Proje detaylarına ulaşmak için tıklayınız.

PROJE ADI
MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR
(ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARINI ÖNLEME PROJESİ)
PROJE SAHİBİ
KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI
Mehmet Sadık TUNÇ
Karabağlar Kaymakamı
PROJE YÜRÜTME KURULU
Latif SUSUZ
Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü
Y. Güven GÜNGÖRMÜŞ
Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü
Abdulcebbar ALTUN
Karabağlar İlçe Müftüsü
İbrahim MARANGOZ
Karabağlar İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü
Ertuğrul SOLAK
Karabağlar RAM Müdürü
PROJE KOORDİNATÖRLERİ
Fatma DEMİRCİ
Karabağlar Kız Teknik Meslek Lisesi Md.Yrd.
Tuncay YILMAZ
Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Md.Yrd.
PROJE DANIŞMANI
Prof. Dr. Cahide AYDIN
Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi
1
İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
Projenin Konusu ve Amacı
Projenin Yasal Dayanağı
Projenin Gerekçesi
Projenin Hedefleri
Projenin Faaliyetleri
Projenin Hedef Kitlesi
Projenin Beklenen Çıktıları
Projenin Sürdürebilirliği
Projede Uygulanan Metodoloji
Eğitim Programı ve Kurulu
Proje Takvimi
Paydaş Analizi
SWOT Analizi
Eylem Planı
İzleme, Ölçme ve Değerlendirme
Referanslar
2
GİRİŞ
İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan
çocuk ihmal ve istismarı toplumlarda ne boyutta olduğu iyi bilinmeyen, çoğu kere gizli
kalan, mağdurlarının pek fazla dile getirmediği fiziksel ve ruhsal bir sağlık problemidir.
Çocuk istismarı ile ilgili ilk tıbbi tanım 1860 yılında, Fransız Adli Tıp Profesörü
AmbresTardieu tarafından yapılmıştır. Tardieu, 1860 yılında Paris Tıp Akademisi’nde
ilk kez çocukların cinsel ve fiziksel istismarına dövülerek öldürülen 32 çocukta tespit
ettiği otopsi bulgularını derleyerek değinirken, Caffey 1946 yılında “Caffey Sendromu”
ve Kempe 1961 yılında “Hırpalanmış Çocuk Sendromu” tanımlamasını yapmışlardır.
Garbarino ve Gilliam 1980 yılında çocuğa karşı yapılan uygunsuz ve zarar verici
davranışların özellikle uzmanlar tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir.
1970’lerde cinsel istismarın farkına varılmış ve 1980’lerden sonra ise duygusal
istismarın da en az diğer iki istismar kadar önemli olduğuna ilişkin görüşler
yaygınlaşmaya başlamıştır (Acehan ve ark, 2013).
İhmal ve istismarın görülme sıklığına baktığımızda, ABD'de Çocuk Koruma
Servisi tarafından 2011 yılında 681.000 çocuğun ihmal ve istismar kurbanı olduğu
tespit edilmiştir. 2011 yılında ABD'de 1.570 çocuğun ihmal ve istismardan ölmüştür
(CDC 2013). İngiltere’de her 100.000 çocuktan 2.33’ünün çocuk istismarı ve ihmali
sonucu öldüğü bildirilmektedir (Yurdakok 2004).
Çalışmalar dünyada çocukların, şiddetin çeşitli şekillerine maruz kaldığını
göstermektedir. Cristoffersen ve DePanfilis (2009)’da yapmış oldukları çalışmada;
çocukların fiziksel istismara uğrama oranını %12, fiziksel ihmale uğrama oranını %38
olarak bildirmiş olup psikolojik istismarın çeşitli türlerine maruz kalan çocuk oranını
ise üçte bir olarak belirlemişlerdir. Her 1000 çocuktan 4’ünün cinsel istismar mağduru
olduğu bulgusu Amerikan Çocuk Koruma Servisleri tarafından ortaya çıkarılmıştır
(Hornor, 2004).
