Nisan-Sayı: 145 - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Seslenis
Nisan 2014 Yıl: 13 •
Sayı: 145
•
Ücretsizdir
•
Dünyada hiç bir milletin
kadını “Ben Anadolu
Kadınından fazla çalıştım.
Milletimi kurtuluşa
ve zafere götürmekte
Anadolu Kadını kadar
emek verdim,” diyemez
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısında konuştu...
İnfaz sisteminde sivil denetime önem vermekteyiz
Toplantıya Müsteşar Kenan İpek başkanlık etti
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ceza İnfaz Kurumları
ve Tutukevleri İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısı”, 18-21 Nisan 2014 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya, Adalet Bakanlığı Müstaşarı Kenan İpek, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, İş Yurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Afyonkarahisar
Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar, Afyonkarahisar Adlî Yargı Adalet Komisyonu
Başkanı Şahap Mutlu, Afyonkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları ile Tetkik Hakimleri,
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Başkan ve üyeleri katıldı.
Müsteşar İpek “İzleme kurulları 13 yılda önemli çalışmalar yaptı”
Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2001 yılında kurulan “Ceza İnfaz Kurumları
İzleme Kurulları” ile bir yandan ceza infaz sistemine sivil toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının getirildiğini ifade etti.
Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2001 yılında
kurulan “Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulları” ile bir yandan infaz sistemine sivil
toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının oluşturulduğunu ifade
etti. İzleme kurullarının geçen 13 yılda önemli çalışmalar yaptığını belirten Müsteşar
Kenan İpek, bu kurulların ceza infaz kurumunu ziyaret ederek hazırladıkları raporları
bakanlığa sunduklarını söyledi. 8’de
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, eğitim alanında sürdürülen çalışmalar konusunda duyduğu memnuniyeti dile getirdi;
“EĞİTİMDE BAŞARILAR ARTARAK DEVAM EDİYOR”
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan
İpek Başkanlığında 21 Nisan 2014 tarihinde,
Ankara Hâkimevi Toplantı Salonunda yapıldı.
Toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan
İpek, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis
Yavuz Yıldırım, Yargıtay Üyesi Yusuf Ziyaat-
tin Cenik, Personel Genel Müdür Yardımcısı
Abdullah Şahin, Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Onuk, Turgut Özal Üniversitesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.
Dr. Mustafa Safran, Türkiye Barolar Birliği
Hukuk Müşaviri Avukat Seray Şenfer ve Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer katıldı. 9’da
Suç Mağdurlarının Desteklenmesine
Yönelik Önemli Bir Adım Atıldı
Yargı Mensupları Eşleri Derneği’nden
Kadın Ceza İnfaz Kurumuna Büyük Destek
Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Nilüfer İpek ve Yönetim
Kurulu üyeleri, Ankara Kadın Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek,
hükümlü ve tutuklu kadınlara ve anneleri ile kalan çocuklara hediyeler verdi.
Dernek yönetimince organize edilen ve
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinlikte Sanatçı
Volkan Arslan sahne alırken, şarkılarıyla
izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 10’da
Suç mağdurlarına yönelik “Çocuk Görüşme Odası” Sincan
Adliyesinde kuruldu. Avrupa Birliği ve UNICEF’in desteğinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğü
ile Eğitim Dairesi Başkanlığı, Türkiye Adalet Akademisi
Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı ortaklığında yürütülmekte olan
“Çocuklar İçin Adalet Projesi” kapsamında, suç mağduru
çocukların adalete erişimine yönelik usûl kurallarının basitleştirilmesi ve ikincil mağduriyetlerin önlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla 25 ağır
ceza merkezinde, 31 çocuk görüşme odası kurulacak. 8’de
DESUDER YÖNETİMİNDEN GENEL
MÜDÜR YILDIRIM’A ZİYARET
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Denetimli Serbestlik Uzmanları Derneği (DESUDER) yönetimini
makamında kabul ederek bir süre görüştü. 4’te
Eğitim Merkezlerindeki öğretim görevlileriyle
yıllık değerlendirme yapıldı
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
KURUM YÖNETİMİ VE
YENİ YÖNETİM ANLAYIŞI - II
Eğitim Merkezleri Zümre Toplantısı 02-04 Nisan 2014 Tarihleri arasında
Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Eğitim Merkezinde yapıldı.3 gün süren
toplantı bir önceki yılın eğitim çalışmaları, eğitim müfredatı, günümüz ihtiyaçları kapsamında müfredata yeni eklenmesi gereken programlar, ilgili
kurumlarda verilen eğitimler ve eğitim mevzuatı değerlendirildi. 8’de
Değerli Arkadaşlar,
Çağın gereksinimlerini taşımayan,
kendini yenilemeyen ve yeni gelişmelere ayak uyduramayan yönetim
anlayışının, günümüz bilgi çağında
kendini sürdürmesi imkansızdır. 3’de
Sayfa 2
Seslenis
Nisan 2014
Usta Oyuncu Turgay Tanülkü tarafından senaryosu yazılan “İnsanlar, Masallar Bir de Türküler” adlı tiyatro oyunu, tüm kurumlarda sahnelenecek...
223 KURUMDA 160 BİN İZLEYİCİ İLE BULUŞACAK
geldi. Oyunla ile ilgili Sanatçıdan bilgi alan Müsteşar İpek, şunları
söyledi: “Hükümlü ve tutuklulara yönelik ilk kez uzun soluklu bir
etkinlik düzenlendi. Başarılı oyuncu Turgay Tanülkü’nün büyük
katkılarıyla çok başarılı bir oyun ceza infaz kurumlarımızda izleyiciyle buluşuyor. Oyunun hükümlü ve tutuklular tarafından da ilgiyle izlendiğini görmek bizleri memnun etti. Katkıları için herkese
teşekkür ediyorum.” Usta oyuncu Tanülkü, hedeflerinin bütün ceza
infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklulara ulaşmak olduğunu
söyledi. İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü’nün sosyal sorumluluk projesi kapsamında bugüne
Tiyatro oyununda neden ceza infaz kurumlarını seçtiğini açıklayan Tanülkü, ‘Ben daha önce cezaevlerinde mahkum arkadaşlarımı oynatıyordum. Onlarla 8 büyük cezaevinde oyunlar
hazırlıyorduk. Son dönemde de cezaevlerine yönelik bir hikaye
oluşturmak için çalışma başlattık. Amacımız Türkiye’deki bütün
cezaevlerine gitmekti. Sait Faik Abasıyanık’ın Son Kuşlar romanından yola çıkılarak hayat hikayelerini birleştirip Masallar, İnsanlar, Birde Türküler oyunu ortaya çıktı. İzmir’den başlayarak
Türkiye genelinde oyunumuzu sahnelemeye başladık” dedi.
160 BİN KİŞİYE ULAŞACAĞIZ
Türkiye genelindeki 223 cezaevinde 160 bin hükümlü ve tutukluya
‘Son Kuşlar’la ulaşacaklarını ifade eden Tanülkü, ‘Ekip olarak 3 yıl
içinde 223 cezaevi ve 160 bin hükümlü ve tutukluya ulaşmış olacağız. Ücretsiz oynadığımız oyunun; ulaşımı Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğü tarafından, oyuncu giderleri de Devlet Tiyatroları tarafından karşılanıyor. Hükümlü ve tutukluları oyunumuzla bir
saatliğine de olsa fikirsel anlamda dışarıya çıkarmak, onlara hayatı
yakalamak uğruna yol gösterecektir” diye konuştu.
Usta tiyatro oyuncusu Turgay Tanülkü’nün mahkum hikayeleri ile
Sait Faik Abasıyanık’ın ölümsüz eseri ‘Son Kuşlar’ı harmanlayarak yazdığı ‘İnsanlar, Masallar, Bir de Türküler’ isimli tiyatro oyunu, hükümlü ve tutuklular tarafından büyük ilgi görüyor. Oyun, bugüne kadar toplam 10 ceza infaz kurumunda sahnelenirken, Ülke
genelinde 223 ceza infaz kurumunda toplam 160 bin hükümlü ve
tutuklu ile buluşacak.
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenen İpek, ceza infaz kurumlarında
hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak tiyatro gibi sosyal ve kültürel etkinliklere büyük önem verildiğini belirterek, senaryosunu usta
oyuncu Turgay Tanülkü’nün yazdığı oyunun Ülke genelindeki tüm
ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilecek uzun soluklu bir etkinlik
olduğunu ifade etti. 21 Nisan 2014 tarihinde, Afyonkarahisar’da
gerçekleştirilen bir etkinliğe katılan Müsteşar İpek ve Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, oyuncu Turgay Tanülkü’yle bir araya
KADER MAHKUMLARI İLE OYNUYORDUK
dek bir çok kapalı ve açık ceza infaz kurumunda sergilenen “Son
Kuşlar, İnsanlar Masallar Bir de Türküler’ adlı tiyatro oyunu,
izleyenleri duygusal bir yolculuğa çıkartırken, usta oyuncu ve
ekibinin mükemmel sahne performansı büyük beğeni topluyor.
Gürol Tonbul’un yönettiği oyunda Turgay Tanülkü’nün yanı sıra
oyuncular Soner Akyay, Bahri Öztürk ve İsmet Ege Tonbul rol
alıyor.
Başkan Gemici, Maltepe
Açık’ta İncelemelerde bulundu
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Asayiş ve
Güvenlik Hizmetleri Daire Başkanı Remzi Gemici ile Tetkik Hakimi Mehmet Özalp, Maltepe Açık
Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Ziyarette heyete
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Celal Avar,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir
Raif Aldemir, Cumhuriyet Savcıları Murat
Neccaroğlu ve Orhan Biçicioğlu eşlik etti. Kurum Müdürü Ünal Şaşmaz, heyete kurumda sürdürülen çalışmalar hakkında bir sunum yaptı. Maltepe Açık Ceza
İnfaz Kurumu mutfak hizmet binası, çamaşırhane,
kademe, fırın, demir ve yatak-baza atölyelerinde incelemelerde bulunan Daire Başkanı Gemici, Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Devlet Hastanesini ziyaret
ederek başhekim ve hastane müdürü ile çalışmalar
hakkında bilgi aldı. Kurum personeli ile öğle yemeğinde bir araya gelen Başkan Gemici, daha sonra
toplantı salonunda kurum yetkilileri ile bir toplantı
gerçekleştirdi. Başkan Gemici, sürdürülen faaliyetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, emeği
geçen herkese teşekkür etti.
Elbistan E Tipi’nde Bilgisayar Atölyesi törenle açıldı
2012 Yılından bu yana DOĞAKA, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Elbistan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun Ortaklaşa Yürüttüğü projelere bir yenisini daha eklendi. Cumhuriyet Başsavcısı Esat Bülent Benli, Adli Yargı İlk Derece
Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Hüseyin Koçal, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Somuncu, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik, DOĞAKA temsilcileri, Halk Eğitim Müdürü Nedim Önder, Endüstri Meslek, Sağlık Meslek, Mükrimin Halil Anadolu Lisesi Müdürleriyle Diş Hastanesi, Nehir Hastanesi
Başhekimleri ve çok sayıda davetlinin katılımı ve Doğakanın desteğiyle içeriside 20 bilgisayar bulunan Bilgisayar
atölyesi açıldı. Kurum Müdürü Faruk Korkmaz, Kurumda yürütülen eğitim iyeleştirme çalışmaları hakkında bilgi
vererek katkılarından dolayı DOĞAKA, İlçe Milli Eğitim ve Halk Eğitim Müdürleri ve okul müdürlerine teşekkür
etti. Cumhuriyet Başsavcısı Esat Bülent Benli ise, konuşmalarında DOĞAKA öncülüğünde yapılan bu çalışmalardan son derece memnun olduklarını kaydederek, bu tür çalışmalara destek olan kurumlara teşekkür etti.
Yeşili Sev, Yeşili Koru
Nevşehir E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda daha
yeşil bir çevre için ağaç dikim etkinliği gerçekleştirildi. Geniş bir alanda yüzlerce
fidanın toprakla buluşturulduğu etkinlik şölen havasında geçti.
Fidan dikimine Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı
Sayın Osman Nuri Güler,
Cezaevi Savcısı İbrahim
Köstekçi, Cumhuriyet Savcıları Abdullah Fatih Bildik,
Vedat Kurdoğlu, Süleyman
Polat, Recep Özcan, Hakim
İbrahim Acar, Kurum Müdürü Ali Başekin, Kurum
2. Müdürü İbrahim Bülbül,
kurum personeli, cezaevi
jandarma bölük komutanlığında görevli er ve erbaşlar
katıldı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri
Güler; ağaç dikmenin ve
yeşili korumanın toplumsal
bir sorumluluk olduğunu ve
her vatandaşın daha yeşil bir
çevre için ağaç dikmesi gerektiğini ifade etti. Kurum
Müdürü Ali Başekin ağacın
her yerde hayat olduğunu ve
amaçlarının ağaç dikme alışkanlığını kazandırmak olduğunu ifade ederek etkinliğe
katılan herkese teşekkür etti.
Seslenis
Nisan 2014
KURUM YÖNETİMİ VE
YENİ YÖNETİM ANLAYIŞI- II
Çağın gereksinimlerini taşımayan, kendini yenilemeyen ve yeni gelişmelere ayak uyduramayan
yönetim anlayışının, günümüz bilgi çağında kendini sürdürmesi imkansızdır.
Biz yöneticilerin amacı, çağın bu gereklerine
uyarak, bilimsel ve genel kabul görmüş yönetim
tekniklerini kendi kurumlarımızda da uygulamak
ve kurumlarımızdaki çalışmalarda en yüksek performansı, en verimli ve sürdürülebilir biçimde elde
edebilmek olmalıdır. Bunun için eğitim seviyesi
üst düzeye ulaşmış, bilgi teknolojilerinde kendini
sürekli geliştiren bir personel yapısına ulaşmak
önemli hale gelmektedir.
Ceza infaz kurumlarımız ile denetimli serbestlik
müdürlüklerimizde görev yapan mesai arkadaşlarımız, zor şartlarda, klasik devlet memuru anlayışından farklı bir şekilde görevlerini sürdürmektedirler. Genel Müdürlük olarak, siz değerli mesai
arkadaşlarıma ifade etmek isterim ki, her bir personelimiz olağünüstü bir gayretle çalışmakta, zorluklar karşısında yılmadan, kendinden emin bir şekilde çaba sarf etmektedir. Kurumlarımızın bugün
bu noktaya her bir personelimizin emeği, gayreti,
özverisiyle ulaştığını vurgulamak istiyorum.
Zaman zaman sıkıldığımız, yorulduğumuz,
karamsarlığa düştüğümüz anlar olabilmektedir.
Ancak, bunlar bizim çalışma azmimizi, daha yaşanılabilir, daha çağdaş kurumlar olma yönündeki
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Sayfa 3
veren bir anlayışın kurumlarda egemen olmasını
gerektirmektedir.
Genel olarak kurumların sahip oldukları temel
değerlerden biri olarak, çalışanların kurumsal davranışlarına rehberlik eden kanun ve yönetmeliklerin oluşturduğu kurum kültürü, genel ve kabul görmüş yönetim anlayışını da ortaya koymaktadır. Bu
açıdan, çalışanların içinde bulundukları çalışma
ortamının yeni fikirler üretmeye olanak sağlayacak
şekilde, katı bir hiyerarşik düzenden uzak, esnek
bir yönetim ve çift yönlü işleyen bir kurumsal iletişim yapısına uygun bir kurum kültürü anlayışıyla
şekillendirilmesi gerekmektedir.
azmimizi kırmamalı. Çünkü, yaptığımız işin kutsiyeti maddi değerle ölçülemez. Kurum idarecilerimizin, kurumları yönetirken anlayışlı ve sabırlı
olmaları gerekmektedir. Çünkü, personelin sorunlarını aktarabileceği en yetkili merci hiç şüphesiz
ilk olarak kurum müdürleridir. Ayrımcılığa yer vermeden, herkese karşı eşit, kanunlar ve yönetmelikler içerisinde sorunların çözümü de yine kurum
müdürlerine düşmektedir. Çünkü kurum idareciDeğerli mesai arkadaşlarım;
lerinin başarılı çalışmaları, bizlerin burada daha
Bu bağlamda, sürekli gelişen ve üretici bir yabaşarılı çalışmalar sürdürebilmesi için en önemli
etken olmaktadır.
pıya bürünen kurum yönetimi anlayışı, aynı zaModern yönetim anlayışında personelin, ku- manda çalışan, üreten ve yeni fikirler geliştirebilen
rumların amaçlarına ulaşmalarında bireysel et- personel ile de bu çift yönlü iletişim döngüsünü
ken olarak görülmeleri yanında, sorunlara çözüm kurmak zorundadır. Kurum idarecilerimiz, Genel
bulan ve kurumların yaşadığı değişimlere uyum Müdürlüğümüzün vizyonunu temsil edecek, bu
göstermelerine yardım edecek fikirleri üreten be- vizyonu daha da geliştirme noktasında katılımcı ve
yinsel bir güç olarak da değerlendirilmeleri gerek- anlayışlı bir yönetim anlayışının benimsemelidirler.
mektedir. Yöneticiler açısından, kurumların daha
Yöneticilerimizin iletişim becerilerinin yüksek
çağdaş, daha modern bir yapıya kavuşması yeni
olması ve bu noktada kesinlikle kendilerini geliştirve özgün fikirlerin ortaya konulmasını içerir. Yeni
ve özgün fikirlerin ortaya konulması için, çalışan- meleri gerekmektedir. Çünkü, tek yönlü bir iletişim
ların etkin katılımını gerektiren, eşitlikçi, üretici dü- günümüz dünyasında mümkün değildir. Dinleyen,
şünce süreçlerine önem veren ve uygulanabilecek çözüm üretebilen, sorunlara değişik açılardan bafikirleri değerlendirecek bir yönetim anlayışı ön kabilen ve motivasyon konusunda bilimsel açıdan
koşuldur. Böyle bir yönetim anlayışı, insanı mer- donanımlı yöneticiler, çağımızın en çok gereksinim
kez alan, çalışanların istek ve beklentilerine önem duyduğu yönetici profilidir.
