PROJE ADI MUTLU ÇOCUKLAR YARINIMIZDIR (ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARINI ÖNLEME PROJESİ) PROJE SAHİBİ KARABAĞLAR KAYMAKAMLIĞI Mehmet Sadık TUNÇ Karabağlar Kaymakamı PROJE YÜRÜTME KURULU Latif SUSUZ Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürü Y. Güven GÜNGÖRMÜŞ Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürü Abdulcebbar ALTUN Karabağlar İlçe Müftüsü İbrahim MARANGOZ Karabağlar İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Ertuğrul SOLAK Karabağlar RAM Müdürü PROJE KOORDİNATÖRLERİ Fatma DEMİRCİ Karabağlar Kız Teknik Meslek Lisesi Md.Yrd. Tuncay YILMAZ Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Md.Yrd. PROJE DANIŞMANI Prof. Dr. Cahide AYDIN Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi 1 İÇİNDEKİLER GİRİŞ 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. 11. 12. 13. 14. 15. 16. Projenin Konusu ve Amacı Projenin Yasal Dayanağı Projenin Gerekçesi Projenin Hedefleri Projenin Faaliyetleri Projenin Hedef Kitlesi Projenin Beklenen Çıktıları Projenin Sürdürebilirliği Projede Uygulanan Metodoloji Eğitim Programı ve Kurulu Proje Takvimi Paydaş Analizi SWOT Analizi Eylem Planı İzleme, Ölçme ve Değerlendirme Referanslar 2 GİRİŞ İnsanlık tarihi kadar eski, insanlığın en önemli sosyal yaralarından biri olan çocuk ihmal ve istismarı toplumlarda ne boyutta olduğu iyi bilinmeyen, çoğu kere gizli kalan, mağdurlarının pek fazla dile getirmediği fiziksel ve ruhsal bir sağlık problemidir. Çocuk istismarı ile ilgili ilk tıbbi tanım 1860 yılında, Fransız Adli Tıp Profesörü AmbresTardieu tarafından yapılmıştır. Tardieu, 1860 yılında Paris Tıp Akademisi’nde ilk kez çocukların cinsel ve fiziksel istismarına dövülerek öldürülen 32 çocukta tespit ettiği otopsi bulgularını derleyerek değinirken, Caffey 1946 yılında “Caffey Sendromu” ve Kempe 1961 yılında “Hırpalanmış Çocuk Sendromu” tanımlamasını yapmışlardır. Garbarino ve Gilliam 1980 yılında çocuğa karşı yapılan uygunsuz ve zarar verici davranışların özellikle uzmanlar tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirtmişlerdir. 1970’lerde cinsel istismarın farkına varılmış ve 1980’lerden sonra ise duygusal istismarın da en az diğer iki istismar kadar önemli olduğuna ilişkin görüşler yaygınlaşmaya başlamıştır (Acehan ve ark, 2013). İhmal ve istismarın görülme sıklığına baktığımızda, ABD'de Çocuk Koruma Servisi tarafından 2011 yılında 681.000 çocuğun ihmal ve istismar kurbanı olduğu tespit edilmiştir. 2011 yılında ABD'de 1.570 çocuğun ihmal ve istismardan ölmüştür (CDC 2013). İngiltere’de her 100.000 çocuktan 2.33’ünün çocuk istismarı ve ihmali sonucu öldüğü bildirilmektedir (Yurdakok 2004). Çalışmalar dünyada çocukların, şiddetin çeşitli şekillerine maruz kaldığını göstermektedir. Cristoffersen ve DePanfilis (2009)’da yapmış oldukları çalışmada; çocukların fiziksel istismara uğrama oranını %12, fiziksel ihmale uğrama oranını %38 olarak bildirmiş olup psikolojik istismarın çeşitli türlerine maruz kalan çocuk oranını ise üçte bir olarak belirlemişlerdir. Her 1000 çocuktan 4’ünün cinsel istismar mağduru olduğu bulgusu Amerikan Çocuk Koruma Servisleri tarafından ortaya çıkarılmıştır (Hornor, 2004). 