151. Sayımız (Tümü)

SINIRLARI KALDIRDIK
MUHASEBE & FİNANS YÖNETİMİNDE FULL MODÜL
HarmonyERP
MUHASEBE & FİNANS YÖNETİMİ PROGRAMI
0
5
7
V
+ KD
Muhasebe & Finans Yönetiminde
..
. . . . ..
Aradığınız Herşey Tek Bir Programda
Sınırsız Kullanıcı
Kullanıcı Yetkilendirme
Tüm Ekranları Excel’e Aktarma
Sınırsız Terminal Tanımlama
Geniş - Detaylı Raporlama
- MUHASEBE & FİNANS YÖNETİMİ
- Muhasebe
- Fatura
- İrsaliye
- Cari
- Stok
- Kasa
- Banka
- Çek & Senet
- SATINALMA
- Satıcı (Tedarikçi) Kartları
- Teklifler / Birim Fiyat Listesi
- Bağımsız Satınalma Talepleri
- Satınalma Sipariş Açma
- Satınalma Kabul - İrsaliye İşlemleri
- Raporlar
KURUMSAL YAZILIM
Duaçınar Mahallesi Ören Sok No: 9 Yıldırım/BURSA
Tel : (0224) 327 37 54 | GSM : (0555) 615 30 17
www.harmonyerp.net | [email protected]
SQL veritabanı
Sınırsız Döviz Cinsi
Kısayol tuşları
-SATIŞ
- Müşteri Firma Kartları
- Müşteri Teklifleri
- Müşteri Siparişleri
- Sevk Emri
- Sevk İşlemleri
- Satış İadeleri
- Raporlar
-STOK KONTROL
- Stok Kartı
- Stok Hareketleri
- Stok Transferleri
- Raporlar
- ERP MAIL
- ERP Mail
- ERP Mail Uyarı Sistemi
www.kurumsalyazilim.com
için d e k i l e r
İÇİNDE KİLE R
9 Türkiye’de madencilik gerçeği ve SOMA
12 Mesleki sorunlar ve yeni torba yasa
14 ‘Sanat’a
13 ‘İngilizce’ zamanı!
mali müşavir imzası
14 ‘Sanat’a mali müşavir imzası
16 SGK’dan ‘Bugün git yarın gel’ mantığına projeli çözüm!
18 9. Türkiye Muhasebe Forumu’nun ardından
20 Kurum Kazancı, Gelir Vergisi’nin konusuna giren
gelir unsurlarından oluşur
22 “Koşullar aynı ise uygulanan fiyatlar farklı olmamalı”
24 BSMMMO’dan performans değerlendirmesi
18 9. Türkiye Muhasebe
25 Akademik Odalar’dan Kızılay’a destek
Forumu’nun ardından
26 Muhasebe ve finansman camiası Bursa’da buluştu
HABER
27 Sınav stresinden uzak keyifli bir gün
28 Yalan beyanda bulunmuş sayılırsınız!
30 Myrleia Antik Kenti’ne sahip çıkıyoruz
31 TÜİK personeline ‘form’ bilgilendirmesi
32 Sigortalı bildirimi tek işlemde yapılsın
33 KOSGEB teşviklerine mesleki alanımız da
dahil edilmeli
20 Kurum Kazancı, Gelir
34 Bu mesleği nasıl öğrenirim’in hesabını yapın!
Vergisi’nin konusuna giren
gelir unsurlarından oluşur
36 BSMMMO’da Teknoloji Günleri
38 STK’ların belediye faaliyet raporlarından beklentileri
39 Finansal tablolar analizi
40 ‘1 Mayıs’ta alanlardaydık
42 Doğu ve Güneydoğu SMMM Odaları platform
toplantısında buluştu
44 Nakit akış tablosu kafa yapısını gösterir
45 Huzurevinde sanat dolu bir gün
25 Akademik Odalar’dan
BURSA SERBEST MUHASEBECİ MALİ MÜŞAVİRLER ODASI YAYINIDIR.
Kızılay’a destek
4
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
HABER
46 Şarkılar SOMA için
50 Voleybolda şampiyon TTK
52 Keyifli bir Kapadokya molası
54 İdrar yolu enfeksiyonları böbrek sağlığını tehdit ediyor
56 Akademik Odaların ‘bowling’ yarışı
57 KÜLTÜR & SANAT
58 Emek ve Dayanışma Günü 1 Mayıs İşçi Bayramı
26 Muhasebe ve finansman
camiası Bursa’da buluştu
60 Kurallar ders olmalı
62 Soma Ağlıyor...
64 Malullük aylığı bağlananların tekrar çalışıp
ME VZUAT
çalışamayacağı
66 Temel Haklar ve Özgürlükler Bağlamında İşçi
Haklarından Çalışma Hayatına İlişkin Gelişmeler - 2
71 Stajyer olmak demek
72 Fazla çalışma ve genel tatil
74 KDV Genel Uygulama Tebliği İle
34 Bu mesleği nasıl öğrenirim’in
hesabını yapın!
Getirilen Yenilikler
78 Sahte ve Muhteviyat İtibariyle mevzuat Yanıltıcı Belge
Düzenleme ve Kullanma Fiilinde İspat Yükü - 1
YENİ ÜYELER
MEVZUAT DEĞİŞİKLİKLERİ
İDARE KARARLARI
YARGI KARARLARI
SORU CEVAP
PRATİK BİLGİLER
VEFATLAR
MAKALELERİN SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR
40 ‘1 Mayıs’ta
alanlardaydık
46 Şarkılar
SOMA için
başkan’dan
Unutursak
kalbimiz kurusun
“Bir ülkede vakitsiz ölümler kanıksanmaya başladığında, yaşamın hiçbir
değeri kalmaz. Yaşamın değerinin kalmadığı bir yer ise asla ülke olmaz…”
Ahmet Ümit
Soma’da maden ocağında meydana gelen facia, bir iş kazası
değildir. Orada göz göre göre bir katliam yaşanmıştır. Artık
Türkiye’de çalışma şartlarının yeniden sorgulanması ve yapılanması gerekiyor. Sorumlular mutlaka hukuk önünde ağır bir
şekilde cezalandırılmalı ve artık kimse kâr hırsı uğruna insan
hayatını hiçe sayamayacağını anlamalıdır.
İSMMMO’nun, “6311 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’nun
Uygulanmasına Yönelik Sorunlar ve Çözüm Önerileri” adlı
raporunda, yasanın daha sosyal ve uygulanabilir olması için
yasal düzenlemede 4, uygulamada ise 7 önemli soruna vurgu
yapıldığı görülmüştür.
Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ
Bursa SMMMO Başkanı
Rapor kanun yapıcı ve uygulayıcılara sunuldu. Bugün,
Türkiye’de tablo çok kötü. Sosyal Güvenlik Kurumu’nun son
istatistiklerine göre; Türkiye’de yılda 69 bin 227 iş kazası yaşanıyor ve 697 meslek hastalığı tespit edilmiş. İş kazalarının
bin 700’ü, meslek hastalıklarının ise 10’u ölümle sonuçlanıyor.
Bir önceki yıla göre meydana gelen iş kazalarında yüzde 10,
meslek hastalığı sayısında ise yüzde 31 artış var. İş kazası
kavramı, yasalarda var diyerek iş kazasını normalleştirmeye
çalışmak, sıradan bir şeymiş gibi sunmak çok tehlikeli. Hele
hele ölüm bu mesleğin kaderinde var demek, insan hayatını
[email protected]
6
BBilanço
paraya tahvil etmekte bir beis görmeyen patronların ekmeğine
yağ sürmektir. Böyle bir anlayış kabul edilemez. İnsan hayatı
her şeyden ama her şeyden değerlidir.
Bugüne kadar yaşanan ve Soma’daki dramatik ölümlerle zirve
yapan iş kazalarının temelinde özelleştirme ve taşeronlaştırma
politikalarının da önemli etkisi olduğu bir gerçektir. Bu zihniyetin artık değişmesi gerekir.
Soma’daki maden ocakları hakkında bundan birkaç ay önce
araştırma yapılması için TBMM’de soru önergesi verildiğine
dikkat çekmek isterim. Buna duyarsız kalınmasının ise kabul
edilebilir bir yaklaşım olamayacağı bir gerçektir.
YIL 16 SAYI 151
Bursa SMMM Odası Adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni
AHMET HİKMET SÖNMEZ
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
SABİHA IŞIK
Yürütme Kurulu
Ahmet Hikmet SÖNMEZ
Ömer İŞÇİ
Sabiha IŞIK
Ali ÇEVDİR
Failler bellidir. Tüm Türkiye gibi, sorumluların açıklanmasını,
cezalandırılmasını ve hızla, tüm ciddiyetiyle istifa mekanizmaları dâhil kamuoyunu rahatlatacak sorumlu adımların hayata
geçirilmesini istiyoruz, bekliyoruz.
Editör
Berhan SONER
Mevzuat Yazı Kurulu
Prof. Dr. Mehmet YÜCE, Prof. Dr. Sait KAYGUSUZ
Prof Dr. Adnan GERÇEK, Yrd. Doç. Dr. Şükrü DOKUR,
Öğr. Gör. Adem YILDIRIM
Soma utancımızdır. Yeni Türkiye düzeninin bir sonucu, insan
hayatının hiçe sayıldığının bir kanıtıdır.
Armutçuk’ta, Kozlu’da, Bartın’ın Amasra ilçesinde, Amasya
Yeni Çeltik’te, Yozgat’ın Sorgun ilçesinde, Karaman’ın Ermenek ilçesinde, Kastamonu Küre’de, Balıkesir Dursunbey’de,
Bursa Mustafakemalpaşa’da… Son olarak da ‘Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı ile sonuçlanan iş ve madencilik kazası’ olarak kayıtlara geçen 301 madencinin hayatını
kaybettiği Soma’yı, madencilerimizin hazin sonunu, ailelerinin
çaresizliğini unutursak kalbimiz kurusun…
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu
Smmm.Mustafa AKINCI, Smmm.Özer TURAN, Smmm.Pınar KAP
Smmm.Recep YILMAZ, Smmm.Aylin KARAKUŞ, Smmm.Ahmet YAŞAR
Sm.Ali ERDOĞAN, Smmm.Ayşenur Güngör MUTLU, Smmm.Emir ES,
Smmm.Ersel GÖNÜL, Smmm.Fatih USLU, Smmm.Hakan YALVAN,
Smmm.Hamdi LİMAN, Smmm.Hızır BUDAK, Smmm.Hüseyin BURHAN,
Sm.İsmet KAYNAK, Smmm.Mesut Serhat YURDAOR,
Smmm.Metin TAŞTEKİN, Smmm.Muhammed Metin UYGUR
Smmm.Murat YEŞİLKIR, Smmm.Nalan YILDIZ BAYSAL,
Smmm.Nuay KAYA, Smmm.Recep GÜLEÇYÜZ,
Smmm.Samet DEMİRTAŞ, Smmm.Tülin DEMİRCİ,
Smmm.Ümmügül KÜÇÜKGÜL, Smmm.Zeki AYTEKİN
Basın ve Halkla İlişkiler Sorumlusu
Sinem ATASEVER
Tasarım ve Yayın Sorumlusu
Nazlı ÖZCAN
Matbaa
SALMAT BASIM / 0 312 341 10 20
Dağıtım
SEÇ KURYE / 0 224 225 61 42
İKİ AYDA BİR YAYINLANIR.
YÖNETİM YERİ VE YAZIŞMA ADRESİ
BURSA SMMM ODASI
BAOB Yerleşkesi Odunluk Mh. Akademi Cd.
No: 8 (Carrefour Arkası) Nilüfer / BURSA
TEL : 444 16 44
FAKS : (0 224) 451 19 19
www.bursa-smmmo.org.tr
e-mail: [email protected]
Basım Tarihi: 23/06/2014
7
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
BURSA SMMM ODASI
ÜYELERİNE ÖZEL İNDİRİMLİ FİYATLARLA...
Türkiye’de madencilik
gerçeği ve SOMA
Berhan SONER
13 Mayıs 2014 Türkiye Cumhuriyeti tarihine kara bir leke olarak
geçti. Öğle saatlerinde Manisa’nın
Soma ilçesinden gelen haber yüzlerce eve ateş düşürürken, milyonların da yüreğini yaktı.
800 METREDE MAHSUR KALDILAR
Kömür madeninde vardiya değişimi sırasında, 787 işçinin bulunduğu maden giriş kısmının 400 metre altında,
saat 15:10 civarında elektrik panosundan kaynaklandığı
düşünülen bir yangın çıktı. Kömür madeninin 2 kilometrelik galerisinde çıkış kısmına yakın olan işçiler dışarı
çıkmayı başardılar. Ancak yaklaşık 300 işçi, çıkan yangın
sebebiyle 800 metre derinlikte mahsur kaldı. Yangının
etkisiyle maden ocağı zehirli dumanla doldu. Elektriklerin kesik olması sebebiyle madende bulunan asansörler çalışmadı. Olayın vehametinin anlaşılmasıyla başta
TKİ kurtarma ekipleri olmak üzere bölgeye çok sayıda
kurtarma ekibi ve ambulans sevk edildi. Saatler ilerledikçe Soma’dan gelen haberlerle acı bilanço katlanarak
büyüdü. Hastane morgları cenazeleri almaya yeterli olmayınca, kavun deposu olarak kullanılan soğuk hava
301
işçinin yaşamını yitirmesine sebep olan olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en çok can kaybı
ile sonuçlanan iş ve madencilik
kazası olarak kayıtlara geçti. Soma Holding şirketlerinden Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından işletilen
maden ocağında yaşanan patlamaya ilk olarak elektrikli
ekipmanların sebep olduğu iddia edildi.
9
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
depolarına madenci naaşları taşındı. Otopsi çalışmaları
da Türkiye’de alışık olunmayan bir hızla tamamlanarak
madenciler apar topar toprağa verildi.
isteyen gruba, polis Galatasaray Meydanı’nda müdahale etti. Bursa’daki protestolara ise polis sert bir şekilde
müdahale etti.
ACILI SOMALILARA POLİS ŞİDDETİ
BAKAN “ÖRNEK BİR İŞLETME”
DEMİŞTİ
Madende kocasını, oğlunu, akrabasını yitiren Somalılar
öfkeyle sokağa döküldü. Polisin şiddet kullanarak bastırmaya çalıştığı olaylarda çok sayıda kişi yaralandı ve gözaltına alındı. Bölgeye giden siyasiler de tepkilerden nasibini aldı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, halkın öfkesi
üzerine bir markete sığınmak zorunda kalırken, burada
kendisini protesto eden bir vatandaşa attığı yumruk ve
dışarıda kendisini yuhalayanlardan birisine attığı tokatla tepki topladı. Başbakanlık Müşaviri Yusuf Yerkel de,
protesto için konvoydaki bir araca tekme atan ve özel tim
tarafından yere yatırılarak etkisiz hale getirilen bir yurttaşa yerde yatarken attığı tekme nedeniyle eleştiri oklarına
hedef oldu. Yerkel daha sonra görevden alındı.
Soma Eynez bölgesindeki maden, Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafından Eylül 2009’da Ciner Grubu’ndan devir
alındı. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
açıklanan bilgilere göre Soma Kömür İşletmeleri AŞ,
2012 yılında 2 kez, 2013 yılında 2 kez, 2014 yılında ise
13, 14, 17 ve 18 Mart’ta iş sağlığı ve iş güvenliği yönünden teftiş edilmiş, mevzuata aykırı bir durum olmadığı
belirlenmişti. İşyerinde 25 Temmuz 2013’ten bu yana 9
iş güvenliği uzmanı ve 3 işyeri hekimi çalıştığı belirtildi.
Enerji Bakanı Taner Yıldız, Temmuz 2013’te aynı işletmenin farklı bir ocağının açılışını yapmış, örnek bir işletme
olduğunu belirtmişti.
3 GÜNLÜK ULUSAL YAS
‘SORUN YOK’ DİYEN RAPORA
SORUŞTURMA
Olayın ardından Türkiye’de, 13 Mayıs’tan itibaren 3 günlük ulusal yas ilan edildi. Ulusal yas nedeniyle ülke genelinde ve dış temsilciliklerde bayraklar yarıya indirildi
ve 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı
kutlamalarının yapılmaması kararlaştırıldı. Facianın ertesi gününde Soma Cumhuriyet Başsavcılığı, olayda çıkan
yangın ile ilgili soruşturma başlattı.
Bu arada facianın meydana geldiği tesiste 13, 14, 17 ve
18 Mart 2014 tarihlerinde yapılan denetimlerde hiçbir
soruna rastlanmadığına dair rapor hazırlanmış olması da
dikkat çekti. İzmir İş Teftiş Kurulu tarafından düzenlenen
raporda Soma Kömür İşletmeleri AŞ’de 2.944 erkek ve 4
kadının istihdam edildiği gözüküyor. Madende kadınların
çalışmasının yasak olmasına rağmen yapılan teftişin sonucunda, “noksan yok” diye rapor düzenlenmiş!
Ankara’nın Kızılay semtinde, Soma’da yaşanan maden
faciasını protesto eden ve TBMM’ye yürümek isteyen
eylemcilere polis müdahale etti. İstanbul’un Tünel semtinde, sloganlar ve pankartlar eşliğinde Soma’daki faciayı
protesto etmek amacıyla Taksim Meydanı’na yürümek
Denetimde risk değerlendirme raporu, elektrik tesisatı
periyodik kontrolü, topraklama tesisatı kontrolü, ölçümler, gürültü, toz ve gaz kontrolleri, çalışanların ifadesi gibi
çok önemli hususlara ise hiç değinilmemiş.
Denetim raporunun sonuç bölümü ise “iş yerinde 13, 14,
17, 18 Mart 2014 tarihlerinde yapılan İş Sağlığı ve Güvenliği Programlı Teftişte, TESPİT EDİLEN NOKSAN HUSUS OLMAMASI nedeniyle, yapılacak bir işlem yoktur.”
şeklinde düzenlenmiş. Bu raporun ortaya çıkmasının
ardından raporu hazırlayan müfettişler hakkında soruşturma başlatıldığı açıklandı.
Eleştirilerin odağındaki isimlerden Soma Holding Yönetim Kurulu Başkanı Alp Gürkan ise 16 Mayıs tarihinde
düzenlediği basın toplantısında kazanın oluş sebebinin
trafo patlaması olmadığını, asıl sebebinin 140 kodunda
dördüncü bantta tespit edilmesi mümkün olmayan kızışmanın ve buna bağlı olarak hızlı havanın etkisiyle tutuşan
kömür korlarının sebep olduğu yangının kazayı meydana
10
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
getirdiği yönünde tahminlerinin olduğunu söyledi. Ayrıca
kazanın meydana geldiği yer ile trafo arasında 400 metrelik mesafenin olduğunu belirtti. Ayrıca Çalışma ve Sosyal
Güvenlik Bakanlığı’na bağlı müfettişlerin madende incelemelere başladığını açıkladı.
SORU ÖNERGESİ REDDEDİLMİŞTİ
Türkiye’de madenciler, 2013 yılı sonunda ülkedeki tehlikeli çalışma koşullarını protesto etti ve Türkiye Büyük
Millet Meclisi, ilgili madenin güvenliğinin araştırılması
teklifini facianın gerçekleşmesinden yalnızca yirmi gün
önce reddetti. Ekim 2013’te CHP’li milletvekillerinin hazırladığı ve MHP ile BDP milletvekilleri tarafından desteklenen, 60 vekilin imzaladığı Soma’daki maden ocaklarına
meydana gelen iş kazalarını araştırma amacıyla bir meclis
araştırma Komisyonu kurulmasını öneren soru önergesi,
29 Nisan’da TBMM gündemine getirilmiş ancak AKP milletvekillerinin oylarıyla reddedilmişti.
Facianın gerçekleşmesinden sonra Türkiye’de üç günlük ulusal yas ilan edildi. Ayrıca, Kuzey Kıbrıs Türk
Cumhuriyeti’nde iki gün ve Pakistan’da bir gün ulusal yas
ilan edildi.
73 YILDA 3 BİNDEN FAZLA ÖLÜM
1941’den bugüne kadar Türkiye’nin birçok bölgesinde
yer alan kömür ve diğer maden ocaklarında yaşanan, pek
çoğu grizu patlaması, göçük ve yangından kaynaklı olmak
üzere iş kazalarında 3 binden fazla işçi hayatını kaybetti.
Bu kazalarda 100 bini aşkın kişi ise yaralandı.
Ülkede en büyük maden faciası, 1992’de Zonguldak’ın
Kozlu ilçesinde yer alan Türkiye Taş Kömürü İşletmesine
bağlı kömür ocağında meydana geldi. Buradaki grizu patlamasında 263 işçi hayatını kaybetmişti.
İŞ KAZALARININ EN FAZLA YAŞANDIĞI SEKTÖR, “MADEN VE TAŞ
OCAKÇILIĞI”
Türkiye İstatistik Kurumunca geçen mart ayında yayınlanan ve iş kazalarının sektörel dağılımının yer aldığı rapora
göre, Türkiye’de iş kazalarının en fazla yaşandığı sektör,
“maden ve taş ocakçılığı” olarak belirlendi.
Geçen yıl iş kazalarının yüzde 10,4’ünün madencilik ve
taş ocağı sektöründe görüldüğü tespit edildi. Elektrik,
gaz, buhar, su ve kanalizasyon sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı yüzde 5,2; inşaat sektöründe iş kazası geçirenlerin oranı ise yüzde 4,3 olarak gerçekleşti.
Türkiye’de şimdiye kadar yaşanan
bazı maden ocağı kazaları şöyle:
7 Mart 1983 - (103 ölü)
Armutçuk’ta grizu patlaması
10 Nisan 1983 - (10 ölü)
Kozlu’da grizu patlaması.
31 Ocak 1987 - (8 ölü)
Kozlu’da göçük.
31 Ocak 1990 - (5 ölü)
Bartın’ın Amasra ilçesinde
grizu patlaması.
7 Şubat 1990 - (68 ölü)
Amasya Yeni Çeltik’te
grizu patlaması.
3 Mart 1992 - (263 ölü)
Kozlu’da grizu patlaması.
26 Mart 1995 - (37 ölü)
Yozgat’ın Sorgun
ilçesinde grizu patlaması.
22 Kasım 2003 - (10 ölü)
Karaman’ın Ermenek
ilçesinde grizu patlaması.
8 Eylül 2004 - (19 ölü)
Kastamonu’nun Küre
ilçesinde yangın.
2 Haziran 2006 - (17 ölü)
Balıkesir’in Dursunbey
ilçesinde grizu patlaması.
10 Aralık 2009 - (19 ölü)
Bursa’nın Mustafakemalpaşa
ilçesinde grizu patlaması
17 Mayıs 2010 - (30 ölü)
Zonguldak’ta grizu patlaması.
8 Ocak 2013 - (8 ölü)
Kozlu’da grizu patlaması.
11
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Mesleki sorunlar
ve yeni torba yasa
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, Line TV’de Özgür Erdursun’un sunduğu
‘Uzman’ programına konuk oldu.
Katıldığı televizyon programında,
mesleki sorunlar hakkında konuşan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, yeni torba yasaya
ilişkin de görüşlerini paylaşarak,
yasada yer almasını talep ettikleri
konu başlıklarını sıraladı.
kreş yardımı yapılmalı. Ev temizliğine ve apartmanların
merdiven temizliğine ayın belli günlerinde giden çalışanların sigortalılığının sağlanması için ev sahiplerini
ve apartman yöneticilerini darda bırakmayacak şekilde,
bürokratik engellerden uzak, yasal bir çözüm getirilmeli.
Emekli olup da işine devam eden ve maaşından sosyal
güvenlik destek primi kesilen BAĞKUR’lular, iş yerlerinde sigortalı istihdam ettikleri takdirde, maaşlarından
yüzde 15 sosyal güvenlik destek primi kesilmeme teşviki
getirilmeli.”
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez,
Line TV’de Özgür Erdursun’un sunduğu ‘Uzman’ programına konuk oldu. Hazırlık çalışmaları devam eden yeni torba yasaya ilişkin bilgi veren
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, mesleki sorunlar hakkında da konuştu.
Sigortalılık süresi ve prim ödeme gün süresini doldurup, yaşını bekleyen sigortalıların emekliliği için uygun
bir düzenleme çalışması yapılması gerektiğinin de altını
çizen Ahmet Hikmet Sönmez, “İdari para cezaları ile birlikte tüm vergi borç, ceza ve gecikme faizlerine de torba
yasada yer verilmeli. Ayrıca, kadın sigortalıların 2 çocuk
dışında, geri doğru ilk doğumunun dikkate alınarak, sigortalılığının geriye çekilmesi gerekir” dedi.
Özgür Erdursun’un yeni torba yasaya ilişkin sorularını yanıtlayan BSMMMO Başkanı Sönmez, torba yasada kesinlikle olması gerektiğini düşündüğü konulara ilişkin şunları söyledi: BAĞKUR’lulara ve Genel Sağlık Sigortalıları’na
prim affı getirilmeli. İşverenlere prim borçları için yeniden yapılandırma çıkarılmalı. Sigortalı çalışan kadınlara
MESLEKİ TALEPLERİ SIRALADI
Yeni torba yasaya ilişkin görüşlerinin ardından, mesleki
sorunlara da değinen BSMMMO Başkanı Sönmez, başta
5/4 olmak üzere, meslek yasasındaki antidemokratik tüm
12
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
‘İngilizce’
zamanı!
maddelerin kaldırılması gerektiğini belirtti. Mükellef
Bilgileri Bildirimi ve Ba-Bs Formları gibi bilgi amaçlı
bildirimlerden alınan özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması gerektiğinin de altını çizen BSMMMO Başkanı
Sönmez, “Kendiliğinden düzeltilen hiçbir beyanname
ve bildirim için özel usulsüzlük cezası kesilmemelidir.
Kesin mizan formları basitleştirilerek, yıllık beyanname eki olarak alınmalı, KDV1 ve KDV2 Beyannameleri
birleştirilerek ceza riski azaltılmalıdır. Angarya niteliğindeki tüm uygulamalara son verilmelidir. Beyannameleri imzalanan müşteri listeleri ile müşteri bildirim
formları kaldırılmalıdır. Maliye Bakanlığı’nda mevcut
olan bu bilgiler, Odalarımızla paylaşılmalıdır” şeklinde
konuştu.
BSMMMO tarafından, meslek mensuplarına yönelik
düzenlenen İngilizce Kursu, BAOB Yerleşkesi’ndeki Oda
Hizmet Binası’nda devam ediyor.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (BSMMMO) meslek mensuplarına yönelik düzenlenen İngilizce kursunun
açılışı BAOB Yerleşkesi’ndeki Oda Hizmet
Binası’nda yapıldı.
B
SMMMO ile American Life Language Institute Dil Okulları
arasında yapılan anlaşma çerçevesinde düzenlenen kursun
açılış dersinde, BSMMMO Genel İdare Müdürü Osman Yıldırım da hazır bulundu. American Life Language Institute
Dil Okulları İngilizce Öğretmeni Barış Başçı’nın sunumunda gerçekleşen ilk derse katılan meslek mensuplarına, kursta gerekli materyaller
dağıtılırken, kurs başlangıcında American Life Language Institute Dil
Okulları yetkilileri de hazır bulundu. BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında haftanın üç günü, iki grup halinde gerçekleşen İngilizce kursu, toplam 150 saat sürecek. Kurs, 27 Haziran
tarihinde sona erecek.
‘BANKACILIK SİSTEMİ
UYGULANMALI’
“E-beyanname şifresi mükelleflere değil, meslek mensuplarına verilmelidir” diyen Sönmez, sözlerini şöyle
sürdürdü:
“Meslek mensubunun KDV yükü azaltılmalı, Damga
Vergisi yükü kaldırılmalıdır. Serbest meslek uygulamasında Gelir Vergisi/KDV çelişkisi giderilmelidir.
Meslek mensupları tahsilat yapmamasına rağmen serbest meslek makbuzu veya fatura düzenlemek zorunda olduğu için tahsil etmediği ’geliri’ ve KDV’sini beyan ederek mağdur edilmemelidir. Kira ve ücretlerde
olduğu gibi meslek mensubunun tahsilat sorununun
giderilmesi için bankacılık sistemi kullanımı zorunlu
hale getirilmelidir. Denetim sürecinde; yetki belgeleri
ve ruhsat harçları bedelleri kaldırılmalıdır. Ülkemizde
yüzbinlerce KOBİ’ye bağımsız denetim hizmeti vermeye hazır olan meslektaşlarımızın önü kesilmemelidir.
Kamu Gözetimi Kurumu TÜRMOB’la mutlaka işbirliği
yapmalı, unvanlara eşit davranmalı, denetim yapacak
meslek mensupları için mükerrer sınavlar getirmemelidir.”
13
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
‘Sanat’a
mali müşavir imzası
Fotoğraftan ebruya, yağlıboya resimden şiire kadar sanat ve edebiyatın çeşitli dallarıyla ilgilenen
mali müşavirlerin eserleri, BAOB
Yerleşkesi’nde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (BSMMMO) düzenlenen BSMMMO
1. Kültür & Sanat Günleri’nin açılışı, geçtiğimiz
günlerde BAOB Yerleşkesi’nde düzenlenen törenle gerçekleşti. Fotoğraftan ebruya, yağlıboya resimden şiire kadar sanat ve edebiyatın çeşitli dallarıyla ilgilenen mali müşavirlerin eserlerinin sergilendiği açılışta,
imza günü ve şiir dinletileri de gerçekleştirildi.
BSMMMO Yönetim Kurulu Üyeleri’nin ev sahipliğinde
gerçekleşen ve meslek mensuplarının da aileleriyle birlikte yoğun katılım gösterdiği açılış töreninde, TÜRMOB
eski Genel Başkanı Masum Türker de hazır bulundu.
Bursa’da yaşayan ve sanatla yakından ilgilenen mali müşavirlerin çalışmalarının bir araya getirildiği ve 10 Mayıs tarihine kadar açık kalan sergi hakkında bilgi veren
BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Sabiha Işık, “Bu
yıl, ilkine imza attığımız etkinliğimizi iki aylık yoğun bir
Masum TÜRKER
TÜRMOB eski Genel Başkanı
çalışma döneminden sonra gerçekleştirdik. Sadece rakamlarla değil bilim, sanat ve edebiyatla da ilgilenen ve
kendilerini bu alanlarda geliştiren meslektaşlarımız var.
Bu meslektaşlarımızın eserlerini, etkinliğimiz aracılığıyla
kamuoyu ile paylaşma imkanı bulduk” dedi. Etkinliğin
önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini duyuran Sabiha
14
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Sanatın çeşitli dallarında başarılı olmuş, pek çok ünlü
yazarın, ressamın aslında başka mesleklerin mensubu
olduğunun da altını çizen Masum Türker, “Hayatımızda
pek çok işle yoğun bir şekilde uğraşabiliriz ama arada
bir, kendimizi bulmak için rutin yaptığımız işin dışına çıkmamız lazım” dedi.
BAOB Yerleşkesi’nde gerçekleşen etkinlik, açılış kokteylinin ardından BSMMMO Konferans Salonu’nda, kitabı
bulunan meslek mensuplarının söyleşileri ile devam etti.
Söyleşilerin ardından, şiir dinletisi ile devam eden etkinlik, Mali Müşavir Kenan Taner’in bağlamasıyla katılımcılara müzik ziyafeti sunmasıyla sona erdi.
Işık, tüm meslektaşlarını ve Bursalıları sergilerini ziyaret
etmeye davet etti.
10 MAYIS’A KADAR ZİYARET
EDİLEBİLECEK
Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu
Başkan Yardımcısı Songül Gül Deniz’in sunumunda gerçekleşen etkinlikte söz alan TÜRMOB eski Genel Başkanı Masum Türker ise BSMMMO’nun farklı bir etkinliğe
imza attığını ve bundan büyük bir gurur duyduğunu dile
getirerek, “Bu etkinliğe eserleriyle katkı koyan meslektaşlarım başta olmak üzere, etkinliğin düzenlenmesini
sağlayan ve bu özel güne katılım sağlayan tüm meslektaşlarımı tebrik ediyorum” diye konuştu.
BSMMMO Kültür & Sanat Günleri’nin açılışı, geçtiğimiz
günlerde BAOB Yerleşkesi’nde
düzenlenen törenle gerçekleşti.
Fotoğraf: Smmm. Ali AYHAN
Fotoğraf: Smmm. Güler ÇELİK
Fotoğraf: Smmm. İlkay MUTLUAY
Fotoğraf: Smmm. İnci KOYUNCU
Fotoğraf: Smmm. Mehmet GÜLER
Fotoğraf: Smmm. Mehmet YEDİLER
Fotoğraf: Smmm. Necla ÖZSUŞEHİRLİ
Fotoğraf: Smmm. Nurettin ŞANLI
BBilanço
15
Fotoğraf: Smmm. Serpil SAVAŞ
MAYIS / HAZİRAN 2014
Yağlıboya Sergisi
Smmm. Fikret TESTERECİ
Ebru Çalışması: Smmm. Adem CAN
Fotoğraf: Smmm. Yasemin GÖKSU
ha b e r
SGK’dan
‘Bugün git yarın gel’
mantığına projeli çözüm!
SGK Bursa İl Müdürlüğü olarak, ‘Talep-Takip-Sonuç Projesi’ sayesinde
vatandaşa ‘Bugün git, yarın gel’ diyen personelin tespit edildiğini ve
ilgili birim sorumlusuna iletildiğini
söyleyen İl Müdürü Ahmet Metin,
“Talebinin sonuçlanmadığını söyleyen vatandaşa, 10 dakika içinde
geri dönerek, işlemini gerçekleştiriyoruz. ‘Beyaz Zarf Projesi’ sayesinde de emekli olmadan 6 ay
önce, vatandaşa emekli olacağını
bildiren bir mektup gönderiyoruz”
dedi.
Oda Başkanı Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ
SGK İl Müdürü Ahmet METİN’e
plaketini verirken.
İl Müdürlüğü olarak ‘E-Mevzuat Yazılımı’, ‘Beyaz Zarf’,
‘Talep-Takip-Sonuç’, ‘Dış Paydaş Toplantıları’, ‘Akıllı Sıramatik’, ‘Çalışma Grupları’ ve ‘Renkli Adımlar’ projeleri
üzerinde çalıştıklarını kaydetti. Bu projelerden bazılarını
hayata geçirdiklerini dile getiren SGK Bursa İl Müdürü
Ahmet Metin, e-mevzuat yazılımı projelerine ilişkin şunları söyledi: “Bursa İl Müdürlüğü olarak geliştirdiğimiz
e-mevzuat yazılımı uygulamamızı, kurum başkanlığımız
geçtiğimiz günlerde Türkiye genelindeki sayısı 27 bin
100’ü bulan tüm sosyal güvenlik kurumu personelinin
kullanımına açtı. Bunu İl Müdürlüğümüzün bir başarısı
olarak görüyoruz. Usta-çırak ilişkisiyle mevzuat yönetmiyoruz. Yazılı mevzuata ve kaynağa ulaşarak, uygulamalarımızı bu yönde geliştiriyoruz. İleriki günlerde hedefim,
kurum başkanının da onayıyla, bu uygulamayı mali müşavirlerin de hizmetine açmaktır.”
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (BSMMMO) SGK Bursa İl Müdürü
Ahmet Metin ve SGK İl Müdür Yardımcısı Eran
Karaca’nın sunumunda, ‘Sosyal Güvenlik Sisteminde İstihdam Teşvikleri’ konulu seminer düzenlendi.
BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında
meslek mensuplarının katılımıyla gerçekleşen seminerin
açılış konuşmasını yapan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Çalışma hayatında, işverene sağlanan teşviklere şöyle bir baktığımızda, bunların; malulluk, yaşlılık
ve ölüm sigortaları prim oranlarının işveren hissesinden
5 puanlık indirimi, özürlü sigortalıların istihdamına ilişkin
işveren hissesi prim teşviki, 5921 Sayılı Kanun’a işsizlik
sigortasından sağlanan prim teşviki, AR-GE yatırımları
için teşvik, 6111 Sayılı Kanun ile birlikte genç, kadın, vasıflı teşviki, 10 ve üzeri işçi çalıştıran işyerleri için teşvik
ile yurt dışına gönderilen işçiler için uygulanan teşvikler
olduğunu görüyoruz” diyerek, sözü sunumunu yapmak
üzere SGK Bursa İl Müdürü Ahmet Metin’e bıraktı.
6 AY SONRA EMEKLİSİNİZ
MEKTUBU
Konuşmasında, ‘Beyaz Zarf Projesi’ hakkında da bilgi veren SGK İl Müdürü Metin, “Bu projemizin bir diğer adı da
beklemeden emeklilik projesi. Emekli olmadan insanlara
6 ay öncesinden 4B sigortalılarına emekli olacaklarını bildiren bir mektup gönderiyoruz. Gürsu ilçemizde pilot uygulamamızı başlattık. Diğer ilçelerimizde de uygulamaya
başlayacağız. İnsanlar, emekli olacaklarını 6 ay öncesinden evine gelen mektupla öğrenecekler” dedi. Bir diğer
projelerinin de ‘Talep-Takip-Sonuç Projesi’ olduğunu
ifade eden Metin, şöyle konuştu:
USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİYLE MEVZUAT
YÖNETMİYORUZ
Konuşmasına, il müdürlüğü olarak yürüttükleri faaliyetler
ve hayata geçirmeyi planladıkları projeler hakkında bilgi vererek başlayan SGK Bursa İl Müdürü Ahmet Metin,
MAYIS / HAZİRAN 2014
16
BBilanço
Karaca ise sunumuna, ‘Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Primleri’nin işveren hissesinden beş puanlık indirimi konusunda bilgi vererek başladı. Eran Karaca teşviğin
kapsamı, teşvikten yararlanma şartları, teşvik kapsamına
girmeyen sigortalılar ve işyerlerinden bahsederken, malullük, yaşlılık, ölüm sigortası primi işveren hissesinin 5
puanlık kısmına isabet eden tutarı, prime esas kazancın
alt ve üst sınırı arasında olmak kaydıyla Hazine tarafından
karşılandığını kaydetti. Konuşmasının devamında, 6111
Sayılı Kanun’da yer alan ‘Kadın, Genç ve Mesleki Yeterliliğe Sahip Sigortalı İstihdam Teşviki’nden de bahseden
Karaca, destekten yararlanabilmek için sigortalı ve işyeri
yönünden gerekli olan şartları sıraladı. “Destekten yararlanma süresi içinde aynı işverenin başka bir işyerinde
naklen ve hizmet akdi sona ermeden çalışmaya başlaması halinde, söz konusu destekten kalan süre içinde yeniden yararlanılması mümkün bulunmamaktadır” diyen
Eran Karaca, konuşmasını ‘Engelli Sigortalıları İstihdam
Teşviki’, ‘İşsizlik Ödeneği Alanları İstihdam Teşviki’ ve
‘Araştırma ve Geliştirme Faaliyetlerinde Sigorta Prim
Desteği’ hakkında bilgi vererek sürdürdü. BSMMMO’nun
BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında gerçekleşen
etkinlik, SGK Bursa İl Müdürü Ahmet Metin ve SGK İl
Müdür Yardımcısı Eran Karaca’ya günün anısına plaket
takdim edilmesi ile sona erdi.
Smmm. Nazan ÖZSOY
Bursa TESMER Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi
“Devlet ve özel sektörde olmayan bir proje bu. Resmi
internet sitemize girildiğinde, ‘Talebiniz sonuçlandı mı?’
diye bir buton çıkıyor karşınıza. Ve ‘Hayır’ı tıkladığınızda
telefon numarası açılıyor. Telefonunuzu giriyorsunuz. Ve
10 dakika içinde sizi arıyoruz. ‘Size kim bugün git, yarın
gel dedi? Talebiniz neydi de sonuçlanmadı?’ bunları soruyoruz. Sizden gelen sözlü ifadeleri yazılı hale getirerek,
işi aksatan personele, ilgili şefine ve bağlı olduğu birim
yöneticisine aynı anda mail gönderiyoruz. Ve tüm bu verilerimiz arşivleniyor. Dedikoduyla değil, verilerle idarecilik yapmaya çalışıyoruz.” Metin, bugüne kadar sisteme
giren yaklaşık 4 bin kişiden 500’ünün talebinin olumsuz
sonuçlandığını da sözlerine ekledi.
SGK’DAN RESMİ ZİYARET
Öte yandan, SGK Bursa İl Müdürü Ahmet Metin,
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez’i makamında
ziyaret etti. BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında gerçekleşen ziyarette, Oda Başkan Yardımcısı
Ömer İşci, Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Uçar, Ali Nazım Tekelioğlu ve Hüseyin Kahraman da hazır bulundu.
Ziyarette, karşılıklı işbirliği içerisinde yürütülecek olan
projelere vurgu yapıldı.
TEŞVİKLERDEN BAHSETTİ
SGK İl Müdürü Ahmet Metin’in ardından ‘Sosyal Güvenlik
Sisteminde İstihdam Teşvikleri’ konulu semineri gerçekleştirmek üzere söz alan SGK İl Müdür Yardımcısı Eran
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nca, SGK Bursa İl
Müdürü Ahmet Metin ve SGK İl Müdür Yardımcısı Eran Karaca’nın
sunumunda, ‘Sosyal Güvenlik Sisteminde İstihdam Teşvikleri’
konulu seminer düzenlendi.
17
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
9. Türkiye Muhasebe
Forumu’nun ardından
Smmm. Selma ÇALIŞIR
BSMMMO Etik Komisyonu Üyesi
Üst birliğimiz olan TÜRMOB’un
organize ettiği, 3-5 Nisan 2014 tarihleri arasında Aydın’ın Kuşadası
ilçesinde Efes Kongre Merkezi’nde
Aydın SMMMO’nun ev sahipliğinde gerçekleşen 9.Muhasebe
Forumu’nda, “Mesleki gelişmelerde yaşanan sorunlar, çözüm yolları
ve hizmet planlamasının önemi”,
“5. Türkiye Haksız Rekabet Kongresi”, “5.Türkiye Etik Kongresi” konuları ele alındı.
Ymm. Nail SANLI
TÜRMOB Genel Başkanı
Kızılot’un moderatörlüğünde, Adalet Ve Kalkınma Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkan Yardımcısı Nihat Matkap, Milliyetçi Hareket Partisi Manisa Milletvekili Plan ve
Bütçe Komisyonu Üyesi Erkan Akçay ile Barış ve Demokrasi Partisi Parti Meclisi Üyesi Ali Rıza Yurtsever konu
ile ilgili görüş ve önerilerini bizlerle paylaştılar. Ancak en
öne çıkan, en yetkili ağızdan Adalet Ve Kalkınma Partisi
Genel Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Hüseyin Çelik’in yaptığı açıklamalardı.
T
ürkiye genelinden hemen hemen bütün illerden YMM ve SMMM meslektaşlarımızın yoğun
katılımı ile gerçekleştirilen forum için öncelikle
üst birliğimiz olan TÜRMOB’ a ve ev sahipliğini
üstlenen Aydın SMMMO’ya teşekkür eder, şükranlarımızı
sunarız.
Oldukça yoğun geçen mesleki iş yüklü günlerimizde 3
günlük tarih dolu bir mola verdik 9.Muhasebe Forumu
sayesinde. Önemli olduğu kadar aciliyet de taşıyan konular enine boyuna değerlendirildi, tartışıldı, çözüm önerileri sunuldu.
TÜRMOB Genel Başkanı Nail Sanlı’nın konuşmasında
hükümete tenkitlerde bulunduğunu, “bıçak kemiği dayandı, sabrın sonuna geldik” şeklindeki ifadelerinin çok
sıkıntılı olunduğunu gösterdiğini anlatan Çelik, “Kendisi
birçok şikayette bulunduktan sonra ‘lütfen bunları şikayet olarak kabul etmeyin’ diyor. Şikayetse, sitemse, tenkitse baş üstüne. Bu üslupla, nezaketle dile getirdiğiniz
şikayetlerinizi asla yadırgamayız. Eğer biz sizin hükümetinizsek siteminizi de şikayetinizi de tenkitinizi de oraya
yapacaksınız; gidip Putin’e, Merkel’e şikayet edecek
Seçilen konular, konulara ilişkin davet edilen konuşmacılar çok yerinde ve başarılıydı. Siyasi partilerin temsilcileri
‘’Mesleki gelişmelerde yaşanan sorunlar, çözüm yolları,
hizmet pazarlamasının önemi’’ konulu panelde alt başlık
olarak ‘’Politikacı gözü ile mesleki gelişmelerde yaşanan
sorunlar ve çözüm önerileri’’ konusunda Prof. Dr. Şükrü
18
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Ak Parti hükümetleri döneminde meslek mensuplarının
birçok hakkı elde ettiğine dikkati çeken Çelik, getirdikleri nispi temsil sisteminin birlik yönetimleri tarafından
olumsuz karşılansa da çoğunluğun temsili açısından
daha faydalı sonuçlar getirdiğini söyledi.
haliniz yok. Sitemse eyvallah, sitem de sevgiden doğar,
sevdiğiniz için sitem ediyorsunuz” dedi.
Ak Parti hükümetleri döneminde meslek mensuplarının
birçok hakkı elde ettiğine dikkati çeken Çelik, getirdikleri nispi temsil sisteminin birlik yönetimleri tarafından
olumsuz karşılansa da çoğunluğun temsili açısından
daha faydalı sonuçlar getirdiğini söyledi.
KDV ve muhtasar beyannamelerin birleştirilmesi önerilerine Maliye Bakanlığı’nın da sıcak baktığını anımsatan
Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü:
Kamu Gözetimi Kurumu’nun AB ile yürütülen üyelik
müzakerelerinde “Şirketler Hukuku” faslının açılmasının bir şartı olarak gündeme geldiğini hatırlatan Çelik,
yetki aşmaları varsa bunların oturulup konuşulabileceğini, kendisinin bu alanda moderatörlük yapma görevini üstlenebileceğini belirtti. Maliye Bakanlığı’nın tüm
tebliğlerini tek çatı altında toplamayla ilgili çalışma yürüttüğünü, muhasebe ve m müşavirlik meslek grubuna
yönelik yayınlanmamış yönetmeliklerin en kısa zamanda
yayınlanması yönünde talimat verildiğini aktaran Çelik,
TÜRMOB’un sürekli eğitim merkezi kurma talebini desteklediğine değindi. Meslek mensuplarına yönelik bazı
vergi istisnalarıyla ilgili düzenlemelerin Gelir Vergisi
içinde değerlendirileceğini, bu yasanın sürüncemede
bırakıldığı görüşlerinin doğru olmadığını anlatan Çelik,
“Egzersiz olsun diye kanun çalışması yapmıyoruz, yeni
gelir vergisi kanunu çıkacak, canınızı sıkmayın” ifadelerini kullandı.
“Usulüne uygun, size yakışan nezaketle, tenkit edin, şikayette bulunun. Ama tahkir ve tezyife dönüştüğü zaman
kimse muhatap almaz, kimse ciddiye almaz. Bizim birlikte halledemeyeceğimiz hiçbir problem yok.”
Sözleri en çok aklımda kalanlardı pür dikkat dinledim gerekli notlarımı aldım, bundan sonraki süreçte sorumlu bir
meslek mensubu olarak takipçisi olacağım. Tüm iyi niyetim ve samimiyetimle Sayın Hüseyin Çelik’in sözlerini
yerine getirmesini temenni ederim.
Forum sonunda, 9.Muhasebe Forumu’nda mesleğin son
10 yılda yaşadığı sorunların çözümüne yönelik önemli
adımlar atılmakta olduğu müjdesi verildi. Forumda konuşan Maliye Bakanlığı D.U.Y.Daire Başkanı F. Gözübüyük,
TÜRMOB, YMM ve SMMM Odaları ile yapılan üç günlük
çalıştayda aşağıda yazılı konularda mutabakata vardıklarını ve yapılacak eski yeni tüm düzenlemelerin tek bir
tebliğde toplanacağını belirtti;
TÜRMOB ile ilgili “CHP’nin arka bahçesiymiş” gibi bir algının bulunduğunu, kurumun hiçbir partinin arka bahçesi olmaması ve hiçbir partiyle özdeşleşmemesi gerektiğine işaret eden Çelik, isminin başında “Türkiye” yazan bu
kurumun tüm ülke ile özdeşlemesi gerektiğini kaydetti.
1
2
3
TÜRMOB Başkanı Sanlı’nın bazı sorunlarını defalarca dile
getirmelerine rağmen çözüm bulamadıklarını söylediğine
dikkati çeken Çelik, “Bizim memlekette bir, iki kere söyleyerek kolay kolay problem çözemiyoruz. Her sondajdan
petrol çıkmıyor, petrol çıkıncaya kadar sondaja devam.
Eğer haklı olduğunuza inanıyorsanız ısrar edin” diye konuştu.
4
5
6
Hüseyin Çelik, kendisinin mali müşavirlikten, muhasebe
işlemlerinden anlamadığını ancak gözlemlediği kadarıyla
TÜRMOB ile kamudaki paydaş kurumlar arasında diyalog
eksiği olduğuna inandığını bildirdi.
Kamu Gözetimi Kurumu Başkanı Ahmet Baş ile bu toplantı öncesi görüştüğünü, bugünkü toplantının ardından
TÜRMOB Başkanı Sanlı ile kendisini görüştüreceğini, bu
toplantıda kendisinin de hakemlik yapacağını ve bu meseleleri çözeceklerine inandığını anlatan Çelik, “Hiç kimse
yüzde 100 haklı ya da haksız değil, mesele ‘hep bana’cı
olmamakta. ‘Olma keser gibi hep bana bana, ol testere
gibi bir sana bir bana’ demişler. Bu testereyi çalıştırmamız lazım. İlgili merciler nezdinde sizin sözcülüğünüzü
yapmak bizim boynumuzun borcudur” şeklinde konuştu.
BBilanço
7
8
9
10
11
12
13
19
YMM tam tasdik sözleşmeleri kapsamı yeniden
düzenlenecek.
Karşıt incelemelerin daha az sayıda mükellef
bazında yapılabilmesi hususunda düzenleme
yapılacak.
KDV tasdik işlemlerinin hızlandırılması
yönünde düzenleme yapılacak.
SMMM Sözleşmeleri yıllık yapılacak ve sisteme
girilecek; müşteri değişiklikleri Maliye Bakanlığı tarafından izlenecek.
Defter tutmada üst sınırlar kaldırılacak; tüm mükelleflerin beyannameleri SMMM’ler tarafından verilecek.
Beyanname düzenlemede alt sınır basit usul hadlerine indirilecek.
Meslek mensuplarının yapacağı işlerde ilgili kapasite
sınırlandırılması aktif büyüklüğü hasılat ve işçi sayısı
kriterlerine getirilmesi planlanıyor.
KDV/Muhtasar Beyannameleri’nin birleştirilmesi planlanıyor.
Ba-Bs Bildirimleri ile ilgili 10 günlük süre içinde tutarsızlıklar meslek mensubuna bildirilecek ve düzeltme
istenecek. Süresi içinde yapılacak bu düzeltmeye
ceza uygulanmayacaktır.
Danışmalık sözleşmesi ile YMM’ler beyanname gönderemeyecektir.
Şirketlere e-Beyanname artık verilmeyecek.
Meslek mensubunun mücbir sebep hallerinde mükellefe beyanname vermeme cezası uygulanmayacak.
Zamana dayalı ücret uygulamasının da
Maliye Bakanlığı’nca tekliflere açık olduğu Maliye
Bakanlığı temsilcisince ifade edildi.
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Kurum Kazancı,
Gelir Vergisi’nin konusuna giren
gelir unsurlarından oluşur
Y
BSMMMO tarafından düzenlenen
seminerde, vergiden muaf olan
kurumlar hariç tüm kurumların
yıllık beyanname vermek zorunda
olduklarını ifade eden Yeminli Mali
Müşavir Mustafa Dündar, indirilemeyecek giderler, dar mükellef
kurumlarda ve kâr payında vergi
kesintisi, kâr payı tevkifatının yapılacağı dönem, avans kâr payı dağıtımı, AB kaynaklı fonlardan sağlanan hibeler konularını anlattı.
eminli Mali Müşavir Mustafa Dündar, Bursa
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın
(BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında, Kurumlar Vergisi Beyanname Düzenleme konulu seminer düzenledi. Aydın SMMM Odası Başkanı Fettah Açan ile TESMER Başkan Yardımcısı
Adem Çataloğlu’nun da katılımıyla gerçekleşen seminere
meslek mensupları büyük ilgi gösterdi.
Seminerin açılış konuşmasını yapan BSMMMO Başkanı
Ahmet Hikmet Sönmez, 3-4-5 Nisan 2014 tarihlerinde,
Aydın-Kuşadası Efes Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘9.
Türkiye Muhasebe Forumu ile 5. Türkiye Haksız Rekabet
Kongresi ve 5. Türkiye Etik Kongresi’, hakkında meslektaşlarını bilgilendirdi. Türkiye genelinde faaliyet gösteren
meslek mensuplarını bir araya getiren organizasyonda
mesleki gelişmelerle yaşanan sorunlar, çözüm yolları ve
hizmet pazarlamasının öneminin vurgulandığının altını
çizen BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Mesleğimizde haksız rekabetle mücadelede yeni yaklaşımlar
ile muhasebe etiğinde temel ilkeler konuları işlendi” dedi.
BSMMMO bünyesinde, önümüzdeki süreçte düzenlenecek seminerler hakkında da bilgi veren Ahmet Hikmet
Sönmez, sözü sunumunu yapmak üzere Yeminli Mali
Müşavir Mustafa Dündar’a bıraktı.
‘MUAFİYETTEN
YARARLANDIRILMALI’
Sunumuna, verginin konusu hakkında bilgi vererek başlayan Mustafa Dündar, “Kurumların kazançları, Kurumlar
Vergisi’ne tabiidir. Kurum kazancı, Gelir Vergisi’nin konusuna giren gelir unsurlarından oluşur” diye konuştu.
Vergiden muaf olan kurumlar hariç tüm kurumların yıllık
beyanname vermek zorunda olduklarını ifade eden Mustafa Dündar, özellik arz eden muafiyetlerden kooperatif
muafiyeti hususunda şu bilgileri paylaştı:
“Kooperatiflerin Kurumlar Vergisi muafiyetinden yararlanabilmeleri için ana sözleşmelerinde sermaye üzerinden
kazanç dağıtılmamasına, yönetim kurulu başkan ve üyeMustafa DÜNDAR
Yeminli Mali Müşavir
20
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
lerine kazanç üzerinden pay verilmemesine, yedek akçelerinin ortaklara dağıtılmamasına, sadece ortaklarla iş görüşülmesine dair hükümlerin bulunması, bu kayıt ve şartlara
da fiilen uyulması gerekmektedir.”
