Kabir Başında Şefaat İsteme ve İmam Malik

ehliilm.wordpress.com
Rahman ve Rahim olan Allahın adıyla
Kabir Başında Şefaat İsteme
ve
İmam Malik savunması
Kabirden şefaat isteyen, ayetlerin delalet ettiği gibi kafirdir.
İster kabirden uzaktan istensin, ister kabir başında istensin, her halukarda Allah'tan
başkasından yardım iteyen kafirdir.
İmam Malik'e bu konuda uydurulmuş bir hikayenin nisbet edilmesi ve bu hikayenin
manasının konumuz ile alakası olmadığının ilmî isbatı.
Ebu Musa el-Medenî
Hiçbir ekleme ve çıkartma yapmama şartı ile, basım hakkı herkes içindir
1
ehliilm.wordpress.com
Kabir başında şefaat isteme ve İmam Malik'in savunması
Elhamdulillah, salat selam Muhammed'e s.a.v. olsun. Bundan sonra:
Zamanında '' Kuran ve Sünnet ışığında: Kabir Başında Ölüden Şefaat ve
Yardım İsteme Şirki '' başlığı altında, 269 sayfalık değerli bir eser ile
kabirden yardım istemenin küfür olduğunu isbat etmiştim.
Ama hala bazı müşrikler, zikrettiğim o kadar ayet ve hadisten sonra bile,
bu konuda şirklerinden tevbe etmek istemiyorlar. Bu konuda selef
çizgisinden gittiğini iddia eden müşriklerin bir çoğu, sofilerin eserlerinden
istifade edip, biz muvahhidlere dil uzatmaya çalışıyorlar.
Aynı zamanda bu müşriklerin en tehlikeli şirkleri, ayet ve hadis ışığından
gitmemeleridir. Onların eserlerine baktığın zaman, ayet ve hadisten uzak
bir şekilde bir şeyler anlatmaya çalıştıklarını görürsün. Bu da şirkin ta
kendisidir. Onlar, Allah'ı bırakıp hocaları ilah edinmiş necis insanlardır.
Halbuki kabirden şefaat veya yardım isteyenin kafir olduğuna dair bir çok
ayetler mevcuttur ve risalede bunları zikretmiştik.
Risalede zikretmediğimiz de bir çok ayet daha vardır. Mesela:
Allah c.c. şöyle buyurmuştur: O zalimler azabı görünce, onlardan (azab)
ne hafifletilir, ne de mühlet verilir.
Allah'a şirk koşanlar, şirk koştuklarını gördüklerinde derler ki:
Rabbımız, işte şunlar seni bırakıp da kendilerine dua ettiğimiz (yardımını
istediğimiz) kişilerdir. Bunlar da onlara: Doğrusu siz yalancılarsınız,
diyerek söz atarlar.
O gün Allah'a teslimiyet ederler. İftira attıkları şeyler de onlardan
uzaklaşıp gitmiştir.1
1
Nahl suresi. 85-87.ayetler.
2
ehliilm.wordpress.com
ُ ْ َ َ َّ َ َ َ َ
ُ َّ َ ُ َ َ َ َ َ ْ ُ َ َ َ َّ َ َ َ َ
َ ‫ف َع ْن ُه ْم َوََل ُه ْم ُي ْن َظ ُر‬
‫ين أش َركوا‬
‫) وِإذا رأى ال ِذ‬58( ‫ون‬
‫ {وِإذا رأى ال ِذين ظلموا العذاب فَل يخف‬:‫وقال تعالى‬
َ ْ َ ََْ
َ‫ُ َ َ َ ُ ْ َ ُ َ َّ َ َ ُ َ ُ َ َ ُ َ َّ َ ُ َّ َ ْ ُ ْ ُ َ َ َ ْ َ ْ َ ْ ُ ْ َ ْ َل َّ ُ ْ َ َ ُ ن‬
‫) وألقوا ِإلى‬58( ‫شركاءهم قالوا ربنا هؤَل ِء شركاؤنا ال ِذين كنا ندعو ِمن دو ِنك فأل َقوا ِإلي ِهم القو ِإنكم لك ِاذبو‬
َّ
َ ‫ض َّل َع ْن ُه ْم َما َك ُانوا َي ْف َت ُر‬
َ ‫الس َل َم َو‬
َّ ‫الل ِه َي ْو َم ِئ ٍذ‬
)58 –َ58 :‫ون } (النحل‬
Derim ki: Bu ve bu gibi ayetler, Allah'tan başkasından yardım isteyenin
tekfirinde net olan ayetlerdir. Bu kişilerin müşrik olduklarını net olarak isbat
etmektedir.