İSTİHDAM GARANTİLİ KURS
Hükümlü ve tutukluların sosyal ve mesleki gelişimlerini sağlamak amacıyla açılan Gaz Altı
Kursu tamamlandı. Türkiye İş Kurumu Aydın Müdürlüğü, Aydın E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumu Müdürlüğü, Aydın Halk Eğitimi Merkezi
ve Akşam Sanat Okulu işbirliği ve OKT Trailer
firmasının katkılarıyla açılan Mig-Mag Gaz Altı
Kursu’nu tamamlayan tutuklu hükümlüler sertifikalarını aldı. Düzenlenen sertifika törenine Aydın
Valisi Erol Ayyıldız, Tuğgeneral Salih Karataş,
Aydın Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin
Küçükerol, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Bandırma’da kursiyerlere belgeleri verildi
Koyun yetiştiriciliği kursunu başarıyla
tamamlanmış kursiyerlere belgeleri, Bandırma Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
konferans salonunda yapılan törenle Bandırma Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Bilgin Pişkin tarafından verildi. Belge
dağıtım törenine Bandırma Cumhuriyet
Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Adli
Yargı Komisyonu Başkanı Hasan Ercan,
Erdek Deniz Üs ve Garnizon Komutanı
Dz. Kur. Alb. Ferhat Bağlarlıoğlu, Belediye Başkan Vekili, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, İlçe Müftüsü, İlçe Jandarma
Bölük Komutanı, Ceza İnfaz Kurumu
Müdürleri, Cezaevi Jandarma Bölük Ko-
mutanı, ilçedeki bazı kurumların müdürleri katıldı. Yapılan törende Cumhuriyet
Başsavcısı Pişkin, hükümlülere başarı
belgelerini verirken, bu faaliyetlerin
daha da geliştirilmesi, kalitesinin nitelik
ve niceliğinin artırılmasının hedef olarak
benimsendiğini ve benimsenmesi gerektiğini de belirtti. Eğitime yer ve mekan
ayrıca eğitimci katkısından dolayı Bandırma Koyunculuk Araştırma İstasyonu
Müdürü Müstakim Bayram ile eğitimin
yapılmasını sağlayan Bandırma Meslek
Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Berkant
Ayhan’a katkılarından ve katılımlarından plaket takdim edildi.
Celal Ertürk, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, Aydın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü
Rahmi Terzi, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan
ve Kurum Müdürü Abdullah Akgün katıldı. Ocak
ayında başlayıp 19 Şubat’ta sona eren Mig-Mag
Gaz Altı Kursu’nda kursiyerlere teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Tutuklu ve hükümlülere
eğitimde amaç meslek kazandırılarak iş hayatına
hazır hale getirilmeleri ve işyerlerinin kalifiye
işgücü ihtiyacının karşılanması. Kursiyerlerin salıverilmeleri sonrasında OKT Trailer firmasında
istihdam edilmeleri planlanıyor.
Trabzon E Tipi’nde Sinan Yılmaz coşturdu
Trabzon’lu Ünlü Sanatçı Sinan Yılmaz, Trabzon E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz kurumunda
verdiği konserde izleyenleri
adeta coşturdu. Kendine has
tarzı ve birbirinden hareketli parçalarla izleyenleri mest
eden Sinan Yılmaz, performansıyla sahnenin hakkını
verdi. Ünlü Sanatçı Sinan
Yılmaz, Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
bulunan hükümlü ve tutuklular ile personel için bir konser
verdi. Konsere Cumhuriyet
Savcısı Birol Çelik, Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Selçuk Sucu, İzleme Kurulu
Başkanı Tayfun Sezeroğlu, İzleme Kurulu Üyesi
Funda Baki, ceza infaz kurumu personeli ile çok
sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. Sanatçı Sinan
Yılmaz’ın birbirinden güzel türküleri ile hükümlü ve tutuklular adeta coşarken, birbirinden güzel
türkülere halaylarla eşlik ettiler. Hükümlü ve
tutuklular programın son bölümünde ise yöreye
özgü oyun olan meşhur Kolbastı oyununu oynadılar. Konser sonunda günün anısına Cumhuriyet Savcısı Çelik tarafından Sanatçı Yılmaz’a,
folyo işlemeli “ Duvar Aynası “ hediye etti.
“ ÖZÜR DİLERİM “ İSİMLİ OYUN SAHNELENDİ
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
bulunan hükümlü ve tutukluların moral değerlerini yükseltmek amacı ile Hisar Eğitim Kültür
Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Tiyatro
Grubu tarafından hazırlanan “Özür Dilerim”
isimli tiyatro eseri başarı ile sahnelendi. Büyük
ilgi gören oyunu kurum kalışanları ile çok sayıda
hükümlü ve tutuklu izledi. Yaklaşık 85 Dakika
süren oyunda gerek oyuncuların performansı gerekse oyunun içeriği büyük beğeni kazanırken,
izleyicilerden bol bol alkış aldı.
Sayfa 4
Seslenis
DESUDER Yönetiminden
Genel Müdür Yıldırım’a ziyaret
C
Nisan 2014
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Denetimli Serbestlik Uzmanları Derneği (DESUDER) yönetimini makamında kabul ederek bir süre görüştü.
Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki İnce, Yönetim Kurulu Üyeleri Hümeyra Küçük
ve Hilal Yeşim Manap’tan oluşan Dernek yönetimince Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’a
Derneğin faaliyet amacı ve çalışmaları hakkında sunum yapıldı. Ziyarette Genel Müdür
Yıldırım, Kurumsal kimliğin oluşumu,infazın geleceği ve uzmanların rolü, görevde yükselme yönetmeliği, yönetmelikle gelen yeni sistem, yeni anlayış ve çalışma yöntemi, infaz
uzmanlığı, kurum içi iletişim, denetimli serbestliğin misyon ve vizyonu konularında görüş
alışverişinde bulundu. Genel Müdür Yıldırımla yapılan görüşmenin ardından Denetimli
Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta’yı makamında ziyaret eden Dernek yönetimi, daha
sonra Tetkik Hâkimleri Burhan Alıcı ve Esat Işık’ı ziyaret ederek dernek çalışmaları hakkında bilgi verdiler.
Konya Merkezli olarak kurulan DESUDER, denetimli serbestlik sistemi içinde yer alan
Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan denetimli serbestlik uzmanlarının faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi
için çalışmak, tanışma, dayanışma ve yardımlaşmalarını sağlamak, özlük haklarının iyileştirilmesi ve meslekî bilgi, beceri ve yeterliliklerinin artırılması için faaliyetler yürütmek,
denetimli serbestlik uzmanlarını kamu ve özel kurum ve kuruluşları nezdinde temsil etmek,
çalışma alanlarında yurt içi ve yurt dışında girişimlerde bulunmak, sisteme daha nitelikli
katkılar sunabilme amacını güdüyor.
DENETİMLİ SERBESTLİK KONUSUNDA
SIKÇA SORULAN SORULAR
1-Denetimli serbestlik kapsamında teslim alınan ehliyet ve ruhsat belgeleri ne zaman iade edilir?
Denetimli serbestlik tedbiri sona erdiğinde ilgili kişinin dosyası kapanır ve sürücü belgesi kişinin kendisine teslim edilir.
2-Kamuya yararlı işlerde ücretsiz olarak çalışma cezası nedir?
Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince; mahkemece
hakkında hapis cezası verilen kişinin cezasının tamamı veya bir kısmı, Kanunda sayılan durumlarda, ceza infaz kurumunda çekmesi yerine denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle toplum içinde kamuya faydalı işlerde (örneğin belediyenin bahçe işleri, okulun temizlik ve badana boya işleri, çevre düzenleme vb.) ücretsiz çalışarak
infaz etmesidir.
3-Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasında herhangi bir ücret (yol, yemek vb.) ödenir mi?
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı; ücretsiz olarak yapılır. Ancak hükümlü, çalışacağı kurum ve denetimli serbestlik müdürlüğü ile birlikte imza altına alınan
çalışma protokolünde yer alan yol, yemek ve bunun gibi ücretlerin ödenmesi kararlaştırılabilir.
4-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası sırasında birlikte çalışılan kişilerce çalışan kişinin hükümlü olduğu biliniyor mu?
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı sırasında imzalanan üçlü çalışma protokolü dahilindeki yönetici konumundaki kişiler ilgili kişinin hükümlü olduğunu
bilmekle birlikte, gizlilik prensibi gereği çalışılan diğer kişiler durumdan haberdar edilmezler.
5- Yükümlüler, kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası bittikten sonra aynı kamu kurumunda ücretli olarak çalışmaya devam edilebilir mi?
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası bittikten sonra, kişinin aynı kurumda çalışabilmesi ancak kamu personeli alımı mevzuatına uygun olarak yapılabilmektedir. Bahsedilen mevzuat dışında kurum, ihtiyaç ve insiyatifine göre yükümlüyü ücretli olarak çalıştırılabilir.
6- Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası sırasında sigorta yapılıyor mu?
Mahkemeler tarafından Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak verilen kamuya yararlı
bir işte çalıştırılma yaptırımının infazında, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, kamu yararına çalışma
yaptırımının infazında 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri uygulanmaz hükmü gereğince sigorta yapılmaz.
Mahkemeler tarafından Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının
infazına karar verilen kişinin, koşullu salıverilme tarihine kadar kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilmesi halinde; denetimli serbestlik müdürlüğü infaz işlemleri değerlendirme komisyonu tarafından sigortalı bir işte çalıştığı doğrulanır ve haklı görülürse kamu yararına çalışma yükümlülüğünden muaf tutulabilir.
7-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alan yükümlüler ne tür işlerde çalıştırılıyor?
Hakkında kamuya yararlı bir işte çalışma cezası verilen kişilerin çalışacağı işler hükümlünün durumu göz önünde bulundurularak hizmetler listesi doğrultusunda mahkemece belirlenir. (Örneğin ağaç dikim ve bakımı, genel hizmetler, temizlik ve badana boya işleri vb. işler.) Hükümlünün çalışacağı yer kişinin ikametgahı, yaptığı iş ve isteği
de dikkate alınarak denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenir.
Hükümlüler;
- Belediyelerin park ve bahçe işlerinde,
- Okulların bakım ve onarım işlerinde,
- Kaymakamlık hizmet binalarının temizliğinde,
- Karakollarda temizlik işlerinde,
- Kızılay Derneği’nde çadır dikim işlerinde,
- Halk kütüphanelerinde çalıştırılmaktadırlar.
Sıhhi tesisatçı ve elektrikçi gibi meslek sahibi hükümlüler mesleklerine uygun işlerde çalıştırılmaktadırlar.
8- Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alan yükümlü, gece çalışabilir mi?
Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası infaz edilirken yükümlünün özel durumları dikkate alınarak gece de çalıştırılabilir.
9-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezasında günde en az ve en çok kaç saat çalışılabilir?
Mahkemeler tarafından Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak verilen kamuya yararlı
bir işte çalıştırılma yaptırımının infazında infaz süresi, saat hesabıyla belirlenir. Süre hesabında dört saat çalışma bir gün sayılır. Yükümlü günde en az iki, en çok sekiz;
haftada en az on dört, en çok kırk saat çalıştırılır.
Mahkemeler tarafından Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının
infazına karar verilen kişinin, koşullu salıverilme tarihine kadar kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilmesi halinde; kişi denetimli serbestlik
altında geçireceği toplam sürenin üçte birini kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle tamamlar. Çalışma süreleri günde dört, haftada yirmi saat olarak belirlenir.
Seslenis
Nisan 2014
Sayfa 5
Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, Antalya DSM’yi ziyaret etti
Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’a ziyareti esnasında İşyurtları Kurumu Başkanı Talat Akbaş ve Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar eşlik etti.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
Ali Yıldız,Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret ederek incelemelerde bulundu.
Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’a ziyaretinde İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Talat Akbaş
ile Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan
Tabar eşlik etti. Ziyarette, Gelen Evrak Bürosu,
Kayıt Kabul Bürosu ile Değerlendirme ve Planlama Bürolarını gezerek kurum yetkililerinden
bilgi alan Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, “Grup
Çalışma Odası”nı da ziyaret ederek sürdürülen
çalışmaları yakından inceledi. Ziyarette kurum
personeliyle bir toplantı gerçekleştiren Yıldız, bu
tür ziyaretlerin sorunları yerinde görme ve çözüm
üretme açısından son derece önemli olduğunu
söyledi.
Uyuşturucu ile Mücadele
Üst Kurul Toplantısı Yapıldı
Sivas DSM iki önemli
seminere imza attı
Sivas Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce
iki önemli seminere imza atıldı. Denetimli
serbestlik tedbiri altında cezalarının infazına
karar verilen yükümlülere Rehberlik ve iyileştirme çalışmaları kapsamında iki seminer
düzenlendi. İlk olarak Çalışma ve İş Kur İl
Müdürlüğü İş ve Meslek Danışmanı Erdem
Coşkun’un sunumuyla yükümlülere meslek
seçimi neden önemlidir, mesleğin insan yaşamındaki yeri ve önemi, iş arama yöntem
ve teknikleri, İş Kur bünyesinde düzenlenen
meslek edindirme projeleri konularında bilgiler verildi.
İkinci seminer ise Aile ve Sosyal Politikalar
İl Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Bahattin
Karaoğlan tarafından verildi. Seminerde İletişim, iletişimin önemi, iletişimin önündeki engeller, iletişim becerileri, eşler arası iletişimde
dikkat edilmesi gereken hususlar gibi konularda örnekler halinde bilgilendirmeler yapıldı.
Yalova Valiliği başkanlığında TUBİM ve Halk Sağlığı Müdürlüğü koordinasyonu çerçevesinde düzenlenen Uyuşturucu Koordinasyon Üst Kurul Toplantısı Vali Esengül Civelek başkanlığında, Denetimli Serbestlik Müdür Vekili Sermin İnan’ın da katılımıyla, Yalova Valiliği toplantı
salonunda düzenlendi. Yalova Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün daimi üyesi olduğu kurul
toplantısında özellikle ailelerin madde bağımlılığına karşı farkındalıklarının arttırılması, kurul
organlarından Denetimli Serbestlik, TUBİM ve Halk Sağlığı tarafından düzenlenen tiyatro, tenis
projesi ve diğer çalışmaların değerlendirilmesi yapılarak bu yönde yapılacak çalışmalara devam
edilmesi ve tüm kurumların katkısının sağlanması kararlaştırılarak ortak bildirimlerde bulunuldu.
ÇORLU DSM’DEN KURUMLARLA ORTAK İŞBİRLİĞİ
Haklarında denetimli serbestlik tedbiri
verilen yükümlülerin meslek edinmeleri, işe yerleştirilmeleri, ücretsiz kamu
yararına çalışmaları ve topluma kazandırılmaları için Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından kurumlarla
işbirliği protokolleri yapıldı. Denetimli
Serbestlik Müdürü Bekir Türkmen, Sosyolog Mehmet Onay, Öğretmen Mahmut Yapıcı, Denetimli Serbestlik Personeli Tuncay Talikacı ve Feza Yayla’dan
oluşan heyet ilk olarak Namık Kemal
TİYATRO EĞİTİMİ BAŞARIYLA TAMAMLANDI
Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
tarafından hazırlanan “SAHNEDE HAYAT VAR” isimli proje, Doğu Marmara
Kalkınma ajansı (MARKA) tarafından kabul edilmiş ve Proje kapsamında tedavi ve
denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan
15 yükümlüye rehberlik ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında tiyatro eğitimi verilerek yükümlülerin hayata karşı yeni bir
bakış açısı kazanmaları amaçlandı.
Tiyatro eğitmeni ve oyuncu Özer
Arslan’ın koordinatörlüğünde Düzce Adliyesi Konferans Salonunda verilen ve 32
saat süren eğitimler sonunda bir oyun hazırlandı. Yükümlülerin yaşanmış hikayelerinden esinlenerek hazırlanan oyun, Düzce
Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlüler ile Düzce Adliyesi personeline
yönelik olarak sahnelendi. Büyük beğeni
ve takdir toplayan oyun sonunda yükümlülere birer başarı belgesi takdim edildi.
Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, eğitim iyileştirme faaliyetleri
kapsamında yükümlülere böyle bir eğitim
verilmesinin son derece iyi bir fikir olduğunu bu tür faaliyetlerin arttırılması gerektiğini Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün bu
yöndeki çabalarının yanında olacaklarını
belirterek projede emeği geçen oyunculara,
Doğu Marmara Kalkınma Ajansı MARKA
‘ya ve Doğu Marmara ABİGEM isimli kuruluşa teşekkür etti.
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman
Şimşek’i ziyaret etti. Üniversite ile denetimli serbestlik konularında işbirliği
üzerine mutabık kalan heyet daha sonra
sırası ile Çorlu İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İsmet Kurtoğlu, Çorlu
Deri Organize Sanayi Bölge Müdürü
Mehmet Yıldırım’ı ziyaret ettiler. Ziyaretlerde kurumlarla protokoller yapılırken, Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile kurumların yapması gereken
sorumluluklar belirlendi.
Sayfa 6
Seslenis
G ündem
Nisan 2014
Kurumlarımız Çanakka
18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 99. Yıldönümü nedeniyle tüm yurtta olduğu gibi kurumlarımızda da çeşitli etkinlikler düzen
daşları ile bu uğurda canını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimizin kahramanlığına göğsümüz kabarırken, o zor ve imkansız denen şartlarda ve
DESTANDIR ÇANAKKALE
S
inop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Çanakkale Zaferi’ nin 99. Yıldönümü ve Şehitler
Günü dolayısıyla hükümlü tutuklulara ve kurum personeline yönelik olarak
18 Mart 2014 Salı günü Kurum çok amaçlı salonunda bir program düzenlendi. Programa Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Ömer
Uysal, Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Vehbi İmamoğlu, Kurum Müdürü Özer Duman, Kurum 2. Müdürleri, kurum
personeli ve tutuklu hükümlüler katıldı. Değerler
Eğitimi kapsamında hazırlanan programda ilk
olarak Çanakkale Savaşı yıllarında yokluk ve
yoksulluk içinde bulunan milletin yaşadığı fedakarlıkları konu alan kısa film gösterimi yapıldı.
Hükümlülerin “Karamanlı Mehmet Memik” adlı
şiiri okumalarının ardından, Kurum personellerinden Tekstil Teknisyeni Esad Sebuk “Yalın Kılıç Hilal
Gibi” ve İnfaz ve Koruma Memuru İdris Aslan “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirleri seslendirdi. Okunan şiirlerde salonda bulunan dinleyicilerin yaşadığı duygusallık gözlerden kaçmadı.
Şiirlerin ardından söz alan Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd.
