İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 2012 YAYINLARI İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 2012 BirUmut Yayıncılık Hizmetleri Halit Rıfat Paşa Mah. Perpa Ticaret Merkezi B Blok Kat 9 No.1529 Şişli/İSTANBUL Tel. 0212 210 27 22 Faks 0212 210 27 33 [email protected] www.birumutyayinlari.com Yayınevi Sertifika No. 27828 © BirUmut Yayıncılık, 2013 Baskı Kayhan Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. Davutpaşa Cad. Güven San. Sit. C Blok No. 244 Topkapı/İSTANBUL Tel. 0212 612 31 85 Matbaa Sertifika No. 12156 Birinci Basım: Nisan 2013 Baskı Adedi: 5000 ISBN-13: 978-605-860-610-4 Hazırlayan Emeği geçenler Yaşar Adanalı, Şenol Ağalday, Türkan Ağalday, Nermin Avcı, Beste Bal, Adnan Bostancıoğlu, Ediz Boynikoğlu, Sidal Çakır, Salim Çalık, Özlem Çalışkan, Özge Çelik, Kumru Çılgın, Berrin Demir, Pelin Demireli, Ayfer Çalışkan Elverdi, Kemal Emir, Murat Kemal Gündüz, Nermin Kaplan, Selma Melike Kavak, Serpil Kemalbay, Gizem Kıygı, Aslı Odman, Güngör Orbak, Özlem Özkan, Hüseyin Öztürk, Süleyman Polat, Levent Savaşçı, Mahir Sezer, Özgürcan Sunata, Mahir Tıraş, Eylem Can Tümer, Füsun Uslu, Ayşe Uzun, Esra Yalçınalp, Özlem Yetimoğlu, Utkan Yetimoğlu, Erbay Yucak, Mesut Yurtseven İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin ve 2009’da yaşamını yitiren Davutpaşa Davası avukatlarından Kâmil Kirman şahsında “işçi ailelerinin adalet mücadelesi”nin emektarları anısına İçindekiler Sunuş 7 Ailelerden 9 2012 İş Cinayetleri Raporu 11 “İş Kazası” Durumunda Ne Yapılmalıdır? 119 Ailelerin Adalet Mücadelesinden Kesitler 123 Vicdan ve Adalet Nöbeti 181 Maden İşçilerine Saygı Duruşu 229 Sunuş Ülkemizde yayımlanan raporların, haberlerin ve Sosyal Güvenlik Kurumu yayınlarının izini sürdüğümüzde günde 5 ila 8 işçinin, çalıştığı sırada yaşanan “kaza” nedeniyle iş cinayetinde hayatını kaybettiği gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Bizlere bu gerçeği duyurmak için çabalayan sınırlı sayıda organizasyon ve canı yanmış Adalet Arayan İşçi Aileleri ile… İş cinayetleri günlük yaşamımızın bir parçası değil. Hayatını kaybedenler haberlere konu olmuyor, gazetede birkaç satır veya ölüm biçimine bağlı olarak üç beş sütun yer buluyor. İşçiler kalıcı olarak sakat kalıyor, ağır yaralı olarak tedavi görürken veya yakalandıkları meslek hastalığı sonucunda sessizce ve yavaş yavaş hayatlarını kaybediyor. Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin, bütün sorumluların dahil edildiği adil yargılama talebiyle, Davutpaşa, Ostim-İvedik, Bayram Otel, BEDAŞ, Esenyurt, Arka Sıradakiler dizisi seti gibi iş cinayetlerinde yaşadıkları, ölümden sonra adalete ulaşmanın da yoğun bir çaba gerektirdiğini ortaya koyuyor. Üç ayda çıkan bilirkişi raporuna rağmen iki üç yıl sonra açılabilen davalarda ailelerin, destek verenlerin ve avukatlarının uğraşları adalete ulaşmanın güçlüğünü yeterince açıklıyor. “İş kazaları”nın “kaza da kader de olmadığı” ve “iş cinayeti” olduğu yıllardır sınırlı bir çevrede anılıyor olsa da, bunun algı, düşünce dünyamıza ve kamuoyunun aklına yerleşmesini sağlayan aileler oldu. Her söz alışları “adalet”, “bir daha yaşanmaması” ve “geride kalanlar” için mücadelenin beyanı oldu; toplumsal vicdanımıza seslendi. İş Cinayetleri Almanağı, bütün bu acı ve emek yoğun adalet mücadelesini desteklerken ortaya çıktı. İşçinin ölüm haberinin veriliş biçimi, iş cinayetlerinin yoğunluğu ve önlenebilirliği, yargılama süreçlerinde ortaya çıkan gerçekler; kalıcı, temas edilebilir ve herkesin ulaşabileceği bir çabaya girmemize neden oldu. İlk çalışmamız olduğundan kimi eksiklerimiz var, farkındayız; ancak eksiklerimizi gidermek istemiyoruz, böyle bir almanağa bir daha ihtiyaç duyulmamasını umut ediyoruz. Bizler Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin acılarını yüreğimizde hissediyoruz. Her birimiz bu vahşi düzende, başımıza her an benzer bir “kaza”nın gelebileceğinin farkındayız. İş cinayetlerine mani olabilmenin yolunun ailelerle dayanışmaktan geçtiğini biliyoruz. Anlayarak, unutmayarak, birlikte mücadele ederek umudumuzu taşıyacağımız günlere... Adalet Arayana Destek Grubu 7 Ailelerden Bizler iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin adalet arayan aileleriyiz. Ülkemizde her gün 5 ila 8 işçinin hayatını kaybettiği gerçeğini maalesef insan başına gelmedikçe, ateş ocağa düşmedikçe görmüyor. Sevdiği bir insanın ekmek parası peşindeyken hayatını kaybetmesinin neler yaşatacağını tahmin edemiyor. İş cinayetlerinin “kaza” diyerek üstünün örtülmesinin, ölümlerin “kader” diyerek kaçınılmaz ve önlenemez olduğunun söylenmesinin insanı nasıl yaralayacağını düşünemiyor. Bizler iş cinayetlerinde sevdiklerimizi kaybettik. Acımız taptaze, öfkemiz tarifsiz. Ekmeğini kazanırken, patronların daha çok kazanma hırsı, sorumluların denetim eksikliği ve ihmali sonucu hayatlarını kaybeden yakınlarımızı geri getiremeyeceğimizin elbette bilincindeyiz. Mücadelemizin özünde adalet arayışı var. Yakınlarımızın hakkını aramayı adalet mücadelesiyle sürdürüyoruz. Ama sorumluluğumuz sadece sevdiklerimizle sınırlı değil. Başka insanlar bizim gibi acı çekmesin, işçiler ölmesin diye her ayın ilk pazar günü Vicdan ve Adalet Nöbeti tutarak, devam eden duruşmalarımızı ve iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin ailelerinin duruşmalarını birlikte takip ederek iş cinayetlerine dikkat çekmek, suskunlaşmış vicdanları harekete geçirmek ve adalet için mücadele ediyoruz. İş Cinayetleri Almanağı’nı hazırlama fikri, “Adalet Arayan İşçi Aileleri” olarak mücadele sürecimizde “iş cinayetlerine dikkat çekmek için ne yapabiliriz” sorusuna verilen yanıtlardan biri. İstedik ki kaybettiğimiz canlarımız unutulmasın. İstedik ki yeni iş cinayetleri yaşanmasın. İstedik ki sorumlular sorumluluklarını yerine getirsin, işçi hayatı bu kadar değersiz ve ucuz olmasın. İstedik ki adalet patronların, kamu görevlilerinin değil, hayatını kaybeden işçilerin yanında yer alsın. İstedik ki işçi kardeşlerimiz hem 2012 iş cinayetlerinin medyaya yansıyan tablosunu hem de bu tablonun değişmesi için birlikte mücadele etmenin ne kadar önemli olduğunu görsün.İş Cinayetleri Almanağı, hayatını kaybeden işçi kardeşlerimizin herkes gibi öyküleri olduğu ve artık aramızda olmadıkları gerçeğinin unutulmaması temennisiyle hazırlandı. Umut ediyoruz ki bu çalışmanın, artmaya devam eden iş cinayetlerinin meydana gelmemesine bir nebze de olsa katkısı olur. Bir daha bu acıların yaşanmayacağı, iş cinayetleri almanaklarının hazırlanmasına gerek kalmayacağı günler görmek temennisiyle, bütün uğraşımız adalet ve geride kalanlar için… Adalet Arayan İşçi Aileleri 9 2012 İŞ CİNAYETLERİ RAPORU 11 Aralık 2011’de 1. Amatör Küme’de, Tirespor’da oynayan futbolcu Serkan Tuğal (22), sahada kalp krizi geçirerek hayatını kaybetmişti. 12 Ocak 2012’de Kayak Milli Takım sporcusu Aslı Nemutlu (17) antrenman sırasında boynu kırılarak hayatını kaybetti. Üst üste yaşanan sporcu ölümlerinin ardından Devrimci Spor Emekçileri Sendikası (Spor Emek-Sen) ölümlerin nedeninin sağlıksız çalışma olduğuna işaret eden bir açıklama yayımladı. Açıklamada, başta hükümet ve federasyonlar olmak üzere, spor emekçilerinin çalışma ve sağlık koşullarından sorumlu olan herkesin kayıplardan sorumlu olduğu belirtildi. OCAK2012 İşçilerin payına çalışırken de, barınırken de ölüm düşüyor! İnşaat, enerji, maden, eğitim... En az 62 işçi hayatını kaybetti. 13 2 Ocak TSK’ya (Türk Silahlı Kuvvetleri) ait Mühimmat Ayırma ve Ayıklama Tesisi’nde meydana gelen patlamada işçi Salih Erkeç (43), Cebrail Çalışkan (30), Samet Aygar (19) ve Adnan Dağdeviren (46) hayatını kaybetti. (Kırıkkale/Yahşihan) Yol yenileme çalışmalarında kepçe operatörü olarak çalışan Aziz Şensoy (51) devrilen kepçenin altında kalarak hayatını kaybetti. (K.Maraş) DÖVSAN Dövme Çelik Metal Sanayi’de, arıza bakım onarımı yapan işçi Cengiz Bilgin (42) hayatını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) İnşaat çöktü; 1 işçi yaralandı. (Yalova/ Çiftlikköy) 3 Ocak Belediyenin yol çalışmalarını yürüten taşeron firma işçisi Kemal Karataş (48) kepçe altında kalarak hayatını kaybetti. (İzmir/Çiğli) Pastane imalathanesi yandı; 1 işçi yaralandı. (Mersin) İşçi servisi kaza yaptı; 15 işçi yaralandı. (Denizli) Bulgur fabrikasında elini değirmene kaptıran işçi parmaklarını kaybetti. (Malatya) 2 İSKİ (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) işçisi toprak altında kalarak yaralandı. (İstanbul/Sancaktepe) Sarıyar Barajı Elektrik İletim AŞ’de çalışan işçileri taşıyan servis minibüsü devrildi; 3’ü ağır 12 işçi yaralandı. (Ankara/Nallıhan) Duble yol inşaatında çalışan işçileri taşıyan minibüs uçuruma yuvarlandı. Kazada Mustafa İnce (56), Bayram Şengül (49), İbrahim Karoğlu (52) ve Mehmet Emin Avcı (50) hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Balıkesir) 6 Ocak Çalıştığı kompost fabrikasında iş makinesinin altında kalan Hüseyin Karadere (52) hayatını kaybetti. (Antalya/Korkuteli) Seramik fabrikası çalışanı zımpara makinesine sıkışarak bacağından yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) 4 Ocak Bant makinesine parmağı sıkışan işçi yaralandı. (Eskişehir) Oto elektrikçisi Ramazan Şahin (49) kamyon kasasının altında kalarak hayatını kaybetti. (Manisa) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Ş.Urfa/ Siverek) Güvenlik görevlisi olarak çalıştığı bankaya ait aracı Bursa'da yenisiyle değiştirmek için görevlendirilen Serkan Gündüz (26) geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. (Çanakkale/Bayramiç) İşçi servisi devrildi; 8 işçi yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) 14 seyin Alacaoğlu (61) hayatını kaybetti; 8 işçi yaralandı. (Çanakkale) İşçileri taşıyan traktör kaza yaptı; 10 işçi yaralandı. (Adıyaman/Tut) 5 Ocak Orman işçilerini taşıyan araç dereye yuvarlandı. Araçta bulunan işçilerden Hü- Elektrik panosu patladı; 2 DEDAŞ (Dicle Elektrik Dağıtım AŞ) işçisi yaralandı. (Ş.Urfa/Viranşehir) 7 Ocak Çevreyolu köprü inşaatında köprü bloklarından düşen kaynak ustası Ahmet Başaran (37) hayatını kaybetti. (Ordu/ Ünye) 8 Ocak İnşaata beton döken mikserin devrilmesi sonucu inşaat kalıpları çöktü. Kalıpların altında kalan 4 işçi yaralandı. (Bursa/Nilüfer) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 9 Ocak Şantiye çalışanı işçileri taşıyan servis şarampole yuvarlandı. Kamu emekçisi Rüştü Altındiş (60) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Bingöl) Maaş bordrosu düzenleme konusunda tartışmaya karışan kamu emekçisi, bacağından bıçaklanarak yaralandı. (Ş.Urfa) TIR, iş makinesine çarptı; 2 işçi yaralandı. (Konya) 10 Ocak Keşan Belediyesporlu futbolcular, teknik heyet ve idarecileri taşıyan otobüs uçuruma yuvarlandı. Futbolcu Can Çetinkaya (23) ve Güner Yıldız (20) hayatını kaybetti; 20 kişi yaralandı. (Antalya/ Korkuteli) 12 Ocak Kayak Milli Takım sporcusu Aslı Nemutlu (17) antrenman sırasında tahta bariyerlere çarpması sonucu boynu kırılarak hayatını kaybetti. (Erzurum/Konaklı) Belediyenin temizlik işlerini yürüten taşeron firma tesisinde, çöp kamyonunu temizleyen Sezai Halıcı (48) pres makinesine sıkışarak hayatını kaybetti. (Bolu) 13 Ocak Kaynak ustası Turan Kalmak (39) bir işyerinin çatısında çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Samsun/Canik) 14 Ocak Tarlabaşı köyündeki bir çırçır fabrikasında çalışan 16 yaşındaki işçi, temizlik yaptığı sırada ayağını helezon makinesine kaptırarak yaralandı. (Ş.Urfa) Hancağız köyündeki bir taş ocağında, malzeme taşıma bandını tamir eden işçi elini banda kaptırarak yaralandı. (Ş.Urfa) İşçi taşıyan minibüs kaza yaptı; 11 işçi yaralandı. (Kayseri) Hayati Yüce (50) çalıştığı hazır beton işletmesinde çimento dökerken makinenin bandına kaptırdığı kollarını kaybetti. (Sivas/Doğanşar) 12 Ocak’ta Ceyhan nehri üzerinde yapımı süren Kandil Barajı HES (Hidroelektrik Santral) inşaatında çalışan topograf işçilerinin üzerine dağdan kopan kaya parçaları düştü. Hüseyin Kara (32) olay yerinde; ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Mustafa Toraman (31) 2 gün sonra hayatını kaybetti. (K.Maraş/ Ekinözü) 15 Ocak 5. kattan düşen inşaat işçisi Hasan Küpeli (37) hayatını kaybetti. (Osmaniye) 16 Ocak Elektrik işçilerini taşıyan araç kaza yaptı; 1 işçi yaralandı. (Ardahan) Sınır hattındaki demiryolunda çalışan 2 işçi, Suriye’den atılan taşla yaralandı. (Ş.Urfa/Ceylanpınar) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik: “İş kazası olduğunda yerin dibine giriyorum.” Çelik’in bu sözleri sarf ettiği Nisan 2012’den Aralık 2012’ye kadar en az 700 işçi hayatını kaybetti. 15 İşçi servisi kaza yaptı; 6 işçi yaralandı. (Kütahya) Tadilatında çalıştığı otelin 2. katından düşen işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) Habertürk, 03.01.2012 17 Ocak 7 Aralık 2011’de inşaatın 1. katından düşen Hamza Aldemir (49) boynu kırılarak hayatını kaybetti. (İzmir/Kemalpaşa) Mermer fabrikası işçisi Ömer Serbest (48) vinçle taşınırken kayan mermer blokla duvar arasında sıkışarak hayatını kaybetti. (Sakarya/Hendek) Serbest Bölge’deki bir firmada çalışan İbrahim Dalgıç (45) yaklaşık 15 metre yükseklikteki vinç sepetinden düşerek hayatını kaybetti. (Kocaeli/Yeniköy) Ticaret Odası Başkanı Mehmet Baysal’a ait deponun inşaatında bekçilik yapan Cem İvgen (27) beton mikserinin altında kalarak hayatını kaybetti. (Muğla/Marmaris) 16 Tarım işçilerini taşıyan araç şarampole yuvarlandı; 3 işçi yaralandı. (İzmir) 18 Ocak Belediyeye iş yapan taşeron firmaya ait çöp kamyonunun çarptığı ve bir süre altında sürüklediği işçi emeklisi Ali Yavuz (85) hayatını kaybetti. (Antalya/Kepez) Otel inşaatında çalışan işçi seyyar merdivenden düşerek yaralandı. (İstanbul/ Beyoğlu) 19 Ocak İnşaatta bekçilik yapan Erkan Duman’ı (45) işçiler bekçi kulübesinde ölü buldu. Duman’ın gece ısınmak için el arabasında ateş yaktığı belirlendi. (Adıyaman/Gölbaşı) Maden ocağında meydana gelen göçükte 2 işçi yaralandı. (Karaman/Ermenek) İşçi servisi, belediye otobüsüyle çarpıştı. Sürücü Osman Dilbar, Âdem Olgun (44), Ali Kara (39), Muhammer Aydın (40) ve Mehmet Durgut (31) kaza yerinde hayatını kaybetti; 1’i ağır 8 kişi yaralandı. (Konya/Selçuklu) Petkim’de 2M adlı taşeron firma işçisi Mahmut Coşkun, çatıda yaşam hattı çekerken 10 metreden düşerek hayatını kaybetti. Yaklaşık 3 hafta önce aynı bölgede benzer bir “kaza” olmuş, 1 işçi aynı işi yaparken düşmüş ve ağır yaralanmıştı. (İzmir/Aliağa) Isınmak için sobayı tinerle yakmak isteyen 2 işçi yanarak yaralandı. (Ş.Urfa) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 20 Ocak Küçükpazar’da 3 katlı bir binada çıkan yangında, restoranlarda garsonluk, komilik gibi işlerde çalışan Diyarbakırlı Şahin Çelik (19), kardeşi Murat Çelik (15) ve akrabaları olan İbrahim Yılmaz (18) ile kimlikleri belirlenemeyen 2 kişi hayatını kaybetti. (İstanbul/Fatih) 21 Ocak Kaçak ocakta meydana gelen göçükte işçi Şenel Biçici (33) hayatını kaybetti. (Zonguldak/Kilimli) Maden işçilerini taşıyan otobüs kaza yaptı; 28 işçi yaralandı. (Ankara/Beypazarı) 22 Ocak Reşat Koç (39) çalıştığı inşaata giderken geçirdiği trafik kazasında hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) 23 Ocak Sanayi Sitesi’ndeki bir kereste fabrikasında çalışan Mehmet Arıkız (43) başına hızar makinesi kasnağının çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Burdur/Bucak) Maden ocağında meydana gelen göçükte toprak altında kalan işçilerden Halil İbrahim Burak (33) hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Manisa/Soma) İskeleden düşen işçi yaralandı. (Kırklareli/Babaeski) İşçi minibüsü kaza yaptı; 3’ü ağır 12 işçi yaralandı. (Ankara/Başkent) 24 Ocak Yenimuhacir beldesindeki bir tekstil firmasında, gözüne kullanılan kimyasal kaçan işçi yaralandı. (Edirne/Keşan) Harmanlı köyündeki 2 ayrı maden ocağında üzerine kömür parçası düşen 2 işçi yaralandı. (Edirne/Uzunköprü) Kamulaştırılan gecekonduların yıkımında çalışan belediye görevlisi çöken duvarın altında kalarak yaralandı. (Ş.Urfa) Ankara-Sivas hızlı tren hattının tünel inşaatında gece vardiyasında çalışan işçi Âdem Doğan (27) kamyon altında kalarak hayatını kaybetti. (Sivas) 25 Ocak Narenciye bahçelerinde çalışan tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole yuvarlandı. Döne Benli (55) ve Güllü Özink (38) hayatını kaybetti; 13 işçi yaralandı. (Hatay/Dörtyol) İşçi servisi kaza yaptı; 14 işçi yaralandı. (Çorum/Sungurlu) Aynı fabrikada 2 “iş kazası”nda 2 işçi yaralandı. (Kırklareli) Meslek içi eğitime katılmak üzere İzmir’den gelen TCDD (Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları) işçisi Erkan Çimen, eğitim sonrası geçirdiği trafik kazasında 15 Ocak’ta yaralandı. Çimen tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Ankara) 26 Ocak İnşaatın 19. katından üzerine demir düşen işçi Mehmet Temel (42) hayatını kaybetti. (Bursa/Osmangazi) 17 Mayıs 2010’da Karadon’da meydana gelen grizu patlamasında 30 işçinin hayatını kaybetmesi sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan: “Ölüm, madencinin kaderi.” Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer: “Madende ölenler, güzel öldü.” Traktör, kamyonetten yük indiren 41 yaşındaki işçiye çarptı; iki aracın arasında sıkışan işçi hayatını kaybetti. (Bursa/İznik) Kar nedeniyle çatı çöktü; 2 işçi yaralandı. (K.Maraş) Otel tadilat işinde çalışırken beyin kanaması geçiren işçi felç geçirdi. (Antalya/Alanya) 17 Kandil Barajı inşaatında çalışan işçi Yusuf Dağ (30) kullandığı iş makinesinin uçuruma yuvarlanması sonucu hayatını kaybetti. (K.Maraş/Ekinözü) TTK’ya (Türkiye Taşkömürü Kurumu) ait madende meydana gelen göçükte Sefer Çetin (32) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Zonguldak) 27 Ocak İşçi servisi kaza yaptı; 7 işçi yaralandı. (Balıkesir) Baraj inşaatında çalışan işçi elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Samsun/ Vezirköy) İnşaatın 2. katında kalıp çakarken merdiven boşluğuna düşen Halit Baş (47) hayatını kaybetti. (Edirne/Keşan) daki yüksek sıcaklıktaki su dökülen Ersin Bengi (44) hayatını kaybetti. (Kocaeli/Gebze) 30 Ocak Sefa Kaba (47) temizlik işçisi olarak çalıştığı fabrikada forklift makinesinin üzerinden düşerek hayatını kaybetti. (Düzce) Parke atölyesi deposunda meydana gelen patlamanın ardından çıkan yangında 1’i ağır 6 kişi yaralandı. (İstanbul/Ümraniye) 31 Ocak Yağ fabrikasında buhar kazanı patladı; Mehmet Bilik (39) ve Ahmet Aksoy (38) hayatını kaybetti; 3 işçi yaralandı. (Uşak) Dönemin Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı Murat Bayrak: “Gemi inşa sektöründe senede 4 ila 5 ölüm doğaldır. Trafik kazaları ne zaman biterse, gemi inşa sanayinde de kazalar o zaman bitecektir.” 28 Ocak Çalıştığı alüminyum korkuluk atölyesinde aşırı soğuktan korunmak amacıyla sobayı tinerle yakmak isteyen Mehmet Yakım (18) çıkan yangında hayatını kaybetti. (Balıkesir) Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 25 işçi yaralandı. (Hatay) Bacağını makineye kaptıran işçi yaralandı. (Adıyaman) 29 Ocak Sıvacılık yapan Halil Toprak inşaatında çalıştığı apartmanın 10. katından düşerek hayatını kaybetti. (Ş.Urfa) Orman ürünlerinin işlendiği fabrikada buhar kazanı patladı; üzerine kazan- Posta, 26.01.2012 18 Birgün, 12.01.2012 Birgün, 21.01.2012 Sabah-Güney, 27.01.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 19 “81 İlde İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu Tanıtım Seminerleri”nde İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer: “İş kazaları ve meslek hastalıkları maalesef başımızı çok ağrıtıyor. (…) İnşallah ecdadımıza layık işçiler yetiştireceğiz.” ŞUBAT2012 İşçiler işe gidip gelirken de ölüyor! Enerji, inşaat, gıda, tersane... En az 42 işçi hayatını kaybetti. 21 1 Şubat 4 Şubat İşçileri taşıyan otobüs ve 2 servis minibüsü çarpıştı; 7 işçi yaralandı. (Kayseri) Otel inşaatının iskelesi çöktü; 4 işçi 4 metre yükseklikten düşerek yaralandı. Yaralılara müdahale eden sağlık görevlisi başına isabet eden kalaslar nedeniyle ağır yaralandı. (İstanbul/Şişli) Yük asansörü düştü; 2 işçi yaralandı. (Eskişehir) Hurda kazanındaki alev parlaması sonucu 1 işçi elleri ve yüzü yanarak yaralandı. (Kırşehir) Demir kalıp direğinin altında kalan işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) Yakın Madencilik’e ait kömür satış deposunda gece bekçisi olarak çalışan Şaban Duvar (67) sobadan sızan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. (İzmir/Torbalı) Otelin LPG tankının arızasına müdahale eden 17 yaşındaki işçi meydana gelen patlamada yaralandı. (Antalya/Alanya) Çalıştıkları şekerleme fabrikasında 4’ü kadın 7 işçi LPG tankından sızan gazdan zehirlendi. (Konya/Selçuklu) Elektrik direğine çarpan otomobildeki 2 yaralıya müdahale eden 112 Acil Servis doktoru, elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. (Antalya/Korkuteli) 3 Şubat 10 Ocak 2012’de DAF Yapı inşaatında 25. kattan düşen inşaat kalıbının çarpması sonucu yaralanan işçi Yücel Hoşgör hayatını kaybetti. (İstanbul/Maltepe) 5 Şubat Kepçe operatörü Kadir Kubulay’ın (31) kullandığı kamyonet devrildi; Kubulay hayatını kaybetti. (Bursa/Orhangazi) 6 Şubat Evrensel, 18.02.2012 GSM firmasında çalışan işçi baz istasyonuyla trafo arasındaki hatta çalışırken akıma kapılıp düşerek yaralandı. (Van/Gevaş) Raporlu olduğundan sadece yaşlı hastalara bakmak üzere çalıştığı özel hastaneye gelen doktor, muayene etmediği hastalarca darp edildi. (Erzurum/Aziziye) 22 BEDAŞ’ın (Boğaziçi Elektrik Dağıtım AŞ) taşeronu Aram İnşaat çalışanı işçi, trafo arızasını tamir ederken 35 bin voltluk akıma kapıldı; 3 metre yükseklikten düşerek yaralandı. Enerji-Sen üyesi işçiler yaptıkları açıklamada “Hepimiz birbirimizin canından sorumluyuz,” dediler. (İstanbul/Gaziosmanpaşa) Atatürk Havalimanı’nda, Çelebi Hava Servisi’nde çalışan, zemindeki buzlanmadan dolayı kayarak düşen kadın güvenlik görevlisi, uçaklardaki buzlanmayı önlemek için çözücü sıvı taşıyan aracın çarpması sonucu yaralandı. (İstanbul) 7 Şubat Alışveriş merkezinde seyyar merdivenden düşen işçi yaralandı. (Eskişehir) Kuşçular köyünde büyükbaş hayvan çiftliğinde çalışan işçi Ramazan Sulu (60) yem makinesine düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Urla) Üzerine mobilya dekorasyon malzemeleri düşen işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) Çalıştığı inşaatın 5. katında kalıp çakan işçi Selim Şeker (50) balkondan düşerek hayatını kaybetti. (Denizli) Sabah, 10.02.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Avsallar beldesinde çalıştığı inşaatta gözüne çapak kaçan demir ustası yaralandı. (Antalya/Alanya) Çalıştıkları dinlenme tesisinden mesai bitiminde evlerine dönen işçileri taşıyan araç devrildi. Niyazi Çavdar (33) olay yerinde, Cemil Kahraman (20) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Çorum/Kargı) 8 Şubat Otomobil çarpan temizlik işçisi ağır yaralandı. (Ankara/Çankaya) Trafik kazasına müdahale etmeye gelen ambulans minibüsle çarpıştı. Kazada 4’ü sağlık personeli 11 işçi yaralandı. (Sivas) Çalıştığı fabrikanın çatısındaki karları temizleyen işçi Ahmet Yıldıztaş (38) 10 metreden düşerek hayatını kaybetti. (Konya/Selçuklu) Süt işleme firmasında çalışan işçi İsmail Sertdemir (62) küçükbaş hayvan yüklediği kamyonetten düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Tire) DEDAŞ işçisi elektrik direğinde akıma kapılarak ağır yaralandı. (Diyarbakır/Ergani) AKEDAŞ’ın (Adıyaman ve Kahramanmaraş Elektrik Dağıtım AŞ) taşeronu Sevim Mühendislik’te çalışan 2 işçi bakım-onarım yaptıkları trafoda meydana gelen patlamada ağır yaralandı. (Antalya/Konyaaltı) 9 Şubat Süt sağma makineleri üretimi yapan fabrikanın giriş katında çıkan yangında, kalacak yeri olmadığı için fabrikada ya- tan Serkan Aydın ve Murat Özkan hayatını kaybetti. (İstanbul/Sultangazi) Çalıştığı PVC doğrama atölyesinde ısınmak için sobayı tinerle yakmak isteyen 16 yaşındaki işçi, alev parlaması sonucu ağır yaralandı. (Konya/Beyşehir) Bereket Fatih Camii’nin inşaatında çalışan 2 işçi, çöken iskelenin altında kalarak yaralandı. (Samsun/Salıpazarı) İncir işleme fabrikasında çalışan işçileri taşıyan servis otobüsü TIR'la çarpıştı; 2’si ağır 25 işçi yaralandı. (Aydın/Nazilli) 10 Şubat İş çıkışı eve gitmek için yol kenarında minibüs bekleyen dondurma fabrikası işçisi Özcan Şener (34) kontrolden çıkan bir kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çorlu) Kolunu tutkal sürme makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Amasya) 11 Şubat Tekstil fabrikasında kolunu kumaş baskı makinesine kaptıran işçi ağır yaralandı. (Bursa/İnegöl) Çimento fabrikasındaki fırın tuğlasının bakımını yapan mühendis Serkan Türkoğlu (29), işçiler Kadir Şen (27) ve Fethullah Güzel’in (29) üzerine yüksek sıcaklıktaki çimento döküldü. Şen olay yerinde, Türkoğlu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Erzurum/Aşkale) 12 Şubat Lig TV ekibi kaza yaptı; 16 kişi yaralandı. (Gümüşhane/Kelkit) Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde baş- 23 Taraf, 26.02.2012 hemşire ile hemşire, hastane başhekiminin şoförü ve korumasınca darp edildi. (Diyarbakır) Elektrik akımına kapılan taşeron TPAO (Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı) işçisi ağır yaralandı. (Batman) Teknopanel Çatı ve Cephe Panelleri Üretim AŞ’ye ait fabrikada çıkan yangında 2 işçi yaralandı. (Mersin) Kâğıt firmasına ait servis minibüsü kamyonla çarpıştı; 15 işçi yaralandı. 3 Şubat 2011’de aynı firmaya ait başka bir servis minibüsü trenle çarpışmış, 5 işçi hayatını kaybetmişti. (İzmir/Tire) Besihanede çalışan işçi Ercan Çelik (38) kaldığı konteynırda çıkan yangında hayatını kaybetti. (Düzce/Çilimli) 13 Şubat 4. kattan düşen inşaat işçisi yaralandı. (Van) Çalıştığı marangoz atölyesinde kalan Hakan Karasu (22) çıkan yangında hayatını kaybetti. (Sivas/Koyulhisar) 24 15 No.lu Aile Sağlığı Merkezi’nde hasta yakını, doktoru burnunu kırarak yaraladı. (İstanbul/Üsküdar) 14 Şubat Yol bakım çalışması yapan 2 işçi trafik kazasında yaralandı. (İstanbul/Bayrampaşa) Elektrik akımına kapılan inşaat işçisi ağır yaralandı. (Ş.Urfa) 4 Şubat’ta Mengi Yay Yatçılık’ta art arda meydana gelen patlamada 2’si ağır 4 işçi yaralandı. Kaldırıldığı hastanede tedavisi devam eden Ümit Damgacı hayatını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) 15 Şubat Simfer Metal Fabrikası’nda gece vardiyasında çalışan işçi yaklaşık 780 derecelik alüminyumun ayağına dökülmesi sonucu ağır yaralandı. Fabrikada Aralık 2011’de, 3 gün üst üste 3 işçi ellerini pres makinesine kaptırarak parmaklarını kaybetmişti. (Kayseri) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 16 Şubat İşçi servisi kamyonla çarpıştı; 1’i ağır 7 işçi yaralandı. (Tekirdağ/Çorlu) İşçileri taşıyan servis araçlarının da karıştığı trafik kazasında, çoğunluğunu işçilerin oluşturduğu 23 kişi yaralandı. (Konya) 17 Şubat Kömür işletmesinde gece vardiyasında çalışan işçileri evlerine götüren servis devrildi; 25 işçiden 5’i yaralandı. (Zonguldak/Ereğli) 6 katlı binanın çatısından servis aracının üstüne kar düştü; 1’i ağır 2 işçi yaralandı. (Muş) İşçileri taşıyan servis aracının da karıştığı trafik kazasında 17 işçi yaralandı. (Eskişehir) 112 Acil Servisi Sarıoğlan İstasyonu’nda nöbetçi 2 kadın sağlık görevlisi sobadan sızan gazdan zehirlendi; Gülsün Aslan (26) hayatını kaybetti. (Konya) 15 Temmuz 2010’da Tuzla-Torlak Tersanesi’nde gece mesaisi yapan işçi Nurettin Bingöl’ün emniyet kemeri olmadığı için düşerek hayatını kaybetmesinin ardından tersane açılışı için bölgeye gelen Devlet Bakanı Zafer Çağlayan: “Provokasyona gelmeyin, sektörü öldürmeyin.” Maden köyünde bulunan bakır madeninde TIR'a malzeme yükleyen işçi devrilen malzemelerin altında kalarak ağır yaralandı. (Siirt/Şirvan) Doktor acil serviste bıçaklı saldırıya uğrayarak yaralandı. (Niğde) Habertürk, 05.02.2012 18 Şubat Yangın söndürme personelini konferansa taşıyan Orman İşletmesi’ne ait otobüs devrildi; 25 işçi yaralandı. (Mersin/ Gülnar) 19 Şubat Kolunu buğday helezon makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Adıyaman/ Kâhta) Saman deposunda balya yapan işçi mola sırasında bacağını traktörle saman makinesi arasında bulunan şafta kaptırarak yaralandı. (Çorum/Mecitözü) 20 Şubat Beşiktaş Tersanesi’nde 1 işçi yaralandı. (Yalova) 21 Şubat Kadın işçi kuruyemiş fabrikasında makineye kaptırdığı kolunu kaybetti. (G.Antep) 25 Evrensel, 08.02.2012 hayatını kaybetti, 7’si ağır 34 işçi yaralandı. (Hatay/Kumlu) Servit Vitrifiye Seramik Fabrikası’nda çalışan işçi tiner parlaması sonucu çeşitli yerlerinden yanarak yaralandı. (Kocaeli) Göksu ırmağı üzerindeki Gökdere Köprü Barajı kapağının patlaması nedeniyle baraj havzasında çalışan işçiler sele kapıldı; 10 işçi hayatını kaybetti, 2 işçi kurtarılarak hastaneye kaldırıldı. Eyüp Altuntaş (27), Cumali Değirmenci (29), Erkan Yeğen, Erdal Demirelli ve Hasan Bolat’ın naaşlarına ulaşılırken, kayıp 5 işçi Latif Değirmenci, Selahattin Aral, Veli Damaksız, Necmettin Karayiğit ve Mehmet Yılmaz’a Aralık 2012 itibariyle hâlâ ulaşılamadı. (Adana/Kozan) 25 Şubat Atölyesine aldığı mermerleri kamyondan indirmeye çalışan Hidayet Kocabaş (52) devrilen mermerlerin altında kalarak hayatını kaybetti. (Muğla/Milas) Çalıştığı fabrikanın deposunda üzerine demir kapı düşen işçi yaralandı. (Sakarya) 22 Şubat Posta, 26.02.2012 Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi göz servisinde görevli 1 hemşireye hasta yakınlarınca 17 Şubat’ta yapılan saldırıyı Sağlık Emekçileri Sendikası Urfa Şubesi basın açıklamasıyla protesto etti. (Ş.Urfa) 23 Şubat Devlet Hastanesi inşaatında meydana gelen göçükte molozların altında kalan 3 işçi yaralandı. (İstanbul/Bahçelievler) 24 Şubat 26 İşçi servisi çöp kamyonuyla çarpıştı; 10 işçi yaralandı. (İzmir/Karabağlar) Tesisatçı çatıdan düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Davutpaşa) Ören Belediyesi’ne ait minibüsün çarptığı temizlik işçisi ağır yaralandı. (Muğla/Milas) 12 Eylül 2011’de tamirat yaptığı binanın 5. katından düşen Enver Tıkıç hayatını kaybetti. (İstanbul) İşçi servisi devrildi; 27 işçi yaralandı. (Uşak) 21 Mayıs 2011’de çalıştığı metro inşaatında asansör boşluğuna düşen işçi Sedat Sarıbaş hayatını kaybetti. (İstanbul) Tarım işçilerini taşıyan araç devrildi; Hatice Suiçer ve Behiye Yorgundağ (52) Mobilya atölyesinde çıkan yangında 1 işçi yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) 28 Kasım 2011’de çalıştığı inşaatta üzerine demir malzeme düşen işçi Keramettin Kırbuğa (55) hayatını kaybetti. (İstanbul/Maltepe) Birgün, 26.02.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI İşçileri taşıyan minibüs uçuruma yuvarlandı; 15 işçi yaralandı. (Muğla/Bodrum) Servis minibüsü devrildi; 6’sı ağır 32 işçi yaralandı. (Sivas/Kangal) 26 Şubat 29 Şubat Özel hastanede “Hastanın nesi var?” diye soran hekim, küfür, ölüm tehdidi ve fiziksel saldırıya maruz kaldı. (İstanbul) İşçileri taşıyan servis aracının da karıştığı trafik kazasında 7 işçi yaralandı. (Bursa) 27 Şubat Gazlıgöl beldesinde pompacı olarak çalıştığı termal tesiste metan gazından zehirlenen Recep Dülger (42) hayatını kaybetti. Tesisin ruhsatsız olduğu öğrenildi. (Afyon/İhsaniye) 28 Şubat Fabrika işçilerini taşıyan minibüs devrildi; şoför Tamer Bal (29) hayatını kaybetti; 8 işçi yaralandı. (İzmir/Menemen) Servis minibüsü devrildi; 7 işçi yaralandı. (Osmaniye/Kadirli) Ostim patlamasında oğlunu yitiren Akgül Akkaya, duruşmada sanıklara; “20 kişinin öldüğü bu patlamadan dolayı hiç mi vicdanlarınız sızlamıyor?” diye seslenince Mahkeme Başkanınca “susması” için uyarıldı. Akkaya, “Susarım, ama kavrulan bizim ciğerimiz” dedi. 27 Gıda ve Kalite Mühendisi Cihan Çiftlikli’nin 2008 yılında “iş kazaları” üzerine yayımlamış olduğu çalışmada, Türkiye’de meydana gelen “iş kazaları”nın yüzde 50’sinin basit yöntemlerle, yüzde 48’inin planlı tedbirlerle olmak üzere yüzde 98’inin önlenebileceği belirtilmektedir. MART2012 Işıltılı binalar katledilen inşaat işçilerinin üstünde yükseliyor! İnşaat, enerji, maden... En az 59 işçi hayatını kaybetti. 29 4 Mart Trafo tamiri yapan 2 işçi elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. (Ş.Urfa/ Ceylanpınar) 5 Mart İnşaatın 4. katından düşen işçi Muhsin Cengiz (58) ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Karabük/ Safranbolu) 6 Mart Tekstil firması işçilerini taşıyan servis devrildi; 11 işçi yaralandı. (Antalya/Kepez) 7 Mart Tekstil firması ek bina inşaatında çalışan 2 işçi çatıdan düşerek yaralandı. (Tekirdağ/Çorlu) İnşaat şantiyesinde sondaj makinesinin üzerinden düşen işçi yaralandı. (Erzurum/İspir) İş makinesi tamirhanesinde tinerle soba yakan işçi yaralandı. (Sakarya/Arifiye) Pastanede açık unutulan tüpgaz patladı; 2 işçi yaralandı. (Adana/Çukurova) Kef maden sahasında meydana gelen göçükte toprak altında kalan maden işçisi yaralandı. (Elazığ/Sori) Bayır köyünde asfalt şantiyesindeki karıştırıcının içine düşen Tahir Yılmaz (25) hayatını kaybetti. (Muğla/Fethiye) 8 Mart Binanın dış cephesine boya yapmak için kurulan iskele çöktü. Ersin Ayhan (39) hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (İzmir) Üzerlerine iplik balyaları düşen 4 halı fabrikası işçisi yaralandı. (G.Antep) İnşaat iskelesinin 2. katından düşen işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) Maden ocağında çalışan işçi, üzerine kaya parçası düşen bacağını kaybetti. 8 ay önce de aynı yerde, aynı işçinin ayağına kaya parçası düşmüş, bileğine platin takılmıştı. (Sivas/Divriği) Kalıp ustası olarak çalıştığı inşaatın 3. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Ş.Urfa) 9 Mart Servis aracı yolcu otobüsüne çarptı; 1’i ağır 21 işçi yaralandı. (Adana) Türk Telekom’a iş yapan taşeron firma işçisi merdivenden düşerek yaralandı. (Manisa/Soma) 29 Şubat 2012’de kar temizlerken üzerine vinç demiri düşen Gürdal Yılmaz (48) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Çorum/Dodurga) 30 (57) caminin çatısından düşerek hayatını kaybetti. (Kocaeli/Gebze) Eli konteynır kapısına sıkışan işçi yaralandı. (Malatya) 10 Mart Yeni Ulubatlı Hasan Camii inşaatında kalıp ustası olarak çalışan Siyan Elagöz Yapımı devam eden Bozca Barajı Hasankale göletine düşen iş makinesindeki işçilerden Mustafa Avzit (22) hayatını kaybetti; kendi imkânlarıyla kurtulan diğer işçi tedavi altına alındı. (Nevşehir/Avanos) 15 Temmuz 2012’de metrobüs inşaatında meydana gelen iş cinayeti üzerine İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş: “Hizmet ederken bu acıları da yaşıyoruz maalesef. (…) Bedelleri ağır bu işlerin, kolay işler değil. İstanbulluların rahat etmesi ve trafikteki sıkıntıyı çözmek adına gece gündüz, 24 saat çalışıyoruz, ama kolay değil maalesef üzücü olay ortaya çıktı.” Evrensel, 02.04.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 11 Mart Esenyurt’ta 220 milyon avro yatırımla yapılan “galaksi” temalı Marmara Park AVM inşaatında çıkan yangında 11 taşeron işçi, Fatih Acun (23), Ahmet Keskin (47), Bayram Ege Pehlivan (48), Çetin Çoşgun (42), Seyfettin Topal (38), Abdurrahman Demir (42), Sevdin Özen (28), İsa Topal (22), Ahmet Yahal (30), Barış Kıyak (30) ve Hakim Alican (46) yanarak hayatını kaybetti. (İstanbul/Beylikdüzü) 12 Mart 8 Ağustos Stadyumu’nun tribün çatısı çöktü. Çatıdaki karı temizleyen 3 işçi yaralandı. (Bitlis) İşyerinin çatısı çöktü; çatıda karı temizleyen 3 işçi yaralandı. (Sivas) 13 Mart BUSKİ (Bursa Su ve Kanalizasyon İdaresi) görevlileri çalıştıkları inşaattaki asansör boşluğuna düştü; 1’i ağır 2 işçi yaralandı. (Bursa/Yıldırım) Menge Barajı ve HES inşaatında inşaat ustası olarak çalışan Şamil Dasçı (39) Göksu nehrine düşerek hayatını kaybetti. (Adana/Feke) İnşaat işçilerini taşıyan minibüs şarampole yuvarlandı. İşçi Mehmet Yıldırım (45) hayatını kaybetti; 5 işçi yaralandı. (Konya/Akşehir) 15 Mart Oksijen tüpü dolum tesisinde, vinçle kaldırılan tüp üzerine düşen İsmail Ilkan (29) hayatını kaybetti. (Samsun/Tekeköy) 16 Mart “Bir Evleri” inşaatında çalışan Harun Yılmaz’ın (38) üzerine kalas düştü; hastaneye kaldırılan Yılmaz hayatını kaybetti. (İstanbul/Başakşehir) Fide üretim serasında buhar kazanı patladı. Selim Yiğit (47) hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. (Mersin/ Tarsus) SEAŞ (Soma Elektrik Üretim AŞ) Santrali’nde 2 işçi elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Manisa/Soma) Yağmurca köyünde Süper Madencilik AŞ’nin işlettiği maden ocağında meydana gelen göçükte 2 işçi yaralandı. (Edirne/Uzunköprü) 14 Mart 17 Mart Cengiz Holding’e ait Eti Bakır AŞ maden sahasında, Hasan Ademoğlu (33) ağır tonajlı iş makinesiyle geçirdiği “kaza” sonucu hayatını kaybetti. İşçiler firmanın tutumunu protesto etti. (Artvin/Murgul) Ataması yapılmayan İngilizce öğretmeni Fatma Esen Çelik (30) 2 gün önce intihar teşebbüsünde bulunmuştu. Çelik olaydan sonra kaldırıldığı hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. (Manisa/Alaşehir) 31 Radikal, 03.03.2012 18 Mart İnşaatın 4. katından düşen işçi yaralanarak hastaneye kaldırıldı. (Muğla/Bodrum) Ekmek fabrikasında çalışan işçi üzerine demir sac düşen kolunu kaybetti. (G.Antep/Şahinbey) 19 Mart İnşaatın 5. katından düşen Erdal Aşantuğrul (29) hayatını kaybetti. (Kocaeli/ Darıca) 32 Çalıştığı fabrikada makinenin altında kalan işçi Hasan Işık (18) hayatını kaybetti. (Mardin/Nusaybin) Kömür ocağında çalışan 3 işçi metan gazından zehirlendi. İşçilerden Mehmet Aslan (29) ve Ömer Baykuş (24) kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti. (Amasya/Suluova) TTK Üzülmez Müessesesi Asma-Dilaver İşletme Müdürlüğü’ndeki maden ocağında meydana gelen göçükte kalan Tahir Kuru’nun (37) naaşına 8 saat sonra ulaşılabildi. (Zonguldak) 20 Mart Çiftehan kasabasında plastik ve cam şişe toplayan işçiler Şerafettin Batu (33) ve Ahmet Yeşim (25) kurdukları çadırda çıkan yangında zehirlenerek hayatını kaybetti. (Niğde/Ulukışla) Market çalışanı 5 personelin bulunduğu araç kaza yaptı. Aracın soyadı öğrenilemeyen Hüsnü (38) adlı şoförü hayatını kaybetti; 4 işçi ağır yaralandı. (Kastamonu) Dersanede temizlik işleri yapan Hilmi Candır (52) afiş asmak için çıktığı 2. kattaki pencereden düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Kadıköy) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Eyüp Sultan Camii’nin su tesisatı çalışması sırasında meydana gelen göçüğün altında kalan Kemal Kaplan (56) hayatını kaybetti; Kaplan’ın oğlu ağır yaralandı. (Isparta) İnşaat işçisi kum eleme makinesine elini kaptırarak yaralandı. (Karaman/Sıraveliler) Binanın 5. katında sıva yapan işçi elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. (Hakkâri) Yat limanında çalışma yapan taşeron firmaya ait kamyon devrildi; 2 işçi yaralandı. (Antalya) 21 Mart Kültür merkezi inşaatında çalışan işçi emeklisi Cezmi Albayrak (60) iskeleden düşerek hayatını kaybetti. (G.Antep/Nizip) Evrensel, 26.03.2012 Alüminyum fabrikası işçilerini taşıyan servis otobüsü ile vinç yüklü kamyonun çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında 12 işçi yaralandı. (Konya) Forkliftin üzerinden düşen işçi Mehmet Yıldız (43) ağır yaralandı. (İzmir/Çiğli) Yem fabrikasının merdivenlerinden düşen işçi yaralandı. (Çorum) Adım Tiyatrosu oyuncuları oyun sergilemek için yolculuk yaparken trafik kazası geçirdi; 4 oyuncu yaralandı. (Manisa) Gelik beldesindeki bir kömür ocağında göçük altında kalan işçi Selçuk Yılmaz’ın (30) naaşına 77 saat sonra ulaşılabildi. (Zonguldak) 22 Mart Tatlıçay köyünde yapımı süren Ayvalı Barajı inşaatında çalışan işçi kum eleme makinesine ayağını kaptırarak hayatını kaybetti. (Erzurum/Olur) Binanın çatısından düşen inşaat işçisi yaralandı. (Düzce) 23 Mart Çalıştıkları apartmanın çatı katına ulaş- mak için kurdukları iskele demirinin elektrik hattına temas etmesi sonucu akıma kapılan Hüseyin Akün (28), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Muğla/Milas) İnşaatın 3. katından havalandırma boşluğuna düşen işçi yaralandı. (Ş.Urfa) Gıda fabrikası işçilerini taşıyan servis TIR'ın altına girdi; 9 işçi yaralandı. (İzmir/Bornova) Mercedes bayiinde çalışan işçi başını takografa çarparak yaralandı. (Malatya) 24 Mart Bir işyerine reklam afişi asmaya çalışan işçiler, kullandıkları demir merdivenin yüksek gerilim hattına temas etme- 33 si sonucu elektrik akımına kapıldı. Sadık Göcemen ve Tuncay Koçyiğit hayatını kaybetti; 4 işçi yaralandı. (Denizli) 25 Mart Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde çalışan 2 işçi belediyeye ait traktörün römorkundan düşerek yaralandı. (Konya) İşçi servisi ile kamyon çarpıştı; 13 işçi yaralandı. (Düzce) 26 Mart Hancağız Barajı’ndaki su pompalama ünitesinde patlama meydana geldi. İşçilerden sulama sorumlusu Davut Akın (45) ve DSİ (Devlet Su İşleri) çalışanı Ökkeş Güçlü (43) enkaz altında kalarak hayatını kaybetti. (G.Antep/Nizip) rişinde yazan, tüm sorumluluğu işçiye yükleyerek işverenleri temize çıkaran “Kazaların dört ana nedeni vardır; ‘görmedim’, ‘düşünmedim’, ‘bilmiyorum’ ve ‘acelem var’“ yazısı dikkat çekti. (İstanbul/Sarıyer) Kamyon şoförü Tekin Şahin (65) fabrika garajına kamyonunu park ettikten sonra hayatını kaybetti. (Ankara/Elmadağ) Kontrolden çıkarak bariyerlere çarpan TIR'ın şoförü yaralandı. (İstanbul/Beyoğlu) Kocadere köyündeki bir inşaatın temelinde çalışan işçi göçük altında kalarak yaralandı. (Denizli) Adliye binası inşaatında cephe kaplaması yapan işçi iskeleden düşerek ağır yaralandı. (Kayseri) Üzerine tuğla düşen inşaat işçisi yaralandı. (Amasya) OSB’deki (Organize Sanayi Bölgesi) bir tekstil fabrikasında buhar kazanından kimyasal gaz sızması nedeniyle 22 işçi zehirlendi. (Denizli) 27 Mart Kadın tekstil işçilerini taşıyan servis minibüsü kaza yaptı; 5 işçi yaralandı. (İstanbul/Başakşehir) Doktor görevli olduğu kurumdan ayrılırken eski bir hastasının bıçaklı saldırısına uğradı. (İstanbul) Meydana gelen hortum, işçi çadırını uçurdu; çadırda dinlenen Şahin Erdoğdu (29) çadırla birlikte, yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Antalya) 28 Mart 34 Karayılan Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü’nde görevli işçilerden Bayram Turan (38) karayolunda refüj çalışması yaparken kamyon çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Hatay/İskenderun) Tarabya Oteli inşaatında çalışan Eray Gül (35) 12. kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. İnşaatın gi- Belediye-İş 2 No’lu Şube Başkanı Hasan Gülüm: “Güvenceli çalışmak örgütlülükse ve bu örgütlülüğü rakamlarla ifade etmek gerekirse, işçilerin yüzde 94’ü güvencesiz çalıştırılıyor.” Büyükdoğanca köyündeki bir maden ocağında üzerine kömür vagonu düşen işçi yaralandı. (Edirne/Keşan) Maden ocağında meydana gelen patlamada 8 işçi yaralandı. (Sivas) İplik fabrikasının gece vardiyasında çalışan kadın işçi elektrik akımına kapıldı. (Balıkesir) Çalık YEDAŞ’a (Yeşilırmak Elektrik Dağıtım AŞ) iş yapan taşeron firma işçisi arızayı tamir etmek için çıktığı direkte elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Amasya/Suluova) Tekstil fabrikası deposunda çıkan yangında 2 işçi yaralandı. (Ş.Urfa) Star, 26.03.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 29 Mart Öğretmenleri taşıyan servis devrildi; 16 öğretmen yaralandı. (Ş.Urfa/Siverek) Konaklı beldesindeki bir otelin tadilatında çalışan kalıp ustası, elini hızara kaptırarak yaralandı. (Antalya/ Alanya) İzolasyon çalışması yapılan binada meydana gelen göçüğün altında kalan işçi yaralandı. (Bursa) Tomruk yüklü kamyon devrildi; kamyon şoförü yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) Tuğla yüklü kamyon devrildi; 5 işçi yaralandı. (Batman) 30 Mart İşçi taşıyan 2 araç çarpıştı; Muhammet Atlı (46) hayatını kaybetti; 9 işçi yaralandı. (G.Antep) İDO (İstanbul Deniz Otobüsleri AŞ) Bostancı Oruç Reis İskelesi’nde görevli işçi Nizamettin Kayacan (31) temizlik yaparken denize düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul) Mobilya imalathanesinde kimyasal dolu varil patladı; 1 işçi yaralandı. (Kayseri) İnşaatta forkliftten düşen 2 işçi ağır yaralandı. (Bursa/İnegöl) Tren, işçi taşıyan araca çarptı; 5 işçi yaralandı. (Elazığ) 31 Mart Temizlik işçisi Nuri Çıbık (38) arkasında ayakta durduğu çöp kamyonuna başka bir kamyonun çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çorlu) 35 7 Mayıs 2008’de kurulan TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu’na ifade veren İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer: “Köyden hiç ayrılmamış insanlar, sanayiye girdiğinde üzüntü verici kazalar oluyor. Aslında diğer sektörler incelendiğinde tersanelerdeki iş kazaları çok küçük yer tutuyor. Maden ocağında gaz patlamasında 250 insan ölüyor. (…) Tersanelerde sanki ‘facialar varmış’ gibi gösteriliyor. Ama oranlara bakınca o kadar büyük değil.” Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç: “ ‘Madende 250, Tuzla’da 80 kişi ölüyorsa iyi durumdadır’ demek, Çalışma Bakanlığı’nın bir yetkilisine yakışmıyor. Ölümler kıyaslanamaz. Yapısal bir değişiklikle taşeronluğu, esnek çalışmayı, düşük ücretleri, sigortasızlığı ve insanca çalışılabilir bir ortamın olmamasını tümden nasıl yok etmemiz gerektiği tartışılmalıydı.” NİSAN2012 Ölenler için yas tut, kalanlar için mücadele et! İnşaat, maden, enerji, tekstil, tersane... En az 87 işçi hayatını kaybetti. 37 1 Nisan MEDAŞ’a (Meram Elektrik Dağıtım AŞ) ait trafoda bakım yaparken elektrik akımına kapılan işçilerden Mevlüt Yeşil hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. (Konya/Ereğli) 2 Nisan Süt işleme tesisinde kalorifer kazanı patladı; 6 kişi yaralandı. (Van) 3 Nisan Karasu 2 HES göletinden geçen elektrik direğindeki arızayı tamir etmek için yola çıkan TEDAŞ (Türkiye Elektrik Dağıtım AŞ) taşeron işçileri, ustabaşı Mustafa Arifoğulları (58), Rıdvan Takım (36), Feridun Öztürk (35), Ahmet Sait Turan (27) ve Şahin Baykal’ın (27) bindiği deniz bisikleti alabora oldu; 5 enerji işçisi boğularak hayatını kaybetti. (Erzurum/Aşkale) Tarım işçilerini taşıyan kamyonet kaza yaptı; 8 kişi yaralandı. (Adana) Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Doğum Servisi’nde görevli asistan hekim, bir hasta yakınının sözlü ve fiziksel saldırısına maruz kaldı. (İstanbul/Bakırköy) Eti Soda Trona Maden İşletmesi’nde çalışan Hasan Hüseyin Bölükoğlu (24) 5 bin voltluk elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Ankara/Beypazarı) Fabrikada meydana gelen patlamada işçi Sedat Demirkol (30) yanarak hayatını kaybetti. (Kütahya) 38 Hema Endüstri’de çalışan işçi Gökhan Genç (26) pres makinesini temizlemek isterken başını makineye kaptırarak yaralanmıştı. Hastanede 1 hafta yaşam mücadelesi veren işçi hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çerkezköy) TOKİ’ye (Toplu Konut İdaresi) ait inşaatta çalışan yaklaşık 400 işçi yedikleri yemekten zehirlendi; 50 işçi hastaneye kaldırıldı. (Van/Erciş) Madende göçük altında kalan işçiler Ramazan Karacan (48), İsa Mırık (38), Hamza Aktürk (45) ve Hüseyin Kök (44) hayatını kaybetti. (Eskişehir/Mihalıççık) 4 Nisan Erciş’in “Ermenilerden kurtarılmasının yıldönümü” kapsamında düzenlenen etkinliklerde gerçek mermi kullanılması sonucu Ermeni askeri canlandıran belediye işçisi ağır yaralandı. (Van) Şehit İsmail Hakkı Yılmaz İlköğretim Okulu’nun istinat duvarının yapımı sırasında 1 metre yükseklikten inşaat demirinin üzerine düşen işçi Mahmut Soytekinoğlu (42) hayatını kaybetti. (Sakarya/Karasu) Demir doğrama atölyesinde çalışan Abidin Altay (17) asansörle taşıdığı demir korkuluğun duvar ile asansör kabini arasında sıkışması sonucu boynu kırılarak hayatını kaybetti. (Adana) 5 Nisan Elektrik firmasında çalışan işçi Lütfi Güler (34) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Amasya/Suluova) Ada Tersanesi’nde meydana gelen patlamada Ali Sardıç ve Recep Özdal hayatını kaybetti; 6 işçi yaralandı. (İstanbul/Tuzla) 4 yıldır atama bekleyen, bir süre vekil öğretmenlik yapan Mustafa Kaya (26) intihar etti. (Diyarbakır/Ergani) 6 Nisan Atanmadığı için psikolojik tedavi gören öğretmen Hilal Uzunkaya (27) intihar etti. (Trabzon/Akçaabat) 7 Nisan MEDAŞ görevlilerinin ölçüm yaptıkları trafo patladı. 