VARDiYAGÜNEY ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ SOSYAL SENDİKACILIĞIN SÖZE TEK ADRESİ TÜRK METAL SİZD İnsan gibi yaşamak için Türk Metal’i tercih edin BEN, 2006 yılında Türk Metal Sendikası ile tanıştım. Tanışmama, oğlumun Ereğli’de eğitim fakültesinde okuduğu dönemde sendikadan aldığı burs vesile oldu. Bu tanışma sonrası Türk Metal’e olan bakış açım çok değişti. Üyesi olmaktan onur ve gurur duyuyorum. Bugüne kadar dik durdum ve durmaya da devam edeceğim. Çelik-İş Sendikası’ndaki arkadaşlara sesleniyorum; Gelin bir olalım, diri olalım, sosyal sendikacılığın her türlü imkanlarından yararlanalım, aidatlarımızın nerelere harcandığını ve bizlere nasıl geri döndüğünü hep birlikte yaşamak için Türk Metal’li olalım. 1996 yılında İsdemir’de iş hayatına başladım. 2002 yılında Çelik-İş’e üye oldum. Bugüne kadar, sendikacılığın sadece aidat kesmek ve toplu iş sözleşmesini kendi çıkarlarına göre yapmak olduğunu sandım. Türk Metal ile tanışınca gerçeği anladım. Şimdi o kesilen aidatların nereye harcandığını merak ediyorum. Türk Metal Sendikası’nın bize sunduğu sosyal faaliyetlerin hiçbirini Çelikİş Sendikası’nda görmedim. Üniversitede öğrenim gören HASAN İNCE çocuklarımıza burs ve barınma gibi yardımlar yapılıyor. İskenderun, Payas, Dörtyol ve Osmaniye’de çeşitli sektörlerde kurum ve kuruluşlarla indirim protokolleri yapılarak, alın terimizle kazandığımız parayı en uygun koşullarda kullanmamıza imkan sundular. Çelik-İş Sendikası yıllarca maaşlarımızdan alın terimiz paramızdan aidatlar kesti. Bu paralar bugüne kadar nereye gitti? Bunların hesabını tek tek soracağız. Türk Metal bizi, bizden çok düşünüyor, derdimizle dertleniyor. Bize bu imkanları sunan ve bizler için her geçen gün yeni bir hizmetle karşımıza çıkan Türk Metal’e teşekkür ediyorum. ERCAN ERTAN Eşim ve çocuklarımla ilk kez tatil imkanı buldum MEHMET ÇİLLİ Çelik-İş’ten geçmişin hesabını tek tek soracağız 1998 yılında İsdemir’de iş hayatına başladım. İlk kez, Türk Metal Sendikası’na geçtikten sonra eşim ve çocuklarımla birlikte bir tatil yapma imkanı buldum. Türk Metal farkıyla yaptığımız tatili, mevcut gelirimle yapma imkan yoktu. Eşim ve çocuklarım bize sunulan imkanlardan dolayı çok mutlular. Onca yıldır doğru dürüst bir tatil imkanı bulamadık. Tatile gitseydik en azından her seferinde 4-5 bin lira harcamak durumundaydık. Kimin var böyle bir durumu? Bizim yoktu. Şimdi, Türk Metal’in bize sunduğu hizmetler sayesinde bütün bu imkanlara kavuşmuş durumdayız. İşçinin parasıyla kurdukları futbol kulübüyle uğraştılar İDRİS ÇAKIR 1987 Divriği’de işe başladım. 1993’te İsdemir’e naklim geldi. Kopyacı sendika hal hatır sormayı bilmezken, Türk Metal Sendikası’ndan sonra bir şeyler öğrenmeye ve uygulamaya başladı. Biz kopyacı sendika değil, dersini çalışan öğretmen arıyoruz. Biz bu süreçlerde çok çileler çektik. Silahlar çektiler, tehdit ettiler. Biz yılmadık ve yıkılmadık, hep dik durduk. Türk Metal’e geçtikten sonra kesilen aidatımın insanca geri döndüğünü gördüm. Oteliyle, Türk Metal’in uçağıyla ve sosyal tesisleriyle uğraşıyorlar. Malum sendika ne yaptı? 