Sunumunda, yapı kooperatifleri hakkında da konuşan Dündar, şarta bağlı muafiyetlerden bahsetti. Dündar, şöyle konuştu:
“Kurumlar Vergisi’nden belirli şartlara bağlı olarak muaf
tutulan bir kurum veya kuruluşun muafiyet şartlarını ihlal
etmesi halinde, bu şartların ihlal edildiği tarihten itibaren
kurumlar vergisine tabi tutulması, muafiyet şartlarının tekrar kazanılması halinde ise izleyen hesap dönemi başından
itibaren muafiyetten yararlandırılması gerekmektedir.”
Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ
Oda Başkanı
nın işletmeden çekildiğinin kabul edilmesi gerekmektedir.
BKK ile ÖTV Kanunu’nda yapılan oran yükseltilmesi sonucu vergi dairesi müdürlüğü tarafından yapılan ek tarhiyat
sonucu ödenen ÖTV farkının kurum kazancının tespitinde
gider olarak indirilmesi mümkündür. Yatırım teşvik belgesi
kapsamında yapılan harcamalara ilişkin indirimli kurumlar
vergisi uygulamasından yararlanmak üzere YMM raporu
ibraz edilmeyecektir.”
‘GİDER OLARAK İNDİRİLEBİLİR’
Sunumunda indirilemeyecek giderler ve dar mükellef kurumlarda vergi kesintilerinden de bahseden Dündar, kâr
payında vergi kesintisi, kâr payı tevkifatının yapılacağı dönem, avans kâr payı dağıtımı, AB kaynaklı fonlardan sağlanan hibeler hakkında da bilgi verdi. Dündar, sunumunun
sonunda şu hususlara dikkat çekti:
Soru-cevap bölümü ile devam eden seminer, BSMMMO
Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez’in Yeminli Mali Müşavir
Mustafa Dündar’a günün anısına plaket takdim etmesi ile
sona erdi.
“Yapılacak olan sermaye azaltımında öncelikle yeniden
değerleme değer artış fonu, maliyet artış fonu, pasif kalemlere ait enflasyon fark hesapları ve geçmiş yıl karları-
Yeminli Mali Müşavir Mustafa Dündar, BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında,
Kurumlar Vergisi Beyanname Düzenleme konulu seminer düzenledi.
21
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
“Koşullar aynı ise uygulanan
fiyatlar farklı olmamalı”
BSMMMO üyesi mali müşavirlere,
transfer fiyatlaması yoluyla örtülü
kazanç dağıtımı ve transfer fiyatlaması raporu hakkında sunum
yapan Yeminli Mali Müşavir Çağatay Yüce, örtülü kazanç dağıtımına konu olabilecek işlemler, karşılaştırılabilirlik analizinde dikkate
alınması gereken unsurlar ve kâr
dağıtımı konularında meslek mensuplarını bilgilendirdi.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın (BSMMMO) BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında, E. Hesap Uzmanı Yeminli
Mali Müşavir Çağatay Yüce’nin sunumunda,
‘Transfer Fiyatlaması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı ve
Transfer Fiyatlaması Raporu’ konulu seminer düzenlendi. Meslek mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen
seminerin açılış konuşmasını yapan Oda Başkanı Ahmet
Hikmet Sönmez, transfer fiyatlandırması yoluyla örtülü
kazanç müessesesinin, KVK’nın 13’ncü maddesinde
kurumlar ve gelir vergilerine tabi kazancın aşındırılmasını engellemeye yönelik hükümler içeren bir tür vergi
güvenlik müessesesi olduğunu kaydetti. BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, sistemin daha iyi ve amacına uygun şekilde çalışabilmesi için şu önerileri sıraladı:
“’Her türlü vergi’ kavramına açıklık kazandırılmalıdır.
Grup şirketleri için konsolide beyanname verme imkanı düşünülmelidir. İlişkili kişi kavramı, TMS 24’e uygun
olarak netleştirilmeli, ilişkilerde açık ve gizli faaliyetleri
yönetme gücü ve kontrol edebilme esas alınmalıdır.
Hazine zararının bulunup bulunmadığına, işlemin yapıldığı vergileme döneminin dikkate alınacağı konusuna
açıklık kazandırılmalıdır. Yasal olarak vergi matrahından
düşülen geçmiş yıl zararı ve istisna kazançlar nedeniyle
vergi matrahının oluşmaması halinde hazine zararından
bahsedilmemelidir. Aksi halde yasal indirimlerden yararlanmama riski oluşabilecektir. Yurt içi işlemlerde belirli
ciro ve aktif toplamı kapsam dışında tutulabilir veya bu
Çağatay Yüce
Yeminli Mali Müşavir
kurumlarla ilgili basit inceleme yeterli kabul edilebilir. Bu
konuda muhasebenin önemlilik kavramı göz önünde bulundurulabilir. Ancak, bu konu yasal düzenleme gerektirmektedir. Transfer fiyatlandırması müessesesi, amacına
ve evrensel uygulamalara uygun şekilde bir vergi güvenlik müessesesi olarak kurumlar vergisi ile sınırlı olarak
uygulanmalıdır.”
“İŞ STRATEJİLERİ DİKKATE
ALINMALI”
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez’in açılış konuşmasının ardından ise sözü sunumunu yapmak üzere
E. Hesap Uzmanı Yeminli Mali Müşavir Çağatay Yüce
aldı. “Transfer fiyatlandırması, bir işletmenin kendi birimleri arasında uygulayacağı fiyattır” diyen Yeminli Mali
Müşavir Çağatay Yüce, transfer fiyatlandırmasının ülkeler açısından önemine değindi. Transfer fiyatlandırması
yoluyla örtülü kazanç dağıtımının unsurlarından bahseden Çağatay Yüce, şunları söyledi: “Mal veya hizmet
22
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
tespit yöntemleri kullanılarak belirlenebilir” diyen Çağatay Yüce, karşılaştırılabilir fiyat yöntemi, maliyet artı yöntemi ve yeniden satış fiyatı yönteminin geleneksel işlem
yöntemleri arasında olduğunu kaydetti. Yüce, sunumunun devamında kârın paylaştırılması hususunda ise şu
bilgileri paylaştı: “Kâr, iki aşamada paylaştırılır. Birincisi,
rutin fonksiyonlardan elde edilen kârın dağıtımı. İlişkisiz
şirketlerin benzer kontrol dışı işlemlerden elde ettiği kâr
marjı dikkate alınarak, her bir ilişkili şirketin rutin fonksiyonlarına atfedilen kâr miktarı belirlenir ve dağıtılır.
İkincisi ise bakiye karın paylaştırılmasıdır. Bakiye kâr üstlendikleri rutin olmayan işlevler ve yüklendikleri riskler
nispetinde ilişkili şirketler arasında tekrar dağıtılır. Tüm
paylaşımlar yapıldıktan sonra, ilişkili kişilerin kontrol
altındaki işlemlerde uygulayacağı emsallare uygun fiyat
tespit edilir.” Konuşmasında, işleme dayalı net kâr marjı
yönteminden de bahseden Çağatay Yüce, sunumunda
örnek olaylara da yer verdi. Seminer, soru-cevap bölümü ile devam ederken, BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet
Sönmez, Yeminli Mali Müşavir Çağatay Yüce’ye günün
anısına plaket takdim etti.
alım-satım işlemi olmalıdır. İşlem ilişkili kişilerle yapılmalıdır. İşlem, emsallere uygunluk ilkesine aykırı olarak
tespit edilen fiyat üzerinden yapılmalıdır.” Türkiye’deki
tam ve dar mükellef kurumların tamamının, bu düzenlemenin kapsamı içinde olduğunun altını çizen Yüce,
Gelir Vergisi mükelleflerinden teşebbüs sahiplerinin de
kapsam dahilinde olduğunu bildirdi. Yüce sunumunda,
örtülü kazanç dağıtımına konu olabilecek işlemleri ise
şöyle sıraladı: “Alım-satım, imalat ve inşaat, kiralama
ve kiraya verme, ödünç para alınması ve verilmesi, ikramiye, ücret ve benzeri ödemeleri gerektiren işlemler.”
Karşılaştırılabilirlik analizinde dikkate alınması gereken
unsurları sıralayan Yüce, “Yapılan analizde, mal ve hizmetlerin nitelikleri, tarafların üstlendikleri işlevler ve riskler, işlemlerin gerçekleştiği pazarın yapısı ve pazardaki
ekonomik koşullar ile kurumların iş stratejilerinin dikkate
alınması gerekir” dedi.
“KÂR İKİ TÜRLÜ PAYLAŞTIRILIYOR”
“Transfer fiyatlandırması açısından yapılan bir karşılaştırmada, koşullar aynı ya da benzer, uygulanan fiyatlar
farklı ise işlemin emsallere aykırı olduğu söylenebilir ve
emsallere uygun fiyat, kanunda belirlenmiş emsal fiyat
Yeminli Mali Müşavir Çağatay Yüce BSMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında
‘Transfer Fiyatlaması Yoluyla Örtülü Kazanç Dağıtımı ve Transfer Fiyatlaması Raporu’ konulu
seminer düzenledi.
23
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
BSMMMO’dan
performans değerlendirmesi
BSMMMO Koordinasyon Toplantısı,
Sümbüllü Bahçe Konağı’nda yapıldı.
BSMMMO çatısı altındaki tüm
kurul, komisyon ve ilçe temsilcilerinin katılımıyla gerçekleşen
koordinasyon toplantısında, Oda
çatısı altında yürütülen faaliyetler
masaya yatırılırken, önümüzdeki
süreçte hayata geçirilecek projeler
tartışılarak, performans değerlendirmesi yapıldı.
Sönmez, toplantıya katılan meslektaşlarını yürütülen faaliyetler hakkında ayrıntılı bir şekilde bilgilendirdi. Slayt
eşliğinde faaliyetleri tek tek anlatan BSMMMO Başkanı
Sönmez, önümüzdeki süreçte düzenlenmesi planlanan
etkinlikler hakkında da bilgi verdi. Sönmez konuşmasını,
etkinliklere katılımın sağlanması konusunda meslektaşlarına çağrıda bulunarak sonlandırdı.
GÖRÜŞ VE ÖNERİLER PAYLAŞILDI
Ahmet Hikmet Sönmez’in ardından ise Oda’nın yeni
resmi internet sitesinin tasarımı hakkında bilgi vermek
üzere, BSMMMO Teknoloji İzleme Komisyonu Başkanı
Feramuzşah Sarı söz aldı. Yeni web sitesi ve kullanımı
hakkında meslektaşlarını bilgilendiren Feramuzşah Sarı,
Palmiye Yazılım, Mevzuat ve İçtihat Programı hakkında
da kısaca bilgi verdi. Sarı, Oda üyelerine özel hazırlanan
mevzuat ve içtihat programı lisans ve kurulum CD’sinin
uygun fiyatla Oda veznesinden temin edilebileceğini de
duyurdu. Toplantının devamında ise BSMMMO Kurul
Üyeleri, Oda Meclis Divanı Üyeleri, ilçe temsilcileri ve
çalışma komisyonlarının başkanları da tek tek söz alarak,
görüş ve önerilerini paylaştılar.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(BSMMMO) Koordinasyon Toplantısı, Sümbüllü Bahçe Konağı’nda gerçekleşti. BSMMMO Yönetim Kurulu Üyeleri’nin yanı sıra kurul üyeleri,
Oda Meclis Divanı, ilçe temsilcileri ve çalışma komisyonlarının başkanlarının da katılımıyla gerçekleşen koordinasyon toplantısı, Oda Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez’in
açılış konuşmasıyla başladı. BSMMMO çatısı altındaki
çalışma gruplarını bir araya getiren ve belirli periyotlarla
düzenlenen koordinasyon toplantılarının önem taşıdığını vurgulayarak konuşmasına başlayan Ahmet Hikmet
24
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Akademik Odalar’dan
Kızılay’a destek
di. Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nın
da (BSMMMO) destek verdiği organizasyon, BAOB
Yerleşkesi’nde gerçekleşti. BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu ile Çevre, Sağlık
ve Spor Komisyonu’nun katkılarıyla düzenlenen etkinlikte 45 ünite kan toplandı. BSMMMO Başkan Yardımcısı
Ömer İşci ve Oda Yönetim Kurulu Sekreteri Sabiha Işık’ın
da hazır bulunduğu etkinlikte konuşan BSMMMO Sosyal
Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu Başkanı
Ayhan Karaşin ve Çevre, Sağlık ve Spor Komisyonu Başkanı Şafak Karakaş, geleneksel hale getirilen kan bağışı
etkinliğinin, bu yıl BAOB çatısı altındaki akademik odalarla da ortaklaştırılarak yapıldığını dile getirerek, etkinliğe
destek veren tüm kan bağışçılarına teşekkür ettiler. Etkinlikte konuşan Kızılay yetkilileri de, kanın üretilemeyen
bir doku olduğunu ve tek kaynağının sağlıklı bağışçılar
olduğunu bildirerek, “Kan bağışı, hem toplumsal hem
kişisel açıdan çok önemlidir. Eğer kan verirsek vücut
yeni kan üretir ve bu vücut için yararlıdır. Her yıl binlerce
insan, bir kaza ya da hastalık sonucunda kan bulamadığı için hayatını kaybediyor. Her bir ünite kan bağışı, kan
bekleyen binlerce insanın hayatını kurtarmamızı sağlıyor.
Bu yüzden herkesi kan bağışlamaya davet ediyoruz” dediler.
Kızılay Kan Merkezi’nce yürütülen
kan bağışı kampanyasına destek
veren akademik odaların temsilci
ve üyeleri, kanın acil değil sürekli
ihtiyaç olduğunu belirterek, kan
bağışı konusunda herkesi duyarlı
olmaya davet ettiler.
BAOB
Yerleşkesi çatısı altındaki akademik odalar, sosyal
sorumluluk
çerçevesinde,
Kızılay’ın yürüttüğü kan bağışı kampanyasına destek ver-
BAOB Yerleşkesi çatısı altındaki akademik odalar, sosyal sorumluluk çerçevesinde, Kızılay’ın
yürüttüğü kan bağışı kampanyasına destek verdi.
25
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Muhasebe ve finansman
camiası Bursa’da buluştu
‘II. Uluslararası Muhasebe ve Finans
Sempozyumu’, ‘Denetim ve Finansal Raporlamada Yeni Etkileşimler’
ana temasıyla, Bursa Büyükşehir
Belediyesi, Uludağ Üniversitesi,
Muhasebe ve Finansman Öğretim
Üyeleri Bilim ve Araştırma Derneği
(MUFAD) işbirliği ile Bursa’da gerçekleştirildi.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın da (BSMMMO) destek verdiği sempozyumun açılışında, TÜRMOB Genel Başkanı
Nail Sanlı da hazır bulunarak, açılış konuşması
yaptı. Yurt içi ve yurt dışındaki 47 üniversiteden, kamu
kurumlarından ve meslek odalarından geniş katılımın
olduğu sempozyumda, muhasebe ve finans alanındaki
güncel konular ve sorunlar tartışılarak, muhasebe ve finans alanındaki teorik ve ampirik çalışmalara yer verildi.
İki gün boyunca ana salon ve paralel oturumlarda hakem
sürecinden geçen 69 bildiri sunuldu. Akademisyenler,
Maliye Bakanlığı ile özel sektör kurumlarındaki yazarlar
tarafından hazırlanan bildirilerden bazıları Tunus’tan,
İtalya’dan, ABD’den, İran’dan ve Mısır’dan gönderildi.
Bilim kurulu üyeleri arasında yer alan Prof. Lez Rayman
Bacchus (Londra Metropolitan Üniversitesi) ve ABD’den
Prof. Belverd E.Needles (Depaul Üniversitesi) de sempozyuma bizzat gelenler arasında yer aldı. Resmi dili
Türkçe ve İngilizce olan sempozyumda İngilizce olarak
hazırlanan 18 bildiri, birinci gün Uludağ Üniversitesi
Mete Cengiz Kültür Merkezi ve ikinci gün Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde ana salonlarda simultane tercüme ile sunuldu.
TÜRKİYE’DE FİNANSAL
RAPORLAMA
Sempozyum programının ikinci gününde, Prof. Dr. Nalan
Akdoğan’ın başkanlığında gerçekleşen ‘Türkiye’de Finansal Raporlama ve Bağımsız Muhasebe Denetimi Uygulamalarında Yaşanan Sorunlar’ konulu panelde, Yeminli
Mali Müşavir Sedat Atkın, BSMMMO Başkanı Ahmet
‘II. Uluslararası Muhasebe ve Finans Sempozyumu’,
‘Denetim ve Finansal Raporlamada
Yeni Etkileşimler’ ana temasıyla, Bursa’da yapıldı.
Hikmet Sönmez ve BSMMMO eski Başkanı Mesut Topcu
sunum yaptı. Yeminli Mali Müşavir Sedat Atkın’ın sunumu ile başlayan panelin devamında, BSMMMO Başkanı
Ahmet Hikmet Sönmez söz aldı. “Uluslararası gelişmeler
ile küresel ekonomi ve küresel şirketler, muhasebe mesleğinin ve muhasebe uygulamalarının uluslararası bir
niteliğe kavuşmasını gerektirmiştir” diyerek konuşmasına başlayan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez,
“Uluslararası muhasebe ve finansal raporlama standartları, muhasebe uygulamalarının dayandığı muhasebe
kültürünü oluşturmuştur. Muhasebenin gelişimi, içinde
bulunduğu ortam, ülkenin ekonomik, sosyal, siyasal ve
kültürel çevresinin etkileri altındadır” diye konuştu.
BASİT BİR UZMANLIK DEĞİLDİR
“Mesleğimiz hakkında bugün verilecek kararlar, sadece
mesleğin geleceği açısından önemli değildir, aynı zamanda yaşadığımız ve çalıştığımız toplumların geleceği
için sorumluluklarımızın bir parçası olarak da önemlidir”
diyen BSMMMO Başkanı Sönmez, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Muhasebe mesleğinin ortak değeri artık sadece basit
bir teknik uzmanlık değildir; kamu çıkarına hizmete yönelmiş değerlerin bütünüdür. Bugün mesleğin günlük
sorunlarının yanı sıra, mesleğin yarınlarının en iyi şekilde oluşturulmasına yönelik planlamalar ve çalışmalar
yapılmalıdır. 3568 Sayılı Yasa’ya göre muhasebe meslek
mensupları; SMMM ve YMM olmak üzere iki unvan altında çalışmaktadır. SMMM’ler ve YMM’ler muhasebe mes-
26
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
lek yasasına göre denetçi sayılmaktalar ve bazı koşulları yerine getirerek,
bağımsız denetçi olarak çalışabilmektedirler. Bugün ruhsat sahibi meslek
mensuplarının, ayrıca sınav zorunluluğu olmaksızın bağımsız denetim
yapabilmeleri sağlanmalıdır. Muhasebenin ürettiği finansal tabloların,
muhasebe standartlarına uygunluğunu, yine denetim standartlarına göre
inceleyerek, muhasebe bilgilerinin güvenilirliğini artıran ‘muhasebe denetimi’, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde ekonomik sistemin önemli
bir parçasıdır. Muhasebe denetçisinin ürettiği raporlar, başta yatırımcıları
olmak üzere, ilgili tarafları, güvenilir bilgiye ihtiyaç duyan bütün kesimleri
ilgilendirir.”
Sınav stresinden
uzak keyifli bir gün
İl genelinde stajı devam eden meslek mensubu
adayları, BSMMMO tarafından Fatih Sultan
Mehmet Bulvarı’ndaki Cafeperest’te düzenlenen kahvaltıda buluştu.
HEDEFTE BÜYÜK SAPMA
Denetçi ve profesyonel muhasebeci arasındaki ayrımın, denetimin evrensel üç kuralından kaynaklandığını savunan Ahmet Hikmet Sönmez, üç
kuralı şöyle sıraladı:
“Denetçi, kendi yaptığı işi denetleyemez. Denetim esasen başkasının yaptığı işin kontrolü, revizyonu içindir. Denetçi denetlediği firmayla bir çıkar
ilişkisi içerisinde olamaz. Ve denetçi denetim tekniklerini kullanarak yaptığı denetim faaliyetini bir rapora bağlar.”
Bütün bu şartlar açısından değerlendirildiğinde, 3568 sayılı meslek yasasında düzenlemeler yapılması gerektiğinin de altını çizen Sönmez, şöyle
konuştu:
“Meslek yasamıza göre muhasebeci aynı zamanda denetçidir. Denetçi olabilmek için SMMM ya da YMM olmak şarttır. Denetçi, denetlediği firmaya
denetim hizmeti dışında hizmet sunamayacağı gibi, herhangi bir menfaat
ilişkisi içerisinde de olamaz. Yaklaşık 500 bin işletme, 100 bin mali müşavir başta olmak üzere tüm ekonominin geleceğini de ilgilendiren ‘Bağımsız Denetim’de ise; Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları
Kurumu’nun (KGK) yayınladığı ‘Bağımsız Denetim Yönetmeliği’ hedeflerde büyük sapmaya yol açacak bir görüntüyü ortaya çıkarmıştır.”
HEDEFTEN HIZLA UZAKLAŞILIYOR
Sunumunun sonunda, Ticaret Kanunu’nun özünü oluşturan sürdürülebilir, şeffaf ve hesap veren işletme yapılarının oluşturulabilmesinde, finansal raporlama ve bağımsız denetimden beklenen faydanın sağlanabilmesi
için geç kalınmış olmadığını söyleyen Sönmez, konuşmasını şöyle sonlandırdı:
“Her alanda uluslararası uygulamaların esas alındığı söylenen bu ortamda, bağımsız denetimin, kamu gözetiminde de uluslararasında genel kabul gören uygulamalar esas alınmalıdır. Kaynaklarımızın etkin kullanımı
ancak, meslek örgütümüzün ve meslektaşlarımızın birikimlerinin dikkate
alınarak, yapılması gereken işbirliği ile mümkün olabilir. Bu sağlanamadığı takdirde, en büyük zararı ülkemiz görecektir. Türkiye ekonomisinin
bütününü kapsayan, 500 bin işletme ve 100 bin mali müşaviri yakından
ilgilendiren, kayıt dışı ekonomiye en büyük darbenin vurulacağı bağımsız
denetim ve finansal raporlama uygulamalarında özlenilen hedeften ne yazık ki hızla uzaklaşılmaktadır. Meslek örgütü olarak, en başından beri dile
getirdiğimiz gibi, denetim işini TÜRMOB, gözetim işini ise Kamu Gözetim
Kurumu üstlenmelidir.”
Sönmez’in ardından ise BSMMMO eski Başkanı Mesut Topcu söz alırken,
panelin sonunda oturum başkanı Prof. Dr. Nalan Akdoğan değerlendirme
yaptı. Merinos Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi’nde gerçekleşen panel,
konuşmacılara plaket takdim edilmesi ile sona erdi.
İl genelinde stajı devam eden
meslek mensubu adayları, Bursa
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası’nca (BSMMMO) düzenlenen kahvaltıda bir araya
gelerek, çalışma ve sınav temposundan uzakta, keyifli bir Pazar
günü geçirdi.
B
SMMMO Stajyer Eğitimi ve Denetimi
Komisyonu’nun katkılarıyla düzenlenen kahvaltıda, BSMMMO kurul üyelerinin yanı sıra,
eski dönem Oda başkanları da hazır bulundu.
Fatih Sultan Mehmet Bulvarı’nda bulunan Kafeperest’te
gerçekleşen kahvaltı programında konuşan BSMMMO
Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Odamıza bağlı stajı
devam eden meslek mensubu adaylarımızla yoğun iş
temposunun vermiş olduğu stresi biraz olsun kenara
atmak ve birlikte güzel bir hafta sonu geçirmek için
düzenlemiş olduğumuz bu organizasyona katılan kurul
üyelerimiz ve geçmiş dönem Oda başkanlarımız başta
olmak üzere tüm meslektaşlarıma teşekkür ediyorum”
dedi.
‘FAALİYETLER SÜRECEK’
“BSMMMO Yönetimi olarak; göreve geldiğimiz günden
bu yana meslek mensubu adaylarımızı, meslektaşlarımızdan ayırmadık” diyen BSMMMO Başkanı Sönmez,
staj sürecini başlatan her meslek mensubu adayını, ruhsatlı bir meslek mensubu olarak gördüklerini,
Oda’nın etkinlik ve eğitimlerinden faydalanmaları için
ellerinden gelen gayreti gösterdiklerini kaydetti. Ahmet
Hikmet Sönmez konuşmasının sonunda, organizasyonun gerçekleşmesine katkı sağlayan BSMMMO Stajyer
Eğitimi ve Denetimi Komisyonu’na da teşekkür ederek,
meslek mensubu adaylarına yönelik düzenlemiş oldukları faaliyetlere devam edeceklerini de vurguladı.
27
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Yalan beyanda bulunmuş
sayılırsınız!
B
Yıllık faaliyet raporu olmadan, genel kurul toplantı tutanağının müzakere edildiğini yazmanın doğru
olmadığını söyleyen Bilim, Sanayi
ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik
ve Teftiş Başkanlığı Başmüfettişi
Soner Altaş, “Yıllık faaliyet raporu
olmadan genel kurul toplantı tutanağının müzakere edildiğini yazarsanız, Ticaret Sicil’e yalan beyanda
bulunmuş sayılırsınız” dedi.
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (BSMMMO) Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı
Başmüfettişi Soner Altaş’ın sunumunda, ‘Türk
Ticaret Kanunu’na Göre Sermaye Şirketlerinde Yönetim
Organı ve Genel Kurul Toplantıları’ konulu seminer düzenlendi.
BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında meslek mensuplarının da yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerin
açılış konuşmasını BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet
Sönmez yaptı. Açılış konuşmasının ardından söz alan
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş
Başkanlığı Başmüfettişi Soner Altaş, anonim şirketlerde
BSMMMO tarafından, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı
Başmüfettişi Soner Altaş’ın sunumunda, ‘Türk Ticaret Kanunu’na Göre Sermaye Şirketlerinde
Yönetim Organı ve Genel Kurul Toplantıları’ konulu seminer düzenlendi.
28
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
elektronik genel kurul ve yönetim kurulu toplantıları, limited şirketlerde elektronik genel kurul ve müdürler kurulu toplantıları, anonim şirketlerde 2014 yılı olağan genel kurul ile imtiyazlı pay sahipleri ve limited şirketlerde
2014 yılı olağan genel kurul toplantılarında nelere dikkat
edilmesi gerektiği konularında bilgi verdi.
GENEL KURUL TOPLANTILARI
Başmüfettiş Altaş, sunumunun devamında elektronik genel kurul toplantıları hakkında şunları söyledi:
“Şirketin genel kurul toplantılarına katılma hakkı bulunan
hak sahipleri bu toplantılara, Türk Ticaret Kanunu’nun
1527’nci maddesi uyarınca elektronik ortamda da katılabilir. Şirket, anonim şirketlerde elektronik ortamda
yapılacak genel kurullara ilişkin yönetmelik hükümleri uyarınca hak sahiplerinin genel kurul toplantılarına
elektronik ortamda katılmalarına, görüş açıklamalarına,
öneride bulunmalarına ve oy kullanmalarına imkân tanıyacak elektronik genel kurul sistemini kurabileceği gibi
bu amaç için oluşturulmuş sistemlerden de hizmet satın
alabilir. Yapılacak tüm genel kurul toplantılarında esas
sözleşmenin bu hükmü uyarınca, kurulmuş olan sistem
üzerinden hak sahiplerinin ve temsilcilerinin, anılan yönetmelik hükümlerinde belirtilen haklarını kullanabilmesi
sağlanır.”
Oda Başkanı Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ,
Başmüfettiş Soner ALTAŞ’a plaketini verirken
HUZUR HAKKI BİLGİSİ
Yeni TTK ile yönetim kurullarında pek çok değişikliğin
yapıldığını da sözlerine ekleyen Soner Altaş, yönetim
kurulu kararı alınırken, hazır bulunması gerekenler ve
yönetim kurulu üyelerinin vekâleten birbirlerinin yerine
toplantıya katılma ve karar verebilme yetkileri hakkında
da bilgi verdi. Olağan genel kurullar yapılırken neler üzerinde durulması gerektiğinin de altını çizen Altaş, huzur
hakkını hak etme durumu ve koşulları hakkında konuştu.
Huzur hakkının toplantı başına verilen bir hak olduğunu
bildiren Soner Altaş, “Huzur hakkı için yönetim kurulunun toplantı yapması, yönetim kurulu üyesinin de yapılan
toplantıya katılmış olması gerekir” dedi.
KAMU GÖREVLİSİ SAYILIYOR
Sunum esnasında, meslek mensuplarına önemli uyarılarda da bulunan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı Başmüfettişi Altaş, “Yıllık
faaliyet raporu olmadan, genel kurul toplantı tutanağının
müzakere edildiğini yazmak doğru değil. Çünkü o belge,
şirket tarafından Ticaret Sicil’e veriliyor. Ticaret Sicil Müdürlükleri de kamu görevlisi sayılıyor. Yıllık faaliyet raporu olmadan, genel kurul toplantı tutanağının müzakere
edildiğini yazarsanız, yalan beyanda bulunmuş sayılırsınız. Bu yüzden, yıllık faaliyet raporunuzun olması, bilanço ile gelir tablonuzu da ibraz etmeniz gerekiyor. Ayrıca,
yönetim kurulu üyelerini de ibra etmeniz gerekiyor.”
29
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Myrleia Antik Kenti’ne
sahip çıkıyoruz
Myrleia Antik Kent Platformu, son gelişmeler üzerine BAOB Yerleşkesi’nde bir araya gelerek
konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı.
Mudanya’da, yargı kararları hiçe
sayılarak üzerine alışveriş merkezi
yapılan Myrleia Antik Kenti’nin bulunduğu arkeolojik SİT bölgesinin
tamamen imara açılması için plan
değişikliği yapıldı. Myrleia Antik
Kent Platformu’nun korunması
için yoğun mücadele verdiği tarihi kent kalıntısı üzerine yapılan
AVM ile ilgili hukuksal süreç devam ederken, bölgeyi tamamen
imara açan plan değişikliği önce
Mudanya Belediye Meclisi’nde
daha sonra da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde kabul edildi.
mücadele yürüttüklerini belirterek, yapılan onca mücadeleye, açılan davaya rağmen, alınan hukuksuz kararlarla
AVM’nin yapıldığını bildirdi.
YARGI KARARI HİÇE SAYILIYOR
Tarihi miras üzerinde inşaatın devamını sağlayan Kültür
Varlıklarını Koruma Kurulu kararının mahkeme tarafından durdurulduğunu hatırlatan Düşünceli, “Geçen hafta bilirkişi incelemesinin gerçekleştiği davada; hepimiz
umutla yanlıştan dönülmesini, rant uğruna tarihi değerlerimizin yok olmasının önlenmesini beklerken, önce
Mudanya Belediye Meclisi’nde, sonra da Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanan, buradan da Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nun onayına gönderilen imar planı
değişikliği, antik kentin tamamını çok katlı yapılaşmaya
açacak ve hukuki süreci boşa çıkaracak bu girişimi şaşkınlıkla izlemekteyiz” dedi.
M
HUKUKA ÇALIM ATMAYA
ÇALIŞIYORLAR
yrleia Antik Kent Platformu, son gelişmeler
üzerine BAOB Yerleşkesi’nde bir araya gelerek konuyla ilgili olarak bir basın açıklaması yaptı. BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet
Sönmez’in de hazır bulunduğu basın açıklamasında;
TMMOB Bursa İl Koordinasyon Kurulu, Bursa Barosu,
Bursa Kent Konseyi Arkeoloji Çalışma Grubu, Bursa
Tabip Odası, Çağdaş Gazeteciler Derneği Bursa Şubesi,
Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa Şubesi, DOĞADER,
DİSK Güney Marmara Bölge Temsilciliği, KESK Bursa
Şubeler Platformu, Nilüfer Kent Konseyi ve Mudanya
Tarihine ve Geleceğine Sahip Çıkanlar Platformu adına
hazırlanan basın açıklamasını okuyan TMMOB Bursa İKK
Sekreteri Fikri Düşünceli, Mudanya’da tarihi mirası inşaat ve AVM sevdasına terk etmemek için yaklaşık 2 yıldır
Bursa Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu tarafından 1992 yılında arkeolojik SİT alanı ilan edilen antik kentin önce AVM inşaatı ile tahribata uğratıldığını,
şimdi ise 5 kata kadar varan imar hakları ile tamamen
yapılaşmaya, betonlaşmaya açıldığına dikkat çeken Fikri
Düşünceli, “Mudanya Belediye Meclisi ve Büyükşehir Belediye Meclisi’nde onaylanan plan değişikliği, ülkemizde
inşaat sermayesinin ne kadar aç gözlü ve hukuk tanımaz
olduğunu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Gerek
AVM inşaatının bulunduğu alanı gerekse güneyinde yer
alan ‘Myrleia Antik Kenti’nin tamamını kapsayan imar
planı değişikliği ile rantın, tarihi değerlerimizin önüne
geçtiğini bizlere göstermektedir” ifadelerini kullandı.
30
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
TÜİK personeline
‘form’ bilgilendirmesi
Daha önce AVM yapılmasına ilişkin aldığı kararın yürütmesi durdurulan
Bursa Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu’nu şimdi daha büyük bir sorumluluğun beklediğini kaydeden Düşünceli, şöyle devam etti:
“Uygun bulunması için Kurul’a gönderilen imar planı 2 açıdan büyük
önem taşımaktadır. Bunlardan birincisi, hala hukuksal süreci devam eden
AVM inşaatının, bu plan onaylanırsa hukuka çalım atmak suretiyle temize çıkacağı gerçeğidir. Daha önce AVM inşaatına ilişkin aldıkları kararın
mahkemece yürütmesinin durdurulması karşısında Kurul’un bu konuda
nasıl bir yol izleyeceğini merakla beklemekteyiz. Koruma Kurulu kararında
diretip AVM inşaatını aklayacak mıdır, yoksa en azından mahkeme sürecinin bitmesini bekleyip hukuk devleti olmanın gereklerini yerine getirecek
midir?”
Bursa Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası (BSMMMO) Yönetim Kurulu Sekreteri Sabiha
Işık, Yrd. Doç. Dr. Şükrü Dokur ve
Öğr. Gör. Adem Yıldırım’ın katılımıyla, Türkiye İstatistik Kurumu
(TÜİK) personellerine yönelik bilgilendirme semineri düzenlendi.
T
ürkiye İstatistik Kurumu Yıllık İş İstatistikleri,
Sanayi ve Hizmet Soru Formu hakkında kurum
personellerini bilgilendiren Yrd. Doç. Dr. Şükrü
Dokur ve Öğr. Gör. Adem Yıldırım, personellerin sorularını da yanıtladı. Türkiye İstatistik Kurumu
Yıllık İş İstatistikleri, Sanayi ve Hizmet Soru Formu’nun
doldurulması ile ilgili püf noktaları TÜİK çalışanları ile
paylaşan Dokur ve Yıldırım, formda muhasebe verilerinden bilginin nasıl çekileceğini, çapraz kontrollerde
bilginin doğruluğunun nasıl test edileceğini anlattı.
MÜCADELEYE DEVAM EDECEĞİZ
“Diğer bir önemli husus Mudanya yolunun güneyinde bulunan arkeolojik alanın imara açılması ile ilgilidir. 20 yıldır kazı çalışması yapılmayı ve
bunun için bütçe tahsisini bekleyen bu alan, bilimsel araştırma ve veriler
olmadan, antik kentte oluşabilecek tahribatlar göz önünde bulundurulmadan, sermaye çevrelerinin baskısına terkedilecek midir? Myrliea Antik
Kent Platformu olarak; Bursa Kültür Varlıkları Koruma Kurulu’nu sorumlu
davranmaya ve yapılmak istenen plan değişikliğini reddetmeye çağırıyoruz. Bizler Myrliea Antik Kent Platformu olarak bir kez daha söylüyoruz;
Antik Kent ve çevresindeki tarihi değerler ortaya çıkarılıp açık hava müzesi
olarak, başta Bursa olmak üzere tüm dünyanın hizmetine sunulması için
mücadele devam edeceğiz.”
Fikri Düşünceli’den sonra söz alan Çağdaş Hukukçular Derneği Bursa
Şubesi Başkanı Aslı Evke Yetkin de, hukukun arkasından dolaşılmaya çalışıldığını belirterek, Mudanya’daki tarihi mirasın korunması için hukuki
mücadeleye devam edeceklerini bildirdi.
BSMMMO Yönetim Kurulu Sekreteri Sabiha Işık,
Doç. Dr. Şükrü Dokur ve Öğr. Gör. Adem Yıldırım, TÜİK
personellerine yönelik düzenlenen
bilgilendirme seminerine katıldı.
31
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Sigortalı bildirimi
tek işlemde yapılsın
BSMMMO Yönetimi, Bursa İl Emniyet Müdürü
Sabri Durmuşlar’ı makamında ziyaret etti.
İl
Emniyet
Müdürü
Sabri
Durmuşlar’ı makamında ziyaret
eden BSMMMO Yönetimi, sigortalı
işçi giriş bildirimlerinin sosyal güvenlik ve emniyetin sitesine ayrı
ayrı girilmesi hususunu gündeme
getirerek, çözüm yolu aradı.
nuyu ilgili platformlarda pek çok kez dile getirdik” diyerek, neler yapılabileceği konusunu gündeme getirdiler.
‘TEKNİK OLARAK MÜMKÜN’
Meslek mensuplarının Sosyal Güvenlik sistemine bilgi
girişlerini yaptığı esnada bir link verilmesi halinde aynı
bilgilerin otomatik olarak Emniyet’in sistemine de düşebileceğini vurgulayan BSMMMO Yönetimi, böylelikle
meslek mensuplarının angarya niteliğinde olan bir iş yükünden daha kurtulacağını kaydetti.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa İl
Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar’ı makamında
ziyaret etti. Ziyarette, BSMMMO Başkanı Ahmet
Hikmet Sönmez, Oda Başkan Yardımcısı Ömer İşci, Oda
Saymanı Ali Çevdir ve Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin
Kahraman da hazır bulundu.
Makamına gerçekleşen ziyaretten memnun kaldığını dile
getiren Bursa İl Emniyet Müdürü Sabri Durmuşlar ise
işbirliğine her zaman açık olduklarını vurguladı. Durmuşlar, meslek mensupları tarafından Sosyal Güvenlik sistemine girilen bilgilerin otomatik olarak Emniyet’in sistemine düşmesi işleminin teknik olarak mümkün olduğunu
belirterek, konu hakkında ilgili birimlere bilgi vereceğini
söyledi.
Ocak ayında göreve gelen Bursa İl Emniyet Müdürü Sabri
Durmuşlar’a başarılar dileyen BSMMMO Yönetimi, meslek mensupları ve Emniyet Müdürlüğü arasındaki iletişimin güçlü olması gerektiğine vurgu yaptılar. Meslek
mensupları olarak, adeta bir kamu görevi yaptıklarının
altını çizen BSMMMO Yönetimi, sigorta girişlerinin bildirimi konusuna değinerek, “Sosyal Güvenlik Kurumu’nun
yanı sıra Emniyet Müdürlüğü’nün sistemine de işçi sigorta girişlerini yapmamız gerekiyor ve bu girişlerin süresinde yapılmaması halinde meslek mensupları olarak
para cezası ile karşı karşıya kalıyoruz. Mükellefe verilen
bu cezadan, meslek mensupları sorumlu tutuluyor. Ko-
32
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
KOSGEB teşviklerine
mesleki alanımız da
dahil edilmeli
Farklı üretim alanlarındaki teşviklerin, sanayinin gelişmesine ve yerli
markaların artmasına katkı sağladığını söyleyen BSMMMO Başkanı
Ahmet Hikmet Sönmez, özellikle
KOSGEB teşviklerinin meslek mensuplarını ve SMMM stajyerlerini de
kapsaması gerektiğini dile getirdi.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez,
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından düzenlenen ‘Sınai Mülkiyet Haklarında
Devlet Teşvikleri, Vergi İstisnaları ve Yeni Patent Kanun
Tasarısı’nın Ekonomiye Muhtemel Etkileri’ konulu panele katıldı. Yeminli Mali Müşavir Muzaffer Koyuncu’nun
moderatörlüğünde gerçekleşen panelin açılışında söz
alan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Sınai
mülkiyet haklarında devlet teşvikleri, vergi istisnaları ve
yeni patent kanun tasarısı ile ilgili düzenlenen panelin
reel sektöre ve iş dünyasına katkı sağlayacağını umuyorum. Farklı üretim alanlarındaki teşvikler, sanayinin
gelişmesini ve yerli markaların artmasını sağlayacaktır.
Dolayısıyla, Türkiye ekonomisi de bu durumdan olumlu
etkilenecektir” dedi.
‘SMMM STAJYERLERİNİ DE
KAPSAMALI’
KOSGEB teşviklerinin mesleki alanlarına da dahil edilme-
Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ
Oda Başkanı
si gerektiğinin altını çizen BSMMMO Başkanı Sönmez,
“KOSGEB teşviklerinin gerek meslek mensuplarımızı,
gerekse meslek mensubu adaylarımız olan SMMM stajyerlerimizi de kapsaması faydalı olacaktır” diye konuştu.
BTSO üyelerinin katılımıyla gerçekleşen program, açılış
konuşmalarının ardından panel ile devam etti. Yeminli
Mali Müşavir Muzaffer Koyuncu’nun moderatörlüğünde
gerçekleşen panelde Türk Patent Enstitüsü’nden Nurşat
Sözer, TÜBİTAK’tan Murat Baybalı, KOSGEB Bursa Şube
Müdürü Ahmet Akdağ, Uluslararası Patent Birliği’nden
Canan Sönmez ve Dr. Jur. Mevci Ergün sırasıyla konuşma yaptılar.
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, BTSO tarafından düzenlenen ‘Sınai Mülkiyet
Haklarında Devlet Teşvikleri, Vergi İstisnaları ve Yeni Patent Kanun Tasarısı’nın Ekonomiye
Muhtemel Etkileri’ konulu panele katıldı.
33
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Bu mesleği nasıl öğrenirim’in
hesabını yapın!
SMMM stajyerlerinin, staj yerlerinde işi ve mesleği öğrenmekten
ziyade, yüksek not almayı ve sınavlardan geçmeyi ön planda tuttuğunu söyleyen TÜRMOB TESMER
Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Topcu, “Sınav stresinden kurtulun ve
mesleğin içinde olun. ‘Bu mesleği
nasıl öğrenirim’in hesabını yapın”
dedi.
larımızda ayrıca, staj süresi boyunca yaşanılan sorunlara
da kulak vereceğiz ve bu sorunların çözümü hususunda
neler yapılabileceğini tartışacağız. Bu konuda, karşılaştığınız sorunları bizlere iletmeniz önem arz ediyor” dedi.
‘SINAV HEYECANINA ORTAK
OLUYORUZ’
BSMMMO Yönetimi olarak, göreve geldikleri günden bu
yana meslek mensubu adaylarını meslek mensuplarından ayırmadıklarını dile getiren BSMMMO Başkanı Sönmez, “Staj sürecini başlatan her meslek mensubu adayını, ruhsatlı bir meslek mensubu olarak görüyor; Odamız
etkinlik ve eğitimlerinden faydalanmaları için elimizden
gelen gayreti gösteriyoruz.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nca (BSMMMO), SMMM stajyerlerine
yönelik, ‘Staj ve Sınavlara İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkındaki Uygulama Yönergesi’ndeki Değişiklikler ve Stajyerlerin Sorunları’ konulu bilgilendirme toplantıları düzenlendi. Dört grup halinde düzenlenen bilgilendirme toplantıları, TÜRMOB TESMER Yönetim Kurulu
Üyesi Mesut Topcu, TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri İsmail Özdemir ve TESMER Bursa Şubesi
Yönetim Kurulu Üyesi Endercan Genç’in sunumunda
gerçekleşti.
Gerek staja başlama gerekse SMMM yeterlilik sınavlarına
katılan meslek mensubu adaylarımızı İstanbul’da gerçekleşen sınav organizasyonlarında yalnız bırakmayarak,
onlarla birlikte sınav heyecanlarına ortak oluyoruz” diye
konuştu.
‘SORUNLARI VE TALEPLERİ
İLETİYORUZ’
SMMM stajyerlerine yönelik sorunları ve talepleri, ilgili
platformlarda dile getirdiklerinin de altını çizen Ahmet
Hikmet Sönmez, şöyle konuştu:
SMMM stajyerlerine yönelik düzenlenen bilgilendirme
toplantılarının açılışında konuşan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, “Katılımı zorunlu kıldığımız ve dört
grupta gerçekleştirdiğimiz toplantılarımızın, SMMM stajyerlerinin yönergedeki değişikliklere ilişkin bilgilendirilmeleri açısından faydalı olacağı kanaatindeyiz. Toplantı-
“Aday meslek mensuplarımız olan stajyerlerimize,
avukatlarda olduğu gibi kısa vadeli sigorta kollarının
uygulanması gerektiğini, stajyer yeterlilik sınavlarının
34
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Stajyer Eğitimi ve Denetimi Komisyonu’ndan sorumlu
kurul üyesi olduğunu bildirerek, komisyonun faaliyetleri hakkında kısaca bilgilendirme yapan Endercan Genç,
“Oda’daki kursların daha sağlıklı yürüyebilmesi için elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sizler bize yaşadığınız
sorunları ne kadar iletirseniz, karşılaştığınız sorunların
çözümü noktasında da sizlere o derece yardımcı olabiliriz” dedi.
Bursa’da da yapılması gerektiğini, stajı sona erip büro
açacak yeni meslek mensuplarına hedeflenen büro standartlarının da yerine getirilebilmesi için KOSGEB veya
başka bir kurumdan kredi imkanı sağlanması gerektiğini,
stajyerlerin staj süresi içerisinde uyması gereken kuralları ve stajdan sayılan halleri, staj süresini, stajı durduran halleri gibi konuları içeren stajyer el kitabının tekrar
düzenlenmesi gerektiğini ilgili platformlarda tartışmaya
açıyor, gündeme getiriyoruz.”
‘SINAV STRESİNDEN KURTULUN’
‘YENİLİK İSTEYEN BİR MESLEK’
Toplantının son konuşmasını ise TÜRMOB TESMER Yönetim Kurulu Üyesi Mesut Topcu yaptı. Meslek mensubu adaylarına önemli tavsiyelerde bulunan Mesut Topcu, “Öğrenciler genellikle staj yerlerinde işi ve mesleği
öğrenmekten ziyade, yüksek not almayı ve sınavlardan
geçmeyi ön planda tutuyorlar. Öncelikle sınav stresinden
kurtulun ve mesleğin içinde olun. Meslek odasının etkinliklerine katılın. Düzenlenen seminerleri ve kursları takip
edin. Bazı mevzuat yayınlarını edinin. Bunları yaptığınızda zaten sınavda başarı kendiliğinden gelecektir. Sizler,
‘Bu mesleği nasıl öğrenirim’in hesabını yapın” dedi.
Açılış konuşmasının ardından toplantı, TESMER Bursa
Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri İsmail Özdemir’in sunumu ile devam etti. “Bizim mesleğimiz sadece sınav
ve stajla eğitimi tamamlanan bir meslek değil” diyen
TESMER Bursa Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri İsmail
Özdemir, “Mesleğimiz sürekli eğitim ve yenilik isteyen
bir meslek. Onun için bu mesleki toplantıda staj ve sınav
uygulamaları ile sizinle hem iletişim kurmuş hem de karşılıklı meslekle ilgili bilgilerimizi paylaşmış ve sorunlarınızı dinlemiş olacağız” şeklinde konuştu. Mesleğe giriş
süreçleri hakkında da bilgi veren İsmail Özdemir, sınav
ve staj hakkında konuştu.
Konuşmasında mali müşavirlik mesleğinin gençlerin
mesleği olduğunu da vurgulayan Topcu, mevcut staj uygulamasından çok da memnun olmadığını kaydetti. Toplantının sonunda, stajyerlerin soruları yanıtlandı.
Bilgilendirme toplantısı TESMER Bursa Şubesi Yönetim
Kurulu Üyesi Endercan Genç’in konuşması ile devam etti.
BSMMMO tarafından SMMM stajyerlerine yönelik, ‘Staj ve Sınavlara İlişkin Usul ve Esaslar
Hakkındaki Uygulama Yönergesi’ndeki Değişiklikler ve Stajyerlerin Sorunları’ konulu
bilgilendirme toplantıları düzenlendi.
35
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
BSMMMO’da
teknoloji günleri
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu’nun
katkılarıyla ‘Teknoloji Günleri’ başlığı altında, ‘Elektronik Doküman
Yönetimi ve Arşivleme’, ‘İnternette
Güvenlik’ ve ‘Palmiye Mevzuat ve
İçtihat Programı Kullanımı’ konularında bilgilendirme içerikli seminer düzenlendi.
nıtımını yaptı. Slayt aracılığıyla, yeni web sitesini bölüm
bölüm meslektaşlarına anlatan Hamit Mestan, sunumunda internette güvenlik konusuna da değindi.
‘KAĞITSIZ OFİSLERE DOĞRU
GİDİLİYOR’
Mestan’ın ardından ise sözü, ‘Palmiye Mevzuat ve İçtihat
Programı Kullanımı’ konusunda bilgi vermek üzere, Palmiye Kurucu Ortağı Kenan Keleş aldı. Teknoloji devrinde yaşandığını ve herkesin zamanla yarıştığını söyleyen
Palmiye Kurucu Ortağı Kenan Keleş, “İşlerimizi kolaylaştıracak programlar, bizlere zaman kazandırıyor. Palmiye Mevzuat ve İçtihat Programı ile sürekli güncellenen
mevzuata, en hızlı doğru ve güncel hali ve detayları ile
ulaşabilmenizi sağlamayı hedefledik” diyerek, program
hakkında ayrıntılı bilgi aktardı.
Seminerin devamında ise sözü, BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı Feramuzşah Sarı aldı.
‘Elektronik Doküman Yönetimi ve Arşivleme’ konusunda
meslektaşlarını bilgilendiren Feramuzşah Sarı, belgelerin
elektronik ortamda nasıl arşivleneceği, bu elektronik belgelerden nasıl etkin bir şekilde faydalanılacağı konularında da bilgi verdi. Teknolojinin çok hızlı ilerlediğinin de
altını çizen BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı Sarı, yakın gelecekte kağıtsız ofislere doğru
gidileceğini de sözlerine ekledi.
B
ilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı Feramuzşah Sarı, Palmiye Kurucu Ortağı Kenan
Keleş ve Odamızın Bilgi-İşlem Danışmanı Hamit Mestan’ın sunumunda gerçekleşen seminer programlarının açılış konuşmasını yapan BSMMMO
Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, önümüzdeki süreçte
Oda çatısı altında düzenlenecek seminer programları
hakkında bilgi verdi.
BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı
Feramuzşah Sarı’nın yönetiminde gerçekleşen seminerde ilk olarak söz alan BSMMMO Bilgi-İşlem Danışmanı
Hamit Mestan, Oda’nın yeni resmi internet sitesinin ta-
Smmm. Selma TOPPAMUK
BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Sekreteri
36
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu’nun katkılarıyla ‘Teknoloji Günleri’ başlığı altında,
‘Elektronik Doküman Yönetimi ve Arşivleme’, ‘İnternette Güvenlik’ ve ‘Palmiye Mevzuat ve İçtihat
Programı Kullanımı’ konularında bilgilendirme içerikli seminer düzenlendi.
‘EXCEL’DE FİNANSAL
HESAPLAMALAR’
Sarı, sunumunun sonunda, basit faiz, basit iskonto, basit
iç iskonto, basit dış iskonto, alacak ve borç senetlerinin
reeskontu ve ortalama vade konularında da bilgi aktardı.
‘Teknoloji Günleri’ çerçevesinde, BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı Feramuzşah Sarı,
‘Excel’de Finansal Hesaplamalar’ konulu seminere de
imza attı. Sunumunda, basit faiz hesapları, iskontolar ve
reeskontlar hakkında bilgi veren BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı Sarı, “Finansal değerlendirmelerin tutarlı ve karşılaştırmalı olabilmesinin yanı
sıra kullanılan kaynakların maliyet, yapılan yatırımların
alternatif getiri analizlerini yapabilmek amacıyla, finansal
matematik, paranın zaman değeri ve faiz hesaplamalarının bilinmesi önem kazanmaktadır. Ayrıca mesleki
olarak, finansal işlemlerin yanı sıra muhasebe/finansal
raporlama standartlarının uygulamalarında da sık sık
finansal hesaplamalarla karşı karşıya kalmaktayız” dedi.
‘FİNANSAL
HESAPLAMALARIN CAN DAMARI’
Finansal hesaplamaların can damarının ve var oluş nedeninin aslında paranın zaman değerine dayandığını söyleyen Feramuzşah Sarı, sunumuna faizin tanımını yaparak
devam etti. Sarı, şöyle konuştu:
“Nominal faiz oranı, işleme konu olan veya finansal varlığın üzerinde yazılı olan faiz oranıdır. Reel faiz oranı ise
elde edilen kazancın enflasyon oranı göz önüne alınarak
düzeltilmesiyle bulunur. Efektif faiz oranı ise vade uzunluklarının bir yıldan kısa olması durumunda bileşik faiz
kullanılarak hesaplanan faiz yönetimidir.”
Smmm. Feramuzşah SARI
BSMMMO Bilgi Teknolojileri İzleme Komisyonu Başkanı
37
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
STK’ların belediye faaliyet
raporlarından beklentileri
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, UÜ İİBF Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga
Demirbaş ve Arş. Gör. Erdal Eroğlu’nu makamında ağırlayarak, yürüttükleri bilimsel araştırma
çalışması kapsamındaki sorularını yanıtladı.
Uludağ Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga
Demirbaş ve Arş. Gör. Erdal Eroğlu
yürüttükleri ‘Sivil Toplum Kuruluşlarının Belediye Faaliyet Raporlarına Olan İlgisi ve Beklentileri’ konulu bilimsel araştırma çalışması
ile ilgili görüşlerini almak üzere,
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet
Sönmez’i makamında ziyaret etti.
hakkındaki genel bilgilere, kullanılan kaynaklara, bütçe
hedef ve gerçekleşmelerine, meydana gelen sapmalara
ve nedenlerine, varlıkları ile yükümlülüklerine, yardım yapılan birlik, kurum ve kuruluşların faaliyetlerine, idarenin
hizmet performansına ilişkin bilgilere yer verilmesinin
hüküm altına alındığını kaydeden Doç. Dr. Tolga Demirbaş, şunları söyledi:
“Böylece, idarenin genelinden başlayarak performansına
kadar çeşitli bilgilere vatandaşların ve paydaşların ulaşabilmeleri ve idare ile yöneticilerinin bir bütün olarak
toplum tarafından değerlendirilebilmesi hedeflenmiştir.
Kanun koyucu, bu değerlendirmenin daha büyük kitleler
tarafından yapılmasını sağlamak için faaliyet raporlarının
idarelerin internet sitelerinden yayınlanmasını da zorunlu
tutmuştur” diye konuştu.