3 işçi patlama sonrası elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Kırşehir) Böz Briket İmalathanesi’nde meydana gelen göçükte, kum altında kalan Ahmet Böz (47) hayatını kaybetti. (Mersin/ Tarsus) Habertürk, 10.04.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Mermer fabrikasında çalışan Murat Şatırer (33) iş cinayeti sonucu hayatını kaybetti. (Muğla/Yatağan) Mustafa Aydın (39) çalıştığı inşaatta üzerine rampa cihazının düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Trabzon) Asansör boşluğuna düşen işçi yaralandı. (Kayseri) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Bursa/ Karacabey) Sulama kanalı çalışması sırasında devrilen iş makinesi, yol kenarında bulunan kavak ağaçlarının 2 kişinin üzerine düşmesine neden oldu. Ağaçların altında kalan 1 kişi hayatını kaybetti, 1 kişi yaralandı. (Erzurum/Oltu) 8 Nisan İşçi servisi direğe çarptı; 5 işçi yaralandı. (Bolu) İnşaat halindeki viyadüğün üzerinden geçen yüksek gerilim hattını onaran işçi elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Erzurum/İspir) İnşaat işçisi Ali Şafak (53) 10. kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Kayseri) Havaalanı inşaat alanında üzerine kalas düşen Hasan Aray (39) hayatını kaybetti. (Şırnak) Kontrolden çıkan kamyon, işe giden tekstil işçilerini taşıyan servis minibüsüne çarptı. İşçilerden Behice Demir (29) ve Eda Çavuşoğlu (19) hayatını kaybetti; 8 işçi yaralandı. (İstanbul/Sultanbeyli) İnşaatta asansör montajı yapan işçi Orhan Demir (34) 2. kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Siirt/Kurtalan) Doktor muayeneye gelen hastaca darp edildi. (Samsun) Küçük Sanayi Sitesi’nde yangın tüpü doldurup boşaltan bir işletmede çalışan işçi, doldurduğu tüpün patlaması sonucu yüzünden ağır yaralandı. (Kocaeli/Gebze) Kasasında inşaat işçileri taşıyan kamyonet kaza yaptı; 13 işçi yaralandı. (Muğla/Fethiye) Hortum ve şiddetli fırtına, karayolları işçilerinin kaldığı şantiyede konteynır ve araçları uçurdu. Metin Bahçeci, Su- 9 Nisan 39 Yeni Şafak, 27.04.2012 betullah Oğuz, Emrah Buğran, Abdullah Tekin, Altan Demirkan ve M. Salim Sacit hayatını kaybetti; 7 işçi yaralandı. (Elazığ/Maden) 10 Nisan Servis otobüsünde çıkan yangını söndürmeye çalışan sürücü yaralandı. (Konya) Kömür ocağında çalışan Osman Buda (50) ucu açık bırakılan kablodan elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Malkara) 40 11 Nisan Refik Saydam Hıfzıssıhha Merkezi’nde laboratuvar sorumlusu olarak çalışan Ayşen Okman (55) intihar etti; Okman’ın 6 Nisan’da yapılan tayininin ardından bunalıma girdiği öğrenildi. (Ankara) 13 Nisan Şantiye işçilerini taşıyan minibüs, otomobille çarpıştı; 10 işçi yaralandı. (Mardin) Korupark Evleri’nin inşaatında çalışan vincin başka bir vince çarparak devrilmesi sonucu operatör İbrahim Avcı (31) hayatını kaybetti; 4 işçi yaralandı. (Bursa) 14 Nisan Yapımı süren Toplum Sağlığı Merkezi inşaatında çalışan işçi, 3. kattan düşerek yaralandı. (Adıyaman/Kâhta) İnşaatın 3. katından düşen işçi, ensesine inşaat demiri saplanması sonucu ağır yaralandı. (Osmaniye) Kanalizasyon kazısı yapıldığı sırada meydana gelen kayma sonucu toprak İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI altında kalan işçi yaralı olarak kurtarıldı. (Erzurum/Oltu) Tekstil fabrikasında çalışan kadın işçi makineye sıkışan kolunu kaybetti. (G.Antep) Kurşun ocağında üzerlerine taş düşen 2 işçi yaralandı. (Çanakkale/Çan) Maden ocağında çalışan Ertuğrul Tenik (23) gece ısınmak için yaktıkları ateşten sızan gazdan zehirlenerek hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Malkara) Kot boyama fabrikasında meydana gelen patlama sonucu Erkan Gölge (25), İlhami Çetin (40), Mehmet Nuri Özgüner (39) ve Çelebi Başkurt (45) hayatını kaybetti; 9 işçi yaralandı. (K.Maraş) 15 Nisan Belediyenin Kültür ve Kongre Merkezi inşaatının bir bölümü çöktü; 1 işçi yaralandı. (Bilecik) 16 Nisan Servis otobüsü devrildi; Hakan Çekirdekçi, Serdar Çelik, Mustafa Bahçeci ve şoför Bilal Yılmaz hayatını kaybetti; 16 işçi yaralandı. (G.Antep) Vatan, 06.04.2012 TOKİ inşaatının 7. katından düşen duvar ustası Ali Tümen (49) hayatını kaybetti. (Gümüşhane) 17 Nisan Mobilya aksesuarları üreten ART Fabrikası’nda, üzerine 100 kiloluk ağırlık düşen, soyadı öğrenilemeyen Recep adlı işçi hayatını kaybetti. (İstanbul/Bayrampaşa) Hazır beton üretimi yapan firmada çalışan işçi, vinç ile duvar arasına sıkışarak ağır yaralandı. (G.Antep) Tarlada çapa yapan tarım işçisi kullandığı makinenin bacağını kesmesi sonucu yaralandı. (Antalya/Gazipaşa) Marinada iskele yapımı işi için dalış yapan dalgıç, 7,5 ton ağırlığındaki beton bloğun altında kalan parmaklarını kaybetti. (Muğla/Fethiye) Trafoyu onarırken 34 bin voltluk elektrik akımına kapılan UEDAŞ (Uludağ Elektrik Dağıtım AŞ) işçisi yaralandı. (Balıkesir/İvrindi) Belediye temizlik işlerine ait çöp kamyonu trafik kazası yaptı; 1 temizlik işçisi yaralandı. (Adana/Kozan) Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü ekipleri onarım yaparken göçük meydana geldi; toprak altında kalan işçi Halis Aktaş hayatını kaybetti. (Erzincan) 41 Elektrik teknisyeni İsmail Ezgi (42), Maden köyündeki elektrik arızasını gidermek için çıktığı direkte akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Ş.Urfa/Ceylanpınar) 18 Nisan Hasta yakını tarafından bıçaklanan Dr. Ersin Arslan hayatını kaybetti. (G.Antep) Fabrikada öğle yemeği yiyen 15 işçiden 11’i zehirlendi. (Bursa/Nilüfer) İş makinesi taşıyan kamyonet ile çöp kamyonu çarpıştı. Kazada kamyonet sürücüsü ile çöp kamyonunda bulunan 2 işçi yaralandı. (Zonguldak) Boya ve cam tozu yüklü kamyon kaza yaptı; kamyondaki işçiler Gazi Akpınar (57) ve Erdal Karasu (32) yanarak hayatını kaybetti; kamyon şoförü yaralandı. (Muğla/Marmaris) Elektrik hattı döşerken akıma kapılan 2 işçiden Orhan Aşkan (21) hayatını kaybetti. (Hakkâri) Bina kanalizasyonunda iş makineleriyle çalışma yapılırken meydana gelen göçükte 1 işçi yaralandı. (Ankara/Çankaya) Otomobil, servis bekleyen işçilere çarptı; 3 işçi yaralandı. (Bursa/İnegöl) Duvar ustası olarak çalıştığı inşaatın 5. katından düşen Yaşar Tekdemir (50) hayatını kaybetti. (Sinop/Boyabat) İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Rana Güven 1 Ocak 2013’te yürürlüğe giren yeni yasayı övmek isterken: “Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığı nedeniyle kaybettiğimiz doktor ve hemşirelerimiz eğer İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası yürürlüğe girdikten sonra kaybedilmiş olsalardı, eş ve çocuklarına meslek hastalığı nedeniyle öldükleri için 90 yıl tazminat ödenecekti. Ama bu yasa olmadığı için böyle bir haktan mahrumlar.” Alüminyum fabrikasında patlama meydana geldi; 2 işçi yaralandı. (İstanbul/ Tuzla) Üzerine mermer paleti düşen işçi Zekeriya Çelik (50) hayatını kaybetti. (Malatya) 3 metre yükseklikten düşen inşaat işçisi ağır yaralandı. (Ordu) Tarım işçilerini taşıyan minibüs ile yolcu minibüsü çarpıştı; 25 kişi yaralandı. (Aydın/Köşk) 42 20 Nisan 19 Nisan Otistik çocuklara eğitim veren merkezin öğrencilerini taşıyan servis minibüsü inşaat halindeki evin bahçesine devrildi. İnşaatta çalışan işçi Kemal Meriç (31) hayatını kaybetti; minibüs şoförü, servis görevlisi ve 2 öğrenci yaralandı. (İzmir/Urla) Formplast conta fabrikasında çıkan yangında 2 işçi yaralandı. (Kocaeli) Metal fabrikasında eline pres makinesi düşen işçi yaralandı. (Bursa/Kestel) Tekstil fabrikasında üzerine koli düşen işçi Erdem Burak Öztürk (22) hayatını kaybetti. (Konya/Selçuklu) Kuyumcu atölyesinde yüzüne sülfürik asit sıçrayan işçi yaralandı. (Kayseri/Melikgazi) Meydana gelen zincirleme trafik kazasında tarım işçilerini taşıyan minibüs 2 kamyonun arasında sıkıştı. 6 aracın karıştığı kazada 8 işçi yaralandı. (Sakarya/ Adapazarı) Taş ocağında meydana gelen göçükte üzerine kaya düşen kepçe operatörü ağır yaralandı. (Muğla/Bodrum) Çevikler Madencilik’in işlettiği krom madeninde çalışan İdris Ekinci (39) ile Gökhan Kuştemur (27) karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti; ağır yaralı 1 işçi tedavi altına alındı. Madenin sahibi Mahmut Çevik, Forbes dergisine göre Türkiye’nin en zengin 73. Vatan, 22.04.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI kişisi; aynı dergide Çevik “krom kralı” olarak anılmıştı. (Sivas/Zara) DSİ’ye ait sulama kanalından tankere su dolduran şantiye işçisi Abdulhekim Bayri (26) kanala düşerek hayatını kaybetti. (Ş.Urfa) Sağırin köyünde bir GSM operatörüne ait vericinin bakımını yapan işçi Mustafa Uysal (35) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Antalya/Manavgat) Mimar Sinan İlköğretim Okulu’nda çalışan sınıf öğretmeni, öğrenci servislerini kontrol etme görevi gereği şoförleri dikkatli gitmeleri konusunda uyardı; servis şoförlerinin saldırısına uğradı. Eker’e 3 gün iş göremez raporu verildi. (Sakarya) 21 Nisan Şerbetçi Hazır Beton Tesisleri’nde çalışan işçi Hasan Poyraz (47) beton karma makinesini temizlerken makinenin bozuk kapağı kapandı; makinenin operatörü içine bakmaksızın makineyi çalıştırınca Poyraz hayatını kaybetti. İşçiler, 3-4 yıl önce de benzer bir iş cinayetinin yaşandığını anlattılar. (Ankara/Kayaş) Kelkit çayı üzerine kurulan HES’te çalışan dalgıç Ufuk Kurtuluş (28) çelik kafesle suya indirildi; halatın kopmasıyla kafesle birlikte suyun içerisinde kalan Kurtuluş’un naaşı 29 saat sonra çıkarılabildi. (Tokat) Çalıştığı un fabrikasında, kamyondaki buğdayı siloya boşaltmaya çalışırken kapağın aniden açılmasıyla siloya düşen Seyfi Güçlü (35), buğdayın altında kalarak hayatını kaybetti. (G.Antep) 22 Nisan İnşaatın 8. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Kayseri) 23 Nisan Öngür Madencilik’e ait linyit işletmesinde çalışan işçi Murat Karadaş metan gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. (Kastamonu/Tosya) İnşaattan düşen duvar ustası Mehmet Yılmaz (52) hayatını kaybetti. (Kilis) Tarım işçilerini taşıyan kamyonet devrildi; 2’si ağır 40 işçi yaralandı. (Aydın/ Kuşadası) 43 Sabah, 27.04.2012 26 Nisan Su kanalı hattı için iş makinesiyle yapılan kazı sırasında toprak kaydı; göçük altında kalan işçi Cumali Derin (42) hayatını kaybetti. (Konya/Akşehir) 44 briketlerin arasına sıkışarak hayatını kaybetti. (Kayseri) Kandil Barajı inşaat alanında iş makinesinin uçuruma yuvarlanması sonucu 1 işçi yaralandı. (K.Maraş/Ekinözü) Kestiği 15 metre uzunluğundaki kavak ağacının üzerine düşmesi sonucu işçi İbrahim Ekinci (52) hayatını kaybetti. (Sivas/Suşehri) Taşıdığı demir çubuğun elektrik tellerine temas etmesi sonucu akıma kapılan işçi Şükrü Ölmez hayatını kaybetti. (İzmir/Urla) KADOSAN Oto Sanayi Sitesi’nde azot, argon ve oksijen dolumu yapılan Yalız Sanayi Tıbbi Gazlar AŞ’de oksijen tüpü dolumu sırasında yaşanan patlamada Hayri Gılgıç (27) ve Muharrem İlhan (45) hayatını kaybetti; 1’i ağır 5 kişi yaralandı. Ruhsatsız tesisi zabıtanın 3 kez mühürlediği, mühürlerin sökülerek çalışmaya devam edilmesi üzerine Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu öğrenildi. (İstanbul/Ümraniye) TOKİ inşaatından düşen işçi yaralandı. (Çorum) Taş ocağında çalışan iş makinesi şarampole yuvarlandı; operatör Reşit Karataş (35) hayatını kaybetti. (Malatya/ Darende) Ero Bims Briket Fabrikası’nda çalışan işçi Mustafa Aktaş (52) iş makinesi ile İş makinesinin paleti ayağına düşen işçi yaralandı. (Adana/Kozan) 27 Nisan İş makinesi devrildi; 1 işçi yaralandı. (Trabzon/Şalpazarı) Fındık işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 19 işçi yaralandı. (Elazığ/Maden) Meydana gelen trafik kazasında 1 fındık işçisi hayatını kaybetti; 9 işçi yaralandı. (Düzce) Ataması yapılmayan öğretmen Seçkin Turan intihar etti. (Balıkesir/Kesput) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Maden ocağında meydana gelen göçük altında kalan işçilerden Selahattin Baytar (32) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Zonguldak/Kilimli) 30 Nisan Okul inşaatının 4. katından düşen işçi Ahmet Çınar (47) hayatını kaybetti. (Çorum/Sungurlu) İnşaat işçilerinin içinde bulunduğu otomobilin kontrolden çıkarak yaptığı trafik kazasında, otomobildeki işçilerden Kemal Gür (49) ve Beşir Gür (41) hayatını kaybetti. (Aydın/Didim) İnşaat iskelesi çöktü; 5 işçi göçük altında kalarak yaralandı. (Hatay/İskenderun) Şantiyede taş kırma makinesine düşen 2 işçi, durumu fark eden diğer çalışanların taş öğütücüyü durdurmaları sayesinde yaralı olarak kurtarıldı. (İstanbul/ Ümraniye) İskeleden düşen işçi yaralandı. (K.Maraş/Elbistan) İşe yeni giren Davut Dolar (23) briket yapımında kullanılan makineyi çalıştır- mak isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Adana/Seyhan) Tuğra Makine’de çalışan işçi kolunu prese kaptırarak yaralandı. (Kayseri) Ağaçların dallarını budayan 2 belediye işçisi ve kendilerine yardım etmeye çalışan belediyeden emekli 1 kişi, elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Manisa) Çalıştığı fabrikadaki vinci onarmak isteyen işçi Seyit Ahmet Curcur (50) 7 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/Kestel) Hayatını kaybeden işçi Yılmaz Sürücü, “elektrik çarpması” ifadesiyle hastaneye sevk edilmiş, otopside ölüm sebebi belirlenememiştir. (Ankara) Benzin istasyonu önünde tekstil işçilerini taşımak için bekleyen park halindeki 2 minibüse kamyon çarptı; kamyon sürücüsü ve 1 işçi yaralandı. (Tokat) Gözde Bayraktar adlı gemide çalışan elektrik mühendisi üzerine demir kapak düşmesi sonucu yaralandı. (Kastamonu) Trafo binasını boyarken elektrik akımına kapılan işçiler Adil Orhan (48) ve Yusuf Düşüktaş (38) hayatını kaybetti. (Kayseri/Kocasinan) 45 Evrensel, 28.04.2012 28 Nisan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik 2008’de tersanede işçi ölümleri protestoları üzerine, “2 işyerine daha durdurma verildi. Denetimler devam ediyor. Belki durdurmayı yeterli görmeyeceğiz, kapatma cezası getirilecekler de olabilir. Bu kadar yoğun ilgiye rağmen, yapılması gerekenler yapılırken ideolojik bir şeyin peşindeyseniz onu da sizlere havale ediyorum. (…) Yatıyoruz Tuzla, kalkıyoruz Tuzla” demesine rağmen tersanelerde kâr hırsı, ihmal ve denetimsizlik sonucu işçi ölümleri devam ediyor. MAYIS2012 HES’iniz batsın! HES’ler hem doğayı hem işçileri katlediyor. İnşaat, enerji, tarım, kimya... En az 69 işçi hayatını kaybetti. 47 1 Mayıs Resmi tatil olan ve işçilerin tatil gününün gasp edildiği 1 Mayıs’ta, Arka Sıradakiler TV dizisi set ekibinden sanat asistanı Selin Erdem (27) işyeri önündeki alanda dinlenme sırasında minibüs çarpması sonucunda hayatını kaybetti; 1 set görevlisi ağır yaralandı. (İstanbul/ Kâğıthane) ASKİ (Ankara Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi) işçisi Mehmet Doğan (43) yaklaşık 3 metre derinliğindeki kanalda göçük altında kalarak hayatını kaybetti. (Ankara/Etimesgut) Baraj ve HES inşaatında çalışan Tahsin Coşkun (24) ile kardeşi, enerji tüneli yapımında yıkılan beton kütlenin altında kaldı. Coşkun, olay yerinde hayatını kaybetti; kardeşi tedavi altına alındı. (Artvin/Yusufeli) İnşaat işçisi göçük altında kalarak hayatını kaybetti. (Kayseri) 2 Mayıs Özbir Metal Döküm Atölyesi’nde kazan patladı; başına metal parçası isabet eden Ersin Kaya (24) hayatını kaybetti, 1 işçi yaralandı. (İstanbul/Bayrampaşa) BOTAŞ (Boru Hatları ile Petrol Taşıma AŞ) boru hattının doğalgaz dağıtım vanasında meydana gelen yangına müdahale eden 3 işçi yanarak yaralandı. (Kırklareli) Devlet hastanesi inşaatı çöktü; 4 işçi yaralandı. (Diyarbakır/Bismil) Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde acil serviste görevli Dr. Gökçe Akgül Karadana hasta şiddetine maruz kaldı. (İstanbul) TCDD’de yol bakım çalışması yapan işçi, rayların üstüne düşerek yaralandı. (Bingöl/Genç) 3 Mayıs Tur teknesinde onarım yaparken elektrik akımına kapılan işçi ağır yaralandı. (Muğla/Fethiye) Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli doktor muayene sırasında bir hasta yakınının fiziksel şiddetine maruz kaldı. (İstanbul) İncekum beldesindeki bir okul inşaatının 2. katından düşen sıva ustası yaralandı. (Antalya/Alanya) Dış cephe boyası yaptıkları inşaat iskelesi çöktü; 4. kattan düşen 2 işçi yaralandı. (Manisa/Turgutlu) 4 Mayıs Tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole yuvarlandı; 7 kişi yaralandı. (Eskişehir/Alpu) İnşaatın 4. katından düşen işçi yaralandı. (Bolu) 5 Mayıs 48 9 Eylül 2009’da İstanbul-Ayamama Deresi bölgesinde yaşanan sel felaketinde minibüste mahsur kalan 8 kadın tekstil işçisi ve TIR garajlarındaki araçlarında dinlenen 13 şoförün hayatını kaybetmesi üzerine Başbakan Erdoğan: “Derelerin intikamı.” Trafoda patlama meydana geldi; TEDAŞ taşeron işçisi ağır yaralandı. (Adana/Kozan) Yeni Doğuş İnşaat’ta çalışan işçi Abdulvehab Baran, 13. kattan düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Bahçeşehir) 6 Mayıs Kanal inşaatında çalışırken suya düşen DSİ işçileri Mehmet Angın ve arkadaşını kurtarmak için suya atlayan Ferit Karakan boğularak hayatını kaybetti. (Sivas/Akıncılar) Radikal, 17.05.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 7 Mayıs Apartmanın çatı katında ferforje için ölçüm yapan Hüseyin Akçakal (42) düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Karşıyaka) 8 Mayıs İşçi taşıyan minibüs devrildi; 16 işçi yaralandı. (Bursa/Orhangazi) Börgenek köyündeki kum ocağında, olumsuz havaya rağmen önlemsiz çalıştırılan 2 işçi yıldırım çarpması sonucunda ağır yaralandı. (Adıyaman/Merkez) 9 Mayıs Kilit taşı fabrikasında çalışan Hakan Akıllı (24) başını ve kolunu çalıştığı makineye kaptırarak hayatını kaybetti. (Batman) İnşaat halindeki fabrikanın bahçesindeki istinat duvarı toprak kayması sonucu yıkıldı. Ahmet Çık (53) hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Mersin/Tarsus) İnşaat beton döküldüğü sırada çöktü; 3 işçi enkaz altında kaldı. (Ş.Urfa) 3. kattan düşen inşaat işçisi ağır yaralandı. (Nevşehir) Belediyenin kanalizasyon çalışması sırasında meydana gelen göçükte 1 işçi toprağın altında kalarak yaralandı. (Van) Nişancı köyünde şebeke onarımı yapan 2 taşeron işçi elektrik akımına kapıldı; soyadı öğrenilemeyen Nuri (40) adlı işçi hayatını kaybetti. (Van/Erciş) Tuğla fabrikasının çatısında hurda toplayan işçi 5 metre yükseklikten düşerek ağır yaralandı. (Manisa/Turgutlu) Demiryolu hattında taşeron hat bakım işçisi İbrahim Tozluk’a (49) AnkaraEskişehir seferini yapan yük treni çarptı. Ağır yaralı olarak hastaneye kaldırılan Tozluk hayatını kaybetti. (Eskişehir/ Tepebaşı) 10 Mayıs Karabey köyünde elektrik arızasını gidermeye çalışan 2 TEDAŞ işçisi elektrik akımına kapılarak yaralandı. İşçilerin, Aşkale’de Karasu HES 2 göletinde meydana gelen ve 5 işçinin hayatını kaybettiği “kaza”dan sorumlu olan ta- 49 şeron firmada çalıştıkları öğrenildi. (Erzurum/Çat) Elektrik arızasını gidermeye çalışan işçi Ali Duman (49) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Mersin/Akdeniz) OSB’de üzerine 10 tonluk vinç devrilen işçi Remzi Coşkun (52) hayatını kaybetti. (Karabük) Belediyenin tadilatını yaptığı Ahmet Ağa Konağı’nın 2. katı çöktü, 3 işçi enkaz altında kalarak yaralandı. (İzmir/Konak) 1. kattan merdiven boşluğuna düşen 22 yaşındaki inşaat işçisi hayatını kaybetti. (Kırşehir) Kırkpınar köyündeki bir büyükbaş hayvan çiftliğinde çalışan 4 işçi, foseptik kanalı açarken metan gazından zehirlendi. (Malatya/Akçadağ) 11 Mayıs Fındık fabrikasında çıkan yangında dumandan etkilenen 2 işçi hastaneye kaldırıldı. (Düzce) Birgün, 14.05.2012 Çalıştığı işyerinde asit kazanı patlayan işçi ağır yaralandı. (Antalya) Mıcır çıkartılan maden ocağında göçük meydana geldi; 1 mühendis ile 1 işçi yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) Meydana gelen trafik kazasında TIR sürücüsü Rahim Filiz yanarak hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çerkezköy) Üzerine 300 kiloluk demir kapak düşen işçi ağır yaralandı. (Manisa/Turgutlu) 12 Mayıs Harmanlı köyündeki kömür ocağında 1 işçi yaralandı. (Edirne/Uzunköprü) İnşaat iskelesi çöktü; 9. kattan düşen Osman Kaba (28) ve Cüneyt Kaba (31) hayatını kaybetti. (K.Maraş) Otogar inşaatının tavanı çöktü; 10 işçi yaralandı. (Osmaniye/Kadirli) 50 Devlet hastanesi inşaatının 4. katından düşen İbrahim Çelik (40) hayatını kaybetti. Yaşanan bu olay sonrasında inşaatta çalışan diğer işçiler, benzer ölümlerin daha önce de yaşandığını söyleyerek önlem alınmamasına tepki gösterdi. (Adıyaman) 13 Mayıs Zorlu grubuna ait gökdelen inşaatından düşen işçi hayatını kaybetti. Çalışmaların durdurulduğu inşaatta bundan 3 ay önce de 1 işçinin düşerek hayatını kaybettiği belirtiliyor. (İstanbul/Zincirlikuyu) Mermer ocağında mermer bloğun sökülmesi sırasında üstünden düşen işçi Özgür Açıkgöz hayatını kaybetti. (Bilecik) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Üzerine kalorifer petekleri düşen işçi Şaban Temel (43) hayatını kaybetti. (Erzurum) 14 Mayıs Ceylanpınar Tarım İşletme Müdürlüğü’nün Beyaz Kule İşletmesi’nde meydana gelen arızayı tamir eden işçi elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Ş.Urfa) Sakçagöz köyünde 16 yaşındaki mevsimlik işçi zirai ilaçlama yaparken zehirlendi. (G.Antep/Nurdağı) Okul inşaatının 4. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Niğde) 15 Mayıs Aksu köyünde yapımı süren Suta adlı HES inşaatında suyun transfer edileceği beton tünelin kalıplarını çakarken, yamacında bulunan evi kamulaştırmamak için yapılan cimrilik heyelanla sonuçlandı. Meydana gelen göçükte Kerem Erdem (40), Eren Erdem (16), Kenan Özdemir (40) ve Mustafa Yiğit (22) hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. Ölüm nedeninin toprak altında kalmak suretiyle boğulma olduğu anlaşıldı. Kurtarma ekibi zamanında gelseydi ölümlerin meydana gelmeyeceği belirtildi.(Giresun/Dereli) İplik fabrikasında gece vardiyasında çalışan 15 işçi şebeke suyundan zehirlendi. (Osmaniye) İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Kocaeli) İnşaatın asansör boşluğuna düşen işçi ağır yaralandı. (Eskişehir) 16 Mayıs OSB’deki bir fabrikanın dış duvarını sıvayan işçiler elektrik akımına kapıldı; 3 işçi ağır yaralandı. İşçilerden Ferit Selbisu (30) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Adıyaman/Gölbaşı) Crystal Flora Beach Oteli’nin çalışanlarını taşıyan otobüs devrildi; 3’ü ağır 16 kişi yaralandı. (Antalya) 17 Mayıs 16 Mayıs’ta çalıştıkları otogaz tamirhanesinde meydana gelen patlamada Cevdet Açıkgöz olay yerinde hayatını kaybetti; 7 işçi ağır yaralandı. Yoğun bakıma alınan Bayram Ekici (22) 1 gün sonra hayatını kaybetti. (G.Antep) Ekstraksiyon fabrikasında çıkan yangında 1’i ağır 5 işçi yaralandı. (Hatay) 18 Mayıs Taşeron firmaya ait silindir şarampole yuvarlandı; Hüseyin Ünlüdere (53) hayatını kaybetti; 2 işçi ağır yaralandı. (Mersin) Üzerine pamuk balyaları devrilen işçi yaralandı. (Ş.Urfa) Universal Tekstil Fabrikası'nda çıkan yangında 9 kişi yaralandı. (Tekirdağ) İhlas Marmara Evleri inşaat alanına kurulan vinç devrildi; vinç operatörü İsa Erbeç (23) ve işçi Cavit Öztürk hayatını kaybetti; 3 işçi yaralandı. (İstanbul/Beylikdüzü) İnşattan düşen işçi Ramazan Taner (44) hayatını kaybetti. (Karaman) Çakılkaya köyünde kalıp çakan işçi 3 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Kayseri/Pınarbaşı) 19 Mayıs Belediye Sıvı Atık Tesisleri’nde çalışan Erhan Görgülü (36) gece vardiyasındayken 3 metre derinliğindeki foseptik çukuruna düşerek hayatını kaybetti. (Muğla/Datça) 20 Mayıs Tarım işçilerini taşıyan traktör devrildi. Römorkun altında kalan 1’i ağır 33 işçi hastaneye kaldırıldı; Hanifi Cici hayatını kaybetti. (Adana/Ceyhan) Yağ fabrikasında çalışan işçileri taşıyan minibüs takla attı; minibüs şoförü Ahmet Ekin (39) Cafer Yıldız (34) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; 7 işçi yaralandı. (Diyarbakır) 51 TEDAŞ’ta arıza bölümünde çalışan 1 enerji işçisi yaralandı. (Adana/Kozan) 21 Mayıs Belediyeye ait atık su boru hattı döşemesinde dalgıç olarak çalışan İbrahim Uysal (28) girdaba kapılarak hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) TEDAŞ’a bağlı Kılıçbey’de çalışan arıza işçisi Süleyman Bakır, hat değişimi sırasında elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Osmaniye/Bahçe) Posco Assan inşaatında çalışan işçi, bulunduğu profile vinç çarpması sonucu, 4 metre yükseklikten düşerek ağır yaralandı. (İzmit/Alikahya) İnşaatın çatısı çöktü; 3 işçi yaralandı. (Hakkâri/Yüksekova) İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Bursa) Şantiyede çalışan işçi 8 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (Kayseri) Sıva ustası Yaşar Beydüz (31) inşaattan düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Çiğli) 24 Mayıs İnşaatın 8. katından düşen işçi hayatını kaybetti. (Konya/Selçuklu) 22 Mayıs İnşaatın 5. katından düşen Aykut Aslan (19) hayatını kaybetti. (İzmir/Dikili) İnşaatta meydana gelen toprak kaymasında, işçi Ayhan Çavuşculu (36) toprak altında kalarak hayatını kaybetti. (İstanbul/Gaziosmanpaşa) Çağın Sitesi’nde trafo boyayan Aydın Karadeniz (43) hayatını kaybetti. (Aydın/ Didim) İnşaatta meydana gelen göçükte 7 saat mahsur kalan işçi yaralı olarak kurtarıldı. (İstanbul/Haramidere) TBMM Tuzla Araştırma Komisyonu’na ifade veren İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer: “Eğitimsiz işçiler, yüksekten düşüp ölüyorlar.” Çalıştığı maden ocağının üst kısmına dinamit yerleştirmek üzere çıkan işçi Neşet Aydın (59) üzerine yıldırım düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (İzmir/Aliağa) 52 23 Mayıs İnşaatın merdiven boşluğuna düşen işçi yaralandı. (Edirne) Arı kovanlarının nakliyesi sırasında meydana gelen trafik kazasında arıcılar Rüstem Özkan (47) ve Hamza Akyel (40) hayatını kaybetti. (Diyarbakır) 25 Mayıs Tamir ettikleri 400 kiloluk konveyör makinesi 2 işçinin üzerine düştü; Fatih Tirşahi (34) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Bursa/Yenişehir) 4 metre yükseklikten HES’e düşen işçi hayatını kaybetti. (Sivas/Koyulhisar) Belediye Halı Sarayı’ndaki bir dikim atölyesinde buhar kazanı patladı; 2 işçi yaralandı. (Isparta) Hurdacı Abdullah Biçer (35) söküm işini aldığı binada asansörün altında kalarak hayatını kaybetti. (Bursa/Gemlik) 26 Mayıs Mersin Limanı’nda üzerine yaklaşık 20 kilogramlık demir parçası düşen işçi yaralandı. (Mersin) 27 Mayıs Olumsuz hava koşullarında kiraz toplamaya zorlanan işçilerin üzerine yıldırım düştü. Hanife Pekin (23) ile Gönül Pekin (20) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (İzmir/Kemalpaşa) Evrensel, 17.05.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 28 Mayıs 30 Mayıs Mevsimlik işçi, çalışma sonrasında barındığı çadırda dinlenirken rahatsızlandı; hastaneye kaldırılırken hayatını kaybetti. (Kırşehir) İbrala Barajı inşaatında kalıp ustası düşerek yaralandı. (Karaman/Yeşildere) Taş ocağında 3 metre yükseklikten düşen Savaş Soytetir (33) hayatını kaybetti. (Niğde) Konut yıkımı sırasında duvar çöktü; 2 işçi yaralandı. (Van) 29 Mayıs 2 gün önce Ulutepe beldesinde, çalıştıkları taş ocağına yıldırım düşen 2 işçi yaralanmıştı. Hastanede tedavi gören Seyit Vural (27) hayatını kaybetti. (Tokat/Turhal) Ayağını iş makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Rize/Fındıklı) Pamuk tarlasına sıkılan tarım ilacı 50 mevsimlik işçiyi zehirledi. (Adana/Seyhan) İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Sakarya/Hendek) Petrol firmasında çalışan Aydın Gündoğan (30) trafodaki arızayı tamir ederken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Balıkesir) 31 Mayıs Çalıştığı inşaattan düşen işçi Turgut Poyraz (28) hayatını kaybetti. (Ordu) Kepçe operatörü toprak yığını ile kepçe arasında kalarak hayatını kaybetti. (Kayseri/İncesu) 53 İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdür Yardımcısı Rana Güven: “1 Ocak 2013’te yürürlüğe girecek İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, insanı önemseyen ve koruyan bir kanun.” Antalya Vali Yardımcısı Halil Serdar Cevheroğlu: “Türkiye’de her gün 172 iş kazası yaşanıyor. (…) Giden canı yerine getiremeyiz. Bu kanun son derece yerinde.” Oysa yürürlükte olan bir önceki yasada alınması gereken işçi sağlığı-güvenliği önlemleri ve kamunun denetim görevini nasıl yerine getireceği zaten tanımlıydı… HAZİRAN2012 55 Mevsimlik işçiler ölüm yolunda! İnşaat, tarım, kimya, tersane... En az 59 işçi hayatını kaybetti. 1 Haziran TTK Amasra Müessese Müdürlüğü’nde, gece vardiyasında kömür nakli yapılan banda kapılan maden işçisi Ramazan Çömlek (47) hayatını kaybetti. (Bartın/Amasra) Çayırhan beldesinde 2 ayrı maden ocağında meydana gelen “iş kazası”nda 2 kişi yaralandı. (Ankara/Nallıhan) Ağır hasarlı raporu verilen 4 katlı bina, sabah saatlerinde yürütülen yıkım çalışmaları sırasında yanında bulunan fırının üzerine devrildi; 5 işçi yaralandı. (Van) Oto cam dükkânında çalışan işçi sundurma yaparken 3 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (Kayseri/Kocasinan) Karayolunda mayın patladı; 1 işçi yaralandı. (Bitlis) 2 Haziran Sunta fabrikasında kolunu makineye kaptıran işçi yaralandı. (Kastamonu) İş dönüşü meydana gelen trafik kazasında 5 kadın öğretmen yaralandı. (Ş.Urfa/Akçakale) İşçi taşıyan minibüs kaza yaptı; 2 kişi hayatını kaybetti; 19 kişi yaralandı. (Ş.Urfa) 3 Haziran Kurtköy’de bir site inşaatına yük taşıyan kamyon şoförü Hamza Yaşar (44) vinçten üzerine beton blokların düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (İstanbul/Pendik) Çevre yolundaki bir inşaatta çalışan işçi 2. kattan düşerek ağır yaralandı. (Malatya) 56 İşçi servisi kaza yaptı; 12 kişi yaralandı. (Kocaeli) İnşaatın çatısından düşen işçi Rıfat Bayrakçı (61) hayatını kaybetti. (Zonguldak/ Devrek) Çambaşı köyünde tomruk yükleme işinde çalışan Kemal Kayacan (58) kullan- dığı kepçenin altında kalarak hayatını kaybetti. (Kastamonu/Taşköprü) 4 Ha 4 Haziran Tuğla fabrikasında çalışan iş makinesi operatörü Abdurrahman Kahraman (63) kullandığı iş makinesinin çatı direklerine çarpmasıyla çatının üzerine yıkılması sonucu hayatını kaybetti. (Manisa/ Turgutlu) 5 Haziran Otomobil ile ambulans çarpıştı. Alev alan otomobilin sürücüsü hayatını kaybetti; 1’i ağır 2 sağlık emekçisi yaralandı. (Kırklareli/Lüleburgaz) Elektrik akımına kapılan işçi yaralandı. Emniyet kemerinin takılı olması nedeniyle kurtulan işçi, birkaç gün yoğun bakımda kaldıktan sonra taburcu edildi. (Erzurum/Çat) 6 Haziran Hasta almaya giden ambulansın motosiklete çarpmasıyla meydana gelen kazada 1’i sağlık görevlisi 2 kişi yaralandı. (K.Maraş) Ambulans ile kamyonetin çarpışması sonucu meydana gelen kazada 1’i sağlık görevlisi 2 kişi yaralandı. (Muğla/ Bodrum) Bozburun köyündeki bir maden ocağında kullandığı kömür vagonu raydan çıkan işçinin eli kırıldı. (Malatya/Arguvan) 7 Haziran Hasta almaya giden ambulans ile bir otomobil çarpıştı. Ambulansın devrildiği kazada 3’ü sağlık emekçisi 4 kişi yaralandı. (Ankara/Çankaya) Asansör firmasında çalışan Hacı Özçöl (24) çalıştığı inşaatın 15. katından asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Adana/Seyhan) İnşaatın yük asansörü, içindeki 3 işçiyle 7. kattan düştü. İlyas Toğan (30), Engin Şahin (38) ve Veysel Yürekli (31) hayatını kaybetti. (Manisa) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 5 Haziran’da çalıştığı işyerine gelen kamyonu tamir eden Mehmet Türkmen (41) dorsenin altında kalarak yaralandı. 3 gün boyunca yoğun bakımda kalan Türkmen hayatını kaybetti. (Kayseri) 9 Haziran Tarım işçilerini taşıyan kamyonet devrildi; 10 kişi yaralandı. (Eskişehir) Boya yaparken elektrik akımına kapılan işçi ağır yaralandı. (K.Maraş/Elbistan) Üzerine strafor düşen işçi ağır yaralandı. (Kayseri) Viyadük demirlerine kaynak yapan taşeron işçi Hakan Yiğiter (38) düşerek hayatını kaybetti. (İzmir) Belediyeye ait pazar yeri inşaatında çalışan işçi yaklaşık 7 metre yükseklikten zeminde çalışan arkadaşının üstüne düştü; 2 işçi yaralandı. (Kütahya) İşçileri taşıyan minibüs kaza yaptı; 2 kişi yaralandı. (Konya) Cumhuriyet, 25.06.2012 Belediyenin işyerlerinin önlerine yaptırttığı gölgeliklerin bir bölümü, taşeron işçiler kiremit döşerken çöktü; 2 işçi yaralandı. (Denizli/Buldan) 8 Haziran Yük boşaltan kamyon devrildi; 1 kişi yaralandı. (Malatya/Yeşilyurt) İşçi taşıyan minibüs traktörle çarpıştı. Kazada, işçilerden İsmail Mirdivanlı (30) ve traktör şoförü hayatını kaybetti; 20 kişi yaralandı. (Karaman) Konaklı beldesindeki bir peyzaj firmasında çalışan işçi, 4 metre yüksekliğindeki ağaçtan düşerek yaralandı. (Antalya/Alanya) Belediyeye ait kamyonet başka bir kamyonete çarptı; 3’ü belediye işçisi 4 kişi yaralandı. (Erzurum/Yakutiye) TIR ile çarpışan işçi minibüsünde bulunan 12 kişi yaralandı. (Denizli) Elektrik kablolarını yeraltına indirme çalışmaları sırasında elektrik direğine çıkan işçi direkle birlikte düşerek ağır yaralandı. (Batman) Ustaoğlu Tersanesi’nde çalışan 3 işçi, iş çıkışı yol kenarında servis beklerken yanlarına düşen yıldırım nedeniyle yaralandı. (Zonguldak) Dortek Kapı Fabrikası’nda çalışan işçi kesme makinesine kolunu kaptırarak ağır yaralandı. (Kastamonu) 3. OSB’deki bir mobilya fabrikasının depo bölümünde çıkan yangında 17 işçi 57 dumandan etkilenerek hastaneye kaldırıldı. (Konya) Balcıçakırı köyünde maden ocağının tünel kısmında çalışan işçi, ayağının üzerine kaya düşmesi sonucu yaralandı. (Adana/Yahyalı) 6 Haziran’da, Şehyayla köyünde Orman İşletme Müdürlüğü’ne ait lojmanda tadilat yaptığı sırada 2,5 metre yükseklikten düşen işçi Ali Kurt, 3 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. (Manisa/Gördes) Temizlik için gittiği villada, çelik kapıyı temizlerken elektrik akımına kapılan Nurgül Büyükkınıklı (21) hayatını kaybetti. (Muğla/Fethiye) 10 Haziran Tarihi bir mekânda sürdürülen restorasyon çalışmasında birer gün arayla meydana gelen “iş kazaları”nda üzerlerine kalas düşen işçilerden Mehmet Çekerek (42) hayatını kaybetti, 1 işçi yaralandı. (Amasya) 11 Haziran Yol genişletme ve yapım çalışması yapan iş makinesi devrildi. İş makinesinin altında kalan kepçe operatörü ağır yaralandı. (Hakkâri) 1. OSB’de, ölçü almak için fabrika çatısına çıkan Osman Duran (50) 7 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Kayseri) OSB’deki bir fabrikada çalışan işçi başını demir sehpaya vurarak yaralandı. (Malatya) 12 Haziran 58 İnşaatta çimento kardığı sırada elektrik akımına kapılan işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) Tek katlı şantiye inşaatından düşen işçi ağır yaralandı. (Edirne/Keşan) Basın çalışanları Dışişleri Bakanlığı önünde trafik kazası geçirdi. Çarpışmanın etkisiyle aracın içinde sıkışan, Kanal D televizyonunda montaj görevlisi olarak çalışan Harun Bayhan hayatını kaybetti; 2 kişi yaralandı. (Ankara) Bekçilik yaptığı inşaatta kontrol yaparken 5. kattaki balkondan düşen Levent Malkoçoğlu (25) hayatını kaybetti. (Çanakkale) İnşaatın tesviye çalışmasını yapan işçi Cemal Çiçek meydana gelen göçükte toprak altında kalarak hayatını kaybetti. (İstanbul/Pendik) Yeni Sanayi Sitesi’ndeki bir demir doğrama atölyesinde kaynak makinesinden çıkan kıvılcımın tiner kutularına sıçramasıyla başlayan yangında 1 işçi yaralandı. (Zonguldak/Çaycuma) Çelik tencere ve tava üreten Menzir madenî eşya fabrikasında patlama meydana geldi. Asit bölümünde yaşanan patlamada 3 işçi yaralandı. 18 Haziran’da UİD-DER’in (Uluslararası İşçi Dayanışması Derneği) yaptığı açıklamaya göre, fabrikaya gelen polislere 2 işçinin yaralandığı bilgisi verilmiş, ağır yaralı, kayıtdışı çalıştırılan 15 yaşındaki çocuk işçi tutanaklara geçirilmemiştir. (İstanbul/Arnavutköy) 13 Haziran Yol yapımı çalışmalarında, iş makinesinin sıkıştırdığı işçi yaralandı. (Ankara) Türkler beldesindeki bir inşaatta malzeme taşırken 2 metre yükseklikten düşerek boynu kırılan işçinin kaldırıldığı hastanede tedavisi sürüyor. (Antalya/Alanya) Köprü inşaatında çalışırken düşerek karnına demir saplanan işçi tedavi altına alındı. (Van/Muradiye) Haluk Alpsu Parkı’nın çevre düzenlemesi işlerini yapan 3 belediye işçisi elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. (İzmir) 14 Haziran 2. OSB’deki Öznesil Tavukçuluk’ta çalışan işçi başını duvara çarparak yaralandı. (Malatya) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Belediyenin yürüttüğü kanal inşaatında çalışan taşeron işçi Kazım Çetin (37) toprak kayması sonucu göçük altında kalarak hayatını kaybetti. (Malatya) 1. OSB’deki bir fabrikaya nakliye yapan işçi araçtan kayısı boşaltırken düşerek ayağından yaralandı. (Malatya) 2. OSB’deki bir fabrikada çalışan işçi düşerek yaralandı. (Malatya) Tarım işçilerini taşıyan kamyonet devrildi; 1 kişi hayatını kaybetti, 51 kişi yaralandı. (K.Maraş) Kadın işçileri taşıyan minibüs kaza yaptı; 10 işçi yaralandı. (Bursa/Yenişehir) İş güvenliği yasa tasarısının görüşüldüğü sırada Meclis kapısında iş cinayeti meydana geldi. Atık su gideri çalışması sırasında oluşan göçükte işçi Nadir Kekili hayatını kaybetti. (Ankara) 15 Haziran Traktör römorku devrildi; 18 tarım işçisi yaralandı. (Tekirdağ/Malkara) Çağrışan köyündeki bir villaya temizlik için giden ev işçisi Filiz Demir (35) ev sahibince bahçedeki havuzda ölü bulundu. (Bursa/Mudanya) İnşaattan düşen işçi Sabri Kaya (48) hayatını kaybetti. (Manisa) Yeni yapılan bir alışveriş merkezinde çalışan inşaat işçisi Yakup Bağrıyanık (47) merdiven boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Siirt) Belediyeye iş yapan taşeron firmada çalışan inşaat işçisi Sami Akdoğan (49) iş çıkışı motosikletiyle evine giderken düştü; başını çarparak hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çorlu) Mermer ocağında çalışan işçi 6 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (Malatya/Akçadağ) Taş ocağında çalışan işçi makinelere bakım yaparken düşerek yaralandı. (Malatya/Yeşilyurt) Olumsuz hava koşullarına rağmen maden ocağında çalıştırılmaya devam edilen 3 işçi yıldırım düşmesi sonucu yaralandı. (Burdur/Karamanlı) Kaza yapan tanker mayınlı alana girdi; Nizamettin Seyhan (44) hayatını kaybetti. (Mardin) Direksiyon başındayken geçirdiği kalp krizi sonucu otobüs şöförü Faruk Demiralp hayatını kaybetti. (Kütahya) 16 Haziran Parmağı borulara sıkışan kaynak işçisi yaralandı. (Malatya/Darende) Tarım işçilerini taşıyan minibüs kaza yaptı; çoğu kadın 17 kişi yaralandı. (Adıyaman/Kâhta) İşçi taşıyan kamyonet şarampole yuvarlandı; 1’i ağır 8 kişi yaralandı. (Bursa/İznik) Elimsan Fabrikası’nda trafo arızasını gidermeye çalışan işçi elektrik akımına kapıldı. Ağır yaralanan Samet Sancaklı (22) 26 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Kocaeli/Kartepe) Afşin-Elbistan Termik Santrali’nde çalışan 2 işçi bant yollarıyla ilgili olarak yaptıkları çalışma sırasında 4 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (K.Maraş) Anıtpark’taki amfitiyatro inşaatında çalışırken düşen park görevlisi Ercan Eroğlu (47) hayatını kaybetti. (Samsun/İlkadım) Irmağa yuvarlanan traktörün sürücüsü ağır yaralandı. (Adana/Kozan) Çamurlu köyünde briket atölyesi bulunan kepçe operatörü Salih Migfer (37) kamyonuna ponza taşı yüklemek isterken meydana gelen göçükte hayatını kaybetti. (Iğdır/Aralık) Sheraton Otel’de düzenlenen “yaza merhaba partisi” öncesinde, senfoni orkestrasıyla birlikte hazırlık yapan DJ Yiğit Can Tönük elektrik akımına kapıldı. Tönük’ün hayatını kaybetmesine rağmen parti devam etti. (İstanbul/Ataköy) 59 17 Haziran TOKİ’nin taşeronu Ali Acar İnşaat’ın şantiyesinde üzerlerine beton kalıbı düşen 2 işçi yaralandı. Önceki hafta da şantiyede 1 işçi yaralanmıştı. Şantiyede yaşanan “iş kazaları”ndan sonra hiçbir güvenlik önleminin alınmamasına tepki gösteren işçiler duruma isyan etti. (Van/Erciş) 18 Haziran Çatı onarım işleri yapan Fikri Elmas (58) tek katlı evin çatısını onarırken düşerek 2 gün önce ağır yaralanmıştı. Yoğun bakımda tedavi gören Elmas hayatını kaybetti. (Bursa/Gemlik) Mobilyacılar Sanayi Bölgesi Küçük Sanayi Sitesi’ndeki bir fabrikada kenar bantlama makinesinde çalışan işçi makineye kolunu kaptırarak yaralandı. (Bursa/İnegöl) Vincin ayakları altında ezilen işçi ağır yaralandı. (Adıyaman/Kâhta) Çatalerik köyünde su kanalı kazan köylülerin 2’si kar kütleleri altında kaldı. Hayrettin Kartal hayatını kaybetti; 1 köylü ağır yaralandı. (Bitlis/Mutki) İl Özel İdaresi’ne ait yol yapım çalışmasında görevli kamyon şarampole yuvarlandı; 5 kişi yaralandı. (Isparta/Aksu) Otomobilin çarptığı belediye işçisi yaralandı. (Ordu/Fatsa) Öğretmenleri taşıyan otomobil hemzemin geçitte takla attı; 5 öğretmen yaralandı. (Diyarbakır/Ergani) Ege Serbest Bölgesi’ndeki bir fabrikada 6 aydır elektrik kaçağı bulunmasına rağmen ihmal yüzünden onarılmayan dikiş makinesine dokunan işçi Fırat Yıldırım (21) akıma kapılarak hayatını kaybetti. (İzmir/Merkez) 20 Haziran Mahmutlar beldesi plajında bir otele ait büfenin mutfak tüpünün patlaması sonucu büfe çalışanı yaralandı. (Antalya/ Alanya) Trafo patlamasında 1 işçi yaralandı. (Bursa/Nilüfer) FarHym Öncü Fabrikası'nda 2 işçi pres makinesine sıkışarak ağır yaralandı. (Ankara) Çalıştığı sac atölyesinde üstüne pres makinesi devrilen Mustafa Onmuş (50) hayatını kaybetti. (Nevşehir) İşçi servisi kamyonete çarptı; 4 kişi yaralandı. (Bilecik) Petlas Lastik Sanayi’nde MMSAN adlı taşeron firmada çalışan Niğde Üniversitesi öğrencisi Abdulmuttalip İnce (20), 2 gün önce 25 metrelik iskeleden düşerek ağır yaralanmıştı. İnce kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Kırşehir) Belediyeye iş yapan taşeron temizlik firması işçisi Ramazan Erden (38) 11 Mayıs’ta çöp kamyonunun altında kalmıştı. Erden tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Bursa/Osmangazi) 19 Haziran 60 Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nin istinat duvarı çalışmaları sırasında 3 metrelik duvardan düşen inşaat işçisi beli kırılarak yaralandı. (Osmaniye/Kadirli) İnşaatın 11. katından düşen işçi Hasan Biçer (32) hayatını kaybetti. (Mersin/Anamur) Ayağına boru düşen inşaat işçisi yaralandı. (Kayseri) Suluhan Kervansarayı restorasyonunda 1 işçi yaralandı. (Ankara/Beypazarı) Ekmek dağıtımı yapan minibüs kaza yaptı; minibüs şoförü Şefik Balta (45) hayatını kaybetti; 2 kişi yaralandı. (G.Antep/Nurdağı) Yüksek gerilime kapılarak ağır yaralanan fayans işçisi kaldırıldığı Batman Devlet Hastanesi’nden acilen Adana Yanık Ünitesi’ne sevk edilmesi gerekirken, yakınlarının ifadesine göre, bu işlem saatler sonra, bir milletvekilinin devreye girmesiyle mümkün oldu. Ağır yaralı işçinin kardeşinin de yak- Posta, 17.06.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI laşık 1 yıl önce elektrik akımına kapılarak hayatını kaybettiği öğrenildi. (Batman) TTK Armutçuk Müessese Müdürlüğü’nde üzerine kaya düşen işçi yaralandı. (Zonguldak) 21 Haziran Kamyondaki su deposu üzerine düşen seramik işçisi yaralandı. (Kayseri) Traktör devrildi; 3 kişi yaralandı. (Kırşehir) TOKİ’nin kentsel dönüşüm projesi kapsamında yaptığı konut inşaatında çalışan kanal kalıp ustası, vincin taşıdığı demir kalıbın üzerine düşmesi sonucu ağır yaralandı. (Osmaniye) 2,5 metre yükseklikteki hastane inşaatı iskelesinden düşen işçi ağır yaralandı. (Malatya) Dozer operatörü dozerin bakımını yaparken elinden yaralandı. (Bingöl) 61 Milli Eğitim Müdürlüğü çatısında asansör boşluğunun duvarını tamir eden işçi yıkılan duvarın altında kalarak yaralandı. (Kırşehir) Asfalt kamyonu kaza yaptı; 4 kişi yaralandı. (Antalya) 22 Haziran TBMM'de 2 gün önce başladığı işine giderken metro inşaatında meydana gelen göçüğün oluşturduğu çukura düşen Kadir Sevim hayatını kaybetti. (Ankara) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Niğde) Oto Tamirciler ve Tornacılar Sitesi’ndeki bir mermer atölyesinde, kesme makinesine kolunu kaptıran Hasan Eker (40) hayatını kaybetti. (Eskişehir) Afet Koordinasyon Merkezi’nde tahta iskele üzerinde alçı sıva işi yapan 2 işçi, 20 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (Kocaeli) İnşaatta üzerine kiremit düşen işçi ağır yaralandı. (Adıyaman/Gölbaşı) Apartmanın 4. katının dış cephesinde çalışırken düşen işçi ağır yaralandı. (Denizli) İşçileri şantiyeye götüren servis kaza yaptı; 13 kişi yaralandı. (Gümüşhane) İnşaatın 2. katında alçı yapan Hamza Sökmen (37) iskeleden düşerek hayatını kaybetti. (Isparta) Oto Tamirciler ve Tornacılar Sitesi’nde makine imalatı için kiralanan, ancak kaçak olarak kimyasal madde üretimi yapıldığı belirtilen atölyede meydana gelen patlamada, işçiler Ahmet Uysal (23), İsmail Tünel (22), Umut Küçükarabacı (22) ve Melih Duran (27) yanarak hayatını kaybetti. (Eskişehir) 25 Haziran TCDD’de geçici işçi olarak çalışan Remzi Argın, trenin altında kalarak hayatını kaybetti. (Edirne) Kamyon devrildi; 1 kişi yaralandı. (Nevşehir) Hekim bıçaklı saldırı sonucu yaralandı. (İstanbul) Apartman inşaatının dış cephesinde çalışan sıva ustası yaklaşık 15 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Niğde/Bor) 24 Haziran 62 Çamdere köyünde 1 işçi kolunu patosa kaptırarak yaralandı. (Adıyaman/Sincik) Çakırbey köyündeki bir taş ocağında elektrik akımına kapılan işçilerden Âdem Tosun (27) hayatını kaybetti. (Van/ Merkez) Belediyenin yürüttüğü yol bakım çalışmaları sırasında, Fen İşleri Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan Necdin Ayvazoğlu (48) asfalt yama robotunun kapağına sıkışarak hayatını kaybetti. (İstanbul/Silivri) Dış cephe mantolaması yaparken 9 metreden düşen işçi yaralandı. (Tekirdağ/Çorlu) Tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 15 kişi yaralandı. (Hatay/Reyhanlı) CMP Yatçılık’ta montaj ustası olarak çalışan Uğur Kazancı (46) atölyeden çıkarılan yatın yıktığı duvarın altında kalarak hayatını kaybetti. (Antalya) 26 Haziran Lastiğini tamir ettiği traktörün altında kalan işçi yaralandı. (Ş.Urfa) Türkan Balin (40) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Kocaeli/Yahya Kaptan) 5 metreden düşen işçi ağır yaralandı. (Manisa/Turgutlu) Ambulansla kamyon çarpıştı; 3 kişi yaralandı. (Sakarya/Hendek) 2 işçi servisi çarpıştı; 12 kişi yaralandı. (Burdur) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI İnşaatın 4. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Mardin/Midyat) Kapalı spor salonu inşaatında çalışırken çatı katından düşen işçi İbrahim Kovalar (30) hayatını kaybetti. (Van/Erciş) 27 Haziran Cumhuriyet, 08.06.2012 Başına kalas düşen işçi ağır yaralandı. (Eskişehir) Pamukyazı’daki bir havlu fabrikasının bacasında emisyon ölçümü yapan Çevre Mühendisi Onur Ercan Özakıncı elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (İzmir/Torbalı) Kökenli köyündeki bir fındık fabrikasında forklift devrildi; işçi Zeki Çiçek (40) forkliftin altında kalarak hayatını kaybetti. (Ordu/Merkez) Maden işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 15 işçi yaralandı. (Zonguldak/Ereğli) 28 Haziran Cüneyt Demir (19) klima montajı yaparken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) 29 Haziran 1 gün önce 12 işçinin kimyasal gazdan etkilenerek zehirlenmesinden sonra maske takarak çalıştırılan 7 işçi zehirlendi. (Konya/Selçuklu) Karabük Orman İşletme Müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan orman işçisi Ahmet Akyol (37) kestiği ağacın üzerine düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Karabük/Merkez) 13 katlı binanın inşaatında çalışan Tahir Polat (42) 12. kattan havalandırma boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) İnşaat işçisi üzerine vinçle taşınan demirlerin düşmesi sonucu yaralandı. (İstanbul/Bağcılar) Belediyenin yaptırdığı Sevgi Evleri inşaatının kanalizasyon çalışması sırasında işçi Ahmet Ali Avtekin (33) göçük al- tında kalarak hayatını kaybetti. (Konya/ Akşehir) 30 Haziran Alparslan Üniversitesi inşaatında çalışan işçi Raif Bekçi (32) sıva yapmak için dış iskele kurarken 4. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Muş) Gece vardiyasından dönen fabrika işçilerini taşıyan servis otobüsü, bariyersiz hemzemin geçitten geçerken yük treniyle çarpıştı. Servis otobüsünde bulunan 40 işçiden 2’si ve tren manevra görevlisi 1 demiryolu işçisi ağır yaralandı. BTS (Birleşik Taşımacılık Çalışanları Sendikası) Eskişehir Şubesi’nin daha önce TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’ne başvuru yaptığı, söz konusu hemzemin geçidin tehlike yarattığı konusunda uyarıda bulunduğu, ancak herhangi bir önlemin alınmadığı ortaya çıktı. (Eskişehir/İnönü) “Denetlemiyorlar ölüyoruz. Sorumlu oldukları tespit edildiği halde yargılatamıyoruz. Bu koşullarda işçi ölümlerinin durması mümkün mü? Artık yeter!” 63 5 Ağustos 2010’da Şili’de göçük altında kalan 33 madencinin kurtarılmasıyla ilgili yorum yapan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer: “Bizde olsa 3 günde çıkarırdık. Zonguldak’ta grizu patlaması ile kazaya uğradık. Şili’de ise göçük oldu. (…) Biz çok daha iyiyiz. Şimdi siz, madenin bir köşesinde göçük olmuşken öbür tarafta güvenli bir yerde bekleyen insanları görüp ‘Bizde niye böyle değil’ derseniz, bize haksızlık edersiniz. Çünkü bizim madenlerimizde de işçilerimizin güvenle ve aylarca kalabilecekleri mekânlar var. ” Şili’deki madencilerin sığınma odaları sayesinde hayatta kaldıklarını belirten Maden Mühendisleri Odası Başkanı Mehmet Torun: “Türkiye’de 4 madende 20 işçinin 55 saat yaşayabileceği sığınma odaları var. 400 yeraltı işletmesinin bulunduğu gelişmiş bir ülkede 4 maden çok az.” Karadon’da göçük altında kalan 2 işçinin naaşlarına 8 ay sonra ulaşılabildi. TEMMUZ2012 65 Yasanın adında bile “işçi” yok! İnşaat, enerji, tarım... En az 110 işçi hayatını kaybetti. 1 Temmuz Çalıştığı fabrikada üzerine reklam panosu düşen işçi Muhammet Yiğit (17) hayatını kaybetti. (Konya) Hema Endüstri Kömür İşletmesi’nde tavan çöktü; maden işçisi Temel Erbay (40) hayatını kaybetti. (Zonguldak/ Ereğli) Mermer ocağında çalışan işçi Ferit Topdemir’in (54) kullandığı iş makinesi kayarak savruldu; Topdemir hayatını kaybetti. (Diyarbakır/Çermik) Kiraz toplamaya giden 20 işçiyi taşıyan minibüs devrildi; işçi Hatice Göçmen (54) hayatını kaybetti. 1’i 14 yaşında 10 işçi yaralandı. (Konya/Akşehir) Van depreminin ardından Siirt’e gelerek inşaatlarda çalışan işçi Mustafa Dinler (25) duvar ustası olarak çalıştığı site inşaatından düşerek hayatını kaybetti. (Siirt/Merkez) Belediyeye ait tiyatro inşaatında çalışan işçi elektrik akımına kapılarak yaralandı. (Antalya/Alanya) 2 Temmuz TOKİ konutları inşaatında çalışan taşeron işçi Cengiz Demirel (41) göçük altında kaldı. İş makinesi yardımıyla kurtarılmaya çalışılan Demirel, başı koparak hayatını kaybetti. (Edirne/Keşan) Çalıştıkları işyerinde metal eritme kazanında parlama meydana gelen 2 işçi yaralandı. (Ankara/Sincan) 3 Temmuz Demir ustası Yusuf Sevim (51) inşaatın 4. katından düşerek hayatını kaybetti. (Osmaniye/Merkez) 66 Çelik İhracatçıları Birliği Endüstri Meslek Lisesi inşaatında çalışan işçiler beton dökümü sırasında kalıpların çökmesi sonucu 8 metre yükseklikten düşerek enkaz altında kaldı. 4’ü ağır olmak üzere yaralanan 8 işçinin müteahhide bağlı alt taşeron firmalarda çalıştıkları öğrenildi. “Kaza”nın hemen ar- dından patronun işçilerin sigortasının olup olmadığını kontrol ettirdiği, işçilerin öğle sıcağında ara vermeden çalıştırıldıkları, beton kalıplarının destekçi platformlarının çok yüksekte, az sayıda olduğu ve zemine sağlam oturtulmadığı öğrenildi. (Hatay/İskenderun) İtfaiye Müdürlüğü personeli ramazan ayı dolayısıyla getirilen ramazan topunu incelerken patlama meydana geldi; elini kaybeden itfaiye müdürü ağır olmak üzere 4 kişi yaralandı. (G.Antep/ Nizip) Vitra Karo Sanayi’de forklift şoförü olarak çalışan Gökhan Sarıbaşak’ın (27) kullandığı iş makinesi devrildi; ağır yaralanan Sarıbaşak hayatını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) 4 Temmuz Çalıştıkları inşaatta beton dökülürken göçük meydana gelince enkaz altında kalan 1’i ağır 4 işçi yaralandı. (Ağrı/Doğubayazıt) TÜPRAŞ’ta (Türkiye Petrol Rafinerileri AŞ) çalışan işçi Salih Dilmen (45) kuyudan su çekerken motordaki kaçaktan elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Kocaeli/Körfez) Adana’dan Amasya’ya giden tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 17 işçi yaralandı. (Tokat/Niksar) Star Rafinerisi’nin Petkim sahasında çalışan işçi Hüseyin Çatmadım (57) hafriyat kamyonunun çarpması sonucu hayatını kaybetti. (İzmir/Aliağa) Tekirdağ Turizm ve Otelcilik Lisesi 3. sınıfı öğrencisi, staj yaptığı otelin mutfağında elini kıyma makinesine kaptırarak kaybetti. (Antalya/Kemer) Mevsimlik tarım işçisi Halim Pekkaya (50) çalıştığı meyve bahçesine giderken motosikletiyle geçirdiği kazada hayatını kaybetti. (Kocaeli/Kartepe) 5 Temmuz Sanayiciler Sitesi’nde tamir ettiği kepçenin 1 ton ağırlığındaki başlığı üzeri- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ne düşen işçi Turgay Aslankurt hayatını kaybetti. (Osmaniye/Kadirli) Hakkâri Üniversitesi kampüs alanında ek binaların yapımı sırasında beton döken iş makinesi devrildi; 3 işçi yaralandı. (Hakkâri/Merkez) Sağlık Meslek Lisesi’nin çatısını tamir etmek için çıktığı merdivenden düşen işçi yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) Belediye temizlik işçilerini taşıyan traktör devrildi; 3 işçi yaralandı. (Muğla/Milas) Krom madeninde meydana gelen göçükte 2 işçi ağır yaralandı. (Denizli/Acıpayam) Elektrik direğinde akıma kapılan işçi yaralandı. (Manisa/Merkez) 6 Temmuz Bisküvi fabrikasında asansör boşluğuna düşen işçi Süleyman Baştuğ (29) hayatını kaybetti. (Karaman/Merkez) Köy yolu yapımında çalışan işçi Ahmet İşlek (54) kamyon çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Afyonkarahisar/Sandıklı) 7 Temmuz Maden ocağında meydana gelen patlamada 4 işçi yaralandı. (Zonguldak/Gelik) Altgeçit bariyerlerini boyayan işçilere araba çarptı. İsmail Hakkı Sürücü (17) hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Van/ Merkez) Otel inşaatında izolasyon çalışması yapılan lobinin asma katı çöktü; 2 işçi yaralandı. Olayın 1 Haziran-15 Ekim 2012 tarihleri arasındaki inşaat yasağı sırasında gerçekleşmesi dikkat çekti. (Antalya/Alanya) 8 Temmuz Mehmet Kahraman (40) kullandığı kiraz yüklü kamyonun kontrolden çıkma- Cumhuriyet, 04.07.2012 Devlet Hastanesi acil servisinde kardiyoloji uzmanı bir hekim hasta yakınlarının şiddetine maruz kaldı. (Van/Erciş) sı sonucu hayatını kaybetti; araçta bulunan diğer işçi yaralandı. (Manisa/Alaşehir) Tekstil işçisi Yasin Gül (23) asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/Gürsu) Sel felaketi sonrasında elektrik onarımı için köyleri dolaşan Deniz Yiğit (23) elektrik akımına kapılıp direkten düşerek hayatını kaybetti. (Sinop/Dikmen) 67 Star, 03.07.2012 9 Temmuz Taşıdığı inşaat demiri yüksek gerilim hattına temas etti; elektrik akımına kapılan işçi ağır yaralandı. (Adıyaman/Gölbaşı) Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Polikliniği’nde görevli uzman asistan hekim bir hastanın darp, hakaret ve tehdidine maruz kaldı. (İstanbul/Okmeydanı) 68 10 Temmuz akımına kapılan mekanikçi Samet Sancaklı (22) komadan çıkamayarak hayatını kaybetti. (Kocaeli/Kartepe) 11 Temmuz İnşaat işçisi Ethem Erikçi (47) 6. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Muğla/Milas) 5 Temmuz’da döküm fabrikasında kazan patladı; işçi Serkan Göktaş ağır yaralandı. Göktaş tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Ankara/Sincan) Deri atölyesinde çalışan 45 işçi, işyerinde yedikleri yemekten zehirlendi. (İstanbul/Zeytinburnu) Askeri mühimmat deposunda meydana gelen patlamada 1 işçi yaralandı, 3 işçi dumandan etkilendi. (Kocaeli/Başiskele) 16 Haziran’da çalıştığı fabrikada üretilen trafonun test aşamasında elektrik Tekstil fabrikasında, iplik imalatında kullanılan makinenin üstüne düşmesi İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI sonucu işçi Yılmaz Gürcan (47) hayatını kaybetti. (Uşak/Merkez) İnşaatta kirişin çökmesi sonucu 4 işçi yaralandı; ağır yaralanan Ramazan Sertakan hayatını kaybetti. (Diyarbakır/ Bağlar) İnşa halindeki süt üretim tesisinde süt kazanı montajı sırasında patlama meydana geldi; 3 işçi yaralandı. (Trabzon/ Akçaabat) 13 Temmuz Bir gözü görme engelli Cengiz Oruç (45) TKİ (Türkiye Kömür İşletmeleri) Genel Müdürlüğü’ne bağlı Garp Linyitleri İşletmesi Müessesesi’nin kömür eleme tesislerinde yüksekten düşerek hayatını kaybetti. (Kütahya/Tavşanlı) Patos kasnağından kopan demir parçası başına isabet eden Turgut Aldemir (39) hayatını kaybetti. (Muş/Varto) Dereçetinören köyünün ormanlık alanında kesim yaparken üzerine ağaç devrilen işçi yaralandı. (Bolu/Mudurnu) 14 Temmuz Kömür işletmesinde gözüne demir çapağı kaçan kaynak işçisi yaralandı. (Zonguldak/Merkez) Kaçak olarak ve ağır koşullarda çalıştırılan Gürcistan uyruklu Loseb Sturgadze (35) adlı işçi çalışırken beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetti. (Rize/ Merkez) Tamir ve bakım için çıktığı baz istasyonu direğinde elektrik akımına kapılan işçi düşerek hayatını kaybetti. (Adıyaman/Gölbaşı) Hükümet Konağı inşaatında çalışan işçi Hasan Akyol (53) çatı katından düşerek hayatını kaybetti. (Konya/Akşehir) 12 Temmuz İnşaatta sıva yapan işçi Şeyhmus Gülhan (55) 6. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Ş.Urfa/Merkez) Akaryakıt istasyonunda çalışan 2 işçi temizlemek istedikleri akaryakıt tankına düşerek zehirlendiler. (Ş.Urfa/Hilvan) İnşaatta tretuvar ören işçi yüksekten düşerek ağır yaralandı. (İstanbul/Üsküdar) Ayakları demirlerin arasında sıkışan fabrika işçisi yaralandı. (Kırşehir/Merkez) Devlet hastanesi inşaatında kalıp ustası olarak çalışan işçi Ramazan Em (50) 4. kattan düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Urla) Maden ocağının havalandırma bölümü çöktü. Göçük altında kalan işçilerden Ömer Kılıçer (29) hayatını kaybetti; 5 işçi yaralandı. (Yozgat/Sorgun) Yönetmen, dizi setinde çekimlere ara verdiği sırada beyin kanaması geçirdi. Olaya neden olarak, dizi setlerinde çekimlerin günde yaklaşık 18 saat sürmesi; aşırı stres, yoğun çalışma ve sıcak gibi etmenlere dikkat çekildi. (İstanbul/Fatih) Hürriyet, 25.07.2012 15 Temmuz Tarlada patos makinesinde çalışan kadın işçi saçlarını makineye kaptırarak hayatını kaybetti. (Uşak/Merkez) Yazlık site inşaatında çalışan işçi Hüseyin Türktaş (25) kullandığı inşaat malzemeleriyle yüklü traktörün devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) 69 4 katlı eski adliye binasının yıkımı sırasında üzerine duvar çöken işçi yaralandı. (Sakarya/Serdivan) Avcılar-Beylikdüzü metrobüs hattı çalışmaları sırasında manevra köprüsünün yıkımında çökme meydana geldi; 1 taşeron işçi hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ramazan öncesine yetiştirmeye çalıştıkları Beylikdüzü metrobüs hattı çalışmaları için “Bedeli ağır bu işlerin” dedi. (İstanbul/Avcılar) 16 Temmuz Tersaneler Bölgesi’nde çok sayıda firmaya yemek hizmeti veren Altın Kaşık firmasının çıkardığı yemekten yiyen 700 işçi zehirlendi. (İstanbul/Tuzla) 17 Temmuz İnşaat işçisi Mehmet Sazak üzerine tuğla taşımak için kurduğu vincin düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Giresun/Görele) İnşaat ustası Ethem Güryeli, çatısında çalıştığı 3 katlı inşaattan düşerek hayatını kaybetti. (Aydın/Merkez) Cezaevi inşaatında çalışan işçi Turan Ayaz (30) 13 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Ş.Urfa/Siverek) İnşaat işçilerini taşıyan minibüs devrildi; şoför dahil 6 işçi yaralandı. (Konya/ Ereğli) İşçi taşıyan minibüs ile kamyonet çarpıştı; savrulan araçlar, motosiklete ve yoldan geçen bir yayaya çarptı. Kazada 10’u işçi 17 kişi yaralandı. (Konya/Karatay) 70 İşçi Emrah Taşyıldız (37) üzerine greyderin devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. İş makinesini kullanan işçi yaralandı. (İzmir/Bayındır) Elini teleferik makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Trabzon/Of) Lunaparkta çalışan işçi Hüseyin İşler (23) su sıçrayan elektrik panosundan çıkan dumana müdahale ederken akı- ma kapılarak hayatını kaybetti. (Aydın/ Kuşadası) Uluköy Sağlık Ocağı’nda görevli ebe hemşire Didem Sarı (22) işinden evine dönerken meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti. (Çanakkale/ Ezine) Doğalgaz çalışması yapan işçilere servis otobüsü çarptı; 2 işçi yaralandı. (Kartal/İstanbul) Çalıştığı maden ocağına giden servis minibüsüne traktörle yetişmeye çalışırken meydana gelen trafik kazasında işçi Arif Dalaklı (32) hayatını kaybetti. (Manisa/Soma) Tarım İşletmesi Müdürlüğü’nde çalışan işçileri taşıyan minibüs kamyonete çarptı; 12 işçi yaralandı. (Ş.Urfa/Ceylanpınar) 18 Temmuz Orman yangınına müdahale eden işçi, arazözün hortum tabancasının yüzüne çarpması sonucu yaralandı. (İzmir/Bayraklı) Aliağa Gemi Söküm Tersanesi’nde çalışan işçi Hüseyin Gürdaş (46) ambar kapağından düşerek hayatını kaybetti. Gürdaş’ın çalışma arkadaşları gemi sökümünde işçinin tek başına çalıştırılmasını; halat, emniyet kemeri gibi ekipmanların verilmemiş olmasını iş cinayetinin nedeni olarak gösterdiler. (İzmir) Torna ustası kullandığı makineye sıkışan parmağını kaybetti. (Trabzon/Merkez) Durakta işe gitmek için bekleyen işçi metrobüs çarpması sonucu yaralandı. (İstanbul) Kanalizasyon çalışması sırasında 1 işçi göçük altında kaldı. (Erzincan/Merkez) Belediyeye ait asfalt plentinin zift aktarma bölümünde meydana gelen arızayı gidermek için çalışan işçilerin üzerine boruda biriken yüksek sıcaklıktaki zift döküldü. 4 işçi el ve yüzlerinde yanıklar oluşarak yaralandı. (Yozgat/Merkez) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 19 Temmuz Sıvacı kalfası Şahin Çelik (25) inşaatın 5. katından demirlerin üzerine düşerek hayatını kaybetti. Çelik’in yaklaşık 2 aydır inşaatta sigortasız olarak çalıştığı öğrenildi. (Kırklareli/Lüleburgaz) 3 katlı binanın inşaatında üzerine tuğla yüklü asansör düşen işçi ağır yaralandı. (Bursa/İnegöl) Kamyon şoförlüğü yapan emekli işçi Ramazan Gökalemin (54) Habur Sınır Kapısı’ndan geçerken direksiyon başında kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. (Şırnak) Sabah, 29.07.2012 Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın “akıllı binasında” güvenlik işçisi olarak çalışan Uğur Yıldız (23) üzerine 1,5 ton ağırlığındaki demir kapının düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Ankara) Caminin avlusundaki tuvalet inşaatı sırasında istinat duvarı çöktü. Göçük altında kalan 2 işçiden 1’i yaralı olarak çıkarıldı. Engin Turan, kurtarılmaya çalışıldığı sırada istinat duvarının bir bölümü daha çökerek hayatını kaybetti. (Ankara/Merkez) 20 Temmuz 18 Temmuz’da çalıştığı inşaatın iskelesindeyken 5. kattan üzerine tahta düşen Şerafettin Öztoktay (20) beyin kanaması geçirdi. Öztoktay tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Antalya/Alanya) 21 Temmuz Boş bir binanın tamirinde çalışan inşaat işçisi, üzerine beton bloğun düşmesi sonucu yaralandı. (Edirne/Merkez) İstanbul’da çalışan ve memleketlerine dönen Ağrılı işçileri taşıyan minibüs kamyonetle çarpıştı. Minibüste bulunan 13 kişi hayatını kaybetti; 9 kişi yaralandı. (Ağrı) Kalıp çakarken düşen inşaat işçisi ağır yaralandı. (Denizli/Acıpayam) Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nda (KARDEMİR) fırından sızan gazdan 5 işçi zehirlendi. (Karabük) Mısır tarlasında çalışan işçi Mesut Demir (38) kollarını mısır makinesine kaptırarak hayatını kaybetti. (Tokat/Niksar) Delici ustası olarak çalıştığı taş ocağında dinamitle patlattığı taşların altında kalan Bekir Doğan hayatını kaybetti. (Edirne/Keşan) LPG tankının yakıt boşalttığı sırada akaryakıt istasyonunda patlama meydana geldi; 2 işçi yaralandı. (Konya/Çeltik) Pastanede gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada 4 işçi ile yangına müdahale eden itfaiye eri yaralandı. (İstanbul/Pendik) Fabrika işçisi Yasin Dikmen (22) hammadde karıştırmak için kullanılan seramik mikserinin içine düşerek hayatını kaybetti. (Sakarya/Adapazarı) Yolcu otobüsü çok sayıda işçinin çalıştığı kayısı bahçesine girdi. Mevsimlik işçilerden Ömer Faruk Arslan (19) hayatını kaybetti; 6 işçi yaralandı. (Malatya/ Akçadağ) Tarım işçilerini taşıyan traktör römorku devrildi; 4’ü ağır 14 işçi yaralandı. (Sakarya/Hendek) Mevsimlik tarım işçilerini taşıyan minibüs iş dönüşünde devrildi. 1 işçi ailesi, 71 Cumhuriyet, 22.07.2012 4’ü çocuk 6 kişi hayatını kaybetti; 6 kişi yaralandı. Mehmet Kılıç (19), eşi Fatma Kılıç (18), çocukları Melike (1), İbrahim Halil (3), Fatma Nur (4) ve Musa Diler (4) hayatını kaybetti. (Kırıkkale/Karakeçili) 22 Temmuz Yol yapım çalışması işçileri Andaç Cankol (23) ve Cengiz Ateş (23) şantiyeye malzeme taşıma sırasında meydana gelen trafik kazasında hayatlarını kaybetti. (Antalya/Gündoğmuş) Kutu ambalaj fabrikasında elektrik akımına kapılan işçi Üzeyir Akpınar (24) hayatını kaybetti. (Antalya/Merkez) Elektrik direğinden düşen işçi Özgür Şimşek hayatını kaybetti. (Erzurum/Karayazı) 23 Temmuz Sıcak asfalt taşımada kullanılan tankta kaynak yapıldığı sırada patlama meydana geldi. 1 işçi ağır yaralandı. (Erzurum/Palandöken) 20 Temmuz’da çalıştığı sunta fabrikasında, üzerine tamir ettiği makineden ayrılan metal parçası düşen işçi Ramazan Güçlü (30) ağır yaralandı. Güçlü, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Bursa/İnegöl) 72 Bir sitede villaların bakım-onarım işlerinde çalışan Faruk Karakaş (44) 3. kattan düşerek yaralandı. (Kocaeli/Gölcük) 24 Temmuz FERNAS Enerji Elektrik Üretim AŞ’nin yapımını sürdürdüğü Garzan Barajı iş- çilerini taşıyan minibüs devrildi. 4 işçi, Abdulvahap Çelik, Mehmet Işık, Murat Konak ve Burhan Avim hayatını kaybetti; 6 işçi yaralandı. (Batman/Kozluk) Su kuyusunda çalışan işçi İlhan Uzakgider (50) 15 metre derinlikte havasız kalarak hayatını kaybetti; 1 kurtarma ekibi üyesi de kuyuya indiği sırada ortamdan etkilenerek fenalaştı. (Denizli/Merkez) Taşeron işçi Azem Purtul (48) çalıştığı yemekhane inşaatından düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/Nilüfer) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı: “Tersanelerdeki iş kazaları çalışma alanındaki yer darlığı ve işçilerin bilgisizliğinden kaynaklanıyor.” Kaynak işi yapılan tankerin patlaması sonucu 1 işçi ağır yaralandı. (Erzurum/ Palandöken) Ayakkabıcılar sitesindeki bir işyerinde kolunu spirale kaptıran işçi yaralandı. (G.Antep) Tamirat yaptığı eve kablo çekmek isteyen elektrikçi Recep Gökdemir (52) çıktığı elektrik direğinde akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Sakarya/Erenler) 25 Temmuz ÇEDAŞ (Çamlıbel Elektrik Dağıtım AŞ) işçisi Selim Yorulmaz (32) elektrik akımına kapıldı; direkten düşerek ağır yaralandı. (Sivas/Koyulhisar) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI TEDAŞ’a ait trafoda meydana gelen patlama sonucu, tamirat yapan 2 işçinin el ve yüzlerinde yanıklar oluştu. (Van/Çatak) Devlet Hastanesi inşaatında çalışan işçi iskeleden düşerek yaralandı. (Niğde/ Merkez) Kapalı spor salonunun üzerinin demir levhalarla kapatılması işinde çalışan işçi Mehmet Ergeldi (41) elektrik akımına kapılıp düşerek hayatını kaybetti. (Ordu/Ünye) 26 Temmuz Kömür ocağında yerin 70 metre altında çalışan işçi Satılmış Çamlı merdivenden üretim noktasına indiği sırada düşerek hayatını kaybetti. (Zonguldak/Merkez) 27 Temmuz Yol genişletme çalışmasında dinamit kullanıldığı sırada, taşlardan biri başına çarpan Hüseyin Çakır (35) hayatını kaybetti. (Erzurum/İspir) İplik fabrikası işçisi elini çalıştığı iş makinesine sıkıştırarak yaralandı. (Zonguldak/Alaplı) Mobilya firmasında ayağına ayna düşen işçi yaralandı. (Bursa/İnegöl) Mevsimlik işçileri taşıyan araç takla attı. Sürücü Hüseyin Kaya hayatını kaybetti; 4 işçi yaralandı. (Malatya/Doğanşehir) Tuğla fabrikasında kamyon ile tuğla yükleme bandı arasına sıkışan işçi Hüseyin Tezcan (47) hayatını kaybetti. (Manisa/Salihli) Kullandığı iş makinesi devrilen işçi hayatını kaybetti. (Kars/Selim) Hayatını kaybeden tersane işçileriyle ilgili olarak dönemin Türkiye Gemi İnşa Sanayicileri Birliği Başkanı Murat Bayrak: “Ölmeleri için değil iş, aş için işe almıştık. Ancak ömürleri o kadarmış, vefat ettiler. Kasten öldürmüşüz gibi bir hava içine girildi.” İşçi servisi ile kamyon çarpıştı; 8 işçi yaralandı. (G.Antep/Şehitkâmil) Cumhuriyet-Akdeniz, 22.07.2012 2 katlı binanın çatısına beton döken işçi düşerek ağır yaralandı. (Manisa/Turgutlu) Yol yapım çalışmalarında çalışan işçi üzerine trafik işaret levhası düşerek yaralandı. (Kırşehir/Akpınar) Örencik TOKİ konutları inşaatında üzerlerine vinç devrilen 3 işçiden 1’i yaralandı. Sevgin Coşkun (36) ve Faruk Çağlar (21) hayatını kaybetti. (Ankara/Gölbaşı) Devlet hastanesinin ek bina inşaatında gece bekçiliği yapan Halil Özay (63) 2. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Artvin) Kanal çalışması sırasında biriken suyu tahliye eden işçi Fazlı Karakuyu (46) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Balıkesir/Bandırma) Tersanede çalışan kaynak işçisi Oktay Kaan Gürel (20) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Muğla/Milas) Taşeron işçi Hakan Çınarcı (26) aydınlatma lambasını tamir ederken yaklaşık 100 metrelik uçuruma düşerek hayatını kaybetti. (Amasya/Merkez) 73 Cumhuriyet-Ankara, 22.07.2012 28 Temmuz Servis otobüsü park halindeki TIR'ın dorsesine çarptı. 12 işçi yaralandı; Abdullah Özkan (40) hayatını kaybetti. (Kayseri/Melikgazi) Belediyeye ait otopark inşaatında çalışan 2 taşeron işçi iskelenin dağılması sonucu düşerek ağır yaralandı. (Kayseri/Melikgazi) Çiftçi Mustafa Ali Kalaycıoğlu’nun (42) kullandığı traktör devrildi. Kalaycıoğlu hayatını kaybetti. (Antalya/Aksu) 74 İnşaatın dış cephesindeki iskele çöktü. 2 işçi ağır yaralandı; üzerine iskele düşen işçi Aslan Bay (16) hayatını kaybetti. (Kilis) 29 Temmuz İşyerinin çatısını onaran işçi Müslüm İnan (30) düşerek hayatını kaybetti. (Manisa/Salihli) Evrensel, 08.08.2012 Tarım işçilerini taşıyan traktöre bağlı römork yerinden çıktı; 8 işçi yaralandı. (K.Maraş/Elbistan) Musa Ersin (28) çalıştığı krom madeninde göçük altında kalarak hayatını kaybetti. (Hatay/Osmaniye) 23 Temmuz’da Su ve Kanalizasyon İşleri Müdürlüğü’nde görevli Reşat Demir Birgün, 02.07.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI (42) kanalizasyondan sızan metan gazından zehirlendi. Demir 6 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra hayatını kaybetti. (Niğde) 30 Temmuz Kullandığı iş makinesi şarampole yuvarlanan işçi yaralandı. (Balıkesir/Bandırma) Mevsimlik biber işçileri barınmak amaçlı kullandıkları çadırlarında dinlenirken serinlemek amacıyla Kozceşme göletine giren işçi Cengiz Pınarbaşı (20) boğularak hayatını kaybetti. (Çanakkale/Biga) riye uyruklu işçi Halil İbrahim hayatını kaybetti; 1’i ağır 3 işçi yaralandı. (Bitlis/Tatvan) Taş öğütme makinesinin başında çalışan 2 inşaat işçisi makinenin içine düşerek ağır yaralandı. (İstanbul/Ümraniye) İnşaatın 2. katında demir işi yapan işçi düşerek yaralandı. (Tekirdağ/Çorlu) Trafo ile direk arasındaki bağlantıları yapan Tayyar Hastaoğlu (41) direkten düşerek yaralandı. (Bursa/İnegöl) 31 Temmuz Malatya’da kayısı işçiliği yapan aileyi taşıyan otomobil kaza yaptı. 2’si ağır 4 işçi yaralandı. (Adıyaman) Kâğıt fabrikasında elini pres makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Çorum/Merkez) Otel ek bina inşaatındaki kazı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Su- İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Özer: [Tersaneleri kastederek] ”Alt yükleniciler kendisini bildirmemiş ki kazaları bildirsin.” 75 “Medya ve Halkla İlişkiler Boyutuyla Kentsel Dönüşüm Sempozyumu” katılımcılarından Bloomberg HT Yayın Koordinatörü Ali Çağatay: “TOKİ’nin alt katlarını sular bastı, olur. Ama giderilmesi için de adımlar atıldı. Bu olanlara müsamaha ve hoşgörüyle bakılmalı.” “Müsamaha gösterilmesi” beklenen kentsel dönüşüm ve HES projeleri ile birlikte “gelişen” inşaat sektöründe 2012 yılında en az 279 işçi hayatını kaybetti. AĞUSTOS2012 77 Ölüm her sektörde kol geziyor! İnşaat, enerji, tarım, maden... En az 71 işçi hayatını kaybetti. Sabah, 21.08.2012 2 Ağustos 7 Mayıs’ta çevreyolu üzerindeki altgeçit inşaatında çalışan Hikmet Demirci (41) beton mikseri hortumunun çarpması sonucu ağır yaralandı. 3 ay boyunca hastanede tedavi gören Demirci hayatını kaybetti. (Bursa) İş makinesi nakliyesi sırasında meydana gelen trafik kazasında kamyon sürücüsü Muammer Kocaayak ile yanında bulunan işçi Özgür Ulu (25) hayatını kaybetti. (İzmir/Kiraz) Kızılcadağ köyündeki maden ocağında çalışan Ramazan Önal (31) mermer bloktan kopan taş parçalarının vücuduna isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. (Antalya/Korkuteli) Tarım işçilerini taşıyan kamyonet devrildi; işçi Şehriban Oktay (17) ile kardeşi Mustafa Oktay (16) hayatını kaybetti; 14 işçi yaralandı. (Mersin/Tarsus) 3 Ağustos 78 Fındık toplama sezonunda çalışmak için Batman’dan gelen mevsimlik işçileri taşıyan minibüs devrildi. İşçilerden Şilan Ekinci (19) hayatını kaybetti; 12 kişi yaralandı. (Ordu) Maden ocağında henüz 1 hafta önce çalışmaya başlayan Mustafa Taş (40), büyük ebattaki bir krom madenini patlayıcı madde kullanarak parçalamak istedi; taş parçalarından birinin başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. (Sivas/ Ulaş) Taşeron şirkete bağlı işçiler elektrik arızasına müdahale ederken, işçilerden Barış Demir (20) arızayı tespit etmek için çıktığı elektrik direğinden akıma kapılıp düşerek hayatını kaybetti. (Muş) 5 Ağustos Hilalkent’teki bir şantiyede çalışan Nezir Adil (60) inşaattan düşerek hayatını kaybetti. (Erzurum) 22 Haziran 2012’de metro inşaatında meydana gelen göçük sonrasında Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: “Yeraltında çalışıyoruz. (…) Tedbirler alınmakla beraber zor bir iştir. Buna benzer olaylar yine de beklenebilir. Dünyada da böyledir, normaldir.” Meydana gelen trafik kazasında, kamyon şöförü Cumhur Avcu hayatını kaybetti; diğer şöför yaralı olarak kurtarıldı. (İstanbul/Sultanbeyli) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Dokuzkonak köyündeki HES barajı inşaatında kamyon şarampole yuvarlandı. Kamyon şoförü Tolga Bal hayatını kaybetti. (Giresun/Tirebolu) 6 Ağustos Turgut Özal Viyadüğü üzerinde meydana gelen kazada, traktörle kayısı taşımacılığında çalışan Mehmet Atalmış hayatını kaybetti; yanında bulunan 2 kişi ile kamyonda bulunan 1 kişi yaralandı. (Malatya) Güzeller OSB’deki Plastay Kimya Sanayi Ticaret AŞ’nin fabrikasında elektrikçi olarak çalışan, soyadı öğrenilemeyen Aygün (37) adlı işçi elektrik arızasını gidermeye çalıştığı sırada akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Kocaeli/Gebze) 10 Ağustos 23 Temmuz’da Garzan Barajı işçilerini taşıyan minibüsün devrilmesi sonucu meydana gelen kazada yaralanan ve yaklaşık 2 haftadır Dicle Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde tedavi gören personel sorumlusu Mahmut Özben hayatını kaybetti; kazada ölenlerin sayısı 5’e yükseldi. (Batman/Kozluk) Bereket Enerji Göktaş-2 Baraj inşaatında çalışan inşaat işçilerini taşıyan kamyonet uçuruma yuvarlandı. Sürücü Âdem Gezici hayatını kaybetti; araçta bulunan 1 kişi ağır yaralandı. (Adana) Birgün, 25.08.2012 Orman yangınını söndürmek için su taşıyan helikopter Köyceğiz’in Çövenli köyü yakınlarında düştü; pilot Atıf Ateşok, telsiz teknikeri Orhan Çelik, Rus pilotlar Alexander Gavrilor ve Nikolay Atepalıkhın ile teknisyen Fergey Khorokhorın hayatını kaybetti. (Muğla/Fethiye) Trafik işaret levhalarını yenileme çalışmaları sırasında işçi Mustafa Güler’e (43) vinç çarptı; Güler hayatını kaybetti. (Kırıkkale) Doğanlıkarahasan köyünde yüksek gerilim hattında bakım çalışması yapan işçilerden Sedar Orçan (27) ve mesai arkadaşı akıma kapılarak yaklaşık 14 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (K.Maraş/Pazarcık) Toroslar Elektrik Dağıtım AŞ’de çalışan enerji işçisi Halil Akkeş (25), geçirdiği “iş kazası” sonrasında kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Adana) 79 Hürriyet, 11.08.2012 12 Ağustos 13 Ağustos Yol yapımında çalışan Cengiz Toktaş (45) damperi boş olan bir kamyonun kendisine çarpmasıyla ağır yaralanarak hayatını kaybetti. (Kastamonu) Koyunağılı köyündeki bir krom ocağında, dinamit patlamasında işçi Hulusi Karail (39) hayatını kaybetti. (Eskişehir/ Mihalıççık) Devlet hastanesi inşaatının 5. katından düşen kalıp ustası Osman Ölçülü hayatını kaybetti. (Çorum/Osmancık) Orman yolu onarımı yapan işçileri taşıyan kamyon uçuruma yuvarlandı. ŞoförHüseyin Özdemir (28) hayatını kaybetti; 3 kişi yaralandı. (Gümüşhane/Kürtün) İnşaatın 9. katından düşen işçi Ali Korkmaz (52) hayatını kaybetti. (Malatya) İnşaatın 5. katından düşen kalıp ustası Mustafa Garip (54) hayatını kaybetti. (Tekirdağ/Çerkezköy) 80 Askeriyeye ait su deposunda çalışan işçi Necmi Tunç (53) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Ankara/Elmadağ) 2 gün önce Gelik beldesindeki bir kömür ocağında 10 metre yükseklikten düşen maden işçisi Sadettin Hamarat (32) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Zonguldak) 16 Ağustos Sezayi Cingöz (61) işbaşı yaptığı gün, makaralı vinçle inşaatın üst katlarına tuğla taşırken, paletteki tuğlalardan birinin başına düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Antalya/Kumluca) OSB’deki Kaydöksan döküm fabrikasında elektrik teknisyeni olarak çalışan Süleyman Karabel (34) arızalanan vinci tamir etmek isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Kayseri) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 18 Ağustos 22 Ağustos Van 100. Yıl Üniversitesi Zeve yerleşkesinde TOKİ konutlarının inşaatında çalışan Erol Derin (29), 3 arkadaşıyla beraber, mola sırasında serinlemek için girdiği Van gölünde boğularak hayatını kaybetti. (Van) Pizzacıda kurye olarak çalışan Gökçan Keskin, pizza siparişini 30 dakika içinde yetiştirmek için hızlı kullandığı motosikletiyle kaza yaparak hayatını kaybetti. (İzmir) Çöp TIR'ı, ağırlığından ötürü devrildi; sürücü Ergün Levent Durur (52) araçta sıkışarak hayatını kaybetti. (Adana) OSB’deki bir demir-çelik fabrikasında çalışan Erkan Kara (32) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Hatay/ İskenderun) 19 Ağustos Hisar beldesinde yüksek gerilim hattındaki arızayı gidermek için direğe çıkan Orhan Yıldız (35) akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Batman/Gercüş) Yangın ihbarı alan itfaiye aracı ile bir kamyonet çarpıştı. İtfaiye eri Halit Yıldırım (29) ile TEDAŞ’ta çalışan kamyonetin sürücüsü Seyhan Mercan (26) hayatını kaybetti; 2 itfaiye eri yaralandı. (Adana/Kozan) Eflatun Film’in hazırladığı Şubat dizisi için set hazırlığı yapan Ergün Makina’nın 6 set işçisini taşıyan minibüs, park halindeki kamyona arkadan çarptı. Minibüste bulunan Ertaç Sevim (26), Ömer Pektaş (26) ve Abdullah Pektaş (49) hayatını kaybetti; 3 kişi yaralandı. (İstanbul/Sultanbeyli) 24 Ağustos Yeni Çeltek Kömür İşletmesi’ne ait maden ocağında, yerin 900 metre altında meydana gelen göçükte işçi Durak Arslan (45) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Yozgat/Sorgun) 22 Ağustos gecesi, İzmir Müzisyenler Derneği kurucularından, Buca Halkevi Yaz Okulu gönüllü öğretmenlerinden Regaip Vatansever (34), baterist olarak çalıştığı mekânda çıkan silahlı çatışmada hayatını kaybetti. İzmir Müzisyenler Derneği öldürülen arkadaşları için açıklama yapıp güvenli çalışma ortamı talep etti. (İzmir) 25 Ağustos Yerdeki hidrolik yağa basıp düşen fabrika işçisi Mehmet Selçuk Özden (46) hayatını kaybetti. (Osmaniye) Günboyu, 04.08.2012 26 Ağustos İnşaatın 8. katından düşen işçi Cemal Özbek (29) hayatını kaybetti. (Adana/Seyhan) Apartmanın asansör sistemini tamir ederken 10. kattan asansör boşluğuna düşen işçi Serkan Özkeler (26) hayatını kaybetti. (Kütahya) 81 29 Ağustos Gece bekçisi olarak çalıştığı inşaatta, beton dökme işleminde patronun keyfi uygulamasıyla çalıştırılan Mehmet Gündoğdu (49) aşırı hızla gelen bir aracın çarpması sonucu hayatını kaybetti. (İzmir/Çiğli) Pamuk tarlasında çalıştığı sırada serinlemek amacıyla DSİ’ye ait sulama kanalına giren tarım işçisi akıntıya kapılarak suda kayboldu. İşçi kurtarılamadı. (Ş.Urfa) 30 Ağustos Cami minaresi inşaatında çalışan 23 yaşındaki işçi iskeleden düşerek hayatını kaybetti. (Kayseri/Develi) Hürriyet, 02.08.2012 Deri OSB’deki soğuk hava deposunda 1 gün önce çıkan yangın sırasında kaybolan işçi Ümit Saraç’ın (39) naaşına ulaşıldı. (İstanbul/Tuzla) Belediyeye iş yapan taşeron firma işçisinin otları biçerken kontrolünü kaybettiği makine mesai arkadaşı Sadık Tükel’in (44) boğazını keserek hayatını kaybetmesine neden oldu. (Samsun/ İlkadım) 82 İnşaatta çalışırken fenalaşan Eyüp Kılınç (56) hastanede hayatını kaybetti. (Adana/Kozan) 12 Ağustos’ta belediyede oto elektrikçisi olarak çalışan Servet Bayraktar (41), tarlada çalışırken elektrik akımına kapılarak ağır yaralandı. Bayraktar tedavi gördüğü hastanede 15 gün sonra hayatını kaybetti. (Bilecik/Bozüyük) Kurtköy’deki bir alüminyum atölyesinde sıcak su havuzuna düşen ve vücudunun tamamı yanan vinç operatörü Ali Ağgez, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. İş arkadaşları, Ağgez’in ölüm nedeninin alınmayan işçi sağlığı önlemleri olduğunu söyledi. (İstanbul/Pendik) İşçi taşıyan 2 minibüs çarpıştı. Oğuz köyüne, Manisa’nın Alaşehir ilçesine bağlı Dağarlar ve Çiftlikderesi köylerinden üzüm hasadı için 10 işçi taşıyan minibüsle 15 işçi taşıyan minibüsün dahil olduğu kazada, Fatma Kırcam (40) hayatını kaybetti. 2 araçta bulunan 18 işçi yaralandı. (Denizli/Buldan) Çalık YEDAŞ’a iş yapan taşeron firma işçisi Hasan Erol (29) elektrik direğindeki arızaya müdahale ettiği sırada akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Sinop) 31 Ağustos 4 işçi çalıştıkları maden ocağında karbonmonoksit gazından zehirlenmeleri sonucu hastaneye kaldırıldı. İşçilerden Hasan Yavan (25) hayatını kaybetti. (Zonguldak) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Evrensel, 15.08.2012 83 3 Nisan 2012’de Erzurum-Aşkale’de Karasu 2 HES göletinde yardım bekleyen enerji işçilerinin hayatını kaybetmesi üzerine Vali Sebahattin Öztürk: “Zamanında ulaştık. Ama zaman derken, zaman şudur; bizim gidebileceğimiz zaman. Vatandaşın lazım olan zamanı değildi, demek ki.” EYLÜL2012 Çalışma koşulları sağlık çalışanlarını öldürüyor! İnşaat, enerji, tarım, maden, sağlık... En az 83 işçi hayatını kaybetti. 85 1 Eylül Meydana gelen trafik kazasında TIR şoförü hayatını kaybetti; 6 kişi yaralandı. (Bursa/Gemlik) Çalıştığı taş ocağında kamyon altında kalan Mehmet Fesih Gülşen (33) hayatını kaybetti; 3 kişi yaralandı. (Diyarbakır/Ergani) Kaçak işletildiği belirtilen bir kömür ocağında çalışan Ramazan Taşkın (58) oluşan göçük sonucu hayatını kaybetti. (Zonguldak/Kozlu) Gecekondu yıkımından çıkan demirleri satmak isteyen emekli inşaat işçisi Mustafa Kadir Türker, yıkım sırasında meydana gelen göçükte hayatını kaybetti. (Ankara/Mamak) Büyükaltıağaç köyündeki tarlasında, ayçiçeği saplarını düzeltirken römorktan düşünce boynu kırılan işçi hayatını kaybetti. (Edirne/Meriç) Elektrik direğinden düşen işçi İbrahim Karadeniz hayatını kaybetti. (Mardin) Mermer fabrikasında elektrik akımına kapılan işçi Veysel Acar (39) hayatını kaybetti. (Denizli) 6 Eylül Karayollarının açık bıraktığı çukura motosikletiyle düşen, karayolları şantiyesinde aşçı olarak çalışan Selim Platin (30) hayatını kaybetti. “Kaza”dan sonra karayolları yetkilileri çukurun etrafına uyarıcı levhalar koydu. (Van/Saray) 3 Eylül Simfer’de çalışan Alaattin Deveci (40) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Kayseri) Kamyonla ot taşıyan Mehmet Çiftçi kamyonun üzerinden düşerek hayatını kaybetti. (Hakkâri/Şemdinli) 5 Eylül 86 Yeni Masaj, 07.09.2012 4 Eylül’de Belediye ve TOKİ‘ye ait Konevi kentsel dönüşüm proje alanında inşaat işçisi olarak çalışmaya başladığı gün, 5. kattan asansör boşluğuna düşerek ağır yaralanan Kaan Oğul (22), kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Konya/Meram) Motosikletli posta dağıtımı işçisi Hüseyin Yıldız (59), dağıtım yaparken meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybetti; 8 kişi yaralandı. (Antalya/Manavgat) Çoruh AKSA Elektrik’te çalışan Asir Yayla (22) elektrik arızasını tamir ederken akıma kapılıp direkten düşerek hayatını kaybetti. (Gümüşhane/Kütün) Cehennem deresinde yapımı süren Ilısu Barajı şantiyesinde çalışan işçi Halit Kaya (36) üzerine hafriyat dökülmesi sonucu hayatını kaybetti. (Mardin/Dargeçit) Güzelsu köyünde yüksek gerilim hattında çalışan Kadir Yavaş (42) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Adıyaman/Kâhta) Krom ocağında iş cinayeti meydana geldi; Veysi Bektaş (49) hayatını kaybetti. (Elazığ/Alacakaya) Çalıştığı besi çiftliğinde, hayvanlar için yem yapımında kullanılan patos maki- 8 Eylül İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI nesine düşen Yusuf Kuzucu (48) hayatını kaybetti. (Konya/Ereğli) İnşaatın 8. katından düşen işçi Mehmet Evgin (40) hayatını kaybetti. (Kayseri/ Melikgazi) 10 Eylül Fabrikalar caddesinde yol kenarında simit satan Hüseyin Çakır’a kaldırıma çıkan otobüs çarptı; Çakır hayatını kaybetti. (İstanbul/Eyüp) Kavaklı beldesinde çalıştığı fabrikada, spiral taşıyla kesim yaparken taştan kopan bir parçanın göğsüne isabet etmesi sonucu yaralanan Nurettin Şan (44) hayatını kaybetti. (Kırklareli) 11 Eylül Yukarı Mahalle Ali Kameroğlu Camii tuvaletinde bekçilik yapan Ramazan Erdem (41) inşaat atıklarını temizlemek için çatıya çıkarken merdivenlerden düşerek hayatını kaybetti. (Denizli) Tarım işçilerini taşıyan minibüs şarampole yuvarlandı. Kazada Şefik Dağ olay yerinde, Süleyman Ersalan kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; 9 kişi yaralandı. (Mersin) Gürcistan’dan çay toplamaya gelen, kaçak çalıştırılan işçi Jaba Abuladze (24) üzerine çayların taşındığı teleferiğin düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (Trabzon) 12 Eylül 19 Mayıs Sanayi Sitesi’ndeki bir mobilya imalathanesinin patronu ücret alacağını isteyen işçi Salim Gümüştekin’i (42) silahla vurarak öldürdü. (Samsun/ Tekeköy) Atatürk Polis Merkezi Amirliği’nde elektrik tesisatı onarımı yapan Ahmet Ayvaz (47) akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Sakarya/Akyazı) 13 Eylül 5 katlı inşaatın çatısında izolasyon işi yapan işçi Mustafa Yıldız (19) düşerek hayatını kaybetti. (Ankara/Kazan) Barajda şoför olarak çalışan Mehmet Emil, işyerine ait kamyonetle taşımacılık yaparken aracın devrilmesi sonucunda hayatını kaybetti. (Adıyaman/Sincik) Sinekçiler köyündeki bahçesinde temizlik ve bakım çalışması yapan işçileri köylerine bırakmak için yola çıkan Nurettin Elmaoğlu’nun kullandığı minibüs şarampole yuvarlandı. Dursun Elmaoğlu (72) ve Sibel Şükün (60) kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti; şoförün de aralarında bulunduğu 5 kişi yaralandı. (Aydın/Nazilli) Cehennem deresinde uçuruma yuvarlanan kamyonun Köy Hizmetleri’nde çalışan şoförü Reşat Çevrim (50) hayatını kaybetti; 6 işçi yaralandı. (Şırnak/İdil) 14 Eylül 4 Eylül’de bir kömür ocağında meydana gelen yangında maden mühendisi Hasan Canbaloğlu (26) ve 2 işçi ağır yaralanmıştı. Canbaloğlu tedavi edildiği hastanede hayatını kaybetti. (Manisa/Soma) Maden ocağında göçük altında kalan işçi Mehmet Bulut hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Elazığ/Alacakaya) Demiryolu yapım işçilerini taşıyan iş otosu ile karşı yönden gelen lokomotifin çarpışması sonucu meydana gelen kazada, işçilerden İhsan Özdemir olay yerinde, ağır yaralanan Yılmaz Demir kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; 9 kişi yaralandı. (Çankırı/Korgun) İnşaatın 10. katından düşen işçi Ahmet Alkan (36) hayatını kaybetti. (Eskişehir) Kalıp ustası Veysel İstek (48) inşaattaki ilk gününde asansör boşluğundaki kalıpları sökerken 5. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Malatya) 16 Eylül Ali Kaynar (78) fındık bahçesindeki ağaçları keserken düşerek hayatını kaybetti. (Trabzon/Vakfıkebir) Beşyol’daki bir apartman inşaatında yevmiye usulü ve sigortasız çalıştırılan 87 işçi Veli Ulutürk (39) inşaattan düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Küçükköy) Beton dökme aracı yüksek gerilim hattına temas etti. Pompa operatörü Engin Bingöl (36) hayatını kaybetti; aracın sürücüsü ağır yaralandı. (Bingöl/Genç) Çalıştıkları binanın dış boyasını yapmak için iskele kurmaya çalışan 2 işçi, iskelenin çökmesiyle 5. kattan düşerek yaralandı. İbrahim Özil (19) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Artvin/Hopa) 22 Eylül İnşaat halindeki binaya elektrik tesisatı çeken işçiler akıma kapıldı. Elektrik ustası Mustafa Toprak (32) olay yerinde, çırağı Mehmet Salih Dağ (16) kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. (Ş.Urfa) Cumhuriyet, 02.09.2012 19 Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Servisi’nde Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastasına müdahale eden Dr. Mustafa Bilgiç, iğnenin yanlışlıkla eline batması sonucu yakalandığı KKKA nedeniyle 6 gün komada kalarak hayatını kaybetti. (Samsun) 18 Eylül Tuğla fabrikası işçilerini taşıyan minibüs kaza yaptı; 5’i işçi 10 kişi hayatını kaybetti. (Çankırı) Yumurta paketleme tesisinde havalandırma çatısı çöktü; 9 metre yükseklikten düşen Mehmet Çukur (46) hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. (Karaman) 20 Eylül 88 Beydirli köyünde fıstık toplayan tarım işçilerini ilçe merkezine taşıyan traktör uçuruma yuvarlandı. Sürücü Ali Rıza Dinç (52), Emine Yıldız ve Fatma Bostancı kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti; 12 kişi ağır yaralandı. (G.Antep/Araban) Karayollarının bakım-onarımını yapan firmada çalışan mevsimlik işçi Şehabettin Ünsal’a (43), karşıdan karşıya geçtiği sırada plakası alınamayan bir kamyon çarptı. Ünsal hayatını kaybetti. (Ankara) Bağdat Caddesi’ndeki bir barda çıkan yangında, izolasyon çalışması yapan işçi Ahmet Demir (45) hayatını kaybetti. (İstanbul/Kadıköy) 25 Eylül Saraylar beldesindeki mermer ocağında üzerine mermer blok düşen işçi Selçuk Durgut hayatını kaybetti. (Balıkesir/ Marmara Adası) Mermer işleme atölyesinde elektrik akımına kapılan işçi Hüseyin Bali (35) hayatını kaybetti. (Aydın) Çalıştığı 6 katlı inşaatta tuğla çeken işçi Mustafa Ayvaz (48) düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/Osmangazi) Çağlayan’daki bir depodan kamyonete mal istifleyen işçi Halil Ulaş yüklediği inşaat malzemesinin üzerine devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. (İstanbul/Çağlayan) 26 Eylül TOKİ inşaat alanında çalışan inşaat işçisi İmam Ogri (36) beton mikserinin üzerine devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. (Ş.Urfa) Çalıştığı çiftlikte biriken gübreyi römorka yükledikten sonra dökmek için yola çıkan Yusuf Şen (22), traktör ile römork İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI arasına düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/İznik) 27 Eylül Neriman Çevik (15) inekten makineyle süt sağmak isterken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Konya) ğini; fabrika hakkında “ölüme sebebiyet vermek suçuyla” dava açacağını söyledi. (Adana) Fıstık saplarını balyalayan makinenin altında kalan Cennet Yılmaz (50) hayatını kaybetti. (Osmaniye/Kadirli) Anadolu gazetesinde denetim yaptıkları sırada silahlı saldırıya uğrayan Basın İlan Kurumu çalışanlarından Devrim Ersin Özergin hayatını kaybetti. (Sakarya) Aşağıemerce köyünde Taşköprü Belediyesi’nce yaptırılan atık su arıtma tesisi inşaatında çalışan işçi Ahmet Okçu (52) arızalanan bir makineyi tamir ettiği sırada elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Kastamonu) Tripleks villa inşaatından düşen işçi Yılmaz Arslan (49) hayatını kaybetti. (Balıkesir/Ayvalık) Başı metal aksama sıkışan işçi Yücel Tolun (29) hayatını kaybetti. (Konya/Ereğli) İnşaattan düşen işçi Hüseyin Kaya (45) hayatını kaybetti. (Ankara/Çankaya) 28 Eylül Evden eve nakliyat yapan Selçuk Solak (35) nakliyat kamyonunun asansöründen, 15 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (İzmir/Ödemiş) Kavak beldesindeki bir patates deposunda çalışan işçi Halil Sarıkaya (16) üzerine forklift aracı devrilmesi sonucu hayatını kaybetti. (Nevşehir/Merkez) Mermer ocağında meydana gelen iş cinayetinde işçi Ali Esen (35) hayatını kaybetti. (Burdur/Karamanlı) Kabak hasadına giden işçileri taşıyan traktörün römorku şarampole yuvarlandı. Ayşe Gürtürk (18) hayatını kaybetti; 5 işçi yaralandı. (Ankara) 3 gün önce elektrikçide işe başlayan Vehbican Yeşil (18) inşaat halindeki eve elektrik hattı çekerken akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Adana/Yüreğir) 30 Eylül Mes Yağ Fabrikası’nda 3 gündür çalışan işçi Süleyman Dündar (20) iş tecrübesi yokken pres makinesinin bakımına verildi. Başını makineye kaptıran işçi hayatını kaybetti. İşçinin babası, patronun iş cinayetinden sonra verdiği ifadede, cinayetin “kaza” diyerek geçiştirildi- Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nedret Durukan: “Yaşananlar kader değil. Maden ocaklarının önüne gittiğinizde ilk emniyet tabelası ile karşılaşırsınız, kaldırsınlar o tabelayı. Hiçbir güvenlik önlemi alınmadığı için o tabelaların anlamı yok.” Çalıştığı briket atölyesinde harç kazanını yıkamak isteyen işçi Cevdet Kolçak (28) kazanın pervanelerine kapılarak hayatını kaybetti. (Erzincan) Göçük altında kalarak metan gazından zehirlenen 4 işçiden Ömer Keleş kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti; işçilere yardım etmek isterken zehirlenen 3 sivil savunma personeli tedavi altına alındı. (Erzurum) Eski Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu binasında devam eden yıkım işlemi sırasında, paletin sıkıştırdığı işçi Onur Akbaş (25) hayatını kaybetti. (Ankara) 89 Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem: “Adaleti saraylara koydular. Ben yetkililere sesleniyorum; adaleti halka getirsinler. Adaleti saraylardan çıkarsınlar.” EKİM2012 Tersanelerde daha fazla kâr hırsı, daha fazla iş cinayeti! İnşaat, enerji, tarım, maden... En az 78 işçi hayatını kaybetti. 