1. PROJENİN KONUSU ve AMACI
Çocuk ihmal ve istismarı dünyada milyonlarca aile ve çocuğu etkileyen önemli
bir toplumsal sorundur. Çocuğun sağlığını, gelişimini ve psikolojisini olumsuz
etkileyen bilerek ya da bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara “Çocuk
İstismarı” denmektedir. Çocuğun sağlığı, fiziksel veya psikolojik gelişimi için gerekli
ihtiyaçların karşılanmaması ise “Çocuk İhmali” olarak tanımlanmaktadır. Çocuk ihmali
3
genelde
ailenin,
ilgili
kurumların
ya
da
devletin
çocuğa
karşı
en
temel
sorumluluklarını yerine getirmemesi şeklinde tanımlanabilir. Bir bütün olarak toplum,
kurumlar ve bireyler tarafından geliştirilen ihmal davranışı, çocukların eşit hak ve
özgürlüklerinden yoksun bırakılması sonucunu ve onların en üst düzeyde
gelişimlerini engelleyici davranışları ortaya çıkmaktadır. Çocuğun bakım ve beslenme
gereksinimlerinin yeterince karşılanmaması gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmaması,
anne baba olarak çocuğa karşı danışmanlık görevinin yeterince yerine getirilmemesi
ve çocuğun tek başına bırakılması ihmal davranışına örnek olarak verilebilir.
“Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” için gerekli olan koruyucu ve önleyici
çalışmaların planlanması, organize edilmesi ve uygulanmasında çocukla iletişime
geçen kamu görevlilerinin farkındalık kazanması da önemlidir. Okul çocuğun
yaşamında ailesinden sonra gelen en önemli yer olması sebebiyle, tüm gün çocukla
birlikte olan, onların özelliklerini iyi tanıyan öğretmenler, çocuklarda meydana
gelebilecek davranış değişikliklerini fark edebilme şansına sahip olduklarından çocuk
ihmali ve istismarı konusunda özellikle bilgilenmeleri gerekmektedir.
Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda projenin amaçları;
1. Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler,
öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi”
konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki
farkındalığı artırmak,
2. Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve Karabağlar İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğü olarak çocuk ihmal ve istismarı konusunda yapacağımız eğitimlerle
ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken
müdahalesini sağlamak,
3. İlçemizde bulunan engelli çocukların ihmal ve istismara uğrama oranını en aza
indirmek veya engellemek.
4. Aile içinde ihmale ve istismara uğrayan bir çocuğun davranışlarındaki ilk
değişimi fark edecek kişinin öğretmeni olduğu düşünülürse, böyle bir durumla
karşılaştıklarında ne yapmaları, nereye başvurmaları ve çocuğa sınıf içinde
nasıl
davranmaları
gerektiği
konusunda
öğretmenlerde
konuyla
ilgili
farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmak.
5. Son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar, çocuk istismarının
küçümsenmeyecek oranlarda olduğu ve aile ortamında sıklıkla görüldüğü
belirtilmektedir. Öğrencilerin ailelerinin eğitimlerinin veli toplantıları yoluyla
yapılması planlanmaktadır. Toplumumuzun genel sosyo-kültürel yapısına
4
bakıldığında ağırlıklı olarak annelerin ev hanımı olması ve babaların çalışması
nedeni ile veli toplantılarına önemli ölçüde annelerin katılımı sağlaması
beklenirken,
babaların
bu
toplantılara
katılım
oranı
daha
düşük
olabileceğinden babalara ilçemizin müftülüğü aracılığıyla ulaşılarak din
adamlarından çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi konusunda bilgi
almalarını sağlamak.
6. Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk
ihmal ve istismarı bulguları, çocuk ihmal ve istismarının yaşanması
durumunda yapılması gerekenler konusunda veli toplantılarında yapılacak
eğitimlerle
velileri
bilgilendirmek
ve
önlenmesi
konusunda
farkındalık
oluşturmak.
7. Çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda okulda gerekli süreci
başlatmak ve yasal zorunluluklar, uzman ekip ile çalışan merkezlerin nereler
olduğu konularında okul idarecilerini bilgilendirmek.
8. Proje ile ailelerin, öğretmenlerin ve idarecilerin çocuklara karşı tutum ve
davranışlarında olumlu yönde değişiklik oluşturarak çocuklarını iyi gözlemleme
ve koruma konusunda farkındalık oluşturmak
2. PROJENİN YASAL DAYANAĞI
•
T.C. Anayasası
•
Çocuk Hakları Sözleşmesi
•
Çocuk Koruma Kanunu
•
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliği
•
ASPB 633 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname
•
MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği
•
MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği
•
MEB Eğitim Ortamlarında Şiddetin Önlenmesi Yönetmeliği
•
MEB
Rehberlik
ve
Psikolojik
Danışma
Hizmetlerinin
Geliştirilmesi
Genelgesi
•
Türk Ceza Kanunu
3. PROJENİN GEREKÇESİ
5
Çocuk istismarı ve ihmalinin toplumdan topluma değişmesi; kültürel yapıdaki
farklılıklardan,
ailelerin
çocuk
eğitimi
konusundaki
bilgi
ve
inanışlarındaki
farklılıklardan, çocuğun ana-babasının ve diğer yetişkinlerin kendine karşı gösterdiği
davranışlarıfarklı algılamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bir toplumda
çocuğa karşı yapılan hangi davranışların çocuk istismarı ve ihmali olarak
algılanacağını, büyük ölçüde o toplumda bulunan bireylerin değerleri, inançları,
benimsedikleri toplumsal normlar, çocuk gelişimi ile ilgili bilgileri ve aile ilişkileri
belirlemektedir (Robin, 1991).
Türkiye’de ihmal ve istismar oranlarına ilişkin veriler kısıtlı olup ülke geneline
ilişkin tek veri BECAN Projesi (Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik
Çalışması) kapsamında hazırlanan Olgu Temelli İzlem Çalışması Türkiye Raporudur.
Buna göre ülkemizdeki 1000 çocuktan en az 1i istismar mağdurudur. Türkiye’de son
yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar ile resmi olarak kayıt altına
alın(a)mayan
ve
bulundurulduğunda
istatistiklere
çocuk
girmeyen
istismarının
vakaların
varlığı
küçümsenmeyecek
da
göz
önünde
oranlarda
olduğu
düşünülmektedir. Irmak (2008)’ın 12-17 yaş arasındaki ergenlerle yaptığı çalışmada
fiziksel istismar oranı % 48, ihmal oranı % 17 ve cinsel istismar oranı % 8 olarak
bulunmuştur. Kaynar ve arkadaşlarının (2007) çalışmasında öğrencilerin %60,1’inin
çocukluk döneminde anne ve babaları tarafından fiziksel şiddete uğradıkları
saptanmıştır. Ayan ve Kocacık (2009)’ın Sivas’taki 70 ilköğretim okulunda yaptıkları
çalışma sonucu da benzer bir bulguyu ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın sonucuna
göre, öğrencilerin % 54’ü anneleri, % 46’sı da babaları tarafından şiddete maruz
kalmaktadır.
Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptığı bir çalışmada, 1995 yılında 714 yaş grubunda çocukları olan ailelerin %43’ünde aile içi fiziksel şiddet, %53’ünde
sözel şiddet olduğu ve bu ailelerin %46’sında çocuklara yönelik fiziksel şiddet
uygulandığı saptanmıştır. İstanbul’da 9-11’inci sınıflarda okuyan 1871 kız öğrenci ile
yapılan bir çalışmada öğrencilerin %11,3’ü çocukken kendilerine istemedikleri bir
şekilde dokunulduğunu, %4,9’u ise cinsel ilişkiye zorlandıklarını, %1,8’i ise ensest
ilişki yaşadıklarını bildirmişlerdir. 1262 üniversite öğrencisinde çocukluk çağı
istismarı, cinsel yönelim ve intihar davranışının incelendiği bir başka araştırmada da
katılımcıların
%28,1’i
çocukluk
dönemlerinde
cinsel
istismara
uğradıklarını
bildirmişlerdir. Türkiye'de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmaların gözden
geçirildiği diğer bir çalışmada ise duygusal istismarın %78 gibi yüksek bir oran ile ilk
6
sırada geldiği tespit edilmiştir. Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel
ve cinsel istismarla birlikte de görülebilmektedir. Fiziksel ihmal veya istismar
vakalarının %90’ında duygusal ihmal veya istismarın olduğu da saptanmıştır.
