Article in Press Original Papers / Araştırmalar DOI: 10.5455/jmood.20141025035840 Depresif Dönem İki Uçlu Bozukluk Tip I, Tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta Farklı mıdır? Arzu Etlik Aksoy1, Sermin Kesebir2 ÖZET: ABSTRACT: Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır? Are Depressive Episodes Different in Bipolar Disorder type I, type II and Unipolar Depression? Amaç: Bu çalışmanın amacı, iki uçlu tip I (İUB-I), tip II (İUB-II) ve tek uçlu bozukluk (TUB) depresif dönemleri arasındaki farklılıkları incelemektir. Yöntem: Bu amaçla çalışmamızda yatarak ya da ayaktan tedavi gören, DSM-IV’e göre İUB-I depresif dönem ölçütlerini karşılayan 49, İUB-II depresif dönem ölçütlerini karşılayan 47 ve majör depresif bozukluk (MDB) tanılı 46 olgu ardışık olarak değerlendirilmiştir. Olgularda şimdiki depresif dönem için tedavi düzenlenmemiş olma şartı aranmıştır. Tanı görüşmeleri SCID-I ile yapılmış, hasta ve hastalığa ilişkin bilgiler SKIP-TURK ile kaydedilmiştir. Her bir olguya, Hamilton Depresyon Ölçeği (HDDÖ), İntihar Niyeti Ölçeği (İNO), Barratt İmpusivite Ölçeği (BİS), Yeme tutumu Envanteri (YTE), Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi (PUKİ) ve Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği (ASEX) uygulanmıştır. Bulgular: Melankolik belirtiler gösteren alt tip ve psikotik bulgu, İUB-I tanılı olgular arasında, atipik belirtiler gösteren alt tip ve özkıyım girişimi İUB-II tanılı olgular arasında daha sık bulunmuştur. Ani başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı olgular arasında en yüksek sıklıkta saptanmıştır. HDDÖ maddeleri tek tek karşılaştırıldığında 5., 6., 14. ve 17. madde (orta ve son uykusuzluk, genital belirtiler ve içgörü) dışındaki maddeler gruplar arasında farklılık göstermiştir. TUB tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında güçlü, İUB-I tanılı olgularda BİS ve PUKİ puanları arasında, İUB-II tanılı olgularda ise BİS ve YTE puanları arasında orta derecede bir ilişki vardır. Sonuç: Depresif dönem, duygudurum bozuklukları arasında bazı benzerlikler gösterse de, ayırıcı tanı ve tedavi yönünden yararlı olabilecek belirgin farklılıklar bulundurmaktadır. Anahtar sözcükler: iki uçlu depresyon, tek uçlu depresyon, iki uçlu bozukluk tip II Objective: The aim of this study to investigate the differences between depressive episodes of disorder type I (BD-I), type II (BD-II) and unipolar depression (UD). Methods: For this purpose patients from outpatients or inpatients units have been included in the study. Fourtynine patients who were diagnosed with BD-I depressive episode, 47 patients who were diagnosed with BD-II depressive episode, and 46 patient who were diagnosed with major depressive episode (UD) according to DSM-IV have been evaluated consecutively. Exclusion criterion was ordered treatment for current episode. Diagnostic interviews were done with SCID-I and II, information about patient and disease were recorded by using SKIP-TURK. Hamilton Depression Rating Scale (HDRS), Suicide Intent Scale (SIS), Barratt Impulsivity Scale (BIS), The Eating Attitudes Test (EAT), Pittsburg Sleep Quality Index (PSQI) and Arizona Sexual Experience Scale (ASES) were used to evaluate each patient. Results: Melancholic features and psychotic symptoms were more frequent in BD-I, atypical features and suicid attempt were more frequent in BD-II. Sudden onset and seasonality were mostly found in BD-II. However, item scores of HDRS, except items assessing middle and terminal insomnia, genital symptoms, and insight, were different between the groups. There was a strong relation between HDRS and BIS scores in UD, a moderate relation between BIS and PSQI scores in BD-I, and a moderate relation between BIS and EAT scores in BD-II patients. Conclusion: Although some similarities in the characteristics of depressive episodes of mood disorders exist, there are some remarkable differences between them that can be useful in differential diagnosis and treatment. Key words: bipolar depression, unipolar depression, bipolar disorder type II Journal of Mood Disorders 2014;4(4):143-51 Journal of Mood Disorders 2014;4(4):143-51 Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org 1 Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul-Türkiye 2 Üsküdar Üniversitesi, NPİstanbul Hastanesi, İstanbul-Türkiye Yazışma Adresi / Address reprint requests to: Sermin Kesebir, Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi, İstanbul-Türkiye Elektronik posta adresi / E-mail address: [email protected] Kabul tarihi / Date of acceptance: 25 Ekim 2014 / October 25, 2014 Bağıntı beyanı: A.E.A, S.K.: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. Declaration of interest: A.E.A, S.K.: The authors reported no conflict of interest related to this article. 