View/Open

1788 - 1808
TARIHLERINDE
SIVAS
ŞER'ıYE
SICILLERINDE
GEÇEN
VAKFIYELER
Ömer D E M İ R E L
arih a r a ş t ı r m a l a r ı n d a , a r ş i v belgelerine dayanma ve bu belge­
lerden yararlanma gereği ö n e m l i v a k ı a ­
dır. O s m a n l ı arşiv v e s i k a l a r ı n ı n bollu­
ğu, incelenenlerinin s a y ı s ı n ı n çok az ol­
duğu bilinen bir g e r ç e k t i r . Şer'iye Sicil­
leri, O s m a n l ı d ö n e m i v e s i k a l a r ı n ı n ara­
sında, en o r i j i n a l i d i r ve i l k s ı r a l a r d a
yer alır. Bu vesikalarda sosyal ve eko­
nomik t a r i h i n nazariyesi d e ğ i l , p r a t i ğ i
saklıdır.
Sivas Kongre M ü z e s i n d e ( İ n k ı l â p
Müzesi), Sivas ve ç e v r e ilçelere ait özel­
likle O s m a n l ı D e v l e t i n i n son i k i a s r ı n a
tekâbül eden 121 adet k a y ı t l ı ve bir kı­
sım k a y ı t s ı z Şer'iye Sicili bulunmak­
tadır. Y a p m ı ş o l d u ğ u m u z bu ç a l ı ş m a d a
1788-1808 y ı l l a r ı n a ait 3, 4, 5, 6, 7 ve 8
n u m a r a l ı Şer'iye Sicillerinden faydalanılmıştır. Y i r m i y ı l l ı k d ö n e m i i h t i v a
eden sekiz defterde, 52 adet v a k f i y e
tesbit etmiş bulunuyoruz.
V a k f i y e veya v a k ı f n â m e ; v â k ı f ı n ,
vakfın t e ş e k k ü l ü ve işleyişi hususunda
tanzim ettiği h ü k ü m ve kaidelerin k a d ı
t a r a f ı n d a n tescilini i h t i v a eden h u k u k i
bir v e s i k a d ı r (1). V a k f kelimesi ise,
Arapça'da d u r d u r m a k , a l ı k o y m a k mânâ­
sında olup, ıstılah olarak V I I I . asır
o r t a l a r ı n d a n , X I X . asır s o n l a r ı n a kadark i devrede, İslâm ü l k e l e r i n i n i ç t i m a î ve
iktisadi h a y a t ı n d a ehemmiyetti bir rol
oynayan d i n i - i ç t i m â i bir müessesenin
adıdır.
Tesbit e t t i ğ i m i z vakfiyelerde genel
olarak şu özellikler göze ç a r p m a k t a d ı r :
V a k f i y e n i n en üst k ı s m ı n d a v â k ı f ı n is­
mi ve dua b ö l ü m ü b u l u n m a k t a d ı r . Vâ­
kıf h a k k ı n d a geniş b i l g i n i n v e r i l d i ğ i
d i ğ e r b ö l ü m d e ise, baba a d ı , mesleği ve
şahsi n i t e l i k l e r i verilmektedir. K a d ı n
v â k ı f l a r ı n vekâletini alan i k i şahidin
i k r a r ı y l a i l g i l i bölümü t a k i b e n , v â k ı f ı n
t a y i n ettiği mütevelli ve n â z ı r ı n isim­
leri zikredilmektedir. Erkek vakfiye sa­
h i p l e r i n i n mahkeme huzurundaki ikrar­
l a r ı n ı takiben yine kendilerinin seç­
t i k l e r i mütevelli ve n â z ı r ı n isimleri yer
almaktadır.
V â k ı f t a r a f ı n d a n vakfedilen men­
k u l ve gayrı menkullerin tasvirinin ya­
pıldığı b ö l ü m d e ise, nakit p a r a l a r ı n
m i k t a r ı , diğer menkul ve gayrı menkul­
lerin
isimleri,
çeşitleri.
miktarları,
b u l u n d u k l a r ı mevkileri, s ı n ı r l a n belir­
tilmiştir.
V a k ı f l a r ı n asıl gayesini teşkil eden
b ö l ü m d e de vakf edilmiş gelir kaynak­
l a r ı n ı n işletilmesi, geliriyle yapılacak
hizmetler, mütevelliye, nâzıra vc hiz­
metlilere
(2)
verilecek
miktarların
tesbiti ve v â k ı f ı n koymuş olduğu diğer
ş ı r t l a r yer a l m a k t a d ı r . Ayrıca mezhep
i m a m l a r ı n ı n görüşleri, vakfiyenin tari­
hi ve ş a h i d l e r son b ö l ü m ü n ü ihtiva et­
mektedir (3).
A- V Â K I F L A R I N
ÖZELLİKLERİ
İslâm hukukuna göre v â k ı f ı n ; her
şeyden önce vakfettiği malın m ü l k i y e ­
tine ve v a k ı f yapma salahiyetine sahip
(1)
Şemseddin
Sami, K â m u s - ı
(2)
Bahaeddin Y e d i y . l d ı r ,
Tiirkî,
İstanbul
1316.
"Vakır,
lA X I I / 2 ,
s.
153-172.
(3) B u S ı n ı n a m a Sivas Ş c r ' î .Mahkeme Sicillerin­
den
geçen
pılmıştır.
vakfiyelerin
ge;ı.l
özelliklerine
güre
ya­
17i
ÇSMFR
(ehil), hür, âkil ve bâliğ olmasj,, borç
veya aşırı müsriflik yüzünden malını
kullanmaktan alıkonmamış olması gere­
k i r (4).
