Seslenis Temmuz 2014 Yıl: 13 • Sayı: 148 • Ücretsizdir • En iyi kişi kendinden çok ait olduğu sosyal toplumu düşünen, onun varlığının ve mutluluğunun korunmasına kendini adayan insandır. Ayda bir çıkar Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik personelince büyük bir heyecanla beklenen Dış Güvenlik Yasası ve özlük hakları ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı. YIPRANMA HAKKI GELİYOR Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Sincan Ceza infaz Kurumları Yerleşkesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen iftar programında konuşan Bakan Bozdağ, Dış Güvenlik Yasası ile birlikte personelin özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılacağını söyledi. Özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılıyor Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda personel ve hükümlülerle iftar yaptı. İftar yemeği öncesi Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara Çocuk Eğitimevi ile Kampüs Devlet Hastanesini ziyaret ederek çeşitli incelemelerde bulundu. Ekim ayında yasalaşması bekleniyor Ziyarette Bakan Bozdağ’a Müsteşar Kenan İpek, Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ile bakanlık bürokratları eşlik etti. Bazı hükümlüleri odalarında ziyaret ederek bir süre sohbet eden Bakan Bozdağ, hükümlülerin Ramazan aylarını tebrik etti. Bakan Bozdağ ve beraberindeki heyet daha sonra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumundaki iftar programına katıldı. Dış Güvenlik Yasası ve personelin özlük hakları konusunda önemli açıklamalar yapan Bozdağ, yıpranma hakkının yeniden getirileceğini söyledi. 10’da BAKAN BOZDAĞ DENİZLİ EĞİTİM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Denizli Hasan Erbil Eğitim Merkezini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Bakan Bozdağ, temel amacın hükümlülerin topluma kazandırılması olduğunu söyledi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün çalışmalarını yerinde görmek amacıyla eğitim merkezini ziyaret ettiklerini belirten Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumlarında insan hakları temelinde çalışmaların yürütüldüğünü ve temel amacın hükümlülerin topluma kazandırılması olduğunu söyledi. Bu kapsamda kurumlarda yürütülen çalışmalarda personele çok önemli görevlerin düştüğünü kaydeden Bozdağ, ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirildiğini ve personelin eğitimine önem verildiğini ifade etti. 8-9 ‘da Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli İftar programında bir araya geldi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım tarafından kurum personeline verilen iftar yemeği Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde yapıldı. TRT Radyosu sanatçılarının CTE Personeli Geleneksel İftarda buluştu YAŞAM SPOR GÜNCEL Yalnız bırakmadılar Şampiyon Mersin Adliyesi CTE Genel Müdürlüğünde atama Şebinkarahisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda hükümlü olarak bulunan bir şahsın kızı olan Sümeyye Orak adlı öğrenci, mezuniyet töreninde babasının yanında olamayacağından dolayı yaşadığı üzüntüyü bir mektupla dile getirdi. Genç kızın bu durumundan haberdar olan Kontrolör Kurulu Başkan Yardımcısı Başkontrolör Nazmi Yüce, konuyla ilgili bir çalışma başlattı. >>> 2’de Geleneksel hale gelen ve bu yıl 9.su düzenlenen İhsan Eroğul Futbol Turnuvasında takımlar turnuva şampiyonu olabilmek için kıyasıya bir mücadelenin içerisine girerken, saha içindeki oyuncular kadar saha dışındakilerde heyecanlıydı. Turnuvaya, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye ve Niğde illerinden Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlar ile baro ve jandarma komutanlıkları personelinden oluşan 24 takım katıldı. >>>16’da Türk Sanat Musikisinden birbirinden güzel eserler seslendirdiği iftar programına Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser, Yılmaz Çiftci ve Fatih Belviranlı, Daire Başkanları, Tetkik Hakimleri, şube müdürleri ile personel katıldı. 7’de Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde boş bulunan Genel Müdür Yardımcılığı kadroları ile daire başkanlıklarına atamalar yapıldı. Atamalarda, Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire Başkanı Yılmaz Çiftci ve Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Belviranlı getirildi. Kurumda daire başkanlıkları, Eğitim Merkezi Başkanlıkları Tetkik Hakimliği görev>>>6’da lerine de atamalar yapıldı. Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM 2 Eğitim kavramı o kadar geniş bir anlamı içeriyor ki, bu kavram yaşamımızın temelini oluşturur. 18. yy.’da yaşamış Fransız filozof Helvetius “Aldığımız eğitim ne ise o >>> 3’te kadar oluruz” diyor. Sayfa 2 Seslenis Temmuz 2014 Vali Ayyıldız E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ziyaret etti Aydın Valiliği Özel İdare Genel Sekreterliği tarafından, Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan hükümlülerin eğitimlerinde kullanılmak üzere 500 metrekarelik alana bir sera kurulurken ayrıca 20 kovan arı da kuruma hibe edildi. Aydın Valisi Erol Ayyıldız, E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek hibe edilen Arı Kovanları ve kurulan serayı gezerek incelemelerde bulundu. Ziyarette Vali Erol Ayyıldız’a, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu eşlik etti. Kurumda bulunan Pastacı Çırağı, Arı Yetiştiriciliği, Seracılık, Mig-Mag Gaz Altı Kaynağı kurslarının verildiği atölyeleri gezen Vali Ayyıldız, kurslar ve atölyeler hakkında Kurum Müdürü Abdullah Akgün’den bilgi aldı. Kurum ziyaretinde konuşan Vali Ayyıldız insanların suça sürüklenmesinde aile ve sosyal çevrenin etkisi olduğunu belirterek “Her İnsan dünyaya kabul edilmeyi bekleyerek gelir ve çevresi tarafından sevilmeyi, dinlenmeyi, şefkat görmeyi ve takdir görmeyi ister. Ailesi tarafından bu ihtiyaçları zamanında ve kaliteli bir şekilde karşılanmadığında bu ihtiyaçlarının karşılanması sorumluluğu akrabalarında ve yakın çevresindedir. Hepimiz sosyal çevrenin önemini dile getirirken ne yazık ki sosyal çevrenin ta kendisi olduğumuzu unutmaktayız. Suça sürüklenen bir şiddet öyküsünün faili gibi görünürken, aslında toplumun mağdurudurlar” dedi. Her yerde ve her zaman eğitimin gerekli olduğuna dikkat çeken Ayyıldız, meslek kurslarında Kurumun büyük bir başarı gösterdiğini ve bu tür faaliyetlere Valilik olarak her türlü desteği vermeye taraftar olduklarını söyledi. Zile M Tipinde tiyatro gösterisi Zile M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Değerler Eğitimi çerçevesinde, İnfaz Koruma Memuru Yasin Sefa Kılıç’ın, üniversite öğrencisi arkadaşlarından oluşan tiyatro grubu ile birlikte hazırladığı program beğeni topladı. Programda sağlıklı yaşamın öneminin yanı sıra engellilerin toplum içindeki yeri konusuna da yer verildi. Grubunun oynadığı “Hastalık” konulu tiyatro izleyicileri kahkahaya boğarken, sinevizyon gösterileri, okunan şiirler ve metinler, kimi zaman duygusal anlar yaşattı. Programa Kurum Müdürü Ahmet Sekitaş, 2. Müdürler A. Zeki Horpan, M. Bülent Gürcan, Hüseyin Taşdemir, İdare Memuru Faruk Çolak, Kurum Öğretmeni Hacı Süer, Psikologlar Çiğdem Dobaçlı, Dinçer Tekin, Kurum personeli ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. Kurum Müdürü Ahmet Sekitaş, programı gerçekleştiren Hülya Çağlar, Hatice Yağız, Tuba Kayış, İsmail Akkoç, Doğan Akgül, Alperen Kireçcioğlu, İsmail Hakkı Kılıç, Furkan Esad Çalışkan’dan oluşan tiyatro grubuna ve İnfaz Koruma Memuru Yasin Sefa Kılıç’a teşekkür etti. Sigaranın zararları anlatıldı Yalvaç Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan tutuklu ve hükümlülere “Akciğer Kanseri ve Sigaranın Zararları” konusunda bir konferans düzenlendi. Konferansa Yalvaç Devlet Hastanesinden Dr. Erhan Kaya katıldı. Akciğer kanserinin tanımı, hastalığın nedenleri, hastalıktan korunma yolları ve sigaranın insan vücuduna verdiği zararlar hakkında bilgiler veren Dr. Kaya, konferansı görüntülü sunumlarla desteklerken, sağlıklı bir yaşam için sigaranın mutlaka bırakılması gerektiğini söyledi. Suyumuzu israf etmeyelim Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Sodes “Topluma Kazandıran Sahne” projesi ve sosyal ve kültürel faaliyetler kapsamında Şanlıurfa Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Yard. Doç. Dr. Ali Rıza Öztürkmen tarafından “Yaşam Kaynağımız Su” konulu konferans düzenlendi. 25 Haziran 2014 tarihinde gerçekleştirilen programa Kurum Müdür Vekili Mustafa Çelebi, Kurum 2. Müdürü Gürsel Yüksel, İdare Memuru Özmen Ayar, Kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. “Yaşam Kaynağımız Su” konulu konferansta suyun önemi ve hayatımızdaki yeri noktasında çeşitli slayt destekli sunumlar yapılırken, suyun israf edilmemesi konusuna özellikle dikkat çekildi. En mutlu gününde yalnız bırakmadılar Babası ceza infaz kurumunda bulunan S.O. adlı öğrenci, mezuniyet töreninde babasının yanında olamayacağından dolayı yaşadığı üzüntüyü bir mektupla Cumhuriyet Başsavcısı Türker İkibaş’a iletti. Kontrolör Kurulu Başkan Yardımcısı Nazmi Yücel ve Başsavcı Türker İkibaş, S.O. adlı öğrencinin bir nebze olsun üzüntüsünü gidermek ve hükümlünün ailesine manevi destek sağlanması için birlikte bir çalışma başlattılar. Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarıyla yapılan işbirliği sonucu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Sağır, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürü Hüseyin Güngör ile bir öğretmen ve sosyologdan oluşan heyet, S.O.’nun mezuniyet törenine katılarak kendisinisi bu mutlu gününde yalnız bırakmadılar. İSMAİL ALKAN ÇOK AMAÇLI SALONU TÖRENLE AÇILDI Merhum Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan’ın adını taşıyan İsmail Alkan Toplantı ve Etkinlik Salonu törenle açıldı. Törene Cumhuriyet Başsavcı Vekili Muhammet Savran ve Niyazi Yaz, Adli Yargı Komisyon Başkanı Bekir Erim, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ali Özgür, Denizli Cumhuriyet Savcısı Cemil Ceylan, Sarayköy Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Raif Cora, Sarayköy Açık Ceza İnfaz Kurumu II. Müdürü Erhan Kapıcı, İzleme Kurulu Başkanı Halil Dokumacı, İzleme Kurulu Üyeleri Hüseyin Musan, Tamer Kavakoğlu, Meral Altıntaş, Jandarma Bölük Komutanı Yüzbaşı Üzeyir Gül Honaz Belediye Başkanı Turgut Devecioğlu, Honaz Milli Eğitim Müdürü Nihat Demirbilek, Denizli Halk Eğitim Merkezi Müdürü Hüseyin Oğuz, Merhum Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan’ın eşi Hüsniye Alkan, kardeşi Neşat Alkan, Öz Kuvvet İnşaat Firmasının Sahibi Vedat Buysal ile personel katıldı. Etkinlikte Cevval Tufan yönetmenliğinde sahnelenen “Yoksun” isimli tiyatro oyunu izleyicilere keyifli anlar yaşatırken, hükümlüler, sergiledikleri oyunculuk performansı ile izleyicilerden büyük alkış aldı. İnfaz ve Koruma Memuru Sonay Kırca, Hasan Kayıhan ve kurumda bulunan hükümlülerden oluşan halk oyunları ekibi, kurum öğretmeni Halime Başaran yönetiminde hazırladıkları koreografilerini sergilediler. MEHTER TAKIMI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu hükümlülerine, imam hatiplerden oluşan Bozüyük Osmanlı Mehteran Takımı tarafından bir konser verildi. Mehter takımının konserine oldukça ilgi gösteren hükümlüler söylenen marşlara hep birlikte iştirak etti. Kurum Müdürü Kerim Çiflikli Mehter takımının kuruma gelmesinde yardımcı olan ilçe müftüsü Burhan Çakır’ a ve İmam Hatip Kasım Petek’e teşekkürlerini ileterek programın en kısa sürede tekrarını talep etti. Konser sonunda hükümlüler mehter takımı ekibiyle bol bol fotoğraf çektirdiler. Seslenis Temmuz 2014 SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM II Kişi, geçmişte yaşadığı tecrübelerin ve öğrenmiş olduğu bilgilerin ürünüdür. Eğitim, bizlere hayatın her alanıyla ilgili bilgi sağlar, değerlerimizi, inanışlarımızı ve hayata bakışımızı etkiler. Hepsinden daha da önemlisi eğitim insanların geleceğini, iş yaşamını ve sosyal statüsünü, yakınlarına sağlayacağı imkan ve itibarı belirler. Eğitim’in bu büyük ve neredeyse hayatımızın tümünü saran sorumluluğu nedeniyle ceza infaz kurumları ile denetimli serbestlik müdürlüklerinde eğitim çalışmalarına büyük önem veriyoruz. Çağdaş ve verimli eğitim programları ile eğitim-öğretim faaliyetlerimizi, her geçen gün çıtayı daha da yükselterek sürdürüyoruz. Ceza infaz kurumlarımızda yaşanan kalabalıklaşmanın 150.000’e ulaştığı bu günlerde, kurumlarımızda huzur ve sükunun sağlanmasında, infaz ve iyileştirme hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesinde görev yapan personelimize teşekkür ediyorum. Yine kendilerine sunulan eğitim, iyileştirme ve işyurdu hizmetlerine katılımları ile bu faaliyetlerimizi anlamlı hale getiren, diğer infaz hizmetlerinin yürütülmesinde personelimizin işlerini kolaylaştıran, gayretlerimize olumlu geri dönüşlerde bulunarak hizmetlerimizin amacına ulaştığını görmemizi sağlayan hükümlü ve tutukluları tebrik ediyorum. Bu anlamda 2013 yılında, değişik tip ve modellerdeki ceza infaz kurumlarımızda barındırılan hükümlü ve tutuklulardan mesleki eğitim ve işyurdu hizmetlerine toplam 61.239 kişiyi dahil ederek, bu kişilerin meslek edinmiş olarak tahliye sonrasına hazır hale getirilmesini, yönlendirmelerimiz sayesinde ilk orta ve yüksek öğrenime dahil ettiğimiz kişi sayısının her geçen gün artmasının haklı gururunu sizlerle paylaşıyorum Yaptığımız görev; ceza infaz kurumlarımızda bulunan yaklaşık 150.000 hükümlü ve tutuklu, denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan yaklaşık 200.000 kişi ile bunların ailelerini de düşündüğümüzde faaliyetlerimiz doğrudan 2.000.000 dan fazla kişiyi ilgilendirmektedir. Bu nedenle üzerimizdeki sorumluluğun farkında olarak çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürüyoruz. Ceza infaz kurumlarında sürdürdüğümüz eğitim ve iyileştirme çalışmaları, Genel Müdürlüğümüz açısından büyük Enis Yavuz YILDIRIM Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü önem taşıyor. Günümüz itibariyle yeni ceza infaz kurumu inşa çalışmalarının dışında kurumlarımızda sürdürülen eğitim ve iyileştirme çalışmaları aralıksız sürerken, eğitim alanında yapılan yenilikler, projeler ve çeşitli kurumlarla yapılan işbirliği çalışmaları kurumlarımızı birer eğitim yuvasına dönüştürüyor. Genel Müdürlüğümüzce son dönemde eğitim ve iyileştirme konusunda çok önemli adımlar atılıyor. Son olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile tutuklu ve hükümlülerin eğitim öğretim kayıt ücretleri ve sınav giderlerinin karşılanmasına ilişkin işbirliği protokolü imzalandı. Bu protokol ile maddi imkanı olmayan hükümlü ve tutukluların eğitim giderlerinin karşılanması anlamında önemli bir gelişme sağlandı. Sadece hükümlü ve tutukların değil, tüm mesai arkadaşlarımızın sürdürülebilir eğitim kapsamında kendini geliştirmesi ve çağın gereksinimleri noktasında donanımlı bireyler haline gelmesi temel hedeflerimiz arasındadır. Ceza infaz kurumlarımızda sürdürülen eğitim-öğretim çalışmalarında okuma yazma kurslarına 8 bin 323, ikinci kademe okuma yazma kurslarına 4 bin 661 tutuklu ve hükümlünün katılıyor. Kurumlarımızda açık öğretim ortaokulunda 6 bin 411, açık öğretim lisesinde 13 bin 349, açık öğretim fakültesinde 2 bin 327, iki yıllık yüksekokul örgün eğitimde 481, 4 yıllık fakülte örgün eğitiminde 168, uzaktan eğitimde 87, yüksek lisans eğitiminde 34, doktora eğitiminde ise 6 tutuklu ve hükümlü eğitim ve öğretimlerini sürdürüyor. 