T.C. MİLLÎ SAVUNMA BAKANLIĞI HARİTA GENEL KOMUTANLIĞI HARİTA YÜKSEK TEKNİK OKULU ANKARA MÜHENDİSLİK ÖLÇMELERİ DERS NOTLARI Dr.Müh.Alb. Mehmet Ali GÜRDAL ANKARA 2006 MÜHENDİSLİK HİZMETLERİNİN AŞAMALARI 1. Karar Herhangi bir mühendislik hizmeti için, harita mühendisinin verdiği altlık, verilecek kararda son derece önemli bir yer tutmaktadır. 2. Etüt (Ön Çalışma) Ve Fizibilite Çalışmaları Herhangi bir mühendislik hizmeti kabaca harita mühendisinin ön çalışmalarına bakarak, yaklaşık olarak belirlenir. Örneğin bir yol geçgisinin kabaca gideceği hat vs. ön çalışma ile yapılır. Ve bunlara bakılarak uygun çözüm arayışı gerçekleştirilir. 3. Uygulama Projelerinin Yapılması Karar verip, ön çalışmalar yaptıktan sonra, sıra uygulama projelerinin yapılmasına gelir. Burada, projenin kağıt üzerine aktarılması söz konusudur. Yani, yapılacak olan tüm işler, kağıt üzerine geçilir. 4. Yapım Ve İnşaat Yapınım projesi mevcuttur. Uygulama projesi hazırlanmıştır. Sıra yapıma ve inşaata geçilmiştir. Bu aşamada, sıra projenin zemine aplikasyonu yapılır 5. Bakım Ve Kontrol Yapım sırasında, yapım boyunca sürekli yada aralıklı olarak, Harita Mühendisi görev alır. Ve yapım aşamasında en fazla rol üstlenir. 1 1. BÜYÜK YAPILARIN APLİKASYONU Aplikasyon : Plan üzerindeki bilgilerin zemine işaretlenmesi işlemidir. Plan Üzerindeki Bilgiler : Taşınmazlara ait bilgilerdir. Bunlar, bina, yol, arsa, sanat yapıları, vb.dir. Plan üzerindeki bilgiler; plan koordinat sistemine göre tanımlanan koordinat parametreleri (X,Y; sağa yukarı değerler; j, x vb.) olabileceği gibi uzaklıklar, açılarda olabilir. Aplikasyon için yani plan üzerindeki bilgilerin zemine işaretlenmesi işi için hem arazideki hem de plan üzerinde belli olan ortak noktalardan yararlanılır. bu ortak noktalar NİRENGİ ve POLİGON noktalarıdır. Yani SABİT NOKTALAR dır. Bu noktaların sayısı yetersiz ise, aplikasyon yapılan alanda yeni sabit oktalar ( nirengi ve poligon noktaları) üretilir, sıklaştırma yapılır. Aplikasyon için bazen de bina köşeleri veya elektrik direkleri gibi noktalardan yararlanılır. bu durumda, aplikasyon doğruluğu düşük olur. Aplikasyon için çeşitli yöntemler mevcuttur. Koordinat eksenin seçilme durumu ile sabit noktanın obje içinde olup olmamasına göre aplikasyon yöntemi uygulanır. Aplikasyon Yöntemleri : a. Mutlak Aplikasyon Yöntemi b. Rölatif (Bağıl) Aplikasyon Yöntemi Aplikasyonda tespit edilen nirengi, poligon gibi noktalara SABİT NOKTA; sabit noktaların dışındaki planda olup arazide belli olmayan ayrıntı noktalarına (arasa köşesi, yol ekseni vb.) OBJE NOKTASI adı verilir. a. Mutlak Aplikasyon Yöntemi : Aplikasyon sabit noktalara bağlı olup, obje noktalarına bağlı değildir. (Şekil 1) Aplikasyon Elemanları Sabit Noktalar Obje Noktaları : d açısı ve S uzunluğu : I, II, III ve IV sabit noktaları : 1, 2, 3, 4 obje noktaları Koordinat Ekseni IV III 4 1 3 d S 2 II I 2 Şekil 1 : Mutlak Aplikasyon Obje noktalarının yönlendirilmesi (oryantasyonu) nirengi noktalarına (sabit noktalara) göre yapılmaktadır. b. Rölatif (Bağıl) Aplikasyon Yöntemi : Aplikasyon sabit noktalara bağlı olmayıp, obje noktalarına bağlıdır. Koordinat sisteminin başlangıç olan I sabit noktalı objenin (arsanın vb.) içindedir. (Şekil 2) Aplikasyon Elemanları : n ve s Prizmatik alım ile rölatif aplikasyon birbirine benzer. X 2 1 a S Koordinat ekseni I Y Yol ekseni koordinat ekseni olarak alınabilir 4 3 Koordinat ekseni Şekil 2 . Rölatif Aplikasyon Yöntemi Rölatif aplikasyonda prizmatik alım ile yapılmaktadır. Büyük yapıların (köprü, baraj,fabrika, rafineri vb.) aplikasyonunda koordinat eksenleri olarak, daha çok, yapılardaki yol eksenleri seçilir. Veya bu ana yol eksenine paralel doğrular koordinat eksenleri olarak seçilir. (Şekil 3) Projedeki Sabit Noktaların Koordinat Değerleri : SAĞA (Y) ve YUKARI (X) değer olarak verilir. Uluslar arası projelerde koordinatlar İngilizce olarak verilir. Aplikasyon elemanlarından olan uzaklık elemanı için verilen birime (inç, metre) dikkat etmek gerekir. Projelerin aplikasyonunda inç birimi kullanılmış ise varsa inç bölmesi şerit metreler kullanılarak aplikasyon yapılır. Uluslar arası projelerde eksenler C (center-Line) işareti ile gösterilir. N IV III I II a C 3 a Koordinat ekseni Şekil. 3 Büyük Yapıların Aplikasyonunda Koordinat Eksenin Seçimi 1.1 BÜYÜK YAPILARIN APLİKASYONUN YAPILMASI (Bir Rafineri İnşaatı Söz Konusu İse) Büyük yapıların aplikasyonunda izlenecek işlem adımları : a. Sabit noktaları ağının tesisi b. Büyük yapıların yüksekliklerinin aplikasyonu c. Eksenlerin aplikasyonu 1.1.1 Sabit Noktalar Ağının Tesisi Sabit noktaların zemine işaretlenmesi projeye göre yapılır. Bunun için sabit noktalar ağının en dıştaki noktaları en önce zeminde işaretlenir. ( Sabit noktalar ağının bir kenarı ) şekil3’deki gibi yol eksenine paralel olarak aplike edilir. Ağın noktaları önce, arazi üzerinde aplikasyon kazığı çakılarak belirlenir. Bu aplikasyon kazıkları, genellikle kavak ağacından 20 cm çapında 60 cm uzunluğunda olacak şekilde yapılır. Ağın noktaları arazi üzerinde aplikasyon kazığı ile belirlenir. Arazide yeri belirlenen sabit noktaların yerine bu aplikasyon kazıkları çakılır. Aplikasyon kazıkları I,II,III,IV noktalarına 30 cm kadar çakılır. I-II kenarı EDM ile belirlenir. Bunun için I,II noktalarının koordinatlarından yararlanarak SI-II kenarı hesaplanır. EDM aleti yoksa çelik şerit metre kullanılır. Bunun için doğrultuya girmek gerekir. Daha sonra I ve II nolu noktalarda kurulan teodolitlerle ç ıkılan dikler üzerinde, koordinatlardan hesaplanan uzaklıklar yardımıyla III ve IV nolu noktalar zeminde belirlenir. Ayrıca I-III kenarı köşegenleri II-IV kenarı pisagor teorisi ile hesaplanır. Bu değer ile EDM ile ölçülen değerler karşılaştırılır. Fark var ise hipotenüs doğrultusunda III ve IV noktaları düzeltilmelidir. Çünkü I ve II noktalarında diklik hatası yapılmış olabilir. Dik açılarda yapılacak küçük bir hata uzun olan I-IV kenarında IV nolu noktanın hatalı olarak zemine işaretlenmesine neden olacaktır. Rafineri inşaatlarında IIV ve II-III kenarları yaklaşık 1000 m I-II ve III-IV kenarları yaklaşık 2000 m uzunluğundadır. Ayrıca kontrol amacıyla III-IV kenarı ölçülmeli, sonuç I-II kenarına eşit olmalıdır. Aplikasyon Kazıklarının Çakılması ve Üzerinde Noktanın İşaretlenmesi : Aplikasyon kazığı yaklaşık olarak çakıldıktan sonra aplikasyon kazıkları üzerine aplike edilen sabit noktalar şekil-4’deki gibi işaretlenir. 1 3 4 2 4 Şekil 4: Aplikasyon Kazığı Üzerinde Aplike Noktalarının İşaretlenmesi. 1 ve 2 nolu noktalar N ve S doğrultusunda teodolit ile verilen doğrultu üzerinde sert sivri uçu kurşun kalem ile belirlenir. 3 ve 4 nolu noktalar, Erom veya çelik şenz metre ile (W) ve (E) yönlerinde işaretlenir. 1-2 noktaları ile 3-4 noktaları küçük bir gönye ile sert kurşun kalem ile bir çizgi ile belirlenir. Bu iki çizginin kesim noktası örneğin IV nolu noktadır. I, II, II ve IV dış noktalar belirlendikten sonra içteki noktalar aynı şekilde, aplikasyon kazıkları yardımlarıyla tespit edilir. Pisagor terimi yardımıyla köşegen uzaklıkları hesaplanarak kendi aralarında kontrol edilirler. Şekil 1’deki kazıkların üzerinde işaretlenen çizgilerin kesim noktalarına TOLUİĞNE ile çakılır. Böylece bütün aplikasyon kazıkları çakılmış olur. Aplikasyon Kazıklarının Sağlamlaştırılması (Sabit Nokta Yerlerinin Sağlamlaştırılması) İnşaat safhasında aplikasyon noktalarının sağla olması yani kalıcı olması önemli olduğumdan, geçici olarak aplikasyon kazıkları ile yerleri belirlenen sabit nokta yerlerine APLİKASYON BETONLAR gömülmelidir.(Şekil 5) 20 cm Üst görünüş 100 cm 40cm 10 cm sigorta Şekil. 5 Aplikasyon Betonu Bu betonların pirinçten yapılmış 2 cm çapında yarım küre şeklinde bir nivelman röperi vardır. Bu parçanın üzerinde ince bir nokta işaretlenir. Noktaların çapı 0,5mm dir. Şekil 4’deki aplikasyon kazığının V-S ve W-E doğrultularına iki tane saniye doğruluklu teodolit kurulur. Örneğin IV nolu noktadaki aplikasyon kazığı yerine aplikasyon betonu tesis edilecek ise; I,ve II nolu noktalara 2 teodolit kurulur Aplikasyon kazığı üzerindeki kesin noktasında geçecek şekilde doğrultu ile belirlenir. Bundan sonra yatay hareket vidaları ile oynanmaz. Aplikasyon kazığı sökülür ve yerine bir çukur kazılır. Önce Aplikasyon Beton Sigortası tesis edilir. Daha sonra beton gömülür. Teodolitler ile betonun yerine gömülüp gömülmediği kontrol edilir. Bu işlem aplikasyon kazığı çakılan her noktada yenilenir. Aplikasyon betonlarının gömülmesi tamamlandıktan sonra kontrol ölçüleri yapılmalıdır. Aplikasyon kazıklarının çakılmasında hangi ölçüler yapıldıysa burada da aynı ölçüler tekrarlanır. Hatalar varsa düzeltilir. Böylece objenin projeye göre sabit noktaları zeminde işaretlenmiş olur. Bu sabit noktaların korunması gerekir. Bu maksatla, sabit noktayı çevreleyen bir çit yapılır. (Şekil 6) 5 DİKKAT ÖLÇÜ NOKTASI 1.50 cm 1.50 cm Şekil 6. Sabit Nokta Çiti Böylece hafriyat ve kazı sırasında iş makinalarının sabit noktalara vereceği zarardan korunmuş olur. Aynı zamanda bu noktaların yanlarına boş akaryakıt varilleri kırmızı-beyaz veya siyah-beyaza boyayarak koymakta yarar vardır. Böylece iş makinelarına gereken ikaz yapılmış olur. Nokta Kotlarının Belirlenmesi : Sabit noktaların zeminde tamamlandıktan sonra ayrıca yüksekliklerinin de belirlenmesi gerekir. işaretlenmeleri Projede noktaların yüksekliklerinin nasıl belirleneceği belirtilmiş ise; şantiye sağlam yerlere konulacak şekilde en az iki adet referans yükseklik noktası (Rs ) belirlenir. Bu Rs noktalarından birinden kalkarak bütün sabit noktalardan arasında hassas nivelman gidiş-dönüş şeklinde yapılır. Bu ölçüler dengelenir. Böylece sabit noktaların yükseklikleri de belirlenir. Sabit noktalar ağının kontrolü için bu noktalar arasında şekil-7’ de gösterildiği gibi hassas poligon dizileri geçirilir. Şekil 7. Sabit Noktaların Kontrolü İçin Hassas Poligon Dizileri. 6 1.1.2 Büyük Yapıların Yüksekliklerinin Aplikasyonu Büyük yapıların yüksekliklerinin aplikasyonu için şekil-8’ de olduğu gibi bir proje taban kotu’nun verilmesi gerekir. 286.20 İNŞAAT ÇUKURU Şekil 8. Proje Taban Kotu Projede dört sabit nokta arasında kalan bölüme inşaat çukuru denir. Bu inşaat çukurunun taban kotu proje taban kotuna getirilmelidir. Bu işlem bir dozer yardımıyla gerçekleştirilir. İnşaat çukurunun kenarındaki kotu ve koordinatı bilinen dört noktadan herhangi birinin üzerine Mira tutulur. Miradan 30m uzaklıkta kullanılan bir nivodan bu mira da orta kıl okuması yapılır. Bu okuma nivonun optik ekseninin kotu olup aynı zamanda gözleme düzlemi kotu (GDK)’ dur. GDK, şekil 9’da olduğu gibi, sabit noktanın kotuna geri mira okuması (g) eklenerek hesaplanır. Mira G.D.K Mira Nivo g Sabit nokta i İnşaat çukuru tabanı Şekil 9. Gözleme Düzlemi Kotunun (GDK) Belirlenmesi GDK’ dan proje taban kotu (PTK) çıkarılarak, inşaat çukurunun tabanına konulan mirada okumamız gereken mira okuması (i) hesaplanır. Şekil 8’de PTK = 286.20 m verilmiştir. GDK ise 288.10 m ise, okumamız gereken i ileri mira okuması i = 288.10-286.20=1.90 m dir. Dozerle kazı yapılarak inşaat çukurunun tabanı proje taban kotuna getirilirse, okumamız gereken i okuması , orta kılda okunur. Taban kotu PTK’ dan yukarıda ise, okunan mira okuması, hesaplanan i değerinden küçüktür. Eğer kazı sonucu taban kotu PTK’ dan aşağıda ise, okunan mira okuması hesaplanan i mira okumasından büyüktür. Uygulamada çukurun taban kotu NİVO ile kot verilerek kazılır. Daha sonra Şekil 10’da olduğu gibi inşaat çukuru tabanına 5 m ara ile kare şekilde aplikasyon kazıkları çakılır. 7 Aplikasyon kaynağı Nivo 5m 5m Şekil 10. İnşaat Çukuruna Aplikasyon Kazıklarının Çakılması Kazıkların yanlarına her kazığın çakılmış olduğu zemine mira tutulur. Kazılan İnşaat Kotu (KİK) = GDK – i hesaplanır. KİK – Proje Taban Kotu = FARK hesaplanarak daha ne kadar kazı gerektiği ya da doldurmak gerektiği hesaplanır. Bu fark değeri Şekil 11’de olduğu gibi kazıkların üzerine yazılır. 10 5 Şekil 11. Kazılan İnşaat Kotu İle Proje Taban Kotu Farkları Uygulamada ağır miralar yerine, 3 x1 cm kesitinde bir çıta üzerinde GDK – Proje Kotu farkı kadar uzunluk alınır. Bu kazığın üzerine iki çivi ile 20 cm uzunluğunda bir parça çakılarak şekil 12’deki gibi bir (T) meydana getirilir. Bu T cetveli inşaat çukuru içinde tutularak daha ne kadar kazılması gerektiği bu suretle belirlenir. Düz görüntülü nivolarda T cetvelinin üstü şayet yatay kılın altında ise fazla kazılmış demektir; T cetvelinin üstü yatay kılın altında ise kazı gerekli demektir. Bu şekilde pratik olarak ojenin taban kotu projeye göre aplike edilmiş olur. 20 cm İ = GDK - PTK Şekil 12. Pratik Kontrol Çubuğu 1.1.3 Bir İnşaat Çukurunda Eksenlerinin Aplikasyonu Sabit noktalar ağının tesisinden sonra proje kotuna getirilmiş bir inşaat çukurunda eksenlerin aplikasyonu gerekir. 8 IV III 3’ 2’ 1’ A 4 C 5 B I 1 2 II 3 Şekil 13. İnşaat Çukurunda Eksen Aplikasyonları Projede 1,2,3,... noktaların sabit noktalara olan uzaklıkları verilir. Bu nedenle sabit nokta üzerine saniye teodoliti (T2, DKM2 vb.) merkezlenir ve yataylanır. Diğer sabit noktaya tutulan sivri uçlu kurşun kaleme bakılarak dürbün doğrultuya sokulur. Bundan sonra yatay hareket vidasıyla oynanmaz. Bu doğru üzerinde, sabit noktadan itibaren verilen uzaklıklar şerit metre ile çekilerek, noktalar (1,2,3... ) zeminde işaretlenir. Bu noktalara, sert ağaçtan yapılan tokmaklar ile 5 x 5 x 25 cm ebatlı Aplikasyon Kazığı çakılır. Şekil 14’de I-1 uzaklığı T N W I E II 1 S kazık Şekil 14. Eksen Kazıklarının Çakılması Kazığın iki yanına kurşun kalem ile işaretlenir. Bu işlen 2 kez (en az) tekrarlanır. Bu kazı üzerinde işaretlemede, çelik şerit, yatay ve gergin tutulur. Projedeki I-1 kenarı kazığın N-S kenarları kurşun kalem ile işaretlenir. Bu iki işaret arası kurşun kalem ve gönye kullanılarak birleştirilir. Daha sonra I-II doğrultusu E-W kazık üzerinde birleştirilir. Bu işlem iki kez tekrarlanarak kazık üzerinde I-II yönü için (2) nokta işaretlenir. Bu noktaların arsı da birleştirilir. Böylece kazık üzerinde iki doğrunun kesim noktaları elde edilir. Bu noktaya bir topluiğne çakılır. Bu topluiğnenin yeri 1 nolu notanın yeridir. Diğer noktalara benzer şekilde zeminde işaretlenir. Bu noktaların karşılarındaki noktalarda aynı şekilde aplikasyon kazıkları üzerinde işaretlenir. (şekil 13) noktaların belirlenmesinden sonra eksenlerin aplikasyonuna geçilir. Teodolit şekil 13’teki 1 nolu noktaya kurulur, merkezlenir ve yataylanır. Ve 1 nolu noktaya bakılır. Eksenleri belirleyen tüm noktaların arkasına TELÖRE adı verilen işaretler çakılır. (Şekil 15) 1-1’ ekseni teodolit ile telöre işaretlenir. Bu işaretlenen noktalara birer çivi çakılır. Bu iki çivi arasına 0,5 mm çapında çelik tel gerilerek 1-1’ ekseni zemine aplike edilir. 9 çivi Şekil 15. Telöre Tüm eksenler benzer şekilde aplike edildikten sonra, tellerin kesiştikleri yerlerde eksenlerin kesim yerleri belirlenmiş olur. Bu noktaların yerlerinin belirlenmesi İnşaat Formenleri tarafından yapılır. Eksenlerin kesim noktaları tellerle belirlendiğinden, inşaat tabanında yukarıdadır ve çekiç yardımıyla zemine indirgenir. Bu işaretleme bir kazık yardımıyla yapılır. Bu noktalardan yararlanılarak beton kalıplar formenler tarafından düzenlenir. Aynı şekilde betonarme demirleri ve kalıbın üst yüzüne gelecek olan saplama cıvatalarının yerleri de yine formenler tarafından projeye göre yerleştirilir. Beton kalıplar, demir çerçeveli formika kaplı veya yağ sürülmüş tahtalardan meydana gelmektedirler. Bu işaretler yardımıyla, formenler, kalıpları eksenlere getirirler. Beton dökmeye hazır olan bu kalıplar (şekil 16) teodolit ile eksende olup olmadığı kontrol edilir. Yanlışlıklar varsa düzeltilir. prizler Ç X Şekil 16. Beton Dökme Kalıplarının Eksen Kontrolü Saplamaların eksenlere göre konumları marangoz metresi ile kontrol edilir. Kalıpların eksenleri ve saplamaların konumları doğru ise beton dökülür. Vibratör kullanılarak beton içerisinde havacık kalması önlenir. Bu titreşim nedeniyle kalıp bozulabilir. Beton prizlerinden önce kontrol edilir. Kalıplar 48 saat sonra sökülür. Zeminde mevcut olan eksenler beton yatakların üstüne ve alınlarına işaretlenir. (Şekil 16) Bu çizgilerin eksen olduğunu göstermek için Ç veya E harfi ile kırmızı kalemle yazılır. 1. 2 YAPILARIN APLİKASYONUNDAKİ ÖLÇÜM HATAARI Buraya kadar ayrıntıları açıklanan büyük yapıların aplikasyonunda aplikasyon elemanları : · · · Uzunluk (s) Açı (a ) Yükseklik ( i ) 10 Şeklinde olduğu gösterilmiştir. Aplikasyon sırasında yapılabilecek hatalar, aplikasyon elemanlarının araziye uygulanması sırasında ortaya çıkar. 1.2.1 Uzunlukların Aplikasyonda Hatalar Uzunlukların ölçümünde ölçülerin mutlak hatası (ML) ( ) M L = f L + 10 L mm eşitliği ile hesaplanır. Burada L : Ölçülecek kenar uzunluğu (m) F : Arazinin cinsine bağlığı olan ölçek katsayısı olup 0,0002 ; 0,0004 gibi değerler olur. Kısa kenarların ölçümünde (1) nolu eşitlik yerine : ML = m × L eşitliği kullanılır. Burada m : 1/1000 veya 1/4000 olan ölçek katsayısıdır. Büyük yapıların aplikasyonunda kullanılan Çelik Şeritle yapılan Uzunluk Ölçümündeki Hatalar a. b. c. d. e. f. g. Doğrultuya girme Sıcaklık hatası Germe kuvveti Arazi eğiminin hatası Sarkma hatası Çelik şerit tutma ve okuma hatası Çelik şerit kontrol hatası Ölçü esnasındaki hava sıcaklığının, germe kuvvetinin, eğim açısının (veya noktalar arasındaki yükseklik farkının) bilinmesi gerekir. a. Doğrultuya Girme Hatası ve Düzeltilmesi : Sonucun olması gerekenden büyük olmasına neden olur. Lo L K 2 n-1 d : sapma miktarı L0 : Çelik şerit ile ölçülen ölçülen uzunluk 11 On L : Ölçülen L0 uzunluğunun gerçek doğru üzerindeki projeksiyonu Doğrultuya iyi giremeden doğan hata d : k2 k2 d = L0 - L = 2 ; L = L0 - 2 2L 0 2L 0 (3) Burada ; k : çelik şeridin doğrultudan kaçış miktarı Bir çelik şerit için rölatif hata L0 - L k 2 = 2 L0 2L 0 (4) eşitliği ile hesaplanır. n ölçülen uzunluktaki çelik şerit metre boylarının toplam sayısı olmak üzere, bir ölçü boyunca doğrultudan sapmadan ileri gelen toplam hata ; DL = k2 (2n - 3) m.L (5) eşitliği ile hesaplanır. Burada 1:m= ölçülen uzunluk hassasiyetidir. b ) Sıcaklık Etkisinin Giderilmesi Ölçüdeki sıcaklık etkisi L 0 - Lt = aL 0 (t 0 - t ) (6) eşitliği ile yapılır. Burada ; a : çelik şerit genleşme katsayısı ( 0.0000115 m / 1c 0 ) t 0 : çelik şerit ayar sıcaklığı t : ölçü sırasındaki hava sıcaklığıdır. c ) Çelik Şerit metre Germe Hatasının Düzeltilmesi Ölçümde ve karşılaştırmada çelik şeridin değişik kuvvetler ile çekilmesiyle oluşan rölatip hata : L0 - L 1 = (P0 - P ) L0 W.E (7) eşitliği ile hesaplanır. Burada P : P0 : W: E : Ölçü sırasındaki germe kuvveti (kg) Komparatorda (ayar) germe kuvveti (kg) Çelik şerit enine kesit alanı mm2 Çelik şerit elastikiyet modülü (kg/mm 2) 12 d ) Arazi Eğiminin Neden Olduğu Hata Ölçülen uzunluğu eğim açısı nedeniyle getirilecek / DL = L 0 - L = 2L 0 sin 2 a 2 (8) 2 3 L 1 a Arazi eğimi Rölatif Hata 4 DL : L0 - L a = 2 sin 2 L0 2 (9) Eğer noktaların yükseklikleri biliniyor ve kot farkı ( h ) ise ve 1,5 < h £ 2 m ise L - L0 = h2 2L 0 ( DÜZELTME ) ( 10 ) düzeltmesinin işareti her zaman ( - ) dir. Eğim hatası nedeniyle her zaman uzun olarak ölçülür. Eğer h > 2 m ise DÜZELTME. L - L0 = h2 h4 + 3 2L 0 8L 0 e ) Şerit metrenin Sarkması Nedeniyle Oluşan Hata r 1 r L 2 3 Lo h : sarkma hatası hata ® DL = L 0 - L = + 8 h2 3 L0 ( 11 ) f ) Çelik Şerit Tutma ve Okuma Hatası 13 Düzeltme her zaman ( - ) işaretlidir. Bu hatalar şerit metrenin tespit edilmesi ile okumaya bağlı olarak meydana gelir. Ölçülecek uzunluğun iki ucuna çivi çakılmış ise 3-5 mm hassasiyet ; çelik şeridin iki ucu önceden çakılan kazıklar üzerinde işaret ediliyorsa tespit hassasiyeti 0,5-1 mm ; çelik şeridin iki ucu toplu iğne ile tespit edilmiş ise tespit hassasiyeti 0,3-0,5 mm dir. g ) Çelik Şeritin Kontrol Hatası ( Karşılaştırma Hatası ) Çelik şeritin üzerinde gösterilen büyüklükten , kalibrasyon sonucu belirlenen daha uzun veya kısa olması sonucu hata DL k DL k = J-20.000 m ( 12 ) Şeridin birisi uzunluktaki komparator hatası d j ³ dj = DL k J - 20,000 J - 20,000 J = = = -1 20,000 J J 20,000 ( 13 ) olarak belirlenir. Ölçülen L0 uzunluğunun düzeltilmiş değeri L J - 20,000 ö æ L = L 0 m DL k = L 0 ç1 m ÷ 20,000 ø è ( 14 ) eşitliği ile hesaplanır. ÖRNEK : 100 m uzunluktaki bir kenarın m 1 cm ortalama hata ile ölçülebilmesi için dikkat edilecek hususlar : 1. Çelik şeridin ölçülmesi gereken doğrultudan m 7 cm den daha fazla sapması kabul edilmez. Çelik şerit metre göz kararı doğrultuya sokulmaz. 2. Ölçü sıcaklığı ile komparator sıcaklığı arasındaki fark 1,5 C0 den fazla ise hesap yapılmalıdır. 3. Germe kuvvetleri arasındaki fark 2 kg dan fazla olmamalı Dinometre kullanılmalı. 4. Uçlardaki yükseklik farkı 12 cm den fazla olmamalı. 1.2.2 Açı Aplikasyonunda Yapılan Hatalar Teodolitlerde açıların aplikasyonunda aşağıdaki hatalar ortaya çıkar. 1. Merkezlendirme hatası 2. Hedef merkezlendirme hatası 3. Okuma hatası 4. Noktaların kestirilme hatası 5. Aletin kurulması ve düzeltilmesinin yanlış yapılması (tatbik hatası) Bir doğrultu ölçüsünün karesel ortalama hatası, yukarıda sayılan hatalar dikkate alınarak m H 14 m H = ± m e2 + m 2p + m n2 + m 2o + m i2 eşitliği ile hesaplanır. Burada me : Merkezlendirme hatası mp : Redüksiyon hatası mv : Hedef merkezlendirme hatası mo : Okuma hatası mi : Alet kurma hatası · Açı bir yarım silsile şeklinde ölçülüyor ise okunuyor ise;açının hatası my m y = m 2 mH (16) · Yarım silsilelilik alım ile açı aplikasyonundaki hata (me ve mp yukarıda açıklandığı gibi) my; m y = m 2(m n2 + m o2 + m i2 ) ile hesaplanır. Daha yüksek doğruluk ile aplikasyon istenirse, açılar bir tam sibile ile elde edilmelidir. O L Da A a1 O1 a A B Şekil 17. Açı Aplikasyonunda Hata Bir Açının Aplikasyonu ve Hatası Şekil 17 deki BAO1 açısı tatbik edilir. O1 noktasından elde edilen doğrultu tespit edilir. Sonra BAO1 = a1 açısı silsile yöntemiyle belirlenir. Açı hatası ( verilen ölçülen ) Da = a - a 1 Tam doğrultunun elde edilmesi için tespit edilen noktanın L düzeltmesi Da cc L = d. cc g eşitliği ile belirlenir. Burada d : A - O 1 uzaklıktadır. 15 (n) silsile sayısı veya (p) tekrarlama sayısının hesaplanması (a) tekrarlama yöntemi için ö 1 æ m 02 çç + m 2v ÷÷ p è 2p ø mT = m verildiğinden , p= ; m 2v + m 4v + 2 m 02 m 2T 2m T2 ( 19 ) ( b ) Silsile Yöntemi için 2 ö 1 æ m0 ç + m 2v ÷÷ ç n è 2p ø ms = ± ; n= 2m 2v + m 20 2m 2j ( 20 ) verilir. Burada mT ve mj açı ölçümünün karesel ortalama hatalarıdır. ÖRNEK : a =90O lik bir açı 150 m uzaklıktaki verilen bir doğrultuya aplike edilecektir. Kabul edilen maksimum açı hatası 1 r ' = 14" 1 cm’ye karşılık gelen açı = 14" 150x100 Eğer max hata 3 cm ise m max m =14 cm x 3 = 42" Teodolit hassasiyeti 30" , dürbün büyütmesi n = 25 ise mo = mn = 30" 2 2 = 10.6" @ 11" 60" = 2.4" 25 p = (2.4 ) + 2 (2.4)2 + (2.112.42 2 ) = 2.42 2 2.(2.4 ) 2.42 2 2 n= 1.2.3 Detay Yükseklik Aplikasyonundaki Hatalar Detay noktalarının yüksekliklerinin belirlenmesi, sabit noktalardan nivo yardımıyla yükseklik farkı taşınarak yapılır. Büyük yapılarda yükseklikler, genellikle bir noktadan değil, bilakis bir çok sabit noktadan belirlenir. 16 Yükseklik belirlenmesinde aşağıdaki hatalar ortaya çıkar; a. Nivelman hataları(N) b. Düşey doğrultusundaki uzunluk ölçülerinin hataları ( l ) c. Sabit noktaların işaretlenmesinde tespit hataları ( D ) Büyük yapıların yükseklik aplikasyonlarında mühendislik nivoları (yüksek hassasiyetli nivolardır, 1 km de geliş-dönüş nivelmanda ortalama hata 2 £ mm ) kullanılır. Dürbün büyütmesi 20-30 düzeçin bir parsı 15-25” olmalıdır. Miralar cm bölümlü ve mutat teknik nivelman kullanılır. Mira okumaları cm ye kadar doğrudan, mm bölümleri ise tahmin edilir. (KABA MÜHENDİSLİK HESABI) Sabit noktalar ağı yapının etrafında yeterli sıklıkta tesis edilir. Hatınız bir nivo ve kontrol edilmiş miralar ile yapılan yüksekliklerin hatası bir nokta için m 2 mm kabul edilir. Bu hataya tesadüf hata olarak bakılır. Nihayet n adet nivelman noktasındaki nivelman hatası;yani Skm olmak üzere N = ± 2n mm veya 0,002 n m N = m Dh = m o S km olarak elde edilir. Büyük düşey uzaklıkların (bina boylarının vs.) çelik şeritle veya telle ölçümünde, yukarıdaki hataya ilave orak, telin ağırlıklarına bağlı olarak uzayacakları ve bu nedenle bir hata olacağı düşünülmelidir. Bu uzamalar; 20 m’de 0,1 mm 20 m’de 0,5 mm 100 m’de 2 mm 200 m’de 8 mm Sabit noktaların yükseklik hatası (D) nivelman şeklinde ve nivelman güzergahının uzunluğuna bağlıdır. Yapının bir noktasının yüksekliğinin belirlenmesindeki Toplam Yükseklik Hatası (Dh) : Geometrik nivelmanda; Dh = N 2 + l2 + D2 17 1.3 APLİKASYON YÖNTEMLERİNDE HASSASİYET Uygulama bakımında aplikasyon a. Yatay aplikasyon b. Düşey aplikasyon Olmak üzere iki bölümde ele alınabilir. Yatay aplikasyonda uzaklık ve açı aplikasyonu; düşey aplikasyonda nokta yüksekliğinin aplikasyonu söz konusudur. 