THY Teknik - Turkish Technic

GÜNDEM
Merhaba Arkadaşlar,
Oldukça hareketli geçen 2013 yılını geride bırakırken daha da hareketli geçmesi muhtemel yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşıyoruz.
Her geçen gün kendimizi geliştirdiğimiz, yeni atılımlar yaptığımız
önemli bir geçiş döneminin tam ortasında, yeni şeyler öğrenerek yolumuza devam ediyoruz. Yeni yıla, hem THY Teknik A.Ş.’ye hem de Türk
havacılık sektörüne önemli katkılar sağladığımızı düşündüğümüz
2013’ten daha başarılı ve etkin bir yıl geçirme umuduyla bakıyoruz.
2013 yılını başarılı bir şekilde geride bırakmamızı sağlayan tüm çalışanlarımıza katkı ve emeklerinden dolayı tek tek teşekkür ederken,
acısını içimizden atamayacağımız, elim bir kaza sonucu hayatını kaybeden Şentürk kardeşimizi de rahmetle anıyoruz. Bu münasebetle,
işyerimizde iş sağlığı ve güvenliği konularında büyük bir hassasiyet
gösterilmesi isteğimin; çalışanlarımızın işyeri şartları, donanımı ve
emniyeti için hiçbir fedakârlıktan kaçınmayacağımızın tekrar altını çizmek istiyorum.
2013 yılında faaliyetlerini yoğunlaştıran THY Teknik A.Ş. Ar-Ge Merkezi’nin çalışmaları sayesinde, ilk iş jeti modifikasyonu ve yenileme
işlemini kendi tesislerimizde tamamladık ve STC üretme kabiliyeti
edindik. HABOM’un inşaat süreci devam ederken, MNG Teknik şirketinin alım ve entegrasyon işlemleri ile Turkish HABOM adı altında
yeni oluşturulan şirketin oluşumu işlemlerinin mutfağında arkadaşlarımızın önemli katkıları oldu. Buna ilaveten Turkish HABOM’a eleman
alınması sürecinde aktif olarak destek olduk ve eğitim süreçlerinin
tamamlanmasında doğrudan sorumluluk aldık. Bunların neticesinde
de karşılıklı işbirliği ve koordinasyon içinde HABOM’da bakım onarım
hizmetleri verilmeye başlandı.
Şirketimizin bilinirliğinin daha da artmasını sağlayacak projelere imza
attık, dünya coğrafyası üzerinde bugüne kadar müşteri listemize girmeyen bölgelerden müşteriler kazanmak için çalıştık, yeni ‘komponent pool’ anlaşmaları imzalayarak müşteri portföyümüzü genişlettik.
Bunların hepsinden de önemlisi, gelişen teknolojiye karşın insan faktörünün önemini bilen bir yaklaşımla eğitime her zamankinden daha
fazla önem verdik 2013 yılında.
Bir yandan önemli değişimler yaşarken, diğer yandan performans
kaybına uğramadan ve motivasyonumuzu koruyarak yola devam edeceğimize olan inancım tamdır. Bugüne kadar tüm başarılarımızı hep
birlikte elde ettik; bundan sonrakileri de hep birlikte elde edeceğiz.
Büyük hedefleri olan bir şirketin çalışanları olarak, gücümüzü birlik
ve beraberliğimizden aldığımızı asla unutmamanızı isterim. Bizi bugünlere taşıyan ekip ruhunu her zaman koruyacağınızdan son derece
eminim.
Esen kalın,
Doç. Dr. İsmail Demir
Genel Müdür
01
02 İÇİNDEKİLER
04
TEKNİK’TEN
HABERLER
09
10
TASARIM
GELİŞTİRME
PROJELERİ
12
04
EĞITIM
09
İŞ SAĞLIĞI VE
GÜVENLİĞİ
12
17
14
16
17
HAVACILIK
DÜNYASINDAN
HABOM
TEKNOLOJİ
18
18
Sahibi
THY TEKNİK A.Ş.
Doç. Dr. İsmail DEMİR
(Genel Müdür)
RÖPORTAJ
20
22
EMNİYET KÖŞESİ
2013'TE SKYTECH
24
25
BİLGİ
TEKNOLOJİLERİ
SÜREKLİ
GELİŞİM
28
26
THY TEKNİK A.Ş.
Katkıda Bulunanlar
Emine Arslan, Emre Kara ve Yusuf Atala
26
BİZDEN
28
GEZİ-YORUM
30
30
SAĞLIK
REHBERİ
YAYIN
THY TEKNİK A.Ş.
Medya Reklam
Halkla İlişkiler Şefliği
Ferhat Yenibertiz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler Şefi)
Pınar Yılmaz Kaynak
(Yayın Koordinatörü, Uzman)
Cemal Gökgöz
(Medya, Reklam & Halkla İlişkiler, Muhabir)
YAPIM
GODE İSTANBUL
Alev Aktaş
(Yayın Grup Direktörü)
Songül Kurnaz
(Yapım Koordinatörü)
Ulaş Atay
(Editör)
Meltem İşleyen
(Art Direktör, Kapak Tasarım)
Asım Hocagil
(Grafik Uygulama)
Jülide Türkay
(Redaksiyon Editörü)
Ergün Tozan
(Müşteri Temsilcisi)
Fotoğraflar
İstanbul Fotoğraf Atölyesi (İF Atölye)
Baskı ve Cilt
Bizim Matbaa
GODE İSTANBUL
Al Karanfil Sokak
No: 5 Levent / İstanbul
godeistanbul.com
444 02 90
04 TEKNİK’TEN HABERLER
Türk Hava Yolları’nın
ilk sharklet uygulamasını
THY Teknik A.Ş. yaptı
Türk Hava Yolları’nın A321 filosu uçaklarına ilk sharklet kanat ucu uygulaması THY Teknik A.Ş. tesislerinde yapıldı. TCJSK kuyruk tescilli uçağa aralık ayı başında, TC-JSL kuyruk
tescilli uçağa 17-19 Aralık tarihleri arasında yapılan işlem,
THY Teknik A.Ş. bünyesinde yapılan ilk sharklet modifikasyonu olma özelliğini taşıyor.
Sharklet uygulaması ile yakıt sarfiyatı yüzde 4 azalırken,
operasyon maliyetlerinden de ciddi oranda tasarruf sağlanıyor. Ek bir yapısal takviye gerektirmeyen uygulamanın aynı
zamanda kalkış performansının ve irtifa seviyesinin yükselmesi, hizmet ömrünün uzaması gibi faydaları da var.
Bu uygulama ile Türk Hava Yolları, filosunda A320-321 ailesinden uçak bulunduran Avrupalı şirketler arasında uçaklarına sharklet takan ilk havayolu şirketi oldu.
THY Teknik A.Ş.’nin
Hitit Üniversitesi’nden konukları vardı
Çorum Hitit Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden
öğretim görevlileri ve öğrencilerden oluşan 20 kişilik ekip THY
Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Atölyeleri ve hangarları gezen gruba,
havacılık sektöründe bakım-onarımın yanı sıra eğitimli ve her
zaman kendini yenileyen bir kadroya sahip olmanın ne kadar
önemli olduğu anlatıldı. THY Teknik A.Ş.’yi uzun zamandan beri
ziyaret etmek istediklerini belirten konuklar, gezi sonrasında, tesislerden çok etkilendiklerini dile getirdi.
İsviçre’den fam trip organizasyonu
İsviçre’de 20 şubesi bulunan Globetrotter isimli acenteden 15
yetkili, Türk Hava Yolları Basel Müdürlüğü’nün organize ettiği fam
trip kapsamında İstanbul’a geldi.
Önce İstanbul’un tarihi ve turistik yerlerini ziyaret eden konuklar,
daha sonra Türk Hava Yolları’nın CIP Salonu’nu, Uçuş Akademi-
si’ni ve Turkish Do&Co’yu gezme şansı buldu. Acente yetkilileri
organizasyon kapsamında THY Teknik A.Ş.’yi de ziyaret etti. THY
Teknik A.Ş.’yi tanıtan bir sunumun ardından atölyeleri ve hangarları gezen konuklar, THY Teknik A.Ş.’yi yakından tanıma fırsatı
buldu. Acente yetkilileri ziyaret sonrasında, kendilerine gösterilen
ilgiden duydukları memnuniyeti dile getirdi.
05
06 TEKNİK’TEN HABERLER
Alman medyası THY Teknik A.Ş.’de
Almanya’nın önde gelen gazetelerinden ve televizyon kanallarından bir grup basın mensubu 2 Aralık günü THY Teknik A.Ş.
Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’i makamında ziyaret etti.
Basın mensupları ile bir süre sohbet eden Demir, konuklara
havacılık sektöründeki gelişmeler ve ülkemizdeki uçak ba-
kım-onarım faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Konuk basın mensupları da Türk Hava Yolları’nın son yıllarda göstermiş olduğu
dikkat çekici başarılar nedeniyle Türk Hava Yolları’nı ve THY
Teknik A.Ş.’yi ziyaret ettiklerini dile getirdi.
İstanbul Ticaret Üniversitesi öğrencileri
THY Teknik A.Ş.’ye hayran kaldı
İstanbul Ticaret Üniversitesi’nde okuyan 35 öğrenci, kendilerine vizyon sağlamak ve farklı bakış açısı kazandırmak amacıyla THY Teknik A.Ş. tesislerini ziyaret etti. Hangarları ve birçok
atölyeyi gezen öğrencilere, atölyelerin yetkili uzman ekipleri
tarafından bakım ve onarım faaliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verildi. Gezi sırasında hayranlığını gizleyemeyen öğrenciler,
THY Teknik A.Ş.’nin sunacağı iş fırsatlarının mutlaka değerlendirilmesi gerektiğini düşündüklerini dile getirdi.
Oryantasyon gezileri
devam ediyor
Türk Hava Yolları ailesine yeni katılan 20 uzman Türk Hava Yolları tarafından düzenlenen oryantasyon programı dahilinde THY
Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Uzmanlar, THY Teknik A.Ş.’yi tanıtan
sunumun ardından atölyeleri ve hangarları gezdi.
Oryantasyon programı sayesinde Türk Hava Yolları iştiraklerini
daha yakından tanıma şansı elde ettiklerini belirten uzmanlar,
Türk Hava Yolları’nda çalışmaya başladıkları için çok mutlu olduklarını dile getirdi.
Uğur Tezcan
son yolculuğuna
uğurlandı
Türk Hava Yolları’nın Libya’nın başkenti Trablus’taki
Tripoli bilet satış ofisine 26
Aralık Perşembe akşamı
düzenlenen menfur saldırı
sonucu Muhasebe Şefi
Uğur Tezcan hayatını kaybetti. Şef Yardımcısı Nadide
Nur Duman ise yaralı olarak
kurtuldu.
Saldırıda hayatını kaybeden Uğur Tezcan için 29 Aralık
Pazar günü Türk Hava Yolları Genel Müdürlüğü’nde bir tören
düzenlendi. Törene, Türk Hava Yolları Genel Müdürü Temel
Kotil, Tezcan’ın ailesi ve çok sayıda çalışma arkadaşı katıldı.
Bahçeşehir
Üniversitesi’nden
THY Teknik A.Ş. ziyareti
Bahçeşehir Üniversitesi’nin çeşitli fakültelerinden yüksek
lisans öğrencileri, öğretim görevlisi Prof. Dr. M. Oktay Alnıak
eşliğinde THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret etti. Hangarları ve atölyeleri gezerken, THY Teknik A.Ş.’nin tarihi, Türkiye’deki ve
dünyadaki konumu ve kabiliyetleri hakkında ayrıntılı bilgi verilen öğrenciler, bu gezinin kendilerine farklı bir bakış açısı
kattığını, Ar-Ge çalışmaları için ufuk açıcı olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Alnıak ve öğrenciler, böyle bir dünya şirketini yakından tanıma fırsatı verdiği için THY Teknik A.Ş. yöneticilerine,
ilgilerinden dolayı da çalışanlarına teşekkürlerini ifade etti.
Törende konuşan Kotil, “Acımız büyük. Uğur kardeşimize
Allah’tan rahmet diliyorum. Anne ve babasına başsağlığı
diliyorum. İnşallah Allah'ın cennetine gider. Şu an net bir şey
yok, olay inceleniyor. Dışişleri Bakanımız, Müsteşarımız ve
Libya Büyükelçimiz konu ile yakından ilgileniyorlar. Acımız
büyük, başımız sağolsun" dedi.
Tezcan’ın cenazesi, törenin ardından, Gaziosmanpaşa Prof.
