ıssn: 1303-9210 LEGAL Hukuk Dergisi LEGAL JOURNAL OF LAW Cilt: 12 / Sayı: 135 Volume: 12 / Issue: 135 Yıl / Year: 2014 YARGITAY KARARLARI, DANIŞTAY KARARLARI VE DİĞER YÜKSEK MAHKEME KARARLARI, HUKUK HABERLERİ, HUKUKÎ MAKALELER, GÜNCEL MEVZUAT, RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ, ÖNEMLİ BİLGİLER COURT OF CASSATION DECISIONS, COUNCIL STATE DECISIONS AND OTHER SUPREME COURT DECISIONS, LEGAL NEWS, LEGAL WRITINGS, CURRENT LEGISLATION, ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE, MAJOR INFORMATION Legal Hukuk Dergisi Legal Journal of Law “Hakemli Dergidir”/“Peer reviewed Journal” Cilt: 12/Sayı: 135 Volume: 12/Issue: 135 Yıl/Year: 2014 Yayın Sahibi/Publisher: Legal Yayıncılık A.Ş. adına Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni/On Behalf of Legal Yayıncılık INC. Publisher and Executive Editor Av. / Aal. Lütfürrahman BAŞÖZ (Sertifika No./Certificate No. 27563) Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Responsible Manager: Av. / Aal. Ramazan ÇAKMAKCI Basım ve Cilt/Printing and Volume: Kitap Matbaacılık San. ve Tic. Ltd. Şti. (Sertifika No./Certificate No.: 16053) Tel.: 0212 482 99 10 Faks/Fax: 0212 482 99 78 Basıldığı Yer/Place of Publication: Davutpaşa Cad. No: 123, Kat:1 Topkapı/İstanbul Basıldığı Tarih/Publication Date: Mart/March 2014 Yönetim Yeri/Place of Management: Bahariye Cad. No: 63/6 Kadıköy/İstanbul Tel. 0216 449 04 86 Faks/Fax: 0216 449 04 87 Yayın Türü/Type of Publication: Yerel, Süreli, Aylık Hukuk Dergisi/This journal is a peer reviewed national law journal published per month İzmir Temsilcisi/ Izmir Representative Av. / Aal. İsmet KÖYMEN Mersin Temsilcisi/ Mersin Representative Av. / Aal. H. Hulki ÖZEL ISSN: 1303-9210 Dergiye yapılan atıflarda “LHD” kısaltması kullanılmalıdır. For citations please use the abbreviation: “LHD” E-mail: [email protected] Telefon/Phone: 0 216 449 04 85 Faks/Fax: 0 216 449 04 87 Posta Adresi/Postal Address: Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul Bu dergide yayımlanan yazılarda ileri sürülen görüşler yazarlara aittir. Articles published in this journal represent only the views of the contributors. Copyright © 2014 Bu derginin tüm yayın hakları LEGAL YAYINCILIK A.Ş.’ye aittir. Yayınevinin izni alınmadan eğitim ve tanıtım amaçlı kısmi alıntılar hariç olmak üzere hiçbir şekilde kopya edilemez, çoğaltılamaz ve yayınlanamaz. All rights reserved. No part of this publication may be copied, reproduced, stored in a retrieval system, or transmitted, in any form or by means, without the prior expressed permission in writing of the LEGAL YAYINCILIK A.S. LEGAL HUKUK DERGİSİ Bahariye Cad. Çam Apt. No: 63 D. 6 Kadıköy – İstanbul Tel: (216) 449 04 85 – 449 04 86 Faks: (216) 449 04 87 İnternet adresi: www.legal.com.tr E-mail: [email protected] DANIŞMA ve YAYIN KURULU EDITORIAL and ADVISORY BOARD Prof. Dr. Gökhan ANTALYA Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Abdülkadir ARPACI Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin ARTUK Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Oğuz ATALAY Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra-İflâs Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Cevdet ATAY Prof. Dr. Mehmet BAHTİYAR Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölüm Başkanı Prof. Dr. Süheyl BATUM Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Prof. Dr. Ali Cem BUDAK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Erdoğan BÜLBÜL Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Mustafa ÇEKER Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Gürsel ÇETİN İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Adlî Tıp Anabilim Dalı Prof. Dr. Osman DOĞRU Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Genel Kamu Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer EKMEKÇİ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Nuray EKŞİ Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Nüvit GEREK Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tevfik GÜLSOY Gaziantep Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Alper GÜMÜŞ İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anabilim Dalı Prof. Dr. Sibel İNCEOĞLU Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Turgut KALPSÜZ Prof. Dr. Eser KARAKAŞ Bahçeşehir Üniversitesi AB İlişkileri Bölüm Başkanı Prof. Dr. Işıl KARAKAŞ Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Üyesi - Devletler Umumi Hukuku Prof. Dr. Mahmut KOCA İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku Prof. Dr. Mustafa KOÇAK Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı – Anayasa Hukuku Prof. Dr. Muharrem KILIÇ Akdeniz Üniversitesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Keskin KİZİROĞLU Okan Üniversitesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin MEMİŞ İstanbul Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Ali Necip ORTAN İstanbul Kültür Üniversitesi Fikri Haklar Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hayrettin ÖKÇESİZ Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı Prof. Dr. Ayhan ÖNDER Ceza ve Ceza Usul Hukuku Prof. Dr. Selçuk ÖZTEK Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer ÖZKAN İstanbul Ticaret Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Bölümü Prof. Dr. Saba ÖZMEN Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Prof. Dr. Bahri ÖZTÜRK İstanbul Kültür Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan PULAŞLI Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Adem SÖZÜER İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cumhur ŞAHİN Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şükran ŞIPKA İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Güzin ÜÇIŞIK Beykent Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Samim ÜNAN Galatasaray Üniversitesi Ticaret Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Hakan ÜZELTÜRK Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Vergi Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Sultan ÜZELTÜRK Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Prof. Dr. Serap YAZICI Şehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi Prof. Dr. Hamdi YILMAZ Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Doç. Dr. Faruk ACAR Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Doç. Dr. Pınar AKAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. Müslüm AKINCI Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murat ALIŞKAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Doç. Dr. Çetin ARSLAN Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Doç. Dr. Mustafa Erdem CAN Akdeniz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Osman CAN Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. Özlem YENERER ÇAKMUT Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. Mehmet ERDEM Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Öğretim Üyesi Doç. Dr. Pelin GÜVEN Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Şafak NARBAY Erzincan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ahmet Caner YENİDÜNYA Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. İlhan YILMAZ Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Doç. Dr. Sevtap YOKUŞ Kocaeli Üniversitesi Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Taner AYANOĞLU İstanbul Bilgi Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Sinan BAYINDIR İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sevi BAKIM İstanbul Aydın Üniversitesi Ceza ve Ceza Muhakemesi Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ebru CEYLAN İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Yardımcısı Medeni Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fatma KARAKAŞ DOĞAN Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza ve Ceza Usul Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Muzaffer EROĞLU Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Birgül SOPACI Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Varol KARAASLAN Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Usul ve İcra İflasHukuku Anabilim Dalı Yrd. Doç. Dr. Nur KARAN Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Yrd. Doç. Dr. A. Kürşat TANGÜN Okan Üniversitesi Hukuk Fakültesi Deniz Ticareti Hukuku Anabilim Dalı Dr. İsmet Nezih ABANOZ Uludağ Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Ahmet M. GÜNEŞ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Haşmet Sırrı AKŞENER İstanbul 10. Ticaret Mahkemesi E. Başkanı Hasan ÖZKAN Em. İstanbul Hukuk Hâkimi İzzet DOĞAN Em. İstanbul Hukuk Hâkimi Arş. Gör. Mustafa ÜNLÜTEPE Sakarya Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı Av. Atilla COŞKUN, Av. Süleyman ÇETİN, Av. İbrahim Murat HAZNEDAR, Av. Recep KAHRAMAN, Av. Dr. Filiz KESKİN, Av. Fikret İLKİZ, Av. Hasan KÖROĞLU, Av. Mehmet UÇUM, Av. Talih UYAR LEGAL HUKUK DERGİSİ YAYIN İLKELERİ PUBLICATION AND SUBMISSION REQUIREMENTS OF LEGAL JOURNAL OF LAW 1. Legal Hukuk Dergisi (LHD), ayda bir yayımlanan hakemli bir dergidir. Legal Journal of Law is a peer reviewed journal published per month. 