıları keşfetme şansının yanı sıra yeni sanatçıları destekleme fırsatı da sunuluyor. Ünlü sanatçıların Art50'ye özel seçkilerini, tercihlerinize göre eserleri kolaylıkla arama özelliği, sanat zevkinizi keşfetmenize yardımcı öneriler de bulunuyor. Sitede, sanatla ilgili merak edilen yazılar ve uzmanlarla yapılan röporta- jların yer aldığı ve sürekli güncellenen ArtLog bölümünde; sanat kitapları seçkisi, koleksiyonerliğe ilk adımda dikkat edilmesi gerekenler ve Ekonomist Aylin Seçkin'le sanat piyasaları üzerine yapılan söyleşiler öne çıkıyor. Çağdaş ve güncel sanat eserlerini barındıran sitede fotoğraf, resim, baskı, dijital ve obje kategorilerinde çeşitli ebatlarda, 650TL'den 11.000TL'ye kadar eserler bulunuyor. Ayrıca 250TL.'den başlayan fiyatlarla e-hediye kuponu alıp sevdiklerinizin de sanat sevgisini besleyebilirsiniz. AA Beçin kalesinde tarihi hamam ortaya çıktı M ilas'taki tarihi Beçin Kalesi'nde yürütülen çevre düzenleme çalışmalarında 15. yüzyıla ait olduğu sanılan tarihi hamama rastlandı. Beçin Kalesi'nde Milas Müze Müdürlüğü başkanlığında yürütülen çevre düzenlemesi kapsamında otopark alanındaki hafriyat çalışmalarında, beylikler dönemine ait olduğu tahmin edilen tarihi hamam gün ışığına çıkarıldı. Bölgede Milas Müze Müdürlüğü tarafından kurtarma kazısı başlatıldı. Milas Müze Müdürü Ali Sinan Özbey, gazetecilere yaptığı açıkla- mada, bir kısmı ortaya çıkarılan tarihi yapının, kaledeki ikinci hamam olduğunu bildirdi. Özbey, kurtarma kazılarında bazı metal tarihi eserlerle bir metal kap ve 4 sikke bulunduğunu, eserlerin Milas Müze Müdürlüğüne teslim edildiğini kaydetti. Beçin Kalesi'nin UNESCO Dünya Kültür Mirası Geçici Listesi'nde yer aldığına değinen Özbey, "Kaledeki düzenleme projesi, Muğla Koruma Kurulu tarafından onaylandı. Proje, İzmir Rölöve Anıtlar Kurulu tarafından da ihale edildi" dedi.Beçin Kalesi'nde ziyaretçilerin gezebilmeleri için ihtiyaca cevap verebilecek bir takım üniteler yapılması için çalıştıklarına işaret eden Özbey, "Kalede bir ziyaretçi merkezi kurulacak. Arkasından ticari üniteler ve modern bir gişe ile mekanların gerçekleştirilmesiyle çalışmalar son bulacak" diye konuştu. Özbey, Beçin Kalesi'nin daha önce ücretsiz ziyaret edildiğini ancak bakanlık düzenlemesiyle ziyaretin ücretli hale getirildiğini, işletmesinin de Türsab tarafından yapılacağını açıkladı. AA İBB Şehir Tiyatroları'nın Yeni Oyunu: "Çin Kahvesi" İ stanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları, Nisan ayının ikinci haftasında Çin Kahvesi adlı yeni oyunu seyirciyle buluşturuyor. Ira Lewis'in yazdığı Can Doğan'ın yönettiği Çin Kahvesi, 9-13 Nisan 2014 tarihleri arasında Kadıköy Haldun Taner Sahnesi'nde oynanacak. Çin Kahvesi, New York'ta yaşayan ve orta yaş bunalımıyla boğuşan Harry ve Jake'in hikâyesini anlatıyor. Her iki adamın da yarım kalan hayalleri, kurtulamadıkları geçmişleri vardır. İkisi de hayata karşı öfkeli ve huzursuzdurlar. İçlerinden biri bu döngüyü kıracak ve arkadaşının hayatını çalmak pahasına da olsa özgür içselliğine kavuşacaktır. Dramaturgluğunu Özge Ökten'in, sahne-kostüm tasarımını Emra Albayrak Şahin'in, ışık tasarımını İlhan Ören'in yaptığı oyunda; Aziz Sarvan ve Can Başak rol alıyor. Taner Sahnesi'nde genel prova yapılacaktır. Not: 7 Nisan Pazartesi günü saat 14.00 ve 20.00'de, 8 Nisan Salı günü ise saat 20.00'de Kadıköy Haldun Görüntü almak ve röportaj yapmak isteyenler İbb Şehir Tiyatroları basın bürosu ile irtibata geçebilirler. AA TIBBİ GÖRÜNTÜLEME HİZMETİ ALINACAKTIR DEVLET HASTANESİ-KARTAL YAVUZ SELİM SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMU 7 AY 21 GÜN SÜRELİ NÜKLEER TIP RAPORLAMA DAHİL GÖRÜNTÜLEME hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/38535 1- İdarenin a) Adresi : İSTASYON CAD.DOĞAN SOK.13 34860 KARTAL/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 216 5863333-216 3893171 c) Elektronik posta adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : İhalenin niteliği, türü ve miktarına ilişkin ayrıntılı bilgiye EKAP'ta (Elektronik Kamu Alımları Platformu) yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Yapılacağı yer : İstanbul İli Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi c) Süresi : İşe başlama tarihi 11.05.2014, İşin bitiş tarihi 31.12.2014 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İstasyon Cad.Doğan Sok.No:13 Kartal/İSTANBUL b) Tarihi ve saati : 28.04.2014-10.