tam metin

Article in Press
Original Papers / Araştırmalar
DOI: 10.5455/jmood.20141025035840
Depresif Dönem İki Uçlu Bozukluk Tip I, Tip II ve
Tek Uçlu Bozukluk’ta Farklı mıdır?
Arzu Etlik Aksoy1, Sermin Kesebir2
ÖZET:
ABS­TRACT:
Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II
ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır?
Are Depressive Episodes Different in
Bipolar Disorder type I, type II and Unipolar
Depression?
Amaç: Bu çalışmanın amacı, iki uçlu tip I (İUB-I), tip II
(İUB-II) ve tek uçlu bozukluk (TUB) depresif dönemleri
arasındaki farklılıkları incelemektir.
Yöntem: Bu amaçla çalışmamızda yatarak ya da ayaktan tedavi gören, DSM-IV’e göre İUB-I depresif dönem
ölçütlerini karşılayan 49, İUB-II depresif dönem ölçütlerini
karşılayan 47 ve majör depresif bozukluk (MDB) tanılı 46
olgu ardışık olarak değerlendirilmiştir. Olgularda şimdiki
depresif dönem için tedavi düzenlenmemiş olma şartı
aranmıştır. Tanı görüşmeleri SCID-I ile yapılmış, hasta ve
hastalığa ilişkin bilgiler SKIP-TURK ile kaydedilmiştir. Her
bir olguya, Hamilton Depresyon Ölçeği (HDDÖ), İntihar
Niyeti Ölçeği (İNO), Barratt İmpusivite Ölçeği (BİS), Yeme
tutumu Envanteri (YTE), Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi
(PUKİ) ve Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ASEX) uygulanmıştır.
Bulgular: Melankolik belirtiler gösteren alt tip ve psikotik
bulgu, İUB-I tanılı olgular arasında, atipik belirtiler gösteren
alt tip ve özkıyım girişimi İUB-II tanılı olgular arasında daha
sık bulunmuştur. Ani başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı
olgular arasında en yüksek sıklıkta saptanmıştır. HDDÖ
maddeleri tek tek karşılaştırıldığında 5., 6., 14. ve 17.
madde (orta ve son uykusuzluk, genital belirtiler ve içgörü)
dışındaki maddeler gruplar arasında farklılık göstermiştir.
TUB tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında güçlü,
İUB-I tanılı olgularda BİS ve PUKİ puanları arasında, İUB-II
tanılı olgularda ise BİS ve YTE puanları arasında orta derecede bir ilişki vardır.
Sonuç: Depresif dönem, duygudurum bozuklukları arasında bazı benzerlikler gösterse de, ayırıcı tanı ve tedavi
yönünden yararlı olabilecek belirgin farklılıklar bulundurmaktadır.
Anahtar sözcükler: iki uçlu depresyon, tek uçlu depresyon, iki uçlu bozukluk tip II
Objective: The aim of this study to investigate the
differences between depressive episodes of disorder type
I (BD-I), type II (BD-II) and unipolar depression (UD).
Methods: For this purpose patients from outpatients or
inpatients units have been included in the study. Fourtynine patients who were diagnosed with BD-I depressive
episode, 47 patients who were diagnosed with BD-II
depressive episode, and 46 patient who were diagnosed
with major depressive episode (UD) according to DSM-IV
have been evaluated consecutively. Exclusion criterion
was ordered treatment for current episode. Diagnostic
interviews were done with SCID-I and II, information about
patient and disease were recorded by using SKIP-TURK.
Hamilton Depression Rating Scale (HDRS), Suicide Intent
Scale (SIS), Barratt Impulsivity Scale (BIS), The Eating
Attitudes Test (EAT), Pittsburg Sleep Quality Index (PSQI)
and Arizona Sexual Experience Scale (ASES) were used to
evaluate each patient.
Results: Melancholic features and psychotic symptoms
were more frequent in BD-I, atypical features and suicid
attempt were more frequent in BD-II. Sudden onset
and seasonality were mostly found in BD-II. However,
item scores of HDRS, except items assessing middle and
terminal insomnia, genital symptoms, and insight, were
different between the groups. There was a strong relation
between HDRS and BIS scores in UD, a moderate relation
between BIS and PSQI scores in BD-I, and a moderate
relation between BIS and EAT scores in BD-II patients.
Conclusion: Although some similarities in the characteristics
of depressive episodes of mood disorders exist, there are
some remarkable differences between them that can be
useful in differential diagnosis and treatment.
Key words: bipolar depression, unipolar depression,
bipolar disorder type II
Journal of Mood Disorders 2014;4(4):143-51
Journal of Mood Disorders 2014;4(4):143-51
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
1
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve
Araştırma Hastanesi, İstanbul-Türkiye
2
Üsküdar Üniversitesi, NPİstanbul Hastanesi,
İstanbul-Türkiye
Ya­zış­ma Ad­re­si / Add­ress rep­rint re­qu­ests to:
Sermin Kesebir,
Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve
Araştırma Hastanesi, İstanbul-Türkiye
Elekt­ro­nik pos­ta ad­re­si / E-ma­il add­ress:
[email protected]
Ka­bul ta­ri­hi / Da­te of ac­cep­tan­ce:
25 Ekim 2014 / October 25, 2014
Bağıntı beyanı:
A.E.A, S.K.: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak
herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir.
Declaration of interest:
A.E.A, S.K.: The authors reported no conflict of
interest related to this article.
143
Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır?
GİRİŞ
gören, DSM-IV’e göre İUB-I, depresif dönem ölçütlerini karşılayan 49, İUB-II, depresif dönem ölçütlerini karşılayan 47,
İUB-II’nin İUB-I’in ya da tek uçlu bozukluğun bir var-
ve majör depresif bozukluk (MDB) tanılı 46 olgu ardışık ola-
yantı mı olduğu, İUB-I ile tek uçlu bozukluk arasındaki
rak değerlendirilmiştir. Olgularda çalışmaya katılmak için
süreklilikte bir yerde mi olduğu yoksa ayrı bir bozukluk mu
bilgilendirilmiş onam verme ve şimdiki depresif dönem için
olduğu halen tartışılmaktadır. İUB-II’nin ayrı bir bozukluk
tedavi düzenlenmemiş olma şartı aranmıştır.
olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin veriler iki kaynakta
toplanmaktadır. İlkinde, aile çalışmaları İUB-II sıklığının,
Uygulama
İUB-II tanılı olguların yakınlarında İUB-I ve tek uçlu bozukluk tanılı olguların yakınlarında olduğundan daha sık oldu-
ğunu göstermiştir (1). İkincisi, İUB-I, II ve tek uçlu bozukluk
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
tanıları uzunlamasına izlemde görece kararlılık göstermek-
Eğitim ve Bilimsel Araştırma Planlama Kurulu’ndan alınmış-
tedir (2). Diğer taraftan her ne kadar İUB-II tanılı olguların
tır.
yakınlarında İUB-I oranı, İUB-I tanılı olguların yakınlarında-
kinden düşükse de, tek uçlu olguların yakınlarındakinden
lığa ilişkin bilgiler SKIP-TURK ile kaydedilmiştir. Hasta ve
yüksektir (1). Buna ek olarak İUB-II tanılı olguların bir kısmı
hastalığa ilişkin bilgilerin toplanmasında, hasta, birinci dere-
manik dönem geliştirse de, bu durum tek uçlu olgulardakin-
ce hasta yakını ve hastanemiz kayılarından yararlanılmıştır.
den daha sıktır (2). Yine İUB-II’nin kadınlarda daha yaygın
Her bir olguya, HDDÖ (Hamilton Depresyon Değerlendirme
olması ve baskın depresif dönemler nedeniyle de İUB-II, tek
Ölçeği), İNO (İntihar Niyeti Ölçeği), BİS (Barratt İmpusivite
uçlu bozuklukla benzeşmektedir (3).