143 Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır? GİRİŞ gören, DSM-IV’e göre İUB-I, depresif dönem ölçütlerini karşılayan 49, İUB-II, depresif dönem ölçütlerini karşılayan 47, İUB-II’nin İUB-I’in ya da tek uçlu bozukluğun bir var- ve majör depresif bozukluk (MDB) tanılı 46 olgu ardışık ola- yantı mı olduğu, İUB-I ile tek uçlu bozukluk arasındaki rak değerlendirilmiştir. Olgularda çalışmaya katılmak için süreklilikte bir yerde mi olduğu yoksa ayrı bir bozukluk mu bilgilendirilmiş onam verme ve şimdiki depresif dönem için olduğu halen tartışılmaktadır. İUB-II’nin ayrı bir bozukluk tedavi düzenlenmemiş olma şartı aranmıştır. olarak kabul edilmesi gerektiğine ilişkin veriler iki kaynakta toplanmaktadır. İlkinde, aile çalışmaları İUB-II sıklığının, Uygulama İUB-II tanılı olguların yakınlarında İUB-I ve tek uçlu bozukluk tanılı olguların yakınlarında olduğundan daha sık oldu- ğunu göstermiştir (1). İkincisi, İUB-I, II ve tek uçlu bozukluk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi tanıları uzunlamasına izlemde görece kararlılık göstermek- Eğitim ve Bilimsel Araştırma Planlama Kurulu’ndan alınmış- tedir (2). Diğer taraftan her ne kadar İUB-II tanılı olguların tır. yakınlarında İUB-I oranı, İUB-I tanılı olguların yakınlarında- kinden düşükse de, tek uçlu olguların yakınlarındakinden lığa ilişkin bilgiler SKIP-TURK ile kaydedilmiştir. Hasta ve yüksektir (1). Buna ek olarak İUB-II tanılı olguların bir kısmı hastalığa ilişkin bilgilerin toplanmasında, hasta, birinci dere- manik dönem geliştirse de, bu durum tek uçlu olgulardakin- ce hasta yakını ve hastanemiz kayılarından yararlanılmıştır. den daha sıktır (2). Yine İUB-II’nin kadınlarda daha yaygın Her bir olguya, HDDÖ (Hamilton Depresyon Değerlendirme olması ve baskın depresif dönemler nedeniyle de İUB-II, tek Ölçeği), İNO (İntihar Niyeti Ölçeği), BİS (Barratt İmpusivite uçlu bozuklukla benzeşmektedir (3). Ölçeği), YTE (Yeme tutumu Envanteri), PUKİ (Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi) ve ASEX (Arizona Cinsel Yaşantılar Fieve ve Dunner 1975’te, belirgin yeti yitimine neden ola- cak ya da hastaneye yatışı gerektirecek kadar şiddetli olmayan Bu çalışmanın yapılabilmesi için gerekli izin Erenköy Tanı görüşmeleri SCID-I ve II ile yapılmış, hasta ve hasta- Ölçeği) uygulanmıştır. ve psikotik özellikler bulundurmayan hipomanik dönemleri maniden ayırt ederek İUB-I ve İUB-II’yi birbirinden ayırmış- Araçlar lardır (4). DSM-IV hipomaniyi en az dört gün sürmesi, işlevsellikte net bir değişim olması ve duygudurum ile işlevsellikteki değişimin başkaları tarafından gözlemlenebilir olması şartı ile Disorders-SCID-I): DSM-IV eksen I bozuklukları için yapı- tanımlamıştır. Bazı yazarlar ise hipomani için dört günlük landırılmış klinik görüşme formu Türkçe örneği (7). SCID-I (Structured Clinical Interview for DSM-Axis I sürenin uzun, 1-2 günün yeterli olduğu görüşündedirler (5). İUB I ile İUB II depresif dönem yönünden bir tutulmuştur. SKIP-TURK (Duygudurum Bozuklukları Tanı ve Bugüne kadar yapılan çalışmalar, tek uçlu ve iki uçlu dep- İzlem Formu) (8): Hastalığın başlangıç yaşı, hastalık süresi, resyon ayırımına yönelik pek çok kanıt sunmuştur. İki uçlu tip tedaviye başlama yaşı, öyküde fiziksel ve cinsel kötüye kulla- 1 (İUB-I) ve tip 2 (İUB-II) depresyon ayırımı ise, görece, daha nım, akademik ve sosyal işlevsellik, premenstrüel sendrom, az bilgi sahibi olduğumuz bir alandır. İUB-II, İUB-I ile karşı- ilk hastalık dönemi tipi, dönem şiddeti ve süresi, doğum son- laştırıldığında, depresif dönemlerin toplam süresinin, hasta- rası başlangıç, mevsimsellik, depresyon alttipi, psikotik bul- lık süresinin daha büyük bir bölümüne hakim olduğu görül- gulu dönem, özkıyım girişimi, hastaneye yatış, dönem süre- mektedir (6). Bunun altında yatan nedenlere ve iki uçlu tip 1 si, dönem sayıları, egemen gidiş örüntüsü, ani başlangıç ve ve tip 2 depresyon ayırımına yönelik çalışmalara ihtiyaç var- bitiş, süregenlik ve hızlı döngülülük, kayma, sigara, alkol ve dır. Bu çalışmanın amacı, iki uçlu tip 1, 2 ve tek uçlu depresif madde kullanımını, koruyucu tedavi öyküsünü ve önceki dönem arasındaki farklılıkları incelemektir. hastalık döneminden şimdiki hastalık dönemine kadar olan YÖNTEM süre için tedavi uyumunu sorgulamaktadır. Örneklem HDDÖ (Hamilton Depresyon Derecelendirme Ölçe- ği): Depresyon düzeyini ve şiddet değişimini ölçen ölçeğin (9), Türkçe geçerlik ve güvenilirliği Akdemir ve arkadaşları Bu amaçla çalışmamızda yatarak ya da ayaktan tedavi 144 (1996) tarafından yapılmıştır (10). Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir İNO (İntihar Niyeti Ölçeği): Özkıyım davranışı üzerine laştırılması ki-kare testi ile yapılmıştır. Grup karşılaştırmala- öngörücülüğü de gösterilmiş olan özgeribildirim ölçeği rında varyans analizi kullanılmış, posthoc analizlerde Bon- Mieczkowski ve arkadaşları tarafından 1993’te geliştirilmiştir ferroni düzeltmesi uygulanmıştır. Bağıntı analizinde Pear- (11). Ülkemizde yaygın olarak kullanılan bu ölçeğin dilimiz- son korelasyon testi kullanılmıştır. İstatistiksel anlamlılık deki geçerlik ve güvenirlik çalışması Dilbaz ve arkadaşları p<0.05 olup, tüm testler iki uçludur. (1995) tarafından yapılmıştır (12). BULGULAR BİS (Barratt İmpulsivity Scale) Dürtüsellik Ölçeği: Örneklemin Tanıtımı geçerlik ve güvenirlik çalışması Güleç ve arkadaşlarına (2008) 49 İUB I, 47 İUB II ve 46 TUB depresyon olgusunun yaş aittir (14). ortalaması benzerdir (Tablo 1). Birinci grupta benzer olan YTT (Yeme Tutumu Envanteri): Başta yeme bozukluğu cinsiyet dağılımı, ikinci ve üçüncü grupta kadın cinsiyet lehi2 nedir (p<0.001, χ =17.920). Eğitim yılı yönünden üç grup ara- olan hastalar olmak üzere, sağlıklı bireylerde de yeme davranı- sında fark