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek, kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri. 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.2.1. Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin % 10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanılmamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir. 4.2.2. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50'den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderlerin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir. İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait belgelerini sunmayanlar, iki önceki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu belgelerde yeterlik kriterini sağlayamayanlar ise iki önceki yılın belgeleri ile üç önceki yılın belgelerini sunabilirler. Bu durumda, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.2.3. İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını gösteren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin % 25'inden, taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin % 15'inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır. Yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait gelir tablosunu sunmayanlar, iki önceki yılın gelir tablosunu sunabilirler. Bu gelir tablosunun yeterlik kriterini sağlayamaması halinde, iki önceki yılın ve üç önceki yılın gelir tabloları sunulabilir. Bu durumda, gelir tabloları sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranmdan az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Kamu kurum ve kuruluşları ile özel sektöre yapılan sintigrafı hizmeti işi benzer iş olarak kabul edilecektir. 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı İstanbul İli Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi Satınalma Birimi adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İstanbul İli Anadolu Güney Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Kartal Yavuz Selim Devlet Hastanesi Satınalma Birimi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini. Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (DOKSAN) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:22581/www.bik.gov.tr 14 Magazin-Tv 7 NİSAN 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA D ‘Pek yakında selfiesi’ ünyayı etkisi altına alan selfie fotoğraf akımına komedyen Cem Yılmaz da uydu.Yılmaz, mayıs ayında çekimlerine başlayacağı, başrollerinde Ozan Güven, Zafer Algöz, Tülin Özen, Özkan Uğur, Çağlar Çorumlu ve Cengiz Bozkurt’un oynayacağı ‘Pek Yakında’ filmi için dün akşam saatlerinde toplantı yaptı.Toplantı sonrası Cem Yılmaz, filmdeki başrol oyuncusu Zafer Algöz ve ekiple birlikte selfie pozu verdi. Yılmaz Twitter’da paylaştığı selfie fotoğrafına, “Selfie kendikem” notunu düştü. Yılmaz daha sonra ‘Pek Yakında’ filmi için, “Film gibi film” yazdı. Toplantı sonrası Eric Liot fotoğrafı önünde tek başına fotoğrafını paylaştı. Ünlü komedyen daha önce yeni filmi için “Hokkabaz’a benzer ama ondan daha komik olacak” demişti.HABER MERKEZİ De Niro’dan 100 dolar ‘Saba Tümer’le Bu Gece’ programına; ‘Zengin Kız Fakir Oğlan’ dizisinin başrol oyuncusu Ufuk Özkan konuk oldu. Özkan, Saba Tümer’e Robert De Niro’yla tanışma hikâyesini anlattı. 17 yaşındayken Çırağan Sarayı’nda bellboy olarak çalıştığını anlatan Özkan, “Robert De Niro İstanbul’a geldi, bir hafta kaldı. Ben onun odasına valizlerini çıkaran bellboy’dum. Bana 100 dolar bahşiş vermişti. Mesaim öğlen başlıyordu ve ben o bir hafta Sabahtan gittim işe. Düşünsenize karşınızdaki Robert De Niro ve siz 17 yaşında oyuncu olmayı hedefleyen bir gençsiniz. Daha büyük bir şans var mı? Sabah erkenden gelirdim ve kahvaltıya beraber giderdik. Ben oyuncu olmak istediğimden falan bahsederdim. Bir hafta boyunca böyle sürdü. Bir hafta sonunda giderken hüngür hüngür ağlamıştım. O zaman da bahşiş olarak 200 dolar vermişti” diyerek stüdyodakileri kahkahaya boğdu. HABER MERKEZİ tü ş ü d e iz n e d u ğ u b a k z u p r Ka ntalya’nın A dağlarında henüz karların er- imemiş olmasına rağmen Eda Taşpınar, deniz kenarında bronzlaşmaya koştu ve buz gibi denize girerek sezonu açtı.Taşpınar’ın kurucusu olduğu Yıldız Dükkanı A.