Kritik Yol Ayrımı

Uluslararası Yatırım
GÖKHAN KULA
D
Kritik Yol Ayrımı
ünyanın en büyük ekonomisine sahip olan
ABD’deki pozitif makroekonomik eğilim
son haftalarda da devam etti. ABD Merkez
Bankası (Fed) ekonomik büyüme dinamikleriyle birlikte gevşek para politikasından
adım adım geri çekilmek istiyor. Böylece para politikasında
normalleşme sürecini başlatarak piyasalara yön vermeye
çalışılıyor. Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyeleri
çoğunlukla Haziran 2015 itibarıyla faiz oranında kademeli
bir artış bekliyor.
Ekim ayında açıklanan yeni ABD CPI enflasyon verisi,
Fed faiz artış zamanının yaklaştığını teyit etti. Buna göre
yıllık enflasyon oranı yüzde 1,7 seviyesinde açıklanarak piyasaların önem verdiği yıllık yüzde 2 tüketici fiyat artışlarının
yakınında gerçekleşti ve Fed’in yüzde 1,5’lik alt bandının
üzerinde çıktı. Petrol fiyatlarının son zamandaki düşüşü,
enflasyona gelecek aylar için baskı yaratıyor. Ancak gelecek
dönemde ABD para politikasının yönü, enflasyon bakış
açısından da değişim ve sıkılaştırılmış para politikası rotasını
gösteriyor.
Avrupa’ya bakınca tamamen değişik bir senaryo görünüyor. Hala ekonominin yavaşlamasıyla birlikte deflasyon korkusu ön planda ve bu olgu, Avrupa Merkez Bankası (ECB)
ve Draghi’nin en büyük endişesi. Avrupa ve özellikle Euro
Bölgesi’nin kırılgan ekonomisini korumak adına daha fazla
canlandırmaya gidilmesi konusunda açık kapı bırakıyor.
Ancak yine de piyasa aktörlerini 2 Ekim’deki ECB para politikası toplantısında ikna edemedi. Beklendiği gibi ocak ayından itibaren Asset Backed Securities (ABS) alımlarına başlanacak ve ekim sonuna kadar varlığa dayalı banka bonosu
alınacak. ECB bu programın ilanının dışında satın alınacak
tutar için bir ipucu vermedi. Ayrıca ECB daha önce ilan ettiği toplam varlıklar bilançosunu 3 milyar euro’ya -piyasaların
beklediği- yükseltmek gibi bir hedef veya açıklamaya da yer
vermedi. ECB ve Draghi’nin gevşek para politikasına ve sıra
dışı para politikası enstrümanlarına yönelmesine karşın bilançoya bakınca aslında ‘saklı’ bir sıkılaştırma ve piyasadan
likidite çektiği görülüyor. Deflasyon eğilimini döndürmek
164
|
forbes KASIM, 2014
ve ekonomiyi canlandırmak amacıyla piyasalardan ekstra
bir önlemler paketi -özellikle yeni enstrüman şirket tahvil
alımları- beklentisi oluştu ki bu son günlerde Avrupa hisse
piyasalarında pozitif etki yarattı.
Dalgalanmanın Dönüşü ve Altın
Piyasalarda bu belirsizlik ile birlikte son haftalarda düşüş
eğilimine geçildiğini gözlemliyoruz. Finans piyasalarındaki
endişenin bir göstergesi olarak değerlendirilen CBOE Volatilite Endeksi, Euro Bölgesi krizinin zirve yaptığı dönemden
bu yana görülen en yüksek seviyeye tırmandı. Söz konusu
yükselişte küresel büyümenin kötüleşmesinden, Ukrayna ve
Irak’taki jeopolitik sorunlar ve Ebola salgının yayılmasına
kadar bir dizi faktör etkili. Özellikle Ebola salgınının ABD’ye
de sıçraması endişeleri bir hayli yükseltti ve zor hesaplanabilinir ve kontrol altına alınabilinir bir risk faktörü olarak görünüyor. S&P 500 endeksi zayıf gelen veriler ve küresel büyüme endişeleriyle sert bir şekilde gerildi ve eylül ortasındaki
rekor seviyelerden hızla uzaklaştı. Gelişmekte olan ülkelerin
hisse borsaları ve para birimleri de bu belirsizlikten negatif
etkilendi. Yatırımcıların bu gibi negatif piyasa durumlarında
klasikleşmiş güvene bilinir yatırım araçlarına (safe haven)
yönelmeleri hiçte sürpriz sayılmaz.
Belirsizliğin yine piyasalara hakim olması ve küresel
ekonomideki yavaşlama endişeleri yatırımcıları güvenli bir
liman olarak algılanan altına yöneltti. Altın, ABD’de faizlerin artacağı beklentisinin yükselmesiyle birlikte bu yılki
kazançlarının neredeyse tümünü geri vermişti. Bu trende
karşın son haftalarda altın yine ons bazında bin 250 dolar
seviyelere yaklaşarak yatırımcılarını doların da yükselişinden
faydalandırmıştı.
döngüsünün başlayacağı beklentisiyle, stratejik varlık dağılımında adaptasyona gidilebilir. Bu şekilde çeşitli varlık
yatırımlarının geçmişteki risk-getiri yapısını örnek almak
mümkün olabilir.