Aynı zamanda Kuran'da bu gibi ayetlere baktığımızda, genel olarak
kabirden, ölülerden, Allah'tan başka olan her hangi bir şeyden ve her hangi
bir kişiden yardım isteyenin tekfirinde net olan ayetlerdir.
Bu ayetler, kabir başında kabirden yardım isteyenlerin tekfiri ile,
kabirden uzakken yardım isteyenler arasında fark olmadığını isbat eder.
Nasıl ki putlardan uzaktan veya yakından yardım istemek küfür ise, aynı
şekilde kabirden uzakta veya yakında iken yardım istemek, ona ibadet
etmektir ve küfürdür.
İmam Malik'e atılan ve iftira ve cevabı
Bilindiği gibi İmam Malik, ehli hadis müslümanlarının en değerli selef
ulemalarından ve önderlerinden birisidir. Bu nedenle bu imama şirk iftirası
atmak, bizce basit karşılanmıyacak bir iftiradır.
Bu imama uydurulmuş sözleri nisbet eden müşrikler, Allah katında
cezalarını çekeceklerdir.
İmam Malik'e r.h. bazı cahiller bir hikaye uydurmuşlardır. Bu hikayenin
kendisi, sadece Peygamberimizin s.a.v. kabrine doğru dönerek, Allah'a dua
etmek hakkındadır. Halbuki bu uydurmadır.
Aynı zamanda bu rivayeti İmam Malik'in ashabı zikretmemişlerdir.
Ben, Malikîlerin el-Mudevvene'sinden, İbni Abdilber'in el-Kafî'sine kadar
baktım ve böyle bir şeyi hiçbirinde görmedim. Hatta aksine bu olaya ters
şeyler zikretmişlerdir. Birazdan bunlardan bazılarını zkredeceğim inşaAllah.
3
ehliilm.wordpress.com
Bazı cahillerin bu uyduruk hikayeyi alıp da, İmam Malik'in kabire dua
etmeye ve kabirden şefaat istemeye cevaz verdiğini iddia etmeleri ise,
gerçekten çok rezilce bir iddiadır. Aynı zamanda bu kişilerin istinbat ve
algılama yönü ile ne kadar düşük seviyede olduklarını göstermektedir.
Malik'e uydurulmuş hikaye de, aslen Mescidi Nebevî'de sesi
yükseltmemek ile alakalıdır. Bunu 544.yılda vefat eden Kadı Iyad ''eş-Şifa''
adlı eserinde uyduruk senedi ile rivayet etmiştir.2
Dikkat edersek bu hikayeyi İmam Malik'in vefatından yaklaşık 350 yıl
sonra uydurulmuş bir sened ile buluyoruz!
Ama Kadı İyad, bu rivayetten asla bidatı içeren bir mana çıkarmamış,
sadece Mescid'de sesi yükseltmemenin ve edepli olmanın gerekliliğinden
söz etmiştir. Bunun da konumuz ile bir alakası yoktur.
Dolayısıyla anlarız ki bu rivayetin zaten şirk olan bir şeye cevaz verme
gibi bir konu ile alakası yoktur.
İbni Teymiyye, bu rivayetin uydurulduğunu şöyle zikreder: Bu Malik'e
uydurulmuştur. Kendi sözlerine de muhalefet etmektedir.3
Bu uyduruk rivayet hakkında Şeyhulislam İbni Teymiyye şöyle demiştir:
Senedi ilginç ve kopuktur…4
Ve şöyle demiştir: Şüphesiz (Senedde geçen) Muhammed bin Humeyd
er-Razî Malik ile karşılaşmamıştır.5
Aynı zamanda Şeyhulislam, Kadı Iyad'ın senedi icazet ile rivayet etmesi
nedeni ile de zayıflamıştır. Muhaddislerde bilindiği gibi, icazet ile rivayet
etme, rivayet etmenin en düşük çeşitlerinden birisidir. İcazet ile rivayet
etmenin şartlarından birisi de, rivayetin mahrecinin ve nereden alındığının
2
eş-Şifa Bi Tarifi Hukukil Mustafa. 2.clt. 40-42.s. Fikir bsk.
Mecmuul Fetava. 1.clt. 233.s. Fehd bsk.
4
Mecmuul Fetava. 1.clt. 227.s. Fehd bsk.
