lhd MART 135 BROŞÜR

ıssn: 1303-9210
LEGAL
Hukuk Dergisi
LEGAL JOURNAL OF LAW
Cilt: 12 / Sayı: 135
Volume: 12 / Issue: 135
Yıl / Year: 2014
YARGITAY KARARLARI, DANIŞTAY KARARLARI
VE DİĞER YÜKSEK MAHKEME KARARLARI,
HUKUK HABERLERİ, HUKUKÎ MAKALELER,
GÜNCEL MEVZUAT, RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ,
ÖNEMLİ BİLGİLER
COURT OF CASSATION DECISIONS, COUNCIL STATE DECISIONS
AND OTHER SUPREME COURT DECISIONS, LEGAL NEWS, LEGAL
WRITINGS, CURRENT LEGISLATION, ABSTRACTS OF OFFICIAL
GAZETTE, MAJOR INFORMATION
Legal Hukuk Dergisi
Legal Journal of Law
“Hakemli Dergidir”/“Peer reviewed Journal”
Cilt: 12/Sayı: 135
Volume: 12/Issue: 135
Yıl/Year: 2014
Yayın Sahibi/Publisher: Legal Yayıncılık A.Ş. adına Sahibi ve Genel
Yayın Yönetmeni/On Behalf of Legal Yayıncılık
INC. Publisher and Executive Editor
Av. / Aal. Lütfürrahman BAŞÖZ
(Sertifika No./Certificate No. 27563)
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Responsible Manager: Av. / Aal. Ramazan ÇAKMAKCI
Basım ve Cilt/Printing and Volume: Kitap Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti.
(Sertifika No./Certificate No.: 16053)
Tel.: 0212 482 99 10 Faks/Fax: 0212 482 99 78
Basıldığı Yer/Place of Publication: Davutpaşa Cad. No: 123, Kat:1
Topkapı/İstanbul
Basıldığı Tarih/Publication Date: Mart/March 2014
Yönetim Yeri/Place of Management: Bahariye Cad. No: 63/6 Kadıköy/İstanbul
Tel. 0216 449 04 86 Faks/Fax: 0216 449 04 87
Yayın Türü/Type of Publication: Yerel, Süreli, Aylık Hukuk Dergisi/This
journal is a peer reviewed national law journal
published per month
İzmir Temsilcisi/
Izmir Representative
Av. / Aal. İsmet KÖYMEN
Mersin Temsilcisi/
Mersin Representative
Av. / Aal. H. Hulki ÖZEL
ISSN: 1303-9210
Dergiye yapılan atıflarda “LHD” kısaltması kullanılmalıdır.
For citations please use the abbreviation: “LHD”
E-mail: [email protected]
Telefon/Phone: 0 216 449 04 85
Faks/Fax: 0 216 449 04 87
Posta Adresi/Postal Address:
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul
Bu dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir.
Articles published in this journal represent only the views of the contributors.
Copyright © 2014
Bu derginin tüm yayın hakları LEGAL YAYINCILIK A.Ş.’ye aittir.
Yayınevinin izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç
olmak üzere hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve
yayınlanamaz.
All rights reserved. No part of this publication may be copied,
reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or
by means, without the prior expressed permission in writing of the
LEGAL YAYINCILIK A.S.
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul
Tel: (216) 449 04 85 – 449 04 86 Faks: (216) 449 04 87
İnternet adresi: www.legal.com.tr
E-mail: [email protected]
DANIŞMA ve YAYIN KURULU
EDITORIAL and ADVISORY BOARD
Prof. Dr. Gökhan ANTALYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Abdülkadir ARPACI
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mehmet Emin ARTUK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Oğuz ATALAY
Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukuku
Anabilim Dalı
Prof. Dr. Cevdet ATAY
Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Süheyl BATUM
Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Ali Cem BUDAK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Erdoğan BÜLBÜL
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Mustafa ÇEKER
Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Gürsel ÇETİN
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı
Prof. Dr. Osman DOĞRU
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Nuray EKŞİ
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Nüvit GEREK
Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Tevfik GÜLSOY
Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Alper GÜMÜŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sibel İNCEOĞLU
Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Turgut KALPSÜZ
Prof. Dr. Eser KARAKAŞ
Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Işıl KARAKAŞ
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi - Devletler Umumi Hukuku
Prof. Dr. Mahmut KOCA
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku
Prof. Dr. Mustafa KOÇAK
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı – Anayasa Hukuku
Prof. Dr. Muharrem KILIÇ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Serap Keskin KİZİROĞLU
Okan Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Tekin MEMİŞ
İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Ali Necip ORTAN
İstanbul Kültür Üniversitesi Fikri Haklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü
Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı
Prof. Dr. Ayhan ÖNDER
Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Prof. Dr. Selçuk ÖZTEK
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi
Prof. Dr. Ömer ÖZKAN
İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü
Prof. Dr. Saba ÖZMEN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK
İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü
Prof. Dr. Hasan PULAŞLI
Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Adem SÖZÜER
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN
Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. Şükran ŞIPKA
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK
Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Samim ÜNAN
Galatasaray Üniversitesi Ticaret Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hakan ÜZELTÜRK
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Sultan ÜZELTÜRK
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Prof. Dr. Serap YAZICI
Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Prof. Dr. Hamdi YILMAZ
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Doç. Dr. Faruk ACAR
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Doç. Dr. Pınar AKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Doç. Dr. Müslüm AKINCI
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Murat ALIŞKAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Doç. Dr. Çetin ARSLAN
Yargıtay Cumhuriyet Savcısı
Doç. Dr. Mustafa Erdem CAN
Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Osman CAN
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
Doç. Dr. Özlem YENERER ÇAKMUT
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı
Doç. Dr. Mehmet ERDEM
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Pelin GÜVEN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Doç. Dr. Şafak NARBAY
Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Doç. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı
Doç. Dr. İlhan YILMAZ
Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı
Doç. Dr. Sevtap YOKUŞ
Kocaeli Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı
Yrd. Doç. Dr. Taner AYANOĞLU
İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Sinan BAYINDIR
İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Sevi BAKIM
İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Ebru CEYLAN
İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Medeni Hukuk
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN
Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku
Anabilim Dalı Öğretim Üyesi
Yrd. Doç. Dr. Muzaffer EROĞLU
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Birgül SOPACI
Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Varol KARAASLAN
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflasHukuku Anabilim Dalı
Yrd. Doç. Dr. Nur KARAN
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku
Yrd. Doç. Dr. A. Kürşat TANGÜN
Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticareti Hukuku Anabilim Dalı
Dr. İsmet Nezih ABANOZ
Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi
Dr. Ahmet M. GÜNEŞ
İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi
Haşmet Sırrı AKŞENER
İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi E. Başkanı
Hasan ÖZKAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
İzzet DOĞAN
Em. İstanbul Hukuk Hâkimi
Arş. Gör. Mustafa ÜNLÜTEPE
Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı
Av. Atilla COŞKUN, Av. Süleyman ÇETİN,
Av. İbrahim Murat HAZNEDAR, Av. Recep KAHRAMAN, Av. Dr. Filiz KESKİN,
Av. Fikret İLKİZ, Av. Hasan KÖROĞLU, Av. Mehmet UÇUM, Av. Talih UYAR
LEGAL HUKUK DERGİSİ YAYIN İLKELERİ
PUBLICATION AND SUBMISSION REQUIREMENTS OF LEGAL
JOURNAL OF LAW
1. Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir
dergidir.
Legal Journal of Law is a peer reviewed journal published per
month.
2. Dergi’de yayımlanabilecek yazılar, hukuk alanını ilgilendiren
içerikte her türlü makale, karar incelemesi ve kitap incelemesi ile çevirilerdir. Yazıların dili, Türkçe veya diğer Avrupa dilleridir.
This is a journal of law focusing on legal issues concerning law.
Articles, case notes and comments, discussions of legislative
development, book reviews and other similar type of papers which are
written in Turkish and in other European languages are welcome.
3. Dergi’de yayımlanmak üzere gönderilen yazılar başka bir yerde
yayımlanmamış ya da yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır.
Articles that will be sent to the editor should not be published
elsewhere, nor be submitted to other journals simultaneously.
4. Yazılar Microsoft Word (Microsoft Office 98 ve üzeri
versiyonlar) formatında (.doc veya.docx dosya uzantılı olarak) yazılmış
olmalıdır. Ayrıca yazılar, aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme
alınmış olmalıdır:
Kağıt boyutu: A4
Üst: 2, 5 cm; Alt: 2, 5 cm; Sol: 2 cm; Sağ: 2 cm
Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana
yaslı
Dipnotlar: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı
Articles should be submitted as Microsoft Word (either with.doc
or.docx file extensions) documents (Microsoft Office 1998 or higher
versions). Articles should be written according to the following style
guidelines:
Paper size: A4
Top: 2.5 cm; Bottom: 2.5 cm; Left: 2 cm; Right: 2 cm
Text body: Times New Roman, 12 points, at 1.5 line spacing,
justified
Footnotes: Times New Roman, 10 points, at 1 line spacing,
justified
5. Her yazı, kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile
Microsoft Word formatında editöre teslim edilmelidir. Yazının basılı
olarak teslimi gerekmemektedir.
Softcopy of the article either on a CD or as an attached Microsoft
Word Document via e-mail should be submitted to the editor. There is no
need to submit any hardcopy of the article.
6. Yazıyla birlikte yazarın (veya yazarların) adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de editöre ulaştırılmalıdır.
The name (s), formal position (s), institutional affiliation (s) and
contact details (especially e-mail (s)) of the author (s) must be clearly
included with the submission to the editor.
7. Dergi’ye gönderilen makaleler Türkçe ve İngilizce başlık ile
hem İngilizce hem de Türkçe özet kısmı içermelidir.
Each submission should contain a Turkish and an English Title, as
well as an Abstract part in Turkish and English.
8. Dergi’ye gönderilen makalelerde, ilgili makaledeki konuyu tanımlayan Türkçe ve İngilizce uygun anahtar kelimeler bulunmalıdır.
All articles should be accompanied by a sufficient number of keywords in Turkish and English that reflect the content of the article.
9. Dergi’ye gönderilen makalelerde kullanılan kaynaklar, makale
sonunda kaynakça olarak alfabetik sırada verilmiş olmalı ve kullanılan
kaynaklar dipnotunda veya metin içerisinde kısa olarak yer almalıdır.
All references cited in the text should be numbered in the order of
mention in the text and should be given in abbreviated form in footnotes.
They should be listed in full form at the end of the article in an alphabetically arranged bibliography as well.
10. Dergi’ye gönderilen makalelerin yazım bakımından son denetimlerinin yapılmış olduğu ve basılmaya hazır olarak verildiği kabul
edilir.
All submissions are regarded as ready to publish and already
proofread by the author himself.
11. Yayım Kurulu’nda ilk değerlendirilmesi yapılan makaleler,
anonim olarak hakeme gönderilecek, hakemden gelen rapor doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, hakemden gelen rapor çerçevesinde
düzeltme istenmesine ya da yayımlanmamasına karar verilecek ve yazar
durumdan en kısa zamanda ve genellikle e-posta yolu ile haberdar edilecektir. Tamamlanmış veya düzeltilmiş yazı, Yayım Kurulu’nca, tekrar
hakeme gönderilebilir.
Initial assessment of the articles will be done by the editorial board. After the assessment is completed, the articles will be sent to an
anonymous peer reviewer. In accordance with reviewer’s report,
amendments may be done or the article may be decided not to be
published. After the amendments are completed, the article may be sent
to peer reviewer again, by the editorial board.
12. Dergi, hakemin yazarı bilmemesi esasına (kör hakemlik)
dayanır. Hakeme gönderilecek makalelerde de yazarın kimliğine ilişkin
bilgilerin gizliliği sağlanır.
All articles submitted are subject to a blind peer review. The identity of the author (s) and reviewer (s) will not be revealed to the other
party.
13. Dergi basıldıktan sonra ilgili sayının yazarlarına ve bu sayıda
hakemlik yapmış olanlara ücretsiz olarak gönderilir.
Free copies of the of the published issue will be sent both to the
author (s) and to the reviewer (s).
Dergimiz Hakkında/About Our Journal
Legal Hukuk Dergisi (LHD) Dergisi, ayda bir yayımlanan hakemli
bir dergidir. 2003 yılından beri yayın hayatını sürdürmekte olan dergide
hakem denetiminden geçmiş makaleler, karar tahlilleri, içtihat ve mevzuat kronikleri ile eser incelemelerine yer verilmektedir. Her sayıda Türk
ve yabancı akademisyenler ve hukuk uygulamacıları tarafından kaleme
alınan, hukuk ile ilgili değerli eserler yayımlanmaktadır.
Okuyucularımızın göndereceği hukuk alanına ilişkin makaleler ve
diğer türdeki eserlerle (karar tahlilleri, eser incelemeleri vb.), dergimizin
daha da zenginleşeceğine inanıyoruz.
Legal Journal of Law (LHD) is a peer reviewed journal published per
month, concentrating on issues of law and considers for publication articles,
case notes and comments, discussions of legislative developments and book
reviews. It has been in publication since 2003. Each issue contains scholarly
works concerning law bulletin/journal, authored by scholars and
practitioners around the globe.
We welcome your contributions in the form of articles, notes,
comments or reviews on topics reflecting a broad range of perspectives
on law; with your contributions and support our journal will progress.
EDİTÖRDEN…/FROM THE EDITOR…
Değerli abonelerimiz, 2014 yılının üçüncü sayısıyla sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyiz.
Dergimizin makaleler kısmında Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN, Av. A.
Göktuğ KAYA’nın “Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler”, Yrd. Doç. Dr. Hakan
ÇEBİ’nin “Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu”, Yard. Doç. Dr. Neşe KIZIL, Ömer ER’in “Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi” ve Arş. Gör.
Sevda BORA’nın “Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi” isimli makaleleri yeralmaktadır.
Dergimizin uzman görüşü kısmında Araş. Gör. Muhammed Ali
AYDIN’ın “Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme”, Av.
Bülent KAÇAR’ın “Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban:
Kofçaz” ve Yavuz AKBULAK’ın “Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım
Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar” isimli yazısı
yeralmaktadır.
Dergilerimizin 2014 yılı abonelik yenilemeleri başlamıştır. Her
biri alanında uzman hukukçulardan oluşan yayın ve danışma kurullarının
hukuka katkı amacıyla gönüllü olarak çalıştığı zengin içeriğe sahip hukuk dergilerimiz sadece sizlerin abonelikleri ile yayın hayatına devam
etmektedir. Dergilerimize abone olarak verdiğiniz destek ile hukukun
gelişmesine ve yaygınlaşmasına yapmış olduğunuz katkıların bu yıl da
devam etmesini beklemekteyiz.
Legalbank elektronik hukuk programımız sizlerin değerli desteği
ile güçlenerek ve abone sayısını hızla arttırarak yoluna devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Dergilerimizi de elektronik ortama aktarmayı
planlamaktayız. Legalbank sitemizden ücretsiz 5 günlük tam kullanım
imkanı devam etmektedir. Programımızı denememiş abonelerimizin
www.legalbank.net internet adresinden sitemizi ziyaret etmelerini beklemekteyiz.
