Ocak-Sayı: 142 - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Seslenis
Ocak 2014 Yıl: 12
•
Sayı: 142
•
Ücretsizdir
•
Milli mücadelelere
şahsî hırs değil,
milli ideal, milli onur
sebep olmuştur.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Müsteşar İpek UNICEF heyetini
kabul etti
A
dalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek,
UNICEF Cenevre Bölge Ofisi Çocuk Koruma Başkanı Jean Claude Le Grand, UNICEF
Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Severine Jacomy Vite ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm
Sorumlusu Göktan Koçyıldırım’ı kabul etti. Ziyaret sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
Ali Yıldız ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer hazır
bulundu. Müsteşar İpek konuşmasında, suç ve çocuk
kavramlarının bir arada yer almaması gerektiğini belirterek, zaman zaman çocukların eğitimlerini tamamlayamamaları, yeterli anne baba desteği alamamaları gibi
nedenlerle suça sürüklenebildiğini, bu çocuklar ile ilgili
bütün kurumların içinde yer aldığı entegre bir sistemin
oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı.
9’da
‘Sorunu yerinde görmek
çözüme giden en güzel yoldur’
NAZİLLİ DSM
BİNASI TÖRENLE
HİZMETE AÇILDI
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ile
birlikte Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret ederek, kurumun işleyişi ile iş yurdu faaliyetleri hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerini ziyaret ederek sorunları yerinde inceleyen Genel Müdür
Enis Yavuz Yıldırım, kurum ziyaretleriyle amaçlarının hükümlü ve tutukluların
yaşam koşullarını görmek, personelin
sorunlarını dinlemek ve çalışma şartlarını yerinde incelemek olduğunu söyledi.
Bu kapsamda, Genel Müdür Enis Yavuz
Yıldırım ve Genel Müdür Yardımcısı Ali
Yıldız’dan oluşan heyet, Konya E Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti.
Genel Müdür Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay ve Cumhuriyet
Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım’ın eşliğinde ziyaret ettiği Kurumun fizikî yapısı ve çalışmalarını yerinde inceledi.
8’de
Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası
ve Nazilli E Tipi Ceza İnfaz Kurumu sinema salonu düzenlenen törenle açıldı. Aydın Vali Yardımcısı Mehmet
Polat, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Tetkik
Hakimi Ömer Bozoğlu, Aydın Garnizon Komutanı
Tuğgeneral Salih Karataş, Jandarma Alay Komutanı Albay Emre Fırat, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Celal Ertürk, Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Nazilli
Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Elginkan Vakıf Başkanı İlhan İttü ve protokol üyeleri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreni Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı
Doğan Kaya’nın ev sahipliğinde gerçekleşti.
4’te
Salihli’de kültürel günler
Salihli C Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunrda, 27 Aralık 2013 tarihinde, Salihli
Belediyesi Zafer Keskiner Şehir Tiyatro Salonunda “9. Şiir Türkü Dinletisi ve El Ürünleri Sergisi” etkinliği düzenlendi.
2’de
El ürünleri sergisine yoğun ilgi
2’de
Muhteşem“Çayda Çıra”gösterisi
10’da
Çocukların sevinci görülmeye değerdi
11’de
Moral konserinde herkes duygulandı
7’de
Manisa’da
el sanatları satış
mağazası açıldı
Manisa E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda barındırılan
hükümlü ve tutukluların hayatla
bağlarını koparmamaları, gerek
ailelerinin gerek kendilerinin
geçimleri için yapmış oldukları
el sanatlarının sergilenmesi ve
satışının yapılması için sergi ve
satış mağazası açıldı.
11’de
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
2014’TE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ
Değerli mesai arkadaşlarım, kıymetli okurlar;
Zor, yoğun ama bir o kadar da başarılarla
dolu bir çalışma yılını geride bırakarak yeni
bir yıla girmenin heyecanını yaşıyoruz. 2013
yılındaki başarılı ve gayretli çalışmalarımızın bu yılda da devam etmesini diliyor, yeni
yılın hepimize huzur, barış ve sağlık getirmesini temenni ediyorum.
Devamı 3’te
Sayfa 2
Seslenis
Ocak 2014
El ürünleri sergisine yoğun ilgi
İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda eğitim ve iyileştirme faaliyetleri
çerçevesinde yürütülen el sanatları kurslarına katılan hükümlü ve tutukluların yaptıkları
eserlerden oluşan “El İşi ve Resim Sergisi” Aliağa Ticaret Odası Sergi Salonu’nda ziyarete
açıldı. 12-15 Aralık 2013 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olan serginin açılışına katılan
Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Emin Atik, İzmir
Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz,
Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Osman Bağlar, Aliağa Ceza İnfaz Kurumlarından Sorumlu
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gümüş, Tüpraş Aliağa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hasan
Dikbaş ve Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka tarafından açılış kurdelesi kesilirken,
Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Müdürleri ile kurum personelide açılışta hazır bulundular.
Açılışta konuşan Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, bu tür çalışmaların hükümlü ve
tutukluların sosyalleşmesinde ve özgüven sağlamalarındaki öneme dikkat çekerek, “Hükümlü ve tutuklulara mesleki eğitim verilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.
Aldıkları kurslarda edindikleri bilgileri ve becerileri kullanarak ortaya güzel ürünler çıkarmışlar” dedi. Sergiye ev sahipliği yapan Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka “Tutuklu
ve hükümlü arkadaşlarımız o kadar güzel ürünler ortaya koymuşlar ki bu ürünlerin, onların
ruh dünyalarını yansıtması açısından da çok değerli olduğunu görüyoruz” dedi.
İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan ise ceza infaz kurumlarında bulunan
hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini yürüten, sanatsal düşünüş ve estetik bakış açısının hükümlü ve tutuklular üzerinde rehabilite edici etkisinin
ortaya çıkmasında ve sergilenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.
Dünya şampiyonundan
Stand up gösterisi
Bilardoda uzun yıllar dünya şampiyonluğunu kimseye bırakmayan
Milli Sporcu Semih Saygıner, Bilardodaki ustalığını sahne şovunda
da gösterdi.
Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlüler, sosyal ve kültürel faaliyetler
kapsamında uzun yıllar şampiyonluğu kimseye kaptırmayan Dünya Bilardo Şampiyonu
Semih Saygıner ile stand-up programında bir
araya geldi.
Program, Bakırköy Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü ve Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü işbirliğinde Bakırköy Cem
Karaca Gösteri Salonunda gerçekleştirildi.
Dünya Şampiyonu sporcu, bilardoya başlangıç hikayesini, Türkiye’de Bilardo Federasyonunun kuruluş aşamalarını, dünya şampiyonluğuna giden yolda yaptığı çalışmaları
eğlenceli ve esprili bir üslupla anlattı.
Oldukça beğeniyle izlenen Stand Up gösterisi sonunda Saygıner, başarmak için çok
çalışmanın, sabretmenin ve kararlı olmanın
önemini vurguladı.
Salihli’de kültürel günler
1900 kitap hediye edildi
S
alihli C Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda, 27 Aralık 2013 tarihinde, Salihli Belediyesi
Zafer Keskiner Şehir Tiyatrosunda “9. Şiir Türkü
Dinletisi ve El Ürünleri Sergisi” etkinliği düzenlendi.
Programa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Dairesi Üyesi İsmail Aydın, Kaymakam Vekili Necmi Akman, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon
Komutanı Jandarma Binbaşı Metin Şahin, Adli Yargı ve
Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanoğlu, Salihli
Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Duran Yılmaz, hakim ve Savcılar, Kurum
Müdürü Ömer Ateş, İzleme Kurulu Başkanı ve üyeleri,
çok sayıda davetli, Kurum personeli ile Açık Ceza İnfaz
Kurumunda bulunan hükümlüler ve yakınları katıldı.
Program, el sanatları kurslarında hükümlülerce yapılan el sanatları ürünleri ve resimlerden oluşan serginin açılışı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan HSYK
Üyesi Aydın, “İnsanoğlu yaratıldığı tarihten bugüne kadar duygu ve düşüncelerini değişik şekilde ifade etme
T
biçimini sergilemiştir. Resim çizmiş ressam demişiz, söz
söylemiş edebiyatçı demişiz, biraz uyumlu söz söylemiş
şair demişiz. Bu şiirlere biraz da müzik katmış müzisyen
demişiz. Bütün bunlar bizim hem görsel olarak hem de
işitsel olarak dünya meşgalelerinden biraz uzaklaştıran,
ruhumuzu gönlümüzü dinlendiren meşgaleler haline gelmiş. Bugün burada bütün bu saydıklarımı bir arada yaşama imkanı buluyoruz.” dedi.
Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz da sevgi ve saygı ortamı oluşturmak için çaba gösterdiklerini belirterek, “Görüyoruz ki karşılıklı anlayış ve sevgi ortamını Salihli’de
yerleştirmişiz. Böyle bir Adliye’de ve böyle bir ilçede
çalışmak büyük keyif verici.” dedi.
Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş
Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nün folklör ve Jimnastik
Gösterisi ile devam eden program, Salihli yerel şairlerin
şiirleri ve Salihli yerel sanatçılarından Salih Kandaş ve
arkadaşlarının seslendirdiği birbirinden hareketli şarkılar
ile son buldu.
okat Cumhuriyet Başsavcılığı, İzleme Kurulu Başkanlığı ve Tokat
Şairler ve Yazarlar Derneği işbirliği ile
Tokat Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda
“Kitap Bağışı ve Şiir Dinletisi Etkinliği” düzenlendi. Etkinliğe Vali Mustafa
Taşkesen, Belediye Başkanı Doç. Dr.
Adnan Çiçek, Cumhuriyet Başsavcısı
Özkan Gültekin, Adalet Komisyonu
ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ercan Adalı, İdare Mahkemesi Başkanı
Mehmet Karakuş, Gaziosmanpaşa
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Baro Başkanı Av. Faruk
Bostancı, İl Jandarma Komutanı Albay Yusuf Cavlak, İl Emniyet Müdürü
Osman Balcı, İl Milli Eğitim Müdürü
Levent Yazıcı, Cezaevi İzleme Kurulu
Başkanı Uğur Kölemen, İzleme Kurulu Üyeleri, daire amirleri ile kurum
müdürleri, Şairler ve Yazarlar Derneği
Başkanı Remzi Zengin, dernek üyele-
ri, hükümlü ve tutuklular katıldı.
Tokat Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen
etkinlik öncesinde hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan resimlerden
oluşan resim sergisi gezildi. Birbirinden dikkat çekici resimleri ilgi ile
inceleyen protokol üyeleri, hayranlıklarını gizleyemediler. Resim sergisinin
gezilmesinin ardından Cezaevi İzleme
Kurulu Başkanlığı’nın katkıları ile
cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerin yararlanabilmeleri amacıyla
toplanan 1900 kitap cezaevine hediye
edildi. Müteakiben Tokat Şairler ve
Yazarlar Derneği üyelerince “Şiir Dinletisi” sunuldu. Her biri birbirinden güzel ve bir o kadar da anlamlı şiirler ve
türkülerle salondakilerin gönüllerini
fetheden şairler ve ozanlar, tutuklu ve
hükümlülerin güzel bir gün geçirmelerini sağladılar.
Ocak 2014
2014’TE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
İçinde bulunduğumuz yüzyılın bilgi toplumu olarak ifade edilmesi nedeni ile bu çağda kurumların
gücünü çalışanlarından aldığını, bu sebeple; bütün
yatırımlarımızı çalışanlarımıza yaptığımızı, bütün kararlarımızı çalışanlarımız ile birlikte aldığımızı aynı
heyecan aynı kararlılık ile çalıştığımızı belirtmek istiyorum. Bu anlamda, Genel Müdürlüğümüz sürekli
değişimi benimseyen, insan odaklı bir anlayış ile çalışmalarına devam etmektedir.
Şunu belirtmek isterim ki, insan unsurunun temel
olduğu bir meslek icra eden siz değerli mesai arkadaşlarımın çalışma koşullarının zorluğunu, daha fazla
fedakârlık gerektiren bir mesleği icra ettiğinin bilincindeyiz. Bu bilinçle, ceza infaz kurumları ve denetimli
serbestlik müdürlüklerini zaman zaman ziyaret ederek, personelimizin sorunlarını dinliyor ve çalışma
koşullarını yerinde inceliyoruz. Bu ziyaretlerin, gerek
özlük hakları gerekse kurum uygulamalarından kaynaklanan sorunların yerinde görülerek çözülmesi açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum.
Bizlerin amacı, yaptığı mesleği söylemekten çekinen değil, yaptığı işle her daim gurur duyan ve
sorunları en aza indirgenmiş bir personel yapısına
ulaşmaktır. Bu kapsamda, personel sayısı artırılarak
verilen hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerle perso-
Seslenis
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
nelin daha donanımlı bir hale getirilmesi için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir.
Eğitim çalışmalarımızı standart bir yapıya kavuşturarak tüm personelimizin eğitime alınmasının, hedeflerimize ulaşabilmek açısından önemli olduğunu
söylemek isterim. Bu bağlamda, eğitim merkezlerimizde çağdaş infaz anlayışına uygun eğitim programları düzenlenmekte olup, 2014 yılı içinde personelimizin gerekli eğitimleri alması amaçlanmaktadır.
Bu hususta da eğitim merkezlerinde görev yapan
eğitimcilerimize büyük görevler düşmektedir.
Tüm dünyada olduğu gibi artan bir eğilim gösteren ceza infaz kurumlarının nüfusu, bu alanda çalışan personelin iş yükü ve sorumluluklarını artırırken
yürütülen hizmetin daha kaliteli, verimli ve profesyonel şekilde sürdürülebilmesi için gerekli plânlamalar
yapılmaktadır. Bu bağlamda, modern ceza infaz
anlayışına uygun olarak gerek yeni ceza infaz kurumlarının hizmete açılması gerekse bazı ceza infaz
kurumlarında modernizasyon çalışmaları yapılarak
fiziki koşullarının iyileştirilmesi yönünde çalışmalar
devam etmektedir.
Sayfa 3
2013 mali yılında 10 adet yeni ceza infaz kurumu
ile 6 adet ek bina ve ek açık ceza infaz kurumları
hizmete alınarak, toplam 8.765 kişilik kapasite artışı
gerçekleştirilmiştir. Yine bu çalışmalar kapsamında;
2014 yılının ilk 6 ayında inşası tamamlanacak ceza
infaz kurumları açılarak 16.748 kişilik kapasite artışı
sağlanacaktır. Böylece, ceza infaz kurumlarının kapasite sorununun büyük ölçüde çözüleceği düşünülmektedir.
Bilindiği üzere, ceza infaz kurumlarımız suç davranışı göstermiş kişilerin kapatıldıkları dört duvar
arası değil, temel hak ve özgürlüklerin gözetildiği,
insan onuruna yakışır bir infaz rejiminin yürütüldüğü
yerlerdir. Bu açıdan, bir yandan modern ceza infaz
kurumlarının oluşturulmasına yönelik yatırımlar devam ederken bir yandan da hükümlü ve tutukluların
topluma yeniden kazandırılmasına yönelik eğitim ve
iyileştirme programları yürütülmektedir.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli
olarak, 2014 yılında da bahsettiğimiz hedeflerimize
ulaşabilmek için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı
sürdüreceğiz.
Unutmamak gerekir ki, değişen ve gelişen dünyada hedeflere istenen düzeyde ulaşabilmek için hepimize daha çok görev ve sorumluluk düşmektedir.
Hepinize çalışmalarınızda başarılar diler, sağlıklı
ve huzurlu yarınlar temenni ederim.
Yıldırım, Müsteşar Yardımcısı Kiszely’i kabul etti
C
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, 29 Ocak 2014 tarihinde Macaristan Adalet
Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Katalin Kiszely
ve beraberindeki heyeti makamında kabul ederek bir süre
görüştü. Macaristan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı
Kiszely başkanlığındaki heyete Uluslararası Hukuk ve Dış
İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Levent Kurt ve Tetkik
Hakimi Çiğdem Öngeç Pekkaya eşlik ettiler. Ziyarette, iki
ülke arasındaki ceza infaz sistemi konularındaki işbirliği
dile getirilirken, Genel Müdür Yıldırım, Türkiye Ceza İnfaz
MÜSİAD’DAN ANLAMLI ZİYARET
Sistemi ve ceza infaz kurumlarının durumu ile ilgili konuk
heyete bilgi verdi. Konuk heyet, daha sonra Genel Müdür
Yardımcısı Cevat Gül ve Tetkik Hakimi Esat Işık eşliğinde
Elektronik İzleme Merkezini ziyaret, ederek burada sürdürülen çalışmalarla ilgili olarak yetkililerden bilgi aldılar.
