Robert Kolej Mezuniyet Töreni Konuşması Metni Öğrenci Konuşmacı İpek Kahraman 24 Haziran 2014 Sayın idareciler, sayın öğretmenler, sayın veliler ve sevgili arkadaşlarım, Bu konuşmanın bu kadar zor olacağını düşünmemiştim. Nedeni 1000 kişinin önünde konuşmak ve zor duruma düşmekten korkmak değil, bu kolay, fakat 5 yıllık yolculuğumuzu 5 dakikaya sığdırmak. Bu yaşantımı özetlemek zor çünkü Robert Kolej’le benim aramda, sınıf arkadaşlarımın çoğu gibi, karmaşık bir ilişki var. Robert Kolej’e neden girdiğimi söyleyeyim: okulun mezunu olan annem, Robert Kolej’e girmenin zor fakat akıllı olursan mezun olmanın kolay olduğuna beni ikna etmişti. Bu kadar profesyonelce söylenmiş bir yalan daha duymadım. Robert Kolej 2014 sınıfı olmanın ne olduğunu, bildiğim en iyi şekilde size anlatmaya çalışacağım, bir film konusu gibi. Bu, RC 2014 mezunlarının ve katı öğretmenlerinin öyküsü; ona şimdilik Robert diyelim. Her öğrenci lise yıllarının bir noktasında bu öğretmenden son derece nefret etmiş ve ayrıca onu son derece sevmiştir, çünkü onları zorlamış, bazı hayat becerileri öğretmiş ve onun sayesinde öğrenciler unutulmaz arkadaşlıklar kurmuştur. Bu öğrencilerin hayatında daima bir tür mücadele vardı. Filmin türü her yıl değişti. Hazırlık öğrencisiyken yeni bir dil öğrenmeye, lise ortamında bir yer edinmeye çalışıyorlardı, romantik komediydi. Hatta dedikoducu Stephanie Crawford bile onlarla beraberdi. Gençtiler, özgürdüler, bir tek Ms. Hope-Brown’dan korkuyorlardı. 9 ve 10. sınıflarda, bir yandan “cool” görünme baskısı sürerken, Ms. Moore’un mükemmeliyetçi deney raporlarıyla, hayatta bir daha kullanmayacakları ikinci dereceden denklemlerle ve çok sayıda başka formülle tanıştılar. Ergenlik krizleriyle bir araya gelince, artık korku filmine benzemeye başlamıştı. RC’de öğretmenlerin ne kadar etkili ve bu sınıfın ne kadar farklı olduğuna bir örnek: Mr. LaRaia öğrencilerin karakterlerin düşünce yapısını anlamalarına yardım etmeye çalışıyordu. Öğrencilerinden biri, Dara, Çavdar Tarlasında Çocuklar’dan o kadar etkilenmişti ki ilk otobüse binip Konya’ya gitmeye ve kalacak bir yer bulmak için hesap makinesini satmaya karar verdi. Düşünce yapısını kesinlikle özümsemişti. Bazı öğrenciler, ikinci İleri Kimya sınavından sonra ileri seviye derslerinin kendilerine uygun olmadığını anladılar, bazıları da Mr. Chandler arkanızdayken “I'm Sexy and I Know It” müzik videosunu izlememek gerektiğini öğrendiler. Kesin olan bir şey vardı, onlar artık değişmişlerdi. 11. sınıfta dersler daha ağırlaştı. Sadece dershaneye gitmek veya SAT kursları değil, önceki yılarda öğrendikleri de sınavlarda geliyordu. Okudukları 1984 romanı gerçek olmaya başlamıştı. Gerçeğin söylenmesi, dürüst olunması gerektiği onlara söyleniyordu. Aslında kimse Hazırlıkta öğrendikleri akademik dürüstlük kurallarını uygulamıyordu. Evet, kaynak gösteriliyordu, gerçek zamanlı film çekimi yapılıyordu, fakat insanlar gerçekleri çarpıtmakta usta olmuşlardı, aldatmacalarla tuzak kuruyorlardı. 2014 sınıfı yetişkin olmuştu ve sağlam durmayı öğrenmişti, çünkü kaderlerinin okları ve sapanlarıyla zihinsel ve fiziksel saldırıya uğrayacaklarını ve hazırlıklı olmaları gerektiğini görmüşlerdi. Sınıfın tarihi yeniden yazılırken belgesel filme benzemeye başlamıştı. Bu bireyci dünyada birlik olmayı öğrendiler. Onları veda gününde bir araya getiren, bu vedalaşmayı Robert Kolej tarihinde unutulmaz yapan bu bilinçti. Benim Robert Kolej filmim bu, kurgusunu kendim yaptım. Anne, sen çok yanılmıştın. Robert Kolej kolay değil. Fakat hayata tam bir hazırlıktı. O kadar çok başarısızlık yaşadım, o kadar saat matematik çalışıp sonunda sadece 50 alabildim. Okulda sesimi duyurmak için onca çaba gösterdim fakat hepsi boşunaydı. Bu kadar çok şeyde başarısız olunca neleri iteceğimi, neleri denemeye devam edeceğimi öğrendim. Kendi kurallarımı oluşturmayı öğrenince başarı için de kendi tanımımı buldum ve şimdi bir film okuluna giderek hayalimin peşinden gidiyorum. Yeterince yüksek sesle bağırırsan sesini duyuracağını öğrendim ve işte buradayım, ikinci mezuniyet törenimizde konuşma yapıyorum. Neticede herhalde bir mezuniyet töreni daha hak ediyorduk. Mucize kadar değerli, gerçek arkadaşlıklar gördüm. Alper’in ve Faruk’un şakaları olmasa bir trajedi olan hayat filmimi komediye dönüştüremezdim. Veya bu okulda ilk merhaba dediğim kişi olan Serra’ya en son veda edeceğime, çünkü en zor geleceğine inanmazdım. Sadece çılgın arkadaşlarımla değil, öğretmenlerimle de arkadaş olabildiğim için gerçekten şanslıydım. Eğer Mehmet Hoca’nın sürekli yüreklendirmeleri olmasa veya Mr. Gee ne zaman koridorda karşılaşsak bana öğüt vermese, kendime güven duyamazdım. Haziran ayını, okul bitip tatile gideceğim için her zaman sevmişimdir. Fakat şimdi beş yıldır o kadar sevdiğim ve o kadar nefret ettiğim bu yerden ayrılırken, tekrar geri gelemeyeceğim korkusunu duyuyorum. Sadece kapıdaki güvenlik bizi içeri bırakmayacağı için değil, bu atmosferin bir daha asla tekrarlanmayacağını bildiğim için. Artık arkadaşlarımla anlamsız konuşmalar yapabilmeye sabırsızlanırken zile kaç dakika kaldığını sayamayacağım veya bana etüt cezası vermesin diye Ms. Halıcıoğlu’ndan kaçamayacağım. Bir daha “Bu yıl ne zaman bitecek?” diyemeyeceğim çünkü son zil zaten çalmış olacak. Perde kapanırken ve Mr. Robert son dersini verirken, sanıyorum hayatın bize getireceklerine hazırız. Robert Kolejin bu sınıf üzerindeki etkilerini genelleştiremem fakat kesinlikle şunu söyleyebilirim: artık biz aynı insanlar değiliz; birlikte büyüdük. Bu her ne kadar bizim lise yaşamımızın son sahnesi olsa da, sadece sonraki yaşamımızın bir fragmanı. Sınıf arkadaşlarım, yönetmen sizlersiniz, bu yaşamın iyi olmasına çalışın.
© Copyright 2024 Paperzz