TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ HematoLog 2011: 1 • 1 Dr. Fatih Demirkan Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hematoloji Bilim Dalı, İzmir e-mail: [email protected] Tel: 0232 412 48 53 Anahtar Sözcükler Hematopoietik kök hücre nakli, major ABO uyuşmazlığı, minör ABO uyuşmazlığı ALLOJENEİK HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SIRASINDA ABO KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞININ SONUÇLARI VE YAPILMASI GEREKENLER ÖZET Hematopoietik kök hücre nakillerinin (HKHN) ortalama %40-50’sinde alıcı ve donör çiftleri arasında ABO uyumsuzluğu vardır. HKHN’de, ABO doku/kan grubu uyumluluğu organ nakli ile kıyaslandığında daha az öneme sahiptir. Major ABO uyumsuzluğunda (transplantların %20-25’i) alıcı ABO antikorları yeni yerleşen donör kök hücreleri tarafından üretilen eritrositlerin hemolizine neden olarak eritrosit engrafmanında gecikmeye neden olabilir. Major ABO uyumsuz transplantasyonlarında gelişebilecek diğer immunolojik temelli bir komplikasyon saf eritrosit hücre aplazisidir (SEHA). Minör uyumsuzluk (transplantların %20-25’i) durumunda donör B lenfositlerinin alıcı eritrositlerine karşı oluşturduğu izohemaglutininler transplanttan 2-4 hafta sonra gecikmiş hemolize neden olur. Başlangıç anidir ve hemoglobinde azalma çok fazla olabilir.İki yönlü uyumsuzlukda (transplantların %5’i), hem donör hem de alıcı birbirlerine karşı izoaglütininler geliştirir. Allojenik HKHN sırasında kan grubu serolojisinde oluşacak değişikliklerin ciddi sonuçları olabileceğinden kan ürünü transfüzyonları hasta ve donörle ABO /Rh uyumlu olacak şekilde yapılmalı, gerekli zamanlarda hastaların kan grubu (direkt ve karşıt), izohemaglütinin titreleri, direkt ve indirekt coombs testleri çalışılmalı ve bu testler klinik olarak yorumlanmalıdır. 115 116 HematoLog 2011: 1 • 1 GİRİŞ Kan grubu antijenlerinin (ABO, Rh, Jk vb.) genetik geçişi, dokularda mevcut olan human lökosit antijen (HLA) kompleksinden bağımsızdır ve tüm hematopoietik kök hücre nakillerinin (HKHN) ortalama %40-50’sinde alıcı ve donör çiftleri arasında ABO uyumsuzluğu vardır. Hematopoietik kök hücre naklinde, ABO doku/kan grubu uyumluluğu organ nakli ile kıyaslandığında daha az öneme sahiptir. ABO uyumsuzluğu HKHN’de zorluklar yaratmasına rağmen, miyeloid ve megakaryositik öncüllerin başarılı engrafmanına engel olmadığı gibi greft versus host hastalığı (GVHH) sıklığını da etkilemez (1). Üç grup ABO uyumsuzluğu vardır (Tablo 1) (1,2): 1. Major uyumsuzluk (transplantların %20-25’i): Alıcı plazma donör eritrosit antijenlerine karşı izohemaglütininler içerir (örneğin donör A grubu, alıcı O grubu). Bu antikorlar var olduğu sürece kök hücre transfüzyonunda ve sonrasında devam eden hemoliz söz konusudur. 