OLGU SUNUMU / CASE REPORT Gülhane Tıp Derg 2014;56: 182-184 © Gülhane Askeri Tıp Akademisi 2014 doi: 10.5455/gulhane.15262 Düşük Doz Oral Metotreksat Kullanımı ile Ortaya Çıkan Pansitopeni ve Deliryum Tablosu: Olgu Sunumu Erol Arslan(*), Fatih Özçelik(**), Mustafa Çakar(*), Muzaffer Öztosun(***), Şeref Demirbaş(*), Kenan Sağlam(*) ÖZET Metotreksat (MTX) purin sentezinde gerekli olan tetrahidrofolat miktarını sınırlandıran bir folik asit antagonistidir. Genellikle MTX’in yüksek dozları lösemi ve lenfomalarda kullanılırken düşük dozları bazı romatolojik hastalıkların tedavisinde immünsupresif amaçla kullanılmaktadır. Yüksek dozda MTX’a bağlı ortaya çıkan yan etkiler, düşük dozlarda daha az görülmektedir. Bilinen yan etkileri; kemik iliği supresyonu, oral ve gastrointestinal sistem ülserleri, hepatotoksisite ve pulmoner fibrozistir. Bu makalede psöriatik artrit tanısı ile 9 ay önce düşük doz oral MTX başlanan ve sonrasında pansitopeni, deliryum, ateş, gastrointestinal yan etkiler gelişen, MTX kesilip folinik asit kurtarma tedavisi uygulanınca tüm bulguları kaybolan bir olgu sunulmuştur. Anahtar kelimeler: Metotreksat, , Deliryum, Pansitopeni, Psöriatik artrit SUMMARY Pancytopenia and delirium associated with the use of low-dose oral methotrexate: a case report Methotrexate (MTX) is a folic acid antagonist that limits the amount of tetrahydrofolate which is required in the synthesis of purine. In general, high dose MTX is used in leukemias and lymphomas while a low dose is used in the treatment of some rheumatic diseases for immunosuppressive purpose. The side effects caused by high doses of MTX are less common in low doses. Known side effects are bone marrow suppression, oral and gastrointestinal ulcers, hepatotoxicity, and pulmonary fibrosis. In this article, we reported a patient taking low-dose oral MTX for 9 months because of the diagnosis of psoriatic arthritis in whom pancytopenia, delirium, fever, and gastrointestinal side-effects developed and then all of the findings disappeared after MTX is ceased and folinic acid rescue treatment was performed. Key words: Methotrexate, Delirium, Pancytopenia, Psoriatic Arthritis *GATA Tıp Fakültesi, İç Hastalıkları Bilim Dalı, Ankara **Gümüşsuyu Asker Hastanesi, Tıbbi Biyokimya Laboratuvarı, İstanbul ***TSK Sağlık Komutanlığı, Sağlık Hizmetleri Komutanlığı, Ankara Ayrı basım isteği: Erol ARSLAN, GATF İç Hastalıkları Bilim Dalı, Etlik-06018, ANKARA. Gsm: 0 505 828 26 24 E-mail: [email protected] Makalenin Geliş Tarihi: 09.02.2012 • Kabul Tarihi: 21.04.2012 • Çevrim İçi Basım Tarihi: 27.09.2014 182 • Eylül 2014 • Gülhane Tıp Derg Giriş Folik asidin yapısal analoğu olan metotreksat (MTX), dihidrofolat redüktaz enzimini inhibe ederek dihidrofolat’ın tetrahidrofolat’a indirgenmesini engelleyen bir antikanser ilaçtır. Tetrahidrofolat miktarının sınırlanması, keratinositler ve prolifere olan lenfoid hücrelerde nükleotidlerin yapımını dolayısıyla DNA ve RNA replikasyonunu yavaşlatır. Ancak hızla replike olan kemik iliği, deri, gastrointestinal sistem, immun sistem ve saç folikülü gibi hücreler de etkilenir. Genellikle iyi tolere edilmesine rağmen MTX kullanımı; pansitopeni, hepatotoksisite, akciğer toksisitesi, nefrotoksisite, ateş, gastrointestinal yan etkiler ve cilt döküntülerine neden olmaktadır. MTX’in