Doç. Dr. İmamoğlu, izleyicilere “Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı Yılları” konulu konferans
verdi. Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu konferansında Çanakkale Zaferinin önemine değinerek “Çanakkale
Elazığ E Tipi’nde Çanakkale
Şehitleri etkinliği
Çanakkale Şehitlerini
birlikte yad ettiler
Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ile Silivri Hasan
Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi
işbirliğinde Çanakkale Zaferi ve
Çanakkale şehitleri okul öğrencileri tarafından sahnelenen tiyatro
oyunu ile anıldı. Program ceza
infaz kurumu çok amaçlı salonda
sahnelendi. Programa Cumhuriyet
Savcıları Metin Arda, Ertuğrul Sarıyar, Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Altun, kurum
ikinci müdürleri, Silivri Ceza İnfaz
Kurumları müdürleri, ceza infaz
kurumu personeli ve hükümlüler
katıldı. Tiyatro programında öğrenciler şiirler, slaytlar, müzikler
eşliğinde Çanakkale’yi etkili bir
şekilde sahnelerken, salonda duygulu anlar yaşandı. Kurum Müdürü
Yusuf Altun Çanakkale Zaferinin
önemini etkili bir şekilde anlatan
okul müdürü ve öğrencilerine teşekkür etti.
Savaşları Türk ve Dünya tarihi açısından bir dönüm noktasıdır, Bu savaş Türk Milletinin bir varoluş mücadelesidir, İnsan üstü mücadelelerin yaşandığı bu savaşta pek çok kahramanlık
destanları yaşanmıştır. Kurtuluş Savaşının kazanılmasına zemin hazırlayan Çanakkale Savaşları millet olma iradesinin ve azmin mücadelesidir. İnanıyorum ki bu vatan için canları pahasına savaşan
ve şehit düşen mehmetçiğin ruhu şuan burada bizimledir.” şeklinde konuştu. Programın sonraki bölümünde,
kurum personeli ve hükümlü tutuklulardan oluşan
tiyatro ekibi tarafından, Çanakkale Savaşlarında yaşanan dramatik ve destansı olayların konu edildiği tiyatro oyunu sahnelendi. İki perde olarak sahnelenen
oyun hükümlü tutuklular ve salonda bulunun herkes
tarafından ilgi ile izlenirken, zaman zaman izleyiciler
gözyaşlarına hakim olamadı. Gerek sahne dekoru, oyuncu
kostümleri gerekse de sahne performansı bakımından büyük beğeni toplayan oyunun final sahnesi salonda bulunan herkes tarafından
ayakta alkışlandı. Program sonunda Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Uysal, profesyonelleri aratmayan oyunun sahnelenmesinde ve programın hazırlanmasında emeği geçen herkese
teşekkür ederken, Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu’na günün anlamı ile ilgili hükümlü tutuklular tarafından
yapılan ebru resmi tablosunu hediye etti.
Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve İstiklal Marşının kabülü münasebetiyle bir program düzenlendi. “Tören şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Daha sonra Vaiz Seyfi Çiçen tarafından şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okunmasıyla
devam etti. Törene Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, Elazığ Adliyesi Adli Tıp Kurumu Başkanı,
Kurum müdürü Mahmut Okumuş, ikinci müdürler, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Açılışta bir konuşma yapan Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, Milli birlik ve beraberlik açısından
bu tür etkinliklerin çok önemli olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi “Ceza İnfaz Kurumumuzda her yıl geleneksel hale gelen Şehitleri Anma günü ve İstiklal Marşını güzel okuma yarışması bu
yılda Kurum çalışanları ve hükümlülerin çabalarıyla çok güzel oldu. Bu gibi etkinlikleri hükümlü ve tutuklularda milli tarih bilincini artırmak amacıyla her yıl yapmaktayız. Bilindiği gibi insanların hafızaları
olduğu gibi milletlerinde hafızaları vardır.Milletlerin hafızaları da tarihleridir. Bizim de daima gururla
andığımız şanlı ber tarihimiz vardır. Bu şanlı tarihimize ve istiklal marşımıza sahip çıkmalı onu ne unutmalı ne de unutturmalıyız “dedi. Şimşek, konuşmasının sonunda emeği geçen tüm kurum çalışanlarına
ve SODES projesinde desteği olan Elazığ Valiliğine katkılarından dolayı teşekkür etti. Konuşmaların
ardından Tiyatro hocası Levent Genç yönetiminde hükümlü ve tutuklularının oluşturduğu tiyatro ekibi
tarafından hazırlanan “Çanakkale’den Bi Haber “adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Oyunda oldukça duygusal anlar yaşandı. Özellikle “Bayrak ve Sakarya Şiir’lerinin”okunması sırasında izleyenler göz yaşlarını
tutamadı. Etkinlikte tiyatro oyuncuları birbirinden güzel şiirleri seslendirirken, Kurum öğretmeni Yaşar
Tokgözlü de Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirini seslendirdi. Program sonunda
İstiklal Marşını güzel okuma yarışmasında dereceye girin hükümlüler İstiklal Marşını hep birlikte seslendirirlerken, Protokol üyeleri tarafından dereceye girenlere ödülleri verildi.
Bir Destanın Öyküsü
Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda “18 Mart Çanakkale Zaferinin
99. yıldönümü ve şehitleri anma günü ”
münasebetiyle çok amaçlı konferans salonunda bir etkinlik düzenlendi. Konferansa
İnönü Üniversitesinden Öğretim Üyesi
İbrahim Uzunoğlu, Kurum Müdürleri,
personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, İnönü Üniversitesi Öğretim
Üyesi İbrahim Uzunoğlu, Çanakkale Zaferinin millet olarak önemi ve Çanakkale
savaşındaki zor şartları slayt gösterisi eşliğinde anlatırken hükümlü ve tutuklular ile
katılımcıların yaşadıkları duygu seli göz-
lerden kaçmadı. Çocuk denecek yaşta işin
başa düştüğünü düşünerek ve öyle bir ruh
haline bürünerek herkesin cephedeki yerini
aldığını belirten Öğretim Üyesi Uzunoğlu,
Seyit Onbaşıların, bir Tümen Komutanı
olduğu halde tek başına verdiği dahiyane
kararlar ile bir savaşın, hatta bir ulusun
kaderini değiştirecek büyüklükte bir zaferin kahramanı Mustafa Kemal’in, Ezineli
Yahya Çavuşların, Nebahat Onbaşıların,
Nazmi Binbaşıların, Doktor Salihlerin, ve
ölmeden emanete sahip çıkamayacaklarını
anlayınca eve dönmekten vazgeçen binlercesinin yazdığı bir şeref destanını unutmamak ve unutturmamak gerektiğini söyledi.
Oratoryo duygulandırdı
18 Mart Şehitleri Anma Günü
ve Çanakkale Deniz Zaferi´nin
99. Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Sivas Ticaret Meslek
Lisesi öğretmen ve öğrencileri
tarafından hazırlanan oratoryo
programı Sivas Açık Ceza İnfaz
Kurumu sinema salonunda ilgiyle izlendi. Programda evladını savaşa asker olarak gönderen
annenin oğluyla aralarında geçen
diyalogları sahneleyen öğrenciler, seyircilere duygusal anlar yaşattı. Düzenlenen programa Sivas
Ticaret Meslek Lisesi Müdürü ve
öğretmenleri, Açık Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Zeki Yıldırım,
Kurum Öğretmenleri, kurum
personeli ve bayan hükümlüler
katıldı.
Nisan 2014
Seslenis
G ündem
Sayfa 7
ale Şehitlerini unutmadı
nlendi. Bu şanlı gün ile ilgili olarak düzenlenen programlarda zaman zaman duygusal anlar yaşandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arka-
erdikleri mücadelenin ve kazanılan bu büyük zaferin ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Bedeli Çanakkale’de Ödendi
Ç
anakkale Zaferinin 99. Yıldönümü nedeniyle Erciş Açık Ceza İnfaz Kurumunda 18 Mart
Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programı düzenlendi. Düzenlenen programa Erciş Kaymakamı Barbaros Baran, Garnizon Komutanı Topçu Albay Mustafa Atabek, Cumhuriyet
Başsavcısı Kerem Arabacı, Adli Yargı İlk Derece Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Altun, İlçe
Jandarma Komutanı İlyas Uysal, Askerlik Şubesi Başkanı Barış Erdal, Cumhuriyet Savcısı Engin
Ataman, İnfaz Hâkimi Hatice Ataman, Denetimli Serbestlik Müdürü Ali Bayrak, Erciş Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürü Yılmaz Topal, Kurum Müdürü Mehmet Ekrem Gündüz, Kurum personeli ve
hükümlüler katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını Kurum
Müdürü Mehmet Ekrem Gündüz yaptı. Çanakkale Destanı’nın milli birlik ve beraberlik açısından
önemine vurgu yapan Gündüz, etkinlikte emeğe geçen herkese teşekkür etti. Erciş Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Hüseyin Demirbağ ise, konuşmasında Çanakkale Zaferi ile ilgili kesitler sunarken, Programda, hükümlülerin okuduğu şiirler ve müzik dinletisi, izleyicileri duygusal bir yolculuğa
çıkardı. Çanakkale Zaferinin sayısız kahramanlarından biri olan Mehmet Muzafferin öyküsünün
“Bedeli Çanakkale’de Ödendi” adlı tiyatro gösterisi hükümlüler tarafından sahnelenirken, tiyatro
oyunu izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Programda, iş meslek kurslarını başarı
ile bitiren hükümlülere kurs bitirme belgeleri ve Ercişli Âşık Emrah’ı Koruma ve Yaşatma Derneği
işbirliği ile alınan çeşitli hediyeler protokol üyeleri tarafından takdim edildi.
Bu Destan Bir Dönüm Noktasıdır
Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü sebebiyle,
Kurum Konferans Salonunda bir program düzenlendi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın
okunmasının ardından Teknik ve Endüstri
Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Ümit Güneş
bir konferans verdi, Güneş, konferansta Çanakkale ruhunun mukaddesliğinden kesitler yaparak şunları aktardı “Bugün; Çanakkale
Zaferi’nin 99.Yıldönümünü
kutlamanın ve mukaddes
vatanımız için canlarını seve seve feda
eden şehitlerimizin Şehitler
Günü’nü idrak
etmenin onurunu ve gururunu
yaşamaktayız.
Çanakkale Zaferi; dünya literatüründe bir dönüm
noktasının yaşandığı, ve
Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk Milletinin
Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk nok-
tasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi
olmuştur. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal
Atatürk -Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk
Milletinin hafızasından silinmeyecek olan “Ben
size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” dediği Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin engelleri aşabileceğinin en
güzel örneğidir. ” dedi. Kurum hükümlülerince
Çanakkale Zaferi konulu şiirlerin
okunmasının ardından, eğitim birimince güne dair
hazırlanan slaytlar ile
gerçek hikayelerin
anlatıldığı program
yoğun duygusal
anlar yaşattı. Kurum Müdürü Gazi
Yıldırım, 2. Müdür
H. Hüseyin Özdağ,
Kurum Öğretmenleri
Davut Dede ve İbrahim
Gülerşen, Muhasebe Yetkilisi
Dursun Toprak, kurum personeli ile
hükümlülerin katıldığı program bağlama kursu
öğretmeni Ali Akbulut’un seslendirdiği Çanakkale konulu türkülerle sona erdi.
Antalya L Tipi, “Çanakkale Geçilmez” dedi
Antalya L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda, 18 Mart
Çanakkale Zaferinin 99. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle coşku
içerisinde kutlandı. Programa
Kurum Müdürü Şeref Tatlı ve
kurum personeli katılırken,
Program; Çanakkale Milli Mücadelesinde Şehit
olan Kahraman Mehmetçiklerimiz anısına saygı
duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı.
Kurum Vaizi Osman Kara tarafından şehitlerimiz
için Kuran-ı Kerim okunurken, Tarih Öğretmeni İbrahim Halil Bozkurt, Çanakkale Destanının
milletimiz için öneminden bahsettiği ‘’Çanakkale ve Zafer Ruhu ‘’
konulu konferans verdi. Konferansın ardından Kurum Vaizi Saffet
Sevim tarafından günün önemi ile
ilgili konuşma yapıldı. Program,
kurum hükümlü ve tutukluları tarafından okunan Şiir dinletisi ve kısa sinevizyon
gösterimi ile devam ederken, programda “Çanakkale-Kınalı Hasan’’ isimli Orotoryo büyük ilgi gördü. Etkinlik, kurum H-T Müzik Grubu tarafından
Çanakkale Türküleri’nin söylendiği mini bir konser
ile sona erdi.
Bir Destanın Oratoryosu
Konya E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu’nda 22 tutuklu
ve hükümlü, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale
Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle oratoryo sahneledi. Etkinliğe Cumhuriyet Başsavcı
Vekili Adem Önay, Necmettin
Erbakan Üniversitesi Genel
Sekreteri Zekeriya Mızırak,
Kurum Müdürü Yusuf Kafadar, İl ve ilçe milli eğitim müdürleri, İl ve İlçe Müftülükleri,
İlçe Halk Eğitim Müdürleri,
kurum personeli, tutuklu ve
hükümlüler katıldı. İnfaz ve
Koruma Memuru Hakan Erdem yönetmenliğinde verilen
eğitimlerin ürünü olan oratoryoda, savaş alanında cephelerde yaşananlar canlandırıldı.
Kurum Müdürleri ve kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular tarafından izlenen ve
büyük beğeni kazanan oratoryo izleyicilere duygu dolu
dakikalar yaşatttı.
Çanakkale konferansında duygusal anlar yaşandı
18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. yıldönümü münasebetiyle Düzce Açık Ceza İnfaz Kurumunda kutlama programı düzenlendi. Programa Kurum Müdürü Mehmet Baran, Düzce
Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi
Ydr. Doç. Dr. Fatih Özçelik, İkinci Müdürler
Orhan Yalçın, Elvan Çelik, İdare Memuru
Tahsin Yalçınkaya ve kurum personeli ile hükümlüler katıldı. Çanakkale Zaferini Kutlama
Programı, Çanakkale şehitleri ile ebediyete
göçmüş gaziler için Saygı Duruşu ve İstiklal
Marşının okunmasıyla başladı. Kurum Öğret-
meni Gülsüm Erdoğmuş’un açılış konuşması
akabinde söz alan Kurum Vaizi Yusuf Çakmak, Çanakkale Ruhu konulu konuşmasında,
tarihin eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından birinin yazıldığını belirtti.
Yrd. Doç. Dr. Fatih Özçelik’de Çanakkale Zaferinin tarihini ve gün yüzüne çıkmamış tarihi
olaylarını anlatarak, tarihin seyrini değiştiren
ilginç olaylardan söz ederken, katılımcılar anlatılanları büyük dikkatle dinlediler. Duygulu
anların yaşandığı program, şiirlerin okunması
ve slayt gösterileri ile son buldu.
Sayfa 8
Seslenis
G ündem
Nisan 2014
İnfaz sisteminde sivil denetime önem vermekteyiz
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Yıllık Değerlendirme Toplantısına katılım yoğun olurken, kurumlarla ilgili durum değerlendirilmesi yapıldı.
C
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından
düzenlenen “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri
İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısı”, 18-21
Nisan 2014 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya, Adalet Bakanlığı Müstaşarı Kenan İpek,
Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür
Yardımcısı Ali Yıldız, İşyurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar, Afyonkarahisar Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret
Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire
Başkanları ile Tetkik Hakimleri, Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri İzleme Kurulları Başkan ve üyeleri katıldı.
RAPORLAR TİTİZLİKLE İNCELENİYOR
Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, İnfaz sisteminde 2001 yılında kurulan
“Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulları” ile bir yandan ceza infaz sistemine sivil toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının getirildiğini ifade etti. İzleme
kurullarının geçen 13 yılda önemli çalışmalar yaptığını belirten
Müsteşar Kenan İpek, bu kurulların ceza infaz kurumunu ziyaret
ederek hazırladıkları raporları Bakanlığa sunduklarını, bu raporların Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir büro tarafından takip edilerek değerlendirildiğini, öneriler
konusunda gereğinin yapıldığını söyledi. İzleme kurullarının
ceza infaz kurumlarına yaptıkları ziyaretler dışında hükümlü ve
tutuklular ile de görüşebildiklerini hatırlatan Müsteşar İpek, izleme kurullarının bulundukları yerdeki kamu kurum ve kuruluşları
ile üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaptıklarını kaydetti. İzleme kurullarının değişik mesleklerden ve tecrü-
beli üyelerden oluştuğuna dikkat çeken İpek, üyeler
arasında sağlık görevlilerinin, akademisyenlerin,
psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının ve diğer
meslek mensuplarının bulunduğunu işaret etti ve bu
çeşitliliğin çalışmalara özel bir katkı sağlayacağının
altını çizdi. Bu önemli kurumun bilgilendirilmesine
önem verdiklerini değinen İpek, zaman zaman kurul üyeleri ile bir araya gelerek infaz anlayışı konusunda dünyada meydana gelen gelişmeler hakkında
bilgi verileceğini sözlerine ekledi.
FAALİYET VE DÜZENLEMELER İNCELENDİ
Müsteşar İpek’in ardından katılımcılara hitap eden Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ise;
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme
Kurulları’nın varlık sebebinin önemine değinerek,
ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin
ıslahı ve onları topluma kazandırma vizyonu çerçevesinde kurul üyelerinin daha verimli çalışma
koşullarına sahip olmaları amacıyla, 2013 ve 2014
yıllarında Genel Müdürlük olarak yapılan faaliyet
ve düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ise toplantıya ilişkin genel bir değerlendirme yaptı.
Yıldız, çağdaş infaz anlayışı ile birlikte personel eğitimi konularına büyük önem verildiğini kaydetti. Açılış konuşmalarının ardından, Müsteşar İpek ve Vali Balkanlıoğlu tarafından Ceza İnfaz
Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları’nda 10 yıl ve üzerinde
başkanlık ve üyelik yapan katılımcılara “teşekkür belgesi” takdim edildi. Toplantıda, daire başkanları tarafından kendi yetki ve
sorumluluk alanlarındaki konularda katılımcıları bilgilendirdiler.
Toplantının son gününde Daire Başkanları M.Fatih Belviranlı ve
Adnan Korkmaz tarafından katılımcılar ile genel bir değerlendirme çalışması yapıldı.