Dr. Mahmut Esat Coşan Camii’nde kılınan cenaze namazını
müteakip, Edirnekapı Hava Şehitliği’nde sonsuzluğa uğurlandı. Saldırıda hayatını kaybeden Uğur Tezcan’a Allah’tan
rahmet, ailesine, yakınlarına ve Türk Hava Yolları camiasına
başsağlığı, saldırıda yaralanan Nadide Nur Duman’a da acil
şifalar diliyoruz.
SHMD logosunu
değiştirdi
Sivil havacılık alanında görev yapan
mühendis ve mimarlardan oluşan,
sivil havacılığın yurt çapında
geliştirilmesine katkı sağlamak
amacıyla 1976 yılında kurulan
Sivil Havacılık Mühendisleri
Derneği (SHMD) uzun bir aradan sonra logosunu değiştirdi.
14 tasarım arasından seçilen logo,
daha modern ve birlikteliği ifade eden
yenilikçi çizgiler taşıyor.
07
08 TEKNİK’TEN HABERLER
SHMD Çalıştayı yapıldı
Sivil havacılık sektörünü daha ileriye taşımayı, bu alanda fikir alışverişinde bulunmayı ve birlikte çalışmayı amaçlayan Sivil Havacılık Mühendisleri Derneği (SHMD) tarafından düzenlenen 1. Ulusal
Sivil Havacılık Çalıştayı, THY Teknik A.Ş. Zafer Orbay Toplantı Salonu’nda 5 Aralık Perşembe günü gerçekleştirildi. Türkiye hava-
cılık sektöründen dokuz firmanın katıldğı çalıştayda, havacılık ve
bakım şirketlerinin sektördeki sorunlarına çözüm yolları arandı.
Alanında ilk olma özelliğine sahip çalıştaya katılanlar verimli bir
çalışma gerçekleştirdiklerini ve yakın gelecekte 2. Sivil Havacılık
Çalıştayı’nda yeniden bir araya gelmek istediklerini dile getirdi.
IndiGo Havayolları
THY Teknik’te
THY HABOM A.Ş.
teknisyenlerinin
eğitimleri devam
ediyor
THY HABOM A.Ş.’de işe yeni başlayan teknisyenlere eğitimleri
THY Teknik A.Ş. tesislerinde verilmeye devam ediyor. Eğitim Müdürlüğü tarafından verilen Level 1 teorik eğitimlerini alan teknisyenler, pratik eğitimlerini de Airbus A320 serisi ve Boeing 737800 uçaklarında tamamlayarak sertifikalarını aldı.
Hindistan’ın en büyük iç hat taşıyıcısı olan IndiGo Havayolları yetkilileri bir dizi ziyaret için İstanbul’a geldi. Önce Sabiha Gökçen Havalimanı’nda bulunan TEC ve THY HABOM’u
ziyaret eden yetkililer, daha sonra THY Teknik A.Ş.’nin Atatürk
Havalimanı’ndaki tesislerini gezdi.
Airbus’a 150 yeni nesil A320neo olmak üzere toplam 180
adet uçak siparişi veren IndiGo Havayolları, havacılık sektöründe tek seferde en büyük uçak siparişini veren şirket unvanına sahip.
EĞİTİM
Ankara’da yoğun
eğitim süreci
Ankara Esenboğa Havalimanı teknik personeline, Eğitim Müdürlüğü
eğitmenleri tarafından EASA Part
145 tazeleme eğitimleri verildi.
Çalışanlar, zaman ve emek kaybı
olmaması için Ankara’da gerçekleştirilen eğitim programı kapsamında Bakım Pratikleri, Uçak Bakım
Kayıt Prosedürleri, Modül 10, Şirket
Prosedürleri, Kök Sebep Analizi ve
İnsan Faktörleri eğitimlerini aldı.
Teknisyen Yetiştirme
Programı yeni
mezunlar verdi
İŞKUR Projesi kapsamında Türk Hava
Kurumu Üniversitesi’nden katılan 23
ve Kocaeli Üniversitesi’nden katılan 49 kişiden oluşan eğitim grubu,
THY Teknik A.Ş. bünyesindeki pratik
eğitimlerini kasım ve aralık aylarında
başarıyla tamamladı.
Atölyede ve uçak üzerinde edindikleri pratik eğitimleri sonrasında işe
alım mülakatları gerçekleşen adaylara meslek yaşamlarında başarılar
diliyoruz.
Araç eğitimleri hız
kesmiyor
THY Teknik A.Ş. bünyesinde çalışan
operatörlerin eğitim ihtiyacını karşılamaya yönelik eğitimler tüm hızıyla
devam ediyor. Su İkmal Aracı, Foseptik Aracı ve Uçak Merdiveni Aracı
Eğitimleri ile başlayan süreç; Akülü
Çekici, Bagaj Çekme Traktörü ve Makaslı Platform Eğitimleri ile devam
etti. Öncelikli olarak E sınıfı ehliyet
sahibi personelin ilgi göstermesi
beklenen eğitimlerin, çeşitlenmesi ve
yoğunlaşması planlanıyor.
Eğitim Müdürlüğü
stajyerimiz ile gurur
duyduk
Eğitim Müdürlüğü’nde staj yapan
Enes Usta, Türkiye’nin bu alandaki en
prestijli ödülleri olan Bumerang Ödülleri kapsamında “En Çalışkan Blog”
kategorisinde yarıştığı 1.700’ün
üzerinde blog/web sitesi arasından
ilk üç finalist arasına girmeyi başardı. Eğitim Müdürlüğü olarak kendisini
tebrik ediyor, başarılarının devamını
diliyoruz.
09
10 TASARIM GELİŞTİRME PROJELERİ
Tasarım Geliştirme Projeleri - 6
Universal APU Starter Motor Test Bench
Hem verimlilik artıran hem de maddi avantajlar sağlayan Universal
APU Starter Motor Test Bench hakkında bilinmesi gerekenleri, projeyi
hayata geçiren Tasarım Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü tarafından
hazırlanan bu yazıda bulacaksınız.
Y
eni uçak siparişleriyle her geçen
gün büyüyen Türk Hava Yolları filosuna paralel olarak, atölyelere düşen iş yükü de artış gösteriyor. Tasarım
Geliştirme ve Projeler Müdürlüğü olarak
bu yükü elimizden geldiğince azaltmak
için Part 21 projelerine ilave olarak, yeni
test cihazları tasarlamak, böylece kabiliyetimiz altında olmayan komponentleri
de kabiliyetimize alarak hem yurtdışı
parça bekleme sürelerini sıfıra indirmek hem de yurtdışı test maliyetlerini
azaltarak şirketimize katkıda bulunmak
öncelikli hedeflerimiz arasında yer alıyor.
Bu yaklaşımla, tasarımı ve üretimi
yüzde 100 yerli imkânlarla Türkiye’de
gerçekleştirilen Universal APU Starter
Motor Test Cihazı’nı sizlere tanıtmak
istiyoruz. APU starter motorlar, adından da anlaşılabileceği gibi APU’larda
bir nevi marş motoru vazifesi gören,
oldukça kritik komponentlerdir. Bugüne
kadar elimizde bulunan ve oldukça eski
bir teknolojiye sahip olan test cihazıyla
filomuzdaki komponentlerden yalnızca birinin testleri yapılabiliyordu. Yeni
tasarlanan ve üretilen Universal APU
Starter Motor Test Bench sayesinde
Türk Hava Yolları filosundaki bütün
Elektrik Atölyesi’ndeki mevcut
starter test cihazı
uçaklara ait APU starter motorlar kabiliyetimiz altına alınabilir duruma getirildi.
Aviyonik Komponent Atölyeler Müdürlüğü’ne bağlı Elektrik Atölyesi’nde
kullanılacak olan Universal APU Starter
Motor Test Bench ile bundan böyle tabloda bahsedilen komponentlerin testleri
için yurtdışına yollama ihtiyacı, bekleme
süresi ve test maliyeti kavramları ortadan kalkmış olacak. Yeni üretilen test
cihazının ana ekipmanları ve donanımı
temel olarak yüzde 0,1 hassasiyetle
40N.m tork uygulayabilen bir servo
motor, 0-40V 1200A ayarlanabilir güç
kaynağı, 15” dokunmatik kontrol panel,
hız ve sıcaklık sensörleri, titreşim ve ses
izolasyonlu tezgâh, PLC ünitesi, hassas
coupling sistemi ve ara bağlantı adaptörlerinden oluşuyor. Dizaynın ilk aşamalarında çeşitli tasarım alternatifleri
düşünüldü, 3D modellemeleri yapıldı,
en etkin ve fonksiyonel olanı seçildi ve
detay tasarım adımlarına geçildi. Burada amaç, detay tasarımı yapılacak olan
Filoda bulunan ve yeni test bench ile kabiliyete alınan komponent listesi
UÇAK TİPİ
PARÇA KODU
ÜRETİCİ
PARÇA NO
THY FİLO
ADEDİ
TEST BENCH
KABİLİYET
A310
K185516
519858-8
9
R
A319
KG85800
2704506-2
4
R
A320
KG85810
4952164
60
R
A330-340
K985751
3888217-3
3888217-4
7
14
R
B737-400
K785301
179120-3
9550170900
8
3
R
B777-200
KU85800
2704442-5
11
R
GULFSTREAM
K485395
519892-5-1
519892-6-1
519892-6-2
2
2
1
R
İlk tasarım modellemelerinden
bir örnek
Örnek starter’ın sisteme takılmasını
anlatan detay 3D modelleme
nihai ürün öncesi konsept tasarımları
ortaya koymak ve bir teknik şartname
ortaya çıkarmaktı. Detay tasarımında
ise birçok alternatif arasından seçilen
ekipmanlar tek tek sisteme entegre
edildi ve gerekli kontroller yapıldıktan
sonra dizayn dondurularak üretim aşamasına geçildi.
Kullanımı oldukça kolay ve emniyetli bir
cihaz olan Universal APU Starter Motor
Test Bench, operatörün testleri hızlı
ve pratik olarak yapabilmesi amacıyla
sistem arayüzü olabildiğince açık ve
anlaşılır bir biçimde tasarlandı. Her test
adımında operatör tarafından yapılması
gereken işlem veya cihaz tarafından
otomatik olarak gerçekleştirilen işlemler,
ekranda bulunan bilgi kutucuklarında
detaylı bir şekilde açıklanıyor. Verilen bu
bilgiler, operatörün her adım için sürekli
Komponent Bakım El Kitabı’nı (CMM)
kontrol etmesine olan ihtiyacı ortadan
kaldırıyor. Güçlü ve güvenilir bir altyapıya
sahip olan yazılım, bir karışıklığa ya da
hataya meydan verilme olasılığını ortadan kaldırıyor ve insana bağlı hataların
minimuma indirilmesini sağlıyor.
Donanımsal olarak da gerekli emniyet
tedbirleri düşünüldü, test altındaki komponentin, test cihazının ve en önemlisi
de personelin zarar görmemesi için
bütün önlemler alındı. Aşırı ısınmayı
önleyen ‘overheat’ sensörleri, aşırı
akım çekilmesini engelleyerek komponenti ve güç kaynağını koruyan akım
transformatörü, yüksek hızlarda olası
parça kopması durumunda çevreyi ve
operatörü emniyete alan güçlendirilmiş
cam üzerine geçirilmiş çelik kafes, sistem çalışır durumdayken kafesin kapalı
İşçi güvenliğini artırma adına çelik
kafes yapısını anlatan detay 3D
modelleme
Universal starter tester atölye teslimi
kalmasını sağlayan ve bağımsız çalışan
iki ayrı elektromekanik kilit sistemi, anlık durum bilgisi veren uyarı ikaz ışıkları
ve acil stop butonları bu önlemlerden
sadece birkaçı. Yeni test bench, adımları üretici firmaların Komponent Bakım
El Kitabı’nda (CMM) belirlenmiş olan
testleri, ilgili komponente uygulayarak
tamamladıktan sonra sonuçları oluşturup kullanıcıya sonuç raporu halinde
sunuyor. Bu rapor test paneli üzerinde
bulunan USB portundan veya kontrol
paneldeki yerleşik yazıcı vasıtasıyla çıktı
olarak da alınabiliyor.
Yazılım arayüzü, kullanıcıyı veya operatörü test süresince ilgili test adımlarına
yönlendiriyor. Tüm test arayüzü Türkçe
veya İngilizce dil desteğini her adımda
kullanıcıya sunuyor. İstenilen adımda
dil değişikliği yapılabiliyor. Test boyunca
operatör, yazılım arayüzünde ilgili adımda
gerçekleştirmesi ve gözlemlemesi gereken işlemler hakkında bilgilendiriliyor.