1.3.1 Yatay Aplikasyonda Hassasiyet Aplikasyon hassasiyetine etki eden faktörler a. Aplikasyon değerlerini hesaplarken (elde ederken) yapılan hatalar b. Aplikasyon işlemi sırasında yapılan hatalar olma üzere iyiye ayrılır. · Aplikasyonda kullanılacak kullanacak veriler (değerler) ya plan üzerinden doğrudan alınır ya da hesap hesap ile belirlenir. Hesap ile belirlenir. Hesap ile belirlenen değerlerde bir hesap hatası yok ise bu değerler doğru kabul edilir. · Aplikasyon elemanları eğer plan üzerinden alınacaksa - Plan ölçeği - Kullanılacak ölçü aleti - Ölçü şekli Hassasiyeti (sonucu) etkileyen faktörlerdir. · Plan ölçeği ne kadar büyük ise elde edilecek hassasiyet o derce artar; kullanılan ölçü aleti de sonucu etkiler · Kullanılan aletlerin kapasitelerinin sınırlı oluşundan, ölçü şeklinden ve çalışma şartlarından dolayı hatalar yapılır. NOKTA APLİKASYON YÖNTEMLERİ VE HASSASİYETLERİ Noktaların yatay aplikasyonlarında a. Bağlama yöntemi b. Dik koordinat yöntemi c. Kutupsak koordinat yöntemi d. Kestirme yöntemi Yöntemleri kullanılır. 1.3.1.1 Bağlama Yönteminin Hassasiyeti Bu yöntemde aplikasyonu yapılacak P noktalarının A ve B gibi bilinen iki noktaya olan uzaklıkların bilinmesi gerekir A ve B noktalarında a ve b uzunlukları alınarak P noktası işaretlenir. (Şekil 18) a ve b uzaklıkları bir şerit boyundan kısa olmalıdır. 18 c P t b a a B s A Şekil 18. P Noktasının Bağlama Yöntemi İle Aplikasyonu Kontrol için üçüncü bir c noktasından ölçü alınır. C noktası kontrol için kullanılacağından, P noktasına bir şerit boyundan fazla alınabilir. Şekil 18’deki P noktasının konum hassasiyetinin hesaplanması için önce a açısını hesaplayalım Coa = b 2 = a 2 + s 2 - 2 a s co a ; b2 - a 2 - s 2 2as a = a r c cos (22) b2 - a 2 - s2 2a s (AB) semti t ile gösterilirse, P noktasının sağda değeri (Y) Yp = YA + a.sin ( t - a) (23) ile hesaplanır. 23 eşitliğimdeki a,b a değişkenine göre diferansiyel alınırsa dy p = Sin ( t - a ) d - a cos ( t - a ) d a (24) bulunur. (24) eşitliğindeki da terimi, (22) eşitliğindeki a değerinin türevi alınarak bulunur. da = u' = u' t - u2 a = a r c cos du ¶u ¶u ¶u + + ¶a ¶b ¶s da = b2 - a 2 - s2 2as u - u' V1 - u 2 ¶u æ b 2 - a 2 - s 2 ö 2a.2as - 2s(b 2 - a 2 - s 2 ) ÷÷ = = çç ¶a è 2as 4a 2 s 2 ø ' = - 4a 2s - 2 b 2s + 2a 2s + 4s 3 2a 2s - 2 b 2s + 4s 3 = 4a 2s 2 4a 2s 2 19 (25) = 2s(- a 2 - b 2 s + 2s 2 ) 2s 2 - ¶ 2 - b 2 s = 2 4 a 2s 2 2a 2 s ¶u b 2 a2 s2 b = = 2 b 2as = ¶b 2as 2as 2as as ¶u = ¶ (a , b ) 1 1- b2 - a 2 - s2 2as æ 2s 2 - a 2 - b 2 s ö b çç da + db ÷÷ 2 2a s as ø è dyp = sin (t - a )da - a cos (t - a )da ì ï 1 ï í 2 2 2 ï 1- b - a - s ïî 2as dyp = sin (t - a )da - a cos (t - a )da ü ï æ 2s - a - b s öï b çç da + db ÷÷ý as øï 2a 2 s è ïþ 2 2 2 ì æ öü ç ÷ï ï 2 2 2 2s - a - b s ï ç ÷ï dyp = ísin (t - a ) - a cos (t - a ) ç ÷ý da 2 2 2 b a s ï 2 ç 12a s ÷÷ïï ç ï 2as è øþ î - a cos (t - a ) b ab as ì ï ï dyp = ísin (t - a ) - cos (t - a ) ï ïî - cos (t - a ) ü ï 2s - a - b s ï ý da 2 2 2 b -a -s 2 ï 12a s ï 2as þ 2 2 2 b db s b2 2 my = A m + cos (t - a) 2 m s 2 2 2 a benzer şekilde mx 2 = hesaplanır. Eğer a @ b olarak alınırsa; my 2 = sin 2 (t - a ) m 2b + cos 2 (t - a ) mx 2 = cos 2 (t - a ) m 2b + sin 2 (t - a ) s2 m 2b 4b 2 - s 2 s 2 4b - s 2 2 m 2b 20 (26) bulunur. (26)’da my ; Y yönündeki ortalama hata mx ; X yönündeki ortalama hata P noktasının konum hatası mp ; 2b mp = ± mx 2 + my 2 = m mb 4b 2 - s 2 ( 27 ) bulunur. Örnek : Bağlama yöntemiyle bir noktanın aplikasyonu için yapılan çalışmada a = b = 18m , ma = mb = 2cm , s = 25ma olarak tespit edilmiş ise p noktasının konum hatası nedir? 2b ( 27 ) eşitliğinden mp = m 4b 2 - s 2 = m 0,028m = m2,8cm 1.3.1.2 Dik Koordinat Yönteminin Hassasiyeti Bu yöntemde p noktasının AB doğrusu üzerindeki dik ayağı uzunluğu a ile, dik boyu h’ nın bilinmesi gerekmektedir. A noktasından AB doğrusu üzerinde a kadar alınır ; sonra P’ den AB’ ye h kadar dik çıkılarak P noktası işaretlenir. Kontrol için Ap veya BP ölçülür. X P Kontrol j h Kontrol d Y B a p Şekil 19. P Noktasının eğik Koordinat Yöntemi ile Aplikasyony A Şekil 19’da P noktasının y koordinatı ( ) yp = ya + a sin j + h sin j + II (28) eşitliğ ile hesaplanır. (28) eşitliğinde; a, h ve d değişkenlerine göre diferansiyel alınırsa. ( ) ( ) dyp = sin j da + sin j + S m II dh + h cos j + S m II dd ( (29) ) sin j + d m II = - cos j ( (30) ) cos j + d m II = sin j (30) eşitliğindeki değerler (29)’ da yerine konacak olursa ve total diferansiyel alınırsa 21 my 2p = sin 2 j.ma 2 + cos 2 jm 2h + h 2 sin 2 j m 2d d2 (31) md 2 d2 (32) bulunur. Aynı işlem x için yapılırsa mx 2p = cos 2 jma 2 + sin 2 jm 2h + h 2 cos 2 j mp = m mx 2p + my 2p olduğundan mp = m ma 2 + m 2h + h 2 m 2d s2 (33) Örnek : Bir p noktasının aplikasyonu için AB doğrusu üzerinde , A’ dan itibaren 60 m dik ayağı ölçülerek; bu noktadan prizma yardımıyla dik çıkılmakta ve bu dik üzerinde 25 m dik boyu işaretlenmektedir. Dik ayağın ortalama hatası m 3 cm ; dik boyunun ortalama hatası m 2 cm ve prizma ile çıkılan dikin hatası m 1 olduğu varsayılırsa , p nin konum hatasını hesaplayınız. d - 90 d cos t S - sin I j - sin sin sin d < 90 o - cos d < 90 o II + j - d ( ) mp = sin j + d + II = - cos d ( ) ( ) d < 90 o sin j + d - II = - cos d d > 90 o sin j + d + II = 3 2 + 2 2 + 2500 2 = 3,7 cm 22 1 (57.2958 x 60)2 1.3.1.3 Kutupsal Koordinat Yönteminin Hassasiyeti Bu yöntemde aplikasyonu yapılacak p noktasının, belli bir başlangıç doğrultusuna göre j açısı ve p’nin A noktasına olan uzaklığının bilinmesi gerekir. Alet A noktasına kurulur. B noktasına bakılır. j açısı kadar evirilerek AP doğrultusu belirlenir. Bu doğrultu üzerinde S1 uzunluğu kadar alınarak P noktası işaretlenir. Şekil 20 Kontrol için j açısı veya S2 uzunluğundan yararlanılır. B t p j t1 S2 S y A t A (a) Şekil 20. Kutupsal Koordinat Yönteminde Aplikasyon S j (b) p B Şeki 20’deki P noktasının koordinatı y P = y a ¹ s.sin (t - j ) (34) ile hesaplanır. (34) eşitliğinin s ve j değişkenine diferansiyeli alınırsa; dyp = s cos (t - j) d j + sin (t - j ) ds (35) olup ortalama hataya geçilirse my 2 = s 2 cos 2 (t - j) my 2 + cos 2 + sin 2 (t - j) ms 2 (36) mx 2 = s 2 sin 2 (t - j ) my 2 + cos 2 (t - j ) ms 2 (37) mp = m mx 2 + my ' mp = m ms 2 + s 2 mj 2 j2 s kenarının büyüklüğü; S ve j ölçü hassasiyetine 23 olduğundan (38) Örnek : A noktasına kurulan bir takometre ile 90 m uzaklıktaki bir noktanın aplikasyonu yapılacaktır. Takometrenin açı ölçme hassasiyeti 1c dır. Uzunluk ölçme hassasiyeti s 300 ise P noktasının konum ve hassasiyeti nedir? mp = m m s2 + s 2 mj 2 1c 2 2 = 0 , 3 + 90 = m0,3m s2 6366,20 2 1.3.1.4 Kestirme Yöntemi ve Hassasiyeti Aplikasyon kestirme yöntemi ile yapılacağında, iki adet açı ölçen alet, bir jalon ya da çekül kullanılır. Şekil 21’deki gibi A ve B noktalarına konulur. Bu noktalarda a ve b açılarına göre P noktasına ait doğrultular belirlenir. Doğrultuların kesişme noktası P noktasını verir. Kontrol için üçüncü bir noktadan P noktası kontrol edilir. x P a b t A a b a c B Şekil 21. Kestirme Yöntemi İle Aplikasyon Şekil 21’den P noktasının X koordinatı x p = x a + b cos (t - j ) (39) ile hesaplanır. Buradaki b kenarı ölçülmediğinden, a, b ve c uzunluğuna göre sinüs.... hesaplanacaktır. b c = Þ sin b sin (a + b) b= sin b sin (b + a ) (40) (40) eşitliği (39)’da yazılır ise; xp= xa + c sin b cos (t - a ) sin (a + b) (41) bulunur. (41) eşitliği a, b değişkenlerine göre diferansiyeli alınırsa, dx = c cos (t - a ) cos b sin (a + b ) - cos (a + b)sin b db + sin 2 (a + b) 24 c sin b (t - a ) sin b (t - a )sin (a + b) - cos(a + b)cos(t - a ) da sin 2 (a + b) (42) olur. sin (a + b) cos b - sin b cos (a + b) = sin ((a + b) - b) = sin a (43) sin (t - a ) sin (a + b ) - cos (a + b) cos (t - a ) = - cos (t - a ) + (a + b ) = cos (a + b) olduğundan ax = c (sin a cos (t - a )db - sin b cos (t + b)da ) sin (a + b) (44) 2 olarak hesaplanır. Total diferansiyel alınıp ortalama hataya geçersek; [ ] (45) [ ] (46) c2 sin 2 a cos 2 (t - a ) m b2 + sin 2 b cos 2 (t + b)m 2x sin 4 (a + b) eşitliği bulunur. Aynı işlem bu kez y koordinatı için yapılırsa mx 2 = my 2 = c2 sin 2 a sin 2 (t - a ) m b2 + sin 2 b sin 2 (t + b)m 2x 4 sin (a + b) olarak hesaplanır. P noktasının konum hatası ma = mb ..... edilerek; mρ = m c ma a 2 + b2 2 2 sin a + sin b = sin 2 (a + b ) r sin n (47) sin a sin b sin n sin 2 a sin 2 r sin 2 n = = Þ = = a b c a2 b2 c2 sin 2 a a 2 sin 2 a a2 sin 2 a + sin 2 b a 2 + b 2 sin 2 a + sin 2 b sin 2 a = Þ + 1 = + 1 Þ = Þ = sin 2 b b 2 sin 2 b b2 sin 2 b b2 a 2 + b2 b2 Þ sin 2 n a 2 + b2 2 2 yazılabilir. Kök içindeki yerine sin a + sin b sin 2 n yazılabilir. 2 2 c b mp = m ( ) ( ) c 2 sin 2 a + sin 2 b a 2 + b 2 sin 2 n a 2 + b2 mr = c2 = mr sin (a + b) c2 sin n sin 2 n Örnek : Yatay açı ölçme incelikleri m a = m0,5 2 olan iki alet A ve B noktalarına konularak, kestirme kestirme yöntemiyle P noktasına ...... yapılacaktır. P noktası konum hassasiyeti? N A 25 y(m) 5000.00 x(m) 5000.00 Verilenler a = 60 g .27 B b = 75 g .65 5920.20 5827.40 ma = m0.5 c ® r c = 6366.20 mp = m c ma sin 2 a + sin 2 b = m17.1cm 2 sin n r · c = 1259.949m D a b c sin a = = Þa=c sin a sin b sin n sin n b=c mp = m a = 1210.001 m sin b sin n a b b = 1383.316 m A B c=s a 2 + b 2 ma = m17.1 cm sin n r 1.3.2 Düşey Aplikasyonda Hassasiyet Yüksekliklerinin aplikasyonunda en çok - Geometrik nivelman ölçüsü Trigonometrik nivelman ölçüsü kullanılır. 1.3.2.1 Geometrik Yükseklik Tayinin Hassasiyeti A ve B noktası arasındaki yüksekliğin farkı Dh ve B noktasının yeri düşey doğrultuda belirlenmek istenirse, A’ya geri okuma yapıldıktan sonra i = 9 - Dh değerini verecek şekilde mira aşağıya veya yukarıya doğru hareket ettirilir. İ değeri mirada okunduğu anda, miranın sıfırı B noktasının yerini verir. Şekil 22 i g1 g3 g2 i1 g Dh 1 Dh A (a) b 26 i2 Dh 2 i3 Dh 3 Şekil 22. Geometrik Nivelman ile Aplikasyon Eğer alet kurma sayısı birden fazla ise bu takdirde son ileri okuması in : Dh = å g - å i = [(g 1 + g 2 + ... + g n ) - (i1 + i 2 + i 3+ ... + i n )] i n = å g - (i1 + i 2 + ...i n -1 + Dh ) (49) eşitliğinden yararlanarak hesaplanır. Bu değer okununcaya kadar mira hareket ettirilir. ( Şekil 22 b). Δh yükseklik farkının ortalama hatasının hesaplanılması Dh = (g1 - i1 ) + (g 2 - i 2 ) + ... + (g n - i n ) (50) (50) eşitliğinin değişkenlere göre diferansiyeli alınıp, ortalama hataya geçilirse ; m D2 h = m g21 + m i21 + m g2 2 + m i22 + ... + m 2g1 + m i2n m Burada i = m g = m ok 2 m 2Dh = 2nm ok Þ m Dh = m m ok 2n (51) kabulü ile n: Alet kurma sayı (52) bulunur. Alet-mira mesafeleri (a) eşit alınırsa, S güzergah uzunluğu olmak üzere 2n = S a m Dh = m m ok m Dh = ± m o s yazılabilir. m s = ok a a s m ok a eşitliği bulunur. = m o birim uzaklıktaki k.o.h (53) Not: Yüksekliğin ortalama hatası, noktalar arasındaki uzaklığın karekökü ile aletin hatasına göre değişmektedir. Örnek : A ve B noktaları arasındaki yükseklik farkının Δh =1,625 m olması istenmektedir. A’ da g=2,553 m geri mira okuması yapıldığına göre, B’ de hangi okuma yapılıncaya dek mira hareket ettirilir. 27 Δh =g-i 1,625=2,553-i i=0,928 m 1.3.2.2 Trigonometrik Yükseklik Tayinin Hassasiyeti Trigonometrik yükseklik tayininde bir noktanın yüksekliği kısa mesafeler (S < 300) için (54) Hb = Ha + a + s.cotz - t eşitliği ile verilir. Uzun mesafeler için S > 300 m Hb = Ha + a. + s.cotz + 683.10 - 10s2 - t (55) eşitliği ile verilir. a t s z : alet yüksekliği : işaret yüksekliği : noktalar arasındaki yatay uzaklık : ölçülen düşey açı B' Z' z t S a z a B d B A APLİKASYONUN YAPILIŞI : Noktanın işaretleneceği düşey doğrultu belli ise; A noktasına alet kurulur, alet yüksekliği ve S mesafesi ölçülür. Mira hedef yüksekliği belirlenecek B noktasına konur. İşaret yüksekliği t= sıfır (t = 0) alınarak istenen yüksekliği verecek Z açısını hesaplanır. Bu doğru okununcaya kadar teodolit ile dürbün düşey doğrultuda hareket ettirilir. B noktası işaretlenir. Bu şekilde B noktası işaretlenmiyor ise B ' ye gözlem yapıp Z' okunur. Bu noktanın yüksekliği hesaplanır. B' ve B arasındaki yükseklik farkı bir cetvel ile belirlenir. Trigonometrik Yükseklik Tayininin Hassasiyeti : (55) eşitliğindeki değişkenlere göre (55) eşitliğinin diferansiyeli alınır, ortalama hataya geçilerek m 2Hb = cot 2 z m 2s + s 2 m 22 sin + z s 2 (56) 28 elde edilir. Örnekler 1. Uzunluk ölçme inceliği m s = m (5.0 + 5.10 -6 m ) ve düşey açı ölçme inceliği m z = m20 cc olan bir elektronik takeometre ile bir noktanın yüksekliğinin bilinmesi istenmektedir. Alet kotu bilinen A noktasına kurulmuş ve düşey açı Z=96 g4580 , yatay uzunluk S=297.585 m ölçülmüştür. B noktasının yükseklik hassasiyeti nedir? m 2 Hb 2 s 2 m 22 = cot z m + sin + z s 2 2 2 s m s = m6.5 mm m 2Hb = 0.131057077 + 87.4020276 = m9.4 mm 2. 6 katlı bir binanın, A noktasına göre yükseklik farkının 18.5 m olması istenmektedir. Kontrol amacıyla B noktasına alet kurulmuş ve binanın tepe noktasına gözlem yapılmıştır. A noktasının kotu Ha=1020.80 m, B noktasının kotu Hb=1016.91 m, B noktasında alet yüksekliği 1.60 m ve B noktası ile bina arasındaki uzaklık S=200 m olduğuna göre teodolitten okunması gereken düşey açıyı hesaplayınız. H bina = H a + 18.5 = 1039.30 H bina = H b + a + s cot z cot z = H bina - H b - a s Z = 93g.4060 3. Aşağıda verilen parsel içinde yapılacak binaya su basman kotu verilecektir. Yapının su basman seviyesinin A noktasından + 0,50 m yükseklikte olması gerekmektedir. Nivo B noktasına kurulmuş ve aşağıdaki nivo okumaları yapılmıştır. Bina köşelerinin zeminden itibaren ne kadar yükseltilmesi gerektiğini hesaplayınız. Gözlem NN Geri A 1 2 1950 İleri Orta Nivo AX 2985 2645 2 15m 1 29 15m 4 3 3 4 2140 Çözüm : 500 mm = 1950 - i Dh = 9 - i 1 nolu nokta A noktasından 2 nolu nokta A noktasından 3 nolu nokta A noktasından 4 nolu nokta A noktasından i = 1450 mm 2985 - 1450 = 1.535 m 2643 - 1450 = 1.193 m 2536 - 1450 = 1.086 m 2140 - 1450 = 0.090 m yükseltilmelidir. 1.4. YAPILARIN APLİKASYON YÖNTEMLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Yapılarda uygulanacak aplikasyon yönteminin seçimine etki eden faktörler: 1. 2. 3. 4. 5. Yapı tesisinin mahalli koşullarına yapının şekline, tarzına ve büyüklüğüne Aplikasyon istenen hassasiyetine Çalışama temposu ve yöntemine Elde mevcut donanımca ve personel 30 4. TÜNEL APLİKASYONLARI Tüneller su nakli demiryolu karayolu ulaşımları gibi herhangi bir amaç için iki noktayı birbirine bağlayan geçitlerdir. Tünellerin geometrik yapısı, yayım amacına bağlı olarak, doğrular ve bu doğruları birbirine bağlayan eğriler, boy kesitte doğrular değişik şekillerde olabilir. İlk tünellere yaklaşık 4000 yıl önce Babilde ve daha sonra da Romalılarda rastlanmaktadır. Ulaşım amaçlı ilk tünel yapımına 17 yüzyılda Fransa’da ilk önemli demiryolu tünelinin yapımına 1860 yılında Londra’da başlandı 6 km uzunluğundaki bu metro hattı 1863’te işletmeye açıldı. Moskova metrosu 197 km uzunluğu ile dünyanın ünlü metroları arasına girer. Newyork metrosu her yıl 1.5 milyar yolcu taşıyan 371 km uzunluğun ile dünyanın en yoğun metrosudur. Ulaşım amaçlı MANŞ tüneli ve sulama amaçlı GAP tüneli 1994 yılında hizmete girmiştir. İstanbul trafiğinin nispeten rahatlatacak olan metro tünellerinin yapımı ise devam etmektedir. Son çeyrek yüzyılda tünellere duyulan ihtiyacın artması, tünel açma tekniklerinin. Ölçme yöntem ve donanımının geliştirilmesi zorunlu kılmıştır. Tüneller iki şekilde açılırlar. · Tünelin inşaa edileceği kısım kazılır, açıkta tüneller inşaa edilir, inşaat sonrası üzeri kapatılır. · Tünel kazısı ve inşaatı yer altında gerçekleştirilir. Tünel açma işlemleri, genellikle iki yönden (tünel aynalarından başlanarak yapılır. Çalışmalara tünelin geçeceği ve arazide belli olması gerekli uç (ayna) noktalarının sağlam zemine tesisi ve bunların jeodezik sigorta noktalarına bağlantısı ile başlanır. Tünel açma işlemlerine iki yönden başlama nedenlerinden biriside meydana gelebilecek enine kayma hatalarını belli ölçüde azaltabilmektir. Tünel açmalarına tünelin yapılacağı bölgeyi içeren harita üzerinde başlanır. Aplikasyon için gerekli olacak uç noktalar harita üzerinde belirlenir. 4.1 DOĞRUSAL TÜNEL APLİKASYONLARI Aplikasyon değişik yöntemlerle yapılabilir. 4.1.1 Tünel Ekseni Doğrultusunun Jalonlarla Belirlenmesi a. A ve B uç noktaları ile belirlenmiş bir tünelin açımına başlanabilmesi için, tünelin her iki uçunda tünel eksen doğrultusunun bilinmesine gerek vardır. Eğer dağ üzerinde A ve B noktalarından geçen düşey düzlem içinde bulunan doğrultu kazıklarla verilebilir. (Şekil 4.1) 2 1 C Yatay Doğrultu a G1 31 G2 Jalonlarla saptanan doğrultu üzerinde tünelin her iki uç noktasından görülebilen C gibi bir nokta mevcuttur. (Şekil 4.1). bunun için A ve B noktalarında bulunan teodolit yardımı ile 1 ve 2 jalonları hassas olarak doğrultuya sokulur. Daha sonra doğrultu üzerinde tepede C noktasında sürekli olarak kalabilen bir direk aplike edilir. Bu durumda C noktasına yöneltilmiş teodolitlerin gözleme doğrultusu, tünel ekseninden geçen düşey düzlem içindedir. AB yatay uzunluğu, AC ve BC yatay uzunlukların toplamına eşittir. Ac ve AB yatay uzunlukları elektronik uzaklık ölçerle ölçülerek bulunur. A ile B arasındaki yükseklik farkı (DH ) , A ile B arasında uygun bir geçkide gidiş-dönüş olarak yapılan geometrik nivelvan bulunur. Teodolitlerin optik eksenine verilecek eğim tan a = DH / AB ifadesinden hesaplanır. b. Diğer bir tünel açma şekli de şekil 4.2a da gösterilen AB doğrultusu boyunca açmadır. Bu açmada tünelin her iki ucunda kazı işine başlanabilmesi için tepenin diğer tarafında AB doğrultusu üzerinde C ve D gibi iki noktanın belirlenmesine ihtiyaç vardır. Bunun için AB doğrultusunun uzantısı üzerinde bir R noktası işaretlenir. Teodolit bu R noktasına kurulur. Teodolitin 1. durumunda dürbün AB doğrultusuna yöneltilir. Düşey bağlama vidası gevşetilerek dürbün muylu ekseni etrafında döndürülerek tepenin üzerinde tepenin diğer yanını görebilen bir P1 noktası belirlenir. Aynı işlem teodolitin 2. durumunda tekrarlanarak tepe üzerinde 2. bir P 2 noktası işaretlenir. P1 ve P2 noktalarının orta noktası, tepe üzerinde AB doğrusuna ait olur. P2 P P1 R A B Şekil 4.2 a Teodolit P noktasına kurulur. Teodolitin 1. durumunda dürbün A noktasına yöneltilir (şekil4.2b). bu durumda dürbün muylu eksen etrafında döndürülürse düşey kıl B noktasından geçmelidir. P C2 A C G2 G1 B C1 32 D2 D D1 Şekil 4.2 b Bu işlemden sonra dürbün muylu ekseni etrafında döndürülerek tepenin diğer yanına yöneltilir. C1 ve D1 noktaları yerde işaretlenir. Alet hatalarının etkisinden kurtulmak için teodolitin 2. durumunda, 1. durumda yapılan işlemler tekrarlanarak C 2 ve D2 noktaları yerde işaretlenir. C1 ve C2 noktalarının C orta noktası ile, D1 ve D2 noktalarının D orta noktası AB doğrusu üzerinde aranan noktalardır. Burada optik eksene verilecek eğim açısının bulunması için AD=AP+AD yatay uzunluğu ve A ile D arasındaki yükseklik farkı DH bulunmalıdır. Teodolit A noktasına kurulur optik eksen B noktasına yöneltilir. Düşey dairede, hesaplanan düşey açı okuması elde edilinceye kadar optik eksen muylu ekseni etrafında döndürülür. Optik eksenin tepeyi kestiği G1 noktası tünelin kazı işleri için kurularak benzer işlemler ile G2 noktası işaret edilir. A noktasında eğim açısı - a olarak hesaplanmış ise D noktasındaki eğim açısı + a dır. (-) işareti doğrultunun yataydan aşağıya doğru, (+) işareti ise doğrultunun yataydan yukarıya doğru olduğunu gösterir. Şekil 4.2b de görüldüğü gibi yalnız bir P noktasından tepenin her iki yanı gözlenemeyecek kadar, tepenin üzeri geniş ve engebeli ise, yukarıdaki biçimde teodolitin her iki durumu kullanılarak, AB doğrultusunda, tepe üzerinde yardımcı P1 , P2 , P3 , P4 noktaları belrilenir. Teodolit P4 noktasına kurulduktan sonra P 3 noktasına yöneltilecek yukarıda anlatılan biçimde C ve D noktaları işaretlenir. Bu durumda aplikasyon çok sayıda uygun olmayan ara noktalardan yararlanarak yapılmak zorundadır. (Şekil 4.3). P3 P2 P4 P1 A C B D Şekil 4.3 Şekil 4.3 deki örnekten çok daha elverişsiz durumlar ortaya çıkabilir. Böyle durumda aplikasyonun güvenirliği tehlikeye girer. Bu tür koşullarda kontrol amacı ile doğrultunun dolaylı şekilde hesaplanması gerekebilir. 4.1.2 Tünel Eksen Doğrultusunun Poligon Güzergahıyla Belirlenmesi Genellikle tünel eksen doğrultusunun belirlenmesi yukarıda açıklandığı kadar basit olamaz. Bu nedenle toplam boyu 1.5 km den daha kısa olan tünellerde galeri uçları poligonlarla 33 birbirine bağlanır. (Şekil 4.4). bu poligon güzergahları olabildiğince uzun kenarlı ve doğrusal olmalıdır. Poligon kenarları elektronik uzunluk ölçerlerle ölçülür. Aplikasyona hazırlık amacı ile tünelin A ve B uçları, sağlam beton blok veya gözleme kolonları ile belirlenir. (Şekil 4.4). b5 b4 B l a5 b3 a4 X b2 a3 a2 b1 Tünel ekseni a1 j Y A Şekil 4.4 Şekil 4.4 de gösterilen tünel ekseninin aplikasyonu için A ve B tünel uçları arasında bir poligon güzergahı geçirilmiştir. (1) Doğru ve kaba hatasız aplikasyon için poligon açıları dürbünün her iki durumunda iki defa ölçülmeli, ayrıca her poligon noktasında poligon açısını 400 g a tamamlayan açılarda ölçülmelidir. a + b = 400 g olmalıdır. Aradaki fark hata sınırı içinde ise düzeltme miktarı her noktadaki açılara eşit olarak dağıtılır. Örnek : AB tünel ekseninin aplikasyonu için oluşturulan poligon geçkisinde yapılan ölçüler aşağıda verilmiştir. Aplikasyon açılarını (j, l ) ve AB uzunluğunu hesaplayınız. b1 = 221.6223 a1 = 178.3677 400.0000 b 2 = 206.5845 a2 = 193.4155 400.0000 b 3 = 210.4129 a3 = 189.5871 400.0000 b 5 = 194 g .2627 a 5 = 205g .7373 400.0000 A1 = 302 .31m 23 = 296.89m 45 = 309.13m 12 = 348.89m 34 = 315.70m 5B = 335.28m 34 b 4 = 223.0072 a4 = 176.9928 400.0000 Poligon noktalarının koordinatları herhangibir dik koordinat sisteminde hesaplanırsa, A ve B noktalarının koordinatları yardımıyla tünel ekseninin açıklık açısı hesaplanabilir. j ve l semtler farkından bulunur. Verilen örnek için Aplikasyon açıları y a = 1000.00 m , x a = 1000.00 m ve (A1) = 0 g 0000 alınarak poligon hesabı yapılırsa nokta koordinatları aşağıdaki gibi hesaplanır. NN A Y(m) 1000.00 X(m) 1000.00 1 2 3 4 5 B 1000.00 1116.28 1243.60 1423.62 1678.30 1936.30 1302.31 1631.25 1899.45 2158.79 2334.00 2548.12 (AB) = 34.6283 (B5) = (AB) m 200g (B5) = 255.8996 j = (AB) ® j = 34 g .6283 l = (B5) - (BA ) ® l = 21.2713 L = 1809 .23m Tünel uzunluğu düzlem (yatay) uzunluğu Dy = 34 g .6282 Dx A ve B arasındaki yükseklik farkı (DH ) , A ile B arasında uygun bir yol izlenerek yapılan gidiş-dönüş nivelmanından bulunur. Teodolitin optik eksenine verilecek eğim ; j = t AB - t A1 t A1 = 0 g H AB = arctan tan a = DH / L eşitliği ile hesaplanır. 4.1.3 Tünel Eksen Doğrultusunun Triyangülasyonla Belirlenmesi 1.5 km’ den uzun tünellerin inşaatında poligon yöntemi artık yeterli olmadığından tünelin uç noktaları uygun üçgenlerden oluşan bir zincir ağı ile birbirine bağlanır. Kurulan bu zincir ağı yardımıyla uzun bir zamana yayılan kazı ve yapım çalışmalarının denetimi yapılmış ve standardın korunması sağlanmış olur. Ağın açı kenar ağı olarak düzenlenmesi ve ülke ağının yüksek dereceli noktalarına bağlı olarak tesis edilmesi uygundur. Tünel ekseninin , zeminde işaretlenmiş olan tünel giriş-çıkış noktaları ile, varsa some noktalarınında ağ içinde hesaplanması gerekir. Tünel ekseninin ana noktalarının koordinatlarından yararlanılarak eksen doğrultusu belirlenip kazı yapım işleri bu temel doğrultuya göre sürdürülür. Tünel içi çalışmalarda yararlanmak üzere, proje ekseninde ya da ekseni denetleyecek yaklaşık 500-600 m aralıklı poligon tesisleri yapılmalı, ara ölçmeler bu noktalara dayandırılmalıdır. 