Sempozyum 02 - ResearchGate

ARAŞTIRMA MAKALESİ
Kırsal Kesimde ve Kentte Yaşayan
Ev Hanımlarının Hayatta Kalma Belleği
Açısından Karşılaştırılması
n Dr. Filiz SAYAR
Yazışma adresi: [email protected]
ÖZET
Yardımcı Doçent Dr. Cumhuriyet Universitesi Psikoloji Bölümü
Amaç: Hayatta kalma belleği, son yıllarda üzerinde çalışılan bir alandır. Bu araştırmanın amacı, hayatta
kalma belleğini kentte ve köyde dolayısıyla modern ve kırsal yaşamda yaşayan ev hanımı kişiler arasında
karşılaştırarak bu bellekle ilgili bilgilerimizi arttırmak ve bu konuda farklı bakış açıları elde etmektir.
Yöntem: Araştırmanın örneklemini, 20-40 yaş arasında Sivas ve Tekirdağ’ın merkez ilçe ve köylerinde
yaşayan ev hanımları oluşturmaktadır. Araştırmaya toplam 203 (92 kentte yaşayan, 111 kırsalda
yaşayan) gönüllü katılmıştır. Eğitim yılı 5 olan katılımcı sayısı 113 iken, eğitim yılı 5 yıl üstü (ortaokul ve
lise) olan katılımcı sayısı 90’dır. Bu çalışmada Nairne ve ark.’nın (2007) araştırmasında kullanılan hayatta
kalma süreci paradigması kullanılmıştır. Katılımcılara iki farklı senaryo okunduktan sonra, sonunda bir
sürpriz hatırlama testi uygulanmadan önce sunulan senaryolar bağlamında sunulan araştırma kelimeleri
hakkında değerlendirme yapmaları istenmiştir.
Bulgular: Hayatta kalma ile taşınma senaryosunun verildiği koşullar arasında genel anlamda anlamlı bir
fark bulunmamıştır. Diğer yandan, hatırlama puanlarına bakıldığında, hayatta kalma senaryosunun
verildiği koşulda hatırlama puanları açısından kent ile köy arasında anlamlı bir fark bulunurken, taşınma
senaryosunun verildiği koşulda, hatırlama puanları açısından kent ile köy arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır.
Tartışma ve Sonuç: Analiz sonuçlarına göre, hayatta kalma sürecinin bellek süreçleri üzerindeki üstünlüğünün
gözlenmesi bu konudaki araştırmaları desteklemektedir. Bu üstünlüğün kırsalda değil de, kent yaşamında
gözlenmesi bu bellek türünün özellikleri hakkında kritik bir bilgi sağlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Hayatta kalma belleği, hatırlama, yerleşim şekli
ABSTRACT
A Comparison Between Housewifes Living in Rural and Urban Areas in terms of
Adaptive Memory
Aim: Adaptive memory is a memory that studied on in recent years. The aim of present research is to
compare between housewifes who lives in villages and cities and so, to promote our knowledge about this
memory and get different kinds of points of view.
Materials and Methods: The sample was composed of housewifes aged 20-40 years and lives in Sivas and
Tekirdağ. 230 participants (92 city, 111 village) were recruited in the study. While the number of
participants who have 5 years of education is 113, number of participants who have over 5 years of
education (middle school and high school) is 90. In the study, survival processing paradigm that Nairne et.al
(2007) used was applied. After the participants was read a two different kinds of scenarios they were asked
to make judgments about study words presented in terms of the scenarios. And then a surprise memory test
about the presented words was employed.
Results: In general, any significant difference between survival and moving conditions was not found. On
the other hand, recall scores are concerned, while a significant difference between city and village exists in
the survival scenario condition; there is no any significant difference between city and village in the moving
scenario condition in term of recall scores.
Conclusion: According to the results, priority of the survival processing on memory processes support the
research in this field. Observation of this priority
in urban life not rural life provide crucial knowledge about the features of this memory.