30 yıldır bu işçiye ne verdiler, sosyal tesis mi kurdular? İşçinin parasıyla kurdukları futbol kulübünden nemalandılar. EY GÜN www.turkmetal.org.tr TÜRK METAL DERGİSİ’NİN EKİDİR | SAYI: 20 U T Ş U L U B E L İY R E İD L İ L İR M E İSD UMUT BiRLiK KARDEŞLiK Pevrul AZ ZAMANDA ÇOK İŞ YAPTIK KAVLAK Türk Metal Sendikası Genel Başkanı twitter.com/kavlakpevrul facebook.com/pevrulkavlak İSDEMİRLİ kardeşlerimizle buluştuk. 600’e yakın İsdemirli kardeşimi, onların değerli eşlerini ve sevgili çocuklarını Ankara’da misafir ettik. Onlarla bir arada olmak, gözlerindeki kararlılığı, kalplerindeki inancı görmek, bizim gücümüze güç kattı. Geriye dönüp baktığımda, sizlerin daveti üzerine başlattığımız İsdemir’deki örgütlenme faaliyetinin üzerinden 4 aydan biraz fazla zaman geçmiş. Yaptıklarımıza baktım, bu kadar kısa süreye sığmayacak işleri başardığımızı gördüm. İsdemir şubemizi açtık. Osmaniye temsilciliğimizi faaliyete geçirdik. Çocuklarımıza burs verdik. Sağlık, eğitim, giysi, ev eşyası, mutfak harcamalarında size tasarruf sağlayacak anlaşmalar yaptık. Birlikte tatillere gittik. Eğitimler düzenledik, yemekler yaptık, seminerlere katıldık. Sözde sendikalar için hayal bile edilemeyecek kadar kısa sürede, hayal edemeyecekleri işleri yaptık… Paylaştık, eğlendik, öğrendik. Ama en önemlisi, İsdemir’de korku imparatorluğunu yıktık. Şimdi İsdemir işçisinin başı dik. İsdemir işçisi artık korkmuyor. Kendisine güveniyor, arkadaşına güveniyor, Türk Metal’e güveniyor. Artık korkanlar, o sahte sendikacılardır. Korkup ne yapacağını bilemez olanlar, şimdi onlardır. Bütün çaresizler gibi şimdi daha çok yalana, daha çok çamura, daha çok oyuna yeltenenler de bunlardır. Son seçim oyunu da, baştan bu yana oynadıkları oyunun son perdesidir. Ama ne yaparlarsa yapsınlar, zaman ilerliyor, yolun sonu yaklaşıyor. Onlar o sondan korkuyorlar. Çünkü onlar bu yolun sonunda ne olduğunu iyi biliyorlar: Hesap günü! 2 VARDiYAGÜNEY ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ BİZE GÖLGE ETME Pevrul Kavlak: “Sendikacılığı sakat olanlar kendine koltuk değneği arıyor. Bizi İ sdemirli işçi, eşi ve çoluğu çocuğu ile Türk Metal’in Ankara’daki Büyük Anadolu Oteli’nin konuklarıydı. Onlara Çerkezköylü Türk Metalliler de eşlik etti. Aralarındaki kaynaşma görülmeye değerdi. Türkiye’nin bir ucundan öteki ucuna emek kardeşleri bir araya geldi, güldü eğlendi, dinlendi… Bir yandan da güçlerine güç kattılar. Mücadele azmi için enerji biriktirdiler. Bu etkinliğin doruk noktası ise Türk Metal Lideri Pevrul Kavlak’ın misafirlerine hitap ettiği konuşma oldu. Ağırlıklı olarak emek kardeşliğine vurgu yapan Kavlak, sahte sendikacıların son dönemde sergiledikleri seçim ve siyasilerden yardım alma oyunun ardındaki gerçekleri anlattı. İşte Pevrul Kavlak’ın konuşmasından ilgili bölümler… Değerli İsdemir emekçisi kardeşlerim, onların çok kıymetli eşleri, saygıdeğer hanımefendiler, sevgili çocuklar… Bu büyük çatı altında, yeniden bir araya gelmenin sevinciyle kucaklıyorum sizleri. Ankara’ya hoş geldiniz. Evinize, yuvanıza hoş geldiniz. Şu anda bulunduğunuz yer, bu bina sevginin ve güvenin çimentosuyla inşa edilmiştir. Burada hiç kimse hakkınıza el