Editör/Editor
LEGAL HUKUK DERGİSİ
Cilt: 12/Sayı: 135
Yıl: 2014
İÇİNDEKİLER
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri ........................................................... XXI
Hukukî Makaleler......................................................................................................... 1
Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar
Üzerine Düşünceler
Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN
Av. A. Göktuğ KAYA .............................................................................................. 3
Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu
Yard. Doç. Dr. Hakan ÇEBİ ................................................................................... 23
Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL
Ömer ER ................................................................................................................. 37
Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi
Arş. Gör. Sevda BORA ........................................................................................... 59
Uzman Görüşleri......................................................................................................... 77
Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme
Araş. Gör. Muhammed Ali AYDIN........................................................................ 79
Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz
Av. Bülent KAÇAR ................................................................................................ 93
Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine
İlişkin Yeni Esaslar
Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı) .................................................................... 97
Hukuk Haberleri....................................................................................................... 135
Yargıtay Hukuk Kararları....................................................................................... 173
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları............................................................... 175
Yargıtay Hukuk Daire Kararları............................................................................ 202
Yargıtay Ceza Kararları .......................................................................................... 275
Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı........................................................................ 277
Yargıtay Ceza Daire Kararları............................................................................... 285
Danıştay Kararları.................................................................................................... 307
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı ........................................................ 309
Danıştay Daire Kararı ........................................................................................... 312
XVIII
Anayasa Mahkemesi Kararları ............................................................................... 317
Güncel Mevzuat ........................................................................................................ 325
Kanunlar................................................................................................................ 327
Resmî Gazete Özetleri........................................................................................... 401
Önemli Bilgiler .......................................................................................................... 413
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ................................................... 460
Yüksek Mahkeme Kararları Arama Dizinleri ....................................................... 461
Kavramlara Göre Arama Dizini ............................................................................ 463
Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini ............................................................... 467
LEGALBANK ABONELİK FORMU........................................................................ 470
LEGAL JOURNAL OF LAW
Volume: 12/Issue: 135
Year: 2014
CONTENTS
Plot Summary of Supreme Court Decisions .......................................................... XXI
Legal Writings............................................................................................................... 1
Thoughts About Errors for the Power of Attorney (Proxy as Commonly
Accepted Error/Solecism)
Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN
Atty. A. Göktuğ KAYA ............................................................................................ 3
The Liability of Parent Firm for Subsidiory Company's Debt
Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ .................................................................................... 23
The Role and Importance of as a Notery Public Officer in Goverment
Organazition
Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL
Ömer ER ................................................................................................................. 37
Case Management in Civil Procedure Law
Res. Asst. Sevda BORA.......................................................................................... 59
Expert Opinions .......................................................................................................... 77
Privatization in Constitutional Court Decisions
Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN......................................................................... 79
New Victim in Clash with Natural Life: Kofcaz
Atty. Bülent KAÇAR .............................................................................................. 93
New Basis about Investment Services and Investing Activities in Turkish
Capital Markets
Yavuz AKBULAK (Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)................ 97
Legal News................................................................................................................. 135
Court of Cassation Civil Chamber Decisions ......................................................... 173
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions ................................. 175
Court of Cassation Civil Chambers Decisions ...................................................... 202
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions.................................................. 275
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision ................................ 277
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions ..................................................... 285
Council of State Decisions ........................................................................................ 307
Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision............................ 309
Council of State Chamber Decision ...................................................................... 312
XX
Turkish Constitutional Court Decisions ................................................................. 317
Current Legislation................................................................................................... 325
Law Codes............................................................................................................. 327
Abstracts of Official Gazette................................................................................. 401
Major Informations .................................................................................................. 413
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS..................................... 460
Index of Supreme Court Decisions .......................................................................... 461
Index of Related Legal Terms ............................................................................... 463
Index of Related Law Code Articles ..................................................................... 467
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK
LEGAL DATABASE ................................................................................................. 470
YÜKSEK MAHKEME KARARLARI KISA ÖZETLERİ
PLOT SUMMARY OF SUPREME COURT DECISIONS
AVUKATLIK HUKUKU
Davacı Lehine Belirlenen Vekalet Ücretin Yarısına HükmolunmasıAvukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine tarife
hükümleriyle belirlenen vekalet ücretin yarısına hükmolunması
gerekirken tamamına hükmolunması doğru değildir................................... 260
BORÇLAR HUKUKU
Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Bakiye İş Bedelinin TahsiliBelirlenen iş bedeli, 818 Sayılı B.K.'nun 365. maddesi uyarınca
götürü usulde kararlaştırılmış iş bedeli niteliğindedir. Anılan yasa
hükmü uyarınca, yüklenicinin belirlenen bedelle işi tam ve ayıpsız
olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. ............................................. 250
BOŞANMA HUKUKU
Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat- Boşanmaya
sebep olan olaylarda kusurun tamamen davalı kocada olduğunun
kabulü gerekir. Durum böyleyken davacı kadının eşit kusurlu
kabul edilmesi doğru olmadığı gibi bu hatalı kusur belirlemesi
gerekçe gösterilmek suretiyle, maddi tazminat ve manevi tazminat
talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır................................ 206
CEZA HUKUKU
Dolandırıcılık- Zilyetliğin geçici olarak teslimini sağlamaya yönelik bile olsa hileli davranışlar kullanılmış ve bu hileli davranışlar
sonucu zilyetlik teslim edilmişse dolandırıcılık suçu oluşabileceğinden, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturacağının
kabulü gerekmektedir. Başka bir anlatımla, dolandırıcılık suçunda
önemli olan husus zilyetliğin hileli davranışlar sonucu devredilmesi olup, zilyetliğin belirli bir süre için sanığa devredilmiş olması
ve diğer şartların varlığı halinde dolandırıcılık suçu oluşabilecektir. ......... 277
Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların KopyalanmasıSanığın 2. el cep telefonu alım satımı ve telefon tamiri yaptığı iş
yerinde, 63 adet klonlanmış cep telefonu ile telefon klonlamaya
yarayan aletler ve programlar ele geçtiğine göre, sanık hakkında
mahkumiyet hükmü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi
isabetsizdir................................................................................................... 292
XXII
Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri
Kambiyo Senetlerinde Yapılan Sahteciliğin Resmi Belgede
Sahtecilik Sayılması- Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin,
resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin
Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması
gerekli olup, suça konu çekte keşide yeri ve keşidecinin ad ve
soyadı altında yazılı bir yer bulunmadığı, bu nedenle özel belge
niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, özel belgede sahtecilik
suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekir. ......................................... 302
Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçu- CMK'nın 332/2.
maddesinde belirtilen hususları içeren şerh bulunduğu da
gözetilerek, söz konusu müzekkerenin sanığın çalıştığı birime
hangi tarihte ulaştığını gösterir posta zimmet listesi ve diğer
belgelerin getirtilmesinden ve cevap vermeme eylemi sonucu
TCK'nın 257/2. maddesinde öngörülen kamu zararı, kişi
mağduriyeti veya kişilere haksız kazanç sağlama unsurlarından
birinin bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra hukuki
durumunun tayin ve takdiri gerekir ............................................................. 290
Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme SuçuKredi kartını kart kopyalama cihazından geçirerek kart bilgilerini
kopyalayan sanığın eyleminin, TCK. nun 136. maddesinde
düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu
oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı
gerektirmiştir. .............................................................................................. 293
Mala Zarar Verme Suçu- Kamu malına zarar verme suçundan
kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının
incelenmesinde 07.01.2010 tarihli mahkeme hakimi tarafından
tutulan tutanak ile olayı gören tanık beyanlarına göre sanığın
kapıya hafif bir şekilde vurması sonucu kapıda herhangi bir zararın
oluşmadığının belirtilmesi, kapıda herhangi bir göçük, çizik veya
kirlenme olduğuna dair görgü ve tespit tutanağı da düzenlenmemiş
olması, ayrıca sanığın icrai hareketlerini tamamlamış olması
karşısında, kamu malına zarar vermeye teşebbüs suçunun ne
şekilde oluştuğu denetime imkan verecek şekilde karar yerinde
tartışılmadan eksik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması
bozmayı gerektirmiştir. ............................................................................... 300
Bütün kararlar bu şekilde özetli olarak dergimizde yer
a l m a k t a d ı r v e 1 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
HU KU KÎ MA KA L E L E R
LEGAL WRITINGS
* Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar
Üzerine Düşünceler
Thoughts About Errors for the Power of Attorney (Proxy as Commonly
Accepted Error/Solecism)
Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN
Av./Atty. A. Göktuğ KAYA
* Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu
The Liability of Parent Firm for Subsidiory Company's Debt
Yrd. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ
* Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi
The Role and Importance of as a Notery Public Officer in Goverment
Organazition
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL
Ömer ER
* Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi
Case Management in Civil Procedure Law
Arş. Gör./Res. Asst. Sevda BORA
H
TEMSİL YETKİSİ (GALAT-I MEŞHUR OLARAK
VEKÂLETNAME) KONUSUNDA YANILGILAR ÜZERİNE
DÜŞÜNCELER
THOUGHTS ABOUT ERRORS FOR THE POWER OF ATTORNEY (PROXY AS
COMMONLY ACCEPTED ERROR/SOLECISM)
Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN*
Av./Atty. A. Göktuğ KAYA
ÖZET
Temsil yetkisi belgeleri uygulamada, belirtilmesi zorunlu olmadığı
halde, temsil konusu tüm hukuki işlemler tek tek sayılmak suretiyle ve
bu şekilde gereksiz derecede detaylı bir biçimde kaleme alınmaktadır.
Ayrıca bu temsil yetkisi belgeleri yanlış şekilde “vekâletname” şeklinde
adlandırılmaktadır. Türk Borçlar Hukuku Sistemi, her türlü hukuki işlemi gerçekleştirme yetkisi veren genel bir temsil yetkisi sistemini benimsemiştir; bu genel temsil yetkisinin sınırlandırılması ya da özelleştirilmesi ise kanuni ve iradi sebeplerle gerçekleşmektedir ve istisna teşkil
etmektedir. Esasen kanunda özel olarak belirtilmesi gerektiği emredilmeyen hiçbir hukuki işlemin, temsil yetkisinde belirtilmesine gerek
yoktur.
Anahtar Kelimeler: Temsil yetkisi, temsil yetkisinin niteliği, tek
taraflı, hukuki işlem, şekle bağlılık, bağımsız, emredici hüküm
ABSTRACT
In general practice certificates of representation are drafted in a
manner in which they contain each and every subject of the representation one by one with unnecessary detail and length despite the fact that
they do not have to. Furthermore these certificates are wrongfully called
as “Power of Attorney”. Turkish Obligation Law System adopted a general representation authorization where it grants the representation to
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Ana Bilim Dalı, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Misafir Öğretim Üyesi
4
Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda
Yanılgılar Üzerine Düşünceler
perform all legal transactions; limitation or customization of this general representation is realized with legal or voluntary reasons and this
constitutes an exception. In principle, legal transactions that do not need
to be explicitly stated by the mandatory provisions of the law do not
need to be specified in the certificate of representation.
Keywords: Power of attorney, qualification of power of attorney,
ex parte, legal transaction, former commitment, self contained,
mandatory rule
***
“...Uygulamada, yetki belgelerinin, hatalı olarak kanunun
aramadığı derecede kapsamlı ve her türlü hukuki işlemi – kanun
emretmese de – içerecek şekilde düzenlendiğini görmekteyiz. Ayrıca
çoğu zaman yetki belgesi niteliğinde belgeler “vekâletname” olarak
adlandırılmaktadır. Bu itibarla yetki belgeleri hem içerik olarak hatalı
düzenlenmekte hem de yanlış isimlendirilmektedir.
Yine uygulamada tüm kamu kurumları ve özel kurumlar, verilen
yetki belgelerinde kendi isimlerini aramakta, kişiler sıklıkla ismi değişen
kamu ve özel kuruluşlar nezdinde işlem yapabilmek için tekrar tekrar
vekâletname çıkarmak zorunda bırakılmaktadır.
Bu uygulamalardan vazgeçilir ve yetki belgeleri kanunun öngördüğü şekilde yalın olarak düzenlenirse, bu belgeler daha formel, standart
ve yeknesak bir görünüme kavuşacak ve bu belgeler ile yapılan işlemlerde karşılaşılan karmaşa sona erecektir.
Bu makale ile girişte andığımız, gereksiz bir gayretle, yapılabilecek her türlü işlemin hiçbirisinin atlanmaması endişesiyle tüm işlemlerin
tek tek yazıldığı temsil yetkisi belgelerinin aranmasından vazgeçilmesi
ümit edilmektedir. Tüm noter ve kamu kurumlarının bu konuda daha
uyarlı olması gerekmektedir.”
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
H
YAVRU ŞİRKETİN BORÇLARINDAN DOLAYI ANA
ŞİRKETİN SORUMLULUĞU
(THE LIABILITY OF PARENT FIRM FOR SUBSIDIORY COMPANY'S DEBT)
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ*
ÖZET
Türk hukukunda şirketler topluluğu ilk defa, Yeni Türk Ticaret
Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunda yavru şirketi, yavru şirketin pay
sahiplerini ve alacaklıları koruyan önemli düzenlemeler yapılmıştır. Şirketler topluluğunda ana şirket, yavru şirketi yönlendirebilmekte ve onun
zarara uğramasına yol açabilmektedir. Bunun sonucunda da çoğunlukla,
topluluk dışında kalan pay sahipleri ve yavru şirketin alacaklıları zarar
görmektedir. Bu çalışmada, yavru şirketin borçlarından dolayı ana şirketin sorumluluğu, hem Türk Ticaret Kanunu’ndaki hem de Alman hukukundaki düzenlemeler çerçevesinde ele alınmıştır. Sözleşmesel ve fiili
şirketler topluluğunda ana şirketin sorumluğu ayrı ele alınmış, fiili şirketler topluluğuna ilişkin olarak tam ve kısmi hakimiyet halleri ayrıntılı
olarak incelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Türk Ticaret Kanunu, ana şirket, yavru şirket, alacaklı, Alman Pay Senetli Ortaklıklar Kanunu
ABSTRACT
Corporate groups is regulated in New Turkish Commerce Code for
the first time. The important regulations are made in the law that
protects subsidiary company, shareholders of subsidiary companies and
creditors. In the corporate groups may the parent company guide
subsidiary company and cause any damage. As a result of this, it often is
damaged, shareholders and creditors. This work examines liability of
parent company for the debts of subsidiary companies under both the
Turkish Commerce Code and also under the German Code. The liability
of parent company is analyzed separate in Contractual and actual
corporates group, full and partial dominance states are analyzed in detail.
Keywords: Turkish Commerce Code, parent company, subsidiary
company, creditor, German Code of Profit Sharing Businesses
***
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı.
6
Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu
“..SPK 21/II’ye göre de, halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım
kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının, esas sözleşmeleri
veya iç tüzükleri çerçevesinde basiretli ve dürüst bir tacir olarak veya
piyasa teamülleri uyarınca karlarını ya da malvarlıklarını korumak veya
artırmak için yapmaları beklenen faaliyetleri yapmamaları yoluyla ilişkili oldukları gerçek veya tüzel kişilerin karlarının ya da malvarlıklarının
artmasını sağlamaları da örtülü kazanç aktarımı sayılır.
Örtülü kazanç aktarımının yaptırımı ise, 21. maddenin son fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, kazanç aktarımının kurulca tespiti halinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine
kazanç aktarımı yapılan taraflardan aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte malvarlığı veya karı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder. Kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflar
kurulca belirlenecek süre içinde aktarılan tutarı kanuni faizi ile birlikte
iade etmek zorundadır. Ayrıca bu yasağın ihlali ile ilgili 94. ve 110.
maddeler ile ilgili mevzuatta öngörülen yaptırımlar da saklıdır.”
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
H
DEVLET TEŞKİLATI İÇİNDE BİR KAMU GÖREVLİSİ
OLARAK NOTERİN YERİ VE ÖNEMİ
(THE ROLE AND IMPORTANCE OF AS A NOTERY PUBLIC OFFICER IN
GOVERMENT ORGANAZITION)
Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL*
Ömer ER**
ÖZET
Noterlik Kurumunu çeşitli boyutlarıyla incelediğimiz makalemizde
öncelikle noterliğin tarihçesine yer verdik. Daha sonra noterin özel hukuk kişilerinin işlemlerine hukukilik kazandırırken kamusal bir görevi
yerine getirdiğinden bahsettik. Noterin bu hizmeti icra ederken, işlemin
taraflarını hukuki anlamda aydınlatma zorunluluğunu ve aksi takdirde
hukuken sorumlu olacağını tüm ayrıntılarıyla dile getirdik. Noterlik Yasası, değişiklikleri ve yeni noterlik yasa taslağı konusunda görüşlerimizi
belirttik. Sonuç bölümünde Noterlik Yasa Taslağı konusundaki görüş ve
eleştirilerimizi açıklığa kavuşturduk ve noterin toplumsal yaşamdaki
önemini vurguladık.