Key Words: Adaptive memory, recall, settlement type
GİRİŞ
Nairne ve arkadaşları (2007) tarafından
ilk kez hayatta kalma belleği (adaptive memory) olarak tanımlanan bu belleğe göre,
bellek sistemleri hayatta kalmaya yönelik
bilgiyi hatırlamak için uyarlanmakta ve gelişmektedir. Son yıllarda üzerinde araştırmalar
yapılan hayatta kalma belleğine göre, insan
belleği ilkel ataların belleği kullanma şekliyle
işlemeye eğilimlidir ve hayatta kalma bağlamı
Sempozyum
02
içindeki bilginin hatırlanabilirliği artmaktadır
(Nairne ve Panderiada 2008a, Nairne ve Panderiada 2008b, Nairne ve Panderiada 2010).
Evrimsel kuramcılar, günümüzde insanın
taş devri beynine sahip olduğunu; insan beyninin ilkel atalarımızın beyniyle birçok ortak
özelliği paylaştığını ve bilişsel süreçlerin uyum
süreciyle şekillendiğini ileri sürmektedir (Ermer
ve ark. 2007, Nairne ve Panderiada 2008, Tooby ve Cosmides 2005). Nairne ve Pandeirada
www.literatursempozyum.com n temmuz/ağustos/eylül 2014 n cilt: 1 n sayı: 3
(2010) bilişsel sistemimizin evrimsel atalarımıza ait bir üstünlük göstermesini evrimsel
açıdan ele almaktadırlar. Buna göre, uyum
sağladığı sürece doğa, yapısal değişikliği seçer
ve onu geçerli kılmaya devam eder. Böylece
uyumu sağlamış olan geçmişi, bugünün hizmetinde kullanmak sözkonusu olmaktadır.
Birçok araştırma sonucuna göre, insanlar
bilgiyi uyuma yönelik olarak kullanmaktadır
(Kensinger 2007, Ochsner 2000). Buna göre,
kişinin olumsuz yüklü bellek materyalini daha
fazla hatırlaması, tehdit içeren bilgiye daha
fazla duyarlı olması gelecekteki benzer durumlar için uyum sağlama işlevi görecektir.
Örneğin, çikolatalı bir tatlı yerine, yılan sokması
gibi bir durum, uyum sürecini engelleyeceği
için daha fazla hatırlanmaktadır. Öhman ve
Mineka (2001) insanlarda ve diğer memelilerde
korku ile ilgili uyaranların (örneğin yılan,
örümcek, kızgın yüz vs.) korku ile ilgisiz uyaranlardan (çiçek, mantar, mutlu yüz gibi) çok,
itici uyaranlarla (elektrik şoku, yüksek ses
gibi) eşleşerek, bu uyaranlara karşı korkunun
otomatik ve bilişsel kontrol dışında geliştiğini
ileri sürmüşlerdir. Tüm bu araştırma sonuçları,
bu süreçlerin insanın doğaya uyum sağlama
sürecinin bir parçası olduğunu göstermektedir.
Yani, ilkel atalarımız doğaya uyum sağlayıp
hayatta kalmayı başardıkları bu uyum sağlamaya yönelik bilgileri süreçten geçirip, daha
fazla hatırladıkça bu bilgi ve süreçler benzer
koşullarda kullanılmak üzere genetik kodlarla
bugüne taşınmıştır ve dolayısıyla uyum süreci
insan zihnini şekillendirmiştir.
İnsan belleğinin uyum sağlama amacına
yönelik bilgiyi daha fazla hatırladığını destekleyen birçok araştırma sonucu bulunmaktadır
(Nairne ve ark. 2007, Weinstein ve ark. 2008,
Aslan ve Bauml 2012).
Nairne ve ark. (2007) hayatta kalma süreci
paradigmasında (the survival processing pradigm) sürpriz bir hatırlama testi vermeden
önce kişilerden, hayatta alma durumuna yönelik
belli bilgileri işlemesi istenmektedir. Bunun
için katılımcıların bir kısmına hayat kalma
(survival) ve bir kısmına da taşınma (moving)
konularını içeren iki senaryo sunulmaktadır.