Sinop MÜSİAD İl Temcilik Binasının
açılışı ve bir dizi incelemeler için Sinop’ta
bulunan Türkiye Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı
Nail Olpak, 3 Ocak 2014 tarihinde, Sinop E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna ziyarette
bulundu. Genel Başkan Olpak’a ziyareti sırasında Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Kaan,
Sinop İl Temsilciliği Başkanı Ahmet Hilmi
Gökmen ve çok sayıda Müsiad İl Başkanı eşlik etti. Olpak’ı kuruma gelişinde Cumhuriyet
Başsavcısı Ömer Uysal, Kurum Müdürü Özer
Duman, Kurum ikinci müdürleri ve personel
karşıladı. Kapalı spor salonu, halı saha ve
kum voleybol sahasını gezen ve burada spor
faaliyetlerine devam eden hükümlü tutukluları bir süre izleyen Olpak, ve beraberindeki
heyet, daha sonra toplam 250 tutuklu hüküm-
lünün çalıştığı ve infaz koruma memurlarının
üniformaları ve birçok kurum ve kuruluşun
tekstil ihtiyacını karşılayan tekstil fabrikasını
ziyaret etti. Ziyaret sırasında Olpak’a tekstil
fabrikalarında yapılan işler ile ilgili bilgi verildi. İlgi ve yeteneği olan Hükümlü tutukluların
resim, elişi, ebru, maket, kabartma tablo gibi
sanatsal çalışmaları yapabileceği güzel sanatlar galerisi ile baştan sona yenilenerek son sistem teknoloji ile donatılan bilgisayar ve teknoloji sınıfının açılışı da konuk heyet tarafından
yapıldı. Heyet daha sonra açılışı yapılan güzel
sanatlar galerisinde hükümlü tutukluların yaptığı yağlı boya resim, bakır ve alüminyum kabartma tablo, ebru, maket araba modelleri ve
elişi çalışmalarının bulunduğu stantları gezdi.
Özellikle hükümlü tutukluların yaptığı maket
araba modelleri ziyaretçiler tarafından büyük
beğeni topladı.
Sayfa 4
DS Etkinlik
Seslenis
Ocak 2014
Nazilli ve
serbestlik
Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet
Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası ise Ceza
N
azilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet
binası ve Nazilli E-Tipi Ceza İnfaz Kurumu
sinema salonu düzenlenen törenle açıldı. Aydın Vali Yardımcısı Mehmet Polat, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür
Yardımcısı Cevat Gül, Tetkik Hakimi Ömer Bozoğlu,
Aydın Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salih Karataş,
Jandarma Alay Komutanı Albay Emre Fırat, Aydın
Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Nazilli
Kaymakamı Mehmet Okur, Nazilli Belediye Başkanı
Haluk Alıcık, Elginkan Vakıf Başkanı İlhan İttü ve protokol üyeleri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılış
töreni Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya’nın
ev sahipliğinde gerçekleşti. Törende konuşan Nazilli
Cumhuriyet Başsavcı Kaya, denetimli serbestlik kurumunun görevlerinin aslında çağdaş bir infaz sistemini
içermekte olduğunu belirterek “Bu amaç doğrultusunda
belki de denetimli serbestlik müdürlüklerinden Bakanlığımızın hedeflediği amaca en üst seviyede ulaşmak
amacıyla, Bakanlığımızın da katkılarıyla kiralamak
suretiyle yeniden düzenlediğimiz ve dizayn ettiğimiz
binamızı bugün hizmete açmış bulunuyoruz. Bugünkü
Türkiye koşullarında, ideale yakın olan bu binamız,
Türkiye'de bir ilk ve örnek proje oluşturmuştur. Elbette
burada Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüzün
gerek binamızın kiralanması gerek binanın donanımı
için ödenek tahsis etmesi bizim çalışma şevkimizi fevkalade artırmıştır” dedi.
9 YILDA 100 YILLIK BİLGİYE ULAŞILDI
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım ise konuşmasında denetimli serbestlik siteminin geçmişine dair bilgiler vererek, denetimli serbestlik sisteminin dünyadaki geçmişine bakıldığında İngiltere’de 100 yıldan fazla geçmişe sahip olan,
Fransa’da yine o kadar bir geçmişe sahip olan sistemin
Ülkemizde sadece 9 yıllık bir süre içerisinde aynı deneyime kavuştuğunu ifade etti. Geçen süre içerisinde
denetimli serbestlik alanında kendilerine intikal eden
işlerin artışında yoğunluk olduğu gibi niteliklerinin
de değiştiğini anlatan Yıldırım “Sadece cezanın infazından önce ya da sadece mahkemeler tarafından verilen tedbirlerin yerine getirilmesi aşamasında değil,
bugüne kadar hiç tanımadığı bir alanla tanıştı. Yargı
suçun önlenmesi noktasında sorumluluk üstlenmiştir.
Türkiye’nin birçok yerinde özellikle de koruma kurullarımız aracılığıyla bir taraftan suç işleyenlerin suç
işlemesinin önüne geçilmeye çalışılırken bir taraftan
da genel anlamda suçun önlenmesi noktasında hassas
gruplara yönelik önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir.
denetimli serbestlik birimleri cezanın infazı alanında adeta sorumluluğu tek başına üstlenmiş olan ceza
tevkifevlerinin yanına rol arkadaşları temin etmiş olmasıdır. Toplumun birçok kesimi bu müdürlükler vasıtasıyla fark etmiştir ki hükümlülerin tekrar topluma
kazandırılması, suç işlemiş olanların tekrar suç işlemelerinin önlenmesi sadece Adalet Bakanlığının sorumluluğunda değil bu toplumun tüm dinamiklerinin
sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır. Ceza infaz
kurumunda cezasını infaz edip çıkmış olanlarla hepimizin aileleri çocukları yakınları aynı sokaklarda bir
arada yaşamaktadır. O halde bu insanların tekrar sağlıklı
bireyler olarak topluma kazandırılması noktasında toplumun tüm dinamiklerinin işbirliği yapma zorunluluğu son
derece açıktır.” şeklinde konuştu.
TÜRKİYE FAİR PLAY BÜYÜK ÖDÜLÜ ALAN
TEK DENETİMLİ SERBESTLİK MÜDÜRLÜĞÜ
Türkiye'de Fair Play Bütük Ödülü alan tek Denetimli
Serbestlik Müdürlüğü olan Nazilli Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü hizmet binası açılış töreni sonrası hizmet binasını gezen protokol üyelerine Şehit Murat Uzun Toplantı salonunda Denetimli Serbestlik Müdürü Fatih Serdar
Şayan tarafından Denetimli Serbestlik Hizmetleri, hizmet
binası ve ödüllü proje olan “Sporla Yaşa” projesi hakkında sunum yapıldı.
‘Hayat Birlikte Güzel’
Kitap okuma kampanyası
Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Erzurum Ticaret Borsası
Başkanlığının ortaklaşa yürüttüğü “SODES Hayat Birlikte Güzel” Projesi kapsamında devam eden çalışmalara bir yenisi daha
eklendi. Erzurum’da bazı okullarda ve Dumlu Açık Ceza İnfaz
Kurumunda bulunan hükümlülere yönelik kitap okuma kampanyası düzenlendi.
SODES “ Hayat Birlikte Güzel” Projesi Okuma Kampanyası
Evliya Çelebi İlkokulunda öğrencilerle buluştu. 2, 3 ve 4. Sınıf
öğrencilerine yönelik olan Kampanyada öğrencilere hikaye, roman ve dini içerikli 257 kitap dağıtıldı.
07/01/2014 tarihinde yapılan Okuma Kampanyasında ise
Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan hükümlülere okuma bilincinin kazandırılması amacıyla yaklaşık 140
kitap dağıtıldı.
Kitap okuma kampanyasının artarak devam edeceğini belirten
SODES “Hayat Birlikte Güzel” Projesi Koordinatörü Kamil Arı,
“Projemiz kapsamında geçtiğimiz ay hizmete giren Engelli Evi ve
Terapi Merkezimiz çalışmalarına devam etmektedir. Bu anlamda
yürütülen çalışmalarımıza bir yenisini ekleyerek, belirlediğimiz
okulların ilkinde bir okuma kampanyası düzenledik. Birincisini Evliya Çelebi İlkokulunda yaptığımız okuma kampanyamıza
07/01/2014 tarihinde, Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda devam
ettik. Amacımız İl genelinde 1000’e yakın kişiye ulaşarak bir nebze de olsa okuma alışkanlığının kazandırılmasına destek olmaktır.”
dedi.
Seslenis
Ocak 2014
DS Etkinlik
Sayfa 5
Yozgat’ta denetimli
hizmet binası açılışı
binası Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Yozgat Denetimli
ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül’ün katılımıyla yapılan törende açıldı.
YOZGAT DS BİNASI TÖRENLE AÇILDI
Yozgat Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet
binası, inşaat çalışmalarının
tamamlanmasının akabinde
düzenlenen törenle hizmete
açıldı. Açılışa Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı
Metin Durgun, Yozgat Adli
Yargı İlk Derece Mahkemesi Başkanı Yıldırım Şafak,
İdare Mahkemesi Başkanı
Bekir Demirci, Tetkik Hakimi Burhan Alıcı, hakim,
Savcı ve personel ile diğer
SODES
FİNANSMAN
SÖZLEŞMESİ
İMZALANDI
protokol üyeleri katıldılar.
Açılış konuşmalarının ardından katkılarından dolayı
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdür Yardımcısı Selami
Candemir’e, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Metin
Durgun tarafından teşekkür
plaketi takdim edildi. Kurdele kesimi ile hizmete açılan
denetimli serbestlik müdürlüğü hizmet binasını gezen
protokol üyelerine, yetkililer
tarafından yapılan çalışmalar
ve projeler hakkında sunum
yapıldı.
A
dana Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından da uygun
görülen “Cezaevinden Topluma,
Güvenli Yarınlara” adlı projenirn
hayata geçirilmesi amacıyla Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
ve Adana Valiliği arasında protokol
imzalandı. 09 Ocak 2014 tarihinde
Adana Valiliği Toplantı Salonunda
düzenlenen imza töreninde Adana
Valisi Hüseyin Avni Coş ve Adana
Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman
Bağrıyanık protokole imza koyarak
projeyi başlatmış oldular. Adana
Denetimli Serbestlik Müdürlüğün-
ce yürütülecek olan proje, denetimli serbestlik hizmetlerinin; eğitim,
iyileştirme ve topluma kazandırma
faaliyetleri çerçevesinde hazırlandı.
Proje kapsamında, yükümlülerin
eğitilmeleri, bilgilendirilmeleri, farkındalık düzeylerinin arttırılması,
nitelikli birer eleman haline gelmeleri, suç ve suçludan uzak durmalarının temini ve yeniden suça bulaşmalarının önlenmesi hedefleniyor.
Hazırlık ve uygulama aşamaları
toplamda bir yıl sürecek olan projeden, haklarında denetimli serbestlik
kararı bulunan yaklaşık olarak 1845
kişinin yararlanması planlanıyor.
Bilinçli arıcılığa ilk adım
Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğü,
Rize Ziraat Odası Başkanlığı, Çayeli Ziraat Odası Başkanlığı, Ardeşen Ziraat Odası
Başkanlığı ve Ardeşen Halk Eğitim Merkezi
Müdürlüğü işbirliğiyle haklarında denetimli
serbestlik tedbiri uygulananan ve herhangi
bir mesleki bilgi ve beceriye sahip olmayan
hükümlülere iş olanağı sağlama ve meslek
edindirmeye yönelik “Arıcılık Kursu” verildi. Aralık ayında başlayan ve 80 saat süren
kurs sonrası mezun olan hükümlü kursiyerlere geçtiğimiz hafta Ardeşen Halk Eğitim
Merkezi Müdürlüğünde düzenlenen törenle
başarı belgeleri verildi. Ayrıca kursu tamamlayan hükümlülere Rize, Çayeli ve Ardeşen
Ziraat Odaları tarafından ikişer adet kovan ve
arıcılık için gerekli olan malzeme yardımı yapıldı. Belge dağıtım törenine Rize Denetimli
Serbestlik Müdürü Murat Kalkan, Ardeşen
Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ertan Berberoğlu ve usta öğreticiler ile kursiyer hükümlüler katıldı. Arıcılık kursunu başarıyla
bitiren kursiyerler, Rize Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü ve Ardeşen Halk Eğitim Merkezi
tarafından düzenlenen kurs boyunca elde ettikleri bilgiler sayesinde bölgede verimli bir
şekilde arıcılık yapabileceklerini dile getirerek kendilerine sağlanan bu güzel imkanlardan dolayı teşekkür ettiler.
Sayfa 6
Seslenis
G ündem
Ocak 2014
Ümraniye’de Vuslat Yıldönümü
Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında başladıkları eğitim sonunda ilk kez sahne alan kursiyerler, herkesin
beğenisini kazandıkları sema gösterisiyle usta semazenlere taş çıkartırlarken, imkân verilmesi halinde neler yapılabileceğini de ortay koymuş oldular.
Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Hz.
Mevlana’nın 740. Vuslat Yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında hükümlüler tarafından semazen gösterisi düzenlendi.
Usta semazen Murat Gürsoy ile geçtiğimiz yıl Mayıs ayında
başlanan ve büyük bir ciddiyetle devam eden kurs sonunda 18
semazen tarafından sahnelenen gösteri büyük beğeni kazandı.
17 Ocak 2014 tarihinde Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda düzenlenen Sema gösterisine Yargıtay
13. Dairesi Üyesi Zihni Doğan, Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, İstanbul Anadolu Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet
Komisyonu Başkanı Yeşim Sayıldı, Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili
Bekir Rayif Aldemir, Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Biçicioğlu,
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı Murat Neccaroğlu,
Galata mevlevi şeyhleri Hüseyin Top ve Nail Kesova katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Mehmet
Çıtak, Evrensel barışın, sevginin, hoşgörünün ve hümanizmanın simgesi büyük düşünür Mevlana’yı anmanın ve
anlamanın, sevginin, barışın, hoşgörünün yüceliğini de anlamak olduğunu söyledi. Programın anlam ve önemi ile ilgili konuşan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili
Bekir Rayif Aldemir ise, bu tür çalışmaların çok özverili
bir çalışma olduğunu belirterek “Bu durumda gösteriyor
ki tutuklu ve hükümlü arkadaşların bu gibi etkinliklere
büyük bir özveri ile devam etmeleri, kültürel faaliyetlerin
onlar açısından çok önemli olduğunun bir göstergesidir.
Büyük bir özveri ile yapılan bu çalışmanın meyvelerini
ise bugün izleyeceğimiz semazen gösterimi ile alacağımızı düşünüyorum ” dedi. Etkinlikte sahne alan semazenler
muhteşem bir gösteri sahnelerken, program sonunda katılımcılardan büyük alkış aldılar.
Programın kapanışında konuşan Ceza ve Tevkifevle-
ri Genel Müdürlüğü Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı
Vehbi Kadri Kamer; Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda gerçekleştirilen bu gösterinin yoğun ve uzun
süreli bir çalışmanın ürünü olduğunu, bu çalışmada yer
alan arkadaşlarımızın büyük bir sabır ve disiplinle çalışarak bu programı hazırladıklarını, bu nedenle gösterilen
bu gayretin takdire şayan olduğunu, bu gösterinin genel
itibari ile uluslararası kalitede bir çalışma olduğunu ülkemizde ve Dünyanın her yerinde sunulabileceğini, bu
gibi çalışmaların Ülkemizde gerçekleştirilen infaz hizmetlerinin kalitesini gösterdiğini, ceza infaz kurumlarında
üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile el ele, gönül
gönüle eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğünü, sosyal ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiğini,
hükümlülerin salıverilmesi sonrasına meslek sahibi olmuş
ve güçlü iletişim becerilerine sahip kişiler olarak hazırlandığını ifade etti.
Gönül insanı Hz. Mevlâna’nın 740. Vuslat Yıldönümü nedeniyle;
Metris’te Şeb-i Arûs kutlaması
H
z. Mevlâna’nın 740. Vuslat Yıldönümü nedeniyle Metris 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda Şeb-i Arus programı düzenledi.
Programda, 28 kişiden oluşan Semazen Kursu öğrencileri, verdikleri Tasavvuf Müziği Konseri ve yaptıkları
sema gösterisiyle izleyicileri mest etti. Metris 2 Nolu T
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kapalı spor salonunda
gerçekleşen programa Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı
Hadi Salihoğlu, Esenler Belediye Başkanı Teyfik Göksu,
Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Remzi Başkaya, Bayram
Köroğlu, Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Aydın, Metris Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu Cumhuriyet Savcısı Fuat
Arı, Kurum Müdürü Erol Özbulut, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulisi Sağır, Gaziosmanpaşa Müftüsü
İsa Gürler, Bakırköy Adliyesi personeli,
kurum personeli ile programda görev yapan
hükümlü ve tutukluların yakınları ve basın
mensupları katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Metris Ceza İnfaz Kurumlarından Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Fuat
Arı “Bu program Metris Tutukevi ve Rehabilitasyon merkezi olarak düzenlediğimiz
Türkiye’de ilklerin bir tanesidir. Kurumda
hükümlü ve tutukluların maddi ve manevi
olarak iyileştirilmeleri için yoğun gayretler gösterilmektedir.” dedi. Kuran-ı Kerim
okunması ile başlayan programda hükümlü
ve tutuklular Tasavvuf Müziğinin seçkin
eserlerini seslendirdiler. Esenler Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan, Esenler
Belediyesi ve Mevlana ve Şems Kültürünü
Yaşatma Derneği tarafından desteklenerek
kurumun T ve R tipinde ayrı ayrı devam
eden “Semazen Kursu” öğrencilerinden ziğinin seçkin eserlerinden örneklerin seslendirildioluşan Sema ve Mitrip ekibi, izleyenlere ği programda öğrenciler tasavvuf müziği eşliğinde
duygu dolu dakikalar yaşattı. Tasavvuf Mü- sema ettiler.