Allianz Global Investors’un araştırması bu konuda
yardımcı olabilir. Araştırma 1983 yılından itibaren Fed’in
faiz artırımlarından sonra piyasaların nasıl tepki verdiğini,
hangi varlık sınıfına odaklanıldığını ve bu varlıkların performanslarını gözler önüne seriyor. Analize göre Fed’in faiz
yükseltme eğiliminde özellikle emtia, hisseler ve enflasyona
endeksli bonolarının orta vadede en iyi getiriyi sağladığı
görülüyor.
Özellikle hisse senedi piyasalarının performansını analiz
edince ilginç bir sonuç ortaya çıkıyor. Hisseler, Fed faiz artış
kararına altı ay kala ortalama sert düşüş gösterse de, sonradan tüm kayıpları geri kazanarak önemli bir artışa geçebilmiş. Buradan yola çıkarsak kısa vadede hisse piyasalarının
önümüzdeki haftalarda kırılgan kalıp özellikle yılsonuna
doğru -Haziran 2015 faiz artış tarihi göz önüne alarak- yatırımcıların dikkatli olunması tavsiye edilebilir. Gelecek
haftalarda hisse piyasalarında belirsizliğin devam etmesine
rağmen orta vadede en cazip yatırım aracı olarak öne çıkması yatırım stratejisinde hisse dağılımının önemini gösteriyor.
Son gelişmeleri göz önüne aldığımda üç ETF’in bu dönemde
ön plana çıkacağını düşünüyorum.
db x-trackers iBoxx Global Inflation-Linked ETF
ABD’de faiz döngüsünün yükselmesiyle birlikte Fed’in faiz
artırması, bono yatırımcıları için önemli bir risk. Yatırımcılar daha çok kısa vadeli bonolara yönelip enflasyon endeksli
bonoları düşünebilir. Deutsche Bank in iBoxx Global Inflation-Linked ETF yatırımcılara iyi bir alternatif sunuyor.
Enflasyon endeksli bono varlık türü özellikle enflasyonist
rejim geçişinde yatırımcılarına avantaj sağlıyor ve nominal
‘klasik’ bonolara nazaran daha cazip risk-getiri profilini
sağlıyor.
iShares MSCI World UCITS ETF
iShares ETF, küresel hisse ETF bölümünde 7 milyar dolar
üzerindeki varlığıyla en büyük ETF’lerden biri. Özellikle
kurumsal yatırımcıların benchmark seçeneği olan MSCI
World endeksi, iShares ETF ile yatırımcılara yıllık yüzde
0,50 komisyon ücretiyle cazip bir yatırım aracı sunuyor.
ABD piyasasına dağılımının yüzde 50’den yüksek olmasının
yanında yatırımcılar, ABD Dolarının yükselişinin devam
etmesi halinde kendileri için fayda sağlayabilirler.
Ossiam Risk Weighted Enhanced Commodity ex Grains
Faiz artış zamanında Allianz’ın analizine göre emtia varlık
türü ortalamada en yüksek getiriyi sağlamış. Son yıllarda
yükselen ETF trendi ile birlikte yeni yatırım konseptleri de
piyasaya sunuldu. Emtia ETF’lerinin yeni aktörü Ossiam geçen yılın ortasından itibaren ETF’yi lanse edip başarılı Risk
Parite yatırım stratejisini emtia varlık türüne uyguluyor.
Yıllık yüzde 0,45 komisyon ücretiyle cazip bir emtia yatırım
seçeneği...
iShares MSCI World UCITS ETF
Dalgalanma Endeksi
Kaynak: Şikago Opsiyon Borsası. (%)
Avrupa
Krizi
Kötüleşiyor
70
Çin’in
Büyümesi
Yavaşlıyor
Parasal
Genişlemenin
Bitirileceği
Korkusu
60
50
40
30
20
10
Arap Baharı
Başlıyor
2011
S&P 500 (VIX)
2012
2013
Petrol
Gelişen Ülkeler
2014
0
Altın
db x-trackers iBoxx Global InflationLinked UCITS ETF
(ISIN IE00B0M62Q58, Kaynak: iShares)
(ISIN LU0290358224, Kaynak: Deutsche Börse)
16.000
200
14.000
175
Faiz Artırım Döngüsünde ETF Portföyü
Son haftalarda özellikle ABD merkez bankasının tapering’i
ve ilk faiz artışının zamanlaması hakkında endişeler sermaye piyasalarını düzeltme noktasına getirmişti ve güçlü bir
ABD Doları gözlenmişti. Bu hareketin küresel etkisini bir
yatırımcı gözüyle değerlendirdiğimizde; Fed’in faiz artırım
12.000
150
10.000
125
2008
2010
2012
2014
GÖKHAN KULA, AVUSTURYA MERKEZLİ MYRA CAPITAL’İN KURUCU VE YÖNETİCİ ORTAĞI.
[email protected] / Twitter.com/GokhanKula
8.000
31 Aralık
2009
31 Aralık
2010
31 Aralık
2011
31 Aralık
2012
31 Aralık
2013
KASIM, 2014 forbeS | 165