Temmuz-Sayı:148 - Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü

Seslenis
Temmuz 2014 Yıl: 13 • Sayı: 148 •
Ücretsizdir •
En iyi kişi
kendinden çok
ait olduğu sosyal
toplumu düşünen,
onun varlığının
ve mutluluğunun
korunmasına
kendini adayan
insandır.
Ayda bir çıkar
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü Yayınıdır
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik personelince büyük bir
heyecanla beklenen Dış Güvenlik Yasası ve özlük hakları ile ilgili çok önemli açıklamalar yaptı.
YIPRANMA HAKKI GELİYOR
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Sincan Ceza infaz Kurumları Yerleşkesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Sincan Açık Ceza
İnfaz Kurumunda düzenlenen iftar programında konuşan Bakan Bozdağ, Dış Güvenlik Yasası ile birlikte personelin özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılacağını söyledi.
Özlük haklarında önemli iyileştirmeler yapılıyor
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda personel ve hükümlülerle iftar yaptı. İftar yemeği öncesi
Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara Çocuk Eğitimevi ile
Kampüs Devlet Hastanesini ziyaret ederek çeşitli incelemelerde
bulundu.
Ekim ayında yasalaşması bekleniyor
Ziyarette Bakan Bozdağ’a Müsteşar Kenan İpek, Müsteşar Yardımcısı
Basri Bağcı, Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım ile bakanlık bürokratları
eşlik etti. Bazı hükümlüleri odalarında ziyaret ederek bir süre sohbet
eden Bakan Bozdağ, hükümlülerin Ramazan aylarını tebrik etti. Bakan
Bozdağ ve beraberindeki heyet daha sonra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumundaki iftar programına katıldı. Dış Güvenlik Yasası ve personelin
özlük hakları konusunda önemli açıklamalar yapan Bozdağ, yıpranma
hakkının yeniden getirileceğini söyledi.
10’da
BAKAN BOZDAĞ DENİZLİ EĞİTİM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Denizli Hasan Erbil Eğitim Merkezini ziyaret etti. Ziyarette konuşan Bakan Bozdağ, temel amacın hükümlülerin topluma kazandırılması olduğunu söyledi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün çalışmalarını yerinde
görmek amacıyla eğitim merkezini
ziyaret ettiklerini belirten Adalet
Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz
kurumlarında insan hakları temelinde çalışmaların yürütüldüğünü ve
temel amacın hükümlülerin topluma
kazandırılması olduğunu söyledi.
Bu kapsamda kurumlarda yürütülen
çalışmalarda personele çok önemli görevlerin düştüğünü kaydeden
Bozdağ, ceza infaz kurumlarının
fiziki yapılarının iyileştirildiğini ve
personelin eğitimine önem verildiğini ifade etti.
8-9 ‘da
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğü personeli İftar
programında bir araya geldi.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım tarafından kurum personeline verilen iftar yemeği Ankara
Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde yapıldı.
TRT Radyosu sanatçılarının
CTE Personeli
Geleneksel İftarda
buluştu
YAŞAM
SPOR
GÜNCEL
Yalnız bırakmadılar Şampiyon Mersin Adliyesi CTE Genel Müdürlüğünde atama
Şebinkarahisar Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda
hükümlü olarak bulunan bir şahsın kızı olan Sümeyye Orak adlı öğrenci, mezuniyet töreninde
babasının yanında olamayacağından dolayı yaşadığı üzüntüyü bir mektupla dile getirdi. Genç
kızın bu durumundan haberdar olan Kontrolör
Kurulu Başkan Yardımcısı Başkontrolör Nazmi
Yüce, konuyla ilgili bir çalışma başlattı. >>> 2’de
Geleneksel hale gelen ve bu yıl 9.su düzenlenen
İhsan Eroğul Futbol Turnuvasında takımlar turnuva şampiyonu olabilmek için kıyasıya bir mücadelenin içerisine girerken, saha içindeki oyuncular
kadar saha dışındakilerde heyecanlıydı. Turnuvaya,
Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa,
Osmaniye ve Niğde illerinden Adalet Bakanlığı’na
bağlı kurumlar ile baro ve jandarma komutanlıkları
personelinden oluşan 24 takım katıldı. >>>16’da
Türk Sanat Musikisinden birbirinden güzel eserler seslendirdiği iftar programına Genel Müdür
Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser, Yılmaz Çiftci ve
Fatih Belviranlı, Daire Başkanları, Tetkik Hakimleri, şube müdürleri ile personel katıldı. 7’de
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde boş bulunan Genel Müdür Yardımcılığı
kadroları ile daire başkanlıklarına atamalar
yapıldı. Atamalarda, Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire Başkanı Yılmaz
Çiftci ve Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Belviranlı getirildi.
Kurumda daire başkanlıkları, Eğitim Merkezi Başkanlıkları Tetkik Hakimliği görev>>>6’da
lerine de atamalar yapıldı.
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM 2
Eğitim kavramı o kadar geniş
bir anlamı içeriyor ki, bu kavram
yaşamımızın temelini oluşturur. 18.
yy.’da yaşamış Fransız filozof Helvetius “Aldığımız eğitim ne ise o
>>> 3’te
kadar oluruz” diyor.
Sayfa 2
Seslenis
Temmuz 2014
Vali Ayyıldız E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu ziyaret etti
Aydın Valiliği Özel İdare Genel Sekreterliği tarafından, Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan
hükümlülerin eğitimlerinde kullanılmak üzere 500 metrekarelik alana bir sera kurulurken ayrıca
20 kovan arı da kuruma hibe edildi. Aydın Valisi Erol Ayyıldız, E Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz
Kurumunu ziyaret ederek hibe edilen Arı Kovanları ve kurulan serayı gezerek incelemelerde
bulundu. Ziyarette Vali Erol Ayyıldız’a, Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Celal Ertürk, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Özcan, ADÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Birincioğlu eşlik etti. Kurumda
bulunan Pastacı Çırağı, Arı Yetiştiriciliği, Seracılık, Mig-Mag Gaz Altı Kaynağı kurslarının verildiği atölyeleri gezen Vali Ayyıldız, kurslar ve atölyeler hakkında Kurum Müdürü Abdullah
Akgün’den bilgi aldı. Kurum ziyaretinde konuşan Vali Ayyıldız insanların suça sürüklenmesinde
aile ve sosyal çevrenin etkisi olduğunu belirterek “Her İnsan dünyaya kabul edilmeyi bekleyerek
gelir ve çevresi tarafından sevilmeyi, dinlenmeyi, şefkat görmeyi ve takdir görmeyi ister. Ailesi
tarafından bu ihtiyaçları zamanında ve kaliteli bir şekilde karşılanmadığında bu ihtiyaçlarının karşılanması sorumluluğu akrabalarında ve yakın çevresindedir. Hepimiz sosyal çevrenin önemini
dile getirirken ne yazık ki sosyal çevrenin ta kendisi olduğumuzu unutmaktayız. Suça sürüklenen
bir şiddet öyküsünün faili
gibi görünürken, aslında toplumun mağdurudurlar” dedi.
Her yerde ve her zaman eğitimin gerekli olduğuna dikkat çeken Ayyıldız, meslek
kurslarında Kurumun büyük
bir başarı gösterdiğini ve bu
tür faaliyetlere Valilik olarak
her türlü desteği vermeye taraftar olduklarını söyledi.
Zile M Tipinde tiyatro gösterisi
Zile M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda Değerler
Eğitimi çerçevesinde, İnfaz Koruma Memuru Yasin
Sefa Kılıç’ın, üniversite öğrencisi arkadaşlarından
oluşan tiyatro grubu ile birlikte hazırladığı program
beğeni topladı. Programda sağlıklı yaşamın öneminin
yanı sıra engellilerin toplum içindeki yeri konusuna
da yer verildi. Grubunun oynadığı “Hastalık” konulu
tiyatro izleyicileri kahkahaya boğarken, sinevizyon
gösterileri, okunan şiirler ve metinler, kimi zaman
duygusal anlar yaşattı. Programa Kurum Müdürü Ahmet Sekitaş, 2. Müdürler A. Zeki Horpan, M. Bülent
Gürcan, Hüseyin Taşdemir, İdare Memuru Faruk Çolak, Kurum Öğretmeni Hacı Süer, Psikologlar Çiğdem
Dobaçlı, Dinçer Tekin, Kurum personeli ile çok sayıda hükümlü ve tutuklu katıldı. Kurum Müdürü Ahmet
Sekitaş, programı gerçekleştiren Hülya Çağlar, Hatice
Yağız, Tuba Kayış, İsmail Akkoç, Doğan Akgül, Alperen Kireçcioğlu, İsmail Hakkı Kılıç, Furkan Esad
Çalışkan’dan oluşan tiyatro grubuna ve İnfaz Koruma
Memuru Yasin Sefa Kılıç’a teşekkür etti.
Sigaranın zararları anlatıldı
Yalvaç Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda kalmakta olan
tutuklu ve hükümlülere “Akciğer Kanseri ve Sigaranın Zararları” konusunda bir konferans düzenlendi.
Konferansa Yalvaç Devlet Hastanesinden Dr. Erhan
Kaya katıldı. Akciğer kanserinin tanımı, hastalığın
nedenleri, hastalıktan korunma yolları ve sigaranın
insan vücuduna verdiği zararlar hakkında bilgiler veren Dr. Kaya, konferansı görüntülü sunumlarla desteklerken, sağlıklı bir yaşam için sigaranın mutlaka
bırakılması gerektiğini söyledi.
Suyumuzu israf etmeyelim
Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda Sodes “Topluma Kazandıran Sahne” projesi ve sosyal
ve kültürel faaliyetler kapsamında Şanlıurfa Ziraat
Mühendisleri Odası Başkanı Yard. Doç. Dr. Ali Rıza
Öztürkmen tarafından “Yaşam Kaynağımız Su” konulu konferans düzenlendi. 25 Haziran 2014 tarihinde
gerçekleştirilen programa Kurum Müdür Vekili Mustafa Çelebi, Kurum 2. Müdürü Gürsel Yüksel, İdare
Memuru Özmen Ayar, Kurum personeli ile hükümlü
ve tutuklular katıldı. “Yaşam Kaynağımız Su” konulu konferansta suyun önemi ve hayatımızdaki yeri
noktasında çeşitli slayt destekli sunumlar yapılırken,
suyun israf edilmemesi konusuna özellikle dikkat çekildi.
En mutlu gününde yalnız bırakmadılar
Babası ceza infaz kurumunda bulunan S.O. adlı öğrenci, mezuniyet töreninde babasının yanında olamayacağından dolayı yaşadığı üzüntüyü bir mektupla Cumhuriyet Başsavcısı Türker İkibaş’a iletti.
Kontrolör Kurulu Başkan Yardımcısı Nazmi Yücel
ve Başsavcı Türker İkibaş, S.O. adlı öğrencinin bir
nebze olsun üzüntüsünü gidermek ve hükümlünün
ailesine manevi destek sağlanması için birlikte bir
çalışma başlattılar. Bakırköy Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü ve Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz
Kurumlarıyla yapılan işbirliği sonucu Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Hulusi Sağır, Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürü Hüseyin
Güngör ile bir öğretmen ve sosyologdan oluşan heyet, S.O.’nun mezuniyet törenine katılarak kendisinisi bu mutlu gününde yalnız bırakmadılar.
İSMAİL ALKAN ÇOK AMAÇLI SALONU TÖRENLE AÇILDI
Merhum Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan’ın adını
taşıyan İsmail Alkan Toplantı ve Etkinlik Salonu törenle
açıldı. Törene Cumhuriyet Başsavcı Vekili Muhammet
Savran ve Niyazi Yaz, Adli Yargı Komisyon Başkanı
Bekir Erim, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ali Özgür,
Denizli Cumhuriyet Savcısı Cemil Ceylan, Sarayköy Açık
Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Raif Cora, Sarayköy Açık
Ceza İnfaz Kurumu II. Müdürü Erhan Kapıcı, İzleme Kurulu Başkanı Halil Dokumacı, İzleme Kurulu Üyeleri Hüseyin Musan, Tamer Kavakoğlu, Meral Altıntaş, Jandarma Bölük Komutanı
Yüzbaşı Üzeyir Gül Honaz Belediye Başkanı Turgut Devecioğlu, Honaz Milli Eğitim Müdürü Nihat Demirbilek, Denizli Halk Eğitim
Merkezi Müdürü Hüseyin Oğuz, Merhum Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan’ın eşi Hüsniye Alkan, kardeşi Neşat Alkan, Öz Kuvvet
İnşaat Firmasının Sahibi Vedat Buysal ile personel katıldı. Etkinlikte Cevval Tufan yönetmenliğinde sahnelenen “Yoksun” isimli tiyatro
oyunu izleyicilere keyifli anlar yaşatırken, hükümlüler, sergiledikleri oyunculuk performansı ile izleyicilerden büyük alkış aldı. İnfaz ve
Koruma Memuru Sonay Kırca, Hasan Kayıhan ve kurumda bulunan hükümlülerden oluşan halk oyunları ekibi, kurum öğretmeni Halime
Başaran yönetiminde hazırladıkları koreografilerini sergilediler.
MEHTER TAKIMI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ
Bozüyük Açık Ceza İnfaz Kurumu
hükümlülerine, imam hatiplerden
oluşan Bozüyük Osmanlı Mehteran Takımı tarafından bir konser
verildi. Mehter takımının konserine oldukça ilgi gösteren hükümlüler söylenen marşlara hep birlikte
iştirak etti. Kurum Müdürü Kerim
Çiflikli Mehter takımının kuruma gelmesinde yardımcı olan ilçe
müftüsü Burhan Çakır’ a ve İmam
Hatip Kasım Petek’e teşekkürlerini
ileterek programın en kısa sürede
tekrarını talep etti. Konser sonunda
hükümlüler mehter takımı ekibiyle
bol bol fotoğraf çektirdiler.
Seslenis
Temmuz 2014
SÜRDÜRÜLEBİLİR EĞİTİM II
Kişi, geçmişte yaşadığı tecrübelerin ve öğrenmiş olduğu bilgilerin
ürünüdür. Eğitim, bizlere hayatın her alanıyla ilgili bilgi sağlar, değerlerimizi, inanışlarımızı ve hayata bakışımızı etkiler. Hepsinden daha da
önemlisi eğitim insanların geleceğini, iş yaşamını ve sosyal statüsünü,
yakınlarına sağlayacağı imkan ve itibarı belirler. Eğitim’in bu büyük ve
neredeyse hayatımızın tümünü saran sorumluluğu nedeniyle ceza infaz
kurumları ile denetimli serbestlik müdürlüklerinde eğitim çalışmalarına
büyük önem veriyoruz. Çağdaş ve verimli eğitim programları ile eğitim-öğretim faaliyetlerimizi, her geçen gün çıtayı daha da yükselterek
sürdürüyoruz.
Ceza infaz kurumlarımızda yaşanan kalabalıklaşmanın 150.000’e
ulaştığı bu günlerde, kurumlarımızda huzur ve sükunun sağlanmasında,
infaz ve iyileştirme hizmetlerinin aksatılmadan yürütülmesinde görev
yapan personelimize teşekkür ediyorum. Yine kendilerine sunulan eğitim, iyileştirme ve işyurdu hizmetlerine katılımları ile bu faaliyetlerimizi
anlamlı hale getiren, diğer infaz hizmetlerinin yürütülmesinde personelimizin işlerini kolaylaştıran, gayretlerimize olumlu geri dönüşlerde
bulunarak hizmetlerimizin amacına ulaştığını görmemizi sağlayan hükümlü ve tutukluları tebrik ediyorum. Bu anlamda 2013 yılında, değişik
tip ve modellerdeki ceza infaz kurumlarımızda barındırılan hükümlü ve
tutuklulardan mesleki eğitim ve işyurdu hizmetlerine toplam 61.239 kişiyi dahil ederek, bu kişilerin meslek edinmiş olarak tahliye sonrasına
hazır hale getirilmesini, yönlendirmelerimiz sayesinde ilk orta ve yüksek
öğrenime dahil ettiğimiz kişi sayısının her geçen gün artmasının haklı
gururunu sizlerle paylaşıyorum
Yaptığımız görev; ceza infaz kurumlarımızda bulunan yaklaşık
150.000 hükümlü ve tutuklu, denetimli serbestlik tedbiri altında bulunan yaklaşık 200.000 kişi ile bunların ailelerini de düşündüğümüzde
faaliyetlerimiz doğrudan 2.000.000 dan fazla kişiyi ilgilendirmektedir.
Bu nedenle üzerimizdeki sorumluluğun farkında olarak çalışmalarımızı
hız kesmeden sürdürüyoruz. Ceza infaz kurumlarında sürdürdüğümüz
eğitim ve iyileştirme çalışmaları, Genel Müdürlüğümüz açısından büyük
Enis Yavuz YILDIRIM
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
önem taşıyor.