Ölçeği), YTE (Yeme tutumu Envanteri), PUKİ (Pittsburgh
Uyku Kalitesi İndeksi) ve ASEX (Arizona Cinsel Yaşantılar
Fieve ve Dunner 1975’te, belirgin yeti yitimine neden ola-
cak ya da hastaneye yatışı gerektirecek kadar şiddetli olmayan
Bu çalışmanın yapılabilmesi için gerekli izin Erenköy
Tanı görüşmeleri SCID-I ve II ile yapılmış, hasta ve hasta-
Ölçeği) uygulanmıştır.
ve psikotik özellikler bulundurmayan hipomanik dönemleri
maniden ayırt ederek İUB-I ve İUB-II’yi birbirinden ayırmış-
Araçlar
lardır (4). DSM-IV hipomaniyi en az dört gün sürmesi, işlevsellikte net bir değişim olması ve duygudurum ile işlevsellikteki
değişimin başkaları tarafından gözlemlenebilir olması şartı ile
Disorders-SCID-I): DSM-IV eksen I bozuklukları için yapı-
tanımlamıştır. Bazı yazarlar ise hipomani için dört günlük
landırılmış klinik görüşme formu Türkçe örneği (7).
SCID-I (Structured Clinical Interview for DSM-Axis I
sürenin uzun, 1-2 günün yeterli olduğu görüşündedirler (5).
İUB I ile İUB II depresif dönem yönünden bir tutulmuştur.
SKIP-TURK (Duygudurum Bozuklukları Tanı ve
Bugüne kadar yapılan çalışmalar, tek uçlu ve iki uçlu dep-
İzlem Formu) (8): Hastalığın başlangıç yaşı, hastalık süresi,
resyon ayırımına yönelik pek çok kanıt sunmuştur. İki uçlu tip
tedaviye başlama yaşı, öyküde fiziksel ve cinsel kötüye kulla-
1 (İUB-I) ve tip 2 (İUB-II) depresyon ayırımı ise, görece, daha
nım, akademik ve sosyal işlevsellik, premenstrüel sendrom,
az bilgi sahibi olduğumuz bir alandır. İUB-II, İUB-I ile karşı-
ilk hastalık dönemi tipi, dönem şiddeti ve süresi, doğum son-
laştırıldığında, depresif dönemlerin toplam süresinin, hasta-
rası başlangıç, mevsimsellik, depresyon alttipi, psikotik bul-
lık süresinin daha büyük bir bölümüne hakim olduğu görül-
gulu dönem, özkıyım girişimi, hastaneye yatış, dönem süre-
mektedir (6). Bunun altında yatan nedenlere ve iki uçlu tip 1
si, dönem sayıları, egemen gidiş örüntüsü, ani başlangıç ve
ve tip 2 depresyon ayırımına yönelik çalışmalara ihtiyaç var-
bitiş, süregenlik ve hızlı döngülülük, kayma, sigara, alkol ve
dır. Bu çalışmanın amacı, iki uçlu tip 1, 2 ve tek uçlu depresif
madde kullanımını, koruyucu tedavi öyküsünü ve önceki
dönem arasındaki farklılıkları incelemektir.
hastalık döneminden şimdiki hastalık dönemine kadar olan
YÖNTEM
süre için tedavi uyumunu sorgulamaktadır.
Örneklem
HDDÖ (Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçe-
ği): Depresyon düzeyini ve şiddet değişimini ölçen ölçeğin
(9), Türkçe geçerlik ve güvenilirliği Akdemir ve arkadaşları
Bu amaçla çalışmamızda yatarak ya da ayaktan tedavi
144
(1996) tarafından yapılmıştır (10).
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir
İNO (İntihar Niyeti Ölçeği): Özkıyım davranışı üzerine
laştırılması ki-kare testi ile yapılmıştır. Grup karşılaştırmala-
öngörücülüğü de gösterilmiş olan özgeribildirim ölçeği
rında varyans analizi kullanılmış, posthoc analizlerde Bon-
Mieczkowski ve arkadaşları tarafından 1993’te geliştirilmiştir
ferroni düzeltmesi uygulanmıştır. Bağıntı analizinde Pear-
(11). Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu ölçeğin dilimiz-
son korelasyon testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık
deki geçerlik ve güvenirlik çalışması Dilbaz ve arkadaşları
p<0.05 olup, tüm testler iki uçludur.
(1995) tarafından yapılmıştır (12).
BULGULAR
BİS (Barratt İmpulsivity Scale) Dürtüsellik Ölçeği:
Örneklemin Tanıtımı
geçerlik ve güvenirlik çalışması Güleç ve arkadaşlarına (2008)
49 İUB I, 47 İUB II ve 46 TUB depresyon olgusunun yaş
aittir (14).
ortalaması benzerdir (Tablo 1). Birinci grupta benzer olan
YTT (Yeme Tutumu Envanteri): Başta yeme bozukluğu
cinsiyet dağılımı, ikinci ve üçüncü grupta kadın cinsiyet lehi2
nedir (p<0.001, χ =17.920). Eğitim yılı yönünden üç grup ara-
olan hastalar olmak üzere, sağlıklı bireylerde de yeme davranı-
sında fark bulunmamaktadır. Çalışabilirlik oranı İUB II tanılı
şındaki olası bozulmayı ölçmektedir. Garner ve Garfinkel (1979)
olgularda, İUB I ve TUB tanılı olgulardan daha düşüktür
2
(p=0.001, χ =27.467). Evli olma oranı ve çocuk sayısı TUB
Hem klinik hem toplumsal örneklemde dürtüselliğin şiddetini değerlendirme imkanı veren ölçeğin (13), dilimizdeki
tarafından geliştirilen ölçeğin (15) dilimizdeki geçerlik ve güvenilirliği Erol ve Savaşır (1989) tarafından yapılmıştır (16).
tanılı olgular arasında daha yüksek bulunmuştur (p=0.033,
χ2=16.778 ve F=4.385, p=0.019). Metropolde yaşama oranı
TUB tanılı olgular arasında daha düşüktür (p=0.010,
χ2=13.336). TUB tanılı olgular arasında sosyal desteği olma
PUKİ (Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi): Uyku
bozukluğunu ayırt etmeye, uyku sorunlarını saptamaya ve
uyku niteliğini belirlemeye yarayan ölçekte 5’in üzerindeki
puanlar uyku kalitesinin kötü olduğunu gösterir (17). Türkçe
oranı da İUB I ve İUB II tanılı olgulardan düşük bulunmuştur
2
(p=0.007, χ =14.263).
geçerlik ve güvenilirlik çalışması Ağargün ve arkadaşları
(1996) tarafından yapılmıştır (18).