bulunmamaktadır. Çalışabilirlik oranı İUB II tanılı şındaki olası bozulmayı ölçmektedir. Garner ve Garfinkel (1979) olgularda, İUB I ve TUB tanılı olgulardan daha düşüktür 2 (p=0.001, χ =27.467). Evli olma oranı ve çocuk sayısı TUB Hem klinik hem toplumsal örneklemde dürtüselliğin şiddetini değerlendirme imkanı veren ölçeğin (13), dilimizdeki tarafından geliştirilen ölçeğin (15) dilimizdeki geçerlik ve güvenilirliği Erol ve Savaşır (1989) tarafından yapılmıştır (16). tanılı olgular arasında daha yüksek bulunmuştur (p=0.033, χ2=16.778 ve F=4.385, p=0.019). Metropolde yaşama oranı TUB tanılı olgular arasında daha düşüktür (p=0.010, χ2=13.336). TUB tanılı olgular arasında sosyal desteği olma PUKİ (Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi): Uyku bozukluğunu ayırt etmeye, uyku sorunlarını saptamaya ve uyku niteliğini belirlemeye yarayan ölçekte 5’in üzerindeki puanlar uyku kalitesinin kötü olduğunu gösterir (17). Türkçe oranı da İUB I ve İUB II tanılı olgulardan düşük bulunmuştur 2 (p=0.007, χ =14.263). geçerlik ve güvenilirlik çalışması Ağargün ve arkadaşları (1996) tarafından yapılmıştır (18). İUB I, II ve TUB Tanılı Olgularda Klinik Özelliklerin Karşılaştırılması ASEX (Arizona Cinsel Yaşantılar Ölçeği): Cinsel sorun- ları tarama ve saptama amaçlı geliştirilen ölçeğin (19), kadın Başlangıç yaşı İUB I tanılı olgularda daha erkendir ve erkek formu ayrı ayrı olup, kesme puanı 11 olarak belirlen- (F=22.436, p=0.027), (Tablo 2). Tanı alana dek geçen süre (ay) miştir (20). İUB II depresyon olgularında daha uzun bulunmuştur (F=13.200, p=0.002), (Tablo11). İstatistiksel Değerlendirme Sayısal değişkenlerin karşılaştırılması, parametrik koşul- üçüncü grupta %6.5 oranında mevcuttur (p<0.001, χ2=114.805). Koruyucu sağaltımda tedaviye uyum İUB tanılı lar karşılandığı için T test ile, kategorik değişkenlerin karşı- olgularda TUB tanılı olgularda olduğundan daha yüksek Koruyucu sağaltım ilk grupta %87.5, ikinci grupta %86.4, Tablo 1: İUB I, II ve TUB tanılı olgularda sosyodemografik özelliklerin karşılaştırılması Yaş (Ort±SS) Cinsiyet (Kadın/Erkek) Eğitim yılı (Ort±SS) Çalışıyor olmak (%) Evli olmak (%) Metropolde yaşamak (%) Sosyal destek (%) İUB I s=49 39.2±12.1 27/22 11.7±6.5 32.6 34.6 92.3 87.1 İUB II s=47 39.3±6.1 40/7 10.6±4.9 6.4 48.9 100 92.3 TUB s=46 χ2 / F 38.2±14.6 32/14 10.5±3.8 54.3 89.1 71.7 50 2.143 17.920 4.185 27.467 16.778 13.336 14.263 Analiz p 0.778 <0.001 0.258 0.001 0.033 0.010 0.007 Cinsiyet: İUB I > TUB > İUB II (p<0.001), Çalışıyor olmak: TUB > İUB I > İUB II (p=0.001), Evli olmak: TUB > İUB I = İUB II (p=0.033) Metropolde yaşamak: İUB I = İUB II > TUB (p=0.010), Sosyal destek: İUB I = İUB II > TUB (p=0.007) Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org 145 Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır? Tablo 2: İUB I, II ve TUB tanılı olgularda klinik özelliklerin karşılaştırılması İUB I s=49 Başlangıç yaşı (Ort±SS) Tanıya dek geçen süre (ay, Ort±SS) Koruyucu sağaltım (%) Tedaviye uyum (%) Aile öyküsü 1.derece (%) 2. derece (%) İUB/TUB Çocukluk çağı travması (%) Çocukluk çağı psik. hast. öy. (%) Menstrüel döngü ve gebelik Düzensizlik(%) PMS (%) Postpartum başlangıç (%) Dönem öncesi stresör (%) İUB II s=47 TUB s=46 χ2 / F Analiz p 23.8±1.5 11.3±2.5 87.5 81.2 34.3±6.3 80.2±19.7 86.4 91.3 30.3±4.4 3.2±1.1 6.5 66.6 22.436 13.200 114.805 63.142 0.027 0.002 <0.001 0.040 61.2 35.1 2.11 63 31.1 57.1 71.4 0.63 50 24.6 39.1 15.2 0.04 32.6 7.3 10.905 11.541 51.420 9.137 10.821 0.028 0.003 <0.001 0.003 0.029 94.1 65.4 31.4 46.6 89.2 83.3 50 44.8 56.2 59.4 6.5 91.3 13.293 10.300 8.821 29.783 0.010 0.022 0.012 0.001 Posthoc analiz: Bonferroni, Başlangıç yaşı: İUB I < İUB II = TUB (p=0.023), Tanıya dek geçen süre: İUB II > İUB I > TUB (p=0.004) Tablo 3: İUB I, II ve TUB tanılı olguların depresif dönem içerisinde karşılaştırılması İUB I s=49 İUB II s=47 TUB s=46 χ2 / F Katatonik alttip (%) Melankolik alttip (%) Atipik alttip (%) Psikotik bulgu (%) Özkıyım giriş. (%) Ani başlangıç (%) Mevsimsellik (%) - 84.6 14.6 63.8 7.5 36.6 56.2 - 50.5 88.2 37.5 25.4 85.5 75.2 - 39.2 6.9 4.3 12.7 4.3 10.8 15.558 51.367 74.254 13.239 31.950 41.786 Analiz p 0.008 <0.001 <0.001 0.019 <0.001 <0.001 Melankolik alttip: İUB I > İUB II = TUB (p=0.008), Atipik alttip: İUB II > İUB I = TUB (p<0.001) Psikotik bulgu: İUB I > İUB II > TUB (p<0.001), Özkıyım girişimi: İUB II > İUB I = TUB (p=0.019) Ani başlangıç: İUB II > IUB I > TUB (p<0.001), Mevsimsellik: İUB II > IUB I > TUB (p<0.001) 2 orandadır (p=0.040, χ =63.142). Koruyucu sağaltım lityumsa, tedavi uyumu İUB I için, İUB II’den fazladır (p=0.008, χ2=25.335). Birinci derecede yakınlarda DDB aile öyküsü, TUB tanılı 2 Postpartum başlangıç da TUB tanılı olgular arasında daha 2 az sıklıktadır (p=0.012, χ =8.821). Premenstrüel sendrom ise, İUB-II tanılı olgular arasında daha sık izlenmiştir 2 (p=0.022, χ =10.300). Hastalık dönemi öncesi stresör TUB olgularda daha az sıklıkta iken (p=0.028, χ =10.905), ikinci tanılı olgularda, İUB-I ve İUB-II tanılı olgularda olduğun- derece yakınlarda DDB aile öyküsü İUB II tanılı olgularda en 2 yüksek sıklıkta izlenmiştir (p=0.003, χ =11.541); aile öykü- dan daha sık izlenmiştir (%46.6/44.8/91.3), (p<0.001, χ2=29.783). sünde İUB/TUB oranı, İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgularda sırasıyla 2.11/0.63/0.04 olarak hesaplanmıştır (p<0.001, χ2=51.420). Çocukluk çağı travması ve çocukluk çağı psikiyatrik hastalık öyküsü TUB tanılı olgular arasında daha az 2 sıklıkta saptanmıştır (p=0.003, χ =9.137 ve p=0.029, χ2=10.821). Menstrüel siklus düzensizliği TUB tanılı olgular ara2 sında daha az sıklıkta bulunmuştur (p=0.010, χ =13.293). 