35 Şekil 4.4 Tünel geçkilerinde yükseklik denetimi ülke nivalman ağına dayalı olarak kurulacak ve kontrollü ölçmelerle hesaplanacak yükseklik noktalarıyla sağlanacaktır. Tünel içinde tesis edilen yatay konum röper noktalarının yükseklikleri de, yükseklik röper noktalarına göre kotlandırılmalı ve tünel içi yükseklik kontrolü, bu noktalardan yararlanarak yapılmalıdır. Tünel zemininde oluşabilecek deformasyonlar nedeniyle, tünel içi tesislerin uygun peryotlarla sürekli denetlenmesi gerekir. ÖRNEK 8 C 53.0899 51.09137 3 84.07334 4 61 .9020 1114.11 12 13 859.330496 A 2 1248.689 NN A B q= 79.57786 D 1471.391 2688.697m 1 10 1925.107 B 59 6 7 14 11 E 9 1458.810 yd = 12518.202m xd= 10285.193m yd = 12518.202m xd= 10285.193m Y(m) 10 000.00 10 000.00 DN A 1 2 B 3 4 5 C 6 7 8 D 9 10 E 11 12 13 14 BN B E C E A D E B E C A B C D Doğrultu 0.0000 85.3302 0.0000 84.0739 145.9754 0.0000 51.0918 104.1763 0.0000 79.5785 0.0000 52.7670 115.6095 184.9407 X(m) 10 000.00 11 114.11 m n D cc r 3 q : Enine hata m : Karesel ortalama açı hatası D : Tünelin toplam boyu N : Ana noktalar arasındaki parça sayısı n = D d D : Ana noktalar arasındaki uzaklık Tünelin ortasındaki doğrultu hatası (enine sapma) aşağıdaki çizelgede verilmiş değerleri aşmamalıdır. 36 Tünel uzunluğu Maks. kabul edilebilir hata 500 16 cm 1000 21 cm 2000 27 cm 4000 36 cm 6000 44 cm 8000 50 cm 4.2 EĞRİSEL TÜNEL EKSENİNİN APLİKASYONU Bu durumda tünelin ekseni kısmen bir kurp içinde bulunur. Tünelin her iki başındaki doğrultular proje şartı olarak arazide verilmiştir. Arazide verilmiş olan doğrultular MN ve MQ dur. Bu doğruların uzatılması durumundaki S kesim noktası, arazinin arızalı olması nedeni ile yanına varılmayan bir noktadır. G 1 , G 2 tünelin giriş noktaları , A ve C noktaları, kurbun MN ve PQ doğrularına teğet olduğu noktalar, P1 , P2 , P3 ve P4 noktaları kurbun ara noktalarıdır, ve tünel inşaatı sırasında aplike edilecektir. 4.2.1 Tünel İnşaatından Önce Yapılacak İşler ve Aplikasyon şekil 1234- Bu amaçla, MN ve PQ doğrularının arasındaki some noktasındaki dış açı a açısı hesaplanır. NS ve SP boyları hesaplanır. AS=SC=T teğet boyları hesaplanır. N den P ye gidiş-dönüş presizyonlu nivelman yapılır. a) 1 ve 2 nin yapılabilmesi için N,1,2,P poligonu geçirilir. b N , b1 , b 2 , b p açıları ve l 1 , l 2 , l 3 kenarları ölçülür. a = 4 X200 - (b N + b1 + b 2 + b P ) b) N, 1, 2, P poligonunun koordinat hesabı yapılır. Ve bu değerler yardımıyla aşağıdaki büyüklükler hesaplanır. d = ( N1) - (NP ) q1 = 200 - b N + d SP = NP. sin q1 sin a g = (PN ) - (P 2 ) q 2 = 200 - b P + g SN = NP.sin q 2 sin a 37 NP = (YN - YP )2 + (X N - X P )2 b = 200 - a c) Dairenin yarıçapı ( R ) projeden bilindiğinden; AS = SC = T = R. tan a 2 a 2 a CP = SP - R. tan 2 ile NA ve CP doğru kısmındaki tünel açma uzunlukları bulunur. NA = SN - R. tan d) N ve P noktaları arasındaki yükseklik farkı DH, gidiş-dönüş olarak yapılan presizyonlu nivelmandan bulunur. Y1 Y2 = AC = 1 .R.a pg e) N ve P noktasındaki uzunluk L, L = NA + ACyayı + CP f) ile hesaplanır. Tünel ekseninin eğimi m ; DH m= L dır. g) Tünelin doğrusal kısımlarında optik eksen m = DH / L kadar eğimlendirilmelidir. h) j açısına karşılık gelen yay uzunluğu b ile, kiriş uzunluğu l ile gösterilir, ise A dan P1 ’e, P1 den P2 ye, P2 den P3 ’e ve P3 den P4 ’ e optik eksen, b b.AH ×m = l l. L kadar eğimlendirilmelidir. tan g = 4.2.2. Tünel İnşaatı Sırasında Yapılacak İşler ve Aplikasyon Daire yayı üzerindeki P1 , P2 , P3 , P4 noktalarının aplikasyonu için her bir yay uzunluğuna karşılık gelen merkez açı; j l = 2 2R formülü ile hesaplanır. l için yuvarlak bir değer seçilmesi durumda j açısı küçük kesirler taşıyan bir değer alır. Yer altında küçük açı kesirlerinin teodolitle aplikasyonu, hata yapılması ihtimali artırıldığından sakıncalıdır. Daha iyi bir yöntem, j nin kesirsiz alınıp l nin hesaplanmasıdır. Bu durumda sin 38 j 2 formülü kullanılır. a açısı çoğu kez j nin katı olmadığından P4 ile C arasındaki j k açısı ile l k kirişi diğerlerinden farklıdır. j l k = 2R. sin k eşitliği ile l k kiriş uzunluğu hesaplanır. Bulunan aplikasyon elemanları ile 2 tünel açılır. Büyük parasal kayıplara uğranılmak istenmiyorsa; 1. Yan sapmalar 2. Yükseklik sapmaları 3. Uzunluk sapmaları (doğrusal tünelde daha az tehlikeli olur.) belirli değerleri aşmamalıdır. Bu nedenle ölçme ve aplikasyon hataları hakkında yeterli bilgiye sahip olunmalıdır. l = 2 R.sin Aplikasyon elemanlarının hesaplanan değerlerine ait karesel ortalama hatalar bazen ağın dengelenmesi sırasında hesaplanabilir. 4.2.3 Elektronik Takometrelerle Kurp Aplikasyonu Tünel aplikasyonlarında özellikle kurpların aplikasyonunda elektronik takometreleri kullanmak oldukça kolaylık sağlar. Yer altında çalıma şartları ve ortamın değişik olmasından dolayı yer üstünde kullanılan kurp aplikasyon yöntemlerini uygulamak hemen hemen mümkün olamaz. Patlama ile ilerletilen tünellerde aynadan itibaren yaklaşık 30 m mesafede sabit nokta tesis etmek mümkün olmamaktadır. Aplikasyonda aşağıdaki yol izlenebilir. S2 P2 a S km Başlangıca y x H semt kenar uzaklık P1 S1 - Kurp üzerinde 0,5 m lik yay uzunluklarına göre (kurp başlangıcından bitimine kadar) noktaların koordinatları hesaplanır. Bir çizelge düzenlenir. Çizelgeye km, başlangıca uzaklık, y, x koordinatları h yüksekliği yazılır. Ayrıca her bir nokta bir semt bir de kenar sütunu hazırlanıp boş bırakılır. - Tünel aynası kurp başlangıcına geldikten sonra başlangıca yakın ( en az 30m daha geride) eksende veya herhangi bir yerde bir poligon tesis edilir. - Bu poligon ile bir miktar kurp üzeri nokta arası semt kenarlar hesaplanıp cetvele yazılır. - Poligona alet kurulur ve bir önceki noktaya, c noktaya olan semt açısı ile bağlanır. Poligondan aynaya mesafe ölçülür. Bu mesafe çizelgedeki hangi kenara en yakınsa o noktanın semtine alet çevrilerek aynaya eksen verilir. Aynı zamanda bu noktaya ait kilometrede tünel 39 kilometresidir. Çizelgeden bu km ye ait kot alınarak daha önce anlatıldığı gibi aynaya kot verilerek ayna çizimi yapılır. - Tünel ilerledikçe bir noktadan sonra görüş kesilecektir. Bu durumda uygun bir yerde yeni bir poligon tesis edilerek yukarıda anlatılan işlemler bu noktaya göre yapılır. - Kurp bitip tünel doğru olarak devam etmeye başladığında ayna yakınında eksende nokta tesisi mümkün olmadığından yine doğru üzerinde 0,5 m aralıklarla nokta koordinatları ve kolları hesaplanır. Kırp bitiminden 30-40 m sonrasına kadar aplikasyona aynı şekilde devam edilir. - Kurp bitiminden itibaren tünel 30-40 m ilerledikten sonra eksen üzerinde bir poligon tesis edilir ve bu poligonun km si hesaplanır. Bu noktadan tünel duvarlarına dik çıkılarak km işaretlenir. Bu yöntemle aplikasyonda kurbun mutlaka daire yayı olması gerekmez. Her tür eğri bu yöntemle aplike edilebilir. KOŞULLU ÖLÇÜLER DENKLEMLERİ - V1 + V2 - V4 + V5 - V11 + V12 - 13cc = 0 B . V +W = 0 (r, n ) (n,1) (r,1) (r,1) - V3 + V4 - V7 + V8 - V12 + V13 + 9 cc , = 0 - V6 + V7 - V9 + V10 - V13 + V14 + 15 cc = 0 é- 1 ê1 ê ê0 ê ê- 1 ê1 ê ê0 ê0 AT = ê ê0 ê0 ê ê0 ê ê- 1 ê1 ê ê0 ê0 ë 0 0 -1 1 0 0 -1 1 0 0 0 -1 10 0ù 0 úú 0ú ú 0ú 0ú ú - 1ú 1ú ú 0ú - 1ú ú 1ú ú 0ú 0ú ú - 1ú 1 úû é 6 -2 0 ù N = êê- 2 6 - 2úú êë 0 - 2 6 úû é0.19048 0.07143 0.02381ù N = êê0.07143 0.21429 0.07143úú êë 0.2381 0.07143 0.19048úû é 1.4762 ù K = - N .W = êê- 2.0715úú êë - 3.1905úû -1 -1 ; V = A.K V T = [- 1.48 1.48 2.07 - 3.55 1.48 3.19 - 1.12 - 2.07 3.19 - 3.19 - 1.48 3.55 1.12 - 3.19] V T V = 85.74 1 2 3 4 5 6 7 DENG Doğrultular 0.00000 8 104.17577 85.33050 9 0.00000 0.00000 10 79.57786 84.07334 11 0.00000 145.97584 12 52.76.750 0.00000 13 115.60976 51.09137 14 184.94053 40 - K T W = 85.69 41 TÜNEL EKSENİN APLİKASYONU İÇİN GEREKLİ İŞLEMLER 1. Önce triyangülasyon ağına ait noktaların yerleri seçilir. Noktalar beton blokla veya pilye biçiminde tesis edilir. 2. Açıların ölçülmesi saniye teodolitleri ile yapılır. Aletin iki dürbün durumunda da okuma yapılarak ortalama açı elde edilir. 3. Poligon noktalarının yerleri seçilirken fazla dik yamaçlardan kaçınılmalıdır. Çünkü fazla dik yamaçlarda düzensiz kütle dağılımı nedeniyle fiziksel çekül doğrultusunun sapması söz konusudur. 4. Tünelin giriş-çıkış noktalarını birleştiren triyangülasyon ağı veya zinciri ülke ağına bağlanmalıdır. Bu mümkün değilse uygun bir baz oluşturmalı ve ağın bir kenarına bağlanmalıdır. 5. Tünel eksenin eğimini bulmak için tünel uç noktaları arasındaki yükseklik farkı prezisyonlu nivelman ile belirlenir. Nivelman kontrollü olarak yap ılmalıdır. 6. Dengeleme hesabı en küçük kareler yöntemine göre yapılır. 7. Tünel giriş ve çıkış noktalarının koordinatlarından tünel ekseninin uzunluğu ve doğrultusu elde edilir. TÜNEL İNŞAATI SIRASINDA YAPILACAK İŞLER VE APLİKASYON Aplikasyona tünel giriş noktalarından başlanır. (Şekildeki D ve G noktaları) Sonra poligon açıları 200 9 olan doğrusal poligon biçiminde devan edilir. » 1500 m 400m D 200 1 » 1500 m 200 200 200 200 2 3 I 4 200 56 II Şekil 4.5 D,G : Tünel giriş noktaları 1,2,3,... : Ara aplikasyon noktaları ( Si @ 400m ) i = 1, 2, ......... I, II, : Ana aplikasyon noktaları ( S j =@ 1500m ) j = I, II, II,.... Tünel aplikasyonunda ana ve ara olmak üzere iki çeşit aplikasyon noktasından söz edilebilir. Ana aplikasyon noktaları galeri yaklaşık 1500 m ilerledikten sonra uygulanır. Ara aplikasyon noktaları, ana aplikasyon noktalarına dayanmak zorundadır. Aplikasyon açılarının taşınabilmesi için, iyi görülebilen, gece aydınlatılabilen, ışıklı gözleme levhası, stabil bir sehpa ve dürbünü kaliteli, saniyeyi doğrudan okuyabilen bir teodolit kullanılmalıdır. Laser donatımlı teodolitlerin kullanılması daha kolay ve pratiktir. Genellikle tünel aplikasyon donatımlı teodolitler kullanılır. Teodolit tünel girişinde bulunan noktalara kurulduktan sonra aletin 1. dürbün durumunda aplikasyon açısı kadar (g i ) döndürülerek, gözleme ekseni, tünel ekseninin eğimini alıncaya kadar eğimlendirilir ve tünel açma işlemine başlanır. 42 G Tünel açma uzunluğu belli bir uzunluğa ulaştıktan sonra tünel ekseni üzerinde bir nokta belirlenir. Aynı işlem teodolitin II. durumu için de tekrarlanır. Ortalama konum belirlendikten sonra tünel tabanına yerleştirilmiş bir levha üzerine nokta işaretlenir. Teodolit bu yeni belirlenen noktaya kurularak, diğer eksen noktalarının belirlenmesine aynı şekilde devam edilir. Ana aplikasyon noktası tünel bir veya iki km ilerledikten sonra yapılır. Aplikasyon sırasında tüneldeki hava sıcaklığının yatay refraksiyona neden olacağı dikkate alınmalıdır. Hataların yayılması bu tür poligonlarda kritik özellikler taşır. Enine hata q aşağıdaki formülle hesaplanır. 43 5. BARAJ GÖLÜNÜN KAMULAŞTIRMA SINIRININ APLİKASYONU ( Baraj Gölü S Hacminin Hesabı ) Baraj gölünün kamulaştırma sınırı, maksimum 1 m seviyesine göre belirlenmektedir. Barajı dolu savağı kotu, maksimum su seviyesi kotundadır. ( sayfa 50, sayfa 62 ) Dolu savağa tutulan G mira okuma değeri, ileri mira okuması İ, aynı değeri buluncaya kadar mira aşağı veya yukarıya hareket ederek, nivodan 50 m uzağa hareket edilir. Aynı değer okununca mira konulan yere kazık çakılır. Nivo yer değiştirilir. Bu çakılan kazıktan ileri doğru aynı kot taşıyarak, baraj gölü kamulaştırma sınırı belirlenir. Şekil (5.2) Şekil 5.1 KAMULAŞTIRMA SINIRININ APLİKASYONU : Geri mira okumasına ileri mira okuması eşit olacak şekilde, ileri mira yamaçta aşağıya veya yukarıya doğru hareket eder. Nivocu, ileri mira okumasının geri mira okumasına eşit olduğu yere kazık çaktırır ( miranın konduğu yerin hemen yanına ). Bundan sonra nivo yer değiştirilir. Bu kez önceki portede ileri mira okuması yapılan ve yeri değiştirilen mirada geri okuması yapılır.... Bu işlem gölün tüm etrafında devam eder. Bu kamulaştırma sınırı; barajın maksimum su seviyesinin ulaşacağı sınır (seviye) ‘dır. Eğer, idarece baraj gölü etrafında yol, tel örgü vb. tesisler yapılacaksa, bu durumda, kamulaştırma sınırı belirlenen kamulaştırma sınırına ( maksimum su seviyesi ) paralel olarak artırılır. 44 Baraj Gölünün Su Hacminin Hesabı : İki önem vardır. 1. Önceki bölümde anlatıldığı gibi SİMPSON EŞİTLİKLERİ ‘nden yararlanılarak EYEG alanları yardımıyla baraj gölünün su hacmi hesaplanır. 2. Normal Yöntem Aralarında uzaklık S olacak şekilde belirli aralıklarda barajın akış istikametine dik en kesitleri çıkarılır. En kesit çıkarma işlemi: - Su tutulma işleminden önce - Su tutulmadan sonra nivelman ölçüsü ile eko cihazı ile Fi Alanı En kesit Adent bölümde en kesit çıkarıldığında hacim hesabı a. İki bölüm arasındaki hacim Fi + Fj S 2 b. Tüm baraj gölünün hacmi Vi = n -1 V = å Vi i =1 45 V= F1 + F2 F +F F + F4 F +F S + 2 3 S+ 3 S + ..... + n -1 n S 2 2 2 2 V= S (F1 + 2F2 + 2F3 + 2Fn -1 + Fn ) 2 V= S (F1 + Fn ) + s(F2 + F3 + ...... + Fn -1 ) 2 V= S [F + F + 2(F2 + F3 + ....... + Fn -1 ) ] 2 1 n 6. TOLERANS Mühendislik ölçmeleri konusunda, mühendisi diğer mühendisler ile sıkı bir işbirliği içinde bulunmaktadır. Örnek olarak bir sanayi çalışmasında aşağıdaki çarkta gösterilen bir ilişki vardır. (Özellikle sanayinin tesis aplikasyonu ve inşaatında) Şekil 6.1 Jo. Fot. Mühendisliği ve Diğere Bilim Dalları ile Ortaklaşma Çalışma Çarkı Geçmiş yıllarda da uygulanan bu ortaklık, kötü niyetlerden uzakta değildi. İhtisaslaşma, mühendislik çalışmalarının her birinin kendisine özgü terminoloji ve çalışma şartlarında doğmaktadır. Örnek olarak, Tolerans ve ölçülerinin güvenirliği ile ilgili problemlerin çözümünde problem - Diğer disiplinlerin mühendisi matematiksel istatistik çerçevesinde ele alırken - Harita mühendisi tarafından; hata yayılma konusu (yasası) ve dengeleme hesabı içerisinde değerlendirilir. Tolerans kısaca » ekonomi demektir. Bir ölçünün, istenen doğruluğu sağlamak koşulu ile, kaç kez ölçülmesi gerektiğini ortaya koyan bir terimdir. Aplikasyon, işaretleme ve nokta için tolerans söz konusudur. 46 6.1 Yapı ve Montaj Toleransı Tolerans problemleri inşaatçılıkta biraz daha anlaşılır hale gelmektedir. İnşaatçılıkta tolerans : Değişik yapı kısımlarının ölçülerinin, projelerde verilen ölçülerden belirli miktarlarda sapmalardır. Bu sapmalar inşaatçılıkta kaçınılmaz bir sonuç olup, sapma miktarı verilen yada hesaplanan tolerans içinde kaldığı müddetçe kritik olarak görülmez. 6.2 Tolerans Esasları X X X t : Bir tesadüfi (rastgele) değişkeni (ölçü) - 3s : En küçük ölçü (kabul edilebilecek) + 3s : Kabul edilebilecek en büyük ölçü : Tolerans Şeklindeki kbatltmalar ile tolerans konusu aydınlatılacaktır. Ölçülmesi istenen bir büyüklüğün yanına konulan m işareti toleransın yarısına eşittir. x m 3s ® t = 3s 2 x m 0.03m ise t = 3s 2 t = 0.03 m = 3s 2 : Maksimum hata S i j(x ) t j max j max = 1 s 2,5 s = 0,3n / s x - 3s s Si L j x + 3s j(j m s ) = 0,606j max 1 2s 1 -1 e 2 = j(j m s ) s 2,5 = pozisyon ölçeği X 47 Haritacılık ve İnşaat İşlerinde Terminoloji: HARİTACILIK (MÜHENDİSLİK ÖLÇMELERİ) Beklenen değer ( Kesin Değer ) X = m (tahmin ümit değeri) Ostimoted verme BİRİM Teorik ortalama hata (Standart sapma) s L e£ L-C e max = e m C + 3s C - 3s 6s Ölçü Gerçek hata Maksimum hata (hata sınırı) - İNŞAAT Esas ölçü -Teorik ortalama hata -Teorik standart sapma -Teorik ortalama hata Ölçü En büyük ölçü En küçük ölçü Tolerns = t Normal Olmayan bir Rastgele Değişkenin Verilen Aralıkta Olma Olasılıkları : (m - s) ve (m + s) ..... aralıkları Z1 = x - m (m - s ) - m = = -1 s s Z2 = x - m (m + s ) - m = =1 s s Z ® N(0,1) P(m - s £ X < m + s ) = P(Z1 £ Z £ Z 2 ) j(x ) : Normal Dağılımlarda Olasılık Fonksiyonu x = m içindir a P(z ³ a ) = 1 - ò j(2 )d 2 -¥ = 1 - f(a ) f(- a ) = 1 - f(a ) P(- a £ z < a ) = f(a ) - f(- a ) = 1 - 2f(a ) - 1 48 Normal Dağılımda Dağılım Fonksiyonu X ® N (m, s ) değişkeninin a ve b (a<b) sınırları içinde olama olasılığı f(X ) ile gösterilir ve b P(a £ x £ b ) = ò j(x )dx = f(b ) - f(a ) olur. a Bilindiği gibi a P(x £ a ) = f(a ) - ò j(x )dx -¥ b P(x £ b ) = f(b ) - ò j(x )dx dir. -¥ O halde. b a P(j £ x £ b ) = ò j(x )dx - ò j(x )dx = f(b ) - f(b ) -¥ -¥ ¥ P(- ¥ £ x < ¥ ) = ò j(x )dx = f(+ ¥ ) - f(- ¥ ) = 1 ¥ Ayrıca ¥ a ¥ -¥ -¥ a ò j(x )dx = ò j(x )dx + ò j(x )dx = 1 yazılabileceğinden. ¥ a a -¥ ò j(x )dx = 1 - ò j(x )dx = 1 - f(a ) olur. 1 - f(a ) f(a ) a m j(m - t ) = j(m + t ) 49 m ò j(x )dx = p( x £ m) - f(m) = 0.5 -¥ +¥ ò j(x )dx = p(m £ x ) = 1 - p(x £ m ) = 0.5 = 1 - f(m) m j max x=m için ve p(x £ m ) = 0.5 m : mod ve medyam olmaktadır. NORMLANDIRMA : X « N (m, s ) yerine Z= x -m s x = zs + m dönüşümü ile Z değişkeni “normlandırılmış değişken” alınırsa; bu değişken de normal dağılımdadır. z « N(0,1) 1 Değişim fonksiyonu Þ F = ò j(x )dx = ò e s 2p 1 e 2p ò j(x )dx = ò s z2 2 sdz = ò 1 e s 2p 22 2 dz ayrıca b ò j(x )dx = a b -m z ò a -m s 1b j(z ) dz = ò j(z )dz za ò j(x )dx = ò j(z ) dz ; j(x )dx = j(z )dz j(z ) = j(x )s b -mö æa -m P(a £ x £ b ) = P ç £z£ ÷ s ø è s j(z ) = j(- 2 ) P(z £ a ) = a ò j(z )dz = f(a ) -¥ 50 ( x -m )2 2s2 dx x = zs + m; dx = sdz P(z £ -a ) = -a ò j(z )dz = f(- a ) -¥ a P(z ³ a ) = 1 - ò j(z )dz = 1 - f(a ) -¥ f(- a ) = 1 - f(a ) f(- a £ z £ a ) = f(a ) - f(- a ) = 1 - 2f(- a ) = 2f(a ) - 1 + Zs Fa , z değişkenin alt ve üst sınırları olarak Z s ile gösterilir. ò j(z )dz = D(Zs ). veya s(Zs ) = 1 - 2f(- Zs ) - Zs = 2f(Zs) - 1 D(Zs) veya S(Zs ) = istatistik güven NOT : j(z ) : Yoğunluk fonksiyonu ö 1 æç z 2 z 4 z 6 ÷ j(Z) = 1 + + ... ÷ 2 8 48 2p çè ø öZ b z3 z5 z7 1 æç Z- + = P(Za £ Z £ Zb) = ò j(2)dz = + ...÷÷ ò ile hesaplanabilir. ç 6 40 336 2 p Za è ø Za Za f(Z ) : olasılık D(Zs ); S(Zs ) : istatistik güven Tablolar halinde yayımlanmaktadır. D (Z ) f(Z ) Olasılık -Z Za +Z Tesadüfi değişkenin Güven aralığında bulunma olasılığı Z f(Z )S ò j(Z)dz = P(Z £ Za ) -¥ TOLERANS : Değişik yapı kısımlarına ait ölçülerin, projede verilen ölçülerden belirli miktarda sapmalarıdır. 51 TOLERANS » RKONOMİ : İstenilen doğruluğu sağlamak maksadıyla bir ölçünün kaç kez ölçülmesi gerektiğini ortaya koyan bir terimdir. İnşaata Tolerans : Değişik yapı kısımlarına ait ölçülerin, projeden verilen ölçülerden Aplikasyon, işaretleme çalışmalarında Tolerans söz konusudur. TOLERANS ESASLARI X X - 3s X + 3s t t 3s = = e 2 : Tesadüfi değişken (ölçü) : Kabul edilebilecek en küçük ölçü : Kabul edilebilecek en büyük ölçü : TOLERANS : Maksimum hata Z= X ¥N (m, s ) ® Z¥N (0,1) X-m s Za f(Z ) = P(Z < Za ) = ò j(Z)dz ® olasılık -¥ D(z ) ( Bir değişkenin istatistikti güven aralığında bulunma olanağı) ZB = P(Za £ Z £ Zb) = ò j(2)dz = S(2) ZA j(2 ) : olasılık fonksiyonu = ö 1 æç Z 2 Z 4 Z 6 ÷ 1 + + + .... ÷ 2 8 48 2p çè ø f(2) ve D(Z) değerleri tablolar halinde yayınlanılmaktadır. D( Z ) = 1 - a a : yanılma olasılığı Bir tesadüfi değişkenin S hatasının 3s dan büyük olma olasılığı P( e > 3s ) = 0.002 = a : TOLERANS RİZİKOSU 52 Örnek olarak Z j(2 ) f(- 2 ) f(2 ) D(z) 0 1 2 3 0.3989 0.2420 0.0540 0.0044 0.5 0.1587 0.0228 0.0013 0.5 0.8413 0.9778 0.9987 0.0 0.6827 0.9545 0.9973 MATEMATİKSEL İSTATİSTİKTE BİR TESADÜFİ DEĞİŞKENİN HATASININ (e ) , STANDART SAPMA (s ) VE STANDART SAPMANIN KATLARINA EŞİT VEYA KÜÇÜK OLMA OLASILIKLARI f(2) a =yanılma olasılığı P( e £ s ) = 0.6827 = 1 - a P( e £ 2s ) = 0.9545 = 1 - a 0.317 0.0465 P( e £ 3s ) = 0.9973 = 1 - a P( e £ 4s ) = 0.9999 = 1 - a 0.0027 0.0001 TOLERANS KONUSUNDA YANILMA OLASILIĞI (a ) P( e > s ) = 0.317 = a f(z ) P( e > 2s ) = 0.046 = a P( e > 3s ) = 0.002 = a ® TOLERANS RİZİKOSU P( e > 3s ) = 0.002 = a olup buna Tolerans rizikosu denir. 6.3 TOLERANS HESABI 6.3.1 Bir Tesadüfi Değişkenin Standart Sapması (s 2 ) Biliniyor ise: t = 6s L olduğundan t = 3s L 2 Burada t: tolerans, s L : Ölçünün kesin değerini standart sapması 53 sL = t ile kesin değer toleransa bağlı olarak hesaplanır. 6 sL = s0 n s 0 : Ağırlığı bir olan ölçünün olduğundan standart sapması n= s 20 n : Ölçü sayısı s 2L Uygulamada tolerans verilmek suretiyle, istenen toleransı verecek ölçü sayısı (n) istenir. 6.3.2 Kesin Değerin Standart Sapması s L Biliniyor ise Tolerans Hesabı : e x : kesin değer hatası m x : kesin değerin karesel ortalama hatası olmak üzere; e x ’in (t ı - a m x ) değerinden büyük olma ihtimali tolerans rizikosuna eşittir. Yani P(e x > t1- a m x ) = a i a i = 0.002 a i = 0.05 0.002 3s 3s ’ ye göre ~ 2s ’ ye göre ile hesaplanır. a tolerans rizikosu ve n ölçü sayısına göre TELERANS hesaplaması aşağıdaki tabloya göre yapılır. n 2 3 4 5 10 20 120 a a = 0.05 t1- a a = 0.002 t1- a 12.7 10.1 7.5 5.6 3.6 3.2 2.86 2.81 31.8 22.3 10.2 7.2 4.1 3.6 3.16 3.09 54 t1- a m x = maksimum hata Burada : t1- a : verilen tolerans rizikosu için tablodan alınır. mx : mx = m0 : ağırlığı bir olan ölçünün k.o.k. m0 direkt ölçüler dengelemesi ile elde edilir. n Buna göre tolerans æm ö t = 2(t1- a m x ) = 2ç 0 t1- a ÷ è n ø eşitliği ile hesaplanır. NOT : Tolerans ölçüsü, Direkt ölçülür Dengelenmesi için Geçerlidir. Örnek 1) Hata sınırı (maksimum hata) 20 mm olan bir büyüklük s 0 =10 mm olan bir ölçer ile kaç kez ölçülmelidir? x ± 20 mm mak. Hata = m - 3 x = s 0 =10 mm t 2 n=? 3s x = 20 mm 2 400 s 900 æ 20 ö 3 0 = 20 mm 1 = ç = Þn= = 2.25 » 3km ÷ n è 3.10 ø 900 400 n m 0 : örneğini çelik şerit için hata sınırlarından elde edilir. A priornio hata Örnek 2) t1- a m x = 20 mm veriliyor. n=? m=? Tolerans rizikosu a = 0.002 için ve n = 4 için t1- a = 10.2 10.2 x mx = 20 mm m 10.2 = 2 Þ m = 3.92 mm olmalıdır. n 55 6.4 TOLERANS ZİNCİRİ 6.4.1 Karesel Tolerans Zinciri Herhangi bir büyüklük F, Lineer bir şekilde değişik tesadüfi değişkenlerinin bir fonksiyonu ise ; F = L1 + L 2 + .......L n F fonksiyonun k.o.h. s F = m s12 + s 22 + .... + s 2n eşitliği ile hesaplanır. Eğer F fonksiyonu Lineer değilse; F = f (L1 , L 2 ........L n ) 2 2 æ ¶F ö æ ¶F ö æ ¶F ÷÷ + çç ÷÷ + ..... + çç s F = m çç è ¶L1 ø è ¶L 2 ø è ¶L n ö ÷÷ ø 2 s F değerini 6 sabit sayısı ile çarparsak 2 2 2 æ ¶F ö æ ¶F ö æ ¶F ö ÷÷ + 6çç ÷÷ + ..... + 6çç ÷÷ = t F 6s F = m 6çç è ¶L1 ø è ¶L 2 ø è ¶L n ø F fonksiyonuna ait tolerans değeri hesaplanabilir. t F = m t12 + t 22 + .... + t 2n veya t F = m ¶12 t12 + ¶ 22 t 22 + .... + ¶ 2n t 2n karesel Tolerans Zinciri Tolerans kuralı Tolerans Dağılım Kuralı Elde edilir. t F = 6s F sF = tF 6 Li m ti 2 L i m 3s i Eğer ölçülere bağlı tolerans değerleri verilse; fonksiyonunun tolerans değeri (buna göre hesaplanabilir.) karesel tolerans zincirinden hesaplanır. 56 6.4.2 Lineer Tolerans Zinciri Eğer ölçülere arasında kuvvetli korelasyonlar var ise bir fonksiyonun toleransının hesaplamasında Lineer tolerans zinciri kullanılır. F = L1 + L 2 + .......L n ise ve bu ölçülerin toleransları t1 , t 2 ,.....,t n şeklinde veriliyorsa t F = t1 + t 2 + ..... + t n Lineer tolerans zinciri ile hesaplanır. NOT: Ülkemizde Lineer tolerans zinciri kullanılmaktadır. 6.5 APLİKASYONDA TOLERANS 6.5.1 Aplikasyonda Karesel Tolerans Zinciri tA ti tm : Aplikasyon toleransı : İşaretleme toleransı : Montaj toleransı olmak üzere aplikasyondaki toplam tolerans t t = t a2 + t i2 + t 2m eşitliği ile hesaplanır. Uygulamada t A » t i » t m alınmaktadır. t = 3t a2 = 3 6s A = t A = 0.6T ta = t = 0.6t 3 t a toplam toleransın % 60’ı olmaktadır. 6.5.2 Aplikasyonda Lineer Tolerans Zinciri t = tA + tm + ti uygulamada t A » t i » t m alınmaktadır. t = 3t A 1 1 t A = t Aplikasyon için toplam toleransın ü alınır. 3 3 57 7 DENİZ VE GÖLLERDEKİ ÖLÇÜMLER Deniz ve göllerdeki ölçülere “HİDROGRAFİK ÖLÇÜLER” denilmektedir.hidrografik harita çalışmalarının ana amacı; gözle görülmeyen su altı tabanının topografik durumunu belirtmektir. Madencilik ve inşaat işlerinde hidrografik ölçüler çoğu zaman gerekmektedir. ÖLÇÜ AMACI 1. 2. 3. 4. : İzobat harita üretimi Liman yapımı (Derinleştirme, hafriyat) Gemilerin seyir seferleri Sulama kanallarının boşaltma ağızlarının emniyeti vs. Hidrografik Ölçüler ile Yapımı Gerçekleştirilen 1:500 – 1:2000 ölçekli izobat (eş derinlik) haritalarının üretiminin sağlayacağı yararlar yada kullanım alanları NOT: Çeşitli ölçeklerde hidrografik haritalar üretilmekte olup 1:5000 ölçek ve daha büyük ölçekte üretilen hidrografik planlar ile ilgiliyiz. 1. 2. 3. 4. 5. Su altında bulunan maden işletmeni Devam eden maden işletmelerinin kontrol edilmesi Maden yatağı kayıplarının elde edilmesi Bütün olarak kalabilen ve su altında kayan şevlerin kontrolde Maden güvenliğinin teminatı Hidrografik ölçüleri ile ayrıca 1. 2. 3. 4. Su altı şev açısının belirlenmesi Su kaçaklarının belirlenmesi Su altı çukurlarının belirlenmesi Su altı yarıklarının belirlenmesini gerçekleştirir. Hidrografik ölçümlerin ölçülme periyodu 1. Su derinlikleri sabit olan su objelerinde ölçüler. Her 5-10 yılda bir 2. Su altındaki maden ölçmelerinde derinlik ölçüleri her yıl tekrarlanmalıdır. Su altı maden işletmelerinde, sahil şevlerindeki derinlikler ölçümü maden güvenliği açısından taban derinliği ölçümünden daha önemlidir. Bu ölçmeler “TABAN TOPOGRAFYASINI” daha çok belirlemek için yapılır. Hidrografik harita ve planların yapımında esas olan; ölçü noktalarının jeodezik konumlarının belirlenmesidir. Bunun için ölçü noktalarının konumlarının belirlenmesi için ölçüler yapılır. Bu ölçüler; 1. Notaların yatay konumlarının belirlenmesi için yapılan ölçüler. 