Vakfiyelerde
genellikle
vâkıflar
h a k k ı n d a baba ismi, kendilerinin ismi,
mesleği, İslâmi sıfatları(Hacı, Hafız,
Seyyid) belirtilmiştir. İncelemiş ol­
d u ğ u m u z vakfiyelerde göze çarpan en
önemli özellik, vakıfların
% 50'sinin
kadın olmasıdır. Bu özellik bizi ister
istemez bazı tahminlere sürüklemekte­
dir. Şöyleki; bu dönemde Sivas kadın­
larının bir kısmı maddt yönden zengin
olup mülklerini istediği gibi kullanma
özgürlüğüne sahiptir. K a d ı n vâkıfların
dul veya evli olmaları, bu durumu de­
ğiştirmemektedir.
Vakfiyelerde,
vâkıflar
hakkında
diğer önemli bir özellik de mensubi­
yetleridir. Bu konuda yapılan bir araş­
tırmada (5) vakıf kurucularının 65,70'
inin askeri sınıf (devletten maaş alan),
% 34, 93'nün ise raiyyct sınıfından
(devlete vergi veren) olduğu bclirtilmektcdir.Sivas'a mahsus yapmış olduğu­
muz araştırmada vâkıfların % 19, 23'
nün askeri sınıftan, '!<ı 80. 77'sinin
raiyyet sınıfından
olduğunu
tesbil
etmiş bulunuyoruz. Sonuçlardaki zıtlık
incelemiş
olduğumuz
vakfiyelerin
bölgesel olmasından ileri gelebileceği
gibi, kısa bir tarih dönemi (1788-1808)
içerisinde taranan vakfiyelerin genel­
likle küçük olmasından da kaynaklan­
d ı ? ' düşünülebilir. Vakıf sahiplerinin
L>:r kısmının meslekleri (Penbcci, Bak­
kal, Ç u b u k ç u ) diğer bir kısmının da
İslâmt sıfatları belirtilmiştir. Askeri
s ı n ı f t a n olan vakıfların bir kısmının
büyük vakıflara sahip oldukları ve va­
l i l i k görevi yaptıkları görülmektedir
(6).
Belirtilen özelliklerin yanısıra, bir
vâkıfın en fazla 3 vakıf (7). 3 vâkı­
fında ikişer vakıf k u r d u k l a r ı görül­
mektedir (8). Ayrıca i k i kişinin birlikte
bir vakıf, yine üç kişinin birlikte bir
vakıf k u r d u k l a r ı n ı tesbit etmiş bulu­
nuyoruz (9).
B- M Ü T E V E L L İ V E N A Z I R L A R
Mütevelli, v o k ı f
işlerini
vakfiye
şff;'t/arı vc şer'i h ü k ü m l e r dairesinde
DEMİREL
idare ve rüyet için t a y i n o l u n a n l a r
h a k k ı n d a verilen bir t a b i r d i r (IQ).
Vazifesi ise vakıf m i r a s ı n ı n her t ü r l ü
gasb ve tecavüze karşı b ü t ü n l ü ğ ü n ü
korumak, bu mirası daima ü r e t i m yapa­
cak halde bulundurmak ve onun gelir­
lerini a r t ı r m a k (11) ş e k l i n d e
belir­
tilmektedir.
Mütevelliyi, vâkıf veya n â z ı r t a y i n
etmektedir 52 vakfiyenin 4 r i n d e m ü ­
tevelliyi vâkıf tayin etmiş olup b u n ­
lardan 10 tanesinde m ü t e v e l l i ismi be­
lirtilmiş, birinde ise m ü t e v e l l i t a y i n
edilmemiştir. M ü t e v e l l i l e r d e n 28,84 (15
vakfiyede)'ü v â k ı f l a r ı n kendisi, %30.76
(17 de)'sı ise vâkıfın oğlu, k ı z ı . t o r u n u ,
zevcesi ve kızkardeşi gibi y a k ı n a k r a ­
balarıdır. Yine m ü t e v e l l i l e r i n % 30.76
(17 vakıf mütevellisi)'sı isimleri
be­
lirtilmiş y a b a n c ı l a r d ı r . Bir m ü t e v e l l i n i n
ise, dindar ve m ü t e d e y y i n o l m a s ı isten­
miştir. Vakfiyenin birinde C â m t - i K e ­
bîr mütevellisi, mütevelli olarak t a y i n
edilmiştir.Mütevellisi tesbit e d i l m e m i ş
sadece bir vakıf v a r d ı r .
Vâkıflar y u k a r ı d a g ö r ü l d ü ğ ü g i b i
kendilerini ve yakın a k r a b a l a r ı n ı m ü ­
tevelli tayin etmek suretiyle v a k ı f ge­
l i r l e r i n i n bir kısmını ailelerine a k t a r (4) Yediyıldız, ay.
(5) Bahaeddin Yediyıldız, "Türk v a k ı f
kurucula­
rının sosyal tabakalaşmadaki yeri (1700-1800)",
Os­
manlı araştırmaları, c.III.İstanbuI 1982, s.143-164.
(6) E r z u r u m Valisi D e v l e t l ü A l a e d d i n P a ş a V a k ­
fiyesi, Sivas Ş.S, no: 7, s.169.
(7) Cambaz Hacı Ömer'in Zevcesi F a t m a
binti
Ahmet Vakfiyeleri, Sivas Ş.S. no: 5, s.186-187.
(8) Zarahzade Recep Bey bin Mehmed P a ş a V a k ­
fiyeleri, Sivas Ş.S, no: 4, s.l60, s.270.
Zarahzade FeyzuUah P a ş a ' n m H a n ı m ı A y ş e H a ­
nım Vakfiyeleri, Sivas Ş.S, no: 4, s.271, no:8,
Mehterbaşı Mehmed E m i n A ğ a n ı n
s.36.
Vakfiyeleri,
Sivas Ş.S, no:5, s.194, s.195.