Anahtar Kelimeler: Noterliğin tarihçesi, kamu hizmeti, noterin
görevleri, noterin sorumluluğu, Türkiye’de noterliğe ilişkin yasal düzenlemeler, yeni Noterlik Yasa Taslağı.
ABSTRACT
In our article that we have written all the details about the legal
status of notaries; first of all we perused about the historical evolution of
notaries. Generally people make their contracts at notaries and some
contracts are necessarily have to be done at the notaries. The notaries
carry out a public duty while authenticating (certifying) these documents. Notaries have to illuminate the both sides of the contract in other
case they should be legally responsible of not illuminating about the
H
Hakem denetiminden geçmiştir.
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi
**
İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi
*
Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi
8
legal details. In our article, we also referred our thoughts about the legal aspects of the legislation dealing with notaries and also the new task
of legislation that is still at the Turkish Parliament. We finished our article by criticizing the new task and also by emphasizing the importance of
notaries in society.
Keywords: History of notaries, public service, duties of notaries,
responsibility of notaries, Turkish legislations dealing with the duty of
notaries, new Legislations Task about Notaries.
***
“..Noterlik hukuk meslekleri içinde önemli ve saygın bir yere
sahiptir. Hizmet yönünden Adalet Bakanlığı’na bağlı noterler kamu
hizmeti görürler; bununla birlikte mali yönden ise bağımsızdırlar. Bu
nedenle noterliğin “sui generis (kendine özgü)” bir statüsü vardır.
Savcıların iddia makamı olma kimliği, hâkimlerin yargılayıcı ve hüküm
verici kişiliği, avukatların savunucu vasfı yanında noterler hukuka
aykırılığın önlenmesi anlamında yaptıkları belgelerin resmi nitelik
kazanması ve onaylama işlemleriyle gündeme gelirler. Henüz hukuki
işleme başlanmadan, hukuk dışı işlem gerçekleştirilmesine engel olmaya
çalışan noterlerin bu çabasını hukuk sisteminin barikatı olarak
değerlendirebiliriz.
...
Yakın tarihimizden bir örnekle durumu vurgulamak gerekirse,
2002 yılına kadar ihale sözleşmeleri noterler tarafından onaylanırken bu
tarihten itibaren bu zorunluluk ortadan kaldırılmıştır. Dikkat çeken olgu
o tarihten sonra ihale sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların artmış
olmasıdır. Basında yer alan “ihale yolsuzluğu” haberleri de bu gerçeğin
bir biçimde ispatıdır. Noterin arşivde sakladığı sözleşmenin üzerinde
değişiklik yapılması mümkün olmadığından yolsuzluk yapılması olasılığı da ortadan kalkmaktadır. Bu ve benzeri örneklerle varacağımız sonuç noterliklerde düzenlenmiş veya onaylanmış her türlü evrak ve işlemin gereği gibi ve usulüne uygun olarak yapıldığı gerçeğidir. Yasa noterlere bütün bu işlemler nedeniyle hem hukuki hem de cezai sorumluluklar yüklediği için işlemler büyük ölçüde güvenilir ve hukuka uygun
yapılmaktadır.1..”
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
1
Irmak, a.g.e.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
H
MEDENİ YARGILAMA HUKUKUNDA DAVA YÖNETİMİ
(CASE MANAGEMENT IN CIVIL PROCEDURE LAW)
Arş. Gör./Res. Asst. Sevda BORA*
ÖZET
Dava süreci mahkeme, kalem, avukat, hâkim ve tarafların işbirliğine dayalı bir organizasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Dava yönetimi ise kutsal bir amaç olan adaletin sağlanması amacının gerçekleşmesi
için bir yol haritası işlevini görmektedir. Bu haritanın ne şekilde belirleneceği ise siyasi, sosyal ve ekonomik düşünceler sonucu şekillenen bir
tercihe dayanmaktadır.
Bu çalışmamızda öncelikle farklı hukuk sistemlerindeki düzenlemeler incelenecek ve uygulamadaki dava yönetimine değinilecektir.
Sonrasında davanın yönetilememesi sorunu ele alınacak ve sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer verilecektir.
Anahtar kelimeler: Medeni usul hukuku kuralları, mahkeme, duruşma, dava yönetimi, avukat, hâkimlik, davacı, davalı, adalete erişim hakkı
ABSTARCT
Process of litigation appears as an organization which is based on
collaboration of the court, the Court pens, the lawyer, the judge, the
plaintiff and the defendant. Litigation management is used as the road
map for realizing the aim of ensuring justice. How to determine this map
is shaped by political, social and economic considerations.
In this study, firstly, different legal systems will be examined and the
litigation management which is in practise will be mentioned. Then, the
problem of why the litigation is not able to be managed will be discussed
and the suggestions on the solution of the problem will be given.
Keywords: Rules of civil procedure law, court, trial, case management,
lawyer, judge, plaintiff, defendant, the right of access to justice
***
H
*
Hakem denetiminden geçmiştir.
Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Anabilim Dalı.
Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi
10
“..Bu çalışmamızda dava sürecinin yönetilmesine ilişkin olarak öncelikle farklı hukuk sistemlerindeki düzenlemeler incelenecek ve uygulamadaki dava yönetimine değinilecektir. Sonrasında davanın yönetilememesi sorunu ele alınacak ve sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer
verilecektir.
...
Mahkemelerin verimliliğinin artırılması ve adalet hizmetinde kalitenin sağlanması adına projeler başlatılmış ve pilot bölgelerde uygulamalara başlanmıştır. Ancak Türk hukukunda yargılamayı en çok sekteye
uğratan mevzuat ya da adliye binası değil ne yazık ki “ insan unsuru
”dur. Aslan yattığı yerden belli olur mantığıyla düzeltmeye ilk binalardan başlanmış ve tabiri caizse iş yükünü azaltma yolu olarak insanların
işlerini personele iletememesi çözüm olarak benimsenmiştir. Yeni binalarda vatandaş ve avukatlar dışsallaştırılmış ve yargı personeli daha girişten itibaren statüsel olarak üstün görülmüştür. İnsan unsuru göz ardı
edilmiş ve sürekli iş sahibinin telkiniyle iş yapmaya alışmış memur tek
başına izole bir ortamda çalışmaya sevk edilmiştir. Projeden hem vatandaş hem avukatlar şikâyetçi iken(iş yaptıracak kesim) personeller ve
yargı mensupları(iş yapacak kesim) projeden gayet memnundur.
Başta verdiğimiz örnekten yola çıkacak olursak, herkeste büyük
resmin görülmesi yönünde bir istek olmadığı sürece adalet tarafların
elinde oyuncak olmaya mahkûmdur. Usul hukuku kuralları ise oyunu
kuralına göre oynamayı teminden öteye gidemeyecektir.
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
UZMAN GÖRÜŞLERİ
EXPERT OPINIONS
* Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme
Privatization in Constitutional Court Decisions
Araş. Gör./Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN
* Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz
New Victim in Clash with Natural Life: Kofcaz
Av./Atty. Bülent KAÇAR
* Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine
İlişkin Yeni Esaslar
New Basis about Investment Services and Investing Activities in Turkish
Capital Markets
Yavuz AKBULAK
(SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINDA ÖZELLEŞTİRME
(PRIVATIZATION IN CONSTITUTIONAL COURT DECISIONS)
Araş. Gör./Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN
Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda savaştan yeni çıkmış olmanın
zorluklarını yaşamıştı. Ülkede toplam sermayenin küçük olmasının yanında, sermaye birikimini sağlayabilmiş yerli burjuvazi de mevcut değildi. Bu sebeple ülkenin kalkınmasında yöntem olarak devlet eliyle yatırım yapmak daha elverişli görüldü. Devletçilik ilkesi ve ekonomiye
doğrudan ve aşırı müdahale Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi politikalarının esasını oluşturdu. Devletçilik ilkesi Kemal Atatürk’ün oluşturduğu ilkelerden birisiydi ve önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin programına daha sonra da 1937 yılında Anayasa’ya girerek devletin resmi ekonomi politikası hâline gelmiştir.
...
Özelleştirmelerin yoğunluk kazandığı 1980 sonrası dönemde yürütme organı ile yargı organları arasında özelleştirme üzerine fikir
uyuşmazlığı mevcuttu. Yapılan özelleştirme ve ihaleler yargı organları
tarafından iptal edilmekteydi.
1994 tarihli özelleştirmeye yönelik oldukça kapsamlı Anayasa
Mahkemesi kararında özelleştirmenin yapılabileceğine hükmedilmiş
ancak bir yargısal aktivizm örneği olarak öncelikle yürütme organının
konuya ilişkin bütün yetkileri elinden alınmıştır daha sonra da bütün
özelleştirmelerin kanunla yapılması gerektiği içtihadı sebebiyle yasama
organının özelleştirme kararı da Anayasa Mahkemesi’nin denetimine
dahil edilmiştir. Anayasa Mahkemesi Anayasa’da konu ile ilgili hüküm
bulunmamasına rağmen özelleştirmelerin yürütme organı tarafından yapılmasına imkan sağlayan yetki yasasını iptal etmiştir ve gerekçesinde
de devletleştirmenin kanunla yapılması zorunluluğu gibi özelleştirmenin
de kanunla yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu kararda AYM
aynı zamanda kendi ekonomi ve siyaset görüşünü de açıklamış ve özelleştirmelerin ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü ile ilişkili olduğuna karar vermiştir. Demokratik bir meşruiyet sahibi olmamasına rağmen kanun koyucu yerine geçerek özelleştirmelerin usul ve esaslarını bu kararla
belirleyen AYM aynı zamanda ülkenin ekonomi siyasetini ciddi anlamda
etkileyecek bir ekonomi görüşü açıklamış ve özelleştirmelerin gerçekleştirilmesini de zorlaştırmak hatta engellemek için Anayasa’dan sonraki
en büyük hukuki norm olan kanunu şart koşmuştur.
Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme
14
Anayasa değişikliği ile özelleştirmelerin esas ve usullerinin kanunla belirleneceğine dair hüküm getirilmiştir. Özelleştirme kanunu ile
de özelleştirmelerin hukuki çerçevesi çizilmiştir. Bu aşamadan sonra
AYM’nin her özelleştirme için kanun yapılmasını şart koşma ihtimali
kalmamıştır. Bununla birlikte AYM yine de bir içtihad geliştirmiştir.
Özelleştirme Yüksek Kurulu’na oldukça geniş takdir yetkilerinin verilmesini önlemeye çalışmıştır. Verilen yetkilerin somut ve açık olarak
sınırlarının çizilmesi gerektiğini belirtmiştir. Aksi takdirde yasama yetkisinin devri sayarak geniş, sınırsız yetkiler veren kanun maddelerini
iptal etmiştir. Bununla birlikte yeni tarihli son kararlarında AYM kanun
koyucunun yetkisini devretmediği ancak çeşitli konuları belirlediği durumlarda yasama organının takdir yetkisinin bulunduğuna hükmetmiş ve
böylece kanun yoluyla değişiklikler yapılabilmesine, özelleştirmelerin
esas ve usullerinin belirlenmesine, özelleştirilen kurumların geçişinin
sağlanması için mallarının ve personelinin durumunun kanunla belirlenmesine izin vermiştir. Böylece bu konularda AYM yasama organının
takdir yetkisini geniş olarak yorumlamış ve özelleştirmeleri sekteye uğratacak kararlardan kaçınmıştır.
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
DOĞAL YAŞAMA KARŞI RES(T)LEŞMEDE
YENİ KURBAN: KOFÇAZ
(NEW VICTIM IN CLASH WITH NATURAL LIFE: KOFCAZ)
Av./Atty. Bülent KAÇAR*
Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün duyurusuna göre
19 adet Rüzgar Enerjisi Santralinin (RES) Kofçaz ilçesi Taştepe,
Kocayazı ve Elmacık Köyleri, Merkez İlçesi, Kuzulu Köyüne kurulmasına dair proje tanıtım dosyası kabul edilerek ÇED süreci başlatılmıştır.
Istranca (Yıldız) Dağlarının orta yerinde el değmemiş zümrüt doğaya
sahip Kofçaz’ın tümü Istrancalar’ın dağlık engebeli arazilerinin üzerinde
kuruludur. Bu engebeli araziyi şekillendiren derin vadilerin tabanında bu
zengin doğadan beslenen dereler yer almaktadır. Toprağı ve suları kirlilikten uzak, Istrancaların bu kesiminin zengin doğası tarım, ormancılık,
turizm ve hayvancılık açısından Kofçaz’ı değerli kılmaktadır. Arıcılık
faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bal elde edilmeye başlanmış ve bu
üretimin arttırılıp halkın ekonomik gücünü yükseltmek için teşvik edilmektedir. Ormancılık yöre halkının geçim kaynaklarından birisi olarak
halen geçerliliğini korumaktadır.
Proje tanıtım dosyasında Tarım ve Hayvancılığın zarar görmeyeceği belirtiliyorsa da; İzmir Karaburun’da kurulan Rüzgar Enerji Santrallerinin faaliyete geçmesi sonucu doğal hayat, arıcılık ve hayvancılık
yok olma aşamasına gelmiş olup canlı yaşamı ve psikolojisi bozulmuştur. Karaburun Yaylaköy’de önce ada martıları, ardından da tilkiler gitmiş, keçiler bitki örtüsündeki tozlanmadan dolayı hastalanmış, düşük
yapmışlardır. Yerleşim alanına yakın mesafede ki RES’lerden çıkan gürültü köyde yaşayanların psikolojisini bozmuş, sosyal yaşam tahribata
uğramıştır.
Kofçaz bölgesinde yaban hayatı oldukça zengin olup, karaca, yaban domuzu, kızıl şahin, atmaca ve yaban kedisinin yanı sıra flora ve
fauna açısından da oldukça zengin bir bölgedir. Proje alanı kuş göç yolları üzerinde olduğundan, kuş göç zamanı konaklama ve beslenme alanıdır. Şirketin Proje Tanıtım Dosyasındaki alanın önemli kuş göç yolları
üzerinde olmadığı iddiası doğru değildir. RES SANTRAL SAHASI
*
TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkan Yardımcısı
16
Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz
ANA GÖÇ YOLLARINDADIR. Uzman Biyolog Okan Can 2004 yılında TUBİTAK Dergisindeki bilimsel tespitinde;
“İlkbahar göçünde Afrika Rift Vadisi uzantısını takip ederek Hatay’a ulaşan süzülen göçmen kuşlar kuzeydoğu ve kuzeybatı yönlerine
doğru göçe devam ederek, Boğaziçi’ni geçerek kuzey Trakya'ya ve
Balkanlar'a, diğer kol da Artvin üzerinden Kafkaslar'a ve daha kuzeydeki üreme alanlarına ulaşırlar. Sonbahar göçünde de aynı güzergah üzerinden Afrika’ya geri dönerler.” demektedir.(Okan Can 2004 Tubitak
Bilim ve Teknik Dergisi )
Bu durum dahi Bakanlıkça ilgili kamu kurumlarından orman, kuş
göç yolları, milli parklar, yerleşim alanları, canlı sağlığına olan riskler,
tarıma etkiler, flora ve faunaya etkiler ve benzeri konularda yeterli ayrıntılı görüş ve bilgiler alınmadığını düşündürtmektedir.
....
Çünkü verilecek her tür izin, karar, onay, ruhsat v.b. idari işlem
yargıya taşınacak olup, yatırım projesinin hukuka aykırılığına dair mahkeme kararı elde edildiği takdirde bu işlemlere imza atmış yetkililer
hakkında adli ve idari sorumluluk doğabilecektir.
