Bölüm Oku

Aşk
Kalbin Saygısız Misafiri
Derleyen:
Akın Alıcı
4
Aile olmanın en iyi yanının;
Yaşamın acı ve sevinçlerinin
Sevgi cezvesinde kaynatılarak
Acıların sindirildiği
Sevinçlerin köpürtüldüğü
Sonrasında yanına lokumlar eklenerek
Küçük tatlı desteklerle
Hayatın paylaşıldığı
Sıcacık içilen ve
Damağınızda uzun süre lezzetini
Unutamayacağınız bir tat bırakan
Türk kahvesi kıvamında olduğunu
Hissettiren Eşim Canan, Oğlum Arda, Kızım Melisa
Ve tüm aileme…
5
6
Önsöz
“Âşık bir adam vardı. Onun aklını başından alan kadının evi Dicle Nehri’nin diğer yakasında idi. Âşık adam
yüzme bilmemesine rağmen büyük zorluklarla her gün
nehri geçer ve sevdiği ile saatlerce sohbet ederdi.
Yine bir gün karşı kıyıda sevdiği kadınla sohbete dalan
âşık adam bir ara onun gözünde bir leke olduğunu fark
etti. Buna fazlasıyla üzülen adam sevdiğine bunun nasıl
oluştuğunu sordu.
Kadın ise durumu şöyle açıkladı:
“Bana olan aşkın öyle büyüktü ki her gün saatlerce yüzüme bakmana rağmen yıllardır var olan gözümdeki bu
kusuru görmüyordun. Artık aşkın bitti ve gözümdeki lekeyi gördün…”
Şair Gülşehri, Dâstan-ı Merd ü Zen (Kadın ve Erkeğin
Destanı) adlı şiirinde, “İnsan aşk evine aklı ile birlikte girmez ve sevdiğinin kusurlarını görmez,” diye bitiriyor bu
öyküyü.
İlişkilerin ve evliliklerin başlangıcındaki aşk kusurları
örtüyor. Zaman ilerledikçe aşkın tatlı büyüsü yerini sevginin gerçek güzelliğine bırakıyor.
İlişkilerdeki bu geçiş tam olarak anlaşılamayınca; “Aramızda aşk kalmadı,” düşüncesiyle maalesef aldatmalar, ayrılıklar ve üzüntüler yaşanabiliyor.
Aslında her şey olması gerektiği gibi olmuştu. İlişki
7
aşkla başlayıp sevgiyle devam etmişti; tıpkı bir kıvılcımın
sakin ama ağır ağır yanan parlak bir aleve dönüşmesi gibi.
Yaşamı boyunca “çıra” hayatı sürdürmeye, hep aşk denizinde yol almaya çalışan sevginin derinliğinden mahrum kalır.
Aşk da olmalı sevgi de.
Ancak aşktan sevgiye geçişlerde ortaya çıkan kusurlardan ilişkilere hemen son vermek yerine kusurlara rağmen
insanlar birbirini hoş görmeli; birilerinin bizi kusurlarımıza rağmen hoş görmesi gibi.
Nasıl ki aşkta kusurların görülmemesi doğalsa, sevgide
de kusurlara rağmen insanların bir arada olması o kadar
doğal aslında. Bu, denizin her şeyi örtmesi, sonrasında
çekilmesiyle kumsalda bazı şeylerin kalmasına benziyor.
Aslında onlar denizin içinde hep vardı, biz görmüyorduk
sadece.
Kusursuz sevgili ararken karşımıza biri çıkıp, “Sen kusursuz musun ki öyle birini arıyorsun?” dese, “Buna bir
cevabım var mı?” diye düşünmeli insan.
İşte bu çalışmanın amacı; kadınlar ve erkekler arasındaki destansı ilişkiyi özenle seçilmiş düşünceler ışığında
yeniden gözden geçirebilmektir.
Şair Bâkî ne güzel söylemiş:
“Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş.”
