14 yaşında iki bacağını da kaybeden Turan Bilen, önce olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek sayesinde dikiş makinesi kullanmayı öğrenerek bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Bilen, "Emekli olup kendi tekstil atölyemi kurmak istiyorum. Engelli arkadaşlarım yaşamaktan vazgeçmesinler" dedi !#)0417 %-52)6 >87ROJONR.R7B<DIMDRQPMONPN ONRIC7CIROLJPR+DLQNR6PMON=RIOEPIROLPEOFP LQ4QGFK?MK;K=R1QLQFK?MKIR5ORPM>PFP?MPIRNOJONPHMOR:/ HQ@KNJQRPIPRAQ<Q;KNKRJQRIQHAOGGP9R6PMON=RBMEQHQN AQ<Q;KNKNRHOLPNORPN@QQGMQLJQNRADMJD;DRGQ4GQMQL, JQNRHQ1GK;KRJOFGOIRFQHOFPNJORJPIP@REQIPNOFP IDMMQNEQHKR8;LONJPR5OR4QHQGKRJO;P@GP9R!QFGQNOHO >PGGPIMOLPNJOR'IOEPIROLPEOFP'RGQNKFKRQMJK;KNK=R:/ HQ@KNQR>OMJP;PNJORJOR6O47OGR?RB<DI !QFGQMKIMQLKR!QFGQNOFPNJORPIPRAQ<Q;KNKNRJQ IOFPMJP;PNPRF8HMOHONR6PMON=R'P;OLR*RIQLJO@PE BIDEQRHQ?EQHKR8;LONJP=RAPLRGOIRAONPR4QFGQR5O FQIQGRBMJD;DERP7PNRBIDMQR>8NJOLEOJPMOL9R Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden yapılan ihracata en büyük katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla koyarken ihracatta Ege Bölgesi’nde liderliğini sürdürdü IDEQRHQ?EQHKRAPMOR8;LONOEOJPE9RRHC?JON :*RHQ@KNJQHIONRO5PRGOLIROGGPE9RBIQIMQLJQRGO?>Q4 Q7GKE9RN<OR7QIEQIRJBMJDLJDE=RIQFOGRFQGGKE9R #EQRAONPERP7PNR8NOEMPRBMQNRFP>BLGQMKRAPLRP@GO 7QMK@QAPMEOIGP'RJOJP9R"BNOIFPHBNREQIPNOMOLPNP IDMMQNEQIRP7PNRQHQ;KHMQR1OJQMRIDMMQNEQIR?BLDN, JQRIQMJK;KNKRQNMQGQNR6PMON=RPN@QQGMQLJQNRADMJD;D GQ4GQMQLKRAQ<QIMQLKNKNRQMGRA8MCECNORHOLMO@GPLJP;PNP 5ORJPIP@REQIPNOFPNPRIDMMQNQLQIRJPIPERP@PNJO 7QMK@EQHQRAQ@MQJK;KNKRF8HMOJP9R$FIPR ?EPLRQMPFP #MQQJJPNRCIFOM=RQALPIQR?PHQLOGPRFKLQFKNJQ 6PMON0PNRJDLDEDNDR>8LEC@=R1LBGO?RAQ<QIMQL [email protected]&4-(7,.4 '32*5/6,151 P4LQ<QGGQR%QLEQLQ 68M>OFP0NJONRFBNLQRPIPN<PRA8M>OFPRIBN, DEDNJQIPR$>OR68M>OFP0NJONR32:/ HKMKNKNRPMIRHQLKFKNJQRHQ1KMQNRP4LQ<QG= 32:-RHKMKNKNR<QIRR!Q?PLQNRJ8NOEPNO >8LORHC?JOR.0MPIRQLGK@MQR&REPMHQLR/.2 EPMHBNR/2RAPNRJBMQLQRDMQ@GK9R '32*5/67 4LQ<QG7KMQLR%O<MPFPR5OLPMOL, PNOR>8LOR$>OR68M>OFP0NJONRHQ1KMQN P4LQ<QGQRONRACHCIRIQGIKHKR ?EPL=R/REPM, HQLR&.REPMHBNR..RAPNRJBMQLMKIRGDGQLMQ IBHQLIONRP4LQ<QGMQR$>OR68M>OFP0NJO MPJOLMP;PNPRFCLJCLJC9R Huzur, sağlık, barış temennisiyle Hayırlı bayramlar dileriz %-527$>OR68M>OFPRP4LQ<QGKNKN HC?JOR)20FPNPRGOIRAQ@KNQRHQ1QLION= 32:/RHKMKNKNR<QIRR!Q?PLQNRJ8NO, EPNJORP4LQ<QGKNKRHC?JOR*R>OMP@GPLEO AQ@QLKFKR>8FGOLJP9R ?EPL=R32:/RHKMKNKNR <QIRR!Q?PLQNRJ8NOEPNJOR:&:RCMIOHO P4LQ<QGR>OL7OIMO@GPLEORAQ@QLKFKR >8FGOLPLION=R#MEQNHQ=R).REPMHBNR /.*RAPNRJBMQLMKIRJK@FQGKEMQRMPFGOJO ?PL5OJORHOLRQMJK9R.6&4-(7,.4 28 Temmuz 2014 Pazartesi www.sondakikagazetesi.com Balık kılçığıyla su arıtacak! !72605-7HOFPRLJ9RB79 L9R6QHLQER"K?KMIQHQ=ROGGONRQHLKEK HQ1KMJKIGQNRFBNLQRQGKMR4QMOR>OMON AQMKIRIKM7KIMQLKNKNROIBNBEPHO IQ?QNJKLKMEQFKNQRPMP@IPNR1LB(O 7QMK@EQFKNQRAQ@MQJK9R"K?KMIQHQ= 'LB(OEP?PR>OMP@GPLJP;PEP?JORFD QLKGEQR<P4Q?KNKNRP7PNO HOLMO@GPLJP;PEP?RAQMKIRIOEPIMOLP= FDHDRQLKGQAPMO<OI'RJOJP9R++7$,06 İzmir Metrosu’nun son etabı olan Poligon ve Fahrettin Altay’da yolculu seferler başladı. İlk seferde yer alan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu İzmir ulaşımının “en dar boğazını” geçtiklerini söyledi EVKA 3 İSTASYONU’NDAN metroya binen Başkan Aziz Kocaoğlu, Fahrettin Altay’a giden ilk yolculu seferi İzmirliler, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri ve basın mensupları ile birlikte gerçekleştirdi. 30 dakika süren yolculuk sonrası Fahrettin Altay İstasyonu’na ulaşan Başkan Kocaoğlu’nu İzmirliler coşkuyla karşıladı. İzmirlilere en güzel bayram hediyesini verdiklerini ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, “2005 yılında temelini attığımız Üçyol-Üçkuyular Metro hattı bir çok sıkıntılar, üzüntüler yaşayarak, işi bırakan yüklenici firmalara rağmen devam ettirmeye çalıştık. Nihayet bugün, Arife günü yani Ramazan ayının son günü Ramazan Bayramı hediyesi olarak İzmirli hemşehrilerimizle birlikte ilk seferimizi yaptık. Saat 11.00’de Evka-3 İstasyonu’ndan çıktığımız yolculuk 30 dakika sonra Fahrettin Altay İstasyonu’nda bitti. Hayırlı uğurlu olsun” dedi devamı 16’da İZMİR BÜYÜKŞEHİR Belediyesi, 20 kilometrelik metro ağının son iki durağı olan Poligon ve Fahrettin Altay istasyonları, arife günü hizmete alarak İzmirlilere bayram sürprizi yaptı. Başkan Kocaoğlu, “Şimdi önümüzdeki yıllarda Narlıdere’ye doğru yürüyeceğiz. Ağustos ayında aksilik olmazsa Torbalı hattı açılacak. Oradan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzmir’i gerçek anlamda demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre raylı sistem aldık. Şu anda 100 kilometre çalışıyor. Ağustos ayında bu rakam 130 kilometreye çıkacak. 3 sene içinde yapacağımız tramvayla 153,5 kilometreye çıkacak” dedi 11 Ağustos'a kadar mola %-527"3/3*652 6OMOJPHOFP=RHONP QMKERFCLO<PRNOJONPHMORCGR"D?DFD LB(OFP0NOR-:R+OEED?0JQNRPGPAQLON ::R>CNMCIR?BLDNMDRAPLRQLQR5OLO<OI9 32:3RHKMKNKNR$HMCMRQHKNJQNRADRHQNQ 2,)RHQ@RQLQFKREPNPIMOLPNRGB1MQER:) EPMHBNR/)2RAPNRMPGLORFCGRP7EOFPNP FQ;MQHQNR1LB(O=R::R#;DFGBF0GQRIQM, JK;KRHOLJONRJO5QEROJO<OIR ++7,.6 Fahrettin Altay Altay istasyonu istasyonu Fahrettin ilerideki aşamada aşamada tramvay tramvay ilerideki sistemi sistemi ile ile entegre entegre olacak. olacak. Şu Şu an an için için son son istasyon istasyon olan olan F.Altay, F.Altay, sistemin sistemin Narlıdere Narlıdere yönüne yönüne uzamasıyla uzamasıyla ara ara istaistasyon durumuna durumuna gelecek gelecek syon Maliye Bakanı Şimşek, "Havalimanları, araç muayene istasyonları ve tapu müdürlükleri gibi bir çok yere kiosk tarzında ödeme terminalleri kuracağız. Bu sayede 'vergini öde, öyle gel' dönemi sona erecek" dedi. >> 5’te !4&57"4/24*,047.31/4733133/3% '32*5/6)1517$ HKMKNJQR-&*R%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RPMOR*2RCMIO QLQFKNJQRJCNHQRC7CN<CFCRBMJD;DRAPMJPLPMJP9RONP?R+P<QLOGRJQFK ?EPLRDAOFPNJONRHQ1KMQNRQ7KIMQEQHQR>8LO=R+CLIPHO0NPNR32:3 HKMKNJQR%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RFQHKFKR-))=REQLPNQR:&=RHQGR:-RPION 32:-RHKMKNJQRADRLQIQER-.-R1MQ(=R3:REQLPNQR5OR:-RHQGRFQHKFKNQ DMQ@GK9R%Q5PR6QHLQIRIBNDFDNJQR32:/RHKMKRLQIQEMQLKRPFOR-&*R1MQ(= 33REQLPNQR5OR:3RHQGRBMQLQIRIQHKGMQLQR>O7GP=RA8HMOMPIMOR+CLIPHO 32:/RHKMKNJQR-&*R%Q5PR6QHLQIMKR1MQ(RPMOR*2RCMIORQLQFKNJQRJCNHQ C7CN<CFCRBMJD9R.6&4-(7$,06 "4/24-704055 IKFQRBMEQFKNQRLQ;EONR+CLIRGDLPFGMOL=RDNQNRQJQMQLKNQ HB;DNRPM>PR>8FGOLPHBL9R%QLEQLPFRPEQNR @MOGEOMOLPR#RONOM %CJCLCRCILCR+D>QH=R'6QHLQERGQGPMPRJBMQHKFKHMQR$>ORIKHKMQLKNJQ +CLIRGDLPFGMOLPNRDNQNRQJQMQLKNQRJB;LDRAPLRQIKNR5QL9R#H5QMKIGQN "Q@QRIQJQLR+CLIRIKHKMQLKNJQNRDNQNRQJQMQLKNQR>O7O<OIR+CLIRGDLPFG FQHKFKNKNR:)RAPNPNRCFGCNJORBMQ<Q;KNKRGQ4EPNROJPHBLD?'RJOJP9 ++7.6&4-(7$,06 Karşıyaka Karşıyaka Mavişehir’deki Mavişehir’deki Tay Tay Park, Park, çocuklarıyla çocuklarıyla birlikte birlikte hem hem eğlenmek eğlenmek hem hem de de dindinlenmek lenmek isteyen isteyen hayvanhayvanseverlerin severlerin uğrak uğrak noktası noktası oldu. oldu. Atların Atların yanı yanı sıra sıra evcil evcil ve ve sürüngen sürüngen pek pek çok çok hayvanın hayvanın da da bulunduğu bulunduğu tesisi tesisi son son bir bir yılda yılda yaklaşık yaklaşık 350 350 bin bin kişi >> >> >> 8’de >> >> >> kişi ziyaret ziyaret etti. etti. >> >> >>8’de '32*5/6)1517617##%760572().4 '32*5/6)1517C7CN<CRACHCIREOLQFKR#;LK0JQ "ONGGORIBHDNROGPR:,:.=RJQNQROGPR:.,33= IKHEQRPFOR:&=)2RMPLQJQNRFQGKMKHBL9RR++7,06 $$%$!%$# "" #$ $%! %$# "" # !%!# %$# #$ "" SAYFA 02 MAVI SIYAH KIRMIZI SARI 28 Temmuz 2014 Pazartesi TÜRK sinemasında "KORKU" DÖNEMİ! İlk kez 1970'te"Ölüler Konuşmaz Ki" filmiyle başlayan ve birçok fantastik filmi beraberinde getiren Türk sinemasındaki korku filmleri, son yıllarda yükselişe geçti. On yıl öncesine kadar sayısı beşi geçmeyen yerli korku filmleri, 2004'den sonra tam 22 filmle zirveyi gördü. Yönetmen Yavuz Yalınkılıç'ın 1970'de "Ölüler Konuşmaz Ki" adlı filmiyle başlayan ve birçok fantastik filmi beraberinde getiren Türk sinemasındaki korku filmleri, son yıllarda yükselişi ile dikkati çekiyor. Kutluğ Ataman'ın 1993 yapımı "Karanlık Sular" ile seyircilerin takdirini kazanan yerli korku sineması, sonraki dönemde beklenen ilgiyi göremedi. Uzun yıllar geri planda kalan tür, sessizliğini 2004 yılında gösterime giren korkukomedi filmi "Okul" ile bozdu. Aynı yıl "Büyü" filminin de gösterime girmesiyle Türkiye'de korku sineması canlandı. Böylece, on yıl öncesine kadar sayısı beşi geçmeyen yerli korku filmleri, 2004'den sonra 22 filmle zirveyi gördü. Yerli korku türünün asıl yükselişi ise Hasan Karacadağ ve Alper Mestçi filmleriyle gerçekleşti. "Dabbe" ile 2006'da sinema seyircisini korkutmayı başaran Karacadağ'dan, 2008'de "Semum", 2009'da ise "Dabbe 2" filmleri geldi. Korkuyu tercih eden diğer bir yönetmen olan Tan Tolga Demirci'nin "Gomeda" filmi gişede istenen rakamlara ulaşamazken, Ümit Ünal'ın Mehmet Günsür'e başrolünü verdiği 2010 yapımı "Ses" de beklenen etkiyi sağlayamadı. Alper Mestçi'nin 2007 yılında sinema severlere sunduğu "Musallat" ise gördüğü ilgiyle 2011'de devam filmi "Musallat 2: Lanet"i vizyona getirdi. Böylece korku türü Mestçi ve 2012'de devam filmi çeken Karacadağ ile yükselişini sürdürdü. ‘‘Dünya çapında bir Türk korku sineması peşindeyim" Yönetmen Hasan Karacadağ, AA muhabirine, "Bize ait metafizik unsurları, en yeni teknolojiyle anlatıp dünya çapında bir Türk korku sineması peşindeyim ve dünya festivallerinden gelen tepkiler bu hedefe çok yaklaştığımı gösteriyor" dedi. Korku filmi yaparken en önemli şeyin gerçek ve görünmez arasındaki ince çizgi olduğunu ve gerçeklere riayet edilmesi gerektiğini söyleyen Karacadağ, şunları ifade etti: "Yıllarca Batı sineması hep kendi kültüründen, kendi edebiyatından, kendi dininden mistik öğeleri kullanırken, biz ise maalesef izleyici konumundaydık. Zombiler, vampirler, hayaletlerle ilgili yüz binlere varan filmler yapılırken, bizim ninelerimizden dinlediğimiz 'cinler-karabasanlar' hep masallarda kalmıştır. Benim yaptığım, kendi özümüzün derinliklerine gömülmüş, eskilerin unutulmuş menkıbelerine hapsolmuş, bilinirken bilinmeyene dönüşmüş anlatıları yakalamak ve onları pelikül aracılığıyla izleyiciyle buluşturmak. Karanlık bir ortamda cin kelimesini duyduğumuz anda gerilmek bize ayrı bir korku zevki yaşatırken bunları sinemaya aktarmamak büyük hatadır." Karacadağ, Türk korku sinemasının dünya çapında önemli bir değer oluncaya kadar çalışmalarına devam edeceğini de bildirdi. Gişede "korku" Öte yandan, resmi izleyici rakamlarının aktarıldığı Box Office'ten alınan verilere göre, Türkiye'de korku filmi yapan yönetmenler arasında en çok Alper Mestçi ve Hasan Karacadağ seyrediliyor. Karacadağ'ın filmlerinden "Dabbe" 539 bin, "Semum" 334 bin ve Dabbe serisinin son filmi ise 422 bin kişi tarafından izlendi. Mestçi'nin "Musallat" filmi 301 bin izleyici tarafından seyredilirken, "Musallat 2" 514 bin kişiyi sinema salonlarına çekti. Diğer yönetmenlerin korku filmleri incelendiğinde ise Tan Tolga Demirci'nin "Gomeda"sı 46 bin, Ümit Ünal'ın "Ses"i ise 57 bin seyirciyle sınırlı kaldı. (AA) Balıkesir'de yaklaşık 4 yıl önce çivi ve tellerden bazı hediyelik eşyalar yaparak filografi sanatına merak salan Özmen, Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin armalarına kadar birbirinden farklı eserler ortaya çıkarıyor ÇİVİ İLE TELİN DANSI Balıkesir'de yaklaşık 4 yıl önce çivi ve tellerden bazı hediyelik eşyalar yaparak filografi sanatına merak salan Yahya Kemal Özmen, Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin armalarına kadar birbirinden farklı eserler ortaya çıkarıyor. Edremit ilçesinde yaptığı eserlerini Zeytinli Mahallesi Altınkum Kordonu'nda sergileyen Özmen, AA muhabirine, İstanbul'da 35 yıl makine teknisyeni olarak çalıştığını ardından Edremit'e yerleştiğini söyledi. Boş vakitlerinde çivi ve telleri kullanarak amatörce bazı hediyelik eşyalar yaptığını dile getiren Özmen, hiçbir eğitim almadan merak saldığı filografi sanatında zamanla kendini geliştirdiğini anlattı. Küçük uğraşlarla başladığı bu sanatta Atatürk portresinden, Kız Kulesi'ne, Türk bayrağından spor kulüplerinin armalarına kadar birbirinden farklı eserler ortaya çıkarır duruma geldiğini ifade eden Özmen, şunları kaydetti: "Çivi ile telin dansı' diye nitelendiriyorlar filografiyi. Her örüşte farklı şekiller çıkıyor ortaya. Tel örgü şekillerinin hiçbir zaman aynısını yapamıyorsunuz. Her örüşte farklı modeller, farklı desenler çıkıyor ortaya. Ortalama bir tabloyu 4-5 günde bitiriyorum. Kolay gibi görünüyor ancak ol- işi değil. Böyle bir çalışmayı ilk kez görüyoruz. Gerçekten güzel ve emek isteyen eserler. İçten gelerek yapıldığı ortada" ifadelerini kullandılar. (AA) dukça meşakkatli. Çivi ve telin maharetli elle buluşmasıyla ortaya oldukça farklı ve renkli eserler ortaya çıkıyor." Bu sanatın Türkiye'de yok olma tehlikesiyle karşı karşıya bulunduğunu dile getiren Özmen, elinden geldiğince gelecek nesillere aktarmak istediğini söyledi. Özmen, filografi sanatının yanı sıra oymacılıkla da ilgilendiğini belirterek, kendisini diğer bazı el sanatlarında da geliştirmek istediğini ifade etti. Çivi ve telle yapılan çalışmaları gören vatandaşlardan İrem Deveci, "Böyle bir çalışmayı daha önce görmemiştim, rastlamamıştım çok ilgimi çekti. Bence işçiliği ciddi anlamda zor ve yapılışında da çok emek sarf edildiğini düşünüyorum. Gerçekten değerli şeyler bunlar" dedi. Edremit'e tatile gelen Ali ve Ayla Yıldırım çifti ise "Bunları yapmak herkesin İzmirli müzisyenler Gazze için buluştu! İzmir Müzisyenler Derneği'nin çağrısıyla Konak Meydanı Saat Kulesi önünde bir araya gelen yaklaşık 150 İzmirli müzisyen İsrail'in Filistin işgalini protesto etmek amacıyla sessiz oturma eylemi düzenledi. Etkinlikte müzik aletlerini yere bırakan İMD'li müzisyenler çeşitli resim ve dövizlerle Gazze'de, Musul'da ve Rojava'da yaşanan katliamları ve insanlık suçlarına karşı tepkilerini ifade ettiler. 2003 yılında Filistin'de İsrail'in yıkmak istediği yerleşim yerlerini korumak için bedenini siper eden ve buldozer tarafından ezilerek katledilen Rachel Corrie'yi ve 1969'da Filistin halkıyla dayanışmak için İsrail'e karşı ElFetih saflarında savaşan Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da unutmadılar. Yaklaşık 1.5 saat süren oturma eyleminde Aşık Nesimi Çimen'in BARIŞ GÜVERCİNİ UÇSUN DÜNYADA adlı türküyü söyleyen müzisyenler adına basın açıklaması metnini okuyan Dernek Başkanı Oktay Çaparoğlu şunları söyledi: Bizler Filistin'de, Suriye'de ve Irak'ta yaşanan gelişmeleri kaygıyla izleyen insanlar olarak Ortadoğu'da ve Dünyada barışı savumak, yaşanan katliamlara, kıymlara, işgallere karşı vicdanın sesini yükseltmek amacıyla bugün burada bir araya geldik. Biz; 30 yıl boyunca ülkemizin doğusunda yaşanan çatışma ortamının ve oynanan oyunun diyetini en ağır şekilde ödeyen bir halk olarak; herkesi duyarlı olmaya, aynı acıların yaşanmaması için savaşlara ve katliamlara karşı sesini yükseltmek üzere bir araya geldik. Ortadoğu'da yıllardır barbarlık yapan, Filistin topraklarını işgal eden, çoluk çocuk demeden katliam yapan ve hiçbir kural tanımadan savaş suçu işleyen İsrail Devleti'nin uyguladığı teröre karşı bir araya geldik. Öte yandan Suriye'de yaşanan iç savaşta Esad Diktası'nın ve ona karşı savaştığı iddiasındaki güçlerin katliamları ve yaşattığı acılara, Rojava'da ve Musul'da IŞİD adlı katliam çetelerinin gerçekleştirdiği kıyımlara karşı bir araya geldik. KATLİAMLARA SEYİRCİ KALMA! Diyerek; SAVAŞ BİR İNSANLIK SUÇUDUR! Diyerek ortak ses olmaya, bunu dayatan- lara karşı birleşmeye çağırıyoruz. Herkesi, TOPLUMSAL VİCDANA VE ORTAK AKLA davet ediyoruz…Farklı inançlardan, kimliklerden, düşüncelerden insanların yüzyıllarca birarada yaşayabildiği bu toprakları kana bulayanlara, BEBEKLERİN ULUSU YOK! Diyoruz.. Hiçbir neden, çocukları göz kırpmadan toprağa sermek için haklı olamaz. Bu dünya hepimize yeter ama bir avuç aç gözlüye yetmiyor işte!…Bu arsız iştahı, görmeliyiz, durdurmalıyız, hoşgörü ve kardeşlikte birleşmeliyiz. Halkların gücünün üstünde güç olmadığını; insan kanı üzerinde zenginleşmek, güçlerine güç katmak hırsında olan bu akbabalara göstermeliyiz…Unutmayalım ki; dünya kötüler yüzünden değil, kötülüğe ses çıkarmayan iyiler yüzünden kötü bir yer… Mazlumlara kimliği sorulmaz diyerek: herkesi sorumluluk almaya, kim tarafından kime yapılırsa yapılsın zulme, haksızlıklara ve katliamlara karşı durmaya, Gazze'de, Musul'da ve Suriye'de yaşanan insanlık trajedisine DUR demeye çağırıyoruz! Ellerimize silah verilmeden yaşamak istiyoruz.. (HABER MERKEZİ) Karabağlar’da 600 yıllık çınar koruma altında Karabağlar Belediyesi doğaya ve çevreye olan duyarlılığını gerçekleştirdiği çalışmalarla ortaya koyuyor. Karabağlar’da Vatan Mahallesi’nde bulunan 600 yıllık çınar ağacını korumaya alan belediye, ağacın bulunduğu alanı da park olarak düzenleyerek vatandaşların kullanımına açacak. Anıt niteliğini taşıyan bu ağaçların kent merkezlerinde yok olduğunu belirten Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu, tarihi çınarın bölge için çok önemli olduğuna dikkat çekti ve çevre duyarlılığıyla hareket edip çınarı koruma altına aldıklarını söyledi. Yeşilyurt Vatan Mahallesi 9138 Sokak’ta bulunan 600 yıllık çınar ağacı Karabağlar Belediyesi tarafından korumaya alındı. Çınarın bulunduğu alanın çevre düzenlemesi çalışmalarına başlandı ve tarihi çınar için de koruyucu tedbirler alındı. Çınarın anıt niteliğinde olduğunu ancak henüz tescillenmediğini belirten Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ağacın bakımı ve çevre düzenlemesiyle ilgili çalışmalar yaptıklarını söyledi. Selvitopu yapılan çalışmalarla ilgili şu bilgileri verdi: “Bölgemizde bulunan çınar ağacı araştırmalarımıza göre yaklaşık 600 yıllık bir ağaç. Daha önce ağacın etrafı düzenlenmiş fakat tekrar bozulmuş. Biz de bu bölgeyi hemen ele aldık. Şu anda çevre düzenlemesini yapıyoruz. Kısa sürede vatandaşlarımızın kullanımına açacağız. Ayrıca ağacın korunması için de gerekli önlemleri aldık. Bakımını yapıyoruz. Kent merkezlerinde tamamen yok olan bu ağaçlarımızın değerini bilmeliyiz, onları korumalıyız.” (HABER MERKEZİ) Tasarımda ipekyolu farkı İzmir’in marka fuarları arasında yer alan ve Avrupa’nın en büyüğü olan 9’uncu IF WEDDING FASHION İZMİR - Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı, 4 – 7 Şubat 2015 tarihlerinde organize edilecek. Fuar kapsamında düzenlenen Gelinlik Tasarım Yarışması’nın bu yıl ki teması İpek Yolu olarak belirlendi. Türkiye’nin Uluslararası Fuarcılık Endüstrisi Birliği (UFI) onaylı tek Gelinlik ve Abiye Giyim Fuarı IF WEDDING FASHION İZMİR, İzmir Uluslararası Fuar Alanı’nın tüm hollerinde (1-2-3 ve 4 no’lu holler) birden organize edilecek. Fuar, sektöre genç tasarımcılar kazandırmaya bu yıl da devam edecek. Fuar, “6’ncı Gelinlik Tasarım Yarışması” ile açılacak, 2014 birin- cisinin defilesiyle son bulacak. Çalışma komitesi tarafından şartname koşulları ve ödülleri belirlenen yarışmanın bu yıl ki teması “İpek Yolu” olacak. Başvuruların Ekim ayında Üniversitelerin açılmasıyla başlayacak olan yarışmanın yarı final elemesi Aralık sonunda, ilk final elemesi ise Şubat ayının ilk haftasında yapılacak. Türkiye ve KKTC vatandaşı en az lise veya dengi okul mezunu olan 40 yaşını aşmamış, daha önce IF WEDDING FASHION İZMİR Gelinlik Tasarım Yarışması’nda herhangi bir dereceye girmemiş olan bireysel başvurular yarışmaya kabul edilecek. Gelinlik Tasarım Yarışması; EGSD, İZFAŞ işbirliği ile; ulusal ölçekte, bir kategoride altıncı kez gerçekleştiriliyor. ÜNLÜLERİN TASARIMCISI İZMİR EKONOMİ’DE “Umutsuz Ev Kadınları” dizisinin güzel oyuncusu Eva Longoria’nın kıyafetlerinin tasarımcısı Paul Scherer, İEÜ Güzel Sanatlar ve Tasarım Fakültesi Moda ve Tekstil Tasarımı Bölümü’nde deneyimlerini geleceğin modacılarına aktaracak. Longoria’nın kıyafetlerinin yanı sıra Amerikalı Şarkıcı Jennifer Rush, Alman Aktrist Mirja du Mont ile Sophie von Kessel, model Heidi Klum ve Alman Şarkıcı Sarah Connor’a özel kıyafetler hazırlayan Scherer, 2014 – 2015 Akademik Yılı’nda bir dönem boyunca İzmir Ekonomi Üniversiteli öğrencilerle yaratıcı moda üzerine çalışacak. (HABER MERKEZİ) Yıl: 3 . Sayı: 991 . 28 Temmuz 2014 Pazartesi Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Yazı İşleri MüdürüYayın Sahibi Temsilcisi Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Turgut KOÇ Denizli Temsilcisi 05326601776 Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Dağıtım: Hakkı SARIÖZ Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir Temmuz 2014 Pazartesi 28 7 Şubat 2013 Perşembe Kavacık'ta TEM Otoyolu Edirne istikametinde seyir halindeki özel halk otobüsünde kaza soncu yangın çıktı. Yanan otobüste 4 kişi öldü birçok yaralı ise ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Olay, Elmalı Barajı mevkiinde saat 14.00 sırlarında meydana geldi. Tuzla-Topkapı seferini gerçekleştiren 500 T hatlı halk otobüs, Kavacık'tan Edirne istikametine seyir halindeyken Elmalı Barajı mevkiinde arızalanarak beton bariyerlere çarptı. Çarpma sonucu otobüsün motor kısmında yangın çıktı. Bariyerlere dayanan otobüsün kapılara açılmayınca içindeki yolcular camları kırarak dışarıyı çıkmaya çalıştı. Yanan otobüste arka arkaya bir kaç patlama meydana geldi. Patlamanın yangın tüplerinden meydana geldiği belirtildi. Yangın sonucu 4 kişi öldü birçok yaralı ise olay yerine gelen ambulanslarla hastanelere kaldırıldı. Ölenlerden birisinin Tevrat Barışık '176;4:>'=06*171>373*3<=>#''!>-=&98>*=5:<>.)=69=78 ;9:>4:7>1+21<5:6;>;0>4:79:7;<5:>4898<>;96>>=48<5=6;>;0 6=/=9=78<5=>-;<>>;0,;>4=7=9=<58>6=9 >67;/;>%:,;7:<>>;0,;>951 ,16>;,;< JSQRUKT<LRITKUJ7QKSIPSNRA KSLQFPFRLU?TEUREPSISUISNLSEPSNRAU9TKPTJO;O ITMMSULHPPTQOIOQMTUS@RKRIPSNAUJSNUTPKOUSPSLKNRL KS=<RETKOAUQTLPRJTKAUITLRQSU:SUSPSLKNRLU?RDR =TPOCITPTNMTUJT9OPTQUMSQSKRIPSNU?RDRU7QPSIPSNAURC LTETPTNOQOQUTETPITGOQTULTKLOUGT@POJFN>U+7=BLPSNS J7QSPRLUKT<LRITKUITPESISGRUJTKONOIPTNOUJT9OPTQ 6638MTAUF;TLU?TEPTNOUMTUDRP?RGTJTNU:SUSP ;R<TEPTNOJPTUGBNSLPRULFQKNFPUSMRPSNSL FPTGOU.T;RTPTNTUJFPUT=ITITGOQT =TPOCOPOJFN>U+NREH 9TKPTITPTNOQUJTCTQTDRPMR@R F;TLPTNMTAUMS?TU:S DF@HPITU?RDRU?TE LTJQTLPOULTETPTNMTUMT =FLUGTJOMTUITMSQ;R <TJTKOQOULTJDSMSDRPRJ5 FN>UU3HNHIMTUSQU.TEPT SPAUTJTLAU?7:MSU:SULT.T JTNTPTQITPTNOUFPITGOUQS5 MSQRJPSULRCRGSPULFNHJH;H5 PTNUGTKOQUTPOQTNTLUDHQPTNOQ 7QPSQISGRQSU=TPOCOPOJFN>U65 638JTUDT@POUITMSQUF;TLPTNOURPS JSNUBGKBQMSLRURCUJSNPSNRQMSUDHUJOPOQUF5 ;TL5<TERNTQUM7QSIRQMSURCULTETPTNOQMTUDRQU0( LRCRUJTNTPTQMOAULTP9ULNRERU?S=RNSQU0URC=RU<TJTKOQO LTJDSKKR>U/SNUBGKBQMSUDRQU()AUJSNUTPKOQMTUUDRQ )'UFPITLUBESNSU'UDRQU!