Seslenis Ocak 2014 Yıl: 12 • Sayı: 142 • Ücretsizdir • Milli mücadelelere şahsî hırs değil, milli ideal, milli onur sebep olmuştur. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Müsteşar İpek UNICEF heyetini kabul etti A dalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, UNICEF Cenevre Bölge Ofisi Çocuk Koruma Başkanı Jean Claude Le Grand, UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Severine Jacomy Vite ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm Sorumlusu Göktan Koçyıldırım’ı kabul etti. Ziyaret sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer hazır bulundu. Müsteşar İpek konuşmasında, suç ve çocuk kavramlarının bir arada yer almaması gerektiğini belirterek, zaman zaman çocukların eğitimlerini tamamlayamamaları, yeterli anne baba desteği alamamaları gibi nedenlerle suça sürüklenebildiğini, bu çocuklar ile ilgili bütün kurumların içinde yer aldığı entegre bir sistemin oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı. 9’da ‘Sorunu yerinde görmek çözüme giden en güzel yoldur’ NAZİLLİ DSM BİNASI TÖRENLE HİZMETE AÇILDI Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ile birlikte Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nu ziyaret ederek, kurumun işleyişi ile iş yurdu faaliyetleri hakkında yetkililerden bilgi aldı. Ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerini ziyaret ederek sorunları yerinde inceleyen Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, kurum ziyaretleriyle amaçlarının hükümlü ve tutukluların yaşam koşullarını görmek, personelin sorunlarını dinlemek ve çalışma şartlarını yerinde incelemek olduğunu söyledi. Bu kapsamda, Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ve Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’dan oluşan heyet, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Genel Müdür Yıldırım, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay ve Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım’ın eşliğinde ziyaret ettiği Kurumun fizikî yapısı ve çalışmalarını yerinde inceledi. 8’de Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası ve Nazilli E Tipi Ceza İnfaz Kurumu sinema salonu düzenlenen törenle açıldı. Aydın Vali Yardımcısı Mehmet Polat, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Tetkik Hakimi Ömer Bozoğlu, Aydın Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salih Karataş, Jandarma Alay Komutanı Albay Emre Fırat, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Elginkan Vakıf Başkanı İlhan İttü ve protokol üyeleri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreni Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. 4’te Salihli’de kültürel günler Salihli C Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunrda, 27 Aralık 2013 tarihinde, Salihli Belediyesi Zafer Keskiner Şehir Tiyatro Salonunda “9. Şiir Türkü Dinletisi ve El Ürünleri Sergisi” etkinliği düzenlendi. 2’de El ürünleri sergisine yoğun ilgi 2’de Muhteşem“Çayda Çıra”gösterisi 10’da Çocukların sevinci görülmeye değerdi 11’de Moral konserinde herkes duygulandı 7’de Manisa’da el sanatları satış mağazası açıldı Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda barındırılan hükümlü ve tutukluların hayatla bağlarını koparmamaları, gerek ailelerinin gerek kendilerinin geçimleri için yapmış oldukları el sanatlarının sergilenmesi ve satışının yapılması için sergi ve satış mağazası açıldı. 11’de Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü 2014’TE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ Değerli mesai arkadaşlarım, kıymetli okurlar; Zor, yoğun ama bir o kadar da başarılarla dolu bir çalışma yılını geride bırakarak yeni bir yıla girmenin heyecanını yaşıyoruz. 2013 yılındaki başarılı ve gayretli çalışmalarımızın bu yılda da devam etmesini diliyor, yeni yılın hepimize huzur, barış ve sağlık getirmesini temenni ediyorum. Devamı 3’te Sayfa 2 Seslenis Ocak 2014 El ürünleri sergisine yoğun ilgi İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda eğitim ve iyileştirme faaliyetleri çerçevesinde yürütülen el sanatları kurslarına katılan hükümlü ve tutukluların yaptıkları eserlerden oluşan “El İşi ve Resim Sergisi” Aliağa Ticaret Odası Sergi Salonu’nda ziyarete açıldı. 12-15 Aralık 2013 tarihleri arasında ziyaretçilere açık olan serginin açılışına katılan Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Emin Atik, İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan, Aliağa Belediye Başkanı Ömer Turgut Oğuz, Aliağa Cumhuriyet Başsavcısı Osman Bağlar, Aliağa Ceza İnfaz Kurumlarından Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Mustafa Gümüş, Tüpraş Aliağa Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hasan Dikbaş ve Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka tarafından açılış kurdelesi kesilirken, Aliağa Ceza İnfaz Kurumları Müdürleri ile kurum personelide açılışta hazır bulundular. Açılışta konuşan Aliağa Kaymakamı Bayram Yılmaz, bu tür çalışmaların hükümlü ve tutukluların sosyalleşmesinde ve özgüven sağlamalarındaki öneme dikkat çekerek, “Hükümlü ve tutuklulara mesleki eğitim verilmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Aldıkları kurslarda edindikleri bilgileri ve becerileri kullanarak ortaya güzel ürünler çıkarmışlar” dedi. Sergiye ev sahipliği yapan Aliağa Ticaret Odası Başkanı Adnan Saka “Tutuklu ve hükümlü arkadaşlarımız o kadar güzel ürünler ortaya koymuşlar ki bu ürünlerin, onların ruh dünyalarını yansıtması açısından da çok değerli olduğunu görüyoruz” dedi. İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Yusuf Arslan ise ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim ve iyileştirme faaliyetlerini yürüten, sanatsal düşünüş ve estetik bakış açısının hükümlü ve tutuklular üzerinde rehabilite edici etkisinin ortaya çıkmasında ve sergilenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti. Dünya şampiyonundan Stand up gösterisi Bilardoda uzun yıllar dünya şampiyonluğunu kimseye bırakmayan Milli Sporcu Semih Saygıner, Bilardodaki ustalığını sahne şovunda da gösterdi. Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlüler, sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında uzun yıllar şampiyonluğu kimseye kaptırmayan Dünya Bilardo Şampiyonu Semih Saygıner ile stand-up programında bir araya geldi. Program, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğü işbirliğinde Bakırköy Cem Karaca Gösteri Salonunda gerçekleştirildi. Dünya Şampiyonu sporcu, bilardoya başlangıç hikayesini, Türkiye’de Bilardo Federasyonunun kuruluş aşamalarını, dünya şampiyonluğuna giden yolda yaptığı çalışmaları eğlenceli ve esprili bir üslupla anlattı. Oldukça beğeniyle izlenen Stand Up gösterisi sonunda Saygıner, başarmak için çok çalışmanın, sabretmenin ve kararlı olmanın önemini vurguladı. Salihli’de kültürel günler 1900 kitap hediye edildi S alihli C Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda, 27 Aralık 2013 tarihinde, Salihli Belediyesi Zafer Keskiner Şehir Tiyatrosunda “9. Şiir Türkü Dinletisi ve El Ürünleri Sergisi” etkinliği düzenlendi. Programa Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1. Dairesi Üyesi İsmail Aydın, Kaymakam Vekili Necmi Akman, Belediye Başkanı Mustafa Uğur Okay, Garnizon Komutanı Jandarma Binbaşı Metin Şahin, Adli Yargı ve Adalet Komisyonu Başkanı Kenan Arslanoğlu, Salihli Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Duran Yılmaz, hakim ve Savcılar, Kurum Müdürü Ömer Ateş, İzleme Kurulu Başkanı ve üyeleri, çok sayıda davetli, Kurum personeli ile Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlüler ve yakınları katıldı. Program, el sanatları kurslarında hükümlülerce yapılan el sanatları ürünleri ve resimlerden oluşan serginin açılışı ile başladı. Açılış konuşmasını yapan HSYK Üyesi Aydın, “İnsanoğlu yaratıldığı tarihten bugüne kadar duygu ve düşüncelerini değişik şekilde ifade etme T biçimini sergilemiştir. Resim çizmiş ressam demişiz, söz söylemiş edebiyatçı demişiz, biraz uyumlu söz söylemiş şair demişiz. Bu şiirlere biraz da müzik katmış müzisyen demişiz. Bütün bunlar bizim hem görsel olarak hem de işitsel olarak dünya meşgalelerinden biraz uzaklaştıran, ruhumuzu gönlümüzü dinlendiren meşgaleler haline gelmiş. Bugün burada bütün bu saydıklarımı bir arada yaşama imkanı buluyoruz.” dedi. Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz da sevgi ve saygı ortamı oluşturmak için çaba gösterdiklerini belirterek, “Görüyoruz ki karşılıklı anlayış ve sevgi ortamını Salihli’de yerleştirmişiz. Böyle bir Adliye’de ve böyle bir ilçede çalışmak büyük keyif verici.” dedi. Özel Eğitim Uygulama Merkezi ve Özel Eğitim İş Uygulama Merkezi Müdürlüğü’nün folklör ve Jimnastik Gösterisi ile devam eden program, Salihli yerel şairlerin şiirleri ve Salihli yerel sanatçılarından Salih Kandaş ve arkadaşlarının seslendirdiği birbirinden hareketli şarkılar ile son buldu. okat Cumhuriyet Başsavcılığı, İzleme Kurulu Başkanlığı ve Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği işbirliği ile Tokat Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda “Kitap Bağışı ve Şiir Dinletisi Etkinliği” düzenlendi. Etkinliğe Vali Mustafa Taşkesen, Belediye Başkanı Doç. Dr. Adnan Çiçek, Cumhuriyet Başsavcısı Özkan Gültekin, Adalet Komisyonu ve Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Ercan Adalı, İdare Mahkemesi Başkanı Mehmet Karakuş, Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Şahin, Baro Başkanı Av. Faruk Bostancı, İl Jandarma Komutanı Albay Yusuf Cavlak, İl Emniyet Müdürü Osman Balcı, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, Cezaevi İzleme Kurulu Başkanı Uğur Kölemen, İzleme Kurulu Üyeleri, daire amirleri ile kurum müdürleri, Şairler ve Yazarlar Derneği Başkanı Remzi Zengin, dernek üyele- ri, hükümlü ve tutuklular katıldı. Tokat Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen etkinlik öncesinde hükümlü ve tutuklular tarafından yapılan resimlerden oluşan resim sergisi gezildi. Birbirinden dikkat çekici resimleri ilgi ile inceleyen protokol üyeleri, hayranlıklarını gizleyemediler. Resim sergisinin gezilmesinin ardından Cezaevi İzleme Kurulu Başkanlığı’nın katkıları ile cezaevinde kalan tutuklu ve hükümlülerin yararlanabilmeleri amacıyla toplanan 1900 kitap cezaevine hediye edildi. Müteakiben Tokat Şairler ve Yazarlar Derneği üyelerince “Şiir Dinletisi” sunuldu. Her biri birbirinden güzel ve bir o kadar da anlamlı şiirler ve türkülerle salondakilerin gönüllerini fetheden şairler ve ozanlar, tutuklu ve hükümlülerin güzel bir gün geçirmelerini sağladılar. Ocak 2014 2014’TE DAHA ÇOK ÇALIŞMALIYIZ BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM İçinde bulunduğumuz yüzyılın bilgi toplumu olarak ifade edilmesi nedeni ile bu çağda kurumların gücünü çalışanlarından aldığını, bu sebeple; bütün yatırımlarımızı çalışanlarımıza yaptığımızı, bütün kararlarımızı çalışanlarımız ile birlikte aldığımızı aynı heyecan aynı kararlılık ile çalıştığımızı belirtmek istiyorum. Bu anlamda, Genel Müdürlüğümüz sürekli değişimi benimseyen, insan odaklı bir anlayış ile çalışmalarına devam etmektedir. Şunu belirtmek isterim ki, insan unsurunun temel olduğu bir meslek icra eden siz değerli mesai arkadaşlarımın çalışma koşullarının zorluğunu, daha fazla fedakârlık gerektiren bir mesleği icra ettiğinin bilincindeyiz. Bu bilinçle, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik müdürlüklerini zaman zaman ziyaret ederek, personelimizin sorunlarını dinliyor ve çalışma koşullarını yerinde inceliyoruz. Bu ziyaretlerin, gerek özlük hakları gerekse kurum uygulamalarından kaynaklanan sorunların yerinde görülerek çözülmesi açısından son derece önemli olduğunu düşünüyorum. Bizlerin amacı, yaptığı mesleği söylemekten çekinen değil, yaptığı işle her daim gurur duyan ve sorunları en aza indirgenmiş bir personel yapısına ulaşmaktır. Bu kapsamda, personel sayısı artırılarak verilen hizmet öncesi ve hizmet içi eğitimlerle perso- Seslenis Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü nelin daha donanımlı bir hale getirilmesi için çalışmalarımız yoğun bir şekilde devam etmektedir. Eğitim çalışmalarımızı standart bir yapıya kavuşturarak tüm personelimizin eğitime alınmasının, hedeflerimize ulaşabilmek açısından önemli olduğunu söylemek isterim. Bu bağlamda, eğitim merkezlerimizde çağdaş infaz anlayışına uygun eğitim programları düzenlenmekte olup, 2014 yılı içinde personelimizin gerekli eğitimleri alması amaçlanmaktadır. Bu hususta da eğitim merkezlerinde görev yapan eğitimcilerimize büyük görevler düşmektedir. Tüm dünyada olduğu gibi artan bir eğilim gösteren ceza infaz kurumlarının nüfusu, bu alanda çalışan personelin iş yükü ve sorumluluklarını artırırken yürütülen hizmetin daha kaliteli, verimli ve profesyonel şekilde sürdürülebilmesi için gerekli plânlamalar yapılmaktadır. Bu bağlamda, modern ceza infaz anlayışına uygun olarak gerek yeni ceza infaz kurumlarının hizmete açılması gerekse bazı ceza infaz kurumlarında modernizasyon çalışmaları yapılarak fiziki koşullarının iyileştirilmesi yönünde çalışmalar devam etmektedir. Sayfa 3 2013 mali yılında 10 adet yeni ceza infaz kurumu ile 6 adet ek bina ve ek açık ceza infaz kurumları hizmete alınarak, toplam 8.765 kişilik kapasite artışı gerçekleştirilmiştir. Yine bu çalışmalar kapsamında; 2014 yılının ilk 6 ayında inşası tamamlanacak ceza infaz kurumları açılarak 16.748 kişilik kapasite artışı sağlanacaktır. Böylece, ceza infaz kurumlarının kapasite sorununun büyük ölçüde çözüleceği düşünülmektedir. Bilindiği üzere, ceza infaz kurumlarımız suç davranışı göstermiş kişilerin kapatıldıkları dört duvar arası değil, temel hak ve özgürlüklerin gözetildiği, insan onuruna yakışır bir infaz rejiminin yürütüldüğü yerlerdir. Bu açıdan, bir yandan modern ceza infaz kurumlarının oluşturulmasına yönelik yatırımlar devam ederken bir yandan da hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılmasına yönelik eğitim ve iyileştirme programları yürütülmektedir. