laboratuvar çalışmalarında etik

BİYOETİK
 Biyoetik kavramı
önceden bilimsel
veriler ile değerler
sistemi arasında bağ
kurma amacıyla
kullanılmıştı.
 Ancak
günümüzde
biyoetik
etiği
kavramı
ve
tıp
sağlık
etiği
ile
ilgili
faaliyetleri
daha geniş bir anlam
kazanmıştır.
Biyoetik=
bios (yaşam)
+
ethos (ahlak)
Biyoetiğin çeşitli alt dalları vardır:
• Tıp etiği
• Tıbbi Klinik Etik
• Klinik Biyoetik
• Ekolojik Etik
• Çevre Etiği…….
Biyoetik konusu;
Tüm insanları,
Gelecek insan nesillerini,
Tüm yaşayan canlılar ve çevreyi ilgilendirir.
Bu nedenle küresel anlamda önem arz eden bir
konudur.
Biyoetik çeşitli disiplinlerle iç içe olan ve pek çok alanı
ilgilendiren bir durumdur:
Biyoloji, felsefe, tıp, hukuk, bilişim….. Gibi pek çok
alanı ilgilendirir.
Biyoetiğin konusu hayattır, sadece insan hayatı değil
tüm canlı organizmaların hayatıdır.
Hangi alanlarda biyoetiğe ihtiyaç vardır:
• İnsan ve canlılarla alakalı tüm konularda
• Klonlama çalışmalarında
• Doku, organ nakillerinde
• Gen aktarımı çalışmalarında
• İnsan denemelerinde
• GDO üretiminde
• Tanısal ve tedavi çalışmalarında
• Moleküler çalışmalarında…..
Teknolojiler
Biyoetik sorunlar
Gen /DNA teknolojileri
İnsan onuru ve hakları
Klonlama
Patent
Kök Hücreler
Fikri Mülkiyet hakları
Gen tedavisi
Gizlilik
Genetik mühendislik
Mahremiyet
Populasyon genetiği
Bilgilendirilmiş Onam
Genetik tanı/tarama/test
Şeffaflık/dürüstlük
Biyoçeşitlilik ve çevre
Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar
UNESCO BİLDİRGELERİ
 İnsan Genomu
Bildirgesi
ve
İnsan
Hakları
Evrensel
(The Universal Declaration on the Human Genome and
Human Rights), 1997
 İnsan Genetik Verileri Uluslararası Bildirgesi
(International Declaration on Human Genetic Data),
2003
 Biyoetik ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
(Universal Declaration
Rights), 2005
on
Bioethics
and
Human
Biyoetik ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
1. İnsan Onuru ve İnsan Hakları
2. Yarar ve Zarar
3. Özerklik ve Birey Sorumluluğu
4. Onam
5. Onam verme yeterliğine sahip olmayan bireylerin rızası
6. Bireye saygı ve bireyin bütünlüğüne saygı
7. Mahremiyet ve Sır
8. Eşitlik, Adalet, Hakkaniyet
Biyoetik ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi
9. Ayrımcılık Yapmamak, Damgalamamak
10. Kültürel farklılıklara saygı ve çoğulculuk
11. Dayanışma ve İşbirliği
12. Toplumsal sorumluluk ve Sağlık
13. Ortak Yararlar
14. Gelecek kuşakları koruma
15. Çevreyi, biyosferi ve canlı çeşitliliğini korumak
İnsan Genomu ve İnsan Hakları Evrensel
Bildirgesi
İnsan genomu insanlık ailesinin tüm üyelerinin
temel "bir"liğini oluşturduğu gibi insanların
doğasında var olan onur ve çeşitliliğinin kabul
edilmesinin de dayanağıdır.
Genetik özellikleri ne olursa olsun herkes onuruna
ve haklarına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir.
Sembolik anlamda, insan genomu
insanlığın mirasıdır.
İnsan genomu doğal durumunda parasal
kazanç konusu yapılamaz!!!
Kişinin Hakları
Her durumda ilgili kişinin özgür ve aydınlatılmış
onamı önceden alınacaktır..
HAYVAN ÇALIŞMALARINDA ETİK ,LABORATUAR
STANDARDİZASYONU VE
HAYVANLARIN BAKIMI İLE İLGİLİ YASAL
ZORUNLULUKLAR
Bilimin ilerlemesi hayvanlar üzerinde denemeleri
kaçınılmaz hale getirmiştir.
Hayvanlar üzerindeki araştırmalarda kaçınılmaz olarak bir
yaşama zarar verecektir.
Ne kadar yarar için ne kadar zararın göze alınabilmesi biyoetik
karar vermeyi gerektirir.
Hayvanlar Üzerindeki Bilimsel Çalışmalarda Rehber
Kurallar (3R Kuralı)
1.
Materyali
Değiştirme
(Replacement):Mümkünse,
hayvanlar yerine, aynı güvenirlikte sonuçlar verecek başka
materyaller ya da modeller üzerinde çalışmak ya da aynı
amaca ulaşacaksa, filogenetik cetvelde daha yüksekte
yer alan hayvanlar yerine daha aşağıda bulunan hayvanları
kullanma önerilir.