91 1 Ekim Mermer ocağında moloz kayması meydana geldi. İşçi Ali Esen (35) iş makinesiyle mermer parçaları arasında kalarak hayatını kaybetti. (Burdur/Karamanlı) Maden ocağına iş başvurusu yapan işçileri taşıyan minibüs ile otomobil çarpıştı; 17 kişi yaralandı. (Manisa/Akhisar) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Tekirdağ) 2 Ekim Ufuk Okulları inşaatının 4. katında beton dökülürken kalıplar kırıldı; malzeme zemin katta çalışan işçilerin üzerine düştü; 3 işçi hayatını kaybetti. Hale Eğitim Hizmetleri ve Pazarlama AŞ’nin taşeron firma olarak göründüğü; Sarıyer Belediyesi’nin inşaat ve firma hakkında ruhsat incelemesi yapmadıkları, arazinin Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne ait olduğu öğrenildi. (İstanbul/Sarıyer) 3 Ekim Çiçek Tersanesi’nde kadrolu işçi Bekir Seven (53) üzerine demir iskele düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) 4 Ekim 4 katlı inşaatın çatısından düşen 16 yaşındaki Endüstri Meslek Lisesi öğrencisi işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) “Atatürk Barajı’nda İş Kazalarında Ölenler Anıtı”nın kaidesinde, “Bizler iş kazalarında öldük, ölmeseydik ne iyiydi” yazıyor! 92 İnşaatın 2. katından düşen işçi yaralandı. (G.Antep) Tosçelik Profil ve Sac Endüstrisi AŞ’de hurda eritme kazanında patlama meydana geldi; 18 işçi yaralandı. (Osmaniye/Toprakkale) Uyar Madencilik’e ait Darkale Kömür Madeni’nde toz yanması sonucu çıkan yangında 9 işçi yaralandı. 5 Ekim’de 6 müfettiş madene gelip denetimde bulundu; madenin kapatılmasına karar verdi. (Manisa/Soma) Seydi köyündeki bir taş ocağında çalışan Satılmış Şentürk (40) taş kırma makinesinin bakımını yaptığı sırada 4 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Çankırı/Eldivan) Kum ocağında elektrik akımına kapılan iş makinesi operatörü Levent Yanmaz (36) hayatını kaybetti. (Erzurum/Aziziye) Mısır tarlasında kol ve bacaklarını silaj makinesine kaptıran çiftçi Cemil Öztürk (87) hayatını kaybetti. (Sakarya/Akyazı) İşçi Recep Üzen (50) mahsur kaldığı asansörden çıkmak isterken 3. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Adıyaman) Elektrik arıza servisinde çalışan işçi Muhammet Tabak (31) elektrik direğinden düşerek hayatını kaybetti. (Zonguldak/Çaycuma) İşçileri taşıyan traktör kanala düştü; 13 işçi yaralandı. (Kayseri/Yahyalı) Tavuk kesimhanesinde sıcak su kazanı patladı; 2 işçi yaralandı. (Manisa/Turgutlu) Bulgur fabrikasında kazan patladı; 1 işçi ağır yaralandı. (Karaman) Fabrika işçilerini taşıyan kamyonet ile otomobil çarpıştı; 4 kişi yaralandı. (Bursa/Nilüfer) Meydana gelen trafik kazasında, Minibüs ile iş makinesi çarpıştı. Minibüs şoförü yaralandı. (Kayseri) Taksinin çarptığı 2 işçi yaralandı. (İstanbul/Kadıköy) 5 Ekim 10 katlı bina inşaatında dış cephe sıvası yapan 3 işçi, iskeleyle birlikte düştü. Fatih Mercan (22) ve Ömer Öztürk (25) hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. (Rize) Güneş, 24.10.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Kroman Çelik fabrikasında Mustafa Aksoy forklift çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Gebze) kinenin altında kalan Yalçın Yürülmez (53) hayatını kaybetti. (Kocaeli/Kartepe) MSK İnşaat’ta kurulan boya iskelesi halatı koparak 5. kattan düştü. İnan Karahan (19) hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Ankara/Pursaklar) Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları’nda (ERDEMİR) çalışan 25 işçi fabrikada yedikleri yemekten zehirlendi. (Zonguldak) 6 Ekim Boya atölyesinde meydana gelen patlamada 1 kişi yaralandı. (İstanbul/Eyüp) Çırçır fabrikasında iş makinesine başı sıkışan işçi Ali Ersoy (24) hayatını kaybetti. (Hatay/Kırıkhan) Traktörle ağaç arasına sıkışan işçi yaralandı. (Bursa/Orhangazi) Olumsuz hava koşullarına rağmen tarlada çalışmaya devam ettirilen mevsimlik işçilerin üzerine yıldırım düştü. Bahattin Polat (46) hayatını kaybetti; eşi yaralandı. (Ankara/Haymana) Otel işçilerini taşıyan servis arabayla çarpıştı; 15 kişi yaralandı. (Muğla/Göltürkbükü) Dış cephe giydirmesi yapılan inşatta korkuluk halatı koptu. 5. kattan düşen işçilerden Selahattin Nas (47), Yılmaz Kayar (40) hayatını kaybetti; ağır yaralanan 1 işçi yoğun bakımda tedavi görüyor. (Siirt) Madende şoför olarak çalışan İlhan Pak (47) şantiyede yük indirirken devrilen kamyonun altında kalarak hayatını kaybetti. (Sivas/Divriği) Köseköy Sanayi Sitesi’nde iş makinesi taşıyan vinç zincirinden koptu; ma- 8 Ekim Ahır duvarı ören soyadı öğrenilemeyen Ünsal (38) adlı işçi yıkılan duvarın altında kalarak hayatını kaybetti. (Samsun/ İncesu) 93 9 Ekim Maden ocağında üzerine havalandırma borusu düşen maden mühendisi Sadık Kerem Karadayı (28) hayatını kaybetti. (Zonguldak) İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Hakkâri) Kömür ocağında meydana gelen patlamada 2 işçi vücutlarının çeşitli yerleri yanarak yaralandı. (Zonguldak/Kilimli) Onyıl Boya Fabrikası'nda solvent bazlı hammaddenin tankerlerden boşaltılması sırasında yangın çıktı. 2 işçi yaralandı. (İstanbul/Tuzla) Çöp kamyonu devrildi; 3 temizlik işçisi yaralandı. (Hakkâri) 12 Ekim Yozgat Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi’nde çalışan öğretmen, 2011’de bir öğretmenini darp ettiği gerekçesiyle okuldan uzaklaştırılan 18 yaşındaki eski öğrencisinin bıçaklı saldırısına uğradı. (Yozgat) Kaldırım düzenlemede çalışan işçileri taşıyan servis kaza yaptı. 2 işçi hayatını kaybetti; 4 işçi yaralandı. (Ankara) 10 Ekim Çalıştığı mermer fabrikasında çatı kaplaması yaparken düşen elektrikçi Osman Özkan (39) hayatını kaybetti. (Denizli) Elektrik akımına kapılan 2 işçi yaralandı. (Çankırı) Traktör devrildi; 7 kadın işçi ile şoför yaralandı. (Çorum/Seydim) Üzerine tomruk düşen İsmail Şimşek (58) hayatını kaybetti. (Bursa) Cip sürücüsünün çarptığı işçi Osman Yüzgeç (44) hayatını kaybetti. (Tekirdağ/ Malkara) İşçileri taşıyan kamyonet kaza yaptı; 4 kişi yaralandı. (Antalya) 26 Eylül’de silahlı saldırı sonucu ağır yaralanan Basın İlan Kurumu Sakarya Şube Müdürü Recep Bolat, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Sakarya) 94 İşçileri taşıyan minibüs devrildi; 9 işçi yaralandı. (Bingöl) Elektrik akımına kapılan işçi yaralandı. (Kırıkkale) 11 Ekim İnşaat iskelesini sökerken 5. kattan düşen işçi Ferit Karakoç (20) hayatını kaybetti. (Ankara/Etimesgut) Belediye taş ocaklarında üzerine demir parçası düşen işçi yaralandı. (Çorum) Belediyenin Su İşleri Müdürlüğü’nde çalışan taşeron işçi Kerem Küpcüler (33) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Bursa/Mustafakemalpaşa) Yem fabrikasında buhar kazanı patladı; 5 işçi yaralandı. (Amasya/Taşova) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Balıkesir) Asansör boşluğuna düşen işçi yaralandı. (Trabzon/Merkez) Aydın Doğan İlköğretim Okulu müdürüne yapılan saldırıda müdürün omuzu kırıldı. Eğitim Sen 3 No.lu Şube Başkanı Erol Ermiş, suçluların cezalandırılmasını istedi; Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer’i öğretmenlere sahip çıkmaya çağırdı. (İstanbul) 13 Ekim Hastaş kum ocağında iş makinesinden kaynaklanan “iş kazası”nda Eyüp Yurt bacağını kaybetti. (Ankara/Kızılcahamam) Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi bahçesinde altyapı çalışması sırasında göçük meydana geldi. Toprak altında kalan Harun Şimşek (40) ile Cavit Yıldız (44) hayatını kaybetti. (Sivas) 5 katlı apartmanın çatı katında yalıtım işi yapan Ebubekir Çayır (18) havalandırma boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Tekirdağ) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Boru döşemek için açılan çukurda toprak altında kalan işçi İdris Gül (39) hayatını kaybetti. (Sakarya) 19 Ekim Karşıyaka Devlet Hastanesi’nde 60 sağlık çalışanı öğle yemeğinden zehirlendi. (İzmir) Adana Su ve Kanalizasyon İdaresi’ne bağlı ekiplerin yaptığı çalışma sırasında göçük meydana geldi. Emir Gildir (25) toprak altında kalarak hayatını kaybetti. (Adana/Çukurova) Kaçak kömür ocağında metan gazı patlaması meydana geldi. 2 işçi ağır yaralandı. (Zonguldak) Yangın gözetleme kulesinde görevli orman işçisi Muzaffer Yılmaz, kuleden düşerek hayatını kaybetti. (Muğla) Tarım işçilerini taşıyan kamyonet kaza yaptı; 9 işçi yaralandı. (Antalya) Çalıştığı tekstil fabrikasında kamyona kumaş yüklerken düşen, üzerinden forklift geçen Zülali Doğruyol (46) hayatını kaybetti. (Bursa) 14 Ekim Taş-kum ocağında çalışan Mustafa Çetin (56) kumların altında kalarak hayatını kaybetti. (Gümüşhane/Kelkit) 9 Ekim’de elyaf deposunda çıkan yangında ağır yaralanan işçi Mehmet Üzümcü (42) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (G.Antep) Kanak Boğazı Barajı’nın inşaatında çalışan Zühdü Ergen (55) iş makinesini indirdikten sonra TIR dorsesinin altında kalarak hayatını kaybetti. (Sivas/Sarıkışla) Şirinevler Devlet Hastanesi inşaatından düşen 3 işçi yaralandı. (Karabük) Çalıştığı kaporta dükkânında ısınmak isteyen işçi Niyazi Şenkal (37) egzozdan çıkan karbonmonoksit gazından zehirlenerek hayatını kaybetti. (Bursa/Osmangazi) İnşaatta beton kalıplar çöktü; 3 işçi yaralandı. (Giresun) 15 Ekim Kurban kesim alanına kesilmiş hayvanları yüzmek için kullanılan askıyı kuran Mehmet Şimşek (33) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Sivas/ Suşehri) TKİ’ye bağlı Yeniköy Linyit İşletme Müdürlüğü’nde, iş makinesi operatörü Turgut Kocabıyık (49) iş makinesinin altında ezilerek ağır yaralandı. (Muğla/ Milas) Meydana gelen trafik kazasında taşıma işçisi kamyon şoförü İbrahim Tezcan hayatını kaybetti. (Mersin) İnşaat iskelesi çöktü; 2 işçi yaralandı. (Mardin/Dargeçit) 17 Ekim Mermer ocağında üstüne blok düşen Durmuş Yılmaz (44) hayatını kaybetti. (Konya/Beyşehir) 20 Ekim İki traktörün arasına sıkışan işçi Urfani Şengül (36) hayatını kaybetti. (Sivas/ Suşehri) Silaj makinesine kolunu kaptıran işçi kolunu kaybetti. (Manisa/Salihli) TPAO Bölge Üretim Müdürlüğü rezervuar atölyesinde kimyasal maddeler test edilirken patlama meydana geldi; 3 kişi yaralandı. (Batman) Yol yapımı esnasında kepçenin altında kalan işçi yaralandı. (Siirt) 18 Ekim 21 Ekim Kaçak maden ocağında elektrik akımına kapılan işçi Ozan Çaplık hayatını kaybetti. (Zonguldak) Çin uyruklu işçi beton dökerken 5 metrelik çukura düşerek ağır yaralandı. (Kastamonu/Küre) 95 Evrensel, 04.10.2012 Kanalizasyon işçisi Mustafa Kara (23) göçük altında kalarak hayatını kaybetti. (Ankara/Sincan) 5 katlı binanın çatısından düşen inşaat işçisi Kemal Pursah (43) hayatını kaybetti. (Ordu/Ünye) Üzüm yüklü TIR devrildi; 2 kişi yaralandı. (Muğla) 22 Ekim Çatı onarımı yapan işçi Fadıl Elkatmış (35) 6. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Bitlis) Mustafa Aydın (39) tamir ettiği rampa cihazının altında kalarak hayatını kaybetti. (Trabzon/Merkez) Çalıştığı işyerinin 4. katından düşen işçi Turan Aslan (42) hayatını kaybetti. (İstanbul/Ümraniye) Elini yem karma makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Manisa) Şeker fabrikasında çalışan işçi İsmail Sülük (44) çatıdan düşerek hayatını kaybetti. (Eskişehir) 96 toplama işçisi yıldırım düşmesi sonucu yaralandı. (Ş.Urfa/Hilvan) İnşaatın 10. katından düşen işçi Ferhat Bayri (28) hayatını kaybetti. (Samsun) Foseptik tankına düşen işçiler Harun Güney (32) ve Levent İyigün (28) hayatını kaybetti. (Muğla/Bodrum) Olumsuz hava koşullarına rağmen çalıştırılmaya devam ettirilen 2 pamuk Yük asansörü düştü; 2 işçi yaralandı. (Eskişehir) Maden ocağında meydana gelen göçükte mahsur kalan işçilerden Soner Kan’ın (29) naaşına ulaşıldı; 1 işçi yaralı olarak kurtarıldı. (Zonguldak/Gelik) 23 Ekim Çukurambar Atlantik Eğitim Kurumları inşaatından düşen işçi Yaşar Erdoğan (43) hayatını kaybetti. (Ankara/Balgat) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI OSB’de meydana gelen iki ayrı “iş kazası”nda 2 işçi yaralandı. (Aksaray) Tekstil işçilerini taşıyan servis kaza yaptı; 9 kişi yaralandı. (Denizli) 24 Ekim Trafoya hat bağlamak için çıkan arıza bakım servisinde görevli Mustafa Tolsak (33) elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Karaman) İnşaatın çatısından düşerek ağır yaralanan, adı belirlenemeyen işçi hayatını kaybetti. (İstanbul) İnşaatın 3. katından düşen işçi Hayrettin Tok (56) hayatını kaybetti. (Bursa/ Gürsu) Fabrikada çıkan yangında 2 işçi dumandan zehirlendi. (Düzce) Dağıtım yaparken aracıyla şarampole yuvarlanan kargo işçisi yaralandı. (Bursa) SGK verilerine göre, 2010 yılında 1444, 2011 yılında 1563 işçi hayatını kaybetti; bu verilere göre her ay sigortalı 120 ila 130 işçi hayatını kaybetti. SGK verileri hayatını kaybeden sigortasız işçileri kapsamadığı gibi, hayatını kaybeden birçok sigortalı işçiyi de kayıt altına almadığından, veriler iş cinayetleri gerçeğini yansıtmaktan uzak. İnşaatın 3. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Amasya/Merzifon) 30 Ekim Asansör boşluğuna düşen işçi yaralandı. (İstanbul) Fabrikada çalıştığı sırada rahatsızlanan işçi İsmail Karahan (30) hayatını kaybetti. (Isparta) Servis minibüsü devrildi; 15 kişi yaralandı. (Kocaeli/Körfez) Elektrik akımına kapılan işçi Seğbetullah Anık hayatını kaybetti. (Bingöl/Genç) İşçi servisi ile otomobil çarpıştı; 9 kişi yaralandı. (Tekirdağ) Dış cephe yalıtımında çalışan inşaat işçisi İzzet Tekin (33) 3. kattan düşerek hayatını kaybetti. (Kırıkkale) 26 Ekim Muhasebe bürosunda çıkan yangında 1 kişi hayatını kaybetti. (Eskişehir) Spil Dağı Milli Parkı’nda çıkan yangına müdahale eden 9 işçi yaralandı. (Manisa) 28 Ekim Meydana gelen trafik kazasında 2 işçi yaralandı. (Yozgat) Otomobil galerisi sahibi, muhasebecisi Süleyman Altunoğlu’nu (47) silahla vurarak öldürdü. (İstanbul) 29 Ekim 1 ay önce işe başladığı Grand S Otel’de, asansör ile kabin arasına sıkışan temizlik görevlisi Gonca Gaflı (39) hayatını kaybetti. Otel çalışanları, yetkililere bildirdikleri halde defalarca arızalanan asansörün tamir edilmediğini anlattı. (İstanbul/Esenler) 31 Ekim Demir-çelik fabrikasında ayağına demir kolon düşen işçi yaralandı. (Kayseri) Meydana gelen trafik kazasında minibüs şoförü İsmail Alpak (42) hayatını kaybetti; 39 kişi yaralandı. (Trabzon) Tekstil işçilerini taşıyan servis minibüsü ile traktör çarpıştı; 1'i ağır 15 işçi yaralandı. (Kastamonu) 97 Marmara Park AVM’nin inşaatında 11 Mart 2012’de 11 işçi hayatını kaybetti. Açılan davada yapı denetim firması, “Denetleme mahallimizde bir sorun yok”, Esenyurt Belediyesi “Sorumluluk bizde değil”, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı sorumluluk hakkında “Cevap veremeyiz” dedi. KASIM2012 Taşeronlaşma iş cinayetlerinin davetçisi! İnşaat, maden, metal, otomotiv... En az 82 işçi hayatını kaybetti. 99 1 Kasım İş merkezi inşaatının 4. katından düşen işçi Cevat Demir (39) hayatını kaybetti. (Hatay) Şarampole yuvarlanan kamyonetteki 2 işçi yaralandı; kamyonetin şoförü Mehmet Çalık (45) ve işçi Ramazan Çiftçi (30) hayatını kaybetti. (Kayseri) Tarım işçilerini taşıyan minibüs belediye otobüsüyle çarpıştı. Kazada 1 işçi hayatını kaybetti; 5’i ağır 28 kişi yaralandı. (Adana) 2 Kasım İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Siirt/Pervari) İnşaattan düşen işçi yaralandı. (Kayseri) Ayağına yüksek sıcaklıktaki maden dökülen fabrika işçisi yaralandı. (Kayseri/İncesu) Elektrik akımına kapılan işçi Musa Hacımirzioğlu (40) hayatını kaybetti. (Kırıkkale) İnşaat işçileri Recep Cırıl (52), oğlu Âdem Cırıl (22), Mustafa Bayrak (18) ve Ahmet Tiryaki (23) kaldıkları konteynırda ölü bulundu. (İstanbul/Ümraniye) 3 Kasım 4. kattan düşen işçi yaralandı. (Bilecik) Şantiyede elektrik akımına kapılan işçi yaralandı. (Kayseri) 100 Sedef Tersanesi sahibi Murat Kalkavan: “Bu işten 100 bin kişi geçimini sağlıyor. Tersanede 30-60 TL yevmiyeyle çalışan işçiler, asgari ücrete göre çok iyi durumda. Bunun neresi kötü?” Servis minibüsü devrildi; 11 kişi yaralandı. (Konya/Seydişehir) Fabrikanın çatısından düşen işçi Abdül Kurtulan (54) hayatını kaybetti. (Kocaeli/Kartepe) 5 Kasım Bilim merkezi inşaatında, üzerine 15 kilogramlık demir düşen Erdal Uludağ (35) hayatını kaybetti. (Konya) İnşaattan düşen işçi ağır yaralandı. (Ş.Urfa/Karaköprü) Madende göçük meydana geldi; 1 işçi ağır yaralandı. (Tekirdağ) Kum ocağında çalışan işçi bacağını kaybetti. (Ankara) 6 Kasım Üzerine elektrik panosu düşen işçi ağır yaralandı. (Eskişehir/Mihalıççık) Demir-çelik fabrikasında üzerine 100 kiloluk demir panel düşen işçi ağır yaralandı. (Kayseri) Salkım köyündeki bir mermer fabrikasında çalışan elektrik işçisi İsmail Ustaoğlu (22) 10 metre yükseklikteki çatıdan düşerek hayatını kaybetti. (Muğla/ Kavaklıdere) Tünel inşaatında meydana gelen göçükte 4 işçi yaralandı. (Bitlis) İnşaatta elektrik akımına kapılan demir ustası Murat Taşdemir (31) hayatını kaybetti. (K.Maraş/Ekinözü) Elektrik akımına kapılan işçi yaralandı. (Bursa/Uludağ) 7 Kasım Kontrolden çıkan aracın çarptığı yol kenarında çalışan 2 işçi yaralandı. (İzmir/ Kemalpaşa) Çatıdan düşen işçi yaralandı. (Manisa/ Turgutlu) İnşaatın 4. katında sıva yapan soyadı öğrenilemeyen Halil adlı işçi zemin katta çalışan arkadaşının üzerine düşerek hayatını kaybetti. (Bursa) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Maden ocağında göçük meydana geldi. Cevdet Tezcan (40) hayatını kaybetti. (Edirne/Uzunköprü) Niğde Üniversitesi Eğitim Fakültesi inşaatında çalışan işçi 2 metre yükseklikten düştü. Duvar kenarına yanaşmak isteyen kamyonetin altında kalan işçi hayatını kaybetti. (Niğde) Mermer ocağında 8 metre yükseklikten mermer blokların üzerine düşen işçi yaralandı. (Burdur/Karamanlı) 8 Kasım gemi bloğunun düşmesi sonucu hayatını kaybetti. (İzmir/Aliağa) İşçi servisi kaza yaptı; 18 işçi yaralandı. (Karaman) Köylülerden aldığı ayvaları kamyon kasasına yüklerken yaklaşık 5 metre yükseklikten düşen Ahmet Günay (41) hayatını kaybetti. (Sakarya/Geyve) İnşaatın 10. katından düşen işçi İlyas Karamahmut (21) hayatını kaybetti. (Trabzon/Merkez) İnşaatın 7. katından düşen işçi hayatını kaybetti. (Ş.Urfa) Birgün, 29.11.2012 Fabrikada çıkan yangına işçiler müdahale etti; 20 işçi dumandan zehirlendi. (G.Antep) Cam atölyesinde çalışan işçi Ersan Terzi (23) arkadaşlarıyla birlikte taşıdığı camın kırılması sonucu boğazı kesilerek hayatını kaybetti. (Trabzon) 4 ayrı yerde 4 “iş kazası” meydana geldi; 4 işçi yaralandı. (Sakarya) TOKİ konutları inşaatında, işçi Recep Ertaş (24), 4. kattan asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. (Erzincan) Freni boşalan hafriyat kamyonu; kamyon şoförü ile işçi Zeki Yalçınkaya’yı ezdi. Yalçınkaya hayatını kaybetti. (İzmir/Urla) TTK maden ocağında göçük meydana geldi; 3 işçi yaralandı. (Zonguldak/Ereğli) Atatepe Sanayi Sitesi inşaatında bekçilik yapan Recep Kula (27) nöbetteyken rahatsızlanarak hayatını kaybetti. (Balıkesir) 4. kattan düşen işçi Temel Akçay (53) hayatını kaybetti. (İstanbul/Üsküdar) 10 Kasım İnşaatın 4. katından düşen işçi yaralandı. (Siirt/Aydınlar) Enerjisa Doğançay HES baraj inşaatında çalışan Avusturya vatandaşı işçi Michael Werner Offner (44) çalışırken kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. (Adana/Kozan) İşçi taşıyan kamyon ile otomobil çarpıştı. Hasan Hüseyin Gayhan ile kardeşi Cafer Gayhan hayatını kaybetti; 2 kişi yaralandı. (Sivas) Uçuruma yuvarlanan kamyonetteki restorasyon işçileri Musa Aydemir (30) ve Yavuz Kurt (34) hayatını kaybetti. (Artvin/Yusufeli) Merdiven boşluğuna düşen işçi yaralandı. (Denizli) Köprü inşaatı çöktü; 10 işçi yaralandı. (Kocaeli) 9 Kasım 11 Kasım Gemsan Tersanesi’nde kadrolu işçi Yusuf Ünal (30) üzerine kesim yaptığı Yeni Aslanbaşar köyünde arızaya müdahale eden DEDAŞ işçileri, elektrik akı- 101 Star, 23.11.2012 mına kapıldı. Şehmus Üstek hayatını kaybetti; 1 işçi ağır yaralandı. (Şırnak) Kömür madeninde yangın çıktı; 2’si ağır 9 işçi yaralandı. (Manisa/Soma) 12 Kasım İnşaatın 10. katından düşen işçi Yücel Çelen (36) hayatını kaybetti. (Zonguldak/Merkez) Otomobil tamir atölyesinde yağ varili alev aldı; 1 işçi yaralandı. (Antalya/ Alanya) Çalıştığı çay fabrikasında ağaç budarken düşen işçi Mehmet Çebi (58) hayatını kaybetti. (Rize) 102 Gemide yangın söndürme tüpü patladı; 2 işçi yaralandı. (Samsun/İlkadım) Eti Bakır AŞ’de fabrika stok sahasına maden boşaltan kamyon devrildi. Devrilen kamyonun şoförü Turan İnce hayatını kaybetti. (Samsun) Elektrik akımına kapılan 3 işçi ağır yaralandı. (Siirt) 14 Kasım Rögar çukuruna düşen işçi yaralandı. (Bursa/Karacabey) İnşaatın 7. katından düşen işçi Kemal Kaçar (40) hayatını kaybetti. (Kayseri/Talas) Kanalizasyon çalışması sırasında mey- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI dana gelen göçükte 1 işçi hayatını kaybetti; 1 işçi yaralandı. (Erzurum/İspir) Üzerine vinçten malzeme düşen işçi yaralandı. (Kocaeli/Kartepe) Çalıştığı imalathanede sırtına çivi isabet eden işçi yaralandı. (Bilecik/Bozüyük) Nizipoğulları İnşaat’a ait otel inşaatında üzerine vinç kafesi düşen inşaat işçisi Evren Yelli hayatını kaybetti. Yelli’nin mesai arkadaşları, defalarca uyarmalarına rağmen firma yetkililerinin işçi güvenliğini sağlamadıklarını; sorumluluğu olanlardan şikâyetçi olacaklarını belirttiler. (İstanbul/Cevizlibağ) Kömür madeninde 3 gün önce çıkan yangında 9 işçi yaralanmıştı. Yaralı işçilerden Murat Yılmaz (31) tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Manisa/Soma) Kaymakamlık binasına cam takan işçi 14. kattan düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Ümraniye) HES inşaatında çalışan işçiler işe giderken trafik kazası geçirdi. Araç sürücüsü yaralandı; Ahmet Sabri Sevindik (28) hayatını kaybetti. (Trabzon/Of) Tarım işçilerini taşıyan minibüs kaza yaptı. Yıldız Akgöz ve Selvi Atlı hayatını kaybetti; 6 işçi yaralandı. (Antalya/Serik) TPAO işçilerini taşıyan kamyon devrildi; 16 işçi yaralandı. (Siirt/Kurtalan) Taş ocağında kamyonla uçuruma yuvarlanan Metin Emir (35) hayatını kaybetti. (İzmir/Bornova) Polisten kaçan şüpheliler kullandıkları araçla altyapı çalışması yapan işçilere çarptı; 3 işçi yaralandı. (Adana) Tuğla fabrikası işçisi Medine Baykur (42) trafik kazasında hayatını kaybetti. (Manisa/Turgutlu) Fındık yüklü TIR devrildi; 2 işçi hayatını kaybetti. (Çorum) 16 Kasım Krom madeninde 1 gün önce meydana gelen göçük altında kalan 3 işçi kurtarıldı. (Sivas/Koyulhisar) 17 Kasım Mobilya imalatı yapan fabrikada üzerine tomruk düşen işçi yaralandı. (Bursa/İnegöl) 2 gün önce kaybolan TKİ işçisi Mahmut Kutlu’nun (35) naaşı kanalizasyon çukurundan çıkarıldı. (Şırnak/Silopi) Pastane inşaatında göçük meydana geldi. Soyadı öğrenilemeyen Âdem adlı işçi hayatını kaybetti; 3 işçi yaralandı. (K.Maraş) Kömür ocağında üzerine taş ve kömür düşen işçi yaralandı. (Zonguldak/Ereğli) 18 Kasım Ruhsatsız olduğu için 5 ay önce mühürlenmesine rağmen üretime devam eden kömür ocağında meydana gelen göçükte maden işçisi Ural Topraklı (61) hayatını kaybetti. (Zonguldak) Köprü inşaatından düşen işçi Erdal Çakmak (41) hayatını kaybetti. (Bursa/ Nilüfer) Maden ocağında 8 gün önce çıkan yangında ağır yaralanan Hasan Gököz (30) hayatını kaybetti. (Manisa/Soma) Kepçe operatörü Emirhan Sarı, devrilen kepçenin altında kalarak hayatını kaybetti. (Bolu) 19 Kasım Yüksek Hızlı Tren inşaatı köprüsünden düşen işçi hayatını kaybetti. (Sivas) Üzüm işletmesinde parmağını iş makinesine kaptıran işçi yaralandı. (Manisa/ Saruhanlı) Restore edilen köprüden düşen işçi yaralandı. (Kütahya/Tavşanlı) GSM vericisinden düşen işçi Hamdullah Akın (25) hayatını kaybetti. (Muş) 103 Prima Deri Fabrikası'nda çalışan işçi pres makinesine kaptırdığı parmaklarını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) 20 Kasım Prima Deri Fabrikası'na ait inşaatta üzerine forklift devrilen işçi hayatını kaybetti. (İstanbul/Tuzla) Alışveriş merkezi inşaatında 4. kattan asansör boşluğuna düşen işçi Salih Ünver (38) hayatını kaybetti. (Konya) Tarım işçilerini taşıyan servis kaza yaptı; 8 işçi yaralandı. (Adana) Otel inşaatında meydana gelen göçükte 2 işçi yaralandı. (Mersin/Yenişehir) 22 Kasım’da Akin köyündeki taş ocağında heyelan nedeniyle meydana gelen kazada kamyonu ile birlikte göçük altında kalan sürücü Halim Küçük’ün (45) naaşına ulaşıldı. (Afyon/Sandıklı) İş dönüşü kaza yapan bilgisayar firması çalışanlarından Mehmet Yılmaz (22) hayatını kaybetti; aracı kullanan işçi ağır yaralandı. (İstanbul/Kadıköy) Akşam, 29.11.2012 Kuşçu köyünde kolunu mibzere kaptıran işçi yaralandı. (Mardin/Derik) İşyerinde kaynak yapan usta yaralandı. (Bolu) Karaboğa Yem Fabrikası’nda çalışan işçi kolunu iş makinesine kaptırdı. (Mardin/Kızıltepe) 21 Kasım Elektrik akımına kapılan inşaat işçisi Mehmet Taş (19) hayatını kaybetti. (Tekirdağ) 23 Kasım 104 Üstgeçit inşaatında göçük meydana geldi. Toprak altında kalan işçilerden Nuri Kazan (39) hayatını kaybetti. (İstanbul/Şile) İnşaatın 23. katından düşen Şenol Aktaş (32) hayatını kaybetti. (İstanbul/Zeytinburnu) Eti Bakır AŞ’nin gübre fabrikasında amonyak tankının kapağı çöktü. 350 ton ağırlığındaki kapağın altında kalan işçilerden 5’i, Fatih Açıkel, Hüsamettin Toysümer, Hüseyin Bayrak, Sadık Kuruçay ve Güven Demirel hayatını kaybetti; 14 işçi yaralandı. (Samsun/Tekeköy) Kanalizasyon çalışması sırasında meydana gelen göçükte toprak altında kalan belediye işçisi Veysel Şaffak (40) hayatını kaybetti. (Yalova/Çiftlikköy) Ovit tüneli inşaatında iş makinesinin altında kalan işçi Mehmet Baltacı hayatını kaybetti. (Erzurum) 26 Kasım Köprü inşaatında 4 metre yükseklikten düşen soyadı öğrenilemeyen Alparslan adlı işçi hayatını kaybetti. (Bursa) Çalıştığı madende dinamit patlatan işçi ağır yaralandı. (Niğde/Ulukışla) Nural Metal Yapı Elemanları Sanayi’de üzerine metal kapı düşen muhasebeci Eda Kızılaslan (24) hayatını kaybetti. (İstanbul/Dudullu) Fındık fabrikasında çalışan 61 işçi zehirlendi. (Ordu/Ünye) İnşaat çöktü; 8 işçi yaralandı. (Konya) Türk Telekom’da elektrik mühendisi olarak çalışan Muhammed Ali Özduran (30) göreve giderken geçirdiği trafik kazası sonucunda 48 gündür tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. (Malatya/Akçadağ) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Üzerlerine ağaç devrilen 2 orman işçisi yaralandı. (Düzce/Yığılca) 27 Kasım 2. kattan düşen işçi yaralandı. (Bursa/ İnegöl) Üzerlerine inşaat demirleri düşen 2 işçi yaralandı. (Manisa) Bekçi çalıştığı inşaatta ölü bulundu. (Niğde) Fabrika inşaatında 60 metre yükseklikten düşen işçi Mehmet Kımıcık (25) hayatını kaybetti. (Gümüşhane) Belediye inşaatından düşen işçi yaralandı. (Gümüşhane) 28 Kasım Demir-çelik fabrikasındaki patlamada 4 işçi yaralandı. (Osmaniye) Kanal kazısı sırasında kayan toprak yığınının altında kalan 3 belediye işçisi yaralandı. (Çorum) 7 gün önce elektrik akımına kapılan işçi Seyhan Karakaş (34) hayatını kaybetti. (Muğla/Dalaman) TTK Armutçuk maden ocağında meydana gelen “iş kazası”nda Saffet Koç (38) hayatını kaybetti; 3 işçi yaralandı. (Zonguldak/Ereğli) mir kapı düşen yevmiyeli çalışan Dede Erol (57) hayatını kaybetti. (Ankara/Şereflikoçhisar) Taşeron Star Temizlik işçisi çalıştığı Posta Dağıtım Müdürlüğü’nde asansör boşluğuna düşerek yaralandı. (İstanbul/ Bayrampaşa) İşçi servisi devrildi; 11 işçi yaralandı. (Karaman) 30 Kasım TOKİ inşaatında 4. kattan düşen Tuncer Telli (26) hayatını kaybetti. (Kırşehir) Başına tuğla düşen işçi yaralandı. (Siirt/Merkez) Yenice Belediyesi’nin su arıtma tesisinde çalışan işçi elini palete kaptırarak kaybetti. (Bursa/İnegöl) Faytonculuk yaparken meydana gelen kazada sürücü Orhan Çelik hayatını kaybetti. (İstanbul/Büyükada) Özel hastanede stajyerlik yapan Yeşim İntepe (16) iş çıkışında evine dönerken araç çarpması sonucunda hayatını kaybetti. (Tekirdağ) Marangoz Zeki Kara (26) kolunu hızara kaptırarak hayatını kaybetti. (Trabzon/Arsin) 29 Kasım 5 yıldızlı otelin ek bina inşaatında beton mikseri hortumu üzerlerine düşen 3 işçi yaralandı. (Antalya/Konyaaltı) İnşaat iskelesi çöktü; 4 işçi yaralandı. (Tekirdağ) İskeleden düşen işçi yaralandı. (Bursa/ İnegöl) Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı’nın kömür deposunda üzerine de- Milliyet, 03.11.2012 Kroman Çelik Fabrikası’nda vinç operatörü vinçten düşerek ağır yaralandı. (Kocaeli/Gebze) 105 4 Aralık 2012’de Şile açıklarında yaşanan gemi kazasına giderken kurtarma teknesinde hayatını kaybedenlerin ardından Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım: “Gemiciler her denize çıktıklarında, yakınlarıyla helalleşerek çıkarlar. Denizciliğin tabiatında bu vardır. (…) 7 kuvvetinde havada denize çıkmaya hiç kimse zorlamadı Cemil Kaptan’ı.” Hayatını kaybeden kaptan Cemil Özben’in son telefon görüşmesi: “Makine kaput. ‘İş akdinizi feshedeceğim’ demiştiniz. Şimdi biz ölüyoruz, ne biliyorsanız yapın!” ARALIK2012 Sorumlular yargılanmadıkça, işledikleri cinayetlere yenileri ekleniyor! İnşaat, enerji, tekstil, maden, tarım... En az 76 işçi hayatını kaybetti. 107 OSB’deki bir mobilya fabrikasında çalışan işçi merdivenlerden düşerek yaralandı. (Kayseri) 2 Aralık Tatil günü, biriken işleri bitirmek için çalıştığı dökümhaneye giden işçi Mustafa Kula (48) zımpara taşının parçalanarak vücuduna isabet etmesi sonucu hayatını kaybetti. (Konya/Akşehir) Çalık YEDAŞ’a iş yapan taşeron firma işçisi Turgay Koç (26) bir un fabrikasına giden elektrik hatlarındaki arızayı gidermek için çıktığı direkte akıma kapılarak hayatını kaybetti. (Merzifon) İnşaat işçisi Alişan Kılıç (50) inşaatın 8. katındaki kalıpları sökerken düşerek hayatını kaybetti. (Adana/Çukurova) 4. kattan düşen inşaat işçisi Celal Yalçın (48) hayatını kaybetti. (Kırıkkale) Yeni Şafak, 10.12.2012 3 Aralık 1 Aralık Van’dan İstanbul’a çalışmak üzere gelen ve güvencesiz olarak çalıştırılan Çetin Bozkurt (18) çalıştığı inşaatın asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybetti. Bozkurt’un sigortasının vefatından sonra yapıldığı iddia edildi. (İstanbul/Esenyurt) İnşaatta iskele çöktü; sıvacılık yapan Murat Dündar (36) hayatını kaybetti; kardeşi ağır yaralandı. (Diyarbakır/Kayapınar) 108 OSB’deki bir fabrikanın 2 metre yükseklikteki çatısından düşen işçi yaralandı. (Kayseri) OSB’deki bir fabrikada çalışan sevkiyat işçisi, kamyondan mal indirirken kamyon kapağının ayağının üzerine düşmesi sonucu yaralandı. (Kayseri) TOKİ inşaatında çalışırken 8. kattan düşen işçi Gıyasettin Orak hayatını kaybetti. (Bitlis) Kroman Çelik Fabrikası’nda çalışırken vinçten düşen işçi Elvan Bayır (27) hayatını kaybetti. (Kocaeli/Gebze) ÇEDAŞ teknisyeni Savaş Elbir (24) işyerindeki trafo merkezinde çalışırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybetti. (Tokat/Pazar) Zekeriyaköy’de yeni yapılan bir villanın patlayan su borusunu tamir etmek isteyen yabancı uyruklu işçi toprak kayması sonucu ağır yaralandı. (İstanbul/Sarıyer) 4 Aralık Şile açıklarında batan “Volgo-Balt 199” adlı yük gemisinin mürettebatını arama kurtarma çalışmalarına katılan Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü’ne ait botun kayalıklara çarpması sonucu Turgay Sarıboğa, Mehmet Genç ve Kaptan Cemil Özben ve adı öğrenilemeyen 1 balıkçı yaşamını yitirdi. “Kaza”dan 1 gün önce “botun emergency akü grubunun İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Evrensel, 06.12.2012 109 ömrünü tamamladığı ve acil olarak değiştirilmesi gerektiği” ve 1 hafta önce de “otomatik pilotun çalışmadığı ve faal olmadığı” belirlenerek çizelge tutulduğu ortaya çıktı. Bu 2 önemli arızanın yetkililer tarafından üst makamlara bildirildiği halde göreve gönderildiği ortaya çıktı. (İstanbul) Tersaneler Bölgesi’ndeki taşeron Duygu Denizcilik’te çalışan işçi Murat Demir (24) mazot tankını temizlediği ge- İşçiler Kenan Erkan, Vahit Tarkan ve Yıldırım Civelek baraj inşaatında meydana gelen toprak kayması sonucu hayatını kaybetti. (Şırnak/Uludere) 5 Aralık Pansiyonun güneş enerjisi sistemini tamir ederken 7. kattan düşen tesisatçı Mahmut Çakır (29) hayatını kaybetti. (Burdur/Gölhisar) Çalıştığı inşaatta üzerine su kovası düşen işçi yaralandı. (Kastamonu) Ege Serbest Bölgesi’ndeki inşaat alanında demir kesme makinesiyle eli kesilen işçinin elini bir daha kullanamayacağı öğrenildi. (İzmir/Gaziemir) 6 Aralık Ponza Madencilik’te çalışan işçileri taşıyan servis ile TIR çarpıştı. Erkan Civelek (38), Mahmut Özcan (36) ve Şevket Kaya hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Nevşehir) 2. OSB’deki bir fabrikada çalışan işçi pres kalıbına sıkıştırdığı parmaklarını kaybetti. (Sakarya/Hendek) Hemit köyündeki bir kömür ocağında, işçilerin kaldığı yatakhanede çıkan yangında 4 işçi yaralandı. (Tekirdağ/Malkara) 7 Aralık 110 Evrensel, 03.12.2012 Sedef Tersanesi’nde çalışan taşeron işçi kırılan iskeleden düşerek yaralandı. (İstanbul/Tuzla) miden denize düşerek hayatını kaybetti. Aynı gemide çalışan işçiler, “Güverteye önlem olarak ip gerdiler ama korkuluk gerilmesi gerekiyordu. Eğer korkuluk gerselerdi arkadaşımız hayatta olacaktı” dedi. (İstanbul/Tuzla) Devlet hastanesi inşaatında çalışan işçi 4 metre yükseklikten düşerek yaralandı. (Mardin/Nusaybin) 8 Aralık ÇEL-MER demir-çelik fabrikasında çalışan Gürkan Ağaç (27) tavanda kaynak yaptığı sırada hareket eden vinçle tavan arasında sıkışarak hayatını kaybetti. (Kocaeli/Çayırova) HES çalışması sırasında kar temizleyen kepçe uçuruma yuvarlandı; kepçe ope- Yurt, 21.12.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ratörü Mustafa Hocur (22) ile işçi Bekir Ayazlı (25) hayatını kaybetti. (Giresun/Güce) Temel çalışması yaptıkları inşaatta meydana gelen toprak kaymasında 3 işçi yaralandı. (Muğla) 4 metre yüksekliğindeki dijital reklam panosundaki arızayı gidermek için çıktığı merdivenden düşen işçi yaralandı. (Manisa/Turgutlu) 9 Aralık Kot boyama fabrikasında kimyasal maddeden zehirlenmiş olabilecekleri şüphesiyle hastaneye kaldırılan 11 işçiden Osman Bunsuz ve Aytaç Mendiz hayatını kaybetti. AKP eski il başkanı Atıf Şirikçi’ye ait olduğu belirtilen fabrikada 2007’de çıkan yangında 7 işçi yaralanmış; Nisan 2012’de meydana gelen patlamada 4 işçi hayatını kaybetmişti. Fabrika 2012’de Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yer aldı. (K.Maraş) Yaklaşık 100 işçinin çalıştığı inşaatta akşam yemeği yiyen 25 işçi zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. (Ankara) Cami inşaatında beton dökümü sırasında meydana gelen çökme sonucu 3 işçi ile imam yaralandı. (Mardin/Midyat) Kiremit fabrikasında çalışan işçi Bilal Karakuş (29) iş çıkışı kullandığı moto- sikletinin traktöre çarpması sonucu hayatını kaybetti. (Çorum/Osmancık) 10 Aralık Çalıştığı fabrikanın servisine yetişmeye çalışan Meltem Uslu (19) servis aracının altında kalarak hayatını kaybetti. (Eskişehir) Pamuklu köyündeki bir kömür ocağında çalışan Mustafa Güler (42) kömür vagonu ile duvarın arasına sıkışarak hayatını kaybetti. (Karaman/Ermenek) Pamuklu köyündeki bir kömür ocağında yeni tünel açmak için dinamit patlatıldığı sırada 3 genç işçi yaralandı. Pamuklu köyünde yaklaşık 12 kömür ocağı bulunuyor. (Karaman/Ermenek) İş makinesi operatörü kırmaya çalıştığı kayadan kopan parçaların ve toprağın altında kalarak yaralandı. (Trabzon) Devlet hastanesi inşaatında çalışan 2 işçi dinlenirken soba dumanından zehirlenerek hastaneye kaldırıldı. (Nevşehir/Hacıbektaş) İnşaatın 3. katında sıva yapan işçi, iskele tahtasının kırılması sonucu düşerek yaralandı. (Bolu) 11 Aralık Akkoz köyündeki HES inşaatında çalışan işçi Ömer Sakınak iskeleden düşerek hayatını kaybetti. (Kars/Sarıkamış) 111 Birgün, 06.12.2012 Asfalt kaplama malzemesi yapan bent mikserinin içine düşen işçi Tahir Yılmaz (25) hayatını kaybetti. (Muğla/Fethiye) Patates işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 11 işçi yaralandı. (Niğde) Şalgam fabrikasında 3 işçi şalgam kazanına düşerek yaralandı. (Konya/Ereğli) 112 Sanayi Sitesi’ndeki bir inşaatta hazırlanan kalıplara beton dökülürken çöken kalıbın altında kalan işçi yaralandı. (Tokat) 12 Aralık Kars’tan çalışmak için gelip 5 gün önce işe başlayan İsrafil Nama (37) Selçuklu Holding bünyesinde faaliyet yürüten Selin İnşaat’a ait Rings şantiyesinde inşaattan düşerek hayatını kaybetti. (İstanbul/Sancaktepe) Çalıştıkları inşaatta 4 metre yükseklikteki iskeleden düşen 2 işçi yaralandı. (Gümüşhane) Tadilat yapılan binanın çatısı çöktü; 1 işçi yaralandı. (Konya/Meram) 5 katlı inşaatın 4. kat iskelesinde koruma halatını değiştirdiği sırada düşen işçi yaralandı. (Antalya/Alanya) TOKİ inşaatı şantiyesinde işçilerin kaldığı çadırda çıkan yangın sonucu 1 işçi yaralandı. (Amasya/Gümüşhane) Çatıda anten tamir ederken yaklaşık 5 metrelik yükseklikten düşen işçi yaralandı. (Muğla/Bodrum) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 13 Aralık Güzelsu köyünde yapılan köprüye asfalt dökme çalışması sırasında asfalt boşaltan kamyonun kapağı başına çarpan işçi yaralandı. (Van/Gürpınar) Kömür beldesindeki bir maden ocağında çalışan kepçenin tekerinden fırlayan mermer parçası vücuduna isabet eden işçi ağır yaralandı. (Adıyaman) 14 Aralık Market çalışanı işçi asansör boşluğuna düşerek ağır yaralandı. (Çorum) Trakya Elektrik Dağıtım AŞ’de (TREDAŞ) görevli işçilerden 1'i bakım yaptıkları trafonun patlaması sonucu yaralandı. (Tekirdağ) 17 ve 22 yaşındaki işçi kardeşler demir tezgâhı iple yukarı çekerken demirin elektrik tellerine temas etmesi sonucu akıma kapılarak hayatlarını kaybetti. (G.Antep) Sude Villaları Sitesi’ndeki bir villanın izolasyon işini yapan işçilerden 1’i kazdıkları çukurun çökmesi sonucu toprak altında kalarak yaralandı. (Muğla/Bodrum) Sevgi Kent Sitesi’nin dış cephe yalıtımını yaparken 2. kattaki iskeleden düşen işçi yaralandı. (Bursa/İnegöl) Mobilya atölyesinin 4. katından düşen yük asansöründeki 6 işçi yaralandı. (Ordu) 15 Aralık Çeltik fabrikasında silo içinde çalışırken üzerine çeltik kabukları düşen işçi Raif Kılıç (35) hayatını kaybetti. (Edirne/ İpsala) Hürriyet-Ankara, 05.12.2012 Federal Mogul Fabrikası işçilerini taşıyan servis otobüsü devrildi; 6 işçi yaralandı. (Kocaeli) 16 Aralık Yedikardeş köyünde 1 çiftçi kendisine ait traktörle yem makinesi arasında bulunan şaft miline kolunu kaptırarak yaralandı. (Giresun/Şebinkarahisar) 17 Aralık Mesaisi biten tarım işçilerini taşıyan minibüs devrildi; 30 işçi yaralandı. (Mersin/Tarsus) 18 Aralık Kaynak yaptığı inşaatın 3. katından asansör boşluğuna düşen Cevat Arslan (35) hayatını kaybetti. (Diyarbakır/ Silvan) Karbasan kasabasındaki bir çiftlikte kullanılan yem makinesini çalıştırmak için haznesine çıkan işçi aniden çalışan makineye ayaklarını kaptırarak yaralandı. (Uşak/Karahallı) 19 Aralık Küçükdoğanca köyündeki bir maden ocağında, yerin yaklaşık 700 metre al- 113 Çalıştığı zeytinyağı fabrikasında temizlik yapmak üzere çatıya çıkan işçi düşerek yaralandı. (Manisa/Turgutlu) OSB’de çalışan işçileri taşıyan servis minibüsü ile kum yüklü kamyon çarpıştı; 10 işçi yaralandı. (Antalya/Kepez) 23 Aralık Şok, 11.12.2012 İsmetpaşa köyündeki bir çiftlikte çalışan Hasan Şahin (35) hayvan dışkılarının atıldığı çukuru vidanjörle temizlerken traktörle vidanjör arasında dönen şafta kolunu kaptırarak hayatını kaybetti. (Bursa/Karacabey) tından vagonlarla kömür çıkarılırken meydana gelen göçükte Mesut Akçaköse (29) hayatını kaybetti; 5 işçi yaralandı. (Edirne/Keşan) Yenice OSB’deki bir tekstil fabrikasında çalışan işçi üzerine asit kazanı devrilmesi sonucu bacakları ve ayakları yanarak yaralandı. (Bursa/İnegöl) 21 Aralık Sıva işçisi Hasan Zorbaz (18) inşaatın 4. katından düşerek hayatını kaybetti. (Konya/Meram) Kaynak ustası İhsan Yücel (34) vinç üzerinde kaynak yaparken düşerek hayatını kaybetti. (Kırıkkale/Yeşilhan) Çalıştığı işyerinde temizlik yaparken asma kattan düşen işçi yaralandı. (Trabzon/Of) Niğde Üniversitesi’nde yurt inşaatında çalışan işçi 3. kattan düşerek yaralandı. (Niğde) 114 Avdan köyündeki bir mermer ocağında iş makinesiyle yüklenen mermer bloklar ayaklarına düşen işçi yaralandı. (Antalya/Korkuteli) Adliye köyündeki karavan üretimi yapan firmada çalışan işçi, eli sıkışarak yaralandı. (Sakarya/Arifiye) Çalıştığı inşaatta eli demir bükme makinesine sıkışan işçi yaralandı. (Sakarya/Hendek) 24 Aralık Aslancık köyündeki HES inşaatında vinç halatının kopması sonucu üzerine boru düşen kaynakçı Hikmet Gençer (43) hayatını kaybetti. (Giresun/Tirebolu) Kepçe operatörü Mustafa Çobanoğlu (47), bir kamyon şoförü ve ustabaşıyla birlikte Pamukluk Barajı’nda kamyona dolgu malzemesi yüklerken meydana gelen heyelanda toprak altında kaldı. Çobanoğlu hayatını kaybetti; 2 işçi yaralandı. (Mersin/Çamlıyayla) Dallarını budadığı ağaçtan düşen belediye işçisi yaralandı. (Bilecik) 25 Aralık 22 Aralık Hasan Demir’in (40) idaresindeki kamyondan mermer indirilirken 5 ton ağırlığındaki blokların arasında kalan Demir hayatını kaybetti. (K.Maraş) Dağrade Barajı inşaatında çalışan işçi yüksekten düşerek yaralandı. (K.Maraş/ Elbistan) Uzuntarla’daki bir demir-çelik fabrikasında 2 metre yükseklikten düşen işçi yaralandı. (Kocaeli/Kartepe) 2 katlı inşaatın çatısından düşen işçi yaralandı. (Karaman/Başyayla) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 26 Aralık Hürriyet Çukurova-Gap, 26.12.2012 Tulumtaş köyündeki elektrik arızasını gidermek için çıktığı direkten düşen işçi yaralandı. (Siirt/Kurtalan) Fabrikaya işçi taşıyan servis otobüsü yoldan çıkarak devrildi; otobüste bulunan 26 işçiden 5’i yaralandı. (Ankara) Şetat Madencilik’e ait krom madeninde, gece vardiyasında, ocaktan çıkarılan taşların kırıcı değirmenlere taşındığı bant tıkandı; başına düşen taşlar isabet eden işçi yaralandı. (Bursa/Orhaneli) İnşaatın 5. katından düşen işçi ağır yaralandı. (Cizre) 27 Aralık İnşaatta kaynak yaparken elektrik tellerine temas eden Sadullah Kadıoğlu (25) 5 metre yükseklikten düşerek hayatını kaybetti. (Karaman) Çatı tamiratı yaptığı mozaik fabrikasında 10 metre yükseklikten düşen 41 yaşındaki işçi hayatını kaybetti. (Niğde) Atak Tavuk Çiftliği’nde yem silolarının bakım-onarımını yapan Ahmet Yılmaz çatıdan düşerek hayatını kaybetti. (Konya/Sarayönü) Kamyon ile fabrika işçilerini taşıyan servis çarpıştı; 13 işçi yaralandı. (Eskişehir) 29 Aralık TTK Karadon Müessese Müdürlüğü Gelik İşletmesi maden ocağında, yerin 360 metre derinliğinde üretim yapıldığı sırada meydana gelen göçükte üzerine kaya ve kömür parçaları düşen 15 yıllık maden işçisi Ercan Oğuz (39) hayatını kaybetti. (Zonguldak) 4 katlı inşaatın en üst katında çalışan işçi asansör boşluğuna düşerek yaralandı. (Mersin/Erdemli) 30 Aralık Ambarcık köyünde çalıştığı işyerinde kaynak yaparken hortumun patlaması sonucu eli ve yüzü yanan işçi yaralandı. (Trabzon/Akçaabat) 31 Aralık OSB’deki bir fabrikada çalışan işçi Mehmet Dinç (40) yük yüklediği kamyondan düşerek hayatını kaybetti. (Bursa/İnegöl) Konak Tünel inşaatı temelinde ziftleme yapılırken meydana gelen toprak kayması sonucu göçük altında kalan Vahdettin Cengiz (38) hayatını kaybetti. (İzmir/Konak) Belediyenin yeni hizmet binası inşaatında yaş betonun ağırlığını taşıyamayan iskele çöktü; tahta kalıpların üzerlerine düştüğü 7 işçi yaralandı. (Adana/ Çukurova) OSB’deki bir sunta fabrikasında üzerine 10 ton yük taşıyan forklift düşen işçi yaralandı. (Bursa/İnegöl) İnşaatın 3. katında sıva yapan işçi merdiven boşluğuna düşerek ağır yaralandı. (Konya/Ereğli) Siirt Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi inşaatında beton dökülürken meydana gelen göçükte 1 işçi 2. kattan düşerek yaralandı. (Siirt) 115 2012 yılı aylık iş cinayetleri raporlarında sendika.org ve İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi (İSİG) verilerinden faydalanılmıştır. 2012 yılında iş cinayetlerinde en az 878 işçi hayatını kaybetti! En çok iş cinayeti temmuz ayında meydana geldi. İş cinayetlerinin en yaygın olduğu sektör inşaat oldu. İşçi ölümlerinin en çok etkilediği yaş grubu ise 28-50 olarak kayıtlarımıza geçti. Ölümlerin büyük kısmı İstanbul’da gerçekleşti. 2012 yılı iş cinayetlerinin aylara göre dağılımı Grafikte de görüldüğü gibi 110 işçinin hayatını kaybettiği temmuz ayı iş cinayetlerinin en çok meydana geldiği ay olarak kayıtlarımıza geçti. 42 işçinin hayatını kaybettiği şubat ayı ise ölümlerin en az gerçekleştiği ay oldu. Aylık ortalama işçi ölümü 73 olarak belirlendi. Ancak bildirimi yapılmayan, kayıtlara geçmeyen ve basına yansımayan işçi ölümleri ile birlikte sayının bundan daha fazla olduğu bir gerçektir. Dolayısıyla tüm aylık raporlarda geçen sayısal verilerin gerçekte var olabilecek en düşük sayısal ifadelere karşılık geldiği gözetilmelidir. 116 2012 yılı iş cinayetlerinin sektörlere göre dağılımı Yerel ya da ulusal basında yer alan ve bizlerin sahadan ulaşabildiği “iş kazaları”nda, inşaat sektöründe yıl boyunca en az 279 işçi hayatını kaybetti. Tarım sektöründe çoğunluğu mevsimlik işçi olarak kuzeye, batıya ve güneye göç eden yoksul köylüler olmak üzere en az 90 işçi hayatını kaybetti. Enerji sektöründe en az 86; maden sektöründe 81; tersanelerde 10 işçi hayatını kaybetti. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 2012 yılı iş cinayetlerinin yaş gruplarına göre dağılımı Hayatını kaybeden işçilerin 15’ini 14 yaş ve altındaki çocuk işçiler oluşturuyor. İşçilerin 19’u 15-17; 162’si 18-27; 384’ü 28-50; 89’u 51-60 yaş aralığındadır. 209’unun yaşı belirlenememiştir. 2012 yılı iş cinayetlerinin illere göre dağılımı İş cinayetlerinin meydana geldiği ilk 10 ilin bilançosu grafikte görülmektedir. İstanbul’da 102, İzmir’de 39, Ankara’da 34, Adana’da 32, Konya’da 29, Bursa’da 27, G.Antep’te 24, Antalya’da 23, Muğla’da 23, Erzurum’da 20 işçi hayatını kaybetmiştir. Sonrasında en çok ölüm veren iller sırasıyla şöyledir: Eskişehir’de 19; Kayseri, Manisa, Zonguldak’ta 18; Samsun, Sivas, Ş.Urfa’da 17; K.Maraş, Kocaeli’de 16; Ağrı’da 15; Tekirdağ’da 13; Balıkesir, Mersin’de 12; Diyarbakır, Kırıkkale, Sakarya, Trabzon’da 11; Malatya’da 10 ve diğer illerde toplam 263 işçi hayatını kaybetmiştir. 117 Grafikler 2012 yılı aylık iş cinayetleri raporları verilerinden derlenmiştir. İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nden Aslı Odman: “Bugün vardığımız teknolojik seviye ve sosyal organizasyon kabiliyetleriyle, kimse hasta olmadan, yaralanmadan ve ölmeden üretebiliriz.” “İş Kazası” Durumunda Ne Yapılmalıdır? İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI “İş Kazası” Durumunda Ne Yapılmalıdır? sigortalı bir işçi için geçerli bütün haklardan faydalanabilir. Şayet “sigortalılık” durumunun olmaması nedeniyle “iş kazası” sayılmaması söz konusu ise, işçinin tespit davası açma hakkı vardır. Aynı durum, sigortalı olunduğu halde olayın “iş kazası” sayılmaması hali için de geçerlidir. “İş kazası” olduğunda ilk ne yapılır? “İş kazası” nedir? İşçiyi, yaptığı iş nedeniyle ister işyerinde isterse işyeri dışında olsun, işle ilgili bir sürecin dahilinde bedenen veya ruhen özre uğratan olay “iş kazası”dır. İşçinin, “kaza”nın olduğu sırada işyerinde bulunması; işçi “kaza” ânında çalışsın çalışmasın, mesai dahilinde olsun olmasın; “iş kazası” sayılması için yeterlidir. İşverenin yürütülmekte olan iş dolayısıyla işçiyi görevli olarak işyeri dışında başka bir yere göndermesi nedeniyle, işçi asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda, Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatına tabi olup olmadığına bakılmaksızın yine bu mevzuatta belirtilen sürelerde çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, Sigortalıların, işverenin sağladığı bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında meydana gelen “kaza”lar “iş kazası” sayılır. 