2014 yılında şu an itibariyle ceza infaz kurumlarında 19 bin 61 sosyal ve kültürel faaliyet düzenlenirken, bu faaliyetlerin dışında 59 bin 40 tutuklu ve hükümlü iş ve meslek kurslarından istifade ederek mesleki gelişimlerine katkı sağlıyorlar. Sayfa 3 Kurumsal eğitim durumu istatistiğine baktığımızda, sürdürülen eğitim ve iyileştirme çalışmalarının kurumlarımızdaki önemi bir kez daha gözler önüne seriliyor. Bu çalışmaların sürdürülebilirlilik esasına göre şekillenmesi, sadece bugün değil, gelecekte de aynı dinamizmi yakalaması amaçlarımız arasındadır. Gerek kalabalık gerekse mevsim şartları nedeniyle ceza infaz kurumlarının barınma şartlarının daha iyi bir hale getirilmesine özen gösterilmesi, bu konuda gerek su yetersizliği yaşanmaması, gerekse banyo tuvalet gibi diğer fiziki noksanların giderilmeye çalışılması elzemdir. Bu konuda ceza infaz kurum yönetiminin, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile koordineli bir şekilde acil problemleri ivedilikle Genel Müdürlüğe birdirmesi ve bu sorunların en kısa sürede çözülmesi sağlanmalıdır. BAYRAMLAR KARDEŞ OLMANIN EN GÜZEL ÖRNEKLERİNİN YAŞANDIĞI ZAMAN DİLİMİDİR Ramazan ayı ve bayramlar, ülkemizin ve milletimizin birlik ve bütünlüğü için çok önemli günlerdir. Ramazan ayı, yardımlaşmanın, kardeş olmanın en güzel örneklerinin yaşandığı zaman dilimidir. Asırlardır barışa ve kardeşliğe öncülük etmiş bir kültürün temsilcileri olarak insan haklarına ilişkin duyarlılığımızla dayanışma içinde olmaya, muhtaç olanın yardımına koşmaya devam edeceğiz. Yine millet olarak Dünya üzerinde yaşanan acıların bir an önce son bulmasını, huzur, barış ve kardeşliğin yeniden tesisini yürekten arzuluyor ve dua ediyoruz. Bu duygu ve düşüncelerle tüm personelimizin ve kurumlarda bulunan hükümlü ve tutuklularımızın Ramazan Bayramını kutluyor, sağlık ve huzur içinde bayram geçirmeyi, bayramın bereketinin, güzelliğinin tüm milletimize, insanlık alemine hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, tüm mesai arkadaşlarıma çalışmalarında başarılar diliyorum. Sevgi ve saygılarımla. Ceza infaz kurumlarında sürdürülen üretim faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliği ön planda tutulurken, 2014 yılı iş sağlığı ve güvenliği yılı ilan edildi. Muaf’ız Ama Sorumsuz Değiliz Ceza İnfaz Kurumları İle Tutukevleri İşyurtları Kurumu tarafından yapılmakta olan İşyurdu faaliyetleri, 30 Haziran 2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürülüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu hükümlerinden muaf tutulmuş olmasına rağmen, İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığımız, yasal zorunlulukların ötesinde, toplumsal ve insani sorumluluk anlayışıyla İş sağlığı ve güvenliği konusuna gereken önemi vererek 2014 yılını iş sağlığı ve güvenliği yılı olarak ilan etmiş ve bu yönde bir dizi çalışma başlatmıştır. Bu çalışmalar kapsamında ilk olarak; tüm ceza infaz kurumları taranmış ve tespit edilen iş sağlığı ve güvenliği sertifikasına sahip 44 personel ile ülke genelinde ceza infaz kurumları bünyesinde faaliyet göstermekte olan 238 işyurduna bağlı atölyelerde görev yapan 271 Atölye şefine 0306 Şubat 2014 tarihleri arasında , Ceza İnfaz Kurumları ve Tutukevleri Personeli Hüseyin Turgut Eğitim Merkezinde İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirme ve farkındalık eğitimi verilmiştir. Daha sonra,risk potansiyeli yüksek ceza infaz kurumları başta olmak üzere 17 ceza infaz kurumumuzun risk değerlendirme raporlarını oluşturmak amacıyla, 03-07 Mart 2014 tarihleri arasında ikişerli gruplar halinde 38 İş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmiş ve bu uzman personel tarafından hazırlanan risk değerlendirme raporlarına ilişkin acil eylem planları oluşturmak amacıyla iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşan 7 kişilik çalışma grubuna, 24-28 Mart 2014 tarihleri arasında İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığımıza ait hizmet binasında çalıştay düzenlenmiştir. Ayrıca; 7-10 Nisan 2014 tarihleri arasında Muhasebe Yetkililerine yönelik düzenlenen eğitim programı kapsamında İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirme eğitimleri verilmiş ve takip eden süre zarfında İş sağlığı ve güvenliği alanında uzman personelimizin, bu alandaki teknolojik gelişmeleri takip edebilmesi amacıyla, İşyerinde Koruyucu Önlemler, Güvenli ekipman ve sistemleri, Nakliye ve araç güvenliği ile Güvenlik yazılım konuları gibi İş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren bir çok konuyu içeren ve İstanbul Haliç Kongre Merkezinde, 05-07 Mayıs 2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Türk İş Güvenliği ve Sağlığı İhtisas Fuarı’na(TOS+ H EXPO 2014) katılımları sağlanmıştır. Daha önce birincisi düzenlenen İş sağlığı ve güvenliği çalıştayının, ikincisi 12-16 Mayıs 2014 tarihleri arasında, Başkanlığımız hizmet Binasında gerçekleştirilmiş olup, bundan sonraki süreçte de bu konuya yönelik çalışmalar aynı hassasiyetle devam edecektir. İş sağlığı ve güvenliği risklerini en aza indirmek, insani çalışma koşullarını geliştirmek, üretim aşamalarında oluşabilecek zaman ve emek kaybını minimize etmek, tüm işyurdu tesis ve atölyelerindeki üretim süreçlerine ilişkin standartları oluşturmak suretiyle sağlık ve güvenlik tedbirlerini alarak, çalışanların güven duygusu ve motivasyonuna olumlu katkı sağlamak amacıyla, hukuki muafiyet mazeretine sığınmaksızın yürütülen bu çalışmalar, İşyurtları Kurumunun güvene,emeğe ve kısacası insana verdiği önemin en somut göstergesidir. Midyat M Tipinde El Sanatları sergisi Midyat M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen el sanatları kursu ile hobi odaları ve resim atölyesinde üretilen eserlerden oluşan “El İşi ve Resim Sergisi” Midyat Belediyesi Kent Müzesi’nde ziyarete açıldı. Serginin açılışı, Midyat Kaymakamı Oğuzhan Bingöl, Belediye Başkan Vekili Tevfik Baysal, Garnizon Komutanı Veysel Biçer, Midyat Cumhuriyet Başsavcısı Adnan Küçükyumuk, Midyat Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Sezgin Güvercin, Cumhuriyet Savcısı Hasan Adalı, Kurum Müdürü Reşat Şengöz, Kurum 2. Müdürleri ve personelin katılımı ile yapıldı. Açılış sonrası protokol üyeleri ve vatandaşlar sergiyi gezerken sergilenen ürünler büyük beğeni kazandı. Sayfa 4 Seslenis Temmuz 2014 DAİRE BAŞKANI IŞIK’TAN ÇALIŞMA ZİYARETİ Denetimli Serbestlik Daire Başkanı Esat Işık, TAIEX kapsamında “Kamu Hizmeti Cezası” ile ilgili Hollanda’nın Groningen şehrinde bulunan “Reclasserring Nederland-Dutch Probation Service”e çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette Daire Başkanı Işık’a Sosyal Çalışmacılar Özlem Karacaoğlu ile Bilge Genç Duman eşlik etti. Heyet çalışma ziyareti sürecinde grup veya bireysel olarak kamu hizmeti alanında yükümlülerin çalıştırıldığı Groningen Üniversite Hastanesi, Vida Paketleme Atölyesi, Groningen şehrine 40 km uzaklıkta bulunan Botanik Bahçe ve şehrin ünlü parkı “Stadspark’ı ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Ziyarette ayrıca yükümlülerin kamu hizmeti kapsamında çalışma alanları, süreleri, uyulması gereken kurallar, ihlal durumları ve diğer konularda bilgi alındı. ŞIRNAK DSM’DEN LİSE ÖĞRENCİLERİNE UYUŞTURUCU SEMİNERİ Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Şırnak İl Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle Şırnak İli merkezinde lise öğrencilerine uyuşturucu madde kullanımının zararları konulu seminerler yapılıyor. 13 gün olarak planlanan seminer programında Şırnak İli merkezinde bulunan 13 lisede eğitim seminerleri uygulanmaya başlandı. Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personellerinden Psikolog Mehmet Erbay ve Sosyolog Safiye Aşmaz tarafından gerçekleştirilen seminerler ilk olarak Şırnak Ticaret Meslek Lisesinde verilirken, sonraki günlerde Şırnak Cumhuriyet Anadolu Lisesi ve Şırnak Fen Lisesinde devam etti. Yaklaşık 250 öğrencinin katıldığı seminerlerde uyuşturucu madde bağımlılığını önlemek amacıyla; madde bağımlılığı, insan sağlığına verdiği zararları, aile ve toplum yapısında oluşturduğu zararlar, bağımlılık - suç ilişkisi, gençlerin maruz kalabileceği tehditler ve alınabilecek önlemler konuları işleniyor. Slayt gösterileri eşliğinde verilen seminerlerde öğrenciler tarafından geniş katılım sağlanırken, seminer programları belirlenen programda devam ediyor. KISA.... KISA.... DENETİMLİ SERBESTLİK YÜKÜMLÜLERİNE “İŞ ARAMA BECERİLERİ”SEMİNERİ Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından “İş Arama Becerileri” konulu bir seminer düzenlendi. Iğdır İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminere konuşmacı olarak katılan Iğdır Çalışma ve İş Kurumu’nda görevli İş ve Meslek Danışmanı Zelal Alagöz Beyaz, Çalışma ve İş Kurumu’nun prensipleri ve yapılan hizmetlere değinerek kişilerin iş ararken yapması gerekenler hakkında bilgi verdi. Seminere hakkında denetimli serbestlik tedbiri bulunan yaklaşık 30 yükümlü katıldı. Seminer yükümlülerin sorularının cevaplanmasıyla son buldu. YÜKÜMLÜLER JİMNASTİKÇİ HAKAN AKDOĞAN İLE BULUŞTU İNEBOLU SAHİLİNDE TEMİZLİK ÇALIŞMASI İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından “5275 sayılı CGTİ. Hakkındaki kanunun 105/A maddesinden yararlanmak suretiyle şartlı salıverilen Denetimli Serbestlik yükümlülerine yönelik sunulmakta olan iyileştirme çalışmaları kapsamında” 20 yükümlünün katılımıyla, çevre temizliği faaliyeti yerine getirildi. İnebolu sahilini kapsayan çevre temizliği etkinliğine dahil olan yükümlülerin sosyal görev bilinci içerisinde topluma artı değer katmanın sevincini yaşadıkları gözlemlendi. etkinlik süresince 40 çöp torbası atık madde toplandı. Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Kayseri Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürlüğünün ortaklaşa gerçekleştirdiği “Bir Gün Bir Değer Projesi” kapsamında 10 Haziran 2014 tarihinde denetim altına alınmış çocuk yükümlüler ünlü jimnastikci Hakan Akdoğan ile bir araya geldi. Halen Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek Okulunda öğretim görevlisi olarak görev yapan ve aynı zamanda TRT-3 ve TRT Spor kanalında “Spordan Spora” adlı programın sunuculuğunu gerçekleştiren Hakan Akdoğan, etkinlik öncesi Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğünü ziyaret etti. Müdürlük hakkında bilgi alan ve müdürlük personeli ile de sohbet eden Akdoğan’a Denetimli Serbestlik Müdürü Cansel Karatepe tarafından projede yer almasından dolayı plaket takdim edildi. Geçmiş yıllarda bir özel televizyon kanalında yetenek yarışmasında 2. olan Hakan Akdoğan’ın sağlam karateri ile herkesin beğenisini kazandığını hatırlatan Karatepe, çocuklar için böylesi güzel örneklere ihtiyaç olduğunu belirtti. Yükümlü çocuklarla Kayseri Jimnastik Kulubünde bir araya gelen sporcu onlarla kısa bir sohbetten sonra tramblen, halka, barfiks, atlama beygiri, kulplu beygir gibi jimnastik aletleri ile gösteri yaptı ve çocuklara bu aletlerle basit bazı hareketler yaptırdı. Tüm çocukların ilgi ile katıldığı etkinlikte Hakan Akdoğan tarafından çocuklara imzalı fotoğraf hediye edilirken gençlik hizmetleri il müdürlüğünce çocukları t-shirt, Mevlanadan Hikayeler adlı kitap ile Gençlik Hizmetleri İl Müdürlüğünün spor tesislerinden ücretsiz olarak faydalanabilmeleri için özel griş kartı verildi. Seslenis Temmuz 2014 Sayfa 5 Trafik Şubesinden Yükümlülere Seminer Yükümlüler hastalara moral oldular Tarsus DS’de Sağlıklı Aile İlişkileri Semineri Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğü eğitim ve iyileştirme kapsamında kurumlarla işbirliği sonucunda yükümlülere yönelik verilmesi düşünülen seminerlere devam ediyor. Van Trafik Şube Müdürlüğü işbirliği ile haklarında denetimli serbestlik tedbiri uygulanan yükümlülere denetimli serbestlik müdürlüğü toplantı salonunda trafikte yaşayalım ve yaşatalım adlı seminer düzenlendi. Van Trafik Şube Müdürlüğünden 3. Sınıf Emniyet Müdürü Kenan Han’ın verdiği seminerde trafiğin hayatın bir parçası olduğu, toplum olarak bu bilinçte olmamız gerektiği, trafikte sürücülerin kuralara daha çok dikkat etmelerinin özellikle toplu taşıma yapan sürücülerin diğer şoförlere göre 9 kat daha sabırlı davranması ve daha kuralcı olması gerektiğini söyledi. Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından eğitim ve iyileştirme çalışmaları kapsamında Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Eğitim Salonunda Tarsus Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünde görevli Psikolog Erkan Alkan tarafından “Sağlıklı Aile İlişkileri” konusunda seminer gerçekleştirildi. Düzenlenen seminere, haklarında denetimli serbestlik tedbiri bulunan yükümlüler ile denetimli serbestlik personeli katılırken, seminerde aile içi diyaloğun nasıl sağlanması gerektiği, aile içi şiddetin önlenmesi ve şiddet mağduru kişilerin yasal hakları konularında bilgilendirme yapıldı. Seminer, soru cevap bölümüyle sona erdi. Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından yürütülen sosyal faaliyetler kapsamında, Gaziantep Üniversitesi Onkoloji Hastanesinde yatan hastalar ziyaret edildi. Hastane idaresi ile yapılan görüşme sonucunda planlanan ziyarette, öncelikle ziyarete giden gruba kanser hastalıkları ve hastalar ile ilgili bir sunum yapılmış ve akabinde ziyarete geçildi. Ziyarete, Denetimli Serbestlik Uzmanları Öğretmen Burhan Erdoğan ve Metehan Ocak ile denetimli serbestlik yükümlüleri katıldı. Ziyaret sırasında hastalara geçmiş olsun dileklerinde bulunulup, sohbet edilerek, karanfil takdim edildi. Hastalar, bu ziyaretin kendilerini mutlu ettiğini ve moral kazandıklarını belirterek teşekkür etti, yükümlüler ise çok duygulandıklarını belirterek, sağlıklı olmanın önemini daha iyi anladıklarını belirttiler. Emek Bizden, Gayret Sizden, Destek SODES’ten ve Kurumlardan Şanlıurfa Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ve MEKSA Vakfı tarafından yürütülen; Emek Bizden, Gayret Sizden, Destek SODES’ten ve Kurumlardan, projesi ile Denetimli Serbestlik tedbiri altındaki Suça sürüklenen çocuklar ile dezavantajlı gençler olmak üzere oto elektrik ve kaynakçılık kursu tamamlayan 36 yükümlü sertifika almaya hak kazandı. Sanayii ve Ticaret Odası Konferans Salonunda gerçekleşen Sertifika törenine; Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Aydın, Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Gürbüz, Cumhuriyet Savcısı Utku Salih Dinçer, İş Kur İl Müdürü Necdet Karasevda, Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürü Murat Demirkol, İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ali Kızıl, Sanayii ve Ticaret Odası Meclis Başkanı İbrahim İletmiş, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Yetkin, Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaşar, çeşitli kurum ve kuruluşlardan temsilciler ile denetimli serbestlik personeli, kursiyerler ve aileleri katıldı. Törende MEKSA Vakfı Yöneticisi Didem Demirkol proje hakkında bilgilendirme yaptı. Cumhuriyet Başsavcısı Meh- met Ademoğlu, bu ve benzeri kursların önemine dikkat çekerek “Kurs Süresince Başta Şanlıurfa Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Türk Kızılay’ı, Şanlıurfa Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfına kursiyerlerin giyim, gıda ve ulaşım gibi sorunlarının giderilmesinde verdikleri destekten dolayı teşekkür ederiz. Ayrıca Şanlıurfa İŞ Kur İl Müdürlüğünün büyük destek ve katkıları ile Şanlıurfa da Otomotiv sektörünün önde gelen firmaları başta Toyota, Volkswagen, Fiat ve Opel gibi firmaların kursu bitiren çocukları istihdam etmeleri bizleri Midyatlı öğrencilerin Şanlıurfa gezisi rekli geçti Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Korulu Başkanlığı tarafından organize edilen Şanlıurfa gezisi öğrencilerin hafızasında unutulmaz bir iz bıraktı. Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı Koruma Kurulu Başkanlığı’nın SODES kapsamında yürüttüğü ‘Toplum ile Barışma ve Kaynaşma’ projesinde yer alan 41 üniversiteye hazırlık öğrencisi, Şanlıurfa’nın doğal güzelliklerini ve tarihi yerlerini keşfetmek üzere tarihi bir geziye çıktı. Proje içerisinde yer ayrıca çok mutlu etti” dedi Yapılan çalışmaların çok önemli olduğunu dile getiren Cumhuriyet Başsavcısı Ademoğlu, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün herkesin bir işi ve mesleği olmalı düşüncesiyle yaklaşık 2 yıl gibi bir sürede Klima Tamir Bakım ve Onarım Kursu, Doğalgaz İç Tesisatçılığı, Asansörcülük, Bilgisayar operatörlüğü, Kepçe, Vinç ve İş Makinası operatörlüğü, Kaynakçılık, oto elektrik, otomotiv mekanikerliği, Aşçılık vs.. alanlarda piyasanın aradığı genel geçer 500 kişinin meslek sahibi olmasına aracılık ettiğini belirtti. alan öğrenciler, Cumhuriyet Başsavcısı Koruma Kurulu Başkanı Adnan Küçükyumuk,Cumhuriyet Savcısı Mustafa sever, Hakim Adem Özmen, Denetimli Serbestlik Müdürü Hasan Çini, Proje Koordinatörü Veysi Gültekin, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Personeli Hüseyin Kurt, Murat Yeşilmen, Veysi Cemiloğlu ve Halil Doğan eşliğinde Türkiye’nin önemli turizm bölgelerinden biri olan Şanlıurfa’nın Yükümlülerin infaz ve topluma kazandırma ve iyileştirme görevi olan denetimli serbestliğin adeta mesleki eğitim kazandıran teknik tarihi ve kültürel mekanlarını gezerek, müzelerde sanatsal çalışmaları inceleme fırsatı buldu. Öğrenciler ayrıca Harran Üniversitesi’ni de ziyaret ettiler. Burada üniversitenin Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Hasan Akan, öğrencilerle yakından ilgilenerek, üniversite hakkında bilgiler verdi. Akan, eskiye göre yeni dönem öğrencilerinin çok şanslı olduğunu söyleyerek, öğrencilerin olanakları iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti. bir lise haline geldiğini anlatan Ademoğlu, aynı şekilde İş Kur İl Müdürlüğüyle koordineli yapılan çalışmalarda 2 yılda toplam 350 hükümlünün işe yerleştirildiğini aktardı. Ademoğlu, yine İş Kurumu ile yapılan koordineli bir çalışma sonucunda 70 eski hükümlüye kontenjan alındığını kaydederek, sonraki süreçte de “Nitelikli Gençlik Huzurlu Gelecek” projesinin onaylanması halinde 50 Kişilik cep telefonu ve bilgisayar tamirciliği, seracılık ve karo fayans kursu açılacağını sözlerine ekledi. Başsavcı Ademoğlu, ilk etapta Oto elektrik kursunu bitiren bütün kursiyerlere iş imkanı bu firmalar tarafından sağlanacağını kaynakçılık kursunu bitiren kursiyerlerin de önümüzdeki günlerde işe yerleştirilmelerinin yapılacağını söyledi. Ademoğlu, bu güzel çalışmada gayret gösteren MEKSA Vakfı çalışanlarına ve Denetimli Serbestlik Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür etti. Konuşmaların ardından kursiyerler e sertifikaları katılımcılar tarafından takdim edildi. Sayfa 6 Seslenis G ündem Temmuz 2014 Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde boş bulunan Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire Başkanı Yılmaz Çiftçi ve Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Belviranlı atandı. CTE GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE ATAMALAR BELLİ OLDU Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcılığı kadroları ile daire başkanlıklarına atamalar yapıldı. Atamalarda, Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire Başkanı Yılmaz Çiftçi ve Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Belviranlı getirildi. Kamer, İşyurtları Daire Başkanı oldu Daire başkanlığı atamalarında Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer İş Yurtları Daire Başkanlığına atanırken, Eğitim Daire Başkanlığına Ürgüp Hakimi Çelebi Yılmaz, Denetimli Serbestlik Daire Başkanlığına CTE Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Esat Işık, Personel Daire Başkanlığına CTE Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Turan Kuloğlu, Dış ilişkiler Daire Başkanlığına Ceza İşleri Genel Müdür- lüğü Tetkik Hakimi Halil İbrahim Dizman, Asayiş ve Güvenlik Daire Başkanlığına Isparta Cumhuriyet Savcısı Cengiz Öner, Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığına ise Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Serdar Sezer atandı. CTE Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığında Yetişkin İyileştirme Şube Müdürü olarak görev yapan Tülay Çelebi Yayın İşleri Daire Başkanlığına atandı. Eğitim Merkezi Başkanlıklarına da atamalar yapıldı Tetkik Hakimliklerine ise Çerkezköy Cumhuriyet Savcısı Mahmut Ateş, Sincan Cumhuriyet Savcısı Mikail Özdemir ve Turhal Cumhuriyet Savcısı Abdusselam Eser atandı. CTE Ankara Eğitim Merkezi Başkanlığına Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Namık Kemal Varol, Başkan Yardımcılığına ise Gemlik Cumhuriyet Savcısı Davut Taşpınar atandı. Kahramanmaraş Eğitim Merkezi Başkanlığına Kahraman- maraş Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Gül atanırken, Prof. Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi Başkanlığına İstanbul Anadolu Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Maden, Başkan Yardımcılığı görevine ise Bakırköy Hakimi Yunus Alkaç atandı. Yayın Kurulunda görev değişimi Sergi açılışını Vali Kıraç yaptı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce aylık olarak yayımlanan Sesleniş gazetesi Yayın Kurulu Üyeleri Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer İş Yurtları Daire Başkanlığına, Şube Müdürü Tülay Çelebi Adalet Bakanlığı Yayın İşleri Daire Başkanlığına atandı. Daire Başkanları Kamer ve Çelebi, 15 Temmuz 2014 tarihinde yeni görevlerine başladı. CTE Genel Müdürlüğünde Ocak 2009’da Eğitim Daire Başkanlığına atanan Vehbi Kadri Kamer, o tarihten bu yana aynı zamanda Sesleniş gazetesi Yayın Kurulu üyesi olarak da görev yapıyordu. Adalet Bakanlığı Yayın İşleri Daire Başkanlığına atanan Tülay Çelebi ise CTE Genel Müdürlüğünde 18 Ocak 1993 tarihinde Psikolog olarak göreve başladı. Ardından Ocak 2004 tarihinde Yetişkin Eğitim Şube Müdürü olarak görevlendirilen Çelebi, Şube Müdürlüğünün yanı sıra Mart 2004 tarihinden bu yana Sesleniş gazetesi Yayın Kurulu üyesi olarak görev yapıyordu. Daire Başkanları Kamer ve Çelebi’ye bugüne kadar yapmış oldukları hizmetlerinden dolayı teşekkür eder, yeni görevlerinde başarılar dileriz. Son yolculuğuna uğurlandı Geçirdiği elim trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Dogubeyazıt Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Özgür Özelçi, son yolculuğuna uğurlandı. 1987 Çorum doğumlu olan Özgür Özelçi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun oldu. Metris 2 nolu R Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda İdare Memuru olarak göreve başlayan Özelçi, buradaki görevini tamamladıktan sonra Dogubeyazıt A2 Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna 2. Müdür olarak atandı. Evli ve 1 çocuk babası olan Özgür Özelçi, 2 Haziran 2014’te geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde tedavi altına alındı. Özelçi burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Özelçi için Erzurum Açık Ceza İnfaz Kurumunda cenaze töreni düzenlendi. Kurum amirleri ile mesai arkadaşlarının katıldığı törenin ardından memleketi Çorum’da gözyaşları arasında toprağa verildi. Ceza ve Tevkifevleri ailesi olarak değerli mesai arkadaşımıza Allah!tan rahmet, acılı ailesine sabırlar dileriz. Diyarbakır E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde bulunan tutuklu ve hükümlüler tarafından üretilen tablo, el işi gümüş takılar, rahle, maket araba ve gemiler ile tekstil malzemelerin bulunduğu sergi 24 Haziran 2014 tarihinde Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı Kültür Merkezi Sergi Salonunda açıldı. Serginin açılışını yapan Vali Mustafa Cahit Kıraç, cezaevlerinde çok sayıda hükümlü ve tutuklu bulunduğunu belirterek, bu kişilerin kısa zaman sonra topluma katılacaklarını söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz da hükümlü ve tutukluların farklı alanlarda eserler ürettiklerini kaydederek, bu eserlerin tanıtılması ama- cıyla sergi açıldığını belirtti. Eserlerin üretilmesinde ve serginin açılışında emeği geçen herkese teşekkür eden Solmaz, “Burada uzun ve yorucu bir emeğin ürünleri var” dedi. Tutuklu ve hükümlülerin yaptığı eserlerle dışarıdaki insanlara “Cezaevi yalnızca yatılan, hüküm infaz edilen değil, aynı zamanda topluma ellerinden geldiğince destek vermenin en güzel bir göstergesidir” mesajını da verdiklerini söyledi. Kurdelenin kesilmesiyle yapılan açılışın ardından protokol üyeleri ve vatandaşlar sergiyi gezdi. Solmaz, Kıraç’a sergide bulunan Osman Hamdi Bey’in “Kaplumbağa Terbiyecisi” tablosunu hediye etti. Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilelim K ırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda çalışan personel ile hükümlülere tarihinde Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halit Ertuğrul tarafından moral ve motivasyon konulu konferans verildi. Konferansa Kurum Müdürü Gazi Yıldırım, 2. Müdürler Necip Zengin, Hasan Hüseyin Özdağ, Kurum personeli ile çok sayıda hükümlü katıldı. Eğitimci-Yazar Halit Ertuğrul konferansında özellikle “Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilelim” diye başladığı konuşmasında insanların sahip olduğu değerleri kaybedince farkına vardığını, Allah’ın insanlara bahşettiği görme, duyma, yürüme v.s. uzuvlarından herhangi birini kaybettiğinde değerini çok daha iyi anladığını söyledi. Seslenis Temmuz 2014 G ündem Sayfa 7 Personel “Geleneksel İftar”da buluştu Geleneksel hale gelen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü iftar yemeği Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde yapıldı. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde Türk Sanat Musikisinin güzel örnekleri seslendirildi. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli İftar programında bir araya geldi. Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım tarafından kurum personeline verilen iftar yemeği Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde yapıldı. C eza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli, geleneksel hale getirilen iftar programında buluştu. TRT Radyosu sanatçılarının Türk Sanat Musikisinden birbirinden eserler seslendirdiği iftar programına Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser, Yılmaz Çiftci ve Fatih Belviranlı, Daire Başkanları, Tetkik Hakimleri, şube müdürleri ile personel katıldı. İftar Programı Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından programın açılış konuşmasını yapan Genel Müdür Yıldırım, Ceza Tevkifevleri ailesi ile bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek “Geleneksel hale gelen iftar programında sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ne denli zor ve sabır gerektiren bir mesleği icra ettiğinizi bilerek, yaşanılan onca zorluğa göğüs geren siz değerli mesai arkadaşlarımı kutluyorum. Bu tür programlar personelimizin kenetlenmesi açısından son derece önemli. Dilerim bu ve benzeri etkinlikler daha nice uzun yıllar sürdürülebilir kılınarak devam eder” dedi. Konuşmasının ardından Yıldırım, TRT Ankara Radyosu sanatçılarına birer plaket takdim ederek teşekkür etti. Program iftar yemeğinin ardından son buldu. “Duvarların Ötesi” adlı oyun beğeniyle izlendi KUR’AN-I KERİM YARIŞMASINDA DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan Zinde Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü ve Ankara ASİLDER Kulübü tarafından organize edilen Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları-2 Kur’an-ı Kerim Meal Yarışmasında D kategorisinde Türkiye 4.’sü olan hükümlü M.D’a ödülü törenle teslim edildi. Törene Kurum Müdürü Halil Güneş, Zinde Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü Bölge Temsilcisi Mehmet Akman ve il temsilcisi Hamit Kundakçı, kurum personeli ile hükümlüler katıldı. Törende Zinde Gençlik Spor ve İzcilik Kulübü Bölge Temsilcisi Akman ve il temsilcisi Kundakçı tarafından, Türkiye 4.’sü olan Hükümlü M.D’a 500 TL ödül verildi. D uvarların Ötesi adlı oyun büyük beğeni kazandı. Eskişehir Açık Ceza İnfaz Kurumu, İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanan oyunda oyuncular ayakta alkışlandılar. Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğünün “Her şey Seninle Başlar” isimli projesi dâhilinde Polis Memuru Harun Kaya tarafınfan açılan Uygulamalı Tiyatro Kursunda hazırlanan “Duvarların Ötesi” adlı tiyatro oyunu Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Yunusemre Kültür Merkezi tiyatro salonunda sah- nelendi. Eskişehir Vali Yardımcıları Dr. Ömer Faruk Günay, İsmail Küreci, Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan, Kurum Müdürü Bekir Alanoğlu, hükümlü yakınları ile vatandaşlar katıldı. Hükümlülerce sahnelenen iki perdelik tiyatroda oyuncuların sahne performansı büyük beğeni topladı. Vali Yardımcıları Dr. Ömer Faruk Günay, İsmail Küreci ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gündoğan, Kurum Müdürü Alanoğlu’na plaket takdim ederken, oyunculara da çeşitli hediyeler verdiler. Sayfa 8 G ündem Seslenis Temmuz 2014 BAKAN BOZDAĞ, DENİZLİ EĞİT Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Denizli Hasan Erbil Eğitim Me zamanda personel eğitimine de büyük önem verdiklerini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, tutu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi Hasan Erbil Eğitim Merkezini ziyaret etti. Bakan Bozdağ ve Bakan Zeybekçi’ye bu ziyaretlerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek eşlik ederken, heyeti, eğitim merkezine gelişlerinde Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Eğitim Dairesi Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hakimi Alperen Öztürk, Eğitim Merkezi Müdürü Ali Orhan, Şube Müdürü Şaban Karadaş ve öğretim görevlileri karşıladı. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile beraberindeki heyet önce misafirhane ve eğitim ortamlarında incelemelerde bulunduktan sonra Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan Seminer Salonu’na geçti. Burada yapılan programa Adalet Bakan Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yanı sıra Denizli Valisi Abdulkadir Demir, Yar- gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Denizli Milletvekilleri Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Rasim Aytin, Yargıtay Üyesi Yusuf Ziyaatin Cenik, Danıştay Genel Sekreteri Enver Kaya, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Muharrem Ürgüp, Eğitim Dairesi Başkanı Vehbi Kadri Kamer, Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Muhammet Savran, Niyazi Yar, Abdullah Gündüz, Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Erin, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ali Özgür, Diyanet İşleri Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Han, Adalet Bakanlığı Eğitim Dairesi Başkan Vekili İshak Tuncay ve 30. dönem kursiyerleri katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Eğitim Merkezini ziyareti ve ceza infaz personeline desteği nedeniyle Bakan Bozdağ’a, Eğitim Merkezinin yapımını üstlenen Ekonomi Bakanı Zeybekçi’ye, Eğitim Merkezinin yapımı aşamasındaki destekleri nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil’e ve Müsteşar Kenan İpek’e teşekkür etti. Ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin eğitimine önem verildiğini, bu eğitim kapsamında personelin bir yandan mesleki bilgi ve tecrübesinin artırıldığını diğer yandan kişisel gelişiminin desteklendiğini anlatan Genel Müdür Yıldırım, eğitimlerin alanlarında uzman öğretim görevlileri tarafından verildiğini, bu eğitimlere ilave olarak ulusal ve uluslararası projelerle birçok uzmanın bu eğitimlere katıldığını, yine personelin yurt dışına gönderilerek uygulamaları yerinde görme imkânına sahip olduğunu ifade etti. Genel Müdür Yıldırım konuşmasında, eğitimdeki yeniliklere değinerek, personelin eğitim çalışmaları konusunda ülkemizdeki ve dünyadaki yenilikleri ve son uygulamaları takip ettiklerini söyledi. Yıldırım, hala devam eden Avrupa Birliği Projesi ile uzaktan eğitim sisteminin kurulacağını kaydederek, bu sistem sayesinde 50.000 personele bir kısım eğitimlerin internet aracılığıyla verileceğini, bu sayede daha fazla personele eğitim verileceğini ve aynı zamanda daha fazla öğretim görevlisinin eğitimlere katılacağını söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise konuşmasında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün çalışmalarını yerinde görmek amacıyla eğitim merkezini ziyaret ettiklerini belirterek, ceza infaz kurumlarında insan hakları temelinde çalışmaların yürütüldüğünü ve temel amacın hükümlülerin topluma kazandırılması olduğunu, bu kapsamda kurumlarda yürütülen çalışmalarda infaz ve koruma memurlarına önemli Temmuz 2014 Seslenis G ündem Sayfa 9 TİM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ erkezinde İncelemelerde bulundu. Ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirildiğini, aynı uklu ve hükümlüler için de çeşitli eğitim programlarının oluşturulduğunu ifade etti. görevlerin düştüğünü söyledi. Ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirildiğini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, personelin eğitimine büyük önem verildiğini ve aynı zamanda hükümlüler için de eğitim programlarının oluşturulduğunu ifade etti. Bakan Bozdağ, ceza infaz kurumları ve denetimli serbestlik personelinin eğitimi için hizmete açılan beş eğitim merkezine ilave olarak adliyelerde görev yapan personelin eğitimi için eğitim merkezlerinin açılacağını söyledi. İnfaz sisteminde devam eden reform çalışmalarına ilave olarak TBMM Adalet Komisyonunda kabul edilen Tasarı ile dış güvenlik hizmetlerinin Adalet Bakanlığına devredileceğine değinen Bozdağ, bu kapsamda yeni personel alımı yapılacağını belirtti. Bozdağ, konuşmasında denetimli serbestlik alanındaki çalışmalara da değinerek, infaz sistemi içinde denetimli serbestlik sisteminin büyük rol oynadığını, zaman içinde kapsamının genişletildiğini ve hükümlülerin toplum içinde rehabilitasyonun gerçekleştirildiğini söyledi. Denetimli serbestlik müdürlüklerindeki çalışmaların başarılı bir şekilde sürdüğünü ifade eden Bozdağ, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek’in beş yıl süre ile Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü görevinde bulunduğunu ve önemli hizmetler yaptığını, Müsteşar olarak da bu konular üzerindeki çalışmalarına özellikle devam edeceğini sözlerine ekledi. Bakan Bozdağ, kursiyerlerle gerçekleştirdiği toplantıdan sonra Eğitim Kurulu toplantısına katıldı. Eğitim Kuruluna başkanlık eden ilk Adalet Bakanı olan Bozdağ toplantıda yaptığı konuşmada, hizmetin etkinliği ve kalitesi için personelin eğitiminin son derece önemli olduğunu vurguladı. Her ünvandaki personele ihtiyaç duyduğu eğitimin verildiğine işaret eden Bozdağ, bu eğitimlerin, başta uluslararası standartlar, insan hakları konuları olmak üzere hükümlülerin topluma kazandırılması için gerekli bilgi ve becerileri içeren gerek teorik gerekse uygulamalı konuları kapsadığının altını çizdi. Ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin eğitimi için yapılan çalışmaların başarılı olduğunu söyleyen Bozdağ, dış güvenlikte görev alacak personelin eğitimi konusunda gerekli plan ve programların oluşturulması gerektiğini sözlerine ekledi. Başsavcılar semineri sona erdi “Cumhuriyet Başsavcılıklarının İdari Görevleri ve Bakanlığın Görev Alanına Giren Yargı Teşkilatına İlişkin Diğer Hususlar ile Türk Ceza Kanunundaki Son Değişiklikler” konulu seminer Ankara’da yapıldı. Adalet Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı tara- Hukukunda Yapılan Son Değişiklikler” hakkında fından 16 Temmuz 2014 tarihinde Cumhuriyet bilgiler verdi. Başsavcılarına yönelik bir toplantı düzenlendi. Çetintürk’ün ardından konuşan Ceza ve TevkifevToplantıda ceza infaz kurumlarının son durumu leri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Cumhuve sorunların çözümüne yönelik çalışmalar dile riyet Başsavcılarına ceza infaz kurumlarında sürgetirildi. Toplantıya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, dürülen çalışmalar hakkında genel bilgiler verdi. Müsteşar Yardımcıları, birim amirleri ile Cumhuriyet Başsavcıları katıldı. Toplantıda konuşan Toplantıda Genel Müdür Yıldırım, Cumhuriyet Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumla- Başsavcıları tarafından yöneltilen soruları cevaprının işleyişi konusunda genel bir değerlendirme landırırken, uygulamada karşılaşılan sorunların yaptı. Bakan Bozdağ’ın ardından Kanunlar Ge- ortadan kaldırılması için karşılıklı fikir alışverinel Müdür Yardımcısı Dr. Ekrem Çetintürk “Ceza şinde bulunuldu. Sayfa 10 Seslenis E tkinlik Temmuz 2014 Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Adalet Bakanlığına devrine ilişkin yasayla personelin özlük hakları konusunda önemli iyileştirmelerin yapılacağını ve yıpranma hakkının yeniden getirileceğini söyledi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde incelemelerde bulundu. Koğuşları gezen, hükümlü ve tutuklularla bir süre sohbet eden Bakan Bozdağ, yerleşkede bulunan hastaneyi de ziyaret ederek hastaların durumu hakkında bilgi aldı. YIPRANMA HAKKI GELİYOR A dalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda personel ve hükümlülerle iftar yaptı. İftar yemeği öncesi Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara Çocuk Eğitimevi ile Kampüs Devlet Hastanesini ziyaret ederek çeşitli incelemelerde bulundu. Bazı hükümlüleri odalarında ziyaret eden Bakan Bozdağ, hükümlülerin Ramazan aylarını tebrik ederek bir süre sohbet etti. Bakan Bozdağ ve beraberindeki heyet daha sonra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumundaki iftar programına katıldı. İftar yemeğine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, Adalet Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Bakanlığımızın diğer birim amirleri ile Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Fethi Şimşek, Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Ankara ve Sincan Cumhuriyet Başsavcılığında görevli hakim ve savcılar, Ankara Ceza İnfaz Kurumları Kampüs Jandarma Komutanlığı personeli, Kampüs Devlet Hastanesi Başhekimi ve Müdürü, ceza infaz kurumları müdürleri başta olmak üzere çok sayıda personel ile Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bir kısım hükümlü katıldı. 