146 İUB I, II ve TUB Tanılı Olguların Depresif Dönem İçerisinde Karşılaştırılması Olgularımız arasında katatonik tipte depresyon olgusu bulunmamaktadır (Tablo 3). Melankolik belirtiler gösteren 2 alt tip, İUB-I tanılı olgular arasında (p=0.008, χ =15.558), atipik belirtiler gösteren alt tip ise İUB-II tanılı olgular arasında Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir Tablo 4: İUB I, İUB II ve TUB tanılı depresif olgularda HDDÖ puanlarının karşılaştırılması İUB I s=49 1. Depresif duygudurum 2. Suçluluk duyguları 3. Özkıyım 4. Erken uykusuzluk 5. Orta uykusuzluk 6. Son uykusuzluk 7. Çalışma ve aktiviteler 8. Yavaşlama 9. Huzursuzluk 10. Ruhsal anksiyete 11. Bedensel anksiyete 12. Bedensel gastrointestinal belirtiler 13. Bedensel genel belirtiler 14. Genital belirtiler 15. Sağlık anksiyetesi 16. Zayıflama 17. İçgörü Toplam 2.1±1.1 1.3±0.4 1.8±0.5 0.9±0.3 0.8±0.1 1.5±0.9 3.5±1.5 2.3±1.2 0.5±0.2 1.1±0.5 0.7±0.5 1.5±0.4 0.9±0.5 0.7±0.1 0.8±0.2 0.4±0.1 0 20.2±6.6 İUB II s=47 3.1±1.2 1.5±0.2 3.2±1.1 0.7±0.2 1.1±0.2 0.9±0.8 2.6±0.6 3.4±0.9 1.8±0.4 2.3±1.1 0.9±0.1 1.0±0.2 1.9±0.1 1.2±0.2 0.6±0.1 0.1±0.1 0 26.9±7.5 TUB s=46 3.6±0.6 0.3±0.1 0.9±0.2 1.5±0.7 1.3±0.8 1.3±0.1 0.8±0.1 1.2±0.7 0.7±0.3 2.6±0.9 1.9±0.4 0.5±0.1 1.5±0.6 1.6±0.7 1.5±0.5 1.3±0.1 0 22.9±4.1 Analiz F p 97.663 24.406 12.570 9.067 1.120 2.400 54.084 9.494 6.462 73.417 37.840 16.825 21.558 16.659 4.850 10.582 <0.001 <0.001 <0.001 0.003 0.159 0.055 <0.001 <0.001 0.002 <0.001 0.001 0.003 0.039 0.431 0.027 0.020 - 94.459 0.035 Posthoc analiz: Bonferroni, 1. İUB I < İUB II = TUB (p=0.001), 2. İUB I = İUB II > TUB (p=0.009), 3. İUB II > İUB I > TUB (p=0.004), 4.İUB I = İUB II < TUB (p=0.002), 5. Fark yok, 6. Fark yok, 7. İUB I = İUB II > TUB (p=0.012), 8. İUB II > İUB I > TUB (p=0.004), 9. İUB II > İUB I = TUB (p=0.006), 10.İUB I < İUB II = TUB (p=0.011), 11. İUB I = İUB II < TUB (p=0.004), 12. İUB I > İUB II > TUB (p=0.014), 13. İUB I < İUB II = TUB (0=0.042), 14. Fark yok, 15. İUB I = İUB II < TUB (p=0.033), 16. İUB I = İUB II < TUB (p=0.015), 17. Fark yok, Toplamda İUB I = TUB < İUB II (p=0.042) Tablo 5: İUB I, II ve TUB tanılı depresif olgularda YTE, PUKİ, ASEX ve BİS puanlarının karşılaştırılması YTE (Ort±SS) PUKİ Uyku latansı (dk, Ort±SS) Uyku süresi (h, Ort±SS) PUKİ toplam (Ort±SS) ASEX Kadın (Ort±SS) Erkek (Ort±SS) BİS (Ort±SS) İGD (Ort±SS) İUB I s=49 İUB II s=47 TUB s=46 F Analiz 161.7±32.1 162.7±14.1 89.5±10.2 25.100 <0.001 24.7±20.3 4.5±2.6 17.2±8.3 10.3±10.1 8.3±1.2 13.5±2.7 38.9±21.2 5.3±2.0 18.1±3.9 17.644 21.120 13.875 0.011 0.001 0.032 18.3±4.8 12.2±6.2 32.7±8.7 69.8±38.8 11.0±1.4 10.4±2.2 29.4±2.6 44.5±4.9 19.2±6.5 16.6±5.8 26.3±7.1 67.1±40.1 4.860 4.527 12.937 14.521 <0.001 0.001 0.138 0.005 p Posthoc analiz: Bonferroni, YTE: İUB I = İUB II > TUB (p=0.002), PUKİ Uyku latansı: İUB II < İUB I = TUB (p=0.027), PUKİ Uyku süresi: İUB I = TUB < İUB II (p=0.001), PUKİ toplam: İUB II < İUB I = TUB (p=0.046), ASEX kadın: İUB II < İUB I = TUB (p=0.033), ASEX erkek: İUB I = İUB II < TUB (p=0.045), BİS: İUB I = İUB II = TUB (p=0.138), İGD: İUB I= İUB II > TUB (p=0.025) 2 daha sık bulunmuştur (p<0.001, χ =51.367) şeklindedir. Psi- miştir (Tablo 4). HDDÖ toplam puanı yönünden İUB-II tanı- kotik bulgu İUB-I tanılı olgular arasında daha sık izlenirken 2 (p<0.001, χ =74.254), özkıyım girişimi İUB-II tanılı olgular lı depresyon olguları, İUB-I ve TUB tanılı depresyon olgula- 2 arasında daha sık bulunmuştur (p=0.019, χ =13.239). Ani başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı olgular arasında en 2 yüksek sıklıkta saptanmıştır (p<0.001, χ =31.950 ve p<0.001, rıldığında, TUB tanılı olguların en düşük puanı aldığı görül- χ2=41.786). lendirilen uykuya dalana dek geçen süre İUB-II tanılı olgu- rından daha yüksek puan almışlardır. Yeme Tutumu Envanteri’nden alınan puanlar karşılaştı- müştür (Tablo 5). Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ile değer- HDDÖ’de maddeler tek tek karşılaştırıldığında 5., 6., 14. larda en kısa olup (F=4.803, p=0.011), olağan sınırlar içerisin- ve 17. madde (orta ve son uykusuzluk, genital belirtiler ve dedir. Uykuda geçirilen süre yönünden de sonuçlar benzer- içgörü) dışındaki maddeler gruplar arasında farklılık göster- dir (F=21.120, p=0.001). PUKİ toplam puanı da İUB-II tanılı Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org 147 Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır? olgularda en düşüktür (F=13.875, p=0.032). ASEX’te TUB Evli olma oranı TUB grubunda daha yüksek bulunmuştur. tanılı erkek olgular diğerlerinden daha yüksek puanlar alır- Buna paralel olarak TUB tanılı olguların çocuk sayısı daha ken (F=4.527, p=0.001); İUB-II tanılı kadın olgular diğerlerin- fazladır. Ellouse ve arkadaşları (2011) İUB tanılı olguların den daha düşük puanlar almışlardır (F=4.860, p<0.001). Bar- eşlerinde yaşam kalitesini, sağlıklı bireylerden düşük