dörtte devre, beşte biter mi? 17 nisan 2014 cezayir

ARAP BAHARI
DÖRTTE DEVRE, BEŞTE BİTER Mİ?
17 NİSAN
2014 CEZAYİR
CUMHURBAŞKANLIĞI
SEÇİMLERİ
Buteflika, 2010 yılının Aralık ayında başlayan Arap
Baharı’nı diğer Kuzey Afrikalı liderlere göre daha
güvenli bir ortamda karşıladı. 1999 öncesiyle
kıyaslandığında büyük atılım yapan Cezayir
ekonomisi, Arap Baharı’nda Cezayir halkıyla
Buteflika arasında tampon oldu.
Volkan İPEK
ARAP BAHARI
Cezayir Cumhurbaşkanlığı Seçimleri 2014
Geçici Sonuçları
100
80
81.5
60
40
20
0
12.2
3.4
Abdelaziz
Bouteflika
Ulusal Kurtuluş
Cephesi
O
Ali Benflis
Bağımsız
PEC’in güçlü üyelerinden Cezayir’de Cumhurbaşkanlığı seçimleri 17
Nisan’da yapıldı. 1999 yılından
beri Cumhurbaşkanı olan Abdülaziz Buteflika’nın zaferiyle noktalanan seçimler için 6 aday yarıştı.
Buteflika’nın 2014 seçimlerindeki
en ciddi rakibi, Ulusal Kurtuluş
Cephesi (FLN)’nin Genel Sekreteri Ali Benflis’ti. Buteflika,
Benflis’e karşı net bir üstünlük
sağlayarak dördüncü dönemine
girmiş oldu.
Cezayir Cumhurbaşkanı 2014
seçimleriyle birlikte dördüncü
kez halk tarafından belirlendi.
Ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Ahmet Bin Bella, göreve Cezayir’i
1962’de bağımsızlığına taşıyan
FLN’nin başkanı olarak parti içi
kararla gelmişti. İkinci Cumhurbaşkanı Hevari Bumdin, görevi
Bin Bella’yı deviren 1965 darbesiyle ele geçirmişti. Üçüncü Cumhurbaşkanı Şadli Bencedid’in görevi, Bumdin’in 1979 yılındaki
ölümü üzerine toplanan 4. FLN
Kongresi sonuç bildirgesiyle başlamıştı. 1991 yılında istifa eden
Bencedid’in yerini 1994 yılına
kadar Devlet Yüksek Konseyi dol44
Abdelaziz
Belaid
Gelecek Cephesi
1.4
1.6
Louisa Hanoune
Diğer
İşçi Partisi
durmuş, Cumhurbaşkanlığı görevini de 1998 yılına kadar Konsey
Başkanı emekli General Liamin
Zerval yerine getirmişti. 1999
yılında %73.8’lik oy oranıyla göreve gelen Abdülaziz Buteflika ise
halk tarafından Cumhurbaşkanı
seçilen ilk Cezayirli devlet adamı
olmuştu.
Buteflika Dönemi
1999 seçim propagandasında ekonomik ve siyasi atılımlar yapacağının sözünü veren Buteflika’nın ilk
işi, beş yıllık bir kalkınma planı
hazırlamak ve bunu uygulamak
olmuştu. Planının uygulanmasından sonra Cezayir’in tarımsal
ve endüstriyel ekonomisi hızla
gelişti. Bağımsızlıktan 1999 yılına
kadar hala Fransız vatandaşlarının mülkü sayılan bazı topraklar,
2000 yılındaki toprak reformuyla
Cezayir vatandaşlarına dağıtıldı.
Bu uygulamaların sonunda Cezayir ekonomisi yıllık ortalama
%5 büyüme gösterdi. 2003 yılında elde edilen %6.3’lük büyüme,
Cezayir ekonomisi için bir rekor
niteliğindeydi. Buteflika’nın atılımları sadece ekonomiyle sınırlı
değildi. İç politikada da önemli
adımlar atıldı. 1992 yılında başlayıp 1995 yılına kadar süren ve
yaklaşık 200,000 kişinin öldürüldüğü Cezayir İç Savaşı’nın halka
yönelttiği tehditler ortadan kaldırıldı. Dış politikada ise Cezayir, Sahraaltı Afrika’da sözü geçen
bir ülke konumuna ulaştı. 2000
yılında Afrika Birliği Başkanlığı
görevini üstlenen Buteflika, 2001
yılında Eritre ve Etiyopya arasındaki sınır anlaşmazlığının çözümünde arabuluculuk yaptı.