düşük dozlarına bağlı yan etkileri ise daha seyrektir (1-3). MTX; lösemi ve lenfomalarda yüksek dozda, bazı romatolojik hastalıkların tedavisinde ise düşük dozda kullanılmaktadır. Oral kullanımı yanı sıra intramüsküler, intratekal ve intravenöz yolla da kullanılabilmektedir. Psöriazis tedavisinde sıklıkla düşük doz tercih edilmektedir (3). Kendini konvulziyon, paralizi, koma gibi belirtilerle gösteren ve henüz mekanizması tam anlaşılamamış olan MTX nörotoksisitesi, genellikle intratekal veya intravenöz yüksek/orta doz kullanıma bağlı olarak gelişir. Düşük dozlarda ise nörotoksik yan etkilerin geliştiğini bildiren yeterli çalışma yoktur (1, 4-7). Bu olgu sunumunda, psöriatik artrit tanısı nedeniyle düşük doz oral metotreksat kullanan bir hastada gelişmiş olan pansitopeni, gastrointestinal yan etkiler, ateş ve deliryum tablosu tartışılacaktır. Olgu Sunumu 59 yaşında kadın hasta; 5 gündür süren halsizlik, yorgunluk, bilinç bulanıklığı, halüsinasyonlar, konuşma bozukluğu, saç dökülmesi, karın ağrısı, günde 5-6 defa bazen kanlı olabilen ishal ve ağızda beyaz renkli çok sayıda yara yakınmaları nedeniyle iç hastalıkları polikliniğimize başvurdu. Hasta 5 yıldır hipertansiyon ve hiperlipidemi tanısı ile angiotensin reseptör blokeri (ARB), statin ve gemfibrozil kullanmaktaydı. Ayrıca 9 ay önce psöriatik artrit tanısı ile 15 mg/hafta MTX ve 5 mg/gün prednizolon başlanmıştı. Son MTX’ini 10 gün önce kullandığını öğrendik. Fizik muayenesinde kooperasyon ve oryantasyonu bozuk, dil hareketlerinde güçlük (sıcak patates sesi) ve ciltte solukluk vardı. Arteryel kan baArslan ve ark. sıncı 120/80 mmHg, ateşi 38.5 oC, nabzı ritmik ve 98 vuru/dakika idi. Oksijen saturasyonu %91 olarak ölçüldü. Barsak seslerinde artış ve derin palpasyonla batında hassasiyet saptanan hastanın, ağız içinde çok sayıda aftöz ve kanamalı lezyonları mevcuttu. Ayrıca her iki ayakta 1-2 cm büyüklüğünde birkaç adet pembe renkli plak şeklinde psöriatik lezyonlar görüldü. Nörolojik muayenede, ense sertliği ve lateralizasyon bulgusu yoktu. Laboratuar tetkiklerinde; eritrosit sayısı 3.09 x 106/mm3, hemoglobin 9.7 g/dl, hematokrit %29.3, MCV 105 fl, lökosit sayısı 1 x 103/mm3, trombosit sayısı 9 x 103/mm3, sedimentasyon 130 mm/saat, serum glukoz 96 mg/dl, üre 35 mg/dl, kreatinin 0.79 mg/dl, ürik asit 2.9 mg/dl, sodyum 136 mmol/L, potasyum 3.44 mmol/L, aspartat aminotransferaz 15 IU/L, alanin aminotransferaz 16 IU/L, alkalen fosfataz 44 IU/L, gama glutamil transferaz 41 IU/L, laktat dehidrogenaz 387 IU/L, total bilirubin 0.54 mg/dl, albumin: 2.92 gr/dl, kalsiyum 8.45 mg/dl, fosfor 3.43 mg/dl, magnezyum 1.87 mg/dl, kreatin fosfokinaz: 33 IU/L, amilaz 72 IU/L, tiroid stimüle edici hormon 1.34 mIU/ml, ferritin 384 ng/ml, folat 17.6 ng/ml, vitamin B12 453 pg/ml, romatoid faktör ve anti-siklik sitrulinize peptid (anti-CCP) negatif, anti nükleer antikor (ANA) negatif, tam idrarda ise nitrit (+), 124 eritrosit, 1 lökosit olarak bulundu. Diğer biyokimyasal testler normal sınırlardaydı. Yapılan serolojik incelemede: HBs Ag, Anti-HCV, antiHIV 1+2 ve EBV Monospot test negatifti. Parvovirus B19, Toxoplazma, Rubella, Sitomegalovirus, Herpes Simpleks Virus tip 1+2 ve Mycoplasma pneumonia’nın serolojik göstergeleri negatif bulundu. Hastadan yapılan periferik yaymasında %40 nötrofil, %56 lenfosit, %3 