Günümüz itibariyle yeni ceza infaz kurumu inşa çalışmalarının
dışında kurumlarımızda sürdürülen eğitim ve iyileştirme çalışmaları
aralıksız sürerken, eğitim alanında yapılan yenilikler, projeler ve çeşitli
kurumlarla yapılan işbirliği çalışmaları kurumlarımızı birer eğitim yuvasına dönüştürüyor. Genel Müdürlüğümüzce son dönemde eğitim ve
iyileştirme konusunda çok önemli adımlar atılıyor. Son olarak Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı ile tutuklu ve hükümlülerin eğitim öğretim kayıt ücretleri ve sınav giderlerinin karşılanmasına ilişkin işbirliği
protokolü imzalandı. Bu protokol ile maddi imkanı olmayan hükümlü
ve tutukluların eğitim giderlerinin karşılanması anlamında önemli bir
gelişme sağlandı. Sadece hükümlü ve tutukların değil, tüm mesai arkadaşlarımızın sürdürülebilir eğitim kapsamında kendini geliştirmesi
ve çağın gereksinimleri noktasında donanımlı bireyler haline gelmesi
temel hedeflerimiz arasındadır.
Ceza infaz kurumlarımızda sürdürülen eğitim-öğretim çalışmalarında okuma yazma kurslarına 8 bin 323, ikinci kademe okuma yazma
kurslarına 4 bin 661 tutuklu ve hükümlünün katılıyor. Kurumlarımızda
açık öğretim ortaokulunda 6 bin 411, açık öğretim lisesinde 13 bin 349,
açık öğretim fakültesinde 2 bin 327, iki yıllık yüksekokul örgün eğitimde 481, 4 yıllık fakülte örgün eğitiminde 168, uzaktan eğitimde 87,
yüksek lisans eğitiminde 34, doktora eğitiminde ise 6 tutuklu ve hükümlü eğitim ve öğretimlerini sürdürüyor. 2014 yılında şu an itibariyle ceza
infaz kurumlarında 19 bin 61 sosyal ve kültürel faaliyet düzenlenirken,
bu faaliyetlerin dışında 59 bin 40 tutuklu ve hükümlü iş ve meslek kurslarından istifade ederek mesleki gelişimlerine katkı sağlıyorlar.
Sayfa 3
Kurumsal eğitim durumu istatistiğine baktığımızda, sürdürülen eğitim ve iyileştirme çalışmalarının kurumlarımızdaki önemi bir kez daha
gözler önüne seriliyor. Bu çalışmaların sürdürülebilirlilik esasına göre şekillenmesi, sadece bugün değil, gelecekte de aynı dinamizmi yakalaması
amaçlarımız arasındadır.
Gerek kalabalık gerekse mevsim şartları nedeniyle ceza infaz kurumlarının barınma şartlarının daha iyi bir hale getirilmesine özen gösterilmesi, bu konuda gerek su yetersizliği yaşanmaması, gerekse banyo
tuvalet gibi diğer fiziki noksanların giderilmeye çalışılması elzemdir. Bu
konuda ceza infaz kurum yönetiminin, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile
koordineli bir şekilde acil problemleri ivedilikle Genel Müdürlüğe birdirmesi ve bu sorunların en kısa sürede çözülmesi sağlanmalıdır.
BAYRAMLAR KARDEŞ OLMANIN EN GÜZEL
ÖRNEKLERİNİN YAŞANDIĞI ZAMAN DİLİMİDİR
Ramazan ayı ve bayramlar, ülkemizin ve milletimizin birlik ve
bütünlüğü için çok önemli günlerdir.
Ramazan ayı, yardımlaşmanın, kardeş olmanın en güzel örneklerinin yaşandığı zaman dilimidir. Asırlardır barışa ve kardeşliğe öncülük etmiş bir kültürün temsilcileri olarak insan haklarına
ilişkin duyarlılığımızla dayanışma içinde olmaya, muhtaç olanın
yardımına koşmaya devam edeceğiz. Yine millet olarak Dünya
üzerinde yaşanan acıların bir an önce son bulmasını, huzur, barış
ve kardeşliğin yeniden tesisini yürekten arzuluyor ve dua ediyoruz.
Bu duygu ve düşüncelerle tüm personelimizin ve kurumlarda
bulunan hükümlü ve tutuklularımızın Ramazan Bayramını kutluyor, sağlık ve huzur içinde bayram geçirmeyi, bayramın bereketinin, güzelliğinin tüm milletimize, insanlık alemine hayırlara vesile
olmasını temenni ediyor, tüm mesai arkadaşlarıma çalışmalarında
başarılar diliyorum.
Sevgi ve saygılarımla.
Ceza infaz kurumlarında sürdürülen üretim faaliyetlerinde iş sağlığı ve güvenliği ön planda tutulurken, 2014 yılı iş sağlığı ve güvenliği yılı ilan edildi.
Muaf’ız Ama Sorumsuz Değiliz
Ceza İnfaz Kurumları İle Tutukevleri İşyurtları Kurumu
tarafından yapılmakta olan İşyurdu faaliyetleri, 30 Haziran
2012 tarihli resmi gazetede yayımlanarak yürülüğe giren
6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği kanunu hükümlerinden
muaf tutulmuş olmasına rağmen, İşyurtları Kurumu Daire
Başkanlığımız, yasal zorunlulukların ötesinde, toplumsal
ve insani sorumluluk anlayışıyla İş sağlığı ve güvenliği
konusuna gereken önemi vererek 2014 yılını iş sağlığı ve
güvenliği yılı olarak ilan etmiş ve bu yönde bir dizi çalışma
başlatmıştır.
Bu çalışmalar kapsamında ilk olarak; tüm ceza infaz kurumları taranmış ve tespit edilen iş sağlığı ve güvenliği
sertifikasına sahip 44 personel ile ülke genelinde ceza infaz
kurumları bünyesinde faaliyet göstermekte olan 238 işyurduna bağlı atölyelerde görev yapan 271 Atölye şefine 0306 Şubat 2014 tarihleri arasında , Ceza İnfaz Kurumları ve
Tutukevleri Personeli Hüseyin Turgut Eğitim Merkezinde
İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirme ve farkındalık eğitimi verilmiştir. Daha sonra,risk potansiyeli yüksek ceza infaz kurumları başta olmak üzere 17 ceza infaz
kurumumuzun risk değerlendirme raporlarını oluşturmak
amacıyla, 03-07 Mart 2014 tarihleri arasında ikişerli gruplar halinde 38 İş sağlığı ve güvenliği uzmanı görevlendirilmiş ve bu uzman personel tarafından hazırlanan risk değerlendirme raporlarına ilişkin acil eylem planları oluşturmak
amacıyla iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarından oluşan 7
kişilik çalışma grubuna, 24-28 Mart 2014 tarihleri arasında
İşyurtları Kurumu Daire Başkanlığımıza ait hizmet binasında çalıştay düzenlenmiştir.
Ayrıca; 7-10 Nisan 2014 tarihleri arasında Muhasebe
Yetkililerine yönelik düzenlenen eğitim programı kapsamında İş sağlığı ve güvenliği konusunda bilgilendirme
eğitimleri verilmiş ve takip eden süre zarfında İş sağlığı
ve güvenliği alanında uzman personelimizin, bu alandaki
teknolojik gelişmeleri takip edebilmesi amacıyla, İşyerinde Koruyucu Önlemler, Güvenli ekipman ve sistemleri,
Nakliye ve araç güvenliği ile Güvenlik yazılım konuları
gibi İş sağlığı ve güvenliğini ilgilendiren bir çok konuyu
içeren ve İstanbul Haliç Kongre Merkezinde, 05-07 Mayıs
2014 tarihleri arasında gerçekleştirilen Türk İş Güvenliği
ve Sağlığı İhtisas Fuarı’na(TOS+ H EXPO 2014) katılımları sağlanmıştır.
Daha önce birincisi düzenlenen İş sağlığı ve güvenliği
çalıştayının, ikincisi 12-16 Mayıs 2014 tarihleri arasında,
Başkanlığımız hizmet Binasında gerçekleştirilmiş olup,
bundan sonraki süreçte de bu konuya yönelik çalışmalar
aynı hassasiyetle devam edecektir.
İş sağlığı ve güvenliği risklerini en aza indirmek, insani
çalışma koşullarını geliştirmek, üretim aşamalarında oluşabilecek zaman ve emek kaybını minimize etmek, tüm
işyurdu tesis ve atölyelerindeki üretim süreçlerine ilişkin
standartları oluşturmak suretiyle sağlık ve güvenlik tedbirlerini alarak, çalışanların güven duygusu ve motivasyonuna olumlu katkı sağlamak amacıyla, hukuki muafiyet
mazeretine sığınmaksızın yürütülen bu çalışmalar, İşyurtları Kurumunun güvene,emeğe ve kısacası insana verdiği
önemin en somut göstergesidir.
Midyat M Tipinde El Sanatları sergisi
Midyat M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda düzenlenen el sanatları kursu
ile hobi odaları ve resim atölyesinde
üretilen eserlerden oluşan “El İşi ve
Resim Sergisi” Midyat Belediyesi Kent
Müzesi’nde ziyarete açıldı. Serginin
açılışı, Midyat Kaymakamı Oğuzhan
Bingöl, Belediye Başkan Vekili Tevfik Baysal, Garnizon Komutanı Veysel
Biçer, Midyat Cumhuriyet Başsavcısı
Adnan Küçükyumuk, Midyat Ağır Ceza
Mahkemesi Başkanı Sezgin Güvercin,
Cumhuriyet Savcısı Hasan Adalı, Kurum Müdürü Reşat Şengöz, Kurum 2.
Müdürleri ve personelin katılımı ile yapıldı. Açılış sonrası protokol üyeleri ve
vatandaşlar sergiyi gezerken sergilenen
ürünler büyük beğeni kazandı.
Sayfa 4
Seslenis
Temmuz 2014
DAİRE BAŞKANI IŞIK’TAN ÇALIŞMA ZİYARETİ
Denetimli Serbestlik Daire Başkanı Esat Işık,
TAIEX kapsamında “Kamu Hizmeti Cezası”
ile ilgili Hollanda’nın Groningen şehrinde
bulunan “Reclasserring Nederland-Dutch
Probation Service”e çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette Daire Başkanı Işık’a
Sosyal Çalışmacılar Özlem Karacaoğlu ile
Bilge Genç Duman eşlik etti. Heyet çalışma ziyareti sürecinde grup veya bireysel olarak kamu
hizmeti alanında yükümlülerin çalıştırıldığı Groningen Üniversite Hastanesi, Vida Paketleme Atölyesi, Groningen şehrine 40 km uzaklıkta bulunan
Botanik Bahçe ve şehrin ünlü parkı “Stadspark’ı
ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Ziyarette
ayrıca yükümlülerin kamu hizmeti kapsamında çalışma alanları, süreleri, uyulması gereken kurallar,
ihlal durumları ve diğer konularda bilgi alındı.
ŞIRNAK DSM’DEN LİSE ÖĞRENCİLERİNE UYUŞTURUCU SEMİNERİ
Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Şırnak İl Milli Eğitim
Müdürlüğü işbirliğiyle Şırnak İli merkezinde lise öğrencilerine
uyuşturucu madde kullanımının zararları konulu seminerler
yapılıyor. 13 gün olarak planlanan seminer programında Şırnak
İli merkezinde bulunan 13 lisede eğitim seminerleri uygulanmaya
başlandı. Şırnak Denetimli Serbestlik Müdürlüğü personellerinden
Psikolog Mehmet Erbay ve Sosyolog Safiye Aşmaz tarafından
gerçekleştirilen seminerler ilk olarak Şırnak Ticaret Meslek
Lisesinde verilirken, sonraki günlerde Şırnak Cumhuriyet
Anadolu Lisesi ve Şırnak Fen Lisesinde devam etti. Yaklaşık
250 öğrencinin katıldığı seminerlerde uyuşturucu madde
bağımlılığını önlemek amacıyla; madde bağımlılığı, insan
sağlığına verdiği zararları, aile ve toplum yapısında oluşturduğu
zararlar, bağımlılık - suç ilişkisi, gençlerin maruz kalabileceği
tehditler ve alınabilecek önlemler konuları işleniyor. Slayt
gösterileri eşliğinde verilen seminerlerde öğrenciler tarafından
geniş katılım sağlanırken, seminer programları belirlenen
programda devam ediyor.
KISA.... KISA....
DENETİMLİ SERBESTLİK
YÜKÜMLÜLERİNE “İŞ ARAMA
BECERİLERİ”SEMİNERİ
Iğdır Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
tarafından “İş Arama Becerileri” konulu bir seminer düzenlendi.
Iğdır İl Müftülüğü Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen seminere
konuşmacı olarak katılan Iğdır Çalışma ve İş Kurumu’nda görevli İş
ve Meslek Danışmanı Zelal Alagöz Beyaz, Çalışma ve İş Kurumu’nun
prensipleri ve yapılan hizmetlere değinerek kişilerin iş ararken yapması
gerekenler hakkında bilgi verdi. Seminere hakkında denetimli serbestlik
tedbiri bulunan yaklaşık 30 yükümlü katıldı. Seminer yükümlülerin
sorularının cevaplanmasıyla son buldu.
YÜKÜMLÜLER JİMNASTİKÇİ HAKAN AKDOĞAN İLE BULUŞTU
İNEBOLU SAHİLİNDE TEMİZLİK
ÇALIŞMASI
İnebolu Cumhuriyet Başsavcılığı Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
tarafından “5275 sayılı CGTİ. Hakkındaki kanunun 105/A
maddesinden yararlanmak suretiyle şartlı salıverilen Denetimli
Serbestlik yükümlülerine yönelik sunulmakta olan iyileştirme
çalışmaları kapsamında” 20 yükümlünün katılımıyla, çevre temizliği
faaliyeti yerine getirildi. İnebolu sahilini kapsayan çevre temizliği
etkinliğine dahil olan yükümlülerin sosyal görev bilinci içerisinde
topluma artı değer katmanın sevincini yaşadıkları gözlemlendi.
etkinlik süresince 40 çöp torbası atık madde toplandı.
Kayseri Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile Kayseri
Gençlik ve Spor Hizmetleri İl Müdürlüğünün ortaklaşa
gerçekleştirdiği “Bir Gün Bir Değer Projesi” kapsamında
10 Haziran 2014 tarihinde denetim altına alınmış çocuk
yükümlüler ünlü jimnastikci Hakan Akdoğan ile bir araya
geldi. Halen Erciyes Üniversitesi Beden Eğitimi Yüksek
Okulunda öğretim görevlisi olarak görev yapan ve aynı
zamanda TRT-3 ve TRT Spor kanalında “Spordan Spora”
adlı programın sunuculuğunu gerçekleştiren Hakan
Akdoğan, etkinlik öncesi Kayseri Denetimli Serbestlik
Müdürlüğünü ziyaret etti. Müdürlük hakkında bilgi alan ve
müdürlük personeli ile de sohbet eden Akdoğan’a Denetimli
Serbestlik Müdürü Cansel Karatepe tarafından projede yer
almasından dolayı plaket takdim edildi. Geçmiş yıllarda
bir özel televizyon kanalında yetenek yarışmasında 2. olan
Hakan Akdoğan’ın sağlam karateri ile herkesin beğenisini
kazandığını hatırlatan Karatepe, çocuklar için böylesi güzel
örneklere ihtiyaç olduğunu belirtti. Yükümlü çocuklarla
Kayseri Jimnastik Kulubünde bir araya gelen sporcu
onlarla kısa bir sohbetten sonra tramblen, halka, barfiks,
atlama beygiri, kulplu beygir gibi jimnastik aletleri ile
gösteri yaptı ve çocuklara bu aletlerle basit bazı hareketler
yaptırdı. Tüm çocukların ilgi ile katıldığı etkinlikte Hakan
Akdoğan tarafından çocuklara imzalı fotoğraf hediye
edilirken gençlik hizmetleri il müdürlüğünce çocukları
t-shirt, Mevlanadan Hikayeler adlı kitap ile Gençlik
Hizmetleri İl Müdürlüğünün spor tesislerinden ücretsiz
olarak faydalanabilmeleri için özel griş kartı verildi.
Seslenis
Temmuz 2014
Sayfa 5
Trafik Şubesinden Yükümlülere Seminer
Yükümlüler hastalara moral oldular
Tarsus DS’de Sağlıklı Aile İlişkileri Semineri
Van Denetimli Serbestlik Müdürlüğü eğitim ve
iyileştirme kapsamında kurumlarla işbirliği sonucunda yükümlülere yönelik verilmesi düşünülen
seminerlere devam ediyor. Van Trafik Şube Müdürlüğü işbirliği ile haklarında denetimli serbestlik
tedbiri uygulanan yükümlülere denetimli serbestlik
müdürlüğü toplantı salonunda trafikte yaşayalım ve
yaşatalım adlı seminer düzenlendi.
Van Trafik Şube Müdürlüğünden 3. Sınıf Emniyet Müdürü Kenan Han’ın verdiği seminerde
trafiğin hayatın bir parçası olduğu, toplum olarak
bu bilinçte olmamız gerektiği, trafikte sürücülerin
kuralara daha çok dikkat etmelerinin özellikle toplu taşıma yapan sürücülerin diğer şoförlere göre 9
kat daha sabırlı davranması ve daha kuralcı olması
gerektiğini söyledi.
Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından eğitim ve iyileştirme çalışmaları kapsamında
Tarsus Denetimli Serbestlik Müdürlüğü Eğitim
Salonunda Tarsus Aile ve Sosyal Politikalar Müdürlüğünde görevli Psikolog Erkan Alkan tarafından “Sağlıklı Aile İlişkileri” konusunda seminer
gerçekleştirildi. Düzenlenen seminere, haklarında
denetimli serbestlik tedbiri bulunan yükümlüler ile
denetimli serbestlik personeli katılırken, seminerde
aile içi diyaloğun nasıl sağlanması gerektiği, aile
içi şiddetin önlenmesi ve şiddet mağduru kişilerin
yasal hakları konularında bilgilendirme yapıldı. Seminer, soru cevap bölümüyle sona erdi.
Gaziantep Denetimli Serbestlik Müdürlüğü tarafından
yürütülen sosyal faaliyetler kapsamında, Gaziantep
Üniversitesi Onkoloji Hastanesinde yatan hastalar
ziyaret edildi. Hastane idaresi ile yapılan görüşme
sonucunda planlanan ziyarette, öncelikle ziyarete
giden gruba kanser hastalıkları ve hastalar ile ilgili bir
sunum yapılmış ve akabinde ziyarete geçildi. Ziyarete,
Denetimli Serbestlik Uzmanları Öğretmen Burhan
Erdoğan ve Metehan Ocak ile denetimli serbestlik
yükümlüleri katıldı. Ziyaret sırasında hastalara geçmiş
olsun dileklerinde bulunulup, sohbet edilerek, karanfil
takdim edildi. Hastalar, bu ziyaretin kendilerini mutlu
ettiğini ve moral kazandıklarını belirterek teşekkür etti,
yükümlüler ise çok duygulandıklarını belirterek, sağlıklı
olmanın önemini daha iyi anladıklarını belirttiler.
Emek Bizden, Gayret Sizden,
Destek SODES’ten ve Kurumlardan
Şanlıurfa Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü ve MEKSA Vakfı tarafından yürütülen; Emek Bizden,
Gayret Sizden, Destek SODES’ten
ve Kurumlardan, projesi ile Denetimli Serbestlik tedbiri altındaki
Suça sürüklenen çocuklar ile dezavantajlı gençler olmak üzere
oto elektrik ve kaynakçılık kursu
tamamlayan 36 yükümlü sertifika
almaya hak kazandı.
Sanayii ve Ticaret Odası Konferans Salonunda gerçekleşen Sertifika törenine; Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Ademoğlu, Büyükşehir Belediye Başkan
Yardımcısı Mehmet Aydın, Adli
Yargı Adalet Komisyonu Başkanı Mustafa Gürbüz, Cumhuriyet
Savcısı Utku Salih Dinçer, İş Kur
İl Müdürü Necdet Karasevda, Aile
ve Sosyal Politikalar İl Müdürü
Murat Demirkol, İŞKUR İl Müdür Yardımcısı Ali Kızıl, Sanayii
ve Ticaret Odası Meclis Başkanı
İbrahim İletmiş, MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Yetkin, Denetimli Serbestlik Müdürü Sinan Yaşar,
çeşitli kurum ve kuruluşlardan
temsilciler ile denetimli serbestlik
personeli, kursiyerler ve aileleri
katıldı.
Törende MEKSA Vakfı Yöneticisi Didem Demirkol proje hakkında bilgilendirme yaptı.
Cumhuriyet Başsavcısı Meh-
met Ademoğlu, bu ve benzeri
kursların önemine dikkat çekerek
“Kurs Süresince Başta Şanlıurfa
Valiliği, Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Türk Kızılay’ı,
Şanlıurfa Sosyal Yardımlaşma ve
Dayanışma Vakfına kursiyerlerin
giyim, gıda ve ulaşım gibi sorunlarının giderilmesinde verdikleri
destekten dolayı teşekkür ederiz.
Ayrıca Şanlıurfa İŞ Kur İl Müdürlüğünün büyük destek ve katkıları ile Şanlıurfa da Otomotiv
sektörünün önde gelen firmaları
başta Toyota, Volkswagen, Fiat ve
Opel gibi firmaların kursu bitiren
çocukları istihdam etmeleri bizleri
Midyatlı öğrencilerin Şanlıurfa
gezisi rekli geçti
Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı
Koruma Korulu Başkanlığı tarafından
organize edilen Şanlıurfa gezisi öğrencilerin hafızasında unutulmaz bir iz bıraktı. Midyat Cumhuriyet Başsavcılığı
Koruma Kurulu Başkanlığı’nın SODES
kapsamında yürüttüğü ‘Toplum ile
Barışma ve Kaynaşma’ projesinde yer
alan 41 üniversiteye hazırlık öğrencisi,
Şanlıurfa’nın doğal güzelliklerini ve
tarihi yerlerini keşfetmek üzere tarihi bir geziye çıktı. Proje içerisinde yer
ayrıca çok mutlu etti” dedi
Yapılan çalışmaların çok
önemli olduğunu dile getiren
Cumhuriyet Başsavcısı Ademoğlu, Denetimli Serbestlik Müdürlüğünün herkesin bir işi ve mesleği olmalı düşüncesiyle yaklaşık
2 yıl gibi bir sürede Klima Tamir
Bakım ve Onarım Kursu, Doğalgaz İç Tesisatçılığı, Asansörcülük,
Bilgisayar operatörlüğü, Kepçe,
Vinç ve İş Makinası operatörlüğü, Kaynakçılık, oto elektrik, otomotiv mekanikerliği, Aşçılık vs..
alanlarda piyasanın aradığı genel
geçer 500 kişinin meslek sahibi
olmasına aracılık ettiğini belirtti.
alan öğrenciler, Cumhuriyet Başsavcısı Koruma Kurulu Başkanı Adnan
Küçükyumuk,Cumhuriyet
Savcısı
Mustafa sever, Hakim Adem Özmen,
Denetimli Serbestlik Müdürü Hasan
Çini, Proje Koordinatörü Veysi Gültekin, Denetimli Serbestlik Müdürlüğü
Personeli Hüseyin Kurt, Murat Yeşilmen, Veysi Cemiloğlu ve Halil Doğan
eşliğinde Türkiye’nin önemli turizm
bölgelerinden biri olan Şanlıurfa’nın
Yükümlülerin infaz ve topluma
kazandırma ve iyileştirme görevi
olan denetimli serbestliğin adeta
mesleki eğitim kazandıran teknik
tarihi ve kültürel mekanlarını gezerek,
müzelerde sanatsal çalışmaları inceleme
fırsatı buldu. Öğrenciler ayrıca Harran
Üniversitesi’ni de ziyaret ettiler. Burada
üniversitenin Biyoloji Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Hasan Akan, öğrencilerle yakından ilgilenerek, üniversite hakkında
bilgiler verdi. Akan, eskiye göre yeni
dönem öğrencilerinin çok şanslı olduğunu söyleyerek, öğrencilerin olanakları
iyi değerlendirmesi gerektiğini belirtti.
bir lise haline geldiğini anlatan
Ademoğlu, aynı şekilde İş Kur İl
Müdürlüğüyle koordineli yapılan
çalışmalarda 2 yılda toplam 350
hükümlünün işe yerleştirildiğini
aktardı.
Ademoğlu, yine İş Kurumu
ile yapılan koordineli bir çalışma sonucunda 70 eski hükümlüye
kontenjan alındığını kaydederek,
sonraki süreçte de “Nitelikli Gençlik Huzurlu Gelecek” projesinin
onaylanması halinde 50 Kişilik cep
telefonu ve bilgisayar tamirciliği,
seracılık ve karo fayans kursu açılacağını sözlerine ekledi.
Başsavcı Ademoğlu, ilk etapta
Oto elektrik kursunu bitiren bütün
kursiyerlere iş imkanı bu firmalar
tarafından sağlanacağını kaynakçılık kursunu bitiren kursiyerlerin de
önümüzdeki günlerde işe yerleştirilmelerinin yapılacağını söyledi.
Ademoğlu, bu güzel çalışmada
gayret gösteren MEKSA Vakfı çalışanlarına ve Denetimli Serbestlik
Müdürlüğü çalışanlarına teşekkür
etti.
Konuşmaların ardından kursiyerler e sertifikaları katılımcılar
tarafından takdim edildi.
Sayfa 6
Seslenis
G ündem
Temmuz 2014
Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğünde boş bulunan Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire
Başkanı Yılmaz Çiftçi ve Bilişim ve Sağlık Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih Belviranlı atandı.
CTE GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDE ATAMALAR BELLİ OLDU
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcılığı kadroları ile daire başkanlıklarına atamalar yapıldı.
Atamalarda, Genel Müdür Yardımcılıklarına Personel Daire Başkanı
Yılmaz Çiftçi ve Bilişim ve Sağlık
Hizmetleri Daire Başkanı M. Fatih
Belviranlı getirildi.
Kamer, İşyurtları Daire Başkanı oldu
Daire başkanlığı atamalarında
Eğitim Daire Başkanı Vehbi Kadri
Kamer İş Yurtları Daire Başkanlığına atanırken, Eğitim Daire Başkanlığına Ürgüp Hakimi Çelebi
Yılmaz, Denetimli Serbestlik Daire
Başkanlığına CTE Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Esat Işık, Personel Daire Başkanlığına CTE Genel
Müdürlüğü Tetkik Hakimi Turan
Kuloğlu, Dış ilişkiler Daire Başkanlığına Ceza İşleri Genel Müdür-
lüğü Tetkik Hakimi Halil İbrahim
Dizman, Asayiş ve Güvenlik Daire
Başkanlığına Isparta Cumhuriyet
Savcısı Cengiz Öner, Bilişim ve
Sağlık Hizmetleri Daire Başkanlığına ise Ceza İşleri Genel Müdürlüğü Tetkik Hakimi Serdar Sezer
atandı. CTE Genel Müdürlüğü Eğitim Daire Başkanlığında Yetişkin
İyileştirme Şube Müdürü olarak görev yapan Tülay Çelebi Yayın İşleri
Daire Başkanlığına atandı.
Eğitim Merkezi Başkanlıklarına da atamalar yapıldı
Tetkik Hakimliklerine ise Çerkezköy Cumhuriyet Savcısı Mahmut Ateş, Sincan Cumhuriyet
Savcısı Mikail Özdemir ve Turhal
Cumhuriyet Savcısı Abdusselam
Eser atandı.
CTE Ankara Eğitim Merkezi
Başkanlığına Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Namık Kemal Varol,
Başkan Yardımcılığına ise Gemlik
Cumhuriyet Savcısı Davut Taşpınar atandı. Kahramanmaraş Eğitim
Merkezi Başkanlığına Kahraman-
maraş Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Gül atanırken, Prof. Dr. Sulhi
Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi Başkanlığına İstanbul Anadolu
Cumhuriyet Savcısı Oğuzhan Maden, Başkan Yardımcılığı görevine
ise Bakırköy Hakimi Yunus Alkaç
atandı.
Yayın Kurulunda görev değişimi Sergi açılışını Vali Kıraç yaptı
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünce aylık olarak yayımlanan Sesleniş gazetesi Yayın Kurulu Üyeleri
Eğitim Daire Başkanı Vehbi
Kadri Kamer İş Yurtları Daire Başkanlığına, Şube Müdürü Tülay Çelebi Adalet
Bakanlığı Yayın İşleri Daire
Başkanlığına atandı. Daire
Başkanları Kamer ve Çelebi,
15 Temmuz 2014 tarihinde
yeni görevlerine başladı.
CTE Genel Müdürlüğünde Ocak 2009’da Eğitim Daire Başkanlığına atanan Vehbi Kadri Kamer, o tarihten bu
yana aynı zamanda Sesleniş
gazetesi Yayın Kurulu üyesi
olarak da görev yapıyordu.
Adalet Bakanlığı Yayın İşleri
Daire Başkanlığına atanan
Tülay Çelebi ise CTE Genel Müdürlüğünde 18 Ocak
1993 tarihinde Psikolog olarak göreve başladı. Ardından
Ocak 2004 tarihinde Yetişkin
Eğitim Şube Müdürü olarak görevlendirilen Çelebi,
Şube Müdürlüğünün yanı
sıra Mart 2004 tarihinden bu
yana Sesleniş gazetesi Yayın
Kurulu üyesi olarak görev
yapıyordu. Daire Başkanları
Kamer ve Çelebi’ye bugüne
kadar yapmış oldukları hizmetlerinden dolayı teşekkür
eder, yeni görevlerinde başarılar dileriz.
Son yolculuğuna uğurlandı
Geçirdiği elim trafik kazası
sonucu hayatını kaybeden Dogubeyazıt Kapalı Ceza İnfaz
Kurumu Müdürü Özgür Özelçi,
son yolculuğuna uğurlandı. 1987
Çorum doğumlu olan Özgür
Özelçi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilgiler Öğretmenliği bölümünden mezun oldu.
Metris 2 nolu R Tipi Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda İdare Memuru
olarak göreve başlayan Özelçi,
buradaki görevini tamamladıktan sonra Dogubeyazıt A2 Tipi
Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna 2.
Müdür olarak atandı. Evli ve 1
çocuk babası olan Özgür Özelçi, 2 Haziran 2014’te geçirdiği
trafik kazası sonucu ağır yaralanarak Erzurum Atatürk Üniversitesi Araştırma Hastanesi’nde
tedavi altına alındı. Özelçi burada yapılan tüm müdahalelere
rağmen kurtarılamadı. Özelçi
için Erzurum Açık Ceza İnfaz
Kurumunda cenaze töreni düzenlendi. Kurum amirleri ile mesai
arkadaşlarının katıldığı törenin
ardından memleketi Çorum’da
gözyaşları arasında toprağa verildi. Ceza ve Tevkifevleri ailesi
olarak değerli mesai arkadaşımıza Allah!tan rahmet, acılı ailesine sabırlar dileriz.
Diyarbakır E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu Müdürlüğünde bulunan tutuklu
ve hükümlüler tarafından
üretilen tablo, el işi gümüş
takılar, rahle, maket araba
ve gemiler ile tekstil malzemelerin bulunduğu sergi 24
Haziran 2014 tarihinde Diyarbakır Cahit Sıtkı Tarancı
Kültür Merkezi Sergi Salonunda açıldı. Serginin açılışını yapan Vali Mustafa Cahit Kıraç, cezaevlerinde çok
sayıda hükümlü ve tutuklu
bulunduğunu belirterek, bu
kişilerin kısa zaman sonra
topluma katılacaklarını söyledi. Diyarbakır Cumhuriyet
Başsavcısı Ramazan Solmaz
da hükümlü ve tutukluların farklı alanlarda eserler
ürettiklerini kaydederek, bu
eserlerin tanıtılması ama-
cıyla sergi açıldığını belirtti. Eserlerin üretilmesinde
ve serginin açılışında emeği
geçen herkese teşekkür eden
Solmaz, “Burada uzun ve
yorucu bir emeğin ürünleri
var” dedi. Tutuklu ve hükümlülerin yaptığı eserlerle
dışarıdaki insanlara “Cezaevi yalnızca yatılan, hüküm
infaz edilen değil, aynı zamanda topluma ellerinden
geldiğince destek vermenin
en güzel bir göstergesidir”
mesajını da verdiklerini
söyledi. Kurdelenin kesilmesiyle yapılan açılışın ardından protokol üyeleri ve
vatandaşlar sergiyi gezdi.
Solmaz, Kıraç’a sergide bulunan Osman Hamdi Bey’in
“Kaplumbağa Terbiyecisi”
tablosunu hediye etti.
Sahip olduğumuz değerlerin kıymetini bilelim
K
ırşehir Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda çalışan personel ile hükümlülere tarihinde Ahi Evran Üniversitesi Eğitim Fakültesi
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Halit Ertuğrul tarafından moral ve
motivasyon konulu konferans verildi. Konferansa Kurum Müdürü
Gazi Yıldırım, 2. Müdürler Necip Zengin, Hasan Hüseyin Özdağ,
Kurum personeli ile çok sayıda hükümlü katıldı. Eğitimci-Yazar
Halit Ertuğrul konferansında özellikle “Sahip olduğumuz
değerlerin kıymetini bilelim” diye başladığı konuşmasında
insanların sahip olduğu değerleri kaybedince farkına vardığını, Allah’ın insanlara bahşettiği görme, duyma, yürüme v.s.
uzuvlarından herhangi birini kaybettiğinde değerini çok daha
iyi anladığını söyledi.
Seslenis
Temmuz 2014
G ündem
Sayfa 7
Personel “Geleneksel İftar”da buluştu
Geleneksel hale gelen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü iftar yemeği Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Sosyal Tesislerinde yapıldı.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım’ın ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde Türk Sanat Musikisinin güzel örnekleri seslendirildi.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli İftar programında bir araya geldi.
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım tarafından kurum personeline verilen iftar yemeği Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
Sosyal Tesislerinde yapıldı.
