BİTKİ KORUMA Prof.Dr.Hüseyin ÖNEN Bitki Koruma Bir taraftan dünya nüfusu artarken diğer taraftan da gıda ihtiyacı yönünden hem kalitenin, hem de miktarının artışı arzu edilmektedir. Bunun için de mevcut su ve toprak kaynaklarından en yüksek düzeyde faydalanmak gerekmektedir. Bitki Koruma Çizelge Bazı Avrupa Ülkelerinde Yıllara Göre Nüfusun Tarımla Uğraşma Oranları (%) ÜLKELER 1967 1970 1975 1980 1990 1994 Belçika Hollanda Almanya Fransa İtalya Türkiye 5.2 7.3 9.0 14.2 19.6 64.6 3.6 6.6 7.3 11.3 15.8 60.0 5.8 8.3 10.6 16.6 24.1 73.0 3.1 5.4 4.0 8.6 11.2 54.4 1.8 3.7 4.7 5.2 7.1 48.2 1.5 3.1 4.0 4.3 5.7 44.5 Bitki Koruma ABD'de toplam nüfusun %2'si tarımla uğraşırken %98'i ise farklı sektörlere dağılmıştır. Dolayısıyla 1 çiftçi 49 insanın gıda ihtiyacını karşılamaktadır. Günümüzde 1 saat te yapılan bir iş 1850'de 32,5 saatte 1910'da 15,5 saatte, 1970’te ise 2,5 saatte yapılmaktaydı. Bitki Koruma 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. Tarımda Üretimi Artırmanın Yolları Ekim alanlarını genişletmek Uygun toprak işlemesi yapmak Yeterli çiftlik ve kimyevi gübre kullanmak Islah edilmiş bitki çeşitleri kullanmak Sulama sistemlerini geliştirmek Tarım sistemlerini düzeltmek Uygun hasat ekipmanı kullanmak Modern bitki koruma yöntemlerini uygulamak Bitki Koruma Bitki Koruma NEDİR? * HERBOLOJİ - Yabancı ot bilimi * FİTOPATOLOJİ – Bitki hastalık. * ENTOMOLOJİ – Bitki zararlı. Bitki Koruma Çizelge Dünyada Bazı Kültürlerde Her Yıl Hastalık, Zararlı ve Yabancı Otların Meydana Getirdiği Zarar Miktarları (mil.ton) Ürün Çeşidi Buğday Yulaf Arpa Çavdar Toplam: Gerçek Ürün Elde Edilecek Miktarı Ürün Potan. 265.537 351.114 42.902 59.220 92.826 117.364 32.658 38.526 433.923 566.224 K A Y I P LA R Zararlı Hastalık Yab.ot Toplam 17.794 33.438 34.438 85.670 4.152 6.212 5.951 16.315 4.544 9.697 10.296 24.537 0.865 1.339 3.664 5.868 27.355 50.686 54.349 132.293 (%) 4.9 8.5 9.5 22.9 Bitki Koruma 8. Modern Bitki Koruma Yöntemlerinin Uygulanması Bitki koruma yöntemleri Zararlılarla savaş (entomoloji) Mekanik Yabancı otlarla savaş (herboloji) Biyolojik Kimyasal Hastalıklarla savaş (fitopatoloji) Organizasyon Herboloji (Yabancı ot bilimi) Yabancı otlar ve mücadelesi Herboloji NEDİR? Herbar = Preslenerek kurutulmuş bitki loji = bilim olup Herboloji : Yabancı ot bilimi Yabancı otların biyolojileri, ekolojik istekleri, ekonomik değerleri (yarar ve zararları), kontrol altına alınma yöntemleri, kültür bitkileri ile olan ilişkileri v.b. konularını içermektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OT NEDİR? Yabancı ot : İnsan oğlunun istemediği yerde yetişen, yararından çok zararı olan tüm bitkilere denir. Yabancı ot savaşımı: Çeşitli tarımsal alet ve girdiler kullanarak, zararlı durumda olan bu bitkilerin zararını azaltmak yada ortadan kaldırmak, bazende yararlı hale dönüştürmektir. Yabancı otlar ve mücadelesi Herbolojide bitkilere ilişkin bazı terimleri Ot: Bir vejetasyon devresi sonunda toprak üstü organları ölen bitkilerdir. Ağaç: Gövde ve taç Yarı çalı: Çalımsı bitkilerde oluşan sürgünlerin uçtan itibaren kış donları sonucu yarıdan fazlası donan bitkilerdir. Rubus spp. ( böğürtlen) gibi. oluşturan çok yıllık odunsu bitkilerdir Juglans regria (ceviz) gibi. Çalı: Taçlanmalar toprak yüzeyinden başlayan gövde oluşturamayan odunsu çok yıllık bitkilerdir Rosa canina ( kuşburnu). Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı otların biyolojisi Büyüme Formu Sürgünlerin ömrü ve organların yenilenmesine göre bitkiler a. Havayi bitkiler (Phanaerophyten): Yenileme gözleri topraktan yukarlarda meydana gelir (Ağaçlar, çalılar, sarmaşıklar vb.) b. Cüce bitkiler (Chamaephyten): Gözler toprağa yakın yerlerde meydana gelir Ilıman bölge bitkileri olup kıştan kar örtüsüyle korunan bitkilerdir. Geven (Astragalus spp.) c. Toprak üstü bitkileri (Hemicryptophyten): Gözler toprak yüzeyinde meydana gelir. Labada (Rumex spp.) gibi. d. Toprak bitkileri (Cryptophyten=Geophyten): Bitkilerde gözler toprak yüzeyine yakın yerlerde meydana gelir. Nergiz (Narcissus spp.) e. Teksenelik bitkiler (Therophyten): Bu bitkiler bir vejetasyon sonund hayatiyetini tamamlar ve tohum oluştururlar.Sinapis arvensis (yabani hardal) Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Otlarda Üreme Yabancı otlarda hayat devrelerini tamamlama Bir senelik (annual), İki senelik (biennial) Çok senelikler (perennial) diye de ayırmak mümkündür. Üreme vejetatif ve generatif organları ile (tohumlarla) olmaktadır. Annual türlerde üremeler tamamen tohumla olmakta ve durgunluk devresini bu şekilde geçirmektedir. Perennial türlerde üreme tohumla ve vejetatif organlarıyla olmaktadır. Çok yıllık otsu yabancı otlar vejetasyon sonunda toprak üstü organları öldükten sonra yaşamlarını toprak altı organlarıyla devam ettirirler. Böylece ilkbaharda toprağın derinliklerinden sürmek suretiyle yeni bitki meydana getirmeleri mümkün olmaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi Şekil 6. Çok yıllık Otsu Yabancı otların Kök Sistemleri. Yabancı otlar ve mücadelesi Çok yıllık yabancı otları kök şekillerinden başka yerinde kalan ve yer değiştirenler olarak da sınıflandırmak mümkündür. Yerinde kalanlar saçak köklü, kazık köklü, yumrulu ve soğanlı bitkilerdir. Yer değiştirenler ise stolonlu ve rizomlu yabancı otlardır. Yabancı otlar ve mücadelesi Saçak köklü çok senelik yabancı otlar tarla ve bahçede bir rol oynamazlar. Buna karşılık mer'alarda önemli zararlar meydana getirirler. Üremeleri büyük çoğunlukla tohumla olur. Örneğin: Juncus effusus (yaygın kofa), Plantago major (iri sinirotu), Ranunculus acer (adi düğün çiçeği). Kazık köklü yabancı otlar işlenen arazide, bilhassa tek yıllık kültürlerde çok az bulunurlar. Örneğin: Rumex crispus (kıvırcık labada), Rumex obtusifolius (küt yapraklı labada) ve Taraxacum officinale (aslan dişi) çok yıllık kültürler içerisinde bulunabilmektedir. Kazık köklü yabancı otlar genellikle mer'a ve kısmen meyve bahçelerinde problem olmaktadır. Üremeleri genellikle tohumla olmaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi Soğanlı yabancı otlarda soğanlar kazık köklüler gibi kışlama, besin deposu ve üreme organları olarak görev yapar. Diğer çok yıllık yabancı ot kökleri ile karşılaştırıldığında, bunların vejetatif üreme organı zararlandığı zaman üremeleri büyük oranda geri kalır. Örneğin: Asphodelus aestivus Brot (çiriş) (Özer, 1982), Colchicum autumnale (çiğdem), Allium vineale (bağ sarımsağı), Ranunculus ficaria (basur çiçeği) bitkilerinde olduğu gibi. Bunlara genellikle mer'a arazilerinde rastlanır. Stolon meydana getiren yabancı otlarda üreme hem vejetatif, hem de tohumlarıyla olmaktadır. Toprak işlemeyle parçalanan stolonlar uygun ortamda yeni bitki meydana getirebilir. Yabancı otlar ve mücadelesi Rizomlu yabancı ot türleri genellikle tarla kültürüne iyi uyum sağlamışlardır. Kaide olarak çok kısa rizomlar yeni sürgün meydana getirmektedirler. Rizom parçacığı şüphesiz en az bir göze sahip olmalıdır. Yabancı otlar ve mücadelesi Grafik 3. Cirsium arvense'de Yıl İçerisindeki Karbonhidrat Değişimi (Özer, 1969). Yabancı otlar ve mücadelesi Grafik 4. Glycyrrhiza glabra'da Yıl İçerisindeki Karbonhidrat Değişimi (Özer ve ark., 1977). Yabancı otlar ve mücadelesi 18 16 14 12 10 8 6 4 2 0 çapadan önce kontrol 1 çapa 2çapa MCPA Grafik 5. Farklı İşlemlerin Köygöçüren Bitkisi Kökündeki Eriyebilir Karbonhidratlar Üzerindeki Etkisi (Özer ve Koch, 1977). Yabancı otlar ve mücadelesi 20 15 10 5 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 Grafik 6. Farklı İşlemlerin Meyan Kökündeki Eriyebilir Karbonhidratlar Üzerindeki Etkileri (Özer ve Ark., 1977) Yabancı otlar ve mücadelesi Sonuç olarak vejetasyon devresinde çok yıllık bitkilerde, toprak üstü veya toprak altı organlarının zararlandırılması yapılan işlemin çeşidine ve zamanına bağlı olarak köklerdeki gıda maddesinin farklı oranlarda kullanılmasına neden olmaktadır. Bu ise yabancı ot savaşımında önemli bir kolaylık sağlamaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi Tohumla Üreme Tek yıllıklarda daima, çok yıllık yabancı otlarda ise genellikle saçak köklü, kazık köklü ve soğanlı olanlar tohumla ürerler. Bilindiği gibi generatif çoğalmanın temel esası seksuel üremedir. Seksuel üreme organı olan çiçeklerin oluşmaya başlaması çevresel dış faktörlere bağlı olarak iç faktörlerin değişmesiyle başlar ve oluşumuna devam eder. Döllenme olayından sonra çiçekler gelişmesine devam ederek meyve ve tohumu oluştururlar. Bu gelişme tohumun olgunlaşmasıyla son bulur. Her bitkinin oluşturabildiği tohum miktarı biotik ve abiotik faktörlere bağlıdır. Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı otların kültür bitkilerinden farklı bir yönü; Tohumları morfolojik olgunluğa erişince ana bitkiden daha kolay ayrılmasıdır. Yabancı otların tohumları kültür bitkisi hasadından önce tohumları kısmende olsa döken türlerdir. Kısa boylu olupda hasat esnasında tohumlarını ya çok az veya hiç dökmezler. edilirler Geriye kalan yabancı otlar tohumlarıyla birlikte hasat Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı otun Bilimsel adı Apera spica-venti Alopecurus myosuroides Avena fatua Veronica hederifolia Stellaria media * Thlaspi arvense * Capsella bursa-pastoris Sinapis arvensis Vicia hirsuta Vicia tetrasperma Galium aparine Polygonum convolvulus Türkçe Adı Toplam tohum miktarında % dökülme oranı Rüzgarotu Tilki kuyruğu Yabani yulaf Adi yavşanotu Serçe dili Tarla akça çiçeği Çoban çantası Yabani hardal Kaba tüylü fiğ Dört tohumlu fiğ Dilkanatan Sarmaşık çoban değneği 95-100 65-75 65-95 100 60-90 40-70 40-70 55 55 55 20-40 20 * Boyu kısa olan ve biçer döver ile hasat edilmeyen yabancı otlardır. Çizelge 10. Biçer-döver Hasadından Önce Kışlık Buğday ve Yazlık Arpada Yabancı Ot Tohumlarının Dökülme Oranları (Koch und Hurle, 1978). Yabancı otlar ve mücadelesi Çizelge 11. Yabancı Otların Meydana Getirebildiği Tohum Sayısı (Anonymous, 1977) Bilimsel Adı Adonis aestivalis Agropyron repens Artemisia vulgaris Alopecurus myosuroides Apera spica-venti Avena fatua Capsella bursa-pastoris Cardaria draba Türkçe Adı Yaz kanavcıotu Adi ayrık Yabani pelin Tilki kuyruğu Rüzgar otu Yabani yulaf Çoban çantası Yabani tere Tohum Sayısı 50 - 300 50 50.000-70.000 40-400 1.000-12.000 50-1.000 2.000-40.000 1.200-4.800 Yabancı otlar ve mücadelesi Çizelge 11'in devamı Cirsium arvense Chenopodium album Euphorbia helioscopia Fumaria officinalis Galium aparıne Mentha arvensis Papaver rhoeas Plantago media Poa annua Köy göçüren Sirken Güneş sütleğeni Hakiki Şahtere Dilkanatan Yabani nane Gelincik Ortanca sinir otu Tavşan bıyığı 3.000-5.000 200-20.000 100-800 300-1.600 100-500 90-300 10.000-20.000 900-2.500 100-800 Yabancı otlar ve mücadelesi Toprağa düşen tohumların hemen hepsi o yılı takip eden vejetasyon devresinde çimlenemez. Toprağa karışan tohumların çimlenme kabiliyetlerini koruma süreleri tür özelliğine ve ekolojik faktörlere bağlı olarak değişmektedir. Fazla protein ve yağ ihtiva eden bitkiler canlılıklarını uzunsüre korurlar iken Stellaria media (serçe dili) Karbonhidratca zengin bitkiler cimlenme güclerini erken kaybederler. Agrostemma githago (karamuk), Yabancı otlar ve mücadelesi Topraktaki Tohum Miktarı ve Dağılışı Çizelge 13. Farklı Kültür Bitkilerinde Toprak Derinliklerindeki Yabancı Ot Tohum Miktarları. Toprak Derinliği cm 0-5 5-10 10-15 15-20 20-25 25-30 Top.= 0-30 Ayçiçeğinde Tohum Sayısı 7.744 6.332 5.204 4.620 6.180 2.796 32.876 Fasülyede Tohum Sayısı 6.204 5.128 7.088 5.748 3.336 3.440 30.944 Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Ot Tohumlarının Çimlenmeleri Küçük tohumlar toprak yüzüne yakın, büyük tohumlar ise daha derinlerden çimlenebilirler. Çimlenme olduktan sonra, çim bitkilerinin çoğu toprak yüzüne çıkınca ölürler. Ölen çim bitkilerinin miktarı doğrudan doğruya çimlendikten sonraki çevre şartlarına bağlı olarak değişmektedir. Toprakta bulunan yabancı ot tohumlarının ortalama %0,5-2'si normal toprak işlemeyle çimlenebilmektedir. Sık yapılan toprak işlemeyle bu oran % 6-8 yükseltilebilmektedir (Koch, 1969). Herbolojide tohum bitkiden koparak çimlenerek yeni bir bitki oluşturan ve yayılmayı sağlayan organ olarak nitelendirilmektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Ot Tohumlarının Çimlenmeleri Genellikle her tohum olgunluk, durgunluk ve çimlenme olarak 3 devre geçirir. Olgunluk; bir tohumun fizyolojik ve morfolojik olarak ana bitkiden doğal olarak ayrılacak duruma gelmesidir. Böylece tohum zamanından önce ölmez ve çimlenme ile devrini tamamlar. Bir tohumun olgunluktan çimlenmesine kadar geçen zamana durgunluk (dormansı) devresi denir. Durgunluk devresi bitkinin tür özelliğine göre kısa, uzun veya hiç olmayabilir. Dormansi; primer ve sekonder dormansi olarak ikiye ayrılır. Tohumun olgunlaşmak için beklediği süreye primer, çimlenmek için ekstrem çevre koşullarının kalkması için beklediği süreye de sekonder dormansi denmektedir. Diğer bir ifadeyle; iç dormansiye primer, dış şartların oluşturduğu dormansiyede sekonder dormansi denir. Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Ot Tohumlarının Çimlenmeleri Bitki tohumlarının çimlenmesi için dormansi faktörlerinin uygun olması gerekir. Bunları iç ve dış dormansi faktörleri diye 2 kısımda inceliyoruz. İç Dormansi Faktörleri: Embriyonun Tam Olgunlaşması, Kuru Ortamda Olgunlaşma, Tohumun Su ve Gazları Geçirme, Ket Vurucu Maddeler (İnhibitörler) Dış Dormansi Faktörleri: Su,Oksijen,Sıcaklık, Işık, pH Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Ot Tohumlarının Çimlenmeleri Çimlenme olayı şartlar optimum olduğunda suyun kabuktan girerek embryoya gelmesiyle başlar. Bir dizi enzimin rol oynamasıyla bölünen ve büyüyüp uzayan hücreler tohum kabuğunu çatlatır.Şayet tohum kabuğu mikroorganizmalar tarafından yeteri kadar zararlandırlmamışsa, pektinas ve selülaz enzimleride bu parçalanmaya yardım eder. İlk önce tohumdan kök (radikula), daha sonrada sürgün (koleoptil) dışarı çıkar. Koleoptil toprak yüzüne çıkıp ilk fotosentez olayına başladığı an çimlenme bitmiş olur. Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Otların Gelişme Devreleri Bitkilerdeki gelişme çimlenmeden tohum oluşumuna kadar farklılıklar gösterir. Bu gelişme farklılığı çok az bitkide açık olarak görülebilinir. Örneğin; tohumdan çimlenme, çim bitkisi, sapa kalkma (Poaceae'ler) çiçeklenme başlangıcı gibi. Bu bakımdan savaşımda başarılı olabilmek için yabancı otun ve kültür bitkisinin gelişme devrelerinin tam bilinmesi gerekir. Geniş yapraklı türler için bu şekilde bir ayırım zannedildiği kadar kolay olmamaktadır. Zira, farklı bitkilerde gelişme ritmi çok değişik olmaktadır. Yalnız şu noktayı unutmamak gerekir. Monokotiledonlarda birkaç familya söz konusu olduğu halde, dikotiledon türlerde birçok farklı familyalar söz konusudur. Gelişme devreleri gruplaması dikotiledonlar için daha tam olarak yapılmamıştır. Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı Otların Gelişme Devreleri Bitkilerdeki gelişme çimlenmeden tohum oluşumuna kadar farklılıklar gösterir. Farklı bitkilerde gelişme ritmi çok değişik olmaktadır Şekil 12. Mono ve Dikotiledon Bitkilerdeki Gelişme Devreleri (Koch,1970). Yabancı otlar ve mücadelesi Vejetasyona Bağlı Olarak Kültür Bitkisi ve Yabancı Otların Gelişme Devreleri Kültür bitkileri ile yabancı otların gelişme devrelerinin aynı olması oranında sorun oluşturma olanağı da o derece artmaktadır. Bu devrelerin belirlenmesi kültür bitkileri içerisinde yabancı otların kontrol altına alınmasında uygulanacak savaş yönteminin seçiminde önemli rol oynamaktadır. Örneğin; Güney Almanya'da yapılan araştırmalarda kışlık çavdar, kışlık buğday, yazlık arpa, pancar ve mısır ile bazı yabancı otların vejetasyon süreleri karşılaştırmalı olarak verilmiştir (Uygur ve ark., 1984). Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Bitkilerin dünya üzerindeki dağılışı ekoloji dediğimiz çevre faktörlerinin etkisi altındadır. Bu faktörleri canlı ve cansız olmak üzere iki kısımda incelemek gerekir. Ellenberg'e (1950) göre ekosistem: Canlıların ve cansız çevre şartlarının birlikte uyum içerisindeki karşılıklı etkileşimleridir. Ekosistem= Canlı organizmalar + Cansız faktörler (İklim ve toprak gibi). Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) EKOSİSTEM Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Bitkilerin yaşamında etken olan çevre faktörlerini (Ekolojik faktörler) 2 kısımda inceliyoruz. 1. Cansız faktörler: -İklim (sıcaklık, yağış, rüzgar, v.s.) -Toprak (besin elementleri, toprak suyu, pH, toprak yapısı) -Topografik yapı (arazinin yüzeysel şekli, meyillerin dere yönü) 2. Canlı Faktörler: -Rekabet (Yarışma) -Allelopati (Bitkilerin Karşılıklı Etkileşimleri) -Hayvanlar -İnsanlar (Bitkilerin kesilmesi, toprak işleme, çeşitli kültür bitkisi yetiştirme, gübreleme, yabancı ot savaşımı v.b.). Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Atmosfer faktörlerinden sıcaklık, rutubet, ışık, O2 ve CO2 ile toprak faktörlerinin bitkilerin gelişip tohum meydana getirebilmeleri için uygun şartlarda olması gerekir. Bu faktörlerin uygunluk (optimal) derecesi bitkinin türüne bağlı olarak değişir. Bu faktörlerin kendi aralarındaki ilişkileri bitkilerin gelişmesinde olumlu ve olumsuz etki meydana getirebilir. Dolayısıyla da bitkilerin dünya üzerinde dağılımında önemli rol oynarlar. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) İklim Her bitkinin uygun (optimal) bir yaşama ortamı bulunur. Bu ortamdan uzaklaştıkça bitkiler yeni bulundukları ortama uyum sağlayabilmek için bünyelerinde bazı değişiklikler meydana getirirler. Rutubetli ve sıcak bölgeden, nispeten serin ve rakımı yüksek ortama getirilen bitkilerde boy kısalması olur. Rutubetli ortamda yetişen bitkilerde; yapraklar büyük, stomalar çok, yaprak tüyleri nispeten az ve bitki büyük olur. Buna karşılık aynı bitki kurak ortamda; az sayıda stoma, fazla tüylü ve küçük yapraklar meydana getirirken, bitki boyunda da küçülme meydana gelir Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Sıcaklık bitkilerin yerküre üzerinde dağılımına etken olan en önemli faktörlerden biridir. Bitkilerin özelliğine bağlı olarak sıcaklık istekleri farklılıklar göstermektedir. Örneğin; Veronica persica (iran yavşanotu), Alopecurus myosuroides (tilki kuyruğu) ve Avena fatua (yabani yulaf) sadece ılıman iklim kuşağında yetişmesi sınırlanırken; Poa annua (tavşan bıyığı) ve Stellaria media (serçe dili) tropik iklimin hüküm sürdüğü çukur bölgeler hariç dünyanın her tarafına yayılmıştır. Buna karşılık yine Mercurialis annua (yer fesleğeni), Amaranthus retroflexus (kırmızı köklü tilki kuyruğu) ise ılıman ve tropik iklim kuşağında yetişmektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Toprak Suyu Bitkilerin dağılımında hava rutubeti ve bilhassa toprak suyu önemli rol oynamaktadır. Su ve havanın topraktaki boşlukları doldurma durumu ters orantılı olarak değişir. Birisinde artış olursa diğerinde azalma olur. Bu bakımdan fazla suya ihtiyaç gösteren bitkiler gelişmeleri esnasında toprağın fazla havadar olmasını arzu etmezler. Tarla ve mera kültüründe kanallar açılarak su durumu ayarlanabilir. Bazı bitkiler topraktaki rutubetin göstergecisidir. Bunlara indikatör bitkiler denir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Su Göstergecisi Bitkiler Artemisia vulgaris: Yabani pelin Poa trivialis: Adi salkımotu Stellaria aquatica: Su yıldızotu Urtica dioica: Büyük ısırgan Mentha arvensis: Yabani nane Tussilago farfara: Deve tabanı, Öksürük otu Phragmites australis: Kamış Polygonum amphibium: Su çoban değneği Ranunculus repens: Yatık düğün çiçeği Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Toprağın Kimyasal Yapısı Toprağın kimyasal özelliği mineral besin elementlerine bağlı olarak bitkilerin dağılımına etki eden faktörlerdendir. Bazı bitkiler verimli topraklarda gelişirken; diğerleri belli oranlarda besin maddelerince fakir topraklarda yetişirler. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Besin Maddesince Zengin Toprakların Göstergecisi Bitkiler Datura stromonium: Şeytan elması Hyoscyamus niger: Siyah banotu Convolvulus arvensis: Tarla sarmaşığı Portulaca olerecea: Semizotu Amaranthus retroflexus: Kırmızı köklü tilki kuyruğu Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Besin Maddesince Fakir Toprakların Göstergecisi Bitkiler Holcus mollis: Sarı darı Ajuga reptans: Sürünücü mayasırotu Lamium album: Beyaz ballıbaba Verbascum spp.: Sığır kuyruğu Acanthalimon spp: Kardikeni Thymus vulgaris: Kekik Artemisia austriaca: Avusturya pelini Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Azot Göstergecisi Bitkiler Chenopodium album: Sirken Capsella bursa-pastoris: Çoban çantası Senecio vulgaris: İmam kavuğu, Bülbül otu Urtica urens: Isırganotu Solanum nigrum: Köpek üzümü Malva neglecta: Ebegümeci Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Toprağın Fiziksel Yapısı Toprağın kimyasal özellikleri yanında, toprak yapısı da bitkilerin dağılışına etkili olmaktadır. Bazı bitkilere bakarak toprağın yapısı hakkında fikir sahibi olmak mümkündür. Kumlu Toprakların Göstergecisi Bitkiler Cynodon dactylon: Köpek dişi ayrığı Avena strigosa: Kum yulafı Geranium molle: Yumusak ıtır Sisymbrium altissimum: Uzun meyveli bülbül otu Erophila verna: Çırçırotu Cerastium glomeratum: Toprak boynuzotu Erodium cicutarium: Dönbaba Cardamine hirsuta: Tüylü köpükotu Veronica triphyllos: Parmaklı yavşanotu Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Killi Toprakların Göstergecisi Bitkiler Alopecurus myosuroides: Tilki kuyruğu Bromus secalinus: Püsküllü çayır Cerastium triviale: Boynuzotu Euphorbia peplus: Bahçe sütleğeni Sinapis arvensis: Yabani hardal Lepidium campestre: Kır teresi Ranunculus bulbosus: Yumrulu düğün çiçeği Ranunculus repens: Yatık düğün çiçeği Neslia paniculata: Toplu iğne hardalı Papaver dubium: Meşkük haşhaşı Fumaria officinalis: Hakiki şahtere Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Bitkilerin dağılışı toprağın fiziksel yapısına bağlı olarak farklılık göstermesi yanında, çok yıllık rizomlu otsu yabancı otların kök ve rizom dağılışı toprak işlemesine bağlı olarak da değişmektedir. İşlenmeyen topraklarda Cirsium arvense (köy göçüren) kökleri yüzeysel oluşurken, işlenen arazilerde daha derinlerde meydana gelmektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Toprak Reaksiyonu (pH) Toprak pH'sı birçok bitkilerin dağılımında önemli rol oynamaktadır. Yağışlı bölgelerde kirecin yıkanması sonucu asitlik artarken, kurak (arit) bölgelerde topraklar genellikle bazik özellik gösterir. Kültür arazisinin pH'sı bir çok durumlarda ayarlanabilinir. Kültür bitkisi seçiminde ise toprak pH'sının göz önüne alınması gerekir. Asitli Toprakların Göstergecisi Kireçli (Bazik) Toprakların Göstergecisi Rumex acetosella: Küçük kuzu kulağı Trifolium arvense: Tarla üçgülü Viola tricolor: Hercai Menekşe Chrysanthemum segetum: Sarı papatya Spergula arvensis: Tarla kişnişi Raphanus raphanistrum: Yabani turp Medicago falcata: Sarı yonca Coronilla varia: Renkli burçak Avena fatua: Yabani yulaf Euphorbia exiqua: Ufak sütlegen Delphinium consolida: Tarla hazeranı Adonis aestivalis: Yaz kanavcıotu Arenaria serpyllifolia: Kum otu Melandrium noctiflorum: Saraçotu Centaurea scobiosa: Yalancı keçik otu Thlaspi perfoliatum : Çayır akça çiçeği Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Toprakta bulunan yabancı ot tohumlarının az bir kısmı çimlense dahi, çimlenen bu bitkilerin hepsinin gelişme olanağı yoktur. Büyük çoğunluğu çevre faktörlerinin olumsuz etkisi sonucu hayatını kaybeder. Yalnız dayanma gücü yüksek olan bir kısım yabancı otlar gelişmesini tamamlayarak tohum verebilir Bitkilerin dağılışına etki eden canlı cevre fak. 1. Diğer bitkiler (Rekabet, Allelopati) 2. Hayvanlar 3. İnsanlar Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabet Bitki normal yaşamlarını sürdürebilmek için çevresinde kendisi için uygun şartların olmasını ister. Şayet tek bir bitki için yeteri kadar su, besin maddeleri ve ışık varsa diğer bitkilerle karşılıklı etkileşime girmezler. Ancak, doğada bu durum nadiren söz konusu olduğundan, gelişme faktörleri (su, besin maddeleri, ışık ve yaşam ortamı) için devamlı savaşım halindedirler. Bu sebeple, tarım alanlarındaki yabancı otlar kültür bitkileri ve diğer yabancı otlarla rekabet içerisinde bulunmaktadırlar. İki tür arasındaki rekabete türler arasındaki rekabet (interspesifik rekabet), bir tür içerisinde meydana gelen rekabete de tür içi rekabet (intraspesifik rekabet) denir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Şekil 13. Tohum ve Yeşil Aksam Oluşumuna Tür içi ve Türler Arası Rekabetin Etkisi. a) Tür içi rekabetb,c,d) Türler arası rekabet 1: Yabancı otun kültür bitkisini negatif olarak etkilemeye başladığı sıklık, 2. Yabancı otun kültür bitkisine olan etkisinin son bulduğu sıklık (Uygur ve ark. 1984). Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Türler arası rekabet bitkilerin rekabet gücünün azlığı veya çokluğuna bağlı olarak değişkenlik gösterir. Tür özelliğine bağlı olarak bitkilerde etkileşim gücü o bitkinin gelişme hızına, kök ve gövdenin gelişme şekline ve diğer fizyolojik özelliklerine bağlıdır. Rekabet genellikle bir arada bulunan bitkilerin ilk gelişme dönemlerinde büyük olup ileri dönemlerde azalır. Rekabete etki eden faktörler: 1. Tohumların çimlenme hızı ve çimlendiği ekolojik şartlar 2. Vejetatif gelişme hızı 3. Kök gelişimi- Derinlik ve yayıldığı alan Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabetin etkileri: Bazı yabancı otların oluşturduğu tohum sayısı kültür bitkisi ile olan rekabetine bağlı olarak değişmektedir. Çizelge 19. Arpa İçerisinde Yetişen Sinapis arvensis Bitkisinin Sıklığına Bağlı Olarak Meydana Getirdiği Tohum Sayısı (Özer, 1987). Arpa İçerisindeki Sinapis arvensis (m2 de bitki sayısı) 1 (Kontrol tek başına) 10 20 30 40 Ortalama oluşturduğu Tohum sayısı 2832.0 262.0 172.6 120.0 103.0 Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Kışlık çavdar genellikle tek ve çok yıllık yabancı otlara karşı rekabet kabiliyeti en yüksek olanıdır. Yine rekabet kabiliyeti çok yüksek olan diğer bir kültür bitkiside yoncadır. Yoncanın biçime dayanıklı oluşu yanında kök sisteminin güçlü ve gelişmiş oluşu içerisinde bulunan tek ve çok yıllık yabancı otların daha kolay zararlanmalarını ve kontrol altına alınmalarını mümkün kılmaktadır. Örneğin; yonca içerisinde Glycyrrhiza glabra (meyan-otu) bu rekabete dayanamamaktadır Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabet faktörleri Bitkiler normal yaşamlarını sağlayabilmek için çevresinden arzu ettiği şartların kendisi için uygun olmasını ister. Şayet şartlar uygun olmaz ise hem kendi arasında, hem de kültür bitkisiyle büyüme faktörleri olan; 1) Su 2) Besin elementleri 3) Işık için birinci derecede savaşa girer. Bu savaşı rekabet olarak niteliyoruz. İki bitki türü arasındaki rekabet oranının yüksekliği ekolojik isteklerinin yakınlığı derecesindedir Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabet faktörleri Su: Yeterli su bulunan ortamlarda bitkiler arasında su için rekabet bulunmazken; az olan ortamlarda bu durum büyük önem taşımaktadır. Yabancı otların özelliğine bağlı olarak suya olan ihtiyaçları farklı olmakla beraber, genellikle, kültür bitkilerinden daha çoktur. Örneğin; 8 yabancı ot ve 8 kültür bitkisinin 1 kg kuru madde meydana getirmede kullandıkları su miktarının saptanması için yapılan bir denemede; yabancı otlar 537-657 lt.; kültür bitkisi ise 242-320 lt. suya ihtiyaçları olmuştur. 