Likidite Partisi Devam Ediyor

Uluslararası Yatırım
GÖKHAN KULA
Likidite Partisi
Devam Ediyor
A
vrupa Merkez Bankası’nın (ECB) mayıs ayında
beklentileri yönlendirdiği ve son haziran ayı
toplantısında açıkladığı ilave parasal genişleme
kararları piyasada pozitif etki yarattı. Yatırımcıların beklediği gibi Draghi’nin genişleyici para
politikasını devam ettirmesi ve negatif faiz oranlarını ilk kez
uygulaması deflasyonist eğilimlerin çok ciddiye aldığını ve
kesinlikle önlemek istendiğinin en açık göstergesi.
Japonya örneğinin gösterdiği gibi düşük büyüme ve
deflasyon senaryosundan çıkmak hiç kolay değil. Ayrıca
deflasyonla mücadele araçları bir hayli sınırlı. ECB’nin son
aylarda gördüğü en büyük tehlike Avrupa’nın Japonya gibi
bir sarmala girmesi. Bu nedenle ECB deflasyon tehlikesinin
Japonya’da yaşanan benzer ekonomik durgunluğa yol aç-
FED faiz politika tahminleri
Fed Faiz Tahminleri. Mavi: Fed Haziran Projeksiyonu, Kırmızı: WSJ
Haziran Ekonomist anketi, Yeşil: Mart toplantısından buyana faizlerin
seyri.)
4,5
4,0
masına izin vermemek için savaşıyor.
Son aylarda enflasyondaki düşme eğilimi özellikle
Avrupa’da krizdeki ülkelerinin ekonomik durgunluğuyla
açıklanabilinir. Elbette deflasyondan çıkış yolu olarak sadece
parasal politika -Japonya örneği gösterdiği gibi- yeterli olmuyor. Ancak reel ekonominin canlanması ve yatırımların reel
ekonomiye yönlenmesi etkin olacak. ECB’nin açıkladığı, hedeflenen teminatlı seküritizasyon kredi (ABS, Asset-Backed
Security) alımları özellikle küçük ve orta ölçekli işletmeler
(KOBİ’ler) için destekleyici olabilir.
Ancak unutmamalı ki düşük faizler sayesinde çoğu şirket
ve banka uzun vadeli re-finansman ihtiyaçlarını ve kredi
kararlarını çok düşük faizle çoktan gerçekleştirdi. Böylece
genişletici para politikasının asimetrik risk - getiri profili
daha da devam edecekmiş gibi görünüyor: Reel ekonomiye
giderek daha düşük etki, finansal piyasalardaki fiyatlandırmada çarpıtma…
Piyasaların ECB’nin kararına kısa süreli olumlu tepki
vermesine rağmen en önemli sorun hala çözülebilmiş değil:
Parasal genişlemeden “düzenli çıkışın” nasıl ve zaman gerçekleşeceği ve sonrasında piyasaların nasıl etkileneceği?
3,5
3,0
2,5
2,0
1,5
1,0
0,5
0,0
146
WSJ
|
Fed
2014
Faiz
WSJ
Fed
2015
forbes TEMMUZ, 2014
Faiz
WSJ
Fed
2016
Faiz
Fed’den Çıkış Yolu
ECB -Japonya korkusuyla- süratle parasal genişlemeye devam ederken Fed parasal genişlemeden (quantitative
easing) ilk çıkış adımlarını başlattı. Fed son toplantısında
piyasa beklentileri doğrultusunda parasal genişlemeyi 10
milyar dolar daha azaltarak aylık 35 milyar dolara düşürürken ekonomiye ilişkin tahminleri ve başkan Janet Yellen’ın
piyasa lehine yaptığı açıklamalar faizlerin ve doların düşmesini, S&P 500 endeksinin ise tarihinin en yüksek seviyesinden
kapanmasını sağladı. Fed mayıs ayında beklentilerden fazla
yükselen enflasyon için 2014 yılsonu tahminini yükseltirken
faiz artırma sürecinin başlaması için izlenen çıtalardan biri
olan yüzde 2 enflasyonun altında kalan tahmin, piyasalar
tarafından olumlu karşılandı.
Büyüme ve enflasyon verilerinde yapılan sınırlı revizyonlar, Fed’in ekonomiyi düşük faizle desteklemeye devam
edeceği beklentilerini artırırken başkan Janet Yellen’ın açıklamaları da bu beklentiyi destekledi.
Aşağıdaki grafiğin de gösterdiği gibi piyasanın faiz politikası beklentisi Fed’in beklentilerinden daha düşük, esas
“dovish” (güvercin) olan piyasa gibi görünüyor. Bu beklentilerle birlikte işlem hacmi yaz aylarında daha düşük olmasıyla
birlikte pozitif piyasa eğiliminin devam etmesi bekleniyor.