2. Notaların düşey konumlarının belirlenmesi için yapılan ölçüler. 58 Noktaların yatay konumlarının belirlenmesi için jeodezik bir ağın kurulması zorunludur. Ancak bu ağ, çalışma ortamının su olması nedeniyle harita alanın tamamını kapsamaz Genellikle kıyıda tesis edilen jeodezik noktalardan oluşur. Su altı tabanının belirlenmesine yönelik ölçmeler için su üzerindeki bir deniz taşıtından yararlanılır. Bu çalışmalarda, - Derinlik belirlenmesi - Konum belirlenmesi İçin birbirinden bağımsız iki değişik ölçü söz konusudur. Su altı tabanını doğrudan görmek mümkün olmadığından ölçmeler önceden belirlenen doğrultular üzerinde ve belirli aralıklarla da yapılır. Hidrografide “İSKANAZ” adı verilen derinlik ölçmeleri, jeodezide ya da klasik haritacılıktaki yükseklik belirlenmesi ile eş anlamlı olmasına rağmen, burada uygulanan yöntem ve aletler tamamen farklıdır. Ancak derinliği ölçülen noktanın yatay konumu belirlemek için genellikle klasik yöntem ve aletlerden yararlanılır. Derinlik ölçmeleri, sürekli değişen su seviyesine göre yapıldığından, ölçülerin ortak bir yüzeye indirgenmesi için kıyıda maregraf istasyonları kurulur veya mevcut mareograf istasyonlarından saniye değişimleri izlenir. Kıyı şeridine ait topografik durum kıyıdaki jeodezik noktalardan ,ölçülür. Su üzerindeki çalışmalarda, su taşıtı genellikle hareket halinde olduğundan yöntemlerin presizyonu azdır. 7.1. SU OBJELERİNDE DERİNLİK ÖLÇMELERİ Su objelerindeki derinlik ölçmelerine “İSKANDİL ÖLÇÜMÜ” de denilmektedir. Derinliklerin ölçümlerinde kullanılan yöntemler. 1. El (ip yahut tel) iskandili 2. Eko iskandili (echo iskandili) 3. Lazer iskandili İskandil ölçümlerinin sonunda genel olarak izobat haritalarının yapımı gerçekleştirilir. Bu nedenle derinlik ölçüsü yapılan yerde nokta konum değerlerinin de bilinmesi gerekmektedir. Hidrografik ölçmelerde noktalar (ölçü yapılan noktalar) ( j, l, derinlik;-H) ile belirlenirler. 7.1.1 El İskandili Tarihi seyir içinde, el iskandili 1900-1930 yılları arasında yaygın kullanım alanı bulmuştur, yani hidrografik ölçüm yöntemi olarak ilk yıllarda el iskandili kullanılmıştır. El iskandil ölçümü daha çok profiller (kesitler) boyunca yapılmaktadır. Kesitler sahillere dik olarak düzenlenmektedir. Bu yöntemin en güç yanı; iskandil noktasının konumunun belirlenmesidir. 59 EL İSKANDİL ÖLÇÜSÜNÜN YAPILIŞI : 1. Kesitin sonu bir şamandıra ile belirlenir. Şamandıra ile sahil sahil noktası bir ip ile birleştirilir. Bu ip üzerinde her 5 m de yada 10 m de bir mantar ile yada dü ğüm ile iskandil yerleri belirlenir. Kıyı kara Şamandıra 2. Çalışma hatası olarak; - Ya topografik bir harita - Yada 1.500-1:2000 ölçekli maden haritası kullanılır. Harita üzerinde profil ve iskandil noktaları numara verilmek suretiyle planlanır. İskandil Noktalarının Mutlak Yükseklikleri : İskandil ölçümünün yapıldığı zamandaki su seviyesine göre hesaplanır, ve bu değer çalışm aharitasına taşınır. t İskandil Ölçmelerinde Hassasiyet - Konum hassasiyeti ; m 10 m - Derinlik hassasiyeti ; ölçülen derinliğin % 1-3’ü kadardır. Kullanılan Alettler El iskandilinde bir ip veya tel ve bunun ucunda 1-5 kg ağırlığında bir ağırlık mevcuttur. İp veya tel bir makaraya bağlıdır. İskamdil, sakin ve sallanmayan bir botta, ve sakin hava koşullarında yapılmalıdır. El İskandilinde Hata Kaynakları 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Bottun sallanması (botun kontrol edilmeyen hareketi) Denizin dalgalı oluşu Tamburun ataleti ve sirtünmesi Suyun yukarıya doğru basıncı Şevlerde ağırlığın kayması İskandil telinin sıcaklık ile değişimi Ağırlığınn çekmesi ile iskandil telinin boyuun değişimi Noktalar ne kadar sık alınırsa, su altı topografyası o kadar hassas belirlenir. Yöntemin Faydası : - Çalışma tarzı basit Kullanılan alet çok ucuz 60 7.1.2 Eko ile İskandil Ölçümü (Derinlik Ölçümü) Su derinliği ölçmelerinde günümüzde kullanılan yöntemlerden biride ULTRA SESİ DALGALARI YARDIMIYLA (ECHO) derinlik ölçümüdür. Su derinliği, gönderilen dalgaların su ortamındaki hızı yardımıyla hesaplanır. Eko ölçümünün prensibi aşağıdaki şekildeki gibidir. Açılma açısı x Z S qo Z' t e İmpuls Kalınlığı t Z Şekil : Echo Ölçüm Prensibi Burada c = Vl = l eşitliği geçerlidir. T C : Ultra ses dalga hızı » 1390-1650 m/sn ortalama 1470-1500 V : Frekans l : Dalga boyu T : Periyot 1 Su içindeki ses hızı eşitliği ile hesaplanır. C= kg k : (Suyun genişliği) ~ 4.22x10-7 g : Suyun (özgül ağırlığı) yoğunluğu » 1.026gr / cm 2 ' Suyun z derinliği; dalganın suyun içinde geçen zamanından yararlanılarak d= c.t + S eşitliği ile hesaplanır. 2 61 t s c d : : : : Sesin su içindeki gidiş geliş süresi Echo ses vericisinin suya dalma miktarı Ses dalgasının su içindeki hızı Su derinliği Günümüzde iskandil ölçümlerinde eko geniş bir uygulama alanı bulmuştur. Eko ile İskandil Kullanım alanları 1. Deniz ölçümlerinde “seyir harita” larının üretimi 2. Limanların iskandil haritalarının yapımı EKO KONUM HATASI EKO DERİNLİK HATASI : m 2m : m (1 + tan a)m a : Yamaç eğim açısı Derinliklerdeki ölçmelerde büyük hatalar; su tabanındaki şevlerde ortaya çıkar bu gibi durumlarda LASER İSKANDİLİ kullanılır. LASER İSKANDİLİ eko a 7.1.3 Lazer İskandili Işık hızı C ve suyun kırılma indisi n l ’nin bir fonksiyonu olarak su içerisindeki ışığın hızı C ' ; C C' = eşitliği ile ifade edilir. nl Buna göre: C = 299792.5 m / san n l = 1.3354 (l = 0.53mm) C ' = 2444964m / san ( 20 o C ' taki su içerisinde) Işığın su içerisindeki yayılma hızı sıcaklık değişimine bağlı olarak değişir. Bu değişim; dn l dc ' = -c ' nl 15o K’nın bir sıcaklık farkında n l yaklaşık olarak 1.10 -3 kadar değişim gösterir. dc ' @ c ' 10 -3 » 220,000m / san Lazer iskandili bot üzerinden olabileceği gibi, uçak üzerinden de kurularak kullanılabilir. Lazer İskandilinde Derinlik 62 Lazer ışık kaynağından gönderilen ışığın kaynaktan çıkıp, zemine çarparak geri ışık kaynağına gelinceye kadar geçen Dt süresi “foto elektron” sayımı ile ölçülür. Derinli d, c ' Dt d= 2 eşitliği ile hesaplanır. Lazer iskandili ile 100 cm – 50 cm doğrulukta derinlik ölçümü yapılabilir. 7.2 MADEN İŞLETMELERİNDE HİDROGRAFİK ÖLÇMELER Su altındaki maden işletmelerinde çatlakların yerlerinin gösterilmesi istenir. Bu maden güvenliği için çok önemli olup, deniz tabanı topografyası çok iyi bir şekilde belirlenmesidir. Eksik nokta atılmamalıdır. h=? h Þ kaç kg/km2 ? Deniz ve göllere yakın açılan maden işletmelerinde suyun basıncının etkisiyle zarar görmesi sağlamak için bu haritalara ve bu haritalar yardımıyla maden çalışmalarının sürdürülmesi gerekmektedir. Bu nedenle hassas işlerde 1 ha’da en az 144 nokta, Normal işlerde 1ha’da en az ‘ha da 24 nokta Maden işletmelerinde hidrografik ölçmelerde ayrıca su seviyesinin altındaki şevlerin ve tabanının alımı için uygun bir yöntem uygulanmalıdır. 7.2.1 Klasik Profil İskandil Yöntemi ile Derinlik Ölçümü Klasik profil ölçümü yönteminde, aşağıdaki iş sırası uygulanır. - Kesit yerlerinin belirlenmesi - Kesitte işaretlenen noktaların jeodezik ölçümü - El iskandili ile derinlik ölçümü - Değerlendirme ve haritalama çizimi - Kesitler (profiller) ası 10 m - Kesitler üzerinde 5 m’de bir iskandil noktası Olmalı ve bu noktaların yeri jeodezik yöntemlerle belirlenir. Hassas Yöntem : Her hektarda en az 114 nokta olmalıdır. (?..... 10mx5m) olmalıdır. (bu yöntem hassas işler, şevlerin belirlenmesi ve güvenlik için kullanılır) 63 Daha Az Hassas Yöntem : izobat haritalarının üretilmesi durumunda kesitler oranı 30m, iskandil noktaları 10m olarak düzenlenir. Böylece her hektarda 24 nokta tesis edilmiş olur. Her noktada iskandil için 5 dakika gerekmektedir. 7.2.2 Analog ve Sayısal Eko ile Ölçüm Bu yöntemde yer altı kesiti botun hareketi sırasında arzu edilen ölçekte çizilir. Tabanın gevşek ve sert kısmının üst kısmı çizilir. Gev şek kısım Sert kısım Devamlı eko ölçümü esnasında, bir kara veya iki kara istasyonu yardımıyla karadan uzaklık ve zaman ölçümü yapılır. A I DURUM I DURUM B 1 istasyon yardım profilleme var 2 istasyon profilleme yok Birinci Durum : profiller işaretlenir. İkinci Durum : Profil Yok Ölçme işlemi 64 -İskandil noktasının yatay konumları -Demlik ölçüsü -Değerlendirme ve harita çizimi mp £ m 3cm mp £ m 15cm Eko yönteminde su derinliği ölçüm hatası mp cm = m 19 + 0,6D 2m Eko Ölçümünde Hata Kaynakları: 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. Teorik su hızındaki sapmalar ( yoğunluk hatası ) Zaman ölçüm hatası ( sea ipul ilarmda hatalı zaman ölçümü ) Yamaç eğim hatası Okuma hatası Su seviyesinin hatalı yükselim buüleme ( deniz seviyesi değişimi ) Dalma Hatası Eko cihaz ayar hatası 7.3 DENİZ ÖLÇMLERİNDE KONUM ÖLÇMELERİ a. Büyük ölçekli deniz haritalarının (1:5 000) ilerden kestirme veya takeometrik yöntem ile iskandil noktalarının konumları belirlenir. Derinliklerin eko ile belirlendiği durumlarda, - Kestirme noktalarında ( karada ) kronometre bulunur. b. Küçük ölçekli deniz haritalarının üretilmesinde veya seyir haritalarının (1:25.0005.000.000) üretiminde - Noktaların konumları geriden kestirme ile yapılır. - Açılar selestant ile, derinlikler eko ile ölçülür. Derinliği ölçülen noktaların yatay düzlemdeki konumlarını belirlemek amacıyla konum ölçmeleri yapılır. Konum ölçmeleri, uygulanacak yönteme göre ya - Kıyıdaki jeodezik noktalardan ya da - Hidrografi taşıtından yapılır. Taşıtın belirli bir hızda sürekli hareket halinde olması nedeniyle, derinlik ve konum ölçmelerinin aynı anda yapılması ve çok kısa sürede tamamlanması zorunludur. Bu durumda ölçülerin tekrarlanma olasılığı olmadığından eksik veya hatalı ölçmelerin saptanmasına olanak sağlayacak ölçme düzenleri uygulanır. Bunlardan biri, su üzerindeki işaretlerden doğrultular üzerinde yapılmasıdır. Bu sayede su yüzeyi çalışmaları daha kolay ve akılcı bir şekilde yapılmış olur. 7.3.1 Su Üzerinde Çalışma Yöntemleri Su üzerindeki çalışmalarda hidrografi taşıtının izleyeceği rotaya göre çeşitli çalışma düzenleri vardır. Buna göre aşağıdaki yöntemler uygulanır. İki yöntem vardır. 65 7.3.1.1 Serpme Yöntemi Bu yöntemde çalışma alanının rastgele yerlerinde ölçmeler yapılır. Hidragrafi taşıtının takip ettiği belirli bir rota yoktur. 7.3.1.2 Doğrultu Yöntemi Doğrultu yönteminde, kıyıda tesis edilen noktaların belirlediği sabit doğrultular üzerinde su üzeri çalışmalar yapılır. Bu tür çalışma konum ölçmeleri için doğal bir kontrol sağladığı gibi taşıtın yönlendirilmesini de kolaylaştırır. Doğrultu konumlarının belirlenmesinde şu temel düşünce hakimdir: “ Bir yüzey, en büyük eğimli doğrultular boyunca ölçülürse, en az sayıda nokta ile en doğru şekilde matematiksel modeli belirlenebilir. ” En büyük eğimli doğrultular ise yüzeyin EYEÇ’ lerine dik olduğundan, su üzerindeki çalışma doğrultuları ( ya da iskandil doğrultuları ) su altı tabanının EYEÇ’ ne mümkün olduğu kadar dik olmalıdır. Bu yöntem, özellikle su altı tabanının çok engebeli olduğu tahmin edilen bölgelerde ve presityonlu çalışmalarda önem kazanır. Yöntem : Karada birbirine paralel olduğundan iki poligon hattı tesis edilir. Bu hataların birbirine uzaklıkları 20, 40 ... m dir. Her iki hat üzerinde, çalışmanın prosiszyonuna göre 10, 20, 40 ... m aralıklarla kazıklar çakılır. Her iki hattaki kazıkların üzerine iki ayrı jalon konur. Bu jalonların tepesine, uzaktan bakıldığında hidrografi taşıtının kolayca doğrultuya girebilmesine olanak sağlayacak şekilde farklı renkte flamalar takılır. Hidrografi taşıtı, bu iki jalonu tek bir jalon gibi görünce rotası bu şekilde takip eder. Bu rotalar kıyıya dik olacak şekilde seçilir. Kıyının topografik şekline göre iskandil doğrultuları bir birine yaklaşır veya uzaklaşır, fakat birbirini kesmeyecek şekilde düzenlenir. Az girintili kıyılarda doğrultular birbirine paralel olarak alınır. Doğrultular arasındaki uzaklıklar ile doğrultu üzerinde hangi aralıklarla ölçme yapılacağı, iskandil nokta yoğunluğuna bağlı olarak saptanır. 7.3.2 Konum Ölçmeleri Ve Yöntemler Konum ölçmeleri daima karadaki jeodezik noktalara bağlanır ve genellikle klasik haritacılıkta bilinen yöntemler uygulanır. Konum belirleme yöntemleri 1. 2. 3. 4. 5. İlerden ( önden ) kestirme yöntemi Sabit doğrultu yöntemi Elektronik yöntem Akıntılı yöntem Dinamik yöntem ( GPS yöntemi ) 66 7.3.2.1 İlerden Kestirme Yöntemi Kıyıdaki en az iki noktadan açı ölçmek suretiyle likoneli noktalarının konumlarının belirlenmesi yöntemin temel ilkesidir. A a a S g p b b B g = 200 - (a + b ) s b a = = sin g sin a sin b a=s sin b sin g b=s sin a sin g x p = x A + s cos((AB) + a ) = x B + s cos((BA ) - b) x p = y A + s sin (t AB + a ) = Yb + s sin (t BA - b ) DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR : 1. Kestirme açıları aynı zamanda ve kısa sürede ölçülmelidir. Bu nedenle yöntemin uygulanması sırasında bot ve kestirme istasyonları arasında işaretleşme veya telsiz telsiz haberleşmesi zorunludur. 2. Ölçümlerin yapıldığı anda zaman ölçümü yapılır. 3. Açı ölçüleri ile aynı zamanda iskandil ölçümü yapılır. 4. Kontrol için 3 üncü bir jeodezik noktadan ölçü yapılabilir. 67 7.3.2.2 Sabit Doğrultu Yöntemi Bu yöntemde, kıyıda tesis edilen noktaların belirlediği sabit doğrultular üzerinde su üzerinde çalışmalar yapılır. Bu amaçla iki dizi poligon tesis edilir ve bunların konumları belirlenir. ŞEKİL Doğrultu belirleyen poligon nokta çiftleri yaklaşık aynı yükseklikte olmalı ve bunlara uygun zemin üstü işaretler yerleştirilir. Sabit doğrultu yöntemlerinde, botun saptanan doğrultu arazide ilerlediği ve dolayısıyla iskandil noktalarının bu doğrultular üzerinde olduğu kabul edilir. İskandil noktalarının sabit doğrultu üzerindeki konumunu saptamak amacıyla yapılacak ölçmelerin türüne göre, sabit doğrultu yöntemleri - Sabit doğrultu ve uzaklık ölçme yöntemi - Sabit doğrultu ve sabit hız yöntemi a) Sabit Doğrultu ve Uzaklık Ölçme Yöntemi İskandil noktanın poligon noktasına olan uzaklığı saptanır. Uzaklık - Tel, halat - EDM aleti ile belirlenir. b) Sabit Doğrultu ve Sabit hız Yöntemi İskandil noktalarının doğrultu üzerindeki yeri, sabit hızla ilerleyen botun belirli zaman aralıklarında aldığı yola göre saptanır. Derinlik noktalarının yeri iskandil noktalarının yoğunluğuna göre önceden hesaplandığından, bot sabit V hızı ile ilerken t=s/v zaman aralıklarında iskandil yapılır. Botun hızı sabit olmadığından iskandil noktalarının konum doğruluğu diğer yöntemlere göre daha azdır. 7.3.2.3 Elektronik Yöntem - Bir EDM aleti ile karadaki jeodezik noktadan, bot üzerinde tutulan reflektöre açı ve uzaklık ölçümü yapılır. - Botun hareketli olması nedeniyle, mesafe ölçümü dikkatli bir şekilde yapılmalıdır. - Bugün için presizyonu en yüksek tekniklerden biridir. Bu yöntemle üretilen haritalar, mühendislik ölçmelerine altlık olacak hamiyettedir. - Botimetrik haritalar bu şekilde üretilir. 68 7.3.2.4 Akustik Yöntemler - Açık denizlerdeki hidrografik çalışmalar için geliştirilmiştir. Prensibi : Su altındaki Transpoder, Beacan, Pingon gibi aktif kontrol noktalarına gemiden uzaklık farkları otomatik olarak ölçülür. - 10 km’lik bir alanda m 1- 10 m konum prezisyonu sağlarlar. 7.3.2.5 Dinamik Yöntemler - Uydu bazlı yöntemdir. Günümüzde GPS uydularından geminin konumlarının belirlenmesi maksadıyla yararlanmaktadır. - Çift frekanslı GPS alıcıları kullanılmalıdır. - Uygulama · 2 adet GPS alıcısı kullanılır. · Bu aletlerden birisi deniz taşıtında, diğeri karadaki koordinatı belirli jeodezik nokta üzerinde kurulur. Karadaki zeodezik noktaya bağlı olarak iskandil noktasının koordinatı bulunur. NOT : Derinlik ölçme noktalarının genel presizyonu m 1 mm x harita ölçeği kadar olmalıdır. 69 10. AKARSULARDAKİ ÖLÇMELER a. Debi ölçümü (1) Kesitlerin çıkarılması Ana ölçü (2) Hızların ölçümü b. Boyuna kesitlerin çıkarılması c. Su yüzü eğiminin bulunması yardımcı ölçü d. Akarsularda eşel Ülkemizdeki barajlarımızda 150 milyar kw saat lik enerji potansiyeli vardır. Barajlar yapılmadan önce, barajları besleyecek su kaynaklarının yani nehir ve akarsuların yıllık su taşıma miktarlarının belirlenmesi gereklidir. Böylece barajların enerji potansiyelleri hesaplanabilir. Akarsuların debilerinin ölçümü barajlar için olduğu kadar, akarsu ve nehirlerin üzerine kurulacak sanat yapılarının emniyeti için, akarsuların feyezanlarına ( sel, su baskını ) ilişkin ölçümlerin sürekli olarak yapılması gereklidir. Söz konusu feyezanların periyodu bölgeden bölgeye değişmekte olabilir. 50 yıllık periyotlu feyezan 30 yıllık periyotlu feyezan 10 yıllık periyotlu feyezanda erişilen seviye ortalama normal seviye Farklı periyotlu feyezanlarda can ve mal kaybı olabileceğinden akarsulardaki çeşitli feyezanlar ve bunlara karşılık akarsuların ulaştığı su seviyesi belirlenmeli, bu maksatla ölçüler yapılmalıdır. Yukarıdaki amaçlarla akarsuların DEBİLERİNİN belirlenmesi gereklidir. DEBİ = QA.V ( m3 / san ) Her akarsuyun belli bir periyotta feyezanı vardır. 10. 1 AKARSULARDA YAPILAN ÖLÇMELER Yukarıda sıralanan amaçlarla akarsularda 1. Debi ölçüsü için gerekli olan akarsuyun a. Akarsuyun kesit alanının b. Akarsuyun ortalama hızının 70 (birim zamanda taşınan su hacmi) 2. Akarsu üzerine inşaa edilecek, baraj regülatör, köprü vb. su yapıları objesinin ekseninden memba ve mansap taraflarına belli bir uzaklıkta; su yüzü eğiminin ölçülmesi gerekmektedir. 10.2 AKARSUYUN KESİT ALANININ ÇIKARILMASI Öncelikle akarsuda kesit yerinin belirlenmesi gerekir. Akarsuda kesit yerinin belirlenmesi için dikkat edilecek hususlar. 1. Akarsu ekseninin düz olup olmadığı 2. Akarsuda ters akımların olup olmadığı (su akımının düzgün olduğu yerlerde ölçü yapılır.) 3. Su seviyesi ile sahilin üst kotu arasında fazla kot farkının olup olmadığı (kot farkı 11,5 m civarında olmalı(en fazla)) 4. Kesit boyunun çok uzun olup olmadığı (boy uzun olmamalı) Uygulamanın Yapılması 1. Uygun kesit yeri yukarıdaki esaslara göre belirlenince akarsuyun genişliğine göre, sahilden sahile bir halat (çelik yada kendir) gerilir. Akarsu genişliği 100 m den fazla ise halat gerilir. Çelik halatın bir ucu sahilde 2-2,5 m boyunda 3cm çapında demir kazıklarla emine tutturulur. (sağ sahil) çıkrık Sağ sahil Sol sahil A B Diğer sahilde (sol sahil) demirlerle çıkrık bağlanır. Çelik halat çıkrık yardımıyla gerdirilir. 2. Kesit ölçümüne hangi sahilden başlanacağına karar verilir. 3. Suyun sağ sahildeki A noktası, çekül yardımıyla halat üzerine işaretlenir. Genellikle ölçülerinin 1 m ara ile yapılması uygundur. İşin hassasiyetine göre bu uzunluk azalır veya çoğalır. 4. çelik halat üzerinde derinlik ölçümü yapılacak yerlerin her 1 m de bir tebeşir vs. ile işaretlenmesi, işaretleme işi bir bot yardımıyla (kovcuk bot) yapılmalıdır. 5. Derinlik ölçülerinin yapılması Derinlik ölçüleri “Tij” (sap) adı verilen; alümünyon alaşımlı 2 cm çapında ve 1 m eklenebilen borulardan oluşan çubuktur. Tij ile en fazla 6 m ye kadar olan derinlikler ölçülür. Ayrıca Tij’in nehir tabanına batmaması için bir çarık vardır. 6. Derinlikler yardımıyla Kesit Alanının belirlenmesi 71 æ d + d3 ö æ d + d2 ö A = sç 1 ÷ + .... + ÷+s ç 2 è 2 ø è 2 ø d1 d9 d2 d8 d3 A= d4 d5 d6 d7 s [d1 + d n + 2(F2 + ....... + Fn -1 )] 2 10.3 AKARSULARDA HIZ ÖLÇÜMÜ Akarsuyun hızının belirlenmesi, akarsuyunun debisinin hesabı için gereklidir. Q = F.V Q : Akarsuyun Debisi F : Kesit Alanı V : Akarsuyun hızı Hız akarsuyun her noktasında değişir. Bu nedenle orta büyüklükteki bir akarsuyun hızının ölçümü kesitin üç yerinde ölçülür. Kesit Üzerinde Hız Ölçüm Yerleri : 1. Talveg hattında 2. sağ tarafta (1 adet dar nehirde) 3. Sol tarafta (1 adet dar nehirde) Geniş nehirlerde, talveg hattının sağ ve solunda 2 şer adet noktada hız ölçülür Talveg Hattı : Akarsularda suyun en derin olduğu noktaları birleştiren hat. Bir kesit üzerindeki bir noktada yapıla hız ölçümü; 1. 9 değişik seviye ölçülür. 2. 2. Hızlar muline adındaki ölçü cihazı ile ölçülür. 72 sayaç %10 h %20 h kablo bot %30 h %40 h %50 h %60 h Her noktada 4 değişik derinlikte hız ölçümü Muline hız ölçüm cihazı MULİNE İLE HIZ ÖLÇÜMÜ : Su mulinenin pervanesine çarpınca, mil döner. Bu mil bilyalı yatay üzerinde dönmektedir. Mulinelerin, 1 dakikadaji daime sayısı, bottaki bir sayaçtan okunur. Muline bottaki bir sayaca kablo ile bağlıdır. Dönme suyunun fonksiyonu olarak cihazın hız abakları yardımıyla suyun akış hızı belirlenir. Derinliklerdeki hızlar bir diyagramla gösterilir. Örneğin 5,3 m derinliğinde bir akarsu noktasında Derinlikler (Onda) 0,1 0,2 0,3 0,4 0,5 0,6 0,7 0,8 0,9 0 Derinlik (m) 0,53 0,06 1,59 2,12 2,65 3,18 3,71 4,24 4,77 Bu değerler Ortalama Hızın Belirlenmesi Eğri sıfır ve maksimum derinliğe kadar uzatılır Düşey ile eğri arasında kalan alan planimetre ile Ölçülür ve derinliğe bölünerek ortalama hız bulunur. Bizim örneğimizde bu ortalama 3 4 Derinlik (m) 1 2 Hız (m/san) 2,86 3,01 3,02 2,99 2,86 2,60 4,45 2,23 1,70 En Hassas Yöntem 0,24' da maksimum hız 5 6 1 2 3 Hız 4 73 m/san PRATİK YÖNTEM Ortalama hızı bulmak için 0,2 h ve 0,8 h derinliklerinde ölçülen hızların ortalaması alınır. DEBİ HESABI Yukarıdaki şeklinde ortalama hız da bulununca, kesit alanı ile çarpılarak akarsu debisi bulunur. Debi ölçüleri, su rejimini gösteren bir ölçektir. Bu maksatla ülkemizde akarsular ın yıllık su rejimlerini gösteren, akarsular ra...? yıllığı hazırlanmaktadır. Su rejimi yıllığından günlük debileri bulunabilmektedir. 10. 4 AKARSULARDA EŞEL Rejimi düzgün olan akarsularda su seviyesini göstermek için kullanılan tahta, veya metalden yapılmış ve cm taksimatlı cetvellerdir. Akarsularda taşımacılık yapılıyorsa, eşeller önem kazanır. Debi ölçümü içinde eşel kullanılabilir. Önce, akarsuyun aktığı yatak düzeltilerek bilinen geometrik bir şekle getirilir. Bu geometrik şekil genellikle İkiz Kenar yamuktur. Cipoletti yatağı. c 1:4 b h Cipoletti yatağı b 4 1 a h seviyesi eşelden okunur ve h’ye karşılık gelen c değeri tablodan alınır ve kesit alanı F, F= c+a 1 .h hıza bağlı olmayan şev eğimi olduğu durumlarda 2 4 Q = 3.367a h 3 2 cipoletti eşitliği kullanılır. Kesit alanı betonla kaplanır. Burada eşel seviyesi ölçülerek debi hesaplanır. Bu hesaplama Anahtar Eğrisi ile yapılır. Her akarsuyun “su yüksekliği” ve “debisine” bağlı olarak düzenlenen bir “anahta eğimi” vardır. 74 10. 5 AKARSULARDA SU YÜZEYİ EĞİMİ ÖLÇÜMÜ Akarsularda su yüzü eğimi diğer debi hesaplarında da kullanılmaktadır. Bunun için, akarsularda inşa edilecek yapının menba ve mensap (Mnba : 951 tarafı; mensap : ızgara tarafı) taraflarının doğru su yüzü eğiminin hassas olarak ölçülmesi gerekir. Kazıklar tam su hizasına gelecek şekilde, her 50 m de bir yaklaşık 300 m uzaklıkta bir hat belirlenerek çakılır. sam 1 2 3 4 5 6 7 Sabit bir noktadan kalkalar gidiş-dönüş şeklinde kazıklar arasında hassas nivelman ölçüsü yapılarak kazıklara yükseklik değeri verilir. Kotu bilinen noktalar arasından “dengeleyici doğru” geçirilerek suyun eğimi bulunur. y y = ax + b 1 50 m 2 50 m ¶ = tan a 3 50 m 4 50 m 5 50 m 6 50 m 7 Su akış yönü x y = ax + b Eşitliğnde; Q, doğrunu eğimi, aynı zamanda su yüzü eğimlidir. Burada x’ler hatasız ve y’lerin hatalı olduğu düşünülür. Fonksiyonel model bilinmeyenleri a ve b kat sayılarıdır. Y ve x verilmektedir. ( 1 = 1 , 2 ,....., n ) yi + n y = ax + b şeklinde düzeltme denklemleri yazılır. n yi = ax i + b - yi n = Ax - y éX1 ê êX2 A=ê X 3 ê ê M ê ëê X n yardımıyla normal denklemler. [ x ] a + [ x ] b - [ xy ] = 0 2 [ x ]a + n b - [ y = 0 ] [ é x2 ê êë [ x ] N ] é [ xy ] ù úê ú=ê ú n úû ë b û ë [ y ] û X = A Tp [x ]ù é a ù ( ATA ) x = A Tp x=N -1 A é-y e=ê ë-y Tp 75 1ù ú 1ú 1 úú 1ú ú 1 ûú n ù ú û Normal Denklemlerin Çözümü ile Bilinmeyenler a= n [ xy ] - [ x [ n x b= [ ][ y ] ]- [ x ] 2 2 ] [ y ] - [ x ][ xy ] n [ x ]- [ x ] n x 2 2 2 é vv ù ê ú ë n -s û Q m b = m mo Qaa (m) mj = m aa birimsiz (yüzde olarak) 76 11. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİ a. Teonik Esaslar b. Jeodezik Ölçüm Yöntemleri 1. 2. 3. 