2 katı kadar Bu bakımdan ülkemizin orta ve güney doğu bölgelerinde yabancı otlarla savaş "kuraklığa karşı korunma" anlamına gelmektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabet faktörleri Besin Maddeleri: Gelişmelerinin kuvvetli oluşu dolayısıyla yabancı otlar besin maddesi bakımından kültür bitkisi ile tam anlamıyla rekabete girer. Besin maddesi rekabeti su faktöründe olduğu gibi; uygun olmayan şartlarda daha fazla kendisini gösterir. Işık: Rekabet faktörü olarak su ve besin elementlerinden daha az önem taşımaktadır. Genellikle yavaş çimlenme ve gelişme gösteren kültür bitkilerini hızlı gelişen yabancı otlar ışık yönünden rekabet ederek zararlandırırlar. Yeterli ışık alamayan kültür bitkisinin gelişmesi daha da yavaşlar. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Rekabetten Meydana Gelen Ürün Kayıpları Yabancı otlarla zamanında gerekli savaşım yapılmaz ise yüksek oranda ürün kaybı düşünülmelidir. Hububatta yabancı ot savaşı yapılmadığı zaman % 20-40 ürün azalması hesaplanmalıdır. Buna karşılık mısır, pancar, birçok sebze çeşidi ve kısmen patates başlangıçta gelişme hızları yavaş olduğundan rekabet kabiliyetleri çok düşük ve buna bağlı olarakta zararlanma oranı o kadar yüksek olmaktadır (Koch, 1970). 800 Cumhuriyet-75 700 Balcalı-85 600 Barkai 500 400 300 200 100 0 2-4 Yapraklı Kardeşlenme Sapa kalkma Kontrol Grafik 8. Üç Buğday Çeşidinde Avena sterilis 'i Yok Etme Dönemlerinin Buğday Verimine Etkisi (Kadıoğlu, 1989). Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Sonuç olarak; kültür bitkileri içerisindeki yabancı otların rekabetinden doğan etkilenme genellikle çıkıştan sonraki ilk 1-1,5 aylık devre, daha doğrusu 4-6 hafta içerisinde olmaktadır. Bu bakımdan hem rekabetin verdiği zararı azaltmak ve hem de yabancı otlarla savaşta başarılı olmak için erken müdahale şart olmaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Allelopati Allelopati terimi ilk kez 1937 yılında Molisch tarafından ortaya atılmıştır. Günümüzdeki kullanımında terim, genellikle "bir yüksek bitki türünün (verici) bir diğer türün (alıcının) çimlenme, gelişme ve farklılaşması üzerindeki olumsuz etkileri" anlamına gelmektedir. Yapılan araştırmalara göre allelopatinin genelde aşağıdaki problemlerle ilişkisi vardır; a. Anızlı malç sistemindeki fitotoksitite olayının ortaya çıkmasında, b. Yabancı ot kültür bitkisi savaşımında, c. Bazı ekim nöbeti sistemlerinde, ç. Eski meyve bahçesi alanlarına yeni bahçe tesisinde, d. Ormancılıkta gençleştirme çalışmalarında Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Allelopati Allelopatik potansiyele sahip kimyasallar •Yaprak • sap • rizom • kök • çiçek • meyve • tohum gibi hemen hemen tüm bitki dokularında bulunmaktadır. Ayrıca bu kimyasalların bitki dokularından • Buharlaşmaları • kök salgıları • yıkanma • bitki artıklarının parçalanması sonucunda salgılanmaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Çizelge 24. Allelopatik Etkili Kimyasalların Ortama Bırakılma Yolları Bırakılma Yolları Buharlaşma Kök Salgıları Yıkanma Bitki Artıkları Ayrışması Bitki Örnekleri Türkçe Adları Artemisia spp. Pelin Eucalyptus spp. Sıtma Ağacı Salvia spp. Ada Çayı Chenopodium album Sirken Hemarthia altissima Chrysanthemum spp. Krizantem Camelina alissum Yalancı keten Abutilon theophrasti İmam Pamuğu Sorghum halepense Kanyaş Setaria glauca Sarı Tüylü darı Hordeum sp. Arpa Triticum sp. Buğday Vicia faba Bakla Oryza sativa Çeltik Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Allelokimyasal Maddeler Son yıllarda allelopati ile bağlantılı kimyasallar aşağıdaki şekilde sınıflandırılmıştır ; 1. Toksik gazlar 2. Organik asitler ve aldehitler 3. Aromatik asitler 4. Doymamış basit laktonlar 5. Kumarinler 6. Kininler 7. Flavonoidler 8. Tanenler 9. Alkoloidler 10. Terpenoidler ve steroidler 11 . Diğerleri ve bilinmeyenler Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Allelopatik etkili kimyasallar genel olarak bitkilerde aşağıda belirtilen olayları etkiler veya engellerler; a. Tohum çimlenmesini b. Besin maddesi alınımını c. Hücre bölünmesini ç. Uzamayı d. Fotosentezi e. Membran geçirgenliğini f. Enzim aktivitesini ve Protein sentezini Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Allelokimyasalların Üretimini Etkileyen Faktörler; Bitkilerin yetiştikleri veya etkilendikleri stres ortamına bağlı olarak ürettikleri allelopatik kimyasallar farklılık göstermektedir. Işık kalitesi, intensitesi ve süresinin de allelokimyasalların sentezini düzenleyici faktörler olduğu bildirilmektedir. Besin maddesi eksikliği de allelokimyasalların üretimini etkilemektedir. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Doğada ve Tarımsal Ekosistemlerde Allelopatik Kimyasalların Etkileri Bitki Dağılımı Üzerindeki Etkileri Çimlenme ve Tohum Çürümesinin Engellenmesi Üzerindeki Etkileri Yeniden Bitki Örtüsü Oluşturma Problemleri Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Yabancı Otlara Allelopatik Etkisi Olan Bazı Kültür Bitkileri ve Etki Şekilleri Kültür Bitkileri Yabancı Otlar Etki Şekilleri Turp Sorghum halepense Gelişimini engeller Pancar Agrostemma githago Gelişimini engeller Yulaf Chenopodium album N, P, K kullanımını düşürür. Büyümeyi baskı altında tutar. Buğday Arpa Çavdar Brassica kaber var. pinnatifida Gelişimini engeller Arpa Stellaria media Capsella bursa-pastoris Gelişimini engeller Mısır Chenopodium album Gelişimini engeller Amaranthus retroflexus Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Yabancı Otların Kültür Bitkilerine Allelopatik Etkileri ve Belirtileri Abutilon theophrasti Turp, Mısır, Soya, Pamuk -Tohum çimlenmesini, fide gelişimini, -Koleoptil ile kök ucu gelişimini -Hipokotil büyümesini engeller -Bitki boyunu ve yaş ağırlığını etkiler. Agropyron repens Hıyar, Yonca, Buğday, Mısı Yulaf, Bezelye -Yaş ve kuru ağırlık azalması -Fosfor alımını, büyüme ve gelişmeyi engeller Bromus tectorum Buğday -Ürün kaybına neden olur. Chenopodium album Buğday, Mısır, Soya -Çimlenmeyi, kök gelişimini ve koleoptil büyümesini engeller Cirsium arvense Üçgül, Şekerpancarı -Tohum çimlenmesini ve Buğday, Yonca büyümeyi engeller. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) Hayvanların Etkisi Yabancı otların dağılıp çoğalmasında ve bazen de önemli ölçüde zararlanmalarında hayvanların etkisi büyüktür. Birçok kuş, böcek ve memeli hayvanlar beslenmeleri esnasında bir taraftan yabancı otları zararlandırırken, diğer yönden yayılmalarında önemli rol oynarlar. Örneğin; Viscum album (ökseotu)'un yayılışı, meyvelerini yiyen kuşların sindirim organlarından çıkan tohumların ağaç dallarına tutunmasıyla mümkün olmaktadır. Birçok bitki tohumunu memeli hayvanların yiyip dolaşmaları esnasında sindirim organlarından çıkan dışkılarıyla, etrafa yayılmasında önemli rol oynamaktadır. Diğer taraftan, hayvanlar yabancı otlar üzerinde beslenmektedirler böylece bazı yabancı otlar önemli ölçüde zararlandırırlar. Bu durumdan biyolojik savaşta faydalanılmaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi EKOLOJİ (ÇEVRE İSTEKLERİ) İnsanların Etkisi: İnsanların etkisi çok yönlü olmaktadır. Bu durum Çizelgede gösterilmiştir; Etkili Faktörler Kireçleme Yabancı otlar üzerine olan etkisi -Asit göstergecisi bitkiler kaybolur.Asit seven bitkilerde ise populasyon azalması olur. Gübreleme -Fakir topraklarda yetişen bitkiler kaybolur. Nitrofil (N.seven) bitkiler hakim olur. Extensif toprak işleme -Çok yıllık bitkiler hakim olur. Tek yıllıklar azalır. İntensif toprak işleme -Tek yıllıklar hakim olur. Çok yıllıklar extrem durumlarda kaybolur. Tohum temizliği -Tohumlarla taşınan kısa ömürlü bitkiler kaybolur (Tohumla yayılan bitki türleri azalır) Herbisit uygulaması -Seleksiyon sonucu ilk önce 2. derecede önemli yabancı otlar hakim duruma geçer. Uzun aralıklı ekim nöbeti Kısa aralıklı ekim nöbeti -Nisbeten zengin yabancı ot türleri ile çok yıllıklar hakim olur. -Bazı yabancı otlar hakim duruma geçer, genellikle tek yıllıklar hakim olur. Boşaltma kanalları açma -Sucul bitkiler kaybolur, kurakcıl bitkiler çoğalır. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARIN ÖNEMİ Yabancı otlar çiftçilikle uğraşanlar dışında genellikle zararları ile bilinir. Buna karşılık çiftçiler yabancı otlardan çok yönlü yararlanabilmektedirler, bu nedenle de bitkisel hastalık veya zararlılarda olduğu gibi her zaman şikayetçi olmayabilirler. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARIN ÖNEMİ Yabancı Otların Yararları 1. İnsan ve hayvan sağlığı için tebabet bitkisi olarak kullanılır 2. Çay olarak yararlanılır 3. Baharat olarak kullanılır 4. Sepet, hasır, süpürge v.b. Yapımında kullanılır 5. Tekstil sanayiinde boya bitkisi olarak kullanılır 6. İnsan yiyeceği olarak kullanılır 7. Hayvan yemi olarak kullanılır 8. Arıların bal yapması için çiçek olarak kullanılır 9. Sap ve saman elde etmede yararlanılır 10. Yakacak olarak kullanılır 11. Yeşil gübre olarak yararlanılır Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARIN ÖNEMİ Yabancı Otların Yararları 12. Toprak yorgunluğunu önler 13. Yaban hayatı için yiyecek ve barınak oluştururlar 14. Su ve rüzgar erozyonunu önler 15. Kirli suların temizlenmesinde rol oynar 16. Kültür bitkilerinin gen kaynağını oluştururlar 17. Doğal dengeyi korurlar 18. Yabancı otların süs bitkisi olarak kullanımları 19. Yabancı otların kozmetik sanayiinde kullanımları 20. Yabancı otlar göstergeci (indikatör) olarak toprağın özelliği hakkında bilgi verir 21. Hastalık ve zararlılar için tuzak bitki olarak kullanılır. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARIN ÖNEMİ Yabancı Otların zararları 1. Büyüme faktörleri olan su, besin maddeleri ve ışık yönünden kültür bitkisiyle rekabete girer. 2. Yabancı otların etkisi altında kültür bitkisinde homojen olmayan büyüme ve olgunlaşma meydana gelir 3. Sürümü ve hasadı güçleştirerek maliyeti yükseltir 4. Ürünün verim ve kalitesini düşürürler 5. Hastalık ve zararlılara yataklık yapar 6. İnsan ve hayvanlar için zehirlidirler 7. Bir kısım yabancı otlar yarı ve tam parazit olarak kültür bitkileri üzerinde yaşayarak verim azalmasına neden olurlar Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARIN ÖNEMİ Yabancı Otların Kültür Bitkilerine Olan Üstünlükleri 1. Yabancı otlar hep birlikte bir kültür bitkisiyle rekabet etmektedirler. Bunun için karışık ekimler daha etkili olmaktadır. 2. Hastalık ve zararlılara karşı hassas oluşları farklıdır: Bazı hastalık ve zararlılar görülürse de, hiç bir zaman epidemi karekteri gösteremezler. 3. Birçok yabancı ot ekolojik şartlara uyum göstererek düşük sıcaklıkta dahi çimlenme ve büyüme yeteneğine sahiptir. Bundan dolayı kültür bitkisinden daha çabuk ve hızlı büyümektedirler. 4. Yabancı otların tohum meydana getirme durumu kültür bitkisinden fazla olmaktadır. 5. Bazı yabancı ot tohumları olgunlaşmadan toprağa düşse dahi çimlenme yeteneğini zamanla kazanabilmektedirler. 6. Yabancı ot tohumlarının toprakta uzun süre çimlenme kabiliyetlerini koruyabilmeleri, toprağın devamlı yabancı otlarla bulaşık olmasına neden olmaktadır. 7. Yabancı otlar ekstrem iklim ve toprak şartlarına dayanıklıdır. Bünyelerinde meydana gelen morfolojik ve anatomik değişikliklerle ekolojik şartlara en iyi şekilde uyum sağlayabilmektedirler. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER B. Mekanik Savaş • 1. Elle Yolma ve Çapalama • 2. Makineli Toprak işleme Yabancı otlar ve mücadelesi • 3. Yabancı ot kontrolü için fırçalama aleti kullanımı • 4. Su Altında Bırakma Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER C. Fiziksel Savaş • 1. Işın Kullanmak • 2. Ultra yüksek frekanslı dalgalar (UYF) • 3. Termik (Isı) Yolla: Yabancı Otları Yakma • a-Tüm (Total) Yakma: Bu yöntemde kültür arazisinde mevcut bütün bitkiler yakılır. Örneğin; ülkemizde sonbaharda yapılan anız yakma gibi. b. Sıra Üzeri Yakma: Bu yöntem pamuk, şekerpancarı, mısır gibi yeterli sıra aralığına sahip kültür bitkilerinde uygulanır. c. Selektif Yakma: Kültür arazisinde lokal olarak bulunan yabancı otlar için uygulanır • • Yabancı otlar ve mücadelesi • Propan (LP) kullanılarak sıra arası ve sıra üzerinde sorun olan yabancı otları yakan bir alev makinesi Yabancı otlar ve mücadelesi • 3. Solarizasyon Yabancı otlar ve mücadelesi 4. Malçla örtme: Toprak yüzeyi buğday sapları gibi organik veya siyah polietilen naylon gibi sentetik materyallerle örtülmektedir. Böylece toprağa güneş ışığı geçişi önlendiğinden birçok yabancı ot türünü çimlenememekte veya çimlense dahi fide gelişimleri önlenmektedir. 