Örneğin iki test adımı arasında olması
gereken ve CMM’de belirtilen bekleme
süreleri, ekranda çıkan zaman sayacı
ile operatöre ikinci adıma başlama
zamanına kadar kalan süreyi göstererek
yardımcı oluyor. Bu hem komponent için
Sistem kontrol kabin
testlerinden genel bir görünüm
emniyet hem de operatör için kolaylık
anlamına geliyor. Kullanıcı dostu olarak
tasarlanmış olan sistemin genel çalışma
mantığı ise şu şekilde; test adımında
komponentin faal olması durumunda
beklenen sonucun gözlemlenmesi,
komponentin test adımını başarılı olarak
tamamladığı anlamına geliyor. Her test
sonucuna ait satırda ‘PASS’ veya ‘FAIL’
indikasyonları testin hangi adımlarda
başarılı ya da başarısız olduğunu otomatik olarak operatöre bildiriyor. Kullanıcı
‘NEXT’ veya ‘PREVIOUS’ sanal butonuna
dokunmak suretiyle bir sonraki veya bir
önceki test adımına geçebiliyor. Sistem,
bütün test adımları bitirildikten sonra
kullanıcıyı otomatik test raporu alma
seçeneğine yönlendiriyor. İlgili sanal
çıktı alma tuşuna basıldığı takdirde de
THY Teknik A.Ş. formatına uygun bir test
raporu sistem üzerindeki dahili yazıcı
üzerinden üretilerek operatöre sunuluyor.
Sonuç olarak, yurtdışı fiyatının -yaklaşık
400 bin dolar- yarı fiyatına mal edilerek,
her filo tipindeki motorların testini kabiliyete almamıza olanak veren bu cihazın,
THY Teknik A.Ş.’ye ve özellikle Elektrik
Atölyesi’ne hayırlı olmasını temenni
ediyoruz.
Yazılım arayüzünden örnek
bir test sayfası
11
12 İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
Kışın sürüş emniyeti
Kış aylarında araç kullanırken her zamankinden daha
fazla dikkatli olmanız gerekir. Çünkü buzlanma, kayma,
görüş mesafesinin düşmesi gibi faktörler seyahat
güvenliğinizi tehdit eder. Bu nedenle kışın seyahat
etmeden önce bilmeniz gerekenler…
K
ötü hava şartlarında araç kullanmak normal
şartlarda araç kullanmaktan çok daha zordur. Bu nedenle öncelikle kendinizi ve aracınızı sürüşe hazırlamalısınız.
Seyahat hazırlığı
Seyahate çıkmadan önce şu sorulara cevap verin,
● Bu seyahat gerekli mi?
●Fiziki durumunuz araç kullanmaya uygun mu?
● Hava şartları seyahate uygun mu?
● Araç yola elverişli mi?
● Araçta kış donanımı mevcut mu?
Cevabınız ‘EVET’ ise,
●Sürüşünüzü önceden planlayın,
●Yorgunken sürüş yapmaktan kaçının,
●Seyahat öncesinde güzergâhınızdaki hava koşullarını internet, televizyon ya da radyo aracılığıyla
kontrol edin,
●Yavaş trafik akışı, görüş azalması, yolda olabilecek engeller vs. yüzünden oluşabilecek herhangi
bir gecikmeyi hesaba katarak zaman planlaması
yapın,
●Rahat ve sıcak tutan giysiler seçin.
Soğuk havalarda yola çıkmadan önce
bilinmesi gerekenler
Lastikler: Unutmayın, yükü lastiğin kendisi değil
içindeki hava taşır! Fren mesafesi doğru lastik basıncıyla ilişkilidir. Bu nedenle lastik hava basınçlarını haftalık olarak kontrol edin. Lastik hava basıncı,
her zaman için araç üreticisinin verdiği değerlere
uygun olarak ayarlanmalıdır. Aracın içerisine yapıştırılmış etiketlerde ya da kullanım kılavuzunda
bulabileceğiniz bu değerler hem yaz hem de kış
lastikleri için geçerlidir.
Kış lastikleri: Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme
Bakanlığı’nın 8 Kasım 2012 tarihinde yayımladığı
ilgili yönetmeliğin 6. maddesine göre, yolcu ve eşya
taşımada kullanılan araçlarda, her yılın 1 Aralık-1
Nisan tarihleri arasında kış lastiği kullanmak zorunludur.
Kış lastikleri hakkında bilinmesi gerekenler:
●Kış lastikleri 7°C’nin altındaki sıcaklıklarda
daha iyi tutunma sağlar.
●Kış lastiği değişim mesajı uyarılarını dikkate alın
ve lastiklerinizi belirtilen sürelerde değiştirin.
●Kış lastiklerinin iyi durumda ve diş derinliklerinin
en az 4 milimetre olduğundan emin olun.
●Kış lastikleri, dört mevsim lastiklere oranla iki
kat daha fazla fren mesafesi sağlar.
Görüş mesafesi: Eğer görüş mesafesi kötüleşirse,
yola devam etmeyin. Yol üzerinde emniyetli bir park
yeri bulun ve şartlar düzelene kadar mola verin. Diğer yol kullanıcılarına ve kendinize tehlike oluşturacağı için yol üzerinde durmamaya özen gösterin.
Görüş mesafesi azalır ve sis artar ise sis farlarınızı
yakın; kısa hüzmeli farlarınız ile sürüş yapın. Öndeki aracı iki saniye mesafe ile takip edin.
Bunlara dikkat edin!
●Hız yapan ya da dengesiz sürücülere dikkat edin. Kontrollerini her an kaybedebileceklerini
varsayarak hareket edin.
●Tehlikelere çok önceden tepki verin. Bu, son dakika kurtarışlarını önler ve çevrenizdekilerin
tehlikeden erken haberdar olmasını sağlar.
●Fren yaparken mutlaka aynalara göz atın. Çünkü arkadan çarpmaları engellemek için aracınızın
arkasında neler olduğunu bilmeniz önemlidir.
●Sürücülerin duramayabileceğini ya da ışıkta geçebileceğini düşünerek kavşaklardaki ışık
değişikliklerine karşı hazırlıklı olun.
Değişen hava şartlarında takip mesafenizi artırın.
Takip mesafesi için tavsiye edilen süreler yağmurda
4 saniye, kaygan zeminde ise 6-12 saniyedir.
Buzlanma ve kayma: +4 dereceden itibaren donma başlar. Sabahları çiy yüzünden meydan gelen
yoğunlaşma, sıcaklık sıfırın altına düşünce donar.
Bu durum yol üzerinde çok ince bir buz tabakası
oluşturur. Buna kara buz denir.
Kara buz,
●Çıplak gözle neredeyse fark edilemez,
●Bilinen yol koşullarının en tehlikelisidir,
●Genellikle köprü altlarında, viyadüklerde, güneş
almayan gölgeli noktalarda ve düşük rakımlarda
oluşur.
Kayma kendiliğinden başlamaz. Genellikle sürücünün yanlış hareketleri kaymayı başlatır. Bu nedenle,
●Kaymaya neden olabileceği için ani kalkış ve duruş yapmaktan kaçının,
●Kayma ya da savrulmayı önlemek için normalden
daha yavaş gidin,
●Emniyetli durabilmek için öndeki araç ile yeterli
mesafe bırakın.
Tepe üstlerine yaklaşırken,
●Buzlu bir tepeye yaklaşırken, çekişin en iyi olduğu
hattı seçin,
●İlerinizdeki araçları gözlemleyin ve tekerleklerinizin patinaj yaptığı veya geri kaydığı noktalarını
kullanmaktan kaçının,
●Güzergâh üzerinde daha iyi tutunma sağlayacak
olan kar veya kar tozunun sertleşmediği yerleri
seçin.
Kavşaklar: Kavşaklar genelde kazaların en yoğun
olduğu bölgelerdir. Karlı hava şartları kavşaklardaki
kaza riskini daha da artırır. Bu nedenle,
●Kavşaklara yaklaşırken, kontrolsüz hareket eden
yayalara ve araçlara karşı hazırlıklı olun,
●Kavşaktan emniyetli geçeceğinizden emin olun,
●Emniyetli olduğundan emin değilseniz diğer yol
kullanıcıları ile çarpışmayı önlemek için yol verin.
Su üzerinde patinaj ve kızaklama: Lastik kanallarının suyu tahliye edememesi sonucu aracın patinaj
yapması veya kaymasına kızaklama denir.
Kızaklamayı yaratan faktörler:
● Suyun derinliği çoksa (>5 mm),
● Lastiklerin hava basıncı yanlışsa,
● Lastiklerin diş derinliği yetersizse,
● Lastiğin deseni uygun değilse,
● Aracın hızı yüksekse (>50 km/saat),
Bu faktörlerden biri kızaklamanın oluşması için yeterlidir.
Kızaklamaya karşı önlemler:
● Hız sabitleyiciyi devreden çıkarın,
● Gazdan ayağınızı çekin,
● Debriyaja basın,
● Fren yapmayın,
● Direksiyonu aniden çevirmeyin,
● Lastikler zeminle temasa geçene kadar bekleyin.
Virajlara yaklaşırken,
●Kontrolü kaybetmemek için buzlu viraja girmeden yeterince önce hızınızı azaltın,
●Hızlanmada, frenlemede veya yön vermede ani
değişiklikler kaymayı kolaylaştıracağı için sert hareketler yapmaktan kaçının.
13
14 HAVACILIK DÜNYASINDAN
Emirates, Airbus ile
AMI anlaşması imzaladı
Mubadala, GE ve
Rolls-Royce ile
işbirliğine gidiyor
Mubadala Havacılık, GE Havacılık ile yeni nesil motor üretimi ve bakımı konusunda anlaşmaya vardı. İki şirket arasında imzalanan ön anlaşma ile Mubadala, GEnx motorunun
dünya MRO ağı ortağı olacak. Ticari finansman, temiz enerji araştırma-geliştirme ve kurumsal öğrenme gibi girişimler
geniş bir yelpazede imzalanan anlaşma ile Mubadala ve
GE arasında önemli bir stratejik ortaklık oluşturacak. Bu
yeni ortaklık ile GEnx bakım ilişkilerinin genişlemesi, ticari
fırsatların değerlendirilmesi, Abu Dabi’de GEnx bölgesel
lojistik merkezi kurulması ve GE’nin GEnx motor atölyelerine direkt yatırım yapılabilmesi için imkân doğacak. GE
Havacılık, Mubadala ile ilişkilerini ilerletmek, Abu Dabi’yi
küresel tedarik zincirinin önemli bir parçası yapmak, Emirlik içinde motor parçası üretim yeteneklerini geliştirerek
Mubadala’yı 1. kademe motor tedarikçisi olarak konumlandırmak için çalışmalarda bulunacak. Bu çalışma paketi
toplam 500 milyon dolarlık bir taahhütü kapsıyor.
Mubadala ile Rolls-Royce, bakım ve üretim faaliyetleri için
Abu Dabi’yi Rolls-Royce’un küresel ağının önemli bir üyesi
yapmak için bir stratejik çerçeve anlaşması imzaladı. Anlaşmanın bir parçası olarak Rolls-Royce, Ortadoğu’da bu
türden ilk tesis olma ve global motor MRO ağı çerçevesinde onaylanmış Trent XWB motor MRO sağlayıcısı olması
konusunda Mubadala’yı destekleyecek. Önümüzdeki 10
yılda Trent XWB motorlarının dünya genelinde en yoğun
bulunacağı bölgenin burası olacağı düşünülüyor. Bunun
yanı sıra Rolls-Royce, Mubadala’ya havacılıkta 1. kademe
üretici olma hedefi konusunda yardımcı olacak. Rolls-Royce bunu gerçekleştirmek için 10 yıl içinde Mubadala ile
500 milyon dolar değerinde motor parçası üretebilecek
kapasiteye sahip bir merkez kurmayı planlıyor.
Kaynak: MRO Management
Emirates Havayolları, Airbus Managed Inventory (AMI) servisi
için anlaşma imzaladı. AMI servisi ile Airbus’ın yenilikçi stratejisini son endüstri standartlarına uygun olarak özelleştirecek
olan Emirates, bu sayede, onarılması mümkün olmayan ve sık
kullanılan parçaların yenilenmesini sağlayacak. Emirates’in
Teknik Destekten Sorumlu Başkan Yardımcısı Andrew Hoad
konu ile ilgili olarak şunları söylüyor: “Emirates tüm dünyada
birinci sınıf ürünleriyle tanınan, birinci sınıf bir havayolu şirketi.