1. PROJENİN KONUSU ve AMACI Çocuk ihmal ve istismarı dünyada milyonlarca aile ve çocuğu etkileyen önemli bir toplumsal sorundur. Çocuğun sağlığını, gelişimini ve psikolojisini olumsuz etkileyen bilerek ya da bilmeyerek yapılan hareket ya da davranışlara “Çocuk İstismarı” denmektedir. Çocuğun sağlığı, fiziksel veya psikolojik gelişimi için gerekli ihtiyaçların karşılanmaması ise “Çocuk İhmali” olarak tanımlanmaktadır. Çocuk ihmali 3 genelde ailenin, ilgili kurumların ya da devletin çocuğa karşı en temel sorumluluklarını yerine getirmemesi şeklinde tanımlanabilir. Bir bütün olarak toplum, kurumlar ve bireyler tarafından geliştirilen ihmal davranışı, çocukların eşit hak ve özgürlüklerinden yoksun bırakılması sonucunu ve onların en üst düzeyde gelişimlerini engelleyici davranışları ortaya çıkmaktadır. Çocuğun bakım ve beslenme gereksinimlerinin yeterince karşılanmaması gerekli tıbbi müdahalelerin yapılmaması, anne baba olarak çocuğa karşı danışmanlık görevinin yeterince yerine getirilmemesi ve çocuğun tek başına bırakılması ihmal davranışına örnek olarak verilebilir. “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” için gerekli olan koruyucu ve önleyici çalışmaların planlanması, organize edilmesi ve uygulanmasında çocukla iletişime geçen kamu görevlilerinin farkındalık kazanması da önemlidir. Okul çocuğun yaşamında ailesinden sonra gelen en önemli yer olması sebebiyle, tüm gün çocukla birlikte olan, onların özelliklerini iyi tanıyan öğretmenler, çocuklarda meydana gelebilecek davranış değişikliklerini fark edebilme şansına sahip olduklarından çocuk ihmali ve istismarı konusunda özellikle bilgilenmeleri gerekmektedir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda projenin amaçları; 1. Karabağlar ilçesinde bulunan ilk derecedeki okullarda görev yapan idareciler, öğretmenler ve öğrenci velilerine “Çocuk İhmal ve İstismarının Önlenmesi” konusunda eğitim verilerek katılımcıların bilgi düzeylerini ve ilçedeki farkındalığı artırmak, 2. Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü olarak çocuk ihmal ve istismarı konusunda yapacağımız eğitimlerle ilçede farkındalık oluşturarak çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ve erken müdahalesini sağlamak, 3. İlçemizde bulunan engelli çocukların ihmal ve istismara uğrama oranını en aza indirmek veya engellemek. 4. Aile içinde ihmale ve istismara uğrayan bir çocuğun davranışlarındaki ilk değişimi fark edecek kişinin öğretmeni olduğu düşünülürse, böyle bir durumla karşılaştıklarında ne yapmaları, nereye başvurmaları ve çocuğa sınıf içinde nasıl davranmaları gerektiği konusunda öğretmenlerde konuyla ilgili farkındalığı ve bilgi düzeyini artırmak. 5. Son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar, çocuk istismarının küçümsenmeyecek oranlarda olduğu ve aile ortamında sıklıkla görüldüğü belirtilmektedir. Öğrencilerin ailelerinin eğitimlerinin veli toplantıları yoluyla yapılması planlanmaktadır. Toplumumuzun genel sosyo-kültürel yapısına 4 bakıldığında ağırlıklı olarak annelerin ev hanımı olması ve babaların çalışması nedeni ile veli toplantılarına önemli ölçüde annelerin katılımı sağlaması beklenirken, babaların bu toplantılara katılım oranı daha düşük olabileceğinden babalara ilçemizin müftülüğü aracılığıyla ulaşılarak din adamlarından çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi konusunda bilgi almalarını sağlamak. 6. Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk ihmal ve istismarı bulguları, çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler konusunda veli toplantılarında yapılacak eğitimlerle velileri bilgilendirmek ve önlenmesi konusunda farkındalık oluşturmak. 7. Çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda okulda gerekli süreci başlatmak ve yasal zorunluluklar, uzman ekip ile çalışan merkezlerin nereler olduğu konularında okul idarecilerini bilgilendirmek. 8. Proje ile ailelerin, öğretmenlerin ve idarecilerin çocuklara karşı tutum ve davranışlarında olumlu yönde değişiklik oluşturarak çocuklarını iyi gözlemleme ve koruma konusunda farkındalık oluşturmak 2. PROJENİN YASAL DAYANAĞI • T.C. Anayasası • Çocuk Hakları Sözleşmesi • Çocuk Koruma Kanunu • Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Sosyal Hizmet Merkezleri Yönetmeliği • ASPB 633 Sayılı Kanun Hükmünde Kararname • MEB Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Yönetmeliği • MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetleri Yönetmeliği • MEB Eğitim Ortamlarında Şiddetin Önlenmesi Yönetmeliği • MEB Rehberlik ve Psikolojik Danışma Hizmetlerinin Geliştirilmesi Genelgesi • Türk Ceza Kanunu 3. PROJENİN GEREKÇESİ 5 Çocuk istismarı ve ihmalinin toplumdan topluma değişmesi; kültürel yapıdaki farklılıklardan, ailelerin çocuk eğitimi konusundaki bilgi ve inanışlarındaki farklılıklardan, çocuğun ana-babasının ve diğer yetişkinlerin kendine karşı gösterdiği davranışlarıfarklı algılamasından kaynaklanmaktadır. Bu nedenle, bir toplumda çocuğa karşı yapılan hangi davranışların çocuk istismarı ve ihmali olarak algılanacağını, büyük ölçüde o toplumda bulunan bireylerin değerleri, inançları, benimsedikleri toplumsal normlar, çocuk gelişimi ile ilgili bilgileri ve aile ilişkileri belirlemektedir (Robin, 1991). Türkiye’de ihmal ve istismar oranlarına ilişkin veriler kısıtlı olup ülke geneline ilişkin tek veri BECAN Projesi (Çocuk İhmal ve İstismarı Balkan Epidemiyolojik Çalışması) kapsamında hazırlanan Olgu Temelli İzlem Çalışması Türkiye Raporudur. Buna göre ülkemizdeki 1000 çocuktan en az 1i istismar mağdurudur. Türkiye’de son yıllarda çocuk istismarı ile ilgili yapılan çalışmalar ile resmi olarak kayıt altına alın(a)mayan ve bulundurulduğunda istatistiklere çocuk girmeyen istismarının vakaların varlığı küçümsenmeyecek da göz önünde oranlarda olduğu düşünülmektedir. Irmak (2008)’ın 12-17 yaş arasındaki ergenlerle yaptığı çalışmada fiziksel istismar oranı % 48, ihmal oranı % 17 ve cinsel istismar oranı % 8 olarak bulunmuştur. Kaynar ve arkadaşlarının (2007) çalışmasında öğrencilerin %60,1’inin çocukluk döneminde anne ve babaları tarafından fiziksel şiddete uğradıkları saptanmıştır. Ayan ve Kocacık (2009)’ın Sivas’taki 70 ilköğretim okulunda yaptıkları çalışma sonucu da benzer bir bulguyu ortaya koymaktadır. Bu çalışmanın sonucuna göre, öğrencilerin % 54’ü anneleri, % 46’sı da babaları tarafından şiddete maruz kalmaktadır. Başbakanlık Aile Araştırma Kurumunun yaptığı bir çalışmada, 1995 yılında 714 yaş grubunda çocukları olan ailelerin %43’ünde aile içi fiziksel şiddet, %53’ünde sözel şiddet olduğu ve bu ailelerin %46’sında çocuklara yönelik fiziksel şiddet uygulandığı saptanmıştır. İstanbul’da 9-11’inci sınıflarda okuyan 1871 kız öğrenci ile yapılan bir çalışmada öğrencilerin %11,3’ü çocukken kendilerine istemedikleri bir şekilde dokunulduğunu, %4,9’u ise cinsel ilişkiye zorlandıklarını, %1,8’i ise ensest ilişki yaşadıklarını bildirmişlerdir. 