(9) Seyyid Abdülbaki A ğ a ve Berber S e y y i d A b ­
dullah ve Karındaşı Seyyid Halil Vakfiyesi, S i v a s Ş . S ,
no:3, s.229.
(10) M.Zeki Pakalın, Osmanlı T a r i h Deyimleri ve
Terimleri Sö'zlüğü,c.2, İstanbul 1983,
2.Basım.
(11) Bahaeddin Yediyıldız, " X V H I . A s ı r d a T ü r k
Vakıf
Teşkilâtı",Tarih
Enstitüsü
Dergisi,
Prof
Tayyib Gökbilgin Hatıra Sayısı, İ s t a n b u l 1982,
180.
Dr.
s.l71-
178Ş-1$QŞ'DE S İ V A S S E R ' t Y F SİCİI.T
makta ve b ö y l e l i k l e m ü l k l e r i n i koruma­
ya alıp s ü r e k l i olarak aile fertlerine iş
ve gelir garantisi temin etmektedir.
V a k ı f g e l i r l e r i , harcanma özellik­
lerinden d o l a y ı , h a y r î , a i l e v î ve yarı
ailevî olmak ü z e r e üçe a y r ı l m a k t a d ı r
(12). T a h l i l e t t i ğ i m i z v a k ı f l a r ı n y a n ­
dan fazlası (% 59.60), y a r ı a i l e v î v a k ı f
özelliğini b ü n y e s i n d e b u l u n d u r m a k t a ­
dır. Z i k r e d i l e n v a k ı f l a r ı n g e l i r l e r i hay­
rî müesseselere ve v â k ı f ı n ailesine d a ğ ı ­
t ı l m a k t a , geriye kalan v a k ı f l a r
ise
(%40, 40) h a y r î v a k ı f özelliği t a ş ı m a k ­
tadır.
A y r ı c a , mijtevellilerin %26'sı
ka­
d ı n l a r d ı r . M ü t e v e l l i l e r i n ü c r e t l e r i de
çok önemli ö z e l l i k l e r arz etmektedir.
Dört vakfiyede, m ü t e v e l l i
ücretleri
miktar olarak tesbit e d i l m i ş t i r (5, 10.
20 guruş ş e k l i n d e ) (13). İki vakfiyede,
vakıf g e l i r l e r i n i n sülüsü (1/3) m ü t e ­
velliye verilmektedir. Y a r ı y a y a k ı n ı n d a
gelir fazlası (şart k o ş u l a n h a y r î harca­
maların a r t a n ı ) m ü t e v e l l i y e verilmek­
tedir. D i ğ e r l e r i n e ise, vazifei tevliyet
olarak ü c r e t v e r i l d i ğ i g ö r ü l m e k t e , fakat
m i k t a r ı b e l i r t i l m e m e k t e d i r . Bir v a k f i ­
yede de m ü t e v e l l i y e ü c r e t tesbit edil­
memiştir.
A s l ı n d a , m ü t e v e l l i l i k vazifesi ile
vakıflar, ailelere hizmet c t t i r i l n n ş i i r .
Sivas şehri v a k f i y e l e r i n d e ilginç bir
durum g ö z l e n m e k t e d i r . Ö y l c k i . c a m î .
mescid, mektep ve çeşmelerin tamire
m u h t a ç o l d u k l a r ı , hatta yer döşemele­
rinin bile k a l m a d ı ğ ı halde m ü t e v e l l i ­
lerin v a k ı f g e l i r l e r i n i kendilerine ayırdıkları belirtilmektedir. Mütevelli­
lerin vali ve k a d ı l a r t a r a f ı n d a n bu
menfi hareketlerinden s a k ı n m a l a r ı için
ihtar e d i l d i ğ i g ö r ü l m e k t e d i r (14).
M ü t e v e l l i l i l ğ i n bir d i ğ e r özelliği,
kendileri ö l d ü ğ ü zaman erkek ç o ç u k l a r ı
aynı görevi ifâ etmekte, o n l a r ı n nesil­
lerinin de kesilmesi ü z e r i n e bölgcd'^ki
câmî i m a m l a r ı veya Câmî-i K e b î r m ü t e ­
vellisi bu g ö r e v i devam ettirrrnş olma­
sıdır.
M ü t e v e l l i l i ğ i n y a n ı s ı r a , b i r k a ç vak­
fiyede geçen n â z ı r l a r belli m a a ş k a r ş ı ­
lığında m ü t e v e l l i y e n e z â r e t eden kimse­
lerdir. Yine bu g ö r e v i aileden olanlar
y ü r ü t m e k t e ve kendilerinden sonra çoçuklarına geçmektedir.
FRTNnP
GECEN V A K F İ Y E L E R
379
C- V A K F E D İ L E N M A L L A R
Vakfedilen mülklerin
yani
gelir
kaynaklarının
tasviri,
vakfiyelerde
d i k k a t l e tesbit edilen ve özelliklerinin
en ince a y r ı n t ı l a r ı n a kadar belirtildiği
bir b ö l ü m d ü r . Şöyleki, m ü l k l e r i n (men­
kul veya gayrı menkul) cinsi, çeşidi,
m i k t a r ı , yeri ve nasıl f a y d a l a n ı l a c a ğ ı
tesbit edilmiştir.
V a k ı f gelir k a y n a k l a r ı ; tarım işlet­
meleri, binalar ve nakit para(bir kısmı
m ü l k l e b i r l i k t e nakit para) şeklinde sı­
n ı f l a n d ı r ı l a b i l i r (15). T a r ı m işletmeleri;
Vakfiyelerde meyveli ve meyvesiz bah­
çe, tarla, arsa. köy mezra ve m a l i k â n e ­
leri adı a l t ı n d a geçmektedir. Bunlar,
m a h s û l l e r i vasıtasıyla v a k ı f l a r a gelir
k a y n a ğ ı olmakta ve toplam vakıf mülk­
leri a r a s ı n d a fazla bir yekûn tutma­
maktadır.