Müsteşar Yardımcısı Erol:
Suç mağdurlarının desteklenmesine
yönelik önemli bir adım atıldı
Eğitim Merkezleri öğretim görevlileriyle
yıllık değerlendirme toplantısı yapıldı
Avrupa Birliği ve UNICEF’in desteğinde,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğü ile Eğitim Dairesi Başkanlığı, Türkiye
Adalet Akademisi Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ortaklığında yürütülmekte olan
“Çocuklar İçin Adalet Projesi” kapsamında, suç
mağduru çocukların adalete erişimine yönelik
usûl kurallarının basitleştirilmesi ve ikincil mağduriyetlerin önlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla, 25 ağır ceza
merkezindeki 31 adliyeye çocuk görüşme odası
kurulması planlanmış ve bu doğrultuda Sincan
Adliyesinde genel bütçe imkânlarıyla pilot “çocuk
görüşme odası” kuruldu ve tefriş edildi. “Çocuk
Görüşme Odası”nın tanıtımı ve kullanımına ilişkin bilgilendirme yapılması amacıyla Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol, Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve 25 Cumhuriyet Başsavcısı’nın katılı ile
Sincan Adliyesi Konferans Salonunda bir toplantı
düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan
Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Çocuk Görüşme Odasına yönelik sunum yaparken,
Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol, projenin genel
hedeflerinden bahsetti. Müsteşar Erol konuşmasında; Projenin genel hedefi doğrultusunda 31 çocuk görüşme odasının kurulmasının planlandığını
ve bu odalara ilişkin standartların oluşturularak,
odaların UYAP-SEGBİS ile uyumlu ve mağdurun
psikolojisini korumaya yönelik uygun tefrişatının
sağlanacağını söyledi. Bu odalarda görev yapacak
olan personele ifade ve beyan alma konusunda
eğitim verileceğini ifade eden Erol, bu toplantı
ile kurulacak görüşme odaları ile çocuğun yüksek
yararına hizmet eden güzel bir çalışmanın son şeklinin verilmiş olacağını sözlerine ekledi.
ÇOCUK GÖRÜŞME ODALARI NASIL HAZIRLANDI?
Sincan Adalet Sarayında kurulan çocuk görüşme odası, proje kapsamında görevlendirilen ulusal
ve uluslararası danışmanlar tarafından hazırlanan
raporlarda belirtilen standardlara göre oluşturulan
birden fazla oda ile bekleme odası ve ifade alma
odasından teknik odaya ses ve görüntü transferi sağlayan, yüksek çözünürlükte ses ve görüntü
aktarabilen ve SEGBİS’e uyumlu bir elektronik
sistemle donatıldı. SEGBİS ile uyumlu sistem
sayesinde çocuk görüşme odasında, beyanına başvurulan bir çocuğun sesinin ve görüntüsünün bu
sistemin bulunduğu başka bir odaya, duruşma salonuna veya Türkiye’nin herhangi bir ilindeki adliyesine iletilmesine, çocuk ile görüşme yapacak
ilgilinin çocuğa soru sorma olanağı sağlanıyor.
Ayrıca sistem ile çocuğun görüntü ve sesinin yüksek çözünürlük ve kalitede kaydedilmesine imkan
sağlandığından, beyanına başvurulan kişinin yüz
ifadesi, hal ve tavırları aracılığıyla duygu ve düşünceleri de net bir şekilde izlenebilecek.
Eğitim Merkezleri Zümre Toplantısı
Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Eğitim
Merkezinde yapıldı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım,
Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik
Hâkimi Alperen Öztürk, Ankara Eğitim
Merkezi Başkanı Nihat Ulusu, Başkan
Yardımcısı Ömer Sevgiliocak, Ord. Prof.
Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi Başkanı İbrahim Konuk, Erzurum
Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Başkanı Ünal Bingül, Kahramanmaraş Eğitim
Merkezi Başkanı Süleyman Göçer, Denizli Hasan Erbil Eğitim Merkezi Başkanı
Ali Orhan, Genel Müdürlük Personel Eğitimi Bürosu yetkilileri, Eğitim Merkezleri
Şube Müdürleri ve 48 öğretim görevlisi
katıldı. 3 gün süren yıllık değerlendirme
toplantısında bir önceki yıl gerçekleştirilen eğitim çalışmaları, eğitim müfredatı,
günümüz ihtiyaçları kapsamında müfredata yeni eklenmesi gereken programlar,
ilgili kurumlarda verilen eğitimler ve eğitim mevzuatı değerlendirildi.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım,
toplantı gündemine ilişkin konuları değerlendirdiği konuşmasında, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin eğitiminin
son derece önemli olduğunu, günümüz
bilgi çağında eğitimin öneminin daha da
ön plana çıktığını, kurumların değişimlere
ve yeniliklere adapte olabilmesi için eğitimin sürekli ve birbirini tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğini söyledi. Eğitim
çalışmaları sonucunda kurumsal aidiyetin
gelişeceğini vurgulayan Genel Müdür
Yıldırım, bu çalışmalar sonucunda kurum
vizyonunun geleceği ve ekip ruhunun
yaygınlaşarak dayanışmanın artacağına
işaret etti.
Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer
ise konuşmasında Avrupa ülkelerinde,
ceza infaz kurumlarında görev yapan personelden daha çok denetimli serbestlik
müdürlüklerinde görev yapan personele
eğitim verildiğini, bu eğitimin standartlarının hizmet uygulamarında görüldüğünü,
bütün eğitim merkezlerinde görev yapan
öğretim görevlilerinin katılımıyla her yıl
gerçekleştirilen zümre toplantılarında,
eğitim programlarının, eğitim müfredatının, eğiticilerin çalışmalarının, ceza infaz
kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinin ihtiyaçlarının gözden geçirildiğini söyledi. Kamer, eğitim sisteminin
dinamik ve sürekli kendini yenileyen bir
yapıya sahip olduğunu ifade etti.
Seslenis
Nisan 2014
G ündem
Sayfa 9
pan personele de eğitim verilmeye başladığını, eğitimlerin içeriğinden ve sonuçlarından son derece memnuniyet
duyulduğunu, artan eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için
5’inci eğitim merkezinin Denizli’de açıldığını, bu yıl ayrıca
uzaktan eğitim sistemine geçileceğini, gerçekleştirilen bu
çalışmalarla personelin bir yandan mesleki becerisinin artırıldığını, diğer yandan kişisel gelişimi için ihtiyaç duyulan
konularda eğitim verildiğini, önümüzdeki dönemlerde bir
yandan eğitimlerin devam edeceğini diğer yandan uluslararası eğitimlere ağırlık verileceğini, bu çalışmalara ilave
olarak personel eğitimdeki gelişmelerin değerlendirilmesi
amacıyla ulusal ve uluslararası sempozyumların düzenleneceğini ifade etti. Toplantı’da diğer gündem konusu olan
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim
Merkezleri ve buralarda verilen eğitimlerle ilgili hazırlanan
tanıtım filmi izlendi. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi Psikoloğu Elif Bengi
Ünsal Özberk tarafından “Eğitim Memnuniyeti Ölçeği: Bir
Ölçek Geliştirme Çalışması” ve “Nitelikli İnfaz ve Koruma
Memuru: İkili karşılaştırma yöntemi ile ölçekleme çalışmasına bir
örnek” konulu sunumlar yapılırken, Yerleşik Eşleştirme Danışmanı
Joanne Hill tarafından da “Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında “Uzaktan Eğitim Sistemi”
konularında Kurul üyelerine sunum yapıldı. Toplantının son bölümünde ise 2014 yılı içerisinde bugüne kadar gerçekleştirilen eğitim
faaliyetleri değerlendirilirken, faaliyetlerin uygun bulunmasına ve
yapılacak eğitim faaliyetlerinin 2014 eğitim planı çerçevesinde uygulanmasına karar verildi.
Personel eğitiminde başarılar artarak devam ediyor
Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan
İpek Başkanlığında 21 Nisan 2014 tarihinde, Ankara Hâkimevi
Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı
Kenan İpek, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Yargıtay Üyesi Yusuf Ziyaattin Cenik, Personel Genel Müdür
Yardımcısı Abdullah Şahin, Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Onuk,
Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu,
Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa
Safran, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müşaviri Avukat Seray Şen-
fer ve Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer katıldı. Toplantının açılışında, Eğitimden Sorumlu Tetkik Hâkimi Alperen Öztürk tarafından 2014 yılında bugüne kadar gerçekleştirilen eğitim programları
hakkında, Kurul üyelerine bilgi verilirken, önümüzdeki dönemlere
ilişkin eğitim programları da ele alındı.
Eğitim çalışmalarının önemine değinen Müsteşar Kenan İpek,
2000’li yıllarda kurulan personel eğitim sistemimizin kısa zaman
içinde kurumsallaştığını, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personele, ilgili kurumların
personeline ve yabancı ülkelerin ceza infaz kurularında görev ya-
İNGİLTERE VE PORTEKİZ’LE PROJELERDE İŞBİRLİĞİ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İngiltere ve Portekiz ile ortaklaşa yürüttüğü “İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi” adlı Avrupa Birliği Projesi kapsamında 07-11 Nisan 2014 tarihlerinde İngiltere ve
Portekiz’e eş zamanlı çalışma ziyaretleri gerçekleştirildi.
GENEL MÜDÜR YILDIRIM İNGİLTERE’YE GİTTİ
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki heyet, “İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi”
kapsamında İngiltere’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. İngiltere çalışma ziyaretine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi Mehmet Doğan, Eğitim
Daire Başkanlığı Personel Eğitim Şube Müdürü Betül Kasapkara, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Ar-Ge
Bürosunda görevli Psikolog Kızbes Meral Kılıç, Eğitim Daire Başkanlığı Yetişkin Eğitim Bürosunda
görevli öğretmen Süleyman Karakuş ve Proje Dil Asistanı Yeşim Akar katıldı. Çalışma ziyareti kapsamında İngiltere Adalet Bakanlığı Ulusal Suçlu Yönetimi Hizmetleri Operasyonel Hizmetler Müdürü,
Sağlık ve Madde Kullanımı Dairesi Başkanı, İş Gücü Geliştirme Başkanı, Operasyonel Destek Dairesi
Başkanı, Yabancı Uyruklu Mahkum Politika Başkanı, Terörle Mücadele ve Kilit Tehditler Başkanı ile
Kamu Sektörü Ceza İnfaz Kurumları Genel Müdürü ziyaret edildi. Ziyaretlerde proje ile birlikte iki
ülke arasındaki işbirliği ve proje detayları görüşüldü. Görüşmelerin ardından İngiltere’deki bazı ceza
infaz kurumlarını ziyaret eden heyet, incelemelerde bulunurken yetkililerden de işleyiş hakkında bilgi
aldılar. Heyet sırası ile Londra’da hassas guruplarla çalışılan Pentonville Ceza İnfaz Kurumu, Wigan’da
Hindley Genç Suçlu ve Çocuk Ceza İnfaz Kurumu, akıl sağlığı problemi, intihar ve kendine zarar verme
eğilimi olan hükümlülerin kaldığı Garth Ceza İnfaz Kurumu, cinsel suçlular ile yaşlı ve özürlü hükümlülerin kaldığı Wymott Ceza İnfaz Kurumu ve North West Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret etti. İngiltere
ziyaretinin kendileri için son derece verimli geçtiğini belirten Genel Müdür Yıldırım, iki ülke arasındaki
infaz hizmetlerini değerlendirme ve İngiltere’deki işleyişi yakından görme fırsatı bulduklarını söyledi.
PORTEKİZ’E AB PROJESİ GEZİSİ
CTE Genel Müdürlüğünün İngiltere ve Portekiz ile birlikte yürütttüğü “İnfaz Hizmetlerinin
İyileştirilmesi Projesi” kapsamında 07-11 Nisan 2014 tarihlerinde İngiltere ve Portekiz’e çalışma ziyareti gerçekleştirildi. Portekiz’e yapılan çalışma ziyaretine; Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız, Personel Daire Başkanlığı Tetkik Hakimi Bülent Bağcı, Dış İlişkiler Daire
Başkanlığı Ar-Ge Bürosu Uzmanı Kamuran Tıbık, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Psikoloğu Murat Erkan, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Çalışmacısı Sabri
Hatipoğlu, Proje Asistanı Ecren Dericioğlu ve Proje Dil Asistanı Şükran İleri katıldı. Çalışma
ziyareti kapsamında; Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlük Birimleri, Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Personel Eğitim Merkezi, Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel
Müdürlüğü Cezaevi Hastanesi ve Psikiyatri Kliniği, Tires Kadın Ceza İnfaz Kurumu, Leiria
Genç (Erkek) Ceza İnfaz Kurumu ve ağırlıklı olarak yaşlı mahkumlar ile cinsel suçlardan hüküm giymiş mahkumların barındırıldığı Carregueira Ceza İnfaz Kurumu ziyaret edilirken, ziyaretlerde kurum yetkilileri tarafından genel düzen ve işleyiş ile ilgili çeşitli sunumlar yapıldı.
GENEL MÜDÜR YILDIRIM’DAN AYAŞ ZİYARETİ
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür
Yardımcısı Burhanettin Eser ile birlikte Ayaş Açık
Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Geçtiğimiz ay yapılan ziyarete Sincan
Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe ve Cumhuriyet
Başsavcı Vekili Dursun Aygör eşlik etti. Kurumda incelemelerde bulunan Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurumun çalışmaları ve üretim faaliyetlerini yerinde inceledi. Kurum Müdürü Sebahattin
Sevinç, kurumda yapılan çalışmalar hakkında heyete
ayrıntılı bilgi verdi. Kurumdaki incelemelerin ardından personelle bir araya gelen Genel Müdür Yıldırım,
çalışanların sorunlarını dinledi. Yıldırım, personelle
bir arada olmaktan büyük mutmluluk duyduklarını
belirterek, personelin çalışma ve özlük haklarındaki
iyileştirmelerle ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü
söyledi. Heyet, daha sonra kurumda program dahilinde uygulanmakta olan sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında düzenlenen Türk Halk Müziği
Konserine katıldı. Konser sonrasında hükümlülere hitaben konuşan Yıldırım, ceza infaz
kurumlarında yapılan iyileştirme çalışmalarının aralıksız sürdürüldüğünü, iyileştirme çalışmalarının her
geçen gün, güncel programlarla
zenginleştirilerek devam edeceğini belirtti. Yıldırım, kurumda
düzenlenen ağaç dikme etkinliği
sonucu 2000 fidanın dikildiği alanı gezerek, fidan dikti.
Seslenis
Sayfa 10
E tkinlik
Nisan 2014
KURUMLARDA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ
Bakan Güllüce’den
destek ziyareti
Ardahan’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü
kutlandı. Ardahan Valiliği bahçesinde, Dünya
Kadınlarına destek olmak için çeşitli kurum ve
kuruluşların katılımı ile el işi ürünleri sergisi
açıldı. Ardahan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü davetlisi olarak sergiye Ardahan Kapalı
Ceza İnfaz Kurumuda katıldı. Kurumun el işi
atölyesinde hükümlü ve tutukluların ürettiği el
işi ürünler, Aradahan Halkının beğenisine su-
nuldu. Sergiye Çevre ve Şehircilik Bakanı
İdris Güllüce, Ardahan Valisi Seyfettin Azizoğlu, Milletvekili Orhan Atalay, Belediye
Başkanı Faruk Köksoy, Vali Yardımcısı Kadir Taner Eser, Ardahan
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Şerafettin Kızılca, Ardahan Jandarma Alay Komutanı J.Albay Şefaattin Serten, İl Milli Eğitim Müdürü
T. Fikret Eteker, Ardahan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nesrin Yörükoğlu, Ardahan’da bulunan Daire
Müdürleri, Kurum İdare Memuru
Cemil Duzcan, kurum personeli ile
Ardahan il, ilçe merkezlerinden gelen ziyaretçiler katıldı. Hükümlü ve tutukluların ürettiği
el işi ürünlerine ilginin yüksek olduğu sergide, Çevre ve Şehircilik Güllüce, yapılan el işi
ürünlerini çok beğendiğini belirtti. Halk Eğitim
Merkezi Müdürü Nesrin Yörükoğlu Dünya
Kadınlar Gününe hitaben yaptığı konuşmanın
ardından sergiyi gezerken edindiği izlenimlerini
aktardı.
Yargı Mensupları Eşleri Derneği’nden
Kadın Ceza İnfaz Kurumuna Büyük Destek
Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Nilüfer İpek ve yönetim kurulu üyeleri, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret
ederek, kadın hükümlü ve tutuklular ile anneleri
ile kalan çocuklara hediyeler verdi. Dernek yönetimince organize edilen ve Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinlikte
sanatçı Volkan Arslan sahne alırken, şarkılarıyla
izleyenlere keyifli anlar yaşandı. Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı İpek, ko-
nuşmasında aile kavramının toplumdaki önemine
değinerek, kadınların toplum ve aile içinde çok
önemli bir yere sahip olduğunu, güçlü bir aile kurumu için en önemli sorumluluğun annelere düştüğünü belirterek, çocukların eğitiminde annelerin
önemli bir role sahip olduğunu kaydetti. Bu nedenle kadın ceza infaz kurumlarını sık sık ziyaret
edeceklerini ifade eden İpek, kadın hükümlü ve
tutuklular ile annelerin yanında kalan çocuklara
destek olacaklarını sözlerine ekledi.
Elazığ E Tipi’nde Kadınlar günü etkinliği
Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda “Dünya Kadınlar Günü” çeşitli etkinliklerle kutlandı. 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü etkinliklerine istinaden, “Yağlı boya resim kursu” öğrencileri tarafından yapılan tabloların sergilendiği bir resim sergisi açı-
lışı ve Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir kokteyl düzenlendi.
Etkinliğe Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal, Baro
Başkanı Adnan Demir, Fırat Üniversitesi Rektörü Kudbettin
Demirdağ, Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, İl Jandarma
Komutanı Albay Sefer Resuloğlu, çok sayıda daire müdürleri,
üniversite öğrencileri, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular
katıldı. Program çocuk tutuklular tarafından oluşturulan halk oyunları ekibinin gösterileri ile başladı. Açılışta
bir konuşma yapan Kurum Müdürü Mahmut Okumuş,
“Kadınlar toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel
kaynağıdır. Annelik rolüyle yeni nesle şekil verendir”
dedi. Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal’ da kadının
toplum içerisindeki önemine değinerek, Adaletin sadece adalet saraylarında dağıtılmadığını, adalet duygusunun ailede verileceğini, bu nedenle özellikle adil, dürüst ve insan haklarına saygılı çocukların yetişmesinde
kadınların daha doğrusu annelerin rolünün çok büyük
olduğunu vurguladı. Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak
ise konuşmasında, tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününün
kutladığını ifade ederek “İnsanımıza hizmeti sunarken adaleti
sağlayamadığımız için olumsuzluklar yaşanıyor. Burada bulunan
kadınlarımız Sosyal eşitsizliklerin sonucu buraya düşmüşlerdir.