Airbus envanter yönetim sistemi ile maliyetlerimizi düşürerek
bu konumumuzu devam ettirmek istiyoruz.” Airbus’ın Müşteri
Hizmetlerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı Didier Lux ise, Airbus’ın destek hizmetlerini mümkün olan en iyi şekilde sağladığını ve bunun en iyi örneklerinden birinin de Airbus Managed
Inventory olduğunu dile getiriyor. Bu sistemin maliyetleri düşürücü ve uyarlanabilir yapısından bahseden Lux, havacılığın,
detaylara çok fazla dikkat edilmesi gereken bir sektör olduğunu, AMI’ın da bunu yeni bir seviyeye taşıdığını ifade ediyor.
Otomatikleştirilmiş envanter yönetimi ile Airbus müşterilerinin
envanter tutma maliyetini azaltan AMI, envanter stok miktarını
düşürüyor ve otomatik olarak daha önce kararlaştırılan seviyedeki envanter miktarını sağlıyor.
Kaynak: Aviation News
Airbus, A340-600’ün koltuk
kapasitesini artırıyor
A340-600’ü havayolları için daha çekici hale getirmek isteyen
Airbus, bu uçakların oturma kapasitesini artırma kararı aldı.
Şirket, maksimum oturma kapasitesini 475’e çıkarmak için
sertifika çalışmalarına başladı. Bu çalışmalar, Airbus’ın acil
tahliye testi yapmasını ya da çıkış kapılarının yerini değiştirmesini gerektirmiyor. 2013 sonu itibarıyla sertifikasyon çalışmalarına başladıklarını açıklayan Airbus Kargo Uçakları Başkan
Yardımcısı ve A340 Varlık Yöneticisi Andreas Herrmann, bu
sürecin 2014 sonuna kadar tamamlanmasını beklediklerini
ifade etti. Herrmann ayrıca paketin Rolls-Royce ile Trent 500
motor bakım giderlerinin, General Electric GE-90 ile kıyaslanabilir ölçüde azaltılması taahhüdünü içerdiğini dile getirdi.
Motor bakım giderleri ve yüksek yakıt gideri, havayollarının
A340’tan uzak durmasının başlıca nedenleri arasında yer alıyor. Ancak sahip olma maliyetinin düşük olması A340’ın Boeing 777-200ER ve -300ER ile rekabet etmesini sağlıyor.
Kaynak: Aviation Week
Monarch,
Birmingham’daki
yeni hangarını açtı
Monarch Aircraft Engineering Limited (MAEL), Birmingham
Havalimanı’ndaki 10.220 metrekarelik bakım hangarını 26
Kasım 2013 tarihinde hizmete açtı. Tesis, şirketin Londra
Gatwick, Londra Luton ve Manchester havaalanlarındaki mevcut mühendislik faaliyetlerini tamamlayacak. Yeni açılan ve
sektörün önde gelen tasarım ve yapım standartlarına sahip
iki bay’lik bu tesis hemen hemen her tip uçağa hizmet verebilecek konumda. Airbus A350, Boeing 747 ve 777 gibi geniş
gövdeli uçaklar için yeterli kapasiteye sahip olan tesis, aynı
zamanda Boeing 787 tipi uçakların bakımını gerçekleştirebilecek teknik donanıma sahip ilk tesislerden biri olma özelliğini
de taşıyor. Tesis aynı anda iki Boeing 777-300ER uçağı veya 10
dar gövde uçağa hizmet verebilecek kadar büyük bir hangara
ve komponent onarım atölyelerine sahip. Operasyonun ilk ayında A300, A320, A321, Boeing 757, Boeing 767, Embraer 195
ve Bombardier Q400’ü içeren yedi farklı uçak tipine bakım
hizmeti verilmesi planlanıyor. Birmingham’da açılan bu yeni
hangar MAEL’in, İngiltere’de ve Kıta Avrupası'nda uçak bakım
hizmeti için büyüyen pazarda daha fazla pay almasına olanak
tanıyacak. Şirketin 2010 yılında yüzde 18 olan üçüncü parti
geliri, 2013 yılında yüzde 31’e çıktı. MAEL, önümüzdeki iki yıl
içinde üçüncü parti gelirini yüzde 40’a çıkarmayı hedefliyor.
Kaynak: MRO Management
Bombardier, Çin’de bakım
onarım merkezi kuruyor
Ortak bir girişim oluşturmak üzere Çin’de yeni bir bakım tesisi
kurmak için ilk adımlarını atan Bombardier, Tianjin Airport Economic Area ile Çin’deki bakım servisini artırmak amacıyla bir
anlaşma mektubu imzaladı. Bombardier ve Tianjin Airport Economic Area 2014’te nihai anlaşmaları imzalayarak 2016’da
tesisi açmayı planlıyor. Bombardier, Çin’de sahip olduğu ilk iş
jeti MRO’su olma özelliğine sahip olacak bu tesis ve bölgedeki
mevcut destek altyapısı üzerine, saha servis temsilcileri, müşteri destek hesap yöneticileri ve yetkili servis tesisleri kuracak.
Firma ayrıca Şanghay, Hong Kong ve Singapur’da bölgesel
destek ofisleri de oluşturacak. Bombardier’in tahminlerine
göre önümüzdeki 20 yıl içinde Çin’e 2.420 business jet teslim edilecek. Üreticiler şu anda Büyük Çin Bölgesi’nde 100’ün
üzerinde business jete sahipler ve Bombardier 40’ın üzerinde
ticari uçağını bölgede kullanıyor.
Yeni komponentlerin maliyeti
pooling’i kaçınılmaz kılıyor
Teknoloji bakımından üst düzey komponentler, en yeni
uçakların bakım masraflarının aşağı çekilmesini sağlıyor.
Öte yandan bu bileşenler bir havayolunun kendi yedek parçalarını stoklaması ya da bir havuzda toplaması noktasında
gerekli olan maliyet-fayda hesaplarını kökten değiştiriyor. İşlerin önceden çok kolay olduğunun altını çizen KLM’in E&M
Komponent Yönetim Müdürü Harmen Lanser, “Havayolları,
her uçağın parçalarının iki ship setinin depolanması gibi
doğru formüllere güvenirlerdi. Bu yaklaşım filoyu uçuşta tutarken, diğer yandan da binlerce doların tasarruf edilmesini
sağlardı” diyor. Günümüzde hesaplamalar daha karmaşık
ve daha büyük rakamlarla yapılıyor. Yeni, ilerlemiş komponentler, teknolojik gelişmeler ve tedarikçilerin sayısının az
olması sebebiyle daha yüksek fiyat etiketlerine sahipler. Emniyet, daha az komponente ihtiyaç duyulması, satınalma ve
kullanım ücretlerinin fazla olması anlamına geliyor. Özellikle
Airbus A330 ve Boeing 787 gibi uzun mesafeli uçuşlarda
kullanılan uçakların karşılaştıkları lojistik sıkıntılar da işin
içine katılınca maliyetler gerçekten de artıyor.
“Yeni uçak tipleri aslında daha fazla güvenlik demek” diyen
Lanser, sözlerine şu şekilde devam ediyor: “Ancak hâlâ envanterlerin doğru yerde ve doğru zamanda olması gerekiyor.
Air France KLM E&M olarak 13 Boeing 787S’ten oluşan filomuzun 787 komponenti için 50 milyon dolar ödemek zorunda kaldık.” Lanser’in şu sözü ise her şeyi özetliyor: “Komponentlerin değeri yüksek, envanter devir hızı ise düşük.
Havuz sistemine girmek ve envanterlerinizi diğer operatörler
ile paylaşmak zorundasınız.”
Kaynak: AWIN First
Servis merkezi ilavesi şirkete ayrıca 2012’de Pekin’de kendi
hizmet merkezini açan Gulfstream’e karşı rekabet etme imkânı sağlayacak. Bombardier, 14 milyon nüfuslu Tianjin’in, Çin’in
en hızlı büyüyen bölgelerinden biri ve Kuzey Çin’in en büyük limanı olmasından dolayı stratejik bir öneme sahip olduğundan,
yatırım yapmak için bu bölgeyi tercih ediyor.
Kaynak: Aviation Week
15
16 HABOM
HABOM’da
son durum
Dar Gövde Hangarı
HABOM Projesi’nin ilk fazına ait
binalar aktif olarak kullanılmaya
başlandı. Çevre ve peyzaj
işlerine saha genelinde devam
edilirken, ikinci faz kapsamındaki
yol çalışmaları da iş programı
dahilinde tamamlanıyor.
Kimyasal Depo ve Atık Merkezi
H
ABOM Projesi’nin ilk fazına ait binalar (Dar Gövde Hangarı, Güvenlik Binası, Kimyasal Depo, Otopark Binası ve
Sosyal Bina) aktif olarak kullanılmaya başlandı. Sosyal
Merkez, Güvenlik-Giyinme-Eğitim Binası ve Otopark Binası tamamen kullanıma hazır durumda.
Enerji Binası
Geniş Gövde Hangarı’nda ince işler halen devam ediyor. CTI firmasının vinç ve tele platform montaj çalışmaları tamamlandı;
boyama işlemi ise devam ediyor.
Atölye Binası’ndaki eksikliklerinin tamamlanması için çalışmalara devam ediliyor. Atölye Binası’nın çatı katında bulunan spor
salonları ve kapalı spor salonuna yönelik çalışmalar tamamlandı. Yönetim Binası, elektrik-mekanik işleri dışında, inşaat
yönünden ve mimari bakımdan hazır durumda. Ayrıca bu binanın tefrişat imalatlarına da başlandı. Bu sürecin şubat ayı
itibarıyla tamamlanması planlanıyor.
Köprü
Çevre ve peyzaj işlerine saha genelinde devam ediliyor. İkinci
faz kapsamındaki yol çalışmaları ise iş programı dahilinde tamamlanıyor.
TEKNOLOJİ
Hürkuş seri
üretime geçiyor
Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM), Yeni Nesil Eğitim Uçağı
Projesi'nin (HÜRKUŞ-B) seri üretim sözleşmesinde imzalar atıldı. SSM'den yapılan açıklamada, HÜRKUŞ-A’nın prototip üretimine yönelik Hürkuş Geliştirme Program Sözleşmesi'nin, Ocak
2005’te gerçekleştirilen Savunma Sanayi İcra Kurulu'nda alınan karar gereğince, 15 Mart 2006 tarihinde SSM ile TUSAŞ
arasında imzalandığı hatırlatıldı.
Program çerçevesinde, özgün bir eğitim uçağı prototipinin
tasarım, geliştirme, üretim, test ve doğrulama faaliyetlerinin
gerçekleştirilmesi, uluslararası sertifikasyonunun alınması ve
sisteme ait teknik veri paketinin oluşturulması hedefleniyor.
HÜRKUŞ-B kapsamında TUSAŞ tarafından 15 adet uçak üretilecek. HÜRKUŞ-A'dan farklı olarak, uçakların tamamında
ASELSAN tarafından sağlanacak modern aviyonik ekipmanlarla birlikte dijital kokpit de yer alacak.
İlk uçak teslimatının, sözleşmenin yürürlüğe girmesine müteakip 48. ayda gerçekleştirilmesi planlanıyor. Bahse konu sözleşme ile birlikte TUSAŞ'ın projedeki yerli yüklenici sayısı 33'e yükselmiş olacak. Ayrıca, imzalanacak bu sözleşme kapsamında
Türk Silahlı Kuvvetleri'nin silahlı yakın hava destek ve keşif gözetleme ihtiyacına yönelik geliştirilmesi planlanan HÜRKUŞ-C
uçağının kavramsal tasarım faaliyetleri de gerçekleştirilecek.
ODTÜ'den amfibik
insansız hava aracı
ODTÜ Havacılık ve Uzay Mühendisliği Bölümü ile Muğla Sıtkı
Koçman Üniversitesi ortaklığında geliştirilen, denizde ve karada iniş-kalkış yapabilen Amfibik İnsansız Hava Aracı (A-İHA) ilk
deneme uçuşunu Mersin'de başarılı bir şekilde yaptı.
Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen, yaklaşık 20 kişilik bir ekip
tarafından bir yıldır sürdürülen proje sonucunda ortaya çıkan
3,5 kilogram ağırlığında ve 1,6 metre uzunluğundaki A-İHA,
üzerindeki kamerayla görüntü alabiliyor.
F-35’lere Türkiye
damgası
ABD’nin son insanlı savaş uçağı olan F-35’in Türkiye’de üretilen orta gövdesi, ABD’li Northrop Grumman ve Lockheed
Martin firmalarına teslim edildi. Parçanın üretimi için onlarca
Türk mühendis binlerce saat çalıştı.