Omurgalı hayvanları öldürdükten sonra elde edilecek hücre,
doku ve organlarla in vitro çalışma yerine geçebilecek
alternatifleri (insandan çıkarılmış olan organ, doku çalışması,
hücre ve doku kültürü, matematik yöntemler vb.) kullanmak
kuralıdır.
2. Sayıyı Azaltma (Reduction):
İstatistik hesabı etkilemeyecek en az sayıda hayvan
üzerinde çalışmak ilkesidir. Çok sayıda hayvan kullanmadan
önce ortaya çıkabilecek sorunların bazılarını belirlemek için
pilot çalışma uygulamak, istatistik uzmanına anlamlılık
için gerekli hayvan sayısı konusunda danışmak ilkesidir.
3. Uygun Koşulları Sağlama (Refinement): Bu kurala göre
yöntemin olumsuz yönlerini azaltma ve verimliliğini arttırma
sağlanmalıdır. Örneğin hayvanları fizyolojilerine uygun
ortamlarda barındırmak ve onları fizyolojilerine uygun
işlemlerden geçirmek gibi.
Araştırmada kullanılacak en uygun deney hayvanını
seçmenin 4 basamağı tanımlanmıştır;
1.Detaylı bir literatür taraması yaparak daha önce yapılmış
çalışmalarda kullanılan hayvanları öğrenmek,
2.Eldeki mevcut imkanlarla karşılaştırmak üzere, çalışmada
gerekli olacak malzeme ve teknik donanımı yazılı liste haline
getirmek,
3.Tüm deneysel işlemleri sıralayan ikinci bir liste oluşturmak,
4. Seçilen deney hayvanının uygunluğunu denetlemek üzere
bir pilot çalışma yapmak
Araştırmacılar aşağıdaki durumlarda özellikle
çok dikkatli olmalıdırlar:
1.Preoperatif ve postoperatif ağrı kesici ilaçların
verilmeyeceği deneyler,
2.Ağrı duyusunun giderilmediği (paralizi veya
immobilizasyon stresi gibi) deneyler,
3.Elektrik şoku uygulaması,
4.Ağrı veya stres ile ilgili deneyler,
5.Hayvanın fizyolojik beslenme koşullarına uymayan (su
ve besin verilmemesi gibi) deneyler.
Deney Hayvanının Öldürülme Metodu
1.Deney hayvanlarının öldürülmelerinin gerektiği durumlarda,
deney hayvanlarının acı çekmeden öldürülmesi için kabul
edilmiş kurallar uygulanmalıdır.
2. Deney hayvanı herhangi bir nedenle, çalışmanın amacı
dışında, önlenemeyen, şiddetli, ani ya da devamlı ağrı,
huzursuzluk veya kısıtlılıktan dolayı acı çekerse, araştırmacı
tarafından hemen ötenazi uygulanmalıdır. Burada hayvanın
bilincini hızla yitirmesini sağlayacak metotlar uygulanır.
3. Protokolünde hayvanın öldürülmesinin kaçınılmaz olduğu
çalışmalarda gereksiz acı çekmeyi önlemek amacı ile
ötenazinin uygulanması gereken kabul edilebilir son noktayı
belirlemek için her türlü gayret gösterilmelidir.
4. Ölüm kriterleri ispatlanmadan hayvan atılmamalıdır.
5. Ötenaziden sonra, hayvan organ ve dokuları araştırmacılar
arasında paylaşılarak hayvan kullanımı azaltılmalıdır.
Biyoetik-Hukuk
Tıp ve sağlıkbilimlerinden kaynaklanan etik ve
toplumsal sorunların çözümlenmesinde hukuköncelikle
karar verme sürecine sadece ışık tutmakla
kalmaz,ayrıca kendi değersisteminide ortaya koyar.
Hukuk ile biyoetik arasındaki ilişki tek yönlü
değildir.Sorunları elealırken farklı üsluplar
kullansalarda birbirleri ile etkileşirler.
Hukuk kamu ve özel alanda kurumlar ve ticari mali
ilişkiler ağı ile ilgili kararlar üretirken;biyoetik temelde
insanların seçimleri,bireyin yaşamını belirleyen
konularda aldığı kararlar ile ilgilidir.
Hukuk biyoetik vakalarda haklara ve yasal işleyişe
vurgu yaparken,biyoetik yaşam ve ölüm gibi dramatik
olgularda hukuki tahlillere zenginlik getirmiştir.
Biyoetik-Hukuk
Biyoetik ile hukukun kesiştiği noktada sorulan sorulara örnek
şunlardır:
–İnsan varlığı ne zaman bir hukuki (tüzel)kişilik kabul edilir?
–İnsan varlığı ne zaman hukuken sonlanmış olur?
–Sağlık çalışanlarının tedavisi olmayan hastaya muamelesi ne
zaman cinayetle eş tutulur?
–Ebeveynin çocukları üzerinde velayet ve vasilik hakları
nasıldır? Ne zaman devredilir?