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli olarak, 2014 yılında da bahsettiğimiz hedeflerimize ulaşabilmek için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Unutmamak gerekir ki, değişen ve gelişen dünyada hedeflere istenen düzeyde ulaşabilmek için hepimize daha çok görev ve sorumluluk düşmektedir. Hepinize çalışmalarınızda başarılar diler, sağlıklı ve huzurlu yarınlar temenni ederim. Yıldırım, Müsteşar Yardımcısı Kiszely’i kabul etti C eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, 29 Ocak 2014 tarihinde Macaristan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Katalin Kiszely ve beraberindeki heyeti makamında kabul ederek bir süre görüştü. Macaristan Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Kiszely başkanlığındaki heyete Uluslararası Hukuk ve Dış İlişkiler Genel Müdür Yardımcısı Levent Kurt ve Tetkik Hakimi Çiğdem Öngeç Pekkaya eşlik ettiler. Ziyarette, iki ülke arasındaki ceza infaz sistemi konularındaki işbirliği dile getirilirken, Genel Müdür Yıldırım, Türkiye Ceza İnfaz MÜSİAD’DAN ANLAMLI ZİYARET Sistemi ve ceza infaz kurumlarının durumu ile ilgili konuk heyete bilgi verdi. Konuk heyet, daha sonra Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ve Tetkik Hakimi Esat Işık eşliğinde Elektronik İzleme Merkezini ziyaret, ederek burada sürdürülen çalışmalarla ilgili olarak yetkililerden bilgi aldılar. Sinop MÜSİAD İl Temcilik Binasının açılışı ve bir dizi incelemeler için Sinop’ta bulunan Türkiye Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, 3 Ocak 2014 tarihinde, Sinop E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna ziyarette bulundu. Genel Başkan Olpak’a ziyareti sırasında Sinop Valisi Yavuz Selim Köşger, Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Kaan, Sinop İl Temsilciliği Başkanı Ahmet Hilmi Gökmen ve çok sayıda Müsiad İl Başkanı eşlik etti. Olpak’ı kuruma gelişinde Cumhuriyet Başsavcısı Ömer Uysal, Kurum Müdürü Özer Duman, Kurum ikinci müdürleri ve personel karşıladı. Kapalı spor salonu, halı saha ve kum voleybol sahasını gezen ve burada spor faaliyetlerine devam eden hükümlü tutukluları bir süre izleyen Olpak, ve beraberindeki heyet, daha sonra toplam 250 tutuklu hüküm- lünün çalıştığı ve infaz koruma memurlarının üniformaları ve birçok kurum ve kuruluşun tekstil ihtiyacını karşılayan tekstil fabrikasını ziyaret etti. Ziyaret sırasında Olpak’a tekstil fabrikalarında yapılan işler ile ilgili bilgi verildi. İlgi ve yeteneği olan Hükümlü tutukluların resim, elişi, ebru, maket, kabartma tablo gibi sanatsal çalışmaları yapabileceği güzel sanatlar galerisi ile baştan sona yenilenerek son sistem teknoloji ile donatılan bilgisayar ve teknoloji sınıfının açılışı da konuk heyet tarafından yapıldı. Heyet daha sonra açılışı yapılan güzel sanatlar galerisinde hükümlü tutukluların yaptığı yağlı boya resim, bakır ve alüminyum kabartma tablo, ebru, maket araba modelleri ve elişi çalışmalarının bulunduğu stantları gezdi. Özellikle hükümlü tutukluların yaptığı maket araba modelleri ziyaretçiler tarafından büyük beğeni topladı. Sayfa 4 DS Etkinlik Seslenis Ocak 2014 Nazilli ve serbestlik Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası ise Ceza N azilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası ve Nazilli E-Tipi Ceza İnfaz Kurumu sinema salonu düzenlenen törenle açıldı. Aydın Vali Yardımcısı Mehmet Polat, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Tetkik Hakimi Ömer Bozoğlu, Aydın Garnizon Komutanı Tuğgeneral Salih Karataş, Jandarma Alay Komutanı Albay Emre Fırat, Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Nazilli Kaymakamı Mehmet Okur, Nazilli Belediye Başkanı Haluk Alıcık, Elginkan Vakıf Başkanı İlhan İttü ve protokol üyeleri ile çok sayıda davetlinin katıldığı açılış töreni Nazilli Cumhuriyet Başsavcısı Doğan Kaya’nın ev sahipliğinde gerçekleşti. Törende konuşan Nazilli Cumhuriyet Başsavcı Kaya, denetimli serbestlik kurumunun görevlerinin aslında çağdaş bir infaz sistemini içermekte olduğunu belirterek “Bu amaç doğrultusunda belki de denetimli serbestlik müdürlüklerinden Bakanlığımızın hedeflediği amaca en üst seviyede ulaşmak amacıyla, Bakanlığımızın da katkılarıyla kiralamak suretiyle yeniden düzenlediğimiz ve dizayn ettiğimiz binamızı bugün hizmete açmış bulunuyoruz. Bugünkü Türkiye koşullarında, ideale yakın olan bu binamız, Türkiye'de bir ilk ve örnek proje oluşturmuştur. Elbette burada Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğümüzün gerek binamızın kiralanması gerek binanın donanımı için ödenek tahsis etmesi bizim çalışma şevkimizi fevkalade artırmıştır” dedi. 9 YILDA 100 YILLIK BİLGİYE ULAŞILDI Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ise konuşmasında denetimli serbestlik siteminin geçmişine dair bilgiler vererek, denetimli serbestlik sisteminin dünyadaki geçmişine bakıldığında İngiltere’de 100 yıldan fazla geçmişe sahip olan, Fransa’da yine o kadar bir geçmişe sahip olan sistemin Ülkemizde sadece 9 yıllık bir süre içerisinde aynı deneyime kavuştuğunu ifade etti. Geçen süre içerisinde denetimli serbestlik alanında kendilerine intikal eden işlerin artışında yoğunluk olduğu gibi niteliklerinin de değiştiğini anlatan Yıldırım “Sadece cezanın infazından önce ya da sadece mahkemeler tarafından verilen tedbirlerin yerine getirilmesi aşamasında değil, bugüne kadar hiç tanımadığı bir alanla tanıştı. Yargı suçun önlenmesi noktasında sorumluluk üstlenmiştir. Türkiye’nin birçok yerinde özellikle de koruma kurullarımız aracılığıyla bir taraftan suç işleyenlerin suç işlemesinin önüne geçilmeye çalışılırken bir taraftan da genel anlamda suçun önlenmesi noktasında hassas gruplara yönelik önemli çalışmalar gerçekleştirilmiştir. denetimli serbestlik birimleri cezanın infazı alanında adeta sorumluluğu tek başına üstlenmiş olan ceza tevkifevlerinin yanına rol arkadaşları temin etmiş olmasıdır. Toplumun birçok kesimi bu müdürlükler vasıtasıyla fark etmiştir ki hükümlülerin tekrar topluma kazandırılması, suç işlemiş olanların tekrar suç işlemelerinin önlenmesi sadece Adalet Bakanlığının sorumluluğunda değil bu toplumun tüm dinamiklerinin sorumluluk alanı içerisinde yer almaktadır. Ceza infaz kurumunda cezasını infaz edip çıkmış olanlarla hepimizin aileleri çocukları yakınları aynı sokaklarda bir arada yaşamaktadır. O halde bu insanların tekrar sağlıklı bireyler olarak topluma kazandırılması noktasında toplumun tüm dinamiklerinin işbirliği yapma zorunluluğu son derece açıktır.” şeklinde konuştu. TÜRKİYE FAİR PLAY BÜYÜK ÖDÜLÜ ALAN TEK DENETİMLİ SERBESTLİK MÜDÜRLÜĞÜ Türkiye'de Fair Play Bütük Ödülü alan tek Denetimli Serbestlik Müdürlüğü olan Nazilli Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası açılış töreni sonrası hizmet binasını gezen protokol üyelerine Şehit Murat Uzun Toplantı salonunda Denetimli Serbestlik Müdürü Fatih Serdar Şayan tarafından Denetimli Serbestlik Hizmetleri, hizmet binası ve ödüllü proje olan “Sporla Yaşa” projesi hakkında sunum yapıldı. ‘Hayat Birlikte Güzel’ Kitap okuma kampanyası Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Erzurum Ticaret Borsası Başkanlığının ortaklaşa yürüttüğü “SODES Hayat Birlikte Güzel” Projesi kapsamında devam eden çalışmalara bir yenisi daha eklendi. Erzurum’da bazı okullarda ve Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülere yönelik kitap okuma kampanyası düzenlendi. SODES “ Hayat Birlikte Güzel” Projesi Okuma Kampanyası Evliya Çelebi İlkokulunda öğrencilerle buluştu. 2, 3 ve 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olan Kampanyada öğrencilere hikaye, roman ve dini içerikli 257 kitap dağıtıldı. 07/01/2014 tarihinde yapılan Okuma Kampanyasında ise Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumu yerleşkesinde bulunan hükümlülere okuma bilincinin kazandırılması amacıyla yaklaşık 140 kitap dağıtıldı. Kitap okuma kampanyasının artarak devam edeceğini belirten SODES “Hayat Birlikte Güzel” Projesi Koordinatörü Kamil Arı, “Projemiz kapsamında geçtiğimiz ay hizmete giren Engelli Evi ve Terapi Merkezimiz çalışmalarına devam etmektedir. Bu anlamda yürütülen çalışmalarımıza bir yenisini ekleyerek, belirlediğimiz okulların ilkinde bir okuma kampanyası düzenledik. Birincisini Evliya Çelebi İlkokulunda yaptığımız okuma kampanyamıza 07/01/2014 tarihinde, Dumlu Açık Ceza İnfaz Kurumunda devam ettik. Amacımız İl genelinde 1000’e yakın kişiye ulaşarak bir nebze de olsa okuma alışkanlığının kazandırılmasına destek olmaktır.” dedi. Seslenis Ocak 2014 DS Etkinlik Sayfa 5 Yozgat’ta denetimli hizmet binası açılışı binası Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Yozgat Denetimli ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül’ün katılımıyla yapılan törende açıldı. YOZGAT DS BİNASI TÖRENLE AÇILDI Yozgat Denetimli Serbestlik Müdürlüğü hizmet binası, inşaat çalışmalarının tamamlanmasının akabinde düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılışa Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Metin Durgun, Yozgat Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Başkanı Yıldırım Şafak, İdare Mahkemesi Başkanı Bekir Demirci, Tetkik Hakimi Burhan Alıcı, hakim, Savcı ve personel ile diğer SODES FİNANSMAN SÖZLEŞMESİ İMZALANDI protokol üyeleri katıldılar. Açılış konuşmalarının ardından katkılarından dolayı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Selami Candemir’e, Yozgat Cumhuriyet Başsavcısı Metin Durgun tarafından teşekkür plaketi takdim edildi. Kurdele kesimi ile hizmete açılan denetimli serbestlik müdürlüğü hizmet binasını gezen protokol üyelerine, yetkililer tarafından yapılan çalışmalar ve projeler hakkında sunum yapıldı. A dana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından hazırlanan ve Devlet Planlama Teşkilatı tarafından da uygun görülen “Cezaevinden Topluma, Güvenli Yarınlara” adlı projenirn hayata geçirilmesi amacıyla Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Adana Valiliği arasında protokol imzalandı. 09 Ocak 2014 tarihinde Adana Valiliği Toplantı Salonunda düzenlenen imza töreninde Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve Adana Cumhuriyet Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık protokole imza koyarak projeyi başlatmış oldular. Adana Denetimli Serbestlik Müdürlüğün- ce yürütülecek olan proje, denetimli serbestlik hizmetlerinin; eğitim, iyileştirme ve topluma kazandırma faaliyetleri çerçevesinde hazırlandı. Proje kapsamında, yükümlülerin eğitilmeleri, bilgilendirilmeleri, farkındalık düzeylerinin arttırılması, nitelikli birer eleman haline gelmeleri, suç ve suçludan uzak durmalarının temini ve yeniden suça bulaşmalarının önlenmesi hedefleniyor. Hazırlık ve uygulama aşamaları toplamda bir yıl sürecek olan projeden, haklarında denetimli serbestlik kararı bulunan yaklaşık olarak 1845 kişinin yararlanması planlanıyor. Bilinçli arıcılığa ilk adım Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğü, Rize Ziraat Odası Başkanlığı, Çayeli Ziraat Odası Başkanlığı, Ardeşen Ziraat Odası Başkanlığı ve Ardeşen Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü işbirliğiyle haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulananan ve herhangi bir mesleki bilgi ve beceriye sahip olmayan hükümlülere iş olanağı sağlama ve meslek edindirmeye yönelik “Arıcılık Kursu” verildi. Aralık ayında başlayan ve 80 saat süren kurs sonrası mezun olan hükümlü kursiyerlere geçtiğimiz hafta Ardeşen Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğünde düzenlenen törenle başarı belgeleri verildi. Ayrıca kursu tamamlayan hükümlülere Rize, Çayeli ve Ardeşen Ziraat Odaları tarafından ikişer adet kovan ve arıcılık için gerekli olan malzeme yardımı yapıldı. Belge dağıtım törenine Rize Denetimli Serbestlik Müdürü Murat Kalkan, Ardeşen Halk Eğitim Merkezi Müdürü Ertan Berberoğlu ve usta öğreticiler ile kursiyer hükümlüler katıldı. Arıcılık kursunu başarıyla bitiren kursiyerler, Rize Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Ardeşen Halk Eğitim Merkezi tarafından düzenlenen kurs boyunca elde ettikleri bilgiler sayesinde bölgede verimli bir şekilde arıcılık yapabileceklerini dile getirerek kendilerine sağlanan bu güzel imkanlardan dolayı teşekkür ettiler. Sayfa 6 Seslenis G ündem Ocak 2014 Ümraniye’de Vuslat Yıldönümü Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, geçtiğimiz yıl Mayıs ayında başladıkları eğitim sonunda ilk kez sahne alan kursiyerler, herkesin beğenisini kazandıkları sema gösterisiyle usta semazenlere taş çıkartırlarken, imkân verilmesi halinde neler yapılabileceğini de ortay koymuş oldular. Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Hz. Mevlana’nın 740. Vuslat Yıldönümü anma etkinlikleri kapsamında hükümlüler tarafından semazen gösterisi düzenlendi. Usta semazen Murat Gürsoy ile geçtiğimiz yıl Mayıs ayında başlanan ve büyük bir ciddiyetle devam eden kurs sonunda 18 semazen tarafından sahnelenen gösteri büyük beğeni kazandı. 17 Ocak 2014 tarihinde Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen Sema gösterisine Yargıtay 13. Dairesi Üyesi Zihni Doğan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, İstanbul Anadolu Adli Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Yeşim Sayıldı, Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Rayif Aldemir, Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcısı Orhan Biçicioğlu, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı Murat Neccaroğlu, Galata mevlevi şeyhleri Hüseyin Top ve Nail Kesova katıldı. Açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Mehmet Çıtak, Evrensel barışın, sevginin, hoşgörünün ve hümanizmanın simgesi büyük düşünür Mevlana’yı anmanın ve anlamanın, sevginin, barışın, hoşgörünün yüceliğini de anlamak olduğunu söyledi. Programın anlam ve önemi ile ilgili konuşan İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcı Vekili Bekir Rayif Aldemir ise, bu tür çalışmaların çok özverili bir çalışma olduğunu belirterek “Bu durumda gösteriyor ki tutuklu ve hükümlü arkadaşların bu gibi etkinliklere büyük bir özveri ile devam etmeleri, kültürel faaliyetlerin onlar açısından çok önemli olduğunun bir göstergesidir. Büyük bir özveri ile yapılan bu çalışmanın meyvelerini ise bugün izleyeceğimiz semazen gösterimi ile alacağımızı düşünüyorum ” dedi. Etkinlikte sahne alan semazenler muhteşem bir gösteri sahnelerken, program sonunda katılımcılardan büyük alkış aldılar. Programın kapanışında konuşan Ceza ve Tevkifevle- ri Genel Müdürlüğü Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer; Ümraniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda gerçekleştirilen bu gösterinin yoğun ve uzun süreli bir çalışmanın ürünü olduğunu, bu çalışmada yer alan arkadaşlarımızın büyük bir sabır ve disiplinle çalışarak bu programı hazırladıklarını, bu nedenle gösterilen bu gayretin takdire şayan olduğunu, bu gösterinin genel itibari ile uluslararası kalitede bir çalışma olduğunu ülkemizde ve Dünyanın her yerinde sunulabileceğini, bu gibi çalışmaların Ülkemizde gerçekleştirilen infaz hizmetlerinin kalitesini gösterdiğini, ceza infaz kurumlarında üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları ile el ele, gönül gönüle eğitim ve iyileştirme çalışmalarının yürütüldüğünü, sosyal ve kültürel faaliyetlerin gerçekleştirildiğini, hükümlülerin salıverilmesi sonrasına meslek sahibi olmuş ve güçlü iletişim becerilerine sahip kişiler olarak hazırlandığını ifade etti. Gönül insanı Hz. Mevlâna’nın 740. Vuslat Yıldönümü nedeniyle; Metris’te Şeb-i Arûs kutlaması H z. Mevlâna’nın 740. Vuslat Yıldönümü nedeniyle