Seslenis Nisan 2014 Yıl: 13 • Sayı: 145 • Ücretsizdir • Dünyada hiç bir milletin kadını “Ben Anadolu Kadınından fazla çalıştım. Milletimi kurtuluşa ve zafere götürmekte Anadolu Kadını kadar emek verdim,” diyemez Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısında konuştu... İnfaz sisteminde sivil denetime önem vermekteyiz Toplantıya Müsteşar Kenan İpek başkanlık etti Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısı”, 18-21 Nisan 2014 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya, Adalet Bakanlığı Müstaşarı Kenan İpek, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, İş Yurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar, Afyonkarahisar Adlî Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Afyonkarahisar Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları ile Tetkik Hakimleri, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Başkan ve üyeleri katıldı. Müsteşar İpek “İzleme kurulları 13 yılda önemli çalışmalar yaptı” Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2001 yılında kurulan “Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulları” ile bir yandan ceza infaz sistemine sivil toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının getirildiğini ifade etti. Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, 2001 yılında kurulan “Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulları” ile bir yandan infaz sistemine sivil toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının oluşturulduğunu ifade etti. İzleme kurullarının geçen 13 yılda önemli çalışmalar yaptığını belirten Müsteşar Kenan İpek, bu kurulların ceza infaz kurumunu ziyaret ederek hazırladıkları raporları bakanlığa sunduklarını söyledi. 8’de Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, eğitim alanında sürdürülen çalışmalar konusunda duyduğu memnuniyeti dile getirdi; “EĞİTİMDE BAŞARILAR ARTARAK DEVAM EDİYOR” Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek Başkanlığında 21 Nisan 2014 tarihinde, Ankara Hâkimevi Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Yargıtay Üyesi Yusuf Ziyaat- tin Cenik, Personel Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Şahin, Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Onuk, Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müşaviri Avukat Seray Şenfer ve Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer katıldı. 9’da Suç Mağdurlarının Desteklenmesine Yönelik Önemli Bir Adım Atıldı Yargı Mensupları Eşleri Derneği’nden Kadın Ceza İnfaz Kurumuna Büyük Destek Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Nilüfer İpek ve Yönetim Kurulu üyeleri, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, hükümlü ve tutuklu kadınlara ve anneleri ile kalan çocuklara hediyeler verdi. Dernek yönetimince organize edilen ve Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinlikte Sanatçı Volkan Arslan sahne alırken, şarkılarıyla izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 10’da Suç mağdurlarına yönelik “Çocuk Görüşme Odası” Sincan Adliyesinde kuruldu. Avrupa Birliği ve UNICEF’in desteğinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğü ile Eğitim Dairesi Başkanlığı, Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ortaklığında yürütülmekte olan “Çocuklar İçin Adalet Projesi” kapsamında, suç mağduru çocukların adalete erişimine yönelik usûl kurallarının basitleştirilmesi ve ikincil mağduriyetlerin önlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla 25 ağır ceza merkezinde, 31 çocuk görüşme odası kurulacak. 8’de DESUDER YÖNETİMİNDEN GENEL MÜDÜR YILDIRIM’A ZİYARET Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Denetimli Serbestlik Uzmanları Derneği (DESUDER) yönetimini makamında kabul ederek bir süre görüştü. 4’te Eğitim Merkezlerindeki öğretim görevlileriyle yıllık değerlendirme yapıldı Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü KURUM YÖNETİMİ VE YENİ YÖNETİM ANLAYIŞI - II Eğitim Merkezleri Zümre Toplantısı 02-04 Nisan 2014 Tarihleri arasında Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Eğitim Merkezinde yapıldı.3 gün süren toplantı bir önceki yılın eğitim çalışmaları, eğitim müfredatı, günümüz ihtiyaçları kapsamında müfredata yeni eklenmesi gereken programlar, ilgili kurumlarda verilen eğitimler ve eğitim mevzuatı değerlendirildi. 8’de Değerli Arkadaşlar, Çağın gereksinimlerini taşımayan, kendini yenilemeyen ve yeni gelişmelere ayak uyduramayan yönetim anlayışının, günümüz bilgi çağında kendini sürdürmesi imkansızdır. 3’de Sayfa 2 Seslenis Nisan 2014 Usta Oyuncu Turgay Tanülkü tarafından senaryosu yazılan “İnsanlar, Masallar Bir de Türküler” adlı tiyatro oyunu, tüm kurumlarda sahnelenecek... 223 KURUMDA 160 BİN İZLEYİCİ İLE BULUŞACAK geldi. Oyunla ile ilgili Sanatçıdan bilgi alan Müsteşar İpek, şunları söyledi: “Hükümlü ve tutuklulara yönelik ilk kez uzun soluklu bir etkinlik düzenlendi. Başarılı oyuncu Turgay Tanülkü’nün büyük katkılarıyla çok başarılı bir oyun ceza infaz kurumlarımızda izleyiciyle buluşuyor. Oyunun hükümlü ve tutuklular tarafından da ilgiyle izlendiğini görmek bizleri memnun etti. Katkıları için herkese teşekkür ediyorum.” Usta oyuncu Tanülkü, hedeflerinin bütün ceza infaz kurumlarındaki hükümlü ve tutuklulara ulaşmak olduğunu söyledi. İstanbul Devlet Tiyatrosu ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü’nün sosyal sorumluluk projesi kapsamında bugüne Tiyatro oyununda neden ceza infaz kurumlarını seçtiğini açıklayan Tanülkü, ‘Ben daha önce cezaevlerinde mahkum arkadaşlarımı oynatıyordum. Onlarla 8 büyük cezaevinde oyunlar hazırlıyorduk. Son dönemde de cezaevlerine yönelik bir hikaye oluşturmak için çalışma başlattık. Amacımız Türkiye’deki bütün cezaevlerine gitmekti. Sait Faik Abasıyanık’ın Son Kuşlar romanından yola çıkılarak hayat hikayelerini birleştirip Masallar, İnsanlar, Birde Türküler oyunu ortaya çıktı. İzmir’den başlayarak Türkiye genelinde oyunumuzu sahnelemeye başladık” dedi. 160 BİN KİŞİYE ULAŞACAĞIZ Türkiye genelindeki 223 cezaevinde 160 bin hükümlü ve tutukluya ‘Son Kuşlar’la ulaşacaklarını ifade eden Tanülkü, ‘Ekip olarak 3 yıl içinde 223 cezaevi ve 160 bin hükümlü ve tutukluya ulaşmış olacağız. Ücretsiz oynadığımız oyunun; ulaşımı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından, oyuncu giderleri de Devlet Tiyatroları tarafından karşılanıyor. Hükümlü ve tutukluları oyunumuzla bir saatliğine de olsa fikirsel anlamda dışarıya çıkarmak, onlara hayatı yakalamak uğruna yol gösterecektir” diye konuştu. Usta tiyatro oyuncusu Turgay Tanülkü’nün mahkum hikayeleri ile Sait Faik Abasıyanık’ın ölümsüz eseri ‘Son Kuşlar’ı harmanlayarak yazdığı ‘İnsanlar, Masallar, Bir de Türküler’ isimli tiyatro oyunu, hükümlü ve tutuklular tarafından büyük ilgi görüyor. Oyun, bugüne kadar toplam 10 ceza infaz kurumunda sahnelenirken, Ülke genelinde 223 ceza infaz kurumunda toplam 160 bin hükümlü ve tutuklu ile buluşacak. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenen İpek, ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak tiyatro gibi sosyal ve kültürel etkinliklere büyük önem verildiğini belirterek, senaryosunu usta oyuncu Turgay Tanülkü’nün yazdığı oyunun Ülke genelindeki tüm ceza infaz kurumlarında gerçekleştirilecek uzun soluklu bir etkinlik olduğunu ifade etti. 21 Nisan 2014 tarihinde, Afyonkarahisar’da gerçekleştirilen bir etkinliğe katılan Müsteşar İpek ve Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, oyuncu Turgay Tanülkü’yle bir araya KADER MAHKUMLARI İLE OYNUYORDUK dek bir çok kapalı ve açık ceza infaz kurumunda sergilenen “Son Kuşlar, İnsanlar Masallar Bir de Türküler’ adlı tiyatro oyunu, izleyenleri duygusal bir yolculuğa çıkartırken, usta oyuncu ve ekibinin mükemmel sahne performansı büyük beğeni topluyor. Gürol Tonbul’un yönettiği oyunda Turgay Tanülkü’nün yanı sıra oyuncular Soner Akyay, Bahri Öztürk ve İsmet Ege Tonbul rol alıyor. Başkan Gemici, Maltepe Açık’ta İncelemelerde bulundu Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Asayiş ve Güvenlik Hizmetleri Daire Başkanı Remzi Gemici ile Tetkik Hakimi Mehmet Özalp, Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Ziyarette heyete İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Celal Avar, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Raif Aldemir, Cumhuriyet Savcıları Murat Neccaroğlu ve Orhan Biçicioğlu eşlik etti. Kurum Müdürü Ünal Şaşmaz, heyete kurumda sürdürülen çalışmalar hakkında bir sunum yaptı. Maltepe Açık Ceza İnfaz Kurumu mutfak hizmet binası, çamaşırhane, kademe, fırın, demir ve yatak-baza atölyelerinde incelemelerde bulunan Daire Başkanı Gemici, Maltepe Ceza İnfaz Kurumları Devlet Hastanesini ziyaret ederek başhekim ve hastane müdürü ile çalışmalar hakkında bilgi aldı. Kurum personeli ile öğle yemeğinde bir araya gelen Başkan Gemici, daha sonra toplantı salonunda kurum yetkilileri ile bir toplantı gerçekleştirdi. Başkan Gemici, sürdürülen faaliyetlerden duyduğu memnuniyeti dile getirirken, emeği geçen herkese teşekkür etti. Elbistan E Tipi’nde Bilgisayar Atölyesi törenle açıldı 2012 Yılından bu yana DOĞAKA, İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ve Elbistan Kapalı Ceza İnfaz Kurumunun Ortaklaşa Yürüttüğü projelere bir yenisini daha eklendi. Cumhuriyet Başsavcısı Esat Bülent Benli, Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Hüseyin Koçal, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Somuncu, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ramazan Çelik, DOĞAKA temsilcileri, Halk Eğitim Müdürü Nedim Önder, Endüstri Meslek, Sağlık Meslek, Mükrimin Halil Anadolu Lisesi Müdürleriyle Diş Hastanesi, Nehir Hastanesi Başhekimleri ve çok sayıda davetlinin katılımı ve Doğakanın desteğiyle içeriside 20 bilgisayar bulunan Bilgisayar atölyesi açıldı. Kurum Müdürü Faruk Korkmaz, Kurumda yürütülen eğitim iyeleştirme çalışmaları hakkında bilgi vererek katkılarından dolayı DOĞAKA, İlçe Milli Eğitim ve Halk Eğitim Müdürleri ve okul müdürlerine teşekkür etti. Cumhuriyet Başsavcısı Esat Bülent Benli ise, konuşmalarında DOĞAKA öncülüğünde yapılan bu çalışmalardan son derece memnun olduklarını kaydederek, bu tür çalışmalara destek olan kurumlara teşekkür etti. Yeşili Sev, Yeşili Koru Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda daha yeşil bir çevre için ağaç dikim etkinliği gerçekleştirildi. Geniş bir alanda yüzlerce fidanın toprakla buluşturulduğu etkinlik şölen havasında geçti. Fidan dikimine Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Sayın Osman Nuri Güler, Cezaevi Savcısı İbrahim Köstekçi, Cumhuriyet Savcıları Abdullah Fatih Bildik, Vedat Kurdoğlu, Süleyman Polat, Recep Özcan, Hakim İbrahim Acar, Kurum Müdürü Ali Başekin, Kurum 2. Müdürü İbrahim Bülbül, kurum personeli, cezaevi jandarma bölük komutanlığında görevli er ve erbaşlar katıldı. Nevşehir Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler; ağaç dikmenin ve yeşili korumanın toplumsal bir sorumluluk olduğunu ve her vatandaşın daha yeşil bir çevre için ağaç dikmesi gerektiğini ifade etti. Kurum Müdürü Ali Başekin ağacın her yerde hayat olduğunu ve amaçlarının ağaç dikme alışkanlığını kazandırmak olduğunu ifade ederek etkinliğe katılan herkese teşekkür etti. Seslenis Nisan 2014 KURUM YÖNETİMİ VE YENİ YÖNETİM ANLAYIŞI- II Çağın gereksinimlerini taşımayan, kendini yenilemeyen ve yeni gelişmelere ayak uyduramayan yönetim anlayışının, günümüz bilgi çağında kendini sürdürmesi imkansızdır. Biz yöneticilerin amacı, çağın bu gereklerine uyarak, bilimsel ve genel kabul görmüş yönetim tekniklerini kendi kurumlarımızda da uygulamak ve kurumlarımızdaki çalışmalarda en yüksek performansı, en verimli ve sürdürülebilir biçimde elde edebilmek olmalıdır. Bunun için eğitim seviyesi üst düzeye ulaşmış, bilgi teknolojilerinde kendini sürekli geliştiren bir personel yapısına ulaşmak önemli hale gelmektedir. Ceza infaz kurumlarımız ile denetimli serbestlik müdürlüklerimizde görev yapan mesai arkadaşlarımız, zor şartlarda, klasik devlet memuru anlayışından farklı bir şekilde görevlerini sürdürmektedirler. Genel Müdürlük olarak, siz değerli mesai arkadaşlarıma ifade etmek isterim ki, her bir personelimiz olağünüstü bir gayretle çalışmakta, zorluklar karşısında yılmadan, kendinden emin bir şekilde çaba sarf etmektedir. Kurumlarımızın bugün bu noktaya her bir personelimizin emeği, gayreti, özverisiyle ulaştığını vurgulamak istiyorum. Zaman zaman sıkıldığımız, yorulduğumuz, karamsarlığa düştüğümüz anlar olabilmektedir. Ancak, bunlar bizim çalışma azmimizi, daha yaşanılabilir, daha çağdaş kurumlar olma yönündeki Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Sayfa 3 veren bir anlayışın kurumlarda egemen olmasını gerektirmektedir. Genel olarak kurumların sahip oldukları temel değerlerden biri olarak, çalışanların kurumsal davranışlarına rehberlik eden kanun ve yönetmeliklerin oluşturduğu kurum kültürü, genel ve kabul görmüş yönetim anlayışını da ortaya koymaktadır. Bu açıdan, çalışanların içinde bulundukları çalışma ortamının yeni fikirler üretmeye olanak sağlayacak şekilde, katı bir hiyerarşik düzenden uzak, esnek bir yönetim ve çift yönlü işleyen bir kurumsal iletişim yapısına uygun bir kurum kültürü anlayışıyla şekillendirilmesi gerekmektedir. azmimizi kırmamalı. Çünkü, yaptığımız işin kutsiyeti maddi değerle ölçülemez. Kurum idarecilerimizin, kurumları yönetirken anlayışlı ve sabırlı olmaları gerekmektedir. Çünkü, personelin sorunlarını aktarabileceği en yetkili merci hiç şüphesiz ilk olarak kurum müdürleridir. Ayrımcılığa yer vermeden, herkese karşı eşit, kanunlar ve yönetmelikler içerisinde sorunların çözümü de yine kurum müdürlerine düşmektedir. Çünkü kurum idareciDeğerli mesai arkadaşlarım; lerinin başarılı çalışmaları, bizlerin burada daha Bu bağlamda, sürekli gelişen ve üretici bir yabaşarılı çalışmalar sürdürebilmesi için en önemli etken olmaktadır. pıya bürünen kurum yönetimi anlayışı, aynı zaModern yönetim anlayışında personelin, ku- manda çalışan, üreten ve yeni fikirler geliştirebilen rumların amaçlarına ulaşmalarında bireysel et- personel ile de bu çift yönlü iletişim döngüsünü ken olarak görülmeleri yanında, sorunlara çözüm kurmak zorundadır. Kurum idarecilerimiz, Genel bulan ve kurumların yaşadığı değişimlere uyum Müdürlüğümüzün vizyonunu temsil edecek, bu göstermelerine yardım edecek fikirleri üreten be- vizyonu daha da geliştirme noktasında katılımcı ve yinsel bir güç olarak da değerlendirilmeleri gerek- anlayışlı bir yönetim anlayışının benimsemelidirler. mektedir. Yöneticiler açısından, kurumların daha Yöneticilerimizin iletişim becerilerinin yüksek çağdaş, daha modern bir yapıya kavuşması yeni olması ve bu noktada kesinlikle kendilerini geliştirve özgün fikirlerin ortaya konulmasını içerir. Yeni ve özgün fikirlerin ortaya konulması için, çalışan- meleri gerekmektedir. Çünkü, tek yönlü bir iletişim ların etkin katılımını gerektiren, eşitlikçi, üretici dü- günümüz dünyasında mümkün değildir. Dinleyen, şünce süreçlerine önem veren ve uygulanabilecek çözüm üretebilen, sorunlara değişik açılardan bafikirleri değerlendirecek bir yönetim anlayışı ön kabilen ve motivasyon konusunda bilimsel açıdan koşuldur. Böyle bir yönetim anlayışı, insanı mer- donanımlı yöneticiler, çağımızın en çok gereksinim kez alan, çalışanların istek ve beklentilerine önem duyduğu yönetici profilidir. İSTİHDAM GARANTİLİ KURS Hükümlü ve tutukluların sosyal ve mesleki gelişimlerini sağlamak amacıyla açılan Gaz Altı Kursu tamamlandı. Türkiye İş Kurumu Aydın Müdürlüğü, Aydın E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü, Aydın Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu işbirliği ve OKT Trailer firmasının katkılarıyla açılan Mig-Mag Gaz Altı Kursu’nu tamamlayan tutuklu hükümlüler sertifikalarını aldı. Düzenlenen sertifika törenine Aydın Valisi Erol Ayyıldız, Tuğgeneral Salih Karataş, Aydın Belediye Başkan Yardımcısı Cemalettin Küçükerol, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bandırma’da kursiyerlere belgeleri verildi Koyun yetiştiriciliği kursunu başarıyla tamamlanmış kursiyerlere belgeleri, Bandırma Denetimli Serbestlik Müdürlüğü konferans salonunda yapılan törenle