2. Minör uyumsuzluk (transplantların %20-25’i): Donör B lenfositlerinin alıcı eritrositlerine karşı oluşturduğu izohemaglutininler (örneğin donör O grubu, alıcı A grubu) transplanttan 2-4 hafta sonra gecikmiş hemolize neden olur. 3. İki yönlü uyumsuzluk (transplantların %5’i): hem donör hem de alıcı birbirlerine karşı izoaglütininler geliştirir (örneğin donör A grubu, verici B grubu). Major ABO Uyumsuzluğu Hemolizin başlangıcı ve süresi, izohemaglütinin titresine ve kaybolma hızına ve hedef antijenin miktarına bağlıdır. Alıcının yüksek titrede ABO antikorları varsa graft ile birlikte verilen eritrositler intravasküler hemolize uğrayabilir. Tablo 1 • ABO Uyumsuzluğunda Klinik Tipler Uyumsuzluk Tipi Donör Alıcı Eritrosit Transfüyonu TDP/Trombosit Transfüzyonu Major uyumsuzluk A B AB AB AB O O O A B O O O A,O B,O A, AB B,AB AB AB AB Minör uyumsuzluk O O O A B A B AB AB AB O O O A,O B,O A,AB B,AB AB AB AB İki yönlü uyumsuzluk B A A B O O AB AB ALLOJENEİK HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SIRASINDA ABO KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞININ SONUÇLARI VE YAPILMASI GEREKENLER TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ Bu hızlı hemoliz, donör eritrositlerinden zengin kemik iliği kökenli kök hücreleri transfüzyonunda sık görülürken ortalama 8 cc eritrosit içeren periferik kan kök hücrelerinin (3) kullanıldığı modern kök hücre transplantasyonunda nadir görülür. Hasta kaynaklı izohemaglütininlerin kandan kaybolması tam bir miyeloablasyon yapıldığı durumda dahi haftaları bulmaktadır (5). Doğal oluşan antiA/B antikorları esas olarak IgM yapısında olmakla birlikte değişen oranlarda IgG de bulunabilir (6). Diğer kan gruplarında da nadiren oluşabilmesine rağmen O kan grubundaki şahıslar sıklıkla anti-A/B IgG üretebilirler. Alıcı IgG antikorları yeni yerleşen donör kök hücreleri tarafından üretilen eritrositlerin hemolizine neden olabilir. Worel ve arkadaşları miyeloablatif transplantasyon sonrası ABO uyumlu ve minör uyumsuz hastalarda %3 üzerinde retikülosit sayısını sırasıyla medyan 21 ve 22. günde fakat ABO major uyumsuz hastalarda 32. Günde saptamışlar ve 100. Güne kadar yapılan eritrosit transfüzyonlarının sayısını major ABO uyumsuzluğu olan hastalarda uyumlu olanlara göre 2 misli fazla bulmuşlardır (major 12, uyumlu 6, minör 8 ünite) (7). Major ABO uyumsuz transplantasyonlarında gelişebilecek diğer immunolojik temelli bir komplikasyon saf eritrosit hücre aplazisidir (SEHA). İzohemaglütinin sadece dolaşımdaki eritrositleri değil “eritroid koloni oluşturan birim “düzeyinde erken ilik öncüllerini de hedefleyebilir. İzoaglütinin oluşturan plazma hücreleri nihai olarak gelişimini tamamlamış ve bu yüzden nisbeten kemo/radyoterapiye dirençli hücrelerdir. Hazırlama rejiminden kurtulabilen plazma hücreleri kemik iliğindeki eritrosit prekürsörlerinin büyümelerinin inhibisyonundan sorumludur (2). Eritrosit engrafmanında gecikme olasılığı düşük yoğunluklu hazırlık rejimlerinde (DYHR) daha fazladır. DYHR ile tedavi edilen hastalarda eritrosit üretiminde 100 günü aşan gecikme bütün hastaların %60’ına ulaşabilir (8). DYHR uygulanan hastalarda, HKİN sonrası eritrosit üretimi otolog eritroid iyileşmeye bağlı olarak erken dönemde yeterli olabilir, ancak kimerik denge donör kaynaklı yöne kaymaya başlayınca nakil sonrası 2-4. aylarda otolog eritrosit üretimi azalır. DYHR’de kullanılan ilaçlar (fludarabin, siklofosfamid, melfalan ve düşük-doz radyasyon) miyeloablatif