Aracın, kıyılarda çevre kirliliğinin gözlemlenmesi, kıyıdaki klorofil ölçümleri, denizdeki diğer parametrelerin ölçülmesi, deniz
kaplumbağalarının ve yunusların takibi gibi birçok amaçla kullanılması planlanıyor.
Türk Hava Kuvvetleri’nin 100 adet alacağı uçağın motorundaki önemli parçalar da Türkiye’de üretildi. Dikey iniş kalkış
yapabilen F-35 savaş uçağı, 400 milyar doları aşan proje maliyetiyle dünyanın en pahalı savaş uçağı kabul ediliyor.
ABD, 2 bin 443 adet F-35 sipariş ederek, filosundaki F-16 ve
F/A-18’lerin yerine kullanmayı planlıyor. Türkiye ise F-35’lerle
elindeki F-4 uçaklarının yerini değiştirecek. F-35’in motorundaki en kritik parçaları da TUSAŞ üretiyor.
17
18 RÖPORTAJ
THY Teknik A.Ş., SpiceJet’e
teknik danışmanlık hizmeti verdi
Bugüne kadar Türk Hava Yolları dışında bir şirkete teknik danışmanlık hizmeti
vermemiş olan THY Teknik A.Ş., tarihinde bir ilke imza atarak Hindistan’ın
SpiceJet şirketine teknik danışmanlık hizmeti verdi. THY Teknik A.Ş. adına
bu görevi başarı ile yerine getiren Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü Güç
Sistemleri Mühendisi Mürey Güngör, bu ortak çalışmanın detaylarını, sonuçlarını
ve bu konudaki yorumlarını bize anlatıyor.
T
emmuz 2013 ile Eylül 2013 arasındaki yaklaşık iki aylık bir dönemde Malezya’da bulunarak, kiralık uçağının
iadeye hazırlanması sürecinde SpiceJet ekibine teknik
destek veren Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü Güç Sistemleri Mühendisi Mürey Güngör, bu dönemin hem THY Teknik
A.Ş ile SpiceJet arasındaki ilişkiler hem de kendi mesleki gelişimi açısından son derece olumlu geçtiğini düşünüyor.
Kendinizi tanıtabilir misiniz?
1981 yılında Bulgaristan’da doğdum. 2006’da İstanbul Teknik
Üniversitesi Uçak Mühendisliği Bölümü’nden mezun oldum.
Mezun olmama bir ay kala Onur Air’de Satın Alma Mühendisi
olarak çalışmaya başladım. Burada, komponentlerin yurtdışı
tamirlerinin takip edilmesi ile ilgilendim. Bir buçuk yıllık bu
önemli deneyimden sonra askere gittim. Askerlik sonrası bir
yıl ULS Kargo’da Yapısal Sistemler Mühendisi olarak çalıştım.
Burada çalıştığım sürenin büyük çoğunluğunu yurtdışında geçirdim ve bu sırada ağır bakımların koordinatörlüğü ve uçak
alımları ile ilgili görevlerde bulundum. Daha sonra ise yine
bir yıl kadar Sky Airlines’ın Antalya’daki merkez ofisinde Güç
Sistemleri Mühendisi olarak görev yaptım. Mart 2010’dan bu
yana da THY Teknik A.Ş.’de çalışıyorum. Önce üç ay kadar Mühendislik Başkanlığı Yapısal ve Kabin İçi Mühendislik Müdürlüğü’nde Yapısal Mühendis olarak çalıştım. Daha sonra ise halen görev yaptığım Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’nde
Güç Sistemleri Mühendisi olarak çalışmaya başladım. Güç
Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü’ndeki görevlerimin yanı
sıra UPK Başkanlığı çatısı altındaki Filo Yönetim Müdürlüğü’nde uçak alımları, iadeleri vb. konularda görevler üstleniyorum.
Malezya’daki görevime gitmeden önce de Türk Hava Yolları’nın
üç adet B737-400 tipi uçağının iadesinde Filo Yönetim Müdürlüğü Koordinatörü olarak görev yapıyordum.
Malezya’daki görevinizin nasıl başladığı ve nasıl devam
ettiği ile ilgili detayları öğrenebilir miyiz?
Güç Sistemleri Mühendisliği’ndeki görevime dönecekken SpiceJet ile ilgili Malezya’da görev olduğu ve bu görevi üstlenip
üstlenmeyeceğim soruldu. Ben de bu görevi üstlenmek için
gönüllü olduğumu belirttim. SpiceJet, 2005’te kurulmuş, 60’a
yakın uçağı olan, 54 farklı destinasyona sefer düzenleyen
ve bizden hem pool hizmeti hem de bakım hizmeti alan bir
Hint firması. Bu firma, ilk defa kiralık uçak iadesi yapacağından, teknik danışmanlık hizmeti satın almaya karar vermiş
ve kendilerine bu alanda yardımcı olabilecek biz dahil farklı
şirketlerinden teklif almış. Teklif sürecinde verilecek hizmetin
detayları yanında özgeçmişimi de değerlendirdiler. Tüm değerlendirmeler neticesinde bizimle çalışmaya karar verdiler ve
Teknik Pazarlama Satış Müdürlüğü ile ilgili anlaşma imzalandı.
Bu süreçte THY Teknik A.Ş.’nin tercih edilmesini
sağlayan pozitif etmen neydi?
SpiceJet, hem daha önce verdiğimiz bakım hizmetlerinden
hem de devam eden pool hizmetinden oldukça memnun.
Ayrıca THY Teknik A.Ş. Teknik Pazarlama Satış Müdürlüğü ile
SpiceJet arasında sıkı bir iletişim de söz konusu. Onlardan aldığımız bilgiye göre Hindistan’daki havacılık şirketleri arasındaki
bilinirliğimiz her geçen gün artıyor. SpiceJet’in bizi seçmesinde
bunların etkisi çok büyük. Çünkü sonuçta bizim verdiğimiz hizmetin aynısını verebilecek, proje başı çalışan özel şirketler de
var. Geçmişten gelen iyi ilişkiler son derece önemli ve bizim
tercih edilmemizin en büyük nedeni de bu bence.
Hangi tarihler arasında Malezya’daydınız? Birlikte
çalıştığınız ekibin yapısını öğrenebilir miyiz?
25 Temmuz 2013 ile 20 Eylül 2013 arasındaki yaklaşık iki aylık bir dönemde Malezya’da bulundum. Görevim süresince Malezya’nın başkenti Kuala Lumpur’daydım. SpiceJet ekibi bir ekip
lideri, bir malzeme takipçisi ve bir de planlama mühendisinden
oluşuyordu. Dördümüz, projenin başından sonuna birlikte çalıştık.
Çalışma alanınızı ve detaylarını aktarabilir misiniz?
Yaklaşık iki aylık bu dönem boyunca, iade bakımı yönetimi ve
iade ile ilgili tüm süreçlerde görev yaptım. Kiralık uçakların
iade şartları kira anlaşmasında belirlenmiştir. Ancak kullanıldığı dönemde bu şartlara pek dikkat edilmez. İade süresinde
en önemli unsur bu şartların yerine getirilmesidir. Bu nedenle uçağın iadesinden yaklaşık bir yıl kadar önce anlaşmayı
iyice okumak, uçağın durumuna bakmak ve iade bakımı için
bir ‘workscope’ belirlemek, bu yapıldıktan sonra da ne kadar
bütçe ve zaman ayrılarak iade seviyesine getirilebilir sorularına yanıt bulmak gerekir. Göreve gittikten sonra SpiceJet’in
bazı kritik konularda planlamalarını iyi yapamadığını gördüm.
Örneğin iade bakımı için uçağın bir ay yerde kalacağını öngörmüşler oysa bizim tecrübemiz en az iki ay gerektiği yönündedir.
Bu durum üzerimizde büyük bir zaman baskısı yaratıyordu. Bu
nedenle fazladan gayret gösterip birçok konuda alternatif ve
pratik çözümler üretmek durumunda kaldık.
Bu, sizin için zorlayıcı oldu mu?
Vereceğimiz hizmet ile ilgili anlaşmanın imza safhasında iadede gecikme yaşanması durumunda SpiceJet bizi sorumlu tutacağını belirtti. THY Teknik A.Ş. olarak bilgi birikimine güvenen
bir kurumuz. Bu tür süreçlerde, ne kadar plan yaparsanız yapın, uçak bakıma alındığında sizi ne tür sürprizlerin beklediğini
bilemezsiniz. Bu, normal bakımlarda da böyledir. Bu nedenle
hiçbir kurum size böyle bir garanti veremez dedik. Bu bakış
açımızı net bir şekilde aktardık. Bunun yanı sıra tüm bilgi birikimimiz ve teknik altyapımızla yanlarında olduğumuzu ve
maksimum desteği vereceğimizi de belirttik. Dolayısıyla daha
başlamadan zor bir görev olacağı belliydi ve öyle de oldu. Fakat
herşeye rağmen zorlukların üstesinden gelindi ve sadece 10
günlük bir gecikme yaşandı.
THY Teknik A.Ş., Türk Hava Yolları dışında bir şirkete
ilk defa böyle bir hizmet verdi değil mi?
Evet. Türk Hava Yolları dışında bir şirkete ilk defa bu tarz bir hizmet sattık. Bu hizmette herhangi bir teknik teçhizat gerekmiyor; tamamen deneyimimizi, bilgi birikimimizi, yani know-how’ımızı satmış olduk aslında.
Bu konuda bir örnek vermek istiyorum. Bakım organizasyonunun “Biz bunu yapamayız, bu parçanın değişmesi gerekir”
dediği bir durum vardı. Parçanın gelmesi en az üç ay sürecekti
ve bu nedenle uçak gecikecekti. Oysa bizim MRO tecrübemize
istinaden parça tamir edilebilirdi. Buradan hareketle bakım
kuruluşuna ısrarcı olduk, yol gösterdik ve tamiri gerçekleştirmelerini sağladık. Böylece hem zaman kazandık hem de maliyet avantajı sağladık. Örnek vermek istediğim bir konu daha
var. Uçağa ‘onaysız halı’ takılmış. Lessor bunu kesinlikle kabul
etmeyeceğini ve uçağa orijinal halı takılmasını istedi. Orijinal
halının gelmesi de çok uzun sürecekti. SpiceJet yetkililerini
hemen uyararak durumun nasıl aşılabileceğini anlattım. O sırada ‘onaysız halı’ kavramının ne olduğunu dahi bilmiyorlardı.
Onlara, halının kendisinin onaylı olduğunu, ancak o uçakta
kullanılabilmesi için EASA Part 21 onaylı ‘engineering order’
satın almaları gerektiğini belirttim. Bu tür olaylar onlar için de
önemli birer tecrübe oldu aynı zamanda.
SpiceJet, THY Teknik A.Ş.’den aldığı hizmetten
memnun kaldı mı?
SpiceJet, başlarda hizmetten ne kadar yararlandıklarını fark
eder pozisyonda değildi. Bu nedenle ilk etapta çok geri dönüş
olmadı bize. Fakat çalışmanın sonlarına doğru sürece artı değer kattığımızı gören SpiceJet yetkililerinden oldukça olumlu
geri dönüşler aldık. Onların, işlerin yetişmeyeceğini düşündüğü
zamanlar oldu. Ama biz sürecin tamamını makro anlamda gördüğümüz için rahattık. Deneyimli olmak bu noktada oldukça
işinize yarıyor. Sürecin sonlarına doğru bizi ziyaret eden SpiceJet’in üst düzey bir Amerikalı yöneticisi hem şirketimize hem
de bana bizzat teşekkür etti. Bu çalışma SpiceJet’in THY Teknik A.Ş. ile olan bağlarını güçlendirdi. Önümüzdeki dönemde
iş hacmini geliştirebileceklerinin sinyallerini verdiklerini düşünüyorum.
Bu iki aylık çalışmanın size neler kattığını
düşünüyorsunuz?
Öncelikle şunu belirtmek isterim, bir Türk olarak, Hintlilerle,
Malezya’da çalıştım. Uçağın teknik takibini İrlandalılar yaptı,
bir sonraki operatörleri Ruslardı ve SpiceJet’in Genel Müdürü
Amerikalıydı. Bu arada Malezya’da yaşayan ve uçak üzerinde
çalışan farklı milletlerden insanlar da vardı. Bu kadar farklı kültürle aynı anda ortak bir amaç için birlikte çalıştım. Bu,
farklı kültürden insanlarla iletişim kurma kabiliyeti anlamında
insanın kendini geliştirmesini sağlıyor. Daha da önemlisi bir
mühendis olarak uçağın üzerinde bu kadar çok çalışma fırsatı
bulamıyordum. Çünkü biz daha çok işin doküman kısmı ile ilgilenen tarafındayız. Ancak burada, uçağın üzerinde 340 kalem
bulgu ile birebir ilgilendim ve bulguların kapatılması için uçak
üzerinde çok fazla zaman geçirdim. Bunun benim için hayatım
boyunca önemli bir deneyim olacağını düşünüyorum.