2. Dergi’de yayımlanabilecek yazılar, hukuk alanını ilgilendiren içerikte her türlü makale, karar incelemesi ve kitap incelemesi ile çevirilerdir. Yazıların dili, Türkçe veya diğer Avrupa dilleridir. This is a journal of law focusing on legal issues concerning law. Articles, case notes and comments, discussions of legislative development, book reviews and other similar type of papers which are written in Turkish and in other European languages are welcome. 3. Dergi’de yayımlanmak üzere gönderilen yazılar başka bir yerde yayımlanmamış ya da yayımlanmak üzere gönderilmemiş olmalıdır. Articles that will be sent to the editor should not be published elsewhere, nor be submitted to other journals simultaneously. 4. Yazılar Microsoft Word (Microsoft Office 98 ve üzeri versiyonlar) formatında (.doc veya.docx dosya uzantılı olarak) yazılmış olmalıdır. Ayrıca yazılar, aşağıdaki şekil şartlarına uygun olarak kaleme alınmış olmalıdır: Kağıt boyutu: A4 Üst: 2, 5 cm; Alt: 2, 5 cm; Sol: 2 cm; Sağ: 2 cm Metin: Times New Roman, 12 punto, 1.5 satır aralığı, iki yana yaslı Dipnotlar: Sayfa altında, Times New Roman, 10 punto, 1 satır aralığı, iki yana yaslı Articles should be submitted as Microsoft Word (either with.doc or.docx file extensions) documents (Microsoft Office 1998 or higher versions). Articles should be written according to the following style guidelines: Paper size: A4 Top: 2.5 cm; Bottom: 2.5 cm; Left: 2 cm; Right: 2 cm Text body: Times New Roman, 12 points, at 1.5 line spacing, justified Footnotes: Times New Roman, 10 points, at 1 line spacing, justified 5. Her yazı, kaydedildiği bir CD ile ya da elektronik posta yolu ile Microsoft Word formatında editöre teslim edilmelidir. Yazının basılı olarak teslimi gerekmemektedir. Softcopy of the article either on a CD or as an attached Microsoft Word Document via e-mail should be submitted to the editor. There is no need to submit any hardcopy of the article. 6. Yazıyla birlikte yazarın (veya yazarların) adına, unvanına, çalıştığı kuruma, açık adresine, kolay ulaşım sağlanabilecek telefon numaralarına ve elektronik posta adreslerine ilişkin bilgiler de editöre ulaştırılmalıdır. The name (s), formal position (s), institutional affiliation (s) and contact details (especially e-mail (s)) of the author (s) must be clearly included with the submission to the editor. 7. Dergi’ye gönderilen makaleler Türkçe ve İngilizce başlık ile hem İngilizce hem de Türkçe özet kısmı içermelidir. Each submission should contain a Turkish and an English Title, as well as an Abstract part in Turkish and English. 8. Dergi’ye gönderilen makalelerde, ilgili makaledeki konuyu tanımlayan Türkçe ve İngilizce uygun anahtar kelimeler bulunmalıdır. All articles should be accompanied by a sufficient number of keywords in Turkish and English that reflect the content of the article. 9. Dergi’ye gönderilen makalelerde kullanılan kaynaklar, makale sonunda kaynakça olarak alfabetik sırada verilmiş olmalı ve kullanılan kaynaklar dipnotunda veya metin içerisinde kısa olarak yer almalıdır. All references cited in the text should be numbered in the order of mention in the text and should be given in abbreviated form in footnotes. They should be listed in full form at the end of the article in an alphabetically arranged bibliography as well. 10. Dergi’ye gönderilen makalelerin yazım bakımından son denetimlerinin yapılmış olduğu ve basılmaya hazır olarak verildiği kabul edilir. All submissions are regarded as ready to publish and already proofread by the author himself. 11. Yayım Kurulu’nda ilk değerlendirilmesi yapılan makaleler, anonim olarak hakeme gönderilecek, hakemden gelen rapor doğrultusunda makalenin yayımlanmasına, hakemden gelen rapor çerçevesinde düzeltme istenmesine ya da yayımlanmamasına karar verilecek ve yazar durumdan en kısa zamanda ve genellikle e-posta yolu ile haberdar edilecektir. Tamamlanmış veya düzeltilmiş yazı, Yayım Kurulu’nca, tekrar hakeme gönderilebilir. Initial assessment of the articles will be done by the editorial board. After the assessment is completed, the articles will be sent to an anonymous peer reviewer. In accordance with reviewer’s report, amendments may be done or the article may be decided not to be published. After the amendments are completed, the article may be sent to peer reviewer again, by the editorial board. 12. Dergi, hakemin yazarı bilmemesi esasına (kör hakemlik) dayanır. Hakeme gönderilecek makalelerde de yazarın kimliğine ilişkin bilgilerin gizliliği sağlanır. All articles submitted are subject to a blind peer review. The identity of the author (s) and reviewer (s) will not be revealed to the other party. 13. Dergi basıldıktan sonra ilgili sayının yazarlarına ve bu sayıda hakemlik yapmış olanlara ücretsiz olarak gönderilir. Free copies of the of the published issue will be sent both to the author (s) and to the reviewer (s). Dergimiz Hakkında/About Our Journal Legal Hukuk Dergisi (LHD) Dergisi, ayda bir yayımlanan hakemli bir dergidir. 2003 yılından beri yayın hayatını sürdürmekte olan dergide hakem denetiminden geçmiş makaleler, karar tahlilleri, içtihat ve mevzuat kronikleri ile eser incelemelerine yer verilmektedir. Her sayıda Türk ve yabancı akademisyenler ve hukuk uygulamacıları tarafından kaleme alınan, hukuk ile ilgili değerli eserler yayımlanmaktadır. Okuyucularımızın göndereceği hukuk alanına ilişkin makaleler ve diğer türdeki eserlerle (karar tahlilleri, eser incelemeleri vb.), dergimizin daha da zenginleşeceğine inanıyoruz. Legal Journal of Law (LHD) is a peer reviewed journal published per month, concentrating on issues of law and considers for publication articles, case notes and comments, discussions of legislative developments and book reviews. It has been in publication since 2003. Each issue contains scholarly works concerning law bulletin/journal, authored by scholars and practitioners around the globe. We welcome your contributions in the form of articles, notes, comments or reviews on topics reflecting a broad range of perspectives on law; with your contributions and support our journal will progress. EDİTÖRDEN…/FROM THE EDITOR… Değerli abonelerimiz, 2014 yılının üçüncü sayısıyla sizlerle birlikte olmanın mutluluğu içindeyiz. Dergimizin makaleler kısmında Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN, Av. A. Göktuğ KAYA’nın “Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler”, Yrd. Doç. Dr. Hakan ÇEBİ’nin “Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu”, Yard. Doç. Dr. Neşe KIZIL, Ömer ER’in “Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi” ve Arş. Gör. Sevda BORA’nın “Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi” isimli makaleleri yeralmaktadır. Dergimizin uzman görüşü kısmında Araş. Gör. Muhammed Ali AYDIN’ın “Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme”, Av. Bülent KAÇAR’ın “Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz” ve Yavuz AKBULAK’ın “Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar” isimli yazısı yeralmaktadır. Dergilerimizin 2014 yılı abonelik yenilemeleri başlamıştır. Her biri alanında uzman hukukçulardan oluşan yayın ve danışma kurullarının hukuka katkı amacıyla gönüllü olarak çalıştığı zengin içeriğe sahip hukuk dergilerimiz sadece sizlerin abonelikleri ile yayın hayatına devam etmektedir. Dergilerimize abone olarak verdiğiniz destek ile hukukun gelişmesine ve yaygınlaşmasına yapmış olduğunuz katkıların bu yıl da devam etmesini beklemekteyiz. Legalbank elektronik hukuk programımız sizlerin değerli desteği ile güçlenerek ve abone sayısını hızla arttırarak yoluna devam etmektedir. Önümüzdeki günlerde Dergilerimizi de elektronik ortama aktarmayı planlamaktayız. Legalbank sitemizden ücretsiz 5 günlük tam kullanım imkanı devam etmektedir. Programımızı denememiş abonelerimizin www.legalbank.net internet adresinden sitemizi ziyaret etmelerini beklemekteyiz. Editör/Editor LEGAL HUKUK DERGİSİ Cilt: 12/Sayı: 135 Yıl: 2014 İÇİNDEKİLER Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri ........................................................... XXI Hukukî Makaleler......................................................................................................... 1 Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN Av. A. Göktuğ KAYA .............................................................................................. 3 Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu Yard. Doç. Dr. Hakan ÇEBİ ................................................................................... 23 Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL Ömer ER ................................................................................................................. 37 Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi Arş. Gör. Sevda BORA ........................................................................................... 59 Uzman Görüşleri......................................................................................................... 77 Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme Araş. Gör. Muhammed Ali AYDIN........................................................................ 