SAPKA KANUNU Giyim, insanlann ilk caglardan ba~layarak kendilerini dogamn ce~itli etkilerinden korumak veya ona uyum saglamak icin ba~vurduklarl bir gereksinimdir. Uygarhgm gelj~mesine paralel; gerek ba~, gerek wcut, gerekse ayak icin cografya ko~ullan, iklim, meslek, slmf ve dinlere gOre Ozellikler ta~lml~t1r. Ulkelerin ekonomik ko~ullan, sanat anlaY1~lan, gelenek ve gOrenekleriyle bagmtlh olmu~tur. Yiizyillardlr insanhgm her evresinde degi~iklikler gostermi~ bu gereksinmede. ba~a giyilen ile ba~m icindeki, yani dti~unce arasmda slkl bir bagmtl da geli~mi~tir. DolaYlSlyle, aynmlar daha cok "ba~hklar" aClSlndar. yapllml~tlr. Devrim tarihimizde de bu sorunun cok Ozel ve btiytik bir yeri 01mu~tur. Bu yerin anla~llmasl icin "ba~hk"m gecirdigi evreleri bilmek yararhdlr. Ttirklerin Orta Asyadaki ba~hklarl, pek kesin degildir. Sultan Orhan devrinde Rumlann takke, Tatarlarm uzerine tUlbent sarl1nll~ bOrk, 'Turklerin ise beyaz bork giydikleri bilinir. Sonra, bOrklere meslege gOre renk aynml da katllml~, Yl1dmm Beyazlt devrindeyse, tum Osmanluar beyaz bOrk giyer olmu~. Yine de bunlar kesin bir kurala baglanmakslZffi geli~tiginden, hallavi, kavuk, kafes, kalafat, selimi, dtizka~, serdengecti, kece, tiskuf, ktilah gibi ce~itli ba~hklar giyilmi~tir. Osmanhlann ili~kileriyle orantili olarak da bunlarm arasma ce~itli Avrupa tilkelerinden de esinlenmeler girmi~tir. Subara Leh, Usktif ltalyan, askeri rnigfer ve Zlrhh serpu~lar da Macar etkisi ta~lrlar (I). Ba~hklarda dinsel yOnden de ayncahklar kapsayan geli~meler gOrtilmektedir. Hristiyanlann ~apka giydikleri dOnemlerde Muslumanlarda ba~hklar, Padi~ahtan halka kadar meslek ve tarikatlara gOre, renk, aglrhk ve ~ekillerle aynlnu~t1r. Bu, renk aClSlndan Ermeni, Rum, Yahudi ve Mtislilman olmak tizere ayakkabl1arda da belirmi~tir. Ustelik aynmm uygulanmasl devlet gorevlileri tarafmdan slklca denetlenmi~tir . Giyimleri cok katl kurallara bagh Mtisltiman kadmlarm kiyafet uyumsuzluklarl, kO~e ba~larmda bekleyen devlet gorevlilerince izlenir, uyumsuz pece ve giysiler, makasla esilerek giyen, cezalandmhrdl (2). tl) CBA:A.IV-17-CID:70F:1O; 10-1-105 (2) KARAL, Enver Ziya: Klyafet Devrimi (Konferans) 70 SE<;tL AKGON hte bu ortamda tstanbul'a gelen bir Avrupahmn ilk kez bu ktyafet anargordUgUnde, "Demek karnaval buraya bu zaman geliyormu~" dedigini tarih kitaplan yazmaktadtr . ~isini Osmanhlann htzh bir c;OkU~ donemi olan 18nci yUzytlda c;e~itli milletlerden bu toplumun ic;inde b01Unmeler de oldu. Batl tilkelerinin ilim ve fen alanlanndaki ileriligini goren devlet adamlan, batlhla~ma hareketleri ile gitgide derinle~mekteolan bu uc;urumun onUnU alabilme c;abasma dU~ttiler. tmparatorlugun ic;indeki b01Unmeyi de durdurabilmek ayn bir kaygtydl. Bu dogrultuda, MUslUman olan ve olmayan halkm giysi aynml da bir sorun olarak ortaya c;lktl. Ancak, 3.Selim, ilk batlhla~ma onlemleri olan Padi~ah olarak orduda batt askeri giysileri uygulamak tstemesini, gericilerin tepkisi sonucu, ya~amtyla odedi. olu~an Bundan sonraki ciddi atlhm, II. Mahmut'dan geldi. Vasal ve sosyal haklar yonUnden dinsel aynml kaldmci ilk adlmlar atlhrken, 0, "Ben halktrnm MUslUmamm camide, Hristiyamm klisede, Musevisini havrada "tantrna:k isterim" diyerek, din guruplan arasmda giysi ve ba~hk ayncahgml kaldtrdtgtm bildirdi. (4). Bu strada II. Mahmut, Yak'a Hayriyye ile Yenic;eri ocagtnt' kaldmp Asakir-i Mansure-i Muhammediye adt ile batlh anlamda bir ordu kurmlJ~tu. Yenic;erililigin tUm izlerini silmek istegiydi. Bunun