5
Mecmuul Fetava. 1.clt. 228.s. Fehd bsk.
3
4
ehliilm.wordpress.com
bilinmesidir. Bu hikayenin nereden alındığı bilinmediği için, bu yönü ile de
zayıflanabilir.
Hatta bu uyduruk rivayeti zikreden Kadı İyad bile, el-İlmâ adlı eserinde
icazet ile rivayet etmeyi altı çeşite ayırmış ve kendi rivayet etme şekli ile
rivayet etmenin caiz olup olmaması konusuna deyinmiştir.6
Dediğim gibi icazet ile rivayet etme meselesine muhaddislerin usulunce
bakmak lazım ona göre sahih olup olmadığına hükmetmek lazım.
Şeyhulislam İbni Teymiye şöyle demiştir: Peygambere s.a.v. selam
verdiğinde, Kıble'ye doğru döner ve Mescid'de (Allah'a) dua eder. Kabre
doğru dönerek (Allah'a) dua etmez. Sahabeler de böyle yapıyorlardı (ve
kabre dönmeden Allah'a dua ederlerdi).
Bu konuda ben hiçbir ihtilaf bilmiyorum.
Bu konuda Malik ile (Ebu Cafer) el-Mansur arasında nakledilen şey ise,
sahih değildir.7
Derim ki. İşte Şeyhulislam net olarak İmam Malik'e nisbet edilen
hikayenin sıhhat yönünden doğru olmadığını isbat ediyor.
Aynı zamanda hikayenin kabirdekine dua etmek ile alakası olmadığını da
açıklamış oluyor.
Aynı zamanda bu konuda icma olduğunu isbat ediyor.
İbni Teymiyye şöyle demiştir: Konunun aslı şudur:
Peygamberlerin ve salihlerin kabirlerinde dua kabul edilir iddiası,
Allah'ın kitabından aslı olmayan bir iddiadır. Yine Peygamberin sünnetine
de uymaz. Böyle bir şeyi hiçbir sahabe söylememiştir. Sahabeleri güzelce
takip eden tabiinler de böyle dememişlerdir.
6
7
el-İlmâ. 107.s. Turas bsk.
el-Fetava el-Kubra. 5.clt. 364.s. Kitabul Cenaiz bölümü. Darul Kutubul İlmiyye.
5
ehliilm.wordpress.com
Din konusunda imamlığı ile bilinen Malik, Sevrî, Evzaî, Leys bin Saad …
gibi kişiler de böyle bir şey dememişlerdir.8
Derim ki: İşte Şeyhulislam, net olarak kabirde Allah'a dua etmeyi bile
selefin icması ile bidat olduğunu isbat ediyor.
O zaman nasıl oluyor da kabirdekine dua etmek, selefin caiz gördüğü bir
görüş olarak bazı müşrikler tarafından zikredilebiliyor?
Nasıl oluyor da şirk olan bir iş, selefe nisbet edilebiliyor?
Bu müşriklerin Allah'tan korkup, ilmî cahilliklerini de göz önünde
bulundurup susmaları, böyle insanları saptırmalarından daha hayırlıdır.
Kendi seviyesini bilen kişiye Allah rahmet eylesin.
Malik'e r.h. nisbet edilen uyduruk hikayede şu sözler geçmektedir: Ona
(kabre) doğru dön, (ona dönmen ile) onu şefaatçi kıl. Bu durumda Allah
sana şefaat eder.9
Derim ki: Zaten bu söz, Allah'a dua etme sorusundan sonra verilen bir
cevaptır.
O zaman bunun kabirden yardım istemekle ne alakası var?
Aynı zamanda burada görüldüğü gibi kabre dönmek ile şefaatçi kıl kasd
ediliyor. Kabirden direk yardım isteme ifadesi uyduruk hikayede bile
geçmiyor.
Bunu anlayan kişi, muhaliflerimizin nasıl da İmam Malik'e yalan
söylediklerini anlamış olur.
Bu hikaye hem uyduruktur, hem de manasının kabirden yardım ve şefaat
istemekle alakası yoktur.
8
el-Fetava el-Kubra. 2.clt. 426.s. Kitabuz Zikr bölümü. Sondan 5. mesele. Darul Kutubul
İlmiyye.
9
Mecmuul Fetava. 1.clt. 228.s. Fehd bsk.