Akın ALICI
15.01.2014
8
İÇİNDEKİLER
BÖLÜM I:
GÜZELLİK.............................................................................. 11
KUR & FLÖRT.......................................................................16
AŞK...........................................................................................20
SEVGİ.......................................................................................28
BÖLÜM II:
EVLİLİKLER: KARI-KOCA...................................................32
AİLE OLMAK: ANNE-BABA-ÇOCUKLAR......................40
BÖLÜM III:
KISKANÇLIKLAR..................................................................48
TARTIŞMALAR-KAVGALAR................................................53
ALDATMAK-ALDATILMAK................................................63
AYRILIKLAR-YALNIZLIK-UNUTMAK.............................73
BÖLÜM IV:
DİNLEMEK VE KONUŞMAK.............................................82
PARA VE MUTLULUK.........................................................90
KUSURLARIMIZ...................................................................99
TAVSİYELER….......................................................................105
BÖLÜM V:
ERKEKLER İÇİN NE DEDİLER?........................................110
KADINLAR İÇİN NE DEDİLER?.......................................113
9
10
GÜZELLİK
“Güzellik ilk karşılaşıldığında çok hoştur. Ama üç gün
evde kaldıktan sonra, kim bakar güzelliğe?”
Bernard Shaw
“Çirkin kadın diye bir şey yoktur. Yalnız, güzel görünmesini bilmeyen bazı kadınlar vardır.”
Jean de La Bruyére
“Kadınlar yalnızca birbirleri için süslenir, kendi aralarında süsü artırmaktan bıkmazlar.”
Goethe
“Güzellik yaz yemişleri gibidir. Çabuk çürür, çok dayanmaz.”
Francis Bacon
“Gece kadınlarla yıldızları güzel gösterir.”
George Gordon Byron
11
“Güzel bir kadın göze, iyi bir kadın kalbe hitap eder.
Birincisi pırlanta, ikincisi hazinedir.”
Napolyon Bonapart
“Güzellik müthiş bir kudret, gülümseme ise onun kılıcıdır.”
Charles Reade
“Güzelle iyinin arasında bir fark vardır; iyinin ispatlanmaya ihtiyacı vardır, güzel ise güzeldir.”
Bernard de Fontenelle
“Üç şey çabuk geçer: Yankı, gökkuşağı ve kadın güzelliği.”
İngiliz Atasözü
“Güzellik, kısa süren bir saltanattır.”
Victor Hugo
“Sevilen kadın bütün kadınların daima en güzeli değil
midir?”
Balzac
“Erkek kurbağa için güzel, patlak gözlü dişisidir.”
Voltaire
12
“Âşık bir adam sivilceyi gamze görür.”
Japon Atasözü
“Kişi kimi seviyorsa odur en güzel.”
Sappho
“Güzelliğin on para etmez bu bendeki aşk olmasa.”
Aşık Veysel “Herkesin bir güzelliği vardır, herkes görmese de...”
Konfüçyüs
“Güzellik, görenin gözündedir.”
Margaret Wolfe Hungerford
“Kadın olsun, kitap olsun, cildine aldanmayıp içindekine bakmalıdır.”
Cenap Şahabettin
“Aslında kadın; erkeğin beğenen bakışlarından çok,
hemcinsinin kıskançlık dolu bakışlarını görünce, güzel olduğundan emin olur.”
Pablo Neruda
13
“Gök kubbenin altında güzel olduğunu sanmayan bir
dişi yoktur.”
Charles Perrault
“Kadın yalnız gözle seçilmez. Onu, gözünden çok kulağınla seç.”
Thomas Fuller
“Güzellik kaybolur, erdem yaşar.”
Goethe
“Güzel olan sevgili değildir, sevgili olan güzeldir.”
Tolstoy
“Güzellik yetmez.”
Alfa Romeo Reklam Sloganı
Güzellik ve Çirkinlik
Bir gün Güzellik ve Çirkinlik bir deniz kıyısında karşılaştılar.
Ve dediler: “Haydi, denize girelim.”
Ve giysilerini çıkartıp sularda yüzdüler. Ve bir süre sonra, Çirkinlik kıyıya dönüp Güzelliğin giysilerine büründü
ve yoluna gitti.
Ve Güzellik de denizden çıktı; ve kendi giysilerini bulamadı; ama çıplak olmak utandırıyordu onu; çaresiz Çir14
kinliğin giysilerine büründü. Ve yoluna devam etti Güzellik.
O gün bu gündür erkekler ve kadınlar onları birbirine
karıştırır.
Ancak içlerinden Güzelliğin yüzünü önceden görmüş
kimileri vardır ki, giysilerine bakmaksızın tanırlar onu. Ve
yine Çirkinliğin yüzünü bilen kimileri vardır ki, giysi onu
gözlerinden gizleyemez.
Halil Cibran
“Kiraz niçin kurtlanır?” diye bir bilgeye sormuşlar.
Bilge: “Güzelliğine güvendiği için” cevabını vermiş.
15