(*URC=RQRQU=TPOCKO@OU65 638JTUDT@POUIBSGGSGSUIBMBNPBLPSNRQMSQU3FEPHA 3TNTMFQAUEBPISEAU4ITGNTU:SU4NIHK=HL8KTLR ITMSQUF;TLPTNOQMTU?7=BLAUQTLPRJTKAU9TKPTJO;O ITMMSAUITLRQSAUSPSLKNRLU:SUITPESISUKTCOQITGO >">:<:9>=06=<8 (9=-=0 +SQSPU-TMSQU1C=RPSNR ,SQMRLTGOU+SQSPU2TCLTQO $JB9U4PTDTCAU44 IH<TDRNRQSUJT9KO@O T=OLPTITMTAUJTLPTCOLU0*UDRQ LRCRQRQU=TPOCKO@OUL7IBN <T:ETGOQMTULTETPTNOQ TCT@OPTNTU=SLRPISGRUR=RQ RC:SNSQRQU?SNSLPRUKSMDRNPSNR TPITGOU?SNSLKR@RQRUG7JPSMR>U"2H JOPOQURPLUTPKOUTJOQMTU?S=SQUJOPOQ TJQOUM7QSIRQSUMSQLULTETPTNMTUJBEMS UTETPITU:TN"UMRJSQU4PTDTCAU"6BNLRJS8QRQ SQUDBJBLUL7IBNUBNSKRIRQRQUJT9OPMO@OUFQ?HPMTL <T:ETGOQMTUSISLUJF@HQU=TPOCOPTQUD7P?SUFPMH@H R=RQURCU?B:SQPR@RUKSMDRNPSNRUTNKKONOPITPO>U1C ?B:SQPR@RUKSMDRNPSNRUTPOQTNTLUJTNTPTQITUGTJOPTNO TCT@OU=SLRPSDRPRN>U2SMSQU?B;BJPSUBNSKRI JT9KO@OIOEUR=RQUJTNTPTQITPTNUMTUD7P?SMSLR ITMSQ;RPRLU.TTPRJSKPSNRQMSUISJMTQTU?SPRJFN" MRJSULFQHCKH>U#((! =/;=<2: 2: 0*UDRQU6USPSLKNRLUDFN;HUFPMH@HQHU7QSUGBNSQUDRN LRCRAUSN?RU TRNSGRU2TCLTQPO@O8QTUTRKUDRQTQOQURQCTTKOQTU=OLKO>U0!8Q;R LTKKTUJTLPTCOLU0UGTTKUDFJHQ;TURLQTUSMRPISJSU=TPOCOPTQU:TKTQMTCAUFPTJ JSNRQSU?SPSQU9GRLFPF?HQUMTUMSGKS@RJPSUTCT@OJTURQMRNRPMR>UPTJA -HTIISNU4LGFJU2HP:TNOUBESNRQMSUDHPHQTQURQCTTKU<TPRQMSLRUSN?R TRNSGRU2TCLTQPO@O8QTUTRKUDRQTMTUISJMTQTU?SPMR>U4JMOQU/OPMOEU)! RGRIPRU:TKTQMTCOQUDRQTQOQUGFQULTKOQTU=OLITGOUBESNRQSUFPTJUJSNRQSU9F5 PRGAUGT@POLU:SURK.TRJSUSLR9PSNRUGS:LUSMRPMR>U/FPUKNT.R@SULT9TKOPONLSQAURK5 .TRJSUSLR9PSNRUMSUDNTQMTUT=KO>U/TLPTCOLU0UGTTKUDFJHQ;TUDHNTMTULTPTQ /OPMOE8OQURQKR<TNU?RNRCRIRQRU=S:NSMSQU?S=SQUISNTLPOU:TKTQMTCPTNUMTUR5 EPSMRU:SU;S9UKSPS.FQPTNOQTULTJMSKKR>UU/OPMOE8OQUTCT@OJTURQISISGRUBESN5 RQSUFPTJUJSNRQSU9GRLFPF?U=T@NOPMO>UGRLFPF?HQURLQTU=TPOCITPTNOQOQ TNMOQMTQU/OPMOEAULOGTUGBNSMSUTCT@OJTURQMRNRPMR>U1PLUMS.TUD7JPSUDRN SJPSISUKSCSDDBGUSKKR@RQRULTJMSMSQU/OPMOEAU0*UDRQU6USPSLKNRLUDFN;H FPMH@HQHUG7JPSMR>U/OPMOEAUMT<TUGFQNTU9FPRGPSNUKTNT.OQMTQUGFN?HGH JT9OPITLUBESNSUSIQRJSKSU?7KBNBPMB> #"(! <):6;>%1<>%:,;75;&;>6=9 >67;/;>+.<3)3 $=4=28<8>6=4-:5:<>2;4=27.>+=<=2,8+8>.9 =<>"9$=<>':0 ;6;4:>=*;+;<5:>6898<=< <=*=/8<>=758<5=<>;<);79;6343 :/=798&8<5=>+.<>4.9)393&3<=>3&379=<58 3*=>%1<1>$=4=28<8 LTJDSMSQU1P<TQ8OQU;S5 QTESGRURPLU7Q;SU-H<GRQU$NKH@NHPU,T<QSGR8QSU?SKRNRP5 SNSLUDRNUTQITUK7NSQRUMBESQPSMR>U4NMOQMTQU1P<TQ8OQA KTDHKHU;SQTESUQTITEOUR=RQU6SC:RLRJSU%TIRGR8QSU?S5 KRNRPMR>U%SQTESMSU1P<TQ8OQUF@PHU3SNSIU4POCOLUKFNHQH ,TMNRU4POCOLAUSGLRU?SPRQRU,RDSPU6HNQT?7PA %HI<HNRJSKU#TPLUTNKRGRU+SQSPU2TCLTQOU3SITP [email protected] ,TNO?BPAU2SCRLKTCU2SPSMRJSU2TCLTQOU-HNTK #TERQSMTNAU-BMTKU+SESQAU6BNLSNU1QTQF@PHA -S<ISKU4GPTQKH@AU#TPMHQU FNISQAU6BNLTQUFNTJA S:NTU,SNSEPRAU$LNSIU2FNTAU$NFPU$:?RQAUN<TQ +SQ;SDTJAUJTLOQPTNOURPSU=FLUGTJOMTUGTQTK=OU:S :TKTQMTCU<TEONUDHPHQMH>U&FP9TQU1P<TQ8OQUKTDHKH 6SC:RLRJSU%TIRGR8QSU?SKRNRPSNSLU7@PSU:TLKRU;SQTES QTITEOULOPOQMO>U%SQTESUQTITEOQMTURITIOQULOGT LFQHCITGOQOQUTNMOQMTQU1P<TQAUR=RQU<SPTPRLURGKSQSNSL MHTUSMRPMR>U&FP9TQU1P<TQ8OQUF@PHU3SNSIU4POCOL KTERJSPSNRULTDHPUSKK>U,FQUJFP;HPH@HQMTUTQQSGRQR ?7EJTCPTNOURPSUH@HNPTJTQU4POCOLAU#SIUTRPSGRU<SI GTQTKU;TIRTGOUBGKBQMSUDBJBLUSIS@RU:TN>U#SI GT:TC=OAU<SIUMSUTGTPSKRQUGSIDFPBUDRNURQGTQMO>U/SNS ?7@SUGO@MONTITMO@OIOEUTQQSIRERUDH?BQUKF9NT@T LFJT;T@OEAUDREUFQTU<TLLOIOEOU<SPTPUSMS;S@REUTIT TGOPUFQHQUDRESU<TLLOQOU<SPTPUSKISGRU?SNSLRJFN>U&FL RPSUJSNUBGKBQMSLRURCPSNMSUISJMTQTU?SPSQULTETPTN5 MTUJTNTPTQTQUITMSQ;RPSNAU<TGKTQSPSNSULTPMONOPTNTL KSMT:RUTPKOQTUTPOQMO>U/OPOQURPLUUTJOQMTLRURC LTETPTNOQMTU?SQSPUIBMBNPBLKSUAU3FEPH8MTU0*A 3TNTMFQ8MTU(0AUEBPISE8MSU!'*AU4ITGNT8MTU :SU4NIHK=HL8KTU0))UFPITLUBESNSU')(ULRCR JTNTPTQMO>U4NIHK=HLU-BSGGSGSGRUITMSQ F;T@OQMTU0'UHDTK8KTULTP9ULNRERU?S=RNSQUDRN ITMSQ;RURGSU<TJTKOQOULTJDSKKR> 9:627;6>-.7)3>41/1<5:< ;<2;$=7=>2:0:--1+>:22; isimli kadının olduğu belirtildi. Olay yerine gelen itfaiye yanan otobüse müdahale ederek söndürdü. Olay yeri inceleme ekipleri de otobüs çevresinde güvenlik önlemi aldı. Polis, otobüs yangını inceleme başlattı. (CİHAN) TIR'ın ikiye böldüğü aracın sürücüsü emniyet kemeri sayesinde hayatta kaldı! Samsun’da meydana gelen trafik kazasında park halindeki TIR’a arkadan çarpan araç sürücüsü yaralandı. Emniyet kemerinin takılı olması araç sürücüsünün hayatını kurtardı. Kaza, Kavak ilçesi Çakallı mevkii Mahmutlu sapağında meydana geldi. Ankara istikametinden Samsun yönüne gelmekte olan 59 UH 761 plakalı aracın kimliği belirlenemeyen sürücüsü, direksiyon hâkimiyetini kaybetmesi sonucu yol kenarında park halinde bulunan 61 K 10438 plakalı TIR’a arkadan çarptı. TIR’ın dorsesine ok gibi saplanan ve üst kısmı bıçakla kesilmiş gibi ikiye ayrılan araçta sadece sürücünün bulunması olası bir faciayı önledi. Çarpmanın etkisiyle yaralanan sürücünün hayatını ise takılı olan emniyet kemeri kurtardı. Çevredekilerin durumu güvenlik güçlerine ve sağlık ekiplerine haber vermesi üzerine yaralı olay yerine gelen 112 ambulansı ile Samsun Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Kazayla ilgili soruşturma başlatıldı. (CİHAN) BE?BQBI>UMSMR>U6TERJSPSNRQRURPSKSQU3OPO=MTNF@PH RGSAU,TQTKTU:SUGTQTK=OJTU?SNSLPRU7QSIRU:SNIRJ5 FNHE>UPMBLKSQUGFQNTUFQHQPTURP?RPRU?BESPUCSJ G7JPBJFNHE>U3SCLSU<TJTKKTJLSQUG7JPSGSLULSQMRGRUMS DHQPTNOUMHJTDRPGS>U&FP9TQU1P<TQ8OU<S9UGTJ?OJPT TQMOIAUTQITJTUMS:TIUSMS;S@RI>UMRJSNSL DTCGT@PO@OQMTUDHPHQMH>U6F9DTCURGSU&FP9TQUTRPSGRQRQ LRIPRLPSNRU:SULRCRPRLPSNRURPSU6BNLUKF9PHIHQMTUJSN SKIRCUDRNUTRPSUFPMH@HQHUDSPRNKSNSLUDTCGT@PO@OQMTUDH5 PHQMH>UTITEOQUTNMOQMTQU1P<TQ8OQAUKTDHKHUFIHEPTNT TPOQTNTLU;SQTESUTNT;OQTUKTCOQMO>U@HPU4POCOLAU;SQTES TNT;OQMTU6BNLUDTJNT@OQTUGTNOPOUTQQSGRQRQUKTDHKHQH DRNUGBNSUKHKTNTLUMHTUSKKR>U1P<TQ8OQU;SQTESGRURQ;RN5 PRLHJHU-SETNPO@O8QMTUKF9NT@TU:SNRPMR>U#"(! * ! 28 Temmuz 2014 Pazartesi Çanakkale Seramik, Kalebodur, Kalekim markalarını bünyesinde barındıran Kale Grup, kuruluşunun 57. yılında Çan ilçesinde yeni fabrikanın açılışını yaptı. Kale Grubu Başkanı Okyay, "Çan'daki fabrika alanına ve bölgeye yapılan yatırım tutarı 1,5 milyar dolara yaklaştı" dedi 1RNPS#MGDGS5RAKROLSPHOP9S5CJGMS,KHRH? 1RNPEPMRFQKSCNRMRKSJBOHRSEPMRFQKSIQ<RMPIQOQOSHB@JP +0EQOQSIPKSDRANRMLORS:PM8PKNPAIQMJQKNPMQOQSDPNQMIPMPK? -5G:BOS*;MG9R0OLOS$0BO<B?SJBOHROLOS2+0O<Q? (BMKQHP0OQOSPOSDBHBKSEPMRFQKSKRMCSBMPIQ<QEQ KCOGFGOJRHL@-SQ7RJPEQOQSKGNNROJL=S%RORKKRNP PMRFQK?S1RNPDCJGM?S1RNPKQFSFRMKRNRMLOL DBOHPEQOJPSDRMLOJLMROS1RNPS#MG9?SKGMGNGAGOGOS.)= HLNLOLS%RO0JRSR8LNROSHPOQS7RDMQKRHNRSKGINRJL= !RKNRALKS&.SFQNHCOSNQMRSHRILMLFNRSKGMGNROS;PSHLNNLK +2SFQNHCOSFPIMPKRMPNQKSKRMCSBMPIQFQSKR9REQIPEQOP ER6Q9S20GO<GS1RNPS7RDMQKRELOLOSR8LNLALSJCNRHLELHNR I4MPOSJB@PONPOJQ=S*8LNLAIRSKCOGAROS1RNPS#MGDG 5RAKROLSPHOP9S5CJGMS,KHRH?SHPOQSHRANRMLOLSHPOQ DQMS7RDMQKRHNRSKGINRFROLOSEP;QO<QOQSHRARJLKNRMLOL DPNQMIIQ=S!POQS7RDMQKROLOS%RORKKRNP0OQOS%RO QN8PEQOJPSR8LNJL>LORSQARMPISPJPOS,KHRH?S-#MGDGO JC>JG>GSIC9MRKNRMRSHR9IL>LSHRILMLFNRMLOSIGIRML?SHPOQ 7RDMQKRHNRSDQMNQKIPS2?.SFQNHRMSJCNRMRSJRHROJL-SJP/ JQ=1RNPS#MGDGOSIPFPNNPMQOQOS(BMKSERORHQ<QNPMJPOS / DMR6QFS5CJGMSIRMR7LOJROS+)S(PFFG@S2.)0JP RILNJL>LOLSROLFERIROS,KHRH?S6RNQS6R@LMJRSEPMRFQKIPO? 6R;R<LNL>RSKRJRMSDQMS8CKS7RMKNLSRNROJRS7RRNQHPI :4EIPMPOS2)SAQMKPISQNPSJC>MGJROS;PSJCNRHNLSCNRMRKS23 DQOQSRAKLOSQOERORSQEIQ6JRFSER>NROJL>LOLSDQNJQMJQ= ,KHRH?SAGONRMLSKRHJPIIQS-PSDBHBKSDQMSFGINGNGKSKQ 1RNPS#MGDGSDG:BOS2?$SFQNHRMSNQMRHRS;RMROS<QMCEG? 2=$33SIPJRMQK8QEQ?S).30OQOSB@PMQOJPSDRHQEQS;PS2.SDQO ERILASOCKIRELSQNPSDQMS0DBHBKSJBOHRSRQNPEQ0SKQFNQ>QOP KR;GAFGAIGM=S5G:BOS*;MG9R0OLOS$0BO<B?SJBOHROLO 2+0O<Q?S(BMKQHP0OQOSPOSDBHBKSEPMRFQKSKRMCSBMPIQ<QEQ KCOGFGOJRHL@=S1RNPEPMRFQKSCNRMRKSJBOHRSEPMRFQK IQ<RMPIQOQOSHB@JPS+0EQOQSIPKSDRALFL@R :PM8PKNPAIQMQHCMG@=S1RNPKQFSJPSHR9L KQFHRERNNRMLOJRSBMPIQFS;PSERILASKR9REQIPEQSCNRMRK (BMKQHPS;PSD4N:PFQ@JPSDQMQO<Q?S*;MG9R0JRSQEPS.= ELMRJRSHPMSRNLHCM=SR;R<LNLKS;PSER;GOFRSRNROLOJRSQEP HB@JPS233S4@PNSEPMFRHPNQSDQMS(BMKSAQMKPIQSCNRMRK GNGENRMRMRELSRNROJRSQIQDRMSKR@ROFLASDQMSHR9LHR ER6QDQ@=SS2.)0JP?S).3SDQOSNQMRNLKSHRILMLFNRSIPEQEQO DR<RELSIBIFPHPSDRANRJL=S DMR6QFS5CJGM0GOS6RHRNQOP QORORMRKSPNSPNPS;PMPONPMSERHPEQOJP?S:PMQJP DLMRKIL>LFL@S.)SHLNJRSDBHBKSDRARMLNRMRSQF@RSRIILK 6P9SDQMNQKIP=S,S:BOJPOSDGSHRORS%RO0JRKQS7RDMQKR RNROLORS;PSD4N:PHPSHR9LNROSHRILMLFSIGIRMLS2?.SFQNHRM JCNRMRSHRKNRAIL=-!RKNRALKS$+SDQOSFPIMPKRMPSKR9RNL RNROSB@PMQOPSQOARSPJQNPOSHPOQS1RNPEPMRFQK 7RDMQKRELOLOS:BOJPS+3SDQOSFPIMPKRMP?SHLNJRS)SFQNHCO FPIMPKRMPSKRMCSBMPIQFQSHR9R<R>LOLSRONRIROS,KHRH? QNPMNPHPOSJ4OPFNPMJPSDGSKR9REQIPOQOSRMILMLNR<R>LOL E4HNPJQ=SRDMQKRJRSECOSIPKOCNC'QS<Q6R@NRMLO KGNNROLNJL>LOLSQ7RJPSPJPOS,KHRH?SA4HNPSJP;RFSPIIQ -RMKNLSPDRIIRSELMNLS:MROQISHPMSKRMCEGSBMPIQFQ HR9LNR<RKS7RDMQKRSQNPSRMIROSFBAIPMQSIRNP9NPMQSJR6R KLERSEBMPJPSKRMALNROR<RK=S!BKEPKSKR9REQIPNQS;PSPOPM/ 'QS;PMQFNQS7LMLONRMLOSKGNNROLNJL>LS7RDMQKRJR?S23SFPIMP G@GONG>GOJRSECOSIPKOCNC'QS7LMLONRMSHPMSRNLHCM=S NKSP/ IR9IRS)3SKQAQHPSJC>MGJROSQEIQ6JRFSER>NRHR<RKSFCJ/ PMOSIPEQEIP?SBMPIQFSEBMP<QOPSDR>NLSCNRMRKSPKSQEIQ6JRF CNROR>LSJRSHRMRILNR<RK=-S,KHRH?S%RORKKRNPS%RO0JRKQ 1RNPEPMRFQKS7RDMQKRNRMLOJR?S.3SJP>QAQKSPDRIIRSDQO 33S8PAQISHPMSKRMCEGS;PS3SJP>QAQKSPDRIIRS+SDQOS+33 8PAQISJG;RMSKRMCEGSBMPIQNJQ>QOQ?S6PMSHLNSHRKNRALKSC/ NRMRKS+33S8PAQISHPOQSBMBOBOSIBKPIQ<QNPMQOSDP>POQEQOP EGOGNJG>GOGSDQNJQMJQ=S1RNPS#MGDGS,OGMERNS5RAKROL DMR6QFS5CJGMSJRSKPOJQNPMQOQOSERORHQHPSQOROJL>LOL ;PSCORS:4MPSJR;MROJLKNRMLOLS;GM:GNRHRMRK?SECO HLNNRMJRS(BMKQHP0JPSERORHQHPSCNROSQN:QOQOSR@RNJL>LOL :4MJB>BOB?SDGOJROS4IBMBSB@BOIBSJGHJG>GOGSDPNQMI/ IQ=S1COGAFRNRMLOSRMJLOJRO?S1RNPS#MGDGOJRS.SHLNSQNP &.SHLNLOLSJCNJGMROS9PMECOPNS;PSDRHQSER6Q9NPMQOP 4JBNNPMQS;PMQNJQ=** +(-.%-&-+-$&. -(. '%'.##.%'$(+.+.--$--& Geçen yıl 38 milyon ton olan küresel makarnalık buğday rekoltesinin, 1 Temmuz 2014-30 Haziran 2015'te bir önceki döneme göre 2,2 milyon ton azalarak 35,8 milyon tona gerilemesi öngörülüyor. Türkiye'nin bu dönemde 2,6 milyon tonla üretimde 3'üncü sırada yer alması bekleniyor Küresel makarnalık (durum) buğday rekoltesinin, geçen yılın aynı dönemine göre 1 Temmuz 2014-30 Haziran 2015 sezonunda 38 milyon tondan 35,8 milyon tona gerileyeceği, Türkiye'nin 2,6 milyon tonla üretimde 3'üncü sırada yer alacağı tahmin ediliyor. Okan Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. M. Hikmet Boyacıoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Uluslararası Hububat Konseyinin (IGC) raporuna göre, dünya makarnalık buğday üretiminde 2,2 milyon ton azalma beklendiğini söyledi. Küresel rekoltenin, 1 Temmuz 2014-30 Haziran 2015'te, bir önceki döneme kıyasla 38 milyon tondan 35,8 milyon tona gerileyeceğinin öngörüldüğünü vurgulayan Boyacıoğlu, "Türkiye, bu sezonda 2,6 milyon tonluk durum buğdayı üre- timiyle AB (7,6 milyon ton) ve Kanada'nın (5 milyon ton) ardından 3'üncü sırada gelecek. Türkiye, bu üretimiyle ABD ve Cezayir'in önünde yer alacak. AB'nin toplam üretiminin önemli bir bölümünü 4 milyon ton ile İtalya'nın gerçekleştireceği öngörülüyor" dedi.Boyacıoğlu, dünya durum buğdayı tüketiminin, aynı dönemde 700 bin ton azalmayla 36,6 milyon tona düşeceğine değindi. Konseyin, dünya durum buğdayı tüketiminin geçen seneye nazaran azalmasının nedeninin, yemlik kullanımda beklenen azalmaya bağladığına işaret eden Boyacıoğlu, şöyle konuştu: "Raporda, durum buğdayının 2014-2015 sezonunda gıda olarak kullanımının 2013-2014'ten değişmeden 30,5 milyon ton miktarda kalacağı, buna karşı 2013-2014 sezonu için 2,1 milyon ton olarak öngörülen yem olarak kullanımın ise 2014-2015'te 1,9 mily- on ton düzeyinde gerçekleşmesinin beklendiği açıklandı. Geçen dönem 7,6 milyon ton olan dünya durum buğday ticaretinin 2014-2015 döneminde 300 bin ton artışla 7,9 milyon ton düzeyinde gerçekleşeceği tahmin ediliyor."Dünya durum buğday ticaretinin yakın Doğu Asya ve Kuzey Afrika'daki talep artışları nedeniyle yükseltildiğini ifade eden Boyacıoğlu, "Cezayir ve Suriye'nin ithalat öngörülerindeki artış, Türkiye, Libya ve ABD'nin satın almalarında beklenen azalmalar tarafından kısmen dengeleneceği belirtiliyor. Dünya durum buğdayı ticaretinde Kanada, Meksika ve AB başlıca ihracatçılar, ABD, Cezayir ve Fas ise başlıca ithalatçılar arasında yer alıyor" değerlendirmesinde bulundu. Boyacıoğlu, dönem sonu durum buğdayı stoklarının 800 bin ton azalışla 6,6 milyon tona gerileyeceğini belirterek, stoklardaki düşüşün büyük çoğunluğunun Türkiye ve Suriye'de beklendiğini sözlerine ekledi.(AA) $%* /+2125)21,24"5#/34!13.5&503154'4)3/34"31503/4405120-+4%5*2.4!13.5&503154(3(//43.(3,5413.5&50 314"5#/34!13.5(5/,3+54(205*3.54'5034+21#-02*2(2,-+021-/-4)*03,54$%* /+2125)2140.2/,2-4'03)5/,3 +54!13.5&50314'5142%.24/&3)5/,34"31503/4405120-+4%5*2.-4"5#/3*54,20-/,24'-12+212+41 .3). 43.(5#.5 5GOGOSB@PMQOPSIB<<RMLOS7QHRINRMLS2?&SNQMRHRSHBK/ EPNIFPEQOQOSRMJLOJROSDR@LSBMPIQ<QNPMSBMBONPMQOQSIPENQFSPI/ FPHPSDRANRJL=S"MPIQ<QNPMSDGS7QHRINRMLOSFRNQHPINPMQSDQNP KRMALNRFRJL>LOL?SRO<RKSFP<DGMPOS;PMFPKS@CMGOJR CNJGKNRMLOLSKRHJPIIQ=SGNIROJR>LSQN8PEQSPMP8QOPS5PNPJQHP 5RAKROLS*HKGIS,KGFGA?SH4MPJPS$SDQOSBMPIQ<QOQOSDGSQAIPO PKFPKSHPJQ>QOQSDPNQMIPMPK?SKPOJQNPMQOPS;PMQNPOS2?+SNQMRNLK 7QHRILOS2&SHLNS4O<PKQS7QHRILOJRSRNILOJRSCNJG>GOGSE4HNPJQ= "MPIQ<QNPMQOSDQMS6R7IRJLMSBMBONPMQOQSIC9NRFRJL>LOLSDPNQMIPO ,KGFGA?S7QHRINRMLOS2?&SNQMRHRSHBKEPNJQ>QOQSDR@L BMPIQ<QOQOS6RNRSBMBOBSJRNLOJRSDPKNPIIQ>QOQ?SDR@LNRMLOLOSQEP FP<DGMPOS;PMJQ>QOQSKRHJPIIQ=S,KGFGA?S-2&SHLNS4O<P ;QAOPS2?.SNQMR?S:BDMPS2.?SFR@CIS&$SKGMGASNQMR?SQA8QNQKIPS2$ NQMRS<Q;RMLOJRHJL=S*O<RKSAQFJQHPS:PNJQ>QFQ@JPS;QAOPS2?& NQMRS<Q;RMLOJR=S#BDMPSCNFGAS3SNQMR?SFR@CIS&?.SNQMRHR 8LKFLA?SQA8QSHP;FQHPEQSJPS&.SNQMRHRS8LKFLASJGMGFJRJLM= 5QMSQA8QS:BOJPS)3/3SKQNCSIC9NRHRDQNQHCM=S*O<RK? FP;EQFNQKSQA8QNPMSJPSDGOGSDQNFPJQKNPMQSQ8QOS7R@NRSKQNC IC9NRHRFLHCM=SRFNRFRSEGNRFRHRS:P8POSBMPIQ<QOQO PNPKIMQKSFREMR7NRMLS23SKRISRMIFLAILM=S5GOGOSJLALOJRSDR68/ PHPS$/&SJP7RSQNR8S;PMQNQHCM=SPMQNPOS7QHRISBMPIQ<QHQ KGMIRMFLHCM=-SJPJQ=S*HKGIS,KGFGA?S7QHRINRMLOS:P8IQ>QFQ@ HLNNRMJRS+/+?.SNQMRSCNJG>GOG?SDGSHLNS7QMFRNRMLOSHGMI JLALOJROSRNLFSHR9IL>LSQ8QOS7QHRINRMLSJBAIB>BSDQN:QEQOQ RNJLKNRMLOLSRONRIIL=S"MPIQ<QOQOSFP<DGMSBMBOBOBSIC9NRHL9 @RMRMLORSERIFRKS@CMGOJRSCNJG>GOGSDPNQMIPOS,KGFGA? JRNJRSKRNROSBMBOBOSR>R8NRMRSJRS@RMRMS;PMJQ>QOJPOSFGINR/ KRSIC9NROFRELS:PMPKIQ>QOQSJQNPS:PIQMJQ= *7HCOKRMR6QERMSGNIROJR>LSQN8PEQSH4MPEQSKQMR@S;P ;QAOPSBMPIQFQHNPSFPA6GM=S+SDQOS.33SBMPIQ<QSHLNJRS2)SDQO ICOS;QAOPSBMPIQFQSHR9LHCM=S 5GS;QAOPOQOSHB@JPS).QSFPH;PSEGHGS7RDMQKRNRMLOR :PMQSKRNROLSJRSACKNGKSCNRMRKSDR@LS:LJRS7QMFRNRMLORS:4O/ JPMQNQHCM=SDPMS:4NBS;PSGNIROJR>NRMLOLOSRMRELOJRKQSQK/ NQFJPOSJCNRHLS:B@PNSDQMSRMCFRSER6Q9SCNFRELS;PSEGNG CNFRELOJROSJCNRHLSIPM<Q6SPJQNQHCM=S$ ),*.*,),, )"."!. ÇOMÜ Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Bayram Kızılkaya, etten ayrımı yapıldıktan sonra atıl hale gelen balık kılçıklarının ekonomiye kazandırılmasına ilişkin proje çalışmasına başladı 1L@LNKRHR?S-MC'PFQ@QS:PNQAIQMJQ>QFQ@JPSEGSRMLIFR <Q6R@LOLOSQ8QOPSHPMNPAIQMJQ>QFQ@SDRNLKSKPFQKNPMQ? EGHGSRMLIRDQNP<PK-SJPJQ=RORHQSIPEQENPMQOJP RHMLAILMLNJLKIROSECOMRSRILNS6RNPS:PNPOSDRNLKSKLN8LKNRML? R>LMSFPIRNJPOSRMLOJLMFRSQANPFNPMQOJPOSJQASJCN:GEG CNGAIGMGNFRELORSKRJRMS9PKS8CKSRNROJRSPN;PMQANQ APKQNJPSKGNNROLNRDQNP<PK=S%RORKKRNPS,OEPKQ@SRMI "OQ;PMEQIPEQS%,"SPOQ@S5QNQFNPMQS;PS(PKOCNC/ 'QEQSRKBNIPEQS!PIQAIQMQ<QNQKS54NBFBS>MPIQFS"HPEQ !MJ=SC8=SM=S5RHMRFS1L@LNKRHR?S**SFG6RDQMQOP HR9IL>LSR8LKNRFRJR?SDRNLKSKLN8LKNRMLHNRSQN:QNQS2SRH EBMP<PKS9MC'PEQOPSDRANRJL>LOLSE4HNPJQ=S(BMKQHPS5QN/ QFEPNS;PS(PKOCNC'QKS*MRAILMFRS1GMGFGS("5 (*1 IRMR7LOJROSCORHNROROS9MC'PEQOQOSIPFPNS6PJP7QOQO? ERORHQJPSRILNSJGMGFRS:PNPOSDRNLKSBMBONPMQOQOS:PMQ J4OBABFBOBSER>NRFRKSCNJG>GOGSDPNQMIPOS1L@LNKRHR? -MC'PFQ@Q?SHPIQAIQMQ<QNQKIP?SDRNLKSHPFQ HR9LNFRELOJROSIGIGOSR>LMSFPIRNQOSIPFQ@NPOFPEQOP? DR@LS8P;MPEPNSGH:GNRFRNRMRSKRJRMSDQM8CKSRNROJRSKGN/ NROFRKSB@PMPSCNGAIGMJGK-SJPJQ=%RNLAFRELOLO RARFRNRMLORSQNQAKQOSDQN:QS;PMPOS1L@LNKRHR?S4O<PSDQM 7RDMQKRJROSDRNLKSKLN8LKNRMLSIPFQOSPIIQKNPMQOQSJQNPS:P/ IQMJQ=S1LN8LKNRMLSPIIPOSRHLML9SIC@S6RNQOPS:PIQMJQKNPMQOP JP>QOPOS1L@LNKRHR?SA4HNPSJP;RFSPIIQS-5GSIC@NRM? FQKMCOSDBHBKNB>BOJP=S5R@LNRMLS:4@NPS:4MBNPDQNQM? DR@LNRMLOLOSQEPSRO<RKSFQKMCEKC9NRS:4@NPFQ HR9LNRDQNQM=S5GONRMLOSHB@PHSFCJQ7QKREHCONRMLSDQM8CK RNROJRSKGNNROLNFRKIRJLM=SMOP>QOSROIQDRKIPMQHPN HB@PHNPMJPOSIGIGO?S9RMFRKSQ@Q?SEGSIGIFRHRO HB@PHNPMS:QDQSDQM8CKSRNROJRSQANP;EPNSCNRDQNQM=S54HNP/ NQKNPSOQIPNQKEQ@SCNROSDRNLKSKPFQ>QOQ?SOQIPNQKNQS6RNP :PIQMFQASCNGHCMG@=S(PFPNSRFR<LFL@S4@PNNQKEQ@?S8CK 7R@NRSKGNNROLNFRHROSDQMSFRJJPHQSJR6RSKGNNROLANL JB@PHPS:PIQMFPK=-MC'PJPKQSQNKS8RNLAFROLOS8P;MP GH:GNRFRNRMLOJR?SJR6RSECOMRKQSRARFRNRMLOSQEPSIL9S;P DQHCIPKOCNC'QSRNRONRMLOJRSCNR<R>LOLSRKIRMRO 1L@LNKRHR?SKLN8LKNRMLOS6RFSFRJJPEQOQOS6QJMCKEQR9/ RIQIIPO?SHB@JPS$30GOGOSJRSCM:ROQKSKLELFJROSCNGAIG>G DQN:QEQOQS;PMJQ=SQJMCKEQR9RIQIQO?SKRNEQHGFS7CE7RI CNJG>GOGSDQNJQMPOS1L@LNKRHR?SAGONRMLSKRHJPIIQ -1RNEQHGFS7CE7RI?SDQHC'POQKSDQMSHR9L=S5GSJRSQOERO ;B<GJGORS@RMRMNLSJP>QNS6RIIRS7RHJRNRMLS;RM=S5QM8CKSR/ NROJRSKGNNROLNRDQNP<PKSOQIPNQKIPSDQMSFRN@PFPJQM= 5GOGOSB@PMQOPSHC>GONRAFRFL@LOSIPFPNSOPJPOQSJP DGJGM=S!LNJRSCMIRNRFRS)3/3SICOSDRNLKSKPFQ>QSRILN 6RNPS:PNQHCM=S;NPMQFQ@JPSKGNNROJL>LFL@SEGSRMLIFR <Q6R@NRMLS;RM=S5GSEGHGSRMLILM?SDQMSAPKQNJPSDQ@PSIPFQ@ EGSIPFQOSPJPM=S5GONRMLOSQ8QOJPKQSRDECMDROSFRJJPNPM JP>QAQKIQM=S5GONRMLOSDR@LNRMLOLOS7QHRILS8CKS9R6RNLJLM= 5R@POSJPSG<G@SRO<RKSOQIPNQKEQ@SCNGM=S$$ 281Şubat Temmuz 2014 Pazartesi 2013 Perşembe Maliye Bakanı Şimşek, "Havalimanları, araç muayene istasyonları ve tapu müdürlükleri gibi bir çok yere kiosk tarzında ödeme terminalleri kuracağız. Terminaller aracılığıyla vatandaşlarımız söz konusu alanlardan başka bir yere gitmeden vergi ve cezalarını ödeyebilecek. Bu sayede 'vergini öde, öyle gel' dönemi sona erecek" dedi 3RRMPHQISRMROMRNLORSHRODLIROS$RMPHQ>SHQOPSCPNSFH:FMR1 GRSP;POSKQSJEMMRNLSDL<RKL7S0RJROMLJ>S2KQGQS/QNGP1 ORMPSNE(QDP2SP;POS;RMLAGRMRNLORSCRAMRKL7S)EOFHR PMPAJPOS44SGF9RCPNPOQSR;LJMRGRMRNKRSCFMFORO &PGAQJ>S9R<RMPGROMRNL>SRNR;SGFRHQOQSPDIRDHEOMRNL> IR5FSGBKBNMBJMQNP>SIP=RNQIS<QSDRORHPSEKRMRNLOKRSPAP EMROMRNLO>SCFNRMRNKRJPSPAMQGMQNPOKQOS8O=QS<RNDRS<QN:P CEN;MRNLS<QS=Q?RMRNLOLS8KQGPASEMGRMRNLS:QNQJIP@POP D8HMQKP7SFNISKLALORSDQHQ9RISQKQ=QJMQNPOS<QHRSQ< RMR=RJMRNLOSPDQS8O=QMPJMQSPM:PMPS9RN;MRNLS8KQGQMQNPOPO ?ENFOMFSEMKF@FOFSROMRIROS&PGAQJ>SD8?SJEOFDFS8KQGQ PAMQGPSP;POSHQOPSCPNSJEMRHMLJS:QIPNQ=QJMQNPOPSP3RKQSQIIP7 0FSPAMQGMQNPOS;E@FS?RGROS<RIROKRAMRNLSCBHBJ DLJLOILHRSDEJIF@FORSPARNQISQKQOS&PGAQJ>SAFOMRNLSJRH1 KQIIPS2NOQ@PO>SCPNS<RIROKRALGL?SRNR=LOLSGFRHQOQSQI1 IPNGQJSP;POSPM:PMPSPDIRDHEORS:PKPHEN7S%NRKRS8O=QSCPN DLNRSRMLHENS<QSCQMJPSF?FOSKRSCPNSDBNQSCQJMPHEN7S/RG $RMPHQS0RJROLS$Q9GQI &PGAQJ>S9R<RMPGROMRNL>SRNR; GFRHQOQSPDIRDHEOMRNLS<Q IR5FSGBKBNMBJMQNPS:PCPSCPN ;EJSHQNQSJPEDJSIRN?LOKR 8KQGQSIQNGPORMMQNP JFNR=RJMRNLOLSCQMPNIQNQJ>SCF DRHQKQS<RIROKRAMRNLOSCRAJR CPNSHQNQS:PIGQKQOS<QN:PS<Q =Q?RMRNLOLS8KQHQCPMQ=QJMQNPOP CPMKPNKP7S&PGAQJ>S20F DRHQKQS6<QN:POPS8KQ>S8HMQ :QM6SK8OQGPSDEORSQNQ=QJ2 KQKP7SQMPAQO IQJOEME(PSPMQSCPN1 MPJIQSENIRHRS;LJRO JEMRHMLJMRNL DLNRSJQOKPOQS:QMKP@POKQ>SENRKRJPSGQGFN <RIROKRALGL?RS<QN:PSCEN=FS<QHRS=Q?RDLSEMKF@FOF D8HMBHEN7S0FSPDIRDHEOMRNKRSKRSCPNS8KQGQSOEJIRDL EMGRKL@LSP;POS<RIROKRALGL?SENRKROS;LJLHENS<QHRSCPN CROJRSHRSKRSCPNS<QN:PSKRPNQDPSCFMF5SCEN=FOFSHRILNGR IQMRALSP;POQSKBABHEN7SEONRSIQJNRNSPDIRDHEORS:QMP5> IQJNRNSDLNRSCQJMPHEN7S-AIQS<RIROKRAMRNLGL?LSAPGKPSCF DLJLOILKROSJFNIRNR=R@L?7S#R<RMPGROMRNL>SRNR;SGFRHQOQ PDIRDHEOMRNL>SIR5FSGBKBNMBJMQNPS<QSIP=RNQI>SDRORHP EKRMRNLS:PCPSCPNS;EJSHQNQSJPEDJSIRN?LOKRS8KQGQSIQNGP1 ORMMQNPSJFNR=R@L?7S/QNGPORMMQNSRNR=LML@LHMR <RIROKRAMRNLGL?SD8?SJEOFDFSRMROMRNKROSCRAJRSCPNSHQNQ :PIGQKQOS<QN:PS<QS=Q?RMRNLOLS8KQHQCPMQ=QJ7S0FSDRHQKQ 6<QN:POPS8KQ>S8HMQS:QM6SK8OQGPSDEORSQNQ=QJ>S?RGRO JRHL5MRNLSKRSENIRKROSJRMJR=RJ72S#RHRIRS:Q;PNQ=QJMQNP HQOPS5NE(QHMQS8OQGMPSCPNSDLJLOILHRSDEOS<QNGPA EMR=RJMRNLORSKPJJRIPS;QJQOS&PGAQJ>S0RJROMLJSEMRNRJ CFSJEOFKRJPSRNRAILNGRMRNLOLOSKQ<RGSQIIP@POPSCPMKPNKP7 /QJOEME(PHP>S9QNSRMROLOKRSJFMMROGRJS<QSCFSDRHQKQSKR1 9RSQIJPO>SKR9RS9L?MLS<QSKR9RS<QNPGMPS9P?GQIS<QNGQJ PDIQKPJMQNPOPSROMRIROS&PGAQJ>SD8?MQNPOPSA8HMQ IRGRGMRKLSS2-AIQSCFSKBABO=QHMQSQMPNS-KRNQDP 0RAJROML@LSOQ?KPOKQ>S8KQGQSJRORMMRNLOLO ;QAPIMQOKPNPMGQDPOQSH8OQMPJSHR5LMROS;RMLAGRMRNKROSCPNP KQSKQGQS/QNGPORMPSNE(QDPKPN7S0FS5NE(QSPMQSP9IPHR; KFHFMROSGQJROMRNRSJEHR=R@LGL?SJPEDJSIRN?LOKRS=P9R1 ?MRNSB?QNPOKQOSQMPNS-KRNQDPS0RAJROML@LS-OIQNOQISQN:P !RPNQDP6OQSQNPAPMGQDPSDR@MROR=RJS<QSCEN;SDEN:FDFS<Q CFSDEN:FSDEONRDLOKRSCEN;SCFMFOGRDLS<QSCFSCEN=FOS81 KQOGQJSPDIQOGQDPS9RMPOKQSKQS=P9R?SB?QNPOKQJPSRORM %6MRS8KQGQSHR5LMRCPMGQDPSGBGJBOSEMR=RJ7 RIROKRAMRNLGL?LOSPAMQNPOPSJEMRHMRAILNGRJSP;POSCF:BOQ JRKRNSEMKF@FS:PCPSCFOKROSDEONRSKRS;RMLAGRMRNLGL? IBGS9L?LHMRSKQ<RGSQKQ=QJ72S *)-%+/.).-&/ ,!,)+/.#+/.&)/!$,//..) Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, 2014 yılı sonunda Türkiye'nin cari açığının yüzde 6,4'ün çok altında, yüzde 5,5 düzeyine yaklaşacağını söyledi. Zeybekci, Denizli İhracatçılar Birliği'nin (DENİB), Pamukkale Tenis Kulübü'nde düzenlediği iftara eşi Ayşen Zeybekci ile katıldı 0RJROS QHCQJ=P>SCFNRKRSHR5IL@LSJEOFAGRKR> /BNJPHQ6OPOSP9NR=RILSPMQSPM:PMPSKQ@QNMQOKPNGQKQSCFMF1 ORNRJ>S2-9NR=RILGL?LOSCFSDQOQSHB?KQS.,SRNIGRDL>SHROP ENIRS<RKQMPS9QKQ3PGP?SEMROS.""SGPMHRNSKEMRNMLJS9QKQ3Q KE@NFSCPNSRKLGSKR9RSHRJMRAGRGL?>S=RNPSR;L@LGL?LO> KLASIP=RNQISR;L@LGL?LOSCPNS3R?MRSJR5ROGRDLSKQGQJIPN2 KQKP7SSLMCRALOKR>S2/BNJPHQ6OPOSCBHBGQSNRJRGMRNLOL RAR@LSH8OKQSNQ<P?QSQKQ=Q@POPS<QSCFSDQOQOPOSPHPSCPNSHLM EMGR=R@LOL2SD8HMQHQOMQNQSQOS8OQGMPS=Q<RCLSP9NR=RILO <QNKP@POPSKPMQS:QIPNQOS QHCQJ=P>SAFOMRNLSJRHKQIIP 2-9NR=RI>SPMJS;QHNQJIQSCBHBGQHQSIQJSCRALORSHB?KQS*> ENROLOKRSJRIJLSDR@MRHRNRJ>SCBHBGQOPOSHB?KQS'> ;LJGRDLOKRSQOS8OQGMPSQIJQOSEMKF7S%MGRDLS:QNQJQOSQO DR@MLJMLSCBHBGQSNRJRGLOLSEMFAIFNKF7S*,.'SHLMLOKR /BNJPHQ6OPOSCBHBGQDPSCBIBOSCQJMQOIPMQNPOSB?QNPOKQSE1 MR=RJ7S*,.'SHLMLSDEOFSPIPCRNPHMQS/BNJPHQ6OPOS=RNPSR;L@L HB?KQS">'6BOS;EJSRMILOKRSEMR=RJ>SHB?KQS+>+ NRJRGMRNLORSHRJMRAR=RJ7S/BNJPHQ6OPOS+>+S=RNPSR;L@R FMRAGRDLSKQGQJ>SRNILJSKLARSCR@LGMLMLJIRS;EJSNR9RI 9RMQS:QMGQDP>S/BNJPHQ6OPOSQMPOPSKLARNLHRSR;GRGRDLSKQ1 GQJ7S-9NR=RISROMRGLOKRS/BNJPHQ6HPSCRARNLKROSCRARNLHR JEAIFNROSP9NR=RI;LMRNLGL?>SCFSBMJQOPO JR9NRGROMRNLKLN7S%OMRNSKBOHRKRJPSCBIBOS?ENMFJMRNR NR@GQO>S4<NF5R6KRS9RMQOSDL3LNSENROMRNLOKRSCBHBGQHQ NR@GQO>S4<NF5R6KRSHB?KQS.'SENROLOKRSP9NR=RILGL?L RNILNRNRJSCFSKQDIROLSHR?LHEN2 QHCQJ=P>SP9NR=RI;LMRNLO DQN:PMQKPJMQNPSCRARNLHMRSNRJ6IRJPS:QMPAGQMQNSOQKQOPHMQ .%.$.-/$.