Bölgede konuyla ilgili faaliyet gösteren kurum, kuruluş, muhtarlık,
kooperatif, birlik, vakıf ve derneklerin görüşlerinin alınması geleceğimiz
açısından son derece önemlidir. Çevre mevzuatına göre proje değerlendirilmesinde “halkın katılımı” ilkesi esastır. Uluslararası Çevre Koruma
Sözleşmelerine göre halkın istemediği hiçbir projeye, hiçbir yatırıma,
doğaya ve kamu yararına aykırı olarak izin ve onay verilemez.
Proje dosyasında kimden ve ne zaman hangi yönde görüş alındığı
belge veya tutanakla sabit değildir. Tüm kamu kurumları için bağlayıcı
bir plan olan Kofçaz Vizyon Planında ormancılık, tarım, hayvancılık,
eko-turizm ve benzeri değerler desteklendiği halde bu tür projelerin kurulması ve işletilmesi öngörülmemiştir. RES Projesi Planlama Hukukuna
da açıkça aykırıdır.
Trakya’da hayatımızla RES(t)leşen bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir. Doğal yaşam söz konusu olduğunda yatırım ve kar sadece bir
ayrıntıdan ibarettir. Bakanlıkların öncelikli görevi yatırımların önünü
açmak değil çevreyi her zaman korumaktır. Çünkü herkes sağlıklı ve
dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir.
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
TÜRK SERMAYE PİYASALARINDA YATIRIM HİZMETLERİ
VE YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN YENİ ESASLAR*
(NEW BASIS ABOUT INVESTMENT SERVICES AND INVESTING ACTIVITIES IN
TURKISH CAPITAL MARKETS)
Yavuz AKBULAK
(SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)
“...
SPK’nın yatırım kuruluşları, yatırım faaliyetleri ve yan hizmetlere
ilişkin yukarıda ayrıntıları verilen yeni düzenlemeleri uyarınca, SPK’dan
aldıkları faaliyet izinlerine bağlı olarak aracı kurumlardan;
i) Emir iletimine aracılık ve yatırım danışmanlığı faaliyetlerinden
herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “dar yetkili”,
ii) (i) bendinde belirtilen faaliyetlere ek olarak, işlem aracılığı, en
iyi gayret aracılığı faaliyeti, sınırlı saklama hizmeti ve portföy yöneticiliği faaliyetinden herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “kısmi
yetkili”,
iii) (ii) bendinde belirtilen faaliyetlere ek olarak, portföy aracılığı
faaliyeti, genel saklama hizmeti ve aracılık yüklenimi faaliyetinden herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “geniş yetkili”
olarak gruplandırılmıştır. Dar yetkili aracı kurumların 2 milyon
TL, kısmi yetkili aracı kurumların 10 milyon TL ve geniş yetkili aracı
kurumların 25 milyon TL asgari özsermayeye sahip olması gerektiği
hükme bağlanmıştır1.
*
1
Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın
çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm
hata ve eksiklikler yazarına aittir.
SPK’nın 11.07.2013 tarihli ve 28704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V,
No:134 sayılı Tebliği ile 26.06.1998 tarihli ve 23384 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V, No:34 “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye
Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği”nin 7’nci maddesinde değişiklik yapılarak dar
yetkili aracı kurumların 2 milyon TL, kısmi yetkili aracı kurumların 10 milyon TL ve
geniş yetkili aracı kurumların 25 milyon TL asgari özsermayeye sahip olması gerektiğine dair hüküm getirilmiştir. Ayrıca, V/134 Tebliği ile V/34 Tebliği’ne eklenen
15/A maddesine göre, aracı kurumların portföy saklama hizmeti dahil olmak üzere
saklama hizmeti sundukları sermaye piyasası araçlarının toplam değerinin 0, 001’i
18
Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım
Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar
- 6362 sayılı SPKn uyarınca yeniden çerçevesi çizilen alım satıma
aracılık faaliyetine ilişkin olarak, yatırım kuruluşlarınca sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak sadece emirlerin müşteriden alınması ve
gerçekleştirilmek üzere başka bir yatırım kuruluşuna iletilmesine aracılık
ediliyorsa “emir iletimine aracılık”; emirlerin müşteriden alınması ve
borsada ya da borsa dışında sonlandırılmasına aracılık ediliyorsa “işlem
aracılığı”; müşteriden alınan emirlerin şirketin kendi portföyünden karşılanması suretiyle işlem yapılıyorsa “portföy aracılığı” faaliyet izni
alınması gerekecektir. Ayrıca mülga 2499 sayılı SPKn’da olduğu gibi,
menkul kıymet, türev araç ya da kaldıraçlı alım satım işlemine aracılık
edilmesine göre ayrı belgeler düzenlenmeyecek, alınan faaliyet izinlerinin tümünü gösteren tek bir yetki belgesi verilecektir.
- Mevcut durumda bankalar ve aracı kurumlar arasında özellikle
pay alım satım işlemlerine yönelik olarak iş ilişkisini düzenleyen acentelik müessesesi bulunmaktadır. Yeni düzenlemelerle acentelik tesisi ile
iş ilişkisi kurulmasına olanak verilmemekte ancak bankaların emir iletimine aracılık etmek üzere faaliyet izni alabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Yapılan düzenlemelerle emir iletimine aracılık modeli ile çalışan kurumlarda müşterilere ait hesap ve işlemlerin müşteri bazında lehine faaliyet gösterilen aracı kurum nezdinde izlenmesi zorunlu tutulmaktadır.
- 6362 sayılı SPKn ile türev araç tanımı genişletilmiş, aynı zamanda “portföy aracılığı” faaliyeti tanımlanmıştır. Buna göre, tezgahüstü
piyasalarda müşterileri ile bire bir türev araç düzenlemek isteyen banka
ve aracı kurumların SPK’dan portföy aracılığı yapmak üzere izin almaları gerekmektedir.
...
Kapsamlı yenilikler getiren bu düzenlemelere uyum sağlanması
amacıyla söz konusu Tebliğ’in yürürlük tarihi 01.07.2014 olarak belirlenmiş olup, yeni düzenlemelerin ülkemiz sermaye piyasalarına önemli
katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir.
Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli
135. sayısından ulaşabilirsiniz
(binde biri) oranında pozisyon risk karşılığı hesaplanacağı, bu hesaplamada, halka
açık anonim şirketlerin halka kapalı kısımlarına ilişkin müşteriler adına saklanan ve
müşteriler tarafından bloke konulan payların dikkate alınmayacağına hükmolunmuştur.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
HU KU K HA B E R L E R İ
LEGAL NEWS
* İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği Değiştirildi
* 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El Konulan Eşyanın Teslimi ve
Saklanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Yürürlükten Kaldırıldı
* Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik
Yürürlükten Kaldırıldı
* Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Muhasebe Uygulamaları ile
Finansal Tabloları Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin
Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerince Uygulanacak Tekdüzen Hesap
Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğ Değiştirildi
* Vergi ve Vergi Benzeri Yükümlülüklere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı
Yorumu (TFRS Yorum 21) Hakkında Tebliğ (Sıra No: 14) Yayınlandı
* Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliği Değiştirildi
* Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ Yayınlandı
* İşveren Uygulama Tebliği Değiştirildi
* Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin
Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve
Denetimi Hakkında Yönetmelik Değiştirildi
* Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arasında
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesel
Hizmet Merkezinin İstanbul’da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı
* Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Kültür
Merkezlerinin Kuruluşu ve Faaliyetlerine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı
* Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Doğal
Kaynaklar ve Su Havzası Amenajmanı Üzerine Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı
* Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Çevre Koruma
ve Sürdürülebilir Kalkınma Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun
Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı
* Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliği Değiştirildi
* Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 286) Yayınlandı
* Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde
Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi
* Karayolları Trafik Yönetmeliği Değiştirildi
* Geçici ve Yabancı Plakalı Taşıtlardan Alınacak Geçiş Ücretlerine İlişkin Tebliğ
(Tebliğ No: 68) Değiştirildi
* Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Avukatlık Sınav ve Atama
Yönetmeliği Yayınlandı
* Uluslararası Gözetim Şirketinin Faaliyetten Süreli Men’i Hakkında Tebliğ (Ürün
Güvenliği ve Denetimi: 2014/24) Yayınlandı
* Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayınlandı
* Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi
Haberler ayrıntılı bir şekilde dergimizde yer almaktadır ve
3 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
YARGITAY
HU KU K KA R A R L A R I
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları
Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions
* Yargıtay Hukuk Daire Kararları
Court of Cassation Civil Chambers Decisions
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARLARI
COURT OF CASSATION ASSEMBLY OF CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/4-168
Karar No. 2013/1513
Tarihi:
30.10.2013
•
•
•
•
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/120
ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMA
ADLİ YARDIM TALEBİNİN İNCELENMESİ
DELİL İKAMESİ İÇİN AVANS
HARÇ VE AVANS ÖDENMESİNİN YAPILMASI
ZORUNLULUĞU
• DAVA ŞARTLARI
ÖZETİ: Somut olayda, mahkemece, 27.10.2011 tarihli duruşmada,
davacıya 6100 sayılı HMK.nun 120/2.madde ve fıkrası gereğince gider avansı yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin 04.11.2011 tarihli dilekçe ile adli yardım
talebinde bulunduğu, mahkemece, 08.12.2011 tarihli duruşmada davacıya, adli yardım talebi konusundaki delillerini
sunmak üzere bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre
verildiği, davacının gider avansı için verilen kesin süreden
sonra 21.12.2011 tarihinde gider avansını yatırdığı hususlarında uyuşmazlık bulunamamaktadır. Taraflarca adli yardım
talebinde bulunulduğunda, adli yardım konusunda bir karar
verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Gider
avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya
iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının
yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı
yokluğundan reddedilir. Ancak, yerel mahkemenin adli yardım talebi konusunda 08/12/2011 tarihinde aldığı ara karar,
gider avansı ödemesine ilişkin 27/10/2011 tarihli duruşmada
davacıya verilen kesin hükmü ortadan kaldırmıştır. Bu durumda kesin hükmün sonuçları doğmaz. Yerel Mahkemece
bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararının
bozulması gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Kararları
24
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/22-1442
Karar No. 2013/1496
Tarihi:
23.10.2013
İlgili Kanun/Madde
4857 s. İşK/20
• İŞE İADE DAVASI
• KESİN KARAR VERME
ÖZETİ: 4857 sayılı yeni İş Kanunu'nun 20.maddesi: "İş sözleşmesi
feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gözetilmediği veya
gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih
bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa
veya taraflar anlaşırlarsa, uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat
yükümlülüğü işverene aittir. İşçi feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır, mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay
bir ay içinde kesin olarak karar verir. Özel hakemin oluşumu
çalışma esas ve usulleri bu yönetmelikle belirlenir." Hükmünü
getirmiştir. Kesin karar verme ifadesinden, Yargıtay Özel Daire kararının kesin olduğunun amaçladığı, bu bakımdan Daire
bozma kararının direnmeye konu edilemeyeceğini kabul etmek
gerekir. Yasa koyucu burada açıkça, "Yargıtay'ca kesin olarak karara bağlanır" demek suretiyle, bozma kararına karşı
direnme yolunu kapamış bulunmaktadır.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/4-155
Karar No. 2013/1488
Tarihi:
23.10.2013
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/Gç3
1086 s. HUMK/429
• MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT
• HUKUKA AYKIRI EL KOYMA
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
25
ÖZETİ: Dava konusu zarar iddiasının oluşmasına neden olan el
koyma işleminin haksız olduğu kesinleşen ceza dosyası ilamı
ile sabit olduğundan, hukuka aykırı olarak el konulan kürklerin düşük bedelle satılması iddiası ile açılan eldeki davada,
davacı tarafın kendi talebi üzerine kürklerin teminat karşılığı
teslimine yönelik Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ara kararının davanın reddine gerekçe yapılması
mümkün değildir. Zira, ceza mahkemesi ilamı ile sabit olan
hukuka aykırı el koymanın neden olduğu olumsuz sonuçları
ortadan kaldırmak esasen el koyma işlemini yapan tarafın
sorumluluğunda olması gereken bir husustur.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/14-215
Karar No. 2013/1487
23.10.2013
Tarihi:
İlgili Kanun/Madde
818 s. BK/250, 273
• RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİ
• HASILAT KİRASINDA AYIP
ÖZETİ: Hâsılat kirası, hâsılat veren bir mal veya hakkın kullanılmak,
semerelerinden yararlanılmak ve işletmek üzere bir bedel karşılığında kiralayan tarafından kiracıya devredilmesinin taahhüt edilmesidir. Başka bir deyişle, hâsılat kirasında kiralayan
hâsılat getiren bir malı ya da hakkı, kiracının bu malın semeresinden yararlanmasını da içerecek şekilde kiralamaktadır.
Hâsılat kirasının konusunu hâsılat getiren bir taşınır veya
taşınmaz yahut bir ticari işletme veya hak oluşturabilir. Görülüyor ki, hasılat kirasında işletmenin verim kabiliyetinin
olması önemlidir. Hasılat kirasında, kiracının gayesi semere
elde etmek olduğundan, bu istihsali yapabileceğine dair kiralayan tarafından bir teminat verilmese bile, aktin muhtevasında böyle bir teminatın var olduğu kabul edilir ve üretimdeki
düşüklük kural olarak ayıp sayılır.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/6-143
Karar No. 2013/1483
Tarihi:
23.10.2013
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/Gç3
• BOZMA KARARI ÜZERİNE VERİLEN YENİ HÜKMÜN
TEMYİZİ
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
26
ÖZETİ: Yerel mahkemece, Özel Daire'nin bozma ilamına uyularak,
diğer parseller yönünden muris F. Y. mirasçıları arasında
taksim sözleşmesi bulunması nedeniyle ret kararı verilmiş,
bozma ilamı doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmuştur.
Mahkemenin yeni hükmü davacılar vekili tarafından temyiz
edilmiştir. Mahkemece verilen yeni hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp,
Özel Dairece yerine getirilmesi gerekmektedir.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
Esas No.
2013/7-31
Karar No. 2013/1481
23.10.2013
Tarihi:
İlgili Kanun/Madde
492 s. HarçlarK/29
• YARGILAMA SIRASINDA TESBİT OLUNAN DAVA
DEĞERİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE BİLDİRİLEN
DEĞERDEN FAZLA OLMASI
ÖZETİ: 492 Sayılı Kanunun 29.maddesinde, yargılama sırasında tesbit
olunan dava değerinin, dava dilekçesinde bildirilen değerden
fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam
olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden
peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam
olunamayacağı; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun
409 uncu maddesinde de gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulmasının noksan olan harcın ödenmesine bağlı
olduğu belirtildiğine göre, yargılama sırasında tesbit olunan
yeni dava değeri üzerinden tarife uyarınca alınması gereken
peşin nispi karar ve ilam harcı ilgilisince tamamlanmadan
davaya devam edilmesi olanağından söz edilemez.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/13-65
Esas No.
Karar No. 2013/1480
Tarihi:
20.10.2013
İlgili Kanun/Madde
6100 s. HMK/10
• GENEL YETKİ
• SÖZLEŞMENİN YERİNE GETİRİLECEĞİ YER
MAHKEMESİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
27
ÖZETİ: Tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı
olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı
mahkemesidir. Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki, bu da
özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel
yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. Bilindiği üzere,
6100 sayılı HMK'nun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş olup; sözleşmeden
maksat ise, konusu mal varlığı hakkı olan Borçlar Hukuku'na
ilişkin sözleşmelerdir. Sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda,
sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinde de dava
açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer ise, 6098 sayılı
Türk Borçlar Kanunu'nun 89.maddesine göre tespit edilmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 116. maddesi uyarınca yetki itirazı
ilk itirazlar arasındadır. İlk itirazlar ise, ön sorundur. Mahkeme, yetki ilk itirazını inceleyip karara bağlamadan esas
hakkında incelemeye başlayamaz.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
2013/12-135
Esas No.
