İnceleyiniz - baş hukuk bürosu

T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/8340
KARAR NO: 2014/15066
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ: ….
DAVACI: ….
VEKİLİ: Avukat Ülkem BAŞ
DAVALILAR: ….
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan
yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın
kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili
tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği
düşünüldü:
-K A R A RDavacı vekili Avukat Ülkem Baş, davalı borçlu …nın
müvekkilinin muhtemel alacağının tahsilini imkansız hale
getirmek amacıyla adına kayıtlı üç adet taşınmazı 29.5.2012
tarihinde muvazaalı olarak kardeşi davalı …a sattığını,
taşınmazların halen borçlu tarafından kullanıldığını belirterek
davalılar arasındaki muvazaalı satış işleminin iptali ile
taşınmazların borçlu adına tesciline karar verilmesini talep
etmiştir.
Davalı borçlu vekili, dava konusu taşınmazların kısmen
bedel kısmen de borca mahsuben davalı Ali'ye satıldığını,
davacının dava açmakta hukuki menfaati bulunmadığını belirterek
davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere göre,İİK 277
ve devamı maddelerindeki koşullar oluşmadan açılacak alacak veya
tazminat davalarına dayanılarak borçlu olduğu iddia edilen
kişilerin alacak veya tazminat hakkının doğum tarihine yakın
tarihte 3.kişilere yaptığı hukuki işlemlerin iptaline ilişkin
açılan davaların yasal dayanağının olmadığı, BK'nun 18
maddesinin yeterli ve bu davaların yasal dayanağı olmadığı,
davacının
iptal
davasını
açtığı
anda
hukuki
yararının
oluşmadığı,alt yapısı olmadan bu yönde verilecek kararın icra
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
takibi yönünden uygulanması ve yerine getirilmesinin de mümkün
olmadığı bu şekilde açılmış bir davanın kabulü ile borçlu ile
3.kişinin zararına yol açabileceği gerekçesiyle davanın reddine
karar
verilmiş;
hüküm
davacı
vekili
tarafından
temyiz
edilmiştir.
Dava TBK'nun 19. maddesi uyarınca muvazaalı işlem
yapıldığı iddiasına dayalı tapu kaydının iptali ile borçlu
adına tescili istemine ilişkindir.
Bir davada taraflarca ileri sürülen maddi olguların
hukuki değerlendirilmesiniyapmak,uygulanacak yasa maddelerini
bulmak ve uygulamak hakimin doğrudan görevidir.
Dava
dilekçesindeki
ileri
sürüşe
ve
yargılama
sırasındaki sözlü ve yazılı açıklamalara göre dava niteliği
itibarıyla TBK 19.maddesinde tanımını bulan muvazaa hukuksal
nedenine dayalı iptal davasıdır. Yüzeysel bakıldığında iptal
davaları ile muvazaa davaları arasında bir benzerlik görülmekte
ise de bu benzerlik her iki davanın güttüğü amaçtan öte
gitmemektedir. İİK 277.maddesinde sözü edilen iptal davaları
borçlu tarafından geçerli olarak yapılmış bazı tasarrufların
hükümsüz kılınması için açılır.Oysa muvazaa davası borçlunun
yaptığı tasarrufi işlemlerin gerçekte hiç yapılmamış olduğunu
tesbit ettirmeyi amaçlar.Kural olarak muvazaa nedeniyle hakları
ihlal olunan ve zarar gören 3.kişiler tek taraflı veya çok
taraflı hukuki işlemlerin geçersizliğini ilerisürebilirler.
3.kişinin danışıklı işlem ile hakkının zarar gördüğünün
benimsenebilmesi için onun danışıklı işlemde bulunandan bir
alacağının var olması ve bu alacağın ödenmesinin önlemek
amacıyla danışıklı bir işlem yapılması gerekir. Davacının bu
davadaki amacı alacağını tahsil edebilmek için muvazaa nedeniyle
temelde geçersiz olan işlemin hükümsüzlüğünü sağlamaktır.
Muvazaaya dayalıdavalarda davacının icra takibine geçmesi ve
aciz belgesi almasına gerek yoktur. Çünkü yukarıda açıklandığı
gibi İİK 277 ve izleyen maddelerinde iptal davasına konu
tasarruflar özünde geçerli olmasına rağmen kanunun icra hukuku
yönünden iptaline imkan verdiği tasarruflardır. Muvazaaya dayalı
iptal davasında ise davacı muvazaalı işlemle kendisinin
zararlandırıldığını ileri sürmektedir. İİK 277 ve izleyen
maddelerinde düzenlenen iptal davası açma hakkı davacının genel
hükümlere, muvazaaya dayanarak dava açmasına engel değildir.
Davacının iddiasını kanıtlaması halinde iddianın taşınmazın
aynına ilişkin olmadığı,alacağın tahsiline yönelik bulunduğu da
gözetilerek İİK 283/1 maddesi kıyasen uygulanarak iptal ve
tescile gerek olmaksızın davacının taşınmazların haciz ve
satışını isteyebilmesiyönünden hüküm kurulması gerekecektir.
Açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davanın
reddi isabetli görülmemiştir.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.
Mahkemece, davacı tarafından davalı aleyhine açılan Isparta
…Hukuk Mahkemesinin ….Esas sayılı alacak davasının sonucu
beklenerek davacının alacaklı olduğu belirlendiği takdirde
TBK'nun 19. madde gereğince danışıklı işlemin var olup olmadığı
konusunda tarafların bildirdiği deliller toplanarak sonucunagöre
karar vermesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli
görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin
temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA 4.11.2014
gününde oybirliğiyle karar verildi.
Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.