ún P üa ro at f .ÕvrÕmlÕ yapÕlar -TabakalÕ yapÕlar M .ÕvrÕ - KÕUÕklÕ yapÕlar O úç sm in an Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la BÖLÜM 4- KAYAÇLARDA KIVRIMLI, TABAKALI VE KIRIKLI YAPILAR 4.1. KIVRIMLI YAPILAR: TabakalÕ abakalÕÕ kayaçlarÕn açlarÕ rn tektonik deformasyonlarÕ TabakalÕ kayaçlar çökelme sÕrasÕndaki ilk yatayy durumlarÕQÕ, durumla ilk özel durumlarÕQÕ koruyabilir. Bu tabakalar ço÷u kez H÷ilmiú,, NÕvr NÕvrÕlmÕú, NÕUÕlmÕú m ú veya kaymÕú olarak görünürler. TabakalarÕn yatay durumdan yapÕ rumdan farklÕ f kazanma olaylarÕna tektonik deformasyon denir. TabakalÕ kayaçlarÕn aka kaya yataydan farklÕ bir konum kazanmalarÕna tektonik deformasyon n denir denir. YapÕ ap ve úekil de÷Lúikli÷i anlamÕna gelen tektonik deformasyon, yerkabu÷u ye bu÷ içerisinde etken olan de÷Lúik yönlü basÕnçlarÕn veya gerilmelerin ve bunlarÕn unlarÕ oluúturdu÷u tektonik hareketin bir sonucudur. Günlük yaúantÕPÕzda sa÷lam ve de÷Lúmez olarak bildi÷imiz yerkabu÷u, ÷u, aslÕnda sürekli bir hareket ve madde de÷Lúimi içindedir. Ancak bu olaylarr genellikle çok yavaú geliúti÷inden insanlar tarafÕndan do÷rudan do÷ruya görülemezler. Bundan baúka depremler sÕrasÕnda yerkabu÷unun kÕUÕOÕp yarÕldÕ÷ÕQÕ düúey ve yatay olarak metrelerce kaydÕ÷ÕQÕ, yanar da÷lardan hÕzlÕ lavlarÕn ve gazlarÕn havaya püskürdü÷ünü görmekteyiz. Bütün bu olaylar ve gözlemler, yerkabu÷unun her parçasÕQÕn canlÕ,sürekli bir hareket içinde oldu÷unu açÕklar. Yeryüzünün bugünkü tektonik çevresi, bu sürekli deformasyonun bir sonucudur. Bu tektonik deformasyon nedeniyle, tabakalar ilk yatay durumlarÕQÕ kaybederek, e÷ik, dik ve devrik duruma gelirler. rÖ 1 TABAKA VE TABAKALANMA ún Pr Tabaka, hemen hemen bütün tortul kayaçlar ile tüf ve aglomera gibi piroklastik kayaçlarda görülen önemli bir birincil (kayacÕn oluúumu sÕrasÕnda meydana gelen) yapÕGÕr. Herhangi bir sedimantasyon havzasÕnda oluúan sedimanter kayaçlar; ister kÕUÕntÕOÕ, isterse kimyasal ya da organik kökenli olsunlar, farklÕ yataklar halinde depolanÕrlar (birikirler). øúte, sedimanter kayacÕ oluúturan tortullarÕn bileúim, tane büyüklü÷ü, renk gibi özellikleri bakÕPÕndan farklÕ yataklar halinde üst üste sÕralanmasÕna tabakalanma denir. Tabakalanma olayÕ VÕrasÕnda, aynÕ fiziksel úartlar altÕnda çökelmiú olan ssedimantasyon birimi ise tabaka olarak adlandÕUÕOÕr. Bu, tabakanÕn sedim sedimantolojik tanÕPÕGÕr. Stratigrafik anlamda ise tabaka, altÕnda ve tü i di÷er di÷ tabakalar veya kayaçlardan kendine özgü özellikleriyle üstündeki d (litoloji, renk, doku, sertlik ve sedimanter yapÕ gibi) ayrÕlabilen en küçük üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la itos grafi birimidir birim . litostratigrafi DolayÕVÕyla, belirli özelli÷i olan tortul malzemeden