120 “İş kazası”na uğrayan işçinin sigortalı olup olmaması önemli midir? Hayır. “İş kazası” geçiren işçi sigortasız bile olsa işyerinin Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) yapacağı bir başvuruyla İşçiye hemen gerekli tıbbi müdahale yapılmalıdır. Hastane evraklarının “iş kazası” olarak düzenlendiği kontrol edilmelidir. Şahitlerin ifadesi alınmalıdır. “İş kazası” olduğunda işveren derhal bölgedeki zabıtaya (savcılık veya karakol) bilgi vermek zorundadır. Eğer işveren bu görevini yapmıyorsa işçi de bu bildirimi yapabilir. Bu noktada, “kaza”ya maruz kalanın ifadesi önemlidir. Daha sonra ne yapılır? İşveren, sigortalı işçinin “iş kazası” geçirdiğini en geç “kaza”dan sonraki 3 iş günü içinde düzenleyeceği “İş Kazası ve Meslek Hastalığı Bildirim Formu” ile SGK İl/Bölge/Merkezi Müdürlüğüne bildirmekle yükümlüdür. İşverence SGK’ya bildirim yapılmamasının cezası 2000 TL’dir. İşveren, işyerinde “kaza” ile ilgili bir dosya hazırlamalıdır. Bu dosyada sigortalının işe giriş tarihi, işe giriş sağlık raporu, son 4 aya ilişkin hesap ücret pusulası, işçi çizelgesi, eğitim belgesi yer almalıdır. Sağlık hizmet birimleri (hastane, vb.) kendilerine intikal eden iş kazalarını 10 gün içinde SGK’ya bildirmekle yükümlüdür. Bildirimde bulunmamalarının cezası 2000 TL’dir. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Olayın “iş kazası” olup olmadığına kim karar verir? İşverence yapılan bildirimden sonra SGK, müfettiş/müfettişlerini olay yerine derhal göndermek zorundadır. Müfettişlerin tuttuğu rapora göre olayın “iş kazası” olup olmadığına karar verilir. Müfettişlerin incelemesi esnasında işçi nelere dikkat etmelidir? sı açma hakkı vardır. Davaların zamanaşımı süreleri, “kaza” tarihinden itibaren, görevli mahkemeye göre değişmektedir. İş Mahkemeleri'ndeki davalarda süre 10 yıldır. İşçi yakınlarının ceza davasına müdahil olma, tazminat davası açma hakları sınırlandırılmış değildir. (Eş, çocuk, anne, baba, kardeşler ve diğer yakınlığını ispat edebilenler başvuru yapabilir.) Müfettiş/müfettişler işçilerin yaşamı için tehlikeli bir husus tespit ederse, tehlike giderilinceye kadar işin kısmen veya tamamen durdurulmasına ya da işyerinin kapatılmasına karar vermek üzere yetkili komisyona teklif götürebilir. Müfettiş/müfettişlerin “kaza” yeri incelemelerinde “kaza”ya uğrayan işçi eğer “kaza” yerinde olabilecek durumdaysa mutlaka olmalıdır. Eğer “kazazede” işçi orada bulunamıyorsa olayı gören işçi arkadaşları mutlaka müfettişlere bilgi vermelidir. Ayrıca müfettiş raporlarına “kaza”yı gören işçi/işçiler tanık olarak ifade vermeli ve ismini yazdırmalıdır. “İş kazası” sonrasında işçi işverene karşı ne yapabilir? “İş kazası” sonucu ölüm meydana gelmişse, Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma sürdürülerek kamu davası açılır. Ancak mevcut soruşturmalar göstermiştir ki; hayatını kaybedenlerin yakınları tarafından davanın başından itibaren yakinen takip edilmesi önemlidir. Görevlendirilmiş Cumhuriyet Savcısı'ndan bilgi almak, yapılacak keşfe iştirak etmek ve ulaşılan deliller ile duyumları görevli Cumhuriyet Savcısı ile paylaşmak gereklidir. “İş kazaları”nda işçinin, sorumlulara göre, İdare/Hukuk ve İş Mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat dava- 121 Yazıda Emek Çalışmaları Merkezi’nin “Çalışma Yaşamında Haklarımız” broşürü, SGK resmi web sitesinden (sgk.gov.tr) faydalanılmıştır. “Verilen bu adalet mücadelesi, kaybedilenler için borcumuz, geride kalanlar için sorumluluğumuzdur.” Ailelerin Adalet Mücadelesinden Kesitler 123 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Davutpaşa Davası İstanbul Davutpaşa'da, kaçak ve güvencesiz çok sayıdaki işyerinden biri olan Emek İş Hanı’ndaki bir maytap atölyesinde 31 Ocak 2008’de meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı. Patlamanın gerçekleştiği işyeri, aynı bölgede babadan oğula geçip yer değiştirerek, kaçak-ruhsatsız olarak çalışmaya yıllarca devam etmişti. Görevleri halkın sağlığını ve güvenli- Patlamadan hemen sonra Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nca bilirkişi heyeti oluşturuldu. Heyet olay yerinde keşif yaptı. 31.03.2008 tarihli rapor Cumhuriyet Başsavcılığı’na sunuldu. Heyetin detaylı düzenlediği raporun sonuç kısmında, kaçak işletme sahibi Selçuk Başlar, Zeytinburnu Belediye Başkanlığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve BEDAŞ Genel Müdürlüğü kusurlu bulundu. Müşteki (şikâyetçi) vekilleri İçişleri Bakanlığı’nın da kusurunun tespit edilmesi talebiyle rapora itirazda ğini sağlamak olan birçok yetkili kurum, açıkça kusurlarını kabul ederek kaçak ve ruhsatsız işyerlerindeki tehlikeden bahsetti. İstanbul Valisi Muammer Güler de bunlardan biriydi; olayın hemen ardından yaptığı açıklamada, patlamaya bulundu; ancak itirazları kabul edilmedi. Bilirkişi raporunda sorumlu bulunan idareler ve İçişleri Bakanlığı hakkında yasal süreler içerisinde idari başvurular yapıldı. Bu şekilde, patlamada hayatını kaybedenlerin yakınlarının ve yara- Radikal, 20.06.2009 124 Kaçak atölyedeki patlamanın küllerinden doğan örnek mücadele iş merkezinde ruhsatsız maytap üretimi yapan bir işyerinin neden olmuş olabileceğini söyledi. Muammer Güler’in yaptığı açıklama malumun ilanı gibiydi. Radikal, 01.02.2009 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI lananların maddi ve manevi kayıplarının karşılanması talep edildi; ancak başvuruların tümüne ret cevabı verildi. İdari kurumlarca verilen ret cevapları üzerine, yasal süreleri içerisinde İdare Mahkemeleri’nde maddi ve manevi tazminat davaları açıldı. Farklı mahkemelerde devam eden dava dosyalarının bir kısmı Danıştay’da temyiz süre- cinde. Bazı dosyalar kesinleşti, bazılarıysa yerel mahkemede devam ediyor. İdare Mahkemesi kararlarıyla, patlamada denetim sorumluluğu bulunan idari kurumların ihmali tescil edildi. Olayla ilgili bilirkişi raporunun, patlamanın hemen ardından, 2 ay içinde hazırlanıp Cumhuriyet Savcılığı’na sunulmasına rağmen, savcılıkça iddianame- 125 nin düzenlenip davanın açılması neredeyse 2 yılı buldu. Bu süreçte Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenlerin aileleri 35 hafta boyunca, her cumartesi 12.00’de Taksim meydanında basın açıklaması yaparak dava açılmasını ve tüm sorumluların yargılanmasını talep ettiler. 2 yıl sonra açılan davanın şüphelileri arasında kamu görevlisi olarak sadece Zeytinburnu Belediyesi’nde olay tarihinde ya da daha önce görev yapan yönetici ve müdürler vardı. Bilirkişi raporunda kusurlu olduğu tespit edilen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilisi hakkında idarece kovuşturma izni ve- bul Çalışma Bölge Müdürü Atakan Tanış davaya dahil edildi. Uzun uğraşlar sonucunda, Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın hakkında da iddianame düzenlenerek dava açıldı; dava mevcut dosyayla birleştirildi. rilmiyordu. Bu sebeple, bu karara karşı yapılan itirazın zamanında mahkemeye ulaşamadığı vb. gerekçelerle yetkililerin soruşturma kapsamı dışında tutulmaları sağlandı. Bu kararlara rağmen aileler ve avukatları, “yetkililerin yargılanmasında ısrar etmeyi” sürdürdü. Bu itiraz süreçleri ve davalar neticesinde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstan- pa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) başvuruldu. Takvim, 26.02.2009 İlk duruşmaya katılmayan Murat Aydın’ın, sağlık nedeniyle mazeretli olduğunu iddia ettiği saatlerdeki Dolmabahçe gezisi sosyal medyadaki paylaşımlarından tespit edildi; bu durum ülke basınında da yer aldı. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yargılanması yönünde yapılan itirazlar ve dava süreçlerinden netice alınamadığı için Avru- 126 Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenlerin ailelerinin adalet mücadelesindeki ısrarları, kamuoyu nezdinde “iş kazası”nın cinayet olarak algılanmasını sağlamıştır. Ailelerin sürdürdüğü adalet mücadelesi, diğer iş cinayetleri mağ- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Davutpaşalı Aileler, Bursa/Mufstafakemalpaşa, Ankara/Ostim-İvedik, Zonguldak/Karadon ve Eskişehir’de meydana gelen iş cinayetlerinde yakınlarını kaybeden aileleri heyetler halinde ziyaret ederek dayanışma ve cesaretlendirme çabalarını eksik etmedi. Davet edildikleri toplantılarda, iş cinayetlerine dair duyarlılığın oluşmasında emeklerini esirgemediler. “İş Kazası Değil Cinayet, Bütün Sorumlular Yargılansın, Kader Değil Cinayet, Kaza Değil Cinayet, Bir Daha Olmaması İçin, Geride Kalan İşçiler İçin” sözleriyle, hakikatin anlatılmasında büyük payları vardır. Bu vahim olayın meydana geldiği tarihten 5 yıl sonra, öncelikle patlamada hayatını kaybedenlerin aileleri olmak üzere, gönüllü hukukçular ve destek veren duyarlı kişilerce yürütülen adalet mücadelesi sürüyor. Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenler Aslan Doğan (35), Giresun Gülhan Çabuk (31), Trabzon Haciyev S. Recepoğlu (24), Azerbaycan Halit Alkan (22), Van Hasan Akhun (26), İstanbul Heybettullah Güleç (18), Bitlis Hüseyin Tayranoğlu (38), Çorum Kadir Cesur (33), İstanbul Kazım Nişli (17), Giresun Lezgi Şimşek (43), Ağrı Mehmet Coşkun (28), Konya Metin Erdoğan (39), Tokat Niavroz Mamadov, Azerbaycan Orhan Saday (26), Kars Ömer Boyraz (20), Sivas Ömer Vural (44), İstanbul Semra Bakkal (37), İstanbul Sevdat Çelik (22), Ordu Yaşar Kara (37), Trabzon Zübeyir Bal (46), Giresun Maytap atölyesi sahibi Cumhuriyet, 27.06.2009 durlarına örnek olma açısından bir milat özelliği taşıyor. 127 BEDAŞ İşçisi Erkan Keleş’in Davası Bir dizi ihmal ve denetimsizliğin hikâyesi: Tek iş güvenliği bulaşık eldiveniydi Erkan Keleş, ihmaller sonucu ve işçi güvenliği sağlanmadığı için 10 Eylül 2010’daki bir iş cinayetinde hayatını kaybetti. BEDAŞ’ın alt taşeronu Alkama’da çalışan Keleş, 31 yaşındaydı. Evli ve iki çocuk babasıydı. İkinci oğlu henüz 25 günlüktü. Bayram sonrası izin alarak memleketi Rize’ye oğlunu ailesine göstermeye gidecekti. Gidemedi. Ramazan Bayramı’nın ikinci günü, BEDAŞ Gaziosmanpaşa Arnavutköy işletmesinde, arızayı gidermek için çıktığı elektrik direğinde akıma kapılarak hayatını kaybetti. 128 Elektrik arızası tamirinin “ağır tehlikeli” işlerden sayılmasına rağmen Erkan Keleş’e hiçbir güvenlik teçhizatı, zorunlu koruma aleti −izole eldiveni, izoleli çizme, yağmurluk, iş güvenliği yeleği, baret, başlık feneri, emniyet kemeri, topraklama kablosu, lüzumlu ölçü aletleri, elektrik hattına yaklaşmadan uzaktan hatta elektrik olup olmadığını kontrol eden ıstanka adlı kontrol kalemi ve diğer koruyucu donanımlar− verilmedi. Tıpkı diğer çalışma arkadaşlarına verilmediği gibi. Keleş’in çalışma arkadaşı bir işçi, hepsinde olması gereken ıstankayı, çalıştığı süre boyunca bir kez eğitime gittikleri yerde, “iş güvenliği malzemeleri” yazan bir camekânın ardın- da sergilenirken gördüğünü savcılıktaki ifadesinde anlattı. Erkan Keleş’in güvenlik teçhizatı olmadan tamire gönderilmesi Keleş ve diğer BEDAŞ işçileri için ne ilkti ne de son. Olay günü Erkan Keleş arıza mahalline arıza müdahale aracı şoförüyle birlikte gitmiş, BEDAŞ teknisyeni trafoların bulunduğu alanda elektriği keserek şoförü arayıp hattın temiz olduğunu bildirmiş, ancak Keleş hatta uzandığında akıma kapılarak hayatını kaybetmiştir. BEDAŞ teknisyeni yanlış hattın elektriğini kesmiştir. Keleş’i arıza mahalline getiren aracın şoförü, ofiste getir-götür işlerini yapan bir çalışandır ve arıza müdahale aracını kullanması için gerekli ehliyeti yoktur. Keleş akıma kapılıp kepçenin içine düşmüş ve orada yarım saatten fazla bir süre yaşam mücadelesi vermiştir. Çevreden koşanlar kepçeyi indirmesi için şoförü zorlamış, ancak şoför kepçeyi indirmeyi başaramamıştır. Şoför “Olmaz, önce bizim şirketten gelecekler,” diyerek ambulans çağrılmasını istememiştir. Yaklaşık 45 dakika sonra BEDAŞ teknisyeni gelerek Keleş’i aşağıya indirmiştir. Keleş hayatını kaybettiğinde “iş güvenliği” namına üzerinde bulunan tek şey, basit bir mutfak eldivenidir. BEDAŞ taşeron işçisi Erkan Keleş Davası SGK Raporu: “Vasıfsız işçi olmasına rağmen (…) orta gerilim hattına müdahale etmeye çalıştığından şahsi can emniyetini tehlikeye atacak şekilde davranışta bulunmuş olup, kusurlu bulunmuştur.” Posta, 12.09.2010 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI BEDAŞ teknisyeni gerektiği gibi Erkan Keleş ile telsizle haberleşebilseydi, yanlış trafodan elektrik kesildiği duyulur, Keleş’in ölümüne engel olunabilirdi. Ancak telsiz röleveleri yıllardır bozuk olduğu halde tamir edilmemişti. Keleş, direğe çıktığında direk üzerindeki röleveden topraklama yapabilseydi akıma kapılmayabilirdi; ancak direkler ve röleve kolları paslanarak bulundukları yere sabitlendiklerinden çalışmamaktaydı. Kendi imkânlarıyla bakkaldan satın aldığı bulaşık eldiveni yerine izole kauçuk eldiven temin edilmiş olsaydı, akıma kapılmazdı. Keleş’in elinde ıstankası olsaydı, direğe çıkmadan elektrik akımının kesilip kesilmediğini kontrol edebilir; hayatını kaybetmezdi. Kepçe operatörü yerine getir-götür işlerine bakan bir çalışan şoför olarak kullanıldı; çünkü operatör maaşı vasıfsız herhangi bir işçinin maaşının en az üç katıydı. Vasıfsız şoför sadece aracı kullanmayı biliyordu; dolayısıyla kepçeyi indiremedi. Akıma kapıldıktan sonra kepçe hemen aşağıya indirilip ilk müdahale yapılsaydı, Keleş hâlâ yaşıyor olabilirdi. Keleş ailesinin avukatlarının talebi üzerine, Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Savcılığı’nca Aralık 2012’de olay yerinde ve işletmede keşif yapıldı. Görüldü ki, yukarıda sayılan ve Erkan Keleş’i ölüme götüren eksiklik ve ihmallerin hiçbiri Keleş’in ölümüne rağmen halen giderilmemişti. İşveren nasılsa denetleme mekanizmasının işlemediğinin farkındaydı; ihmal silsilesinden sorumlu tutulmayacağını bilmenin rahatlığıyla hareket ediyordu. Bir işçinin ölmesi işverenin umu- 129 Vatan, 12.09.2010 runda değildi, başka Erkan’lar da ölebilirdi, yeter ki iş güvenliği teçhizatı için para harcanmasın. Radikal, 12.09.2010 130 Keşiften sonra hazırlanan bilirkişi raporunda, BEDAŞ ve alt taşeron Alkama yönetimi kusurlu ve suçlu bulundu. Aylar, yıllar geçti ama şirket yöneticileri savcılığa ifade vermeye gelmediler. Zorla getirilme kararıyla getirildiklerindeyse ortaya çıkan tablo tanıdıktı. Herkes suçu başkasına atıyor, sorumlulukları olmadığını, görev alanlarına girmediğini, kusurlu olmadıklarını söylüyor; herkes işçi Erkan Keleş’in kendi kusuru nedeniyle akıma kapıldığını iddia ediyordu. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Aradan geçen iki yıla rağmen iddianame hazırlanmamıştı. Tam dosya hazır hale geldi derken görevli savcı emekliye ayrıldı; yeni gelen savcı, bilirkişi raporunu beğenmedi ve dosyayı yeniden bilirkişilere gönderdi. Dosya üzerinden inceleme yapan yeni bilirkişiler, her iki şirketin de yönetim kadrosunu temize çıkarıp sorumluluğu şoför, BEDAŞ teknisyeni, BEDAŞ ve Alkama’nın şantiye şeflerine yüklediler. Her şeyden önemlisi, asli kusuru, açık bir şekilde iş cinayetine kurban giden Erkan Keleş’in kendisine yüklediler. Neyse ki, Cumhuriyet Savcılığı bu iddiaya itibar etmedi. Radikal, 29.09.2010 En nihayet Cumhuriyet Savcılığı’nca BEDAŞ’tan 3 kişi ve Alkama’dan 3 kişi olmak üzere toplam 6 kişi hakkında “bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten“ iddianame düzenlendi. İddianame Gaziosmanpaşa 1. Asliye Ceza Mahkemesi’ne gönderildi; ancak Gaziosmanpaşa 2. Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimliği, düzenlenen iddianamedeki yargılamanın tabi olacağı ceza kanununun sevk maddesinde eksiklik bulunması ve bir kişinin “olası kast“ ile yargılanmasını istiyor olması nedeniyle görevsizlik kararı vererek dava dosyasını İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Halen dosya hakkında İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararı bekleniyor. “İş güvenliği malzemeleri” camekân ardında sergilenen seyirlik malzemeler değildir. Erkan Keleş’e ıstanka verilseydi, bugün yaşıyor olacaktı. 131 Ostim-İvedik Davası Sorumlu: Kader değil görevini yerine getirmeyen kamu kurumları 3 Şubat 2011 saat 11.00 sularında, Ankara Ostim Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Özkanlar Hidrolik İmalat Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde patlama ve yangın sonucu meydana gelen iş cinayetinde 9 işçi hayatını kaybetti; 30 işçi yaralandı. Bu olayı takiben, aynı gün saat 19.20 sularında İvedik Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Metsan Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi’nde meydana ge- len patlama ve yangın sonucu 11 işçi hayatını kaybetti; 13 işçi yaralandı. Birbirine komşu olan iki ayrı Organize Sanayi Bölgesi’nde aynı gün meydana gelen iki ayrı iş cinayetinde 20 işçi öldü, 43 işçi yaralandı. İş cinayetlerinin meydana geldiği işyerlerinden Özkanlar, makine imalatı üzerine; Metsan ise traktör yedek parça imalatı üzerine çalışmaktadır. İkinci sınıf gayrisıhhi müessese vasfındaki bu işyerleri, faaliyetleri sırasında oksijen, LPG, karışım, argon, asetilen vb. gazlar içeren basınçlı kapları (tüp) yoğun olarak kullanıyorlardı. İş cinayetleriyle ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nca sürdürülen soruşturmada bilirkişi incelemeleri yapıldı. Buna göre, her iki işyerinde de patlama ve yangının oksijen tüplerinin kullanımı sırasında meydana geldiği ortaya çıktı. Oksijen tüplerinin olaylar- Habertürk, 04.02.2011 132 Radikal, 04.02.2011 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI dan bir gün önce, 2 Şubat 2011’de, yine Ostim OSB’de faaliyette bulunan Ersoy Gaz Sanayi Limited Şirketi’nden gönderildiği tespit edildi. Bilirkişi raporlarında, tüp dolumcusu Ersoy Gaz ve yan kuruluşu olan AsGazsan’ın CNG (doğalgaz) dolum ve satış lisansları bulunmadığı halde, oksijen tüplerini CNG lisansı bu- lunan EMDA isimli firmada doldurttuğu, daha sonra bu tüpleri boşaltarak tekrar oksijen doldurduğu ve tüplerde kalan CNG partikülleri sebebiyle patlamaların yaşandığı belirtildi. Cumhuriyet Savcılığı’nca yaptırılan bilirkişi incelemesinde, sadece tüp satı- 133 Radikal, 04.02.2011 134 cısı Ersoy Gaz ile patlamaların meydana geldiği işveren firmaların yetkilileri olan 9 kişide kusur bulundu. Bilirkişi raporunda işyerlerinden birinin ruhsatsız olduğu, işyeri açma ve çalıştırma izninin bulunmadığı, işyerlerinde iş güvenliği yönünden gerekli önlemlerin alınmadığı, ilgili kurumlarca basınçlı kapların kullanımı ve iş güvenliği yönünden denetimlerin yapılmadığı gibi birçok eksiklik tespit edildi. Buna karşın, tespit edilen bu eksiklikler ve denetimsizliğin sorumlusu olan Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yenimahalle Belediyesi, İvedik OSB Yönetimi, Ostim OSB Yönetimi, Sanayi Bakanlığı ve Çalışma Bakanlığı’na İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI olayla ilgili herhangi bir kusur yüklenemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir. Kamusal vasıflı şüpheli kurumların görevlerini tam olarak yerine getirmemiş olduğu tespit edildiği halde, “bu kurumlar görevlerini tam olarak yapsalardı dahi bu patlamalar yine de önlenemezdi” şeklinde bilirkişilik işlevine ve etiğine uygun olmayan bir yaklaşım gösterilmiştir. Cumhuriyet Başsavcılığı, kamusal vasıflı şüpheli kurumlar hakkındaki soruşturma dosyasını ayırmayı seçti. Bilirkişi raporunda kusurlu olduğu belirtilen işveren firmalar ile gazcı firmaların yetkilileri olan 9 kişi hakkında ise “tedbirsizlik ve dikkatsizlik sebebiyle ölüme ve yaralanmaya sebep vermek; tehlikeli maddeleri izinsiz taşıyıp bulundurmak” suçundan Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde kamu davası açtı. Şüpheli kamu kurumları hakkındaki savcılık soruşturması, Ağustos 2011’den bu yana halen sürüyor. Her bir kurumun sorumluluğunun tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılması talep edilmiş olmasına rağmen, bu talep savcılıkça halen kabul edilmemiştir. Açılan kamu davasının ilk duruşması Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde, 12 Eylül 2011’de görüldü. Aralarında işveren ve gazcı firma yetkilisi de olan 3’ü tutuklu 9 sanık hakkındaki davada tanık ve sanık beyanları dinlendi. Sanıkların yanı sıra kamusal denetim ve kontrol yükümlülüğünü yerine getirmeyen kamu idarelerinin de iş cinayetlerinin meydana gelmesinde sorumluluklarının olduğu açıkça ortaya çıktı. Duruşmalar sırasında dinlenen tanıkların acı ve çarpıcı beyanları öne çıktı. İş cinayetlerinin meydana geldiği işyerlerinde çalışan işçi tanıklar, patlamalardan önce kamu kurumlarından hiç kimsenin denetime, kontrole gelip gitme- diğini, ancak patlamaların sonrasında her hafta denetim ve kontrole gelindiğini beyan etti. Üstelik, gaz firması yetkilisi sanıkların talebiyle tanık olarak mahkemeye çağrılan sağır ve dilsiz bir işçinin, belgesiz olarak yıllarca hiçbir iş ve işçi güvenliği önlemi alınmaksızın tehlikeli tüp dolumu işinde çalıştırıldığı ortaya çıktı. Ailelerin ve avukatlarının talebi üzerine Ağır Ceza Mahkemesi, Ostim ve İvedik’te meydana gelen iş cinayetlerinde kamu idarelerinin sorumluluklarının değerlendirileceği kapsamda yeni bir bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verdi. Dosya Şubat 2012’de İstanbul Teknik Üniversitesi’ne gönderildi. Bilirkişi raporu halen bekleniyor. Ailelerin ısrarlı adalet mücadelesi sürüyor. Ostim-İvedik patlamalarında hayatını kaybedenler Abdullah Karakulak (50), Ankara Abdülkadir Kurt (41) Ahmet Özdemir (42), Ankara Ali Yiğit (32), Çorum Aydemir Çapraz (37), Çorum Aydın Çapraz (39), Çorum Aytaç Akkaya (20), Ankara Bayram Özkan (47), Niğde Cengiz Soyalp (37), Kırıkkale Cihan Çiftçi (40), Ankara Deniz Demirbaş (33), Ankara Dilek Gürer (38), Ankara Dursun Kavak (28), Ankara Hazim Çavdar (40), Nevşehir Hüseyin Okçu (39) Hüseyin Yıldız (24), G.Antep Mükremin Atmaca (44), Ankara Necdet Ali Tanışma (31), Trabzon Satılmış Şimşek (27), Konya Servet Yurtdaş (49), Ankara 135 Van-Bayram Otel Davası Devletin en tepesine uzanan afet yönetimi ihmali: 5,6’lık depremin enkazından çıkan iş cinayeti 23 Ekim 2011’de Van’da meydana gelen 7,2 büyüklüğündeki depremde çok sayıda bina hasar gördü ve yıkıldı; 604 insanımız hayatını kaybetti. Artçı depremler devam ederken, 9 Kasım 2011’de Edremit merkezli 5,6 büyüklüğündeki ikinci bir deprem meydana geldi ve hasarlı binaların bir kısmı yıkıldı; 40 insanımız hayatını kaybetti. İkinci depremde hayatını kaybeden 40 insanımızın 24’ü Bayram Otel enkazı altında kalmıştı. Bayram Otel, birinci depremden sonra hasar tespiti çalışması yapılmamış ya da yapıldığı halde hasarlı olduğu saklanmış bir binadır. Savcılık soruşturmasında AFAD (Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı) Van İl Müdürlüğü’nün gönderdiği yazıda, “hasar tespit çalışmasının yapılmadığı” beyan edilmiştir. Bayram Otel’de hayatını kaybeden Doğan Haber Ajansı (DHA) gazetecileri Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir ile Elit World Teknik Müdürü Önal Erol’un aileleri adalet mücadelesi başlatmıştır. Diğer aileler de bu sürece katılmış; davalarını birlikte takip etmektedirler. Aileler ve avukatları Cumhuriyet Savcılığı’na yaptıkları suç duyurusunda, bilirkişi teknik raporunda yer alan “hasar tespit ça- Birgün, 09.11.2012 136 Cumhuriyet, 27.05.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 137 HaberTurk, 3.07.2012 138 lışması yapılmamasından sorumlu olan yetkililer” tespitini de dikkate alarak, fail olarak AFAD’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, suç tarihindeki AFAD Başkan Vekili İ. Ejder Kaya, Müdahale Dairesi Müdürlüğü’nün kendisine bağlı bulunduğu AFAD Başkan Yardımcısı, AFAD Müdahale Dairesi Müdürü, Van Valiliği (Münir Karaloğlu), AFAD Van İl Müdürü Cafer Giyik, Bayram Otel sahibi/sahipleri, Bayram Otel Mesul Müdürü hakkında şikâyette bulunmuştur. Van Cumhuriyet Savcılığı’nın yaptığı soruşturma sonucunda, Van Valisi, Yerel ve Merkezi AFAD yetkilileri hakkındaki soruşturma dosyası ayrılarak Yargıtay Başsavcılığı’na gönderildi. Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkındaki soruşturma ise TBMM’ye bırakıldı. Otel sahiplerinden İşletme Mesul Müdürü İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Yargıtay Başsavcılığı, Van Valisi, yerel ve merkezi AFAD yetkilileri hakkında “dosyayı işleme koymama” kararı verdi. Danıştay nezdinde bu duruma itiraz edilmiş, ancak daha sonra yasadaki boşluk nedeniyle Danıştay karar veremeyeceğini beyan etti. Aileler bu durum üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkını kullandı. Dava devam ediyor. Aileler, Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hakkında soruşturma önergesi ve Van depremi hakkında araştırma önergesi verilmesi için TBMM’de grubu bulunan siyasi partilerin grup başkan vekillerini ziyaret etti. Ailelere taleplerine ilişkin CHP, MHP ve BDP söz verdi. Van Valisi, yerel ve merkezi AFAD yetkilileri hakkındaki soruşturma dosyasının yargılamaya konu edilmesi için Yargıtay Başsavcılığı’na gönderilmesine rağmen yargılama yapılmadan dosyanın kapatılmasına karşı aileler itirazlarını ve adalet arayışlarını sürdürdü. Adalet Bakanlığı’ndan randevu alarak görüşmeye gittiler. Yazılı emir yoluyla, soruşturma açılarak mahkemede yargılama yapılmasının gerekliliğini anlattılar. Adalet Bakanı da dosyayı inceleteceğinin sözünü kendilerine verdi. Aileler ve avukatları, hukuki dayanaklarda tanımlanan görevlerini yerine getirirken ve yetkilerini kullanırken “hizmetin işlememesi-kötü işlemesi” nedeniyle yukarıda sayılan kişi ve kurumların tamamının resmi belgelerde ortaya konduğu üzere “müşterek ve müteselsilen” sorumlu olduğunu düşünüyor ve yargılanmasını istiyor. Bu kapsamda aileler, Van’da devam eden Bayram Otel İşletme Mesul Müdürü Tevfik Bayram’ın yargılandığı duruşmaları bizzat takip ediyor. Buna ek olarak resmi görevlilerin yargılanabilmesi için TBMM, Adalet Bakanlığı ve Anayasa Mahkemesi nezdinde hukuksal girişimlerini sürdürüyor. 139 Birgün, 02.11.2012 Tevfik Bayram hakkında dava açıldı; sanık Bayram tutuklu olarak yargılanıyor. Van-Bayram Otel davasında ailelerin adalet mücadelesinin hukuki dayanakları Ailelerin adalet mücadelesinde sorumlular hakkında yargılama isteklerinin dayanağı; doğal afet öncesinde ve sonrasında alınması gereken önlemler ve gerçekleştirilmesi gereken kamusal görevlerle ilgili kanun ve yönetmeliklerle yapılan düzenlemelerdir: sahiplerine bildirilir. Mahallinde sahibi bulunmadığı takdirde durum, mahalli vasıtalarla ilan edilmek suretiyle, bildiri yapılmış sayılır. Aynı kanunun birinci maddesinin son fıkrası ise “Şu kadar ki, afetin meydana gelmesi halinde bu kanun gereğince alınması lazım gelen acil tedbirlerin ittihazına afetin meydana geldiği bölgenin valisi yetkilidir” demek suretiyle bu görevin asli muhatabını belirlemektedir. 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısıyla Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara Dair Kanun’un “afet bölgelerinde yapılacak teknik işler” başlıklı 13. maddesi afet sonrası boşaltılması gereken binalara ilişkin usulü belirlemektedir: 140 Madde 13 − (Değişik: 2/7/1968 - 1051/1 md.) a) Yapılacak işlemlere esas olmak üzere İmar ve İskan Bakanlığınca kurulacak fen kurulları tarafından, afetin meydana geldiği arazinin durumu ile bütün yapılar ve kamu tesisleri incelenerek, hasar tespit raporu düzenlenir. (Değişik: 31/8/1999 - KHK - 574/1 md.) Gereken hallerde, yapılarda meydana gelen hasarı tespit etmek üzere Bayındırlık ve İskan Bakanlığının isteği üzerine diğer bakanlık, kurum ve kuruluşlar, mahalli idareler, üniversiteler ve meslek odaları, konusunda deneyimli yeteri kadar inşaat mühendisi ve/veya mimarı hasar tespiti çalışmalarında derhal görevlendirmekle yükümlüdürler. (Değişik: 31/8/1999 - KHK - 574/1 md.) Arazinin tehlikeli durumu ve binaların gördüğü hasar bakımından yıktırılması ve boşaltılması gerekenler hakkında, o il ve ilçenin en büyük mülkiye amirine ayrı bir rapor verilir. Bu makamlarca böyle binalar derhal boşalttırılır. Yıkılması gerekenler için en çok 3 gün süre verilerek tehlikenin giderilmesi Birgün, 14.11.2012 Afet bölgelerinde yapılacak teknik işler Afet sonrasında yerine getirilmesi gereken görevler 17 Haziran 2009 tarihinde yürürlüğe giren 5902 sayılı Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun uyarınca valilik bünyesinde oluşturulan İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri’nce gerçekleştirilir. Diğer birçok görevin yanı sıra ilgili müdürlüğe kanunun 18. maddesi uyarınca şu görevler tevdi edilmiştir: İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Madde 18 − (1) İllerde, il özel idaresi bünyesinde, valiye bağlı il afet ve acil durum müdürlükleri kurulur. Müdürlüğün sevk ve idaresinden vali sorumludur. (2) İl afet ve acil durum müdürlüklerinin görevleri şunlardır: a) İlin afet ve acil durum tehlike ve risklerini belirlemek. b) Afet ve acil durum önleme ve müdahale il planlarını, mahalli idareler ile kamu kurum ve kuruşlarıyla işbirliği ve koordinasyon içinde yapmak ve uygulamak. c) İl afet ve acil durum yönetimi merkezini yönetmek. ç) Afet ve acil durumlarda meydana gelen kayıp ve hasarı tespit etmek. d) Afet ve acil durumlara ilişkin eğitim faaliyetlerini yapmak veya yaptırmak. e) Sivil toplum kuruluşları ile gönüllü kişilerin afet ve acil durum yönetimi ile ilgili akreditasyonunu yapmak ve belgelendirmek. f) İl ve ilçe düzeyinde sivil savunma planlarını hazırlamak ve uygulamak. g) Afet ve acil durumlarda, gerekli arama ve kurtarma malzemeleri ile halkın barınma, beslenme, sağlık ihtiyaçlarının karşılanmasında kullanılacak gıda, araç, gereç ve malzemeler için depolar kurmak ve yönetmek. ğ) İlgili mevzuatta yer alan seferberlik ve savaş hazırlıkları ile sivil savunma hizmetlerine ilişkin görevleri ilde yerine getirmek. h) Yıllık bütçe teklifini hazırlamak. ı) İl kurtarma ve yardım komitesinin sekretaryasını yapmak. i) Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer maddelerin tespiti, teşhisi ve arındırması ile ilgili hizmetleri yürütmek, ilgili kurum ve kuruluşlar arasında işbirliği ve koordinasyonu sağlamak. j) Başkanın ve valinin vereceği diğer görevleri yapmak. Ayrıca Cumhuriyet Savcılığı’nın söz konusu olayla ilgili açtığı soruşturma dosyasına eklenen bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, “deprem sonrası inceleme ve önlem alma anlamında, hasar tespit çalışması yaptırmayan ve gerekli tedbirleri almayan birimler”den olması sebebiyle Van Valiliği sorumluluk sahibidir. Bizim Gazete, 12.11.2012 İl Afet ve Acil Durum Müdürlükleri Van-Bayram Otel'de hayatını kaybedenler Abdullah Yılmaz (69), Bitlis Afşin Kürşat Güler (24), Aydın Aliye Öklü (49), Ağrı Atsushi Miyazaki (26), Japonya Berfin Öklü (7), Ağrı Cem Emir (26), Tunceli Çağlar Ozan Girgin (19), Van Ercan Arslan (36), Diyarbakır Erdal Timur (53), Van Gökhan Yüce (30), Sivas Hasan Beyaz (63), Tunceli Madadi Jafar (45), İran Mehmet Çiftçibaşı (43), Elazığ Oğuz Yüce (36), Sivas Önal Erol (62), Samsun Rahim Azizi (85), İran Ramazan Olaş (28), Şırnak Ramazan Yardımcı (39), Ş.Urfa Rıza Khajeh Mohammadlou (31), İran Sebahattin Yılmaz (52), Erzurum Selman Kerimoğlu (47), Ankara Serdar Karabulutoğlu (34), Van Tarkan Aydın (43), Ankara Tevfik Koç (61), Van 141 Esenyurt Çadır Yangını Davası Marmara Park: 11 işçinin yanarak yiten hayatı üzerinde yükselen “galaktik AVM” Dünyanın önde gelen gayrimenkul yatırım ortaklığı ve finans firmaları, eski Tatilya’nın yerine, 11 işçinin yanmış bedenleri üzerine “Burası Başka Bir Dün- ya” sloganıyla “Türkiye’nin ilk galaktik temalı” Marmara Park alışveriş merkezini kurdular. Üstelik AVM’nin şaşalı açılışını, 18 Ekim 2012’de, çadır yangınının üstünden henüz 7 ay geçmişken yaptılar, billboardlara reklamlarını vererek. 11 Mart 2012 Pazar günü saat 22.00 sularında Esenyurt'ta Marmara Park AVM şantiyesinde çalışan işçilerin yatakhane olarak kullandıkları 3 çadırda yangın çıktı: 11 işçi yanarak hayatını kaybetti. İşçiler memleketin farklı illerinden ekmek parası için çalışmaya gelmişlerdi. Çalışma ve barınma koşullarının gayriinsaniliğine rağmen günde 15 saate varan çalışma karşılığında asgari ücret alıyorlardı. Akşam, 13.03.2012 142 Star, 13.03.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Yangın sonrasında Kayı İnşaat ve Kaldem Yapı’nın işçilere yatakhane olarak hazırladıkları çadırlar, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Müfettişleri’nce incelendi. Hazırla- nan rapordan anlaşılmıştır ki, şaşırtıcı olan işçilerin yatakhane olarak kullandıkları çadırlarda yangın çıkması değildir, ölüme sebebiyet verecek herhangi bir yangının o tarihe kadar çıkmamış ol- 143 İstanbulHaberdar, 13.03.2012 144 masıdır. Kayı İnşaat’a iş-işçi güvenliğiyle ilgili müşavirlik hizmeti veren firmanın defalarca yazılı raporlarında durumu tespit ederek bildirmesine rağmen hiçbir düzeltme yapılmamış ve kaçınılmaz yangın meydana gelmiştir. Bakanlık müfettişlerinin düzenlediği rapordan çıkan yürek sıkıştırıcı sonuç şudur: Bir işyerinde teorik olarak mümkün olabilecek tüm eksiklik ve hatalar bu işyerinde somut olarak gerçekleşmiştir. Bu eksiklik ve hataların tamamı önlenebilir ve kaçınılabilirdir. Üç maymun: Görmedim, bilmiyorum, sorumluluk bende değil Dava sırasında yaşananlara gelince… Marmara Park Gayrimenkul Yatırım Finansman AŞ’nin Genel Müdürü sanık Evrensel, 24.11.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Andreas Michael Hohlmann’ın duruşma esnasında ifadelerini çeviren tercümanının aslında Hohlmann’ın avukatlığını yapan hukuk firmasında avukat olduğu, savcılıktaki ifadelerinin de aynı tercüman eşliğinde alındığı öğrenilmiştir. Kaldem Yapı’nın avukatı, yangını gören işçiye, “İşçiler neden alev çıkınca alevlerin üzerinden atlayarak dışarı çıkmadılar, neden kaçmadılar?” diye sorabilmiştir. İşçinin yangının çok ani olarak yükseldiğini anlatması üzerine, hayatını kaybeden işçilerin anne babaları, çocukları ve eşlerinin önünde “Hıdırellez ateşinden atlıyoruz ya, o şekilde atlayabilirlerdi; neden atlamadılar?” diyecek kadar pervasızca konuşabilmiş, kusuru hayatını kaybeden işçilerde bulma çabasında olmuştur. Tüm sanıklar, işçilerin hayatını kaybettikleri çadırlar bölgesi için “Orası benim sorumluluğumda değildi”, “Oraya ben hiç gitmedim”, “Benim işim o değildi” savunması yapmaktadır. Henüz o bölgede çalışan, o bölgeden sorumlu olan hiç kimse tespit edilememiştir. Ailelerin ve avukatlarının adalet arayışındaki ısrarları sürdüğü için nihayet bütün şirketlerin yetkili tabloları dava dosyasına girdi ve ifadeleri alınmaya başladı. Aileler ve avukatları sorumluluğu olan herkesin eksiksiz yargılanması için çaba göstermeye devam ediyor. 145 Önlenebilir ve kaçınılabilir 12 hata sonucu 11 can Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İş Teftiş Kurulu Başkanlığı’na bağlı müfettişler tarafından 29 Mart 2012 tarihli “olay sonrası” raporundan: 146 1- Yangın kazasının meydana geldiği ve işçilerin barınması için oluşturulan çadırlar sağlık ve güvenlik açısından uygun nitelikte olmayıp, çadırların üzerini örtmek için kullanılan polyester malzemelerin ateşe dayanıklı olmadığı ve binaların yangından korunması hakkında yönetmelikte yer alan “yangın güvenliği açısından kolay alevlenen B3 sınıfı malzeme”den imal edildiği tespit edilmiştir. Ayrıca olay sebebi ile işçilerin hayatlarını kaybetmiş oldukları çadırda, soğuktan korunmak amacıyla çadırların soğuk girme ihtimali olan yerlerinin battaniye veya benzeri tekstil ürünleri ile kapatılmış olması yangının yayılmasını hızlandıran ve ortaya boğucu veya zehirli gazların çıkmasını artıran bir faktördür. 2- Enerji dağıtım tesisleri yangın veya patlama riski yaratmayacak şekilde işletilmemiştir. 3- İşyerine hatalı akım sebebi ile meydana gelmesi muhtemel olan elektrik yangınlarından korunmak amacıyla ana dağıtım panosu üzerine 300 mili amper koruma eşikli yangın rölesinin takılmadığı tespit edilmiştir. 4- Çadırlara verilen elektrik hatları faz ve nötr sisteminden oluşmaktadır ve ayrıca topraklama hattı yoktur. Çadırların içerisine elektrik dağıtan panolarda kaçak akım röleleri bulunmamaktadır. Çadırlar içerisinde kullanılan elektrik kabloları yer yer bant ile sarılı ve uygun ekleme yapılmamış vaziyette bulunmaktadır. Çadıra enerji sağlayan sistem ile elektrik dağıtım kablolarının cihazlar tarafından elektriği karşılayabileceği ile ilgili bir yetkili elektrik mühendisi tarafından herhangi bir kontrol yapılarak belge düzenlenmemiştir. Çadırların elektrik sisteminin topraklamasının yapılarak ölçümler sonucunda topraklama direncinin uygun olduğu ile ilgili olarak yetkili bir elektrik mühendisi tarafından düzenlenmiş herhangi bir evrak bulunmamaktadır. 5- Barınma alanındaki panoya bağlanan kablo top- rak altından getirilmiş ancak bu panodan barınma alanındaki tali panolara dağıtım toprak üstünden yapılmış ve topraklama yapılmamıştır. Barınma alanındaki ana panoda ana şalter bulunmamaktadır. Sadece bir adet dağıtım panosunda topraklama tesis edilmiştir. Kayı İnşaat Sanayi ve Tic. A.Ş. firmasının sorumluluk alanında bulunan enerji dağıtım tesisleri ile iletim hatlarının kontrol ve bakımlarının düzenli yapıldığına dair belgeler görülmemiştir. 6- Barınma yerlerinde kalan işçilerin soğuktan korunmaları için uygun bir ısıtma sistemi yapılmamıştır. Barınma yerlerinde kalan işçilerin güvenliksiz, elektrikli ısıtma sistemi ile ısınmalarına müsaade edilmiş ve işveren tarafından gereken denetimler yapılarak barınma yerlerinde tespit edilen iş sağlığı ve güvenliğine aykırı hususların giderilmesi sağlanmamıştır. 7- Çadırların içerisinde yeterli miktarda otomatik ve seyyar yangın söndürme sistemlerinin bulunmadığı, yangının başlangıcı esnasında haber veren alarm sisteminin oluşturulmamış olduğu, mevcut seyyar yangın söndürme cihazlarının yerlerinin işaretlenmemiş olduğu tespit edilmiştir. 8- İşçilere yangın eğitimi verilmemiş, işyerinde yangın ve tahliye tatbikatı yapılmamıştır. 9- Olay yerinde bulunan yanmamış çadırda yapılan incelemeden hareketle, barınma yeri olarak kullanılan çadırın arka tarafının soğuk girişini önlemek üzere sunta ile kapatıldığı ve bu kısımdan herhangi bir giriş ve çıkış imkânının bulunmadığı, çadır içerisinde herhangi bir acil durumda tahliye düzenlemesinin yapılmamış olduğu, çadırın sadece bir kapısının olduğu ve bunun haricinde yangın veya diğer acil durumlar için oluşturulmuş herhangi bir acil çıkış kapısının bulunmadığı tespit edilmiştir. İşçi ölümlerinin gerçekleştiği çadır içerisinde olaydan sonra 40 yatak (20 ranza) sayılmıştır. Bu sayının koğuş hacminin alabileceği kapasiteden daha fazla olduğu ve bu sebeple acil durumda kaçış imkânlarının zorlaştığı tespit edilmiştir. Ayrıca olay sebebi ile işçilerin hayatlarını kaybetmiş oldukları çadırda giriş kapısının yanında çadırın üst kısmına kadar malzeme (daha önce kullanılan sünger) istiflenmiş olduğu, yangın sırasında yanan süngerlerin devrilerek giriş kapısının önünü kapattığı ve bu sebeple kapıdan dışarı çıkışın zorlaştığı tespit edilmiştir. 10- Çadırlar içerisinde işçilere ait giysi dolapları- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI nın bulunmaması işçilerin giysilerinin gelişigüzel olarak çadır içerisinde bulunması çadır içerisinin naylon ipler gerilerek işçilerin yıkanmış kıyafetlerinin bu iplerin üzerine serilmesi yangın yükünü artırmıştır. 11- Kaldem Yapı San. ve Tic. Ltd. Şti. firmasına yapılan işin belirli bir kısmını veren Kayı İnşaat Tic. ve San. A.Ş. firmasının ve Kaldem Yapı Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. firmasının özleşmesi olduğu uygun sertifikalı (A sınıfı sertifikalı ve İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü tarafından onaylanmış) İş Güvenliği uzmanı bulunmamaktadır. 12- Sağlık ve Güvenlik koordinatörü atanmamıştır. Görüldüğü üzere toplam 12 temel hata ve ihlal bulunmaktadır. Bunların sonucunda 11 can yitirilmiştir. Marmara Park AVM cinayetinde kim kimdir? Marmara Park AVM projesinin asıl yöneticisi Alman ECE Projektmanagement G.m.b.H & Co.KG 1965 yılında kurulmuş, şehiriçi alışveriş merkezleri alanında Avrupa’da sektör lideri konumundadır. Resmi internet sitesindeki verilere göre, ECE firması gittiği her ülkede, o ülkenin iştirakiyle yeni bir şirket kurmaktadır. Türkiye’de ECE Türkiye’yi kurmuştur. Ece Türkiye Alman Deutsche Bank’ın yatırım şirketi olan DWS, Finansbank, İş GYO ve Kayı İnşaat ortaklığıyla Marmara Park AVM’yi yapmıştır. Yatırım hacmi 220 milyon avrodur. Dünyada toplam 185 AVM işletmektedir; 14 AVM’si yapım aşamasındadır. 17 bin 500 AVM kiracısı yönetmekte; 19 milyar avro satış yapmaktadır. ECE Projektmanagement halen birçok ülkede AVM projeleri yapmaktadır: Almanya, Avusturya, Bulgaristan, Çek Cumhuriyeti, İspanya, İsviçre, İtalya, Katar, Litvanya, Macaristan, Polonya, Romanya, Rusya, Slovakya, Türkiye ve Yunanistan. Alman ECE Projektmanagement, 2000‘de ECE Türkiye’yi İstanbul’da kurmuştur. İstanbul’da Metrocity, Beylikdüzü Migros, CarrefourSA Maltepe Park, CarrefourSA Bahçelievler, Neomarin; Ankara’da ANKAmall; Antalya’da Terracity, Antalya Migros; Eskişehir’de ESpark; İzmir’de CarrefourSA Karşıyaka’yı inşa etmiş, halen işletmektedir. Projeyi tasarlayan, sermayeyi koyan, inşaatı yapan, işleten ve gelirleri cebine doldurup gidenler dünya çapındaki çokuluslu firmalarken; ölenler yevmiyelerini bile doğru düzgün alamayan, çadırda barınmak zorunda bırakılan sigortasız işçilerdir. Çadırı kuranlar, demir işini yapanlar, elektrik kablosunu döşeyenler yargılanırken; uluslararası firmaların yetkilileri ve sorumluları yargılanmamaktadır. Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 5’i tutuklu, 1’i firari olmak üzere toplam 13 sanık yargılanıyor. Bu davada en üst düzey yetkili ve sorumlu olan Marmara Park AVM Genel Müdürü sıfatıyla tutuksuz yargılanan Andreas Michael Hohlmann ise elini kolunu sallayarak gezmektedir. Bu uluslararası GYO firmaları dünyanın her yerinde yaklaşık 200 AVM inşaatı yapıp 19 milyar avroyu yönetirken kaç işçi hayatını kaybetmiş; kaç şirket yöneticisi yargılanmıştır? Esenyurt çadır yangınında hayatını kaybedenler Abdurrahman Demir (42), Tokat Ahmet Ahal (30), Ordu Ahmet Keskin (47), Bartın Barış Kıyak (30), Muğla Bayram Ege Pehlivan (48), Sivas Çetin Çoşgun (42), Sivas Fatih Acun (23), Ordu Hakim Alican (46), Bitlis İsa Topal (22), Ordu Sevdin Özen (28), Van Seyfettin Topal (38), Ordu 147 Set İşçisi Selin Erdem’in Davası Senaryo değil, gerçek: Dizi setinde iş cinayeti 1 Mayıs 2012’de, işçi ve emekçilerin resmi tatil gününde, set işçisi Selin Erdem, Hamdi Alkan’ın yönetmeni olduğu Arka Sıradakiler dizisinin çekimlerinin yapıldığı Seyrantepe’deki “set”te, iş cinaye- tinde hayatını kaybetti. Selin Erdem 27 yaşındaydı; tüm set işçileri gibi zor ve ağır koşullarda çalışıyordu. Çekimin yapıldığı “set”te, çalışanlara tahsis edilmiş dinlenme ve mola yeri bulunmadığından, set çalışanları kapı önündeki kaldırımda ve girişteki alanda mola vermekteydi. Saat 19.20 sularında, setin önünde mola verip dinlenmeye çalışan Selin Erdem’e, set ekibine yemek getiren Antik Catering’e ait araç kontrolden çıkarak çarptı. Sürücü yargılama sırasında, Antik Catering’de çalışmadığını, firmanın sahibinin arkadaşı olduğunu, kaza günü yardıma geldiğini anlatmış; araçta bulunan diğer iki kişi de çalışan olmadıklarını, dizi setini merak ettikleri için o gün öylesine sete gel- Milliyet, 05.12.2012 148 Radikal, 05.12.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI diklerini beyan etmişlerdir. Ancak danışıklı düzenlenen bu beyanlara rağmen; İş Kanunu ve diğer yasal mevzuat, alınması gereken önlemleri ve bu tür faaliyetlerde çalışanlarda aranılan özellikleri açık hükümlerle ortaya koymaktadır. Bu hükümler işverenlerin sorumluluğu için yeterlidir. Selin Erdem prodüksiyon ve catering firması yetkililerinin ortak kusuruyla iş cinayetine kurban gitmiştir. Buna rağmen 149 Evrensel, 15.08.2012 150 Sabah, 18.10.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI İstanbul Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen soruşturmada, olaya karışanların tamamının ifadelerine başvurulmadan, Selin Erdem’in ailesi bile dinlenmeden, eksik soruşturmayla, 4 Mayıs 2012’de sadece araç sürücüsü aleyhine “taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten iddianame hazırlanmıştır. 3 günde hazırlanan Selin Erdem iddianamesi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin belki de en hızlı hazırlanmış iddianamesi olarak tarihin kara sayfalarına geçmiştir. Selin Erdem, işinin başında, işyerinde iş cinayetine kurban gitmiş olmasına rağmen, olay sanki basit bir trafik kazasıymış gibi nitelendirilmiş ve dava bu şekilde görülmüştür. Olaydan sonra araç sürücüsü tutuklanmış; 4,5 ay sonra tutuksuz yargılanmasına karar verilmiştir. 4 Aralık 2012’de dava bitmiş, araç sürücüsü TCK 85/2 maddesi uyarınca “taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten 4 yıl hapis cezasına mahkûm olmuştur. Davayı başından itibaren takip eden, Sine-Sen (Si- nema Emekçileri Sendikası) ve Oyuncular Sendikası’nın davaya müdahil olma talepleri kabul edilmemiştir. İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen ceza davası sürecinde, Selin Erdem’in ailesi, avukatları ve üyesi olduğu Sine-Sen, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na, olayda kusurlu işveren firma yöneticileri hakkında suç duyurusunda bulunmuş; ancak Cumhuriyet Savcılığı bu talepler hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar vermiştir. Karara karşı Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz edilmiş; ancak itiraz kabul edilmemiştir. Bu karara karşı ailesi ve avukatları, Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuştur. Bütün bu yargısal süreç biterken, Sosyal Güvenlik Kurumu nihayet olayın bir “iş kazası” olduğu yönünde rapor tanzim etti. Set işçisi Selin Erdem için verilen adalet mücadelesi sürüyor. 151 Tersane İşçisi Sezai Demiral’ın Davası İş cinayetinde hayatını kaybetti, “işten ayrıldı” dediler 17 Aralık 2005’te, 19 yaşındaki Sezai Demiral, Tuzla Orhanlı’daki İstanbul Tersanesi için basınçlı kazan üreten Arıtaş fabrikasında meydana gelen “iş kazası”nda çatıdan düşerek hayatını kaybetti. 