%%&-./' / #,-+ Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, "Ramazan ayında halkın mağdur edilmemesi, spekülatörlere fırsat verilmemesi yönündeki uyarımız etkili oldu” dedi Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Ramazan boyunca yerine getirilen oruç ibadetinin dini faziletlerinin yanı sıra ürün, üretici ve gıdanın hayatiyetini ortaya çıkarması bakımından da büyük önem taşıdığını belirterek, “Ramazan ayında halkın mağdur edilmemesi, spekülatörlere fırsat verilmemesi yönündeki uyarımız etkili oldu.” dedi. TZOB Genel Başkanı Bayraktar, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Ramazan ayının huzur ve güven içinde, ulviyetine yakışır biçimde idrak edilmesi için bütün kurum ve kuruluşların her yıl olduğu gibi bu yıl da üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme gayretine girdiğini bildirdi. Bayraktar, şöyle devam etti: “Bizler de TZOB olarak, her yıl Ramazan ayı öncesinde yaptığımız gibi, gıda tüketiminin artmasından dolayı fiyatların spekülatif yönde yükseltilmesini önlemek için yürüttüğümüz çalışmaları ve bu yöndeki uyarılarımızı bu yıl da devam ettirdik. Ramazan öncesi düzenlediğimiz basın toplantısıyla üretici, hal, pazar ve market fiyatlarının analizini, ürün bazında kamuoyuyla paylaştık, Ramazan boyunca bu fiyatların takipçisi olduk. Ramazan’ın sonunda yaptığımız fiyat araştırmaları, halkın mağdur edilmemesi, spekülatörlere fırsat verilmemesi yönündeki uyarılarımızın etkili olduğunu gördük. Ramazan ayında tüketimin fazla olduğu et ürünlerinde ve baklagillerde ciddi bir artış meydana gelmedi. Sebze meyve ürünlerinde fiyatlar, mevsim şartları, arz ve talebe göre oluştu.”TZOB’un takibinin, fiyatlardaki suni artışı önlediğini bildiren Şemsi Bayraktar, şu bilgileri verdi: “Bu çerçevede, talep artışını fırsatçılığa dönüştürmeden, sağduyulu hareket eden tüm taraflara, göstermiş oldukları hassasiyetten ötürü ayrıca teşekkür ediyoruz. Türk çiftçisi girdi maliyetlerinin yüksekliğine, 40-50 yıldır çözülemeyen yapısal sorunlara rağmen üretimi sürdürüyor. Bu üretim sezonunda kuraklık ve don başta olmak üzere hemen bütün doğal afetleri yaşayan çiftçimiz bayrama buruk giriyor. Ramazan boyunca yerine getirilen oruç ibadeti, dini faziletlerinin yanı sıra ürün, üretici ve gıdanın hayatiyetini ortaya çıkarması bakımından da büyük önem taşıyor. Doğal afetlere rağmen ülkenin gıda güvencesini sağlayan cefakar çiftçimiz, üzerine düşen görevi fazlasıyla yerine getirmiştir.”Milletçe ağız tadıyla bir bayram geçirebilmek için bu sürede de fiyatları takip edeceklerini bildiren Bayraktar, “Bütün taraflar Ramazan ayı boyunca olduğu gibi haksız kazanca yol açmayacak sorumluluğu sürdürmelidir. Kimse hak ettiğinden fazlasına tamah etmemelidir. Etmemelidir ki halkımız ağız tadıyla ve bütçesine uygun alış verişini yapabilsin. Allah’ın bize bahşettiği ve hasatla bollaşan ürünleri çoluk çocuğuyla yeterince tüketebilsin.” dedi.Bu sıcaklara rağmen, mübarek Ramazan ayında üretimi sürdüren, ülkenin gıda güvencesini sağlayan eli öpülesi çiftçiye şükranlarını sunduğunu belirten Bayraktar, “Tüm İslam aleminin bu bayrama buruk girdiğini, binlerce Müslüman’ın çatışmalar ve saldırılar yüzünden hayatını kaybettiğini görüyor, bundan büyük üzüntü duyuyoruz. Milletimiz ve İsrail zulmü altındaki Gazze ile Suriye, Irak başta olmak üzere dünyanın pek çok bölgesinde can güvenliği olmadan yaşayan, katliamlara maruz kalan Müslümanlara, bütün İslam alemine ve tüm insanlığa huzur içinde bir bayram diliyorum. Milletimizin ve tüm İslam aleminin Ramazan Bayramı’nı en içten dileklerimle kutluyor, hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum.” açıklamasını yaptı.(CİHAN) (("*"*/ */'(/"*'* Geçmişte Kırıkkale'de yaygın olarak üretilen yöreye has "hasandede" üzümlerini tekrar canlandırmak için proje başlatıldı. Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürü Recep Kırbaş, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şu anda yaklaşık 2 bin 500 dekar alanda bağcılık yapıldığını ancak geçmişte bu alanın çok daha fazla olduğunu söyledi MEJDQNRS9RDIRML@LSOQKQOPHMQS.+,6MPSHLMMRNKRSPM :QOQMPOKQJPSCR@MRNLOSCBHBJS?RNRNS:8NKB@BOBSROMRIRO )LNCRA>SMEJDQNRSJ8JMQNKQSFNSHR5RNRJSJQOKPS:8DIQNQO CPNS9RDIRMLJILN7S0FS9RDIRMLJSOQKQOPHMQSEG=ROLO :QMPAGQDPSHR<RAMRN>SDBN:BOMQNSJLDRSJRMLN>SDRMJLGMRNLO :QMPAGQDPOKQS:QNPMQGQSEMFN2SKPHQSJEOFAIF7SLKRS/RNLG <QS#RH<RO=LMLJS-MS$BKBNMB@BSEMRNRJ>SH8NQHQS9RD 9RDROKQKQSB?BGBOBOSHQOPKQOSQDJPS=ROMLML@LOL JR?ROGRDLSP;POS;RMLAGRSHR5ILJMRNLOLSROMRIROS)LNCRA>SCF JR5DRGKRS!QMP=QSPM;QDPOKQS"SKQJRNSRMROKRS*S;P3I;PHQ H8OQMPJS0R@=LMLJSNE(QDPSCRAMRIILJMRNLOLSJRHKQIIP7; K8OBGMBJSRNR?PKQSCR@SJFNGROLOSGRMPHQIPOPOSHRJMRALJ .,SCPOSMPNRSEMKF@FOFSCQMPNIQOS)LNCRA>S5NE(Q JR5DRGLOKRS;P3I;PMQNQSCFSCBHBJMBJIQSCPNSCR@SJFNGRMRNL P;POSSCPOSMPNRMLJS9PCQSKQDIQ@POKQSCFMFOKFJMRNLOLSP3RKQ QIIP7S)LNCRA>S9RDROKQKQSB?BGBOBOSCQHR?SARNR5MLJSCPN ;QAPISEMKF@FOFS3RJRISAFSROKRSJQOIIQSDE3NRMLJSEMRNRJ IBJQIPMKP@POPSKPMQS:QIPNKP7S)LNCRA>SCFSB?BGSIBNBOKQSALNR <QSCEGQSENROLOLOSHBJDQJSEMKF@FOFSCQMPNIQNQJ>SA8HMQ KQ<RGSQIIPS0EGQSENROLOLOSARNR5S3RCNPJRMRNLOLOSIQN=P9 [email protected].'MQNKQSEMKF@FOFS:8NBHENF?7S0PIJPDQMS8?QM1 MPJMQNPOQSCRJIL@LGL?KRSKRSDQHNQJSCPNSDRMJLGS8?QMMP@P <RN7S0FOKROSKEMRHLSKRS9RDIRMLJMRNRS<QS?RNRNMLMRNRSJRNAL KR9RSKRHROLJML7S)LNR;SC8M:QSARNIMRNLORSFH:FOS<QSCF1 NRMRNKRSKR9RS;EJS<QNPGS<QNPHEN7S-HPSCPNSCRJLG HR5LMGRDLSKFNFGFOKRSKQJRNSCRALORS*1SIEOSB?BGSRM1 GRJSGBGJBO7SQJGQ?SHR5LGLORSKRSFH:FOSCPN ;QAPI7#RDROKQKQSB?BGBOBOSBNQIPGPOPSRNILNGRJSP;PO HQOPKQOSH8NQKQSCR@SRMROMRNLOLOS:QOPAMQIPMGQHQ CRAMROKL@LOLSP3RKQSQKQOS)LNCRA>S9RDROKQKQSB?BGBOBO H8NQHMQS8?KQAMQAGPASCPNS;QAPISEMKF@FOFSCFSOQKQOMQ IQD=PMPOPOSHR5LMRCPMQ=Q@POPSJRHKQIIP7 NQIP=PSJNQGS!QGPN9RO>S.+,MPSHLMMRNRSJRKRN H8NQKQSCR@=LML@LOS;EJSHRH:LOSEMKF@FOFSD8HMQKP7 HB?KQS+SENROLOKRJPSJRHCL>SCRAJRS5R?RNMRNKRSIQMR3PSQI1 IPJMQNPS:PCPSHB?KQS.,SB?QNPOKQSCPNSRNILALSDR@MRGRDLOL CPMKPJMQNPOQSPARNQISQIIP7 /BNJPHQ6OPOSQDJPKQOSEMKF@FS:PCPS$6HQ>S!BOHR 0ROJRDL6ORSGF9IR;SCPNSQJEOEGPSEMGRJIROSCFSDRHQKQ ;LJIL@LOLSKPMQS:QIPNQOS QHCQJ=P>S2%OFOSP;POSBMJQGP?PO CBIBOSP9NR=RI;LMRNLOLSIQCNPJSQKPHENFG7S!FNGRJSHEJ P9NR=RIRSKQ<RG>SKFNGRJSHEJSBNQIGQHQ>SHRILNLGR>SPDIP1 9KRGRSKQ<RG2SKPHQSJEOFAIF7S '#)+!,-+-/,-/ $/,+/(#&. Kentte koyun eti 16-18, dana eti 18-22, kıyma ise 19,50 liradan satılıyor. Ağrı Ziraat Odası Başkanı Aydemir, "Türkiye'nin en ucuz, en lezzetli ve en kaliteli eti Ağrı'da satılmaktadır" dedi 4@NL6KRSJEHFOSQIPS."1.>SKRORSQIPS.1**>SJLHGRSPDQ .>+,SMPNRKROSDRILARSDFOFMFHEN7S4@NLS PNRRIS%KRDL 0RAJROLSR<F?S4HKQGPN>S44SGF9RCPNPOQSHR5IL@L R;LJMRGRKR>S/BNJPHQ6OPOSB;BO=BSCBHBJSGQNRDLOLO 4@NL6KRSEMKF@FOFSCQMPNIQNQJ>SGQNRMRNKRSCQDMQOQO 9RH<ROMRNLOSKR9RSDR@MLJMLS<QSQIPOPOSKQSKR9RSMQ??QIMP EMKF@FOFSD8HMQKP7S2/BNJPHQ6OPOSQOSF=F?>SQOSMQ??QIMPS<Q QOSJRMPIQMPSQIPS4@NL6KRSDRILMGRJIRKLN2SKPHQOS4HKQGPN> 4OJRNR>S-DIROCFM>S-?GPNS:PCPSCBHBJAQ9PNMQNKQSHRARHRO 4@NLMLMRNLOSKRSQIMQNPOP>SJQOIIQSHRARHROSRJNRCRMRNL RNR=LML@LHMRS4@NL6KROSDP5RNPASQIIPJMQNPOPS<FN:FMRKL7-M KLALOKRSHRARHROS.>+SGPMHEOSKEMRHLOKRS4@NLML EMKF@FOFSCPMKPNQOS4HKQGPN>SIBGS4@NLMLMRNLOSQI P9IPHR=LOLSJQOIIQOSJRNALMRGRDLOLOSJQOISQJEOEGPDPOQ CBHBJSJRIJLSDR@MRHR=R@LOLSP3RKQSQIIP7S4HKQGPN> RGR;MRNLOLOSKP@QNSPMMQNKQJPS9RH<ROSIB==RNMRNLOL 4@NL6HRS:QIPNGQJSEMKF@FORSKQ@POQNQJ>SF=F?S<QSJRMPIQMP QISP;POS4@NL6OLOS8OQGMPSCPNS5EIRODPHQMQSDR9P5SEMKF@FOF KPMQS:QIPNKP7S)QOIIQS',SDQOQKPNSJRDR5MLJSHR5ROS-DGQI 4N:RNFOSPDQSNRGR?ROSCEHFO=RS/BNJPHQ6OPOS9QNSH1 QNPOKQSQIS3PHRIMRNLOLOSRNIIL@LOLSRO=RJS9RH<RO=LML@LO GQNJQ?PSJEOFGFOKRJPS!E@FS4ORKEMFS08M:QDP6OKQSQI 3PHRIMRNLOLOS;EJSKBABJSEMKF@FOFS<FN:FMRHRNRJ> 20RIL6KRJPSPMMQNMQSRNRGL?KRSJPMESCRALORSQOSR?S*,SMPNR EHOFHEN7S0RILKRSQIPOS3PHRILS',1'+SMPNR>SCFNRKRSPDQSQO PHPSQIPOS3PHRILS*,SMPNR7S/BNJPHQ6KQSQOSF=F?SQIS4@NL6KR DRILMGRJIRKLN2SKPHQSJEOFAIF7)RDR5S0BMQOIS4N:RNFOSKR JQOIIQS:8NQ<SHR5ROSGQGFNMRNLOSKRSQIS3PHRIMRNLOL :8NKBJIQOSDEONRSGQGMQJQIMQNPOQS4@NL6KROSQI :8OKQNKP@POPSCPMKPNQNQJ>S2?RJIRJPSIROLKLJMRNLGL?SKR DP5RNPAS<QNKPJMQNPOKQSQIPSKEOKFNF5SJRN:EHMRS:8OKQNPH1 ENF?7S#P(HQOPJS<QSDR@MLJSR;LDLOKROS:B<QOPMPN EMGRDLOLOSHROLOKRS3PHRISJEOFDFOKRSQOSF=F?SQIS4@NL6KR DRILMLHEN2SKQKP7SRIROKRAMRNKROS$FNRIS4M5RNDMROSPDQ -?GPN6KQSHRARKL@LOLS<QS:Q?GQJSP;POS:QMKP@PS4@NL6KRSQI 3PHRIMRNLOLS:8NKBJIQOSDEONRS+,SJPME:NRGSQISRML5 K8OQ=Q@POQSPARNQISQKQNQJ>SQIPOS3PHRILOLOSHROLSDLNR MQ??QIPOPOS;EJSPHPSEMKF@FOFSD8HMQKP7SN?FNFG6KROSQI RMGRJSP;POS4@NL6HRS:QMQOS#ROP3PS4NDMROSKRSJEGAFSPMMQN EMGRDLORSNR@GQOSQN?FNFG6KRSQIS3PHRIMRNLOLOSKR9R 5R9RMLSEMKF@FORSKPJJRIPS;QJQNQJ>S2IS3PHRIMRNLS4@NL6KR ;EJSF=F?SEMKF@FSP;POSQISRML5S:PKQ=Q@P?7SN?FNFG6KR JEHFOSQIPOPOS3PHRILS*+1*SMPNRS=P<RNLOKR>SCFNRKRSPDQ JEHFOSQIPS."SMPNR7S0FSOQKQOMQSP9IPHR=LGL?LS4@NL6KRO JRNALMLHENF?2SP3RKQMQNPOPSJFMMROKL7S 2014 28 17 Temmuz ubat 2013 PerPazartesi embe AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, "10 Ağustos büyük Türkiye, öncü Türkiye için büyük önem ifade etmektedir. Refah toplumu için büyük önem ifade etmektedir. Bütün bunların yanı sıra toplumsal ve siyasal normalleşmeyi sağlayabilmek için önem ifade etmektedir" diye konuştu +<:8.9<;7;6<:,4:7<:853/*3-3<6LWZQR[X 6IQWOF\.4-\9BONPIN\MLQLS\;LVSYQZF\@XCL\;LVSYQZ\YDYX MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\1Z<[G\PI>WORO\YDYX MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\=LPLX\MOXW[VUX\Q[XU\NUV[ PI>WORN[W\HZ\NYQ[N[W\XIVR[WWZJRZQY\N[BW[Q[MYWRZS YDYX\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYV.\TZTYE\6IQWOF\98\/[VPY ![WIH[\,W\=[JS[XWUBUXC[\TLKZXWZXZX\=[JS[XW[V 8OVOWO\;I>W[XPUNUXT[\Q[>PUBU SIXOJR[T[F\CORGOVM[JS[XU\NZDYRYXYX YWS\POVOXOX\Q[>UW[C[BU\4-\9BONPIN\P[VY? GYXYX\@XZRWY\MYV\ALX\IW[C[BUXU\N@QWZTYE =O\PI>V[SW[V\LKZVYXTZ\G[WSUX\YWS\SZK *ORGOVM[JS[XUXU\NZDZCZBYXY\MZWYVPZXF 6IQWOF\J@QWZ\SIXOJPO"\.=YKYR\P[VY? GYRYKYX\NYQ[NY\P[VYGYRYKYXF\TZHWZP\P[VY? GYRYKYX\ZX\@XZRWY\[TURU\H[VE\6ZWDOSWO HZ\'NR[XWU\T[GYW\IWR[S\LKZVZ\MO CIBV[<Q[T[\G[WS\TIBVOT[X\YWS CORGOVM[JS[XU\NZDRZTYE\,WS\SZK\NZDZCZSE *ORGOVYQZP\P[VYGYRYK\TZ\T[GYW\IWR[S LKZVZE\=YKZ\MYVP[SUR\MYV\JZQWZV\N@QWZRZQZ D[WUJUQIVW[VE\KW[JR[T[X\M[GNZTYQIVW[VE =YK\IXW[VUX\OKW[JPUSW[VU\TZHWZP\M[JS[XW[VUXU GZ>\MYVWYSPZ\A@VTLSE\ KW[JR[\N[XTUSP[\IWOVE\0ZRISV[NYXYX ZX\MLQLS\OKW[JR[NU\N[XTUSPUVF\VZQTYVF\IQ? TOVE\'XW[V\G[W[\[SUWW[VU\YPYM[VUQW[\ZNSY ;LVSYQZ:TZ\S[WTUSW[VU\YDYX\YXN[XW[VU LVSLPZVZSF\SIVSOP[V[SF\I\H[NY\NYNPZRYXF HZN[QZP\NYNPZRYXY\KIVW[Q[V[S\OKW[JPUSW[VU\MYV Q[>UQU\G[Q[W\ZTYQIVW[V\HZ\IXO\;LVSYQZ:QZ\PZSV[V\YS[RZ ZPRZQZF\PZSV[V\C[VY\ZPRZQZ\HZ\PZSV[V\;LVSYQZ:QZ\MLQLS RYWWZPYRYKZ\S[MOW\ZPPYVRZQZ\D[WUJUQIVW[VE\=YK\IXW[VUX OKW[JPUSW[VU\CORGOVM[JS[XW[VUXU\MYWYQIVOKE\8ZX[X +HVZXF\9GRZP\ZCTZP\6ZKZV\IXW[VUX\OKW[JPUSW[VU CORGOVM[JS[XW[VUXT[X\MYV\P[XZNYQTY\HZ\R[[WZNZ< ;LVSYQZ\I\T@XZRWZVTZ\MZWSY\T[G[\MLQLS\[TURW[V [PR[NU\W[KUR\AZVZSYVSZX\@KZWWYSWZ\8ZX[X\+HVZX:YX CORGOVM[JS[XWUBUXT[\NIBOS\N[H[J\T@XZRY\NIXW[VUX[ G[KUVW[X[R[Q[XF\IX[\YQY\MYV\G[KUVWUS\Q[>[R[Q[XF\QZXY T@XZRY\SOC[SW[Q[R[Q[X\MYV\;LVSYQZ:QWZF\9GRZP ZCTZP\6ZKZV\T@XZRYXTZ\TZ\24:YXCY\[NVUX\M[JUXT[\ZWTZ ZPPYBY\MLQLS\[XW[QUJU\QYXZ\R[[WZNZ<\TYQZVZS\N@KWZVYRZ TZH[R\ZPRZS\YNPYQI? VOR\SYF\98 /[VPY:XYX\MLQLS\HZ\GUKWU\TZBYJYRYXY\ZXAZWWZR? ZQZ\D[WUJ[XF\RYWWZPY\P[XUR[Q[XF\;LVSYQZ7QY\P[XUR[Q[XF ZSIXIRYQY\MYWRZQZXF\NYQ[NZPY\MYWRZQZXF\TUJ\TLXQ[QU MYWRZQZXF\;LVSYQZ:XYX\PZRZW\TZBZVWZVYXY\HZ\PZRZW\TY? X[RYSWZVYXY\[XW[R[Q[X\MYV\CORGOVM[JS[XU\>VI<YWY\IV? P[Q[\SIXOWTOE.\4-\9BONPIN:OX\QZXY\;LVSYQZ\YDYX\MLQLS @XZR\Y<[TZ\ZPPYBYXZ\TYSS[PY\DZSZX\6IQWOF\N@KWZVYXY J@QWZ\NLVTLVTL"\.4-\9BONPIN\MLQLS\;LVSYQZF\@XCL ;LVSYQZ\YDYX\MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\1Z<[G PI>WORO\YDYX\MLQLS\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\=LPLX MOXW[VUX\Q[XU\NUV[\PI>WORN[W\HZ\NYQ[N[W\XIVR[WWZJRZQY N[BW[Q[MYWRZS\YDYX\@XZR\Y<[TZ\ZPRZSPZTYVE\Z\QUWW[VT[X MZVY\:;LVSYQZ:QY\NYK\YT[VZ\ZTZRZKNYXYK\[XC[S\MYK\YT[VZ ZTZMYWYVYK:\TYQZXWZVZ\S[VJUF\:G[QUV MO\LWSZQY\MO\LWSZXYX\RYWWZPY\YT[VZ ZTZCZSPYVF\MO\LWSZXYX\Z<ZXTYNY\MO LWSZXYX\RYWWZPY\IW[C[SPUVE\=O LWSZXYX\Z<ZXTYNY\MYVP[SUR\NZDSYX? WZVF\OWONW[V[V[NU\WIMYWZVWZ OWONW[V[V[NU\MYVP[SUR\R[G<YWWZVWZ YJMYVWYBY\YDZVYNYXTZ\IWO> ;LVSYQZ:QY\YT[VZ\ZPRZQZ D[WUJ[XW[V\IWR[Q[C[SPUV:\TYQZX HZ\:MYK\MOXO\N[XTUSP[X DUS[V[C[BUK:\TYQZX\RYWWZPYX\Y? V[TZNYXYX\PZNYN\ZTZCZBY\HZ\TZ? HWZPYX\PZ>ZNYXZ\RYWWZPYX IPOV[C[BU\QZXY\MYV\;LVSYQZ T@XZRY\[DUWUQIVE\=O\@XZRWYTYV ;LVSYQZ\YDYXE\KOX\K[R[XTUV MO\RYWWZP\MOXO\MZSWYQIVE. ZV\SZNYRTZX\GZVSZNYX 98\/[VPY\GLSLRZPY\T@XZ? RYXTZ\Q[>UW[X\YCV[[PW[VU P[STYVWZ\S[VJUW[TUBUXU\TYWZ\AZ? PYVZX\6IQWOF\JOXW[VU\N@QWZTY" .42\QUWT[\;LVSYQZ:XYX\XZVZTZX\XZVZQZ AZWTYBYXY\ROG[WY<?RLX[<USF\98\/[VPY7QY\S[MOW\ZTZX?ZP? RZQZXF\;[QQY>\+VTIB[X:[\@XZR\HZVZX?ZWZJPYVZX\GZVSZN [R[\GZVSZN\MYWRZSPZTYVE\=[SUXF\'+*0\0LXQ[ =[XS[NUE\ ZVG[WTZ\IXW[V\T[\98\/[VPYWY\TZBYWTYVF\IXW[V T[\98\/[VPY7XYX\LQZNY\TZBYWWZVTYVE\'+*0F\2-)NYRLW[NQIXOXO\Q[>[VSZXF\2-3#\NYRLW[NQIXOXO\Q[? >[VSZX\;LVSYQZ:XYX\SYJY\M[JUX[\AZWYV\NZHYQZNYXYX\3#\MYX 3)\MYXWYS\V[S[RW[V[\OW[J[C[BUXUXF\P[R\@PZNYXTZ\M[JS[ MYV\NLVZD\T[G[\H[VE\'\NLVZD\JOTOV\;LVSYQZ\TLXQ[XUX AZWYV\[DUNUXT[X\SYJY\M[JUX[\AZWYV\[DUNUXT[\YWS\)? LWSZNYXTZX\MYVYNY\IW[C[BUXU\IVP[Q[\SIQOQIVE\&ZWYJRYJ LWSZWZVWZ\R[S[NURUKU\S[>[PUQIVOKE. <$;79%;89<9-0:7375:<)6522<&919< 5;(6;.9<;6;<&;%98/;0;<%:63,:76:8:<4:8,3'''$ =O\CIBV[<Q[T[\GZV\K[R[X\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ D[WUJ[XW[VUX\IWTOBOXO\Y<[TZ\ZTZX\6IQWOF\JOXW[VU\S[QTZP? PY"\.42)\QUWUXT[\MO\PI>V[SW[VT[\2E\5[GROP\T@XZRYXTZ QZXYDZVY\YNQ[XU\M[JW[TUF\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ\D[WUJPUW[VE 0ZHWZP\QZXYDZVYQZ\ALHZXRYJPYE\0ZHWZP\QZXYDZVYQZ\YPYM[V ZPRYJPY\[R[\2E\5[GROP\MLQLS\MYV\YV[TZ\IVP[Q[\SIQ[V[S QZXYDZVYQY\P[N<YQZ\ZPPYE\=YV\HZN[QZPZ\RLN[[TZ\ZPRZTYE =YK\4\9V[WUS\HZ\2#\9V[WUS7P[\HZ\&ZKY\IW[QW[VUXT[\XZW? ZVWZ\S[VJUW[JPUBURUKU\MYWYQIVOKE\,PYM[V\ZTYWZX\YPYR[P ZTYWZX\YXN[XW[VUX\[QXZX\'NR[XWU\0ZHWZPY\P[VYGYXTZSY [S[?Y\ [QVYQZ\IW[V[SF\G[QUVWU\H[S[\IW[V[SF\G[QUVWU\IW[Q IW[V[S\[TTZTYWYV\MO\IW[QE\;LVSYQZ:TZ\[QXU\JZSYWTZ\>[V[? WZW\Q[>UW[XR[F\;LVSYQZ:XYX\NIX\MLQLS\G[RWZNYXY\ZX? AZWWZRZQZ\D[WUJPUE\8ZXTY\[TW[VUX[\TZBYW\MYVYWZVYXYX\[TUX[ P[JZVIXWOS\Q[>[V[S\MOXO\Q[>R[Q[\D[WUJPUW[VE\ =OALX\MO\TZHWZP\HZ\MLQLS\RYWWZPF\QLKTZ\3#\MODOBO HZVZX\MO\RYWWZPF\NZXYX\YSY\NLVZCYXY\NIXOX[\S[T[V\TZNPZS? WYQIVOR\TYQZX\MO\RYWWZPF\MYVYXCYNY\D@KLR\NLVZCYF\MYVWYSF MZV[MZVWYS\HZ\S[VTZJWYS\TYBZVY\YNZ\>[V[WZW\Q[>UW[XR[QW[ RLC[TZWZQY\NIXOX[\S[T[V\TZNPZSWYQIVOR\TYQZX\MLQLS RYWWZPF\98\/[VPY:XYX\TZ\SUQRZPWY\=[JM[S[XURUKUX\T[ 6[QUX\*ORGOVM[JS[XU\[T[QURUKUX\T[\GZ>YRYKYX IROKW[VUXT[\MLQLS\MYV\NIVORWOWOS\QLSWZRYJPYVE\,JPZ MOALX\TZHWZPF\SZXTYNYXZ\S[VJU\[Q[B[\S[WS[XW[V[F\M[J S[WTUV[XW[V[\[QXZX\42):T[\I\QZXYDZVY\YNQ[XUXT[ IWTOBO\AYMY\TZHWZPY\ZWZ\AZDYVRZQZ\D[WUJ[XW[V[\S[VJU\QZXY MYV\P[N<YQZ\NLVZCYXY\M[JW[PRUJPUVE\=O\G[QUVWU\MYV\H[S[TUVF G[QUVWU\MYV\IW[QTUVE\8YRNZ\MO\MYX\QUWWUS\TZHWZPYXF\RYW? WZPYX\[KYK\AZWZXZSWZVYXYX\HZ\TZBZVWZVYXYX\LKZVYXTZ\QZXY MYV\HZN[QZP\NYNPZRY\YXJ[\ZTZRZKE\=OX[\RYWWZP\RLN[[TZ ZPRZKF\ZPRZTY\QUWW[VC[E.0[G[\NIXV[F\PI>W[XPU\M[NUX[ S[>[WU\TZH[R\ZPPYE\;I>W[XPUXUX\[VTUXT[X\6IQWOF\ZN? X[<W[V[\KYQ[VZPPZ\MOWOXTOE\++ AK Parti Manisa İl Başkanı Murat Baybatur, “Acının, üzüntünün ve gözyaşının hâkim olduğu Müslüman kardeşlerimizin yaşadığı dramın altında Ramazan Bayramı’nı sevdiklerimizle birlikte buruk bir şekilde geçireceğiz.” şeklinde konuştu 98\/[VPY\5[XYN[\,W\=[JS[XU\5OV[P\=[QM[POVF\1[? R[K[X\M[QV[RU\XZTZXYQWZ\Q[KUWU\MYV\RZN[$\Q[QUXW[TUE =[JS[X\=[QM[POVF\Q[QUXW[TUBU\RZN[$T[\JO\Y<[TZWZVZ\QZV HZVTY"(1[GRZPF\5[B<YVZP\HZ\MZVZSZP\[QU\IW[X\1[R[K[X 9QU\GZV\XZ\S[T[V\LWSZRYKTZ\GOKOV\YDZVYNYXTZ\AZDNZ\TZ YWYNPYX7TZF\6OVYQZ7TZ\HZ\V[SP[\Q[J[Q[X\5LNWLR[X S[VTZJWZVYRYK\K[WYRWZVYX\KOWRL\[WPUXT[\[CU\HZ\A@KQ[JU YDZVYNYXTZ\1[R[K[X\[QUXU\Q[J[TUW[VE\6IR[7T[\RZQT[X[ AZWZX\R[TZX\S[K[NUXT[\Q[J[TUBURUK\LKLXPLF\&[KKZWY S[VTZJWZVYRYKY\DIWOS\DICOSF\AZXD\Q[JWU\TZRZTZX\S[PWZ? TZX\S[PYW\,NV[YW\TZHWZPYXYX\S[PWY[RW[VU\S[VJUXT[\1[? R[K[X\M[QV[RUX[\MOVOS\MYV\JZSYWTZ\AYVYQIVOKE%=[JS[X =[QM[POV\RZN[$UXUX\TZH[RUXT[F\(&ZDPYBYRYK\5[QUN [QU\YDZVYNYXTZ\6IR[\YWDZRYKTZ\RZQT[X[\AZWZX\R[TZX S[K[NUXT[\JZGYP\IW[X\S[VTZJWZVYRYKYX\[CUNU\PLR ;LVSYQZ7XYX\[CUNU\IW[V[S\S[MOW\ZTZX\GLSLRZPYRYK\ ALXWLS\Q[N\YW[X\ZPRYJ\HZ\MYV\Q[XT[X\T[\Q[V[W[VU\N[VR[S YDYX\LKZVYXZ\TLJZX\XZ\H[VN[\QZVYXZ\AZPYVRZQZ D[WUJRUJPUE\6IR[7T[\JZGYP\IW[X\R[TZXCY S[VTZJWZVYRYKYX\QLVZSWZVYRYKTZ\SY\[CUNU\TZH[R\ZTZVSZX RLM[VZS\1[R[K[X\[QU\YDZVYNYXTZ\S[PYW\,NV[YW\TZHWZPY P[V[<UXT[X\DIWOS\DICOSF\AZXD\Q[JWU\TZRZTZX\&[KKZWY S[VTZJWZVYRYKY\S[PWZPRZNY\[CURUKU\T[G[\T[\[VPPUVTUE\ ZV K[R[X\YWYNPYX7Z\N[GY>\DUS[X\GLSLRZPYRYK\YWYNPYX G[WSUQW[\T[Q[XUJR[\YDYXTZ\IWTOBOROKO\A@NPZVRZS\YDYX \ALXWLS\Q[N\YW[X\ZTYWRZNY\S[V[VU\[WRUJPUE\=YKYR\YDYX 6IR[7T[\Q[J[X[X\[CU\XZ\YNZ\&[KKZ7TZ\Q[J[X[X\[CUT[ [QXUTUVE\=O\TOVOR\MYKYR\MYV\IWTOBOROKOXF\MZV[MZV IWTOBOROKOX\HZ\S[VTZJ\IWTOBOROKOX\MYV\A@NPZVAZ? NYTYVE%Y<[TZWZVYXY\SOWW[XTUE(9CUXUXF\LKLXPLXLX\HZ\A@K Q[JUXUX\G[SYR\IWTOBO\5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYKYX Q[J[TUBU\TV[RUX\[WPUXT[\1[R[K[X\=[QV[RU7XU\NZHTYS? WZVYRYKWZ\MYVWYSPZ\MOVOS\MYV\JZSYWTZ\AZDYVRZQZ D[WUJ[C[BUKE%TYQZX\=[JS[X\=[QM[POV\RZN[$UXU\J@QWZ P[R[RW[TU\(5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYKYX\DZSPYBY\LKLXPL HZ\NUSUXPUW[VU\GYDMYV\K[R[X\OXOPR[R[WUF\SUVAUXWUSW[V[F +<:8.9<;7;6<:,4:7<:853/*3-3<"28;5597<";1:.9#<:8.34<!8490;5;<5:81; 0::76:837<5:<5:81;0;<.;,;11!-<;5;76;897<5;<0:8&36:753373<(28&26:0:8:4# $!8490;5;<5:81;<&989,9/975;<12627:76:837<-)72< !-8:7538'<272<4:126<;597<(; 4,;79;<%;49697'<76:83<19<:;.-;4<196;<.:89 #<;,6;89<(;<%)*246:83<:;./;0;*;4$<5;59< Nebati, partisinin İlim Yayma Cemiyeti'nin Mersin Şubesi'nde düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin AK Parti iktidarıyla büyük bir ferahlığa eriştiğini ve dünya arenasında hatırı sayılır bir prestije sahip olduğunu belirtti. Türkiye'nin son dönemlerde 150 yıllık Marmaray hayalinin yanı sıra bir çok hayalini de gerçekleştirdiğini ifade eden Nebati, "Artık Türkiye'de, vatandaşın günlük yaşantısında karşılaştığı hangi tür problemleri varsa en kısa zamanda çözülüyor. Biz hayallerimizi gerçekleştirdik. Milletimiz de hayalini gerçekleştiren bu iktidarın, hiç bir zaman destek isteğini geri çevirmedi" diye konuştu. Nebati, 2002'den sonra Türkiye'de darbe yapanların yanı sıra darbe girişiminde bulunanların dahi hesap verebileceklerinin anlaşıldığı bir dönem olduğunu söyledi. AK Parti iktidarının her türlü darbe girişimini bertaraf ederek, faillerinin hesap vermelerini sağladığını anlatan Nebati, şöyle devam etti: "Darbeciler yargılandı. Buna rağmen Türkiye'de ağaç bahanesiyle tekrar darbe girişiminde bulunuldu. Tam bir vandalizm yaşandı. Türkiye bu tür problemlerle 12 yıl öncesinde karşılaştığı zaman def edebilecek bir güce sahip değildi. Her türlü darbe girişimi başarıyla sonuçlanıyordu. AK Parti iktidarıyla gelen her türlü darbe girişimi sakıt kaldı ve bunların hepsi de cezalandırıldı. Hepsi de mahkemelere düştü. Hesap verebil- menin ne demek olduğunu öğrendiler. Ancak bu güç odakları yöntem değiştirerek kendisini 17 ve 25 Aralık'ta tekrar gösterdi. Sokakları karıştırmaya, Türk-Kürt, Alevi-Sünni çatışması çıkarmaya çalışarak tekrar tekrar denediler. Bu şekilde başarılı olamayacaklarını anlayınca da ellerinde kalan ve yıllardır sindire sindire ulaştıkları bürokrasideki güçleri harekete geçirdiler. Ulusal ve uluslararası ihanet şebekeleriyle işbirliği yaparak bir darbe girişiminde daha bulundular. Burada bizi üzen ve yaralayan beraber yürüdüğümüze ve hareket ettiğimize inandığımız insanların, bu darbe girişiminde başat rol oynamalarıydı. Ayrıca her türlü ahlaksızlığı yaparak montajla, dublajla Türkiye'nin seçilmiş hükümetine, milletin özgür iradesine karşı darbe girişiminde bulundular. Milletimiz AK Parti'ye verdiği yüzde 45,5 oyla bunlara hesap sorulmasına onay verdi. İşte son günlerde yapılan operasyonlar da bu hesabın başlangıcıdır." Artık Türkiye'de darbe dönemlerinin bittiğine dikkati çeken Nebati, "Türkiye'de darbe girişiminde bulunanların sonu hüsrandır. Bunu kabul edin ve köşenize çekilin. Onları biz affetsek bile tarih, eşleri ve çocukları affetmeyecek" dedi. "Gazze'de insanlar katlediliyor. Yüzlerce şehit, binlerce yaralı var. Çocuklar benzin içirilerek katlediliyor. Zalim İsrail devleti Müslümanlara eziyet ediyor. Öldürüyor. Parçalıyor" diyen Nebati, bu zulme karşı bütün dünyada sesini yükselten devletin Türkiye, tek Başbakanın Recep Tayyip Erdoğan olduğunu belirtti.AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nureddin Nebati, cumhurbaşkanını milletin seçecek olmasının gurur ve mutluluk verici bir durum olduğunu söyledi. Devleti temsil ettiğini düşünen hegemonik yapıların ve devleti ellerinden kaçırmak istemeyen bazı güç odaklarının bir takım girişimlerde bulunduğunun altını çizen Nebati, şunları kaydetti: "Ancak farklı yollar arayanlar tıkandılar. Onlar bittiler ve bittiklerinin de tescili, adaylarını açıkladıkları gündür. Doksan yıldır muhafazakarlara, tukaka, göbeğini kaşıyan adam ve bir takım yakıştırmalar yapan CHP, 'muhafazakar, üniversite mezunu, dünyayı bilen birisini aday yapacağım' dedi. Bizim milletimiz ve parti içi yaptığımız istişarelerle belirlediğimiz adayımıza 'dikdatör' diyen CHP, bir akşam vakti kendisine büyük ihtimalle verilmiş olan zarftaki bir ismi genel başkan yardımcılarının, milletvekillerinin dahi haberinin olmadığı bir vakitte MHP ile ilan etti. Garabete bakın CHP'nin çatı adayı muhafazakar diye lanse ediliyor. Bu kişi, CHP'li seçmenin önüne aday olarak konuluyor. CHP'nin seçmeni şu anda, 'nasıl olurda doksan yıldır inanmadığın ve başında görmek istemediğin birisini bize getirirsin' şeklinde bir travma yaşıyor. (AA) T[VAUXWUSW[V[\NIX\HZVRZWYQYKE\5LM[VZS\1[R[K[X =[QV[RU7XU\<UVN[P\MYWZVZS\YXCYPPYBYRYKF\LKTLBLRLKF SUVTUBURUK\S[W>WZVY\QZXYTZX\IX[VR[WUQUKE\=LQLSWZVYR? YKY\KYQ[VZP\ZTZVZS\IXW[VUX\A@XWLXL\[WU>F\G[QUV\TO[W[VUXU [WR[WUQUKE\=YVWYS\HZ\MZV[MZVWYS\YDYXTZ\Q[J[R[XUX\GOKOV HZ\ROPWOWOBOXO\TZVYXTZX\GYNNZPPYVZVZS\AZWZCZBYRYKZ ALHZXWZ\M[S[C[S\MO\ALXWZVY\Q[J[R[WUQUKE\8[X\HZ\A@K Q[JU\YDYXTZ\Q[J[Q[X\5LNWLR[X\S[VTZJWZVYRYK\M[JP[\IW? R[S\LKZVZF\[KYK\RYWWZPYRYKYX\HZ\,NW[R\WZRY7XYX\1[? R[K[X\=[QV[RU7XUX\PZMVYS\ZTZV\G[QUVW[V[\HZNYWZ IWR[NUXU\PZRZXXY\ZTZVF\S[X\HZ\A@K\Q[JUXUX\MYV\[X\@XCZ TOVR[NUXU\QLCZ\9WW[G7P[X\TYWZVYR\TZTYE\+" 9;8<4:/2<4282/<(;<428262,6:837: 7:496< :443<12627/:0:7<;8-)7;6#< ;/;469<)627*:0:<4:5:8< 4:-:/375:<9-.9 5:/<;596;196;*;4 ;IVM[\P[N[VUQ[\YGT[N\ZTYWZX\R[TTZQWZF\@KZWWZJPYVRZ XZTZXYQWZ\YJ\[SYPWZVY\<ZNGZTYWZX\HZ\TYBZV\S[RO\SOVOR HZ\SOVOWOJW[VUX[\X[SYW\G[SSU\MOWOXR[Q[X\>ZVNIXZWF\Z? RZSWY\IWOXC[Q[\S[T[V\3?*\S[>N[RUXT[\YNPYGT[R ZTYWZMYWZCZSE\98\/[VPY\5[XYN[\5YWWZPHZSYWY\HZ [WUJR[\8IRYNQIXO\QZNY\0VE\5OK[<<ZV\!OVPP[J\(=O Q[N[W\TLKZXWZRZQWZ\2\MYX\CYH[VUXT[\;+8+:TZXF M[JS[\QZVWZVTZXF\@KZWWZJPYVRZTZX\TIW[QU\3?* S[>N[RUX[\AYVRYJF\0ZHWZP\/ZVNIXZW\=[JS[XWUBU:XUX G[HOKOXT[\MOWOX[X\MYV\SUNRU\T[\M[JS[\QZVWZVZ QZVWZJPYVYWRYJ\YJDY\S[VTZJWZVYRYK\YJ\ALHZXCZNYXZ S[HOJROJ\IW[C[SW[VE\=O\S[VTZJWZVYRYK\MOXT[X\NIXV[ [VPUS\(YJ\G[SSUR\<ZNG\IWOV\RO%\TYQZ\MYV\S[QAUQ[ TLJRZQZCZSE\+RZSWY\IW[X[\S[T[V\?,J\8[XOXO\HZQ[ )#\N[QUWU\8[XOX\DZVDZHZNYXTZ\GZVG[XAY\MYV\G[P[ Q[>R[TUSW[VU\P[STYVTZ?\ZRZSWY\IW[X[\S[T[V\YJ\[SYPWZVY TZH[R\ZTZCZSE%\TZTYE\!OVPP[J\[DUSW[R[NUXT[\(![N[W TLKZXWZRZQZ\A@VZ\KZWWZJPYVRZ\OQAOW[R[W[VU\NZMZ? MYQWZ\YJ\[SYPWZVY\S[RO\HZQ[\@KZW\NZSP@V\YJHZVZXYXCZ <ZNGZTYWZX\HZ\23E44E43\P[VYGWY\HZ\3-3)\N[QUWU\S[XOX S[>N[RUXT[\TYBZV\S[RO\SOVOR\HZ\SOVOWOJW[VUX[ X[SYW\G[SSU\MOWOXR[Q[X\>ZVNIXZWWZV\MO\<USV[ S[>N[RUXT[\Q[JWUWUS\HZQ[\R[WOWWLS\[QWUBU\[WR[Q[\G[S S[K[XUXC[Q[\S[T[V\YNPYGT[R\ZTYWZMYWYVE\9VPUS\MO\>ZV? NIXZWWZV\GZV\QUW\N@KWZJRZ\QZXYWZRZ\KIVOXT[ S[WR[Q[C[SW[VTUVE\4-\RYWQIXT[X\<[KW[\SYJYQY\YW? AYWZXTYVZX\;IVM[\![N[\S[>N[RUXT[\3*7WY S[VTZJWZVYRYKZ\TZ\MYV\M[QV[R\RL$TZNY\HZVRZS\YNPZ? TYSE\ [QUVWU\OBOVWO\IWNOXE\%\TZTYE\\+" Temmuz Pazartesi 28 7 Şubat 20132014 Perşembe !! ! ! Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, yakın coğrafyadaki olumsuzluklara ve dünyadaki dalgalanmalara rağmen Türkiye’nin, istikrar içerisinde gelişmesini sürdürdüğüne belirtti. Gül, "Bu nedenle memleketimizin kıymetini, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin değerini bilmemiz lazım. Hukukun üstünlüğü, yüksek demokratik standartlar; Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci; eğitimde kalitenin yükseltilmesi; hesap verebilirlik, şeffaflık, iyi yönetişim gibi ilkelerin hakim kılınması; bizim asıl gündemimiz olmalıdır." dedi izde ekonomik-siyasal istikrarın korunmasına, güven ve refahın artmasına, Türkiye'nin uzun vadede de öngörülebilir bir ülke özelliğini korumasına büyük katkı sağlayacağına inanıyorum. Şundan eminim ki: Cumhuriyetimizin 100. yılında Türkiye, bugünkünden çok daha gelişmiş ve müreffeh bir ülke olacaktır." "İSRAİL BİR AN ÖNCE SALDIRILARINI DURDURMALIDIR" Gül, mesajında kan ve gözyaşının dinmesi, çekilen çilelerin ve ızdırabın sona ermesi için İslam dünyasını ve uluslararası toplumu göreve davet etti. İsrail’in bir an önce saldırılarını durdurması uyarısında bulunan Gül, "Kalıcı ve sürdürülebilir bir ateşkesin temini, acil yardımların bölgeye ulaştırılması, adil ve kalıcı bir barışın sağlanması konusunda Türkiye üzerine düşeni yapmaktadır ve yapmaya devam edecektir. Türkiye, Filistin halkının yanında olmayı tüm gücüyle sürdürecektir. Bu vesileyle Filistin halkına bir kez daha başsağlığı, hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa diliyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye’nin etrafında bütün olup bitenler göz önüne alındığında, bölgenin adeta ateş çemberine dönüştüğüne dikkat çeken Gül, yakın coğrafyadaki olumsuzluklara ve dünyadaki dalgalanmalara rağmen Türkiye’nin, istikrar içerisinde gelişmesini sürdürdüğüne değindi. Gül, "Bu nedenle memleketimizin kıymetini, birlik ve beraberliğimizin, kardeşliğimizin değerini bilmemiz lazım. Önümüzdeki dönemde ülkemizin kendini sınayarak ulaşması gereken önemli hedefleri bulunmaktadır." dedi. Türkiye'nin yarınlarını bugünden teminat altına alacak, ekonomik, siyasal ve toplumsal bakımdan gelişme ivmesini yeniden yukarılara taşıyacak reformların önemini vurgulayan Gül, mesajını şöyle sürdürdü: "Hukukun üstünlüğü, yüksek demokratik standartlar; Avrupa Birliği'ne tam üyelik süreci; eğitimde kalitenin yükseltilmesi; hesap verebilirlik, şeffaflık, iyi yönetişim gibi ilkelerin hakim kılınması; bizim asıl gündemimiz olmalıdır. Söz konusu önceliklere yönelmemizin, ülkem- "CUMHURBAŞKANLIĞI GÖREVİMDEN HUZURLA AYRILIYORUM" Görevden ayrılacak olmasına da değinen Gül, şunları kaydetti: "Milletimizin büyük teveccühü neticesinde seçildiğim cumhurbaşkanlığı görevimi, 28 Ağustos'ta tamamlıyorum. Bayram mesajımla 11. Cumhurbaşkanı olarak aziz milletime de bir şekilde veda etmiş oluyorum. Şunu ifade etmek isterim ki cumhurbaşkanlığı görevinden büyük bir huzurla ayrılacağım. Üstlenmiş bulunduğum bu onurlu görevin sorumluluğunu en iyi şekilde yerine getirmeye çalıştım. Anayasa'ya bağlılıkla ve tarafsızlık içinde görevimi sürdürdüm. Devlet organlarının uyum içinde çalışması için azami gayret gösterdim. Daima demokrasiyi, hukukun üstünlüğünü, insan hak ve özgürlüklerini savundum. Ayrım yapmaksızın herkesi kucakladım. Toplumun tüm kesimleriyle görüştüm. Herkese eşit mesafede oldum. Vatandaşlarımızın sorunlarının çözülmesine, taleplerinin karşılanmasına büyük bir hassasiyet gösterdim. Görev sürem boyunca Türkiye'nin büyük meselelerine sahip çıktım. Milletimizin huzuru ve refahı için, ülkemizin standartlarının yükselmesi ve büyük hedeflerinin gerçekleştirilmesi için, gerek yurt içinde gerek yurt dışında yoğun bir temas içinde oldum. Daha önce de çeşitli vesilelerle ifade ettiğim gibi hayatım boyunca halka hizmeti Hakk'a hizmet olarak gördüm. Bundan sonra da aynı anlayışla milletimin hizmetinde olmaya devam edeceğim." (CİHAN) Cumhurbaşkanı Gül, Ramazan Bayramı dolayısıyla yayıMladığı mesajında, bayramın manevi ikliminin herkesi kuşatması temennisinde bulundu. Gül, "Bu duygularla bütün vatandaşlarımın Ramazan Bayramı'nı kutluyorum. İçinde bulunduğumuz kutsal günlerin, ülkemize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa barış, huzur, istikrar ve refah getirmesini, dünyanın çeşitli bölgelerinde yaşanan acıların sona ermesini temenni ediyorum. Dini bayramlarımızın, özünde var olan değerlerle, herkese insani sorumluluklarını hatırlatan bir yönü bulunmaktadır. Vatandaşlarımızın bunun şuuruyla, gönül ve ruh birliği içinde bayram günlerini maneviyatına uygun şekilde değerlendireceklerine yürekten inanıyorum." dedi. Gül, mesajında İslam dünyasının Ramazan Bayramı'nı buruk karşıladığına dikkat çekerek, Gazze’de yaşananlara değindi: "Gazze, Irak ve Suriye başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan acı olaylar, akan kan ve gözyaşı nedeniyle, yürekleri yakan, vicdanları sızlatan bir tabloyla karşı karşıyayız. Masum insanları hedef alan, kutsal yaşam hakkını hiçe sayan saldırılar, derin endişe ve üzüntü yaratmaktadır. Daha da acı olanı, Müslümanlar birbirlerini öldürmektedir. Diğer taraftan 49 vatandaşımız halen Musul'da rehine durumundadır. Alıkonulan vatandaşlarımızın bir an önce serbest bırakılarak evlerine dönmelerini, gündemimizdeki en öncelikli konulardan biri olarak hassasiyetle takip ediyoruz. Gazze'de insanlığa karşı büyük bir suç işlenmektedir. Çoluk-çocuk, genç-yaşlı, kadın-erkek demeden masum insanlar acımasızca katledilmektedir. Maalesef büyük bir trajedi yaşanmakta, insanlık onuru ayaklar altına alınmaktadır. Burada asıl endişe verici olan ise, ilgili bütün tarafların, devletlerin ve uluslararası kuruluşların, daha büyük sorunları tetikleyecek bu vahim gidişat karşısında yetersiz kalmalarıdır." İzmir Tarihi Havagazı’nda düzenlenen iftar programına katılan Cumhurbaşkanı adayı HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan Recep Tayip Erdoğan’ın Diyarbakır mitinginde kendisine yönelik 'satılmış' suçlamalarına "Ona şunu sormak istiyorum; satılmış olan bensem paralar niye sende?” diye sordu &(" [email protected]<MQ+P7P5P@K4OHPQH=@NOLNONO M0EPJQ6JB5JPFKOPQIPEKLHK>Q!LIQHN0PQ<PLIKO 8CF<CJ?PAIPOKQDN;FNQ0KJDPEKQGPIPLPHK9KOKQM0PHNQNHNO -NFMJEPA:QPO8PIQPHPGLPJQPJPDKOHPIMQGPJKAKO HNFBIJPEMIQ7NQPHMLQBLFPHK9KOKQD1GLNHM>Q3COC D=JNILMQHMLNQ5NEMJHM9MOMQM0PHNQNHNO -NFMJEPA:Q(PENOQ;BIQ0P@LPQPHPGQHP GBI>Q;QPHPGK@QPFPQ2, 4OMO PHPGKOKOQMFIPOLPJK:QHN7LNEMO BLPOPILPJK:QHN7LNEMOQNLMOHNIM ONJNHNGDNQ?=E=OQ7PLMDMOHNO IPGFPIPFKOHPOQ.+4DMO/ HNOQ.'.4DMON:Q'.,4ENO *,4GPQIPHPJQ?=E=O ICJCFLPJKQACQPOHPQDN;MF ;PLKAFPDKQG=J=E=GBJ>Q2, 4OMO PHPGKOKOQ?PAPJKDKOP:QEPOKEKFKOP GB9COLPAFKAQHCJCFHPLPJ>Q$# GKLHKJQ?CQ=LINHNQ?PA?PIPOLKI GP6KGBJQINOHMDM>Q$#QGKLHKJQINOHMOMQ?C <PLIPQEPOKEPFPHKGDPO:QPOLPEPFPHKGDPOQ 5=OHNQOPDKLQEPOKEP8PIDKOQPENOQ?CQ<PLIQDNOMOQ$# GKLHKJQONQBLHC9COCQMGMQPOLPHKQFNJPIQNEFN>QQG=@HNO 6POMIQGP6FPOPQ5NJNIQGBI>Q+NJINDQDNOMQEPOKGBJ>QN BLHC9COCQONQGP6P8P9KOKQMGMQ?MLMGBJ>Q*NOMOQEPOKEKLFPGP M<EMGP8KOQGBI>Q*NOQPDKLQENLN7M@GBOCQICLLPOP8PIDPOQ</ NDP6Q7NJFNIQM;MOQICLLPO>Q*NOQPDKLQFNHGPGKQICLLPOP8PI/ DPO:Q.'.4GMQNFJMONQ<M@FNEMONQDBIP8PIDPOQ<PLIEPO 1@=JQHMLNFNIQM;MOQICLLPO>Q3CQGP6EK9KOQGPOLKALPJK H=@NLEFNIQM;MOQ?MJQ0KJDPEEKJ>)QHMGNQIBOCAEC>QQ3PA?PIPO &JHB9PO4KOQDN;MFQIPF6POGPDKOKQHN7LNEMOQMFIPOLPJKGLP G=J=EE=9=O=QHMLNQ5NEMJNOQ-NFMJEPA:QACOLPJKQIPGHNEEM (PDPLPJQIPJAKDKOHPQ=;=F=@QHNQPGOKQ<PILPJQDP<M6 BLP8P9K@>Q2FPQDNOQHN7LNEMOQ1@NLQC;PILPJKGLP:QHN7LNEMO <NLMIB6ENJLNJMGLNQ<P@MONHNOQDPOPQ7NJMLNOQ6PJPLPJLP .'.4GMQHNQNFJMONQPLPJPIQ7PLMLNJLNQIPGFPILPJLPQ?MJLMIEN @BJCOLCQ?P9KAQIPF6POGPLPJKQH=@NOLNGNJNIQ?MJQ;PLKAFP G=J=E=GBJDPOQ?CQ<NJQANGHNOQ1O8NQDNOMOQHNFBIJPDM POLPGKAKOKQ51DENJMJ>Q-NFNIQIMQDNOMOQNAMELMIQ7N PHPLNENQHPMJQNOQI=;=IQ?MJQMOPO8KOQGBI> -NFBIJPDMGNQNOQI=;=IQ?MJQMOPO8KOQGBI> 2GJK8PQIBJIEC9COCQ6POMILNHM9MOMQ51D/ ENJMJ>Q,BJIFCGBJDPOQ?CGCJQNAME APJELPJHPQ?MJQDN;MFQGPJKAKOKQ51E=JN/ LMF>Q+PLIQIMFMQDN;NJDNQ<N6MFM@ DPG5KQHCGPLKF>Q3CGCJCOQ.4HN PGOKQPOHPQ8POLKQGPGKOHPQIBOCAPLKF> P@NEN8MLNJQ?M@NQDBJCQDBJDCOQ<PLI ?M@MQMGMQEPOKDKO>Q3M@QAMFHMQIBDIB8P <PLIQ?PAIPOKOKQDN;MGBJC@>Q2FPQPHPG/ LPJHPOQ?MJMOMOQONQIPHPJQ6PJPDKQ7PJ ?MLFMGBJC@>Q*NJ7NEMOMQ?MLFMGBJC@> 2;KILPFKGBJ>Q&AMOMOQ;B8C9COCOQHPFPHKOKO GN9NOMOQHPGKDKOKOQ=DE=OHNQINOHMDMONQPMEQ5PGJM/ FNOICLQONQ7PJQ?MLFMGBJC@>Q+PLIEPOQDPILKGBJ>Q,PF6P/ OGPHPQINOHMDMONQONQIPHPJQ?P9KAQGP6KLFKAQP;KILPQHMG/ BJC@>Q2;KILPFKGBJ>QN00P0LKIQPHKOPQ<PLIPQDPG5KQPHKOP <M;?MJQANGQGBI>Q,CLLPOHK9KQHMLQ<PIPJNEQ7NQEN<HMEQHMLM> ,NOHMDMQHKAKOHPQ<NJINDNQ10INDMQ7PJ>Q+NJQ5=OQ<PIPJNE <NJQ5=OQEN<HMEQ6NIMQOPDKLQ<PLIKOQ?PAIPOKQBLP8PI>) -NFMJEPA:Q&JHB9PO4KO:Q-MGPJ?PIKJQFMEMO5MOHNQINOHM/ DMONQG1ONLMIQDPEKLFKA4QDC;LPFPDKOPQHPQ8N7P6Q7NJHM (3C5=OQ2, 4OMOQPHPGKQ-MGPJ?PIKJ4HPQ?POPQDPEKLFKA4 HMGBJ>Q+PLIQONGMOQONQBLHC9COCQ?MLMGBJQDN;MFHN 8N7P?KOKQ7NJMJQMOAPLLP<>Q2FPQBOPQACOCQDBJFPIQMDEMGB/ JCFQDPEKLFKAQBLPOQ?NODNFQ6PJPLPJQOMGNQDNOHN)Q (!'$(%&#('$%$'& "%' &(%(!' #&'(#"#%$' ( ! 2GHKOHPQ!DEPDGBOQ%NGHPOK4OHPQ<PLIPQ<MEP6QNHNO 8CF<CJ?PAIPOKQPHPGKQ*NLP<PEEMOQ-NFMJEPA:Q3PA?PIPO 'N8N6Q.PGGM6Q&JHB9PO4KOQON0JNEQHMLMGLNQFNGHPOLPJHP <PLIKQ?MJ?MJMONQH=AFPOQNEFNGNQ;PLKAEK9KOKQMHHMPQNEEM> "CF<CJ?PAIPOKQPHPGLK9KOHPQIBLECIQDN7HPDK BLFPHK9KOK:Q<PLIKOQ?PAIPOKQBLFPGKQ<NHN0LNHM9MOMQIPGH/ NHNOQ-NFMJEPA:Q(2LDPQDBG5CO8COCO:Q@PLMFMOQGPOKOHP BLFPGKO>Q%N7@CQDPHN8NQIBLECI:QDN;MFQFN7@CDCQHN9ML> 3PIMQBLPOQMODPOLKIEKJ:QMODPOQP<LIKHKJ>Q3M@QBOLPJK IP@POPLKF:QIMJLMQIBLECILPJQBOLPJKOQBLDCO>Q3M@QIPJHNALM9M IP@POPLKF:QIMJLNOFMAQFN7IMLNJQBOLPJKOQBLDCO>)QHNHM> -NFMJEPA:Q(3CQ8CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQNFN9MQGBI DPGKLFKA:QPLKOENJM:QIMFLM9M:QMOPO8KQGBIQDPGKLFKA:QMODPO GNJMONQIBOCLFPFKAQE=FQGCJEEPALPJKFK@QM;MOQ?MJLNAFN: IPJHNALMIQ7NDMLNDM>Q3M@QIBLECIEPOQ;BI:QIPJHNALMIQPHKOP GBLLPJHPGK@:Q?PJKAQPHKOPQGBLLPJHPGK@> "CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQDKJPHPOQDN;MFQHN9ML>Q&L?NEEN HN7LNEENQG1ONEM8MQDN;NJINOQ;BIQEMEM@QBLFPIQ@BJCOHPGK@> +NJQ?MJMFM@QMDENJQ.=JIQBLCJC@QMDENJQ,=JE:Q2JP6QBLCJC@: NJIN@QBLCJC@:Q2LN7M:Q*=OOM:QIPHKO:QNJINIQBLCJC@QPFP ?MLN8N9M@QIMQBGQICLLPOKJINOQ;B8CILPJKFK@:QEBJCOLPJKFK@ M;MO:QBOLPJKOQPGHKOLKIQ5NLN8N9MQPHKOPQBGQICLLPOP8P9K@> 3COCQ?MLFNLMGM@>Q-P<PQ1@5=J:Q?PJKA;K:QHP<P HNFBIJPEMIQ?MJQ=LINQM;MOQBGQICLLPOP8P9K@> "CF<CJ?PAIPOLK9KQDN;MFMQ?M@MFQP;KFK@HPOQ?C5=O=O DN;MFMQHN9ML:Q1O=F=@HNIMQBOQGKLLPJKO:Q?NLIMQHNQG=@ GKLLPJKOQDN;MFMHMJ>Q3CQIPHPJQIJMEMIQ?MJQDN;MFHNQ<NJIND ;BIQHP<PQHMIIPELM:Q1@NOLMQBLFPLKHKJ>Q%P<PLLNFM@N FC<EPJQDN;NJINOQHNQHMIIPELMGM@>Q%C<EPJQDN;NJINOQ?MLN FP<PLLNHNQ<NJINDNQNAMEQHP7JPODKOQHMGBJC@>)QHNHM !!! ! !! CHP Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu, "İslam coğrafyasında bir an önce akan kanın durması, dökülen gözyaşının dinmesi, huzur ve güvenin hakim olması için başta yaşama hakkı olmak üzere insan hak ve özgürlüklerinden yana olan herkesi, vicdan sahibi sorumluları, sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye, boş laf üretmek, seyirci kalmak yerine üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum" ifadelerini kullandı. Kılıçdaroğlu, yayımladığı Ramazan Bayramı mesajında, bayramların yüreklerin coşkuyla attığı, yardımlaşma, dayanışma ve kardeşliğin en samimi şekilde ortaya çıktığı günler olduğunu belirtti. ılıçdaroğlu, şu ifadeleri kullandı: "Sınır komşularımızda ise din iman adına, dine imana sığmayacak işler yapan, kafa kesen, camileri türbeleri yıkan, mal can ve namus tanımayanların açtığı derin yaralarla bayrama girilmektedir. Ortadoğu'da ne yazık ki milyon- larca insanın yaşadığı can korkusu ve geçim sıkıntısı, bayram sevincinin önüne geçmiş bulunmaktadır. Bir kez daha İslam coğrafyasında bir an önce akan kanın durması, dökülen gözyaşının dinmesi, huzur ve güvenin hakim olması için başta yaşama hakkı olmak üzere insan hak ve özgürlüklerinden yana olan herkesi, vicdan sahibi sorumluları, sorumluluklarının gereğini yerine getirmeye, boş laf üretmek, seyirci kalmak yerine üzerine düşeni yapmaya çağırıyorum." Kılıçdaroğlu, Müslüman'ın Müslüman'a kırdırılmadığı, insanın insana kıymadığı, yoksulluk ve yolsuzluğun olmadığı bir hayatın herkesin en doğal hakkı olduğunu ifade etti. (AA) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, tarih boyunca her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almış bir millet olarak, Gazze'deki katliamlar karşısında sessiz kalınmadığını belirterek, "Aziz milletimiz, nasıl ki içeride huzur, barış, adalet, özgürlük ve refah istiyorsa, aynı şekilde bölgesi için de huzur, refah, barış ve demokrasi istiyor" ifadesini kullandı Erdoğan, yayımladığı mesajda, tüm vatandaşların mübarek Ramazan Bayramı'nı en içten duygularla kutladığını belirterek, bayramın millet, İslam alemi ve tüm insanlık için sevgi, barış, kardeşlik ve huzur getirmesi temennisinde bulundu. Bu yıl da ramazanın ardından bayrama erişmiş olmanın memnuniyetini ve heyecanını yaşadığını belirten Erdoğan, şunları kaydetti: "Ramazan, bizlere bir kez daha, kardeş olduğumuzu, milletçe kader birliği yaptığımızı hatırlattı. Komşularımızla, dostlarımızla, akrabalarımızla en önemlisi de İslam coğrafyasındaki kardeşlerimizle ekmeğimizi bölüştük, soframızı paylaştık, birbirimizle sıkı bir dayanışma içinde olduk. Savaştan, zulümden, bombalardan kaçarak ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimiz yaşadıkları, sığındıkları her şehirde ensar-muhacir anlayışı içinde karşılandı. Ramazanda, yakın çevresindeki ihtiyaç sahiplerini gözeten aziz milletimiz, Suriye, Gazze, Telafer, Doğu Türkistan başta olmak üzere, başka ülkelerde yokluk ve zorluk çeken kardeşlerimize de yardım elini uzattı. Ramazan boyunca millet olarak bir ve beraber olmanın, aynı manevi atmosferi solumanın huzurunu, bereketini yaşadık. Ne var ki bu mübarek ayda, İslam dünyasının bazı bölgelerinde acılar ve çileler de eksik olmadı. Özellikle Gazze'den yükselen çığlıklar, yüreklerimizi dağladı. Tarih boyunca her zaman zalimin karşısında, mazlumun yanında yer almış bir millet olarak, Gazze'deki katliamlar karşısında sessiz kalmadık. Her zaman olduğu gibi haktan, adaletten ve barıştan yana olduk. Zira biliyoruz ki aziz milletimiz, nasıl ki içeride huzur, barış, adalet, özgürlük ve refah istiyorsa, aynı şekilde bölgesi için de huzur, refah, barış ve demokrasi istiyor. Türkiye'ye yakışan da budur. Kendimiz için istediklerimizi, bölgemiz başta olmak üzere tüm dünya için istemeye devam edeceğiz." -"Yeni Türkiye'yi inşa yolunda önemli engellerden biri aşılacak" "Türkiye artık eski Türkiye değildir" ifadesine yer veren Erdoğan, Türkiye'nin bölgesinde olan bitene kayıtsız kalan, sessiz kalan, vurdumduymaz bir ülke olmadığını ve olmayacağını vurguladı. Erdoğan, milletin de tercihini "Yeni Türkiye'den yana yaptığını" belirterek, şöyle devam etti: "10 Ağustos'ta ülkemiz, yepyeni bir vizyonla, yepyeni bir döneme girecek. 10 Ağustos'ta milletimiz, tarihinde ilk defa cumhurbaşkanını doğrudan seçmek üzere sandığa gidecek. Türkiye 12 yılın sonunda ekonomide, siyasette hedeflediği, özlediği istikrar ve güven ortamına nihayet kavuştu. Milletimiz, her alanda değişim, dönüşüm istiyor. Bizler 12 yıl boyunca, milletle devleti buluşturmanın gayreti içinde olduk. Şimdi, 10 Ağustos'ta, yeni Türkiye'yi inşa etme yolunda önemli engellerden biri daha aşılacak ve halkımız ilk kez cumhurbaşkanını kendisi seçecek. Cumhurbaşkanı adayı olarak, inanıyorum ki yeni Türkiye'yi hep birlikte kuracağız.” (AA) SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESİ >> 8 GÜNCEL 28 2014 Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 Perşembe İNCE ZIMBALAR [email protected] Kemik erimesi rahatsızlığı nedeniyle 14 yaşında iki bacağını da kaybeden Turan Bilen, önce olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek sayesinde dikiş makinesi kullanmayı öğrenerek bir tekstil atölyesinde çalışmaya başladı. Kazandığı parayla evlenip yeni bir hayat kuran Bilen, tekerlekli sandalye basketbol takımına da seçildi SULTAN RAMAZAN Biliyorum Ramazan ayında ramazanla ilgili pek bir şey demedin diyeceksiniz. Aslında birkaç yazı düşünüyordum ama daha önemli bir konuyu sizlerle 3 gün boyunca paylaştım. İslamla ilgisi olmayan yanlışları birer birer sıraladım. Zannediyorum faydalı olmuş, yanlış bilinenlerin doğruları öğrenilmiştir. Bu ayı adına layık geçirenlere ne mutlu diyelim ve Şimdiden hepinize hayırlı bir bayram dileyelim. Bu arada ilahi tarzında yazıp, bestelediğim Sultan ramazan adlı şiirimi de sizlerle paylaşmak istedim. Buyurun beraber okuyalım ve güzel bir bayram geçirmenizi dileyerek sindire sindire ve düşünerek okuyup, gelecek ramazan ayına yarın gelecekmiş gibi kendimizi hazırlayalım. Onbir ayın sultanısın İnananların ayısın şu kalbimin kalayisin Hoş geldin sultan Ramazan Onbir ay dolanıp geldin Müminlere huzur verdin İlahi nurları serdin Hoş geldin nurlu Ramazan İnce'm sultana eş olsa Gönüller sevgiyle dolsa Garibe sofra kurulsa Gönüller doysa Ramazan TAY PARK’A 350 BİN ZİYARETÇİ Karşıyaka Mavişehir’deki Tay Park, çocuklarıyla birlikte hem eğlenmek hem de dinlenmek isteyen hayvanseverlerin uğrak noktası oldu. Atların yanı sıra evcil ve sürüngen pek çok hayvanın da bulunduğu tesisi son bir yılda yaklaşık 350 bin kişi ziyaret etti. Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, hem yetişkin hem de minik hayvanseverler için İzmir’in en güzel tesislerinden biri olan Tay Park’ı daha da geliştireceklerini söyledi. 80 BİN ÇOCUĞUN AT KEYFİ Karşıyaka Belediyesi tarafından 2010 yılında Mavişehir’de faaliyete geçirilen Tay Park, son bir yılda, büyük kısmını çocuklu ailelerin oluşturduğu yaklaşık 350 bin konuğu ağırladı. 3-13 yaş aralığına yönelik olarak ücretsiz sunulan ata binme imkanından ise 80 bin çocuk yararlandı. 5 adet pony at, 1 adet İngiliz atı, 4 adet shetland pony’nin bulunduğu Tay Park’taki evcil ve sürüngen hayvan bölümleri ise hem yetişkin hem de miniklerden yoğun ilgi gördü. SÜRÜNGEN BARINAKLARI Koyun, keçi, tavuk, tavşan, güvercin gibi türlerin bulunduğu evcil hayvan bölümü ile iguana, piton yılanı, boa yılanı ve sakallı ejderlerin bulunduğu sürüngen barınaklarını ziyaret eden vatandaşlar, tüm bu hayvanları dokunarak sevebilmenin keyfini yaşadı. Tesisteki geniş yeşil alanda ise yıl boyunca pek çok renkli etkinlik gerçekleştirildi. Özellikle etkinlik zamanlarında, halkı bilinçlendirmek amacıyla açılan hayvan sahiplendirme standı aracılığıyla da pek çok kedi ve köpeğe yeni yuva bulundu. OTİZME ATLA TERAPİ Otizmli Çocukları Koruma ve Yönlendirme Derneği (ODER) ile otizmli çocuklarla ilgili olarak yapılan işbirliğinden de oldukça başarılı sonuçlar elde edildi. ODER'in eğitmenlerinin hazır bulunduğu atla terapi çalışmalarından 100'e yakın otizmli çocuk yararlandı. Hiçbir ücret alınmayan atla terapi için okulların açılacağı dönemde yeni kayıtlar alınacağı belirtildi. DOĞA VE HAYVAN SEVGİSİ Karşıyaka Belediye Başkanı Hüseyin Mutlu Akpınar, “Yaklaşık 14 bin metrekare arazi üzerine kurulu olan tesisimiz Tay Park, İzmir’in en güzel mekanlarından biri. Burayı, ailece keyifli vakit geçirilebilecek bir mekan olmasının yanı sıra, çocuklarımıza doğa ve hayvan sevgisi aşılanmasına hizmet etmesi açısından da çok önemsiyoruz. Özellikle otizmli çocuklarımıza sunulan ücretsiz atla terapi imkanı çok değerli bir hizmet. Burayı daha da geliştirmeyi hedefliyoruz. Öncelikle de tesisimizi yeni oyun alanlarıyla donatacağız” dedi. (HABER MERKEZİ) Süt Kuzusu’na 11 günlük “zorunlu mola” İzmir Büyükşehir Belediyesi, yeni alım süreci nedeniyle Süt Kuzusu Projesi’ne 31 Temmuz’dan itibaren 11 günlük zorunlu bir ara verecek. 2012 yılının Eylül ayından bu yana 0-5 yaş arası miniklerin toplam 15 milyon 450 bin litre süt içmesini sağlayan proje, 11 Ağustos’ta kaldığı yerden devam edecek. İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Tire Süt Kooperatifi işbirliğiyle başarıyla yürüttüğü, 0-5 yaş arasındaki 125 bin çocuğun haftada 2 litre süt içmesini sağlayan ‘Süt Kuzusu Projesi’, süt dağıtımında 11 günlük zorunlu mola. Yılın ikinci altı aylık periyodunda çocuklara ulaştırılacak sütlerin alım süreci nedeniyle dağıtıma 31 Temmuz ile 10 Ağustos 2014 tarihleri arasında ara verilecek. Sütler, 11 Ağustos’tan itibaren çocukların evlerine götürülmeye başlanacak. Çocukların sağlıklı gelişimine katkı sağlamak, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan üreticilerin desteklenmesi amacıyla Türkiye’de ‘sözleşmeli üretim’ modelini uygulayan ilk yerel yönetim olan İzmir Büyükşehir Belediyesi, Süt Kuzusu Projesi’ne Tireli süt üreticilerinden temin ettiği sütlerle 2012 yılının Eylül ayında 40 bin çocukla başlatmıştı. 