12 YILDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI İftar yemeğinin ardından konuşan Bozdağ, Ramazan Ayı’nın, rahmet ve bereketin bol olduğu bir ay olduğunu belirterek, hükümlülerin ve personelin ramazan ayını kutladı. Bazı hükümlülerle cezaevinde görüşme imkanı bulduklarını ve taleplerini dinlediklerini aktaran Bozdağ, “Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Tutuklu olarak da hükümlü olarak da hiçbir insanımızın cezaevlerine düşmesini arzu etmeyiz” diye konuştu. Türkiye’de cezaevlerine ilişkin şikayetlerin büyük ölçüde azaldığını da vurgulayan Bozdağ, son 12 yılda atılan adımların bu noktadaki şikayetleri minimize ettiğini dile getirdi. Ceza İnfaz Kurumlarında çalışan personelin büyük fedakarlıklarla görev yaptıklarını ifade eden Bozdağ, onların sıkıntılarını bildiklerini, atılması gereken adımların bir kısmını yerine getirdiklerini kaydetti. EKİM AYINDA YASALAŞACAK Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Jandarmadan Adalet Bakanlığına devrini öngören düzenlemenin Meclis Genel Kurulunda olduğunu anımsatan Bozdağ, “Ekim’de Meclis açılınca inşallah yasayı çıkaracağız.Yasanın çıkmasından sonra cezaevlerimizin tamamının dışı güvenliği kademeli şekilde Adalet Bakanlığına geçmiş olacak. Bu çerçevede yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 25 bin civarında yeni infaz koruma memurunu istihdam edeceğiz” şeklinde konuştu. Bozdağ, yeni istihdam edileceklerin dış güvenlikte çalışacağını, belli bir yaştan sonra içeride görev alacağını anlattı. ÖZLÜK HAKLARINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR İnfaz koruma memuru ve diğer çalışanların yıpranmalarıyla ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Bozdağ, “Bu sıkıntıları çözüyoruz. Yıpranmayı yeniden getiriyoruz. Özlük haklarında önemli oranda iyileştirmeler de yapıyoruz.İnşallah büyük ihtimalle ekim ayında yasalaşacaktır” dedi. Seslenis Temmuz 2014 E tkinlik Sayfa 11 Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım: Sizler kutsal bir görev icra ediyorsunuz Ceza İnfaz Kurumu ziyaretleri kapsamında Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunan Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, kurumda sürdürülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı. Kurumu baştan sona dolaşan ve çalışmaları dikkatle inceleyen Genel Müdür Yıldırım’a hedeflenen projeler hakkında kurum yetkililerince sunum yapıldı. Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ile birlikte 20 Haziran 2014 tarihinde Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret etti. Heyete Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun, Cumhuriyet Savcısı Metin Arda, İstanbul ili ceza infaz kurumları müdürleri eşlik etti. Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Altun heyete kurumda sürdürülen çalışmalar hakkında bir sunum yaptı. Daha sonra Silivri Ceza İnfaz Kurumları kampüsü ve çevresinde incelemelerde bulunan Genel Müdür Yıldırım, kurum ziyaretlerinin sorunları ve yapılanları yerinde görme anlamında çok önemli olduğunu söyledi. Ellerinden geldiğince tüm kurumları ziyaret etmeye çalıştıklarını belirten Yıldırım, “Taşrada görev yapan mesai arkadaşlarımız bilsinler ki onların gerek çalışma konuşlları gerekse sorunlarının çözümü için elimizden geleni yapıyoruz. Sizler, çok zor ama bir o kadarda kutsal bir görevi icra ediyorsunuz “ diye konuştu. Genel Müdür Yıldırım, Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda iftar programına katıldı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek incelemelerde bulunurken, iftar programında hükümlü ve tutuklularla bir araya geldi. Yenimahalle İlçe Müftülüğü ile Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından ortaklaşa düzenlenen iftar programınnda, Yeni Mahalle İlçe Müftülüğü tarafından annelerinin yanında kalmakta olan çocuklara kurum kreşinde çeşitli hediyeler verildi. Programa Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcısı Ali Yıldız, Aile ve Dini Rehberlik Dairesi Başkanı Sedide Akbulut, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kemal Demirdön, Cezaevi Savcısı Ercan Başaran, Yenimahalle Müftüsü Eyyup Demir, Sincan Müftüsü Osman Şener, ceza infaz kurumları müdürleri, kurum personeli ile hükümlü ve tutuklular katıldı. Programı açılış konuşmasını yapan Kurum Müdürü Kadir Avara, tüm tutuklu ve hükümlülerle, konukların ve tüm islam aleminin Kadir Gecesini ve Ramazan Bayramını kutladı. Kurum Müdürü Avara’nın ardından konuklara hitap eden Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Yıldırım, ceza infaz kurumlarında düzenlenen bu tür etkinliklerin birlik ve beraberlik açısından son derece önemli olduğunu söyledi. Konukların, personel ile hükümlü ve tutukluların Kadir Gecesini ve gelecek Ramazan Bayramını kutlayan Genel Müdür Yıldırım, bu mübarek günlerin tüm insanlığa huzur ve barış getirmesini diledi. Programda Yenimahalle İlçe Müftüsü Eyyup Demir’de bir konuşma yaparak oruç tutmanın ve Kadir Gecesinin önemine değindi. Demir, Gazze’de yaşanan insanlık dışı saldırıyı kınadı. İftar yemeğinden sonra konuklara kreş bahçesinde çay ve kahve ikramı yapıldı. KKTC HEYETİNDEN ZİYARET Sahne performansı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı heyeti “Çocuk Odaklı Adalet Projesi” kapsamında 17 Haziran 2014 Salı günü Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünü ziyaret etti. KKTC Polis Genel Müdür Vekili Pervin Güler başkanlığındaki heyet ile KKTC’nin Ankara Büyükelçiliği yetkililerini, Genel Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve Tetkik Hakimi Alperen Öztürk karşıladı. Heyetle Genel Müdürlük toplantı salonunda ziyaret kapsamında bir toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda konuk heyete “Gençlik Ceza İnfaz Kurumları ile Çocuk Eğitimevlerinin fiziki yapısı ve işleyişi, suça karışan çocuk ve gençlerin topluma kazandırılması, ceza infaz kurumunda yapılan iyileştirme çalışmaları, Denetimli Serbestlik kapsamında çocuk ve gençlerin izlenmesi ve rehabilitasyonu amacıyla yapılan faaliyetler” hakkında sunum yapıldı. Toplantının ardından heyet onuruna Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu tesislerinde Genel Müdür Yardımcımız Burhanettin Eser tarafından verilen yemeğe geçildi. Yemeğin ardından konuk heyet Ankara Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu ile Ankara Çocuk Eğitimevi’nin fiziki yapı ve uygulamaları hakkında yetkililerden bilgi aldı. ayakta alkışlandı Salihli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Prof. Dr. Üstün Dökmen’in kaleme aldığı “Komşu Köyün Delisi” adlı oyun açık ceza infaz kurumu hükümlüleri ve eğitim servisi personeli tarafından sahnelendi. Etkinliğe Kaymakam Ertan Peynircioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Duran Yılmaz,Prof.Dr. Üstün Dökmen, Kurum Müdürü Ömer Ateş, Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Belediye Başkan Yardımcısı Yalım Şenkaya, TRT yapımcısı Muhammet Şimşek, Ticaret Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, İlçe Müftüsü Nurullah Sadıç, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler ile personel ve hükümlüler katıldı. Program öncesi konuşan Cumhuriyet Başsavcısı İlyas Yavuz, “2 aydır hükümlü arkadaşlar çalışıyorlar. Ben de heyecanım gitmesin diye hiç provaları izlemedim. İnanın aşkla, şevkle arkadaşlarımızı izlemek için sabırsızlıkla bekliyoruz. ” dedi. Usta Yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen ise konuşmasında eserinin devlet tiyatrolarında 449 kere oynanarak bir rekora imza attığını belirterek “Bu oyunun Salihli’de oynanmasından çok mutluyum. Bu etkinliğin yapımında emeği geçen başta sayın başsavcımız İlyas Yavuz olmak üzere herkese teşekkür ediyorum” diye konuştu. Hükümlüler ve eğitim servisi personeli profesyonel tiyatroculara taş çıkartan performanslarıyla izleyicileri mest ettiler. Sahnelenen oyun sonrasında, protokol üyeleri ve ceza infaz kurumu hükümlü ve tutukluları oyun ekibini ayakta alkışladı. Seslenis Sayfa 12 Amerika Birleşik Devletlerinde İşyurtları Kurumu -I I. Giriş Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin rehabilitasyonunda diğer ifade ile topluma kazandırma çalışmalarında eğitim ve iyileştirme faaliyetlerinin önemi büyüktür. Gerçekleştirilen akademik çalışmalarda bireyleri suça sürükleyen nedenlerin başında eğitim eksikliği, işsizlik, madde bağımlılığı, psikolojik rahatsızlık gibi etkenlerin geldiği belirlenmiştir. Suç işleyen bireylerin tekrar suç işlememeleri, üretken ve sorumluluk sahibi birey olarak hayatlarına devam etmeleri için bireyi suça sürükleyen etkenlerin ortadan kaldırılması, bu kapsamda eğitim desteğinin verilmesi, meslek sahibi olmasının sağlanması gerekmektedir. Ülkemizde bulunan ceza infaz kurumlarında eğitim çalışmaları ve meslek eğitim faaliyetleri güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu çalışmalar içinde “işyurdu” faaliyetlerinin ayrı bir önemi bulunmaktadır. Ülkemizde halen 240 işyurdunda 2014 yılı Haziran ayı itibariyle tam zamanlı 11.247, kısmi zamanlı 20.402 hükümlü çalışmakta, işyurdu çalışmaları ile hükümlüler bir yandan ceza infaz kurumlarında katıldıkları meslek kurslarında öğrendiklerini uygulayarak tecrübe kazanmakta, diğer yandan gelir elde etmekte ve sigortaları yatırılmaktadır. Bu ayki yazımda dünyadaki işyurtları çalışmaları hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu kapsamda ilk olarak Amerika Birleşik Devletlerindeki uygulamalarını 2011 yılında Nathan James tarafından Amerikan Kongresi için hazırlanan rapor kapsamında açıklayacağım. II. Amerika Birleşik Devletleri Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu Amerika Birleşik Devletleri Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu (kısa adı FPI), federal ceza infaz kurumlarında (kısa adı BOP) bulunan hükümlülerin çalışmasından ve bu kurumlarda yürütülen ticari faaliyetlerden sorumlu kamu iktisadi kuruluşudur. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları tarafından üretilen ürünler ve sağlanan hizmetler, federal hükümet kapsamındaki yürütme kuruluşlarına satılmaktadır. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları, çeşitli federal ceza infaz kurumlarının bünyesinde bulunsa da, çalışmalarını ceza infaz kurumlarından bağımsız bir şekilde yürütmektedir. Bu Kurum, federal ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve hükümlüleri sekiz ayrı iş kolundan birinde istihdam etmek suretiyle eğitmek ve rehabilite etmek için kurulmuştur. III. Kurumun Tarihçesi Amerika Birleşik Devletlerinde, federal ceza infaz kurumu sistemi 20 nci yüzyılın ilk on yılında kurulmuş ve bu kapsamda ceza infaz kurumları bünyesinde federal hükümetin ihtiyaç duyduğu ürünleri üretmek, tutuklu ve hükümlülere iş becerileri kazandırmak ve onları başıboşluktan alıkoymak için atölyeler inşa edilmiştir. Ancak, anılan çalışmalar bu Ülkede 1930’larda yaşanan büyük kriz ve bu krizle ortaya çıkan yüksek işsizlik düzeyi nedeniyle tartışmalara neden olmuştur. Sonuç olarak, Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu 1934 yılında Başkan Franklin Delano Roosevelt’in imzaladığı kararname ile faaliyete başlamıştır. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun amacı, tutuklu ve hükümlülere eğitim fırsatları sağlamak ve “işyurtlarındaki üretimi bireysel herhangi bir sektörün kayda değer ölçüde etkilenmesini önleyecek şekilde çeşitlendirmek” için federal düzeydeki tüm işyurtlarının çalışmalarını bütünleştirmek olarak tanımlanmıştır. IV. Kurumun Yönetim Yapısı Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu, Başkan tarafından atanan altı üyeli bir yönetim kurulu tarafından idare edilmektedir. Kuruluş yasasına göre, kurul üyeleri; sanayi, tarım ve işgücü sektörlerinin temsilcileri, perakendeciler ve tüketicilerden oluşmaktadır. Kurulun üretilecek ürünlere ve genişleme alanlarına ilişkin karar verme mekanizması, mümkün olan en yüksek sayıda tutuklu ve hükümlüyü istihdam etme hedefiyle işletilmektedir. D üşünce Temmuz 2014 uzmanlık ve eğitim düzeylerine bağlı olarak saatte 0,23 Dolar ila 1,15 Dolar ücret almaktadır. Vehbi Kadri KAMER İşyurtları Kurumu wwww Daire Başkanı V. Kurumun Faaliyetleri Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun, federal ceza infaz kurumlarında yedi farklı sanayi dalını temsil eden 98 atölyesi bulunmaktadır. Bu Kurum yedi sanayi dalında yaklaşık 175 türde ürün ve hizmet sunmaktadır. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun faaliyet gösterdiği sanayi dalları; a. Giyim ve tekstil, b. Elektronik, c. Filo yönetimi ve taşıt parçaları, d. Sanayi ürünleri, e. Ofis mobilyaları, f. Atıkların geri dönüşüm faaliyetleri, dir. g. Veri girişi ve şifreleme dâhil diğer hizmetler- Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu, ekonomik açıdan kendi kendini idame ettirmekte ayrıca kongre tahsisatlarından fon almamaktadır. 2009 mali yılında, İşyurtları Kurumu satışlardan 885,3 milyon Dolar gelir elde etmiştir. İşyurtları Kurumu elde ettiği gelirler ile; hammadde ve ekipman almakta tutuklu ve hükümlüler ile çalışanlara ücret vermekte ve tesislerin genişletilmesine yönelik yatırımlar yapmaktadır. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu ürün ve hizmetlerinden elde edilen gelirlerin yaklaşık %80’i hammadde ve ekipman alımına; %17’si çalışan maaşlarına; %4’ü ise tutuklu ve hükümlü ücretlerine ayırmaktadır. Tutuklu ve hükümlüler, diğer etkenlerin yanında Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu “Tutuklu-Hükümlü Mali Sorumluluk Programı” kapsamında, mahkemece hükme bağlanan mali sorumlulukları bulunan tüm tutuklu ve hükümlüler işyurdu gelirlerinin en azından %50’sini bu borçları karşılamak için kullanmak zorunda olup geri kalan miktar tutuklu veya hükümlünün tasarrufunda kalabilmektedir. VI. Hükümlü ve Tutukluların İşyurdu Faaliyetleri Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu tarafından istihdam edilemeyen tutuklu ve hükümlülere ceza infaz kurumunda başka görevler verilmektedir. Ancak İşyurtları Kurumunda çalışan hükümlülerin, ücretlerinin daha yüksek olması ayrıca tutuklu ve hükümlülerin bir meslek öğrenmesine imkân tanıması nedenleri daha çok tercih edilmektedir. Hem kurum içerisinde yürütülen çalışmalar hem de işyurdu çalışmaları, tutuklu ve hükümlülere dakiklik, bir işi doğru yapmanın önemi, yöneticilerin talimatlarının takip edilmesi gibi “beceriler” kazandırmaktadır. Ayrıca, her iki çalışma alanı tutuklu ve hükümlülerin boş zamanlarını azaltarak kurumsal düzene katkıda bulunabilmektedir. 2001 ve 2010 yılları arasında, Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu tarafından istihdam edilen tutuklu ve hükümlülerin sayısı en yüksek seviyeye ulaşmış, 2007’de yaklaşık 23.200 ile en düşük seviyeye inmiştir. Ancak, işyurtlarında çalışan tutuklu ve hükümlü sayısı genel olarak 1970’ten bu yana artış göstermişse de, 1980’li yıllardan itibaren bu sayıda düşüş görülmektedir. Devam edecek 2013 VE 2014 YILLARINDA 5275 SAYILI KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER (I) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun’un “Yürürlük” başlıklı 123 üncü maddesinde; geçici 1 inci maddesinin 1 Ocak 2005 tarihinde, diğer hükümlerinin ise 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiş olmasına rağmen, ilk değişiklik 31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanun’un Geçici 1 inci maddesiyle yapılmış ve “1 Nisan 2005” ibaresi, “1 Haziran 2005” şeklinde değiştirilmiştir. 5275 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra ise, uygulamada meydana gelen eksiklikler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulması sonucunda, 2005 yılından başlamak üzere toplam 28 madde de daha değişiklik veya yeni düzenleme yapılmasına gerek duyulmuş, hatta bazı maddeler birden fazla değişiklik veya düzenlemeye tabi tutulmuştur. 2013 ve 2014 yıllarında yapılan ve uygulamada güncelliği bulunması nedeniyle de yarattığı farklılıklar bakımından önem arz eden, bu sebeple gerek kurum idareleri gerekse hükümlü ve tutuklular tarafından bilinmesinde zorunluluk bulunan değişiklikler veya yeni düzenlemelerin, eski ve yeni durumları da ortaya konulmak suretiyle bir değerlendirmeye tabi tutulmasının yararlı olacağı düşünülmektedir. Değerlendirmede esas alınan düzenlemelerin sırası, uygulamada karşılaşılan yoğunluk ve düzenlemenin kapsamı dikkate alınarak yapılmıştır. 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı Maddesindeki Değişiklikler 2013 ve 2014 yıllarında yapılmış olan değişikliklerden en önemlilerinden birisinin 106 ncı maddede yapılan değişiklik olduğu muhakkaktır. Çünkü; 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesiyle, 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü, sekizinci ve onbirinci fıkralarında yapılan yeni düzenlemeler, infaz sistemimize yeni bir uygulama getirmiş ve ödenmeyen para cezalarının hapse çevrilmesi halinde, infazın kapalı ve açık kurumlarda değil, denetimli serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır. Madde metnini dikkate alarak eski ve yeni düzenleme- leri inceleyecek olursak, 106 ncı maddenin değişiklikten önceki ve sonraki halinin aşağıdaki şekilde olduğu görülmektedir. Adlî para cezasının infazı Madde 106- (1) Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun 52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden ibarettir. (2) Adlî para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder. (3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca hapsedilir. (18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile yukarıda gösterilen üçüncü fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.) (3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir. (4) Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde onbirinci fıkra hükmü uygulanır. (5) Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme ilâmında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet Başsavcılığınca uygulanır. (6) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise, bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde Yusuf Kenan ÇAĞLAR Kontrolörler Kurulu Başkanı ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır. (7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet hâlinde bu süre beş yılı geçemez. (8) Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır. (18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile yukarıda gösterilen sekizinci fıkra aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.) (8) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, hapis yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer. (9) (Değişik: 26/2/2008-5739/5 md.) Adlî para cezasından çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî para cezasıdır. (10) (Mülga: 26/2/2008-5739/5 md.) (11) İnfaz edilen hapsin veya kamuya yararlı işte çalışmanın süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa, geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir. (18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile onbirinci fıkrada yer alan “İnfaz edilen hapsin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kamuya yararlı işte çalışmanın” ibaresi eklenmiştir.) Genel olarak 106 ncı maddede yapılan değişikliklerin yarattığı yeni durumun hükümlülere yansımasını dikkate aldığımızda; 1- Hapis cezası infaz edilmekte olan ve açık kuruma ayrılma hakkı kazanmış olmasına rağmen, hapse çevrilen para cezasının diğer cezayla içtima edilmesi sonucunda açık kurumlara gidemeyen hükümlüler, artık her iki cezanın infaz şekli farklı olduğundan açık kuruma gitme imkanına kavuşmuş olacaklardır. 2-Açık kuruma giden hükümlüler ise, ödenmemesi nedeniyle hapse çevrilen para cezalarının infazını, denetimli serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle yerine getirebileceklerdir. 3-Çalışma süresi en az iki en fazla sekiz saat olacağından, her gün iki saat çalışan bir hükümlünün 1 günlük infazı gerçekleşirken, sekiz saat çalışan birisinin 4 günlük infazı gerçekleşmiş olacaktır. 4-Para cezası üç yıl olarak hapse çevrilmiş bir hükümlü, her gün iki saat çalışması halinde cezasını 3 yıl içerisinde tamamlarken, günde sekiz saat çalışan hükümlü ise yaklaşık 9 ayda tamamlayacaktır. 5-Hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymayan hükümlüler, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edildikten sonra, kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilecektir. 6-Başka bir hapis cezası olmayan ve ödenmediği için paraya çevrilmiş hapis cezaları bulunanlardan henüz infazına başlanmamış olanlar ise, doğrudan denetimli serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle cezalarının infazını tamamlayabileceklerdir. 7-Hapis yatılan veya kamuya yararlı işte çalışılan günlerin dışındaki günlere karşılık gelen paranın ödenmesi halinde ise açık kurumdaysa hapisten çıkarılır, kamuya yararlı işte çalışıyorsa bu çalışmaya son verilir. Seslenis Temmuz 2014 ZULÜM Hasan İzzettin Dinamo’nun “Kutsal İsyan” isimli kitabının ikinci cildini okurken, Amerika Birleşik Devletlerinin Üçüncü Başkanı Thomas Jefferson’un bir sözünü gördüm. Jefferson, “Zalimlere isyan etmek, Tanrı’ya boyun eğmektir.” diyor. Bu söz beni çok etkiledi ve uzun uzun düşündürdü. İnsanlık tarihinin, zulme ve zalimlere karşı çıkmakla başladığını; dinlerin ve felsefi akımların zulmü lanetlediğini, insanlara direnme hakkı ve görevi verdiğini; yapılan mücadelelerin temelinde hak ve adalet arayışı bulunduğunu düşündüm. * * * Türk Dil Kurumu zulmü, “Güçlü bir kimsenin yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, eziyet, cefa” olarak tanımlamaktadır. Kısaca zulüm; haksızlık, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm, sadece kişiler arasında değil, gruplar arasında da olur. Haddi aşmak, çevremizdekilere eza-cefa vermek ve sıkıntıya sokmak da zulümdür. Zulüm, çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Kişilere (aile fertlerine, çalışanlara, asta vb.) zulüm, dini zulüm, siyasi zulüm, ekonomik zulüm, etnik zulüm, diğer canlılara zulüm. Bunların çoğaltılması mümkündür. Zulmün, mutlaka maddi-cismi olması gerekmez. Psikolojik zulüm de olabilir. Mobing dediğimiz psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme, sıkıntı verme, aşağılama, hor görme, görmezlikten gelme, değer vermeme ve kuşatma da bir zulüm türüdür. Çağımızda çevreye zarar vermek, korumamak ve doğanın dengesini bozmak da en büyük zulümlerden biri sayılmaktadır. Zulüm; sevginin, şefkatin, merhametin, güzelliklerin, hak ve adaletin zıddıdır. Aydınlık değil karanlıktır, nefrettir ve umuda düşmanlıktır. Özetle, vicdansızlıktır. Tüm dinler ve inançlar zulmü, en büyük günah saymışlardır. Kur’an’da A’raf suresinin 44. ayetinde, “Allah’ın lâneti, zalimlerin üzerine olsun” buyruğu ile zalimlere lânet okunmuş; Âl-i İmran suresinin 57. ayetinde, “Allah, asla zalimleri sevmez.” denilmiş; Nisâ suresinin 168. ayetinde, Allah’ın zalimleri affetmeyeceği belirtilmiştir. Bakara suresinin 90 ve 93. ayetlerinde, Allah insanları, bütün güçleriyle ve en etkili biçimde, zulümle ve zalimlerle mücadeleye çağırmıştır. Küçük Kur’an’ı Kerim diyebileceğimiz, ana esasları ihtiva eden Fatiha suresinde de bu hususlar vurgulanmıştır. İslamiyet, zalime yardımı, kul hakkına tecavüzü ve zulme rıza göstermeyi zulüm kabul etmiştir. “Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.” SENSİZLİK İnan hep bugünü bekledim, Ölesiye özleyeceğim bu günü. Ama hala bir boşluk var yüreğimde, Sensizlik... Bu mudur benim alın yazım, Çaresizlik nasıl bir şeydir bilir misin? İnanırmısın ilk defa yalnızlıktan korkuyorum. Ilk defa birinin yokluğuyla her gün ölüyorum. Sen benim açıktığımda yemeğim, Susayınca içtiğim suyumsun. Sen benim damarlarımda dolaşan kanım, Yaşamamı sağlayan havamsın. Her nefes almamda, İnan seni soluyorum. Içimde bitmeyen fırtınalar esiyor, Ama her şeyden önemlisi, Sensizlik her gün bir volkan gibi, Alev alev içime akıyor. Resul Akçay Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Ali Suat ERTOSUN Yargıtay Üyesi Hadis-i Şerifi, İslamiyet’in zulme ve zalimlere bakışının en veciz ifadelerinden biridir. “Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste” diyen atasözümüz de, halkımızın bu olaya bakış açısını göstermektedir. * * * Aslında tüm insanlık, dünyada işlenen zulümlerden sorumludur. Elimizde olanak varken, zulmü önlemek için çalışmamak ve karşı çıkmamak, suçluluğumuzu daha da artırır. İnsan vicdanı, evrensel bir yürektir. Haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmak, hepimizin görevidir. Zulüm, iki taraflıdır. Taraflardan birisi zulmeden (zalim), diğeri de zulme uğrayandır (mazlumdur). Zaman içerisinde bunların yer değiştirmeleri de mümkündür. İnsanın, yaşamını devam ettirebilmesi için yemek, içmek ve kendini korumak gibi bencil duyguları varsa da, sevgi, acıma, dayanışma ve paylaşma gibi üst duyguları da vardır. Bu üst duygular eğitimle geliştirilebilir. Burada, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmemizi sağlayan vicdan devreye girer. İnsan, vicdanlı doğmaz, sonradan öğrenir ve vicdan anlayışı zaman içerisinde değişiklikler gösterir. Ortaya, “Biz ve Ötekiler” kavramları çıkar. Ötekileştirme ile bilinçli şekilde bir düşman yaratılarak; kin, düşmanlık ve nefret duyguları meşrulaştırılır. Zalimlerin ortak özellikleri, tek taraflı düşünmeleri, eleştiriye kapalı olmaları, kendileri komplocu olduklarından, her yerde komplo aramaları ve empati kuramamalarıdır. Bu kişiler sorgulamaz, kuşku duymaz, özgür düşünmez, gerçeği aramaz, toplumsal sorumluluklardan kaçarlar. Biat kültürü ile yetiştiklerinden, tutarlı ve aydınlanmacı değillerdir. Evrensel insanlık değerlerinden yoksundurlar ve belli bir ideolojiye körü körüne bağlıdırlar. Zamana göre değişen, ancak her zaman gücün yanında olanlar ile dönekleri de bunlar arasına katabiliriz. Zulüm, bulaşıcı bir hastalık gibidir. Richard Baker, “Zulüm, zulmü getirir”; James Dorsey, “Zulüm görmeye alışmış toplumlarda zalim azalmaz”; Ahmet Hamdi Tanpınar, “Zulmü her kabul ediş, daha büyüğünü doğurur” demiştir. Zalimlerin örnek alınması ve rol model olması SEN OLMAK Bir başka oluyorum ben güneş doğarken Önce sen gelirsin aklıma Sonra sensizlik Gözlerini ararım en dipsiz uçurumlarda Seni görürüm baktığım her insanda Sonra akşam olur Dalar gözlerim yıldızlara Milyonlarca yıldız arasında; Seni bulurum Süreyya ışığında Bir başkayım bu aralar Sen diyorum özgürlük geliyor aklıma Özgürlük diyorum sen Sen özgürlüğüm kadar değerli Özgürlüğüm sen gibi yarın bana Ve ben, Seni özlüyorum galiba bu aralar Keşfetmek istiyorum yeniden seni Hiç bilmediğin bir şehri keşfeder gibi Yusuf Ortak Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Sayfa 13 E edebiyat mümkündür. Zaman içerisinde zulme uğrayanlar işkence, şantaj, zorlama, korkma, çaresizlik, satın alınma ve kanıksama gibi nedenler yanında kişiliklerinin örselenmesi sonucu da zulmedenlerle