TC HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI SİGORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ

T.C. HAZİNE MÜSTEŞARLIĞI
SİGORTACILIK GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
İnönü Bulvarı No:36
Emek / ANKARA
Konu: Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama
Esasları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik,
Özellikle araç alım satımı ile iştigal eden kurumlarca düzenlettirilen, Karayolları Motorlu
Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası poliçelerinin araç satışından dolayı, kısa süre
içinde iptal edilmesi, gerek acenteler gerekse sigorta şirketleri açısından operasyonel ve mali
yük getirmektedir. İptal edilen bu tür poliçelerde satış kanallarınca yapılan masraflar alınan
komisyon ile karşılanmaz iken, sigorta şirketleri de yüklendikleri operasyonel masrafların
yanı sıra yeni poliçe tanzim edilmediğinde ilave 15 günlük bir teminat sağlamaktadırlar.
Bu tür işlemlerde iptal edilen poliçelerde asgari bir prim alınması önem arz etmekte olup,
oluşan yükün paylaşımı açısından yararlı olacağı düşünülmektedir. Bu çerçevede 10.08.2014
tarihli ve 29084 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Karayolları Motorlu
Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında Tarife Uygulama Esasları Hakkında
Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik’in 1’inci maddesi ile eklenen Geçici
9’uncu maddede yer alan düzenlemenin bu amaçla hazırlandığı mütalaa edilmektedir.
Bununla birlikte söz konusu düzenlemede her halükarda 10 TL’nin acente komisyonu olarak
tahakkuk ettirilmesinin beraberinde başka bazı sorunlara yol açacağı mütalaa edilmektedir.
Bilindiği üzere aracı komisyonları acente sözleşmelerinin bir unsuru olup sözleşme hükümleri
çerçevesinde taraflarca serbestçe belirlenmektedir. Yönetmelikte yer alan hükmün
uygulanması durumunda zaman zaman sigorta şirketleri yapılan kesintinin üzerinde bir tutarı
kendi öz kaynaklarından ilgili acenteye transfer etmek durumunda kalacaklardır. Bu nedenle
10 TL’yi aşan kesintilerde asgari 10 TL transfer edilmesi, uygun bulunmakla birlikte,
kesintinin 10 TL’nin altında olduğu hallerde transfer edilen tutar kesinti miktarını
aşmamalıdır. Diğer taraftan Yönetmelikte asgari kesinti tutarının belirlenmiş olmasının ve
azami bir tutar belirlenmemesinin de sigortalı açsından sakıncalar doğuracağı
düşünülmektedir. Ayrıca, alınacak işlem ücretinin prim olarak tanımlanmasının SGK’ya
aktarılacak tutarlar ve BSMV açısından da karışıklığa yol açacağı mütalaa edilmektedir.
Bu kapsamda Yönetmelik metninin aşağıdaki şekilde değiştirilmesi önerilmektedir.
“İşleten değişikliği nedeniyle iptali yapılan Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali
Sorumluluk Sigortası poliçelerinde kazanılan prim tutarının, poliçe priminin % 15 inin
altında kalması halinde, kazanılan prime ilave olarak 100 TL’yi geçmemek üzere poliçe
priminin azami %15’ine tekabül eden teminat ve işlem ücreti kesilebilir. Poliçe priminin %15
ve üzeri kazanıldığı durumlarda ise herhangi bir kesinti yapılmayacaktır.
Yukarıda açıklanan kesintiden üretim komisyonuna tekabül eden kısım ilgili satış kanalına
aktarılır. Aktarılacak olan bu tutar yapılacak kesintiyi aşmayacak şekilde asgari 10 TL
olacaktır.”
Diğer taraftan Yönetmelik ile araç kullanım tarzlarında da gruplandırmaya gidilerek Yönetmelik
yayımından önce 15 adet olan araç kullanım tarzı;




İnsan Taşımada Kullanılan Motorlu Araçlar,
Eşya Taşımada Kullanılan Motorlu Araçlar, Römork ile İş Makineleri,
Tarım Araçları ile Özel Amaçlı Araçlar
Motosiklet ve Yük Motosikleti
olmak üzere 4 araç grubunda toplanmıştır. Yönetmelik yayımı tarihinde yürürlüğe girdiğinden
şirketlerin ve Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin yukarıda belirtilen gruplama ve teminat
limitleri için bir hazırlığı ve alt yapısı bulunmamaktadır. Bu gruplama kullanılarak tarife
hazırlanmasının da gruba giren araç türlerinin farklılıkları nedeniyle anlamlı olmayacağı
düşünülmektedir. Bu kapsamda Müsteşarlıklarınca yayımlanacak genelge veya sektör duyurusu
ile her bir gruba giren araç türünün net olarak tanımlanması, mevcut 15 kullanım tarzının
korunarak Yönetmelik ile teminat gruplarının belirlendiğinin açıklığa kavuşturulmasının
uygulamada yaşanan sorunları önleyeceği mütalaa edilmektedir. Bununla birlikte mevzuatta
yapılan değişikliklerin yürürlüğe girmesi için geçiş süresi tanınmasının hem şirketler hem de
Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi’nin gerekli hazırlıkları yapmaları ve geçiş sürecinde önceden
öngörülemeyen hususların düzeltilebilmesi için düzenleyici otoriteye imkan sağlayacağı ve bu
yolla değişikliklerin sorunsuz olarak hayata geçirilebileceği düşünülmektedir.
Konuya ilişkin yaşanmakta olan sorunların çözümü amacıyla, yukarıda arz ve izah edilen
önerilerimizi takdirlerinize sunarız.
Saygılarımızla,
TÜRKİYE SİGORTA, REASÜRANS VE
EMEKLİLİK ŞİRKETLERİ BİRLİĞİ