hazırlık rejimlerine göre alıcı B hücreleri ve plazma hücrelerinin daha uzun süre ile canlı kalmalarına izin verir (2). Karışık kimerizm döneminde bu hücreler alıcı tipinde izohemaglütinin üretmeye devam ederler. SEHA, yüksek doz hazırlık rejimi (YDHR) ile %5-16 oranında bildirilirken DYHR ile %6-50 oranında değişen oranlar verilmektedir (8). Bazı çalışmalar yalnız siklosporin veya siklosporinle beraber steroid içeren GVHH rejimlerinin, siklosporinle beraber metotreksat (MTX) ve mikofenolat mofetil (MMF) içeren rejimlere göre izoaglütinin sekresyonunun devam etmesine daha çok destek olabileceğini göstermiştir. T hücre aktivasyonu tek başına siklosporin tarafından engellenirse izoaglütinin üreten B hücreleri T hücre kontrolünden kaçabilmektedir(9). 117 118 HematoLog 2011: 1 • 1 Tablo 2 • Major ABO Uyumsuz Hematopoietik Kök Hücre Transplantasyonunda Teknikler Anti-donör antikorların kaldırılması • Plazma değişimi • Ex vivo kolon immünoadsorpsiyon • ABO uyumsuz eritrositler ile in vivo adsorpsiyon • ABO uyumsuz taze donmuş plazma ile in vivo adsorpsiyon Eritrositlerin transplant ürününden kaldırılması • Gravite ile çöktürme • Santrifüj • Ficoll-Hypaque • Devamlı akım hücre ayırıcısı Akut GVHH gelişmesi ise muhtemelen greft-versus-plazma hücresi etkisi ile izohemaglütininlerin klerensini hızlandırmaktadır (10). Minör ABO Uyumsuzluğu Minör ABO uyumsuzluğunda hemoliz kök hücreleri kontamine eden canlı B lenfositleri tarafından tarafından üretilen yeni izoaglütininler aracılığı ile olur (yolcu lenfosit sendromu/YLS). Greftin B hücre içeriğine bağlı olarak insidansı artar; bundan dolayı ilik greftlerine göre 10 misli fazla CD10 ve CD20 hücre içeren periferik kan hematopoietik hücre ürünleri ile daha sık hemoliz beklenebilir (11). Bunun dışında SEHA için belirtilen non-miyeloablatif hazırlık rejimlerinde, GVHH için verilen anti-B hücre tedavisinin yetersiz kalması gibi risk faktörleri minör ABO uyumsuzluğuna bağlı hemoliz gelişimi için de geçerlidir. YLS, anti-A ve anti-B salgılayan plazma hücreleri ile olur. Hemoliz transplantasyondan 7-15 gün sonra başlar, başlangıç anidir ve hemoglobinde azalma çok fazla olabilir. Hemoliz 10 günden az devam etmeye meyillidir ve destekleyici tedavi yapılır. ABO antijenleri en sık rastlanan hedef olmasına rağmen Rh, Jka, Kidd ve Lewis grup antijenlerine karşı da antikor gelişebilir (2). Minör ABO uyumsuzluğunda hemoliz insidansı kemik iliği transplantları için %5-10 iken, periferik kan kök hücre transplantlarında bu oran %33’e kadar çıkabilir. Umbilikal kord kanı (UKK) transplantasyonunda, ABO antijenlerine maruz kalmamış saf UKK B lenfositlerinin izohemaglütinin geliştirmediği görülmüştür (12). Ayırıcı Tanı Trombotik mikroanjiopati (TM), trombotik trombositopenik purpura veya hemolitik üremik sendroma benzeyen renal,nörolojik fonksiyon bozukluğu ve trombositopeni klinik bulguları ile kendini gösteren “Coombs negatif hemoliz sendromlarını” tanımlar. Endotel yapısına yüksek doz kemoterapi, radyasyon, siklosporin, takrolimus ve sirolimus gibi kalsinörin inhibitörleri ve akut GVHH’da salgılanan sitokinler