Bu nedenle burada çalışan yöneticilere çok daha büyük görevler
düşüyor.” dedi. Konuşmaların ardında Elazığ Müzik ve Sanat
Derneği Tiyatro kulübü üyesi oyuncular tarafından sahnelenen ve büyük beğeni kazanan “Nüfus Memuru ve Evlendirme
Programı” adlı oyunlar sahnelendi. Tiyatro oyunlarının ardından
sahne alan Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri,
seslendirdikleri birbirinden güzel şarkı ve türkülerle izleyenlere
unutulmaz dakikalar yaşattılar. Törende ayrıca çeşitli eğitimlerde
sertifika alan bayan hükümlü ve tutuklulara belgeleri dağıtıldı.
Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı
Güçlü Yarınlar
Kadınların Eseridir
Bilecik M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda Dünya Kadınlar günü kutlandı. Tutuklu ve hükümlülere yönelik gerçekleştirilen
programda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün katılımı ile
günün anlam ve önemine uygun, bayan sporcuların Taekwondo gösterileri ve Bilecik Yöresi Halk Oyunları ekibi tarafından halk oyunları
gösterisi sergilendi. Programa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü
Lütfi Doyuk ve Kurum Müdürü Mustafa Şen, Kurum 2. Müdürleri, bayan personel ile hükümlüler katıldı. Kurum Müdürü Mustafa
Şen’in günün anlam ve önemini ifade eden konuşmasından sonra bayan katılımcılara ve hükümlü tutuklulara karanfil dağıtıldı. Çok sıcak
bir atmosferde geçen etkinlik Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü
Lütfi Doyuk’a hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan gemi maketi
hediye edilmesi ile sona erdi.
8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm Dünyada olduğu gibi
Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da coşkuyla
kutlandı. Kurumda bulunan hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak çok amaçlı spor salonunda 8 Mart Dünya Kadınlar
Günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Düzenlenen programa; Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Kurum
Müdürü Hulusi Sağır, Kurum II. Müdürleri ve personelin yanı
sıra yaklaşık hükümlü ve tutuklular katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programın
açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı,
Dünya kadınlar Günü münasebetiyle yaptığı konuşmasında şunları söyledi “Kadınlarımızın yoğun bir şekilde
gündeme gelmesine vesile olan 8 Mart Dünya Kadınlar
Gününü kutluyorum. Kadının ihmal edildiği bir toplumun
varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanıyorum” dedi. Etkinlikte Voleybol Turnuvasında 1. olan C3 koğuşu ve 2. olan C5 koğuşu oyuncularına
ödülleri takdim edildi. hükümlü ve tutuklulardan oluşan tiyatro ekibi tarafından hazırlanan “Nasıl Bir Tane İstersin”
adlı oyunun sahnelenmesinin ardından Bakırköy İlçe Halk
Eğitimi Merkezi Halk Oyunları Öğretmeni Ümit Feza Şahin tarafından hazırlanan hükümlü ve tutukluların oluşturduğu Halk
Oyunları Ekibince gösteri yapıldı. Yabancı uyruklu hükümlü ve
tutuklularca hazırlanan Dans gösterisinin ardından sanatçılar
Hasan Burak Conker ve Devrim Bal Conker’in verdiği konserle program sona erdi.
Kırmızı karanfiller yüz güldürdü Alaşehir’de 8 Mart Dünya
Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çok amaçlı salonunda bayan hükümlü
ve tutuklular ile bayan personele yönelik
olarak, Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi üyelerinin de katılımı ile 8 Mart Dünya
Kadınlar ve Barış Günü kutlama programı
düzenlendi. Program açılışını İdare Memuru Emine Özev yaptı. Özev, tüm kadınların
Dünya Kadınlar Gününü kutladı. Etkinlikte
söz alan Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi Başkan Yardımcısı Semiramis Karataş
ise, etkinliğe dahil olmaktan dolayı mutlu
olduklarını belirterek destek veren herkese teşekkür etti. Konuşmaların ardından
Kurum Müdürü Emrullah Turan ve Türk
Kadınlar Birliği Isparta Şubesi üyeleri tarafından, bayan hükümlü ve tutuklulara ile
bayan personele karanfil takdim edildi.
Kadınlar Günü Kutlaması
Alaşehir M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart
Dünya Kadınlar Günü kapsamında bir program düzenlendi. Etkinlik kapsamında Alaşehir Berberler ve Kuaförler
Odası ve Alaşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile işbirliği
ile bayan kuaförler Özgül Otar, Meltem Sevil ve Dilek
Taşpınar, Kuruma gelerek, kadın hükümlü ve tutukluların
saç bakımlarını yaptı. Kurum Müdürü Mesut Yıldız’ın
günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından,
Kurum 2.Müdürü Yaşar Altunay tarafından Alaşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından gönderilen çiçekler,
personel ve kadın hükümlü ve tutuklulara dağıtıldı.
Seslenis
Nisan 2014
E tkinlik
Sayfa 11
Daire Başkanı Kamer;
“Günümüzde başarılı rehabilitasyon çalışmaları çok disiplinli bir yaklaşım gerektirmektedir”
Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Ziyaret sırasında
ceza infaz kurumlarının müdürleri ile bir
araya gelen Kamer, personelin ihtiyaçları ile
kurumlarda yürütülen eğitim ve iyileştirme
çalışmaları hakkında bilgi aldı. Kurumlarda görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı
ve öğretmenlerle toplantı yapan Kamer,
günümüzde kişileri suça yönelten nedenlerin farklılaştığını, bu nedenlerin yetersiz
ebeveyn desteğinden madde kullanımına,
sosyal çevreden meslek sahibi olunamamasına kadar değişiklik gösterdiği, bu nedenle
ceza infaz kurumlarında yürütülen topluma
kazandırma çalışmalarında çok disiplinli bir
yaklaşımla, sosyal hizmetlerden psikolojik
desteğe kadar çok yönlü çalışmaların yürütülmesi gerektiğini, hükümlü ve tutukluların
bireysel ve grup çalışmalarına katılmasının,
meslek edindirme kurslarında yer almasının, aile eğitim çalışmalarında bulunmasının
önemli olduğunu, diğer bir ifade ile kişiyi
ceza infaz kurumundan salıverilmesine hazırlayan rehabilitasyon planının hazırlanmasının, uygulanmasının önemli olduğunu
ifade ederek, kampüste yer alan ceza infaz
kurumlarında görev yapan bütün personele
özverili ve profesyonelce gerçekleştirdikleri
çalışmalardan dolayı teşekkür etti.
Protokol’den ziyaret
500 ÇAM FİDANI TOPRAKLA BULUŞTU
Salihli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
yürütülmekte olan eğitim-öğretim, sosyal
ve kültürel çalışmaların bir parçası olarak;
Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı, Denetimli
Serbestlik Müdürlüğü ve Salihli Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından ağaçlandırma kampanyası başlatıldı. Kampanyada Salihli Karaağaç mevkiine Salihli Açık
Ceza İnfaz Kurumu hükümlülerinin katkıları
ile 500 çam ağaç fidanı dikildi. Ağaçlandırma etkinliğine Salihli Kaymakamı Ertan
Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa
Uğur Okay, Garnizon Komutanı Jandarma
Binbaşı Metin Şahin, Salihli Cumhuriyet
Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Duran Yılmaz, Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Ömer Ateş, Kurum 2.Müdürleri,
Denetimli Serbestlik Müdürü Fikret Büyüktopçu, İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri,
kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler,
Sivas E Tipi’nde
Değerler Eğitimi
Çalışmaları
Aralıksız Sürüyor
basın mensupları, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı. Ağaç dikim kampanyası ile
ilgili bir konuşma yapan Salihli Cumhuriyet
Başsavcısı İlyas Yavuz, çevre duyarlılığının
herkeste olması gereken bir erdem olduğunu
belirterek “İlçemizde düzenlenen bu proje
sayesinde Salihli Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülere çevre duyarlığını,
ağaç sevgisini yaşatmak istiyoruz. Tüm bunların neticesinde insan sevgisine ulaşmalarını
sağlamak, düşünmelerini, tefekkür etmelerini ve yeniden başlayacakları hayatlarına ışık
tutmayı hedefliyoruz. İnsanlara en azından
empati yapma alışkanlığını kazandırmak gayesi ile düzenlenen bu faaliyetler onların yeni
hayatlarına çeşitli zenginlikler katacak ve
ağaç sevgisini, ormanı seven ve koruyan bir
fert olmalarını sağlayacaktır” dedi. Etkinlik
te 500 adet çam fidanı toprakla buluşturuldu.
Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan,
Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret etti. Cumhuriyet
Başsavcısı Osman Nuri Güler’in ev
sahipliğinde gerçekleştirilen ziyarette;
Garnizon Komutanı Dursun Ertuğrul,
Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sinan
Akdoğan, İl Emniyet Müdürü Metin
Kalayoğlu, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Köstekçi katıldı. Vali Mehmet
Ceylan, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler ve beraberindekiler
çocuk koğuşu, cezaevi çini atölyesi,
demir doğrama atölyesi, kapalı spor
salonu, cezaevi yemekhanesi başta olmak üzere kurumdaki tüm çalışmaları
yerinde görme imkanı buldular. Hükümlü ve tutuklurın boş zamanlarını
değerlendirdikleri Hobi Salonunda in-
Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Değerler Eğitimi
çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Değerler Eğitimi Projesi kapsamında Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca tarafından, Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaaz Kurumunda “Vatandaş Olarak Sorumluluklarımız”
konulu bir konferans verildi. Kurum çok amaçlı salonunda gerçekleşen konferansta toplumsal yaşam içerisinde vatandaş olarak sorumluluklardan bahseden Eğitimci-Yazar Çamlıca; insanların yaşadığı toplumun bir üyesi olduğunu, toplum içinde insanın hakları
olduğu gibi, yerine getirmesi gereken vatandaşlık görev ve sorumluluklarının bulunduğunu, bu görev ve sorumlulukların vatandaşların mutlu ve düzenli bir yaşam sürmeleri için gerekliliğini ifade
ederek, vatandaşlardan beklenenin, bu görev ve sorumluluklarını
yerine getirmeleri olduğunu söyledi. Hükümlü ve tutukluların yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe Kurum Müdürü Osman Birol, Kurum
ikinci müdürleri, personeller katıldı. Konferanstan sonra Kurum
Müdürü Osman Birol, Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca’ya katkılarından dolayı teşekkür etti.
celemelerde bulunan heyet, çini atölyesinde ise çini yapımı ve sürdürülen
çalışmalar hakkında Kurum Müdürü
Ali Başekin’den bilgi aldı. Vali Ceylan, kurumda hükümlü-tutukluların
topluma kazandırılması ve sosyo kültürel destek adına yapılacak her türlü
çalışmaya destek vereceklerini söyledi. Başsavcısı Güler ise, desteğinden
ötürü Vali Ceylan’a teşekkür ederek,
hükümlü ve tutukluların sosyal ve
kültürel yönden gelişimlerine katkıda
bulunmak için gereken her türlü çalışmayı yaptıklarını, cez infaz kurumundan çıktından sonraki yaşamlarında
toplumsal hayatla bütünleşmelerine
faydalı olacak faaliyetlerin devam edeceğini ifade etti. Heyet, öğle yemeğinin ardından kurumdan ayrıldı.
Seslenis
Sayfa 12
DÜNYADA CEZA İNFAZ KURUMLARININ
YOĞUNLUĞUNUN AZALTILMASI KONUSUNDA
YAPILAN ÇALIŞMALAR-I
Bu ayki yazımda; Birleşmiş Milletler tarafından 2013
yılında yayımlanan “Ceza İnfaz Kurumlarının Yoğunluğunun
Azaltılması” isimli 208 sayfalık kitabın önemli bölümleri hakkında bilgi vermek istiyorum.
Bu alanda yayınlanmış en iyi eserlerden biri olan bu
kitap iki bölüm halinde hazırlanmıştır. Kitabın birinci bölümünde, Dünyadaki ceza infaz kurumlarının yoğunluğunun
artışının nedenleri üzerinde durulmuştur. Bu Bölümde; Dünyadaki ceza infaz kurumlarının mevcudunun artışının, ülkelere ekonomik bakımdan mali yük getirdiği ve sosyal bakımdan
etkilerinin bulunduğu belirtilmiştir.
Mayıs 2011 itibariyle Dünyada bulunan ceza infaz kurumlarında 10.100.000 kişi hükümlü ve tutuklu bulunduğu,
diğer ifade ile 100.000 kişinin 146’sı kişi ceza infaz kurumlarında kaldığı ifade edilmiştir. Yine, 2008-2011 yılları arasında
ülkelerin ceza infaz kurumlarının mevcudu % 78 oranında
arttığı, ancak bu artış oranının iki yıl öncesinde % 71 olduğu
vurgulanmıştır.
Raporda; 100.000 ülke nüfusu içinde ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı; Dünyanın farklı
bölgelerinde, ya da aynı bölgelerin farklı yerlerinde değişiklik
gösterdiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda; Doğu Afrika ülkelerinde ortalama bu oran 47,5 iken, ortalama bu oran Güney
Afrika ülkelerinde 219, Güney Amerika ülkelerinde 175, Karayip ülkelerinde (Küba, Haiti, Dominik Cumhuriyeti, Porto
Riko gibi) 357,5, Güney Orta Asya ülkelerinde 42, Doğu Asya
ülkelerinde 155,5, Batı Avrupa ülkelerinde 96, Avrupa Asya
arasındaki ülkelerde 228, Güneydoğu Asya Adalarında 135,7
olduğu belirtilmiştir.
Ceza infaz kurumunun mevcudunun yüksek olması diğer ifade ile kalabalıklaşma; genellikle ceza infaz kurumunun
“kapasitesi” ve “mevcudu” ile açıklanmaktadır. Özetle; uluslararası literatürde bu kavram, hükümlü ve tutuklu sayısının
ceza infaz kurumunun kapasitesini aşması halinde kullanılmaktır. Ceza infaz kurumunun kapasitesinin % 100 aşılması
halinde “kalabalıklaşma oranından” bahsedilmektedir. Bu
kapsamda “Uluslararası Cezaevi Araştırmaları Merkezi’nin”
PAZARLIK USULÜ İHALE (I)
Daha önceki yazımızda, ihale usulleri arasında sayılmayan ancak ceza infaz kurumları ya da işyurtları tarafından gerçekleştirilen satınalmalar sırasında en çok başvurulan alım şekli olan “Doğrudan Temin” suretiyle yapılan
alımları incelemiş ve bazı ayrıntılara yer vermiştik.
Bu yazımızda ise 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda
belirtilen ihale usulleri arasında sayılan ve ceza infaz kurumları ya da işyurtları tarafından gerek özel bütçeden gerekse Genel Bütçe’den gerçekleştirilen mal ve hizmet alımları sırasında çok sık olarak uygulanan bir ihale şekli olan
“ Pazarlık Usulü İhale ” ile ilgili bilgilere yer verilecektir.
İhaleler sırasında yaşanan en önemli sorunların özellikle usul hatalarından kaynaklandığını göz önünde bulundurduğumuzda, bu konuda gösterilen ihmalin hem ihale
sürecini hem de bu süreçte yer alan görevlileri zor durumda
bırakacağı muhakkaktır.
Bu nedenle, ihaleler sırasında 4734 sayılı Kanun’un
“Temel İlkeller” başlıklı 5 inci maddesinde sayılan ve aşağıda belirtilen hususlara mutlaka uyulmasında zorunluluk
bulunmaktadır.
*İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği,
kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını
sağlamakla sorumludur.
*Aralarında kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı, hizmet alımı ve yapım işleri birarada
ihale edilemez.
*Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya
hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez.
*Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü
ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir. Diğer
ihale usulleri Kanunda belirtilen özel hallerde kullanılabilir.
*Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz.
*İlgili mevzuatı gereğince Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli olan işlerde ihaleye çıkılabilmesi
için ÇED olumlu belgesinin alınmış olması zorunludur. Ancak, olağanüstü haller ve deprem durumlarında ÇED raporu
aranmaz.
Bu açıklamalardan sonra “ Pazarlık Usulü ” ihale ile
ilgili ayrıntılara geçilmeden önce bir konunun özellikle
vurgulanmasında yarar görülmektedir. Çünkü; temel ilkeler
arasında sayılmasına rağmen, “eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin
kısımlara bölünmesi” en fazla ihlal edilen husus olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu şeklide gerçekleştirilmiş bir ihaleye yapılacak itirazın iptal nedeni olacağı idareler tarafından unutulmamalıdır.
4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Uygulanacak
ihale usulleri” başlıklı 18 inci maddesinde;
194 ülkede yaptığı araştırma sonucunda ceza infaz kurumlarının kapasitesinin; 118 ülkede % 100 aştığı, bu ülkelerin 15
inde % 200 üzerinde, 33 ünde % 150 ile 200 arasında arttığı
ifade edilmiştir.
Raporda; Dünyadaki ceza infaz kurumlarının kapasiteleri konusunda bilgi verildikten sonra konuya bir parantez
açılarak bu sistemin maliyeti üzerinde durulmuştur.
2010 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya Eyaleti tarafından hazırlanan bir Raporda; bir hükümlünün
yıllık maliyetinin 48.000 dolar olduğu belirtilerek, bu miktarın
Kaliforniya Üniversitesinin “eğitim ücretinden” dört kez daha
yüksek olduğu belirtilmiştir. 1980 yılında, Kaliforniya Eyaleti
bütçesini, ceza infaz kurumlarından daha fazla yüksek öğretime harcarken, 2010 yılında bu sistemin tersine döndüğü ifade
edilmiştir. Bu Ülke tarafından 1987-1995 yıllarında; ceza infaz kurumlarına yapılan harcamaların % 30 oranında arttığı,
buna karşılık, ilk ve orta öğretim için yapılan harcamaların
% 1,2 oranında azaldığı, yüksek öğretim için gerçekleştirilen
harcamaların ise % 18,2 oranında yükseldiği belirtilmiştir.
2008 yılında İngiltere’de, bir hükümlü veya tutuklunun
ceza infaz kurumundaki yıllık maliyetinin 37.500 Sterlin olduğu belirlenmiştir. Bu Ülkede bulunan “Suç ve Adalet Araştırmaları Merkezi” tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada;
yıllık bu maliyetin, toplumun geneli ve aileler üzerindeki
etkileri dikkate alındığında miktar üçte bir oranında artarak
50.000 sterline ulaştığı tespit edilmiştir.