Metris 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Şeb-i Arus programı düzenledi. Programda, 28 kişiden oluşan Semazen Kursu öğrencileri, verdikleri Tasavvuf Müziği Konseri ve yaptıkları sema gösterisiyle izleyicileri mest etti. Metris 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu kapalı spor salonunda gerçekleşen programa Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Hadi Salihoğlu, Esenler Belediye Başkanı Teyfik Göksu, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Remzi Başkaya, Bayram Köroğlu, Esenler Belediye Başkan Yardımcısı Faruk Aydın, Metris Ceza İnfaz Kurumlarından sorumlu Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı, Kurum Müdürü Erol Özbulut, Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulisi Sağır, Gaziosmanpaşa Müftüsü İsa Gürler, Bakırköy Adliyesi personeli, kurum personeli ile programda görev yapan hükümlü ve tutukluların yakınları ve basın mensupları katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Metris Ceza İnfaz Kurumlarından Sorumlu Cumhuriyet Savcısı Fuat Arı “Bu program Metris Tutukevi ve Rehabilitasyon merkezi olarak düzenlediğimiz Türkiye’de ilklerin bir tanesidir. Kurumda hükümlü ve tutukluların maddi ve manevi olarak iyileştirilmeleri için yoğun gayretler gösterilmektedir.” dedi. Kuran-ı Kerim okunması ile başlayan programda hükümlü ve tutuklular Tasavvuf Müziğinin seçkin eserlerini seslendirdiler. Esenler Halk Eğitim Merkezi bünyesinde açılan, Esenler Belediyesi ve Mevlana ve Şems Kültürünü Yaşatma Derneği tarafından desteklenerek kurumun T ve R tipinde ayrı ayrı devam eden “Semazen Kursu” öğrencilerinden ziğinin seçkin eserlerinden örneklerin seslendirildioluşan Sema ve Mitrip ekibi, izleyenlere ği programda öğrenciler tasavvuf müziği eşliğinde duygu dolu dakikalar yaşattı. Tasavvuf Mü- sema ettiler. Ankara Çocuk Eğitimevinde bilgi yarışması ödülleri törenle dağıtıldı Ankara Çocuk Eğitimevi Müdürlüğü ve Keçiören Belediyesi işbirliği ile çocuk hükümlülerin dini ve ahlaki gelişimlerine katkı sağlamak amacıyla “dinimi öğreniyorum” bilgi yarışması düzenlendi. Keçiören Belediyesi Sosyal İşler Müdürlüğünün hazırladığı dinimi öğreniyorum kitapçığı, yaklaşık 1 ay önce hükümlü çocuklara dağıtıldı ve yarışmaya katılmak isteyenlerden üçerli gruplar oluşturuldu. İki hafta süren yarışmada toplam 42 hükümlü elemelere katıldı. Final programına Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Mustafa Doğan, Keçiören Belediye Başkan Yardımcısı Zeki Albayrak, Sincan İlçe Müftüsü Osman Şener, Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünden Şube Müdürü Habil Kanoğlu, Çocuk Eğitimevi Müdürü Mehmet Aydın, Keçiören Belediyesi Sosyal İşler Müdürü Tekin Başer, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Daire Başkanlığından Bayram Demirtaş, Ankara Üni- versitesi İlahiyat Fakültesi Öğrenci Musiki Korosu üyeleri, Diyanet İşleri Başkanlığı imam ve vaizleri ile personel ve hükümlü çocuklar katıldı. Oldukça çekişmeli geçen bilgi yarışmasını, yedek soruların sorulduğu uzatmada “İhlas” grubu birincilikle tamamladı. Yarışmada birinci olan gruba ödülünü Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak vererek, “Hayatımızda öğrenmek çok önemlidir ve birinci önceliğimizdir. Her yaşta öğrenmek mümkün, yeter ki fırsat verelim. Başarı için çalışmak çok önemlidir. Dinimizi öğrenmek hepimizin görevidir” dedi. İkincilik ödülünü veren Tetkik Hakimi Mustafa Doğan ise konuşmasında “Yarışan gruplara Mekke, İhlas ve Muhacir isimlerinin verilmesinin çok anlamlı. Bizler de iyi yerlere hicret edelim, geçmişimizden kurtulalım.” diyerek katkılarından dolayı Başkan Ak’a teşekkür etti. Yarışma birincisi grup üyelerine kişi başı 250 TL, ikinci grup üyelerine lisanslı forma, üçüncü gruba da aile izinlerinde kullanmak üzere yol harcırahı olmak üzere toplam da 1650 TL değerinde ödül verildi. Ayrıca, Keçiören Belediyesi tarafından bütün yarışmacılara Kur’an-ı Kerim hediye edildi. Sincan Müftüsü kendi yazdığı şiir kitabını Başkan Ak’a ve dereceye girenlere arma- ğan ederken, Tetkik HakimiMustafa Doğan da katkılarından dolayı Başkan Ak’a plaket takdim etti. Etkinlik Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencileri musiki korosunun mini konseriyle sona erdi. Seslenis Ocak 2014 G ündem Sayfa 7 Değerler Eğitimi’ne STK’lardan destek Bafra T Tipi’nde ‘Değerler Eğitimi Projesi’ başladı Bafra T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklulara Kurum Eğitim Servisi tarafından ‘Değerler Eğitimi Projesi’ çerçevesinde bir toplantı düzenlendi. Kurum konferans salonunda hazırlanan törene Cumhuriyet Başsavcısı Hikmet Turan, Cumhuriyet Savcısı Mustafa Eyüp Demirbaş, Kurum Müdürü Kasım Demiralp, Kurum İkinci Müdürleri Müdürleri, idare memuru, kurum personeliyle hükümlü ve tutuklular katıldı. Açılış konuşmasını yapan Cumhuriyet Başsavcısı Turan “Genel Müdürlüğümüzce ceza infaz kurumlarımızda bulunan hükümlülerin eğitim ve iyileştirme sürecine katkı sağlamaları amacıyla iyileştirme programla- 2013 yılı içerisinde Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda gönüllü akademisyenlerin desteği ile uygulanmaya başlayan Değerler Eğitimi programlarından beklentilerin üzerinde fayda sağlandı. Genel Müdürlüğümüzün 2014 yılında Değerler Eğitimini tüm ceza infaz kurumlarında yaygınlaştırılması üzerine Sivas’ta faaliyet gösteren ve kuruma müracaatta bulunan 8 sivil toplum kuruluşu ve gönüllü akademisyenler ile 2014 yılı içerisinde yapılacak çalışmalar ve protokollerle ilgili toplantı yapıldı. Değerler Eğitiminde gö- nüllü olarak görev almak isteyen 17 akademisyen (3 Profosör, 3 Doçent, 8 Yardımcı Doçent, 3 Öğretim Görevlisi), 9 doktor, 35 eğitimci, 3 avukat ile Genel Müdürlüğümüz tarafından kurumlara gönderilen Değerler Eğitimi değer haritaları üzerinde toplantı yapılarak gerekli planlamalar yapıldı. Toplantı Kurum Müdürü Osman Birol’dan Değerler Eğitimine gönüllü katkı sağlamak için müracaatta bulunan akademisyenlere ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerine yaptığı teşekkür konuşması ile sona erdi. rına ek olarak geliştirilerek 2014 yılı başından itibaren uygulamaya geçirilecek Değerler Eğitimi projesi ile sosyal ve kültürel faaliyetlerimizin içeriği evrensel ve kültürel değerlerimize göre yeniden şekillendirilmiştir” dedi. Turan’ın ardından söz alan Cumhuriyet Savcısı Demirbaş, Değerler Eğitiminin Ülkemizde resmi ve özel eğitim kurumlarında yürütülmekte olan yeni bir eğitim sistemi olduğunu belirterek, 2014 yılı ile birlikte tüm ceza infaz kurumlarında bu projenin uygulanacağını söyledi. Kurum Müdürü Demiralp ise, konuşmasında Değerler Eğitimi ile ilgili bilgiler vererek, kurumlara büyük katkı sağlayacağını kaydetti. Sinema Salonu törenle açıldı Isparta E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü ve tutuklular ile kurum personeline hizmet vermek amacıyla yeni oluşturulan sinema salonu törenle açıldı. Açılış etkinliğinde konuşan Kurum Müdürü Emrullah Turan, ceza İnfaz kurumlarının günümüzde hükümlü ve tutuklulara donanım kazandıran, sosyalleşerek topluma tekrar sağlıklı dönüşlerini hazırlayan birer sosyal merkezlere dönüştüğünü ifade ederek, kısa bir süre içerisinde sinema salonunun oluşturulmasında, gecesini gündüzüne katan çalışma arkadaşları ile emeği geçen herkese teşekkür etti. Açılış konuşması sonrası kurum içerisinde sürdürülen çalışmalar ile ilgili bir slayt gösterisi yapıldı. Etkinlikte ceza infaz kurumu amatör müzik topluluğu sahne aldı. Konserde tüm katılımcılar gönüllerince eğlendiler. “Açık Adliye Günleri”ne ilgi büyüktü Mersin Cumhuriyet Başsavcılığı Türkiye’de ilk kez Mersin’de “Açık Adliye Günleri” etkinliği düzenledi. Temsili olarak bir boşanma ve bir ağır ceza davasının sergilendiği etkinlik çerçevesinde Adliye Sarayı’nın kapıları halka açıldı. Etkinlik kapsamında polis, jandarma ve baro gibi kurumlarla birlikte infaz sistemi içe- risinde yer alan Ceza İnfaz Kurumu ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından kurulan stantlarla da katılımcılara bilgi verildi. Mersin E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ve Mersin Denetimli Serbestlik Müdürlüğü stantları büyük ilgi görürken, görevliler ziyaretçilere ceza infaz kurumunda üretilen el sanatları ürünlerinin ve denetimli serbestlik tedbirleri- nin infazı için kullanılan elektronik kelepçe, alkol metre gibi cihazların tanıtımını yaptılar. Etkinliğin ev sahipliğini yapan Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Turhan, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bu etkinlikle vatandaşın yargıya olan algısındaki soğukluğu giderebilmek ve yargıya güveni pekiştirmek istediklerini söyledi. “Mersin Açık Adliye Günleri” etkinliğinde adliye sarayı kapıları halka açılırken, kurulan standlarda ziyaretçilere çeşitli bilgiler verilirken, üretilen el sanatları ürünleri büyük ilgi gördü. Moral Konserinde herkes duygulandı Sosyal etkinliklerle adından sıklıkla söz ettiren İnebolu M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen etkinliklere bir yenisi daha eklendi. İnebolu Ceza İnfaz Kurumunda ilçe protokolünün de katılımıyla hükümlü ve tutuklulara yönelik moral konseri düzenlendi. Sunuculuğunu Kurum Öğretmeni Mustafa Murat Ünlü’nün yaptığı moral konseri, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Konferans salonunda düzenlenen programa İnebolu Kaymakamı Gökhan Görgülühasan, Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Özkan, Cezaevi Savcısı Melih Aladağ, Kadastro Hakimi Celal Çağrı Gökgül, İlçe Jandarma Komutanı Halil Aydemir, İlçe Emniyet Müdürü Oktay Topal, Denetimli Serbestlik Müdürü Mehmet Karakoç, Kurum Müdürü Mehmet Aksu, Kurum İkinci Müdürleri Uğur Akın, Ahmet Eser, personel ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Müzik dinletisi ile başlayan moral konserinde dengir, keman, cümbüş ve bağlama eşliğinde çeşitli hareketli ve slow parçalar seslendirildi. Zaman zaman duygulu anlarında yaşandığı konserde Kurum Müdürü Aksu sözü ve bestesi kendisinhe ait olan ”Ağlarsa Anam Ağlar” adlı eserini seslendirdi. Aksu kendi yazdığı şiirlerinden de okuyarak programa eşlik etti. Müzik grubu, enstrümanları eşliğinde seslendirdiği hareketli parçalar ile katılımcılara eğlenceli anlar yaşattı. Programda ayrıca Cumhuriyet Başsavcısı Özkan, katılımcıların isteği üzerine üniversite yılları sırasında yazmış olduğu şiirini okudu. Sayfa 8 G ündem Seslenis Ocak 2014 CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım: ‘SORUNU YERİNDE GÖRMEK, ÇÖZÜME GİDEN EN GÜZEL YOLDUR’ Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, ceza infaz kurumlarının fizikî durumlarını ve çalışma koşullarını yerinde görmek amacıyla ziyaretlerini sürdürerek, Aydın, Nazilli, Söke ve Konya’da incelemelerde bulundu. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, kurum ziyaretleri kapsamında Nazilli E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Ziyarette çok amaçlı kullanım için hazırlanan sinema salonunun açılışını da yapan Genel Müdür Yıldırım yaptı. Açılış töreninin ardından ceza infaz kurumunda kalan tutuklu ve hükümlülerin katıldığı kurslarda başarılı olan öğrencilere belgeleri verilirken, hükümlülerin sunduğu türkü programı büyük ilgi gördü. Açılış programında ayrıca ceza infaz kurumu personelleri tarafından sahnelenen zeybek oyunu katılımcılarca ayakta alkışlandı. Kurumda düzenlenen çeşitli kurslarda başarılı olanlara belgeleri Genel Müdür Yıldırım tarafından verildi. Yıldırım, kurumların birer eğitim yuvası olduğunu söyledi. SÖKE KAMPÜS İNŞAATI YERİNDE İNCELENDİ GENEL MÜDÜR YILDIRIM AYDIN E TİPİ’Nİ ZİYARET ETTİ Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ziyaretinin ardından Söke Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna geçti. Heyete Söke Cumhuriyet Başsavcısı Ayhan Önder eşlik ettiği ziyarette Genel Müdür Yıldırım, Kurum Müdürü Hulusi Çıngıl, Kurum 2.Müdürü Eşref Özoltulular ve Kurum personeli tarafından karşılandı. Heyete, Kurum Müdürü Çıngıl tarafından yapılan çalışmalar ve Kurumdaki sorunlarla ilgili bir sunum yapıldı. Halen inşaatı devam eden Söke Ceza İnfaz Kurumları Kampüs alanını gezen heyet, çalışmaları yerinde inceleyerek şantiye yetkililerinden inşaat hakkında bilgi aldı. KONYA E TİPİ KAPALI CEZA İNFAZ KURUMUNDA İNCELEMELER Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım ve Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız’dan oluşan heyet, Konya E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Konya Cumhuriyet Başsavcı Vekili Adem Önay, Cumhuriyet Savcısı Bekir Sıtkı Yıldırım eşliğinde kurumda incelemelerde bulunan Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyet, kurumun yapısı ve yapılan çalışmaları yerinde incelediler. Heyete, Kurum Müdürü Yusuf Kafar tarafından yapılan çalışmalar hakkında bilgi verildi. Kurumdaki incelemelerin ardından personel ile bir araya gelen Genel Müdür Yıldırım, ceza infaz kurumlarında yeni bir anlayış ve felsefe ile hizmet verildiğini belirterek “Klasik Ceza İnfaz Sistemi artık geçerliliğini yitirmiş ve değişmiştir. Bu değişikliğin en önemli ayağını yeni dönemde alınan infaz koruma memurları oluşturmaktadır. Genç ve eğitimli personel ile düşünsel ve davranışsal değişiklikler daha hızlı ve etkin bir şekilde pekiştirilecektir. Personelimiz, ne yaptığını bilen, yaptığı işin farkında Hükümlü ve tutuklulara yönelik eğitim ve iyileştirme çalışmaları ile kurumların işleyişi ile ilgili bilgi almak amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, ceza infaz kurumları ziyaretlerine devam ediyor. Bu kapsamda ilk olarak Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül ve Tetkik Hakimi Ömer Bozoğlu’ndan oluşan heyet, Aydın’da bulunan ceza infaz kurumlarında incelemelerde bulundular. Bu ziyaretler kapsamında Aydın E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret eden Genel Müdür Yıldırım ve beraberindeki heyete Aydın Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mustafa Doğru, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan ile Kurum Müdürü Abdullah Akgün eşlik etti. Ceza infaz kurumunun işleyişi ve iyileştirme çalışmalarının son durumu hakkında Kurum Müdürü Akgünden’den bilgi alan Yıldırım, bu ziyaretlerin Genel Müdürlüğün hedef ve politikaları açısından son derece önemli olduğunu kaydederek, işleyişi ve sorunları yerinde görmenin, çözüm politikaları üretme aşamasında büyük kolaylıklar sağladığını söyledi. olan tepeden tırnağa iyi eğitilmiş ve iyi bir görüntü içerisinde olan ceza infaz kurumu personeli olacaktır” dedi. Konuşmanın ardından kurum personellerinin sorunlarını tek tek dinleyen Yıldırım, rotasyon ve özlük haklarındaki iyileştirmelerle ilgili sorulara açıklık getirerek, rotasyon konusunun 2016 yılından itibaren uygulanacağını, özlük hakları konusunda ise çalışmaların sürdüğünü