2014 Temmuz ayı itibariyle 125 bin haneye ulaşan proje kapsamında bugüne kadar 15 milyon 450 bin litre süt dağıtıldı. (HABER MERKEZİ) Yaşanabilir Kentler için her şey Kent Expo Fuarı’nda Yerli – yabancı sektör temsilcileri ile yerel yönetimleri bir araya getirecek KENT EXPO “Şehircilik ve Kent İhtiyaçları Fuarı”, 16-19 Ekim 2014 tarihleri arasında düzenleniyor. İzmir’in ve pek çok kentin gündeminde olan kentsel dönüşümden yola çıkılarak temanın Kentsel Dönüşüm ve Yenilenme olarak belirlendiği fuar, bu yıl ikinci kez organize edilecek. İZFAŞ Genel Müdürü Mehmet Şakir Örs “Fuarın ticari kısmının yanında düzenleyeceğimiz panel ve sempozyumlarla, Türkiye ve Avrupa ülkelerinden gelecek belediye başkanları ve belediye yöneticileri için KENT EXPO’yu bir buluşma noktası yapmayı hedefliyoruz. Katılımcı belediyelerimiz ve belediye birliklerimiz bir yandan projelerini sunarken bir yandan da katılımcı firmalarla ikili iş görüşmeleri yapma olanağı bulacaklar. KENT EXPO 2014’ün ana teması olan “Kentsel Dönüşüm” hayat kalitesini artıran, enerji tasarrufuna, çevreye duyarlı yerleşim alanları oluşturulmasına olanak veren bir süreç olup; kentlerin öne çıkmasında büyük önem taşımaktadır. Belediyelerimiz kentsel dönüşümle ilgili projelerini KENT EXPO aracılığıyla kamuoyuyla paylaşacaklar ve bu süreçte ihtiyaç duydukları firmalarla iletişim kurma şansına sahip olacaklar” dedi. Şehircilik teknolojileri sektörlerindeki yenilikler, son uygulamalar ve beklentilere en uygun çözümler Kent Expo Fuarı ile sunulacak. İzmir Uluslararası Fuar Alanı 2 No’lu Hol’de organize edilen fuar, profesyonel ve son tüketiceye açık olarak düzenleniyor. Fuara katılacak sektörlerin ürün grupları; Belediye SONDAKiKA GAZETESİ >> Araçları, Ulaşım Araçları, Geçiş & Aktarma Sistemleri, Kent Mobilyaları, Park-Bahçe Düzenlemesi Ekipmanları & Donanımı, Bahçe & Süs Bitkileri, Peyzaj Donatıları & Ekipmanları, Altyapı, Su, Gaz, Yol Malzeme & Ekipmanları, Arıtma Sistemleri, Ekipmanları, Belediye Demirbaş & Tüketim Malzemeleri, Sağlık, Kültür & Sanat, Spor Tesisi Ekipman & Donanımları, Spor Malzemeleri, Güvenlik, Yangın, İş Sağlığı & Güvenliği Sistemleri, Elektrik-Elektronik-Bilgisayar-Otomasyon-Yazılım, Belediyeler, Belediye Birlikleri. (HABER MERKEZİ) Muş'tan İzmir'e göç eden 8 çocuklu ailenin en küçük ferdi Turan Bilen, kemik erimesi rahatsızlığı, parasızlık ve ilgisizlik nedeniyle 14 yaşında iki bacağını da kaybetti. Ailesinin okula göndermediği Bilen, olmayan bacağının yerine inşaatlardan bulduğu tahtalardan yaptığı destek sayesinde dikiş makinesi kullanmayı öğrendi ve hayatı değişti. Gıda Çarşısı'ndaki çalıştığı konfeksiyon atölyesinde AA muhabiriyle görüşen Turan Bilen (33), küçük yaşlarda hastalandığını, bacaklarının üstünde dik duramadığını anlattı. Hastaneye gittiklerinde "kemik erimesi" tanısı aldığını, ancak hastalık ilerleyince 14 yaşındayken Behçet Uz Çocuk Hastalıkları Hastanesi'nde iki bacağının da kesildiğini söyledi. Ailesinin kendisini okula göndermediğini ve hastalığıyla da yeterince ilgilenip gerekli bakımı sağlamadığını dile getiren Bilen, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Diğer 7 kardeşim okuma yazmayı öğrendi, bir tek beni hasta ve sakat olduğum için okula göndermediler. Okuma yazmayı bile öğrenemedim. O yüzden 17 yaşındayken evi terk ettim. Sokaklarda tezgah açtım. Önce çakmak doldurdum, kaset sattım. Ama benim için önemli olan sigortalı bir işte çalışabilmekti. Vazgeçmedim, araştırdım. İzmir Ortopedik Özürlüler Eğitim İş Merkezi'nde konfeksiyon kurslarına gittim." Konfeksiyon makinelerini kullanmak için ayağıyla pedal kullanmak zorunda kaldığını anlatan Bilen, inşaatlardan bulduğu tahtaları bacaklarının alt bölümüne yerleştirdiğini ve dikiş makinesini kullanarak dikim işinde çalışmaya başladığını söyledi. Eski İzmir Valisi Alaaddin Yüksel'in fabrika ziyareti sırasında durumunu gördüğünü ve protez bacaklar için ilgililere talimat verdiğini söyleyen Turan Bilen, yaklaşık 10 yıldır protez bacaklarıyla çalıştığını ama yine de mekanik makinelerde çalışırken zorlandığını anlattı. Asla vazgeçmeyin “BAYRAMINIZ BAYRAM OLA” Eski İzmir Valisi Alaaddin Yüksel'in tahtaları gördükten sonra verdiği emirle protez bacaklara kavuşan Bilen, "Emekli olup kendi tekstil atölyemi kurmak istiyorum. Engelli arkadaşlarım yaşamaktan vazgeçmesinler" dedi Yüce Mevladan af ve mağfiret dileyerek manevi ikliminde bireysel arınmamızı toplumsal arınmayla örtüştürdüğümüz, kendine özgü emredilen ibadetlerini yerine getirmek suretiyle de nefislerimizi tezkiye ettiğimiz mübarek Ramazan ayı maddi ve manevi açıdan sosyal dayanışma, paylaşma ve bütünleşmemizin en güzel örneklerine bir kez daha şahitlik etmiştir. Kurulan binlerce iftar sofraları da bunun en büyük delili olmuştur. Her güzel şey de olduğu gibi Ramazanı Şerifin bu yıla özgü olsa da bir sonu olacak illaki. Bu kerelikte olsa, kederlide, üzücüde olsa bizler hızla bu sona doğru olanca hızımızla ilerlemekteyiz. Şehr-i Ramazan bu yılda, geçmişte olduğu gibi ılık rüzgârlar misali yine mukaddes, yine müberra esintileri ile meltem hoşluğunda geldi geçiyor gönüllerimizden. Evlerimizden, hanelerimizden, mahallelerimizden, semtlerimizden, âlemi ruh’iyemizden, anda derin lezzetler bırakıp terki diyar eylemek üzere bir kez daha. İnananları bir kez daha boynu bükük bırakıp gitmeye hazırlanıyor. Ne diyelim ki, gitmemesi için elden gelen pek bir şey yok. Önümüzdeki yılda tekrar kavuşmak dua ve dileklerimizden başkaca. Biz ondan razıydık. Mukabelesinden, hurmasından, pidesinden, iftar, teravih ve sahurundan, topundan, davulundan, davulcusundan, manisinden, güllacından razıydık. Mahyalarından, namazından, niyazından, orucundan, dua ve taatinden kısaca biz onun her halinden rıza-i ilahi için razıydık. Biz onu her haliyle bir kez daha çok sevdik. İnşallah o da bizi, içerisinde bulunduğumuz hallerimizle sevmiş, bizden razı olmuştur. O giderkenki tek tesellimiz, kutlu zaman diliminde Allah’ın (c.c.) hoşuna gidecek işler yapabilmiş olmamızdır. İnşallah, on bir ayın sultanının hakkını verenlerden, hakkın rıza-i şerifine nail olanların safına ilhak edilenlerden olabilmiş olmamızdır. Yegâne üzüntü ise bu kutlu zaman dilimini idrak edememiş, duyarsız kalmış, görmezden gelmiş, huzur ve bereket dairesi dışında kalanlar olmuştur. Ege'nin 6 aylık ihracatı 9.5 milyar dolara ulaştı Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden yapılan ihracata en büyük katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla koyarken ihracatla Ege Bölgesi’nde liderliğini sürdürdü İller 1 Ocak-30.06.2013 (USD) 1 Ocak-30.06.2014 (USD) Değişim (%) AFYON 181.055 188.216 4 AYDIN 261.886 274.555 5 BALIKESIR 317.230 274.862 -14 DENIZLI 1.476.447 1.636.797 11 İZMIR 4.400.421 4.698.886 7 KÜTAHYA 81.851 98.149 21 MANISA 1.807.198 2.015.131 12 MUĞLA 129.758 149.985 16 UŞAK 124.897 143.459 Türkiye’nin ihracatta Marmara Bölgesi’nden sonra ikinci bölgesi konumundaki Ege Bölgesi’nden 2014 yılının ilk yarısında yapılan ihracat, 2013 yılının Ocak – Haziran dönemine göre yüzde 8’lik artışla 9 milyar 480 milyon 40 bin dolara ulaştı. Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinden yapılan derlemeye göre; Ege Bölgesi’nden yapılan ihracata en büyük katkıyı İzmir, 4 milyar 698 milyon 886 bin dolarlık tutarla koyarken ihracatla Ege Bölgesi’nde liderliğini sürdürdü. İzmir, Ege Bölgesi ihracatının yüzde 50’sini tek başına yaparken, 2014 yılının Ocak – Haziran döneminde ihracatını yüzde 7 geliştirme başarısı gösterdi. İzmir, 2014 yılının Ocak – Haziran döneminde 191 ülkeye ihracat gerçekleştirme başarısı gösterirken, Almanya, 568 milyon 487 bin dolarlık dışsatımla listede zirvede yer aldı. İzmir’in Almanya’ya ihracatı yüzde 12 artış gösterdi. Almanya’yı 358 milyon 536 bin dolarlık tutarla Amerika Birleşik Devletleri izlerken bu ülkeye ihracat yüzde 5 yükseldi. İngiltere’ye ihracatta yüzde 22’lik artış başarısı gösteren İzmirli ihracatçılar İngiltere’ye 289 milyon 738 bin dolarlık ihracat yaparak dövizleri Türkiye’ye kazandırdı. İzmirli ihracatçılar, 2014 yılında en fazla ihracat artışını ise İtalya’ya gerçekleştirdi. İtalya’ya 2013 yılının ilk yarısında 176 milyon 861 bin dolarlık ihracata imza atan İzmirli ihracatçılar, 2014 yılının aynı döneminde ise yüzde 48’lik rekor artışla 261 milyon 883 bin dolarlık ihracat rakamına ulaştı. İtalya bu artışla İzmir’in en fazla ihracat yaptığı ülkeler sıralamasında 6.’lıktan 4. sıraya yükseldi. İzmir’in en fazla ihracat yaptığı 5. Ülke ise 204 milyon 461 bin dolarlık ihracatla İspanya EGE İHRACATÇI BİRLİKLERİ GENEL SEKRETER YARDIMCILIĞI’NA ÇİĞDEM ÖNSAL ATANDI 15 oldu. İzmirli ihracatçılar İspanya pazarında yüzde 16’lık düşüş yaşadı. İzmir’den yapılan ihracatta Kimya sektörü 775 milyon 76 bin dolarla ilk sırada yer alırken, Hazırgiyim ve Konfeksiyon sektörü 683 milyon 248 bin dolarlık tutarla ikinci, Çelik sektörü 466 milyon 61 bin dolarlık ihracatla üçüncü sektör oldu. 2014 yılının ilk yarısında Ege Bölgesi’nden en fazla ihracat yapan ikinci il ise Manisa oldu. Manisa, 2013 yılının Ocak – Haziran dönemine göre ihracatını yüzde 12 geliştiren Manisa, 2 milyar 15 milyon 131 bin dolara ulaştı. Manisa’nın en fazla ihracat yaptığı ülke 328 milyon 499 bin dolarlık tutarla Almanya Ege İhracatçı Birlikleri’nde Canan Özyiğit’in emekliliği sonrasında boşalan EİB Genel Sekreter Yardımcılığı görevine Ege İhracatçı Birlikleri Başkanlar Kurulu’nun önerisi, TİM'in uygun görüşü ve Ekonomi Bakanlığı’nın oluruyla Çiğdem Önsal atandı. Çiğdem Önsal, Ege İhracatçı Birlikleri’nde Şube Müdürü olarak görev yapıyordu. Ege İhracatçı Bir- olurken, Almanya’yı 323 milyon 209 bin dolarlık tutarla İngiltere, 212 milyon 351 bin dolarlık ihracatla Fransa takip etti. İtalya’ya ihracatta İzmir gibi Manisa’da rekor bir artışa imza attı. İtalya’ya ihracatını yüzde 51’lik artışla 130 milyon 206 bin dolara çıkaran Manisa, İspanya’ya ise 112 milyon 43 bin dolarlık ürün ihracatı gerçekleştirdi. MANİSA’DA İHRACATIN LİDERİ ELEKTRİKELEKTRONİK SEKTÖRÜ Manisa’dan yapılan ihracatta 1 milyar 175 milyon dolarlık tutarla Elektrik-Elektronik sektörü ilk sırada yer alırken, 223 milyon 380 bin dolarlık tutarla Taşıt araçları yan sanayi sektörü ikinci, 184 milyon 417 bin dolarlık ihracatla İklimlendirme sektörü üçüncü sırada yer buldu. Türkiye’de ihracatçı iller sıralamasında ilk 10’da yer alan Denizli, Ege Bölgesi’nde ise en fazla ihracat yapan 3. İl oldu. 2014 yılı Ocak – Haziran döneminde ihracatını bir önceki yılın aynı zaman dilimine göre yüzde 11 arttıran Denizli, 1 milyar 636 milyon 797 bin dolarlık dövizi Türkiye’ye kazandırdı. Denizli’nin en fazla ihracat yaptığı ülke bu yıl değişti. Denizli’den 2013 yılında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya iken bu yıl İngiltere oldu. Denizlili ihracatçılar, İngiltere’ye yüzde 18’lik artışla 202 milyon 240 bin dolarlık ihracat gerçekleştirdi. Almanya ise yüzde 12’lik ihracat artışına rağmen 194 milyon 925 bin dolarlık ihracatla ikinci sıraya düşmekten kurtulamadı. Denizli’den en fazla ihracat yapılan üçüncü ülke ise Amerika Birleşik Devletleri oldu. Denizlili ihracatçılar ABD pazarında yüzde 38’lik ihracat artışıyla 152 milyon 232 bin dolara ulaştı. Denizli’den yapılan ihracatta Hazırgiyim sektörü 601 milyon 718 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer alırken, ElektrikElektronik sektörü 227 milyon 339 bin dolarlık tutarla ikinci, Çelik sektörü 213 milyon 595 bin dolarlık ihracatla üçüncü sektör oldu. Ege Bölgesi’nde 2014 yılının ilk yarısında ihracatı düşen tek il Balıkesir oldu. 2013 yılı Ocak – Haziran döneminde 317 milyon 230 bin dolar ihracat yapan Balıkesir, 2014 yılında ise yüzde 14’lük gerilemeyle 274 milyon 862 bin dolara düştü. Balıkesir’den yapılan ihracatta Irak 47 milyon 481 bin dolarlık tutarla ilk sırada yer alırken, 24 milyon 826 bin dolarlık ihracatla Almanya ikinci, 23 milyon 966 bin dolarlık dışsatımla İtalya üçüncü ülke oldu. (CİHAN) likleri’ndeki yeni görevine başlayan Emre Çoğulu, Ege Kuru Meyve ve Mamulleri İhracatçıları Birliği, Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ve Ege Maden İhracatçıları Birliği, Bilgi İşlem Şubesi ve Devlet Yardımları Şubesi’nden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı olarak görev yapacak. Ege İhracatçı Birlikleri Genel Sekreter Yardımcılığı’na atanan Timuçin GÜNDEM [email protected] Yuva kurdu, basketbol takımına girdi Sigortalı bir işte çalışmaya başladıktan sonra maddi durumunun da düzeldiğini ve yeni bir hayat kurduğunu anlatan Turan Bilen, evlenerek İzmir'in Menemen ilçesine yerleştiğini ifade etti. Hayatına renk katmak ve spor yapmak için İzmir Rehabilitasyon Spor Kulübü tekerlekli sandalye basketbol takımına da girdiğini kaydeden Bilen, artık geleceğe umutla baktığını kaydetti. En büyük hayalinin ise emekliye ayrılıp konfeksiyon atölyesi açabilmek olduğunu anlatan Turan Bilen, "Engelli arkadaşlarım yaşamaktan vazgeçmesinler, meslek öğrensinler" dedi. İzmir Rehabilitasyon ve Spor Kulübü Derneği Yöneticisi Ramazan Kaymaz ise Turan Bilen'in büyük gelişme gösterdiğini ifade ederek, "O günkü durumuyla bugünü kıyaslayamayız. Onun mücadelesi herkes için örnek olmalı" diye konuştu. (AA) EGE BÖLGESİ İLLERİ İHRACAT TABLOSU SiYAH MAVi KIRMIZI SARI 2014Perşembe Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 9 GÜNCEL 28 İnşaat tahtasıyla hayatını değiştirdi Sabit İNCE Ama Ramazan ayı evet diğer 11 aydan farklı bir ay. Öncelikle Kuran’ın inmeye başladığı bir ay. İnsanların bedenlerini ve ruhlarını temizlemek için güzel bir ay. Gerek İslam aleminde gerekse Müslüman olan Türk dünyasında her cografya da farklı adet ve gelenekler ile ramazan ayı geçirilir, bu ay kötülüklerin son bulduğu, nefi ve midelerin temizlenmeye çalışıldığı bir ay. SAYFA 9 MAVi KIRMIZI SARI Çiğdem Önsal 1967 yılında Almanya’nın Köln kentinde dünyaya geldi. 1989 yılında Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği’nden mezun oldu. İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde İşletme Yüksek Lisansı yapan Önsal, İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi İngilizce İşletme Doktora Programı’na devam ediyor. (HABER MERKEZİ) Bizi sakın unutmayın! Büyükşehir bürokratlarının ziyaretiyle mutlu olan Huzurevi sakinleri, “Bayram’da bizi unutmayın” mesajı verdi. İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Aysel Özkan ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanı Serpil Keskin, Huzurevi sakinlerini bayramda yalnız bırakmadı. Büyükşehir Belediyesi Gürçeşme Zübeyde Hanım Huzure- vi'ni ziyaret eden belediye bürokratları, yaşlıların hem bayramlarını kutladı hem de Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun selamlarını iletti. Belediye yetkililerini yanlarında görmekten mutlu olduklarını söyleyen huzurevi sakinleri, Ramazan Bayramı'nın önemine değinerek, ziyaretlerde kendilerinin unutulmamasını istediler. (HABER MERKEZİ) SOMA’DA buruk bayram Soma’daki maden faciasında yaşamını yitiren işçilerden 39’unun mezarlarının bulunduğu Soma Mezarlığı, arefe gününde ziyaretçi akınına uğradı. Mezarlığı sabahın erken saatlerinden itibaren ziyaret etmeye başlayan vatandaşlar, mezarları tek tek dolaştı. Kuran okuyan ve dua eden vatandaşlar, diğer ziyaretçilere de şeker ikram etti. Ziyaretçiler arasında şehit yakınlarının yanı sıra bayram nedeniyle ülkenin değişik yerlerinden Ege Bölgesi’ne gelen vatandaşlar da yer aldı. Şehit Kemal Çoban ve Davut Kösedayı’nın akrabası Fatma Güleç, ailelerinde iki kişiyi madende yitirdiklerini belirterek, “Ne yapsak bu acı dinmiyor. Ramazan ayı da ağlayarak sızlayarak geçti. Ne yapalım yapacak bir şey yok. Allahım orada dinlendirsin” dedi. Kazada dayısı ve eniştesini kaybettiğini ifade eden Abdullah Güleç, akrabalarının mezarlarını ziyaret ederek onların ruhuna Kur'an okuduğunu söyledi. Güleç, “Yasin-i şerif ve Tebareke suresini okudum. Başında Tebareke suresi okunduğunda o kişinin kabri aydınlanır derler. Bu niyetle okuyoruz. İnşallah orada rahat edecekler” diye konuştu. İstanbul’dan tatil amacıyla İzmir’e giderken Soma’ya uğrayarak şehitliği ziyaret eden Narin Durmaz ise şehit madenciler için dua etmeden yola devam etmek istemediklerini, şehitlikteki mezarları görünce acının büyüklüğünü daha iyi anladıklarını söyledi. (AA) Böylesi nadir ve fevkalade zaman dilimi olan Ramazanla hayatının akışını inanç eksenli değiştirememiş, kendisine bu manada çeki-düzen verememiş, Ramazanı Şerife kayıtsız kalanlarımız olmuştur. Oruca ve oruçluya gereken ihtimam ve saygıyı gösteremeyenler olmuştur. Elhasıl Ramazan-ı Şerif işte böylesi yüce, işte böylesi ulvi ve meth-ü senaya layık önemli bir aydır. Kur’anda da, bu önem hakkında şöyle buyrulmakta : “Ramazan girdiğinde cennet kapıları açılır, cehennem kapıları kapanır ve şeytanlar da zincire vurulur.” (Buharî, Savm, 5) On bir ayın sultanını diğer aylardan daha üstün ve faziletli kılan belli başlı sebepleri de şu şekilde özetlemiş alim zatlar: - Ramazan, Kur’an ayıdır; çünkü hidayet rehber imiz Kur’an-ı Azimüşşan bu ayda indirilmiştir. Nitekim Yüce Allah: “Ramazan ayı; insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile batılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’an’ın kendisinde indirildiği aydır” (Bakara, 2/185) buyurmaktadır. - Ramazan-ı Şerif, İslâm’ın beş temelinden biri olan oruç ibadetinin (Buharî, İman, 1) yerine getirildiği Oruç ayıdır. Bu husus da Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurulmaktadır: “…Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa, onu oruçla geçirsin…” (Bakara, 2/185) Bildiğiniz gibi, Ashâb-ı kirâmın fevkalade rağbet ettiği Oruç, fazîleti ve aslî gâyesi dâimî bir ibâdet şuûru içinde nefs engeliyle mücâdele etmek ve nefsi baskı altında tutarak te’sîrini asgarîye indirebilmektir. Yüce Allah’ın en büyük mucizesi olan Kur’an-ı Kerim’in Hz. Peygamber ( s.a.s.)’e indirilmeye başlandığı, “ bin aydan daha hayırlı ” olduğu bildirilen (Kadr, 97/1,3) Kadir Gecesine sahip ay yine bu aydır. Bu ay öyle bir aydır ki, feyizli bir hayatın yaşandığı mübârek bir mükâfât ayıdır. Allahın hazinelerinin bin bin dünyaya döküldüğü aydır. Aynı zamanda şeytanların ve şeytanlaşan insanların zincire vuruluğu ayda bu aydır. Hulasa-i kelam, geldi gelecek derken, Ramazan ayı neredeyse bitti bitecek derken, bitip gitmek üzere. Önümüz de Ramazan Bayramı var. Yani koca bir ay Hak rızası için yemeden-içmeden kesilen müminleri bağrına basmak için dört gözle bekleyen bir bayram. Her ne kadar âlemi İslam’da kan gövdeyi götürüyor olsa da, bu bayram buruk bile geçecek olsa adı yine de bayram. Müminlerin bayramı. On bir ayın sultanının final günü. Bayram; düşünen ve aklını kullananlar için kendini bilmenin ve bulmanın, insanı ve insanlığı sahiplenmenin ve sorgulamanın sorumluluğunu, birbirimizi kucaklamanın, yetim ve öksüzleri sevindirmenin, yoksulları barındırmanın, selamı aramızda yaygınlaştırmanın, sevgi ve muhabbetimizi güçlendirmenin, Allahın ipine sımsıkı sarılmanın, dargınları barıştırmanın ve sonuçta birbirimizin gönlüne girebilmenin sevincini yaşamaktır. Ev ve hanelerimizin kapılarını daima açık tutmaktır. Açık kapılar ardında ikramlar sunmaktır. Tebessüm etmek, gülümsemektir. Bayram günü ölmüşlerimizi, vatanımız için canlarını seve seve feda eden aziz şehitlerimizi ve gazilerimizi de unutmayalım. İslam âlemi yada dünyanın her neresinde olursa olsun nadan olan bir insanı, bayramları sevinç ve mutlulukla yaşamaya hasret şiddet, savaş, yas ve yoksulluğun gölgesinde bayram geçiren insanları unutmayalım. Tamamına birden hayır duada bulunalım. Cenab-ı Hak’tan mağfiret ve rahmet dileyelim. Dileyelim ki, “Bayramı Bayram ola.” “Bayramımız bayram ola.” “Bayramınız Bayram ola.” Cenab-ı Haktan sağlıklı, mutlu ve huzurlu nice bayramlara kavuşabilmek temennisiyle Mübarek Ramazan bayramınızı en içten dileklerimle acizane tebrik ederim. Sağlıcakla kalınız. 28 Temmuz 2014 Pazartesi 2013 Perşembe !!!! !!!! Denizli Büyükşehir Belediyesi'nin her gün farklı bir mahallede kurup vatandaşları bir araya getirdiği mahalle iftarı geleneği, Karaman Kapalı Pazaryeri'nde sürdü. Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, iftar sofralarını kurmalarındaki amacın yemek olmadığını, Ramazan'ın manevi atmosferini hep birlikte yaşamak olduğunu söyledi EVCTUOUHMVQUXBVXGSQVOUHMVQUX@GHVSSUQSVTXMWCWXMWXWTNIPR> 5GRLWMWQUXHKSGOSVTXUREWSSWCXIFRXJKSIKR>X6WTMVESVTUOUH CKHKTWXVTIURDXJUTSU?UOUHXBVXMUTSU?UOUHXJFHKSOWIPR> !UOMUMVRX3WOWHWRX9WLTWOPRPHPXQKNSKLFTKO>XWQNU FSWRXQWTMVESVTUOUHUXJWLTWOPRXJUTUR;UX@GRGX5VSUQSU=PRWT (VLMWRP*XRMWXX/WWN$X2&>00*MV MGHVRSVLV;V?UOUH JWLTWOSWEOW ATF@TWOPRWXJVQSULF< TKO># @<@?:@.>@=;?C<@>B% >B=A?AC:A?>B:A 3WOWHWR*PRX=FQ @GHVSX@V=NU?URVDXCVT @GRXJUTXOWCWSSVMVX5< VRUHSUXCWSQPLSWXJV< TWJVTXFSMKQSWTPRW MUQQWNUX=VQVRX9WEQWR )FSWRDX#,ENVXAWHWTL< VTUOUHMVXWLRPXIF:TW< MWXIUHSVTSVXJKSKENKQ> WJUXQUXCVTQVIURXVBURMVXLULV;VQXVQOV?UXBWT>X9VSQU JKTWMWQURMVRXMWCWXULUIUDXMWCWX@GHVSUXBWT>X4R;WQXWOW= WLRPXIF:TWMWXJKSKEOWQDXJKX3WOWHWR*PRXWNOFI:VTURU U=UOUHVX=VQUADXNVRV::GIXVMVJUSOVQ>X6FOEKSWTPOPHSWD WQTWJWSWTPOPHSWDXQWTMVESVTUOUHSVXJUTXWTWLWX@VSVJUSOVQ> 9UHXMVXIUHSVTSVXJUTXWTWLWX@VSVJUSOVQXU=URXJ8LSVXJUTXHU< LWTVNX@VT=VQSVENUTMUQ>X/UHSVTXMVXMWBVNUOUHUXQPTOWMPRPH BVXLF?KRXJUTXQWNPSPOX@VT=VQSVENUTMURUH>X4SSWCXCVAURUH< MVRXTWHPXFSIKRXMULFTKO#XEVQSURMVXQFRKENK>X9WEQWR )FSWRDXQFRKEOWRPRXWTMPRMWRXBWNWRMWESWTSWXJUTXIGTVXIF< CJVNXVMUADXFRSWTPRXNWSVASVTURUXMURSVMU>XX #*/482C'8208$(! +B?A3>AC4-7-9.BA=C4B>B:A7B5A?A? CVTX@GR MGHVRSVMU?UXOWCWSSVXU:NWTPXATF@TWOPXJKXQVHX6WTWOWR BVX5V?UTOVR8RGX(WCWSSVIUXIWQURSVTURUXJUTXWTWLWX@VNUT< MU>X6WTWOWRX6WAWSPXWHWTLVTU*RMVXMGHVRSVRVRXU:NWT ATF@TWOPRWXQWNPSWRX5VRUHSUX9GLGQEVCUTX9VSVMULV 9WEQWRPX.IOWRX)FSWRXBVXVEUX9VTTURX)FSWRD BWNWRMWESWTPRXNVQXNVQX3WOWHWRSWTPRPXQKNSWMP>X6VRMUIULSV :FNF?TW:X=VQUSOVQXUINVLVRSVTUXQPTOWLWRX9WEQWRX)FSWRD U:NWTXIFRTWIPXLWANP?PXQFRKEOWMWDXWTNPQX3WOWHWR*PRXIF< RKRWX@VSMUQSVTURUXJVSUTNVTVQDXXLWAPSWRXMKWSWTPRDXUJWMVN< SVTURXQWJKSSVTURXVRX@GHVSULSVXQWJKSXFSOWIPRPXMUSVMU> 1VTQVIURXJUTJUTURVXIPOIPQPXIWCUAX=PQOWIPX@VTVQNU?URU BKT@KSWLWRX9WEQWRX)FSWRDXE8LSVXQFRKENK$X#,REWSSWC ! ! ! Büro Memursen Denizli Şubesinin üyelerine yönelik verdiği iftar yemeğine geniş katılım gerçekleşti. Sendika yetkililerinden alınan bilgiye göre, 20 Temmuz Pazar akşamı düzenlenen iftar yemeğine yaklaşık bin kişinin katılım gösterdiği bildirildi. Göveçlik yolu üzerinde geniş ve ferah bir mekan olan Kültür Sitesi'nde verilen iftar yemeği vesilesiyle, üyeler, kaynaşma ve tanışma fırsatı buldu. Merkezefendi Belediye Başkanı Muhammet Subaşıoğlu, İşkur İl Müdürü Feridun Giresun, Gençlik Spor İl Müdür Ahmet İbanoğlu gibi şehrin bir çok önde gelen kişilerinin katıldığı yemekte, Büro Memursen Genel Başkanı Uğur Ünalan bir konuşma yaptı. Konuşmasında Ramazan ayında Filistinde yaşanan dırama değinen Ünalan, yaptığı saldırılardan ötürü İsraili sert bir dille eleştirdi. Yapılan konuşmaların ardından, bugüne kadar, Büro Memursen Denizli Şubesine başkanlık eden kişilere birer hediye takdim edildi. Büro Memursen Denizli Şube Başkan Yardımcısı Abdullah TÜRK, "geniş ve ferah bir mekanda, manevi bir atmosferde üyelerimizle kucaklaşmanın sevinci içindeyiz. Bu tür organizasyonlar hem memurların birbirleriyle tanışıp kaynaşmaları hem de sorunların dile getirilmesi bakımından son derece önem arz etmektedir. Biz bundan sonraki sendikacılık faaliyetlerimizde üyelerimize yakın durup onların sorunlarını birinci ağızdan dinlemeye ve ilgili yerlere aktarmaya ya da uygun çözümler geliştirmeye devam edeceğiz." şeklinde konuştu. Açık havada spontane bir şekilde gerçekleştirilen Büro Memursen istişare toplantısının ardından iftar programı sona erdi. (HABER MERKEZİ) ##%')$' " #&#'(") (%) #"'$)('#"& )%(&('# #"#%)&)$( ($&(!(')%)& )$)")$&(!(%)% ("#$') )!( +B?A3>AC0@6,C*@5<@?B>B=AC4A=>A1ACB?B> &B9=B<B=>A1AC<@=@";?:@?C@>;.@?>@=;?@C7?B% >A9CA"<@=C7B6B1AC:-3B?>B?:AC("<@=C7B6B1A?B B?B>C&B9=B<B=>A9C)-?7B5A?:BC@>;.@?>@= 7@9;?>@=;7>@C)A=>A9<BC9@<;>:; +B1A=6B?:B WRSPX4SWJWSPQX3VINWKTWRN-NWXMGHVRSVRVR U:NWTXLVOV?URVX5VRUHSUX6WOKX1WINWRVSVTX9UTSU?UX'VRVS /VQTVNVTUX.A>X5T>X.IOWRX4;WTDXPJJUX1UHOVNSVTX9WEQWRP .A>X5T>X,SCWOUX9VLWHNWEDX(WSUX1UHOVNSVTX9WEQWRPX3W< OWHWRX"HIFLDX,MWTUX1UHOVNSVTX9WEQWRPXH>X5T>X9VTRW "HNGTQXBVX'VRVSX/VQTVNVTSUQX=WSPEWRSWTPXUSVXQWNPSMP>X VOVQ IWLVIURMVX'VRVSX/VQTVNVTSUQX=WSPEWRSWTPXBVXWUSVSVTUX:WTQSP JUTXFTNWOMWXJUTXWTWLWX@VSOUEXFSMK>X 5VRUHSUX6WOKX1WINWRVSVTUX9UTSU?UX'VRVSX/VQTVNVTUX.A> 5T>X.IOWRX4;WTDX@VT=VQSVENUTUSVRXJKXU:NWTXLVOV?URMVR MKLMK?KXOVORKRULVNUXMUSVX@VNUTVTVQXEKRSWTPXI8LSVMU$X3W< OWHWRXWLPDXCKHKTXBVXJVTVQVNURXWTNNP?PXJUTXWLPMPT>X3WOWHWR< MWXU:NWTXIF:TWSWTPXQWTMVESU?UDXMFINSK?KDXJUTSUQXBVXJVTWJVTSU?U MWCWXMWXAVQUENUTUT>X9K@GRXLF?KRXUEXNVOAFIKLSW @V=UTMU?UOUHX@GRSVTURXU=URMVXJ8LSVX@GHVSXBVXRVHUCXJUTXFT< NWOMWXIUHSVTSVXJUTXWTWLWX@VSVTVQXU:NWTPXJUTSUQNVXLWAOWQD AWLSWEOWXMKL@KIKRKXLWEWOWQXJUHSVTUXWLTP;WXOKNSKXVNNU> /UHSVTSVXJUTSUQNVX'VRVSX/VQTVNVTSU?UOUHVXJW?SPXIW?SPQXNVIUI< SVTUOUHMVXMWCWXULUXCUHOVNSVTXBVTVJUSOVQXU=URX;WRSWXJWESW =WSPEPLFTKH>X1VAURUHVX9UTSU?UOUHXWMPRWX8HBVTUSU =WSPEOWSWTPRPHMWRXMFSWLPX=FQXNVEVQQGTXVMVTUOXBV EUOMUMVRXCVAURUHURX3WOWHWRX9WLTWOPRPXQKNSWTPOXMVMU> #*/482C'8208$(! +B?A3>ACA@=B<C:@5;C?B<A6C0,=,>, [email protected]@?;CB:B<C3B= C/<;9C/6)@>@C&A5% <B6A?BC9@7;<C5-=B5A?A?CC89A6C <@=AA?BC9@:@=C,3@<;>:;1;?;C)A>:A=:A 9WEQWRX"HVTDXLWANP?PXW=PQSWOWMWD ;WODXASWINUQDXOVNWSDXQW?PN<QWTNFRD WCEWADXNVQINUSXGTGRGDXQFOAFHUN @UJUXWOJWSW7PXGTVNVRSVTDXJK GTGRSVTUXUNCWSXVMVRSVTD AULWIWLWXIGTVRXBV NVMWTUQ=UXQFRKOKRMW FSWRSWTPRX%VBTVXBV !VCUT;USUQX,S (GMGTSG?G-RV JUSMUTUOMV JKSKROWSWTP @VTVQNU?URUXJVSUTNVTVQD 4OJWSW7XBVX4OJWSW7 4NPQSWTPRPRX6FRNTFSG 8RVNOVSU?U-RURX2X.;WQ +00XNWTUCURMVXLGTGTSG?V @UTOUENU>X 8RVNOVSUQDXWO< JWSW7XWNPQSWTPRPRXGTVNUOURMVR JWESWLWTWQXQKSSWRPOPXIFRK;KRMW FSKEWRXNGQVNUOXWNPQSWTPRPRXNFASWROWIPD @VTUXQWHWRPSOWIPXBVXJVTNWTW:PRWXQWMWTXFSWR WEWOWSWTMWXWOJWSW7XGTVNU;USVTURVDXWOJWSW7SP GTGRGXAULWIWLWXIGTVRSVTVDXUNCWSXVMVRSVTVD JVSVMULVSVTVDXIWNPEXRFQNWSWTPRWXBVXNGQVNU;USVTV =VEUNSUXLGQGOSGSGQXBVXIFTKOSKSKQSWTXBVTOUENUT> !