Ş Antalya’daki Selçuk Ecza fuarına katıldı. Fuarın en ilgi çeken ürünü ise selulit karşıtı “Anneannemin Doğal At Kılı Fırçası” oldu. Taşpınar doğal at kılı fırçasını kendisine anneannesinin hediye ettiğini ve 85 yaşındaki anneannesinin halen taş gibi bacakları olduğunu söyledi.HABER MERKEZİ Ablasının izinden gidiyor Bir İstanbul Masalı dizisiyle ünlenen Ahu Türkpençe'nin kardeşi Gözde Türkpençe ablasının izinden gidiyor.1984 doğumlu olan Gözde, Yalan Dünya, Küçük Hesaplar, Türkan ve Güzel Çirkin dizilerinde rol aldı. En büyük hayali müzikalde rol almak olan genç oyuncunun asıl mesleği ise bale eğitmenliği.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 08:30Sen de Gitme 10:00"Sağlık Sıhhat" 11:15İyi Şeyler 11:30İyi Fikir 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:251 Çorba 13:30Elde Var Hayat 14:55Aileler Yarışıyor 16:40Türkiye'nin Ekranı 16:45Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Beni Böyle Sev 06:30Oynat Bakalım 07:00 Gülhan'ın Galaksi Rehberi 08:40 Aramızda Kalsın 12:00 Özge ile Yeni Hayat 14:30 Anlatacaklarım Var 17:15 Oynat Bakalım 18:15 Flash Point 19:00Komedi Dükkanı 20:00 Sherlock Holmes 21:45 Cehennemden Kaçış 2 23:30 Saba Tümer'le Bu Gece 06:45Günaydın 08:45Doktorum 10:30Perili Köşk 12:15Gün Arası 12:30Kaynana Gelin Seda'ya Gelin 15:15Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Ana Haber Bülteni20:00 22:00Yerli Dizi 00:00Zeytin Tepesi 02:00Canım Komşularım 03:30Kaderin Cilvesi 05:15Geniş Aile 05:10Ana Haber 06:10Dolu Dolu Anadolu 07:00Gak Guk 08:30Burada Ne Yenir? 09:30Dünyayı Geziyorum 11:10Ne Var Ne Yok 11:50Gak Guk 13:15Gör Düğün Gibi 14:30 2. Sayfa 16:15Dolu Dolu Anadolu 18:00Sıcak Gündem 18:15Ana Haber 19:20Spor Bülteni 19:40İyi Geceler Öpücüğü 21:50Bıçağın İki Yüzü 07:00 Kahvaltı Haberleri 10:00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00 Kızlar ve Anneleri 15:00 Alemin Kıralı 16:00 Zahide ile Yetiş Hayata 19:00 Atv Ana Haber 20:00Karadayı 23:15 Kim Milyoner Olmak İster? 00:50 Tutku 02:40 Aşka Sürgün 04:00 Yahşi Cazibe 05:30 Adanalı 06:40Ejder Avcıları 07:20Tapınaktaki Hazine 09:00Süpürr 11:00Music Box 11:30Fırıldak Ailesi 12:15Cracked 15:15Ah Biz Kadınlar 15:45Music Box 16:10Fırıldak Ailesi 16:45Trend Topic 17:00Ray Mears İle 17:45Aşk Tutulması 06:45Bugün 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Soframız 15:30Küçük Kadınlar 16:45En Güzel Bölüm 17:15Beni Affet 19:00Star Haber 20:00Yetenek Sizsiniz Türkiye 23:30Bir Erkek Bir Kadın 01:30Aşkın Bedeli 02:50Melek 10:35Ekonomi Piyasalar 10:40Spor 10:50 2 Dakikada Bilim 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Seçim Aktüel 11:45Spor 11:55Hava Durumu 12:00Haber Merkezi 12:10Ekonomi Piyasalar 12:15Spor 12:25Ekonomi Notları 12:35Spor Aktüel 12:55Hava Durumu 13:00Öğle Bülteni 13:50Ekonomi Grafik 06:30Cennet Mahallesi 08:30Simge Fıstıkoğlu ile Yeni 1 Gün 10:00Her Şey Dahil 12:30Gülben 16:30Pis Yedili 18:30Show TV Ana Haber 19:15Büyük Risk 20:00Her Sevda Bir Veda 23:00Hey Canlı 01:00Her Şey Dahil 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 07:00Nickelodeon Kuşağı 12:00Hot in Cleveland 13:002 Broke Girls 14:25How I Met Your Mother 15:15Rizzoli ve Isles 16:10The Carrie Diaries 17:00Mike ve Molly 18:00The Closer 19:00Leverage 20:00Two And a Half Men 21:00Person of Interest 22:00Mom 23:00Black Sails 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 06.45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00Doktorlar 11.30Babam Sınıfta Kaldı 12.00BKM Güldür Güldür 13.00Babam Sınıfta Kaldı 14.30Unutma Beni 16.30Esra Erol 19.00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19.30Deniz Yıldızı 20.45Çocuklar Duymasın 21.45Asayiş BerkKemal 00.45Çocuklar Duymasın 01.45Ali Ayşe'yi Seviyor 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 7 NİSAN 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA F.Bahçe'de devrim! İlk adım atılıyor! Hami: Fenerbahçe maçının tekrar oynanmasını isterim Fenerbahçe'de yeni tüzük çalışmalarında artık sona gelindi. Trabzonspor Teknik Sorumlusu Hami Mandıralı soruları cevapladı. B u ay sonu ya da mayıs ayı içinde yapılması planlanan 'Tüzük Tadil Kongresi'yle