ile hasar verilmesi, patogenezde başlangıç mekanizması olarak görülür. Erişkin allojeneik KHN’de medyan başlangıç za- ALLOJENEİK HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SIRASINDA ABO KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞININ SONUÇLARI VE YAPILMASI GEREKENLER ABO Uyumsuzluğunda Tedavi Öncelikle alıcı ve vericinin izohemaglütinin titreleri transplant öncesi çalışılmalıdır. Major ABO uyumsuzluğunda akut hemoliz, alıcının plazmasından anti-donör A/B antikorlarının temizlenmesi veya üründen eritrosit deplesyonu ile önlenebilir (Tablo 2). Kemik iliği kök hücre ürününde eritrosit hacmi çok fazla olduğundan (1 ünite kana eşit veya daha fazla) çok ciddi hemoliz olabilir ve eritrositler herhangi bir yöntemle uzaklaştırılmalıdır (13). Aferez ile kök hücre ürünü toplanırken uyumsuz eritrosit miktarını azaltmak için aferez işlemi sırasında hematokrit %2’den az tutulmalıdır. Major ABO uyumsuzluğu yoksa hematopoietik hücre ürününü artırabilmek için aferez ürününde hematokrit artırılabilir. Aferez cihazları nadiren hematokriti %4’ün üzerine çıkarabilirler. Eğer alıcıda izoaglütinin titresi 1:128 veya üzerinde ise titreyi 1:16 ve altına (tercihen 1:2) indirebilmek için alıcının plazması, donör kan grubundan taze donmuş plazma ile plazma değişimine tabi tutulur. Aynı amaçla immünadsorpsiyon kolonu da kullanılabilir. İn vivo antikor adsorpsiyonu miyeloablatif hazırlama rejiminden 3 gün önce, 1 ünite ABO uyumsuz donör tipinde eritrosit süspansiyonunun 12 saatlik bir süre içinde kortikosteroid, kristaloid sıvı yüklemesi, mannitol ve furosemid ile diürez önlemleri ile verilmesi ile yapılır. İşlem tolere edilse de hastaların çoğunda ateş, kasılmalar ve bel ağrısı olur ve hemoglobiürinin olması aşikar hemolize işaret eder. Bu işlem, maliyet etkin olmasına karşın hemolitik transfüzyon TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ manı 47 gün olarak belirtilmesine rağmen sirolimus ve tacrolimus kombinasyonu alan hastalarda 25 güne kadar inebildiği görülmüştür. Bir derlemede insidansı % 8.2 olarak bildirilmiştir. Eşzamanlı olarak, periferik yaymada eritrosit fragmantasyonu ve büyük büyütmede ≥2 şistosit görülmesi, serum LDH düzeyinde artış, başka sebeple açıklanamayan renal ve/veya nörolojik fonksiyon bozukluğunun ortaya çıkması ve direkt ve endirekt coombs testlerinin negatif olması hemoliz etyolojisinin immün değil, trombotik olabileceğini düşündürmelidir. Trombositopeni bu tanıdaki hastalarda yaygın olmasına rağmen, post transplant 3-4 aylık dönemde trombositopeni birçok sebepten dolayı görülebileceği için tanı kriterleri arasında sayılmamaktadır (2). ABO uyumsuzluğundan kaynaklanmayan direkt coombs pozitif otoimmün hemolitik anemi (OHA), transplantasyon sonrası 2 ay-3yıllık dönemde ortaya çıkabilir. Elüsyon ve adsorpsiyon testlerinin sonuçları konvansiyonel OHA’den farklı değildir; sıcak (immunoglobulin G) panaglütinin, soğuk (immunoglobulin M) aglütinin veya diğer kan grup antijenleri için serolojik spesifitesi olan bir antikor bulunabilir. Geç görülen OHA’nin T hücreden arındırılmış transplantasyonlarda daha sık görüldüğü ve sağkalım üzerine olumsuz bir etkisi olduğu kabul edilir. T hücre fonksiyon bozukluğu, B hücre regülasyonunu bozabilir. OHA, hastalık nüksünden önce ortaya çıkan öncü bir klinik tablo da olabilir (13). 