Ankara Çocuk Eğitimevinde bilgi yarışması ödülleri törenle dağıtıldı
Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğü ve Keçiören Belediyesi işbirliği ile çocuk hükümlülerin dini ve ahlaki gelişimlerine katkı sağlamak
amacıyla “dinimi öğreniyorum” bilgi yarışması
düzenlendi. Keçiören Belediyesi Sosyal İşler
Müdürlüğünün hazırladığı dinimi öğreniyorum
kitapçığı, yaklaşık 1 ay önce hükümlü çocuklara dağıtıldı ve yarışmaya katılmak isteyenlerden
üçerli gruplar oluşturuldu. İki hafta süren yarışmada toplam 42 hükümlü elemelere katıldı. Final
programına Keçiören Belediye Başkanı Mustafa
Ak, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Mustafa Doğan, Keçiören Belediye
Başkan Yardımcısı Zeki Albayrak, Sincan İlçe
Müftüsü Osman Şener, Ceza Tevkifevleri Genel
Müdürlüğünden Şube Müdürü Habil Kanoğlu,
Çocuk Eğitimevi Müdürü Mehmet Aydın, Keçiören Belediyesi Sosyal İşler Müdürü Tekin Başer,
Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Daire
Başkanlığından Bayram Demirtaş, Ankara Üni-
versitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenci Musiki Korosu üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı imam ve
vaizleri ile personel ve hükümlü çocuklar katıldı.
Oldukça çekişmeli geçen bilgi yarışmasını, yedek soruların sorulduğu uzatmada “İhlas”
grubu birincilikle tamamladı. Yarışmada birinci
olan gruba ödülünü Keçiören Belediye Başkanı
Mustafa Ak vererek, “Hayatımızda öğrenmek
çok önemlidir ve birinci önceliğimizdir. Her yaşta
öğrenmek mümkün, yeter ki fırsat verelim. Başarı
için çalışmak çok önemlidir. Dinimizi öğrenmek
hepimizin görevidir” dedi. İkincilik ödülünü veren Tetkik Hakimi Mustafa Doğan ise konuşmasında “Yarışan gruplara Mekke, İhlas ve Muhacir
isimlerinin verilmesinin çok anlamlı. Bizler de
iyi yerlere hicret edelim, geçmişimizden kurtulalım.” diyerek katkılarından dolayı Başkan Ak’a
teşekkür etti. Yarışma birincisi grup üyelerine kişi
başı 250 TL, ikinci grup üyelerine lisanslı forma,
üçüncü gruba da aile izinlerinde kullanmak üzere
yol harcırahı olmak üzere toplam da 1650 TL değerinde ödül verildi. Ayrıca, Keçiören Belediyesi
tarafından bütün yarışmacılara Kur’an-ı Kerim
hediye edildi. Sincan Müftüsü kendi yazdığı şiir
kitabını Başkan Ak’a ve dereceye girenlere arma-
ğan ederken, Tetkik HakimiMustafa Doğan da
katkılarından dolayı Başkan Ak’a plaket takdim
etti. Etkinlik Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri musiki korosunun mini konseriyle
sona erdi.
Seslenis
Ocak 2014
G ündem
Sayfa 7
Değerler Eğitimi’ne
STK’lardan destek
Bafra T Tipi’nde ‘Değerler
Eğitimi Projesi’ başladı
Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara Kurum
Eğitim Servisi tarafından ‘Değerler Eğitimi
Projesi’ çerçevesinde bir toplantı düzenlendi.
Kurum konferans salonunda hazırlanan törene Cumhuriyet Başsavcısı Hikmet Turan,
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Eyüp Demirbaş,
Kurum Müdürü Kasım Demiralp, Kurum
İkinci Müdürleri Müdürleri, idare memuru,
kurum personeliyle hükümlü ve tutuklular
katıldı.
Açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet
Başsavcısı Turan “Genel Müdürlüğümüzce
ceza infaz kurumlarımızda bulunan hükümlülerin eğitim ve iyileştirme sürecine katkı
sağlamaları amacıyla iyileştirme programla-
2013 yılı içerisinde Sivas E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu’nda gönüllü akademisyenlerin desteği ile uygulanmaya başlayan Değerler Eğitimi programlarından
beklentilerin üzerinde fayda sağlandı.
Genel Müdürlüğümüzün 2014 yılında
Değerler Eğitimini tüm ceza infaz kurumlarında yaygınlaştırılması üzerine Sivas’ta
faaliyet gösteren ve kuruma müracaatta
bulunan 8 sivil toplum kuruluşu ve gönüllü akademisyenler ile 2014 yılı içerisinde
yapılacak çalışmalar ve protokollerle ilgili
toplantı yapıldı. Değerler Eğitiminde gö-
nüllü olarak görev almak isteyen 17 akademisyen (3 Profosör, 3 Doçent, 8 Yardımcı
Doçent, 3 Öğretim Görevlisi), 9 doktor,
35 eğitimci, 3 avukat ile Genel Müdürlüğümüz tarafından kurumlara gönderilen
Değerler Eğitimi değer haritaları üzerinde toplantı yapılarak gerekli planlamalar
yapıldı. Toplantı Kurum Müdürü Osman
Birol’dan Değerler Eğitimine gönüllü
katkı sağlamak için müracaatta bulunan
akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşu
temsilcilerine yaptığı teşekkür konuşması
ile sona erdi.
rına ek olarak geliştirilerek 2014 yılı başından itibaren uygulamaya geçirilecek Değerler
Eğitimi projesi ile sosyal ve kültürel faaliyetlerimizin içeriği evrensel ve kültürel değerlerimize göre yeniden şekillendirilmiştir” dedi.
Turan’ın ardından söz alan Cumhuriyet
Savcısı Demirbaş, Değerler Eğitiminin Ülkemizde resmi ve özel eğitim kurumlarında
yürütülmekte olan yeni bir eğitim sistemi olduğunu belirterek, 2014 yılı ile birlikte tüm
ceza infaz kurumlarında bu projenin uygulanacağını söyledi. Kurum Müdürü Demiralp
ise, konuşmasında Değerler Eğitimi ile ilgili
bilgiler vererek, kurumlara büyük katkı sağlayacağını kaydetti.
Sinema
Salonu
törenle
açıldı
Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklular ile kurum personeline hizmet vermek amacıyla yeni oluşturulan sinema salonu törenle
açıldı.
Açılış etkinliğinde konuşan Kurum
Müdürü Emrullah Turan, ceza İnfaz
kurumlarının günümüzde hükümlü ve
tutuklulara donanım kazandıran, sosyalleşerek topluma tekrar sağlıklı dönüşlerini hazırlayan birer sosyal merkezlere
dönüştüğünü ifade ederek, kısa bir süre
içerisinde sinema salonunun oluşturulmasında, gecesini gündüzüne katan çalışma arkadaşları ile emeği geçen herkese teşekkür etti.
Açılış konuşması sonrası kurum içerisinde sürdürülen çalışmalar ile ilgili bir
slayt gösterisi yapıldı. Etkinlikte ceza
infaz kurumu amatör müzik topluluğu
sahne aldı. Konserde tüm katılımcılar
gönüllerince eğlendiler.
“Açık Adliye Günleri”ne ilgi büyüktü
Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Türkiye’de ilk kez
Mersin’de “Açık Adliye Günleri” etkinliği düzenledi. Temsili olarak bir boşanma ve bir
ağır ceza davasının sergilendiği etkinlik çerçevesinde Adliye Sarayı’nın kapıları halka
açıldı.
Etkinlik kapsamında polis,
jandarma ve baro gibi kurumlarla birlikte infaz sistemi içe-
risinde yer alan Ceza İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü tarafından kurulan
stantlarla da katılımcılara bilgi
verildi. Mersin E Tipi Kapalı
ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ve
Mersin Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü stantları büyük ilgi
görürken, görevliler ziyaretçilere ceza infaz kurumunda üretilen el sanatları ürünlerinin ve
denetimli serbestlik tedbirleri-
nin infazı için kullanılan elektronik kelepçe, alkol metre gibi
cihazların tanıtımını yaptılar.
Etkinliğin ev sahipliğini
yapan Mersin Cumhuriyet
Başsavcısı Ayhan Turhan,
basın mensuplarına yaptığı
açıklamada, bu etkinlikle vatandaşın yargıya olan algısındaki soğukluğu giderebilmek
ve yargıya güveni pekiştirmek
istediklerini söyledi.
“Mersin Açık Adliye
Günleri” etkinliğinde
adliye sarayı kapıları halka açılırken,
kurulan standlarda
ziyaretçilere çeşitli
bilgiler verilirken,
üretilen el sanatları
ürünleri büyük ilgi
gördü.
Moral Konserinde herkes duygulandı
Sosyal etkinliklerle adından sıklıkla söz
ettiren İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinliklere bir yenisi
daha eklendi. İnebolu Ceza İnfaz Kurumunda
ilçe protokolünün de katılımıyla hükümlü ve
tutuklulara yönelik moral konseri düzenlendi.
Sunuculuğunu Kurum Öğretmeni Mustafa
Murat Ünlü’nün yaptığı moral konseri, saygı
duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı.
Konferans salonunda düzenlenen programa İnebolu Kaymakamı Gökhan Görgülühasan, Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, Cezaevi Savcısı Melih Aladağ, Kadastro Hakimi
Celal Çağrı Gökgül, İlçe Jandarma Komutanı
Halil Aydemir, İlçe Emniyet Müdürü Oktay
Topal, Denetimli Serbestlik Müdürü Mehmet
Karakoç, Kurum Müdürü Mehmet Aksu, Kurum İkinci Müdürleri Uğur Akın, Ahmet Eser,
personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı.
Müzik dinletisi ile başlayan moral konserinde
dengir, keman, cümbüş ve bağlama eşliğinde
çeşitli hareketli ve slow parçalar seslendirildi.
Zaman zaman duygulu anlarında yaşandığı
konserde Kurum Müdürü Aksu sözü ve bestesi
kendisinhe ait olan ”Ağlarsa Anam Ağlar” adlı
eserini seslendirdi. Aksu kendi yazdığı şiirlerinden de okuyarak programa eşlik etti. Müzik
grubu, enstrümanları eşliğinde seslendirdiği
hareketli parçalar ile katılımcılara eğlenceli
anlar yaşattı. Programda ayrıca Cumhuriyet
Başsavcısı Özkan, katılımcıların isteği üzerine
üniversite yılları sırasında yazmış olduğu şiirini
okudu.
Sayfa 8
G ündem
Seslenis
Ocak 2014
CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım:
‘SORUNU YERİNDE GÖRMEK, ÇÖZÜME GİDEN EN GÜZEL YOLDUR’
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, ceza infaz kurumlarının fizikî durumlarını ve çalışma koşullarını yerinde görmek amacıyla ziyaretlerini sürdürerek, Aydın, Nazilli, Söke ve Konya’da incelemelerde bulundu.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım, kurum ziyaretleri kapsamında Nazilli E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Ziyarette çok amaçlı kullanım için hazırlanan sinema
salonunun açılışını da yapan Genel Müdür Yıldırım
yaptı. Açılış töreninin ardından ceza infaz kurumunda
kalan tutuklu ve hükümlülerin katıldığı kurslarda başarılı olan öğrencilere belgeleri verilirken, hükümlülerin sunduğu türkü programı büyük ilgi gördü. Açılış
programında ayrıca ceza infaz kurumu personelleri
tarafından sahnelenen zeybek oyunu katılımcılarca
ayakta alkışlandı.
Kurumda düzenlenen çeşitli kurslarda başarılı olanlara belgeleri Genel Müdür Yıldırım tarafından verildi. Yıldırım, kurumların birer eğitim yuvası olduğunu söyledi.
SÖKE KAMPÜS İNŞAATI
YERİNDE İNCELENDİ
GENEL MÜDÜR YILDIRIM
AYDIN E TİPİ’Nİ ZİYARET ETTİ
Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, Aydın E
Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ziyaretinin ardından Söke
Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna geçti. Heyete Söke Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Önder eşlik ettiği ziyarette Genel
Müdür Yıldırım, Kurum Müdürü Hulusi Çıngıl, Kurum
2.Müdürü Eşref Özoltulular ve Kurum personeli tarafından
karşılandı. Heyete, Kurum Müdürü Çıngıl tarafından yapılan çalışmalar ve Kurumdaki sorunlarla ilgili bir sunum yapıldı. Halen inşaatı devam eden Söke Ceza İnfaz Kurumları
Kampüs alanını gezen heyet, çalışmaları yerinde inceleyerek şantiye yetkililerinden inşaat hakkında bilgi aldı.
KONYA E TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA İNCELEMELER
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’dan oluşan heyet, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu
ziyaret etti. Konya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem
Önay, Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım eşliğinde kurumda incelemelerde bulunan Genel Müdür
Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurumun yapısı ve
yapılan çalışmaları yerinde incelediler.
Heyete, Kurum Müdürü Yusuf Kafar tarafından yapılan çalışmalar
hakkında bilgi verildi. Kurumdaki
incelemelerin ardından personel
ile bir araya gelen Genel Müdür
Yıldırım, ceza infaz kurumlarında
yeni bir anlayış ve felsefe ile hizmet verildiğini belirterek “Klasik
Ceza İnfaz Sistemi artık geçerliliğini yitirmiş ve değişmiştir. Bu
değişikliğin en önemli ayağını
yeni dönemde alınan infaz koruma
memurları oluşturmaktadır. Genç
ve eğitimli personel ile düşünsel
ve davranışsal değişiklikler daha
hızlı ve etkin bir şekilde pekiştirilecektir. Personelimiz, ne yaptığını bilen, yaptığı işin farkında
Hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim ve iyileştirme çalışmaları ile kurumların işleyişi ile ilgili bilgi almak
amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım, ceza infaz kurumları ziyaretlerine devam ediyor. Bu kapsamda ilk olarak Genel Müdür Enis Yavuz
Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ve Tetkik
Hakimi Ömer Bozoğlu’ndan oluşan heyet, Aydın’da bulunan ceza infaz kurumlarında incelemelerde bulundular.
Bu ziyaretler kapsamında Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret eden Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyete Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Doğru,
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan ile Kurum Müdürü
Abdullah Akgün eşlik etti. Ceza infaz kurumunun işleyişi ve iyileştirme çalışmalarının son durumu hakkında
Kurum Müdürü Akgünden’den bilgi alan Yıldırım, bu
ziyaretlerin Genel Müdürlüğün hedef ve politikaları açısından son derece önemli olduğunu kaydederek, işleyişi
ve sorunları yerinde görmenin, çözüm politikaları üretme
aşamasında büyük kolaylıklar sağladığını söyledi.
olan tepeden tırnağa iyi eğitilmiş ve iyi bir görüntü
içerisinde olan ceza infaz kurumu personeli olacaktır”
dedi. Konuşmanın ardından kurum personellerinin
sorunlarını tek tek dinleyen Yıldırım, rotasyon ve özlük haklarındaki iyileştirmelerle ilgili sorulara açıklık
getirerek, rotasyon konusunun 2016 yılından itibaren
uygulanacağını, özlük hakları konusunda ise çalışmaların sürdüğünü söyledi.
Seslenis
Ocak 2014
G ündem
Sayfa 9
Müsteşar İpek UNICEF heyetini kabul etti
A
dalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek,
UNICEF Cenevre Bölge Ofisi Çocuk
Koruma Başkanı Jean Claude Le Grand,
UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Severine Jacomy Vite ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm Sorumlusu Göktan
Koçyıldırım'ı kabul etti. Ziyaret sırasında Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız
ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer hazır bulundu.
Müsteşar İpek konuşmasında, suç ve çocuk
kavramlarının bir arada yer almaması gerektiğini
belirterek, zaman zaman çocukların eğitimlerini
tamamlayamamaları, yeterli anne baba desteği
alamamaları gibi nedenlerle suça sürüklenebildiğini, bu çocuklar ile ilgili bütün kurumların içinde
yer aldığı entegre bir sistemin oluşturulmasının
önemli olduğunu vurguladı. Suça sürüklenen
çocukların ihtiyaçlarının ve suça sürüklenme
nedenlerinin belirlenmesi ve bu nedenlerin orta-
dan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken İpek,
Adalet Bakanlığı olarak bu konuda üniversiteler,
sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalıştıklarını,
devam eden uluslararası projelerle birçok ülkenin
bu konudaki çalışmalarını incelediklerini, uygulamada çocuğun suça sürüklendiği andan itibaren
ihtiyacına uygun rehabilitasyon planının oluşturulduğunu ifade etti.
Jean Claude Le Grand ise konuşmasında
sık sık Türkiye'ye gelerek çocuk adalet ve infaz
alanındaki çalışmaları incelediğini, bu bağlamda
Türkiye'de büyük ilerlemelerin olduğunu, tutuklanan çocuk sayısında azalma görüldüğünü ve çocukların bulunduğu merkezlerin fiziki durumlarının iyi olduğunu söyledi. Yargılama sürelerinin
azalmasını işaret eden Le Grand, kendisinin 22
ülkeden sorumlu bulunduğunu ancak bu ülkeler
içinde Türkiye'nin model ülke olduğunu sözlerine
ekledi.
CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım:
‘Genel Müdürlüğümüzce yürütülen projeler
kapsamında önemli çalışmalar yapıyoruz’
C
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz
Yıldırım, infaz hizmetlerinin geliştirilmesi ve
çağdaş uygulamaların yakalanması amacıyla
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce üç önemli
proje yürütüldüğünü belirterek, bu kapsamda önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi.