uzatmaz, emeğinizi sömürmez. Bu çatı altında ne varsa hepsi bizimdir, sizindir. Biz soframızda ne varsa bölüşürüz. Burada sahte sendikacılar yok. İşçinin üzerine basıp, kendisine gelecek inşa etmek isteyen sahtekarlar yok. Burada inşa edilen gelecek, fedakâr metal işçisinin geleceğidir. Onun eşinin ve çocuklarının geleceğidir. Size uzanan el, Türkiye’nin en güçlü örgütünün elidir. Ve bu el harama el sürmemiştir. İşte biz bugün ne yapıyorsak, sizin ve ailelerinizin yarınları için yapıyoruz. Emeğiniz heba olmasın diye yapıyoruz. Alın teriniz ziyan olmasın diye yapıyoruz. Çocuklarınız iyi bir eğitim alsın, Eşleriniz hayata gülerek baksın diye yapıyoruz. Biz yaptıkça da, birileri ne yapacağını şaşırıyor. Şöyle bir bakalım neler yaptığımıza… Türk Metal’in İsdemir Şubesini açtık. Şubemiz, hepimize hayırlı, uğurlu olsun. Ancak şubeler nihayetinde binalardır, dört duvardır, cansız varlıklardır. Ona hayat verecek, onu umudun merkezi yapacak, işçi için güvenilir liman haline getirecek, alın terinin bekçisi yapacak olan bizleriz, sizlersiniz. O yüzden yapacak çok işimiz var. Aslında birlikte kısa sürede epey yol aldık. Daha İskenderun’a ilk gelişimde söz vermiştim size. Demiştim ki, ne yapıyorsak çocuklarımız için yapıyoruz. Onları, bu acımasız dünyada güvencesiz bırakmamak için yapıyoruz. Karınca kararınca ama başarılı öğrencilere destek olduk. Çocuklarımız için daha geniş imkanları, gelecekte birlikte yaratacağız. Başka neler sığdırdık bu kısa süreye? Erdemir işçisiyle, İsdemir işçisi arasındaki refah farkının nedenlerini anlattım sizlere. Bugün de İsdemir vakfının içine düştüğü acınası duruma bir kez daha dikkatinizi çekeceğim. İşte o açığı biraz olsun kapatmak için elimizden geleni burada da yapıyoruz. Son birkaç haftadır, belirli firmalarla anlaşma yapıp, bütçenize katkıda bulunma gayreti içindeyiz. Artık İskenderun’daki Türk Metal üyeleri tüp gazı daha ucuza alacaklar. Özel eğitim olanaklarından daha ucuza yararlanacaklar. Sizler için sağlık kuruluşlarıyla anlaşmalar sağladık. Diş tedavisinden tutun da tahlillerinize kadar indirim aldık. Ev eşyalarınızı, giyim eşyalarınızı daha ucuza almanız için anlaşmalar yaptık. Değerli arkadaşlarım, Bunlar daha başlangıç, beraberliğimiz devam ettiği sürece, gönül bağımız sürdükçe, sizlerden aldığımız güçle önümüzdeki bütün engelleri aşacağız. e kratik deleg o m e d k o ç a Güy lar. Yesinler ış m p a y i im ç se ratikliğinizi. k o m e d in iz s adaylığı e g le e d in in Kaç kiş enden iyi b iz S i? d n e engell di aday im ş n e S . iz in bilirs si kurul delege t s ü i n e s , a olm r. Dediler e il d e d m lı a yap lma seni o y a d A . r e il mi? Ded . alım dediler p a y i c il s m te Dediler. Siz Dediler mi? iliyorsunuz. b i iy a h a d n bende Yetkiyi aldığımız gün de, inşaatına başlayacağımız sosyal tesisl er, gören herkesin imreneceği güzellikte olacak. İşinizin dışında sosyal hayatta kendinizi ifade edebileceğiniz, sizler için bir yaşam alanı oluşturacağız. Huzurunuz ve mutluluğunuz için gereken, tüm sosyal aktiviteleri ayağınıza getireceğiz. Hem de göz açıp kapayıncaya kadar bunu kısa bir süre içinde yapacağız. Biz