19
20 EMNİYET KÖŞESİ
Eng #1 Oil Pressure
Rapidly Decreasing
MEDA Konusu
MEDA Rapor No
Olay Tarihi
Olay Referansı
: Eng #1 Oil Pressure Rapidly Decreasing
: 13065
: 06.11.2013
: OHBMEN011958 (Occurence Report)
Olay Süreci
6 Kasım 2013 günü
saat 14.05’te bir
A321 için B1 bakım
sonrası TK1939 CRS’i
yayınlanmıştır. İstanbul-Brüksel
seferini yapan A321
uçağı ‘climb’ fazında
ENG #1 yağ eksilmesi
ve yağ basıncının
ani şekilde düşmesi
sonucu, kaptan pilot
tarafından ENG
#1 IFSD yapılarak
indirilmiştir.
Thrust wire'ın uygunsuz takılması sonucunda scavenge borusunun
5 nolu kompartmana bağlandığı bölgede yağ kaçağının meydana
geldiği görülmüştür.
İnişten sonra yapılan
incelemede, uygulanan
B1 bakım paketinde
her iki motorda 5 nolu
Bearing Compartment’ın
yağ borularındaki
karbon birikimini
‘borescope’ kontrolü
yaptıran ve temizleten
9-G60100-903 Rev7
TYE’sinin uygulandığı
tespit edilmiştir.
9-G60100-903 Rev7
TYE’si uygulanması
sonrasında Scavenge
hattındaki thrust
wire’ın nut’a
uygunsuz bir
şekilde takıldığı
gözlemlenmiştir.
İlgili işlem iki farklı ekip tarafından iki defa yapılmasına ve Motor
Testi ile kontrol edilmesine rağmen uçuş esnasında yağ kaçağı
yaşanmıştır.
Thrust wire
Section IV - Contributing Factor Checklist
A.4. Information - Too much/conflicting information
Thrust wire’ın takılması hakkında bilgi eksikliği vardır.
Section III Maintenance
System
Failure
1.e. Incomplete
Installation
Section II
Event
1.d. In-Flight
Shut Down
C.8. Aircraft Design/Configuration/Parts - Not user friendly
Sökülürken kolay kırılabilen thrust wire, takılırken hata yapmaya neden olan bir
yapıya sahiptir.
D.2. Job/Task - Complex/confusing
Uygulanan TYE, birçok bölümün iş yapması, başka bölümlerin de dahil olduğu uzun
işlem adımlarına sahip olması nedeniyle karmaşıktır.
2. WHY
1. WHY
EVENT
21
22 2013'TE SKYTECH
"neler
YAPTIK?
"
2013’TE
Skytech ailesi olarak 2013 yılını
36 röportaj, THY Teknik A.Ş.’den
187 haber, havacılık dünyasından
68 haber, 37 teknik yazı, 49
eğitim haberi, 34 teknoloji haberi
ve üç havacılık tarihi yazısı ile
geride bıraktık.
S
kytech ailesi olarak, 2013 yılının ilk gününden bu yana
THY Teknik A.Ş.’nin başarılarını, çalışanları ve teknik
altyapısı bakımından gösterdiği gelişmeleri, ziyaretçilerini, acılarını ve mutluluklarını sayfalarımıza taşımaya çalıştık.
Bir yılın ardından kaç kişiye, kaç konuya, kaç habere sayfalarımızda yer verdiğimizi görmek için dönüp geriye baktık.
İşte size “2013’te Skytech” bilançosu.
Uğur Cebeci’den Lüsan Şaşkal’a 36 röportaj
THY Teknik A.Ş. Genel Müdürü Doç. Dr. İsmail Demir’den deneyimli program yapımcısı Uğur Cebeci’ye, THY Teknik A.Ş. bayrağını dağların zirvesinde dalgalandıran Saadettin Köse’den
Mühendis-Şair Lüsan Şaşkal’a birbirinden renkli ve bilgilendirici 36 röportajla okurlarımızın karşısına çıktık. Havacılık tarihi
ile ilgili, bu röportajlar kadar kıymetli üç yazı yayımladık.
HABOM’daki gelişmelerden THY Teknik A.Ş.’yi ziyaret eden konuklara kadar pek çok farklı konuda 187 habere yer verdik.
Sayfalarımıza taşıdığımız 37 teknik yazı ile hem şirket içinde
hem de dışında yaşanan teknik gelişmeleri okurlarımıza ulaştırdık. THY Teknik A.Ş.’nin verdiği 49 ayrı eğitim detayları ile
Skytech sayfalarında yer buldu.
Hanoi’den New York’a dünyayı gezdik
Dünya genelinde havacılık sektöründe yaşanan gelişmelere
68 haberle yer verdik. Bu haberlere birbirinden ilginç 34 teknoloji haberi eşlik etti.
Gezi sayfalarımızda Hanoi’den New York’a, Venedik’ten Riyad’a dünyayı gezdik. Sağlık Rehberi bölümünde, alanında
uzman doktorların bilgilendirici yazılarına yer verdik.
23
24 BİLGİ TEKNOLOJİLERİ
İmalatçı Yazışmaları
Kayıt Sistemi
Kurumsal şirket hafızası için
önemli bir temel oluşturacak olan
İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi
(Manufacturer Correspondences
Recording System), imalatçı
firmalar ile yapılan tüm
yazışmaların kişisel hesaplardan
bağımsız, kurumsal bir sistem
halinde, hem saklanmasına hem
de faydalanmak isteyenlerin hızlı
ve kolay şekilde erişmesine olanak
tanıyor.
İ
ç veya dış yazışmalarda gelen ve giden maillerin arşivlenmesini konu alan bir uygulama olan İmalatçı Yazışmaları
Kayıt Sistemi (Manufacturer Correspondences Recording
System), ihtiyacı olan birimlerin kullanabilmesi için Bilgi Teknolojileri Müdürlüğü tarafından geliştirildi ve aralık ayı içerisinde
kullanıma sunuldu.
lamanın mail okuma bacağı, bir taraftan bu maili alıp kendi
mail havuzuna atarken, diğer taraftan da belirlenmiş mail adresi kutusundan da siliyor. Sistemin, web uygulaması olarak
çalışan diğer bacağından da kullanıcı olan herkes bu mailleri
süzerek, arşivlenmiş mailler içerisinden istediği kriterlere göre
geçmiş maillere ve eklerine bakabiliyor.
Bu uygulama hayata geçmeden önce, arşivlenmek istenen
mailler, belirlenmiş bir mail adresine mail atılıyor veya bu mail
adresi yazışmalar sırasında mailin Cc (Bilgi) bölümüne ekleniyordu. Bu süreçte her şey olması gerektiği şekilde ilerliyor,
ancak yedeklenmiş maillere erişmek pek de kolay olmuyordu.
Çünkü belirlenen mail adresi bir Outlook’a kurulmuş ve bir kişinin kontrolünde bulunuyordu. Dolayısıyla arşive bakılmak istendiğinde, o kişi ile iletişim kurulması, ilgili mail veya maillerin
temin edilmesi gerekiyordu. İmalatçı Yazışmaları Kayıt Sistemi,
işte bu noktada devreye giriyor. Kişiler, arşivlemek istedikleri
mailleri, yine aynı şekilde belirlenmiş mail adresini Cc veya To
kısmında tutacak şekilde gönderecekleri maillerde gidecekler
listesine ekliyor. İki bacaklı bir yapı içerisinde çalışan uygu-
İş yükü azaldı, süreç hızlandı
Uygulamanın teknik özelliklerinden bahsedecek olursak, yukarıda belirttiğimiz gibi toplama ve yayınlama olmak üzere iki
yönlü çalışan bir yapıya sahiptir. Mail toplayan uygulama, sunucuda kurulu bir Windows Service konumundadır. Belirlenen
süre aralığında ilgili mail kutusuna ‘exchange server’ üzerinden 24 saat bağlanarak, bu kutuya gelen mailleri ve eklerini
okur, kendi veritabanına kaydeder. Bu uygulamanın bir diğer
görevi ise kendi mail sistemi üzerinde eklenmiş kuralları çalıştırarak, kurallara uygun mailleri ilgili kategoriye atamaktır.
Uygulamanın diğer yönü ise web arayüzüdür. Bu kısımda kişiler
uygulama adresine girebilir ve yetkilerine göre kendi birimlerinin mailleri veya bütün mailler içerisinden, istenilen kriterlere
göre mail taraması yapabilir.
Admin (yönetici) yetkisine sahip kullanıcılar, kural oluşturup
çalıştırma, kullanıcı yetkilerini değiştirme gibi yönetimsel işlemleri de yapabilir.
Arşivleme konusunda iş yükünü azaltmak, süreci hızlandırmak
amacıyla çözüm olarak gelen ve performans artışı sağlayan bu
uygulama halihazırda başarılı bir şekilde çalışıyor.
SÜREKLİ GELİŞİM
2013’ün en iyi önerileri seçiliyor
Geçtiğimiz yıl en iyi önerileri sunanlar, 15 Ocak 2014 tarihinde başlayıp 6 Mart 2014 günü son bulacak heyecanlı bir süreç sonunda belirlenecek. Öneri Yarışması’nın aşamaları hakkında detayları aşağıda bulabilirsiniz.
Öneri Yarışması’nın aşamaları
4. çeyrek elemeleri
Öneri Değerlendirme Kurulu’na bildirim
Öneri Değerlendirme Kurulu oylaması
Yönetim oylaması
Yarışma sonucu Bitiş tarihi
15 Ocak 2014
31 Ocak 2014
04 Mart 2014
05 Mart 2014
06 Mart 2014
En iyi 5S ofisi
Üretim Planlama ve Kontrol Başkanlığı Komponent Güvenilirlik Ekibi, 5S konusunda gösterdiği gayretler sonucunda
gönüllü en iyi örnek ofis (Oda no 2K21) seçilmiştir. Kendilerine teşekkür ederiz.
Komponent Güvenilirlik Ekibi: Furkan Ulcay, Bülent
Tunçay, Salih Merttürk, Erhan Tüfekçi, Özkan Aydoğdu,
Oğuzhan Karasu, Tolga Ağırlar, Ali İhsan Zehir, Sinan Semercioğlu, Sadullah Emir Cömert
Çalıştay 1311
Depolar ve Stok Yönetim Müdürlüğü’ne gelen depodan
malzeme çekiş taleplerinin karşılanması süreci incelendi.
İnceleme, teslim sürelerinde iyileştirme yapılması amacı ile
oluşturulan çapraz ekip ile birlikte Hızlandırılmış İyileştirme
Çalışması (Accelerated Improvement Workshop-AIW) aracı
kullanılarak gerçekleştirildi.
Çalışma sonunda yazılan iyileştirme fırsatları 90 gün içinde
kapatılacak. Teslim süresinde -lojistik hariç- yüzde 33 oranında iyileştirme bekleniyor.
Katılımcılar: Y. Kalkan (DSYM), A. Erten (YBM), Y. Bozkurt
(SGS), G. Şengüler ve N. Eroğlu (SGS-Stajyer), E. Kulan
(YBM), E. Mumcuoğlu (YBM), Y. Külçe (UBM), R. Karlıoğlu
(AKAM), M. Küskün (ITMAM), O. Şahin (KIBM)
Eylül-Kasım 2013 üçüncü 5S kontrol sonuçları
Üçüncü 5S kontrol sonuçlarına göre ilk üç sırada yer alan birimler şunlardır:
Atölyeler
Başkanlık
Müdürlük
Birim
Komponent Atölyeleri Başkanlığı
Aviyonik Komponent Atölyeleri Müdürlüğü
ATE Atölye Şefliği
Komponent Atölyeleri Başkanlığı
Güç Sistemleri Atölyeleri Müdürlüğü
Yakıt Komponent Şefliği
Komponent Atölyeleri Başkanlığı
İniş Takımları & Mekanik Atölyeleri Müdürlüğü
Elektromekanik Atölyesi
Ofisler
Başkanlık
Müdürlük
Mühendislik Başkanlığı
Uçak Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü
İnsan Kaynakları Başkanlığı
Eğitim Müdürlüğü
Mühendislik Başkanlığı
Güç Sistemleri Mühendislik Müdürlüğü
25
26 BİZDEN
“En büyük hayalim
bir gün Alp Dağları’nda kaymak”
Sekiz yaşında kayağa, 10 yaşında da snowboard yapmaya başlayan
Uçak Teknisyeni Uğur Görkem, kaymayı kendi kendine öğrenmiş,
kendini geliştirmiş, hatta çok genç yaşta liselerarası Türkiye
Şampiyonu olmuş bir isim. Karın hayatında çok önemli bir yere sahip
olduğunu gözlerinden okuyabileceğiniz Görkem’in en büyük hayali bir
gün Alplerde kaymak.