Hayatta kalma koşulunda kişilerden aç-susuz,
otlak (vahşi ortam) ve vahşi hayvanların olduğu bir yerde olduğuna yönelik bir bu durumu
hayal etmeleri istenir. Taşınma koşulunda ise,
kişilerden modern hayat içinde bir ülkeden
başka bir ülkeye taşınmak zorunda olduğu ve
bir ev bulup o ülkeye yerleşmesi durumunu
hayal etmeleri istenir. Bu uygulamadan sonra
her iki koşulda da aynı kelimeler sunularak
katılımcılardan onlara sunulan bu kelimeleri
hayal ettikleri ortama uygunluğu açısından
değerlendirmeleri (örneğin, “kaşık” kelimesi
hayal ettiğin bu ortama ne kadar uygundur?)
istenmektedir. En sonunda, kişilere bu kelimelerle ilgili sürpriz bir serbest hatırlama testi
verilerek hatırladıkları kelime sayısı belirlenmektedir.
Bu konuyla ilgili araştırmalar sonucunda,
katılımcılara her iki koşulda da aynı kelimeler
verilmiş ve her iki senaryoda da benzer uyumsal sorunlar bulunsa da hayatta kalma koşulunda hatırlama skorunun daha yüksek olduğu
gözlenmiştir (Nairne ve Pandeirada 2010).
Diğer bir deyişle, vahşi ortama yönelik hayatta
kalma durumunda işlemlenen bellek materyali
(kelime), taşınma gibi modern hayat uyumuna
yönelik duruma göre daha iyi bir bellek performansına neden olmaktadır; daha çok hatırlanmaktadır.
Nairne ve ark. (2008) hayatta kalma paradigmasını kullandıkları araştırmalarında, hayatta kalma koşulu dışındaki başka birkaç koşulda da katılımcıların hatırlama düzeyini ölçmüşlerdir. Bunlar kelimelerin hoşluk derecesi,
imgeleme, kendini referans alma, üretme ve
niyetli öğrenme koşullarıdır. Hoşluk koşulunda
katılımcılar verilen kelimeleri ne kadar hoş
bulduklarını değerlendirirken, imgeleme koşulunda kelimelerin imgelenme zorluk derecesini
değerlendirmişlerdir. Kendini referans alma
koşulunda ise, katılımcılardan sunulan kelimelerin kişisel yaşam deneyimlerini ne kadar
kolay çağrıştırdıkları sorulmuştur. Üretme koşulunda katılımcılardan harflerinin yerleri değiştirilmiş olan kelimeleri düzelterek söylemeleri
istenirken, niyetli öğrenme koşulunda katılımcılardan verilen kelimeleri gelecekteki bir
bellek testinde hatırlamaya çalışmaları istenmiştir. Araştırmanın sonunda, en iyi hatırlama
düzeyinin hayatta kalma koşulunda elde edildiği
gözlenmiştir. Bu sonuç, hayatta kalma sürecinin
en iyi kodlama koşulu olduğu şeklinde yorumlanmaktadır.
Hayatta kalma sürecinin hatırlatıcı (mnemonic) katkısının güçlü bir olgu olduğu birçok
araştırmada gösterilmiştir (Kang ve ark. 2008,
Weinstein ve ark. 2008). Katılımcılara taşınma
senaryosunun yerine hırsızlık senaryosunu
verildiği bir araştırmada hırsızlık senaryosunda
katılımcıdan çok iyi korunan bir bankada bir
hırsız olduğunu ve birkaç ay içinde iyi bir
plan yaparak, gerekli olan materyalleri elde
etmesini hayal etmesi istenmiştir. Bu koşulda
Sempozyum
03
www.literatursempozyum.com n temmuz/ağustos/eylül 2014 n cilt: 1 n sayı: 3
da hem hatırlama hem de tanımada hayatta
kalma senaryosunun verildiği koşulda daha
yüksek puanlar elde edildiği görülmüştür.
Ayrıca bu araştırmada bir kişinin hayatta
kalma senaryosu video filminden izlettirildikten
sonra kelimeler üzerinde değerlendirme yapıldığı koşulda da hayatta kalma sürecinin hatırlama üzerindeki olumlu etkisi gözlenmiştir
(Kang ve ark. 2008).
