İlgi: (a): 02.05.2014 tarih ve 27424242

İlgi: (a): 02.05.2014 tarih ve 27424242-010.06.02(010.06)/14272 sayılı yazıları,
(b): 23.05.2014 tarih ve 2014/1426 sayılı Birliğimiz yazısı,
(c): 29.08.2014 tarih ve 27424242-010.06.02(010.03)/27312 sayılı yazıları,
İlgi (a)’da kayıtlı yazıları ile “Motorlu Araç Sigortalarında Eşdeğer Parça Belgeleme Esaslarına
İlişkin Genelge Taslağı” gönderilerek taslağa ilişkin Birliğimiz görüşlerinin Müsteşarlıklarına
iletilmesi talep edilmiş, İlgi (b)’de kayıtlı yazımız ile de taslağa ilişkin Birliğimiz görüşleri arz
edilmiştir. İlgi(c)’de kayıtlı yazıları ile söz konusu taslağın değerlendirilmesini teminen
17.09.2014 tarihinde toplantı düzenleneceği ifade edilmiş, toplantıda Birliğimiz görüşleri ifade
edilmiştir. Bu kapsamda taslağa ilişkin görüşlerimiz ayrıca yazılı olarak da görüş ve
değerlendirmelerinize sunulmaktadır.
1. Taslağın 1’inci maddesinin 1’inci cümlesinde “Sigorta şirketleri motorlu araç sigortaları
kapsamında tedarik ettikleri veya ettirdikleri eşdeğer parçanın bu niteliği taşımamasından
hak sahibine karşı sorumludurlar” ifadesi yer almaktadır. Genelgenin yürürlüğe girmesi
ile birlikte mevzuatta eşdeğer parça kullanılmasına izin verilen durumlarda belgelenmiş
eşdeğer parça kullanılması zorunlu olacaktır. Sistemin işleyişinde belgeleme sürecini bu
alanda faaliyet gösterecek kurumlar yürütecek ve uygun görülen parçalar
belgelendirilecektir. Bu kapsamda parçanın eşdeğer niteliği taşıyıp taşımadığını test eden
ve belgeleyen sigorta şirketleri değil belgelemeyi yapan şirketler olacaktır. Nitekim
uluslararası uygulamada eşdeğer parça sertifikasyonu faaliyetini sürdüren Centro
Zaragoza ve Thatcham firmaları ile söz konusu madde görüşülmüş, belgelendirilen bir
parça ile ilgili şikayet durumunun ortaya çıkması durumunda süreci sigorta şirketlerinin
değil kendilerinin yürüttüğü bilgisi alınmıştır. Bu nedenle 1’inci maddenin 1’inci
cümlesinin taslaktan çıkartılması gerektiği mütalaa edilmektedir.
2. Taslağın 2’nci maddesinde “Belgeleme bu Genelge çerçevesinde gerekli şartlara sahip
olan belgeleme kuruluşları tarafından yapılır” ifadesi yer almaktadır. Eşdeğer parça
sertifikasyonu ile ilgili uluslararası uygulama incelendiğinde bir parçaya eşdeğer olduğu
yönünde belge veren üç firma olduğu görülmektedir. Bu alanda faaliyet gösteren ABD
merkezli Capa, İspanya merkezli Centro Zaragoza ve İngiltere merkezli Thatcham
şirketleri bir belgelendirme kuruluşu olmayıp araştırma merkezi olarak kurulmuşlardır.
Bir parçanın eşdeğer olup olmadığı yönünde hangi testlerin uygulanacağı, bu testlerde
hangi prosedürlerin uygulanacağı gibi kriterler adı geçen firmalarca yapılan araştırmalar
sonunda belirlenmiş olup söz konusu firmalar bu kriterleri kullanarak sertifikasyon
faaliyetlerini sürdürmektedir. Centro Zaragoza tüm süreci kendisi yönetirken Capa bu
parçaların test edilmesi sürecinde Intertek ünvanlı belgelendirme kuruluşundan destek
almaktadır. Thatcham şirketi de bir süredir yine bir belgelendirme kuruluşu olan TUV
Rheinland ile birlikte çalışmaktadır. Diğer taraftan belgelendirme kuruluşları da yedek
parçalar ile ilgili belge düzenlemekte, ancak düzenlenen bu belgeler parçanın eşdeğer
olduğundan çok çekme testi ya da uyum testi gibi belirli kriterleri sağladığını
göstermektedir. Dolayısıyla yurt dışı uygulamalarla örtüşen; kalitenin yanında maliyeti de
göz önünde bulunduran efektif bir yapının oluşturulması için bu konuda kısıtlayıcı
hükümlerden kaçınılması gerektiği, belgelendirme faaliyetinde dış kaynak kullanımına da
imkan veren bir yapının kurgulanmasına imkan sağlanması gerektiği düşünülmektedir. Bu
çerçevede maddenin aşağıdaki şekilde kaleme alınması önerilmektedir.