İUB I, II ve TUB Tanılı Olgularda Klinik Özelliklerin
Karşılaştırılması
ASEX (Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği): Cinsel sorun-
ları tarama ve saptama amaçlı geliştirilen ölçeğin (19), kadın
Başlangıç yaşı İUB I tanılı olgularda daha erkendir
ve erkek formu ayrı ayrı olup, kesme puanı 11 olarak belirlen-
(F=22.436, p=0.027), (Tablo 2). Tanı alana dek geçen süre (ay)
miştir (20).
İUB II depresyon olgularında daha uzun bulunmuştur
(F=13.200, p=0.002), (Tablo11).
İstatistiksel Değerlendirme
Sayısal değişkenlerin karşılaştırılması, parametrik koşul-
üçüncü grupta %6.5 oranında mevcuttur (p<0.001,
χ2=114.805). Koruyucu sağaltımda tedaviye uyum İUB tanılı
lar karşılandığı için T test ile, kategorik değişkenlerin karşı-
olgularda TUB tanılı olgularda olduğundan daha yüksek
Koruyucu sağaltım ilk grupta %87.5, ikinci grupta %86.4,
Tab­lo 1: İUB I, II ve TUB tanılı olgularda sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması
Yaş (Ort±SS)
Cinsiyet (Kadın/Erkek)
Eğitim yılı (Ort±SS)
Çalışıyor olmak (%)
Evli olmak (%)
Metropolde yaşamak (%)
Sosyal destek (%)
İUB I
s=49
39.2±12.1
27/22
11.7±6.5
32.6
34.6
92.3
87.1
İUB II
s=47
39.3±6.1
40/7
10.6±4.9
6.4
48.9
100
92.3
TUB
s=46
χ2 / F
38.2±14.6
32/14
10.5±3.8
54.3
89.1
71.7
50
2.143
17.920
4.185
27.467
16.778
13.336
14.263
Analiz
p
0.778
<0.001
0.258
0.001
0.033
0.010
0.007
Cinsiyet: İUB I > TUB > İUB II (p<0.001), Çalışıyor olmak: TUB > İUB I > İUB II (p=0.001), Evli olmak: TUB > İUB I = İUB II (p=0.033)
Metropolde yaşamak: İUB I = İUB II > TUB (p=0.010), Sosyal destek: İUB I = İUB II > TUB (p=0.007)
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
145
Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır?
Tab­lo 2: İUB I, II ve TUB tanılı olgularda klinik özelliklerin karşılaştırılması
İUB I
s=49
Başlangıç yaşı (Ort±SS)
Tanıya dek geçen süre (ay, Ort±SS)
Koruyucu sağaltım (%)
Tedaviye uyum (%)
Aile öyküsü
1.derece (%)
2. derece (%)
İUB/TUB
Çocukluk çağı travması (%)
Çocukluk çağı psik. hast. öy. (%)
Menstrüel döngü ve gebelik
Düzensizlik(%)
PMS (%)
Postpartum başlangıç (%)
Dönem öncesi stresör (%)
İUB II
s=47
TUB
s=46
χ2 / F
Analiz
p
23.8±1.5
11.3±2.5
87.5
81.2
34.3±6.3
80.2±19.7
86.4
91.3
30.3±4.4
3.2±1.1
6.5
66.6
22.436
13.200
114.805
63.142
0.027
0.002
<0.001
0.040
61.2
35.1
2.11
63
31.1
57.1
71.4
0.63
50
24.6
39.1
15.2
0.04
32.6
7.3
10.905
11.541
51.420
9.137
10.821
0.028
0.003
<0.001
0.003
0.029
94.1
65.4
31.4
46.6
89.2
83.3
50
44.8
56.2
59.4
6.5
91.3
13.293
10.300
8.821
29.783
0.010
0.022
0.012
0.001
Posthoc analiz: Bonferroni, Başlangıç yaşı: İUB I < İUB II = TUB (p=0.023), Tanıya dek geçen süre: İUB II > İUB I > TUB (p=0.004)
Tab­lo 3: İUB I, II ve TUB tanılı olguların depresif dönem içerisinde karşılaştırılması
İUB I
s=49
İUB II
s=47
TUB
s=46
χ2 / F
Katatonik alttip (%)
Melankolik alttip (%)
Atipik alttip (%)
Psikotik bulgu (%)
Özkıyım giriş. (%)
Ani başlangıç (%)
Mevsimsellik (%)
-
84.6
14.6
63.8
7.5
36.6
56.2
-
50.5
88.2
37.5
25.4
85.5
75.2
-
39.2
6.9
4.3
12.7
4.3
10.8
15.558
51.367
74.254
13.239
31.950
41.786
Analiz
p
0.008
<0.001
<0.001
0.019
<0.001
<0.001
Melankolik alttip: İUB I > İUB II = TUB (p=0.008), Atipik alttip: İUB II > İUB I = TUB (p<0.001)
Psikotik bulgu: İUB I > İUB II > TUB (p<0.001), Özkıyım girişimi: İUB II > İUB I = TUB (p=0.019)
Ani başlangıç: İUB II > IUB I > TUB (p<0.001), Mevsimsellik: İUB II > IUB I > TUB (p<0.001)
2
orandadır (p=0.040, χ =63.142). Koruyucu sağaltım lityumsa,
tedavi uyumu İUB I için, İUB II’den fazladır (p=0.008,
χ2=25.335).
Birinci derecede yakınlarda DDB aile öyküsü, TUB tanılı
2
Postpartum başlangıç da TUB tanılı olgular arasında daha
2
az sıklıktadır (p=0.012, χ =8.821). Premenstrüel sendrom
ise, İUB-II tanılı olgular arasında daha sık izlenmiştir
2
(p=0.022, χ =10.300). Hastalık dönemi öncesi stresör TUB
olgularda daha az sıklıkta iken (p=0.028, χ =10.905), ikinci
tanılı olgularda, İUB-I ve İUB-II tanılı olgularda olduğun-
derece yakınlarda DDB aile öyküsü İUB II tanılı olgularda en
2
yüksek sıklıkta izlenmiştir (p=0.003, χ =11.541); aile öykü-
dan daha sık izlenmiştir (%46.6/44.8/91.3), (p<0.001,
χ2=29.783).
sünde İUB/TUB oranı, İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgularda
sırasıyla 2.11/0.63/0.04 olarak hesaplanmıştır (p<0.001,
χ2=51.420). Çocukluk çağı travması ve çocukluk çağı psikiyatrik hastalık öyküsü TUB tanılı olgular arasında daha az
2
sıklıkta saptanmıştır (p=0.003, χ =9.137 ve p=0.029,
χ2=10.821).