Sarı-Lacivertli kulüp büyük ve sürekli gelir sağlanan yeni bir yapıya kavuşacak. Fenerbahçe yönetimi ve hukukçularının yaklaşık 6 aydır üstünde çalıştığı yeni tüzükte en dikkat çekici değişiklik kulüp üye sistemi ile ilgili. T rabzonspor Teknik Sorumlusu Hami Mandıralı, tatil edilen Trabzonspor-Fenerbahçe maçına ilişkin olarak, "Fenerbahçe maçının tekrar oynanması benim, takımımın hoşuna gider. Tekrar oynanmasını isterim çünkü bitiremediğiniz maçtan mağlup ayrılıyorsunuz" dedi. Mandıralı, Anadolu Ajansı'nın kuruluşunun 94. yıl dönümü dolayısıyla AA Trabzon Bölge Müdürlüğü'nü ziyareti sırasında yaptığı açıklamada, ligin 24'üncü haftasında Hüseyin Avni Aker Stadı'nda oynanan ve taraftarların çıkardığı olaylar nedeniyle tatil edilen Fenerbahçe maçının tekrar oynanmasını istediğini söyledi. Daha önce Başkan Aziz Yıldırım'ın sıkça telaffuz ettiği "1 milyon üye" projesinin ilk adımı bu tüzükte atılacak. Türkiye'deki 81 ilde kulübe dernekler aracılığıyla üye kayıt şubeleri açılacak. İlk etapta 500 bin üyenin kulübe kazandırılması hedefleniyor. Bu üyelerden ilk girişte 1000'er lira kayıt ücreti alınacak. Her yıl üyeliğin yenilenmesi için de 100'er lira talep edilecek. Trabzonspor'da görevde bulunduğu sürede çok galip gelemediklerini ancak mağlubiyet de almadıklarını dile getiren Mandıralı, "Fenerbahçe maçının tekrar oynanması benim hoşuma gider, takımımızın da hoşuna gider. ASİL ÜYELER 9 BİN TL ÖDEYECEK Böyle bir şey olur mu bilmiyorum. Ben isterim tekrar oynanmasını çünkü bitiremediğiniz maçtan mağlup ayrılıyorsunuz. Genç bir teknik adam olarak böyle bir maçın tamamının bittikten sonra artı veya eksi olarak hanemize yazılmasını arzu ederim ama büyükler ne düşünür bilmiyorum. İnşallah tekrarlanır" ifadelerini kullandı. Trabzonspor'da göze hoş gelen farklı bir futbol oynatmaya çalıştıklarını anlatan Mandıralı, şöyle devam etti: "Pozisyonu bol maçlar oynadık fakat çok galibiyet alamadık. İki galibiyet aldık, onun dışında beraberlikler ve bitmemiş, mağlup olarak gözüktüğümüz Fenerbahçe maçı var. Bir felsefe yaymak istedik. Ben Juventus maçında şunu söyledim. Yenilmemize rağmen oyuncu arkadaşlarımı kutluyorum dedim. Gerçekten dik oynadılar, ofansif futbolun gerektiği bütün özellikleri sahaya koydular. Böyle bir şey söyledim. Sonra insanların hoşuna gitti dik oynama sözü, öyle oynamaya çalışıyoruz." "TARAFTARIN HOŞUNA GİDEN TRABZONSPOR" "Benim felsefem, futbol anlayışımda, hücum ofansif göze hoş futbol oynamak, çok pozisyona girmek, sonunda gol atabilmek, bunu yapabilmek için çok çalışıyoruz" diyen Mandıralı, şunları kaydetti: "Ekibimiz çok güzel çalışıyor, idmanlar yaptırıyor. Devamı sahada oyuncular müthiş performans gösteriyor. Bunun tam almış değiliz. Bundan sonra almak için gayret edeceğiz, çalışacağız. Trabzonspor, hedefe oynayan bir takımdır, o görüntüsünden uzak olmaması lazım. Zaman zaman beraberlikler alıyoruz, seviniyor gibi gözüksek de bunda çok ısrarcı değiliz, beraberlikler bizi tatmin etmez. Alınan puan puandır diye seviniyoruz bazen, bu felsefeyi yaymak lazım. Trabzonspor dik oynamalı ofansif oynamalı ama arkada da önlemi bırakmamalı. Taraftarın hoşuna giden, sonuç alan Trabzonspor ortaya koymak istiyoruz. Bunun için de çalışıyoruz." "TARAFTAR, TAKIMINI HER TÜRLÜ ŞARTTA DESTEKLİYOR, KORUYORSA TARAFTARDIR" Mandıralı, taraftarların takım için çok önemli olduğunu dile getirerek, şunları söyledi: "Taraftar takımımız adına ne kadar olumlu şeyler yapıyorsa diğer takım taraftarları da kendi takımları için yapıyorlar. Taraftarlar önemlidir, çok kıymetlidir, değerlidir. Fakat taraftar gerçekten taraftarsa takımını her türlü şartta destekliyor, koruyorsa taraftardır. Onun dışında gelişen olaylarda hem kendileri zarar görüyor, seyir zevkinden mahrum kalıyorlar ve takımları bundan zarar görüyor, acı çekiyor, yönetim acı çekiyor. Bütün Trabzonspor sevdalıları bundan mutsuz oluyor. Dolayısıyla sonuç olarak taraftarın maç içinde 90 dakika takımlarını desteklemesi lazım. Benim de camiam takımı adına taraftarlarımızdan beklentim 90 dakika takılarını desteklemeli, korumalı sahiplenmeli. Onun dışında maç bittikten sonra futbol yoruma açık. Yorum yapabilirler." YÖNETİM ACI ÇEKİYOR Mandıralı, taraftarların takım için önemli olduğunu dile