monosit ve %1 eozinofil saptandı. Eritrosit morfolojisinde; normokromi, makrositoz ve seyrek bazofilik stippling saptandı. Trombositler az, genelde tekli ve genç görünümlüydü. Bazı lenfomonositer hücrelerin stoplazmaları kaba granüllü olup reaktif değişiklikler izlendi. Kemik iliği incelemesinde, miyeloid seride maturasyon düzensizliği ve megakaryositer seride displazi bulguları mevcuttu. Ancak miyelodisplastik sendrom veya kronik miyeloproliferatif neoplazi olasılığı dışlanmasa da morfolojik bulguların MTX kullanımına bağlı pansitopeni ile uyumlu olabileceği kanısına varılarak yakın klinik takip düşünüldü. Beyin BT tetkiki normal olarak değerlendirildi. EEG tetkikinde bitemporal alanda anormal yavaş fokal teta dalga paroksizmleri izlendi. Alınan nöroloji ve psikiyatri konsültasyonlarıyla hastanın deliryum tablosu teyit edildi. Sistemik muayenede enfeksiyona bağlı herhangi bir bulgunun saptanmaması, kan ve idrar kültürlerinde mikroorganizma ürememesi nedeniyle hastada saptanan ateşin, MTX kullanımına bağlı gelişen nörotoksisite sonucu olduğu düşünüldü. Tüm bu veriler ışığında hastada saptanan pansitopeni, gastrointestinal yan etki, ateş ve deliryumun MTX toksisitesine bağlı geliştiği düşünüldü. Akut stres hali göz önüne alınarak prednizolon dozu 10 mg/güne yükseltildi. Lökopeni ve yüksek ateş saptanan hastaya febril nötropeni tedavisi meropenem 3x1 gr/gün intravenöz Cilt 56 • Sayı 3 (İV) başlandı, oral kandidiazis için flukonazol ilk gün 800 mg/gün (İV) yükleme sonrasında, 400 mgr/gün dozda devam edildi ve antiseptik gargara verildi. MTX kullanım öyküsü olan hastadan tıbbi farmakoloji laboratuvarına MTX düzeyi bakılması için kan örneği gönderildi. Ancak kit olmaması nedeniyle ilaç düzeyi çalışılamadı. Özellikle yüksek doz MTX kullanımına bağlı toksisite bulguları olan hastalarda, kurtarma tedavisi ilaç düzeyine göre verilmektedir, ancak hastamızın renal fonksiyonlarının normal, düşük doz MTX kullanması ve oral kullanımda MTX’in yarılanma ömrünün 3-10 saat olması nedeniyle kurtarma tedavisini “normal MTX eliminasyonu” şeklinde planladık. Tanı amaçlı yapılan diğer tetkiklerin hemen ardından folinik asit kurtarma tedavisi toplam 10 doz olmak üzere günde 4 kez 15 mg folinik asit (İV) olarak yapıldı. Hastanın iki gün sonra yapılan laboratuvar incelemelerinde lökosit sayısının 2.7 x 103, hemoglobin düzeyinin 10.3 mg/dl ve platelet sayısının 86 x 103/mm3’e yükseldiği saptandı. Üçüncü günden itibaren ateşin 37 o C’nin altına düştüğü ve deliryum tablosunun düzeldiği görüldü. Ateşi normale dönen ve kan tablosunda iyileşme görülen (eritrosit sayısı 3.78 x 106/mm3, hemoglobin 11.7 g/dl, hematokrit %35.5, MCV 94 fl, lökosit sayısı 4.9 x 103/mm3, trombosit sayısı 178 x 103/mm3), ağız yaraları kaybolan ve genel durumu tamamen düzelen hasta yatışından iki hafta sonra taburcu edildi. Yaklaşık 45 gün sonra yapılan kontrol muayenesinde pansitopeni tablosunun tamamen düzeldiği (eritrosit sayısı 4.2 x 106/ mm3, hemoglobin 12,6 g/dl, hematokrit %36.3, MCV 86 fl, lökosit sayısı 5.6 x 103/mm3, trombosit sayısı 186 x 103/mm3) ve sedimentasyonun (28 mm/saat) indiği saptandı. Tartışma Günümüzde MTX tedavi rejimlerinde yüksek (≥500 mg/m2), orta (50-500mg/m2) ve düşük doz (50 mg/m2) uygulanmaktadır (8). MTX’e bağlı gelişen miyelosüpresyon genellikle yüksek dozlarda