4. Hassas Nirengi Ağı Yöntemi Aliyman Yöntemi Hassas Nivelman Yöntemi Hassas Poligon Yöntemi 11.1 DEFORMASYON ÖLÇÜLERİNİN AMACI Ölçme mühendisliğinin önemli ödevlerinden birisi de yer kabuğunda veya büyük yapılarda oluşan deformasyonların araştırılmasıdır. Deformasyon : Yerkabuğunda, büyük suni yapılarda, jeodezik ağlarda vd. alanlarda oluşan düşey ve yatay doğrultudaki konum değişiklikleri şeklinde tanımlanabilir. (ATA, 1999) Değişimlerin ölçülmesi için yapılan yapılan ölçmelere Deformasyon ölçüleri adı verilir. Deformasyonlar herhangi bir yapıdan uzaysal değişikliğe uğramıştır. (Şekil-1) Deformasyonlar Şekil Değişimlerinin Yapı Ve Cinsine Göre; 1. Kalıcı Deformasyonlar (çökme, kayma, dönme, genişleme, uzama, süzme vb. (dilatasyon) 2. Elastiki Deformasyon (Bükülme, burulma) Deformasyonlar; değişik disiplinlerde yapılarda, teknik tesislerde veya yeryüzünün altında ölçüm tekniği ile elde edilir. Deformasyon ölçmeleri ya gerçek sorunun belirlenmesi ya da bir tehlikenin ortaya çıkması amacıyla yapılır. Deformasyon ölçüleri farklı meslek dallarında değişik şekilde ortaya çıkarılır. · İnşaat mühendisliğinde, örneğin değişik yük altındaki yapıların şekil değişikliğinde, · Makine inşaatında, makine tesislerinin ayar ve yönetme kontrolünde, · Jeodezide ve jesformorfolojide, yerkabuğu hareketlerinin belirlenmesinde. gerçekleştirilir. 77 Şekil değişikliğinin tam tespit edilmesi için, belli bir zaman aralığında objenin sürekli olarak gözlenmesi gerekir. Ölçüler belirli zaman aralıklarında yapılır. Zaman aralığı, şekil değişikliğin hızına bağlıdır. Az şekil değişikliği hız konusu olduğunda büyük zaman periyotlarında yapılır. Daha hızlı deformasyon (şekil değişikliği) söz konusu olduğunda fiziksel veya fotogrametrik yöntemler gibi özel yöntemler kullanılır. 5.2 DEFORMASYONUN SEYRİ VVE SEBEBLERİ Herhangi bir objenin maruz kaldığı deformasyonun çeşitli sebepleri vardır. Yapıların deformasyonlarına ilişkin nedenler 1. Yapının oturduğu temelde meydana gelen değişiklikler : Madenin işletilmesi ve yer altı suyunun düşmesiyle oturmalar, kaymalar, gerilmeler, basınçlar vb. değişiklikler meydana gelir. 2. Yapı Temelinin Gevşemesi : Yapının oturmasına, yapının titreşmesine neden olur. (trafik Makine tesisleri) 3. Objenin Bizzat Kendisisindeki Deformasyon : Nem durumunun özellikle değişmesi. Sıcaklık farkının değişimiyle yüklerdeki değişmeler, nedeniyle obje betonunun ufalanması, çatlaması, yük taşıyan elemanların yapı kesimlerinin yorulması. 4. En basit bir madde bile deformasyon olayı süreklilik arz eder. Gerçekte ani değişmeler meydana gelebilir. Değişme olayının sona ermesine dek uzun zaman geçebilir. Yükleme ve sarsıntının türüne göre elantiki deformasyonlar meydana gelebilir. Bu tür deformasyonların büyüklüğü ve durağanlığını belirlemek oldukça güçtür. Deformasyonların ortaya çıkarılması için ölçülerin güvenirliği ve kanıt gücü önemlidir. Bu nedenle gerekli olan ölçü doğrulunu önceden belirlenmelidir. 5.3 ÖLÇME YÖNTEMİNİN SEÇİMİ VE DİKKAT EDİLECEK HUSUSLAR Ölçme yöntemi seçilirken : 1. Deformasyon konusu objenin yanına varılıp varılmadığı, 2. Üzerinden geçilip geçilmediği ya da sadece gözlenebilir olup olmadığı, 3. Ölçme programının ne kadar bir süreyi gerektirdiği Belirlenir. Ölçü için gerekli süre ; 1. Obje deformasyonunun seyir hızı ile 2. İşletme maksatlarından kaçınmak amacı ile sınırlandırılır. Obje Noktaları : Ölçe yöntemine uygun olarak umulan deformasyonları yansıtacak biçimde seçilir. İki ölçün süresi arasındaki zaman aralığı : · · Deformasyonların hızına Deformasyonların büyüklüğüne 78 · Yapıyı etkileyen faktörlerin değişimine Bağlıdır. Periyodun hareketlerde iki ölçü serisi arasındaki zamanın belirlenmesinde, peryodik hareketin süresi önem kazanır. Deformasyon ölçmelerde, genellikle uzun zamana aralığında serileri yavaş yavaş değişen objeler ele alınır. Gerekli Olan ve Erişilen Doğruluk : Araştırılarak umulan deformasyonların büyüklüğüne göre önceden saptanmalıdır. Bir yapıdaki m sayıda obje noktasının herhangi birinde beklenen kayma D (İ = 1, 2 , 3, ..m) ise D; , si standart sapması yardımıyla (pelzere göre) s İ £ 0.03D : olmalıdır. İstenen bu doğruluk genellikle sağlanmaktadır. s İ £ 0.03D : işleminin sağlanamadığı durumlarda ve düşük incelikli bir ölçme yönteminin seçilmesi durumunda masraflar artış göstermektedir. Çünkü gerek ölçme yöntemi, gerekse istatistik test yöntemleri yeniden ele alınarak söz konusu özel duruma uyarlamalıdır. Ölçü hatalarının etkisiyle ulaşılabilecek deformasyonlar “Kritik Deformasyon” adı ile anılır. Bunların ölçü hatalarından ileri gelip gelmediği bilinemediğinden gerçek deformasyonların anlaşılmaları oldukça zordur. Kritik Deformasyonlar söz konusu olduğunda; s İ £ 0.2Dk : eşitliği kullanılır. Uygulanması düşünülen yöntemlerin, hata yayılma kanununa göre sayısal olarak elde edilen doğruluk ile amaçlanan doğruluk karşılaştırılarak uygun ölçme yöntemi seçilir. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİ : a. Devamlı ölçülen (Fiziksel) deformasyon ölçüleri b. Jeodezik deformasyon ölçüleri Olmak üzere iki ana grupta ele alınabilir. Fiziksel deformasyon ölçüm sonuçları RÖLATİF Jeodezik deformasyon ölçüm sonuçları MUTLAK’tır. 79 YAPI DEFORMASYONLARININ SÜREKLİ İZLENMESİ İÇİN YÖNTEMLER (1985) Doç. Dr. Okay ÖLTAN Hrt. Dergisi : 95 sayfa 71-85 1.Deformasyon Sürekli Ölçülmesinin Amacı Bir yapıda zamanla ortaya çıkan deformasyonların çeşitli nedenleri arasında özellikle şunlar söylenebilir. a. Yapının ağırlığı ve zemindeki kütle çökmeleri b. Yükleme c. Doğa güçlerinin etkisi ( güneş ışını, rüzgar, gel-git vs. ) Şekil değişimlerini tam zamanında fark edebilmek ve gerektiğinde karşı önlemler alabilmek için, tehlikeli binalar sürekli olarak kontrol edilmelidir. Jeodezik deformasyon ölçümleri ile ancak yavaş ve ünüform seyreden şekil değişimleri iyi izlenebilir. Ancak ani olarak ortaya çıkan deformasyonlar çoğu kez belirlenmemiş olur. Bu durumda ortaya çıkacak tehlike göze alınarak. Bu nedenlerle, daha kısa zaman aralıklarında jeodezik gözlemler yapılması veya yapı sürekli olarak gözlenmelidir. Bazende araştırma amacıyla ( deneme için ) yapılarda, değişen yüklerde, kısa zaman aralılarında deformasyonları belirlemek gerekmektedir. Bu nedenlerle jeodezik deformasyon ölçmeleri yerine, elektriksel ölçme yöntemleri uygulanır. Özel ölçme düzenleri ile jeodezik alet ve ölçü yöntemlerinin rölatif yüksek doğruluğuna erişmektedir. 2.Elektriksel Ölçme Düzenleri a. Uzunluk değişiminin ölçülmesi b. Yükseklik değişiminin ölçülmesi c. Eğim değişiminin ölçülmesi 2.1 Elektriksel Ölme Donanımları Ölçme değeri verici, mekanik bir büyüklüğü ( uzunluk, eğim, yükseklik ) elektriksel ( fiziksel ) bir büyüklüğe çevirir. Böylece bir kablo ile deformasyonu kablo ile elektriksel olarak naklederek ve kaydetmek avantajı elde edilir. Uygun bir kayıt donanımı 2 1 3 4 80 5 1 2 3 4 5 : : : : : Ölçme değeri verisi Kablo Şalter Gösterge aracı Kayıt aracı Çeşitli ölçme yerlerinden gelen kablolar bir şaltere gelir. Şalter her defasında ölçme değerini bir biri ardına bir gösterge aletine nakleder. Burada elektriksel (fiziksel) ölçme büyüklüğü (voltaj, akım, frekans) görülür. Bu büyüklük hem okunur, hem de kaydedilir. Karşılık gelen maksimum büyüklüğe, özel olarak syıms? Gereken bir Karakteristik Fonksiyon kullanılması ile hesaplayıp veya grafik geri tramformasyon yapılır. 2.2. Ölçme Sonuçlarını Etkileyen Faktörler 1. Sıcaklık hataları 2. Nakil sırasında sinyal (işaret) bozulmalar. 3. Sıfır noktası ötelenmesi (Drift) iki konumda ölçü ile giderilir. (Donanımın eskimesi ve karakteristik fonksiyonun değişmesi) 81 11. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİ a. Barajlardaki Deformasyon Ölçüleri b. Fiziki Ölçüm Yöntemleri 11. FİZİKSEL DEFORMASYON ÖLÇÜLERİ Uygulama Alanı : Deformasyon hızı fazla olan objelerde veya çok kısa aralıklarla ölçülmesi gereken yapılarda kullanılır. Bu ölçülere aynı zamanda “Devamlı Ölçülen Deformasyon Ölçüleri” de denilmektedir. Fiziksel deformasyon ölçmeleri 2 değişik tiyite ölçü aleti ile yapılır : Bir maddenin fiziksel özellikleri : a. Elastisite b. Boyu c. Çapı d. Özgül ağırlığı a. Fiziksel özellikleri bilenen bir çelik telin direncinin (ohm) değişmesi ile yapılan ölçüm aletleri b. Fiziksel özellikleri bilinen bir çelik telin germe kuvveti ile frekans arasındaki ilişkiden yararlanılarak yapılan ölçüm aletleridir. 11.1.1 Ohm Direnci Değişiminden Yararlanılarak Yapılan Ölçüm Sistemleri Fiziksel özellikleri bilinen bir telin (Ohm) direncinin değişmesinden yararlanılarak yapılan aletlerdir. · Carlson (USA) · Huggerberger (İsviçre) Tarafından üretilmiştir. Bu prensibe göre “tekformetre” ler üretilmiştir. Ölçüm sisteminde bir alıcı ve bir verici mevcuttur. Alıcı : Bir ohm metre (direnç ölçer) Verici : Gerilim ölçen tekformetrenin ucu bu uçta örneğin sıcaklık, basınç, gerilim vb. parametreler ölçülür. Çalışma Prensibi : Ohm direnci ölçen alıcı iki periyottan ohm direnci ölçer. Direnç farkları, ucu üreten firma tarafından verilen bir katsayı ile çarpılarak, ucun bulunduğu noktadaki deformasyon belirlemiş olur. Ucun türüne göre sıcaklık farkı, basınç farkı, genişlik farkı gibi parametreler belirlenir. Bu yöntemde alıcı basit bir direnç ölçer olu; çok sayıda ölçme noktası kullanılır. Çünkü ohm direnci kablo boyuna ve ek yerlerine bağlıdır. 11.1.2 Frekans Değişiminden Yararlanılarak Yapılan Ölçüm sistemleri 82 Hassas ve kullanışlı olup en çok kullanılan yöntemdir. Sistemin Çalışma Prensibi : Bu sistemde gergin bir ince çelik telin frekansı ile germe kuvveti arasındaki ilişkiden yararlanılarak ölçüm uçları üretilmiştir. Taylor Germe Kuvveti ile frekans arasında n= 1 9.P L.d p r eşitliği ile verilen bir ilişki mevcuttur. Burada; n L d g n p P : : : : : : : frekans Telin boyu Telin çapı Ucun bulunduğu noktadaki gravite Telin özgül ağırlığı Pi sayısı Germe kuvveti dir. P germe kuvveti, (n) frekansının karesiyle orantılı olarak değişmektedir. P’deki küçük değişimler bile frekansı ile kolaylıkla belirlenmektedir. Bu ölçüm sistemine en uygun ölçüm sistemi Almanya’da MAİKAK Firması tarafından üretilmektedir. Maikak firması ölçüm uçları üretmektedir. Bu yöntemin önceki sisteme göre üstün tarafı : Frekansının kablonun boyuna enine ve ek yerlerine bağlı olmalıdır. Bu çok büyük bir üstünlüktür. Bu çok büyük üstünlüktür. Bu nedenle tek bir ölçüm merkezi kullanılır. Bütün ölçüler bir yerden ölçülür. Sistemin Şematik yapısı : Bu sistemde 1. Bir alıcı 2. Bir verici Vardır. Alıcı olarak bir karşılaştırma (mukayese) teli vardır. Bu tel devamlı surette titreştirilmektedir. Alıcıdan vericiye gönderilen elektrik akımı ile vericideki tel titreştirilmektedir. Alıcıdaki mukayese telinin germe kuvveti değiştirilmemek suretiyle alıcıdaki telin frekansı, vericideki frekansa denk oluncaya kadar değiştirilir.(şekil 79 sayfa 101) bu iki frekansın aynı olduğu zaman, alıcıdaki katod tüpünde bir elips meydana gelir. Alıcının genel görünümü 100ncü sayfada şekil 80’de verilmektedir. Bu tip alıcılarda ölçüleri dijital olarak belirli zaman aralıklarında ölçmek mümkündür. Bu sistemin uçları : 83 a. b. c. d. e. kaya basınç ölçen uçlar Kuvvet ölçen uçlar Gelirim ölçen uçlar Su basıncı veya boşluk suyu ölçen uçlar Oetor mamam ölçen uçlar Bu uçların hassasiyeti % 1 civarındadır. Bu uçların kullanıldığı yerler : 1. Kaya Basıncı Ölçen Uçlar : Karayolu ve Demiryolu tünelleri ile su tünellerinde, tünelin beton cidarlarına etkileyen basıncın büyüklüğünün belirlenmesinde kullanılır. 2. Kuvvet Ölçen Uçlar · · · : Kemer barajlarda temele gelen kuvvetleri (şekil 82) (101) Bir pilonu tutan gergi teline gelen kuvvetleri (şekil 83) (1002) Bir kanalın veya inşaat çukurunun şev kaymasının belirlenmesinde (şeki 84) kullanılır. 3. Toprak Barajlarda veya Dolgularda Toprağın Zeminine Yaptığı Basınç Birimleridir. (Şekil 85) 4. Su Basıcını Ölçen Uçlar : Beton barajlarda betondaki gerilmelerin bilinmesi gerekir. Bir düzlemdeki gerilimleri bilinmesi için 4 uça Uzayda gerilimlerin bilinmesi için 9 uça gerek vardır. (şekil 86-87 sayfa 1003) Beton gerilimlerinin tespitinde termik ısının belirlenmesi gerektiğinden, sisteme sıcaklık ölçer eklenir. Beton barajlarda temel suyu basıncının ölçümünde şekil 89 sayfa 104 Barajın istenilen bir noktasının eğiminin ölçümünde eğim ölçer de kullanılmaktadır. (sayfa 105- şekil 90- sayfa 106 şekil 90a 90b) 5. Deformasyon Ölçen Uçlar : · · · Bir cebri borunun deformasyon ölçümü Bir yamaçtaki kaymaların belirlenmesi Beton barajlarda bloklar arasındaki derzlerin hareketlerinin ölçümünde kullanılır. (Şekil 91-92 sayfa 105) Zahten Kontrol Edilen Sistemlerde 1. Ölçü merkezi bütün ölçüm noktalarına en kısa uzunlukta olmalıdır. 84 2. Kolay ulaşılabilmeli 3. Ölçü merkezi barajın mansıbında olmalıdır. Fiziksel Ölçüm Yöntemlerinde Bir Ölçü Planı Yapılmalıdır. Ölçü Planı : Uç Uç Yeri Uç Sıra Uç Uç No Koordinatları Terim Uç Türü No Katsayısı X Y H Tarihi 1 26442 ... ... ... 0,000641 26.2.88 Su basıncı 2 ölçümü İlk Okuma Düşünceler 286 İçerecek şekilde düzenlenmelidir. Uçların Yerleştirilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar : 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Bütün uçlar büyük ölçekli (1:500) bir haritaya işlenmelidir. Yukarıda ölçü planı (yerleştirme planı) yapılmalıdır. Kabloların ölçüm merkezine giden güzergahlar, en kısa olarak belirlenmeli Kablolar güneş altında bırakılmamalı Kabloların geçeçeği kanallar 00-70cm kalınlığında derinlikte olmalıdır. Kanalların tabanlarına 10 cm kalınlığında ise kum serpilmelidir. Kablolar kanallara yılanvan serilmeli; gergin serilmemelidir. Kabloların kanallara yerleştirilmesini müteakip, üzerine üzerine 30 cm kalınlığında ince malzeme kürekle atılmalı 9. Kabloların geçtiği kanalların tabanında keskin ve sivri taşlar bulunmamalıdır. 10. Kablo kanallarına konulan malzeme rutubetli olmamalıdır. 11. Uçların konulduğu yerde işaretler kazarak uçların tahrip olması önlenmelidir. 12. Kabloların değişik zonlardan geçişinde kopmaması için kangal şeklinde bırakılmalıdır. 5.4. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİNDE JEODEZİK YÖNTEMLER Objelerdeki deformasyonların hızları az ise, jeodezik deformasyon ölçü tekniği kullanılır. Jeodezik Deformasyon Ölçmelerinde Kullanılan Yöntemler Yersel Jeodezik Yöntemler Fotogrametrik Yöntemler Uzay Teknikleri Yatay Yöndeki deformasyonları Ölçme Yöntemleri Aliyman Yöntemi Hassas Poligon Yöntemi Yersel Jeodezik Ağ Yöntemi Düşey Yöndeki Deformasyonları Ölçme Yöntemleri 85 Hassas Nivelman Yöntemi Trigonometri Nivelman Yöntemi Hidrostatik Nivelman Yöntemi Doğrultu – kenar ağları Şeklinde kurulan, 1-2 km uzunlukla yersel jeodezik ağlarda m 1 cm lik nokta konum doğruluğuna erişebilmektedir. Kenar uzunlukları 500 m yi geçmeyen mikrojeodezik ağlarda ise ulaşılan nokta konum doğruluğu m 1- 1.5 mm kadardır. Düşey konum değişimlerini belirlemek amacıyla kurulan mikrogravite ağlarında, yüksek doğrulukla ( 0.01-0.001 m gal ) ölçülen ve indirgenen gravite farklarının kullanıldığı deformasyon ölçmelerinde m 1 cm den daha büyük deformasyonlar belirlenebilmektedir. Hassas nivelman ağlarının tekrarlı ölçülerinin değerlendirilmesi ile 0.5mm/yıl hızındaki düşey hareketler ortaya çıkarılabilmektedir. Jeodezik yöntemlerle deformasyon belirleme çalışmalarında söz konusu deformasyon alanı için, bu deformasyon alanını çevreleyen ve hareket etmediği varsayılan referans (sabit) noktalar ile deformasyon alanını en iyi temsil eden yerlerde seçilen obje noktaları tesis edilir. (Conpary vead 1990: Ato 1999) Tesis edilen ağda en az iki periyotta (t1 ve t2 ) ölçüm yapılır. Her bir periyotta yapılan ölçüler birbirinden bağımsız olarak dengelenir. (herhangi uygun bir yöntem ile) ve uyu şumsuz ölçüler varsa belirlenir. Dengeleme sonucunda; · Dengeli koordinatlar (x) · Dengeli koordinatların kofalitörler matrisi Qxx · Dengeleme sonrası varyanslar Belirlenir. İki amaçlı ağlarda deformasyon analizinde özellikle referans noktalarının hareketsiz kalıp kalmadığı araştırılır. Konum değişikliğine uğrayan noktalar obje noktaları kümesine dahil edilir ve obje noktalarının konum değişimleri belirlenir. Deformasyonların dengeli olduğu varsayılır. Conpary,w, haen V, Borutta H.,(1990): de Deformasyonların belirlenmesinde yersel fotogrametrinin de kullanılması söz konusu olmaktadır. Günümüzde uydu tekniklerine dayalı GPS Very hong Bane Interferometry (VLBI) yöntemleri ile çok büyük uzunluklar birkaç mm doğrulukla belirlenmekte ve bu nedenle deformasyonlar özellikle yatay deformasyonlar çok yüksek doğrulukla belirlenmektedir. 86 5.4.1 Aliyman Yöntemi Bu yöntemde, sabit bir doğrultudan (aliymandan) olan yatay yöndeki deformasyonlar kolaylıkla ve doğrudan belirlenmektedir. Aliyman doğrusu, umulan deformasyon yönüne dik doğrultuda seçilir. Aliyman uç noktaları sağlam zeminde ve sabit nokta olarak temin edilir. Aliyman üzerinde yeteri kadar ve eşit aralıkta obje noktaları seçilir. Aliyman yöntemi, daha çok baraj kretlerindeki deformasyonların belirlenmesi için kullanılmaktadır. Aliyman bir ucuna teodolit yada yataylama tertibatı olmayan özel aliyman teodoliti (kitap syfa 113), diğer ucuna gözleme lahvası; obje noktalarına ise sabit veya hareketli özel gözleme levhalar yerleştirilir. Aliyman ucundaki sabit noktalar pilye olarak temin edilmelidir. (sayfa 112) Bu sapmalar iki değişik mira kullanılarak ölçülür , 1. Sabit mira (sayfa 111) 2. hareketli mira Aliyman doğrultusundan olan sapmaların belirlenmesi için 1. Direkt yöntem 2. Açı yöntemi Kullanılır. Sabit noktalardan uzaklaştıkça, ölçü hassasiyeti azalacağından, aliymanüzerindeki obje noktaları aliymanın uç noktalarından en yakın olanından ölçülür. Uzaklık az ise her iki uçtan da kaymalar hesaplanabilir. Aliyman doğrusu yaklaşık 300 m uzunluğundadır. 5.4.1.1 Direkt Yöntem Yöntemin esası, obje noktalarının aliyman doğrusuna olan uzaklıklarının doğrudan ölçülmesidir. Doğrultuyu belirlemek için aliyman uç noktalarından birine teodolit kurularak diğer uç noktaya yönetilir. (Dürbün büyütmesi iyi olmalı ) Alet yöneltildikten sonra, yatay hareket vidasına dokunmaksızın, dürbün düşey yönde hareket ettirilir ve doğrultudan sapma miktarı, her noktaya yerleştirilen hareketli mira veya işaretle üzerinden okunur. Şekil yapılacak 87 Baraj dolumuna başlamadan önce kret üzerinde ve aliyman üzerinde muhtemel deformasyonları gösterecek ve gövdeyi temsil edecek obje noktaları tesisi edilir. Bu noktalara kayan hareketli hedef takılacak şekilde kaide planları yerleştirilir. Bu plaka 110 mm çapında bronzdan yapılır. Betona sabitlenir. Ayrıca zamanla bozulması üzerine bir kapak konur. Kayan hedef plakası 150 mm x 180 mmm boyutlarındadır. Bu plaka bir vida yardımıyla 30 mm sağa – sola hareket ettirilebilmelidir. Plakanın bu hareketlerini sağlayan vidanın çözünürlüğü 0.1 mm olmalıdır. Sabit hedefin çapı genellikle 50 mm olur. Aliyman gözlemleri rezorvar dolumu öncesinden başlar ve belirli zaman aralıkları ile devam eder. Ölçümün Yapılışı : Aliyman noktalarından birine teodolit yerleştirilir, düzeçlenir ve sabit notaya tatbik yapılır. Daha sonra yatay hareketlere dokunulmadan, düşey hareket vidası ise obje noktasına tatbik yapılır. Obje noktasındaki kayan hedef plakası düzeçlenmiş olmalıdır. Teodoliti kullanan operatör, işaret vererek bu plakanın aliyman doğrultusuna doğru hareket ettirilmesini sağlar kayan hedef tam gözlem eksenine geldiği zaman bu plakanın eksende kayma miktarını okur öteki obje noktalarına da kayan hedef plakası konarak aynı işlemler tekrarlanır. Elde edilen gözlem verileri, satır okumaları ile karşılaştırılarak deformasyonun yön ve miktarı belirlenir. Bunu için bir aliyman karnesi düzenlenir. Örnek Aliyman Karnesi Obje Noktası No 1 2 3 Sıfır Okuması mm +0.3 +0.1 -0.2 Son Okuma mm +1.8 +4.2 +1.7 Fark mm +1.5 +4.1 +1.9 5.4.1.2 Açı Yöntemi ( Aliyman uzun ise ) Bu yöntemle yüksek açı okuma doğruluğuna sahip bir teodolit aliyman noktalarına kurularak, aliyman doğrusu ile obje noktaları arasındaki açı gözlemi yapılır. Ayrıca sabit noktalar ile obje noktaları arasındaki uzaklıklar belirlenir. Yüksek deformasyon beklentisi söz konusu olmayan yerlerde bu uzaklıkların bir kez belirlenmesi yeterlidir. Ölçümler aliymanın her iki ucundan ve dürbünün iki durumunda yapılır. Obje ve sabit noktalara gözlem yapılır. Şekil yapılacak Açılar iki tam silsile okunur. Elde edilen sapmaların ortalaması o noktadaki deformasyonu vermektedir. Kısa uzaklıklarda, obje noktalarındaki hareketli gözleme işaretleri yardımıyla her noktadaki deformasyonlar doğrudan ve m 0.1 mm okuma doğruluğu ile elde edilebilir. 200 m’ den büyük aliymanlarda ise açı ölçerek deformasyon belirlenir. 88 Açı ölçmelerinin doğruluğunu belirlemek için D kaymanı D α D = S. S a g D : İki periyottaki doğrusal deformasyon miktarı ( mm ) S: Sabit – obje noktaları uzaklığı a : İki peryottaki doğrultu farkları dD = sda / r + a ds diferansiyeli r Ortalama hata 2 mD 2 æ ma ö 2 2 æaö = s çç ÷÷ + çç ÷÷ m s2 è r ø èrø ikinci terim ihmal edilerek ; mD = ms ma p D tayininde elde edilen doğruluk derecesi Dmm sm 100 200 500 0.16 0.31 0.47 0.31 0.63 0.54 0.79 1.58 2.36 ma cc 1 2 3 a nın yüksek doğrulukla ölçülmesi ve ma ‘ nın küçük olmaması sağlanması gerekir. 89 Bu yöntemde kullanılacak teodolit ; - Dürbün büyütmesi büyük - Eksen hatası az veya hiç yok - Ölçü inceliği ve doğruluğu yüksek olmalıdır. Deformasyon Ölçüsünde Kullanılan Teodolitler Yapıma Firma Alet İsmi Dürbün Büyütmesi Okunabilen en küçük açı birimi 0.1cc Wild T3 30-40 Wild T2 28 Kern DKM3 Kern DKM2A 32 1cc Zem Th2 30 1cc Jena Theo Qvo 31 2 cc 1cc - 2 cc 0.5cc 30-45 5.4.2 HASSAS POLİGON YÖNTEMİ - Hassas poligon, kenar uzunlukları ve kırılma açıları hassas olarak ( yüksek doğrulukta ) ölçüşmüş poligon demektir. - Bu yöntem daha çok baraj ekseni doğru olan toprak ve beton barajlardaki deformasyonların belirlenmesi maksadıyla uygulanmaktadır. - Poligon noktaları üzerine alet kurulabilen noktalar olarak seçilmelidir. Poligon dizileri, baraj gövdesinin üzerinde ( krette ) ve varsa kontrol galerilerinde gergin olarak tesis edilir. Başlangıç ve son poligon noktaları barajın basınç alanı dışında ve sağlam zeminlerde olmak zorundadır. - poligon kenarları kısa ( 20 – 50 m ) ve yaklaşık aynı uzunlukta alınır. Gergin poligon dizisi X ekseni ( kret üzerinde ) boyunca kabul edilirse, yani dizinin açıklık açısı sıfıra yakın değer ile başlar ise ; deformasyon olması beklenen doğrultu, eksene dik doğrultuda alır ve bu da dizideki enine kaymaya karşılık gelir. Hesap bu varsayıma göre yapılırsa, hata hesabında inceleme konusu enine kayma olur. Dizideki kenarların uzunluk hatası, geçki yönünde boyuna bir hataya neden olacağından kenarların çok hassas ölçülmesine gerek yoktur. - Enine hata, açı hatasından ileri geleceğinden, açılar Wild T3, Kern DKM 3 gibi prosizyonu saniye teodolitleri ile ölçülmelidir. En az 7 silsile ( 3 – 4 silsile ) ölçülmelidir. - Poligon noktalarının koordinatları EKK yöntemine göre yapılan dengeleme ile elde edilir. - Kenarlar gidiş – dönüş olarak ölçülür ( çelik-şeritmetre veya EDM aleti ile ) - Yatay hareketlerin belirlenmesi amacıyla bir konum ağı oluşturulur. Özel durumlarda böyle bir ağ, poligon geçkilerinden de oluşturulabilir. Eğer poligon geçkilerinde büyük miktardaki enine hatalar, ölçü sonuçlarının ifade gücünü engellemiyorsa, özellikle poligon yöntemi önerilir. ( Örneğin, bir yamaç kaymasında iniş doğrultusunca uzanan geçki ) Doğal olarak, başlangıç ve son noktaların da değişmez kalıp kalmadıkları araştırılmalıdır. 90 Şekil yapılacak - Barajlarda poligon noktaları kretlerde inşa edilir. Barajın kontrol galerileri varsa, ölçüler galeri içinde yapılır ; Yoksa ölçüler gerçek eyim yapılmamalıdır. ( Refraksiyon etkisinden kaçınmak için ) Şekil yapılacak Kenar barajlarda poligon ölçümü yapıldığında, kenarlarda hassas olarak ölçülmelidir. Şekil yapılacak Poligon yöntemi ile baraj gölünün etrafındaki arazinin hareketi izlenir. Göl etrafındaki tepenin hareketi izlenir. Bu gibi çalışmalarda deformasyon tespit edilirse, göl etrafındaki tepenin göle kaymaları önlenmelidir. 5.4.3 Jeodezik Ağ Yönetimi Zaman alıcı hem de bazı amaçlar için yetrli doğrulukta sonuçlar vermez her yerde uygulanamaz. Jeodezik kontrol ağı, jeodezik ölçülerle birbirine bağımlı noktalardan oluşur. Bu noktalar; 1. Referans (kontrol) noktaları (R1, R1,...) 2. Obje (deformasyon) noktaları (O1 ,O2 , ...) 91 3. Yöneltme noktaları (Y1, Y2,.....) 