Trakya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, aile içi cinsel istismarın%1.4
oranında olduğu bulunmuştur (Koten ve ark., 1996).Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi
Çocuk Koruma Birimi’nde 2001 yılından bu yana 139hasta istismar kuşkusu ile
değerlendirilmiş, bunlardan 94 ü istismar tanısı almıştır. Bu olgulardan %60 ı cinsel
istismar,%15’ ifiziksel istismar, %12’ si ihmal, %10 olguda hem fiziksel hem cinsel
istismar olgularıdır. Görülen istismar olgularının %57,4’ü, cinsel istismarların %59,3’ü,
fiziksel istismarların ise %52,2’si kız çocuktur (Beyazova ve Şahin, 2007).
Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Biriminin 2009-2010 yılları arasında merkeze
başvuranve çocuk istismarı tanısı alan yaşları 1-17 arasında değişen 46’sı (%51,7)
kız, 43’ü (%48,3) erkek toplam 89 çocuk değerlendirilmiş ve cinsel, fiziksel, duygusal
istismar ve ihmal oranları sırasıyla %49, %25, %11, %14 bulunmuştur (Koç ve ark.,
2012).
Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 2010-2014 yılları arasında cinsel
dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamında (TCK 102-103-104-105 maddeleri) toplam
355 vaka ile çalıştıkları bilgisine ulaşılmıştır.
ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARINA NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ
(Yurdakök 2004)(Kandemir 2004)
Aileye ait riskler :
Çocuğa ait riskler:
• Ekonomik yoksunluk
• İstenmeyen gebelik sonrası doğmuş
çocuk
• Çok çocuklu ailelerde, kardeşler
• Çocuğun kendinden kaynaklanan
arasındaki yaş farkının az olduğu
durumlar.
özellikler (engelli, prematüre ya da
düşük doğum ağırlığı, hiperaktif,
• Üvey ebeveyn, tek ebeveyn.
zihinsel engelli)
• Alkol- uyuşturucu bağımlısı ebeveyn
• Kendisi de çocukluğunda istismar
görmüş ebeveyn
• Genç anne
• Eğitimsizlik
• Aile içinde geçimsizlik, gerginlik
• Aile içi şiddet, diğer çocukların da
istismara uğramış olması
• Ailede ruhsal hastalık
TÜİK 2013 verilerine göre Karabağlar ilçesi, 471.676 kişi ile nüfus olarak
İzmir’in en büyük ilçesi olma özelliğine sahiptir. Nüfusun 233.366’sı erkek, 238.310’u
kadındır. 5-10 yaş arası 38.206 çocuk bulunmaktadır. Karabağlardaki nüfusu hane
7
halkı açısından incelediğimizde 3.27 oranına sahip olduğu görülmektedir. Bu oran
İzmir’de ilçeler arasında 11. sıradadır.
Karabağlar’daki demografik yapıyı incelediğimizde okuma-yazma bilmeyen
sayısı 7466’dir. Bunun 1263’ü erkek; 6203’ü kadındır. İlçede ilkokul mezunu sayısı
yüksek, orta öğretim mezunu sayısı ise düşüktür.
Karabağlar ilçesini istihdam açısından incelediğimizde en çok işsizliğin olduğu
ikinci ilçedir. İlçede çalışan kişi sayısının İzmir toplamına oranı %0.08’dir. İstihdam
oranının düşük olmasından ve ekonomik nedenlerden dolayı boşanmalar çok
fazladır. TÜİK 2012’ye göre ilçede 21731 kişi boşanmıştır. Boşanmış nüfus oranında
2. sıradadır.