152 Sezai Demiral, hayatını kaybettiği işyerinde çalışmaya başlayalı henüz 10 gün olmuştu. Arıtaş şirketi, üretimini genişletmek için 5 bin metrekarelik bir alanda hangar inşaatı başlatmıştı. Sezai Demiral bu alanda çelik çatı inşaatında çalışıyordu. İnşaat alanına geçiş, “aydınlatma eterniti” olarak adlandırılan şeffaf ve ince bir çatı malzemesi üzerinden sağlanıyordu. Rüzgârlı ve yağmurlu bir günde Sezai Demiral, her açıdan geçişe uygun olmayan bu prefabrik çatı malzemesinin kırılması sonucu, 20 metre yükseklikten yere düşüp hayatını kaybetti. Demiral’ın “kaza” mahallinde hayatını kaybettiği tutanaklara geçildi. Demiral, ilk olarak Tuzla’nın özel hastanelerinden, “kaza” durumunda taşeron firma sahiplerinin “tercih ettiği” Elit Tıp Merkezi’ne, sonra Kartal Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Demiral’ın ailesi, oğullarının çalıştığı Arıtaş için çatı işi yapan taşeron şirket Çatısan’a maddi ve manevi tazminat davası açtı. Dava sürecinde mahkemenin Sosyal Güvenlik Kurumu’ndan iste- diği sicil kayıtlarında Demiral, Çatısan’ın değil, doğrudan Arıtaş’ın çalışanı olarak görünüyordu. Demiral’ın Arıtaş’tan “ayrılma” nedeni ise “iş kazası nedeni ile ölüm” değil, “işten ayrılma” olarak kayıtlara geçmişti; dava sürecinde bu iş cinayetinin kayıtlardan gizlendiği ortaya çıktı. Sezai Demiral’ın ailesi açılan ceza davasına müdahil oldu. Cumhuriyet Savcılığı‘nın düzenlediği iddianamede, ana işveren şirket Arıtaş, çatıya güvenli geçişler kurmadığı, işçileri şeffaf ve ince aydınlatma eternitini ve yangın merdivenlerini kullanmaya mecbur bıraktığı ve taşeron firmaya da bu konuda güvenli çalışma ortamı sunmadığı için suçlu bulundu. Taşeron firma Çatısan da başta bu yönde ifade verirken, mahkemede bu ifadeyi reddetti. İlk bilirkişi raporunda ana işverene suç istinat ettirilmedi. Aile ve avukatlarının talebi üzerine, mahkeme tarafından 2. kez bilirkişi görevlendirmesi yapıldı. Bilirkişi raporunun mahkemeye sunulduğu 3. duruşma sonrasında dava sonuçlandırıldı; asıl işveren Arıtaş’ın sorumluluğuna hükmedilmedi. Taşeron firma Çatısan’ın sahibi için 2 yıl hapis cezasına hükmedildi; bu ceza da 14 bin lira para cezasına çevrildi. Bu karar savcılık iddianamesi ve 2. bilirkişi raporuna rağmen verildi. İş güvenliği sıralamasında dünyada 80. sırada yer alan Türkiye’de; her gün en az 172 “iş kazası” meydana gelirken, bu “kazalar”da en az 4 işçi hayatını kaybediyor, 6 işçi iş göremez hale geliyor. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Tersane İşçisi İbrahim Levent’in Davası Askeri gemilerin inşası tersane işçilerinin ölümlerine rağmen sürüyor 22 Ağustos 2006’da, Tuzla Tersaneler Bölgesi’ndeki Dearsan Tersanesi’nde gaz sıkışması sonucu meydana gelen patlamada 7’si ağır çok sayıda işçi yaralandı. Ağır yaralı 51 yaşındaki tersane işçisi İbrahim Levent, 26 Ağustos 2006’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Levent 16 yıldır kaynak ustası olarak çalışmaktaydı. Bu süre boyunca, eşinin eniştesinin kurduğu firma da dahil olmak üzere pek çok farklı taşeron/alt işveren firma bünyesinde çalışmış, hiçbir zaman kadrolu işçi olarak çalışmamıştı. “Kaza”nın gerçekleştiği gün Sonay adlı taşeron şirkete bağlı olarak çalışıyordu. 22 Ağustos sabahı İbrahim Levent gazaltı kaynağı yapmış, öğle yemeğinden sonra 13.30’da işine geri dönmüştü. Gaz sıkışmış mekânda kaynağın torcuna basan Levent, meydana gelen büyük patlama sonucu ağır yaralanarak tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Bilirkişi raporu “kaza”yı yeni boya yapılmış yerde gazın sıkışmasına ve sıkışan gazın tahliye edilmemesine bağladı. Raporda Levent’in “girmemesi gereken yeni boya yapılmış yere” girdiği, boyanın da torcun kıvılcımından alev aldığı iddia edildi. İbrahim Levent’ten sonra, işçiler Subutay Soysal (2007) ve Cevat Toy (2008) da Dearsan Tersanesi’nde gerçekleşen “iş kazaları”nda hayatını kaybetti. Dearsan Tersanesi karanlık “iş kazası” siciline rağmen, Savunma Sanayi Müsteşarlığı’nın askeri gemi ihalelerini almaya hak kazanan ve gemilerini inşa eden birkaç tersane arasında yer almaktadır. 153 Ev İşçisi Fatima Aldal’ın Davası Ev işçilerinin işçi sayılma mücadelesi 20 yıldır ev işçisi olarak çalışan Fatima Aldal’ın SSK’ya kaydı yoktu. İşverenlerin ev işçilerinin sigortasını yaptırmamaları, onları işçi olarak görmeyen yasalardan kaynaklanıyor. Ev hizmetleri, 4857 sayılı İş Kanunu’nu kapsamı dışında bırakılırken (madde 4-e), 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda “sürekli” ve “ücretli” çalışan ev işçilerinin sigorta kapsamında olduğu yazıyor. 154 Fatima Aldal işçi sayılmadığından, İş Mahkemesi’nde maddi-manevi tazminat, ölüm maaşı veya sigortalı herhangi bir işçinin edinebileceği yasal haklara ilişkin olarak dava açılamamıştır. Bu “iş kazası” herhangi bir kaza gibi değerlendirilerek “taksirle ölüme sebebiyet vermek” suçlamasıyla kamu davasına konu edilmiş; dava Kartal 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde 15 Aralık 2011’de açılmıştır. İşveren Sevim Özdemir’in sanık olarak yargılandığı dava, ev işçilerinin sosyal güvenlik kapsamına alınma- Posta, 06.05.2011 5 Mayıs 2011’de İstanbul Maltepe’de, 46 yaşındaki ev işçisi Fatima Aldal çalıştığı evin camını silerken sürgülü olan çerçevenin yerinden çıkmasıyla, çerçeveyle birlikte beton zemine düşerek hayatını kaybetti. Üstelik aynı pencereden daha önce de başka bir ev işçisi düşmüş; zeminin o zaman toprak olmasından dolayı ağır yaralanarak kurtulmuştu. sını talep eden kadınlar tarafından düzenli olarak takip edildi. Ev işçisi kadınlar, bütün duruşmalara katılıp kamuoyunu gelişmeler hakkında bilgilendirdi. Fatima Aldal davası böylece ev işçileri için sembol oldu. 17 Mayıs 2011’de ev işçileri ve İmece Kadın Sendikası, taleplerini içeren dövizlerle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na gittiler. Müsteşar ile yapılan görüşmenin ardından Bakanlık, Fatima Aldal’ın ölümünü araştırmak üzere bir iş müfettişi görevlendirdi. Bu aşamada, iş müfettişinin düzenlediği rapor, ev işçileri ve Aldal davası için dönüm noktası olmuştur. İstanbul Çalışma ve İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Müdürlüğü’nden istenmesi talep edildi. Yapılan başvurulara rağmen 1 yılı aşkın süre boyunca ulaştırılamayan rapor, elden alınarak mahkemeye teslim edildi. Sanık Sevim Özdemir bu aşamaya kadar olan duruşmaların hiçbirine katılmadı. Açık adresinin mahkemeye bildirilmesine rağmen hakkında çıkarılan yakalama emri 1 yıldır infaz edilmedi. Bu sebeple, yakalama görevini yerine getirmeyen ilgililer hakkında suç duyurusunda bulunuldu ve sanığın yakalanması için gerekli araştırmaların yapılması ve önlemlerin alınması mahkemeden talep edildi. Fatima Aldal için verilen adalet mücadelesi sürüyor. 155 Birgün, 03.02.2012 İş Kurumu İl Müdürlüğü’nün B.13.2.TİK. 4.34.00.00-380.07/469053 sayılı bu raporunda, “Her ne kadar evlerde yapılan işler (hizmetler) İş Kanunu’nun 4. maddesinde istisna kapsamında belirtilmiş olsa da, meydana gelen olay 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazasıdır” denmektedir. Bunun üzerine, Aldal ailesi ve avukatı “raporda olayın iş kazası olarak tespit edilmesiyle, dosyaya konulacak kusur raporunun, herhangi bir kaza raporu gibi hazırlanmamasını; yine iş müfettişlerince hazırlanmasını” talep etmiştir. İş müfettişi raporunun mahkemeye sunulmak üzere İstanbul Çalışma ve İş Kurumu İl Davutpaşalı Ailelerin Ceza Davası Nöbeti Ceza davası açılana kadar Taksim tramvay durağındayız! Kaçak Maytap Atölyesinde Patlama: 31 Ocak 2008 Nöbet Başlangıç: 20 Haziran 2009 Ceza Davası Başlangıç: 18 Şubat 2010 Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenlerin aileleri ve yakınları Taksim tramvay durağında 20 Haziran 2009’da tek bir amaç için toplandı: Davutpaşa Emek İş Hanı’ndaki kaçak maytap atölyesinde meydana gelen patlamanın üzerinden 1,5 yıl geçmesine rağmen ceza davasının açılmamasını protesto etmek. Davanın zamanaşımına uğramasını engellemek amacıyla “Ceza davası açılıncaya kadar Taksim tramvay durağında” olacaklarını açıkladılar ve bitiş tarihi belli olmayan nöbet sürecini başlattılar. Aileler bir daha Davutpaşa’lar olmaması ve tüm sorumluların yargılanması için her cumartesi günü 11.00’de Taksim tramvay durağında buluştu. Her hafta “Davutpaşa’yı Unutmadık, Unutturmayacağız!” yazılı ve patlamada hayatını kaybedenlerin isimlerinin olduğu pankartlar ile “Sorumlular Yargılansın, Adalet İstiyoruz” dövizleri taşıdılar. Her buluşmada iş-işçi güvenliği önlemlerinin alınmasıyla sağlıklı çalışma koşullarını sağlamak ve kanundışı çalışma koşullarını sona erdirmek için adalet mü- Zaman, 21.06.2009 156 Bizim Gazete, 21.06.2009 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI cadelesini sürdüreceklerini belirttiler. Aileler Davutpaşa patlamasından sonra bir araya gelerek İstanbul Valiliği ile görüştüklerini, ardından 14 Ocak 2009’da patlamanın unutulmaması ve ceza davasının açılması için oluşturdukları heyetle Ankara’ya gittiklerini belirttiler. Patlamada sorumluluğu olan herkesin ortaya çıkarılıp cezalandırılması için Ankara’da Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Adalet Bakanlığı ile Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndan yetkililere dosyalarını sunduklarını; TBMM’de grubu olan siyasi partilerle görüşerek bilgi verdiklerini anlattılar. Yaptıkları girişimlerden bir sonuç alamadıklarını, 1,5 yıldır ceza davasının açılmamasına kamuoyunun dikkatini çekmek istediklerini belirttiler. Belediye görevlilerinin yargılanmasını engelleyen yetkililerin kendilerini mahkeme yerine koyduğunu; bilirkişi raporunda fail olarak belirlenen kamu görevlilerinin yargılanmamasını kınadıklarını vurguladılar. Yetkililerin de en az kendileri kadar adaletin yerini bulması için hassasiyet göstermesini beklediklerini belirttiler. 35 hafta boyunca her cumartesi Taksim’de buluşarak taleplerini yineleyen aileler ceza davasının açılmasıyla birlikte nöbeti sonlandırdı. Aradan geçen 25 aylık zamana ve dosyadaki eksikliklere rağmen 18 Şubat 2010’da ilk ceza davası görüldü. Davutpaşalı Aileler tüm sorumluların yargılanması için mücadele etmeye devam ediyor. 157 Dayanışma ve Taziye Ziyaretleri 3 Ocak 2010 - Bursa/Mustafakemalpaşa ziyareti: Birlikteysek, adalet mücadelemizi sürdürebiliriz 10 Aralık 2009’da Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde Bükköy Madencilik’e ait madende meydana gelen grizu patlaması sonucu 19 işçi hayatını kaybetti. Mühendisler, madende gaz ölçümü yapılmadığına dikkat çekmişlerdi. Senaryo çok tanıdıktı: ihmal ve denetimsizlik. Davutpaşalı Aileler kendi ceza davalarının açılması için sürdürdükleri mücadeleye Mustafakemalpaşa’da hayatını kaybeden 19 madencininkini de kattılar. Taksim tramvay durağında 12 Aralık 2009’da yaptıkları basın açıklamasında onları da andılar ve desteklerini yüksek sesle duyurdular. Aileler için ölümlerin ardındaki sebep çok açıktı: İşçilerin güvenliği sağlanmıyordu. Hedefleri ise tekti: Aynı felaketlerin ve acıların yaşanmaması için adalet mücadelesini sürdürmek. 158 Davutpaşalı Aileler bir inisiyatif daha alarak 3 Ocak 2010’da Mustafakemalpaşa’ya gittiler. Heyet olarak yaptıkları taziye ziyaretinde sürdürdükleri adalet mücadelesini anlattılar, yakınlarını kaybedenlerin acılarını paylaştılar. Adalet mücadelesindeki ısrarın ve birlikte hareket etmenin önemini vurguladılar. 19 işçinin hayatını kaybettiği patlamaya dair açılan dava; Mustafakemalpaşa- lı ailelerin hayat koşulları, davaların takibine dair yaşadıkları güçlüklerden dolayı hızla görülüp kapatıldı. 6 Mart 2011 - Ankara ziyareti: Acımız ortak, neden aynı 3 Şubat 2011’de Ankara Ostim ve İvedik sanayi bölgelerinde peş peşe meydana gelen patlamalarda 20 kişi hayatını kaybetti; 43 kişi yaralandı. Ankara’da yaşanan facianın üzerinden çok geçmeden İstanbul’dan net bir cevap geldi: Bu ses, iş cinayetinin ne demek olduğunu iyi bilen Davutpaşalı Ailelerin sesiydi. Aileler 6 Şubat 2011’de patlamalarda hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına destek vermek için Taksim meydanında bir araya geldi. Başka Ostim ve İvedik’lerin yaşanmaması için tarihi bir basın açıklamasına imza attılar. Bu ziyaret sonrasında Ostimli Aileler Davutpaşalı Aileler gibi iş cinayetindeki kaybettikleri yakınları için adalet mücadelesine başladılar. Bu ziyaret İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları’nın dayanışmasını doğurdu. Davutpaşalı Aileler, hayatını kaybeden işçilerin acısını yüreklerinde hissettiklerini, acılarının ortak olduğunu vurgulayarak başladılar sözlerine. Meydana gelen olayların “iş kazası değil, cinayet” olduğunu bir defa daha belirttiler. Taleplerini, denetimsizlik ve kâr hırsı nedeniyle meydana gelen patlamadan sorumlu olan herkesin yargılanması, denetim sorumluluklarını yerine getirmeyenlere verilen cezaların yeniden düzenlenmesi ve denetimlerin etkin kılınması için gerekenlerin yapılması olarak sıraladılar. Davutpaşalı Ailelerin hedefleri netti: “Patlamaların ardından açıklama yapmakla hiçbir şeyi çözemeyiz. Ankara’ya giderek, hayatını kaybedenlerin aileleri- Milliyet Ankara, 08.03.2011 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ne birlik olalım davetinde bulunacağız.” İş cinayetlerine karşı dayanışmada bir dönüm noktası olarak tarihe geçen bu basın açıklamasından bir ay sonra, 6 Mart 2011’de Ankara’ya gittiler. Davutpaşalı Aileler, Ostim ve İvedik’te hayatını kaybeden işçilerin ailelerine taziye ziyaretinde bulundu. Birlik olmak kendi adalet mücadelelerinin vazgeçilmeziydi. Bu yüzden bir arada olmanın mücadelelerini güçlendirdiğini vurguladılar. Şimdi sıra adalet mücadelesini genişletmekte, Ostim-İvedikli Ailelerle birlik olmaktaydı. Tarihi ziyaret sonuç verdi. Ostim-İvedikli Aileler de Davutpaşalı Aileler ile birlikte adalet arayışını sürdürmeye, iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin duruşmalarını takip etmeye başladı. 6 Aralık 2012 - Zonguldak ziyareti: Ölüm madencilerin kaderi değildir! 17 Mayıs 2010’da Türkiye Taşkömürü Kurumu Karadon Müessesesi’nde taşeron Yapı-Tek Firması’nın çalıştırdığı maden ocağında grizu patlaması oldu. 30 madenci hayatını kaybetti; 11 madenci yaralandı. Patlamanın ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözleri dikkat çekti, çok tartışıldı: “Madencilerin kaderi bu.” Bu yoruma katılmayanlar arasında İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları da vardı. Onlar için ölümler kesinlikle kader veya kaza değildi, düpedüz cinayetti. Aileler inisiyatif aldı; Karadon’da hayatını kaybe- 159 Taraf, 07.02.2011 Meydana gelen iş cinayeti ile ilgili açılan davanın 6 Aralık 2012’de görülen ikinci duruşmasını izleyip Karadon’da yakınlarını kaybedenlere destek verenler arasında Zonguldak’a heyet halinde gelen aileler de vardı. Duruşmaya ara verildiği sırada Karadonlu ailelerle görüşerek acılarını paylaşan ailelerin verdiği mesaj açıktı: “Acımız ortak. Kamuoyu oluşturmak için duyarlılık oluşturmalı, dayanışma ilişkileri kurmalıyız.” Aileler Zonguldak’tan duruşmaları takip etme sözü vererek ayrıldılar. 160 Ailelerin o güne dair aktardıkları notlardan bazıları şöyle: “Türkiye Taşkömürü Kurumu’nda örgütlü Genel Maden İşçileri Sendikası’ndan duruşmayı izlemeye gelen olmadı. Adliye koridorlarında ‘Uzlaşın’ yazılı posterler asılıydı. Ha- yatını kaybeden maden işçileri için yapılan anıtta isimler yazılıydı, fakat mermer bloğun yarısından fazlasının boş bırakılması gelecek günlere dair ipuçları veriyordu.” Vatan, 07.02.2011 den işçilerin aileleriyle bağlantı kurmak, acılarını paylaşmak ve adalet mücadelesinde yalnız olmadıklarını belirtmek için yola düşeceklerdi. Star, 07.02.2011 Bizim Gazete, 21.06.2009 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 161 Yıldönümleri ve Anmalar 29 Ocak 2012: Davutpaşa patlamasının 4. yıldönümü anması 31 Ocak 2008’de Davutpaşa’daki Emek İş Hanı’nda kaçak bir maytap atölyesinde meydana gelen patlamada 21 kişi hayatını kaybetti, 130 kişi yaralandı. Patlama sadece maytap atölyesinde çalışanları etkilemedi. Hayatını kaybedenlerin ve yaralıların çoğu çevre işyerlerinde çalışanlardı. Davutpaşa Patlamasında Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları 2 yıllık adalet mücadelesi sonucunda ceza davasını açtırdı. Her yıldönümünde Davutpaşalı Aileler patlamanın meydana geldiği alana gelerek kaybettiklerini andı. Patlamanın meyda- 162 na geldiği alanın “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenler Anısına Park” yapılmasını yetkililerden talep ettiler, fakat bu talepleri yerine getirilmedi. Aileler pes etmedi; kendi olanaklarıyla üçüncü yıldönümünde patlama alanına çiçek ekip fidan diktiler. Ailelerin yetkililerin bu konuda girişimde bulunarak patlama alanının parka dönüştürülmesi talebi sürüyor. Ailelerin patlamanın dördüncü yıldönümünde aynı yerde bir araya gelerek yaptıkları basın açıklaması: Basına ve Kamuoyuna “Sizin hiç babanız, anneniz öldü mü? Benim bir kere öldü…” Sizin hiç kardeşiniz, teyzeniz, dayınız, komşunuz, dostunuz, yâriniz, canınızdan çok sevdiğiniz bir yakınınız öldü mü? Tam 4 yıl oldu. 4 yıldır seslerine, kokularına, sıcaklıklarına, yarenliklerine hasretiz. 4 yıl önce Davutpaşa’daki maytap atölyesinde meydana gelen patlamada canlarımı- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI zı kaybettik. 31 Ocak 2008’de. Dile kolay, 4 yıldır yakınlarımız toprak altında. 4 yıldır her gün yüreklerimizde meydana geliyor aynı patlama. 21 canımızı yitirdik, dile kolay. 130 canımız yaralandı. 4 yıldır her gün yüreklerimiz dağlanıyor. Hâlâ sesleri kulaklarımızda. Hâlâ iş çıkışlarını gözlüyoruz camlarda. Boğazımızdan geçen her lokmadalar. Dile kolay, 4 yıl, acımız taptaze. Acımız birleştirdi bizi. 4 yıldır adalet arayışımız sürüyor. Uğraşlarımız sonucunda sorumlu kurumlardan biri daha yargılanıyor. Bina sahiplerinin, Zeytinburnu Belediyesi’nin yanına Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına Bölge Çalışma Müdürü de oturdu. Ama “Yetmez, diğer sorumlular da yargılanacak,” demiştik. Yaklaşık bir ay önce idari kurumların İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın yargılanmasına izin vermeyen kararı için Danıştay’a başvurduk. Zeytinburnu Belediye Başkanı hakkındaki karar Danıştay tarafında iptal edildi ve hakkında soruşturma yapılması üzere savcılığa gönderildi. Gelin görün ki 2 yıl sonra açılan Davutpaşa davasında, 4 yılda ancak sanık sandalyesine oturtabildiğimiz yetkililer hakkında bir haftada takipsizlik kararı verilebiliyor. Avukatlarımız bu karara itiraz ederken biz de takipçisi olma- yı sürdüreceğiz. Aynı zamanda İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı hakkında yargılamaya izin vermeme kararını adil ve etkin yargılama yapılmasına müdahale sayıyoruz. Konuyu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşıyacağız. İşimizden artırabildiğimiz zaman, ekmeğimizden artırabildiğimiz kazançla yalnız kendi adalet mücadelemizi sürdürmedik. Zonguldak Karadon’daki ve Bursa Mustafakemalpaşa’daki maden facialarında hayatını kaybeden maden işçilerinin aileleriyle; Ankara Ostim ve İvedikte’ki patlamalarda hayatını kaybeden işçilerin aileleriyle dayanışmaya gittik. Sadece kendi adalet davamızın değil, emeğiyle geçinen, denetimsizlik ve ihmaller nedeniyle hayatlarını kaybeden bütün işçi kardeşlerimizin acısını kalbimizde hissettik. Bir kere daha diyoruz ki adalet duygusunu kaybetmemiş, vicdanı olan her kurum ve kişi bu mücadelelerde dayanışma içerisinde olmalıdır. Davutpaşa ceza davasının 9. duruşması 13 Nisan’da Bakırköy 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde... Duruşmalarda hepimiz sanık ifadelerindeki rezaleti izledik. Denetimsizliği, bahaneleri, başkan yardımcısı olarak neye imza attığından haberi olmayanları duyduk, gördük. Adalet arayışı- 163 164 mızdan vazgeçmedik. Diğer yandan İdare Mahkemeleri’nde açtığımız davalar yavaş yavaş sonuçlanıyor. İdare Mahkemeleri Zeytinburnu Belediyesi’ni, Çalış- ma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni ve İçişleri Bakanlığı’nı sorumlu tutan kararlar veriyor. Gidenleri geri getirmese de, İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI sorumluların tespitine ve yargılanmasına yol açan gelişmeler nedeniyle buruk bir sevinç yaşıyoruz. Bütün kaygımız ve mücadelemiz, ekmek mücadelesinin işçinin hayatına mal olmamasıdır. İşçi güvenliğinin sağlandığı, daha insani çalışma koşullarının yaratılmasıdır. Denetim sorumluluğu olanların görevlerini gereği gibi yapmasıdır. 4 yıldır haykırıyoruz: “İş kazası değil, bu bir cinayet!” 4 yıldır haykırıyoruz: “Sorumlular yargılansın, adalet istiyoruz!” 4 yıldır haykırıyoruz: “Davutpaşa’yı unutmadık, unutturmayacağız!” İstedik ki bir daha Davutpaşa’lar olmasın. Başka yürekler, başka canlar yanmasın. İstedik ki Davutpaşa unutulmasın. Unutturmamak için patlama alanının park yapılmasını İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nden talep ettik. Yapmadılar. Biz kendi İmkânlarımızla yaptık. Biliyoruz ki biraradalığımız sayesinde sorumlular adalet karşısına çıkarılıyor. Biliyoruz ki sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür olacağız. Biliyoruz ki suskunlaşmış vicdanlara sesimiz güçlendikçe ulaşacağız. Biliyoruz ki adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek. Gözünüz, kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun. Çaresi Yok… Bütün Sorumlular Yargılanacak… İş Kazası Değil… Bu Bir Cinayet!.. Davutpaşa’yı Unutmadık, Unutturmayacağız!.. Davutpaşa Patlamasında Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları 165 3 Şubat 2012: Ostim-İvedik patlamalarının 1. yıldönümü anması Aynı gün meydana gelen iki ayrı patlamada 20 işçi hayatını kaybetti, 43 işçi yaralandı. Ostim-İvedik Patlamalarında Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları patlamaların birinci yıldönümünde kaybettiklerini andı. Ostim-İvedikli Aileler ilk patlamanın olduğu işyeri önüne karanfiller bıraktı; sevdiklerini, yakınlarını kaybetmenin acısını paylaştılar. Basın açıklamasında mahkemenin bütün sorumluların eksiksiz yargılanmasını sağlayacak bir bilirkişi raporu için karar vermesini beklediklerini; patlamaların meydana geldiği alanın iş cinayetinde kaybettiklerinin anısına park yapılmasını istediklerini vurguladılar. Ailelerin birinci yıldönümünde yaptıkları basın açıklaması: Basına ve Kamuoyuna (...) Bugün burada, kaybettiğimiz canlarımızı anmak üzere toplanmış bulunmaktayız. Anacağız, ruhlarını şad etmek için dualar okuyacağız. Sorumluların yargılanması ve cezalandırılması için adalet mücadelemizi sürdürüyoruz. Bütün kaygımız ve mücadelemiz, ekmek mücadelesinin işçinin hayatına mal olmamasıdır. İşçi güvenliğinin sağlandığı, daha insani çalışma koşullarının yaratılmasıdır. Denetim sorumluluğu olanların görevlerini gereği gibi yapmasıdır. Duruşmalarda herkesin birbirini sorumlu tuttuğunu, gaz şirketlerinde ve patlama yaşanan işyerlerinde denetim görevi olan kurumların hiçbir denetim faaliyeti yapmadığını, gaz dolumunun belgesiz, güvencesiz bir işçiye yaptırıldığını, işverenlerce hiçbir iş-işçi güvenliği önleminin alınmadığını dinledik. Yetmedi, görevli kimya mühendisinin denetimsizlik itiraflarına tanık olduk. Esef, acı, elem, keder duyduk. Duyduklarımız öfkemizi daha da artırdı. Eşlerimizin, çocuklarımızın, kardeşlerimizin hayatlarına hiç kıymet verilmediğini dinledik. Suçluların, soruşturmayı ve yargılamayı etkileyebilmek için planlar yaptıklarını gördük. Geçen bir yılın ardından kamuoyuna duyurumuzdur: 1) Davamızın geldiği aşama itibariyle, tanık ve sanık ifadeleriyle gaz şirketinin, patlamanın yaşandığı iki işyerinin ve denetimden sorumlu kurumların hukuki ve cezai sorumluluğunun yeterince ortaya çıktığına inanıyoruz. Dosyadaki bilirkişi raporunun yeterli olmadığını dü- Birgün, 04.02.2012 166 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI şünmekteyiz. Mahkemenin, bütün sorumluların eksiksiz yargılanmasını sağlayacak bilirkişi raporu oluşturulması için karar vermesini istiyoruz. 2) Sorumlu kamu kurumları ve temsilcileri için tefrik edilerek soruşturması devam eden dosyanın neticelendirilmesini ve birleştirilmesini istiyoruz. 3) Patlamalarda hayatını kaybeden yakınlarımız ve yaralanan kardeşlerimiz için Ostim ve İvedik’te bir park yapılmasını istiyoruz. İş cinayeti lanetinin unutulmadığının simgesi olarak, kaybettiklerimizin anısına saygımızı temsilen... 4) Yine kamuoyu tarafından bilinmesini isteriz ki; yasal haklarımızın dışında hiçbir kişi ve kurum tarafından herhangi bir maddi hibenin muhatabı olmadık. Bizlerin adını zikrederek yapılan beyanların asılsız olduğunu duyuruyoruz. suçluluktan kaynaklı bir tutumu olarak değerlendireceğimizi ilan ediyoruz. Bu saygısızlığı kabul etmiyoruz. 1 yıldır haykırıyoruz: “İş kazası değil, bu bir cinayet!” 1 yıldır haykırıyoruz: “Sorumlular yargılansın, adalet istiyoruz!” 1 yıldır haykırıyoruz: “Ostim-İvedik’i unutmadık, unutturmayacağız!” Biliyoruz ki sesimiz güçlendikçe duyulur, görülür olacağız. Biliyoruz ki suskunlaşmış vicdanlara sesimiz güçlendikçe ulaşacağız. Biliyoruz ki adalet isteğimiz sen de yanımızda olduğun ölçüde güçlenecek. Bizler, aileler olarak bir araya gelerek sürdürdüğümüz adalet mücadelesinde, bizlerle dayanışma gösteren bütün kişi ve kurumlara teşekkür ediyoruz. Gözünüz, kulağınız, varlığınız, vicdanınız bizimle olsun. 5) Yetkili kurumlar nezdinde yaptığımız girişimlerde savsaklama, oyalama, yokuşa sürme anlamına gelen davranışlara son verilmesini istiyoruz, bizlerin ve avukatlarımızın adalet çabalarına saygılı, duyarlı olmaya davet ediyoruz. Buradan, iş cinayetlerinde hayatlarını kaybedenlere rahmet, ailelerine, direnç ve sabır diliyoruz. Çaresi Yok… Bütün Sorumlular Yargılanacak… Son olarak, anma programımızın duyurularını İvedik ve Ostim OSB’de asarken, özel güvenlik birimlerinin gösterdiği saygısız tutumlarını esefle kınıyoruz. Sorumlularının özür dilemesini bekliyoruz. Aksi durumda OSB yönetimlerinin Ostim-İvedik’i Unutmadık, Unutturmayacağız!.. İş Kazası Değil… Bu Bir Cinayet!.. Ostim ve İvedik Patlamalarında Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları 167 Yetkililer 23 Ekim 2011’de gerçekleşen birinci deprem sonrası gerekli önlemlerin alındığını ve Van’ın Türkiye’nin deprem bakımından en güvenli ili olduğunu beyan edip bu beyanlarını çeşitli “bilimsel” ifadelerle gerekçelendirirken; 16 gün sonra, 9 Kasım 2011’de 5,6 şiddetinde ikinci bir deprem meydana geldi. Birinci depremi yaşamış Aslan Otel ve Bayram Otel enkaz yığınına dönüşürken, hasar tespiti yapmadan bu yapıların güvenli olduğunu duyuran yetkililerin ihmali ve kusuruyla ortaya çıkan tabloda; Bayram Otel’de 24, Aslan Otel’de ise 5 insanımız hayatını kaybetti. İlk depremin ardından yaşanan gelişmeleri izlemek üzere Van’da bulunan gazeteciler Sebahattin Yılmaz ile Cem Emir, ikinci depreme Bayram Otel’de yakalandı. Van-Bayram Otel’de Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları olayın ilk yıldönümünde Bayram Otel’in bulunduğu yerde bir araya gelerek kaybettiklerini andı. Ailelerin 4 Kasım 2012'de konusunu Van-Bayram Otel’e ayırdıkları 12. Vicdan ve Adalet Nöbeti'nde yaptıkları basın açıklamasından: Basına ve Kamuoyuna (...) Bizler göz göre göre gelen “cinayetin” sorumlularının yargılanmaması için yapılanları gördük... 168 Öyle ki, Van'da meydana gelen birinci depremden sonra televizyonların karşısına geçerek, büyük bir özgüvenle “Durum kontrol altında, gereken her şey yapıldı... Van, Türkiye’nin en güvenli yeri; hasar tespit çalışmaları yüzde 95 oranında tamamlandı; bakın, Van-Bayram Otel’de insanlar güvenle kalıyor,” dediler. Deliller ortada. Birgün, 09.11.2012 9 Kasım 2012: Van-Bayram Otel 1. yıldönümü anması 16 gün sonra ikinci deprem oldu ve Van’da iki otel yıkıldı. Toplam 29 kişi hayatını kaybetti. Savcılık soruşturmasında açığa çıktı ki; Merkezi AFAD ve Van Valiliği’nin görevi olan hasar tespit çalışması yapılmamış. Bilirkişi raporunda dahi, hasar tespiti yapmayan kurumların sorumlu tutulmasına rağmen savcılık, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Genel Merkezi yetkilileri, Van Valisi, Van AFAD görevlileri hakkında dosyayı ayırmakla yetindi. Sadece otel işletmecisi Tevfik Bayram’ı yargılamakla yetindi. 1999 depreminin bütün sorumluluğunu Yalovalı müteahhit Veli Göçer’e yıktıkları gibi. Endişeliyiz; bu kadar açık sorumluluklara rağmen canlarımızı kaybetmemizde payı olanların bırakın mahkûmiyeti, yargılamaya konu bile edilmeyeceğinden. (...) Geride kalanlar için adalet istemeye devam ediyoruz. (...) İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Radikal, 12.11.2012 169 28 Nisan İş Cinayetlerini Anma ve Yas Günü Ölenleri an, kalanlar için mücadele et! 28 Nisan İş Cinayetlerini Anma ve Yas Günü, “iş kazaları” ve meslek hastalıklarının önlenebilir olduğuna dikkat çeken, bunun için öncelikle patronlar ve devlet üzerinde bir kamuoyu baskısı oluşturmayı amaçlayan; “çalışırken nasıl ve neden hastalandığımıza, yaralandığımıza ve öldüğümüze” dikkat çeken; çalışanları, işçileri bir günlük faaliyetlerle bir araya getirmeyi ve aralarındaki dayanışmayı artırmayı amaçlayan bir gündür. 170 Kanada’da 28 Nisan 1914’te ilk defa “iş kazaları”ndaki patron sorumluluğu hukuken tescil edildi. 1984’te Kanada Kamu Çalışanları Sendikası (CUPE) inisiyatifi ile önce sendika bazında 28 Nisan yas günü olarak hayata geçirildi. Kanada Sendikalar Konfederasyonu (CCU) bir yıl sonra 28 Nisan’ı tek taraflı olarak “Ulusal Yas Günü” ilan etti. 1991’de Kanada devleti bu günü resmi yas günü ilan etti. Bundan sonra pek çok ülkede, genellikle sendikaların önderliğinde 28 Nisan, parlamentolarda da kabul görerek resmi anma ve yas günü oldu. 1989’da ABD’de, 1992’de İngiltere’de 28 Nisan yas günü olarak anılmaya başla- dı. 2001’de Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), 28 Nisan’ı “Dünya Çalışma Güvenliği ve Sağlığı Günü” ilan etti. 28 Nisan birçok ülkede resmi yas günü olarak anılırken birçok ülkede de resmi yas günü ilan edilmesi için çeşitli kampanyalar düzenleniyor. 28 Nisan’da çeşitli yas günü etkinlikleri yapılmakta; dini anma, ağaç dikme, iş cinayeti/“iş kazası”nın meydana geldiği yere çiçek ve eski ayakkabı bırakma, siyah balon uçurma, anıt dikme, şilt-plaka çakma, vb. törenlerle iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler ve yaralananlar hatırlanmaktadır. Madencilerin grizu kaçaklarına karşı önlem olarak eskiden yanlarına aldıkları kanarya, unutmabeni çiçeği, siyah yaka kurdelesi, vb. sembollerle günün anlamı vurgulanır. 28 Nisan 2012: İSİG “İş Cinayetlerinde Ölen ve Yaralananları Anma/Yas Günü” etkinliği 2008’de Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenlerin yakınlarının bir araya gelmesiyle, Türkiye’de “iş kazası” kavramı, sendika, emek ve meslek örgütleri dünyasında iş cinayeti olarak anılmaya başladı. 28 Nisan 2012’de, İstanbul İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin (İSİG) çağrısıyla 28 Nisan’ın iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler için anma ve yas günü ilan edilmesi talebiyle bir salon toplantısı yapıldı. Merhamet değil adalet istiyoruz! Petrol-İş Genel Merkezi’nde gerçekleştirilen etkinliğe Davutpaşa, Ostimİvedik, Van-Bayram Otel, Zonguldak, Tuzla ve BEDAŞ’ta; tekstil sektöründe, uçak kazasında ve ev işçiliği yaparken hayatını kaybedenlerin aileleri; galvaniz işçileri, silikozis hastası diş teknisyenleri ile diğer birçok işçi ve işçi ailesi katıldı. Ayrıca çeşitli emek ve meslek örgüt- Birgün, 30.04.2012 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI lerinden temsilciler de etkinlikteydi. Katılımcılar 28 Nisan’ın anma ve yas günü ilan edilmesi ortak talebiyle “Merhamet değil, adalet istiyoruz!” pankartı altında konuşma yaptı. Ostim’deki patlamada yaşamını yitiren Dilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer Davutpaşa patlaması sonrasında ailelerin verdiği mücadelenin kendi mücadeleleri için örnek olduğunu anlattı. Gürer, “Ne kadar kalabalık olursak sesimizi o kadar çok duyurabiliriz. 1,5 yıldır uğraşıyoruz. Davutpaşalı aileler 5 yıldır uğraşıyor. Kamu kuruluşlarının davaya dahil olması için uğraşıyoruz,” dedi. Galvanizlemede meslek hastalığı nedeniyle ölümler olacak Ostim’de çalışan galvaniz işçisi İbrahim İlhan, galvanizlemenin Türkiye’de yeni gelişen ve büyüyen bir sektör olduğunu belirtti. İlhan çalışırken sürekli kimyasal maddelere maruz kaldıklarını, işyerinde işçi sağlığının önemsenmediğini, çalışma koşullarındaki eksiklikleri, yeterli havalandırmanın olmadığını anlattı. İlhan, “Sabah uyandığımızda bütün vücudumuz uyuşmuş oluyor,” diyerek önümüzdeki 15-20 yılda meslek hastalığı nedeniyle yüksek oranda ölümlerin gö- 171 rüleceğini, bu nedenle şimdiden önlem alınmasını istediklerini söyledi. Biz bu zinciri kırdık... Arkamızda olsunlar Çabuk kendilerine destek olmayan sendika ve meslek örgütleri için “Arkamızda olsunlar, flamayla, afişle değil, kişi olarak arkamızda dursunlar,” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Çabuk, “Davutpaşa’nın sorumluları cezalandırılmış olsaydı; Ostim-İvedik'te, Bursa'da, Karadon’da, Adana’daki baraj patlamasında, Erzurum TEDAŞ’ta işçilerin ölümlerine engel olunabilirdi,” diyerek ekledi: “Biz yolu açtık. Bu yolda tüm arkadaşlarımızla yürümek istiyoruz." Acılarımızı güce dönüştürdük 172 Davutpaşa patlamasında kardeşi Heybetullah Güleç’i kaybeden Hakkı Güleç, “Acılarımızı güce dönüştürdük,” dedi. Amaçlarının “başka canların yanmaması, başka ailelerin yıkılmaması” olduğunu belirten Güleç şunları söyledi: “Hayatını kaybeden insanların yakınları olarak gelin gücümüzü birleştirelim. Örgütlü bir gücün karşısında hiçbir engel duramıyor. Biz başka ocaklara ateş düşmesin diye çırpınırken sesimiz kısılmaya çalışıldı. Ama biz pes etmedik ve vazgeçmeyeceğiz... Bu da Türkiye’de emsal olsun, başka işverenlerin iş güvenliğini sağlamalarına vesile olsun. Başka acılar Evrensel, 25.04.2012 Davutpaşa patlamasında eşi Gülhan Çabuk’u kaybeden İdris Çabuk, olaydan ancak iki yıl sonra davanın açılabildiğini hatırlattı; bilirkişi raporlarında devletin kurumlarının sorumluluğu görüldüğü halde bu kurumların suçlarını örtmek için her türlü yolu denediklerini belirtti. Çabuk, dava süreci ve öncesi için, “Ülkemizde çoğunlukla bu tip davalara herhangi bir sonuç çıkmaz mantığı ile bakılır. Biz bu zinciri kırdık,” dedi. olmasın diye, elimizden geldiği kadar iş cinayetine kurban giden ailelerin yanında olmaya devam edeceğiz.” Tersane işçisi İbrahim Levent’in eşi Ruhiye Levent, “Ben isterdim ki bu salonun yarısı tersane işçilerinin aileleri ile dolsun,” diyerek diğer ailelerin kendileriyle birlikte mücadele vermesi dileğini aktardı. Tersane işçisi Sezai Demiral’ın babası Hakkı Demiral, iş cinayetlerine karşı mücadelenin sadece toplantılarla sınırlı kalmaması, sokaklara taşınması gerektiğini belirtti. BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in abisi Mustafa Keleş, iki yıldır davanın açılamadığını belirtti, “Kan parasının peşinde değiliz. Suçlular suçunu çeksin diyoruz. Adalet istiyoruz,” dedi. Üzerine vinç düşerek yaşamını yitiren mühendis Gülseren Yurttaş’ın kardeşi “Bu olaylarda ailelere büyük sorumluluk düşüyor. Ancak mücadeleyle bu cinayetleri engelleyebiliriz. Kâr-zarar he- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI saplaması sonucu masraflı olduğu için feda edilen insanlar bunlar. ‘Kaza’ deyince basit bir şey haline geliyor, ama yakınlarını kaybedenler gayet iyi biliyor; maliyetten kaçınıldığı için bu ölümler oluyor,” dedi. rine ve meslek odalarına tepkisini dile getirdi. Sendikaların ve meslek odalarının iş cinayeti davalarına müdahil olmadığını, aileleri yalnız bıraktığını belirten Yucak, tüm kamuoyuna “Aileleri yalnız bırakmayın,” çağrısında bulundu. Çalıştığı evde cam silerken, pencerenin yerinden çıkması sonucu düşerek yaşamını yitiren Fatima Aldal’ın eşi Hüseyin Aldal, “Eşim pencerenin hatalı olması nedeniyle düşerek vefat etti. Çalıştığı ev sahipleri bizi insan yerine koymadılar. Ev işçilerinin sigortalı olmasını istiyorum,” dedi. İş cinayetlerinin hepsi engellenebilir Ev İşçileri Dayanışma Sendikası Başkanı Gülhan Benli “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı”nda ev işçilerinin olmamasına tepkisini dile getirdi. Benli, ev işçileri için güvenlik önlemi alınmasını, işçilerin güvenceli çalıştırılmasını istediklerini belirtti. Aileleri yalnız bırakmayın 1Umut İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu’ndan Erbay Yucak, iş cinayetleri davalarında “bir şey çıkmaz” yaklaşımının yanlış olduğunu dile getirdi. Verdikleri mücadelede ailelerin yalnız bırakılmaması gerektiğini vurgulayan Yucak, 1999 depremi sonrası sorumluların yargılanması için başlattıkları hukuk mücadelesinin deneyimlerini, bugün Davutpaşa’ya ve diğer ailelerin davalarına aktardıklarını söyledi. Yucak, hukuk mücadelesinin yanı sıra kamuoyu duyarlılığı yaratmak için yapılan eylemlerde ailelerin adalet arayışını esas alan bir yöntem izlediklerini belirtti. Yakınları iş cinayeti sonucu hayatını kaybeden her ailenin sorumluların yargılanmasını istediğine ve bunun dışında bir maneviyat olmadığına dikkat çeken Yucak, dava süreçlerinde işçi ailelerinin yanında olmayan, ama emekten yana olduğunu iddia eden siyasi partilere, emek örgütle- İSİG üyesi Aslı Odman, işçi aileleri ve halk hareketlerinin verdikleri mücadelenin iş cinayetlerinin sorumlularının cezalandırılması konusunda önemli başarılar elde ettiğini belirtti. Odman, dünyada işçi ailelerinin verdikleri mücadelelerden örnekler anlattı. İş cinayetlerinin boyutuna dikkat çeken Odman, “Her yıl dünyada 2,5 milyona yakın insan ‘iş kazaları’nda ölüyor… Ani ölümler dışında asbest gibi kanserojen maddelere insanlar maruz kalıyor. Dünyada 440 bin kişi, yani 15 saniyede bir çalışan meslek hastalığı nedeniyle ölüyor. Her gün 6 bin 300 işçi ölüyor. Hepsi engellenebilir,” dedi. Ayrıca meslek hastalıklarının kayıt altına alınmadığı Türkiye’de meslek hastalıkları sonucu yılda 15 bin ila 30 bin çalışanın yaşamını yitirdiğini, 150 bin kişinin kansere yakalandığını, bunların yüzde 10’unun çalıştığı iş yüzünden hayatını kaybettiğini aktardı. Dünya Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre; Her yıl 2 milyon 300 binden fazla kadın ve erkek çalışırken ölüyor. Çalışanlar yılda yaklaşık 337 milyon “kaza”ya maruz kalıyor ve yaklaşık 160 milyon kere çalışma nedenli hastalıklara yakalanıyor. İşyerinde kullanılan toksik maddeler her yıl 440 bin işçiyi öldürüyor. Sadece asbest kullanımına bağlı yılda hayatını kaybeden işçi sayısı 100 bin. Her 15 saniyede bir, bir işçi çalışırken ölüyor! Her 15 saniyede bir, 160 işçi “iş kazası” geçiriyor! Her gün 6 bin 300 işçi çalışırken ölüyor! Dünyada daha çok insan, savaşırken değil, çalışırken ölüyor! Yazı, İSİG (yanginkulesi.org), ETHA, Birgün ve Sendika.org’tan faydalanarak hazırlanmıştır. 173 1 Mayıs İşçi Bayramı 2012'de en az 250 işçi eksiktik meydanlarda Türkiye’nin “iş kazaları” ve iş cinayetleri karnesine baktığımızda karşımıza korkunç bir tablo çıkıyor. Sosyal Güvenlik Kurumu verilerine göre, 2000 ila 2012 yıllarında meydana gelen iş cinayetlerinde 12.286 işçi hayatını kaybetti. Her gün 172 “iş kazası” kayıtlara geçerken, 3 ila 5 işçi hayatını kaybediyor. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 82 ülkeden gelen verilerden derlediği istatistiklere göre sigortalı işçi başına “iş kazaları”nda hayatını kaybeden işçi oranı yüz binde 15,3. SGK verileri ışığında ortaya çıkan vahim tabloya göre Türkiye iş cinayetlerinde Avrupa birincisi, dün- 174 ya üçüncüsü. (Veriler Taraf gazetesinden Oktay Özilhan’ın hazırladığı “Yaşamayanların Bayramı”, 1 Mayıs 2012 tarihli haberinden derlenmiştir.) 2012 yılının ilk 4 ayında en az 250 işçi hayatını kaybetti. İşçi ölümlerinin katliama dönüştüğü topraklarımızda İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları, unutmamak, unutturmamak için 1 Mayıs’a “İş Kazası Değil Cinayet!” pankartıyla katıldı. Yaklaşık yüz kişilik bir kortejle yürümeye başlayan ailelere, ailelerin çağrısına uyarak yürüyüş boyunca katılanlarla birlikte yürüyenlerin sayısı iki yüz ila iki yüz elli kişiyi buldu. Yürüyüş boyunca adalet mücadelesine, sürdürdükleri davalara dikkat çeken aileler, meydana gelen iş cinayetlerinin kader, “kaza” olmadığını, yakınlarını taşeronlaşma, denetimsizlik ve kâr hırsı nedeniyle iş cinayetlerine kurban verdiklerini dile getirdiler. Her sene işyerlerinde, savaşlardakinden daha fazla insan öldüğünü, patron- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ların işledikleri çalışma suçlarının cezasız kalmaması gerektiğini, işçi sağlığı iş güvenliği önlemlerinden tasarruf etmelerinin insanlık suçu olduğunu, güvenli işin ayrıcalık değil hak olduğunu haykıran aileler, “Bunca refahın bedeli kan ise, biz bedelini ödedik!” dedi. İŞ KAZASI DEĞİL CİNAYET! Sorumlular da, nedeni de belli: Kâr hırsı ve denetimsizlik! 2008, İstanbul-Davutpaşa 21 kişi hayatını kaybetti; 130 kişi yaralandı. DAVUTPAŞA’YI UNUTMA UNUTTURMA! 2010, Ankara-Ostim-İvedik İki ayrı işyerinde meydana gelen patlamalarda 20 kişi hayatını kaybetti; 43 kişi yaralandı. OSTİM-İVEDİK’İ UNUTMA UNUTTURMA! Aileler tüm sorumlular yargılanana ve iş cinayetleri son bulana kadar adalet mücadelesini sürdüreceklerini vurgulayarak, 28 Nisan’ın anma ve yas günü ilan edilmesini talep ettiler. 2010, İstanbul-Gaziosmanpaşa Elektrik arızasına iş güvenliği malzemeleri verilmeden ve BEDAŞ teknisyenleri refakat etmeden gönderildi. İşçi kardeşimiz Erkan Keleş hayatını kaybetti. BEDAŞ’I UNUTMA UNUTTURMA! 2010, Zonguldak-Karadon 30 maden işçisi hayatını kaybetti. KARADON’U UNUTMA UNUTTURMA! 2011, Van-Bayram Otel Birinci depremden sonra hasar tespit çalışması yapılmadığı için 5,6 büyüklüğündeki ikinci depremde Bayram Otel yıkıldı. 24 insan hayatını kaybetti. BAYRAM OTEL’İ UNUTMA UNUTTURMA! 2011, K.Maraş-Afşin-Elbistan Kömür ocağında göçük. Halen bedenine ulaşılamayan işçi kardeşlerimiz var. AFŞİN’İ UNUTMA UNUTTURMA! 2012, Adana-Kozan Gökdere barajında denetimsiz yapılan HES kapağı patladı. 10 işçi hayatını kaybetti. ADANA’YI UNUTMA UNUTTURMA! Cumhuriyet, 06.05.2012 2012, Erzurum-Aşkale 5 TEDAŞ işçisi göldeki direğe arıza gidermeye gitmeye zorlandı. Bot battı; 5 işçi hayatın kaybetti. ERZURUM’U UNUTMA UNUTTURMA! 2012, İstanbul-Ümraniye Bütün yetkililerin bildiği tüp dolum atölyesi patladı. 2 işçi hayatını kaybetti. ÜMRANİYE’Yİ UNUTMA UNUTTURMA! 2012, İstanbul-Esenyurt 11 işçi kardeşimiz AVM inşaatında çalışırken kendilerine yatakhane olarak tahsis edilen çadırlarda yanarak hayatını kaybetti. ESENYURT’U UNUTMA UNUTTURMA! 175 AVM Açılışı Basın Açıklaması 18 Ekim 2012: İşçi aileleri Marmara Park AVM açılışında “Unutmadık, Unutturmayacağız” dediler İnşaatı sırasında 11 işçinin hayatını kaybettiği Marmara Park Alışveriş Merkezi 18 Ekim 2012’de şaşaalı reklamlarla açıldı. Esenyurt’ta 11 Mart’ta şantiye çadırlarında çıkan yangında yaşamını yitiren işçilerin aileleri, “yıkılasıca” AVM önünde bir araya gelerek açılışa olan tepkilerini dile getirdi. Çadır yangı- nında hayatını kaybeden inşaat işçisi Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak, aileler adına basın açıklamasını okudu. Damla Kıyak basın açıklamasında yapılan gösterişli açılış için “İnsanda bir parça utanma ve hayâ olur,” diyerek ailelerin öfke ve acısını dile getirdi. “Acımız bu kadar tazeyken ve bu yapıyı inşa edenler sanık olarak mahkeme huzurunda yargılanırken, hiçbir şey olmamış gibi, hiç sorumlulukları yokmuş gibi davranılması canımızı acıtıyor,” dedi. Sürmekte olan dava sürecine de dikkat çeken Kıyak, “Bilirkişi raporlarının olaya ilişkin ihmali ve denetimsizliği açıklıkla gözler önüne sermekte, ancak sanıkların ifadelerinde sorumluluğu birbirine atmakta olduğunu” ifade ederek, “sorumluların, raporlara rağmen gerekli önlemleri almadıklarını, işçileri çadırlarda balık istifi barındırdıklarını ve Taraf, 19.10.2012 176 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI çadırların çıkış kapılarını kapattıklarını” sözlerine ekledi. üçüncü duruşma öncesinde yapacakları basın açıklamasına davet etti. İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları, açıklama esnasında “Ne çabuk unuttunuz!” yazılı bir pankart açarak “İş kazası değil, bu bir cinayet”, “Sorumlular belli, adalet istiyoruz” sloganlarını attı. Olayda hayatını kaybeden Seyfettin Topal’ın abisi İdris Topal, “Ben burada kardeşimi kaybettim, yaptıklarına bakın. Bu hak mı? Daha senesi dolmadan, daha acımız dinmeden... Şu gelenlere bakın, insan kaynıyor... Bu bize yakışır mı? Gidenler gelmez, giden zaten gitti, ama daha mahkeme sonuçlanmadan açılış yapıyorlar,” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Açıklamanın sonunda aileler, “vicdanı olan” herkesi 4 Kasım’da 12’incisini gerçekleştirecekleri “Vicdan ve Adalet Nöbeti”ne ve 23 Kasım’da görülecek 177 Belgeseller rı bu belgeselde. Yönetmenliğini Ayten Başer’in yaptığı Davutpaşa’nın Külleri, belgesel sinemanın nasıl bir mücadele aracı olabileceğinin örneği... Zemo Davutpaşa’nın Külleri 60 dakikalık belgesel, 31 Ocak 2008’de İstanbul Davutpaşa’da kaçak maytap atölyesindeki patlamanın meydana geldiği günden başlıyor. Belgesel, patlamada hayatını kaybeden işçilerin ailelerinin acılarını adalet mücadelesine dönüştürme ve hayatları bir anda değişen insanların biraradalığıyla ördükleri dayanışma ve mücadele pratiklerini gözler önüne seriyor. Davutpaşalı Ailelerin adalet mücadelesinden kesitler, iş cinayetlerinin “kaza” ya da “kader” olmadığını, ihmaller zinciri sonucunda göz göre göre hayatları sonlandırdığını belgeliyor. İşçi ailelerinin 4 yıldır devam eden hukuk mücadelesi, sorumluların yargılanması için Taksim’de her hafta yaptıkları eylemler, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden işçilerin aileleriyle temasa geçişleri, taziye ziyaretleri ve dayanışmala- 178 Deprem 2011’de Van’ı iki kere vurdu. 9 Kasım 2011’de meydana gelen ikinci depremde ihmaller yüzünden Bayram Otel’de 24 kişi hayatını kaybetti. İçlerinden biri de depremle ilgili gelişmeleri takip etmek için görevlendirilen gazeteci Cem Emir’di. Cem’in gazeteci kimliğinin ve hayat hikâyesinin anlatıldığı belgesel Zemo, Van depreminde hayatını kaybeden Cem ve tüm depremzedelere ithaf edildi. Tunceli, Van, Diyarbakır, İstanbul, Ankara ve Malatya’da çekimleri yapılan belgeselde Cem Emir’i çocukluk ve gençlik arkadaşları, ailesi ve mesleğe ilk başladığı günlerden son ânına kadar birlikte çalıştığı meslektaşları anlatıyor. Yönetmenliğini Kemal Emir’in yaptığı 44 dakikalık belgesel Zemo, Van depreminde yaşanan kayıpların büyük oranda ihmal ve denetimsizlikten kaynaklandığına dikkatleri çekiyor. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 179 Aileler: “Ey vicdanı olanlar sözümüz sizedir. İş cinayetlerinin olağanlaştırılmasına izin vermeyelim. Önlemlerin alınması, sorumluların yargılanması için adalet mücadelemize destek verin.” Vicdan ve Adalet Nöbeti 181 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Vicdan ve Adalet Nöbeti 10 Haziran 4. Nöbet, Set işçisi Selin Erdem, Enis Tayman (Radikal) 17 Haziran 5. Nöbet, Ostim-İvedik patlamaları, İsmail Saymaz (Radikal) 24 Haziran 6. Nöbet, Davutpaşa patlaması, Gülşah Karadağ (Skyturk360) İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları sürdürdükleri adalet mücadelesinde ısrarcı olduklarını her davada, yaşanan her iş cinayetinde ve 20 Mayıs 2012’den itibaren haftalık olarak düzenledikleri Vicdan ve Adalet Nöbeti aracılığıyla “İş Cinayetlerini Unutmadık, Unutturmayacağız” diyerek tekrar tekrar dile getiriyor. Almanağın Vicdan ve Adalet Nöbeti bölümü adalet mücadelesini sürdüren ailelerin, seslerini duyurmak, suskunlaşan vicdanları harekete geçirmek ve iş cinayetlerinin bir daha olmaması için tuttukları nöbetlerden kesitler sunuyor. Ailelerin Giresun-Dereli HES inşaatında hayatını kaybeden işçiler için bir araya gelerek çağrısını yaptıkları Vicdan ve Adalet Nöbeti 7 Ekim'den beri her ayın ilk pazarı “Sorumlular yargılansın, bir daha olmasın istiyoruz” talebiyle sürüyor. 