V a k ı f gelir k a y n a k l a r ı n d a n binala­
rı, özellikleri itibariyle meskenler ve
iktisadi k u r u l u ş l a r diye i k i gurupta
inceleyebiliriz. İcara verilmek suretiyle
gelir s a ğ l a n a n konak, mcnzil(ev). saray
ve k i r a c ı d a m ı gibi meskenlerin isimleri
v a k ı f gelir k a y n a k l a n a r a s ı n d a sıkça
zikredilmektedir. Meskenlerden, saray
ve konaklar yıllık belli bir ücret (icar)
karşılığı
kiralanmaktadır.
Kullanım
~r'-\ı ise. Sivas Kiracıbaşı'sı vasıtasıyla
İ s t a n b u l ' d a n ve diğer \ila>etlerden ge­
len devlet ricalinin misafir edilmesi
suretiyle o l m a k t a d ı r (16). Vakfiyelerde
saray ve k o n a k l a r ı n şekli m u h t e v a l a r ı
konusunda bilgi verilmediği halde, ev­
lerin tüm özellikleri bahsedilmiştir. Ev
t i p l e r i genellikle şu özellikleri i h t i \ a
etmektedirler. Normal olarak vasıflan­
d ı r d ı ğ ı m ı z evlerde bir göz kış e \ i . bir
üst oda. alt k a t ı n d a odunluk veya an(12)
Bahaeddin Vediyildır, " M ü e s s e s e - T o p l u m
Münâsebetleri
Çerçevesinde
XVIII.
T o p l u m u ve Vakıf Müessesesi", V D
Asır
Türk
(.\nkara
1982),
C . X V , s 23-53.
(13) Abdulkadir bin Abdurrahman Vakfiyesi, Si­
vas Ş.S., no
5, S İ, Ç a v u ş o ğ l u Hacı Hasan Vakfıy'-si.
Sivas Ş . S . , X o : 3 , s.232-233.
(14) Sivas Ş.S, no:l, s. 172.
(15)
Bahaeddin
Vakıflarının
İktisadi
Yediyildır,
Boyutu",
"XVIII,
vd,
Asır
(Ankara
C . X V I I I , s.5-41.
(16) Sivas Ş.S, no:17, 8.25, s.95, no:19, 5.2.
Türk
1985),
380
rtvn^R DEMİREL
bar, havlu(avlu), bir göz taşra odası{dış
oda), alt k a t ı n d a ahır veya samanlık
b u l u n m a k t a d ı r . Büyük evlerde ise bu
b ö l ü m l e r e ilaveten, harem odası, kahve
odası, divanhanc(salon), yazlık, çeşme
ve f ı r ı n d a m ı vardır (17). Evlerin bir
özelliği de vakfcdilenlorin hemen he­
men hepsinin i k i katlı olmasıdır. A y ­
rıca kiracı damı tabiriyle geçen odalar
da zikredilmektedir. Evler yalnız vakf e d i l d i k l e r i gibi diğer mülk ve para­
larla da vakfedilmişlcrdir. Toplam vak­
fiyeler içinde %18' e yakını mesken­
lerle i l g i l i d i r .
Binaların direkt olarak ticâri işlerle
i l g i l i olanları, genellikle d ü k k a n l a r d ı r .
Sivas şehrinin önemli bir ticâri mevki­
de bulunması sebebiyle çok sayıda çar­
şısı olup (18) her çarşıda çeşitli mes­
leklerden işyeri b u l u n m a k t a d ı r (19).
Genellikle vakfedilen d ü k k a n l a r ı şöyle
sıralayabiHriz.-Kuyumcu, semerci, duhancı (tütüncü), kılıççı, penbeci (pa­
mukçu), çıkrıkçı, temürcü, tuzcu, bak­
kal, nalbant, berber, hallaç ve haffaf
(ayakkabıcı) gibi d ü k k a n l a r ı n yanısıra
cambaz ahuru, kahvehane, mağaza ve
han da geçmektedir. Ayrıca değirmen­
lere de vakf edilen mülkler arasında
sık sık rastlanmaktadır. Bir kısım sanat
erbabı ve tüccar, kendi mesleğiyle i l g i l i
d ü k k a n l a r vakfetmişlerdir (20).
Gelir k a y n a k l a r ı içerisinde sadece
d ü k k a n ve dükkanla birlikte diğer
m ü l k l e r i bünyesinde bulunduran vakıf­
lar önemi bir yekûn t u t m a k t a d ı r (%
37'ye yakın).
Bunlardan başka vakfedilen mükler
i ç e r i s i n d e , ev eşyalarına da rastla­
m a k t a y ı z (21). Bahsetmiş olduğumuz
mülklerin
gelirleri,
icara
verilmek
suretiyle, ya tamamen alınmakta veya
d e ğ i r m e n l e r d e ve köy mezralarında ol­
d u ğ u gibi (7 sehimde 5 sehim, 10 kilede
2.5 kile) m i k t a r tesbit edilmek suretiyle
a l ı n m a k t a d ı r (22).
Toplam v a k ı f l a r ı n yarıya yakını
(%43), nakit para ve parayla birlikte
menkul ve gayrı menkuller meydana
getirmektedir.