İlçe nüfusu sosyolojik açıdan incelendiğinde 26.362 ile en büyük nüfusun
Mardin’den,
24.388 kişinin Konya’dan, 17.810 kişinin Manisa’dan, 12.521 kişinin
Kars’tan, 15.693 kişinin Erzurum’dan, 15.414 kişinin Aydın’dan, 9774 kişinin
Afyonkarahisar’dan, 9860 kişinin Ağrı’dan, 5933 kişinin Malatya’dan göç ederek
Karabağlar’a yerleştiği görülmektedir.
Dünya Sağlık Örgütü bir ülkedeki engellilik oranını nüfusun %10 olarak
tanımlamaktadır. İlçemizdeki ilkokullarda 26.395 öğrenci olduğuna göre 6-10 yaş
arası engelli çocuk sayısının yaklaşık 2640 civarında olduğu düşünülmektedir.
Karabağlar ilçesinin TÜİK 2012/2013 verilerine baktığımızda çocuk ihmal ve
istismarı risk faktörlerinden göç, eğitimsizlik, boşanma, ekonomik sıkıntı, engelli
çocuk sayısı incelendiğinde bu çalışmanın ilçede yapılmasının gerekliliği ortaya
çıkmaktadır.
Karabağlar ilçesinde TÜİK 2012/2013 verilerine göre risk faktörlerinin görülme
oranlarının yüksek olması ihmal ve istismara uğrama riskini de arttırmaktadır. Küçük
yaşta maruz kalınan çocuk istismarı ve ihmali bireyde erken veya uzun dönem
davranışsal, duygusal, bilişsel ve somatik bir takım sorunlara neden olmaktadır.
İhmal, çocuklarda düşmanlık, saldırganlık, öğrenme problemleri, geç konuşma,
düşük özgüven ve çocuk suçluluğu gibi sosyal ve duygusal problemlere, fiziksel
istismar ise depresyon, alkol problemleri, intihar girişimi, davranış bozuklukları,
antisosyal davranış, şiddet suçlarına yönelme gibi birtakım duygusal ve davranış
bozukluklarına neden olmaktadır (Cristoffersen&DePanfilis, 2009). Ayrıca, ihmal ve
istismar beyin gelişiminin erken dönemde bozulmasına yol açan strese neden
olmaktadır. Aşırı stres bağışıklık ve sinir sisteminin gelişimine zarar verebilir. Sonuç
olarak ihmale ve istismara uğramış çocuklar sağlık problemleri açısından yüksek risk
8
altındadır. Bu sağlık problemleri alkolizm, depresyon, obezite, ilaç bağımlılığı, yeme
bozuklukları, cinsel davranış bozuklukları, sigara içme, intihar ve kronik hastalıkları
içermektedir (CDC, 2013; Wilson, 2010).Yaralanmaya, psikolojik, fiziksel, ruhsal ve
sosyal gelişimde gerilemeye, duraklamaya, hatta ölüme yol açabilir (Tsitoura, 1995).
Çocukluk; gençlik ve yetişkinliği biçimlendiren bir dönemdir. Ruhen, bedenen
ve zihnen sağlıklı, başarılı, kendine ve topluma yararlı, ahlaklı olup olmamak da nasıl
bir çocukluk geçirmiş olduğumuzla yakından ilgidir. Bu nedenlerden ötürü gelişmiş
toplumlarda devletlerin politikasında çocukların eğitimi, sağlığı ve sosyal hakları yer
almaktadır.
İlk temel eğitimin aile içinde verildiğini düşünürsek toplumumuzda, annebabalar çocuk istismarı ve ihmali konusunda yeterli bilgi düzeyine sahip değildir.