söyledi. Seslenis Ocak 2014 G ündem Sayfa 9 Müsteşar İpek UNICEF heyetini kabul etti A dalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, UNICEF Cenevre Bölge Ofisi Çocuk Koruma Başkanı Jean Claude Le Grand, UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölümü Başkanı Severine Jacomy Vite ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm Sorumlusu Göktan Koçyıldırım'ı kabul etti. Ziyaret sırasında Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız ile Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer hazır bulundu. Müsteşar İpek konuşmasında, suç ve çocuk kavramlarının bir arada yer almaması gerektiğini belirterek, zaman zaman çocukların eğitimlerini tamamlayamamaları, yeterli anne baba desteği alamamaları gibi nedenlerle suça sürüklenebildiğini, bu çocuklar ile ilgili bütün kurumların içinde yer aldığı entegre bir sistemin oluşturulmasının önemli olduğunu vurguladı. Suça sürüklenen çocukların ihtiyaçlarının ve suça sürüklenme nedenlerinin belirlenmesi ve bu nedenlerin orta- dan kaldırılması gerektiğine dikkat çeken İpek, Adalet Bakanlığı olarak bu konuda üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ile birlikte çalıştıklarını, devam eden uluslararası projelerle birçok ülkenin bu konudaki çalışmalarını incelediklerini, uygulamada çocuğun suça sürüklendiği andan itibaren ihtiyacına uygun rehabilitasyon planının oluşturulduğunu ifade etti. Jean Claude Le Grand ise konuşmasında sık sık Türkiye'ye gelerek çocuk adalet ve infaz alanındaki çalışmaları incelediğini, bu bağlamda Türkiye'de büyük ilerlemelerin olduğunu, tutuklanan çocuk sayısında azalma görüldüğünü ve çocukların bulunduğu merkezlerin fiziki durumlarının iyi olduğunu söyledi. Yargılama sürelerinin azalmasını işaret eden Le Grand, kendisinin 22 ülkeden sorumlu bulunduğunu ancak bu ülkeler içinde Türkiye'nin model ülke olduğunu sözlerine ekledi. CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım: ‘Genel Müdürlüğümüzce yürütülen projeler kapsamında önemli çalışmalar yapıyoruz’ C eza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, infaz hizmetlerinin geliştirilmesi ve çağdaş uygulamaların yakalanması amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce üç önemli proje yürütüldüğünü belirterek, bu kapsamda önemli çalışmalar gerçekleştirildiğini söyledi. Halen devam eden “Çocuklar İçin Adalet”, “Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi” ve “Ceza İnfaz Kurumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Tedavi Hizmetlerinin İyileştirilmesi” Projelerinin Yürütme Kurulu Toplantıları Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın başkanlığında yapıldı. ÇOCUKLAR İÇİN ADALET Avrupa Birliği ve UNICEF’ in desteğinde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkanlığı, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, Türkiye Adalet Akademis işbirliği ile Genel Müdürlüğümüz koordinatörlüğünde yürütülen “Çocuklar İçin Adalet Projesinin” 22 Ocak 2014 tarihinde yapılan 7. Yürütme Kurulu Toplantısı Birleşmiş Milletleri Binası Toplantı Salonunda gerçekleştirildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın başkanlığında düzenlenen toplantıya Genel Müdür Yardımcısı Cevat Gül, Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hakimi Mustafa Doğan ile UNICEF Türkiye Çocuk Koruma Bölüm Şefi Severine Jacomy Vite, Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Gerhard Salzer, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans ve İhale Birimi ile Proje paydaşlarının temsilcileri katıldı. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, açılış konuşmalarında; “Çocuklar için adalet projesi ile çocuk adalet sisteminde bireyselleştirilmiş iyileştirme sisteminin hayata geçirilmesi ve etkin bir şartlı tahliye sisteminin oluşturulmasının çocukların tekrar topluma kazandırılması çalışmalarında büyük bir öneme sahip olduğunu ifade etmiştir.” dedi. Toplantıda; Projenin son 3 aylık döneminde yapılan faaliyetler ile gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi. İNFAZ HİZMETLERİNİN İYİLEŞTİRİLMESİ Avrupa Birliği Katılım Öncesi Mali Destek Programı (IPA) kapsamında, İngiltere ve Portekiz Adalet Bakanlıkları işbirliği ile Genel Müdürlüğümüz tarafından yürütülen “Ceza İnfaz Kurumlarında İnfaz Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi”nin II. Yürütme Kurulu Toplantısı 14 Ocak 2014 tarihinde CTE Genel Müdürlüğünde ger- çekleştirildi. Toplantıya; Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız, Tetkik Hakimleri Hakan Umut, Kenan Göztaş, Mehmet Doğan, Bülent Bağcı, Tetkik Hakimi Hasan Saraç, Ar-Ge Şubesi uzmanları ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Ayşe Nur Önsoy, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans ve İhale Birimi temsilcileri, İngiltere Proje Lideri Norman Powell, Portekiz Proje Lideri Jorge Monteiro, Proje Yerleşik Eş Danışmanı Joanne Hill ve proje asistanları katıldı. Toplantıda projenin son 3 aylık döneminde yapılan faaliyetler ve gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi. Yerleşik Eşleştirme Danışmanı Joanne Hill’in, proje kapsamında gerçekleştirilen faaliyetleri ayrıntılı olarak anlatmasının ardından, proje kapsamında ilgili temsilcilerin değerlendirmesiyle devam edildi. RUH SAĞLIĞI VE MADDE BAĞIMLILIĞI IPA kapsamında, Genel Müdürlüğümüz ve Project Group başkanlığında WYG International Danışmanlık Ltd Şti, Evoluxer, ACAIP ve Global Health’ten oluşan bir konsorsiyum işbirliğinde yürütülen “Ceza İnfaz Ku- rumlarında Ruh Sağlığı ve Bağımlılık Tedavi Hizmetlerinin İyileştirilmesi Projesi”nin II. Yürütme Kurulu Toplantısı 14 Ocak 2014 tarihinde CTE Genel Müdürlüğünde yapıldı. CTE Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım başkanlığında gerçekleşen toplantıya Genel Müdür Yardımcısı Erhan Polat, Dış İlişkiler Daire Başkanı İsmail Zararsız, Tetkik Hakimleri Hakan Umut, Kenan Göztaş, Mehmet Doğan, Ar-Ge ve Yetişkin İyileştirme Şubesi uzmanları ile Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonu temsilcisi Ayşe Nur Önsoy, Avrupa Birliği Bakanlığı ve Merkezi Finans ve İhale Birimi temsilcileri ile Proje Takım Lideri Prof. Dr. Kültegin Ögel, IT Uzmanı Emre Ege Smekal, proje yöneticileri ve asistanları katıldı. Toplantıda Projenin son 3 aylık döneminde yapılan faaliyetler ve gelecek dönemde gerçekleştirilecek çalışmalar değerlendirildi. 1.500.000 Avro bütçeli ve 2 yıl sürecek olan proje ile ceza infaz kurumlarında ruhsal sorunların erken dönemde tanınması amacıyla bir erken tanı ve değerlendirme sisteminin kurulması, ruh sağlığı ve bağımlılık müdahale programı ve yaklaşım modellerinin oluşturulması ile ilgili personelin eğitilmesi ve bu konuda personelin farkındalığının arttırılması amaçlanmaktadır. Seslenis Sayfa 10 E tkinlik Ocak 2014 ‘BUGÜN GİT YARIN GEL’ BİRLİK VE BERABERLİK GECESİ Bursa ceza infaz kurumları personeli için dayanışma gecesi düzenlendi. Bursa Merinos Kongre ve Kültür Merkezinde düzenlenen etkinliğe Cipder Başkanı Bekir Alanoğlu,Cipder Yönetim Kurulu Üyeleri, Bursa H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Şanoğlu, Açık Ceza İnfaz Kurumu İkinci Müdürü Yaşar Yaran, Gemlik Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Orhan Gökçek ile personel katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan programın açılış konuşmasını yapan H Tipi Kapa- lı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Ali Şanoğlu, ceza infaz kurumu personellerinin birlik ve beraberliği açısından bu tür organizasyonların önemine vurgu yaptı. Programda Ceza İnfaz Personeli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Bekir Alanoğlu, Hatay’da şehit düşen personel için başsağlığı dileklerinde bulunarak, derin üzüntü içerisinde olduklarını söyledi. Konuşmaların ardından saz ekibi tarafından popüler parçalar seslendirilirken, katılımcılar gönüllerince eğlendiler. Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve tutuklulara yönelik olarak Bolu Bölge Tiyatrosu tarafından 30 Aralık 2013 tarihinde Valantin Kataev tarafından yazılan Göksel Kortay tarafından tiyatroya uyarlanan ‘’Bugün Git Yarın Gel’’ adlı Tiyatro oyunu sergilendi. Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan hükümlü ve tutukluların topluma yeniden kazandırılması amacıyla gerçekleştirilen Eğitim, Sosyal ve Kültürel Faaliyetler kapsamında Bolu Bölge Tiyatrosu ekibi tarafından “Bugün Git Yarın Gel” adlı oyun sah- nelendi. Yönetmenliğini Onur Yamak’ın yaptığı ve İbrahim Gök, Nedim Doğan, Burak Özel, Özlem Kalkan, Gülden Göksu, Pelin Güneş, Kübra Güven, Aycan Demirtaş, İbrahim Yıldız, Musa Arın, Onur Erdemir, H. İbrahim Alan, tarafından sahnelenen oyun büyük beğeni topladı. Oyunu, Bolu T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Mehmet Sürgün, Kurum İkinci Müdürleri Hüseyin Savaş Yağmur, Hüseyin Aydoğmuş, Mesut Sevim, Özcan Öztürk, Fatih Sertaç Çelik, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular izledi. MUHTEŞEM ÇAY’DA ÇIRA GÖSTERİSİ E lazığ E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Çayda Çıra gösterileri ve müzik eğlence programı düzenlendi. Program Elazığ Belediyesi Çayda Çıra Halk oyunları Topluluğunun Elazığ Yöresi Halk oyunları ile açıldı. Gösterinin ardından sahne alan Elazığ Belediyesi Musiki korosu birbirinden güzel Harput türkülerinden oluşan bir konserle izleyenleri büyüledi. Programda ayrıca mahalli sanatçı Burhan Alakuş ve Feyzullah Arık’da konsere katılan hükümlü ve tutuklulara birbirinden güzel şarkı ve türküleriyle unutulmaz bir gün yaşattılar. Programın sunuculuğunu yapan ünlü tiyatrocu Abdullah Şekeroğlu, yaptığı birbirinden güzel esprilerle programa renk kattı. Konsere Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek, Elazığ Belediyesi Kültür Müdürü Uğur Baalıbey, Kurum Müdürü Mahmut Okumuş, Kurum İkinci Müdürleri, öğretmenler, kurum personeli ve çok sayıda hükümlü ile tutuklu katıldı. Programın sonunda Cumhuriyet Savcısı Cemalettin Şimşek, Elazığ Belediyesi musiki korosu sanatçılarına ve diğer ses sanatçılarına programa katkılarından dolayı teşekkür etti. Bir lisan, bir insan Alkışı hakettiler Kırşehir E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda sosyal kültürel faaliyet kapsamında açılan tiyatro kursundaki hükümlü ve tutuklular, ‘’Mahkumluk Zor Zanaat’’ adlı tiyatro oyununu sahneledi. Cemal Arslan’ın yazdığı bir idam mahkumunun çevresinde cezaevinde geçen olayların anlatıldığı oyun, seyircilerden büyük ilgi gördü. Yönetmenliğini Ufuk Cengiz’in yaptığı ve ceza infaz kurumu çok amaçlı salonunda sahnelenen oyunu; Kırşehir Valisi Özdemir Çakacak, Garnizon Komutanı J. Alb. Türker Yılmaz, Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Şahin, Adlî Yargı İlk Derece Mahkemesi Adalet Komisyonu Başkanı Şeyhmus Yeşiltaş, Baro Başkanı Av.Mehtap Karaburçak Tuzcu, Ahi Evran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sebati Kudret Saylam, Kırşehir Emniyet Müdürü Mustafa İncebay, Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürü Müslim Kılıçaslan, hakimler, Cumhuriyet savcıları, izleme kurulu üyeleri, Kurum Müdürü Halil İbrahim Demir, basın mensupları, kurum personeli ve çok sayıda hükümlü ile tutuklu izledi. Tiyatro programından sonra kapalı ceza infaz kurumunda üretilen çini, ahşap boyamacılığı ile tekstil atölyeleri gezildi. Atölye çalışmaları katılımcıların büyük beğenisini kazandı. Maltepe 3 No.lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumumuzda 96 farklı ülkeden farklı dilleri konuşan hükümlü ve tutuklular bulunması ve iletişim konularında yaşanan sorunların önüne geçebilmesi amacıyla Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü ve İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’nın katkısı ve çabaları sonucunda öğretmen, psikolog, sosyal çalışmacı, infaz koruma baş memurları ve infaz koruma memurlarından oluşan 35 kişiye Just English tarafından ingilizce kursu açılmıştır. 3 ay süren kursta temel ingilizce bilgilerini geliştiren ve kursu başarıyla tamamlayan 25 personele düzenlenen törenle ‘’Elementary Seviyesi İngilizce Sertifikası’’ verildi. Dil kursunun sonunda özellikle tutuklu ve hükümlü yakınları ile konsolosluk görevlilerinin kurum ziyaretlerinde iletişim sorununa çözüm bulunması nedeniyle memnuniyetlerini ifade etmeleri, kurum idaresince memnuniyetle karşılandı. Gönüllerince eğlendiler Niğde E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Niğde Sanatseverler Derneği, Dünya Çocuk ve Gençlik Derneği Niğde Şubesi ve Niğde Mahalli Sanatçılar Derneği’nin koordinasyonu ile hükümlü ve tutuklulara konser verildi. Konser Programına İl Cumhuriyet Başsavcısı Hayreddin Akçıl, ,Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Oğuz Akyol, ha- kim ve savcılar, izleme kurulu üyeleri, kurum personeli, basın mensupları ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Hükümlü ve tutukluların gönüllerince eğlendiği konser sonrası açıklamalarda bulunan Cumhuriyet Başsavcısı Akçıl, hükümlü ve tutuklular için önemli olan bu tür etkinliklerin devam edeceğini belirterek dernek temsilcilerine teşekkür etti. Bir şarkı da sen söyle Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu personeline yönelik verilen Temel İngilizce Eğitimi sonunda kursiyerlerden başarılı olanlara “Elemantary Seviyesi” sertifikası verildi. Kütahya Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlü ve tutuklularından, şarkısı, şiiri , mektubu olan ve gönlünü dökmek isteyenlere “Bir Şarkıda Sen Söyle” adı altında bir etkinlik düzenlendi. Katılımın yoğun olduğu programda hükümlü ve tutuklularca oluşturulan müzik grubu da konser verdi. Etkinliğe Kurum Müdürü Necati Karacık, Kurum İkinci Müdürleri İsmail Şenol Öner- li, Celalettin Doğan, İdare Memuru Mestan Doğan, kurum personelleri ile birlikte hükümlü ve tutuklular katıldı. Görülen büyük ilgi üzerine konser 19 Aralık 2013 ve 28 Aralık 2013 tarihlerinde yeniden sahlenendi. Bir şarkısı, bir şiiri, bir mektubu olan hükümlü ve tutuklular müzik eşliğinde satırlara döktükleri özlemleri, kederleri ve sevinçlerini seslendirdiler. Seslenis Ocak 2014 E tkinlik Sayfa 11 KURUMLARDA YILBAŞI ETKİNLİKLERİ Ceza İnfaz Kurumlarında yeni yıl çeşitli etkinliklerle kutlandı. Oldukça renkli ve eğlenceli görüntülerin oluştuğu etkinlikler, katılımcıların moral ve motivasyonu yönünden faydalı olurken, etkinliklerde ortak tema yeni yılın huzur ve mutluluk getirmesi temennisiydi. Yeni bir yıl, yepyeni umutlar Ankara Çocuk Gençlik’te Yılsonu etkinliği Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda, yılsonu etkinliği ve konser programı gerçekleştirildi. 