Menstrüel siklus düzensizliği TUB tanılı olgular ara2
sında daha az sıklıkta bulunmuştur (p=0.010, χ =13.293).
146
İUB I, II ve TUB Tanılı Olguların Depresif Dönem
İçerisinde Karşılaştırılması
Olgularımız arasında katatonik tipte depresyon olgusu
bulunmamaktadır (Tablo 3). Melankolik belirtiler gösteren
2
alt tip, İUB-I tanılı olgular arasında (p=0.008, χ =15.558), atipik belirtiler gösteren alt tip ise İUB-II tanılı olgular arasında
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir
Tab­lo 4: İUB I, İUB II ve TUB tanılı depresif olgularda HDDÖ puanlarının karşılaştırılması
İUB I
s=49
1. Depresif duygudurum
2. Suçluluk duyguları
3. Özkıyım
4. Erken uykusuzluk
5. Orta uykusuzluk
6. Son uykusuzluk
7. Çalışma ve aktiviteler
8. Yavaşlama
9. Huzursuzluk
10. Ruhsal anksiyete
11. Bedensel anksiyete
12. Bedensel gastrointestinal belirtiler
13. Bedensel genel belirtiler
14. Genital belirtiler
15. Sağlık anksiyetesi
16. Zayıflama
17. İçgörü
Toplam
2.1±1.1
1.3±0.4
1.8±0.5
0.9±0.3
0.8±0.1
1.5±0.9
3.5±1.5
2.3±1.2
0.5±0.2
1.1±0.5
0.7±0.5
1.5±0.4
0.9±0.5
0.7±0.1
0.8±0.2
0.4±0.1
0
20.2±6.6
İUB II
s=47
3.1±1.2
1.5±0.2
3.2±1.1
0.7±0.2
1.1±0.2
0.9±0.8
2.6±0.6
3.4±0.9
1.8±0.4
2.3±1.1
0.9±0.1
1.0±0.2
1.9±0.1
1.2±0.2
0.6±0.1
0.1±0.1
0
26.9±7.5
TUB
s=46
3.6±0.6
0.3±0.1
0.9±0.2
1.5±0.7
1.3±0.8
1.3±0.1
0.8±0.1
1.2±0.7
0.7±0.3
2.6±0.9
1.9±0.4
0.5±0.1
1.5±0.6
1.6±0.7
1.5±0.5
1.3±0.1
0
22.9±4.1
Analiz
F
p
97.663
24.406
12.570
9.067
1.120
2.400
54.084
9.494
6.462
73.417
37.840
16.825
21.558
16.659
4.850
10.582
<0.001
<0.001
<0.001
0.003
0.159
0.055
<0.001
<0.001
0.002
<0.001
0.001
0.003
0.039
0.431
0.027
0.020
-
94.459
0.035
Posthoc analiz: Bonferroni,
1. İUB I < İUB II = TUB (p=0.001), 2. İUB I = İUB II > TUB (p=0.009), 3. İUB II > İUB I > TUB (p=0.004), 4.İUB I = İUB II < TUB (p=0.002), 5. Fark yok, 6. Fark yok,
7. İUB I = İUB II > TUB (p=0.012), 8. İUB II > İUB I > TUB (p=0.004), 9. İUB II > İUB I = TUB (p=0.006), 10.İUB I < İUB II = TUB (p=0.011), 11. İUB I = İUB II < TUB (p=0.004),
12. İUB I > İUB II > TUB (p=0.014), 13. İUB I < İUB II = TUB (0=0.042), 14. Fark yok, 15. İUB I = İUB II < TUB (p=0.033), 16. İUB I = İUB II < TUB (p=0.015), 17. Fark yok,
Toplamda İUB I = TUB < İUB II (p=0.042)
Tab­lo 5: İUB I, II ve TUB tanılı depresif olgularda YTE, PUKİ, ASEX ve BİS puanlarının karşılaştırılması
YTE (Ort±SS)
PUKİ
Uyku latansı (dk, Ort±SS)
Uyku süresi (h, Ort±SS)
PUKİ toplam (Ort±SS)
ASEX
Kadın (Ort±SS)
Erkek (Ort±SS)
BİS (Ort±SS)
İGD (Ort±SS)
İUB I
s=49
İUB II
s=47
TUB
s=46
F
Analiz
161.7±32.1
162.7±14.1
89.5±10.2
25.100
<0.001
24.7±20.3
4.5±2.6
17.2±8.3
10.3±10.1
8.3±1.2
13.5±2.7
38.9±21.2
5.3±2.0
18.1±3.9
17.644
21.120
13.875
0.011
0.001
0.032
18.3±4.8
12.2±6.2
32.7±8.7
69.8±38.8
11.0±1.4
10.4±2.2
29.4±2.6
44.5±4.9
19.2±6.5
16.6±5.8
26.3±7.1
67.1±40.1
4.860
4.527
12.937
14.521
<0.001
0.001
0.138
0.005
p
Posthoc analiz: Bonferroni, YTE: İUB I = İUB II > TUB (p=0.002), PUKİ Uyku latansı: İUB II < İUB I = TUB (p=0.027), PUKİ Uyku süresi: İUB I = TUB < İUB II (p=0.001),
PUKİ toplam: İUB II < İUB I = TUB (p=0.046), ASEX kadın: İUB II < İUB I = TUB (p=0.033), ASEX erkek: İUB I = İUB II < TUB (p=0.045), BİS: İUB I = İUB II = TUB (p=0.138),
İGD: İUB I= İUB II > TUB (p=0.025)
2
daha sık bulunmuştur (p<0.001, χ =51.367) şeklindedir. Psi-
miştir (Tablo 4). HDDÖ toplam puanı yönünden İUB-II tanı-
kotik bulgu İUB-I tanılı olgular arasında daha sık izlenirken
2
(p<0.001, χ =74.254), özkıyım girişimi İUB-II tanılı olgular
lı depresyon olguları, İUB-I ve TUB tanılı depresyon olgula-
2
arasında daha sık bulunmuştur (p=0.019, χ =13.239). Ani
başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı olgular arasında en
2
yüksek sıklıkta saptanmıştır (p<0.001, χ =31.950 ve p<0.001,
rıldığında, TUB tanılı olguların en düşük puanı aldığı görül-
χ2=41.786).
lendirilen uykuya dalana dek geçen süre İUB-II tanılı olgu-
rından daha yüksek puan almışlardır.