Para
vakıfları
sayı
olarak fazla olup toplam para m i k t a r ı
bunun aksine azdır. Çoğunun miktarla­
rı tesbit edilmiş olmakla beraber, bu
m i k t a r l a r ı n bir kısmı sülüs mal olarak
zikredilmiştir. M i k t a r ı tesbit e d i l e n ­
lerin toplamı o n ü ç b i n g u r u ş olarak he­
saplanmıştır. Osmanlı y ö n e t i m i n i n kay­
nağı ve pratiği olan d i n î ilkeler, para
v a k ı f l a r ı n d a b i r t a k ı m menfi i c r a a t l a r a
rağmen yönetimin ö n d e r l i ğ i ve deste­
ğiyle u y g u l a n a b i l m i ş t i r (23). Hemen
hemen para v a k ı f l a r ı n ı n
tamamında
onu o n b i r b u ç u k d a n (%I5) faiz g e l i r i
konulmuş ve bu durum öyle b i r hal a l ­
mış k i , bu had, haram s a y ı l m a m ı ş t ı r
(24) .
Vakfedilen nakid para, g e n e l l i k l e
şehirde bulunan esnaf ve t ü c c a r l a r a
belirtilen faiz karşılığı v e r i l m e k t e d i r
(25) .
D- V A K F I N Ş A R T L A R I V E H İ Z ­
METLERİ
Vakıf gelirlerinin t e f e r r u a t l ı b i r b i (17) E l - H a c Abdulahad Efendi bin A l i A ğ a V a k ­
fiyesi,
Sivas
Ş.S,
no:7,
s.83,
Ayrıca
Türk-İslâm
Kültürü özelliklerini t a ş ı y a n evlerin fonksiyonel y a p ı s ı
için;
Doğan
Kuban,
"Anadolu-Türk
Şehri
Tarihî
Gelişmesi, Sosyal ve Fizikî Özellikleri Ü z e r i n d e
Bazı
Gelişmeler", V D , (1968), c. V l l , s.53-73.
(18) Vakfiyelerde tesbit e t m i ş o l d u ğ u m u z ç a r ş ı l a r
şunlardır: Arpacılar Sûkı, Kuyumcular S û k ı , N a l b a t l a r
Sûkı, Bakkal Sûkı, Kılıaçcılar S û k ı . T u z c u l a r
Sûkı,
Penbeciles Sûkı, Mahkeme Sûkı, K a z g a n c ı l a r S û k ı
ve
Sûkı Sultani (Sivac Çarşılarının Hepsi birden bu ismin
verildiği kanaatinedeyiz).
(19)
Çarşılara
isimlerini
veren
mesleklerin
haricinde diğer mesleklerden d ü k k a n l a r g ö r ü l m e k t e d i r .
(20)
Cambaz Hacı
Ömer'in
Zevcesi
Vakfiyesi,
Sivas Ş.S. no:5, s.186.
(21) Rukiye Hatunun Vakfiyesi,Sivas Ş . S . ,
no:6,
8.89.
(22) Hazinedar M u s t a f a ' n ı n ehU F a t ı r - . a
Vakfiyesi, Sivas Ç.3., no:5,
s.271. A l - h a c
Emin A ğ a bin Mehmed A ğ a
Vakfiyesi,
Hatun
Mehmed
Sivas
Ş.S.,
no:6, s.140.
(23) Neşet Ç a ğ a t a y , "Ösmanlı İ m p a r a t o r l u ğ u n d a
Riba-Faiz
Konusu
Para
Vakfiyesi
ve
Bankacılık",
VD,(1971), s.39-66.
(24) Hacı Osman Efendi Kerimesi Ü m m ü h a n H a ­
tun
Vakfiyesi,
Sivas Ş.S.,
no:3,
s.114.
Mehterbaşı
Mehmed E m i n A ğ a ' n m Vakfiyesi, Sivas Ş . S . no:5,
194-195. Hacı
Eniştenin O ğ l u
s.
Mehmed
Alemdar'ın
"Sosyal
Bütünleşme
Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:5, s.240.
(25) Bahaeddin Yediyildız,
Açısından Türk Vakıflan", l . i n c i V a k ı f H a f t a s ı ,
Aralık 1983, Ankara 1984. s.34-36.
5-11
1788-1808-DE SİVAS ŞER'TYF S İ C t l J . F R t N n E G E C F N VAKFİYELER
çimde k a y d e d i l d i ğ i g i b i g i d e r l e r i n i n de
aynı ş e k i l d e tesbit e d i l d i ğ i n i m ü ş â h a d e
ediyoruz. İ l e r i d e b a h s e d e c e ğ i m i z ü z e r e ,
vakıf g e l i r l e r i n i n toplumun f a y d a s ı n a
çeşitli sahalarda s u n u l d u ğ u n u ve toplu­
mun ç o ğ u n u i l g i l e n d i r d i ğ i n i g ö r m e k t e ­
yiz (26).
İ n c e l e d i ğ i m i z d ö n e m Sivas ş e h r i va­
k ı f l a r ı n d a tesbit e t t i ğ i m i z çok önemli
bir özellik, yeni b i r eseri meydana
getirmekten çok, eskinin m u h a f a z a s ı ve
d e v a m ı n ı n s a ğ l a n m a s ı d ı r . Y i r m i yılda
kurulan v a k ı f l a r i ç e r i s i n d e yeni bir
hizmet ve eser meydana g e t i r i l m e m i ş ,
mevcut o l a n l a r ı n belli başlı eksikleri
giderilmeye ç a l ı ş ı l m ı ş t ı r .