5. Örtücü bitki kullanımı: örtücü bitki olarak kullanılan çavdar (Secale cereale L.) bazı geniş ve dar yapraklı yabancı ot türlerini baskı altında tutmakta, yine aynı amaçla kullanılan tüylü fiğin (Vicia villosa L.) topraktaki kalıntıları da bazı yabancı ot türlerini başarılı bir şekilde baskılamaktadır. Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER • Ç. Biyolojik Savaş: Bir canlının populasyonunu diğer canlılarla azaltmak yahut o yerde ortadan kaldırmak olarak nitelenebilinir. Yabancı Otlarla Biyolojik Savaşta Bazı Örnekler • • • • • 1. Opuntia inermis, Opuntia stricta ve diğerleri (Kaktüs) 2. Hypericum perforatum (Sarı kantaron) 3. Eupatorium adenophorum (Su güvegiotu) 4. Eichhornia crassipes (Su sümbülü) 5. Diğer su içi yabancı otlarına Canavar otlarının biyolojik mücadelesinde kullanılan Phytomyza orobanchia Yabancı otlar ve mücadelesi YABANCI OTLARA KARŞI ALINAN ÖNLEMLER • D. Kimyasal Savaş • 1. Allelopatiden yararlanmak (kültürel önlemler……) • 2. Herbisit kullanımı Yabancı otlar ve mücadelesi Yabancı ot kontrolünde kullanılan ve bitkiye etki eden bütün maddeler kimyasal savaş kavramı içerisinde yer alır. Yabancı otların kontrolünde kullanılan bütün kimyasal maddelere de herbisit denir. Herbisitlerin etki yolları; önemli hücre organları, mitokontri, kloroplast, hücre çekirdeği ve ribozomlar üzerinde etki etmek suretiyle bitkilerde ölümlere sebep olabilirler. Yabancı otlar ve mücadelesi Herbisit Uygulamanın Yararları 1. 2. 3. 4. Toprak işleme aletleriyle yabancı otlara karşı yapılacak bir uygulama kültür bitkilerini zararlandırabilir. Herbisit uygulaması bu zararlanmayı ortadan kaldırır. Mekanik bir uygulama toprakta bulunan çok miktardaki tohumu çimlenmeye teşvik eder. Normal toprak işlemeyle % 0,5-2, sık yapılan toprak işlemeyle % 6-8 oranında yabancı ot tohumları çimlenebilmektedirler. Yağışlardan sonra tarlanın fazla su ihtiva etmesi dolayısıyla toprağın işlenerek yabancı ot savaşının yapılması olanak dışı olurken; herbisit uygulama ile bu eksiklik ortadan kalkar. Çimlenmenin başından itibaren büyüme faktörleri yönünden rekabete girer. Yabancı otlar ve mücadelesi 5 Fazla iş gücü gerektirmez. 6 Çok yıllık otsu ve odunsu yabancı otların mekanik uygulamalarla ortadan kaldırılması zor olmaktadır. 7 Toprak strüktürü devamlı toprak işlemesi sonunda bozulur. Toprak işlemesi yağışı bol, rüzgarı fazla olan yerlerde erozyona neden olur. Herbisit uygulaması bu gibi alanlarda erozyonu önler. Yabancı otlar ve mücadelesi HERBİSİTLERİN SINIFLANDIRILMASI • Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler • Etki Şekillerine Göre Herbisitler Yabancı otlar ve mücadelesi Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler 1- Ekimden önce uygulanan herbisitler (pre-sowing): Bu grup herbisitler kültür bitkisi ekiminden önce uygulanır. Böylece çimlenen ve çimlenmek üzere olan yabancı otları öldürür. 2- Çıkıştan önce uygulanan herbisitler (pre-emergence): Kültür bitkisi ekildikten, fakat çimlenip toprak yüzeyine çıkışından önce uygulanır. Örneğin: Üre bileşiklerinin kullanılması. fenuron, diuron, monuron, prometryne v.b. gibi. Yabancı otlar ve mücadelesi Uygulama Dönemlerine Göre Herbisitler 3- Kültür bitkisi çıkışından sonra uygulanan herbisitler (post-emergence): Kültür bitkisi çimlenip toprak yüzeyine çıktıktan sonra uygulanırlar. Örneğin, hububatta yabancı otlara karşı kullanılan 2,4-D, MCPA ile pamukta Sorghum halepense (kanyaş)'ye karşı kullanılan fluazifop ve meyveliklerde kullanılan glyphosate v.b. gibi. 4- Toprak sterilizesi: Bazı herbisitler toprakta bulunan bütün canlıları öldürmek için ekimden önce toprağa uygulanır. Bu tip herbisitlerin kalıntı etkileri de göz önüne alınarak kültür bitkisinin ekiminden önce uygulanması gerekir. Örneğin; alil alkol gibi. Yabancı otlar ve mücadelesi Etki Şekillerine Göre Herbisitler 1. Sellektif herbisitler: Sellektif herbisitler birçok faktörlerin etkisi altında bazı bitkileri zararlandırırken diğerlerine herhangi bir olumsuz etkileri olmaz. Bu grupta bulunan herbisitlerde kendi aralarında 2 kısımda incelenir. a.Sistemik selektif herbisitler: Bitki dokularıyla alınan ve bünyesinde taşınabilen herbisitlerdir. Bunlar taşındığı bitki organlarında zararlarını meydana getirirler. Yahut ta bitki bünyesine dağılsa bile bitkinin tür özelliğine bağlı olarak seçici özelliğinden dolayı etkisini kaybetmektedir. Fluazifop, quizalafop, halloxyfop b.Kontak selektif herbisitler: Etkinliklerini temas ettikleri bitki dokularında gösteren herbisitlerdir. Bunlar bitkiler tarafından çok az veya hiç taşınmazlar. Bentazon Yabancı otlar ve mücadelesi Etki Şekillerine Göre Herbisitler 2. Total Herbisitler: Bu tip herbisitler kullanıldığı alanlarda ayırım yapmadan bütün bitkileri zararlandırır ve öldürürler. Herbisitlerin total ve selektif olarak sınıflandırılması kullanılan miktarına ve kullanma zamanına bağlı olarak değişir. Bu bakımdan bu grup herbisitleri de yine yukarda olduğu gibi; • • Sistemik total herbisitler.(Glyphosate) Kontak total herbisitler (Paraquat) diye ayırmak mümkündür. Herbisitlerin Etkinliğini Azaltan Faktörler 1-Kimyasal yapılarını bozan faktörler a)ışık altında parçalanma b)kimyasal parçalanma c)mikroorganizmalarca parçalanma Herbisitlerin Etkinliğini Azaltan Faktörler 2-Fiziksel Yer Değiştirme Sonucu Etkinliğin Azalması a) Toprak kolloidleri tarafından tutulma b) Toprakta yayılma ve yıkanma c) Buharlaşma d) Bitkiler tarafından alınma Yabancı otlar ve mücadelesi Herbisitlerin Yan Etkileri 1.Kültür Bitkilerine Olan Yan Etkileri 2.Toprak Mikroorganizmalarına Olan Yan Etkileri; a. Actinomycet, Fungus ve Bakterilere Olan Yan Etkileri b. Topraktaki Diğer Canlılara Olan Etkileri 3. Böceklere Olan Etkileri 4. Herbisitlerin İnsan ve Hayvanlara Olan Etkileri a. Sıcak Kanlılara Olan Etkileri (LD50) b. Arılara Olan Etkileri c. Balıklara Olan Etkileri FİTOPATOLOJİ Bitki hastalıklarını inceleyen bilim dalı FİTOPATOLOJİ FİTOPATOLOJİ ? Fitopatoloji: Bitki hastalıkları bilimi olarak tanımlanır. Hastalık ? FİTOPATOLOJİ Hastalık ? FİTOPATOLOJİ ? Tüm canlılarda normal olmayan fizyolojik bir durumdur Bitkilerde hastalık: Bir etmenin (canlı veya cansız) devamlı taciz edilmesi sonucu bitkideki fizyolojik olayların normalden sapması ve bu durumu bitkinin karakteristik simptomlarla sergilemesidir. Yani, hayat olayları seyrinin bitkiye zararlı olacak derecede normalden uzaklaşması olarak da tanımlana bilir… FİTOPATOLOJİ FİTOPATOLOJİ ? Hastalıkta ? Canlı veya cansız hastalık etmeninin Zararlı faaliyetleri ile Uygun çevre şartları altında * Bitkide fizyolojik olaylar anormal bir hal alır * Gözle görülebilir karakteristik simptomlar ortaya çıkar FİTOPATOLOJİ FİTOPATOLOJİ ? Bitki Hastalık Üçgeni Duyarlı konukçu Virülens patojen Uygun çevre Şartları FİTOPATOLOJİ FİTOPATOLOJİ ? Fitopatoloji 5 ana bölümde incelemektedir. 1. Simptomatoloji: Hastalık belirtisi bilimi 2. Etioloji: Hastalık sebepleri bilimi 3. Patoloji: Hastalık oluşumu bilimi 4. Epidemioloji: Hastalık salgınları bilimi 5. Hijyen ve terapi: Bitkiyi hastalıktan koruma ve tedavi yöntemleri FİTOPATOLOJİ Simptomatoloji ? Hastalık etmeninin faaliyetleri sonucu hastalığın belirli dönemlerinde karakteristik belirtiler ortaya çıkar; Tüm bu belirtilere Her biri belirtiye ise Sendrom Simptom denir. Hastalığın belirtisi olmadan bitkinin hasta olup olmadığını anlamak mümkün değildir. FİTOPATOLOJİ Simptomatoloji ? Gözle görülmeyen hücre ve dokularda meydana gelen simptomlara histolojik simptomlar, kök gövde yaprak gibi organlarda olaşan ve gözle görülebilen simptomlara morfolojik simptomlar denir. vb.. Histolojik simtomlarda; anormal hücre çoğalması ve gelişmesi Morfolojik simptomlarda ise kanserler, yaralar, çürüklükler, cüceleşme teşekkül eder… Hastalık teşhisinde yol gösterici olduğundan önem taşıyan gözle görülebilir morfolojik simptomlar 3 gurup altında incelenmektedir. Bunlar sırasıyla, 1. Nekrotik simptomlar, 2. Hipoplastik simptomlar 3. Hiperplastik simptomlardır. FİTOPATOLOJİ Simptomatoloji Hiperplastik simp. Hipoplastik simp. Nekrotik simp. Erken süberin teşekkülü İnkişafın gerilemesi Renksizleşme Kloroz Solgunluk Lekeler Sulanma Yanma Bodur büyüme Geriye Doğru ölüm Gal ve Tümör teşekkülü Biçimsiz teşekküller Rozet teşekkülü Baygınlık Kanser veya yaralar Akıntılar Çürüklük FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 1. Solgunluk Verticillium albo-atrum tarafından efekte edilmiş yonca kökleri Hıyarda Pythium sp. Transprasyonla kaybolan suyun dengelenememesi sonucu bitkinin pörsümesidir (hücreler turgorunu kaybeder). Çeşitli nedenlerle aşırı su kaybı, iletim demetlerinin tıkanması, topraktan su alamama vb. nedenlerle bitkilerde su düzeyinin bozulması, yani aldığından fazla su kaybetmesi sonucu olarak solgunluk oluşur. FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 1. Kloroz (sararma): Bitkiye yeşil rengi veren klorofil oluşumundan sorumlu kloroplastların tahribiyle dokularda sarı renk oluşmasıdır. Fe, N ve Mg eksikliği, hastalık etmenler ve hava kirliliği nedeniyle ortaya çıkabilir. Şeftali ve buğdayda sararma FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 3. Sulanma ( Hyrosis ): Hücre suyunun hücreler arası boşluğa dolması sonucu dokuların sulumsu şeffaf bir görüntü almasıdır. Gece gündüz arası sıcaklık farkı çok olan yerde rastlanır. Çünkü gündüz alınan su kolayca transprasyon yapılabilirken gece sıcaklığın düşmesi sonucu yapılamamakta ve bünyedeki fazla su sulanma simptomunu oluşturmaktadır. Bunu çürüklük, lekelenme vb. diğer nekrotik lekeler izler. . FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 4. Yanıklık: Bitki dokularının hızla su kaybederek kuruması şeklinde tanımlana bilir. Bitkilerdeki bu ani su kayıplarının nedenleri şöyle sıralana bilir. Sıcaklık Emilasyon halinde atılan kimyevi ilaçların konsantrasyonlarını yüksek olması Bazı parazitler vasıtasıyla FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 5. Lekeler: Doku nekrozlarıdır. • Fizyolojik • Mekanik • Paraziter • Kimyevi sebeplerle meydana gelebilir. Sağlam dokudan bir sınırla ayrılır. Leke bir dış etki ile meydan gelmiş ise açık, doku ölümünden meydan gelmiş ise koyu renkli olur. Daha koyu alanlarla çevrili, açık veya koyu renkli nekrotik alanlardır. Bu lekeler: • Değişik büyüklükte olabilir • Küçük lekeler birleşebilirler • Ölü dokuların çatlayıp dökülmesi ve saçma deliği halini alması • Yaprak ve çiçeklerde yüzeysel, dal ve meyvelerde çökük oluşum şeklinde olurlar. FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 6. Kanser yaraları: Kök ve gövdede kortex ve kabuk dokularında oluşan sınırlı nekrozlara denir. Dış etkilerle dokunun yaralanmasıyla meydana gelir. • Kallusla çevrilerek çevresinden ayrılır. • Patojen yarayı genişletirken, kallus ise yarayı kapamaya çalışır, sonuçta iç içe şişkinlikler ve derin yaralar oluşturur. Elmada -Anthracnose FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 7. Çökerten: Kök boğazından şiddetli nekroz sonucu bitkiler solarak toprağa devrilir. • Fidelerde daha dikkat çekicidir. Fideliklerde yer yer boşluklar oluşur. • Toprak parazitleri veya tohum enfeksiyonları neden olabilir. FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 8. Çürüklük: Tohum, soğan, yumru, kök, meyve gibi organlarda dokuların bozulması sonucu dağılmalarıdır. Bu simptomda; Oluşan renk ve sulu veya kuru olması önemlidir. Bazı meyve çürüklüklerinde, hasta meyve hızla suyunu kaybederse çürüme esnasında buruşur ve kurur buna da mumyalaşma denir. Paraziter veya saprofit mantarlar ile bakterilerin bitki dokusunda yapmış olduğu zarar sonucu meydana gelebilir. FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 9. Akıntı: Zarar görmüş bitki dokularından çıkan sıvılara denir. • Hücre zarının erimesiyle hücre öz suyunun çıkması ile • Bakteriyel hastalıklarda nemli havalarda yaralardan bakteri hücrelerini içeren sümüksü sıvının akması şeklinde • Olumsuz çevre koşulları sonucu fizyolojik bozukluk olursa şekerli maddelerin akması ile (nemli koşullarda burada funguslar çoğalır ve siyahlaşır, buna da fumajin denir) Erwinia amylovora FİTOPATOLOJİ Nekrotik simptomlar Simptomatoloji ? 10. Geriye doğru ölüm: Çok yıllıklarda sürgünden başlayarak geriye doğru bitkide geniş nekrozların oluşmasıdır. FİTOPATOLOJİ Hipoplastik simptomlar Simptomatoloji ? Organ ve dokular tam gelişemez. Hastalıklı kısımlar normalden daha küçük ya da açık renkli olur. 1. Cüceleşme: Normal büyüklüğe ulaşamama, canlı cansız pek çok etmen. Bu durum patolojik bir simptom olarak görülür. Birçok faktör etkilidir başlıcaları: Toprakta besin maddesi eksikliği Canlı hastalık etmenleri Böceklerin istilası veya parazit bitkiler neden olur. Wheat Streak Mosaic Virus (WSMV)’ünün enfeksiyonu sonucu cüceleşmiş buğday FİTOPATOLOJİ Simptomatoloji ? Hipoplastik simptomlar 2. Rozetleşme: Boğum araları uzamaz, yapraklar sık bir hal alır. Bazen de yapraklar sadece dalların ucunda sık bir şekilde bir araya gelir buna da Kamçılaşma denir. Bean leaf roll virus (???) ’ünün enfeksiyonu sonucu bezelyede sararma ve uç rozetleşmesi FİTOPATOLOJİ Hipoplastik simptomlar Simptomatoloji ? 