zemeden oluúan o her tabaka, t aka, alt a ve bakalard ayrÕOÕr. ayrÕO Tabaka aka düzlemi düzlem üst yüzeyleriyle (taban ve tavan) di÷er tabakalardan Õn olu s ÷layan olarak da adlandÕUÕlan bu yüzeyler, o tabakanÕn oluúumunu sa÷layan ÷in, bir de zada úartlarda bir de÷Lúiklik oldu÷unun belirticisidir. Örne÷in, denizel havzada e baúlarsa, baúlars üst üste kum çökelirken, úartlarda de÷Lúme olup kireç çökelmeye alar, her zaman kumtaúÕ ve kireçtaúÕ tabakalarÕ meydana gelecektir. Tabakalar, avza ku farklÕ litolijideki kayaçlar arasÕnda oluúmaz. Örne÷in bir havzada kum raklama çökelirken, úartlardaki de÷Lúme nedeniyle çökelmede kÕsa bir duraklama alarÕ olur ve kum çökelimi tekrar baúlayabilir. Bu durumda kumtaúÕ tabakalarÕ ki ortaya çÕkar. DolayÕVÕyla tabaka yüzeyi aynÕ zamanda, sedimantasyondaki bir duraklamaya da karúÕOÕk gelir. TabakanÕn alt ve üst yüzeyleri arasÕndaki en kÕsa mesafe (alt ve üst yüzeylere dik olan uzaklÕk), o tabakanÕn kalÕnlÕ÷Õ olarak adlandÕUÕOÕr ve tabakalar kalÕnlÕ÷Õ esas alÕnarak sÕQÕflandÕUÕOÕr. KalÕnlÕ÷Õ 1 cm’den fazla olanlar tabaka olarak adlandÕUÕOÕrken, kalÕnlÕ÷Õ 1 cm’den az olanlar lamina olarak adlandÕUÕOÕr. rÖ 2 ún Pr üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú i KA rs YA N ot la TabakalarÕn kalÕnlÕklarÕna göre re s sÕQÕflandÕUÕlmasÕ Q a lmas Çok kalÕn tabaka 100 cm ve daha kalÕn KalÕn tabaka 30-100 cm Orta kalÕn tabaka 10-30 cm ønce tabaka 3-10 cm Çok ince tabaka 1-3 cm Lamina 1-0,3 cm ønce lamina 0,3-0,1 cm Çok ince lamina 0,1 cm den daha ince rÖ 3 TabakalarÕn Biçimlerine Göre SÕQÕflandÕUÕlmasÕ Düzlemsel tabakalanma ún Pr üa o at f M üh . Kama úe úekilli çapraz tabakalanma DalgalÕ tabakalanma Mercek úekilli tabakalanma O úç sm in an Je S ol úV oj Rú iD K e AY A N ot la rÖ TabakalarÕn øç YapÕlarÕna Göre re S SÕQÕflandÕUÕlmasÕ QÕfla masÕ Homojen Tabaka Heterojen Tabaka Homojen (A) ve Heterojen (B) tabakalanma. 4 Çapraz Tabakalanma ún Pr üa o at M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V Rú De KA rs YA N ot la rÖ 5 KIVRIM ún Pr TabakalÕ kayaçlarda, tabakalarÕn basÕnç etkisiyle bükülmesi sonucu oluúan dalga úeklindeki yapÕlara NÕvrÕmlÕ yapÕ denir. Bu olaya da NÕvrÕmlanma adÕ verilir. Bükülme, belirli bir eksen etrafÕnda meydana gelen bir çeúit dönme hareketidir. üa o at f. M üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la TabakalÕ bir kayacÕn duruúu, onun iki ki temel özelli÷iyle ö yle ifade ifade edilir. e Do÷rultu ve H÷im. Do÷rultu, e÷imli bir düzlemin söz konusu lemin (burada (b k u olan o tabakadÕr) yatay düzlemle yaptÕ÷Õ arakesittir. tir ùekil A’da, tüm tabakalarÕn do÷rultusu D-B’dÕr (yatay tay düzlem düzle yeúil alanÕn oldu÷u düzlüktür). ùekil B’de do÷rultu, yatay konumdaki umdaki su yüzeyi ile e