B
SMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında gerçekleşen ziyarette bilimsel araştırma çalışmaları hakkında bilgi veren UÜ İİBF
Maliye Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tolga
Demirbaş, “Günümüzde sivil toplum kuruluşları ve bu
bağlamda akademik odalar, belediyelerin önemli paydaşlarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu nedenle,
sivil toplum kuruluşlarının belediye tarafından alınan kararlarda görüşlerine başvurulması ve taleplerinin dikkate
alınması büyük önem taşımaktadır. Son yıllarda çıkarılan
çeşitli kanunlar sivil toplum kuruluşlarının karar alma
mekanizmalarına daha fazla dikkate alınmaları gerektiğini ifade etmektedir. Diğer yandan 5018 Sayılı Kamu Mali
Yönetimi ve Kontrol Kanunu, kamu idarelerinin, paydaşlarına karşı saydam olmaları ve hesap vermeleri gerektiğini belirtmekte ve bunun için faaliyet raporu hazırlayarak kamuoyuna açıklamalarını şart koşmaktadır” dedi.
Yürüttükleri bilimsel araştırma ile belediyeler tarafından
hazırlanan faaliyet raporlarının sivil toplum kuruluşlarının
beklentilerine cevap verip vermediğini ortaya çıkarmayı
amaçladıklarını dile getiren Arş. Gör. Erdal Eroğlu ise
“Bu bağlamda, Bursa’daki akademik odaların ve diğer
sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile görüşmeler
yapılmakta ve Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından
yayımlanan faaliyet raporlarına olan ilgi ve beklentiler
öğrenilmeye çalışılmaktadır” dedi.
NE DANIŞIYOR NE DE DİKKATE
ALIYORLAR
Makamına gerçekleşen ziyaretten memnuniyet duyduğunu ifade eden BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez
ise kendisine yöneltilen soruları yanıtladı. “Yerel yönetimler, yürütülen projelerle ilgili; ne bize danışıyor ne de
söylediklerimizi dikkate alıyor” diyen BSMMMO Başkanı
Ahmet Hikmet Sönmez, BAOB bünyesindeki akademik
odalar olarak yerel seçimler öncesinde tüm taleplerini
BEKLENTİLERE CEVAP
VERİYOR MU?
Bazı ülkelerde ‘hesap verme sorumluluğu (accountability) raporu’ olarak da ifade edilen raporun ilgili idare
38
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Finansal tablolar analizi
BSMMMO tarafından, Prof. Dr. Oktay Taş’ın sunumunda,
‘Finansal Tablolar Analizi’ konulu seminer düzenlendi.
Bursa Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası’nca Prof. Dr. Oktay Taş’ın sunumunda, ‘Finansal
Tablolar Analizi’ konulu seminer
düzenlendi.
maya yarayan bir ikinci aşama etkinlik kriteridir. İşletmelerin sosyal sorumluluk bilinciyle hareket etmeleri arzu
edilir. Ancak bu bilinç, bütün işletmelerde aynı düzeyde
olmaz. O nedenle temel sosyal sorumlulukların yasalarla
belirlenmesi uygun olur. Finansal kararlar alınırken şirketin kader ortaklarının ekonomik durumunun kötüleşmemesine de büyük özen gösterilmesi gerekir. Ayrıca,
finansal kararların iş ahlakı bilinciyle alınması gerekir. İş
ahlakı, her işletmede kurum kültürünün en önemli öğesi
haline getirilmelidir.”
B
SMMMO’nun BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet
binasında gerçekleşen seminerin açılış konuşmasını yapan Oda Başkan Yardımcısı Ömer İşci,
önümüzdeki süreçte düzenlenecek olan etkinlikler hakkında bilgi verdi. BSMMMO Başkan Yardımcısı
Ömer İşci’nin açılış konuşmasının ardından ise sunum
yapmak üzere sözü, Prof. Dr. Oktay Taş aldı. İşletmelerde
nakit akışı konusunda bilgi vererek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Oktay Taş, “İşletmelerin kaynak kullanım
kararları, kâr maksimizasyonu kriterine göre verilir. İşletmeler kârlarını arttıracak her işe girer; kârlarını azaltacak
işlerden ise kaçınırlar. Bir işletmenin maksimum kâr elde
edebilmesi için, belirli bir girdi miktarı ile maksimum
miktarda üretim yapması ya da belirli bir üretimi minimum miktarda girdi kullanarak gerçekleştirmesi gerekir.
Bunun adı etkinliktir (prodüktivite). Ve ürün/girdi oranıyla gösterilir” dedi.
FİNANSAL ANALİZ VE PLANLAMA
Meslek mensuplarının ilgiyle dinlediği seminerde, finans
yöneticilerinin temel faaliyet alanları hakkında da konuşan Taş, “Finans yöneticilerinin temel faaliyet alanları,
finansal analiz ve planlama ile yatırım ve finanslama kararlarıdır. Finansal analiz ve planlama şirket bilançosunda yer alan tüm aktif ve pasif kalemlerle ilgilidir. Yatırım
kararları bilançonun varlık kalemlerine, finanslama kararı
ise pasif kalemlerine yöneliktir.” Taş, işletme sermayesi
yönetimine ilişkin ise şunları söyledi: “İşletme sermayesi
yönetimi şirketin piyasa değerinin artmasında kritik bir
role sahiptir. İşletme sermayesinin en önemli unsuru,
sermaye maliyeti ve kredi riskidir.” BAOB Yerleşkesi’nde
gerçekleşen seminerin sonunda, BSMMMO Başkan Yardımcısı Ömer İşci, günü anısına Prof. Dr. Oktay Taş’a
plaket takdim etti.
KURUM KÜLTÜRÜNÜN ÖNEMLİ ÖGESİ
Sunumunda, paranın zaman değeri ve risk hakkında da
bilgi veren Prof. Dr. Taş, şöyle konuştu: “Finans yöneticileri, uzun dönemde kâr maksimizasyonu ile aynı şey
demek olan net para girişinin maksimizasyonunu amaçlamakla birlikte, bunu yaparken para giriş ve çıkışlarının
zamanını ve riskini de gözetirler.” Her ciddi işletmenin
bir misyonu ve vizyonu olduğunu, stratejik hedefleri ve
politikaları bulunduğunu da sözlerine ekleyen Prof. Dr.
Taş, şöyle konuştu:
“Pazar değerinin maksimizasyonu, misyon, strateji ve
politika süzgeçlerinden geçmiş karar seçeneklerinin hangisinin şirket hissedarları için en uygun olduğunu sapta-
BBilanço
Oda Başkan Yardımcısı Smmm. Ömer İŞÇİ,
Prof. Dr. Oktay Taş’a plaketini verirken
39
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
‘1 Mayıs’ta
alanlardaydık
‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma
Günü’ dolayısıyla Atatürk Stadyumu önünde toplanan BSMMMO
üyeleri, ‘Bağımsız denetim Dünya Bankası’na bağımlı’, ‘Bağımsız TÜRMOB, vesayetsiz meslek’,
‘Cezalar mali müşavire, keyfiyet
Maliye’ye’ yazılı pankartlarla Kent
Meydanı’nda düzenlenen etkinliklere katıldı.
zenlenen kutlamalarda çeşitli sivil toplum örgütü üyeleri
ve siyasi partiler de katıldı. Yoğun katılımın gerçekleştiği
etkinlikte, polis de geniş güvenlik tedbiri aldı. Atatürk
Stadyumu önünde toplanan kortej Darmstad Caddesi
üzerinden, Kent Meydanı’na kadar yürüdü.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler
Odası’nın (BSMMMO) yanı sıra Türkiye İşçi
Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu
(DİSK), Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği
(TMMOB) ile Türk Tabipleri Birliği’nin öncülüğünde dü-
40
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
YAĞMUR ALTINDA
1 MAYIS COŞKUSU
Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri ve üyeleri arasında, pankartlarla yerini alan BSMMMO
üyeleri, kortej eşliğinde Kent Meydanı’na kadar
yürüdü. Yürüyüş sırasında çeşitli sloganlar atan
meslek mensupları, ‘Bağımsız denetim Dünya
Bankası’na bağımlı’, ‘Bağımsız TÜRMOB, vesayetsiz meslek’, ‘Cezalar mali müşavire, keyfiyet
Maliye’ye’, ‘Bağımsız denetim küresel tekellere
bağımlı olmasın’, ‘Ekonomide tekelleşmeye
hayır’, ‘Angaryalara hayır’, ‘Evrak hamallığına
hayır’, ‘Karanlık hesapları biz aydınlatacağız’,
‘Hesap emekçileri’, ‘Hesap emekçileri olarak
alanlardayız’, ‘Kırtasiye israfına son’ yazılı pankartları taşıdı. Kadın-erkek, genç-yaşlı binlerce
kişi, sağanak yağmura rağmen Kent Meydanı’nı
doldururken, polisler, Kent Meydanı’na ulaşan
grupları karanfillerle karşıladı. Kalabalık, şarkılar eşliğinde 1 Mayıs İşçi Bayramı’nı kutladı.
Kutlama programı, Kent Meydanı’nda Moğollar
konseriyle sona erdi.
‘1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’ dolayısıyla Altıparmak Stadyumu önünde toplanan
BSMMMO üyeleri, Darmstad Caddesi
üzerinden, Kent Meydanı’na kadar
yürüyerek, kutlamalara katıldı.
41
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Doğu ve Güneydoğu
SMMM Odaları
platform toplantısında buluştu
Van-Ağrı-Hakkari Bölge SMMMO
Başkanı İbrahim Şahin, ‘barış ve
çözüm’ kelimelerinin bölge insanı
ve kendileri için çok şey ifade ettiğini belirterek, “30 yıldır bölgemizde yaşanan çatışmalı ortam, yaşamımızın her alanını felç etmiştir”
dedi.
Oda Yönetim Kurulu Saymanı Ali Çevdir ve Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Uçar’ın da katılımıyla gerçekleşen platform toplantısında, bölgedeki mali müşavirlik mesleği
sorunları ve çözüm yolları hakkında konuşuldu.
Panelin açılış konuşmasını yapan Van-Ağrı-Hakkari Bölge SMMMO Başkanı İbrahim Şahin, ‘barış ve çözüm’
kelimelerinin bölge insanı ve kendileri için çok şey ifade
ettiğini belirtti. Şahin, “Neredeyse çeyrek yüzyıldan fazla bir zamandır sıkıyönetim, olağanüstü hal durumları
ile yönetildik. Ömrümüzün en güzel çağları, gençliğimiz
böyle bir yönetim şekli altında geçmiştir. Bir sivil toplum
kurumunun başkanı kimliği ile sizlerle bu düşüncelerimi
paylaşmak istiyorum. Aslında meslek kimliğimizin yanında birden fazla başka kimliklerimizde mevcut. Örnek olarak; esnaf kimliğimiz, tüketici, baba, kardeş, amca, dayı
ve birçok kimliğimizle olan biten olumsuzluklardan etkilenmemek mümkün görünmemektedir. 30 yıldır bölgemizde yaşanan çatışmalı ortam, yaşamımızın her alanını
felç etmiştir” dedi.
D
oğu ve Güneydoğu Anadolu Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler (SMMM) Odaları
36. Platform Toplantısı, Diyarbakır’da yapıldı.
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez,
ÇATIŞMA ORTAMI BÖLGEYİ
OLUMSUZ ETKİLİYOR
Smmm. Ahmet Hikmet SÖNMEZ
Oda Başkanı
42
MAYIS / HAZİRAN 2014
Çatışmalı ortamın, bölgenin ekonomik ve sosyal durumunu olumsuz etkilediğini savunan Van-Ağrı-Hakkari
Bölge SMMMO Başkanı İbrahim Şahin, beraberinde ülkenin de bu durumdan olumsuz etkilendiğini kaydetti.
İbrahim Şahin, “Çatışmalardan dolayı milyarlarca dolar
tutarında kaynağımız heba edilmiş, insan hak ve hukuku yok sayılmıştır. Binlerce yaşam alanları boşatılmış,
boşaltılan her köy, belde insanı, gittiği yerlerde yıkım,
iflas, problemli yaşamlar oluşturmuştur. Göçle gelen
insanlar, şehir yaşamına alışamamış, adeta şehir yaşamını kırsal yaşam alanına dönüştürülen hale getirilmiştir.
Bölgemizin temel ekonomik can damarı olan hayvancılık
yok edilmiş, yaylalar yasaklanmıştır. Tarım iflas etmiş,
tarımla uğraşacak ortamlar ortadan kaldırılmıştır. Turizm
etkilenmiş, seyahat yapma hakkımız risk almıştır. Bunun
gibi çok sayıda örneklerle olanı biteni çoğaltabiliriz. Bu
BBilanço
hissettiren çatışmalı dönemden kurtulmak ve başta Kürt
sorunu merkezli sorunlarını karşılıklı diyalog çerçevesinde çözümlemek hususunda çok önemli bir süreçten geçmektedir. Oluşturulan barış ortamı bütün kesimlerce de
kabul gördüğü anlaşılmıştır. Bir yıldır bölgede hiç bir insanımızın burnu dahi kanamadığı istenilen tablo olduğu
bilinmelidir. O nedenle bu süreç küçük hesaplarla heba
edilmemelidir. Bunun için; çatışmasızlık ortamı devam
etmeli, güven ortamının oluşturulmasına özen gösterilmeli, demokratik ve hukuki adımların atılması, anayasal
düzenlemelerin yapılması, ekonomik kalkınmanın bölgeden başlatılması, köye dönüşlerin özendirilmesi gibi
konu başlıklarında çalışmalar yapılarak oluşacak ve çözülecek bütün sorunlarımız, ülkemizi ve bölgemizi gerek
uluslar arası gerekse ulusal düzeyde halkımızın mutluluğu ve refahı için olumlu sonuçlar oluşturacağı gibi hepimizi mutlu edeceği düşüncesindeyim” şeklinde konuştu.
Şahin’den sonra Diyarbakır SMMMO Başkanı Mehmet
Erkan Azizoğlu, Mardin-Şırnak SMMMO Başkanı Nurullah Budak, Şanlıurfa SMMMO Başkanı Nihat Taş, Gaziantep -Kilis SMMMO Başkanı Hüseyin Özbay da birer
sunum yaptılar.
sonuçtan her kesimin etkilendiği kadar biz meslektaşlarda etkilendik, ailelerimiz etkilenmiş, müşterilerimiz
etkilenmiştir. Özelikle Hakkari’de her gün kepenklerin
kapatılması nedeniyle hem esnaf hem de meslektaşlarımız ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalmışlardır. Böyle bir
yapı içerisinde büyük küçük esnaflar bir bütün olarak, iş
dünyası insanlarının çalışabileceği yeterince iş imkanı ve
yeteneklerini icra edebilecekleri meslek ortaya çıkaramamıştır. Ekonomik yatırımlar yapılmamış veya güvenlik
sebebiyle yatırımlar ertelenmiştir” diye konuştu.
BARIŞ VE ÇÖZÜM SÜRECİ
KESİNTİYE UĞRAMASIN
Konuşmasında, barış sürecine de değinen İbrahim Şahin, “Bu çatışmalı ortam binlerce insanımızın canına mal
olmuş, gencecik bedenler ömürlerinin baharında yaşama
veda edilmiş durumuna gelmiştir. İşte bu nedenle barış
ve çözüm sürecinin bölgemiz ve ülkemiz için ne kadar
önemli olduğunu, barış ve çözüm sürecinin kesintiye
uğramaması için her kesin her kesimin buna destek
vermesi gerektiğine inanmaktayız. Özelikle son bir yıldır
olumsuz etkilerini uzun zamandan beri en ağır şekilde
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavirler (SMMM) Odaları
36. Platform Toplantısı, Diyarbakır’da yapıldı.
43
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Nakit akış tablosu
kafa yapısını gösterir
İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Göksel
Yücel’in sunumunda, ‘Nakit Akış Tabloları’ konulu seminer düzenlendi.
Nakit Akış Tablosu’nun işletmeler
açısından çok önemli bir tablo olduğunu ifade eden Prof. Dr. Göksel Yücel, “Bu tablo, para giriş-çıkış
tablosudur. Nakit akış tablosu, bir
işletmenin kafa yapısını, para yönetme, parayı idare edebilme yapısını gösterir” dedi.
doğru bakarız. İyi kar elde ediyor mu? İyi kar elde etmek
de yetmez. Nakdi de iyi yönetebilmesi gerekir. Bu yüzden,
bir şirketi iyi şekilde tanıyabilmek ve değerlendirebilmek
için üç tablo sacayağı gibidir. Bunlar, Bilanço, Kar-Zarar
ve Nakit Akış tablolarıdır. Bu tabloları destekleyici notların da olması gerekir.”
Nakit Akış Tablosu’nun çok önemli bir tablo olduğunu
ifade eden Prof. Dr. Göksel Yücel, “Bu tablo, para girişçıkış tablosudur. Nakit akış tablosu, bir işletmenin kafa
yapısını, para yönetme, parayı idare edebilme yapısını
gösterir” dedi.
İ
stanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Göksel Yücel’in sunumunda, ‘Nakit Akış
Tabloları’ konulu seminer düzenlendi. BSMMMO’nun
BAOB Yerleşkesi’ndeki hizmet binasında meslek
mensuplarının yoğun katılımıyla gerçekleşen seminerdeki sunumuna finansal tablolar hakkında bilgi vererek başlayan Prof. Dr. Göksel Yücel, finansal tabloların Bilanço,
Kar-Zarar, Nakit-Akış ve Özkaynak Değişim tablolarından
oluştuğunu söyledi. Prof. Dr. Göksel Yücel, Nakit Akışları
Tablosu’na ilişkin şu bilgileri paylaştı:
Nakit akış tablolarının işletmeler için gerekliliğini ve nakit
akış tablosu düzenlemenin yöntemlerini örnekler vererek
anlatan İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Yücel, salonu dolduran meslek mensuplarına önemli bilgiler verdi. Meslek mensuplarının ilgiyle
dinlediği seminer, soru-cevap bölümü ile devam etti.
Seminerin sonunda kürsüye çıkan BSMMMO Başkanı
Ahmet Hikmet Sönmez, günün anısına Prof. Dr. Göksel
Yücel’e teşekkür plaketi takdim etti.
“Eğer bir şirketi analiz ediyorsanız, bugünü gösteren bilanço önemlidir. Bugününü anladıktan sonra geçmişine
44
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Huzurevinde
sanat dolu bir gün
BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu’nca Ali Osman Sönmez Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Türk Sanat Müziği konseri gerçekleştirildi.
Ali Osman Sönmez Huzurevi
Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi’ni ziyaret ederek, huzurevi sakinlerine Türk Sanat Müziği
dinletisi gerçekleştiren mali müşavirler, sosyal sorumluluk etkinlikleri çerçevesinde sanat dolu ve
eğlenceli bir güne imza attı.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası (BSMMMO) Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel
Etkinlikler Komisyonu’nca Ali Osman Sönmez Huzurevi Yaşlı Bakım ve Rehabilitasyon
Merkezi’nde Türk Sanat Müziği konseri gerçekleştirildi.
Meslek mensuplarının katılımıyla gerçekleşen konserde,
mali müşavirlerden oluşan Türk Sanat Müziği Korosu,
seslendirdikleri eserlerle huzurevi sakinlerine unutulmaz
bir gün yaşattı. Meslek mensuplarından oluşan koronun
seslendirdiği Türk Sanat Müziği eserlerine eşlik eden
huzurevi sakinleri ise hareketli şarkılarda tempo tutarak
eğlenceli görüntülere imza attı. Türk Sanat Müziği dinletisinin ardından ise meslek mensupları huzurevi sakin-
leri ile tek tek ilgilenerek sohbet etmek imkanı buldular.
BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler
Komisyonu’nca düzenlenen etkinlik hakkında bilgi veren
Komisyon Başkanı Ayhan Karaşin ise ziyarete katılan
tüm meslek mensuplarına teşekkürlerini iletirken, sosyal
sorumluluk çerçevesinde ziyaret ve etkinliklerinin devam
edeceğini vurguladı.
45
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Şarkılar
SOMA için
Soma yararına Tayyare Kültür Merkezi’nde konser veren
BSMMMO Türk Sanat ve Halk Müziği Korolarına, meslek mensuplarından büyük destek geldi. Bilet
satışlarından elde edilen gelirin
Soma’ya bağışlandığı konserde
mali müşavirlerden oluşan koro ve
halk oyunları ekibi, izleyenlere eşsiz bir müzik ziyafeti sundu.
B
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(BSMMMO) Türk Sanat ve Halk Müziği Koroları
ile Gösteri Sanatları Topluluğu Halk Oyunları Ekibi, Tayyare Kültür Merkezi’nde sahne aldı. Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu’nun
katkılarıyla düzenlenen ve bilet satışlarından elde edilen
gelirin Soma’ya bağışlandığı konsere, BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez, Oda Başkan Yardımcısı Ömer
Oda Başkanı Ahmet Hikmet SÖNMEZ ve Oda Başkan
Yardımcısı Ömer İŞÇİ, Şef Salih BERKMEN’e
plaketini verirken.
46
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler
Komisyonu Başkanı Ayhan Karaşin’in sunumunda gerçekleşen organizasyonun ilk bölümünde koro, Hicaz,
Hüzzam, Kürdi’li Hicazkar ve Muhayyer Kürdi makamlarından oluşan sanat müziği eserlerini seslendirdi.
İşci, Oda Sekreteri Sabiha Işık, Oda Saymanı Ali Çevdir,
Yönetim Kurulu Üyeleri Hasan Uçar, Ali Nazım Tekelioğlu
ve Hüseyin Kahraman da katıldı. Meslek mensuplarının
da aileleriyle birlikte yoğun katılım gösterdiği etkinliklerin ilki BSMMMO Türk Sanat Müziği Korosu Konseri’ydi.
KURUL ÜYELERİ DE SAHNEYE ÇIKTI
Salih Berkmen’in şefliğinde gerçekleşen BSMMMO Türk
Sanat Müziği Korosu Konseri’nin ikinci bölümüne ise
meslek mensuplarından oluşan koro, ‘Al goncayı deremedim, yar yüksekte eremedim’ eseriyle başladı. Programın devamında meslek mensuplarından oluşan koro,
farklı makamlarda sanat müziği eserlerini seslendirdi.
Programın sonunda sahneye çıkan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez ve Başkan Yardımcısı Ömer
İşci, günün anısına Şef Salih Berkmen’e plaket verirken,
BSMMMO Yönetim Kurulu Üyeleri de koroda yer alan
meslektaşlarına karanfil ve teşekkür belgesi takdim etti.
Tayyare Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konser programı, BSMMMO Kurul Üyeleri’nin meslektaşlarıyla birlikte
söylediği şarkı ile sona erdi.
HALK MÜZİĞİ VE HALK OYUNLARI
GECESİ
Oda Yönetim Kurulu Sekreteri Sabiha IŞIK
BSMMMO Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkilnlikler
Komisyonu Başkanı Ayhan Karaşin’e çiçek verirken.
Soma yararına, Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkin-
Bilet satışlarından elde edilen gelirin Soma’ya bağışlandığı konserde mali müşavirlerden oluşan
koro, sanat müziğinin eşsiz parçalarını alkışlar eşliğinde seslendirdi.
47
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
BSMMMO Türk Halk Müziği Korosu ve Gösteri Sanatları Topluluğu Halk Oyunları Ekibi,
Tayyare Kültür Merkezi’nde, bilet satışlarından elde edilen gelirin Soma’ya
bağışlandığı etkinliğe imza attı.
gece, BSMMMO Gösteri Sanatları Topluluğu Halk Oyunları
Ekibi’nin gösterisi ile devam etti. Yöresel dansların sahnelendiği programın ilerleyen saatlerinde ise kılıç kalkan gösterisi, semazen gösterisi, aşuk ve maşuk dansı izleyenler
tarafından büyük ilgi gördü. Etkinlik sonunda sahneye çıkan BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez ve yönetim
kurulu üyeleri ise gecede emeği geçenlere teşekkür plaketi
ve çiçek takdim etti.
likler Komisyonu’nun katkılarıyla düzenlenen etkinliklerin
ikincisi ise BSMMMO Türk Halk Müziği Korosu ile Gösteri
Sanatları Topluluğu Halk Oyunları Ekibi’nin Tayyare Kültür
Merkezi’nde gerçekleştirdiği gece oldu. BSMMMO Yönetim
Kurulu’nun yanı sıra meslek mensupları ve ailelerinin yoğun katılım gösterdiği Soma yararına düzenlenen gecenin
sunumunu ise Nurcan Dükancılar ile Hacı Bektaş Aykut üstlendi. Kemal Kamalı’nın şefliğinde, meslek mensuplarından
oluşan koronun, sevilen halk müziği eserlerini seslendirdiği
48
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Bilet satışlarından elde edilen gelirin Soma’ya bağışlandığı konserde mali müşavirlerden
oluşan koro, sanat müziğinin eşsiz parçalarını alkışlar eşliğinde seslendirdi.
49
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Voleybolda şampiyon
TTK
BSMMMO Çevre, Sağlık ve Sportif Faaliyetler Komisyonu’nca organize edilen ‘3’üncü Voleybol
Turnuvası’nın şampiyonu TTK takımı oldu.
B
BSMMMO 3. Geleneksel Voleybol
Turnuvası, Koç Ortaokulu Kapalı
Spor Salonu’nda oynanan üçüncülük ve final maçları ile sona erdi.
Jetspor ile karşı karşıya gelen Mali
Yıldızlar takımı 3-1’lik skorla üçüncü olurken, Atletik Müşavir takımı
ile karşılaşan TTK, 3-1’lik skorla turnuvanın şampiyonu oldu.
Turnuvanın ‘En İyi Oyuncu’ kupası ödülünü
Mali Yıldızlar takımından Erdem Aydın’a
BSMMMO Çevre, Sağlık ve Sportif
Faaliyetler Komisyonu Başkanı
Şafak Karakaş verdi.
ursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası
(BSMMMO) Çevre, Sağlık ve Sportif Faaliyetler
Komisyonu’nca organize edilen ‘3’üncü Voleybol
Turnuvası’, Nilüfer’de bulunan Koç Ortaokulu
Kapalı Spor Salonu’nda oynanan final maçı ve ardından
gerçekleşen ödül töreni ile sona erdi.
BSMMMO Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez’in yanı sıra
Oda yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu turnuvada ilk olarak, üçüncülük maçı için Jetspor ve Mali
Yıldızlar takımları karşı karşıya geldi. Heyecanlı geçen
Hakemlere ise BSMMMO Çevre, Sağlık
ve Sportif Faaliyetler Komisyon Başkan
Yardımcısı Murat Tarık Koşal
plaketlerini takdim etti.
50
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Okul Müdürü Ömer Faruk Dizer’e
BSMMMO Çevre, Sağlık ve Sportif Faaliyetler Komisyonu Sekreteri
Sertaç Konya plaketini verirken.
Müsabakalar sonucunda üçüncülüğü elde eden
Mali Yıldızlar’a ödülünü BSMMMO Yönetim
Kurulu Üyesi Hasan Uçar verdi
Turnuvada dördüncü olan Jetspor takımına
ödülünü TÜRMOB Disiplin Kurulu Üyesi
Zeki Turan takdim etti.
Konya, hakemlere ise komisyon başkan yardımcısı Murat Tarık Koşal plaketlerini takdim etti.
Turnuvanın ikincisi olan Atletik Müşavir takımı ödülünü
BSMMMO Başkan Yardımcısı Ömer İşci’nin elinden aldı.
karşılaşmanın galibi 3-1’lik skorla Mali Yıldızlar olurken,
Jetspor takımı turnuvayı dördüncü olarak tamamladı.
Üçüncülük maçının ardından ise turnuvanın final maçı
için TTK ve Atletik Müşavir takımları alkışlar eşliğinde sahaya çıktı. Çekişmeli geçen final müsabakasını aileleriyle
birlikte izlemeye gelen meslek mensupları, turnuvaya
renk katarken, finalde ipi 3-1’lik skorla TTK göğüsledi.
ÖDÜL TÖRENİ
Meslek mensuplarından oluşan takımların kıyasıya mücadele ettiği BSMMMO 3’üncü Voleybol Turnuvası’nda
final müsabakasının ardından ise ödül töreni gerçekleştirildi. Okul Müdürü Ömer Faruk Dizer’e BSMMMO Çevre,
Sağlık ve Sportif Faaliyetler Komisyonu Sekreteri Sertaç
Turnuvanın ‘En İyi Oyuncu’ kupası, Mali Yıldızlar
takımından Erdem Aydın’a verilirken, ödülü
BSMMMO Çevre, Sağlık ve Sportif Faaliyetler
Komisyonu Başkanı Şafak Karakaş takdim
etti. Turnuvada dördüncü olan Jetspor takımına ödülünü TÜRMOB Disiplin
Kurulu Üyesi Zeki Turan takdim
ederken, müsabakalar sonucunda üçüncülüğü elde
eden Mali Yıldızlar’a ödülünü BSMMMO Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Uçar verdi.
Turnuvanın ikincisi olan Atletik Müşavir takımı ödülünü
BSMMMO Başkan Yardımcısı
Ömer İşci’nin elinden alırken,
turnuvanın şampiyonu olan TTK
takımına ise ödülünü BSMMMO
Başkanı Ahmet Hikmet Sönmez
takdim etti.
51
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ha b e r
Keyifli bir
Kapadokya molası
Bursa Serbest Muhasebeci Mali
Müşavirler Odası (BSMMMO) üyeleri, yorucu iş temposunun stresini, Sosyal Yardımlaşma ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu’nca
Kapadokya’ya düzenlenen gezi ile
attı.
B
olmanın keyfini çıkardı. İki gece üç gün süren gezi programı hakkında bilgi veren BSMMMO Sosyal Yardımlaşma
ve Kültürel Etkinlikler Komisyonu Başkanı Ayhan Karaşin,
komisyon olarak, meslek mensuplarını yorucu iş temposundan biraz olsun uzaklaştırabilmek adına, belirli aralıklarda etkinlik ve geziler düzenlediklerini kaydetti.
Gezi programına, Aksaray’da kahvaltı yaparak başlayan
meslek mensupları, kahvaltının ardından bölgeye hareket
ederek, sırasıyla Ihlara Vadisi, Derinkuyu Yer Altı Şehri ve
Güvercinlik Vadisi’ni ziyaret etti. Aynı gün otele yerleşen
mali müşavirler, akşam yemeğinde bir araya geldi.
SMMMO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Ömer İşci’nin de katılımıyla gerçekleşen geziye
aileleriyle birlikte katılan meslek mensupları,
yorucu iş temposundan uzak, doğayla baş başa
52
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Gezi programının ikinci günü, otelde yapılan sabah
kahvaltısının ardından Göreme Açık Hava Müzesi’ne
hareket eden meslek mensupları, şarap imalathanesi ile
hayvanlar vadisini ve Paşabağ’ı ziyaret etti.
Program, öğle yemeğinin ardından ise çanak çömlek
yapım atölyesi ve Aşıklar Vadisi ziyaretleri ile devam
etti. Bölgenin en yüksek yeri olan Uçhisar’da çay molası
veren meslek mensuplarından oluşan gezi grubu, son
gün ise Konya’ya ulaştı. Konya’da Mevlana Müzesi’ni
gezen meslek mensuplarının Kapadokya gezisi programı, Bursa’ya dönüş ile sona erdi.
53
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
sağlık
İdrar yolu enfeksiyonları
böbrek sağlığını tehdit ediyor
İdrar yolu enfeksiyonları, çoğunlukla idrar yoluna mikrop girmesi
ile oluşan ve çocuklarla yaşlılarda
daha sık görülen bir enfeksiyon.
enfeksiyonları kontrol altına alınmadığında ciddi sağlık
sorunlarına yol açabiliyor. Özellikle enfeksiyonun böbreğe
sıçradığı durumlarda böbrekte de iltihap gözleniyor ve bu
sorun ilerleyen dönemlerde kronik böbrek yetmezliğine
kadar ilerleyebiliyor.
enel sağlık problemleri arasında önemli bir yeri
olan bu hastalığın kontrol altına alınmadığında
ciddi böbrek hastalıklarının habercisi olduğuna
dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Oktay, “Mikroplar
idrar yoluna 4 farklı yoldan girebiliyor. Çoğunlukla görülen giriş yolu, dış idrar yolu çevresinde yer alıyor. Mikroplar önce mesaneye, oradan da böbreğe ulaşarak böbrek
iltihabına neden olabiliyor. Kadınlarda idrar yolu daha kısa
olduğu için iltihaplanmalar da daha çok gözleniyor. Tedavi edilmediği durumlarda kalıcı böbrek yetmezliğine yol
açabiliyor” diyor.
Nasıl bulaşıyor?
G
İdrar yolu iltihaplanmalarına sebep olan mikroplar arasında en sık rastlananı, yüzde 80’inden sorumlu olan ‘EscherichiaColi’. Bunun dışında; Klebsiella, Proteus, Enterobacter ve Enterokok da idrar yolu iltihaplanmalarına yol açan
mikroplar arasında yer alıyor.
Mikropların idrar yoluna 4 farklı yerden girebildiğini belirten Prof. Dr. Oktay, en sık görülen giriş yolunun, dış
idrar yolu çevresi olduğunu, ayrıca kan, lenf ve komşu
organlarda oluşan enfeksiyonun idrar yoluna ulaşmasıyla
bu sorunun görüldüğünü belirtiyor.
İdrar yolu enfeksiyonları, idrar yolunun daha kısa olması sebebiyle çoğunlukla kadınlarda gözlenen bir hastalık.
Çoğu zaman hastaların kendi kendilerine teşhis koyduğu
ve kulaktan dolma tedavilerin benimsendiği idrar yolu
5 yaş altı çocuklara dikkat!
İdrar yolu enfeksiyonlarının basit bir iltihap şikayetinden
şiddetli böbrek enfeksiyonlarına kadar geniş bir yelpazede
kendini gösterdiğine dikkat çeken Prof. Dr. Bülent Oktay,
“Bu enfeksiyonlar sıklıkla çocukluk ve yaşlılık dönemlerinde gözleniyor. Gençlik dönemlerinde ise çoğunlukla
cinsel ilişki sırasından mikrop kapılmasıyla oluştuğu biliniyor. 5 yaş altı çocuklarda görülen iltihapların temelinde
ise genellikle doğumsal idrar yolu bozuklukları yer alıyor“
diyor.
İdrar yolu enfeksiyonları sık
tekrarlıyorsa…
İdrar tıkanıklığı, idrarın geri kaçması ve mesanenin kendini boşaltmasındaki bozukluklar idrar yolu enfeksiyonlarına sebep olabiliyor. Tekrarlayan idrar yolu enfeksiyonu
hastalığı olan çocuklarda bu sorunun var olup olmadığının mutlaka araştırılması gerekiyor. Bununla dışında; şeker hastalığı, nörolojik hastalıklar, gebelik gibi durumlar
da idrar yolu iltihaplanmalarını kolaylaştırıyor.
54
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Prof. Dr. Bülent Oktay, kontrol altına alınmadığı durumlarda böbrek yetmezliği gözlenebileceğinin altını çizerek,
şunları söylüyor:
“Eğer hastalık zamanında tespit edilip tedavisi kuralına
uygun olarak yapılırsa, bu hastalarda hiçbir zaman idrar
kaçağına bağlı olarak böbrek yetmezliği sorunu ortaya
çıkmıyor”.
Bol su içmek iyileşme sürecini
hızlandırıyor
İdrar yolu enfeksiyonlarında tanı, idrar tahlili ve idrar
kültürü ile konuluyor. Tanı sonrasında yapılan kültürün
verilerine göre en uygun antibiyotik seçiliyor ve 3-5 günlük bir antibiyotik tedavisi uygulanıyor. Bununla birlikte
enfeksiyona sebep olabilecek altta yatan farklı bir sebep
olup olmadığının da incelenmesinin önemini vurgulayan
Prof. Dr. Bülent Oktay, “Altta yatan başka bir hastalık yok
ise sadece antibiyotik tedavisi yeterli oluyor. Ateş ve idrar yaparken yanma şikâyetlerine karşı da semptomatik
tedavi uygulanabiliyor. Bununla birlikte idrar yolu enfeksiyonlarında uyulması gereken ilk şartlardan biri bol
su içmek. Su, tedaviyi hızlandırmanın yanında hastanın
şikâyetlerinin de daha kısa sürede azalmasını sağlıyor”
diyor.
lenen enfeksiyon sayısı artarsa, enfeksiyonun sürekli
tekrarlaması sebebiyle böbrek yetmezliğine varabilen
böbrek hasarı oluşabiliyor. Çocukluk çağında idrar yolu
iltihaplanmaların en sık görülme sebebi, mesaneden
böbreklere doğru meydana gelen idrar kaçağı. Kolaylıkla
tedavi edilebilen bu durum, tedavi edilmediği durumda
yine böbrek yetmezliğine neden olabiliyor.
İdrar yolu enfeksiyonundan korunmak için bunlara dikkat:
• Gün içinde bol sıvı, özellikle su tüketmeye dikkat edin.
• Tuvalete gitmeyi ihmal etmeyin. Eğer idrarınızı uzun
süre tutarsanız, mesane kası uzun süre gerili olarak kalır.
Bu durum sık olarak tekrarlanırsa, mesanenin kas yapısı
zayıflayacak ve bir miktar artık idrar mesanenizde kalacaktır. Bu da enfeksiyon riskini artırır.
• Tuvalet temizliğinizi önden arkaya doğru yapın. Böylece
idrar çıkış yerini temiz tutmuş olursunuz.
• Pamuklu iç çamaşırlarını tercih edin. Pamuklular bakteri üremesine neden olan nemi önler.
• Vajinal temizliğinizde sabun kullanmayın.
• Cinsel bölge hijyenine önem verin.
Yılda 2 kereden sık görülüyorsa radyolojik kontrol gerekli
İdrar yolu enfeksiyonu bir yılda 2’den fazla tekrarlamışsa,
altta yatan başka bir sebep olup olmadığının radyolojik
inceleme ile aranması gerekiyor. İltihaplanmaya sebep
olan hastalık saptanamaması sonucunda yıl içinde göz-
55
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
haber
Akademik Odaların
‘bowling’ yarışı
Carrefour AVM’de gerçekleştirilen ve BAOB’da bulunan 12 akademik odanın katılım sağladığı
turnuva, heyecanlı ve çekişmeli maçlara sahne oldu.
Bursa Akademik Odalar Birliği
(BAOB) bünyesindeki akademik
odaların temsilcilerinin katılımıyla,
‘Akademik Odalar Bowling Turnuvası’ düzenlendi. Turnuvanın finalinde, BSMMMO adına yarışan ekip
üçüncülük elde etti.
Bursa Şubesi’nden Serkan Durmuş, üçüncülüğü ise Mimarlar Odası Bursa Şubesi’nden Abdullah Kamalı elde
etti. Kadınlarda ise en skorer oyuncu ödülünü İMO Bursa
Şubesi’nden Nurten Topaloğlu kazanırken, ikinciliği Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nden Günsu Barışık, üçüncülüğü ise Elektrik Mühendisleri Odası Bursa
Şubesi’nden Eda Yenigil kazandı.
C
arrefour AVM’de gerçekleştirilen ve BAOB’da
bulunan 12 akademik odanın katılım sağladığı
turnuva, heyecanlı ve çekişmeli maçlara sahne
oldu. Turnuvanın sonunda Özgür Yaşar Özbey,
Ünsal Eser, İnan Keser, Ender Vapur ve Aykut Çatar’dan
oluşan İnşaat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin takımı turnuvanın şampiyonu olurken, ikincilik mücadelesini Atakan Çetinkaya, İlke Çalışkan, Rahmi Dede, Cenk
Yoldaş ve Abdullah Kamalı’ dan oluşan Mimarlar Odası
Bursa Şubesi elde etti.
BSMMMO ÜÇÜNCÜ OLDU
Turnuvada üçüncülüğü ise Mustafa Akıncı, Basri Açıkgöz,
Recep Güleçyüz, Güray Tunalı ve Ömer İşçi’den oluşan
Bursa Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası kazandı. Erkeklerde en skorer oyuncu İMO Bursa Şubesi’nden
Ender Vapur olurken, ikinciliği Gıda Mühendisleri Odası
BAOB Bünyesinde düzenlenen Bowing turnuvasında
BSMMMO adına yarışan ekip 3. oldu.
56
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Kitap
kültür & s anat
Beyoğlunun En Güzel Abisi
Denizler’den Terzi Fikri’ye Türkiye
Yazar: Ahmet ÜMİT
Yazar: Tuncay Çelen
Yayın Evi: İmge Kitabevi Yayınları
Deniz’lerden Terzi Fikri’ye Türkiye; 68
kuşağının önderlerine kurulan hain tuzakları, Kahramanmaraş’ta, Malatya’da,
Çorum’da tezgâhlanan kanlı katliamları
ve Fatsa’da sahnelenen kirli oyunları,
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarından Terzi
Fikri’ye uzanan mücadelenin ekseni etrafında incelerken, 12 Mart ile 12 Eylül’e
uzanan yolun üzerindeki sisi sonsuza
dek kaldırıyor. Böylece ortaya; zafer
ve hüznün, devrimin ve karşıdevrimin
unutulmaz bir panoraması çıkıyor.
Bin Muhteşem Güneş
Yazar: Khaled Hosseini
Yayın Evi: Everest Yayınları
Nereye giderseniz gidin, ülkeniz
peşinizden gelir. Artık siz orada
yaşamasanız da o içinizde yaşar.
Afganistan’ın
Khaled
Hosseini’de
yaşadığı gibi…
Bin Muhteşem Güneş, ilk romanı Uçurtma Avcısı’yla tüm dünyada inanılmaz
bir başarı yakalayan Hosseini’nin ikinci
romanı. Yazar bu romanında da yine
doğduğu toprakları anlatıyor. Bu kez iki
kadının kesişen yaşamları ve dostlukları
üzerinden…
Küçük yaşta evlendirilen kızlar, çocuğu
olmayan kadınlar, babaya ya da çocukluk arkadaşına duyulan, geçmişe
gömülmüş aşklar…
Ustam ve Ben
Yazar: Elif Şafak
Yayın Evi: Doğan Kitap
Öğrenme aşkıyla geçti ömrümüz, aşkı
öğrenemesek de…
Tarihimizin en önemli ve çalkantılı
dönemlerinden biri olan 16. Yüzyıl’da
İstanbul… Hindistan’dan gelen beyaz
bir fil ve onun sırlarla dolu bakıcısı:
Çota ile Cihan. Filbaz aynı zamanda
bir üstadın çırağı. Ustası ise Sinan. Bu
toprakların yetiştirdiği en büyük mimar.
Hazırlayanlar;
Smmm. Pınar KAP
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Başkan Yardımcısı
Smmm. Aylin KARAKUŞ
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Sekreteri
Smmm. Nalan BAYSAL
Smmm. Gülsüm IŞILDAR
Değerli meslektaşlarım merhaba.
Mesleki sorunlardan, yasa değişikliklerinden,
uygulamadan doğan aksaklıklardan bunaldınız
mı? İşte size hem dinlendiren hem de eğlendiren bir kitap.
Ahmet Ümit’in bütün kitaplarını okumuş biri olarak, sizlere onun tarzını anlatacak değilim. Bir
polisiye romandan neler beklersiniz? Sizi önüne
geçilmez bir heyecan, kuşku ve merak girdabında soluksuz bırakmasını mı?
Bu kitapta, kendinizi birden fazla maceranın içinde oradan oraya sürüklenirken buluyorsunuz. Buluyorsunuz da; Kitabı asıl okunur kılan,
bütün polisiyelerde rastlanan bu özellik değil. Onun kitapları ailecek
okunabilecek özelliklere sahiptir. Çocuklarınızın hem eğlenmesini, hem
de öğrenmesini istiyorsanız, rahatlıkla önerebileceğim bir kitap.
Ahmet Ümit bütün kitaplarında olduğu gibi bu romanında da bir İstanbul sevdalısı olarak, içinde yaşadığı mega kentin, insan portreleriyle
birlikte, tarihi, sosyal, kültürel ve doğal, bütün güzelliklerini ve çirkinliklerini tek tek gözler önüne seriyor.
Bizi biz yapan değerlerimize sahip çıkmamanın, 6-7 Eylül’de yaşanan
olayları, azınlıkları sürmenin, öldürmenin, onlara yaşatılan acılarla birlikte, bizim de nasıl küçüldüğümüzü, çoraklaştığımızı, yoksullaştığımızı
çarpıcı bir biçimde anlatıyor. Yılbaşı gecesi işlenen bir cinayetin izini
sürerken, bir yandan Tarlabaşı ve Dolapdere’nin eski sokaklarında yaşananları, Beyoğlu’nu, İstiklal Caddesi’ni ve Gezi olaylarının düşündürdüklerini, sokak çocuklarının sarsıcı dramıyla birlikte ele alıyor…
Tarlabaşı’ndaki kentsel dönüşüm rantına el koymak isteyen sabıkalı
kabadayıların her türlü kirli işini, kentin kalbinde nasıl kotardıklarına
şahit oluyoruz.
Bu kabadayılardan biri olan Kara Nizam’ın adamı Engin’in yılbaşı gecesi Tarlabaşı’nda bulunan cesedi ile başlıyor roman. Bir kiralık katilin
ölümü ile düğümleniyor. Aynı semtte yaşayan ve Gezi olaylarında öne
çıkan genç bir kızın, Fidan’ın ölümü ile devam ediyor.
Tarlabaşı’nın, sevimli ama iç burkan hayatlarıyla erken yaşlanmış sokak çocuklarını, Pirana, Keto, Musti’nin hazin sonları, bize asıl suçlunun, sorumluluklarını yerine getirmeyen ana babalar olduğunu düşündürüyor.
Birbirinden belâlı ve rakip olan iki kabadayının;
Barbut İhsan ve Kara Nizam’ın çevresinde gelişen olaylar örgüsüyle karmaşıklaşıyor.
Bütün polisiye romanlara özgü finallerde olduğu gibi, katil hiç tahmin etmediğimiz bir şekilde çıkıyor karşımıza ve düğüm çözülüyor.
Nasıl mı?
Onu açıklamayacağım,
okumanızı tavsiye ederim…
57
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Komisyonu Üyesi
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
güncel
Emek ve Dayanışma Günü
1 Mayıs İşçi Bayramı
1 Mayıs İşçi Bayramı (27.04.2009 tarih 27212 No’lu Resmi Gazete ile 1
Mayıs Emek ve Dayanışma Günü olarak kabul edilmiştir) bir mücadele ile
başlamış, işçi sınıfının bütün dünyaya yayılan dayanışması ile evrimini devam ettirmiş ve günümüzde bayram havası içinde kutlanarak dünyanın her
yerinde milyonlarca işçinin, emekçinin, mazlumun, akademisyenin, aydının
ve birçok zümrenin kucaklaşmasına ilham olmuştur.
“Yaşasın 1 Mayıs” sloganları ile ciğerlerimiz kopana kadar haykırırız alanlarda Adalet, Eşitlik, Özgürlük. ..!
Coşkudur 1 Mayıs…
Akarız alanlara..
Yüzer yüzer, biner biner..
Vazgeçmeyiz, uslanmayız, çünkü bayramdır 1 Mayıs.
Ve bu bayram kürsülerden bağışlanmamıştır emekçilere. Kurtuluş Savaşımız gibi direniş vardır kazanımında; Küba devrimi gibi kararlılık…
Smmm. Özer TURAN
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler
Komisyonu Başkan Yardımcısı
[email protected]
Avusturyalı işçilerin 8 saatlik çalışma süresi için yürümesi ile başlayan mücadele günümüzde haftalık çalışma süresinin o ülkede 36 saate kadar düşürülmesinde ve çalışma şartlarının insana yakışır seviyelere gelmesinde çok
büyük katkı sağlamıştır ve bu aşı tutmuştur ter düşen bütün topraklarda.
Amerika’da siyah ve beyaz işçilerin bir bütün içinde uzun çalışma saatlerini omuz omuza boykot etmesi 1 Mayıs ruhunda kardeşliğin ırkçılığı dahi
bertaraf etmesinin bir göstergesi olmuş ve diğer ülkelere de feyiz vermiştir.
Bizde 1905’te İzmir’de kutlanmıştır ilk olarak… 1911’de Osmanlı’nın baskın tutumuna rağmen Selanik’te kutlanmış; İstanbul’da ise işçiler bu coşkuyu 1912 yılında yaşamıştır. O zamanlardan bu günlere kadar 1 Mayıs çeşitli
zorluklara rağmen kutsal sayılmış ve coşkusundan hiçbir şey kaybetmeden
kuşaktan kuşağa aktarılmıştır.
Bir kamp ateşi gibi yayıldıkça yayılmıştır ve devrimin bin bir çeşidini halaylarla, türkülerle gerçekleşmiştir dünya emekçileri.
Alanların coşkusu her sene tazelenerek artarken sanki tarihi yargılamıştır.
İşçilerin ve bütün emekçilerin çalışma şartları bu coşku ile her dönem biraz
daha iyileşirken onların örgütlü mücadelesinin ne kadar meşru ve kaçınılmaz olduğu gün yüzüne çıkmıştır.
58
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Adaletsizliğe direnmektir…
1 Mayıs vurdumduymazlığa direnmektir…
1977’de Taksim yakınlarındaki bir otelin 6. katından kalabalığın üstüne açılan ateş ve bunun ardından kalabalığın Kazancı Yokuşu’na yönelmesi ile yaşanan arbedede
yitirdiğimiz onlarca kardeşimiz uzun yıllar 1 Mayıs coşkusunun buruk yaşanmasına sebep olmuştur. İşte o nedenle Taksim kutsaldır emekçiler için ve o nedenledir ki
vazgeçilmezdir. Onların ruhuyla buluşmak, selamlaşmak,
omuz omuza halay çekmek için Taksim’den başka bir yer
emekçileri tatmin etmemektedir.
Soygunlara, emeğin sömürülmesine direnmektir
1 Mayıs…
Kortej kortej alanlara akmaktır,
Kortejlerden platformu selamlamak,
Platformdan dünyaya haykırmaktır birliğin gücünü.
Taksim’dir,
Vazgeçmemektir,
1 Mayıs resmi tanımlaması 1 Mayıs Barış ve Dayanışma
Günüdür; evrensel adı ise İşçi Bayramı. Kavramlar ne
derse desin tek bir anlamı vardır…
Kazancı Yokuşu’dur; orada bıraktığımız koca yüreklerdir.
Unutmamaktır,
Kucaklaşmaktır,
1 Mayıs Emek Bayramı’dır!
Kutlu olsun dostlar….
Direniş !
Haksızlığa direnmektir…
59
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
gü n c e l
Kurallar
ders olmalı
Ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği son zamanlarda üzerinde tartışılan konuların başında gelmektedir. Aslında ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği
konusunda 20.06.2012 tarihine kadar bir kanun dahi yoktu. İş kazalarında maalesef Avrupa birincisi olan ülkemiz, dünyada üçüncü sırada. Buna
rağmen ülkemizde 20.06.2012 tarihi öncesinde 4857 Sayılı İş Kanunu’nun
bir maddesinde iş sağlığı ve güvenliği konusunda; (Madde 78 – (Değişik:
15/5/2008-5763/3 md.) iş güvenliği anlamında uyulması gereken yüzeysel
birkaç öneri bulunmaktaydı. Uyulmaz ise bir yaptırımı da yoktu. Herkesi
ilgilendiren, kesin kurallar koyan ve devamında bu kanuna uyulmaması sonucunda maddi müeyyidelerin uygulanacağı İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası
20/6/2012 tarihinde kabul edildi ve 30.06.2012 tarihinde 28339 sayı ile
Resmi Gazete’de yayımlandı.
Bizim İş Sağlığı ve Güvenliği Yasamız var fakat iş kazaları devam ediyor. İş
kazaları sadece bizim ülkemizde olmuyor, gelişmiş ülkelerde de iş kazaları
olmaktadır fakat gelişmiş ülkelerde iş kazaları bizim ülkemize oranla 7 kat
daha az olmaktadır. Biz ülke olarak iş kazalarını minimum düzeye nasıl indirebiliriz konusunu tartışmalıyız.
Smmm. Özgür ERDURSUN
İş ve Sosyal Güvenlik Mevzuatı
Komisyonu Üyesi
[email protected]
Gerçeği söylemek gerekirse biz toplum olarak kurallara uymayan bir toplumuz. İş kazalarında sadece devleti sorumlu tutmak, işvereni sorumlu tutmak ya da işçiyi sorumlu tutmak işin kolayıdır. Bazen işçi bazen işveren bir
iş yapılırken o iş ile ilgili oluşabilecek riskleri bilmesine rağmen, uyması
gereken kuralları da bilmesine rağmen kurallara uymaması sonucunda iş
kazaları kaçınılmaz olmaktadır. İş kazaları sonucunda ölümlerin ya da kalıcı
sakatlıkların önüne geçebilmek için bence öncelikle eğitim konusuna önem
vermeliyiz.
Eğitim derken göstermelik eğitimden değil gerçek eğitimden bahsediyorum. İş Sağlığı Güvenliği Yasası gereği ceza yememek için göstermelik 8
saat 10 saatlik eğitimden bahsetmiyorum. Hani bir çocuk ders çalışmaz da
annesi ya da babası kızınca göstermelik çalışıyormuş gibi yapar, bu şekilde
değil gerçekten özverili eğitim olmalı. İş sağlığı ve güvenliği sadece Çalışma Bakanlığı’nın konusu olmamalı, aynı zamanda Milli Eğitim Bakanlığı’nın
da konusu olmalı. Hani derler ya ‘’ağaç yaşken eğilir’’ Biz de genç yaşta iş
sağlığı ve güvenliği konularını da kapsayacak ‘Kurallar dersi’ni okullarımızda müfredata koyarak çocuklarımıza gençlere okullarda kurallara uyulması
gerektiğini aşılamalıyız. Bugün ülkemizde en iyi üniversiteyi bitirmiş bir kişi
dahi kurallara uymayabiliyor. Çocuklarımıza öncelikle kuralları ve devamında haklarını öğretmeliyiz. Bugünkü çocuklar ileride ya işçi olacak ya da işveren. Kuralları bilerek yetişecek yeni nesille birlikte birbirine saygılı bir top-
60
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
başlıca nedeni kuralsızlıktır. Kurallara uymayan bir toplumda istediğiniz kadar kanun çıkarın, istediğiniz kadar
ceza uygulayın iş kazaları devam eder.
lum olabiliriz. Bugün çok tehlikeli işte çalışıp o işe uygun
giyinmesi gereken biri, o kıyafetle rahat edemediğini söyleyip güvenlik önlemini almayabiliyor, ya da 600 derece
sıcaklıktaki kazanı açıp sigarasını yakmaya çalışabiliyor.
Ülkemizde en iyi üniversiteyi bitirmiş biri arabasını park
edilmez tabelasının altına park edebiliyor. İş kazalarının
Ülkemizin en büyük sorunlarından biri sorunları bilip çözüm üretememektir.
61
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
gü n c e l
Soma
Ağlıyor...
Yanıyorlar...
Dumandan boğuluyorlar...
Yananlardan biri...
