i : 91 4 Mayıs 1326 ŞEFİK EL-MÜEYYED BEY (Devamla) — Çünkü

i : 91
4 Mayıs 1326
KİRKOR ZÖHRAP EFENDİ (İstanbul) — Bir
şey arz edeceğim. Bizim, Hükümetin makamına kaim
olmamız lazım gelmez. Bir mecburiyetimiz yoktur.
Mesuliyet Hükümettedir. Hükümet başka bir salahiyet
istemediği halde biz nasıl ita edebiliriz?
ŞEFİK EL-MÜEYYED BEY (Devamla) — Çünkü
milletçe bir zararı mucip olacaktır. Bendenizin arz
ettiğim gibi, büyük bir zarar verecektir. Şayet bizim
tahkim edeceğimiz Mahkeme, tazminat itası esasını
kabul edecek olursa - biz mutlaka kabul eder demi­
yoruz - şayet kabul edecek olursa arz ettiğim gibi, işi
bir işe gitmiş olduğumuzu göstermiş oluruz. Esasen
iyi bir işe gitmiş olmadığımızdan mâdâ bir de madde­
ten mutazarrır olacağız. Birçok faiz vermek mecbu­
riyetinde bulunacağız. Halbuki biz şayet bu tahkimnameyi kabul etmekle beraber Rusya Sefareti başın­
da bizim için gayet muhabbet gösterir bir zat bulu­
nuyor. İhtimal ki, kendisiyle ciddî bir surette ve
halisane bir surette görüşülecek olursa - bu meselenin
öyle beyan ettikleri nisbette tesviyesi mümkün değil­
dir - Fakat bundan pek, pek aşağı bir surette tesviye
etmek mümkün olur ve biz de ne mahkemeye gitmiş
oluruz, ne de kendimizi dehşetli bir para vermek teh­
likesine maruz kalmış oluruz. Eğer mümkünse, benim
teklifim budur ki, bunu kabul etmekle beraber, Hü­
kümet, meseleyi sulhan tesviye edebilirse, bu selahiyeti kendisine vermekten ibarettir. Benim teklifim
budur.
İBRAHİM HAKKI PAŞA (Sadrazam) — Efen­
dim Şefik El Müeyyed Beyefendi tahkimnamenin
imzası hakkında Hükümete mezuniyet vermekle be­
raber, aynı zamanda bu işin sulhan tesviyesi için de
Rusya Sefaretiyle müzakereye mezuniyet verelim di­
yor. Teklifi budur. Bunu da tabiî bazı delaile müs­
teniden söylüyorlar.
ŞEFİK EL-MÜEYYED BEY (Şam)
yetf verirsek.
Bu selahi-
İBRAHİM HAKKI PAŞA (Devamla) — Durun
efendim. Evvela Sadrazam ne söyleyecek diye tered­
düde mahal kalmamak için söyleyeceğim ki, Hükü­
met bu mezuniyeti istemedi ve istemiyor ve kabul de
etmek istemez. Bunun da esbabını arz edeyim. Evvela,
müsaadenizle bir mukaddemecik söyleyeyim. Tabiidir
ki, Meclisi Mebusanda bir iş müzakere olunduğu vakit,
işin lehinde ve aleyhinde sözler söyleniyor. O sözler,
hepimiz biliyoruz ki, Davavekilleri için bir senet teşkil
etmez. Onun için bu temennimizi dermeyan ederim
ki, Rusya Hükümetinin davasını müdafaa edecek olan
C: 1
avukatlar, elbette, Mebusanımızdan bir zatın bu nok­
tadaki delillerini kendi müdafaanameleri için bir delil
ittihaz ederek müdafaalarım yazamazlar.
Şimdi esası meseleye gelince, efendim, bendeniz
Hukuk Müşaviri sıfatıyla pek çok uğraşmış olduğum­
dan, biraz malumatım var. Bizim fikrimizce, Rusya
Sefareti son notasına kadar, yani 1 400 küsur lira mı,
yoksa başka bir hesaba göre 850 lira mı Hükümetin
borcu kalmış olduğu veyahut hesap kamilen tesviye
olunduğu zamana kadar Rusya Hükümeti usulen
bizden faiz istememiştir. Evvela biz bu faizi kimin
talep ettiği hususunda henüz Rusya Hükümetinin
noktai nazarını görmedik.
Tabiî bu noktai nazar, Rusya Hükümetinin dava­
sını müdafaa edecek adamların sırrıdır. Onu, davala­
rını mahkeme huzurunda tasvir ettikleri zaman çıka­
racaklar. Yani, Devleti Osmaniyyeyi kime karşı borç­
lu addediyorlar? Devleti Osmaniyyenin borcu Rusya
Hükümetine midir, yoksa Rusya tebaasından tazmi­
natı harbiyye alacak olan adamlara mıdır? Bu nok­
tai nazarı daha lâyıkıyla anlayamadık. Yani, dava ev­
rakını göreceğiz, ona göre anlayacağız. Şefik Beye­
fendinin gösterdikleri tereddüt, bir noktai adalet, bir
noktai hakkaniyette tecessüm etti.
Dediler k i : Hakem görmeyecek mi ki, 23 senedü bu parayı vermemişsiniz. Malum; fakat mesele
bir meselei hukukiyyedir. Bu, meselei hissiye değil­
dir; çünkü meselei hissiyye olursa, o da başka nok­
tai nazardan tetkik olunur. Yani, buyurdular k i : 6
milyon bu kadar Frank alınabilirdi. Sefaret, bunun
hepsini bükmedeydi, alırdı; fakat hükmetmedi. Rus­
ya Sefaretine bundan dolayı teşekkür etmeliyiz. Ya­
ni hakkaniyeti iltizam etti. Dosyasını lâyıkıyla tetkik
ettiğim bir iştir. Mutazarrır kimler olduğunu da bili­
yorum, isimlerini de görmüşüm. Sureti zararlarını da
görmüşüm. Zatı âlilerini de temin ederim ki, hakika­
ten bu sureti mütalaaya nazaran 6 küsur milyon
Franktan fazla hükmolunamaz dendi ve Rusya Sefa­
reti de bunu tahtı hükme almamakla kendisinin hak­
şinaslığını göstermiştir. Bundan dolayı şayanı teşek­
kürdür; fakat hayret edecek bir nokta yoktur. Rus­
ya Sefareti bu meselede vazifesini yapmıştır. Daha
ziyade bir şey görmemiş, onun için de hükmetmemiştir. Hatta tabiîdir ki, bu gibi metalibi olanlar getiril­
diği vakit herkes zararını çok gösterir.
Malumu âlinizdir ki, Rusya Muharebei zâilesi es­
nasında memleketimizde çok Rus tebaası yoktu. Onun
için çok mutazarrır olan olmadı. Nitekim o defter-
261
TBMM KÜTÜPHANESİ