tabakanÕn arakesitidir. E÷im veya e÷im açÕVÕ ise, e÷imli düzlemin yatay mli düzlem düzlemle yaptÕ÷Õ açÕGÕr ve do÷rultuya diktir. ùekil A’da e÷im güneye ÷im g y do÷ru 45°, ùekil B’de ise 50°’dir. Bu kavramlar baúka ka dersler ersl kapsamÕnda ayrÕntÕOÕ olarak açÕklanacaktÕr. rÖ A Bir tabakanÕn do÷rultu ve e÷imi B 6 ún Pr Tektonik deformasyonlar nedeniyle tabakalar, yatay durumlarÕQÕ kaybederek H÷ik, düúey, devrik, yatÕk, batÕk durum kazanabilirler. $úD÷Õdaki úekilden de görülebilece÷i gibi, H÷ik ile devrik, ve yatay ile yatÕk tabaka veya tabaka serileri görünüú olarak birbirine benzerler. üa o at f M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj R ú De KA rs YA N ot la rÖ Yatay taba tabakalar. (÷ik tabakalar. Düúey tabakalar. 7 ún TabakalÕ kayaçlarÕn dalga úeklinde deformasyonlarÕ ile çeúitli kÕvrÕmlar oluúur. TabakalarÕn semer úeklinde bükülmeleri ile oluúan kÕvrÕmdÕr. Antiklinal: Pr üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V TabakalarÕn tekne úeklinde bükülmeleri ile oluú kÕvrÕmdÕr. oluúan Senklinal: Bi Bir senklinal senklina ile onu izleyen antiklinal, bir kÕvrÕPÕ oluú a ve antiklinalin iki kanadÕ vardÕr. øki oluúturur. Senklinal kan ti÷i çizgiye çiz kanadÕn birleúti÷i eksen denir. Rú KA rs YA N ot la rÖ 8 ún üa at P M üh r. O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj R ú KA rs YA N ot la rÖ Basit bir kÕvrÕP kÕvrÕPÕn n öze özellikleri (a); en n ggenç olan lan 6 num numaralÕ tabaka antiklinalde en dÕúta, senklinalde en iç kÕVÕmda bulunur. b: dalÕmlÕ antiklinal. Yatay gerilmelerin etkisiyle, tabaka dizisinde kÕvrÕm oluúumu.. 9 ún Pr Antiklinal Senklinal üa o at f M üh r. O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K AY A N ot la Antiklinal ve senklinal A enklinal Devrik kÕvrÕm 4. TABAKALI KAYAÇLARIN TEKTONøK K DEFORMASYONLARI DEFO NLAR 4.2. KÕvrÕmlÕ YapÕlar rÖ .ÕvrÕmlÕ yapÕ örnekleri. a) Senklinal, b) antiklinal, c) monoklinal veya fleksür, d) tam kÕvrÕm, e) ekseni dalÕmlÕ bir kÕvrÕPÕn blok diyagramdaki görünümü. E úÕkkÕ için úekil 21 ile karúÕlaúWÕrma yapÕQÕz. A.E.; Antiklinal ekseni, S.E.; Senklinal ekseni, E.D.; Eksen düzlemi. 10 Oluúum úekline göre KÕvrÕmlar ún Pr üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú i Geometrik úekline göre e KÕvrÕmlar KÕvrÕm a) Eksenel düzlemin e÷imine b) Kanatlar arasÕ açÕya AY A N ot la rÖ c) KanatlarÕn uzunlu÷una 11 ún Pr Dik Simetrik KÕvrÕm: Eksen düzlemi düúey, kÕvrÕm kanatlarÕQÕn e÷imleri ters yönde ve e÷im açÕlarÕQÕn birbirine eúit oldu÷u kÕvrÕmlardÕr. KanatlarÕn e÷im açÕlarÕ birbirine Húit oldu÷undan, eksen düzlemine göre simetriktirler (ùekil a). Dik Asimetrik KÕvrÕm: Eksen düzlemi düúey, kÕvrÕm kanatlarÕQÕn e÷imleri ters yönde, ancak e÷im açÕlarÕQÕn birbirine eúit olmadÕ÷Õ NÕvrÕmlardÕr. KanatlarÕn e÷im açÕlarÕ birbirine eúit olmadÕ÷Õndan, eksen düzlemine göre simetrik de÷ildirler (ùekil b). (÷ik Simetrik KÕvrÕm (izoklinal kÕvrÕm): Eksen düzlemi e÷ik, kÕvrÕm kanatlarÕ birbirine paralel veya yaklaúÕk paralel; ancak kanatlardan biri normal, di÷eri devrik duruúludur. Birbirini izleyen antiklinal ve senklinallerde eksen düzlemleri de az çok birbirine paraleldir (ùekil c). KanatlarÕn birbirine paralel olmasÕndan dolayÕ, eúkanatlÕ anlamÕna gelmek üzere izoklinal kÕvrÕm olarak da adlandÕUÕOÕrlar. ( (÷ik Asimetrik KÕvrÕm: Eksen düzlemi e÷ik, kÕvrÕm kanatlarÕQÕn e÷im açÕlarÕ birbir birbirinden farklÕ, kanatlar birbirine göre ters yönlerde e÷imli ve eksen düzlemine göre asime asimetriktir (ùekil d). YatÕk tÕk KÕvrÕm: Eksen düzlemleri yatay veya yataya yakÕndÕr. Kanatlardan her ikisi de yatay veya v yataya yatay yakÕn duruúlu; ancak biri normal, di÷eri mutlaka ters seri dÕr (ùekil ùe e). durumundadÕr Ba m: Eksen düzlemlerinin yatayÕ da aúarak 1800’den daha fazla e÷im BatÕk KÕvrÕm: kazandÕ÷Õ NÕvrÕmlardÕr. mlardÕ Bu tür kÕvrÕmlarda tabakalarÕn normal veya ters olup olmad kla belirlenmedikçe, me e, bir senklinalin mi, yoksa bir antiklinalin mi söz konusu olmadÕklarÕ ldu÷u anlaúÕlamaz an f) oldu÷u (ùekill f). üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la a) Dik simetrik kÕvrÕm, vrÕm b) Dik asimetrik kÕvrÕm, c) E÷ik simetrik (izoklinal) kÕvrÕm, d) E÷ik asimetrik kÕvrÕm, e) YatÕk kÕvrÕm, f) BatÕk kÕvrÕm. rÖ 12 ún Pr üa o at f. M D üh .ú çi n sm an Je S ol úV oj Rú iD K e AY A N ot la rÖ Antiklinaller. 13 ún üa at P M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A tla Senklinaller. enklinalle rÖ YatÕk kÕvrÕmlar (soldaki Karagöl-UlukÕúla). 14 4.2. KIRIKLI YAPILAR: Süreksizlikler, fisürler, çatlaklar, faylar ún Gözle görülebilecek miktardaki bir yer de÷Lútirmenin (ötelenme) olmadÕ÷Õ süreksizliklere, açÕlma miktarlarÕna göre büyükten küçü÷e VÕrasÕyla yarÕk, çatlak ve fisür adlarÕ verilir. Her üç süreksizlikte de kayaç üzerindeki kÕUÕlan yüzeyler birbirlerinden uzaklaúÕrlar ve kÕUÕ÷Õn arasÕ açÕOÕr. øki kÕUÕlma yüzeyi arasÕndaki açÕklÕk 1 cm veya daha fazla ise oluúan kÕUÕ÷a yarÕk, 1 cm - 1 mm arasÕ ise çatlak, 1 mm’den daha küçük ve çÕplak gözle zor görülebilen boyutlarda oluúan kÕUÕk fissür, çapÕ ve uzunlu÷u mikron mertebesinde oluúan kÕUÕk ise mikrofissür olarak tanÕmlanÕr. Kayaçlarda belirli yüzeyler boyunca, kayaç daneleri arasÕndaki Kayaçla kohezy kohezyonun, kayacÕn oluúumundan sonraki tektonik gerilmeler stres etkisiyle yok olmasÕ sonucunda meydana gelen yapÕlara (stress) N kl yapÕlar lar denir. NÕUÕklÕ .