özdeşleşebilirler. İnsanların kimliği genelde din, mezhep, ırk ve milliyet ekseninde şekillendiğinden, bunlar, çok zaman zulmün nedeni olabilmekte; hukuk ve eğitim de bu konuda araç olarak kullanılmaktadır. Zulüm, insanda etik değerleri azaltır ve insanın kendine olan saygısını yok eder. Johann Cristoph Schiller, “Suçlar artıkça, utanma duygusu azalır” demektedir. * * * Zulüm her zaman olmuştur. Başka eklemeler de yapabileceğimiz Neron, Yezid, Haccac-ı Zalim, Hitler ve Stalin, tarihin tanıdığı en büyük zalimlerdendir. Şüphesiz ki, insanlar ve toplumlar arasında büyük farklılıklar, eşitsizlikler ve sömürü devam ettikçe bu durum bundan sonra da devam edecek ve yeni zalimler ortaya çıkacaktır. * * * Zulme ve baskıya karşı direnme caiz midir? İnsanın, zulme, baskıya, adaletsizliklere ve haksızlıklara tepki ve direnç göstermesi doğal bir hakkıdır. Nitekim, meşru savunma hukuk tarafından korunmaktadır. Bu hakkın, anayasalarda yer almaması, onu hak olmaktan çıkarmaz; ancak yer alması, bu hakka yasal bir güç kazandırır. İslamiyet’te de huruc ekolü, Allah’a (ve O’nun hukukuna) karşı gelene itaat etmemeyi ve aktif olarak direnmeyi kabul etmiştir. Hazreti Ali, “Bin defa mazlum olsan da, bir defa zalim olma” diyerek zulmü lânetlerken; Şeyh Sadi Şirazi, “Zalimleri affetmek, mazlumlara zulümdür”, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy da, “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” diyerek, baskıya karşı çıkmıştır. Köprülülü Albay Kâzım bey (General Kâzım Özalp), Kurtuluş Savaşı sırasında Soma’da kendisini ziyaret eden İngiliz temsilcisi Hatkinson’a, “Hükümetin resmi memurları ve kumandanları, ahaliyi vatanlarını müdafaa etmekten men’e kadir değildirler.” diyerek, kimden ve nereden gelirse gelsin, zulme ve baskıya karşı çıkmanın güzel bir örneğini vermiştir (Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan, cilt 2, s. 278, Tekin Yayınevi, Nisan 1986). * * * Gerek divan, gerekse halk edebiyatımız ile türkü ve şarkılarımızda zalim teması, sevgilinin zulmünün, âşığı ölecek duruma getirdiğini anlatmak için kullanılır. Orada sevgililer, zalimdir; âşıklarına çektirirler. Sevgilisine ‘zalim’ diyen âşık, aslında kaderine yan- ZOR GELDİ Giderken bana resim vermiştin Kaybolup gidişin zor geldi bana Elveda demeden gitmek var mıydı? Arkanı dönüşün zor geldi bana Dönersen bir ömür beklerim seni Söz verip cayışın zor geldi bana Gelinliğim asılı kaldı duvarda Her şeyin bitişi zor geldi bana Artık arayıp sorsan da beni Uzaklarda oluşun zor geldi bana Söküp kalbini versen de bana İhanet edişin zor geldi bana Ayrılık yerine mutlu olsaydık Beni aldatışın zor geldi bana Öldürdün bendeki kara sevdanı Sensiz ölüm bile zor geldi bana Canan ALTUN Bursa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu makta, yalvarıp-yakarmakta, merhamet dilenmekte, çaresiz kaldığında da Allah’a sığınmaktadır. Zalime ve zulme karşı çıkmak, gerçek sanatçıların birinci görevi olmuş; halk edebiyatımızın en büyük ustalarından Mahsuni Şerif, “Zalimin zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var.” diyerek, bir yandan Allah’a sığınırken, bir yandan da direnişin türküsünü söylemiştir. Daha sonra çeşitli versiyonları çıkan ve türküleştirilen, Sabahattin Ali’nin “Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” başlıklı şiiri de, bunun önemli örneklerindendir. * * * Zulüm önlenebilir mi? Şüphesiz ki önlenir. Bunun da yolu öncelikle sorumluluk duymaktan geçer. Bu konuda özellikle aydınlarımıza büyük görev düşmektedir. Vatandaşlarımızın bilinç kazanmaları, örgütlenmeleri, seslerini duyurmaları, ayrımcılığa ve nefret söylemlerine karşı çıkmaları, demokratik yollardan haklarını aramaları, seçme ve seçilme haklarını kullanmaları, özgürlükleri savunmaları, insan haklarına sahip çıkmaları gerekir. Bunun için söylemlere değil, eylemlere bakılmalı; yargı adil, bağımsız ve tarafsız olmalı, ilaveten milletlerarası (evrensel) kurallara göre çalışmalıdır. John Locke’nin dediği gibi “Hukukun bittiği yerde zorbanın egemenliği başlar”. O zaman hukuk, her zaman hukuk demeli ve adalet ile zulüm bir yerde barınamayacağından, hukuk güvenliği için elimizden geleni yapmalıyız. ****** Güzel Sözler Adalet için en büyük talihsizlik, devleti idare edenlerin zalimliğidir. Hz. Ali Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak. Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak. Mevlana Haksızlık yapmak ile haksızlığa uğramak arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsam, haksızlığa uğramayı seçerim. Platon Kötü yasalar, zulmün en berbat şeklidir. Burke Seslenis Temmuz 2014 Yıl: 13 Sayı: 148 YAYIN KURULU Ali YILDIZ Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı (Yayın Kurulu Başkanı) Çelebi YILMAZ Eğitim Daire Başkanı Alperen ÖZTÜRK Tetkik Hâkimi Ramazan GÜNŞAN Şube Md. (Öğretmen) Habil KANOĞLU Şube Md. (Psikolog) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü Recai YILDIZ Naci BİLMEZ (Öğretmen) (Öğretmen) Grafik Tasarım Fatih ŞAFAK Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına Sahibi Oktay YILDIRIM Kurum Müdürü Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68 Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın Basım Tarihi: 07.08.2014 www.cte-seslenis.adalet.gov.tr Sayfa 14 E edebiyat USTALARDAN SEÇMELER KALDIRIMLAR Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında; Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum. Yolumun karanlığa saplanan noktasında, Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum. Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık; Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar. İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık. Biri benim, biri de serseri kaldırımlar. İçimde damla damla bir korku birikiyor; Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler... Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor; Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler. Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi; Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır. Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi; Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır. Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta; Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum! Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta; Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum! Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin; İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler. Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin; Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler. Seslenis Temmuz 2014 MAHKUMİYET MAHRUMİYETTİR Ben merkezciliğe düşmeden kendimden örnekleyebilirim. Mahkumiyetimin 5. yılındayım. Ilk değildi ama son olmasını evvela Yüce Kudret sahibi, Allahım’dan diler buralara dönmemek adına büyük çabam olacağını sevdiklerime ve kendime söz verdiğimi ifade etmek isterim. Insana buralar hüner, meziyet, kişişel olgunluk, özellikleri fark etme, kişisel gelişim gibi bütün fıtrı ve safi ilerleme sağlar. Kendini dinleme, hayat farkındalığı gibi birçok olgular kazanır insan. Işin bu yanından bakıldığı zaman mahrumiyetin nasıl bir zenginliğe dönüştüğünü anlar insan. Kişisel hatalar veya kaderin bir cilvesi, insan kendini bir anda burada bulabilir, makam mevkii,ırk vs ayrımı yapmadan insan mahkum olabilir. ......Bu dünyada, her fert bir mahkum adayıdır. Tıpkı bir engellinin “Sağlam her insan bir engelli adayıdır” dediği gibi. Bende “her fert bir mahkum adayıdır” diyorum. Bilmek ile yaşamak arasında çok ciddi fark vardır. Birebir yaşayan biri olarak mahkumiyette dünyanın lezzetlerinden kısmi olarak faydalanırız, bir doğa görüntüsüne hasret, bir toprağa dokunmak için neler feda etmezsiniz ki. Gökkubbeyi 3-4 metrelik bir tavan aralığından seyredersiniz, farklı bir iman çehresi görmek için. Hastane sevkinizde, mahkum aracında o küçük pencereden hayatın akışını izlerisinz. El ele tutuşmuş bir çift, koşturan bir çocuk, trafiğin seyri, insanlardaki koşuşturmaca, bir köşede simit alan beli bükülmüş bir ihtiyar vs. Görülen kareler size düşünce havuzunda sörf yaptırıyor. Hayalleriniz sevdiklerinizle aynı şeyleri yaşama arzusuyla dolar. Anonstan isminizin, sevdignizden gelen mektuba binaen okunmalı, sizi tarifsiz sevince ve duygulara boğar. Hele sevdiklerinizin, sizi ziyareti coşkun duygu zirvesi yaşatır. Eğer hayata artık, ıslah olmuş ve doğru yerden bakan birey olmuşsanız, aynı yerden bakmayan (suç nevilerini yazmıyorum) nice beyhude yaşayanlarla aynı yerde yaşamak zorundasınız olumsuz şeylerine (tavır düşünce, söz) tahammül etmelisiniz. Düşülen derdin tek çaresi, acizane tespitimle okumak, okumak, okumaktır!!!! Yanlız kitap değil okunulması gereken, ama onla başlamalı kesinlikle. Sonra insanı, olayları, hikmeti, her kareyi okumalı okuyabilmeli insan. O yüzden Yüce Allah’ın ilk emri okudur! Her şey bir kitap niteliğinde okuma becerisini geliştirmeli insan. Bende bu ilke ile zaten sevdiğim kitap okumayı yoğunlaştırdım ve tahsilime de devam ediyorum. Açık Lise’nin de bitmesine az bir kredisi kalan ve yüksek okulu, binbir dua ile nasip olmasını isteyen biriyim. Hayata doğru şekilde bakmaya çalışıp, son nefeste geriye dönüp baktığımda nedamet duymadan, emaneti asli sahibine teslim etmeyi isteyenlerdenim. Mahkumiyetin kazanrdırdıklarını sıraya koydum kitaplar dolusu şeyler çıkabilir. Ama ilk kazandırdığı (kişiye göre değişiklik arzeder) yoğun düşünce ve anlama sanatıdır. Bu bile başlı başına çok büyük bir kazanımdır. Ve çok efor sarfedilip yazılması gereken bir konudur. Mahkumiyet, mahrumiyet gibi görülsede aslında bir Rahmeti’yettir. Denildiği gibi bakış açısına bağlı... Davut Helvacı Boldavin Açık Ceza İnfaz Kurumu BULMACA Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim; Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları! Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim; Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları. Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya; Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi. Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya, Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi.. Necip Fazıl Kısakürek <<<< HAYATI >>>> 26 Mayıs 1905’te İstanbul’da doğdu. 25 Mayıs 1983’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çocukluğu büyükbabasının Çemberlitaş’taki konağında geçti. Bahriye Mektebi’nde, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü. Felsefe Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak 1924′te Paris’e gitti. Bu kez Sarbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almaya başladı. 1925′te öğrenimini tekrar yarıda bırakıp yurda döndü. 1926-1939 arasında İstanbul’da çeşitli bankalarda çalıştı. 1939-1943 arasında Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Devlet Konservatuvarı, İstanbul Güzel Sanatlar Akadamesi’nde dersler verdi. Yazarlık, yayıncılık yaptı. İlk şiirleri 1922′de “Yeni Mecmua”da yayınlandı. Milli Mecmua, Hayat ve Varlık dergilerinde yayınlanan şiirleriyle tanındı. 14 Mayıs 1929- Ağustos 1936 arasında 17 sayı Ağaç dergisini yayınladı. 19431971 yılları arasında “Büyük Doğu” dergisini çıkardı. Son Posta ve Yeni İstanbul gazetelerinde yazarlık yaptı. “Sabırtaşı” (1940) oyunuyla birincilik kazandı. 1928′de basılan “Kaldırımlar” adlı şiir kitabı büyük ilgi gördü. Bu kitabın ardından uzun süre “Kaldırımlar Şairi” olarak anıldı. 1930’lardan sonra özgün şiirden koptu. Mistisizmi İslami değerlere bağlayan, dinsel ve toplumsal bir kavga sanatına yöneldi. “Sonsuzluk Kervanı” isimli şiir kitabını uzunca bir aradan sonra 1955′te yayınladı. Şiiri, üstün bir algılama sorunu ve mutlak gerçeği, yani Allah’ı arama yolunda sonsuz bir uğraş olarak gördü. Sağlam bir dil yapısına ve trajik öğelere dayanan mistik eğilimli şiirlerinde çağdaş insanın bunalımlarını işledi. Türk şiirinde bir gizem rüzgarı estirdi, Fazıl Hüsnü Dağlarca ile Cahit Sıtkı Tarancı’nın da aralarında bulunduğu birçok şair üzerinde etkili oldu. Garip akımının ortaya çıkışıyla şiirden uzaklaştı. Güçlü bir yazım tekniğinin görüldüğü tiyatro oyunlarında ise daha çok korku ve kaygı psikolojisini işledi. Anı,makale, inceleme türü eserlerinde daha çok dinsel ve siyasal konuları ele aldı. SOLDAN SAĞA 1- Çekim işini yaptırmak- Hacıların Kurban Bayramı arefe günü toplandıkları yer. 2- Üye- Şaire yakışır bir biçimde- Birden bire yapılan. 3- Keçinin erkeği- Sanayi- Bir tür kışlık giysi. 4- Bir renk- Ekmek- En tiz erkek sesi- Bir soru sözü 5- Bir müzik eserini oluşturan ezgilerin bütünüOrtakçı. 6- Abhaz – Bir yazın türüPara saklanan yer. 7- Küçük köyAntlaşma- Uyarı. 8- Santrantçta bir taş- Çok güzel mükemmel üstün nitelikli- Ağa bey. 9- Sonuca bağlanmamış, sürümcemede kalmış- Bir nota- Bir besin maddesi. 10- Gümüş balığının küçüğü- Bir tür zamk- Bir elbisede yırtık yeri kapatmada kullanılan şey. 11- Eski mısır tanrıçasıKatre- Bir romandaki veya hikayedeki olay. 12- Bir meyve- Sanatçı, sanatkar- Teleffonda seslenme sözü YUKARIDAN- AŞAĞIYA 1- Patlayan bir eğlence fişeği- Bir iş yapılırken çıkan artık parça 2- Başlangıcı belli olmayan zaman, öncesizlik- İçinde üstünde hiçbirşey bulunmayan- Dilsiz 3- Elma, Armut kurusu- Orta oyunda Rus tipi 4Edirnenin ilçesi- Eski maden parçası 5- Görev- Sinir- Avuç içi 6- Boks v.b. Spor karşılaşmalarından her biri- Aşı yapma işi. 7- Baş kumandan amir- Dıştan görünüş- Liranın kısaltılışı. 