1262 üniversite öğrencisinde çocukluk çağı istismarı, cinsel yönelim ve intihar davranışının incelendiği bir başka araştırmada da katılımcıların %28,1’i çocukluk dönemlerinde cinsel istismara uğradıklarını bildirmişlerdir. Türkiye'de çocuk istismarı konusunda yapılan araştırmaların gözden geçirildiği diğer bir çalışmada ise duygusal istismarın %78 gibi yüksek bir oran ile ilk 6 sırada geldiği tespit edilmiştir. Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla birlikte de görülebilmektedir. Fiziksel ihmal veya istismar vakalarının %90’ında duygusal ihmal veya istismarın olduğu da saptanmıştır. Trakya Üniversitesi'nde yapılan bir çalışmada, aile içi cinsel istismarın%1.4 oranında olduğu bulunmuştur (Koten ve ark., 1996).Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Koruma Birimi’nde 2001 yılından bu yana 139hasta istismar kuşkusu ile değerlendirilmiş, bunlardan 94 ü istismar tanısı almıştır. Bu olgulardan %60 ı cinsel istismar,%15’ ifiziksel istismar, %12’ si ihmal, %10 olguda hem fiziksel hem cinsel istismar olgularıdır. Görülen istismar olgularının %57,4’ü, cinsel istismarların %59,3’ü, fiziksel istismarların ise %52,2’si kız çocuktur (Beyazova ve Şahin, 2007). Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Biriminin 2009-2010 yılları arasında merkeze başvuranve çocuk istismarı tanısı alan yaşları 1-17 arasında değişen 46’sı (%51,7) kız, 43’ü (%48,3) erkek toplam 89 çocuk değerlendirilmiş ve cinsel, fiziksel, duygusal istismar ve ihmal oranları sırasıyla %49, %25, %11, %14 bulunmuştur (Koç ve ark., 2012). Karabağlar İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün 2010-2014 yılları arasında cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar kapsamında (TCK 102-103-104-105 maddeleri) toplam 355 vaka ile çalıştıkları bilgisine ulaşılmıştır. ÇOCUK İHMAL VE İSTİSMARINA NEDEN OLAN RİSK FAKTÖRLERİ (Yurdakök 2004)(Kandemir 2004) Aileye ait riskler : Çocuğa ait riskler: • Ekonomik yoksunluk • İstenmeyen gebelik sonrası doğmuş çocuk • Çok çocuklu ailelerde, kardeşler • Çocuğun kendinden kaynaklanan arasındaki yaş farkının az olduğu durumlar. özellikler (engelli, prematüre ya da düşük doğum ağırlığı, hiperaktif, • Üvey ebeveyn, tek ebeveyn. zihinsel engelli) • Alkol- uyuşturucu bağımlısı ebeveyn • Kendisi de çocukluğunda istismar görmüş ebeveyn • Genç anne • Eğitimsizlik • Aile içinde geçimsizlik, gerginlik • Aile içi şiddet, diğer çocukların da istismara uğramış olması • Ailede ruhsal hastalık TÜİK 2013 verilerine göre Karabağlar ilçesi, 471.676 kişi ile nüfus olarak İzmir’in en büyük ilçesi olma özelliğine sahiptir. Nüfusun 233.366’sı erkek, 238.310’u kadındır. 