79 Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz Av. Bülent KAÇAR ................................................................................................ 93 Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı) .................................................................... 97 Hukuk Haberleri....................................................................................................... 135 Yargıtay Hukuk Kararları....................................................................................... 173 Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları............................................................... 175 Yargıtay Hukuk Daire Kararları............................................................................ 202 Yargıtay Ceza Kararları .......................................................................................... 275 Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı........................................................................ 277 Yargıtay Ceza Daire Kararları............................................................................... 285 Danıştay Kararları.................................................................................................... 307 Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı ........................................................ 309 Danıştay Daire Kararı ........................................................................................... 312 XVIII Anayasa Mahkemesi Kararları ............................................................................... 317 Güncel Mevzuat ........................................................................................................ 325 Kanunlar................................................................................................................ 327 Resmî Gazete Özetleri........................................................................................... 401 Önemli Bilgiler .......................................................................................................... 413 LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ................................................... 460 Yüksek Mahkeme Kararları Arama Dizinleri ....................................................... 461 Kavramlara Göre Arama Dizini ............................................................................ 463 Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini ............................................................... 467 LEGALBANK ABONELİK FORMU........................................................................ 470 LEGAL JOURNAL OF LAW Volume: 12/Issue: 135 Year: 2014 CONTENTS Plot Summary of Supreme Court Decisions .......................................................... XXI Legal Writings............................................................................................................... 1 Thoughts About Errors for the Power of Attorney (Proxy as Commonly Accepted Error/Solecism) Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN Atty. A. Göktuğ KAYA ............................................................................................ 3 The Liability of Parent Firm for Subsidiory Company's Debt Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ .................................................................................... 23 The Role and Importance of as a Notery Public Officer in Goverment Organazition Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL Ömer ER ................................................................................................................. 37 Case Management in Civil Procedure Law Res. Asst. Sevda BORA.......................................................................................... 59 Expert Opinions .......................................................................................................... 77 Privatization in Constitutional Court Decisions Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN......................................................................... 79 New Victim in Clash with Natural Life: Kofcaz Atty. Bülent KAÇAR .............................................................................................. 93 New Basis about Investment Services and Investing Activities in Turkish Capital Markets Yavuz AKBULAK (Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey)................ 97 Legal News................................................................................................................. 135 Court of Cassation Civil Chamber Decisions ......................................................... 173 Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions ................................. 175 Court of Cassation Civil Chambers Decisions ...................................................... 202 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions.................................................. 275 Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision ................................ 277 Court of Appeal Criminal Chamber Decisions ..................................................... 285 Council of State Decisions ........................................................................................ 307 Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision............................ 309 Council of State Chamber Decision ...................................................................... 312 XX Turkish Constitutional Court Decisions ................................................................. 317 Current Legislation................................................................................................... 325 Law Codes............................................................................................................. 327 Abstracts of Official Gazette................................................................................. 401 Major Informations .................................................................................................. 413 ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS..................................... 460 Index of Supreme Court Decisions .......................................................................... 461 Index of Related Legal Terms ............................................................................... 463 Index of Related Law Code Articles ..................................................................... 467 SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE ................................................................................................. 470 YÜKSEK MAHKEME KARARLARI KISA ÖZETLERİ PLOT SUMMARY OF SUPREME COURT DECISIONS AVUKATLIK HUKUKU Davacı Lehine Belirlenen Vekalet Ücretin Yarısına HükmolunmasıAvukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretin yarısına hükmolunması gerekirken tamamına hükmolunması doğru değildir................................... 260 BORÇLAR HUKUKU Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan Bakiye İş Bedelinin TahsiliBelirlenen iş bedeli, 818 Sayılı B.K.'nun 365. maddesi uyarınca götürü usulde kararlaştırılmış iş bedeli niteliğindedir. Anılan yasa hükmü uyarınca, yüklenicinin belirlenen bedelle işi tam ve ayıpsız olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. ............................................. 250 BOŞANMA HUKUKU Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat- Boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun tamamen davalı kocada olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken davacı kadının eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı gibi bu hatalı kusur belirlemesi gerekçe gösterilmek suretiyle, maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır................................ 206 CEZA HUKUKU Dolandırıcılık- Zilyetliğin geçici olarak teslimini sağlamaya yönelik bile olsa hileli davranışlar kullanılmış ve bu hileli davranışlar sonucu zilyetlik teslim edilmişse dolandırıcılık suçu oluşabileceğinden, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturacağının kabulü gerekmektedir. Başka bir anlatımla, dolandırıcılık suçunda önemli olan husus zilyetliğin hileli davranışlar sonucu devredilmesi olup, zilyetliğin belirli bir süre için sanığa devredilmiş olması ve diğer şartların varlığı halinde dolandırıcılık suçu oluşabilecektir. ......... 277 Elektronik Kimlik Bilgisini Haiz Cihazların KopyalanmasıSanığın 2. el cep telefonu alım satımı ve telefon tamiri yaptığı iş yerinde, 63 adet klonlanmış cep telefonu ile telefon klonlamaya yarayan aletler ve programlar ele geçtiğine göre, sanık hakkında mahkumiyet hükmü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsizdir................................................................................................... 