İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Yazısı - mersin

6102 SAYILI YENİ TİCARET KANUNUNA GÖRE
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVRİ
İÇİNDEKİLER
I.
PAY SENEDİ KAVRAMI ve TÜRLERİ ………….……………………...………. 1
a)
Pay Senedi Kavramı ………………………………………………………………. 1
b)
Nama Yazılı Pay Senedi ……………………………………………….………….. 2
c)
Hamiline Yazılı Pay Senedi ……………………………………….……………… 2
II.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVİR ŞEKLİ ……………………..… 3
a)
Genel Olarak . …………………………………………………………….………
b)
Devir İlkesi (TTK md. 490) ……………………………………………………….. 4
c)
Ciro veya Temlik Edilmesi ………………………………………………...……… 4
d)
Ziyetliğin Devri ……………………………………………………………………. 6
e)
Pay Defterine Kayıt Yapılması …………………………………………………… 7
3
KAYNAKÇA ………………………………………………………………………….….. 8
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
KISALTMALAR
AŞ
: Anonim Şirket
b.
: bend
BK
: Borçlar Kanunu
Bkz.
: Bakınız
C.
: Cilt
H.D.
: Hukuk Dairesi
K.
: Karar
LTD
: Limited Şirket
MK
: Türk Medeni Kanunu
md./m
: madde
s.
: sayfa
TTK
ETTK
: 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
: 6762 Sayılı Türk Ticaret Kanunu
TL
: Türk Lirası
YG
: Yargıtay
YHGK
: Yargıtay Hukuk Genel Kurulu
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
I.
PAY SENEDİ KAVRAMI ve TÜRLERİ
a) Pay Senedi Kavramı
Pay senedi kavramının kökünü oluşturan pay, en genel tanımıyla, anonim
şirketteki esas sermayenin bölünmesi sonucu oluşan birimdir1. Pay senedi ise, payın kıymetli
evrak niteliğindeki bir senede bağlanması sonucunda ortaya çıkar. TTK’da pay senedinin
tanımı yapılmadığı, sadece doktrinde tanımının yapıldığı görülmektedir. Pay senedi anonim
ve sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerde esas sözleşmesinde belirtilen payları
temsil etmek üzere kanunun aradığı şekil şartlarına uygun olarak çıkarılan ve payların
tedavülünü sağlayan kıymetli evrak niteliğinde senetlerdir2.
TTK’da ki düzenlemelere baktığımızda, ilk olarak, ETTK döneminde ki
“hisse senedi” kavramının yerine “pay senedi” kavramının kullanıldığı göze çarpmaktadır.
TTK madde 476’da, payın değerinin en az bir kuruş olması gerektiği
hükme bağlanmış olup, bir kuruş ve katları oranında yükseltilebileceği belirtilmiştir.
Çıkarılacak pay senetlerinin değeri de bu belirlenen miktarlar kadar olmalıdır.
Esas itibariyle pay, AŞ’nin esas sözleşmesinin veya arttırılan sermayenin
ticaret siciline tescil edilmesiyle doğar (TTK md. 486/1). Dolayısıyla yapılan bu tescil, payın
oluşumunu sağlayan bir hukuki işlemdir. Payın ve buna bağlı hakların işlem görmesini
kolaylaştırmak için pay, senede bağlanır3. ETTK döneminde söz konusu pay senetlerinin
çıkarılması konusunda bir zorunluluk bulunmamaktaydı. TTK madde 486 ile bu yasal boşluk
doldurularak, hamiline yazılı payların bastırılması zorunluluğu getirilmiştir.
TTK madde 484’e göre “Pay senetleri, hamiline veya nama yazılı olur.”
Emre yazılı pay senedi çıkarılamamasına rağmen, nama yazılı pay senetleri, emre yazılı
senetlerin devrine özgü olan ciro yoluyla devredildikleri için, kanunen emre yazılı senet
sayılırlar (TTK md. 490/2)4. Ancak belirtmek gerekir ki, tescil ile paylar kendiliğinden
oluştuğu için, üyelik hak ve borçlarının doğumu bakımından pay senedinin çıkarılması,
kambiyo senetlerinde olduğu gibi kurucu değil, açıklayıcı niteliktedir5.