5-10 yaş arası 38.206 çocuk bulunmaktadır. Karabağlardaki nüfusu hane 7 halkı açısından incelediğimizde 3.27 oranına sahip olduğu görülmektedir. Bu oran İzmir’de ilçeler arasında 11. sıradadır. Karabağlar’daki demografik yapıyı incelediğimizde okuma-yazma bilmeyen sayısı 7466’dir. Bunun 1263’ü erkek; 6203’ü kadındır. İlçede ilkokul mezunu sayısı yüksek, orta öğretim mezunu sayısı ise düşüktür. Karabağlar ilçesini istihdam açısından incelediğimizde en çok işsizliğin olduğu ikinci ilçedir. İlçede çalışan kişi sayısının İzmir toplamına oranı %0.08’dir. İstihdam oranının düşük olmasından ve ekonomik nedenlerden dolayı boşanmalar çok fazladır. TÜİK 2012’ye göre ilçede 21731 kişi boşanmıştır. Boşanmış nüfus oranında 2. sıradadır. İlçe nüfusu sosyolojik açıdan incelendiğinde 26.362 ile en büyük nüfusun Mardin’den, 24.388 kişinin Konya’dan, 17.810 kişinin Manisa’dan, 12.521 kişinin Kars’tan, 15.693 kişinin Erzurum’dan, 15.414 kişinin Aydın’dan, 9774 kişinin Afyonkarahisar’dan, 9860 kişinin Ağrı’dan, 5933 kişinin Malatya’dan göç ederek Karabağlar’a yerleştiği görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü bir ülkedeki engellilik oranını nüfusun %10 olarak tanımlamaktadır. İlçemizdeki ilkokullarda 26.395 öğrenci olduğuna göre 6-10 yaş arası engelli çocuk sayısının yaklaşık 2640 civarında olduğu düşünülmektedir. Karabağlar ilçesinin TÜİK 2012/2013 verilerine baktığımızda çocuk ihmal ve istismarı risk faktörlerinden göç, eğitimsizlik, boşanma, ekonomik sıkıntı, engelli çocuk sayısı incelendiğinde bu çalışmanın ilçede yapılmasının gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Karabağlar ilçesinde TÜİK 2012/2013 verilerine göre risk faktörlerinin görülme oranlarının yüksek olması ihmal ve istismara uğrama riskini de arttırmaktadır. Küçük yaşta maruz kalınan çocuk istismarı ve ihmali bireyde erken veya uzun dönem davranışsal, duygusal, bilişsel ve somatik bir takım sorunlara neden olmaktadır. İhmal, çocuklarda düşmanlık, saldırganlık, öğrenme problemleri, geç konuşma, düşük özgüven ve çocuk suçluluğu gibi sosyal ve duygusal problemlere, fiziksel istismar ise depresyon, alkol problemleri, intihar girişimi, davranış bozuklukları, antisosyal davranış, şiddet suçlarına yönelme gibi birtakım duygusal ve davranış bozukluklarına neden olmaktadır (Cristoffersen&DePanfilis, 2009). Ayrıca, ihmal ve istismar beyin gelişiminin erken dönemde bozulmasına yol açan strese neden olmaktadır. Aşırı stres bağışıklık ve sinir sisteminin gelişimine zarar verebilir. Sonuç olarak ihmale ve istismara uğramış çocuklar sağlık problemleri açısından yüksek risk 8 altındadır. Bu sağlık problemleri alkolizm, depresyon, obezite, ilaç bağımlılığı, yeme bozuklukları, cinsel davranış bozuklukları, sigara içme, intihar ve kronik hastalıkları içermektedir (CDC, 2013; Wilson, 2010).Yaralanmaya, psikolojik, fiziksel, ruhsal ve sosyal gelişimde gerilemeye, duraklamaya, hatta ölüme yol açabilir (Tsitoura, 1995). Çocukluk; gençlik ve yetişkinliği biçimlendiren bir dönemdir. Ruhen, bedenen ve zihnen sağlıklı, başarılı, kendine ve topluma yararlı, ahlaklı olup olmamak da nasıl bir çocukluk geçirmiş olduğumuzla yakından ilgidir. Bu nedenlerden ötürü gelişmiş toplumlarda devletlerin politikasında çocukların eğitimi, sağlığı ve sosyal hakları yer almaktadır. İlk temel eğitimin aile içinde verildiğini düşünürsek toplumumuzda, annebabalar çocuk istismarı ve ihmali