T a h l i l e t t i ğ i m i z vakfiyelerde, g i ­
derlerin ç o ğ u n u ahiret h a y a t ı n a y a t ı ­
rım gayesiyle d i n t ve h a y r t harcamalar
teşkil etmektedir. Bu gayeyle, gelirler
Müslümanların ibadetlerini yaptıkları
câmtlere ve cami g ö r e v l i l e r i n e tahsis
edilmiştir. V a k ı f h a r c a m a l a r ı n ı n ç o ğ u n ­
da %75 c â m t t a m i r i , c S m î l c r e şcmi asel
( a y d ı n l a t m a i ç i n ) , imam, m ü e z z i n ve
kayyuma belli hizmetler k a r ş ı l ı ğ ı (ha­
tim, m e v l ü t , ve yasin o k u n m a s ı ) v e r i l ­
mek ü z e r e ü c r e t a y r ı l m ı ş t ı r . V a k ı f sa­
hipleri a d ı n a Hacca gidilmesi (27) vc
Buhârt-i Şerif o k u t u l m a s ı v a k f ı n şart­
ları a r a s ı n d a g ö r ü l m e k t e d i r (28). V a k ı f
gelirlerinin harcanma ş a r t l a r ı n d a gö­
rülen d i ğ e r bir özellik, halva (helva)
pişirilip, fukaraya d a ğ ı t ı l m a s ı d ı r . Yay­
gın bir adet olması gerekir k i , v a k ı f ­
ların y a r ı s ı n d a şart k o ş u l m u ş t u r (%50).
Sadece bir v a k ı f d a a ş u r e p i ş i r i l i p da­
ğıtılma ş a r t ı v a r d ı r (29). Bu ş a r t ı n bu­
lunduğu v a k ı f tesbit e t m i ş o l d u ğ u m u z
en zengin v a k ı f d ı r (6.000 g u r u ş ) . A y r ı ­
ca v a k ı f l a r d a t ü r b e l e r d e şcmi asel ya­
kılması (30) ve minare k a n d i l i n i n ya­
kılması için de harcama a y r ı l m ı ş t ı r .
Eğitim alanında
ise,
vakıflarda
mektep t a m i r i , m ü d e r r i s l e r i n
ücretleri(miktar olarak b e l i r t i l m e m i ş ) , med­
resedeki talebe h ü c r e l e r i n d e y a k ı l a c a k
şemi asel hususunda ş a r t l a r v a r d ı r (31).
Ayrıca,Ali Baba zaviyesine çeşitli eş­
yalar v a k f e d i l m i ş t i r (32).
İncelemiş o l d u ğ u m u z d ö n e m d e bele­
dî ve sosyal hizmetler n i t e l i ğ i n d e en
fazla çeşme ve p ı n a r l a r ı n t a m i r i n e har­
cama y a p ı l d ı ğ ı n ı g ö r m e k t e y i z . Bunun
381
y a n ı s ı r a k a l d ı r ı m ve sokak t a m i r i için
v a k ı f gelirlerinden ücret a y r ı l m ı ş t ı r
(33). Şehrin imar ve tamir faaliyetleri
vakıflar
vasıtasıyla
gerçekleştirildiği
g i b i , çeşme ve p ı n a r l a r ı n g ü n ü m ü z e ka­
dar
k o r u n m a s ı sağlanmıştır. Ayrıca,
v a k f edilen b i n a l a r ı n tamir ve korun­
ması da vakıf h a r c a m a l a r ı n d a hemen
hemen i l k şart olarak k o n u l m u ş t u r . Ge­
l i r k a y n a k l a r ı n ı n sürekliliği açısından
konulan şartın önemi b ü v ü k l ü r .
V a k ı f gelirlerinin önemli bir kıs­
m ı n ı n harcanma şekli de gelirlerin bir
k ı s m ı n ı n aileye verildiği yarı ailevî
v a k ı f l a r sayesinde o l m a k t a d ı r . Dönem
v a k ı f l a r ı n ı n cn göze ç a r p a n özelliği,
daha önce de mütevelliler b ö l ü m ü n d e
z i k r e t t i ğ i m i z gibi, vakıf gelirlerinden
ailelerin büyük oranda istifade etmesi­
dir. V â k ı f l a r , genellikle erkek veya
k a d ı n olan aile b ü y ü k l e r i o l m a k t a d ı r .
A i l e reislerinin d i n î k a z a n ç d ü ş ü n c e ­
sinin y a n ı s ı r a . vakıf kurmak suretiyle
m ü l k l e r i n i aile menfaatleri y ö n ü n d e
korumak, bu yolla aile fertlerine sü­
rekli iş ve maaş temin etmek de temel
özelliktir.
.Ayrıca h a y ı r yapan kimselerin İs­
lâm toplumunda belli bir sosyal üstün­
lük ve siyasi prestij k a z a n d ı k l a r ı gö­
r ü l m e k t e d i r . Bunun en güzel örneğini
Sivas Vilayetinde belli dönemler v a l i l i k
y a p m ı ş olan Z a r a l ı z a d e l e r ' i n vakıf vc
imar faaliyetleri sonucunda kökleşmeye
ç a l ı ş m a l a r ı gösterilebilir (34). İncelc(26) Bahaeddin Y e d i y i l d ı ı , "Vakıf Müessesesinin
X V ' I I I . Asır Türk Toplumundaki R o l ü ' . V D ,
(Ankara
1982). c X I V , s.1-13.
(27) Zaralızade F e y ı u l l a h P a ş a ' n ı n Zevcesi A y ş e
Hatunun Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:7,
(28)
Zarahzade
Receb Bey
s.36.
bin
Mehmed
Paşa
Vakfiyesi, Sivas Ş.S, no:4, s.160.
(29) Zarahzade F e y ı u U a h P a ç a ' n m Zevcesi Ayçe
Hatun Vakfiyesi, Sivas Ş S, no:8, s 36.
(30)
Erzurum
Valisi
Alaeddin
Paşa
Vakfiyesi,
Sivas Ş.S, no:7, s 1R9.
(31)
Zaralı? ide
Serbevvabin
Recep
Bey
Vakfiyesi, S Ş S , n ^ . i , s.235.
(32) Rukiye Hatun Vakfiyesi, S Ş ? - n : C, s.89.
(33)
Rabia
binti Seyyid
Hacı
Mvlımed
Efendi
Vakfiyesi, S S S . no:5. s.261.