27 Aralık 2013 Günü kurum çok amaçlı spor salonunda, Özgürlüğünden Yoksun Gençlerle Dayanışma Derneği (ÖZGEDER) Başkanlığı ile beraber organize edilen yılsonu etkinliği ve konser programı büyük beğeni topladı. Programda ilk olarak 2013 yılı içerisinde Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumu’nda açılan kurslarda başarılı olanlara sertifi- kaları Kurum Müdürü Necmi Acun ve ÖZGEDER Derneği yöneticileri tarafından verildi. Programa katılan hükümlü-tutuklu çocuk ve gençlere halk müziği konserinin yanı sıra çeşitli yiyecek ikramlarında bulunuldu. Program süresince hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençler gönüllerince eğlendiler. Program sonunda Özgeder Başkanı Berrin Alaca tahliye sonrası da çocuk ve gençlerin dernek imkânlarından yararlanabileceklerini belirtti. Türk Kızılayı Urla Şube Başkanlığı “Yeni Bir Yıl Yeni Bir Umut” projesi kapsamında 30 Aralık 2013 tarihinde Urla Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmakta olan hükümlü ve tutuklulara yönelik yeni yıl etkinliği düzenledi. Etkinlikte ses sanatçısı Hayri Küçük tarafından mini bir konser verildi. Seslendirilen şarkı ve türküler eşliğinde hükümlü ve tutuklular eğlenceli saatler geçirdi. Etkinlik sonunda Urla Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sorumlu Başmemuru Kemal Çetiner hükümlü ve tutuklulara yönelik böyle bir etkinliğin düzenlenmesinden duyduğu mutluluğu belirterek, Türk Kızılayı Urla Şube Başkanı Nurgül Saltık ve ses sanatçısı Hayri Küçük’e çiçek takdim ederek teşekkür etti. Türkülerle yeni yılı karşıladılar Antalya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Hizmet Uzmanları Atakan Çetinkaya ve Sabri Hatipoğlu ile İnfaz ve Koruma Memuru Ali Aslaner tarafından hükümlü tutuklular arasından oluşturulan Müzik Grubu ilk konserini yılbaşında verdi. Türk Yalvaç’ta yeni yıla merhaba Y alvaç Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında, Cumhuriyet Başsavcısı Muharrem Çetin’in katkı ve desteği ile yılbaşı konseri düzenlendi. Kurumdaki tüm personel ile tutuklu ve hükümlülerin katıldığı kon- Halk Müziği ağırlıklı Türküler söyleyen grup, hükümlü ve tutuklulara eğlenceli bir gün yaşattı. Konsere Kurum Müdürü Şeref Tatlı ve kurum personeli de iştirak etti. Konser sonunda Kurum Müdürü Şeref Tatlı, grup üyelerini başarılarından ötürü tebrik etti. serde mahalli sanatçı Murat Demir sahne aldı. Konser, büyük beğeni toplarken, izleyiciler birbirinden güzel parçalar eşliğinde etkinliğin tadını çıkarttılar. Başsavcı Çetin, kültürel ve sosyal etkinliklerin bundan böyle de devam edeceğini söyledi. El emeği ürünler için satış mağazası açıldı M anisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda barındırılan hükümlü ve tutukluların hayatla bağlarını koparmamaları, gerek ailelerinin gerek kendilerinin geçimleri için yapmış oldukları el sanatlarının sergilenmesi ve satışının yapılması için sergi ve satış mağazası açıldı. Manisa’da bulunan tarihi Yeni Han içinde Sergi ve Satış Yeri adı altında açılan mağazada satışa sunulan eserlerden elde edilecek gelir hükümlü ve tutuklulara verilecek. Satışa sunulan eserlerde ayrıca Denizli, Kütahya ve Uşak Ceza İnfaz Kurumlarında kalan kadın ve erkek mahkumların eserleri de yer alıyor. Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın girişimleri, Manisa İl Genel Meclisi ve Organize Sanayi Bölge Başkanlığı’nın destekleri ile açılışa hazır hale getirilen “El Sanatları Sergi ve Satış Yeri” açılışına Manisa Valisi Abdurrahman Savaş, Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, Adalet Komisyonu Başkanı Onur Çoğan, Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sait Türek, Manisa E Tipi Ceza Evi Müdürü İsmet Çelik, İzleme Kurulu Başkanı Av. Hilmi İnne, Kurum ikinci müdürleri katıldı. Protokol üyeleri kurdele kesiminin ardından sergiyi gezdiler. Mevcut iş yerlerinin İl Özel İdaresi’nden temin edildiğini belirten Manisa Cumhuriyet Başsavcısı Durdu Kavak, “Manisa E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda kalan hükümlü ve tutukluların el emeği göz nuru eserleri burada satışa çıkacak. Satış yerinde ayrıca Uşak ve Denizli Bozkurt Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumları’nın ürünleri de bulunuyor. Yine Kütahya’dan gelen eserlerimiz var. Bir çok eseri burada Manisa halkının beğenisine sunuyoruz. Vatandaşları buraya alışveriş yapmaları için bekliyoruz” dedi. Program sonunda Manisa Valisi Savaş, vermiş olduğu destekten dolayı Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Sait Türek’e Manisa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu çini kursunda özel olarak üretilmiş olan Manisa Organize Sanayi Bölgesi kurumsal ambleminin olduğu çini tabloyu hediye etti. Mevlid Kandili dualarla kutlandı Muş E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Mevlid Kandili münasebeti nedeniyle bir program düzenlendi. Programa Muş İl Müftüsü Recep Uzun, Kurum Müdürü Kahraman Topaloğlu, İdare Memuru Mehmet Akif Altun, Muş İl Başvaizi Abdulhak Akpolat, Ceza İnfaz Kurumu Vaizi Abdulhalim Yıldız, Müftülük ve Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan İnfaz ve Koruma Başmemuru Murat Emsen “Mevlid, doğum zamanı demektir. İnsanlığın kurtuluşu için gönderilen son ve en büyük peygamber, bizim Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.) 571 yılında Kameri aylardan Rebiü’levvel ayının 12. gecesi doğmuştur. Allah hepimizi onun şefaatine nail eylesin” dedi. Hacı Şeref Camii Müezzini Sinan Kaya’nın Kur’an-ı Kerim okuması ile devam eden programda, Mevlid konulu bir konuşma yapan Muş İl Müftüsü Recep Uzun, “Mevlid kandilinin Türk-İslam alemine hayırlara vesile olmasını Cenab-ı Allah’tan niyaz ediyorum” diyerek Mevlid Kandili’nin islam alemi için öneminden bahsetti. Halid Bozkurt, Şemsettin Karakaş ve Sinan Kaya’nın Mevlid okumalarının ardından sahne alan Pervane İlahi Grubu, okudukları ilahi ve ezgilerle katılımcılara doyumsuz anlar yaşattı. Muş İl Başvaizi Abdulhak Akpolat’ın Mevlid kandili duasını okumalarının ardından sona eren programda hükümlüve tutuklulara çeşitli ikramlarda bulunuldu. Çocukların sevinci görülmeye değerdi Erzurum E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, kadın hükümlü ve tutukluların yanında kalan çocuklara, personelin katkılarıyla toplanan yardımlarla çeşitli hediyeler verildi. Hediyeler, Cumhuriyet Başsavcı Ramazan Apaçık, Kurum Müdürü Zeynel Uludüz, Kurum ikinci müdürleri ve personelin katıldığı etkinlikte, çocuklara hediye dağıtıldı. Başsavcı Apaçık, Kurumda kalan çocuklara yapılan etkinliklerin önemine vurgu yaparak hediyenin çocukların psiko-sosyal gelişimi için önem taşıdığını belirtti. Hükümlü ve tutukluların yanlarında kalan çocukların sosyal yaşama adapte olmalarını sağlamak amacıyla da gelişimlerine uygun kreş ve gündüz bakım evlerinden de etkin bir şekilde faydalanmalarının sağlandığını kaydeden Apaçık, çocukların gelişimine katkıda bulunmayı amaçlayan bu tür etkinliklere desteklerinin devam edeceğini söyledi. Sayfa 12 Seslenis İNGİLTERE CEZA İNFAZ KURUMLARINDA VE DENETİMLİ SERBESTLİK MERKEZLERİNDE UYGULANAN “MÜDAHALE PROGRAMLARI” 1. Giriş Değişik ülkelerde gerçekleştirilen bilimsel araştırmalar sonucu, ceza adalet ve infaz sisteminin hedefi, suça sürüklenen kişinin ceza infaz kurumunda iken zamanını verimli ve kurallara uygun geçirmesi, ceza infaz kurumundan salıverildikten sonra yeniden suça sürüklenmemesi diğer ifade ile topluma kazandırılması için ihtiyacı olan “eğitim” ve “müdahale” programlarının uygulanmasıdır. Bu ayki yazımda sizlere İngiltere ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik merkezlerinde uygulanan “müdahale programları” hakkında açıklamalarda bulunacağım. 2. İngiltere Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Merkezleri Hakkında Genel Bilgiler İngiltere’de, 2008 yılından itibaren ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik merkezleri “Ulusal Hükümlü Yönetim Servisi”ne bağlı olarak faaliyet göstermektedir. Bu ülkede, 123 ceza infaz kurumu ile 35 denetimli serbestlik merkezi bulunmaktadır. 31 Aralık 2013 tarihi itibariyle ceza infaz kurumlarında 84.163 hükümlü ve tutuklu bulunmakta olup, bunlardan; 11.256’sı tutuklu (7.906’sı yargılaması devam eden, 3.350’si hüküm özlü), 70.919’u (106’sı para cezasını ödememesi nedeniyle hakkında hapis kararı verilen, 4.175’i altı aydan kısa süreli hapis cezasına hükümlü, 2.361’i altı aydan fazla 12 aydan az hapis cezasına hükümlü, 19.565’i 12 aydan fazla 4 yıldan kısa süreli hapis cezasına hükümlü, 26.789’u 4 yıldan fazla hapis cezasına hükümlü, 12.789’u süresi belirsiz hapis cezsına hükümlü, 5.134’ü koşullu salıverilme şartlarını ihlal eden) ve 1988’i diğer cezalara hükümlüdür. Ceza infaz kurumlarının mevcudu 31 Aralık 2012 tarihi ile karşılaştırıldığında, %1 oranında artış olduğu görülmektedir. (Offender Management Statistics Quarterly Bulletin, 2014:1-24) 30 Eylül 2013 tarihi itbariyle denetimli serbestlik merkezlerince 220.242 kişi denetim altında tutulmaktadır. Dünyadaki rehabilitasyon çalışmalarındaki başarının göstergelerinden biri yeniden suç işleme oranının düşüklük göstermesidir. Bu kapsamda İngiltere’de Nisan 2011 ile Mart 2012 tarihleri arasında (Ministry of Justice, https://www.gov.uk/government/publications/provenreoffending-statistics-april-2011-march-2012); a) 600.000 yetişkin ve çocuk hakkında uyarı tedbiri, mahkumiyet kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme kararı verilmiş, bunların 160.000’ni ise bir yıl içinde yeniden suç işlemiştir. Yeniden suç işleme oranı % 26,5 olup, bu oran bir önceki yılla karşılaştırıldığında %0,3 oranında düşmüştür. b) 530.000 yetişkin hakkında uyarı tedbiri, mahkumiyet kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme kararı verilmiş ve bunların 130.000’ni bir yıl içinde yeniden suç işlemiştir. Yetişkinlerin yeniden suç işleme oranı ise %25,3’tür. c) Ceza infaz kurumundan salıverilen yetişkinlerin yeniden suç işleme oranı %45,8 olup, bu oran bir önceki yılla karşılaştırıldığında yeniden suç işleme oranının %1,5 oranında düşmüştür. 12 aydan kısa süreli hapis cezasına hükümlerde yeniden suç işleme oranı % 57,7 olup, 12 ay ve daha uzun süreli hapis cezaslarında yeniden suç işleme oranı ise %34,4’tür. d) Kamusal cezalar ve hapis cezasının ertelenmesi ile birlikte yükümlülük belirlenen kararlarda, yeniden suç işleme oranı %34 olup, bir önceki yılla karşılaştırıldığında bu oranın %0,2 oranında düşmüştür. e) 71.000 çocuk hakkında uyarı tedbiri, mahkumiyet kararı veya ceza infaz kurumundan salıverme kararı verilmiş ve bu çocukların 25.000’ni bir yıl içinde yeniden suç işlemiştir. Yeniden suç işleme oranı %35,5 olup, bir önceki yıla göre %0,3 oranında düşüş göstermiştir. f) Ceza infaz kurumundan salıverilen çocukların yeniden suç işleme oranı %69,3 olup, bu oran bir önceki yılla mukayese edildiğinde %3,3 oranında düşmüştür. 3. İngiltere Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Merkezlerinde Uygulanan Müdahale Progamları İngiltere’de 2010 yılından 2013 yılına kadar denetimli serbestlik merkezlerinde uygulanan akredite edilmiş müdahale program sayısında yıllara göre düşüş görülmektedir. Denetimli serbestlik merkezlerinde; 2010 HÜKÜMLÜ VE TUTUKLULARIN SAĞLIK SEVKLERİ İLE BU SEVKLERDEKİ PERSONEL GİDERLERİNİN KARŞILANMASI Ceza infaz kurumlarındaki sağlık hizmetlerinin kalitesini artırmak için gösterilecek çaba ile hükümlü ve tutukluların tedavilerinin zamanında yapılmasının sağlanması hususu, kurum idarelerinin hassasiyetle üzerinde durması gereken görevlerinin başında gelmektedir. Konuyla ilgili olarak yapılan değerlendirmeler sırasında, revire çıkmak isteyen hükümlü ve tutukluların taleplerinin gecikmeli olarak karşılandığı, mahallindeki sağlık kurumlarına ya da dışarıdaki bir sağlık kurumuna yapılan sevklerin ise uzun süreli bekleyişler sonucu gerçekleştiği yönünde sızlanmalar olduğu görülmektedir. Kurum idareleri ile yapılan görüşmelerde ise, hükümlü ve tutukluların revire çıkmalarında yaşanan gecikmelerin, sağlık kurumlarının doktor görevlendirmemesinden veya görevli doktorun sınırlı günlerle kuruma gelmesinden ya da muayene sayılarının talebin ancak yarısını karşılıyor olmasından kaynaklandığı, gerek mahallindeki gerekse dışarıya yapılacak sevklerin ise Jandarma sayısındaki yetersizlik nedeniyle geciktiği ifade edilmektedir. Her ne kadar bu sorunların kaynağı kurum idareleri gibi görünmese de bu hizmetin istenilen seviyede verilmesi halinde fayda sağlayacak olanlar kurumlarda kalmakta olan hükümlü ve tutuklular olduğundan, idareler tarafından ısrarlı bir şekilde takibinin yapılmasında zorunluluk bulunmaktadır. Çünkü; mevzuat bakımından da konuyu ele aldığımızda, idarelerin bu takibi yapması ve sorumluluklarını yerine getirmeyen idarelere gerekli hatırlatmalarda bulunması görevin bir gereği olarak karşımıza çıkmaktadır. Şimdi konuyla ilgili mevzuatı inceleyecek olursak. 