C
eza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü personeli,
geleneksel hale getirilen iftar programında buluştu. TRT Radyosu sanatçılarının Türk Sanat Musikisinden birbirinden eserler seslendirdiği iftar programına Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım, Genel Müdür
Yardımcıları Ali Yıldız, Burhanettin Eser, Yılmaz Çiftci
ve Fatih Belviranlı, Daire Başkanları, Tetkik Hakimleri, şube müdürleri ile personel katıldı. İftar Programı
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından programın
açılış konuşmasını yapan Genel Müdür Yıldırım, Ceza
Tevkifevleri ailesi ile bir arada olmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek “Geleneksel hale gelen iftar
programında sizlerle bir arada olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Ne denli zor ve sabır gerektiren
bir mesleği icra ettiğinizi bilerek, yaşanılan onca
zorluğa göğüs geren siz değerli mesai arkadaşlarımı kutluyorum. Bu tür programlar personelimizin kenetlenmesi açısından son derece önemli. Dilerim bu ve benzeri etkinlikler daha nice
uzun yıllar sürdürülebilir kılınarak devam eder”
dedi. Konuşmasının ardından Yıldırım, TRT Ankara Radyosu sanatçılarına birer plaket takdim
ederek teşekkür etti. Program iftar yemeğinin
ardından son buldu.
“Duvarların Ötesi” adlı
oyun beğeniyle izlendi
KUR’AN-I KERİM YARIŞMASINDA
DERECEYE GİRENLERE ÖDÜL
Bayburt M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda yapılan Zinde Gençlik Spor
ve İzcilik Kulübü ve Ankara ASİLDER
Kulübü tarafından organize edilen
Ufka Yolculuk Kültür Yarışmaları-2
Kur’an-ı Kerim Meal Yarışmasında
D kategorisinde Türkiye 4.’sü olan
hükümlü M.D’a ödülü törenle teslim
edildi. Törene Kurum Müdürü Halil
Güneş, Zinde Gençlik Spor ve İzcilik
Kulübü Bölge Temsilcisi Mehmet Akman ve il temsilcisi Hamit Kundakçı,
kurum personeli ile hükümlüler katıldı.
Törende Zinde Gençlik Spor ve İzcilik
Kulübü Bölge Temsilcisi Akman ve il
temsilcisi Kundakçı tarafından, Türkiye 4.’sü olan Hükümlü M.D’a 500 TL
ödül verildi.
D
uvarların Ötesi adlı oyun büyük beğeni kazandı. Eskişehir
Açık Ceza İnfaz Kurumu, İl
Milli Eğitim Müdürlüğü ve İl Emniyet Müdürlüğü işbirliğinde hazırlanan
oyunda oyuncular ayakta alkışlandılar.
Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğünün “Her şey Seninle Başlar” isimli projesi dâhilinde Polis Memuru Harun Kaya tarafınfan açılan Uygulamalı
Tiyatro Kursunda hazırlanan “Duvarların Ötesi” adlı tiyatro oyunu Eskişehir Odunpazarı Belediyesi Yunusemre
Kültür Merkezi tiyatro salonunda sah-
nelendi. Eskişehir Vali Yardımcıları
Dr. Ömer Faruk Günay, İsmail Küreci,
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Naci Gündoğan, Kurum Müdürü Bekir
Alanoğlu, hükümlü yakınları ile vatandaşlar katıldı. Hükümlülerce sahnelenen iki perdelik tiyatroda oyuncuların
sahne performansı büyük beğeni topladı. Vali Yardımcıları Dr. Ömer Faruk
Günay, İsmail Küreci ve Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Gündoğan,
Kurum Müdürü Alanoğlu’na plaket
takdim ederken, oyunculara da çeşitli
hediyeler verdiler.
Sayfa 8
G ündem
Seslenis
Temmuz 2014
BAKAN BOZDAĞ, DENİZLİ EĞİT
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi, Denizli Hasan Erbil Eğitim Me
zamanda personel eğitimine de büyük önem verdiklerini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, tutu
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekçi Hasan Erbil Eğitim Merkezini ziyaret etti.
Bakan Bozdağ ve Bakan Zeybekçi’ye bu
ziyaretlerinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil ve Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kenan İpek eşlik ederken, heyeti, eğitim merkezine gelişlerinde Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Eğitim Dairesi Başkanı
Vehbi Kadri Kamer, Tetkik Hakimi Alperen Öztürk, Eğitim Merkezi Müdürü Ali
Orhan, Şube Müdürü Şaban Karadaş ve
öğretim görevlileri karşıladı.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve Ekonomi
Bakanı Nihat Zeybekçi ile beraberindeki
heyet önce misafirhane ve eğitim ortamlarında incelemelerde bulunduktan sonra
Cumhuriyet Başsavcısı İsmail Alkan Seminer Salonu’na geçti. Burada yapılan
programa Adalet Bakan Bekir Bozdağ ve
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi’nin yanı
sıra Denizli Valisi Abdulkadir Demir, Yar-
gıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil,
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek,
Denizli Milletvekilleri Bilal Uçar ve Nurcan Dalbudak, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Üyesi Rasim Aytin, Yargıtay
Üyesi Yusuf Ziyaatin Cenik, Danıştay
Genel Sekreteri Enver Kaya, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Zolan,
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis
Yavuz Yıldırım, Adalet Bakanlığı Personel Genel Müdürü Muharrem Ürgüp, Eğitim Dairesi Başkanı Vehbi Kadri Kamer,
Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr.
Hüseyin Bağcı, Denizli Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri Muhammet Savran, Niyazi
Yar, Abdullah Gündüz, Adalet Komisyonu Başkanı Bekir Erin, Bölge İdare Mahkemesi Başkanı Ali Özgür, Diyanet İşleri
Başkanlığı Din Hizmetleri Dairesi Başkanı Abdurrahman Han, Adalet Bakanlığı
Eğitim Dairesi Başkan Vekili İshak Tuncay ve 30. dönem kursiyerleri katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Ceza
ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Eğitim Merkezini ziyareti
ve ceza infaz personeline desteği nedeniyle Bakan Bozdağ’a, Eğitim Merkezinin yapımını üstlenen Ekonomi Bakanı
Zeybekçi’ye, Eğitim Merkezinin yapımı
aşamasındaki destekleri nedeniyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Hasan Erbil’e
ve Müsteşar Kenan İpek’e teşekkür etti.
Ceza infaz kurumlarında ve denetimli
serbestlik müdürlüklerinde görev yapan
personelin eğitimine önem verildiğini, bu
eğitim kapsamında personelin bir yandan
mesleki bilgi ve tecrübesinin artırıldığını
diğer yandan kişisel gelişiminin desteklendiğini anlatan Genel Müdür Yıldırım,
eğitimlerin alanlarında uzman öğretim
görevlileri tarafından verildiğini, bu eğitimlere ilave olarak ulusal ve uluslararası
projelerle birçok uzmanın bu eğitimlere
katıldığını, yine personelin yurt dışına
gönderilerek uygulamaları yerinde görme
imkânına sahip olduğunu ifade etti. Genel
Müdür Yıldırım konuşmasında, eğitimdeki yeniliklere değinerek, personelin eğitim çalışmaları konusunda ülkemizdeki
ve dünyadaki yenilikleri ve son uygulamaları takip ettiklerini söyledi. Yıldırım,
hala devam eden Avrupa Birliği Projesi
ile uzaktan eğitim sisteminin kurulacağını
kaydederek, bu sistem sayesinde 50.000
personele bir kısım eğitimlerin internet
aracılığıyla verileceğini, bu sayede daha
fazla personele eğitim verileceğini ve
aynı zamanda daha fazla öğretim görevlisinin eğitimlere katılacağını söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise konuşmasında, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün çalışmalarını yerinde görmek
amacıyla eğitim merkezini ziyaret ettiklerini belirterek, ceza infaz kurumlarında
insan hakları temelinde çalışmaların yürütüldüğünü ve temel amacın hükümlülerin topluma kazandırılması olduğunu, bu
kapsamda kurumlarda yürütülen çalışmalarda infaz ve koruma memurlarına önemli
Temmuz 2014
Seslenis
G ündem
Sayfa 9
TİM MERKEZİNİ ZİYARET ETTİ
erkezinde İncelemelerde bulundu. Ceza infaz kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirildiğini, aynı
uklu ve hükümlüler için de çeşitli eğitim programlarının oluşturulduğunu ifade etti.
görevlerin düştüğünü söyledi. Ceza infaz
kurumlarının fiziki yapılarının iyileştirildiğini kaydeden Adalet Bakanı Bozdağ, personelin eğitimine büyük önem
verildiğini ve aynı zamanda hükümlüler
için de eğitim programlarının oluşturulduğunu ifade etti. Bakan Bozdağ, ceza
infaz kurumları ve denetimli serbestlik
personelinin eğitimi için hizmete açılan
beş eğitim merkezine ilave olarak adliyelerde görev yapan personelin eğitimi için
eğitim merkezlerinin açılacağını söyledi.
İnfaz sisteminde devam eden reform çalışmalarına ilave olarak TBMM Adalet
Komisyonunda kabul edilen Tasarı ile dış
güvenlik hizmetlerinin Adalet Bakanlığına devredileceğine değinen Bozdağ, bu
kapsamda yeni personel alımı yapılacağını belirtti. Bozdağ, konuşmasında denetimli serbestlik alanındaki çalışmalara da
değinerek, infaz sistemi içinde denetimli
serbestlik sisteminin büyük rol oynadığını, zaman içinde kapsamının genişletildiğini ve hükümlülerin toplum içinde rehabilitasyonun gerçekleştirildiğini söyledi.
Denetimli serbestlik müdürlüklerindeki
çalışmaların başarılı bir şekilde sürdüğünü ifade eden Bozdağ, Adalet Bakanlığı
Müsteşarı Kenan İpek’in beş yıl süre ile
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü
görevinde bulunduğunu ve önemli hizmetler yaptığını, Müsteşar olarak da bu
konular üzerindeki çalışmalarına özellikle
devam edeceğini sözlerine ekledi.
Bakan Bozdağ, kursiyerlerle gerçekleştirdiği toplantıdan sonra Eğitim Kurulu toplantısına katıldı. Eğitim Kuruluna başkanlık eden ilk Adalet Bakanı olan Bozdağ
toplantıda yaptığı konuşmada, hizmetin
etkinliği ve kalitesi için personelin eğitiminin son derece önemli olduğunu vurguladı. Her ünvandaki personele ihtiyaç
duyduğu eğitimin verildiğine işaret eden
Bozdağ, bu eğitimlerin, başta uluslararası
standartlar, insan hakları konuları olmak
üzere hükümlülerin topluma kazandırılması için gerekli bilgi ve becerileri içeren
gerek teorik gerekse uygulamalı konuları
kapsadığının altını çizdi. Ceza infaz kurumlarında ve denetimli serbestlik müdürlüklerinde görev yapan personelin eğitimi
için yapılan çalışmaların başarılı olduğunu söyleyen Bozdağ, dış güvenlikte görev
alacak personelin eğitimi konusunda gerekli plan ve programların oluşturulması
gerektiğini sözlerine ekledi.
Başsavcılar semineri sona erdi
“Cumhuriyet Başsavcılıklarının İdari Görevleri ve Bakanlığın Görev Alanına Giren Yargı Teşkilatına İlişkin Diğer Hususlar ile Türk Ceza Kanunundaki Son Değişiklikler” konulu seminer Ankara’da yapıldı.
Adalet Bakanlığı Eğitim Daire Başkanlığı tara- Hukukunda Yapılan Son Değişiklikler” hakkında
fından 16 Temmuz 2014 tarihinde Cumhuriyet bilgiler verdi.
Başsavcılarına yönelik bir toplantı düzenlendi. Çetintürk’ün ardından konuşan Ceza ve TevkifevToplantıda ceza infaz kurumlarının son durumu leri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Cumhuve sorunların çözümüne yönelik çalışmalar dile riyet Başsavcılarına ceza infaz kurumlarında sürgetirildi. Toplantıya Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,
dürülen çalışmalar hakkında genel bilgiler verdi.
Müsteşar Yardımcıları, birim amirleri ile Cumhuriyet Başsavcıları katıldı. Toplantıda konuşan Toplantıda Genel Müdür Yıldırım, Cumhuriyet
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumla- Başsavcıları tarafından yöneltilen soruları cevaprının işleyişi konusunda genel bir değerlendirme landırırken, uygulamada karşılaşılan sorunların
yaptı. Bakan Bozdağ’ın ardından Kanunlar Ge- ortadan kaldırılması için karşılıklı fikir alışverinel Müdür Yardımcısı Dr. Ekrem Çetintürk “Ceza şinde bulunuldu.
Sayfa 10
Seslenis
E tkinlik Temmuz 2014
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Adalet Bakanlığına devrine ilişkin yasayla personelin özlük hakları konusunda önemli iyileştirmelerin yapılacağını ve yıpranma hakkının yeniden getirileceğini söyledi.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinde incelemelerde bulundu. Koğuşları gezen, hükümlü ve tutuklularla bir
süre sohbet eden Bakan Bozdağ, yerleşkede bulunan hastaneyi de ziyaret ederek hastaların durumu hakkında bilgi aldı.
YIPRANMA HAKKI GELİYOR
A
dalet Bakanı Bekir Bozdağ, Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda personel
ve hükümlülerle iftar yaptı. İftar yemeği öncesi Adalet Bakanı Bozdağ, Ankara 2 Nolu F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ve Ankara
Çocuk Eğitimevi ile Kampüs Devlet Hastanesini ziyaret ederek çeşitli incelemelerde bulundu. Bazı hükümlüleri odalarında ziyaret eden Bakan Bozdağ, hükümlülerin
Ramazan aylarını tebrik ederek bir süre sohbet etti. Bakan Bozdağ ve beraberindeki
heyet daha sonra Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumundaki iftar programına katıldı.
İftar yemeğine Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan
İpek, Adalet Müsteşar Yardımcısı Basri Bağcı, Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, Bakanlığımızın diğer birim amirleri ile Ankara Cumhuriyet
Başsavcısı Fethi Şimşek, Sincan Cumhuriyet Başsavcısı Murat Gökçe, Ankara ve
Sincan Cumhuriyet Başsavcılığında görevli hakim ve savcılar, Ankara Ceza İnfaz
Kurumları Kampüs Jandarma Komutanlığı personeli, Kampüs Devlet Hastanesi
Başhekimi ve Müdürü, ceza infaz kurumları müdürleri başta olmak üzere çok sayıda personel ile Sincan Açık Ceza İnfaz Kurumunda bulunan bir kısım hükümlü
katıldı.
12 YILDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILDI
İftar yemeğinin ardından konuşan Bozdağ, Ramazan Ayı’nın, rahmet ve bereketin bol olduğu bir ay olduğunu belirterek, hükümlülerin ve personelin ramazan
ayını kutladı.
Bazı hükümlülerle cezaevinde görüşme imkanı bulduklarını ve taleplerini dinlediklerini aktaran Bozdağ, “Allah kimseyi cezaevine düşürmesin. Tutuklu olarak da
hükümlü olarak da hiçbir insanımızın cezaevlerine düşmesini arzu etmeyiz” diye
konuştu. Türkiye’de cezaevlerine ilişkin şikayetlerin büyük ölçüde azaldığını da
vurgulayan Bozdağ, son 12 yılda atılan adımların bu noktadaki şikayetleri minimize
ettiğini dile getirdi.
Ceza İnfaz Kurumlarında çalışan personelin büyük fedakarlıklarla görev yaptıklarını ifade eden Bozdağ, onların sıkıntılarını bildiklerini, atılması gereken adımların bir kısmını yerine getirdiklerini kaydetti.
EKİM AYINDA YASALAŞACAK
Ceza infaz kurumlarının dış güvenliğinin Jandarmadan Adalet Bakanlığına devrini öngören düzenlemenin Meclis Genel Kurulunda olduğunu anımsatan Bozdağ,
“Ekim’de Meclis açılınca inşallah yasayı çıkaracağız.Yasanın çıkmasından sonra
cezaevlerimizin tamamının dışı güvenliği kademeli şekilde Adalet Bakanlığına geçmiş olacak. Bu çerçevede yasanın yürürlüğe girmesinden sonra 25 bin civarında
yeni infaz koruma memurunu istihdam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Bozdağ, yeni istihdam edileceklerin dış güvenlikte çalışacağını, belli bir yaştan sonra içeride görev alacağını anlattı.
ÖZLÜK HAKLARINDA ÖNEMLİ ADIMLAR ATILIYOR
İnfaz koruma memuru ve diğer çalışanların yıpranmalarıyla ilgili sıkıntılar olduğunu belirten Bozdağ, “Bu sıkıntıları çözüyoruz. Yıpranmayı yeniden getiriyoruz. Özlük haklarında önemli oranda iyileştirmeler de yapıyoruz.İnşallah büyük ihtimalle
ekim ayında yasalaşacaktır” dedi.
Seslenis
Temmuz 2014
E tkinlik
Sayfa 11
Genel Müdür Enis Yavuz Yıldırım:
Sizler kutsal bir görev icra ediyorsunuz
Ceza İnfaz Kurumu ziyaretleri kapsamında Silivri Açık
Ceza İnfaz Kurumunda incelemelerde bulunan Ceza ve
Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım, kurumda
sürdürülen çalışmalar hakkında yetkililerden bilgi aldı.