1
TTK madde 484 gerekçesinden.
DOMANİÇ: Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK Şerhi-1, İstanbul 1988, s. 1056; ARSLAN: Şirketler
Hukuku Bilgisi, 11. B., Konya 2006 s. 288, TAŞDELEN: Anonim Ortaklıkta Pay Sahipliği Sıfatının Kazanılması,
İstanbul 2005 s. 18.
3
PULAŞLI: Şirketler Hukuku Şerhi, C.2, Adalet Yayınevi, Ankara, 2011 s.1158
4
PULAŞLI: s.1158
5
PULAŞLI: s.1162
2
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
b) Nama Yazılı Pay Senedi
Nama yazılı hisse senedi belli bir kişi adına yazılı olup, anonim şirketteki
payı bildirici nitelikte açıklayan, paydan doğan hakların kullanılmasına imkan veren ve
kolaylaştıran kanunen emre yazılı kıymetli evrak sayılan pay senetleridir6.
Nama yazılı pay senetleri üzerinde şirketin ticaret ünvanı, esas
sermayesinin miktarı tescil tarihi, senedin nevi ve itibari değeri yazılıdır. Ayrıca senet
üzerinde pay sahibinin adı, soyadı, ikametgahı ve senet karşılığında ödemiş olduğu miktarın
da yazılması doğru olur. Çünkü taahhüt edilen sermaye payının ödenmeyen kısmı için
başvurulacak kimse belli olmaktadır.
Nama yazılı pay senetleri Alman, İsviçre ve Türk hukuk doktrinlerinde
bağlı nama ve gerçek nama yazılı hisse senetleri olarak ikiye ayrılmaktadır.
c) Hamiline Yazılı Pay Senedi
Hamiline yazılı senetleri düzenleyen TTK madde 658’ göre: senedin metin
veya şeklinden hamili kim ise o kimsenin pay sahibi sayılacağı anlaşılan hisse senedidir.
Hamiline yazılı hisse senetleri, hamiline yazılı kıymetli evrak özelliği taşır.
Hamiline yazılı hisse senetlerinde senedin sahibine ilişkin bilgiler ile
senedin temsil ettiği hissenin miktarının ödenmiş olduğuna ilişkin bilgilerin bulunması
gerekmemektedir. Çünkü TTK madde 484/2 ‘ye göre bu senetlerin bedelleri tamamen
ödenmiştir. Zira maddeye göre bedelleri tamamen ödenmemiş olan paylar için hamiline yazılı
hisse senetleri çıkarılmış olsa bile hükümsüz olacaktır.
Hamiline yazılı hisse senetleri tedavül kolaylığı ve gizliliği temin etmeleri
nedeni ile pay sahipliğinin kazanılmasını ve yitirilmesini kolaylaştırır7. Hamiline yazılı hisse
senetlerinin tedavül kolaylığı ve işlem hızlılığı gibi faydalarının yanında; esas sözleşmede bu
tür senetlerin devrine ilişkin bir sınırlandırma getirilememesi, pay sahiplerinin tanınmaması,
hisse senedinin kaybedilmesi sonucu pay sahibinin ispatı bakımından zorluğu ve her hangi bir
şekilde kayıt altına alınmaksızın tedavül yeteneğine sahip olduğundan vergi kaçakçılığına,
müsait olması gibi olumsuz özellikleri de bulunmaktadır8.
6
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU: Ortaklıklar, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 12. B., İstanbul 1995 s. 637
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU: s.629
8
TAŞDELEN: s. 28-29
7
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
II.
NAMA YAZILI PAY SENETLERİNİN DEVİR ŞEKLİ
a) Genel Olarak
Nama yazılı pay senetlerinin devri TTK madde 490/2’de şu şekilde
düzenlenmiştir;
“Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin
devralana geçirilmesiyle yapılabilir.”