2
011 yılından bu yana THY HABOM A.Ş.'de görev yapan
Teknisyen Uğur Görkem, doğup büyüdüğü Kayseri’de kışın gelmesini iple çektiğini, kendi kendine “Kar yağsa da
bir an önce kaymaya başlasam” dediğini ve sezonun ilk günü
de soluğu dağda aldığını söylüyor.
Sizi yakından tanıyabilir miyiz?
1990 yılında Kayseri’de doğdum. Ailem aslen Sivaslı. Kayseri
Anadolu Teknik Lisesi Uçak Gövde Motor Teknisyenliği Bölümü’nü bitirdim. Öğrenimime halen Anadolu Üniversitesi Açık
Öğretim Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde devam
ediyorum. Turkish HABOM’un ilk personellerinden biriyim.
Kasım 2011’de THY Teknik A.Ş.’nin Atatürk Havalimanı’ndaki
tesislerinde çalışmaya başlayarak iş hayatına adım attım. Geçtiğimiz ekim ayından bu yana ise fiili olarak Turkish HABOM’da
Uçak Bakım Müdürlüğü’ne bağlı uçak teknisyeni olarak görev
yapıyorum.
Erciyes Dağı’nın eteklerinde büyüdüğünüz için
olsa gerek önce kayak, daha sonra da snowboard
yaptınız...
Evet, öyle oldu. Sekiz yaşında kayak, 10 yaşında da snowboard yapmaya başladım. Kaymayı, Erciyes Dağı’ndaki kayak
hocalarını izleyerek kendi kendime öğrendim. Kısa sürede de
kendimi geliştirdim. Ortaokul ve lise yıllarımda izciydim. Bu
dönemde, çoğu Akdeniz Bölgesi’nden ve Ege Bölgesi’nden kış
kamplarına gelen izcilere kayak öğretmeye başladım. Erciyes
Dağı’nda yaklaşık üç yıl kayak öğretmenliği yaptım. Bu süreçte
Türkiye’nin neredeyse tamamını gezerek izci kamplarına katıldım. Oldukça aktif olduğum aynı yıllarda milli kamplarda da
bulundum. 1998’den bu yana bir tek geçtiğimiz kış kaymaya
fırsatım olmadı. İş hayatının yoğunluğu, İstanbul’un temposu
buna biraz engel oldu diyebilirim. Ama Erciyes dışında, Uludağ,
Kartalkaya, Palandöken, Ilgaz gibi Türkiye’nin önde gelen tüm
kayak merkezlerinde hem kayak hem de snowboard yaptım.
Bir spor kulübü adına kaydınız mı bugüne kadar?
Kayseri Melihgazi Belediyespor adına kaydım. 2006 yılında gerçekleştirilen bir liselerarası turnuvada Türkiye 2.’si
oldum. Bir yıl sonra ise kendi yaş grubumda liselerarası
Türkiye Şampiyonu oldum. Tabii bu turnuvaların Kayseri’de
yapılıyor olması da benim adıma bir avantaj oldu. Böylece
yakından tanıdığım bir pistte kayma şansı buldum.
Kayak ile snowboard arasında nasıl bir fark var sizce?
Snowboard kayağa göre daha fazla enerji ve dikkat gerektiriyor. Snowboard öğrenmeden önce düşmeyi öğrenmeniz
gerekiyor. Bir de kayağa göre çok daha zor. Zaten ben de bu
nedenle snowboard yapmaya başladım. Daha zor olması
bana cazip geldi. Bir de ben sadece snowboard kullananların kaydığı ‘snowpark’ adı verilen özel parkuru da kullanıyorum. Türkiye’de ‘snowpark’ olan tek yer Kartalkaya olduğu
için en fazla burada kaymayı seviyorum. İkinci tercihim ise
Erciyes. Çünkü diğer kayak merkezlerinden daha yüksekte
ve bu nedenle de daha uzun bir piste sahip.
Kayseri’de yaşadığım yıllarda kışın gelmesini iple çeker,
uzaktan Erciyes’e bakar, “Kar yağsa da bir an önce kaymaya başlasam” derdim kendi kendime. Sezonun ilk gününde
de mutlaka orada olurdum. Babam Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde çalışıyor. Bir çalışan çocuğu olarak belediyenin
sunduğu ulaşım, ekipman gibi olanaklardan yararlanıyordum.
Herhangi bir spesiyaliniz var mı?
Klasik olacak belki ama karnıyarık, pirinç pilavı ve mercimek çorbası üçlüsünü çok güzel yaparım. Ayrıca tüm
makarna çeşitlerini İtalyan tarzı özel soslarla, aynı restoranlardaki gibi hazırlayabilirim. Tatlı konusunda biraz zayıfım, sadece irmik helvası yapabiliyorum. Ama onu tam
usulüne uygun ve oldukça lezzetli yapıyorum.
Aslında zaman ayırabilsem bir yemek kursuna giderek,
bu alandaki detaylarla ilgili kendimi geliştirmek isterim.
Ancak kaymaya bile zaman ayıramıyorken bunun mümkün olacağını pek sanmıyorum.
“Snowboard, kayağa göre daha
fazla enerji ve dikkat gerektiriyor.
Snowboard öğrenmeden önce
düşmeyi öğrenmeniz şart. Bir de
kayağa göre çok daha zor. Zaten
ben de bu zorluğu yaşamak için
snowboard yapmaya başladım.”
1994 doğumlu bir kız kardeşim var. O da benden etkilenerek kaymaya başladı. Şu anda herhangi bir kulüp adına
kaymıyor. Bu yıl üniversiteye başladı. Sanırım kısa bir süre
sonra Erciyes Üniversitesi Kayak Kulübü’ne üye olacaktır.
Uzun yıllardır kayıyorsunuz. Başınızdan ilginç bir
olay geçti mi acaba?
Ekipteki arkadaşlarım bir kere beni dağda unuttu. Erciyes’teydik. Aniden bir tipi bastırdı. Kuytu bir yer bulup sığındım. Neyse ki tipi çok uzun sürmedi. Hepimizin üzerinde
GPS cihazı olduğu için beni birkaç saat sonra kolayca buldular. Tabii tipi daha uzun sürse ne olurdu kim bilir?
Kayak ya da snowboard ile ilgili bir hayaliniz var mı?
En çok istediğim şeylerin başında Alp Dağları’nda kaymak
geliyor. Umarım bunu en yakın zamanda gerçekleştirebilirim. Kar benim için çok fazla anlam taşıyor. Hayatımda çok
önemli bir yeri var.
Yemek yapmaya özel bir ilginiz var. Bu ilgi nereden
geliyor?
İzcilik yaptığım yıllarda yemek yapanlara yardım ederdim
kamplarda. Evde anneme yardım ederken kendimi oldukça
geliştirdim. Şu anda birkaç istisna dışında her tür yemeği
yapabiliyorum. İki arkadaşımla birlikte yaşıyorum ve yemekleri genellikle ben yapıyorum.
27
28 GEZİ-YORUM
Komşunun
misafirperver
başkenti
TAHRAN
“Köklü bir geçmişe, göz alıcı bir mimariye ve zengin bir kültürel
birikime sahip olan İran, bizler için en ekonomik ve kolay ulaşılabilir
ülkelerden biri. Üstelik Türkiye vatandaşlarına vize talep etmiyor”
diyen Yardımcı Teknisyen İsmail Kızıl, Ortadoğu’nun en büyük ve köklü
coğrafyasının başkenti Tahran’a yaptığı hafta sonu gezisini anlatıyor.
G
ideceğim ülkelerin siyasi ve
ideolojik durumlarından ziyade,
kültürüne, tarihine, toplumsal
yapısına ve sosyal yaşamına odaklandığımdan herhangi bir ön yargım olmadan, ülkemize çok yakın ama bizlere bir
o kadar uzak olan İran’a gitmeye karar
verdim. Hem güzel bir kültür gezisi
yaptığım hem de farklı bir yer gördüğüm
unutulmaz bir tarih oldu 2012 yılının
temmuz ayı benim için. Gitmeden önce
ufak bir seyahat planı yaptım ve sırt
çantamı hazırlayıp bir başıma yollara
attım kendimi. Üç saatlik bir uçuştan
sonra Tahran’ın merkezine yaklaşık 50
kilometre uzaklıkta olan İmam Humeyni
Havaalanı'na sabaha karşı vardım.
Kuzey Tahran, modernizmin sembolü
ve şehrin zenginlerinin yaşadığı kesimi,
daha köklü bir geçmişe sahip Güney
Tahran ise gelir düzeyi daha düşük
olanların yaşadığı bir bölge. Şehircilik ve
planlama açısından Tahran’ın düzenli
bir yapılaşması olduğu söylenebilir.
Caddeleri ve meydanları oldukça geniş.
Ancak geniş caddelerine rağmen trafik
tam bir keşmekeş. Beş hattan oluşan
metro sisteminin modern ve gelişmiş
olması bu yoğunluğu biraz olsun azaltıyor. Şehirde ayrıca çok sayıda park ve
bahçe bulunuyor. Halk, tehlikeli boyutlara ulaşan hava kirliliğinden ve şehrin
gürültüsünden uzaklaşmak için vakit
buldukça bu parklara sığınıyor.
Zıtlıkların şehri
İlk izlenimler
Ülkenin başkenti ve en büyük şehri
olan Tahran’dan kısaca bahsetmek
istiyorum. Tahran, Farsça “sıcak yer”
anlamına geliyor. Hareketli ve kalabalık
bir şehir. Nüfusu 15 milyon civarında.
Elbruz Dağı’nın eteklerinde bulunan bu
şehir ana hatlarıyla ikiye bölünebilir;
Otobüsle şehir merkezine vardığımda
beni Tahran şehrinin bir sembolü haline
gelen Azadi (Özgürlük) Anıtı karşıladı.
Ters Y şeklindeki anıt, 1971’de Pers
İmparatorluğu’nun kuruluşunun 2500.
yılında yapılmış. 50 metre yüksekliğindeki anıtın içinde bir müze bulunuyor.
İmam Humeyni Camii
Bazar-ı Bozurg
Daha sonra metro hattını kullanarak
şehrin ekonomisinin kalbi olan Bazar-ı
Bozurg'u (Büyük Pazar) ziyaret ettim.
Burası tam bir alışveriş cenneti, şehrin
bir yansıması. Bazar-ı Bozurg sanki şehir
içinde bir şehir gibi. Ortadoğu’nun en
büyük kapalı çarşılarından biri olan 10
kilometre uzunluğundaki bu pazarda,
tüm İran’da gerçekleştirilen alışverişin
üçte birinin yapıldığı söyleniyor. İçerideki satıcılara göre ayrılmış sokaklarda
kuyumcular, bakırcılar, halıcılar, saatçiler,
ayakkabıcılar, baharatçılar… 10’dan
fazla cami, bankalar ve oteller bulunuyor. Bu pazarda her türlü ihtiyacı temin
etmek mümkün. Tahran’da beni en
fazla şaşırtan şey Türkçenin oldukça
yaygın şekilde kullanılması oldu. Çarşıda,
metroda, lokantada ya da herhangi bir
cadde üzerinde Türkçe konuşan birine
rast gelme ihtimaliniz çok yüksek. Bunun
sebebi Tahran’da çok sayıda Azeri’nin
yaşıyor olması. Özellikle ticaret hayatında ağırlıklarını hissettiren Azeriler, Büyük
Pazar’daki birçok dükkânın da sahibi.
Görkemli saraylar
Yaklaşık iki saat süren pazar gezisinden
sonra kuzeye doğru üç dakika yürüyerek
Gülistan Sarayı’na ulaştım. Tahran’ın
en eski tarihi yapılarından biri olan
saray Safeviler Dönemi’nde yapılmış
ve Kaçar Hanedanı şahlarının ikameti
olarak kullanılmış. Artık müze olarak
kullanılan bu sarayın her bir bölümünü
görmek için ayrı ücret ödemeniz gerekiyor. İçinde kraliyet ailesi için yapılmış bir
grup farklı yapı da bulunan sarayın çok
güzel bir bahçesi ve görkemli bir havuzu
var. Tahran’nın görülmesi gereken bir
başka sarayı da şehrin kuzey bölgesinde
bulunan Sadabat Sarayı. Ağaçlarla kaplı,
çok geniş bir araziye yayılan kompleksin
içinden pınarların, yeraltı su şebekelerinin
yanı sıra Caferabad Irmağı da geçiyor.