Kurumu baştan sona dolaşan ve çalışmaları dikkatle inceleyen Genel Müdür
Yıldırım’a hedeflenen projeler hakkında kurum yetkililerince sunum yapıldı.
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Enis Yavuz Yıldırım, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ile birlikte 20
Haziran 2014 tarihinde Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumunu
ziyaret etti. Heyete Bakırköy Cumhuriyet Başsavcısı Selami Hatipoğlu, Silivri Cumhuriyet Başsavcısı Lütfi Dursun,
Cumhuriyet Savcısı Metin Arda, İstanbul ili ceza infaz kurumları müdürleri eşlik etti. Silivri Açık Ceza İnfaz Kurumu Müdürü Yusuf Altun heyete kurumda sürdürülen çalışmalar hakkında bir sunum yaptı. Daha sonra Silivri Ceza
İnfaz Kurumları kampüsü ve çevresinde incelemelerde
bulunan Genel Müdür Yıldırım, kurum ziyaretlerinin sorunları ve yapılanları yerinde görme anlamında çok önemli
olduğunu söyledi. Ellerinden geldiğince tüm kurumları ziyaret etmeye çalıştıklarını belirten Yıldırım, “Taşrada görev yapan mesai arkadaşlarımız bilsinler ki onların gerek
çalışma konuşlları gerekse sorunlarının çözümü için elimizden geleni yapıyoruz. Sizler, çok zor ama bir o kadarda
kutsal bir görevi icra ediyorsunuz “ diye konuştu.
Genel Müdür Yıldırım, Kadın Kapalı Ceza
İnfaz Kurumunda iftar programına katıldı
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Enis Yavuz Yıldırım,
Ankara Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumunu ziyaret ederek
incelemelerde bulunurken, iftar
programında hükümlü ve tutuklularla bir araya geldi. Yenimahalle İlçe Müftülüğü ile Kadın
Kapalı Ceza İnfaz Kurumu tarafından ortaklaşa düzenlenen
iftar programınnda, Yeni Mahalle İlçe Müftülüğü tarafından
annelerinin yanında kalmakta
olan çocuklara kurum kreşinde
çeşitli hediyeler verildi. Programa Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Enis Yavuz Yıldırım,
Genel Müdür Yardımcısı Ali
Yıldız, Aile ve Dini Rehberlik
Dairesi Başkanı Sedide Akbulut, Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekili Kemal Demirdön,
Cezaevi Savcısı Ercan Başaran,
Yenimahalle Müftüsü Eyyup
Demir, Sincan Müftüsü Osman
Şener, ceza infaz kurumları
müdürleri, kurum personeli ile
hükümlü ve tutuklular katıldı.
Programı açılış konuşmasını
yapan Kurum Müdürü Kadir
Avara, tüm tutuklu ve hükümlülerle, konukların ve tüm islam aleminin Kadir Gecesini
ve Ramazan Bayramını kutladı. Kurum Müdürü Avara’nın
ardından konuklara hitap eden
Ceza ve Tevkifevleri Genel
Müdürü Yıldırım, ceza infaz
kurumlarında düzenlenen bu tür
etkinliklerin birlik ve beraberlik
açısından son derece önemli
olduğunu söyledi. Konukların,
personel ile hükümlü ve tutukluların Kadir Gecesini ve gelecek Ramazan Bayramını kutlayan Genel Müdür Yıldırım, bu
mübarek günlerin tüm insanlığa
huzur ve barış getirmesini diledi. Programda Yenimahalle
İlçe Müftüsü Eyyup Demir’de
bir konuşma yaparak oruç tutmanın ve Kadir Gecesinin önemine değindi. Demir, Gazze’de
yaşanan insanlık dışı saldırıyı
kınadı. İftar yemeğinden sonra
konuklara kreş bahçesinde çay
ve kahve ikramı yapıldı.
KKTC HEYETİNDEN ZİYARET Sahne performansı
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı heyeti “Çocuk Odaklı
Adalet Projesi” kapsamında 17 Haziran
2014 Salı günü Ceza ve Tevkifevleri
Genel Müdürlüğünü ziyaret etti. KKTC
Polis Genel Müdür Vekili Pervin Güler
başkanlığındaki heyet ile KKTC’nin Ankara Büyükelçiliği yetkililerini, Genel
Müdür Yardımcısı Burhanettin Eser, Daire Başkanı Vehbi Kadri Kamer ve Tetkik
Hakimi Alperen Öztürk karşıladı. Heyetle Genel Müdürlük toplantı salonunda
ziyaret kapsamında bir
toplantı gerçekleştirildi. Toplantıda konuk
heyete “Gençlik Ceza
İnfaz Kurumları ile
Çocuk Eğitimevlerinin
fiziki yapısı ve işleyişi, suça karışan çocuk
ve gençlerin topluma
kazandırılması, ceza
infaz kurumunda yapılan iyileştirme çalışmaları, Denetimli
Serbestlik kapsamında
çocuk ve gençlerin izlenmesi ve rehabilitasyonu amacıyla yapılan faaliyetler”
hakkında sunum yapıldı. Toplantının ardından heyet onuruna Ankara Açık Ceza
İnfaz Kurumu tesislerinde Genel Müdür
Yardımcımız Burhanettin Eser tarafından
verilen yemeğe geçildi. Yemeğin ardından konuk heyet Ankara Çocuk ve Gençlik Ceza İnfaz Kurumu ile Ankara Çocuk
Eğitimevi’nin fiziki yapı ve uygulamaları hakkında yetkililerden bilgi aldı.
ayakta alkışlandı
Salihli Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda, Prof. Dr. Üstün Dökmen’in
kaleme aldığı “Komşu Köyün Delisi” adlı oyun açık ceza infaz kurumu hükümlüleri ve eğitim servisi
personeli tarafından sahnelendi.
Etkinliğe Kaymakam Ertan Peynircioğlu, Cumhuriyet Başsavcısı
İlyas Yavuz, Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Duran Yılmaz,Prof.Dr.
Üstün Dökmen, Kurum Müdürü
Ömer Ateş, Manisa Barosu Başkanı Zeynel Balkız, Belediye Başkan
Yardımcısı Yalım Şenkaya, TRT yapımcısı Muhammet Şimşek, Ticaret
Borsası Başkanı Yetiş Aksoy, İlçe Müftüsü Nurullah Sadıç, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler ile personel ve hükümlüler katıldı. Program öncesi konuşan Cumhuriyet Başsavcısı İlyas
Yavuz, “2 aydır hükümlü arkadaşlar çalışıyorlar. Ben de heyecanım gitmesin diye hiç provaları
izlemedim. İnanın aşkla, şevkle arkadaşlarımızı izlemek için sabırsızlıkla bekliyoruz. ” dedi. Usta
Yazar Prof. Dr. Üstün Dökmen ise konuşmasında eserinin devlet tiyatrolarında 449 kere oynanarak
bir rekora imza attığını belirterek “Bu oyunun Salihli’de oynanmasından çok mutluyum. Bu etkinliğin yapımında emeği geçen başta sayın başsavcımız İlyas Yavuz olmak üzere herkese teşekkür
ediyorum” diye konuştu. Hükümlüler ve eğitim servisi personeli profesyonel tiyatroculara taş çıkartan performanslarıyla izleyicileri mest ettiler. Sahnelenen oyun sonrasında, protokol üyeleri ve
ceza infaz kurumu hükümlü ve tutukluları oyun ekibini ayakta alkışladı.
Seslenis
Sayfa 12
Amerika Birleşik Devletlerinde
İşyurtları Kurumu -I
I. Giriş
Ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerin rehabilitasyonunda diğer ifade ile topluma
kazandırma çalışmalarında eğitim ve iyileştirme
faaliyetlerinin önemi büyüktür. Gerçekleştirilen
akademik çalışmalarda bireyleri suça sürükleyen
nedenlerin başında eğitim eksikliği, işsizlik, madde bağımlılığı, psikolojik rahatsızlık gibi etkenlerin geldiği belirlenmiştir. Suç işleyen bireylerin
tekrar suç işlememeleri, üretken ve sorumluluk
sahibi birey olarak hayatlarına devam etmeleri
için bireyi suça sürükleyen etkenlerin ortadan
kaldırılması, bu kapsamda eğitim desteğinin verilmesi, meslek sahibi olmasının sağlanması gerekmektedir.
Ülkemizde bulunan ceza infaz kurumlarında
eğitim çalışmaları ve meslek eğitim faaliyetleri
güçlü bir şekilde devam etmektedir. Bu çalışmalar içinde “işyurdu” faaliyetlerinin ayrı bir önemi
bulunmaktadır. Ülkemizde halen 240 işyurdunda 2014 yılı Haziran ayı itibariyle tam zamanlı
11.247, kısmi zamanlı 20.402 hükümlü çalışmakta, işyurdu çalışmaları ile hükümlüler bir yandan ceza infaz kurumlarında katıldıkları meslek
kurslarında öğrendiklerini uygulayarak tecrübe
kazanmakta, diğer yandan gelir elde etmekte ve
sigortaları yatırılmaktadır.
Bu ayki yazımda dünyadaki işyurtları çalışmaları hakkında bilgi vermek istiyorum. Bu kapsamda ilk olarak Amerika Birleşik Devletlerindeki uygulamalarını 2011 yılında Nathan James
tarafından Amerikan Kongresi için hazırlanan
rapor kapsamında açıklayacağım.
II. Amerika Birleşik Devletleri Federal
Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu
Amerika Birleşik Devletleri Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu (kısa adı FPI),
federal ceza infaz kurumlarında (kısa adı BOP)
bulunan hükümlülerin çalışmasından ve bu kurumlarda yürütülen ticari faaliyetlerden sorumlu
kamu iktisadi kuruluşudur.
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları tarafından üretilen ürünler ve sağlanan hizmetler, federal
hükümet kapsamındaki yürütme kuruluşlarına satılmaktadır. Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları,
çeşitli federal ceza infaz kurumlarının bünyesinde
bulunsa da, çalışmalarını ceza infaz kurumlarından
bağımsız bir şekilde yürütmektedir. Bu Kurum,
federal ceza infaz kurumlarında bulunan tutuklu ve
hükümlüleri sekiz ayrı iş kolundan birinde istihdam
etmek suretiyle eğitmek ve rehabilite etmek için kurulmuştur.
III. Kurumun Tarihçesi
Amerika Birleşik Devletlerinde, federal ceza
infaz kurumu sistemi 20 nci yüzyılın ilk on yılında
kurulmuş ve bu kapsamda ceza infaz kurumları bünyesinde federal hükümetin ihtiyaç duyduğu ürünleri
üretmek, tutuklu ve hükümlülere iş becerileri kazandırmak ve onları başıboşluktan alıkoymak için
atölyeler inşa edilmiştir. Ancak, anılan çalışmalar
bu Ülkede 1930’larda yaşanan büyük kriz ve bu
krizle ortaya çıkan yüksek işsizlik düzeyi nedeniyle
tartışmalara neden olmuştur. Sonuç olarak, Federal
Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu 1934 yılında Başkan Franklin Delano Roosevelt’in imzaladığı
kararname ile faaliyete başlamıştır.
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun amacı, tutuklu ve hükümlülere eğitim fırsatları sağlamak ve “işyurtlarındaki üretimi bireysel
herhangi bir sektörün kayda değer ölçüde etkilenmesini önleyecek şekilde çeşitlendirmek” için federal
düzeydeki tüm işyurtlarının çalışmalarını bütünleştirmek olarak tanımlanmıştır.
IV. Kurumun Yönetim Yapısı
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu,
Başkan tarafından atanan altı üyeli bir yönetim kurulu tarafından idare edilmektedir. Kuruluş yasasına
göre, kurul üyeleri; sanayi, tarım ve işgücü sektörlerinin temsilcileri, perakendeciler ve tüketicilerden
oluşmaktadır.
Kurulun üretilecek ürünlere ve genişleme alanlarına ilişkin karar verme mekanizması, mümkün olan
en yüksek sayıda tutuklu ve hükümlüyü istihdam
etme hedefiyle işletilmektedir.
D üşünce Temmuz 2014
uzmanlık ve eğitim düzeylerine bağlı olarak saatte 0,23 Dolar ila 1,15 Dolar ücret almaktadır.
Vehbi Kadri KAMER
İşyurtları Kurumu
wwww
Daire Başkanı
V. Kurumun Faaliyetleri
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun, federal ceza infaz kurumlarında yedi farklı
sanayi dalını temsil eden 98 atölyesi bulunmaktadır.
Bu Kurum yedi sanayi dalında yaklaşık 175 türde
ürün ve hizmet sunmaktadır.
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumunun faaliyet gösterdiği sanayi dalları;
a. Giyim ve tekstil,
b. Elektronik,
c. Filo yönetimi ve taşıt parçaları,
d. Sanayi ürünleri,
e. Ofis mobilyaları,
f. Atıkların geri dönüşüm faaliyetleri,
dir.
g. Veri girişi ve şifreleme dâhil diğer hizmetler-
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu,
ekonomik açıdan kendi kendini idame ettirmekte ayrıca kongre tahsisatlarından fon almamaktadır. 2009
mali yılında, İşyurtları Kurumu satışlardan 885,3
milyon Dolar gelir elde etmiştir.
İşyurtları Kurumu elde ettiği gelirler ile; hammadde ve ekipman almakta tutuklu ve hükümlüler
ile çalışanlara ücret vermekte ve tesislerin genişletilmesine yönelik yatırımlar yapmaktadır. Federal
Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu ürün ve
hizmetlerinden elde edilen gelirlerin yaklaşık %80’i
hammadde ve ekipman alımına; %17’si çalışan maaşlarına; %4’ü ise tutuklu ve hükümlü ücretlerine
ayırmaktadır.
Tutuklu ve hükümlüler, diğer etkenlerin yanında
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları
Kurumu “Tutuklu-Hükümlü Mali Sorumluluk
Programı” kapsamında, mahkemece hükme bağlanan mali sorumlulukları bulunan tüm tutuklu
ve hükümlüler işyurdu gelirlerinin en azından
%50’sini bu borçları karşılamak için kullanmak
zorunda olup geri kalan miktar tutuklu veya hükümlünün tasarrufunda kalabilmektedir.
VI. Hükümlü ve Tutukluların İşyurdu Faaliyetleri
Federal Ceza İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu tarafından istihdam edilemeyen tutuklu ve
hükümlülere ceza infaz kurumunda başka görevler verilmektedir. Ancak İşyurtları Kurumunda
çalışan hükümlülerin, ücretlerinin daha yüksek
olması ayrıca tutuklu ve hükümlülerin bir meslek
öğrenmesine imkân tanıması nedenleri daha çok
tercih edilmektedir.
Hem kurum içerisinde yürütülen çalışmalar
hem de işyurdu çalışmaları, tutuklu ve hükümlülere dakiklik, bir işi doğru yapmanın önemi,
yöneticilerin talimatlarının takip edilmesi gibi
“beceriler” kazandırmaktadır. Ayrıca, her iki çalışma alanı tutuklu ve hükümlülerin boş zamanlarını azaltarak kurumsal düzene katkıda bulunabilmektedir.
2001 ve 2010 yılları arasında, Federal Ceza
İnfaz Kurumları İşyurtları Kurumu tarafından
istihdam edilen tutuklu ve hükümlülerin sayısı
en yüksek seviyeye ulaşmış, 2007’de yaklaşık
23.200 ile en düşük seviyeye inmiştir. Ancak,
işyurtlarında çalışan tutuklu ve hükümlü sayısı
genel olarak 1970’ten bu yana artış göstermişse
de, 1980’li yıllardan itibaren bu sayıda düşüş görülmektedir.
Devam edecek
2013 VE 2014 YILLARINDA 5275 SAYILI KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER (I)
5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı
Hakkında Kanun’un “Yürürlük” başlıklı 123 üncü maddesinde; geçici 1 inci maddesinin 1 Ocak 2005 tarihinde,
diğer hükümlerinin ise 1 Nisan 2005 tarihinde yürürlüğe gireceği belirtilmiş olmasına rağmen, ilk değişiklik
31/3/2005 tarihli ve 5328 sayılı Kanun’un Geçici 1 inci
maddesiyle yapılmış ve “1 Nisan 2005” ibaresi, “1 Haziran 2005” şeklinde değiştirilmiştir.
5275 sayılı Kanun yürürlüğe girdikten sonra ise, uygulamada meydana gelen eksiklikler, Anayasa Mahkemesinin iptal kararları ve yeni düzenlemelere ihtiyaç duyulması
sonucunda, 2005 yılından başlamak üzere toplam 28 madde de daha değişiklik veya yeni düzenleme yapılmasına
gerek duyulmuş, hatta bazı maddeler birden fazla değişiklik veya düzenlemeye tabi tutulmuştur.