ic;in mezar ta~lanndakj. kUlahlarl bile kaldlrtml~tl. Asakir-i Mansure-i Muhammediye'nin ba~ma ilkin Bostanct Ocagmda giyilen $ubara'YI giydircli, Sonra, Avrupa'dan ornek alabil-, mek ic;in c;e~itli ba~hklar getirtti. Ulema ise, kenarh olanlartyla namaz kilmamlyacagmdan, bu tUr ba~hklann kabulUnUn dogru olmadl~m soylerni~lerdi. Bunun uzerine, Tunus'ta kalyoncu neferlerinin giydigi fes dU~UnUldU. Askerin serpu~ sorununa c;ozUm getirmek ic;in 1827 de toplanan meclis de, ~obaralardan daha dayamkh oldugu ve tstanbul'da yapilmca ucuza da gelebilecegi ic;in, pUskiilU biraz kesilmek ko~uluyla, Fes'i onayladl. Derhal askere setre pantulla fes fiydirildi. tunus'tan ilk gereksinmeler ic;in 50.000 fes getirtilirken, gerekli ithalat konularma egilmek Uzere bir de fes nazm aiandl (5). Dinciler, hristiyan kokenli olmamasma kar~m fese bUytik tepkiler gosterdiler. Gavur niteledikleri Padi~aha kar~1 ayaklanmalar oldu. Padi~ah ise bunlarl fesin ~eriatc;e caiz olmadlgml soyleyen SeylUhislamt azlederek cevapladt. (4) KARAL, Enver Ziya, Osmanh Tarihi CHt VI, S:170 (5) Uzuncar$ll1. Ismail Hakkt: Asakir-i Mansure'ye f~ Giydirilmesi, BeUeten XV1llnO:224-26 ~APKA KANUNU 7] Asker dl~mda olanlara herhangibir zorunluk olmamasma kar~m, yeni giysiler pekc;ok Osmanh tarafmdan benimsendi. Fes giymeyip ba~hk konusunda eski c;e~itlemeleri siirdiirenlere ise halk arasmda "ba~lbozuk" denildi. Setre pantul ve fesle Osmanhlara degi~ik ya~am bic;imi ve meslek guruplan g:,rdi: Klyafetin baMa~ kurarak oturmaya elveri~sizligi, divan, masa ve sancialiyeleri getirdi. "Alafranga" ve "Alaturka" sozleri geli~ti. Fes yaplmcllan, fes kahpC;llan tiiredi. En ilginci de, riizgar ve yiiriiyii~ler slkslk dola~an fes piiskiilleri ic;in ko~eba~lannda kundura boyacilan gibi tiireyen piiskiil taraYlcilardlr. (Fese, bu engellerinden dolayl "piiskiillii bela" adl verilmi~ti.) Aynca, Eyiip'de Defterdar'da Feshane denllen fes imalathanesi aC;lldI. Fes de kahplanna gore Darbeyoglu, Hamidiye, Biiyiik Hamidiye, Aziziye, tam zuhaf, yanm zuhaf, efendi bic;imi, iran bic;imi tiirlerine aynhrdl (Aziziye kahbl tepesi dar, a~aglsl geni~ olup Sultan Abdiilaziz tarafmdan giyilmi~ti. Hamidiye bic;imi ise tepesi ile agzl aym geni~likte olup II. Abdiilhamit tarafmdan giyilmi~ti.) (6) Kar~lkoymalar, fesin klsa zamanda yerle~mesini, hatta dinsel sembol haline gelmesini onleyemedi. Ulema, sarlk sarmaktaydl. Kimileri de fesin c;evresine tiilbent sararak bunu sanga benzetirdi. Gitgide sank, ulemamn sembolii , oldu. Kendilerinin halk aC;lSlndan yiice din bilgini olarak tamnmasml isteyen istismafCIlar da bundan slk slk yararlandl1ar. 1903 Yllmda II. Abdiilhamit, topc;u ve siivarilere fes yerine kalpak giydirmek isteyince, bir siire once fese kar~lkoyan ulema, bu kez festen yana olup onun din alameti oldugunu one siirdiiler. I. Diinya Sava~1 slfasmda Enver Pa~a, ozellikle ~lcak yorelerde sava~an askere daha elveri~li olmasl ic;in kabalak ve gune~ siperli olan "Enveriye"yi getirdi. Bu da yalmz asker arasmda kullamldl. Kurtulu~ Sava~1 Slfasmda ise milliyetc;iler, kalpaklanyla tamndllar. Ba~hk iizerinde bu degi~iklikler, halktan c;ok hiirokrat ve asker arasmda gosterdi. Goriildiigii gibi, c;e~itli yonetim, yOnetici ve kavramlarm simgeleri olarak geli~ti. Ortak nokta, gerek devlet memuram, gerekse asker ve halk arasmda bir klyafet birligi saglanmasl Ozlemi,ve bunun ic;in 150 yl1drr ugra~lldlgldlf. Egilimin de, yoneticiler arasmda klhk klyafetin din, mezhep, kultiir, millet sembolu