Madde hükmü uyarınca nama yazılı pay senetlerinin hukuki işlemle devri,
aynı emre yazılı senetlerin devrinde olduğu gibi ciro edilerek zilyetliğin devralana geçirilmesi
yoluyla yapılabilmektedir. Bu devir, emre yazılı senetlerin devrine ilişkin hükümlere tabidir 9.
Nama yazılı pay senetlerinin devrinin ortaklara ileri sürülebilmesi, senedi
iktisap edenin pay defterine kayıt edilmesi ile mümkün olur. Pay defterine kayıt işlemi, devir
işlemi için kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bu nedenle, pay defterine yapılan bu kayıt, pay
sahipliğine karine teşkil eder.
Belirtmek gerekir ki, pay defterine kayıt zorunluluğu, nama yazılı pay
senedinin kıymetli evrak ile ilgili olmayan, kıymetli evrak olarak devrine ve özelliklerine
engel teşkil etmeyen kıymetli evrak hukuku dışında bir işlemdir. Bu sebeple pay defterine
kayıt zorunluluğu, nama yazılı pay senetlerinin kıymetli evrak olarak sayılmasına engel
oluşturmamaktadır. Sadece pay sahipliğini, diğer pay sahiplerine karşı ileri sürmede geçici bir
engel niteliği taşır10.
b) Devir İlkesi (TTK md.490)
TTK’nın 490. maddesinde “Nama yazılı payların ve pay senetlerinin
devrinde ilke” düzenlenmektedir.
Madde şu şekildedir;
“Kanunda veya esas sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar,
herhangi bir sınırlandırmaya bağlı olmaksızın devredilebilirler.”
Nama yazılı pay senetleri, belli bir kişinin adına yazılı olan ve anonim
ortaklıktaki payı açıklayıcı nitelikte olan senetlerdir. TTK madde 490 hükmü uyarınca, nama
yazılı pay senetleri esas sözleşmede aksine hüküm olmadıkça, bir sınırlamaya bağlı
9
PULAŞLI: s.1450
PULAŞLI: s.1465
10
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
olmaksızın devredilebilirler. Buna göre, nama yazılı pay senetlerinde ilke olarak devir
serbestisi benimsenmiştir11.
Hüküm esas itibariyle ETTK’nın 416. maddesinin tekrarıdır. Birinci
fıkraya "Kanunda" sözcüğü eklenerek bir eksiklik giderilmiş, ikinci fıkrada ise, "Hukukî
işlemle devir" açıklığı getirilmiştir. Çünkü kanunî intikallerde ciro ve zilyetliğin devrine gerek
yoktur12.
c) Ciro veya Temlik Edilmesi
TTK’nın 490. Maddesinin ikinci fıkrası nama yazılı pay senetlerinin
devrini şu şekilde düzenlemiştir;
“Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin
devralana geçirilmesiyle yapılabilir.”
Madde hükmü incelendiğinde, senetlerin devri için ciro edilmiş olmaları
ve zilyetliğinin devralana geçirilmesinin gerektiği göze çarpmaktadır. Pay senetlerinin sadece
ciro ile devredilip devredilmeyeceği veya cironun yanı sıra alacağın temliki hükümlerinin de
uygulanıp uygulanmayacağı hususu ise tartışmalıdır.
Türk hukukunda nama yazılı senetlerde ciro kelimesinin anlamı
tartışmalıdır. Ciro kelimesinin anlamına ilişkin görüşler üç grup altında toplanmaktadır.