ortaya çıkar. MTX toksisitesi nedeniyle gelişen pansitopeni, MTX’in yüksek dozda kullanımına bağlı olabildiği gibi (9), düşük doza da bağlı olabilir (10). Ohosone ve arkadaşları tarafından yürütülen bir çalışmada düşük doz MTX kullanan hastaların yaklaşık % 1,4’ünde pansitopeni geliştiğini saptadılar (11). Ayrıca makrositik eritrositlerin düşük doz MTX kullanımı sonucu gelişen hematolojik toksisitenin öncü göstergesi olabileceği bildirilmektedir (12). Olgu sunumuna konu olan hastada da makrositik eritrositin bulunması bu veriyi doğrular niteliktedir. Yine bazı predispozan faktörlerin MTX toksisitesini kolaylaştırdığı bildirilmiştir. Renal fonksiyon bozuklukları, ileri yaş, hipoalbuminemi, düşük serum folik asit düzeyi, MTX’in NSAİD ilaçlara kombine kullanımı ve haftalık alım yerine günlük kullanım bu predispozan faktörlerdendir (2, 13, 14). Bu bilgiler ışığında hastamızdaki kan albümin düzeyi düşüklüğünün pansitopeni, ateş ve gastrointestinal yan etkilerin gelişimine katkı sağladığını düşünmekteyiz. MTX romatolojik hastalıklarda genellikle oral ve düşük dozda kullanılan bir antimetabolittir. Ancak düşük dozda Metotreksata bağlı pansitopeni ve deliryum • 183 dahi pansitopeni gelişebileceği bildirilmiştir (11). Oğuz ve arkadaşları, MTX kullanımı nedeniyle gelişen bu pansitopeninin kurtarma tedavisi uygulanmadan da düzelebileceğini bildirdiler (15). Olgumuz da, psöriatik artrit tanısı nedeniyle haftalık düşük doz (15 mg/hafta) oral MTX tedavisi almaktaydı. Tedavinin yedinci ayında eritrosit, lökosit ve trombosit sayısında azalma saptanınca MTX dozu azaltılmıştı. Ancak daha sonra pansitopeni gelişmesi nedeniyle kurtarıcı kalsiyum folinat tedavisi uygulandı. Bu durum bazı hastalarda MTX’a bağlı pansitopeni gelişimini engellemek için doz azaltılmasının yeterli olmayacağını gösterdi. Bu nedenle MTX’a bağlı pansitopeni gelişenlerde kan hücrelerinde azalma saptandığı anda, MTX tedavisinin kesilerek hastanın yakın takibe alınmasının daha uygun olabileceğini düşünmekteyiz. Deliryum birçok faktörün sebep olabileceği nöropsikiyatrik bir tablodur. Etkenin ortadan kalkması sonucu tablo düzelebilir. Tablonun ortaya çıkmasında kronik hastalık, ileri yaş ve ilaçlar oldukça etkin bir yer tutar (5). MTX kullanımına bağlı nörolojik toksisite, ateş, aseptik menenjit, transvers miyelopati, lökoensefalopati, akut ve subakut ansefalopati şeklinde ortaya çıkabilir. Nörotoksisite genellikle yüksek doz ve intratekal MTX kullanımı sonucudur (6). Ancak düşük dozda oral MTX kullanımına bağlı lökoensefalopati gelişen bir olgu da bildirilmiştir (7). Benzer şekilde olgumuzda da nörotoksik belirtiler ortaya çıktı. Bu durum doğrudan düşük doz MTX kullanımına bağlı bir toksisite olabileceği gibi hastalığın kronik seyirli olması ve hastanın ileri yaşı da bu nörotoksisitenin gelişimine katkı sağlamış olabilir. Geçmişte yapılan birçok çalışmalarda yüksek doz MTX tedavisine bağlı nörotoksisite bildirilmesine rağmen düşük doz oral kullanımına bağlı nörotoksisiteye daha az rastlanmıştır (5-7). Deliryum tablosu konusundaysa yeterli bilgi yoktur. Düşük doz MTX tedavisine bağlı gelişen deliryum muhtemelen beyindeki kapiller permeabilite artışana ve serebral glukoz metabolizmasındaki azalmaya bağlı olabilir (16). Bu durum hastamızdaki yüksek ateşin sebebini de açıklamaktadır. Ayrıca