olmaktan C;lkanlmasl oldugu gOriilmektedir. geli~meler (6) Uzuncar~lh. I.Hakkl: A.g.e. S:230 72 SEc;lL AKGON Atattirk'tin fese ilk tepkisi, Abdillhamit'in tahttan indirilmesinin neden oldugu olaylar tizerine, Trablusgarp'e gOnderildiginde olmu~tur. ArabaslTun arkasma dti~en 90cuklar, ba~mdaki fesle alay etmi~lerdir. tkinci 1910 da Picardia manevralanna gidi~indedir: Atattirk, tren Ttirk smlrml ge9ince ba~ma yamnda gottirdtigti kasketi, giymi~, birlikte gittigi Selehattin Bey ise fesle kalml~ tJ. Bir istasyonda ah~ veri~ ederken satlcl 90cuklarm Selehattin Bey'e, "Tuh, Ttirk" demeleri Atattirk'ti 90k tizmti~ttir. (8) Avrupa'da fesle dola~an Ttirklerin bir garip yaratIkml~9asma seyredilmeierine, alaya alman, gerilik sembolti olan bir ba~hgm i9inde Ttirk kafasmm tutsakhgma dayanarillyordu. Ttirkiye'de ama91adlgl geli~meler arasmda milleti i9in uygar, 9aMa~ klyafet ve ~apkamn da oldugunu sozlerini inanmazhkla dinleyen Mazhar Mtifit Kansu'ya 7-8 Temmuz 1919 gecesi not ettirmi~ti. Yeni kurulan baglmslz Ttirk devletini kazandlgl sava~tan soma bekleyen pek90k sorun v&rdl. Ekonomi, maliye,saghk, askerlik, tanm ve sosyat alamarda sorunlar... Bunlann her biri ayru derece onemli ve ivediydi. Ancak, ilk Once, Ttirkiye'nin iki ba~hhktan, bir devlet ba~kam, bir de dinsellider, yani Halifeyi kapsar durumdan kurtanlmasl zorunluydu. Halifelik stirdOkge, Tiirkiye teokratik nitelikte kalacak, dinle devlet i~lerini i9ige yiiriitmek egilimindekiler, her yenilik hareketine din'i kalkan yaparak kar~1 dilrikaklardl. Ba~a giyecek nesneden 90k oteye giderek yaplsl dii~tince semboliialarakgeli~en ba~hk ve klyafet sorunu da devlet teokratik nitelikte kaldlk9a ele ahnaDllyacaktI. ... 1924 de Halifeligin kaldmlmasl, devrim hareketlerini hlZla uygulayabilme ortamlm kazandlrdl. Ancak sava~ somaSl Atattirk'iin gevresinde ba~arlslrn gekemiyen, yalmz halkm soz sahibi oldugu "egemenlik ulusundur" ilkesiyle etkinliklerini yitireceklerini anlayanlardan bir kar~lt gurup olu~mu~tur. Bun -lar, aym zamanda ttim yeniliklerin de karSlSlndaydl. Halifelik kaldmldlktan klsa bir siire soma, sOz konusu gericilerin de destegiyle dogu illerinde ~eyh Sait isyam patlak verdi. Kisa zamanda hiikiimet tarafmdan bastmldl. Eleba~I1an istikliU mahkemelerinde aSlldI. Giivenlik saglamak i9in Takrir-i siikiln 9lkanldl. Gericilere de bu olay devrimlerin kar~lsm da hi9bir gtictin duramlyacagml kamtladl. Atattirk, bu ortamda ama9ladlgl klyafet devrimi i9in yararlanmaYI dO~iindti. Bunun biiyOk Nutkunda "Efendiler, milletirnizin ba~mda cahil, aflet ve taassubun ve ilerle ve uygarla~ma dii~manhgmm simgesi olan fesi atarak onun yerine btittin uygar Diinyamn ba~hk olarak giydigi ~apkaYI giymek ve bu suretle Tiirk milletinin uygar ya~amdan dO~iince olarak da farkh olmadlgIDJ gostermek gerekliydi. Bunu Takrir-i Siikun Kanunu ytirOrliikteyken yaptIk" demektedir (8) (7) Igdemir, Ulug: At:Hlirk'lIn Y~aml, CHI I, "nkara 1980 S:23 (8) Alaltirk: Nutuk, S:895 SAPKA KANUNU 73 Atatiirk, uygarhglll ba$hk sorunu oimadlgllli cok ivi biliyordu. Tiirkiye'yi seviyesine ula~tlflrken, TUrk kafalanmn icinde mantIksal ne· denlere dayanmayan her tUrlii ortacag dU~iincesinin clkanlmasl geregine inanml~tl. "Nilleti millet yapan, i1erleme ve aydlllianmaya gotiiren kuvvetler vardlr, fikir kuvvetleri ve sosyal kuvvetler. Fikirler, manaslz ve safsata dolu olurlarsa hastadlrlar. Sosyal ya~am, akil ve mantlkla i1gili olmayan yararslz, hatta zararh birtaklm akideler, ananelerle dolu olursa feke ugrar" (9) sozle~iyle de bunu belirtmekteydi. caMa~ uygarhk . Dii~Unce degi~ikligini yalmz kafanm icinde araYlp dl~lmn eskisi gibi blrakllamiyacagilli da biliyordu. 