Halen devam eden “Çocuklar İçin Adalet”, “Ceza
İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi”
ve “Ceza İnfaz Kurumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Tedavi Hizmetlerinin İyileştirilmesi” Projelerinin
Yürütme Kurulu Toplantıları Genel Müdür Enis Yavuz
Yıldırım’ın başkanlığında yapıldı.
ÇOCUKLAR İÇİN ADALET
Avrupa Birliği ve UNICEF’ in desteğinde Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı Eğitim
Dairesi Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Türkiye Adalet Akademis işbirliği ile Genel Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde yürütülen “Çocuklar İçin
Adalet Projesinin” 22 Ocak 2014 tarihinde yapılan 7.
Yürütme Kurulu Toplantısı Birleşmiş Milletleri Binası
Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın başkanlığında düzenlenen toplantıya Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri
Kamer, Tetkik Hakimi Mustafa Doğan ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm Şefi Severine Jacomy Vite,
Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Gerhard
Salzer, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans ve
İhale Birimi ile Proje paydaşlarının temsilcileri katıldı.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, açılış konuşmalarında; “Çocuklar için adalet projesi ile çocuk adalet
sisteminde bireyselleştirilmiş iyileştirme sisteminin
hayata geçirilmesi ve etkin bir şartlı tahliye sisteminin
oluşturulmasının çocukların tekrar topluma kazandırılması çalışmalarında büyük bir öneme sahip olduğunu
ifade etmiştir.” dedi. Toplantıda; Projenin son 3 aylık
döneminde yapılan faaliyetler ile gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi.
İNFAZ HİZMETLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ
Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Destek Programı
(IPA) kapsamında, İngiltere ve Portekiz Adalet Bakanlıkları işbirliği ile Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen “Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin
İyileştirilmesi Projesi”nin II. Yürütme Kurulu Toplantısı
14 Ocak 2014 tarihinde CTE Genel Müdürlüğünde ger-
çekleştirildi.
Toplantıya; Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız, Tetkik Hakimleri Hakan
Umut, Kenan Göztaş, Mehmet Doğan, Bülent Bağcı,
Tetkik Hakimi Hasan Saraç, Ar-Ge Şubesi uzmanları
ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Ayşe
Nur Önsoy, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans
ve İhale Birimi temsilcileri, İngiltere Proje Lideri Norman Powell, Portekiz Proje Lideri Jorge Monteiro, Proje
Yerleşik Eş Danışmanı Joanne Hill ve proje asistanları
katıldı.
Toplantıda projenin son 3 aylık döneminde yapılan
faaliyetler ve gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi. Yerleşik Eşleştirme Danışmanı
Joanne Hill’in, proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetleri ayrıntılı olarak anlatmasının ardından, proje kapsamında ilgili temsilcilerin değerlendirmesiyle devam
edildi.
RUH SAĞLIĞI VE MADDE BAĞIMLILIĞI
IPA kapsamında, Genel Müdürlüğümüz ve Project
Group başkanlığında WYG International Danışmanlık
Ltd Şti, Evoluxer, ACAIP ve Global Health’ten oluşan
bir konsorsiyum işbirliğinde yürütülen “Ceza İnfaz Ku-
rumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Tedavi Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi”nin II. Yürütme Kurulu
Toplantısı 14 Ocak 2014 tarihinde CTE Genel Müdürlüğünde yapıldı.
CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım başkanlığında gerçekleşen toplantıya Genel Müdür Yardımcısı
Erhan Polat, Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız,
Tetkik Hakimleri Hakan Umut, Kenan Göztaş, Mehmet
Doğan, Ar-Ge ve Yetişkin İyileştirme Şubesi uzmanları
ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Ayşe
Nur Önsoy, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans
ve İhale Birimi temsilcileri ile Proje Takım Lideri Prof.
Dr. Kültegin Ögel, IT Uzmanı Emre Ege Smekal, proje
yöneticileri ve asistanları katıldı. Toplantıda Projenin
son 3 aylık döneminde yapılan faaliyetler ve gelecek
dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi.
1.500.000 Avro bütçeli ve 2 yıl sürecek olan proje ile
ceza infaz kurumlarında ruhsal sorunların erken dönemde tanınması amacıyla bir erken tanı ve değerlendirme
sisteminin kurulması, ruh sağlığı ve bağımlılık müdahale programı ve yaklaşım modellerinin oluşturulması
ile ilgili personelin eğitilmesi ve bu konuda personelin
farkındalığının arttırılması amaçlanmaktadır.
Seslenis
Sayfa 10
E tkinlik
Ocak 2014
‘BUGÜN GİT YARIN GEL’
BİRLİK VE BERABERLİK GECESİ
Bursa ceza infaz kurumları personeli için dayanışma gecesi düzenlendi. Bursa Merinos Kongre
ve Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe Cipder
Başkanı Bekir Alanoğlu,Cipder Yönetim Kurulu
Üyeleri, Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Müdürü Ali Şanoğlu, Açık Ceza İnfaz Kurumu
İkinci Müdürü Yaşar Yaran, Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Orhan Gökçek ile personel
katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan
programın açılış konuşmasını yapan H Tipi Kapa-
lı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Şanoğlu, ceza
infaz kurumu personellerinin birlik ve beraberliği
açısından bu tür organizasyonların önemine vurgu
yaptı. Programda Ceza İnfaz Personeli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Bekir Alanoğlu, Hatay’da şehit düşen personel için başsağlığı dileklerinde bulunarak, derin üzüntü içerisinde
olduklarını söyledi. Konuşmaların ardından saz
ekibi tarafından popüler parçalar seslendirilirken,
katılımcılar gönüllerince eğlendiler.
Bolu T Tipi Kapalı ve
Açık Ceza İnfaz Kurumunda
kalmakta olan hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak Bolu
Bölge Tiyatrosu tarafından 30
Aralık 2013 tarihinde Valantin Kataev tarafından yazılan
Göksel Kortay tarafından
tiyatroya uyarlanan ‘’Bugün
Git Yarın Gel’’ adlı Tiyatro
oyunu sergilendi. Bolu T Tipi
Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların topluma
yeniden kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen Eğitim,
Sosyal ve Kültürel Faaliyetler
kapsamında Bolu Bölge Tiyatrosu ekibi tarafından “Bugün
Git Yarın Gel” adlı oyun sah-
nelendi. Yönetmenliğini Onur
Yamak’ın yaptığı ve İbrahim
Gök, Nedim Doğan, Burak
Özel, Özlem Kalkan, Gülden
Göksu, Pelin Güneş, Kübra
Güven, Aycan Demirtaş, İbrahim Yıldız, Musa Arın, Onur
Erdemir, H. İbrahim Alan,
tarafından sahnelenen oyun
büyük beğeni topladı. Oyunu,
Bolu T Tipi Kapalı ve Açık
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü
Mehmet Sürgün, Kurum İkinci Müdürleri Hüseyin Savaş
Yağmur, Hüseyin Aydoğmuş,
Mesut Sevim, Özcan Öztürk,
Fatih Sertaç Çelik, kurum
personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi.
MUHTEŞEM ÇAY’DA ÇIRA GÖSTERİSİ
E
lazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Çayda Çıra gösterileri ve müzik eğlence programı düzenlendi. Program Elazığ Belediyesi Çayda Çıra Halk oyunları Topluluğunun Elazığ
Yöresi Halk oyunları ile açıldı. Gösterinin ardından sahne alan Elazığ Belediyesi Musiki korosu
birbirinden güzel Harput türkülerinden oluşan bir konserle izleyenleri büyüledi. Programda ayrıca mahalli sanatçı Burhan Alakuş ve Feyzullah Arık’da konsere katılan hükümlü ve tutuklulara
birbirinden güzel şarkı ve türküleriyle unutulmaz bir gün yaşattılar. Programın sunuculuğunu yapan ünlü tiyatrocu Abdullah Şekeroğlu, yaptığı birbirinden güzel esprilerle programa renk kattı.
Konsere Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek, Elazığ Belediyesi Kültür Müdürü Uğur Baalıbey, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş, Kurum İkinci Müdürleri, öğretmenler, kurum personeli
ve çok sayıda hükümlü ile tutuklu katıldı. Programın sonunda Cumhuriyet Savcısı Cemalettin
Şimşek, Elazığ Belediyesi musiki korosu sanatçılarına ve diğer ses sanatçılarına programa katkılarından dolayı teşekkür etti.
Bir lisan, bir insan
Alkışı hakettiler
Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda
sosyal kültürel faaliyet kapsamında açılan tiyatro kursundaki hükümlü ve tutuklular, ‘’Mahkumluk Zor Zanaat’’ adlı tiyatro oyununu sahneledi. Cemal Arslan’ın
yazdığı bir idam mahkumunun çevresinde cezaevinde
geçen olayların anlatıldığı oyun, seyircilerden büyük
ilgi gördü. Yönetmenliğini Ufuk Cengiz’in yaptığı ve
ceza infaz kurumu çok amaçlı salonunda sahnelenen
oyunu; Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Garnizon
Komutanı J. Alb. Türker Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi
Adalet Komisyonu Başkanı Şeyhmus Yeşiltaş, Baro
Başkanı Av.Mehtap Karaburçak Tuzcu, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebati Kudret Saylam, Kırşehir Emniyet Müdürü Mustafa İncebay, Polis Meslek
Yüksek Okulu Müdürü Müslim Kılıçaslan, hakimler,
Cumhuriyet savcıları, izleme kurulu üyeleri, Kurum
Müdürü Halil İbrahim Demir, basın mensupları, kurum
personeli ve çok sayıda hükümlü ile tutuklu izledi. Tiyatro programından sonra kapalı ceza infaz kurumunda
üretilen çini, ahşap boyamacılığı ile tekstil atölyeleri
gezildi. Atölye çalışmaları katılımcıların büyük beğenisini kazandı.
Maltepe 3 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumumuzda 96 farklı ülkeden farklı dilleri
konuşan hükümlü ve tutuklular bulunması ve
iletişim konularında yaşanan sorunların önüne
geçebilmesi amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet
Başsavcılığı’nın katkısı ve çabaları sonucunda
öğretmen, psikolog, sosyal çalışmacı, infaz koruma baş memurları ve infaz koruma memurlarından oluşan 35 kişiye Just English tarafından
ingilizce kursu açılmıştır. 3 ay süren kursta temel
ingilizce bilgilerini geliştiren ve kursu başarıyla tamamlayan 25 personele düzenlenen törenle
‘’Elementary Seviyesi İngilizce Sertifikası’’ verildi. Dil kursunun sonunda özellikle tutuklu ve
hükümlü yakınları ile konsolosluk görevlilerinin
kurum ziyaretlerinde iletişim sorununa çözüm bulunması nedeniyle memnuniyetlerini ifade etmeleri, kurum idaresince memnuniyetle karşılandı.
Gönüllerince
eğlendiler
Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumunda Niğde Sanatseverler Derneği, Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği Niğde Şubesi ve Niğde Mahalli
Sanatçılar Derneği’nin koordinasyonu
ile hükümlü ve tutuklulara konser verildi. Konser Programına İl Cumhuriyet
Başsavcısı Hayreddin Akçıl, ,Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Oğuz Akyol, ha-
kim ve savcılar, izleme kurulu üyeleri,
kurum personeli, basın mensupları ile
hükümlü ve tutuklular katıldı. Hükümlü
ve tutukluların gönüllerince eğlendiği
konser sonrası açıklamalarda bulunan
Cumhuriyet Başsavcısı Akçıl, hükümlü ve tutuklular için önemli olan bu tür
etkinliklerin devam edeceğini belirterek
dernek temsilcilerine teşekkür etti.
Bir şarkı da sen söyle
Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu personeline
yönelik verilen Temel İngilizce
Eğitimi sonunda kursiyerlerden
başarılı olanlara “Elemantary
Seviyesi” sertifikası verildi.
Kütahya Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumu hükümlü ve tutuklularından,
şarkısı, şiiri , mektubu olan ve gönlünü
dökmek isteyenlere “Bir Şarkıda Sen
Söyle” adı altında bir etkinlik düzenlendi. Katılımın yoğun olduğu programda
hükümlü ve tutuklularca oluşturulan
müzik grubu da konser verdi. Etkinliğe
Kurum Müdürü Necati Karacık, Kurum
İkinci Müdürleri İsmail Şenol Öner-
li, Celalettin Doğan, İdare Memuru
Mestan Doğan, kurum personelleri ile
birlikte hükümlü ve tutuklular katıldı.
Görülen büyük ilgi üzerine konser 19
Aralık 2013 ve 28 Aralık 2013 tarihlerinde yeniden sahlenendi. Bir şarkısı,
bir şiiri, bir mektubu olan hükümlü ve
tutuklular müzik eşliğinde satırlara döktükleri özlemleri, kederleri ve sevinçlerini seslendirdiler.
Seslenis
Ocak 2014
E tkinlik
Sayfa 11
KURUMLARDA YILBAŞI ETKİNLİKLERİ
Ceza İnfaz Kurumlarında yeni yıl çeşitli etkinliklerle kutlandı. Oldukça renkli ve eğlenceli görüntülerin oluştuğu etkinlikler, katılımcıların moral ve motivasyonu yönünden faydalı olurken, etkinliklerde ortak tema yeni yılın huzur ve mutluluk getirmesi temennisiydi.
Yeni bir yıl, yepyeni umutlar
Ankara Çocuk Gençlik’te
Yılsonu etkinliği
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda,
yılsonu etkinliği ve konser
programı gerçekleştirildi. 27
Aralık 2013 Günü kurum çok
amaçlı spor salonunda, Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle
Dayanışma Derneği (ÖZGEDER) Başkanlığı ile beraber
organize edilen yılsonu etkinliği ve konser programı büyük
beğeni topladı. Programda ilk
olarak 2013 yılı içerisinde Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı
Ceza Kurumu’nda açılan kurslarda başarılı olanlara sertifi-
kaları Kurum Müdürü Necmi
Acun ve ÖZGEDER Derneği
yöneticileri tarafından verildi.
Programa katılan hükümlü-tutuklu çocuk ve gençlere halk
müziği konserinin yanı sıra
çeşitli yiyecek ikramlarında
bulunuldu. Program süresince
hükümlü ve tutuklu çocuk ve
gençler gönüllerince eğlendiler. Program sonunda Özgeder
Başkanı Berrin Alaca tahliye
sonrası da çocuk ve gençlerin
dernek imkânlarından yararlanabileceklerini belirtti.
Türk Kızılayı Urla Şube Başkanlığı “Yeni Bir Yıl Yeni Bir Umut”
projesi kapsamında 30 Aralık 2013 tarihinde Urla Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu’nda kalmakta olan hükümlü ve tutuklulara yönelik yeni yıl etkinliği düzenledi. Etkinlikte ses sanatçısı Hayri Küçük tarafından mini
bir konser verildi. Seslendirilen şarkı ve türküler eşliğinde hükümlü
ve tutuklular eğlenceli saatler geçirdi. Etkinlik sonunda Urla Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu Başmemuru Kemal Çetiner hükümlü ve
tutuklulara yönelik böyle bir etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu
mutluluğu belirterek, Türk Kızılayı Urla Şube Başkanı Nurgül Saltık
ve ses sanatçısı Hayri Küçük’e çiçek takdim ederek teşekkür etti.
Türkülerle yeni yılı karşıladılar
Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Sosyal Hizmet Uzmanları
Atakan Çetinkaya ve Sabri Hatipoğlu
ile İnfaz ve Koruma Memuru Ali Aslaner tarafından hükümlü tutuklular
arasından oluşturulan Müzik Grubu
ilk konserini yılbaşında verdi. Türk
Yalvaç’ta
yeni yıla
merhaba
Y
alvaç Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında, Cumhuriyet Başsavcısı Muharrem
Çetin’in katkı ve desteği ile yılbaşı konseri düzenlendi. Kurumdaki tüm personel
ile tutuklu ve hükümlülerin katıldığı kon-
Halk Müziği ağırlıklı Türküler söyleyen grup, hükümlü ve tutuklulara
eğlenceli bir gün yaşattı. Konsere Kurum Müdürü Şeref Tatlı ve kurum personeli de iştirak etti. Konser sonunda
Kurum Müdürü Şeref Tatlı, grup üyelerini başarılarından ötürü tebrik etti.
serde mahalli sanatçı Murat Demir sahne aldı. Konser, büyük beğeni toplarken,
izleyiciler birbirinden güzel parçalar eşliğinde etkinliğin tadını çıkarttılar. Başsavcı
Çetin, kültürel ve sosyal etkinliklerin bundan böyle de devam edeceğini söyledi.