Weinstein ve ark. (2008) ise, hayatta kalma
senaryosunun vahşi yaşam ve şehir hayatı
versiyonları ile taşınma senaryosunu katılımcılara iki şekilde sunmuşlardır: Birinci kişi ve
üçüncü kişi bakış açılarıyla. Birinci kişi bakış
açısında, katılımcının senaryoyu hayal ederken
kendini referans alması istenirken; üçüncü
kişi bakış açısında ise, aynı senaryoyu bir arkadaşının başına gelmiş gibi hayal etmesi istenmiştir. Sonuçlara bakıldığında, en fazla kelime, hayatta kalma senaryosunun vahşi yaşam
koşulunda hatırlanırken, daha sonra sırasıyla
şehir hayatı koşulu ve taşınma koşulu gelmektedir. Birinci ya da üçüncü kişi bakış açısının ise hatırlama açısından herhangi anlamlı
bir etkisi olmadığı gözlenmiştir.
Diğer yandan, Otgaar ve Smeets (2010) hayatta kalma sürecinin (survival processing)
bir uyum sağlayıcı bellek stratejisi olarak
doğru hatırlamayı arttırırken, yanlış hatırlamaya olan eğilimi de arttırdığını göstermişlerdir.
Araştırmada, hem çocuk hem de yetişkinler
hayatta kalma koşulunda daha çok doğru kelime hatırlamış olsalar da, test kelimeleri semantik (anlamsal) ilgili kelimeler şeklinde verildiğinde (örneğin, ekmek, fırın, tereyağı, un,
tahıl gibi) taşınma ve hoşluk koşullarına kıyasla, hayatta kalma koşulunda daha fazla
hata yaptıkları gözlenmiştir. Bu sonuç, uyum
sağlayıcı olan bir şeyin yan etkisi olarak yorumlanabilir. Bu durumda uyuma yönelik bilgi,
bellekteki ilgili diğer bilgileri de uyarmakta ve
diğer hayatta kalmaya yönelik materyale de
dikkat çekmektedir. Bu hızlı bilgi aktivasyonu
uyum sağlayıcı olarak kişileri hayatta kalmayla
ilgili bilgileri taramasına neden olabilir ve
böylece bazı bilgiler yanlışlıkla hatırlanabilir.
Bu nedenle, hayatta kalma koşulunda daha
fazla hata yapılmıştır.
Thompson ve Tulving’in (1973) kodlama
özgüllüğü ilkesine göre, bir hatırlama testinde
hatırlama sırasında verilen ipucu, kodlama sırasındaki ipucuyla örtüşürse daha çok hedef
kelime hatırlanmaktadır. Yani, kodlama sırasında varolan bilgi, hatırlama sırasında da
mevcut olursa hatırlama daha başarılı olmak-
Sempozyum
04
tadır. Bu bağlamda, mevcut araştırmada hayatta kalma senaryosu kırsal hayata, taşınma
senaryosu da modern hayata gönderme yaptığından bu bağlamsal bilgilerin kodlama ve hatırlama sırasında örtüşmesi dolayısıyla köyde
test edilen katılımcıların bellek performanslarının hayatta kalma koşulunda, kentte test
edilen katılımcıların da taşınma koşulunda
daha çok kelime hatırlayacağı beklenilmiştir.
Amaç
Hayatta kalma belleği konusundaki araştırmalar son yıllarda yapılan çalışmalarla artıyor
olsa da, bu konudaki bilgilerimiz yeterli değildir.
Bu araştırmada, uyum sağlama belleği şehirde
ve köylerde dolayısıyla modern ve kırsal yaşamda yaşayan ev hanımı kişiler arasında
karşılaştırılarak bu iki farklı yaşam bağlamının
bu bellek üzerindeki etkisinin incelenmesi
amaçlanmıştır.
YÖNTEM
Örneklem
Katılımcılar, Sivas Merkez ile Ulaş ilçesine
ve Tekirdağ’ın Saray ilçesine bağlı köylerden
20-40 yaş arası, kentte ve kırsalda yaşayan
ev hanımları arasından seçilmiştir. Araştırmaya
toplam 203 (92 kentte yaşayan, 111 kırsalda
yaşayan) gönüllü katılmıştır. Eğitim yılı 5
olan katılımcı sayısı 113 iken, eğitim yılı 5 yıl
üstü (ortaokul ve lise) olan katılımcı sayısı
90’dır. Katılımcıların demografik özellikleri
Tablo 1’de özetlenmiştir.