getirerek konuşmasını şöyle noktaladı: “Taraftarlar önemlidir, kıymetlidir değerlidir. Fakat taraftar gerçekten taraftarsa önemlidir. Onun dışında gelişen olaylarda hem kendileri zarar görüyor hem yönetim acı çekiyor.” AA 15 Yıldız golcüden G.Saray'a mesaj var Ancak daha önemlisi yeni üyelere önemli bir imtiyaz da tanınacak olması. Ülkeyi bölgelere ayıracak olan kulüp, bu bölgelerdeki üyeler arasından seçilecek delegelere genel kurulda yüzde 25 temsil hakkı tanıyacak. Bu noktada Türkiye’nin dört bir yanına yayılan derneklerden faydalanılacak. Diğer yüzde 75'lik temsil hakkı ise 9 bin lira üye lik ücreti ödeyen asil kongre üyelerine ait olacak. Böylece yeni getirilen sistemle hem önemli bir gelir kalemi elde edilmiş olacak hem de taraftarların kulüp idaresine kısmi de olsa katılım sağlanacak. PLAN TUTARSA REKOR GELEBİLİR Fenerbahçe yönetimi yeni üyelik sistemiyle bu alanda bir rekora da imza atmak istiyor. Avrupa'da Portekiz'in Benfica kulübü 170 bini aşkın üyesiyle şu anda rekoru elinde tutuyor. Katalan devi Barcelona'nın ise 165 bin civarında üyesi bulunuyor. Fenerbahçe'nin şansı ise Türkiye'de bölgesel rekabetin gelişmemiş olması ve taraftarlarının ülke geneline yayılmış olması. Haber Merkezi Fildişi Sahilli golcüsü Seydou Doumbia için menajeri Jean Bernard Beytrosan önemli açıklamalar yaptı.. R us basınının Galatasaray'ın transfer gündeminde olduğunu iddia ettiği CSKA Moskova'nın Fildişi Sahilli golcüsü Seydou Doumbia için menajeri Jean Bernard Beytrosan önemli açıklamalar yaptı.. Radyospor'dan Özgür Sancar'ın sorularını yanıtlayan İsviçreli menajer, "Ben de yazılanların farkındayım. Ama beni şu ana kadar Galatasaray'dan arayan olmadı. Futbolcumun 2016 yılına kadar CSKA Moskova'yla sözleşmesi var; ama futbol bu ne olacağı belli olmaz. Ben Doumbia'nın menajerliğini Young Boys'ta oynadığı yıllardan bu yana yapıyorum. Onun en yakınındaki kişi ve tek temsilcisiyim. Her sene bir aşama kaydetti" dedi. "GALATASARAY BAŞKA KULÜPLERE BENZEMEZ. BÜYÜK KULÜP VE ELBETTE Kİ BİZİM İÇİN ÖNEMLİ BİR SEÇENEK" Galatasaray'ın çok büyük bir kulüp olduğuna vurgu yapan Beytrosan, "Galatasaray, ne bir Kıbrıs, ne Belçika ne de bir Romen kulübü. Ne de sıradan bir Alman Kulübü. Büyük bir kulüp, bir marka, Şampiyonlar Ligi'nde oynuyorlar. Bundan dolayı Galatasaray elbette ki oyuncumu bir önemli bir seçenek. Ama transfer bize bağlı değil. İki kulübün anlaşması gerekir. Kulüpler anlaşırsa Doumbia, bir elbette ki Galatasaray'la görüşürüz, neden olmasın" ifadelerini kullandı. "BİENVENU İYİ BİR FORVET; AMA DOUMBIA BÜYÜK FORVET, FANTASİK. ARADA DÜNYALAR VAR" Seydou Doumbia'nın fantastik bir oyuncu olduğunu savunan Beytrosan, "Daha önce Fenerbahçe'ye Bienvenu'yü getirmiştim. Bence iyi bir oyuncu; ama Doumbia fantastik bir oyuncu ikisi arasında dünyalara kadar fark var. Elbette ki Galatasaray'a gelirse çok büyük katkılar sağlar ama bunu konuşmak şimdi doğru değil. Futbolda her şey mümkündür. Yaz döneminde transfer yapma olasılığı var. Hayır diyemem, ama bu sadece bize bağlı değil. CSKA Moskova'yla 2016'ya kadar sözleşmemiz var. Onların da kabul etmesi gerekir" diye konuştu. AA Fernandes'in tesislere girmesi yasaklandı! Beşiktaş'ta Manuel Fernandes'in A Takım tesislerine girmesi yasaklandı. Portekizli oyuncu için altyapı binasına özel masaj odası yaptırıldı. Ç ok değil, 5 ay öncesine kadar en büyük yıldızıydı Beşiktaş’ın... Sezon başında Rus ekiplerinden 8.5 milyon Euro’luk teklif gelmiş, yönetim elinin tersiyle itmişti. Ancak son dönemde adeta koşar adım Beşiktaş’tan uzaklaşan Manuel Fernandes, yolun sonuna geldi. Yönetimin ardından teknik direktör Slaven Bilic’in de “Bana yürekli oyuncu gerek. Bu saatten sonra bize faydası olmaz” dediği Portekizli yıldıza tesislerin kapısı kapandı. Tecrübeli oyuncunun, A Takım ile bağı tamamen kesildi. ARKADAŞLARINDAN AYRILDI Teknik ekibin de onayı ile kadro dışı kalan diğer oyuncular için uygulanan kurallar, Manuel Fernandes için de hayata geçirildi. Buna göre Portekizli futbolcu, artık A Takım Tesisleri’ne giriş iznine sahip değil. Fernandes, Nevzat Demir Tesisleri’nde sadece altyapı için ayrılan özel bölüme girebilirken iyileşmesi halinde de çalışmalarını burada sürdürecek. Yönetimin uygulamaya koyduğu yasağın ardınan