“2. Belgeleme bu Genelge çerçevesinde gerekli şartlara sahip olan kuruluşlar tarafından
yapılır. Belgelendirme faaliyetinde dış kaynak kullanılabilir.”
3. Taslağın 6’ncı maddesinin 1’inci paragrafında bazı standartlar tanımlanmıştır. Tanımlanan
standartlar arasında güncel olmayan DIN standartları da yer almaktadır. Ayrıca standart
adlarının teker teker sayılarak bir anlamda sayı ile sınırlandırmanın ileride yeni bir
standart tanımlanması durumunda Genelge’nin revize edilmesi gerekliliğini ortaya
çıkaracağı mütalaa edilmektedir. Diğer taraftan ilk paragrafta geçen “…her bir ürün için
yapılacak test/deney…” ibaresi piyasaya sunulacak her bir ürünün teker teker teste tabi
tutulacağı gibi bir algıya yol açmaktadır. Paragrafın son cümlesinde “Ayrıca otomotiv
sektörü için ilgili mevzuat ile belirlenmiş asgari yeterlilikler ürünlerde aranmalı, bu
mevzuata atıf yapılan uluslararası özel standartlar da göz önünde bulundurulmalıdır”
ibaresi yer almaktadır. Malumları olduğu üzere belirlenen standartlara uygun olmayan
ürünlerin satışına ya da ithaline izin verilmemektedir. Norm olarak otomotiv sektörü için
belirlenmiş asgari yeterliliklere uygun olmayan parçaların ülkemizde satışının yapılmıyor
olması gerekmektedir. Bu nedenle son cümlenin taslaktan çıkartılması gerektiği
düşünülmektedir. Açıklamalarımız çerçevesinde maddenin aşağıdaki şekilde revize
edilmesi önerilmektedir.
“Belgelendirme kuruluşu, ilgili ürünün uygunluğunu, ürün belgelendirme kurallarına
göre değerlendirmek için gerekli bütün aşamaları dikkate almalıdır. Belgelendirilecek
ürün için yapılacak test/deneylerde takip edilecek test/deney prosedürleri kabul görmüş
uluslararası standartlar kapsamında yapılabilir.
6‘ncı maddenin 2’nci paragrafında “Fonksiyonellik özellikleri, malzeme özellikleri ve
tasarım ölçütleri her bir ürün için belgelendirme kuruluşunda deneye tabi tutularak tespit
edilmelidir” ifadesi yer almaktadır. Belgelendirme işleyişi açısından değerlendirildiğinde
belgelendirme kuruluşu bizzat test yapmamakta, teste nezaret etmektedir. Testin
belgelendirme kurulusunda yapılması ifadesi bir laboratuvara sahip olma zorunluluğu
getirmektedir. Bu durum da işin ruhuna aykırıdır. Bu nedenle 2’nci paragrafın taslaktan
çıkartılması önerilmektedir.
Maddenin son paragrafında, “Belgelendirme kuruluşu, ürün testlerini metal, plastik,
aydınlatma parçalarına yapılan ana testler kapsamında malzeme, parça, işlevsellik ana
kriterlerine göre yapmalı bu amaçla mutad testleri uygulamalıdır” ibaresi yer almaktadır.
Mutad testlerin ne olduğunun açıklanması ve asgari kriterlerin oluşturulması da Birliğimiz
tarafından yürütülen projenin çıktıları arasında yer almaktadır. Bu nedenle kriterlerin
belirlenerek Genelgeye daha sonra yapılacak bir ilaveyle dahil edilmesinin ileride
karmaşaya sebebiyet vermemek adına faydalı olacağı düşünülmektedir.