119 120 HematoLog 2011: 1 • 1 reaksiyonu riski taşıması nedeniyle izoaglütinin titresi daha düşük olan alıcılarda (1:16 ve üstü) az sayıda merkez tarafından tercih edilmektedir (14). Hücresel olmayan A ve B antijeni kaynağı olarak donör tipinde TDP infüzyonu ile de aglütinin titresi düşürülmeye çalışılabilir(15). Major ABO uyumsuzluğu olan hastalarda izohemaglütinin titreleri kayboluncaya kadar ayda en az 2 kere tekrarlanmalı ve transfüzyon gereksinimi artarsa hastanın iliği SEHA yönünden değerlendirilmelidir. SEHA, HKHN sonrası görülen en ağır hemolitik reaksiyondur. Eritrosit üretimi genellikle dolaşımdaki aglütininler ortadan kalktıktan 3-4 hafta sonra normale dönmeye başlar. Ancak 5 yılın üstünde transfüzyona bağımlı olan hastalar da bildirilmiştir. Vakaların çoğunluğunda immünsupresyonun azaltılması hemaglutinin yapımını da azaltır. Daha refrakter vakalarda plazma değişimi veya ritüksimab kullanımı ile başarı elde edilmiştir. Nadiren tam donör kimerizmini elde etmek ve izoaglütinin yapımını yok etmek için donör lenfosit infüzyonları da kullanılmıştır (2,13). Minör ABO uyumsuzluğunda, kök hücre ürününde aglütinin titresi 1:128 ve üzerinde ise ürünün plazma hacmi azaltılabilir. YLS’na bağlı olan hemoliz transplantasyon sonrası 1. haftanın sonunda veya 2. Haftada başlar; alıcı eritrositleri hemolizle azalıp yerini transfüzyon yapılan eritrositler alınca hafifler. Bazı hastalarda hemoliz, serolojik ABO uyumsuzluğunu aşacak ölçüde ağır olabilir. Bu durumda transfüzyon yapılan eritrositlerin de hemolizi söz konusudur (eşlik eden hemoliz). Hemoliz riskinin olduğu dönemde donör eritrositleri ile (sıklıkla O grubu) hemoglobin düzeyi yüksek tutulmalı ve kontrol amacı ile 2-3 günde bir direkt coombs testi istenmelidir. Profilaktik olarak eritrosit değişiminin yapılmasının faydası gösterilememiştir; ancak hemoliz başladıktan sonra renal yetmezlik gibi komplikasyonlara neden olan “eşlik eden hemoliz”de varsa tedavi amacı ile uygulanabilir. Kontrol altına alınmakta zorlukla karşılaşılan hemolizlerde ritüksimab veya tek dozluk metotreksat tedavileri ile sonuç alınabilmiştir (13,16). ABO Uyumsuz Kök Hücre Nakli, Kan Grubu Belirlenmesi ve Transfüzyon Eritrosit (kan grubu) kimerizmi HKHN’nin intrensek bir özelliğidir. Kan merkezleri alıcı ve vericinin ABO-özdeş olup olmamasına bağlı olarak değişen oranlarda ABO gruplama uyumsuzlukları (direkt-forward ve karşıt-reverse gruplama uyumsuzlukları) veya karışık-alan (mixed field) aglütinasyon reaksiyonları ile karşılaşırlar. Pek çok miyeloablatif olmayan ve T hücreden yoksun transplant alıcıları nötrofil toparlanmasından sonra da uzun bir süre mikrokimerik durumda kalırlar. Hastada alıcı kaynaklı anti-eritrosit antikorların kaybolmasıyla birlikte tam donör kimerizmi elde edildiğinde, donörün ABO tiplemesine uygun kan ürünlerinin kullanımı uygundur. ABO-özdeş olmayan allojeneik hematopoietik hücre