2013 ve 2014 yıllarında yapılan ve uygulamada güncelliği bulunması nedeniyle de yarattığı farklılıklar bakımından önem arz eden, bu sebeple gerek kurum idareleri
gerekse hükümlü ve tutuklular tarafından bilinmesinde
zorunluluk bulunan değişiklikler veya yeni düzenlemelerin, eski ve yeni durumları da ortaya konulmak suretiyle
bir değerlendirmeye tabi tutulmasının yararlı olacağı düşünülmektedir.
Değerlendirmede esas alınan düzenlemelerin sırası,
uygulamada karşılaşılan yoğunluk ve düzenlemenin kapsamı dikkate alınarak yapılmıştır.
5275 sayılı Kanun’un 106 ncı Maddesindeki Değişiklikler
2013 ve 2014 yıllarında yapılmış olan değişikliklerden
en önemlilerinden birisinin 106 ncı maddede yapılan değişiklik olduğu muhakkaktır.
Çünkü; 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un
81 inci maddesiyle, 5275 sayılı Kanun’un 106 ncı maddesinin üçüncü, sekizinci ve onbirinci fıkralarında yapılan
yeni düzenlemeler, infaz sistemimize yeni bir uygulama
getirmiş ve ödenmeyen para cezalarının hapse çevrilmesi
halinde, infazın kapalı ve açık kurumlarda değil, denetimli
serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak
suretiyle yerine getirileceği hüküm altına alınmıştır.
Madde metnini dikkate alarak eski ve yeni düzenleme-
leri inceleyecek olursak, 106 ncı maddenin değişiklikten önceki ve sonraki halinin aşağıdaki şekilde olduğu görülmektedir.
Adlî para cezasının infazı
Madde 106- (1) Adlî para cezası, Türk Ceza Kanununun
52 nci maddesinin birinci fıkrasında belirtilen usule göre tayin
olunacak bir miktar paranın Devlet Hazinesine ödenmesinden
ibarettir.
(2) Adlî para cezasını içeren ilâm Cumhuriyet Başsavcılığına verilir. Cumhuriyet savcısı otuz gün içinde adlî para
cezasının ödenmesi için hükümlüye 20 nci maddenin üçüncü
fıkrası uyarınca bir ödeme emri tebliğ eder.
(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre
içinde adlî para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının
kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarınca
hapsedilir.
(18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile yukarıda gösterilen üçüncü fıkra aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.)
(3) Hükümlü, tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli süre
içinde adli para cezasını ödemezse, Cumhuriyet savcısının
kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis
cezasına çevrilerek, hükümlünün iki saat çalışması karşılığı
bir gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmasına
karar verilir. Günlük çalışma süresi, en az iki saat ve en fazla
sekiz saat olacak şekilde denetimli serbestlik müdürlüğünce
belirlenir. Hükümlünün, hakkında hazırlanan programa ve
denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve
önerilerine uymaması hâlinde, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edilerek kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilir.
(4) Çocuklar hakkında hükmedilen adlî para cezasının
ödenmemesi hâlinde, bu ceza hapse çevrilemez. Bu takdirde
onbirinci fıkra hükmü uygulanır.
(5) Adlî para cezasının hapse çevrileceği mahkeme
ilâmında yazılı olmasa bile üçüncü fıkra hükmü Cumhuriyet
Başsavcılığınca uygulanır.
(6) Hükümde, adlî para cezası takside bağlanmamış ise,
bir aylık süre içinde adlî para cezasının üçte birini ödeyen hükümlünün isteği üzerine geri kalan kısmının birer ay ara ile
iki eşit taksitte ödenmesine izin verilir. İlk taksidin süresinde
Yusuf Kenan ÇAĞLAR
Kontrolörler Kurulu Başkanı
ödenmemesi hâlinde, verilen ikinci takside ilişkin izin hükümsüz kalır.
(7) Adlî para cezası yerine çektirilen hapis süresi üç yılı geçemez. Birden fazla hükümle adlî para cezalarına mahkûmiyet
hâlinde bu süre beş yılı geçemez.
(8) Hükümlü, hapis yattığı günlerin dışındaki günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır.
(18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile yukarıda gösterilen sekizinci fıkra aşağıdaki şekilde
değiştirilmiştir.)
(8) (Değişik: 18/6/2014-6545/81 md.) Hükümlü, hapis
yattığı veya kamuya yararlı işte çalıştığı günlerin dışındaki
günlere karşılık gelen parayı öderse hapisten çıkartılır veya
kamuya yararlı işte çalıştırılma sona erer.
(9) (Değişik: 26/2/2008-5739/5 md.) Adlî para cezasından
çevrilen hapsin infazı ertelenemez ve bunun infazında koşullu
salıverilme hükümleri uygulanmaz. Hapse çevrilmiş olmasına
rağmen hak yoksunlukları bakımından esas alınacak olan adlî
para cezasıdır.
(10) (Mülga: 26/2/2008-5739/5 md.)
(11) İnfaz edilen hapsin veya kamuya yararlı işte çalışmanın süresi, adlî para cezasını tamamıyla karşılamamış olursa,
geri kalan adlî para cezasının tahsili için ilâm, Cumhuriyet
Başsavcılığınca mahallin en büyük mal memuruna verilir. Bu
makamlarca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü
Hakkında Kanuna göre kalan adlî para cezası tahsil edilir.
(18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 81 inci maddesi ile onbirinci fıkrada yer alan “İnfaz edilen hapsin” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kamuya yararlı işte çalışmanın”
ibaresi eklenmiştir.)
Genel olarak 106 ncı maddede yapılan değişikliklerin
yarattığı yeni durumun hükümlülere yansımasını dikkate
aldığımızda;
1- Hapis cezası infaz edilmekte olan ve açık kuruma
ayrılma hakkı kazanmış olmasına rağmen, hapse çevrilen
para cezasının diğer cezayla içtima edilmesi sonucunda
açık kurumlara gidemeyen hükümlüler, artık her iki cezanın infaz şekli farklı olduğundan açık kuruma gitme imkanına kavuşmuş olacaklardır.
2-Açık kuruma giden hükümlüler ise, ödenmemesi
nedeniyle hapse çevrilen para cezalarının infazını, denetimli serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle yerine getirebileceklerdir.
3-Çalışma süresi en az iki en fazla sekiz saat olacağından, her gün iki saat çalışan bir hükümlünün 1 günlük
infazı gerçekleşirken, sekiz saat çalışan birisinin 4 günlük
infazı gerçekleşmiş olacaktır.
4-Para cezası üç yıl olarak hapse çevrilmiş bir hükümlü, her gün iki saat çalışması halinde cezasını 3 yıl içerisinde tamamlarken, günde sekiz saat çalışan hükümlü ise
yaklaşık 9 ayda tamamlayacaktır.
5-Hazırlanan programa ve denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerilerine uymayan
hükümlüler, çalıştığı günler hapis cezasından mahsup edildikten sonra, kalan kısmın tamamı açık ceza infaz kurumunda yerine getirilecektir.
6-Başka bir hapis cezası olmayan ve ödenmediği için
paraya çevrilmiş hapis cezaları bulunanlardan henüz infazına başlanmamış olanlar ise, doğrudan denetimli serbestlik tedbiri altında kamuya yararlı bir işte çalışmak suretiyle
cezalarının infazını tamamlayabileceklerdir.
7-Hapis yatılan veya kamuya yararlı işte çalışılan
günlerin dışındaki günlere karşılık gelen paranın ödenmesi
halinde ise açık kurumdaysa hapisten çıkarılır, kamuya
yararlı işte çalışıyorsa bu çalışmaya son verilir.
Seslenis
Temmuz 2014
ZULÜM
Hasan İzzettin Dinamo’nun “Kutsal İsyan” isimli kitabının ikinci cildini okurken, Amerika Birleşik
Devletlerinin Üçüncü Başkanı Thomas Jefferson’un
bir sözünü gördüm. Jefferson, “Zalimlere isyan etmek, Tanrı’ya boyun eğmektir.” diyor. Bu söz beni
çok etkiledi ve uzun uzun düşündürdü. İnsanlık tarihinin, zulme ve zalimlere karşı çıkmakla başladığını; dinlerin ve felsefi akımların zulmü lanetlediğini,
insanlara direnme hakkı ve görevi verdiğini; yapılan
mücadelelerin temelinde hak ve adalet arayışı bulunduğunu düşündüm.
*
*
*
Türk Dil Kurumu zulmü, “Güçlü bir kimsenin
yasaya veya vicdana aykırı olarak başkasını uğrattığı kötü durum, kıygı, eziyet, cefa” olarak tanımlamaktadır. Kısaca zulüm; haksızlık, işkence, baskı,
adaletsizlik demektir. Zulüm, sadece kişiler arasında
değil, gruplar arasında da olur. Haddi aşmak, çevremizdekilere eza-cefa vermek ve sıkıntıya sokmak da
zulümdür.
Zulüm, çeşitli biçimlerde ortaya çıkabilir. Kişilere (aile fertlerine, çalışanlara, asta vb.) zulüm, dini
zulüm, siyasi zulüm, ekonomik zulüm, etnik zulüm,
diğer canlılara zulüm. Bunların çoğaltılması mümkündür. Zulmün, mutlaka maddi-cismi olması gerekmez. Psikolojik zulüm de olabilir. Mobing dediğimiz
psikolojik şiddet, baskı, taciz, rahatsız etme, sıkıntı
verme, aşağılama, hor görme, görmezlikten gelme,
değer vermeme ve kuşatma da bir zulüm türüdür.
Çağımızda çevreye zarar vermek, korumamak ve
doğanın dengesini bozmak da en büyük zulümlerden
biri sayılmaktadır.
Zulüm; sevginin, şefkatin, merhametin, güzelliklerin, hak ve adaletin zıddıdır. Aydınlık değil
karanlıktır, nefrettir ve umuda düşmanlıktır. Özetle,
vicdansızlıktır.
Tüm dinler ve inançlar zulmü, en büyük günah
saymışlardır. Kur’an’da A’raf suresinin 44. ayetinde,
“Allah’ın lâneti, zalimlerin üzerine olsun” buyruğu
ile zalimlere lânet okunmuş; Âl-i İmran suresinin
57. ayetinde, “Allah, asla zalimleri sevmez.” denilmiş; Nisâ suresinin 168. ayetinde, Allah’ın zalimleri
affetmeyeceği belirtilmiştir. Bakara suresinin 90 ve
93. ayetlerinde, Allah insanları, bütün güçleriyle ve
en etkili biçimde, zulümle ve zalimlerle mücadeleye
çağırmıştır. Küçük Kur’an’ı Kerim diyebileceğimiz,
ana esasları ihtiva eden Fatiha suresinde de bu hususlar vurgulanmıştır.
İslamiyet, zalime yardımı, kul hakkına tecavüzü
ve zulme rıza göstermeyi zulüm kabul etmiştir.
“Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır.”
SENSİZLİK
İnan hep bugünü bekledim,
Ölesiye özleyeceğim bu günü.
Ama hala bir boşluk var yüreğimde,
Sensizlik...
Bu mudur benim alın yazım,
Çaresizlik nasıl bir şeydir bilir misin?
İnanırmısın ilk defa yalnızlıktan korkuyorum.
Ilk defa birinin yokluğuyla her gün ölüyorum.
Sen benim açıktığımda yemeğim,
Susayınca içtiğim suyumsun.
Sen benim damarlarımda dolaşan kanım,
Yaşamamı sağlayan havamsın.
Her nefes almamda,
İnan seni soluyorum.
Içimde bitmeyen fırtınalar esiyor,
Ama her şeyden önemlisi,
Sensizlik her gün bir volkan gibi,
Alev alev içime akıyor.
Resul Akçay
Kocaeli 2 Nolu T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Ali Suat ERTOSUN
Yargıtay Üyesi
Hadis-i Şerifi, İslamiyet’in zulme ve zalimlere bakışının en veciz ifadelerinden biridir.
“Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste”
diyen atasözümüz de, halkımızın bu olaya bakış açısını göstermektedir.
*
*
*
Aslında tüm insanlık, dünyada işlenen zulümlerden sorumludur. Elimizde olanak varken, zulmü
önlemek için çalışmamak ve karşı çıkmamak, suçluluğumuzu daha da artırır. İnsan vicdanı, evrensel bir
yürektir. Haksızlığa ve adaletsizliğe karşı çıkmak,
hepimizin görevidir.
Zulüm, iki taraflıdır. Taraflardan birisi zulmeden (zalim), diğeri de zulme uğrayandır (mazlumdur). Zaman içerisinde bunların yer değiştirmeleri
de mümkündür.
İnsanın, yaşamını devam ettirebilmesi için yemek, içmek ve kendini korumak gibi bencil duyguları varsa da, sevgi, acıma, dayanışma ve paylaşma
gibi üst duyguları da vardır. Bu üst duygular eğitimle
geliştirilebilir. Burada, iyi ile kötüyü, doğru ile yanlışı ayırt etmemizi sağlayan vicdan devreye girer.
İnsan, vicdanlı doğmaz, sonradan öğrenir ve vicdan
anlayışı zaman içerisinde değişiklikler gösterir. Ortaya, “Biz ve Ötekiler” kavramları çıkar. Ötekileştirme ile bilinçli şekilde bir düşman yaratılarak; kin,
düşmanlık ve nefret duyguları meşrulaştırılır.
Zalimlerin ortak özellikleri, tek taraflı düşünmeleri, eleştiriye kapalı olmaları, kendileri komplocu olduklarından, her yerde komplo aramaları
ve empati kuramamalarıdır. Bu kişiler sorgulamaz,
kuşku duymaz, özgür düşünmez, gerçeği aramaz,
toplumsal sorumluluklardan kaçarlar. Biat kültürü
ile yetiştiklerinden, tutarlı ve aydınlanmacı değillerdir. Evrensel insanlık değerlerinden yoksundurlar ve
belli bir ideolojiye körü körüne bağlıdırlar.
Zamana göre değişen, ancak her zaman gücün
yanında olanlar ile dönekleri de bunlar arasına katabiliriz.
Zulüm, bulaşıcı bir hastalık gibidir. Richard Baker, “Zulüm, zulmü getirir”; James Dorsey, “Zulüm
görmeye alışmış toplumlarda zalim azalmaz”; Ahmet Hamdi Tanpınar, “Zulmü her kabul ediş, daha
büyüğünü doğurur” demiştir.
Zalimlerin örnek alınması ve rol model olması
SEN OLMAK
Bir başka oluyorum ben güneş doğarken
Önce sen gelirsin aklıma
Sonra sensizlik
Gözlerini ararım en dipsiz uçurumlarda
Seni görürüm baktığım her insanda
Sonra akşam olur
Dalar gözlerim yıldızlara
Milyonlarca yıldız arasında;
Seni bulurum Süreyya ışığında
Bir başkayım bu aralar
Sen diyorum özgürlük geliyor aklıma
Özgürlük diyorum sen
Sen özgürlüğüm kadar değerli
Özgürlüğüm sen gibi yarın bana
Ve ben,
Seni özlüyorum galiba bu aralar
Keşfetmek istiyorum yeniden seni
Hiç bilmediğin bir şehri keşfeder gibi
Yusuf Ortak
Metris 1 Nolu T Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
Sayfa 13
E edebiyat
mümkündür. Zaman içerisinde zulme uğrayanlar işkence, şantaj, zorlama, korkma, çaresizlik, satın alınma ve kanıksama gibi nedenler yanında kişiliklerinin
örselenmesi sonucu da zulmedenlerle özdeşleşebilirler.
İnsanların kimliği genelde din, mezhep, ırk ve
milliyet ekseninde şekillendiğinden, bunlar, çok zaman zulmün nedeni olabilmekte; hukuk ve eğitim de
bu konuda araç olarak kullanılmaktadır.
Zulüm, insanda etik değerleri azaltır ve insanın
kendine olan saygısını yok eder. Johann Cristoph
Schiller, “Suçlar artıkça, utanma duygusu azalır” demektedir.
*
*
*
Zulüm her zaman olmuştur. Başka eklemeler de
yapabileceğimiz Neron, Yezid, Haccac-ı Zalim, Hitler ve Stalin, tarihin tanıdığı en büyük zalimlerdendir.
Şüphesiz ki, insanlar ve toplumlar arasında büyük
farklılıklar, eşitsizlikler ve sömürü devam ettikçe bu
durum bundan sonra da devam edecek ve yeni zalimler ortaya çıkacaktır.
*
*
*
Zulme ve baskıya karşı direnme caiz midir? İnsanın, zulme, baskıya, adaletsizliklere ve haksızlıklara
tepki ve direnç göstermesi doğal bir hakkıdır. Nitekim,
meşru savunma hukuk tarafından korunmaktadır. Bu
hakkın, anayasalarda yer almaması, onu hak olmaktan
çıkarmaz; ancak yer alması, bu hakka yasal bir güç
kazandırır. İslamiyet’te de huruc ekolü, Allah’a (ve
O’nun hukukuna) karşı gelene itaat etmemeyi ve aktif
olarak direnmeyi kabul etmiştir.
Hazreti Ali, “Bin defa mazlum olsan da, bir defa
zalim olma” diyerek zulmü lânetlerken; Şeyh Sadi
Şirazi, “Zalimleri affetmek, mazlumlara zulümdür”,
Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy da, “Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem” diyerek, baskıya
karşı çıkmıştır.