Buteflika, ilk görev süresinde
yaptıklarının halk tarafından test
edildiği 2004 Cumhurbaşkanlığı seçimlerini başarıyla geçirdi.
%84.99’luk bir oy oranıyla diğer
beş rakibini geride bırakan Buteflika, 1999 seçimlerine göre oy
oranını da arttırmıştı. Beş yıllık
yeni görev döneminde İkinci Kalkınma Planı’nı uygulayan Buteflika, Cezayir halkına bir milyon
konut sağlamak, iki milyon vatandaşı için istihdam yaratmak,
Doğu-Batı otoyolu, Cezayir metrosu ve yeni havaalanı gibi altyapı
projelerini gerçekleştirmek için
çalıştı. 1,300 devlet şirketinden
150’si özelleştirildi. Böylelikle
1999 yılında 21 milyar dolar olan
Cezayir’in dış borcu, 2006 yılında
12 milyar dolara indi. Ne var ki
Cezayir 2004-2009 yılları arasında bir önceki dönemin iç ve dış
politika başarılarını yakalayamadı.
Fas’la devam eden Batı Sahra ve
sınır kapısı sorunu çözülemediği
gibi, Kabilya bölgesinde yaşayan
Berberi kavimler, Buteflika’nın etnik ayrımlar içeren uygulamaları
nedeniyle huzursuzluk içindeydiler. Buteflika, 2009 Cumhurbaşkanlığı seçimlerine bu atmosferde
girdi ve %90.4 oy oranıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildi.
Buteflika, 2010 yılının Aralık
ayında başlayan Arap Baharı’nı
diğer Kuzey Afrikalı liderlere göre
Mayıs-Haziran Cilt: 6 Sayı: 62
Analiz
daha güvenli bir ortamda karşıladı. 1999 öncesiyle kıyaslandığında büyük atılım yapan Cezayir
ekonomisi, Arap Baharı’nda Cezayir halkıyla Buteflika arasında
tampon oldu. Aynı zamanda Arap
Baharı, Cezayir’in bağımsızlığının
50. yıldönümüne denk geliyordu.
Tüm bu etkenlere rağmen Buteflika gücünü sağlamlaştırmak ve
halkı sakinleştirmek adına bazı
reformlar yapmanın yerinde olacağını düşündü. 1989 Anayasası’ndaki ifade özgürlükleriyle ilgili
bazı kısıtlamalar ve 1992’den beri
yürürlükte olan olağanüstü yönetim yasası tamamen kalktı. Aynı
zamanda devletin işlettiği petrol
şirketi Sonatrach’ın yıllık gelirinden 10 milyar dolar işsizlik sigortasına, sosyal sağlık sitemine, teşviklere ve gıda üretimine ayrıldı.
2010 yılından günümüze kadar
olan dönemde Cezayir ekonomisi
de büyük atılım gösterdi. En çok
döviz rezervi bulunduran 13. ülke
konumuna ulaşan Cezayir, 2011
yılında petrol gelirlerini 55 milyar
dolara çıkardı ve gayri safi milli
hasılasını 2010 yılına göre %3 arttırmış oldu. Yine bu dönemde 78
milyar metreküp doğalgaz çıkaran
Cezayir, bunun 45 milyar metreküpünü Avrupa’ya ihraç etti. Bu
gelişimin sonucu olarak da 20112014 yılları arasında devlet yeni
hastaneler, okullar ve yollar için
286 milyar dolarlık yatırım yaptı.
17 Nisan Seçimleri
2014 seçimleri iki temel açıdan
diğer üç seçimden farklılık gösterdi. Birincisi, diğer seçimlerin
aksine Buteflika, 2014 seçimleri
öncesinde seçim propagandası
yapmadı. 2005 yılında ülser teşhisiyle Cezayir’de hastaneye kaldırılan Buteflika, 2013 yılının
Şubat ayında Paris’te kaldırıldığı
hastanede mide kanseri olduğuAnaliz
Mayıs-Haziran Cilt: 6 Sayı: 62
nu öğrendi. Aynı yılın Haziran
ayında katıldığı bir canlı yayında
felç geçiren Buteflika Temmuz
ayına kadar Fransa’da tedavi oldu.