0 zaman ba~lll iistUndeki kar~lkhgl her zaman icine slzma tehlikesi olacaktl. Bir siiredir de halk arasillda bu konuda kamu oyu uyandlrmaya cah~lyordu: Uk olarak, Muhaflz Alayl Komutan Ismail Hakkl Tekce onderliginde, askere ~apkaya benzer kenarlan olan ba~hk giydirildi. Bu ba~hklan askerlerin once talim Slfasillda giymeleri, daha soma evlerine de 0 ~ekilde gitmeleri, 1925 ylh ocak aYlllda planlanml~tl. Soma, Adana'da bir hiikiimet doktoru, gazetelerde giine~ altillda cah~anlann giine~e onlem olark "~emsi siperli serpu~" giymeleri onerisinde bulundu. (10) daha soma, gozleri ~apkaya ah~tlrabilmek, aynca, cevredeki siperin giine~ten koruyuculugunu anlatabilmek icin, lzmir'de tramvaylan ceken atlara ~apkaya benzer ba:~hklar giydirildi (II). OzeIlikle gencler arasillda da ~apka giyenler, tek-tiikde olsa goriilmeye ba~ladl. Bu giri~imler, baslll ve halk arasmda olumlu olumsuz bircok tartl~malar getirdi. Atatiirk, bu tartl~malanngitgide yogunla~masl iizerine, Meclisin de tatil de oldugu yaz aylannda ~apka sorununa kesinlik getirmeye karar verdi. 0 doneme kadar gitmedigi Kastamonu'ya davet edilmekteydi. Halka, ~apkaYI orada tamtmaya karar verdi. DU~Uncesinden yakmlanna soz edince, bolgenin tutuculuguna kar~1 uyanldl. Oysaki AtatUrk, ba~ka etgenleri de hesaphyordu. Soyleki, Kastamonu-lnebolu, ic isyanlara katilmamlS Kurtulu~ Sava~lllda Anadolu'ya gecmek isteyen sava~cllar aClSlndan, aynca ozeIlikle silah ve cephane sevkinde cok yararh olmu~ bir bOlge idi. Vine Kurtulu~ Sava~lllda AtatUrk'ii destekleyen fetvaya da Kastamonu Mtiftilsil Hafiz Osman Nuri imza atml~tl. Aym belgede toplanan 45 imzamn 24 ilnil, yine Kastamonu'lu hocalar olu~turuyordu (12). Oraya hic gitmemi~ olmasInI da kendisi bir ba~ka neden 0larak gostermi~ti. Ba~ka bOlgelerde, kendisini halkm kalpakh ve fesli de gordtigilnil, hic gorillmedigi Kastamonu'daysa ilk nasil gorilliirse, oyle kabulleni(9) Soya", Hasan RIm: AtatUrk'ten Hahralar, Ank. 1973 S:256 (10) Baydar, Mustafa Atatark ve Oevrim1erimiz, 1st. 1973 S:216 (11) Karal, Enver Ziya: Kanferans, Klyafet Oevrimi (12) Baydar, Mustafa: A.B.e. S:217-18 74 SE~tL AKoON leeegini dii~iiniiyordu (13). 23 Agustos pazartesi sabahl, yamnda Nuri (Conker) ve Fuat (Bulca) Beyler de olmak iizere Kastamonu'ya hareket etti. Kastamonu'ya Atatiirk, ba~mda Panama ~apka ile girdi. SapkaYI goren Kastamonu Valisi Fatin Bey, ve Mebuslarl Ali, Rlza ve Mehmet Beylerle bazl aydmlar, derhal terzilere ko~arak ~apka benzeri ba~hklar diktirdiler, Atatiirk'ii oyle dinlediler. Kendisini ziyarete gelenler de ~apka giyiyorlard!. Hatta bunlann arasmda yine gravat ve ~apkah, Tahir (elebi adh bir Mevlevi ~eyhi de yard!. 24 Agustos giinii, Kastamano'da bir konu~ma yapan Atatiirk, halka, bir terziye de sozlerini dogrulatarak, ~agda~ giysinin daha rahat, uygar ve ueuz 0laeagml anIatt!. Tiirk ve tslam diinyasmdaki ~okii~iin, uygarhgm geregi ilerlemeden uzak kalarak oldugunu, Tiirklerinse 5-6 yildlr bu esaslara uyarak kendilerini kurtardlklanm anlath. "Artlk duramaylz. Behemehal ileri gideeegiz. Geriye ise hi~ gidemeyiz. (iinkii ileri gitmeye meeburuz. Millet bilmelidir. Medeniyet oyle bir kuvvetli ate~tir ki ona yabanel olanlan yakar ve mahveder. t~inde bulundugumuz uygarhk ailesinde layik oldugumuz mevkii bulaeak ve onu muhafaza ve ilan edeeegiz. Refah saadet ve insanhk