4. Sigorta noktalarıdır. (S1, S2,) Şekil 2.5 de bu noktalar görülmektedir. Şekil yapılacak 5.4.3.1 Referans (Konrol ) Noktaları Obje noktalarının izlenmesi amacıyla, araştırılan objenin yakında bulunan ve üzerine alet kurulup ölçme yapılan noktalardır. Mutlak değişimlerin belirlenmesi için bu noktaların değişmediği yani deformasyona uğramadıkları önceden kanıtlanmalıdır. Referans noktaları genellikle içine demir döşenmiş betondan kare yada daire kesitli pilye olarak inşa edilirler. Pilyenin toprak üstünde kalan yüzeyi dış etkenlerden korumak amacıyla değişik malzemelerle kaplanır yada en azından beyaz boya ile boyanır. Pilyelerin yerden yüksekliği 110-120 cm, yeraltındaki derinliği ise arazinin yapısına ve çalışmanın özelliğine göre 1 m-2m arasında değişir. Pilyenin üst kısmında aleti yerleştirmek için zorunlu merkezlendirme altlığı bulunur. Şekil yapılacak 5.4.3.2 Obje Noktaları Bu noktalar deformasyonları saptanacak obje üzerine yerleştirilmiştir. Obje noktalarının işaretleri büyüklük ve biçim bakımından ölçme yöntemine ve jeodezik ağın yapısına uygun olmalıdır. Obje noktaları deformasyon araştırması yapılan objeyi temsil eden noktalardır. Barajlarda bu noktalar baraj gövdesinin mansap yüzeyine, gövdenin deformasyon eğrilerinin oluşturulabilmesi için farklı yüksekliklerde ve bir birine paralel sıralar halinde hedef markaları şeklinde tesis edilir. (Şekil 2.7) 92 Bazı barajlarda gövdedeki galerilerden mansap tarafına açılan balkonlarda tesis edilen obje noktaları ile yerkabuğu hareketlerinin araştırılmasında kullanılan obje noktaları pilye olrak inşa edilirler. Şekil yapılacak 5.4.3.3 Yöneltme Noktaları Hareketsiz olarak kabul edilen noktalardır. Yöneltme noktalarının üzerinden gözlem yapılmayacağı için bunların pilye şeklinde yapılması zorunluluğu yoktur. Gözleme işareti olarak iç içe kırmızı-beyaz ya da siyah-beyaz daireleri içeren özel metal levhalar kullanılır. Gözlem noktalarından yöneltme noktalarına olan doğrultular ölçülerek geriden kestirme hesabı ile gözlem noktalarında bir kaymanın söz konusu olmadığı araştırılır. Son yıllarda yöneltme noktalarını içermeyen jeodezik ağlar da oluşturmaktadır. 5.4.3.4 Sigorta Noktaları Referans noktalarındaki olası küçük kaymaların büyüklüğünü ve yönünü belirlemek için 10 m – 20 m gibi yakın çevrede uygun olarak dağılmış 3-4 nokta tesis edilirki bunlar sigorta noktalarıdır. Bu noktalar sağlam kaya yada sağlam dip zemine yerleştirilen taşlar üzerine özel çivilerle belirlenir. Bu noktalar jeodezik konum ağının noktalarından sayılmazlar. Jeodezik Ağın Ölçülmesi : Jeodezik ağ, teknik imkanlara ve seçeneğe göre; 1. Doğrultu ağı 2. Kenar ağı 3. Doğrultu –Kenar ağı Olarak ölçülebilir. Jeodezik ağ, konum belirleyici ölçüler yanında düşey açı ölçüsü ve gravite ölçüleriyle de desteklenerek bütüncül ağlar elde edilir. Bütüncül ağlarda hem konum hem de yükseklikler için karşılaştırma yapılabilir. Ölçmelere başlamadan önce, ölçme yöntemi saptanır ve kullanılacak aletler belirlenir. Aletlerin eksen hataları kontrol edilir ve varsa hataları giderilir. Elektronik uzaklık ölçerlerin kaliprasyonları yapılır. Ölçmeler önceden saptanan bir plana göre ve atmosferik koşulların en uygun olduğu saatlerde deneyimli operatörlerce yapılır. Ağın ölçülmesi süresince deformasyonların oluşmadığı varsayıldığından, ölçmelirin kısa sürede tamamlanması gerekir. Bu ölçmeler sırasında hava sıcaklığı, yapı sıcaklığı, rüzgar hızı vb. ek bilgilerde ölçülerek ya da derlenerek olası deformasyonların yorumlanmasında yararlanılır. Jeodezik ağın ilk ölçmeleri genellikle yapı hizmete girmeden önce yapılır. Ağın ilk konumu belirlemek için yapılan ölçmelere “Sıfır Ölçmesi” yada “Referans Ölçmesi” denir. Daha sonra değişik zaman aralıklarda ölçüler yinelenir.ölçmelerde, alet sıcaklığının dış 93 ortama uyması için yeterli süre de önemlidir. Alet kutusu ile dış ortam sıcaklığı arasındaki fark 5 ile çarpılarak dakika biriminde bekleme süresi elde edilir. 5.4.4 Hassas Nivelman Yöntemi Deformasyon ölçmelerinde, noktaların yatay yöndeki değişmeleri yanında düşey yöndeki değişimleriyle de ilgilenir. Yalnızca düşey yöndeki değişmelerin belirlenmesi isteniyorsa ve ölçme objesi elverişliyse hassas nivelman yöntemi yeğlenir. Hassas nivelman yöntemi; · Baraj gövdesi ile yakın çevredeki çökmelerde köprü ayaklarının çökmelerinde · Köprü ayaklarının çökmelerinde · Bina, cadde ve yol çökmelerinde · Yerkabuğunun düşey yöndeki hareketlerinin saptanmasında Vb. alanlarda uygulanır. Ölçülerin yüksek bir doğrulukta elde edilmesi, nivelmana etki eden tüm hata kaynaklarının araştırılması ve bunların etkisiz hale getirilmesiyle mümkündür. Deformasyon ölçmeleri için birinci derce alet ve gözlem yöntemleri önerilir. Okuma hatalarını küçük tutmak için dürbün büyütmesinin fazla olması gerekir. Ölçmelerde presizyonlu nivelman aletleri ile kaliprasyonu yapılmış invar miralar kullanılır. Hassas nivelman yöntemi ile sağlanan doğruluk normal koşullarda bir çift ölçmenin karesel ortalama hatası m 0.2 mm/km kadardır. (Wild N3 nivosu ile) 5.4.4.1 Hassas Nivelmana Etki Eden Hata Kaynakları 1. Yerin Eğriliği bir hata yapılır. dh @ s2 2R : Yeryuvarı küre olarak kabul edilirse mira okumalarının da dh kadar (2.5) bağıntısı ile yeteri yaklaşıklıkla hesaplanabilir. Alet her iki miraya eşit uzaklıkta kurulursa, her iki mira okumasında da aynı miktarda hata yapılacağından yükseklik farkı olarak elde edilir. S S dh dh i 9 R Şekil 2.8 94 2. Mira Eğriliği : Miranın eğik tutulması nedeniyle okunan değer, olması gerekenden daha büyüktür. Bu hataların sistematik etkisini ortadan kaldırmak için mira düzeçlerinin sık sık kontrol edilip ayarlanması gerekir. Ayrıca rastlantısal hataları azaltmak için miraların düşey tutulması mira payandaları ile sağlanmalıdır. 3. Görüntü Titreşmesi Ve Sallanması : Güneş, doğuşundan sonra gece soğumuş olan yeryüzünü, yeryüzü de ona komşu olan atmosfer tabakalarını ısıtmaya başlar. Bu durumda yere yakın atmosfer tabakaları bir üsttekilere göre daha sıcaktır ve sıcaklık düşey değişim değeri ( dt/dh ) eksidir. Bu yüzden hafifleyen hava kitleleri yukarıya doğru hızla hareket ederken görüntünün titreşmesine neden olur. Titreşimin büyüklüğü önemli ölçüde dt/dh değerine ve S hedef uzaklığına bağlıdır. Bu etkiden kurtulabilmek için alet-mira uzaklıkları kısa tutulmalıdır. 4. Sıcaklığın Miraya Etkisi : Hassas nivelmanda (a = 2.10 -6 o ) kullanılan miraların invar bölümlerinin genleşme katsayıları 1/ C küçük olduğundan sıcaklığın, invar şerite etkisi genellikle dikkate alınmaz. Sıcaklık nivelman miralarına sistematik hata olarak iki kez etkin. 1. Mira ayar sıcaklığı ile ölçme anındaki sıcaklık farkından dolayı 2. Ölçme sırasında geri ve ileri miralar arasındaki sıcaklık farkından dolayı Birinci hata, ölçme sırasındaki sıcaklığın ayar sıcaklığından ( genellikle 20 o C ) sapması sonucu ortaya çıkar. Hata; Dt1 = a.(t - t o ).Dh ( 26 )olur. a : İnvar şeridin sıcaklık genleşme katsayısı t : İnvar şeridin sıcaklığı t o : Mira ayar sıcaklığı Dh : Yükseklik farkıdır. İkinci hata ise güneş ışınlarının, miraların invar şeritlerini farklı etkilemeleri sonucunda ortaya çıkar. Eğer güneş ışınları şekil 2.8’ deki gibi gösterilirse, bir alet kurmada miralardan birinin ön yüzü diğerinin arka yüzü görünür. Miranın birinde invar şerit, güneş ışınlarını görür, diğerinde gölgede kalır ve invar şeritlerde bir sıcaklık farkı oluşur. Bu fark, ışınların yoğunluğuna ve güneş ışınlarının düşüş açısına bağlıdır. Schlemmer ve Zippelt’ e göre sıcaklık farkları 6 o C ’ ye ulaşabilir. Buradan her bir alet kurumu için düz bir nivelman yolunda ortalama hedef yüksekliği yaklaşık 1.5 m alınırsa ; Dt 2 » 20mm ’lik bir hata ortaya çıkar ve eğimli bir nivelman yolunda bu hata iki katını aşabilir. Eğer invar şeridin, günlük sıcaklığı her zaman belirlenir ve değerlendirmede dikkate alınırsa bu hata kaynağı tamamen yok edilir. 95 B F b f Şekil 2.8 Miraların İnvar Şeritlerine Güneş Işınlarının Doğrudan Etkisi 5. Sıcaklığın Nivoya Etkisi : Silindirik düzençli ve kompansatörlü nivoların optik sistemleri sıcaklık farklılaşmasından büyük ölçüde etkilenir. Bu etkilenme nivonun sıcaklığı ortamın sıcaklığına uyuncaya kadar devam eder. Gözlem ekseninin yataydan sapma açısı b, geri ve ileri bakışlarda aynıdır. Aynı hedef uzaklığında bu hatanın etkisi ortadan kalkar. Şekil 2.9 b b Şekil 2.9 Sıcaklığın Nivoya Etkisi 6. Mira Bölüm Başlangıç ve Bölüm Hataları : Bölüm başlangıç hatası, bölümlemenin miranın tam yere konulan ucundan, başlamamasından ileri gelir. Nivelmanda kullanılan çift miranın bölüm başlangıçları kullanma ve yapım nedeniyle aynı olmayabilir. Bu yükseklik farkını, iki miranın sıfır başlangıçları arasındaki fark kadar etkiler. Bölüm başlangıç hatasını belirlemek için değişik yükseklikteki birkaç noktaya konulan mira altlıkları üzerine iki mira ayrı ayrı tutularak iyi yataylanmış bir 96 nivo ile okumalar yapılır. Aynı noktalara ait okumalar arasında bir fark varsa bu fark bölüm başlangıç hatasıdır. Çeşitli noktalar için bulunan hataların ortalaması alınarak hata miktarı belirlenir. Alet kurma sayısı çift alınırsa bu hatanın etkisi kendiliğinden ortadan kaldırılabilir. Miralarda 1 metrelik bölümün gerçek uzunluğuna mira metresi denir. Mira metresi, olması gerekenden birkaç on mikron kadar farklı olabilir. Bu farklılık sarsılma, çarpma ve eskime nedenleriyle de değişim gösterir. Uygulamada mira metresi yatay durumdaki mira komparatorları ile belli zaman aralarında kontrol edilir. Mira metresinin ayar çubuğundan 10 ar cm ara ile olan farkların ortalaması kullanılarak yükseklik farklarına düzeltme getirilir. Ancak bölüm farkları çoğu zaman mira boyunca düzenli bir değişim gösterir. Son zamanlarda mira metresi kontrolları laser ınterfero metreleri kullanılarak kurulan düzeneklerle yapılmaktadır. Bu yolla doğruluk derecesi ve kontrol hızı artırıldığı gibi mira bölümünün çeşitli noktaları arasındaki kontroller de kolaylıkla yapılabilir. Ayrıca miralar uygulamada dik olarak kullanıldığından, bu durumda yatay durumlarına göre mira metrelerinin 5-10 mikron daha kısa olduğu gösterilmiştir. Bu nedenle miraların düşey durumda kontrol edilmeleri önerilmektedir. Noktalar arasında elde edilen yükseklik farkları mira metresi ile çarpılarak düzeltilir. 7. Eksen Ve Ufuk Hataları Nivoların gözlem eksenlerinin yatay konumları silindirik düzeç ya da kompensatör ile sağlanır. Gözlem ekseninin yataylığı kontrol edilip düzeltildikten sonra kalabilecek hatalar, alet-mira aralarının yeterli doğrulukta eşit alınması ile etkisiz bırakılabilir. Ufuk hatası ise kompensatörlü nivoların yapılarından ileri gelir. Bu hatanın etkisini en aza indirebilmek amacıyla ölçmelerde küresel düzeç, dürbün hep aynı miraya yöneltildiği zaman ortalanırsa ya da küresel düzeç, geriye bakışta ortalanarak g1 , i1 , okumaları daha sonra ileriye bakışta ortalanarak i 2 , g 2 okumaları yapılırsa ufuk hatası ters işaretli olarak ölçülere yansıyacağından ortalama alındığında etki giderilmiş olur. 8. Alet Ve Miranın Ölçme Sırasındaki Düşey Hareketleri Bir istasyondaki ölçmeler sırasında sehpa ve miraların hareket etmeleri ölçüleri bozar. Bu etkiyi en aza indirmek için çeşitli ölçme yöntemleri ortaya konmuştur. Nivelmanda çift bölümlü miralar kullanılıyorsa bu tip hataları en aza indiren ve uygulamada en çok kullanılan gi ig şeklindeki ölçmelerdir. Alet ve miranın düşey hareketlerinin büyüklüğü eşit kabul edilirse ve bu ölçme şekliyle gidiş-dönüş ölçülerinin ortalamasından bulunacak kesin yükseklik farkı hatasız olarak elde edilir. Bu tip hatalar, önemli ölçüdemira altlıklarının uygun seçilmemesi, nivelman yolunun yapısı ve alet kullanımı sırasında gerekli titizliğin gösterilmesinden ileri gelir. 9. Yerin Manyetik Alanının Etkisi Son yıllarda yerin manyetik alanının etkisi de sistematik hata kaynağı olarak gösterilmektedir. Bu hata kaynağı yalnızca kompansatörlü otomatik nivolar için geçerlidir. Bir nivonun kompensatörü, yerçekiminin etkisi altında çekül doğrultusunu gösteren çok çabuk sönümlü sarkaç olarak ifade edilebilir. Nivonun gözlem doğrultusu sarkaçla sıkı sıkıya bağımlıdır ve onunla bir dik açı oluşturur. Eğer ayar hataları dikkate alınmazsa buna göre gözlem doğrultusu yatay olur. 97 Gözlem ekseni d d Yatay bileşen Manyetik kuvvet saraç yerçekimi Şekil 2.10 Kompensatöre Manyetik Alanının Etkisi Yerçekimine ek olarak manyetik alan da sarkaca ve dolayısıyla onun doğrultusuna etki eder. Bu ise kompensatörü d kadar saptırır. Sapmanın büyüklüğü ve yönü kompensatörün yapısına ve kullanılan maddelerin manyetik özelliklerine bağlıdır. Gözlem ekseni, manyetik alanın yatay bileşenine paralel olduğu zaman sapma miktarı maksimuma ulaşır. d sapma açısı, yalnızca manyetik azimut ile değiştiğinden ve manyetik azimut da nivelman doğrultusunun yönüyle önceden verildiğinden bu hata kaynağının etkisini ortadan kaldırmak kolay değildir. Hatanın ortadan kaldırılması için tek etkili olanak nivelman aletinin yapımında kompensatörün yapısal değişimidir. 10. Nivelman Refraksiyonu Gözlem ışını yer yüzeyinin yakınında bulunursa, negatif dt d co h sıcaklık değişiminde ışın, serbest atmosfere göre daha fazla sapar. Nivelmanda refraksiyon düzeltmesi getirilmemiş yükseklik farkı, kural olarak gerçek yükseklik farkından daha küçüktür. Atmosferik refraksiyonun etkisi büyük ölçüde sıcaklık düşey değişimine ( dt/dh ) bağlı olması ve bu değerin genel olarak günlük sistematik değişim göstermesi nedeniyle ölçülerde meydana gelen hata da değişken sistematik hata karakterini gösterir. Düz ve aynı özellikteki bir nivelman yolunda geri ve ileri bakışlarda alet-mira arası uzaklık yeterli doğrulukta birbirine eşitse refraksiyonun mira okumalarına etkisi yaklaşık aynıdır. Ancak eğimli bir arazideki ölçmelerde yere yakın mira okumaları, yerden uzak olanlara göre çok daha büyük refraksiyon hataları ile yüklüdür. Bu durumda yükseklik farklarında bir hata birikimi meydana gelir. Ölçmeler genellikle dt/dh < 0 olduğu zamanlarda ( gündüz ) yapılır. Negatif düşey sıcaklık değişiminde ışık ışını yer eğrilerine ters yönde; aksi durumda yer 98 eğriliği ile aynı yöne eğilir. Bu tip artık refraksiyon hataları gidiş-dönüş farklarının alınması ile de giderilemez. a. Pozitif sıcaklık düşey değişiminde ışın yolu b. Negatif sıcaklık düşey değişiminde ışın yolu Nivelman frekansiyonunun etkisi için bir çok bağıntı verilmektedir. Ancak bağıntıların çoğu düzgün eğimli bir arazi modeline göre elde edildiklerinden bazı durumlarda uygulama ile farklı sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. 11. Yerçekiminin Etkisi geometrik nivelman ölçüleri, yerçekimi alanının yerel eş potansiyelli yüzeylerine bağımlıdır. Eş potansiyelli yüzeyler ise genelde birbirlerine paralel değildir ve nivelmanla bulunan yükseklik farkları yola bağımlıdır. Bu nedenle yükseklik sistemine aktarılmalıdır. Bunu için nivelman yolu boyunca eğim ve yönün değiştiği noktalardan başka genellikle yüksekliği istenen noktalarda yada onların yakınlarında da gravite (ağırlıklar) ölçülür. Ölçülen bu ağırlıklar ortometrik yüksekliği yada başka bir sistemdeki tek anlamlı yüksekliği elde etmek için düzeltmelerin hesaplanmasını olanaklı kılar. Yer kabuğundaki yoğunluk dağılımına ilişkin varsayımlardan bağımsız olması nedeniyle geopotansiyel yüksekliklerin hesaplanması çoğu sorunun çözümünde yeterlidir. Geopotansiyel yükseklikler, ölçülen yükseklik farkları ve ağırlık değerleri yardımıyla doğruya yakın bir incelikle hesaplanabilmektedir. Eğer yalnızca yükseklik değişimleri araştırılıyorsa yerçekimi, yükseklik farklarına tüm periyotlarda aynı derecede etki edeceğinden bu hatanın etkisi ortadan kalkar. Burada yerçekimi alanının zamanla değişmeyeceği kabul ediliyor. Bununla birlikte ilmik (Lup) kapanmaları, kullanılan yönteme bağlı olarak eş potansiyelli yüzeylerin birbirlerine paralel olması yüzünden sonuçlara ya da en azından istatistik testlere etki edebilir. 5.4.5 Trigonometrik Nivelman Yöntemi Trigonometrik nivelman. İki nokta arasındaki yükseklik farkının, düşey açı ve yatay uzaklıktan yararlanılarak bulunmasıdır. Hedef uzaklığı 100 m’den çok fazla değilse ve 99 uzaklık ölçüleri bir duyarlıkla elde ediliyorsa, deformasyonların belirlenmesinde trigonometrik nivelman kullanılabilir. Hedef uzaklıkları doğrudan ölçülemiyorsa noktaların konumları önden kestirme ile belirlenebilir. Baraj duvarlarında, büyük yapılarda, köprülerde ve yerkabuğunun düşey yöndeki hareketlerinin izlenmesinde uygulanabilir. Z h t B a A S Şekil 2.12 Trigonometrik Nivelman Yüksekliği bilinen A noktasına alet kurulup B noktası gözlenerek zenit açısı (z) ölçülür. Ayrıca alet yatay ekseninin durulan A noktasından olan yüksekliği (t) ölçülür. A ve B noktaları arasındaki yatay uzaklık ise ya ölçülür ya da hesaplanır. A noktasının yüksekliği H A ise B noktasının yüksekliği ; (2.7) HB = HA + a + h - t dır. h ölçer cinsinden ifade edlirse; h = s. cot gz (2.8) olur. Bu değer (2.7) de yerine yazılırsa; H B = H A + a + s. cot gz - t (2.9) elde edilir. Deformasyon ölçmelerinde genellikle gözlenen nokta obje noktalarıdır. Bu durumda işaret yüksekliğinin sıfır olduğu dikkate alınırsa (2.9) eşitliği; H B = H A + a + s. cot gz (2.10) şekline dönüşür. Bu durum s uzaklığının küçük olması durumunda geçerlidir. S uzaklığı büyükse yer küreselliğinin ve ışığın kırılmasının yüksekliğe olan etkileri göz önüne alınmalıdır. Bu durumda; H B = H A + a + s. cot gz - t + (2.11) olur. 1- K 2 S 2R Ya da daha duyarlı sonuç veren 100 1- K æ H + HB ö H B = H A + a + Sç1 + A S2 (2.12) ÷ cot gz + 2 2 R 2 R sin z ø è formülü geçerli olur. (2.12) eşitliğine göre B noktasının yüksekliği hesaplanırken önce (2.11) den HB bulunur ve bu değer (2.12) eşitliğinde yerine konarak HB için daha doğru bir değer elde edilir. Gözlem uzaklıkları çok fazla değilse (2.11) eşitliği yeterlidir. Trigonometrik nivelmanda küreselliğin ve ışığın kırılmasının etkisi değişik uzaklıklar için çizlge 2.4 de verilmiştir. (R =6375 km, k =0.13) Çizelge 2.4 Küreselliğin ve Kırılmanın Trigonometrik Nivelmana Etkisi Uzaklık 50 m 80 m 100 m 120 m 140 m 150 m 2 S / 2R 2 K. S / 2 R (1 - K )S2 2R 200 m 250 m 0.20 0.03 0.50 0.07 0.78 0.010 1.13 0.15 1.54 0.20 1.76 0.23 3.14 0.41 4.90 4.26 0.17 0.44 0.68 0.98 1.34 1.54 2.73 4.26 Çizelge 2.4’de görüldüğü gibi 100 m den fazla uzaklıklar da küreselliğin ve kırılmanın etkisi göz önüne bulundurulmalıdır. Eşitliklerde geçen k kırılma katsayısı i.in, önceden o bölge için hesaplanmış değerler kullanılır. Hesaplanmış değerler yoksa o bölgede yapılan karşılıklı gözlemlerden; æ Z A + Z B - 200 ö (2.13) çç ÷÷ r è ø hesaplanır. Eğer durulan ve gözlenen noktaların yükseklikleri biliniyor ise tek taraflı gözlemlerden de kırılma katsayısı k = 1- R S k = 1- H B - H A - a + t - s. cot gz .2 R S2 (2.14) elde edilir. Yüksekliği trigonometrik nivelmanla belirlenen bir noktanın karesel ortalama hatası için HA’nın hatasız olduğu kabulüyle (2.11) eşitliğine hata yayılma kuralı uygulanırsa; é (1 - k )2 S 2 ù m 2 + æ s ö 2 m 2z + é (1 - k )2 s 2 ù m 2 + æç s 2 ö÷ m 2 m m + êcot g 2 z + ú s ç 2 ÷ ê ú R ç 2 2 ÷ k R2 è sin z ø r è 2R ø ë û ë 2R û 2 2 HB 2 a 101 2 (2.15) elde edilir. Yapılardaki deformasyonların belirlenmesi amacıyla yapılan trigonometrik nivelmanda gözlem uzaklıkları çok fazla olmadığından (2.15) eşitliğindeki sondan ikinci terim sıfıra yaklaşır ve ihmal edilir. Bu durumda; é (1 - k )2 S2 ù m 2 + æ s ö 2 m 2z + æç s 2 ö÷ m 2 m 2H B m 2a + êcot g 2 + ú s ç 2 ÷ 2 ç 2R ÷ k R2 è sin z ø r è ø ë û 2 (2.16) yazılabilir. Baraj gibi büyük yapılarda, obje noktaları ile jeodezik ağ noktaları arasındaki uzaklık ölçülemediği zaman böyle noktaların konumları önceden kestirme ile yükseklikleri de trigonometrik nivelmanla belirlenir. _ Obje noktasının çıkış aldığı noktalar sabit olduğundan HA, HB ve AB = S hatasız kabul edilebilir. P α b a b α A P B Şekil 2.13 Bir P Noktasının Önden Kestirilmesi Bir P noktası, A ve B noktalarından önden kestirldiğinde bu noktanın konum hatası m 2p = s m sin 2 a + sin 2 b g sin g ( 2.17 ) 2 bağıntısıyla belirlenir. m = m a = mb ölçülen açıların ortalama hatasıdır. 5.4.6 Hidrostatik Nivelman Yöntemi Yapılardaki yükseklik değişimlerinin araştırılmasında geometrik nivelman her zaman gerekli güveni vermez. Bu durumda hidrostatik nivelman uygulanabilir. Presizyonlu hortumlu su düzeçleriyle yapılan birkaç uygulamada 0.01 mm inceliğe erişilmiştir. Hidrostatik nivelman kontrol tesisatının yere sabit olarak tesis edilenleri olduğu gibi hareketli olanları da vardır. 102 Hidrostatik sistemler, ülke yükseklik ölçmelerinde yükseklik ağlarının sıklaştırılması amacıyla denizin sahil bölgesinde adadan adaya ya da boğazlarda kıyıdan kıyıya hassas yükseklik taşımasında kullanılabilir. Mühendislik ölçmeleri alanında ise hidrostatik sistem şu durumlarda düşünülebilir. a) Hassas nivelman aletleriyle erişilebilenden daha büyük bir incelik istendiğinde b) Kuvvetli yer hareketlerinin bulunduğu ya da refraksiyonun etkili olduğu bölgelerdeki ölçmelerde, c) Yanına güç varılabilen noktaların yüksekliklerinin belirlenmesinde ya da kontrolünde d) Yerçekimi değişimlerinin ya da yer hareketlerinin belirlenmesinde e) Yükseklik noktalarının, özellikle büyük yapıların ve makine tesislerinin yüksekliklerinin kesintisiz ve sürekli kontrolünde. e. Yamaçlarda Deformasyon Ölçmeleri f. Arazilerde Deformasyon Ölçmeleri (Köprü, Viyadül ve Büyük Yapılardaki deformasyon ölçmeleri) 8. Yamaçlarda Deformasyon Ölçmeleri Dağlarda veya yamaçlarda doğal çevrenin, ağaçlarla kapalı alanların azalması sonucu bozulması, kayaların yollara yuvarlanarak tehlikelere neden olması gibi ikinci bir olaya neden olan kaya bloklarının deformasyonuna yol açmaktadır. Gelişime neden olan mekanizmaların bilinmesi koşuluyla bu tür tehlikelerden sakınmak mümkün olmaktadır. Bu mekanizmaları belirlenmesi, zaman ve uzayda deformasyon projesinin izlenmesine olanak sağlayan jeodezik ölçmelerle sağlanabilmektedir. Geniş ağaç kapalı alanlarda noktalar arasında büyük yükseklik farkları, enerji terimindeki güçlükler nedeniyle devamlılık isteyen gözlemlerin özellikle kışın yapılışındaki sınırlamalar gibi olumsuz yerel koşullarla söz konusu çalışmaların titizlikle planlanması gerekmektedir. Yamaçlardaki deformasyon ölçmeleri; uygun · Ölçme sistemlerini · Geometrik analizleri · Kaya deformasyonun yorumunu Gerektirmektedir. 8.1 Sistemdeki Ana Düşünce Ölçü sistemi 1,2 ve 3 ncü derece doğruluklarda deformasyon ölçmelerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlamaktadır. 1. Derece doğruluk (2-10 mm); 2. derece doğruluk (0,1-1,0 mm); 3. derece Doğruluktaki ölçü (0,05-0,1 mm). Bu doğruluklar uygun ölçü donanımı ve metotları ile elde edilebilmektedir. I. Derece bir sistemin temeli, 2nci derce doğruluk veren düşey ve yatay mikro-ağlarla sıklaştırılan “yerel uzaysal bir ağdır”. 103 Bağıl ölçmelerde kullanılan inklinometre (eğim açısı ölçer), genişleme (büyüme) ölçer (axtensometre) ve kalınlık ölçer (feeler gouge) donanımları ile en yüksek doğruluk elde edilmektedir. Bu sistem kısmi veya genel olarak kullanılacak şekilde bir esnekliğe sahiptir. I,II ve III ncü derce sistemlerdeki ölçmenin belirli parçaları ayrı ayrı kullanılabileceği gibi beraberce de kullanılabilir.bu ölçünün isteğine deformasyonun boyutu ve tipine bağlı olarak belirlenebilir. Nedeni belirli olmayan küçük yer değiştirmeler söz konusu olduğu durumlarda, jeodezik yöntemlerle elde edilebilen (minimum 0,2 mm-2 mm) bağıl yer değiştirmelerde II. Derce mikro ağ ölçüleri devreye sokulabilir. Daha sonra, nokta yer değiştirmeleri 4-20 mm arasında değişmeye uğradığı durumlarda uzaysal bir makro ağ ölçüleri başlatılmalıdır. Ölçü sisteminin temel şekli aşağıdaki gibidir. Deformasyon Ölçü Donanımının Seçimi: Belirli bir D objesi üzerinde ölçülen deformasyonun anlamlılığı karşılaştırma kriterine bağlıdır. Bu kriter P[D(X, Y, Z) ³ t1- a mD(x , y, z )] = a olup ; (1) P: a olasılığı ile tespit edilen sapma olasılığı t1- a : 1 - a seviyesinde normal dağılım büyüklüğü mD : ortalama kayıklık hataları [D(X,Y,Z)] Yer değiştirmelerin büyüklüğü a = 0.95 olasılıkla anlamlılık kriterine dayandırılır. Bu sistemde ölçmelerin güvenirliğinin oldukça yüksek olması gerekmektedir. Bu güven; 1) noktaların yeri ve sağlamlılığı, 2) referans sisteminin sağlamlılığı, 3) doğruluk, 4) ölçmelerin yapılışı ve süresi, 5) ölçmeler arasındaki zaman aralığı aralığı gibi güvenirliği etkileyen uzaysal ve zamansal faktörlere olan güvenle işaret etmektedir. Değişik ardışık peryotlardaki ölçülen veri gurubu, - Ölçünün dengelenmesi - Deformasyon analizlerini ( reform sistem sağlamlılık analizi, yer değiştirme vektörlerinin hesaplanması ) - Deformasyonların geometrik yorumlusu ( matematik model yaklaşım objenin deformasyon parametreksinim hesaplanması ) 104 gerektiren ilerideki çalışmalara temel teşkil ederler. 