GÜNDEM Merhaba Arkadaşlar, Oldukça hareketli geçen 2013 yılını geride bırakırken daha da hareketli geçmesi muhtemel yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşıyoruz. Her geçen gün kendimizi geliştirdiğimiz, yeni atılımlar yaptığımız önemli bir geçiş döneminin tam ortasında, yeni şeyler öğrenerek yolumuza devam ediyoruz. Yeni yıla, hem THY Teknik A.Ş.’ye hem de Türk havacılık sektörüne önemli katkılar sağladığımızı düşündüğümüz 2013’ten daha başarılı ve etkin bir yıl geçirme umuduyla bakıyoruz. 2013 yılını başarılı bir şekilde geride bırakmamızı sağlayan tüm çalışanlarımıza katkı ve emeklerinden dolayı tek tek teşekkür ederken, acısını içimizden atamayacağımız, elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Şentürk kardeşimizi de rahmetle anıyoruz. Bu münasebetle, işyerimizde iş sağlığı ve güvenliği konularında büyük bir hassasiyet gösterilmesi isteğimin; çalışanlarımızın işyeri şartları, donanımı ve emniyeti için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızın tekrar altını çizmek istiyorum. 2013 yılında faaliyetlerini yoğunlaştıran THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nin çalışmaları sayesinde, ilk iş jeti modifikasyonu ve yenileme işlemini kendi tesislerimizde tamamladık ve STC üretme kabiliyeti edindik. HABOM’un inşaat süreci devam ederken, MNG Teknik şirketinin alım ve entegrasyon işlemleri ile Turkish HABOM adı altında yeni oluşturulan şirketin oluşumu işlemlerinin mutfağında arkadaşlarımızın önemli katkıları oldu. Buna ilaveten Turkish HABOM’a eleman alınması sürecinde aktif olarak destek olduk ve eğitim süreçlerinin tamamlanmasında doğrudan sorumluluk aldık. Bunların neticesinde de karşılıklı işbirliği ve koordinasyon içinde HABOM’da bakım onarım hizmetleri verilmeye başlandı. Şirketimizin bilinirliğinin daha da artmasını sağlayacak projelere imza attık, dünya coğrafyası üzerinde bugüne kadar müşteri listemize girmeyen bölgelerden müşteriler kazanmak için çalıştık, yeni ‘komponent pool’ anlaşmaları imzalayarak müşteri portföyümüzü genişlettik. Bunların hepsinden de önemlisi, gelişen teknolojiye karşın insan faktörünün önemini bilen bir yaklaşımla eğitime her zamankinden daha fazla önem verdik 2013 yılında. Bir yandan önemli değişimler yaşarken, diğer yandan performans kaybına uğramadan ve motivasyonumuzu koruyarak yola devam edeceğimize olan inancım tamdır. Bugüne kadar tüm başarılarımızı hep birlikte elde ettik; bundan sonrakileri de hep birlikte elde edeceğiz. Büyük hedefleri olan bir şirketin çalışanları olarak, gücümüzü birlik ve beraberliğimizden aldığımızı asla unutmamanızı isterim. Bizi bugünlere taşıyan ekip ruhunu her zaman koruyacağınızdan son derece eminim. Esen kalın, Doç. Dr. İsmail Demir Genel Müdür 01 02 İÇİNDEKİLER 04 TEKNİK’TEN HABERLER 09 10 TASARIM GELİŞTİRME PROJELERİ 12 04 EĞITIM 09 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ 12 17 14 16 17 HAVACILIK DÜNYASINDAN HABOM TEKNOLOJİ 18 18 Sahibi THY TEKNİK A.Ş. Doç. Dr. İsmail DEMİR (Genel Müdür) RÖPORTAJ 20 22 EMNİYET KÖŞESİ 2013'TE SKYTECH 24 25 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ SÜREKLİ GELİŞİM 28 26 THY TEKNİK A.Ş. Katkıda Bulunanlar Emine Arslan, Emre Kara ve Yusuf Atala 26 BİZDEN 28 GEZİ-YORUM 30 30 SAĞLIK REHBERİ YAYIN THY TEKNİK A.Ş. Medya Reklam Halkla İlişkiler Şefliği Ferhat Yenibertiz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi) Pınar Yılmaz Kaynak (Yayın Koordinatörü, Uzman) Cemal Gökgöz (Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir) YAPIM GODE İSTANBUL Alev Aktaş (Yayın Grup Direktörü) Songül Kurnaz (Yapım Koordinatörü) Ulaş Atay (Editör) Meltem İşleyen (Art Direktör, Kapak Tasarım) Asım Hocagil (Grafik Uygulama) Jülide Türkay (Redaksiyon Editörü) Ergün Tozan (Müşteri Temsilcisi) Fotoğraflar İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye) Baskı ve Cilt Bizim Matbaa GODE İSTANBUL Al Karanfil Sokak No: 5 Levent / İstanbul godeistanbul.com 444 02 90 04 TEKNİK’TEN HABERLER Türk Hava Yolları’nın ilk sharklet uygulamasını THY Teknik A.Ş. yaptı Türk Hava Yolları’nın A321 filosu uçaklarına ilk sharklet kanat ucu uygulaması THY Teknik A.Ş. tesislerinde yapıldı. TCJSK kuyruk tescilli uçağa aralık ayı başında, TC-JSL kuyruk tescilli uçağa 17-19 Aralık tarihleri arasında yapılan işlem, THY Teknik A.Ş. bünyesinde yapılan ilk sharklet modifikasyonu olma özelliğini taşıyor. Sharklet uygulaması ile yakıt sarfiyatı yüzde 4 azalırken, operasyon maliyetlerinden de ciddi oranda tasarruf sağlanıyor. Ek bir yapısal takviye gerektirmeyen uygulamanın aynı zamanda kalkış performansının ve irtifa seviyesinin yükselmesi, hizmet ömrünün uzaması gibi faydaları da var. Bu uygulama ile Türk Hava Yolları, filosunda A320-321 ailesinden uçak bulunduran Avrupalı şirketler arasında uçaklarına sharklet takan ilk havayolu şirketi oldu. THY Teknik A.Ş.’nin Hitit Üniversitesi’nden konukları vardı Çorum Hitit Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan 20 kişilik ekip THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Atölyeleri ve hangarları gezen gruba, havacılık sektöründe bakım-onarımın yanı sıra eğitimli ve her zaman kendini yenileyen bir kadroya sahip olmanın ne kadar önemli olduğu anlatıldı. THY Teknik A.Ş.’yi uzun zamandan beri ziyaret etmek istediklerini belirten konuklar, gezi sonrasında, tesislerden çok etkilendiklerini dile getirdi. İsviçre’den fam trip organizasyonu İsviçre’de 20 şubesi bulunan Globetrotter isimli acenteden 15 yetkili, Türk Hava Yolları Basel Müdürlüğü’nün organize ettiği fam trip kapsamında İstanbul’a geldi. Önce İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini ziyaret eden konuklar, daha sonra Türk Hava Yolları’nın CIP Salonu’nu, Uçuş Akademi- si’ni ve Turkish Do&Co’yu gezme şansı buldu. Acente yetkilileri organizasyon kapsamında THY Teknik A.Ş.’yi de ziyaret etti. THY Teknik A.Ş.’yi tanıtan bir sunumun ardından atölyeleri ve hangarları gezen konuklar, THY Teknik A.Ş.’yi yakından tanıma fırsatı buldu. Acente yetkilileri ziyaret sonrasında, kendilerine gösterilen ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirdi. 05 06 TEKNİK’TEN HABERLER Alman medyası THY Teknik A.Ş.’de Almanya’nın önde gelen gazetelerinden ve televizyon kanallarından bir grup basın mensubu 2 Aralık günü THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’i makamında ziyaret etti. Basın mensupları ile bir süre sohbet eden Demir, konuklara havacılık sektöründeki gelişmeler ve ülkemizdeki uçak ba- kım-onarım faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Konuk basın mensupları da Türk Hava Yolları’nın son yıllarda göstermiş olduğu dikkat çekici başarılar nedeniyle Türk Hava Yolları’nı ve THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret ettiklerini dile getirdi. İstanbul Ticaret Üniversitesi öğrencileri THY Teknik A.Ş.’ye hayran kaldı İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okuyan 35 öğrenci, kendilerine vizyon sağlamak ve farklı bakış açısı kazandırmak amacıyla THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Hangarları ve birçok atölyeyi gezen öğrencilere, atölyelerin yetkili uzman ekipleri tarafından bakım ve onarım faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Gezi sırasında hayranlığını gizleyemeyen öğrenciler, THY Teknik A.Ş.’nin sunacağı iş fırsatlarının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini dile getirdi. Oryantasyon gezileri devam ediyor Türk Hava Yolları ailesine yeni katılan 20 uzman Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen oryantasyon programı dahilinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Uzmanlar, THY Teknik A.Ş.’yi tanıtan sunumun ardından atölyeleri ve hangarları gezdi. Oryantasyon programı sayesinde Türk Hava Yolları iştiraklerini daha yakından tanıma şansı elde ettiklerini belirten uzmanlar, Türk Hava Yolları’nda çalışmaya başladıkları için çok mutlu olduklarını dile getirdi. Uğur Tezcan son yolculuğuna uğurlandı Türk Hava Yolları’nın Libya’nın başkenti Trablus’taki Tripoli bilet satış ofisine 26 Aralık Perşembe akşamı düzenlenen menfur saldırı sonucu Muhasebe Şefi Uğur Tezcan hayatını kaybetti. Şef Yardımcısı Nadide Nur Duman ise yaralı olarak kurtuldu. Saldırıda hayatını kaybeden Uğur Tezcan için 29 Aralık Pazar günü Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü’nde bir tören düzenlendi. Törene, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel Kotil, Tezcan’ın ailesi ve çok sayıda çalışma arkadaşı katıldı. Bahçeşehir Üniversitesi’nden THY Teknik A.Ş. ziyareti Bahçeşehir Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinden yüksek lisans öğrencileri, öğretim görevlisi Prof. Dr. M. Oktay Alnıak eşliğinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Hangarları ve atölyeleri gezerken, THY Teknik A.Ş.’nin tarihi, Türkiye’deki ve dünyadaki konumu ve kabiliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verilen öğrenciler, bu gezinin kendilerine farklı bir bakış açısı kattığını, Ar-Ge çalışmaları için ufuk açıcı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Alnıak ve öğrenciler, böyle bir dünya şirketini yakından tanıma fırsatı verdiği için THY Teknik A.