bul- rat İmpulsivite Ölçeği’nden alınan puanlar karşılaştırıldığın- muşlardır (22). Metropolde yaşama oranı İUB tanılı depresif da posthoc analizler İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgular ara- olgular arasında, TUB tanılı olgularda olduğundan sık bulun- sında fark ortaya koymamıştır (F=12.937, p=0.049). Hastalık muştur. Yaşanılan çevre hastalığın yaygınlığı ve gidişi ile iliş- dönemi içerisindeki işlevsellik düzeyi İUB-II tanılı olgularda kilidir. Nitekim İUB kentsel alanda, kırsal alanda olduğun- en düşüktür (F=14.521, p=0.005). dan daha yüksektir. Buna ek olarak, İUB için yerleşim yeri, TUB tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında yinelemenin öngörücülerinden biri olarak bildirilmiştir (23). güçlü bir ilişki bulunmuştur (r=0.571, p<0.001). İUB-II tanılı İlginç olarak, sosyal desteğin varlığı, İUB tanılı olgularda olgularda ise HDDÖ ve İGD puanları arasında güçlü bir ilişki TUB tanılı olgulardan sık bulunmuştur. Oysa yazında bu izlenmiştir (r=0.612, p<0.001). Dürtüsellik ile vegetatif belir- durumun tersi belirtilmektedir (24). Bizim sonuçlarımız, tiler arasındaki ilişki incelendiğinde ise, İUB-I tanılı olgular- İUB’un TUB’a kıyasla daha biyolojik bir hastalık olarak kabu- da BİS ve PUKİ puanları arasında bir ilişki (r=0.385, p=0.018), lü ile ilişkili olabilir ve kültürel farkları yansıtabilir. Buna ek İUB-II tanılı olgularda BİS ve YTE puanları arasında bir ilişki olarak bazı çalışmalarda kişilerarası ilişkilerin iki uçlu olgu- (r=0.438, p=0.005) izlenmiştir. larda, tek uçlu olgulardan daha doyurucu bulunduğu bildi- TARTIŞMA rilmiştir (6). Bu durum sosyal desteğin algılanabilirliği ile ilişkili olabilir. Çalışmamızda, hastalığın başlangıç yaşı İUB-I tanılı İUB-I, II ve TUB tanılı olguların depresif dönem içerisin- olgularda daha erken bulunmuştur. Bu bulgu hem İUB-II de ilk kez karşılaştırıldığı bu çalışmada, HDDÖ’nün depresif hem TUB olguları ile karşılaştırmalı çalışmalarda, daha önce duygudurum, suçluluk duyguları, özkıyım, erken uykusuz- ortaya konmuş bir bulgudur (1). Dizinle uyumlu bir diğer luk, anhedoni, psikomotor retardasyon, huzursuzluk, ruhsal bulgumuz, İUB tip II tanılı olgularda, tanı alana dek geçen ve bedensel anksiyete, gastrointestinal ve genel somatik sürenin, İUB-I ve TUB tanılı olgulardan daha uzun oluşudur belirtiler, sağlık anksiyetesi ve kilo kaybı maddelerinden alı- (25). Koruyucu sağaltım ilk grupta %87.5, ikinci grupta %86.4, nan puanlar gruplar arasında farklılık göstermiştir. Melanko- üçüncü grupta %6.5 oranında mevcuttur. TUB tanılı olgular- lik belirtiler gösteren alttip ve psikotik bulgu, İUB-I tanılı da koruyucu sağaltım oranındaki düşüklük dikkat çekicidir. olgular arasında, atipik belirtiler gösteren alttip ve özkıyım Oysa major depresif bozukluk olgularının %80’i iki yıl içeri- girişimi İUB-II tanılı olgular arasında daha sık bulunmuştur. sinde ikinci bir depresif dönem geçirmektedir. Ve bu durum Ani başlangıç ve mevsimsellik İUB-II tanılı olgular arasında koruyucu tedavi için bir giriş ölçütüdür. Koruyucu sağaltım- en yüksek sıklıkta saptanmıştır. Bulgularımıza göre, İUB-II da tedaviye uyum İUB tanılı olgularda TUB tanılı olgularda tanılı olgularda HDDÖ ile İGD puanları arasında ve TUB olduğundan daha yüksek orandadır. İlginç olarak, koruyucu tanılı olgularda HDDÖ ve BİS puanları arasında güçlü bir iliş- sağaltım lityumsa, tedavi uyumu İUB-I için, İUB-II’den fazla ki vardır. İUB-I tanılı olgularda BİS ve PUKİ puanları arasın- bulunmaktadır. Bu durum İUB-II tanılı olguların manik dep- da bir ilişki, İUB-II tanılı olgularda BİS ve YTE puanları ara- resif hastalığın damgalanma kaygısını yansıtıyor olabileceği sında bir ilişki izlenmiştir. Bu noktada İUB-I, II ve TUB dep- gibi (29), bu olguların hipomanilerini yaşama isteğinden ya resyon olguları arasında belirti kümelerinin, birbirleri ile da hipomanilerini tedavi edilmesi gereken bir durum olarak farklı farklı ilişkiler içerisinde bir arada oldukları ileri sürüle- görmeme eğilimlerinden kaynaklanabilir (4). bilir. Bulgularımıza göre, birinci derecede yakınlarda DDB aile Çalışmamızda İUB-I’de benzer iken, İUB-II ve TUB’ta öyküsü, TUB tanılı olgularda daha az sıklıkta iken, ikinci kadın cinsiyet lehine değişen cinsiyet oranları, dizinde tek- derece yakınlarda DDB aile öyküsü İUB-II tanılı olgularda en rarlanagelen bir bulgudur (21). Eğitim yılı yönünden depresif yüksek sıklıkta izlenmiştir. Aile öyküsünde İUB/TUB oranı, üç grup arasında fark bulunmamaktadır. Buna karşılık İUB II İUB-I’de İUB-II ve TUB tanılı olgulardan, İUB-II’de TUB grubundaki düşük çalışabilirlik oranı, bu grubun işlevselli- tanılı olgulardan yüksek hesaplanmıştır. Geçmiş yıllarda ğindeki bozulmanın bir göstergesi olarak yorumlanmıştır. yapılan aile çalışmaları İUB-II sıklığının, İUB-II tanılı olgula- 148 Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir rın yakınlarında İUB-I ve tek uçlu bozukluk tanılı olguların tanmıştır. Buna ek olarak, İUB-II tanılı olgularda HDDÖ top- yakınlarında olduğundan daha sık olduğunu göstermiştir lam puanı ile İGD puanı arasında güçlü bir ilişki saptanmış- (1). Buna ek olarak İUB-II tanılı olguların yakınlarında İUB-I tır. İUB-I ve TUB tanılı olgularda böyle bir ilişki gösterileme- oranı, İUB-I tanılı olguların