292 XXII Yüksek Mahkeme Kararları Kısa Özetleri Kambiyo Senetlerinde Yapılan Sahteciliğin Resmi Belgede Sahtecilik Sayılması- Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin, resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, suça konu çekte keşide yeri ve keşidecinin ad ve soyadı altında yazılı bir yer bulunmadığı, bu nedenle özel belge niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekir. ......................................... 302 Karşılıksız Çek Keşide Etmek Suçu- CMK'nın 332/2. maddesinde belirtilen hususları içeren şerh bulunduğu da gözetilerek, söz konusu müzekkerenin sanığın çalıştığı birime hangi tarihte ulaştığını gösterir posta zimmet listesi ve diğer belgelerin getirtilmesinden ve cevap vermeme eylemi sonucu TCK'nın 257/2. maddesinde öngörülen kamu zararı, kişi mağduriyeti veya kişilere haksız kazanç sağlama unsurlarından birinin bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir ............................................................. 290 Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme SuçuKredi kartını kart kopyalama cihazından geçirerek kart bilgilerini kopyalayan sanığın eyleminin, TCK. nun 136. maddesinde düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. .............................................................................................. 293 Mala Zarar Verme Suçu- Kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde 07.01.2010 tarihli mahkeme hakimi tarafından tutulan tutanak ile olayı gören tanık beyanlarına göre sanığın kapıya hafif bir şekilde vurması sonucu kapıda herhangi bir zararın oluşmadığının belirtilmesi, kapıda herhangi bir göçük, çizik veya kirlenme olduğuna dair görgü ve tespit tutanağı da düzenlenmemiş olması, ayrıca sanığın icrai hareketlerini tamamlamış olması karşısında, kamu malına zarar vermeye teşebbüs suçunun ne şekilde oluştuğu denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan eksik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. ............................................................................... 300 Bütün kararlar bu şekilde özetli olarak dergimizde yer a l m a k t a d ı r v e 1 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 HU KU KÎ MA KA L E L E R LEGAL WRITINGS * Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler Thoughts About Errors for the Power of Attorney (Proxy as Commonly Accepted Error/Solecism) Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN Av./Atty. A. Göktuğ KAYA * Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu The Liability of Parent Firm for Subsidiory Company's Debt Yrd. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ * Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi The Role and Importance of as a Notery Public Officer in Goverment Organazition Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL Ömer ER * Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi Case Management in Civil Procedure Law Arş. Gör./Res. Asst. Sevda BORA H TEMSİL YETKİSİ (GALAT-I MEŞHUR OLARAK VEKÂLETNAME) KONUSUNDA YANILGILAR ÜZERİNE DÜŞÜNCELER THOUGHTS ABOUT ERRORS FOR THE POWER OF ATTORNEY (PROXY AS COMMONLY ACCEPTED ERROR/SOLECISM) Prof. Dr. E. Saba ÖZMEN* Av./Atty. A. Göktuğ KAYA ÖZET Temsil yetkisi belgeleri uygulamada, belirtilmesi zorunlu olmadığı halde, temsil konusu tüm hukuki işlemler tek tek sayılmak suretiyle ve bu şekilde gereksiz derecede detaylı bir biçimde kaleme alınmaktadır. Ayrıca bu temsil yetkisi belgeleri yanlış şekilde “vekâletname” şeklinde adlandırılmaktadır. Türk Borçlar Hukuku Sistemi, her türlü hukuki işlemi gerçekleştirme yetkisi veren genel bir temsil yetkisi sistemini benimsemiştir; bu genel temsil yetkisinin sınırlandırılması ya da özelleştirilmesi ise kanuni ve iradi sebeplerle gerçekleşmektedir ve istisna teşkil etmektedir. Esasen kanunda özel olarak belirtilmesi gerektiği emredilmeyen hiçbir hukuki işlemin, temsil yetkisinde belirtilmesine gerek yoktur. Anahtar Kelimeler: Temsil yetkisi, temsil yetkisinin niteliği, tek taraflı, hukuki işlem, şekle bağlılık, bağımsız, emredici hüküm ABSTRACT In general practice certificates of representation are drafted in a manner in which they contain each and every subject of the representation one by one with unnecessary detail and length despite the fact that they do not have to. Furthermore these certificates are wrongfully called as “Power of Attorney”. Turkish Obligation Law System adopted a general representation authorization where it grants the representation to H * Hakem denetiminden geçmiştir. Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Özel Hukuk Ana Bilim Dalı, Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi Misafir Öğretim Üyesi 4 Temsil Yetkisi (Galat-ı Meşhur Olarak Vekâletname) Konusunda Yanılgılar Üzerine Düşünceler perform all legal transactions; limitation or customization of this general representation is realized with legal or voluntary reasons and this constitutes an exception. In principle, legal transactions that do not need to be explicitly stated by the mandatory provisions of the law do not need to be specified in the certificate of representation. Keywords: Power of attorney, qualification of power of attorney, ex parte, legal transaction, former commitment, self contained, mandatory rule *** “...Uygulamada, yetki belgelerinin, hatalı olarak kanunun aramadığı derecede kapsamlı ve her türlü hukuki işlemi – kanun emretmese de – içerecek şekilde düzenlendiğini görmekteyiz. Ayrıca çoğu zaman yetki belgesi niteliğinde belgeler “vekâletname” olarak adlandırılmaktadır. Bu itibarla yetki belgeleri hem içerik olarak hatalı düzenlenmekte hem de yanlış isimlendirilmektedir. Yine uygulamada tüm kamu kurumları ve özel kurumlar, verilen yetki belgelerinde kendi isimlerini aramakta, kişiler sıklıkla ismi değişen kamu ve özel kuruluşlar nezdinde işlem yapabilmek için tekrar tekrar vekâletname çıkarmak zorunda bırakılmaktadır. Bu uygulamalardan vazgeçilir ve yetki belgeleri kanunun öngördüğü şekilde yalın olarak düzenlenirse, bu belgeler daha formel, standart ve yeknesak bir görünüme kavuşacak ve bu belgeler ile yapılan işlemlerde karşılaşılan karmaşa sona erecektir. Bu makale ile girişte andığımız, gereksiz bir gayretle, yapılabilecek her türlü işlemin hiçbirisinin atlanmaması endişesiyle tüm işlemlerin tek tek yazıldığı temsil yetkisi belgelerinin aranmasından vazgeçilmesi ümit edilmektedir. Tüm noter ve kamu kurumlarının bu konuda daha uyarlı olması gerekmektedir.” Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 H YAVRU ŞİRKETİN BORÇLARINDAN DOLAYI ANA ŞİRKETİN SORUMLULUĞU (THE LIABILITY OF PARENT FIRM FOR SUBSIDIORY COMPANY'S DEBT) Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Hakan ÇEBİ* ÖZET Türk hukukunda şirketler topluluğu ilk defa, Yeni Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenmiştir. Kanunda yavru şirketi, yavru şirketin pay sahiplerini ve alacaklıları koruyan önemli düzenlemeler yapılmıştır. Şirketler topluluğunda ana şirket, yavru şirketi yönlendirebilmekte ve onun zarara uğramasına yol açabilmektedir. Bunun sonucunda da çoğunlukla, topluluk dışında kalan pay sahipleri ve yavru şirketin alacaklıları zarar görmektedir. Bu çalışmada, yavru şirketin borçlarından dolayı ana şirketin sorumluluğu, hem Türk Ticaret Kanunu’ndaki hem de Alman hukukundaki düzenlemeler çerçevesinde ele alınmıştır. Sözleşmesel ve fiili şirketler topluluğunda ana şirketin sorumluğu ayrı ele alınmış, fiili şirketler topluluğuna ilişkin olarak tam ve kısmi hakimiyet halleri ayrıntılı olarak incelenmiştir. Anahtar Kelimeler: Türk Ticaret Kanunu, ana şirket, yavru şirket, alacaklı, Alman Pay Senetli Ortaklıklar Kanunu ABSTRACT Corporate groups is regulated in New Turkish Commerce Code for the first time. The important regulations are made in the law that protects subsidiary company, shareholders of subsidiary companies and creditors. In the corporate groups may the parent company guide subsidiary company and cause any damage. As a result of this, it often is damaged, shareholders and creditors. This work examines liability of parent company for the debts of subsidiary companies under both the Turkish Commerce Code and also under the German Code. The liability of parent company is analyzed separate in Contractual and actual corporates group, full and partial dominance states are analyzed in detail. Keywords: Turkish Commerce Code, parent company, subsidiary company, creditor, German Code of Profit Sharing Businesses *** H * Hakem denetiminden geçmiştir. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Anabilim Dalı. 6 Yavru Şirketin Borçlarından Dolayı Ana Şirketin Sorumluluğu “..SPK 21/II’ye göre de, halka açık ortaklıklar ve kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıklarının, esas sözleşmeleri veya iç tüzükleri çerçevesinde basiretli ve dürüst bir tacir olarak veya piyasa teamülleri uyarınca karlarını ya da malvarlıklarını korumak veya artırmak için yapmaları beklenen faaliyetleri yapmamaları yoluyla ilişkili oldukları gerçek veya tüzel kişilerin karlarının ya da malvarlıklarının artmasını sağlamaları da örtülü kazanç aktarımı sayılır. Örtülü kazanç aktarımının yaptırımı ise, 21. maddenin son fıkrasında düzenlenmiştir. Buna göre, kazanç aktarımının kurulca tespiti halinde halka açık ortaklıklar, kolektif yatırım kuruluşları ile bunların iştirak ve bağlı ortaklıkları, Kurulca belirlenecek süre içinde kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflardan aktarılan tutarın kanuni faizi ile birlikte malvarlığı veya karı azaltılan ortaklığa veya kolektif yatırım kuruluşuna iadesini talep eder. Kendilerine kazanç aktarımı yapılan taraflar kurulca belirlenecek süre içinde aktarılan tutarı kanuni faizi ile birlikte iade etmek zorundadır. Ayrıca bu yasağın ihlali ile ilgili 94. ve 110. maddeler ile ilgili mevzuatta öngörülen yaptırımlar da saklıdır.” Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 H DEVLET TEŞKİLATI İÇİNDE BİR KAMU GÖREVLİSİ OLARAK NOTERİN YERİ VE ÖNEMİ (THE ROLE AND IMPORTANCE OF AS A NOTERY PUBLIC OFFICER IN GOVERMENT ORGANAZITION) Yard. Doç. Dr./Asst. Prof. Dr. Neşe KIZIL* Ömer ER** ÖZET Noterlik Kurumunu çeşitli boyutlarıyla incelediğimiz makalemizde öncelikle noterliğin tarihçesine yer verdik. Daha sonra noterin özel hukuk kişilerinin işlemlerine hukukilik kazandırırken kamusal bir görevi yerine getirdiğinden bahsettik. Noterin bu hizmeti icra ederken, işlemin taraflarını hukuki anlamda aydınlatma zorunluluğunu ve aksi takdirde hukuken sorumlu olacağını tüm ayrıntılarıyla dile getirdik. Noterlik Yasası, değişiklikleri ve yeni noterlik yasa taslağı konusunda görüşlerimizi belirttik. Sonuç bölümünde Noterlik Yasa Taslağı konusundaki görüş ve eleştirilerimizi açıklığa kavuşturduk ve noterin toplumsal yaşamdaki önemini vurguladık. Anahtar Kelimeler: Noterliğin tarihçesi, kamu hizmeti, noterin görevleri, noterin sorumluluğu, Türkiye’de noterliğe ilişkin yasal düzenlemeler, yeni Noterlik Yasa Taslağı. ABSTRACT In our article that we have written all the details about the legal status of notaries; first of all we perused about the historical evolution of notaries. Generally people make their contracts at notaries and some contracts are necessarily have to be done at the notaries. The notaries carry out a public duty while authenticating (certifying) these documents. Notaries have to illuminate the both sides of the contract in other case they should be legally responsible of not illuminating about the H Hakem denetiminden geçmiştir. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi İdare Hukuku Öğretim Üyesi ** İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğrencisi * Devlet Teşkilatı İçinde Bir Kamu Görevlisi Olarak Noterin Yeri ve Önemi 8 legal details. In our article, we also referred our thoughts about the legal aspects of the legislation dealing with notaries and also the new task of legislation that is still at the Turkish Parliament. We finished our article by criticizing the new task and also by emphasizing the importance of notaries in society. Keywords: History of notaries, public service, duties of notaries, responsibility of notaries, Turkish legislations dealing with the duty of notaries, new Legislations Task about Notaries. *** “..Noterlik hukuk meslekleri içinde önemli ve saygın bir yere sahiptir. Hizmet yönünden Adalet Bakanlığı’na bağlı noterler kamu hizmeti görürler; bununla birlikte mali yönden ise bağımsızdırlar. Bu nedenle noterliğin “sui generis (kendine özgü)” bir statüsü vardır. Savcıların iddia makamı olma kimliği, hâkimlerin yargılayıcı ve hüküm verici kişiliği, avukatların savunucu vasfı yanında noterler hukuka aykırılığın önlenmesi anlamında yaptıkları belgelerin resmi nitelik kazanması ve onaylama işlemleriyle gündeme gelirler. Henüz hukuki işleme başlanmadan, hukuk dışı işlem gerçekleştirilmesine engel olmaya çalışan noterlerin bu çabasını hukuk sisteminin barikatı olarak değerlendirebiliriz. ... Yakın tarihimizden bir örnekle durumu vurgulamak gerekirse, 2002 yılına kadar ihale sözleşmeleri noterler tarafından onaylanırken bu tarihten itibaren bu zorunluluk ortadan kaldırılmıştır. Dikkat çeken olgu o tarihten sonra ihale sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıkların artmış olmasıdır. Basında yer alan “ihale yolsuzluğu” haberleri de bu gerçeğin bir biçimde ispatıdır. Noterin arşivde sakladığı sözleşmenin üzerinde değişiklik yapılması mümkün olmadığından yolsuzluk yapılması olasılığı da ortadan kalkmaktadır. Bu ve benzeri örneklerle varacağımız sonuç noterliklerde düzenlenmiş veya onaylanmış her türlü evrak ve işlemin gereği gibi ve usulüne uygun olarak yapıldığı gerçeğidir. Yasa noterlere bütün bu işlemler nedeniyle hem hukuki hem de cezai sorumluluklar yüklediği için işlemler büyük ölçüde güvenilir ve hukuka uygun yapılmaktadır.1..” Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz 1 Irmak, a.g.e. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 H MEDENİ YARGILAMA HUKUKUNDA DAVA YÖNETİMİ (CASE MANAGEMENT IN CIVIL PROCEDURE LAW) Arş. Gör./Res. Asst. Sevda BORA* ÖZET Dava süreci mahkeme, kalem, avukat, hâkim ve tarafların işbirliğine dayalı bir organizasyon olarak karşımıza çıkmaktadır. Dava yönetimi ise kutsal bir amaç olan adaletin sağlanması amacının gerçekleşmesi için bir yol haritası işlevini görmektedir. Bu haritanın ne şekilde belirleneceği ise siyasi, sosyal ve ekonomik düşünceler sonucu şekillenen bir tercihe dayanmaktadır. Bu çalışmamızda öncelikle farklı hukuk sistemlerindeki düzenlemeler incelenecek ve uygulamadaki dava yönetimine değinilecektir. Sonrasında davanın yönetilememesi sorunu ele alınacak ve sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer verilecektir. Anahtar kelimeler: Medeni usul hukuku kuralları, mahkeme, duruşma, dava yönetimi, avukat, hâkimlik, davacı, davalı, adalete erişim hakkı ABSTARCT Process of litigation appears as an organization which is based on collaboration of the court, the Court pens, the lawyer, the judge, the plaintiff and the defendant. Litigation management is used as the road map for realizing the aim of ensuring justice. How to determine this map is shaped by political, social and economic considerations. In this study, firstly, different legal systems will be examined and the litigation management which is in practise will be mentioned. Then, the problem of why the litigation is not able to be managed will be discussed and the suggestions on the solution of the problem will be given. Keywords: Rules of civil procedure law, court, trial, case management, lawyer, judge, plaintiff, defendant, the right of access to justice *** H * Hakem denetiminden geçmiştir. Kocaeli Üniversitesi Hukuk Fakültesi, Özel Hukuk Anabilim Dalı. Medeni Yargılama Hukukunda Dava Yönetimi 10 “..Bu çalışmamızda dava sürecinin yönetilmesine ilişkin olarak öncelikle farklı hukuk sistemlerindeki düzenlemeler incelenecek ve uygulamadaki dava yönetimine değinilecektir. Sonrasında davanın yönetilememesi sorunu ele alınacak ve sorunun çözümüne ilişkin önerilere yer verilecektir. ... Mahkemelerin verimliliğinin artırılması ve adalet hizmetinde kalitenin sağlanması adına projeler başlatılmış ve pilot bölgelerde uygulamalara başlanmıştır. Ancak Türk hukukunda yargılamayı en çok sekteye uğratan mevzuat ya da adliye binası değil ne yazık ki “ insan unsuru ”dur. Aslan yattığı yerden belli olur mantığıyla düzeltmeye ilk binalardan başlanmış ve tabiri caizse iş yükünü azaltma yolu olarak insanların işlerini personele iletememesi çözüm olarak benimsenmiştir. Yeni binalarda vatandaş ve avukatlar dışsallaştırılmış ve yargı personeli daha girişten itibaren statüsel olarak üstün görülmüştür. İnsan unsuru göz ardı edilmiş ve sürekli iş sahibinin telkiniyle iş yapmaya alışmış memur tek başına izole bir ortamda çalışmaya sevk edilmiştir. Projeden hem vatandaş hem avukatlar şikâyetçi iken(iş yaptıracak kesim) personeller ve yargı mensupları(iş yapacak kesim) projeden gayet memnundur. Başta verdiğimiz örnekten yola çıkacak olursak, herkeste büyük resmin görülmesi yönünde bir istek olmadığı sürece adalet tarafların elinde oyuncak olmaya mahkûmdur. Usul hukuku kuralları ise oyunu kuralına göre oynamayı teminden öteye gidemeyecektir. Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 UZMAN GÖRÜŞLERİ EXPERT OPINIONS * Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme Privatization in Constitutional Court Decisions Araş. Gör./Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN * Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz New Victim in Clash with Natural Life: Kofcaz Av./Atty. Bülent KAÇAR * Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar New Basis about Investment Services and Investing Activities in Turkish Capital Markets Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey) ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARINDA ÖZELLEŞTİRME (PRIVATIZATION IN CONSTITUTIONAL COURT DECISIONS) Araş. Gör./Res. Asst. Muhammed Ali AYDIN Türkiye Cumhuriyeti kurulduğunda savaştan yeni çıkmış olmanın zorluklarını yaşamıştı. Ülkede toplam sermayenin küçük olmasının yanında, sermaye birikimini sağlayabilmiş yerli burjuvazi de mevcut değildi. Bu sebeple ülkenin kalkınmasında yöntem olarak devlet eliyle yatırım yapmak daha elverişli görüldü. Devletçilik ilkesi ve ekonomiye doğrudan ve aşırı müdahale Türkiye Cumhuriyeti’nin ekonomi politikalarının esasını oluşturdu. Devletçilik ilkesi Kemal Atatürk’ün oluşturduğu ilkelerden birisiydi ve önce Cumhuriyet Halk Partisi’nin programına daha sonra da 1937 yılında Anayasa’ya girerek devletin resmi ekonomi politikası hâline gelmiştir. ... Özelleştirmelerin yoğunluk kazandığı 1980 sonrası dönemde yürütme organı ile yargı organları arasında özelleştirme üzerine fikir uyuşmazlığı mevcuttu. Yapılan özelleştirme ve ihaleler yargı organları tarafından iptal edilmekteydi. 