Ş. yöneticilerine, ilgilerinden dolayı da çalışanlarına teşekkürlerini ifade etti. Törende konuşan Kotil, “Acımız büyük. Uğur kardeşimize Allah’tan rahmet diliyorum. Anne ve babasına başsağlığı diliyorum. İnşallah Allah'ın cennetine gider. Şu an net bir şey yok, olay inceleniyor. Dışişleri Bakanımız, Müsteşarımız ve Libya Büyükelçimiz konu ile yakından ilgileniyorlar. Acımız büyük, başımız sağolsun" dedi. Tezcan’ın cenazesi, törenin ardından, Gaziosmanpaşa Prof. Dr. Mahmut Esat Coşan Camii’nde kılınan cenaze namazını müteakip, Edirnekapı Hava Şehitliği’nde sonsuzluğa uğurlandı. Saldırıda hayatını kaybeden Uğur Tezcan’a Allah’tan rahmet, ailesine, yakınlarına ve Türk Hava Yolları camiasına başsağlığı, saldırıda yaralanan Nadide Nur Duman’a da acil şifalar diliyoruz. SHMD logosunu değiştirdi Sivil havacılık alanında görev yapan mühendis ve mimarlardan oluşan, sivil havacılığın yurt çapında geliştirilmesine katkı sağlamak amacıyla 1976 yılında kurulan Sivil Havacılık Mühendisleri Derneği (SHMD) uzun bir aradan sonra logosunu değiştirdi. 14 tasarım arasından seçilen logo, daha modern ve birlikteliği ifade eden yenilikçi çizgiler taşıyor. 07 08 TEKNİK’TEN HABERLER SHMD Çalıştayı yapıldı Sivil havacılık sektörünü daha ileriye taşımayı, bu alanda fikir alışverişinde bulunmayı ve birlikte çalışmayı amaçlayan Sivil Havacılık Mühendisleri Derneği (SHMD) tarafından düzenlenen 1. Ulusal Sivil Havacılık Çalıştayı, THY Teknik A.Ş. Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda 5 Aralık Perşembe günü gerçekleştirildi. Türkiye hava- cılık sektöründen dokuz firmanın katıldğı çalıştayda, havacılık ve bakım şirketlerinin sektördeki sorunlarına çözüm yolları arandı. Alanında ilk olma özelliğine sahip çalıştaya katılanlar verimli bir çalışma gerçekleştirdiklerini ve yakın gelecekte 2. Sivil Havacılık Çalıştayı’nda yeniden bir araya gelmek istediklerini dile getirdi. IndiGo Havayolları THY Teknik’te THY HABOM A.Ş. teknisyenlerinin eğitimleri devam ediyor THY HABOM A.Ş.’de işe yeni başlayan teknisyenlere eğitimleri THY Teknik A.Ş. tesislerinde verilmeye devam ediyor. Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen Level 1 teorik eğitimlerini alan teknisyenler, pratik eğitimlerini de Airbus A320 serisi ve Boeing 737800 uçaklarında tamamlayarak sertifikalarını aldı. Hindistan’ın en büyük iç hat taşıyıcısı olan IndiGo Havayolları yetkilileri bir dizi ziyaret için İstanbul’a geldi. Önce Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bulunan TEC ve THY HABOM’u ziyaret eden yetkililer, daha sonra THY Teknik A.Ş.’nin Atatürk Havalimanı’ndaki tesislerini gezdi. Airbus’a 150 yeni nesil A320neo olmak üzere toplam 180 adet uçak siparişi veren IndiGo Havayolları, havacılık sektöründe tek seferde en büyük uçak siparişini veren şirket unvanına sahip. EĞİTİM Ankara’da yoğun eğitim süreci Ankara Esenboğa Havalimanı teknik personeline, Eğitim Müdürlüğü eğitmenleri tarafından EASA Part 145 tazeleme eğitimleri verildi. Çalışanlar, zaman ve emek kaybı olmaması için Ankara’da gerçekleştirilen eğitim programı kapsamında Bakım Pratikleri, Uçak Bakım Kayıt Prosedürleri, Modül 10, Şirket Prosedürleri, Kök Sebep Analizi ve İnsan Faktörleri eğitimlerini aldı. Teknisyen Yetiştirme Programı yeni mezunlar verdi İŞKUR Projesi kapsamında Türk Hava Kurumu Üniversitesi’nden katılan 23 ve Kocaeli Üniversitesi’nden katılan 49 kişiden oluşan eğitim grubu, THY Teknik A.Ş. bünyesindeki pratik eğitimlerini kasım ve aralık aylarında başarıyla tamamladı. Atölyede ve uçak üzerinde edindikleri pratik eğitimleri sonrasında işe alım mülakatları gerçekleşen adaylara meslek yaşamlarında başarılar diliyoruz. Araç eğitimleri hız kesmiyor THY Teknik A.Ş. bünyesinde çalışan operatörlerin eğitim ihtiyacını karşılamaya yönelik eğitimler tüm hızıyla devam ediyor. Su İkmal Aracı, Foseptik Aracı ve Uçak Merdiveni Aracı Eğitimleri ile başlayan süreç; Akülü Çekici, Bagaj Çekme Traktörü ve Makaslı Platform Eğitimleri ile devam etti. Öncelikli olarak E sınıfı ehliyet sahibi personelin ilgi göstermesi beklenen eğitimlerin, çeşitlenmesi ve yoğunlaşması planlanıyor. Eğitim Müdürlüğü stajyerimiz ile gurur duyduk Eğitim Müdürlüğü’nde staj yapan Enes Usta, Türkiye’nin bu alandaki en prestijli ödülleri olan Bumerang Ödülleri kapsamında “En Çalışkan Blog” kategorisinde yarıştığı 1.700’ün üzerinde blog/web sitesi arasından ilk üç finalist arasına girmeyi başardı. Eğitim Müdürlüğü olarak kendisini tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz. 09 10 TASARIM GELİŞTİRME PROJELERİ Tasarım Geliştirme Projeleri - 6 Universal APU Starter Motor Test Bench Hem verimlilik artıran hem de maddi avantajlar sağlayan Universal APU Starter Motor Test Bench hakkında bilinmesi gerekenleri, projeyi hayata geçiren Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü tarafından hazırlanan bu yazıda bulacaksınız. Y eni uçak siparişleriyle her geçen gün büyüyen Türk Hava Yolları filosuna paralel olarak, atölyelere düşen iş yükü de artış gösteriyor. Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü olarak bu yükü elimizden geldiğince azaltmak için Part 21 projelerine ilave olarak, yeni test cihazları tasarlamak, böylece kabiliyetimiz altında olmayan komponentleri de kabiliyetimize alarak hem yurtdışı parça bekleme sürelerini sıfıra indirmek hem de yurtdışı test maliyetlerini azaltarak şirketimize katkıda bulunmak öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu yaklaşımla, tasarımı ve üretimi yüzde 100 yerli imkânlarla Türkiye’de gerçekleştirilen Universal APU Starter Motor Test Cihazı’nı sizlere tanıtmak istiyoruz. APU starter motorlar, adından da anlaşılabileceği gibi APU’larda bir nevi marş motoru vazifesi gören, oldukça kritik komponentlerdir. Bugüne kadar elimizde bulunan ve oldukça eski bir teknolojiye sahip olan test cihazıyla filomuzdaki komponentlerden yalnızca birinin testleri yapılabiliyordu. Yeni tasarlanan ve üretilen Universal APU Starter Motor Test Bench sayesinde Türk Hava Yolları filosundaki bütün Elektrik Atölyesi’ndeki mevcut starter test cihazı uçaklara ait APU starter motorlar kabiliyetimiz altına alınabilir duruma getirildi. Aviyonik Komponent Atölyeler Müdürlüğü’ne bağlı Elektrik Atölyesi’nde kullanılacak olan Universal APU Starter Motor Test Bench ile bundan böyle tabloda bahsedilen komponentlerin testleri için yurtdışına yollama ihtiyacı, bekleme süresi ve test maliyeti kavramları ortadan kalkmış olacak. Yeni üretilen test cihazının ana ekipmanları ve donanımı temel olarak yüzde 0,1 hassasiyetle 40N.m tork uygulayabilen bir servo motor, 0-40V 1200A ayarlanabilir güç kaynağı, 15” dokunmatik kontrol panel, hız ve sıcaklık sensörleri, titreşim ve ses izolasyonlu tezgâh, PLC ünitesi, hassas coupling sistemi ve ara bağlantı adaptörlerinden oluşuyor. Dizaynın ilk aşamalarında çeşitli tasarım alternatifleri düşünüldü, 3D modellemeleri yapıldı, en etkin ve fonksiyonel olanı seçildi ve detay tasarım adımlarına geçildi. Burada amaç, detay tasarımı yapılacak olan Filoda bulunan ve yeni test bench ile kabiliyete alınan komponent listesi UÇAK TİPİ PARÇA KODU ÜRETİCİ PARÇA NO THY FİLO ADEDİ TEST BENCH KABİLİYET A310 K185516 519858-8 9 R A319 KG85800 2704506-2 4 R A320 KG85810 4952164 60 R A330-340 K985751 3888217-3 3888217-4 7 14 R B737-400 K785301 179120-3 9550170900 8 3 R B777-200 KU85800 2704442-5 11 R GULFSTREAM K485395 519892-5-1 519892-6-1 519892-6-2 2 2 1 R İlk tasarım modellemelerinden bir örnek Örnek starter’ın sisteme takılmasını anlatan detay 3D modelleme nihai ürün öncesi konsept tasarımları ortaya koymak ve bir teknik şartname ortaya çıkarmaktı. Detay tasarımında ise birçok alternatif arasından seçilen ekipmanlar tek tek sisteme entegre edildi ve gerekli kontroller yapıldıktan sonra dizayn dondurularak üretim aşamasına geçildi. Kullanımı oldukça kolay ve emniyetli bir cihaz olan Universal APU Starter Motor Test Bench, operatörün testleri hızlı ve pratik olarak yapabilmesi amacıyla sistem arayüzü olabildiğince açık ve anlaşılır bir biçimde tasarlandı. Her test adımında operatör tarafından yapılması gereken işlem veya cihaz tarafından otomatik olarak gerçekleştirilen işlemler, ekranda bulunan bilgi kutucuklarında detaylı bir şekilde açıklanıyor. Verilen bu bilgiler, operatörün her adım için sürekli Komponent Bakım El Kitabı’nı (CMM) kontrol etmesine olan ihtiyacı ortadan kaldırıyor. Güçlü ve güvenilir bir altyapıya sahip olan yazılım, bir karışıklığa ya da hataya meydan verilme olasılığını ortadan kaldırıyor ve insana bağlı hataların minimuma indirilmesini sağlıyor. Donanımsal olarak da gerekli emniyet tedbirleri düşünüldü, test altındaki komponentin, test cihazının ve en önemlisi de personelin zarar görmemesi için bütün önlemler alındı. Aşırı ısınmayı önleyen ‘overheat’ sensörleri, aşırı akım çekilmesini engelleyerek komponenti ve güç kaynağını koruyan akım transformatörü, yüksek hızlarda olası parça kopması durumunda çevreyi ve operatörü emniyete alan güçlendirilmiş cam üzerine geçirilmiş çelik kafes, sistem çalışır durumdayken kafesin kapalı İşçi güvenliğini artırma adına çelik kafes yapısını anlatan detay 3D modelleme Universal starter tester atölye teslimi kalmasını sağlayan ve bağımsız çalışan iki ayrı elektromekanik kilit sistemi, anlık durum bilgisi veren uyarı ikaz ışıkları ve acil stop butonları bu önlemlerden sadece birkaçı. Yeni test bench, adımları üretici firmaların Komponent Bakım El Kitabı’nda (CMM) belirlenmiş olan testleri, ilgili komponente uygulayarak tamamladıktan sonra sonuçları oluşturup kullanıcıya sonuç raporu halinde sunuyor. Bu rapor test paneli üzerinde bulunan USB portundan veya kontrol paneldeki yerleşik yazıcı vasıtasıyla çıktı olarak da alınabiliyor. Yazılım arayüzü, kullanıcıyı veya operatörü test süresince ilgili test adımlarına yönlendiriyor. Tüm test arayüzü Türkçe veya İngilizce dil desteğini her adımda kullanıcıya sunuyor. İstenilen adımda dil değişikliği yapılabiliyor. Test boyunca operatör, yazılım arayüzünde ilgili adımda gerçekleştirmesi ve gözlemlemesi gereken işlemler hakkında bilgilendiriliyor. Örneğin iki test adımı arasında olması gereken ve CMM’de belirtilen bekleme süreleri, ekranda çıkan zaman sayacı ile operatöre ikinci adıma başlama zamanına kadar kalan süreyi göstererek yardımcı oluyor. Bu hem komponent için Sistem kontrol kabin testlerinden genel bir görünüm emniyet hem de operatör için kolaylık anlamına geliyor. Kullanıcı dostu olarak tasarlanmış olan sistemin genel çalışma mantığı ise şu şekilde; test adımında komponentin faal olması durumunda beklenen sonucun gözlemlenmesi, komponentin test adımını başarılı olarak tamamladığı anlamına geliyor. Her test sonucuna ait satırda ‘PASS’ veya ‘FAIL’ indikasyonları testin hangi adımlarda başarılı ya da başarısız olduğunu otomatik olarak operatöre bildiriyor. Kullanıcı ‘NEXT’ veya ‘PREVIOUS’ sanal butonuna dokunmak suretiyle bir sonraki veya bir önceki test adımına geçebiliyor. Sistem, bütün test adımları bitirildikten sonra kullanıcıyı otomatik test raporu alma seçeneğine yönlendiriyor. İlgili sanal çıktı alma tuşuna basıldığı takdirde de THY Teknik A.