4. 7’nci maddede akreditasyon standartlarının tümü sayılmaktadır. Öncelikle bu şartın
sağlanmasının oldukça güç olduğu mütalaa edilmektedir. TS EN ISO/IEC 17011 standardı
akreditasyon kuruluşunun çalışma koşullarını düzenlemektedir. TS EN ISO/IEC 17020
standardı muayene kuruluşlarının akreditasyonuna yönelik bir standarttır. TS EN ISO/IEC
17025 standardı ise test laboratuvarlarına yönelik bir standarttır. Belgeleme kuruluşunun
test laboratuvarına sahip olma zorunluluğu bulunmamaktadır.
Diğer taraftan belgelendirme kuruluşunun ya da bir test laboratuvarının standart
akreditasyonuna sahip olması o standart ile ilgili tüm işlemleri yapabileceğini
göstermemektedir. Örneğin metal parçaları test etmek için TS EN ISO/IEC 17025
akreditasyonu olan bir laboratuvar plastik ya da aydınlatma parçalarının testi için sahip
olduğu belgeyi kullanamamakta bu parçalar için ayrıca akreditasyon almalıdır. Ayrıca
eşdeğer parça sertifikası veren Capa ve Thatcham ile yapılan görüşmede taslakta yer alan
akreditasyonların hiç birine sahip olmadıkları bilgisi alınmıştır. Centro Zaragoza ise
sertifika vermek için yaklaşık 25 test uygulamakta olup laboratuvarı sadece metal kaplama
ve malzemeler için yapılacak testler için TS EN ISO/IEC 17025 akreditasyonuna sahiptir.
Maddenin bu şekilde kalması durumunda eşdeğer parça sertifikasyonu konusunda uzman
olan üç firmada sistem dışında kalacağından eşdeğer parça belgeleme uygulamanın
ülkemizde hayata geçmesinin oldukça güçleşeceği mütalaa edilmektedir. Böyle bir şartın
konulması durumunda bu konuda uzmanlaşmış bahsi geçen üç uluslararası firmanın
Türkiye’de faaliyet göstermek için gerekli olan akreditasyonu almaları için de belirli bir
süreye ihtiyaç duyacakları dikkate göz önünde tutulmalıdır. Müsteşarlıklarınca maddenin
kalmasında ısrar edilmesi durumunda aşağıdaki şekilde revize edilmesi önerilmektedir.
“7. Belgelendirme kuruluşları; belirtilen ürünler için Genelgede aranan şartları
karşıladıklarını, TÜRKAK’tan veya IAF (International Accreditation Forum) çatısı
altında ilgili standartlarda karşılıklı tanıma anlaşması imzalanmış olan akreditasyon
kuruluşlarından TS EN ISO/IEC 17021 standardına uygun olarak akredite edilmeleri
suretiyle belgelendirir.”
5. 10’uncu maddede “Sigorta eksperleri motorlu araç onarımlarında kullanılan eşdeğer
parçalara ait etikette yer alan takibe esas numarayı ekspertiz raporuna işler veya etiketi
rapora ekler” ifadesi yer almaktadır. Bilindiği gibi uygulamada eksper gönderilmeyen
hasarlar da mevcuttur. Bu bedenle maddenin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi
önerilmektedir.
“Motorlu araç onarımlarında kullanılan eşdeğer parçalara ait etikette yer alan takibe
esas numara hasar dosyasında yer alır”
6. 13’üncü maddede Genelgenin 01.01.2015 tarihinde yürürlüğe gireceği hükme
bağlanmıştır. Birliğimizce yürütülen projede konunun taraflarıyla görüşülerek görüşleri
alınmaktadır. Bu kapsamda parça tedarik şirketleriyle de görüşülmüş olup talebi
karşılayacak sertifikalı parça tedariki için 6 ila 9 aylık bir süreye ihtiyaç duyulduğu bilgisi
alınmıştır. Dolayısıyla Genelgenin yayımı tarihinden itibaren 6 ila 9 aylık bir geçiş süreci
verilmesinin sistemde sorun yaşanmaması için gerekli olduğu mütalaa edilmektedir.
Konuyu görüş ve takdirlerinize arz ederiz.
Saygılarımızla,
TÜRKİYE SİGORTA, REASÜRANS VE
EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ BİRLİĞİ