ÕUÕlmanÕn nÕn me meydana geldi÷i yüzeylere NÕUÕk yüzeyleri, bu yüzeylerin a ayÕrdÕ÷Õ kütleler kütlelerin herbirine de blok adÕ verilir. Magmatik kayaçlarda, so÷u bun so÷uma ve bununla iliúkili hacim küçülmesine ba÷OÕ gerilmelerin etkisiy ÷ etkisiyle de çatla çatlaklar (so÷uma çatlaklarÕ) oluúmaktadÕr. Ancak bunlar, kökenl Õy tektonik ektonik yapÕlara dahil edilemez. kökenleri itibarÕyla .ÕUÕklÕ .ÕU klÕ yapÕlar, geometrik metrik bakÕmdan üç grupta toplanÕr: Çatlaklar, kla ve faylar. ayla yarÕklar P üa ro at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la A- Çatlaklar .ÕUÕlma ile kayacÕn daneleri arasÕndaki ba÷OÕOÕk a÷OÕOÕk kopar, par, kÕUÕlma k yüzeyleri yü üzeyleri kayaç bloklarÕQÕn gözle fark edilebilecek boyutlarda ayrÕOÕr. arda birbirinden birb yr Õr. Bloklar arasÕnda, kÕUÕlma yüzeyi boyunca birr kayma meydana gelmemiúse ve bloklar arasÕnda dikkati çekecek kadar bir b açÕklÕk yoksa (bir cm veya daha az), bu tür kÕUÕklar çatlak olarak ak adlandÕUÕOÕr. adland .Õsaca; yer de÷Lútirmemiú NÕUÕklara çatlak denir. Çatlaklar milimetre boyutunda olabilece÷i gibi (mikro çatlaklar), birkaç yüz metre boyutlarÕnda da olabilir. Çatlak düzleminin yeryüzü ile arakesitine çatlak izi denir. Büyük boyutlu çatlaklarÕn izleri jeolojikk haritalarda veya özel olarak hazÕrlanan kÕUÕk haritalarÕnda gösterilebilir. Birbirine az çok paralel çatlaklardan oluúan çatlak toplulu÷una çatlak takÕPÕ; birbirini kesen konumdaki iki çatlak takÕPÕQÕn oluúturdu÷u çatlak toplulu÷una da çatlak sistemi adÕ verilir. Çatlak topluluklarÕQÕn tektonik analizi ile, o bölgeyi etkilemiú olan tektonik kuvvetler ve tektonik hareketler hakkÕndaki bilgilere ulaúÕlabilir. Çatlak yüzeylerinin H÷im açÕlarÕ ço÷unlukla fazladÕr; düúey veya düúeye yakÕndÕr. rÖ 15 ún P üa ro at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K e AY A tla AyrÕúmamÕú sa÷lam kayaçlarda, çatlak izleri çok ince görülür. AyrÕúma, çatlak yüzeyleri boyunca daha kolay geliúebilece÷inden, Ay ayrÕúma ay Õúma ilerledikçe çatlaklar geniúler ve boúluklar ortaya çÕkabilir. Fisürler, rl gözle görülüp, görülemeyecek kadar küçük, kÕl gibi ince Fisürler ço÷u zaman yabancÕ maddelerle (silis, kalsit, ççatlaklardÕr. rdÕr. Fisü kil, jips v.b.)) dolar dola ve bu suretle ince damarcÕklar meydan gelir. Fisürler çeúitli yönlerden kuvvetlerin etkisiyle veya kuruma ile Fisürle yö den gelen g meydana meydan gelir. Killi ve siltli kütlelerde bu tip fisürler çok görülür. øyi sÕNÕlaúmamÕú sedimanter kayaçlarda geliúen çatlaklar (Belemedik) rÖ Aglomeralarda oluúan ve içi ikincil minerallerce doldurulan çatlaklar (UlukÕúla). 16 ún Pr üa o at f. M D üh .ú çi n B- YarÕklar sm Makaslama çatlaklarÕ. an Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la rÖ .