Yeme Tutumu Envanteri’nden alınan puanlar karşılaştı-
müştür (Tablo 5). Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ile değer-
HDDÖ’de maddeler tek tek karşılaştırıldığında 5., 6., 14.
larda en kısa olup (F=4.803, p=0.011), olağan sınırlar içerisin-
ve 17. madde (orta ve son uykusuzluk, genital belirtiler ve
dedir. Uykuda geçirilen süre yönünden de sonuçlar benzer-
içgörü) dışındaki maddeler gruplar arasında farklılık göster-
dir (F=21.120, p=0.001). PUKİ toplam puanı da İUB-II tanılı
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
147
Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır?
olgularda en düşüktür (F=13.875, p=0.032). ASEX’te TUB
Evli olma oranı TUB grubunda daha yüksek bulunmuştur.
tanılı erkek olgular diğerlerinden daha yüksek puanlar alır-
Buna paralel olarak TUB tanılı olguların çocuk sayısı daha
ken (F=4.527, p=0.001); İUB-II tanılı kadın olgular diğerlerin-
fazladır. Ellouse ve arkadaşları (2011) İUB tanılı olguların
den daha düşük puanlar almışlardır (F=4.860, p<0.001). Bar-
eşlerinde yaşam kalitesini, sağlıklı bireylerden düşük bul-
rat İmpulsivite Ölçeği’nden alınan puanlar karşılaştırıldığın-
muşlardır (22). Metropolde yaşama oranı İUB tanılı depresif
da posthoc analizler İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgular ara-
olgular arasında, TUB tanılı olgularda olduğundan sık bulun-
sında fark ortaya koymamıştır (F=12.937, p=0.049). Hastalık
muştur. Yaşanılan çevre hastalığın yaygınlığı ve gidişi ile iliş-
dönemi içerisindeki işlevsellik düzeyi İUB-II tanılı olgularda
kilidir. Nitekim İUB kentsel alanda, kırsal alanda olduğun-
en düşüktür (F=14.521, p=0.005).
dan daha yüksektir. Buna ek olarak, İUB için yerleşim yeri,
TUB tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında
yinelemenin öngörücülerinden biri olarak bildirilmiştir (23).
güçlü bir ilişki bulunmuştur (r=0.571, p<0.001). İUB-II tanılı
İlginç olarak, sosyal desteğin varlığı, İUB tanılı olgularda
olgularda ise HDDÖ ve İGD puanları arasında güçlü bir ilişki
TUB tanılı olgulardan sık bulunmuştur. Oysa yazında bu
izlenmiştir (r=0.612, p<0.001). Dürtüsellik ile vegetatif belir-
durumun tersi belirtilmektedir (24). Bizim sonuçlarımız,
tiler arasındaki ilişki incelendiğinde ise, İUB-I tanılı olgular-
İUB’un TUB’a kıyasla daha biyolojik bir hastalık olarak kabu-
da BİS ve PUKİ puanları arasında bir ilişki (r=0.385, p=0.018),
lü ile ilişkili olabilir ve kültürel farkları yansıtabilir. Buna ek
İUB-II tanılı olgularda BİS ve YTE puanları arasında bir ilişki
olarak bazı çalışmalarda kişilerarası ilişkilerin iki uçlu olgu-
(r=0.438, p=0.005) izlenmiştir.
larda, tek uçlu olgulardan daha doyurucu bulunduğu bildi-
TARTIŞMA
rilmiştir (6). Bu durum sosyal desteğin algılanabilirliği ile ilişkili olabilir.
Çalışmamızda, hastalığın başlangıç yaşı İUB-I tanılı
İUB-I, II ve TUB tanılı olguların depresif dönem içerisin-
olgularda daha erken bulunmuştur. Bu bulgu hem İUB-II
de ilk kez karşılaştırıldığı bu çalışmada, HDDÖ’nün depresif
hem TUB olguları ile karşılaştırmalı çalışmalarda, daha önce
duygudurum, suçluluk duyguları, özkıyım, erken uykusuz-
ortaya konmuş bir bulgudur (1). Dizinle uyumlu bir diğer
luk, anhedoni, psikomotor retardasyon, huzursuzluk, ruhsal
bulgumuz, İUB tip II tanılı olgularda, tanı alana dek geçen
ve bedensel anksiyete, gastrointestinal ve genel somatik
sürenin, İUB-I ve TUB tanılı olgulardan daha uzun oluşudur
belirtiler, sağlık anksiyetesi ve kilo kaybı maddelerinden alı-
(25). Koruyucu sağaltım ilk grupta %87.5, ikinci grupta %86.4,
nan puanlar gruplar arasında farklılık göstermiştir. Melanko-
üçüncü grupta %6.5 oranında mevcuttur. TUB tanılı olgular-
lik belirtiler gösteren alttip ve psikotik bulgu, İUB-I tanılı
da koruyucu sağaltım oranındaki düşüklük dikkat çekicidir.
olgular arasında, atipik belirtiler gösteren alttip ve özkıyım
Oysa major depresif bozukluk olgularının %80’i iki yıl içeri-
girişimi İUB-II tanılı olgular arasında daha sık bulunmuştur.
sinde ikinci bir depresif dönem geçirmektedir. Ve bu durum
Ani başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı olgular arasında
koruyucu tedavi için bir giriş ölçütüdür. Koruyucu sağaltım-
en yüksek sıklıkta saptanmıştır. Bulgularımıza göre, İUB-II
da tedaviye uyum İUB tanılı olgularda TUB tanılı olgularda
tanılı olgularda HDDÖ ile İGD puanları arasında ve TUB
olduğundan daha yüksek orandadır. İlginç olarak, koruyucu
tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında güçlü bir iliş-
sağaltım lityumsa, tedavi uyumu İUB-I için, İUB-II’den fazla
ki vardır. İUB-I tanılı olgularda BİS ve PUKİ puanları arasın-
bulunmaktadır. Bu durum İUB-II tanılı olguların manik dep-
da bir ilişki, İUB-II tanılı olgularda BİS ve YTE puanları ara-
resif hastalığın damgalanma kaygısını yansıtıyor olabileceği
sında bir ilişki izlenmiştir. Bu noktada İUB-I, II ve TUB dep-
gibi (29), bu olguların hipomanilerini yaşama isteğinden ya
resyon olguları arasında belirti kümelerinin, birbirleri ile
da hipomanilerini tedavi edilmesi gereken bir durum olarak
farklı farklı ilişkiler içerisinde bir arada oldukları ileri sürüle-
görmeme eğilimlerinden kaynaklanabilir (4).
bilir.