engrafmanı sonrası, bu hastalar alıcı tipte Eritrosit azaltılması Anti-alıcı antikorlar >1:128 ise plazma azaltılması Eritrosit azaltılması ve anti-alıcı antikorlar >1:128 ise plazma azaltılması Major (Transfüze edilen eritrositlerin hemolizi ve eritrosit engrafmanında gecikme) Minör (Donör plazmasındaki izoglütininler veya YLS nedenli hemoliz) İki yönlü (major+minör kliniği) Deneysel: O grubu eritrositler ile eritrosit değişimi Anti-donör antikorlar >1:128 ise plazma veya albümin ile plazma değişimi Terapötik Aferez Anti-donör aglütininler kayboluncaya kadar O grubu Donör grubu veya O grubu Alıcı grubu veya O grubu; anti-donör hemaglütininler kayboluncaya kadar Eritrosit Transfüzyonu (HKHN Başlangıcından İtibaren) Major+minör uyumsuzluk için yapılan önerilerin tümü Hemoliz bulgusu varsa retikülosit, LDH ,DAT IgG/ C3d, elüatta anti-A/B, diğer kan grubu antijenlerine karşı antikorlar için IAT, transplant sonrası 7. günden itibaren hgb, DAT IgG/ C3d, IAT, retikülosit , 15.günden itibaren direkt ve karşıt kan grubu takibi Hemoliz bulgusu varsa retikülosit, LDH, DAT IgG/ C3d, elüatta anti-A/B, diğer kan grubu antijenlerine karşı antikorlar için IAT; postransplant 15. günden itibaren hgb, retikülosit, direkt ve karşıt kan grubu, alıcı izoaglütinin titreleri takibi HKHN Sonrası Laboratuvar Lestleri TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ LDH: laktat dehidrogenaz, DAT: Direkt antiglobulin test, IAT: İndirekt antiglobulin test, hgb: hemoglobin, YLS: yolcu lenfosit sendromu Kök Hücre Ürünü İşlemi ABO Uyumsuzluğu ve Klinik Tablo 3 • ABO Uyumsuz Nakillerde Uygulanan Standart İşlemler ve Transfüzyon İlkeleri ALLOJENEİK HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SIRASINDA ABO KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞININ SONUÇLARI VE YAPILMASI GEREKENLER 121 122 HematoLog 2011: 1 • 1 ABO-grup eritrositleri için gözlemlenmelidirler. Karışık eritrosit kimerizminin tekrar ortaya çıkması, (dolaşımdaki eritrositlerin karışık-alan donör ve alıcı ABO grupları olarak tiplenmesi) gerçekleşmesi yakın bir hastalık nüksüne veya greft yetersizliğine işaret edebilir (13). Transplant öncesi alıcının ve donörün bütün eritrosit antijen profili çıkarılabilir. Bu şekilde ABO uyumlu transplantlarda bile alıcının post-transplant antijen profili, pre-transplant profili ve donör profili ile karşılaştırılarak eritropoezin kaynağı (donör veya alıcı) hakkında yorum yapılabilir (17). Transplantasyon gününden itibaren major ABO uyumsuzluğunda alıcı tipinde, minör ABO uyumsuzluğunda donör tipinde eritrosit transfüzyonu yapılır (tablo 1). Ancak pratikte çoğu merkez hastaya uyumsuz kan ürünü vermemeyi garanti altına almak için major veya minör bütün ABO uyumsuzluklarında, hastada donör kan grubu belirinceye kadar O grubu eritrosit transfüzyonu yapmaktadır. DYHR verilen hastalarda anti-donör aglütinin yapımı daha uzun devam ettiğinden ve minör ABO uyumsuzluğunda YLS nedeniyle şiddetli hemoliz riski daha fazla olduğundan (18), bazı merkezler bütün ABO-uyumsuz alıcılarda (major, minör ve iki yönlü) henüz hazırlık rejiminin başlangıcında O grubu