Raporda; 2005 yılında Avrupa Ülkelerinde bulunan
tutukluların maliyetinin, “Dünya Gıda Örgütü” tarafından
bir yıllık 90.000.000 kişinin beslenmesi için gerçekleştirilen
harcamaların maliyetinden biraz fazla olduğu tahmin edildiği
belirtilmiştir.
Dünya genelindeki ceza infaz kurumlarının mevcutlarının artış eğilimine bakıldığında; 100.000 ülke nüfusu dikkate
alınarak, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu
sayısı ile bu kurumların kapasitelerinin üzerindeki hükümlü
ve tutuklu artışının, Dünya genelindeki suç sayısı (suç oranı)
ile doğrudan ilgili olduğu sonucuna ulaşılabilmektedir. Ancak
bu çıkarım her zaman doğru olmamaktadır. Araştırmalar; ceza
infaz kurumlarının mevcudunun artışı ile suç sayısının yükselmesinin birbirinden bağımsız olarak geliştiğini, diğer ifade
ile suç sayısının artmasının ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutuklu sayısının artışına neden olabileceği, anAçık ihale usulü.
Belli istekliler arasında ihale usulü.
Pazarlık usulü, ihale usulleri olarak sayılmıştır.
Aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde
ise; “Pazarlık usulü: Bu Kanunda belirtilen hallerde kullanılabilen, ihale sürecinin iki aşamalı olarak gerçekleştirildiği
ve idarenin ihale konusu işin teknik detayları ile gerçekleştirme yöntemlerini ve belli hallerde fiyatı isteklilerle görüştüğü usulü,” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
Hangi ihaleler pazarlık usulü ile yapılabilecektir.
4734 sayılı Kanun’un “Pazarlık usulü” başlıklı 21
inci maddesinin birinci fıkrasının a, b, c, d, e, f bentlerinde
pazarlık usulü ile yapılabilecek ihaleler aşağıdaki şekilde
sayılmıştır.
a) Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale
usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması.
b) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından
önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine
ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması.
c) Savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya
çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu
olması.
d) İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç
gösteren ve seri üretime konu olmayan nitelikte olması.
e) İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin özgün nitelikte ve karmaşık olması nedeniyle teknik
ve malî özelliklerinin gerekli olan netlikte belirlenememesi.
f) (Ek: 30/7/2003-4964/14 md.) İdarelerin yaklaşık
maliyeti (Yüzelliyedibin dokuzyüzyirmiüç Türk Lirasına)
kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımları.
Pazarlık usulü ile yapılacak ihalelerin ayrıntıları.
4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci ve devamı fıkralarında bu alımlar sırasında uygulanacak ayrıntılar düzenlenmiş olup;
Değişik ikinci fıkrasında; “ (b), (c) ve (f) bentlerinde
belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az üç istekli davet edilerek, yeterlik
belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.”,
Değişik yedinci fıkrasında; “(b), (c) ve (f) bendi kapsamında yapılan mal alımlarında, malın sözleşme yapma
süresi içinde teslim edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin teminat alınması
zorunlu değildir.”,
ifadelerine yer verilmiştir.
Ayrıca;
Değişik dördüncü fıkrasında; “ (a), (d) ve (e) bentlerine göre yapılacak ihalelerde, ihale dokümanında belirtilen değerlendirme kriterlerine göre yeterliği tespit edilen
istekliler, öncelikle ihale konusu işin teknik detayları ve
D üşünce
Nisan 2014
düşük suç oranına sahiptir. Bununla beraber Singapur yüksek hapsetme oranına, Japonya ise düşük hapsetme oranına
sahiptir.
Vehbi Kadri KAMER
Daire Başkanı
wwww
cak bu artışın bütün nedenini oluşturmadığını göstermektedir.
Suç oranlarındaki artışın nedenleri; daha önce cezai olarak
tanımlanmayan fiillerin suç olarak kabul edilmesi, ayrıca,
bazı suçların daha ciddi hale geldikleri gerekçesiyle tekrar
sınıflandırılarak asgari ve zorunlu hapis cezası öngörülmesi
olabilmektedir.
1980-2005 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmalar
sonucunda;
a. Finlandiya’da; suç sayısının artmasına rağmen ceza
infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında
azalma olduğu belirlenmiştir.
b. İngiltere’de; aynı yıllar arasında; eş zamanlı olmamakla beraber suç sayısı ile ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutuklu sayısında artış olduğu görülmüştür.
c. Amerika Birleşik Devletleri’nde aynı dönemde ceza
infaz kurumlarının mevcudu önce sabit kalmış daha sonra
düşüş göstermiş, bu dönem sonunda ceza infaz kurumlarında
bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında artış belirlenmiştir. Bu
Ülkede; “index crimes” olarak ifade edilen “belirlenmiş 100
suç grubunda” ceza infaz kurumunda bulunan 10.000 hükümlü ve tutuklu içinde 21 iken, otuz yıl sonra bu oran 10.000 hükümlü ve tutuklu içinde 125 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran,
Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hapsetme oranının altı kat
arttığını göstermektedir.
d. Kanada’nın suç oranı ile Amerika Birleşik
Devletleri’nin suç oranı arasında benzerlik bulunmakta, buna
karşılık hapsetme oranı tamamen farklı bir eğilim göstermektedir.
e. Avustralya’da hapsetme oranı artmasına rağmen bu
Ülkedeki suç oranında düşüş gerçekleşmiştir.
f. Resmi suç istatistiklerine göre Singapur ve Japonya
Yusuf Kenan ÇAĞLAR
Kontrolörler Kurulu Başkanı
gerçekleştirme yöntemleri gibi hususlarda fiyatı içermeyen
ilk tekliflerini sunar. İdarenin ihtiyaçlarını en uygun şekilde
karşılayacak yöntem ve çözümler üzerinde ihale komisyonu her bir istekli ile görüşür. Teknik görüşmeler sonucunda
şartların netleşmesi üzerine bu şartları karşılayabilecek isteklilerden, gözden geçirilerek şartları netleştirilmiş teknik
şartnameye dayalı olarak fiyat tekliflerini de içerecek şekilde tekliflerini vermeleri istenir.”,
Değişik beşinci fıkrasında ise; “Bu madde kapsamında yapılacak ihalelerde, ilk fiyat tekliflerini aşmamak üzere
isteklilerden ihale kararına esas olacak son yazılı fiyat teklifleri alınarak ihale sonuçlandırılır.”,
hükmü düzenlenmiştir.
4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin değişik yedinci fıkrasındaki; “(b), (c) ve (f) bendi kapsamında yapılan
mal alımlarında, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim
edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin teminat alınması zorunlu değildir.” hükmünü, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 18 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci ve dördüncü bentlerinde
belirtilen esasları da dikkate alarak değerlendirecek olursak,
aşağıda gösterilen iki hususun mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmaktadır.
“4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde, “(b), (c) ve
(f) bendi kapsamında yapılan mal alımlarında, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin
teminat alınması zorunlu değildir.” hükmü yer almaktadır.
İdari şartnamenin ilgi maddesi uyarınca kesin teminat alınıp
alınmayacağı ile sözleşme imzalanıp imzalanmayacağına
yönelik düzenleme yapılması idarelerin takdirinde bulunmaktadır. İdare tarafından alımın niteliği esas alınarak malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve kesin
kabulünün gerçekleştirilmesi halinde kesin teminat alınmayacak ise 4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin (b),
(c) ve (f) bentlerine Göre Pazarlık Usulü İle İhale Edilen
Mal Alımlarında Uygulanacak İdari Şartnamenin “Kesin
Teminat” başlıklı 41 inci maddesinin (41.3) alt maddesinde “Malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve
kabulünün gerçekleştirilmesi halinde kesin teminat alınmayacaktır.” düzenlemesine yer verilecektir.”
Bu ve buna benzer çalışmalar, genel olarak suç eğilimi
hapis cezasının kullanımı ile açıklayamamaktadır.
Suç oranları ile sosyo ekonomik koşullar arasında ilişki bulunmaktadır. Dünyadaki hükümlülerin büyük bir kısmı
ekonomik ve sosyal bakımdan dezavantajlı geçmişleri bulunmaktadır. Hükümlülerin çoğunluğu; fakir bir çevrede yaşadıkları, okuma yazma bilmedikleri veya sınırlı düzeyde eğitim
aldıkları, işlerinin bulunmadığı, barınacak yerlerinin olmadığı
ve bütün bu faktörlerin; aile bağlarına zarar verdiği, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına yol açtığı, ayrıca diğer olumsuz
sonuçlara neden olduğu belirlenmiştir.
Bütün sayılan bu faktörler, yeterli “destekleyici sistemlerin” olmaması halinde, kişilerin ceza adalet sisteminin içine
girmesine neden olmaktadır. “Destekleyici sistemler”, diğer
ifade ile “sosyal refah yardımı” kapsamında; barınacak yer
sağlanması, iş bulunmasına yardımcı olunması, madde bağımlılığı tedavisinin gerçekleştirilmesi, psikolojik rahatsızlıkların rehabilitasyonun sağlanması, sonucunda kişilerin sahip
oldukları sorunları ile baş edebilmesini sağlamakta, sorun
çözme becerilerini geliştirmekte, hayata pozitif bakabilmesini, kendi kendine yetebilmesini sağlamaktadır.
Tutuklama tedbirinin, kullanım sıklığı ve süresi de ceza
infaz kurumlarının yoğunluğunu etkilemektedir. Tutuklama tedbirinin kullanılmasının sınırlarına ilişkin uluslararası
hukuk hükümlerine rağmen, Dünya’da bu tedbire çok sık
ve uzun sürelerle başvurulması birçok ülkede yaygın olarak
görülmektedir.
2008 yılında Dünya’da 2.250.000 kişi tutuklu olarak ceza infaz kurumlarında bulunmuştur. Yine Dünya’da
250.000 kişinin tutukluluğu konusunda da ayrıntılı bilgi
bulunmamaktadır. Ortalama bir yıl boyunca, 10 milyon kişi
tutuklanmıştır. Ceza infaz kurumlarındaki tutuklu oranının
% 70-90’a ulaştığı Afrika, Latin Amerika ve Güney Asya
ülkelerinde büyük sorun olmaktadır. Bu bölgelerdeki yüksek
tutuklama tedbirlerinin nedenleri; ceza adalet sürecindeki
ertelemeler, gereksiz tutuklamalar, avukata erişimin yetersiz
olması, mevzuatta tutuklama tedbiri yerine alternatif tedbirlerin bulunmamasına bağlanmaktadır. Devam edecek...
“4734 Sayılı Kanunun 21 inci maddesinin (b), (c) ve
(f) bentlerine göre pazarlık usulü ile ihale edilen mal alımlarında, idari şartnamede, malın sözleşme yapma süresi içinde
teslim edilmesi ve kesin kabulünün yapılması durumunda
sözleşme imzalanmayacağının belirtilmesi durumunda, ihale üzerinde kalan isteklinin ihale tarihi itibarıyla 4734 sayılı
Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b),
(c), (d), (e) ve (g) bentlerinde sayılan durumlarda olmadığına dair belgeleri malın tesliminden önce idareye sunması
gerekmektedir.”.
Pazarlık usulü ile yapılacak ihalelerde, bir konunun
daha dikkate alınmasında yarar görülmektedir.
4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin (ı) bendinde
bir sınırlandırmaya gidilmiş ve “Bu Kanunun 21 ve 22 nci
maddelerindeki parasal limitler dahilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamı, idarelerin bütçelerine bu amaçla
konulacak ödeneklerin % 10’unu Kamu İhale Kurulunun
uygun görüşü olmadıkça aşamaz.” hükmüne yer verilmiştir.
Bu nedenle; Kamu İhale Genel Tebliği’nin 21.1.1.2.
maddesinde belirtildiği üzere; Kanun kapsamındaki kurum
ve kuruluşlar, gerek 21 inci maddesinin (f) bendi, gerekse
temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımlar hariç 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları harcamalarda, bütçelerine bu amaçla konulan ödeneklerin % 10 unu Kamu
İhale Kurulu’nun uygun görüşü olmadan aşamayacaklardır.
Ancak;
Genel Tebliğ’in 21.2. maddesinde ifade edidiği üzere;
4734 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin (f) bendi ve 22 nci
maddesinin (d) bendine göre ihtiyaçların temininde kurum
ve kuruluşlar, yıllık bütçelerinde belirlenen toplam ödenek
miktarını dikkate alacaklardır. Kurum ve kuruluşlar, mal
alımı, hizmet alımı veya yapım işleri için bütçelerine konan
yıllık toplam ödenekleri üzerinden her biri için ayrı ayrı %
10 oranını hesaplayacaklardır. Burada önemli olan husus,
ilgili veya bağlı birimlerin değil kurum veya kuruluşun toplam ödeneklerinin % 10’unun aşılıp aşılmamasıdır.
Öte yandan, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin
(ı) bendinde yer alan “idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin” ifadesinden, bu bentte belirtilen %
10’luk sınırlamaya 5018 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde
belirtilen ödeneklerin kullanılması ile ilgili düzenlemeye
tabi ödenekler konu olabilecektir. Buna karşılık orduevleri,
askeri gazinolar ve sosyal tesislere bütçeden ödenek aktarılmadığı sürece, bunlar Kanunun 21 inci maddesinin (f) bendi ile 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları
alımlar için % 10’luk sınırlamaya tabi tutulmayacaklardır.
Ancak bütçeden ödenek aktarılması halinde, aktarılan ödeneklerin harcanması sırasında Kanunun 21 inci maddesinin
(f) bendi ile 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları alımlar için % 10’luk sınırlamaya tabi olacaklardır.
Seslenis
Nisan 2014
Bilgiyi bulan, değerini kavrayan; onu, evreni
tanımada ve yaşamını geliştirmede kullanan
yine insandır. Anlamak, keşfetmek, kanıtlamak;
kısaca gerçeği bulmanın yolu sorgulamadan
geçmekte; ezberlerin bittiği yerde düşünme başlamaktadır.
HAYATI DEĞİŞTİRME TAVRI
Ali Suat ERTOSUN
Yargıtay Üyesi
İnsanlar tek şahsiyetli midir? İçleri ve
dışları bir midir? Şüphesiz ki tek şahsiyetli ve
oldukları gibi görünen insanlar vardır. Ancak
çoğunluk böyle değildir. İç âlemlerinde çeşitli
duygular, itici güçler ve eğilimler taşırlar.
Bunu 1930’lu yıllarda inceleyen ve en
güzel şekilde ifade eden Sigmund Freud’dur.
Freud, insan bilincini, id(alt benlik-bilinç),
ego(benlik) ve süperego(üst benlik) olarak üç
kategoriye ayırır. Alt bilinç, kendisini yalnızca
ihtiyaçlara göre ayarlayan, güdüsel yanımızdır. Bencilliktir ve kendini düşünmedir. Buna
nefis de denilebilir. Kişinin ilkel benliğidir ve
hazzı amaçlar. Bunu dengeleyen insanın benliğidir. Benlik, doğa ya da çevre ile alt bilinç
arasında denge unsurudur. Temel işlevi, dış
dünyaya uyumdur. Gerçeklik ilkesine göre
çalışan bilinçli varlığımızdır. Mantık ve akıldır. Üst benlik ise, insana yön veren toplumsallaşma ve değerler bütünüdür. Frenleyici ve
yasaklayıcıdır. Merhamet ve başkalarını düşünmedir. Özetle, insanın vicdanıdır. Ahlâkı
ve adaleti temsil eder. Alt ve üst duygular arasında kalan ego, uygun çözüm yolları arar.
İnsanın içindeki bu şahsiyetler, bir denge ve ahenk içinde kaynaşmazlarsa, ortaya
karakter çelişmeleri çıkar ki, bu durum normal olmayan hastalıklı bir hâldir. Sağlıklı ve
uyumlu bir kişilik için egonun, devamlı çatışan alt ve üst benlikler arasında bir uzlaşma ve
denge sağlaması gerekir.
*
*
*
Dengeyi bulamazsak ne olur? Mazeretimiz hazırdır. O zaman da içimizdeki şeytanı
devreye sokar ve ona sığınırız. İçimizdeki
şeytan, başkalarını zarara soktuğumuz ve savunmasını yapamayacağımız hareketlerimizi
üzerine yüklediğimiz bir kaçamak yolundan
başka bir şey değildir.
Sabahattin Ali’nin, edebiyatımızın en
önemli yapıtlarından “İçimizdeki Şeytan”
isimli romanının, kendini kontrol edemeyen,
DOĞRULUK
SENDEDİR
Yıkma gönülleri viran eyleme,
Kalp de sevgilerin kıran eyleme,
Hayatı yaşarken şiran eşleme,
Kibirde büyüklük kendine deme.
iradesiz kahramanı Ömer de, işin kolayına kaçan ve her suçu içindeki şeytana havale eden bir
tiptir. Yazar kitabında, “… ne şeytanı azizim, ne
şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın
uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca
olmayan bir kaçamak yolu… İçimizdeki şeytan
yok…. İçimizdeki aciz var… Tembellik var….
İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden
daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten
kaçmak itiyadı var…” diye seslenerek, karanlığa ve kapana sıkışmışlığa karşı çıkmakta; “İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan, inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir.
Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek
ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden
inanmak için çırpınan kalabalıktır.” diyerek de
kaderciliğe karşı duruş göstermektedir.
‘Şeytan’ derken, aklımıza hemen ‘melek’
sözcüğü, arkasından da ‘iyilik’ ve ‘kötülük’
kavramları gelmektedir. Bu iki zıt düşünce, insanda doğuştan vardır ve birbirleri ile mücadele
hâlindedirler. Bunlar akıl denilen süzgeçten geçirilmekte, vicdanımızda muhasebesi yapılmakta ve eyleme geçmektedir. Aslında her şey zıddını içinde barındırmaktadır ve Prof. Dr. Yaşar
Nuri Öztürk’ün dediği gibi “İnsan tekâmülünü
zıtlıkların çatışmasına borçlu olan bir varlıktır.”
Kötülük olmadan iyilik, iyilik olmadan da kötülük anlaşılmaz.
*
*
*
Burada akıl, sorgulama ve sonuca varma
kavramları ortaya çıkmaktadır. Akıl, düşünme,
anlama ve kavrama gücüdür. Akıl yürütme süreci, sorgulama ve sonuca varmadır.
İnsan, yaratanın ona verdiği akıl yeteneğini kullanarak, düşünen ve araştıran bir varlıktır.