Bulgularımıza göre, birinci derecede yakınlarda DDB aile
Çalışmamızda İUB-I’de benzer iken, İUB-II ve TUB’ta
öyküsü, TUB tanılı olgularda daha az sıklıkta iken, ikinci
kadın cinsiyet lehine değişen cinsiyet oranları, dizinde tek-
derece yakınlarda DDB aile öyküsü İUB-II tanılı olgularda en
rarlanagelen bir bulgudur (21). Eğitim yılı yönünden depresif
yüksek sıklıkta izlenmiştir. Aile öyküsünde İUB/TUB oranı,
üç grup arasında fark bulunmamaktadır. Buna karşılık İUB II
İUB-I’de İUB-II ve TUB tanılı olgulardan, İUB-II’de TUB
grubundaki düşük çalışabilirlik oranı, bu grubun işlevselli-
tanılı olgulardan yüksek hesaplanmıştır. Geçmiş yıllarda
ğindeki bozulmanın bir göstergesi olarak yorumlanmıştır.
yapılan aile çalışmaları İUB-II sıklığının, İUB-II tanılı olgula-
148
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir
rın yakınlarında İUB-I ve tek uçlu bozukluk tanılı olguların
tanmıştır. Buna ek olarak, İUB-II tanılı olgularda HDDÖ top-
yakınlarında olduğundan daha sık olduğunu göstermiştir
lam puanı ile İGD puanı arasında güçlü bir ilişki saptanmış-
(1). Buna ek olarak İUB-II tanılı olguların yakınlarında İUB-I
tır. İUB-I ve TUB tanılı olgularda böyle bir ilişki gösterileme-
oranı, İUB-I tanılı olguların yakınlarındakinden düşükse de,
miştir.
tek uçlu olguların yakınlarındakinden yüksektir (2).
Atipik belirtiler gösteren alttipin İUB-II tanılı olgularda,
ilk kez karşılaştıran bu çalışmada, İUB-II depresyon olguları
İUB-I’de olduğundan daha sık izlendiği 2008 yılında Brugue
HDDÖ’nün suçluluk düşünceleri maddesinden İUB-I olgu-
ve arkadaşları tarafından bildirilmiştir (26). Brugue ve arka-
ları ile benzer ve TUB olgularından yüksek puanlar almışlar-
daşlarının (2008) çalışmasında melankolik özellikler göste-
dır. Patolojik suçluluk ve psikomotor retardasyon iki uçlu ve
ren alttip ve psikotik bulgu İUB-I tanılı grupta daha sıktır.
tek uçlu depresyon ayırımında en sık vurgulanmış depresif
Bizim çalışmamızda da psikotik bulgu ve melankoli en sık
belirtilerdir (32-35). Bulgularımıza göre, İUB-II depresyon
İUB-I tanılı grupta saptanmıştır. İUB-II tanılı olgular arasın-
olguları, HDDÖ’nün özkıyım, psikomotor yavaşlama, huzur-
da atipik özellikler gösteren alttip daha sık bulunmuştur.
suzluk maddelerinden en yüksek puanı almıştır.
Melankolik alt tip Parker ve arkadaşları (2012) tarafından iki
uçlu depresyonun bir prototipi olarak önerilmiştir (27).
vurgulanan erken uykusuzluğun tek uçlu olgularda, geç
Melankolik özellikler gösteren iki uçlu ve tek uçlu hastaların
uykusuzluğun ise iki uçlu olgularda daha yüksek puanlandığı
karşılaştırıldığı bir çalışmada (28), iki uçlu melankolik hasta-
bulgusudur (34). Bu çalışmada da geç uykusuzluk puanları
larda depresif duygudurum, anhedoni ve hipersomniye kar-
anlamlı olmamakla birlikte İUB-I’de, orta uykusuzluk ise
şılık, tek uçlu melankolik hastalarda erken insomni ve anksi-
erken uykusuzluk ile birlikte TUB depresif dönemde daha
yete ayırıcı olmuştur. Mevsimsellik İUB-II tanılı olgularda,
yüksek olarak izlenmiştir. REM uykusunun fragmantasyonu
İUB-I ve TUB tanılı olgularda olduğundan sık olup, İUB-I
iki uçlu olgularda, tek uçlu olgulardan daha sık izlenmektedir
tanılı olgularda da TUB tanılı olgularda olduğundan sıktır.
(36). Buna ek olarak REM latansı iki uçlu olgularda, tek uçlu
Mevsimsel gidişli olgularda hem atipik hem melankolik özel-
olgulardaki kadar kısalmamaktadır. Bu durum geç uykusuz-
likler, mevsimsel gidişli olmayan olgulardan daha sık izlen-
luğun neden iki uçlu olgularda daha sık olduğunu açıklama-
mektedir (29). Mevsimsellik gibi diğer döngüsel ritimlerle
ya yardımcı olabilir.
ilgili anormallikler de iki uçlu olgularda, tek uçlu olgularda
olduğundan daha sık izlenmektedir. Bunlar menstrüel
maddelerinden alınan yüksek puanlar ağır şiddette bir dep-
düzensizlik, PMS ve postpartum başlangıç olarak sıralan-
resyonun göstergesidir. Suçluluk düşünceleri ve özkıyım
maktadır. Biyolojik ritimlerle olan ilişkinin aksine, stres veri-
düşüncesinin İUB-II depresyonda İUB-I depresyonda oldu-
ci yaşam olayları ile tetiklenme tek uçlu olgularda daha sık
ğundan sık gözlendiği bildirilmiştir (37). Perlis ve arkadaşları
izlenmektedir ki bulgularımız yazınla uyumludur (30).
(2009) İUB-II’de ruminatif doğadaki suçluluk ve özkıyım
Çalışmamızda, İUB-II’de daha yaygın olarak gözlenen
düşüncelerinin depresif dönemlar arası dönemde de sürdü-
ani başlangıç oranları olmuştur. Depresif dönemin başlama
ğü üzerinde durmaktadır (38). Suçluluk ve özkıyım düşünce-
hızı 2008’de Hegerl ve arkadaşları tarafından tek uçlu ve iki
lerinin sürekliliğine karşılık, Valtonen ve arkadaşlarının 2008
uçlu depresyon ayırımına yönelik bir belirteç olarak ileri
yılındaki çalışmalarında özkıyım girişimi ve umutsuzluk
sürülmüştür (31). Ani başlangıç depresif dönem içerisindeki
duygusu İUB-I ve II depresif olgular arasında fark gösterme-
tüm depresif belirtilerin bir hafta içerisinde ortaya çıkması
miştir (39). Depresif duygudurum İUB-I tanılı olgularda
şeklinde tanımlanmaktadır. Bizim sonuçlarımıza göre İUB-II
daha düşük puanlanmaktadır. Bunun nedeni iki uçlu hasta-
tanılı olgular arasındaki ani başlangıç oranları İUB I tanılı
ların, fasiyal immobilite olarak da tanımlanan emosyonel
olgulardakinin iki katından fazladır.
tepkiselliklerinin daha az oluşudur. Bu durum özellikle
melankolik altipte daha belirgin olarak göze çarpar (32).