8- Er onbaşı ve çavuşlara verilen genel ad- Bir ülkenin dışardan aldığı ticaret malları. 9- Kansızlık- Eski bir devlet- 10- Lahza- İnce yapılı, nazenin- İri saman. 11- Bir spor dalında erişilmiş derecelerin en üstünü- Kötü, fena- Platin elementinin simgesi 12- İri taneli bezelyeKötü karşıtı 13- Elektrik geriliminde evre- Sandık olarak ta kullanılan yatak- Üye. 14- Bir meyve- Bir müzik teriminde sesin yarım perde kalınlaşması. 15- Et, ekmek peynir vb parça lokma dilim- Müzikte canlı coşkulu bir biçimde çalınmak. EFENDİM Güller güzeli efendim, nur tanesi, Yüce Rabbimin habibi, bir tanesi, Seversin sen, kucaklarsın herkesi, Gül kokulum, bu günahkarın efendisi. Olmasaydın sen, yaratılmazmış kainat, Kur’an da ediyor Rabbim bize izahat, Bıkmadan eyledin insanlara nasihat, Tut elimden eyle bize şefaat. Nice zorluklarla yaydın islamı, Yıkıldı sütünlar, vurdu kisrayı, Söndü ateşler, doldurdu nurun dünyayı, Gül kokulum, bu günahkarın efendisi. Koydular da avuçlarına ayı ve güneşi, Dönmedin yolundan, doğdu islam güneşi, Dünyalara bedeldir vallahi gülüşü, Gül kokulum, bu günahkarın efendisi. Hendek savaşında bağladın karnına taşları, Vallahi akıttın gözümden kanlı yaşları, Olsaydım yanında Billahi keserdim sana koçları, Gül kokulum, bu günahkarın efendisi. Ömer Maden İnfaz Koruma Memuru FIKRA Aksak Timur, Nasreddin Hoca’nın köyüne uğrar. Köylü padişahı layıkıyla ağırlar. Padişah da giderken bu konuk severliğe karşılık; “Köyünüze bir fil hediyem olsun” der ve gider. Fil bu zamanla bağ bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye ses çıkaramaz. Hocaya: -Hocam perişan olduk bizi kurtar. Biz bu file birşey yapsak padişah kellemizi alır derler. Hoca: -Benimle gelin padişaha durumu arz edeyim der. Köylüyü arkasına alır huzura çıkar. Timur: -Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye sorar. Hoca: -Padişahım bu filiniz derken bir bakar korkudan arkasında kimse kalmamış herkes kaçmış. Padişah: -Eeeee ne olmuş file? Hoca: -Padişahım hediyeniz olan filden çok memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane daha istiyoruz. ÖZLÜ SÖZ Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım. (Necip Fazıl Kısakürek) İnsanların mutlulukları yada mutsuzlukları,talihin olduğu kadar kendi karakterlerinin de eseridir.!! (La Rochefoucauld) Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini kaybeden her şeyini kaybetmistir. (Goethe) Kelimelerin gücünü anlamadan, insanların gücünü anlayamazsın. (Confucius) Seslenis Temmuz 2014 E edebiyat Sayfa 15 SİZDEN GELENLER SEN YOKKEN ŞİİR BU SEVDİĞİM Sen yokken, sanki ben taşıyorum okyanusları, Ve dalgaların köpükleri gözlerime kaçıyor, Yokluğun zindan, yokluğun uçurum, Bir savaşı kaybetmiş asker gibiyim, Yorgun, güçsüz ve uykusuz, gün geçtikce gömülüyorum. Sen yokken, güşüncelerime hasret bulaşıyor, Gözlerinin derinliği aklıma geliyor, Ve bütün benliğim sende kayboluyor, Olmuyor, Sensizlik, ven sensizlikdeki sessizlik, Yüreğimi çok acıtıyor. Sen yokken, her şey düşmanca, Seni hatırlatıyor bana. Unutamıyorum, seneler geçse ne fayda, Zaman ilerledikçe her an, Daha çok kızıyor ve acıyor içimdeki yara. Sen yokken, uyumaya hep çok erken, Yağsa üzerime amazon yağmurları, Yine sönmez bu yangın, Kurtulmak imkansız, İçim yanmaktan yılmışken, siyah fırtınaların savurur beni, Tam tutundum derken. Sen yokken, kaybettim hayallerimi, Aklımda kol geziyor prangalar, Bu ne zehirli bir aşktı, panzehir kutuplar kadar uzaktı. Neden mutluluk bu kadar ıraktı, tek istediğim mutlu olmaktı. Ama mutlu olmak seninle olmaktı. Sen yokken, sana benzettim herkesi, Her kokuda senin kokunu aradım. Her gözde senin gözlerini, ama bulamıyorum seni. Seninle beraber kalbimde kaybolmuş, Sen ne zormuşsun, Sensizlik ne zormuş. Ben bahçeye çam diktim, Dallarına kuş geldi, Ne güzel söyleşirler, Gönlüm huzurlu oldu. Sabrın, umudun hayalin, Adı sensin sevgilim... Sonsuz mutlu günlerin, Tadı sensin sevgilim.. Uzaklardan gelmişler, Çeşit çeşit olmuşlar, Ne güzel söyleşirler, Birbirlerini bulmuşlar. Birinin sevgilisi var, Daldan dala uçarlar, Mutluluk onların olmuş, Sevgilisini o bulmuş. Çam üstünde öterler, Birbirlirine ne derler, Aşık olmuş birisi, Türkü çalar ikisi. Sevdiğinin avuçlarında çaresiz, Bir kelebek misali. Aşk nedir diye sorsalar, Seni yaşamanın tadını, Anlata anlata bitiremezdim… Rıfat Akyol Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu BOŞUNA YANMA EY GÜNEŞ Hakka inanmışım asla dönemem, Aşkına kanmışım başka sevemem, Nafile dünyaya gönül veremem, Ben Kur’andan gayrısine iman edemem. Şimdi öğüt veriyor bana, Saçlarına yıldızlar düşmüş, Yaşlı gözleriyle bakan ihtiyar, Evlat!!! Yalanları doğrulayan, Olma... Düşene bir tekmede sen, Vurma... Dünyaya aldanıp ahiretini, Yakma... Bir dost derdini anlattğında, Dinlememezlik, Yapma... Necmi Tetik İnfaz Koruma Memuru BENİ SENSİZ BIRAKMA Ben kuşları severim, Her gün onları ararım, Kalbim onları sevdi, Göremezsem ağlarım. İHTİYARIN ÖĞÜDÜ Yalanlarla döndürmek dünyayı, Bu yalanlardan kurtulmak için, Bir diğerine sarılmak, Yalanı dost edinip, Doğruluktan uzaklaşmak, Değermi arkadaş, Yolcu olduğun bu dünyada. Ali Genç Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Aşkı yaşamak cesaret ister. Seni yaşamak büyük bir tutku. Oysa tutulduğu zaman mı? Tutsak kalıyor insan… Ey güneş yüzümü dönersem sana, Sanmaki ederim ben seni senâ, Hem ısı hem ışık olsan cihana, Ben Kâbeden gayrısıne secde edemem. Yıllardır kibirle, hırsla dolduduğun, Boş amel çuvallarını yüklemek, Pişmanlıklar limanında bekleyen, Boşa geçmiş yıllar gemisine, Ve ağır ağır ilerlemek, Sonsuzlak ülkesine. Seninle her engeli, Aşar bu güçlü yürek. Başı dimdik ayakta, Yaşar seni severek. Sazları yoktur ama, Bülbül olmuş birisi, Kumru gelmiş ağlamış, Avcı onu aramış. Mert Anıl Tufanoğlu Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Bir uçurumun kıyısında oturmak, Bir an dalıvermek sonsuzluğa, Hüzün ve umutsuzca aklından geçirmek, Hiç hiçine geçirdiğin yıllarını. Hayatın tüm tatları, Balım sensin sevdiğim... Sığındığım tek liman, Dalım sensin sevgilim... Cana can verirsin bilirim amma, O yola baş koydum boşuna yanma, İster darıl ister kırıl sen bana, Ben Allah’tan gayri çalap edemem. Sadık Demirkınan İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu FİLİSTİN Sen yitik zamanların, Sen yanan rüyaların, Sen mahzun diyarların, Mazlum çocuğusun. Ah yüreğinde ne düşler vardır, Zamansız hesapsız gidişler vardır, Kurşuna dizilmiş gülüşler vardır, Filistinlisin... Sen ağır zamanların, Sen soğuk duvarların, Sen kanlı hesapların, Mazlum çocuğusun. Sapanında özgür türküler vardır, Uhud’dan Bedir’den öyküler vardır, Şamil Yasin’den öğütler vardır, Filistinlisin... Sen günah sabahların, Sen esir babaların, Sen yanık anaların, Mazlum çocuğusun, Filistinlisin... Turan Kanat Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Şöyle anlatırdım seni, Sevdamın avuçlarında başlayan, Bir gülüşüyle renklenip, Bir öpüşüyle beslenip, Bir bakışıyla yandıran... Bir tebessümü ile kandıran, Gözündeki yaş ile öldüren, Ayrılığı ile hayatıma son verdiren, Yarim beni sensiz, seni bensiz bırakma. Sultan Akgöz Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu VARLIĞIMIN FARKINA VARDIM Bilinmez bir yoldayım gidiyorum. Adına hasret diyenler var. Hasretler birbirine menteşelenmiş, Yağı çekilmiş kapı gibi ötüyor. Yürüdüğün yolda, Ansızın bir engel çıkar karşına. Ne yapacağını şaşırırsın. En sevdiğin neyse o gelir aklına, Vaz geçersin buluşmaya. Ve yoluna devam edersin. Üzmemeye çalışırsın etrafındakileri, Düşünürsün sıra sanada gelir diye. Fark etmeye başlarsın hayatın anlamını, Düşe kalka öğrenmiş zaten, Yoku tarif eder tecrübelerin, Fakat bir şey seni durdurur. Nereye gideceğini bilmiyorsun. Zaten engeller senin en büyük armağanın, Karanlıklar onunla olmuştur aydınlığın. Gittiğin yerde bir ses çağırır seni, Davetiyesidir tüm müminlerin. Beş vakitte uyandırır ölü canları, Farkınıa varan bırakır işini aşını. Koşarak gider. Namı yüksek olan yaradanın huzuruna, Sonra adımların seni nereye götürceğini bilir. Başını yıllarca yastığa koyduğu yoldaşına, Bu yolu kazanmanın yolunu da, Sabır ve sevgiden öğrenirsin. Gideceğin yeri bil yeter ki? Barış İmenç Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu CTE SPOR Seslenis Şampiyon Kırklareli Açık oldu Kırklareli Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü Tarafından kurumlar arası basketbol turnuvası düzenlendi. Oldukça çekişmeli maçlara sahne olan turnuvada Kurum 2.Müdürü Hasan Olgaç kaptanlığındaki Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu, Final müsabakasında Kırklareli Adliyesi ile karşılaştı. Rakibini 37- 29 mağlup eden Açık Ceza İnfaz Kurumu turnuvayı şampiyon olarak tamamladı. İHSAN EROĞUL FUTBOL TURNUVASI SONA ERDİ Adana’da görev yaptığı sırada hayatını kaybeden Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Eroğul anısına düzenlenen ve yaklaşık 45 gün süren turnuvaya Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye ve Niğde illerinden Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlar ile baro ve jandarma komutanlıkları personelinden oluşan 24 takım katıldı. Geleneksel hale gelen ve bu yıl 9.su düzenlenen İhsan Eroğul Futbol Turnuvasında takımlar turnuva şampiyonu olabilmek için kıyasıya bir mücadelenin içerisine girerken, saha içindeki oyuncular kadar saha dışındakiler de heyecanlıydı. Turnuvaya, Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye ve Niğde illerinden Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlar ile baro ve jandarma komutanlıkları personelinden oluşan 24 takım katılırken, turnuvanın 3. lük ve Final karşılaşmaları Adana 5 Ocak Fatih Terim Stadı’nda yapıldı. Üçüncülük karşılaşmasında rakibi Adana Barosu Adonisspor takımını 3-0 yenmeyi başaran Şanlıurfa Adliyesi turnuvayı üçüncü olarak tamamladı. Final karşılaşmasında ise Mersin Adliyesi ile Tarsus C Kapalı Ceza İnfaz Kurumu takımları karşılaştı. Maçı baştan sona kadar üstün sürdüren Mersin Adliyesi, rakibini 3-0 yenerek turnuvanın birincisi oldu. Final karşılaşması sonundan turnuvanın ödül töreni gerçekleştirildi. Ödül törenine Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, Niğde Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Akçıl, Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz Temizel, Erdemli Cumhuriyet Başsavcısı Nebi Kurtgöz, Adana Vali Yardımcısı Halis Arslan, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, Adana Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler katıldı. Törende ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım’ın göndermiş olduğu tebrik mesajları okundu. Tebrik mesajlarının okunmasının ardından katılımcılara hitaben konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, turnuvayı düzenleme amaçlarının görev yaptığı illerde sevilen ve büyük hizmetleri olan merhum Adana Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Eroğlu’un adını yaşatmak, hem de yargı çalışanları arasında birlik, beraberlik, paylaşım ve dayanışmayı sağlamak olduğunu belirtti. Başsavcı Yeldan, turnuvaya büyük destek veren Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü Fazlı Bayram Hadi ile emeği geçenlere teşekkür etti. Turnuvada 3.sü Şanlıurfa Adliyesi Takımına 3. lük kupasını Adana Sanayi Odası Başkanı Zeki Kıvanç verirken, Turnuvada 2. olan Tarsus Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Takımına 2.lik ödülünü Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz Temizel verdi. Turnuvayı şampiyon olarak tamamlayan Mersin Adliyesi takımı şampiyonluk kupasını Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan ve Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım’ın elinden aldılar. Hem spor yaptılar, hem moral buldular Maçın Hakemi Kuddusi Müftüoğlu Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda, bu yıl altıncısı düzenlenen ‘’Atatürk Kupası Futbol Turnuvası’’ finalinde büyük heyecan yaşandı. Turnuvada 55 takım mücadele ederken, 2 ay süren turnuvada finale C-13 ile C-9 koğuşları kaldı. Final karşılaşmasında ise takımları bekleyen bir sürpriz vardı. Turnuvanın final karşılaşmasının ha- kem Kuddusi Müftüoğlu yönetirken, maçın başlama vuruşunu Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Yener Yavuz yaptı. 25’şer dakikadan iki devre oynanan final maçını, C-9 koğuşu 9- 4 kazandı. Final maçında yaşanan çekişmeli atmosfer, izleyici ve oyunculara coşkulu anlar yaşatırken, oyuncuların sergiledikleri performans ve oyun göz doldurdu. Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda çalışan personelin moral ve motivasyonunu üst seviyeye çıkarmak, sportif açıdan gelişmelerini sağlamak amacına yönelik olarak personeller arası halı saha turnuvası düzenlendi. Kurum Öğretmeni Recep Güngör koordinatörlüğünde 8 takımın katılımıyla iki aylık bir sürede gerçekleşen halı saha turnuvasında, Ani Müdahale birinci, hükümlü ve tutuklu çocuk ve gençlerden oluşan futbol takımı ikinci, D ve B vardiyası üçüncülüğü elde etti. Ödül töreninde konuşan Kurum Müdürü Necmi Acun, turnuvaya katılan bütün takımlara katılımlarından dolayı teşekkür ederek bu tür sportif karşılaşmaların yıl içinde sık sık tekrarlanacağını belirtti. Kurum Kütüphanesinde gerçekleşen ödül töreninde, dereceye giren takımlara ödülleri Kurum Müdürü Acun ve Kurum 2. Müdürleri tarafından verildi.
© Copyright 2024 Paperzz