–İnsanlar üzerinde yapılan bilimsel araştırmalarda topluma ve
insanlığa hizmet amacı bireyin onamı ve bilgisi olmadan
yapılabilir mi?
Sağlık Hukuku
Sağlık hizmetlerinin sunumunda, sağlık çalışanlarını, hastaları,
hasta yakınlarını, sağlık hizmeti sunanları, sağlık hizmeti
alanları etkileyen uygulamalar ile ilgili tüm yasal ve hukuki
düzenlemeler ve metinler sağlık hukukunun kapsamına
girmektedir.
Hastane yöneticileri, çalışanları, hekimler , hemşireler
,hastabakıcılar ve diğer yardımcı sağlık çalışanları; akademik
araştırmacılar; hastalar ve yakınları ; ilaç ve tıbbi cihaz
üreticileri ve dağıtımcıları; sağlık sigortası uzmanları; hükümet
ve bakanlık yetkilileri; sağlık hizmeti sunan diğer görevliler
sağlık hukukunun taraflarıdır.
Hastane yöneticileri, çalışanları, hekimler ,hemşireler
,hastabakıcılar ve diğer yardımcı sağlık çalışanları; akademik
araştırmacılar; hastalar ve yakınları ;ilaç ve tıbbi cihaz
üreticileri ve dağıtımcıları; sağlık sigortası uzmanları; hükümet
ve bakanlık yetkilileri; sağlık hizmeti sunan diğer görevliler
sağlık hukukunun taraflarıdır.
Biyoetik tarihinde iz bırakan bazı vakalar aynı zamanda sağlık
hukuku açısından önemli adımlara vesile olmuştur.
Karen AnnQuinlan(1954-1985)
21 yaşında iken aniden bitkisel hayata girerek(1975) yaşam
destekünitelerine bağlanan Karen Ann Quinlan vakası bunlar
arasındadır.
Ailesi kızlarının budurumda yaşamasına razı olmayıp
cihazların kapatılmasını istemişler, hastane yetkilileri bunu
reddedince
yerel
mahkemeye
başvurarak,bu
kararı
aldırtmışlardı.
Ancak yapay solunum ve beslenme aletleri durdurulmasına
karşın,Karen,bilinci kapalı ve koma hali devam etmekle birlikte
kendi başına soluk almaya devam edince karar
uygulanmamıştı.
Karen dokuz yıl bitkisel hayat ve koma durumunda yaşamaya
devam etmiş,1985 yılında pnömoni(zatürre)den ölmüştü.
Yapılan otopside beyni ayrıntılı olarak incelenmiş ,korteks ve
thalamusu önemli ölçüde zarar görmüş olmakla birlikte beyin
sapının hasarsız olduğu saptanmıştı.
Bu olay ötenazi, yasal vesayet, ileriye dönük hasta
direktifleri,hastane etikkurulları, terminal dönem hasta
bakımı ile ilgili ciddi tartışmaları gündeme getirmiştir.
II.DünyaSavaşı’nda Nazi hekimlerin uygulamalarının yarattığı
sonuçlar İnsanlar Üzerinde Deney ve Araştırmalar ile ilgili
biyoetiğin temel taşları niteliğinde çok önemli iki uluslararası
bildirge’nin
Nürnberg
Kodu(1947)
ve
Helsinki
Bildirgesi(1964, 1975, 2008)’nin oluşumuna yolaçmış;
biyoetik
ve
sağlık
hukuku
tartışmalarını
temelden
yapılandırmıştır.
Tuskegge Üniversitesi Syphilis Deneyleri
Sağlık alanında en büyük skandal ise ABD’de
patlak vermiştir
1932’de Tuskegge Üniversitesi’nde 399 zenci sifilis hastası
ile 201 zenci sağlıklı gönüllü üzerinde yürütülen araştırmada
hasta katılımcılar 40 yıl süreyle tedavisiz bırakılmışlardı.
1947 yılında sifilis tedavisinde penisilinin etkisi bulunmasına
rağmen
araştırmacılar
katılımcılara
bu
tedaviyi
uygulamamışlardı.
Yine 1947 yılında kabul edilen ve
Araştırmaya katılımda gönüllük
Esasını getiren Nürnberg Kodu
İlkelerinin bu araştırmaya
Uygulanmasına gerek görülmemişti.
Tuskegee araştırması 40yıl
sürmüş 1972’de gerçek ortaya
çıktığında yüzlerce hasta zaten
ölmüş,eşlerine ve konjenital
olarak çocuklarına hastalık
bulaşmıştı.
Bu skandal ABD’de Etik
Kurulların kurulmasını başlatan
yasanın çıkmasını sağlayarak,
dünya
çapında
ise
“Aydınlatılmış
Onam”
ın
önemini kanıtlayarak biyoetik
ve hukukta bir kilometre taşı
niteliği kazanmıştır.
Yaşam bilimlerinde ilerlemeler
yaparken; Gelecek Nesillerin Genetik
yapılarının korunmasına dikkat
edilmelidir.Bunun yanısıra,çevre ve
biyoçeşitliliğin korunmasına da dikkat
edilmelidir.