Ş. formatına uygun bir test raporu sistem üzerindeki dahili yazıcı üzerinden üretilerek operatöre sunuluyor. Sonuç olarak, yurtdışı fiyatının -yaklaşık 400 bin dolar- yarı fiyatına mal edilerek, her filo tipindeki motorların testini kabiliyete almamıza olanak veren bu cihazın, THY Teknik A.Ş.’ye ve özellikle Elektrik Atölyesi’ne hayırlı olmasını temenni ediyoruz. Yazılım arayüzünden örnek bir test sayfası 11 12 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ Kışın sürüş emniyeti Kış aylarında araç kullanırken her zamankinden daha fazla dikkatli olmanız gerekir. Çünkü buzlanma, kayma, görüş mesafesinin düşmesi gibi faktörler seyahat güvenliğinizi tehdit eder. Bu nedenle kışın seyahat etmeden önce bilmeniz gerekenler… K ötü hava şartlarında araç kullanmak normal şartlarda araç kullanmaktan çok daha zordur. Bu nedenle öncelikle kendinizi ve aracınızı sürüşe hazırlamalısınız. Seyahat hazırlığı Seyahate çıkmadan önce şu sorulara cevap verin, ● Bu seyahat gerekli mi? ●Fiziki durumunuz araç kullanmaya uygun mu? ● Hava şartları seyahate uygun mu? ● Araç yola elverişli mi? ● Araçta kış donanımı mevcut mu? Cevabınız ‘EVET’ ise, ●Sürüşünüzü önceden planlayın, ●Yorgunken sürüş yapmaktan kaçının, ●Seyahat öncesinde güzergâhınızdaki hava koşullarını internet, televizyon ya da radyo aracılığıyla kontrol edin, ●Yavaş trafik akışı, görüş azalması, yolda olabilecek engeller vs. yüzünden oluşabilecek herhangi bir gecikmeyi hesaba katarak zaman planlaması yapın, ●Rahat ve sıcak tutan giysiler seçin. Soğuk havalarda yola çıkmadan önce bilinmesi gerekenler Lastikler: Unutmayın, yükü lastiğin kendisi değil içindeki hava taşır! Fren mesafesi doğru lastik basıncıyla ilişkilidir. Bu nedenle lastik hava basınçlarını haftalık olarak kontrol edin. Lastik hava basıncı, her zaman için araç üreticisinin verdiği değerlere uygun olarak ayarlanmalıdır. Aracın içerisine yapıştırılmış etiketlerde ya da kullanım kılavuzunda bulabileceğiniz bu değerler hem yaz hem de kış lastikleri için geçerlidir. Kış lastikleri: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın 8 Kasım 2012 tarihinde yayımladığı ilgili yönetmeliğin 6. maddesine göre, yolcu ve eşya taşımada kullanılan araçlarda, her yılın 1 Aralık-1 Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmak zorunludur. Kış lastikleri hakkında bilinmesi gerekenler: ●Kış lastikleri 7°C’nin altındaki sıcaklıklarda daha iyi tutunma sağlar. ●Kış lastiği değişim mesajı uyarılarını dikkate alın ve lastiklerinizi belirtilen sürelerde değiştirin. ●Kış lastiklerinin iyi durumda ve diş derinliklerinin en az 4 milimetre olduğundan emin olun. ●Kış lastikleri, dört mevsim lastiklere oranla iki kat daha fazla fren mesafesi sağlar. Görüş mesafesi: Eğer görüş mesafesi kötüleşirse, yola devam etmeyin. Yol üzerinde emniyetli bir park yeri bulun ve şartlar düzelene kadar mola verin. Diğer yol kullanıcılarına ve kendinize tehlike oluşturacağı için yol üzerinde durmamaya özen gösterin. Görüş mesafesi azalır ve sis artar ise sis farlarınızı yakın; kısa hüzmeli farlarınız ile sürüş yapın. Öndeki aracı iki saniye mesafe ile takip edin. Bunlara dikkat edin! ●Hız yapan ya da dengesiz sürücülere dikkat edin. Kontrollerini her an kaybedebileceklerini varsayarak hareket edin. ●Tehlikelere çok önceden tepki verin. Bu, son dakika kurtarışlarını önler ve çevrenizdekilerin tehlikeden erken haberdar olmasını sağlar. ●Fren yaparken mutlaka aynalara göz atın. Çünkü arkadan çarpmaları engellemek için aracınızın arkasında neler olduğunu bilmeniz önemlidir. ●Sürücülerin duramayabileceğini ya da ışıkta geçebileceğini düşünerek kavşaklardaki ışık değişikliklerine karşı hazırlıklı olun. Değişen hava şartlarında takip mesafenizi artırın. Takip mesafesi için tavsiye edilen süreler yağmurda 4 saniye, kaygan zeminde ise 6-12 saniyedir. Buzlanma ve kayma: +4 dereceden itibaren donma başlar. Sabahları çiy yüzünden meydan gelen yoğunlaşma, sıcaklık sıfırın altına düşünce donar. Bu durum yol üzerinde çok ince bir buz tabakası oluşturur. Buna kara buz denir. Kara buz, ●Çıplak gözle neredeyse fark edilemez, ●Bilinen yol koşullarının en tehlikelisidir, ●Genellikle köprü altlarında, viyadüklerde, güneş almayan gölgeli noktalarda ve düşük rakımlarda oluşur. Kayma kendiliğinden başlamaz. Genellikle sürücünün yanlış hareketleri kaymayı başlatır. Bu nedenle, ●Kaymaya neden olabileceği için ani kalkış ve duruş yapmaktan kaçının, ●Kayma ya da savrulmayı önlemek için normalden daha yavaş gidin, ●Emniyetli durabilmek için öndeki araç ile yeterli mesafe bırakın. Tepe üstlerine yaklaşırken, ●Buzlu bir tepeye yaklaşırken, çekişin en iyi olduğu hattı seçin, ●İlerinizdeki araçları gözlemleyin ve tekerleklerinizin patinaj yaptığı veya geri kaydığı noktalarını kullanmaktan kaçının, ●Güzergâh üzerinde daha iyi tutunma sağlayacak olan kar veya kar tozunun sertleşmediği yerleri seçin. Kavşaklar: Kavşaklar genelde kazaların en yoğun olduğu bölgelerdir. Karlı hava şartları kavşaklardaki kaza riskini daha da artırır. Bu nedenle, ●Kavşaklara yaklaşırken, kontrolsüz hareket eden yayalara ve araçlara karşı hazırlıklı olun, ●Kavşaktan emniyetli geçeceğinizden emin olun, ●Emniyetli olduğundan emin değilseniz diğer yol kullanıcıları ile çarpışmayı önlemek için yol verin. Su üzerinde patinaj ve kızaklama: Lastik kanallarının suyu tahliye edememesi sonucu aracın patinaj yapması veya kaymasına kızaklama denir. Kızaklamayı yaratan faktörler: ● Suyun derinliği çoksa (>5 mm), ● Lastiklerin hava basıncı yanlışsa, ● Lastiklerin diş derinliği yetersizse, ● Lastiğin deseni uygun değilse, ● Aracın hızı yüksekse (>50 km/saat), Bu faktörlerden biri kızaklamanın oluşması için yeterlidir. Kızaklamaya karşı önlemler: ● Hız sabitleyiciyi devreden çıkarın, ● Gazdan ayağınızı çekin, ● Debriyaja basın, ● Fren yapmayın, ● Direksiyonu aniden çevirmeyin, ● Lastikler zeminle temasa geçene kadar bekleyin. Virajlara yaklaşırken, ●Kontrolü kaybetmemek için buzlu viraja girmeden yeterince önce hızınızı azaltın, ●Hızlanmada, frenlemede veya yön vermede ani değişiklikler kaymayı kolaylaştıracağı için sert hareketler yapmaktan kaçının. 13 14 HAVACILIK DÜNYASINDAN Emirates, Airbus ile AMI anlaşması imzaladı Mubadala, GE ve Rolls-Royce ile işbirliğine gidiyor Mubadala Havacılık, GE Havacılık ile yeni nesil motor üretimi ve bakımı konusunda anlaşmaya vardı. İki şirket arasında imzalanan ön anlaşma ile Mubadala, GEnx motorunun dünya MRO ağı ortağı olacak. Ticari finansman, temiz enerji araştırma-geliştirme ve kurumsal öğrenme gibi girişimler geniş bir yelpazede imzalanan anlaşma ile Mubadala ve GE arasında önemli bir stratejik ortaklık oluşturacak. Bu yeni ortaklık ile GEnx bakım ilişkilerinin genişlemesi, ticari fırsatların değerlendirilmesi, Abu Dabi’de GEnx bölgesel lojistik merkezi kurulması ve GE’nin GEnx motor atölyelerine direkt yatırım yapılabilmesi için imkân doğacak. GE Havacılık, Mubadala ile ilişkilerini ilerletmek, Abu Dabi’yi küresel tedarik zincirinin önemli bir parçası yapmak, Emirlik içinde motor parçası üretim yeteneklerini geliştirerek Mubadala’yı 1. kademe motor tedarikçisi olarak konumlandırmak için çalışmalarda bulunacak. Bu çalışma paketi toplam 500 milyon dolarlık bir taahhütü kapsıyor. Mubadala ile Rolls-Royce, bakım ve üretim faaliyetleri için Abu Dabi’yi Rolls-Royce’un küresel ağının önemli bir üyesi yapmak için bir stratejik çerçeve anlaşması imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olarak Rolls-Royce, Ortadoğu’da bu türden ilk tesis olma ve global motor MRO ağı çerçevesinde onaylanmış Trent XWB motor MRO sağlayıcısı olması konusunda Mubadala’yı destekleyecek. Önümüzdeki 10 yılda Trent XWB motorlarının dünya genelinde en yoğun bulunacağı bölgenin burası olacağı düşünülüyor. Bunun yanı sıra Rolls-Royce, Mubadala’ya havacılıkta 1. kademe üretici olma hedefi konusunda yardımcı olacak. Rolls-Royce bunu gerçekleştirmek için 10 yıl içinde Mubadala ile 500 milyon dolar değerinde motor parçası üretebilecek kapasiteye sahip bir merkez kurmayı planlıyor. Kaynak: MRO Management Emirates Havayolları, Airbus Managed Inventory (AMI) servisi için anlaşma imzaladı. AMI servisi ile Airbus’ın yenilikçi stratejisini son endüstri standartlarına uygun olarak özelleştirecek olan Emirates, bu sayede, onarılması mümkün olmayan ve sık kullanılan parçaların yenilenmesini sağlayacak. Emirates’in Teknik Destekten Sorumlu Başkan Yardımcısı Andrew Hoad konu ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Emirates tüm dünyada birinci sınıf ürünleriyle tanınan, birinci sınıf bir havayolu şirketi. Airbus envanter yönetim sistemi ile maliyetlerimizi düşürerek bu konumumuzu devam ettirmek istiyoruz.” Airbus’ın Müşteri Hizmetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Didier Lux ise, Airbus’ın destek hizmetlerini mümkün olan en iyi şekilde sağladığını ve bunun en iyi örneklerinden birinin de Airbus Managed Inventory olduğunu dile getiriyor. Bu sistemin maliyetleri düşürücü ve uyarlanabilir yapısından bahseden Lux, havacılığın, detaylara çok fazla dikkat edilmesi gereken bir sektör olduğunu, AMI’ın da bunu yeni bir seviyeye taşıdığını ifade ediyor. Otomatikleştirilmiş envanter yönetimi ile Airbus müşterilerinin envanter tutma maliyetini azaltan AMI, envanter stok miktarını düşürüyor ve otomatik olarak daha önce kararlaştırılan seviyedeki envanter miktarını sağlıyor. Kaynak: Aviation News Airbus, A340-600’ün koltuk kapasitesini artırıyor A340-600’ü havayolları için daha çekici hale getirmek isteyen Airbus, bu uçakların oturma kapasitesini artırma kararı aldı. Şirket, maksimum oturma kapasitesini 475’e çıkarmak için sertifika çalışmalarına başladı. Bu çalışmalar, Airbus’ın acil tahliye testi yapmasını ya da çıkış kapılarının yerini değiştirmesini gerektirmiyor. 