1994 tarihli özelleştirmeye yönelik oldukça kapsamlı Anayasa Mahkemesi kararında özelleştirmenin yapılabileceğine hükmedilmiş ancak bir yargısal aktivizm örneği olarak öncelikle yürütme organının konuya ilişkin bütün yetkileri elinden alınmıştır daha sonra da bütün özelleştirmelerin kanunla yapılması gerektiği içtihadı sebebiyle yasama organının özelleştirme kararı da Anayasa Mahkemesi’nin denetimine dahil edilmiştir. Anayasa Mahkemesi Anayasa’da konu ile ilgili hüküm bulunmamasına rağmen özelleştirmelerin yürütme organı tarafından yapılmasına imkan sağlayan yetki yasasını iptal etmiştir ve gerekçesinde de devletleştirmenin kanunla yapılması zorunluluğu gibi özelleştirmenin de kanunla yapılması gerektiğini hükme bağlamıştır. Bu kararda AYM aynı zamanda kendi ekonomi ve siyaset görüşünü de açıklamış ve özelleştirmelerin ülkenin bağımsızlığı ve bütünlüğü ile ilişkili olduğuna karar vermiştir. Demokratik bir meşruiyet sahibi olmamasına rağmen kanun koyucu yerine geçerek özelleştirmelerin usul ve esaslarını bu kararla belirleyen AYM aynı zamanda ülkenin ekonomi siyasetini ciddi anlamda etkileyecek bir ekonomi görüşü açıklamış ve özelleştirmelerin gerçekleştirilmesini de zorlaştırmak hatta engellemek için Anayasa’dan sonraki en büyük hukuki norm olan kanunu şart koşmuştur. Anayasa Mahkemesi Kararlarında Özelleştirme 14 Anayasa değişikliği ile özelleştirmelerin esas ve usullerinin kanunla belirleneceğine dair hüküm getirilmiştir. Özelleştirme kanunu ile de özelleştirmelerin hukuki çerçevesi çizilmiştir. Bu aşamadan sonra AYM’nin her özelleştirme için kanun yapılmasını şart koşma ihtimali kalmamıştır. Bununla birlikte AYM yine de bir içtihad geliştirmiştir. Özelleştirme Yüksek Kurulu’na oldukça geniş takdir yetkilerinin verilmesini önlemeye çalışmıştır. Verilen yetkilerin somut ve açık olarak sınırlarının çizilmesi gerektiğini belirtmiştir. Aksi takdirde yasama yetkisinin devri sayarak geniş, sınırsız yetkiler veren kanun maddelerini iptal etmiştir. Bununla birlikte yeni tarihli son kararlarında AYM kanun koyucunun yetkisini devretmediği ancak çeşitli konuları belirlediği durumlarda yasama organının takdir yetkisinin bulunduğuna hükmetmiş ve böylece kanun yoluyla değişiklikler yapılabilmesine, özelleştirmelerin esas ve usullerinin belirlenmesine, özelleştirilen kurumların geçişinin sağlanması için mallarının ve personelinin durumunun kanunla belirlenmesine izin vermiştir. Böylece bu konularda AYM yasama organının takdir yetkisini geniş olarak yorumlamış ve özelleştirmeleri sekteye uğratacak kararlardan kaçınmıştır. Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 DOĞAL YAŞAMA KARŞI RES(T)LEŞMEDE YENİ KURBAN: KOFÇAZ (NEW VICTIM IN CLASH WITH NATURAL LIFE: KOFCAZ) Av./Atty. Bülent KAÇAR* Kırklareli Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’nün duyurusuna göre 19 adet Rüzgar Enerjisi Santralinin (RES) Kofçaz ilçesi Taştepe, Kocayazı ve Elmacık Köyleri, Merkez İlçesi, Kuzulu Köyüne kurulmasına dair proje tanıtım dosyası kabul edilerek ÇED süreci başlatılmıştır. Istranca (Yıldız) Dağlarının orta yerinde el değmemiş zümrüt doğaya sahip Kofçaz’ın tümü Istrancalar’ın dağlık engebeli arazilerinin üzerinde kuruludur. Bu engebeli araziyi şekillendiren derin vadilerin tabanında bu zengin doğadan beslenen dereler yer almaktadır. Toprağı ve suları kirlilikten uzak, Istrancaların bu kesiminin zengin doğası tarım, ormancılık, turizm ve hayvancılık açısından Kofçaz’ı değerli kılmaktadır. Arıcılık faaliyetleri sonucu kalitesi yüksek bal elde edilmeye başlanmış ve bu üretimin arttırılıp halkın ekonomik gücünü yükseltmek için teşvik edilmektedir. Ormancılık yöre halkının geçim kaynaklarından birisi olarak halen geçerliliğini korumaktadır. Proje tanıtım dosyasında Tarım ve Hayvancılığın zarar görmeyeceği belirtiliyorsa da; İzmir Karaburun’da kurulan Rüzgar Enerji Santrallerinin faaliyete geçmesi sonucu doğal hayat, arıcılık ve hayvancılık yok olma aşamasına gelmiş olup canlı yaşamı ve psikolojisi bozulmuştur. Karaburun Yaylaköy’de önce ada martıları, ardından da tilkiler gitmiş, keçiler bitki örtüsündeki tozlanmadan dolayı hastalanmış, düşük yapmışlardır. Yerleşim alanına yakın mesafede ki RES’lerden çıkan gürültü köyde yaşayanların psikolojisini bozmuş, sosyal yaşam tahribata uğramıştır. Kofçaz bölgesinde yaban hayatı oldukça zengin olup, karaca, yaban domuzu, kızıl şahin, atmaca ve yaban kedisinin yanı sıra flora ve fauna açısından da oldukça zengin bir bölgedir. Proje alanı kuş göç yolları üzerinde olduğundan, kuş göç zamanı konaklama ve beslenme alanıdır. Şirketin Proje Tanıtım Dosyasındaki alanın önemli kuş göç yolları üzerinde olmadığı iddiası doğru değildir. RES SANTRAL SAHASI * TBB Çevre ve Kent Hukuku Komisyonu Başkan Yardımcısı 16 Doğal Yaşama Karşı Res(t)leşmede Yeni Kurban: Kofçaz ANA GÖÇ YOLLARINDADIR. Uzman Biyolog Okan Can 2004 yılında TUBİTAK Dergisindeki bilimsel tespitinde; “İlkbahar göçünde Afrika Rift Vadisi uzantısını takip ederek Hatay’a ulaşan süzülen göçmen kuşlar kuzeydoğu ve kuzeybatı yönlerine doğru göçe devam ederek, Boğaziçi’ni geçerek kuzey Trakya'ya ve Balkanlar'a, diğer kol da Artvin üzerinden Kafkaslar'a ve daha kuzeydeki üreme alanlarına ulaşırlar. Sonbahar göçünde de aynı güzergah üzerinden Afrika’ya geri dönerler.” demektedir.(Okan Can 2004 Tubitak Bilim ve Teknik Dergisi ) Bu durum dahi Bakanlıkça ilgili kamu kurumlarından orman, kuş göç yolları, milli parklar, yerleşim alanları, canlı sağlığına olan riskler, tarıma etkiler, flora ve faunaya etkiler ve benzeri konularda yeterli ayrıntılı görüş ve bilgiler alınmadığını düşündürtmektedir. .... Çünkü verilecek her tür izin, karar, onay, ruhsat v.b. idari işlem yargıya taşınacak olup, yatırım projesinin hukuka aykırılığına dair mahkeme kararı elde edildiği takdirde bu işlemlere imza atmış yetkililer hakkında adli ve idari sorumluluk doğabilecektir. Bölgede konuyla ilgili faaliyet gösteren kurum, kuruluş, muhtarlık, kooperatif, birlik, vakıf ve derneklerin görüşlerinin alınması geleceğimiz açısından son derece önemlidir. Çevre mevzuatına göre proje değerlendirilmesinde “halkın katılımı” ilkesi esastır. Uluslararası Çevre Koruma Sözleşmelerine göre halkın istemediği hiçbir projeye, hiçbir yatırıma, doğaya ve kamu yararına aykırı olarak izin ve onay verilemez. Proje dosyasında kimden ve ne zaman hangi yönde görüş alındığı belge veya tutanakla sabit değildir. Tüm kamu kurumları için bağlayıcı bir plan olan Kofçaz Vizyon Planında ormancılık, tarım, hayvancılık, eko-turizm ve benzeri değerler desteklendiği halde bu tür projelerin kurulması ve işletilmesi öngörülmemiştir. RES Projesi Planlama Hukukuna da açıkça aykırıdır. Trakya’da hayatımızla RES(t)leşen bu yanlıştan bir an önce dönülmelidir. Doğal yaşam söz konusu olduğunda yatırım ve kar sadece bir ayrıntıdan ibarettir. Bakanlıkların öncelikli görevi yatırımların önünü açmak değil çevreyi her zaman korumaktır. Çünkü herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 TÜRK SERMAYE PİYASALARINDA YATIRIM HİZMETLERİ VE YATIRIM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN YENİ ESASLAR* (NEW BASIS ABOUT INVESTMENT SERVICES AND INVESTING ACTIVITIES IN TURKISH CAPITAL MARKETS) Yavuz AKBULAK (SPK Başuzmanı/Chief Expert of Capital Markets Board of Turkey) “... SPK’nın yatırım kuruluşları, yatırım faaliyetleri ve yan hizmetlere ilişkin yukarıda ayrıntıları verilen yeni düzenlemeleri uyarınca, SPK’dan aldıkları faaliyet izinlerine bağlı olarak aracı kurumlardan; i) Emir iletimine aracılık ve yatırım danışmanlığı faaliyetlerinden herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “dar yetkili”, ii) (i) bendinde belirtilen faaliyetlere ek olarak, işlem aracılığı, en iyi gayret aracılığı faaliyeti, sınırlı saklama hizmeti ve portföy yöneticiliği faaliyetinden herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “kısmi yetkili”, iii) (ii) bendinde belirtilen faaliyetlere ek olarak, portföy aracılığı faaliyeti, genel saklama hizmeti ve aracılık yüklenimi faaliyetinden herhangi birini veya tamamını yürütecek olanlar “geniş yetkili” olarak gruplandırılmıştır. Dar yetkili aracı kurumların 2 milyon TL, kısmi yetkili aracı kurumların 10 milyon TL ve geniş yetkili aracı kurumların 25 milyon TL asgari özsermayeye sahip olması gerektiği hükme bağlanmıştır1. * 1 Bu yazıda yer alan görüşler yazarına ait olup çalıştığı kurumu bağlamaz, yazarın çalıştığı kurum veya göreviyle ilişki kurulmak suretiyle kullanılamaz. Yazıdaki tüm