6
ehliilm.wordpress.com
İlim ehlinin hadisleri takip ederek kabir başında yapılan bir çok
şeyi, yasaklamaları
Hadislere baktığımız zaman, göreceğiz ki kabirlere sadece ibret alınması
için gidilebilir. Onun dışında özel olarak kabri kasd etmek, dîne sonradan
sokulan bidatlardandır.
Bu nedenle ilim ehli bu konuda çok titizce davranmışlardır.
Malikîlerden el-Kayravanî, İbni Habib'in şöyle dediğini nakleder: Nehaî
şöyle demiştir: Kabirde taziye etmeyi kötü görürlerdi.10
Derim ki: Yani kabir başında, ölünün ailesine taziye edip ''Sabredin –
Allah size bereket versin'' gibi sözler söylemeyi bile doğru görmeyenler
vardır.
Bu sözleri kabir başında değil de kabirden uzakken yapmayı caiz
görmüşlerdir, ama kabir başında ise Nehaî gibi ilim ehli kötü görmüşlerdir.
İşte bu kadar titizce davranan ilim ehlinin, gidip de kabir başında Allah'a
dua etmeye bile izin vermelerini kimse düşünemez.
Durum böyle ise, hiç kimse kalkıp da selefin kabirdekinden yardım
istediklerini iddia edemez. Bunu iddia ederse, selefin şirk işlediğini iddia
etmiş olur ve yalancı bir müfterî olur.
Hatta İmam İbni Ebî Şeybe r.h. , el-Musannef adlı eserinde şöyle bir
başlık açmıştır: '' Kabirlere selam vermeyi kötü görenler ''11. Sonra bu
konuda nakiller zikretmiştir.
Derim ki: Elbette İmam Muslim Sahih'inde rivayet ettiği gibi Allah Rasulu
s.a.v. müslümanların kabirlerine gidip selam verirdi12. Dolayısıyla bu
10
en-Nevadir vez Ziyadat. 1.clt. 662.s. Garb bsk.
el-Musannef. Kitabul Cenaiz. 28.s. Ruşd bsk.
Derim ki: Devamına da bak, çok değişik nakiller göreceksin inşaAllah.
12
Sahihi Muslim. 249 numaralı rivayet. Nevevî'nin tertibine göre: Kitabut Tahare. 12.bab.
11
7
ehliilm.wordpress.com
sünnettir. Ama ilim ehlinin bir kısmı, bunu adet edinmeyi kerih
görmüşlerdir.
Bu kadar titiz olan ilim ehline, gelip de şirki isnad etmek, gerçekten çok
ayıp bir şeydir.
İlim ehli, daha titizce olan meselelere de deyinmişlerdir. Bildiğimiz gibi
Allah Rasulu s.a.v. kabirleri mescid edinmeyi yasaklamış ve şöyle demiştir:
Kabirleri mescid edinmeyin.13
Elbette kabirlerde Allah'a dua etmek, orayı mescid edinmek olduğundan,
özel olarak kabirlerde (Allah'a) dua etmek caiz değildir.
İlim ehli ise, kabirlere yakın bölgelerde olan su kuyuları başında, Allah'a
dua edip yağmur duasına (istiskaya) çıkmayı bile caiz görmemişlerdir.
Onlara göre, kabirlerin arasında olmayan ve kabirlerden uzak olan
bölgelerde yağmur duasına çıkılır. Kabirler arasında su kuyuları olsa bile,
oralarda istiska yapılmaz.
İbni Ebî Şeybe, el-Musannef adlı değerli eserinde şöyle bab (konu)
açmıştır: Kabirler arasında olan kuyularda istiska yapmayı kötü görenler
babı.
(İbni Ebî Şeybe şöyle devam eder) Bize Mutemir bin Süleyman tahdis
etti, o da en-Nûman el-Cundî diye bir adamdan, o da İbni Tavus'tan, o da
babasından (rivayet ettiğine göre, Tavus) kabirler etrafında bulunan
kuyulardan istiska yapmayı kötü görmüştür.14
Derim ki: Bu sened sahihtir. Numan el-Cundî güvenilir birisidir. Senedde
geçen diğer imamlar da çok değerli insanlardandır. Tavus ise, İbni Abbas'ın
en değerli öğrencilerinden birisidir.
İşte ilim ehli kabir meselerinde bu kadar titizce davranmışlardır.
13
Sahihi Muslim. 532 numaralı rivayet. Nevevî'nin tertibine göre: Kitabul Mesacid. 3.bab.
Benzeri Sahihi Buharî'de de vardır. Kitabus Salat. 435 numaralı rivayet.