Köprülülü Albay Kâzım bey (General Kâzım
Özalp), Kurtuluş Savaşı sırasında Soma’da kendisini
ziyaret eden İngiliz temsilcisi Hatkinson’a, “Hükümetin resmi memurları ve kumandanları, ahaliyi vatanlarını müdafaa etmekten men’e kadir değildirler.”
diyerek, kimden ve nereden gelirse gelsin, zulme ve
baskıya karşı çıkmanın güzel bir örneğini vermiştir
(Hasan İzzettin Dinamo, Kutsal İsyan, cilt 2, s. 278,
Tekin Yayınevi, Nisan 1986).
*
*
*
Gerek divan, gerekse halk edebiyatımız ile türkü
ve şarkılarımızda zalim teması, sevgilinin zulmünün,
âşığı ölecek duruma getirdiğini anlatmak için kullanılır. Orada sevgililer, zalimdir; âşıklarına çektirirler.
Sevgilisine ‘zalim’ diyen âşık, aslında kaderine yan-
ZOR GELDİ
Giderken bana resim vermiştin
Kaybolup gidişin zor geldi bana
Elveda demeden gitmek var mıydı?
Arkanı dönüşün zor geldi bana
Dönersen bir ömür beklerim seni
Söz verip cayışın zor geldi bana
Gelinliğim asılı kaldı duvarda
Her şeyin bitişi zor geldi bana
Artık arayıp sorsan da beni
Uzaklarda oluşun zor geldi bana
Söküp kalbini versen de bana
İhanet edişin zor geldi bana
Ayrılık yerine mutlu olsaydık
Beni aldatışın zor geldi bana
Öldürdün bendeki kara sevdanı
Sensiz ölüm bile zor geldi bana
Canan ALTUN
Bursa E Tipi Kapalı
Ceza İnfaz Kurumu
makta, yalvarıp-yakarmakta, merhamet dilenmekte, çaresiz kaldığında da Allah’a sığınmaktadır.
Zalime ve zulme karşı çıkmak, gerçek sanatçıların birinci görevi olmuş; halk edebiyatımızın
en büyük ustalarından Mahsuni Şerif, “Zalimin
zulmü varsa, mazlumun Allah’ı var.” diyerek, bir
yandan Allah’a sığınırken, bir yandan da direnişin
türküsünü söylemiştir. Daha sonra çeşitli versiyonları çıkan ve türküleştirilen, Sabahattin Ali’nin
“Eşkıya dünyaya hükümdar olmaz” başlıklı şiiri
de, bunun önemli örneklerindendir.
*
*
*
Zulüm önlenebilir mi? Şüphesiz ki önlenir.
Bunun da yolu öncelikle sorumluluk duymaktan
geçer. Bu konuda özellikle aydınlarımıza büyük
görev düşmektedir. Vatandaşlarımızın bilinç kazanmaları, örgütlenmeleri, seslerini duyurmaları,
ayrımcılığa ve nefret söylemlerine karşı çıkmaları, demokratik yollardan haklarını aramaları, seçme ve seçilme haklarını kullanmaları, özgürlükleri savunmaları, insan haklarına sahip çıkmaları
gerekir. Bunun için söylemlere değil, eylemlere
bakılmalı; yargı adil, bağımsız ve tarafsız olmalı,
ilaveten milletlerarası (evrensel) kurallara göre
çalışmalıdır. John Locke’nin dediği gibi “Hukukun bittiği yerde zorbanın egemenliği başlar”. O
zaman hukuk, her zaman hukuk demeli ve adalet
ile zulüm bir yerde barınamayacağından, hukuk
güvenliği için elimizden geleni yapmalıyız.
******
Güzel Sözler
Adalet için en büyük talihsizlik, devleti
idare edenlerin zalimliğidir.
Hz. Ali
Adalet nedir? Her şeyi yerine koymak.
Zulüm nedir? Bir şeyi yerine koymamak, başka yere koymak.
Mevlana
Haksızlık yapmak ile haksızlığa uğramak
arasında bir seçim yapmak zorunda kalırsam,
haksızlığa uğramayı seçerim.
Platon
Kötü yasalar, zulmün en berbat şeklidir.
Burke
Seslenis
Temmuz 2014
Yıl: 13
Sayı: 148
YAYIN KURULU
Ali YILDIZ
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdür Yardımcısı
(Yayın Kurulu Başkanı)
Çelebi YILMAZ
Eğitim Daire Başkanı
Alperen ÖZTÜRK
Tetkik Hâkimi
Ramazan GÜNŞAN
Şube Md. (Öğretmen)
Habil KANOĞLU
Şube Md. (Psikolog)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Yayın Koordinatörü
Recai YILDIZ
Naci BİLMEZ
(Öğretmen)
(Öğretmen)
Grafik Tasarım
Fatih ŞAFAK
Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Adına
Sahibi
Oktay YILDIRIM
Kurum Müdürü
Matbaa-Baskı Şefi: Salim KILIÇ - Montaj: Zafer KARAKAYA
Dizgi: Hasan KORKMAZ - İsa KİBAROĞLU
Baskı: Şeref KARAAĞAÇ - Turan ÇELİK
İdare Yeri: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu
İstanbul Yolu 15. Km Hava Müzesi Karşısı Şaşmaz
Ankara Tel: (0312) 278 76 10 Faks: 278 25 68
Baskı: Ankara Açık Ceza İnfaz Kurumu Matbaası
Yayın Türü: Yerel Süreli Yayın
Basım Tarihi: 07.08.2014
www.cte-seslenis.adalet.gov.tr
Sayfa 14
E edebiyat
USTALARDAN SEÇMELER
KALDIRIMLAR
Sokaktayım, kimsesiz bir sokak ortasında;
Yürüyorum, arkama bakmadan yürüyorum.
Yolumun karanlığa saplanan noktasında,
Sanki beni bekleyen bir hayal görüyorum.
Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık;
Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar.
İn cin uykuda, yalnız iki yoldaş uyanık.
Biri benim, biri de serseri kaldırımlar.
İçimde damla damla bir korku birikiyor;
Sanıyorum, her sokak başını kesmiş devler...
Üstüme camlarını, hep simsiyah, dikiyor;
Gözüne mil çekilmiş bir ama gibi evler.
Kaldırımlar, çilekeş yalnızların annesi;
Kaldırımlar, içimde yaşamış bir insandır.
Kaldırımlar, duyulur, ses kesilince sesi;
Kaldırımlar, içimde kıvrılan bir lisandır.
Bana düşmez can vermek, yumuşak bir kucakta;
Ben bu kaldırımların emzirdiği çocuğum!
Aman, sabah olmasın, bu karanlık sokakta;
Bu karanlık sokakta bitmesin yolculuğum!
Ben gideyim, yol gitsin, ben gideyim, yol gitsin;
İki yanımdan aksın, bir sel gibi fenerler.
Tak, tak, ayak sesimi aç köpekler işitsin;
Yolumun zafer takı, gölgeden taş kemerler.
Seslenis
Temmuz 2014
MAHKUMİYET MAHRUMİYETTİR
Ben merkezciliğe düşmeden kendimden örnekleyebilirim. Mahkumiyetimin 5. yılındayım. Ilk değildi ama son
olmasını evvela Yüce Kudret sahibi, Allahım’dan diler
buralara dönmemek adına büyük çabam olacağını sevdiklerime ve kendime söz verdiğimi ifade etmek isterim.
Insana buralar hüner, meziyet, kişişel olgunluk, özellikleri fark etme, kişisel gelişim gibi bütün fıtrı ve safi
ilerleme sağlar. Kendini dinleme, hayat farkındalığı gibi
birçok olgular kazanır insan. Işin bu yanından bakıldığı
zaman mahrumiyetin nasıl bir zenginliğe dönüştüğünü anlar insan.
Kişisel hatalar veya kaderin bir cilvesi, insan kendini bir
anda burada bulabilir, makam mevkii,ırk vs ayrımı yapmadan insan mahkum olabilir. ......Bu dünyada, her fert bir
mahkum adayıdır. Tıpkı bir engellinin “Sağlam her insan bir
engelli adayıdır” dediği gibi.
Bende
“her fert bir mahkum adayıdır” diyorum. Bilmek ile yaşamak arasında çok ciddi fark vardır. Birebir yaşayan biri
olarak mahkumiyette dünyanın lezzetlerinden kısmi olarak
faydalanırız, bir doğa görüntüsüne hasret, bir toprağa
dokunmak için neler feda etmezsiniz ki. Gökkubbeyi 3-4
metrelik bir tavan aralığından seyredersiniz, farklı bir iman
çehresi görmek için. Hastane sevkinizde, mahkum aracında o küçük pencereden hayatın akışını izlerisinz. El ele
tutuşmuş bir çift, koşturan bir çocuk, trafiğin seyri, insanlardaki koşuşturmaca, bir köşede simit alan beli bükülmüş bir
ihtiyar vs. Görülen kareler size düşünce havuzunda sörf
yaptırıyor. Hayalleriniz sevdiklerinizle aynı şeyleri yaşama
arzusuyla dolar. Anonstan isminizin, sevdignizden gelen
mektuba binaen okunmalı, sizi tarifsiz sevince ve duygulara boğar. Hele sevdiklerinizin, sizi ziyareti coşkun duygu
zirvesi yaşatır.
Eğer hayata artık, ıslah olmuş ve doğru yerden bakan birey olmuşsanız, aynı yerden bakmayan (suç nevilerini yazmıyorum) nice beyhude yaşayanlarla aynı
yerde yaşamak zorundasınız olumsuz şeylerine (tavır
düşünce, söz) tahammül etmelisiniz.
Düşülen derdin tek çaresi, acizane tespitimle okumak,
okumak, okumaktır!!!! Yanlız kitap değil okunulması gereken, ama onla başlamalı kesinlikle. Sonra insanı, olayları,
hikmeti, her kareyi okumalı okuyabilmeli insan. O yüzden
Yüce Allah’ın ilk emri okudur! Her şey bir kitap niteliğinde okuma becerisini geliştirmeli insan. Bende bu ilke ile
zaten sevdiğim kitap okumayı yoğunlaştırdım ve tahsilime
de devam ediyorum. Açık Lise’nin de bitmesine az bir
kredisi kalan ve yüksek okulu, binbir dua ile nasip olmasını
isteyen biriyim.
Hayata doğru şekilde bakmaya çalışıp, son nefeste geriye dönüp baktığımda nedamet duymadan, emaneti asli
sahibine teslim etmeyi isteyenlerdenim.
Mahkumiyetin kazanrdırdıklarını sıraya koydum
kitaplar dolusu şeyler çıkabilir. Ama ilk kazandırdığı (kişiye göre değişiklik arzeder) yoğun düşünce ve anlama
sanatıdır. Bu bile başlı başına çok büyük bir kazanımdır.
Ve çok efor sarfedilip yazılması gereken bir konudur.
Mahkumiyet, mahrumiyet gibi görülsede aslında bir
Rahmeti’yettir. Denildiği gibi bakış açısına bağlı...
Davut Helvacı
Boldavin Açık Ceza İnfaz Kurumu
BULMACA
Ne sabahı göreyim, ne sabah görüneyim;
Gündüzler size kalsın, verin karanlıkları!
Islak bir yorgan gibi, sımsıkı bürüneyim;
Örtün, üstüme örtün, serin karanlıkları.
Uzanıverse gövdem, taşlara boydan boya;
Alsa buz gibi taşlar alnımdan bu ateşi.
Dalıp, sokaklar kadar esrarlı bir kuyuya,
Ölse, kaldırımların kara sevdalı eşi..
Necip Fazıl Kısakürek
<<<< HAYATI >>>>
26 Mayıs 1905’te İstanbul’da doğdu. 25 Mayıs 1983’te İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çocukluğu
büyükbabasının Çemberlitaş’taki konağında geçti.
Bahriye Mektebi’nde, İstanbul Üniversitesi Edebiyat
Fakültesi Felsefe Bölümü’nde öğrenim gördü. Felsefe Bölümü’ndeki öğrenimini yarıda bırakarak 1924′te
Paris’e gitti. Bu kez Sarbonne Üniversitesi’nde felsefe eğitimi almaya başladı. 1925′te öğrenimini tekrar yarıda bırakıp yurda döndü. 1926-1939 arasında
İstanbul’da çeşitli bankalarda çalıştı. 1939-1943
arasında Ankara Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi, Devlet Konservatuvarı, İstanbul Güzel Sanatlar
Akadamesi’nde dersler verdi. Yazarlık, yayıncılık
yaptı. İlk şiirleri 1922′de “Yeni Mecmua”da yayınlandı. Milli Mecmua, Hayat ve Varlık dergilerinde yayınlanan şiirleriyle tanındı. 14 Mayıs 1929- Ağustos
1936 arasında 17 sayı Ağaç dergisini yayınladı. 19431971 yılları arasında “Büyük Doğu” dergisini çıkardı. Son Posta ve Yeni İstanbul gazetelerinde yazarlık
yaptı. “Sabırtaşı” (1940) oyunuyla birincilik kazandı.
1928′de basılan “Kaldırımlar” adlı şiir kitabı büyük
ilgi gördü. Bu kitabın ardından uzun süre “Kaldırımlar Şairi” olarak anıldı. 1930’lardan sonra özgün
şiirden koptu. Mistisizmi İslami değerlere bağlayan,
dinsel ve toplumsal bir kavga sanatına yöneldi. “Sonsuzluk Kervanı” isimli şiir kitabını uzunca bir aradan
sonra 1955′te yayınladı. Şiiri, üstün bir algılama sorunu ve mutlak gerçeği, yani Allah’ı arama yolunda
sonsuz bir uğraş olarak gördü. Sağlam bir dil yapısına
ve trajik öğelere dayanan mistik eğilimli şiirlerinde
çağdaş insanın bunalımlarını işledi. Türk şiirinde bir
gizem rüzgarı estirdi, Fazıl Hüsnü Dağlarca ile Cahit
Sıtkı Tarancı’nın da aralarında bulunduğu birçok şair
üzerinde etkili oldu. Garip akımının ortaya çıkışıyla
şiirden uzaklaştı. Güçlü bir yazım tekniğinin görüldüğü tiyatro oyunlarında ise daha çok korku ve kaygı
psikolojisini işledi. Anı,makale, inceleme türü eserlerinde daha çok dinsel ve siyasal konuları ele aldı.
SOLDAN SAĞA
1- Çekim işini yaptırmak- Hacıların
Kurban Bayramı arefe günü toplandıkları yer. 2- Üye- Şaire yakışır bir
biçimde- Birden bire yapılan. 3- Keçinin erkeği- Sanayi- Bir tür kışlık
giysi. 4- Bir renk- Ekmek- En tiz erkek sesi- Bir soru sözü 5- Bir müzik
eserini oluşturan ezgilerin bütünüOrtakçı. 6- Abhaz – Bir yazın türüPara saklanan yer. 7- Küçük köyAntlaşma- Uyarı. 8- Santrantçta bir
taş- Çok güzel mükemmel üstün nitelikli- Ağa bey. 9- Sonuca bağlanmamış, sürümcemede kalmış- Bir
nota- Bir besin maddesi. 10- Gümüş
balığının küçüğü- Bir tür zamk- Bir
elbisede yırtık yeri kapatmada kullanılan şey. 11- Eski mısır tanrıçasıKatre- Bir romandaki veya hikayedeki olay. 12- Bir meyve- Sanatçı,
sanatkar- Teleffonda seslenme sözü
YUKARIDAN- AŞAĞIYA
1- Patlayan bir eğlence fişeği- Bir
iş yapılırken çıkan artık parça 2-
Başlangıcı belli olmayan zaman,
öncesizlik- İçinde üstünde hiçbirşey
bulunmayan- Dilsiz 3- Elma, Armut
kurusu- Orta oyunda Rus tipi 4Edirnenin ilçesi- Eski maden parçası 5- Görev- Sinir- Avuç içi 6- Boks
v.b. Spor karşılaşmalarından her
biri- Aşı yapma işi. 7- Baş kumandan amir- Dıştan görünüş- Liranın
kısaltılışı. 8- Er onbaşı ve çavuşlara
verilen genel ad- Bir ülkenin dışardan aldığı ticaret malları. 9- Kansızlık- Eski bir devlet- 10- Lahza- İnce
yapılı, nazenin- İri saman. 11- Bir
spor dalında erişilmiş derecelerin en
üstünü- Kötü, fena- Platin elementinin simgesi 12- İri taneli bezelyeKötü karşıtı 13- Elektrik geriliminde evre- Sandık olarak ta kullanılan
yatak- Üye. 14- Bir meyve- Bir
müzik teriminde sesin yarım perde
kalınlaşması. 15- Et, ekmek peynir
vb parça lokma dilim- Müzikte canlı
coşkulu bir biçimde çalınmak.
EFENDİM
Güller güzeli efendim, nur tanesi,
Yüce Rabbimin habibi, bir tanesi,
Seversin sen, kucaklarsın herkesi,
Gül kokulum, bu günahkarın efendisi.