Sarayda, şahlık döneminden kalan birçok
eserin görülebileceği 19 müze yer alıyor.
Bunlardan biri de Millet Sarayı Müzesi.
Rıza Pehlevi’nin ülkeyi terk etmeden önce
ev olarak kullandığı müzede 54 oda bulunuyor. Giriş katındaki 243 metrekarelik
halı görülmeye değer.
Riyal-tümen karmaşası
İlk işim şehir merkezine giden otobüsü
kullanmak için havaalanındaki döviz bürosundan bir miktar İran parasını temin
etmek oldu. Daha sonra para bozdurmak için şehir merkezindeki döviz
bürolarını kullandım. Şunu belirtmekte
fayda var. İran’ın resmi para birimi ‘riyal’. Kâğıt paralar riyal olarak basılmış.
Ancak günlük hayatta ise riyalin bir sıfır
çıkarılmış hali olan ‘tümen’ kullanılıyor.
Basitleştirmek gerekirse, 10 riyal 1
tümene eşit. Mesela bir şeyin fiyatı için
500 deniyorsa, üzerinde 5.000 riyal
yazan para ödenmeli.
Giyim kuşam
Bilindiği gibi İran sokaklarında kadınların başı açık gezmesi yasak. Ben de
Tahran’da çoğu İranlı kadınların başlarını yarıya kadar örten başörtüsü veya
şal kullandıklarını gördüm. Göstermelik
bir örtünme şekli diyebiliriz. Bunun yanı
sıra genelde vücutlarını örten uzun
kollu tunik giyiyorlar. İbadet yerlerine
girerken ise “çador” adı verilen bir örtü
kullanılma şartı var kadınlar için. Ülkeye
giden kadın turistlerin de bu kurallara
uyması gerekiyor. Erkekler için çok katı
kurallar yok. Ama yaz mevsimi olmasına
rağmen şort giyen erken görmedim;
erkekler kravat da kullanılmıyor.
İran konukseverliği
Seyahatim sırasında en ufak bir sorunla
karşılaşmadığımı belirtmek istiyorum.
Konukseverliğin zirvesinde bir halkı
var İran’ın. Her an her yerde İranlıların
fevkalade yardımseverliği ve misafirperverliği ile karşılaşabilirsiniz. Ayrıca
Türkiye’ye karşı oldukça sempatiyle
bakıyorlar. İran, dünya medyasındaki
abartılı ve negatif ülke imajı nedeniyle
turistler tarafından fazla tercih edilmediğinden, İranlılar ülkelerine gelen az
sayıda yabancı turist üzerinde pozitif
bir imaj bırakmak için ellerinden geleni
yapıyorlar. İran, köklü kültürü ve kendine has özellikleri ile mutlaka görülmesi
gereken zarif bir Ortadoğu ülkesi.
İran’da dilencilik yasak!
İran’da dilenmek yasak olduğundan Tahran’ın neredeyse hemen her köşesinde
sadaka kutularına rastlamak mümkün. Diğer şehirlerinde de aynı uygulama
varmış. Bu kumbaralarda biriken paralar sonradan muhtaç kimselere dağıtılıyormuş. İranlıların sadaka kültürleri oldukça gelişmiş. Satıcıların, lokantaların ve çay
bahçelerinin bulunduğu Derbend, Tahran’ın dışında, keyifli vakit geçirilebilecek
bir mesire yeri. İki tepenin arasındaki vadi, şehrin yoğun trafiğinden ve yazın bunaltıcı sıcaklığından kurtulmak için çok güzel bir sayfiye yeri. Tahran’a gidenlerin
es geçmemesi gereken Derbend’te ortam gerçekten çok güzel ve renkli. Yol boyunca pestil, marmelat ve reçel satan dükkânlardan alışveriş yapabilirsiniz. Ben
burada İran mutfağından ‘dizi’, ‘ash’ ve ‘çelo kebab’ adı verilen yöresel yemeklerini tatma fırsatı buldum. Günün yorgunluğunu da kıtlama çay ve hurmayla şark
köşesinde attım. Bu arada Amerikan fast-food zincirleri İran’da yasak olmasına
rağmen, birebir taklitleri bulunuyor.
29
30 SAĞLIK REHBERİ
Yüksek ateş nasıl
kontrol altına alınır?
Kış aylarında ateşli
hastalıklar artıyor.
Bu dönemde özellikle
çocukların ateşlenmesi
ailede panik yaratıyor.
Ancak bu, her zaman
korkulması gereken bir
durum değil. Yüksek
ateşin neden ortaya
çıktığı ve özellikle
çocuklarda yüksek
ateşe karşı yapılması
ve yapılmaması
gerekenleri bize Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları
Uzmanı Dr. Erhan Yüce
anlatıyor.
V
ücuda giren herhangi bir iltihap
durumunda metabolizma kendini savunmaya geçiyor. Bu savunmanın en büyük göstergesi ise yükselen
ateş. Vücut ısısı beyindeki hipotalamus
bölgesinde ısı kontrol merkezinin denetiminde. Hipotalamus termostat gibi
görev yaparak vücut ısısını dengeliyor.
Isı ayar eşiği genellikle enfeksiyon
hastalıkları seyrinde artan pirojen diye
adlandırılan maddeler yardımıyla daha
yükseğe ayarlandığında yeni duruma
uyum için vücut ısısı da artıyor ve ateş
meydana geliyor. Pirojenler bir taraftan ateşin gelişmesini sağlarken diğer
taraftan da ateşe yol açan nedene karşı
vücut savunma sisteminin uyarılmasını
sağlayarak enfeksiyonun sınırlandırılmasına katkıda bulunuyor. Yani ateşe
bilinçli bir şekilde yaklaşıldığında zararlı
olmadığı söylenebilir.
Pek çok anne baba ateşli çocuğa yaklaşım konusunda yeterli bilgiye sahip
değil. Bu durum ateşin daha çok yükselmesine ve sorunun artmasına neden
oluyor. Çocuklarda ateş, genellikle kısa
süre içinde kendiliğinden iyileşen basit
viral hastalıklardan kaynaklanıyor. Ateşli
çocukların sadece yüzde 15 gibi az bir
kısmında antibiyotik tedavisi gereksinimi olan bakteriyel enfeksiyonlar söz
konusu. Ateş tedavisinde temel amaç
çocuğun rahatlatılması ve rahatsız edilmemesi. Ateşin normale döndürülmesi,
ateşe neden olan hastalığın tedavisi anlamına gelmiyor. Semptomatik tedavide
amaç, vücut ısısının normal düzeyine
döndürülmesi olmamalı. Büyük çocukların kendini iyi hissettiği küçük çocukların ise rahatladığı bir vücut ısısı düzeyi
tedavi için yeterli. Yani ateşin tedavisi
için vücut sıcaklığının mutlaka 36 dereceye düşmüş olması gerekmiyor.
Üç ayın altındaki bebeklerde ateşe
dikkat!
Ateşli çocuğun yaşı çok önemli. Özellikle
üç ayın altındaki ateşli her çocuk hiç
Çocuklarda ateşe yol açan 15 neden
1. Enfeksiyonlar: Grip, üst solunum
yolu enfeksiyonları, kızamık, kızamıkçık, suçiçeği, 5. ve 6. hastalık, kabakulak, tonsillofarenjit, sinüzit, ortakulak
enfeksiyonları, laringotrekeobronşit,
zatürre, idrar yolu enfeksiyonları,
gastroenterit, menenjit, ensefalit, myokardit, endokardit, perikardit, artrit,
osteomyelit, bakteriyemi, sepsis gibi,
2. Aşılar: Bebeklik döneminde
gerçekleştirilen özellikle karma aşılar
sonrasında,
3. Doku hasarı: Travma, adale içi enjeksiyonlar, diş çıkarma, yanık gibi,
4. Su kaybı: İshal, kusma, yanık vb.,
5. Habis olaylar: Lösemi, lenfoma,
metastatik hastalıklar,
zaman kaybetmeden mutlaka doktor
tarafından değerlendirilmeli, ateşe yol
açan durumun araştırma ve tedavisi
hastane şartlarında olmalıdır.
Üç aydan büyük çocuklarda ateşin derecesi ve süresi yanında hastanın genel
durumu göz önünde bulundurularak
hareket edilmeli.
Genel durumu iyi, beslenmesi bozulmamış, ateşi 38,5 derecenin altındaki
çocuklar evde semptomatik ateş tedavisi ile üç güne kadar izlenebiliyor. Şayet
ateşin süresi üç günü geçiyorsa doktor
muayenesi mutlaka gerekiyor.
Ateşli çocuklarda ve özellikle bebeklerde aşağıdaki bulgulardan bir veya
birkaçı ateşe eşlik ediyorsa yaşamı
tehdit eden ciddi bakteriyel enfeksiyon
olasılığı nedeniyle zaman kaybetmeden
bir doktora başvurulmalıdır:
• Ateş 40 derecenin üzerine çıkıyor ve
72 saatten daha uzun süre devam
ediyor ise,
• Ateşle beraber çocuğunuzda sürekli
ağlama, inleme ve dokunulduğunda
huzursuzluk hali varsa,
• Ateş düşmesine rağmen huzursuzluğu devam ediyorsa,
• Sürekli uyuklama hali, bilinç bulanıklığı ve sayıklama gibi,
• Bıngıldağında atma ve kabarıklık,
• Ateşle beraber cildinde mor döküntüler oluşuyorsa,
• Daha önce havale geçirmişse,
• Ağız mukozasında kuruluk, gözyaşının
olmaması, göz küresinde ve bıngıldakta
çöküklük gibi sıvı kaybı bulguları varsa,
• Zor ve sık nefes alıyorsa, öksürük,
hırıltı, göğüs ağrısı, kulak ağrısı, karın
ağrısı, boğaz ağrısı, ense sertliği, devamlı kusma, sık ishal, idrar yaparken yanma, idrar renginde değişme
gibi bulguların varlığı durumunda
mutlaka doktorunuza danışın.
6. İlaçlar: Antibiyotikler, atropin, amfetamin, amfoterisin gibi,
7. Kan transfüzyonları
8. Kafa travmaları
9. Biyolojik ajanlar
10. İmmünolojik hastalıklar: Romatoid
artrit, sistemik lupus eritomatozus,
kawazaki hastalığı,
11. İnflamatuar hastalıklar: İnflamatuar bağırsak hastalığı,
12. Endokrin hastalıklar
13. Metabolik hastalıklar: Gut ve
üremi gibi,
14. Zehirlenmeler,
15. Nedeni bilinmeyen veya araştırılmayan hastalıklar.
Ateş durumunda bunları yapmayın!
• Üşüyen ve titreyen ateşli hastanızın
üzerini örtmeyin,
• Kalın kıyafetler giydirmeyin,
• Asla soğuk suyla banyo yaptırmayın,
• Alkol ve sirkeli suyla kompres uygulamayın,
• Sık aralıklarla ateş düşürücü ilaç
kullanmayın.
Ateşe karşı ilk 5 önlem
1. Kıyafetlerine dikkat edin: 38,5 derece civarındaki hafif ateşi olan hastanın
üzerindeki fazla giysileri çıkartın, ince
ve bol bir pijama giydirin.
2. Sıvı alımına özen gösterin: Bol
miktarda su ve sulu gıdalar almasını
sağlayın.
3. Ortamın sıcaklığını muhafaza edin:
Bulunduğu ortamın sıcaklığını 21-22
derece arasında tutmaya dikkat edin.
4. Ilık duş aldırın: 29-32 derece sıcaklıktaki ılık suyla duş aldırın veya ılık-ıslak
bezlerle pansuman yapın.
5. Hemen ateş düşürücüye sarılmayın:
Ateşin 39 dereceye çıkması durumunda
doktorunuza danışarak hastaya ateş
düşürücü verebilirsiniz.
31
32 BULMACA
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
GEÇEN SAYININ CEVABI: SENKRONİZE
K
Geçen sayının talihlileri Şerafettin Ekici, Bilal Kandil, Muhammet Halit Çetinkaya, Mehmet Özkan ve Selman Ataç 100 TL tutarında IKEA hediye çeki kazandı.
Anahtar kelimeyi 23 Ocak 2014 tarihine kadar [email protected] adresine gönderen beş kişi, yapılacak çekilişle 100’er TL tutarında IKEA hediye çeki kazanacak.
ANAHTAR KELİME:
1
2
3
4
5
6
7
8