2013 sonu itibarıyla sertifikasyon çalışmalarına başladıklarını açıklayan Airbus Kargo Uçakları Başkan Yardımcısı ve A340 Varlık Yöneticisi Andreas Herrmann, bu sürecin 2014 sonuna kadar tamamlanmasını beklediklerini ifade etti. Herrmann ayrıca paketin Rolls-Royce ile Trent 500 motor bakım giderlerinin, General Electric GE-90 ile kıyaslanabilir ölçüde azaltılması taahhüdünü içerdiğini dile getirdi. Motor bakım giderleri ve yüksek yakıt gideri, havayollarının A340’tan uzak durmasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ancak sahip olma maliyetinin düşük olması A340’ın Boeing 777-200ER ve -300ER ile rekabet etmesini sağlıyor. Kaynak: Aviation Week Monarch, Birmingham’daki yeni hangarını açtı Monarch Aircraft Engineering Limited (MAEL), Birmingham Havalimanı’ndaki 10.220 metrekarelik bakım hangarını 26 Kasım 2013 tarihinde hizmete açtı. Tesis, şirketin Londra Gatwick, Londra Luton ve Manchester havaalanlarındaki mevcut mühendislik faaliyetlerini tamamlayacak. Yeni açılan ve sektörün önde gelen tasarım ve yapım standartlarına sahip iki bay’lik bu tesis hemen hemen her tip uçağa hizmet verebilecek konumda. Airbus A350, Boeing 747 ve 777 gibi geniş gövdeli uçaklar için yeterli kapasiteye sahip olan tesis, aynı zamanda Boeing 787 tipi uçakların bakımını gerçekleştirebilecek teknik donanıma sahip ilk tesislerden biri olma özelliğini de taşıyor. Tesis aynı anda iki Boeing 777-300ER uçağı veya 10 dar gövde uçağa hizmet verebilecek kadar büyük bir hangara ve komponent onarım atölyelerine sahip. Operasyonun ilk ayında A300, A320, A321, Boeing 757, Boeing 767, Embraer 195 ve Bombardier Q400’ü içeren yedi farklı uçak tipine bakım hizmeti verilmesi planlanıyor. Birmingham’da açılan bu yeni hangar MAEL’in, İngiltere’de ve Kıta Avrupası'nda uçak bakım hizmeti için büyüyen pazarda daha fazla pay almasına olanak tanıyacak. Şirketin 2010 yılında yüzde 18 olan üçüncü parti geliri, 2013 yılında yüzde 31’e çıktı. MAEL, önümüzdeki iki yıl içinde üçüncü parti gelirini yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyor. Kaynak: MRO Management Bombardier, Çin’de bakım onarım merkezi kuruyor Ortak bir girişim oluşturmak üzere Çin’de yeni bir bakım tesisi kurmak için ilk adımlarını atan Bombardier, Tianjin Airport Economic Area ile Çin’deki bakım servisini artırmak amacıyla bir anlaşma mektubu imzaladı. Bombardier ve Tianjin Airport Economic Area 2014’te nihai anlaşmaları imzalayarak 2016’da tesisi açmayı planlıyor. Bombardier, Çin’de sahip olduğu ilk iş jeti MRO’su olma özelliğine sahip olacak bu tesis ve bölgedeki mevcut destek altyapısı üzerine, saha servis temsilcileri, müşteri destek hesap yöneticileri ve yetkili servis tesisleri kuracak. Firma ayrıca Şanghay, Hong Kong ve Singapur’da bölgesel destek ofisleri de oluşturacak. Bombardier’in tahminlerine göre önümüzdeki 20 yıl içinde Çin’e 2.420 business jet teslim edilecek. Üreticiler şu anda Büyük Çin Bölgesi’nde 100’ün üzerinde business jete sahipler ve Bombardier 40’ın üzerinde ticari uçağını bölgede kullanıyor. Yeni komponentlerin maliyeti pooling’i kaçınılmaz kılıyor Teknoloji bakımından üst düzey komponentler, en yeni uçakların bakım masraflarının aşağı çekilmesini sağlıyor. Öte yandan bu bileşenler bir havayolunun kendi yedek parçalarını stoklaması ya da bir havuzda toplaması noktasında gerekli olan maliyet-fayda hesaplarını kökten değiştiriyor. İşlerin önceden çok kolay olduğunun altını çizen KLM’in E&M Komponent Yönetim Müdürü Harmen Lanser, “Havayolları, her uçağın parçalarının iki ship setinin depolanması gibi doğru formüllere güvenirlerdi. Bu yaklaşım filoyu uçuşta tutarken, diğer yandan da binlerce doların tasarruf edilmesini sağlardı” diyor. Günümüzde hesaplamalar daha karmaşık ve daha büyük rakamlarla yapılıyor. Yeni, ilerlemiş komponentler, teknolojik gelişmeler ve tedarikçilerin sayısının az olması sebebiyle daha yüksek fiyat etiketlerine sahipler. Emniyet, daha az komponente ihtiyaç duyulması, satınalma ve kullanım ücretlerinin fazla olması anlamına geliyor. Özellikle Airbus A330 ve Boeing 787 gibi uzun mesafeli uçuşlarda kullanılan uçakların karşılaştıkları lojistik sıkıntılar da işin içine katılınca maliyetler gerçekten de artıyor. “Yeni uçak tipleri aslında daha fazla güvenlik demek” diyen Lanser, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ancak hâlâ envanterlerin doğru yerde ve doğru zamanda olması gerekiyor. Air France KLM E&M olarak 13 Boeing 787S’ten oluşan filomuzun 787 komponenti için 50 milyon dolar ödemek zorunda kaldık.” Lanser’in şu sözü ise her şeyi özetliyor: “Komponentlerin değeri yüksek, envanter devir hızı ise düşük. Havuz sistemine girmek ve envanterlerinizi diğer operatörler ile paylaşmak zorundasınız.” Kaynak: AWIN First Servis merkezi ilavesi şirkete ayrıca 2012’de Pekin’de kendi hizmet merkezini açan Gulfstream’e karşı rekabet etme imkânı sağlayacak. Bombardier, 14 milyon nüfuslu Tianjin’in, Çin’in en hızlı büyüyen bölgelerinden biri ve Kuzey Çin’in en büyük limanı olmasından dolayı stratejik bir öneme sahip olduğundan, yatırım yapmak için bu bölgeyi tercih ediyor. Kaynak: Aviation Week 15 16 HABOM HABOM’da son durum Dar Gövde Hangarı HABOM Projesi’nin ilk fazına ait binalar aktif olarak kullanılmaya başlandı. Çevre ve peyzaj işlerine saha genelinde devam edilirken, ikinci faz kapsamındaki yol çalışmaları da iş programı dahilinde tamamlanıyor. Kimyasal Depo ve Atık Merkezi H ABOM Projesi’nin ilk fazına ait binalar (Dar Gövde Hangarı, Güvenlik Binası, Kimyasal Depo, Otopark Binası ve Sosyal Bina) aktif olarak kullanılmaya başlandı. Sosyal Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası ve Otopark Binası tamamen kullanıma hazır durumda. Enerji Binası Geniş Gövde Hangarı’nda ince işler halen devam ediyor. CTI firmasının vinç ve tele platform montaj çalışmaları tamamlandı; boyama işlemi ise devam ediyor. Atölye Binası’ndaki eksikliklerinin tamamlanması için çalışmalara devam ediliyor. Atölye Binası’nın çatı katında bulunan spor salonları ve kapalı spor salonuna yönelik çalışmalar tamamlandı. Yönetim Binası, elektrik-mekanik işleri dışında, inşaat yönünden ve mimari bakımdan hazır durumda. Ayrıca bu binanın tefrişat imalatlarına da başlandı. Bu sürecin şubat ayı itibarıyla tamamlanması planlanıyor. Köprü Çevre ve peyzaj işlerine saha genelinde devam ediliyor. İkinci faz kapsamındaki yol çalışmaları ise iş programı dahilinde tamamlanıyor. TEKNOLOJİ Hürkuş seri üretime geçiyor Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), Yeni Nesil Eğitim Uçağı Projesi'nin (HÜRKUŞ-B) seri üretim sözleşmesinde imzalar atıldı. SSM'den yapılan açıklamada, HÜRKUŞ-A’nın prototip üretimine yönelik Hürkuş Geliştirme Program Sözleşmesi'nin, Ocak 2005’te gerçekleştirilen Savunma Sanayi İcra Kurulu'nda alınan karar gereğince, 15 Mart 2006 tarihinde SSM ile TUSAŞ arasında imzalandığı hatırlatıldı. Program çerçevesinde, özgün bir eğitim uçağı prototipinin tasarım, geliştirme, üretim, test ve doğrulama faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi, uluslararası sertifikasyonunun alınması ve sisteme ait teknik veri paketinin oluşturulması hedefleniyor. HÜRKUŞ-B kapsamında TUSAŞ tarafından 15 adet uçak üretilecek. HÜRKUŞ-A'dan farklı olarak, uçakların tamamında ASELSAN tarafından sağlanacak modern aviyonik ekipmanlarla birlikte dijital kokpit de yer alacak. İlk uçak teslimatının, sözleşmenin yürürlüğe girmesine müteakip 48. ayda gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bahse konu sözleşme ile birlikte TUSAŞ'ın projedeki yerli yüklenici sayısı 33'e yükselmiş olacak. Ayrıca, imzalanacak bu sözleşme kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silahlı yakın hava destek ve keşif gözetleme ihtiyacına yönelik geliştirilmesi planlanan HÜRKUŞ-C uçağının kavramsal tasarım faaliyetleri de gerçekleştirilecek. ODTÜ'den amfibik insansız hava aracı ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi ortaklığında geliştirilen, denizde ve karada iniş-kalkış yapabilen Amfibik İnsansız Hava Aracı (A-İHA) ilk deneme uçuşunu Mersin'de başarılı bir şekilde yaptı. Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen, yaklaşık 20 kişilik bir ekip tarafından bir yıldır sürdürülen proje sonucunda ortaya çıkan 3,5 kilogram ağırlığında ve 1,6 metre uzunluğundaki A-İHA, üzerindeki kamerayla görüntü alabiliyor. F-35’lere Türkiye damgası ABD’nin son insanlı savaş uçağı olan F-35’in Türkiye’de üretilen orta gövdesi, ABD’li Northrop Grumman ve Lockheed Martin firmalarına teslim edildi. Parçanın üretimi için onlarca Türk mühendis binlerce saat çalıştı. Aracın, kıyılarda çevre kirliliğinin gözlemlenmesi, kıyıdaki klorofil ölçümleri, denizdeki diğer parametrelerin ölçülmesi, deniz kaplumbağalarının ve yunusların takibi gibi birçok amaçla kullanılması planlanıyor. Türk Hava Kuvvetleri’nin 100 adet alacağı uçağın motorundaki önemli parçalar da Türkiye’de üretildi. Dikey iniş kalkış yapabilen F-35 savaş uçağı, 400 milyar doları aşan proje maliyetiyle dünyanın en pahalı savaş uçağı kabul ediliyor. ABD, 2 bin 443 adet F-35 sipariş ederek, filosundaki F-16 ve F/A-18’lerin yerine kullanmayı planlıyor. Türkiye ise F-35’lerle elindeki F-4 uçaklarının yerini değiştirecek. F-35’in motorundaki en kritik parçaları da TUSAŞ üretiyor. 17 18 RÖPORTAJ THY Teknik A.Ş., SpiceJet’e teknik danışmanlık hizmeti verdi Bugüne kadar Türk Hava Yolları dışında bir şirkete teknik danışmanlık hizmeti vermemiş olan THY Teknik A.Ş., tarihinde bir ilke imza atarak Hindistan’ın SpiceJet şirketine teknik danışmanlık hizmeti verdi. THY Teknik A.Ş. adına bu görevi başarı ile yerine getiren Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü Güç Sistemleri Mühendisi Mürey Güngör, bu ortak çalışmanın detaylarını, sonuçlarını ve bu konudaki yorumlarını bize anlatıyor. T emmuz 2013 ile Eylül 2013 arasındaki yaklaşık iki aylık bir dönemde Malezya’da bulunarak, kiralık uçağının iadeye hazırlanması sürecinde SpiceJet ekibine teknik destek veren Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü Güç Sistemleri Mühendisi Mürey Güngör, bu dönemin hem THY Teknik A.Ş ile SpiceJet arasındaki ilişkiler hem de kendi mesleki gelişimi açısından son derece olumlu geçtiğini düşünüyor. Kendinizi tanıtabilir misiniz? 1981 yılında Bulgaristan’da doğdum. 2006’da İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum. Mezun olmama bir ay kala Onur Air’de Satın Alma Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Burada, komponentlerin yurtdışı tamirlerinin takip edilmesi ile ilgilendim. Bir buçuk yıllık bu önemli deneyimden sonra askere gittim. Askerlik sonrası bir yıl ULS Kargo’da Yapısal Sistemler Mühendisi olarak çalıştım. Burada çalıştığım sürenin büyük çoğunluğunu yurtdışında geçirdim ve bu sırada ağır bakımların koordinatörlüğü ve uçak alımları ile ilgili görevlerde bulundum. Daha sonra ise yine bir yıl kadar Sky Airlines’ın Antalya’daki merkez ofisinde Güç Sistemleri Mühendisi olarak görev yaptım. Mart 2010’dan bu yana da THY Teknik A.Ş.’de çalışıyorum. Önce üç ay kadar Mühendislik Başkanlığı Yapısal ve Kabin İçi Mühendislik Müdürlüğü’nde Yapısal Mühendis olarak çalıştım. Daha sonra ise halen görev yaptığım Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’nde Güç Sistemleri Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’ndeki görevlerimin yanı sıra UPK Başkanlığı çatısı altındaki Filo Yönetim Müdürlüğü’nde uçak alımları, iadeleri vb. konularda görevler üstleniyorum. Malezya’daki görevime gitmeden önce de Türk Hava Yolları’nın üç adet B737-400 tipi uçağının iadesinde Filo Yönetim Müdürlüğü Koordinatörü olarak görev yapıyordum. Malezya’daki görevinizin nasıl başladığı ve nasıl devam ettiği ile ilgili detayları öğrenebilir miyiz? Güç Sistemleri Mühendisliği’ndeki görevime dönecekken SpiceJet ile ilgili Malezya’da görev olduğu ve bu görevi üstlenip üstlenmeyeceğim soruldu. Ben de bu görevi üstlenmek için gönüllü olduğumu belirttim. SpiceJet, 2005’te kurulmuş, 60’a yakın uçağı olan, 54 farklı destinasyona sefer düzenleyen ve bizden hem pool hizmeti hem de bakım hizmeti alan bir Hint firması. Bu firma, ilk defa kiralık uçak iadesi yapacağından, teknik danışmanlık hizmeti satın almaya karar vermiş ve kendilerine bu alanda yardımcı olabilecek biz dahil farklı şirketlerinden teklif almış. Teklif sürecinde verilecek hizmetin detayları yanında özgeçmişimi de değerlendirdiler. Tüm değerlendirmeler neticesinde bizimle çalışmaya karar verdiler ve Teknik Pazarlama Satış Müdürlüğü ile ilgili anlaşma imzalandı. Bu süreçte THY Teknik A.Ş.’nin tercih edilmesini sağlayan pozitif etmen neydi? SpiceJet, hem daha önce verdiğimiz bakım hizmetlerinden hem de devam eden pool hizmetinden oldukça memnun. Ayrıca THY Teknik A.Ş. Teknik Pazarlama Satış Müdürlüğü ile SpiceJet arasında sıkı bir iletişim de söz konusu. Onlardan aldığımız bilgiye göre Hindistan’daki havacılık şirketleri arasındaki bilinirliğimiz her geçen gün artıyor. SpiceJet’in bizi seçmesinde bunların etkisi çok büyük. Çünkü sonuçta bizim verdiğimiz hizmetin aynısını verebilecek, proje başı çalışan özel şirketler de var. Geçmişten gelen iyi ilişkiler son derece önemli ve bizim tercih edilmemizin en büyük nedeni de bu bence. Hangi tarihler arasında Malezya’daydınız? Birlikte çalıştığınız ekibin yapısını öğrenebilir miyiz? 25 Temmuz 2013 ile 20 Eylül 2013 arasındaki yaklaşık iki aylık bir dönemde Malezya’da bulundum. Görevim süresince Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daydım. SpiceJet ekibi bir ekip lideri, bir malzeme takipçisi ve bir de planlama mühendisinden oluşuyordu. Dördümüz, projenin başından sonuna birlikte çalıştık. Çalışma alanınızı ve detaylarını aktarabilir misiniz? Yaklaşık iki aylık bu dönem boyunca, iade bakımı yönetimi ve iade ile ilgili tüm süreçlerde görev yaptım. Kiralık uçakların iade şartları kira anlaşmasında belirlenmiştir. Ancak kullanıldığı dönemde bu şartlara pek dikkat edilmez. İade süresinde en önemli unsur bu şartların yerine getirilmesidir. Bu nedenle uçağın iadesinden yaklaşık bir yıl kadar önce anlaşmayı iyice okumak, uçağın durumuna bakmak ve iade bakımı için bir ‘workscope’ belirlemek, bu yapıldıktan sonra da ne kadar bütçe ve zaman ayrılarak iade seviyesine getirilebilir sorularına yanıt bulmak gerekir. Göreve gittikten sonra SpiceJet’in bazı kritik konularda planlamalarını iyi yapamadığını gördüm. Örneğin iade bakımı için uçağın bir ay yerde kalacağını öngörmüşler oysa bizim tecrübemiz en az iki ay gerektiği yönündedir. Bu durum üzerimizde büyük bir zaman baskısı yaratıyordu. Bu nedenle fazladan gayret gösterip birçok konuda alternatif ve pratik çözümler üretmek durumunda kaldık. Bu, sizin için zorlayıcı oldu mu? Vereceğimiz hizmet ile ilgili anlaşmanın imza safhasında iadede gecikme yaşanması durumunda SpiceJet bizi sorumlu tutacağını belirtti. THY Teknik A.Ş. olarak bilgi birikimine güvenen bir kurumuz. Bu tür süreçlerde, ne kadar plan yaparsanız yapın, uçak bakıma alındığında sizi ne tür sürprizlerin beklediğini bilemezsiniz. Bu, normal bakımlarda da böyledir. Bu nedenle hiçbir kurum size böyle bir garanti veremez dedik. Bu bakış açımızı net bir şekilde aktardık. Bunun yanı sıra tüm bilgi birikimimiz ve teknik altyapımızla yanlarında olduğumuzu ve maksimum desteği vereceğimizi de belirttik. Dolayısıyla daha başlamadan zor bir görev olacağı belliydi ve öyle de oldu. Fakat herşeye rağmen zorlukların üstesinden gelindi ve sadece 10 günlük bir gecikme yaşandı. THY Teknik A.Ş., Türk Hava Yolları dışında bir şirkete ilk defa böyle bir hizmet verdi değil mi? Evet. Türk Hava Yolları dışında bir şirkete ilk defa bu tarz bir hizmet sattık. Bu hizmette herhangi bir teknik teçhizat gerekmiyor; tamamen deneyimimizi, bilgi birikimimizi, yani know-how’ımızı satmış olduk aslında. Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Bakım organizasyonunun “Biz bunu yapamayız, bu parçanın değişmesi gerekir” dediği bir durum vardı. Parçanın gelmesi en az üç ay sürecekti ve bu nedenle uçak gecikecekti. Oysa bizim MRO tecrübemize istinaden parça tamir edilebilirdi. Buradan hareketle bakım kuruluşuna ısrarcı olduk, yol gösterdik ve tamiri gerçekleştirmelerini sağladık. Böylece hem zaman kazandık hem de maliyet avantajı sağladık. Örnek vermek istediğim bir konu daha var. Uçağa ‘onaysız halı’ takılmış. Lessor bunu kesinlikle kabul etmeyeceğini ve uçağa orijinal halı takılmasını istedi. Orijinal halının gelmesi de çok uzun sürecekti. SpiceJet yetkililerini hemen uyararak durumun nasıl aşılabileceğini anlattım. O sırada ‘onaysız halı’ kavramının ne olduğunu dahi bilmiyorlardı. Onlara, halının kendisinin onaylı olduğunu, ancak o uçakta kullanılabilmesi için EASA Part 21 onaylı ‘engineering order’ satın almaları gerektiğini belirttim. Bu tür olaylar onlar için de önemli birer tecrübe oldu aynı zamanda. SpiceJet, THY Teknik A.Ş.’den aldığı hizmetten memnun kaldı mı? SpiceJet, başlarda hizmetten ne kadar yararlandıklarını fark eder pozisyonda değildi. Bu nedenle ilk etapta çok geri dönüş olmadı bize. Fakat çalışmanın sonlarına doğru sürece artı değer kattığımızı gören SpiceJet yetkililerinden oldukça olumlu geri dönüşler aldık. Onların, işlerin yetişmeyeceğini düşündüğü zamanlar oldu. Ama biz sürecin tamamını makro anlamda gördüğümüz için rahattık. Deneyimli olmak bu noktada oldukça işinize yarıyor. Sürecin sonlarına doğru bizi ziyaret eden SpiceJet’in üst düzey bir Amerikalı yöneticisi hem şirketimize hem de bana bizzat teşekkür etti. Bu çalışma SpiceJet’in THY Teknik A.