Sorgulayan akıl, karşıtlıkları kullanarak fikir üretir. Çelişkilerden, zıtlıklardan sonuca ulaşır. Her şeyin değiştiğini, karşıtını içerdiğini ve
ona dönüştüğünü bilir. Tartışır, eleştirir ve kritik
yapar. Özeleştiriden kaçınmaz. Neden ve sonuç
ilişkisini irdeler. Dogmaları kabul etmez. Peşin
hükümlü değildir. Tez ve antitezden, senteze
varır. Burada durmaz. Sentezin, aslında yeni bir
tez olduğunun ve yeni devinimlerin başlangıcını
oluşturduğunun bilincindedir. Mutlak çözümleri ve tartışılmaz mükemmellikleri kabul etmez.
Karanlıktan korkmaz. Birikmiş bilinçlerin, büyük sıçramalar yarattığının ve yaratacağının
farkındadır.
Çağdaş insan, önce kendini sorgular. Bilir
ki, Sokrates’in deyişiyle “Sorgulanmamış bir
hayat, yaşanmaya değmez.” Bir an için yaşamımızı sorgulamadığımızı düşünelim. Alışageldiğimiz bir düzen içerisinde kalır, ne istediğimizi
bilmeden bazı şeyleri kabullenir; umutları tükenmiş, yaşayan bir ölü gibi amaçsızca ve hayattan zevk almadan yaşamımızı sürdürürüz.
büyüdükçe kendisini civciv gibi görür. O kartal olduğunun farkında değildir. Havada uçan
kartalları görse bile, kartal olduğuna inanmaz.
Birilerinin ona “sen civciv değil, kartalsın”
demeleri ve inandırmaları gerekir. İnsan, kendisine öğretilen çaresizliklere karşı çıkmalıdır.
Bu yolda cesaretimizi kaybetmemeli, özgür
düşünmeli ve kararlılıkla çalışmalıyız.
*
*
*
Unutmayalım. Kendi yaşamında bir fark
yaratamayan insan, başkalarının yaşamını değiştiremez.
Geleceği kurmanın, huzurun ve mutluluğun yolu değişimden geçmektedir.
Yine unutmamalıyız ki; kendisini ve çevreyi sorgulayan, muhakeme eden, hatalarından ders alan ve tekrarlamayan, ulaştığı doğruları kişiliğine duyduğu öz güvenle dışarıya
yansıtan, salt kendisi için yaşamayan, özverili,
yaşamını anlamlı kılan değerleri koruyan ve
sahiplenen insanlar, nefes alıp vermenin ötesinde yaşarlar,
----------*----------
Yaşayan bir ölü olmamak için ne yapmalıyız? Burada hayatı değiştirme tavrı devreye girmektedir. Hayatı değiştirme tavrı, yaşamımızı
daha iyi, daha anlamlı ve daha kaliteli bir hâle
getirmek; baskılara, haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı çıkmaktır. Bunun da yolu değişimden ve mücadeleden geçmektedir. Bir kez
hayata geliyor, bir tünele giriyor ve geri dönüşü
olmayan bu yoldan çıkıyoruz. Sonu ölüm. Bu
nedenle hayatımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Değişime kendimizden başlamalı, sonra
başkalarına geçmeliyiz. Önyargılarımızı yıkmalı, hatalarımızı görmeli ve tekrarlamamalı; kusuru, karşımızdakilerde değil, önce kendimizde
aramalıyız. Amacımızı belirleyip buna yönelmeli ve bir önceki günden daha ileri gitmeliyiz.
Güzel Sözler
Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün
gibi ol.
Mevlana
Bize öğretilen çaresizliklere karşı çıkmak,
insan olmanın, olmazsa olmaz koşuludur. Bir
şekilde civcivlerin arasına düşen kartal yavrusu,
İnsanlar seni, istedikleri kadar iyi bilsinler; ama kendi kendini aldatabilir misin?
Tolstoy
Güven, insan motivasyonunun en yüksek
biçimidir. İnsanların doğasında var olan ‘iyi’
ve ‘güzel’i ortaya koymalarına imkân verir.
Stephan Covey
Dünyada bana “Ne istiyorsun” diye sorsalar, hiç düşünmeden vereceğim cevap şudur:
“Anlaşılmak istiyorum.”
Sabahattin Ali
Ateşte yanıyor kapkara kömür,
Geldi de geçiyor koskoca ömür,
Dünyanı sevgisiz karartır zemur,
Nefreti dost edip kendine deme.
Aldatmayı adet kendine deme.
Bütün bedenlerde hep acı hüzün,
Yıkılmış dağların gülmez yüzün,
Ne akşamın vardır nede gündüzün,
Bende suçsuzum diye kendine deme.
Aldandım sonradan kendine deme.
Nereye gidilir hep aynı yoldan,
Deccal şeytanla gelir dört koldan,
Fırtınalar ardına hem sağdan hem soldan,
O zaman neyledim kendine deme.
Fermanlar adına yazılsa bile,
Kötüyse niyetler kadem çile,
Bitmiş se insanlık hepsi nafile,
Dünyanın kanunudur kadwer tüzüğü,
Labirentler içinde şeytan yüzüğü,
Vicdanları karartır hep bügü bügü,
Arslan ŞENGÜL
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
KELİMELER
“Uzakta az ötede cesetlerin arasında bir şehidimizin bedeni dikkatimi çekti. Usulca ona doğru
yaklaştım. Oturur vaziyetteydi. Boynu yana düşmüş,
yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Gözleri ufukta bir
yerlere bakar gibiydi. Elinde sımsıkı bir şekilde tutuyordu. Kolundan akan kan mendili kıpkırmızı kana
bulamıştı.
Büyük bir merakla zorlanarak şehidimizin avucunu
açtım. Mendili açıverdim. Gözyaşlarımı tutamıyordum. Mendilin içerisinde bir çocuğun sapsarı saçlarından bir tutam saç vardı. O şehidimizi o kutsal
emanetiyle birlikte diğer şehitlerimizin yanına defnettik.” diyordu zamanın şahidi. Gözlerimi kapatıyorum. Düşünüyorum.
Bu kadar güzelliklerin bulunduğu bir yer var mı
dünya üzerinde? Ege ve Marmara arasında zarif bir
kadının boynundaki nadide kolye gibi duran Çanakkale Boğazı ve Çanakkale şehri. Bu kentte doğmak
bu kentte yaşamak, bu kenti yaşamak o kadar kolay
değil. Yaşamın hoyratça akıp gittiği günlerin birbirine kovalarcasına geçtiği bu dünyada güzellikler
ve değerler uğruna insanların nelerden vazgeçtiğini
ancak yaşayanlar anlar.
Çanakkale Savaşlarının yaşandığı Gelibolu Yarımadasına kaldırıp kafamızı baktığımızda esen rüzgarlarında bir döneme şahitlik eden nice yiğitlerin
toprağa karıştığı bu yerler gün geliyor ziyaretçilerine
kucağını açıyor onları sıkı sıkıya sarıyor. Bazen burada yaşamanın ağırlığını taşıyamadığımı düşünüyorum. Gelen ziyaretçilerin koştururcasına buralara
sabah tan ağırırken gelip akşam hava kararıncaya
kadar dolaşmaları günün sonun da kas yorgunluğunun yerini alabiliyorsa manevi yorgunluk o zaman
yaşanmışlıkların anlamı kendini ifade etmiştir. Buralarda bahar yağmurlarıyla açan çiçeklerin kokusu
Sayfa 13
E edebiyat
bile bir şeyleri anlatırcasına keskin ve can alıcıdır.
Gelinciklerin kırmızısı, papatyanın beyazı hiçbir
yerde görülemeyecek kadar güzeldir. Çünkü onlarda
toprağına karıştığı vatan sevdalılarının kanının rengi
ve yarin beyaz duvağı kendini ifade etmiştir.
Gelip görmeye zamanı ve durumu olmayanların
bile ismini işittiğinde Conkbayırı, 261 rakımlı tepe
, 57. Alay, Zığındere, Suvla Koyu, Maydos birden
zihninde canlandırdığı yerleri gelip gördüğünde hissettiklerini ifade etmeye kalkmak için kelimelere ne
kadar güvenilir her zaman bu soruyu sormak gerekir.
Öyle anlar vardır ki düşünülen ile anlatılan arasındaki farkı ancak yaşananlar ifade eder. İşte bu duyguyu
doruklarda yaşamak kalbinin çırpınışını yerinden
çıkarcasına çarpmasını istiyorsan o zaman hiç düşünmeden buraya Çanakkale’ye geleceksin. Geleceksin ki insanın eş, çocuk, anne, baba, kardeş daha
nice önceliklerinin en arka sıralarda yerini aldığını
vatanı sevmenin kelimelere gizlenmediği dile geldiği vücut bulduğu ve uğruna insanın en kıymetlisi
olan canını verdiği bu toprakların gerçekten de tekrar olsa (umarım hiçbir zaman olmaz ) aynı şekilde
tereddütsüz aynısının yaşanacağını düşünüyorum.
Hepimizin hayatta öncelikler sırasında en üste yerini
alması gereken ve gezilip görülmesi gereken yerler
içinde Çanakkale her zaman olmalı. Çanakkale sadece 18 Mart’larda hatırlanmayı hak etmeyecek kadar
değerli bir yer. Bu değeri burada yaşamanın hazzı
hiçbir şeye değişilmez. Çanakkale duyguların dile
geldiği yer. Hoşgeldiniz.
Cahit GÜVEN
İ.K.M. Çanakkale E Tipi Kapalı C.İ.K.
ÇANAKKALE RUHU
Seslenis
Nisan 2014
Ey ülkemin göz bebeği Çanakkale
Lazı, Kürdü, Çerkezi senin kalbinde
Duruşun dimdik olmuş yedi düvele
Bir daha uğramamışlar senin gölgene
Hasta adam demişler sana
Göz dikmişler vatan toprağına
Akıtmışsın kanını son damlasına
Gitmişler dönüp bakmadan arkalarına
Dar boğaz olmuşsun onlara
Geçmişsin dimdik karşılarına
Geçemeyince senden öteye
Demişler Çanakkale geçilmez diye
Ölmedin sen hala varsan Çanakkale
Lazı Kürdü Çerkezi yine seninle
Yedi değil yetmiş yedi düveli gelse
Çanakkale ruhu hale bizimle...
Muhammet Emin Çekiç
Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi
Zabıt Katibi
Yıl: 13
Sayı: 145
YAYIN KURULU
Ali YILDIZ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Esat IŞIK
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Ramazan GÜNŞAN
Şube Md. (Öğretmen)
Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Öğretmen
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Grafik Tasarım
Fatih ŞAFAK
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 15.04.2014
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Sayfa 14
Seslenis
E edebiyat
USTALARDAN SEÇMELER
Aşkın Odu Ciğerimi
Aşkın odu ciğerimi,
Yaka geldi yaka gider.
Garip başım bu sevdayı,
Çeke geldi çeke gider.
Firkat kar etti canıma,
Gelsin aşıklar yanıma,
Aşk zencirin dost boynuma,
Taka geldi taka gider.
Bülbül eder zar ü efgan,
Aşk oduna yandı bu can,
Benim gönülcüğüm hemen,
Hak’tan geldi Hakk’a gider.
Arifler durur sözüne,
Gayri görünmez gözüne,
Eşrefoğlu yar yüzüne,
Baka geldi baka gider.
Nisan 2014
MONOTONLUK MARATONU
Neler istiyoruz hayattan ve neler buluyoruz hayatta.
İşler kötü gidince; şans diyoruz, kader diyoruz, bazen
de kendimize küsüyoruz. Kötü gidenleri, iyiye çevirmeye ya da geri döndürmeye gücümüz yetmeyince
suçu kendimize yüklüyoruz. Bazen de bencillik duygularımız kabarıyor ve ikili kalp ilişkilerimizde suçu
karşı tarafa yığıyoruz. Adaletsizce suçlu etiketini hiçbir mantık olmadan, adaletsiz bir mahkeme sonucunda
karşımızdakine yapıştırmak bize makul ve adil geliyor.
Oysa adil olmak için “empati” kurmalı ve olaylara tek
bir pencereden dümdüz bakmamalıyız. İnsan her açıdan görmeyi bilmeli, her açıdan değerlendirmeli ki
bunlar birer tecrübe olsun. İlişkiler ve işler her zaman
kötüye gitmez. Bazen bizim alışkanlıklarımız, takıntılarımız ve korkularımız yüzünden işler ve ilişkiler kötüye gider. Bazılarımız o kadar melankoliktir ki bunu
kendileri fark edemez! Etse de kendine itiraf edemez
(samimi yapamaz) İyi giden bir hayatta, aşkta iş de ve
dostluk da kaybetme dürtüsü, kaybetme içgüdüsü o
kadar baskındır ki istem dışı farkına varmaksızın kaybetmen gerektiğine odaklar seni. Böylece sen, kaybetmen için elinden gelen aptallıkları fazlasıyla yaparsın.
Karşısındakinin zalimce vurmasını isteyen sadistler de
vardır. Onlarda gizli psikopattır.! Karşısındakini öylesine asabileştirir ki öylesine zıvanadan çıkarır ki, o
insan senelerdir olduğu ruh halinden çıkar ve acıtarak
sevmeye başlar. Ama daha da kötüsü acıtarak sevmeyi
alışkanlık haline çevirmektir. Mutsuzluğu, mutluluğa
çevirmeyi vaat eden sihirbazlara ne demeli peki? Zaten
defalarca denemişsindir. Tekrar tekrar denemenin sonuçsuz kaldığını defalarca yaşayarak öğrenmişsindir.
Yine de pes etmeyi kendine yakıştıramazsın. Gücün
tükense de devam edersin, dur durak bilmezsin. Oysa
ki sonuç o kadar net ve değişmezdir ki onu görmemen
resmen aptallıktır. Kimisi de yıllarını boşa geçirerek ya
camın ya da kapının önünde dönüş bileti olmayanları
arayıp, bekler. Beklenmeyecek kadar yorucudur yıllar.
Telafi edilemeyecek kadar uzun yıllar beklerler. Kimi
ne için beklediğini değip değmeyeceğini bilmeden
körü körüne bekler. Beklemek insanı ölesiye yorar.
Beklemekten dolayıdır kalbimizin de vücudumuz gibi
kırgınlaşmasına sebep olan. Yorgunluk ve kırgınlıktan
dolayı beklenen karşımıza çıktığı zaman fark edemeyiz. Hayat tuhaftır bilirim! Ama hayattan daha tuhaf
olan bizleriz. Acıları azaltmak içini sevmek yerine
acıtarak seven bizler tuhafız. Acayip zihnimizle, en
ufak takıntılarımızla yanarken, su döktüğümüz nadide
ormanları kundaklayıp, tekrar tekrar yakacak kadar tuhafız hem de! Nasıl bir tuhaflıktır ki; Her zaman aşkı
ve özgürlüğü istiyoruz ama elimiz sevdiğimizin elinde
olmaktansa kapıda. Tüm gidişleri özgürlük sayacak
kadar bencil olduk. Ya kalan o esin oluyor mu sizden
sonra. Kaybetmeyi bildiğimiz halde ne çok kayıpsızlık yaşıyoruz. Her gün yeni bir şeyler bitiyor, yeni bir
şeyler başlıyor. “Biteni kabullenemediğimiz için olsa
gerek gelene kucak açamıyor, kol kanat geremiyoruz.
Sürekli koşturuyoruz. Bu monotonluk maratonunda.
Hiç durmadan, mola vermeden, soluk almadan bir
yerlere, birilerine yetişmeye çalışıyoruz. Oysa ki bir
yerlere, birilerine yetişmeye çalışırken kaç mutluluğu
kaçırıyoruz.
Kadir Berat BİLCEN
İzmir 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
BULMACA
Eşrefoğlu Rumi
<<<< HAYATI >>>>
ŞELALE GİBİ AKŞAMDA
Elimde değil yüreğim coşkulu baksana,
Rüzgar gibi esipte yanına varsamda,
İçimdeki sevgiyi sorsamda orada,
Feryadımdaki deryalar gibi çağlasamda.
Eller gibi bakma bana bilinsinki,
Sevgiler samimidir benden.
Alınma bana yüreğinle sarıl bana,
Gönlümde kaderimin yazgısı olsanda.
Dost dediğim gibi gerçekten yanımda,
Işık saçsanda bu engeller olsa da.
Çaresizliğe sürüklese yinede,
Yinede umudum var.
Erdal BALKAN
Kırklareli E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
FIKRA
Hoca Akşehir’de Kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki
adam çıkmış. Birisi öteden beri
cimriliği ile tanınmış, bir aşçıdır.
Öbürü ise boynu bükük bir fakir.
Aşçı sözü almış:
- Hocam demiş, bu adamdan
davacıyım ben. Dükkanın önünde
kuru fasülye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde bir
somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı
atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasülye buğusunun ücretini istedim, vermedi.
Hoca anlatılanları dikkatle
dinledikten sonra fakire dönüp :
- Doğru mu bunlar? diye sorar.
Şâir, yazar. Asıl adı Abdullah’tır. Mısır’dan
- Evet, der fakir adam.
göçerek İznik’e yerleşen bir ailenin oğludur.
- Öyleyse para keseni çıkar bakalım.
İyi bir öğrenim gördükten sonra Bursa’ya gelmiş, Emir Sultan’ın hizmetine girmiştir. Onun
Zavallı fakir, Kadı efendiye
karşı gelemez. İçinde üç beş akçe
bulunan kesesini hocaya uzatır.
tavsiyesi ile Ankara’ya giderek Hacı Bayram-ı
Velî’ye Önce derviş, sonra damat olmuştur. Ka-
Hoca bu sefer aşçıyı çağırır yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak
şıngırdatmaya başlar. Sonra da :
diri tarikatının Eşrefiye kolunun kurucusudur.
İznik’te öldü, tekkesine gömüldü. Hayatı halk
arasında menkıbeleşmiş, bu efsâneler sonra­dan
- Haydi der aldın işte alacağını!
yazıya geçirilmiştir.
Yunus Emre’nin ilahilerine benzer şiirler
söyleyerek onun yolunda yürümüştür. Din ve
tasavvuf temasını işleyen şiirlerinde bâzan aruz,
bâzan hece ölçüsünü kullanmıştır. Mensur eserinde de (Müzekki’n-nüfûs) tasavvufun prensip­
lerini anlatmış, dervişlerine nefsi terbiye etme ve
güzel ah­lâk sahibi olmanın yollarını anlatmıştır.