Karar No. 2013/1462
Tarihi:
09.10.2013
İlgili Kanun/Madde
2004 s. İİK/65
• GECİKMİŞ İTİRAZ
ÖZETİ: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun Gecikmiş İtiraz başlıklı
65. maddesine göre, borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin
kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir
delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taallûk eden
harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine tetkik
mercii ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. Merci, tetkikatını
evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir.
Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
YARGITAY HUKUK DAİRE KARARLARI
COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBERS DECISIONS
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/18530
İlgili Kanun/Madde
1086 s.HUMK/101
Karar No. 2013/15424
6100 s. HMK/389 vd
Tarihi:
07.11.2013
• TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASINDA İHTİYATİ
TEDBİR TALEBİ
ÖZETİ: Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrasındaki; “Bu Kanunda bölge
adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin
göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükmün dayanak gösterilerek 6100 sayılı Yasada Bölge Adliye
Mahkemelerine verilen görevlerin Yargıtay tarafından tamamen yerine getirilmesi gibi bir sonucun çıkarılması da doğru
olmayacaktır. Çünkü, anılan fıkra metninde de ifade edildiği
gibi bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerden sadece
1086 sayılı Kanunda belirtilen ve yine bu Kanuna aykırı olmayan kısımlarının uygulanması öngörülmektedir. Bu maddenin
birinci fıkrasında da belirtildiği gibi 1086 sayılı Kanunun sadece temyize ilişkin hükümlerinin geçici olarak uygulama
olanağı bulunmakta olup; ayrıca 6100 sayılı Yasaya göre de,
bir geçici hukuki koruma müessesesi olan “ihtiyati tedbir kararları” hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen
Kanun yolunun, yasal bir dayanak olmadan temyiz yolu şeklinde yorumlanması yasanın amacına ve müessesenin getiriliş
gerekçelerine uygun bir sonuç olmayacaktır. Kaldı ki Bölge
Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086
sayılı HUMK'nun 6100 sayılı HMK. na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı ön görüldüğünden, oysa 1086 sayılı
Yasada da ihtiyati tedbir kararlarına karşı temyiz yolu kapalı
bulunduğuna göre bu kararların temyizen incelenmesinin
yasal dayanağının bulunmadığı izahtan varestedir.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/16048
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/29319
6100 s. HMK/140, 187
Tarihi:
11.12.2013
• CEVAP SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA CEVAP VE
DELİL LİSTESİ SUNMA
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
29
ÖZETİ: Süresinde cevap ve delil bildirmeyen davalının, davacının dava
dilekçesinde dayandığı vakıaları inkar etmiş olacağına göre,
ön inceleme duruşmasından önce bildirdiği tanıkların da bu
doğrultuda dinlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm
tesisi usul ve yasaya aykırıdır.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/8620
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/21818
4721 s. TMK/174
Tarihi:
25.09.2013
• BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ
TAZMİNAT
ÖZETİ: Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya
karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve müşterek çocuğun hastalığıyla ilgilenmendiği anlaşılmaktadır.O
halde; boşanmaya sebep olan olaylarda; kusurun tamamen
davalı kocada olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken;
davacı kadının eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı
gibi; bu hatalı kusur belirlemesi gerekçe gösterilmek suretiyle,
maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin reddine karar
verilmesi de doğru olmamıştır.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
2012/19183
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2013/1767
1086 s. HUMK/388
Tarihi:
07.02.2013
• TARAFLARIN HİSSEDAR OLDUĞU LİMON
BAHÇELERİNİN TÜM ÜRÜNLERİNİN DAVALI
TARAFINDAN TOPLANARAK HAKSIZ İŞGALDE
BULUNULDUĞU HAKKINDA
• HAKSIZ İŞGAL
• TALEPLERİN HERBİRİ HAKKINDA HÜKÜM
VERİLMESİ GEREĞİ
ÖZETİ: HUMK. 388/ son ve hükmün 297 son maddelerinde; Hükmün
sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara
yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık
şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şeklide gösterilmesi gereklidir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
30
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/13931
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/17419
2709 s. AY/28
Tarihi:
11.11.2013
5187 s. BasınK/1, 3
• BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI
NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ
ÖZETİ: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi
tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, olay tarihinde
beliren görünür gerçeğe uygun olup genel anlamda eleştiri
sınırları içerisinde kalan dava konusu haberin hukuka uygun
olduğu gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken,
davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları
usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
2012/1738
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2013/372
1086 s. HUMK/74
Tarihi:
16.01.2013
6100 s. HMK/26
• HAKİMİN TARAFLARIN İDDİA VE
SAVUNMALARIYLA BAĞLI OLMASI İLKESİ
ÖZETİ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle
uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından dava dilekçesiyle fazlaya dair
haklar saklı tutularak 100, 00 TL maddi tazminat isteminde
bulunulduğu, davanın devamı sırasında istemin ıslah yoluyla
arttırılmamış ve ek dava da açılmamış olmasına rağmen;
mahkemece, sigorta tarafından karşılanan tedavi giderleri
düşüldükten sonra 7.992, 45 TL belirlenerek bu bedelin ödetilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1086 Sayılı
H.U.M.K.un 74. maddesi ve 6100 Sayılı H.M.K.un 26. maddesine göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan
fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Şu durumda usul
ve yasaya aykırı biçimde, talep aşılarak 7.992, 45 TL tazminata
hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
31
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/10517
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/15570
1086 s. HUMK/428
Tarihi:
25.09.2013
• BOZMADAN SONRA ISLAH SURETİYLE TALEP
SONUCUNUN ARTTIRILMASI
ÖZETİ: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948
gün ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Bu itibarla dava dilekçesindeki miktar üzerinden hüküm kurulması
gerekirken, ıslah talebi nazara alınarak fazlaya hükmedilmesi,
2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile
2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6.
maddesinin 7. fıkrası uyarınca; vekalet ücretinin bedel tespiti
davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi
gerekir.
YARGITAY
5. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/15274
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/716
1086 s. HUMK/428
22.01.2013
Tarihi:
• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ
BEDELİNİN TAHSİLİ VE ECRİMİSİL
ÖZETİ: Dairemiz uygulamalarına göre kamulaştırmasız el atmaya
dayanan tazminat davalarında, bilirkişi kurulunun ikisi teknik, biri mahalli mülk bilirkişisinden olmak üzere 3 kişiden
oluşturulması gerekirken mahkemece bir inşaat mühendisi ve
hukukçu olmak üzere iki kişiden oluşan bilirkişi kurulunun
düzenlediği rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
32
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/2864
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/14793
6100 s. HMK/Gç3
Tarihi:
04.11.2013
1086 s. HUMK/428
• ERKEN TAHLİYEYE BAĞLI OLARAK YOKSUN
KALINAN KİRA GELİRİ
• DEKORASYON KATKI BEDELİ NEDENİYLE
TAZMİNAT İSTEMİ
Mahkemece
hükme esas alınan bilirkişi raporunda kiralanan
ÖZETİ:
taşınmazın azami üç ay içinde yeniden kiraya verilebileceği
tespit edilmiştir. Mahkemece kiralananın erken tahliyesi sebebiyle 7.900 TL makul süre tazminatının davalıdan tahsiline
karar verilmiş ise de erken tahliye nedeniyle makul süre kirası
alacağı hesaplanırken aylık kira bedeli üzerinden alacağın
miktarı kesin olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca kiralayan tarafından ödenen dekorasyon katkı bedelinin davalı
kiracı tarafından kiralanana sarf edilip edilmediğine ilişkin
bir denetleme yapılmamıştır. Mahkemece erken tahliye nedeniyle kira alacağının tavan miktarının kesin olarak belirlenmesi ve keşif yapılmak suretiyle dekorasyon katkı bedelinin
kiralanana sarf edilip edilmediği, kiralanana dekorasyon yapılmış ise halen kiralananda mevcut olup olmadığı ve kiralananda değer artışına neden olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı
şekilde karar verilmesi doğru değildir.
YARGITAY
6. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/6239
Karar No. 2013/9851
2004 s. İİK/67
04.06.2013
Tarihi:
• ÖDEME EMRİNE YAPILAN İTİRAZIN İPTALİ
ÖZETİ: Her ne kadar davacı, yapılan icra takipleri sırasında kendi
taşınmazlarının haczedilip, satış aşamasına gelinmesi sebebiyle zorunluluk sonucu belgeyi imzalamak zorundan kaldığından söz ederek kendi sorumluluğunda olmadığı halde
ödemek zorunda kaldığı icra inkar tazminatlarının yarısı olan
56.000 TL'nin rücuan tahsili için Ankara 11. İcra Müdürlüğü'nün 2010/10877 Sayılı dosyasında davalı hakkında 5.7.2010
tarihinde icra takibi başlatıp, davalının takibe itiraz etmesi
üzerine, itirazın iptali yönünden işbu davayı açmış ise de,
davacı anılan belgede icra inkar tazminatlarının 1/2'sini de
ödemeyi kabul edip bu konuda davalıyı ibra ettiğinden ve belgenin düzenlenmesi sırasında herhangi bir ihtirazı kayıt ileri
sürmeyip, çekincesiz şekilde ödemelerde bulunduğundan, sonradan davalı hakkında icra takibi yaparak talepte bulunması
hukuken dinlenemeyecektir. Bu durumda mahkemece davanın
reddine karar verilmesi gerekir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
33
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/628
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/14409
4628 s. ElektrikPiyasasıK/4
Tarihi:
12.09.2013
• ELEKTRİK FATURALARINDAKİ TARİFE
UNSURLARININ BELİRLENMESİ
• KAYIP KAÇAK BEDELİ
ÖZETİ: Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım
sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik
sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 Sayılı Elektrik
Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinin 2. fıkrasında kurumun
bu kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten
sorumlu olduğu belirtilmektedir. Buna göre Enerji Piyasası
Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir.
Kayıp-kaçak bedeli, Kurumun Kanunun kendisine verdiği
yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek
üzere alınan kurul kararı kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliği haizdir. Tarifelerin uygulanması lisans sahibi şirketler bakımından yasal
bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez
veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de
tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar.
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/17334
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/12087
4857 s. İşK/2
Tarihi:
27.06.2013
• ASIL İŞVERENİN ALT İŞVERENLE BİRLİKTE
SORUMLULUĞU
• ALT İŞVEREN - ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİ
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
34
ÖZETİ: Dosya kapsamına göre, davacının davalı İ. A.Ş.'de 01.07.200311.09.2007 tarihleri arasında çalıştığı, alt işverenlerle davalı
İ… arasında muvazaa ilişkisinin bulunmadığı mahkemenin
kabulünde olduğu gibi, sabittir. Ancak, davalı İ… A.Ş. bu
dönem için asıl işveren konumunda bulunduğundan alt işverenler yanında doğmuş ve ödenmemiş olan tazminat ve işçilik
alacaklarından 4857 s. Kanunun 2/6 ncı maddesi uyarınca
sorumlu olacağı açıktır. Bu nedenle davacının 01.07.200311.09.2007 tarihleri arasında geçen alt işverenler nezdindeki
çalışmalarının karşılığı ücretler ve tazminatların alt işverenler
tarafından tam olarak ödenip ödenmediği araştırılarak eksik
ödeme var ise davalının asıl işveren olarak bu alacaklardan
sorumlu olacağı gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/14404
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/12866
5510 s. SSGSSK/93
Tarihi:
23.09.2013
• BİRİKMİŞ NAFAKA İÇİN EMEKLİ MAAŞINDAN
KESİNTİ YAPILMASI
ÖZETİ: 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi; "Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık
hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin
uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir
ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88'inci maddeye
göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.'' hükmüne göre, nafaka borçları için
haczedilmezlik kuralı uygulanmaz. Yine birikmiş nafaka borçları için emekli maaş haczinde de uygulanması gerekli,
İİK'nun 83. maddesinde; borçlunun ve ailesinin geçimi için
icra müdürlüğünce zorunlu olarak taktir edilen miktar tenzil
olunduktan sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu
miktarın maaşın ¼'ünden az olamayacağı belirtilmiştir.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/12316
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/12863
5510 s. SSGSSK/93
23.09.2013
Tarihi:
• BİRİKMİŞ NAFAKANIN ADİ ALACAK VASFINDA
OLMADIĞI
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
35
ÖZETİ: Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler nazara
alınarak, birikmiş nafakanın adi alacak vasfında olmadığı,
nafaka alacağı için emekli maaaşı üzerine haciz konulabileceği, alacaklı vekili tarafında aylık maaşın 1/4'ünün haczinin
talep edildiği, bu haliyle istemde yasa ve usule aykırı bir yön
bulunmadığı halde, İcra Müdürlüğü'nce istemin reddedilmesinin hatalı olduğu dikkate alınarak, şikayetin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde red kararı
verilmesi doğru değildir.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
2011/43376
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2013/31469
4857 s. İşK/32
Tarihi:
02.12.2013
• İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI
• HAKLI NEDENLE FESHİN İSPATI
ÖZETİ: Davacı, iş sözleşmesini, ücret farkının ödenmemesi ve yıllık
ücretli izinlerinin kullandırılmaması gerekçesi ile haklı nedenle bildirimsiz olarak feshetmiştir. İş sözleşmesini haklı
nedenle feshettiğini bildiren taraf, haklı sebebin gerçekleştiğini ispat etmek zorundadır ve bildirdiği fesih sebebi ile bağlıdır. Davacının kapsamdışı olması nedeniyle yönetmelikten
doğan ücret farkının istenemeyeceği Mahkemenin de kabulündedir. Davacı, yıllık izin istediği zaman kullanabilecek bir
pozisyonda görev yapmıştır. Dosyadaki izin formalarına göre
de davacının bazı yıllarda izin kullandığı anlaşılmaktadır.
Davacının, yönetmelikten ve toplu iş sözleşmesinden doğan
ücret farkı alacağının bulunmaması ve talep etmesine rağmen
yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ispat edemediğinden davacının yaptığı fesih haksız olup kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken, mahkemece kabulüne karar verilmesi
hatalıdır.