dış kapıdan direk olarak altyapı tesislerine girmeye başlayan ‘küskün yıldız’ için altyapı binasına özel bir tedavi ve masaj odası yaptırıldı. yıl ise aynı acıya dayanamadığını belirten Fernandes’in, “Geçen sezon oyuncu eksikliğinden sakat sakat oynadım. İğne ile mücadele ettim. İğne geçici olarak ağrılarımı azalttı. Bu sezon ise dayanamadım. Bu diz ile kesinlikle oynayamazdım. Ama beni anlamadılar” dediği öğrenildi. ‘İĞNEYLE NEREYE KADAR’ Doktor Ertuğrul Karanlık’la ilgili de iddialarda bulunan Fernandes’in “Bana bir iğne yaptı ama faydasını görmedim. Sürekli iğne ile nereye varacaktım? Portekiz’deki doktoruma konuyu açtım. Hemen gelmemi söyledi. Böyle bir iğne tedavisinin hiçbir fayda sağlamayacağını, ameliyat olmam gerektiğini anlattı. Ancak Ertuğrul Karanlık benim bir şeyim olmadığımı söylüyor. Bunu kabul etmediğim için de dışlandım. Ancak şu da bir gerçek ki, bu tip olaylar, sakatlıklar futbolun doğasında var. Kabullenmek gerek. Geçen yıl arkamı sıvazlayanlar bu sezon sakatlığımdan dolayı oynamadığım için ortada yoklar. Beni yalnız bıraktılar” sözleri şok etkisi yarattı. MOSKOVA’YA SICAK BENi YALNIZ BIRAKTILAR Portekiz’de ameliyat olmasına izin verilmediği için rest çeken ve tesislerin kapısı kapanan Manuel Fernandes esti, gürledi. Kendisi gibi A Takım Tesisleri’ne alınmayan Sezer Öztürk ve Gökhan Süzen ile birlikte çalışması istenen Portekizli, arkadaşlarına ve tesis çalışanlarına dert yandı. Geçen sezon ağrılarla oynadığını, bu Önümüzdeki sezonla ilgili düşüncelerini de Sezer Öztürk ve Gökhan Süzen’le paylaşan Manuel Fernandes şunları söyledi: “Benim bugüne kadar Beşiktaş’ta kulüp ile hiç sorunum olmadı. Burada kalmak isterim ama illa ki olacak da değil. Rusya’dan Spartak Moskova çok iyi para teklif etti. İmza atmadım ama transferin gerçekleşme ihtimali yüksek.” Haber Merkezi onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 7 NİSAN 2014 Pazartesi KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net AİZİN DüŞMESi F olası değil Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Paul Rawkins, Türkiye'ye yakın vadede sermaye akışının artabileceğini belirterek, Merkez Bankası'nın olası faiz indirme kararının zamanı gelmemiş bir adım olacağını söyledi. KöKLüADIMLAR ATMALIYIZ Başbakan Yardımcısı Babacan, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yapacağı çok önemli reformlar var. Yapısal olarak çok köklü adımları atmazsak, büyüme hızı yüzde 3-4 aralığına hapsolabilir" dedi. BÜYÜME DEVAM EDİYOR Türkiye'ye ilişkin bu yılki büyüme öngörülerini yüzde 3,2'den yüzde 2,5 seviyesine çektiklerini belirten Rawkins, "Türkiye'nin özel sektörü son derece dinamik. Türkiye Avro Bölgesi'ndeki talep artışından yararlanacak. Herşeye rağmen Türkiye büyümeye devam ediyor. Türkiye konu sunda bu yıla ilişkin yüzde 2,5 olan öngörümüz yukarı yönlü olabilir. Türkiye'de büyümede yavaşlama kötü bir şey değil, ekonomi aşırı ısınmaya çok yaklaşmıştı" değerlendirmesini yaptı.Rawkins, yakın vadede Türkiye'ye sermaye akışında artış görülebileceğinin altını çizerek, şunları söyledi: B Köklü adımlar atılmadığı takdirde % 3-4'ü geçen bir büyümenin sürdürülemez bir cari açığı beraberinde getirdiğini belirten Babacan, Türkiye için % 4-5'in üzerindeki bir cari açık oranını risk olarak gördüklerini söylediklerini hatırlattı. Mevcut yapı ile % 3-4'lük bir büyümenin % 4-5 oranında cari açık ürettiğini dile getiren Babacan, "Yapısal alanlara konsantre olmamız lazım" dedi. "2014 BÜYÜME HEDEFİNİ TARTIŞMAK IÇIN ERKEN" Türkiye'nin kriz diye tanımlanabilecek bir noktaya asla gitmediğini belirten Babacan, jeopolitik riskler, küresel konjonktür ve ülke içindeki olağanüstü gelişmelere rağmen dengeyi iyi bir şekilde sağladıklarına dikkati çekti. Her aşamada gerekenin zamanında yapılmasının önemini vurgulayan Babacan, hükümet olarak bunu gerçekleştirdiklerine işaret etti. Geçen yıl Türkiye'nin, Avrupa'nın en hızlı büyüyen ülkesi olduğunu anımsatan Babacan, "2014'te, muhtemelen, yine böyle olabilir. 