30.04.2009 tarihinde imzalanan “Sağlık Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı Arasında Ceza İnfaz Kurumlarındaki Sağlık Hizmetlerinin Düzenlenmesi Hakkında Protokol” uyarınca, ceza infaz kurumlarındaki sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı hastanelerine bağlı ceza infaz kurumu semt polikliniği, aile hekimleri veya görevlendirilen sağlık personeli eliyle Birleşmiş Milletler minimum standartlarında yürütüleceğinin karar altına alındığı görülmektedir. Bu Protokol’e göre, Ankara-Sincan ile İstanbul-Maltepe ve Silivri ceza infaz kurumları kampüslerindeki sağlık hizmetlerinin Sağlık Bakanlığı’nca uygun görülen hastaneler tarafından veya açılacak semt polikliniklerinde yerine getirileceği, hükümlü ve tutuklu mevcudu ile personel ve yakınlarından oluşacak toplam sayının 5000 i geçmesi halinde ise Adalet Bakanlığı’nın talebi ve Sağlık Bakanlığı’nın onayı ile semt polikliniği açılabileceği, ayrıca; hükümlü ve tutuklu mevcudu 1000 ve üzerinde olan her kurum için aile hekimliği ihdas edilerek hizmet verileceği, mevcudu 1000’in altında olan kurumların ise durumu uygun üç aile hekimine bağlanacağı ve hizmetin gezici sağlık hekimliği kapsamında verileceği ifade edilmektedir. Aile hekimliği uygulamasına geçilememiş yerlerde ise, hükümlü ve tutuklu ile personel sayısı 1000’in üzerinde olan kurumlarda haftada 5 tam gün, 500 ile 1000 olan kurumlarda haftada 5 yarım gün, 500’ün altında olan kurumlarda haftada 2 yarım gün tabipli sağlık hizmeti verileceği belirtilmektedir. Yine aynı Protokol’ün “Mükellefiyetler” başlıklı 7 nci maddesinin B fıkrasında Sağlık Bakanlığı’nın sorumlulukları sayılırken, fıkranın (a) bendinde; “kurumlardaki sağlık hizmetlerinin yürütülmesi için yeterli sayı ve nitelikteki personel görevlendirilmesini sağlamak” bu Bakanlığın görevleri arasında gösterilmiştir. Ayrıca; Kamuoyunda “üçlü protokol” olarak bilinen ve Adalet, İçişleri, Sağlık Bakanlıkları tarafından 19.08.2011 tarihinde imzalanan “Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetim, Dış Koruma Hükümlü ve Tutukluların Sevk ve Nakilleri ile Sağlık Hizmetlerinin Yürütülmesi Hakkında Protokol” halen yürürlükte olup, 19 uncu maddesinin birinci ve ikinci fıkralarında; “(1) Ceza infaz kurumu idaresince hükümlü ve tutukluların hastane ve duruşmaya sevk yazılan, zorunlu haller dışında en geç iki gün öncesinden jandarmaya gönderilir ve jandarma koruma birlik komutanlığınca da istenilen gün ve saatte hizmete uygun olarak şevkler yapılır. (2) Başka ceza infaz kurumuna nakledilecek Vehbi Kadri KAMER Daire Başkanı yılında 24.972, 2013 yılında ise 16.390 müdahale programı başlamıştır. Tamamlanan müdahale programı sayısı incelendiğinde bu merkezlerde; 2010 yılında 17.545, 2013 yılında ise 10.990 müdahale programı tamamlanmıştır. (Ministry of Justice, 2014:1-25) Denetimli serbestlik merkezlerinde 2013 yılında; a) 3.825 “Aile İçi Şiddet Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre üç ayrı şekilde (üç değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 2.842’si tamamlanmıştır. b) 6.770 “Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre altı ayrı şekilde (altı değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 3.927’si tamamlanmıştır. c) 2.121 “Cinsel Suç Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre altı ayrı şekilde (altı değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 1.533’si tamamlanmıştır. d) 2.691 “Madde Bağımlılarının Rehabilitasyonu İle İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre yedi ayrı şekilde (yedi değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 2.051’i tamamlanmıştır. e) 983 “Şiddet İle İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre dört ayrı şekilde (dört değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 637’si tamamlanmıştır. Bu Ülkedeki ceza infaz kurumlarında 2010 yılından 2013 yılına kadar uygulanan akredite edilmiş müdahale program sayısında yıllara göre düşüş görülmektedir. Ceza infaz kurumlarında; 2010 yılında 19.528, 2013 yılında ise 12.374 müdahale programı başlamıştır. Bu kurumlarda, Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı hükümlü ve tutukluların nakilleri, ilgili yazıların jandarmaya intikal etmesinden itibaren zorunlu haller dışında en geç bir hafta içinde yapılır.” şeklinde düzenlenmiştir. Yine aynı Protokol’ün 28 inci maddesinin birinci fıkrasında; “Acil veya hayati bir sağlık sorunu dışında hükümlü ve tutukluların muayene, tetkik, tahlil ve tedavileri için sağlık kurum ve kuruluşlarına şevklerinde, mümkün olduğu ölçüde önceden randevu alınır ve şevkler jandarma tarafından randevu saatinde sağlık kuruluşunda hazır olunacak şekilde yapılır.” hükmüne yer verilirken, 29 uncu maddenin ikinci fıkrasında; “…acil durumlarda acil çağrı merkezi vasıtasıyla 112 acil yardım aracıyla sevk istenir.” hükmü düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen her iki Protokol’ü dikkate aldığımızda, gerek Sağlık Bakanlığı’nın, gerekse İçişleri Bakanlığı’nın sağlık hizmetlerinin verilmesi ve bu hizmetlere ulaşılabilmesi için bazı temel görevleri bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, hem hükümlü ve tutukluların yakınmalarına son vermek hem de kurum idareleri üzerinde oluşacak haksız eleştirilere meydan vermemek için ilgili idarelere gerekli uyarıların yapılmasında yarar bulunmaktadır. Bu açıklamalardan sonra, sağlık kurumlarına yapılacak sevk ve nakillerde görevlendirilen Jandarma ve personele ödenecek harcırahlarla alakalı olarak da bazı uyarılarda bulunacak olursak; 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun “Memuriyet mahalli dışına gönderilenlerin gündeliği” başlıklı 39 uncu maddesinde; “Resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilmez. Geçici bir görevle memuriyet mahalli dışındaki bir yere gönderilenlerden, buralarda ve yolda öğle (saat 13.00) ve akşam (saat 19.00) yemeği zamanlarından birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 oranında ve geceyi de geçirenlere tam gündelik verilir.” hükmü yer almaktadır. Ayrıca; Aynı Kanun’un 36 ncı maddesinin birin- D üşünce Ocak 2014 2010 yılında 16.099, 2013 yılında ise 11.116 program tamamlanmıştır. (Ministry of Justice, 2014:1-25) Ceza infaz kurumlarında 2013 yılında; a) 252 “Aile İçi Şiddet Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre iki ayrı şekilde (iki değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 250’si tamamlanmıştır. b) 6.001 “Genel Suçlu Davranış Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre yedi ayrı şekilde (yedi değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 5.546’si tamamlanmıştır. c) 1.077 “Cinsel Suç Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre sekiz ayrı şekilde (sekiz değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 1.034’si tamamlanmıştır. d) 3.748 “Madde Bağımlılarının Rehabilitasyonu İle İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre on iki ayrı şekilde (on iki değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 3.101’i tamamlanmıştır. e) 1.296 “Şiddet İle İlgili Müdahale Programı” başlatılmış olup, bu Program hükümlülerin ihtiyaçlarına göre altı ayrı şekilde (dört değişik program halinde) yapılandırılmış ve bu müdahale programlarının 1.179’u tamamlanmıştır. 4. Değerlendirme İngiltere denetimli serbestlik merkezlerinde; akredite edilmiş beş temel program ile bu programların hükümlülerin ihtiyaçları kapsamında yapılandırılmış yirmi altı alt program, ceza infaz kurumlarında; beş temel program ile bu programların hükümlülerin ihtiyaçları kapsamında yapılandırılmış otuz beş alt program uygulanmaktadır. Bu programlara binlerce hükümlü katılmıştır. Ceza infaz kurumlarında “bireysel çalışmalar” önem taşımakta olup, rehabilitasyon çalışmalarından etkili sonuçların alınabilmesi için kişileri suça sürükleyen nedenleri ortadan kaldıracak (eğitim eksikliği, madde bağımlılığı, öfke kontrolünde güçlük gibi) müdahale programlarının geliştirilmesi ve uygulanması önem arz etmektedir. ci fıkrasında; “Hükümlü, tutuklu veya gözetim altında bulundurulanların sevkinde görevlendirilen veya refakat vazifesiyle mensup olduğu il sınırları dışına çıkan erbaş ve erlere verilecek gündelik, Milli Savunma, İçişleri ve Maliye Bakanlıklarınca birlikte tespit olunur.” hükmü düzenlenmiştir. Burada bir hususun daha bilinmesinde ve aşağıda gösterilen 6245 sayılı Kanun’un 43 üncü maddesindeki; “Seyahat günlerine ait yevmiyeler, seyahat edilen vasıtanın hareket saatinden gidilecek yere muvasalat saatine kadar geçen her 24 saat için hesap olunur. Bu süreden az devam eden seyahatler bir gün itibar olunur. Seyahat müddetinin her 24 saati aşan kesri tam gün sayılır.”. ifadesinin dikkate alınmasında yarar görülmektedir. Yukarıda belirtilen düzenlemeler doğrultusunda konuyu değerlendirdiğimizde, mevzuat hükümlerine aykırı olarak, hilâfı hakikat beyanname verenler hakkında, 6245 sayılı Harcırah Kanunu’nun 60 ıncı maddesi uyarınca işlem yapılacağı da unutulmayarak, resmi bir görevle memuriyet mahalli içinde bir yere gönderilenlere gündelik verilemeyeceği, saat 13:00 ve 19:00 esas alınmak üzere, öğle ve akşam yemeklerinden birini geçirenlere 1/3, ikisini geçirenlere 2/3 ve geceyi de geçirenlere tam gün harcırah verileceği anlaşılmaktadır. Burada açıklanması gereken asıl konu ise, “memuriyet mahalli” kavramından anlaşılması gerekenin ne olduğudur. Bu durum, 6245 sayılı Kanun’un 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (g) bendinde; “memuriyet mahallinin, memur ve hizmetlinin asıl görevli olduğu veya ikametgâhının bulunduğu şehir ve kasabaların belediye sınırları içinde bulunan mahaller ile bu mahallerin dışında kalmakla birlikte yerleşim özellikleri bakımından bu şehir ve kasabaların devamı niteliğinde bulunup belediye hizmetlerinin götürüldüğü veya kurumlarınca sağlanan taşıt araçları ile gidilip gelinebilen yerleri” ifade eder şeklinde tanımlanmıştır. İlgili düzenlemede ayrıntılı olarak izah edilen “memuriyet mahalli” kavramı gayet açık olup, gereksiz tartışmalar yaşanmasına meydan vermeden mevzuata uygun işlem yapılmasına özen gösterilmelidir. Seslenis Ocak 2014 RİYA Nuri, uzaktan uzağa sevdiği, aşkını içinde büyüttüğü Selma ile evliliği düşünmüş, ancak duyduklarından sonra arkadaşlıklarını sona erdirmişti. Selma ise az da olsa içinde bir umut besliyordu. O gün, son kez uğradığı Nuri, kendini bozmadan her zamanki kibarlığıyla onu karşılamış; kısa süren bir sessizlikten sonra konuya giren Selma’nın, “Her şey bitti mi? Hiç mi umut yok?” sorusuna, kısaca “Bitti” demiş; devamında gelen “Neden?” sorusuna da, “İlişkini öğrendim, anlatayım mı?” cevabını vermiş; ayağa kalkan ve kapıya yönelen Selma, “Hayır anlatma” deyince, son noktayı koymuştu. * * * Cumhuriyet Savcısı Nuri, ilk görev yeri olan Ceyhan’a iki yıl önce kuradan atanmıştı. Bir yıl sonra beşinci bölge bir ilçeye atanacaktı. Otuz yaşındaydı. Anne ve babasını art arda dört yıl önce kaybetmişti ve çok yalnızdı. Hayatta en yakını olarak bir ablası vardı. Onun da işi başından aşkındı. İzmir’de özel bir bankada çalışıyor, görücü usulü ile evlendiği eşi ile anlaşmazlık yaşıyor, iki çocuğu olduğundan, evliliğini bir türlü sonlandıramıyordu. Yine de eksik olmasın, sık sık arıyor, “Nuri, zamanı geldi, mahrumiyet bölgesine gideceksin, seni evlendirelim, birini bul” diyerek onu evliliğe teşvik ediyordu. Bu yüzden kendisi, tanışarak, anlaşarak evlenmek istiyor, arkadaşlarının bulduğu kızları da, “Şimdilik evlenmeyi düşünmüyorum, daha zamanı var” diyerek, onları da kırmadan geri çeviriyordu. En yakın arkadaşı, beraber duruşmaya çıktıkları, Asliye Ceza Mahkemesi Hâkimi Rauf Beydi. Onunla çok iyi anlaşıyordu. Rauf Bey, kırk yaşındaydı. Ona ağabeylik yapıyor, birikimlerini aktarıyordu. Konu, evliliğe gelince de, “Aman Nuri, dikkatli ol, seçici davran. Evlilik çok önemli, hem evinde, hem de işinde mutlu olursan, huzuru bulursun. Sırf evlenmiş olmak için evlenme!” diyordu. Rauf Bey, özel hayatından hiç bahsetmezdi. Ancak söz ve davranışlarından evinde mutlu olmadığı anlaşılıyordu. Birkaç kez de, Rauf Beyin ısrarı üzerine evlerine akşam yemeğine gitmiş, eşini ve tek çocuğu Levent’i tanımıştı. Belli etmemeye çalışsalar da birliktelikleri sırasında Rauf Bey ve eşinin karşılıklı laf sokuşturmalarından ve neredeyse tartışmaya varacak atışmalarından, aralarında geçimsizlik olduğunu hissetmişti. Levent, lise son sınıftı ve üniversiteye hazırlanıyordu. Ona, lise öğretmenlerinden Selma, matematik dersi veriyordu. Selma, sık sık adliyeye geliyor, Rauf Bey ile görüşüyor, onu bulamayınca da Nuri’ye uğruyordu. Tanışmaları bu şekilde olmuştu. Bekâr ve sempatik bir kızdı. Masum bir görünüşü vardı. Tek başına kalıyordu. Yirmi yedi yaşındaydı. Zaman içerisinde arkadaşlıkları ilerlemiş, Selma’nın gelip gitmeleri de artmıştı. Rauf Bey, Selma’dan hiç söz etmiyordu. Sadece, matematikten zayıf olduğu için oğluna özel ders aldırdığını söylüyordu. Nuri, samimiyetleri ilerledikçe Selma’ya açıl- Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi maya, duygularını açmaya ve ona evlenme teklif etmeye karar vermişti. Bir Cuma günü Adliye’ye gelen Selma, “Yarın, Adana’ya gideceğim, alışveriş yapacağım” deyince; hafta sonu nöbeti olmayan Nuri, aradığı fırsatın eline geçtiğini düşünerek, “Ben de gidecektim, vaktin olursa öğle yemeğini birlikte yiyelim” demiş, “Olur” cevabını alınca da dünyalar onun olmuştu. Kimseye sezdirmemek ve dedikoduya mahal vermemek için ayrı otobüslerle gitmeye ve saat 10’da otogar yakınında bildikleri bir pastanede buluşmaya karar vermişlerdi. O gece heyecandan uyuyamayan Nuri, Selma’ya evlenme teklifini nasıl yapacağını düşünmüş, söyleyeceklerini defalarca kafasından geçirerek tekrarlamıştı. Selma da, uzun süredir Nuri’nin kendisine yönelik ilgisinin ve bir şeyler söylemek istediğinin, bunun da büyük bir ihtimalle evlilik teklifi olacağının farkında olduğundan, çok sevinmişti. * * * Ertesi sabah, Nuri erkenden kalkmış, kahvaltı bile etmeden bindiği bir otobüsle Adana’ya gitmiş, otogar civarında biraz oyalandıktan sonra, bir çiçekçiden aldığı kırmızı güllerle kararlaştırdıkları pastanede Selma’yı beklemeye başlamıştı. Selma da içi kıpır kıpır, mutluluktan uçarcasına daha sonraki bir otobüsle Adana’ya varmış ve Nuri ile buluşmuştu. Kahvaltı sırasında, zorlanarak da olsa duygularını Selma’ya açan ve aldığı gülleri veren Nuri, ondan “Evet” cevabını alınca, havalara uçmuş, sanki dünyalar onun olmuştu. O gün akşama kadar beraber gezip, alışveriş yapmışlar, daha sonra da farklı otobüslerle Ceyhan’a dönmüşlerdi. O gece, ablasını arayan Nuri, onun da olurunu aldıktan sonra, Selma ile evleneceğini adliyedeki arkadaşlarına ve öncelikle Rauf Beye açıklamaya; Selma ile de söz kesme ve nişan gibi ayrıntıları konuşmaya karar vermiş ve rahatça uyumuştu. * * * Pazartesi günü adliyeye giden Nuri, odasına girdiğinde, Rauf Beyi kendisini bekler bulmuştu. Tedirgin bir hâli vardı. “Hayrola ağabey, hoş geldin! Bugün duruşma var. Ben de cübbemi aldıktan sonra yanınıza gelecektim.” deyip, uzattığı elini sıkan Rauf Bey, “Seninle konuşacaklarım var” dedikten sonra, cevap vermesine fırsat vermeden hemen konuya girip kestirmeden, “Nuri Bey, Selma sana göre değil!” deyince, şaşırmış ve donup kalmıştı. Ne diyeceğini bilemiyordu. Rauf Bey, Selma’ya evlenme teklif ettiğini öğrenmiş olmalıydı. Kendisini toparlayıp, “Ağabey, Selma’ya evlenme teklifinde bulundum. Kabul etti. Bunu size Selma mı söyledi?” deyince, “Aranızda bir şeyler olduğunu fark ettim. Sana arkadaşlık görevimi yapmak istedim.” cevabını almış, duruşma saati geldiğinden, daha fazla konuşmadan salona inmişlerdi. Duruşmada ikisi de gergindi. Duruşmadan sonra, Rauf Beyin odasına geçtiklerinde, çaylarını içerlerken Nuri, “Ağabey, Selma’nın neyi var? Neden bana uygun değil?” sorusunu yöneltince, “Nuri Bey, sen benim kardeşimsin. Biliyorsun, benim kardeşim yok. Ben seni kardeşim belledim. Mutlu bir yaşamının olmasını istiyorum. Evleneceğin insan çok önemli!” diyen Rauf Bey sözlerini, “Selma’yı tanıyorum, ondan sana eş olmaz!” diyerek sözlerini tamamlamış, ancak tüm ısrarlarına karşın nedenini açıklamamıştı. Rauf Beyin odasından çıktıktan sonra Nuri, arkadaşlarına Selma ile aldıkları evlenme kararlarını açıklamayı ertelemişti. Önce Selma ile görüşmeliydi. Rauf Beyin söyledikleri kafasını allak bullak etmişti. Neden öyle konuşmuştu? Selma, oğluna özel ders veriyordu. Aklına türlü şeyler geliyordu? Rauf Beyin, Selma’ya ilişkin özel bilgileri mi vardı? Selma, güvensiz biriyse, oğlu Levent’i neden ona emanet etmişti? Neden ondan ders aldırıyordu? Bir sonuca varamadı. Biraz sonra odasına Selma gelmişti. Moralinin bozuk olduğu anlaşılıyordu. Yüzü sapsarıydı. “Ne var? Bir şey mi oldu?” diye sorunca; ondan, “Rauf Bey ile tartıştık. Bundan sonra oğluma ders vermeni istemiyorum dedi” cevabını almış; “Nedeni