El emeği ürünler için satış mağazası açıldı
M
anisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda barındırılan
hükümlü ve tutukluların hayatla bağlarını koparmamaları, gerek ailelerinin gerek kendilerinin geçimleri için yapmış
oldukları el sanatlarının sergilenmesi ve satışının yapılması
için sergi ve satış mağazası açıldı. Manisa’da bulunan tarihi
Yeni Han içinde Sergi ve Satış Yeri adı altında açılan mağazada satışa sunulan eserlerden elde edilecek gelir hükümlü ve
tutuklulara verilecek. Satışa sunulan eserlerde ayrıca Denizli,
Kütahya ve Uşak Ceza İnfaz Kurumlarında kalan kadın ve erkek mahkumların eserleri de yer alıyor. Ceza ve Tevkif Evleri
Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın girişimleri, Manisa İl
Genel Meclisi ve Organize Sanayi Bölge Başkanlığı’nın destekleri ile açılışa hazır hale getirilen “El Sanatları Sergi ve Satış
Yeri” açılışına Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Cumhuriyet
Başsavcısı Durdu Kavak, Adalet Komisyonu Başkanı Onur
Çoğan, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sait Türek, Manisa
E Tipi Ceza Evi Müdürü İsmet Çelik, İzleme Kurulu Başkanı Av. Hilmi İnne, Kurum ikinci müdürleri katıldı. Protokol
üyeleri kurdele kesiminin ardından sergiyi gezdiler. Mevcut iş
yerlerinin İl Özel İdaresi’nden temin edildiğini belirten Manisa
Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, “Manisa E Tipi Kapalı
ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlü ve tutukluların
el emeği göz nuru eserleri burada satışa çıkacak. Satış yerinde ayrıca Uşak ve Denizli Bozkurt Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumları’nın ürünleri de bulunuyor. Yine Kütahya’dan gelen
eserlerimiz var. Bir çok eseri burada Manisa halkının beğenisine sunuyoruz. Vatandaşları buraya alışveriş yapmaları için bekliyoruz” dedi. Program sonunda Manisa Valisi Savaş, vermiş
olduğu destekten dolayı Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sait
Türek’e Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çini kursunda özel olarak üretilmiş olan Manisa Organize Sanayi Bölgesi
kurumsal ambleminin olduğu çini tabloyu hediye etti.
Mevlid Kandili dualarla kutlandı
Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Mevlid Kandili
münasebeti nedeniyle bir program düzenlendi. Programa Muş İl
Müftüsü Recep Uzun, Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu, İdare
Memuru Mehmet Akif Altun, Muş İl Başvaizi Abdulhak Akpolat,
Ceza İnfaz Kurumu Vaizi Abdulhalim Yıldız, Müftülük ve Ceza
İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan İnfaz ve Koruma Başmemuru Murat Emsen “Mevlid, doğum zamanı demektir. İnsanlığın kurtuluşu
için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’levvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Allah hepimizi onun şefaatine
nail eylesin” dedi. Hacı Şeref Camii Müezzini Sinan Kaya’nın
Kur’an-ı Kerim okuması ile devam eden programda, Mevlid konulu bir konuşma yapan Muş İl Müftüsü Recep Uzun, “Mevlid
kandilinin Türk-İslam alemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı
Allah’tan niyaz ediyorum” diyerek Mevlid Kandili’nin islam alemi için öneminden bahsetti. Halid Bozkurt, Şemsettin Karakaş ve
Sinan Kaya’nın Mevlid okumalarının ardından sahne alan Pervane
İlahi Grubu, okudukları ilahi ve ezgilerle katılımcılara doyumsuz
anlar yaşattı. Muş İl Başvaizi Abdulhak Akpolat’ın Mevlid kandili
duasını okumalarının ardından sona eren programda hükümlüve
tutuklulara çeşitli ikramlarda bulunuldu.
Çocukların sevinci
görülmeye değerdi
Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, kadın hükümlü ve tutukluların yanında kalan çocuklara, personelin katkılarıyla toplanan yardımlarla çeşitli hediyeler verildi. Hediyeler, Cumhuriyet Başsavcı Ramazan Apaçık, Kurum Müdürü
Zeynel Uludüz, Kurum ikinci müdürleri ve personelin katıldığı
etkinlikte, çocuklara hediye dağıtıldı. Başsavcı Apaçık, Kurumda kalan çocuklara yapılan etkinliklerin önemine vurgu
yaparak hediyenin çocukların psiko-sosyal gelişimi için önem
taşıdığını belirtti. Hükümlü ve tutukluların yanlarında kalan
çocukların sosyal yaşama adapte olmalarını sağlamak amacıyla da gelişimlerine uygun kreş ve gündüz bakım evlerinden de
etkin bir şekilde faydalanmalarının sağlandığını kaydeden Apaçık, çocukların gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan bu tür
etkinliklere desteklerinin devam edeceğini söyledi.
Sayfa 12
Seslenis
İNGİLTERE CEZA İNFAZ KURUMLARINDA VE DENETİMLİ SERBESTLİK
MERKEZLERİNDE UYGULANAN “MÜDAHALE PROGRAMLARI”
1. Giriş
Değişik ülkelerde gerçekleştirilen bilimsel
araştırmalar sonucu, ceza adalet ve infaz sisteminin
hedefi, suça sürüklenen kişinin ceza infaz kurumunda
iken zamanını verimli ve kurallara uygun geçirmesi, ceza
infaz kurumundan salıverildikten sonra yeniden suça
sürüklenmemesi diğer ifade ile topluma kazandırılması
için ihtiyacı olan “eğitim” ve “müdahale” programlarının
uygulanmasıdır.
Bu ayki yazımda sizlere İngiltere ceza infaz
kurumlarında ve denetimli serbestlik merkezlerinde
uygulanan “müdahale programları” hakkında
açıklamalarda bulunacağım.
2. İngiltere Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli
Serbestlik Merkezleri Hakkında Genel Bilgiler
İngiltere’de, 2008 yılından itibaren ceza infaz
kurumları ve denetimli serbestlik merkezleri “Ulusal
Hükümlü Yönetim Servisi”ne bağlı olarak faaliyet
göstermektedir. Bu ülkede, 123 ceza infaz kurumu ile 35
denetimli serbestlik merkezi bulunmaktadır.
31 Aralık 2013 tarihi itibariyle ceza infaz
kurumlarında 84.163 hükümlü ve tutuklu bulunmakta
olup, bunlardan; 11.256’sı tutuklu (7.906’sı yargılaması
devam eden, 3.350’si hüküm özlü), 70.919’u (106’sı
para cezasını ödememesi nedeniyle hakkında hapis
kararı verilen, 4.175’i altı aydan kısa süreli hapis cezasına
hükümlü, 2.361’i altı aydan fazla 12 aydan az hapis
cezasına hükümlü, 19.565’i 12 aydan fazla 4 yıldan kısa
süreli hapis cezasına hükümlü, 26.789’u 4 yıldan fazla
hapis cezasına hükümlü, 12.789’u süresi belirsiz hapis
cezsına hükümlü, 5.134’ü koşullu salıverilme şartlarını
ihlal eden) ve 1988’i diğer cezalara hükümlüdür.
Ceza infaz kurumlarının mevcudu 31 Aralık 2012
tarihi ile karşılaştırıldığında, %1 oranında artış olduğu
görülmektedir. (Offender Management Statistics Quarterly
Bulletin, 2014:1-24)
30 Eylül 2013 tarihi itbariyle denetimli serbestlik
merkezlerince 220.242 kişi denetim altında tutulmaktadır.
Dünyadaki rehabilitasyon çalışmalarındaki başarının
göstergelerinden biri yeniden suç işleme oranının
düşüklük göstermesidir. Bu kapsamda İngiltere’de Nisan
2011 ile Mart 2012 tarihleri arasında (Ministry of Justice,
https://www.gov.uk/government/publications/provenreoffending-statistics-april-2011-march-2012);
a) 600.000 yetişkin ve çocuk hakkında uyarı tedbiri,
mahkumiyet kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme
kararı verilmiş, bunların 160.000’ni ise bir yıl içinde
yeniden suç işlemiştir. Yeniden suç işleme oranı % 26,5
olup, bu oran bir önceki yılla karşılaştırıldığında %0,3
oranında düşmüştür.
b) 530.000 yetişkin hakkında uyarı tedbiri,
mahkumiyet kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme
kararı verilmiş ve bunların 130.000’ni bir yıl içinde
yeniden suç işlemiştir. Yetişkinlerin yeniden suç işleme
oranı ise %25,3’tür.
c) Ceza infaz kurumundan salıverilen yetişkinlerin
yeniden suç işleme oranı %45,8 olup, bu oran bir önceki
yılla karşılaştırıldığında yeniden suç işleme oranının %1,5
oranında düşmüştür. 12 aydan kısa süreli hapis cezasına
hükümlerde yeniden suç işleme oranı % 57,7 olup, 12 ay
ve daha uzun süreli hapis cezaslarında yeniden suç işleme
oranı ise %34,4’tür.
d) Kamusal cezalar ve hapis cezasının ertelenmesi
ile birlikte yükümlülük belirlenen kararlarda, yeniden suç
işleme oranı %34 olup, bir önceki yılla karşılaştırıldığında
bu oranın %0,2 oranında düşmüştür.
e) 71.000 çocuk hakkında uyarı tedbiri, mahkumiyet
kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme kararı
verilmiş ve bu çocukların 25.000’ni bir yıl içinde yeniden
suç işlemiştir. Yeniden suç işleme oranı %35,5 olup, bir
önceki yıla göre %0,3 oranında düşüş göstermiştir.
f) Ceza infaz kurumundan salıverilen çocukların
yeniden suç işleme oranı %69,3 olup, bu oran bir önceki
yılla mukayese edildiğinde %3,3 oranında düşmüştür.
3. İngiltere Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Merkezlerinde Uygulanan Müdahale Progamları
İngiltere’de 2010 yılından 2013 yılına kadar
denetimli serbestlik merkezlerinde uygulanan akredite
edilmiş müdahale program sayısında yıllara göre düşüş
görülmektedir. Denetimli serbestlik merkezlerinde; 2010
HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN SAĞLIK SEVKLERİ
İLE BU SEVKLERDEKİ PERSONEL GİDERLERİNİN
KARŞILANMASI
Ceza infaz kurumlarındaki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için gösterilecek çaba
ile hükümlü ve tutukluların tedavilerinin zamanında yapılmasının sağlanması hususu, kurum
idarelerinin hassasiyetle üzerinde durması gereken görevlerinin başında gelmektedir.
Konuyla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler sırasında, revire çıkmak isteyen hükümlü
ve tutukluların taleplerinin gecikmeli olarak karşılandığı, mahallindeki sağlık kurumlarına ya da
dışarıdaki bir sağlık kurumuna yapılan sevklerin
ise uzun süreli bekleyişler sonucu gerçekleştiği
yönünde sızlanmalar olduğu görülmektedir.
Kurum idareleri ile yapılan görüşmelerde
ise, hükümlü ve tutukluların revire çıkmalarında yaşanan gecikmelerin, sağlık kurumlarının
doktor görevlendirmemesinden veya görevli
doktorun sınırlı günlerle kuruma gelmesinden
ya da muayene sayılarının talebin ancak yarısını
karşılıyor olmasından kaynaklandığı, gerek mahallindeki gerekse dışarıya yapılacak sevklerin
ise Jandarma sayısındaki yetersizlik nedeniyle
geciktiği ifade edilmektedir.
Her ne kadar bu sorunların kaynağı kurum
idareleri gibi görünmese de bu hizmetin istenilen seviyede verilmesi halinde fayda sağlayacak
olanlar kurumlarda kalmakta olan hükümlü ve
tutuklular olduğundan, idareler tarafından ısrarlı bir şekilde takibinin yapılmasında zorunluluk
bulunmaktadır. Çünkü; mevzuat bakımından da
konuyu ele aldığımızda, idarelerin bu takibi yapması ve sorumluluklarını yerine getirmeyen idarelere gerekli hatırlatmalarda bulunması görevin
bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır.
Şimdi konuyla ilgili mevzuatı inceleyecek
olursak.
30.04.2009 tarihinde imzalanan “Sağlık
Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı Arasında Ceza
İnfaz Kurumlarındaki Sağlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Protokol” uyarınca, ceza
infaz kurumlarındaki sağlık hizmetlerinin Sağlık
Bakanlığı hastanelerine bağlı ceza infaz kurumu
semt polikliniği, aile hekimleri veya görevlendirilen sağlık personeli eliyle Birleşmiş Milletler
minimum standartlarında yürütüleceğinin karar
altına alındığı görülmektedir.
Bu Protokol’e göre, Ankara-Sincan ile İstanbul-Maltepe ve Silivri ceza infaz kurumları
kampüslerindeki sağlık hizmetlerinin Sağlık
Bakanlığı’nca uygun görülen hastaneler tarafından veya açılacak semt polikliniklerinde
yerine getirileceği, hükümlü ve tutuklu mevcudu ile personel ve yakınlarından oluşacak toplam sayının 5000 i geçmesi halinde ise Adalet
Bakanlığı’nın talebi ve Sağlık Bakanlığı’nın
onayı ile semt polikliniği açılabileceği, ayrıca;
hükümlü ve tutuklu mevcudu 1000 ve üzerinde
olan her kurum için aile hekimliği ihdas edilerek
hizmet verileceği, mevcudu 1000’in altında olan
kurumların ise durumu uygun üç aile hekimine
bağlanacağı ve hizmetin gezici sağlık hekimliği
kapsamında verileceği ifade edilmektedir.
Aile hekimliği uygulamasına geçilememiş
yerlerde ise, hükümlü ve tutuklu ile personel sayısı 1000’in üzerinde olan kurumlarda haftada 5
tam gün, 500 ile 1000 olan kurumlarda haftada 5
yarım gün, 500’ün altında olan kurumlarda haftada 2 yarım gün tabipli sağlık hizmeti verileceği belirtilmektedir.
Yine aynı Protokol’ün “Mükellefiyetler”
başlıklı 7 nci maddesinin B fıkrasında Sağlık
Bakanlığı’nın sorumlulukları sayılırken, fıkranın (a) bendinde; “kurumlardaki sağlık hizmetlerinin yürütülmesi için yeterli sayı ve nitelikteki
personel görevlendirilmesini sağlamak” bu Bakanlığın görevleri arasında gösterilmiştir.
Ayrıca;
Kamuoyunda “üçlü protokol” olarak bilinen
ve Adalet, İçişleri, Sağlık Bakanlıkları tarafından 19.08.2011 tarihinde imzalanan “Ceza İnfaz
Kurumlarının Yönetim, Dış Koruma Hükümlü
ve Tutukluların Sevk ve Nakilleri ile Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Protokol” halen yürürlükte olup, 19 uncu maddesinin birinci
ve ikinci fıkralarında;
“(1) Ceza infaz kurumu idaresince hükümlü ve tutukluların hastane ve duruşmaya sevk
yazılan, zorunlu haller dışında en geç iki gün
öncesinden jandarmaya gönderilir ve jandarma
koruma birlik komutanlığınca da istenilen gün
ve saatte hizmete uygun olarak şevkler yapılır.
(2) Başka ceza infaz kurumuna nakledilecek
Vehbi Kadri
KAMER
Daire Başkanı
yılında 24.972, 2013 yılında ise 16.390 müdahale programı
başlamıştır. Tamamlanan müdahale programı sayısı
incelendiğinde bu merkezlerde; 2010 yılında 17.545, 2013
yılında ise 10.990 müdahale programı tamamlanmıştır.
(Ministry of Justice, 2014:1-25)
Denetimli serbestlik merkezlerinde 2013 yılında;
a) 3.825 “Aile İçi Şiddet Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre üç ayrı şekilde (üç değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 2.842’si
tamamlanmıştır.
b) 6.770 “Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre altı ayrı şekilde (altı değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 3.927’si
tamamlanmıştır.
c) 2.121 “Cinsel Suç Müdahale Programı” başlatılmış
olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre altı ayrı
şekilde (altı değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu
müdahale programlarının 1.533’si tamamlanmıştır.
d) 2.691 “Madde Bağımlılarının Rehabilitasyonu İle
İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program
hükümlülerin ihtiyaçlarına göre yedi ayrı şekilde (yedi
değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale
programlarının 2.051’i tamamlanmıştır.
e) 983 “Şiddet İle İlgili Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre dört ayrı şekilde (dört değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 637’si
tamamlanmıştır.
Bu Ülkedeki ceza infaz kurumlarında 2010 yılından
2013 yılına kadar uygulanan akredite edilmiş müdahale
program sayısında yıllara göre düşüş görülmektedir. Ceza
infaz kurumlarında; 2010 yılında 19.528, 2013 yılında ise
12.374 müdahale programı başlamıştır. Bu kurumlarda,
Yusuf Kenan
ÇAĞLAR
Kontrolörler
Kurulu Başkanı
hükümlü ve tutukluların nakilleri, ilgili yazıların
jandarmaya intikal etmesinden itibaren zorunlu
haller dışında en geç bir hafta içinde yapılır.”
şeklinde düzenlenmiştir.
Yine aynı Protokol’ün 28 inci maddesinin
birinci fıkrasında; “Acil veya hayati bir sağlık
sorunu dışında hükümlü ve tutukluların muayene, tetkik, tahlil ve tedavileri için sağlık kurum
ve kuruluşlarına şevklerinde, mümkün olduğu
ölçüde önceden randevu alınır ve şevkler jandarma tarafından randevu saatinde sağlık kuruluşunda hazır olunacak şekilde yapılır.” hükmüne yer verilirken, 29 uncu maddenin ikinci
fıkrasında; “…acil durumlarda acil çağrı merkezi vasıtasıyla 112 acil yardım aracıyla sevk
istenir.” hükmü düzenlenmiştir.