eritrosit transfüzyonuna başlayarak HKHN süresince, donör tipinde eritropoez tamamen gerçekleşinceye kadar devam etmektedirler (17). Minör ABO uyumsuzluğunda temelde anti-alıcı izoaglütininlerin transferi söz konusu olmakla birlikte, eritrosit süspansiyonları çok az plazma içerecek şekilde ek solüsyon içinde (saline, adenin, glukoz, mannitol) hazırlanıyorsa plazma azaltılması gerekli değildir (17). Hastalık nüksü halinde (karışık-alan reaksiyonları görüldüğünde) minör ABO uyumsuzluğunda donör grubu eritrositler verilmeye devam edilebilir, fakat major ABO uyumsuzluğunda alıcı anti-A ve B antikorları (karşıt gruplamada belirleneceği gibi) donör grubundan yapılacak eritrositleri hemolize uğratacağından alıcı grubundan eritrosit transfüzyonları yapılmalıdır (13,17). ABO uyumsuz HKHN alıcılarında en sık ihtiyaç duyulan plazma, AB grubudur (universal donör) (Tablo 1). Ancak kan donörlerinin ancak %4’ü AB grubundan olduğu için kan bankaları fazla miktarda veya uzun süreli AB grubu plazma ve trombosit süspansiyonları sağlamakta güçlük çekerler. Donör ve alıcı ile uyumlu bir trombosit süspansiyonu bulunamıyorsa ve serolojik ve klinik bulgular donör kaynaklı anti-A ve B’nin sebep olduğu bir hemolizi gösteriyorsa trombosit komponentleri %0.9 serum fizyolojik içinde yıkanabilir (19). Trombosit süspansiyonlarının hemaglütinin titreleri ölçülerek nisbeten düşük bulunuyorsa (<1:32) volüm azaltılması veya yıkama gereksiz olabilir. Ancak ciddi kanaması olan hastalarda öncelik trombosit sayısını mümkün olduğunca çabuk yükseltmektir. ALLOJENEİK HEMATOPOİETİK KÖK HÜCRE NAKLİ SIRASINDA ABO KAN GRUBU UYUŞMAZLIĞININ SONUÇLARI VE YAPILMASI GEREKENLER Allojenik HKHN, donör ve alıcı arasında kan grubu özdeşliği gerektirmediğinden, kan grubu serolojisinde oluşacak değişikliklerin ciddi sonuçları olabilecektir. Hasta ve donörle ABO /Rh uyumlu olacak şekilde kan ürünü transfüzyonlarını yönetecek spesifik kılavuzlar her kan merkezi tarafından yapılmalıdır. Bu kılavuzlar hastaların kan grubu (direkt ve karşıt), izohemaglütinin titreleri, direkt ve indirekt coombs testlerinin ne zaman çalışılacağını ve bu testlerin klinik yorumlarını da içermelidir. Tablo 3’de ABO uyumsuz HKHN’de uygulanan standart işlemler ve transfüzyon ilkeleri özetlenmiştir. Kaynaklar 1. Erker CG, Steins MB, Fischer RJ, et al. The influence of blood group differences in allogeneic hematopoietic peripheral blood progenitor cell transplantation. Transfusion 2005; 45:1382–1390. 2. Appelbaum, S. J. Forman, R. S. Negrin and K. G. Blume Thomas’ Hematopoietic Cell Transplantation: Stem Cell Transplantation4th Edition. Edited by F. R.© 2004 Blackwell Publishing Ltd. ISBN: 978-1-405-15348-5 3. Stroncek DF, Clay ME, Smith J, et al. Composition of peripheral blood progenitor cell components collected from healthy donors. Transfusion 1997; 37:411–417. 4. Worel N, Kalhs P. ABO incompatible allogeneic hematopoietic stem cell transplantation. Hematologica 2008; 93(11):1605-6. 5. van Tol MJ, Gerritsen EJ, de Lange GG, et al. The origin of IgG production and homogeneous IgG components after allogeneic bone marrow transplantation.Blood 1996; 87:818–826. 