ÕUÕlma olayÕnda, kÕUÕk yüzeyi boyunca birbirinden birbir ayrÕlmÕú bloklar arasÕnda dikkati çekecek kadar (1 1 cm’den cm’de fazla) bir açÕklÕk meydana gelmiú; ancak, bloklar birbirine birbirin göre kaymamÕúlarsa, bu tür kÕUÕklÕ yapÕlara yarÕk adÕ verilir. erilir Bloklar arasÕndaki açÕklÕk, küçük boyutlu (birkaç metrelik) treli yarÕklarda birkaç milimetre iken, birkaç yüz metrelik büyük ar k boyutlu yarÕklarda bu açÕklÕk cm’den m’ye kadar de÷Lúir. YarÕk düzlemi ile yeryüzünün arakesitine yarÕk izi denir. ølkk oluútuklarÕnda boú olan yarÕklar, yerkabu÷unun derinlerinden gelen magma ve di÷er eriyiklerin yerleúmesi için uygun hacimler oluútururlar. Cevherli eriyiklerin yerleúmesiyle maden yataklarÕ oluútu÷undan, yarÕk ve çatlaklarÕn, özellikle maden yataklarÕQÕn aranmasÕnda özel bir önemleri vardÕr. 17 C- Faylar ún Pr Levha tektoni÷ine göre, yeryüzü levha adÕ verilen çok sayÕda sa÷lam bloktan oluúmakta ve bu levhalar birbirine göre göreceli olarak hareket etmektedir. Yer yüzeyi kÕtasal boyutta 6 levhadan (Afrika, Amerika, Antartika, Avustralya-Hindistan, Avrasya ve Pasifik) ve daha küçük boyuttaki 14 plakadan oluúmaktadÕr. Levhalar arasÕndaki göreceli deformasyon, levha sÕQÕrlarÕna yakÕn dar kuúaklarda geliúmektedir. L LevhalarÕn bu deformasyonu yavaú ve devamlÕ úekilde olmakta ve veya deprem (sismik deformasyon) ara sÕra meyda gelmektedir. meydana Depremlerin re erin büyük ço÷unlu÷unun yerlerinin levhalar ar ak sÕQÕrlara ÕQ arasÕndaki karúÕOÕk geldi÷i açÕktÕr. LevhalarÕn hareket yönün yönüne ba÷OÕ ol olarak, Õraksayan sÕQÕr, yakÕnsayan sÕQÕr ve transfo nde üç tip levha sÕQÕUÕ vardÕr. transform sÕQÕr úúeklinde üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj R ú KA Y A s N ot la rÖ 18 ún üa at P M üh . ú Os çi ma n n Je S ol ú V YA tla rÖ 19 ún Pr Iraksayan sÕQÕr; iki levhanÕn göreceli hareketinin birbirinden uzaklaúmasÕ durumunda ortaya çÕkar. Tektonik levhalar birbirinden uzaklaúÕrken, so÷uyan ve katÕlaúan sÕcak ma÷manÕn yukarÕ do÷ru hareketi yayÕlma sÕrtlarÕQÕ oluúturur. Bir kÕta içinde bir Õraksayan sÕQÕr oluútu÷u zaman riftleúme olarak adlandÕUÕOÕr. üa o at f. M D üh . ú Os çi ma n n Je S ol ú V oj R ú AY A N ot la rÖ 20 ún Pr YakÕnsayan sÕQÕr; iki levhanÕn göreceli hareketi birbirine do÷ru iken oluúur. Yer yüzü üzerindeki kabuk miktarÕ nispeten sabit kalÕr ve dolayÕVÕyla bir alanda Õraksayan sÕQÕr oluútu÷unda di÷er alanda yakÕnsayan sÕQÕr oluúmaktadÕr. Üç çeúit yakÕnsayan sÕQÕr vardÕr: üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj R ú KA er Y A s N ot la rÖ * Okyanusal kabuk-kÕtasal kabuk dalma batma zonu * øki okyanusal kabuktan dalma batma zonu * øki kÕtasal kabu÷un çarpÕúma zonu 21 ún üa at P M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K e AY A N ot la YakÕnlaúan k aúan (konverjan) (konverja levha sÕ sÕQÕrlarÕndaki ar dalma olayÕQÕn de÷Lúik türleri. A: øki okyanusal litosferden biri di÷erinin altÕna dalmakta yayÕ (ensimatik yay) akta ve ada yay ay oluúmakta. akta. B: B Bir okyanusal litosfer bir kÕtasal litosferin altÕna dalmakta (And Da÷larÕ altÕna dalan örne÷inde oldu÷u gibi) lan Pasifik LevhasÕ L i oldu÷ gibi ve volkanik da÷ zinciri (ensialik yay) oluúmaktadÕr. C: YakÕnlaúan levhalar arasÕndaki Õndaki okyanusal litosferin tamamen tüketilmesi sonucunda, iki kÕtasal litosfer karúÕ karúÕya gelmekte, yo÷unluklarÕ aynÕ ve aralarÕnda çarpÕúmaya ba÷OÕ olarak kÕvrÕmlÕ-bindirmeli nÕ oldu÷undan n biri di÷erinin nin altÕna dalamamakta dalam VÕrada÷lar oluúmaktadÕr d (Alp-Himalaya -Himala sisteminde de oldu÷u ÷ ggibi). Transform faylÕ VÕQÕr: øki levhanÕn nÕn göreceli görece hareketi reketi birbirine birb Õrlar nd do÷rultu do÷ at lÕ fay paralel oldu÷u zaman, levha sÕQÕrlarÕnda atÕmlÕ dü zerinde zonlarÕ geliúebilir. Do÷rultu atÕmlÕ faylar, fay düzlemi üzerinde ar olarak tanÕmlanÕr mlanÕr hareketin do÷rultuya paralel oldu÷u faylar veya baúka ifadeyle, fayÕn yönüne paralell yatay harekett vardÕr. rÖ 22 ún Pr üa o at f M üh . O úç sm in an Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la rÖ .ÕUÕklÕ yapÕlarda, kÕUÕk yüzeyinin nin iki tarafÕndaki aki bloklar blo ok birbirine göre herhangi bir yönde, yönde en azÕndan dan fark edilebilecek ölçüde kaymÕúlar, yani yer de÷Lútirmiúlerse, de÷Lú rse, bu tür kÕUÕklÕ yapÕlara fay adÕ verilir. Faylar lar da, çatlak ve e yarÕklarda oldu÷u gibi boyut bakÕPÕndan çok ok de÷Lúkendir. de÷Lú Birkaç cm’den, yüzlerce hatta binlerce km’ye kadar ar de÷Lúen de úe boyutta olanlar vardÕr. Fay uzunlu÷u, fay zonu veya fayÕn toplam uzunlu÷u olarak rak tanÕmlanabilir. Kayma hareketinin (yer de÷Lútirmenin)) meydana geldi÷i düzleme fay düzlemi (aynasÕ) denir. Fay düzlemi tam dik olmadÕ÷Õ zaman bu düzlemin üstünde bulunan kÕsma tavan bloku, altÕnda bulunan kÕsmada taban bloku denir. Bu iki blok arasÕndaki kaymanÕn miktarÕna fayÕn atÕPÕ denir. Fay düzleminin yönelimi, fayÕn do÷rultu ve H÷imi ile tanÕmlanÕr. 23 ún Pr üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la (÷im atÕmlÕ mlÕ normal norm bir fayÕn blok diyagramÕ. ab: e÷im atÕPÕ (bu fay türü için net atÕm), ac: düúey atÕm, cb: yatay atÕm (fayÕn atÕPÕ). t FaylarÕn BaúOÕca Geometrik etrik Ög Ögeleri eri rÖ 24 ún P üa ro at f. M üh r. O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K er AY A s N ot la Fay aynasÕ (fay yüzeyi, fay düzlem düzlemi) ve ayna üzerindeki fay çizikleri. rÖ Fay aynasÕ (fay yüzeyi, fay düzlemi) ve ayna üzerindeki fay çizikleri. 