bundadlr" (14) sozleriyle konu~masml bitirdi. Sonra, ba~mdan ~apkasml ~Ikararak halkl selamlaymea da halk, miiftii dahil, ba~lanndakileri i;lkararak kar~lhk verdiler. Bu bile ba~h ba~ma bir olaydl, ~iinkii 0 zamana kadar ba~ a~lkhgl, toplumsal kurallara gore aylp nitelenirdi. Kastamonu'dan Inebolu'ya giden Atatiirk, 26 Agustos'ta Tiirk Oeagmda giyim ve ~apka kon~unda tarihi konu~masml yaph. 0 giine kadar "gavur" damgasl yiyeeegi korkusuyla adl soylenmemi~ "~apka"Y1 halka tamth: Halka, klsa zamanda ger~ekle~tirilmi~ devrim hareketleriyle ilgili bilgi verdikten sonra, bunlann yapilmamasl halinde, kurtulu~un da tehlikeye dO~eeegini anlath. Sozlerini Ioyafete getirip "TOrkiye Cumhuriyetini tesis eden TOrk Halkl medenidir. Tarihte medenidir, hakikatte medenidir... Bunu ispat etmek meeburiyetindedir... Bizim klyafetimiz milli midir?. Klyafetsiz millet olur mu? (ok klymetli bir eevheri ~amura slVlyarak aleme g6stermekte mana varmldlr? Medeni ve ~agda~ klyafet bizim i~in ~ok eevherli, milletimiz i~in laylk klyafettir: Ayakta iskarpin veya fotin, baeakta pontalon, yelek, g6mlek, gravat, yakahk ve eeket, ve tabii bunlan tamamlamak Ozere ba~ta ~emsi siyerli serpu~, bunu ai;lki;a s6ylemek isterim. Bu serpu~un ismine ~apka denir. Redingot gibi, bonjur gibi, smokin gibi. l$te ~apkam1Z diyenIer vardu. OnIara diyeyim ki ~ok gafilsiniz ve ~ok eahilsiniz, ve onlara sormak isterim: Yunan serpu~u olan fesi (13) Alay. Falih R,f1,,; Cankaya, 8:398 (14) AtatOrk'Un 80ylev ve Demecleri, CHI 11, 8:207 l SAPKA KANUNU 75 giymek caiz olur dll ~apkaYl giymek neden olmaz? Bizans papazlanrun ve Yahudi hahamlanrun Ozel giysisi ciibbeyi nasll giydiler?" dedikten soma, kadmlann giysilerine deginirken "Seyyehatimde kOylerde de~il, bilhassa kasaba ve ~ehirlerde kadm arkada~lanmlzm yiizlerini ve gOzlerini 90k kesif ve itina ile kapamakta olduklanm gOrdiim ... Erkek arkada~lar, bu biraz bizim hodbinli~imiz eseridir... KadmlanmlZ da bizim gibi miidrik ve miitefekkir insanlardlr.. Onlar yUzlerini diinyaya gOstersinler. Ve gOzleriyle diinyaYl dikkatle gOrebilsinler. Bunda korkulacak bir~ey yoktur. .. Bu gidi~ zorunludur. Bu zorunluk yiiksek ve miihim bir neticeye vanyor. lsterseniz bildireyim ki bu kadar yiiksek ve miihim bir neticeye varmak i9in gerekirse bazl kurbanlar da verelim. Bunun Onemi yoktur. Onemli olan, ~unu ihtar ederim ki, bu halin muhafazasmda israr ve taassup, hepimizi her an kurban koyun olmak istidadmdan kurtaramaz.. Medeniyetin 90~kun seli kan~lSlnda durmak beyhudedir". (15) Saltanatm kaldmlmasmda kullandl~l bu 90k kuvvetli sOzleri burada da kullanan Atatiirk, kar~l koymalara hi9bir ~ekilde Miin verilemiyece~ini, dii~iiniilen yolda kesinlikle ilerlenece~ini belirtiyordu. 30 A~stos'ta yine Kastamonu'ya dOnii~te yaptl~l konu~masmda da yaplIan ve yapl1acak devrimlerin amacmm Tiirkiye halklm tamamen 9a~da~ ve uygar bir dururna getirmek oldu~nu sOyleyip tamamen 9a~da~ ve uygar bir du, ruma getirmek oldu~nu sOyleyip "Zihinlerdeki hurafeler tamamen terk olunacaktlr. Onlar 91kmadlk9a kafalara hakikat l~lklan giremez... Yaptl~lmlz ve Yapmakta oldu~muz inkilaplarm gayesC Tiirkiye Cumhuriyeti halkml tamamen asri ve biitOn anlanllyla uygar bir toplumhaline getirmektir... Bu hakikati kabul etmiyen zihniyetleri tarumar etmek zaruridir... Her halde zihniyetlerde mevcut hurafelerin hepsi terkedilecektir. Onlar Clkarl1madlk9a dima~a hakikat nurlanm sokmak imkanslzdlr" dedikten soma, daha Onceleri gergekle~tiril mek istenen sosyal yenilik