Birinci görüşe göre,
nama yazılı hisse senetleri kanunen emre yazılı
senetlerdir. TTK 490. maddesindeki ciro kelimesi teknik anlamda ve bilinçli olarak
kullanıldığından bu senetlerin ciro ve teslim ile devirleri mümkündür. TTK m. 647’de nama
yazılı kıymetli evraka ilişkin genel kurala, devri kolaylaştırmak amacı ile, TTK m. 490’da
nama yazılı pay senetlerinin ciro ile devredilebileceği istisnası getirilmiştir. Başka bir deyişle,
senet üzerine ciro kaydı yazıldıktan sonra imza atılır ve senet teslim edilir. Hatta beyaz ciro
ile de devredilebileceği kabul edilmektedir13.
İkinci görüş ise, TTK 490. maddedeki cironun alacağın temliki hükmünde
olduğunu, cironun temlik fonksiyonunun olması sebebi ile emre yazılı kıymetli evraktaki
cironun uygulanamayacağını savunmaktadır.
Karma görüş olan üçüncü görüş ise, pay senedinin hem ciro hem de
alacağın temliki ile devredilebileceğini, madde de yer alan “yapılabilir” sözcüğünün bu
11
PULAŞLI: s:1450
490. Madde gerekçesinden.
13
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU, Ortaklıklar, s. 637
12
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
maksatla yerleştirildiğini, kanun koyucunun devir kolaylığı sağlamak amacı ile ciro ile devir
yolunu tercih ettiğini savunmaktadır. Bu görüşe göre, nama yazılı pay senedindeki “hakkın”
bir başkasına devri için;
1. Senedin üzerine temlik beyanı ve devredenin imzası,
2. Temlik beyanı bulunan senedin devralana teslimi şarttır.
Yargıtay’ın bu üç görüş hakkında da kararları mevcuttur. Yargıtay, ilk
olarak bir kararında TTK m. 416’da geçen “ciro” kelimesinin yanlışlıkla kullanıldığını, nama
yazılı pay senetlerinin temlik beyanı ve teslim ile devredilebileceğini kabul etmiştir. Daha
sonraki kararında nama yazılı pay senetlerinin ancak ciro ile devredilebileceğini kabul
etmiştir. YHGK, nama yazılı hisse senedinin devri için temlik beyanı, senedin arkasında tam
bir ciro ayrıca zilyetliğin devir ve teslimini aramıştır14. Ancak Özel Daire bundan daha
sonraki tarihli kararında ise, nama yazılı pay senetlerinin ciro ve alacağın temliki yollarının
ikisinin de uygulanabileceğini kabul etmiştir15. Başka bir deyişle, nama yazılı pay senetlerinin
devri için hem temlik beyanı hem “tam ciro” ve hem de zilyetliğin devri işlemlerinin birlikte
yapılması gerekmemekte, tam bir ciro şerhi ile nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devri
yeterlidir. Ancak daha sonra vermiş olduğu kararda ciro ve teslim edilmeksizin EBK m. 162
hükmüne göre, sadece ayrı bir kağıda yazılan temlik beyanı ile yapılan devrin geçersiz
olduğuna karar vermiştir16. Yargıtay’ın “tam ciro” dan bahsetmesi İMKB’ de nama yazılı
hisse senedinin beyaz ciro ile işlem gördüğü gerçeğini göz ardı etmektedir. Uygulamada ve
İsviçre Hukuku’nda borsa da işlem gören milyonlarca nama yazılı pay senedinin arkası tek tek
ciro edilmemekte hepsi için bir temlikname düzenlenmektedir. Piyasaya uygulamasında
yaygın olarak hisse senetlerinin el değiştirmesinde arkalarının tek tek ciro edilmeksizin, hisse
senetlerinin tamamı için tek bir temlikname düzenlemesi de bu hisse senetlerinin tam ciro
olmaksızın devredildiği göstermektedir.