Muhammet...
Muhammet 18 yaşına yeni girmiş...
Beş günlük işçi ...
Yeni evli ... “Sigortam olsun” diye madene girmiş...
Yanmış... Ya annesi ?...
Cemal Yıldız...
19 yaşında okulunu yeni bitirmiş bir delikanlı...
Annesi ağlıyor…
Ciğeri yanıyor…
“Ben Cemal Yıldız’ın annesiyim... Oğlumla gurur duyuyorum...
Herkesin de gurur duymasını isterim... Mekanı cennet olsun...”
“Başka da soru sormayın!...” diyen bir anne……
Cemal’in annesi... Gözlerinde korku... Kimbilir mikrofon tutulmasaydı...
Ne derdi...
Smmm. Emir ES
Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Kom. Üyesi
Murat Yalçın...
[email protected]
62
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
“Çizmeleri çıkartayım sedye kirlenmesin” diyen ince düşünceli insan... Türkiye’yi ağlatan adam...
acısını bile hissetmiyor, ama sesini duyurmaya
çalışıyor ...
Madenci Bayram...
Her şeyi ailesi...
Tekrar girecek o madene... İçi sıkılıyor...
Boğazı düğüm düğüm oluyor.
Yutkunurken çocukları geliyor gözünün önüne...
“Ekmek param... Yapacak bir şeyim yok... Kredim var...
Girmek zorundayım...”
O kalabalıktan bir ses yükseliyor... Cumhurbaşkanı’na...
Somalı Kızgın...
Kimi damadını bekliyor, kimi çocuğunu kimi de eşini
bekliyor..
Ve polislere sürekli emirler geliyor.
“O yakınları oradan kaldırın Cumhurbaşkanı geçecek”
Bunlar yakışık olmadı...
Hiç hoş olmadı...
Soma’da yakınlarını kaybetmiş olanların içi bir daha yandı...
Hem de ne yandı...
Diğer polisten cevap geliyor.
“Amirim gözaltına alamayız... Çocuğu hala içerideymiş...
Gözaltına alırsam çok büyük tepki duyarlar bana”...
“Taşeron istemiyoruz”... Duyurdular mı seslerini ?
Engellendiler...
Bir polis amiri telsizle anons yapıyor polise...
“Öyle bağıranları göz altına al”...
İşin acı tarafı bu konuşmalar içi yanmış ailelerin yanında
yapılmış olması...
Garip bir şekilde aileler susturulmaya çalışıldı...
Oysa onların sadece tepkisi
“Taşeronlara karşı çıkın !...”
“Bizim için bir şey yapın !..”
Yaklaşamadılar... Seslerini duyuramadılar...
Ölüm sessizliğini içlerinde akıttıkları gözyaşlarına bıraktılar...
O kalabalık güvenlik önlemleri içinde sesini duyurmak
isteyen vatandaşlar var...
Günlerdir bitkin, ağlamaktan sesi kısılmış, kendi canının
63
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
Malullük aylığı
bağlananların tekrar
çalışıp çalışamayacağı
I- GİRİŞ
Sigortalıların malül sayılması 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510
sayılı Yasa’nın 25. Maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre “Sigortalının veya işverenin talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar
ve dayandığı tıbbi belgelerin incelenmesi sonucu, 4. Maddenin 1. Fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün
veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünün
en az % 60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün
en az % 60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma
gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulları’nca tespit edilen sigortalı malül
sayılır” denilmiştir.
Bu oran 5510 sayılı Yasa’dan önce yürürlükte olan 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nda ve 1479 sayılı Bağ-Kur Kanunu’nda 2/3 oranında
uygulanmaktaydı.
Niyazi YAMAÇ
Emekli SGK Başmüfettişi
[email protected]
Çalışma gücünü veya iş kazası veya meslek hastalığının sonucunda çalışma gücünün %60’ını kaybettiği tespit edilen sigortalının en az 10 yılda
beri sigortalı olması, toplam 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede malul olması halinde sigortalılık süresi aranmaksızın
1800 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalılığı primi bildirilmiş olması
halinde malullük aylığı bağlanabilmektedir.
Genel olarak malullük aylığı bağlanan sigortalının 5510 sayılı Kanun’a
göre veya yabancı bir ülke mevzuatına göre çalışmaya başlaması veya
kontrol muayenesine tabi tutulan sigortalının yapılan kontrol muayenesi sonucu maluliyet durumunun kalktığının tespit edilmiş olması halinde
aylığı kesilir. 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce sigortalı
ve iştirakçilerin gelir ve aylıklarının bağlanması, kesilmesi, yeniden bağlanması mülga 506, 1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre yürütülmekteydi. 5510 sayılı Kanun’un geçici 14. Maddesinde
bu yasa ile yürürlülükten kaldırılan Sosyal Güvenlik Kanunları gereğince
işlem yapmaya devam edileceğinin hüküm altına alınmış olmasıyla bu
yasalara göre malullük aylığı bağlanmış olanlar aylıkları kesilmeksizin
Sosyal Güvenlik Destek Primi’ne tabi olarak çalışabilmektedirler. Aşağıda
bu yasalara göre bağlanmış malullük maaşlarının tekrar çalışmaya başlanılması halinde kesilip kesilmeyeceği açıklanmıştır.
64
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
II- MALULÜYET MAAŞI BAĞLANDIKTAN SONRA TEKRAR ÇALIŞMASINA İZİN VERİLENLER VE VERİLMEYENLER
A- Malullük aylığının 1 Ekim 2008 tarihinden
önce bağlanması halinde 1 Ekim 2008 tarihinden sonra çalışmaya başlanılması hali;
1- 4/a sigortalısı;
a- 4/a kapsamında çalışırsa aylığı kesilir. Sosyal Güvenlik
Destek Primi’ne tabi çalışamaz.
b- 4/b kapsamında çalışırsa aylığı kesilmez. Aylığından
% 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.
c- 4/c kapsamında çalışırsa aylığı kesilmez.
2- 4/b sigortalısı;
a- 4/a kapsamında çalışırsa aylığı kesilmez. Sosyal Güvenlik Destek Primi öder.
b- 4/b kapsamında çalışırsa malullük aylığı kesilmez.
Herhangi bir prim ödemez. Ticari faaliyetlerine devam
edebilir.
c- 4/c kapsamında sigortalı olursa aylığı kesilmez.
3- 2925 sayılı Kanun kapsamında
aylık alanlar
a- 4/a kapsamında çalışırsa aylıkları kesilir. Sosyal Güvenlik Destek Primi’ne tabi çalışamazlar.
b- 4/b sigortalısı olursa aylığı kesilmez. Aylığından % 15
Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.
c- 4/c kapsamında sigortalı olursa aylığı kesilir.
2- 4/b sigortalısı;
a- 4/a kapsamında çalışırsa aylıkları kesilmez. Sosyal Güvenlik Destek Primi öder.
b- 4/b kapsamında çalışırsa aylığı kesilir.
c- 4/c kapsamında çalışırsa aylığı kesilir.
C- 1 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı
olanlar malülen emekli olmaları halinde,
4/a, 4/b, 4/c kapsamında çalışamazlar. Çalışırlarsa maaşları kesilir.
SONUÇ
5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 1 Ekim 2008 tarihinden sonra sigortalı olanların malulen emekli olmaları
halinde 4/a, 4/b, 4/c kapsamında çalışamayacakları çalıştıkları takdirde malullük aylıklarının kesileceği esası getirilmiştir. Ancak, 5510 sayılı Kanun’un yürürlüğe girmesinden önde sigortalı ve iştirakçilerin gelir ve aylıklarının
bağlanması, kesilmesi, yeniden bağlanması mülga 506,
1479, 2925, 2926 ve 5434 sayılı kanun hükümlerine göre
yürütüldüğünden, 5510 sayılı Kanun’un geçici 14. maddesiyle de yürürlükten kaldırılan Sosyal Güvenlik Kanunları gereğince işlem yapılmaya devam edileceği hüküm
altına alındığından, malullük aylığı bağlanmış olanlar yukarıda izah edildiği şekilde aylıkları kesilmeksizin Sosyal
Güvenlik Destek Primi’ne tabi olarak çalışabilecektir.
b- 4/b kapsamında çalışırlarsa maaşlarından Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.
c- 4/c kapsamında çalışırlarsa aylıkları kesilmez.
4- 2926 sayılı Kanun kapsamında
aylık alanlar
a- 4/a kapsamında çalışırlarsa Sosyal Güvenlik Destek
Primi öderler. Maaşları kesilmez.
b- 4/b kapsamında çalışırlarsa aylıkları kesilmez. Maaşlarından % 15 Sosyal Güvenlik Destek Primi kesilir.
c- 4/c kapsamında çalışanların aylıkları kesilmez.
B- 1 Ekim 2008 tarihinden önce sigortalı
olup da malullük aylığının 1 Ekim 2008 tarihinden sonra bağlanması hali
1- 4/a sigortalısı;
a- 4/a sigortalısı olursa aylığı kesilir. Sosyal Güvenlik
Destek Primi’ne tabi çalışamaz.
65
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
Temel Haklar ve Özgürlükler
Bağlamında İşçi Haklarından Çalışma
Hayatına İlişkin Gelişmeler - 2
- 4773 Sayılı İş Kanunu, Sendikalar Kanunu ile Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanun’da Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun (2002) (1) 1475 sayılı kanunun katı kurallarının esnekleştirilmesi ve bu bağlamda 158 sayılı ILO sözleşmesine uyum amaçlı çıkarılmıştır.
- 4857 Sayılı İş Kanunu (2003) (2) Uzun süre yürürlükte bulunan 1475 sayılı kanun
uygulamaları sonucu yüksek yargı organlarında oluşan içtihatlar ile kabul edilen
ve benimsenen ILO sözleşme hükümleri/normları ve ülke şartları dikkate alınarak
hazırlanmış ve kabul edilmiştir.
- 6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu (2012) (3) Bu kanun ile iş sağlığı ve
güvenliğine ilişkin iş kanunu ve diğer düzenlemelerde yer alan hükümler bir araya
getirilmiş ILO normları da dikkate alınmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu’nda konu ile
ilgili olarak yer alan hükümler çıkartılmıştır.
- 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu (2012) (4) 07.10.2012
tarihinde yürürlüğe girerek; 2821 Sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 Sayılı Toplu İş
Sözleşmesi, Grev ve Lokavt Kanunu ile yapılan hükümleri yeniden düzenlenmiştir.
Yukarıda sıralanan düzenlemeler kronolojik olarak incelendiğinde temel hak ve
hürriyetler bazlı işçi haklarında (çalışma ilişkileri ve koşullarına vb.), arada bazı
kesintiler dikkate alınmaz ise, sürekli bir iyileşmenin olduğu görülmektedir.
2.5. Türkiye İLO ilişkileri:
Smmm. Kazim TEFENLİ
Vergi Mevzuatı Danışma ve Eğitim
Komisyonu Başkanı
[email protected]
Türkiye’nin Onayladığı ILO Sözleşmeleri (5)
2 No’lu İşsizlik Sözleşmesi
11 No’lu Örgütlenme Özgürlüğü (Tarım) Sözleşmesi
14 No’lu Haftalık Dinlenme (Sanayi) Sözleşmesi
15 Nol’lu Asgari Yaş (Trimciler ve Ateşçiler) Sözleşmesi
26 No’lu Asgari Ücret Belirleme Yöntemi Sözleşmesi
29 No’lu Zorla Çalıştırma Sözleşmesi
34 No’lu Ücretli İş Bulma Büroları Sözleşmesi
42 No’lu İşçinin Tazmini (Meslek Hastalıkları) Sözleşmesi (Revize)
45 No’lu Yeraltı İşleri (Kadınlar) Sözleşmesi
53 No’lu Ticaret Gemilerinde Çalışan Kaptanlar Ve Gemi
Zabitlerinin Meslekî Yeterliliklerinin Asgari İcaplarına İlişkin Sözleşme 55 No’lu
Gemiadamlarının Hastalanması, Yaralanması ya da Ölümü Halinde Armatörün Sorumluluğuna İlişkin Sözleşme
58 No’lu Asgari Yaş (Deniz) Sözleşmesi (Revize)
59 No’lu Asgari Yaş (Sanayi) Sözleşmesi (Revize)
68 No’lu Gemilerde Mürettebat İçin İaşe ve Yemek
Hizmetlerine İlişkin Sözleşme
1- Resmi Gazete 15/08/2002 tarih ve 24847 sayı
2- Resmi Gazete 10/06/2003 tarih ve 25134 sayı
3- Resmi Gazete 30/06/2012 tarih ve 28339 sayı
4- Resmi Gazete 07/11/2012 tarih ve 28460 sayı
5- http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/about/sozlesmeler.htm ERİŞİM: 11/12/2013
66
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
164 No’lu Gemiadamlarının Sağlığının Korunması ve
Tıbbi Bakımına İlişkin Sözleşme
166 No’lu Gemiadamlarının Ülkelerine Geri Gönderilmesine
İlişkin Sözleşme
182 No’lu En Kötü Biçimlerdeki Çocuk İşçiliğinin Yasaklanması ve Ortadan Kaldırılmasına İlişkin Acil Eylem
Sözleşmesi
69 No’lu Gemi Aşçılarının Mesleki Ehliyet Diplomalarına
İlişkin Sözleşme
73 No’lu Gemiadamlarının Sağlık Muayenesine İlişkin
Sözleşme
77 No’lu Gençlerin Tıbbi Muayenesi (Sanayi) Sözleşmesi
80 No’lu Son Maddelerin Revizyonu Sözleşmesi
81 No’lu İş Teftişi Sözleşmesi
87 No’lu Sendika Özgürlüğü ve Sendikalaşma Hakkının
Korunması Sözleşmesi
88 No’lu İş ve İşçi Bulma Servisi Kurulması Sözleşmesi
92 No’lu Mürettebatin Gemide Barınmasına İlişkin Sözleşme
94 No’lu Çalışma Şartları (Kamu Sözleşmeleri) Sözleşmesi
95 No’lu Ücretlerin Korunması Sözleşmesi
96 No’lu Ücretli İş Bulma Büroları Sözleşmesi (Revize)
98 No’lu Örgütlenme ve Toplu Pazarlık Hakkı Sözleşmesi
99 No’lu Asgari Ücret Tespit Mekanizması (Tarım) Sözleşmesi
100 No’lu Eşit Ücret Sözleşmesi
102 No’lu Sosyal Güvenlik (Asgari Standartlar) Sözleşmesi
105 No’lu Zorla Çalıştırmanın Kaldırılması Sözleşmesi
108 No’lu Gemiadamları Ulusal Kimlik Katlarına İlişkin
Sözleşme
111 No’lu Ayırımcılık (İş ve Meslek) Sözleşmesi
115 No’lu Radyasyondan Korunma Sözleşmesi
116 No’lu Son Maddelerin Revizyonu Sözleşmesi
118 No’lu Muamele Eşitliği (Sosyal Güvenlik) Sözleşmesi
119 No’lu Makinaların Korunma Tertibatı ile Techizi Sözleşmesi
122 No’lu İstihdam Politikası Sözleşmesi
123 No’lu Asgari Yaş (Yeraltı İşleri) Sözleşmesi
127 No’lu Azami Ağırlık Sözleşmesi
133 No’lu Mürettebatın Gemide Barındırılmasına İlişkin
Sözleşme (İlave Hükümler)
134 No’lu İş Kazalarının Önlenmesine (Gemiadamları)
İlişkin Sözleşme
135 No’lu İşçi Temsilcileri Sözleşmesi
138 No’lu Asgari Yaş Sözleşmesi
142 No’lu İnsan Kaynaklarının Geliştirilmesi Sözleşmesi
144 No’lu Üçlü Danışma (Uluslararası Çalışma Standartları)
Sözleşmesi
146 No’lu Gemiadamlarının Yıllık Ücretli İznine İlişkin
Sözleşme
151 No’lu Çalışma İlişkileri (Kamu Hizmeti) Sözleşmesi
152 No’lu Liman İşlerinde Sağlık ve Güvenliğe İlişkin
Sözleşme
153 No’lu Karayolları Taşımacılığında Çalışma Saatleri ve
Dinlenme Sürelerine İlişkin Sözleşme
155 No’lu İş Sağliği ve Güvenliği ve Çalışma Ortamına
İlişkin Sözleşme
158 No’lu Hizmet İlişkisine Son Verilmesi Sözleşmesi
159 No’lu Mesleki Rehabilitasyon ve İstihdam (Sakatlar)
Sözleşmesi
161 No’lu Sağlık Hizmetlerine İlişkin Sözleşme
6- http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/diyih.portal?page=disiliskiler&id=2.1 ERİŞİM: 11/12/2013
BBilanço
“Türkiye’nin ILO ile ilişkileri 1927 yılına kadar dayanmaktadır. Ülkemiz Milletler Cemiyeti’nin üyesi olmadığı
için o yıllarda ILO çalışmalarına gözlemci statüsüyle katılmış, 1932 yılında Milletler Cemiyeti’ne üye olduğunda
ILO’nun da üyeliğini kazanmıştır. Ülkemiz, o tarihten bugüne kadar ILO çalışmalarına üye ülke sıfatıyla katılmıştır
Ülkemiz, ILO Yönetim Kurulu’nda ;
1948-51, 1954-57 ve 1996-99 dönemlerinde Asil Üye,
1975-78, 1987-90 ve 2002-05 dönemlerinde “Yardımcı
Üye” sıfatıyla yer almış, en son
1996-99 döneminde ise yine “Asil Üye”
Sıfatıyla Kurul çalışmalarına etkin bir şekilde katılmıştır.
...
Türkiye, aralarında temel çalışma haklarına ilişkin sekiz
sözleşmenin de bulunduğu uluslararası çalışma sözleşmelerinden 56’sını onaylayarak ulusal mevzuatına katmıştır.” (6)
3. ÜCRET VE ÜCRET HAKKI
3.1.Genel Olarak:
Bilim ve teknolojideki baş döndürücü gelişmeler, işgücüne olan talebi sanıldığı kadar azaltmamaktadır. Çalışanları niteliksiz hale getirmektedir. Öte yandan bu alanlarda
işgücüne ihtiyaç doğmaktadır.
3.2.Ücret Hakkı :
Ücret, bir kimseye bir iş karşılığında işveren veya üçüncü
kişiler tarafından sağlanan ve para ile ödenen tutardır (İş
K./m.32/1). Geniş anlamda ücret ya da giydirilmiş ücret,
işçiye para olarak ödenen ve para ile ölçülmesi mümkün
yardımları (yiyecek, giyecek yardımı vb. sosyal yardımlar) kapsayan ücrettir. Örneğin, kıdem tazminatına esas
alınacak ücretin hesabında çıplak (temel) ücrete ilaveten
işçiye sağlanmış olan para ve para ile ölçülmesi mümkün akdi ve kanundan doğan menfaatler de göz önünde
tutulur. Ücretin, kural olarak, Türk parası ile ödenmesi
gerekmektedir (İş K./m.32).
67
Ücret yabancı para olarak kararlaştırılmış ise ödeme
günündeki rayice göre Türk parası ile ödenebilir. Bunun
yanında senetle veya diğer herhangi bir şekilde ücret
ödemesi yapılamaz. İşyerleri ve işletmelerinde İş Kanunu
hükümlerinin uygulandığı işverenler ile üçüncü kişiler,
Türkiye genelinde çalıştırdıkları işçi sayısının en az 10 olması halinde, çalıştırdıkları işçiye o ay içinde yapacakları
her türlü ödemenin kanuni kesintiler düşüldükten sonra
kalan net tutarını, bankalar aracılığıyla ödemekle yükümlüdür. Bu nitelikteki her çeşit istihkaklarını (alacaklarını)
MAYIS / HAZİRAN 2014
mev z u a t
İşçinin onayı olmadan, ücretinde bir indirim yapılırsa,
bu durum işçiye haklı olarak iş sözleşmesini fesh etme
hakkı verir ve kıdem tazminatına hak kazanır. İşveren
toplu sözleşme veya hizmet sözleşmelerinde gösterilmiş
olan sebepler dışında işçiye ücret kesintisi cezası veremez. İşçi ücretlerinden ceza olarak yapılacak kesintilerin
işçiye hemen sebepleriyle birlikte bildirilmesi gerekir.
İşçi ücretlerinden bu yolda yapılacak kesintiler bir ayda 2
gündelikten veya parça başına yahut yapılan iş miktarına
göre verilen ücretlerde işçinin 2 günlük kazancından fazla olamaz (İş K./m.38).
özel olarak açılan banka hesapları dışında ödeyemezler
(İş K./m.32).
Asgari ücret, devlet, işçi ve işveren kuruluşları temsilcilerinin yer aldığı bir komisyonca en geç iki yılda bir
belirlenir.
Süreksiz işlerde çalışanlar ile İş Kanunu kapsamında
olmayan işlerde İş Kanunu 4. maddesinde sayılan ve
Kanun’un uygulamasından istisna tutulan işlerde çalışanlar da, işçi statüsünde çalışmak koşuluyla asgari ücretten yararlanacaklardır.
İşverenin ödeme güçlüğüne düştüğü hallere (konkordato ilan etmesi, işveren için aciz vesikası alınması, iflası
veya iflasın ertelenmesi) özgü olarak işçilerin iş ilişkisinden kaynaklanan üç aylık ödenmeyen ücret alacaklarını
karşılamak amacı ile İşsizlik Sigortası Fonu kapsamında
ayrı bir Ücret Garanti Fonu oluşturulmuştur (4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanunu/Ek Madde-1). Ücret alacağı
bulunan işçi tarafından, son üç aylık ücret alacaklarının
ödenmediğini gösteren sair belge ile birlikte Türkiye İş
Kurumu’na başvurması gerekir.
Buna göre; deniz ve hava taşıma işlerinde çalışanlara ilişkin ayrı iş kanunları olsa da, genel olarak bu tür işlerde
çalışan işçiler, 50’den az işçi çalıştıran tarım ve orman işlerinde çalışan işçiler, üç kişinin çalıştığı esnaf ve sanatkarlık işlerinde çalışan işçiler, evlerde ve el sanatlarının
yapıldığı işlerde çalışan işçiler, ev hizmetlerinde çalışan
işçiler, sporcular da asgari ücretten yararlanacaklardır.
Asgari ücretten, bütün işkollarında çalışanlar, ayrım olmaksızın yararlanır ve bütün işkolları ve işler için tek bir
asgari ücret düzeyi belirlenir.
Kamu makamlarının ve alt işveren çalıştıran asıl işverenlerin, iş verdikleri müteahhit veya taşeron firmaların işçi
ücretlerini ödeyip ödemediklerini kontrol etmekle ve ücreti ödenmeyen işçilerin başvurusu üzerine, bu ücretleri
müteahhit veya taşeronlara öde yecekleri hakedişlerden
doğrudan işçilere ödemekle yükümlü tutulmuşlardır. Bu
yükümlülük, ücret alacaklarının üç aylık tutarı ile sınırlıdır.
Asgari ücrette farklılık, sadece yaşa göre getirilmiştir
(Asgari Ücret Yönetmeliği/m.7). Buna göre; asgari ücret
işçilerin 16 yaşını doldurmuş olup olmadıklarına göre
ayrı ayrı belirlenir. 16 yaşından küçük işçiler için (genç
işçi); yetişkin işçilerden daha düşük ücret geçerlidir.
İş Kanunu gereği bir iş sözleşmesine bağlı olarak çalışan
bir işçiye, asgari ücretin altında olmamak koşulu ile ücret
ödenmesi zorunludur. Asgari ücret brüt olarak belirlenir.
İşçi ücretleri üzerinden kesilecek gelir vergisinin bir kısmının, asgari geçim indirimi olarak işçilere iade edilmesi
gerektiğinden, asgari ücretli işçinin eline geçecek net ücret, asgari ücretin net tutarına asgari geçim indiriminin
eklenmesiyle bulunacaktır.
İşverenin ücret borcu, beş yılda zaman aşımına uğrar.
Fazla çalışma ücretleri ile hafta tatili, ulusal bayram, genel tatil ve yıllık izin ücretleri de, beş yıllık zaman aşımı
süresine tabidir (İş K./m.32 son fıkra).
Ücret ödenmemesi durumunda ;
1. İş görme borcundan kaçınması: Ücret ödeme borcunu yerine getirmeyen işveren karşısında, işçi de işverene
karşı iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir.
Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde zorunlu bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu
yerine getirmekten kaçınabilir. İşçilerin bu nedenle çalışmadıkları için iş sözleşmeleri feshedilemeyecek ve yerine
yeni işçi alınamayacak veya bu işler başkalarına yaptırılamayacaktır. Böylelikle işveren ücret ödeme borcunu
yerine getirmeye zorlanmakta ve ücret ödeme borcunu
yerine getirene kadar aynı işi
başkalarına yaptırması da engellenmektedir.
İşçi ücreti en geç ayda bir ödenir. Bu süre, iş sözleşmeleri ve ya toplu iş sözleşmeleri ile bir haftaya kadar indirilebilir (İş K./m.32/4).
İş sözleşmelerinin sona ermesinde, işçinin ücreti ile
sözleşme ve yasadan doğan para ve parayla ölçülmesi
olanaklı hakların tam olarak ödenmesi zorunludur. İşveren tarafından tek taraflı olarak işçinin çalışma süresinin
azaltılması veya işverenin herhangi bir yasal yükümlülüğü nedeniyle ücretten indirim yapılması mümkün değildir. İşveren tarafından ücretleri aşağı indirmek istendiği
takdirde, ücrette indirim çalışma koşullarında değişiklik
anlamına gelir ve işçinin onayı olmadan, ücretinden herhangi bir indirim yapılamaz.
2. “Ücretin ödenmesindeki gecikme zamanına” faiz işletilmesini isteme hakkı: Gününde ödenmeyen ücretler için
mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
68
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
3-Hafta tatilleri: İşçi haftada da altı günden fazla çalıştırılamaz. Altı gün çalışan işçi yirmi dört saat dinlenmelidir.
Nüfusu on bini geçen tüm işyerlerinde zorunludur. (394
Hafta Tatilleri Hakkında Kanun Madde 1) Nüfusu on binden az olan yerlerde ise mahalli belediye meclisi kararı ve
duyurulması ile mümkündür.
3. İş sözleşmesini derhal fesih hakkı: İşçi ücretini almadığı veyahut ücretini eksik ve geç aldığı takdirde, işçinin “iş
sözleşmesini bildirimsiz feshetme” hakkı bulunmaktadır
(İş K./m.24/2 e)
4. ÇALIŞMA SÜRELERİ
20.yy’ın başında dünyanın birçok uygar ülkesinde işçiler,
çalışma süresini günde 8 saat ile sınırlandırılmasını elde
etmişlerdir. 1980’lerde birçok gelişmiş ülkede olduğu
gibi, ülkemizde de çalışma süresi günlük 7.5 saat ve haftalık 45 saat olarak sınırlandırılmıştır.
Bu günlerde çalışılmaz; çalışıldığı takdirde zamlı ücret
ödenir. Tatil günlerinin ücreti çalışılmış gibi ödenir.
5.2.Yıllık İzin
Anayasa’da (madde 50/3 )“...Ücretli hafta ve bayram tatili ile ücretli yıllık izin hakları ve şartları kanunla düzenlenir.” denilmiştir. Ne zaman verileceğine ilişkin olarak
4857 sayılı İş Kanunu’nda ise (madde 53/1) “- İşyerinde
işe başladığı günden itibaren, deneme süresi de içinde
olmak üzere, en az bir yıl çalışmış olan işçilere yıllık ücretli izin” verileceği belirtilmiştir. Öte yandan yıllık ücretli
izin hakkından vazgeçilemez.
Ancak üretim biçimlerindeki esnekleşmeye paralel olarak
günlük çalışma sürelerinin esnekleşmesiyle, çalışma süresinin günlük değil haftalık olarak düzenlenmesi öngörülmüştür.
Nitekim 2003 tarihli 4857 sayılı İş Kanunu ile azami çalışma süresi günlük değil, haftalık olarak belirlenmiştir.
Haftalık çalışma süresi azami 45 saattir. Fazla çalışma,
haftalık çalışma süresi tamamlandıktan sonra söz konusu olmaktadır. Fazla çalışma yapıldığı takdirde bunun
karşılığı ücret olarak alınabileceği gibi işçi isterse fazla
çalışma yaptığı süre yerine serbest zaman da kullanabilecektir.
Niteliklerinden ötürü bir yıldan az süren mevsimlik veya
kampanya işlerinde çalışanlara iş kanunun yıllık ücretli
izinlere ilişkin hükümleri uygulanmaz.
İşçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi, hizmet süresi;
a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört
günden,
5. DİNLENME
Dinlenme hakkı, temel bir insan hakkı olup; Anayasa’da
da vazgeçilmez bir hak olarak vurgulanmıştır. Bu çerçevede İş Kanunu’nda yıllık ücretli izin hakkı vazgeçilmez
bir hak olarak ele alınmıştır (İş K./m.53/2). Bu nedenle,
ücretinin ödenmesi suretiyle işçinin yıllık iznini işyerinde
çalışarak geçirmesi söz konusu olamaz.
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi günden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı günden az olamaz.
Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha
yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi
yirmi günden az olamaz. Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.
5.1.Ücretli Tatiller
İşçinin iş ilişkisinin devamı sırasında belirli sürelerde
dinlenmesi gerekmektedir. Ücretli tatil, işçiye ücretini
kaybetmeksizin tatil gününde dinlenme hakkı veren işverene karşı talep hakkı doğurucu ve işverenin de bundan
imtina edemeyeceği. dinlenmenin zorunlu olarak öngörüldüğü bir haktır. (7)
Yıllık ücretli izine hak kazanmak için gerekli sürenin hesabında işçilerin, aynı işverenin bir veya çeşitli işyerlerinde çalıştıkları süreler birleştirilerek göz önüne alınır. Şu
kadar ki, bir işverenin kanun kapsamına giren işyerinde
çalışmakta olan işçilerin aynı işverenin işyerlerinde bu
kanun kapsamına girmeksizin geçirmiş bulundukları süreler de hesaba katılır.
1-Dini Bayram Günleri a)Ramazan Bayramı üçbuçuk gün
b)Kurban bayramı dörtbuçuk gün. Tatiller arife günü saat
13:00’ten itibaren başlar.
2-Genel Tatil Günleri. a)Yılbaşı. Her yıl bir ocak tatildir.
b)Ulusal egemenlik ve Çocuk bayramı. 23 Nisan günüdür. Ulusal bir bayram değildir. (8) c)Atatürk’ü Anma
ve Gençlik ve Spor Bayramı 19 Mayıs günüdür. d) Zafer
Bayramı. 30 Ağustos günüdür. e) Cumhuriyet Bayramı.
28 Ekim öğleden sonra başlar ve bir buçuk gündür. Milli
bayramdır.
7- Narmanlıoğlu, age, sh.674
8 Narmanlıoğlu, age, sh.675
İşçi hesaplanacak her hizmet yılına karşılık, yıllık iznini
gelecek hizmet yılı içinde kullanır. (4857 sk.madde 54)
5.3.Mazeret İzni
İş Kanunu ile verilen tatil ve yıllık izinlerin yanı sıra çalışanların işe devamlarına engel olabilecek durumlarda
işverenlerin kaçınamayacakları izinler de söz konusudur.
69
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
6. SONUÇ
Bu izinlerin bir kısmını aşağıdaki sıralamak mümkündür.
Sanayi devrimine kadar çok da farkında olunmayan işçinin çalışma hayatına ilişkin uygulamalara ait düzenlemeler, liberal düşüncenin zamanın ekonomik yapı üzerine
etkileri nedeni ile işçiyi/zayıf olanı, koruyucu mahiyette
olmamıştır. Bunda ülkelerin adeta süreklilik arzeden
savaş halinde bulunmaları ve/veya bu yapının gereği
olarak teyakkuzda bulunmaları zarureti, işçiyi, koruyucusuz/mülksüz yapılanma içinde bırakmıştır. Ülkemizde
de işçiler payını almıştır. 1950’li yıllara kadar Kurtuluş
Savaşı’nın yaralarını saramamış olan ülkemizde, yetmemiş gibi ilaveten 2. Dünya Savaşı’nın ekonomik yapı
üzerine etkisi ile koruyucu düzenlemeler yapılamamıştır.
Zonguldak maden ocaklarında da “münaveleli” mecburi
çalışma yaptırılmıştır. Yukarıda anlatıldığı üzere temel
hak ve özgürlüklere ilişkin uluslararası çapta düzenlemeler (ILO kurulması, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin
kabulü, ardından Avrupa İnsan Kakları Sözleşmesi’nin
kabulü vb.) zamanla ülkemizi de etkilemiştir. 1961
Anayasası’ndan başlamak üzere; ILO sözleşmeleri ve
buna bağlı olarak oluşan yargı içtihatları da dikkate alınarak koruyucu düzenlemeler yapılmıştır. Halen de yapılmaya devam etmektedir. Süreç devamlılık arz etmektedir.
1- İşçilerin evlenmelerinde üç güne kadar verilen izinler,
ana veya babalarının, eşlerinin, kardeş veya çocuklarının
ölümünde üç güne kadar verilen izinler. (İş K./m.46,55).
Bu izinler hafta tatili ile yıllık izin hesabında dikkate alınır.
2- Kadın işçilerin doğumdan önce sekiz ve doğumdan
sonra sekiz hafta olmak üzere toplam onaltı haftalık süre
için çalıştırılmamaları esastır.
Çoğul gebelik halinde doğumdan önce çalıştırılmayacak
sekiz haftalık süreye iki hafta süre eklenir.
Ancak, sağlık durumu uygun olduğu takdirde, doktorun
onayı ile kadın işçi isterse doğumdan önceki üç haftaya
kadar işyerinde çalışabilir. Bu durumda, kadın işçinin çalıştığı süreler doğum sonrası sürelere eklenir.
Kadın işçinin erken doğum yapması halinde ise doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılmayacak süreler, doğum
sonrası sürelere eklenmek suretiyle kullandırılır.
Yukarıda öngörülen süreler işçinin sağlık durumuna ve
işin özelliğine göre doğumdan önce ve sonra gerekirse
artırılabilir. Bu süreler hekim raporu ile belirtilir.
3- Hamilelik süresince kadın işçiye periyodik kontroller
için ücretli izin verilir.
2. Cem Eroğlu, Anatüzeye giriş, Ankara 2010, İmaj Yayınevi,
3. Münci Kapani, Kamu Hürriyetleri, Ankara 2013,Yetkin Yayınları
4. Nuri Çelik, İş Hukuku Dersleri, İstanbul 2013, Beta AŞ
5. Orhan Tuna / Nevzat Yalçıntaş, sosyal Siyaset, İstanbul 1985, Filiz Kitabevi
SÜRELİ YAYINLAR:
1. Resmi Gazete 22/09/1971 tarih ve 13964 sayılı
2. Resmi Gazete 12/09/1980 tarih ve 17103 mükerrer sayı
3. Resmi Gazete 12/09/1980 tarih ve 17103 mükerrer sayı 7 numaralı bildiri
4. Resmi Gazete 14/09/1980 tarih ve 17105 15 numaralı bildiri
5. Resmi Gazete 09/11/1982 tarih ve 17863 mükerrer sayı
6. Resmi Gazete 07/05/1983 tarih ve 18040 sayı
7. Resmi Gazete 07/05/1983 tarih ve 18040 sayı
8. Resmi Gazete 18/06/1994 tarih ve 21964 sayı
9. Resmi Gazete 15/08/2002 tarih ve 24847 sayı
10. Resmi Gazete 10/06/2003 tarih ve 25134 sayı
11. Resmi Gazete 30/06/2012 tarih ve 28339 sayı
12. Resmi Gazete 07/11/2012 tarih ve 28460 sayı
DİĞER YAYINLAR :
1. Nurettin ÖZTÜRK, http://sbe.dumlupinar.edu.tr/7/43.pdf Erişim :11/12/2013
2. http://tr.wikipedia.org/wiki/Ahilik, Erişim : 11/12/2013
3. http://felsefelogos.blogcu.com/homo-homini-lupus-insan- insanin-kurdudurmu/1853520 Erişim : 11/12/2013
4. http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/about/sozlesmeler.htm
ERİŞİM: 11/12/2013
5.http://www.csgb.gov.tr/csgbPortal/diyih.portal?page=disiliskiler&id=2.1
ERİŞİM: 11/12/2013
6. http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/areas/cyhelkitabi.pdf
ERİŞİM: 11/12/2013
Hekim raporu ile gerekli görüldüğü takdirde, hamile kadın işçi sağlığına uygun daha hafif işlerde çalıştırılır. Bu
halde işçinin ücretinde bir indirim yapılmaz.
İsteği halinde kadın işçiye, onaltı haftalık sürenin tamamlanmasından veya çoğul gebelik halinde onsekiz haftalık
süreden sonra altı aya kadar ücretsiz izin verilir. Bu süre,
yıllık ücretli izin hakkının hesabında dikkate alınmaz. (İş
K./m.74) Ücretsiz izin tarafların karşılıklı anlaşmasına
bağlı olarak uygulanabilmektedir. (9)
4-Hastalık izni, hekim raporuyla olur. (İş K./m.46)
5-İşveren, tek taraflı olarak iş akdini feshetmesi, yasal
ihbar önelini peşin ödememesi durumunda ihbar önelinin bitimine değin günlük iki saatten az olmamak kaydı
ile ücretli iş arama izni vermek zorundadır. (4857 sk.
Md.17) (10)
6-Son olarak işçinin ihtiyacı halinde karşılıklı anlaşma ile
veya toplu iş sözleşmelerinde yer almak kaydı ile münasip süre izin verilir. Yasal olarak ücret ödeme zorunluluğu bulunmamaktadır
KAYNAKÇA
KİTAPLAR:
1. Ünal Narmanlıoğlu, İş hukuku Ferdi İş İlişkileri, İstanbul 2012, Beta AŞ
9- http://www.ilo.org/public/turkish/region/eurpro/ankara/areas/cyhelkitabi.pdf ERİŞİM: 11/12/2013
10- Çalışması;altı aya kadar olanlara iki hafta, altı aydan birbuçuk yıla kadar olanlara dört hafta, birbuçuk yıldan üç yıla kadar olanlara altı hafta, üçyıldan fazla olanlara sekiz haftalık ihbar süresi bulunmaktadır.
bildirim şartına uymayan taraf bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır. (4857 sk. md.17)
70
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Stajyer
olmak demek
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, biz stajyerlere, mesleğimizle ilgili olan bu faydalı
dergide yazma fırsatı veren Odamıza ne kadar teşekkür etsek azdır.
Bizim mesleğimiz aslında altın bileziktir. Kullanmasını bilene. Her yerde hep bunu
savunurum. Örneğin iş imkanı çok fazladır. Hemen hemen her işyeri mutlaka kenarından köşesinden de olsa, muhasebe bilgisine sahip bir personele ihtiyaç duyar. Meslekte öyle aman aman uzmanlaşmış olmasına da pek gerek yoktur. “Toplasın, çarpsın, Excel bilsin, fatura kessin yeter” diyenleri eminim sizler de duyuyorsunuzdur. Ee
bizlerde mesleğe ilk başladığımız zamanlarda bunları öğrenelim istemiyor muyduk?
Sonra tabi öğrenmenin sonunun olmadığını, yalnızca bilmenin yetmediğini, bir belge
alıp tescillendirmenin de bilmek kadar önemli olduğunu anladık. Şahsen ben böyle karar verdim meslek mensubu olmaya. O sancılı staj başlatma sınav sürecini, akabindeki 3 yıllık staj eğitimini ve sonundaki yeterlilik sınavını göze alarak. Bilerek, isteyerek,
ümit ederek, azmederek.
Ben, bizlerin birçok kişiden bir farkımız olduğunu düşünüyorum. Stajyer arkadaşlarımı, çok saygı duyduğum mali müşavir büyüklerimi önemsediğim kadar önemsiyorum. Çünkü bizler geleceğin mali müşavirleriyiz. Hepimiz bu zorlu süreçlerden
geçiyoruz ve nasıl emek vererek geldiğimizi çok iyi biliyoruz.
Ülkü KAYABAŞ
Stajyer
[email protected]
Kimimiz büroculukta döküyoruz alın terimizi. Kimimiz firmalarda. Büroculukta çalışan
firmadaki arkadaşının işinin rahatlığını dillendirir. Firmada çalışan da bürodaki arkadaşının rahatlığını. Aslında her ikisinin de kendine göre zorlukları vardır. Bürodaki
farklı farklı bir sürü mükellefin işlerini halletmekten yorulmuştur. Firmadaki arkadaşım da bir firmanın büyük büyük sorunlu işlerini halletmekten şikayet eder. “Sen orda
bir taneyle uğraşıyorsun oh ne güzel” der bürocu arkadaşım. “Öyle deme. Firma da
zor! Faturasını irsaliyesini takip ediyorum, günlük kayıt tutuyorum kolay değil” der
firmadaki arkadaşım da. Bu gibi kıyaslar uzar gider böyle. Her ikisinin de aslında şikayetlerinin ortak noktası kafa yorgunluğudur. Hesaplar, akılda tutulması gereken konular, beyanname son günleri, bildirim son günleri…vb. Her şeyin bir son günü vardır
ya bizim meslekte. Hani unuttuğunda da hepsinin bir cezası vardır. Eve gittiğinde bile
aklından gitmez kimi zaman. On yere not almışsındır belki ama yine de aklında sürekli
tutarsın onu. Hal böyle de olsa mesleğimizin sosyal hayatımızı etkileyen yanlarını bile
seviyorum. Çünkü sevmezsen bu işi yapamazsın.
Hep mesleğimiz diye bahsediyorum farkındaysanız. Çünkü böyle bir şey muhasebeci
olmak. Adım attığın andan itibaren benimseyiveriyorsun, özümsüyorsun. Hayatının
her anında lazım oluyor öğrendiklerin. Avukatlar bile hukukun bir dalında uzmanlaşıyorken, sen ticaret hukukundan tut da Sosyal Güvenlik Mevzuatı’na kadar her şeyi bilmekle karşı karşıya kalıyorsun. Tebessüm ettiğinizi biliyorum. Olsun bunlar bile güzel.
Son olarak şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Mesleğimizin saygınlığı bizim elimizdedir. Biz stajyerler olarak bunu idame ettirmek istiyorsak eğer, birbirimize daha
çok ihtiyacımız olacak. Hem şimdi hem de gelecekte. Hayatımızın her anında tarafsız
ve etik olmamız dileğiyle; Sevgiler…
71
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
Fazla çalışma
ve genel tatil
Bana en çok sorulardan biri şu:
“Fazla çalışma ücretinin %50; genel tatil çalışmasının %100 olarak mı ödenmesi gerekiyor?” Hemen ifade etmeliyim ki bu ifadelerin ikisi de eksik. Konuyu kanun maddelerinden yola çıkarak açıklayalım.
4857 sayılı İş Kanunu’nun 63.maddesinde “Genel bakımdan çalışma süresi haftada en çok kırkbeş saattir. Aksi kararlaştırılmamışsa bu süre, işyerlerinde haftanın çalışılan günlerine eşit ölçüde bölünerek uygulanır. Tarafların
anlaşması ile haftalık normal çalışma süresi, işyerlerinde haftanın çalışılan
günlerine, günde onbir saati aşmamak koşulu ile farklı şekilde dağıtılabilir.”
hususu hüküm altına alınmıştır. O halde haftalık çalışma süresi azami 45 saati
geçemeyecektir.
4857 sayılı Kanun’un 41.maddesinde ise “Ülkenin genel yararları yahut işin
niteliği veya üretimin artırılması gibi nedenlerle fazla çalışma yapılabilir. Fazla
çalışma, Kanun’da yazılı koşullar çerçevesinde, haftalık kırkbeş saati aşan çalışmalardır. Her bir saat fazla çalışma için verilecek ücret normal çalışma ücretinin saat başına düşen miktarının yüzde elli yükseltilmesi suretiyle ödenir.”
Görüldüğü gibi fazla çalışma Kanun’da haftalık 45 saati geçen çalışmalar
olarak tarif edilmiştir. Fazla çalışma yapılması durumunda ücretinin nasıl hesaplanacağı konusunda ise yapılan her bir saatlik fazla çalışma için, normal
ücretin saat başına düşen miktarının %50 yükseltilmesi suretiyle hesaplama
yapılacağı belirtilmektedir. Örnek vermek gerekirse, bir işçinin günlük ücretinin 75 TL olduğunu düşünürsek bu ücreti günlük çalışma süresi olan 7,5
saate böldüğümüzde normal saatlik çalışma ücretinin 10 TL olduğunu görürüz. Eğer işçi haftalık iki saat fazla çalışma yapmış ise, normal saatlik çalışma
ücretini %50 yükseltmek suretiyle bir saatlik fazla çalışma ücretini yani 15 TL
yi elde ediyoruz. İşçi iki saat fazla çalışma yaptığından 30 TL fazla çalışma
ücreti ödememiz gerekmektedir.
Hayrettin SALDI
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
İş Başmüfettişi
Gelelim ulusal bayram ve genel tatil günü çalışması ücretinin hesaplanmasına: 4857 sayılı Kanun’un 47.maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde çalışan işçilere, kanunlarda ulusal bayram ve genel tatil günü olarak
kabul edilen günlerde çalışmazlarsa, bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücretleri tam olarak, tatil yapmayarak çalışırlarsa ayrıca çalışılan her gün için bir
günlük ücreti ödenir” hususu hüküm altına alınmıştır. Burada görüleceği gibi
herhangi bir yüzde ifadesi kullanılmamıştır. İşçinin genel tatil günü çalışması
durumunda 1 günlük ek ücret daha alacağı anlatılmak istenmiştir. Başka bir
ifade ile 19 Mayıs genel tatil günü işçinin çalışması durumunda, çalışmadan
alacağı bir yevmiye ile çalıştığı için alacağı 1 yevmiye ile toplam 2 yevmiyedir.
[email protected]
Uygulamada fazla çalışma için %50, genel tatil çalışması için %100 ifadeleri
kullanıldığından kavram kargaşasına yol açılmaktadır. Bu ifadeler kullanıldığında sanki genel tatil çalışması ücretinin hesabının daha yüksek olduğu gibi
72
MART / NİSAN 2014
BBilanço
da ücreti fazla çalışma hükümlerine uygun olarak saat
ücretinin %50 yükseltilmesi suretiyle hesaplanacaktır.
Çok genel bir örnek vermek gerekirse günlük ücreti 75
TL olan işçiye hafta tatilinde çalıştığı için 112,5 TL daha
ücret almış olacaktır.
bir anlam çıkmaktadır. Halbuki kanuni ifadelere dikkat
ettiğimizde, yüksek olan hesaplamanın fazla çalışmaya
ilişkin olduğu görülecektir.
4857 sayılı Kanun’un 46.maddesinde, “Bu Kanun kapsamına giren işyerlerinde, işçilere tatil gününden önce
63’üncü maddeye göre belirlenen iş günlerinde çalışmış
olmaları koşulu ile yedi günlük bir zaman dilimi içinde
kesintisiz en az yirmidört saat dinlenme (hafta tatili) verilir. Çalışılmayan hafta tatili günü için işveren tarafından
bir iş karşılığı olmaksızın o günün ücreti tam olarak ödenir” hususu hüküm altına alınmıştır. Kabaca haftada 6
gün çalışan işçiye 1 gün hafta tatili izni verilmesi gerekmektedir. Peki işçi hafta tatili kullandırılmaksızın 7 gün
çalıştırılmaya devam edilirse ne olacaktır. İlk olarak haftalık çalışma süresini belirleyen 4857 sayılı Kanun’un 63.
maddesine muhalefet eden işveren hakkında idari para
cezası uygulanacaktır. Diğer taraftan işçi hafta tatilinde
de çalıştığı için, bu güne ait çalışmasının ücretinin hesaplanmasında fazla çalışma hükümleri uygulanacaktır.
Başka bir ifade ile hafta tatili günü çalışılması durumun-
Peki hafta tatili günü aynı zamanda genel tatil günü ise
ve bu günde işçi çalışmış ise ücreti nasıl hesaplanacak?
Elbette her iki ücretin birden hesaplanması söz konusu
değil. Hangi hesaplama türü yüksek ise o hesaplama
yöntemini uygulanması gerekmektedir. Yukarıda da açıkladığımız üzere mevzuatımızda yüksek olan hesaplama
fazla çalışmaya ilişkin olandır. Bu durumda çalışa işçinin
ücretinin hesaplanmasında fazla çalışma hükümleri geçerli olacaktır.
Not: Soma’da meydana gelen maden faciasında hayatını
kaybedenlere Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve
sabır diliyorum. Başımız sağolsun.
73
BBilanço
MART / NİSAN 2014
mevzuat
KDV Genel Uygulama
Tebliği İle
Getirilen Yenilikler
GİRİŞ
26.04.2014 tarih ve28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan KDV Genel Uygulama Tebliği ile daha önce yayımlanmış olan 1 ile 123 seri numaralı KDV Genel
Tebliğlerini yürürlükten kaldırılmış ve 1 Mayıs 2014 tarihi itibariyle uygulamaya
girmiştir. Tebliğde kullanılan ifadeler güncellenmiş, konular, verilen özelgeler de
dikkate alınarak örneklerle daha açık ve anlaşılabilir hale getirilmiştir. Ancak bugüne kadar yayımlanan KDV sirkülerleri, iç genelgeleri ve özelgelerden yeni Tebliğde yapılan düzenleme ve açıklamalara aykırı olmayanlar uygulanmaya devam
edecektir.
Prof. Dr. Adnan GERÇEK
U.Ü.İ.İ.B.F Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
[email protected]
Tebliğde yapılan önemli değişiklikler esas olarak, KDV iadelerinin yerine getirilmesindeki usul ve esaslara ilişkindir. KDV iadelerinde incelemesiz ve teminatsız iade
yapılması ile ilgili limitler artırılırken, bugüne kadar sadece belirli şartları taşıyan
ihracatçıların yararlandığı indirimli teminat uygulamasından, Tebliğde açıklanan
şartları taşıyan tüm mükelleflerin yararlanması sağlanmaktadır. Ayrıca sahte veya
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme, kullanma, hakkında vergisel yönden olumsuzluk tespit edilme gibi nedenlerle KDV iadeleri özel usullere göre yerine
getirilen mükelleflerle ilgili kriterlerin ve genel esaslara dönüşün şartlarının somut
olarak belirlenmesi olumlu gelişmeler olarak göze çarpmaktadır.
KDV Uygulama Genel Tebliği ile getirilen yenilikleri, iadelere ilişkin alt limitler, indirimli teminat uygulaması, hızlandırılmış iade uygulaması, iadelerin özel esaslara
göre yapılması ve diğer yenilikler olmak üzere beş başlık altında toplamak mümkündür.
A. KDV İADELERİNE İLİŞKİN ALT LİMİTLER
İade hakkı doğuran işlemlerde mahsuben ve nakden iadelere ilişkin alt limitlerde
artışlar yapılmıştır. Buna göre mal ve hizmet ihracatı; Yolcu beraberi eşya, Bavul
ticareti, Roaming, Serbest bölgeye fason hizmetler; İhraç kaydıyla teslim, DİİB
kapsamında teslim; Deniz, hava, demiryolu araçları teslimi; Petrol arama, Boru
hattıyla taşıma, Teşvik belgeli yatırım malları teslimi; Ulusal güvenlik kuruluşlarına
teslim; Uluslararası taşımacılık; Yurt dışına çıkan kamyon ve TIR’lara motorin teslimi; İndirimli orana tabi teslim ve hizmetlerde yıllık mahsuplar incelemesiz nakden
iade işlemlerinde alt limit 5.000 TL’ye çıkarılmıştır. Diğer taraftan Hizmet ihracatı;
Deniz, hava, demiryolu araçları tadil, bakım, onarım, imal ve inşaatı; Liman ve
hava meydanı hizmetleri; Limanların ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi;
Altın, gümüş, platin arama ve işletme, zenginleştirme; Uluslararası taşımacılık;
İndirimli orana tabi teslim ve hizmetler; Etüd, plan, proje; Temizlik, çevre bakım,
makine, araç tamir, bakım, yemek servisi, organizasyon, fason konfeksiyon, yapı
denetimi, servis taşımacılığı, baskı basım, işgücü temini; yapım işleri, 5018 sayılı
74
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
mini, KDV iadesi alan tüm mükelleflerin gerekli şartları
sağlaması kaydıyla yararlanabileceği şekle dönüştürülmüştür. İndirimli teminat uygulaması sistemiyle gerekli
koşulları sağlayan mükellefler, KDV iadelerini yüzde 100
teminat yerine sadece yüzde 4 veya yüzde 8 teminat
göstererek alabilmektedir. Teminatlar düşürülerek, bu
şartları sağlayan bütün mükellefler açısından vergi ve
finansman yükünde önemli bir hafifleme sağlanmıştır.
Kanun kapsamındaki kurumların hizmet alımları, profesyonel spor kulüplerine reklam işlerinde ise incelemesiz
mahsuben iadeler açısından da alt limit 5.000 TL olarak
belirlenmiştir.
B. İNDİRİMLİ TEMİNAT
UYGULAMASI
KDV Uygulama Genel Tebliği ile ihracatçıların yanı sıra
diğer iade hakkı doğuran işlem yapan mükelleflerin de
indirimli teminattan yararlanmaları sağlanmıştır. Tebliğde belirlenen genel ve özel şartları haiz mükelleflerden
DTSŞ ve SDTŞ’ler %4, diğerleri %8 oranında teminat
vererek KDV iadelerini alabileceklerdir.
C. HIZLANDIRILMIŞ İADE
UYGULAMASI
Halen uygulamada olan hızlandırılmış iade sisteminden
yaralanma koşulları hafifletilmiştir. Bilanço büyüklükleri
yani aktif, maddi durağan varlıklar, özsermaye ve satış
tutarıyla ilgili 4 kriterden 3’nü sağlamış olması yeterli sayılmıştır. Ayrıca çalıştırılması gereken asgari işçi sayısı
da 350’den 250’ye düşürülmüştür. Bu uygulama büyük
hacimli mükelleflerin KDV iadelerini herhangi bir inceleme olmaksızın ve 5 iş günü içinde iadelerini almalarına
imkân sağlarken, tebliğ çalışmasıyla bu uygulamadan
daha fazla mükellefin yararlanmasına imkân sağlanmıştır.
Tebliğ ile getirilen genel şartlar şu şekilde belirlenmiştir:
a) Başvuru tarihinden önceki son üç takvim yılı içinde;
Vergi mükellefiyetinin bulunması,
Mücbir sebep sayılan haller dışındaki nedenlerle, defter
ve belgelerin ibrazından imtina edilmemiş olması,
Gelir veya kurumlar vergisi, geçici vergi, gelir vergisi stopajı, ÖTV ve KDV (tevkifat hariç) uygulamalarından her
birine ait beyanname verme ödevinin her bir vergi türü
itibarıyla ikiden fazla aksatılmamış olması (süresinden
sonra kendiliğinden verilen beyannameler hariç),
Kendilerine Hızlandırılmış İade Sertifikası verilen mükelleflerle ilgili olarak, Tebliğde belirtilen hususlardan
herhangi birisinin gerçekleşmesi halinde sertifikası iptal edilir. Sertifikanın iptal edildiği, gerekçesiyle birlikte
mükellefe bildirilir. Mükellefin, bu durumun bildirildiği
tarihi içine alan ve sonraki dönemlere ait olan veya önceki dönemlere ait olup bu tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iadelerinde hızlandırılmış iade hükümleri
uygulanmaz.
Sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleme veya kullanma fiili nedeniyle özel esaslara tabi
tutulmamış veya tutulmuşsa genel esaslara dönülmüş
olması,
D. KDV İADELERİNİN ÖZEL
ESASLARA GÖRE YERİNE
GETİRİLMESİ
Cari takvim yılı da dahil olmak üzere son iki takvim yılına
ilişkin tam tasdik sözleşmesi bulunması.
b) Başvuru tarihi itibariyle;
KDV Uygulama Tebliği ile iade edilecek KDV tutarının gerçek olup olmadığının tespit edilmesi, böylece Hazine’ye
intikal etmemiş veya gerçek bir yüklenime dayanmayan
tutarların KDV iadesi çatısı altında yolsuz olarak iadesini
önlemek amacıyla KDV iadelerinin özel esaslara göre yapılmasının öngörüldüğü açıklanmıştır.
KDV iade taleplerinde özel esaslara tabi olmayı gerektiren bir durumunun bulunmaması,
Ödenmesi gereken vergi borcunun bulunmaması (vergilerin tecil edilmiş olması bu şartın ihlali sayılmaz).
Tebliğin ilgili bölümlerinde belirtilen “belge” deyimi
(YMM raporu ve vergi inceleme raporu hariç) üzerinde
KDV gösterilen fatura ve benzeri belgeler ile iade hakkı
doğuran işlemin niteliğine göre (gümrük beyannamesi,
istisna belgesi, yatırım teşvik belgesi, kıymetli maden
arama ruhsatı gibi) iadeye esas teşkil eden belgelerdir.
Haklarında, düzenledikleri veya kullandıkları belgelerin
gerçek duruma aykırı olduğuna ilişkin delil ve karineleri
c) Sertifika başvurusundan önceki, iade talebinin bulunduğu birbirini izleyen son beş vergilendirme dönemi itibarıyla haklarında yazılmış YMM ve/veya vergi inceleme
raporlarının olumlu olması.
Daha önce sadece imalat ya da ihracat yapan mükelleflerin yararlanabildiği indirimli teminat uygulaması siste-
75
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
teslimleri, bakır, çinko, kurşun, alüminyum teslimleri,
metal, plastik, lastik, kauçuk, kağıt, cam, hurda ve atıkları ile bunlardan mamul hammadde teslimi, pamuk tiftik,
yün, yapağı ve ham post ve deri teslimi, ağaç ve orman
ürünleri teslimlerinden doğan mahsuben KDV iade taleplerinin vergi inceleme raporu ya da YMM raporu aranılmadan yerine getirilmesine imkan tanınmıştır.
içeren rapor veya tespit bulunan aşağıdaki mükellefler
iade taleplerinin yerine getirilmesi bakımından özel esaslara tabidir.
Yukarıda sayılan “özel esaslara tabi mükellefler” ile kendileri hakkında herhangi bir olumsuzluk bulunmasa dahi
bunlardan mal ve/veya hizmet satın alanların iade taleplerinde özel esaslar uygulanır.
Hizmet ihracından kaynaklanan iadelerde; mahsuben
iadeler için bundan böyle vergi inceleme raporu ya da
YMM raporu aranırken, nakden iade talepleri münhasıran vergi incelemesi sonucuna göre yerine getirilecek.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenlediği konusunda olumsuz rapor bulunanların raporun vergi dairesine intikal ettiği tarih itibarıyla
henüz sonuçlandırılmamış iade talepleri dahil, bu tarihten sonraki iade talepleri,
İade talebi olmasa dahi, istisnaları tevsik edici belgelerin,
beyannamelerle birlikte vergi dairesine sunulması gerekiyor.
Sahte belge düzenleyenler için 5 kat,
Tecil ve terkin uygulamasından yararlanacak imalatçıların kapsamı tarımsal üretimi de kapsayacak bir şeklide
genişletilmiştir. İlk defa tarımsal üretim yapanlar da tecil
ve terkin kapsamına alınmıştır. İhraç kayıtlı teslimlerden,
tarım üreticileri de yararlanabilecek. Bunun için Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’ndan alınan “çiftçi kayıt belgesi”, “gıda işletmesi kayıt belgesi” veya “işletme onay
belgesi” sahibi olunması gerekiyor.
Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge düzenleyenler için
ise 4 kat,
teminat karşılığında yerine getirilir.
Teminat gösterilmemesi halinde iade talepleri, münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine getirilir.
Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm
teminatlar vergi inceleme raporu sonucuna göre çözülür.
Haklarında sahte belge veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımına ilişkin olumsuz rapor veya tespit
bulunan mükelleflerin, raporun vergi dairesi kayıtlarına
intikal ettiği tarihe kadar henüz sonuçlandırılmamış iade
talepleri dâhil, bu tarihten sonraki iade talepleri;
DİİB kapsamında tecil terkin uygulayarak teslim yapabilmek için imalatçı olma şartı aranmayacak. Satıcıların
KDV mükellefi olmaları yeterlidir. DİİB sahibi mükelleflerin, DİİB sahibi diğer alıcılara geçici 17’nci madde kapsamında tecil terkin uygulayarak teslimde bulunabilecekleri
açıklığa kavuşturulmuş. DİİB kapsamındaki teslimlerde
“eş değer eşya”nın tecil terkin kapsamında teslimi mümkün kılınıyor.
Sahte belge kullanımında 4 kat,
Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge kullanımında ise 3
kat, teminat karşılığında, teminat gösterilmemesi halinde
münhasıran vergi inceleme raporu sonucuna göre yerine
getirilir. Raporun intikal ettiği tarihten önceki dönemler
için alınan teminatlar da dâhil olmak üzere iade için alınan tüm teminatlar vergi inceleme raporu ile çözülür.
E. DİĞER ÖNEMLİ YENİLİKLER
KDV Kanunu’nun 13’üncü maddesi kapsamındaki istisnaların uygulanmasında “Proje Esası” getirilerek, vergi dairelerinden alınacak “istisna belgelerinin” her bir
projeye dayalı mal ve hizmet listeleri esas alınarak düzenlenmesi, satıcıların söz konusu listelere göre istisna
uygulaması ve proje bitiminde istisna belgelerinin vergi
dairelerince kapatılması, şeklinde istisna uygulamalarına
yön verilecek. Projelerdeki değişikliklere göre, istisna
belgeleri de revize edilebilecek. Bu kapsamda yapılacak
iade ve istisnalara çok daha kolay bir şekilde takip edilip,
mükellef açısından kolaylık sağlanacaktır.
KDV Tevkifat sistemindeki tevkifata konu işlemler ve
tevkifat oranları aynen korunmakla birlikte; Külçe metal
Altın, gümüş, platin arama, işletme ve zenginleştirme
işlemlerinde verginin önce ödenip sonra iade alınması
uygulaması terk edilerek, satıcıların istisna belgelerine
istinaden KDV uygulamaması ve daha sonra yüklendikle-
“Geçiş Hükümleri” başlığı altında, halen özel esaslara
tabi olanların, yeni düzenlemelerden yararlanarak genel
esaslara dönmesi yolu açılmaktadır.
KDV Uygulama Genel Tebliğinde yer alan diğer yeni uygulamalar kısaca şu şekilde belirtilebilir:
76
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
mükelleflerin iade talepleri online olarak sistem üzerinden takip edilecektir. Bir mükellef talepte bulunduğu bir
iadenin en son durumu hakkında, örneğin hangi memurun önünde, hangi aşamada olduğu hakkında bilgi sahibi
olabilecektir. İade dosyasının o ana kadar hangi aşamalardan geçtiği ve sonuçlanması için hangi aşamalardan
geçmesi gerektiği öğrenilecektir. Elektronik ortamda
KDVİRA sayesinde iadeyi gerçekleştiren vergi dairesinin
performansı da ölçülerek otokontrol mekanizmasının
işlerliği artıracaktır. İade türlerine göre sonuçlandırma
süreleri için standartlar getirilecektir.
ri vergileri iade alması uygulamasına geçiliyor.
Kanun’un 13’üncü maddesindeki bazı istisna işlerden
kaynaklanan nakden iade taleplerinin münhasıran vergi
inceleme sonucuna göre yerine getirileceği düzenlenmiş.
Mevcut uygulamada YMM raporu kabul edilen bu tür
nakden iadelerde, bundan böyle sadece vergi inceleme
raporuna göre işlem yapılabilecek.
Uluslararası Taşımacılık faaliyetlerinden kaynaklanan iadelerde (md.14), mahsuben iade talepleri için de vergi
inceleme raporu ya da YMM raporu istenecek.
Bu tebliğ ile haksız KDV iadesinin engellenmesi yönünde önemli bir adım atılmış ve mükelleflerin KDV iade
süreçlerinin kolaylaştırılması ve hızlandırılması imkânı
sağlanmıştır. Ancak mükellefe verilmesinde sakınca olmayan KDVİRA sisteminin tespit ettiği olumsuzlukları
gösteren Özet Raporun, KDV İadesi Tasdik Raporunun
vergi dairesine teslim edilmeden önce sistem tarafından
mükellefe verilmesinde yarar vardır. Böylece KDVİRA
sisteminin tespit ettiği olumsuzluklar, daha iade raporu
teslim edilmeden önce belirlenebilecek ve eksiklikler giderildikten sonra iade raporu hazırlanarak vergi dairesine
teslim edilecektir.
İade talebinin işlem bedelinin %18’ini aşması durumunda aşan kısım vergi incelemesi sonucuna göre iade edilecek.
V.İ.R ya da YMM Raporu aranmayan mahsuben iadelerde iade dilekçesi ve gerekli belgelerin verilmiş olması
kaydıyla, KDVİRA sisteminden alınan kontrol raporunda
olumsuzluk bulunmayan tutarın mahsuben iadesi hemen
yapılacaktır.
Teminat verilen durumlarda YMM raporlarının 6 ay içinde teslimi gerekiyor. Haklı nedene dayanan durumlarda
6 aylık ek süre verilebilecek.
Bu durumda “Özel Amaçlı Rapor”un ayrıca istenmesine gerek kalmadan, olumsuz tespit bulunan mal/hizmet satın alınan mükellefe yapılan ödemelerin bankalar
aracılığıyla yapıldığına ilişkin tespitler, ayrı bir bölümde
belirtilerek KDV İadesi Tasdik Raporu düzenlenerek vergi
dairesine teslim edilmesi sağlanacaktır. Dolayısıyla Vergi Daireleri tarafından zaten mükellefe verilen KDVİRA
sisteminin tespit ettiği olumsuzlukları gösteren Özet Raporunun sistem üzerinden mükellefe açılması ile birçok
bürokratik işlem azaltılacak ve iade süreci hızlanacaktır.
Teminat verilen durumlarda KDVİRA raporu ve gerekli
teyitler (gümrük beyannamesi vb.) alındıktan sonra 10
gün içinde yapılacak.
SONUÇ
KDV Uygulama Genel Tebliği ile KDV iadelerine ilişkin
önemli bir sistem değişikliği yapılarak, mükelleflerin
KDV iade taleplerini daha hızlı ve şeffaf şekilde yerine
getirilmesine yönelik sisteme geçilmiştir. Bu kapsamda
KAYNAK:
KDV Genel Uygulama Tebliği
77
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mev z u a t
Sahte ve Muhteviyat
İtibariyle
Yanıltıcı Belge Düzenleme
ve Kullanma Fiilinde
İspat Yükü - 1
1. GİRİŞ
Mükelleflerin ticari hayata yoğun bir şekilde karşılaştıkları bir kavram olan
“sahte belge” ve “muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge” kavramı giderek günlük hayatın bir parçası haline gelmekte ve bu fiil dolayısıyla mükellefler bir
takım idari cezalara maruz kaldıkları gibi hürriyeti bağlayıcı ceza ile de karşı
karşıya kalmaktadır. Bu cezalarla birlikte mükellefler hakkında tatbik edilen
“özel esaslara alınma” uygulaması mükellefin ticari hayatı açısından önemli risk teşkil etmektedir. Bununla birlikte sahte ya da muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge konusunda gerek mevzuat gerekse yargı içtihatlarında ciddi
boşluklar bulunmakta, bu durum doğal olarak kanun önünde eşitlik ilkesine
aykırı düşecek birçok uygulamaya neden olmaktadır. Bu çalışmada sahte ya
da muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleme ya da kullanma fiiline ilişkin
ispat yükü hususu ele alınacaktır.
2. SAHTE VE MUHTEVİYATI İTİBARİYLE
YANILTICI BELGE KAVRAMI
Prof. Dr. Mehmet YÜCE
U.Ü.İ.İ.B.F Maliye Bölümü Öğretim Üyesi
[email protected]
Vergi Usul Kanunu’nun 359. maddesine göre sahte belge, gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgedir. Bir
belgenin sahte olup olmadığı belgeden hareketle yapılacak tespitlere bağlıdır.
Buna göre;
İnceleme dönemi veya incelemeye konu dönemlere ilişkin yoklamalar yapılmak suretiyle mükellefin gerçek bir faaliyetinin bulunup bulunmadığı (ilgili
dönem mahalle muhtarı, site yöneticisi ve/veya çevredekilerin mükellefin eylem tarihindeki durumuna ilişkin ifadeleri vb.),
Belgeye konu mal hareketinin gerçekte olup olmadığının fiili veya kaydi envanter ya da randıman incelemesi, karşıt inceleme ve tespit, nakliye, ödeme/
tahsilat vb. kanıtlarla tespiti,
Ticari ilişkisinin olup olmadığı hususu ve ticari ilişkide bulunduğu firmalar,
Ortaklık yapısı ve ortaklara ilişkin analizler,
Muhasebecisine yönelik tespitler,
Maliye Bakanlığı bünyesinde yer alan, hakkında inceleme yapılanlara ve ticari
ilişkide bulundukları mükelleflere ilişkin bilgiler,
78
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
- Sahte belge ticareti varsa komisyon geliri elde edilip
edilmediği,
rumun iddia olunmuşsa bu durumda ispat külfeti bunu
iddia eden tarafa aittir.
- Mükellefiyetle ilgili ödevlerin yerine getirilip getirilmediği,
Sahte veya muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlendiği ya da kullanıldığına ilişkin iddia idarede geldiği ve bu
iddialara dayanılarak ek tarhiyat yapıldığı için bu iddianın
ispatı da doğal olarak idareye düşmektedir. Nitekim bu
konuda düzenlenen vergi teknik raporlarında sahte veya
muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlendiğine kanıt
olarak, herhangi bir nakliye, işçilik, elektrik, su ve telefon
giderinin olmadığı, işi terk sırasında belgeleri vergi dairesine ibraz etmediği, defter ve belgeleri inceleme elamanına ibraz etmediği, bütün aramalara rağmen adreslerinde
bulunamadığı, adreslerinde komşuları tarafından tanınıp
bilinmediği, verilen beyannamelere göre tarh edilen ödemediği, mali polis tarafından başka mükelleflere ait işyerlerinde yapılan aramalarda bu kişiye ait kullanılmamış
faturaların ele geçirildiği, emtia alış belgelerinin sahte olduğu, ele geçirilen faturaların işlem hacmini aşan yüksek
tutarlarda düzenlendiği (1) gibi hususlar gösterilmektedir. İdare tarafından sahte ya da muhteviyatı itibariyle
yanıltıcı belge düzenlediğine karine olarak gösterilen bu
hususlar Yargı tarafından ihtiyatla karşılandığı söylemek
mümkündür. Nitekim Danıştay kararlarına bakıldığında
bu isnat için “derinlemesine bir araştırma” yapılması
gerektiğinin konusunda yerleşmiş bir içtihat bulunmaktadır. Yargıtay’ın da bu konuda Danıştay ile paralel bir
görüş içinde olduğu söylenebilir. (2)
gibi hususlar rapora bağlanmaksızın ya da tespit edilmeksizin bir belgenin sahte olduğu gerekçesiyle mükellef
hakkında özel esaslar uygulanmaz.
Başkaca bir tespit bulunmamak kaydıyla, haklarında sadece ihbar veya şikâyet bulunan mükellefler özel esaslara
tabi tutulmazlar.
Muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge ise, gerçek bir muamele veya duruma dayanmakla birlikte bu muamele veya
durumu mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeğe aykırı şekilde yansıtan belgedir. Buna göre;
Belgenin mahiyet veya miktar itibarıyla gerçeğe aykırı
olup olmadığı,
Belgede yer alan bilgilerin gerçeğe aykırı olduğunun
(ödeme bilgileri, mal hareketleri ve alıcı bilgileri gibi) deliller ile tespiti,
Belgede yer alması zorunlu bilgilerde tahrifat yapılıp yapılmadığı,
Konuya ilişkin bazı yargı kararları şöyledir;
“…Sahte ve kapsamı itibariyle yanıltıcı belge kullanıldığına, bu belgeyi veren hakkında düzenlenen inceleme
raporuna dayanılarak hükmolunması hatalıdır. Belgeyi
alanın da defter ve belgelerinin incelenmesi ve bu faturanın gerçek bir ticari ilişkiye dayalı olup olmadığının
saptanması gerekir” (Danıştay. 4. Daire., T: 18.12.1998,
E : 1997/5110, K : 1998/5386).
Belgede bulunması zorunlu bilgilerin (vatandaşlık numarası, vergi kimlik numarası ve adres gibi) gerçeği yansıtıp
yansıtmadığı,
Gerçekte satılan mal veya verilen hizmet yerine başka bir
mal satıldığı veya hizmetin ifa edildiği,
gibi hususlar rapora bağlanmaksızın ya da tespit edilmeksizin bir belgenin muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu gerekçesiyle mükellef hakkında özel esaslar uygulanmaz (KDV Tebliği).
“… düzenlenen fatura veya diğer vesikaların yanıltıcı olduklarının her zaman iddia ve ispat olunabileceği, …
3. SMİYB İSPAT YÜKÜ, ARAÇLAR VE
YÖNTEMLERİ
sanığın faturalar ödendiğine dair ticari teamüle uygun
kanıtlamaya yeterli banka hesapları veya kasa mevcudu
ile uyumlu geçerli hiçbir belge sunmamış olması, soyut
elden ödeme savunmasının kabulünün mümkün bulunmaması..10 milyon lira sermayeli şirketin düzenlediği
faturaların toplamının 1.954.478.750 lira …ciroya erişmesinin mümkün olmaması, şirketin adresinde olmayıp,
KDV beyanında bulunmadığı, ayrıca hayali indirilecek
KDV beyanında bulunması hususları ve dosyadaki diğer
belgeler ve bilgiler karşısında suçun sübutunun kabulü
ile mahkumiyet kararı verilmesi gerektiği gözetilmeden…beraat kararı verilmesi yolsuzdur”. (Yargıtay. 11.
CD., E: 2001/7140, K: 2001/7627, T:04.07.2001).
3.1. İSPAT YÜKÜ
Vergi Usul Kanunu’nun 3. maddesinin (B) bendinde;
vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin
işlemlerin gerçek mahiyeti esas olduğu, vergiyi doğuran
olay ve bu olaya ilişkin işlemlerin gerçek mahiyetinin yemin hariç her türlü delille ispatlanabileceği hükmü yer almaktadır. Bu nedenle, idare ödenmesi gereken vergilerin
doğruluğunu araştırırken vergiyi doğuran olayın gerçek
mahiyetini yemin hariç her türlü delille ispatlayabilir. Ancak eğer iktisadi, ticari ve teknik icaplara uymayan veya
olayın özelliğine göre normal ve mutad olmayan bir du-
1- Bkz. Mehmet Nalbant, VUK ve TCK Açısından Sahte ve Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanımında Bilerek ya da Bilmeyerek Ayrımı, http://www.muhasebenet.net/makale_mehmet-nalbant (Erişim: 12.12.2013), s.18-19,
2- Mehmet Yüce, Örnek Uygulamalarla Vergi Dava Rehberi, Ekin Yayınevi, Bursa, 2014, s. 660.
79
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat
“…Faturaların gerçek bir hizmet karşılığı düzenlenip düzenlenmediklerinin belirlenmesi için, bedellerinin ödendiğine ve düzenleyenin hesabına girdiğine dair, ticari
teamüle uygun kanıtlama yeterliliği olan, banka ve kasa
mevcuduyla uyumlu geçerli belgeler de araştırıldıktan
sonra sonucuna göre hüküm kurulması gerekir” (Yargıtay 11. CD., E: 2001/4883,K:2001/5847, T: 28.05.2001).
“…Bir mükellefin alışlarının bir kısmının veya tamamının
sahte olmasından hareketle satışlarının da sahte olduğu
sonucuna ulaşılmak suretiyle yapılacak yorumun, ticari
yaşamın gerçekleriyle örtüşmediği gibi iyi niyetli mükellefleri de zor durumda bırakacağı; bir mükellefin vergi ile
ilgili sorumluluklarını yerine getirmeyerek yasal olmayan
fiillerden doğan mali sonuçlardan iyi niyetli ve olayla
irtibatlı olup olmadığı somut olarak ortaya konulmadan
bir başka mükellefi sorumlu tutmanın hukukun temel ilkeleriyle bağdaşmayacağı; düzenlenen faturaların sahte
veya muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı olduğu hususunun
açık ve somut
şekilde
ortaya
konulması
gerektiği” (Danıştay. 9.Daire,
E:2008/7281, K:
2012/2865, T:
23.05.2012).
“…Sahte olduğu ileri sürülen faturalardan dolayı tarhiyat yapılabilmesi için fatura içeriği emtianın gerçekte alınıp alınmadığının, yapılan işte kullanılıp kullanılmadığının ve söz konusu giderlerin işin niteliği ve büyüklüğüyle
orantılı olup olmadığının Vergi Usul Kanununun 134
üncü maddesine uygun bir incelemeyle ortaya konulması gerekmektedir.” (Danıştay 4.Daire E: 2000/1327,
K:2001/1962, Karar Tarihi: 09.05.2001).
“…Ö... Ltd. Şti.’den yapılan alışlarla ilgili tespitlere gelince; 3065 sayılı Katma De-ğer Vergisi Kanunu’nun 29.
maddesinin 1. fıkrasının ( a ) bendinde; mükelleflerin,
yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan
katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan
teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen
fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer
vergisini indirebilecekleri hükmüne
yer verilmiş, 213
sayılı Vergi Usul
Kanunu’nun 3/B
maddesinde de;
vergilendirmede
vergiyi
doğuran
olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu,
aynı
Kanun’un
134. maddesinin
1. fıkrasında ise,
vergi
incelemesinden maksadın,
ödenmesi gereken
vergilerin doğruluğunu araştırmak,
tespit etmek ve
sağlamak olduğu kurala bağlanmıştır.
“…Defter ve
belgeleri üzerinde mal hareketine yönelik
olarak
hiçbir
araştırma ve inceleme yapılmadan, sadece mal
alım taraflarını
düzenleyen firma ve şahıslar
hakkında sahte
ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediklerine
dair rapor bulunmasını esas alarak tarhiyat yapılamaz.
(Danıştay 4.Daire, E:2000/42 K: 2000/4381, Karar Tarihi:
25.10.2000).
İncelenen dosyada, davacının katma değer vergisi indiriminde kullandığı faturaları düzenleyen Ö... Ltd. Şti.
hakkında bilinen adreslerinde bulunamadığı, alışlarının
büyük bölümünün sahte faturalarla belgelendirildiği,
dolayısıyla bu şirketin düzenlediği faturaların gerçek bir
alım satıma dayanmadığı yolundaki rapora dayanılarak
yapılan tarhiyata karşı açılan dava rapordaki tespitler
yeterli görülerek reddedilmiştir. Ancak, bu firma ile ilgili
tespitlerin alışlarına dayandırılması ve davacı tarafından
ödemelerin büyük bölümünün müşteri çekleriyle veya in-
“ Sahte olduğu kabul edilen faturalar konusunda yeterli araştırma yapılmadan, satıcı firmalar nezdinde karşıt
incelemeye gidilmeden sadece şirket yetkililerinin satıcı
firmaları tanımadığı ve ödemelerin nakit olduğu yönündeki ifadelerine dayanılarak faturaların sahte olduğu sonucuna varılamaz...” (Danıştay. 4. Daire, E:199/183, K:
1999/3989, T: 11/11/1999).
80
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
mut delillere dayalı yeterli tespit bulunması gerektiği…”
(VDD, E. 2004/235 K. 2005/162 T. 17.06.2005).
ternet üzerinden banka havalesi yoluyla yapılmış olması
hususları da dikkate alındığında, davacının katma değer
vergisi indiriminde kullandığı faturaların gerçek mal alışlarına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
“… Faturaların biçimsel kurallara uygun olması, borsada
tescil yapılması, çek düzenlenmesi gibi işlemler faturalarda gösterilen emtianın gerçekte faturanın düzenleyicisi görünen kimselerden alındığını kanıtlamaya yeterlidir.
Yükümlünün fatura aldığı kişi ve firmalar hakkında yapılan tespitlerde bunların gerçekte tacir olmadığı, ihtiyaç
duyanların belli bir bedel karşılığı fatura verdikleri sonucuna ulaşıldığından yükümlü adına yapılan tarhiyatın kaldırılması yolundaki direnme kararında Yasa’ya uygunluk
görülmemiştir.” (VDD, E: 1999/377, K : 2000/118, T:
24.03.2000).
Dolayısıyla, davacıya fatura düzenleyen firma hakkındaki raporun vergilendirme açısından yeterli bulunarak
tarhiyata karşı açılan davayı reddeden mahkeme kararında hukuka uyarlık görülmemiştir” (Danıştay., 4. Daire.,
T:15.4.2009, E: 2008/6038, K : 2009/1973).
“…Mal alışlarının gerçek olmadığı yolunda yeterli inceleme ve somut saptama yapılmayan yükümlünün adlarına
fatura düzenlediği vergi mükellefi olan kişi ve kuruluşlar
nezdinde inceleme yapılıp, davacı ile söz konusu şahıslar arasındaki mal alışverişinin gerçek olmadığı yolunda
herhangi bir tespitte de bulunulmadığından varsayıma ve
eksiki incelemeye dayalı olduğu açık olan tarhiyatın kaldırılması gerekir.” (Danıştay. 4. Daire., E : 1997/2818, K
: 1998/45, T : 26.10.1998).
“…Vergi mahkemesi kararının (ÜE) ve (YÖ)’den alınan
faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyat ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin hüküm fıkraları dayandığı hukuki
ve kanuni nedenlerle Dairemizce de uygun bulunduğundan taraflarca ileri sürülen iddialar temyize konu kararın
bu kısımlarını kusurlandıracak nitelikte görülmemiştir.
Temyiz konusu kararın (U) Ltd. Şti ve (M) Ltd. Şti.’ye
ilişkin hüküm fıkrasına gelince;
“…Faturanın; içeriği itibariyle yanıltıcı belge olduğu sonucuna varılabilmesi için, vergi inceleme raporuna dayalı
olarak, faturayı düzenleyen hakkında komisyon geliri elde
etmekten dolayı tarhiyat yapılıp, yapılmadığı, yapılmışsa
sonucunun ne olduğu, raporlara ilişkin yargı kararının
olup, olmadığı, faturayı düzenleyenin mükellefiyetinin
terkin edilip, edilmediğinin, terkin edilmişse dava konusu
yapılıp yapılmadığının, fatura düzenlenen dönemde KDV
beyannamelerinin verilip verilmediğinin, KDV tarhiyatı
yapılmışsa, yargı kararı bulunup, bulunmadığı hususlarının araştırılması gerekmektedir.(Danıştay. 4.Daire., E:
2006/1742, K:2007/1408 Karar tarihi: 26.04.2007). “
3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu’nun 29. maddesinde, mükelleflerin yaptıkları vergiye tabi işlemleri üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden faaliyetlerine
ilişkin olarak kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisini indirebilecekleri belirtilmiş
olup, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 3/B maddesinde
de, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya
ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olacağı
açıklanmıştır. Bu kuralın gereği olarak yükümlülerin Katma Değer Vergisi Kanunu’nun yukarıda sözü edilen 29.
madde hükmünden yararlanabilmelerinin ön şartı fatura
ve benzeri vesikaların gerçeği yansıtmasıdır. Bu madde
hükümlerine göre mal alışları nedeniyle yüklenilen katma
değer vergilerinin indirim ve iade konusu yapılabilmesi
için faturaların gerçek bir mal alım satımı karşılığı düzenlenmesi gerekmektedir.
“…Davacının işlemleri ile ilgili olarak ayrıntılı tespitler
yapılmayıp, sadece mal alı-mında bulunduğu firmalar
hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundan hareketle,
bu firmalardan yapılan tüm alımların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılmıştır. Vergi incelemesinin amacı,
ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak,
tespit etmek ve sağlamak olduğuna göre, davacı adına
yapılan tarhiyatta, sadece faturaları düzenleyen firmanın adresinde bulunmaması gibi nedenlerle o firmanın
düzenlediği tüm faturaların gerçeği yansıtmadığı sonucuna varılması mümkün değildir.” (Danıştay 4. Daire E.
2006/4226 K. 2007/224 T. 6.2.2007).
Gerçekleşmemiş teslim ve hizmetler dolayısıyla katma
değer vergisi ödenmesi ve bunun sonucu olarak da vergi
indirimi söz konusu olamayacağından, vergi indirimine
dayanak teşkil eden faturaların gerçeği yansıtıp yansıtmadığının ortaya konulması gerekir.
“…Vergiya tabi ve mükellefiyet kaydı bukunan bir kişinin düzenlediği faturanın gerçeği yansıtmadığı sonucuna
ulaşılabilmesi için faturada içeriğinde yer alan mal veya
hizmetin gerçekten yerine getirilmediği konsunda so-
81
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ye n i ü y e l e r
Aramıza
Smmm. Pınar ÖZBERAK
Smmm. Yasemin DURMAZ
Şubat 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
4992
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
4991
4990
Smmm. Naci ESEN
Smmm. Yasemin TEKİN
Smmm. Gürdal MUKUL
Şubat 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
4995
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
4994
4993
Smmm. Ebru NEBİPAŞALIGİL
Smmm. Özcan ŞENARYA
Smmm. Melike AKYILDIRIM
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
Şubat 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
4998
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
4997
4996
Smmm. Sedat CAN
Smmm. Ahmet Refik AKBABA
Smmm. Özkan DOĞAN
Şubat 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5001
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5000
4999
Smmm. Salim UYSAL
Smmm. Halide TOPLU
Smmm. Zekeriya ÇALIŞKAN
Şubat 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5004
5003
5002
Smmm. Öznur ALTINAY
Şubat 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
Smmm. Mustafa Sadık ÖNEL
Sm. Cavit YILDIZ
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5007
Mart 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5006
5005
Smmm. Hacı Bektaş AYKUT
Smmm. Selda ERCAN KÜÇÜKKALEM
Smmm. Gökhan ÇOBANOĞLU
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
82
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
5010
Mart 2014te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5009
5008
Smmm. Alper YILMAZ
Hoş Geldiniz
Smmm. Halil KAHRAMAN
Smmm. Oğuz DEMİR
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5012
5011
5013
Smmm. Taci GÜL
Mart 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
Smmm. Nilgün YILMAZ
Smmm. Züleyha BÜYÜK
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5016
Mart 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5015
5014
Smmm. Akın KARABULUT
Smmm. Hilal ÇAĞLAYAN
Smmm. Bahadır DİLEK
Nisan 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mart 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5019
Mart 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5018
5017
Smmm. Polat KAYABAŞI
Smmm. Narin ŞEN
Smmm. Burcu TEKİN
Nisan 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Nisan 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5022
Nisan 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5021
5020
Smmm. Samet ÖZDEMİR
Smmm. Merve KESKİN
Smmm. Abdülkadir ÖZTÜRK
Nisan 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Nisan 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5025
5024
5023
Smmm. Neslihan ÇAKIROĞLU
Nisan 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
Smmm. Ahmet İlhan TARHAN
Smmm. Derya AKLAN EL
Mayıs 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mayıs 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5028
Mayıs 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5027
5026
Smmm. Rüveyde TOSUN
Smmm. Yüksel KONYALI
Smmm. Muharrem BİLMEZ
Mayıs 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
Mayıs 2014’te Odamıza kaydını
yaptırdı.
5031
Mayıs 2014’te Odamıza
kaydını yaptırdı.
5030
5029
Smmm. Dinçer YASA
83
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
73
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
mevzuat değişiklikleri
mevzuat değişiklikleri
Mevzuat
Değişiklikleri
 27.03.2014 tarih ve 28954
Sayılı Resmi Gazete’de Muhasebe Meslek Mensuplarının Etik
Eğitimi ve Etik Sözleşme Yapılması Hakkında Tebliğ yayınlanmıştır. Bu Tebliğin amacı; etik
öğrenme yönünde isteklilik yaratarak, etik eğitimi ve etik davranış gelişimini sağlamak üzere,
muhasebe meslek mensupları
ile bunların bağlı oldukları meslek odası arasında yapılacak
etik sözleşmenin ve sözleşme
yapılması öncesinde meslek
mensubunun tabi olacağı etik
eğitiminin usul ve esaslarını belirlemektir.
 01.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından eFatura Uygulamasında Dikkat
Edilmesi Gereken Hususlar yayımlanmıştır. Bu duyuruda, Karşılıklı e-Fatura Düzenleme Zorunluluğu, Muhafaza ve İbraz Yükümlülüğü, Arşivleme, Temel ve
Ticari fatura Senaryosu / eFaturanın Reddi, Unvan Değişikliği, Nevi Değişikliği, Durum Kodları, e-Fatura Uygulamasını Gelir
İdaresi Başkanlığının Portal Yöntemi ile Kullanacak Mükellefler
hakkında açıklamalara yer verilmiştir.

03.04.2014 tarih ve 28961
Sayılı Resmi Gazete’de 435 Sıra
No'lu Vergi Usul Kanunu Genel
Tebliği yayımlanmıştır. Bu Tebliğde; Bankacılık kartları kullanılmak suretiyle gerçekleştirilen
perakende teslim ve hizmet ifalarına ilişkin yeni nesil ödeme
kaydedici cihaz fişlerine dair
usul ve esaslar ile Türkiye’de kurulu finansman şirketlerine BSMV
tâbi işlemleri nedeniyle fatura
yerine geçmek üzere dekont
düzenleme zorunluluğu getirilmesi açıklanmıştır.
 04.04.2014 tarih ve 28962
Sayılı Resmi Gazete’de Vergi
Usul Kanunu Uyarınca Vergi
Mükellefleri Tarafından Kullanılan Belgelerin Basım ve Dağıtımı
Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Bu Yönetmelik ile, söz konusu yönetmeliğin bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır.
 04.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Harçlar Kanunu Sirküleri/13 yayımlanmıştır. Bu sirkülerde, hidrolik kaynaklara dayalı elektrik
üretim faaliyetinde bulunan lisans sahibi firmalarca ödenecek elektrik üretimi lisans harçlarına ilişkin açıklamalara yer verilmiştir.
 08.04.2014 tarih ve 28966
Sayılı Resmi Gazete’de Motorlu
Taşıtlar Vergisi Genel Tebliği
(Seri No: 44) yayımlanmıştır. Bu
Tebliğ ile, büyükşehir belediyelerinin bulunduğu illerde model yılı
1990 ve daha eski olan taşıtların
hurdaya çıkartılmasında yapılacak işlemler açıklanmıştır.
 10.04.2014 tarih ve 28968
Sayılı Resmi Gazete’de 2014/1
Sıra No'lu Değerli Kağıtlar Kanunu Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile; Yabancılar
84
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
için ikamet tezkerelerinin bedeli
50 TL olarak belirlenmiştir.
 11.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/20
yayımlanmıştır. Bu sirkülerde,
ÖTV Kanununa ekli (I) sayılı listedeki malların ithalinde alınan
teminatların çözümü talebi için
verilmesi gereken dilekçeye
yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
 11.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/21
yayımlanmıştır. Bu sirkülerde,
2012/3792 sayılı Kararname
kapsamındaki ÖTV iade taleplerine ilişkin verilmesi gereken
tabloya yönelik açıklamalara
yer verilmiştir.
 11.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Mükelleflerin Hakları ve Ödevleri Rehberi yayımlanmıştır. Bu
rehberde; mükellefiyetin tesis
edilmesinden sona erdirilmesine
kadar geçen süreçte mükelleflerin var olan hakları ile yerine
getirmek zorunda oldukları yükümlülüklere yer verilmiştir.
 11.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından Mirasçıların Vergisel Yükümlülükleri Rehberi yayımlanmıştır. Bu
rehberde; ölüm halinde mirasçıların yapması gereken işlemlere
yönelik hazırlanan rehberde;
veraset ve İntikal vergisi açısından yapılması gerekenler, gelir
vergisi açısından yapılması ge-
mevzuat değişiklikleri
rekenler, katma değer vergisi
ve özel tüketim vergisi açısından
yapılması gerekenlere ilişkin konulara yer verilmiştir.
 17.04.2014 tarih ve 28975
Sayılı Resmi Gazete’de 44 Seri
No.lu Belediye Gelirleri Kanunu
Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu
Tebliğde; Belediye Gelirleri Kanunu’nun uygulanması ile ilgili
olarak yayımlanan, ancak zamanla güncelliğini kaybeden
veya belirli sürelerde uygulanmak üzere çıkarılan tebliğlerin
kaldırılmasına yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
 17.04.2014 tarih ve 28975
Sayılı Resmi Gazete’de 63 Seri
No.lu Emlak Vergisi Kanunu
Genel Tebliği yayımlanmıştır. Bu
Tebliğde; Emlak Vergisi Kanunu’nun uygulanması ile ilgili olarak yayımlanan, ancak zamanla güncelliğini kaybeden veya
belirli sürelerde uygulanmak
üzere çıkarılan tebliğlerin kaldırılmasına yönelik açıklamalara
yer verilmiştir.
 18.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Gayrimenkullerin Elden Çıkarılmasında Vergisel Yükümlülükleri Rehberi yayımlanmıştır. Bu
rehberde; gelir vergisinin konusu
ve unsurları, gayrimenkul alımsatım işlerinde 'ticari kazanç değer artış kazancı' ayrımı, gayrimenkul olarak tanımlanan mal
ve hakların neler olduğu ve bu
mal ve hakların elden çıkarılması sırasında elde edilen kazancın
niteliği, safi değer artışının tespiti
ve kazancın hangi hallerde beyan edileceğine dair açıklamalara ve gayrimenkul alım- satımında KDV, gayrimenkul alımsatımında tapu harcı yükümlülüğü ve emlak vergisi yükümlülüğü konularına yer verilmiştir.

19.04.2014 tarih ve 28977
Sayılı Resmi Gazete’de Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliği Seri
No: 34 yayımlanmıştır. Bu Tebliğde, ÖTV Kanununun 4. mad-
desinin 2 numaralı fıkrasının Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye
istinaden, adı geçen Kanuna
ekli (I) sayılı liste uygulamasına
ilişkin olarak bu Tebliğin (1.) bölümünde belirtilen mallarla sınırlı
olmak üzere tevkifat uygulamasına geçilmesine yönelik açıklamalara yer verilmiştir.
 22.04.2014 tarih ve 28980
Sayılı Resmi Gazete’de Özet Finansal Tablolara İlişkin Rapor
Vermek Üzere Yapılan Denetimler (BDS 810) Hakkında Tebliğ Türkiye Denetim Standartları
Tebliği No: 37 yayımlanmıştır. Bu
Tebliğin amacı; bu Tebliğin
ekinde yer alan Özet Finansal
Tablolara İlişkin Rapor Vermek
Üzere Yapılan Denetimler Standardının yürürlüğe konulmasıdır.

22.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /31 yayımlanmıştır. Bu sirküler ile, 2014 yılı birinci
geçici vergi döneminde uygulanacak yeniden değerleme
oranı %3,25 (yüzde üç virgül
yirmi beş) olarak tespit edilmiştir.
 24.04.2014 tarih ve 28981
Sayılı Resmi Gazete’de Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun
Bağımsız Denetimi İle Finansal
Tablolardaki Belirli Unsurların,
Hesapların Veya Kalemlerin
Bağımsız Denetimi (BDS 805)
Hakkında Tebliğ Türkiye Denetim Standartları Tebliği (No: 36)
yayımlanmıştır.
Bu
Tebliğin
amacı; bu Tebliğin ekinde yer
alan Özel Hususlar-Tek Bir Finansal Tablonun Bağımsız Denetimi
ile Finansal Tablolardaki Belirli
Unsurların, Hesapların veya Kalemlerin
Bağımsız
Denetimi
Standardının yürürlüğe konulmasıdır.
 24.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /32 yayımlanmıştır. Bu sirküler ile, 25 Nisan 2014
günü akşamına kadar verilmesi
85
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
gereken Kurumlar Vergisi Beyannamesinin verilme süresi 29
Nisan 2014 Salı günü sonuna
kadar uzatılmıştır.

26.04.2014 tarih ve 28983
Sayılı Resmi Gazete’de Katma
Değer Vergisi Genel Uygulama
Tebliği yayımlanmıştır. Bu Tebliğin konusunu, Katma Değer
Vergisi Kanununun ilgili maddeleri ile 13/2/2011 tarihli ve 6111
sayılı Kanunun geçici 16 ncı ve
4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 120 nci
maddelerinin Maliye Bakanlığına verdiği yetkiler çerçevesinde
bu ve diğer Kanunlarda yapılan
düzenlemeler ile 3065 sayılı Kanunun uygulanmasına ilişkin
açıklamalar oluşturmaktadır.
 30.04.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
2013 Yılına Ait “Faaliyet Raporu”
yayımlanmıştır. Gelir İdaresi Başkanlığınca, ilgili tarafların ve
kamuoyunun bilgi sahibi olmasını sağlamak üzere, mali saydamlık ve hesap verme sorumluluğunun gereği olarak 2013 yılına ilişkin olarak hazırlanan “Faaliyet Raporu” yayınlanmıştır.
 08.05.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Vergilendirme / Taxatıon Bülteni’nin Mayıs 2014 Özel Sayısı
yayımlanmıştır. Bu Bülten, başta
Avrupa Birliği olmak üzere tüm
dünyada vergilendirme alanındaki uygulama ve gelişmelerin
düzenli olarak takip edilerek
değerlendirilmesi ve paylaşılması amacıyla yayınlanmıştır.
 08.05.2014 tarih ve 28994
Sayılı Resmi Gazete’de Yatırımlarda Devlet Yardımları Hakkında Kararın Uygulanmasına İlişkin Tebliğde (Tebliğ No: 2012/1)
Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ yayımlanmıştır. Bu Tebliğ ile,
söz konusu Tebliğin bazı maddelerinde değişiklikler yapılmıştır.
 09.05.2014 tarih ve 28995
Sayılı Resmi Gazete’de Yatırım-
mevzuat değişiklikleri
mevzuat değişiklikleri
larda Devlet Yardımları Hakkında Kararda Değişiklik Yapılmasına Dair BKK No: 2014/6058 yayımlanmıştır. Bu Karar ile, söz konusu kararın bazı maddelerinde
değişiklikler yapılmıştır.

14.05.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
Gelir Vergisi Kanunu Sirküleri/97
yayımlanmıştır. Bu sirküler ile,
Manisa ilinin Soma ve Kırkağaç
ilçeleri ile Balıkesir ilimizin Savaştepe ilçesinde bulunan gelir ve
kurumlar vergisi mükelleflerinin
Geçici Vergi Beyanname verme süreleri uzatılmıştır.
 21.05.2014 tarih ve 29006
Sayılı Resmi Gazete’de Gümrük
Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik yayımlanmıştır. Bu yönetmelik ile,
söz konusu yönetmeliğin bazı
maddelerinde değişiklikler yapılmıştır.
 21.05.2014 tarih ve 29006
Sayılı Resmi Gazete’de Gümrük
İşlemlerinin
Kolaylaştırılması
Yönetmeliği yayımlanmıştır. Bu
Yönetmeliğin amacı; yetkilendirilmiş yükümlü statüsü için gerekli
açıklamalar, ithalatta yerinde
gümrükleme, onaylanmış ihracatçı, kısmi teminat, götürü teminat uygulamaları, gümrükle-
me işlemlerine yönelik kolaylaştırmalar ile gümrük mevzuatından kaynaklanan diğer basitleştirilmiş uygulamalara ilişkin
usul ve esasları belirlemektir.

23.05.2014 tarihinde Gelir
İdaresi Başkanlığı tarafından
2014 Yılında Uygulanacak Asgari Ölçüde Arsa ve Arazi Metrekare Birim Değerleri yayımlanmıştır. Bina, arsa ve araziler
için 2014 yılına ait uygulanacak
emlak vergi değerinin tespiti ile
ilgili asgari ölçüde arsa ve arazi
metrekare birim değerleri 2013
yılında arsa-arazi takdir komisyonlarınca takdir edilmiştir.
MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ ETİK EĞİTİMİ VE ETİK SÖZLEŞME
YAPILMASI HAKKINDA TEBLİĞ
27.03.2014 Tarih ve 28954 Sayılı Resmi Gazete
BİRİNCİ BÖLÜM
Amaç, Kapsam, Dayanak, Tanımlar
ve Kısaltmalar
Amaç
MADDE 1– (1) Bu Tebliğin
amacı; etik öğrenme yönünde
isteklilik yaratarak, etik eğitimi
ve etik davranış gelişimini sağlamak üzere, muhasebe meslek mensupları ile bunların bağlı
oldukları meslek odası arasında
yapılacak etik sözleşmenin ve
sözleşme yapılması öncesinde
meslek mensubunun tabi olacağı etik eğitiminin usul ve
esaslarını belirlemektir.
Kapsam
MADDE 2– (1) 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest Muhasebeci Mali Müşavirlik ve
Yeminli Mali Müşavirlik Kanunu
kapsamında serbest muhasebeci mali müşavir ya da yeminli mali müşavir ruhsatı almış
meslek mensuplarını kapsar.
Dayanak
MADDE 3– (1) Bu Tebliğ;
19/10/2007 tarihli ve 26675 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan
Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve Yeminli Mali Müşavirlerin Mesleki Faaliyetlerinde
Uyacakları Etik İlkeler Hakkında
Yönetmeliğin 7 nci maddesi,
11/6/1990 tarihli ve 20545 sayılı
Resmî Gazete’de yayımlanan
Türkiye Serbest Muhasebeci
Mali Müşavirler ve Yeminli Mali
Müşavirler Odaları Birliği Yönetmeliğinin 7 nci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b), (e), (k)
ve (m) bentleri ile 23 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (j),
(k) ve (m) bentlerine dayanılarak hazırlanmıştır.
Tanımlar ve kısaltmalar
MADDE 4– (1) Bu Tebliğde
geçen;
a) Birlik: Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları
Birliğini (TÜRMOB),
b) Etik eğitim: Bağlı olduğu
Oda ile etik sözleşme imzalama isteğinde olan muhasebe
meslek mensubunun, sözleşme
86
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
yapma öncesinde katılacağı,
uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim yöntemleri ile yürütülen eğitim faaliyetlerini,
c) Etik eğitim internet sitesi:
Uzaktan eğitim faaliyetlerinin
yürütülmesi amacı ile TÜRMOB
tarafından oluşturulmuş internet sitesini,
ç) Meslek mensubu: Serbest
Muhasebeci Mali Müşavirler ile
Yeminli Mali Müşavirleri,
d) Odalar: Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odaları
ile Yeminli Mali Müşavirler Odalarını,
e) TESMER: Birlik Temel Eğitim ve Staj Merkezini,
f) TÜRMOB Etik Komitesi:
Serbest Muhasebeci Mali Müşavir ve Yeminli Mali Müşavirlerin Mesleki Faaliyetlerinde Uyacakları Etik İlkeler Hakkında Yönetmeliğin 5 inci maddesi gereği Birlik bünyesinde oluşturulmuş komiteyi,
ifade eder.
idare kararları
İKİNCİ BÖLÜM
Etik Eğitim
Eğitim yöntemi
MADDE 5– (1) Etik eğitim;
Başbakanlık Kamu Görevlileri
Etik Kurulu tarafından belirlenen eğitim modülü ve eğitim
programına uygun olarak;
a) Teorik eğitim konuları için
uzaktan eğitim yöntemi ile Birlik
tarafından oluşturulacak etik
eğitim internet sitesi üzerinden,
b) Uygulamalı eğitim konuları için Odalarda yüz yüze eğitim yöntemi ile,
yürütülür.
Eğitim konuları
MADDE 6– (1) Uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim yöntemleri ile yürütülen etik eğitim
aşağıdaki eğitim konularını
kapsar:
a) Etik bilgisi;
1) Muhasebede etik beklentiler ve tehditler,
2) Muhasebe skandalları ve
itibar ile güvenin yeniden kurulmasının önemi,
3) Etik Teoriler,
4) Ahlaki Gelişim Teorisi,
5) Muhasebede ahlaki düşünce geliştirme.
b) Etik duyarlık;
1) Mesleki nitelikler,
2) Muhasebede Etik Standartlar ve ahlaki davranış kuralları,
3) Meslek Mensubunun
mesleğe olan sorumluluğu,
4) Meslek Mensubunun
müşteriye olan sorumluluğu,
5) Meslek Mensubunun kamuya olan sorumluluğu,
6) Disiplin suçları.
c) Etik karar verme;
1) Etik karar verme modelleri,
2) Muhasebede etik sorunlar,
3) İlke bazlı yaklaşım ve
mesleki yargı,
4) Denetçinin bağımsızlığı,
5) Gerçeğe uygun finansal
raporlamanın önemi ve kazançların yönetimi,
6) İşletmelerde sosyal sorumluluk muhasebesi ve sosyal
raporlama,
7) İşyeri etiği,
8) Kültürlerarası etik,
9) İşletmelerde etik ortam
ve kurumsal yönetişimin önemi,
10) Muhbirlik politikası.
ç) Etik Davranış;
1) Muhasebede etik ile ilgili
örnek olay çalışmaları: Gerçek
yaşamdan olaylar ele alınarak
etik problemlerin ortaya konması, ihlal edilen etik standartların belirlenmesi, ahlaki düşünce süreci ve karar verme
modellerinin tartışılması.
Etik eğitim başvurusu, süresi ve
eğitimin tamamlanması
MADDE 7– (1) Serbest ya da
bir işyerine bağlı olarak mesleki
faaliyete başlayacak olan meslek mensuplarından veya Tebliğin yayımından önce serbest
ya da bir işyerine bağlı olarak
çalışmakta olanlardan, bağlı
oldukları Oda ile etik sözleşmesi
yapmak isteyenler etik eğitimi
almak üzere Birlik tarafından
oluşturulan etik eğitimi internet
sitesi üzerinden eğitim kaydını
yaptırır ve odaya bildirir.
(2) Eğitim katılımcısı, uzaktan
eğitimde, eğitim konularını;
yirmi saat ve iki haftalık süreç
içerisinde tamamlar ve derslere devam Birlik tarafından izlenir. Eğitim sürecinde etik bilgisi,
etik duyarlık, etik karar verme
ve etik davranış konu başlıkları
için eğitim değerlendirmeleri
yapılır. Başarılı olanlara uzaktan
etik eğitimi tamamlama belgesi verilir.
(3) Uzaktan etik eğitimi tamamlama belgesi yüz yüze
eğitim faaliyetlerinin planlanabilmesi ve programının yapıla-
87
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
bilmesi için bağlı olunan Odaya verilir. Odalar, bu belgenin
alınmasından itibaren en geç
bir ay içerisinde yüz yüze eğitim
faaliyetlerini gerçekleştirirler.
(4) Odalarda yürütülecek
yüz yüze eğitim faaliyetleri, her
bir eğitim grubu için altı saat ve
iki günlük süreç içerisinde tamamlanır ve derslere devam
durumu Odalar tarafından izlenir. Yüz yüze eğitim faaliyeti
eğitimin değerlendirmesi ile
tamamlanır. Başarılı olanlara
etik eğitimi tamamlama belgesi verilir.
(5) Bu Tebliğ ile düzenlenen
etik eğitimi, 3568 sayılı Kanunun
44 üncü maddesinde belirtilen
mesleki geliştirme eğitimi konuları arasında yer alan etik eğitiminden ayrı olarak değerlendirilir. Bu eğitimler, bir diğeri için
muafiyet sağlamaz.
Etik eğitim sorumluları
MADDE 8– (1) Etik eğitim;
a) Uzaktan eğitim faaliyetleri, TÜRMOB Etik Komitesi ile Birlik
Temel Eğitim ve Staj Merkezinin
(TÜRMOB - TESMER),
b) Yüz yüze eğitim faaliyetleri, katılımcıların kayıtlı olduğu
Odaların,
sorumluluğunda yürütülür.
Etik eğitim bedeli
MADDE 9– (1) Uzaktan eğitim ve yüz yüze eğitim yöntemleri ile yürütülen etik eğitim için
bir bütün olarak etik eğitim bedeli Birlik tarafından belirlenebilir. Ancak, belirlenen bedel,
memur maaş taban aylığı katsayısının elli sayısı ile çarpımı
sonucu bulunan tutardan çok
olamaz. Etik eğitiminin bedelinin belirlenmesi durumunda bu
bedel, eğitime kayıt öncesinde
Birlik tarafından belirlenerek
duyurulan banka hesaplarına
katılımcı tarafından yatırılır. Belirlenmiş
eğitim
bedelinin
ödenmemesi durumunda eğitim kaydı yapılmaz.
mevzuat değişiklikleri
mevzuat değişiklikleri
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Muhasebe Meslek Etiği Sözleşmesi
Muhasebe meslek etiği sözleşmesi
MADDE 10– (1) Serbest ya
da bir işyerine bağlı olarak
mesleki faaliyete başlayan veya Tebliğin yayımından önce
serbest ya da bir işyerine bağlı
olarak çalışmakta olan meslek
mensuplarından, etik eğitimi
tamamlayarak etik eğitimi tamamlama belgesi almış meslek
mensupları ile bağlı oldukları
Oda arasında Ek-1’de örneği
yer alan Muhasebe Meslek Etiği Sözleşmesi iki örnek olarak
imzalanır.
(2) İmzalanan sözleşmenin
bir örneği meslek mensubuna
verilir. Sözleşmenin diğer örneği, meslek mensubunun özlük
dosyasına konulur.
(3) Muhasebe Meslek Etiği
Sözleşmesi, sadece etik eğitimi
tamamlama belgesi almış olan
meslek mensupları ile imzalanır.
Muhasebe meslek etiği taahhütnamesi
MADDE 11– (1) Bağlı olduğu
Oda ile muhasebe mesleği etik
sözleşmesini imzalayan meslek
mensubuna, Oda tarafından
işyerinin görünür bir yerine asabileceği şekilde düzenlenmiş,
Ek-2’de örneği yer alan Muhasebe Meslek Etiği Taahhütnamesi verilir.