Ş. ile olan bağlarını güçlendirdi. Önümüzdeki dönemde iş hacmini geliştirebileceklerinin sinyallerini verdiklerini düşünüyorum. Bu iki aylık çalışmanın size neler kattığını düşünüyorsunuz? Öncelikle şunu belirtmek isterim, bir Türk olarak, Hintlilerle, Malezya’da çalıştım. Uçağın teknik takibini İrlandalılar yaptı, bir sonraki operatörleri Ruslardı ve SpiceJet’in Genel Müdürü Amerikalıydı. Bu arada Malezya’da yaşayan ve uçak üzerinde çalışan farklı milletlerden insanlar da vardı. Bu kadar farklı kültürle aynı anda ortak bir amaç için birlikte çalıştım. Bu, farklı kültürden insanlarla iletişim kurma kabiliyeti anlamında insanın kendini geliştirmesini sağlıyor. Daha da önemlisi bir mühendis olarak uçağın üzerinde bu kadar çok çalışma fırsatı bulamıyordum. Çünkü biz daha çok işin doküman kısmı ile ilgilenen tarafındayız. Ancak burada, uçağın üzerinde 340 kalem bulgu ile birebir ilgilendim ve bulguların kapatılması için uçak üzerinde çok fazla zaman geçirdim. Bunun benim için hayatım boyunca önemli bir deneyim olacağını düşünüyorum. 19 20 EMNİYET KÖŞESİ Eng #1 Oil Pressure Rapidly Decreasing MEDA Konusu MEDA Rapor No Olay Tarihi Olay Referansı : Eng #1 Oil Pressure Rapidly Decreasing : 13065 : 06.11.2013 : OHBMEN011958 (Occurence Report) Olay Süreci 6 Kasım 2013 günü saat 14.05’te bir A321 için B1 bakım sonrası TK1939 CRS’i yayınlanmıştır. İstanbul-Brüksel seferini yapan A321 uçağı ‘climb’ fazında ENG #1 yağ eksilmesi ve yağ basıncının ani şekilde düşmesi sonucu, kaptan pilot tarafından ENG #1 IFSD yapılarak indirilmiştir. Thrust wire'ın uygunsuz takılması sonucunda scavenge borusunun 5 nolu kompartmana bağlandığı bölgede yağ kaçağının meydana geldiği görülmüştür. İnişten sonra yapılan incelemede, uygulanan B1 bakım paketinde her iki motorda 5 nolu Bearing Compartment’ın yağ borularındaki karbon birikimini ‘borescope’ kontrolü yaptıran ve temizleten 9-G60100-903 Rev7 TYE’sinin uygulandığı tespit edilmiştir. 9-G60100-903 Rev7 TYE’si uygulanması sonrasında Scavenge hattındaki thrust wire’ın nut’a uygunsuz bir şekilde takıldığı gözlemlenmiştir. İlgili işlem iki farklı ekip tarafından iki defa yapılmasına ve Motor Testi ile kontrol edilmesine rağmen uçuş esnasında yağ kaçağı yaşanmıştır. Thrust wire Section IV - Contributing Factor Checklist A.4. Information - Too much/conflicting information Thrust wire’ın takılması hakkında bilgi eksikliği vardır. Section III Maintenance System Failure 1.e. Incomplete Installation Section II Event 1.d. In-Flight Shut Down C.8. Aircraft Design/Configuration/Parts - Not user friendly Sökülürken kolay kırılabilen thrust wire, takılırken hata yapmaya neden olan bir yapıya sahiptir. D.2. Job/Task - Complex/confusing Uygulanan TYE, birçok bölümün iş yapması, başka bölümlerin de dahil olduğu uzun işlem adımlarına sahip olması nedeniyle karmaşıktır. 2. WHY 1. WHY EVENT 21 22 2013'TE SKYTECH "neler YAPTIK? " 2013’TE Skytech ailesi olarak 2013 yılını 36 röportaj, THY Teknik A.Ş.’den 187 haber, havacılık dünyasından 68 haber, 37 teknik yazı, 49 eğitim haberi, 34 teknoloji haberi ve üç havacılık tarihi yazısı ile geride bıraktık. S kytech ailesi olarak, 2013 yılının ilk gününden bu yana THY Teknik A.Ş.’nin başarılarını, çalışanları ve teknik altyapısı bakımından gösterdiği gelişmeleri, ziyaretçilerini, acılarını ve mutluluklarını sayfalarımıza taşımaya çalıştık. Bir yılın ardından kaç kişiye, kaç konuya, kaç habere sayfalarımızda yer verdiğimizi görmek için dönüp geriye baktık. İşte size “2013’te Skytech” bilançosu. Uğur Cebeci’den Lüsan Şaşkal’a 36 röportaj THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’den deneyimli program yapımcısı Uğur Cebeci’ye, THY Teknik A.Ş. bayrağını dağların zirvesinde dalgalandıran Saadettin Köse’den Mühendis-Şair Lüsan Şaşkal’a birbirinden renkli ve bilgilendirici 36 röportajla okurlarımızın karşısına çıktık. Havacılık tarihi ile ilgili, bu röportajlar kadar kıymetli üç yazı yayımladık. HABOM’daki gelişmelerden THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret eden konuklara kadar pek çok farklı konuda 187 habere yer verdik. Sayfalarımıza taşıdığımız 37 teknik yazı ile hem şirket içinde hem de dışında yaşanan teknik gelişmeleri okurlarımıza ulaştırdık. THY Teknik A.Ş.’nin verdiği 49 ayrı eğitim detayları ile Skytech sayfalarında yer buldu. Hanoi’den New York’a dünyayı gezdik Dünya genelinde havacılık sektöründe yaşanan gelişmelere 68 haberle yer verdik. Bu haberlere birbirinden ilginç 34 teknoloji haberi eşlik etti. Gezi sayfalarımızda Hanoi’den New York’a, Venedik’ten Riyad’a dünyayı gezdik. Sağlık Rehberi bölümünde, alanında uzman doktorların bilgilendirici yazılarına yer verdik. 23 24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi Kurumsal şirket hafızası için önemli bir temel oluşturacak olan İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi (Manufacturer Correspondences Recording System), imalatçı firmalar ile yapılan tüm yazışmaların kişisel hesaplardan bağımsız, kurumsal bir sistem halinde, hem saklanmasına hem de faydalanmak isteyenlerin hızlı ve kolay şekilde erişmesine olanak tanıyor. İ ç veya dış yazışmalarda gelen ve giden maillerin arşivlenmesini konu alan bir uygulama olan İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi (Manufacturer Correspondences Recording System), ihtiyacı olan birimlerin kullanabilmesi için Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü tarafından geliştirildi ve aralık ayı içerisinde kullanıma sunuldu. lamanın mail okuma bacağı, bir taraftan bu maili alıp kendi mail havuzuna atarken, diğer taraftan da belirlenmiş mail adresi kutusundan da siliyor. Sistemin, web uygulaması olarak çalışan diğer bacağından da kullanıcı olan herkes bu mailleri süzerek, arşivlenmiş mailler içerisinden istediği kriterlere göre geçmiş maillere ve eklerine bakabiliyor. Bu uygulama hayata geçmeden önce, arşivlenmek istenen mailler, belirlenmiş bir mail adresine mail atılıyor veya bu mail adresi yazışmalar sırasında mailin Cc (Bilgi) bölümüne ekleniyordu. Bu süreçte her şey olması gerektiği şekilde ilerliyor, ancak yedeklenmiş maillere erişmek pek de kolay olmuyordu. Çünkü belirlenen mail adresi bir Outlook’a kurulmuş ve bir kişinin kontrolünde bulunuyordu. Dolayısıyla arşive bakılmak istendiğinde, o kişi ile iletişim kurulması, ilgili mail veya maillerin temin edilmesi gerekiyordu. İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi, işte bu noktada devreye giriyor. Kişiler, arşivlemek istedikleri mailleri, yine aynı şekilde belirlenmiş mail adresini Cc veya To kısmında tutacak şekilde gönderecekleri maillerde gidecekler listesine ekliyor. İki bacaklı bir yapı içerisinde çalışan uygu- İş yükü azaldı, süreç hızlandı Uygulamanın teknik özelliklerinden bahsedecek olursak, yukarıda belirttiğimiz gibi toplama ve yayınlama olmak üzere iki yönlü çalışan bir yapıya sahiptir. Mail toplayan uygulama, sunucuda kurulu bir Windows Service konumundadır. Belirlenen süre aralığında ilgili mail kutusuna ‘exchange server’ üzerinden 24 saat bağlanarak, bu kutuya gelen mailleri ve eklerini okur, kendi veritabanına kaydeder. Bu uygulamanın bir diğer görevi ise kendi mail sistemi üzerinde eklenmiş kuralları çalıştırarak, kurallara uygun mailleri ilgili kategoriye atamaktır. Uygulamanın diğer yönü ise web arayüzüdür. Bu kısımda kişiler uygulama adresine girebilir ve yetkilerine göre kendi birimlerinin mailleri veya bütün mailler içerisinden, istenilen kriterlere göre mail taraması yapabilir. Admin (yönetici) yetkisine sahip kullanıcılar, kural oluşturup çalıştırma, kullanıcı yetkilerini değiştirme gibi yönetimsel işlemleri de yapabilir. Arşivleme konusunda iş yükünü azaltmak, süreci hızlandırmak amacıyla çözüm olarak gelen ve performans artışı sağlayan bu uygulama halihazırda başarılı bir şekilde çalışıyor. SÜREKLİ GELİŞİM 2013’ün en iyi önerileri seçiliyor Geçtiğimiz yıl en iyi önerileri sunanlar, 15 Ocak 2014 tarihinde başlayıp 6 Mart 2014 günü son bulacak heyecanlı bir süreç sonunda belirlenecek. Öneri Yarışması’nın aşamaları hakkında detayları aşağıda bulabilirsiniz. Öneri Yarışması’nın aşamaları 4. çeyrek elemeleri Öneri Değerlendirme Kurulu’na bildirim Öneri Değerlendirme Kurulu oylaması Yönetim oylaması Yarışma sonucu Bitiş tarihi 15 Ocak 2014 31 Ocak 2014 04 Mart 2014 05 Mart 2014 06 Mart 2014 En iyi 5S ofisi Üretim Planlama ve Kontrol Başkanlığı Komponent Güvenilirlik Ekibi, 5S konusunda gösterdiği gayretler sonucunda gönüllü en iyi örnek ofis (Oda no 2K21) seçilmiştir. Kendilerine teşekkür ederiz. Komponent Güvenilirlik Ekibi: Furkan Ulcay, Bülent Tunçay, Salih Merttürk, Erhan Tüfekçi, Özkan Aydoğdu, Oğuzhan Karasu, Tolga Ağırlar, Ali İhsan Zehir, Sinan Semercioğlu, Sadullah Emir Cömert Çalıştay 1311 Depolar ve Stok Yönetim Müdürlüğü’ne gelen depodan malzeme çekiş taleplerinin karşılanması süreci incelendi. İnceleme, teslim sürelerinde iyileştirme yapılması amacı ile oluşturulan çapraz ekip ile birlikte Hızlandırılmış İyileştirme Çalışması (Accelerated Improvement Workshop-AIW) aracı kullanılarak gerçekleştirildi. Çalışma sonunda yazılan iyileştirme fırsatları 90 gün içinde kapatılacak. Teslim süresinde -lojistik hariç- yüzde 33 oranında iyileştirme bekleniyor. Katılımcılar: Y. Kalkan (DSYM), A. Erten (YBM), Y. Bozkurt (SGS), G. Şengüler ve N. Eroğlu (SGS-Stajyer), E. Kulan (YBM), E. Mumcuoğlu (YBM), Y. Külçe (UBM), R. Karlıoğlu (AKAM), M. Küskün (ITMAM), O. Şahin (KIBM) Eylül-Kasım 2013 üçüncü 5S kontrol sonuçları Üçüncü 5S kontrol sonuçlarına göre ilk üç sırada yer alan birimler şunlardır: Atölyeler Başkanlık Müdürlük Birim Komponent Atölyeleri Başkanlığı Aviyonik Komponent Atölyeleri Müdürlüğü ATE Atölye Şefliği Komponent Atölyeleri Başkanlığı Güç Sistemleri Atölyeleri Müdürlüğü Yakıt Komponent Şefliği Komponent Atölyeleri Başkanlığı İniş Takımları & Mekanik Atölyeleri Müdürlüğü Elektromekanik Atölyesi Ofisler Başkanlık Müdürlük Mühendislik Başkanlığı Uçak Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü İnsan Kaynakları Başkanlığı Eğitim Müdürlüğü Mühendislik Başkanlığı Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü 25 26 BİZDEN “En büyük hayalim bir gün Alp Dağları’nda kaymak” Sekiz yaşında kayağa, 10 yaşında da snowboard yapmaya başlayan Uçak Teknisyeni Uğur Görkem, kaymayı kendi kendine öğrenmiş, kendini geliştirmiş, hatta çok genç yaşta liselerarası Türkiye Şampiyonu olmuş bir isim. Karın hayatında çok önemli bir yere sahip olduğunu gözlerinden okuyabileceğiniz Görkem’in en büyük hayali bir gün Alplerde kaymak. 