6. Stussi G, Huggel K, Lutz HU, et al. Isotype-specific detection of ABO blood group antibodies using a novel flow- cytometric method. Br J Haematol 2005;130:954– 63. 7. Worel N, Greinix HT, Schneider B et al. Regeneration of erythropoiesis after related and unrelated donor BMT or peripheral blood HPC transplantation:a major ABO mismatch means problems.Transfusion 2000; 40: 543–50. 8. Bolan C, Leitman S, Griffi th L et al. Delayed donor red cell chimerism and pure red cell aplasia following major ABO-incompatible nonmyeloablative hematopoietic stem cell transplantation. Blood 2001; 98: 1687–94. 9. Peggs K, Morris E, Kottaridis P et al. Outcome of major ABO-incompatible nonmyeloablative hematopoietic stem cell transplantation may be influenced by conditioning regimen. Blood 2002; 99:4642–3. 10. Mielcarek M, Leisenring W, Torok-Storb B, Storb R. Graftversus-host disease and donor-directed hemagglutinin titers after AB0-mismatched related and unrelated marrow allografts: evidence for a graft-versus-plasma cell effect. Blood 2000;96:1150-6. 11. Bornhauser M, Ordemann R, Paaz U et al. Rapid engraftment after allogeneic ABOincompatible peripheral blood progenitor cell transplantation complicated by severe hemolysis. Bone Marrow Transplant 1997; 19: 295–7. 12. Snell M, Chau C, Hendrix D et al. Lack of isohemagglutinin production following minor ABO incompatible unrelated HLA mismatched umbilical cord blood transplantation. Bone Marrow Transplant 2006; 38: 135–40. TÜRK HEMATOLOJİ DERNEĞİ SONUÇ 123 124 HematoLog 2011: 1 • 1 13. Gajewski JL, Johnson VV, Sandler SG, Sayegh A, Klumpp TR: A review of transfusion practice before, during, and after hematopoietic progenitor cell transplantation. Blood 2008; 112:3036–3047. 14. Stussi G, Halter J, Bucheli E, Valli PV, Seebach L, Gmur J, GratwohlA, Schanz U, Passweg JR, Seebach JD: Prevention of pure red cell aplasia after major or bidirectional ABO blood groupincompatible hematopoietic stem cell transplantation by pretransplant reduction of host anti-donor isoagglutinins. Haematologica 2009; 94:239–248. 15. Webb IJ, Soiffer RJ, Anderson JW et al. In vivo adsorption of isohemagglutinins with fresh frozen plasma in major ABO-incompatible bone marrow transplantation. Biol Blood Marrow Transplant 1997; 3: 267–72. 16. Stussi G, Halter J, Schanz U, Seebach JD. ABO-histo blood group incompatibility in hematopoietic stem cell and solid organ transplantation.Transfus Apher Sci 2006; 35:59–69. 17. Worel N, Panzer S, Reesink HW et al. Transfusion policy in ABO-incompatible allogeneic stem cell transplantation Vox Sang 2010; 98:455–467. 18. Worel N, Greinix HT, Keil F, Mitterbauer M, Lechner K, FischerG, Mayr W, Hocker P, Kalhs P: Severe immune hemolysis after minor ABO-mismatched allogeneic peripheral blood progenitor cell transplantation occurs more frequently after nonmyeloablative than myeloablative conditioning. Transfusion 2002;42:1293–1301. 19. Schoenfeld H, Spies C, Jakob C. Volume reduced platelet concentrates. Curr Hematol Rep. 2006;5:82-88.
© Copyright 2024 Paperzz