2012 Vicdan ve Adalet Nöbetleri 8 Temmuz 8. Nöbet, Esenyurt çadır yangını, Balçiçek İlter (Habertürk) 15 Temmuz 9. Nöbet, Genel, Enis Tayman (Radikal) 16 Eylül 10. Nöbet, Ev işçisi Fatima Aldal, Melek Ulagay (Belgeselci) 7 Ekim 11. Nöbet, Karadon maden işçileri, İsminaz Ergün (ETHA) 4 Kasım 12. Nöbet, Van-Bayram Otel, Ertuğrul Mavioğlu (İMC TV) 2 Aralık 13. Nöbet, Genel, Ayşe Çavdar (Express) 2013 Vicdan ve Adalet Nöbetleri 6 Ocak 14. Nöbet, Set işçisi Selin Erdem, Van-Bayram Otel ve meslek hastalığı mağdurları, Elif İnce (Radikal) 20 Mayıs 1. Nöbet, Genel 3 Şubat 15. Nöbet, Davutpaşa ve Ostimİvedik patlamaları, Mustafa Alp Dağıstanlı (İMC TV) 27 Mayıs 2. Nöbet, Van-Bayram Otel, Perihan Özcan (Bağımsız) 3 Mart 16. Nöbet, SEDAŞ işçisi Volkan Şengel, Müjgan Halis (Sabah) 3 Haziran 3. Nöbet, BEDAŞ işçisi Erkan Keleş, Pınar Öğünç (Radikal) 7 Nisan 17. Nöbet, Kozlu maden işçileri, Pelin Cengiz (Taraf) 16 Mayıs Nöbete Çağrı, Giresun HES 182 1 Temmuz 7. Nöbet, Tersane işçileri İbrahim Levent ve Sezai Demiral, Işın Eliçin (Bağımsız) İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Neden Vicdan ve Adalet Nöbeti Tutuyoruz? Davutpaşa, Ostim, İvedik, Van-Bayram Otel, Esenyurt, BEDAŞ, Sultanbeyli, Tuzla ve daha nicesinde... Bizler “iş kazaları” olarak adlandırılan, ama bizim ısrarla “iş cinayetleri” olduğunu vurguladığımız olaylarda hayatlarını kaybeden işçilerin yakınlarıyız. Her gün 5 ila 8 işçinin öldüğü, haberlere çok azının geçtiği topraklarda yaşıyoruz. Evet, bizler adalet mücadelemizi sürdürüyoruz, ama sadece adalet mücadelemizi sürdürmemiz yeterli değil dedik. Kamuoyunun nezdinde olağan karşılanmaya başlanan iş cinayetlerine karşı vicdan ve adaletin sesi olmalıyız diyerek bir araya geldik. Ölümlerin kader olmadığını anlatmak ve önüne geçebilmek için yapılabilecekler üstünde düşünmek üzere birlikte harekete geçtik. Bizler canı yanan, ocaklarına ateş düşen aileler olarak, başka işçiler iş cinayetlerinde ölmesin, başka hanelere ateş düşmesin istiyoruz. Hayatını kaybeden yakınlarımıza karşı vicdani sorumluluğumuzu yerine getirmek, kaybettiğimiz yakınlarımızın istatistikten ibaret olmadıklarını hatırlatmak, ekmek paralarını kazanırken, patronların kâr hırsı, devlet kurum ve görevlilerinin denetimsizliğinden doğan ihmal sonucunda hayatlarını kaybettiklerini, umutları, hayalleri, sevdikleri olduğunu anımsatmak için bir aradayız. Gereken önlemler alınmadığı sürece, emeğiyle hayatını kazanan herhangi birimizin başına aynı felaketin geleceğini biliyoruz. Yıllardır sürdürdü- ğümüz adalet mücadelemizde yalnız bırakıldık. Yakınlarımız gazetelerde birer rakam olmanın ötesine geçmedi. Çığlığımız, feryadımız, öfkemiz medyada reyting malzemesi olarak kullanıldı. Sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler ya çok cılız çıkardılar seslerini ya da bütünüyle suskunluğa gömüldüler. Yazarlar, çizerler vicdanları harekete geçirmekte yetersiz kaldılar. Bizler ateşin düştüğü yeri yaktığının bilinciyle oluşturduğumuz biraradalıkla, suskunlaşmış vicdanları harekete geçirmek, adalet mücadelemizi birlikte vermek, acımızın ortaklığıyla birbirimize destek olmak ve başka işçilerin ölmesini engellemek için Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni başlattık. Selin Erdem’in annesi Hacer Erdem: “Yasanın ismi bile bize samimi gelmiyor. Çünkü olması gereken iş sağlığı değil, işçi sağlığıdır. Çünkü insanlar sağlıklı oldukları zaman çalışırlar.” Vicdanı olan, adalet duygusunu kaybetmemiş herkesi, bizlere destek olmaya, her ayın ilk pazar günü saat 13.00’te Taksim Galatasaray meydanında yanımızda nöbet tutmaya çağırıyoruz. Siz gelmezseniz sesimiz daha cılız, siz gelmezseniz bir vicdan daha eksik, siz gelmezseniz adalet arayışımız biraz daha güçsüz. Sesiniz, sözünüz, vicdanınız bizimle olsun. İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları 183 16 Mayıs 2012 Nöbete Çağrı Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne çağrı: Canlarımız ölüyor, vicdanımız nöbette lülerin açtığı davaların sürdüğü aktarıldı. Aileler bu davalarda yürütmeyi durdurma kararı vermeyen, HES inşaatlarını denetlemeyen ve “her türlü” HES projesinin yapılmasına izin veren yetkililere olan tepkilerini dile getirdi; HES'lerde meydana gelen iş cinayetlerinin kendilerine “ders olmasını” dilediler. İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları Taksim tramvay durağında bir araya gelerek Giresun-Dereli’de yapımı devam eden Aksu Vadisi Kayabaşı Baybahan Regülatörü ve Doruk HES inşaatı alanında 15 Mayıs 2012’de meydana gelen heyelanda 4 işçinin hayatını kaybetmesine olan tepkilerini bir basın açıklamasıyla dile getirdi. Aileler adına basın açıklamasını, hukuk fakültesi öğrencisi Sinem Emir okudu. Emir, haber yapmak üzere bulunduğu Van’da 9 Kasım 2011’deki ikinci depremde yıkılan Bayram Otel’de hayatını kaybeden DHA muhabiri Cem Emir’in kardeşi. Tarih işçiler için acı tarafıyla tekrar ediyor Aileler basın açıklamasında, heyelanın meydana geldiği HES inşaatı alanında 8 tane HES projesi bulunduğunu belirtti. Bu projelerin tamamına karşı köy- 184 Açıklamalarında “Biz bu ihmali de, iş cinayetini de gördük, tarih işçiler için acı tarafıyla tekrar ediyor,” diyen aileler, yaşananların pek çoğunun medyada haber olarak geçmediğinin altını çizdi. Türkiye’de her gün 5 ila 8 işçinin hayatını kaybettiği ve yaralıların sayılmadığı belirtildi. İşçi hayatına değer verilmediğini söyleyerek geride kalanlara “kan parası” adı altında yapılan ödemeye ve bu şekilde “mevzunun bitirilmesine” karşı çıktıklarını vurguladılar. Önlemlerin alınması, sorumluların yargılanması için Aileler, “Önlemlerin alınması, sorumluların yargılanması için adalet mücadelemize destek verin,” diyerek, kamuoyuna ve “vicdanı olanlara” iş cinayetlerinin olağanlaştırılmasına “karşı çıkın” çağrısında bulundu. Açıklamalarını bitirirken “bir daha olmasın demek için” herkesi 20 Mayıs 2012 Pazar günü ilk kez gerçekleştirecekleri bir saatlik Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne davet ettiler. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Basına ve Kamuoyuna... Davutpaşa’da, Ostim’de, Van-Bayram Otel’de, BEDAŞ’ta, Esenyurt’ta, Sultanbeyli’de, Marmaray’da, Bursa’da, Erzurum’da, Karadon’da ve daha nice iş cinayetinde hayatını kaybetmiş işçilerin yakınlarıyız... Her gün 5 ila 8 işçi hayatını kaybediyor... Nedeni bizlerce de, yetkililerce de yeterince açık; - Patronların kâr hırsı nedeniyle işçi hayatını önemsememesi, - İşçi güvenliğine dair önlemlerin alınmaması, - Yetkililerin ise yasal mevzuat hükümleri açık ve ortada iken denetim görevlerini yerine getirmemesi. İşte bu nedenledir ki; İŞ KAZASI DEĞİL... Israrla CİNAYET diyoruz... “Söz bitti” diyoruz artık. Vicdanlı herkes bu gerçeği görmeli ve bu gerçeği duymayan da görmeyen de kalmamalı diyoruz. İş cinayetlerine dur diyebilmek için Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne başladık. İnsanım diyen, vicdanım var diyen herkese sesleniyoruz; ARTIK YETER! Ve biliyoruz ki; bizler ARTIK YETER! demedikçe, canımızın yangınını ve öfkemizi görünür kılmadıkça, kimse kendiliğinden harekete geçmiyor. Ve biz en çok canı yananlar, başka canlar yanmasın diye her ayın ilk pazarı saat 13.00’te bir saatlik VİCDAN VE ADALET NÖBETİMİZİ tutuyoruz. İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları Bu görsel ve metin el ilanı olarak yaygınlaştırılmıştır. 185 20 Mayıs 2012 1. Vicdan ve Adalet Nöbeti Vicdan ve Adalet Nöbeti başlıyor: İş kazası değil cinayet! İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları, 4 gün önce Giresun’da HES inşaatında hayatını kaybeden işçiler için bir araya gelerek “vicdanı olanların” yanlarında kendileriyle birlikte “nöbet tutması” için kamuoyuna çağrıda bulundukları üzere Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne başladı. Buluşma mekânı Taksim tramvay durağıydı. Aileler adına basın açıklamasını 9 Kasım 2011’deki ikinci Van depreminde kaldığı Bayram Otel’de yaşamını yitiren DHA muhabiri Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir okudu. 186 Kaza değil, cinayet Aileler, her gün 5 ila 8 işçinin hayatını kaybetmesinin nedenlerini “bizlerce de, yetkililerce de açık” diyerek sıraladı: “Patronların kâr hırsı nedeniyle işçi hayatını önemsememesi ve işçi güvenliğine dair önlemleri almaması, yetkililerin ise yasal mevzuat hükümleri açık ve ortada iken denetim görevlerini yerine getirmemesi.” Dolayısıyla, yaşananların “iş kazası değil, cinayet” olduğunu ısrarla ifade ettiklerini belirttiler. Sorumlular belli Ulusal ve uluslararası yasal mevzuat hükümlerinin çalışma hayatının daha güvenli hale getirilmesinin tedbir ve usullerini tanımladığını dile getiren aileler, “fiili de, faili de belli” bir durumdan söz ettiklerini belirtti. Bu durumun da “isyan ve öfkelerinin” artmasına neden olduğunu vurguladılar. Aileler, patronlar ve kamu görevlileri ile birlikte “bütün sorumluların” yargılanması için bugüne kadar sürdürdükleri adalet mücadelesine devam edeceklerini belirtti. Olayın sadece denetim görevleri- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI nin yapılmaması ile sınırlı olmadığını anlatarak, yargılama süreçlerinde yaşadıkları olumsuzluklara dikkat çektiler; idari üst kurumların yargılanmasına izin verilmediğini vurguladılar. “Denetlemiyorlar, ölüyoruz; sorumlu oldukları tespit edildiği halde yargılatamıyoruz,” dediler. Artık yeter! Giresun HES ve İstanbul İhlas Evleri inşaatında çalışma koşulları ve denetimsizlik sonucu hayatını kaybeden işçileri hatırlatan aileler, işçi ölümlerinin olağanlaştırıldığını ve işçilerin kaderi olarak görüldüğünü belirtti, bu tablonun değişmesi için adalet mücadelesine devam edeceklerini yineledi. Görevini yerine getirmeyen kamu görevlileri; sendikalar, meslek odaları, siyasi partiler; medya kuruluşları ve yargı mensuplarına seslendiler: “Artık yeter!” Yapılması gerekenleri sıraladılar: “Patronların ve diğer sorumluların yargılanması; yasal mevzuatta belirtilen önlemlerin çalışma hayatında acilen alınması, yargılamaya izin vermeyen idari kurul kararlarının ortadan kaldırılması.” 28 Nisan iş cinayetlerini anma ve yas günü ilan edilsin 28 Nisan’ın birçok ülkede olduğu gibi anma ve yas günü ilan edilmesi gerektiği- ne dikkat çeken aileler, bir saatlik Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni her pazar saat 13.00’te Galatasaray meydanında sürdüreceklerini belirterek basın açıklamasını sonlandırdı. Sorumlular cezalandırılsın istiyoruz Basın açıklamasından sonra söz alanlardan, Davutpaşa patlamasında yaşamını yitiren Kadir Cesur’un eşi Arzu Cesur, “Dava açılsın diye 35 hafta boyunca basın açıklaması yaptık. İki yıldır dava devam ediyor, sorumlular belli ama hâlâ bekliyoruz,” dedi. Bayram Otel’de yaşamını yitiren gazeteci Cem Emir’in annesi Nurten Emir basın mensuplarına seslenerek, “Korkmayın bunları yazmak için. Cem çok cesurdu,” dedi. Emir’in teyzesi Fatma Güler, “Cemler gibi binlerce insan öldü. Sorumlular yargılansın istiyoruz. Bakanıymış, otel sahibiymiş, valisiymiş, bunlar yargılansın istiyoruz. Suçlular yargılansın,” diye konuştu. Elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in yakını Temel Şen ise, “Taşeron olarak çalışan kardeşim 2 yıl önce öldüğünde 20 günlük bebeği vardı. Sorumlular cezalandırılsın istiyoruz. Bizim acımız dinmiyor,” dedi. 187 27 Mayıs 2012 2. Vicdan ve Adalet Nöbeti İşçilerin ölmesine alışmayacağız! Adalet mücadelesinde “ısrarcı” olduklarını bir kez daha dile getiren İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları ikinci kez Vicdan ve Adalet Nöbeti tuttu. Taksim Galatasaray meydanında bir araya gelen aileler adına basın açıklamasını Van-Bayram Otel’de yaşamını yitiren gazeteci Cem Emir’in kardeşi Tuncel Emir okudu. Gazeteci Perihan Özcan ailelerle röportaj yaptı. 188 Mücadelemiz herkes için Sürdürdükleri mücadelenin iş cinayetlerinde yaşamını yitiren herkes için olduğunu belirten aileler, bu mücadeleleri sonucunda elde ettikleri olumlu gelişmeleri aktardı. “Biz ısrar ettikçe, yetkililerin de patronların da ‘işçi güvenliğini’ daha çok önemsediğini gördük,” dediler. “Ostim’de patlamalardan ve 20 işçinin hayatını kaybetmesinden sonra Organize Sanayi Bölgeleri yönetimi 15 maddelik işçi güvenliğine dönük sıkıyönetim genelgesi yayımlayamazdı. BEDAŞ’ta, BEDAŞ yönetimi ve Alkama şirketi arıza gidermeye giden işçiler için yasal mevzuatta belirlenen önlemleri almamaya devam ederdi. Davutpaşa’da dava sonrasında 243 işyeri denetlenir miydi? Ailelerin avukatları olmasa Zeytinburnu Belediye Başkanı yargılanabilir miydi? Esenyurt’taki AVM’nin çadır yangınında hayatını kaybedenlerin yakınları aynı hassasiyeti göstermeseydi işveren firmalar Alman ECE ve Kayı İnşaat sorumluluğu üstlenerek ailelere tazminat ödeme davranışını gösterir miydi?” İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Bile bile gelen sonuçlar Aileler Van-Bayram Otel davasında “otel sahibiyle sınırlandırılmış” bir yargılama süreci olmaması için mücadele ettiklerini belirtti ve ekledi: “Van-Bayram Otel davası bugün iddianame safhasında. Ailelerin bütün sorumluların yargılanması için çabası olmasa biliyoruz ki, otel sahibiyle sınırlandırılan bir soruşturmaya dönecek. Aileler olarak diyoruz ki, her iş kazası, aslında ‘kaza’ değildir. Bile bile gelen sonuçtur. O nedenledir ki, akıl dünyamızda, vicdan dünyamızda adı cinayettir.” Aileler, “yasal mevzuat hükümleri ortada olmasına rağmen, patronların, belediyelerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve diğer kamu kurum ve kişilerinin almaları gereken önlemleri almadıkları “ilgili kamu kurumlarının yapmaları gereken denetimleri yapmadıklarına” ve bu nedenle de “acı tabloların yaşandığına” dikkat çekti. Yakınlarını bu ihmaller zincirinde kaybedenler olarak bütün sorumluların yargılanması ve başka iş cinayetleri olmaması için mücadele etmeye devam edeceklerini vurguladılar. Bizleri yalnız bırakmayın, harekete geçin Her gün ülkemizde 5 ila 8 işçinin çalışırken hayatını kaybetmesine alışmayacaklarını ifade eden aileler, “işçi dostu olduğunu söyleyen” sendikalar, milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi partiler, dernekler, vakıflar ve meslek odalarına seslenerek “vazifelerini yapmaları” çağrısında bulundu. “Vicdanı olan” herkesi harekete geçmeye davet ettiler: “Artık yeter, durun, görün, anlayın. Bizleri yalnız bırakmayın, harekete geçin. Vicdanınız varsa, adalet duygunuz bakiyse ‘yeter artık’ deyin. Öfkemizi de, maneviyatımızı da, varlığımızı da anlayın.” Aileler basın açıklamasını, bir sonraki pazar günü gerçekleşecek üçüncü Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne davetleriyle sonlandırdı. 189 3 Haziran 2012 3. Vicdan ve Adalet Nöbeti Taşeron firmalar iş cinayetlerine zemin hazırlıyor İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları Galatasaray meydanında tuttukları Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin üçüncüsü için bir aradaydılar. Bu nöbette elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren BEDAŞ’ın taşeron işçisi Erkan Keleş’in hikâyesine ve davada gelinen son duruma yer verildi. Aileler adına basın açıklamasını eşini Davutpaşa patlamasında kaybeden İdris Çabuk okudu. Radikal gazetesinden Pınar Öğünç ailelerle röportaj yaptı. Alışmamak için buradayız 190 Aileler, 28 Mayıs-3 Haziran haftasında basına yansıyan haberlere göre 12 işçinin hayatını kaybettiğini, 112 işçinin yaralandığını belirtip eklediler: “İstiyoruz ki, bu işçi ölümlerinin haberlerini paylaşmayalım ve biz de Vicdan ve Adalet Nöbeti tutmayalım.” Bir haftada yaşanan olaylara örnekler verdiler: “Niğde’nin Bor ilçesinde, tıpkı Giresun’da HES inşaatında olduğu gibi kazı alanında önlem alınmadığını için üzerine kaya düşerek hayatını kaybeden 33 yaşındaki Savaş Soyterir... Bugün burada öyküsünü dinleyeceğimiz Erkan Keleş gibi Balıkesir’de önlem alınmadan trafo tamirine gönderilen, elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden 27 yaşındaki Seyit Vural... Sanki 2010 yılında Karadon’da ve 2009’da Mustafakemalpaşa’da onlarca maden işçisi hayatını kaybetmemiş gibi, güvenlik önlemleri alınmadığı için Amasra’da kömür nakli sırasında hayatını kaybeden 30 yaşındaki Aydın Gündoğan...” “Duyduğumuz her işçi ölümüne alışmamak için buradayız,” diyen aileler sürdürdükleri adalet mücadelesinin sonucunda Ostim, BEDAŞ, Davutpaşa ve Esenyurt’ta yaşanan olumlu gelişmeleri hatırlatarak, “geride kalanlar için” mücadeleyi bırakmayacaklarını yinelediler. Adil ve etkin bir yargılamanın önünün açılmasını istiyoruz Aileler yaptıkları basın açıklamasında, bir kez daha 28 Nisan’ın birçok ülkede olduğu gibi anma ve yas günü ilan edilmesi gerektiğini dile getirdiler. Davutpaşa davasında uzun uğraşlar sonucu Zey- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI tinburnu Belediye Başkanı’nın yargılanabildiğini, buna rağmen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yargılanmadığını ve Davutpaşalı Ailelerin avukatlarının bu durumu AİHM’e götürdüklerini hatırlattılar. “Bütün sorumluların yargılanması”nı istediklerini yineleyen aileler, açılmış ve açılacak olan tüm “iş kazası” davaları için, “kamusal sorumluluğu bulunanların yargılanmasına izin vermeme tutumunun terk edilmesi, adil ve etkin bir yargılamanın önünün açılması” çağrısında bulundu. Ailelerin çağrıları Aileler ayrıca, “işçi güvenliği ve sağlığına dönük yasal mevzuatın etkin uygulanma- sı, iş müfettişlerinin sayısının artırılması ve görevlerini yerine getirirken özerkliklerinin korunması”, “taslak halindeki ‘iş ve işçi güvenliği’ yasa tasarısının görüşmelerine ailelerin, avukatlarının ve diğer sendika, meslek odası, üniversite gibi kuruluşların da katılımının sağlanması”, “Ceza Kanunu’nun iş kazalarıyla ilgili davalarda uygulanan ceza maddelerindeki ceza miktarlarının artırılması” çağrısında bulundu. Geçtiğimiz hafta tüm kurum-kuruluş ve kişilere yaptıkları “iş cinayetlerinin takipçisi olma vazifenizi unutmayın” çağrısını yinelediler; bir sonraki nöbete “canı yanmış” bütün işçileri ve yakınlarını “dertlerini paylaşmaya” ve kendilerinden “güç almaya” davet ederek basın açıklamasını sonlandırdılar. 191 Erkan Keleş’in hikâyesi: Bir dizi ihmal ve denetimsizlik 192 Basın açıklamasının ardından, Radikal gazetesinden Pınar Öğünç’ün ailelerle yaptığı ropörtajda ilk olarak 10 Eylül 2010’da BEDAŞ’a bağlı taşeron Alkama şirketinde çalışırken elektrik akımına kapılarak yaşamını yitiren işçi Erkan Keleş’in kardeşi Haydar Keleş söz aldı. Haydar Keleş, abisinin yaşamını yitirdiğinde 31 yaşında ve 2 çocuk babası olduğunu ve taşeron Alkama şirketinde daha önce çeşitli işlerde 2 yıl çalıştırıldığını belirtti. Haydar Keleş, bayramın ikinci günü çalışırken yaşamını yitiren abisinin “7 gün 24 saat fark etmeksizin” çalıştırıldığını, yüksek gerilim hattına çıkma ve tamirat yapma yönünde bir eğitim almamasına ve herhangi bir belgesi bulunmamasına rağmen tamire gönderildiğini anlattı. Direğe çıkmasını sağlayan vinci kullanan kişinin vinç operatörü ehliyeti bulunmadığına dikkat çeken Keleş, izole eldiven, ıstanka, tulum ve maske gibi iş güvenliği malzemelerinin hiçbirinin temin edilmediğini, abisinin kendi imkânlarıyla bulaşık eldiveni alarak trafoya çıkmak durumunda kaldığını belirtti. Haydar Keleş teknisyenin yanlış şalteri kapatmasıyla abisinin akıma kapıldığını, vincin aşağı indirilememesi sonucu hayatını kaybettiğini anlattı. Yaşanan iş cinayetinin aslında bir dizi ihmal ve denetimsizlik sonucu olduğunu vurguladı; BEDAŞ’ın sorumluluğuna dikkat çekti: “BEDAŞ hiçbir şeyi kontrol etmiyor. Her şeyi taşerona devrediyor. Yüklenici firmanın işinden BEDAŞ sorumludur.” İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Hazırlanan bilirkişi raporunda sadece 3 kişinin olaydan sorumlu tutulduğunu belirten Keleş, bilirkişi raporuna itiraz ettiklerini, bunun üzerine 21 kişinin sorguya çağrıldığını söyledi. Aradan geçen 20 aya rağmen halen dava açılmadığına dikkat çekti. Aynı acıları paylaştıkları ailelerle bir araya gelmenin kendilerine güç verdiğini söyleyen Haydar Keleş, “Biz isterdik ki bu insanların hesabını devlet sorsun,” dedi. Tüm iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin ailelerine Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne katılmaları çağrısında bulundu, “Hukuk mücadelemizi sonuna kadar sürdürüp, sonuna kadar direneceğiz,” dedi. 1Umut Derneği İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu gönüllü avukatlarından Berrin Demir söz alarak hukuki sürece ilişkin bilgi verdi. Yürüttükleri mücadele sonucunda, hakkında soruşturma başlatılanlar arasında BEDAŞ ve Alkama şirketinin üst düzey yetkilileri olduğunu söyleyen Demir, taşeron sistemin iş cinayetlerine zemin hazırladığını belirtti. Demir, “Ana şirkette çalışan 5 birime, taşeron şirkette çalışan 2 birime mal oluyor. Aradaki fark yani kâr, iş-işçi güvenliği tedbirlerinin alınmaması sonucu ortaya çıkıyor,” dedi. Avukat Demir, tersanelerde verilen mücadele sonucu yaşanan ölümlerin azaldığına dikkat çekti. Yapacakları eylemler ve yürütecekleri hukuk mücadelesi sonucunda elektrik hatları tamir işlerinin taşeron şirketlere verilmesini engelleyebileceklerini söyledi. Üçüncü Vicdan ve Adalet Nöbeti ailelerin bir sonraki nöbete davetleriyle son buldu. 193 10 Haziran 2012 4. Vicdan ve Adalet Nöbeti Dizi setinde yaşanan kaza değil iş cinayeti Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin dördüncüsü, resmi tatil olan 1 Mayıs’ta çalıştırılan, Arka Sıradakiler TV dizisi setinde çalışanlara güvenli çalışma koşulları sağlanmadığı için hayatını kaybeden Selin Erdem’e ayrıldı. Ailelerle bu nöbetin röportajını Radikal gazetesinden Enis Tayman gerçekleştirdi. Aileler adına basın açıklamasını Selin Erdem’in arkadaşı Kıvanç Erdem okudu. Limter-İş, Sine-Sen başkanları ve Enerji-Sen üyeleri de ailelere destek olmak için nöbete katıldı. İş kazası değil, cinayettir yaşananlar Aileler yaptıkları basın açıklamasında, daha önceki nöbetlerde dikkat çektikleri üzere, “Patronların, belediyelerin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının gerekli önlemleri almadığından ve denetimleri yapmadığından” “acı tabloları” yaşamaya devam ettiğimizi yineleyerek, “Tekrar tekrar söylüyoruz, iş kazası değil, cinayettir yaşananlar,” dedi. 194 Aileler basına yansıyan haberlere göre sadece 7 Haziran günü 4 işçinin iş cinayetinde yaşamını yitirdiğini belirterek, 3-9 Haziran haftasında, bir önceki nöbetten bugüne meydana gelen işçi ölümlerine dikkat çektiler. “İşçilerin çalışma koşulları- na ve hayatına değer verilmemesi” sonucu ortaya çıkan tablo için “Bugün burada olmamızın ne kadar haklı ve gerekli olduğunu göstermekte,” dediler. Adalet mücadelesinin sonuçları Aileler basın açıklamasında “Biz ısrar ettikçe yetkililerin de patronların da işçi güvenliğini daha çok önemsediğini gördük,” dedi ve bu adalet mücadelesi sonucunda olanları hatırlattı: Ostim’de Organize Sanayi Bölgeleri yönetiminin 15 maddelik işyerlerinde işçi güvenliğine yönelik sıkıyönetim genelgesi yayımlaması; BEDAŞ yönetimi ve taşeron Alkama şirketinin arıza gidermede çalışan işçiler için yasal mevzuatta belirlenen önlemleri almaya başlaması; patlama meydana gelene kadar sadece 23 işyerinin denetlendiği Davutpaşa’da, dava sonrasında 243 işyerinin denetlenmesi ve Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın yargılanması; Esenyurt’ta Kayı İnşaat’ın sorumluluğu üstlenerek ailelere tazminat ödemesi ve mevcut bilirkişi raporu ile birlikte Alman ECE firmasından Kayı İnşaat’a ve taşeron KALDEM’e kadar sorumluların yargılanması. Bunlara ek olarak, iddianame safhasında olan Van-Bayram Otel davasında bütün sorumluların yargılanması ve sadece otel sahibiyle sınırlandırılan bir soruşturmaya dönmemesi için çaba gösterdiklerini belirttiler. İşçi güvenliğinin önemsenmesi için ses veriyoruz “Her gün ülkemizde 5 ila 8 işçinin ekmeğini kazanmaya çalışırken hayatını kaybetmesine” alışmayacaklarını belirten aileler, “Her çalışanın bu sonuçlarla karşılaşmaması ve işçi güvenliğinin önemsenmesi için ses veriyoruz,” dedi. Daha önceki nöbetlerde yaptıkları çağrıyı yineleyen aileler, “Artık yeter. Duyun, gö- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI rün anlayın. Harekete geçin. Bizleri yalnız bırakmayın,” diyerek yetkililere, patronlara; “emekçilerin çıkarları için uğraştıklarını iddia eden bütün örgütlenmelere”, sendikalara, odalara, partilere ve derneklere seslendi. “İş kazalarında hayatını kaybedenlerin yakınlarını” yanlarında nöbet tutmaya çağırdılar; “Sesimizi çoğaltalım,” dediler. Basın açıklaması sonrasında set işçisi Selin Erdem'in hikâyesine yer verildi; gazeteci Enis Tayman ailelerle röportaj yaptı. Sema Erdem söz alarak hem kardeşinin çalıştığı sette karşılaştığı, hem de dizi sektöründe çalışan tüm set emekçilerinin yaşadığı olumsuz çalışma koşullarına değindi: “Mesai saati belirsizdi. Haftada bir ya da 15 günde bir repo (izin) yapıyorlardı. Onda da çalışıyordu çoğu zaman. 7 yıldır yapıyordu bu işi. Sadece son iki işinde sigortası vardı. 7 yılda toplam 210 gün sigortası ödenmişti.” Erdem, kardeşinin iş cinayeti sonucu yaşamını yitirmesinin ardından dizinin yönetmeni Hamdi Alkan’ın “Beğenmeyen çalışmasın” açıklamasını yaptığını hatırlatarak, Alkan’ın asistanlarının kendilerini sadece telefonla aradığını belirtti ve “Onlardan gelen talepleri reddettik. Böyle bir açıklama yapan zihniyetin bize nasıl bir yararı olabilir ki,” dedi. Olay- 195 la ilgili tanıklar olmasına ve bu kişilerin çeşitli gazetelerde açıklamalarda bulunmalarına rağmen, açılan davada tanık olmadığını ifade eden Erdem, “İnsanlar korkuyor. Başka bir yapım şirketinde iş bulamamaktan korkuyorlar,” dedi; kardeşinin çalıştığı dizi setindeki mesai arkadaşlarına seslenerek davada tanıklık etmelerini istedi. 196 Erdem, kardeşinin yaşamını yitirmesine neden olan iş cinayetinin detaylarını aktardı: Selin ve diğer set çalışanları resmi tatil olan 1 Mayıs günü çekim için işbaşındaydılar. Selin saat 19.00 sularında dinlenmek için binanın önüne çıkmıştı. Sete yemek sağlayan catering aracını kullanan şoför, sokağa park etmek isterken aracın kontrolünü kaybedip Selin Erdem’e çarptı. Şoför taksirle ölüme neden olmaktan 2-6 yıl hapis cezası istemiyle yargılanıyor. Erdem’in ailesi yaşananların basit bir “trafik kazası” olarak görülmemesi için adalet mücadelesini sürdürüyor. Sema Erdem, dava sürecinin, henüz ailenin ifadesi ve şikâyetleri alınmadan savcılığın 4 Mayıs’ta iddianameyi hazırlaması ve mahkemenin kabulüyle hızla başlatıldığına ve “eksik işletildiğine” dikkat çekti. Kardeşini kaybetmelerinin üzerinden 40 gün geçtiğini söyleyen Erdem, açılan kamu davasında kendi şikâyetlerinin dosyaya konulmadığını gördüklerini dile getirdi. Catering firması aracının inceleme yapılmadan trafiğe çıkarıldığını; bu duruma izin verenler hakkında girişimde bulunacaklarını belirtti. 1Umut Derneği İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu gönüllü hukukçularından Erbay Yucak söz alarak dizi setlerindeki olumsuz çalışma koşullarına İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI değindi; insanların setlerde 19 saat çalıştırıldığını, dinlenme ortamlarının yasanın belirlediği şartlara uygun olmadığını belirtti. Yucak, yaşanan iş cinayetinde patronun “çalışanın fikri ve akli enerjisini kullanabildiği kadar kullanabilmek için”, çalış- ma saatinin düzgünlüğü, molalar gibi işyerinde olması geren şartları yerine getirmemesinden kaynaklı ihmali olduğuna dikkat çekti. “Eksik işletilen” dava sürecine ilişkin bilgileri aktaran Yucak, “Araç sürücüsü tek başına sorumlu değil” diyerek prodüksiyon şirketi sahipleri, aracın bağlı olduğu catering şirketi sahibi ve yönetmen Hamdi Alkan hakkında suç duyurusu yaptıklarını ve davanın iadesini, eksik soruşturmanın tamamlanmasını istediklerini belirtti. Yaşanan iş cinayetlerinde sorumluluğu olanların yargılanmasını istediklerini aktaran Yucak, “İşveren yapması gerekenleri yapmadığının farkında. Ailenin kan parasını alıp kenara çekilmesini bekliyor. Aile bu davranış içine girmeyince, işverenin parayla aileyi satın alma girişimiyle ailenin adalet arayışı çatışıyor,” dedi. Aileler Ostim ve İvedik patlamalarında yaşamını yitiren 20 işçinin ailelerinin ve yaralananların dinleneceği 5. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne çağrı yaparak nöbeti sonlandırdı. 197 17 Haziran 2012 5. Vicdan ve Adalet Nöbeti İşçinin yasada bile adı yok! arka arkaya meydana gelen patlamalarda hayatını kaybeden işçilere ayrıldı. Nöbete Ankara’dan gelen çok sayıda işçi ailesi katıldı. Aileler adına basın açıklamasını, Ostim’deki patlamada hayatını kaybeden Dilek Gürer’in kardeşi Demet Gürer okudu. Bu nöbetin röportajcı gazetecisi Radikal'den İsmail Saymaz’dı. Karabasan gibi 198 İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınlarının başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin beşincisi 3 Şubat 2011’de Ankara-Ostim ve İvedik’te 8 yıldır Meclis gündeminde olan fakat bir türlü sonuçlanmayan “İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı” ile ilgili olarak aileler, yasanın adında bile “işçi”nin geçmediğine dikkat çekti. “Mesele tek başına yasal mevzuat değil. Mevcut olanı uygula- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Davalardan notlar ri davalara dair son bilgileri aktardı. Ostim ve İvedik patlamalarının son olarak 7. duruşmasının görüldüğünü ve 3. bilirkişi raporunun beklendiğini belirten aileler, bir sonraki duruşmanın temmuz ayında görüleceğini hatırlattı. Set işçisi Selin Erdem’in davasında “savcılığın hiçbir ciddi inceleme yapmadan 2 gün içerisinde iddianame düzenlediğini” öğrendiklerini ve bir sonraki duruşmanın 22 Haziran’da görüleceğini aktardılar. Van-Bayram Otel davasında önceki hafta görülen duruşmada ifade vermeye gitmediği için otel sahibi hakkında yakalama kararı çıkartıldığını; ancak bunun yeterli olmayacağını belirttiler. Bayram Otel davasında “hasar tespiti yapmayan tüm sorumluların yargılanmasını” istediklerini yineleyen aileler, davada gelinen aşamada iddianamenin düzenlenmesinin beklendiğini aktardı. Son olarak Esenyurt çadır yangını davası iddianamesinin düzenlendiğini ve ilk duruşmanın temmuzda görüleceğini belirtiler. “Bile bile gelen işçi ölümlerine karşı duyduğumuz öfkemiz bizi bugün bir araya getiren şeydir,” diyen aileler, önceki nöbetlerde olduğu gibi, birlikte yürüttükleri adalet mücadelesinde takip ettikle- Aileler, “henüz irtibat sağlanmayan ve bilmedikleri”, hayatları iş cinayetlerinden etkilenmiş herkesi Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde yanlarında olmaya ve seslerine ses katmaya davet etti. mayanlar işçi lehine yeni yasal düzenleme yapsa ne olur ki?” diye sorarak, yürürlükte olan yasal hükümlerin uygulanmadığını belirttiler. Yeni “yasa düzenlemesine bile tahammül gösterilmediğini ve patronun kârı azalmasın diye 2 yıldır ötelendiğini” söylediler. Bir önceki nöbetten bu yana meydana gelen iş cinayetleri için “karabasan gibi” diyen aileler, sadece 10-16 Haziran haftasında basına yansıdığı kadarıyla 9 işçinin hayatını kaybettiğini ve 70 işçinin yaralandığını belirtti. Yasa tasarısı görüşülürken işçi ölümlerinin devam ettiğine, bu sırada 1 işçinin Meclis bahçesinde atık su gideri çalışması sırasında oluşan göçükte hayatını kaybetmiş olduğuna dikkat çektiler. Hafta boyunca Çanakkale'den Siirt'e iş cinayetleri ve yaralanmaların nasıl meydana geldiğine dair detaylar aktarıldı. 199 Davamız herkesin davası 200 Aileler “memleketin geleceği, işçi güvenliği, sağlıklı yaşam koşulları ve kanundışı çalışma koşullarını sona erdirmek için davalarının takipçisi olmaya devam edeceklerini” aktardı. “Bütün ‘iş kazaları’nda sorumluluğu olanların ortaya çıkarılmasının çok önemli ve bizim payımıza düşen insani bir görev olduğunu düşünüyoruz. Memleketimiz insanının bütün bu sorumsuzluğa ve sonuçlarına layık olmadığına inanıyoruz. Adalet için mücadelemizde, basın ve kamuoyunun desteğini yanımızda görmek; davalarımızın bu ülkede yaşayan herkesin davası olduğunu haykırmak istiyoruz,” dediler. Basın açıklamasını sonlandırırken aileler, 28 Nisan’ın birçok ülkede olduğu gibi anma ve yas günü ilan edilmesini; “davalarda bütün sorumluların yargılanmasına mani olan, idarenin yargılanmaya müsaade etmeyen tutumunu terk etmesini” istediklerini yineledi. Vicdanı ve adalet duygusu olan herkesi yanlarında nöbet tutmaya davet ettiler. Söz yakınlarını iş cinayetlerinde kaybeden ailelerde Basın açıklaması sonrasında gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtlayan aileler yaşadıklarını aktardı. Ostim patlamasında yaşamını yitiren Necdet Ali İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Tanışma’nın babası Zekeriya Tanışma, savcıyla yaptıkları görüşmede “kurumların sorumluluğu yok” denildiğini söyledi. nuşsun. Sonuna kadar davamızın takipçisi olacağız,” diyerek adalet mücadelesinde ısrarcı olduklarını vurguladı. Aynı patlamada kardeşini kaybeden Zehra Kavak, patlamaların yıldönümünde kaybettiklerini anacakları etkinliği duyurmak için afiş asmak isterken güvenlik görevlilerince engellendiklerini ve kendilerine suçluymuş gibi davranılarak darp edildiklerini anlattı. Önlem alınmamış, denetim yok Aytaç Akkaya’nın annesi Akgül Akkaya, “Çocuğum hem okuyordu, hem çalışıyordu. Suçlular cezasını çeksin. 19 yaşındaki yavrumun suçu neydi?” diye sordu. Ostim Organize Sanayi Bölgeleri’nde patlamalardan sonra başlatılan denetim faaliyetlerini kastederek “Şimdiye kadar denetim yoktu, neden daha önce tedbir almadılar?” diyerek öfkesini dile getirdi. Ailelerin avukatlarından Murat Kemal Gündüz söz alarak dava sürecine ilişkin bilgileri aktardı. Ostim yönetimi ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı dahil hiçbir yerden patlamalardan önce gerekli önlemlerin alındığına ve denetim yapıldığına ilişkin hiçbir belge alamadıklarını; sorumlular için hiçbir işlem yapılmadığını belirtti. İddianameyi hazırlayan savcılığın ilk aşamada “Gerekli önlemler alınmış olsaydı dahi patlama gerçekleşirdi” şeklinde görüş belirtmesinin davayı engelleme çabası olduğunu dile getirdi; 7. duruşmasına gelinen davada 3. bilirkişi raporunun beklendiğini ekledi. Deniz Demirbaş’ın annesi Esma Demirbaş, “Çocukların suçu neydi? Çocuklarımızın ölümüne sebep olanlar çıkıp ko- Aileler 24 Haziran’daki 6. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne davet ederek nöbeti sonlandırdı. 201 24 Haziran 2012 6. Vicdan ve Adalet Nöbeti Mesele sadece yasal mevzuat değil Vicdan ve Adalet Nöbetleri’nin altıncısı 31 Ocak 2008’de Davutpaşa patlamasında hayatını kaybedenlere ayrıldı. Nöbetin röportajcı gazetecisi Skyturk360’tan Gülşah Karadağ’dı. Aileler adına basın açık- 202 lamasını Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Heybetullah Güleç’in abisi Hakkı Güleç okudu. Basın açıklamasında “8 yıldır Meclis gündeminde olan, adı ‘işçi’ değil, ‘iş sağlığı güvenliği’ olan” yasa tasarısının önceki hafta meclisten geçtiği hatırlatıldı. Aileler yasanın uygulamasının işyerlerinin tehlikelilik durumunun belirlenmesi gerekçesiyle “etaplı olarak ötelendiğine” ve bunun yasa düzenlemesine dahi “tahammül gösterilmemesinin” sonucu olduğuna dikkat çekti. “Mesele sadece yasal mevzuat değil,” dediler. “Mevcut olanı uygulamayan, işçi lehine yasal düzenleme yapabilir mi?” diye sordular. Sorunun mevzuatta değil, mevzuatı uygulamak ve denetlemekle yükümlü olan kurumlarda olduğuna dikkat çeken aileler, bu sorumluların patronlar ve kamu kurumları olduğunu yinelediler. Ya- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI sanın “meşru olmadığını” belirterek, “hazırlanırken ‘güya’ korumaya çalıştığı işçilerin, iş cinayetlerinde hayatını kaybeden ve adalet arayan işçi yakınlarının ve avukatlarının görüşlerine başvurulmadığını” dile getirdiler. Yeni yasa iş cinayetlerine son vermeyecek Aileler basın açıklamasında yeni yasa hükümlerine dair değerlendirmelerde bulundu. Bu yasayla işçilerin çalışma koşullarının −işçilerin her koşulda çalışmaya mecbur bırakılmasının− ve işçi haklarının gözetiminin “yine patronların insafına bırakıldığına” dikkat çektiler. Kamu kurumlarının sorumluluğundaki işçi sağlığı ve güvenliğine dönük denetimlerin “üstünden kâr edilen ve şirketlere bırakılan bir iş haline getirildiğini” vurguladılar. Anayasa’nın 56. maddesinin açık bir şekilde belirttiği üzere bu görevin devlete ait olduğunu belirttiler. Aileler iş cinayetlerine neden olarak yasal mevzuat eksikliğinin gösterildiğini ve yeni yasayla iş cinayetlerinin son bulacağı ifadesinin doğru olmadığını gerekçeleriyle aktardı yetkililerin “İşçinin tehlikeli bulduğu işi yapmama hakkını getiriyoruz,” söyleminin gerçekdışı olduğunun altını çizdi. Bunun yasal mevzuatta zaten olduğunu aktararak bu yönde beyanda bulunan işçinin hemen işten atıldığı gerçeğini hatırlattılar. Aynı şekilde “İşveren, iş güvenliği ve sağlığı için işçinin görüşlerine başvuracaktır. Başvurmazsa veya işçi başvurulmadığını ispat ederse işverene 200 TL para cezası kesilecektir,” ifadesinin çalışma hayatı gerçekleriyle hiçbir şekilde uyuşmadığını belirttiler. 203 Yasa hükümleri işçinin aleyhine 204 Aileler yasanın iddia edilenin aksine işçinin aleyhine pek çok hüküm içerdiğine dikkat çekti. “İşverenin iş güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi ile çalışma mecburiyetinde işçi sayısının 50’den 10’a indirilmesi”nin aldatıcı olduğunu vurguladılar. “Herhangi bir iş ‘kazası’ meydana geldiğinde işyerinde 2 işçi çalışsa da, 100 işçi çalışsa da sorumluluk bellidir,” dediler. Yeni yasayla “işverenin bir şirketle anlaşarak işçilere ‘eğitim’ aldırmışsa tazminat sorumluluğundan kurtulmasının mümkün kılındığının, eğitim süreçlerinin de mesaiden sayılmadığının altını çizdiler. Yasa için “Adı niyetini ortaya koymaktadır,” diyen aileler, yasanın adının “İş Sağlığı ve Güvenliği” yerine “İşçi Sağlığı ve Güvenliği” olması gerektiğini dile getirip eklediler: “Mevcut yasal mevzuatın etkin uygulamasını sağlayın yeter. Bunun için iş müfettişleri sayısını artırmak, özerkliklerini güçlendirmek, devam eden adalet mücadelelerinde sorumlu kurumların yargılanmasına gölge etmemek iyi bir başlangıçtır.” Aileler 17-23 Haziran haftasında 11 işçinin hayatını kaybetmesine neden olan iş cinayetleri ve yaralanmalardan oluşan “acı tablo”yu aktardı. 22 Haziran’da Eskişehir Oto Tamirciler ve Tornacılar sitesinde makine imalatı için kiralanan, ancak kaçak olarak kimyasal madde üretimi yapıldığı belirtilen atölyede meydana gelen patlamada 4 işçinin hayatını kaybettiğini hatırlattılar. “Kaybettikleri canlar ve geride kalanlar için 'bir daha olmasın' diyerek adalet mücadelelerini sürdürdüklerini” belirttiler. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Gelin yanımıza oturun, yarın sizin de başınıza gelebilir Basın açıklamasından sonra aileler gazeteci Gülşah Karadağ’ın sorularını yanıtladı. Davutpaşa patlamasında eşi Gülhan Çabuk’u kaybeden İdris Çabuk, patlama sonrasında yaşadıklarını, ailelerle nasıl bir araya geldiklerini ve başlattıkları adalet mücadelesini anlattı. Çabuk, Davutpaşa’da yaşananlara benzer ihmal ve denetimsizlik süreçleri sonucunda 2011’de Ostim-İvedik’te ve önceki hafta Eskişehir’de meydana gelen patlamaların bir daha olmaması için birlikte mücadele etmenin önemine değindi: “Gelin yanımıza oturun, yarın sizin de başınıza gelebilir. Unutmayın.” 1Umut Derneği İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu’ndan Avu- kat Nermin Kaplan, ailelerin mücadelesi sonucunda patlamadan 2 yıl sonra davanın açıldığını, dava sürecinde yaşanan hukuksuzluğu, İçişleri Bakanlığı’nın İstanbul Büyükşehir ve Zeytinburnu belediye başkanlarının soruşturulmasına izin vermediğini ve bu kararı Yargıtay’ın onayladığını, itirazları sonucu Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın soruşturulmasına izin verilmesini sağladıklarını anlattı. 21 insanın öldüğü, 130 insanın yaralandığı iş cinayetinin boyutunu hatırlatan Kaplan, 4 yıldır süren davanın Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın hakkında iddianamenin hazırlanması aşamasında olduğunu açıkladı. Ailelerin bir sonraki Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne çağrılarıyla nöbet sonlandı. 205 1 Temmuz 2012 7. Vicdan ve Adalet Nöbeti Tersanelerde hayatını kaybeden işçiler için adalet istiyoruz 7. Vicdan ve Adalet Nöbeti tersanede hayatını kaybeden işçiler için tutuldu. Aileler yaptıkları basın açıklaması sonrasında gazeteci Işın Eliçin’in sorularını yanıtladı. Basın açıklamasını aileler adına Sinem Emir okudu. Yasal mevzuatı etkin olarak uygulasınlar, yargılamalara gölge etmesinler Aileler bir önceki nöbette olduğu gibi gündemdeki “iş güvenliği ve sağlığı” yasasının getirdiği olumsuzlukları gerekçeleriyle sıraladı. Mevcut olanın zaten uygulanmadığına; yenisinin de işçi lehine bir düzen- 206 leme içermediğine dikkat çektiler, yapılması gerekenleri yinelediler: “Hükümete, milletvekillerine, siyasi partilere, sendikalara, meslek odalarına, derneklere, işçilere sesleniyoruz... Mevcut yasal mevzuatın etkin olarak uygulanmasını sağlayın yeter. Bunun için iş müfettişleri sayısını artırmak, özerkliklerini güçlendirmek, devam eden adalet mücadelelerinde yargılanan sorumlu kurumların yargılanmasına gölge etmemek iyi bir başlangıçtır.” Basın açıklamasında 22 Haziran’da Eskişehir’de meydana gelen patlamaya “Neredeyse Davutpaşa’da yaşananın aynısı. Makine imalatı ruhsatı alınan yerde patlayıcı-parlayıcı maddelerle üretim yapılmakta,” diyerek değinildi. Önceki hafta basına yansıyan iş cinayetleri ve yaralanmalar aktarıldı. Hiç kimse bu sorumsuzluk tablosuna layık değil Aileler “bir daha olmaması için” mücadele verdiklerini bir kez daha haykırdı. İş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin yakınlarını “seslerine ses katmaya” davet İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ettiler; “Bütün iş ‘kazaları’nda sorumluluğu olanların ortaya çıkarılmasının önemli ve bizim payımıza düşen insani bir görev olduğunu düşünüyoruz,” dediler. Hiç kimsenin “bütün bu sorumsuzluk tablosuna ve sonuçlarına layık olmadığına inandıklarını” belirterek eklediler: “Adalet için mücadelemizde basının ve kamuoyunun desteğini yanımızda görmek, davalarımızın bu ülkede yaşayan herkesin davası olduğunu haykırmak istiyoruz!” terk edilmesini” istediklerini yinelediler. “Meclis’te bu hafta görüşülerek yasalaşan ve uygulanması ötelenen ‘iş güvenliği’ yasasının yeniden görüşülerek sendikalar, meslek odaları ile biz aileler ve avukatlarının önerileri doğrultusunda değiştirilmesini istiyoruz. İş ‘kazası’nda hayatını kaybedenlerin ailelerinin sosyal ve ekonomik haklar bakımından ‘şehit aileleri’ne tanınan haklardan yararlandırılmasını istiyoruz,” dediler. Aileler “şehit aileleri”ne tanınan haklara kavuşmalı Tersanelerde alınmayan işçi güvenliği önlemleri ve iş cinayetleri Basın açıklamasını sonlandırırken 28 Nisan’ın birçok ülkede olduğu gibi iş cinayetlerini anma ve yas günü ilan edilmesini ve “davalarda bütün sorumluların yargılanmasına engel olan, idarenin yargılanmasına izin vermeyen tutumun Basın açıklaması sonrasında gazeteci Işın Eliçin ailelerle röportaj yaptı. Tuzla Tersaneler Bölgesi’nde hayatını kaybeden tersane işçilerinden Sezai Demiral ve İbrahim Levent’in yakınları hikâyelerini paylaştı. 207 208 İbrahim Levent’in eşi Ruhiye Levent, eşinin çalıştığı Dearsan Tersanesi’nde 22 Ağustos 2006’da hayatını kaybetmesine neden olan patlamanın taşeron şirket ve tersanenin gerekli önlemleri almadığından meydana geldiğini belirtti. Levent “Bunların gerçekten ceza almasını istiyorum. Kamu davası bile 4 yıl sonra başladı, iki yıldır devam ediyor. Her mahkemede 2 avukat geliyor, sanıklar gelmiyor. Her seferinde hâkim ‘yaz kızım, şunun şunun zorla getirilmesine’ diyor, iki yıldır tutanak tutuluyor ama zorla getirilen de yok, gelen de yok. İnsan yerine koyup mahkemeye bile gelmiyorlar,” diyerek öfkesini dile getirdi. Sezai Demiral’ın babası Hakkı Demiral, oğlunun İstanbul Tersanesi’nde yerde çalışmak üzere işe alındığını, ancak güvenlik önlemi alınmadan çatıya çıkarıldığını ve 18 metre yüksekten düşerek 17 Aralık 2005’te hayatını kaybettiğini anlattı. Ana firmadan şikâyetçi olduklarını; 1,5 yıl sonra biten davada sorumlu ana firma beraat ettirilirken taşeron firmaya 14 bin lira ceza kesildiğini ve bunun da taksitlendirildiğini belirten Demiral, “böylece patronların mükafatlandırıldığını” söyledi. Oğlunun sosyal güvenceden yoksun çalıştırıldığını, öldüğü gün sigortalandığını anlattı. “Kan pazarlığı” için ailelerin etrafını saranlar Aynı zamanda Limter-İş Sendikası Genel Sekreteri olan Hakkı Demiral, tersaneler bölgesinin taşeronluk sistemi üzerine kurulu olduğunu, hiçbir örgütlenmenin olmadığını ve yasaların işlemediğini belirtti; “151 tersane işçisi iş cinayetine kurban gitmiş, hiçbir patron tutuklanma- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI mış,” dedi. İş cinayetlerinden hemen sonra “kan pazarlığı” yapmak için ailelerin etrafının sarıldığına değindi. “İşçiler artık birer birer değil, beşer beşer ölüyor,” diyen Demiral, “kaza”ları işçilerin cahilliğine bağlayanlara “Elektrik kablosu açıkta bırakılırsa, mühendis olsa okumuş olsa çarpmayacak mı? Gaz ölçümü yapılmamışsa işe giriş eğitiminin ne faydası var? Kazalar kesinlikle önlenebilir. Patronların cezalandırılması caydırıcı olacaktır. Biz adalet istiyoruz,” sözleriyle tepki gösterdi. Sesimizi duyurun Davutpaşa patlamasında kardeşini kaybeden Hakkı Güleç, Davutpaşa'da 21 kişinin yaşamını yitirmesine karşılık tek bir kişinin bile gözaltına alınmadığını söyledi. “Biz kadere inanırız, ama sorumsuzluktan meydana gelen iş cinayetlerini kabul etmiyoruz,” dedi. Güleç, hiçbir ailenin kendi yanlarına geçmesini istemediklerini söyledi ve ekledi: “Çünkü bu taraf acılı. Ama sizden isteğimiz, sesimizi duyurun.” Nöbetten sonra İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Çevre Mühendisleri Odası’ndan temsilcilerin de katılımıyla haziran ayı iş cinayeti raporunu açıkladı. İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları, bir sonraki nöbeti Esenyurt çadır yangınında yaşamını yitiren işçilere ayıracaklarını belirterek duyarlı, vicdanı olan her yurttaşı kendilerine destek vermeye davet etti. 209 8 Temmuz 2012 8. Vicdan ve Adalet Nöbeti Yangından sonra sigortalanan ölü canlar İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları sekizinci kez “kaybettikleri ve geride kalanlar” ve “bir daha olmaması ve bütün sorumluların yargılanması” için Vicdan ve Adalet Nöbeti tuttu. Bu nöbet 11 Mart 2011’de Esenyurt’ta Marmara Park AVM inşaatı alanında ba- 210 rındırıldıkları çadırlarda çıkan yangın sonucu yaşamını yitiren işçilere ayrıldı. Nöbetin röportajcı gazetecisi Habertürk’ten Balçiçek İlter’di. Aileler adına basın açıklamasını Van-Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Tuncel Emir okudu. Öngörülebilir olan “kaza” değildir Aileler basın açıklamasına iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlere rahmet ve geride kalanlara sabır dileyerek başladı. 