Bandırma Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin tarafından verildi. Belge dağıtım törenine Bandırma Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Bilgin Pişkin, Adli Yargı Komisyonu Başkanı Hasan Ercan, Erdek Deniz Üs ve Garnizon Komutanı Dz. Kur. Alb. Ferhat Bağlarlıoğlu, Belediye Başkan Vekili, Hakim ve Cumhuriyet Savcıları, İlçe Müftüsü, İlçe Jandarma Bölük Komutanı, Ceza İnfaz Kurumu Müdürleri, Cezaevi Jandarma Bölük Ko- mutanı, ilçedeki bazı kurumların müdürleri katıldı. Yapılan törende Cumhuriyet Başsavcısı Pişkin, hükümlülere başarı belgelerini verirken, bu faaliyetlerin daha da geliştirilmesi, kalitesinin nitelik ve niceliğinin artırılmasının hedef olarak benimsendiğini ve benimsenmesi gerektiğini de belirtti. Eğitime yer ve mekan ayrıca eğitimci katkısından dolayı Bandırma Koyunculuk Araştırma İstasyonu Müdürü Müstakim Bayram ile eğitimin yapılmasını sağlayan Bandırma Meslek Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Berkant Ayhan’a katkılarından ve katılımlarından plaket takdim edildi. Celal Ertürk, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu, Aydın Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürü Rahmi Terzi, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan ve Kurum Müdürü Abdullah Akgün katıldı. Ocak ayında başlayıp 19 Şubat’ta sona eren Mig-Mag Gaz Altı Kursu’nda kursiyerlere teorik ve uygulamalı eğitim verildi. Tutuklu ve hükümlülere eğitimde amaç meslek kazandırılarak iş hayatına hazır hale getirilmeleri ve işyerlerinin kalifiye işgücü ihtiyacının karşılanması. Kursiyerlerin salıverilmeleri sonrasında OKT Trailer firmasında istihdam edilmeleri planlanıyor. Trabzon E Tipi’nde Sinan Yılmaz coşturdu Trabzon’lu Ünlü Sanatçı Sinan Yılmaz, Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda verdiği konserde izleyenleri adeta coşturdu. Kendine has tarzı ve birbirinden hareketli parçalarla izleyenleri mest eden Sinan Yılmaz, performansıyla sahnenin hakkını verdi. Ünlü Sanatçı Sinan Yılmaz, Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutuklular ile personel için bir konser verdi. Konsere Cumhuriyet Savcısı Birol Çelik, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Selçuk Sucu, İzleme Kurulu Başkanı Tayfun Sezeroğlu, İzleme Kurulu Üyesi Funda Baki, ceza infaz kurumu personeli ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. Sanatçı Sinan Yılmaz’ın birbirinden güzel türküleri ile hükümlü ve tutuklular adeta coşarken, birbirinden güzel türkülere halaylarla eşlik ettiler. Hükümlü ve tutuklular programın son bölümünde ise yöreye özgü oyun olan meşhur Kolbastı oyununu oynadılar. Konser sonunda günün anısına Cumhuriyet Savcısı Çelik tarafından Sanatçı Yılmaz’a, folyo işlemeli “ Duvar Aynası “ hediye etti. “ ÖZÜR DİLERİM “ İSİMLİ OYUN SAHNELENDİ Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların moral değerlerini yükseltmek amacı ile Hisar Eğitim Kültür Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Tiyatro Grubu tarafından hazırlanan “Özür Dilerim” isimli tiyatro eseri başarı ile sahnelendi. Büyük ilgi gören oyunu kurum kalışanları ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu izledi. Yaklaşık 85 Dakika süren oyunda gerek oyuncuların performansı gerekse oyunun içeriği büyük beğeni kazanırken, izleyicilerden bol bol alkış aldı. Sayfa 4 Seslenis DESUDER Yönetiminden Genel Müdür Yıldırım’a ziyaret C Nisan 2014 eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Denetimli Serbestlik Uzmanları Derneği (DESUDER) yönetimini makamında kabul ederek bir süre görüştü. Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki İnce, Yönetim Kurulu Üyeleri Hümeyra Küçük ve Hilal Yeşim Manap’tan oluşan Dernek yönetimince Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’a Derneğin faaliyet amacı ve çalışmaları hakkında sunum yapıldı. Ziyarette Genel Müdür Yıldırım, Kurumsal kimliğin oluşumu,infazın geleceği ve uzmanların rolü, görevde yükselme yönetmeliği, yönetmelikle gelen yeni sistem, yeni anlayış ve çalışma yöntemi, infaz uzmanlığı, kurum içi iletişim, denetimli serbestliğin misyon ve vizyonu konularında görüş alışverişinde bulundu. Genel Müdür Yıldırımla yapılan görüşmenin ardından Denetimli Serbestlik Daire Başkanı İbrahim Usta’yı makamında ziyaret eden Dernek yönetimi, daha sonra Tetkik Hâkimleri Burhan Alıcı ve Esat Işık’ı ziyaret ederek dernek çalışmaları hakkında bilgi verdiler. Konya Merkezli olarak kurulan DESUDER, denetimli serbestlik sistemi içinde yer alan Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü merkez ve taşra teşkilatlarında görev yapan denetimli serbestlik uzmanlarının faaliyetlerinin etkinleştirilmesi ve geliştirilmesi için çalışmak, tanışma, dayanışma ve yardımlaşmalarını sağlamak, özlük haklarının iyileştirilmesi ve meslekî bilgi, beceri ve yeterliliklerinin artırılması için faaliyetler yürütmek, denetimli serbestlik uzmanlarını kamu ve özel kurum ve kuruluşları nezdinde temsil etmek, çalışma alanlarında yurt içi ve yurt dışında girişimlerde bulunmak, sisteme daha nitelikli katkılar sunabilme amacını güdüyor. DENETİMLİ SERBESTLİK KONUSUNDA SIKÇA SORULAN SORULAR 1-Denetimli serbestlik kapsamında teslim alınan ehliyet ve ruhsat belgeleri ne zaman iade edilir? Denetimli serbestlik tedbiri sona erdiğinde ilgili kişinin dosyası kapanır ve sürücü belgesi kişinin kendisine teslim edilir. 2-Kamuya yararlı işlerde ücretsiz olarak çalışma cezası nedir? Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi ve Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince; mahkemece hakkında hapis cezası verilen kişinin cezasının tamamı veya bir kısmı, Kanunda sayılan durumlarda, ceza infaz kurumunda çekmesi yerine denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle toplum içinde kamuya faydalı işlerde (örneğin belediyenin bahçe işleri, okulun temizlik ve badana boya işleri, çevre düzenleme vb.) ücretsiz çalışarak infaz etmesidir. 3-Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasında herhangi bir ücret (yol, yemek vb.) ödenir mi? Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı; ücretsiz olarak yapılır. Ancak hükümlü, çalışacağı kurum ve denetimli serbestlik müdürlüğü ile birlikte imza altına alınan çalışma protokolünde yer alan yol, yemek ve bunun gibi ücretlerin ödenmesi kararlaştırılabilir. 4-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası sırasında birlikte çalışılan kişilerce çalışan kişinin hükümlü olduğu biliniyor mu? Kamuya yararlı bir işte çalışma cezasının infazı sırasında imzalanan üçlü çalışma protokolü dahilindeki yönetici konumundaki kişiler ilgili kişinin hükümlü olduğunu bilmekle birlikte, gizlilik prensibi gereği çalışılan diğer kişiler durumdan haberdar edilmezler. 5- Yükümlüler, kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası bittikten sonra aynı kamu kurumunda ücretli olarak çalışmaya devam edilebilir mi? Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası bittikten sonra, kişinin aynı kurumda çalışabilmesi ancak kamu personeli alımı mevzuatına uygun olarak yapılabilmektedir. Bahsedilen mevzuat dışında kurum, ihtiyaç ve insiyatifine göre yükümlüyü ücretli olarak çalıştırılabilir. 6- Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası sırasında sigorta yapılıyor mu? Mahkemeler tarafından Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak verilen kamuya yararlı bir işte çalıştırılma yaptırımının infazında, 5402 sayılı Denetimli Serbestlik Hizmetleri Kanununun 14’üncü maddesinin ikinci fıkrasında yer alan, kamu yararına çalışma yaptırımının infazında 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu hükümleri uygulanmaz hükmü gereğince sigorta yapılmaz. Mahkemeler tarafından Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen kişinin, koşullu salıverilme tarihine kadar kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilmesi halinde; denetimli serbestlik müdürlüğü infaz işlemleri değerlendirme komisyonu tarafından sigortalı bir işte çalıştığı doğrulanır ve haklı görülürse kamu yararına çalışma yükümlülüğünden muaf tutulabilir. 7-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alan yükümlüler ne tür işlerde çalıştırılıyor? Hakkında kamuya yararlı bir işte çalışma cezası verilen kişilerin çalışacağı işler hükümlünün durumu göz önünde bulundurularak hizmetler listesi doğrultusunda mahkemece belirlenir. (Örneğin ağaç dikim ve bakımı, genel hizmetler, temizlik ve badana boya işleri vb. işler.) Hükümlünün çalışacağı yer kişinin ikametgahı, yaptığı iş ve isteği de dikkate alınarak denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından belirlenir. Hükümlüler; - Belediyelerin park ve bahçe işlerinde, - Okulların bakım ve onarım işlerinde, - Kaymakamlık hizmet binalarının temizliğinde, - Karakollarda temizlik işlerinde, - Kızılay Derneği’nde çadır dikim işlerinde, - Halk kütüphanelerinde çalıştırılmaktadırlar. Sıhhi tesisatçı ve elektrikçi gibi meslek sahibi hükümlüler mesleklerine uygun işlerde çalıştırılmaktadırlar. 8- Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezası alan yükümlü, gece çalışabilir mi? Kamuya yararlı bir işte çalışma cezası infaz edilirken yükümlünün özel durumları dikkate alınarak gece de çalıştırılabilir. 9-Kamuya yararlı bir işte çalıştırma cezasında günde en az ve en çok kaç saat çalışılabilir? Mahkemeler tarafından Türk Ceza Kanununun 50’nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi gereğince, kısa süreli hapis cezasına seçenek olarak verilen kamuya yararlı bir işte çalıştırılma yaptırımının infazında infaz süresi, saat hesabıyla belirlenir. Süre hesabında dört saat çalışma bir gün sayılır. Yükümlü günde en az iki, en çok sekiz; haftada en az on dört, en çok kırk saat çalıştırılır. Mahkemeler tarafından Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun 105/A maddesi gereğince, denetimli serbestlik tedbiri uygulanmak suretiyle cezasının infazına karar verilen kişinin, koşullu salıverilme tarihine kadar kamuya yararlı bir işte ücretsiz olarak çalıştırılmasına karar verilmesi halinde; kişi denetimli serbestlik altında geçireceği toplam sürenin üçte birini kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle tamamlar. Çalışma süreleri günde dört, haftada yirmi saat olarak belirlenir. Seslenis Nisan 2014 Sayfa 5 Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, Antalya DSM’yi ziyaret etti Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’a ziyareti esnasında İşyurtları Kurumu Başkanı Talat Akbaş ve Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar eşlik etti. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız,Antalya Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’a ziyaretinde İşyurtları Kurumu Daire Başkanı Talat Akbaş ile Antalya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adnan Tabar eşlik etti. Ziyarette, Gelen Evrak Bürosu, Kayıt Kabul Bürosu ile Değerlendirme ve Planlama Bürolarını gezerek kurum yetkililerinden bilgi alan Genel Müdür Yardımcısı Yıldız, “Grup Çalışma Odası”nı da ziyaret ederek sürdürülen çalışmaları yakından inceledi. Ziyarette kurum personeliyle bir toplantı gerçekleştiren Yıldız, bu tür ziyaretlerin sorunları yerinde görme ve çözüm üretme açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Uyuşturucu ile Mücadele Üst Kurul Toplantısı Yapıldı Sivas DSM iki önemli seminere imza attı Sivas Denetimli Serbestlik Müdürlüğünce iki önemli seminere imza atıldı. Denetimli serbestlik tedbiri altında cezalarının infazına karar verilen yükümlülere Rehberlik ve iyileştirme çalışmaları kapsamında iki seminer düzenlendi. İlk olarak Çalışma ve İş Kur İl Müdürlüğü İş ve Meslek Danışmanı Erdem Coşkun’un sunumuyla yükümlülere meslek seçimi neden önemlidir, mesleğin insan yaşamındaki yeri ve önemi, iş arama yöntem ve teknikleri, İş Kur bünyesinde düzenlenen meslek edindirme projeleri konularında bilgiler verildi. İkinci seminer ise Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü Sosyal Hizmet Uzmanı Bahattin Karaoğlan tarafından verildi. Seminerde İletişim, iletişimin önemi, iletişimin önündeki engeller, iletişim becerileri, eşler arası iletişimde dikkat edilmesi gereken hususlar gibi konularda örnekler halinde bilgilendirmeler yapıldı. Yalova Valiliği başkanlığında TUBİM ve Halk Sağlığı Müdürlüğü koordinasyonu çerçevesinde düzenlenen Uyuşturucu Koordinasyon Üst Kurul Toplantısı Vali Esengül Civelek başkanlığında, Denetimli Serbestlik Müdür Vekili Sermin İnan’ın da katılımıyla, Yalova Valiliği toplantı salonunda düzenlendi. Yalova Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün daimi üyesi olduğu kurul toplantısında özellikle ailelerin madde bağımlılığına karşı farkındalıklarının arttırılması, kurul organlarından Denetimli Serbestlik, TUBİM ve Halk Sağlığı tarafından düzenlenen tiyatro, tenis projesi ve diğer çalışmaların değerlendirilmesi yapılarak bu yönde yapılacak çalışmalara devam edilmesi ve tüm kurumların katkısının sağlanması kararlaştırılarak ortak bildirimlerde bulunuldu. ÇORLU DSM’DEN KURUMLARLA ORTAK İŞBİRLİĞİ Haklarında denetimli serbestlik tedbiri verilen yükümlülerin meslek edinmeleri, işe yerleştirilmeleri, ücretsiz kamu yararına çalışmaları ve topluma kazandırılmaları için Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından kurumlarla işbirliği protokolleri yapıldı. Denetimli Serbestlik Müdürü Bekir Türkmen, Sosyolog Mehmet Onay, Öğretmen Mahmut Yapıcı, Denetimli Serbestlik Personeli Tuncay Talikacı ve Feza Yayla’dan oluşan heyet ilk olarak Namık Kemal TİYATRO EĞİTİMİ BAŞARIYLA TAMAMLANDI Düzce Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hazırlanan “SAHNEDE HAYAT VAR” isimli proje, Doğu Marmara Kalkınma ajansı (MARKA) tarafından kabul edilmiş ve Proje kapsamında tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan 15 yükümlüye rehberlik ve iyileştirme faaliyetleri kapsamında tiyatro eğitimi verilerek yükümlülerin hayata karşı yeni bir bakış açısı kazanmaları amaçlandı. Tiyatro eğitmeni ve oyuncu Özer Arslan’ın koordinatörlüğünde Düzce Adliyesi Konferans Salonunda verilen ve 32 saat süren eğitimler sonunda bir oyun hazırlandı. Yükümlülerin yaşanmış hikayelerinden esinlenerek hazırlanan oyun, Düzce Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlüler ile Düzce Adliyesi personeline yönelik olarak sahnelendi. Büyük beğeni ve takdir toplayan oyun sonunda yükümlülere birer başarı belgesi takdim edildi. Düzce Cumhuriyet Başsavcısı Akif Celalettin Şimşek, eğitim iyileştirme faaliyetleri kapsamında yükümlülere böyle bir eğitim verilmesinin son derece iyi bir fikir olduğunu bu tür faaliyetlerin arttırılması gerektiğini Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün bu yöndeki çabalarının yanında olacaklarını belirterek projede emeği geçen oyunculara, Doğu Marmara Kalkınma Ajansı MARKA ‘ya ve Doğu Marmara ABİGEM isimli kuruluşa teşekkür etti. Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Şimşek’i ziyaret etti. Üniversite ile denetimli serbestlik konularında işbirliği üzerine mutabık kalan heyet daha sonra sırası ile Çorlu İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İsmet Kurtoğlu, Çorlu Deri Organize Sanayi Bölge Müdürü Mehmet Yıldırım’ı ziyaret ettiler. Ziyaretlerde kurumlarla protokoller yapılırken, Çorlu Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile kurumların yapması gereken sorumluluklar belirlendi. Sayfa 6 Seslenis G ündem Nisan 2014 Kurumlarımız Çanakka 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin 99. Yıldönümü nedeniyle tüm yurtta olduğu gibi kurumlarımızda da çeşitli etkinlikler düzen daşları ile bu uğurda canını vermekten çekinmeyen aziz şehitlerimizin kahramanlığına göğsümüz kabarırken, o zor ve imkansız denen şartlarda ve DESTANDIR ÇANAKKALE S inop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Çanakkale Zaferi’ nin 99. Yıldönümü ve Şehitler Günü dolayısıyla hükümlü tutuklulara ve kurum personeline yönelik olarak 18 Mart 2014 Salı günü Kurum çok amaçlı salonunda bir program düzenlendi. Programa Sinop Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Uysal, Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Hüseyin Vehbi İmamoğlu, Kurum Müdürü Özer Duman, Kurum 2. Müdürleri, kurum personeli ve tutuklu hükümlüler katıldı. Değerler Eğitimi kapsamında hazırlanan programda ilk olarak Çanakkale Savaşı yıllarında yokluk ve yoksulluk içinde bulunan milletin yaşadığı fedakarlıkları konu alan kısa film gösterimi yapıldı. Hükümlülerin “Karamanlı Mehmet Memik” adlı şiiri okumalarının ardından, Kurum personellerinden Tekstil Teknisyeni Esad Sebuk “Yalın Kılıç Hilal Gibi” ve İnfaz ve Koruma Memuru İdris Aslan “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirleri seslendirdi. Okunan şiirlerde salonda bulunan dinleyicilerin yaşadığı duygusallık gözlerden kaçmadı. Şiirlerin ardından söz alan Sinop Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu, izleyicilere “Çanakkale Zaferi ve Kurtuluş Savaşı Yılları” konulu konferans verdi. Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu konferansında Çanakkale Zaferinin önemine değinerek “Çanakkale Elazığ E Tipi’nde Çanakkale Şehitleri etkinliği Çanakkale Şehitlerini birlikte yad ettiler Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü ile Silivri Hasan Sabriye Gümüş Anadolu Lisesi işbirliğinde Çanakkale Zaferi ve Çanakkale şehitleri okul öğrencileri tarafından sahnelenen tiyatro oyunu ile anıldı. Program ceza infaz kurumu çok amaçlı salonda sahnelendi. Programa Cumhuriyet Savcıları Metin Arda, Ertuğrul Sarıyar, Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Altun, kurum ikinci müdürleri, Silivri Ceza İnfaz Kurumları müdürleri, ceza infaz kurumu personeli ve hükümlüler katıldı. Tiyatro programında öğrenciler şiirler, slaytlar, müzikler eşliğinde Çanakkale’yi etkili bir şekilde sahnelerken, salonda duygulu anlar yaşandı. Kurum Müdürü Yusuf Altun Çanakkale Zaferinin önemini etkili bir şekilde anlatan okul müdürü ve öğrencilerine teşekkür etti. Savaşları Türk ve Dünya tarihi açısından bir dönüm noktasıdır, Bu savaş Türk Milletinin bir varoluş mücadelesidir, İnsan üstü mücadelelerin yaşandığı bu savaşta pek çok kahramanlık destanları yaşanmıştır. Kurtuluş Savaşının kazanılmasına zemin hazırlayan Çanakkale Savaşları millet olma iradesinin ve azmin mücadelesidir. İnanıyorum ki bu vatan için canları pahasına savaşan ve şehit düşen mehmetçiğin ruhu şuan burada bizimledir.” şeklinde konuştu. Programın sonraki bölümünde, kurum personeli ve hükümlü tutuklulardan oluşan tiyatro ekibi tarafından, Çanakkale Savaşlarında yaşanan dramatik ve destansı olayların konu edildiği tiyatro oyunu sahnelendi. İki perde olarak sahnelenen oyun hükümlü tutuklular ve salonda bulunun herkes tarafından ilgi ile izlenirken, zaman zaman izleyiciler gözyaşlarına hakim olamadı. Gerek sahne dekoru, oyuncu kostümleri gerekse de sahne performansı bakımından büyük beğeni toplayan oyunun final sahnesi salonda bulunan herkes tarafından ayakta alkışlandı. Program sonunda Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Uysal, profesyonelleri aratmayan oyunun sahnelenmesinde ve programın hazırlanmasında emeği geçen herkese teşekkür ederken, Yrd. Doç. Dr. İmamoğlu’na günün anlamı ile ilgili hükümlü tutuklular tarafından yapılan ebru resmi tablosunu hediye etti. Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve İstiklal Marşının kabülü münasebetiyle bir program düzenlendi. “Tören şehitler için saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Daha sonra Vaiz Seyfi Çiçen tarafından şehitlerin ruhuna Kur’an-ı Kerim okunmasıyla devam etti. Törene Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, Elazığ Adliyesi Adli Tıp Kurumu Başkanı, Kurum müdürü Mahmut Okumuş, ikinci müdürler, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Açılışta bir konuşma yapan Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, Milli birlik ve beraberlik açısından bu tür etkinliklerin çok önemli olduğunu belirttiği konuşmasında şunları söyledi “Ceza İnfaz Kurumumuzda her yıl geleneksel hale gelen Şehitleri Anma günü ve İstiklal Marşını güzel okuma yarışması bu yılda Kurum çalışanları ve hükümlülerin çabalarıyla çok güzel oldu. Bu gibi etkinlikleri hükümlü ve tutuklularda milli tarih bilincini artırmak amacıyla her yıl yapmaktayız. Bilindiği gibi insanların hafızaları olduğu gibi milletlerinde hafızaları vardır.Milletlerin hafızaları da tarihleridir. Bizim de daima gururla andığımız şanlı ber tarihimiz vardır. Bu şanlı tarihimize ve istiklal marşımıza sahip çıkmalı onu ne unutmalı ne de unutturmalıyız “dedi. Şimşek, konuşmasının sonunda emeği geçen tüm kurum çalışanlarına ve SODES projesinde desteği olan Elazığ Valiliğine katkılarından dolayı teşekkür etti. Konuşmaların ardından Tiyatro hocası Levent Genç yönetiminde hükümlü ve tutuklularının oluşturduğu tiyatro ekibi tarafından hazırlanan “Çanakkale’den Bi Haber “adlı tiyatro oyunu sahnelendi. Oyunda oldukça duygusal anlar yaşandı. Özellikle “Bayrak ve Sakarya Şiir’lerinin”okunması sırasında izleyenler göz yaşlarını tutamadı. Etkinlikte tiyatro oyuncuları birbirinden güzel şiirleri seslendirirken, Kurum öğretmeni Yaşar Tokgözlü de Mehmet Akif Ersoy’un “Çanakkale Şehitlerine” adlı şiirini seslendirdi. Program sonunda İstiklal Marşını güzel okuma yarışmasında dereceye girin hükümlüler İstiklal Marşını hep birlikte seslendirirlerken, Protokol üyeleri tarafından dereceye girenlere ödülleri verildi. Bir Destanın Öyküsü Malatya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda “18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. yıldönümü ve şehitleri anma günü ” münasebetiyle çok amaçlı konferans salonunda bir etkinlik düzenlendi. Konferansa İnönü Üniversitesinden Öğretim Üyesi İbrahim Uzunoğlu, Kurum Müdürleri, personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından, İnönü Üniversitesi Öğretim Üyesi İbrahim Uzunoğlu, Çanakkale Zaferinin millet olarak önemi ve Çanakkale savaşındaki zor şartları slayt gösterisi eşliğinde anlatırken hükümlü ve tutuklular ile katılımcıların yaşadıkları duygu seli göz- lerden kaçmadı. Çocuk denecek yaşta işin başa düştüğünü düşünerek ve öyle bir ruh haline bürünerek herkesin cephedeki yerini aldığını belirten Öğretim Üyesi Uzunoğlu, Seyit Onbaşıların, bir Tümen Komutanı olduğu halde tek başına verdiği dahiyane kararlar ile bir savaşın, hatta bir ulusun kaderini değiştirecek büyüklükte bir zaferin kahramanı Mustafa Kemal’in, Ezineli Yahya Çavuşların, Nebahat Onbaşıların, Nazmi Binbaşıların, Doktor Salihlerin, ve ölmeden emanete sahip çıkamayacaklarını anlayınca eve dönmekten vazgeçen binlercesinin yazdığı bir şeref destanını unutmamak ve unutturmamak gerektiğini söyledi. Oratoryo duygulandırdı 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi´nin 99. Yıldönümü etkinlikleri çerçevesinde Sivas Ticaret Meslek Lisesi öğretmen ve öğrencileri tarafından hazırlanan oratoryo programı Sivas Açık Ceza İnfaz Kurumu sinema salonunda ilgiyle izlendi. Programda evladını savaşa asker olarak gönderen annenin oğluyla aralarında geçen diyalogları sahneleyen öğrenciler, seyircilere duygusal anlar yaşattı. Düzenlenen programa Sivas Ticaret Meslek Lisesi Müdürü ve öğretmenleri, Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Zeki Yıldırım, Kurum Öğretmenleri, kurum personeli ve bayan hükümlüler katıldı. Nisan 2014 Seslenis G ündem Sayfa 7 ale Şehitlerini unutmadı nlendi. Bu şanlı gün ile ilgili olarak düzenlenen programlarda zaman zaman duygusal anlar yaşandı. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arka- erdikleri mücadelenin ve kazanılan bu büyük zaferin ne denli önemli olduğu bir kez daha gözler önüne serildi. Bedeli Çanakkale’de Ödendi Ç anakkale Zaferinin 99. Yıldönümü nedeniyle Erciş Açık Ceza İnfaz Kurumunda 18 Mart Çanakkale Zaferi ve Şehitleri Anma programı düzenlendi. Düzenlenen programa Erciş Kaymakamı Barbaros Baran, Garnizon Komutanı Topçu Albay Mustafa Atabek, Cumhuriyet Başsavcısı Kerem Arabacı, Adli Yargı İlk Derece Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Altun, İlçe Jandarma Komutanı İlyas Uysal, Askerlik Şubesi Başkanı Barış Erdal, Cumhuriyet Savcısı Engin Ataman, İnfaz Hâkimi Hatice Ataman, Denetimli Serbestlik Müdürü Ali Bayrak, Erciş Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yılmaz Topal, Kurum Müdürü Mehmet Ekrem Gündüz, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını Kurum Müdürü Mehmet Ekrem Gündüz yaptı. Çanakkale Destanı’nın milli birlik ve beraberlik açısından önemine vurgu yapan Gündüz, etkinlikte emeğe geçen herkese teşekkür etti. Erciş Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Hüseyin Demirbağ ise, konuşmasında Çanakkale Zaferi ile ilgili kesitler sunarken, Programda, hükümlülerin okuduğu şiirler ve müzik dinletisi, izleyicileri duygusal bir yolculuğa çıkardı. Çanakkale Zaferinin sayısız kahramanlarından biri olan Mehmet Muzafferin öyküsünün “Bedeli Çanakkale’de Ödendi” adlı tiyatro gösterisi hükümlüler tarafından sahnelenirken, tiyatro oyunu izleyiciler tarafından dakikalarca ayakta alkışlandı. Programda, iş meslek kurslarını başarı ile bitiren hükümlülere kurs bitirme belgeleri ve Ercişli Âşık Emrah’ı Koruma ve Yaşatma Derneği işbirliği ile alınan çeşitli hediyeler protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Bu Destan Bir Dönüm Noktasıdır Kırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda Çanakkale Zaferi’nin 99. yıldönümü sebebiyle, Kurum Konferans Salonunda bir program düzenlendi. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi Tarih Öğretmeni Ümit Güneş bir konferans verdi, Güneş, konferansta Çanakkale ruhunun mukaddesliğinden kesitler yaparak şunları aktardı “Bugün; Çanakkale Zaferi’nin 99.Yıldönümünü kutlamanın ve mukaddes vatanımız için canlarını seve seve feda eden şehitlerimizin Şehitler Günü’nü idrak etmenin onurunu ve gururunu yaşamaktayız. Çanakkale Zaferi; dünya literatüründe bir dönüm noktasının yaşandığı, ve Kurtuluş Savaşımızın ilk meşalesinin tutuşturulduğu, yüce Türk Milletinin Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde kahramanlık ve fedakarlıklarının doruk nok- tasına ulaştığı bir prestij ve azmin mücadelesi olmuştur. 19. Tümen Komutanı Mustafa Kemal Atatürk -Süngü tak- emrini vererek yıllarca Türk Milletinin hafızasından silinmeyecek olan “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum” dediği Çanakkale Zaferi, vatanın bütünlüğü ve milletin bağımsızlığı söz konusu olduğunda, Türk milletinin engelleri aşabileceğinin en güzel örneğidir. ” dedi. Kurum hükümlülerince Çanakkale Zaferi konulu şiirlerin okunmasının ardından, eğitim birimince güne dair hazırlanan slaytlar ile gerçek hikayelerin anlatıldığı program yoğun duygusal anlar yaşattı. Kurum Müdürü Gazi Yıldırım, 2. Müdür H. Hüseyin Özdağ, Kurum Öğretmenleri Davut Dede ve İbrahim Gülerşen, Muhasebe Yetkilisi Dursun Toprak, kurum personeli ile hükümlülerin katıldığı program bağlama kursu öğretmeni Ali Akbulut’un seslendirdiği Çanakkale konulu türkülerle sona erdi. Antalya L Tipi, “Çanakkale Geçilmez” dedi Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda, 18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. Yıldönümü çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutlandı. Programa Kurum Müdürü Şeref Tatlı ve kurum personeli katılırken, Program; Çanakkale Milli Mücadelesinde Şehit olan Kahraman Mehmetçiklerimiz anısına saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başladı. Kurum Vaizi Osman Kara tarafından şehitlerimiz için Kuran-ı Kerim okunurken, Tarih Öğretmeni İbrahim Halil Bozkurt, Çanakkale Destanının milletimiz için öneminden bahsettiği ‘’Çanakkale ve Zafer Ruhu ‘’ konulu konferans verdi. Konferansın ardından Kurum Vaizi Saffet Sevim tarafından günün önemi ile ilgili konuşma yapıldı. Program, kurum hükümlü ve tutukluları tarafından okunan Şiir dinletisi ve kısa sinevizyon gösterimi ile devam ederken, programda “Çanakkale-Kınalı Hasan’’ isimli Orotoryo büyük ilgi gördü. Etkinlik, kurum H-T Müzik Grubu tarafından Çanakkale Türküleri’nin söylendiği mini bir konser ile sona erdi. Bir Destanın Oratoryosu Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda 22 tutuklu ve hükümlü, 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümü nedeniyle oratoryo sahneledi. Etkinliğe Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay, Necmettin Erbakan Üniversitesi Genel Sekreteri Zekeriya Mızırak, Kurum Müdürü Yusuf Kafadar, İl ve ilçe milli eğitim müdürleri, İl ve İlçe Müftülükleri, İlçe Halk Eğitim Müdürleri, kurum personeli, tutuklu ve hükümlüler katıldı. İnfaz ve Koruma Memuru Hakan Erdem yönetmenliğinde verilen eğitimlerin ürünü olan oratoryoda, savaş alanında cephelerde yaşananlar canlandırıldı. Kurum Müdürleri ve kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular tarafından izlenen ve büyük beğeni kazanan oratoryo izleyicilere duygu dolu dakikalar yaşatttı. Çanakkale konferansında duygusal anlar yaşandı 18 Mart Çanakkale Zaferinin 99. yıldönümü münasebetiyle Düzce Açık Ceza İnfaz Kurumunda kutlama programı düzenlendi. Programa Kurum Müdürü Mehmet Baran, Düzce Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Ydr. Doç. Dr. Fatih Özçelik, İkinci Müdürler Orhan Yalçın, Elvan Çelik, İdare Memuru Tahsin Yalçınkaya ve kurum personeli ile hükümlüler katıldı. Çanakkale Zaferini Kutlama Programı, Çanakkale şehitleri ile ebediyete göçmüş gaziler için Saygı Duruşu ve İstiklal Marşının okunmasıyla başladı. Kurum Öğret- meni Gülsüm Erdoğmuş’un açılış konuşması akabinde söz alan Kurum Vaizi Yusuf Çakmak, Çanakkale Ruhu konulu konuşmasında, tarihin eşine az rastlanır en büyük kahramanlık destanlarından birinin yazıldığını belirtti. Yrd. Doç. Dr. Fatih Özçelik’de Çanakkale Zaferinin tarihini ve gün yüzüne çıkmamış tarihi olaylarını anlatarak, tarihin seyrini değiştiren ilginç olaylardan söz ederken, katılımcılar anlatılanları büyük dikkatle dinlediler. Duygulu anların yaşandığı program, şiirlerin okunması ve slayt gösterileri ile son buldu. Sayfa 8 Seslenis G ündem Nisan 2014 İnfaz sisteminde sivil denetime önem vermekteyiz Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Yıllık Değerlendirme Toplantısına katılım yoğun olurken, kurumlarla ilgili durum değerlendirilmesi yapıldı. C eza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Değerlendirme Toplantısı”, 18-21 Nisan 2014 tarihleri arasında Afyonkarahisar’da yapıldı. Toplantıya, Adalet Bakanlığı Müstaşarı Kenan İpek, Afyonkarahisar Valisi İrfan Balkanlıoğlu, Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, İşyurtları Daire Başkanı Talat Akbaş, Afyonkarahisar Cumhuriyet Başsavcısı Adem Yazar, Afyonkarahisar Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Şahap Mutlu, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Fikret Karaçorlu, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Daire Başkanları ile Tetkik Hakimleri, Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları Başkan ve üyeleri katıldı. RAPORLAR TİTİZLİKLE İNCELENİYOR Toplantının açılışında konuşan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, İnfaz sisteminde 2001 yılında kurulan “Ceza İnfaz Kurumları İzleme Kurulları” ile bir yandan ceza infaz sistemine sivil toplumun katkısının sağlandığını, diğer yandan ceza infaz kurumlarındaki uygulamaların izleme kurulları tarafından değerlendirilmesi imkanının getirildiğini ifade etti. İzleme kurullarının geçen 13 yılda önemli çalışmalar yaptığını belirten Müsteşar Kenan İpek, bu kurulların ceza infaz kurumunu ziyaret ederek hazırladıkları raporları Bakanlığa sunduklarını, bu raporların Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü tarafından oluşturulan bir büro tarafından takip edilerek değerlendirildiğini, öneriler konusunda gereğinin yapıldığını söyledi. İzleme kurullarının ceza infaz kurumlarına yaptıkları ziyaretler dışında hükümlü ve tutuklular ile de görüşebildiklerini hatırlatan Müsteşar İpek, izleme kurullarının bulundukları yerdeki kamu kurum ve kuruluşları ile üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile işbirliği yaptıklarını kaydetti. İzleme kurullarının değişik mesleklerden ve tecrü- beli üyelerden oluştuğuna dikkat çeken İpek, üyeler arasında sağlık görevlilerinin, akademisyenlerin, psikologların, sosyal hizmet uzmanlarının ve diğer meslek mensuplarının bulunduğunu işaret etti ve bu çeşitliliğin çalışmalara özel bir katkı sağlayacağının altını çizdi. Bu önemli kurumun bilgilendirilmesine önem verdiklerini değinen İpek, zaman zaman kurul üyeleri ile bir araya gelerek infaz anlayışı konusunda dünyada meydana gelen gelişmeler hakkında bilgi verileceğini sözlerine ekledi. FAALİYET VE DÜZENLEMELER İNCELENDİ Müsteşar İpek’in ardından katılımcılara hitap eden Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ise; Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları’nın varlık sebebinin önemine değinerek, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin ıslahı ve onları topluma kazandırma vizyonu çerçevesinde kurul üyelerinin daha verimli çalışma koşullarına sahip olmaları amacıyla, 2013 ve 2014 yıllarında Genel Müdürlük olarak yapılan faaliyet ve düzenlemeler hakkında bilgiler verdi. Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ise toplantıya ilişkin genel bir değerlendirme yaptı. Yıldız, çağdaş infaz anlayışı ile birlikte personel eğitimi konularına büyük önem verildiğini kaydetti. Açılış konuşmalarının ardından, Müsteşar İpek ve Vali Balkanlıoğlu tarafından Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri İzleme Kurulları’nda 10 yıl ve üzerinde başkanlık ve üyelik yapan katılımcılara “teşekkür belgesi” takdim edildi. Toplantıda, daire başkanları tarafından kendi yetki ve sorumluluk alanlarındaki konularda katılımcıları bilgilendirdiler. Toplantının son gününde Daire Başkanları M.Fatih Belviranlı ve Adnan Korkmaz tarafından katılımcılar ile genel bir değerlendirme çalışması yapıldı. Müsteşar Yardımcısı Erol: Suç mağdurlarının desteklenmesine yönelik önemli bir adım atıldı Eğitim Merkezleri öğretim görevlileriyle yıllık değerlendirme toplantısı yapıldı Avrupa Birliği ve UNICEF’in desteğinde, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü koordinatörlüğü ile Eğitim Dairesi Başkanlığı, Türkiye Adalet Akademisi Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ortaklığında yürütülmekte olan “Çocuklar İçin Adalet Projesi” kapsamında, suç mağduru çocukların adalete erişimine yönelik usûl kurallarının basitleştirilmesi ve ikincil mağduriyetlerin önlenmesine yönelik kurumsal kapasitenin güçlendirilmesi amacıyla, 25 ağır ceza merkezindeki 31 adliyeye çocuk görüşme odası kurulması planlanmış ve bu doğrultuda Sincan Adliyesinde genel bütçe imkânlarıyla pilot “çocuk görüşme odası” kuruldu ve tefriş edildi. “Çocuk Görüşme Odası”nın tanıtımı ve kullanımına ilişkin bilgilendirme yapılması amacıyla Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve 25 Cumhuriyet Başsavcısı’nın katılı ile Sincan Adliyesi Konferans Salonunda bir toplantı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Çocuk Görüşme Odasına yönelik sunum yaparken, Müsteşar Yardımcısı Mustafa Erol, projenin genel hedeflerinden bahsetti. Müsteşar Erol konuşmasında; Projenin genel hedefi doğrultusunda 31 çocuk görüşme odasının kurulmasının planlandığını ve bu odalara ilişkin standartların oluşturularak, odaların UYAP-SEGBİS ile uyumlu ve mağdurun psikolojisini korumaya yönelik uygun tefrişatının sağlanacağını söyledi. Bu odalarda görev yapacak olan personele ifade ve beyan alma konusunda eğitim verileceğini ifade eden Erol, bu toplantı ile kurulacak görüşme odaları ile çocuğun yüksek yararına hizmet eden güzel bir çalışmanın son şeklinin verilmiş olacağını sözlerine ekledi. ÇOCUK GÖRÜŞME ODALARI NASIL HAZIRLANDI? Sincan Adalet Sarayında kurulan çocuk görüşme odası, proje kapsamında görevlendirilen ulusal ve uluslararası danışmanlar tarafından hazırlanan raporlarda belirtilen standardlara göre oluşturulan birden fazla oda ile bekleme odası ve ifade alma odasından teknik odaya ses ve görüntü transferi sağlayan, yüksek çözünürlükte ses ve görüntü aktarabilen ve SEGBİS’e uyumlu bir elektronik sistemle donatıldı. SEGBİS ile uyumlu sistem sayesinde çocuk görüşme odasında, beyanına başvurulan bir çocuğun sesinin ve görüntüsünün bu sistemin bulunduğu başka bir odaya, duruşma salonuna veya Türkiye’nin herhangi bir ilindeki adliyesine iletilmesine, çocuk ile görüşme yapacak ilgilinin çocuğa soru sorma olanağı sağlanıyor. Ayrıca sistem ile çocuğun görüntü ve sesinin yüksek çözünürlük ve kalitede kaydedilmesine imkan sağlandığından, beyanına başvurulan kişinin yüz ifadesi, hal ve tavırları aracılığıyla duygu ve düşünceleri de net bir şekilde izlenebilecek. Eğitim Merkezleri Zümre Toplantısı Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer Eğitim Merkezinde yapıldı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hâkimi Alperen Öztürk, Ankara Eğitim Merkezi Başkanı Nihat Ulusu, Başkan Yardımcısı Ömer Sevgiliocak, Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi Başkanı İbrahim Konuk, Erzurum Hüseyin Turgut Eğitim Merkezi Başkanı Ünal Bingül, Kahramanmaraş Eğitim Merkezi Başkanı Süleyman Göçer, Denizli Hasan Erbil Eğitim Merkezi Başkanı Ali Orhan, Genel Müdürlük Personel Eğitimi Bürosu yetkilileri, Eğitim Merkezleri Şube Müdürleri ve 48 öğretim görevlisi katıldı. 3 gün süren yıllık değerlendirme toplantısında bir önceki yıl gerçekleştirilen eğitim çalışmaları, eğitim müfredatı, günümüz ihtiyaçları kapsamında müfredata yeni eklenmesi gereken programlar, ilgili kurumlarda verilen eğitimler ve eğitim mevzuatı değerlendirildi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, toplantı gündemine ilişkin konuları değerlendirdiği konuşmasında, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin eğitiminin son derece önemli olduğunu, günümüz bilgi çağında eğitimin öneminin daha da ön plana çıktığını, kurumların değişimlere ve yeniliklere adapte olabilmesi için eğitimin sürekli ve birbirini tamamlayıcı nitelikte olması gerektiğini söyledi. Eğitim çalışmaları sonucunda kurumsal aidiyetin gelişeceğini vurgulayan Genel Müdür Yıldırım, bu çalışmalar sonucunda kurum vizyonunun geleceği ve ekip ruhunun yaygınlaşarak dayanışmanın artacağına işaret etti. Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ise konuşmasında Avrupa ülkelerinde, ceza infaz kurumlarında görev yapan personelden daha çok denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personele eğitim verildiğini, bu eğitimin standartlarının hizmet uygulamarında görüldüğünü, bütün eğitim merkezlerinde görev yapan öğretim görevlilerinin katılımıyla her yıl gerçekleştirilen zümre toplantılarında, eğitim programlarının, eğitim müfredatının, eğiticilerin çalışmalarının, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerinin ihtiyaçlarının gözden geçirildiğini söyledi. Kamer, eğitim sisteminin dinamik ve sürekli kendini yenileyen bir yapıya sahip olduğunu ifade etti. Seslenis Nisan 2014 G ündem Sayfa 9 pan personele de eğitim verilmeye başladığını, eğitimlerin içeriğinden ve sonuçlarından son derece memnuniyet duyulduğunu, artan eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için 5’inci eğitim merkezinin Denizli’de açıldığını, bu yıl ayrıca uzaktan eğitim sistemine geçileceğini, gerçekleştirilen bu çalışmalarla personelin bir yandan mesleki becerisinin artırıldığını, diğer yandan kişisel gelişimi için ihtiyaç duyulan konularda eğitim verildiğini, önümüzdeki dönemlerde bir yandan eğitimlerin devam edeceğini diğer yandan uluslararası eğitimlere ağırlık verileceğini, bu çalışmalara ilave olarak personel eğitimdeki gelişmelerin değerlendirilmesi amacıyla ulusal ve uluslararası sempozyumların düzenleneceğini ifade etti. Toplantı’da diğer gündem konusu olan Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri ve buralarda verilen eğitimlerle ilgili hazırlanan tanıtım filmi izlendi. Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Ankara Eğitim Merkezi Psikoloğu Elif Bengi Ünsal Özberk tarafından “Eğitim Memnuniyeti Ölçeği: Bir Ölçek Geliştirme Çalışması” ve “Nitelikli İnfaz ve Koruma Memuru: İkili karşılaştırma yöntemi ile ölçekleme çalışmasına bir örnek” konulu sunumlar yapılırken, Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Joanne Hill tarafından da “Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında “Uzaktan Eğitim Sistemi” konularında Kurul üyelerine sunum yapıldı. Toplantının son bölümünde ise 2014 yılı içerisinde bugüne kadar gerçekleştirilen eğitim faaliyetleri değerlendirilirken, faaliyetlerin uygun bulunmasına ve yapılacak eğitim faaliyetlerinin 2014 eğitim planı çerçevesinde uygulanmasına karar verildi. Personel eğitiminde başarılar artarak devam ediyor Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Eğitim Kurulu Toplantısı, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek Başkanlığında 21 Nisan 2014 tarihinde, Ankara Hâkimevi Toplantı Salonunda yapıldı. Toplantıya Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Yargıtay Üyesi Yusuf Ziyaattin Cenik, Personel Genel Müdür Yardımcısı Abdullah Şahin, Eğitim Dairesi Başkanı Mustafa Onuk, Turgut Özal Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kayhan Mutlu, Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Safran, Türkiye Barolar Birliği Hukuk Müşaviri Avukat Seray Şen- fer ve Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer katıldı. Toplantının açılışında, Eğitimden Sorumlu Tetkik Hâkimi Alperen Öztürk tarafından 2014 yılında bugüne kadar gerçekleştirilen eğitim programları hakkında, Kurul üyelerine bilgi verilirken, önümüzdeki dönemlere ilişkin eğitim programları da ele alındı. Eğitim çalışmalarının önemine değinen Müsteşar Kenan İpek, 2000’li yıllarda kurulan personel eğitim sistemimizin kısa zaman içinde kurumsallaştığını, ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personele, ilgili kurumların personeline ve yabancı ülkelerin ceza infaz kurularında görev ya- İNGİLTERE VE PORTEKİZ’LE PROJELERDE İŞBİRLİĞİ Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün İngiltere ve Portekiz ile ortaklaşa yürüttüğü “İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi” adlı Avrupa Birliği Projesi kapsamında 07-11 Nisan 2014 tarihlerinde İngiltere ve Portekiz’e eş zamanlı çalışma ziyaretleri gerçekleştirildi. GENEL MÜDÜR YILDIRIM İNGİLTERE’YE GİTTİ Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ve beraberindeki heyet, “İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında İngiltere’ye bir ziyaret gerçekleştirdi. İngiltere çalışma ziyaretine Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Tetkik Hâkimi Mehmet Doğan, Eğitim Daire Başkanlığı Personel Eğitim Şube Müdürü Betül Kasapkara, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Ar-Ge Bürosunda görevli Psikolog Kızbes Meral Kılıç, Eğitim Daire Başkanlığı Yetişkin Eğitim Bürosunda görevli öğretmen Süleyman Karakuş ve Proje Dil Asistanı Yeşim Akar katıldı. Çalışma ziyareti kapsamında İngiltere Adalet Bakanlığı Ulusal Suçlu Yönetimi Hizmetleri Operasyonel Hizmetler Müdürü, Sağlık ve Madde Kullanımı Dairesi Başkanı, İş Gücü Geliştirme Başkanı, Operasyonel Destek Dairesi Başkanı, Yabancı Uyruklu Mahkum Politika Başkanı, Terörle Mücadele ve Kilit Tehditler Başkanı ile Kamu Sektörü Ceza İnfaz Kurumları Genel Müdürü ziyaret edildi. Ziyaretlerde proje ile birlikte iki ülke arasındaki işbirliği ve proje detayları görüşüldü. Görüşmelerin ardından İngiltere’deki bazı ceza infaz kurumlarını ziyaret eden heyet, incelemelerde bulunurken yetkililerden de işleyiş hakkında bilgi aldılar. Heyet sırası ile Londra’da hassas guruplarla çalışılan Pentonville Ceza İnfaz Kurumu, Wigan’da Hindley Genç Suçlu ve Çocuk Ceza İnfaz Kurumu, akıl sağlığı problemi, intihar ve kendine zarar verme eğilimi olan hükümlülerin kaldığı Garth Ceza İnfaz Kurumu, cinsel suçlular ile yaşlı ve özürlü hükümlülerin kaldığı Wymott Ceza İnfaz Kurumu ve North West Ceza İnfaz Kurumlarını ziyaret etti. İngiltere ziyaretinin kendileri için son derece verimli geçtiğini belirten Genel Müdür Yıldırım, iki ülke arasındaki infaz hizmetlerini değerlendirme ve İngiltere’deki işleyişi yakından görme fırsatı bulduklarını söyledi. PORTEKİZ’E AB PROJESİ GEZİSİ CTE Genel Müdürlüğünün İngiltere ve Portekiz ile birlikte yürütttüğü “İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi” kapsamında 07-11 Nisan 2014 tarihlerinde İngiltere ve Portekiz’e çalışma ziyareti gerçekleştirildi. Portekiz’e yapılan çalışma ziyaretine; Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız, Personel Daire Başkanlığı Tetkik Hakimi Bülent Bağcı, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı Ar-Ge Bürosu Uzmanı Kamuran Tıbık, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Psikoloğu Murat Erkan, Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Çalışmacısı Sabri Hatipoğlu, Proje Asistanı Ecren Dericioğlu ve Proje Dil Asistanı Şükran İleri katıldı. Çalışma ziyareti kapsamında; Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlük Birimleri, Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Personel Eğitim Merkezi, Portekiz Cezaevi Hizmetleri Genel Müdürlüğü Cezaevi Hastanesi ve Psikiyatri Kliniği, Tires Kadın Ceza İnfaz Kurumu, Leiria Genç (Erkek) Ceza İnfaz Kurumu ve ağırlıklı olarak yaşlı mahkumlar ile cinsel suçlardan hüküm giymiş mahkumların barındırıldığı Carregueira Ceza İnfaz Kurumu ziyaret edilirken, ziyaretlerde kurum yetkilileri tarafından genel düzen ve işleyiş ile ilgili çeşitli sunumlar yapıldı. GENEL MÜDÜR YILDIRIM’DAN AYAŞ ZİYARETİ Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser ile birlikte Ayaş Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Geçtiğimiz ay yapılan ziyarete Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe ve Cumhuriyet Başsavcı Vekili Dursun Aygör eşlik etti. Kurumda incelemelerde bulunan Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurumun çalışmaları ve üretim faaliyetlerini yerinde inceledi. Kurum Müdürü Sebahattin Sevinç, kurumda yapılan çalışmalar hakkında heyete ayrıntılı bilgi verdi. Kurumdaki incelemelerin ardından personelle bir araya gelen Genel Müdür Yıldırım, çalışanların sorunlarını dinledi. Yıldırım, personelle bir arada olmaktan büyük mutmluluk duyduklarını belirterek, personelin çalışma ve özlük haklarındaki iyileştirmelerle ilgili çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Heyet, daha sonra kurumda program dahilinde uygulanmakta olan sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında düzenlenen Türk Halk Müziği Konserine katıldı. Konser sonrasında hükümlülere hitaben konuşan Yıldırım, ceza infaz kurumlarında yapılan iyileştirme çalışmalarının aralıksız sürdürüldüğünü, iyileştirme çalışmalarının her geçen gün, güncel programlarla zenginleştirilerek devam edeceğini belirtti. Yıldırım, kurumda düzenlenen ağaç dikme etkinliği sonucu 2000 fidanın dikildiği alanı gezerek, fidan dikti. Seslenis Sayfa 10 E tkinlik Nisan 2014 KURUMLARDA KADINLAR GÜNÜ ETKİNLİKLERİ Bakan Güllüce’den destek ziyareti Ardahan’da 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kutlandı. Ardahan Valiliği bahçesinde, Dünya Kadınlarına destek olmak için çeşitli kurum ve kuruluşların katılımı ile el işi ürünleri sergisi açıldı. Ardahan Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü davetlisi olarak sergiye Ardahan Kapalı Ceza İnfaz Kurumuda katıldı. Kurumun el işi atölyesinde hükümlü ve tutukluların ürettiği el işi ürünler, Aradahan Halkının beğenisine su- nuldu. Sergiye Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Ardahan Valisi Seyfettin Azizoğlu, Milletvekili Orhan Atalay, Belediye Başkanı Faruk Köksoy, Vali Yardımcısı Kadir Taner Eser, Ardahan Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Şerafettin Kızılca, Ardahan Jandarma Alay Komutanı J.Albay Şefaattin Serten, İl Milli Eğitim Müdürü T. Fikret Eteker, Ardahan Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nesrin Yörükoğlu, Ardahan’da bulunan Daire Müdürleri, Kurum İdare Memuru Cemil Duzcan, kurum personeli ile Ardahan il, ilçe merkezlerinden gelen ziyaretçiler katıldı. Hükümlü ve tutukluların ürettiği el işi ürünlerine ilginin yüksek olduğu sergide, Çevre ve Şehircilik Güllüce, yapılan el işi ürünlerini çok beğendiğini belirtti. Halk Eğitim Merkezi Müdürü Nesrin Yörükoğlu Dünya Kadınlar Gününe hitaben yaptığı konuşmanın ardından sergiyi gezerken edindiği izlenimlerini aktardı. Yargı Mensupları Eşleri Derneği’nden Kadın Ceza İnfaz Kurumuna Büyük Destek Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı Nilüfer İpek ve yönetim kurulu