20 yaşından küçük, 40 yaşından büyük olmak ve okur-yazar olmamak dışlanma kriterleridir. Nörolojik ve psikolojik rahatsızlığı olduğunu bildirenler ve bilişsel süreçleri etkileme
potansiyeli olan ilaçları kullanan veya bu tür
ilaçların kullanımını kısa süre önce bırakmış
olduğunu ifade edenler örnekleme dahil edilmemiştir.
Veri Toplama Araçları
Araştırmada Nairne ve ark.’dan (2007) alınan toplam 36 kelime kullanılmıştır (Tablo
2). Katılımcılara okunan hayatta kalma ve taşınma senaryoları da bu araştırmadan alınarak
Türkçe’ye çevrilmiştir (Ek 1).
İşlem
Bu çalışmada Nairne ve ark.’nın (2007)
araştırmasında kullanılan hayatta kalma süreci
paradigması kullanılmıştır. Buna göre, her iki
gruptan (köy & kent) katılımcıların yarısı
www.literatursempozyum.com n temmuz/ağustos/eylül 2014 n cilt: 1 n sayı: 3
“hayatta kalma koşuluna”, diğer yarısı da
“taşınma koşuluna” seçkisiz olarak atanmışlardır. Katılımcılar bireysel olarak deneye alınarak araştırmada oluşturulmuş iki senaryodan
(hayatta kalma & taşınma senaryoları) biri
araştırmacı tarafından okunmuştur. Daha
sonra katılımcılardan, bilgisayar ekranından
sunulan 36 kelimenin her birinin onlara daha
önce okunan senaryoya ne kadar uygun olduğuna karar vermeleri istenerek 5’li Likert tipi
bir ölçekle değerlendirme yapmaları istenmiştir
(1= en az uygun, 5=çok uygun). Kelimeler, 33
x 21 cm boyutundaki bilgisayar ekranından
beyaz zemin üzerine siyah renkte, büyük
harfle ve ‘calibri’ fontuyla yazılmış şekliyle
sunulmuştur. Her iki gruba da aynı kelime listesi verilmiştir ve her kelimenin gösterim
süresi 5 sn.’dir. Kelimeler uygunluk açısından
da değerlendirildikten sonra, bir ara görev
olarak katılımcılara 7 haneli sayıları hatırlamaları ve cevap kağıdına yazmalarının istendiği
kısa bir sayı hatırlama görevi verilmiştir. Bu
görevi takiben, katılımcılara sürpriz bir serbest
hatırlama testi verilerek araştırmada daha
önce uygunluk değerlendirmesi yaptıkları kelimeleri hatırlamaları ve verilen boş kağıda
yazmaları istenmiştir. Tüm uygulama yaklaşık
40 dakika sürmüştür.
Çalışma için etik kurul izni alınmıştır.
EK 1
HAYATTA KALMA SENARYOSU:
Yanınızda yaşamak için herhangi bir nesne veya eşya olmadan
yabancı bir ülkenin hiç bilmediğiniz bir bölgesinde çayırın, otlağın
olduğu (yani doğal bir yaşamın olduğu) bir yerde kalmak zorunda
olduğunuzu hayal etmenizi istiyorum. Orada kalacağınız birkaç
ay içinde yemek ve su kaynağı bulma ve kendinizi yırtıcı
hayvanlardan korumak zorunda olacağınızı da unutmayınız. Şimdi
size vereceğim kelime listesindeki her bir kelimenin bu hayatta
kalma hikayesiyle ne kadar ilgili olduğunu belirtmenizi istiyorum.
Değerlendirmelerinizi 1 ile 5 arasında yapmanızı istiyorum. 1= en
az uygun, 2= biraz uygun, 3= orta seviyede uygun, 4= uygun, 5=
çok uygun anlamına gelmektedir. Bazı kelimeler bu duruma
uygun olabilirken bazıları olmayabilir, değerlendirme kararları tamamıyla size bağlıdır.
TAŞINMA SENARYOSU:
Daha önce hiç gitmediğiniz yabancı bir ülkeye taşınmayı
planladığınızı hayal etmenizi istiyorum. Orada kalacağınız birkaç
ay içinde bir ev bulup, satın alıp ya da kiralayarak eşyalarınızı
buraya taşımak zorunda olacağınızı da unutmayınız. Şimdi size
vereceğim kelime listesindeki her bir kelimenin bu hikaye ile ne
kadar alakalı olduğunu belirtmenizi istiyorum. Değerlendirmelerinizi
1 ile 5 arasında yapmanızı istiyorum.1=en az uygun,2=biraz
uygun, 3= orta seviyede uygun, 4= uygun, 5= çok uygun
anlamına gelmektedir. Bazı kelimeler bu duruma uygun olabilirken
bazıları olmayabilir, değerlendirme kararları tamamıyla size bağlıdır.