yapacağız. Biz yapınca, birileri de ne yapacağını şaşıracak. Arkadaşlarım, Türk Metal, tek bir siyasete, tek bir partiye, tek bir bölgeye sığmayacak kadar büyüktür. Türk Metal siyasetin de, bölgeciliğin de üstündedir. Türk Metal, Türkiye’dir. Türkiye’de kim varsa buradadır. Burada herkes vardır ama ayrımcılık yoktur. Burada her düşünce vardır ama ötekileştirmek yoktur. Türk Metal’de kimsenin siyasi partisine, etnik kimliğine, yaşına, cinsiyetine bakılmaz. Bakan, önce beni karşısında bulur. Bir daha söylüyorum, Namusuyla çalışan, alınteri ile kazanan, emeği ile geçinen herkes bizim emek kardeşimizdir. Değerli İsdemirli kardeşlerim, Bu sahte sendikacılar bizi iyi tanır, iyi bilir. Hesap soracağız dediysek hesap soracağız demektir. Ve hesap günü gittikçe yaklaşıyor. Çaresizlik içindeler, hesap gününü erteledikçe ertelemeye çalışıyorlar. Seçimi de o yüzden icat ettiler. Güya Türk Metal’e geçişi engellemek için herkese bir koltuk vadettiler. Kime sorsanız ya şube başkanı ya sekreter ya da yönetim kurulu üyesi, disiplin kurulu üyesi, delege, temsilci… Zavallı nasıl yapsın seçimi bu durumda? Seçim yapsa her koltuğa sadece bir kişi oturacak. Ötekiler ne yapacak? İsyan edecekler. Bize söz vermiştin diyecekler. O zaman bir tek kişi bile kalmayacak. İskenderun’da söyledim, bunlar o Genel Kurul’u yapamazlar dedim. Ne şubatta ne martta ne nisanda... Yapamazlar. Öteleyecekler. Öteleyebildiği kadar öteleyecekler. Zaten kendi internet sitesinde de yazdı. Şube yönetimi önümüzdeki aylarda belirlenecektir dediler. Ne desinler zavallılar. Nasıl desin, seçim yaparsa hepiniz gideceksiniz, diye. Onun için İsdemir emekçisini oyalayacak. Kandıracak. Bakın o internet sitesinde yaklaşık 3600 işçi oy kullandı diyor. Yalan söylüyor. Utanmadan sıkılmadan yüzleri kızarmadan yalan ÜRETMEK, KAZANMAK, KAZANDIRMAK İSTİYORUZ VARDiYAGÜNEY 3 ESİNLER YETER!.. im tek isteğimiz var, herkes aradan çekilsin, sendikaları baş başa bıraksınlar.” söylüyorlar. Bunların toplam 3600 üyesi bile yok. Bırakın 3600 kişiyi, bunların yetkisi bile yok. Ama bunlarda yalanın sınırı yok. Atıyorlar. Utanmadan sıkılmadan yüzleri kızarmadan yalan söylüyorlar. Güya çok demokratik delege seçimi yapmışlar. Yesinler sizin demokratikliğinizi. Kaç kişinin delege adaylığı engellendi? Siz benden iyi bilirsiniz. Sen şimdi aday olma, seni üst kurul delegesi yapalım dediler. Dediler mi? Dediler. Aday olma seni temsilci yapalım dediler. Dediler mi? Dediler. Siz benden daha iyi biliyorsunuz. Her kapının arkasına bir sandık koydular. Sonra gidip o sandıkların başında durdular. Durdular mı? Durdular. Niye? İşçinin iradesine ipotek koymak için. Baskı uygulamak için. Psikolojik kontrol için. Niye? Çünkü korkuyorlar. Her şeyden ve herkesten korkuyorlar. Ama benden onlara bir hatırlatma: Korkunun ecele faydası yok. O gün yaklaşıyor, hesap günü geliyor. Ne yaparlarsa yapsınlar, yaptıklarının hesabını verecekler. Bir bir verecekler. Korku bunların aklını başından almış. Ne yapacaklarını bilemiyorlar. Şimdi de siyasetçilerden medet umuyorlar. Kendi sendikacılıkları sakat ya, siyasetçilerden koltuk değneği yapmaya çalışıyorlar. Benim