Yukarıda belirtilen her iki Protokol’ü dikkate aldığımızda, gerek Sağlık Bakanlığı’nın, gerekse İçişleri Bakanlığı’nın sağlık hizmetlerinin
verilmesi ve bu hizmetlere ulaşılabilmesi için
bazı temel görevleri bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu nedenle, hem hükümlü ve tutukluların
yakınmalarına son vermek hem de kurum idareleri üzerinde oluşacak haksız eleştirilere meydan
vermemek için ilgili idarelere gerekli uyarıların
yapılmasında yarar bulunmaktadır.
Bu açıklamalardan sonra, sağlık kurumlarına yapılacak sevk ve nakillerde görevlendirilen
Jandarma ve personele ödenecek harcırahlarla
alakalı olarak da bazı uyarılarda bulunacak olursak;
6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin gündeliği”
başlıklı 39 uncu maddesinde; “Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve
akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini
geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında
ve geceyi de geçirenlere tam gündelik verilir.”
hükmü yer almaktadır.
Ayrıca;
Aynı Kanun’un 36 ncı maddesinin birin-
D üşünce
Ocak 2014
2010 yılında 16.099, 2013 yılında ise 11.116 program
tamamlanmıştır. (Ministry of Justice, 2014:1-25)
Ceza infaz kurumlarında 2013 yılında;
a) 252 “Aile İçi Şiddet Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre iki ayrı şekilde (iki değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 250’si
tamamlanmıştır.
b) 6.001 “Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre yedi ayrı şekilde (yedi değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 5.546’si
tamamlanmıştır.
c) 1.077 “Cinsel Suç Müdahale Programı” başlatılmış
olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre sekiz
ayrı şekilde (sekiz değişik program halinde) yapılandırılmış
ve bu müdahale programlarının 1.034’si tamamlanmıştır.
d) 3.748 “Madde Bağımlılarının Rehabilitasyonu İle
İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program
hükümlülerin ihtiyaçlarına göre on iki ayrı şekilde (on iki
değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale
programlarının 3.101’i tamamlanmıştır.
e) 1.296 “Şiddet İle İlgili Müdahale Programı”
başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına
göre altı ayrı şekilde (dört değişik program halinde)
yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 1.179’u
tamamlanmıştır.
4.
Değerlendirme
İngiltere denetimli serbestlik merkezlerinde;
akredite edilmiş beş temel program ile bu programların
hükümlülerin ihtiyaçları kapsamında yapılandırılmış
yirmi altı alt program, ceza infaz kurumlarında; beş temel
program ile bu programların hükümlülerin ihtiyaçları
kapsamında yapılandırılmış otuz beş alt program
uygulanmaktadır. Bu programlara binlerce hükümlü
katılmıştır.
Ceza infaz kurumlarında “bireysel çalışmalar”
önem taşımakta olup, rehabilitasyon çalışmalarından
etkili sonuçların alınabilmesi için kişileri suça sürükleyen
nedenleri ortadan kaldıracak (eğitim eksikliği, madde
bağımlılığı, öfke kontrolünde güçlük gibi) müdahale
programlarının geliştirilmesi ve uygulanması önem arz
etmektedir.
ci fıkrasında; “Hükümlü, tutuklu veya gözetim
altında bulundurulanların sevkinde görevlendirilen veya refakat vazifesiyle mensup olduğu il
sınırları dışına çıkan erbaş ve erlere verilecek
gündelik, Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte tespit olunur.” hükmü düzenlenmiştir.
Burada bir hususun daha bilinmesinde ve
aşağıda gösterilen 6245 sayılı Kanun’un 43 üncü
maddesindeki; “Seyahat günlerine ait yevmiyeler, seyahat edilen vasıtanın hareket saatinden
gidilecek yere muvasalat saatine kadar geçen
her 24 saat için hesap olunur. Bu süreden az devam eden seyahatler bir gün itibar olunur.
Seyahat müddetinin her 24 saati aşan kesri
tam gün sayılır.”.
ifadesinin dikkate alınmasında yarar görülmektedir.
Yukarıda belirtilen düzenlemeler doğrultusunda konuyu değerlendirdiğimizde, mevzuat
hükümlerine aykırı olarak, hilâfı hakikat beyanname verenler hakkında, 6245 sayılı Harcırah
Kanunu’nun 60 ıncı maddesi uyarınca işlem
yapılacağı da unutulmayarak, resmi bir görevle
memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilemeyeceği, saat 13:00 ve 19:00
esas alınmak üzere, öğle ve akşam yemeklerinden birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3
ve geceyi de geçirenlere tam gün harcırah verileceği anlaşılmaktadır.
Burada açıklanması gereken asıl konu ise,
“memuriyet mahalli” kavramından anlaşılması
gerekenin ne olduğudur.
Bu durum, 6245 sayılı Kanun’un 3 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde;
“memuriyet mahallinin, memur ve hizmetlinin
asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde
bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından
bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya
kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip
gelinebilen yerleri” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır.
İlgili düzenlemede ayrıntılı olarak izah edilen “memuriyet mahalli” kavramı gayet açık
olup, gereksiz tartışmalar yaşanmasına meydan
vermeden mevzuata uygun işlem yapılmasına
özen gösterilmelidir.
Seslenis
Ocak 2014
RİYA
Nuri, uzaktan uzağa sevdiği, aşkını içinde büyüttüğü Selma ile evliliği düşünmüş, ancak duyduklarından sonra arkadaşlıklarını sona erdirmişti. Selma
ise az da olsa içinde bir umut besliyordu. O gün, son
kez uğradığı Nuri, kendini bozmadan her zamanki
kibarlığıyla onu karşılamış; kısa süren bir sessizlikten
sonra konuya giren Selma’nın, “Her şey bitti mi?
Hiç mi umut yok?” sorusuna, kısaca “Bitti” demiş;
devamında gelen “Neden?” sorusuna da, “İlişkini
öğrendim, anlatayım mı?” cevabını vermiş; ayağa
kalkan ve kapıya yönelen Selma, “Hayır anlatma”
deyince, son noktayı koymuştu.
*
*
*
Cumhuriyet Savcısı Nuri, ilk görev yeri olan
Ceyhan’a iki yıl önce kuradan atanmıştı. Bir yıl sonra
beşinci bölge bir ilçeye atanacaktı. Otuz yaşındaydı.
Anne ve babasını art arda dört yıl önce kaybetmişti
ve çok yalnızdı. Hayatta en yakını olarak bir ablası
vardı. Onun da işi başından aşkındı. İzmir’de özel bir
bankada çalışıyor, görücü usulü ile evlendiği eşi ile
anlaşmazlık yaşıyor, iki çocuğu olduğundan, evliliğini bir türlü sonlandıramıyordu. Yine de eksik olmasın, sık sık arıyor, “Nuri, zamanı geldi, mahrumiyet bölgesine gideceksin, seni evlendirelim, birini
bul” diyerek onu evliliğe teşvik ediyordu. Bu yüzden
kendisi, tanışarak, anlaşarak evlenmek istiyor, arkadaşlarının bulduğu kızları da, “Şimdilik evlenmeyi
düşünmüyorum, daha zamanı var” diyerek, onları
da kırmadan geri çeviriyordu.
En yakın arkadaşı, beraber duruşmaya çıktıkları,
Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Rauf Beydi. Onunla çok iyi anlaşıyordu. Rauf Bey, kırk yaşındaydı.
Ona ağabeylik yapıyor, birikimlerini aktarıyordu.
Konu, evliliğe gelince de, “Aman Nuri, dikkatli
ol, seçici davran. Evlilik çok önemli, hem evinde, hem de işinde mutlu olursan, huzuru bulursun. Sırf evlenmiş olmak için evlenme!” diyordu.
Rauf Bey, özel hayatından hiç bahsetmezdi. Ancak
söz ve davranışlarından evinde mutlu olmadığı anlaşılıyordu. Birkaç kez de, Rauf Beyin ısrarı üzerine
evlerine akşam yemeğine gitmiş, eşini ve tek çocuğu
Levent’i tanımıştı. Belli etmemeye çalışsalar da birliktelikleri sırasında Rauf Bey ve eşinin karşılıklı laf
sokuşturmalarından ve neredeyse tartışmaya varacak
atışmalarından, aralarında geçimsizlik olduğunu hissetmişti.
Levent, lise son sınıftı ve üniversiteye hazırlanıyordu. Ona, lise öğretmenlerinden Selma, matematik dersi veriyordu. Selma, sık sık adliyeye geliyor,
Rauf Bey ile görüşüyor, onu bulamayınca da Nuri’ye
uğruyordu. Tanışmaları bu şekilde olmuştu. Bekâr
ve sempatik bir kızdı. Masum bir görünüşü vardı.
Tek başına kalıyordu. Yirmi yedi yaşındaydı. Zaman
içerisinde arkadaşlıkları ilerlemiş, Selma’nın gelip
gitmeleri de artmıştı. Rauf Bey, Selma’dan hiç söz
etmiyordu. Sadece, matematikten zayıf olduğu için
oğluna özel ders aldırdığını söylüyordu.
Nuri, samimiyetleri ilerledikçe Selma’ya açıl-
Ali Suat ERTOSUN
Yargıtay Üyesi
maya, duygularını açmaya ve ona evlenme teklif etmeye karar vermişti. Bir Cuma günü Adliye’ye gelen
Selma, “Yarın, Adana’ya gideceğim, alışveriş yapacağım” deyince; hafta sonu nöbeti olmayan Nuri,
aradığı fırsatın eline geçtiğini düşünerek, “Ben de
gidecektim, vaktin olursa öğle yemeğini birlikte
yiyelim” demiş, “Olur” cevabını alınca da dünyalar
onun olmuştu. Kimseye sezdirmemek ve dedikoduya mahal vermemek için ayrı otobüslerle gitmeye ve
saat 10’da otogar yakınında bildikleri bir pastanede
buluşmaya karar vermişlerdi.
O gece heyecandan uyuyamayan Nuri, Selma’ya
evlenme teklifini nasıl yapacağını düşünmüş, söyleyeceklerini defalarca kafasından geçirerek tekrarlamıştı.
Selma da, uzun süredir Nuri’nin kendisine yönelik ilgisinin ve bir şeyler söylemek istediğinin, bunun
da büyük bir ihtimalle evlilik teklifi olacağının farkında olduğundan, çok sevinmişti.
*
*
*
Ertesi sabah, Nuri erkenden kalkmış, kahvaltı
bile etmeden bindiği bir otobüsle Adana’ya gitmiş,
otogar civarında biraz oyalandıktan sonra, bir çiçekçiden aldığı kırmızı güllerle kararlaştırdıkları pastanede Selma’yı beklemeye başlamıştı. Selma da içi
kıpır kıpır, mutluluktan uçarcasına daha sonraki bir
otobüsle Adana’ya varmış ve Nuri ile buluşmuştu.
Kahvaltı sırasında, zorlanarak da olsa duygularını
Selma’ya açan ve aldığı gülleri veren Nuri, ondan
“Evet” cevabını alınca, havalara uçmuş, sanki dünyalar onun olmuştu.
O gün akşama kadar beraber gezip, alışveriş
yapmışlar, daha sonra da farklı otobüslerle Ceyhan’a
dönmüşlerdi.
O gece, ablasını arayan Nuri, onun da olurunu
aldıktan sonra, Selma ile evleneceğini adliyedeki
arkadaşlarına ve öncelikle Rauf Beye açıklamaya;
Selma ile de söz kesme ve nişan gibi ayrıntıları konuşmaya karar vermiş ve rahatça uyumuştu.
*
*
*
Pazartesi günü adliyeye giden Nuri, odasına girdiğinde, Rauf Beyi kendisini bekler bulmuştu. Tedirgin bir hâli vardı. “Hayrola ağabey, hoş geldin! Bugün duruşma var. Ben de cübbemi aldıktan sonra
yanınıza gelecektim.” deyip, uzattığı elini sıkan
Rauf Bey, “Seninle konuşacaklarım var” dedikten
sonra, cevap vermesine fırsat vermeden hemen konuya girip kestirmeden, “Nuri Bey, Selma sana göre
değil!” deyince, şaşırmış ve donup kalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Rauf Bey, Selma’ya evlenme
teklif ettiğini öğrenmiş olmalıydı. Kendisini toparlayıp, “Ağabey, Selma’ya evlenme teklifinde bulundum. Kabul etti. Bunu size Selma mı söyledi?”
deyince, “Aranızda bir şeyler olduğunu fark ettim. Sana arkadaşlık görevimi yapmak istedim.”
cevabını almış, duruşma saati geldiğinden, daha fazla
konuşmadan salona inmişlerdi. Duruşmada ikisi de
gergindi. Duruşmadan sonra, Rauf Beyin odasına
geçtiklerinde, çaylarını içerlerken Nuri, “Ağabey,
Selma’nın neyi var? Neden bana uygun değil?”
sorusunu yöneltince, “Nuri Bey, sen benim kardeşimsin. Biliyorsun, benim kardeşim yok. Ben seni
kardeşim belledim. Mutlu bir yaşamının olmasını
istiyorum. Evleneceğin insan çok önemli!” diyen
Rauf Bey sözlerini, “Selma’yı tanıyorum, ondan
sana eş olmaz!” diyerek sözlerini tamamlamış, ancak tüm ısrarlarına karşın nedenini açıklamamıştı.
Rauf Beyin odasından çıktıktan sonra Nuri, arkadaşlarına Selma ile aldıkları evlenme kararlarını
açıklamayı ertelemişti. Önce Selma ile görüşmeliydi.
Rauf Beyin söyledikleri kafasını allak bullak etmişti.
Neden öyle konuşmuştu? Selma, oğluna özel ders
veriyordu. Aklına türlü şeyler geliyordu? Rauf Beyin, Selma’ya ilişkin özel bilgileri mi vardı? Selma,
güvensiz biriyse, oğlu Levent’i neden ona emanet
etmişti? Neden ondan ders aldırıyordu? Bir sonuca
varamadı.
Biraz sonra odasına Selma gelmişti. Moralinin
bozuk olduğu anlaşılıyordu. Yüzü sapsarıydı. “Ne
var? Bir şey mi oldu?” diye sorunca; ondan, “Rauf
Bey ile tartıştık. Bundan sonra oğluma ders vermeni istemiyorum dedi” cevabını almış; “Nedeni
neymiş” deyince de, Selma sessiz kalmıştı. Bu kez
Nuri, “Yoksa aranızda bir şey mi var? Bu adam
neden böyle yapıyor?” sorusunu yöneltince; Selma, “Ne olabilir ki, Rauf Bey evli bir adam!” cevabını vermiş; Nuri de, Selma’ya güvensizlik duyup
bu tür bir soru sorduğundan utanmış ve pişmanlık
duymuştu.
*
*
*
Aradan iki hafta geçmiş, Nuri ile Rauf Beyin
araları bozulmuştu. Birbirlerine gayet resmi davranıyorlardı. Nuri, duruşmalara girip çıkıyor, Rauf Bey
ile görüşmüyordu. Hafta sonları Selma ile Adana’da
buluşuyor, geleceğe ait beklentilerinden konuşuyor,
birbirlerine aşklarını tekrar tekrar söylüyorlardı.
Nuri, kimseye söylemese; Selma, ‘Ben de kimseye söylemiyorum’ dese de; yerin kulağı vardı ve
Selma ile evlenecekleri çevrelerinde konuşulmaya
başlamıştı. Nuri’nin kafasında, kırk türlü düşünce
dolaşıyordu? Acele mi etmişti? Çok güvendiği Rauf
Bey niye böyle konuşmuş ve bu evliliğe neden karşı
çıkmıştı? Yoksa kıskanıyor muydu? Olacak şey değildi? Mutsuz da olsa, Rauf Beyin bir evliliği vardı ve
hiçbir zaman da boşanmadan söz etmemişti.
Duruşmanın olmadığı bir gün, canı sıkkın vaziyette odasında çalışırken dâhili telefonu çalmıştı.
Arayan Rauf Beydi. “Vaktin varsa, gelmek istiyorum” diyordu. Nuri, “Ağabey, ben geleyim.
Sen zahmet etme” deyince de, “Hayır, hayır, ben
SABRIN ÖNEMİ
Beklemek bizi kendine esir eden zorlu
bir eylem. Beklemek belkide hayatın ta
kendisi gerçeği, öznesiydi. Daha en baştan
başlıyorduk esir düşmeye ve ilk esareti bizim için bizi bekleyenler yaşıyordu. Herkes telaş için doğacak çocuğu bekliyordu.
Kız mı, erkek mi? Soruya çoktan yanıt bulunmuştu ama onu anlamak için 4 ay beklemek gerekiyordu.
Büyümeyi bekledik sonra, imrendiğimiz büyükler gibi olmayı kıymetini bilemediğimiz çocukluğumuzla değiştik.
Okulu bekledik okul yolunda arkadaş,
arkadaşla beraber otobüs bekledik. Sınavı
bekledik ve ardında sonucunu, bitirmeyi
bekledik okul bitimine dair hayaller kurarak..
Hayalini kurduğumuz gerçekleri bekledik, işi, aşı, aşkı bekledik. Sözler bekledik
tutulsun diye dualar ettiğimiz, Ya da dökülen iki kelimeye hasret yıllar edindiğimiz.
Kimselere söyleyemediğimiz beklentilerimiz oldu kimi zaman, bizi içten içe
tüketen. Beklemek işte beklemek, beklemeye sabrı eklemek.