TABLO 1: Katılımcıların Demografik
Özellikleri
t.= 30,84
ss= 6,76
BULGULAR
Araştırmada senaryo ve yerleşim değişkenleri T testi ile analiz edilmiştir. İstatistiksel
karşılaştırmada anlamlılık derecesi p< 0,001
olarak alınmıştır.
Genel olarak sonuçlara bakıldığında hayatta
kalma ile taşınma senaryosunun verildiği koşullar arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır,
t( 201)= 2,98, p> 0,001.
Hatırlama puanlarına bakıldığında, hayatta
kalma senaryosunun verildiği koşulda hatırlama puanları açısından kent ile köy arasında
anlamlı bir fark bulunurken, t (201)= 2,03,
p< 0, 001; taşınma senaryosunun verildiği
koşulda, hatırlama puanları açısından kent ile
köy arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır,
t (201)= 1,74, p> 0,001. (Tablo 1 ve 2).
Eğitim yılı değişkeni (5 yıl ve 5 yıl üstü) açısından sonuçlara bakıldığında, hatırlama açısından gruplar arasında herhangi bir anlamlı
sonuç görülmemiştir, t(201)=0,6, p> 0,001.
Ayrıca, eğitim yılı değişkeninin sadece hayatta
kalma/kent koşulunda gruplar arası anlamlı
bir fark yaratırken, t(45)= 6,01, p< 0,05;
diğer koşullarda anlamlı bir fark gözlenmemiştir.
Eğitim yılı
5 yıl (ilkokul) = 113
5 yıl üstü (ortaokul & lise) = 90
Ort. = 6,97
ss= 2,5
Yerleşim
Kent = 92
Köy = 111
TABLO 2: Araştırmada kullanılan kelimeler
Mazot
Kamyon
Dağ
Biber
Kitap
Bardak
Petrol
Ayakkabı
Parmak
Teyze
Sandalye
Balina
Gümüş
Portakal
Şarap
Flüt
Okyanus
Hastalık
Apartman
Futbol
Zümrüt
İpek
Öğretmen
Tava
Çorap
Kartal
Kar
Kapı
Brokoli
Ayı
İbadethane
Tornavida
Araba
Kılıç
Yatak
Elbise
Sempozyum
05
www.literatursempozyum.com n temmuz/ağustos/eylül 2014 n cilt: 1 n sayı: 3
ŞEKİL 1: Hayatta kalma koşulu
YERLEŞİM
Hayatta Kalma Senaryosu Koşulu
köy
kent
0
2
4
6
8
10
HATIRLAMA
12
14
16
14
16
ŞEKİL 2: Taşınma koşulu
YERLEŞİM
Taşınma Senaryosu Koşulu
köy
kent
0
2
4
6
8
10
HATIRLAMA
12
TARTIŞMA ve SONUÇ
Modern ve kırsal yaşamda hayatta kalma
belleğinin karşılaştırıldığı bu araştırmada, hayatta kalma ve taşınma senaryolarının verildiği
koşullar arasında hatırlama açısından bir fark
gözlendiği halde (hayatta kalma koşulu > taşınma koşulu ) bu farkın anlamlı olmadığı görülmektedir. Diğer yandan, hayatta kalma senaryosunun verildiği durumda, köy ile kent
arasında hatırlama açısından anlamlı bir fark
görülürken, taşınma senaryosunun verildiği
durumda böyle bir fark gözlenmemiştir. Bu
sonuç, insan belleği açısından hayatta kalma
sürecinin hatırlamadaki üstünlüğünü vurgulayan araştırmaları desteklemektedir (Nairne
ve ark. 2007, Otgaar ve Smeets 2010, Nairne
ve Pandeirada 2010, Weinstein ve ark. 2008).