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/4621
Karar No. 2013/22557
854 s. DenizİşK/28
Tarihi:
16.09.2013
• GEMİADAMININ FAZLA ÇALIŞMA YAPIP
YAPMADIĞININ TESPİTİ
• FAZLA MESAİ, GENEL TATİL, ÜCRET VE İAŞE
BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
36
ÖZETİ: Davacının çalışma düzenine göre günlük 8 saati aşan çalışmasının fazla çalışma olarak kabulü gerekir. Davacının 24 saat
gemide bulunması tek başına fazla mesai için yeterli olmayacağından sunulan kayıtlara göre tespit edildiği takdirde çalıştığı veya vardiya tuttuğu saatler ile dinlenme saatleri belirlenmeli, günlük çalışma süresi somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Kayda göre tespit edilmediği takdirde ise ara dinlenmede yönetmelik hükmü dikkate alınmalıdır.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/20434
Karar No. 2013/23677
05.12.2013
Tarihi:
İlgili Kanun/Madde
2709 s. AY/36
6100 s. HMK/27
1086 s. HUMK/73
• AYNI KONUTTA OTURAN KİŞİLERE VEYA
HİZMETÇİYE TEBLİGAT
• ADRES DEĞİŞİKLİĞİNDE TEBLİGAT
• USULSÜZ TEBLİGAT
Kural
olarak tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen son adreÖZETİ:
sinde yapılır. Ancak tebliği alacak kişinin müracaatının bulunması, kabulü koşuluyla her yerde yapılabilir. Tebligatı,
tebliğ muhatabı adına almaya yetkili kimseler yasayla ayrıca
belirtilmiştir. Bunlar; vekil, yasal temsilci, tüzel kişinin organları, kıta komutanları, amir ve memurlar, aynı çatı altında
oturan aile bireyleri, hizmetçileri, daimi memurları vs. kimselerdir. Kendisine tebligat yapılacak kimse geçici olarak adresinde bulunmazsa tebligat kendisiyle birlikte oturan aile efradına yapılır. Aile efradı kavramı geniş anlamda aileyi kapsamaktadır. Buna göre, karı-koca, hısım ve evlatlık gibi birlikte
oturan kimseler aile efradı sayılır. Buna sıhrî hısımlık da dâhildir. Bütün bunların yanında tebligatın geçerliliği için, tebliği alacak kişinin o aile ile birlikte oturmuş, orayı adres olarak seçmiş olması da zorunludur. Kendisine veya adresine
kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse,
adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan
kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan
sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği, adres kayıt sisteminde de kayıtlı olmadığı takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski
adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi
sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba
yapılmış sayılır.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
37
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/5757
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/14606
1479 s. Bağ-KurK/Ek19
Tarihi:
28.06.2013
5510 s. SSGSSK/80
• BAĞ-KUR PRİM BORCU OLANLARIN
SİGORTALILIĞININ DURDURULMASI
ÖZETİ: 1479 Sayılı Kanunun anılan Ek 19. maddesi 5510 Sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ise de; 5510 Sayılı Kanunun
8.5.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 17. maddesinde de
benzer şekilde; 1479 Sayılı Yasaya göre tescilleri yapıldığı
halde, maddenin yürürlük tarihi itibariyle beş yılı aşan süreye
dair prim borcu olanların, Kurumca ilgili genel tebliğin yayımını takip eden aybaşından itibaren altı ay içinde ödenmeleri
halinde, ödenen primlerin karşıladığı ayın sonu itibariyle,
sigortalılıklarının durdurulacağı, prim borcunun ait olduğu ve
durdurulan sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği ve Kurumun da alacakları takip etmeyeceği, ancak
müracaat üzerine sigortalılığın canlandırılması için, sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulan sigortalılar yönünden de geçerli olmak üzere, müracaat tarihindeki 5510 Sayılı
Kanunun 80/2. maddesine göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını,
borcun tebliğinden üç ay içinde ödemesi gerekeceği hükmü
getirilmiştir. Anılan hukuki düzenlemelerle; prim borcu beş
yılı aşan ve ödeme yapamayacağını düşünen sigortalıların icra
tehdidinden kurtarılması, yeniden bu sürelerin değerlendirilmesini istemeleri halinde ise prim borcunun ödeme ya da müracaat tarihindeki hükümlere göre güncellenmesi amaçlanmaktadır. Burada sigortalılığın iptali söz konusu olmamakta
ancak sigortalılıktan beklenen yükümlülükler karşılıklı olarak
durdurulmaktadır. Bu nedenle; bu statüdeki sigortalının durdurulan sürenin tümüne ya da bir kısmına dair olarak herhangi bir sigortalılık tespiti davası açmasında hukuki yarar
yoktur. Tek yapması gereken Kuruma başvurarak güncellenen
primi ödemekten ibarettir.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/15754
İlgili Kanun/Madde
1086 s. HUMK/442
Karar No. 2013/22693
Tarihi:
12.12.2013
• KARAR DÜZELTME
• BANKANIN SORUMLULUĞU
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
38
ÖZETİ: Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay
ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka
vekilinin HUMK’nm 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/16951
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/15163
6100 s. HMK/124
Tarihi:
09.09.2013
• DAVADA TARAF DEĞİŞİKLİĞİ
ÖZETİ: Somut olayda, davacı tarafından, dava açılmadan önce, sigortalısına zarar veren davaya konu yolcu motorunun kime ait
olduğuna dair araştırma yapıldığı, bu noktada yolcu motorunun gemi sicilinde kayıtlı bulunmaması nedeniyle resmi kuramlardan sahibinin öğrenilemediği, ardından yapılan araştırma ile davalıya ulaşıldığı ancak davalının da bu motorun
sahibi olmadığını bildirmemesi üzerine bu kişiye yönelik takip
başlatıldığı, yine davalı tarafından takibe yapılan itirazda da,
motorun kendisine ait değil ortağı olduğu şirkete ait olduğu
hususunun açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının dava sırasında taraf değişikliği talebinde bulunması
dürüstlük kuralına aykırı bulunmadığından, HMK'nın 124/3.
maddesi uyarınca bu talebin kabulü gerekir.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
2013/34641
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/889
2004 s. İİK/82
Tarihi:
16.01.2014
• HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİ
ÖZETİ: Haciz tutanağında, şikayet konusu diğer menkullerin yanında
140 ekran led tv ile birlikte 15" led tv olmak üzere iki adet
televizyonun da haczedildiği görülmektedir. İİK'nun 82/2.
maddesine göre haczi istenen aynı eşyadan birden fazla bulunması durumunda bunlardan değerinin düşük olanının
borçluya bırakılması, diğerinin ise haczedilmesi gerekir. O
halde mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre
değerinin daha düşük olduğu anlaşılan 15" boyutunda olan
televizyonun borçluya bırakılarak 140 ekran olan televizyonun
haczedilmezliğine dair şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
39
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/34805
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2014/637
2004 s. İİK/134
Tarihi:
15.01.2014
• İHALENİN FESHİ TALEBİNİN REDDİ HALİNDE
PARA CEZASINA HÜKMEDİLMESİ
ÖZETİ: İİK’nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen
ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum
eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanmalıdır.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/25361
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/26183
6098 s. TBK/89
Tarihi:
28.10.2013
• SÖZLEŞMEDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA
YETKİLİ MAHKEME
• PARA BORCUNUN GÖTÜRÜLECEK BORÇ OLMASI
ÖZETİ: Bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin
bulunduğu yer
mahkemesidir.
Sözleşmeden doğan
2013/25361-26183 davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer
mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel
yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca para alacağına ilişkin
davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının
yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının
seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede
açılabilir. Davanın konusu para alacağına ilişkin olduğundan
alacaklının bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara Asliye
Ticaret Mahkemeleri de davaya bakmaya yetkilidir. Mahkemece işin esasına girilip sonucu hakkında hüküm kurulması
gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı
olup bozmayı gerektirir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
40
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/17262
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/22036
6100 s. HMK/6
Tarihi:
19.09.2013
6098 s. TBK/89
• BORCUN İFA YERİ
• SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİLİ
MAHKEME
• GENEL YETKİLİ MAHKEME
ÖZETİ: HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar
için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili
olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK.'nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi
kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde
ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre,
hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz.
HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) Az yukarıda
anılan BK.'nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.)
maddesi gereğince, vekalet sözleşmesinden doğan para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın
iptali istemi ile açılan eldeki davada, Adana Mahkemeleri de
bu davaya bakmaya yetkilidir. Mahkemece değinilen bu yönler
gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir
karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar
verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/6576
Karar No. 2013/9866
Tarihi:
25.06.2013
İlgili Kanun/Madde
818 s. BK/22, 213
4721 s. TMK/706
1512 s. NoterlikK/89
• SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ
VE TESCİL
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
41
ÖZETİ: Kaynağını 818 sayılı B.K.'nun 22. maddesinden alan taşınmaz
satış vaadi sözleşmeleri, 818 sayılı B.K.'nun 213. maddesiyle
Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89.
maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak
sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış
vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan
edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716.
maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki
Kanun'un 3. maddesi ( c ) bendiyle konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Anılan Kanunun ( e ) bendindeki tanıma göre
tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan
amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel
kişiyi, ( f ) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade
eder. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 23. maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulamasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.
YARGITAY
14. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/7927
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/9417
4721 s. TMK/738
2004 s. İİK/30
Tarihi:
20.06.2013
• KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRI DAVRANIŞ
• BİR İŞİN YAPILMASINA DAİR OLAN İLAMIN İCRASI
ÖZETİ: Kazı ve Yapılar" başlıklı 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun
738. maddesi gereğince; malik kazı ve yapı yaparken komşu
taşınmazlara onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar
vermekten kaçınmak zorundadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince de; bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine
borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre
içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama
ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından
o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye
hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf
borçludan tahsil edilir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
42
Yargıtay Hukuk Kararları
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2012/4509
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/3906
818 s. BK/365
Tarihi:
17.06.2013
• ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN BAKİYE
İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ
Belirlenen
iş bedeli, 818 Sayılı B.K.'nun 365. maddesi uyaÖZETİ:
rınca götürü usulde kararlaştırılmış iş bedeli niteliğindedir.
Anılan yasa hükmü uyarınca, yüklenicinin belirlenen bedelle
işi tam ve ayıpsız olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur.
Davacı yüklenici, davalı iş sahibinin talebi üzerine tavanın
150, 00 metrekarelik kısmının iki kez kaldırılıp yeniden döşendiğini, bunun bedelini de talep ettiklerini bildirmişse de, özellikle işin yapılıp teslim edilmesine kadar geçen süreçte sözleşme kapsamındaki işin sökülüp takılması işlemleri ayıbın
giderilmesine dair çalışma yapıldığına karine teşkil edeceğinden, davacı tarafın bu işin ayıpsız teslime rağmen yeniden
yaptırıldığının kanıtlanması gerekir.
YARGITAY
16. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/1744
Karar No. 2013/5374
4721 s. TMK/1024
15.05.2013
Tarihi:
• TAPU KÜTÜĞÜNDEKİ TESCİLE DAYANAN
İYİNİYETLİ OLMAYAN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN
KAZANIMI
Tescil
harici yerlerden iken Belediye Encümen Kararları ile
ÖZETİ:
ihdas suretiyle davalı belediye adına oluşturulan 3211 ve 3212
sayılı parsellerin ifraz ve tevhit işlemleri sonucu tesis edilen
3225 sayılı parsel hakkında, Hazine tarafından F... Belediye
Başkanlığı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin “Hakem”
sıfatıyla verdiği 02.04.1996 tarih ve 1995/1 Esas, 1996/1 Karar
sayılı “3225 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait
olduğunun tespitine” ilişkin kararın 20.06.1996 tarihinde
kesinleştiği; ancak anılan 3225 sayılı parsel ifraz edilmiş olup,
bu işlem sırasında park alanı olarak ayrılan bölümün ise,
sonradan 07.01.2005 tarihinde 204 ada 1 sayılı parsel olarak
ihdas ile davalı Belediye adına tescil edildiği dosya kapsamıyla
sabittir. Başka bir ifadeyle, dava konusu 204 ada 1 sayılı parselin, sınırları içerisinde bulunduğu 3225 sayılı parsel hakkında mülkiyetinin Hazineye ait olduğunun tespitine ilişkin
kararın kesin hüküm oluşturduğu tartışmasızdır. Sonradan
davalı Belediye tarafından, tek taraflı işlemle ve ihdas suretiyle
çekişmeli taşınmazın sicil kaydının oluşturulması da yasal
olmayıp, yolsuz tescil niteliğindedir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
43
YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/4240
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/10138
818 s. BK/47
Tarihi:
27.06.2013
6098 s. TBK/56
• TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN DESTEKTEN
YOKSUN KALMA ZARARININ TAZMİNİ İSTEMİNE
YÖNELİK MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
ÖZETİ: Davacılar, destek C. Y.'nin yolcusu olarak bulunduğu aracın
işleten/sürücüsü, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısıyla karşı aracın işleten, sürücü, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve zorunlu mali
sorumluluk sigortacısına davayı yöneltmiş, maddi ve manevi
tazminat talep etmişlerdir. Dairemizin 30.3.2009 tarih,
2008/4923 esas, 2009/1869 karar sayılı bozma ilamına konu
Bakırköy Asliye 10. Hukuk Mahkemesi'nin 1.5.2008 tarih,
2007/47 esas, 2008/108 Sayılı kararına dair yargılama sırasında davacılar vekili, davacılar desteği C. Y.'nin yolcusu olarak bulunduğu aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve
zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan A... Sigorta A.Ş. ve
İ... Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat etmiş, 1.5.2008
tarihli karar oturumunda davalı işleten/sürücü S. C.'un kusursuzluğunu kabul ettikleri yönünde beyanda bulunmuş ve S.
C. bakımından davanın reddini içerir kararı da temyiz etmemiştir. Bu duruma göre, temyize konu edilen karara dair Dairemiz bozma ilamından sonra yapılan yargılamada alınan
bilirkişi raporunda, davalılar karşı aracın işleteni H... Kaynak
Suları San. Tur. ve Tic. A.Ş. ve sürücüsü A. İ. Y.'nun %25
kusurlu olduklarının belirlenmiş olması bakımından maddi
tazminattan bu oranda sorumlu tutulmaları gerekirken belirlenen tazminatın tamamından sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/10074
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/16286
6100 s. HMK/114, 115
Tarihi:
25.11.2013
• KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA NEDENİNE DAYALI
OLARAK TAŞINMAZ BEDELİNİN FAİZ VE
MASRAFLARLA BİRLİKTE DAVALI TARAFTAN
TAHSİLİ İSTEMİ
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
44
ÖZETİ: Mahkemenin kabulünde olduğu gibi hukuki el atma var ise
davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından
kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan
zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi
gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun
114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi
yerine eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
2013/5336
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2013/10792
6100 s. HMK/297
Tarihi:
20.06.2013
1086 s. HMUK/388, 389
• UYGULAMADA VE İNFAZDA KARIŞIKLIK
OLUŞTURACAK ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASI
• HÜKÜMDE TARAFLARA YÜKLENEN BORÇ VE
TANINAN HAKLARIN, SIRA NUMARASI ALTINDA;
AÇIK, ŞÜPHE VE TEREDDÜT UYANDIRMAYACAK
ŞEKİLDE GÖSTERİLMEMESİ
6100
Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 nci
ÖZETİ:
madde ve bendine göre (1086 sayılı HMUK 388. ve 389 uncu
maddeleri); hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi
bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların,
sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yasanın bu hükmüne aykırı olarak mahkemece; kısa kararında, madde adı belirtmeyerek vakıf senedinin i, j, l, ve k bentlerinde yapılan değişikliklerin kabulüne, gerekçeli kararın birinci fıkrasında ise senedin
8 inci maddesinin i, j, l ve k bendinin ikinci cümlesinde yapılan değişikliklerin reddine, hükmün ikinci fıkrasında ise yine
madde ismi verilmeyerek senedin ı, j, ve k bentleri dışında
tümünde yapılan değişikliklerin tesciline karar verilmiş olup
uygulamada ve infazda karışıklık oluşturacak şekilde hüküm
kurulması doğru görülmemiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
45
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/11841
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/17212
6100 s. HMK/115
Tarihi:
04.11.2013
• DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞİ SAĞLANMADAN
GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ
ÖZETİ: 6100 Sayılı HMK'nun 115/1 maddesinde; “Mahkemenin, dava
şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında
kendiliğinden araştıracağı”, 138/1. maddesinde ise; “öncelikle
dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar
vereceği” düzenlenmiş ise de davalı tarafa dava dilekçesinin
tebliği sağlanmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi aynı Kanun'un 27. maddesindeki hukuki dinlenilme
hakkına aykırılık oluşturduğundan bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
19. HUKUK DAİRESİ
2013/10037
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2013/13535
1086 s. HUMK/438
Tarihi:
11.09.2013
• BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ VE %40
TAZMİNATA KARAR VERİLMESİ İSTEMİ
• TAKİBİN HAKSIZ VE KÖTÜNİYETLİ OLDUĞU
• DAVACI LEHİNE BELİRLENEN VEKALET ÜCRETİN
YARISINA HÜKMOLUNMASI
Mahkemece;
davalının kabulü ve alınan bilirkişi raporu ile
ÖZETİ:
takip tarihinden önce kredi borcunun 27.900 TL'lik kısmının
ödendiğinin anlaşıldığı, borcun büyük kısmının ödenmesine
rağmen davalının alacağın tamamı üzerinden takibe geçtiği,
takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının takip nedeniyle asıl alacak miktarı
olan 27.900 TL'den borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkındaki takibin 4.155, 54 TL asıl alacak olmak üzere toplanı
5.040, 80 TL üzerinden devamına, %40 kötüniyet tazminat
tutarı olan 11.160 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine tarife
hükümleriyle belirlenen vekalet ücretin yarısına hükmolunması gerekirken tamamına hükmolunması doğru değildir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
46
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/5158
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/10253
4721 s. TMK/1025
Tarihi:
18.11.2013
• KESİNLEŞMEYEN KADASTRO TUTANAĞININ
TAPUYA TESCİLİ VE YOLSUZ TESCİL
• YARGILAMANIN YENİLENMESİ
ÖZETİ: Kadastro tutanağı kesinleşmediği halde tapuya tescil edilerek
oluşturulan sicilin yolsuz olduğu ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır.