4 Temmuz’da Samsun Canik’te TOKİ konutlarında sel baskını sonucu 10 kişinin hayatını kaybetmesinin acısını yüreklerinde hissettiklerini belirterek, denetimsizlik ve kâr hırsının her yerde “hayatları cehenneme çevirdiğini” ifade ettiler. “Kamu kurumlarının varoluş nedeni olan ve bilimin sağladığı olanaklarla öngörülebilir nitelikte bulunan hiçbir sonuç, ‘kaza’ da kader İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI de değildir. Samsun’da olanların iş cinayetlerinde olanlardan hiçbir farkı yoktur,” dediler. “İşçi, emekçi dostu” olduğunu söyleyenler acımızı hissetsin Aileler nöbetin “farkında olmayan” fakat “emekçi dostu” olduğunu söyleyen toplumsal-siyasal örgütlenmelere, milletvekillerine seslendi: “Hangi halinizden anlaşılır işçi, emekçi dostu olduğunuz? İşçinin yaşam hakkına kayıtsız kalanların ücret artışı mücadelesinin inandırıcılığı olur mu? Niye varsınız? Mikrofonun ve sahnenin sizde olduğu anlar mıdır, sizin için tek kıymetli olan?” “Acımızı kalbinde hissetmeyen hiçbir sendikanın, partinin, organizasyonun, meslek odasının, derneğin işçi dostu olduğuna inanmıyoruz.” Aileler 8 haftadır sürdürdükleri Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne söylemleri işçiden, emekten yana olmasına rağmen ilgi göstermeyenlere tepkilerini böyle dile getirdi. İşçilere de seslendiler: “İşçinin hayatına mal olan tutum karşısında, ailelerin adalet mücadelesine destek vermeyen, vazifesini yapmayan hiç kimsenin işçi dostu olduğuna inanmayın... Hayatını kaybedenin adaleti için uğraşmayan, yaşayanın adaletli bir hayatı olsun diye hiçbir şey yapamaz.” Neden hiçbir “kınama açıklaması” yapılmıyor? Haftanın iş cinayetleri tablosunu açıklayan aileler, bu hafta herhangi bir “kınama açıklaması” yapılmamasının nedeninin basına yansıyan “toplu işçi ölümü” olmamasından kaynaklandığını belirtti: “Sanki 211 212 ilgilenmek için 4’ten fazla işçinin hayatını kaybetmesi gerekiyor gibi bir anlayış var. Biz kıt gücümüzle ve dostlarımızın desteğiyle her nöbetimizde yâd etmeyi, hatırlatmayı sürdüreceğiz,” diyerek adalet mücadelesinde ısrarlı olduklarını yinelediler. ler ve avukatlarının önerileri doğrultusunda tekrar görüşülmesi; iş müfettişlerinin sayısının ve özerkliklerinin artırılması; iş “kazaları”nda hayatını kaybedenlerin ailelerinin “şehit aileleri”ne tanınan sosyal ve ekonomik haklardan yararlandırılması. Basın açıklamasında inşaat, maden, hizmet sektörlerinde bir haftada yaşanan iş cinayetleri aktarıldı. Aileler “sorumluluğu olanların ortaya çıkarılmasının paylarına düşen önemli bir görev olduğunu”, “basının ve kamuoyunun desteğini yanlarında görmek istediklerini”, “davalarının bu ülkede yaşayan herkesin davası olduğunu” belirtti. Taleplerini tekrar sıraladılar: 28 Nisan’ın iş cinayetlerinde hayatını kaybedenleri anma ve yas günü olması; davalarda tüm sorumluların yargılanmasına izin vermeyen tutumun terk edilmesi; yeni yasanın sendikalar, meslek odaları, aile- Basın açıklamasından sonra Esenyurt çadır yangınında hayatını kaybeden işçilerin yakınları söz alarak gazeteci Balçiçek İlter’in sorularını yanıtladı. Biz her gün ölüyoruz Yangından sonra Kayı İnşaat ve Kaldem Yapı yetkilerinin kendilerini arayıp “başınız sağolsun bile demediğini” belirten İdris Topal, şirket yetkililerinin 15 gün sonra kendilerini çağırarak “kan parası” teklif ettiklerini anlattı. Bu teklifi kabul etmediklerini söyleyen Topal tepkisini dile geti- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI rerek “Kardeşim geri gelecek mi? Dünya kadar para versen geri gelmeyecek,” dedi. Yaşadıkları acının büyük olduğunu belirten Topal, “Biz her gün ölüyoruz. Gece gündüz aklımdan çıkmıyor. Hayat devam ediyor ama çok zor,” dedi. Topal adalet istediklerini vurguladı: “Adalet yerini bulsun. Asla peşini bırakmayacağız.” Yangına tanık olanlar dinlenmedi Yangından sağ kurtularak yaşananlara tanık olan Metin Karayiğit, inşaattaki çalışma ve barınma koşullarının olumsuzluğuna dikkat çekti. Oğlu doğduktan 4 gün sonra memleketi Ordu’dan çalışmak için İstanbul’a gelmek zorunda kaldığını anlatan Karayiğit, Kayı İnşaat şantiyesinde iş-işçi güvenliği olmadığını belirtti. Karayiğit yatakhane ve yemekhane koşullarının olumsuzluğunu aktardı: “Yatakhaneler su alıyordu, elektrik kaçağı vardı. Bunları defalarca söyledik. Siz işçisiniz istemiyorsanız gidin dediler.” Yangının ardından şirket yetkililerinin kendilerini adeta kaçırırcasına şantiyeden uzaklaştırdığını; işçilerin ancak o gün sigortalandığını anlatan Karayiğit, “Gerçek tanık biziz, ama ne savcı bizi aradı ne de başka bir yetkili,” diyerek tepkisini dile getirdi; nihayet görülecek ilk duruşmada tanık olarak dinleneceğini söyledi. Yangından sonra yaşadığı psikolojik sıkıntılardan da bahsetti; uyumakta güçlük çektiğini anlattı. 5 şirketin 5’i de sorumlu 1Umut İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu gönüllülerinden Erbay Yucak, Esenyurt çadır yangını davası sürecine ilişkin bilgi verdi. İlk duruşmanın 13 Temmuz saat 11.00’de Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini belirtti. Ailelerin duruşma öncesi 10.00’da adliye önünde olacaklarını ve basın açıklaması ile adalet isteklerini yineleyeceklerini aktardı. Dava kapsamında 1’i firari, 5'i tutuklu 13 kişinin yargılandığının bilgisini paylaşan Yucak, AVM inşaatında yetkili olan 5 şirketin de çadır yangınından sorumlu olduğunu ifade etti. Bütün sorumluların yargılanmasının esas olduğunu vurgulayan Yucak, davanın “bilinçli taksirle adam öldürme” kapsamında açıldığını ama “olası kastla adam öldürme” kapsamında açılmasını isteyeceklerini söyledi. Van-Bayram Otel’de yaşamını yitiren Önal Erol’un kızı Hale Erol, set işçisi Selin Erdem'in annesi Hacer Erdem ve Davutpaşa patlamasında yaşamını yitiren Gülhan Çabuk’un eşi İdris Çabuk da söz alarak adalet taleplerini yinelediler. Aileler bir sonraki nöbete vicdanı olan ve adalet isteyen herkesi davet ederek nöbeti sonlandırdı. 213 15 Temmuz 2012 9. Vicdan ve Adalet Nöbeti Duyarsızlık, adaletsizlik devam ediyor 8-14 Temmuz haftasında basına yansıyan iş cinayetleri arasında “toplu işçi ölümü” olmadığı için iş cinayetlerine dikkat çekilmediğine olan tepkilerini dile getiren aileler, iş cinayetlerinde 17 işçinin daha hayatını kaybettiğini belirtti. Basın açıklamasını önceki nöbetlerde dile getirdikleri taleplerini yineleyerek sonlandırdılar. Memnun değillerdi ama mecburlardı İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları dokuzuncu Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni tuttu. Aileler adına basın açıklamasını Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Heybetullah Güleç’in abisi Hakkı Güleç okudu. Nöbette Radikal gazetesinden Enis Tayman ailelerle röportaj yaptı. 214 Aileler öncelikle iş cinayetlerine karşı adalet mücadelesinde ve dava süreçlerinde yaşanan gelişmeleri anlattı. 11 işçinin hayatını kaybettiği Esenyurt çadır yangını davasının 13 Temmuz’da görülen ilk duruşmasına katıldıklarını, 22 Haziran’da Eskişehir’deki patlamada hayatını kaybeden 4 işçinin ailelerine taziye ziyaretine gittiklerini söylediler. Duruşmaya ve taziye ziyaretine gittiklerinde “aslında ne kadar az olduklarını anladıklarını, ancak buna rağmen adalet arayışlarındaki kararlılıklarının nelere kadir olduğunu gördüklerini” aktardılar. “İşçi, emekçi dostu olduğunu” söyleyen fakat 9 haftadır sürdürdükleri nöbete katılmayıp kendilerine destek vermeyen sendika, meslek odası gibi organizasyonlar; siyasi partiler ve milletvekillerine şu sözlerle seslendiler: “Bu kadar duyarsızlığın sonu, bir parça inandırıcılığınız varsa onun da kaybıdır.” Radikal’den Enis Tayman’ın ailelerle yaptığı röportajda Esenyurt çadır yangınında hayatını kaybeden İsa Topal ve Seyfettin Topal’ın yakınları söz aldı. İnşaat sahasındaki çalışma koşullarının olumsuzluklarına değinen aileler, “Memnun değillerdi ama paraya ihtiyaç duydukları için mecburen orada çalışıyorlardı,” dedi. Seyfettin Topal’ın abisi İdris Topal, “Kardeşimin sigortası vardı ama hiçbir işe yaramadı,” dedi. 1Umut İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu’ndan Avukat Nermin Kaplan yargılama süreçlerine dair bilgi verdi. Esenyurt’taki iş cinayetinin gerçek sorumlularının halen yargı karşısına çıkarılmadığını anlatan Kaplan, dava sürecindeki öncelikli hedeflerinden birinin gerçek sorumluların yargılanmasını sağlamak olduğunu vurguladı. Kaplan “İşçilerin haklarını arayabilecekleri örgütlülükleri yok, bu yüzden seslerini çıkartamıyorlar, her şartta çalışıyorlar. Oysa bu gibi durumlar, Bölge Çalışma Müdürlükleri’ne mutlaka şikâyet edilmeli,” dedi. Onların ailelerinin de bizim yanımızda oturmasını istemiyoruz Arka Sıradakiler dizi setinde çalışırken hayatını kaybeden set işçisi Selin Erdem’in ablası Sema Erdem, setlerde kötü şartlarda çalışanların kendilerine destek vermesini beklediklerini ifade ederek “Onların ailelerinin de bizim yanımızda oturmasını istemiyoruz,” dedi. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 1Umut İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu’ndan Avukat Berrin Demir, dizi seti alanında mola verildiği sırada meydana gelen iş cinayetinin basit bir trafik kazası gibi lanse edilmeye çalışıldığını, fakat olayın nedenleri arasında 15-16 saati bulan mesailerin olduğunu vurguladı. Sadece şoförün yargılandığı davanın 3. duruşmasının 19 Temmuz’da İstanbul 28. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüleceği belirtildi. Bütün sorumluların yargılanması için verilen adalet mücadelesi sürüyor İkinci Van depreminde Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Tuncel Emir, ilk depremde ciddi hasar görmesine rağmen “sağlamdır” ra- poru alınan otelin yıkılarak abisiyle birlikte 24 kişinin hayatını kaybetmesine neden olduğunu hatırlattı. Sadece otel sahibinin tutuklu olarak yargılandığı davanın avukatları, sorumluluğu bulunan tüm yetkililerin yargılanması için mücadele ettiklerinin altını çizdi. Hukukçu Erbay Yucak ise “Bu cinayetlerin meydana geldiği yerlerde aynı duyarsızlık, adaletsizlik devam ediyor,” diyerek tepkisini dile getirdi. Aileler adli tatile girilmesi ve ramazan ayının gelmesi sebebiyle Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne ara verileceğini duyurup nöbetlerin 16 Eylül 2012 Pazar günü tekrar başlayacağını açıkladı. “Duyarlılık gösterecek, vicdanı olan, adalet duygusundan nasibini almış bütün yurttaşlarımızı bekliyoruz,” diyerek nöbeti sonlandırdılar. 215 16 Eylül 2012 10. Vicdan ve Adalet Nöbeti Ev işçileri sosyal güvenceye kavuşturulsun Adli tatil ve ramazan ayı sebebiyle verilen aradan sonra Vicdan ve Adalet Nöbeti yeniden başlatıldı. Aileler daha önce her pazar tuttukları nöbete bundan sonra her ayın ilk pazar günü yine Galatasaray meydanında saat 13.00’te devam edeceklerini açıkladı. Nöbette 5 Mayıs 2011’de İstanbul Maltepe’de çalışırken pencereden düşerek hayatını kaybeden ev işçisi Fatima Aldal’ın hikâyesine yer verildi. Bu nöbette aileler ve avukatları ile röportajı belgeselci Melek Ulagay yaptı. Aileler adına basın açıklamasını Bayram Otel’de hayatını kaybeden Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir okudu. Temmuz ayında en az 110, ağustosta ise en az 71 işçinin hayatını kaybettiğini bildiren aileler “İsteriz ki adına ‘iş kazası’ dedikleri iş cinayetleri olmasın; iş cinayetleri davalarında bütün sorumlular hızla yargılanarak mahkûm edilmiş olsun,” diyerek söze başladı. 216 Devam eden yargılama süreçlerine ilişkin bilgi veren aileler, ev işçisi Fatima Aldal davasında hâlâ sanık bulunmadığını ifade etti. Ostim-İvedik, Davutpaşa, BEDAŞ işçisi Erkan Keleş, Van-Bayram Otel, set işçisi Selin Erdem, Esenyurt davalarında gelinen noktayı aktardılar. Ayrıca Sultanbeyli’de servis kazasında haya- tını kaybeden Eda Çavuşoğlu ve Behice Demir davasının 2. duruşmasının 17 Eylül tarihinde görüleceğini belirttiler. Tüm sorumluların yargılanmasını; adil ve etkin yargılama için adalet istemeye devam edeceklerini vurguladılar. Başka Aldal’lar olmasın Çalıştığı evin camını sildiği sırada düşerek yaşamını yitiren ev işçisi Fatima Aldal’ın hikâyesi nöbetin odağındaydı. Avukat Sevgi Evren söz alarak, Aldal gibi ev işçiliği yapan kadınların karşılaştığı güç çalışma koşullarına değindi. Hükümetin ev işçisi kadınların statüsüyle ilgili düzenleme sözü verdiğini hatırlatan Evren, “Söylenenler dağken, doğanlar fare olmuyor,” sözleriyle tepkisini dile getirdi. Evren, “Başka Aldal’ların olmaması için, ev işçileri sosyal güvenceye kavuşturulsun,” diyerek ev işinin iş yasası kapsamına alınması istedi. Ev işçisi kadınlar haklarına sahip çıksın İmece Kadın Sendikası Antalya temsilcisi Minire İnal, 3 yıl önce Antalya’da çalıştığı evde cam silerken 3. kattan düşerek ciddi şekilde yaralandığını; 2 yıl evde yatmak zorunda kaldığını nöbet katılımcılarıyla paylaştı. “Ben haklarımı arıyorum. Başkaları da haklarına sahip çıksın. Ağır işlerde çalışamıyorum, iş bulamıyorum. Ev işinde çalışan kadınların durumu ne olacak?” diyerek ev işçilerine adalet mücadelesi çağrısında bulundu. Tiyatro sahnesine tanık olduk Davutpaşa patlamasında kardeşi Heybetullah Güleç’i kaybeden Hakkı Güleç, önceki hafta 9. duruşması görülen davada yaşananlara değindi. “Uzun uğraşlar sonucu nihayet Zeytinburnu Belediye Başkanı’nı da sanık haline getirdik, ancak ilk kez sanık olarak dinleneceği duruşmaya hastalık mazeretiyle gelmedi. Son- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI radan öğrendik ki, duruşma saatlerinde başka yerlerdeymiş... Buna karşılık, ‘Yeterli görevlimiz yok, ondan denetleme yapamadık,’ diyenlerse 30-40 zabıtayla duruşmaya geldi,” diyerek adliyede yapılan “gövde gösterisi ile psikolojilerini bozmaya çalıştıklarını” aktardı. Duruşma sırasında bir “tiyatro sahnesine” tanık olduklarını söyleyen Güleç, duruşma günü belediye görevlilerinin aileleri tehdit ettiğini ve kargaşa çıkarmaya çalıştıklarını belirtti. Sofrada hep bir eksiğiz Esenyurt çadır yangınında oğlu İsa Topal’ı kaybeden baba Nadir Topal, “Gerekli ted- birleri almayarak oğlumun ve arkadaşlarının ölümüne sebebiyet verenler, sofraya oturdukları zaman bir eksiğimiz var mı diye soruyorlar mı? Biz o kazadan sonra sofrada hep bir eksiğimiz olduğunu görüyoruz. Bu kişileri vicdanlı olmaya davet ediyorum. Hükümetten de bir an önce iş cinayetlerine el atmasını bekliyorum,” diyerek acısını dile getirdi. 7 Ekim’deki 11. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nden itibaren aileler her ayın ilk pazarı nöbet tutacak. 217 7 Ekim 2012 11. Vicdan ve Adalet Nöbeti Vicdanlar maden işçileri için nöbetteydi 11. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nde maden işçilerinin öyküleri anlatıldı. Nöbete Zonguldak Karadon’da 17 Mayıs 2010’da maden ocağında meydana gelen grizu patlaması sonucu hayatlarını kaybeden 30 işçinin yakınları da katıldı. Nöbette ETHA’dan İsminaz Ergün aileler ve avukatlarıyla röportaj yaptı. Basın açıklamasını, aileler adına Esenyurt’taki çadır yangınında hayatını kaybeden inşaat işçilerinden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu. Aileler İSİG’in açıkladığı rapora göre Eylül ayında en az 83 işçinin hayatını kaybettiğini belirtti. Basın açıklamasında ayrıca Karadon davasında gelinen son durum aktarıldı; ikinci bilirkişi raporunda hayatını kaybeden maden işçilerinin sorumlu tutulduğu belirtildi. “Bilirkişi demişse doğru demiştir” kanaatine “teslim olmayacaklarının” altı çizildi. “Adalet mücadelelerini kıymetli bulan, vicdan ve adalet duygusunu taşıyan uzmanların kendileriyle dayanışmasını isteyeceklerini” belirttiler. 218 10 yılda 12 bin işçi Aileler, “tüm yasal mevzuat hükümlerinin gereğinin yerine getirilmesi” için çaba göstermeye devam edeceklerini dile getirerek, son 10 yılın iş cinayetleri tablosuna dikkat çekti. 10 yılda 12 bin işçinin ha- yatını kaybettiğini, ayrıca resmi kayıtlara geçmeyenler ile ölümle sonuçlananlar dışında günde ortalama 6 işçinin “iş kazası” sonucunda “çalışamaz” hale geldiğini aktardılar. “Oturup beklemek yerine ayakta ve buradayız,” diyen aileler, adalet mücadelesindeki ısrarlarının herkes için olduğunu yineledi. Bir kez daha “Ey sendikalar, emekçinin dostuyum diyen milletvekilleri, belediye başkanları, siyasi partiler, dernekler, vakıflar, meslek odaları… Vazifelerinizi, var olma nedenlerinizi, sözlerinizi unutmayın,” çağrısında bulundular. Başka anneler çocuksuz, çocuklar anne babasız kalmasın Göçükte hayatını kaybeden maden mühendisi Koray Kebapçı’nın annesi Nimet Kebapçı oğlunun mesleğini sevdiğini, ekonomik nedenlerle madene indiğini ve 4 yıldır aynı işyerinde çalıştığını anlattı. Bilirkişi raporlarında birbiriyle çelişen ifadelerin yer aldığını aktaran Kebapçı şunları söyledi: “Ocakta gereken güvenlik önlemleri alınmış olsaydı bugün oğlum yaşıyor olacaktı. Oğlumun ölümüne maden ocağındaki ihmaller neden oldu. O madende 30 ailenin ocağı söndürüldü. Başka anneler çocuksuz, çocuklar anne babasız kalmasın diye nöbete geldim.” Kader değil, taşeronlaşma ve denetimsizlik Maden Mühendisleri Odası’ndan Avukat Volkan Kaya, süregelen davada ilk bilirkişi raporunda işverenlerin kusurlu bulunduğunu, işveren vekillerinin itirazı üzerine ikinci bir bilirkişi raporu hazırlatıldığını bildirdi. Kaya, ikinci raporda işverenlerin sorumlu tutulmadığını ve kullanılan “kaçınılmazlık” ibaresiyle grizu patlamasının “kaderin tecellisi olarak konumlandırıldığını” ifade etti. Taşeronlaşma sistemi- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ne değinen Kaya, “Madencilikte taşeronlaşmaya izin verilmemesi gerekiyor, çünkü taşeronlaşma olunca denetim sistemini kuramıyorsunuz. Bakanlığın denetimlerde yeterli personel sayısına ulaşmadığını görüyoruz. En büyük sıkıntılarımızdan bir budur. Son olarak iş ‘kazaları’nın önüne geçilebilmesi için mutlaka maden mühendislerinin mesleki bağımsızlığa kavuşturulması gerekiyor,” dedi. güvenceleri olmaksızın taşeronlarda mühendislik yapıyor. Bu çocuklar sendikalı değil. Oradaki işçi sendikalı değil. Sendikasızlaştırma, güvencesizlik bu çocukların patrona herhangi bir şey söylemesini engelliyor. Sendikalı çalışma için madencilerin daha fazla dayanışmaya ihtiyacı var. Patronun denetiminde sistemin öngördüğü şekilde üretim yapılmakta. Önce para, önce kâr hırsı, sonra kader.” Sendikasızlaştırma ve güvencesizlik Buradaki fotoğraflar çoğalmasın Maden Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nedret Durukan da “kaza”nın sebebinin kader değil, madencilik sektöründeki taşeronlaşma ve denetimsizlik olduğuna dikkat çekti. Durukan önlenebilir nitelikte olan “maden kazaları”nda yitirilenler için yetkililerin “maden emekçisinin kaderi” demesinin “çok acı olduğunu” ifade etti. Düzenlemelerin, denetimlerin, teknik olanakların sağlanmasının gerekliliğini anlatan Durukan, şunları ekledi: “Şu anda yeni mezun çocuklarımız hiçbir Set işçisi Selin Erdem’in ablası Sema Erdem söz alarak önünde nöbet tuttukları iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlerin fotoğraflarını işaret etti; “Başka işçiler ölmesin, buradaki fotoğraflar çoğalmasın,” dedi. Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir de “hukuk devletinde bu tür davaları ailelerin değil, hâkimlerin, savcıların ve bilirkişilerin yürütmesi gerektiğini” vurguladı. Aileler 4 Kasım 2012’de 12. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni tutacaklarını belirtti. 219 4 Kasım 2012 12. Vicdan ve Adalet Nöbeti Bütün sorumlular yargılanırsa, acılar hafifleyecek Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin on ikincisi 9 Kasım 2011’de Van’da meydana gelen ikinci depremde yıkılan Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteciler Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’e ayrıldı. Nöbette aileler ve avukatlarıyla röportajı İMC TV’den gazeteci Ertuğrul Mavioğlu gerçekleştirdi. 220 Aileler adına basın açıklamasını, Esenyurt çadır yangınında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu. İşçinin hayatı kıymetsiz Basın açıklamasında İstanbul ÜmraniyeÇekmeköy’de kaldıkları kontenyırda 4 inşaat işçisinin hayatını kaybettiği hatırlatılarak, 2 Kasım’da meydana gelen bu iş cinayetinin nedenlerinin Esenyurt çadır yangınıyla aynı olduğu belirtildi. “İşçinin çalışırken de, uyurken de, işveren ve denetlemekle sorumlu olanlar nezdinde kıymeti yok,” diyen aileler işçi hayatının değer verilmediğini, iş cinayetlerinin artarak devam ettiğini vurguladı. Nöbete konu olan Van-Bayram Otel davasıyla ilgili son gelişmeler aktarıldı. Van’da birinci depremden sonra yetkililerin “hasar tespit çalışmalarının yüzde 98 oranında tamamlandığını” ifade etmelerine karşın bilirkişi raporunda da belirtildiği üze- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI re, hasar tespit çalışmalarının aslında yapılmamış olduğu hatırlatıldı. İkinci depremde yıkılan Aslan ve Bayram otellerinde hayatını kaybeden 29 kişinin sorumlusunun hasar tespiti yapmayan yetkili kurumlar olduğunu sözlerine eklediler. AFAD’dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, AFAD Genel Merkezi yetkilileri, Van Valisi Münir Karaloğlu ve VanAFAD görevlilerinin sorumlu tutulması ve şu anda tutuklu yargılanmakta olan otel işletmecisi Tevfik Bayram’ın yanı sıra yargılanmaları gerektiğini ifade ettiler. Meslektaşınıza niye sahip çıkmadınız? Nöbete katılan aileler “Bilirkişi raporuna rağmen, bu sorumlular hâlâ yargılanmıyor” pankartı altında, gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun sorularını yanıtladı. Mavioğlu, Bayram Otel’i “rahatça kalınacak adres olarak gösteren yetkililerin” yargılanması için hiçbir şey yapılmadığına dikkat çekti ve sözü ailelere bıraktı. Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir, olaydan sonra kendilerine “tazminat davası açmak” için gelen avukatlara “Ne tazminatı, ciğerimiz yandı,” diyerek itiraz ettiklerini ve daha sonra 1Umut İş Cinayetlerinde Adalet İçin Hukuk Koordinasyonu’ndan gönüllü avukatların desteğiyle ceza davasını açtıklarını belirtti. Sinem Emir, 9 Kasım’da birin- Cem Emir’in annesi Nurten Emir, “Eğer bir konteynır verilseydi, arkadaşları ile birlikte yaşardı,” diyerek oğlunun hasarlı otelde kalmasına göz yumulmasına isyan etti. Doğan Haber Ajansı’ndaki yetkililere seslenerek, “Verdiğiniz sözlere ne oldu? Meslektaşınıza niye sahip çıkmadınız? Cem’i niye unuttunuz?” dedi; Cem’in çalışma arkadaşlarına “Bir basın açıklaması bile yapmadınız,” diyerek sitemde bulundu. 221 ci yıl dönümünde kaybettiklerini anmak için “yıkıldığında kül yığını gibi olan otelin önünde olacaklarını” belirtti. Unutturmazsak, unutulmaz 222 Sinem Emir, geçtiğimiz hafta Sebahattin Yılmaz ve Cem Emir’in aileleri ve avukatları olarak Meclis'e gittiklerini, AFAD'dan sorumlu Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın yargılanması için soruşturma önergesi verilmesi konusunda siyasi partilerin grup başkanvekilleriyle görüştüklerini; ancak AKP ile görüşemediklerini dile getirdi. “Tevfik Bayram tek günah keçisi… Bütün sorumlular yargılanırsa, acımız hafifleyecek,” diyerek 13 Kasım 2012’de ceza davasının ilk duruşmasının Van 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüleceğini sözlerine ekledi. Gazetecilerin çalışma koşullarının olumsuzluklarına da değinen Emir, “Abimin yerinde bir başkası da olabilirdi… Gazetecilerin basın açıklaması yapıp, davanın takipçisi olacaklarını açıklamalarını dilerim,” dedi. Cem Emir’in kardeşi Bilge Akyol, “Cem yalan yanlış, abartılı haber yapmazdı,” dedi ve ekledi: “Acımızı her gün tekrar tekrar yaşıyoruz, herkes bizim yerimizde olabilirdi.” Anneannesi ise, “Oğlumu yediler… Bizim gibi çeksinler… Unutturmazsak, unutulmaz,” sözleriyle acılarını ifade etti. Savcı fezleke düzenleyip Meclis’e göndermeye cesaret edemedi Hukukçu Erbay Yucak sözü alarak, nöbete katılan ailelerin yargılama süreçlerindeki çeşitli güçlüklere rağmen adalet mücadelesini sürdürdüğüne işaret etti ve kamuoyunu onların yanında olmaya çağırdı. Depremden sonra “tüm gün kamusal kullanıma açık alanların ve otel gibi yerlerin hasar tespiti çalışmasının derhal yapılmasının zorunluluğuna” ve buna rağmen yapılmadığına dikkat çekti. TMMOB yetkililerinin de bu çalışmaları yapmak üzere valiliğe başvuruda bulunmasına rağmen “ihtiyaç yok, yaptık” denilerek geri çevrildik- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI lerini hatırlattı. Yucak ayrıca şunları ifade etti: “Savcı, fezleke düzenleyip Meclis’e göndermeye cesaret edemedi… Yargının bu davaya bakarak, siyasileşip siyasileşmediği takip edilebilir… Meslek odaları, sendikalar, gazeteciler ve baroyu aileler yanında görmek istiyor. Aileleri adalet mücadelelerinde yalnız bırakmak, adalet arayış arzularını bitirebilir.” Davaların üzerine gitmeliyiz Ertuğrul Mavioğlu, ”Yüzde 98 hasar tespiti yapıldı yalanı, sorumluların yüzde 98’ini yargılama dışı bıraktı,” dedi. Gazetecilerin ağır çalışma koşullarına dikkat çeken Mavioğlu, “Var olan gerçekleri kamuoyuna duyurmakla görevli” gazetecilerin haber yapmak için gittikleri eylemlerde tutuklandığını, polis şiddeti gördüğünü ve benzeri olumsuz durumlara maruz kaldığını aktardı. “Kayıpların bile yasını tutamadıklarını” ve bunun temel nedeninin gazetecilerin örgütsüz olmalarına bağlı olduğunu belirtti. “Davaların üzerine gitmeliyiz, aksi halde adalet arayacak vicdanlar kal- mayacak, duyarlılığımızı esirgemeyelim,” diyerek sözlerini tamamladı. Aileler 2 Aralık Pazar günü tutacakları 13. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne davetleriyle nöbeti sonlandırdı. 223 2 Aralık 2012 13. Vicdan ve Adalet Nöbeti Sorumlular yargılanmadıkça gelen yeni iş cinayetleri 13. Vicdan ve Adalet Nöbeti 25 Kasım 2012’de Samsun Tekeköy’deki bakır işletmesinde hayatını kaybeden işçilere adandı. Davalarda yaşadıklarını anlatan ailelerle röportajı Express dergisinden Ayşe Çavdar gerçekleştirdi. Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Heybetullah Güleç’in abisi Hakkı Güleç aileler adına 224 Tekeköy’de hayatını kaybeden işçiler için rahmet ve başsağlığı dilekleriyle nöbeti açtı. Basın açıklamasını yine aileler adına Van-Bayram Otel’de hayatını kaybeden gazeteci Cem Emir’in kardeşi Sinem Emir okudu. Adres hep aynı Samsun Tekeköy’deki bakır işletmesinde 6 işçinin hayatını kaybettiğini, 9 işçinin de yaralandığını hatırlatan aileler, “Asıl işveren Cengiz İnşaat, işi taşeronun da taşeronuna veriyor. 21 işçi ise sendikalaşmaya çalıştıkları için aynı işyerinde işten atılmış… Kastamonu Küre’de 19 madencinin hayatını kaybettiği facia, Adana’da HES inşaatında 9 işçinin hayatını kaybettiği facia, Murgul’daki madende işçi ölümü, Karadeniz Otoyolu inşaatı… hepsinde adres aynı. Bu kadar iş cinayetinden sorumlu tutulup yargılanmayınca, 2012’de karşımıza tabii ki Samsun’daki tablo çıkmakta,” diyerek sorumlular yargılanmadığı sürece yeni iş cinayetlerine yol açıldığını vurguladı. İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI “İş cinayeti haberi alınmayan bir gün bile geçmediğini” söyleyen aileler, iş cinayetlerinin çok azının dava aşamasına taşındığını belirtti; işçilerin ölümüne yol açan olayların nedenlerinin aynı olduğunu ve tüm sorumluların yargılanması gerektiğini bir kez daha vurguladılar. Yargılanmama ihtimalleri endişe verici Aileler bugüne kadar hemen her davada yaşadıkları çeşitli “hukuki güçlükler” ile ilgili bilgi verdi. Mevcut bilirkişi raporlarına rağmen Van-Bayram Otel davasında AFAD görevlilerinin, sorumlu bakan ve Van Valisi’nin yargılanmaması; Erkan Keleş davasında BEDAŞ ve Alkama yetkili- leri hakkında halen ceza davasının açılmaması ve Davutpaşa davasında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın yargılanmamasına dikkat çektiler. 3 Nisan’da Erzurum-Aşkale’de elektrik arızası tamirine giderken boğularak hayatını kaybeden 5 işçinin ölümünde sorumluluğu olanların yargılanmasındaki güçlüklere değindiler. Ayrıca Esenyurt davasının önceki hafta görülen üçüncü duruşmasında “yalancı şahitlik” yapıldığını ve avukatların bu konuda suç duyurusunda bulunduklarını aktardılar. Verilen hukuki çabalar sonucunda “nihayet ‘iş kazası’ sayılan” temizlik işçisi Fatima Aldal’ın davasında, “iş kazası” olduğuna dair bütün deliller ortada olmasına rağmen işveren/işverenlerin 225 226 sanık durumuna getirilmesinin zorluklarına değindiler. Arka Sıradakiler dizisi setinde çalışırken hayatını kaybeden Selin Erdem’in 4 Aralık 2012’de görülecek duruşmasına herkesi davet ederek, iş cinayetinin basit bir trafik kazası olarak geçiştirilmeye çalışıldığını ve Çalışma Bakanlığı Müfettişlerinin kaza tetkikinin neticelenmediğini aktardılar. Aileler “sorumlular bu kadar belliyken mahkûmiyet bir yana, sorumluların yargılanmama ihtimali nedeniyle duydukları endişeyi” anlattı; açıklamayı sonlandı- rırken bir kez daha “işçi, emekçi dostu” olduğunu söyleyen toplumsal-siyasal örgütlenmelere seslenerek ilgisiz tutumlarına olan tepkilerini dile getirdiler. Açılışa harcadıkları paranın onda birini harcasalardı... Aileler “İşçiler Ölüyor Vicdanımız Nöbette” pankartı altında, Express dergisi yazarı gazeteci Ayşe Çavdar’ın sorduğu soruları yanıtladı. Çavdar, Esenyurt çadır yangınında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak’a olay gerçekleştik- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI ten sonra neler yaşadıklarını sordu. Abisinin çalışma koşullarından şikâyetçi olduğunu ve işten ayrılmak istediğini dile getirdiğini belirten Kıyak, “Marmara Park AVM’nin açılışına harcadıkları paranın onda birini işçilerin güvenliği için harcasalardı bunlar olmayacak, 11 işçi ölmeyecekti,” diyerek tepkisini dile getirdi. Üçüncü duruşma sırasında yaşananlara da değinerek, “yalancı şahit ifadesine başvurularak cinayetin üstünün örtülmeye çalışıldığını” anlattı. Biz bu acıyı yaşadık, neden başkaları da yaşasın? Cem Emir’in babası Mehmet Ali Emir, ilk depremin ardından yaşanan ihmalleri hatırlatarak, “Bunu bize yaşatanlar belli, adres belli. Ama bu adresler üzerine gidilmiyor. 13 Kasım’da ilk duruşma yapıldı, tek yargılanan Bayram Otel’in sahibiydi. Van Valisi, AFAD yetkilileri, AFAD’dan sorumlu Bakan Beşir Atalay’ın yargılanmaması için her şey yapılıyor. Olayın üstü kapatılıyor,” dedi. Davutpaşa patlamasında hayatını kaybeden Hüseyin Tayranoğlu’nun eşi Fadime Tayranoğlu davanın ancak 2 yıl sonra açılabildiğini hatırlatarak patlamadan “4 yıl sonra nihayet Zeytinburnu Belediye Başkanı’nın sanık sıfatıyla yargılanmasını sağlayabildik,” dedi. Belediye Başkanı'nın, mahkemeye hasta olduğuna ilişkin rapor göndererek duruşmaya gelmediğini, ancak aynı saatlerde başka bir etkinlikte olduğunun sonradan ortaya çıktığını hatırlatan Tayranoğlu, “Biz bu acıyı yaşadık, neden başkaları da yaşasın? Neden bu resimler çoğalsın? Biz bu yüzden mücadele ediyoruz,” diye konuştu. BEDAŞ işçisi Erkan Keleş’in abisi Mustafa Keleş söz alarak “Kardeşim yarım saat o direkte asılı kaldı. Adli Tıp raporu boğularak öldüğünü söylüyor. BEDAŞ yetkilileri, 300 metre gidip kardeşime bakma gereği duymuyor. 3 yıl oldu, hâlâ dava açılamadı,” diyerek öfkesini dile getirdi. Nöbet ailelerin desteğe gelenler ve gazeteciler için hazırladığı aşureyi dağıtmaları ve bir sonraki nöbete davetleriyle son buldu. 227 Maden işçisi Salim Çalık: “Çanakkale dışında kent meydanında şehitlik sadece Zonguldak’ta var. 1848’den beri 5000 işçi ölmüş. Anıtta boş yer de bırakmışlar, sanki daha ölümler olacak diyorlar. Bizi şehitlikle kandırıyorlar. Hep biz mi öleceğiz? Gelin siz ölün, siz şehit olun.” Maden İşçilerine Saygı Duruşu 229 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI Maden İşçilerine Saygı Duruşu 7 Ocak 2013: Kozlu’da 8 maden işçisi daha hayatını kaybetti Taşkömürü madenciliği tarihinin en büyük felaketlerinden biri TTK’nın Kozlu Müessese Müdürlüğü’ne ait maden ocağında 3 Mart 1992’de yaşandı. 19.45-20.00 sularında meydana gelen zincirleme grizu patlamaları sonucu 263 işçi hayatını kaybetti, 550 işçi yaralandı. Yeraltında devam eden yangınların söndürülmesi için ocaklara su basılması nedeniyle, hayatını kaybeden işçilerin naaşları günler sonra gruplar halinde çıkarılabildi; 2 madencinin naaşına Mayıs 1997’de ulaşıldı. Yaralı kurtulan 5 kişi halen aynı ocakta çalışmaya devam ediyor. Madenci ölümleri olağanlaştırılıyor 230 1992’deki maden felaketinin ardından yapılan soruşturmada “kaza”nın oluşma nedenleri açıklığa kavuşturulamadı. Felaketi yaşayan bir maden işçisinin sözleri işçi hayatına ne kadar değer verildiğini gözler önüne serdi: “Yaklaşık bir yıl süresince psikolojik tedavi görmemin ardından çalıştığım kurumda yer üstünde görevlendirildim. Ancak, yaşadığımız ıstıraplara karşın hiçbir zaman kurumdan beklediğimiz desteği alamadık. Faciadan dokuz yıl sonra istemdışı emekli edilerek kurum ile ilişiğimiz kesildi. Dünyanın en zor mesleğini yapan madenciler, umarım bir daha bizim yaşadıklarımızla karşılaşmazlar.” Maale- sef bu temenniler yerini bulmadı. 2010’da Karadon’da 30, 2013’te Kozlu’da 8 olmak üzere sadece TTK’ya ait ocaklarda 38 maden işçisi hayatını kaybetti. Ancak toplu ölümler olduğunda gündeme gelen/getirilen madenlerdeki iş cinayetleri durmaksızın devam ediyor; bir iki kişinin yaşamını yitirdiği maden “kaza”ları dikkate bile alınmıyor, ölümler olağanlaştırılıyor. 17 Mayıs 2010’da Zonguldak Karadon’da hayatını kaybeden 30 maden işçisinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan “madencinin kaderi”, Çalışma Bakanı Ömer Çelik ise “Ölenler güzel öldü,” dedi. 3 Mart 1992’de Kozlu’daki grizu patlamasında hayatını yitiren 263 maden işçisinin anıldığı 3 Mart 2013’teki törende TTK Genel Müdürü Burhan İnan, “Madenci madenciye emanettir. Bir madenci bütün madencilerin canını kurtarabilir. Yine bir madenci yaptığı hatayla arkadaşlarının hayatını riske edebilir. Bu yüzden iş güvenliği kurallarına uymamız gerekiyor,” diyebildi. İşçiler bile bile ölüme gönderiliyor Maden sektöründe son dönemde yaşanan iş cinayetlerine “tesadüf ve kader” denmesine karşın, işçilerin bile bile ölüme gönderildiği ortaya çıkıyor. Sayıştay müfettişlerinin 2010 ve 2011 tarihli Kozlu raporlarında, yapılan tüm resmi denetimlerde TTK Kozlu maden ocağında “hayati risk” tespit edildiği, madenin üç ayrı fayın kesişme noktaları arasında bulunduğu, ilave havalandırma sistemi, merkezi izleme sistemi ve ocakları çift yolla yer üstüne bağlanması sisteminin bulunmadığı belirlenmiş olmasına rağmen çalışmaya devam edildiği ortaya çıktı. Sayıştay’ın TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu’na gönderdiği raporlara göre, madeni ihale kapsamında alan şirket, yükümlülüklerini yerine getirmedi, temel işletme araçlarını karşılama- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI dı ve işçi ücretlerini ödemedi. Ücretini alamayan işçilerin iki hafta iş bırakma eylemi yapmasına karşın sözleşme feshi gündeme gelmedi. Sayıştay raporunun 80. sayfasında ihaleyi alan Star İnşaat’ın bir inşaat şirketi olduğu, madencilikle ilgili hiçbir tecrübesinin bulunmadığı ve bu durumun işçi sağlığı ve güvenliğini büyük riske attığı tespitine yer verildi. Taşeron işçilerin sendikal örgütlenmeleri üzerine, taşeron şirketin “Biz inşaat şirketiyiz. Madencilik işkolunda faaliyet gösteren bir sendika bizim çalışanlarımızı üye yapamaz,” diyerek mahkemeye başvurması da, başta Çalışma Bakanlığı, TTK yetkilileri olmak üzere kimsenin dikkatini çekmedi. “Kaza” sonrasında galeri işi yapan taşeron şirket, “İşe gelmeyenler olabilir,” diyerek madende kaç işçi olduğuna dair net bir bilgi vermedi; TTK da madende kaç personeli bulunduğuna dair net bir açıklama yapmadı. Yine “kaza” sonrası göçüğün meydana geldiği galerinin yakınındaki başka bir galeride imalata devam etmek için TTK’ya dilekçe veren Star İnşaat, “ocağa girilmesine izin verilmemesine” karşın işçileri halen birçok hayati tehlike taşıyan maden ocağına sokmaya çalıştı. Madenciler sağlıklı, güvenli, güvenceli koşullarda çalışmak istiyor Kozlu’da 400 taşeron maden işçisi 17 Temmuz 2012’de işçi sağlığı için 1,5 saat süren iş bırakma eylemi yapmıştı. Müessese müdürü eylemin “yasadışı” olduğunu iddia etmiş ve işçilere baskı yapmıştı. İş bırakan maden işçileri adına Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Kozlu Şube Başkanı Şaban Kaptan şu açıklamayı yapmıştı: “İşçi doktora gitmek ister, hekim gibi karar verirler ve ‘sen hasta değilsin’ diyerek buna izin vermezler. Kaç arkadaşımız burada kalp krizi geçirdi. Islak elbiselerle çalıştırırlar. Yedek elbise vermezler. Bir- çok arkadaşımız kendi cebinden çizme aldı... Çalışma koşullarının iyileştirilmesini, işçiye bakış açısının insanca olmasını istiyoruz.” 22 Ocak 2013’te 8 çalışma arkadaşını kaybeden 110 taşeron maden işçisi sendika, eşit ücret, sosyal haklar istemiyle, işçi sağlığı ve güvenliği, güvenceli çalışma koşulları sağlanana kadar iş bırakma eylemi başlattı. Maden işçileri adına Ayhan Açıkgöz, “Daha 8 arkadaşımızın acısını yaşayamadan, arkadaşlarıma ‘işe girin’ diye baskı kuruyorlar. Şirket yetkilileri işe girmezseniz çıkış vereceğiz gibi tehditlerle geliyor. Biz arkadaşlarımızın mevlitlerini okutamadan, onların kanı kurumadan ocağa girmemiz doğru olmaz diye karar aldık. O gün ben oradaydım, 300 metre ilerideydim. Ben de gidebilirdim. Biz geçmişte eylemler yaptık. Onlar da her zaman yanımızdaydı,” dedi. 110 taşeron maden işçisinin iş bırakması, 27 Ocak 2013’te Zonguldak’ta yaklaşık 20 bin maden işçisinin taşeronluğa ve iş cinayetlerine karşı yaptığı “Emeğe Saygı” mitinginin de yolunu açtı. 7 Ocak 2013’te Kozlu’da hayatını kaybeden madenciler Ahmet Şekerci Hasan Bozacı Hüseyin Kürekçi Köksal Kadıoğlu Muharrem Yapıcı Muhsin Akyüz Satılmış Arslan Yüksel Koca Yazıda emekdunyasi.net, sendika.org, sol.org.tr, uidder.org, madencininsesi.blogspot.com’dan faydanılmıştır. 231 Vicdanlar Kozlu’da hayatını kaybeden madenciler için nöbette! 13 Ocak 2013’te “İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenlerin Adalet Arayan Yakınları”, Kozlu’daki grizu patlamasında 8 maden işçisinin yaşamını yitirmesine dikkat çekmek; “hayatını kaybeden maden işçilerine saygılarını ve sorumlulara öfkelerini” göstermek için Taksim tramvay durağından Galatasaray meydanına yürüdü. Aileler, 7 Nisan 2013’te de Kozlu’dan maden işçileri ve hayatını kaybeden 8 madencinin aileleriyle bir arada bir kez daha yürüdü. Aileler yürüyüş öncesinde Kozlu’dan iki araçla gelen madenci ailelerini karşıladı. Taksim meydanında toplanan aileler, “Kaza Değil, Kader Değil, Cinayet; Sessiz Kalan da, Önlem Almayan da, Soruşturmayan da Faildir ” yazılı pankart, kaybettiklerinin resimleri ve madenlerde meydana gelen iş cinayetlerinin katliam boyutuna ulaştığına işaret eden dövizler taşıyarak Galatasaray meydanına yürüdü. “Kaza değil, cinayet! Kader değil, cinayet! Sorumlular belli adalet istiyoruz! Kozlu’yu unutma, unutturma!” sloganlarını attılar. Öfkeliyiz! 232 Yürüyüş boyunca basın açıklamasından bölümler okundu. Aileler başta iş cinayetlerini kader diyerek geçiştirenlere olmak üzere iş güvenliği olmadığı gerekçesiyle iki kez iş bırakan işçilerin sözlerini, endişelerini dinlemeyenlere; daha fazla kâr elde etmek için işçinin hayatını hiçe sayan patronlara; önlem almayanlara; denetlemeyenlere; tüm sorumluları yargılamayanlara; kusuru hayatını kaybetmiş işçide bulan bilirkişilere; taşeronlaşma sisteminin devam ettirilmesine; göçükten yakınlarının çıkarılmasını bekleyen aileleri “başı açık”, “başı kapalı” diye ayıranlara; kendilerini yalnız bırakan emekten, emekçiden yana olduğunu söyleyen sendikalara, partilere, odalara, kurumlara ve kişilere öfkeli olduklarını haykırdılar. Vaka-i adiye değil, cinayet! Yürüyüş sonrasında Galatasaray meydanında tutulan 17. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne geçildi. Aileler adına basın açıklamasını Esenyurt Marmara Park AVM inşaatında çadır yangınında hayatını kaybeden Barış Kıyak’ın kardeşi Damla Kıyak okudu. Kıyak, meydana gelen her iş cinayetinden sonra aynı tabloyla karşılaştıklarını, değişen tek şeyin ölen işçi sayısına göre cenaze namazında saf tutan devlet, hükümet yetkililerinin sayısı olduğunu, iş cinayetlerinin olağanlaştırılarak vaka-i adiyeden sayılmaya, “medeniyet göstergesi”, “kader” olarak gösterilmeye çalışıldığını belirtti. Cevapsız sorular Basın açıklamasında Kozlu’da patlamanın meydana geldiği maden ocağında müfettişlerin 2010 ve 2011’de 7 kez denetim yaptığı, kazaya yol açabilecek tehlikeli durumların raporlandığı belirtildi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın görevinin sadece raporlama yapmak olmadığı vurgulandı, raporların gereğinin neden yapılmadığı soruldu. Sayıştay’ın TBMM’ye sunulan “Türkiye Taşkömürü Kurumu Kozlu Taşkömürü İşletme Müessesesi 2011 Yılı Raporu”nda “metan gazını önceden gösterecek sondajlar yapılmadan kazılara devam edildiğinden vahim bir olayla karşılaşılmamasının tamamen tesadüf olduğu” belirtildiği halde raporun gereği olarak ne yapıldığı, yapılmadıysa neden yapılmadığı soruldu. Madendeki 45 eksiklik nedeniyle 3500 lira ceza kesilen; 10 kişinin işini 3-4 kişiye yaptıran; işçilere ilerledikleri metreye göre ödeme yapan; “iş kazasız” gün geçmeyen, yapılması gereken sondajın yarısını yaptıran; maden işinde “tecrü- İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI beli olmadığı” vurgulanan taşeron firma Star İnşaat’ın zalimliğine dur demek için ne yapılmıştır diye soruldu. yet... Mezar kazacak genç kalmadı, geçim derdi nedeniyle göç veriyor Zonguldak,” dedi. 28 Nisan anma ve yas günü ilan edilsin Muharrem Yapıcı’nın eşi “Yedi yaşında oğlum var. Denetlenseydi, eşim burada olacaktı. Dünyanın işini yüklüyorlar, azıcık para veriyorlar, denetlemiyorlar. Hep biz ölüyoruz. 7 Ocak 2013 hayatımın bittiği gün,” diyerek öfke ve acısını dile getirdi. Basın açıklamasını sonlandırırken adalet mücadelesini sürdüreceklerini belirten aileler, 28 Nisan’ın birçok ülkede olduğu gibi “iş cinayetlerinde hayatını kaybedenler için anma ve yas günü ilan edilmesi” isteklerini yinelediler, herkesi 28 Nisan’da yapacakları etkinliğe davet ettiler. Basın açıklaması sonrasında Kozlu’da hayatını kaybeden maden işçilerinin yakınları söz aldı. 17. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nin röportajcı gazetecisi Pelin Cengiz’in sorularını yanıtlayan aileler, “İnsan canı bu kadar mı ucuz?” Zonguldak’ın kaderi ölüm değil,” dedi. Anıtta bırakılan boş yerler 1983’te Kozlu’da hayatını kaybeden Hasan Koca’nın kızı Yüksel Koca madendeki iş cinayetlerinde kuzenini, eniştesini, akrabalarını kaybettiklerini söyledi. “Sorumlular kimse yargılansın istiyoruz. Neden önlem alınmadı. Kaza değil resmen cina- Hasan Bozacıoğlu’nun ablası Kozlu’da akrabalarını kaybettiklerini, eşini de 15 yıl önce madende kaybettiğini belirtti, “Taşeronlar yerin dibine batsın, taşeron istemiyoruz,” dedi. Maden işçisi Salim Çalık öfkesini dile getirdi: “Çanakkale dışında kent meydanında şehitlik sadece Zonguldak’ta var. 1848’den beri 5000 işçi ölmüş. Anıtta boş yer de bırakmışlar, sanki daha ölümler olacak diyorlar. Bizi şehitlikle kandırıyorlar. Hep biz mi öleceğiz? Gelin siz ölün, siz şehit olun.” Kaderleri ölmek değildi Madenci aileleri söz alarak madenciliğin ne kadar güç bir iş olduğuna değindi. Ye- 233 raltında önlem alınmadığını söylediklerinde işten çıkarılma gözdağının verildiği anlatıldı. İhmal ve kusurların raporla belirlenmiş olmasına rağmen madenin kapatılmamasına, taşerona ve denetimsizliğe tepkilerini dile getirdiler. Şunları da söylediler: “Çok saçma bir çark işliyor. Zonguldak ölüme mahkûm edildi. Bizim bu cinayetlere bir çare bulmamız, bu cinayetleri durdurmamız lazım. Sorun hepimizin, Zonguldak’ın diliyiz biz. Zonguldak’ın sözünü söylemek için geldik. İş cinayetlerinin durması için gerekirse Fizan'a gideriz.” 234 “Basit bir iş gibi görülüyor madencilik. Yeraltına inmediğiniz sürece, hangi koşullarda çalışıldığını, yeraltının ne demek olduğunu anlayamazsınız. Mecbur oldukları için gittiler madene. Başka iş olmadığı için. Biz hep merakta bekledik yollarını. Acaba kazasız belasız bugün de gelebilecek mi diye sorarak bekledik.” “Yukarıda farklı yeraltında farklı konuşuyorlar. Yeraltına inince, emniyet olmadığını söylediğimizde kapı gösterildi bize... Bir sürü kusur bulmuşsun neden madeni kapatmıyorsun? Kozlu’da 8 işçi kardeşi- miz ölmeyebilirdi, kaderleri ölmek değildi. Önlem alınmadığı için öldüler. İşte bu nedenle kader değil cinayet.” “Bizim canımız yandı, başkalarının canı yanmasın. Kaderi insanlar çizer. Tedbir almayarak, denetlemeyerek bizim canlarımızın kaderini taşeron ve denetlemeyenler çizdi. Hiç mi vicdanları sızlamıyor?” Nasıl izin veriliyor? İşçilerin avukatlarından Murat Kemal Gündüz, hazırlık soruşturması gizli sürdürüldüğü için madene ikinci kez bilirkişi indirilmesinin dışında bilgilerinin olmadığını, kimin tanık kimin şüpheli olduğunu bilmediklerini belirtti. Gündüz, Kozlu'da işçilerin sağlıksız, güvencesiz çalışma koşullarına tepki göstererek sendikalaşmak istediğini; bunun üzerine taşeron Star İnşaat'ın, maden firması olmamasını gerekçe göstererek sendikalaşmanın önüne geçmek için dava açtığını ve kazandığını anlattı. “Madem bir maden firması değil, altyapı yapmasına galeri açmasına nasıl izin veriliyor,” diye sordu. Cumhuriyet, 14.04.2013 İŞ CİNAYETLERİ ALMANAĞI 12 Nisan 2013: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı müfettişleri Kozlu maden “kazası” inceleme raporunu tamamladı “Alt işverene mevzuata uymadığı gerekçesiyle 25 bin 333 lira ceza verilmesinin uygun olacağının” belirtildiği raporun “Mevzuata Aykırılıklar” bölümünde şu tespitler yapıldı: • İşyerinde iş güvenliği uzmanı bulunmamaktadır. • İşyerinde yapılan aylık iş sağlığı ve güvenliği kurul toplantılarında sondajlarla ilgili kararlar alınmış ancak bunların bir sonraki kurul toplantısında giderilip giderilmediği görüşülmemiştir. • İş sağlığı ve güvenliği denetimlerinin birinci derece gazlı ocak güvenliğine uygun yapılmadığı anlaşılmıştır. • Galerilerde işçilerin ilerlenen metre oranında ücret vererek çalıştırmaları, fazla iş yapmak ve ücret almak adına, iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerine uymayı ve daha dikkatli çalışmayı zayıflatmaktadır. • Kozlu Müessese Müdürlüğü ocaklarında eksi 630 katı ve üzerindeki katlarda kesilen damarların gaz içeriği uzun süredir ölçülmemiştir. • Alt işveren ihalesinde teknoloji ve uzmanlık kriterine uyulmamıştır. • Ateşleme, emniyetli mesafeden gerekli güvenlik önlemleri alınarak yapılmamıştır. • İşçilerin tehlike mahallinden uzaklaştırılması için seri tahliye, uyarı ve haberleşme sistemi oluşturulmamıştır. 235
© Copyright 2024 Paperzz