yakınlarındakinden düşükse de, miştir. tek uçlu olguların yakınlarındakinden yüksektir (2). Atipik belirtiler gösteren alttipin İUB-II tanılı olgularda, ilk kez karşılaştıran bu çalışmada, İUB-II depresyon olguları İUB-I’de olduğundan daha sık izlendiği 2008 yılında Brugue HDDÖ’nün suçluluk düşünceleri maddesinden İUB-I olgu- ve arkadaşları tarafından bildirilmiştir (26). Brugue ve arka- ları ile benzer ve TUB olgularından yüksek puanlar almışlar- daşlarının (2008) çalışmasında melankolik özellikler göste- dır. Patolojik suçluluk ve psikomotor retardasyon iki uçlu ve ren alttip ve psikotik bulgu İUB-I tanılı grupta daha sıktır. tek uçlu depresyon ayırımında en sık vurgulanmış depresif Bizim çalışmamızda da psikotik bulgu ve melankoli en sık belirtilerdir (32-35). Bulgularımıza göre, İUB-II depresyon İUB-I tanılı grupta saptanmıştır. İUB-II tanılı olgular arasın- olguları, HDDÖ’nün özkıyım, psikomotor yavaşlama, huzur- da atipik özellikler gösteren alttip daha sık bulunmuştur. suzluk maddelerinden en yüksek puanı almıştır. Melankolik alt tip Parker ve arkadaşları (2012) tarafından iki uçlu depresyonun bir prototipi olarak önerilmiştir (27). vurgulanan erken uykusuzluğun tek uçlu olgularda, geç Melankolik özellikler gösteren iki uçlu ve tek uçlu hastaların uykusuzluğun ise iki uçlu olgularda daha yüksek puanlandığı karşılaştırıldığı bir çalışmada (28), iki uçlu melankolik hasta- bulgusudur (34). Bu çalışmada da geç uykusuzluk puanları larda depresif duygudurum, anhedoni ve hipersomniye kar- anlamlı olmamakla birlikte İUB-I’de, orta uykusuzluk ise şılık, tek uçlu melankolik hastalarda erken insomni ve anksi- erken uykusuzluk ile birlikte TUB depresif dönemde daha yete ayırıcı olmuştur. Mevsimsellik İUB-II tanılı olgularda, yüksek olarak izlenmiştir. REM uykusunun fragmantasyonu İUB-I ve TUB tanılı olgularda olduğundan sık olup, İUB-I iki uçlu olgularda, tek uçlu olgulardan daha sık izlenmektedir tanılı olgularda da TUB tanılı olgularda olduğundan sıktır. (36). Buna ek olarak REM latansı iki uçlu olgularda, tek uçlu Mevsimsel gidişli olgularda hem atipik hem melankolik özel- olgulardaki kadar kısalmamaktadır. Bu durum geç uykusuz- likler, mevsimsel gidişli olmayan olgulardan daha sık izlen- luğun neden iki uçlu olgularda daha sık olduğunu açıklama- mektedir (29). Mevsimsellik gibi diğer döngüsel ritimlerle ya yardımcı olabilir. ilgili anormallikler de iki uçlu olgularda, tek uçlu olgularda olduğundan daha sık izlenmektedir. Bunlar menstrüel maddelerinden alınan yüksek puanlar ağır şiddette bir dep- düzensizlik, PMS ve postpartum başlangıç olarak sıralan- resyonun göstergesidir. Suçluluk düşünceleri ve özkıyım maktadır. Biyolojik ritimlerle olan ilişkinin aksine, stres veri- düşüncesinin İUB-II depresyonda İUB-I depresyonda oldu- ci yaşam olayları ile tetiklenme tek uçlu olgularda daha sık ğundan sık gözlendiği bildirilmiştir (37). Perlis ve arkadaşları izlenmektedir ki bulgularımız yazınla uyumludur (30). (2009) İUB-II’de ruminatif doğadaki suçluluk ve özkıyım Çalışmamızda, İUB-II’de daha yaygın olarak gözlenen düşüncelerinin depresif dönemlar arası dönemde de sürdü- ani başlangıç oranları olmuştur. Depresif dönemin başlama ğü üzerinde durmaktadır (38). Suçluluk ve özkıyım düşünce- hızı 2008’de Hegerl ve arkadaşları tarafından tek uçlu ve iki lerinin sürekliliğine karşılık, Valtonen ve arkadaşlarının 2008 uçlu depresyon ayırımına yönelik bir belirteç olarak ileri yılındaki çalışmalarında özkıyım girişimi ve umutsuzluk sürülmüştür (31). Ani başlangıç depresif dönem içerisindeki duygusu İUB-I ve II depresif olgular arasında fark gösterme- tüm depresif belirtilerin bir hafta içerisinde ortaya çıkması miştir (39). Depresif duygudurum İUB-I tanılı olgularda şeklinde tanımlanmaktadır. Bizim sonuçlarımıza göre İUB-II daha düşük puanlanmaktadır. Bunun nedeni iki uçlu hasta- tanılı olgular arasındaki ani başlangıç oranları İUB I tanılı ların, fasiyal immobilite olarak da tanımlanan emosyonel olgulardakinin iki katından fazladır. tepkiselliklerinin daha az oluşudur. Bu durum özellikle melankolik altipte daha belirgin olarak göze çarpar (32). Çalışmamızda, HDDÖ toplam puanı İUB-II tanılı olgu- İUB-I, II ve TUB tanılı olguları depresif dönem içerisinde Vahip ve arkadaşlarının (2002) çalışmasında farklı olarak Depresif duygudurum, suçluluk duygusu ve özkıyım larda, İUB-I ve TUB tanılı depresyon olgularından daha yük- sek bulunmuştur. Bulgularımız Jorvi İUB çalışmasının (2004) duygudurum, ruhsal anksiyete ve genel bedensel belirtiler bulguları ile uyumludur (25). Tüm bu bulgularla çelişmeye- maddelerinden aldıkları puan, TUB olguları ile benzer ve cek şekilde, hastalık dönemi içerisindeki işlevsellik düzeyi İUB-I olgularından yüksektir. İUB’ta ruhsal ve bedensel ank- İUB tanılı olgularda TUB tanılı olgulardan düşük olarak sap- siyete herhangi bir anksiyete bozukluğu eştanısı olmaksızın Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org Çalışmamızda, İUB-II tanılı depresif olguların depresif 149 Depresif dönem İki Uçlu Bozukluk tip I, tip II ve Tek Uçlu Bozukluk’ta farklı mıdır? depresif dönemler içerisinde hastalar tarafından tarif edil- olgular arasında cinsel istekteki azalmanın tek uçlu olgular- mektedir (21). Sözkonusu anksiyete düzeyinin uzun süreli da daha belirgin