14
el-Musannef. Kitabul Cenaiz. Sonuncu bab. 12144 numaralı rivayet. Ruşd bsk.
8
ehliilm.wordpress.com
Kadı Abdulvehhab el-Bağdadî el-Malikî, kabirleri yükseltmenin haram
olduğunu zikreder ve şöyle der: Aynı zamanda böyle yapmak, dünyanın
güzelliğindendir ve ölünün böyle şeye artık ihtiyacı yoktur.15
Derim ki: İşte malikîler kabirdekinin dünya ile alakası koptuğunu
söylüyorlar. O zaman nasıl olur da bu kişiler dünya ile alakası kopan bir
adamdan, dua etmesini isteyecekler?
Ölüden dua etmesini istemek şirktir. Şeriatın reddettiği ve akılların kabul
etmediği bir şeydir.
Elbette ilim ehlinin böyle bir şirki ölülerden istediklerini iddia etmek,
apaçık yalanlardan birisidir.
15
el-Meûne. 1.clt. 358.s. el-Mektebetut Ticariyye.
9
ehliilm.wordpress.com
Sonsöz – Özet
Bu kısa risalede şunları gördük:
Bir:
Kabirden şefaat ve yardım isteme, Allah'ın açıkladığı gibi büyük
şirklerden birisidir. Böyle bir şey yapan, islamdan çıkar ve kafir olur.
İki:
Kabirden şefaat ve yardım isteme, ister kabirden uzakta olsun, ister kabir
başında olsun, her halukarda şirk olur.
Hatta kabir başında yapılan şirk, daha büyük şirk olur. Çünkü bu durum
kabri bayram edinme olur, aynı zamanda kabri putlaştırma olur, aynı
zamanda ölüyü Allah ile ortak koşma olur. Yani bir çok şirk içerir.
Üç:
İlim ehlinin hepsi, tarih boyunca kabirden yardım ve şefaat isteyenlerin
tekfirinde icma etmişlerdir. İbni Teymiyye, İbnulkayyim, Muhammed bin
Abdulvehhab ve necid davet imamları bu görüştedirler.
Dört:
Kuran'ın açıktan delalet ettiği bu görüşe muhalefet eden kişi, Allah'ın
ayetlerini inkar edip kafir olmuş olur.
Allah c.c. şöyle buyurmuştur: Küfür işleyen ve ayetlerimizi
yalanlıyanlara gelince, işte onların yeri cehennemdir. Orada onlar
kalıcıdırlar.16
Beş:
İmam Malik ile Halîfe Ebu Cafer el-Mansur ile aralarında yaşanan
konuşma iddiası uydurmadır. Böyle bir şey olmamıştır.
16
Bakara suresi. 39.ayet.
10
ehliilm.wordpress.com
Altı:
Bu uyduruk olayı zikredenler bile, bu uyduruk rivayet ile bir bidatın
caizliğini delillendirmemişler, aksine sadece rivayette geçen Peygamberin
s.a.v. mescidinde sesi yükseltmeme gibi bölümleri kale almışlardır.
Yedi:
İmam Malik'e r.h. uydurulan bu rivayete baktığımızda, sadece Allah'a
dua ederken kabre dönme meselesini göreceğiz.
Asla bu rivayette kabirden yardım isteme gibi bir şey söz konusu değildir.
O zaman bu rivayet hem uyduruktur, hem Malik'in sözlerini en iyi bilen
Malikîlerin görüşüne muhaliftir, hem de bu uyduruk rivayetin manasının
konumuz ile bir alakası yoktur.
Dolayısıyla muhaliflerimiz, İmam Malik'e şirki isnad ederek çok çirkin bir
hata ve beklenmedik bir ayıp yapmışlardır.
Sekiz:
İlim ehli, tarih boyunca kabir ziyareti meselesinde çok titizce
davranmışlardır.
Onların bu konuda titizce davranmalarının sebebi, eski milletlerdeki
şirkin aslının kabirlerden türemesi nedeni ile olmuştur. İşte ilim ehli bunu
bildikleri için, kabirlerde özel şeyleri yapmayı caiz görmemişlerdir.
Dokuz:
Kabir ziyaretinde sünnet olan: Kabre selam vermek ve ölümü
hatırlamaktır17.
Bize hakkı gösteren Allah'a ham olsun.
Ebu Musa el-Medenî
17
Sahihi Muslim. 976 numaralı rivayet.
11