3. Durgunluk: Tam olarak gelişememe. Tüm bitki veya belirli organlarda görülebilir. Burada beslenme ve iklim faktörleri büyük rol oynar. 4. Beyazlaşma (albikasyon): Klorofil oluşmaması nedeniyle tamamen renksizleşme. Yeşil olan renk beyaza döner. FİTOPATOLOJİ Hipoplastik simptomlar Simptomatoloji ? 5. Sarılık (kloroz): Yeşil rengi veren kloroplastın hasara uğraması veya oluşmaması nedeniyle yapraklarda oluşan sararmadır. 6. Etiolasyon: Yeterli ışık alamama sonucu, normalden küçük yaprak, ince uzun gövde ve klorozlu yada beyaz dokular şeklinde ortaya çıkan bir simptomdur. FİTOPATOLOJİ Hiperplastik Simplomlar Simptomatoloji ? 1. Aşırı Büyüme (Gigantizm): Hücre doku yada organların aşırı büyümesi Meyve, yaprak, yumrularda epidermis ve altındaki dokularda aşırı gelişme kabarık, pürüzlü, sertleşmiş yapılar oluşur buna uyuz denir. Hastalık etmeni nedeniyle gövde ve köklerde ortaya çıkan aşırı büyüme sonucu oluşan şişkinliklere Ur veya Gal denir. Kulak şeklinde yaprak damarları üzerindeki çıkıntılara Enasyon denir. Genetik ve fizyolojik sebeplerle oluşan şekilsiz büyümelere Fasiasyon denir FİTOPATOLOJİ Hiperplastik Simplomlar Simptomatoloji ? 2.Anormal renklenme: Klorofil olmayan dokularda klorofil oluşumu, klorofil fazlalığı sonucu mavi-yeşil renk oluşumu, antosiyanin pigmentlerinin fazlalığı nedeniyle kırmızı, mor renklenmedir. 3. Bazı dokuların zamanından önce oluşması: Sürgünlerin zamanından önce gelişmesi Yaprak meyve saplarında erken süberin oluşumu 4. Dokularda anormal gelişme: Çiçek organlarının yaprak halini alması Olgun bitkide fide yaprağı gibi yaprakların oluşması Genç yaprakların gelişmesi Tohumların normalden farklı yerlerde oluşmasıdır. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? Hastalığın sebeplerini kendine konu alan bilim dalına Etioloji denir. Hastalıklara neden olan hastalık etmenleri: 1. Olumsuz cevre ve yetiştirme koşulları - Cansız etmenler 2. Bitki üzerinde veya çevresinde çoğalarak bitki gelişimini sınırlayan canlı hastalık etmenleri olarak 2 kısma ayrılır. Cansız hastalık etmenleri nedeniyle oluşan hastalıklar geri dönüşümlüdür ve bulaşmaz. Canlı hastalık etmenleri nedeniyle oluşan hastalıklar geri dönüşümsüzdür. Etmen ortadan kalksa da belirtilerin düzelmesi ve bitkinin eski haline dönmesi mümkün olmaz. Hastalık bitkiden bitkiye sonra tüm bölgeye yayılabilir. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? Dış hastalık sebepleri Cansız hastalık sebepleri 1. 2. 3. 4. 5. 6. 7. 8. 9. 10. Uygun olmayan sıcaklık Uygun olmayan nisbi nem ve yağışlar Zararlı atmosfer olayları Işık azlık veya fazlalığı Uygun olmayan toprak sıcaklığı Toprak reaksiyonu Toprak nemindeki azlık fazlalık Besin maddesi azlığı fazlalığı Zararlı endüstriyel atıklar Hatalı tarımsal işlemler İç hastalık sebepleri Canlı hastalık sebepleri 1. 2. 3. 4. Virüsler Bakteriler Funguslar Parazitik bitkiler FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Her bitkinin genetik yapısı ekolojik isteklerini belirler, çevre koşullarının uygun olmaması durumunda fizyolojik olumsuzluklar ortaya çıkar. Olumsuz faktörün şiddeti ve süresi hastalık belirtilerinin şiddetini belirler. Hafif belirtiler normale dönen ekolojik koşullarla düzelirken, bazen de ölüme neden olacak kadar şiddetli belirtiler ortaya çıkabilir. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 1-Sıcaklık. 15–30ºc optimumdur. Yüksek sıcaklıklarda enzim ve proteinler inaktive olur. Hücreler ani olarak su kaybeder protoplazma yapısı bozulur, hücre zarı yırtılır, organlarda solma kuruma yanıklık görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 2-Nispi nem ( yağış ): Asıl olan toprak nemi ancak, rüzgar sıcaklıkla beraber düşük nem ile bitkiler aşırı su kaybeder. Mesela kaloriferli evde nem % 65 in altına düşerse süs bitkilerinin alt yaprağı solar, yanıklık oluşur, yaprak dökülür, çiçek solar ve dökülür. Nemin yüksek olması bazı fizyolojik zararlar yanın da, canlı etmenler özellikle fungusların enfeksiyonu için uygun şartları oluşturur. Yağmur dolu olumsuz etki yapar enfeksiyona neden olur aşırı kar dalları kırar. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 3-Zaralı atmosfer olayları: Rüzgarla etmenler taşınır, meyve, yaprak, çiçekleri döker, dalları kırar, ekinleri yatırır, yıldırım ise yakar. 4-Işık azlığı fazlalığı: Yüksek dağlık yerde ultroviole ışınları bitkiyi yakabilir, azlığında klorofil oluşmaz açık yeşil sarı yapraklar oluşur büyüme geriler. Işık azlığı nedeni ile büyümenin gerilemesi boğum aralarının uzaması, gövde incelmesi yaprak ve çiçek dökümü olayına ‘’entrolasyon’’ denir. 5-Uygun olmayan toprak sıcaklığı: yüksek toprak sıcaklığında yumrulu bitkilerde yumruların iç kısımlarında nekrozlar görülür. Normalin altında sıcaklıkta tophumlar çıkmaz, hastalanma riski artar. Suyun donması kökleri zararlandırır, sekonder patojenlerin enfeksiyonu kolaylaşır. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 6-Toprak reaksiyonu: 4-8 ph. Aralığında iyi gelişir bitkiler ayrıca patojenleri de etkiler. Phthium türleri alkali, plasmodiophora Brassicae asitli topraklarda 7-Toprak nem: Ağır kirli topraklarda fazla su- kökler hava almaz bitki zayıf gelişir ve kök çürüklüğü görülür. Oksijen eksikliğiyle (aşırı sulama) aniden alt yapraklarda dökülme görülür, sararır, şişkinlikler oluşur. Kumlu olursa tersi görülür- su azlığı problemi ortaya çıkar cüceleşir, sararır, meyve dökümü olur, tek yıllıklarda küçülme, yüksek yaprak dökümü, solgunluk, ölüm görülür. Domateste kuraklık sonrası sulama ile meyveler çatlar. Salatalıkta acılaşma, elmada acı çürüklük ortaya çıkar. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 8-Besin maddesi: Azot: Bitki azotu nitrat veya bazen amonyak şeklinde alır. Azot noksanlığında bitkiler zayıf ve açık renklidir. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 8-Besin maddesi: Fosfor: Azota benzer gelişme geriler. Yapraklar koyu, donuk mavimsi yeşil bir renk alır. Antosiyon birikimi nedeni ile yer yer mor lekeler görülür. Normalden fazla ise bitki çinkoyu alamaz bu sebeple çinko noksanlığı belirtileri görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 8-Besin maddesi: Potasyum: Boğum araları kısalır, yaşlı yapraklar sararır, uçları kahverengileşir. Yaprak kenarların da kahverengi lekeler oluşur, etli dokularda uçta nekroz görülür. Şiddetli ise geriye doğru ölüm görülür. Fazlalığında magnezyum eksikliği görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 8-Besin maddesi: Magnezyum: Kloroz ortaya çıkar önce yaşlı sonra genç yapraklarda damar aralarında kloroz görülür. Yaprak kenarları yeşil kalır.(genellikle kumlu topraklarda) şeker pancarı, domates, patates ve meyveler hassastır. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Kalsiyum: Büyüme uçları, sürgünler zarar görür, genç yapraklar şekilsizleşir, kenarları kıvrılır nekroz ve kahve rengi benekler oluşur. Domates meyvelerinde çiçek uç çürüklüğü görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Bor: Bor bitki bodurlaşır, genç yaprakların dip kısmında renk açılması görülür, meyve, kök, gövde ve yumruda çatlaklar meydana gelir, daha çok kireçli kumlu topraklarda görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Demir: Genç yapraklarda damar araları sararır, damarlar yeşil kalır, kireçli topraklarda. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Çinko: Damar aralarında önce kloroz daha sonra nekrotikleşir ve morumsu hale döner, kısalma, rozetleşme ve kamçılaşma görülür. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Bakır: Yaprak uçlarında kuruma, kenarlarda kloroz ortaya çıkar meyvelerde geriye doğru ölüm. Fazlalık yanıklık yapar. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ Mangan: Demir’e benzer, kloroz olur. Ancak; demirden farklı olarak damarın olduğu yer kalın bant halinde yeşil kalır. FİTOPATOLOJİ ETİOLOJİ? CANSIZ HASTALIK ETMENLERİ 9-Zararlı Endüstriyel Atıklar: Hidrojen flüorür, azot oksitleri, kükürt dioksit, toz vb. insanların etkisiyle havaya karışan maddelerin olumsuz etkisidir. 10-Hatalı Tarımsal Uygulamalar: Gereğinden fazla kimyasal veya pestisit kullanımı, derin dikim, sık ekim, hatalı yada aşırı toprak işleme, hatalı depolama gibi faktörler olumsuz etki yaparken , uygun veya zamanında yapılmayan işlemler bitkinin zayıf gelişmesine dolayısıyla sekonder etmenlerin hücumuna açık halele gelir. FİTOPATOLOJİ Patoloji? Canlı etmenlere geçmeden önce hastalık oluşumunu nasıl olur bir bakalım….. Hastalıklı hayat olaylarının seyrini inceleyen bilime bitki patolojisi denir. Hastalık Devri: Patojen bir bitki hastalığının devri birbirini izleyen zincirleme olayları kapsar. Hastalık Oluşumu İçin konukçu duyarlı bitki olmalı uygun cevre koşulları olmalı patojen saldırgan olmalı, inokulasyon ve penetrasyonda vektöre bağlı patojenler için vektörlerin varlığı da gerekir. Konukçu Patojen Çevre ……ve bazen vektör FİTOPATOLOJİ Patoloji? Bitki Hastalık Üçgeni Duyarlı konukçu Uygun çevre Şartları Virülens patojen FİTOPATOLOJİ Patoloji? Bitki Hastalık Üçgeni Duyarlı konukçu Virülens patojen Uygun çevre Şartları FİTOPATOLOJİ Patoloji? Duyarlı konukçu Virülens patojen Uygun çevre Şartları FİTOPATOLOJİ Patoloji? İnokulum : Duyarlı konukçuda hastalık oluştura bilecek patojen miktarına denir. Virüs-- viroid-- milyonları bulunan partikül adedi Bakteri ve MLO. --tek bir hücre Fungus--tek bir spor Parazitik yüksek bitki-- tek bir tohum İnokulasyon: İnokulum kaynağından inokulumun duyarlı bitkiye transfer edilmesidir. Rüzgar, yağmur, sulama suyu, hasta polen vb. İnsanlar Vektörler FİTOPATOLOJİ Patoloji? Penetrasyon: İnokulumun bitkiye girerek canlı hücrelerle doğrudan temasa gecmesidir. Doğal açıklıklar; stomalar, lentisel, kılcal kök uçlarındaki doğal açıklıklar. Yaralar Vektörler Enfeksiyon: Patojenin penetrasyonu ile patojen veya konukçu bitkinin ölümüne kadar bitkide görülen tüm hastalık olaylarına enfeksiyon denir. Enfeksiyon sırasında patojen önce bir inkubasyon süresi geçirir. Çoğalır- yayılır- fruktifikasyon organları ve sporları oluşturur. Enfeksiyon içerisinde zincir şeklinde sekonder enfeksiyonlar oluşabilir. Ancak konukçu bitki veya patojenin ölümüyle sonuçlanır. Patoloji? Penetrasyon İnokulasyon İnkübasyon İnokulum (Hastalık) Kaynağı Patojenin kışlaması Sekonder Enfek. Patojen veya konukçu ölür Enfeksiyon FİTOPATOLOJİ Patates kanseri Rhizoctonia solani Patoloji? FİTOPATOLOJİ Ateş yanıklığı Erwinia amylovora Patoloji? FİTOPATOLOJİ Patoloji? Enfeksiyon sırasında; konukçu bitki –patojen ilişkileri ? 1-Obligat parazitlik düzeyde: Virüs, viroid, MLO, pas, külleme, rastık, sürme etmeni funguslarda görülür. Patojen konukçu bitkiyi hemen öldürmez, onunla varlığını sürdürdüğü için ilişki uzun sürelidir. Hatta yıllarca sürebilir.(virüs, külleme arasındaki ilişki gibi) Verim ve kalite düşükse de bitki hemen ölmez 2-Fakültatif saprofit: Canlıda yaşar ancak ölü organik maddeler üzerinde de canlılıklarını uzun yıllar sürdürebilir. Patojenlerin çoğu bu guruptadır. Fungal hastalıklarda bitkide ölüme ve epidemiye yol açabilirler. FİTOPATOLOJİ Virüs ? • Bitkilerde 500’den fazla hastalık oluştururlar. • İlk olarak 1880’li yıllarda aşı ya da bitki öz suyu yoluyla bazı hastalıkların geçtiği bulunmuştur. • 1890’lı yıllarda tütün mozaik hastalığının sıvıda bulunan bulaşıcı bir canlı aracılığı ile bulaştığı bulunmuştur. • 1935’de Stanley hasta bitki yapraklarından küçük beyaz kristaller halinde TMV izole edilmiş ve saflaştırılmıştır. • 1946’da ise hastalık etmeninin çoğalabilmek için canlı hücreye ihtiyaç duyan bir protein olduğunu ortaya atmış ve Nobel almıştır. • Daha sonra ise protein ve N.A dan oluştuğu NA. nın enfeksiyona neden olduğunu protein kılıfın sadece onu koruduğu belirlenmiştir. • 1945 de Elek. Mik. keşfiyle virüs partikülleri görüle bilmiştir. • 1971 de ise protein kılıfı olmayan, sadece NA den ibaret hastalık etmeni viroidler tanımlanm FİTOPATOLOJİ Virüs ? Morfolojik Özellikleri: Virüsler ışık mikroskobu ile görülmeyen (200nm den küçük enli, en fazla 2000nm boyda) Konukçu organizmayı daha fazla virüs sentezlemeye teşvik eden Bir dizi genetik koddan ibaret obligat parazitler olarak tanımlanır. Tek veya çift sarmal RNA veya DNA partikülü ile bunları saran konukçuyu protein kılıftan oluşur (Şekil TMV) FİTOPATOLOJİ Virüs ? Virüsler değişik şekillerde olabilirler: Uzun sert çubuklar Kısa bakteri benzeri çubuklar Bükülebilir iplikçikler Küre Çok yüzlü (polihedral) FİTOPATOLOJİ Virüs ? Değişik şekillerdeki virüslerin protein ve NA içerikleri farklıdır. Çubuk ve ipliksilerde daha fazla protein, küresellerde ise aksine NA oranı daha fazladır. Ancak genel olarak; % 5-40 NA % 60-95 proteinden oluşur. Büyük kısmı RNA ya sahiptir. NA DNA dan olan 25 kadar fitopatojen virüs belirlenmiştir. FİTOPATOLOJİ Üremeleri Virüs ? Konukçu hücresiyle NA protein kılıftan RNA polimeraz ayrılır ve konukçu virüs teması ve RNA replikaz hücresine girere ile yeni virüs NA sentezlenir Sonuç… ribozomlar virüs proteinlerini sentezlemeye teşvik edilir FİTOPATOLOJİ Virüs ? Bitkiye Girişleri Ve Bitkide Taşınmaları Sadece Yaralardan Girebilir, bazı böcekler, dolu, tarım aletleri vb. Sonra hücreden hücreye geçerek hızla yayılır. Bazıları ise iletim demetleri ile büyüme noktalarına (uç meristem) yumru veya rizomlara geçer, böylece tüm bitkiye yayıla bilir (sistemik enfeksiyonlar) yada lokal olarak kalabilir. Bitki dokusundan kendileri çıkamadığından böcek, akar, nematot, fungus gibi bitki zararlıları taşınmada rol oynar. Bu tür canlılara vektör denir. FİTOPATOLOJİ Virüs vektörleri Virüs ? Özellikle böceklerden: Homoptera dan Aphididae, Cicadellidae ve Aleyrodidae Akarlardan: Tetranychidae ve Eriophyiidae Nematotlardan: Toprak kökenli: Longidorus, Trichodorus, Paratrichodorus ve Xiphinema türleri Fungus: Toprak kökenli su yüzünde hareket eden zoosporlara sahip Olpidium, Spongospora, Polymyxa ve Phthium cinslere bağlı türler Parasit bitkilerden: Küsküt virüsleri taşırlar. Ayrıca: Hasta bitkiden alınan tohum, yumru, rizom, soğan, aşı kalemi, aşı gözü vb. Mekanik olarak ta bazı virüsler öz suları ile bulaşabilir. Bu taşıma şekli doğada yaygın değil ama TMV (tütün mozaik virüsü) böyle taşınır. FİTOPATOLOJİ Virüs ? Simptomları 1- Nekrotik 2- Hipoplastik veya hiperplastik simptomlar oluşturabilirler En tipik olanları 1-Mozaik 3-Halkalı leke 2-Sarılık 5-Cücelik ve bitki ölümü 4-Lokal lezyonlar FİTOPATOLOJİ Hasta bitkiden sağlıklıya taşınma Virüs ? 