YARGITAY
20. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/5142
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/7221
6100 s. HMK/306
Tarihi:
26.06.2013
• HÜKMÜN TAVZİHİ
ÖZETİ: Dava, tavzih istemine ilişkindir. Somut olayda hükme esas
alınan raporlara göre, dava konusu K.. Köyü 2012 ve 2014
parselin 2/B'lik alanda kalan ve Hazine adına tapuya tescil
edilmesine karar verilen bölümlerinin yüzölçümleri hesaplanırken maddi hata yapıldığı, bu nedenle kararın infaz edilemediği, karara esas alınan krokideki çap değişmediği sürece,
yapılan hesap hatalarının Tapu Müdürlüğünce düzeltilebileceği gibi, gerek duyulduğunda mahkemece de tavzih yoluyla
düzeltilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkemece, tavzih
talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
2013/20474
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
5510 s. SSGSSK/4/1-a
Karar No. 2013/22742
05.12.2013
Tarihi:
• YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI
• 4/I/A KAPSAMINDA SİGORTALILIK
• 4/I/B KAPSAMINDA SİGORTALILIK
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
47
ÖZETİ: Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı 23.04.1980 tarihinin
Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine, yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı yasa
gereğince borçlanmaya hakkı olduğunun kabulü ile borçlandırma işleminin 5510 sayılı yasanın 4/1-a. Madde kapsamında
olduğunun, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme
tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini
istemiştir. Davacının ülkemizde sigortalı tescili bulunmadığından 26.11.2012 tarihli borçlanma başvurusunun Kanun'un
4/1-b bendi kapsamında değerlendirilmesi 3201 sayılı Kanun'un 5/4 maddesine uygun olup Kurum işlemi yerindedir. Mahkemece davacının 5510 Sayılı Yasa'nın 4/1-a kapsamında
çalışması bulunmadığından borçlanma işleminin bu kapsamda yapılması isteminin reddine karar verilmesi doğrudur.
Ne var ki Kurumca davacının Kanun'un 4/1-b bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğuna dair uyuşmazlık çıkarılmadığı halde davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma
şartı aranmaksızın yurtdışındaki borçlanmaya esas hizmet
sürelerini ( çalışma ve bir yıla kadar işsizlik süreleri ) borçlanmaya hakkı olduğunun ve borçlanma talebinin başvuru
tarihinde uygulanan günlük prim miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/3494
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/13662
5510 s. SSGSSK/Gç17
Tarihi:
27.06.2013
• TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ TESPİTİ
ÖZETİ: Davacının 1.1.1986 tarihindeki tescilinden sonra 1991 yılında
54 gün, 1997 yılında ise 225 günlük SSK'lı çalışmaları bulunmakta olup bu çalışmalar kısa süreli çalışma niteliğindedir.
Çakışan bu süreler dışında davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun kabulü gerekir. Davacının yasal
süre içinde 6111 sayılı Yasa kapsamından faydalanma talebinde bulunduğu da gözetilerek 1.1.1986-19.4.2011 tarihleri
arasında çakışan kısa süreli SSK'lı süreler dışında tarım BağKur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı yasadan faydalanabileceğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, maddi yanılgı
sonucu Kurum tarafından sigortalılık süresi olarak değerlendirilerek zaten ihtilaflı olmayan ve davacının 30.6.1986 tarihinde yatırdığı primlerin karşıladığı olan 1.1.1986-30.6.1986
tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Hukuk Kararları
48
YARGITAY
21. HUKUK DAİRESİ
Esas No.
2013/7126
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/13625
2926 s. TarımBağ-KurK/2, 3
Tarihi:
27.06.2013
• TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI
ÖZETİ: Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, davacının tarımsal
faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerini ne şekilde değerlendirdiğini, kesinti olmasa bile ürün satıp satmadığını
ortaya koymak, tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının
bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise,
bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı,
hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu,
kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup
bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini
yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal
faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların
bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip
etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir.
YARGITAY
22. HUKUK DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/12705
Karar No. 2013/15901
4857 s. İşK/20
Tarihi:
28.06.2013
• İŞLETMESEL KARARLAR SONUCU İŞ
SÖZLEŞMESİNİN FESHİ
• İŞLETME GEREKLERİNDEN KAYNAKLANAN
GEÇERLİ FESİH
• FESHİN SON ÇARE OLMASI İLKESİ
• FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Civil Chamber Decisions
49
ÖZETİ: Davalı işyerinde fonksiyonel analist olarak çalışan davacının
iş sözleşmesinin, J. C. şirketinin sözleşme kapsamındaki işlerin büyük bölümünü iptal etmesi üzerine yeniden yapılanmaya
gidilmesi ve davacının pozisyonunun kapatılması gerekçe
gösterilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davanın kabulüyle davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı tarafça alınan işletmesel kararın
tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp
uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının
aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan bir kural olup olmadığı, varsa işverenin bu kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır. Bunun için de işletmesel karara ilişkin
belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten
çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları
ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlarla fesihten önce ve
sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeleri, işçi alınmışsa
hangi pozisyona alındığı ve davacının pozisyonuna benzeyip
benzemediği, davalı işyerine ait tasarruf tedbiri alınmasına
sebep olan fesih öncesi ve sonrasına ilişkin mali durumunu
gösteren mali bilançolar getirtilmeli, işletme yönetimi, insan
kaynakları uzmanı ve endüstri mühendisinden oluşan üçlü
uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yapılmalı
ve feshin yukarıda belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı, davacının nitelikleri göz önünde bulundurularak çalışabileceği boş pozisyon olup olmadığı net olarak
belirlenmelidir.
Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014
tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
YARGITAY
CEZA KARARLARI
COURT OF CASSATION CRIMINAL CHAMBER
DECISIONS
* Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı
Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision
* Yargıtay Ceza Daire Kararları
Court of Appeal Criminal Chamber Decisions
YARGITAY CEZA GENEL KURUL KARARI
COURT OF APPEAL ASSEMBLY OF CRIMINAL CHAMBERS DECISION
YARGITAY
CEZA GENEL KURULU
Esas No.
2012/15-1358
Karar No. 2013/389
Tarihi:
24.09.2013
İlgili Kanun/Madde
4721 s. TMK/973
5237 s. TCK/155
• DOLANDIRICILIK
ÖZETİ: Müştekinin olay günü kendisine ait olan motosikleti ile bir
bakkala alışveriş yapmak üzere gittiği, alışveriş yaptıktan
sonra dışarı çıktığında kapının önünde daha önce hiç görmediği ve tanımadığı sanığın marketin önünde duran motosikletin kendisine ait olup olmadığını sorduğu, müştekinin kendisine ait olduğunu belirttiği, bu şekilde motosikleti satın alma
niyetinde olduğu izlenimini karşı tarafta uyandıran sanığın,
müştekiye yakındaki bir kahvehanede bu maksatla oturup
konuşmayı teklif ettiği, müştekinin bu teklifi kabul ettiği ve bir
kahvehanede oturdukları, sanığın burada kendisinden ve hayatından bahsederek güven oluşturduğu, konuşma sonunda
1.000 Liraya motosikleti satın alma konusunda anlaşmaları
üzerine sanığın deneme yalanı ile motosikleti alarak olay yerinden gittiği ve bir daha dönmediği olayda, TCK'nun 157.
maddesinin düzenleniş şekli ve maddenin gerekçesi göz önüne
alındığında, zilyetliğin geçici olarak teslimini sağlamaya yönelik bile olsa hileli davranışlar kullanılmış ve bu hileli davranışlar sonucu zilyetlik teslim edilmişse dolandırıcılık suçu
oluşabileceğinden, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu
oluşturacağının kabulü gerekmektedir. Başka bir anlatımla,
dolandırıcılık suçunda önemli olan husus zilyetliğin hileli
davranışlar sonucu devredilmesi olup, zilyetliğin belirli bir
süre için sanığa devredilmiş olması ve diğer şartların varlığı
halinde dolandırıcılık suçu oluşabilecektir.
YARGITAY CEZA DAİRE KARARLARI
COURT OF APPEAL CRIMINAL CHAMBER DECISIONS
YARGITAY
1. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/1295
İlgili Kanun/Madde
5237 s. TCK/35, 58
Karar No. 2013/4528
Tarihi:
19.06.2013
• SUÇTA TEKERRÜR VE ÖZEL TEHLİKELİ SUÇLAR
• SUÇA TEŞEBBÜS HALİ
ÖZETİ: Sanığın bıçakla mağdurun göğüs, batın ve sırt bölgesine vurup, diafragmada, karaciğer sağ lopta, kalın bağırsakta mide.
plor ve duodenumda yaralanmaya, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmakla; teşebbüs
sebebiyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören
T.C.K.nun 35. maddesiyle uygulama yapıldığı sırada meydana
gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak alt ve üst
sınırlar arasında makul bir ceza yerine 12 yıl hapis cezasına
hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini yasaya aykırıdır.
YARGITAY
2. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/13374
Karar No. 2014/3035
5271 s. CMK/231
06.02.2014
Tarihi:
• SANIĞIN DENEME SÜRESİNDE YENİDEN SUÇ
İŞLEMESİ
ÖZETİ: Sanık hakkında daha önce 07.04.2010 tarihinde seçenek cezaya çevrilmeksizin hapis cezasına hükmedildikten sonra
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine
göre, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece ancak 5271
sayılı CMK. nun 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen
yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet
hükmü kurabilecekken, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması
dışında, bir imkan mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden sanık hakkında hükmedilen hapis cezasını bu kez seçenek olarak
adli para cezasına çevirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm
kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
55
YARGITAY
3. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/18387
Karar No. 2013/26812
Tarihi:
26.06.2013
İlgili Kanun/Madde
2797 s.YargıtayK/14
5271 s. CMK/309
5275 s. CezaİnfazK/105, Gç4
• HÜKÜMLÜYÜ KAMUYA YARARLI BİR İŞTE
ÇALIŞTIRMA
• KANUN YARARINA BOZMA
ÖZETİ: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında
Kanun'un 105/A maddesinin 6/b bendine göre, hükümlünün,
hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına,
denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve
önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta
ısrar etmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi
üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının
infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz
hakimi tarafından karar verileceğinin belirtilmesi ve hükümlü
S...'un ... İnfaz Hakimliğinin 31/05/2012 tarihli ve 2012/338323 sayılı Kararıyla hakkında verilen denetimli serbestlik kararına uymadığının anlaşılması karsısında yeniden denetimli
serbestlik kararı verilemeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü
gerekir.
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
2013/3744
Karar No. 2013/16988
5237 s. TCK/73, 125
03.06.2013
Tarihi:
• HAKARET SUÇU
• SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI
ŞİKAYETE BAĞLI SUÇLAR
ÖZETİ: Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede
mağdur S. G. K. ve vekaletnamesindeki yetkiye istinaden müdafiinin, hükümden sonra şikayetten vazgeçmeleri, sanığa
yüklenen hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olması
karşısında; T.C.K.nın 73/6. maddesi gereğince sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna
göre hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Ceza Kararları
56
YARGITAY
5. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/11302
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/11423
5271 s. CMK/332
Tarihi:
27.11.2013
5237 s. TCK/257/2
• KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU
ÖZETİ: Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesi de karşılıksız çek keşide
etme suçundan yapılan yargılama sırasında karşılıksız kalan
çeke ilişkin kısmi ödeme yapılıp yapılmadığına dair
02/05/2010-09/06/2010-14/07/2010 ve 22/09/2010 tarihli müzekkerelere cevap verilmediği anlaşılan somut olayda; sadece
22/09/2010 tarihli müzekkere içeriğinde CMK'nın 332/2. maddesinde belirtilen hususları içeren şerh bulunduğu da gözetilerek, söz konusu müzekkerenin sanığın çalıştığı birime hangi
tarihte ulaştığını gösterir posta zimmet listesi ve diğer belgelerin getirtilmesinden ve cevap vermeme eylemi sonucu TCK'nın
257/2. maddesinde öngörülen kamu zararı, kişi mağduriyeti
veya kişilere haksız kazanç sağlama unsurlarından birinin
bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine hükmolunması bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
6. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2013/13173
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/19139
5237 s. TCK/119/1-c
Tarihi:
07.10.2013
• CEZA YARGILAMASINDA TEMYİZ VE KARAR
DÜZELTME
• NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU
• HÜRRİYETE KARŞI SUÇLARDA ORTAK HÜKÜM
ÖZETİ: 5237 sayılı Yasada yağma eyleminin iş yerinde işlenmesi suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğinden, yağma suçunun
anılan Yasanın 149/1-d maddesi kapsamında gerçekleştirildiği
durumda, ayrıca iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan
hüküm kurulamayacağının gözetilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de, işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden
fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesi
ile uygulama yapılmaması bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
57
YARGITAY
7. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/25972
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/20069
5320 s. Kanun/8
Tarihi:
24.09.2013
• ELEKTRONİK KİMLİK BİLGİSİNİ HAİZ CİHAZLARIN
KOPYALANMASI
ÖZETİ: Sanığın 2. el cep telefonu alım satımı ve telefon tamiri yaptığı
iş yerinde, 63 adet klonlanmış cep telefonu ile telefon klonlamaya yarayan aletler ve programlar ele geçtiğine göre, sanık
hakkında mahkumiyet hükmü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsizdir.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/32153
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/25660
5271 s. CMUK/321
Tarihi:
28.10.2013
• KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK ELE
GEÇİRME SUÇU
ÖZETİ: Kredi kartını kart kopyalama cihazından geçirerek kart bilgilerini kopyalayan sanığın eyleminin, TCK. nun 136. maddesinde düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm
kurulması bozmayı gerektirmiştir.
YARGITAY
9. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/7409
İlgili Kanun/Madde
5237 s.TCK/282
Karar No. 2013/9914
Tarihi:
26.06.2013
• SUÇTAN KAYNAKLANAN MALVARLIĞI
DEĞERLERİNİ AKLAMA SUÇU
ÖZETİ: Sanığa atılı suç yönünden, suç tarihinde yürürlükte bulunan
4208 sayılı Kanunun 8. maddesi ile daha sonra yürürlüğe
giren 5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinde öngörülen cezanın
süresine göre anılan Kanunun 66. maddesinin 1. fıkrası “d”
bendinde belirlenen zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
58
Yargıtay Ceza Kararları
YARGITAY
10. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2011/9116
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/5318
5237 s. TCK/188
Tarihi:
06.06.2013
• UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE
TİCARETİ SUÇU
ÖZETİ: Suç konusu uyuşturucu maddeyi posta yoluyla Türkiye'den
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gönderdiği anlaşılan sanığın eyleminin "uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etme" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliği yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır.