Olmasaydın sen, yaratılmazmış kainat,
Kur’an da ediyor Rabbim bize izahat,
Bıkmadan eyledin insanlara nasihat,
Tut elimden eyle bize şefaat.
Nice zorluklarla yaydın islamı,
Yıkıldı sütünlar, vurdu kisrayı,
Söndü ateşler, doldurdu nurun dünyayı,
Gül kokulum, bu günahkarın efendisi.
Koydular da avuçlarına ayı ve güneşi,
Dönmedin yolundan, doğdu islam güneşi,
Dünyalara bedeldir vallahi gülüşü,
Gül kokulum, bu günahkarın efendisi.
Hendek savaşında bağladın karnına taşları,
Vallahi akıttın gözümden kanlı yaşları,
Olsaydım yanında
Billahi keserdim sana koçları,
Gül kokulum, bu günahkarın efendisi.
Ömer Maden
İnfaz Koruma Memuru
FIKRA
Aksak Timur, Nasreddin Hoca’nın
köyüne uğrar. Köylü padişahı layıkıyla
ağırlar.
Padişah da giderken bu konuk severliğe karşılık; “Köyünüze bir fil hediyem
olsun” der ve gider. Fil bu zamanla bağ
bahçe koymaz her yanı talan eder. Köylü
ne yapsın çaresiz padişahın hediyesi diye
ses çıkaramaz.
Hocaya:
-Hocam perişan olduk bizi kurtar.
Biz bu file birşey yapsak padişah kellemizi alır derler. Hoca:
-Benimle gelin padişaha durumu arz
edeyim der. Köylüyü arkasına alır huzura
çıkar.
Timur:
-Hoca niye geldin? Filim nasıl? diye
sorar.
Hoca:
-Padişahım bu filiniz derken bir bakar korkudan arkasında kimse kalmamış
herkes kaçmış.
Padişah:
-Eeeee ne olmuş file?
Hoca:
-Padişahım hediyeniz olan filden çok
memnun kaldık.Yalnız kalıyor bir tane
daha istiyoruz.
ÖZLÜ SÖZ
Devler gibi eserler bırakmak
için, karıncalar gibi çalışmak
lazım.
(Necip Fazıl Kısakürek)
İnsanların mutlulukları yada
mutsuzlukları,talihin olduğu
kadar kendi karakterlerinin de
eseridir.!!
(La Rochefoucauld)
Mal kaybeden, bir şey kaybetmistir, onurunu kaybeden birçok
şey kaybetmiştir. Fakat cesaretini
kaybeden her şeyini kaybetmistir.
(Goethe)
Kelimelerin gücünü anlamadan,
insanların gücünü anlayamazsın.
(Confucius)
Seslenis
Temmuz 2014
E edebiyat
Sayfa 15
SİZDEN GELENLER
SEN YOKKEN
ŞİİR BU
SEVDİĞİM
Sen yokken, sanki ben taşıyorum okyanusları,
Ve dalgaların köpükleri gözlerime kaçıyor,
Yokluğun zindan, yokluğun uçurum,
Bir savaşı kaybetmiş asker gibiyim,
Yorgun, güçsüz ve uykusuz, gün geçtikce gömülüyorum.
Sen yokken, güşüncelerime hasret bulaşıyor,
Gözlerinin derinliği aklıma geliyor,
Ve bütün benliğim sende kayboluyor,
Olmuyor, Sensizlik, ven sensizlikdeki sessizlik,
Yüreğimi çok acıtıyor.
Sen yokken, her şey düşmanca, Seni hatırlatıyor bana.
Unutamıyorum, seneler geçse ne fayda,
Zaman ilerledikçe her an,
Daha çok kızıyor ve acıyor içimdeki yara.
Sen yokken, uyumaya hep çok erken,
Yağsa üzerime amazon yağmurları,
Yine sönmez bu yangın, Kurtulmak imkansız,
İçim yanmaktan yılmışken, siyah fırtınaların savurur
beni,
Tam tutundum derken.
Sen yokken, kaybettim hayallerimi,
Aklımda kol geziyor prangalar,
Bu ne zehirli bir aşktı, panzehir kutuplar kadar uzaktı.
Neden mutluluk bu kadar ıraktı, tek istediğim mutlu
olmaktı.
Ama mutlu olmak seninle olmaktı.
Sen yokken, sana benzettim herkesi,
Her kokuda senin kokunu aradım.
Her gözde senin gözlerini, ama bulamıyorum seni.
Seninle beraber kalbimde kaybolmuş,
Sen ne zormuşsun, Sensizlik ne zormuş.
Ben bahçeye çam diktim,
Dallarına kuş geldi,
Ne güzel söyleşirler,
Gönlüm huzurlu oldu.
Sabrın, umudun hayalin,
Adı sensin sevgilim...
Sonsuz mutlu günlerin,
Tadı sensin sevgilim..
Uzaklardan gelmişler,
Çeşit çeşit olmuşlar,
Ne güzel söyleşirler,
Birbirlerini bulmuşlar.
Birinin sevgilisi var,
Daldan dala uçarlar,
Mutluluk onların olmuş,
Sevgilisini o bulmuş.
Çam üstünde öterler,
Birbirlirine ne derler,
Aşık olmuş birisi,
Türkü çalar ikisi.
Sevdiğinin avuçlarında çaresiz,
Bir kelebek misali.
Aşk nedir diye sorsalar,
Seni yaşamanın tadını,
Anlata anlata bitiremezdim…
Rıfat Akyol
Afyonkarahisar Açık Ceza İnfaz Kurumu
BOŞUNA YANMA EY GÜNEŞ
Hakka inanmışım asla dönemem,
Aşkına kanmışım başka sevemem,
Nafile dünyaya gönül veremem,
Ben Kur’andan gayrısine iman edemem.
Şimdi öğüt veriyor bana,
Saçlarına yıldızlar düşmüş,
Yaşlı gözleriyle bakan ihtiyar,
Evlat!!!
Yalanları doğrulayan,
Olma...
Düşene bir tekmede sen,
Vurma...
Dünyaya aldanıp ahiretini,
Yakma...
Bir dost derdini anlattğında,
Dinlememezlik,
Yapma...
Necmi Tetik
İnfaz Koruma Memuru
BENİ SENSİZ BIRAKMA
Ben kuşları severim,
Her gün onları ararım,
Kalbim onları sevdi,
Göremezsem ağlarım.
İHTİYARIN ÖĞÜDÜ
Yalanlarla döndürmek dünyayı,
Bu yalanlardan kurtulmak için,
Bir diğerine sarılmak,
Yalanı dost edinip,
Doğruluktan uzaklaşmak,
Değermi arkadaş,
Yolcu olduğun bu dünyada.
Ali Genç
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Aşkı yaşamak cesaret ister.
Seni yaşamak büyük bir tutku.
Oysa tutulduğu zaman mı?
Tutsak kalıyor insan…
Ey güneş yüzümü dönersem sana,
Sanmaki ederim ben seni senâ,
Hem ısı hem ışık olsan cihana,
Ben Kâbeden gayrısıne secde edemem.
Yıllardır kibirle, hırsla dolduduğun,
Boş amel çuvallarını yüklemek,
Pişmanlıklar limanında bekleyen,
Boşa geçmiş yıllar gemisine,
Ve ağır ağır ilerlemek,
Sonsuzlak ülkesine.
Seninle her engeli,
Aşar bu güçlü yürek.
Başı dimdik ayakta,
Yaşar seni severek.
Sazları yoktur ama,
Bülbül olmuş birisi,
Kumru gelmiş ağlamış,
Avcı onu aramış.
Mert Anıl Tufanoğlu
Sakarya L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Bir uçurumun kıyısında oturmak,
Bir an dalıvermek sonsuzluğa,
Hüzün ve umutsuzca aklından geçirmek,
Hiç hiçine geçirdiğin yıllarını.
Hayatın tüm tatları,
Balım sensin sevdiğim...
Sığındığım tek liman,
Dalım sensin sevgilim...
Cana can verirsin bilirim amma,
O yola baş koydum boşuna yanma,
İster darıl ister kırıl sen bana,
Ben Allah’tan gayri çalap edemem.
Sadık Demirkınan
İzmir 3 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
FİLİSTİN
Sen yitik zamanların,
Sen yanan rüyaların,
Sen mahzun diyarların,
Mazlum çocuğusun.
Ah yüreğinde ne düşler vardır,
Zamansız hesapsız gidişler vardır,
Kurşuna dizilmiş gülüşler vardır,
Filistinlisin...
Sen ağır zamanların,
Sen soğuk duvarların,
Sen kanlı hesapların,
Mazlum çocuğusun.
Sapanında özgür türküler vardır,
Uhud’dan Bedir’den öyküler vardır,
Şamil Yasin’den öğütler vardır,
Filistinlisin...
Sen günah sabahların,
Sen esir babaların,
Sen yanık anaların,
Mazlum çocuğusun,
Filistinlisin...
Turan Kanat
Sivas E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Şöyle anlatırdım seni,
Sevdamın avuçlarında başlayan,
Bir gülüşüyle renklenip,
Bir öpüşüyle beslenip,
Bir bakışıyla yandıran...
Bir tebessümü ile kandıran,
Gözündeki yaş ile öldüren,
Ayrılığı ile hayatıma son verdiren,
Yarim beni sensiz, seni bensiz bırakma.
Sultan Akgöz
Dinar T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
VARLIĞIMIN FARKINA VARDIM
Bilinmez bir yoldayım gidiyorum.
Adına hasret diyenler var.
Hasretler birbirine menteşelenmiş,
Yağı çekilmiş kapı gibi ötüyor.
Yürüdüğün yolda,
Ansızın bir engel çıkar karşına.
Ne yapacağını şaşırırsın.
En sevdiğin neyse o gelir aklına,
Vaz geçersin buluşmaya.
Ve yoluna devam edersin.
Üzmemeye çalışırsın etrafındakileri,
Düşünürsün sıra sanada gelir diye.
Fark etmeye başlarsın hayatın anlamını,
Düşe kalka öğrenmiş zaten,
Yoku tarif eder tecrübelerin,
Fakat bir şey seni durdurur.
Nereye gideceğini bilmiyorsun.
Zaten engeller senin en büyük armağanın,
Karanlıklar onunla olmuştur aydınlığın.
Gittiğin yerde bir ses çağırır seni,
Davetiyesidir tüm müminlerin.
Beş vakitte uyandırır ölü canları,
Farkınıa varan bırakır işini aşını.
Koşarak gider.
Namı yüksek olan yaradanın huzuruna,
Sonra adımların seni nereye götürceğini bilir.
Başını yıllarca yastığa koyduğu yoldaşına,
Bu yolu kazanmanın yolunu da,
Sabır ve sevgiden öğrenirsin.
Gideceğin yeri bil yeter ki?
Barış İmenç
Trabzon E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
CTE SPOR
Seslenis
Şampiyon
Kırklareli
Açık oldu
Kırklareli Valiliği Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü
Tarafından kurumlar arası basketbol turnuvası
düzenlendi. Oldukça çekişmeli maçlara sahne olan
turnuvada Kurum 2.Müdürü Hasan Olgaç kaptanlığındaki Kırklareli Açık Ceza İnfaz Kurumu,
Final müsabakasında Kırklareli Adliyesi ile karşılaştı. Rakibini 37- 29 mağlup eden Açık Ceza İnfaz
Kurumu turnuvayı şampiyon olarak tamamladı.
İHSAN EROĞUL FUTBOL TURNUVASI SONA ERDİ
Adana’da görev yaptığı sırada hayatını kaybeden Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Eroğul anısına düzenlenen ve yaklaşık 45 gün süren turnuvaya Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Osmaniye ve Niğde illerinden Adalet
Bakanlığı’na bağlı kurumlar ile baro ve jandarma komutanlıkları personelinden oluşan 24 takım katıldı.
Geleneksel hale gelen ve bu yıl 9.su düzenlenen İhsan Eroğul Futbol Turnuvasında takımlar turnuva şampiyonu olabilmek
için kıyasıya bir mücadelenin içerisine girerken, saha içindeki oyuncular kadar saha
dışındakiler de heyecanlıydı. Turnuvaya,
Adana, Mersin, Hatay, Kahramanmaraş,
Şanlıurfa, Osmaniye ve Niğde illerinden
Adalet Bakanlığı’na bağlı kurumlar ile
baro ve jandarma komutanlıkları personelinden oluşan 24 takım katılırken, turnuvanın 3. lük ve Final karşılaşmaları Adana 5 Ocak Fatih Terim Stadı’nda yapıldı.
Üçüncülük karşılaşmasında rakibi Adana
Barosu Adonisspor takımını 3-0 yenmeyi
başaran Şanlıurfa Adliyesi turnuvayı üçüncü olarak tamamladı.
Final karşılaşmasında ise Mersin Adliyesi ile Tarsus C Kapalı Ceza İnfaz Kurumu takımları karşılaştı. Maçı baştan sona
kadar üstün sürdüren Mersin Adliyesi,
rakibini 3-0 yenerek turnuvanın birincisi
oldu. Final karşılaşması sonundan turnuvanın ödül töreni gerçekleştirildi.
Ödül törenine Adana Cumhuriyet
Başsavcısı Ali Yeldan, Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Yıldırım, Niğde
Cumhuriyet Başsavcısı Hayrettin Akçıl,
Tarsus Cumhuriyet Başsavcısı Yavuz Temizel, Erdemli Cumhuriyet Başsavcısı
Nebi Kurtgöz, Adana Vali Yardımcısı
Halis Arslan, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu, Adana
Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü
Fazlı Bayram Hadi, kamu kurum ve kuruluşlarından temsilciler katıldı. Törende
ilk olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ,
Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek
ve Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü
Enis Yavuz Yıldırım’ın göndermiş olduğu
tebrik mesajları okundu. Tebrik mesajlarının okunmasının ardından katılımcılara
hitaben konuşan Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, turnuvayı düzenleme
amaçlarının görev yaptığı illerde sevilen
ve büyük hizmetleri olan merhum Adana
Cumhuriyet Başsavcısı İhsan Eroğlu’un
adını yaşatmak, hem de yargı çalışanları
arasında birlik, beraberlik, paylaşım ve
dayanışmayı sağlamak olduğunu belirtti.
Başsavcı Yeldan, turnuvaya büyük destek
veren Gençlik Hizmetleri Spor İl Müdürü
Fazlı Bayram Hadi ile emeği geçenlere teşekkür etti.
Turnuvada 3.sü Şanlıurfa Adliyesi Takımına 3. lük kupasını Adana Sanayi Odası
Başkanı Zeki Kıvanç verirken, Turnuvada
2. olan Tarsus Kapalı Ceza İnfaz Kurumu
Takımına 2.lik ödülünü Tarsus Cumhuriyet
Başsavcısı Yavuz Temizel verdi. Turnuvayı şampiyon olarak tamamlayan Mersin
Adliyesi takımı şampiyonluk kupasını
Adana Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan
ve Mersin Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa
Yıldırım’ın elinden aldılar.
Hem spor yaptılar, hem moral buldular
Maçın Hakemi Kuddusi Müftüoğlu
Alanya L Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumunda, bu yıl altıncısı düzenlenen ‘’Atatürk Kupası
Futbol Turnuvası’’ finalinde büyük heyecan yaşandı. Turnuvada 55 takım mücadele ederken, 2 ay
süren turnuvada finale C-13 ile C-9 koğuşları kaldı.
Final karşılaşmasında ise takımları bekleyen bir
sürpriz vardı. Turnuvanın final karşılaşmasının ha-
kem Kuddusi Müftüoğlu yönetirken, maçın başlama vuruşunu Alanya Cumhuriyet Başsavcısı Yener
Yavuz yaptı. 25’şer dakikadan iki devre oynanan final maçını, C-9 koğuşu 9- 4 kazandı. Final maçında
yaşanan çekişmeli atmosfer, izleyici ve oyunculara
coşkulu anlar yaşatırken, oyuncuların sergiledikleri
performans ve oyun göz doldurdu.
Ankara Çocuk ve Gençlik Kapalı Ceza Kurumunda çalışan personelin moral ve motivasyonunu
üst seviyeye çıkarmak, sportif açıdan gelişmelerini sağlamak amacına yönelik olarak personeller arası
halı saha turnuvası düzenlendi.
Kurum Öğretmeni Recep Güngör koordinatörlüğünde 8 takımın
katılımıyla iki aylık bir sürede gerçekleşen halı saha turnuvasında,
Ani Müdahale birinci, hükümlü
ve tutuklu çocuk ve gençlerden
oluşan futbol takımı ikinci, D ve
B vardiyası üçüncülüğü elde etti.
Ödül töreninde konuşan Kurum
Müdürü Necmi Acun, turnuvaya
katılan bütün takımlara katılımlarından dolayı teşekkür ederek bu
tür sportif karşılaşmaların yıl içinde sık sık tekrarlanacağını belirtti.
Kurum Kütüphanesinde gerçekleşen ödül töreninde, dereceye
giren takımlara ödülleri Kurum
Müdürü Acun ve Kurum 2. Müdürleri tarafından verildi.