hareketlerinin, erkeklere OzgU kalmasl nedeniyle kOkle~emedigini anlatml~, "Bir millet erkek ve kadm denilen iki dns insandan olu~ur. Kabilrnidirki bunun bir par~asml ilerletip ObiirOnti brrakallm da topyekun geli~me bekleyelim? MtirnkOnmtidOrki bir toplumun yarlSl' topraklara zindrle ba~h kaldlk9a Oteki klsml gOklere yUkselsin?" Bu sOzleriyle yapl1acak ttim yenilik hareketlerine Tiirk toplumunun kadm erkek aynml yapllrnakslZln katl1masl gere~ini belirtiyordu. Yine aym konu~masmda, din adaml giysileriyle halkl kandlrmaya 9ah~an kimselere de dikkati gekip bu giysilerin olurolmaz giyilrnesi sakmcalanm da a91khyordu: "Devlet memurlarl btittin milletin klyafetlerini tashih edecektir. Fen, slhhat a91smdan onenili olarak, her yonden denenmi~ medeni klyafet kullamlacaktlr" (16) (15) AtatOrk'On SOytev ve Demecleri, Cilt 11, S:210-11 --_....-------- 76 SECIL AKOON Eyltil ayl ba~mda, gazetelerde klyafet konusunda Heyeti Vekiliye Kararnamesi yer ahyordu. Tekke ve Zaviyelerin de kapatddlgml bildiren bu kararnamede (243 saylli Karaname) devlet memurlanmn giyecekleri klyafet hakkmda aynntth bilgi veriliyor, ~apka giyme zorunlugu getiriliyordu. Dinsel giysilere de belirli klSltlamalar yaplliyor, bu giysilerle sokakta dola~mak yasaklamrken yalmz Diyanet hleri'ne ba@lgl>revlilerin gl>rev ba~mda sarlk giyebilecekleri yazlyordu (17). Kastamonu gezisinden Ankara'ya dl>nu~iinde Ataturk'un kendisine Turk halklrun bir gun ~apka giyecegini soylemesini 1919 Ylhnda ku~ku ile kar~dayan Mazhar Mufit Kansu, bu giri~i hayretle izlerni~, ustelik arabada Atatiirk'iin yanmda oturmakta olan Diyanet hleri Ba~kammn da ba~mda ~apka oldugunu ~a~lrarak gl>rmu~tti (18). Sapka giyenler arasmda klsa bir siire l>nce Vakit yazarlru ~apka giydigi icin hapsettirmeye cah~an Ankara lstiklal Mahkemesi Ba~kam Ali (<;etinkaya) Bey'de vardl (19). Kastamonu gezisi ve konu~malarl, Turk toplumuna yeni bir atmosfer getirdi. Ataturk: "Halk-o saf kitle, bilemezsiniz ne kadar yenilik taraftarldlr. Engeller hicbir zaman bu basit tabakadan gelmiyecektir" (20) dereken, gercekten yarulmaml~tl. Sapkamn uygulanmasl, giyilmesi kadar kolay olmadl. Bir yandan ~apkalar getirtilir, yaplhr, giyilirken, bir yandan da tlpkl bir zamanlar fese oldugu gibi, ~apkaya da biiytik tepkiler geldi. Ankara'daki din adamlarl Ankara Muftusu Rlfat Borekci'yi ziyaret ederek yakmddar ve "Seninkini gl>rdun mu? Nihayet bize ~apkaYl da giydirdi." diye ~ikayette bulunmak istediler. Ancak RIfat Bl>rekci" Efendiler, onun her yaptlgl dogrudur. Eger dininizi degi~tirin derse, tereddut etmeyin, onda da bir hikmet vardlr" yarutml vererek onlann ~ikayetlerini dinlemedi (21). Tepkiler, Atattirk'iin devrimleri yapaken halkm sa~ladlgl uyumu gl>rmek icin yapmayl adet edindigi yurt gezisi slrasmda ve sonra da siirdtl. 21 Eyltll'de tzmit'ten gezisine ba~layan Atattlrk, 22 Eyltll'de Mudanya ve Bursa, 8 Ekim'de Bahkesir, 10 Ekim'de Akhisar-Manisa, lzmir, Kemalpa~a'YI\, 13 (Jb) fl7) (18) (19) (20) (21) AtatUrk'Un SOylev vc Oe'lle~leri, Cl1tll s:214-17 A~.ksOz, 5 EylUl, 1925 Kansu Mazhar Mufit: A.g.e. S: 133 Atay, Falih R.fkt: A.g.e. S:398 Soyak, Hasan R,za: A.g.e. S:260 Igdemir, Ulug: A.g.e. 8:29 SAPKA KANUNU 77 Ekim'de tzmir'e 17 Ekim'de Konya'ya 21 Ekim'de Afyon'a giderek 22 Ekimde Ankara'ya dbndii. Bah Anadolu'daki gezisinde her yerde ucuz fotr yaplmma ba~landl~ml ve giyimine de pek90k kimsenin katlldlgml gordii. Hatta bu gezi masmda halktan kendisine klyafette de bir uyum saglamasl i9in ba~vurular