1-Veğetalif çoğaltma organları ile 2-Mekaniksel olarak bitki öz suyu ile 3-Tohumla 4-Polen ile 5-Böcekler ile (homoptere hemiptera) 6-Akarlar ile 7-Nematodlar ile 8-Funguslar ile 9-Küsküt ile FİTOPATOLOJİ Virüs ? Virüsleri Diğer Canlı Hastalık Etmenlerinden Ayıran Özellikler 1-Tek bir çeşit NA var bu da genel olarak sadece RNA dır. 2- Virüsler konukçu hücresi içerisinde sentezlenerek çoğalır.Tıpkı kimyasal bir molekül gibi. 3- Büyüme ve bölünme özellikleri yoktur . 4- Hücre yapısı ve enerji bağları üretim sistemi sağlayacak materyalden yoksundur. 5- Mutlaka konukçunun canlı hücre sistemine ve polyribozomlara ihtiyaç duyar. Viroidler ise virüslerden farklı olarak sadece çıplak RNA molekülünden oluşur. FİTOPATOLOJİ Hasta bitkiden sağlıklıya taşınma Virüs ? 1-Veğetalif çoğaltma organları ile 2-Mekaniksel olarak bitki öz suyu ile 3-Tohumla 4-Polen ile 5-Böcekler ile (homoptere hemiptera) 6-Akarlar ile 7-Nematodlar ile 8-Funguslar ile 9-Küsküt ile FİTOPATOLOJİ Önemli Bazı Virüs Hastalıkları Virüs ? İngilizce isimlerin kelime baş harfleri ile sınıflandırma yaygındır. Bu kısaltmaya akronim (acronym) denir. Mesela, TMV (Tobacco Mozaik Virüs) Tütün Mozaik Virüsü gibi. Etmen Konukçu Virüs simgesi Tütün mozaik virüsü ------------------- Solanaceae Türlerinde ---------------- TMV Hıyar mozaik virüsü ------------------- Cucurbitaceae,Tütün Muz------------ CMV Şeker pancarı tepe kıvırcıklığı--------- Pancar --------------------------------- BCTV Şeker pancarı sarılık virüsü ----------- Pancar -------------------------------- BYV Patates x virüsü------------------------ Solanaceae --------------------------- PVX Patates y virüsü ------------------------ Patates------------------------------- PVY Fasulye sarı mozaik virüsü-------------- Baklagiller---------------------------- BYMV Fasulye adi mozaik virüsü-------------- Baklagiller----------------------------- BCMV Şharka virüsü---------------------------- Erik-------------------------------- Plum Pox V. İncir mozaik virüsü---------------------- İncir---------------------------------- FMV FİTOPATOLOJİ Virüs ? Tütün Mozaik Virüsü, TMV (Domateste) FİTOPATOLOJİ Patates Y Virüsü, PVY (Patates) Virüs ? FİTOPATOLOJİ Şharka virüsü, Plum Pox V. (Kaysı) Virüs ? FİTOPATOLOJİ Virüs ? Hıyar mozaik virüsü, CMV (Bal Kabağı) FİTOPATOLOJİ Virüs ? Şeker pancarı tepe kıvırcıklığı Pancar BCTV FİTOPATOLOJİ Virüs ? Şeker pancarı sarılık virüsü Pancar BYV FİTOPATOLOJİ Patates x virüsü Solanaceae PVX Virüs ? FİTOPATOLOJİ Virüs ? Fasulye sarı mozaik virüsü Baklagiller BYMV FİTOPATOLOJİ Virüs ? Fasulye adi mozaik virüsü Baklagiller BCMV FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Bakteriler insanların yaşamı için hem en gerekli hem de en tehlikeli canlılardır. Toprağın verimliliğini artırır, havadan azot fikse eder, gıdaların ve bazı kimyasal maddelerin yapımında kullanılır, ölü bitkisel ve hayvansal atıkların parçalanmasını sağlarlar. Fakat savaşlarda ölen insan sayısından çok daha fazla insanın ölümünden de sorumludur. Bugün için bilinen yaklaşık 1600 bakteri türünden 250 kadarının bitkilerde hastalıklara neden olduğu saptanmıştır. Bütün fitopatojen bakterilerin saprofit yaşama yeteneği vardır. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji MORFOLOJİK ÖZELLİKLERİ • Bakteriler tek hücreli mikroskobik organizmalardır.Uzunlukları 0.36µm arasında değişmektedir. • Bakteriler hücre yapılarına göre; Küresel bakteriler Yuvarlak bakteriler Spiral bakteriler…… olarak sınıflandırılırlar. • Bazı bakteriler hücre içerisinde dayanıklı sporlar oluştururlar. Birçok bakteri kapsül denilen yapışkan, sümüksü bir madde salgılar ve bu madde hücrelerin etrafında birikerek onları bir arada tutar. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Bitkilerde hastalık yapan fitopatojen bakterilerin özellikleri Sayıca bitkilerde hastalık oluşturan funguslardan daha azdır. İnsanlarda ve hayvanlarda hastalık yapanların sayısı daha fazladır. pH istekleri nötre yakın, bitki patojenleri 6.8-7.1 arasında iyi gelişirler. Bitkilerde hastalık oluşturan bakteriler insan ve hayvanlarda hastalık oluşturmaz. İnsanlarda hastalık yapanlar 37 C° bitkilerde hastalık yapanlar 24-28 C° gelişirler Birçoğu çubuk şeklindeki bakterilerdir. Büyük çoğunluğu gram negatiftir. Boyları 0.6-0.6x1-3 mikrondur. Birçoğu spor oluşturmazlar Bitki patojeni bakteriler kapsül veya sümüksü maddeye sahiptirler. Bunların sayesinde dış etkenlere karşı (sıcaklık, ışık,...) korunmuş olur.Örneğin; E.amylovora (Vahşi Ateş yanıklığı) kapsülü sayesinde 610 gün canlılığını koruyabilmektedir. Birçoğu hareketlidir.Bu hareketlerini kamçıları ile sağlarlar.Hareketli olanlar genellikle doğal açıklıklardan ve yaralardan hareketsiz olanlar ise ancak yaralardan giriş yapabilirler. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Bitkilerde hastalık yapan fitopatojen bakterilerin özellikleri… Toprak kökenli olan bakteriler çok daha hızlı gelişirler. Bitki patojen bakteriler daha yavaş gelişirler. Kendilerine özelleşmiş yapay besi ortamlarında çoğalırlar. Çoğunluğu heterotrof bakterilerdir.Organik madde varlığında gelişirler. Optimum gelişme sıcaklıkları 24-28 C° Çoğunluğu hücreler arası boşluklarda yani interselüler olarak yaşarlar.Hücre içine giremezler. Çoğunlukla konukçuya özelleşmişlerdir. Seçicidirler. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji BAKTERİ HÜCRESİNİN ANATOMİK YAPISI Hücre duvarı (%25) Stoplazma DNA dan oluşmaktadır. İnsan ve hayvanlarda hastalığa neden olan Salmonella sp. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Hücre Duvarı : Polipeptitlerden oluşmuştur ve bunların oranlarına göre bakteri hücre duvarı bazı özel boyaları absorbe etmekte veya etmemektedir. Bu özelliklerine göre bakteriler Gram (-) ve Gram (+) olarak iki gruba ayrılmışlardır. Hücre duvarı bakteriye özel şeklini verir. Besin maddelerinin hücreye girişini, artık maddelerin ve enzimlerin çıkışını sağlar. Stoplazma : Stoplazmik zar ile çevrilidir.Bu zar seçici geçirgendir.Bir bakteri stoplazması; protein, lipit, karbonhidrat ve diğer birçok organik bileşikleri, mineral maddeler ve sudan oluşmalktadır.Çok sayıda organel mevcuttur. DNA : Tek bir iplikçik halinde serbest olarak bulunur.Ayrıca plazmid denen küçük, küresel kromozom parçaları bulunur. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Uzun saç teli şeklindeki kamçılarına flagellum (çoğulu flagella) denir. Bunlarla hareketlerini sağlarlar. Bakteriler kamçılarına göre 5 grupta toplanmaktadır. Atrik bakteri :Kamçısı olmayan bak. Clacibacter michiganense (Domates bakteriyel solgunluğu) Monotrik Bakteri :Tek kutbunda tek kamçısı olan bakteriler. Xanthomonas campestris (Lahana siyah damar çürüklüğü) Amfitrik Bakteri : Hücrenin iki ucunda birer kamçısı olan bakterilerdir. Xanthomanas beticola (Şeker pancarında yaprak yanıklığı) Lofotrik Bakteri : Hücrenin bir veya iki ucunda birden fazla kamçılı bak. Agrobacterium tümefaciens (Bağ dal kanseri) Peritrik bakteriler : Her tarafı kamçılı olan bak. Erwinia amylovora (Ateş yanıklığı) FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Hücre Duvarı : Polipeptitlerden oluşmuştur ve bunların oranlarına göre bakteri hücre duvarı bazı özel boyaları absorbe etmekte veya etmemektedir. Bu özelliklerine göre bakteriler Gram (-) ve Gram (+) olarak iki gruba ayrılmışlardır. Hücre duvarı bakteriye özel şeklini verir. Besin maddelerinin hücreye girişini, artık maddelerin ve enzimlerin çıkışını sağlar. Stoplazma : Stoplazmik zar ile çevrilidir.Bu zar seçici geçirgendir.Bir bakteri stoplazması; protein, lipit, karbonhidrat ve diğer birçok organik bileşikleri, mineral maddeler ve sudan oluşmalktadır.Çok sayıda organel mevcuttur. DNA : Tek bir iplikçik halinde serbest olarak bulunur.Ayrıca plazmid denen küçük, küresel kromozom parçaları bulunur. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Bitkilerde meydana getirdikleri belirtiler iletim demetlerinde çoğalan bakteriler solgunluk, genel sararma, gelişme geriliği ve cücelik gibi belirtiler meydana getirir. Gelişmeleri sırasında pektolitik enzim salgılayan bakteriler bitkilerin gövde, yumru, soğan, meyve gibi sulu kısımlarında yumuşak çürüklük oluşturur. Bazı bakteriler ise gelişmeleri sırasında sentezledikleri hormon etkili kimyasallarla bitki hücrelerini aşırı büyümeye teşvik ederler. Bir çok bakteri ise bitki hücrelerinin ölümüne neden olarak leke, yanıklık, kanser yarası gibi nekrotik belirtiler oluşturur. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Bakterilerle Mücadele Toprağın yada bitkisel üretim materyalinin bakteriyle bulaşık olmamasına dikkat etmek gerekir. Hastalıklı bitki artıklarının ortamdan uzaklaştırılıp imha edilmesi gerekir. Sulama gübreleme gibi tarımsal uygulamalarda aşırıya kaçılmaması gerekir. Özellikle enfeksiyonun olacağı dönemde bunlar yapılmamalıdır. Konukçu sayısı sınırlı olan bakteriler için rotasyon ayrıca dayanıklı bitki çeşitleri tercih edilmelidir. Bakırlı ilaçlar etkili olur. Bunlardan en çok bilineni bordo bulamacıdır. Bunların dışında bakteriler birçok antibiyotikten etkilenir. Fakat bunlar oldukça pahalı kimyasal bileşikler olduklarından pratikte yayın olarak kullanılmazlar. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Streptomyces scabies Ürün miktarını ekonomik önemde azaltmamakla birlikte, kaliteyi düşürmektedir. En tipik belirtileri yumrular üzerinde küçük, kahverengimsi, hafif tümsek şeklinde, mantarımsı lekelerdir. Sertifikalı, hastalıksız yumru kullanımı etkili bir önlem olarak tavsiye edilmektedir. Dayanıklı çeşit yetiştirmek veya toprak ph’sını kükürt uygulaması ile 5.3 civarında tutmak da yararlı olur.Kimyasal mücadelede PCNB ile toprak veya tohumluk ilaçlaması uygulanabilir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Pseudomonas türleri Çubuk şeklinde bir veya birkaç polar kamçılı bakterilerdir. Kültürde sarı yada beyaz koloni oluştururlar. Bitkilerde yaprak ve meyve lekeleri, solgunluk ve ur oluşturan türleri vardır. Pseudomonas syringae’ nın değişik bitki türlerinde farklı belirtilere neden olan 40 kadar patovarı vardır. Bunlardan bazıları: Pseudomonas syringae pv. phaseolicola: Fasulye hale yanıklığı Pseudomonas syringae pv. lachrymans: Hıyarda köşeli yaprak lekesi Pseudomonas syringae pv. syringae: Turunçgillerde yanıklık Pseudomonas syringae pv. tomato: Domateste bakteriyel leke Pseudomonas syringae pv. savastanoi: Zeytin dal kanseri Pseudomonas syringae pv. solanaceae’ de solgunluk FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Pseudomonas syringae pv. tabaci Tütün vahşi ateş hastalığı Tütün yetiştirilen her yerde görülen önemli bir hastalıktır. En tipik belirtisi lekelerin etrafında sarı renkte bir halenin oluşmasıdır. Şiddetli hastalanan fideler ölür.Hastalık bulaşık fidelerde tarlaya geçer ve buradaki bitkilerde de aynı belirtiler görülür.Yapraklar deforme olur,ticari değerini kaybeder. Mücadelesi: Fide yataklarını buhar veya fumigantla dezenfekte etmek, sağlıklı fideleri tarlaya şaşırtmak, dayanıklı çeşit yetiştirmek, bulaşık alanlarda en az iki yıl tütün yetiştirmemek, yaprakların ıslak olduğu dönemde tarlada çalışmamak Ayrıca fide döneminde bordo bulamacı ile fideler 10 gün ara ile ilaçlanabilir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Xanthomonas türleri Çubuk şeklinde, polar kamcılı bir bakteridir. Bitkilerde yaprak ve meyve lekeleri, gövde kanseri, çürüklük gibi değişik belirtiler oluşturur. 