Avrupa Şirketlerini Göz Ardı Etmeyin
Parasal genişlemenin hızlanarak devam etmesi yatırımcıların risk alma eğilimlerini devam ettirecek gibi görünüyor.
Piyasalara parasal desteğin Fed’den ECB’ye geçmesi, borsalardaki yükselişi önümüzdeki aylarda da destekleyecek gibi
görünüyor. Özellikle Avrupa borsaları ABD’ye göre çeşitli
değerleme oranlarını kıyaslayınca daha cazip fiyatlandırılmış
olduğunu gözlemliyorum.
Almanya, Avrupa’nın lokomotifi olarak özellikle ihracattaki güçlü pozisyonu ve finansal kriz ortamından hızla
çıkmasıyla ayrı bir önem taşıyor. Yatırımcılar için Avrupa’nın
pozitif gelişme potansiyelinden faydalanmak için çeşitli ETF
yatırım araçları mevcut.
Bir örnek olarak iShares STOXX Europe 600 ETF’ini
(DE0002635307) gösterebilirim. Yatırımcılar bu ETF ile
birlikte geniş çaplı olarak Avrupa’nın en büyük 600 şirketine
yatırım yapmış oluyor. Üstelik yatırımcı aynı zamanda orta
ölçekli Avrupa şirketlerini de portföylerine ekleme şansını
buluyor.
iShares STOXX Europe 600 ETF
EUR bazında, son 3 yıl, kaynak: Bloomberg.
35
35
30
30
25
25
Ekim
2012
Nisan Temmuz Ekim
2013
Nisan Temmuz
Ekim
2014
Nisan
GÖKHAN KULA, AVUSTURYA MERKEZLİ MYRA CAPITAL’İN KURUCU VE YÖNETİCİ ORTAĞI.
[email protected] / Twitter.com/GokhanKula
Koruma Faktörü
Özellikle Ukrayna kriziyle ve en son Irak kaynaklı jeopolitik riskler son üç ayda petrol fiyatlarında ciddi bir yükseliş
yaşanmasına neden oldu. Şu anda geniş çaplı bir petrol krizi
beklentisi olmamasına rağmen petrol ve emtia fiyatlarına
yatırım yapıp portföy varlık dağıtımına sigorta ilavesi yapabilirsiniz. Jeopolitik riskler artınca genellikle hisse borsaları kayıplar gösterir ve para ‘safe haven’ (güvenli cennet) varlıklara
yönelir. Altın veya diğer emtia türleri portföye eklenince risk
- getiri ilişkisi artış gösterir. Yatırım seçeneği olarak LYXOR
Commodities CRB ETF (FR0010270033) göze çarpıyor. Yüzde 40 oranına yakın enerji emtialarına yatırım yapıp özellikle
ilerleyen haftalardaki olası bir Irak krizi ve petrol üretim
sorunları da portföye akılcı bir ilave olabilir. Son altı aydaki
performans grafiği (Euro bazında) ETF’nin artmış olan emtia
fiyatları ile birlikte pozitif getiri sağladığını gösteriyor.
LYXOR Commodities CRB ETF
EUR bazında, son 6 ay, kaynak: Bloomberg.
21
21
20
20
19
19
2014
Şubat
Mart
Nisan
Mayıs
Haziran
Komisyon Avantajı
Son üç yıl gelişmekte olan ülkeler için (Emerging Markets) zor bir zaman aşımı oldu. Gelişmiş ülkelerin borsaları
-ABD başta olmak üzere- devamlı yeni rekorlar kırarken, büyüme potansiyeli yüksek olan ülkelerin gösterdikleri performans ile arka planda oldukları görüldü. Özellikle geçen yılın
mayıs ayından itibaren başlayan ‘tapering’ (parasal genişlemenin bitirilme süreci) açıklamaları gelişmekte olan borsaları
ve para birimlerini negatif etkiledi. Ancak 2013’ün sonuna
doğru tapering korkusu yavaş yavaş piyasalardan çıkınca
ve parasal genişlemenin devam edeceği görülünce 2014’ün
başından itibaren gelişmekte olan ülkeler güçlü bir geri dönüş gösterdi. Yatırımcılar bu cazip ülkelerden faydalanmak
için Amundi ETF MSCI Emerging Markets’i düşünebilirler
(FR0010959676). Üstelik Amundi fiyatlandırmada ön plana
çıkmayı başardı. Mayıs ayında yıllık yüzde 0,45 olan yönetim
ücretini yarıdan fazla indirerek yıllık yüzde 0,20 ile çok cazip
bir seviyeye çekti. Bu hareket Amundi ETF’lerinin ciddi bir
yatırım alternatifi olarak boy göstermesine neden oluyor.
TEMMUZ, 2014 forbeS | 147