2014'te % 4'lük hedef koyduk. Bu hedefi ekim ayında koymuştuk. Bu hedef ne kadar gerçekçi? Bunu tartışmak için erken. Aşağı doğru riskler var. Bunu da kabul etmek lazım" değerlendirmesinde bulundu. "BÜYÜME HEDEFİNDE REVİZYON İÇİN YETERLİ VERİ YOK" "OVP hedefini martın ortasında konuşalım" dediğinin belirtilmesi üzerine Babacan, "Mart sonu itibarıyla bütün verileri görelim" dediğini hatırlattı.Birinci çeyrek rakamları somut olarak ortaya çıktıktan sonra resmi revizyonların "gerekirse" yapılabileceğini dile getiren Babacan, "Bugün itibarıyla hükümetimizin resmi hedeflerini revize edebilecek kadar elimizde çok veri yok. Benim şahsi tahminim bugün itibarıyla % 4. Ama dışarıdaki ve içerideki gelişmelere bağlı olarak belki biraz altında olabilir" diye konuştu.Babacan, Avrupa F "Küresel ekonomiye bakıldığında böyle bir yolun seçilmesi (faiz azaltması) ciddi bir zorluk olur. Türkiye'nin hale büyük bir cari açığı ve büyük çaplı dış finasman ihtiyacı var. Buna kar şılık sınırlı miktarda uluslararası rezervi var. Bunun sonucu olarak Türkiye'de yüksek risk primi almak isteyenleri Merkez Bankası fark etti ve faizleri artırdı. Bu şekilde bir adım, zama nı gelmemiş bir dönüş olur diye düşünüyorum. aşbakan Yardımcısı Ali Babacan, Habertürk ve Bloomberg HT televizyonlarının ortak canlı yayınında soruları yanıtladı.Cari açık ve büyüme ilişkisi açısından Türkiye'nin yeni bir ekonomik modele ihtiyaç duyup duymadığına ilişkin bir soru üzerine Babacan, petrol ve doğal gaz ithalatının cari açığın yüksek seyretmesine neden olduğunu söyledi. Petrol ve doğal gaz için yurt dışına aktarılan dövizin bir şekilde yine yurt içine girmesi gerektiğini dile getiren Babacan, dövizin giriş şekli borçlanma yoluyla olursa bunun problem yarattığını ifade etti.Doğrudan yatırım yoluyla döviz girişini daha fazla tercih ettiklerini kaydeden Babacan, "Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yapacağı çok önemli reformlar var. Çünkü eğer biz yapısal olarak çok köklü adımları atmazsak, Türkiye ekonomisinin büyüme hızı % 3-4 aralığına hapsolabilir" diye konuştu. itch Ratings'in Türkiye'ye ilişkin yatırım notunu ve görünümünü teyit eden raporunun ardından Rawkins, 'Merkez Bankası faizler konusunda son derece net; enflasyon azalmadan faizlerin düşürülmesi olası değil. Merkez Bankası'nın (faiz ve enflasyon konusundaki) açıklamalarını dikkate alıyoruz. Eğer ekonomi beklentilerimizin altında yavaşlarsa, belki o zaman faiz oranını azaltma değerlendirilmesi düşünülebilir. Küresel ekonomiye bakıldığında Merkez Bankası'nın (faiz azaltması) bu yolu tercih etmesi oldukça zor olur" dedi.Merkez Bankası'nın 28 Ocak'taki faiz artışı kararı almasının olumlu bir adım olduğuna dikkati çeken Rawkins, şunları söyledi: "Türkiye'nin sermaye akışlarında hissedilir oranda artış yaşaması şaşırtıcı olmayacaktır. Türkiye sonuçta faiz oranlarını artırdı. Seçim sonuçları piyasada tarafından olumlu değerlendirildi. Özellikle Rusya'daki gelişmelere bakılırsa, görüyoruz ki Rusya'da fon çıkışları var. ekonomisinin hızlı toparlanması ve Türkiye'nin ihracatının beklenenin ötesinde artış gerçekleşmesi halinde, % 4 büyümenin daha rahat bir hedef haline gelebileceğini söyledi. İHRACAT iÇiN REKABETÇiKURU AÇIKLADI Sadece iç tüketimden kaynaklı bir büyümenin ülkeye getireceği riskler 'TL'de türbülans beklemiykonusunda çok dikkatli olunması oruz' diyen Ekonomi Bakanı gerektiğinin altını çizen Babacan, orta gelir tuzağına düşülmemesi için Zeybekci, "Doların 2.15-2.25 yapısal alanlara eğilmeleri gerektiğini TL aralığında olması, ihrakaydetti.Söz konusu alanların siyasi catımızı teşvik eder, ithave ekonomik reform alanları olarak ikiye ayrılabileceğini ifade eden Baba- latımızı da cazip olmaktan can, siyasi reformların ülkedeki çıkarır" diye konuştu. güven ortamını güçlendirdiğini anlattı. Türkiye'nin istikrar konusunda konomi Bakanı Nihat Zeybekci, gayet iyi bir noktada olduğunu beTürkiye İhracat Meclisi'nde (TİM) lirten Babacan, Türk halkının desteği ekonomi gazetecileriyle bir araya ile istikrar konusunda herhangi bir geldi. Fed'in parasal genişlemeyi sıkıntı olmayacağını dile getirdi. yavaşlatması ve Türkiye'deki siyasi gelişmelere bağlı olarak TL'nin değer "ATMAMIZ GEREKEN ADIMLAR VAR" kaybı yaşadığını hatırlatan Zeybekci, 30 Güven konusunda ise yapılması Mart yerel seçimleri sonrası Türkiye'nin gereken işler olduğunun altını çizen 2014 yılındaki değer kaybını geri aldığını Babacan, şöyle devam etti: "Güven söyledi.Zeybekci, 30 Mart seçimleri