(34) Özcan Mert, X V I I I
panoğulları,
Ankara
1980,
ve X I X Yüzyıllırda Ç a s,30.
d ö n e m d e 5 vakfiyeleri mevcut.
Zaralııadeler'in
bu
ÖMFR DEMİREL
382
miş o l d u ğ u m u z dönemden bir kaç yıl
ö n c e s i n d e olmasına rağmen zikretmeye
değer b u l d u ğ u m u z bir vakıf özelliğini
de gayrı müslimlerde görmekteyiz. Bu
d ö n e m d e tesis edilen gayrı mii<=nm va­
kıf
örneklerinde,
vakıf
gelirlerini
K u d ü s ' d e bir kiliseye ve SaydB Dürzi
d a ğ ı n d a bir manastıra gönderilmesini
şart koşmuşlardır (35).
Bütün bu özelliklere ilaveten Os­
m a n l ı toplumu, devletin bu güç döne­
minde dahi, vakıf kurma, topluma yar­
dım etme geleneğini devam ettirmiş ve
kısa bir zaman zarfında birçok vakıf
kurmuştur.İncelemiş olduğumuz vakıf­
larda, o dönem Sivas'ı için birçok hiz­
met gerçekleştirilmiştir. Dönem vakıf­
larının temel özelliği mevcut olanların
devamını sağlamak ve onların bazı i h ­
tiyaçlarını karşılamaktır. Vakıf sahip­
leri içerisinde kadın vâkıfların çok­
luğu, önemli bir özellik olarak karşı­
mıza çıkmaktadır. Teşekkül ettirilen
vakıflar sayesinde k a d ı n ve erkek vâ­
kıflar, toplum için belli hizmetler ger­
çekleştirdikleri gibi, gerek ahiret ha­
yatlarına bir yatırım yapmış, gerekse
mülklerini muhafazaya almak suretiyle
kendilerine ve aile fertlerine sürekli
gelir ve iş temin etmişlerdir.
BİBLİYOGRAFYA
I - ARŞİV K A Y N A K L A R I
a) Sivas Şer'i Mahkeme Sicillerinde
Geçen Vakfiyeler;
1- Derviş Mchmed Ağa bin Derviş
Mchmed Vakfiyesi, Sivas S.S. no:3, s.6.
9- Mehmed Ağa Cariyesi
SSS. no:4, s. 139.
Vakfiyesi,
10- H a c ı Fatma H a t u n
SSS. no:4, s. 142.
Vakfiyesi,
11- Z a r a l ı z a d e Recep Bey b i n M e h ­
med Paşa Vakfivesi.SSS. no:4 s. 160.
12- Penbeci H a c ı Hasan
ŞŞŞ, no:4, S.173.
Vakfiyesi,
13- Mehmed
SSS. no:4, s. 180.
Vakfiyesi,
kızı
Nene
14- Ç u b u k ç u Topal Mehmed
yesi, SSŞ, no:4, s. 184.
15- Ebubekir
si.SSS. no:4 s. 199.
kızı
Ayşe
Vakfi­
Vakfiye-
16- Bekir Ç a v u ş z a d e İ b r a h i m
Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 4, s.229
Ağa
17- Hacı Hüseyin A l e m d a r b i n Os­
man Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 4, s.236-237.
18- Z a r a l ı z a d e Recep Paşa b i n M e h ­
med Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:4, s.270.
19- Z a r a l ı z a d e Feyzullah Paşa Z e v ­
cesi Ayşe H a n ı m V a k f i y e s i , SŞS. no:4,
20- Abdulkadir bin
Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.l.
21- Hatcm
no: 5, s. 154.
Hatun
Abdurrahman
Vakfiyesi.
ŞŞŞ.
22- Bakkal Kara Mahmud Bey V a k ­
fiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.184.
23- Canbaz Hacı Ö m e r ' i n Zevcesi
Fatma Vakfiyeleri, ŞŞŞ, no:5, s. 186.
24- Canbaz Hacı Ö m e r ' i n Zevcesi
Fatma V a k f i y e l e r i , ŞŞŞ, no:5, s.l86.
25- S.187.
2- Hacı Muharrem bin Mahmud
Vakfiyesi Sivas S.S. no: 3, s.90.
26- Mehmed Alemdar bin K ü r t
met Vakfiyesi, ŞŞŞ, no: 5, s.l89.
3- Selim Ağa Çırağı Hacı T i r y a k i
Vakfiyesi, ŞSŞ, no: 3, s.109.
27Kuyucu
Mehterbaşılığı
ile
mâruf Mehmed Emin Ağa V a k f i y e s i ,
SSS. no:5, s. 194.
4- Hacı Osman kızı
Ümmühan
Hatun Vakfiyesi, SŞ^, no:3, s.ll4.
5- AbdUlbaki Ağa ve Berber Abdul­
lah ve K a r ı n d a ş ı H a l i l Vakfiyesi. ŞSŞ.
no:3, S.229.
6- Emine B i n t i İslâm Vakfiyesi, §ŞS,
no:3, S.232.
7- Çavuşoğlu Hacı Hasan Vakfiyesi,
SSS. no:3, s. 233.
8- Abdullah kızı H a n ı m ( G ü c ü k Ha­
nım) Vakfiyesi, ŞSŞ, no: 4, s.l08.
Ah­
28- S.195.
29- A l i kızı
no:5, S.234.
Ayşe
Vakfiyesi,
30- Ahmed Efendi b i n
Vakfiyesi, ŞŞŞ,no:5, s. 202,
Ömer
31- Z a r a l ı z a d e Serbevvabin
Bey Vakfiyesi, ŞŞŞ, no:5, s.235.
(35) Sivas SS.. no:2, s. 135, s.l96
ŞŞŞ.