konusunda yeterli bilgi düzeyine sahip değildir. Toplumda çok az birey çocuğa kötü davranmayı, ihmal etmeyi, kabul edilemez bir davranış olarak değerlendirdiği için, istismar ve ihmal çoğu kez görmezlikten gelinmektedir (Kara, Çalışkan, Suskan, 2013). Ülkemizde sosyoekonomik düzeyi düşük olan ailelerin çocuk istismarı ve ihmali konusundaki bilgi düzeyleri ve bu konu ile ilgili tutumları hakkında yapılmış bir çalışmada anne-babaların %90’ı bu konuda eğitim almadıklarını belirtmiştir (Keser ve ark.,2010). Koçak ve Büyükgönenç (2011) çalışmalarında özellikle düşük eğitim düzeyine sahip ailelere ihmal ve istismar konusunda eğitim verilmesinin gerekliliğini vurgulamışlardır. Tüm bu veriler, toplumun farkındalığının artırılmasının istismarın önlenmesi ve erken müdahale yapılması için önemli olduğunu göstermektedir. Türkiye’de toplumun çocuk istismarı ve ihmali konusunda bilgi eksikliğinin olduğu ve bu eksikliği gidermek için uygulanan eğitim programlarının da sayısının yetersiz olduğu Çocuk İstismarını ve İhmalini Önleme Kongresi Sonuç Bildirgesi’nde vurgulanmaktadır. 4. PROJENİN HEDEFLERİ 1. İlçede bulunan okullardaki idareci ve öğretmenlerin; duygusal, fiziksel ve cinsel istismara uğramış ve ailesi tarafından ihmal edilmiş çocukların davranış değişiklikleri hakkında bilgilenmesini sağlayarak öğrencilerine karşı farkındalık oluşturmak, 2. İhmal ve istismara uğramış bir çocuğun okul ortamında fark edilmesi durumda var olan durumu gizlilik çerçevesinde kabul etmek, okul ortamında aile, 9 öğretmen ve rehber öğretmen üçgeninde hareket edilerek gerekli yönlendirme ve danışmanlığın yapılmasını sağlamak, 3. Proje ortaklığı kapsamında projenin önce ilçede işlevsellik kazanmasını sağlamak sonra da il düzeyinde örnek uygulama projesi haline getirmek, 4. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın taşra birimleri olan Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi Müdürlüğü ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün, çocukların ihmal ve istismara karşı korunmasına yönelik koruyucu ve önleyici tedbirlerin yerine getirilmesi doğrultusunda kuruluş amaçları kapsamında hizmet sunumunu gerçekleştirmek. Kısa Vadeli Hedefler; Karabağlar İlçesinde bulunan ve önceden belirlenen 10 ilkokuldaki; yönetici, öğretmen, veli ve Karabağlar İlçe Müftülüğü bünyesinde çalışan din adamlarına “Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ile ilgili farkındalığın arttırılmasını sağlamak. Bu proje sonucunda kısa vadede Karabağlarda bulunan 38.206 çocuğun %30’nun velisine ve öğretmenine eğitim vermek suretiyle önleyici tedbirleri almış olmak. Orta Vadeli Hedefler; Karabağlar ilçesinde bulunan tüm ilkokullardaki; yönetici, öğretmen, velilere ve Karabağlar İlçe Müftülüğü bünyesinde çalışan tüm din adamlarına “Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ile ilgili farkındalığın arttırılmasını sağlamak. Bu proje sonucunda Karabağlarda bulunan 38.206 çocuğun tamamının velisine ve öğretmenine eğitim vermek suretiyle önleyici tedbirleri almış olmak. Uzun Vadeli Hedefler; İzmir ilinde bulunan tüm ilkokullardaki; yönetici, öğretmen, velilere ve İl Müftülüğü bünyesinde çalışan tüm din adamlarına “Çocuk İhmal ve İstismarı” konusunda eğitim verilerek toplumdaki çocuk ihmal ve istismarının önlenmesi ile ilgili farkındalığın arttırılmasını sağlamak. 