8.2 Sistem Algoritmasının Karakteristik Öğeleri 3 doğrultu grubuna sahip periyodik gözlemlerin matematiksel analizinde gözlemlerin ayrı ayrı yada kül olarak indirgenmelerini ve dengelenmelerini gerektirir. Yani matematiksel analizde, jeodezik ağ deformasyonlarının ojesmatrik analizleri ve yer değiştirme vektörlerinin hesaplanması yapılmaktadır. 3 değişik doğrultudaki gözlemler obje deformasyonlarının geometrik yorumlanması aşamasında birbiri ile ilişkilendirilir. Obje deformasyonlarının geometrik yorumlanması mutlak ( I. ve II. derece ) ve bağıl ( III. Derece ) gözlemlerdeki gözlenen ( izlenen ) yer değiştirmeler çerçevesinde yapılır. 8.2.1 Kayalık Blok Deformasyonlarının Geometrik Yorumlanmasında Matematiksel Model Kayalık blok yer değiştirmeleri ve deformasyonların ( öteleme, dönüklük, lineer ve lineer olmayan deformasyonlar ) parametrelerinin deformasyonu, kayal ık blokların mutlak ve bağıl yer değiştirmelerini karakterize eden eşitliklerin oluşturduğu ortak sistemin EKK yöntemi ile çözümü ile gerçekleştirilmektedir. Kayalık blokların mutlak ve bağıl yer değiştirmesi şeklinde gibidir. Kayalık blokların homojen deformasyonlarının şematik gösterimi Mutlak yer değiştirme gözlemler eşitliği aşağıdaki eşitlik ile ifade edilebilir : D ik = Tok + W ko xrik + E k rik (2) Burada D ik = rik (2 ) - rik (1) ® k’ ıncı kaya bloğundaki i’ nci noktanın yer değiştirme vektörü rik = 1 nk k å ri : nk i k’ ıncı bloğun geometrik merkezi 105 Tok : k’ ıncı bloğun öteleme vektörü W ko : k’ ıncı bloğun dönüklük vektörü Ek : k’ ıncı blok deformasyonunun simetrik matrisi k’ ıncı kaya blogundaki bilinmeyen deformasyon parametreleri vektörü p kinematikli ( k k k k k k k k p k = t kox , t koy , t ¬ oz , w x , w y , w z , e xx , e xy , e xz , e yy , e yz , e zz k ile model ) Hız bileşenleri k şeklinde ve A buna karşılık gelen katsayılar matrisi olarak gösterilirse , yer değiştirme eşitliği Dik = A k P k (3) olarak yazılabilir. Daha yoğun bir biçimde yapılmakta olan bağıl yer değiştirme gözlem denklemleri : ( kaya kalınlığı ölçülmüşse ) R ijkl = D lj - Dik = Bijkl Wijkl Burada (4) R ijkl : (Dx , Dy, Dz )ijkl Dik : k bloğunda i’ nci noktasının yer değiştirme D lj : l bloğunda j’ nci noktasının yer değiştirme Wijkl : k ve l blokları ile bağlanan bir x, y, z yerel ortonormal sistemde ölçülen D lj - Dik yer değiştirmeleri vektörü Bijkl : yerel sistemden dış sisteme geçiş matrisi Kaya blokları arasındaki açılma uzaklık olarak ölçülmüş ise gözlem denklemi : [( )( 2 DSijkl = Sijkl (2 ) - Sijkl (1) = rjl - rik D lj - D kj kl kl Sij (1) + Sij (2 ) Burada Sijkl (1) = rjl (1) - rik (1) Sijkl (2) = r jl (2) - rik (2 ) 106 )] (5) Eğim açısı bağıl gözlemleri için gözlem denklemi : DBijkl = Bijkl (2 ) - Bijkl (1) = Burada S : [ ] ( )[ ] ìï 2 Dlj - Dik - Sijkl (2 ) - Sijkl (1) Zlj (1) - Zik (1) í z 2 ï Sij (2 ) l-S î 1 (6) [Z (1) - Z (1)] ve [Z (2) - Z (2)] l j k i l j Sijkl (1) k i Sijkl (2 ) Arasındaki ara nokta Z: r kutubsal vektörün düşey koordinat bileşenleri 4 ve 6 arasındaki eşitlikler yardımıyla farklı iki kaya blokları çiftine ait deformasyon; beraberce D kl = C l P l - C k P k (7) eşitliği ile verilebilir. ( 2-7 ) eşitlikleri ile karmaşık bir vektör denklem sistemini verir. D=AP Burada A m n q p : : : : : Ortoğonal matris 12m x (3n +q ) boyutlu Blok sayısı Mutlak yer değiştirme şeklinde belirlenen nokta sayısı Bağıl gözlem sayısı Bilinmeyen deformasyon parametreleri vektörü ( P T = P1T , P2T , P3T ... PmT ) D : Ölçü vektörü ( D T = D1T , DT2 , D3T ... , D Tn , D1T (kl ) , DT2 (kl ) , ... , D Tq (kl ) ) ( 8 ) nolu eşitlik ölçülerinin karelerinin düzeltmelerinin karelerinin toplamı minimum T -1 yapılacak şekilde ( UTPV ) = V Q VD = min V = AP - D = AX - L P = X = C P A T C -D1D = Q XX A T Pl ( C P = Q XX = A T C -D1A ) = (A -1 T PA ) -1 107 ilkesi ile C V = Q W = C D - ACP A T = Qll - AQXX A T Lineer model; VTPV değerinin istatistik testlerle test edilmesi ile doğrulanabilir. Yani model testi uygulanarak model test edilebilir. Testin olumsuz çıkması durumunda, kayalık blok deformasyonlarının doğrusal karakterde olmayıp iç çatlak yerel anizotropi vb. deformasyonlardan söz edilebilir. Bu gibi durumlarda, daha sonraki çalışmalarda alt kaya blokları ele alınmalı; doğrusal model yerine doğrusal olmayan model dikkate alınmalıdır. DEFORMASYON ANALİZ ŞEMASI I,II ve III. Derece ağlarda ( ı ı ı ı ı 1 ) Ağ gözlemlerinin yapılması L , l , a , k , b , h 2 ) Gözlemlerin indirgenmesi ( ı ı ) 3 ) İndirgenmiş veri setlerinin elde edilmesi L , l, a, k , b, h , x o 4 ) Dengeleme ˆo 5 ) Sonuç değerleri tahmini X, Q XX , s 6 ) Deformasyon analizi 7 ) Sonuç verileri (D, C D ) 8 ) Deformasyonun geometrik yorumlanması a ) Sonuç veriler (T , W, E ) 108 ) 9. KÖPRÜLERDE DEFORMASYON ÖLÇMELERİ Bir köprüye, umulan yaşam süresi boyunca etkiyen faktörler iki ana grupta toplamaktadır. a. Zamana bağımlı olmayan etkiler : Meteorolojik ve tektonik etkiler vb. b. Zamana bağımlı etkiler : Trafik yükünün çokluğu ve yoğunluğu, trafik alt yapısı, çevre koşulları ve malzeme durumu vb. Yapıların güvenirliğinin, yeteli kabul edilen bir ölçüde kalıp kalmadığının anlaşılması için belirli zaman aralıklarda kontrol edilmesi gereklidir. Yol köprüleri, modern yol şebekelerinde bir ölçüde kilit durumdadır. Köprü, tünel ve diğer mühendislik yapılarından birinin trafik yoğunluğu, işletme hacminin artması ve çevre etkilerinin çokluğu ve tüm bunların ekonomi politikasına uygunluğu ve sürekli uyması açısından gözetim ve kontrolünü gerekliliği günümüzde kuşku göstermeyen bir gerçektir. Yapı durumlarının geometrik değişimlerden elde edilmesi amacı ile yapılar ölçme tekniği ile kontroller, köprü denetimlerinin temel unsurudur. Kontrollerden somut sonuç alabilmek için bu kontrollerin sürekli ve düzenli olarak yapılması gerekir. Köprü denetimi için yapılan kontrollerin yeri ve akışı Teknik Normlar Yapı Kontrol İşleri Yapı Tekniği Ölçme Tekniği Ölçme İşi Yapı Tekniği Kontrolü Uygulama Koşulları Ölçme Programı Ölçme yöntemi Ölçmenin Yapılması Ölçü Sonuçlarının ön kontrolü Ölçme sonucu 109 “Asıl ölçmenin” yapılmasından sonra, elde edilen sonuçların kritik bir ön kontrolü yapılır. Bu sonuçlar, programda önceden verilen sınır değerleri ile karşılaştırılarak “ayrıntı ölçmelerinin” gerekli olup olmadığına karar verilir. Kesin ölçme sonuçları ise yapı tekniği kontrolünün sonuçları birlikte değerlendirilir ve buradan toplam kontrol sonucu ortaya çıkarılır. 9.1 ÖLÇME TEKNİĞİ KONTOLLERİ 9.1.1 Kontrol Büyüklükleri ve Tanımları Yapı kontrollerinde elde edilmesi mümkün geometrik büyüklükler aşağıdaki gibi sınıflandırılabilir. Geometrik Değişimler Konum Değişimi Kayma Şekil Değişimi Eğilme Genişleme Bükülme Yatay Kayma Burkulma Düşey Kayma Kabarma Kontrol Büyüklükleri Kayma : Yapı elemanlarında düşey ve yatay yönde paralel bir konum değişimidir. 110 Eğilme Şekil değişimi : Yapı elemanlarının geometrik konumlarının düşey veya yataydan ayrılmasıdır. : Düzensiz çökmeler nedeniyle yapıda meydana gelen şekil değişimidir. Örneğin sıcaklık nedeniyle yapıda şekil değişimleri meydana gelebilir. Köprülerde kısa periyotlu ve uzun periyotlu olmak üzere şekil değişimleri meydana gelmektedir. Köprülerde Şekil değişmelerinin Periyotları Aşağıdaki Gibidir : 1. Köprü üst ve alt yapısının salınımı : Trafik ve rüzgarın etkisiyle meydana gelirler. Periyotları 0.2 saniye-saniye daha küçük periyotlu ve küçük genlikli hareketlerle ilgilenilmez. 2. Kısa süreli değişimler : Gelip geçen trafik yükü nedeniyle meydana gelir. 1 saniye-birkaç dakika periyoda sahiptir. 3. Köprü temellerinin çevresindeki değişen su durumunun etkisi : Birkaç saatten birkaç aya uzanan periyoda sahiptir. 4. Sıcaklık değişimleri : Güneş ışınlarına bağlı olarak tek yanlı ısınmadan kaynaklanan değişimlerdir. Periyodu bir gündür. 5. Düzenli ısınmada ileri gelen sıcaklık değişimleri : Bir günden birkaç haftaya uzanan bir periyot söz konusudur. 6. Meteorolojik etkilerden dolayı uzun periyotlu değişimler : Periyodu bir yıldır. 7. Betonun ufalması ve sünmesinden yada yapı çökmeleri sonucu uzun periyotlu şekil değişimleri : Gittikçe azalan birkaç yıldan itibaren hesaplanır. 9.1.2 Ölçme Tekniğinde Kontrol İşlemi 1. Köprü yada köprünün belirli kısmında, obje noktaları seçilir. Bu noktaların değişimleri a. Birbirine göre bağıl olarak b. Referans noktalarına göre mutlak olarak belirlenir. 2. Genel olarak “düşey değişim ölçmeleri” ve “konum ölçmeleri” öncelikle yapılır. 111 Düşey değişim ölçmeleri ile 1. Üst yapı bükülmeleri 2. Temellerin düşey yönde kayması 3. Ayak boylarının değişimleri Konum ölçmeleri ile 1. 2. 3. 4. Üst yapı uzunluğunun değişimi Ayakların yatay kaymaları Ayakların eğilmeleri Ayakların burulmaları Duyark kontrol ölçmeleri için güneş ışınlarının köprüyü homojen olarak etkilediği uygun bir zaman seçilmelidir. (Güneş doğmadan kısa bir süre önce yapılır.) Ölçmeler hızla yapılır. Birbirine bağlı kontrol büyüklükleri aynı meteorolojik koşullarda yapılmalıdır. Örnek : Ayak eğilmesi bükülmesi ile bağlantılı konum yerleri; pilon eğilmesi ve bükülmesi ile bağlantılı üst yapı bükülmesi Değişik köprülerde ölçme yerleri ve ölçülecek hareket doğrultuları Şekil Yapılacak 9.1.3 Ölçme Yöntemleri Köprü deformasyonlarında genellikle jeodezik yöntemler kullanılmakla beraber, elektriksel veya fiziksel yöntemlerde geniş uygulama alanı bulunmaktadır. · · · · Hidrostatik nivelman tekniği de kullanılabilir. (maliyet yüksek) EDM : Ayaklarda ve destek duvarlarının ölçümünde (1-2 mmm doğruluk) Fotogrametrik yöntem Elektriksel yöntem Ölçme yönteminin Seçimi · · · Ölçme büyüklüğüne Etki parametrelerine Çevre koşullarına bağlıdır. Seçimde : Ölçü sistemi donanımı, ölçmenin yapılması ve değerlendirilmesi ve yan masraflar (trafik engeli gibi) birlikte ele alınmaktadır. 112 10. DÜŞEY YER KABUĞU HAREKETLEİRNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Düşey yöndeki yer kabuğu hareketlerinin belirlenmesinde daha çok hassas nivelmen ölçüleri yöntemi kullanılır. (jeodezik yöntem) Bunun için öncelikle, deformasyon bölgesi ve çevresini kapsıyan bir nivelman ağı kurulur. Bu ağa aynı zamanda KONTROLAĞI adı verilir. Kontrol ağı iki ayrı özellikte noktalardan oluşur. Bunlar; 1. Deformasyon noktaları 2. Sabit noktalardır. Deformasyon noktalar : Konu edilen bölgeyi temsil etme özelliklerine sahip, en büyük deformasyon değerinin beklendiği yerlerde seçilen noktalardır. Sabit noktalar : Deformasyon beklenmeyen yerlerde seçilen, üzerinde yapılabilecek ve uzun yıllar hareketsiz kalacağı tahmin edilen noktalardır. ölçme Şekil Yapılacak 10.1 İŞLEMLER 1. Ağ kurulduktan sonra, hassas nivelman yöntemi kullanılarak sabit noktalardan çıkış alınıp, deformasyon noktalarının bağıl yükseklikleri belirlenir. Çok küçük hareketlerin belirlendiği amaçlanan bu çalışma için ölçülür yapılırken, hassas nivelman yönteminin tüm koşulları yerine getirilir. Ağ ölçüldükten sonra, ölçüler EKK yöntemine göre datum noktalarına dayalı olarak dengelenir. Böylece deformasyon noktalarının yükseklikleri belirlenmiş olur. 113 2. Daha sonra, başka bir zaman periyodunda, aynı ağın hassas nivelman ölçüleri yeniden yapılır. Ölçüler tekrar EKK yöntemine göre dayalı olarak dengelenip deformasyon noktalarının yükseklikleri yeniden belirlenir. Aynı işlem değişik zaman periyotlarında tekrarlanır. Böylece deformasyon noktalarının farklı zaman periyodunda belirlenmiş yükseklikleri elde edilir. Bu yüksekliklerin karşılaştırılması için gerektiğinde DATUM UYUŞUMU sağlanmalıdır. 10.2 DEFORMASYON MODELLERİ Deformasyonların belirlenmesi için çeşitli deformasyon modelleri bulunmaktadır. Bunlar. 1. Statik model 2. Dinamik model 3. Kinematik model Statik Model : Deformasyon incelenmesine konu bölge veya yapının karakteristik noktalarını, deformasyon vektörlerinin zamandan ve etkiyen kuvvetlerden bağımsız olarak belirlenmesini sağlar. Bu modelde ağın bir kez ölçülmesi sırasında noktaların sabit kaldığı varsayılır. “Noktaların hareketi statiksel olarak” araştırılır. Dinamik Model : Yalnız geometrik değişimler değil, aynı zamanda 1. Deformasyona neden olan kuvvetlerin zamana ve dış etkenlere bağlı değişimi ve birbirleriyle ilişkileri ile 2. Bu kuvvetlerin deformasyon sonucunu doğuran dönüşüm fonksiyonu araştırılır. Kinematik Model : Konu, üzerinde deformasyon incelenecek bölgenin karakteristik noktaların hareketleri ve bu hareketlerin hızlarıdır. Konum değişiklikleri zamanın bir fonksiyonu olarak verirli. · · · Basit kinematik modelde, konum değişiklikleri yalnızca zamanın bir fonksiyonu olarak verilir. Genişletilmiş kinematik modelde, konum değişiklikleri zamanın ve nokta konumlarının fonksiyonları olarak ele alınır. Özel durumlarda, önemli olaylar sonucunda yalnız bir kez ortaya çıkan ve süreksiz konum değişiklerini de ele alan modeller kurulabilir. Mühendislik yapıların gözlenmesi veya güncel yerkabuğu hareketlerinin incelenmesi amacıyla yapılan DEFORMASYON ÖLÇÜLERİ kısaca şöyle özetlenebilir: Bir to zamanında yapılan başlangıç ölçüleri yardımıyla belirli noktaların birbirine göre konumları saptanır. Bu işlem aynı veya benzer yollarla daha sonra t1, t2, t3,..... tn, zamanlarında tekrarlanır ve sonuçların irdelenmesi yoluyla belirli noktalarındaki aykırıkların doğrultu ve büyüklükleri (araştırılır) saptanır. Böyle bir saptamanın (araştırmanın) amacı: · Elde edilen iki nokta kümesinin eş değer olup olmadıklarının saptanmasıdır. Not : İki ölçü arasında geçen sürede hiçbir noktada deformasyon oluşmaz ise bile, kaçınılmaz ölçü hataları nedeniyle, bu ölçülere dayalı olarak hesaplanan nokta koordinat kümesinin matematiksel anlamda kesin bir değerlik beklenemez. 114 Söz konusu nokta kümesi birbiri üzerine çalıştırıldığında, bazı noktalarda az çok aykırıklar görülür. Bunların tesadüfü (rastlantısal) aykırılıklar mı görülmesi gerektiği yoksa nokta kümesinin deformasyonunu olarak mı değerlendirilmesi gerektiği sorusuna cevap verilmelidir. Bu soruya O 2 - ölçütü uygulanarak cevap verilebilir. 12. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİNİN ANALİZİ a. Analiz yönteminin esasları (2 saat) b. Ağ noktalarının sabitliğinin araştırılması/ deforme olan ağ noktalarının belirlenmesi 12.1 DEFORMASYON ANALİZİ MODELLERİ Deformasyon ölçüleri mühendislik ölçmelerinin önemli bir bölümünü oluşturmaktadır. Amaç kayan arazi, yapısı ve makine gibi objelerin hareketlerini ve yer değiştirmelerini tanımlayabilmektir. Objelerdeki harekete etkileyen dış kuvvetler neden olmaktadır. Etkileyen dış kuvvetler ise oluşan deformasyonlar arasındaki ilişkiyi tanımlamak değişen tipteki “deformasyon modelleri” ile olanaklıdır. 12.1.1 Deformasyon Modellerinin Sınıflandırılması Her deformasyon, mutlaka, bir dış etkenden (kuvvet) sonucu meydana gelmekte; her deformasyon mutlaka zamanın bir fonksiyonu olarak değişmektedir. Her bir model bir dağa gerçeğinin basitleştirilmiş tasviridir. Deformasyon modelleri, zaman ve kuvvetler dikkate alınarak yapılan tasvirlerdir. (tanımlamalardır;) Ancak; deformasyon modellerinde zaman ve kuvvete ilişkin parametrelerin bulunması her zaman gerekeceği anlamına gelmemektedir. Çünkü etkiyen dış kuvvetlerin tanımlanınanı mümkün değil ise modelde, bu kuvvete ilişkin parametre konulamaz. Bunun için en uygun örnek yer plakalarının tektonik hareketleridir. Eğer objenin zamansal davranışları ile ilgilenmiyor ise; farklı zamanlarda gözlemlerin tekrar yapılması gerekli değildir. Kuvvetler ve zaman etkileri sonucu, genel olarak dört çeşit deformasyon modeli bulunmaktadır. Tablo: Deformasyonların Belirlenmesinde Kullanılan Modellerin Sınıflandırılması Deformasyonlar dış kuvvetlerin fonksiyonu mu? Deformasyonlar zamanın fonksiyonu mu? E H E Dinamik Deformasyon modeli Kinematik Deformasyon modeli H Statik Deformasyon modeli Basit Deformasyon modeli Sebepsel Modeller Tanımlayıcı Modeller Deformasyon nedenleri araştırılmakta Olduğundan. Tam olarak zamansal davranışları ortaya çıkarılmadan 1. Basit deformasyon modeli : Dış kuvvet ve zamana ilişkin parametreler modelde yer almaz. Konvansiyonel KONTROL AĞLARI bu modelin tipik bir örneğini teşkil eder. Hesaplama ve analizler için bu yöntem oldukça fazla kullanım alanı bulunmaktadır. 115 2. Kinematik deformasyon modeli : Bu modeller daha çok yaygın olarak yer hareketlerinin, modellendirilmesinde kullanılır. Bu modelde, yer hareketlerinin hızı ve ivmesi ele alınmaktadır. Yağmur ve yer altı suları çok önemli bir etken olmasına rağmen, modellendirilmeleri çok zordur. Deformasyona neden olan kuvvetler bu modelde ele alınmamaktadır. 3. Statik deformasyon modeli : Objenin dış kuvvetlere bağlı olarak tepkisinin ne olduğu ile ilgileniyorsa kullanılır. Genellikle 2 zaman periyodunda gözlemler ile bu gözlemlere paralel objeye iki farklı yükleme (etkime) söz konusudur. İki periyot arasındaki davranış bilinmeyen olarak ele alınmaktadır. Suyun seviyesine bağlı olarak barajlardaki hareketin izlenmesi bu yönteme tipik yöntemdir. 4. Dinamik deformasyon modeli : Deformasyonlar hem zamanın hem de akış kuvvetlerinin fonksiyonu olarak ele alınıyorsa, bu model kullanılır. Burada her iki etkisi modellemek mümkün olabilir. Çalışmalarımızda statik model kullanılmamaktadır. 12.2 DEFORMASYON ANALİZİ Deformasyon düşey ve yatay doğrultudaki konum değişiklikleri şeklinde görülür. Jeodezik Ağlarda Deformasyon Analizi : Nerede deformasyon analizi yapılır. (Yapılan yerler) 1. Değişik ölçeklerde harita yapımı ve mühendislik çalışmaları için gerçekleştirilen NOKTA SIKLAŞTIRILMALAINDA 2. Her türlü deformasyon araştırılmalarında 3. 3 boyutlu uzayda uydu teknikleri ile elde edilen koordinat sisteminin eşlenik noktalar yardımıyla ülke koordinat sistemine dönüştürülmesinde (koordinat dönüşümlerinde) 4. Yerkabuğu hareketlerinin araştırılmasında 5. Büyük suni yapılarda oluşan konum değişimlerinin incelenmesinde Büyük önem kazanmaktadır. Jeodezik yöntemlerle deformasyon analizi için öncelikle deformasyon bölgesi ve çevresini saran bir ağ oluşturulur. Bu ağa “kontrol Ağı” adı verilir. Ağ 2 ayrı özellikteki noktalardan oluşur. Deformasyon (obje) ve sabit noktalar. Bir jeodezik ağ t1ve t2 zamanlarında iki kez (n kez) ölçülür. · Ölçü düzeninin · Ölçü sayısının · Ölçme yöntemlerinin Tamamen farklı olabileceği bu iki ölçme periyodu, EKK Yöntemi ile bağımsız olarak, datum birliği sağlamak üzere aynı yaklaşık koordinatlar kullanarak dengelenir. Birinci periyot ölçülerinin dengelenmesi sonucu bulunan dengesi koordinatlar X1 vektöründe, ikinci periyot ölçülerden hesaplanan dengeli koordinat X2 vektöründe toplanır. İki ölçü zamanı arasında geçen zaman (t1, t2 ) içinde noktaların hiçbirinde deformasyon olmaz ise bile, X1 ve X2 koordinat vektörlerinin birbirine eşit olması beklenemez, koordinat 116 vektörleri X1, X2; ölçü vektörleri l1, l2 de bulunan rastgele ölçü hataları nedeniyle en azından ölçü duyarlılıklarının sınırı içinde birbirinden farklı olur. Her iki epok arasındaki koordinat farklarının anlamlı olup almadıkları KLASİK DEFORMASYON ANALİZ YÖNTEMLERİ veya ROBUIT KESTİRİM YÖNTEMLERİ ile analiz edilir. Deformasyon ölçülerinin değerlendirilmesi için öncelikle aşağıdaki sabit noktaların hareketli olup olmadıklarının bilinmesi gerekir. Söz konusu farkların rastgele ölçü hatalarından mı yoksa ağda istatistiksel yönden anlamlı konum değişiklikleri yüzünden meydana geldiğini saptamak için X1 ve X2 kümelerinin Eşdeğer olup olmadıkları klasik EKK yöntemine dayalı GLOBAL TEST ile test edilir. Nokta kümelerinin stokastik özelliklerine bağlı olarak geliştirilen eşdeğerlik testi ile, ölçüm zamanları içinde geçen sürede ağda istatistik yönden anlamlı konum değişikliklerinin olup olmadığı belirlenir; sonraki aşamalarda hangi noktalarda ne büyüklükte konum değişimlerini olduğu tespit edilir. 3. DEFORMASYON ÖLÇÜLERİNİN DEĞERLENDİRİLMESİ Deformasyon araştırmasının son ve en önemli bölümü verilerin değerlendirilmesi ve sonuçların yorumu aşamasıdır. Yanlış bir karar verilmesinden doğacak sorumluluk ve zararın bedeli bazen ödenmeyecek kadar büyük olmaktadır. Bu nedenle çok dikkatli davranmak gerekir. Deformasyon araştırmasına konu olan bölge yada yapılar üzerinde seçilen karakteristik noktalardan oluşan deformasyon noktalarının, t1 ve t2 gibi farklı zamanlarda konumları belirlenir. Bir noktanın t1 zamandaki koordinatları ile t2 zamandaki koordinatları karşılaştırılarak istatistik testler yardımıyla iki ölçme zamanı arasındaki konum farklılığının signifkant olup olmadığı araştırılır. Bir deformasyon ağında noktaların konum koordinatları kenar ölçüleri ya da kenar ve doğrultu ölçüleriyle, yükseklik koordinatları ise genellikle bundan bağımsız olarak hassas nivelman yardımıyla belirlendiğinden dengelemenin ve deformasyon analizinin konum ve yükseklik için ayrı ayrı yapılması uygun olur. - Ağın sıfır ve yenilenme ölçümleri arasında veya iki yenileme ölçüsü arasında ; - Jeodezik deformasyon ağının yapısı aynı kalmışsa; - Aynı ölçme planı uygulanmışsa - Ölçü gruplarının duyarlılıkları değişmemişse bu ağa tek değişken Univaryant denir. Sıralanan bu koşullardan herhangi biri gerçekleşmiyorsa bu taktirde ağa multivaryant denir. - Ölçü grupları arasında; geçen zaman içerisinde ağın bazı noktaları kaybolmuş veya ağa yeni noktalar eklenmişse birinci dereceden multivaryant yapı; ağ noktaları aynı kaldığı halde ağın ölçme planı değişmişse örneğin örneğin iki nokta arasında gözlem imkanı kalmışsa ikinci dereceden mültivaryant yapı söz konusudur. Mültivaryant ağların hesap yöntemi, univaryant ağlara göre bazı değişiklikler gösterir. - Ağ hangi yapıda olursa olsun, t1 ve t2 ölçme dönemlerinde ölçü gruplarıyla ayry ayrı hesaplanıyorsa bivaryant dengeleme, t0 , t1 ......, ti ölçü gruplarına karşılık X0 , X1 ......, X i 117 bilinmeyen vektörleri tümden multivaryant dengeleme denir. dengelemenin sonuçlarını alarak hesaplanıyorsa - Deformasyonu ortaya çıkarabilmek amacıyla oluşturulan ağda genel olarak sabit ve obje noktaları olmak üzere iki tür nokta söz konusudur. - Objelerdeki mutlak deformasyonların belirlenmesi için konum ağında sabit kabul edilen noktalardan en az iki; yükseklik ağında en az bir tanesinin sabit kalması gerekir. Aksi halde rölatif deformasyondan söz edilir. Şekildeki bir P noktasının t0 , t1 ......, tn-1 zamanı için koordinatları elde edilir. P noktasının t0 zamanına göre kayma miktarı P0 P1 , P0 P 2 ,....P0 P n -1 dir. Şebekenin her noktası için bu işlem yapılabilir. to t1 t2 tn-1 Po P1 P2 Pn-1 Şekil 3.1 Bir Objenin Deformasyonu - Jeodezik deformasyon ağların univaryant olması, verilerin işlenmesi ve sonuçların daha sağlıklı olması bakımından tercih edilmelidir. - 1) Deformasyon analizine önce periyod ölçülerinin ayrı ayrı serbest dengelenmesi ile başlanır. 2) Uyuşumsuz ölçülerin ayıklanması yapılır. 3) Değişik periyodlarda yapılan ölçmeler için, uyuşum testi yardımıyla sıfır ve yenileme ölçülerinin eşit duyarlıkta olup olmadığı test edilir. Sıfır ölçmesi ve yenileme ölçüsünün testi için sıfır hipotezi eşdeğerlik testi olarak ( ) ( ) H o = E m 22 = E m 22 =s o2 (3.1) kuşulu ileri sürülür ve 118 m2 Fˆ = 1 m 22 (3.2) test büyüklüğü oluşturulur. F dağılım tablosundan istatistik güven S = 1 - a ve f1 , f 2 serbestlik derecelerine karşılık Ff f ,1 - a sınır değeri alınır. Eşitliklerdeki ; 1 2 m12 m 22 f1 f2 : Birinci periyodta birim ağırlıklı ölçünün varyansı : Diğer periyotda birim ağırlıklı ölçünün varyansı : Birinci periyod için fazla ölçü sayısı (serbestlik derecesi) : Diğer periyod için fazla ölçü sayısı anlamındadır. Büyük olan varyans değeri 4.2 eşitliğinde paya yazılmalıdır. 12.2.1 Genel Deformasyon Modeli Genel deformasyon modeli xˆ 2 - xˆ1 = D = d = H t + v E(D ) = H t olmak üzere yazılabilir. Burada : EKK yöntemiyle kestirilmiş koordinat vektörleri xˆ 2 - xˆ1 H t v (1) : Tasarım ( dizayn ) matrisi : Deformasyon parametreleri vektörü : Ölçü düzeltmeleri vektörü Deformasyon alanının karakteristiğine bağlı olarak deformasyon modelleri : 1- Tek nokta hareketleri modeli 2- Katı blok hareketleri modeli ( rıgvd body motions ) 3- Strain modeli olarak sınıflandırılabilir. ( 1 ) bağıntısı her model için özelleştirilir. Bizim konumuzda tek nokta hareketleri modeli incelenmektedir. Deformasyon hakkında önceden bir bilgi mevcut değil ise veya deformasyon analizi refarans ağlarındaki noktaların konum değişikliklerini belirlenmesini araştırmak için yapılıyor ise BENZERLİK DÖNÜŞÜMÜ YAPILIR BENZERLİK DÖNÜŞÜMÜN AMACI : Datum etkisini deformasyondan ayırmak ve dönüşüm hatalarına bağlı olarak tek nokta hareketlerini belirlemektir. 