İLİ :TEKİRDAĞ TARİH :04/07/2014 hem kalp hem dil ile yapılması daha güzeldir. Her günün orucuna ayrı ayrı niyet etmek şarttır. ORUÇ VE NEFİS TERBİYESİ Muhterem Müminler! İslam dininde her ibadetin ayrı bir değeri anlamı ve hikmeti vardır. Namaz insanı fuhşiyattan ve kötülüklerden alıkoyan bir ibadet olarak nitelendirilirken, oruç, Allah’tan korkmak ve ona saygılı olmak için emredilmektedir. Bir kutsi hadiste Yüce Allah (c.c.) oruç tutan kimse hakkında şöyle buyurmuştur: “O, yemesini, içmesini, cinsi arzularını yalnız benim için terk eder, o halde oruç benim içindir. Diğer ibadetlerin sevabı on misli verildiği halde onun mükâfatını bizzat ben kendim vereceğim.”4 buyurmuştur. Diğer ibadetlere riya ve gösteriş girebilir, ancak oruç gösterişten uzak yalnız Allah (c.c.) rızası için yapılan bir ibadettir. Muhterem Müminler! Okuduğum ayet-i kerimede Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Allah'a karşı gelmekten sakınmanız için oruç, sizden öncekilere farz kılındığı gibi, size de farz kılındı.”1 Okuduğum hadis-i şerifte ise Efendimiz (s.a.s.): “Oruç bir kalkandır. O halde oruçlu kimse kendini bilip kötü söz söylemekten sakınsın. Şayet onunla çekişip kavga etmek isteyen biri çıkacak olursa, iki defa ben oruçluyum desin.”2 buyuruyor. İslamın beş temel esasından birini teşkil eden oruç, Hz Âdem (a.s)’dan beri bütün peygamberlere ve ümmetlerine farz olan kadim bir ibadettir. Hz. Peygamber (s.a.s) bir hadisinde; “Hz. Nuh (A.s) Ramazan Bayramı’nın ilk günü ile Kurban Bayramı’nın 4 günü müstesna bütün yıl oruç tutmuştur.”3 buyurmuştur. Muhterem Müminler! Orucun Arapça karşılığı “savm” yahut “sıyam” dır. Savm sözlük olarak bir işi yapmaktan söz söylemekten geri durmaktır. Dini terim olarak ise tan yerinin ağırlamasından güneşin batmasına kadar, yemek, içmek ve cinsel ilişkiden uzak kalmaktır. Oruç; Müslüman, akıllı ve ergenlik çağına gelmiş olan herkese farzdır. Kendisine oruç farz olduğu halde, oruç tutamayacak kadar hasta olanlar ile yolcular, oruç tutmayabilirler. Yolcular memleketlerine dönünce, hastalarda iyileşince, tutamadıkları oruçlarını kaza ederler. İyileşmeleri mümkün olmayan hastalar ise tutamadıkları Ramazan oruçlarının her günü için bir fidye, yani bir kişinin bir günlük yiyeceğini veya o yiyeceğin karşılığı olan parayı yoksula verirler. Oruca kalp ile niyet etmek yeterli ise de, dil ile de “Niyet ettim Allah rızası için oruç tutmaya” demek suretiyle niyetin Muhterem Müminler! Orucun farz kılınmasında sayısız fayda ve hikmetler vardır. Oruç sayesinde insan nefsinin şiddetli arzularının ihtiras ve isyanına engel olur. Toplumun ahlaki hayatında gelişme olur, on bir ay boyunca yorulmuş midelerde dinlenme fırsatı bulur. Kişi açlığa karşı dayanıklılığı öğrenir. Varlıklı kişiler oruç tutarken akşama kadar aç kalınca yoksulların aç ve fakir kişilerin hayatları hakkında tecrübe sahibi olurlar. Merhamet, şefkat ve yardımlaşma duyguları artar. Cemiyette birlik ve dayanışma gelişir. Allah rızası için ve Allah’ın kutsal emrine uymak gayesi ile meşru nimetleri terk eden insan manen büyük derecelere ulaşır. Bundan duyulan manevi haz her türlü lezzetin üstündedir. Muhterem Müminler! Hâsılı oruç; insana ve topluma ahlaki, dini, iktisadi ve içtimai sayısız faydaları olan ve kulların manevi hedeflere doğru yükselmesini sağlayan çok önemli bir ibadettir. Hutbemizi konu ile ilgili bir hadis-i şerif ile sonlandıralım. Efendimiz (s.a.s) buyurdular ki “Her şeyin bir zekâtı vardır. Bedenin zekatıda oruçtur. Oruç sabrın yarısıdır.”5 1 Bakara 2/183 Buhari 1769 3 İbn-i Mace,Sıyam 32,1.547 4 Buhari Saum2,11-226 5 İbn-i Mace,B.İslam İlmihali s.360 2 Hazırlayan: Hüseyin SEYREL Melahat Hanım Camii İmam-Hatibi Muratlı/Tekirdağ Redaksiyon: İl Hutbe Komisyonu
© Copyright 2024 Paperzz