olmu~tu. Akhisar'da Marmara Nahiyesi Uzunca Koyltileri; tzmir-Akhisar'dan Atatiirk'e gektikleri telgrafta, ~apkadan soma klyafette de bir uyum sa~lanarak ge~itleme ve gtiHin91iiklerden halkm kurtanlmasml istemi~lerdi. Bunu Akhisar-Yenikoy'den ayru kapsamda bir telgraf izlemi~ti. Atatiirk'de 28.9.1925 tarilinde kendilerine sorunlanna ciddiyetle egilineceini bildirirken, bir ba~ka telgrafla da Ba~bakan tsmet Pa~a'dan bu dileklerin hiikiimetge dikkate ahnmasl ricasmda bulunmu~tu (22). Yine de dini politikaya alet etmek istiyenler, bu olana~l de~erlendirip ~ap kaya gavurluk damgasl vurarak ayaklanmalar 9lkarddar. Uk ayaklanma 15 Eyliil'de Sivas'ta oldu. Bunu Kayseri, Urfa, Nizip, Mara~, Erzurum, Rize ve Giresun bolgelerindeki ayaklanmalar izledi. Bu bolgelere giden istiklal Mahkemerleri, olaylann eleba~llanm yargllarken, bunlann bazIlanmn yalmz ~apka degil, tiJmiJyie Kurtulu~ Sava~ma kar~l olup Yunan emellerine dahi hizmet ettiklerini ortaya 9lkardllar. Mahkeme karanyla devrime kar~l bir de kitapClk yaymlaml~ olan tkilipli Atlf Hoca ile Ali Rlza, asddllar (23) tskilipli Atlf Hoca, ~apkaya kar~I' tutumunu 90k onceden belirtmi~, "Frenk Mukallitligi ve ~apka" adh 32 sayfahk bir kitapP~1 1924 ydmda yaymlaml~tl. Kitabmda ~apkaYI miisliiman olan ve olmayan arasmda tek aynm saYlyor, "zina ve hlrslzhgl ~apka giymeye ehven" buluyordu. Aynca, ~apkamn taklit oldugunu, taklidinse ~eriat esaslarma uymadl~ml da belirtiyordu. Buna bir tiir cevap olmak iizere "tmana Tasallut" adh kitabml yazan Stileyman Nazif ise, tslam dinine bu kitapClgl yazanlardan daha derin bir meZMm kazIlamlyacagml soyliiyordu. Ayn dinlerden olduklan halde hem Hristiyanlarm, hem de Musevilerin ~apka giydiklerini, ~apkamn ktifiir olmaYlp fes, kiilah gibi bir ba~hk oldugunu soyliiyordu. Kamsl, kar~l koymalarm ba~hca amacmm Tevhid-i Tedrisatla gelen yenilikleri durdurmak oldu~ydu. Goril~lerine de sunu ekliyordu: "Bizde yasak veya be~enilmi~ yoktur. tyi veya kotii vardlf: Kotii ister Mekke-Medineden gelsin, reddedilmi~tir. tyi ise, Londra, Paris Pekin de olsa, iyidir. Birseyin giizelini cirkinini gosterecek kendisidir, fetva de~il" (24). (22) CBA,A:IV-17-CID:701F 2-3-4-5 (23) Aybars, ErgOn: Istiklal Mahkemeleri. s:249 (24) SOleyman Nazif: Imana Tasallut, -Sapka Mcselesi, 1st. 1925- (Y azar, kitabmm OnsOzUnde eserin ~apka kanunundan Once yllZl1dllml belirtmektcdir) 78 SEc;lL AKGON Sapka, her turlu kar~1 koymaya kar~m, 25 Kaslm 1925'de yasaUa~tl. Konya Mebusu Refik bey ve arkada~lanDln yasa tasansl, 16 Ekim'de Meclise getirilmi~ti. Tasarl, Turkler i9in tum 9aMa~ uygar uluslarm ba~h~1 olan ~apkamn benimsenmesini oneriyodu. Kanun gorti~iiltirken hernekadar Bursa Milletvekili Nurettin Pa~a, bunun anayasaya aykm ve ozgtirltik klSltlaylcl oldu~nu, aynca mebuslarm memur olmadl~l gerekgesiyle ~apka kanunu kapsamma ahnamlyaca~ one stirerek ~iddtli kar~l koymalarda bulunduysada gorti~ti benimsenmedi. Antalya Milletvekili Resih Efendi, Peygamberin bile Roma lmparatorunun arma~aDl ceketi giydi~ini, giysiyle Hristiyan olunamlyaca~ml soyledi, Sukru Kaya'da dinin devletle ilgili olmadl~1 Turk toplumunda ~apkaDln din a91smdan sakmcah olamlyaca~DI, ulusalhk a91smdansa, ayOl klh~ giyen pek90k topJumun ulusalhk duygularmm ayn oldu~unu, anayasal a9ldansa, ancak Turk bagJmslzhgma, hC!