2 011 yılından bu yana THY HABOM A.Ş.'de görev yapan Teknisyen Uğur Görkem, doğup büyüdüğü Kayseri’de kışın gelmesini iple çektiğini, kendi kendine “Kar yağsa da bir an önce kaymaya başlasam” dediğini ve sezonun ilk günü de soluğu dağda aldığını söylüyor. Sizi yakından tanıyabilir miyiz? 1990 yılında Kayseri’de doğdum. Ailem aslen Sivaslı. Kayseri Anadolu Teknik Lisesi Uçak Gövde Motor Teknisyenliği Bölümü’nü bitirdim. Öğrenimime halen Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde devam ediyorum. Turkish HABOM’un ilk personellerinden biriyim. Kasım 2011’de THY Teknik A.Ş.’nin Atatürk Havalimanı’ndaki tesislerinde çalışmaya başlayarak iş hayatına adım attım. Geçtiğimiz ekim ayından bu yana ise fiili olarak Turkish HABOM’da Uçak Bakım Müdürlüğü’ne bağlı uçak teknisyeni olarak görev yapıyorum. Erciyes Dağı’nın eteklerinde büyüdüğünüz için olsa gerek önce kayak, daha sonra da snowboard yaptınız... Evet, öyle oldu. Sekiz yaşında kayak, 10 yaşında da snowboard yapmaya başladım. Kaymayı, Erciyes Dağı’ndaki kayak hocalarını izleyerek kendi kendime öğrendim. Kısa sürede de kendimi geliştirdim. Ortaokul ve lise yıllarımda izciydim. Bu dönemde, çoğu Akdeniz Bölgesi’nden ve Ege Bölgesi’nden kış kamplarına gelen izcilere kayak öğretmeye başladım. Erciyes Dağı’nda yaklaşık üç yıl kayak öğretmenliği yaptım. Bu süreçte Türkiye’nin neredeyse tamamını gezerek izci kamplarına katıldım. Oldukça aktif olduğum aynı yıllarda milli kamplarda da bulundum. 1998’den bu yana bir tek geçtiğimiz kış kaymaya fırsatım olmadı. İş hayatının yoğunluğu, İstanbul’un temposu buna biraz engel oldu diyebilirim. Ama Erciyes dışında, Uludağ, Kartalkaya, Palandöken, Ilgaz gibi Türkiye’nin önde gelen tüm kayak merkezlerinde hem kayak hem de snowboard yaptım. Bir spor kulübü adına kaydınız mı bugüne kadar? Kayseri Melihgazi Belediyespor adına kaydım. 2006 yılında gerçekleştirilen bir liselerarası turnuvada Türkiye 2.’si oldum. Bir yıl sonra ise kendi yaş grubumda liselerarası Türkiye Şampiyonu oldum. Tabii bu turnuvaların Kayseri’de yapılıyor olması da benim adıma bir avantaj oldu. Böylece yakından tanıdığım bir pistte kayma şansı buldum. Kayak ile snowboard arasında nasıl bir fark var sizce? Snowboard kayağa göre daha fazla enerji ve dikkat gerektiriyor. Snowboard öğrenmeden önce düşmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Bir de kayağa göre çok daha zor. Zaten ben de bu nedenle snowboard yapmaya başladım. Daha zor olması bana cazip geldi. Bir de ben sadece snowboard kullananların kaydığı ‘snowpark’ adı verilen özel parkuru da kullanıyorum. Türkiye’de ‘snowpark’ olan tek yer Kartalkaya olduğu için en fazla burada kaymayı seviyorum. İkinci tercihim ise Erciyes. Çünkü diğer kayak merkezlerinden daha yüksekte ve bu nedenle de daha uzun bir piste sahip. Kayseri’de yaşadığım yıllarda kışın gelmesini iple çeker, uzaktan Erciyes’e bakar, “Kar yağsa da bir an önce kaymaya başlasam” derdim kendi kendime. Sezonun ilk gününde de mutlaka orada olurdum. Babam Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyor. Bir çalışan çocuğu olarak belediyenin sunduğu ulaşım, ekipman gibi olanaklardan yararlanıyordum. Herhangi bir spesiyaliniz var mı? Klasik olacak belki ama karnıyarık, pirinç pilavı ve mercimek çorbası üçlüsünü çok güzel yaparım. Ayrıca tüm makarna çeşitlerini İtalyan tarzı özel soslarla, aynı restoranlardaki gibi hazırlayabilirim. Tatlı konusunda biraz zayıfım, sadece irmik helvası yapabiliyorum. Ama onu tam usulüne uygun ve oldukça lezzetli yapıyorum. Aslında zaman ayırabilsem bir yemek kursuna giderek, bu alandaki detaylarla ilgili kendimi geliştirmek isterim. Ancak kaymaya bile zaman ayıramıyorken bunun mümkün olacağını pek sanmıyorum. “Snowboard, kayağa göre daha fazla enerji ve dikkat gerektiriyor. Snowboard öğrenmeden önce düşmeyi öğrenmeniz şart. Bir de kayağa göre çok daha zor. Zaten ben de bu zorluğu yaşamak için snowboard yapmaya başladım.” 1994 doğumlu bir kız kardeşim var. O da benden etkilenerek kaymaya başladı. Şu anda herhangi bir kulüp adına kaymıyor. Bu yıl üniversiteye başladı. Sanırım kısa bir süre sonra Erciyes Üniversitesi Kayak Kulübü’ne üye olacaktır. Uzun yıllardır kayıyorsunuz. Başınızdan ilginç bir olay geçti mi acaba? Ekipteki arkadaşlarım bir kere beni dağda unuttu. Erciyes’teydik. Aniden bir tipi bastırdı. Kuytu bir yer bulup sığındım. Neyse ki tipi çok uzun sürmedi. Hepimizin üzerinde GPS cihazı olduğu için beni birkaç saat sonra kolayca buldular. Tabii tipi daha uzun sürse ne olurdu kim bilir? Kayak ya da snowboard ile ilgili bir hayaliniz var mı? En çok istediğim şeylerin başında Alp Dağları’nda kaymak geliyor. Umarım bunu en yakın zamanda gerçekleştirebilirim. Kar benim için çok fazla anlam taşıyor. Hayatımda çok önemli bir yeri var. Yemek yapmaya özel bir ilginiz var. Bu ilgi nereden geliyor? İzcilik yaptığım yıllarda yemek yapanlara yardım ederdim kamplarda. Evde anneme yardım ederken kendimi oldukça geliştirdim. Şu anda birkaç istisna dışında her tür yemeği yapabiliyorum. İki arkadaşımla birlikte yaşıyorum ve yemekleri genellikle ben yapıyorum. 27 28 GEZİ-YORUM Komşunun misafirperver başkenti TAHRAN “Köklü bir geçmişe, göz alıcı bir mimariye ve zengin bir kültürel birikime sahip olan İran, bizler için en ekonomik ve kolay ulaşılabilir ülkelerden biri. Üstelik Türkiye vatandaşlarına vize talep etmiyor” diyen Yardımcı Teknisyen İsmail Kızıl, Ortadoğu’nun en büyük ve köklü coğrafyasının başkenti Tahran’a yaptığı hafta sonu gezisini anlatıyor. G ideceğim ülkelerin siyasi ve ideolojik durumlarından ziyade, kültürüne, tarihine, toplumsal yapısına ve sosyal yaşamına odaklandığımdan herhangi bir ön yargım olmadan, ülkemize çok yakın ama bizlere bir o kadar uzak olan İran’a gitmeye karar verdim. Hem güzel bir kültür gezisi yaptığım hem de farklı bir yer gördüğüm unutulmaz bir tarih oldu 2012 yılının temmuz ayı benim için. Gitmeden önce ufak bir seyahat planı yaptım ve sırt çantamı hazırlayıp bir başıma yollara attım kendimi. Üç saatlik bir uçuştan sonra Tahran’ın merkezine yaklaşık 50 kilometre uzaklıkta olan İmam Humeyni Havaalanı'na sabaha karşı vardım. Kuzey Tahran, modernizmin sembolü ve şehrin zenginlerinin yaşadığı kesimi, daha köklü bir geçmişe sahip Güney Tahran ise gelir düzeyi daha düşük olanların yaşadığı bir bölge. Şehircilik ve planlama açısından Tahran’ın düzenli bir yapılaşması olduğu söylenebilir. Caddeleri ve meydanları oldukça geniş. Ancak geniş caddelerine rağmen trafik tam bir keşmekeş. Beş hattan oluşan metro sisteminin modern ve gelişmiş olması bu yoğunluğu biraz olsun azaltıyor. Şehirde ayrıca çok sayıda park ve bahçe bulunuyor. Halk, tehlikeli boyutlara ulaşan hava kirliliğinden ve şehrin gürültüsünden uzaklaşmak için vakit buldukça bu parklara sığınıyor. Zıtlıkların şehri İlk izlenimler Ülkenin başkenti ve en büyük şehri olan Tahran’dan kısaca bahsetmek istiyorum. Tahran, Farsça “sıcak yer” anlamına geliyor. Hareketli ve kalabalık bir şehir. Nüfusu 15 milyon civarında. Elbruz Dağı’nın eteklerinde bulunan bu şehir ana hatlarıyla ikiye bölünebilir; Otobüsle şehir merkezine vardığımda beni Tahran şehrinin bir sembolü haline gelen Azadi (Özgürlük) Anıtı karşıladı. Ters Y şeklindeki anıt, 1971’de Pers İmparatorluğu’nun kuruluşunun 2500. yılında yapılmış. 50 metre yüksekliğindeki anıtın içinde bir müze bulunuyor. İmam Humeyni Camii Bazar-ı Bozurg Daha sonra metro hattını kullanarak şehrin ekonomisinin kalbi olan Bazar-ı Bozurg'u (Büyük Pazar) ziyaret ettim. Burası tam bir alışveriş cenneti, şehrin bir yansıması. Bazar-ı Bozurg sanki şehir içinde bir şehir gibi. Ortadoğu’nun en büyük kapalı çarşılarından biri olan 10 kilometre uzunluğundaki bu pazarda, tüm İran’da gerçekleştirilen alışverişin üçte birinin yapıldığı söyleniyor. İçerideki satıcılara göre ayrılmış sokaklarda kuyumcular, bakırcılar, halıcılar, saatçiler, ayakkabıcılar, baharatçılar… 10’dan fazla cami, bankalar ve oteller bulunuyor. Bu pazarda her türlü ihtiyacı temin etmek mümkün. Tahran’da beni en fazla şaşırtan şey Türkçenin oldukça yaygın şekilde kullanılması oldu. Çarşıda, metroda, lokantada ya da herhangi bir cadde üzerinde Türkçe konuşan birine rast gelme ihtimaliniz çok yüksek. Bunun sebebi Tahran’da çok sayıda Azeri’nin yaşıyor olması. Özellikle ticaret hayatında ağırlıklarını hissettiren Azeriler, Büyük Pazar’daki birçok dükkânın da sahibi. Görkemli saraylar Yaklaşık iki saat süren pazar gezisinden sonra kuzeye doğru üç dakika yürüyerek Gülistan Sarayı’na ulaştım. Tahran’ın en eski tarihi yapılarından biri olan saray Safeviler Dönemi’nde yapılmış ve Kaçar Hanedanı şahlarının ikameti olarak kullanılmış. Artık müze olarak kullanılan bu sarayın her bir bölümünü görmek için ayrı ücret ödemeniz gerekiyor. İçinde kraliyet ailesi için yapılmış bir grup farklı yapı da bulunan sarayın çok güzel bir bahçesi ve görkemli