Muhasebe meslek etiği sözleşmesi imzalayan meslek mensuplarının ilanı
MADDE 12– (1) Muhasebe
Meslek Etiği Sözleşmesi imzalayan meslek mensuplarının listesi, takip eden ayın ilk haftasından başlayarak düzenli olarak
bağlı oldukları odanın internet
sitesi üzerinden ilan edilir.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli ve Son Hükümler
Muhasebe meslek etiği sözleşmesinin feshi
linde oda yönetim kurulunca
tek taraflı olarak,
b) Meslek mensubunun
mesleki faaliyetini terk etmesi
veya meslek ruhsatını Birliğe
iade etmesi halinde oda yönetim kurulu kararına istinaden
tek taraflı olarak,
c) İsteği ve Odaya bildirimde bulunması halinde meslek
mensubu tarafından,
feshedilebilir.
(2) Sözleşmesi fesih olanlar,
Oda internet sitesinde;
a) Uygun olmayan davranışlar nedeniyle,
b) Ruhsatın iadesi veya nakil nedeniyle,
ibarelerinden birisi ile ilan
edilir.
Yürürlük
MADDE 13– (1) Muhasebe
Meslek Etiği Sözleşmesi;
MADDE 14– (1) Bu Tebliğ
yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
a) Meslek mensubunun,
3568 sayılı Kanuna, bu Kanun
ile ilgili yönetmelik, tebliğ, genelge ve mecburi meslek kararlarına uyumsuz tutum ve
davranışta bulunduğu disiplin
kurullarınca tespit edilmesi ha-
MADDE 15– (1) Bu Tebliğ
hükümlerini Türkiye Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler ve
Yeminli Mali Müşavirler Odaları
Birliği Yönetim Kurulu yürütür.
Yürütme
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
e-Fatura Uygulamasında Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar
Tarih: 01.04.2014
Bilindiği üzere; 05.03.2010 tarihinde yayımlanan 397 sıra
numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği ile elektronik fatura (e-fatura) uygulaması vergi mevzuatımıza dahil edilmiş
bulunmaktadır.
Öncelikli olarak söz konusu
genel tebliğde belirtilen koşulları sağlayan mükelleflerin kendi istekleri ile seçebileceği bir
uygulama olarak başlayan efatura uygulaması, ekonomik
hayattaki gelişmeler ve vergi
gelirleri yönünden kritik öneme
sahip bazı sektörlerde faaliyet
gösteren mükellefler ile bu mükelleflerden mal ve hizmet alışverişinde bulunan ve brüt satış
hasılatı yönünden belli ölçüleri
aşan mükellefler için 421 sıra
numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliği ile e-fatura uygulaması belirtilen mükellef grupları için zorunlu hale getirilmiştir.
433 seri nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile e-fatura
uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları mallar ve sağladıkları hiz-
88
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
metler için elektronik fatura
gönderme ve alma zorunluluğu 01.04.2014 tarihi olarak belirlenmiştir.
Uygulamanın mükelleflerimiz açısından sorunsuz ve sağlıklı yürütülebilmesi bakımından,
http://www.efatura.gov.tr/ana
sayfa.html web adresinde de
yayımlanan ilgili genel tebliğlerde ve teknik kılavuzlarda detaylı açıklamalar yapılmış bulunmakla
birlikte,
aşağıda
maddeler halinde belirlenen
idare kararları
hususlarda hatırlatmalarda bulunulmasına gerek duyulmuştur.
1. Karşılıklı e-Fatura Düzenleme
Zorunluluğu;
421 Sıra Numaralı Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile 397 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu
Genel Tebliğ uyarınca; elektronik fatura uygulamasına kayıtlı
mükelleflerin birbirlerine sattıkları mallar ve ifa ettikleri hizmetler için düzenledikleri faturaları
01/04/2014 tarihinden itibaren
elektronik fatura olarak göndermeleri ve almaları zorunludur. Bu nedenle, e-fatura uygulamasına kayıtlı kullanıcıların
01.04.2014 tarihinden itibaren
birbirlerine kağıt ortamda fatura düzenleme imkanları bulunmamaktadır. E-fatura düzenleme zorunluluğu olan mükelleflerce e-fatura yerine kağıt
ortamda fatura düzenlenmiş
olması vergi mevzuatı açısından faturanın hiç düzenlenmemiş olduğu sonucuna yol
açacağından, sisteme kayıtlı
kullanıcıların e-fatura düzenleme ve alma hususuna özenle
uymaları gerekmektedir.
Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası
için genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenlemeye devam edeceklerdir.
Bir kullanıcının (gönderici
veya alıcının) e-fatura uygulamasına kayıtlı olup olmadığının
sistemde yayımlanan listelerden kontrol edilebileceği, sistemde kayıtlı olmayanların efatura düzenleyemeyeceği ve
alamayacağı tabiidir.
2. Muhafaza ve İbraz Yükümlülüğü;
213 Sayılı Vergi Usul Kanunu
ve 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanununun ilgili hükümlerine göre
mükellefler, gerek düzenledikleri, gerekse adlarına düzenlenen faturaları, yasal süreler dahilinde muhafaza ve istendiğinde ibraz etmekle yükümlü-
dürler. e-Faturanın veri bütünlüğünün sağlanması ile kaynağının inkar edilemezliği Mali
Mühürle garanti altına alınmaktadır. Mührün doğruluk ve geçerlilik
kontrolünün
ancak
elektronik ortamda yapılabilmesi nedeniyle e-Faturanın
kağıda basılarak saklanması
söz konusu değildir. Bu nedenle
mükellefler, düzenledikleri ve
aldıkları e-Faturaları, üzerindeki
Mali Mührü de içerecek şekilde
kanuni süreler dahilinde kendi
bünyelerindeki
elektronik,
manyetik veya optik ortamlarda muhafaza ve istendiğinde
elektronik, manyetik veya optik
araçlar vasıtasıyla ibraz edeceklerdir.
3. Arşivleme;
Elektronik fatura uygulamasında düzenlenen ve alınan faturalara ilişkin olarak Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından saklama hizmeti verilmemektedir.
Portal üzerinden düzenlenen
ve alınan faturalar, mükellefler
tarafından arşivlenerek kendi
bilgi işlem sistemlerinde veya
Başkanlığımızdan saklama hizmeti konusunda yetki almış kuruluşların bünyesinde saklanmalıdır. Portalda bulunan arşivleme bölümü sadece gelen ve
gönderilen faturaların pasife
çekilerek posta kutusunda ve
gönderilenler kutusunda yer
alan fatura trafiğinin rahatlatılmasına yönelik olarak hazırlanmış bir ekran olup bu ekrandaki faturaların kullanıcı tarafından kendi bilgisayarlarına
indirilerek, bünyelerinde veya
saklamacı kuruluşlar nezdinde
muhafaza edilmesi gerekmektedir.
4. Temel ve Ticari fatura Senaryosu / e-Faturanın Reddi
“Temel fatura” ile “ticari fatura” arasında sadece faturaya sistem üzerinden itiraz imkanı açısından farklılık bulunmaktadır.
Her iki fatura da sistemler tarafından alınmak zorundadır.
89
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
Alınan ticari faturaya e-fatura
uygulaması üzerinden Red veya Kabul mesajı gönderilmesi
imkanı vardır. Temel faturaya
itiraz ise e-fatura uygulaması
üzerinden değil harici yollarla
yapılabilmektedir.
e-Fatura uygulamasına kayıtlı kullanıcılar, uygulama kapsamında, uygulamadan yararlanma yöntemine ve gönderilen e-Faturanın senaryo tipine
(temel/ticari) bakılmaksızın, gelen e-faturaları almaktan imtina edemezler ve Başkanlığın
yayımladığı
şema/şematron
kontrolleri ile imza doğrulaması
hatası dışında reddedemezler.
Entegrasyon ve özel entegratör yöntemini kullanan mükellefler, Başkanlığın belirlediği
şema ve şematron dışında kurallar belirleyemez ve kullanamazlar. Aksi yönde hareket
eden entegratör ve özel entegratörlerin, entegrasyon izinleri Başkanlık tarafından iptal
edilebilir.
e-Fatura uygulamasına kayıtlı kullanıcıların, e-Faturalara
itiraz yöntemleri teknik kılavuzlarda düzenlenmiş olup, temel
fatura kapsamında düzenlenen faturalara mükellefler,
mevzuat hükümleri çerçevesinde muhasebe kayıtlarına
alıp iade faturası düzenleyerek
ya da muhasebe kayıtlarına
almadan harici yollar ile sistem
dışından itiraz edebilirler. Ticari
fatura senaryosu kapsamında
düzenlenen faturalarda ise uygulama yanıtı ile faturalar kabul ya da red edilebilmektedir.
5. Unvan Değişikliği
e-Fatura uygulamasına kayıtlı bir kullanıcı, unvanının değişmesi halinde 15 gün içinde
unvan değişikliğine ait Ticaret
Sicil Gazetesinin fotokopisi ve
durumu izah eden bir dilekçe
ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na
posta yoluyla, yeni unvana ait
mali mühür temini için Kamu
Sertifikasyon Merkezine elektronik ortamda başvurması ge-
mevzuat değişiklikleri
mevzuat değişiklikleri
rekmektedir. Unvan değişikliğine giden mükellefin e-Fatura
sistemindeki unvanı, dilekçesine istinaden güncellenecek
olup, mükellefler yeni mali mühürlerini temin edene kadar,
eski unvana ait mali mühürleri
ile işlem yapmaya devam
edebileceklerdir.
6. Nevi Değişikliği
e-Fatura uygulamasına kayıtlı bir kullanıcı, nevi değişikliğine gitmesi halinde 15 gün içerisinde, nevi değişikliğine ilişkin
ticaret sicil gazetesinin fotokopisi ve durumu izah eden bir dilekçe ile Gelir İdaresi Başkanlığı’na posta yoluyla, yeni unvana ait mali mühür temini için
Kamu Sertifikasyon Merkezine
elektronik ortamda başvurması
gerekmektedir. Nevi değişikliğine giden mükellefler yeni
mali mühürlerini temin edene
kadar, e-Fatura Uygulamasından eski Vergi Kimlik Numarasına ait unvan ve mali mühür ile
yararlanmaya devam edeceklerdir.
Bu süre zarfında, eski unvanlarına düzenlenen faturaları
muhasebeleştirebilecekler, düzenleyecekleri e-Faturalarda,
yeni unvan ve Vergi Kimlik Numarası bilgilerine faturanın
açıklama alanında yer vereceklerdir. Yeni unvanlarına ait
mali mührün üretim/teslim bilgisi Kamu Sertifikasyon Merkezi
tarafından Başkanlığa iletildikten sonra, Başkanlık tarafından
eski hesapları kapatılarak, yeni
hesapları aktive edilecektir. Bu
tarihten sonra yeni VKN, yeni
unvan ve yeni mali mühür kullanılarak e-fatura düzenlenecektir.
7. Durum Kodları;
e-Fatura gönderiminde ve
alımında sıklıkla ortaya çıkan
aşağıda belirtilen hata durum
kodu türlerine göre işlem yapılacaktır.
a) 1220 “HEDEFTEN SISTEM
YANITI GELMEDI” DURUM KODU; Bu durum kodunun alınma-
sı faturanın alıcının posta kutusuna iletildiğini ancak alıcı tarafından sisteme cevap dönülmediği anlamına gelmektedir.
Bu durumdaki fatura başarılı
kabul edilmelidir, aynı faturanın
tekrar gönderilmemesi gereklidir. Gönderilmeye çalışılması
ise mükerrerliğe sebep olacağından sistem tarafından kabul
edilmeyecektir. Alıcı taraf ise
sistemine düşen faturayı Gelir
İdaresinin
belirlediği
şema
/şematron ve imza kontrollerinden geçirerek, fatura başarılı
ise 1200 “ZARF BASARIYLA ISLENDI” sistem yanıtını dönerek,
hata tespit edilmiş ise ilgili hata
kodunu dönerek fatura değişim sürecini tamamlamaları gerekmektedir.
Hedeften sistem yanıtının
1200 “ZARF BASARIYLA ISLENDI”
durum kodu ile gelmesi halinde
Merkezde 1220 durum koduyla
bekleyen zarfın yeni durumu
1300 “BASARIYLA TAMAMLANDI” olur. Hedef sistemden 1200
durum kodu dışında zarfın başarısız işlendiğine dair bir kod
dönülmesi halinde Merkezde
1220 durum koduyla bekleyen
zarfın yeni durumu 1230 “HEDEFTEN SISTEM YANITI BASARISIZ
GELDI” olur.
b) 1210 “DOKUMAN BULUNAN ADRESE GONDERILEMEDI”
DURUM KODU; Bu durum kodunun alınması alıcının sistemine erişilemediği anlamına gelmektedir. Alıcıyı hata ayrıntısını
bildirerek sistemini düzeltmesi
yönünde uyarınız. 1210 durum
kodu 48 saatlik tekrar gönderme süreci sonunda alıcının
posta kutusuna erişilememesi
durumunda 1215 “DOKUMAN
GONDERIMI BASARISIZ. TERKAR
GONDERME SONLANDI” durum
kodunu alır. 48 saat içinde fatura alıcının sistemine iletilmişse
ve başarılı olarak sonuçlanmışsa 1300 “BASARIYLA TAMAMLANDI”, hata almış ise 1230
“HEDEFTEN SISTEM YANITI BASARISIZ GELDI” durum koduna
güncellenir. 1210 durum kodu
MAYIS / HAZİRAN 2014
90
BBilanço
1215,1230 ve 1300 durum koduna dönüşene kadar hiçbir
işlem yapmayınız.
c) 1230 “HEDEFTEN SISTEM
YANITI BASARISIZ GELDI” ve
1215 “DOKUMAN GONDERIMI
BASARISIZ. TERKAR GONDERME
SONLANDI” DURUM KODU; Bu
durum kodlarının alınmasının
ardından ilgili zarftaki faturalar
göndericinin entegrasyon ya
da özel entegrasyon kullanıcıları olması durumunda aynı Fatura ID’siyle tekrar gönderilebilir. Göndericinin portal kullanıcısı olması durumunda ise yeni
fatura ID'si ile yeniden fatura
oluşturulması ve bu hatalı faturaların gelen/gönderilen faturalarla birlikte saklanması gerekmektedir. Yeniden oluşturulan faturalarda daha önce hata alınan fatura numarasına ve
hata sebebine ilişkin bilginin faturanın not alanına yazılması
uygun olacaktır.
Elektronik fatura yeni bir
belge türü olmayıp kağıt faturanın elektronik halidir. İlgili Genel tebliğ ve teknik kılavuzlarda
düzenlenmemiş
hükümlerde
Başta Vergi usul kanunu olmak
üzere mevzuat hükümleri geçerlidir.
e-Fatura uygulamasındaki
diğer durum kodlarına e-Fatura
Uygulaması Entegrasyon Kılavuzunun eki olan e-Fatura Uygulaması Sistem Yapısı Şema
Yapısı Kılavuzundan ulaşılabilir.
8. e-Fatura Uygulamasını Gelir
İdaresi Başkanlığının Portal
Yöntemi ile Kullanacak Mükellefler;
e-fatura uygulamasını GİB
Portal yöntemiyle kullanacak
mükelleflerin e-fatura gönderip
alabilmeleri
için
www.efatura.gov.tr
internet
adresinde
yayımlanan
eFatura Uygulaması Portal kılavuzunda belirtilen şekilde ilgili
programları yüklemeleri kılavuzda gösterilen yönergelere
uymaları gerekmektedir.
idare kararları
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /31
Tarih: 22.04.2014
Konusu: Geçici Vergi Dönemlerinde Yeniden Değerleme Oranı
İlgili olduğu maddeler: Vergi
Usul Kanunu Mükerrer Madde
298 Gelir Vergisi Kanunu Geçici
Madde 69
İlgili olduğu kazanç türleri: Ticari
Kazanç, Zirai Kazanç
Sayı: KVK-31/2014-1 / Yatırım İndirimi - 22
213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesinin (B) fıkrasına istinaden
yıllık olarak hesaplanan ve Bakanlığımızca ilan edilen yeniden değerleme oranına, vergi
kanunlarından
kaynaklanan
nedenlerden dolayı geçici
vergi dönemlerinde de ihtiyaç
duyulmaktadır.
2014 yılı birinci geçici vergi
döneminde uygulanacak yeniden değerleme oranı % 3,25
(yüzde üç virgül yirmi beş) olarak tespit edilmiştir.
Duyurulur.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu Sirküleri /32
Tarih: 24.04.2014
Konusu: Kurumlar Vergisi
Beyannamesinin Verilme Süresinin Uzatılması
1. Giriş
25 Nisan 2014 günü akşamına kadar verilmesi gereken Kurumlar Vergisi Beyannamesinin
verilme süresinin uzatılması bu
Sirkülerin konusunu oluşturmaktadır.
2. Kurumlar Vergisi Beyannamesinin Verilme Süresinin Uzatılması
verilme süresi 29 Nisan 2014 Salı
günü sonuna kadar uzatılmıştır.
Yoğun iş yükü ile ilgili olarak
Bakanlığımıza iletilen sorunlar
nedeniyle, Vergi Usul Kanununun Mükerrer 28 inci maddesindeki yetkiye dayanılarak;
Beyanname verme süresinin
uzatılması ödeme süresini etkilememektedir. Bu nedenle,
mükelleflerin beyan ettikleri
vergileri kanuni süresinde ödeyecekleri tabiidir.
25 Nisan 2014 günü akşamına kadar verilmesi gereken Kurumlar Vergisi Beyannamesinin
Tarih: 14.05.2014
Konusu: Ocak-Şubat-Mart
2014 Dönemine Ait Birinci Üç
Aylık Geçici Vergi Beyannamesinin Verilme Süresinin Uzatılması
1. Giriş
Ocak-Mart/2014 dönemine
ilişkin birinci üç aylık geçici vergi beyannamesinin verilme süresinin uzatılması, bu Sirkülerin
konusunu oluşturmaktadır.
Sayı: KVK-32/2014-2
Duyurulur.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Gelir Vergisi Kanunu Sirküleri/97
Sayı: GVK-97/2014-4/Beyan Verme Sürelerinin Uzatılması
2. Gelir ve Kurum Geçici Vergi
Beyannamelerinin Verilme Süresinin
Uzatılması
Manisa ilimizin Soma ve Kırkağaç ilçeleri ile Balıkesir ilimizin
Savaştepe ilçesinde bulunan
gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine münhasır olmak üzere,
Vergi Usul Kanununun Mükerrer
28 inci maddesindeki yetkiye
dayanılarak;
91
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
14 Mayıs 2014 günü sonuna
kadar verilmesi gereken gelir
ve kurum geçici vergi beyannamelerinin verilme ve ödeme
süresi 23 Mayıs 2014 günü sonuna kadar uzatılmıştır.
Duyurulur.
mevzuat değişiklikleri
idare kararları
İdare Kararları
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Harçlar Kanunu Sirküleri/13
Tarih: 04.04.2014
Konusu: Elektrik Üretimi Lisans
Harçları
İlgili Kanunlar: 492 sayılı Kanu-
nun 113 üncü maddesi ve 492
sayılı Kanuna bağlı (8) sayılı tarifenin "XV-Elektrik üretimi lisans
harçları" başlıklı bölümü
1-Giriş:
Bu
Sirkülerin
konusunu,
18/04/2013 tarih ve 28622 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan
Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında
Kanun İle Bazı Kanun ve Kanun
Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile
492 sayılı Harçlar Kanununa eklenen Elektrik Üretimi Lisans Harçları oluşturmaktadır.
2-Yasal Düzenleme:
6456 sayılı Kanunun 17 nci
maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (8) sayılı tarifenin
sonuna 1/1/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere "XVElektrik üretimi lisans harçları" bölümü eklenmiştir. Söz konusu düzenleme aşağıdaki gibidir.
"XV- Elektrik üretimi lisans
harçları: Hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretim lisansı (Her yıl
için):
Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında, özelleştirme bedeli, lisans ihale bedeli ve su kullanım
bedeli ödemeksizin hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretim
faaliyetinde bulunanların (Kamu
Kuruluşları hariç) bu faaliyetlerden elde ettikleri bir önceki yıl
gayrisafi iş hasılatı üzerinden Binde 15 Üreticilerin kendi ihtiyaçları için kullandıkları elektriğin
bedeli gayrisafi iş hasılatına dâhil
edilmez."
Sayı: HK-13/2014-1
Bu düzenleme ile bağlantılı
olarak, 6456 sayılı Kanunun 16 ncı
maddesi ile 492 sayılı Harçlar Kanununun 113 üncü maddesinin
sonuna 1/1/2014 tarihinden itibaren yürürlüğe girmek üzere aşağıdaki fıkra eklenmiştir:
"Elektrik üretimi lisans harçları
her yıl kurumlar vergisi beyannamesi verme süresi içerisinde
verilen bildirim üzerine, elektrik
üretim faaliyetlerinden elde edilen gayrisafi iş hasılatı esas alınarak tahakkuk ettirilir, tahakkuk ettirilen harçlar ayrıca mükellefe
tebliğ edilmez ve mayıs ayı içerisinde ödenir. Genel bütçe geliri
olarak kaydedilen elektrik üretimi
lisans harçlarından hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretim lisans harçlarının %90'ı, haziran
ayının sonuna kadar, hidrolik
kaynaklara dayalı elektrik üretimi
yapan tesisin bulunduğu yerin il
özel idaresine, il özel idaresi bulunmayan yerlerde büyükşehir
belediyesine aktarılır. Hesaplanarak aktarılan bu tutarlar, 2/7/2008
tarihli ve 5779 sayılı Kanuna göre
belediyelere ve il özel idarelerine
ayrılacak payların hesabında
matraha dâhil edilmez."
3-Sonuç:
Yapılan söz konusu düzenlemeye göre, Elektrik Piyasası Kanunu kapsamında, özelleştirme
bedeli, lisans ihale bedeli ve su
kullanım bedeli ödenmeksizin
hidrolik kaynaklara dayalı elektrik
üretim faaliyetinde bulunan lisans sahibi firmalarca (Kamu Kuruluşları hariç) bu faaliyetlerden
elde edilen bir önceki yıl gayrisafi
iş hasılatı üzerinden aşağıda
açıklandığı şekilde Elektrik Üretimi
Lisans Harcı ödenmesi gerekmektedir.
MAYIS / HAZİRAN 2014
92
BBilanço
Buna göre;
Elektrik üretim lisansına sahip
firmalarca her yıl kurumlar vergisi
beyannamesi verme süresi içerisinde verilecek Harç Bildirimi ile
bir önceki yılda elektrik üretim
faaliyetinden elde edilmiş olan
gayrisafi iş hasılatı bildirilerek, bu
değer üzerinden hesaplanacak
elektrik üretim lisans harcının Mayıs ayı içerisinde ödenmesi gerekmektedir.
Harç bildirimi, hidrolik kaynaklara dayalı elektrik üretiminin
farklı illerde yapılması halinde her
bir il için ayrı ayrı düzenlenecektir. Aynı ilde birden fazla hidrolik
kaynaklara dayalı elektrik üretimi
yapılması halinde ise, bir adet
düzenlenecek ancak, her bir
üretim tesisine ait gayrisafi iş hasılatı ayrı satırlarda bildirilecektir.
Bir örneği ekte yer alan elektrik üretimi lisans harcı bildirimi,
elektrik üretimi yapılan tesisin bulunduğu yer vergi dairesine elektronik ortamda da verilebilecektir.
Elektrik üretim tesisinin bulunduğu yer vergi dairesinde kurumlar vergisi mükellefiyetinin bulunması halinde, Harç Bildirimi bu
vergi dairesine, kurumlar vergisi
mükellefiyetinin farklı bir ildeki
vergi dairesinde bulunması halinde ise Harç Bildirimi elektrik üretim tesisinin bulunduğu yerdeki
harç tahsiline yetkili vergi dairesine verilecektir.
Harç bildiriminin süresi içinde
verilmemesi ve tahakkuk eden
harcın süresinde ödenmemesi
halinde 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılacağı
tabiidir.
Duyurulur.
idare kararları
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/20
Tarih: 11.04.2014
Konusu: ÖTV Kanununa Ekli (I)
Sayılı Listedeki Malların İthalinde
Alınan Teminatların Çözümü Talebi İçin Verilmesi Gereken Dilekçe
İlgili Olduğu Maddeler: ÖTV Kanunu Madde 16/4
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listedeki mallar
için gümrükte alınacak teminata
ilişkin olarak 30 Seri No.lu ÖTV
Genel Tebliği ile 1 Seri No.lu ÖTV
Genel Tebliğinin ilgili bölümünde
değişiklikler yapılmıştır.
Bu kapsamda, ÖTV Kanununun 16/4. maddesindeki yetkiye
istinaden (I) sayılı listedeki mallar
için teminatın alınması, gönderilmesi ve çözümüne yönelik işlemler yeniden belirlenmiş olup,
Sayı: ÖTV-1/2014-1
bu işlemlere ilişkin kullanılan
(EK:11) ve (EK:12) Bilgi Formları
1/4/2014
tarihinden
itibaren
elektronik ortama taşınmıştır.
Ayrıca sözü edilen Tebliğdeki
düzenlemeler uyarınca bahse
konu teminatın çözümü işlemleri,
(A) cetvelindeki mallar için mükellefin talebi üzerine Tebliğ
ekinde (EK:12) olarak yer alan
"Bilgi Formu"nun ilgili vergi dairesince elektronik ortamda oluşturularak gümrük idaresine gönderilmesi üzerine, (B) cetvelindeki
mallar için ise ilgili vergi dairelerince GİB sistemi kullanılmak suretiyle gerçekleştirilecektir.
Buna göre, teminat çözümü
talebinde bulunacak mükelleflerin, (A) ve (B) cetvelindeki mallar
için ayrı ayrı düzenlenmiş bir ör-
neği ekte yer alan dilekçeyi
vermeleri uygun görülmüştür. Bu
dilekçenin
bir
örneğine
"http://www.gib.gov.tr/" internet
adresinden ulaşılması mümkün
olup dilekçe formatında Başkanlığımızca gerekli görülmesi halinde değişiklik yapılabilecektir.
Bununla birlikte söz konusu dilekçenin ilgili vergi dairesine
1/6/2014 tarihine kadar kağıt ortamında düzenlenerek verilmesi,
bu tarihten itibaren ise elektronik
ortamda doldurulmak suretiyle
"www.gib.gov.tr" internet adresinde hizmet veren internet vergi
dairesi üzerinden gönderilmesi
gerekmektedir.
Duyurulur.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Özel Tüketim Vergisi Sirküleri/21
Tarih: 11.04.2014
Konusu: 2012/3792 sayılı Kararname kapsamındaki ÖTV iade taleplerine ilişkin verilmesi
gereken tablo
İlgili Olduğu Madde: ÖTV Kanunu
Madde 12/4
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli (I) sayılı listenin
(B) cetvelindeki vergi tutarları
uygulanarak teslim edilen malların, imalatçılar tarafından imalatta kullanılmaları halinde vergi tutarlarının indirimli uygulanmasına
yönelik 8/10/2012 tarihli ve
2012/3792 sayılı Bakanlar Kurulu
Kararı 9/10/2012 tarihli ve 28436
sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Söz konusu Kararnamede düzenlenen indirimli vergi uygulamalarından kaynaklanan vergi
farklılaştırmalarının alıcı imalatçı-
Sayı: ÖTV-1/2014-2
lara iade yöntemi ile uygulanması, ÖTV Kanununun 12 nci
maddesinin 4 numaralı fıkrasında
Maliye Bakanlığına verilen yetkiye istinaden 26 ve 33 Seri No.lu
ÖTV Genel Tebliğleri ile değişik 25
Seri No.lu ÖTV Genel Tebliği ile
uygun görülmüştür.
Bahsi geçen Tebliğin 4 üncü
bölümünde ÖTV iade taleplerinin imalatçılar tarafından internet vergi dairesi üzerinden ilgili
vergi dairesine verilecek dilekçeler ile elektronik ortamda yapılacağı belirtilmiştir.
Ayrıca yine bu bölümde yer
alan yetki uyarınca, söz konusu
dilekçelerin ekine eklenmesi gereken ve Tebliğin (4.1.2.) bölümünde belirtilen liste ve tablolar
ile Gelir İdaresi Başkanlığınca istenebilecek diğer liste ve tablolar için gerekli görülmesi halinde
93
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
internet vergi dairesi üzerinden
gönderilme zorunluluğu getirilebilecektir.
Yukarıda belirtilen yetkiye istinaden, bir örneği ekte yer alan
"2012/3792 sayılı BKK Kapsamındaki İmalatçılar İçin İmalatta Kullanılan Mal Bilgileri Tablosu"nun
da ÖTV iade talep dilekçelerinin
ekine Tebliğin (4.1.2.) bölümünde
belirtilen liste ve tablolarla birlikte
eklenmesi uygun görülmüştür. Bu
tablonun
bir
örneğine
"http://www.gib.gov.tr/" internet
adresinden ulaşılması mümkün
olup tablo formatında Başkanlığımızca gerekli görülmesi halinde değişiklik yapılabilecektir.
Bununla birlikte söz konusu
tablonun ilgili vergi dairesine
1/6/2014 tarihine kadar kağıt ortamında düzenlenerek verilmesi,
bu tarihten itibaren ise elektronik
idare kararları
idare kararları
ortamda doldurulmak suretiyle
"www.gib.gov.tr" internet adresinde hizmet veren internet vergi
dairesi üzerinden gönderilmesi
gerekmektedir.
Bu zorunluluğa uymayanların
iade talepleri karşılanmayacaktır. Duyurulur.
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı Özelgesi
Tarih: 11.04.2014
Konu: Tahsil edilemeyen hasılata nasıl karşılık ayrılacağı ve
söz konusu tutarın nasıl giderleştirileceği.
İlgide kayıtlı özelge talep
formunda, ... Vergi Dairesi Müdürlüğünün ... vergi kimlik numaralı mükellefi olduğunuz, firmanızın alkollü içecek dağıtım işi ile
iştigal ettiği, kurum çalışanlarından ... gerçekte olmadığı halde
satış yapılmış gibi müşteriler adına faturalar düzenlediği, satış
konusu malları sahte kaşe vasıtasıyla müşteriler tarafından teslim
alınmış gibi gösterdiği, kurumun
muhasebe kayıtlarının da bu bilgilere göre tutulduğu ancak
müşterilerle hesap mutabakatı
yapıldığında malların müşterilere
teslim edilmediği, adı geçen personelin bu malları faturasız olarak
başka firmalara sattığı ve kurumu
387.305,67 TL zarara uğrattığının
anlaşıldığı, bunun üzerine şirket
müdürü ... tarafından ... hakkında ... Emniyet Müdürlüğüne şikayette bulunulduğu ve söz konusu
tutarın kurum kayıtlarına gelir
kaydedilip tahakkuk eden vergilerinin ödendiği belirtilerek; bahse konu tutara karşılık ayrılıp ayrılmayacağı ile gider yazılıp yazılmayacağı hususunda Başkanlığımız görüşü sorulmaktadır
KVK’nın 6. maddesinde; kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir
hesap dönemi içinde elde ettikleri safi kurum kazancı üzerinden
hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, GVK’nın ticari
kazanç hakkındaki hükümlerinin
uygulanacağı belirtilmektedir.
GVK’nın 38. maddesinde, bilanço esasına göre ticari kazan-
Sayı: 62030549-125[6-2012/56]-864
cın teşebbüsdeki öz sermayenin
hesap dönemi sonunda ve başındaki değerleri arasındaki müsbet fark olduğu, bu dönem zarfında sahip veya sahiplerce, işletmeye ilave olunan değerlerin
bu farktan indirileceği, işletmeden çekilen değerlerin ise farka
ilave olunacağı, ticari kazancın
bu suretle tespit edilmesi sırasında, VUK’un değerlemeye ait hükümleri ile bu Kanunun 40 ve 41
inci maddeleri hükümlerine uyulacağı belirtilmiştir.
Gelirin elde edilmesinde tahakkuk ilkesi, gelirin mahiyet ve
tutar itibariyle kesinleşmesi yani
geliri doğuran işlemin eksiksiz tekemmül etmesi olup, ticari kazancın elde edilmesinde tahakkuk esası benimsenerek gelirin
mahiyet ve tutar itibariyle kesinlik
kazanması aranmıştır.
Öte yandan, Vergi Usul Kanununun 323 üncü maddesinde;
"Ticari ve zirai kazancın elde
edilmesi ve idame ettirilmesi ile
ilgili olmak şartıyla;
1. Dava veya icra safhasında
bulunan alacaklar;
2. Yapılan protestoya veya
yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava
ve icra takibine değmeyecek
derecede küçük alacaklar;
Şüpheli alacak sayılır.
Yukarıda yazılı şüpheli alacaklar için değerleme gününün tasarruf değerine göre pasifte karşılık ayrılabilir.
Bu karşılığın hangi alacaklara
ait olduğu karşılık hesabında gösterilir. Teminatlı alacaklarda bu
94
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
karşılık teminattan geri kalan miktara inhisar eder.
Şüpheli alacakların sonradan
tahsil edilen miktarları tahsil edildikleri dönemde kar-zarar hesabına intikal ettirilir."
hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame
ettirilmesi ile ilgili olmak şartıyla;
dava veya icra safhasında bulunan alacaklarla, yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan
fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş olan
dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacak sayılmakta, bu
şartlardan herhangi birinin mevcut olmaması durumunda ise
şüpheli alacak kaydına imkan
bulunmamaktadır.
Bu hüküm ve açıklamalara
göre, özelge talep formunuzda
şirketinizin, personeliniz ... tarafından dolandırılması olarak ifade
edilen olayda, gerçek mahiyet
itibarıyla şirketiniz açısından gerçekleştirilmiş bir satış işleminden
dolayısıyla da ticari kazancın elde edilmesi ve idamesinden
kaynaklanan bir alacaktan söz
edilemeyeceğinden şüpheli alacak karşılığı ayrılması ve gider yazılması mümkün bulunmamaktadır. Ayrıca, personeliniz ... tarafından sahte kaşe vb. yollarla şirketinizden çekilen mallara ilişkin olarak daha önce şirketinizce kurum
kazancına dahil edilen satış bedeli ile KDV'nin "Personelden alacaklar" hesabında kaydedilmek
suretiyle anılan şahıstan tahsili yoluna gidilmesi gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
idare kararları
GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI
Ankara Vergi Dairesi Başkanlığı Özelgesi
Tarih: 11.04.2014
Konu: Yıllara sari inşaat ve
onarım işinde işin başlangıç ve
bitim tarihi.
İlgide kayıtlı özelge talep formunda, ... ve ... Bölgelerinde Yapılacak Olan Spor Salonu ve
Yüzme Havuzu İnşaatı İşinin yüklenici olarak tarafınızca üstlenildiği,
söz konusu işle ilgili sözleşmenin
11.10.2012 tarihinde düzenlendiği,
22.10.2012 tarihinde yer teslim tutanağı düzenlenerek fiili yer tesliminin de 03.01.2013 tarihinde düzenlenen işe başlama tutanağı ile
yapıldığı, sözleşme gereği 300
gün içinde işin bitirileceği belirtilerek; söz konusu işin yıllara sari iş
kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği ve hakediş
ödemeleri üzerinden kesinti yapılıp yapılmayacağı hususlarında
görüş talep edilmektedir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun 15 inci maddesinin birinci fıkrasında vergi kesintisi yapmak zorunda olanlarca kurumlara avanslarda dahil olmak üzere
nakden veya hesaben yapılan
ödemeler üzerinden vergi kesintisi
yapılacağı; aynı fıkranın (a) bendinde de Gelir Vergisi Kanununda
belirtilen esaslara göre birden fazla takvim yılına yaygın inşaat ve
onarım işleri ile uğraşan kurumlara
bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemelerinden vergi kesintisi yapılacağı hükme bağlanmıştır. Anılan maddenin verdiği yetkiye dayanılarak çıkarılan 2009/
14594 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı
ile de bahse konu vergi kesintisi
oranı % 3 olarak belirlenmiştir.
193 Sayılı Gelir Vergisi Kanununun 42 nci maddesinde; "Birden
fazla takvim yılına sirayet eden inşaat ve onarma işlerinde kar veya
zarar işin bittiği yıl kati olarak tespit
edilir ve tamamı o yılın geliri sayılarak, mezkur yıl beyannamesin-
Sayı: 38418978-120[42-13/15]-368
de gösterilir." hükmüne yer verilmiştir.
Bir işin Gelir Vergisi Kanununun
42 nci maddesi kapsamında değerlendirilebilmesi için;
-Faaliyet konusunun inşaat ve
onarma işi olması,
-İnşaat ve onarma işinin birden fazla takvim yılına sirayet etmesi,
-İnşaat ve onarma işinin taahhüde bağlı olarak yapılması şartlarının bir arada aranılması gerekmektedir.
Madde kapsamına giren işlerde işin başlangıç tarihi olarak;
-Yapılan sözleşmede yapılacak işin yer teslim tarihi öngörülmüş ise, yer teslim edildiği tarih,
-Sözleşmede yer teslim tarihi
belirtilmemiş ise sözleşmede belirtilen işin başlangıç tarihi,
-Sözleşmede bunların hiçbiri
belirtilmemiş ise sözleşmenin imzalandığı tarih olarak kabul edilmesi
gerekir.
Aynı Kanunun "İnşaat ve
onarma işlerinde işin bitimi" başlıklı
44 üncü maddesinde, inşaat ve
onarma işlerinde geçici ve kesin
kabul usulüne tabi olan hallerde
geçici kabulün yapıldığını gösteren tutanağın idarece onaylandığı tarihin; diğer hallerde işin fiilen
tamamlandığı veya fiilen bırakıldığı tarihin bitim tarihi olarak kabul
edileceği ve bitim tarihinden sonra bu işlerle ilgili olarak yapılan giderler ve her ne nam ile olursa olsun elde edilen hasılat, bu giderlerin yapıldığı veya hasılatın elde
edildiği yılın kâr veya zararının
tespitinde dikkate alınacağı belirtilmiştir.
İlgide kayıtlı özelge talep formu ekinde, ... ve ... Bölgelerinde
Yapılacak Olan Spor Salonu ve
Yüzme Havuzu İnşaatı İşine Ait
95
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
Sözleşmenin 11.10.2012 tarihinde
imzalandığı, sözleşmenin "İşe başlama ve bitirme tarihi" başlıklı 9
uncu maddesinde, sözleşmenin
imzalandığı tarihten itibaren 10
(on) gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacağı, yüklenici ve
idare yetkilisi/yetkilileri arasında
düzenlenen yer teslim tutanağının
imzalanmasıyla yer teslimin yapılmış olacağı, taahhüdün tümünü işyeri teslim tarihinden itibaren
300 gün içinde tamamlanarak
geçici kabule hazır hale getirileceği belirtilmiş olup, söz konusu
yer teslim tutanağı İhale Makamınca 22.10.2012 tarihinde onaylanmış ancak, yine İhale Makamının 29.11.2012 tarihli oluruna istinaden, yapılacak olan söz konusu işin kazı çalışmalarının ... Belediyesi Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü tarafından yapılarak, bu işlerin
tamamlanmasından sonra 03.01.
2013 tarihli İşe Başlama Tutanağı
ile şirketinizin fiilen işe başladığı anlaşılmıştır.
İnşaat sözleşmeleri her iki tarafa borç yükleyen bir sözleşme türü
olması nedeniyle anılan sözleşmenin 9 uncu maddesinde hüküm altına alınan işe başlama süresinin tutanakla değiştirilmesi
mümkün değildir.
Buna göre, 22.10.2012 tarihinde yapılan yer teslimi ile başladığının kabul edilmesi gereken taahhüt konusu işin, sözleşmeye göre 300 takvim günü içinde bitirileceğinin öngörülmesi nedeniyle,
Gelir Vergisi Kanununun 42 nci
maddesi gereğince yıllara sari inşaat ve onarma işi kapsamında
değerlendirilmesi şirketinize yapılan hakediş ödemelerinden, 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun
15/1-a maddesine göre tevkifat
yapılması gerekmektedir.
Bilgi edinilmesini rica ederim.
idare kararları
yargı kararları
Yargı Kararları
Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu
Tarih: 13.11.2013
KANUNİ TEMSİLCİLERİN TÜZEL KİŞİLERİN VERGİ VE BUNA BAĞLI ALACAKLARDAN DOLAYI SORUMLULUKLARI, KANUNİ TEMSİLCİ OLDUKLARI SÜRE İLE SINIRLIDIR
Kanuni temsilcilerin, tüzel kişilerin vergi ve buna bağlı alacaklardan dolayı sorumlu tutularak
takip edilebilmeleri için bu kişilerin borcun ait olduğu dönemde
kanuni temsilci olmaları gerekmekte olup, sorumlulukları kanuni temsilci oldukları süre ile sınırlıdır.
İstemin Özeti: (…) A.Ş.’nin vadesinde ödenmeyen ve şirketten
tahsil olanağı kalmayan (…) ila
(…) yıllarına ilişkin katma değer
vergisi, geçici vergi, gelir (stopaj)
vergisi ve damga vergisinden
oluşan kamu alacağının tahsili
amacıyla davacı adına kanuni
temsilci sıfatıyla düzenlenen (…)
tarih ve (…) ila (…) takip numaralı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
Davayı inceleyen Vergi Mahkemesi kararıyla; asıl borçlu anonim şirket hakkında borcun kesinleştiği ve yapılan takibat sonucunda, kamu alacağının şirketten tahsil imkanı kalmadığı anlaşıldığından kanuni temsilcilerin
sorumluluğuna
gidilebileceği,
dava konusu ödeme emirleri içeriğinde yer alan borçların davacının şirketi temsile yetkili kılındığı
dönemlere ait olduğu gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay 9. Dairesi’nin
kararıyla; TTK hükümlerine göre,
bir şahsın anonim şirketi kanuni
temsil yetkisinden bahsedebilmek için söz konusu kişinin yönetim kurulu üyesi olması veya yönetim kurulunca müdür olarak
Esas Sayısı : 2012/353
Karar Sayısı : 2013/546
görevlendirilmiş yönetim kurulu
üyesi olması ya da yönetim kurulu üyesi olmamakla birlikte yönetim kurulunca müdür olarak görevlendirilmiş olması gerektiği,
borçlu anonim şirketin (…) ila (…)
dönemlerine ait vergi borçlarının
şirketten tahsilinin mümkün olmaması nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına ödeme emri düzenlenmiş ise de (…)
Noterliği’nin (…) tarih ve (…) sayı
ile onayladığı sirkülerden, davacının (…) döneminde şirketin yönetim kurulu üyesi olmadığı, genel müdür yardımcısı olarak ikinci
derece imza yetkisine sahip olduğu, (…) tarihinde yönetim kurulu üyeliğine seçildiği ancak yine ikinci derece imza yetkisine
sahip olduğu, (…) tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ayrıldığı,
(…) tarihinde ise genel müdür
yardımcısı olarak ikinci derece
imza yetkisine sahip olduğu, davacıya verilen genel müdür yardımcılığı unvanı ile ikinci derece
imza yetkisinin, kanuni temsilci sıfatını kazandırması mümkün bulunmadığından, dosya içeriğindeki belgelerin mahkeme kararında değerlendirilerek, gerekli
görülecek tüm belgeler davacı
ve davalı idare ile Ticaret Sicil
Memurluğundan temin edilmek
ve davacının, anılan şirketin temsilcisi olup olmadığı, ihtilafın bulunduğu dönemler de dikkate
alınmak suretiyle araştırma yapılarak ulaşılacak sonuca göre bir
karar verilmesi gerekirken yazılı
gerekçeyle verilen kararda hukuka uygunluk bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan
Vergi Mahkemesi kararıyla; ilk kararında yer alan hukuksal neden-
MAYIS / HAZİRAN 2014
96
BBilanço
ler ve gerekçeye ek olarak, davacının, dava konusu ödeme
emirleri içeriğinde yer alan borçların ilgili bulunduğu dönemlerin
bir bölümünde imzaya yetkili yönetim kurulu üyesi olduğu, bir bölümünde ise yönetim kurulu üyesi
olmamakla birlikte şirketi temsil
ve ilzama yetkili kılındığı gerekçesiyle ilk kararında ısrar etmiştir.
Israr kararı davacı tarafından
temyiz edilmiş ve ikinci derece
imza yetkisi kanuni temsilcilik sıfatı
doğurmadığından, bu nedenle
şirketin ödenmemiş vergi borçlarından sorumlu olmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Karar: VUK’un 10. maddesinde, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri,
tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri
idare edenler ve varsa bunların
temsilcileri tarafından yerine getirileceği, yukarıda yazılı olanların
bu ödevleri yerine getirmemeleri
yüzünden mükelleflerin veya
vergi sorumlularının varlığından
tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödevlerini yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı hükme bağlanmıştır.
Belirtilen yasal düzenleme gereğince, anonim şirketin genel
olarak yönetim kurulu tarafından
temsil ve idare edileceği ancak
esas sözleşmede yer almak şartıyla genel kurul veya yönetim
kurulu tarafından temsil ve idare
yetkisinin tamamının ya da bir
kısmının yönetim kurulu üyesi
olan murahhaslara veya pay sa-
idare kararları
hibi olmayan müdürlere devredilebilmesi mümkündür.
Dosyadaki belgelerden, (…)
tarihli noter senedinde yer alan
aynı tarihli yönetim kurulu kararıyla, şirketin, en az birisi 1. derece
imzaya yetkili olmak üzere iki kişinin imzasıyla temsil ve ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı ve davacının genel müdür yardımcısı
sıfatıyla 2. derece imzaya yetkili
kılındığı; (…) tarihli noter senedinde yer alan (…) tarihli yönetim kurulu kararıyla, şirketin, en az
birisi 1. grup imzaya yetkili olmak
üzere iki kişinin imzasıyla temsil ve
ilzam edileceğinin kararlaştırıldığı
ve davacının yönetim kurulu
üyesi ve genel müdür yardımcısı
sıfatıyla 2. grup imzaya yetkili kılındığı; (…) tarihinde tescil edilerek (…) tarihinde Ticaret Sicili Gazetesinde yayımlanan (…) tarihli
Tarih: 16.05.2013
ARSA KARŞILIĞI EDİNİLEN BAĞIMSIZ
BÖLÜMLERİN SATIŞININ KDV’YE TABİ
OLMADIĞI
Sahip olunan arsaların kat
karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile müteahhide verilmesi
sonucu elde edilen bağımsız bölümlerin satışının, ticari amaç dışında sahip olunan servetin değerlendirilmesine yönelik olduğunun, diğer bir ifade ile servetin
nitelik değiştirmesinden ibaret
olduğunun kabulü gerektiği ve
gayrimenkullerin satışından elde
edilen kazanç ticari kazanç olarak nitelendirilerek davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmadığı hk.
İstemin Özeti: 2006 ila 2009 takvim yılları arasında gayrimenkul
satışlarının ticari amaçlarla devamlılık gösterecek şekilde yapıldığı, KDV mükellefiyetinin tesis
edilmediği ve beyannamelerinin
verilmediği ileri sürülerek takdir
komisyonunca belirlenen matrah
üzerinden davacı adına 2006/2.
dönemi için re’sen salınan KDV
yönetim kurulu kararında, şirketin,
yine en az birisi 1. grup imzaya
yetkili olmak üzere iki kişinin imzasıyla temsil ve ilzam edileceğinin
kararlaştırıldığı ve davacının üç
yıl süre ile yönetim kurulu üyesi
olarak 2. derece imzaya yetkili
kılındığı; (…) tarihinde davacının
yönetim kurulu üyeliğinden istifasının yönetim kurulunca kabul
edildiği; (…) tarihli yönetim kurulu
kararıyla yeniden seçilen yönetim kurulu üyeleri arasında bulunmayan davacının 2. grup imzaya yetkili kılındığı anlaşılmaktadır.
Bu durumda, davacının bazı
dönemlerde yönetim kurulu üyesi olarak şirketi temsil ve ilzama
yetkili kılındığı açık olmakla birlikte, yönetim kurulu üyeliği sıfatının
bulunmadığı dönemlerde genel
müdür yardımcılığı unvanı ile
kendisine tanınan 2. derece ve
2. grup imza yetkisinin davacıya
kanuni temsilcilik sıfatı kazandırması mümkün olmadığından,
kamu alacağının ilgili olduğu
dönemler dikkate alınarak, Ticaret Sicili Memurluğundan ve Türkiye Ticaret Sicili Gazetesinden
edinilecek bilgiler doğrultusunda
şirketin vergi borçlarından sorumlu olunan tarihler saptanmak suretiyle hangi vergi ödevinin ne
şekilde yerine getirilmediği araştırılarak ulaşılacak sonuca göre
karar verilmesi gerektiğinden yazılı gerekçeyle davanın reddi yolunda verilen ısrar kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle temyiz
isteminin kabulü ile Vergi Mahkemesi kararının bozulmasına,
oyçokluğu ile karar verildi.
Danıştay 4. Dairesi
Esas No: 2012/3743
Karar No: 2013/3494
ile kesilen vergi ziyaı cezasının
kaldırılması istemiyle dava açılmıştır. Vergi Mahkemesinin kararıyla; 2006 ila 2009 yılları arasında
birden fazla taşınmaz satışı yaptığı hususunun tespiti üzerine adına mükellefiyet kaydı yapılan
davacının, faaliyette bulunduğu
yıllar için beyanname vermemesi
nedeniyle KDV matrahının tespiti
için takdir komisyonuna sevk
edilmesinin yerinde olduğu, takdir komisyonu tarafından taşınmazların satış tutarı esas alınmak
suretiyle belirlenen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatta
yasal isabetsizlik bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar
verilmiştir. Davacı, kararın hukuka
aykırı olduğunu ileri sürerek bozulmasını istemektedir.
Karar: 2006 ila 2009 takvim yılları arasında gayrimenkul satışlarının ticari amaçlarla devamlılık
gösterecek şekilde yapıldığı, KDV
mükellefiyetinin tesis edilmediği
ve beyannamelerinin verilmediği
ileri sürülerek takdir komisyonun-
97
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
ca belirlenen matrah üzerinden
davacı adına 2006/2. dönemi
için re’sen salınan KDV ile kesilen
vergi ziyaı cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
KDV Kanunu’nun “Verginin
Konusunu Teşkil Eden İşlemler”
başlıklı 1. maddesinin 1. bendinde; Türkiye’de ticari, sınai, zirai
faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim
ve hizmetlerin KDV’ye tabi olduğu, aynı maddenin 2. fıkrasında
ise; ticari, sınai, zirai faaliyet ile
serbest meslek faaliyetinin devamlılığı, kapsamı ve niteliği GVK
hükümlerine göre; GVK’da açıklık bulunmadığı hallerde, TTK ve
diğer ilgili mevzuat hükümlerine
göre tayin ve tespit edileceği
hükme bağlanmıştır.
GVK’nın 37. maddesinde ticari kazanç, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazanç
olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma
ek olarak bazı faaliyetlerden do-
yargı kararları
yargı kararları
ğan kazançlarında ticari faaliyet
sayılacağı belirtilmiş, 4 numaralı
bendinde gayrimenkullerin alım,
satım ve inşa işleriyle devamlı
olarak uğraşanların bu işlerden
elde ettikleri kazancın ticari kazanç sayılacağı öngörülmüştür.
Bu düzenlemeye göre gayrimenkul alım satım faaliyetinin ticari faaliyet sayılabilmesi için bir
organizasyon içinde devamlı
olarak yapılması gereklidir.
Dosyanın incelenmesinden,
davacının değişik tarihlerdeki taşınmaz satışlarının değerlendirilmesi amacıyla Vergi Dairesi Müdürlüğüne gelmesi sağlandıktan
sonra Haziran 2010 tarihli tutanak
düzenlenmiştir. Tutanak ile yıllar
itibariyle davacının taşınmaz alım
ve satış tarihleri belirlenmiştir. Takiben davacının 2006 ila 2009 yılları arasında ticari bir organizasyon ile taşınmaz alım ve satışı ile
uğraşarak ticari faaliyette bulunup taşınmaz teslimleri yapmasına rağmen KDV mükellefiyetini
tesis ettirmediği ve beyannamelerini vermediği açıklanarak mükellefiyetinin tesis edildiği ve
re’sen takdir yoluyla belirlenen
matrah üzerinden 2006/2. dönemi için re’sen KDV salındığı ve
vergi ziyaı cezasının kesildiği,
vergi ve cezanın kaldırılması
amacıyla açılan davanın ise
reddedildiği anlaşılmaktadır. Ancak, davacının satışını yaptığı taşınmazların büyük bir çoğunluğu
746/14 ve 2052/4 ada parselde
yer alan taşınmazlara ilişkindir. Bu
taşınmazların ise davacının sahip
olduğu arsaların kat karşılığı inşaat ve satış vaadi sözleşmesi ile
müteahhide verilmesi sonucu elde ettiği bağımsız bölümler ve
arsa sahibi olması nedeniyle yaptığı devirler olduğu görülmektedir.
Dolayısıyla, alım ve satışların ticari
amaç dışında sahip olduğu servetin değerlendirilmesine yönelik
olduğu ve diğer bir ifade ile servetin nitelik değiştirmesinden ibaret olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Esasen davacının ticari
amaç ile taşınmaz alım satımı
yaptığına yönelik bir inceleme ve
tespitte yapılmamıştır.
Bu durumda, davacının gayrimenkullerin satışından elde edilen kazanç ticari kazanç olarak
nitelendirilerek davanın reddedilmesinde hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulüyle,
Vergi Mahkemesinin kararının
bozulmasına, oybirliğiyle karar
verildi.
Danıştay 9. Dairesi
Tarih: 08.11.2012
DEFTER VE BELGELERİN ÇALINMASI
NEDENİYLE İBRAZ EDİLEMEMESİ
HALİNDE CEZA UYGULAMASI
Defter ve belgelerin araçtan
çalınması nedeniyle mahkemeden zayi belgesi alınması halinde, defter ve belgelerin mücbir
sebep nedeniyle ibraz edilemediğinin kabulü ile kesilen vergi
ziyaı cezası ile özel usulsüzlük
cezasının terkini gerektiği hk.
İstemin Özeti: Davacının 2004
yılı defter ve belgelerini incelemeye ibraz etmediğinden bahisle 2004/Ocak-Ekim, Aralık ile
2005/Ocak dönemleri için re’sen
salınan 3 kat vergi ziyaı cezalı
katma değer vergisi ile 2006 yılı
için 213 sayılı Kanunun mükerrer
355. maddesi uyarınca kesilen
özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle açılan davayı,
katma değer vergisi ile özel usulsüzlük cezası yönünden reddeden, vergi ziyaı cezası yönünden
ise anılan cezayı tek kata indir-
Esas Sayısı : 2009/7114
Karar Sayısı : 2012/6565
mek suretiyle kısmen kabul eden,
kısmen reddeden Vergi Mahkemesinin
kararının
taraflarca
aleyhe olan hüküm fıkralarının dilekçelerde ileri sürülen nedenlerle bozulması istenilmektedir.