Beklerken mi öğrendik sabretmeyi
yoksa sabrettiğimiz için mi bu kadar çok
bekledik? Asıl olan yol muydu yolcu mu?
Yoksa asıl olan varmaya çalıştığımız, beklediğimiz varlık mıydı yokluk mu..
Bence iki yol vardı, isyan ve sabır. Beklemek isyanın ve sabrın köşe taşıydı, yol
ayrımıydı. Beklemek eylem, sabretmek
umuttu. Sabrın var beklersin yoksa her
ikisi de olmazdı. Ruhun olgunlaşmasıydı
ve umut beklemekti olmasını istediğini.
Umutla beklemeyi bilmek, merhabaya
uzanan elin boş kalmamasıydı.
Beklenen her neyse sonucu mutlu olmak iyi olacak diye beklemek gerek. Yoksa insan zorlar kendini, üzülür, çaresizlik
duygusu sarar tüm bedenini. Hayat ç ekilmez olur, yaşanmaz olur. Karanlık isli ve
soğuk olur, duygular hissiz kalır karanlıkta. Hissiz olunca terk eder seni heyecanın,
enerjin, üretkenliğin, başarın...
Sabret diyenlere inat atarsın kendini sokaklara, burun kıvırırsın sana akıl vermeye
çalışanlara ve güçlüyüm diye hem kendini hem de kendini bilene yalan söylersin.
Ne kadar yalan söylersen söyle beklediğin
sabretmezsen gelmez sana. Gelse de kalmaz. Hak ettin mi sandın kabullenmek.
Bahaneler bulursun, uydurursun bağırırsın
ağlarsın, uyursun, uykusuz kalırsın, karnına anlamsız ağrılar girer, susarsın, kusarsın
yinede unutamazsın...
Sabretmek öğretir insana etten kemikten yapılmış aciz bedeni tüm kötülüklere
karşı nasıl taşa dönüştüreceğini. Her beklentinin her kazanımın ya da her kaybedişin aslında biraz da kazanç olduğunu sabretmek öğretir sana.
Çok mu dağıldım bilemedim, .bağlayayım usulca..
Şems diyor ki;
“Sabretmek, öylece durup beklemek
değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene kakınca gülü, geceye bakınca gündüzü
tahayyül edebilmektir. Ve bilenmelidir ki
gökteki ayın hilalden dolunaya varmak
için zaman gerekir.
Biz de bilsek ya! büyük büyük lokmaların bizi tıkayacağını, zevk ve güzellik için
küçük lokmalara ihtiyacımız olduğunu bilip sabretsek ya.
Bütün kapılar kapansa bile, sonunda o
sana kimsenin bilmediği gizli bir yol açar.
Sen şu anda göremesen de dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var.”
Evren Müldür
Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
E edebiyat
Sayfa 13
geleceğim” demişti. Çaylarını içtikten sonra Rauf
Bey, “Nuri Bey, sana bazı şeyler açıklayacağım.
Bunları söylemek istemiyordum. Ancak mecburum. Evliliğim mutlu yürümüyordu. Eşim, amcamın kızı. Beni, onlar okuttu. Ondan boşanamam.
Bir arayış içerisindeydim. Karşıma Selma çıktı.
Oğluma ders vermesi için tutmuştum. Zamanla
samimiyetimiz ilerledi. Bazı hafta sonları Adana
ve Hatay’da birlikteliklerimiz oldu. Benden önce
de başka kişilerle ilişkisi olmuş. Daha sonra sen
çıktın. Selma da seni gözüne kestirdi. Birkaç kez
uyardım. ‘Nuri, temiz bir insan, sana göre değil’
dedim. Dinlemedi. ‘Evlilik teklifini bana o söyledi. Hatta sesini çıkarma, ben seni de idare ederim.’
dedi. Ondan iğrendim. Selma ile ilişkiye girmem
doğru değildi. Ama oldu. Ben onunla her türlü
ilişkimi kestim. Bundan sonrası sana ait. Daha da
inanmazsan Selma ile yüzleşebilirim. Sen benim
kardeşimsin ve senin mutsuz olmanı istemiyorum.” demiş ve vedalaşıp çıkmıştı. Rauf Beyi uğurlayan Nuri, daha da şaşırmıştı. Rauf Beyi tanıyordu.
Yalan söyleyecek bir kimse değildi.
*
*
*
Nuri’nin, Selma ile son görüşmelerindeki “İlişkini öğrendim, anlatayım mı?” dediği olay buydu.
Selma, yaptıklarını biliyordu. Bu yüzden “Hayır,
anlatma” demişti. Peki, pişmanlık duymuş muydu?
Emin değildi. Böyle bir kadınla evlenemezdi ve o bir
uçurumun kenarından dönmüştü.
Masum görünüşünün altında şeytani bir kişilik
barındıran Selma, riyakârlığının karşılığını görmüştü.
*
*
*
1987 yılında başından bu olay geçen Nuri, o yıl
tayinini istemiş, ablasının tanıştırdığı, aynı banka şubesinde çalışan bir kızla evlenmiş ve mutlu olmuştu.
Selma ile ilişkisinin duyulmasından sonra Rauf
Beyin eşi, evi terk etmiş, bir yıl ayrılıktan sonra tekrar bir araya gelmişler; bu olaydan dolayı soruşturma
geçirmiş; oğlu Levent, o yıl üniversiteyi kazanamamış; ancak Nuri ile arkadaşlıkları hep devam etmişti.
Onların arkadaşlıkları, daha da ötedeydi; dostluktu,
kardeşlikti. Rauf, ona deneyim ve tecrübelerini aktarmış; onun mutluluğu için özel hayatını ortaya sermiş,
bu yüzden sıkıntılar çekmiş, ancak bunlardan hiçbir
zaman pişmanlık duymamıştı. Nuri de, her zaman
Rauf’un yanında olmuş ve sık sık ziyaret ederek sıkıntılarını paylaşmıştı.
Güzel Sözler
Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman
açılır bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil.
Mevlana
Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru; sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız.
Dostoyevski
Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim.
Bernard Shaw
Vicdan, Tanrı’nın tatlı fısıltısıdır.
Edward Young
Seslenis
Ocak 2014
Yıl: 12
Sayı: 142
YAYIN KURULU
Burhanettin ESER
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
V. Kadri KAMER
Eğitimden Sorumlu
Daire Başkanı
Mustafa DOĞAN
Tetkik Hâkimi
Tülay ÇELEBİ
Şube Md. (Psikolog)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Ramazan GÜNŞAN
Şube Md. (Öğretmen)
Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Öğretmen
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Naci BİLMEZ
Öğretmen
Grafik Tasarım
Fatih ŞAFAK
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Ali Turan KARADAĞ
Kurum Müdürü
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 17.02.2014
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Sayfa 14
E edebiyat
Seslenis
BİRAZ GAYRET
USTALARDAN SEÇMELER
USTALARDAN
SEÇMELER
Yahya Kemal BEYATLI
SES
Günlerce ne gördüm ne de kimseye sordum,
“Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!” diyordum.
His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı
Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kanatlı
Bir taze bahar alemi seyretti felekte,
Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te,
Akşam!.. Lekesiz, saf, iyi bir yüz gibi akşam!..
Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç cam;
Sakin koyu, şen cepheli kasrıyle Küçüksu,
Ardında vatan semtinin ormanları kuytu;
Bir neşeli hengamede çepeçevre yamaçlar
Hep aynı tehassüsle meyillenmiş ağaçlar
Dalgın duyuyor rüzgarın ahengini dal dal.
Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal.
Bir lahzada bir pancur açılmış gibi yazdan
Bir bestenin engin sesi yükseldi boğazdan
Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla,
Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla,
Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi:
Görmüş ve geçirmiş denizin kalbine sindi.
Ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandım.
Tekrar o alev gömleği giymiş gibi yandım,
Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde,
Bir kanlı gül ağzında ve mey kasesi elde;
Her yerden o, hem aynı güzellikte göründü,
Sandım bu biten gün beni ram ettiği gündü.
Ocak 2014
Rutin iş olan, kuruma hükümlü- tutuklu
kabulünü yapıyor ve gelen misafirlerimi ağırlıyorum. Gelen misafirlerime de hep şu soruları
soruyorum. “Neden geldin, gelmemek için ne
gibi çaba sarf ettin?” “Verilen cevapları hayretle karşılıyorum... “Ne yapayım oldu işte,
kadermiş, verilen cezayı çekeriz vb..” Gelen
her cevap karşında “Dur bir dakika” diyorum
ve ekliyorum...”Hiç gelmemek için biraz gayret gösterip düşünmek yine bana kalıyor. İşte
o zaman ben ne yapabilirim diye soruyorum
kendime. Düşünüp anlatmaya başlıyorum anlatabildiğim kadarıyla. Bazen sokakta çöpleri
karıştıran, çöpten metal, plastik, giyecek gibi
eşyaları toplayıp ekmek parası için satan ve
çabalayan genç, yaşlı insanları görüyorum. İnanın alınlarından öpesim geliyor. Gelen misafirlerimize ne yapayım oldu bir kere diyenlere
en güzel cevap bu. Haydi, kardeşim bir seferde
olsa dene ve suç işlememeye gayret et. Başka
insanların üzerinden geçinmeyi bırak. İnsanlığını yanlışla düzeltme.Aynı soru, aynı cevap
ve hayretli bakışlar devam eder gider...Ve yine
aynı manzaralar devam ederken kapıya daya-
nan yaşlı anaları, babaları, eşleri, çocukları
geliyor aklıma hep üzülüyor, yine soruyorum
kendime gelen misafirlere, o genç eşlerinizin,
yaşlı baba, analarınızın sabahın çok erken saatlerinde duvar diplerinde görüşe gelmek için titrediğini, yol parasını bulmak için kolundaki tek
bileziğini satığını, size belli etmemek için evde
bıraktım getirmedim dediğinde inanır mısın?
Çocuğuma ben hastayım hastaneye gidiyorum
deyip ceza evine geldiğini, kimselere görünmemek için yüzünü sakladığını, eve gittiğinde
babanız işte gelecek yakında deyip göz yaşlarını içine akıttığını, çocuğunun bile inanmadığı yalana kendisini inandırmanın ne kadar acı
verdiğini bilimisin? Yok kardeşim yok. Haydi
ne olur kendine dön ve yapalım olduları bırak.
Gayret biraz çaba göster. Bana misafir gelme,
seni dışarıda göreyim. Çalışırken, eşini kolunda, çocuğunu elinde gezerken göreyim. Ne sen
üzül nede bizler. Haydi gayret inan başarırsın
biraz gayret...
Salih Akgül
İnfaz Koruma Başmemuru
Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
BULMACA
Yıllar sonra birgün gelip
Nereden çıktın karşıma
Gidip ele gönül verip
Nereden çıktın karşıma
Yaralarıma tuz bastın
Beni bakışınla astın
Söyle bana nedir kastın
Nereden çıktın karşıma
Taşlar bastım bu bağrıma
Deli dediler halıma
Yaşlar değmez o zalıma
Nereden çıktın karşıma
Güzelliğin hala durur
Hasretin içim kavurur
Bülbül gül ile avunur
Nereden çıktın karşıma
Şimdi ben nere gideyim
Bu derdi kime diyeyim
Yıkık dökük bir binayım
Nereden çıktın karşıma
On yıl geçmişti aradan
Sabır vermişti yaradan
Yavuz geçti bu sevdadan
Nereden çıktın karşıma
Yavuz Cengiz
Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
FIKRA
Yahya Kemal BEYATLI
ŞİMDİ NE YAPACAĞIM?
Ormanda dolaşan 2 avcıdan biri birden bire yere düşer. Arkadaşı, düşen adamın
nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür.
HAYATI
2 Aralık 1884′te Üsküp’te doğdu. 1 Kasım 1958′de
İstanbul’da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Ahmed Agâh. Üsküp Belediye Başkanı Nişli İbrahim Naci Bey’in oğlu.
Annesi Nakiye Hanım ise şair Lefkoşalı Galib’in yeğeni. Çocukluk yılları Üsküp’teki şiirlerine de yansıyan
Rakofça çiftliğinde geçti. İlköğrenimini özel Mekteb-i
Edep’te tamamladı. 1892′de Üsküp İdadisi’ne girdi.
Bir yandan da İshak Bey Camii Medresesi’nde Arapça
ve Farsça dersleri aldı. 1897′de ailesi Selanik’e taşındı.
Annesinin ölmesi, babasının tekrar evlenmesi yüzünden
aile içinde çıkan sorunlar nedeniyle Üsküp’e döndü. Tekrar Selanik’e gönderildi. 1902′de İstanbul’a geldi. Vefa
İdadisi’ne (lise) devam etti. Jön Türk olma hevesiyle
1903′te Paris’e kaçtı. Bir yıl kadar Meaux okuluna devam
edip Fransızca bilgisini geliştirdi. 1904′te siyasal bigiler
yüksek okuluna girdi. Jön Türkler’le ilişki kurdu. Ahmet
Rıza, Abdullah Cevdet, Samipaşazade Sezai, Prens Şahabettin gibi dönemin ünlü kişilerini tanıdı. Şefik Hüsnü
ve Abdülhak Şinasi Hisar’la arkadaşlık kurdu. 1912′de
İstanbul’a döndü. 1913′te Darüşşafaka’da edebiyat ve
tarih öğretmenliği yaptı. Medresetü’l-Vaizin’de uygarlık
tarihi dersi verdi. Mütarekeden sonra Âti, İleri, Tevhid-i
Efkâr, Hakimiyet-i Milliye dergilerinde yazılar yazdı.
Arkadaşlarıyla “Dergâh” dergisini kurdu. Yazılarıyla
Milli Mücadele’yi destekledi. 1922′de barış anlaşması
için Lozan’a giden kurulda danışman olarak yer aldı.
1923′te Urfa milletvekili oldu. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Varşova ve Madrid’de ortaelçisi olarak
görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla Yozgat, Tekirdağ,
1943-1946′da da İstanbul milletvekili oldu. Halkevleri
Sanat Danışmanlığı yaptı. 1949′da Pakistan Büyükelçisi iken emekli oldu. Yaşamının son yıllarını İstanbul’da
Park Otel’de geçirdi. Tutulduğu müzmin bağırsak kanamasının tedavisi için 1957′de Paris’e gitti. Bir yıl sonra
Cerrahpaşa Hastanesi’nde aynı hastalık nedeniyle öldü.
Selanik yıllarında “Esrar” takma adıyla şiir yazmaya
başladı. İstanbul’da Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin’in
şiirleriyle tanıştı. İrtika ve Mâlumât dergilerinde “Agâh
Kemal” takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen şiirler yazdı. Paris’te Fransız simgecilerinin şiirlerine yakınlık duydu. Fransız şiiriyle kurduğu yakınlık, Türk şiirine
faklı bir açıyla bakmasını sağladı.
NEREDEN ÇIKTIN KARŞIMA
Bunun üzerine telefonla
acil yardımı arar.
“Arkadaşım öldü, ne yapabilirim” diye sorar.
Telefondaki ses yanıtlar:
“Sakin olun. Size yardım
edebilirim. Ama önce arkadaşınızın ölüp ölmediğinden
emin olalım.”
SOLDAN SAĞA
1- Çoğu Türk soyundan olan Musevi
topluluğu- Tutarga. 2- Törende yer alan
topluluk – Piston. 3- Rubidyum’un
simgesi – Baskı sırasında gazete ve dergilere eklenen reklam yaprağı. 4- Sade
veya sebzeli et yemeği – Hükümdar
vekili. 5- İnce dantel - Satrançta bir
taş. 6- Samaryumun simgesi- Toparlak durumdaki ilaç – Tantalın simgesi.
7- Yemek yemesi gereken – Avuç içi –
Bayındır. 8- En az, en aşağı – Baba cet
9- Parafin – Püskürten sıvı demeti. 10Bedenin bir bölümde hareketin kalkması – Dingil. 11- Binek hayvanı – Saatin atmışta biri. 12- Gemideki siperli
fener – Terbiyum’un simgesi – Boyun
eğen. 13- Başkaldıran – Kasaplık hayvanda omurganın iki yanındaki bölge.
14- Köşk – Mana.
YUKARIDAN AŞAĞIYA
1- Kerevet – Mecazen özlemek. 2- Miralay – Taşlık, çıplak yer. 3- Radyum’un
simgesi – Öze mahsus – Kayak. 4Dini tören – Anlayışsız, terbiyesiz ve
uyumsuz kimse. 5- Duvar içindeki
oyuk – Tutuşma – Praseodim’in simgesi. 6- Güzel kokulu madde – Hattat cilası – Her yiyeceği canı çeken. 7- Issız
– Duman lekesi – Aklama 8- Naylonla
kaplı yer, Protaktinyum’un simgesi –
Temiz. 9- Yunan ve Roma uygarlıkları
ile ilgili olan - Gondolcu şarkısı 10- Bir
nota – Bir bitki türü – Karışık renkli.
11- Kısaca akümülatör – Ufki – Namaz
kıldıran kimse.
Geçen Sayıdaki
Bulmacanın Çözümü
Bulmaca: Resul Akçay - Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Telefonda bir süre sessizlik olur ve bir silah sesi işitilir.
Avcı telefonu tekrar eline
alır ve şöyle der: “Evet, tamam. Şimdi ne yapacağım?”
ÖZLÜ SÖZ
Kelimelerin gücünü anlamadan,
insanların gücünü anlayamazsın.