Toplumda çok az birey çocuğa kötü davranmayı, ihmal etmeyi, kabul edilemez bir
davranış olarak değerlendirdiği için, istismar ve ihmal çoğu kez görmezlikten
gelinmektedir (Kara, Çalışkan, Suskan, 2013). Ülkemizde sosyoekonomik düzeyi
düşük olan ailelerin çocuk istismarı ve ihmali konusundaki bilgi düzeyleri ve bu konu
ile ilgili tutumları hakkında yapılmış bir çalışmada anne-babaların %90’ı bu konuda
eğitim almadıklarını belirtmiştir (Keser ve ark.,2010). Koçak ve Büyükgönenç (2011)
çalışmalarında özellikle düşük eğitim düzeyine sahip ailelere ihmal ve istismar
konusunda eğitim verilmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır.
Tüm bu veriler, toplumun farkındalığının artırılmasının istismarın önlenmesi ve
erken müdahale yapılması için önemli olduğunu göstermektedir.
Türkiye’de toplumun çocuk istismarı ve ihmali konusunda bilgi eksikliğinin
olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim programlarının da sayısının
yetersiz olduğu Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde
vurgulanmaktadır.
4. PROJENİN HEDEFLERİ
1. İlçede bulunan okullardaki idareci ve öğretmenlerin; duygusal, fiziksel ve
cinsel istismara uğramış ve ailesi tarafından ihmal edilmiş çocukların davranış
değişiklikleri hakkında bilgilenmesini sağlayarak öğrencilerine karşı farkındalık
oluşturmak,
2. İhmal ve istismara uğramış bir çocuğun okul ortamında fark edilmesi durumda
var olan durumu gizlilik çerçevesinde kabul etmek, okul ortamında aile,
9
öğretmen ve rehber öğretmen üçgeninde hareket edilerek gerekli yönlendirme
ve danışmanlığın yapılmasını sağlamak,
3. Proje ortaklığı kapsamında projenin önce ilçede işlevsellik kazanmasını
sağlamak sonra da il düzeyinde örnek uygulama projesi haline getirmek,
4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın taşra birimleri
olan Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim
Müdürlüğünün, çocukların ihmal ve istismara karşı korunmasına yönelik
koruyucu ve önleyici tedbirlerin yerine getirilmesi doğrultusunda kuruluş
amaçları kapsamında hizmet sunumunu gerçekleştirmek.
Kısa Vadeli Hedefler;
Karabağlar İlçesinde bulunan ve önceden belirlenen 10 ilkokuldaki; yönetici,
öğretmen, veli ve Karabağlar İlçe Müftülüğü bünyesinde çalışan din adamlarına
“Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve
istismarının önlenmesi ile ilgili farkındalığın arttırılmasını sağlamak. Bu proje
sonucunda kısa vadede Karabağlarda bulunan 38.206 çocuğun %30’nun velisine ve
öğretmenine eğitim vermek suretiyle önleyici tedbirleri almış olmak.
Orta Vadeli Hedefler;
Karabağlar ilçesinde bulunan tüm ilkokullardaki; yönetici, öğretmen, velilere ve
Karabağlar İlçe Müftülüğü bünyesinde çalışan tüm din adamlarına “Çocuk İhmal ve
İstismarı” konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve istismarının
önlenmesi ile ilgili farkındalığın arttırılmasını sağlamak. Bu proje sonucunda
Karabağlarda bulunan 38.206 çocuğun tamamının velisine ve öğretmenine eğitim
vermek suretiyle önleyici tedbirleri almış olmak.
Uzun Vadeli Hedefler;
İzmir ilinde bulunan tüm ilkokullardaki; yönetici, öğretmen, velilere ve İl
Müftülüğü bünyesinde çalışan tüm din adamlarına “Çocuk İhmal ve İstismarı”
konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ile ilgili
farkındalığın arttırılmasını sağlamak.
5. PROJENİN FAALİYETLERİ
- Proje hazırlık toplantıları.
- Proje yazımı, ortakların ve proje okullarının belirlenmesi.
- Proje ortakları toplantıları ve protokollerin imzalanması.