Karar: Uyuşmazlıkta; defter ve
belgelerini aracından çalınması
nedeniyle zayi olduğundan bahisle incelemeye ibraz etmeyen
davacı adına katma değer vergisi indirimleri reddedilerek re’sen
tarhedilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergisi ile kesilen özel
usulsüzlük cezasının kaldırılması
istemiyle açılan davayı kısmen
kabul eden, kısmen reddeden
Vergi Mahkemesi kararının taraflarca temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Davacının indirim konusu
yaptığı belgelerin birer suretinin,
iş ilişkisinde bulunduğu firmalardan temin edilerek ibrazının Vergi Mahkemesince vekiline tebliğ
edilen ara kararı ile istenilmesine
MAYIS / HAZİRAN 2014
98
BBilanço
rağmen ibraz edilmemesi ve
temyiz dilekçesinde de ibraz edilebileceğine ilişkin açık bir ifadenin bulunmaması karşısında davacının katma değer vergisine
ilişkin olarak ileri sürdüğü iddialar
ile davalı idarenin vergi ziyaı cezasına ilişkin olarak ileri sürdüğü
iddialar usule ve hukuka uygun
Vergi Mahkemesi kararının bu
hüküm fıkralarının bozulmasını
gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Davacının vergi ziyaı cezası
ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin
temyiz istemine gelince;
Vergi Usul Kanununun 373.
maddesinde yer alan “Bu Kanunda yazılı mücbir sebeplerden
herhangi birinin vukua geldiği
malum ise veya tevsik ve ispat
olunursa vergi cezası kesilemeyeceği” hükme bağlanmıştır.
Dava dosyasının incelenmesinden, davacının 2003 ve 2004
yıllarına ilişkin defter ve belgeleri-
yargı kararları
nin aracından çalındığını ileri sürerek başvurduğu Kadıköy 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce söz
konusu defter ve belgelerin zayi
olduğunun davacı tarafından
kanıtlandığı gerekçesiyle zayi
belgesi verilmesine karar verildiği
anlaşılmıştır.
Bu durumda, yukarıda anılan
213 sayılı Yasa’nın 373. maddesi
hükmü uyarınca, davacının defter ve belgelerini mücbir sebep
nedeniyle ibraz edemediğinin
kabulü gerektiği sonucuna varıldığından, kesilen vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasının
terkini icap etmektedir.
Açıklanan nedenlerle davalı
idare temyiz isteminin reddine,
davacı temyiz isteminin ise vergi
aslına ilişkin kısmının reddine,
vergi ziyaı cezası ile özel usulsüzlük cezasına ilişkin kısmının kabulüne, Vergi Mahkemesinin kararının, vergi aslına ilişkin hüküm fıkrasının onanmasına, vergi ziyaı
cezası ile özel usulsüzlük cezasına
ilişkin hüküm fıkrasının bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi
Tarih: 14.01.2013
İŞ MAHKEMELERİNDE AÇILACAK DAVALARDA YETKİLİ MAHKEME
İş mahkemelerinde açılacak
her dava, açıldığı tarihte dava
olunanın yerleşim yeri mahkemesinde bakılabileceği gibi, işçinin işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesinde de
bakılabilir.
İstemin Özeti: Davacı, geçirmiş
olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespitiyle aksi yöndeki Kurum
işleminin iptaline karar verilmesini
istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne
karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine
temyiz isteğinin süresinde olduğu
anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla
dosyadaki kağıtlar okunduktan
sonra işin gereği düşünüldü ve
aşağıdaki karar tespit edildi.
Karar: Dava, davacının eşi
(S)’nin 05.04.2006 tarihinde geçirmiş olduğu kazanın iş kazası olduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının eşi
34000… sigorta sicil numaralı
(S)’nin 05.04.2006 tarihinde maruz kaldığı olayın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmiş
olup dava yetkisiz mahkeme tarafından görülmüştür. Mahkeme
kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının eşi 34000… sigorta sicil numaralı (S)’nin davalı (K)
Esas No: 2011/6517
Karar No: 2013/84
Türk Denizcilik Ltd. Şti.’ne ait (H)
gemisinde güverte Lostromosu
olarak
çalışırken
UkraynaMairupol Limanında 05.04.2006
tarihinde geçirdiği kaza sonucunda malul kaldığı, 02.01.2008
tarihli soruşturma raporunda davacının eşinin 05.04.2006 günü
liman dışında çarşı izninde gaspa
yönelik uğradığı saldırı olayının
506 sayılı Yasa’nın 11. maddesine
göre iş kazası olmadığı sonuç ve
kanaatine varıldığının bildirildiği,
Trabzon Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesinin 24.05.2007 tarihli raporunda (S)’nin vücut
fonksiyon kaybının % 70 olduğunun bildirildiği anlaşılmaktadır.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 5. maddesinde “İş
Mahkemelerinde açılacak her
dava, açıldığı tarihte dava olunanın Türk Medeni Kanunu gereğince ikametgâhı sayılan yer
mahkemesinde
bakılabileceği
gibi işçinin işini yaptığı işyeri için
yetkili mahkemede de bakılabilir.
Bunlara aykırı sözleşmeler muteber sayılmaz” hükmü öngörülmüştür. Görülüyor ki madde de
önce davalının yerleşim yeri
mahkemesinde açılacağına ilişkin Usul Kanununda öngörülen
genel kural tekrarlanmış, bununla
yetinilmeyerek davanın işçinin
işini yaptığı işyerinin bulunduğu
yer İş Mahkemesinin de yetkili olduğu hükme bağlanmıştır. İşçiyi
korumak ve kolaylık sağlamak
amacıyla düzenlenen bu özel
yetki kuralı uyarınca sigortalı işçi
99
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
(veya işveren) seçimlik hakka
sahip bulunmakta, davayı dilerse
davalının yerleşim yerinde, dilerse işini yaptığı işyerinin bulunduğu yer mahkemesinde açabilmektedir.
Somut olayda; davacının eşinin işini yaptığı işyeri kazanın
meydana geldiği yer olan Ukrayna’dır. Davalı (K) Ltd. Şti.’nin
ikametgahı Kıbrıs ve davalı SGK
Başkanlığı’nın ikametgahı ise Ankara olup Kurumun şubeleri bulunmaktadır. Ancak Kurum şubelerinin bulunduğu yer mahkemesinin yetkili sayılabilmesi için Kurum şubesinin yaptığı bir işlemin
bulunması gerekir. Davaya konu
olayda Kurumun Trabzon şubesi
tarafından yapılan bir işlem bulunmamaktadır.
Bu nedenle, Trabzon SGK İl
Müdürlüğü tarafından yapılan bir
işlem bulunmadığından, davacının işini yaptığı işyeri Trabzon’da
olmadığı gibi davalıların ikametgahı da Trabzon’da bulunmadığından yetkisiz mahkemece davaya bakılması usul ve yasaya
aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz
itirazları kabul edilmeli ve hüküm
bozulmalıdır.
Hükmün yukarıda açıklanan
nedenlerle bozulmasına, oybirliğiyle karar verildi.
Not: Danıştay kararları Yaklaşım
Dergisinden alınmıştır.
idare kararları
soru-cevap
Soru - Cevap
İnternet üzerinden yapılan
satışlarda belge düzeni
SORU: İnternet üzerinden ya-
pılan satışlarda belge düzeni nasıl olmalıdır?
CEVAP: VUK'un 229. maddesinde, faturanın, satılan emtia
veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya
işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesika olduğu,
230. maddesinde faturada
en az;
1. Faturanın düzenlenme tarihi, seri ve sıra numarası,
2. Faturayı düzenleyenin adı,
varsa ticaret unvanı, iş adresi,
bağlı olduğu vergi dairesi ve hesap numarası,
3. Müşterinin adı, ticaret unvanı, adresi, varsa vergi dairesi
ve hesap numarası,
4. Malın veya işin nevi, miktarı,
fiyatı ve tutarı,
5. Satılan malların teslim tarihi
ve irsaliye numarası,
bilgilerinin bulunacağı,
231'inci maddesinin 5'inci
bendinde de faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenleneceği, bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturaların
hiç düzenlenmemiş sayılacağı
belirtilmektedir.
Aynı Kanun'un 232'nci maddesi hükmüne göre de tüccarların, sattıkları emtia veya yaptıkları
işler için fatura verme ve aldıkları
emtia veya hizmetler için de fatura isteme ve alma mecburiyetleri bulunmaktadır.
Yine, Katma Değer Vergisi
Mükelleflerinin Ödeme Kaydedi-
ci Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 3100 sayılı Kanunun 1/1. maddesinde "Satışı yapılan malları aynen veya işlendikten sonra satışını yapanlar dışındaki kimselere satan veya aynı
kimselere hizmet veren birinci ve
ikinci sınıf tüccarlar, bu Kanuna
göre ödeme kaydedici cihaz kullanmak
mecburiyetindedirler."
hükmü yer almaktadır.
Buna göre, yurt dışındaki nihai
tüketicilere ve vergi mükelleflerine gümrük hattından değil de
kargo aracılığı ile yapılan ve
Vergi Usul Kanununa göre fatura
ile belgelendirilen teslimlerde
ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti yoktur. Yurt içindeki müşterilere internet (web siteniz) üzerinden sanal ortamda
gerçekleştirilen satışlarda ise satış
bedellerinin ofiste tahsil edilmemesi, tahsilatların banka aracılığıyla veya elektronik yollarla
alınması ve Vergi Usul Kanununa
göre fatura düzenlenmesi şartıyla, ödeme kaydedici cihaz kullanma mecburiyeti bulunmamaktadır.
İnternet üzerinden vergi mükellefiyeti olmayan müşterilere
yapılan teslimlere ilişkin olarak
düzenlenecek faturalarda, vergi
kimlik numarası/TC Kimlik numarası/yabancı kimlik numarası bilgisine yer verilme zorunluluğu bulunmamakla birlikte, bu numaraların müşterilerden temin edilmesi
halinde düzenlenecek faturalara
yazılması mümkün bulunmaktadır.
Yurt dışında faaliyet gösteren
ve Türkiye'de vergi mükellefiyeti
bulunmayan firmalara ait vergi
dairesi ve vergi kimlik numarası
bilgilerinin bulunmaması halinde
de bu müşteriler için düzenlenen
faturalarda, mezkûr maddede
belirtilen diğer bilgilerin bulunma-
100
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
sı kaydıyla vergi kimlik numarası
ve vergi dairesi bilgilerine yer verilmeyebilecektir.
Ayrıca, gerek iş yerinden, gerekse internet üzerinden vergi
mükelleflerine yapılan satışlarda
kurumca fatura düzenleneceği
ve söz konusu faturalarda Vergi
Usul Kanunu'nun 230'uncu maddesinde belirtilen tüm bilgilerin
yer alacağı unutulmamalıdır.
Unvan değişikliğinde eski
defter ve belgelerin kullanılması
SORU: Unvan değişikliğinde
eski defter ve belgeler ile ödeme
kaydedici cihaz levhası kullanılabilir mi?
CEVAP: VUK’un "Tasdike tabi
defterler" başlıklı 220 nci maddesinde tasdike tabi defterler belirtilmiş, "Tasdik zamanı" başlıklı 221
inci maddesinde "Bu kanunda
yazılı defterleri kullanacak olanlar, bunları aşağıda yazılı zamanlarda tasdik ettirmeye mecburdurlar:
1. Öteden beri işe devam
etmekte olanlar defterin kullanılacağı yıldan önce gelen son
ayda;
2. Hesap dönemleri Maliye
Bakanlığı tarafından tespit edilenler, defterin kullanılacağı hesap döneminden önce gelen
son ayda;
3. Yeniden işe başlayanlar, sınıf değiştirenler ve yeni bir mükellefiyete girenler işe başlama, sınıf
değiştirme ve yeni mükellefiyete
girme tarihinden önce; vergi
muafiyeti kalkanlar, muaflıktan
çıkma tarihinden başlayarak on
gün içinde;
idare kararları
4. Tasdike tabi defterlerin
dolması dolayısıyla veya sair sebeplerle yıl içinde yeni defter kullanmaya mecbur olanlar bunları
kullanmaya başlamadan önce."
hükmüne yer verilmiştir.
devam edecekleri, eski levhalarını vergi dairesine iade etme ve
yeni levha alma gibi bir işlem
yapmayacakları
hususunda
açıklama yapılmıştır.
Yine, aynı Kanunun "Süre"
başlıklı 168 inci maddesinin 1 inci
fıkrasında; "...değişiklik bildirimleri,
bildirilecek olayın vukuu tarihinden itibaren bir ay içerisinde mükellef tarafından vergi dairesine
yapılır." hükmü yer almaktadır.
- Şirketin unvan değişikliği; işe
başlama, sınıf değiştirme, yeni
mükellefiyete girme, şekil değiştirme gibi unsurlar olarak değerlendirilemeyeceğinden, örneğin
2013 hesap dönemi için Vergi
Usul Kanunu hükümlerine göre
tasdik ettirilmiş olan defterlerin
ara tasdik yapılmaksızın unvan
değişikliğini kapsayan hesap dönemi sonuna kadar eski unvan
ile kullanılması mümkündür. Ancak, defterlerin ertesi yılda da
kullanmak istenilmesi durumunda
Ocak ayı içinde tasdiki yenilenmesi gerektiği unutulmamalıdır.
Bununla beraber, 240 sıra
numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin A/2 bölümünde;
mükelleflerin nüfus bilgilerinde
meydana gelen değişikliklerin
yanısıra, mükellefiyetlerini tesis ettirdikleri anda beyan edilen ve
yoklama ile tespit edilen adres,
işyeri türü, faaliyet türü ve benzeri
bilgilerde meydana gelen değişiklikler ile tüzel kişiler de unvan,
merkezin bulunduğu yer, kuruluş
yılı, işyeri türü, şube adı ve bunlarla ilgili adres bilgilerinde meydana gelen değişikliklerin en geç
bir aylık süre içerisinde bağlı bulundukları vergi dairelerine bildirecekleri, mükelleflerce halen
kullanılmakta olan ve Vergi Usul
Kanunu hükümlerine göre düzenlenmesi ve kullanılması zorunlu belgeler üzerinde yer alan eski
sicil numaralarının ise, okunaklı bir
şekilde çizilerek bu belgelere yeni vergi numarasının elle yazılmak
veya kaşeyle yada bilgisayarla
basılmak suretiyle kullanılmaya
devam edileceği belirtilmiştir.
Ayrıca, Katma Değer Vergisi
Mükelleflerinin Ödeme Kaydedici Cihazları Kullanmaları Mecburiyeti Hakkında 1996/1 sayılı İç
Genelgenin "1-Ödeme Kaydedici Cihaz Levhalarının Düzeltilerek
Kullanılması" başlıklı bölümünde;
ödeme kaydedici cihaz kullanan
mükelleflerin 240 sıra numaralı
Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtilen değişikliklerin olması hallerinde, ödeme kaydedici cihazlara ait levhalarını, değişen bu bilgilere ( yeni vergi
numarası, vergi dairesi vb.) göre
düzeltmek suretiyle kullanmaya
Buna göre;
- Şirketin unvan değişikliğinden önce bastırıp halen kullanmakta olduğu Vergi Usul Kanunu
hükümlerine göre düzenlenmesi
ve kullanılması zorunlu belgeleri
üzerinde yer alan eski unvanın
okunaklı bir şekilde çizilerek bu
belgelere; yeni unvanın elle yazılmak veya kaşeyle yada bilgisayarla basılmak suretiyle mevcut belgelerin tükeninceye kadar kullanılmaya devam edilmesi
mümkün bulunmaktadır.
- Ödeme kaydedici cihazların, fiş üzerine yeni unvanı yazacak şekilde programlanması gerekmekte olup bu cihazlara ait
levhaların değişen bu bilgilere
göre düzeltilmek suretiyle kullanılması mümkündür.
İrsaliyeli fatura düzenlenerek yapılan mal teslimlerinde imza
SORU: İrsaliyeli fatura düzenlenerek yapılan mal teslimlerinde
müşterinin bu faturayı imza karşılığı teslim alması zorunlu mudur?
CEVAP: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 2/1 inci
maddesinde teslim, bir mal üze-
101
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
rindeki tasarruf hakkının malik
veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesi olarak
tanımlanmıştır.
Ayrıca bir malın alıcı veya
onun adına hareket edenlerin
gösterdiği yere veya kişilere tevdii de teslim hükmünde olup,
malın alıcıya veya onun adına
hareket edenlere gönderilmesi
halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeciye veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimi sayılmaktadır.
Konu ile ilgili olarak yayımlanan 1 seri no.lu KDV Genel Tebliğinin II-Teslim ve Teslim sayılan
haller başlıklı A-2 Teslim bölümünde açıklandığı üzere, teslim
fiilinin tamamlanması için malın
gönderildiği yere mutlaka varması veya bu gönderme veya
tevdi etmenin alıcının ıttılaına
ulaşması da şart değildir. Alıcının
bilgisi dışında dahi olsa, malın
alıcı adına hareket eden bir kişiye mesela alıcının memuru veya
vekiline veya gönderilmek üzere
nakliyeciye veya sürücüye tevdii
halinde de teslim gerçekleşmiş
sayılacaktır.
Yine, 211 sıra no. lu Vergi Usul
Kanunu Genel Tebliği ile fatura
ve sevk irsaliyesinin ayrı belgeler
olarak değil, isteyen mükellefler
açısından "irsaliyeli fatura" adı altında tek belge olarak düzenlenmesi ve kullanılması esası getirilmiştir.
Söz konusu Genel Tebliğin (e)
bölümünde, irsaliyeli faturada;
faturayı düzenleyenin adı, ticari
ünvanı, iş adresi, bağlı olduğu
vergi dairesi ve hesap numarası,
malın nev'i, miktarı, fiyatı ve tutarı
ile nereye ve kime gönderildiği,
müşterinin adı, ticari unvanı, adresi, varsa vergi dairesi ve hesap
numarası, faturanın seri ve müteselsil sıra numarası, düzenleme
tarihi ve saati ile anlaşmalı matbaa ile ilgili bilgilere yer verilmesi
gerektiği ve bu bilgilerin eksik olması halinde irsaliyeli faturanın
hiç düzenlenmemiş sayılacağı
açıklanmıştır.
idare kararları
soru-cevap
Buna göre, işletmelerce satılan ürünler ve hizmetin ifasına ilişkin olarak düzenlenen irsaliyeli
faturalar alıcının ikametgah adresine teslim edildiğinden KATMA
DEĞER VERGİSİ açısından teslim
gerçekleşmiş olacağından malın
alıcıya değil de ikametgah adresinde bulunan kişiye teslim edilmesi durumu değiştirmemektedir.
Malın kaybolması halinde
ödenen tazminatın giderleştirilmesi
SORU: Malın çalınması veya
kaybolması halinde ödenen
tazminat gider yazılır mı?
CEVAP: Kurumlar Vergisi Kanununun "Safi kurum kazancı"
başlıklı 6 ncı maddesiyle, kurumlar vergisinin, mükelleflerin bir hesap dönemi içinde elde ettikleri
safi kurum kazancı üzerinden hesaplanacağı, safi kurum kazancının tespitinde, Gelir Vergisi Kanununun ticari kazanç hakkındaki hükümlerinin uygulanacağı
hüküm altına alınmıştır.
Safi kurum kazancının tespiti
için atıfta bulunulan GVK’nın 37.
maddesinde ticari kazancın tarifi
yapılmış, safi kazancın tespit
edilmesi için indirilebilecek giderlere Kanunun 40 ıncı maddesinin
bentlerinde, safi kazancın tespitinde gider olarak indirilmesi kabul edilmeyen ödemelere de
Kanunun 41 inci maddesinin
bentlerinde yer verilmiştir.
Yine, KVK’nın 8 inci maddesiyle, ticari kazanç gibi hesaplanan kurum kazancının tespitinde,
mükelleflerin maddede yazılı giderleri hasılattan ayrıca indirmelerine olanak sağlanmış, Kanunun 11 inci maddesiyle de kurum
kazancının tespitinde hangi indirimlerin yapılmasının kabul edilmeyeceği belirlenmiştir.
Kurumlar Vergisi Kanununun
11 inci maddesinin birinci fıkrası-
nın (g) bendinde yer alan hüküm
gereğince de sözleşmelerde ceza şartı olarak konulan tazminatlar hariç olmak üzere kurumun
kendisinin, ortaklarının yöneticilerinin ve çalışanlarının suçlarından
doğan maddi ve manevi zarar
tazminat giderlerinin kurum kazancının tespitinde indirilmesi
mümkün değildir.
yayımlanmıştır. Söz konusu Tebliğin “3. Bildirim verme zorunluluğu
getirilen mükellefler” başlıklı bölümünde;
Yine, Vergi Usul Kanununun
330 uncu maddesinde, emtia ve
zirai mahsul ve hayvan kıymetlerinde vukua gelen zayiat dolayısıyla alınan sigorta tazminatlarının bunların değerlerinden fazla
olursa bu fazlalığın kara alınacağı, işletme hesabı esasında tutulan defterde bu tazminatın hasılat kaydedileceği hükmü bulunmaktadır.
Bu açıklamalara göre, kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan adi ortaklığınızın kesin mizan
bildirimi verme yükümlülüğü bulunmamaktadır.
Sonuç itibariyle, çalınan veya
kaybolan kıymetlerin gider yazılması mümkün olmadığı gibi para
taşımacılığı ve dağıtım hizmetlerinde kaybolan veya çalınan
kıymetlere ilişkin tutarların karşı tarafa tazmin edilmesi nedeniyle
yapılan ödemelerin de kurum
kazancının tespitinde gider olarak dikkate alınması mümkün bulunmamaktadır. Bununla birlikte,
çalınan kıymetler ile ilgili olarak
sigortadan alınan tazminatların
emtianın değerini aşan kısmının
gelir olarak dikkate alınması gerekmektedir.
Adi ortaklığın kesin mizan
bildirimi
SORU: Kurumlar vergisi mükellefiyeti bulunmayan adi ortaklığın, kesin mizan bildirimi verme
yükümlülüğü var mıdır?
CEVAP: VUK’un 148, 149 ve
mükerrer 257. maddeleri ile Bakanlığımıza verilen yetkiye dayanılarak, bilanço esasına göre
defter tutan mükellefler tarafından 2010 yılı ve izleyen dönemler
için kesin mizan bildiriminin elektronik ortamdan verilmesine ilişkin
403 Sıra No.lu VUK Genel Tebliği
102
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
“3.1. Bilanço esasına göre
defter tutan gelir vergisi mükellefleri ile kurumlar vergisi mükellefleri
elektronik ortamda kesin mizan
bildirimi vermek zorundadırlar...”
hükmü mevcuttur.
Özel üniversitede eğitim
gören çocuk için yapılan
ödemelerin indirilmesi
SORU: Özel üniversitede eğitim gören çocuklarım için yapılan harcamaların gelir vergisi beyannamesinde indirim konusu
yapılmasının mümkün?
CEVAP: GVK’nın "Diğer indirimler" başlıklı 89. maddesinde,
gelir vergisi matrahının tespitinde,
gelir vergisi beyannamesinde
bildirilecek gelirlerden yapılabilecek indirimler bentler halinde
sayılmış olup, bunlardan birisi de
mükellefin kendisi, eşi ve küçük
çocuklarına ilişkin olarak yapılan
eğitim ve sağlık harcamalarıdır.
Konuyla ilgili sirkülerinde, "çocuk" veya "küçük çocuk" tabirinden, mükellefle birlikte oturan
veya mükellef tarafından bakılan
18 yaşını veya tahsilde olup 25
yaşını doldurmamış çocukların
anlaşılması gerektiği belirtilmiştir.
Ancak, vakıflar tarafından kurulan üniversiteler kurumlar vergisinden muaf olduklarından, anılan kurumlara çocuğunuz için
ödemiş olduğunuz tutarların gelir
vergisi beyannamenizde indirim
konusu yapılması mümkün bulunmamaktadır.
Not: Soru-Cevaplar muhasebetr.
com’dan alınmıştır.
pratik bilgiler
Pratik bilgiler
MALİ TAKVİM (HAZİRAN 2014)
16-31 Mayıs 2014 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi
Mayıs 2014 Dönemi BSMV ve Özel İletişim Vergisi beyan ve ödemesi
Mayıs 2014 Dönemi II (Tescili olmayan), III ve IV S.L. ÖTV beyanı ve ödemesi
Mayıs 2014 Dönemi KKDF kesintisi bildirimi ve ödenmesi
Mayıs 2014 İlan ve Reklam ile Şans Oyunları Vergisi beyanı ve ödemesi
Mayıs 2014 Dönemine ait Stopajların ve Damga Vergisinin beyanı
Mayıs 2014 Dönemi SGK Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin verilmesi
Mayıs 2014 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin beyanı
1-15 Haziran 2014 Dönemi (I) Sayılı Listedeki malların ÖTV beyanı ve ödemesi
Yıllık Kurumlar Vergisi Beyanı
Mayıs 2014 Dönemi Stopajların ve Damga Vergisinin ödemesi
Mayıs 2014 Dönemine ait Katma Değer Vergisinin ödemesi
Mayıs 2014 Dönemi SGK ve İşsizlik Sigortası Prim Borçlarının ödemesi
Mayıs 2014 Dönemi Ba ve Bs Formlarını verme süresi
Basit Usulde Vergilendirilen Mükelleflerin Gelir Vergisi 2. Taksit Ödemesi
10 Haziran
16 Haziran
16 Haziran
16 Haziran
20 Haziran
23 Haziran
23 Haziran
24 Haziran
25 Haziran
25 Haziran
26 Haziran
26 Haziran
30 Haziran
30 Haziran
30 Haziran
ÜCRETLERLE İLGİLİ BİLGİLER (01.01.2014 – 30.06.2014)
16 yaşından büyükler için asgari ücret – 1.071,00
SGK Primine Esas Taban ve Tavan Sınırları
16 yaşından küçükler için asgari ücret – 1.071,00
Aylık Taban Sınırı: – 1.071,00 Aylık Tavan Sınırı: – 6.961,50
Asgari ücretten kesintiler
Asgari ücrete göre işçilik maliyeti
Brüt Ücret
Asgari Ücret
1.071,00
1.071,00
Sigorta Primi İşçi Payı (%14)
Sigorta Primi İşveren Payı (%20.5)
219,56
149,94
İşsizlik Sigortası Primi (%1)
İşsizlik Sigortası İşveren Payı (%2)
21,42
10,71
Toplam Maliyet
1.311,98
Gelir Vergisi Matrahı
910,35
Gelir Vergisi
Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
12,00
136,55
Damga Vergisi
8,13
Vergiden istisna yurtiçi harcırah tavanı
48,50
AGİ Tutarı (Bekarlar için)
(-) 80,33
Kıdem Tazminatı Tavanı
3.438,22
Kesintiler Toplamı
225,00
Çocuk Yardımı (AÜ x %2)
21,42
Net Ücret
846,00
İşs. Sig. Kes.: İşçi - % 1; İşv. - % 2; Devlet - % 1
Aile Yardımı (AÜ x %10)
107,10
KONUT KAPICI ÜCRETİ VE KESİNTİLER
01.01-30.06.2014
Brüt Ücret (Asgari Ücret)
1.071,00 TL
Sigorta Primi İşçi Payı (% 14)
149,94 TL
İşsizlik Sigortası İşçi Payı (% 1)
10,71 TL
Damga Vergisi (% 0,759)
--Kesintiler Toplamı
160,65 TL
Net Ücret
910,35 TL
01.07-31.12.2014
1.134,00 TL
158,76 TL
11,34 TL
--170,10 TL
963,90 TL
50 VE DAHA FAZLA İŞÇİ ÇALIŞTIRAN İŞYERLERİNDE
ÇALIŞTIRMA ZORUNLULUĞU ORANLARI VE CEZALARI
Kamu işyeri
Özel Sektör işyeri
Çalıştırmama Cezaları
Özürlü İşçi Çalıştırma Oranı
%4
%3
1.903,00
Eski Hükümlü Çalıştırma Oranı
%2
1.903,00
103
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
pratik bilgiler
pratik bilgiler
4/a (SSK) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (19.01.2013’den itibaren)
Sigorta Kolu
İşçi Payı (%) İşveren Payı (%) Toplam (%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı
2
2
(İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi)
9
11
20
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
12 - 14
21 - 23
(Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İşyerleri İçin)
5
7,5
12,5
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
Toplam
14
21,5–23,5
35,5–37,5
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (19.01.2013’den itibaren)
Sigorta Kolu
Toplam (%)
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Prim Oranı
2
(İş Kazası ve Meslek Hastalıkları Primi)
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
20
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
12,5
Toplam
34,5
4/c (Devlet Memurları) KAPSAMINDA SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
İşçi Payı (%) İşveren Payı (%)
Toplam (%)
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
11
20
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
9
14,33 - 21
23,33 – 30
(Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulanan İşyerleri İçin)
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
5
7,5
12,5
Toplam
14
18,5 – 28,5
32,5 – 42,5
İSTEĞE BAĞLI SİGORTALILARIN PRİM ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
Sigorta Kolu
Toplam (%)
Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları Prim Oranı
20
Genel Sağlık Sigortası Prim Oranı
12
Toplam
32
4/a (SSK) KAPSAMINDA ÇALIŞAN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (19.01.2013’den itibaren)
İşçi Payı (%)
İşveren Payı (%)
Toplam (%)
Sosyal Güvenlik Destek Primi
7,5
22,5
30
Kısa Vadeli Sigorta Kolları Primi
2
2
Toplam
7,5
24,5
32
4/b (Bağ-Kur) KAPSAMINDA ÇALIŞAN EMEKLİLERİN SGDP ORANLARI (01.10.2008’den itibaren)
2008 Yı2009 Yı2010 Yı2011’den
SGDP Kesintisine Tabi Emekli Aylığı
lında (%)
lında (%)
lında (%) İtibaren (%)
4/b Sigortalılarına ilgili yılı Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık
aylığını geçmemek üzere, emekli aylığı üzerinden
12
13
14
15
SİGORTA PRİMİNE TABİ OLMAYAN YEMEK PARASI, ÇOCUK VE AİLE ZAMMI İLE SİGORTA TUTARLARI
01.01-30.06.2014
01.07-31.12.2014
2,14 TL
2,27 TL
Yemek Parası (Günlük) (Günlük AÜ x %6)
21,42
TL
22,68
TL
Çocuk Yardımı (Aylık) 2 çocuk (Aylık AÜ x %2)
107,10 TL
113,40 TL
Aile Yardımı (Aylık) (Aylık AÜ x %10)
321,30 TL
340,20 TL
Özel sigorta/BES Ödemeleri (Aylık AÜ x %30)
YILLIK ASGARİ ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ
Hizmet Süresi
1 yıldan 5 yıla kadar olanlara (5 yıl dahil)
5 yıldan fazla 15 yıldan az olanlara
15 yıl (dahil) ve daha fazla olanlara
18 yaşından küçük ve 50 yaşından büyük işçilere
104
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Asgari İzin Süresi
14 iş günü
20 iş günü
26 iş günü
en az 20 iş günü
pratik bilgiler
SS ve GSS KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK İDARİ PARA CEZALARI (TL)
(01.01.2014 – 30.06.2014)
Sigortalı işe giriş bildirgesi ile genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta ortamında bildirilmesi
gerektiği halde bildirilmemesi, her bir sigortalı için aylık AÜ tutarında
Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmediğinin Kurumca tespit edilmesi, her bir sigortalı için aylık AÜ x 2 katı tutarında
Sigortalı işe giriş bildirgesinin verilmemesinin Kurumca tespit edildiği yada kamu kurum ve kuruluşlarından alınan belgelerden tespit edilmesi halinde ilgili idarenin yazısının Kuruma intikal ettiği tarihi takip eden bir yıl içerisinde tekrarlanması, her bir sigortalı için aylık AÜ x 5 beş katı tutarında
İşyeri bildirgesinin verilmemesi yada e-Sigorta üzerinden göndermekle yükümlü oldukları halde gönderilmemesi
- Kamu idareleri ile bilanço esasına göre defter tutan işyerleri için aylık AÜ x 3 katı tutarında
- Diğer defterleri tutan işyerleri için aylık AÜ x 2 katı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayan işyerleri için AÜ tutarında
Asıl veya ek nitelikteki aylık prim ve hizmet belgelerinin, Kurumca belirlenen şekil ve usulde süresi içinde Kuruma verilmemesi yada e-Sigorta yoluyla gönderilmemesi (Her bir fiil için);
- Belgenin asıl olması halinde aylık AÜ x 2 katını (2.142,00 TL’yi) geçmemek üzere, belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına aylık asgari ücretin beşte biri tutarında
- Belgenin ek olması halinde aylık AÜ x 2 katını (2.142,00 TL’yi) geçmemek üzere, her bir ek belgede kayıtlı sigortalı
sayısı başına aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında
Sigortalıların 30 günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin aylık prim ve hizmet belgesinin verilmesi gereken süre
içinde Kuruma verilmemesi veya verilen bilgi ve belgelerin Kurumca geçerli sayılmaması nedeniyle ek belgenin Kurumca
re’sen düzenlenmesi;
A.Ü. x 2′yi geçmemek üzere belgede kayıtlı sigortalı sayısı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında
Aylık Prim ve Hizmet Belgelerinin Kuruma bildirilmediğinin yada eksik bildirildiğinin mahkeme kararı, Kamu kurum ve kuruluşlarından alınan bilgilerden veya Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca tespit edilmesi; (Belgenin asıl yada
ek nitelikte olup olmadığı ile işverence düzenlenip düzenlenmediğine bakılmaksızın, aylık AÜ x 2 katı)
Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından veya SMMM ile
YMM’lerce düzenlenen raporlara istinaden Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir
ay için, aylık A.Ü. x 2 katı tutarında
İşyerine ait defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmesine ilişkin Kurumca gönderilen yazının alındığı tarihten itibaren 15
gün içinde mücbir sebep olmaksızın Kuruma ibraz edilmemesi:
- Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 12 katı tutarında
- Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için aylık AÜ x 6 katı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için aylık AÜ x 3 katı tutarında
Defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle birlikte, defter kayıtlarının geçersiz sayılması halinde, geçersizlik hallerinin gerçekleştiği her bir takvim ayı için:
- Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, A.Ü. x 12 aşmamak üzere aylık AÜ yarısı tutarında
- Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, A.Ü. x 6 aşmamak üzere AÜ ücretin yarısı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için, A.Ü. x 3 aşmamak üzere aylık AÜ yarısı tutarında
Bilanço esasına göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre defter tutulması halinde, A.Ü. x 12 katı
tutarında
Geçersiz sayılan her bir ücret tediye bordosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında
İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün geçersiz olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden geçersizlik fiilleri için ayrıca idari para cezası uygulanmaksızın:
- Bilanço esasına göre defter tutmakla yükümlü olanlar için, aylık A.Ü. x 12 katı tutarında
- Diğer defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık A.Ü. x 6 katı tutarında
- Defter tutmakla yükümlü olmayanlar için, aylık A.Ü. x 3 katı tutarında
Asgari işçilik uygulaması ile ilgili olarak Kurumca istenilecek bilgileri ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeyen
kamu idareleri, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalara, A.Ü x 2 katı tutarında
Kendi mevzuatlarına göre kayıt ve tescilini yaptıkları 4/b (Bağ-Kur) kapsamındaki sigortalılar için sigortalı işe giriş bildirgesi
düzenleyerek Kuruma vermeyen kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere aylık asgari ücret tutarında(*)
Faaliyetinin sona erdiğini bildiren 4/b sigortalılarını Kuruma bildirmeyen kuruluşlar ve vergi daireleri ile kendilerine, aylık
asgari ücret tutarında(*)
Vazife malûllüğüne sebep olan olayı süresi içinde Kuruma bildirmeyen kamu idarelerine, aylık asgari ücret tutarında(*)
İhale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri ve bunların adreslerini süresi içinde Kuruma bildirmeyen kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlara ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlara, kanunla kurulan kurum ve
kuruluşlara, aylık asgari ücret tutarında(*)
105
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
1.071,00
2.142,00
5.355,00
3.213,00
2.142,00
1.071,00
214,20
133,88
535,50
2.142,00
2.142,00
12.852,00
6.426,00
3.213,00
535,50
535,50
535,50
12.852,00
535,50
12.852,00
6.426,00
3.213,00
2.142,00
1.071,00
1.071,00
1.071,00
1.071,00
pratik bilgiler
pratik bilgiler
Kurumca belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli olup olmadığını kontrol edip, sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri Kuruma bildirmeyen kamu idareleri ile bankalara, sigortalı başına aylık asgari ücretin
onda biri tutarında(*)
Şirket kuruluşu aşamasında, çalıştıracağı sigortalı sayısını ve bunların işe başlama tarihini ticaret sicili memurluklarına bildiren işverenlerin, bu bildirimlerini süresinde Kuruma bildirmeyen Ticaret sicili memurluklarına, her bir bildirim yükümlülüğü
için aylık asgari ücret tutarında(*)
Yapı ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri, süresinde Kuruma bildirmeyen valilikler, belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer
kamu ve özel hukuk tüzel kişilerine, her bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında(*)
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının 5510 sayılı Kanun’dan doğan inceleme ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında görevlerini yapmasına engel olan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili
diğer kişilere, A.Ü. x 5 katı tutarında
Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarının görevlerini yapmasını engellemek amacıyla cebir ve tehdit
kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişilere, A.Ü. x 10 katı tutarında
5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun 100. maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen süre
içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum
ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler hakkında, A.Ü. x 5 katı tutarında
5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun 100. maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri geç veren kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
hakkında, A.Ü. x 2 katı tutarında
4/a kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100. maddeye istinaden Kurumca işverenlerden
istenilen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri tutarında
4/a kapsamındaki sigortalılara geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100. maddeye istinaden Kurumca işverenlerden
istenilen bildirimlerin hiç yapılmaması halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında
4/a kapsamındaki sigortalılığı sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20. maddesinde yer alan sandıklara
ilişkin bildirimi, süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya Kurumca internet,
elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim
ayında işlenen bu fiillerden dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi için asgari ücretin onda biri tutarında (*)
5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun 100. maddesinin altıncı fıkrasına göre genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü
oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde yapmayanlar ile bakmakla yükümlü olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara aylık asgari ücretin yarısı tutarında
5510 sayılı SS ve GSS Kanunu’nun Ek 6. maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlülüğünün yerine
getirilmemesi halinde, her bir fiil için aylık asgari ücret tutarında
107,10
1.071,00
1.071,00
5.355,00
10.710,00
5.355,00
2.142,00
107,10
535,50
107,10
535,50
1.071,00
(*) Mahkeme kararına, Kurumun denetim ve kontrol ile görevli memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca
kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler
hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresinden sonra ilgililerce kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların tebliğ
tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, öngörülen cezalar dörtte bir oranında uygulanır.
4857 SAYILI İŞ KANUNU’NA GÖRE UYGULANACAK PARA CEZALARI (01.01.2014’ten İtibaren)
Kanun Ceza
Ceza MikCezayı Gerektiren Fiil
Mad.
Mad.
tarı (TL)
3/1-2
98
İşyeri bildirim yükümlülüğüne aykırı davranış (çalıştırılan her işçi için)
149
İş Kanunu’nun 3. maddesinin ikinci fıkrasında tanımlanan işyerinin muvazaalı
3/2
98
15.226
olarak bildirilmesi (asıl işveren ile alt işveren için ayrı ayrı)
Ağır ve tehlikeli iş kapsamındaki işyerinin bildirim yükümlülüğüne aykırı dav3, 85
98
1.520
ranmak (çalıştırılan her işçi için)
5
99/a İşçilere eşit davranma ilkesine uyulmayan her işçi için
122
7
99/a Geçici iş ilişkisi hükümlerine aykırı davranılan her işçi için
122
8
99/b Çalışma koşullarına ilişkin belge verilmeyen her işçi için
122
14
99/b Çağrı üzerine çalışma usulüne ilişkin hükümlere uyulmayan her işçi için
122
28
99/c Çalışma belgesi verilmeyen veya belgesine yanlış bilgi yazılan her işçi için
122
29
100 Toplu işten çıkarma hüküm. aykırı davranarak işten çıkarılan her bir işçi için
504
30
101 Çalıştırılmayan her özürlü ve çalıştırılmayan her ay için
1.903
30
101 Çalıştırılmayan her eski hükümlü ve çalıştırılmayan her ay için
1.903
Ücret ile Kanundan veya TİS’den veya iş sözleşmesinden doğan ücretin kas32
102/a
139
ten ödenmemesi veya eksik ödenmesi halinde her işçi ve her ay için
Ücret, prim, ikramiye vb. her çeşit istihkakın zorunlu tutulduğu halde özel ola32
102/a
139
rak açılan banka hesabına ödenmemesi halinde her işçi ve har ay için
106
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
pratik bilgiler
39
37
38
102/a
102/b
102/b
Asgari ücret ödenmeyen veya eksik ödenen her işçi ve her ay için
Ücret hesap pusulası düzenlememek
Yasaya aykırı olarak ücret kesme cezası vermek
Yüzde usulü uygulanan işyerlerinde, her hesap pusulasının genel toplamını
52
102/b
gösteren belgeyi işçilerin seçtiği temsilciye vermemek
Fazla çalışma ücreti ödenmeyen, hak ettiği serbest zamanı altı ay içinde kul41
102/c
landırılmayan, onayı alınmadan fazla çalıştırılan her bir işçi için
56
103 Yıllık ücretli izni yasaya aykırı olarak bölünen her işçi için
57
103 Yıllık izin ücretini yasaya aykırı şekilde veya eksik ödenen her işçi için
İş sözleşmesinin sona ermesinde kullanılmadığı iznin ücreti ödenmeyen her
59
103
bir işçi için
İzin yönetmeliğine aykırı olarak izin kullandırılmayan veya eksik kullandırılan
60
103
her işçi için
63
104 Çalışma sürelerine ve buna ilişkin yönetmelik hükümlerine uymamak
64
104 Telafi çalışmasına ilişkin yasa hüküm. uyulmadan çalıştırılan her işçi için
68
104 Ara dinlenmelerini yasa hükmüne göre uygulamamak
İşçileri geceleri 7,5 saatten fazla çalıştırmak, gece ve gündüz postalarını de69
104
ğiştirmemek
71
104 Çalıştırma yaşı ve çocukları çalıştırma yasağı hüküm. aykırı davranmak
18 yaşını doldurmamış erkek ve her yaştaki kadınları yer ve su altında çalış72
104
tırmak
Gece çalıştırma yasağına ilişkin kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı dav73
104
ranmak
Doğum öncesi ve sonrası sürelerde kadınları çalıştırmak veya ücretsiz izin
74
104
vermemek
75
104 İşçi özlük dosyalarını düzenlememek
76
104 Çalışma sürelerine ilişkin yönetmelik hükümlerine uymamak
77
105/c İş sağlığı ve iş güvenliğinin gerektirdiği koşullara uymamak
İş sağlık ve güvenliği yönetmelik hüküm. göre alınmayan her iş sağlığı ve gü78
105/a
venliği önlemi için (alınmayan önlemler için izleyen her ay aynı miktarda)
İşletme belgesi almadan işyeri açmak veya belgelendirilmesi gereken işler ve78
105/c
ya ürünler için belge almamak
Faaliyeti durdurulan işi izin almadan devam ettirmek veya kapatılan işyerini
79
105/c
izinsiz açmak
İş sağlığı ve iş güvenliği kurullarının kurulması ve çalıştırması ile ilgili hükümle80
105/c re aykırı davranmak, iş sağlığı ve iş güvenliği kurullarınca alınan kararları uygulamamak
İşyeri sağlık ve güvenlik birimi oluşturma, işyeri hekimi ile diğer sağlık perso81
105/c neli görevlendirme, iş güvenliği uzmanı olan mühendis veya teknik eleman görevlendirme yükümlülüğünü yerine getirmemek
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan 16 yaşından küçük her işçi ve yönetmelikte
85
105/d
gösterilen yaş kayıtlarına aykırı çalıştırılan her işçi için
Ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan çalıştığı işle ilgili mesleki eğitim almamış her
85
105/d
işçi için
86
105/b Sağlık raporu alınmadan ağır ve tehlikeli işlerde çalıştırılan her bir işçi için
87
105/b Sağlık raporu alınmayan 18 yaşından küçük her bir işçi için
88
105/c Gebe veya çocuk emziren kadınlar hakkındaki yönetmeliğe uymamak
89
105/c İş Kanununa göre çıkarılan çeşitli yönetmeliklere aykırı davranmak
90
106 İş-kur’dan izin almaksızın iş ve işçi bulma aracılık faaliyetinde bulunmak
İş müfettişlerinin davetine gelmemek, ifade ve bilgi vermemek, gerekli belge ve
92/2 107/1-a
delilleri göstermemek, kendilerine gerekli kolaylığı göstermemek
İş müfettişleri tarafından ifade ve bilgilerine başvurulan işçilere telkinde bulun96/1 107/1-b
mak, işçileri gerçeği saklamaya sevk etmek veya zorlamak
İşçilerin gerçeğe aykırı haberler vererek işvereni gereksiz işlemlerle uğraştır96/2 107/1-b maları veya haksız yere kötü duruma düşürmeleri, denetim ve teftişin yapılmasını güçleştirmeleri, kötü niyetli davranışlarda bulunmaları
İş müfettişlerinin teftiş ve denetim görevlerini yapmalarını ve sonuçlandırmala107/2 107/2
rını engellemek
107
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
139
504
504
504
246
246
246
246
246
1.343
246
1.343
1.343
1.343
1.343
1.343
1.343
1.343
1.343
1.399
279
1.399
1.399
1.399
1.399
1.399
615
279
279
1.399
1.399
15.226
12.181
12.181
12.181
12.181
pratik bilgiler
pratik bilgiler
BİRİNCİ SINIF TÜCCAR OLMA HADLERİ (01.01.2014’ten itibaren)
1. Mal alım satım işiyle uğraşanlar için, alımların 150.000.TL ve satışların 200.000 TL’yi aşanlar
2. Hizmet işiyle uğraşanlar için, elde ettikleri gayrisafi iş hasılatı 80.000 TL’yi aşanlar
1. ve 2.’deki işlerle uğraşanlar için, iş hasılatının 5 katı ile satışların toplamı 150.000 TL’yi aşanlar
BAZI ÖNEMLİ ORAN VE MAKTU HADLER
Reeskont işlemlerinde iskonto oranı (27.12.2013’den itibaren) ...... % 10,25
Avans işlemlerinde faiz oranı (27.12.2013’den itibaren) ..................... % 11,75
2013 yılı için uygulanacak Yeniden Değerleme Oranı ...................... % 3,93
2014 yılı 1. geçici vergi dönemi Yeniden Değerleme Oranı ……..… % 3,25
2013 yılında uygulanacak Enflasyon İndirimi Oranı ............................. % 53,11
Fatura kullanma mecburiyetinin alt sınırı ............................................... 800 TL
Amortismana tabi iktisadi kıymetleri gider yazabilme sınırı .................. 800 TL
Konut istisnası tutarı (2013 yılı için) ...................................................... 3.200 TL
Konut istisnası tutarı (2014 yılı için) ................................................. 3.300 TL
Bankalar aracılığıyla yapılması zorunlu tahsilat ve tediye sınırı …… 8.000 TL
Zam ve Faiz Oranları Aylık
% 1,40
Gecikme zammı
% 1,40
Pişmanlık zammı
% 1,40
Gecikme faizi
% 1,00
Tecil faizi oranı
Ay kesirlerine isabet eden
Gecikme Zammı günlük
olarak hesaplanır
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
% 15
Gelir vergisi
% 20
Kurumlar vergisi
2014 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
11.000 Türk Lirasına kadar ........................................................................................................ % 15
27.000 TL’nin 11.000 Türk Lirası için 1.650 TL, fazlası için ....................................................... % 20
60.000 TL’nin 27.000 Türk Lirası için 4.850 TL, fazlası için ....................................................... % 27
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL için 13.760 TL, fazlası için................................................. % 35
2014 ÜCRET GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
11.000 Türk Lirasına kadar ....................................................................................................... % 15
27.000 TL’nin 11.000 Türk Lirası için 1.650 TL, fazlası için ...................................................... % 20
97.000 TL'nin 27.000 TL'si için 4.850 TL, fazlası için ............................................................... % 27
97.000 TL’den fazlasının 97.000 TL’si için 23.750 TL, fazlası için............................................ % 35
2013 GELİRLERİNE UYGULANACAK GELİR VERGİSİ TARİFESİ
10.700 Türk Lirasına kadar ...................................................................................................... % 15
26.000 TL’nin 10.700 Türk Lirası için 1.605 TL, fazlası için ..................................................... % 20
60.000 TL’nin 26.000 Türk Lirası için 4.665 TL, (ücret gelirlerinde
94.000 TL'nin 26.000 TL'si için 4.465 TL), fazlası için ............................................................. % 27
60.000 TL’den fazlasının 60.000 TL için 13.845 TL, (ücret gelirlerinde
94.000 TL’den fazlasının 94.000 TL’si için 23.025 TL), fazlası için.......................................... % 35
GELİR VERGİSİ STOPAJ ORANLARI
Ödemenin Türü
TİCARİ KAZANÇLAR
 Yıllara yaygın inşaat ve onarım işi yapanlara ödenen istihkak bedellerinden .....................................
 Malları kapı kapı dolaşarak tüketiciye satanlara bu faaliyetleriyle ilgili olarak yapılan komisyon,
prim ve benzeri ödemelerden …………………………………………………………………………...
 Başbayiler hariç olmak üzere Milli Piyango İdaresince çıkarılan biletleri satanlara yapılan komisyon, prim ve benzeri ödemelerden ...........................................................................................
 PTT acenteliği yapanlara, bu faaliyetleri nedeniyle ödenen komisyon bedeli üzerinden.............
 Vergiden muaf esnafa yapılan ödemelerden
- Havlu, çarşaf, çorap, halı, kilim, dokuma mamulleri, örgü, dantel, her nevi nakış işleri ve her
nevi turistik eşya, hasır, sepet, süpürge, paspas, fırça, yapma çiçek ve benzeri emtia bedelleri veya bu emtianın imalinde ödenen hizmet bedelleri üzerinden ...............................................
- Hurda alımları için ........................................................................................................................
- Diğer mal alımları için ..................................................................................................................
- Diğer hizmet alımları (mal ve hizmet karışık) için ……………………….………………..……..…
108
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Oran
%3
% 20
% 15
% 20
%2
%2
%5
% 10
pratik bilgiler
ZİRAİ KAZANÇLAR
 Ticaret borsalarına tescil edilmeden
%4
- Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satış bedellerinden …………………….……………….…………
- Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satış bedellerinden .............................................
%2
 Ticaret borsalarına tescil ettirilerek
- Çiftçilerden alınan bitkisel ürün satış bedellerinden ………………………………………………..
%2
- Çiftçilerden alınan hayvan ve hayvan ürünleri satış bedellerinden .............................................
%1
 Zirai faaliyet kapsamında Orman İdaresine karşı sunulan hizmetler ………………..………………
%2
%4
 Zirai faaliyet kapsamında diğer hizmetler için ..................................................................................
%0
 Çiftçilere yapılan doğrudan gelir desteği ve alternatif ürün ödemeleri için .....................................
ÜCRETLER
 Ücretlerden (istisnadan faydalananlar hariç) ................................................................................... GVK, md. 103
 TJK’ca organize edilen yarışmalara katılan atların jokey, jokey yamakları ve antrenörlerine öde% 20
nen ücretlerden ……………………………………………………………………………………..….…
 Sporculara ücret olarak yapılan ödemelerden;
% 15
- En üst ligdekiler için …………………………………………………………………………….….…….
% 10
- En üst altı ligdekiler için ………………..………………………………………………………………...
%5
- Diğer liglerdekiler için ………………….…………………………………………………………………
%5
- Milli sporculara uluslararası müsabakalara katılmaları karşılığında yapılan ödemelerden ………..
SERBEST MESLEK KAZANÇLARI
 Telif niteliğindeki ödemelerden ........................................................................................................
% 17
 Telif niteliğinde olmayan ödemelerden (noterlere yapılan ödemeler hariç) ....................................
% 20
% 20
 Dar mükellefiyete tabi olanlara telif ve patent haklarının satış dolayısıyla yapılan ödemelerden ...
GAYRİMENKUL SERMAYE İRATLARI
 Normal kira ödemelerinden .............................................................................................................
% 20
 Vakıf ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığı bunlara yapılan kira ödemelerinden...
% 20
% 20
 Kooperatiflere ait gayrimenkullerin kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden
MENKUL SERMAYE İRATLARI
 Tam mükellef kurumlar tarafından tam veya dar mükellef gerçek kişiler ile GV ve KV’den muaf
% 15
mükelleflere dağıtılan kâr paylarından (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) .....
 Dağıtılsın veya dağıtılmasın 01.01.2006 tarihinden önce ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bono%0
su faizleri ile TOKİ, KOİ, Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirlerden ……….
 Tam mükellef kurumlar ve varlık kiralama şirketleri tarafından yurt dışında ihraç edilen tahvillerin;
% 10
- Vadesi 1 yıla kadar olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………………
%7
- Vadesi 1 yıl ile 3 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………..
%3
- Vadesi 3 yıl ile 5 yıl arası olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………..
%0
- Vadesi 5 yıl ve daha uzun olanlardan elde edilen faizlerinden………………………………………
%
10
- Yukarıda belirtilenler dışında kalanlar için …………………………………………………………….
 01.01.2006 tarihinden itibaren ihraç edilen Devlet tahvili ve Hazine bonosu (eorobondlar hariç)
faizlerinden;
- Sermaye şirketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fon%0
ları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
% 10
- Tam ve dar mükellef gerçek kişiler ile yukarıda sayılanlar dışında kalan kurumlar için …..……….
 Bankalar arası piyasadaki paralara yürütülen faizler hariç;
1) Döviz tevdiat hesaplarına yürütülen faizlerden ve katılım bankalarınca döviz katılma hesapları
kâr paylarından:
% 18
- Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile 6 aya kadar vadeli hesaplarda…………………………………..…
% 15
- 1 yıla kadar vadeli hesaplarda……………………………………………………………………..….
% 13
- 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda………………………………………………………………..……..
2) Mevduat faizlerinden ve Katılım bankaları kâr paylarından;
- Vadesiz ve ihbarlı hesaplar ile 6 aya kadar vadeli hesaplarda……………………………………..
% 15
- 1 yıla kadar vadeli hesaplarda…………………………………………………………………..…….
% 12
- 1 yıldan uzun vadeli hesaplarda…………………………………………………………………..…..
% 10
3) Repo Gelirlerinden…………………………………………………………………………………..…..
