KÜÇÜK KÖPEK Bugünü nasıl da iple çekmiştim oysa… Yaz tatilinin başlamasını kim dört gözle beklemezdi ki? Sabahları istediğin kadar uyuyabilmek, ders çalışmak zorunda olmamak, bütün gün pijamalarla dolaşmak, geceleri dilediğin saatte uyumak, ablamla mısır patlatıp film izlemek özgürlüğün diğer bir adıdır bana göre. Ama bu tatilin ilk gününde ablamla birbirimize küsmemiz her şeyi bozdu. Her şey, karne gününde olup bitmişti. Ablamla o güne kadar hemen hemen hiç kavga etmemiştik. Ne o, ne de ben, daha önce bir sorun çıkarmıştık. Ancak bu sefer olan olayda, benim bir hayli payım varmış gibi gözüküyordu. Karne günüydü. Herkes okulun geniş mi geniş bahçesinde toplanmış, okul müdürünün konuşma yapmasını bekliyordu. Annem ve ben çok heyecanlıydık. Ablam da gelmişti. Ablama sarıldım ve acaba okul birincisi olup kürsüye çıkıp çıkamayacağımı sordum. O da benim herkesi geçerek birinci olacağımı ve kürsüye çıkacağımı söyledi. Çok heyecanlıydım. Öyle ki elimi artık hissetmez olmuştum. Ve sonunda okul müdürü kürsüde görünmüştü. Kısa boyu, mikrofona yetmediği için bir basamağın üzerine çıktı ve konuşmasını yapmaya başladı: “Sevgili Okul Yöneticilerim, Değerli Öğretmenler, Değerli Veliler ve Sevgili Öğrenciler, iki bin on dört, iki bin on beş eğitim-öğretim yılının sonuna gelmiş bulunmaktayız. Bu yıl, hem bizler çok çalıştık hem de öğrencilerle birlikte veliler çok çalıştı. Ve bu çalışmaların karşılığını da birçoğunuz almış bulunmaktasınız. Bu başarılarınızın gelecek yıllarda da devam etmesini gönülden diliyor ve hepinize iyi tatiller diliyoruz.” Müdür konuştuktan sonra sıra, senenin birinci, ikinci ve üçüncü olan öğrencilerinin açıklanmasına gelmişti. Kanım adeta donmuştu. Programı sunan kişi, kürsüye geldi ve birinci, ikinci ve üçüncüleri açıkladı. İkinci ve üçüncüyü açıkladıktan sonra, sıra birinciyi açıklamaya gelmişti. Ve birinci olan kişi… 7/G sınıfından… Evet bu bizim sınıftı ancak benim olacağım kesin değildi çünkü Ahmet de birinci olabilirdi. Ve sunucu bağırdı: “7/G sınıfından Mehmet Şener! Evet bu ismi telaffuz edilen kişi bendim. O anda bütün sesler bir an gidip geldi. Kalbim hızlı hızlı çarpmaya başladı. Eğer bu haberi evde öğrenseydim, eminim evi birbirine katardım. Ancak okulda olduğumdan, bu sevinç çığlıklarımı içime attım ve kürsüye doğru yavaşça ve emin adımlarla ilerledim. Çok mutluydum. Bütün bir senenin yorgunluğu, bir anda geçivermişti sanki! Eve babam ve annemle ulaştığımızda, kapının önünde bizi bekleyen bir sürprizle karşılaştık. Ablam bu sürprizi bir çığlıkla, annem, babam ve ben de sadece ağızlarımızı kocaman bir şekilde açmakla yetindik çünkü kapının önünde duran şey bir köpek yavrusuydu. Ben biraz geride durdum çünkü köpeklerden korkuyordum. Babam, yavruyu eline aldı ve veterinere bırakmaya gitti. Ablamla ben de onun peşinden gittik. Ancak veteriner kapalıydı. Biz de köpeğin birkaç gün bizde kalmasının bir sakıncası olmadığına kanaat getirdik. Köpeğe alışmamız biraz zor oldu. Sürekli dişlerini bileklerimize geçiriyor ve ağlıyordu. Köpeğin bizdeki ikinci gününün gecesinde ilk defa dörde kadar uyanık kalmıştım. Köpeğimiz ve annemle babam uyuyorlardı. Ben ablamla beraber film izlemeyi yeni bitirmiştim. Ardından da ablam dedi ki: “ Yarın köpeği götürmemiz gerekecek biliyorsun değil mi?” Ben de ona üzücü bir bakış atıp başımı ,evet, anlamında salladım. Oysa ona öylesine alışmıştım ki! Ertesi gün öğlene doğru kalktığımda evde köpek de dahil kimse yoktu. Ardından beklemeye başladım. Yaklaşık bir saat geçtikten sonra, annemler eve kıpkırmızı bir suratla girdiler. Yanlarına gidip ne olduğunu sorduğumda ise ablamın köpeği yolda elinden kaçırdığını ve bir arabanın altında ezildiğini söylediler. Ablama doğru döndüğümde onun umursamaz ifadesi beni deliye döndürmüş ve ona istemsiz bir şekilde tokat atmama neden olmuştu. Ablam, annem ve babamın o anki bakışlarımı üzerimde bir alev gibi sıcak hissettim. Babam bana bağırdı ve odama çıkmamı söyledi. İşte o günden itibaren, yaz tatilinin bitimine kadar ablamla hiç konuşmadım. Ancak yaz tatilinin bitiminde de davranışım için ondan özür diledim ve o da benden köpek için özür diledi. Ablamla yeniden barıştığım için çok mutluydum ancak okul yeniden başlıyor olacağı için bir o kadar da üzgündüm. Can Portakal 8.F
© Copyright 2024 Paperzz