Konfiçyus
Mal kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden
birçok şey kaybetmiştir. Fakat
cesaretini kaybeden her şeyini
kaybetmiştir.
Goethe
Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de
yararlandığı sözdür.
Aristo
Pişman değilim yaşadıklarımdan,
öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.
Nazım Hikmet
Seslenis
Ocak 2014
ARKADAŞ
KUTSAL AŞK
Geniş yapmışlar ceza evinin giriş kapısını,
Beleş verseler almam vallahi tapusunu,
Dost edinmeye çalışırsın insanların hepsini,
Adın mahkum kimse sana inanmaz arkadaş.
Gittin,
Ardına bile bakmadan.
Yaşadığımız en yüce anların,
Yokluğunda,
Kalbimi kor bir ateş gibi yaktığını,
Hesaba bile katmadan.
İlk girişte sorarlar sana güzel güzel,
Koğuşta yatmanın kanunu da çok özel,
Araban olsa da mercedes dizel,
Binip onunla gezemezsin arkadaş.
Ne güzel olursa olsun yapısı,
Ben istemiyorum kimin olursa olsun tapusu,
Akıllı olursa insanlarımızın çoğusu,
Bu binalar tek tek kapanır arkadaş.
Sayımlar da mecburen durursun safta,
Boşuna umut bağladık gelecek diye affa,
Olup bitenlerin hepsini bırakamazsan rafta,
Kafana takar deli olursun arkadaş.
Acı hatıraları yazarsın gönlündeki taşa,
Ailenden ayrı kaşık çalarsın sofradaki aşa,
Değer verilmeyince güzellik yapılan işe,
Oturup düşünmeye başlarsın arkadaş.
Adın mahkum ne olursa olsun ünün,
İnsansın tutsaklığa sıkılır gönlün,
Hele bir de çok ise yatacak günün,
Sayarsın sayarsın bitmez arkadaş.
Kırıcı laflar iz bırakır insanın gönlüne,
Yanlıştır karşı koymak idarenin sözüne,
Bütün mahkumlar kavuşmak ister ailesine, evine,
Kavuşalım diye dua edelim arkadaş.
Dolarsa içine hasret dolu aile özlemi,
Şiirlere konu ederim cezaevi günlerini,
Seviyorsan evde bekleyen canın sevdiklerini,
Sabırlı ve uyumlu olacaksın arkadaş.
Kamil Uysal
Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
SEN VE BEN
Sen emeksen ben emektarım,
Sen günahsan ben günahkarım,
Sen yanarsan bende yanarım,
Her ne isen ben sana müptelayım,
Suya yazı yazmak kadar zorsun
ama olsun,
Bütün zerrelerim seninle dolsun,
Hasretin beni dertten derde koysun,
İstemem başka kimseyi sen sonsun.
Sen yapraklara usulca dokunan rüzgar,
Bense seninle dolmuş küçük bir hangar,
Kalbim hep seninle atar,
Yoksan yanımda içim kar gibi yanar.
Sen rüyalarımda, sen
hayallerimdesin,
Tüm güzel günlerde tuttuğum
dileksin,
Her an her dakika bendesin,
Sen, kelimelerin aciz kaldığı yerdesin.
Mert Anıl Tufanoğlu
Ferizli L Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Gittin,
Tecelli edince turu simaya Allah,
Param parça olan o dağ gibi,
Umutlarımı bin parçaya bölerek.
Gittin,
Sen gittin ya yar,
İnan,
Bende bittim.
Mesela,
Gülmüyor gözlerimin içi eskisi gibi
artık,
Mesela,
Bütün aynaları kırdım,
Saçlarım hep dağınık,
Öyle bir yaraladı ki gidişin beni,
Sözlerim yetersiz kalıyor,
Hissettiğim bu acıyı anlatmaya ey
güzel sevgili.
Tıpkı,
İdama giden bir mahkum,
Sevdiklerine son defa baktığında,
Yüreğinde hissettiği o acı gibi.
Yavrusunu elleriyle toprağa veren,
Bir yaradılanın hissettiği acı gibi,
Öyle bir yaraladı ki gidişin beni,
Sözlerin yetersiz kalır anlatmaya,
Ey güzel sevgili.
Dön,
Kalp atışlarımı anlamlı kılanım,
Sen masum ol ben suçlu,
Sen özgür ol ben tutuklu,
Sen benim hayatım ol da,
Ben en çekilmez dertlerde de
İnan olabilirim mutlu.
Ya Rab,
Sen nasip eyle o yari bir kez daha
bana,
Öyle çok seviyorum ki onu,
Melekler şahittir buna,
Öyle bir aşktır ki bendeki ona,
Şahit olanlar gıpta eder,
Beni külli aşka yaklaştıran,
Bu kutsal aşka.
Mehmet Canpolat
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumu
ÖZÜR DİLERİM
Bu kadar ilgine ilgisiz kalmıştım.
Onca gülüşüne kaşlarımı çatmıştım.
Kendimi böyle ağırdan satmıştım.
Seni sevmiyorum anlamına gelmez.
O güzel gözlerine uzun uzun
bakmıyorsam.
Bedenimi incecik kollarına
bırakmıyorsam.
Şöyle ellerini rahat rahat tutmuyorsam.
Bu sen sevmiyor anlamına gelmez.
Hep sen konuşuyor ben susuyorsam.
Yıllara kinimi nefretimi kusuyorsam.
Her an böyle suratımı asıyorsam.
Ama bu seni sevmiyorum anlamına gelmez.
Şimdi beni iyi, çok iyi dinle sevgili Aşkım....
Sensizken bir sevgilim olsun derdim.
Şöyle güler yüzlü birini isterdim.
Meğer dilediğim senmişsin Kaderden,
Kıymetini bilemediğim için Özür dilerim
Aslan Aydın
Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
E edebiyat
Sayfa 15
AŞK DÜKKANI
İKİMİZE OLDU
Bir aşk istiyorsun öldüm fiyatına,
Alsana aşk ne alırsan bir milyon,
İstersen şöyle güzel aşklar bak,
çok pahalı katına,
Oradaki aşklara gücün yetmez,
fiyatları trilyon...
Bak şu tezgahta eski aşk resimleri,
El değmeden bakıver üzeri kirlenmesin,
Şöyle dikkatli bak, oku hep isimleri,
Aşkların satıldığını Leyla ,
Mecnun bilmesin...
Şu duvarda asılı kırık kolyelerimiz var,
Yarısı şimdi nerede kimsenin haberi yok,
Bilmezsin ki şimdi kan ağlamakta o duvar,
Torbayla satılıyor
Kalplerin içine saplanan ok...
Yazılmış mektuplar, kenarları hep yanık,
Mektubun cevabını postacıdan bekliyor,
Kağıtlar, kalemler, masalar o aşkta tanık,
Şimdiki aşıklar düz yollarda tekliyor...
Kitaplar arasında kurumuş bir kaç yaprak,
Saklamış sevgilisi yıllarca mabedinden,
Mendillere sarılmış yerden alınmış toprak,
Sevgiliyle buluşulan bir ağacın dibinden...
Allı, yeşilli yazmalar sevgiyle oyalanmış,
Sevgili yazmayı hep gönlünde saklamış,
Elleri büklüm büklüm kınayla boyalanmış,
Düğününde efkarlı türkülerle ağlamış...
Bak bu eldivenleri aşkı uğruna örmüş,
Saatlerce uyumadan bir kandilin başında,
Sevgili bir kez Pınarbaşı’nda görmüş,
Henüz yeni serpilmiş körpe kızlık çağında...
Al ne istiyorsan işte aşk dükkanından,
Bilmelisin ki hiç biri seni istemeyecek,
Aşk istiyorsan çok sevmelisin canından,
Seversen, sevgili bir daha senden
hiç gitmeyecek...
Sönmüş ateşi yeniden alevlendirmek yanlıştı,
Sorunlar bittiği yerde başladı,
Olan yine ikimize oldu.
Fatih Erdem
Niğde Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Barış İmenç
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Kabardı duygularım.
Şahlandı içimde bir anda,
Kopardı dizginlerini aldı götürdü yüreğimi,
Kör karanlıklara bıraktı,
Olan yine ikimize oldu.
Sönmüş ateşi yeniden alevlendirmek yanlıştı,
Şimdi sen bir köşede ağlıyorsun.
Yüreğimde ayrılık depremi.
Gözlerinde seni yalnız bırakmayan yaşlar.
İçinde fırtınalar kopuyor.
Bir daha dönmeyecek korkusu var içinde.
Ve ben çaresizliğimle baş başa,
Elimdeki resmine bakıyorum.
Dalıyorum öylece uykuya .
Yaşadıklarım rüya olsun diyorum Allah’a,
Ama ne rüya ne hayal.
Ayrılığımız gerçek ve ortada,
Artık uzaksın benden.
Anılarınla yaşayacak bu beden,
Ve bunu sakın unutma gece gözlüm.
Hiç kimse boynumu bükemezken,
Ayrılığımız boynumu büktü.
Ve yüreğime sensizlik mührünü vurdu.
Bir daha senin gibi kimseyi sevmeyeceğim.
Duygu cellatlıda olmayacağım.
Sadece göz yaşlarımla unutacağım kendimi.
Bu sana son ayrılık şiirimdir gece gözlüm.
KENDİMİ GÖRDÜM
Ruhum,
Bedenime seslendi bugün.
Sağırmışım.
Bu güne dek duymadım.
Kır artık! diyor ki zincirlerini.
Anla beni diye, kırbacı vurdu.
Sorguladı. Yaşadığım ömrümü.
Sıraladı, hataları gördüğünü.
Beni, bana karşı, dikti karşıma.
Baktı da halime, ağladı durdu.
Baktım da kendime,
Ben neredeyim.
Dört duvar arası, gizli yerdeyim.
Bir de beni, benden dinleyin.
Aradığım cevabı,
Kendime sordum.
Duramadım artık!
Cevap bendeydi.
Zincirlerim, kırılacak yerdeydi.
Ruhumu yokladım,
Halen bendeydi.
Bir bütün olunca,
kendimi gördüm.
Mustafa Cesur
Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
ÖZGÜRLÜK SEVDASI
Özgürlüğe bakmak,
Gökyüzüne bakmak gibi bir şey aslında,
Açık mavi kocaman bir gökyüzüne,
Gündüz yıldızları olan,
Heyecanını yitirmezsin hiçbir zaman,
Geçen yıllar beklediğin olmasada,
Özgürlüğe bakmak,
Gölde kayık olmak gibidir,
Kış günü köy evindeki soba kadar sıcak,
Yaz günü, sögüt ağacının gölgesinde uyumak,
Birde özgürlüğe kavuşmak varya,
İçindeki hasretten taburcu olmak,
Seçtiğin filmi izlemek,
İstediğin müziği dinlemek,
Adımlarını saymadan
yürümek,
Bulunduğum beton yığınından çıkıpta, dörtnala,
Lunapark şenliğini koşmak gibidir,
Özgürlük demek, güzel olan herşeydir.
Ali Demirelli
Silivri 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
SAYFA 16
Seslenis
Acil durum
tatbikatı
başarıyla
tamamlandı
E
rciş A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde
24.12.2013 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü, İtfaiye,
Elektrik Arıza ve 112 Acil birimlerinin katılımıyla karşılaşılabilecek olağanüstü durumlara karşı alınacak tedbirlere yönelik
Acil Durum Tatbikatı yapıldı. Erciş Cumhuriyet Başsavcısı Kerem Arabacı, Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Ömer Bilgin, Kurum
Müdürü Yılmaz Topal ve Kurum 2. Müdürleri nezaretinde kurum personeli ile hükümlü-tutukluların katıldığı tatbikat başarıyla tamamlandı.
Oltu’da Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular arasında dostluk maçı yapıldı
KAZANAN DOSTLUK OLDU
Oltu Ceza İnfaz Kurumu Personeli ile hükümlü ve tutukluların moral ve motivasyonlarının artırılması amacıyla sosyal,
kültürel ve sportif faaliyetler çerçevesinde 15 Kasım 2013 – 20
Aralık 2013 tarihleri arasında 30 takımın katılımıyla Voleybol
Turnuvası ile 40 kişinin katılımıyla Masa Tenisi Turnuvası düzenlendi. Turnuvada başarılı olan hükümlü tutuklular ve personel arasında dostluk maçı yapıldı. Dostluk maçına Cumhuriyet
Başsavcısı Ümit Ocak, Kaymakamı Abdullah Şen, Belediye
Başkanı İbrahim Ziyrek, Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan,
Kurum Müdürü Selahattin Tutkun, Kurum ikinci müdürleri,
Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Ceza İnfaz Kurumu personeli ve hükümlü-tutuklular arasında yapılan
dostluk maçını hükümlüler-tutuklulardan oluşan takım kazandı.
Turnuvada dereceye giren takımlara kupalarını Kaymakam Abdullah Şen, Masa Tenisi Turnuvasında dereceye girenlere madalyalarını Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek, yıl içerisinde açı-
lan II. Kademe Okuma Yazma Kursunda başarılı olan hükümlü
tutuklulara belgelerini Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak, Saç
ve Sakal Kesimi Kursunda başarılı olan hükümlü tutuklulara
belgelerini Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan ve Süt Sığır
Yetiştirici Kursunda başarılı olan hükümlü ve tutukluların belgelerini Kurum Müdürü Selahattin Tutkun verdi. Ödül töreninin
ardından konuklar, hükümlü ve tutukluların el ürünlerinin sergilendiği salonu gezdiler.
Milli zeka ve strateji oyunu
“Mangala” Edirne Kapalı’da
Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
kalan tutuklu ve hükümlülerin sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunmak ve Türk
kültürüne yeniden kazandırılması amacıyla
Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi tarafından 25 Aralık
2013 tarihinde mangala oyunu eğitimi verildi. Tarihteki ilk Türk Topluluklarına dayanan
ve bilinen en eski Türk zeka ve strateji oyunu
olan Mangala, iki kişiyle oynanıyor. oyun
tahtası üzerinde karşılıklı 6’şar adet olmak
üzere 12 küçük kutucuk ve her oyuncunun
taşlarını toplayacağı birer büyük hazine bulunurken oyun 48 adet taşla oynanıyor. Oyunda amaç ise en çok taşı toplayarak oyunu
kazanmak. Oyun, çok bilinmemesine karşın
Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda büyük
ilgi görüyor.
Milli oyunlarımızdan biri olan ancak günümüzde
çok bilinmeyen
“Mangala” oyunu, Edirne Kapalı
Ceza İnfaz Kurumunda büyük ilgi
görüyor.
Kan, üretilemeyen tek yapıdır
Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kan bağışı
programı düzenlendi. Programda Tekirdağ Açık Ceza
İnfaz Kurumu personeli
gönüllü olarak kan bağışında bulundu. Oldukça yoğun
ilgi gösterilen bağışlarla ilgili konuşan Kızılay görevlisi Dr. Metin Karadağ, kan
vermenin faydalarını sırala-
yarak, “Kan vermek sağlığı
uzatır. Kan hücreleri yenilenir. İnsanı psikolojik olarak rahatlatır, huzur verir. 1
ünite kan verilerek 3 kişinin
hayatı kurtarılabilir. Kemik
iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımını canlı tutar. Genç kan hücrelerinin
vücutta dolaşıma katılması,
vücuda canlılık ve dinçlik
verir. Kalp krizi olasılığını %90 azaltır. Yorgunluk,
baş ağrısı, stres gibi rahatsızlıkların giderilmesinde
etkili olur.’’dedi. Ayrıca
Karadağ; kanın kaynağının
sadece insan olduğunu ve
yapay olarak üretilemediğini vurgulayarak sağlıklı
olan herkesi kan bağışında
bulunmaya davet etti.
Ankara Çocuk Gençlikte
turnuva heyecanı
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza
Kurumunda, personel ve çocuklar arasında halı saha turnuvası düzenlendi. Kurum
Öğretmeni Recep Güngör’ün koordinatörlüğünde 7 takımın katılımıyla iki aylık bir
sürede gerçekleşen halı saha turnuvasında,
İdare – C Vardiyası birinci, B Vardiyası ikinci, hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençlerden
oluşan futbol takımı da üçüncülüğü elde etti.
Ödül töreninde konuşan Kurum Müdürü Necmi Acun, turnuvaya katılan bütün
takımlara katılımlarından dolayı teşekkür
ederek bu tür sportif karşılaşmaların yıl içinde sık sık tekrarlanacağını belirtti. Kurum
Kütüphanesi’nde gerçekleşen ödül töreninde, dereceye giren takımlara ödülleri Kurum
Müdürü Necmi Acun ve Kurum II Müdürleri tarafından verildi.
Filede zirve mücadelesi
Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 9 Aralık 2013 tarihinde koğuşlar
arası voleybol turnuvası düzenlendi. Turnuvaya 40 koğuştan toplam 320 hükümlü ve tutuklu katıldı. Oldukça çekişmeli maçlara sahne olan turnuva sonucunda C11koğuşu ile B4
koğuşu finale kaldı. 27 Aralık 2013 tarihinde
gerçekleştirilen final maçını 3-1’lik kazanan
C11 koğuşu turnuvada şampiyonluğunu ilan
etti. Final maçının ardından şampiyon olan
takımla derece giren diğer takımlara çeşitli
hediyeler ve madalyaları takdim edildi.