olduğu bildirilmiştir (41). TUB ve İUB-II izlemde depresif dönem hakimiyetinin bir işareti sayılabile- tanılı depresif olgularda ASEX puanları kadın ve erkekte ceği belirtilmiştir (40). benzerdir. İUB-I grubunda ise kadın olgularda, erkek olgu- TUB tanılı depresyon olguları ise, erken uykusuzluk, lardan daha yüksek puanlar izlenmiştir. Süregen psikiyatrik bedensel anksiyete, sağlık anksiyetesi ve kilo kaybı maddele- bozukluklarda kadınların erkeklerden daha kötü bir cinsel rinden en yüksek puanı almıştır. HDDÖ’de tanımlanan vege- işlev gösterdiği bilinmektedir (42). İUB-I ve II tanılı olgular tatif belirtiler atipik belirtilerle uyumlu olmadığı için bu pro- arasında fertilitenin İUB-I tanılı olgularda daha az olduğu file yansımadığı düşünülebilir. Nitekim, YTE’nden alınan gösterilmiştir (43). puanlar karşılaştırıldığında İUB-I ve İUB-II tanılı depresif olgularda, TUB tanılı depresif olgulardakinden yüksek lizler İUB-I, İUB-II ve TUB tanılı olgular arasında fark ortaya bulunmuştur. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndeksi ile değerlen- koymamıştır. Dürtüsellik iki uçlu olgular için iyilik dönemin- dirilen uykuya dalana dek geçen süre, TUB olgularda İUB-I de de sağlıklı bireylerden farklılaştığı ve arttığı gösterilmiş bir olgularından ve İUB-I olgularında İUB-II olgularından uzun görüngüdür (21). Bizim bulgularımız ise depresif dönem içe- olarak saptanmıştır. İUB-II tanılı olgularda bu süre olağan risinde TUB tanılı olguların da İUB tanılı olgular kadar dür- sınırlar içerisindedir. Uykuda geçirilen süre ise, İUB-I ve TUB tüsel olduğu yönündedir. İUB-I tanılı olgularda BİS puanları olgularında İUB-II olgularından daha kısa bulunmuştur. ile PUKİ puanları arasında bir ilişki saptanmıştır. İUB-II ve HDDÖ’de genital belirtiler başlığı altında sorgulanan TUB tanılı olgularda böyle bir ilişki gösterilmemiştir. BİS’in cinsel işlev üç grup arasında farklılık göstermemiştir. Çünkü alt maddeleri incelendiğinde, İUB-I’de dikkat ve motor bile- HDDÖ kadın ve erkek olgular arasında bir ayrım yapma- şene ait maddelerin, İUB-II’de tasarlanmamış dürtüsellik maktadır. Ayrıca, HDDÖ’de sıklıkla sorgulanan cinsel ilgi ve maddelerinin ön planda puanlandığı dikkat çekmiştir. istek kaybı olmakta, bunun dışındaki cinsel işlev bozukluk- ları olasılıkla atlanmaktadır. Kadın cinsiyet için ASEX puan- dönem içerisinde karşılaştıran bu çalışma, üç hastalık ara- ları, İUB II tanılı olgularda, İUB I ve TUB tanılı olgulardan sında depresif döneme özgü farklılıkları ortaya koymada düşük bulunmuştur, İUB-I ve TUB arasında ise benzer ola- önemli katkılar sunmaktadır. İUB-II depresif dönem, depre- rak izlenmiştir. Erkek cinsiyet için hem İUB-I hem İUB-II’de sif bozukluk yelpazesinde, şiddet çizgisi üzerinde, İUB-I ve ASEX puanları, TUB grubundan düşüktür. Bu bulgulara TUB arasında bir yerde değildir. İUB-II depresif dönem, göre, İUB-II tanılı olgularda depresif dönemin cinsel belirti- fenomenolojik olarak, İUB-I ve TUB’un bir karışımı da değil- leri daha az hissedilmektedir. Bu durum İUB-I’e göre ilaç dir. İUB-II depresyonun bazı karakteristikleri vardır ve İUB-I etkisinin daha az olması ile açıklanabilir. Cinsel istek ve ilgi depresyon ile ayırıcı tanıya gidilebilecek bu karakteristikle- kaybının tek uçlu olgularda, iki uçlu olgulardan daha fazla rin, yeni geliştirilecek ya da uyarlama gerektiren klinik tanı ve olduğu şeklinde yorumlanabilir. Nitekim, tek uçlu ve iki uçlu ölçüm araçlarında temsil edilme ihtiyacı büyüktür. BİS’den alınan puanlar karşılaştırıldığında posthoc ana- Sonuç olarak, İUB-I, II ve TUB tanılı oguları depresif Kaynaklar: 1. Coryell W. Bipolar II Disorder: a progress report. J Affective Disord. 1996;41:159-62. 2. Coryell W, Endicott J, Maser JD. Longterm stability of polarity distinctions in the affective disorders. Am J Psychiatry. 1995;152:385-90. 3. Judd LL, Akiskal HS, Schettler PJ. The comparative clinical phenotype and long term longitudinal episode course of bipolar I and II: a clinical spectrum or distinct disorders? J Affect Disord. 2003;73:19-32. 4. Fieve RR, Dunner DL. Unipolar and bipolar affective states, in the nature and the treatment of depression. Ed. Flach FF, Draghi SS. 1975, New York, Wiley, pp. 145-60. 150 5. Perugi G, Akiskal HS. The soft bipolar spectrum redefined: focus on the cyclothymic, anxious-sensitive, impulse-dyscontrol, and binge-eating connection in bipolar II and related conditions. Psychiatr Clin North Am. 2002;25:713-37. 6. Mantere O, Suominen K, Valtonen HM. Differences in outcome of DSM-IV bipolar I and II disorders. Bipolar Disord. 2008;10:413-25. 7. Çorapçıoğlu A, Aydemir Ö, Yıldız M. DSM-IV Eksen I Bozuklukları (SCID-I) İçin Yapılandırılmış Klinik Görüşme, Klinik Versiyon. 1999, Ankara, Hekimler Yayın Birliği. 8. Özerdem A, Yazıcı O, Tunca Z, Mood Disorders Study Group, Psychiatric Association of Turkey and K Tırpan. Establishment of Computerized Registry Program for Bipolar Illnes in Turkey: SKİPTÜRK. J Affect Disord. 2004;84:86. Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org A. Etlik-Aksoy, S. Kesebir 9. Williams BW. A structured interview guide for Hamilton Depression Rating Scale. Arch Gen Psychiatr. 1978;45:742-7. 