% 15
 Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciği ve diğer kazançları üzerinden …………………………….
%0
109
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
pratik bilgiler
pratik bilgiler
 Bireysel emeklilik sisteminden;
- 10 yıldan az süreyle katkı payı ödeyerek ayrılanlar ile bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarlarından.......................................................................
- 10 yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile
bu süre içinde kısmen ödeme alanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarından.................
- Emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerin içerdiği irat tutarından.....................................................
DİĞER KAZANÇ VE İRATLAR
 İMKB’de işlem gören hisse senetlerine (Menkul kıymetler yatırım ortaklıkları hisse senetleri hariç) ilişkin olarak elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için ….
 Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon
sözleşmelerinden elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için…
 Hisse senetlerine ve hisse senedi endekslerine dayalı olup İMKB’de işlem gören aracı kuruluş
varatlarından elde edilen kazançlardan tam ve dar mükellef gerçek kişi ve kurumlar için………
 Menkul kıymet yatırım fonu katılma belgelerinin ilgili fona iadesinden sağlanan gelirlerden (A
Tipi yatırım fonlarının 1 yıldan fazla süreyle elde tutulan katılma belgeleri hariç);
- Sermaye şirketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kişiler ile yukarıda sayılanlar dışında kalan kurumlar için …..……….
 01.01.2006 tarihinden itibaren Devlet tahvili ve Hazine bonoları (eorobondlar hariç) ile TOKİ, KOİ
ve Öİ tarafından çıkarılan menkul kıymetlerin elden çıkarılmasından sağlanan kazançlardan;
- Sermaye şirketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kişiler ile yukarıda sayılanlar dışında kalan kurumlar için …..……….
 Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen kazançlardan (Hisse senetlerine veya hisse
senedi endekslerine dayalı olarak yapılanlar hariç);
- Sermaye şirketleri, SPK Denetimine tabi fonlar ile 2499 sayılı SPK’ya göre kurulan yatırım fonları ve ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye Bakanlığınca belirlenenler için ……………
- Tam ve dar mükellef gerçek kişiler ile yukarıda sayılanlar dışında kalan kurumlar için …..……….
% 15
% 10
%5
%0
%0
%0
%0
% 10
%0
% 10
%0
% 10
KVK Md. 15’E GÖRE STOPAJ ORANLARI (TAM MÜKELLEFLERLE İLGİLİ)
Ödemenin Türü
 Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inşaat ve onarım işleri ile uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden ..........................
 Kooperatiflere ait taşınmazların kiralanması karşılığında bunlara yapılan kira ödemelerinden ..
 Her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile TOKİ ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul
kıymetlerden (eurobondalar hariç) sağlanan gelirlerden ............................................................
 Mevduat faizlerinden (TL ve döviz cinsinden) ve Repo gelirlerinden ……..................................
 Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr paylarından .....................
 Kâr ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kâr paylarından ..................................................
 Vergiden muaf kurumlara dağıtılan (kârın sermayeye eklenmesi kâr dağıtımı sayılmaz) aşağıda belirtilen gelirlerden;
- Her nevi hisse senedi kar payları ve İştirak hisselerinden doğan kazançlardan ......................
- Kurumların idare meclisi ve üyelerine verilen kar payları ………………………………………...
 Sermaye Piyasası Kanununa göre kurulan menkul kıymet yatırım fonları (borsa yatırım fonları
ile konut finansman fonları ve varlık finansman fonları dahil) ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının portföy işletmeciliği kazançları ………………………………………………………………...
 Halka açık şirketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan
hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………………….....…
 Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden ……………………..
 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizlerinden (eurobondlar hariç) Türkiye'de faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlar kanalıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ………………………………………………………………..….…
 Tam mükellef gerçek kişi ve kurumlar tarafından hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri dahil olmak hisse senetlerine
ilişkin olarak elde edilen kazançlar için ………………………………………………………………
110
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Oran
%3
% 20
% 10
% 15
% 15
% 15
% 15
% 15
%0
% 10
% 10
% 10
%0
pratik bilgiler
 Sermaye şirketleri ile yatırım fonları ve yatırım ortaklıklarıyla benzer nitelikte olduğu Maliye
Bakanlığınca belirlenenler tarafından elde edilenler hariç olmak üzere (1) numaralı alt bent dışında kalan kazançlar için ……………………………………………………………………….….…
 Hisse senetlerine veya hisse senedi endekslerine dayalı olarak yapılan vadeli işlem ve opsiyon sözleşmeleri dahil olmak hisse senetlerinden (menkul kıymet yatırım ortaklıkları hisse
senetleri hariç) elde edilen kazançlar için ……………………………………………….…………...
 Diğer kazançlar için ………………………………………………………………………….…….……
 SPK’ya tabi menkul kıymet yatırım fonları ile menkul kıymet yatırım ortaklıklarının GVK’nın geçici 67. maddesinin 1, 2, 3 ve 4 numaralı fıkralarda belirtilen gelirleri üzerinden ………………..
 24.04.2003 tarihinden önce yapılan müracaatlara istinaden düzenlenen yatırım teşvik belgeleri
kapsamında yararlanılan yatırım indirimi tutarı üzerinden …………………………………..……..
KVK Md. 30’A GÖRE STOPAJ ORANLARI (DAR MÜKELLEFLERLE İLGİLİ)
Ödemenin Türü
 Birden fazla takvim yılına yaygın, taahhüde bağlı olarak yapılan inşaat ve onarım işleri ile
uğraşan kurumlara bu işleri ile ilgili olarak yapılan hakediş ödemeleri üzerinden ……………....
 Serbest Meslek Kazançlarından;
- Petrol arama faaliyetleri dolayısıyla sağlanacak kazançlardan .............................................
- Diğerlerinden (Ücret ödemeleri dahil) ....................................................................................
 Gayrimenkul Sermaye İratlarından;
- Finansal kiralama kapsamındaki faaliyetlerden .....................................................................
- Diğerlerinden .........................................................................................................................
 Menkul Sermaye İratlarından;
- 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi tahvil ve Hazine bonosu faizleri ile Toplu
Konut İdaresi, Özelleştirme İdaresi çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler ……….
- Mevduat faizleri (TL ve Döviz Cinsinden) ve Repo gelirleri ………………………………….....
- Katılım bankaları tarafından katılma hesabı karşılığında ödenen kâr payları ……………..….
- Kâr-zarar ortaklığı belgeleri karşılığı ödenen kâr payları …………………………………….....
 Her nevi alacak faizlerinden;
- Yabancı devletler, uluslararası kurumlar veya yabancı banka ve kurumlardan alınan her
türlü krediler için ödenecek faizlerden …………………..………………………………………..
- Bankaların uygun görülen ikincil sermaye benzeri kredileri ile akım veya varlık portföyüne
dayalı olarak yurt dışında menkul kıymetleştirme yöntemiyle temin ettikleri kredileri için
ödenecek faizlerden ………………………………………………………………………………..
- Katılım bankaları tarafından ödenen kâr payları hariç olmak üzere, mal tedarikinden kaynaklanan vade farkları üzerinden ……………………………………………..……………….…..
- Diğerlerinden ………………………………………...................................................................
 Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığından alınan iskonto bedelleri-yurtdışında factoring kuruluşlarına ödenen faizler …………...…………………………………………………..
 Diğer menkul sermaye iratlarından …………………………………………………………………..
 Ticari veya zirai kazanca dahil olup olmadığına bakılmak-sızın telif, imtiyaz, ihtira, işletme,
ticaret unvanı, alameti farika ve benzeri gayrimaddi hakların satışı, devri ve temliki karşılığı
alınan bedeller üzerinden ………………………………………………………...............................
 Tam mükellef kurumlar tarafından Türkiye'de iş yeri veya daimî temsilci aracılıyla kâr payı
elde edenler hariç olmak üzere dar mükellef kurumlara veya kurumlar vergisinden muaf olan
dar mükelleflere dağıtılan kâr paylarından …………………………………………………..……...
 Türkiye'de iş yeri veya daimî temsilcisi bulunmayan mükelleflerin, yetkili makamların izniyle
açılan sergi ve panayırlarda yaptıkları ticarî faaliyetlerden elde ettikleri kazançlar üzerinden ..
 Yıllık veya özel beyanname veren dar mükellef kurumların kurum kazancından, hesaplanan
kurumlar vergisi düşüldükten sonra kalan kısımdan ana merkeze aktardıkları tutar üzerinden..
 Halka açık şirketlerin 1.1.2006 tarihinden sonra iktisap edilen ve 1 yıldan kısa süre elde tutulan hisse senetlerinin Türkiye’de bulunan banka ve aracı kurumlar aracılığıyla elden çıkarılmasından sağlanan kazançlar ……………………………………………..……………….…………
 Menkul kıymetler yatırım fonu katılma belgelerinin kâr payları üzerinden ..……………….…..
 1.1.2006 tarihinden sonra ihraç edilen her nevi Tahvil ve Hazine bonolarının Türkiye’de
faaliyette bulunan banka veya aracı kurumlarca elden çıkarılmasından sağlanan gelirler ……
 Vadeli işlem ve opsiyon sözleşmelerinden elde edilen gelirler ……………………………………
 Bakanlar Kurulunca “vergi cenneti” ilan edilen ülkelerde yerleşik olan veya faaliyette bulunan
kurumlara nakden veya hesaben yapılan veya tahakkuk ettirilen her türlü ödeme üzerinden ...
111
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
% 10
%0
% 10
%0
%19,8
Oran
%3
%5
% 20
%1
% 20
%0
% 15
% 15
% 15
%0
%1
%5
% 10
% 10
% 15
% 20
% 15
%0
% 15
%0
%0
%0
%0
% 30
pratik bilgiler
pratik bilgiler
KAÇAKÇILIK SUÇU VE CEZASI
Suçun Çeşidi
Hesap ve muhasebe hileleri yapmak, Gerçekte olmayan kişiler adına hesaplar
açmak, Çift defter tutmak, Defter, kayıt ve belgeleri tahrif etmek veya gizlemek,
Yanıltıcı belge düzenlemek veya kullanmak
Defter, kayıt ve belgeleri yok etmek, Defter sayfalarını kopartarak yok etmek,
Sahte belge düzenlemek veya kullanmak,
Maliye Bakanlığı ile anlaşmalı olmayan matbaaların belge basması ve bu
belgelerin bilerek kullanılması
Cezası
18 aydan 3 yıla kadar
Hapis
3 yıldan 5 yıla kadar
Hapis
2 yıldan 5 yıla kadar
Hapis
VERGİ ZİYAI KABAHATİ VE CEZASI
Vergi Ziyaı Kabahati
Vergi ziyaı, mükellefin veya sorumlunun vergilendirme
ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya
eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında
tahakkuk ettirilmemesini veya eksik tahakkuk ettirilmesini ifade eder.
Şahsi, medeni haller veya aile durumu hakkında gerçeğe aykırı beyanlar ile veya sair suretlerle verginin
noksan tahakkuk ettirilmesine veya haksız yere geri
verilmesine sebebiyet vermek de vergi ziyaı hükmündedir.
Vergi ziyaı, mükellef veya sorumlu tarafından md. 341
de yazılı hallerle vergi ziyaına sebebiyet verilmesidir.
Vergi Ziyaı Cezası
- Ziyaa uğratılan verginin (vergi aslının) bulunması:
Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı Tutarı
- Ceza tutarının bulunması:
Vergi Ziyaı Cezası = Vergi Ziyaı x Katsayı
Katsayı
Ağır Nitelikli Fiil (md. 359)  3 kat
Orta Nitelikli Fiil (Serbest)  1 kat)
Hafif Nitelikli Fiil (md. 344/3) 1/2 kat)
USULSÜZLÜK CEZALARINA AİT CETVEL
I. Derecede
Mükellef Grupları
2013
2014
Sermaye Şirketleri
110,00 TL 110,00 TL
I. Sınıf Tüccar ve S.M. Erbabı
70,00 TL
70,00 TL
II. Sınıf Tüccarlar
35,00 TL
36,00 TL
Yukarıdakiler dışında Gelir Vergisi beyanında bulunanlar
17,00 TL
17,00 TL
Basit Usule Tabi Olanlar
9,40 TL
9,70 TL
Gelir Vergisinden Muaf Esnaf
4,30 TL
4,40 TL
II. Derecede
2013
2014
60,00 TL
60,00 TL
35,00 TL
36,00 TL
17,00 TL
17,00 TL
9,40 TL
9,70 TL
4,30 TL
4,40 TL
2,40 TL
2,40 TL
ÖZEL USULSÜZLÜK CEZALARININ MAKTU HADLERİ (01.01.2013 – 31.12.2013)
Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu verilmemesi, alınmaması
veya eksik düzenlenmesi halinde her bir belge için 190,00 TL’den az olmamak üzere, bu belgelerde yazılması gereken meblağ veya meblağ farkının
Not: Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin kesilecek cezanın toplamı 97.000 TL’yi geçemez.
Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma
irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi ile Maliye Bakanlığınca düzenleme zorunluluğu getirilen belgelerin düzenlenmemesi, kullanılmaması, bulundurulmaması veya gerçeğe aykırı düzenlenmesi halinde her bir belge için
Not: Her bir belge nev'ine ilişkin olarak her bir tespit için toplam ceza 9.700 TL’yi, her bir belge nev'ine ilişkin bir takvim
yılı içinde kesilecek toplam ceza tutarı ise 97.000 TL’yi aşamaz. (Nihai tüketicilere – 38,00 TL)
Maliye Bakanlığınca tutulma ve günü gününe kayıt edilme mecburiyeti getirilen defterlerin, bulundurulmaması, günü gününe kayıt yapılmaması, yetkililere ibraz edilmemesi ile levha bulundurma ve
asma mecburiyetine uyulmaması
Belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolarına ilişkin usul ve
esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ilişkin kural ve standartlara
uyulmaması
Kamu kurum ve kuruluşları ile gerçek ve tüzel kişilerce yapılacak işlemlerde kullanılma zorunluluğu getirilen vergi numarasını kullanmaksızın işlem yapanlara (Her bir işlem için)
112
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
% 10
190,00
190,00
4.400,00
230,00
pratik bilgiler
Belge basımı ile ilgili bildirim görevini yerine getirmeyen matbaa işletmecilerine
Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 140.000 TL'yi aşamaz.
Vergi kimlik numarası kullanma zorunluluğu getirilen kuruluşlardan yaptıkları işlemlere ilişkin bildirimleri belirlenen standartlarda ve zamanda yerine getirmeyenlere
Maliye Bakanlığının özel işaretli görevlisinin ikazına rağmen durmayan aracın sahibi adına
Tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara
Not: Bu bent uyarınca kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı bir takvim yılı içinde 970.000 TL'yi aşamaz.
Bilgi vermekten çekinenler ile 256, 257 ve mükerrer 257. Madde hükmüne uymayanlar için ceza
- Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında .............................................................
- İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı sabit usulde tespit edilenler hakkında .........
- Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında ................................................
Elektronik ortamda Beyanname verme mecburiyetine uyulmaması halinde verilecek cezalar
- Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda 30 gün içinde verilmesi .........................
- Kanuni süresinin sonundan itibaren elektronik ortamda ikinci 30 gün içinde verilmesi ................
- Yukarıdaki sürelerden sonra verilmesi veya Kağıt ortamında verilmesi ………………………......
E-bildirim veya E-formlara ilişkin olarak süresinden sonra düzeltme amacıyla verilmesi halinde
- Kanuni sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde .........................................
- Takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezasının
Tahsilat ve Ödemeleri Banka, Benzeri Finans Kurumları veya Postane belgeleri ile tevsik zorunluluğu sınırı
Not: Tevsik etme zorunluluğuna uymayanlara bir takvim yılı içinde kesilecek toplam özel usulsüzlük cezası
700,00
970,00
700,00
%5
1.200,00
60,00
300,00
Yukarıdaki
cezaların
1/10’ü
1/5'i
1/1’i
Ceza Yok
1/5'i
– 8.000 TL
– 970.000 TL
TARHİYAT SONRASI UZLAŞMA KOMİSYONLARININ YETKİ SINIRLARI
İl Merkezleri Dışında
Yer Alan
Vergi Dairesi Uzlaşma Komisyonu
A) VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI KURULAN YERLERDE
Uzlaşma Komisyonları
Kurulma Bölgesi
Yetki Sınırı (TL)
Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu
3.000.000,00
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
900.000,00
I. Grup: Ankara ve İzmir
750.000,00
Vergi Dairesi
II. Grup: Adana, Antalya, Bursa, Kocaeli, Mersin, Konya
600.000,00
Başkanlığı
III. Grup: Aydın, Balıkesir, Denizli, Eskişehir, Hatay, Gaziantep, Kayseri,
Uzlaşma
450.000,00
Manisa, Muğla, Samsun, Tekirdağ
Komisyonu
IV. Grup: Diyarbakır, Edirne, Erzurum, Malatya, Sakarya, Trabzon,
300.000,00
Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Zonguldak
İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı
35.000,00
İstanbul
I. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
12.500,00
Diğer İl Merkezlerindeki
II. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
7.500,00
Vergi Dairesi Bünyesinde
III. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
5.000,00
Kurulan
IV. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
3.000,00
I. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
30.000,00
Vergi Dairesi
II. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
25.000,00
Bünyesinde
III. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
20.000,00
Kurulan
IV. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
15.000,00
I. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
6.000,00
Mal Müdürlükleri
II. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
5.000,00
Bünyesinde
III. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
4.000,00
Kurulan
IV. Grup Vergi Dairesi Başkanlıkları
3.000,00
B) VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI KURULMAYAN YERLERDE
Uzlaşma Komisyonları
Yetki Sınırı (TL)
Vergi Daireleri Koordinasyon Uzlaşma Komisyonu
3.000.000,00
Defterdarlık Uzlaşma Komisyonu
50.000,00
İl merkezlerindeki
3.000,00
Vergi Dairesi Uzlaşma
Vergi dairesi bünyesinde kurulan
15.000,00
Komisyonu
İl merkezleri dışında
Mal müdürlükleri bünyesinde kurulan
3.000,00
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığı Uzlaşma Komisyonu
2.000.000,00
Not: 3.000.000 TL'yi geçen uzlaşma talepleri Merkezi Uzlaşma Komisyonu tarafından sonuçlandırılır.
113
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
pratik bilgiler
pratik bilgiler
BAZI DAMGA VERGİSİ ORANLARI VE MAKTU TUTARLAR
 Belli parayı ihtiva eden kâğıtlar:
1. Mukavelenameler, taahhütnameler ve temliknameler ……………………………….….
2. Kira mukavelenameleri (Mukavele süresine göre kira bedeli üzerinden)……………....
3. Kefalet, teminat ve rehin senetleri……………………………………………………….…
4. Tahkimnameler ve sulhnameler……………………………………………………………
5. Fesihnameler (Belli parayı ihtiva eden bir kâğıda taalluk edenler dahil)……………..…
6. Karayolları Trafik Kanunu uyarınca kayıt ve tescil edilmiş ikinci el araçların satış
ve devrine ilişkin sözleşmeler …………………………………………………………..….
 Maaş, ücret, gündelik, huzur hakkı, aidat, ihtisas zammı, ikramiye, yemek ve mesken
bedeli, harcırah, tazminat ve benzeri her ne adla olursa olsun hizmet karşılığı alınan paralar (avans olarak ödenenler dahil) için verilen makbuzlar ve kâğıtlar
Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi ..........................................................................................
Kurumlar Vergisi Beyannamesi ...........................................................................................
Katma Değer Vergisi Beyannamesi …………………………………………………….……..
Muhtasar Beyanname ..........................................................................................................
Diğer Vergi Beyannameleri ..................................................................................................
Gümrüklere verilen beyannameler .......................................................................................
Belediyelere verilen beyannameler ......................................................................................
SSK’ya verilen sigorta prim bildirgeleri……………………………………….………………..
Bilançolar ..............................................................................................................................
Gelir Tabloları .......................................................................................................................
İşletme Hesabı Hülasası ......................................................................................................
Yıllar
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
Yıllar
2004
2005
2006
2007
2008
2009
2010
2011
2012
2013
2014
Ocak
107,17
118,64
123,51
135,09
143,80
155,16
164,94
182,75
203,10
206,91
229,10
Ocak
104,81
114,49
123,57
135,84
146,94
160,90
174,07
182,60
201,98
216,74
233,54
Yıllar
İade Sınırı
Şubat
107,40
118,77
123,83
136,37
147,48
156,97
167,68
185,90
202,91
206,65
232,27
Şubat
105,35
114,51
123,84
136,42
148,84
160,35
176,59
183,93
203,12
217,39
234,54
2008
11.600
Binde 9,48
Binde 1,89
Binde 9,48
Binde 9,48
Binde 1,89
Binde 1,89
Binde 7,59
41,20 TL
55,00 TL
27,20 TL
27,20 TL
27,20 TL
55,00 TL
20,30 TL
20,30 TL
31,80 TL
15,40 TL
15,40 TL
YURT İÇİ ÜRETİCİ FİYAT ENDEKSİ (YİÜFE) (2003 = 100)
Aylar
Mart
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos Eylül
108,03
110,49
115,50
116,43
115,56
116,69
117,53
120,27
121,72
121,96
121,38
120,48
121,73
122,68
124,14
126,54
130,05
135,28
136,45
135,43
135,11
137,70
138,80
139,34
139,19
139,28
140,47
141,90
152,16
159,00
162,37
162,90
164,93
161,07
159,63
157,43
158,45
158,37
159,86
158,74
159,40
160,38
170,94
174,96
172,95
172,08
171,81
173,79
174,67
188,17
189,32
189,61
189,62
189,57
192,91
195,89
203,64
203,81
204,89
201,83
201,20
201,71
203,79
208,33
207,27
209,34
212,39
214,50
214,59
216,48
Ekim
120,43
123,52
135,73
141,71
160,54
160,84
176,78
199,03
204,15
217,97
Kasım
120,43
122,35
135,33
142,98
160,49
162,92
176,23
200,32
207,54
219,31
Aralık
119,13
122,30
135,16
143,19
154,80
163,98
178,54
202,33
207,29
221,74
TÜKETİCİ FİYAT ENDEKSİ (TÜFE) (2003 = 100)
Aylar
Nisan
Mayıs Haziran Temmuz Ağustos
106,89
107,35
107,21
107,72
108,54
115,63
116,69
116,81
116,14
117,13
125,84
128,20
128,63
129,72
129,15
139,33
140,03
139,69
138,67
138,70
152,79
155,07
154,51
155,40
155,02
162,15
163,19
163,37
163,78
163,29
178,68
178,04
177,04
176,19
176,90
186,30
190,81
188,08
187,31
188,67
207,05
206,61
204,76
204,29
205,43
219,75
220,07
221,75
222,44
222,21
Ekim
112,03
120,45
132,47
142,67
159,77
167,88
182,35
196,31
211,62
227,94
Kasım
113,50
122,14
134,18
145,45
161,10
170,01
182,40
199,70
212,42
227,96
Aralık
113,86
122,65
134,49
145,77
160,44
170,91
181,85
200,85
213,23
229,01
Mart
106,36
114,81
124,18
137,67
150,27
162,12
177,62
184,70
203,96
218,83
Eylül
109,57
118,33
130,81
140,13
155,72
163,93
179,07
190,09
207,55
223,91
İNDİRİMLİ ORANA TABİ İŞLEMLERDE KDV İADE SINIRI
2009
2010
2011
2012
13.000
13.300
14.300
15.800
114
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
2013
17.000
2014
17.700
pratik bilgiler
KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNE GÖRE KDV İADE VE MAHSUPLARINA İLİŞKİN TABLO(*)
Teminatsız ve İnceleme Raporu Aranılmaksızın
İade Hakkı Doğuran İşlem
KDVK (Madde No)
İadenin Mükellefin
İadenin Şirket Ortaklarının Vergi
Teminatsız ve İadenin Vergi DaireKendi SGK Prim Borç- Dairesince Talep Edilen Amme
İncelemesiz
sine Olan Kendi
ları ile İthalat Sırasında Borçlarına, İthalat Sırasında UyNakit İade Sınırı Amme Borçlarına
Uygulanan Vergilere
gulanan Vergilere ve SGK Prim
Mahsubu
Mahsubu
Borçlarına Mahsubu
Mal İhracı, İhraç Kayıtlı Teslimler
(KDVK Md. 11/1-a, c)
Türkiye’de ikamet etmeyenlere
özel fatura ile yapılan satışlar
(Bavul Ticareti)
(KDVK Md. 11/1-a)
5.000 TL
Var-Sınırsız
Hizmet ihracatı
(KDVK Md. 11/1-a)
Yok, nakit iade
miktarına bakılmaksızın sadece
VİR sonucuna
göre (Teminat
verilmesi halinde
iade yapılır, teminat VİR sonucuna göre çözülür)
Var,
5.000 TL’ye kadar
VİR, YMM Raporu ve
Teminat aranmaksızın, 5.000 TL’yi aşarsa
aşan kısım VİR veya
YMM Raporuna göre
(Aşan kısım için teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat
VİR veya YMM Raporuna göre çözülür)
Roaming hizmetleri
(KDVK Md. 11/1-a)
Serbest bölgelerdeki müşteriler
için yapılan fason hizmetler
(KDVK Md. 11/1-a, 12/3)
Yolcu beraberi eşya
(KDVK Md. 11/1-b)
Türkiye’de ikamet etmeyen taşımacılar ile fuar, sergi, panayır
katılımcılarına
(KDVK Md. 11/1-b)
Yabancı sinema yapımcılarına
ilişkin istisna
(KDVK Md. 11/1-b)
Petrol arama faaliyetleri ile boru
hattıyla taşımacılık yapanlara
ilişkin teslim ve hizmetler (KDVK
Md. 13/c)
Yatırım Teşvik Belgesi kapsamında makine ve teçhizat teslimleri (KDVK Md. 13/d)
Dahilde İşleme ve Geçici Kabul
Rejimleri kapsamında girdilerin
temininde tecil-terkin
(KDVK Md. Geç. 17)
Deniz, hava ve demiryolu taşıma
araçları ile yüzer tesis ve araçların teslimi (KDVK Md. 13/a)
Deniz, hava ve demiryolu taşıma
araç ve tesislerinin imal ve inşasıyla ilgili teslim ve hizmetler
(KDVK Md. 13/a)
Liman ve hava meydanlarında
yapılan hizmetler (Md. 13/b)
Altın, gümüş, platin ile ilgili arama,
işletme ve zenginleştirme faaliyetleri (KDVK Md. 13/c)
Liman ve hava meydanlarına
bağlantı sağlayan demiryolu hatları ile liman ve hava meydanlarının inşası, yenilenmesi ve genişletilmesi (Md. 13/e)
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
Geçerli
Var,
5.000 TL’ye kadar VİR,
YMM Raporu ve Teminat
aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım
VİR veya YMM Raporuna göre (Aşan kısım için
teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat VİR
veya YMM Raporuna
göre çözülür)
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit
şirketlerde ortaklar (komandit şirketlerde komandite ortaklar) için var,
5.000 TL’ye kadar VİR, YMM Raporu ve Teminat aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım VİR veya
YMM Raporuna göre (Aşan kısım
için teminat verilmesi halinde iade
yapılır, Teminat VİR veya YMM Raporuna göre çözülür)
Sadece
mahsuben
iadelerde
geçerli
Geçerli
Geçersiz
5.000 TL
Var-Sınırsız
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
1.000 TL
-
-
-
İade talepleri üst limit aranmaksızın YMM Tasdik Raporu karşılığı yerine getirilir.
5.000 TL
Var-Sınırsız
Geçerli
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
Geçerli
Geçerli
Sadece
mahsuben
iadelerde
geçerli
5.000 TL
Var-Sınırsız
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
Yok, nakit iade
miktarına bakılmaksızın sadece
VİR sonucuna
göre (Teminat
verilmesi halinde
iade yapılır, teminat VİR sonucuna göre çözülür)
Var,
5.000 TL’ye kadar
VİR, YMM Raporu ve
Teminat aranmaksızın, 5.000 TL’yi aşarsa
aşan kısım VİR veya
YMM Raporuna göre
(Aşan kısım için teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat
VİR veya YMM Raporuna göre çözülür)
Var,
5.000 TL’ye kadar VİR,
YMM Raporu ve Teminat
aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım
VİR veya YMM Raporuna göre (Aşan kısım için
teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat VİR
veya YMM Raporuna
göre çözülür)
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit
şirketlerde ortaklar (komandit şirketlerde komandite ortaklar) için var,
5.000 TL’ye kadar VİR, YMM Raporu ve Teminat aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım VİR veya
YMM Raporuna göre (Aşan kısım
için teminat verilmesi halinde iade
yapılır, Teminat VİR veya YMM Raporuna göre çözülür)
115
BBilanço
İadede
YMM Tasdik Raporunun Geçerli Olup
Olmadığı
(1)
MAYIS / HAZİRAN 2014
pratik bilgiler
pratik bilgiler
İhraç malı taşıyan araçlara motorin teslimleri (KDVK Md. 14/3)
Diplomatik temsilcilik ve konsolosluklara yapılan teslim ve hizmetler (Md. 15/1-a)
Uluslararası kuruluşlara yapılan
teslim ve hizmetler (KDVK Md.
15/1-b)
Engellilerin kullanımına mahsus
araç ve gereçlerin teslimi (KDVK
Md. 17/4-s)
BM, NATO ve bunlara bağlı kuruluşları ile OECD’nin resmi kullanımları için yapılacak mal teslimi ve hizmet ifaları
(KDVK Md. Geç. 26)
Yap-İşlet-Devret veya Kiralama
Karşılığı Yaptırılan Projelerde
(KDVK Md. Geç. 29)
Büyük ve stratejik yatırımlara
(KDVK Md. Geç. 30)
İSMEP kapsamında yapılacak
teslim ve hizmetlerde
(6111 s. Kanun Md. Geç. 16)
Ulusal güvenlik amaçlı teslim ve
hizmetler (KDVK Md. 13/f)
Başbakanlık merkez teşkilatına
yapılacak araç teslimleri (KDVK
Md. 13/g)
Ürün senetlerinin ihtisas/ticaret
borsaları aracılığıyla ilk teslimi
(KDVK Md. 13/ğ)
Transit ve Türkiye ile yabancı
ülkeler arasında yapılan taşımacılık (KDVK Md. 14/1)
İndirimli Orana Tabi İşlemlerde
İade (2)
(KDVK Md. 29/2)
İndirimli orana tabi fason tekstil
ve konfeksiyon işlerinde iade
(KDVK Md. 29/2)
5.000 TL
5.000 TL
5.000 TL
5.000 TL
Yok, nakit iade
miktarına bakılmaksızın münhasıran Teminat
veya VİR karşılığında
Var-Sınırsız
Var-Sınırsız
Var,
5.000 TL’ye kadar
VİR, YMM Raporu ve
Teminat aranmaksızın, 5.000 TL’yi aşarsa
aşan kısım VİR veya
YMM Raporuna göre
(Aşan kısım için teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat
VİR veya YMM Raporuna göre çözülür)
Var,
5.000 TL’ye kadar
VİR, YMM Raporu ve
Teminat aranmaksızın, 5.000 TL’yi aşarsa
aşan kısım Teminat
ve/veya VİR Raporuna
göre (Aşan kısım için
teminat verilmesi halinde iade yapılır, Teminat VİR Raporuna
göre çözülür)
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
Geçerli
Var-Sınırsız
Var
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortakların (komandit
şirketlerde komandite ortakların)
Geçerli
Var,
5.000 TL’ye kadar VİR,
YMM Raporu ve Teminat
aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım
VİR veya YMM Raporuna göre (Aşan kısım için
teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat VİR
veya YMM Raporuna
göre çözülür)
Var,
5.000 TL’ye kadar VİR,
YMM Raporu ve Teminat
aranmaksızın, 5.000
TL’yi aşarsa aşan kısım
Teminat ve/veya VİR
Raporuna göre (Aşan
kısım için teminat verilmesi halinde iade yapılır,
Teminat VİR Raporuna
göre çözülür)
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortaklar (komandit
şirketlerde komandite ortaklar) için
var,
5.000 TL’ye kadar VİR, YMM Raporu ve Teminat aranmaksızın,
5.000 TL’yi aşarsa aşan kısım VİR
veya YMM Raporuna göre (Aşan
kısım için teminat verilmesi halinde
iade yapılır, Teminat VİR veya
YMM Raporuna göre çözülür)
Sadece ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve komandit şirketlerde ortaklar (komandit
şirketlerde komandite ortaklar) için
var,
5.000 TL’ye kadar VİR, YMM Raporu ve Teminat aranmaksızın,
5.000 TL’yi aşarsa aşan kısım VİR
Raporuna göre (Aşan kısım için
teminat verilmesi halinde iade yapılır, Teminat VİR Raporuna göre
çözülür)
Geçerli
Geçersiz
(*) Hızlandırılmış KDV iade sisteminden yararlanan mükelleflerin iade ve mahsup talepleri, miktarına bakılmaksızın teminat, inceleme raporu veya YMM tasdik raporu aranılmadan yerine getirilecektir.
(1) KDV iadelerinin YMM Tasdik Raporuna göre yapılmasında süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi varsa üst iade sınırı bulunmamakta, süresinde yapılmış
tam tasdik sözleşmesi yoksa üst sınır 407.000 TL’dir (01.01.2014 tarihinden itibaren). Kanunun 11/1-b maddesinden doğan iadelerde ise tam tasdik sözleşmesi
olup olmadığına bakılmaksızın üst iade limiti (01.01.2014 tarihinden itibaren) 106.000 TL’dir. Süresinde düzenlenmiş tam tasdik sözleşmesi bulunan SDTŞ’lerin
61 No.lu Tebliğ kapsamındaki iade taleplerinde iade edilecek tutar, ortak bazında 106.000 TL’yi (01.01.2014 tarihinden itibaren) aşmamak kaydıyla iade talep
edilen dönemde ortaklardan alınarak ihraç edilen mal bedellerine ilişkin KDV toplamı dikkate alınarak hesaplanacaktır. İndirimli orana tabi işlemlerden doğan iadelerde tam tasdik sözleşmesi yoksa, YMM Raporuna göre iade üst sınırı 01.01.2014’den itibaren 814.000 TL’dir (31 No.lu YMM Tebliği).
(2) İndirimli orana tabi işlemlerden doğan KDV iade alacakları mükellefin kendisine ait ithalde alınanlar dahil vergi borçlarına, SGK prim borçlarına ve %51 veya daha fazla hissesi kamuya ait kuruluşlardan temin ettikleri elektrik ve doğalgaz borçlarına mahsup edilebilecektir.
(3) İade alacağının, vergi dairelerine olan bütün borçlara (Devlete ait olup, vergi dairelerince takip edilen tüm amme alacaklarına) mahsubu yapılabilir.
116
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
pratik bilgiler
Sıra
No
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
KDV GENEL UYGULAMA TEBLİĞİNE GÖRE KDV TEVKİFATLARINA İLİŞKİN TABLO
Kdv Tevkifatına Tabi
Tevkifat
Tevkifat Yapmak Zorunda Olanlar
Mahsuben İade Nakden İade
Teslim veya Hizmetler
Oranı
İkametgahı, İşyeri, Kanuni Merkezi ve İş
KDV’nin Teslim ve Hizmet İfası İşlemlerine Muhatap
YOK
YOK
Merkezi Türkiye’de Bulunmayanlar Tatamamı Olan Türkiye’deki Alıcılar
rafından Yapılan İşlemler
GVK’nın 18. Maddesi Kapsamına Giren
Teslim ve Hizmetler (Bunlardan Sadece KDV’nin GVK’nın 94. Maddesinde Sayılan Kişi ve KuYOK
YOK
GVK'nın 94. maddesinde Sayılanlara tamamı ruluşlar
Yapılanlar)
1- Gerçek Usulde KDV Mükellefleri,
GVK’nın 70. Maddesinde Sayılan Mal
2- Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde
ve Hakların Kiralanması İşlemleri
vergilendirilenler, banka ve sigorta şirketleri
(İktisadi İşletmelere Dahil Olmayan Tagibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmeKDV’nin
şınmazlar Hariç) (Kiraya verenin gerçek
ler, sadece KDV’ye tabi işlemlerinin bulunduYOK
YOK
tamamı
usulde KDV mükellefi Olmadığı, ancak
ğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettirekiracının gerçek usulde KDV mükellefi
rek beyanname vermeleri uygun görülenler,
olduğu hallerde)
5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan
idare, kurum ve kuruluşlar
Reklam Verme İşlemleri
1- Reklam Hizmeti Alanlar
(KDV mükellefiyeti olmayan; amatör
2- Gelir Vergisi Kanununa göre basit usulde
spor kulüplerine, oyuncularının formalavergilendirilenler, banka ve sigorta şirketleri
rında gösterilmek, şahıslara veya kurugibi faaliyetleri KDV’den istisna olan işletmeKDV’nin
luşlara ait bina, arsa, arazi gibi yerlerde
ler, sadece KDV’ye tabi işlemlerinin bulunduYOK
YOK
tamamı
duvarlara yazılmak, pano olarak yerleşğu dönemlerde KDV mükellefiyeti tesis ettiretirilmek, dergi, kitap gibi yazılı eserlerde
rek beyanname vermeleri uygun görülenler,
yayınlanmak ve benzeri şekillerde veri5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan
len reklamlar)
idare, kurum ve kuruluşlar
1- KDV Mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
KDV’nin
Temizlik, Çevre ve Bahçe Hizmetleri
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
7/10
2- Belirlenmiş Alıcılar(1)
Makine, Teçhizat, Demirbaş ve Taşıtla- KDV’nin
Belirlenmiş Alıcılar
ra Ait Tadil, Bakım ve Onarım Hizmetleri
5/10
Yemek Servis ve Organizasyon Hizmet- KDV’nin
Belirlenmiş Alıcılar
VAR
leri
5/10
Miktarına bakEtüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim KDV’nin
Belirlenmiş Alıcılar
maksızın münve Benzeri Hizmetler
9/10
hasıran TemiFason Olarak Yaptırılan Tekstil ve Kon1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
KDV’nin
nat ve/veya
feksiyon İşleri, Çanta ve Ayakkabı Dikim
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
5/10
VİR karşılığı
VAR
İşleri ve Bu İşlere Aracılık Hizmetleri
2- Belirlenmiş Alıcılar
yapılır. İade
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla - 5000 TL’ye katalebinin taKDV’nin
dar
VİR,
YMM
Yapı Denetim Hizmetleri
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
mamı kadar
9/10
Raporu
ve
Temi2- Belirlenmiş Alıcılar
nat aranmaksızın, Teminat veril1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
- 5000 TL ve üzeri mesi halinde,
KDV’nin
Servis Taşımacılığı Hizmeti
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
talepler ise sade- Teminat, mün5/10
2- Belirlenmiş Alıcılar
hasıran VİR
ce Teminat
KDV’nin
ve/veya VİR so- sonucuna göre
Her Türlü Baskı ve Basım Hizmetleri
Belirlenmiş Alıcılar
5/10
çözülür.
nucuna göre
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla (5.000 TL’yi aşan
KDV’nin
İşgücü Temin Hizmetleri
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
kısım için Teminat
9/10
2- Belirlenmiş Alıcılar
verilmesi halinde,
KDV mükellefleri
Teminat VİR ile
Turistik Mağazalara Verilen Müşteri KDV’nin
(sadece sorumlu sıfatıyla KDV ödeyenler bu
çözülür.)
Bulma/Götürme Hizmetleri
9/10
kapsama dahil değildir.)
Yapım İşleri ve Bu İşlerle Birlikte İfa EdiKDV’nin
Belirlenmiş Alıcılar
len Mühendislik-Mimarlık ve Etüt-Proje
2/10
Hizmetleri
VAR
Spor Kulüplerinin (Şirketleşenler dahil)
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
KDV’nin
- 5.000 TL’ye
Yayın, Reklam ve İsim Hakkı Gelirlerine
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
9/10
kadar Teminat,
Konu İşlemleri
2- Belirlenmiş Alıcılar
VİR, YMM Ra5018 sayılı Kanuna Ekli Cetveller Kapporu aranmaksamındaki İdare Kurum ve Kuruluşlara KDV’nin 5018 sayılı Kanuna Ekli Cetveller Kapsamınsızın,
5/10
daki İdare, Kurum ve Kuruluşlar
Yapılan ve Yukarıda Belirlenenler Dışındaki Hizmetler
117
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
pratik bilgiler
pratik bilgiler
18
Külçe Metal Teslimleri
(Bakır, Çinko, Alüminyum ve Kurşun)
KDV’nin
7/10
19
Bakır, Çinko, Alüminyum ve Kurşun
Ürünlerinin Teslimi
KDV’nin
5/10
Metal, Plastik, Lastik, Kauçuk, Kağıt,
20 Cam Hurda ve Atıklarının Teslimleri
(Sadece İstisnadan Vazgeçenlerde)
Metal, Plastik, Lastik, Kauçuk, Kağıt ve
21 Cam Hurda ve Atıklardan Elde Edilen
Hammadde Teslimi
22
Pamuk, Tiftik, Yün ve Yapağı ile Ham
Post ve Deri Teslimleri
KDV’nin
5/10
KDV’nin
9/10
KDV’nin
9/10
KDV’nin
5/10
23 Ağaç ve Orman ürünleri
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
- 5.000 TL ve
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
üzeri talepler
2- Belirlenmiş Alıcılar
ise VİR sonu1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
cuna göre veya
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
YMM Raporu
2- Belirlenmiş Alıcılar
ile (5.000 TL’yi
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
VAR
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
Miktarına bakıl- aşan kısım için
Teminat veril2- Belirlenmiş Alıcılar
maksızın VİR,
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla YMM Raporu ve mesi halinde,
Teminat VİR
Teminat aranKDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
veya
YMM Ramaksızın
2- Belirlenmiş Alıcılar
poru ile çözü1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
lür.)
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
2- Belirlenmiş Alıcılar
1- KDV mükellefleri (sadece sorumlu sıfatıyla
KDV ödeyenler bu kapsama dahil değildir.)
2- Belirlenmiş Alıcılar
(1) Belirlenmiş Alıcılar (KDV mükellefi olsun olmasın):
- 5018 sayılı Kanuna ekli cetvellerde yer alan idare, kurum ve kuruluşlar, il özel idareleri ve bunların teşkil ettikleri birlikler, belediyelerin teşkil ettikleri birlikler ile köylere hizmet götürme birlikleri,
- Yukarıda sayılanlar dışındaki, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları,
- Döner sermayeli kuruluşlar,
- Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları,
- Kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları,
- Bankalar,
- Kamu iktisadi teşebbüsleri (Kamu İktisadi Kuruluşları, İktisadi Devlet Teşekkülleri),
- Özelleştirme kapsamındaki kuruluşlar,
- Organize sanayi bölgeleri ile menkul kıymetler, vadeli işlemler borsaları dahil bütün borsalar,
- Yarıdan fazla hissesi doğrudan yukarıda sayılan idare, kurum ve kuruluşlara ait olan (tek başına ya da birlikte) kurum, kuruluş ve işletmeler,
- Payları Borsa İstanbul (BİST) A.Ş.’de işlem gören şirketler.
- Kalkınma ve yatırım ajansları (okul aile birlikleri ve Sağlık Bakanlığına bağlı aile hekimliği kurumları bu kapsamda değerlendirilmeyecektir.
(2) Kısmi tevkifat uygulaması kapsamına giren her bir işlemin KDV dahil bedeli 1.000 TL’yi aşmadığı takdirde, hesaplanan KDV tevkifata tabi tutulmayacaktır.
Sınırın aşılması halinde ise tutarın tamamı üzerinden tevkifat yapılacaktır. Tam tevkifat kapsamındaki işlemlerde ise tevkifat yapılması için bir limit söz konusu değildir.
(3) İade olarak talep edilecek tutar, işlemin bünyesine giren KDV değil, tevkif edilen KDV esas alınarak belirlenecektir. İadesi istenilecek KDV, hiçbir surette
tevkifata tabi tutulan KDV’den fazla olmayacaktır. YMM Tasdik Raporunun arandığı hallerde, YMM raporlarına ilişkin limitlerde gümrük beyannameli mal
ihracından kaynaklanan iade talepleri için öngörülen tutarlar (süresinde yapılmış tam tasdik sözleşmesi varsa sınırsız, yoksa 1.1.2014 tarihinden itibaren
aylık 407.000 TL) geçerlidir.
(4) Tevkifat uygulamasından doğan KDV alacaklarının mükellefe iade edilebilmesi için, satıcının tevkifat uygulanmayan KDV tutarını 1 No.lu KDV Beyannamesi ile beyan etmiş olması, alıcının da yaptığı tevkifatla ilgili 2 No.lu KDV Beyannamesini vergi dairesine vermiş olması zorunlu olup, alıcı tarafından 2
No.lu beyanname ile beyan edilen ve tahakkuk ettirilen KDV’nin ödenmiş olma şartı aranmaz. Genel bütçe kapsamındaki idarelere yapılan işlemlerde hakedişin harcama yetkililerince onaylanmış olması yeterli olup, ayrıca beyan ve ödeme şartı aranamaz.
(5) Kısmi tevkifat uygulamasından kaynaklanan iade alacaklarının mahsuben iadesi, mükellefin kendisinin, ortaklık payı ile orantılı olmak üzere adi, kollektif ve
komandit şirketlerde ortakların (komandit şirketlerde sadece komandite ortakların) ithalat sırasında uygulananlar dahil vergi borçları ile sosyal sigortalar
prim borçları ve ferileri için söz konusu olabilecektir. Mahsup kapsamına, tevkifatla ilgili olarak verilen 2 No.lu KDV Beyannamesine göre tahakkuk eden
vergiler de dahildir.
(6) Tevkifat uygulamasından kaynaklanan ve vergi inceleme raporuna göre sonuçlandırılan mahsuben iade taleplerinde, vergi inceleme raporu dışında diğer
belgelerin tamamlanmış olması şartıyla standart iade talep dilekçesinin vergi dairesine verildiği tarih itibarıyla mahsup işlemi yapılır.
Dava Konusu
Vergi veya Ceza
İhbarnamesine
İhtirazi Kayıtla Verilen
Beyannameye
Ödeme Emrine
Haciz Varakasına
İhtiyati Hacze
Temyiz Davası
Mahkeme
Vergi Mahkemesine
Vergi Mahkemesine
Vergi Mahkemesine
Vergi Mahkemesine
Vergi Mahkemesine
Danıştay'a
DAVA AÇMA SÜRELERİ
Dava Açma Süresi
Tebliğden İtibaren 30 Gün İçinde
Tahakkuk Tarihinden İtibaren 30 Gün
İçinde
Tebliğden İtibaren 7 Gün İçinde
Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün İçinde
Haciz Tarihinden İtibaren 7 Gün İçinde
Kararın Tebliğinden İtibaren 30 Gün
118
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço
Dayanağı
VUK, 2577 S.K. İşlem Yönergesi
2577 S.K. İşlem Yönergesi
AATUHK, 2577 S.K. İşlem Yönergesi
AATUHK, 2577 S.K. İşlem Yönergesi
AATUHK, 2577 S.K. İşlem Yönergesi
döviz kurları
T ür k i ye C u m h ur i ye t M e r k e z B a nk a s ı
Günlük Döviz Kurları
ŞUBAT
Tarih
01.02.2014
02.02.2014
03.02.2014
04.02.2014
05.02.2014
06.02.2014
07.02.2014
08.02.2014
09.02.2014
10.02.2014
11.02.2014
12.02.2014
13.02.2014
14.02.2014
15.02.2014
16.02.2014
17.02.2014
18.02.2014
19.02.2014
20.02.2014
21.02.2014
22.02.2014
23.02.2014
24.02.2014
25.02.2014
26.02.2014
27.02.2014
28.02.2014
ABD DOLARI
Alış
Satış
2.2696
2.2737
2.2634
2.2675
2.2560
2.2601
2.2393
2.2434
2.2249
2.2289
2.2169
2.2209
2.2247
2.2287
2.2024
2.2064
2.1923
2.1962
2.2003
2.2042
2.1845
2.1884
2.1810
2.1849
2.1790
2.1830
2.1881
2.1920
2.2081
2.2121
2.1972
2.2012
2.1806
2.1845
2.2046
2.2086
2.2081
2.2120
2.2342
2.2382
EURO
Alış
Satış
3.0726
3.0782
3.0557
3.0612
3.0492
3.0547
3.0271
3.0326
3.0078
3.0132
3.0094
3.0148
3.0340
3.0394
3.0111
3.0166
2.9857
2.9910
3.0062
3.0116
2.9920
2.9974
2.9891
2.9944
2.9905
2.9959
3.0090
3.0144
3.0249
3.0303
3.0120
3.0174
2.9967
3.0021
3.0319
3.0374
3.0326
3.0381
3.0508
3.0563
MART
Tarih
01.03.2014
02.03.2014
03.03.2014
04.03.2014
05.03.2014
06.03.2014
07.03.2014
08.03.2014
09.03.2014
10.03.2014
11.03.2014
12.03.2014
13.03.2014
14.03.2014
15.03.2014
16.03.2014
17.03.2014
18.03.2014
19.03.2014
20.03.2014
21.03.2014
22.03.2014
23.03.2014
24.03.2014
25.03.2014
26.03.2014
27.03.2014
28.03.2014
29.03.2014
30.03.2014
31.03.2014
ABD DOLARI
Alış
Satış
2.2129
2.2168
2.2185
2.2225
2.2119
2.2159
2.2074
2.2114
2.1999
2.2039
2.1873
2.1912
2.2118
2.2158
2.2220
2.2260
2.2459
2.2499
2.2244
2.2284
2.2322
2.2362
2.2216
2.2256
2.2224
2.2265
2.2212
2.2252
2.2373
2.2413
2.2350
2.2390
2.2370
2.2410
2.2319
2.2359
2.2121
2.2161
2.1912
2.1951
2.1898
2.1938
EURO
Alış
Satış
3.0477
3.0532
3.0556
3.0611
3.0440
3.0495
3.0298
3.0353
3.0225
3.0279
3.0381
3.0436
3.0700
3.0755
3.0781
3.0836
3.1153
3.1209
3.1037
3.1093
3.0993
3.1049
3.0872
3.0928
3.0916
3.0972
3.0919
3.0975
3.0842
3.0898
3.0824
3.0880
3.0823
3.0878
3.0831
3.0887
3.0524
3.0579
3.0148
3.0202
3.0072
3.0126
NİSAN
Tarih
01.04.2014
02.04.2014
03.04.2014
04.04.2014
05.04.2014
06.04.2014
07.04.2014
08.04.2014
09.04.2014
10.04.2014
11.04.2014
12.04.2014
13.04.2014
14.04.2014
15.04.2014
16.04.2014
17.04.2014
18.04.2014
19.04.2014
20.04.2014
21.04.2014
22.04.2014
23.04.2014
24.04.2014
25.04.2014
26.04.2014
27.04.2014
28.04.2014
29.04.2014
30.04.2014
ABD DOLARI
Alış
Satış
2.1557
2.1596
2.1492
2.1531
2.1311
2.1350
2.1355
2.1393
2.1354
2.1393
2.1183
2.1221
2.0941
2.0978
2.1046
2.1084
2.0993
2.1031
2.1177
2.1215
2.1268
2.1306
2.1263
2.1301
2.1322
2.1360
2.1302
2.1341
2.1284
2.1322
2.1330
2.1368
2.1372
2.1410
2.1387
2.1425
2.1339
2.1378
2.1313
2.1351
2.1180
2.1218
EURO
Alış
Satış
2.9699
2.9753
2.9643
2.9697
2.9392
2.9445
2.9390
2.9443
2.9264
2.9317
2.9068
2.9120
2.8838
2.8890
2.9036
2.9088
2.9105
2.9158
2.9406
2.9459
2.9419
2.9472
2.9342
2.9394
2.9507
2.9560
2.9505
2.9559
2.9411
2.9464
2.9481
2.9535
2.9516
2.9569
2.9568
2.9622
2.9533
2.9586
2.9558
2.9611
2.9350
2.9403
MAYIS
Tarih
01.05.2014
02.05.2014
03.05.2014
04.05.2014
05.05.2014
06.05.2014
07.05.2014
08.05.2014
09.05.2014
10.05.2014
11.05.2014
12.05.2014
13.05.2014
14.05.2014
15.05.2014
16.05.2014
17.05.2014
18.05.2014
19.05.2014
20.05.2014
21.05.2014
22.05.2014
23.05.2014
24.05.2014
25.05.2014
26.05.2014
27.05.2014
28.05.2014
29.05.2014
30.05.2014
31.05.2014
ABD DOLARI
Alış
Satış
2.1154
2.1193
2.1073
2.1111
2.0966
2.1004
2.0932
2.0970
2.0923
2.0960
2.0746
2.0784
2.0766
2.0804
2.0755
2.0792
2.0712
2.0749
2.0711
2.0748
2.0770
2.0807
2.8387
2.8438
2.1046
2.1083
2.1072
2.1110
2.0921
2.0958
2.0845
2.0883
2.0848
2.0885
2.0973
2.1011
2.1045
2.1083
2.0922
2.0959
-
EURO
Alış
Satış
2.9252
2.9305
2.9194
2.9246
2.9087
2.9139
2.9153
2.9206
2.9137
2.9189
2.8917
2.8969
2.8671
2.8722
2.8573
2.8624
2.8451
2.8502
2.8409
2.8460
2.8387
2.8438
2.8761
2.8813
2.8826
2.8878
2.8869
2.8921
2.8607
2.8659
2.8410
2.8461
2.8435
2.8487
2.8621
2.8672
2.8660
2.8712
2.8476
2.8527
-
Not: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası tarafından açıklanan döviz kurlarına geçerli oldukları tarihler itibariyle yer verilmiştir.
119
BBilanço
MAYIS / HAZİRAN 2014
Başımız Sağ Olsun
Odamız üyesi Smmm.
Tevfik COŞKUNSERÇE’nin
vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve
yakınlarına başsağlığı dileriz.
Odamız üyesi Sm.
Recep GÜNDÜZ’ün
vefatını üzüntüyle öğrenmiş
bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Eski üyemiz Sm.
Sabri ÖZTÜRK’ün vefatını
üzüntüyle öğrenmiş
bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Emre ÜNLÜ’nün babası
Aydın ÜNLÜ’nün vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Sabri AKYOL’un annesi
Zehra AKYOL’un vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Yusuf BALKAN’ın
babası eski üyemiz Smmm.
Yakup BALKAN’ın vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhuma Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Nejat SEVİM’in annesi
Hacer SEVİM’in vefatını
üzüntüyle öğrenmiş bulunuyoruz.
Merhume’ye Allah’tan rahmet,
kederli ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Smmm. Gülden KOÇAK’ın babası
Ali KOÇAK’ın vefatını üzüntüyle
öğrenmiş bulunuyoruz. Merhuma
Allah’tan rahmet, kederli
ailesine ve yakınlarına
başsağlığı dileriz.
Bursa SMMM Odası Yönetim Kurulu
120
MAYIS / HAZİRAN 2014
BBilanço