sonerozyonunu önlemek, güveni güçlen rasında TL'de bir türbülans bekdirmek için adımlar atmamız lemediğini belirterek, ihracat için gerekiyor. Hem siyasi hem de ekono rekabetçi dolar kurunu da açıkladı. Zeymik reform alanında gerekiyor. Siyasi bekci, "TL'nin dolar karşısındaki reform alanında demokrasimizin değerinin 2.15-2.25 aralığında bir yerlerde daha iyi işlemesi için, temel hak ve olması, ihracatımızı teşvik edici, ithaözgürlüklerin Türkiye'de daha da iyi latımızı da cazip olmaktan çıkaracak bir uygulanması için atmamız gereken etki yapacaktır. Doların bu seviyelere adımlar var. Başbakanımızın açıkoturmasının iyi olacağını tahmin ediyladığı demokratikleşme paketi çok oruz. Bunu da önümüzdeki dönemde daha büyük bir adımın sadece bir gerek Merkez Bankası'nın gerekse parçasıydı. Türkiye, hala 1. sınıf bir ekonomi dinamiklerimiz ile realitemizin, demokrasi değil. 1. sınıf bir demok bu seviyeyi tutturmakta zorlanmayarasiye ulaşabilmek için demokratikcağına inanıyoruz" dedi. leşme adımlarının devam etmesi gerekiyor." 'Merkez'in faiz için yeterli aralığı var' Zeybekci, Başbakan Erdoğan'ın Merkez TCMB KENDİ KARARINI VERECEKTİR Bankası'nın faizleri düşürmesi yönünMerkez Bankası'nın 28 Ocak'taki faiz deki çağrısına da destek verdiğini artırım kararının geç alındığı yorumsöyledi. Zeybekci, şöyle konuştu: "Yüklarına katılıp katılmadığının sorulsek faiz ekonomi için olumsuzdur. ması üzerine Babacan, o dönemde Merkez Bankası'nın elinde faizle ilgili bankanın olağan Para Politikası Kuyeterli aralığın olduğuna inanıyorum. rulu (PPK) toplantısını gerçekMerkez Bankası gerekli rahatlamayı yaleştirdiğini ve arkasından olağanüstü pabilir diye düşünüyorum. Zaten Merkez toplandığını hatırlattı. Söz konusu iki Bankası da bunları değerlendirecektir. toplantı arasında dünyada çok önemli Başbakanımızın faiz düşüşü görüşünü gelişmelerin olduğunun altını çizen kesinlikle destekliyorum, olması gereken Babacan, Arjantin başta olmak üzere zamanda faiz indirimi yapılmalı."Bakan gelişmekte olan ülkeler üzerinde Zeybekci, 2013 yılı sonunda Euro Bölgeciddi piyasa baskısı oluştuğunu kaysi'nin hala 2008 yılındaki Gayri Safi Yurdetti. PPK'nın bütün gelişmeleri tiçi Hasıla (GSYH) büyüklüğünün E gerisinde olduğuna işaret ederek, Euro Bölgesi'nde bankaların kırılgan yapısının hala bir sorun teşkil ettiğini söyledi. IMF tahminlerine göre, 2014'te dünya ekono misinin % 3,7, gelişmiş ülkelerin % 2,2, gelişmekte olan ülkelerin % 5,1 ve uzun bir süredir küçülen Avro Bölgesi'nin % 1 oranında büyümesinin beklendiğini hatırlatan Zeybekci, "2015 yılı için daha da iyimser beklentiler içinde olan IMF, önümüzdeki iki yılı emtia fiyatlarının düştüğü, ticaret hacminin arttığı ve küresel büyümenin güçlendiği bir dönem olarak değerlendirmektedir. Tüm bu olumlu seyirden Türkiye de hak ettiği pa yı beklentilerin çok üzerinde alacaktı. "Cari açıkta olumlu gelişmeler olacağına inanıyoruz" Zeybekci, önümüzdeki dönemde gelişmiş ülkelerde ve çok hızlı bir şekilde satın alma gücü ile refah seviyesi yüklesen yakın coğrafyada, Türkiye'nin ihracatının artışına ilişkin çok olumlu gelişmeler yaşanacağı öngörüsünde bulunarak, "Gerek ihracat, dış ticaret açığımızda, gerekse dolaylı olarak cari açığımızda sürpriz, çok önemli yönde gelişmeler olacağına inanıyoruz" dedi. 2010 ve 2011 yıllarında rekor düzeyde büyüyerek küresel krizden en hızlı silkinen ülkelerden biri olan Türkiye'nin, 2012 ve 2013 yıllarında bir dengelenme, hazım süreci yaşadığını anlatan Zeybekci, konuşmasına şöyle devam etti: "Biliyorsunuz Orta Vadeli Program (OVP) beklentisi % 3,6 olarak belirlenmişti. Türkiye OVP hedeflerinin de üstüne çıkarak, küresel bölgesel ve siyasi belirsizliklere rağmen güçlü büyüme seyrini korumayı başardı. Mevcut durumda Türkiye, verileri açıklanan Avrupa ülkeleri arasında Letonya hariç tüm ülkelerden hızlı büyümeyi başarmıştır. Bu ılımlı büyüme seviyesinin 2014 yılının ilk çeyreğinde de devam edeceğini bekliyoruz. Sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı, reel kesim güven endeksi gibi öncü göstergelerin olumlu seyretmesinin yanı sıra kurdaki gelişmelerin ve ticaret ortaklarımızdaki toparlanmanın, dış talep kaynaklı büyümeyi besleyeceğini düşünüyoruz.
© Copyright 2024 Paperzz