üyeleri, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek, kadın hükümlü ve tutuklular ile anneleri ile kalan çocuklara hediyeler verdi. Dernek yönetimince organize edilen ve Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinlikte sanatçı Volkan Arslan sahne alırken, şarkılarıyla izleyenlere keyifli anlar yaşandı. Yargı Mensupları Eşleri Dayanışma Derneği Başkanı İpek, ko- nuşmasında aile kavramının toplumdaki önemine değinerek, kadınların toplum ve aile içinde çok önemli bir yere sahip olduğunu, güçlü bir aile kurumu için en önemli sorumluluğun annelere düştüğünü belirterek, çocukların eğitiminde annelerin önemli bir role sahip olduğunu kaydetti. Bu nedenle kadın ceza infaz kurumlarını sık sık ziyaret edeceklerini ifade eden İpek, kadın hükümlü ve tutuklular ile annelerin yanında kalan çocuklara destek olacaklarını sözlerine ekledi. Elazığ E Tipi’nde Kadınlar günü etkinliği Elazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda “Dünya Kadınlar Günü” çeşitli etkinliklerle kutlandı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü etkinliklerine istinaden, “Yağlı boya resim kursu” öğrencileri tarafından yapılan tabloların sergilendiği bir resim sergisi açı- lışı ve Dünya Kadınlar Günü nedeniyle bir kokteyl düzenlendi. Etkinliğe Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak, Belediye Başkanı Süleyman Selmanoğlu, Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal, Baro Başkanı Adnan Demir, Fırat Üniversitesi Rektörü Kudbettin Demirdağ, Cumhuriyet savcısı Cemalettin Şimşek, İl Jandarma Komutanı Albay Sefer Resuloğlu, çok sayıda daire müdürleri, üniversite öğrencileri, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Program çocuk tutuklular tarafından oluşturulan halk oyunları ekibinin gösterileri ile başladı. Açılışta bir konuşma yapan Kurum Müdürü Mahmut Okumuş, “Kadınlar toplumu ileri götüren sosyal dinamiğin temel kaynağıdır. Annelik rolüyle yeni nesle şekil verendir” dedi. Cumhuriyet Başsavcısı Musa Çatal’ da kadının toplum içerisindeki önemine değinerek, Adaletin sadece adalet saraylarında dağıtılmadığını, adalet duygusunun ailede verileceğini, bu nedenle özellikle adil, dürüst ve insan haklarına saygılı çocukların yetişmesinde kadınların daha doğrusu annelerin rolünün çok büyük olduğunu vurguladı. Elazığ Valisi Ömer Faruk Koçak ise konuşmasında, tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününün kutladığını ifade ederek “İnsanımıza hizmeti sunarken adaleti sağlayamadığımız için olumsuzluklar yaşanıyor. Burada bulunan kadınlarımız Sosyal eşitsizliklerin sonucu buraya düşmüşlerdir. Bu nedenle burada çalışan yöneticilere çok daha büyük görevler düşüyor.” dedi. Konuşmaların ardında Elazığ Müzik ve Sanat Derneği Tiyatro kulübü üyesi oyuncular tarafından sahnelenen ve büyük beğeni kazanan “Nüfus Memuru ve Evlendirme Programı” adlı oyunlar sahnelendi. Tiyatro oyunlarının ardından sahne alan Fırat Üniversitesi Devlet Konservatuvarı öğrencileri, seslendirdikleri birbirinden güzel şarkı ve türkülerle izleyenlere unutulmaz dakikalar yaşattılar. Törende ayrıca çeşitli eğitimlerde sertifika alan bayan hükümlü ve tutuklulara belgeleri dağıtıldı. Kadınlar Günü coşkuyla kutlandı Güçlü Yarınlar Kadınların Eseridir Bilecik M Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda Dünya Kadınlar günü kutlandı. Tutuklu ve hükümlülere yönelik gerçekleştirilen programda Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğünün katılımı ile günün anlam ve önemine uygun, bayan sporcuların Taekwondo gösterileri ve Bilecik Yöresi Halk Oyunları ekibi tarafından halk oyunları gösterisi sergilendi. Programa Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Lütfi Doyuk ve Kurum Müdürü Mustafa Şen, Kurum 2. Müdürleri, bayan personel ile hükümlüler katıldı. Kurum Müdürü Mustafa Şen’in günün anlam ve önemini ifade eden konuşmasından sonra bayan katılımcılara ve hükümlü tutuklulara karanfil dağıtıldı. Çok sıcak bir atmosferde geçen etkinlik Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Lütfi Doyuk’a hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan gemi maketi hediye edilmesi ile sona erdi. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü tüm Dünyada olduğu gibi Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda da coşkuyla kutlandı. Kurumda bulunan hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak çok amaçlı spor salonunda 8 Mart Dünya Kadınlar Günü münasebetiyle kutlama programı düzenlendi. Düzenlenen programa; Bakırköy Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Kurum Müdürü Hulusi Sağır, Kurum II. Müdürleri ve personelin yanı sıra yaklaşık hükümlü ve tutuklular katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşının okunması ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Dünya kadınlar Günü münasebetiyle yaptığı konuşmasında şunları söyledi “Kadınlarımızın yoğun bir şekilde gündeme gelmesine vesile olan 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutluyorum. Kadının ihmal edildiği bir toplumun varlığını sağlıklı bir şekilde sürdürmesinin mümkün olmadığına inanıyorum” dedi. Etkinlikte Voleybol Turnuvasında 1. olan C3 koğuşu ve 2. olan C5 koğuşu oyuncularına ödülleri takdim edildi. hükümlü ve tutuklulardan oluşan tiyatro ekibi tarafından hazırlanan “Nasıl Bir Tane İstersin” adlı oyunun sahnelenmesinin ardından Bakırköy İlçe Halk Eğitimi Merkezi Halk Oyunları Öğretmeni Ümit Feza Şahin tarafından hazırlanan hükümlü ve tutukluların oluşturduğu Halk Oyunları Ekibince gösteri yapıldı. Yabancı uyruklu hükümlü ve tutuklularca hazırlanan Dans gösterisinin ardından sanatçılar Hasan Burak Conker ve Devrim Bal Conker’in verdiği konserle program sona erdi. Kırmızı karanfiller yüz güldürdü Alaşehir’de 8 Mart Dünya Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çok amaçlı salonunda bayan hükümlü ve tutuklular ile bayan personele yönelik olarak, Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi üyelerinin de katılımı ile 8 Mart Dünya Kadınlar ve Barış Günü kutlama programı düzenlendi. Program açılışını İdare Memuru Emine Özev yaptı. Özev, tüm kadınların Dünya Kadınlar Gününü kutladı. Etkinlikte söz alan Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi Başkan Yardımcısı Semiramis Karataş ise, etkinliğe dahil olmaktan dolayı mutlu olduklarını belirterek destek veren herkese teşekkür etti. Konuşmaların ardından Kurum Müdürü Emrullah Turan ve Türk Kadınlar Birliği Isparta Şubesi üyeleri tarafından, bayan hükümlü ve tutuklulara ile bayan personele karanfil takdim edildi. Kadınlar Günü Kutlaması Alaşehir M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında bir program düzenlendi. Etkinlik kapsamında Alaşehir Berberler ve Kuaförler Odası ve Alaşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası ile işbirliği ile bayan kuaförler Özgül Otar, Meltem Sevil ve Dilek Taşpınar, Kuruma gelerek, kadın hükümlü ve tutukluların saç bakımlarını yaptı. Kurum Müdürü Mesut Yıldız’ın günün anlam ve önemini belirten konuşmasının ardından, Kurum 2.Müdürü Yaşar Altunay tarafından Alaşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odası tarafından gönderilen çiçekler, personel ve kadın hükümlü ve tutuklulara dağıtıldı. Seslenis Nisan 2014 E tkinlik Sayfa 11 Daire Başkanı Kamer; “Günümüzde başarılı rehabilitasyon çalışmaları çok disiplinli bir yaklaşım gerektirmektedir” Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsünü ziyaret etti. Ziyaret sırasında ceza infaz kurumlarının müdürleri ile bir araya gelen Kamer, personelin ihtiyaçları ile kurumlarda yürütülen eğitim ve iyileştirme çalışmaları hakkında bilgi aldı. Kurumlarda görev yapan psikolog, sosyal çalışmacı ve öğretmenlerle toplantı yapan Kamer, günümüzde kişileri suça yönelten nedenlerin farklılaştığını, bu nedenlerin yetersiz ebeveyn desteğinden madde kullanımına, sosyal çevreden meslek sahibi olunamamasına kadar değişiklik gösterdiği, bu nedenle ceza infaz kurumlarında yürütülen topluma kazandırma çalışmalarında çok disiplinli bir yaklaşımla, sosyal hizmetlerden psikolojik desteğe kadar çok yönlü çalışmaların yürütülmesi gerektiğini, hükümlü ve tutukluların bireysel ve grup çalışmalarına katılmasının, meslek edindirme kurslarında yer almasının, aile eğitim çalışmalarında bulunmasının önemli olduğunu, diğer bir ifade ile kişiyi ceza infaz kurumundan salıverilmesine hazırlayan rehabilitasyon planının hazırlanmasının, uygulanmasının önemli olduğunu ifade ederek, kampüste yer alan ceza infaz kurumlarında görev yapan bütün personele özverili ve profesyonelce gerçekleştirdikleri çalışmalardan dolayı teşekkür etti. Protokol’den ziyaret 500 ÇAM FİDANI TOPRAKLA BULUŞTU Salihli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yürütülmekte olan eğitim-öğretim, sosyal ve kültürel çalışmaların bir parçası olarak; Salihli Cumhuriyet Başsavcılığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Salihli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü tarafından ağaçlandırma kampanyası başlatıldı. Kampanyada Salihli Karaağaç mevkiine Salihli Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlülerinin katkıları ile 500 çam ağaç fidanı dikildi. Ağaçlandırma etkinliğine Salihli Kaymakamı Ertan Peynircioğlu, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Jandarma Binbaşı Metin Şahin, Salihli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Duran Yılmaz, Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ömer Ateş, Kurum 2.Müdürleri, Denetimli Serbestlik Müdürü Fikret Büyüktopçu, İzleme Kurulu Başkan ve üyeleri, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler, Sivas E Tipi’nde Değerler Eğitimi Çalışmaları Aralıksız Sürüyor basın mensupları, Kurum personeli ve hükümlüler katıldı. Ağaç dikim kampanyası ile ilgili bir konuşma yapan Salihli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, çevre duyarlılığının herkeste olması gereken bir erdem olduğunu belirterek “İlçemizde düzenlenen bu proje sayesinde Salihli Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülere çevre duyarlığını, ağaç sevgisini yaşatmak istiyoruz. Tüm bunların neticesinde insan sevgisine ulaşmalarını sağlamak, düşünmelerini, tefekkür etmelerini ve yeniden başlayacakları hayatlarına ışık tutmayı hedefliyoruz. İnsanlara en azından empati yapma alışkanlığını kazandırmak gayesi ile düzenlenen bu faaliyetler onların yeni hayatlarına çeşitli zenginlikler katacak ve ağaç sevgisini, ormanı seven ve koruyan bir fert olmalarını sağlayacaktır” dedi. Etkinlik te 500 adet çam fidanı toprakla buluşturuldu. Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Nevşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler’in ev sahipliğinde gerçekleştirilen ziyarette; Garnizon Komutanı Dursun Ertuğrul, Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sinan Akdoğan, İl Emniyet Müdürü Metin Kalayoğlu, Cumhuriyet Savcısı İbrahim Köstekçi katıldı. Vali Mehmet Ceylan, Cumhuriyet Başsavcısı Osman Nuri Güler ve beraberindekiler çocuk koğuşu, cezaevi çini atölyesi, demir doğrama atölyesi, kapalı spor salonu, cezaevi yemekhanesi başta olmak üzere kurumdaki tüm çalışmaları yerinde görme imkanı buldular. Hükümlü ve tutuklurın boş zamanlarını değerlendirdikleri Hobi Salonunda in- Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Değerler Eğitimi çalışmaları aralıksız sürdürülüyor. Değerler Eğitimi Projesi kapsamında Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca tarafından, Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaaz Kurumunda “Vatandaş Olarak Sorumluluklarımız” konulu bir konferans verildi. Kurum çok amaçlı salonunda gerçekleşen konferansta toplumsal yaşam içerisinde vatandaş olarak sorumluluklardan bahseden Eğitimci-Yazar Çamlıca; insanların yaşadığı toplumun bir üyesi olduğunu, toplum içinde insanın hakları olduğu gibi, yerine getirmesi gereken vatandaşlık görev ve sorumluluklarının bulunduğunu, bu görev ve sorumlulukların vatandaşların mutlu ve düzenli bir yaşam sürmeleri için gerekliliğini ifade ederek, vatandaşlardan beklenenin, bu görev ve sorumluluklarını yerine getirmeleri olduğunu söyledi. Hükümlü ve tutukluların yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe Kurum Müdürü Osman Birol, Kurum ikinci müdürleri, personeller katıldı. Konferanstan sonra Kurum Müdürü Osman Birol, Eğitimci-Yazar Sait Çamlıca’ya katkılarından dolayı teşekkür etti. celemelerde bulunan heyet, çini atölyesinde ise çini yapımı ve sürdürülen çalışmalar hakkında Kurum Müdürü Ali Başekin’den bilgi aldı. Vali Ceylan, kurumda hükümlü-tutukluların topluma kazandırılması ve sosyo kültürel destek adına yapılacak her türlü çalışmaya destek vereceklerini söyledi. Başsavcısı Güler ise, desteğinden ötürü Vali Ceylan’a teşekkür ederek, hükümlü ve tutukluların sosyal ve kültürel yönden gelişimlerine katkıda bulunmak için gereken her türlü çalışmayı yaptıklarını, cez infaz kurumundan çıktından sonraki yaşamlarında toplumsal hayatla bütünleşmelerine faydalı olacak faaliyetlerin devam edeceğini ifade etti. Heyet, öğle yemeğinin ardından kurumdan ayrıldı. Seslenis Sayfa 12 DÜNYADA CEZA İNFAZ KURUMLARININ YOĞUNLUĞUNUN AZALTILMASI KONUSUNDA YAPILAN ÇALIŞMALAR-I Bu ayki yazımda; Birleşmiş Milletler tarafından 2013 yılında yayımlanan “Ceza İnfaz Kurumlarının Yoğunluğunun Azaltılması” isimli 208 sayfalık kitabın önemli bölümleri hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu alanda yayınlanmış en iyi eserlerden biri olan bu kitap iki bölüm halinde hazırlanmıştır. Kitabın birinci bölümünde, Dünyadaki ceza infaz kurumlarının yoğunluğunun artışının nedenleri üzerinde durulmuştur. Bu Bölümde; Dünyadaki ceza infaz kurumlarının mevcudunun artışının, ülkelere ekonomik bakımdan mali yük getirdiği ve sosyal bakımdan etkilerinin bulunduğu belirtilmiştir. Mayıs 2011 itibariyle Dünyada bulunan ceza infaz kurumlarında 10.100.000 kişi hükümlü ve tutuklu bulunduğu, diğer ifade ile 100.000 kişinin 146’sı kişi ceza infaz kurumlarında kaldığı ifade edilmiştir. Yine, 2008-2011 yılları arasında ülkelerin ceza infaz kurumlarının mevcudu % 78 oranında arttığı, ancak bu artış oranının iki yıl öncesinde % 71 olduğu vurgulanmıştır. Raporda; 100.000 ülke nüfusu içinde ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı; Dünyanın farklı bölgelerinde, ya da aynı bölgelerin farklı yerlerinde değişiklik gösterdiği ifade edilmiştir. Bu kapsamda; Doğu Afrika ülkelerinde ortalama bu oran 47,5 iken, ortalama bu oran Güney Afrika ülkelerinde 219, Güney Amerika ülkelerinde 175, Karayip ülkelerinde (Küba, Haiti, Dominik Cumhuriyeti, Porto Riko gibi) 357,5, Güney Orta Asya ülkelerinde 42, Doğu Asya ülkelerinde 155,5, Batı Avrupa ülkelerinde 96, Avrupa Asya arasındaki ülkelerde 228, Güneydoğu Asya Adalarında 135,7 olduğu belirtilmiştir. Ceza infaz kurumunun mevcudunun yüksek olması diğer ifade ile kalabalıklaşma; genellikle ceza infaz kurumunun “kapasitesi” ve “mevcudu” ile açıklanmaktadır. Özetle; uluslararası literatürde bu kavram, hükümlü ve tutuklu sayısının ceza infaz kurumunun kapasitesini aşması halinde kullanılmaktır. Ceza infaz kurumunun kapasitesinin % 100 aşılması halinde “kalabalıklaşma oranından” bahsedilmektedir. Bu kapsamda “Uluslararası Cezaevi Araştırmaları Merkezi’nin” PAZARLIK USULÜ İHALE (I) Daha önceki yazımızda, ihale usulleri arasında sayılmayan ancak ceza infaz kurumları ya da işyurtları tarafından gerçekleştirilen satınalmalar sırasında en çok başvurulan alım şekli olan “Doğrudan Temin” suretiyle yapılan alımları incelemiş ve bazı ayrıntılara yer vermiştik. Bu yazımızda ise 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nda belirtilen ihale usulleri arasında sayılan ve ceza infaz kurumları ya da işyurtları tarafından gerek özel bütçeden gerekse Genel Bütçe’den gerçekleştirilen mal ve hizmet alımları sırasında çok sık olarak uygulanan bir ihale şekli olan “ Pazarlık Usulü İhale ” ile ilgili bilgilere yer verilecektir. İhaleler sırasında yaşanan en önemli sorunların özellikle usul hatalarından kaynaklandığını göz önünde bulundurduğumuzda, bu konuda gösterilen ihmalin hem ihale sürecini hem de bu süreçte yer alan görevlileri zor durumda bırakacağı muhakkaktır. Bu nedenle, ihaleler sırasında 4734 sayılı Kanun’un “Temel İlkeller” başlıklı 5 inci maddesinde sayılan ve aşağıda belirtilen hususlara mutlaka uyulmasında zorunluluk bulunmaktadır. *İdareler, bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde; saydamlığı, rekabeti, eşit muameleyi, güvenirliği, gizliliği, kamuoyu denetimini, ihtiyaçların uygun şartlarla ve zamanında karşılanmasını ve kaynakların verimli kullanılmasını sağlamakla sorumludur. *Aralarında kabul edilebilir doğal bir bağlantı olmadığı sürece mal alımı, hizmet alımı ve yapım işleri birarada ihale edilemez. *Eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işleri kısımlara bölünemez. *Bu Kanuna göre yapılacak ihalelerde açık ihale usulü ve belli istekliler arasında ihale usulü temel usullerdir. Diğer ihale usulleri Kanunda belirtilen özel hallerde kullanılabilir. *Ödeneği bulunmayan hiçbir iş için ihaleye çıkılamaz. *İlgili mevzuatı gereğince Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporu gerekli olan işlerde ihaleye çıkılabilmesi için ÇED olumlu belgesinin alınmış olması zorunludur. Ancak, olağanüstü haller ve deprem durumlarında ÇED raporu aranmaz. Bu açıklamalardan sonra “ Pazarlık Usulü ” ihale ile ilgili ayrıntılara geçilmeden önce bir konunun özellikle vurgulanmasında yarar görülmektedir. Çünkü; temel ilkeler arasında sayılmasına rağmen, “eşik değerlerin altında kalmak amacıyla mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin kısımlara bölünmesi” en fazla ihlal edilen husus olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu şeklide gerçekleştirilmiş bir ihaleye yapılacak itirazın iptal nedeni olacağı idareler tarafından unutulmamalıdır. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Uygulanacak ihale usulleri” başlıklı 18 inci maddesinde; 194 ülkede yaptığı araştırma sonucunda ceza infaz kurumlarının kapasitesinin; 118 ülkede % 100 aştığı, bu ülkelerin 15 inde % 200 üzerinde, 33 ünde % 150 ile 200 arasında arttığı ifade edilmiştir. Raporda; Dünyadaki ceza infaz kurumlarının kapasiteleri konusunda bilgi verildikten sonra konuya bir parantez açılarak bu sistemin maliyeti üzerinde durulmuştur. 2010 yılında Amerika Birleşik Devletlerinin Kaliforniya Eyaleti tarafından hazırlanan bir Raporda; bir hükümlünün yıllık maliyetinin 48.000 dolar olduğu belirtilerek, bu miktarın Kaliforniya Üniversitesinin “eğitim ücretinden” dört kez daha yüksek olduğu belirtilmiştir. 1980 yılında, Kaliforniya Eyaleti bütçesini, ceza infaz kurumlarından daha fazla yüksek öğretime harcarken, 2010 yılında bu sistemin tersine döndüğü ifade edilmiştir. Bu Ülke tarafından 1987-1995 yıllarında; ceza infaz kurumlarına yapılan harcamaların % 30 oranında arttığı, buna karşılık, ilk ve orta öğretim için yapılan harcamaların % 1,2 oranında azaldığı, yüksek öğretim için gerçekleştirilen harcamaların ise % 18,2 oranında yükseldiği belirtilmiştir. 2008 yılında İngiltere’de, bir hükümlü veya tutuklunun ceza infaz kurumundaki yıllık maliyetinin 37.500 Sterlin olduğu belirlenmiştir. Bu Ülkede bulunan “Suç ve Adalet Araştırmaları Merkezi” tarafından gerçekleştirilen bir araştırmada; yıllık bu maliyetin, toplumun geneli ve aileler üzerindeki etkileri dikkate alındığında miktar üçte bir oranında artarak 50.000 sterline ulaştığı tespit edilmiştir. Raporda; 2005 yılında Avrupa Ülkelerinde bulunan tutukluların maliyetinin, “Dünya Gıda Örgütü” tarafından bir yıllık 90.000.000 kişinin beslenmesi için gerçekleştirilen harcamaların maliyetinden biraz fazla olduğu tahmin edildiği belirtilmiştir. Dünya genelindeki ceza infaz kurumlarının mevcutlarının artış eğilimine bakıldığında; 100.000 ülke nüfusu dikkate alınarak, ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısı ile bu kurumların kapasitelerinin üzerindeki hükümlü ve tutuklu artışının, Dünya genelindeki suç sayısı (suç oranı) ile doğrudan ilgili olduğu sonucuna ulaşılabilmektedir. Ancak bu çıkarım her zaman doğru olmamaktadır. Araştırmalar; ceza infaz kurumlarının mevcudunun artışı ile suç sayısının yükselmesinin birbirinden bağımsız olarak geliştiğini, diğer ifade ile suç sayısının artmasının ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısının artışına neden olabileceği, anAçık ihale usulü. Belli istekliler arasında ihale usulü. Pazarlık usulü, ihale usulleri olarak sayılmıştır. Aynı Kanunun “Tanımlar” başlıklı 4 üncü maddesinde ise; “Pazarlık usulü: Bu Kanunda belirtilen hallerde kullanılabilen, ihale sürecinin iki aşamalı olarak gerçekleştirildiği ve idarenin ihale konusu işin teknik detayları ile gerçekleştirme yöntemlerini ve belli hallerde fiyatı isteklilerle görüştüğü usulü,” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. Hangi ihaleler pazarlık usulü ile yapılabilecektir. 4734 sayılı Kanun’un “Pazarlık usulü” başlıklı 21 inci maddesinin birinci fıkrasının a, b, c, d, e, f bentlerinde pazarlık usulü ile yapılabilecek ihaleler aşağıdaki şekilde sayılmıştır. a) Açık ihale usulü veya belli istekliler arasında ihale usulü ile yapılan ihale sonucunda teklif çıkmaması. b) Doğal afetler, salgın hastalıklar, can veya mal kaybı tehlikesi gibi ani ve beklenmeyen veya idare tarafından önceden öngörülemeyen olayların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması. c) Savunma ve güvenlikle ilgili özel durumların ortaya çıkması üzerine ihalenin ivedi olarak yapılmasının zorunlu olması. d) İhalenin, araştırma ve geliştirme sürecine ihtiyaç gösteren ve seri üretime konu olmayan nitelikte olması. e) İhale konusu mal veya hizmet alımları ile yapım işlerinin özgün nitelikte ve karmaşık olması nedeniyle teknik ve malî özelliklerinin gerekli olan netlikte belirlenememesi. f) (Ek: 30/7/2003-4964/14 md.) İdarelerin yaklaşık maliyeti (Yüzelliyedibin dokuzyüzyirmiüç Türk Lirasına) kadar olan mamul mal, malzeme veya hizmet alımları. Pazarlık usulü ile yapılacak ihalelerin ayrıntıları. 4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin ikinci ve devamı fıkralarında bu alımlar sırasında uygulanacak ayrıntılar düzenlenmiş olup; Değişik ikinci fıkrasında; “ (b), (c) ve (f) bentlerinde belirtilen hallerde ilan yapılması zorunlu değildir. İlan yapılmayan hallerde en az üç istekli davet edilerek, yeterlik belgelerini ve fiyat tekliflerini birlikte vermeleri istenir.”, Değişik yedinci fıkrasında; “(b), (c) ve (f) bendi kapsamında yapılan mal alımlarında, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin teminat alınması zorunlu değildir.”, ifadelerine yer verilmiştir. Ayrıca; Değişik dördüncü fıkrasında; “ (a), (d) ve (e) bentlerine göre yapılacak ihalelerde, ihale dokümanında belirtilen değerlendirme kriterlerine göre yeterliği tespit edilen istekliler, öncelikle ihale konusu işin teknik detayları ve D üşünce Nisan 2014 düşük suç oranına sahiptir. Bununla beraber Singapur yüksek hapsetme oranına, Japonya ise düşük hapsetme oranına sahiptir. Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı wwww cak bu artışın bütün nedenini oluşturmadığını göstermektedir. Suç oranlarındaki artışın nedenleri; daha önce cezai olarak tanımlanmayan fiillerin suç olarak kabul edilmesi, ayrıca, bazı suçların daha ciddi hale geldikleri gerekçesiyle tekrar sınıflandırılarak asgari ve zorunlu hapis cezası öngörülmesi olabilmektedir. 1980-2005 yılları arasında gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda; a. Finlandiya’da; suç sayısının artmasına rağmen ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında azalma olduğu belirlenmiştir. b. İngiltere’de; aynı yıllar arasında; eş zamanlı olmamakla beraber suç sayısı ile ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında artış olduğu görülmüştür. c. Amerika Birleşik Devletleri’nde aynı dönemde ceza infaz kurumlarının mevcudu önce sabit kalmış daha sonra düşüş göstermiş, bu dönem sonunda ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklu sayısında artış belirlenmiştir. Bu Ülkede; “index crimes” olarak ifade edilen “belirlenmiş 100 suç grubunda” ceza infaz kurumunda bulunan 10.000 hükümlü ve tutuklu içinde 21 iken, otuz yıl sonra bu oran 10.000 hükümlü ve tutuklu içinde 125 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki hapsetme oranının altı kat arttığını göstermektedir. d. Kanada’nın suç oranı ile Amerika Birleşik Devletleri’nin suç oranı arasında benzerlik bulunmakta, buna karşılık hapsetme oranı tamamen farklı bir eğilim göstermektedir. e. Avustralya’da hapsetme oranı artmasına rağmen bu Ülkedeki suç oranında düşüş gerçekleşmiştir. f. Resmi suç istatistiklerine göre Singapur ve Japonya Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı gerçekleştirme yöntemleri gibi hususlarda fiyatı içermeyen ilk tekliflerini sunar. İdarenin ihtiyaçlarını en uygun şekilde karşılayacak yöntem ve çözümler üzerinde ihale komisyonu her bir istekli ile görüşür. Teknik görüşmeler sonucunda şartların netleşmesi üzerine bu şartları karşılayabilecek isteklilerden, gözden geçirilerek şartları netleştirilmiş teknik şartnameye dayalı olarak fiyat tekliflerini de içerecek şekilde tekliflerini vermeleri istenir.”, Değişik beşinci fıkrasında ise; “Bu madde kapsamında yapılacak ihalelerde, ilk fiyat tekliflerini aşmamak üzere isteklilerden ihale kararına esas olacak son yazılı fiyat teklifleri alınarak ihale sonuçlandırılır.”, hükmü düzenlenmiştir. 4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin değişik yedinci fıkrasındaki; “(b), (c) ve (f) bendi kapsamında yapılan mal alımlarında, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin teminat alınması zorunlu değildir.” hükmünü, Kamu İhale Genel Tebliği’nin 18 inci maddesinin beşinci fıkrasının birinci ve dördüncü bentlerinde belirtilen esasları da dikkate alarak değerlendirecek olursak, aşağıda gösterilen iki hususun mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği anlaşılmaktadır. “4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde, “(b), (c) ve (f) bendi kapsamında yapılan mal alımlarında, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve bunun idarece uygun bulunması halinde, sözleşme yapılması ve kesin teminat alınması zorunlu değildir.” hükmü yer almaktadır. İdari şartnamenin ilgi maddesi uyarınca kesin teminat alınıp alınmayacağı ile sözleşme imzalanıp imzalanmayacağına yönelik düzenleme yapılması idarelerin takdirinde bulunmaktadır. İdare tarafından alımın niteliği esas alınarak malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve kesin kabulünün gerçekleştirilmesi halinde kesin teminat alınmayacak ise 4734 sayılı Kanunun 21 inci maddesinin (b), (c) ve (f) bentlerine Göre Pazarlık Usulü İle İhale Edilen Mal Alımlarında Uygulanacak İdari Şartnamenin “Kesin Teminat” başlıklı 41 inci maddesinin (41.3) alt maddesinde “Malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve kabulünün gerçekleştirilmesi halinde kesin teminat alınmayacaktır.” düzenlemesine yer verilecektir.” Bu ve buna benzer çalışmalar, genel olarak suç eğilimi hapis cezasının kullanımı ile açıklayamamaktadır. Suç oranları ile sosyo ekonomik koşullar arasında ilişki bulunmaktadır. Dünyadaki hükümlülerin büyük bir kısmı ekonomik ve sosyal bakımdan dezavantajlı geçmişleri bulunmaktadır. Hükümlülerin çoğunluğu; fakir bir çevrede yaşadıkları, okuma yazma bilmedikleri veya sınırlı düzeyde eğitim aldıkları, işlerinin bulunmadığı, barınacak yerlerinin olmadığı ve bütün bu faktörlerin; aile bağlarına zarar verdiği, uyuşturucu ve alkol bağımlılığına yol açtığı, ayrıca diğer olumsuz sonuçlara neden olduğu belirlenmiştir. Bütün sayılan bu faktörler, yeterli “destekleyici sistemlerin” olmaması halinde, kişilerin ceza adalet sisteminin içine girmesine neden olmaktadır. “Destekleyici sistemler”, diğer ifade ile “sosyal refah yardımı” kapsamında; barınacak yer sağlanması, iş bulunmasına yardımcı olunması, madde bağımlılığı tedavisinin gerçekleştirilmesi, psikolojik rahatsızlıkların rehabilitasyonun sağlanması, sonucunda kişilerin sahip oldukları sorunları ile baş edebilmesini sağlamakta, sorun çözme becerilerini geliştirmekte, hayata pozitif bakabilmesini, kendi kendine yetebilmesini sağlamaktadır. Tutuklama tedbirinin, kullanım sıklığı ve süresi de ceza infaz kurumlarının yoğunluğunu etkilemektedir. Tutuklama tedbirinin kullanılmasının sınırlarına ilişkin uluslararası hukuk hükümlerine rağmen, Dünya’da bu tedbire çok sık ve uzun sürelerle başvurulması birçok ülkede yaygın olarak görülmektedir. 2008 yılında Dünya’da 2.250.000 kişi tutuklu olarak ceza infaz kurumlarında bulunmuştur. Yine Dünya’da 250.000 kişinin tutukluluğu konusunda da ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Ortalama bir yıl boyunca, 10 milyon kişi tutuklanmıştır. Ceza infaz kurumlarındaki tutuklu oranının % 70-90’a ulaştığı Afrika, Latin Amerika ve Güney Asya ülkelerinde büyük sorun olmaktadır. Bu bölgelerdeki yüksek tutuklama tedbirlerinin nedenleri; ceza adalet sürecindeki ertelemeler, gereksiz tutuklamalar, avukata erişimin yetersiz olması, mevzuatta tutuklama tedbiri yerine alternatif tedbirlerin bulunmamasına bağlanmaktadır. Devam edecek... “4734 Sayılı Kanunun 21 inci maddesinin (b), (c) ve (f) bentlerine göre pazarlık usulü ile ihale edilen mal alımlarında, idari şartnamede, malın sözleşme yapma süresi içinde teslim edilmesi ve kesin kabulünün yapılması durumunda sözleşme imzalanmayacağının belirtilmesi durumunda, ihale üzerinde kalan isteklinin ihale tarihi itibarıyla 4734 sayılı Kanunun 10 uncu maddesinin dördüncü fıkrasının (a), (b), (c), (d), (e) ve (g) bentlerinde sayılan durumlarda olmadığına dair belgeleri malın tesliminden önce idareye sunması gerekmektedir.”. Pazarlık usulü ile yapılacak ihalelerde, bir konunun daha dikkate alınmasında yarar görülmektedir. 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin (ı) bendinde bir sınırlandırmaya gidilmiş ve “Bu Kanunun 21 ve 22 nci maddelerindeki parasal limitler dahilinde yapılacak harcamaların yıllık toplamı, idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin % 10’unu Kamu İhale Kurulunun uygun görüşü olmadıkça aşamaz.” hükmüne yer verilmiştir. Bu nedenle; Kamu İhale Genel Tebliği’nin 21.1.1.2. maddesinde belirtildiği üzere; Kanun kapsamındaki kurum ve kuruluşlar, gerek 21 inci maddesinin (f) bendi, gerekse temsil ağırlama faaliyetleri kapsamında yapılacak konaklama, seyahat ve iaşeye ilişkin alımlar hariç 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları harcamalarda, bütçelerine bu amaçla konulan ödeneklerin % 10 unu Kamu İhale Kurulu’nun uygun görüşü olmadan aşamayacaklardır. Ancak; Genel Tebliğ’in 21.2. maddesinde ifade edidiği üzere; 4734 sayılı Kanun’un 21 inci maddesinin (f) bendi ve 22 nci maddesinin (d) bendine göre ihtiyaçların temininde kurum ve kuruluşlar, yıllık bütçelerinde belirlenen toplam ödenek miktarını dikkate alacaklardır. Kurum ve kuruluşlar, mal alımı, hizmet alımı veya yapım işleri için bütçelerine konan yıllık toplam ödenekleri üzerinden her biri için ayrı ayrı % 10 oranını hesaplayacaklardır. Burada önemli olan husus, ilgili veya bağlı birimlerin değil kurum veya kuruluşun toplam ödeneklerinin % 10’unun aşılıp aşılmamasıdır. Öte yandan, 4734 sayılı Kanunun 62 nci maddesinin (ı) bendinde yer alan “idarelerin bütçelerine bu amaçla konulacak ödeneklerin” ifadesinden, bu bentte belirtilen % 10’luk sınırlamaya 5018 sayılı Kanunun 20 nci maddesinde belirtilen ödeneklerin kullanılması ile ilgili düzenlemeye tabi ödenekler konu olabilecektir. Buna karşılık orduevleri, askeri gazinolar ve sosyal tesislere bütçeden ödenek aktarılmadığı sürece, bunlar Kanunun 21 inci maddesinin (f) bendi ile 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları alımlar için % 10’luk sınırlamaya tabi tutulmayacaklardır. Ancak bütçeden ödenek aktarılması halinde, aktarılan ödeneklerin harcanması sırasında Kanunun 21 inci maddesinin (f) bendi ile 22 nci maddesinin (d) bendi kapsamında yapacakları alımlar için % 10’luk sınırlamaya tabi olacaklardır. Seslenis Nisan 2014 Bilgiyi bulan, değerini kavrayan; onu, evreni tanımada ve yaşamını geliştirmede kullanan yine insandır. Anlamak, keşfetmek, kanıtlamak; kısaca gerçeği bulmanın yolu sorgulamadan geçmekte; ezberlerin bittiği yerde düşünme başlamaktadır. HAYATI DEĞİŞTİRME TAVRI Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi İnsanlar tek şahsiyetli midir? İçleri ve dışları bir midir? Şüphesiz ki tek şahsiyetli ve oldukları gibi görünen insanlar vardır. Ancak çoğunluk böyle değildir. İç âlemlerinde çeşitli duygular, itici güçler ve eğilimler taşırlar. Bunu 1930’lu yıllarda inceleyen ve en güzel şekilde ifade eden Sigmund Freud’dur. Freud, insan bilincini, id(alt benlik-bilinç), ego(benlik) ve süperego(üst benlik) olarak üç kategoriye ayırır. Alt bilinç, kendisini yalnızca ihtiyaçlara göre ayarlayan, güdüsel yanımızdır. Bencilliktir ve kendini düşünmedir. Buna nefis de denilebilir. Kişinin ilkel benliğidir ve hazzı amaçlar. Bunu dengeleyen insanın benliğidir. Benlik, doğa ya da çevre ile alt bilinç arasında denge unsurudur. Temel işlevi, dış dünyaya uyumdur. Gerçeklik ilkesine göre çalışan bilinçli varlığımızdır. Mantık ve akıldır. Üst benlik ise, insana yön veren toplumsallaşma ve değerler bütünüdür. Frenleyici ve yasaklayıcıdır. Merhamet ve başkalarını düşünmedir. Özetle, insanın vicdanıdır. Ahlâkı ve adaleti temsil eder. Alt ve üst duygular arasında kalan ego, uygun çözüm yolları arar. İnsanın içindeki bu şahsiyetler, bir denge ve ahenk içinde kaynaşmazlarsa, ortaya karakter çelişmeleri çıkar ki, bu durum normal olmayan hastalıklı bir hâldir. Sağlıklı ve uyumlu bir kişilik için egonun, devamlı çatışan alt ve üst benlikler arasında bir uzlaşma ve denge sağlaması gerekir. * * * Dengeyi bulamazsak ne olur? Mazeretimiz hazırdır. O zaman da içimizdeki şeytanı devreye sokar ve ona sığınırız. İçimizdeki şeytan, başkalarını zarara soktuğumuz ve savunmasını yapamayacağımız hareketlerimizi üzerine yüklediğimiz bir kaçamak yolundan başka bir şey değildir. Sabahattin Ali’nin, edebiyatımızın en önemli yapıtlarından “İçimizdeki Şeytan” isimli romanının, kendini kontrol edemeyen, DOĞRULUK SENDEDİR Yıkma gönülleri viran eyleme, Kalp de sevgilerin kıran eyleme, Hayatı yaşarken şiran eşleme, Kibirde büyüklük kendine deme. iradesiz kahramanı Ömer de, işin kolayına kaçan ve her suçu içindeki şeytana havale eden bir tiptir. Yazar kitabında, “… ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması… İçimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu… İçimizdeki şeytan yok…. İçimizdeki aciz var… Tembellik var…. İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var…” diye seslenerek, karanlığa ve kapana sıkışmışlığa karşı çıkmakta; “İnsanların en zayıf tarafları, sormadan, araştırmadan, düşünmeden, kafalarını patlatmadan, inanmak hususundaki hayret verici temayülleridir. Dünyadaki yalancı peygamberleri yetiştirmek ve beslemek için en iyi gübre, işte bu bilmeden inanmak için çırpınan kalabalıktır.” diyerek de kaderciliğe karşı duruş göstermektedir. ‘Şeytan’ derken, aklımıza hemen ‘melek’ sözcüğü, arkasından da ‘iyilik’ ve ‘kötülük’ kavramları gelmektedir. Bu iki zıt düşünce, insanda doğuştan vardır ve birbirleri ile mücadele hâlindedirler. Bunlar akıl denilen süzgeçten geçirilmekte, vicdanımızda muhasebesi yapılmakta ve eyleme geçmektedir. Aslında her şey zıddını içinde barındırmaktadır ve Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün dediği gibi “İnsan tekâmülünü zıtlıkların çatışmasına borçlu olan bir varlıktır.” Kötülük olmadan iyilik, iyilik olmadan da kötülük anlaşılmaz. * * * Burada akıl, sorgulama ve sonuca varma kavramları ortaya çıkmaktadır. Akıl, düşünme, anlama ve kavrama gücüdür. Akıl yürütme süreci, sorgulama ve sonuca varmadır. İnsan, yaratanın ona verdiği akıl yeteneğini kullanarak, düşünen ve araştıran bir varlıktır. Sorgulayan akıl, karşıtlıkları kullanarak fikir üretir. Çelişkilerden, zıtlıklardan sonuca ulaşır. Her şeyin değiştiğini, karşıtını içerdiğini ve ona dönüştüğünü bilir. Tartışır, eleştirir ve kritik yapar. Özeleştiriden kaçınmaz. Neden ve sonuç ilişkisini irdeler. Dogmaları kabul etmez. Peşin hükümlü değildir. Tez ve antitezden, senteze varır. Burada durmaz. Sentezin, aslında yeni bir tez olduğunun ve yeni devinimlerin başlangıcını oluşturduğunun bilincindedir. Mutlak çözümleri ve tartışılmaz mükemmellikleri kabul etmez. Karanlıktan korkmaz. Birikmiş bilinçlerin, büyük sıçramalar yarattığının ve yaratacağının farkındadır. Çağdaş insan, önce kendini sorgular. Bilir ki, Sokrates’in deyişiyle “Sorgulanmamış bir hayat, yaşanmaya değmez.” Bir an için yaşamımızı sorgulamadığımızı düşünelim. Alışageldiğimiz bir düzen içerisinde kalır, ne istediğimizi bilmeden bazı şeyleri kabullenir; umutları tükenmiş, yaşayan bir ölü gibi amaçsızca ve hayattan zevk almadan yaşamımızı sürdürürüz. büyüdükçe kendisini civciv gibi görür. O kartal olduğunun farkında değildir. Havada uçan kartalları görse bile, kartal olduğuna inanmaz. Birilerinin ona “sen civciv değil, kartalsın” demeleri ve inandırmaları gerekir. İnsan, kendisine öğretilen çaresizliklere karşı çıkmalıdır. Bu yolda cesaretimizi kaybetmemeli, özgür düşünmeli ve kararlılıkla çalışmalıyız. * * * Unutmayalım. Kendi yaşamında bir fark yaratamayan insan, başkalarının yaşamını değiştiremez. Geleceği kurmanın, huzurun ve mutluluğun yolu değişimden geçmektedir. Yine unutmamalıyız ki; kendisini ve çevreyi sorgulayan, muhakeme eden, hatalarından ders alan ve tekrarlamayan, ulaştığı doğruları kişiliğine duyduğu öz güvenle dışarıya yansıtan, salt kendisi için yaşamayan, özverili, yaşamını anlamlı kılan değerleri koruyan ve sahiplenen insanlar, nefes alıp vermenin ötesinde yaşarlar, ----------*---------- Yaşayan bir ölü olmamak için ne yapmalıyız? Burada hayatı değiştirme tavrı devreye girmektedir. Hayatı değiştirme tavrı, yaşamımızı daha iyi, daha anlamlı ve daha kaliteli bir hâle getirmek; baskılara, haksızlıklara ve adaletsizliklere karşı çıkmaktır. Bunun da yolu değişimden ve mücadeleden geçmektedir. Bir kez hayata geliyor, bir tünele giriyor ve geri dönüşü olmayan bu yoldan çıkıyoruz. Sonu ölüm. Bu nedenle hayatımızı iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Değişime kendimizden başlamalı, sonra başkalarına geçmeliyiz. Önyargılarımızı yıkmalı, hatalarımızı görmeli ve tekrarlamamalı; kusuru, karşımızdakilerde değil, önce kendimizde aramalıyız. Amacımızı belirleyip buna yönelmeli ve bir önceki günden daha ileri gitmeliyiz. Güzel Sözler Ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol. Mevlana Bize öğretilen çaresizliklere karşı çıkmak, insan olmanın, olmazsa olmaz koşuludur. Bir şekilde civcivlerin arasına düşen kartal yavrusu, İnsanlar seni, istedikleri kadar iyi bilsinler; ama kendi kendini aldatabilir misin? Tolstoy Güven, insan motivasyonunun en yüksek biçimidir. İnsanların doğasında var olan ‘iyi’ ve ‘güzel’i ortaya koymalarına imkân verir. Stephan Covey Dünyada bana “Ne istiyorsun” diye sorsalar, hiç düşünmeden vereceğim cevap şudur: “Anlaşılmak istiyorum.” Sabahattin Ali Ateşte yanıyor kapkara kömür, Geldi de geçiyor koskoca ömür, Dünyanı sevgisiz karartır zemur, Nefreti dost edip kendine deme. Aldatmayı adet kendine deme. Bütün bedenlerde hep acı hüzün, Yıkılmış dağların gülmez yüzün, Ne akşamın vardır nede gündüzün, Bende suçsuzum diye kendine deme. Aldandım sonradan kendine deme. Nereye gidilir hep aynı yoldan, Deccal şeytanla gelir dört koldan, Fırtınalar ardına hem sağdan hem soldan, O zaman neyledim kendine deme. Fermanlar adına yazılsa bile, Kötüyse niyetler kadem çile, Bitmiş se insanlık hepsi nafile, Dünyanın kanunudur kadwer tüzüğü, Labirentler içinde şeytan yüzüğü, Vicdanları karartır hep bügü bügü, Arslan ŞENGÜL Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu KELİMELER “Uzakta az ötede cesetlerin arasında bir şehidimizin bedeni dikkatimi çekti. Usulca ona doğru yaklaştım. Oturur vaziyetteydi. Boynu yana düşmüş, yüzünde tatlı bir tebessüm vardı. Gözleri ufukta bir yerlere bakar gibiydi. Elinde sımsıkı bir şekilde tutuyordu. Kolundan akan kan mendili kıpkırmızı kana bulamıştı. Büyük bir merakla zorlanarak şehidimizin avucunu açtım. Mendili açıverdim. Gözyaşlarımı tutamıyordum. Mendilin içerisinde bir çocuğun sapsarı saçlarından bir tutam saç vardı. O şehidimizi o kutsal emanetiyle birlikte diğer şehitlerimizin yanına defnettik.” diyordu zamanın şahidi. Gözlerimi kapatıyorum. Düşünüyorum. Bu kadar güzelliklerin bulunduğu bir yer var mı dünya üzerinde? Ege ve Marmara arasında zarif bir kadının boynundaki nadide kolye gibi duran Çanakkale Boğazı ve Çanakkale şehri. Bu kentte doğmak bu kentte yaşamak, bu kenti yaşamak o kadar kolay değil. Yaşamın hoyratça akıp gittiği günlerin birbirine kovalarcasına geçtiği bu dünyada güzellikler ve değerler uğruna insanların nelerden vazgeçtiğini ancak yaşayanlar anlar. Çanakkale Savaşlarının yaşandığı Gelibolu Yarımadasına kaldırıp kafamızı baktığımızda esen rüzgarlarında bir döneme şahitlik eden nice yiğitlerin toprağa karıştığı bu yerler gün geliyor ziyaretçilerine kucağını açıyor onları sıkı sıkıya sarıyor. Bazen burada yaşamanın ağırlığını taşıyamadığımı düşünüyorum. Gelen ziyaretçilerin koştururcasına buralara sabah tan ağırırken gelip akşam hava kararıncaya kadar dolaşmaları günün sonun da kas yorgunluğunun yerini alabiliyorsa manevi yorgunluk o zaman yaşanmışlıkların anlamı kendini ifade etmiştir. Buralarda bahar yağmurlarıyla açan çiçeklerin kokusu Sayfa 13 E edebiyat bile bir şeyleri anlatırcasına keskin ve can alıcıdır. Gelinciklerin kırmızısı, papatyanın beyazı hiçbir yerde görülemeyecek kadar güzeldir. Çünkü onlarda toprağına karıştığı vatan sevdalılarının kanının rengi ve yarin beyaz duvağı kendini ifade etmiştir. Gelip görmeye zamanı ve durumu olmayanların bile ismini işittiğinde Conkbayırı, 261 rakımlı tepe , 57. Alay, Zığındere, Suvla Koyu, Maydos birden zihninde canlandırdığı yerleri gelip gördüğünde hissettiklerini ifade etmeye kalkmak için kelimelere ne kadar güvenilir her zaman bu soruyu sormak gerekir. Öyle anlar vardır ki düşünülen ile anlatılan arasındaki farkı ancak yaşananlar ifade eder. İşte bu duyguyu doruklarda yaşamak kalbinin çırpınışını yerinden çıkarcasına çarpmasını istiyorsan o zaman hiç düşünmeden buraya Çanakkale’ye geleceksin. Geleceksin ki insanın eş, çocuk, anne, baba, kardeş daha nice önceliklerinin en arka sıralarda yerini aldığını vatanı sevmenin kelimelere gizlenmediği dile geldiği vücut bulduğu ve uğruna insanın en kıymetlisi olan canını verdiği bu toprakların gerçekten de tekrar olsa (umarım hiçbir zaman olmaz ) aynı şekilde tereddütsüz aynısının yaşanacağını düşünüyorum. Hepimizin hayatta öncelikler sırasında en üste yerini alması gereken ve gezilip görülmesi gereken yerler içinde Çanakkale her zaman olmalı. Çanakkale sadece 18 Mart’larda hatırlanmayı hak etmeyecek kadar değerli bir yer. Bu değeri burada yaşamanın hazzı hiçbir şeye değişilmez. Çanakkale duyguların dile geldiği yer. Hoşgeldiniz. Cahit GÜVEN İ.K.M. Çanakkale E Tipi Kapalı C.İ.K. ÇANAKKALE RUHU Seslenis Nisan 2014 Ey ülkemin göz bebeği Çanakkale Lazı, Kürdü, Çerkezi senin kalbinde Duruşun dimdik olmuş yedi düvele Bir daha uğramamışlar senin gölgene Hasta adam demişler sana Göz dikmişler vatan toprağına Akıtmışsın kanını son damlasına Gitmişler dönüp bakmadan arkalarına Dar boğaz olmuşsun onlara Geçmişsin dimdik karşılarına Geçemeyince senden öteye Demişler Çanakkale geçilmez diye Ölmedin sen hala varsan Çanakkale Lazı Kürdü Çerkezi yine seninle Yedi değil yetmiş yedi düveli gelse Çanakkale ruhu hale bizimle... Muhammet Emin Çekiç Bursa 6. Ağır Ceza Mahkemesi Zabıt Katibi Yıl: 13 Sayı: 145 YAYIN KURULU Ali YILDIZ Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Esat IŞIK Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Öğretmen Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Naci BİLMEZ Öğretmen Grafik Tasarım Fatih ŞAFAK Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 15.04.2014 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Sayfa 14 Seslenis E edebiyat USTALARDAN SEÇMELER Aşkın Odu Ciğerimi Aşkın odu ciğerimi, Yaka geldi yaka gider. Garip başım bu sevdayı, Çeke geldi çeke gider. Firkat kar etti canıma, Gelsin aşıklar yanıma, Aşk zencirin dost boynuma, Taka geldi taka gider. Bülbül eder zar ü efgan, Aşk oduna yandı bu can, Benim gönülcüğüm hemen, Hak’tan geldi Hakk’a gider. Arifler durur sözüne, Gayri görünmez gözüne, Eşrefoğlu yar yüzüne, Baka geldi baka gider. Nisan 2014 MONOTONLUK MARATONU Neler istiyoruz hayattan ve neler buluyoruz hayatta. İşler kötü gidince; şans diyoruz, kader diyoruz, bazen de kendimize küsüyoruz. Kötü gidenleri, iyiye çevirmeye ya da geri döndürmeye gücümüz yetmeyince suçu kendimize yüklüyoruz. Bazen de bencillik duygularımız kabarıyor ve ikili kalp ilişkilerimizde suçu karşı tarafa yığıyoruz. Adaletsizce suçlu etiketini hiçbir mantık olmadan, adaletsiz bir mahkeme sonucunda karşımızdakine yapıştırmak bize makul ve adil geliyor. Oysa adil olmak için “empati” kurmalı ve olaylara tek bir pencereden dümdüz bakmamalıyız. İnsan her açıdan görmeyi bilmeli, her açıdan değerlendirmeli ki bunlar birer tecrübe olsun. İlişkiler ve işler her zaman kötüye gitmez. Bazen bizim alışkanlıklarımız, takıntılarımız ve korkularımız yüzünden işler ve ilişkiler kötüye gider. Bazılarımız o kadar melankoliktir ki bunu kendileri fark edemez! Etse de kendine itiraf edemez (samimi yapamaz) İyi giden bir hayatta, aşkta iş de ve dostluk da kaybetme dürtüsü, kaybetme içgüdüsü o kadar baskındır ki istem dışı farkına varmaksızın kaybetmen gerektiğine odaklar seni. Böylece sen, kaybetmen için elinden gelen aptallıkları fazlasıyla yaparsın. Karşısındakinin zalimce vurmasını isteyen sadistler de vardır. Onlarda gizli psikopattır.! Karşısındakini öylesine asabileştirir ki öylesine zıvanadan çıkarır ki, o insan senelerdir olduğu ruh halinden çıkar ve acıtarak sevmeye başlar. Ama daha da kötüsü acıtarak sevmeyi alışkanlık haline çevirmektir. Mutsuzluğu, mutluluğa çevirmeyi vaat eden sihirbazlara ne demeli peki? Zaten defalarca denemişsindir. Tekrar tekrar denemenin sonuçsuz kaldığını defalarca yaşayarak öğrenmişsindir. Yine de pes etmeyi kendine yakıştıramazsın. Gücün tükense de devam edersin, dur durak bilmezsin. Oysa ki sonuç o kadar net ve değişmezdir ki onu görmemen resmen aptallıktır. Kimisi de yıllarını boşa geçirerek ya camın ya da kapının önünde dönüş bileti olmayanları arayıp, bekler. Beklenmeyecek kadar yorucudur yıllar. Telafi edilemeyecek kadar uzun yıllar beklerler. Kimi ne için beklediğini değip değmeyeceğini bilmeden körü körüne bekler. Beklemek insanı ölesiye yorar. Beklemekten dolayıdır kalbimizin de vücudumuz gibi kırgınlaşmasına sebep olan. Yorgunluk ve kırgınlıktan dolayı beklenen karşımıza çıktığı zaman fark edemeyiz. Hayat tuhaftır bilirim! Ama hayattan daha tuhaf olan bizleriz. Acıları azaltmak içini sevmek yerine acıtarak seven bizler tuhafız. Acayip zihnimizle, en ufak takıntılarımızla yanarken, su döktüğümüz nadide ormanları kundaklayıp, tekrar tekrar yakacak kadar tuhafız hem de! Nasıl bir tuhaflıktır ki; Her zaman aşkı ve özgürlüğü istiyoruz ama elimiz sevdiğimizin elinde olmaktansa kapıda. Tüm gidişleri özgürlük sayacak kadar bencil olduk. Ya kalan o esin oluyor mu sizden sonra. Kaybetmeyi bildiğimiz halde ne çok kayıpsızlık yaşıyoruz. Her gün yeni bir şeyler bitiyor, yeni bir şeyler başlıyor. “Biteni kabullenemediğimiz için olsa gerek gelene kucak açamıyor, kol kanat geremiyoruz. Sürekli koşturuyoruz. Bu monotonluk maratonunda. Hiç durmadan, mola vermeden, soluk almadan bir yerlere, birilerine yetişmeye çalışıyoruz. Oysa ki bir yerlere, birilerine yetişmeye çalışırken kaç mutluluğu kaçırıyoruz. Kadir Berat BİLCEN İzmir 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Eşrefoğlu Rumi <<<< HAYATI >>>> ŞELALE GİBİ AKŞAMDA Elimde değil yüreğim coşkulu baksana, Rüzgar gibi esipte yanına varsamda, İçimdeki sevgiyi sorsamda orada, Feryadımdaki deryalar gibi çağlasamda. Eller gibi bakma bana bilinsinki, Sevgiler samimidir benden. Alınma bana yüreğinle sarıl bana, Gönlümde kaderimin yazgısı olsanda. Dost dediğim gibi gerçekten yanımda, Işık saçsanda bu engeller olsa da. Çaresizliğe sürüklese yinede, Yinede umudum var. Erdal BALKAN Kırklareli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu FIKRA Hoca Akşehir’de Kadılık vazifesini yürütürken karşısına iki adam çıkmış. Birisi öteden beri cimriliği ile tanınmış, bir aşçıdır. Öbürü ise boynu bükük bir fakir. Aşçı sözü almış: - Hocam demiş, bu adamdan davacıyım ben. Dükkanın önünde kuru fasülye pişiriyordum. Tencerenin kenarından buğusu çıkıyordu yemeğin. Bu adam elinde bir somunla geldi. Kopardığı lokmaları yemeğin buğusuna tutup başladı atıştırmaya. Nihayet koca bir ekmeği bitirdi. Ondan fasülye buğusunun ücretini istedim, vermedi. Hoca anlatılanları dikkatle dinledikten sonra fakire dönüp : - Doğru mu bunlar? diye sorar. Şâir, yazar. Asıl adı Abdullah’tır. Mısır’dan - Evet, der fakir adam. göçerek İznik’e yerleşen bir ailenin oğludur. - Öyleyse para keseni çıkar bakalım. İyi bir öğrenim gördükten sonra Bursa’ya gelmiş, Emir Sultan’ın hizmetine girmiştir. Onun Zavallı fakir, Kadı efendiye karşı gelemez. İçinde üç beş akçe bulunan kesesini hocaya uzatır. tavsiyesi ile Ankara’ya giderek Hacı Bayram-ı Velî’ye Önce derviş, sonra damat olmuştur. Ka- Hoca bu sefer aşçıyı çağırır yanına. Keseyi kulağına yaklaştırarak şıngırdatmaya başlar. Sonra da : diri tarikatının Eşrefiye kolunun kurucusudur. İznik’te öldü, tekkesine gömüldü. Hayatı halk arasında menkıbeleşmiş, bu efsâneler sonradan - Haydi der aldın işte alacağını! yazıya geçirilmiştir. Yunus Emre’nin ilahilerine benzer şiirler söyleyerek onun yolunda yürümüştür. Din ve tasavvuf temasını işleyen şiirlerinde bâzan aruz, bâzan hece ölçüsünü kullanmıştır. Mensur eserinde de (Müzekki’n-nüfûs) tasavvufun prensip lerini anlatmış, dervişlerine nefsi terbiye etme ve güzel ahlâk sahibi olmanın yollarını anlatmıştır. Eserleri: 1. Dîvan [elyazması nüshaları vardır. Önce Âsaf Halet Çelebi tarafından bir inceleme ile basılmış (1944), sonra Tercüman gazetesi 1001 Temel Eser diziside yayımlanmıştır (1972).] 