10
-
Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi danışmanlığında eğitim programlarının
-
ve materyallerinin hazırlanması; değerlendirme ölçeklerinin oluşturulması
Projenin tanıtılması ve uygulanmaya başlanması.
Genel sunum ile birlikte Çocuk İzlem Merkezi görevlileri ve İzmir Barosunda
görevli avukat tarafından proje içerisinde yer alan okul müdürlerine
-
bilgilendirme toplantısının yapılması
Genel sunum ile birlikte Çocuk İzlem Merkezi görevlileri ve İzmir Barosunda
görevli avukat tarafından proje içerisinde yer alan din adamlarına bilgilendirme
-
toplantısının yapılması.
Genel sunum ile birlikte Kadın Haklarını Koruma Derneği’nde görevli avukatlar
tarafından proje içerisinde yer alan rehber öğretmen ve sınıf öğretmenlerine
-
bilgilendirme toplantısının yapılması.
Proje içerisinde yer alan 10 ilkokulda düzenlenecek olan veli bilgilendirme
-
toplantılarının yapılması.
Proje sonunda katılımcılara uygulanan ölçeklerin değerlendirilmesi.
İzleme ve değerlendirme.
Proje değerlendirme toplantısı.
6. PROJENİN HEDEF KİTLESİ
1. Karabağlar İlçesinde bulunan 37 ilkokul arasından seçilen 10 ilkokul hedef
kitlemizi oluşturmaktadır. Bu proje Zeyni Hanım İlkokulu, Ahmet Ragıp
Üzümcü İlkokulu, Hüseyin Akdağ İlkokulu, Agah Efendi İlkokulu, Aydınoğlu
İlkokulu, Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu, Ali Erentürk İlkokulu, Emrullah Efendi
İlkokulu, Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu ve Mustafa Urcan İlkokulunda
gerçekleştirilecektir. Bu okulların toplam 8874 Öğrencisi bulunmaktadır. Her
öğrencinin birer anne babası olduğu varsayımı ile 17.748 veli, hane halkı kat
sayısını Karabağlarda 3.27 olarak aldığımız zaman 29.018 hane halkına proje
kapsamında ulaşmış olacağız. 10 ilkokulda bulunan toplam 34 idareci ve 322
öğretmen hedef kitlemizdir. Ayrıca Karabağlarda bulunan 84 din adamı da
hedef kitlemizdir.
2. Karabağlardaki 37 ilkokul ve bu 37 ilkokuldaki 26.395 öğrenci ve 52.790 veli
hedef kitlemizdir. Hane halkı katsayısını Karabağlarda 3.27 olarak aldığımız
zaman 86.312 hane halkına proje kapsamında ulaşılmış olacaktır. Her okulda
bir müdür, dört yardımcı varsayımı ile 235 okul yöneticisi hedef kitlemizdir.
Bunun yanında Karabağlarda bulunan 84 din adamı hedef kitlemiz içindedir.
3. Bu okullardaki öğretmen ve idareciler de hedef kitlemiz içerisinde yer
almaktadır.
11
4. İzmir ilinde 5-14 yaş arasında TÜİK 2012 verilerine göre 523.060 çocuk
bulunmaktadır. Her çocuğun da birer anne babası varsayımı ile 1.046.120 veli,
hane halkı katsayısını İzmir ilinde 3.16 olarak aldığımız zaman 1.652.870
hane halkı bu proje kapsamı dahilinde hedef kitlemizdir.
7. PROJENİN BEKLENEN ÇIKTILARI
Bu proje kapsamı dâhilinde 1 yıl içerisinde aşağıdaki çıktılar elde edilecektir.
•
“Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, bulguları, istismar çeşitleri, risk faktörleri,
çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler,
uzman ekip ile çalışan merkezler, yasal zorunluluklar, önlemek için yapılması
gerekenler”
konu
başlıklarını
içeren
eğitim
programıyla,
ilçedeki
10
ilkokulumuzdaki 34 yönetici, 322 öğretmen, 17748 veli, 29,018 hane halkı, 84
din görevlisinde çocuk ihmal ve istismarı önleme konusunda farkındalık
•
oluşturmaktır.