Nama yazılı kıymetli evrak hükmünü düzenleyen TTK m. 647’e TTK m
490’daki nama yazılı pay senetlerinin ciro ile devredilebileceğine dair düzenleme ile istisna
getirilmiştir. Temlik vasıtasıyla söz konusu senetlerin devri engellenmediği için alacağın
temliki ile de pay senedinin gerçekleşebileceği görüşüne katılmaktayım.
d) Zilyetliğin Devri
14
YGHK. 22.11.1978 T. 1997/11-922E. 1978/978 K.; Y. 11. H.D. 05.03.2002 T., 2001/10793 E., 2002/1933. K
Y. 11. HD, 04.12.1981, 4965 E., 5248 K
16
YG. 11. HD. 14.12.1993, 479/E, 8311/K,
15
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
TTK md. 490 gereği esas sözleşmede aksine hüküm olmadıkça nama
yazılı pay senetlerinin devri ciro edilmiş senedin devralana teslimi ile gerçekleşir. Nama yazılı
hisse senetleri, temlik beyanı veya senedin arkasına cironun yapılması, zilyetliğin devir ve
teslimi ile devredilebilirler. Bu koşullar gerçekleşmediği takdirde yapılan devir geçersizdir.
Söz konusu problem, ciro edilmiş senedin teslimindeki “teslim” kavramının dar bir maddi
teslim olarak mı yoksa maddi teslim dışında zilyetliğin devri ile birlikte mi ifade edileceğidir.
Teslim dar maddi bir işlem olarak düşünülürse zilyetliğin devri olan kısa elden teslim,
zilyetliğin havalesi, zilyetliğin teslimsiz nakli halleri hisse senetlerine uygulanamayacaktır 17.
Tüm kıymetli evrak türlerini düzenleyen genel hüküm olan TTK m. 647’daki zilyetliğin devri
yerine TTK m. 490 da “teslim” den söz edilmesinin, zilyetlik nakil hallerinin
uygulanmayacağı anlamına gelmediği gibi teslim kuralının TTK m. 490 ile tekrar edildiği
savunulmaktadır.
e) Pay Defterine Kayıt Yapılması
TTK m. 490 gereği nama yazılı hisse senetleri ciro ve teslimle devredilir,
ancak devrin şirkete karşı ileri sürülebilmesi için yeni pay sahibinin pay defterine
kaydedilmesi gerekmektedir. Pay defterine yapılan kayıt işlemi kurucu değil açıklayıcı bir
etkiye sahiptir. Pay defteri pay sahipliği açısından karine oluşturur. Şöyle ki, pay defterine
kayıt çeşitli sebeplerle gerçekleşmediyse, pay sahibi, başka araçlarla pay sahipliğini ispat
edebilir18.
Nama yazılı pay senetlerinin devrinin ortaklara ileri sürülebilmesi, senedi
iktisap edenin pay defterine kayıt edilmesi ile mümkün olur. Pay defterine kayıt işlemi, devir
işlemi için kurucu değil açıklayıcı niteliktedir. Bu nedenle, pay defterine yapılan bu kayıt, pay
sahipliğine karine teşkil eder.
17
18
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU: Ortaklıklar, s. 640
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU, Ortaklıklar, s. 643
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras
KAYNAKÇA
ARSLAN, İBRAHİM : Şirketler Hukuku Bilgisi, 11. B., Konya 2006
ARSLANLI, HALİL :Anonim Şirketler, 2. B, İstanbul 1959
DOMANİÇ, HAYRİ :Anonim Şirketler Hukuku ve Uygulaması, TTK Şerhi-II, İstanbul
1988 (A.Ş.)
POROY, REHA/ TEKİNALP, ÜNAL/ ÇAMOĞLU, ERSİN : Ortaklıklar ve Kooperatif
Hukuku, B. 10, İstanbul 2005.
POROY/TEKİNALP/ÇAMOĞLU: Ortaklıklar, Kıymetli Evrak Hukuku Esasları, 12. B.,
İstanbul 1995
PULAŞLI: Şirketler Hukuku Şerhi, C.2, Adalet Yayınevi, Ankara, 2011
TAŞDELEN, NİHAT :Anonim Ortaklıkta Pay Sahipliği Sıfatının Kazanılması,
İstanbul 2005
Hazırlayan : Av. Çağlar Doğu Aras