Ağa
Receb
1788-18Q8-DE StVAS Ş F R ' t Y F S t C h . T . F R t M n p r^ECEN V A K F İ Y E L E R
32- Mehmed
ާŞ, no: 5, s.240.
Alemdar
33- Ö m e r kızı M i h r i b a n
§SŞ, no; 5, s.241.
383
Vakfiyesi
4 N u m a r a l ı Defterde 16
1206-1209 t a r i h l e r i a r a s ı n d a .
Vakfiye
Vakfiyesi
5 Numaralı
1211 t a r i h l i .
34- H a c ı Mehmed kızı Rabia
fiyesi, SSS. no:5, s.261.
Vak­
35- Hazinedar M u s t a f a ' n ı n Zevcesi
Fatma H a t u n V a k f i y e s i ,
S S Ş . no:5,
S.271.
36- R u k i y e H a t u n V a k f i y e s i , ŞgŞ,
no:6, S.89.
37- Mustafa k ı z ı Fatma V a k f i y e s i ,
ŞSŞ, no:6, s. 108.
38- Mustafa Ç e l e b i V a k f i v e s i .
no:6,136.
SŞS.
Defterde
12
Vakfive
6 N u m a r a l ı Defterde
1214-1217 tarihleri arası.
4
Vakfive
7 N u m a r a l ı Defterde,
1217-1220 t a r i h l e r i arası.
5
^ akfiye
8 N u m a r a l ı Defterde,
1220-1223 tarihleri arası.
b) Diğer Belgeler.
8
Vakfiye
Sivas Ş.S, no: 1.2.17, 19.
c) Diğer Eserler.
39- Mehmed Emin bin Mehmed Ağa
Vakfiyesi, SŞS. no:6, s. 140.
ÇAĞ.ATAY, Neşet. "Osmanlı İmpa­
r a t o r l u ğ u n d a Riba-Faiz Konusu Para
V a k ı f l a r ı ve Bankacılık". V D . c.IX, (1971). s.39-66.
40- Saime B i n t i H a c ı
Vakfiyesi, ŞSŞ, no:7, s.30.
M E R T , Ö z c a n , XVIII. ve XIX.
yüzyıl­
larda ÇapanoğhtllarK
Ankara 1980,
Abdullah
41- A l i m e ve Fatma H a t u n
yesi, ŞSŞ, no:7, s.42.
42- D e r v i ş
SSS. no:7, s.73.
kızı
Emine
Vakfi­
Vakfiyesi,
43- H a c ı A b d u l a h a d E f e n d i bin A l i
Ağa Vakfiyesi, SŞS. no:7, s.83.
44- E r z u r u m V a l i s i A l a e d d i n Paşa
Vakfiyesi, ŞSS, no:7, s.l69.
45- Tuzcu S i p a h i o ğ l u H a f ı z A b ­
dullah bin Ahmed V a k f i y e s i , SŞS. no:8,
s. 17.
46Taşçıoğlu
Hüseyin
Efendi
Vakfiyesi, ŞSŞ, no.S, s.20.
47- Sabiha H a t u n V a k f i y e s i , ŞSŞ,
no:8, s.30.
48Zaralızade
Feyzullah
Paşa
Zevcesi Ayşe H a t u n V a k f i y e s i , SŞS.
no:8, S.36.
49- Ü m m ü g ü l s ü m H a t u n V a k f i y e s i ,
SSS. no:8, s.69.
50- O d a b a ş ı Mehmed Ağa V a k f i ­
yesi, ŞŞŞ, no:8, s.151.
51- K a y a Ahmed kızı Fatma V a k f i ­
yesi, ŞSŞ, no:8, s. 166.
52- Hasan kızı A y ş e V a k f i y e s i , ŞSŞno:8, S.167.
3 N u m a r a l ı Defterde 7
Vakfiye
1203 t a r i h l i .
P A K A L I N . M.Zeki,
Deyimleri
ve Terimleri
İ s t a n b u l 1983. 2.Basım.
Şemseddin
İ s t a n b u l 1316
Sami,
Osmanlı
Sözlüğü
Kamus-ı
Tarih
c.2,
Türkt.
Y E D İ Y I L D I Z . Bahacddin, "Vakıf",
İA., I I I / 2 . s.153-172.
Y E D İ Y I L D I Z , B, "Türk vakıf k u r u ­
c u l a r ı n ı n sosyal t a b a k a l a ş m a d a k i yeri
(1700-1800)",
Osmanlı
Araştırmaları,
c.ni, İ s t a n b u l 1982, s.143-164.
Y E D İ Y I L D I Z . B, " X V I I I .
Asırda
T ü r k V a k ı f Teşkilatı", Tarih
Ensiiıüsü
Dergisi. Prof Dr. T a y y i b G ö k b i l g i n Ha­
t ı r a Sayısı, İ s t a n b u l 1982, s.171-180.
Y E D İ Y I L D I Z . B, "Mücssesc-Toplum
M ü n a s e b e t l e r i Çerçevesinde XV11I. Asır
T ü r k Toplumu ve V a k ı f Müessesesi",
VD. (Ankara 1982) c.XV, s.23-53.
Y E D İ Y I L D I Z , B, "Vakıf Müesscses i n i n V l I I . Asır T ü r k
Toplumundaki
Rolü". I D, (Ankara 1982). c I V , s.1-13.
Y E D İ Y I L D I Z ,B. "Sosyal Bütünleş­
me A ç ı s ı n d a n T ü r k V a k ı f l a r ı " , 1 inci
J akıf Haftası. 5-11 Aralık I9S3. Ankara
1984'.
Y E D İ Y I L D I Z , B. "XV11I. Asır T ü r k
Vakıflarının
İktisadi
Boyutu".
VD.
(Ankara
1985),
C.XVI1I.
s.5-41.