Karabağlar ilçesinde 10 okulda bulunan 8874 öğrenci bu eğitimin sonucunda
çocuk ihmali ve istismarı konusunda karşılaşacağı tehlikelerden velileri
•
bilinçlendirmek suretiyle korunmuş olacaktır.
Karabağlar ilçesinde uygulanacak olan proje sonucunda çocuk ihmal ve
istismarı konusunda eğitilmiş olan veli, öğretmen ve idarecilerde farkındalık
•
sağlanarak ihmal ve istismarın erken müdahalesi ve önlenmesi sağlanacaktır.
Bu proje bir model olacağından bunun ölçme ve değerlendirme sonuçlarına
göre tüm İzmir’de uygulanması sağlanacaktır.
8. PROJENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ
Siyasi ve idari nihai karar vericiler bu projeye sıcak baktığı sürece projenin
sürdürülebilirliği vardır. Bununla birlikte proje ekiplerinin çoğaltılması da projenin
sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır.
9. PROJEDE UYGULANAN METODOLOJİ
Bu projenin hazırlanmasında aşağıdaki süreç takip edilmiştir.
a)
b)
c)
d)
Bilimsel araştırma
Bilimsel bulgu
Bilimsel kanıt
Bilimsel açıklamalar
12
Bilimsel araştırma yapabilmek için TÜİK ve projeyle ilgili kuruluşların istatistiki
verilerinden yararlanılarak aşağıdaki çalışmalar yapıldı.
1.
2.
3.
4.
Cetele diyagramları
Hedef gruplar
Örnekleme
Anketler
Toplanan bu istatistikî veriler üzerinde sebep sonuç analizleri yapıldı. Burada
sebep sonuç diyagramlarında 5N1K ve ilişkiler diyagramı ve sorun ağacı, balık kılçığı
gibi çeşitli tekniklerden faydalanıldı. Daha sonra veri analizi ve görüntüleme
sistemlerine geçilerek güç alan analizi, matris diyagramı ve özellikler Benchmarking
kıyaslama metodundan yararlanıldı. İzmir’de faaliyet gösteren projeyle ilgili dernekler,
vakıflar, odalar, sendikalar, platformlar, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla özel
görüşmeler yapıldı, bilgi alışverişinde bulunuldu ve projenin önemi onlara anlatıldı.
Sonuç olarak kantitatif analizler sonucu elde edilen bilimsel bulguların ışığında bu
projede uygulanacak metotlar tespit edilerek sosyal fayda / sosyal maliyet
analizlerine göre proje değerlendirilecektir.
Eğitim
planlanması
aşamasında
Karabağlar
Sosyal
Hizmet
Merkezi,
Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve
üniversitelerin ilgili birimleri ile iş birliği yapılarak eğitim programı planlaması, eğitim
kadrosu ve eğitim tarihi belirlendi.
10. EĞİTİM PROGRAMI ve KURULU
Eğitim
programı
konu
başlıkları,
içerik
olarak
katılımcılara
göre
düzenlenecektir.
•
•
•
•
•
•
•
•
Çocuk ihmal ve istismarının tanımı
İstismar çeşitleri
Risk faktörleri
Çocuk İhmal ve istismarı bulguları
Çocuk İhmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler
Uzman ekip ile çalışan merkezler
Yasal zorunluluklar
Önlemek için yapılması gerekenler
Projenin eğitim kurulu aşağıdaki gibidir.
13
•
•
•
•
•
•
•
Ergül BAŞARAN BOZKURT – Çocuk Gelişim Uzmanı
Volkan EZELİ – Psikolojik Danışman
Ayşe KANAY- Uzm. Psikolojik Danışman
F.Bağnu ÖZTÜRK - Psikolojik Danışman
Tayfun YALÇIN - Psikolojik Danışman
Dilara İÇÖZ – Uzm.Psikolog
Burçe ÇADIROĞLU – Psikolog
14