Bu araştırmada, genel olarak baktığımızda
hayatta kalma ile taşınma koşulları arasında
hatırlama başarısı açısından anlamlı bir fark
görülmemesi bu araştırmanın bir kısıtlılığı
olarak katılımcı sayısının sınırlı oluşuyla açıklanabilir. Katılımcı sayısının arttırıldığı gelecek
bir araştırmada hayatta kalma sürecinin ha-
Sempozyum
06
tırlama üzerindeki etkisinin açıkça görülebileceği
düşünülmektedir. Diğer taraftan, araştırmada
taşınma koşulunda değil de, hayatta kalma
koşulunda kent ile köy arasında anlamlı bir
farkın gözlenmesi, hayatta kalma sürecinin
hatırlama üzerindeki etkisini destekleyen bir
sonuçtur.
Bu araştırmada beklentinin aksine, hayatta
kalma koşulunda kentte test edilen ev hanımlarının hatırlama performansı, köyde test edilenlere göre daha iyi olarak görülmüştür. Bu
sonuç, kentte yaşayan bireylerin kırsalda yaşayanlara göre hayatta kalmaya yönelik bilişsel
süreçlerini daha fazla ve daha işlevsel kullanma
ihtiyacı içinde olduğu yönünde yorumlanabilir.
Modern yaşamın beklentilerinin daha fazla
oluşu, daha fazla uyarıcının bulunması bu sonucu yaratmaktadır. Köy yaşamında ise, tekdüze yaşamın oluşu ve uyarıcı seçeneğinin
daha az oluşu böyle bir sonuca neden olabilir.
Diğer yandan, taşınma koşulunda kent ile köy
arasında bir fark gözlenmemesi hayatta kalma
sürecinin etkisini göstermektedir.
Bu araştırma sonuçları, kodlama özgüllüğü
ilkesi (Thompson ve Tulving 1973) çerçevesinde
ele alındığında çelişkili sonuçlar ortaya çıkmaktadır. Kodlama özgüllüğü ilkesine göre,
bir şeyin bellekte nasıl kodlandığı onun nasıl
geri getirileceğini etkilemektedir. Kodlama ve
geri getirme sırasındaki bağlamsal özellikler
örtüştüğünde hatırlama performansı artmaktadır. Bu bağlamda, bu araştırmada kırsal yaşam özellikleri taşıyan hayatta kalma koşulunda köyde test edilen katılımcıların, modern
yaşamı vurgulayan taşınma koşulunda ise
kentte test edilen katılımcıların bellek performanslarının daha iyi olacağı beklenildiği halde,
böyle bir sonuca ulaşılmamıştır. Bu sonuç, hayatta kalma sürecinin güçlü bir olgu olduğunu
ileri süren araştırmaları desteklemektedir. Weinstein ve ark. 2008, Kang ve ark. 2008, Nairne ve ark. 2007).
Diğer taraftan, eğitim değişkeninin sadece
hayatta kalma/kent koşulunda fark yaratması,
uyum sürecinin kent koşulunda davranışları
daha fazla yönlendirdiği yönünde yorumlanabilir. Buna göre, modern yaşamda eğitim seviyesi yükseldikçe kişilerin uyuma yönelik daha
fazla işlevsel çaba içinde oldukları, uyum göstermek zorunda oldukları daha fazla seçeneğin
var olduğu ve kişilerin bilişsel süreçlerini de
bu yönde kullandıkları düşünülebilir. Diğer
yandan, taşınma koşulunda eğitim açısından
köy ve kent arasında hatırlama performansı
farkı olmaması bu değerlendirmeyi güçlendir-
www.literatursempozyum.com n temmuz/ağustos/eylül 2014 n cilt: 1 n sayı: 3
mektedir. Sonuç olarak, kent koşulundaki kişilerin, bilişsel süreçlerini daha işlevsel ve
daha yönlü kullanma motivasyonu içinde oldukları sonucuna ulaşılabilir. Bunun yanında,
eğitimin dolayısıyla farkındalığın artmasının
da bu duruma katkısının olduğu açıktır.
Bu araştırmanın bazı kısıtlıkları bulunmaktadır. Bu araştırmada sadece kadın katılımcıların seçilmesinin nedeni, çalışmada hem cinsiyet değişkenini elimine etmek hem de katılımcılara daha kolay ulaşabilmektir. Bu konudaki gelecek çalışmalarda her iki cinsiyetin ve
farklı gelişim gruplarının dahil edilmesi daha
önemli bilgiler sağlayacaktır.