5. PROJENİN FAALİYETLERİ - Proje hazırlık toplantıları. - Proje yazımı, ortakların ve proje okullarının belirlenmesi. - Proje ortakları toplantıları ve protokollerin imzalanması. 10 - Ege Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi danışmanlığında eğitim programlarının - ve materyallerinin hazırlanması; değerlendirme ölçeklerinin oluşturulması Projenin tanıtılması ve uygulanmaya başlanması. Genel sunum ile birlikte Çocuk İzlem Merkezi görevlileri ve İzmir Barosunda görevli avukat tarafından proje içerisinde yer alan okul müdürlerine - bilgilendirme toplantısının yapılması Genel sunum ile birlikte Çocuk İzlem Merkezi görevlileri ve İzmir Barosunda görevli avukat tarafından proje içerisinde yer alan din adamlarına bilgilendirme - toplantısının yapılması. Genel sunum ile birlikte Kadın Haklarını Koruma Derneği’nde görevli avukatlar tarafından proje içerisinde yer alan rehber öğretmen ve sınıf öğretmenlerine - bilgilendirme toplantısının yapılması. Proje içerisinde yer alan 10 ilkokulda düzenlenecek olan veli bilgilendirme - toplantılarının yapılması. Proje sonunda katılımcılara uygulanan ölçeklerin değerlendirilmesi. İzleme ve değerlendirme. Proje değerlendirme toplantısı. 6. PROJENİN HEDEF KİTLESİ 1. Karabağlar İlçesinde bulunan 37 ilkokul arasından seçilen 10 ilkokul hedef kitlemizi oluşturmaktadır. Bu proje Zeyni Hanım İlkokulu, Ahmet Ragıp Üzümcü İlkokulu, Hüseyin Akdağ İlkokulu, Agah Efendi İlkokulu, Aydınoğlu İlkokulu, Necip Fazıl Kısakürek İlkokulu, Ali Erentürk İlkokulu, Emrullah Efendi İlkokulu, Şehit Muzaffer Erdönmez İlkokulu ve Mustafa Urcan İlkokulunda gerçekleştirilecektir. Bu okulların toplam 8874 Öğrencisi bulunmaktadır. Her öğrencinin birer anne babası olduğu varsayımı ile 17.748 veli, hane halkı kat sayısını Karabağlarda 3.27 olarak aldığımız zaman 29.018 hane halkına proje kapsamında ulaşmış olacağız. 10 ilkokulda bulunan toplam 34 idareci ve 322 öğretmen hedef kitlemizdir. Ayrıca Karabağlarda bulunan 84 din adamı da hedef kitlemizdir. 2. Karabağlardaki 37 ilkokul ve bu 37 ilkokuldaki 26.395 öğrenci ve 52.790 veli hedef kitlemizdir. Hane halkı katsayısını Karabağlarda 3.27 olarak aldığımız zaman 86.312 hane halkına proje kapsamında ulaşılmış olacaktır. Her okulda bir müdür, dört yardımcı varsayımı ile 235 okul yöneticisi hedef kitlemizdir. Bunun yanında Karabağlarda bulunan 84 din adamı hedef kitlemiz içindedir. 3. Bu okullardaki öğretmen ve idareciler de hedef kitlemiz içerisinde yer almaktadır. 11 4. İzmir ilinde 5-14 yaş arasında TÜİK 2012 verilerine göre 523.060 çocuk bulunmaktadır. Her çocuğun da birer anne babası varsayımı ile 1.046.120 veli, hane halkı katsayısını İzmir ilinde 3.16 olarak aldığımız zaman 1.652.870 hane halkı bu proje kapsamı dahilinde hedef kitlemizdir. 