%% #$$ %!% "#$#$"$ " %!% 9UTXTWOWHWR<PXEVTU:XMWCWX@VTUMVXQWSMP>X,REWSSWC URWRWRXURIWRSWTXLWANPQSWTPXUJWMVNSVTMVRXMFSWLP OGQW:WNSWRMPTPSW;WQSWTMPT>XV:UIXNVTJULVIUDXVO< AWNULVXIVJVAXFSOWIPDXRUOVNSVTURXMV?VTURUXMWCWXULU WRSWOWDX=FQXIVBWAXQWHWROWXW=PIPRMWRX@GHVSXJUT WLMP>WQWNXMU?VTXW=PSWTMWRXVSVXWSMP?POPHMWXJKRK I8LSVLVOVLV;V?UH>X ?UNUOURXCWSUXU=SVTXW;PIP>XXLPSSPQXJUTX8?TVNOVR KLKLWRX8?TVR;USVTUX=VQOUEDXVOVQSUXFSMKQNWRXIFRTW OVMLWLWXIVTBUIXVNOUE>X VNQUSUSVTXLWRSPEXV?UNUOV =WTVXWTWLW;WQSWTPRWXV?UNUOMVRXJWEQWXCVTXUESV OVE@KSSVT>X9FRHWUXMULVXJUTXNVCSUQVXQWAPOPHPX=WSMP> 4USVSVTSVX=F;KQSWTXWTWIPRMWXZXJWHPXQUOIVSVT QKEWQSWTXWTWIPX:WTQSPSPQSWTXMVIVSVTXMVXZXLWRSPE NVECUIXBVXNVMWBUSVTURXIFRK;KRMWXOGNCUEXJUTXQFAKQ< SKQXBWT> 4CSWQXLFHSWEOPE>X ,RIWRSWTPRXJUTJUTSVTURVX@GBVRUXWI@WTUXIVBULVMV> FASKOMWXOGNCUEXJUTXQKNKASWEOWXBWT>X 4HPOIWROWLW;WQXJUTXQVIUODXQVRMUIUX@UJU MGEGROVLVRSVTVXCFE@8TGSGXJWQOWLPXMGEGROGLFT BVXJWEQWXNGTSGXMGEGRVRSVTVXCWQWTVNXVNOVLUXQVRMU CWQQPXIWLPLFT>X)VR@URXBVX:WQUTXWTWIPRMWQUXK=KTKO IFRXLPSSWTMWXIFRXMVTV;VXJGLGMG> WOUSVTMVXCPTIPHSPQDXTGEBVNXQFRKSWTP UESVRVOVHXMKTKOMW>X,ESVRIVXJUSVX;WOULVX@VSVR JUTXQVIUOXGHVTURVXWSPRPTXFSMK>X WAPSWRXWRQVNSVTMV NFASKOMWXJWLW?PXJUTXQVIUOXLWSWRPXBVXTGUBVNUXRFT< OWSX@8TOVLVXJWESWOPE>1WSWX=VEUNSUXRVMVRSVTMVR MFSWLPXJUTXQPIPOXURIWRSWTXWEW?PSWRWJUSULFT>X FASKOKRXJGLGQXQPIOPXINTVISUX@VT@URXJUTXCWLWN IGTGLFT>XTW:UQNVXLFSXBVTOVMUXMULVXIUSWCPRPX=VQUA WMWOXBKTWRXRVXQWMWTXCWJVTXLWLPRSWRMPX@WHVNVXBV NVSVBUHLFRSWTMW>X"H@GTSGQSVTMVX>X5GRLWXGSQVIU @UJULUH>X6FOEKXGSQVSVTSVXCWNNWXMGRLWMWXWTWOPHPR ULUXFSMK?KXMVBSVNXLFQX@UJU> 5GRLWXGSQVSVTUXWTWIPRMWX8H@GSXW?PTSP?POPHXBWT OPXW;WJWDXBWTIWXRVXQWMWT[XU;WTVNNVXUNCWSWN<UCTW;WN MVR@VSVTUXQ8NG>XWTUXW=P?PXJUTXNGTSGXQWAWNWOWMPQ> 6WAWNOWLWXK?TWENPQXOPXFRKXMWXJUSOULFTKO> 5VBSVNXUCWSVSVTURMVXBVXUOQWRSWTPRMWXJWSXNKNWR AWTOW?PRPXLWSPLFT>X(GISGOWRXWMPRPXNWEPLWRSWT WCUTVNNVXRWIPSXCVIWAXBVTV;VQSVTURUXMGEGROGLFTSWT> GQVNUOXNFASKOKXFSMK>X,MWTV;USVTUOUHUR QFRKENKQSWTPLSWXU;TWWNSWTPRPRX=FQX:WTQSPXFSMK?K @WHVNVXIWL:WSWTPRWDXNVSVBUHLFRXVQTWRSWTPRWXLWRIPMP> 'GHVSXGSQVOUHMVXRVLUXNKNIWQXVSUOUHMVXQWSPLFT @UJU>XLMKTOWXMVSUSSVTSVXURIWRSWTXIK=SWROWLW =WSPEPSPLFT>X1KQKQKRXGINGRSG?GXLFQDXGINGRSVTUR CKQKQKXBWT>X5GRLWMWXUIVXLWR@PRXBWT>X5WCWX=FQXMW (GISGOWRSWTXWTWIPRMW>X"SMGTVRXMVX8SVRXMVX4S< SWCKXVQJVTXMULVXJW?PTPLFT>X/USWCSPX8T@GNSVTX,ISWO WMPRWXCWTVQVNXVMULFTKHXLWSWRPRPXI8LSGLFTSWT> 5PEWTPMWRX4:@WRIUNWR-WXWQUINWR-WD 9VR@SWMVE-VDXUJLW-LWDX(PIPT-WDX/KTULV-LVDXYTWQ-WD BIXXJWQWRXJUTX@8HSVO;UX,ISWOXNVT8TXMURUMUTXMV< OVQNVXCWQIPHXIWLPSPTXOP[X,ITWUSDXUSUINURXCWSQPRW HKSGOXTVBWX@8TGLFT>X9KRSWTWXMGRLWMWXMVTIXBVTV< ;VQXJUTX@G=XMVX@8TGROGLFT>X 1URMKSWTDX(GISGOWRSWTPXCVTXNGTSGXCWQIPHSP?P LW?PLFTDXCWNNWXHFTSWXFTK=SWTPRPXJUSVXJFHMKTKLFTSWT> VXMWCWXIGNKRSWTPRXLVNOVLV;V?UXQ8NGSGQSVT> 9K@GRXCWLSUXFSKOIKHSKQSWTPXLWHMPO>X1U=X@GHVSSUQ LFQXOK[XX(KNSWQWXBWTMPT>X 9WLTWOSWTPOPHPRX@VT=VQSVTXJWLTWOSWTXFSOWIP U=URXJGNGRXLWRSPESPQSWTPRXQWSQOWIPXGOUMULSV LWHMPO>X1VTQVIURXJWLTWOPRPXNVJTUQXVMULFTDXMWCW @GHVSXJWLTWOSWTMWXJKSKEOWLPXNVOVRRUXVMULFTKO> MVMU>X4OJWSW7X4NPQSWTPRPRX6FRNTFSGX 8RVNOVSU?U QWAIWOPRMWQUXWOJWSW7XGTVNU;UIUDXAULWIWLWXIGTVR BVXNVMWTUQ=UIUXFSWRXNGOX:UTOWSWTPRXMWCWX8R;VX2 UIWRX+02&XNWTUCURVXQWMWTX%VBTVXBVX!VCUT;USUQX,S (GMGTSG?G-RMVRXWSOWSWTPX@VTVQVRXQKSSWRP;PXQF< MKXBVXEU:TVSVTUXU=URXIGTVRURX2XQUOX+02&XNWTU< CURVXKHWNPSMP?PRPXMUSVX@VNUTVRX"HVTDXE8LSV QFRKENK$XUTOWSWTPRXQWLPNXWSNPRWXWSPRWJUSOVIUD CWQIPHXTVQWJVNURX8RSVROVIUXWOW;PLSWXWOJWSW7 GTVNU;UIUX;WODXASWINUQDXOVNWSDXQW?PN<QWTNFRD WCEWADXNVQINUSXGTGRGDXQFOAFHUNXBJ>XWOJWSW7P GTVNVRSVTXBVBVLWXJKXGTGRSVTUXUNCWSXVMVRSVTUD AULWIWLWXIGTVRXJUTXGTGRGXJKXL8RVNOVSUQ QWAIWOPRMWQUXWOJWSW7SWTXUSV AWQVNSVLVRX@VT=VQXBVLWXNGHVS QUEULUXBVXNVMWTUQ=UXQVRMUIU WOJWSW7XGTVNU;UIUXFSOWLPA AULWIWLWXIGTVRSVTVXWOJWS< W7XNVMWTUQXVMVRSVTXUSV AULWIWLWXIGTVRSVTXWMPRW :WIFRXGTVNUO LWAWRSWTPXQFRKOKR< MWXFSWRSWTPRX2XQUO +02&XNWTUCURVXQWMWT JUSMUTUOXLWAOWSWTP @VTVQOVQNVMUT> 6FRKLSWXUS@USUX%VBTV BVX!VCUT;USUQ 9WQWRSP?P-RPRXLWHPIPRMWD QKSSWRP;PXQFMKXBVXEU:TVXWS< OWLWRXBVLWXQKSSWRP;PXQFMK BVXEU:TVIUXJKSKRMK?KXCWSMVXURNVT< RVNXFTNWOPRMWXJUSMUTUOXLWAOWLWR :UTOWSWTWX++XIWLPSPX%VBTVX6WRKRK-RW @8TVX20XJURXXXUMWTUXLWANPTPOXKL@KSWRW;W?P JVSUTNUSOUENUT>X1VTCWR@UXJUTXOW?MKTULVN LWEWROWOWIPXU=URXGLVSVTUOUHURXJUSMUTUOSVTSVXUS< @USUXMWCWXMUQQWNSUXFSOWSWTPX@VTVQNU?URU CWNPTSWNPLFTKH>X#*/482C'8208$(! SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> 11 DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ 28 2014 Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 Perşembe Acaba kaç seçim sonucu bunlara gerçeği gösterebilir? Mehmet BARLAS SABAH GAZETESİ Bir bayram arifesinde tatlı şeylerden söz etmek varken, krizlere, kavgalara, gerginliklere takılmak kaderimizde varmış... Son tutuklamalar üzerine yapılan farklı yorumları ve değişik yöndeki tepkileri izlerken, hep Nasrettin Hoca'yı düşünüyorum... Nasrettin Hoca'ya "Kıyamet ne zaman olacak" diye sorduklarında "Küçük kıyameti mi yoksa büyük kıyameti mi soruyorsunuz" dedikten sonra soruya şu cevabı vermiş ya: - Benim hanım ölürse küçük kıyamet, ben ölürsem büyük kıyamet kopacaktır!.. Casusluk kapsamına da girdikleri iddia edilen dinlemelerle ilgili soruşturmalar ertesinde gelen tutuklamalar üzerindeki farklı tepkiler, tıpkı Hoca'nın büyük ve küçük kıyametleri anlatmasındaki gibi değil mi? Büyük kıyamet mi? Bugüne kadar yer alan tutuklamalara hiç tepki göstermeyen ve hatta bunları mutlulukla karşılayan ve Gülen Örgütü'ne yakın oldukları bilinen kesim, şimdi "Büyük kıyamet" kopmuşçasına tepkiler seslendiriyorlar, Emniyet'te sıra bekleyen zanlıları ziyaret ediyorlar. Hani adamın biri tıklım tıklım dolu sinema salonundaki sahneye çıkıp, salona doğru "Ulan Ahmet, çık ortaya" diye bağırmış. Salonda kimse bu çağrıya cevap vermemiş. Bunun üzerine adam yine "Ulan Ahmet, çık ortaya" diye bağırmış... Derken arka sıralarda oturan bir kişi ayağa kalkmış, - Benim adım Ahmet değil ki, neden bana "Çık ortaya" diye bağırıyorsun, diyerek adama tepki göstermiş. Bu son gözaltı ve tutuklama dalgasında devrede olan emniyet mensuplarının "Paralelci" oldukları iddia edilirken Paralel'in misyonerlerinin bu emniyetçileri ziyaret etmeleri, sinema salonundaki duruma benzemiyor mu? Ne zaman kopacak? Galiba bu noktada "Kıyamet ne zaman kopar" sorusuna da cevap aramamız gerekiyor. Aslında bu sorunun cevabını aramaya pozitif ilimlerin büyük isimleri bile zaman zaman akıllarını takmışlar... Mesela modern fiziğin ve astronominin babası olarak kabul edilen Isaac Newton (1642-1727), dünyanın sonunun 2060 yılında geleceği öngörüsünde bulunduğu yıllar SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI önce ortaya çıkmıştı.. Kudüs'teki bir müzede sergilenen Newton'a ait 1704 tarihli bir mektuptan anlaşıldığına göre ünlü fizikçi, İncil'e dayalı olarak yaptığı çalışmalarda, dünyanın 2060'ta sona ereceğini öngörmüş. Buna karşı bizler, siyasetin küçük ve büyük felaketlerinin kaybedenler açısından seçim sonuçları açıklandığında koptuklarını çok iyi biliyoruz. Bunu en son olarak 30 Mart yerel seçim sonuçları ertesinde de görmedik mi? Kaç seçim kaybedilmeli ki? Ama bazı siyasetçiler bu seçim sonucunu da "Küçük kıyamet" olarak gördüler. Şimdi önümüzde 10 Ağustos'taki Cumhurbaşkanı seçimi var... Bakalım bu seçimin sonucunu hangi çaptaki kıyametin ölçüsünde değerlendirecekler. Bakarsınız bu sonucu da hakkıyla değerlendirmezler ve konferans sırasına uyuklayan adam gibi davranırlar. Söz konusu konferansta kürsüdeki profesör "Bundan 2 milyar yıl sonra güneş patlayacak ve dünya da yok olacak" demiş. Konuşma sırasında uyuklayan ön sıradaki bir dinleyici, telaşla ayağa kalkmış. Profesöre "Kaç yıl sonra dünya yok olacak, dediniz" diye sormuş. Profesör "2 milyar yıl sonra" deyince, rahatlamış, - Ödümü patlattınız. Ben 2 milyon yıl sonra diye anlamıştım, demiş. 27.07.2014 Abdurrahman DLPAK YENİ AKİT GAZETESİ Mülayim bey Ekmeleddin bey “Bana arkadaşlarım Ekmel derler” diyor. Mülayim de diyebilirsiniz.. Mütereddit, risk almayan, mülayim bir insan.. Mülayim olmasına mülayim de, peki, böyle bir kişinin kurtlar sofrasında işi ne? Kurtlar böylesine mülayim bir adamı niye desteklerler.. MHP, CHP.. Bunlar mı mülayim..Cemaat.. Hadi onları geçtik, peki şunlara ne demeli! BBP.. Hemen yanında BTP, Haydar Baş’ın partisi..DYP, DP, Merkez Parti, Cemaat.. Şimdi sıkı durun Devrimci Halk Partisi ve Demokrat Parti’nin desteklediği Türkiye Sosyalist İşçi Partisi (TSİP) ve Devrimci Halk Partisi (DHP) Şaka gibi.. Ekmel bey gittiği yerlerde bu parti temsilcileri de peşine takılıyormuş.. Esnaf ziyaretlerine böyle gidiyorlarmış.. Ya hu! Bunları bir arada gören kim olursa olsun, aklı karışır.. Devrimci Halk Partisi ya da Türkiye Sosyalist İşçi Partisi ve MHP ile BBP’yi yan yana düşünebiliyor musunuz.. CHP ile BTP’yi yan yana düşünün.. Bütün bunların tek ortak bir noktası var, AK Parti ve Erdoğan karşıtlığı.. Böylesine bir düşman kardeşler koalisyonunun desteklediği bir adayı düşünün.. Kurtların temsilcisi bir kuzu.. Hem derin devletin hem de paralel yapının desteğini alıyorlar.. Yeni Asya grubu da bu koalisyonu destekliyormuş.. Hadi çıkın işin içinden çıkabilirseniz.. Bu koalisyonu ABD, İngiltere, Almanya, Vatikan, İsrail, Sisi, Suudi kıralı ve Esed de destekliyor olmalı.. Eee, yeni dindarlık ve yeni ulusalcılık böyle bir şey.. Ekmel beyin kazanacağı yoksa, herhalde aile boyu basının hep gündeminde olurlardı. Bol bol malzeme verirlerdi mediaya. Daha ilk günden oğlunun sahildeki perişan hali ile mediaya malzeme olması gibi. O muhafazakar, mesud aile tablosu bir anda paramparça oldu.. Sahi, varsayalım ki seçildi.. Parlamentodan bir yasa geçti ve cumhurbaşkanının önüne geldi.. Bir yanda parlamento iradesi, bir yanda hükümet, öte yandan kamuoyu ve CHPMHP-Cemaatüçgenine sıkışmış bir cumhurbaşkanı.. Risk almayan biri diyoruz da, böyle bir riski nasıl, ne karşılığı kabul etti aceba bu zatı muhterem.. Göründüğü kadarı ile ciddi bir kampanya yürüttüğü de yok.. Laf olsun, torba dolsun, eli ayağı boş değil, tuttuğu iş değil kabilinden türbe, pazar yeri ziyaretlerinden ibaret bir kampanya. Basın ve kürsü performansı ve hakimiyeti yok.. Hemen panikliyor, kendinden emin değil.. Üstlendiği rolü içine sindirememiş, önemli bir role aday olan bir aceminin haleti ruhiyesi içinde hareket ediyor.. Sizi bir düzine parti destekliyor. Onların hassasiyetlerine dikkat edeceksiniz, sonra vatandaştan oy olacaksınız, ona da dikkat etmeniz gerekiyor. Bir de karşınızdaki diğer adaylara koz vermemeniz gerekiyor. Bir de uluslararası düzen var. Bu adam kimin gözüne bakacak, ne diyecek.. Mülayim beyin işi çok zor.. Hani şu iki hafta da bir geçse, herhalde rahata erecek.. Bana kalırsa ne kadar kitle önüne çıkarsa, ne kadar mikrofon uzatılırsa kendine, ne kadar çok ekrana çıkarsa o kadar kendi aleyhine bir sonuç alır.. El kol hareketi yapacağım diye, Ahmet Hakan’ın programında nerede ise eli ile yüzünü kapatıyordu.. Bu işlerin acemisi olduğu belli.. Çevresinden kimse de anlaşılan üzerine varmak istemiyor, çünki çok naif biri, morali bozulursa, işler daha da kötü bir hal alabilir.. Çıktılar bir yola, gidiyorlar.. Devlet bey durumu fark etti, sessizliğini koruyor. Kılıçdaroğlu cazgırlık yapıyor.. Şecaat arz ediyor, en iyi savunma taarruzdur taktiğini uyguluyor.. Ekmel beyi filan taktığı yok, AK Parti veErdoğan’ı nasıl köşeye sıkıştırırım onun derdinde, Ekmel beyi de bu anlamda tepe tepe kullanıyor. O da kendini kullandırtıyor.. Hikâyenizi nasıl alırdınız? Nuriye Akman ZAMAN GAZETESİ Dünya büyük altüst oluşlarla kaynıyor. Yolcu uçaklarını düşürmeler, ülke işgalleri, küresel eşkıyanın yükselişi, kitlesel katliamlar, adalet mekanizmasının siyasileşmesi... Kesintisiz bir depremle bütün ölçü ve değerler kırılıyor. Sınırlar, sınıflar, semboller, taraflar değişiyor. İsrail’i, Suriye’yi, Amerika’yı, AB ülkelerini insanlık sınavından çakmakla suçlarken, kendi ülkemizde evlerin bacalarından içeri ateş topları salıyoruz. Birileri birilerini sevmesin istiyoruz, aman ha herkes bizi sevsin, bizim işaret ettiklerimizden nefret etsin! Kuralların ve kurumların hakimiyetini kuramadığımız için kimin canı yanarsa ötekiler buna duyarsız kalıyor. Kimse yarınından emin değil. Heisenberg’in kuantum fiziği çerçevesinde öne sürdüğü belirsizlik ilkesi belki sadece atomaltı parçacıkları açıklamakla kalmıyor, makrokozmozu anlamlandırabilmemiz için de bize ufuk açıyordur. Neden derseniz, kimse olguları ve olayları gerçek haliyle gözlemleyemez de ondan. Gözlem eylemi, karşılıklı ışık veya bilgi alışverişi gerektirdiğinden, gören her durumda görüleni değiştirir. Ayrıca olaylar bir noktadan değil sayılamayacak kadar çok noktanın yan yana ve altlı üstlü yığılması ve yayılmasıyla oluşur. Gözlem yapan kişi, bu noktaların ne dağılımını, ne sırasını, ne hızını ne de yoğunluğunu bütünüyle görebilir. Birbirleriyle tüm iç ve dış bağlantılarını tespit edemez. Görmek, zihindeki kalıp değerlerin izin verdiği ölçüdedir, onlar da ister istemez gözlenen olayı bir prizmadan geçirerek ayrıştırıp çarpıtır. Hangi noktaya bakılırsa, diğer noktalar karanlıkta kalır. Dolayısıyla kanaat önderleri olarak gündemi yorumlayan gazetecilerin, politikacıların ve bilim insanlarının bütün tespitleri eksiktir. Hepimiz hikâye anlatıcılarıyız. Kâmil gerçekleri değil, eksik ve çarpık hikâyelerimizi yarıştırırız. Hikâyesini en etkileyici tarzda anlatan öne çıkar ve kazanır. Bu, hukuk kurumu düzgün işlediğinde bile böyledir, tarumar olmuş hukuk düzeninde ise sonuçları daha vahim olur. 17 Aralık’tan bu yana yurtiçinde ve dışında art arda yaşanan olayları herkesin bulunduğu pozisyona göre değerlendirmesi kaçınılmaz. Sorun, insanın kendi çizdiği resme bütünüyle iman etmesi ve bundan hiç şüphe duymamasında. Benimsediğiniz hikâye, sizi faşizan bir yönetime veya seçilmiş düşmanlara karşı uyarıp savaşmaya çağırıyor olabilir. Ancak siz direnirken bile onları nasıl kazanacağınızı düşünmezseniz, barış hiçbir zaman sahneye egemen olmayacaktır. Madem ortak noktamız, olayların künhüne varma kapasitemizin yetersizliğidir, hep birlikte nefes alamazsak hepimiz boğulacağız demektir. Kendimiz için istediğimiz adaleti ötekiler için de istemezsek daima yalnız ve yaralı kalacağız. Martin Scorsese’nin yönettiği 1976 yapımı Taksi Şoförü filmi, Vietnam Savaşı’nın izlerini henüz atamayan bir askerin, geceleri taksi şoförlüğü yaparak gördüğü kirli dünyaya uyum sağlamayı reddedişini anlatıyordu. Robert De Niro’nun canlandırdığı Travis Bickle karakteri, toplumun çürüyüşüne ettiği tanıklığın öfkesiyle, “Bazen bu şehri alıp sadece tuvalete atıp sifonu çekmek istiyorum” diyordu. Gerek ülkemizde bulunan mültecilere karşı gösterdiğimiz ırkçı tavırlar, gerek evlatlarımızı yerel eşkıyalara kaptırışımız ve gerekse yerli halkı birbirine karşı kışkırtan politikaların varacağı nokta, korkarım Travis Bickle vari nihilist duyguları uyandırması olacak ki maalesef nihilizm iç savaşların mayasıdır. İlk kanı kimin döktüğünü, ilk yumruğu kimin attığını düşünmeyi bırakalım artık, ülkemize sahip çıkalım. Bir takımı fanatikçe tutmak yerine hikâyelerimizi yeniden kurgulayalım. Unutmayalım, karşıtlar sanıldığı kadar karşıt değildir. İkiz kardeşler oldukları bile söylenebilir. Çünkü her şey kendi zıddını barındırır. Taksi şoförü Travis Bickle bile umutsuz yaşayamayacağını anlamıştı. Filmin bir yerinde “Bir gün çok sıkı bir yağmur yağacak ve bütün pislikleri alıp götürecek” diyordu. O yağmuru beklerken hatırlayalım: Her kazanç bir kaybediştir. Her kaybediş de bir kazanç. En doğru hikâyeyi aslında denklemin iki tarafına birden bakanlar anlatır. Peki şimdi siz hikâyenizi nasıl almak isterdiniz? 25.07.2014 Ekmel bey kaç paralık bir kampanya yürütüyor bilmiyorum, ama onun bütün bu süreçteki performansı, bırakın Erdoğan’ı, sadece benim bir aylık performansım kadar bile değil.. Beyefendi yurtdışına bile çıkmadı.. Nereye gideceğini de kestiremiyor, Karadeniz mi, doğu mu, orta Anadolu mu, güney doğu mu, Akdeniz mi, Ege mi? Kimsenin çok da beklediği yok ve zaten izleyicileri de yeni yüzler değil, bindirilmiş kıtalar.. Malum çevreler, ulusalcılar, cemaat falan filan.. Birileri beyefendiyi yakından görmek için gelse de, toplantı salonundan ayrılırken, çoğu herhalde, umduğunu bulamamanın verdiği eziklikle ayrılıyor oradan.. Yani kürsüye çıkarken verilen alkışlar, kürsüden inerken sükûtu hayalle sonuçlanıyor.. Mülayim bey ne kadar çok çalışırsa, bu koalisyon o kadar az oy alacak.. Onun için durmak yok, yola devam.. Bana kalırsa Erdoğan, karşısındaki adayların performanslarından olumsuz değil, olumlu yönde etkileniyor.. Yani onu destekleyenler de, karşı olanlar da bir şekilde Erdoğan’a destek vermiş oluyorlar.. Ekmel beyi gördükten sonra Erdoğan’ın değerini, ağırlığını daha iyi anlıyorlar.. Ekmel bey bunun farkında mı, ya da dostları onu bu konuda uyarıyorlar mı bilmiyorum.. Ama şunu söyleyebilirim, Ekmel bey adını ilk telaffuz edenler, şimdi bin pişman.. O Ekmel bey değil mi, Filistin Başbakanı Mahmut Abbas’la aralarında geçtiğini söylediği bir konuşmadan yola çıkarak, diplomatik nezaketi de bir kenara bırakıp, hatta diplomatik krize sebeb olacak bir şekilde, kendini İslam Konferansına Genel Sekreter yapma konusunda destek veren kişilere karşı saygısızca ve uluorta laflar etmesi, kişiliği hakkında bilgi vermeye yeter sanırım.. Yazık.. Selâm ve dua ile.. 27.07.2014 SAYFA 12 SONDAKiKA GAZETESİ >> 12 GÜNCEL SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 28 2014 Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 Perşembe POLİKLİNİK TELEFONLARI ACİL TELEFONLAR İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka 4 Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe 110 372 58 74 225 49 99 388 10 03 386 17 86 487 13 61 237 13 07 433 65 59 376 73 23 278 76 02 351 09 04 452 24 77 251 00 44 250 86 40 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet HastaneleriAliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel HastanelerAnadolu Tıp Merkezi 272 00 11 Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 İrenbe Tüp Bebek Mer. 464 58 88 441 41 70 Karataş Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 YÖK'ten öğrencilere yatay geçiş REHBERi YÖK, bu yıl üniversite öğrencilerinin farklı puan türleri arasındaki yatay geçişleri kolaylaştırması ve kontenjanı artırmasının ardından öğrenciler için geçişlere ilişkin ayrıntılı bilgilerin yer aldığı bir rehber hazırladı YÖK'ün internet sitesinde yer alan rehbere göre, yatay geçişler üniversite içi, üniversiteler arası ve merkezi yerleştirme puanıyla olmak üzere 3 şekilde yapılacak. Üniversite içi programlar arası geçişler, üniversitenin kendi bünyesindeki fakülte, yüksekokul, konservatuvar veya meslek yüksekokulunun, eşdeğer düzeyde diploma programlarına ilgili yönetim kurulu tarafından belirlenen kontenjanlar dahilinde yapılacak. Kontenjanlar, her bir diploma programı için ikinci yarı yıldan başlamak ve beşinci yarı yıl dahil olmak üzere, kontenjan ilan edilen her yıl için ÖSYM kılavuzunda öngörülen öğrenci kontenjanının yüzde 15'ini geçmeyecek. Kontenjanlar, senatonun belirlediği şartlar ve taban puanlar son başvurudan 15 gün önce ilan edilecek. Farklı merkezi sınav puanlarıyla, öğrenci alan programlara yatay geçiş için öğrencinin merkezi sınava girdiği yıl itibarıyla geçmek istediği diploma programı için geçerli olan puan türünde aldığı merkezi yerleştirme puanının, geçmek istediği diploma programına eşdeğer olması, yurt içindeki diğer üniversitelerin diploma programlarının en düşük taban puanından ise az olmaması gerecek. Üniversiteler arası yatay geçiş ise yükseköğretim -Türk TelekomArıza Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma Posta Kodu Fono Tel Borç Ögrenme Çağrı -SinemalarAgora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel 121 11811 444 14 44 135 119 141 163 133 277 25 25 373 73 20 373 03 50 324 42 64 489 22 00 kurumlarının aynı düzeydeki eşdeğer diploma programları arasında ve YÖK tarafından yayınlanan kontenjanlar çerçevesinde yapılacak. Başvuru için öğrencinin, kayıtlı olduğu programdaki genel not ortalamasının 100 üzerinden en az 60 olması gerekecek. Önlisans okuyanlar hazırlıkta, birinci ve son dönemde, lisansta okuyanlar ise hazırlık, birinci ve son sınıfta yatay geçiş yapamayacak. Açık veya uzaktan öğretim programlarına yatay geçiş yapmak isteyen öğrenciler, Eylül ayının ilk haftasının son günü mesai saati bitimine kadar ilgili yükseköğretim kurumuna başvuracak. Bu programlarda kontenjan sınırı bulunmayacak. Üniversiteler arası geçişte, üniversitelerin yatay geçiş alacağı bölümler, kontenjanlar ve başvuru tarihi YÖK'ün internet sitesinde yer alıyor. Merkezi yerleştirme puanıyla yatay geçiş Genel not ortalaması yatay geçiş için yeterli olmayan adaylar, isterlerse ÖSYS'de aldıkları puanla farklı bir puan türünde de yatay geçiş için başvurabilecek. Merkezi yerleştirme puanıyla yatay geçiş yapmak isteyen öğrencinin, üniversiteye kayıt olduğu yılki ÖSYS puanının, geçmek istediği Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center 277 48 00 278 87 87 446 90 40 425 01 25 386 58 88 712 07 13 343 83 15 381 64 61 347 58 25 489 88 85 445 87 76 252 56 66 832 14 11 483 75 11 277 11 00 programın sınava girdiği yıldaki taban puanına eşit veya yüksek olması gerekecek. Başvurularda bunun dışında başka şart aranmayacak. Ancak öğrencinin geçmek istediği programa ilişkin ÖSYS kılavuzunda aranan özel koşullar varsa bunları taşımaları gerekecek. Ara sınıflarda okuyan öğrencilerin başvurması halinde ilgili yükseköğretim programına başvuru yapıldığı yılda, ÖSYM ile öğrenci yerleştirilmemişse öğrencinin öğrenim görmekte olduğu programa kayıt olduğu yıldaki ÖSYM kılavuzunda yer alan kontenjan dikkate alınacak. Yatay geçiş için yüzde 30 kontenjan ayrılacak YÖK tarafından tespit edilen usul ve esaslar uyarınca 2014-2015 eğitim öğretim yılı için her bir diploma programının hazırlık sınıfı dahil her bir sınıfı için ÖSYS kılavuzunda öngörülen öğrenci kontenjanının yüzde 30'u kadar kontenjan ayrılacak. Başvurunun kontenjandan fazla olması durumunda, ÖSYS puanı en yüksek adaydan başlanarak sıralama yapılacak. Öğrenciler, sadece bir defa yatay geçiş yapabilecek. İlgilenenler rehbere, "http://www.yok.gov.tr/web/ogrenci/yatay-gecis" adresinden ulaşabilecek. (AA) Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması -TiyatroKonak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn. İzmir Devlet Tiyat. Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi 483 91 00 483 21 91 422 53 10 381 50 98 421 42 61 483 50 35 369 14 87 445 89 41 343 04 33 446 77 95 441 09 02 Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskelelerKonak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 261 48 04 Eşrefpasa Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK 28 2014Perşembe Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 Serinleyeyim derken sağlığınızdan olmayın! Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, "Havuzdaki klor ve mikroplar güneşle birleşince alerji ve mantar türleri başta olmak üzere çok çeşitli hastalıklara neden olabilir" diye konuştu Havuzlar ve hamamlar MANTAR YUVASI Mantar hastalığının görülmesini kolaylaştıran en büyük etkenlerin sıcak ve nem olduğu belirtilerek, ortak kullanım alanı olan sauna, hamam ya da havuz gibi yerlerde veya ortak kullanılan eşyalarda bulaşmanın daha kolay olduğu kaydedildi. Mantar enfeksiyonlarının hayvanlardan ve doğadan alınabildiğine de dikkat çekildi. Turgut Özal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Seval Erpolat, yaz mevsimi nedeniyle görülme sıklığı artan mantar hastalıklarına ilişkin açıklamalarda bulundu. Mantarın özellikle deride, kılda ve tırnakta enfeksiyonların oluşmasıyla ortaya çıkan hastalık grubu olduğunu söyleyen Erpolat, “Mevsim itibariyle en sık ayakta görüyoruz. Ayağa yerleşen hastalık kendisini genellikle değişik klinik bulgularla gösteriyor. Ya parmak arasında beyaz plaklar soyulma ya ayak tabanında yoğun bir kepek, kızarıklık ya da bazen sulanma şeklinde karşımıza çıkıyor.” dedi. Korunmak için özellikle yoğun görülen ayak mantarında, ayağı nemli tutmamak gerektiğini ifade eden Erpolat, "Ayağımızı kuru tutmalıyız. Başkasının terlik, çorap gibi eşyalarını kullanmak, ayağı terletmeyen sentetik ya da pamuklu çoraplar giymemek mantar enfeksiyonlarının oluşmasına sebep olan etkenlerden. Mantar hastalıklarında uygulanan tedavi yöntemi biraz uzun sürüyor ama sonuç olarak tamamen kaybolması sağlanabiliyor. Tabi bu kökten bir çözüm değil. En önemli şey bulaşma ortamlarında dikkat edilmesi ve mantar olan kişilerin eşyalarının kullanılmamasıdır.” diye ifade etti. (CİHAN) Havaların ısınması ve tatil sezonunun başlamasıyla yüzme havuzu gibi alanlara daha fazla kullanılmaya başlandı. Bu durum, beraberinde birçok sorunu da getiriyor. Uludağ Üniversitesi (UÜ) Veteriner Fakültesi Gıda Hijyeni ve Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Tayar, "Serinlemek ve spor yapmak için pratik çözüm gibi görünen yüzme havuzları hijyen kurallarına uyulmazsa mikrop saçmaktadır. Havuzdaki klor ve mikroplar güneşle birleşince alerji ve mantar türleri başta olmak üzere çok çeşitli hastalıklara neden olabilir. Bu sebeplerden dolayı yaz aylarında sürekli denetlenen havuzlar tercih edilmelidir. Aksi halde havuzlardan pek çok hastalık bulaşabilir." uyarısında bulunuyor. Tayar, yüzme havuzuna tükürülmemesi gerektiğini de dile getirdi. Yüzme havuzunda, yüzen kişilerden geçecek olan her türlü kirliliğin bulunabildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Tayar, havuzlardan kaynaklanabilecek mikrobiyolojik risklerin genellikle suyun havuz kullanıcılarının dışkısıyla kontamine olmasından (kirlenmek) kaynaklandığını söyledi. Kullanılan suyun kaynağından itibaren kontamine olmasının da sözkonusu olabildiğine işaret eden Tayar şunları kaydetti: "İnsan kaynaklı çöplerin havuza veya çevresine dökülmesi de tehlikeye sebep oluyor. Mikrobiyolojik kontaminasyonun kaynağından bağımsız olarak, havuz kaynaklı mikrobiyolojiksalgınların en önemli nedeni dezenfeksiyon uygulamalarının yetersizliğidir. Kaza sonucu büyük çaplı fekal kontaminasyon olmadığı sürece havuz suyunun uygun filtrasyon veklorlama veya benzeri bir dezenfektan ile muamele edilmesi yeterli olacaktır. Büyük çaplı kirlenmelerdehavuzun kullanımının engellenmesi uygun olacaktır. Büyük çaplı kontaminasyonun engellenmesiamacıyla havuza girmeden önce kişileri banyo ve tuvalet kullanmaya yönlendirecek düzenlemeleryapılabilir, küçük çocuk çok küçük havuzlardan yararlandırılarak ortaya çıkabilecek fekal kirlenmedurumunda havuz suyunun hızlı bir şekilde tahliyesi ve havuzun dezenfeksiyonu sağlanabilir. Fekal mikroorganizmaların yanı sıra diğer bazı patojenler de insan atıkları ile havuz sularını ve ortamı kontamine edebilirler. Normalde insanların karşılaşma olasılığı olmayan bazı mikroorganizma vesucul canlılar da soğal spa merkezleri, jeotermal havuzlar gib ortamlar aracılığı ile insanlarda deri,solunum ve merkezi sinir sistemi sorunlarına neden olabilirler." Tayar, yüzme havuzunda bulunabilecek kimyasalların kullanılan sudan, dezenfektanlardan ve kul- lanıcıların kendilerinden (ter, idrar, sabun atıkları, kozmetikler, güneş kremleri gibi) kaynaklanabildiğini söyledi. Tayar şöyle devam etti: "Suyun yutulmasının buhar halindeki suyun cilt teması havuzlardaki kimyasalların insanlara temel geçiş yollarıdır. Havuzları kullananlar bir miktar suyu çeşitli yollardan almaktadırlar. Yapılan değerlendirmelerde yetişkin bayanların havuzları kullanma sırasında en azdüzeyde su aldıkları, erkek çocukların ise en fazla su alan grubu oluşturdukları saptanmıştır. Yüzmesırasında kişiler su yüzeyinin hemen üzerindeki hava tabakasını yoğun bir şekilde solurlar. Bu tabakasudan buharlaşan uçucuların ve aerosolleşmiş partiküllerin yoğun olarak bulunduğu bir ortamdır. Deriteması suyun sıcaklığı, cilt özellikleri, suda kalış süresi gibi bir çok faktörden etkilenebilmektedir. Havuz sularına dezenfektanların yanı sıra temizleme aşamasında ayrdımcı olması amacıylakoagülan maddeler, uygun pH’yı devam ettirmek için aist veya alkali kimyasallar sıklıkla katılmaktadır." "SUYA TÜKÜRMEYİN" Havuz sularının temiz kalması için dikkat edilmesi gerekenleri de açıklayan Mustafa Tayar, suya girmeden duş alınmasını tavsiye etti. Tayar şunları söyledi: "Ateşli hastalık veya ishal geçirirken suya girilmemeli. Suya tükürmemek, havuz bölgesine ayakkabıyla girmemek, ayakları antiseptik suya batırıp dezenfekte etmek, çocukların havuza tuvaletinin engellenmesi, havuza kapasitesinin üstünde insan girmemesi önemlidir. Havuz etrafında yiyecek yenmemesi, yüzme havuzlarının hijyenik şartlara uygunluğu, havuz suyunda kullanılan kimyasalların (dezenfektan, pH düzenleyici, topaklayıcı, çöktürücü, parlatıcı ve yosun önleyici gibi) Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırılmış ürünler olması ve havuz suyundaki miktarlarının kontrol edilmesi halk sağlığı açısından önem taşımaktadır. Yüzme havuzu işleticileri ve site yöneticileri, havuz sularında Sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlı havuz suyu kimyasallarını kullanmaktan, bu kimyasalların eğitimli personelce uygulanmasından, havuz suyu kalitesinin bu genelge ekinde belirtilen limit değerleri sağlamasından, yüzme havuzlarının hijyenik şartlarda işletilmesinden ve gerekli koruyucu tedbirlerin alınmasından sorumludurlar. Ancak sitelerde ortak giderlerin yüksekliği nedeniyle havuz sularının bakımı apartman görevlileri tarafından göz kararı ölçülerinde yapılmaktadır." (CİHAN) "Bayramda dikkatsiz beslenme hastanelik edebilir" Stres migreni tetikliyor Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Göksel Somay, migren tipi baş ağrısını en sık uyaran faktörlerin açlık, yorgunluk, uykusuzluk ve stres olduğunu bildirdi. Somay, AA muhabirine yaptığı açıklamada, migrenin görülme sıklığının Türkiye'de kadınlarda yüzde 22, erkeklerde ise yüzde 11 oranında olduğunu söyledi. Başın belli bir bölgesinde daha sık olmak üzere sağ ve sol yarısında görülebilen rahatsızlığın, fiziksel aktiviteyle etkilendiğini belirten Somay, genellikle bulantı, kusma, ışıktan ve gürültüden rahatsız olma yakınmalarından en az birisinin migren tipi ağrıya eşlik ettiğini anlattı. Somay, en sık "aurasız" ve "auralı" migren tipi baş ağrılarıyla karşılaşıldığını, auralı migren ağrısından önce geçici olarak ışık çakmaları, puslu görme, görme alanında daralma gibi görme bozukluğu belirtileriyle el ve kollarda uyuşma, karıncalanma gibi duysal belirtiler ve konuşma bozukluğu görülebildiğini vurguladı. (AA) Ramazan Bayramı süresince dikkatsiz beslenme, hazımsızlık, mide bulantısı, bağırsak sistemi rahatsızlıkları, tansiyon, kolesterol ve kan şekerinin yükselmesi gibi ciddi problemlere yol açabilir. Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Yorulmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ramazan ayında 17 saate varan açlık ve susuzluk süresi, gece yarısı uykunun bölünerek yemek yenilmesi gibi günlük hayatı etkileyen pek çok değişiklik yaşandığını söyledi. Ramazan sonrasında ve bayramda dikkat edilmesi gereken davranışların sağlık açısından büyük önem taşıdığına işaret eden Yorulmaz, "Sıcakla ve uzun süreli açlıkla geçen bir ayın sonrasında bayramla ramazanda kısıtlanmış olan yemek yeme, sıvı alma isteğinin serbest bırakılmış olması bir psikolojik rahatlama duygusu içerisinde, bazen ramazan öncesine göre daha fazla miktarda yemek yenilmesine neden olabilmektedir" dedi. Yorulmaz, bayram- SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI da fazla karbonhidrat, şeker, çikolata, şerbetli tatlı tüketiminin iştahı kapatarak vücudun ihtiyaç duyduğu diğer besinleri almaya engel olduğunu ve gereksiz enerji, kilo alımına yol açtığını dile getirdi. Orucun ardından fazla miktarda yemek tüketmenin hazımsızlık, şişkinlik, gaz, ishal, bulantı, kusma gibi sindirim sistemi sorunlarına da neden olduğunu belirten Yorulmaz, şunları kaydetti: "Ağır, yağlı, tuzlu yemekler, kızartma, mangal gibi yemekler, yüksek tansiyon, kalp-damar hastalığı ve kolesterol sorunu olanların şikayetlerini şiddetlendirir. Fazla çay, kahve içmek mide ve uyku sorunlarına, tansiyon artışına yol açabilir. Ev dışında yemek, hazır gıdalar tüketmek, kilo alımına, sindirim sistemi şikayetlerine yol açabilir. Nerede ve nasıl hazırlandığı bilinmeyen yiyecek ve içecekler ile zararlı ve alerji yaratan zararlı maddeler alınabilir. Besin zehirlenmeleri ortaya çıkabilir." Yorulmaz, yaşlı, hamile, bebek emziren kadınlar ve kronik şeker, tansiyon, böbrek kalp ve karaciğer rahatsızlıkları olanların bayramda beslen- mesine dikkat etmesi gerektiğini vurguladı. Yorulmaz, bayramda ikram edilecek şeker, çikolata, tatlı, kolonya gibi ürünlerde ruhsatlı ve ambalajı bozulmamış olanlarının tercih edilmesi gerektiğini, markasız, nerede ve nasıl üretildiği bilinmeyen ürünlere ucuz diye rağbet gösterilmemesini önerdi. Faruk Yorulmaz, "Ramazan sonrası bayramın ilk günü, güne mutlaka kahvaltıyla başlanması gerekiyor. Besinler iyi çiğnenmeli, yavaş yavaş, azar azar ve sık yenilmelidir. Sıvı ihtiyacını karşılamak için günde 2-2,5 litre su ve ayran, evde hazırlanmış limonata, meyve suyu, komposto gibi sıvı gıdalar alınmalıdır" ifadelerini kullandı. Yorulmaz, bayramlaşmalarda misafirlere ikram konusunda ısrarcı davranılmaması gerektiğini vurgulayarak, "Bugün bayram, bir defalık yemekten bir şey olmaz, bayramda da diyet olur mu, şimdi ye sonra diyete devam edersin gibi sözlere inanılarak şeker ve tatlı tüketiminin abartılmaması gerekiyor" dedi. (AA) Kasktan farkı yok bol bol dokunun Annelerin bebeği banyo yaptırırken veya saçını tararken bıngıldağına dokunmaktan çekindiğini söyleyen Central Hospital’dan Pediatri Uzmanı Dr. Özmen, “Bıngıldak sanıldığı kadar hassas değildir, koruyucu zarı sağlamdır. Hafif çarpmalardan bile zarar görmez" şeklinde konuştu Bıngıldağın sanılanın aksine son derece sağlam olduğunu belirten sağlık uzmanları, bebeği banyo yaptırırken, saçını tararken veya tutarken ebeveynlerin huzursuz olmasına gerek olmadığını belirtti. Yeni doğan bebeklerin kafasında kemiklerin birleşme noktalarının arasındaki bağ dokudan oluşan bölge bıngıldak olarak adlandırılıyor. Her bebeğin başında yumuşak bölgeler olmaktadır. Bebeğin kafasındaki kemikler karşı karşıya geldiğinde, arada oluşan boşluklar bıngıldaktır. Ancak sadece ön ve arka bıngıldak elle anlaşılabilir. Annelerin fark ettiği ve doktorların takip ettiği ise ön bıngıldak. Yumuşak dokusu nedeniyle ebeveynler bıngıldağa dokunmaktan sakınır. KASK GÖREVİ VAR Central Hospital’dan Pediatri Uzmanı Dr. Gonca Özmen, “Bıngıldak sanıldığı kadar hassas değildir, koruyucu zarı sağlamdır. Çok sert bir darbe almadıkça, hafif çarpmalardan zarar görmez. Bıngıldak kafanın diğer bölümleri gibi sert olmadığından, genellikle anneler o bölgeye dokunmaya korkarlar. Oysa ki, bıngıldağı oluşturan sağlam bağ dokusu, alttaki beyin için güvenli bir koruma sağlamaktadır. Banyo yaptırırken, saçını tararken veya tutarken ebeveynlerin huzursuz olmasına gerek yoktur. Bıngıldak bebeğin güvenliği için gerekli olmakla birlikte, kafa travmalarında koruyucu kask görevi de üstlenmektedir”. dedi. BEYİN BÜYÜMEZ Bebek doğarken kafatası kemiklerinin henüz tam gelişmemiş ve son şeklini almamış olduğunu ifade eden Özmen, bu esnek yapının kemiklerin üst üste gelip, kafatasına esneklik kazandırdığını söyledi. Bunun da doğum sırasında kafanın doğum kanalına girebilmesini ve doğumun kolay gerçekleşmesini sağladığını anlatan Özmen, ayrıca kafa kemiklerinin ayrık ve yumuşak olmasının beynin büyümesine de olanak tanıdığını kaydetti. Özmen, “Bıngıldak olmazsa kafa kemikleri ve beyin büyüyemez. Beynin büyümemesi, gelişim ve zeka geriliğine sebep olabilir. Beyin büyümesi ancak kafatasının büyümesiyle mümkün olabilir”. ifadelerini kullandı. Yeni doğan bebeklerde 6 adet bıngıldak bulunduğunu belirten Özmen, “Ön bıngıldak en büyük olanıdır. Alından arkaya doğru baklava şeklinde hissedilir. Genellikle 9-18 ay arasında kapanır. Bazen kapanması 24 ayı da bulabilir. Ön bıngıldak nadir olarak doğumda kapalı olabilir veya 9 aydan erken kapanabilir. Bu durumda sütürlerin açıklığı ve baş çevresinin büyümesi dikkatle izlenmelidir. Arka bıngıldak daha küçüktür, kafanın arka kısmında olur. Genellikle 3 ay civarında kapanır”. dedi. KABARIKLIK NORMAL Vücuttaki sıvı kayıplarında bıngıldağın çöktüğünü ve sıvı kaybının ciddiyeti hakkında fikir verdiğini kaydeden Özmen, ishal ve kusma yaşayan bir bebeğin de bıngıldağında çökme meydana gelebileceğini belirtti. Bu durumun sıvı kaybının ciddi düzeyde olduğunun göstergesi olduğunu vurgulayan Özmen, “Acilen bebeğe yeterli miktarda su verilmesi gerekir. Bazen bıngıldakta şişme meydana gelebilir. Bu ise menenjitler, tümöral oluşumlar ve hidrosefali gibi durumlarda oluşur. Bazen bıngıldakta hafif damar atımı gözlenir, bu durum süt çocuklarında normaldir ve endişe edilmesine gerek yoktur. Ağlama, öksürme ve kusma sırasında bıngıldakta hafif kabarıklık gözlenmesi de normaldir. Bıngıldağın olduğundan fazla çıkıntılı durması da, kafa içi basıncının arttığına işaret eder ve doktor kontrolünü gerektirir. Erken müdahale edilmesi gereken durumlarda çocukta hastalığa dair başka bulgularda görülebilir”. diye konuştu. (CİHAN) SAYFA 14 SONDAKiKA GAZETESİ >> SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 28 Temmuz 2014 Pazartesi 2013 Perşembe 14 GÜNCEL7 7ubat Mavi Bayrak'ta Türkiye dünya 3.’sü Türkiye'nin 2014 yılında 397 Mavi Bayraklı plaj ile 70 ülke arasında dünya üçüncüsü olduğu bildirildi. Deniz Ticaret Odası (DTO) İzmir Şubesi'nden yapılan açıklamaya göre, Türkiye’nin 2012 yılında Mavi Bayraklı plaj sayısı 355, marina 19, yat 13 iken 2013 yılında bu rakam 383 plaj, 21 marina ve 13 yat sayısına ulaştı Mavi Bayrak konusunda 2014 yılı rakamları ise 397 plaj, 22 marina ve 12 yat olarak kayıtlara geçti, böylelikle Türkiye 2014 yılında 397 Mavi Bayraklı plaj ile 70 ülke arasında dünya üçüncüsü oldu. Açıklamada konuyla ilgili görüşlerine yer verilen DTO İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, Mavi Bayrak Programını uygulayan “Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı (EFF)” üyesi 70 ülke arasında Türkiye’nin Mavi Bayraklı Plaj alanında üçüncü sırada olmasını "başarı" olarak nitelendirdi. SAĞLIK-SEN’DE BAŞKAN ATÇI GÜVEN TAZELEDİ Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) İzmir Şube Başkanlığı’na Op. Dr. Recep Atçı yeniden seçildi. İzmir Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği toplantı salonunda yapılan seçimlerde iki liste yarıştı Aliağa Devlet Hastanesi Başhekim Yardımcısı Dr. Nazmi Uysal, mevcut Başkan Op. Dr. Recep Atçı’ya rakip oldu. Konuşmaların ardından 160 delege Sağlık-Sen İzmir şubesinin yeni başkanını belirlemek için sandık başına gitti. Mevcut Başkan Op. Dr. Recep Atçı, rakibinden yaklaşık 3 kat fazla oy alarak güven tazeledi. TEŞKİLATIMIZ KENETLENDİ Dört yıllığına yeniden başkan seçilen Op. Dr. Atçı, seçim sonuçlarının açıklanmasının ardından gazetecilere yaptığı açıklamada, demokratik bir ortamda yaklaşık 6 bin üyenin kongre delegasyonunu belirlediğini, bunun şeffaflıkla gerçekleştiğini söyledi. Kongrede oy kullanan delege yapısının tüm üyeleri kapsadığını ve İzmir’de Sağlık-Sen’in örgütlü olduğu tüm kurumları temsil eder nitelikte olduğunu kaydeden Atçı, tüm üyelere gösterdikleri olgunluk nedeniyle teşekkür etti. Seçimler sonucunda delegelerin teveccühü ile yeniden başkan seçildiğini belirten Atçı, kendisine destek veren herkese teşekkür ettiğini dile getirdi. Atçı, “Bugüne gelene kadar çok badireler atlattık. Yaşadığımız her süreç bizim sendikacılığı daha iyi kavramamıza neden oldu. Zorlu sınavları hep birlikte geçtik. Kongremiz tam bir demokratik olgunluk içinde şaffaf bir şekilde tamamlandı. Delegelerimiz şahsım ve yönetimime güvenerek rakibimizin 3 katı bir oyla bizi tekrar başkanlığa seçti. Bundan sonrası için tüm Sağlık-Sen camiası artık kenetlenecek ve gelecek dönemde sendikamızı İzmir’de de yetkili sendika yapacağız. Bu bizim önümüzdeki dönem hedefimiz. Tüm delegasyona gösterdikleri olgunluk ve destekten dolayı teşekkür ediyorum” diye konuştu. (HABER MERKEZİ) İspanya'nın 573 plajla ilk sırayı, Yunanistan'ın 407 plajla ikinciliği elinde bulundurduğunu kaydeden Öztürk, şu ifadeleri kullandı: "Türkiye, mavi bayraklı marina alanında da 22 mavi bayraklı marina ile 70 ülke arasında 7. sırada bulunuyor. Marina alanında ilk sırayı 108 marina ile İspanya, ikinciliği 103 marina ile Almanya, üçünlüğü ise 101 marina ile Hollanda alıyor. Mavi Bayrak aynı zamanda temiz deniz, güvenli çevre anlamına geldiği için yerli ve yabancı turistler tarafından daha çok tercih ediliyor. İşletmeciler de bu noktada mavi bayrak kriterlerini yerine getirerek, tesislerini uluslararası standarda kavuşturabildikleri gibi tur operatörleri de mavi bayrak ödüllü tesisleri tercih ediyorlar. Bu tür çalışmaların turizme olumlu yönde büyük katkısı olacağına inanıyorum. Türkiye’nin, mavi bayraklı plaj kategorisinde başarısını her geçen yıl artırarak sürdürmesi ise bu alanda yapılan çalışmaların başarısını göstermektedir." Mavi Bayrak Projesi Yurtdışında “Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı” tarafından yürütülen Mavi Bayrak uygulaması ile ilgili çalışmalar ülkede Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) tarafından yürütülüyor. Mavi Bayrak Ödülü plaj, marina ve yat- lara bir yıl için veriliyor ve her yıl işlemler yeni baştan tekrarlanıyor. Mavi Bayrak uygulamasında plajlar için sezon süresince deniz suyunun 15 gün ara ile kontrol ediliyor olması, cankurtaran ve güvenlik olanaklarının olması, çevrenin korunmasıyla ilgili çalışmaların düzenlenmesi gibi etkenler mavi bayrak verilmesinde etkili oluyor. Marina ve yatlarda ise, deniz suyu analizi istenmiyor ancak, güvenlik ve çevrenin korunması ile ilgili ihtiyaçların sağlanması talep ediliyor. Başvurular Kasım ve Aralık aylarında TÜRÇEV’e yapılıyor. Adaylar önce ulusal, daha sonra uluslararası jüri tarafından değerlendiriliyor. Karar, Mayıs ayı başında Uluslararası Çevre Eğitim Vakfı tarafından açıklanıyor. Mavi Bayraklı plaj, marina ve yatların yılda bir kez denetlenmesi gerekiyor. Denetimler sırasında bir kriter eksik ise bayrak 10 gün süre ile birden fazla kriter eksik ise bayrak sezon süresince indiriliyor. (AA) Yunanlılar da bayram edecek Bayram tatili kısa olmasına rağmen Türk turistler, Yunan adalarına yoğun ilgi gösteriyor. Marmaris Liman İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Tugay, "Bayram tatili dolayısıyla Ege kıyılarında Türk turistlerin Yunan adalarına doğru bir akın var. Ayvalık'tan Kaş'a kadar Türk kıyılarından Yunan adalarına geçecek Türk turist sayısının 15 binin üstünde olacağını tahmin ediyoruz" dedi Ramazan Bayramı tatilini geçirmek üzere, Ege kıyılarından 15 binden fazla Türk'ün Yunan adalarına geçiş yapması bekleniyor. Bayram tatili kısa olmasına rağmen Türk turistler, Yunan adalarına gitmeye başladı. Son yıllarda yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle fiyatların ucuzladığı Yunan adalarında tatil yapmak isteyen vatandaşlar, özellikle Marmaris ve Bodrum limanlarında yoğunluğa neden oldu. Feribotlarla Ege'nin diğer yakasına geçmek isteyenler, pasaport kontrol noktalarında uzun kuyruklar oluşturdu. Marmaris Liman İşletmeleri AŞ Genel Müdürü Şükrü Tugay, AA muhabirine yaptığı açıklama, Yunan adalarına Türk turistlerin bayram tatili talebinin oldukça fazla olduğunu ve ek seferler koymak zorunda kaldıklarını söyledi. Son yıllarda Türk medyasındaki Yunan adalarının tanıtımıyla Türklerin ilgisinin arttığına işaret eden Tugay, şöyle konuştu: "Türkiye'deki gelir seviyesi de yükseldiği için artık daha çok insan Shengen vizesine sahip. Eskiden vize almak zordu. Artık daha fazla kişi gelir düzeyinin yüksek olduğunu konsolosluklara kanıtlayarak kolaylıkla vize alabiliyorlar. Türkler hazır ellerinde alınmış vizeleri varken, bayramda tatile gidebilecekleri en yakın yerlerden birisi olan Yunan adalarını tercih ediyorlar." "15 binden fazla Türk gidecek" Özel araçlarıyla Marmaris'e ge- lenlerin, yaklaşık bir saatlik deniz yolculuğuyla Rodos Adası'na geçebildiğini ifade eden Tugay, Bodrum'a gidenlerin de yarım saat sonra başka bir Yunan adasında olabildiğini kaydetti. Yunan adalarına giden Türk yolcu sayısında geçen yıla göre gözle görülür bir artış olduğunu anlatan Tugay, sözlerini şöyle sürdürdü: "Son yıllarda Yunanistan'ın yeşil pasaportlu- lara vizesiz giriş izni vermesi de artışta etkili oldu. Bayram tatili kısa olmasına rağmen son iki günde 2 binden fazla Türk turisti, Marmaris Limanı'ndan Rodos'a göndereceğiz. Bayram tatili dolayısıyla Ege kıyılarında Türk turistlerin Yunan adalarına doğru bir akını var. Ayvalık'tan Kaş'a kadar Türk kıyılarından Yunan adalarına geçecek Türk turist sayısının 15 binin üstünde olacağını tahmin ediyoruz." Yunan adalarının son yıllarda fiyat olarak cazip hale geldiğine dikkati çeken Tugay, adaların yeme-içme konusunda Türkiye'den daha uygun olduğuna değindi. En çok tercih edilen Rodos Bayram tatilinde Türklerin en fazla tercih ettiği Yunan adası ise Rodos. Marmaris'in Bozburun beldesine sadece 18 kilometre uzaklıktaki Yunanistan'ın en büyük adası Rodos'ta çok sayı- da tarihi eser bulunuyor. Adada uzun süre hakimiyet süren Saint John Şövalyeleri tarafından yaptırılan ve çevresi 2,5 kilometre olan Rodos Kalesi, ziyaretçilerin dikkatini çekiyor. Yaklaşık 390 yıl Osmanlı Devleti'ne bağlı kalan Rodos'un birçok noktasında imparatorluğun izlerini görmek mümkün. Adada çok sayıda cami, hamam ve külliye bulunuyor. Eski Çarşı içinde yan yana bulunan Fethi Paşa Saat Kulesi ve Süleymaniye Camisi, UNESCO Kültür Mirası Listesi'nde yer alıyor. Rodos'un birçok yerinden görülebilen cami ve saat kulesi, turistlerin ilgisini çekiyor. Bin 500 kişi Kuşadası'ndan gemilerle yola çıktı Ramazan Bayramı'nda Yunan adalarında tatil yapmak isteyen bin 500 kişi Kuşadası'ndan gemilerle yola çıktı. Kuşadası Ege Liman İşletmeleri'nden "Louis Oliympia" ve "Louıs Cristal" isimli gemilere binen tatilciler, 3 gece 4 günlük Yunan adaları turuna katıldı. Gemi acentası yetkilileri, gemi turu fiyatlarının kişi başı 209 ila bin 164 avro arasında değiştiğini belirtti. Öte yandan, Kuşadası'nın 20 mil açığında bulunan ve feribotla 2 saatte ulaşmanın mümkün olduğu Samos (Sisam) Adası için ayrı tatil paket programları düzenlendi. Özel bir turizm şirketinin sahibi Atınç Gür, 6 bin kişinin Samos'ta bayram tatilini geçirmek için rezervasyon yaptırdığını, yoğun taleple karşılaştıklarını söyledi. (AA) Soldan sağa: 1. İlkbaharda kırkılan koyun tüyü. – Yankı, akis. 2. Herhangi bir törende ya da gösteride yer alan topluluk. – Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. – Dünyanın uydusu. 