12.2.2 Klasik Deformasyon Analizi 119 Bu analiz 1 ) iki epok arasında ağdaki bir noktada konum değişikliği olup olmadığı 2 ) Eğer ağda deformasyon varsa, hangi noktalarda hareket olduğunu belirlemek için yapılır. Klasik Deformasyon Analizi : EKK yöntemi ve buna dayalı hipotez testleri ile gerçekleştirilir. 12.3 JEODEZİK AĞLARDAKİ DEFORMASYON ANALİZİ YÖNTEMLERİ Uygulamada kullanılan ve tercih edilen yöntemler a- ( Global test ) eşderlilik testi b- analitik yöntem ile deformasyon analizi c- Bağıl güven elipsleri ile deformasyon analizi d- S- trasmasyonu ile deformasyon analizi e- Ortalama aykırılık yöntemi ile deformasyon analizi 12.3.1 Global Test ( Eşdeğerlik Testi ) Ağın tümünde veya bir bölümünde deformasyon olup olmadığı konumunda bir yargıya varmak amacıyla yapılan testtir. 12.3.2 Analitik Yöntem İle Deformasyon Analizi Bu yöntemde önce ağın ölçü periyotları arasında geçen zaman içinde konum değişmeyen noktalar belirlenir. Sonra bu noktaları dayalı olarak, bu noktaların dışındaki tüm noktalar tek tek irdelenir. Söz konusu noktaların konum değiştirip değiştirmedikleri istatiksel olarak belirlenir. 12.3.3 Bağıl Güven Elipsleri İle Deformasyon Analizi Deformasyon analizinde bağıl güven elipsleri yardımıyla grafik yorumlama yapılmaktadır. Tümden dengeleme ( serbest ağ deneleme her peryot için ) sonunda bağıl ortalama hata elipsinin elemanları hesaplanır. Deformasyon vektörü ve bağıl hata elipsleri nokta nokta çizilir. Deformasyon vektörü elips içinde kalıyor ise; noktada deformasyon yok; aksi taktirde, deformasyon var anlamı vardır. 12.3.4 S- Transformasyon İle Deformasyon Analizi Farklı ağ parametrelerini bir arada değerlendirmek amacıyla datum birliği sağlamak amacıyla kullanılan transformasyonda ağ eşlenik noktalara göre konumlandırılır ve eşlenik noktalara ilişki ağ bölümünün Global testi yapılır. Daha sonra sırayla eşit kabul edilen noktalar hareketli nokta kümesine dahil edilerek işlem geriye doğru tekrarlanır. 12.3.5 Ortalama Aykırılık Yöntemi İle Deformasyon Analizi Bu yöntemde t1 zamanında yapılan L1 ölçüleriyle t 2 zamanında yapılan L 2 ölçüleri ayrı ayrı serbest dengelenir. Ölçülerde kaba hata olup olmadığı araştırılır. Periyodlar için uyuşum testleri yapılır. L1 ve L 2 ölçüleri arasında korelasyon olmadığı kabul edilir. Bu yöntemde; 120 1. Her iki ölçme zamanında aynı bir ölçme planının uygulanması zorunlu değildir. Ölçü elemanlarının türü ve sayısı değişebilir. 2. Ölçü noktaları farklı olabilir. Bu durumda farklı noktalar, ölçü gruplarının ayrı ayrı dengelenmesi sırasında yo edilir. 3. Dengeleme bilinmeyenleri olarak nıkta koordinatlarını almak gerekli değildir. Dengeleme ile tahmin edilebilinen kimi büyüklükler (örneğin nokta uzaklık oranı) ile işlem yapılması halinde de test sonucu değişmez. Ortak Olmayan Noktaların Yok Edilmesi Matris gösterimiyle lineer hale getirilmiş hata denklemleri. ˆù éX ê ú [A B] ê ú = L + V ˆú êY ë û şeklinde yazılabilir. A B A,B ˆ X ˆ Y L P : : : : (3.6) Ortak noktalar için Ortak olmayan noktalar için Katsayılar matrisi Ortak noktalar için koordinat bilinmeyeni : Ortak olmayan noktalar için koordinat bilinmeyeni : Ölçüler vektörü : Ağırlık matrisi olmak üzere normal denklemler; éA T PA ê T êë B PA A T PB ù ú B T PB úû ˆ ù é A T Pl ù éX êˆú=ê T ú ëY û êë B Pl úû veya é N AA êN ë BA N AB ù N BB úû ˆ ù én A ù éX êˆú=ê ú ëY û ë n B û şeklinde yazılabilir. Ortak olmayan noktalara ilişkin koordinat bilinmeyenleri aşağıdaki I ve II nolu transformasyonlar ile elimine edilir. Yok edilmesiyle tekil normal denklemler oluşturulur. I. -1 N = N AA - N AB N BB N BA (3.7) 1 n A - N AB N -BB nB II. n= İle ortak noktalar için normal denklemler sistemi 121 ( N+ = N + GT G ˆ n N=X ( Q = N + GGT ve bilinmeyenlerin kesim alımı için ˆ = N+ n = Qn X )-1G T G )-1 G T G (3.8) T Bunlar periyotlar i.in hesaplanır. X X = min koşulu eklenir. Elde edilir. N + , genleştirilmiştir invers olarak adlandırılır. Birbirinden bağımsız olarak ayrı ayrı dengelenen L1 ve L 2 ölçülerinin birim ağırlıklı varyanslarının birleştirilmesiyle daha uygun bir varyans değeri, 2 m = f1 m12 + f 2 m 22 f1 + f 2 (3.9) hesaplanır ve bundan sonraki bütün hesaplarda kullanılır. 1. Sabit Kabul Edilen Noktaların Sabitliğinin Araştırılması Öncelikle sabit kabul edilen noktaların sabit kalıp kalmadıkları d vektörleri yardımıyla kontrol edilirler. Aykırılık vektörü; d = xˆ 1 - xˆ 2 d = x1 x 2 şeklinde yazılabilir. (3.10) Serbest dengeleme sonunda elde edilen koordinatlar; Helmert dönüşümüyle birbiri üzerine çakıştırıldığında ortak noktalardaki aykırılıklar doğrudan doğruya d vektörünün elemanlarını verir. Hata dağılım kuralının uygulanmasıyla d far vektörünün Q d ağırlık kat sayılar matrisi hesaplanır. N1T + N1f + Q d = Q1 + Q 2 dayalı dengelemede Q d = 1 N 2 (3.11) Ölçme dönemleri arasında ölçü noktalarındaki değişimleri anlamak için sıfır hipotezi olarak, H o = E(d ) = 0 ileri sürülür. Sıfır hipotezinin geçerli olması durumunda d kaynaklandığı söylenebilir. nin ölçü hatalarından Sıfır hipotezinin geçerliliğini test etmek için Fısher dağılımına uyan ( Q d+ = P d = Q d + G G T 122 )-1 - GG T T + d Qd d θ2 (3.12) h.m 2 m2 test büyüklüğü hesaplanır. Burada h; d vektörlerindeki bağımsız bileşenlerin sayısını göstermektedir. d vektöründeki bileşenlerin sayısı u ve Q1 , Q 2 ağırlık kat sayıları matrislerinden her ikisinin rank defekti d ise; a = 0.05 Fh ,f = = T d Qd (3.13) h dir. 0 2 büyüklüğüne, koordinat farklarından dönüştürülen ölçü duyarlığı olduğundan “ortalama aykırılık” da denir. h = u -d θ2 = (3.12) bağıntısıyla bulunan test büyüklüğü; F dağılım tablosundan alınan Fh, f1 + f2, 1-a sınır değerinden büyükse Ho hipotezi red edilir. Bu durumda elde edilen koordinat farkları d rastlantı niteliğinde değildir. Başka bir deyişle ağda anlamlı deformasyonlar meydana gelmiştir. Bu test sonucu ağın tümünde ya da bir bölümünde deformasyon olup olmadığı konusunda genel bir yargıya varıldığından bu teste Global test denir. 3.11 Sabit Noktaların Test Edilmesi (Sabit noktalardaki aykırılıkların tespiti) Obje noktalarındaki mutlak deformasyonların araştırılmasına geçmeden önce, ağ noktalarının sabit kalıp kalmadığının saptanması, konum değiştiren noktaların belirlenmesi gerekir. Obje noktalarının hareketi, sabit kabul edilen ağ noktalarına göre tespit edilir. Bu işte teker teker ağın tüm sabit olan noktalarındaki aykırılıklar incelenir. Sabit noktaların test edilmesinde yine global test uygulanmaktadır. (3.12) ifadesindeki 0 bütün noktalardaki kaymaları içerdiğinden 0 2 büyüklüğüne “toplam aykırılık” da denir. Test edilecek sabit noktalara ilişkin koordinat farkları d s ve obje noktalarına ilişkin bileşenler 2 d o olmak üzere d vektörü iki alt vektöre ayrılır. Buna göre; éds ù ê ú d = êK ú êëd o úû ve ağırlık katsayılar matrisi Q d+ é P ss ê =êL êë P os 3.14) M P so ù ú M Lú M P oo úû (3.15) olur. T d Pd d h karesel şekli için 2 θ = (3.16) 123 T d T Q d+ d = d sT P ss + 2 d T s P so d o + d o p oo d o geçerlidir. Buradan; -1 d o = d o + P oo P os d s (3.17) (3.18) P ss = P ss - P so P oo P os dönüşümü ile sabit ve obje noktalarına ilişkin aykırılık bölümleri T (3.19) d T Qd+ d = d sT P ss d s + d P oo d o elde edilir. Sabit noktaların ortalama aykırılığı, bu eşitliğin sağında bulunan ilk terim ile dT P d 0 s2 = s ss s (3.20) hs hesaplanır. Hs, ds vektörlerindeki bileşenlerin sayısından .........? (3.20) de geçen farklar, yalnız yer değiştirip değiştirmedikleri araştırılan noktalar, Helmert dönüşümünün uygulanması halinde, elde edilecek çakışma hataları anlamında görülebilir. Sabit varsayılan noktalar için; 2 ˆF = 0 s (3.21) s m2 test büyüklüğü hesaplanır. Fh , f ,1 - a sınır değeri F dağılımı tablosundan alınır. Buna göre; s (3.22) Fˆs > Fh , f ,1 - a s ise öngörülen yanılma olasılığı a ile sabit nokta alanında deformasyon olduğuna karar verilir. Aksi durumda bütün ağ noktalarının konumları sabit kabul edilir. Deforme Olan Sabit Noktaların Belirlenmesi Hangi noktalarda geçekten kayma olduğunu belirlemek için başka testlerin yapılması gerekir. Bunun için her ele alınan ağ noktası hareketli diğer geri kalan noktalar sabit varsayılarak d s vektörü, d B ve d F olarak iki alt vektöre ayrılır. Burada d B hareketli kabul edilen sabit noktanın koordinat farkları, d F sabit kabul edilen öteki noktaların koordinat farklarını gösterir. d s iki alt vektöre ayrılır. éd F ù ê ú ds = ê L ú êëd B úû ve buna ilişkin ağırlık katsayıları matrisi é PFF P ss = ê P ëê BF (3.23) PFB ù PBB úú û (3.24) olur. (3.18) dönüşümüne uygun 124 d B = d B + p -1 p d F BB BF P BB = P FF - P FB p -1 p BB BF (3.25) dT P d 0 s2 = s ss s hs eşitlikleriyle (3.20) nin payındaki karesel terim d sT P ss d s = d TF P FF d F + d TB P BB d B (3.26) iki teriminin toplamı şeklinde yazılabilir. Eşitliğin sağındaki ikinci terim incelenen noktaya ait aykırılıklardan, birinci terim ise ağın diğer sabit noktalarındaki aykırılıklardan oluşmaktadır. ( 3 23 ) – ( 3 26 ) eşitlikleriyle d s vektöründeki bütün noktaların, ortalama aykırılıktaki hisseleri hesaplanabilir. d s ’ teki nokta sayısı k ise her nirengi noktası için q 2j æ d TB p d B ö BB ÷ =ç ç ÷ 2 è ø J = 1, 2, .... k ( 27 ) ortalama aykırılık değerleri hesaplanabilir. Paydada bulunan 2, d B vektörünün içerdiği bileşen sayısıdır. q 2j değerleri arasında en büyük olan ortalama aykırılık, Not : Yatay jeodezik ağ ( q 2max = max q 2j , j = 1, 2, ... k ) ( 3 28 ) bulunur. Ortalama aykırılığı maksimum olan noktada s = 1 - a = 0.95 istatistik güvenle deformasyon olduğuna karar verilir. Eğer ağ noktalarından birinin deforme olduğu ortaya çıkarıldıysa, bundan sonra diğer ağ noktalarında da önemli deformasyonların olup olmadığı araştırılmaktadır. Bunun için ( 3, 26 ) daki k-1 sayıda nokta için aykırılık ( 3-14 ) eşitliğinden itibaren kullanılan eşitlikler kullanılarak q 2kalan d TF P FF d F = hs - 2 yatay ağ denklemi ( 3.29 ) hesaplanır. k-1 sayıda nokta için global test yapılır. ( ) P q 2kalan m 2 > Fhs - 2, f ,1- a H o = a ( 3.30 ) yazılabilir. Bu genel test sonucunda başka noktalarda da deformasyon olduğuna karar 2 verilirse, Bu işlem q kalan m 2 oranı, F dağılım tablosundan alınan sınır değerinden küçük 125 kalıncaya dek sürdürülür. Böylece yer değiştiren noktaların belirlenmesi işlemi sona erer. Yer değiştiren noktaların dışında kalan noktalar gerçek sabit noktalar olarak belirlenmiş olur. 3.1.2 OBJE NOKTALARININ TEST EDİLMESİ Sabit noktalar belirlendikten sonra obje noktalarındaki deformasyonların belirlenmesine geçilir. Yer değiştirdiği saptanan noktalar obje noktası olarak ele alınır. d fark vektörü ve Pd matrisi uygun biçimde bölümlere ayrılır. éd ù d = ê Fú ëd o û ép FF p =ê d êëp oF ( 3,31 ) ù ú p ú oo û p Fo ( 3.32 ) obje noktalarının sabit kaldıkları kanıtlanan kontrol noktalarına göre kayma bileşenleri vektörü d o , ® obje noktalarının aykırılık vektörü olmak üzere d o = d o + p -1 p d oo OF F şeklinde elde edilir. p oo , d o vektörüne ilişkin ağırlık katsayıları matrisidir. d o vektörünün incelenmesinde iki yoldan izlenebilir. d o ın d j bileşenleri informasyon teorisi anlamında “sinyal” olarak kabul edilirse; bunların m j standart sapmaları “bozucu etken” m j = m. Q j. j ( ) Aykırılık vektörü d ( 3.10 eşitliği ) x q - x o ’ yi irdeleyebilmek için, önce bu vektörün her dj elemanının d j , j = 1,2, ... 2p m j ortalama hatası ve bununla da her elemanın q j = mj ( ) uyarı (sin yal ) oranı hesaplanır. bozucu etken Eşitliğiyle hesaplanabilir. a ) Sinyalin bozucu etkene oranı tüm J’ ler için q= dj mj >5 ise başka testlere başvurmadan deformasyon oluştuğu söylenebilir. b ) d j m j < 5 ise obje noktalarının ortalama aykırılığını 126 T q = 2 o d o p oo d o Þ F= ho q o2 ; F, h o , f , 1 - a h om2 şeklinde hesaplamak gerekir. h o , d o - r vektöründeki bileşenlerin sayısındır. Bundan sonra, sabit noktaların sabitliğinin araştırılmasında olduğu gibi 1 ) global test ve 2 ) varsa deformasyonların yerelleştirilmesi işlemleri yapılmalıdır. Sonuçta deformasyona uğrayan noktalar bulunur. Bu noktalara ilişkin kayma büyüklükleri d o vektörünün bileşenleridir. ÖRNEK : Düşey yöndeki deformasyonları tesbit etmek amacıyla oluşturulan bir yükseklik ağında iki peryod ölçü yapılmıştır. Verilenler yardımıyla ; a ) Peryod ölçülerinin aynı hassasiyette olup olmadığını beliryiniz. ( Eş değerlik testi ) b ) Ağda deformasyon olup olmadığını test ediniz. 1. peryod 3 m Þ 0.86mm Fazla ölçü sayısı Karesel ort. hata d T = [ 20.33 - 1.03 é0.28 ê- 0.145 Pd = Q +d = ê ê0 ê ë- 0.135 a) 2. peryod 2 1.55mm 16.58] mm - 35.88 - 0.145 0.43892 0 - 0.14893 - 0.14893 - 0.14500 0.31892 - 0.17 m 2 2.4025 Fˆ = 22 = m1 0.7396 - 0.135 ù - 0.145úú - 0.17 ú ú 0.45 û Fˆ = 3.248 test değeri tablo değeri F2 ,3, 0.95 = 9.55 Fˆ < F2,3,0.95 olduğu için standart sapmalar arasındaki fark anlamlı değildir. Rastlantısaldır. b ) m2 = f1 .m12 + f 2 .m 22 f1 + f 2 m 2 = 1.405 + 0.28 d T - 0.145 0 - 0.135 [20.33 - 1.03 - 35.88 16.58 ] - 0.145 Qd = Pd 0 0.43862 - 0.14893 - 0.14893 - 0.14500 0.31892 - 0.17 - 0.135 - 0.145 - 0.17 0.45 3.60345 - 0.46043 - 14.108005 10.9654 127 20.33 - 1.03 - 35.88 16.58 T 761.736 £ d P d d d T Pdd 761.736 = h.m 2 3x1.405 Fh , f1 + f 2 ,1 - a = F3,5, 0.95 = 5.41 Fh ,f = Fh ,f = 180.72 Fh.f > Fh , f1 + f 2 ,1 - a olduğu için X’ lerin ümit değeri arasındaki fark anlamlıdır. Yani deformasyon vardır. Düşey Referans Ağı (Nivelman Ağı) Analizi Aşağıdaki şekildeki nivelman ağı epokte ölçülmüştür. A 4 1 5 B 2 3 C 6 D Nivelman ağının her iki periyottaki ölçmeler Hat No. 1 2 3 4 5 6 1. Epok 45.2 265.8 310.3 -26.2 70.8 336.5 2. Epok 46.9 265.6 312.2 -24.1 70.7 336.1 Ağırlık 1/s(km) 1 2 1 2 2 2 A noktası her iki epokta 0.5 m olarak sabit alınmıştır. A, B, C ve D noktalarının her iki epoktaki dengeli yükseklikleri (m): x1 : (0.5000 0.54479 0.47392 0.81046) ve x 2 : (0.50000 0.54673 0.47598 0.81220) Her iki kampanya için a postenbi varyanslar (düzeltmelerden hesaplanan): 6 m12 = i S Pi v v/ f1 = 0.269 / 3 = 0.0897 i i 6 m 22 = i S Pi v v/ f 2 = 0.109 / 3 = 0.0363 i i 128 H o : s12 = s 22 sıfır hipotezi Her ikiperiyot için daha iyi bir varyans tahmini s 2x = f1s12 + f1s 22 f f = f1 + f 2 = 6 f1 = n - u , f 2 = n 2 - u 2 f1 = 6 - 3 f 2 = 6 - 3 3x 0.0897 + 3x 0.0363 6 2 m = 0.0630 aykırılık vektörü (d )mm ms 2x = d = x 2 - x1 = (0.00 1.94 2006 1.74)Tmm ve vektör matrisi é0 ê0 Qd = ê ê0 ê ë0 0 0.74 0.40 0.45 0 0.40 0.60 0.40 Sıfır hipotezin geçerliği F= 0 ù 0.45ú ú = (Q1 + Q 2 ) 0.40ú ú 0.74û (E (d ) = 0) d T Pd d h.m 2 r =1 h =u-r =3=3 m 2 = 0.0630 d T = (0.00 1.91 2.06 1.74) datum tanımına katkısı olduğu düşünüldüğünde ( tüm iz minimum ) BT = (1.000) Ağ her iki periyotta aynı şekilde ve aynı duyarlılıkta ölçülmüştür. é2 - 0.5 - 1 - 0.5ù ê- 0.5 2.5 - 1 - 1 ú ú Pd = N, (N1 + N 2 )- N 2 = N 2 = ê ê- 1 - 1 3 -1 ú ê ú - 1 2.5û ë- 0.5 - 1 129 d Td Pd 1.4 4.4 9x1 0.00 F= d = 4.1 1.91 2.06 ( 1x4 ) 2 -0.5 -1 -0.5 1.74 -3.885 7.73525 = 3x 0.0630 F = 40.927 4x4 -0.5 -1 2.5 -1 -1 3 -1 -1 0.975 2.53 -0.5 -1 -1 2.5 0.380 0.0 1.91 2.06 1.74 7.73525 F1 = n1 - u1 = 6 - 3 = 3 = f1 F = F1 + F2 Fˆh , f ,1- a Fˆ3,6,1- 0.05 = 4.76 F > Fˆ3,6,0.95 Þ Deformasyon var. 130 AĞ NOKTALARININ ARAŞTIRILMASI SABİTLİĞİNİN ( LANG-LAZZERİNİ KRİTERİ ) Bir rasat pilyesinin yakınındaki sigorta noktalarına yapılan doğrultular yardımıyla, pilyenin konumunun kontrolü için kullanılan bir yöntemdir. Basit bir kontrol yöntemi olarak Lang iki ortalama hatanın karşılaştırmasını yapmıştır. r1' r1o r 4o r 2o r41 r21 r31 r3o Bir defa ölçülen bir doğrultunun ortalama hatası ( m ) ; bilinen şekilde tek tek silsilelerin doğrultu düzeltmelerinden hesaplanır. ( İstasyon dengelemesi ). Bu hata hesabı için ilk ve tekrar ölçülerindeki düzeltmeler bir araya getirilirse, o zaman m= [vv]o + [vv]1 (n o + n1 - 2)(s - 1) s : doğrultu sayısı n : silsile sayısı ortalama hata elde edilir. Kontrol edilmesi gereken pilye hareket etmiyorsa rjo ve r1j doğrultuları, ölçüm hassasiyetinin çerçevesinde az değişirler. Bu şartlar altında, doğruluk farklardan birim ağırlığın ortalama hatası ikinci defa hesaplanır. d j = r1j - rjo j = 1,2, ... s ( İki aynı doğrultu arasındaki periyotlar arsındaki fark ) 131 dj = dj - [d ] j s m= ® Her bir doğrultu için hesaplanacak [dd] æ 1 1ö + ÷÷ è n o n1 ø (s - 1)çç m ve m birbirinden istatistik bağımsızdır. 2 m F£ 2 m k = s - 1 ® payın standart derecesi s : doğrultu sayısı n : silsile sayısı l = (n o + n 1 - 2 )(s - 1) ® paydanın serbestlik derecesi 2 4 ( ) P F > F1-a ,k ,l H o = a Hesaplanan F değeri, F1-a,k ,l F dağılım tablosundan alınan değerden küçük ise pilye deformasyona uyramamış demektir. Eğer F hesaplanan değer tablo değerinden büyük ise pilye %5 yanılma ihtimali ile deforme olmuş demektir. Lang’a göre ; m @ 1 ise pilye deforme olmamıştır. m m < m 1m 1 2(s - 1) 1 1m 2(s - 1)(n - 1) ise pilye stabil demektir. Örnek : Bir deformasyon ölçüsünde 1 nolu rasat noktasından iki değişik zamanda aşağıdaki ölçüler yapılmıştır. Rasat noktasında hareket olup olmadığını belirleyiniz. no = 2 11 12 13 14 15 n1 = 2 1. Periyot V 0.00000 5 51.82203 4 63.97708 6 118.02404 2 125.10195 3 + VV 25 16 36 4 9 2. Periyot V 0.00000 3 51.82262 3 63.97716 4 118.02424 2 125.10236 5 [vv] = 90 VV 9 36 16 4 25 [vv] = 90 132 d 0 5.9 0.8 2.0 4.1 d -2.56 3.34 -1.76 -0.56 154 0 [dd] = 23.492 dd . . . . . m= m= F= [dd] æ 1 1ö ç + ÷(s - 1) çn ÷ è o n1 ø = 23.492 = 2 cc.42 (0.5 + 0.5).4 l=8 k = 5 -1 = 4 [vv]o + [vv]1 = 90 + 90 = 4 CC 74 (n o + n1 )(s - 1) (2 + 2 - 2)(5 - 1) m2 2 = 3.84 Fˆ1-a,8, 4 = 6.04 F < Fˆ1-a,k ,l 0.95 güven ile deformasyon yoktur m SDANDART SAPMALARI EŞİT ÖLÇÜLERİN ORTALAMA DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI Şekildeki fay çizgisi boyunca akan bir derenin iki yamacında seçilen A ve B noktaları arasındaki uzunluğun zamanla değiştiğinden kuşku duyulduğunu varsayalım. L1 A B Şekil A ve B Noktaları Arasındaki Değişken Uzunluk A ve B noktaları arasındaki uzunluğun t 1 zamanında n 1 , t 2 zamanında n 2 kez ölçüldüğü varsayılır ve l1 ve l 2 vektörlerinde tıoplanırsa é l1 ù é l1 ù êl ú êl ú 2 ú ê l1 = l2 = ê 2 ú ê M ú ê M ú ê ú ê ú ël n1 û ël n 2 û biçiminde yazılabilir. Ölçülerin umut değeri E(L1 ) = m1 E(L 2 ) = m 2 olur. Sıfır Hipotezi ve Seçenek Hipotezi · · Sıfer Hipotezi Seçenek Hipotezi H o : m1 = m 2 H s1 : m1 ¹ m 2 Tek yönlü test H s 2 : m1 ¹ m 2 İki yönlü test biçiminde kurulabilir. Ölçü dizilerinin deneysel ortalamaları ve rast gele değişken aşağıdaki gibidir. 133 x1 = [l ] ; x2 = 1 n1 d = x1 - x 2 [l ] ; ölçü dizilerinin deneysel ortalama değerleri 2 n2 rastgele değişken değeri Rastgele değişken d’nin deneysel standart sapmasını aşağıdaki eşitliklerle hesaplayabiliriz. V1i = x1 - l 1i i = 1,2,.......n 1 V1 j = x 2 - l 2 j j = 1,2,.......n 2 m1 = m [v v ] m2 = m 1 1 n1 -1 [v v2 ] deneysel standart sapmalar n 2 -1 2 Ölçülerin, aynı aletle meteorolojik koşullarda, aynı ölçme ekibince yaptıkları varsayılırsa her iki ölçü dizisinin kurumsal varyansları eşit olur. E(S12 ) = E(S22 ) = s 2 - Her iki ölçü kümesinin ortak standart sapmaları m=m [v v ] + [v v2 ] f m2 + f m2 =m 1 1 2 2 n1 + n 2 - 2 f1 + f 2 1 1 eşitliğinden hesaplanır. 2 f1 = n1 - 1, f2 = n2 - 2 - Deneysel ortalamalar x1 ve x 2 nin standart sapmaları m x1 = m m x2 = m n1 n2 bağıntılarından hesaplanır. Rastgele değişken d’nin standart sapması Sd ® m 2d = m 2x1 + m 2x 2 = md = mm m2 n + varyans bağımsız olduklarından n1 n2 1 1 standart sapma + n1 n 2 ve t= d test büyüklüğü md 134 hesaplanır. t f ,1 - f = f1 + f 2 olmak üzere tek taraflı test için t f ,1 - a ; çift taraflı test için a sınır değerleri t – dağılımı çizelgesinden alınır. 2 - t £ t tablo ise H o hipotezi geçersiz sayılmaz. İrdelenen uzunluk değerinde t1 ve t 2 ölçüleri arasında geçen süre içinde anlamlı bir değişme olmamıştır. - t > t tablo ise H o hipotezi geçersiz, buna karşın H s hipotezi geçerlidir. t1 ve t 2 ölçü zamanları arasında geçen süre içinde irdelenen uzunlukta d gibi anlamlı bir değişme olmuştur. Örnek : Bir vadinin ayrı yamaçlarında bulunan iki nokta arasındaki uzaklık, aynı aletle, aynı atmosfer koşullarında, aynı ölçme ekibince t1 zamanında 4 kez, t 2 zamanında 6 kez ölçülmüş ve aşağıdaki değerler elde edilmiştir. Bu geçen süre içinde bölgede yatay bir deformasyon oluşup oluşmadığını belirleyiniz. t 1 zamanındaki ölçüler 312.5162 .5218 .5172 .5214 n=4 x1 = t 2 zamanındaki ölçüler 312.5687 .5666 .5743 .5801 .5714 .5796 n=6 [l ] = 312.51915m 1 n1 [v v ] = 24.59 v1T = [2.95 - 2.65 1.95 - 2.25]mm v = x -1 1 1 [l 2 ] = 312.57345 x2 = n2 v T2 = [4.75 6.85 - 0.85 - 6.65 2.05 - 6.15]mm m2 = [v v ] = 156.455 2 2 [v v ] + [v v ] = 24.59 + 156.455 = 22.63 1 1 2 2 f1 + f 2 f1 = n1 -1 3+5 f 2 = n 2 -1 Ortak standart sapma d = x 2 - x 1 = 54.3mm t= d md md = m 1 1 + = 3.07 mm n1 n 2 = 17.68 135 æ 4-1 ö æ 6 -1 ö t f ,1-a / 2 = t 8 ,0.975 = 2.31 çift taraflı test f = f13+5 f 2 = ç n - 1÷ + ç n 2 - 1÷ è 1 ø è ø t > t f ,1-a / 2 olduğundan t1 ve t 2 zamanları arasında bölgede anlamlı bir deformasyon olmuştur. STANDART SAPMALARI FARKLI DEĞERLERİNİN KARŞILAŞTIRILMASI OLAN ÖLÇÜLERİN ORTALAMA BEHRENS FISHER problemi diye adlandırılan bu problemde test algoritmasının kurulması oldukça zor ve karmaşıktır. Söz konusu problemin kurumsal olarak kesin çözümü yoktur. Yaklaşık çözüm olarak WELCH tarafından verilen test algoritması aşağıdaki gibidir. Veri dizilerinin ortalama değerleri ve standart sapmaları hesaplanır. x1 = [l ] x2 = 1 n1 [v v ] m12 = m 22 = 1 1 n1 - 1 m x1 = m1 [l ] 2 n2 [v m x2 = n1 v2 ] n 2 -1 21 m2 n2 deneysel ortalamalar farklı d ve bunun standart sapması s d = m d bulunur. d = x 2 - x1 m d = m m 2x1 + m 2x 2 Test büyüklüğü t hesaplanır. Ayrıca testin serbestlik derecesi f aşağıdaki bağıntılardan hesaplanır. c= f= m 2x1 m 2x1 + m 2x 2 1 c 2 n1 -1 (1 - c)2 + testin serbestlik derecesi n 2 -1 136 Örnek : Ülke nirengi ağının I. Derece noktalarından birindeki bir açı t1 zamanında 1 numaralı teodolitle 4 kez, t 2 zamanında 2 numaralı teodolitle 6 kez ölçülmüş ve aşağıdaki ölçü değerleri elde edilmiştir. t1 ve t 2 ölçü zamanları arasında geçen süre içinde açının değerlerinde anlamlı bir değişme olup olmadığını irdeleyiniz. t1 zamanında t 2 zamanında 9 126 .33 688 a. 674 667 x1 = [l ] = 126 .33 678 9 1 n1 [ v1T = - 1cc.0 - 0.5 x2 = 126 9.33 661 668 662 664 666 669 0.4 ] 1.1 [l ] = 126 .33665 9 2 n 22 [ v T2 = - 0 cc.4 - 0.3 m1 = m [v1v1 ] = m m2 = m [v 2 v 2 ] = m 3 5 0.3 0 .1 - 0.1 - 0 .4 0 cc.93 m x1 = 0 cc.32 m x2 = ] m1 n1 m2 n1 m x1 = m 0.cc 47 m x 2 = m 0.cc13 Ölçülerin standart sapmaları m 1 ve m 2 ’nin eşdeğer olıp olmadıklarının testi ( ) ( ) H o : E m12 = E m 22 = s 2 H s : s12 ¹ s 22 S12 F = 2 = 8.39 S2 iki yönlü test F3,5, 0.975 F > Ftablo olduğundan H o hipotezi gerçeksizdir. t1 ve deneysel standart sapmaları farklıdır. Ölçülerin ortalama değerlerinin karşılaştırması d = x 2 - x 1 = 1cc.3 137 t 2 zamanında yapılan ölçülerin d = m m 2x1 + m 2x 2 = 0 cc.49 H o .E(d ) = 0 H s .E(d ) ¹ 0 C= f= m 2x1 m 2x1 + m 2x 2 iki yönlü test = 0.926 1 c 2 n1 -1 (1 - c )2 + = 3.48 @ 3 testin serbestlik derecesi n 2 -1 t 3,0.975 = 3.158 F < t tablo olduğundan H o hipotezi geçersiz sayılmaz (geçerlidir.) t1 ve t 2 ölçü zamanları arasında geçen süre içinde açının değerinde anlamlı bir değişme olmamıştır. 138 DİREK ÖLÇÜLERİN DEFORMASYON ANALİZİ Yalnız açı, uzunluk veya yükseklikleri ölçülerek bir objenin hareketi izleniyor ise, bu ölçünün iki periyotta yapılması gerekir. Analiz için dengeleme söz konusudur. Dengeleme için ölçü sayısı bilinmeyenden büyük olmalıdır. (n > u) L V olmak üzere, : Ölçü vektörü (i = 1, 2,.......,n) : Ölçülere ilişkin düzeltme vektörü a. Fonksiyonel model V + L = A.X Þ n = e x - L é1ù êú e ê1ú = n 1 êMú êú ë1û b. Stokontik model P11 = s 2o Q11 eşitlikleri ile kurulur. Burada A : Katsayılar matrisi X : Bilinmeyen vektörü P11 s o2 : Ölçülerin ağırlık matrisi : Apnon varyans e = [1,111.....1] 1 T 1n X= e L n T Q11 : Ölçülerin ters ağırlık matrisi periyottaki Bilinmeyenlerin çözümü : 139 X= T 1 T e L n m oi = m V PV n -1 1.Deformasyon miktarı : d = X i +1 X i 2. Periyotlara ilişkin ortalama k.o.k. md = m m 2op + m 2oi +1 3. Test büyüklüğü t= [d[ md ( ) : P t £ t f ,1-a H o = 1 - a f = n -1 1. t test büyüklüğü tablo değerinden ve eşit ise sıfır hipotezi 1-α olasılıkla hareket etmemiştir. 2. Test büyüklüğü t tablo (sınır) değerinden büyükçe alternatif hipotezi 1-α olasılıkla; yeni obje hareket etmiştir. d farkı önemlidir. 140
© Copyright 2024 Paperzz