7. PROJENİN BEKLENEN ÇIKTILARI Bu proje kapsamı dâhilinde 1 yıl içerisinde aşağıdaki çıktılar elde edilecektir. • “Çocuk ihmal ve istismarının tanımı, bulguları, istismar çeşitleri, risk faktörleri, çocuk ihmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler, uzman ekip ile çalışan merkezler, yasal zorunluluklar, önlemek için yapılması gerekenler” konu başlıklarını içeren eğitim programıyla, ilçedeki 10 ilkokulumuzdaki 34 yönetici, 322 öğretmen, 17748 veli, 29,018 hane halkı, 84 din görevlisinde çocuk ihmal ve istismarı önleme konusunda farkındalık • oluşturmaktır. Karabağlar ilçesinde 10 okulda bulunan 8874 öğrenci bu eğitimin sonucunda çocuk ihmali ve istismarı konusunda karşılaşacağı tehlikelerden velileri • bilinçlendirmek suretiyle korunmuş olacaktır. Karabağlar ilçesinde uygulanacak olan proje sonucunda çocuk ihmal ve istismarı konusunda eğitilmiş olan veli, öğretmen ve idarecilerde farkındalık • sağlanarak ihmal ve istismarın erken müdahalesi ve önlenmesi sağlanacaktır. Bu proje bir model olacağından bunun ölçme ve değerlendirme sonuçlarına göre tüm İzmir’de uygulanması sağlanacaktır. 8. PROJENİN SÜRDÜRÜLEBİLİRLİĞİ Siyasi ve idari nihai karar vericiler bu projeye sıcak baktığı sürece projenin sürdürülebilirliği vardır. Bununla birlikte proje ekiplerinin çoğaltılması da projenin sürdürülebilirliğine katkı sağlayacaktır. 9. PROJEDE UYGULANAN METODOLOJİ Bu projenin hazırlanmasında aşağıdaki süreç takip edilmiştir. a) b) c) d) Bilimsel araştırma Bilimsel bulgu Bilimsel kanıt Bilimsel açıklamalar 12 Bilimsel araştırma yapabilmek için TÜİK ve projeyle ilgili kuruluşların istatistiki verilerinden yararlanılarak aşağıdaki çalışmalar yapıldı. 1. 2. 3. 4. Cetele diyagramları Hedef gruplar Örnekleme Anketler Toplanan bu istatistikî veriler üzerinde sebep sonuç analizleri yapıldı. Burada sebep sonuç diyagramlarında 5N1K ve ilişkiler diyagramı ve sorun ağacı, balık kılçığı gibi çeşitli tekniklerden faydalanıldı. Daha sonra veri analizi ve görüntüleme sistemlerine geçilerek güç alan analizi, matris diyagramı ve özellikler Benchmarking kıyaslama metodundan yararlanıldı. İzmir’de faaliyet gösteren projeyle ilgili dernekler, vakıflar, odalar, sendikalar, platformlar, kamu ve özel sektör kuruluşlarıyla özel görüşmeler yapıldı, bilgi alışverişinde bulunuldu ve projenin önemi onlara anlatıldı. Sonuç olarak kantitatif analizler sonucu elde edilen bilimsel bulguların ışığında bu projede uygulanacak metotlar tespit edilerek sosyal fayda / sosyal maliyet analizlerine göre proje değerlendirilecektir. Eğitim planlanması aşamasında Karabağlar Sosyal Hizmet Merkezi, Karabağlar Rehberlik ve Araştırma Merkezi, Karabağlar İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve üniversitelerin ilgili birimleri ile iş birliği yapılarak eğitim programı planlaması, eğitim kadrosu ve eğitim tarihi belirlendi. 10. EĞİTİM PROGRAMI ve KURULU Eğitim programı konu başlıkları, içerik olarak katılımcılara göre düzenlenecektir. • • • • • • • • Çocuk ihmal ve istismarının tanımı İstismar çeşitleri Risk faktörleri Çocuk İhmal ve istismarı bulguları Çocuk İhmal ve istismarının yaşanması durumunda yapılması gerekenler Uzman ekip ile çalışan merkezler Yasal zorunluluklar Önlemek için yapılması gerekenler Projenin eğitim kurulu aşağıdaki gibidir. 13 • • • • • • • Ergül BAŞARAN BOZKURT – Çocuk Gelişim Uzmanı Volkan EZELİ – Psikolojik Danışman Ayşe KANAY- Uzm. Psikolojik Danışman F.Bağnu ÖZTÜRK - Psikolojik Danışman Tayfun YALÇIN - Psikolojik Danışman Dilara İÇÖZ – Uzm.Psikolog Burçe ÇADIROĞLU – Psikolog 14
© Copyright 2024 Paperzz