100 den fazla patovarı vardır. Xanthomonas campestris pv.phaseoli: Fasulye adi yaprak yanıklığı Xanthomonas campestris pv.malvacearum: Pamukta köşeli yaprak lekesi Xanthomonas campestris pv.vesicatoria: Biber ve Domateste bakteriyel leke Xanthomonas campestris pv.campestris:pruni: Sert çekirdekli meyvelerde bakteriyel leke Xanthomonas campestris pv.citri: Turunçgillerde bakteriyel kanser FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Xanthomonas campestris pv.campestris: Lahanalarda siyah damar çürüklüğü Bitkilerin bütün toprak üstü kısımlarında ve bitkilerin her döneminde görülebilir.Turp gibi köke sahip bitkilerde bu organlar da hastalıktan etkilenebilir ve kuru çürüklük oluşur. Genç fideler enfekte olursa sağlıklı gelişemez ve cüce kalırlar, alt yaprakları dökülebilir. Tarladaki bitkilerde ise en tipik belirti ise yaprak kenarlarında V-şeklinde klorotik lekelerin oluşmasıdır. Temiz tohum kullanımı ve bitkilerin son birkaç yıldır hastalığın görülmediği yerlerde yetiştirilmesi önem taşır.Bu bakımdan rotasyon ve tohumların sıcak su (50 C° ‘de dakika) ile muamelesi tavsiye edilir.10 gün arayla bitkilerin bakırlı preparatlarla ilaçlanması hastalığın yayılmasını önleyebilir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Xylella fastidiosa : Bağlarda Pierce Hastalığı Bağlarda ilk olarak yaprakların orta kısımları yeşil kalırken, kenarlarının düzensiz bir şekilde kavrulmasıdır.Yanıklık orta kısma doğru ilerler ve kahverengileşir. Yapraklar saplarından koparak dökülürler, saplar çubukta asılı kalır.İletim demetlerinde zamk ve tylose oluşumu da söz konusudur. Hastalık aşı yoluyla ve cüce ağustos böcekleri ile taşınmaktadır. Hastalığın yayılmasını önlemek için karantina önlemleri uygulanmaktadır. Bulaşık üretim materyalinde yeterince uzun süre canlı kalamadığı için yeni alanlara taşınması pek mümkün görülmemektedir.Yine de aşı kalemlerini 45 C° ‘lik suda 30saat tutmak, etmenin bulaşma olasılığını ortadan kaldırmak için tavsiye edilmektedir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Agrobacterium türleri Toprakta ve bitki köklerinin çevresinde yaşarlar. Bitkilerde kök ve taç gali, saçak köklülük gibi belirtiler oluşturmaktadırlar. Agrobacterium rhizogenes: Elmada saçaklı kök oluşumu Agrobacterium rubi: Böğürtlende gövde uruna neden olur Agrobacterium tümefaciens : Kök ve taç gali FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Agrobacterium tümefaciens : Kök ve taç gali Elma, şeftali, gül gibi değişik birçok odunsu bitkide hastalığa sebep olur. Ağaçlarda toprağa yakın gövde veya kök kısmında ur ya da gal oluşumu hastalığın en tipik belirtisidir. Temiz üretim materyali kullanılması, ağaçlarda toprak yüzeyine yakın kısımda yara açılmaması, mısır veya diğer tahıllarla roratsyon yapılması, bulaşık ağaçların imha edilmesi gibi uygulamalar tavsiye edilir. Fidelerin bakteri enfeksiyonunu önleyen bir başka Agrobacterium türü ile muamele edilmesi de mücadele etkili olabilmektedir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Erwinia türleri Çubuk şeklinde, peritrik kamcılı bir bakteridir. Bitkilerde yumuşak çürüklük, yanıklık ve solgunluk hastalıklarına neden olan türleri vardır. Erwinia carotovora pv.carotova : Değişik meyvelerde yumuşak çürüklük Erwinia carotovora pv.atroseptica : Patateste kara bacak hastalığı Erwinia stewatii: Mısırda bakteriyel solgunluk Erwinia tracheiphila: Kabakgillerde solgunluk Erwinia amylovora :Yumuşak çekirdelilerde ateş yanıklığı hastalığı FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Erwinia amylovora :Yumuşak çekirdelilerde ateş yanıklığı hastalığı Bitkilerde tespit edilen ilk bakteri hastalığıdır. Elma ve armutlar da ekonomik önemde zarar yapmaktadır. Çiçekler ve yapraklar önce suda ıslanmış gibi görünür, sonra hızla solarak, önce kahverengiye sonra siyaha dönüşürler.Kabukta çatlaklar oluşur, siyah ve sert bir yapı kazanır. Ağacın meyve verimi düşer.Sürgünler, dallar ve bazen tüm ağaç bir yıl içinde ölebilir. Çiçek döneminde 60100 ppm dozda streptomisin uygulaması çiçek enfeksiyonlarını önlemek için tavsiye edilmektedir. Ayrıca belirti görülen dal ve sürgünler hastalıklı kısmın 25 cm altından kırılıp imha edilmelidir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Clavibacter michiganense subsp. michiganense : Domateste bakteriyel karaleke ve solgunluk hastalığı Bitkilerin yaşına ve çevre koşullarına bağlı olarak değişebilmektedir. Fide döneminde ortaya çıkarsa fideler solar ve ölür.Daha yaşlı bitkilerde yaprak kenarlarında nekrozlar oluşur, yapraklar kurur.Gövde, yaprak sapı ve yaprak damarlarında sarıdan siyaha kadar değişen çizgiler oluşur.Meyveler üzerinde de 3 mm çapında etrafı beyaz haleli sulu lekeler meydana gelir.Bu belirtiye kuş gözü lekesi denir. Temiz tohum kullanımı önem taşır.Tohumlar 50-54 C° lık sıcak suda 25 dakika tutularak veya %0.6’lık asetik asit çözeltilerinde 24 saat bekletilerek bakteriden arındırılır.Hastalığın şiddetli görüldüğü yerlerde 4-5 senelik rotasyon uygulanmalı, yağmurlama sulamadan kaçınılmalı ve bitkilerde yara açmamaya özen gösterilmelidir. FİTOPATOLOJİ Bakterioloji Spiroplasma citri : Turunçgillerde palamutlaşma (Stubborn) Yavaş geliştiği için başlangıçta teşhisi zordur. Hastalıklı bitkilerde verim düşer, çok küçük, Pazar değeri olmayan meyveler oluşur. Bulaşık ağaçlarda dal ve sürgünlerin yukarı doğru gelişmesi ve boğum aralarının kısalmasıyla çalımsı bir görünüm dikkati çeker. Bazı sürgünlerde geriye doğru ölüm olur. İndeksleme yoluyla hastalıksız aşı kalemi veya gözü kullanılması ve hastalıklı bitkilerin ortadan kaldırılması etkili olur. FİTOPATOLOJİ Mikoloji fruiting bodies (called pycnidia in this case) of the fungus Septoria FİTOPATOLOJİ Mikoloji Funguslar klorofil içermeyen ve genellikle sporlarıyla çoğalan mikroorganizmalardır. Hareketsizdir,ancak hareketli sporları vardır. Yaklaşık 100.000 fungus türü tanımlanmıştır ve her yıl buna yeni türler eklenmektedir. Şapkalı mantarlar, kav mantarları, küfler ve mildiyö fungusları hemen herkes tarafından bilinmektedir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Fungusların bir çoğu insanlar için faydalıdır. Gıda ve ilaç endüstrisinde kullanılabilirler. Ekmek, bira, şarap, soya sosu gibi gıda ve içeceklerin yapımında özel funguslar kullanılmaktadır. Penisilin adlı antibiyotik(1929 yılında) bir fungus türünden elde edilmiştir. Bakterilerle birlikte çürümeyi sağlarlar. Funguslar; kitaplar, giyecekler, meyveler, deri, et, kağıt, depolanmış tohum ve diğer bitkisel materyal ve odun gibi çok değişik maddeleri parçalayabilirler. Bazı funguslar bitki kökleri ile simbiyotik bir birlik oluştururlar. Bu yapıya mikoriza denir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Fungus bitki köklerinden besin maddeleri ihtiyacını karşılarken, fosfor gibi belirli bazı besin elementlerini de bitki köklerinin alabileceği forma çevirir. Bazı mikoriza fungusları, zararlı patojenik fungusların bitki köklerini enfekte etmesine karşı bitkiyi koruyabilir. Bazı funguslar da yalnızca canlı bir konukçu üzerinde çoğalıp yaşayabilir, bunlara” obligat(mecburi) parazitler” denir.”Fakültatif parazitler” ise ölü organik madde ile beslenerek de yaşamlarını sürdürebilirler. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Bitki paraziti bazı funguslar tarafından gıdalar üzerinde üretilen ve “mikotoksin” denilen bazı maddeler hayvanlara ve insanlara zararlıdır. Mısır daneleri üzerinde Aspergillus flavus fungusunun gelişmesi sonucu aflatoksin üretimi gerçekleşir. Aflatoksin seviyesi yüksek olduğunda bu danelerden yapılan gıdayı tüketen hayvan veya insanlar zarar görür. Funguslar 0-35 C° arası yaşarlarken optimum gelişmeleri 2030 C° civarındadır. Bakteriler alkali ortamı tercih ederken fungus hafif asitli ortamı pH 6-7 tercih eder.%90-100 nisbi neme ve spor çimlenmesi için serbest suya ihtiyaç duyar. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Morfolojik Özellikleri Bir fungusun vücudu veya vegetatif dönemdeki yapısına hif denir. Hifler bir araya gelerek misel’i(mycelium) oluşturur. Gelişmiş funguslarda hifler septum (çoğulu septae) denen bölmelerle, içleri protoplazma dolu hücrelere bölünmüştür. Bir hif genellikle bir sporun çimlenmesi ile oluşur Yanda üstteki şekil septasız , alttaki ise septalı somatik hif yapını göstermektedir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji FİTOPATOLOJİ Mikoloji Fungus misellerinin birbirine paralel olarak sıkı bir şekilde bir araya gelerek oluşturdukları ip veya halat şeklindeki yapılara “rizomorf”(rhizomorph) denir.Bu yapı fungusun uygunsuz koşulları geçirmesini, hem de bir konukçudan diğerine ulaşmasını sağlar. Misellerin düzenli ve gevşek bir şekilde bir araya gelerek oluşturdukları fungal dokulara ise “prosenkima”(prosenchyma” denir. İçinde değişik çoğalma yapılarının oluştuğu “stroma” bu tip fungal dokulardandır. denir. Konukçu yüzeyinde gelişen funguslara “ektoparazit funguslar” Bitki dokuları içinde gelişen funguslara ise “endoparazit funguslar” denir. Bunlarda misel gelişimi bitki hücreleri arsında (intercelluler) veya hücre içine girmek suretiyle olur (intracelluler). FİTOPATOLOJİ Mikoloji Hiflerin konukçu dokuları içine girebilmek için oluşturduğu ucu çivi şeklinde sivrilmiş yapılara ”apressoryum”(appressorium, çoğulu: appressoria) denir. Appressorium konukçu epidermisi üzerine oluşturduğu basınçla epidermisi delerek doku içine girer. Fungus hiflerinin oluşturduğu özel yapılardan bir diğeri “haustoryum” dur. Hücre içerisinden besin alımına yarayan yapıdır. Fungus miselleri yoğun bir şekilde gelişerek fungal dokuları “plektenkima” (plectenchyma) meydana getirirler. Misellerin düzensiz ve sıkı bir şekilde bir araya gelerek oluşturdukları fungal dokulara “psödoparankima”(pseudoparanchyma) denir. Bu tip yapılara örnek “sklerot”(sclerotium, çoğulu:sclerotia) adı verilen dormant ya da dinlenici yapılar verilebilir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji FUNGUSLARDA ÜREME Funguslarda üreme a)Eşeyli üreme ve b)Eşeysiz üreme olmak üzere iki tipte gerçekleşir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Hiflerin uç veya orta kısımlarındaki hücreler hifden kopup ayrılmakta ve yeni bireyleri oluşturduğu” framentasyon” dur.Hücre çeperleri kalınlaşıp yuvarlaşarak hiften ayrılan hücrelere klamidaspor denir. Hifin uç kısmından tesbih tanesi gibi koparak ayrılan hücrelere arthrospor (veya Oidium) denir.Bu iki spor tipi hif hücrelerinden yani, thallusdan oluştukları için bunlara “thallospor” da denilmektedir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Somatik hücrenin yavru hücrelere bölünmesi ile; hücre uzayarak ortadan bölünür. Somatik hüc. Tomurcuklanması ile;protoplazma ve çekirdek hücrenin uç kısmında oluşan tomurcuk içine geçerek tomurcuk ana hücreden ayrılır. Aseksüel sporlar vasıtasıyla; 1.farklılaşmış miseller yada bunların oluşturduğu 2.özel çoğalma yapıları içinde veya üzerinden spor oluşturarak. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Eşeysiz dönemde iki tip spor görülür. a) Dallanmış hiflerin ucunda bulunan ve içinde çok sayıda spor bulunan kese şeklindeki sporangium spor kesesi; bunların içindeki sporlarada sporangiospor”denir.Kamçı lı olan hareketli sporlara zoospor ve hareketsiz sporlarada aplanospor denir. b)Konidiofor adı verilen farklılaşmış hiflerin ucunda oluşan, tek veya çok hücreli sporlara ise konidi denir.Konidiler bazen doğrudan hif ucunda oluşurlar, yada komplex yapıda kitleler halinde oluşabilirler. Yada; 1.Piknit (picnidium) : somatik dokuya gömülü halde oluşan kese 2.Aservulus (acervulus) : yatak şeklindeki organlar içinde 3.Sporodokyum (sporodochium) : yastık şeklinde kabarık yapılar içinde 4.Sinnema (synnema) : Çiçek demeti gibi yan yana gelerek uçlarında toplu halde konidiler oluşur. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Eşeysiz dönemde iki tip spor görülür. a) Dallanmış hiflerin ucunda bulunan ve içinde çok sayıda spor bulunan kese şeklindeki sporangium spor kesesi; bunların içindeki sporlarada sporangiospor denir. Kamçılı olan hareketli sporlara zoospor ve hareketsiz sporlarada aplanospor denir. b) Konidiofor adı verilen farklılaşmış hiflerin ucunda oluşan, tek veya çok hücreli sporlara ise konidi denir. Konidiler bazen doğrudan dallanmış yada dallanmamış hiflerin (konidiofor) ucunda oluşurlar FİTOPATOLOJİ Mikoloji Yada komplex yapıda kitleler halinde oluşabilirler. 1.Piknit (pycnidium) : konidiler somatik dokuya gömülü halde oluşan kese yapısındaki hücreler üzerinde oluşan konidioforların ucunda oluşurlar Örnek: Phoma türleri FİTOPATOLOJİ Mikoloji 2. Aservulus (acervulus) : yatak şeklindeki organlar içinde Colletotrichum sp.’de acervulus ve konidi FİTOPATOLOJİ Mikoloji 3. Sporodokyum (sporodochium) : yastık şeklinde kabarık şekilli yapılar oluşturan kısa konidioforlarda Fusarium sp. sporodokyumu ve konidisi FİTOPATOLOJİ Mikoloji 4.Sinnema (synnema) (Coremium): Çiçek demeti gibi yan yana gelerek uçlarında toplu halde konidiler oluşur. Örnek: Penicillium FİTOPATOLOJİ Mikoloji b) Eşeyli Üreme Funguslarda eşeyli üreme üç aşamada;plasmogami,karyogami ve mayoz bölünme şeklinde gerçekleşmektedir.Bu bölünme yılda bir defa görülür.Farklı karakterdeki iki eşey hücresinin plazmalarının birleşmesi olayıdır. Plasmogami : İki haploid çekirdeğin yan yana gelmesi için plazmaların birleşmesidir. Karyogami : Haploid çekirdeklerin birleşmesi olayıdır.Diploid çekirdek meydana gelir. Mayoz bölünme : Diploid çekirdek bölünerek haploid hücreler oluşur.Bu oluşan haploid hücreler sporları oluşturur. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Fungusların bitki dokusuna girişleri ve bitkiden bitkiye taşınmaları Yaralar veya doğal açıklıklardan ( olması gerekmez) Kimyasal yolla : Enzimlerin hücre duvarını eritmesi ile Mekanik yolla : Enfeksiyon çivisi appreeorium denen sivri hif uçlarının basıncı ile Bitkiden Bitkiye ise ; a)Aktif yolla :Hareketli fungus sporları ile toprak suyunda köklere ulaşması (zoosporlara sahip funguslar) b)Pasif taşınma : Rüzgar, yağmur, sulama suyu, böcek ve diğer hayvanlar, insanlar rol oynar. Bir sonraki yıla ise ; toprak veya bitki artıklarındaki dayanıklı miseller, sklrotlar, dirençli sporlar, eşeyli üreme sonucu oluşan dayanıklı yapılar ile. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Mildiyo ve külleme arasındaki fark p.Viticola, alt yüzeyinde fungal gelişme, bakırlı organik yada sis.fungusitler, meyvede buruşma derigibi olur, rutubetli koşullar, Uncinula necator,calt ve üstyüzeyekülserpilmiş gibi görürlür, kükürtlü sistemik fungusitler, meyve catlar, kurak kaşullarda görülür. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Phytophthora spp. (türleri) Tek ve çok yıllık bitkilerde mildiyö, kök ve gövde çürüklüğü veya kök boğazı yanıklığı gibi değişik hastalıklara neden olabilirler. Ülkemizde bulunan bazı önemli türler; P. İnfestans, domates ve patateste mildiyö hastalığı etmeni. P. capsici Biberlerde kök boğazı yanıklığı etmeni P. citrophthora Turunçgillerde kahverengi meyve çürüklüğü ve gövde zamklanma hastalığı FİTOPATOLOJİ Mikoloji P. İnfestans, domates ve patateste mildiyö hastalığı etmeni. Alt yaprakların özellikle uç ve kenar kısmında oluşan yuvarlak yada düzensiz şekilli lekeler. Bunlar hızla gelişerek daha geniş kahverengi nekrotik alanları oluştururlar. Yaprak alt yüzeyinde ise beyazımsı gri renkte fungal gelişme dikkati çeker . Kuru havalarda hastalık daha yavaş gelişir. Yumrularda önce dış tabakada kahverengileşme dikkati çeker . Hastalık depolanmış yumrularda gelişmeye devam eder. Fakat genelde sağlıklı yumrulara ulaşmaz. Mücadelesi: kültürel tedbirler geç olgunlaşan çeşitleri yetiştirmeden kaçınılmalıdır. Hazır bakırlı preparatlar, yada organik veya sistemik fungusitlerden her han gibi biri uygun dozlarda kullanıla bilir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Mildiyö Türleri Rüzgarla çoğalırlar, obligat parazittirler. sporangiumlar limon biçimindedir. Bil hassa yaprakların alt yüzeyinde görülür. Plasmopara viticola: Bağ mildiyösü Beremia lactucae: Marul mildiyösü Sclerospora graminicola: Buğdaygillerde mildiyösü Pseudoperonospora cubensis: Hıyarda mildiyösü Peronospora tabacina : Tütün mildiyösü (Mavi küf) FİTOPATOLOJİ Mikoloji Peronospora tabacina : Tütün Mildiyösü (Mavi küf) Hastalık fide döneminde başlar.Genç tütün yapraklarının üst yüzeyinde önce küçük sarı lekeler halinde görülür.Nemli koşullarda lekelerin yaprağın alt yüzeyine gelen kısmında grimsi-mavi renkte etmenin misel, sporangiofor ve sporangiumlarında oluşan bir küf tabakası dikkati çeker. Kültürel önlemler alınmalıdır. Ayrıca fidelikte ve tarlada koruyucu ve sistemik fungusitlerden biri kullanılır. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Külleme Türleri Ektoparazit funguslardır. Yani konukçu bitki dokuları yüzeyinde gelişmek gösterirler ve haustoryum denilen emeçlerini hücre içine göndermek suretiyle besinlerini temin ederler. Erysiphe graminis: Hububatta külleme Phyllactinia suffulta: Fındık küllemesi Sphaerotheca pannosa: Şeftali küllemesi Microsphaera alni: Meşe küllemesi Podosphaera leucotricha: Elma küllemesi Uncinula necator : Bağ küllemesi Leveillua taurica: Solanaceae familyasında ki bitkilerde külleme FİTOPATOLOJİ Mikoloji Uncinula necator : Bağ küllemesi Yaprakların üst yüzeyinde yer yer sararma şeklinde görülür. Kısa bir süre sonra yaprakların hem alt hem üst yüzeyinde kirli beyaz renkte, kül serpilmiş gibi bir görünüm oluşur.Meyve üzerinde çatlaklar oluşur, meyve eti ve çekirdekler açığa çıkar. Etmen kurak koşullarda daha fazla zararlı olur. Çiçekler açmadan, sürgünler 20-30 cm boyda iken ilk ilaçlama, koruklar saçma büyüklüğünde iken de ikinci ilaçlama tavsiye edilir. Külleme hastalıklarına karşı kükürtlü veya sistemik fungisitler kullanılır. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Mildiyo ve külleme arasındaki farklar; P. viticola, alt yüzeyinde fungal gelişme, bakırlı organik yada sis.fungusitler, meyvede buruşma deri gibi olur, rutubetli koşullar, Uncinula necator, alt ve üstyüzeye kül serpilmiş gibi görürlür, kükürtlü sistemik fungusitler, meyve catlar, kurak kaşullarda görülür. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Albuginaceae (Beyaz paslar) : Albugo spp. Lahana, turp, semiz otu gibi bitkilerde beyaz pas denilen hastalığa neden olur. Bütün toprak üstü aksamında görülebilir.Yaprak yüzeylerinde , özellikle alt yüzeyde, beyaz veya krem-sarı renkte, değişik büyüklükte püstüller oluşur. Etmenin konukçusu olmayan Cruciferae dışındaki bitkilerle yapılacak rotasyon etkili FİTOPATOLOJİ Mikoloji Taphrina türleri: Askokarp bulunmaz. Kültür bitkilerinde yaprak kıvırcıklığına, cep hastalığına, cadı süpürgesi gibi hastalıklar oluşturur. Taphrina deformans :Şeftali yaprak kıvırcıklığı Taphrina pruni: Erikde cep hastalığı Taphrina cerasi: Kirazlarda cadı süpürgesi FİTOPATOLOJİ Mikoloji Taphrina deformans : Şeftali yaprak kıvırcıklığı (Glok) Ağaçlarda dikkati çeken ilk belirti yaprakların kırmızımsı veya morumsu renge dönüşmesi ve şişkin, kıvırcık bir yapı almasıdır. Daha sonra bunlar üzerinde etmenin çoğalma yapıları olan askusları meydana gelir ve yapraklar bu dönemde sarımsı veya grimsi kırmızı görünürler. Mücadele edilmediğinde aşırı yaprak dökümü sonucu meyveler küçük oluşur veya meyve dökümü olur. Erken ilkbaharda, yaprak tomurcuk ları şişkinleşmeden önce ve sonbahar da yaprak dökümünden sonra yapılacak ilaçlama lar hastalığı önler. Bu amaçla Bordo Bulamacı kullanılır. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Hypocreales türleri Bu gurupta buluna funguslar acık renkte yada kırmızımsı mavi peritesyum oluştururlar . Bu gurktaki başlıca hastalılar Gibberella spp. : Hububatta gövde cürükllüğü Nectria spp. : Ağaçlarda dal ve gövde kanserine Claviceps purpurea :Çavdar mahmuzu hastalığı FİTOPATOLOJİ Mikoloji Claviceps purpurea : Çavdar mahmuzu hastalığı Hububat başaklarında tohumların arasında oluşan etmenin morumsu-siyah renkteki, uzunca sklerotları, insanlarda ve besi hayvanlarında toksik olan kimyasallar içerdiği için hastalığa önem verilmelidir. İnsanlarda sinir ve beyin sistemini etkiler. Bunun sonucunda el ve ayaklarda kangren, ciltte yanma hissi, şiddetli halusinasyonlar ve akli dengesizlik ortaya çıkar. Sonuçta etmenin boynuz benzeri, koyu renkli sert sklerotları başaklarda danelerin arasında oluşur. Kültürel tedbirler önemlidir. Ayrıca konukçusu olmayan baklagiller veya mısır gibi bitkilerle yapılacak rotasyon mücadelede etkili olmaktadır. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Pleosporales takımında ki başlıca türler Cochliobolus sativus: Hububatta yaprak lekesi ve kök çürüklüğüne Gaeumannomyces graminis: Hububatta kök boğazı yanıklığı Pyrenophora spp. : Hububata ve cim bitkilerinde yaprak lekesi Venturia spp. : Meyve ağaçlarında kara leke FİTOPATOLOJİ Mikoloji Venturia inaequalis : Elma kara lekesi Hastalık yapraklarda küçük, yeşilimsi siyah kadifemsi lekeler halinde başlar. Zamanla genişleyerek yaprak alanının büyük bir kısmını lekelerle kaplanabilir. Meyveler üzerinde de aynı şekilde siyah lekeler oluşur. Mücadele: Meyveler bozuk şekilli olabilir. Etmen kışı yere dökülen yapraklar üzerinde geçirir. Yere dökülen bulaşık yaprakların imhası, dayanıklı çeşitlerin yetiştirilmesi Yaprak tomurcuklarının açılmaya başladığı dönemde başlayan ilaçlamalar FİTOPATOLOJİ Mikoloji Bazı Monilya hastalığı etmenleri Monilinia laxa :Monilya (kahverengi çürüklük) M.fructigena: Yumuşak çekirdekli meyve ağaçlarında M.linhartiana: Ayvalarda monilya Diplocarpon rosae: Güllerde kara leke Higginsia hiemalis: Kiraz yaprak lekesi Lophodermium pinastri: Çamlarda ibre yanıklığı Pseudopeziza medicaginis: Yoncalarda yaprak lekesi Sclerotinia sclerotiorum: Beyaz çürüklük FİTOPATOLOJİ Mikoloji Monilinia laxa :Monilya (kahverengi çürüklük) Etmen çiçek enfeksiyonu sonucu taş çekirdekli meyve ağaçlarının çiçeklerinde yanıklığa neden olur. Bulaşık çiçeklerin bulunduğu sürgünler de yaralar oluşur. Meyveler üzerin de içiçe halkalar şeklinde, üzerinde konidi kitleleri bulunan kahverengi çürüklük oluşur. Bahçede çürüyen meyveler bir süre sonunda sularını kaybederek buruşur, sert mumya meyveler haline dönüşür. Mücadele: Mumya meyvelerin toplanıp imha edilmesi, inokulumun azalması yönünden önemlidir. Ancak etkin bir mücadele çiçek döneminde yapılacak bir ilaçlama ile sağlanabilir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Tilletia caries, T.foetida : Buğdaylarda sürme hastalığı Tohum ilaçlaması yapılmadığı taktirde ekonomik önemde zarar oluşturur. Hastalıklı bitkiler sağlıklı bitkilere nazaran daha kısa boyludur ve renkleri de mavimsi yeşildir, kök sistemleri zayıf gelişmiştir. Hastalığın asıl tipik belirtileri başaklar ilk oluştuğunda bunların rengi de sarımsı yeşil yerine mavimsi yeşildir. Olgunlaşma döneminde ise hastalıklı başaklarda başak ekseninin bozuk olması dikkati çeker. Daneler tırnakla ezildiğinde içlerinin siyah, yağlımsı, toz halinde spor kitleleri ile dolu olduğu gözükür. Temiz tohum kullanımı çok önemlidir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Ustilago tritici : Buğdaylarda rastık hastalığı Bitkiler başaklanma dönemindeyken görülür. Genelde hastalıklı başaklar sağlıklılardan önce gelişir ve bunlar biraz daha uzun boylu olabilirler.Tüm başak, siyah bir spor kitlesi ile kaplı olarak görülür. Tohumların sistemik bir fungisitle ilaçlanması önerilir.Temiz tohum kullanımı önemlidir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Bazı Pas Hastalığı Etmenleri Cronartium spp. Çamlarda Melampsora spp. Kavak ve soğanlarda Phragmidium subcorticinum: Güllerde Puccinia spp. Tahıllarda Uromyces spp. Baklagillerde Gymnosporangium spp. Elma ve armutta memeli pas FİTOPATOLOJİ Mikoloji Puccinia graminis f.sp. tritici : Buğday kara pası Asıl konukçusu buğday olmakla birlikte; arpa, yulaf, çavdar gibi birçok bitkide hastalık meydana getirebilmektedir.Berberis ve bazı Mahonia türleri etenin ara konukçularıdır. Pas hastalığının “püstül” adı verilen yaklaşık 2*5 mm, uzunca, kabarık tipte lekeleri bitkilerin yaprak veya gövdelerinde oluşabilmektedir. Püstüller yaz sonu siyaha dönüşebilir. Etmenin ara konukçularını ortadan kaldırılması ve dayanıklı çeşitlerin kullanımı önemlidir. Kimyasal mücadele çoğu zaman ekonomik olmadığı için tavsiye edilmez. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Bazı Antraknoz Hastalığına Etmenleri Coryneum (Stigmina) spp. : Taş çekirdeklilerde yanıklı Cylindrosporium spp. : Birçok bitkide yaprak lekesi Gloesporium spp. : Birçok bitkide antraknoz Marssonina spp. : Marul ve cevizde antraknoz, Melanconium fuligenum : Asmada acı çürüklük Colletotrichum lindemuthianum : Fasulye antraknozu FİTOPATOLOJİ Mikoloji Colletotrichum lindemuthianum : Fasulye antraknozu Yapraklarda özellikle yaprağın alt yüzündeki damarlar üzerinde uzun lekeler oluşur. Lekeler genelde koyu kahverengi dir, nemli koşullarda üzerlerinde pembemsi spor yığınları görülebilir. Hastalığın en tipik belirtisi fasulye kapsüllerinde görülür. Önce küçük kahverengi oluşur, bunlar hızla gelişerek 1 cm çapa kadar ulaşırlar ve renkleri koyulaşır. Mücadelesi:Temiz tohum kullanmak, birkaç yıllık rotasyon hastalığın önlenmesinde önemlidir. Kimyasal mücadelede tohum ilaçlaması yapılır. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Pyricularia oryzae: Çeltik yanıklığı Aspergillus spp. : depo çürüklüğü Penicillium spp. : depo çürüklüğü Botrytis cinerea : kurşuni küf Bipolaris spp. : değişik bitkilerde yaprak lekesi ve yanıklık Cladosporium fulvum : domates yaprak küfü, Cercospora spp. : yaprak leke hastalıkları Verticillium spp. : birçok bitkide solgunlık hastalığı etmenleridir. Çeltiğin en önemli hastalığıdır.Erken dönemde bitkilerin ölümüne neden olabilir.Yaprak ve boğum enfeksiyonları ise % 50’ye varan ürün kayıplarına neden olabilir. Salkım sapında oluşan lezyonlardır.Bunun sonucunda daneler gelişemez. Lezyonun olduğu kısımdan salkım sapı kırılabilir. Mücadelesi : Yüksek oranda azotlu gübreleme hastalığı artırır.Bu nedenle kültürel önlem olarak bundan kaçınılmalıdır.Dayanıklı çeşit yetiştirmek ancak sınırlı bir süre hastalığa karşı etkili olur. Kimyasal mücadelede organik veya sistemik fungisitlerle tohum ve yeşil aksam ilaçlaması önerilmektedir. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Alternaria spp. : Yaprak lekeleri Sebzeler, süs bitkileri, yaprak lekelerine neden olurlar. Patates ve domateste neden olduğu hastalık “erken yanıklılık” olarak bilinir. Alternaria lekeleri önce küçük sulumsu yaprak lezyonları halinde başlar. Kısa sürede lekeler genişleyerek içiçe halkalar şeklinde bir görünüm kazanır. Meyveler üzerinde koyu renkli, içe doğru ilerleyen lekeler oluşur. Etmen bulaşık tohumla taşınabildiği için, tohum ilçlaması gerekebilir.Tohumların 30 dk süreyle 50 οC ‘lik sıcak suda tutulması özellikle lahana gibi bitkilerde etkili olur. FİTOPATOLOJİ Mikoloji Fusarium spp. : Kök çürüklüğü ve solgunluk hastalıkları Özellikle fide döneminde gözüken bu hastalığa çökerten denir. Gelişmiş bitkilerde ise toprağa yakın gövde veya sap kısmında çürüklük oluşturarak zarar yapar. Rotasyon, dayanıklı çeşit yetiştirmek, sağlıklı tohum ve fide kullnmak gibi kültürel önlemler alınabilir. Kimyasal mücadelede küçük alanlarda toprak dezenfeksiyonu önerilir.
© Copyright 2024 Paperzz