neymiş” deyince de, Selma sessiz kalmıştı. Bu kez Nuri, “Yoksa aranızda bir şey mi var? Bu adam neden böyle yapıyor?” sorusunu yöneltince; Selma, “Ne olabilir ki, Rauf Bey evli bir adam!” cevabını vermiş; Nuri de, Selma’ya güvensizlik duyup bu tür bir soru sorduğundan utanmış ve pişmanlık duymuştu. * * * Aradan iki hafta geçmiş, Nuri ile Rauf Beyin araları bozulmuştu. Birbirlerine gayet resmi davranıyorlardı. Nuri, duruşmalara girip çıkıyor, Rauf Bey ile görüşmüyordu. Hafta sonları Selma ile Adana’da buluşuyor, geleceğe ait beklentilerinden konuşuyor, birbirlerine aşklarını tekrar tekrar söylüyorlardı. Nuri, kimseye söylemese; Selma, ‘Ben de kimseye söylemiyorum’ dese de; yerin kulağı vardı ve Selma ile evlenecekleri çevrelerinde konuşulmaya başlamıştı. Nuri’nin kafasında, kırk türlü düşünce dolaşıyordu? Acele mi etmişti? Çok güvendiği Rauf Bey niye böyle konuşmuş ve bu evliliğe neden karşı çıkmıştı? Yoksa kıskanıyor muydu? Olacak şey değildi? Mutsuz da olsa, Rauf Beyin bir evliliği vardı ve hiçbir zaman da boşanmadan söz etmemişti. Duruşmanın olmadığı bir gün, canı sıkkın vaziyette odasında çalışırken dâhili telefonu çalmıştı. Arayan Rauf Beydi. “Vaktin varsa, gelmek istiyorum” diyordu. Nuri, “Ağabey, ben geleyim. Sen zahmet etme” deyince de, “Hayır, hayır, ben SABRIN ÖNEMİ Beklemek bizi kendine esir eden zorlu bir eylem. Beklemek belkide hayatın ta kendisi gerçeği, öznesiydi. Daha en baştan başlıyorduk esir düşmeye ve ilk esareti bizim için bizi bekleyenler yaşıyordu. Herkes telaş için doğacak çocuğu bekliyordu. Kız mı, erkek mi? Soruya çoktan yanıt bulunmuştu ama onu anlamak için 4 ay beklemek gerekiyordu. Büyümeyi bekledik sonra, imrendiğimiz büyükler gibi olmayı kıymetini bilemediğimiz çocukluğumuzla değiştik. Okulu bekledik okul yolunda arkadaş, arkadaşla beraber otobüs bekledik. Sınavı bekledik ve ardında sonucunu, bitirmeyi bekledik okul bitimine dair hayaller kurarak.. Hayalini kurduğumuz gerçekleri bekledik, işi, aşı, aşkı bekledik. Sözler bekledik tutulsun diye dualar ettiğimiz, Ya da dökülen iki kelimeye hasret yıllar edindiğimiz. Kimselere söyleyemediğimiz beklentilerimiz oldu kimi zaman, bizi içten içe tüketen. Beklemek işte beklemek, beklemeye sabrı eklemek. Beklerken mi öğrendik sabretmeyi yoksa sabrettiğimiz için mi bu kadar çok bekledik? Asıl olan yol muydu yolcu mu? Yoksa asıl olan varmaya çalıştığımız, beklediğimiz varlık mıydı yokluk mu.. Bence iki yol vardı, isyan ve sabır. Beklemek isyanın ve sabrın köşe taşıydı, yol ayrımıydı. Beklemek eylem, sabretmek umuttu. Sabrın var beklersin yoksa her ikisi de olmazdı. Ruhun olgunlaşmasıydı ve umut beklemekti olmasını istediğini. Umutla beklemeyi bilmek, merhabaya uzanan elin boş kalmamasıydı. Beklenen her neyse sonucu mutlu olmak iyi olacak diye beklemek gerek. Yoksa insan zorlar kendini, üzülür, çaresizlik duygusu sarar tüm bedenini. Hayat ç ekilmez olur, yaşanmaz olur. Karanlık isli ve soğuk olur, duygular hissiz kalır karanlıkta. Hissiz olunca terk eder seni heyecanın, enerjin, üretkenliğin, başarın... Sabret diyenlere inat atarsın kendini sokaklara, burun kıvırırsın sana akıl vermeye çalışanlara ve güçlüyüm diye hem kendini hem de kendini bilene yalan söylersin. Ne kadar yalan söylersen söyle beklediğin sabretmezsen gelmez sana. Gelse de kalmaz. Hak ettin mi sandın kabullenmek. Bahaneler bulursun, uydurursun bağırırsın ağlarsın, uyursun, uykusuz kalırsın, karnına anlamsız ağrılar girer, susarsın, kusarsın yinede unutamazsın... Sabretmek öğretir insana etten kemikten yapılmış aciz bedeni tüm kötülüklere karşı nasıl taşa dönüştüreceğini. Her beklentinin her kazanımın ya da her kaybedişin aslında biraz da kazanç olduğunu sabretmek öğretir sana. Çok mu dağıldım bilemedim, .bağlayayım usulca.. Şems diyor ki; “Sabretmek, öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Dikene kakınca gülü, geceye bakınca gündüzü tahayyül edebilmektir. Ve bilenmelidir ki gökteki ayın hilalden dolunaya varmak için zaman gerekir. Biz de bilsek ya! büyük büyük lokmaların bizi tıkayacağını, zevk ve güzellik için küçük lokmalara ihtiyacımız olduğunu bilip sabretsek ya. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda o sana kimsenin bilmediği gizli bir yol açar. Sen şu anda göremesen de dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var.” Evren Müldür Maltepe 3 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu E edebiyat Sayfa 13 geleceğim” demişti. Çaylarını içtikten sonra Rauf Bey, “Nuri Bey, sana bazı şeyler açıklayacağım. Bunları söylemek istemiyordum. Ancak mecburum. Evliliğim mutlu yürümüyordu. Eşim, amcamın kızı. Beni, onlar okuttu. Ondan boşanamam. Bir arayış içerisindeydim. Karşıma Selma çıktı. Oğluma ders vermesi için tutmuştum. Zamanla samimiyetimiz ilerledi. Bazı hafta sonları Adana ve Hatay’da birlikteliklerimiz oldu. Benden önce de başka kişilerle ilişkisi olmuş. Daha sonra sen çıktın. Selma da seni gözüne kestirdi. Birkaç kez uyardım. ‘Nuri, temiz bir insan, sana göre değil’ dedim. Dinlemedi. ‘Evlilik teklifini bana o söyledi. Hatta sesini çıkarma, ben seni de idare ederim.’ dedi. Ondan iğrendim. Selma ile ilişkiye girmem doğru değildi. Ama oldu. Ben onunla her türlü ilişkimi kestim. Bundan sonrası sana ait. Daha da inanmazsan Selma ile yüzleşebilirim. Sen benim kardeşimsin ve senin mutsuz olmanı istemiyorum.” demiş ve vedalaşıp çıkmıştı. Rauf Beyi uğurlayan Nuri, daha da şaşırmıştı. Rauf Beyi tanıyordu. Yalan söyleyecek bir kimse değildi. * * * Nuri’nin, Selma ile son görüşmelerindeki “İlişkini öğrendim, anlatayım mı?” dediği olay buydu. Selma, yaptıklarını biliyordu. Bu yüzden “Hayır, anlatma” demişti. Peki, pişmanlık duymuş muydu? Emin değildi. Böyle bir kadınla evlenemezdi ve o bir uçurumun kenarından dönmüştü. Masum görünüşünün altında şeytani bir kişilik barındıran Selma, riyakârlığının karşılığını görmüştü. * * * 1987 yılında başından bu olay geçen Nuri, o yıl tayinini istemiş, ablasının tanıştırdığı, aynı banka şubesinde çalışan bir kızla evlenmiş ve mutlu olmuştu. Selma ile ilişkisinin duyulmasından sonra Rauf Beyin eşi, evi terk etmiş, bir yıl ayrılıktan sonra tekrar bir araya gelmişler; bu olaydan dolayı soruşturma geçirmiş; oğlu Levent, o yıl üniversiteyi kazanamamış; ancak Nuri ile arkadaşlıkları hep devam etmişti. Onların arkadaşlıkları, daha da ötedeydi; dostluktu, kardeşlikti. Rauf, ona deneyim ve tecrübelerini aktarmış; onun mutluluğu için özel hayatını ortaya sermiş, bu yüzden sıkıntılar çekmiş, ancak bunlardan hiçbir zaman pişmanlık duymamıştı. Nuri de, her zaman Rauf’un yanında olmuş ve sık sık ziyaret ederek sıkıntılarını paylaşmıştı. Güzel Sözler Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil. Ne zaman açılır bilmem, sen yeter ki o kapıda durmayı bil. Mevlana Ne garip değil mi? Sevdiğimiz insanın her yalanında bir doğru; sevmediğimiz insanın her doğrusunda bir yalan ararız. Dostoyevski Yaşlanmadan akıllanmayı çok isterdim. Bernard Shaw Vicdan, Tanrı’nın tatlı fısıltısıdır. Edward Young Seslenis Ocak 2014 Yıl: 12 Sayı: 142 YAYIN KURULU Burhanettin ESER Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) V. Kadri KAMER Eğitimden Sorumlu Daire Başkanı Mustafa DOĞAN Tetkik Hâkimi Tülay ÇELEBİ Şube Md. (Psikolog) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Öğretmen Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Naci BİLMEZ Öğretmen Grafik Tasarım Fatih ŞAFAK Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Ali Turan KARADAĞ Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 17.02.2014 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Sayfa 14 E edebiyat Seslenis BİRAZ GAYRET USTALARDAN SEÇMELER USTALARDAN SEÇMELER Yahya Kemal BEYATLI SES Günlerce ne gördüm ne de kimseye sordum, “Yarab! hele kalp ağrılarım durdu!” diyordum. His var mı bu alemde nekahat gibi tatlı Gönlüm bu sevincin heyecanıyla kanatlı Bir taze bahar alemi seyretti felekte, Mevsim mütehayyil, vakit akşamdı Bebek’te, Akşam!.. Lekesiz, saf, iyi bir yüz gibi akşam!.. Ta karşı bayırlarda tutuşmuş iki üç cam; Sakin koyu, şen cepheli kasrıyle Küçüksu, Ardında vatan semtinin ormanları kuytu; Bir neşeli hengamede çepeçevre yamaçlar Hep aynı tehassüsle meyillenmiş ağaçlar Dalgın duyuyor rüzgarın ahengini dal dal. Baktım süzülüp geçti açıktan iki sandal. Bir lahzada bir pancur açılmış gibi yazdan Bir bestenin engin sesi yükseldi boğazdan Coşmuş yine bir aşkın uzak hatırasıyla, Aksetti uyanmış tepelerden sırasıyla, Dağ dağ o güzel ses bütün etrafı gezindi: Görmüş ve geçirmiş denizin kalbine sindi. Ani bir üzüntüyle bu rüyadan uyandım. Tekrar o alev gömleği giymiş gibi yandım, Her yerden o,hem aynı bakış ,aynı emelde, Bir kanlı gül ağzında ve mey kasesi elde; Her yerden o, hem aynı güzellikte göründü, Sandım bu biten gün beni ram ettiği gündü. Ocak 2014 Rutin iş olan, kuruma hükümlü- tutuklu kabulünü yapıyor ve gelen misafirlerimi ağırlıyorum. Gelen misafirlerime de hep şu soruları soruyorum. “Neden geldin, gelmemek için ne gibi çaba sarf ettin?” “Verilen cevapları hayretle karşılıyorum... “Ne yapayım oldu işte, kadermiş, verilen cezayı çekeriz vb..” Gelen her cevap karşında “Dur bir dakika” diyorum ve ekliyorum...”Hiç gelmemek için biraz gayret gösterip düşünmek yine bana kalıyor. İşte o zaman ben ne yapabilirim diye soruyorum kendime. Düşünüp anlatmaya başlıyorum anlatabildiğim kadarıyla. Bazen sokakta çöpleri karıştıran, çöpten metal, plastik, giyecek gibi eşyaları toplayıp ekmek parası için satan ve çabalayan genç, yaşlı insanları görüyorum. İnanın alınlarından öpesim geliyor. Gelen misafirlerimize ne yapayım oldu bir kere diyenlere en güzel cevap bu. Haydi, kardeşim bir seferde olsa dene ve suç işlememeye gayret et. Başka insanların üzerinden geçinmeyi bırak. İnsanlığını yanlışla düzeltme.Aynı soru, aynı cevap ve hayretli bakışlar devam eder gider...Ve yine aynı manzaralar devam ederken kapıya daya- nan yaşlı anaları, babaları, eşleri, çocukları geliyor aklıma hep üzülüyor, yine soruyorum kendime gelen misafirlere, o genç eşlerinizin, yaşlı baba, analarınızın sabahın çok erken saatlerinde duvar diplerinde görüşe gelmek için titrediğini, yol parasını bulmak için kolundaki tek bileziğini satığını, size belli etmemek için evde bıraktım getirmedim dediğinde inanır mısın? Çocuğuma ben hastayım hastaneye gidiyorum deyip ceza evine geldiğini, kimselere görünmemek için yüzünü sakladığını, eve gittiğinde babanız işte gelecek yakında deyip göz yaşlarını içine akıttığını, çocuğunun bile inanmadığı yalana kendisini inandırmanın ne kadar acı verdiğini bilimisin? Yok kardeşim yok. Haydi ne olur kendine dön ve yapalım olduları bırak. Gayret biraz çaba göster. Bana misafir gelme, seni dışarıda göreyim. Çalışırken, eşini kolunda, çocuğunu elinde gezerken göreyim. Ne sen üzül nede bizler. Haydi gayret inan başarırsın biraz gayret... Salih Akgül İnfaz Koruma Başmemuru Mersin E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Yıllar sonra birgün gelip Nereden çıktın karşıma Gidip ele gönül verip Nereden çıktın karşıma Yaralarıma tuz bastın Beni bakışınla astın Söyle bana nedir kastın Nereden çıktın karşıma Taşlar bastım bu bağrıma Deli dediler halıma Yaşlar değmez o zalıma Nereden çıktın karşıma Güzelliğin hala durur Hasretin içim kavurur Bülbül gül ile avunur Nereden çıktın karşıma Şimdi ben nere gideyim Bu derdi kime diyeyim Yıkık dökük bir binayım Nereden çıktın karşıma On yıl geçmişti aradan Sabır vermişti yaradan Yavuz geçti bu sevdadan Nereden çıktın karşıma Yavuz Cengiz Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu FIKRA Yahya Kemal BEYATLI ŞİMDİ NE YAPACAĞIM? Ormanda dolaşan 2 avcıdan biri birden bire yere düşer. Arkadaşı, düşen adamın nefes almadığını ve gözlerinin ferinin söndüğünü görür. HAYATI 2 Aralık 1884′te Üsküp’te doğdu. 1 Kasım 1958′de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Asıl ismi Ahmed Agâh. Üsküp Belediye Başkanı Nişli İbrahim Naci Bey’in oğlu. Annesi Nakiye Hanım ise şair Lefkoşalı Galib’in yeğeni. Çocukluk yılları Üsküp’teki şiirlerine de yansıyan Rakofça çiftliğinde geçti. İlköğrenimini özel Mekteb-i Edep’te tamamladı. 1892′de Üsküp İdadisi’ne girdi. Bir yandan da İshak Bey Camii Medresesi’nde Arapça ve Farsça dersleri aldı. 1897′de ailesi Selanik’e taşındı. Annesinin ölmesi, babasının tekrar evlenmesi yüzünden aile içinde çıkan sorunlar nedeniyle Üsküp’e döndü. Tekrar Selanik’e gönderildi. 1902′de İstanbul’a geldi. Vefa İdadisi’ne (lise) devam etti. Jön Türk olma hevesiyle 1903′te Paris’e kaçtı. Bir yıl kadar Meaux okuluna devam edip Fransızca bilgisini geliştirdi. 1904′te siyasal bigiler yüksek okuluna girdi. Jön Türkler’le ilişki kurdu. Ahmet Rıza, Abdullah Cevdet, Samipaşazade Sezai, Prens Şahabettin gibi dönemin ünlü kişilerini tanıdı. Şefik Hüsnü ve Abdülhak Şinasi Hisar’la arkadaşlık kurdu. 1912′de İstanbul’a döndü. 1913′te Darüşşafaka’da edebiyat ve tarih öğretmenliği yaptı. Medresetü’l-Vaizin’de uygarlık tarihi dersi verdi. Mütarekeden sonra Âti, İleri, Tevhid-i Efkâr, Hakimiyet-i Milliye dergilerinde yazılar yazdı. Arkadaşlarıyla “Dergâh” dergisini kurdu. Yazılarıyla Milli Mücadele’yi destekledi. 1922′de barış anlaşması için Lozan’a giden kurulda danışman olarak yer aldı. 1923′te Urfa milletvekili oldu. Cumhuriyet’in kurulmasından sonra Varşova ve Madrid’de ortaelçisi olarak görevlendirildi. Daha sonra sırasıyla Yozgat, Tekirdağ, 1943-1946′da da İstanbul milletvekili oldu. Halkevleri Sanat Danışmanlığı yaptı. 1949′da Pakistan Büyükelçisi iken emekli oldu. Yaşamının son yıllarını İstanbul’da Park Otel’de geçirdi. Tutulduğu müzmin bağırsak kanamasının tedavisi için 1957′de Paris’e gitti. Bir yıl sonra Cerrahpaşa Hastanesi’nde aynı hastalık nedeniyle öldü. Selanik yıllarında “Esrar” takma adıyla şiir yazmaya başladı. İstanbul’da Tevfik Fikret ve Cenap Şahabettin’in şiirleriyle tanıştı. İrtika ve Mâlumât dergilerinde “Agâh Kemal” takma adıyla Servet-i Fünun’u destekleyen şiirler yazdı. Paris’te Fransız simgecilerinin şiirlerine yakınlık duydu. Fransız şiiriyle kurduğu yakınlık, Türk şiirine faklı bir açıyla bakmasını sağladı. NEREDEN ÇIKTIN KARŞIMA Bunun üzerine telefonla acil yardımı arar. “Arkadaşım öldü, ne yapabilirim” diye sorar. Telefondaki ses yanıtlar: “Sakin olun. Size yardım edebilirim. Ama önce arkadaşınızın ölüp ölmediğinden emin olalım.” SOLDAN SAĞA 1- Çoğu Türk soyundan olan Musevi topluluğu- Tutarga. 2- Törende yer alan topluluk – Piston. 3- Rubidyum’un simgesi – Baskı sırasında gazete ve dergilere eklenen reklam yaprağı. 4- Sade veya sebzeli et yemeği – Hükümdar vekili. 5- İnce dantel - Satrançta bir taş. 6- Samaryumun simgesi- Toparlak durumdaki ilaç – Tantalın simgesi. 7- Yemek yemesi gereken – Avuç içi – Bayındır. 8- En az, en aşağı – Baba cet 9- Parafin – Püskürten sıvı demeti. 