YARGITAY
11. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/10032
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/15512
1412 s.CMUK/321
Tarihi:
28.10.2013
• RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA
TESELSÜL HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI
• USULSÜZ VERİLEN KATILMA KARARININ TEMYİZ
YETKİSİ VERMEYECEĞİ
ÖZETİ: Dolandırıcılık suçunun mağdurunun suçun konusunu oluşturan sahte çekin kullanılarak zarara uğratılmak istenen kişi
olduğu, yüklenen dolandırıcılık suçundan katılan İş Bankasının doğrudan zarar görmediği, usulsüz verilen katılma kararının hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle temyiz istemi
reddedilmiştir. Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik
suçunun sübut bulduğu ve sanık hakkında yukarıda bahsedilen 2029298 seri nolu çekten dolayı dava açılıp açılmadığı da
tespit edilip sonucuna göre teselsül hükümlerinin uygulanıp
uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden
yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır.
YARGITAY
12. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/31832
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/29916
5271 s. CMK/231
Tarihi:
19.12.2013
• DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE AYKIRI
DAVRANILMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASI
• DENETİM SÜRESİ İÇİNDE KASTEN YENİ BİR
SUÇUN İŞLENMESİ
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
59
ÖZETİ: 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim
süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya
denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı
davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak,
hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle
hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında
yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının
geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan
yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından ve yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yönelik olup, sadece
ilk karardaki hapis cezasının açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, aleyhe
temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
YARGITAY
13. CEZA DAİRESİ
İlgili Kanun/Madde
2013/29222
Esas No.
5271 s. CMK/223
Karar No. 2013/31143
Tarihi:
31.10.2013
• ETKİN PİŞMANLIK HÜKMÜNDEN YARARLANMA
ÖZETİ: Sanığın 6352 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra işlediği 5237 sayılı TCK' nın 163. maddesinin 3.
fıkrasında düzenlenen karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle,
6352 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 168.
maddesine eklenen 5. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık
hükmünden ikiden fazla yararlanamayacağına ilişkin düzenlemenin denetimi açısından, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun
6. maddesine ikinci fıkranın eklendiği anlaşılmaktadır.
YARGITAY
14. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/873
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/13300
5237 s. TCK/105
Tarihi:
16.12.2013
• TEK EYLEMLE BİRDEN FAZLA SUÇUN
OLUŞMASINA SEBEBİYET
• FİKRİ İÇTİMA
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
Yargıtay Ceza Kararları
60
ÖZETİ: Sanığın parkta katılanların bulunduğu sırada onlara dönerek
ve herkesin göreceği şekilde mastürbasyon yapma eyleminin
cinsel taciz ve alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını
oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol
açması nedeniyle sanık hakkında fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK. nın 105.
maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi
esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede
öngörülen cezanın alt sınırından az olamayacağının gözetilmelidir.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
2013/13727
İlgili Kanun/Madde
Esas No.
Karar No. 2014/2583
1412 s. CMUK/321
Tarihi:
12.02.2014
5320 s. Kanun/8
• MALA ZARAR VERME SUÇU
ÖZETİ: Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik
temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya,
toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına, kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
07.01.2010 tarihli mahkeme hakimi tarafından tutulan tutanak ile olayı gören tanık beyanlarına göre sanığın kapıya hafif
bir şekilde vurması sonucu kapıda herhangi bir zararın oluşmadığının belirtilmesi, kapıda herhangi bir göçük, çizik veya
kirlenme olduğuna dair görgü ve tespit tutanağı da düzenlenmemiş olması, ayrıca sanığın icrai hareketlerini tamamlamış
olması karşısında, kamu malına zarar vermeye teşebbüs suçunun ne şekilde oluştuğu denetime imkan verecek şekilde karar
yerinde tartışılmadan eksik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm
kurulması bozmayı gerektirmiştir.
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
Court of Cassation Criminal Chamber Decisions
61
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
Esas No.
2012/20340
İlgili Kanun/Madde
Karar No. 2013/18825
1412 s. CMUK/321
Tarihi:
02.12.2013
5271 s.CMK/231
• DOLANDIRICILIK SUÇU VE ÖNCEDEN VERİLMİŞ
BİR ZARAR VEYE BORÇ İÇİN HİLELİ
DAVRANIŞLARDA BULUNMA
• KAMBİYO SENETLERİNDE YAPILAN SAHTECİLİĞİN
RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SAYILMASI
• HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ
BIRAKILMASINDA DİKKATE ALINACAK ZARAR
ÖZETİ: Sanığın, mağdura çek verdikten iki yıl önce mağdura borçlandığı, bu borç nedeniyle önce senet verdiği, senedin ödenmemesi nedeniyle, borca karşılık olmak üzere suça konu çeki
vererek baştan dolandırıcılık kastıyla hareket etmediği dikkate
alınarak, sanığın, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir
borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya
borç, dolandırıcılık suçunu oluşturmaz.
Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin, resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret
Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli
olup, suça konu çekte keşide yeri ve keşidecinin ad ve soyadı
altında yazılı bir yer bulunmadığı, bu nedenle özel belge niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, özel belgede sahtecilik
suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekir.
Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu
kapsama dahil edilmemesi gerekir.
Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014
tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz
LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014
DANIŞTAY KARARLARI
COUNCIL OF STATE DECISIONS
* Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı
Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision
* Danıştay Daire Kararı
Council of State Chamber Decision
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI
PLENARY SESSION OF THE ADMINISTRATIVE LAW CHAMBER DECISION
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ
KURULU
Esas No.
2008/3142
Karar No. 2013/656
Tarihi:
25.02.2013
İlgili Kanun/Madde
4054 s. RekabetK/4, 16, 43, 44
• İDARİ PARA CEZALARI
• SAVUNMA HAKKI
• HUKUKA AYKIRILIK
ÖZETİ: 4054 sayılı Kanun'un 43. maddesinin 2. fıkrası ve 44. maddesinin 2. fıkrası hükümleri uyarınca savunma hakkının kullanılabilmesi için her türlü evrakın ve delillerin birer örneğinin
gönderilmesinin istenilmesine karşın, bu isteminin reddedildiği, bu şekilde kanunla verilen savunma hakkının kısıtlandığı
ileri sürülmekte ise de, davacı ve diğer teşebbüsler hakkında
yapılan soruşturmada üç kez yazılı savunmanın kullandırıldığı; bir kez de sözlü savunma yapıldığı, ayrıca Kurul'un tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları
kararına dayanak almadığı anlaşıldığından, davacının bu
konudaki iddialarının hukuki bulunmadığı; diğer yandan,
davacı tarafından ceza takdirinde sadece kozmetik ürünlere
ilişkin gelir üzerinden, ceza alınması gerektiği, tüm gayri safi
gelirin esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, cezanın, eylemin gerçekleştiği 2001 tarihinden bir önceki 2000 yılı gayri
safi geliri üzerinden hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise
de; 4054 sayılı Kanun'un davaya konu eylem ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 16. maddesinin 2.fıkrasında yer
alan “gayri safi gelir” kavramı ile teşebbüsün pazar içindeki
gücünü esas alan bir yaklaşım sergilendiği, gayri safi gelir
unsurları arasında bir ayrıma gidilmediği ve rekabete aykırı
anlaşmanın Kurul tarafından soruşturmanın açıldığı tarih
olan 04/05/2004 tarihinde saptandığı ve hukuka aykırı davranışın bu tarihe kadar sürekli ve tekrarlanan ihlâllerle devam
ettiği görüldüğünden, soruşturma açıldığı tarihten bir önceki
yıl olan 2003 yılı gayri safi geliri üzerinden para cezası verilmesinde 4054 sayılı Kanunla aykırılık görülmediği; ayrıca
Kanun'da öngörülen en yüksek ceza oranı %10 olmasına karşın, davacıya uygulanan cezanın da onbindebeş oranında olduğu, davacının para cezasının hesaplanma biçiminin ve takdirinin hukuka aykırı olduğu yolundaki iddialarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014
tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz
DANIŞTAY DAİRE KARARI
COUNCIL OF STATE CHAMBER DECISION
DANIŞTAY
11. DAİRE
Esas No.
2012/4466
İlgili Kanun/Madde
2577 s. İYUK/7, 10, 11, 12, 51
Karar No. 2013/297
Tarihi:
23.01.2013
• İDARİ İŞLEMİN İPTALİ KARARININ DÜZENLEME
İLE İLGİLİ HERKES İÇİN HÜKÜM İFADE ETMESİ
• DÜZENLEYİCİ İŞLEM NEDENİYLE DAHA ÖNCE
MENFAATİ İHLAL EDİLMİŞ OLMAK
• DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNİN
HATALI OLMASI
ÖZETİ: Davacı tarafından yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve
Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 15307 sayılı “Sağlık Birimlerinin Devri” konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali
istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz
konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu başvurunun,
genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade
edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici işlem nedeniyle
daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, 2577
sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın
süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge
İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014
tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz
A N A Y A S A MA HKE ME S İ
KA R A R L A R I
TURKISH CONSTITUTIONAL COURT
DECISIONS
Güncel Anayasa Mahkemesi kararları dergimizde ayrıntılı
b i r ş e k i l d e y e r a l m a k t a d ı r v e 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
GÜNCEL MEVZUAT
CURRENT LEGISLATION
* Kanunlar
Law Codes
* Resmî Gazete Özetleri
Abstracts of Official Gazette
KANUNLAR
LAW CODES
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUSYA FEDERASYONU
HÜKÜMETİ ARASINDA KÜLTÜR MERKEZLERİNİN KURULUŞU
VE FAALİYETLERİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA DOĞAL KAYNAKLAR VE SU HAVZASI
AMENAJMANI ÜZERİNE MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ
UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İTALYA CUMHURİYETİ
HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE KORUMA VE SÜRDÜRÜLEBİLİR
KALKINMA ALANLARINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ
ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA
DAİR KANUN
TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
KALKINMA PROGRAMI ARASINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER
KALKINMA PROGRAMI AVRUPA VE BAĞIMSIZ DEVLETLER
TOPLULUĞU BÖLGESEL HİZMET MERKEZİNİN İSTANBUL’DA
KURULMASINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN
BULUNDUĞUNA DAİR KANUN
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE
GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI
KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK
YAPILMASINA DAİR KANUN
ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE
KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA
DAİR KANUN
BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN
BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN
Güncel Anayasa Mahkemesi kararları dergimizde ayrıntılı
b i r ş e k i l d e y e r a l m a k t a d ı r v e 7 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ
ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE
KANUNLAR
MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR
TÜZÜK
BAKANLAR KURULU KARARLARI
YÖNETMELİKLER
Aylık resmi gazete özetleri dergimizde yer almaktadır ve 12
s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
ÖNEMLİ BİLGİLER
MAJOR INFORMATIONS
KIDEM TAZMİNATI TAVANI
ASGARİ ÜCRET
YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ
İHBAR TAZMİNATI
(AKDİN FESHİNDE BİLDİRİM SÜRELERİ)
İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ
2014 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2013 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2012 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2011 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2010 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
2009 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ
KURUMLAR VERGİSİ ORANI
GEÇİCİ VERGİ ORANLARI
KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARI
YENİDEN DEĞERLEME ORANI
DEĞERLİ KÂĞITLAR (2014)
YASAL FAİZLER VE YÜRÜRLÜK SÜRELERİ
TİCARİ TEMERRÜT (AVANS) FAİZ ORANLARI
AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’A
GÖRE GECİKME ZAMMI ORANLARI
DAMGA VERGİSİ (2014)
HARÇ TARİFESİ (2014)
Yargı Harçları (2014)
NOTER HARÇLARI (2014)
VERGİ YARGISI HARÇLARI (2014)
Önemli Bilgiler
76
TAPU VE KADASTRO HARÇLARI (2014)
KİRA ARTIŞINA YARGITAY’CA UYGULANAN ENDEKSLER
ENFLASYON ORANLARI (%) (TUİK Verilerine Göre)
AVUKATLIK ASGARÎ ÜCRET TARİFESİ
CMK AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ (2014)
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ
HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ
HMK’YA GÖRE PARASAL SINIRLAR TABLOSU
TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI
DÖVİZ KURLARI
Önemli bilgilerin detayları en güncel halleri ile dergimizde
y e r a l m a k t a d ı r v e 4 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014
LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU
ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS
Y Ü KS E K MA HKE ME
KA R A R L A R I
ARAMA DİZİNLERİ
INDEX OF SUPREME COURT
DECISIONS
* Kavramlara Göre Arama Dizini
Index of Related Legal Terms
* Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini
Index of Related Law Code Articles
KAVRAMLARA GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LEGAL TERMS
4/I/A Kapsamında Sigortalılık........................................................................ 265
4/I/B Kapsamında Sigortalılık........................................................................ 265
A-B
Adli Yardım Talebinin İncelenmesi ............................................................... 175
Adres Değişikliğinde Tebligat........................................................................ 231
Alt İşveren - Asıl İşveren İlişkisi.................................................................... 220
Asıl İşverenin Alt İşverenle Birlikte Sorumluluğu......................................... 220
Aynı Konutta Oturan Kişilere Veya Hizmetçiye Tebligat ............................. 231
Bağ-Kur Prim Borcu Olanların Sigortalılığının Durdurulması ...................... 233
Bankanın Sorumluluğu................................................................................... 235
Basın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat
İstemi .............................................................................................................. 209
Bir İşin Yapılmasına Dair Olan İlamın İcrası................................................. 248
Birikmiş Nafaka İçin Emekli Maaşından Kesinti Yapılması ......................... 222
Birikmiş Nafakanın Adi Alacak Vasfında Olmadığı...................................... 223
Borcun İfa Yeri............................................................................................... 245
Borçlu Olmadığının Tespiti ve %40 Tazminata Karar Verilmesi
İstemi .............................................................................................................. 260
Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat .......................................... 206
Bozma Kararı Üzerine Verilen Yeni Hükmün Temyizi ................................. 190
Bozmadan Sonra Islah Suretiyle Talep Sonucunun Arttırılması.................... 212
C-D
Cevap Süresi Geçtikten Sonra Cevap ve Delil Listesi Sunma ....................... 204
Ceza Yargılamasında Temyiz ve Karar Düzeltme ......................................... 291
Dava Dilekçesinin Tebliği Sağlanmadan Görevsizlik Kararı
Verilmesi ........................................................................................................ 259
Dava Şartları................................................................................................... 175
Davacı Lehine Belirlenen Vekalet Ücretin Yarısına Hükmolunması............. 260
Davada Taraf Değişikliği ............................................................................... 237
Davanın Süre Aşımı Nedeniyle Reddinin Hatalı Olması ............................... 312
Bütün kararların bu şekilde kavramlara göre arama dizini
d e r g i m i z d e y e r a l m a k t a d ı r v e 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r
KANUN MADDELERİNE GÖRE ARAMA DİZİNİ
INDEX OF RELATED LAW CODE ARTICLES
Basın Kanunu
(5187)
Sayfa
Madde
1................................................... 209
3................................................... 209
Borçlar Kanunu (Mülga)
(818)
Madde
Sayfa
22................................................. 246
47................................................. 254
213............................................... 246
250............................................... 186
273............................................... 186
365............................................... 250
Ceza Muhakemeleri Kanunu
(5271)
Madde
Sayfa
223............................................... 297
231...............................287, 296, 302
309............................................... 288
321............................................... 293
332............................................... 290
Ceza Muhakemesi Kanununun
Yürürlük ve Uygulama Şekli
Hakkında Kanun (5320)
Sayfa
Madde
8...........................................292, 300
Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin
İnfazı Hakkında Kanun (5275)
Sayfa
Madde
105 ............................................... 288
Gç4 .............................................. 288
Deniz İş Kanunu
(854)
Madde
Sayfa
28 ................................................. 228
Elektrik Piyasası Kanunu
(4628)
Madde
Sayfa
4 ................................................... 218
Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer
Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanunu
(1479)
Madde
Sayfa
Ek19 ............................................ 233
Harçlar Kanunu
(492)
Sayfa
Madde
29 ................................................. 192
Bütün kararların bu şekilde kanun maddelerine göre arama
dizini dergimizde yer almaktadır ve 4 sayfa devam etmektedir
LEGALBANK ABONELİK FORMU
SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE
340 ¨