hastanın ileri yaş, hipoalbuminemi ve ateşinin olması, deliryum tablosuna katkı sağlamış da olabilir. Sonuç olarak ilaç kullanımı ile ortaya çıkan ve ilacın kesilmesini takiben düzelen pansitopeni ve deliryum tablosundaki etken, düşük doz oral MTX kullanımı olabilir. Bu nedenle MTX kullanılması düşünülen hastaların yakın takipte tutulması uygun olacaktır. Kaynaklar 1. Aicardi J. Tumours and vascular disorders. In: Aicardia J, ed, 2nd edition. Diseases of the Nervous System in Childhood. London: Cambridge University Pres; 1998: p.513-6. 2. Abbas Gilani ST, Khan DA, Khan FA, Ahmed M. Adverse effects of low dose methotrexate in rheumatoid arthritis patients. J Coll Physicians Surg Pak. 2012;22(2): 101-4. 184 • Eylül 2014 • Gülhane Tıp Derg 3. Wollina U, Ständer K, Barta U. Toxicity of methotrexate treatment in psoriasis and psoriatic arthritis short and long-term toxicity in 104 patients. Clin Rheumatol. 2001;20(6): 406-10. 4. Mahoney DH Jr, Shuster JJ, Nitschke R, et al. Acute neurotoxicity in children with B-precursor acute lymphoid leukemia: an association with intermediatedose intravenous methotrexate and intrathecal triple therapy--a pediatric oncology group study. J Clin Oncol. 1998;16(5): 1712-22. 5. Ali S, Patel M, Jabeen S, et al. Insight into delirium. Innov Clin Neurosci. 2011;8(10): 25-34. 6. Vezmar S, Becker A, Bode U, Jaehde U. Biochemical and clinical aspects of methotrexate neurotoxicity. Chemotherapy 2003;49(1-2): 92-104. 7. Raghavendra S, Nair MD, Chemmanam T, Krishnamoorthy T, Radhakrishnan W, Kuruvilla A . Disseminated necrotizin gleukoencephalopathy following low-dose oral methotrexate. Eur J Neurol. 2007;14(3):309-14. 8. LaCasce AS, Maki R, Freedman AS, Pappo AS. Therapeutic use of high-dose methotrexate. Uptodate 2011; 19.3 version 9. Widemann BC, Balis FM, Kempf-Bielack B, et al. High-dose methotrexateinduced nephrotoxicity in patients with osteosarcoma. Cancer 2004;100(10): 222232. 10. Ural AU, Beyan C, Kaptan K, et al. Case report: Pancytopenia developed following low-dose methotrexate therapy for psoriasis. Gulhane Med J 2000; 42:198200. 11. Ohosone Y, Okano Y, Kameda H, et al. Toxicity of low-dose methotrexate in rheumatoid arthritis–clinical characteristics in patients with MTX-induced pancytopenia and interstistial pneumonitis. Ryumachi 1997; 37(1): 16-23. 12. Weinblantt ME, Fraser P. Elevated mean corpuscular volume as a predictor of hematologic toxicity due to methotrexate therapy. Arthritis Rheum. 1989;32(12): 1592-6. 13. Basile C, Montanaro A, Semeraro A. Should lowdose methotrexate therapy be prescribed to dialysis patients? Nephrol Dial Transplant. 2002;17(3): 530-1. 14. Cheung KK, Chow KM, Szeto CC, Tai MH, Kwan BC, Li PC. Fatal pancytopenia in a hemodialysis patient after treatment with low-dose methotrexate. J Clin Rheumatol. 2009; 15(4): 177-80. 15. Oğuz Y, Eyileten T, Karaman M, Ay SA, Yılmaz Mİ. Böbrek işlevleri bozuk iki olguda Metotreksat kullanımına bağlı pansitopeni gelişmesi. Turk Neph Dial Transpl 2011;20(1): 93-5. 16. Phillips PC, Dhawan V, Strother SC, et al. Reduced cerebral glucose metabolisman dincreased brain capillary permeability following high-dose methotrexate chemotherapy: a positron emission tomographic study. Ann Neurol. 1987;21(1): 59-63. Arslan ve ark.
© Copyright 2024 Paperzz