onlara sözüm yok. Yaparlar, koltuklarını kaybetmemek için, hesap vermemek için her şeyi yaparlar. Ama o siyasetçilere iki çift lafım var: Yanında durduğunuz bu sahte sendikacılara bir bakın. Onlar, işçinin alınterini yeşil sahalarda har vurup harman savuranlardır. Onlar, İsdemir Vakfı’nın vebalini taşıyanlardır. Onlar, işçiyi masada satanlardır. Onlar, grev ödeneğini çok görüp, aidat peşine düşenlerdir. Onlar, bunların hesabını tek tek İsdemir işçisine verecek olanlardır. Üç beş oy hesabına bu sahte sendikacılarla yan yana olmak demek, bütün bu günahlara ortak olmak demektir. Bu günaha girmeyin. Siyasilere tavsiyem, işçinin onlara neden sahte sendikacı dediğini öğrenin. Sendikal dünyada onlara neden fotokopici sendika ismini taktıklarını araştırın. Neden sıfırcı sendika dendiğini anlayın. Bunların cevabını öğrenin. Öğrendikten sonra nerede duracağınıza karar verin. Ama oy uğruna iki tarafı keskin bıçakla oynamanın tehlikesini bilin. Bilin ve öyle karar verin. Kesinlikle, bir şeyin yanlış anlaşılmasını istemem. Söylediklerimden sakın ha, hiçbir siyasetçiye bizim yanımızda durun, yanımızda görünün, bize koltuk değneği olun dediğimi sanmayın. Sakın böyle düşünmeyin. Biz, kimseden bize koltuk değneği olmasını, torpil yapmasını, bizi kayırmasını istemeyiz. Biz sadece kendi gücümüze güveniriz. Ben diyorum ki, sendikal mücadeleyi kendi haline bırakın, bizi bize bırakın, Bırakın işçi özgür iradesi ile sendikasını seçebilsin. Çekilin aradan, kim haklı, kim güçlü kim doğru anlayalım. Kendi hesabımızı kendimiz görelim. Yeter ki siz gölge etmeyin. Bunu nasıl yapacağınızı bilmiyorsanız, o zaman İsdemir yönetimine bakın. Bakın da öğrenin. Çağdaşlık neymiş, demokratik duruş neymiş görün. Tarafsızlık neymiş, bakın da öğrenin. Sayın Genel Müdür Recep Özhan ne diyor? “Kimsenin siyasi görüşü, fikri, düşüncesi, sendikası, beni ilgilendirmez. Evine helal ekmek götüren herkes benim kardeşimdir.” Bu kadar. Başka söze gerek var mı? Bundan öte tarafsızlık var mı? Var mı arkadaşlar? Yok. İşte bizim istediğimiz bu. İstediğimiz, İsdemir yönetiminin, Sayın Özhan’ın gösterdiği, tarafsızlık ve demokrat yaklaşım… Kimseden başka bir talebimiz yok. Duymayanlar için bir daha söylüyorum: Kimseden minnet, merhamet, torpil, destek, kayırma istemiyoruz. Kardeşlerim, Türk Metalliler, Yiğit çelik işçileri, Biz, bize yeteriz. Siz, herkese yetersiniz. Yetersiniz sevgili kardeşlerim. Yetersiniz. TÜRK METAL DERGİSİ’NİN EKİDİR / SAYI: 20 YAYIN SAHİBİ Türk Metal Sendikası Adına: Pevrul KAVLAK SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ: Mustafa Kemal ŞEN YÖNETİM MERKEZİ Türk Metal Sendikası Genel Merkezi Basın Müşavirliği / Beştepe Mahallesi Yaşam Caddesi 1. Sokak No:7/A 06520 Söğütözü/ANKARA Telefon: 0312 292 64 00 / Faks: 0312 284 40 18 [email protected] www.turkmetal.org.tr PRODÜKSİYON: KARATAHTA CTCP REPROTEK BASKI: Ziraat Gurup Matbaacılık A.Ş. Tel: 0 (312) 384 73 44 - 45 YAYIN ARALIĞI: HAFTALIK YAYIN DİLİ: TÜRKÇE Gazetemiz basın ahlak yasasına uyar. Haftada bir yayımlanır ve üyelerimize ücretsiz dağıtılır. BU GAZETE SENDİKALI İŞÇİLER TARAFINDAN BASILMIŞTIR.
© Copyright 2024 Paperzz