10Bedenin bir bölümde hareketin kalkması – Dingil. 11- Binek hayvanı – Saatin atmışta biri. 12- Gemideki siperli fener – Terbiyum’un simgesi – Boyun eğen. 13- Başkaldıran – Kasaplık hayvanda omurganın iki yanındaki bölge. 14- Köşk – Mana. YUKARIDAN AŞAĞIYA 1- Kerevet – Mecazen özlemek. 2- Miralay – Taşlık, çıplak yer. 3- Radyum’un simgesi – Öze mahsus – Kayak. 4Dini tören – Anlayışsız, terbiyesiz ve uyumsuz kimse. 5- Duvar içindeki oyuk – Tutuşma – Praseodim’in simgesi. 6- Güzel kokulu madde – Hattat cilası – Her yiyeceği canı çeken. 7- Issız – Duman lekesi – Aklama 8- Naylonla kaplı yer, Protaktinyum’un simgesi – Temiz. 9- Yunan ve Roma uygarlıkları ile ilgili olan - Gondolcu şarkısı 10- Bir nota – Bir bitki türü – Karışık renkli. 11- Kısaca akümülatör – Ufki – Namaz kıldıran kimse. Geçen Sayıdaki Bulmacanın Çözümü Bulmaca: Resul Akçay - Kocaeli 2 No’lu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Telefonda bir süre sessizlik olur ve bir silah sesi işitilir. Avcı telefonu tekrar eline alır ve şöyle der: “Evet, tamam. Şimdi ne yapacağım?” ÖZLÜ SÖZ Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. Konfiçyus Mal kaybeden, bir şey kaybetmiştir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmiştir. Goethe Sözün en güzeli, söyleyenin doğru olarak söylediği, dinleyenin de yararlandığı sözdür. Aristo Pişman değilim yaşadıklarımdan, öfkem belki de yaşayamadıklarımdan. Nazım Hikmet Seslenis Ocak 2014 ARKADAŞ KUTSAL AŞK Geniş yapmışlar ceza evinin giriş kapısını, Beleş verseler almam vallahi tapusunu, Dost edinmeye çalışırsın insanların hepsini, Adın mahkum kimse sana inanmaz arkadaş. Gittin, Ardına bile bakmadan. Yaşadığımız en yüce anların, Yokluğunda, Kalbimi kor bir ateş gibi yaktığını, Hesaba bile katmadan. İlk girişte sorarlar sana güzel güzel, Koğuşta yatmanın kanunu da çok özel, Araban olsa da mercedes dizel, Binip onunla gezemezsin arkadaş. Ne güzel olursa olsun yapısı, Ben istemiyorum kimin olursa olsun tapusu, Akıllı olursa insanlarımızın çoğusu, Bu binalar tek tek kapanır arkadaş. Sayımlar da mecburen durursun safta, Boşuna umut bağladık gelecek diye affa, Olup bitenlerin hepsini bırakamazsan rafta, Kafana takar deli olursun arkadaş. Acı hatıraları yazarsın gönlündeki taşa, Ailenden ayrı kaşık çalarsın sofradaki aşa, Değer verilmeyince güzellik yapılan işe, Oturup düşünmeye başlarsın arkadaş. Adın mahkum ne olursa olsun ünün, İnsansın tutsaklığa sıkılır gönlün, Hele bir de çok ise yatacak günün, Sayarsın sayarsın bitmez arkadaş. Kırıcı laflar iz bırakır insanın gönlüne, Yanlıştır karşı koymak idarenin sözüne, Bütün mahkumlar kavuşmak ister ailesine, evine, Kavuşalım diye dua edelim arkadaş. Dolarsa içine hasret dolu aile özlemi, Şiirlere konu ederim cezaevi günlerini, Seviyorsan evde bekleyen canın sevdiklerini, Sabırlı ve uyumlu olacaksın arkadaş. Kamil Uysal Kartal H Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SEN VE BEN Sen emeksen ben emektarım, Sen günahsan ben günahkarım, Sen yanarsan bende yanarım, Her ne isen ben sana müptelayım, Suya yazı yazmak kadar zorsun ama olsun, Bütün zerrelerim seninle dolsun, Hasretin beni dertten derde koysun, İstemem başka kimseyi sen sonsun. Sen yapraklara usulca dokunan rüzgar, Bense seninle dolmuş küçük bir hangar, Kalbim hep seninle atar, Yoksan yanımda içim kar gibi yanar. Sen rüyalarımda, sen hayallerimdesin, Tüm güzel günlerde tuttuğum dileksin, Her an her dakika bendesin, Sen, kelimelerin aciz kaldığı yerdesin. Mert Anıl Tufanoğlu Ferizli L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Gittin, Tecelli edince turu simaya Allah, Param parça olan o dağ gibi, Umutlarımı bin parçaya bölerek. Gittin, Sen gittin ya yar, İnan, Bende bittim. Mesela, Gülmüyor gözlerimin içi eskisi gibi artık, Mesela, Bütün aynaları kırdım, Saçlarım hep dağınık, Öyle bir yaraladı ki gidişin beni, Sözlerim yetersiz kalıyor, Hissettiğim bu acıyı anlatmaya ey güzel sevgili. Tıpkı, İdama giden bir mahkum, Sevdiklerine son defa baktığında, Yüreğinde hissettiği o acı gibi. Yavrusunu elleriyle toprağa veren, Bir yaradılanın hissettiği acı gibi, Öyle bir yaraladı ki gidişin beni, Sözlerin yetersiz kalır anlatmaya, Ey güzel sevgili. Dön, Kalp atışlarımı anlamlı kılanım, Sen masum ol ben suçlu, Sen özgür ol ben tutuklu, Sen benim hayatım ol da, Ben en çekilmez dertlerde de İnan olabilirim mutlu. Ya Rab, Sen nasip eyle o yari bir kez daha bana, Öyle çok seviyorum ki onu, Melekler şahittir buna, Öyle bir aşktır ki bendeki ona, Şahit olanlar gıpta eder, Beni külli aşka yaklaştıran, Bu kutsal aşka. Mehmet Canpolat Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ÖZÜR DİLERİM Bu kadar ilgine ilgisiz kalmıştım. Onca gülüşüne kaşlarımı çatmıştım. Kendimi böyle ağırdan satmıştım. Seni sevmiyorum anlamına gelmez. O güzel gözlerine uzun uzun bakmıyorsam. Bedenimi incecik kollarına bırakmıyorsam. Şöyle ellerini rahat rahat tutmuyorsam. Bu sen sevmiyor anlamına gelmez. Hep sen konuşuyor ben susuyorsam. Yıllara kinimi nefretimi kusuyorsam. Her an böyle suratımı asıyorsam. Ama bu seni sevmiyorum anlamına gelmez. Şimdi beni iyi, çok iyi dinle sevgili Aşkım.... Sensizken bir sevgilim olsun derdim. Şöyle güler yüzlü birini isterdim. Meğer dilediğim senmişsin Kaderden, Kıymetini bilemediğim için Özür dilerim Aslan Aydın Çorum L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu E edebiyat Sayfa 15 AŞK DÜKKANI İKİMİZE OLDU Bir aşk istiyorsun öldüm fiyatına, Alsana aşk ne alırsan bir milyon, İstersen şöyle güzel aşklar bak, çok pahalı katına, Oradaki aşklara gücün yetmez, fiyatları trilyon... Bak şu tezgahta eski aşk resimleri, El değmeden bakıver üzeri kirlenmesin, Şöyle dikkatli bak, oku hep isimleri, Aşkların satıldığını Leyla , Mecnun bilmesin... Şu duvarda asılı kırık kolyelerimiz var, Yarısı şimdi nerede kimsenin haberi yok, Bilmezsin ki şimdi kan ağlamakta o duvar, Torbayla satılıyor Kalplerin içine saplanan ok... Yazılmış mektuplar, kenarları hep yanık, Mektubun cevabını postacıdan bekliyor, Kağıtlar, kalemler, masalar o aşkta tanık, Şimdiki aşıklar düz yollarda tekliyor... Kitaplar arasında kurumuş bir kaç yaprak, Saklamış sevgilisi yıllarca mabedinden, Mendillere sarılmış yerden alınmış toprak, Sevgiliyle buluşulan bir ağacın dibinden... Allı, yeşilli yazmalar sevgiyle oyalanmış, Sevgili yazmayı hep gönlünde saklamış, Elleri büklüm büklüm kınayla boyalanmış, Düğününde efkarlı türkülerle ağlamış... Bak bu eldivenleri aşkı uğruna örmüş, Saatlerce uyumadan bir kandilin başında, Sevgili bir kez Pınarbaşı’nda görmüş, Henüz yeni serpilmiş körpe kızlık çağında... Al ne istiyorsan işte aşk dükkanından, Bilmelisin ki hiç biri seni istemeyecek, Aşk istiyorsan çok sevmelisin canından, Seversen, sevgili bir daha senden hiç gitmeyecek... Sönmüş ateşi yeniden alevlendirmek yanlıştı, Sorunlar bittiği yerde başladı, Olan yine ikimize oldu. Fatih Erdem Niğde Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Barış İmenç Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Kabardı duygularım. Şahlandı içimde bir anda, Kopardı dizginlerini aldı götürdü yüreğimi, Kör karanlıklara bıraktı, Olan yine ikimize oldu. Sönmüş ateşi yeniden alevlendirmek yanlıştı, Şimdi sen bir köşede ağlıyorsun. Yüreğimde ayrılık depremi. Gözlerinde seni yalnız bırakmayan yaşlar. İçinde fırtınalar kopuyor. Bir daha dönmeyecek korkusu var içinde. Ve ben çaresizliğimle baş başa, Elimdeki resmine bakıyorum. Dalıyorum öylece uykuya . Yaşadıklarım rüya olsun diyorum Allah’a, Ama ne rüya ne hayal. Ayrılığımız gerçek ve ortada, Artık uzaksın benden. Anılarınla yaşayacak bu beden, Ve bunu sakın unutma gece gözlüm. Hiç kimse boynumu bükemezken, Ayrılığımız boynumu büktü. Ve yüreğime sensizlik mührünü vurdu. Bir daha senin gibi kimseyi sevmeyeceğim. Duygu cellatlıda olmayacağım. Sadece göz yaşlarımla unutacağım kendimi. Bu sana son ayrılık şiirimdir gece gözlüm. KENDİMİ GÖRDÜM Ruhum, Bedenime seslendi bugün. Sağırmışım. Bu güne dek duymadım. Kır artık! diyor ki zincirlerini. Anla beni diye, kırbacı vurdu. Sorguladı. Yaşadığım ömrümü. Sıraladı, hataları gördüğünü. Beni, bana karşı, dikti karşıma. Baktı da halime, ağladı durdu. Baktım da kendime, Ben neredeyim. Dört duvar arası, gizli yerdeyim. Bir de beni, benden dinleyin. Aradığım cevabı, Kendime sordum. Duramadım artık! Cevap bendeydi. Zincirlerim, kırılacak yerdeydi. Ruhumu yokladım, Halen bendeydi. Bir bütün olunca, kendimi gördüm. Mustafa Cesur Elmadağ Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ÖZGÜRLÜK SEVDASI Özgürlüğe bakmak, Gökyüzüne bakmak gibi bir şey aslında, Açık mavi kocaman bir gökyüzüne, Gündüz yıldızları olan, Heyecanını yitirmezsin hiçbir zaman, Geçen yıllar beklediğin olmasada, Özgürlüğe bakmak, Gölde kayık olmak gibidir, Kış günü köy evindeki soba kadar sıcak, Yaz günü, sögüt ağacının gölgesinde uyumak, Birde özgürlüğe kavuşmak varya, İçindeki hasretten taburcu olmak, Seçtiğin filmi izlemek, İstediğin müziği dinlemek, Adımlarını saymadan yürümek, Bulunduğum beton yığınından çıkıpta, dörtnala, Lunapark şenliğini koşmak gibidir, Özgürlük demek, güzel olan herşeydir. Ali Demirelli Silivri 2 Nolu L Tipi Kapalı Ceza Kapalı Ceza İnfaz Kurumu SAYFA 16 Seslenis Acil durum tatbikatı başarıyla tamamlandı E rciş A Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde 24.12.2013 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü, İtfaiye, Elektrik Arıza ve 112 Acil birimlerinin katılımıyla karşılaşılabilecek olağanüstü durumlara karşı alınacak tedbirlere yönelik Acil Durum Tatbikatı yapıldı. Erciş Cumhuriyet Başsavcısı Kerem Arabacı, Ceza İnfaz Kurumu Savcısı Ömer Bilgin, Kurum Müdürü Yılmaz Topal ve Kurum 2. Müdürleri nezaretinde kurum personeli ile hükümlü-tutukluların katıldığı tatbikat başarıyla tamamlandı. Oltu’da Ceza İnfaz Kurumu personeli ile hükümlü ve tutuklular arasında dostluk maçı yapıldı KAZANAN DOSTLUK OLDU Oltu Ceza İnfaz Kurumu Personeli ile hükümlü ve tutukluların moral ve motivasyonlarının artırılması amacıyla sosyal, kültürel ve sportif faaliyetler çerçevesinde 15 Kasım 2013 – 20 Aralık 2013 tarihleri arasında 30 takımın katılımıyla Voleybol Turnuvası ile 40 kişinin katılımıyla Masa Tenisi Turnuvası düzenlendi. Turnuvada başarılı olan hükümlü tutuklular ve personel arasında dostluk maçı yapıldı. Dostluk maçına Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak, Kaymakamı Abdullah Şen, Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek, Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan, Kurum Müdürü Selahattin Tutkun, Kurum ikinci müdürleri, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Ceza İnfaz Kurumu personeli ve hükümlü-tutuklular arasında yapılan dostluk maçını hükümlüler-tutuklulardan oluşan takım kazandı. Turnuvada dereceye giren takımlara kupalarını Kaymakam Abdullah Şen, Masa Tenisi Turnuvasında dereceye girenlere madalyalarını Belediye Başkanı İbrahim Ziyrek, yıl içerisinde açı- lan II. Kademe Okuma Yazma Kursunda başarılı olan hükümlü tutuklulara belgelerini Cumhuriyet Başsavcısı Ümit Ocak, Saç ve Sakal Kesimi Kursunda başarılı olan hükümlü tutuklulara belgelerini Cumhuriyet Savcısı Ali Fuat Saruhan ve Süt Sığır Yetiştirici Kursunda başarılı olan hükümlü ve tutukluların belgelerini Kurum Müdürü Selahattin Tutkun verdi. Ödül töreninin ardından konuklar, hükümlü ve tutukluların el ürünlerinin sergilendiği salonu gezdiler. Milli zeka ve strateji oyunu “Mangala” Edirne Kapalı’da Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalan tutuklu ve hükümlülerin sosyal ve kültürel gelişimine katkıda bulunmak ve Türk kültürüne yeniden kazandırılması amacıyla Edirne Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürlüğü Gençlik Merkezi tarafından 25 Aralık 2013 tarihinde mangala oyunu eğitimi verildi. Tarihteki ilk Türk Topluluklarına dayanan ve bilinen en eski Türk zeka ve strateji oyunu olan Mangala, iki kişiyle oynanıyor. oyun tahtası üzerinde karşılıklı 6’şar adet olmak üzere 12 küçük kutucuk ve her oyuncunun taşlarını toplayacağı birer büyük hazine bulunurken oyun 48 adet taşla oynanıyor. Oyunda amaç ise en çok taşı toplayarak oyunu kazanmak. Oyun, çok bilinmemesine karşın Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda büyük ilgi görüyor. Milli oyunlarımızdan biri olan ancak günümüzde çok bilinmeyen “Mangala” oyunu, Edirne Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda büyük ilgi görüyor. Kan, üretilemeyen tek yapıdır Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda kan bağışı programı düzenlendi. Programda Tekirdağ Açık Ceza İnfaz Kurumu personeli gönüllü olarak kan bağışında bulundu. Oldukça yoğun ilgi gösterilen bağışlarla ilgili konuşan Kızılay görevlisi Dr. Metin Karadağ, kan vermenin faydalarını sırala- yarak, “Kan vermek sağlığı uzatır. Kan hücreleri yenilenir. İnsanı psikolojik olarak rahatlatır, huzur verir. 1 ünite kan verilerek 3 kişinin hayatı kurtarılabilir. Kemik iliğinin yağlanmasını önleyip, kan yapımını canlı tutar. Genç kan hücrelerinin vücutta dolaşıma katılması, vücuda canlılık ve dinçlik verir. Kalp krizi olasılığını %90 azaltır. Yorgunluk, baş ağrısı, stres gibi rahatsızlıkların giderilmesinde etkili olur.’’dedi. Ayrıca Karadağ; kanın kaynağının sadece insan olduğunu ve yapay olarak üretilemediğini vurgulayarak sağlıklı olan herkesi kan bağışında bulunmaya davet etti. Ankara Çocuk Gençlikte turnuva heyecanı Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda, personel ve çocuklar arasında halı saha turnuvası düzenlendi. Kurum Öğretmeni Recep Güngör’ün koordinatörlüğünde 7 takımın katılımıyla iki aylık bir sürede gerçekleşen halı saha turnuvasında, İdare – C Vardiyası birinci, B Vardiyası ikinci, hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençlerden oluşan futbol takımı da üçüncülüğü elde etti. Ödül töreninde konuşan Kurum Müdürü Necmi Acun, turnuvaya katılan bütün takımlara katılımlarından dolayı teşekkür ederek bu tür sportif karşılaşmaların yıl içinde sık sık tekrarlanacağını belirtti. Kurum Kütüphanesi’nde gerçekleşen ödül töreninde, dereceye giren takımlara ödülleri Kurum Müdürü Necmi Acun ve Kurum II Müdürleri tarafından verildi. Filede zirve mücadelesi Silivri 8 Nolu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, 9 Aralık 2013 tarihinde koğuşlar arası voleybol turnuvası düzenlendi. Turnuvaya 40 koğuştan toplam 320 hükümlü ve tutuklu katıldı. Oldukça çekişmeli maçlara sahne olan turnuva sonucunda C11koğuşu ile B4 koğuşu finale kaldı. 27 Aralık 2013 tarihinde gerçekleştirilen final maçını 3-1’lik kazanan C11 koğuşu turnuvada şampiyonluğunu ilan etti. Final maçının ardından şampiyon olan takımla derece giren diğer takımlara çeşitli hediyeler ve madalyaları takdim edildi.
© Copyright 2024 Paperzz