Ciddi sağlık sorunları nedeniyle
Buteflika’nın seçim propagandası,
13 Mart 2014 tarihinde başbakanlıktan istifa eden Abdelmalek
Sellal tarafından yapıldı. İkinci önemli fark ise Buteflika’nın Cumhurbaşkanlığı süresince ona destek olan ordunun bu seçimlerde
bir muhalifin çıkmaması için bürokraside bazı yapısal değişikliklere gitmesi oldu. 2013 yılının Eylül
ayında ordu, Cezayir istihbaratında FLN’ye eleştirileriyle bilinen
üç birimi kaldırdı. Aynı ay, Meclisteki FLN’ye zarar verebilecek
gözüyle bakılan 11 bakan görevden alındı. Ordu bundan önceki
seçimlerde böyle bir yapılanmaya
gitmemiş, özellikle FLN’ye yakınlığıyla bilinen istihbarat servisinin
içişlerine asla karışmamıştı.
Buteflika’nın 1999’dan beri
Cezayir için yaptıkları yadsınamaz. Ancak bu olumlu gözüken
tablonun gelecek için tam bir
güven verdiği söylemek oldukça zor gözüküyor. Güven sarsıcı
etkenlerin başında ise yolsuzluk
geliyor. Buteflika’nın 1963-1979
yılları arasındaki Dışişleri Bakanlığı döneminde Cezayir büyükelçilikleri bütçesinden 70 milyon
dinar çalmakla suçlandığı günler
unutulmuş değil. Ülkenin milli
petrol şirketi Sonatrach’ta yaşanan rüşvet skandalı gün geçtikçe
büyüyor. Ekonomik performans
ise tüm büyümesine rağmen özellikle Cezayirli gençler için hayal
kırıklığı yaratıyor. 2013 verileriyle
işsizlik %40’ın üzerinde ve 2011
yılından sonra mezun olmuş 1.5
milyon öğrenci kendi dallarında iş bulamıyor. Ülkede yatırım
yapmak da oldukça zor. Dünya
Bankası’nın verilerine göre, Ce-
zayir yabancı yatırımcı dostluğu
sıralamasında Mali’den bir basamak üstte 152. sırada yer alıyor.
Ülke, tüm temel gıda ve tekstil
ürünlerini ithal ediyor. Tüm bunların yanında ülkenin iç politikası
da sorunlu. Ocak 2013’te yaşanan
ve 39 yabancı petrol işçisinin öldürüldüğü bombalama olayı din
merkezli terörün yeniden hortladığına bir işaret olarak görülüyor.
1989 Anayasası’nda yer alan cumhurbaşkanlığı görev süresine iki
dönem için toplam on yıllık süre
getiren 1996 değişiklikleri askıya
alınmış durumda. 1988 olaylarından sonra siyasetten tamamen
çekilmeye kadar veren ordu ise siyasete yeniden ısınıyor. Genelkurmay Başkanı Ahmet Gaid Salih’in
Eylül ayında Savunma Bakanı yapılması buna örnek. Ayrıca bu seçimler ordunun pouvoir olarak da
bilinen FLN ile nasıl uyum içinde
çalıştığını gözler önüne sererek
tedirginlik yaratıyor. Yabancı gazetecilerin yaptığı vize başvuruları
ise çoğunlukla reddediliyor.
Buteflika’nın 2019’daki seçimlere aday olup olmayacağı ve beşinci dönemine girip girmeyeceği
şimdiden kestirilemiyor. İlerlemiş
yaşının ve hastalığının onu nasıl
kararlar almaya iteceğini de sadece
zaman gösterecek. Buteflika’nın
siyasi geleceği, Cezayir halkının
özgürlük ve demokrasi taleplerinin nasıl karşılanacağına bağlı. Arap Baharı rüzgarı bölgede şimdilik durulmuş gibi gözükse de Buteflika üzerinde Demokles’in kılıcı
gibi duracağı kesin. Buteflika’nın
yeni döneminde bildiği işi yaparsa
ve Cezayir’i halkının sesine kulak
vererek yönetirse başarılı olmaması için bir neden yok. Ancak
FLN’nin ve ordunun da kendisi
üzerinde baskılar kurmasını engellemesi gerekiyor.
Doktora Adayı, Bilkent Üniversitesi Siyaset
Bilimi Bölümü
45