25 . FaylarÕn Geometrik SÕQÕflamasÕ ún Pr Bir fay üzerinde oluúan hareketin türü genellikle do÷rultu ve H÷im yönündeki bileúenlerine indirgenir. Bazen her iki yönde hareket geliúebilse de, genellikle iki yönden birindeki di÷erine göre daha baskÕn olmaktadÕr. Faylar de÷Lúik özellikleri esas alÕnarak sÕQÕflandÕUÕlabilir. Örne÷in; oluúumlarÕQÕ sa÷layan kuvvetlere göre, yani mekanik sÕQÕflama, geometrik sÕQÕflama, çevredeki yapÕlara göre sÕQÕflama gibi. Burada sadece geometrik sÕQÕflama üzerinde durulacaktÕr. üzerin Geometrik Ge trik sÕQÕflamada sapma açÕVÕQÕn de÷eri, asÕl atÕPÕn ÷i ve bloklarÕn b niteli÷i kayma durumu dikkate alÕQÕr. üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú iD K e AY A tla FaylarÕ, türlerine göre basitçe 2 ye ayÕrabiliriz. biliriz (÷im atÕmlÕ faylar 1. Normal fay 2. Ters fay Do÷rultu atÕmlÕ fay rÖ 26 ún P üa ro at f. M D üh . ú Os çi ma n n Je S ol úV oj Rú i KA Y A s N ot la rÖ 27 (÷im AtÕmlÕ Normal Fay: ún P üa ro at f M úç sm in an Je S ol ú V YA N ot la rÖ 28 Horst Graben Horst Graben ún üa at Graben Horst P M h. O úç sm in an Je S ol úV oj iD K er AY A tla rÖ Graben (solda) ve horst-grabenler (sa÷da) 29 (÷im AtÕmlÕ Ters Fay: ún üa at P M üh . ú Os çi ma n n Je S ol úV oj iD K AY A tla (÷im atÕmlÕ ters ter fay. Tavan blo÷u, taban ban blo÷un blo÷una ÷ göre yukarÕya do÷ru hareket etmiútir. UlukÕúla, Karagöl’de rekristalize kireçtaúlarÕnda e÷im atÕmlÕ ters fay. rÖ Ters faya Amerika’dan (Utah) bir örnek. 30 ún üa at P M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol úV oj Rú i K (÷im atÕml atÕmlÕ ters rs faylar. (÷ik AtÕmlÕ Normal Fay: YA tla rÖ (÷ik atÕmlÕ normal fay. 31 (÷ik AtÕmlÕ Ters Fay: ún Pr üa o at f. M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj R ú ùekil 334: (÷ik ik (oblik, vverev, diyagonal) atÕmlÕ ters fay. Do÷rultu atÕmlÕ faylar: YA tla rÖ 32 ún Pr üa o at f M üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V Kayaç ölçe÷indeki (mikro) do÷rultu atÕmlÕ faylar. YA N ot la rÖ 33 ún üa at P M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj Konya yöresinde yöresinden do÷rultu tu atÕmlÕ fayla faylar (solda) ve Marmara depreminde kÕUÕlan fayÕn sa÷ yanal atÕPÕQÕ gösteren resim (sa÷da). YA tla rÖ Marmara depreminde hareketlenen fayÕn sa÷ yönlü do÷rultu atÕPÕna iliúkin izler. 34 ún üa at P M Dr üh . O .ú s çi ma n n Je S ol ú V oj FayÕn ayÕn hareketi sonucu, sonuc yüzeydeki deki gev gevúek sedimanlarda y meydana gelen yüzey kÕUÕ÷Õ (fay izi). Fay bloklarÕQÕn hareketi sonucu meydana gelen ötelenmenin bahçe a÷açlarÕndaki belirgin izi. Uçaklardan çekilmiú do÷rultu atÕmlÕ fay örnekleri. YA ot la rÖ 35 ún Pr üa o at f M San Andreas FayÕ’na ait hava foto÷raflarÕ ve kabartma haritasÕ (sol altta) ú ç sm in an Je S ol úV oj Rú iD K AY A tla rÖ San Andreas FayÕ. 36 ún Pr üa o at f. M D üh . ú Os çi ma n n Je S ol ú V oj R ú KA YA N ot la rÖ Süreksizlik Düzlemleri 37
© Copyright 2024 Paperzz