3. Kahverengi ya da soluk sarı renkte değerli bir süs taşı. – Güney Amerika’nın dağlık bölgelerinde yaşayan bir yük hayvanı. 4. Pierre Loti’nin bir eseri. 5. Bir yağış türü. – Dua. 6. Dalkavuk. – Bir yüzey ölçü birimi. 7. Fas’ın plaka işareti. – İri gövdeli bir papağan türü. – Kemiklerin toparlak ucu. 8. Yüksekokul. – İsim. 9. Yalan söyleme hastalığı. 10. Şimdi, şu anda. – Artırma, katma. 11. Düz ve ensiz kılıç. – Parça. 12. Binek hayvanı. – Yetenek, beceriklilik, zekâ. 13. Karadeniz yelkenlisi. – Düşüncesizce her işe atılan, cüretkâr. 14. Hastalıktan kurtulup iyileşme. – Dogma, inak. 15. Jimnastik ayakkabısı. – Götürü, toptan iş. 16. Kireç karıştırılan tekne. – Duman karası. 17. Bir şeyin tellerini birbirinden ayırıp kırışıklığını gidermek. 18. Süslemecilikte kullanılan yeşil pembe dalgalı sedef. 19. Büyük delikli kalbur. – Uzay. 20. Özenli, düzgün. – Küçük çocuklara anlatılan uydurma hikâye. Yukarıdan aşağıya: 1. Uyumak, dinlenmek gibi amaçlarla üzerine ya da içine yatılan eşya. – Riyaziye. – Okul kimliği. 2. Telefon sözü. – Bacakların yere basan bölümü. – Güzellik, hoşluk. – Nazım Hikmet’in soyadı. 3. Ekmek, peynir, et suyu veya süt ile yapılan bir tür yemek. – Gaye, erek, maksat. – Palaskaya takılan uzun bıçak. 4. Kuru soğuk. – Bir orman ağacı. – Güneydoğu Anadolu’da kadınların çeşitli yerlerine yaptırttıkları bir tür dövme. – Orta. 5. Bir kimseyi görmeye gitme. – Matematikte sabit bir sayı. – Kiraya verilerek gelir getiren mülkler. 6. Sahip, iye, malik. – Gece denizde küreklerin veya balıkların oynayışlarıyla oluşan parıltı.– Başarısız olmuş kimse. –Bir renk. 7. İlgi. – Ham madde işlenerek yapılan her türlü mal. – Gümüş. – Bir nota. 8. Etrafı suyla çevrili kara parçası. – Bayağı, sıradan. – Akla ve gerçeğe aykırı. 9. Alıcı yönetmeni.–Kuvvetlerin maddeler ve hareketler üzerine etkisini inceleyen fizik dalı.–Güney Afrika’nın plaka işareti. 10. İnce dantel.–Şarkı, türkü.–Perhiz, rejim.– Kulağın duyabildiği titreşim. – Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı. Dünkü bulmacanın cevapları SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 28 2014Perşembe Pazartesi 17Temmuz Şubat 2013 'Herkesin 'Biz' dediği bir ortamda başarının gelmesi de çok doğal' Türk tekvandocular Bakü'de 2 altın, bir bronz madalya kazandı Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de devam eden 1. Dünya Yıldızlar Tekvando Şampiyonası’nın üçüncü gününde Türk sporcular 2 altın, bir bronz madalya kazandı. Dünya Tekvando Federasyonu (WTF) tarafından ilk kez düzenlenen ve 63 ülkeden 578 sporcunun mücadele ettiği 1. Dünya Yıldızlar Tekvando Şampiyonası’nın üçüncü gününde Türkiye, 2 altın, 1 bronz madalya kazandı. Şampiyonanın ilk iki gününde 5 bronz madalya kazanan Türkiye, üçüncü gün 2 altın, 1 bronz madalya daha elde ederek madalya sayısını 8’e çıkardı. Bayanlar 51 kiloda Tuğba Yılmaz ile 55 kiloda Aleyna Yılmaz dünya şampiyonu olarak altın madalya kazanırken, yine bayanlar 47 kiloda Sefa Ceren Koyuncu da bronz madalya kazandı. Bayanlar 51 kiloda Tuğba Yılmaz, ilk turda Alman Janina Grünhagen’i 17-0 yendikten sonra ikinci turda İtalyan Assunta Cennamo'yu 18-2, çeyrek finalde ise Rus Alina Sadvakas'ı 175 mağlup etmeyi başardı. Sporcumuz, yarı finalde Hırvat Ana Taslak'ı 7-4 mağlup ederek finale yükseldi. Finalde Fransız Imen Ben Hassine'yi 6-2 yenen Tuğba Yılmaz dünya şampiyonu oldu. Bayanlar 55 kiloda ülkemizi temsil eden Aleyna Yılmaz, ilk turda İspanyol Natalia Moreno Garcia’yi, çeyrek finalde ise Koreli Seol-Hwa Yun'u 19-7 yenerek yarı finale yükseldi. Yarı finalde Amerikalı Anya Sagovnovic'i 15-4 mağlup eden sporcumuz finale adını yazdırdı. Finalde Rus Anna Batsaeva'yı 12-4 yenen Aleyna Yılmaz Dünya Şampiyonu oldu. Bayanlar 47 kiloda mücadele eden Sefa Ceren Koyuncu, ilk turda Filipin'den Rryshel Jasmıne Ramirez'i 6-5, çeyrek finalde ise Amerikalı Kamille Carbon'u 24-14 mağlup etti. Yarı finalde Tayvanlı Guan Ji Wu ile karşılaşan Sefa Ceren Koyuncu, rakibine 19-18 yenilerek dünya üçüncüsü oldu. Tatamiye çıkan diğer sporculardan erkekler 57 kiloda Samet Erkovan ilk turda Gürcü İlia Chichilidze'yi 22-4 yendikten sonra çeyrek finalde Meksikalı Emiliano Cruz'a 26-15 yenilerek elendi. 53 kiloda ülkemizi temsil eden Bahattin Babat ise ilk turda Hırvat Rino Markovic'i yenmesine rağmen ikinci turda Fransız Anthony Carre'ye 10-2 mağlup olarak şampiyonaya veda etti. Şampiyonanın 4. gününde erkekler 61 kiloda Hüseyin Kartal, 65 kiloda Hacı İsmail Öztekin ve +65 kiloda Muhammed Emin Açıkgöz ile bayanlar 59 kiloda Huri Korkut ve +59 kiloda Aylin Kaya madalya için mücadele edecek. (CİHAN) Ceyhun Gülselam'ın yanına bir Galatasaraylı daha gidiyor Galatasaray'da teknik direktör Cesare Prandelli'nin ekibinde düşünmediği ve kadro dışı kalan Engin Baytar'ın, Almanya'da iki kulüp ile görüşmelerini sürdürdüğü iddia edildi. Galatasaray'da Cesare Prandelli tarafından kadroya alınmayan ve bir süredir kendisine kulüp arayan Engin Baytar, rotasını Almanya'ya çevirdi. Ailesinin de Almanya'da yaşamasından dolayı kariyerine Almanya'da devam etmek isteyen Engin, öncelikli olarak Hannover ile bir ön görüşme gerçekleştirdi. Sporx.com'un haberine göre, menajerler aracılığıyla Hannover'e önerilen ve bir ön görüşme yapılan Engin Baytar için devrede olan bir diğer kulübün ise Fürth olduğu belirtildi. Engin Baytar'ı bonservis bedeli ödemeden kadrosuna katmak isteyen Hannover, topu Engin Baytar'ın menajerine atarak "Bonservisinizi alın yeniden görüşelim" mesajı verdi. Engin Baytar'dan 1 milyon euro bonservis bedeli talep eden sarı kırmızılı yönetim, diğer bir yandan da oyuncunun yıllık 1.1 milyon dolarlık ücretinden kurtulmak için alternatif tekliflere kapısını açık bırakıyor. Engin Baytar, Hannover'e transfer olursa Ceyhun Gülselam'ın ardından Galatasaray'dan Almanya'ya transfer yapan ikinci oyuncu olacak. (CİHAN) Kariyerinde üç şampiyonluk bulunan Altınordu'nun yeni transferi Göksu Türkdoğan, başarı için takım halinde hedefe odaklanmak gerektiğini söyledi. Elazığspor ve Kayseri Erciyesspor formalarıyla son 4 sezonda 3 şampiyonluk yaşayan Altınordu'nun yeni transferi Göksü Türkdoğan, başarı için hep birlikte çalışmak gerektiğini vurguladı. Bu takımın üst üste iki kupayla PTT 1. Ligi'ne nasıl yükseldiğini yaşayarak gördüğünü de belirten Göksu Türkdoğan, "Altınordu forması giyen futbolcuların karakter yapısı, takım ruhuna çok uygun. Buradaki her oyuncu, iyi ve dinamik bir takımın parçası. Herkesin (Biz) dediği bir ortamda başarının gelmesi de çok doğal. Başarı için yine hep birlikte çalışacağız." dedi. PTT 1. Ligi'nin çok zorlu bir maraton olduğuna da dikkat çeken Göksu Türkdoğan, "Başarının formülü takım olmaktan geçiyor. Takım olmak ise 11, 18 veya 25 kişinin değil, malzemecisinden taraftarına kadar herkesin aynı hedefe odaklanması demek. Altınordu, son iki yıldaki sistemiyle bunu başarmış ender kulüplerden biri. PTT 1. Lig'de bu duygumuzu daha da geliştirerek güçlü rakiplere karşı avantajlı yönümüzü sonuna kadar kullanmalıyız." diye konuştu. Altınordu'nun hedef odaklı bir ekip olduğunun da altını çizen usta golcü, "Genç kavramına ise katılmıyorum. İki se- zonda 60 maç oynayan bir futbolcu artık ciddi deneyim kazanmıştır. Genç futbolcu, bana göre önünde önemli bir kariyer fırsatı olan kişidir. Altınordu, gençlerin işte böylesine fırsatları bulup değerlendirebileceği bir orta hazırlıyor. Benim görevim ise, bir ağabey olarak onlara örnek olmak ve her defasında doğruyu göstermek." yorumu yaptı. GÖKSU TÜRKDOĞAN KİMDİR? Futbola İstanbul Anadolu Hisarı alt yapısında başlayan Göksu Türkdoğan, her yaş kategorisinde oynadıktan sonra A takım düzeyine yükseldi. Amatör olarak 2005 yılında Yeniköyspor'a transfer oldu. 2006'da 2. Lig ekiplerinden Pendikspor'a geçip profesyonel sözleşme imzaladı. 3 sezon burada oynadıktan sonra 2009'da Sarıyer forması giydi. 2010-2011 sezonunda 2. Lig'de, 20112012'de PTT 1.Lig'de Elazığspor'da şampiyonluk yaşadı. 2012-2013 sezonunun ilk yarısında Süper Lig'de Elazığspor forması giydi. Devre arasında PTT 1. Lig'de yer alan Kayseri Erciyesspor'a geçti. Burada da şamhpiyonluk yaşadı. Göksu Türkdoğan, geçen yıl ise Ankaraspor'da görev yaptı. Tecrübeli oyuncu, Süper Lig'de 6 maçta 1 gol, PTT 1. Lig'de 68 maçta 16 gol, 2. Lig'de 156 maçta 37 golün altına imza attı. (CİHAN) PTT 1. Lig'in yeni ekiplerinden Altınordu'nun yeni transferi mutluluğun formülünün çok açık olduğunu belirterek, takım olarak hedefe odaklanmak gerektiğini söyledi Olcan Adın: Umarım biz de Şampiyonlar Ligi'ni kazanırız G alatasaray'ın transfer döneminde bu yıl renklerine kattığı Olcan Adın, sarı kırmızılı formayı giyeceği için çok heyecanlı olduğunu söyledi. Olcan Adın, "Abilerimiz UEFA Kupası'nı kazandı, umarım biz de Şampiyonlar Ligi'ni kazanırız." dedi. Sarı-kırmızılı kulübün yeni ismi Olcan Adın, kulüp televizyonuna yaptığı açıklamada futbola başlamasında ailesinin etkisinin çok büyük olduğunu söyledi. Ailesinin futbolcu olmasını kendinden daha fazla istediklerini belirten Adın, "Sekiz yaşımda Balıkesirspor’un altyapısında başladım futbola. Başta arkadaşlarla kendi aramızda oynuyorduk. Ondan sonra gelişen süreçten Balıkesirspor’un altyapısında denemelere girdim. Altyapıdan başladıktan sonra belirli seviyelerde oynadım ama profesyonel olamadım. O zamandan bugüne kadar çok yol kat ettik." şeklinde konuştu. Futbolcu olmayı her şeyden fazla istediğini de belirten Olcan Adın, "Açıkçası başarılı bir öğrenci değildim. Benim ve ailemin hayatı tamamen futboldu. Futbolla doğdum, futbolla büyüdüm. Futbolcu olmayı çok istiyordum ve Allah da bana bugünleri nasip etti." diyerek, şöyle konuştu: "Bizim aile bağlarımız çok kuvvetli. Amcam, babam, abimler… Hep futbolun içindeyiz. 16 yaşında Kartalspor’a transfer olana kadar, hiç ailemden ayrı kalmamıştım. Ailem bana inanılmaz yardımcı olmuştu. Zor günler yaşadım ama bugünlere gelmem de onların çok büyük desteği var. Ailemin bendeki yeri çok ayrı. En büyük hayallerimden biri Galatasaray’da oynamaktı ve bunu başardığım için her anne – baba gibi ailem de benimle büyük gurur duydu. Galatasaray’a gelerek hem ailemin hayalini hem de kendi hayallerimi gerçekleştirdim." 'COUCERİO VE TOLUNAY KAFKAS’IN BENDE İNANILMAZ KATKILARI OLDU' -Türkiye'de adının duyulmasında etkili olduğuna inandığı Gaziantepspor serüveninin kendisi için sıkıntılı başladığını belirten Olcan Adın, "Gaziantepspor serüveni aslında benim için sıkıntılı başladı. Fenerbahçe’den ayrılma dönemim vardı ve o zaman Karşıyaka’da kiralıktım. Kampa katılacağız mı katılamayacağız mı diye sorunlar yaşadım." diyerek, şunları söyledi: "Gaziantepspor’a geldiğim sezonun ilk döneminde düzenli oynama şansı bulamamıştım. Ligin sonlarına doğru Portekizli teknik adam Coucerio geldi takımın başına. Aslında o zamanda fazla forma şansı bulamamıştım. Takımda kaliteli isimler vardı. Ancak o ara takımda bir sol bek sıkıntısı yaşanmıştı. Ben de genç takımlarda daha önce sol bekte oynamıştım. Hocam, bana 'sol bek oynar mısın?' diye sordu. Ben de daha önce oynamıştım dedim. Gaziantepspor’da başta sol bekte oynamaya başladım. Coucerio ve Tolunay Kafkas’ın bende inanılmaz katkıları oldu. İkisinin benim hayatımdaki yerleri ayrı. Gaziantep serüvenim biraz zorluklarla başlamıştı diyebilirim." Trabzonspor’da da zorluklar yaşadığını belirten Adın, "İlk başta alışma süreci olmuştu. Çünkü en yakın arkadaşlarım Burak ve Selçuk takımdan ayrılmışlardı. A- ma Trabzon’un bana olan katkısını hiçbir zaman inkar edemem. Daha başarılı olmamda en büyük etkenlerden biridir." diye konuştu. Olcan Adın şöyle devam etti: "Gaziantepspor’da gelişme sürecimi tamamladım, Trabzonspor’da ise en olgun dönemimi yaşadım. Trabzonspor’a katkı vermeye başlamıştım. Trabzonspor’da futbolu iyice öğrenmeye başladım diyebilirim. Ve orada gerçekten mutluydum, hiçbir zaman sıkıntı yaşamadım. Yönetim, hocalarımız ve taraftarlarla aram çok iyiydi. Şöyle söyleyebilirim; 'Karşılıklı anlaşarak, hem ben hem de onlar mutlu olarak Galatasaray’a transferim gerçekleşti.' Trabzonspor camiasına çok teşekkür ediyorum. Buraya kadar ulaşmamda onların çok büyük emeği var. Burak (Yılmaz) benim çok yakın arkadaşım. Antalyaspor’da da 18-19 yaşındayken birlikte oynamıştık, aynı takımda maceramız olmuştuk. Milli takımlarda zaten hep beraberdik. Tabii ki Burak’ın da hedefleri vardı, benim de kendime göre hedeflerim vardı. Hedeflerime her zaman ulaştığımı söyleyebilirim. İstediğim şekilde ulaştım. Tekrar aynı takımda olmak da mutluluk verici, bunu her zaman söylüyorum. En yakın arkadaşlarımla aynı takımda olmak, daha farklı bir durum, daha farklı bir duygu." Galatasaray'a transfer süreci ve gelişmelerden de bahseden Olcan Adın, "Biraz zor bir süreç oldu benim açımdan. Mancini ayrıldı, daha sonra yeni hoca geldi. Tabii ki futbolcu ister istemez düşünüyor, 'transfer olacak mıyım, olamayacak mıyım, neler olacak?' Çünkü çok istiyorsunuz bu takıma gelmeyi, tekrar eski arkadaşlarınızla beraber olmayı. Zor bir süreçti; ama benim adıma, Galatasaray adına mutlu bitti. O yüzden bir sıkıntı olmadı." ifadelerini kullandı. "Arkadaşlarımla yazın büyük bölümünde beraberdik. Aynı yerde tatil yapmıştık. Onlarla sürekli fikir alışverişinde bulunduk, onlar da sağolsun, gelmemi çok istemişlerdi." diyen Adın, şöyle konuştu: " 'İnşallah gelirsin' diyorlardı, sürekli nasihatlerde bulunuyorlardı, 'şöyle olur, şu kadar başarılar elde ederiz, şöyle gelişiriz, inanılmaz olur, çocukluktan beri beraberiz, yine aynı takımda bir araya geleceğiz, çok güzel zamanlar geçireceğiz, şampiyonluklar, mutluluklar yaşayacağız' diye. Bana tavsiyelerde bulunmuşlardı. Onların da buraya gelmemde, kararımı vermemde çok büyük katkıları oldu. Onlara da teşekkür ederim." Galatasaray'ın Roberto Mancini'nin yerine göreve getirdiği yine bir İtalyan olan Cesare Prandelli ile ilgili soruları da cevaplayan Olcan Adın, "Cesare Prandelli ile 14 günlük bir süredir beraberiz. Futbolcuya yaklaşımı, onlarla ilişkisi inanılmaz üst seviyede." diyerek, şöyle devam etti: "Ben daha önceki hocalarımla da bunları yaşamıştım. Ama yerli ve yabancı antrenörler arasında iletişim açısından çok farklar vardı; fakat Prandelli ile bu süreci çok çabuk atlattık. Her arkadaşımızla yakından ilgileniyor, özellikle gençlere özel bir ilgisi var. Bizlerden genç arkadaşlarımıza bir şeyler öğretmemizi istiyor. Bizim ona gösterdiğimiz saygıyı kendisinden görüyoruz. Bu çok önemli bizim için. Hocanız size her şekilde saygı duyuyor, her şeyde sizinle beraber olabileceğinizi gösteriyor. Biz onunla çalışmaktan ötürü çok mutluyuz. Bize öğretecekleri, bize katacakları tabii ki de tartışılmaz. İnşallah onunla da sezon sonunda mutlu sona ulaşacağız diye düşünüyorum." (CİHAN) SAYFA 16 n ve Fahrettin Alİzmir Metrosu’nun son etabı olan Poligo ir Büyükşehir rde İzm tay’da yolculu seferler başladı. İlk sefe dı. İzmir ulaşımının Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da var kan Kocaoğlu, Baş “en dar boğazını” geçtiklerini söyleyen doğru yürüyeceğiz. ’ye “Şimdi önümüzdeki yıllarda Narlıdere hattı açılacak. Oı bal Tor Ağustos ayında aksilik olmazsa ir’i gerçek anlamda radan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzm lı sistem aldık. Şu ray demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre nda bu rakam 130 anda 100 kilometre çalışıyor. Ağustos ayı acağımız tramvayla kilometreye çıkacak. 3 sene içinde yap u 153,5 kilometreye çıkacak” diye konuşt SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 28 Temmuz 2014 Pazartesi www.sondakikagazetesi.com METRO Bayramı İzmir Büyükşehir Belediyesi, 20 kilometrelik metro ağının son iki durağı olan Poligon ve Fahrettin Altay istasyonları, arife günü hizmete alarak İzmirlilere bayram sürprizi yaptı. Mart 2014 tarihinde Göztepe İstasyonu’nu açan Büyükşehir Belediyesi, bir süredir test sürüşlerinin yapıldığı son iki istasyonda da yolculu ön işletmeye başladı. Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarındaki metro seferlerinin ilk yolcusu Başkan Aziz Kocaoğlu oldu. Evka 3 İstasyonu’ndan metroya binen Başkan Aziz Kocaoğlu, Fahrettin Altay’a giden ilk yolculu seferi İzmirliler, ilçe belediye başkanları, meclis üyeleri ve basın mensupları ile birlikte gerçekleştirdi. 30 dakika süren yolculuk sonrası Fahrettin Altay İstasyonu’na ulaşan Başkan Kocaoğlu’nu İzmirliler coşkuyla karşıladı. İzmirlilere en güzel bayram hediyesini verdiklerini ifade eden Başkan Aziz Kocaoğlu, “2005 yılında temelini attığımız Üçyol-Üçkuyular Metro hattı bir çok sıkıntılar, üzüntüler yaşayarak, işi bırakan yüklenici firmalara rağmen devam ettirmeye çalıştık. Nihayet bugün, Arife günü yani Ramazan ayının son günü Ramazan Bayramı hediyesi olarak İzmirli hemşehrilerimizle birlikte ilk seferimizi yaptık. Saat 11.00’de Evka-3 İstasyonu’ndan çıktığımız yolculuk 30 dakika sonra Fahrettin Altay İstasyonu’nda bitti. Hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu. Kent ulaşımının “en dar boğazı” aşıldı Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarının devreye girmesiyle kent ulaşımının en önemli dar boğazının aşıldığını belirten Başkan Kocaoğlu, “Hatay Caddesi üzerinde ve bu bölgede yaşayan hemşehrilerimize 9,5 sene çok büyük sıkıntılar verdik, hepsinden özür diliyoruz. Elimizde olmayan nedenlerle oldu. Ama İzmir ulaşımının en dar boğazı geçilmiş oldu. Şimdi önümüzdeki yıllarda Narlıdere’ye doğru yürüyeceğiz. Ağustos ayında aksilik olmazsa Torbalı hattı açılacak. Oradan Selçuk’a, Bergama’ya derken İzmir’i gerçek anlamda demir ağlarla öreceğiz. Biz 11 kilometre raylı sistem aldık. Şu anda 100 kilometre çalışıyor. Ağustos ayında bu rakam 130 kilometreye çıkacak. 3 sene içinde yapacağımız 25 km tramvayla 153,5 kilometreye çıkacak. Ve sanıyorum yıl sonra Selçuk’a ve Narlıdere İstihkam’a uzanmış oluruz. Buca tramvayını bitirmiş oluruz. İnşallah Bergama’ya da uzanmış oluruz. Bizim dönemimizde ulaşımda dünyanın 100-150 yıl önce geçtiği raylı sistem hamlesini bizim belediye başkanlığımız döneminde hemen hemen tamamlama hedefini gerçekleştireceğiz. Çok teşekkür ediyorum” dedi. Kent içi toplu raylı sistem toplu taşımacılık alanına sürekli yatırımlar yapan İzmir Büyükşehir Belediyesi, ulaşım ağına Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarını da ilave ederek kentin doğu ve batı aksında üç aşamalı olarak planlanan projeleri tamamlamış oldu. Fahrettin Altay ve Poligon istasyonlarıyla İzmir Metrosu, 20 kilometre güzergahta 17 istasyonla hizmet vermeye başladı. Mayıs 2000 tarihinden hizmet vermeye başlayan Üçyol-Bornova güzergahının ardından Mart 2012 tarihinde Ege Üniversitesi Kampüs ve Evka 3 istasyonlarında aynı yılın Aralık ayında da Hatay ve İzmirspor istasyonlarında seferler başlamıştı Mart 2014 tarihinde Göztepe istasyonu devreye alan Büyükşehir Belediyesi kısa bir süre sonra Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarında da seferlere başladı. Son iki istasyonla birlikte İzmir Metro’su kentin doğusundan batısına 20 kilometrelik hat üzerinde 17 istasyonda hizmet vermeye başladı. 19 metre derinlikte 19 metre derinlikte kurulan Poligon İstasyonu peron, bilet holü ve ara kat olmak üzere toplam 3 kat- tan oluşuyor. Yol seviyesinden 4 yolcu girişi, 2 adet engelli asansörü, 12 yürüyen merdiven ve 16 adet turnike ile hizmet verecek Poligon İstasyonu aç-kapa yöntemiyle imal edildi. Bu yöntemle 100 cm kalınlığında ve 26 metre uzunluğunda diyafram duvarlarla yapı çevrelendi, döşemeler üst kattan aşağıya doğru inerek tamamlandı. Böylece yakındaki apartmanlar kazıdan etkilenmedi, alt katta çalışmalar sürerken yol seviyesinde trafiğin akması da sağlandı. Poligon İstasyonu’nun deniz seviyesinin altında kalan peron katında, 40 metro uzunluğunda 14 metre genişliğinde tünel imal edildi. Bu istasyonun inşaatı için 50 bin metreküp hafriyat yapıldı, 16 bin 500 metreküp beton, 1600 ton donatı malzemesi kullanıldı. En büyük istasyon ÜçyolFahrettin Altay güzergahındaki 5. ve son istasyon olan Fahrettin Altay, 11 bin 626 metrekare inşaat alanı ile en büyük istasyon olma özelliğine sahip. Peron, bilet holü ve ara kat olmak üzere üç katlı inşa edilen Fahrettin Altay İstasyonu’nda yol seviyesinde 5 adet yolcu girişi, iki adet engelli asansörü bulunuyor. Asansörlerin bilet holu ve peron katına kadar devamlılık gösterdiği İstasyonda 16 turnike ve 13 adet yürüyen merdiven ile yolculara hizmet verilecek. 22 metre derinlikteki istasyon, aç kapa yöntemine uygun olarak 122 adet panelden oluşan diyafram duvarlarla çevrili. İstasyon in- şaatında, 62 bin metreküp hafriyat yapıldı, 17 bin 500 metreküp beton ve 1700 ton donatı kullanıldı. Poligon ve Fahrettin Altay istasyonlarında raylar, balast kullanılmadan doğrudan betona sabitlenmek suretiyle monte edildi. Fahrettin Altay istasyonu ilerideki aşamada tramvay sistemi ile entegre olacak. Şu an için son istasyon olan F.Altay, sistemin Narlıdere yönüne uzamasıyla ara istasyon durumuna gelecek. Yolcu sayısı 8 kat arttı İzmir Metrosu’nda son 7 istasyonun hizmete girmesiyle kentin raylı sistem ulaşım ağı 100 kilometreye ulaştı. İZBAN, 80 kilometre hat uzunluğu, 32 istasyonuyla kentin kuzey ve güneyine; İzmir Metrosu ise 20 km üzerindeki 17 istasyonu ile doğu batı yönlerine uzanıyor. Her iki raylı sistem ulaşımı, Halkapınar ve Hilal aktarma istasyonlarıyla birbirine entegre oluyor ve yolcu sayıları günlük 500 bine ulaşıyor. İşletimin başladığı 2000 yılı Haziran ayında 660 bin 58 yolcu taşıyan İzmir Metrosu 2014 Haziran ayında 5 milyon 321 bin 437 yolcu taşıyarak 14 yılda yolcu sayısını 8 kat artırmaya başardı. Fahrettin Altay ve Poligon istasyonları, sisteme yeni yolcuların dahil olmasını sağlayacak. Her bir istasyonun yolcu sayılarını yüzde 5 artıracak etki yapması öngörülüyor. 28,5 km tramvay eklenecek İzmir Büyükşehir Belediyesinin ihalesini gerçekleştirdiği tramvay projesi de kentteki raylı sistem ulaşım ağını daha farklı güzergahlara taşıyacak önemli bir çalışma olacak. Yer teslimi yapılan Fahrettin Altay-Halkapınar tramvay güzergahı yaklaşık 13 kilometre olacak. 10 kilometrelik Karşıyaka Alaybey- Mavişehir güzergahı ve 5,5 kilometrelik Buca Şirinyer-Tınaztepe Kampus tramvay hattı projelerinin tamamlanmasıyla, İzmir raylı sistem ağına 28.5 km daha eklenmiş olacak. (HABER MERKEZİ)
© Copyright 2024 Paperzz