Ayrıca, bu araştırmada sadece hayatta kalma ve taşınma koşulları altında bellek test
edilmiştir. Gelecek araştırmalarda uyum sağlama belleği açısından kelimelerin daha farklı
bağlamlarda test edilmesi de önemli bilgiler
sağlayacaktır. Örneğin, kelimelerin duygusal
yükü (hoş& nahoş), anlamsal ya da fiziksel
özellikleri, derinlemesine ya da yüzeysel kodlanması gibi. Yine, farklı ortamlarda çalışan
ya da bulunan grupların da karşılaştırılması
bu bellek konusunda aydınlatıcı olabilir. Bu
konuda kültürel farklılıklar açısından araştırmalar yapılması da gereklidir.
Hayatta kalma belleği ile ilgili olan bu araştırmada hayatta kalma sürecinin bellek süreçleri üzerindeki baskınlığının gözlenmesi bu
konudaki araştırmalar açısından önemlidir.
Bu baskınlığın kırsalda değil de, kent yaşamında
gözlenmesi bu bellek türünün özellikleri hakkında kritik bir bilgi sağlamaktadır.
KAYNAKLAR
Aslan A, Bäuml KHT (2012) Adaptive memory: Young children
show enhanced retention of fitness-related information.
Cognition 122: 118-122.
Ermer E, Cosmides L, Tooby J (2007) Functional specialization
and the adaptationist program. In S Gangstead, J Simpson
(Eds.) The Evolution of Mind: Fundamental Questions and
Controversies. New York, NY: The Guilford Press.
Kang S, McDermott KB, Cohen S (2008) The mnemonic
advantage of processing fitness-relevant information. Mem
Cognition 36:1151–1156.
Kensinger EA (2007) Negative emotion enhances memory accuracy: Behavioral and neuroimaging evidence. Curr Dir
Psychol Sci 16: 213-218.
Nairne JS, Pandeirada JNS (2008a) Adaptive memory: Is
survival processing special? J Mem Lang 59: 377–385.
Nairne JS, Pandeirada JNS (2008b) Adaptive memory: Remembering with a stone-age brain. Curr Dir Psychol Sci 17:
239–243.
Nairne JS, Pandeirada JNS (2010) Adaptive memory: Ancestral
priorities and the mnemonic value of survival processing.
Cognitive Psychol 61: 1–22.
Nairne JS, Thompson SR, Pandeirada JNS (2007) Adaptive memory: Survival processing enhances retention. J Exp Psychol
Learn 33:263–273.
Nairne JS, Pandeirada JNS, Thompson SR (2008) Adaptive memory: The comparative value of survival processing. Psychol
Sci 19:176–180.
Ochsner KN (2000) Are affective events richly recollected or
simply familiar? The experience and process of recognizing
feelings past. J Exp Psychol Gen 129(2): 242-261.
Otgaar H, Smeets T (2010) Adaptive memory: Survival
processing increases both true and false memory in adults
and children. J Exp Psychol Learn 36:1010–1016.
Öhman A, Mineka S (2001) Fears, phobias, and preparedness:
Toward an evolved module of fear and fear learning.
Psychol Rev 108:483–522.
Tooby J, Cosmides L (2005) Conceptual foundations of evolutionary psychology. In D. Buss (Ed) The handbook of evolutionary
psychology (pp. 5–67). Hoboken, NJ: John Wiley & Sons,
Inc.
Tulving E, Thomson DM (1973) Encoding specificity and
retrieval processes in episodic memory. Psychol Rev 80:352–
373.
Weinstein Y, Bugg JM, Roediger HL (2008) Can the survival
recall advantage be explained by basic memory processes?
Mem Cognition 36: 913–919
Klinik Anatomi
RICHARD S. SNELL
95
TL
Klinik bilimlerin gereksinimleri
doğrultusunda daha öz ve fonksiyonel
hale getirilmiş incelemeler.
YÜCE reklam/yayım/dağıtım a.ş. Telefon: 0212-279 10 26
Faks: 0212-279 18 64 • www.yuceyayim.com.tr
Sempozyum
07