~T~iyetinf>, ilerlemesine engel kayltlarm anayasaya aykm oldu~unu soyledi. Kutahya Milletvekili Raglp Bey ise, aykm olamn yasa degil fasl" oldugunu soylemekteydi (25). "Pa~a'Dln ka- Kanun, Nurettin Pa~a ve Ergani Milletvekili lhsan Bey'in olumsuz oylanyla, ~u ~ekilde kesinle~ti: Madde I: Turkiye Buytik Millet Meclisi azalan ile idare-i umumiye ve hususiye ve mahalliye ve bil'umum mtiessesata mensup memurun mustahdemin Turk milletinin iktisap etmi~ oldu~u ~apkaYl giymek mecburiyetindedir. Turkiye halkmm da umumi serpu~u ~apka olup buna menafi bir itiyadmm devamIDI hukumet men eder. Madde2: t~bu kanun tarih-i ne~rinden itibaren mutaberdir. Madde 3: t~bu kanun Buyuk Millet Meclisi ve lcra Vekilleri Heyeti tarafmdan icra olunur (26). ;k. !' ,~ Nurettin Pa~a'Dln Meclisteki onerisi de ce~itli kesimlerden tepkiler getirdi. Gnun gericiligini protesto eden, dokunulmazhgmm kaldmlmasml istiyen telgraflar, Sultanhisar, Nazilli, Bozdogan, Soke, Karacasu, Korkuteli, Babaeski halkI, ilerigelenleri ve belediyelerinden geldi. Aynca, onun gibilere kar~1 Mecliste 'onlemler ahnmasl da isteniyordu (27) Bundan soma, ~apkaya ah~mak, (25) Z.e. 242-250 (26) T.n ~\.\1.1.C, 5:261 (27) 3-14 Arallk, 1925; CBA:IV-17-CID:701F-4-17 uygulanmasmda yatkmhk saglanmak $APKA KANUNU 79 amaclyla, derhal memurlara ~apka-giyim i~n uzun vadeli bor~lar verildi. Aynca, bir de kitap~k yaymlanarak ~apka giyirni, ~apkayla selam, ~lkarma, aynca Oniforma ~apkalarmm Ozellikleri de halka tamtlldl (28). GOz ah~kanhgma dayandl~mdan, devrimler i~nde en ~ok direnmenin ~ap bya oldu~u sOylenebilir. Klyafet devrimi, yalmz sosyal nitelikli, basit bir olay olmaylp laiklik ve uygarhktan kaynaklanmaktadrr. Bu nedenle benimsenmcsi, ~e~itli evreler ge~irdi. Devlet memurlanna zorunlu ~apka uygulamasl Ozerine, kimi kimseler, melon ~apkaYl "mel'un ~apka" diye adlandudl. FOtr ve melon ~apkaya ah~lldlktan soma silindir ~apkaya da ilk gOrO~te tepki gOsterildi. 0 yl1 Meclis ar;lh~mda Meclis Ba~kamnm frakla silindir ~apka giymesi, bu giysiyi gelenekle~tirdi. Turkler tarafmdan ~apkanm benimsenmesi, batllllardan TOrklerin ilerlemeleri konusunda kOklu olamlyacaklarl dO~Oncelerini sarstt. Ote yandan, Musltiman ulkelerde ~apka He TOrklerin niOslOmanhktan aynldlklanna ili~kin zaylf da olsa bir kam yerle~ti. Oysaki AtatOrk, ~apkanm Turkiye'de oldugu gibi bu ulkelerde de yaYllaca~1 kamsmdaydl. Bu inancl nedeniyle, MlSlr elr;isine bir i~arette bulundu. SOyleki: 1931 ylh Cumhuriyet Bayraml yeme~ine davetli kordiplomati~in tumunun ba~1 ar;lk olmasma kar~m MlSlr elr;isinin giymekte oldu~u fesin Atattirk, r;lkartllmasml sa~ladl. EI~i, protesto olarak yeme~i terketti. Bu yuzden Turkiye He MlSlr arasmda bir anla~mazhk olaslh~1 ba~gosterdi. Turk Dl$i$leri Bakanh~1 ise, davram~mm elr;inin rahath~ml sa~lanmasl nedeniyle oldugunu soyleyerek anla~mazhgm Onunli aId!. OlaY,OundesEvening Telegraph*gazetesi ve Near Eas mecmuasmda yer aid!. Turkiye He MIslT'm n~, t:deyse aralannm ar;llacagl, bu yazllarda da anlatthyor ve bulunan r;Ozum ~ekli belirtiliyordu (29). <;ok sonralan, MISlr ordusu ~apkaYI kabul etti~i gibi, halkl da giyer oldu. Musltiman tilkeler de MlSlrjl izledi. BOylece, Ataturk'un ba~a konan ~apka ile vicdandaki inancm ilgisi bulnmadl~1 gOru~u kamtlandl. Ba~ka Sapka ve klyafet de~i~ikligi He toplumsal ya~amda ne du~unce, ne inanr;, ne klhk, hir;birseyin dondurulamlyaca~l, Turk toplumunda kesinlik kazamyordu. Sapka, ozgtir, uygar ya~am ve du~uncenin sembolO olarak Turk toplumunda yerle~ip geli$ti. Ttirkiye'nin r;agda~la~masmda da gur;lu bir atthm, bOylece gerr;ekle~ti. (28) ~apka He Nasll Selam Verilir, 1st. 1925 (29) CBA:A.lV-A-CID:70JF:14.1 .
© Copyright 2024 Paperzz