Eserleri:
1. Dîvan [elyazması nüshaları vardır. Önce
Âsaf Halet Çelebi tarafından bir inceleme ile
basılmış (1944), sonra Tercüman gazetesi 1001
Temel Eser diziside yayım­lanmıştır (1972).]
2. Müzekki’n-nüfûs (Nefisleri temizleyen de-
SOLDAN SAĞA
1- Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan
madde-Anıtsal. 2- Biri öldüğünde veya
cuma namazı öncesi okunan bildiri,çağrıSamsun’un ilçesi - Sonu olmayan, sonsuzluk. 3- İlgi-İnce kum ve çimentoyla yapılan
düzgün döşeme sıvası - Öküz yemliği. 4- Bir
cetvel türü - Ceylan - Telefon konuşmasına
başlarken kullanılan seslenme sözü - Mağara. 5- Sahip - Bir mevsim boyunca geçen
süre - (Tersi) şarkı. 6- Meyvelerin damıtılmış suyu - Yassı demir çelik ürünü-meyve
veya üzüm bahçesi - Aç olmayan 7- Sene Giden, yürüyen - Satrançta bir taş 8- Çanak
9. Elest-nâme, 10. Nasihat-nâme, 11. Esrârü’t-
kale’nin bir ilçesi - Sadist. 9- KarakterUd çalan kimse - Kaba baston 10- Garson
yardımcısı - Azerbaycan halkından olanKastamonu’nun bir ilçesi. 11-Eski dilde
bayram - Tersi Ku’an’da bir sure - Artı elektrot - Kuzu sesi 12- Bir meyve - çekingen,
çekingen bir biçimde - Durum,vaziyet.
tâlibîn, 12. Münâcât-nâme, 13. Tâc-nâme.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
mektir, mensurdur, tasavvuf konusunu işler,
yeni yazı ile de neşredildi.) 3. Tarikat-nâme,
4. Fütüvvet-nâme, 5. Delailü’n-nübüvve, 6.
İbret-nâme, 7. Mâziret-nâme, 8. Hayret-nâme,
[Hayâtı ve menkıbeleri üzerine yazılan, Bursalı Mehmed Veliyyüddîn’in Menakıb-ı Eşrefzâde’si, Abdullah Uçman ve Önder Akıncı tarafından yayımlandı (1976).]
şeyleri kesmeye yarayan alet, kesici – Coşkun, ilham dolu. 5- Beddua - Kalsiyumun
simgesi - Tok olmayan 6- Niyobyumun
simgesi - Özsu (Tersi) bir göz rengi. 7- Kaya
kütlesinin parçalarından herbirisi - Kraliçe-Yakın olmayan. 8- Nema - Vakit, süre.
9- Dik tutularak parmakla çalınan üç köşeli,
telli çalgı - Göçebelerin konak yeri - Komşu ülkemiz. 10- Baryumun simgesi - Gelenek- Kayın. 11- Bir renk - Bir nota - İlkel
bir silah. 12- Görünüş, manzara - Karıştırıcı,
kargaşalık, ara bozuculuk. 13- Doğum işini
yapan kadın - Özür dileme. 14- Bilgi, dataİspanyol sevinç ünlemi. Fakat, lakin, velakin
gibi bağlaç. 15- Piston - Meyvelerin şekerle
karıştırılmasıyla elde edilen tatlı.
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
1- Mitoloji - Sağlam kesin bilgi 2- Bir çiçek
- Sahiplik, sahip olan. Evin içerisindeki bölümlerin herbiri. 3- Bir göz rengi - Işın veya
tanecik yayımı, ışıma radyasyon 4- Kağıt vb
Bulmaca: Kamil UYSAL - Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Aşçı: - Nasıl olur? diye şaşkınlığını belli eder. Paramı vermediniz
henüz.
Hoca cevap verir:
- Fazla uzatma der, yemeğin
buğusunu satan, paranın da sesini
alır elbet!...
ÖZLÜ SÖZ
Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de
canıma okusa bile sevmekten
vazgeçemediklerim.
İlhan Berk
Bazen insanlar da ikiye ayrılır;
Yanınızdakiler, aklınızdakiler.
Marlynn Longston
Hayat bazen insanları, birbirleri
için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır.
Paulo Coelho
Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolaydır; ama dostun
başarısına sempati duyabilmek,
sağlam bir karakter gerektirir.
Oscar Wilde
Seslenis
Nisan 2014
NE OLURDU
Beni sevseydin seni sevdiğim gibi,
Pamuk beyazı ellerinden,
Su içseydim kana kana ne olurdu.
Gitme uzaklara, Gel yanıma,
Aramızda açtığın her mesafe,
Beni daha çok yaklaştırır mezara.
Ne olurdu baksan gözlerime,
Diyarım yapsam seni,
Kaybolsam sende.
Sende, bende,
Ne olurdu.
Ne olurdu tutsan ellerimden,
Ellerinin sıcaklığını hissetsem.
Sonra saçlarına dokunsam,
Rüzgarla beraber,
Saçlarına karışsam,
Ne olurdu.
Sarılsam sana sımsıkıca,
Ne olurdu.
Ne olurdu,
Bak, yine akşam oldu.
Sen yoksun ya yanımda,
Kabuslar beni bekler uykumda.
Yine bir savaşı kaybediyorum,
Yavaş ve sessiz bir edayla.
Sol yanımda ,
Kalmadı inan,
Ne takatim ne de mecalim kalmadı.
Sen yoksan,
Kimsenin olmadığı bir yerde,
Assınlar beni.
Aniden,
Kimse görmeden,
Kalbimin orta yerinden.
Ne olurdu,
Söylediklerim sana çok mu ?
Sevmişim seni çok mu?
Sevmişsem suç mu?
Mert Anıl TUFANOĞLU
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
BABAMI KAYBETTİM
Yollarını beklerken birden kayboldu,
İçimdeki açan çiçekler soldu,
Gönlüme elem ve keder doldu,
Ben babamı kaybettim,
Göreniniz var mı ...
Akşam oldu mu gelirdi işten,
Çok çekmişti ağzındaki dişten,
Haberimiz olmadı ani gidişten,
Ben babamı kaybettim göreniniz var mı
Bekledim, bekledim dönmedi geri,
Akşamları oturduğu boş kaldı yeri,
Birkaç çocuktu dünyadaki eseri,
Ben babamı kaybettin
Göreniniz var mı?
Çalışmaktan elleri tutmuştu nasır,
İz yapmıştı sırtına yattığı hasır,
O gidince günler oldu bir asır,
Ben babamı kaybettim
Göreniniz var mı?
Sabahleyin giderdi elinde sepeti,
Bir ömür boyunca görmedi eti,
Hep doğruluktu içindeki niyeti,
Ben babamı kaybettim,
Göreniniz var mı?
Olmadı hiç bir zaman parası pulu,
Kapısında olmadı kimsenin kulu,
Yolu tekti o da Rahmanın yolu,
Ben babamı kaybettim,
Göreniniz var mı?
Yamalıydı üstündeki parkası,
Yoktu sırtını dayayacak arkası,
Tüterdi başında dumanlı sigarası,
Ben babamı kaybettim
Göreniniz var mı?
Duydum ki son nefesini vermiş,
Seccadesini bulutlara sermiş,
Son nefesinde hep ALLAH demiş,
Ben babamı kaybettim,
Göreniniz var mı ?
Fatih ERDEM
Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
E edebiyat
SEVDİĞİM
BU GECE
Sevgili sözü şu an yetmiyor duyduğum içten özleme
Yüreğimin bir parçasısın şimdi ...
Kanımın sıcaklığı, gözümdeki hüzünsün.
Ben nasıl Oltu cezaevinde mahpussam,
Sen de benim ta içimde mahpussun ...
Çarpan yüreğimsin, yazan kalemim gören gözüm,
Uykumsun.
Canım sevdiğim, yüreğim ...
Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin,
Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, inan.
Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü,
Bazen bir serçe gibi güçsüzsem,
Bir nedeni vardır.
Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu.
Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi
Güzel günler zorlu duraklarda geçer sevdiğim,
Damla damla birikiyor insan ...
Damla damla sevgili ...
Bir gün akıp gideceğiz hayata ...
Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin.
Benim yüreğim sen dolmuşsun şimdi.
Seni vurur, durur ...
Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde.
Bu gece rüyama efkarlı girdin,
Ne derdin var ise yaz gönder bana.
Cemalin gülerken bir resim çektir,
Kederden arınmış yüz gönder bana.
Yüreğim yanarken aşk ateşinden,
Üşüdüm Yozgat’ın kara kışından.
O fecir yüzünün nur güneşinden,
Bir parça ilk bahar yaz gönder bana.
Saçını saklama seher yelinden ,
Kokunu getirsin gurbet elinden.
Duygunu gizleme şirin dilinden,
Aşkını anlatan söz gönder bana.
Zerafet dünyaya geldiğin gündür,
Güzellik hududu seninle sondur.
Mektubun alnına bir buse kondur,
Kağıdın üstünde köz gönder bana.
İskender KESER
Yozgat E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Turan AKYÜZ
Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
HER SEFERİNDE
Her seferinde,
Hadi yaşat bana kendini, her seferinde.
Öyle bırak ki ellerini elime,
Tuttuğun yüreğim olsun, terlesin avuçlarım.
Öyle bir bak ki gözlerime,
Göğüs kafesimde dolaşsın,
Kuyrukları düğümlü tilkiler.
Öyle bir yat ki göğsüme,
Buz kessin yüreğim, ısınmasın yokluğunda.
Ve... öyle öp ki dudaklarımdan,
Alev alsın ruhum,
Kapalı gözlerimde çakan şimşeklerle ...
Hadi yaşat bana kendini,
Ama her seferinde,
Her seferinde.
Doğan ATA
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
AŞK İTİRAF
Dümeni kırık bir gemi misali
Kalbim kırık dolaşıyorum denizlerde
Bilmiyorum ne haldeyim, neredeyim
Ne yapmaya çalışıyorum,
Bu acımasız hayatta,
Kalbi kırık yaşamak.
Ah! ne zormuş güvenli bir liman bulmak.
Gözlerde bir anlam ifade etmiyor artık,
Yıldızlar kadar parlak ve güzel olsalar da,
Sensiz güneşlerde ruhum sade bir karanlık,
En kötüsü de ne bir pusula ne bir klavuz,
Yalnız yıldızlara bakarak seni aramak.
YALNIZLIK
Boşuna arama,
Yalnızlık paylaşılmaz,
Yalnızlık yaşanır yalnızca,
Kahreder insanı,
Deli eder ...
Sokaklara, şarkılara esir eder ...
Sonra ben gelirim ansızın,
Alır götürürüm seni,
Yalnızlığın dünde kalır,
Acıların, kahırların yerini
Mutluluklar alır.,
Ve sonra,
Yalnızlıklar atılır sonsuza,
Elele gönül gönüle,
Yepyeni bir mutluluk paylaşılır ...
Kainat misali kalbimin içi sonsuz ,
Olmasa da cesaretim ,
Korkusuzca bekliyorum.
Bilmeni istiyorum,
Sana gerçekten değer vereni,
Seviyorum seni yaşamak gibi ama kalbim,
Hep boş aradığım gerçek bir aşk itiraf.
Selçuk ŞEN
Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
DÜŞLER VE DİLEKLER
Bir şarkı olmalı,
Nihavendi fasıllarla yankılanan.
Nice yalnızlıkları aşarak,
Gizemli duygularla coşan.
Sonrada denizlerde yakamozlarla buluşan,
Uzun yollar olmak acıların gezinmediği.
Köhne sokaklarda kapanan kapılar ardında,
Çaresizliğin mekan tutmadığı,
Sonbaharlarda umutsuzluğun yaşanmadığı.
Bir yer olmalı,
Baharlarla filizlenen umutlar,
Güneşli sabahlarla hayat bulmalı.
Sevgi selinin ulaştığı her yerde,
Rengarenk mutluluk çiçekleri açmalı.
Aslan DOĞAN
Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Sayfa 15
Alim ÖZTÜRK
Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
KULUN DUASI
Ulu Mevlam, şu karanlık yolları,
Bizi sana ulaştıran yollar et!
İhtirasla kilitlenmiş kolları,
Birbirini kucaklayan kollar et!
Muhabbetin gönlümüzde hız olsun,
Güttüğümüz Hakk’a varan iz olsun,
Yolumuzda dikenleri güller et!
Delaletle bırakıp da insanı,
Yapma arsın en korkulu hayvanı
Unutturma doğruluğu vicdanı,
Bizi sana layık olan kullar et!
Kamil UYSAL
Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
SAYFA 16
Seslenis
Afyon’da
Halı Saha
Açılışı
Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda hazırlanan proje kapsamında 2013 yılı
sonunda yapımına başlanan halı saha, Mart ayı itibariyle tutuklu ve hükümlülerin kullanımına açıldı.
Kurumdaki sportif faaliyet ihtiyacı kapsamında hazırlanan proje sonucu yapımı tamamlanan halı saha
ile tutuklu ve hükümlülerin futbol oynamalarına imkan sağlanmış oldu.
CTE FUTBOL TAKIMI DOLU DİZGİN
CTE Futbol takımı, turnuvada ki 4. hafta mücadelesinde rakibi Yükseköğretim Kurulu Futbol takımını, baştan sona üstün götürdüğü karşılaşmada 3-1 gibi net bir skorla geçti.
Spor Toto Kamu Futbol Turnuvasında 4. hafta, geçtiğimiz hafta yapılan karşılaşmalarla tamamlandı. Karşılaşmalarda takımlar, galip gelmek için mücadele ederlerken, maçlarda dişe diş
bir mücadele ve bol gol vardı.
CTE FUTBOL TAKIMI 3’TE 3 YAPTI
Turnuvada 4. Grupta Mücadele eden Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Futbol Takımı,
ilk haftayı Bay geçmesinin ardından 2. hafta müsabakaları ile beraber grubunda fırtına gibi esti.
İlk maçında Çevre ve Şehircilik Bakanlığını 6-3 gibi farklı bir sokorla geçen Mavi Beyazlılar,
gruptaki 2. maçında Gazi Üniversitesi ile karşılaştı. Bu karşılaşmadan da 3-0 gibi farklı bir skorla galip ayrılan Mavi Şimşekler, grubundaki 3. maçında Yükseköğretim Kurumu ile karşılaştı.
Geçtiğimiz Pazar günü 19 Mayıs stadı yan sahada saat 18: 30’da başlayan karşılaşmada mavi
beyazlılar baştan sona üstün bir oyun ortaya koydu. Karşılıklı ataklarla geçen maçın ilk yarısını
1-0 önde kapatan CTE Futbol Takımı, ikinci yarıda rakibi üzerinde büyük baskı kurdu. Genel
Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’ında forma giydiği karşılaşmada, ikinci yarıdaki güzel oyununu 2
güzel golle süsleyen ekibimiz, rakibinin bir golüne engel olamasa da karşılaşmadan 3-1 galip
ayrıldı. Mavi- Beyazlılar, bu skorla gruptaki 3 maçınıda kazanan MTA’nın ardından 3 maçta 3
galibiyetle ikinci sırada yer alıyor.
Yaşlılar Haftası sebebiyle Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu sosyal tesislerinde bir etkinlik düzenlendi.
Yaşlılara sahip çıkmak bizlerin en mukaddes görevidir
A
nkara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Huzurevi sakinleri ile bir araya geldi. Yaşlılar
Haftası nedeni ile düzenlenen etkinlikte Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü hükümlüleri, Ankara Köşkü Özel Huzur Evi ve Yaşlı Bakım Evi sakinleriyle buluştu. Yaşlılar Haftası kutlama etkinlikleri çerçevesinde Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde
düzenlenen etkinliğe Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür
Yardımcısı Dr. Aylin Çiftçi, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, TRT
Genel Müdürlüğü Tv Dairesi Başkan Yardımcısı Aydın Koyuncu, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Sefa
Özgelen, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Baş Kontrolörü Doğan Güven ile çok sayıda konuk
katıldı. Etkinliğin sunuculuğunu Ankara C.İ.K. Hükümlülerinden Ethem Dural yaparken program
yoğun mesaisi nedeniyle etkinliğe katılamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla başladı. Başbakan Erdoğan Mesajında “Düzenlediğiniz programa nazik davetiniz için teşekkür ederim. Bizler hükümet olarak yaşlılarımızın refahı, sıhhati ve esenliğini iyileştirme gayreti
içindeyiz. Yaşlılarımıza karşı pozitif ayrımcılık ilkesini şiar edinerek toplumda yaşlılara saygı şuurunu sağlamlaştırmak adına çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Gerek Anayasadaki Sosyal Devlet
ilkesiyle gerekse kadim medeniyet mirasımızdan aldığımız sorumlulukla yaşlılarımıza sahip çıkmak
onlara gereken saygı ve hürmeti göstermek bizlerin en mukaddes görevidir. Bu düşüncelerle sizi ve
değerli davetlileri en kalbi duygularımla selamlıyorum” dedi.
“HAYAT DEVAM EDİYOR”
Başbakan Erdoğan’ın mesajının ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Aylin Çiftçi, “Haftanızın kutlu olmasını diliyorum. Genel Müdürlüğümüz olarak bütün arzumuz hayatın içinde olabilmek. Müziğiyle, sporuyla günlük yaşamda ne varsa bunları devam ettirebilmek. Bunları da ayrı ayrı
mekânlarda değil herkesin bulunduğu mekânlarda yapabilmek. Bugün çok özel bir mekândayız. Ben
ilk defa geliyorum ve böyle bir tesisle karşılaştığımız için çok etkilendim. Burada dezavantajlı hayat
avantaja dönüşmüş. Hem huzur evlerimizde hem de mağduriyet yaşayan yerlerimizde bu manzaralarla karşılaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Çünkü hayat devam ediyor” dedi.
GÜNE RENK KATTILAR
Konuşmaların ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi Eryaman Aile Yaşam Merkezi Türk Sanat
Müziği Yaşlılar Korosu söylediği şarkılar Ankara Sanat Evi Ressamları da yaptıkları resimler ile
güne renk kattılar. Etkiliğin sonunda ise TRT’de yayınlanan “Ömür Dediğin”, “Suya Çizilen Resim”, “Birde Bana Sor” ile “Huzurevi Sakinleri” gibi programları ve yaşlılara yönelik çeşitli radyo
programları nedeniyle TRT Genel Müdürlüğü adına Tv Daire Başkan Yardımcısı Aydın Koyuncu’ya
haftanın kutlanmasına katkıda bulunanlar ile değişik alanlarda performans sergileyen sanatçılara düzenlenen törenle teşekkür plaketleri verildi.