bir havuzu var. Tahran’nın görülmesi gereken bir başka sarayı da şehrin kuzey bölgesinde bulunan Sadabat Sarayı. Ağaçlarla kaplı, çok geniş bir araziye yayılan kompleksin içinden pınarların, yeraltı su şebekelerinin yanı sıra Caferabad Irmağı da geçiyor. Sarayda, şahlık döneminden kalan birçok eserin görülebileceği 19 müze yer alıyor. Bunlardan biri de Millet Sarayı Müzesi. Rıza Pehlevi’nin ülkeyi terk etmeden önce ev olarak kullandığı müzede 54 oda bulunuyor. Giriş katındaki 243 metrekarelik halı görülmeye değer. Riyal-tümen karmaşası İlk işim şehir merkezine giden otobüsü kullanmak için havaalanındaki döviz bürosundan bir miktar İran parasını temin etmek oldu. Daha sonra para bozdurmak için şehir merkezindeki döviz bürolarını kullandım. Şunu belirtmekte fayda var. İran’ın resmi para birimi ‘riyal’. Kâğıt paralar riyal olarak basılmış. Ancak günlük hayatta ise riyalin bir sıfır çıkarılmış hali olan ‘tümen’ kullanılıyor. Basitleştirmek gerekirse, 10 riyal 1 tümene eşit. Mesela bir şeyin fiyatı için 500 deniyorsa, üzerinde 5.000 riyal yazan para ödenmeli. Giyim kuşam Bilindiği gibi İran sokaklarında kadınların başı açık gezmesi yasak. Ben de Tahran’da çoğu İranlı kadınların başlarını yarıya kadar örten başörtüsü veya şal kullandıklarını gördüm. Göstermelik bir örtünme şekli diyebiliriz. Bunun yanı sıra genelde vücutlarını örten uzun kollu tunik giyiyorlar. İbadet yerlerine girerken ise “çador” adı verilen bir örtü kullanılma şartı var kadınlar için. Ülkeye giden kadın turistlerin de bu kurallara uyması gerekiyor. Erkekler için çok katı kurallar yok. Ama yaz mevsimi olmasına rağmen şort giyen erken görmedim; erkekler kravat da kullanılmıyor. İran konukseverliği Seyahatim sırasında en ufak bir sorunla karşılaşmadığımı belirtmek istiyorum. Konukseverliğin zirvesinde bir halkı var İran’ın. Her an her yerde İranlıların fevkalade yardımseverliği ve misafirperverliği ile karşılaşabilirsiniz. Ayrıca Türkiye’ye karşı oldukça sempatiyle bakıyorlar. İran, dünya medyasındaki abartılı ve negatif ülke imajı nedeniyle turistler tarafından fazla tercih edilmediğinden, İranlılar ülkelerine gelen az sayıda yabancı turist üzerinde pozitif bir imaj bırakmak için ellerinden geleni yapıyorlar. İran, köklü kültürü ve kendine has özellikleri ile mutlaka görülmesi gereken zarif bir Ortadoğu ülkesi. İran’da dilencilik yasak! İran’da dilenmek yasak olduğundan Tahran’ın neredeyse hemen her köşesinde sadaka kutularına rastlamak mümkün. Diğer şehirlerinde de aynı uygulama varmış. Bu kumbaralarda biriken paralar sonradan muhtaç kimselere dağıtılıyormuş. İranlıların sadaka kültürleri oldukça gelişmiş. Satıcıların, lokantaların ve çay bahçelerinin bulunduğu Derbend, Tahran’ın dışında, keyifli vakit geçirilebilecek bir mesire yeri. İki tepenin arasındaki vadi, şehrin yoğun trafiğinden ve yazın bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak için çok güzel bir sayfiye yeri. Tahran’a gidenlerin es geçmemesi gereken Derbend’te ortam gerçekten çok güzel ve renkli. Yol boyunca pestil, marmelat ve reçel satan dükkânlardan alışveriş yapabilirsiniz. Ben burada İran mutfağından ‘dizi’, ‘ash’ ve ‘çelo kebab’ adı verilen yöresel yemeklerini tatma fırsatı buldum. Günün yorgunluğunu da kıtlama çay ve hurmayla şark köşesinde attım. Bu arada Amerikan fast-food zincirleri İran’da yasak olmasına rağmen, birebir taklitleri bulunuyor. 29 30 SAĞLIK REHBERİ Yüksek ateş nasıl kontrol altına alınır? Kış aylarında ateşli hastalıklar artıyor. Bu dönemde özellikle çocukların ateşlenmesi ailede panik yaratıyor. Ancak bu, her zaman korkulması gereken bir durum değil. Yüksek ateşin neden ortaya çıktığı ve özellikle çocuklarda yüksek ateşe karşı yapılması ve yapılmaması gerekenleri bize Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Erhan Yüce anlatıyor. V ücuda giren herhangi bir iltihap durumunda metabolizma kendini savunmaya geçiyor. Bu savunmanın en büyük göstergesi ise yükselen ateş. Vücut ısısı beyindeki hipotalamus bölgesinde ısı kontrol merkezinin denetiminde. Hipotalamus termostat gibi görev yaparak vücut ısısını dengeliyor. Isı ayar eşiği genellikle enfeksiyon hastalıkları seyrinde artan pirojen diye adlandırılan maddeler yardımıyla daha yükseğe ayarlandığında yeni duruma uyum için vücut ısısı da artıyor ve ateş meydana geliyor. Pirojenler bir taraftan ateşin gelişmesini sağlarken diğer taraftan da ateşe yol açan nedene karşı vücut savunma sisteminin uyarılmasını sağlayarak enfeksiyonun sınırlandırılmasına katkıda bulunuyor. Yani ateşe bilinçli bir şekilde yaklaşıldığında zararlı olmadığı söylenebilir. Pek çok anne baba ateşli çocuğa yaklaşım konusunda yeterli bilgiye sahip değil. Bu durum ateşin daha çok yükselmesine ve sorunun artmasına neden oluyor. Çocuklarda ateş, genellikle kısa süre içinde kendiliğinden iyileşen basit viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ateşli çocukların sadece yüzde 15 gibi az bir kısmında antibiyotik tedavisi gereksinimi olan bakteriyel enfeksiyonlar söz konusu. Ateş tedavisinde temel amaç çocuğun rahatlatılması ve rahatsız edilmemesi. Ateşin normale döndürülmesi, ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmiyor. Semptomatik tedavide amaç, vücut ısısının normal düzeyine döndürülmesi olmamalı. Büyük çocukların kendini iyi hissettiği küçük çocukların ise rahatladığı bir vücut ısısı düzeyi tedavi için yeterli. Yani ateşin tedavisi için vücut sıcaklığının mutlaka 36 dereceye düşmüş olması gerekmiyor. Üç ayın altındaki bebeklerde ateşe dikkat! Ateşli çocuğun yaşı çok önemli. Özellikle üç ayın altındaki ateşli her çocuk hiç Çocuklarda ateşe yol açan 15 neden 1. Enfeksiyonlar: Grip, üst solunum yolu enfeksiyonları, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5. ve 6. hastalık, kabakulak, tonsillofarenjit, sinüzit, ortakulak enfeksiyonları, laringotrekeobronşit, zatürre, idrar yolu enfeksiyonları, gastroenterit, menenjit, ensefalit, myokardit, endokardit, perikardit, artrit, osteomyelit, bakteriyemi, sepsis gibi, 2. Aşılar: Bebeklik döneminde gerçekleştirilen özellikle karma aşılar sonrasında, 3. Doku hasarı: Travma, adale içi enjeksiyonlar, diş çıkarma, yanık gibi, 4. Su kaybı: İshal, kusma, yanık vb., 5. Habis olaylar: Lösemi, lenfoma, metastatik hastalıklar, zaman kaybetmeden mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli, ateşe yol açan durumun araştırma ve tedavisi hastane şartlarında olmalıdır. Üç aydan büyük çocuklarda ateşin derecesi ve süresi yanında hastanın genel durumu göz önünde bulundurularak hareket edilmeli. Genel durumu iyi, beslenmesi bozulmamış, ateşi 38,5 derecenin altındaki çocuklar evde semptomatik ateş tedavisi ile üç güne kadar izlenebiliyor. Şayet ateşin süresi üç günü geçiyorsa doktor muayenesi mutlaka gerekiyor. Ateşli çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki bulgulardan bir veya birkaçı ateşe eşlik ediyorsa yaşamı tehdit eden ciddi bakteriyel enfeksiyon olasılığı nedeniyle zaman kaybetmeden bir doktora başvurulmalıdır: • Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyor ve 72 saatten daha uzun süre devam ediyor ise, • Ateşle beraber çocuğunuzda sürekli ağlama, inleme ve dokunulduğunda huzursuzluk hali varsa, • Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğu devam ediyorsa, • Sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama gibi, • Bıngıldağında atma ve kabarıklık, • Ateşle beraber cildinde mor döküntüler oluşuyorsa, • Daha önce havale geçirmişse, • Ağız mukozasında kuruluk, gözyaşının olmaması, göz küresinde ve bıngıldakta çöküklük gibi sıvı kaybı bulguları varsa, • Zor ve sık nefes alıyorsa, öksürük, hırıltı, göğüs ağrısı, kulak ağrısı, karın ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, devamlı kusma, sık ishal, idrar yaparken yanma, idrar renginde değişme gibi bulguların varlığı durumunda mutlaka doktorunuza danışın. 6. İlaçlar: Antibiyotikler, atropin, amfetamin, amfoterisin gibi, 7. Kan transfüzyonları 8. Kafa travmaları 9. Biyolojik ajanlar 10. İmmünolojik hastalıklar: Romatoid artrit, sistemik lupus eritomatozus, kawazaki hastalığı, 11. İnflamatuar hastalıklar: İnflamatuar bağırsak hastalığı, 12. Endokrin hastalıklar 13. Metabolik hastalıklar: Gut ve üremi gibi, 14. Zehirlenmeler, 15. Nedeni bilinmeyen veya araştırılmayan hastalıklar. Ateş durumunda bunları yapmayın! • Üşüyen ve titreyen ateşli hastanızın üzerini örtmeyin, • Kalın kıyafetler giydirmeyin, • Asla soğuk suyla banyo yaptırmayın, • Alkol ve sirkeli suyla kompres uygulamayın, • Sık aralıklarla ateş düşürücü ilaç kullanmayın. Ateşe karşı ilk 5 önlem 1. Kıyafetlerine dikkat edin: 38,5 derece civarındaki hafif ateşi olan hastanın üzerindeki fazla giysileri çıkartın, ince ve bol bir pijama giydirin. 2. Sıvı alımına özen gösterin: Bol miktarda su ve sulu gıdalar almasını sağlayın. 3. Ortamın sıcaklığını muhafaza edin: Bulunduğu ortamın sıcaklığını 21-22 derece arasında tutmaya dikkat edin. 4. Ilık duş aldırın: 29-32 derece sıcaklıktaki ılık suyla duş aldırın veya ılık-ıslak bezlerle pansuman yapın. 5. Hemen ateş düşürücüye sarılmayın: Ateşin 39 dereceye çıkması durumunda doktorunuza danışarak hastaya ateş düşürücü verebilirsiniz. 31 32 BULMACA C M Y CM MY CY CMY GEÇEN SAYININ CEVABI: SENKRONİZE K Geçen sayının talihlileri Şerafettin Ekici, Bilal Kandil, Muhammet Halit Çetinkaya, Mehmet Özkan ve Selman Ataç 100 TL tutarında IKEA hediye çeki kazandı. Anahtar kelimeyi 23 Ocak 2014 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında IKEA hediye çeki kazanacak. ANAHTAR KELİME: 1 2 3 4 5 6 7 8
© Copyright 2024 Paperzz