10. Akdemir A, Örsel S, Dağ İ. Hamilton depresyon derecelendirme ölçeğinin geçerliği, güvenilirliği ve klinikte kullanımı. Psikiyatri Psikoloji Psikofarmakoloji Dergisi. 1996;4:251-9. 11. Mieczkowski TA, Sweeney JA, Haas GL. Factor composition of the Suicide Intent Scale. Suicide Life Threat Behav. 1993;23:37-45. 12. Dilbaz N, Bitlis V, Bayam G. İntihar Niyeti Ölçeği geçerlilik ve Güvenilirlik Çalışması. XXXI Ulusal Psikiyatri Kongresi, 1995, Bildiri Özet Kitabı, s: 39. 13. Patton JH, Stanford MS, Barratt ES. Factor structure of the Barratt Impulsiveness Scale. J Clin Psychol. 1995;51:768-74. 14.Güleç H, Tamam L, Güleç MY. Barratt Dürtüsellik Ölçeği11’in Türkçe uyarlamasının psikometrik özellikleri. Klinik Psikofarmakoloji Dergisi 2008;18:251-8. 15. Garner DM, Garfinkel PE. The Eating Attitudes Test: an index of the symptoms of AN. Psychol Med. 1979;9:273-9. 27. Parker G, McCraw S, Hadzi-Pavlovic D, Hong M, Barrett M. Bipolar depression: Prototypically melancholic in its clinical features. J Affect Disord. 2012;146:35-9. 28. Mitchell PB, Wilhelm K, Parker G. The clinical features of bipolar depression: a comparison with matched major depressive disorder patients. J Clin Psychiatry. 2001;62:212-6. 29. Judd LL, Akiskal HS, Schettler PJ. A prospective investigation of the natural history of the long-term weekly symptomatic status of bipolar II disorder. Arch Gen Psychiatry. 2003; 60:261-9. 30. Kesebir S, Bayrak A, Ünübol B, Turan Ç, Ünal A, Çakır S. Are depressive episodes of bipolar disorder I and II different? Bipolar Disord. 2012;14:89. 31.Hegerl U, Bottner AC, Merql R. Speed of onset of depressive episodes: a clinical criterion helpful for seperating uni from bipolar disorders. Neuropsychiatr. 2008;22:92-9. 32. Parker G, Roy K, Wilhelm K. The nature of bipolar depression. J Affect Disord. 2000; 59:217-24. 16. Erol N, Savaşır I. Yeme Tutumu Testi: Anoreksiya belirtiler indexi. Psikoloji Derg. 1989;7:19-25. 33. Parker G, Hadzi-Pavlovic D, Tully L. Distinguishing bipolar and unipolar disorders: an isomer model. J Affect Disord. 2006;96:6773. 17.Buysse DJ, Reynolds CF 3rd, Monk TH. The Pittsburgh Sleep Quality İndex: a new instrument for psychiatric practice and research. Psychiatry Res. 1989;28:193-213. 34. Vahip S, Kesebir S, Gönül AS, Akdeniz F. The difference in the symptom profile of the bipolar and unipolar depression. Bipolar Disord. 2002;4:36. 18. Ağargün MY, Kara H, Anlar Ö. Pittsburgh Uyku Kalitesi İndexinin Geçerliği ve Güvenirliği. Türk Psikiyatri Dergisi. 1996;7:107-15. 35. Perlis RH, Brown E, Baker RW, Nierenberg AA. Clinical features of bipolar depression versus major depressive disorder in large multicenter trials. Am J Psychiatry. 2006;163:225-31. 19.McGahuey CA, Gelenberg AJ, Laukes CA. The Arizona Sexual Experience Scale: reliability and validity. J Sex Marital Ther. 2000;26:25-40. 20. Soykan A. The reliability and validity of Arizona sexual experiences scale in Turkish ESRD patients. Int J Impot Res. 2004;16:531-4. 21. Kessing LV. Gender differences in the phenomenology of bipolar disorder. Bipolar Disord. 2004;6:421-5. 36.Duncan WC Jr, Pettigrew KD, Gillin JC. REM architecture changes in bipolar and unipolar depression. Am J Psychiatry. 1979;136:1424-7. 37.Baek JH, Park DY, Choi J. Differences between bipolar I and bipolar II disorders in clinical features, comorbidity, and family history. J Affect Disord. 2011;131:59-67. 22. Ellouze F, Ayedi S, Cherif W, Ben Abla T, M’rad MF. Spouses and bipolar disorder. Encephale. 2011;37:41-7. 38. Perlis RH, Ostacher MJ, Uher R. Stability of symptoms across major depressive episodes in bipolar disorder. Bipolar Disord. 2009; 11:867-75. 23. De Dios C, González-Pinto A, Montes JM, Goikolea JM, Saiz-Ruiz J, Prieto E, Vieta E. Predictors of recurrence in bipolar disorders in Spain (PREBIS study data). J Affect Disord. 2012;141:406-14. 39. Valtonen HM, Suominen K, Haukka J. Differences in incidence of suicide attempts during phases of bipolar I and II disorders. Bipolar Disord. 2008;10:588-96. 24.Shippee ND, Shah ND, Williams MD, Moriarty JP, Frye MA, Ziegenfuss JY. Differences in demographic composition and in work, social, and functional limitations among the populations with unipolar depression and bipolar disorder: results from a nationally representative sample. Health Qual Life Outcomes. 2011;13: 90-9. 40. Coryell W, Solomon DA, Fiedorowicz JG. Anxiety and outcome in bipolar disorder. Am J Psychiatry. 2009;166:1238-43. 25. Mantere O, Suominen K, Leppamaki S. The clinical characteristics of DSM-IV bipolar I and II disorders: baseline findings from the Jorvi Bipolar Study (JoBS). Bipolar Disord. 2004;6:395-405. 42. Raja M, Azzoni A. Sexual behaviour and problems among patients with severe chronic psychosis. Eur Psychiatry. 2003;18:70-6. 26. Brugue E, Colom F, Sanchez-Moreno J. Depression subtypes in bipolar I and II disorders. Psychopathology. 2008;41:111-4. Journal of Mood Disorders Volume: 4, Number: 4, 2014 - www.jmood.org 41. Gurpequi M, Casanova J, Cervera S. Clinical and neuroendocrine profiles of endogenous unipolar and bipolar depression. Acta Psychiatr Scand. 1985;320:30-7. 43.Tondo L, Lepri B, Baldessarini RJ. Reproduction among 1975 Sardinian women and men diagnosed with major mood disorders. Acta Psychiatr Scand. 2011;123:283-9. 151
© Copyright 2024 Paperzz