Çalışmamızda, HDDÖ toplam puanı İUB-II tanılı olgu-
İUB-I, II ve TUB tanılı olguları depresif dönem içerisinde
Vahip ve arkadaşlarının (2002) çalışmasında farklı olarak
Depresif duygudurum, suçluluk duygusu ve özkıyım
larda, İUB-I ve TUB tanılı depresyon olgularından daha yük-
sek bulunmuştur. Bulgularımız Jorvi İUB çalışmasının (2004)
duygudurum, ruhsal anksiyete ve genel bedensel belirtiler
bulguları ile uyumludur (25). Tüm bu bulgularla çelişmeye-
maddelerinden aldıkları puan, TUB olguları ile benzer ve
cek şekilde, hastalık dönemi içerisindeki işlevsellik düzeyi
İUB-I olgularından yüksektir. İUB’ta ruhsal ve bedensel ank-
İUB tanılı olgularda TUB tanılı olgulardan düşük olarak sap-
siyete herhangi bir anksiyete bozukluğu eştanısı olmaksızın
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
Çalışmamızda, İUB-II tanılı depresif olguların depresif
149
Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır?
depresif dönemler içerisinde hastalar tarafından tarif edil-
olgular arasında cinsel istekteki azalmanın tek uçlu olgular-
mektedir (21). Sözkonusu anksiyete düzeyinin uzun süreli
da daha belirgin olduğu bildirilmiştir (41). TUB ve İUB-II
izlemde depresif dönem hakimiyetinin bir işareti sayılabile-
tanılı depresif olgularda ASEX puanları kadın ve erkekte
ceği belirtilmiştir (40).
benzerdir. İUB-I grubunda ise kadın olgularda, erkek olgu-
TUB tanılı depresyon olguları ise, erken uykusuzluk,
lardan daha yüksek puanlar izlenmiştir. Süregen psikiyatrik
bedensel anksiyete, sağlık anksiyetesi ve kilo kaybı maddele-
bozukluklarda kadınların erkeklerden daha kötü bir cinsel
rinden en yüksek puanı almıştır. HDDÖ’de tanımlanan vege-
işlev gösterdiği bilinmektedir (42). İUB-I ve II tanılı olgular
tatif belirtiler atipik belirtilerle uyumlu olmadığı için bu pro-
arasında fertilitenin İUB-I tanılı olgularda daha az olduğu
file yansımadığı düşünülebilir. Nitekim, YTE’nden alınan
gösterilmiştir (43).
puanlar karşılaştırıldığında İUB-I ve İUB-II tanılı depresif
olgularda, TUB tanılı depresif olgulardakinden yüksek
lizler İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgular arasında fark ortaya
bulunmuştur. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ile değerlen-
koymamıştır. Dürtüsellik iki uçlu olgular için iyilik dönemin-
dirilen uykuya dalana dek geçen süre, TUB olgularda İUB-I
de de sağlıklı bireylerden farklılaştığı ve arttığı gösterilmiş bir
olgularından ve İUB-I olgularında İUB-II olgularından uzun
görüngüdür (21). Bizim bulgularımız ise depresif dönem içe-
olarak saptanmıştır. İUB-II tanılı olgularda bu süre olağan
risinde TUB tanılı olguların da İUB tanılı olgular kadar dür-
sınırlar içerisindedir. Uykuda geçirilen süre ise, İUB-I ve TUB
tüsel olduğu yönündedir. İUB-I tanılı olgularda BİS puanları
olgularında İUB-II olgularından daha kısa bulunmuştur.
ile PUKİ puanları arasında bir ilişki saptanmıştır. İUB-II ve
HDDÖ’de genital belirtiler başlığı altında sorgulanan
TUB tanılı olgularda böyle bir ilişki gösterilmemiştir. BİS’in
cinsel işlev üç grup arasında farklılık göstermemiştir. Çünkü
alt maddeleri incelendiğinde, İUB-I’de dikkat ve motor bile-
HDDÖ kadın ve erkek olgular arasında bir ayrım yapma-
şene ait maddelerin, İUB-II’de tasarlanmamış dürtüsellik
maktadır. Ayrıca, HDDÖ’de sıklıkla sorgulanan cinsel ilgi ve
maddelerinin ön planda puanlandığı dikkat çekmiştir.
istek kaybı olmakta, bunun dışındaki cinsel işlev bozukluk-
ları olasılıkla atlanmaktadır. Kadın cinsiyet için ASEX puan-
dönem içerisinde karşılaştıran bu çalışma, üç hastalık ara-
ları, İUB II tanılı olgularda, İUB I ve TUB tanılı olgulardan
sında depresif döneme özgü farklılıkları ortaya koymada
düşük bulunmuştur, İUB-I ve TUB arasında ise benzer ola-
önemli katkılar sunmaktadır. İUB-II depresif dönem, depre-
rak izlenmiştir. Erkek cinsiyet için hem İUB-I hem İUB-II’de
sif bozukluk yelpazesinde, şiddet çizgisi üzerinde, İUB-I ve
ASEX puanları, TUB grubundan düşüktür. Bu bulgulara
TUB arasında bir yerde değildir. İUB-II depresif dönem,
göre, İUB-II tanılı olgularda depresif dönemin cinsel belirti-
fenomenolojik olarak, İUB-I ve TUB’un bir karışımı da değil-
leri daha az hissedilmektedir. Bu durum İUB-I’e göre ilaç
dir. İUB-II depresyonun bazı karakteristikleri vardır ve İUB-I
etkisinin daha az olması ile açıklanabilir. Cinsel istek ve ilgi
depresyon ile ayırıcı tanıya gidilebilecek bu karakteristikle-
kaybının tek uçlu olgularda, iki uçlu olgulardan daha fazla
rin, yeni geliştirilecek ya da uyarlama gerektiren klinik tanı ve
olduğu şeklinde yorumlanabilir. Nitekim, tek uçlu ve iki uçlu
ölçüm araçlarında temsil edilme ihtiyacı büyüktür.
BİS’den alınan puanlar karşılaştırıldığında posthoc ana-
Sonuç olarak, İUB-I, II ve TUB tanılı oguları depresif
Kaynaklar:
1. Coryell W. Bipolar II Disorder: a progress report. J Affective Disord.
1996;41:159-62.
2. Coryell W, Endicott J, Maser JD. Longterm stability of polarity
distinctions in the affective disorders. Am J Psychiatry.
1995;152:385-90.
3. Judd LL, Akiskal HS, Schettler PJ. The comparative clinical
phenotype and long term longitudinal episode course of bipolar
I and II: a clinical spectrum or distinct disorders? J Affect Disord.
2003;73:19-32.
4. Fieve RR, Dunner DL. Unipolar and bipolar affective states, in the
nature and the treatment of depression. Ed. Flach FF, Draghi SS.
1975, New York, Wiley, pp. 145-60.
150
5. Perugi G, Akiskal HS. The soft bipolar spectrum redefined: focus
on the cyclothymic, anxious-sensitive, impulse-dyscontrol, and
binge-eating connection in bipolar II and related conditions.
Psychiatr Clin North Am. 2002;25:713-37.
6. Mantere O, Suominen K, Valtonen HM. Differences in outcome of
DSM-IV bipolar I and II disorders. Bipolar Disord. 2008;10:413-25.
7. Çorapçıoğlu A, Aydemir Ö, Yıldız M. DSM-IV Eksen I Bozuklukları
(SCID-I) İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme, Klinik Versiyon.