2. Müzekki’n-nüfûs (Nefisleri temizleyen de- SOLDAN SAĞA 1- Kimyasal yöntemlerle ayrıştırılamayan madde-Anıtsal. 2- Biri öldüğünde veya cuma namazı öncesi okunan bildiri,çağrıSamsun’un ilçesi - Sonu olmayan, sonsuzluk. 3- İlgi-İnce kum ve çimentoyla yapılan düzgün döşeme sıvası - Öküz yemliği. 4- Bir cetvel türü - Ceylan - Telefon konuşmasına başlarken kullanılan seslenme sözü - Mağara. 5- Sahip - Bir mevsim boyunca geçen süre - (Tersi) şarkı. 6- Meyvelerin damıtılmış suyu - Yassı demir çelik ürünü-meyve veya üzüm bahçesi - Aç olmayan 7- Sene Giden, yürüyen - Satrançta bir taş 8- Çanak 9. Elest-nâme, 10. Nasihat-nâme, 11. Esrârü’t- kale’nin bir ilçesi - Sadist. 9- KarakterUd çalan kimse - Kaba baston 10- Garson yardımcısı - Azerbaycan halkından olanKastamonu’nun bir ilçesi. 11-Eski dilde bayram - Tersi Ku’an’da bir sure - Artı elektrot - Kuzu sesi 12- Bir meyve - çekingen, çekingen bir biçimde - Durum,vaziyet. tâlibîn, 12. Münâcât-nâme, 13. Tâc-nâme. YUKARIDAN AŞAĞIYA mektir, mensurdur, tasavvuf konusunu işler, yeni yazı ile de neşredildi.) 3. Tarikat-nâme, 4. Fütüvvet-nâme, 5. Delailü’n-nübüvve, 6. İbret-nâme, 7. Mâziret-nâme, 8. Hayret-nâme, [Hayâtı ve menkıbeleri üzerine yazılan, Bursalı Mehmed Veliyyüddîn’in Menakıb-ı Eşrefzâde’si, Abdullah Uçman ve Önder Akıncı tarafından yayımlandı (1976).] şeyleri kesmeye yarayan alet, kesici – Coşkun, ilham dolu. 5- Beddua - Kalsiyumun simgesi - Tok olmayan 6- Niyobyumun simgesi - Özsu (Tersi) bir göz rengi. 7- Kaya kütlesinin parçalarından herbirisi - Kraliçe-Yakın olmayan. 8- Nema - Vakit, süre. 9- Dik tutularak parmakla çalınan üç köşeli, telli çalgı - Göçebelerin konak yeri - Komşu ülkemiz. 10- Baryumun simgesi - Gelenek- Kayın. 11- Bir renk - Bir nota - İlkel bir silah. 12- Görünüş, manzara - Karıştırıcı, kargaşalık, ara bozuculuk. 13- Doğum işini yapan kadın - Özür dileme. 14- Bilgi, dataİspanyol sevinç ünlemi. Fakat, lakin, velakin gibi bağlaç. 15- Piston - Meyvelerin şekerle karıştırılmasıyla elde edilen tatlı. Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü 1- Mitoloji - Sağlam kesin bilgi 2- Bir çiçek - Sahiplik, sahip olan. Evin içerisindeki bölümlerin herbiri. 3- Bir göz rengi - Işın veya tanecik yayımı, ışıma radyasyon 4- Kağıt vb Bulmaca: Kamil UYSAL - Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Aşçı: - Nasıl olur? diye şaşkınlığını belli eder. Paramı vermediniz henüz. Hoca cevap verir: - Fazla uzatma der, yemeğin buğusunu satan, paranın da sesini alır elbet!... ÖZLÜ SÖZ Ağzıyla kuş tutsa da sevemediğim insanlar var benim! Bir de canıma okusa bile sevmekten vazgeçemediklerim. İlhan Berk Bazen insanlar da ikiye ayrılır; Yanınızdakiler, aklınızdakiler. Marlynn Longston Hayat bazen insanları, birbirleri için ne kadar çok şey ifade ettiklerini anlasınlar diye ayırır. Paulo Coelho Dostun üzüntüsüne acı duyabilirsin. Bu kolaydır; ama dostun başarısına sempati duyabilmek, sağlam bir karakter gerektirir. Oscar Wilde Seslenis Nisan 2014 NE OLURDU Beni sevseydin seni sevdiğim gibi, Pamuk beyazı ellerinden, Su içseydim kana kana ne olurdu. Gitme uzaklara, Gel yanıma, Aramızda açtığın her mesafe, Beni daha çok yaklaştırır mezara. Ne olurdu baksan gözlerime, Diyarım yapsam seni, Kaybolsam sende. Sende, bende, Ne olurdu. Ne olurdu tutsan ellerimden, Ellerinin sıcaklığını hissetsem. Sonra saçlarına dokunsam, Rüzgarla beraber, Saçlarına karışsam, Ne olurdu. Sarılsam sana sımsıkıca, Ne olurdu. Ne olurdu, Bak, yine akşam oldu. Sen yoksun ya yanımda, Kabuslar beni bekler uykumda. Yine bir savaşı kaybediyorum, Yavaş ve sessiz bir edayla. Sol yanımda , Kalmadı inan, Ne takatim ne de mecalim kalmadı. Sen yoksan, Kimsenin olmadığı bir yerde, Assınlar beni. Aniden, Kimse görmeden, Kalbimin orta yerinden. Ne olurdu, Söylediklerim sana çok mu ? Sevmişim seni çok mu? Sevmişsem suç mu? Mert Anıl TUFANOĞLU Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BABAMI KAYBETTİM Yollarını beklerken birden kayboldu, İçimdeki açan çiçekler soldu, Gönlüme elem ve keder doldu, Ben babamı kaybettim, Göreniniz var mı ... Akşam oldu mu gelirdi işten, Çok çekmişti ağzındaki dişten, Haberimiz olmadı ani gidişten, Ben babamı kaybettim göreniniz var mı Bekledim, bekledim dönmedi geri, Akşamları oturduğu boş kaldı yeri, Birkaç çocuktu dünyadaki eseri, Ben babamı kaybettin Göreniniz var mı? Çalışmaktan elleri tutmuştu nasır, İz yapmıştı sırtına yattığı hasır, O gidince günler oldu bir asır, Ben babamı kaybettim Göreniniz var mı? Sabahleyin giderdi elinde sepeti, Bir ömür boyunca görmedi eti, Hep doğruluktu içindeki niyeti, Ben babamı kaybettim, Göreniniz var mı? Olmadı hiç bir zaman parası pulu, Kapısında olmadı kimsenin kulu, Yolu tekti o da Rahmanın yolu, Ben babamı kaybettim, Göreniniz var mı? Yamalıydı üstündeki parkası, Yoktu sırtını dayayacak arkası, Tüterdi başında dumanlı sigarası, Ben babamı kaybettim Göreniniz var mı? Duydum ki son nefesini vermiş, Seccadesini bulutlara sermiş, Son nefesinde hep ALLAH demiş, Ben babamı kaybettim, Göreniniz var mı ? Fatih ERDEM Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu E edebiyat SEVDİĞİM BU GECE Sevgili sözü şu an yetmiyor duyduğum içten özleme Yüreğimin bir parçasısın şimdi ... Kanımın sıcaklığı, gözümdeki hüzünsün. Ben nasıl Oltu cezaevinde mahpussam, Sen de benim ta içimde mahpussun ... Çarpan yüreğimsin, yazan kalemim gören gözüm, Uykumsun. Canım sevdiğim, yüreğim ... Bu duvarlar yetmiyor bizi ayırmaya bilesin, Bu parmaklıklar, bu demir kapılar, inan. Bazen bir yumrukta yıkacak kadar güçlü, Bazen bir serçe gibi güçsüzsem, Bir nedeni vardır. Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi Güzel günler zorlu duraklarda geçer sevdiğim, Damla damla birikiyor insan ... Damla damla sevgili ... Bir gün akıp gideceğiz hayata ... Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sen dolmuşsun şimdi. Seni vurur, durur ... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde. Bu gece rüyama efkarlı girdin, Ne derdin var ise yaz gönder bana. Cemalin gülerken bir resim çektir, Kederden arınmış yüz gönder bana. Yüreğim yanarken aşk ateşinden, Üşüdüm Yozgat’ın kara kışından. O fecir yüzünün nur güneşinden, Bir parça ilk bahar yaz gönder bana. Saçını saklama seher yelinden , Kokunu getirsin gurbet elinden. Duygunu gizleme şirin dilinden, Aşkını anlatan söz gönder bana. Zerafet dünyaya geldiğin gündür, Güzellik hududu seninle sondur. Mektubun alnına bir buse kondur, Kağıdın üstünde köz gönder bana. İskender KESER Yozgat E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Turan AKYÜZ Oltu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu HER SEFERİNDE Her seferinde, Hadi yaşat bana kendini, her seferinde. Öyle bırak ki ellerini elime, Tuttuğun yüreğim olsun, terlesin avuçlarım. Öyle bir bak ki gözlerime, Göğüs kafesimde dolaşsın, Kuyrukları düğümlü tilkiler. Öyle bir yat ki göğsüme, Buz kessin yüreğim, ısınmasın yokluğunda. Ve... öyle öp ki dudaklarımdan, Alev alsın ruhum, Kapalı gözlerimde çakan şimşeklerle ... Hadi yaşat bana kendini, Ama her seferinde, Her seferinde. Doğan ATA Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu AŞK İTİRAF Dümeni kırık bir gemi misali Kalbim kırık dolaşıyorum denizlerde Bilmiyorum ne haldeyim, neredeyim Ne yapmaya çalışıyorum, Bu acımasız hayatta, Kalbi kırık yaşamak. Ah! ne zormuş güvenli bir liman bulmak. Gözlerde bir anlam ifade etmiyor artık, Yıldızlar kadar parlak ve güzel olsalar da, Sensiz güneşlerde ruhum sade bir karanlık, En kötüsü de ne bir pusula ne bir klavuz, Yalnız yıldızlara bakarak seni aramak. YALNIZLIK Boşuna arama, Yalnızlık paylaşılmaz, Yalnızlık yaşanır yalnızca, Kahreder insanı, Deli eder ... Sokaklara, şarkılara esir eder ... Sonra ben gelirim ansızın, Alır götürürüm seni, Yalnızlığın dünde kalır, Acıların, kahırların yerini Mutluluklar alır., Ve sonra, Yalnızlıklar atılır sonsuza, Elele gönül gönüle, Yepyeni bir mutluluk paylaşılır ... Kainat misali kalbimin içi sonsuz , Olmasa da cesaretim , Korkusuzca bekliyorum. Bilmeni istiyorum, Sana gerçekten değer vereni, Seviyorum seni yaşamak gibi ama kalbim, Hep boş aradığım gerçek bir aşk itiraf. Selçuk ŞEN Ceyhan M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu DÜŞLER VE DİLEKLER Bir şarkı olmalı, Nihavendi fasıllarla yankılanan. Nice yalnızlıkları aşarak, Gizemli duygularla coşan. Sonrada denizlerde yakamozlarla buluşan, Uzun yollar olmak acıların gezinmediği. Köhne sokaklarda kapanan kapılar ardında, Çaresizliğin mekan tutmadığı, Sonbaharlarda umutsuzluğun yaşanmadığı. Bir yer olmalı, Baharlarla filizlenen umutlar, Güneşli sabahlarla hayat bulmalı. Sevgi selinin ulaştığı her yerde, Rengarenk mutluluk çiçekleri açmalı. Aslan DOĞAN Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sayfa 15 Alim ÖZTÜRK Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu KULUN DUASI Ulu Mevlam, şu karanlık yolları, Bizi sana ulaştıran yollar et! İhtirasla kilitlenmiş kolları, Birbirini kucaklayan kollar et! Muhabbetin gönlümüzde hız olsun, Güttüğümüz Hakk’a varan iz olsun, Yolumuzda dikenleri güller et! Delaletle bırakıp da insanı, Yapma arsın en korkulu hayvanı Unutturma doğruluğu vicdanı, Bizi sana layık olan kullar et! Kamil UYSAL Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SAYFA 16 Seslenis Afyon’da Halı Saha Açılışı Afyonkarahisar E Tipi Kapalı Ceza İnfaz kurumunda hazırlanan proje kapsamında 2013 yılı sonunda yapımına başlanan halı saha, Mart ayı itibariyle tutuklu ve hükümlülerin kullanımına açıldı. Kurumdaki sportif faaliyet ihtiyacı kapsamında hazırlanan proje sonucu yapımı tamamlanan halı saha ile tutuklu ve hükümlülerin futbol oynamalarına imkan sağlanmış oldu. CTE FUTBOL TAKIMI DOLU DİZGİN CTE Futbol takımı, turnuvada ki 4. hafta mücadelesinde rakibi Yükseköğretim Kurulu Futbol takımını, baştan sona üstün götürdüğü karşılaşmada 3-1 gibi net bir skorla geçti. Spor Toto Kamu Futbol Turnuvasında 4. hafta, geçtiğimiz hafta yapılan karşılaşmalarla tamamlandı. Karşılaşmalarda takımlar, galip gelmek için mücadele ederlerken, maçlarda dişe diş bir mücadele ve bol gol vardı. CTE FUTBOL TAKIMI 3’TE 3 YAPTI Turnuvada 4. Grupta Mücadele eden Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Futbol Takımı, ilk haftayı Bay geçmesinin ardından 2. hafta müsabakaları ile beraber grubunda fırtına gibi esti. İlk maçında Çevre ve Şehircilik Bakanlığını 6-3 gibi farklı bir sokorla geçen Mavi Beyazlılar, gruptaki 2. maçında Gazi Üniversitesi ile karşılaştı. Bu karşılaşmadan da 3-0 gibi farklı bir skorla galip ayrılan Mavi Şimşekler, grubundaki 3. maçında Yükseköğretim Kurumu ile karşılaştı. Geçtiğimiz Pazar günü 19 Mayıs stadı yan sahada saat 18: 30’da başlayan karşılaşmada mavi beyazlılar baştan sona üstün bir oyun ortaya koydu. Karşılıklı ataklarla geçen maçın ilk yarısını 1-0 önde kapatan CTE Futbol Takımı, ikinci yarıda rakibi üzerinde büyük baskı kurdu. Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’ında forma giydiği karşılaşmada, ikinci yarıdaki güzel oyununu 2 güzel golle süsleyen ekibimiz, rakibinin bir golüne engel olamasa da karşılaşmadan 3-1 galip ayrıldı. Mavi- Beyazlılar, bu skorla gruptaki 3 maçınıda kazanan MTA’nın ardından 3 maçta 3 galibiyetle ikinci sırada yer alıyor. Yaşlılar Haftası sebebiyle Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu sosyal tesislerinde bir etkinlik düzenlendi. Yaşlılara sahip çıkmak bizlerin en mukaddes görevidir A nkara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü Huzurevi sakinleri ile bir araya geldi. Yaşlılar Haftası nedeni ile düzenlenen etkinlikte Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü hükümlüleri, Ankara Köşkü Özel Huzur Evi ve Yaşlı Bakım Evi sakinleriyle buluştu. Yaşlılar Haftası kutlama etkinlikleri çerçevesinde Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde düzenlenen etkinliğe Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Aylin Çiftçi, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, TRT Genel Müdürlüğü Tv Dairesi Başkan Yardımcısı Aydın Koyuncu, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Sefa Özgelen, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Baş Kontrolörü Doğan Güven ile çok sayıda konuk katıldı. Etkinliğin sunuculuğunu Ankara C.İ.K. Hükümlülerinden Ethem Dural yaparken program yoğun mesaisi nedeniyle etkinliğe katılamayan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mesajının okunmasıyla başladı. Başbakan Erdoğan Mesajında “Düzenlediğiniz programa nazik davetiniz için teşekkür ederim. Bizler hükümet olarak yaşlılarımızın refahı, sıhhati ve esenliğini iyileştirme gayreti içindeyiz. Yaşlılarımıza karşı pozitif ayrımcılık ilkesini şiar edinerek toplumda yaşlılara saygı şuurunu sağlamlaştırmak adına çalışmalar yapmaya devam ediyoruz. Gerek Anayasadaki Sosyal Devlet ilkesiyle gerekse kadim medeniyet mirasımızdan aldığımız sorumlulukla yaşlılarımıza sahip çıkmak onlara gereken saygı ve hürmeti göstermek bizlerin en mukaddes görevidir. Bu düşüncelerle sizi ve değerli davetlileri en kalbi duygularımla selamlıyorum” dedi. “HAYAT DEVAM EDİYOR” Başbakan Erdoğan’ın mesajının ardından konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Dr. Aylin Çiftçi, “Haftanızın kutlu olmasını diliyorum. Genel Müdürlüğümüz olarak bütün arzumuz hayatın içinde olabilmek. Müziğiyle, sporuyla günlük yaşamda ne varsa bunları devam ettirebilmek. Bunları da ayrı ayrı mekânlarda değil herkesin bulunduğu mekânlarda yapabilmek. Bugün çok özel bir mekândayız. Ben ilk defa geliyorum ve böyle bir tesisle karşılaştığımız için çok etkilendim. Burada dezavantajlı hayat avantaja dönüşmüş. Hem huzur evlerimizde hem de mağduriyet yaşayan yerlerimizde bu manzaralarla karşılaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Çünkü hayat devam ediyor” dedi. GÜNE RENK KATTILAR Konuşmaların ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi Eryaman Aile Yaşam Merkezi Türk Sanat Müziği Yaşlılar Korosu söylediği şarkılar Ankara Sanat Evi Ressamları da yaptıkları resimler ile güne renk kattılar. Etkiliğin sonunda ise TRT’de yayınlanan “Ömür Dediğin”, “Suya Çizilen Resim”, “Birde Bana Sor” ile “Huzurevi Sakinleri” gibi programları ve yaşlılara yönelik çeşitli radyo programları nedeniyle TRT Genel Müdürlüğü adına Tv Daire Başkan Yardımcısı Aydın Koyuncu’ya haftanın kutlanmasına katkıda bulunanlar ile değişik alanlarda performans sergileyen sanatçılara düzenlenen törenle teşekkür plaketleri verildi.
© Copyright 2024 Paperzz