1999, Ankara, Hekimler Yayın Birliği.
8. Özerdem A, Yazıcı O, Tunca Z, Mood Disorders Study Group,
Psychiatric Association of Turkey and K Tırpan. Establishment of
Computerized Registry Program for Bipolar Illnes in Turkey: SKİPTÜRK. J Affect Disord. 2004;84:86.
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir
9. Williams BW. A structured interview guide for Hamilton
Depression Rating Scale. Arch Gen Psychiatr. 1978;45:742-7.
10. Akdemir A, Örsel S, Dağ İ. Hamilton depresyon derecelendirme
ölçeğinin geçerliği, güvenilirliği ve klinikte kullanımı. Psikiyatri
Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi. 1996;4:251-9.
11. Mieczkowski TA, Sweeney JA, Haas GL. Factor composition of the
Suicide Intent Scale. Suicide Life Threat Behav. 1993;23:37-45.
12. Dilbaz N, Bitlis V, Bayam G. İntihar Niyeti Ölçeği geçerlilik ve
Güvenilirlik Çalışması. XXXI Ulusal Psikiyatri Kongresi, 1995,
Bildiri Özet Kitabı, s: 39.
13. Patton JH, Stanford MS, Barratt ES. Factor structure of the Barratt
Impulsiveness Scale. J Clin Psychol. 1995;51:768-74.
14.Güleç H, Tamam L, Güleç MY. Barratt Dürtüsellik Ölçeği11’in Türkçe uyarlamasının psikometrik özellikleri. Klinik
Psikofarmakoloji Dergisi 2008;18:251-8.
15. Garner DM, Garfinkel PE. The Eating Attitudes Test: an index of
the symptoms of AN. Psychol Med. 1979;9:273-9.
27. Parker G, McCraw S, Hadzi-Pavlovic D, Hong M, Barrett M. Bipolar
depression: Prototypically melancholic in its clinical features. J
Affect Disord. 2012;146:35-9.
28. Mitchell PB, Wilhelm K, Parker G. The clinical features of bipolar
depression: a comparison with matched major depressive disorder
patients. J Clin Psychiatry. 2001;62:212-6.
29. Judd LL, Akiskal HS, Schettler PJ. A prospective investigation of
the natural history of the long-term weekly symptomatic status of
bipolar II disorder. Arch Gen Psychiatry. 2003; 60:261-9.
30. Kesebir S, Bayrak A, Ünübol B, Turan Ç, Ünal A, Çakır S. Are
depressive episodes of bipolar disorder I and II different? Bipolar
Disord. 2012;14:89.
31.Hegerl U, Bottner AC, Merql R. Speed of onset of depressive
episodes: a clinical criterion helpful for seperating uni from
bipolar disorders. Neuropsychiatr. 2008;22:92-9.
32. Parker G, Roy K, Wilhelm K. The nature of bipolar depression. J
Affect Disord. 2000; 59:217-24.
16. Erol N, Savaşır I. Yeme Tutumu Testi: Anoreksiya belirtiler indexi.
Psikoloji Derg. 1989;7:19-25.
33. Parker G, Hadzi-Pavlovic D, Tully L. Distinguishing bipolar and
unipolar disorders: an isomer model. J Affect Disord. 2006;96:6773.
17.Buysse DJ, Reynolds CF 3rd, Monk TH. The Pittsburgh Sleep
Quality İndex: a new instrument for psychiatric practice and
research. Psychiatry Res. 1989;28:193-213.
34. Vahip S, Kesebir S, Gönül AS, Akdeniz F. The difference in the
symptom profile of the bipolar and unipolar depression. Bipolar
Disord. 2002;4:36.
18. Ağargün MY, Kara H, Anlar Ö. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndexinin
Geçerliği ve Güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi. 1996;7:107-15.
35. Perlis RH, Brown E, Baker RW, Nierenberg AA. Clinical features
of bipolar depression versus major depressive disorder in large
multicenter trials. Am J Psychiatry. 2006;163:225-31.
19.McGahuey CA, Gelenberg AJ, Laukes CA. The Arizona Sexual
Experience Scale: reliability and validity. J Sex Marital Ther.
2000;26:25-40.
20. Soykan A. The reliability and validity of Arizona sexual experiences
scale in Turkish ESRD patients. Int J Impot Res. 2004;16:531-4.
21. Kessing LV. Gender differences in the phenomenology of bipolar
disorder. Bipolar Disord. 2004;6:421-5.
36.Duncan WC Jr, Pettigrew KD, Gillin JC. REM architecture
changes in bipolar and unipolar depression. Am J Psychiatry.
1979;136:1424-7.
37.Baek JH, Park DY, Choi J. Differences between bipolar I and
bipolar II disorders in clinical features, comorbidity, and family
history. J Affect Disord. 2011;131:59-67.
22. Ellouze F, Ayedi S, Cherif W, Ben Abla T, M’rad MF. Spouses and
bipolar disorder. Encephale. 2011;37:41-7.
38. Perlis RH, Ostacher MJ, Uher R. Stability of symptoms across
major depressive episodes in bipolar disorder. Bipolar Disord.
2009; 11:867-75.
23. De Dios C, González-Pinto A, Montes JM, Goikolea JM, Saiz-Ruiz
J, Prieto E, Vieta E. Predictors of recurrence in bipolar disorders in
Spain (PREBIS study data). J Affect Disord. 2012;141:406-14.
39. Valtonen HM, Suominen K, Haukka J. Differences in incidence
of suicide attempts during phases of bipolar I and II disorders.
Bipolar Disord. 2008;10:588-96.
24.Shippee ND, Shah ND, Williams MD, Moriarty JP, Frye MA,
Ziegenfuss JY. Differences in demographic composition and in
work, social, and functional limitations among the populations
with unipolar depression and bipolar disorder: results from a
nationally representative sample. Health Qual Life Outcomes.
2011;13: 90-9.
40. Coryell W, Solomon DA, Fiedorowicz JG. Anxiety and outcome in
bipolar disorder. Am J Psychiatry. 2009;166:1238-43.
25. Mantere O, Suominen K, Leppamaki S. The clinical characteristics
of DSM-IV bipolar I and II disorders: baseline findings from the
Jorvi Bipolar Study (JoBS). Bipolar Disord. 2004;6:395-405.
42. Raja M, Azzoni A. Sexual behaviour and problems among patients
with severe chronic psychosis. Eur Psychiatry. 2003;18:70-6.
26. Brugue E, Colom F, Sanchez-Moreno J. Depression subtypes in
bipolar I and II disorders. Psychopathology. 2008;41:111-4.
Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org
41. Gurpequi M, Casanova J, Cervera S. Clinical and neuroendocrine
profiles of endogenous unipolar and bipolar depression. Acta
Psychiatr Scand. 1985;320:30-7.
43.Tondo L, Lepri B, Baldessarini RJ. Reproduction among 1975
Sardinian women and men diagnosed with major mood disorders.
Acta Psychiatr Scand. 2011;123:283-9.
151