hata ve eksiklikler yazarına aittir. SPK’nın 11.07.2013 tarihli ve 28704 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V, No:134 sayılı Tebliği ile 26.06.1998 tarihli ve 23384 mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Seri:V, No:34 “Aracı Kurumların Sermayelerine ve Sermaye Yeterliliğine İlişkin Esaslar Tebliği”nin 7’nci maddesinde değişiklik yapılarak dar yetkili aracı kurumların 2 milyon TL, kısmi yetkili aracı kurumların 10 milyon TL ve geniş yetkili aracı kurumların 25 milyon TL asgari özsermayeye sahip olması gerektiğine dair hüküm getirilmiştir. Ayrıca, V/134 Tebliği ile V/34 Tebliği’ne eklenen 15/A maddesine göre, aracı kurumların portföy saklama hizmeti dahil olmak üzere saklama hizmeti sundukları sermaye piyasası araçlarının toplam değerinin 0, 001’i 18 Türk Sermaye Piyasalarında Yatırım Hizmetleri ve Yatırım Faaliyetlerine İlişkin Yeni Esaslar - 6362 sayılı SPKn uyarınca yeniden çerçevesi çizilen alım satıma aracılık faaliyetine ilişkin olarak, yatırım kuruluşlarınca sermaye piyasası araçlarına ilişkin olarak sadece emirlerin müşteriden alınması ve gerçekleştirilmek üzere başka bir yatırım kuruluşuna iletilmesine aracılık ediliyorsa “emir iletimine aracılık”; emirlerin müşteriden alınması ve borsada ya da borsa dışında sonlandırılmasına aracılık ediliyorsa “işlem aracılığı”; müşteriden alınan emirlerin şirketin kendi portföyünden karşılanması suretiyle işlem yapılıyorsa “portföy aracılığı” faaliyet izni alınması gerekecektir. Ayrıca mülga 2499 sayılı SPKn’da olduğu gibi, menkul kıymet, türev araç ya da kaldıraçlı alım satım işlemine aracılık edilmesine göre ayrı belgeler düzenlenmeyecek, alınan faaliyet izinlerinin tümünü gösteren tek bir yetki belgesi verilecektir. - Mevcut durumda bankalar ve aracı kurumlar arasında özellikle pay alım satım işlemlerine yönelik olarak iş ilişkisini düzenleyen acentelik müessesesi bulunmaktadır. Yeni düzenlemelerle acentelik tesisi ile iş ilişkisi kurulmasına olanak verilmemekte ancak bankaların emir iletimine aracılık etmek üzere faaliyet izni alabilecekleri hükme bağlanmaktadır. Yapılan düzenlemelerle emir iletimine aracılık modeli ile çalışan kurumlarda müşterilere ait hesap ve işlemlerin müşteri bazında lehine faaliyet gösterilen aracı kurum nezdinde izlenmesi zorunlu tutulmaktadır. - 6362 sayılı SPKn ile türev araç tanımı genişletilmiş, aynı zamanda “portföy aracılığı” faaliyeti tanımlanmıştır. Buna göre, tezgahüstü piyasalarda müşterileri ile bire bir türev araç düzenlemek isteyen banka ve aracı kurumların SPK’dan portföy aracılığı yapmak üzere izin almaları gerekmektedir. ... Kapsamlı yenilikler getiren bu düzenlemelere uyum sağlanması amacıyla söz konusu Tebliğ’in yürürlük tarihi 01.07.2014 olarak belirlenmiş olup, yeni düzenlemelerin ülkemiz sermaye piyasalarına önemli katkılar sağlayabileceği düşünülmektedir. Makalenin devamına, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz (binde biri) oranında pozisyon risk karşılığı hesaplanacağı, bu hesaplamada, halka açık anonim şirketlerin halka kapalı kısımlarına ilişkin müşteriler adına saklanan ve müşteriler tarafından bloke konulan payların dikkate alınmayacağına hükmolunmuştur. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 HU KU K HA B E R L E R İ LEGAL NEWS * İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği Değiştirildi * 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre El Konulan Eşyanın Teslimi ve Saklanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Yürürlükten Kaldırıldı * Vadeli İşlem ve Opsiyon Borsalarının Kuruluş ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik Yürürlükten Kaldırıldı * Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Muhasebe Uygulamaları ile Finansal Tabloları Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Bankalarca Kredilerin ve Diğer Alacakların Niteliklerinin Belirlenmesi ve Bunlar İçin Ayrılacak Karşılıklara İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerince Uygulanacak Tekdüzen Hesap Planı ve İzahnamesi Hakkında Tebliğ Değiştirildi * Vergi ve Vergi Benzeri Yükümlülüklere İlişkin Türkiye Finansal Raporlama Standardı Yorumu (TFRS Yorum 21) Hakkında Tebliğ (Sıra No: 14) Yayınlandı * Türkiye Bankalar Birliği Risk Merkezi Yönetmeliği Değiştirildi * Ticaret Unvanları Hakkında Tebliğ Yayınlandı * İşveren Uygulama Tebliği Değiştirildi * Elektronik Haberleşme Cihazlarından Kaynaklanan Elektromanyetik Alan Şiddetinin Uluslararası Standartlara Göre Maruziyet Limit Değerlerinin Belirlenmesi, Kontrolü ve Denetimi Hakkında Yönetmelik Değiştirildi * Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Arasında Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı Avrupa ve Bağımsız Devletler Topluluğu Bölgesel Hizmet Merkezinin İstanbul’da Kurulmasına İlişkin Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı * Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Rusya Federasyonu Hükümeti Arasında Kültür Merkezlerinin Kuruluşu ve Faaliyetlerine Dair Anlaşmanın Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı * Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İran İslam Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Doğal Kaynaklar ve Su Havzası Amenajmanı Üzerine Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı * Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile İtalya Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Çevre Koruma ve Sürdürülebilir Kalkınma Alanlarında İşbirliği Anlaşmasının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun Yayınlandı * Elektronik Haberleşme Sektöründe Hizmet Kalitesi Yönetmeliği Değiştirildi * Gelir Vergisi Genel Tebliği (Seri No: 286) Yayınlandı * Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi * Karayolları Trafik Yönetmeliği Değiştirildi * Geçici ve Yabancı Plakalı Taşıtlardan Alınacak Geçiş Ücretlerine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 68) Değiştirildi * Askerlik Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi * Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Hukuk Müşavirliği ve Avukatlık Sınav ve Atama Yönetmeliği Yayınlandı * Uluslararası Gözetim Şirketinin Faaliyetten Süreli Men’i Hakkında Tebliğ (Ürün Güvenliği ve Denetimi: 2014/24) Yayınlandı * Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Yayınlandı * Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnameler Değiştirildi Haberler ayrıntılı bir şekilde dergimizde yer almaktadır ve 3 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r YARGITAY HU KU K KA R A R L A R I COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBER DECISIONS * Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları Court of Cassation Assembly of Civil Chambers Decisions * Yargıtay Hukuk Daire Kararları Court of Cassation Civil Chambers Decisions YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARLARI COURT OF CASSATION ASSEMBLY OF CIVIL CHAMBERS DECISIONS YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/4-168 Karar No. 2013/1513 Tarihi: 30.10.2013 • • • • İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/120 ZAMAN BAKIMINDAN UYGULANMA ADLİ YARDIM TALEBİNİN İNCELENMESİ DELİL İKAMESİ İÇİN AVANS HARÇ VE AVANS ÖDENMESİNİN YAPILMASI ZORUNLULUĞU • DAVA ŞARTLARI ÖZETİ: Somut olayda, mahkemece, 27.10.2011 tarihli duruşmada, davacıya 6100 sayılı HMK.nun 120/2.madde ve fıkrası gereğince gider avansı yatırması için iki haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin 04.11.2011 tarihli dilekçe ile adli yardım talebinde bulunduğu, mahkemece, 08.12.2011 tarihli duruşmada davacıya, adli yardım talebi konusundaki delillerini sunmak üzere bir sonraki duruşma gününe kadar kesin süre verildiği, davacının gider avansı için verilen kesin süreden sonra 21.12.2011 tarihinde gider avansını yatırdığı hususlarında uyuşmazlık bulunamamaktadır. Taraflarca adli yardım talebinde bulunulduğunda, adli yardım konusunda bir karar verilinceye kadar harç, gider ve delil avansı alınmaz. Gider avansının yeterli olmadığının dava sırasında anlaşılması halinde, mahkemece bu eksikliğin tamamlanması için davacıya iki haftalık kesin süre verilir. Dava şartı olan gider avansının yatırılmaması veya tamamlanmaması halinde, dava, dava şartı yokluğundan reddedilir. Ancak, yerel mahkemenin adli yardım talebi konusunda 08/12/2011 tarihinde aldığı ara karar, gider avansı ödemesine ilişkin 27/10/2011 tarihli duruşmada davacıya verilen kesin hükmü ortadan kaldırmıştır. Bu durumda kesin hükmün sonuçları doğmaz. Yerel Mahkemece bozma kararına uyulması gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırı olduğundan direnme kararının bozulması gerekmiştir. Yargıtay Hukuk Kararları 24 YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/22-1442 Karar No. 2013/1496 Tarihi: 23.10.2013 İlgili Kanun/Madde 4857 s. İşK/20 • İŞE İADE DAVASI • KESİN KARAR VERME ÖZETİ: 4857 sayılı yeni İş Kanunu'nun 20.maddesi: "İş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gözetilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Toplu iş sözleşmesinde hüküm varsa veya taraflar anlaşırlarsa, uyuşmazlık aynı sürede özel hakeme götürülür. Feshin geçerli bir sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Dava seri muhakeme usulüne göre iki ay içinde sonuçlandırılır, mahkemece verilen kararın temyizi halinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir. Özel hakemin oluşumu çalışma esas ve usulleri bu yönetmelikle belirlenir." Hükmünü getirmiştir. Kesin karar verme ifadesinden, Yargıtay Özel Daire kararının kesin olduğunun amaçladığı, bu bakımdan Daire bozma kararının direnmeye konu edilemeyeceğini kabul etmek gerekir. Yasa koyucu burada açıkça, "Yargıtay'ca kesin olarak karara bağlanır" demek suretiyle, bozma kararına karşı direnme yolunu kapamış bulunmaktadır. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/4-155 Karar No. 2013/1488 Tarihi: 23.10.2013 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/Gç3 1086 s. HUMK/429 • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT • HUKUKA AYKIRI EL KOYMA LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 25 ÖZETİ: Dava konusu zarar iddiasının oluşmasına neden olan el koyma işleminin haksız olduğu kesinleşen ceza dosyası ilamı ile sabit olduğundan, hukuka aykırı olarak el konulan kürklerin düşük bedelle satılması iddiası ile açılan eldeki davada, davacı tarafın kendi talebi üzerine kürklerin teminat karşılığı teslimine yönelik Bakırköy 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen ara kararının davanın reddine gerekçe yapılması mümkün değildir. Zira, ceza mahkemesi ilamı ile sabit olan hukuka aykırı el koymanın neden olduğu olumsuz sonuçları ortadan kaldırmak esasen el koyma işlemini yapan tarafın sorumluluğunda olması gereken bir husustur. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/14-215 Karar No. 2013/1487 23.10.2013 Tarihi: İlgili Kanun/Madde 818 s. BK/250, 273 • RÖDÖVANS SÖZLEŞMESİ • HASILAT KİRASINDA AYIP ÖZETİ: Hâsılat kirası, hâsılat veren bir mal veya hakkın kullanılmak, semerelerinden yararlanılmak ve işletmek üzere bir bedel karşılığında kiralayan tarafından kiracıya devredilmesinin taahhüt edilmesidir. Başka bir deyişle, hâsılat kirasında kiralayan hâsılat getiren bir malı ya da hakkı, kiracının bu malın semeresinden yararlanmasını da içerecek şekilde kiralamaktadır. Hâsılat kirasının konusunu hâsılat getiren bir taşınır veya taşınmaz yahut bir ticari işletme veya hak oluşturabilir. Görülüyor ki, hasılat kirasında işletmenin verim kabiliyetinin olması önemlidir. Hasılat kirasında, kiracının gayesi semere elde etmek olduğundan, bu istihsali yapabileceğine dair kiralayan tarafından bir teminat verilmese bile, aktin muhtevasında böyle bir teminatın var olduğu kabul edilir ve üretimdeki düşüklük kural olarak ayıp sayılır. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/6-143 Karar No. 2013/1483 Tarihi: 23.10.2013 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/Gç3 • BOZMA KARARI ÜZERİNE VERİLEN YENİ HÜKMÜN TEMYİZİ LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 26 ÖZETİ: Yerel mahkemece, Özel Daire'nin bozma ilamına uyularak, diğer parseller yönünden muris F. Y. mirasçıları arasında taksim sözleşmesi bulunması nedeniyle ret kararı verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda yeni bir hüküm kurulmuştur. Mahkemenin yeni hükmü davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen yeni hükme karşı temyiz itirazlarını inceleme görevi Hukuk Genel Kuruluna ait olmayıp, Özel Dairece yerine getirilmesi gerekmektedir. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU Esas No. 2013/7-31 Karar No. 2013/1481 23.10.2013 Tarihi: İlgili Kanun/Madde 492 s. HarçlarK/29 • YARGILAMA SIRASINDA TESBİT OLUNAN DAVA DEĞERİNİN DAVA DİLEKÇESİNDE BİLDİRİLEN DEĞERDEN FAZLA OLMASI ÖZETİ: 492 Sayılı Kanunun 29.maddesinde, yargılama sırasında tesbit olunan dava değerinin, dava dilekçesinde bildirilen değerden fazla olduğu anlaşılırsa, yalnız o celse için yargılamaya devam olunacağı, takip eden celseye kadar noksan değer üzerinden peşin karar ve ilam harcı tamamlanmadıkça davaya devam olunamayacağı; Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 409 uncu maddesinde de gösterilen süre içinde dosyanın işleme konulmasının noksan olan harcın ödenmesine bağlı olduğu belirtildiğine göre, yargılama sırasında tesbit olunan yeni dava değeri üzerinden tarife uyarınca alınması gereken peşin nispi karar ve ilam harcı ilgilisince tamamlanmadan davaya devam edilmesi olanağından söz edilemez. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/13-65 Esas No. Karar No. 2013/1480 Tarihi: 20.10.2013 İlgili Kanun/Madde 6100 s. HMK/10 • GENEL YETKİ • SÖZLEŞMENİN YERİNE GETİRİLECEĞİ YER MAHKEMESİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 27 ÖZETİ: Tüm davalar için uygulanan yetki kuralı, genel yetki kuralı olup; buna göre genel yetkili mahkeme davalının ikametgahı mahkemesidir. Bazı davalarda ise genel yetkili mahkeme yanında başka yer mahkemeleri de yetkili kılınmıştır ki, bu da özel yetki kuralıdır. Öte yandan davacının genel yetki ile özel yetki kuralı arasında seçimlik hakkı vardır. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nun 10.maddesinde sözleşmeden doğan davalar için özel yetki kuralı öngörülmüş olup; sözleşmeden maksat ise, konusu mal varlığı hakkı olan Borçlar Hukuku'na ilişkin sözleşmelerdir. Sözleşmelerden doğan uyuşmazlıklarda, sözleşmenin yerine getirileceği yer mahkemesinde de dava açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer ise, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 89.maddesine göre tespit edilmelidir. 6100 sayılı HMK'nun 116. maddesi uyarınca yetki itirazı ilk itirazlar arasındadır. İlk itirazlar ise, ön sorundur. Mahkeme, yetki ilk itirazını inceleyip karara bağlamadan esas hakkında incelemeye başlayamaz. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU 2013/12-135 Esas No. Karar No. 2013/1462 Tarihi: 09.10.2013 İlgili Kanun/Madde 2004 s. İİK/65 • GECİKMİŞ İTİRAZ ÖZETİ: 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun Gecikmiş İtiraz başlıklı 65. maddesine göre, borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu, maniin kalktığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delillerle birlikte itiraz ve sebeplerini ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taallûk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur. İtiraz üzerine tetkik mercii ancak gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre takibin tatilini tensip edebilir. Merci, tetkikatını evrak üzerinde yapar. Lüzumu halinde iki tarafı hemen davetle mazeretin kabule şayan olup olmadığına karar verir. Duruşmaya karar verilmemesi halinde borçludan alınan masraflar kendisine iade olunur. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 YARGITAY HUKUK DAİRE KARARLARI COURT OF CASSATION CIVIL CHAMBERS DECISIONS YARGITAY 1. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/18530 İlgili Kanun/Madde 1086 s.HUMK/101 Karar No. 2013/15424 6100 s. HMK/389 vd Tarihi: 07.11.2013 • TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASINDA İHTİYATİ TEDBİR TALEBİ ÖZETİ: Geçici 3.maddenin üçüncü fıkrasındaki; “Bu Kanunda bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde bu mahkemelerin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı Kanunun bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanır.” şeklindeki hükmün dayanak gösterilerek 6100 sayılı Yasada Bölge Adliye Mahkemelerine verilen görevlerin Yargıtay tarafından tamamen yerine getirilmesi gibi bir sonucun çıkarılması da doğru olmayacaktır. Çünkü, anılan fıkra metninde de ifade edildiği gibi bölge adliye mahkemelerine verilen görevlerden sadece 1086 sayılı Kanunda belirtilen ve yine bu Kanuna aykırı olmayan kısımlarının uygulanması öngörülmektedir. Bu maddenin birinci fıkrasında da belirtildiği gibi 1086 sayılı Kanunun sadece temyize ilişkin hükümlerinin geçici olarak uygulama olanağı bulunmakta olup; ayrıca 6100 sayılı Yasaya göre de, bir geçici hukuki koruma müessesesi olan “ihtiyati tedbir kararları” hakkında bölge adliye mahkemeleri için öngörülen Kanun yolunun, yasal bir dayanak olmadan temyiz yolu şeklinde yorumlanması yasanın amacına ve müessesenin getiriliş gerekçelerine uygun bir sonuç olmayacaktır. Kaldı ki Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar 1086 sayılı HUMK'nun 6100 sayılı HMK. na aykırı olmayan hükümlerinin uygulanacağı ön görüldüğünden, oysa 1086 sayılı Yasada da ihtiyati tedbir kararlarına karşı temyiz yolu kapalı bulunduğuna göre bu kararların temyizen incelenmesinin yasal dayanağının bulunmadığı izahtan varestedir. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/16048 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/29319 6100 s. HMK/140, 187 Tarihi: 11.12.2013 • CEVAP SÜRESİ GEÇTİKTEN SONRA CEVAP VE DELİL LİSTESİ SUNMA Court of Cassation Civil Chamber Decisions 29 ÖZETİ: Süresinde cevap ve delil bildirmeyen davalının, davacının dava dilekçesinde dayandığı vakıaları inkar etmiş olacağına göre, ön inceleme duruşmasından önce bildirdiği tanıkların da bu doğrultuda dinlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/8620 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/21818 4721 s. TMK/174 Tarihi: 25.09.2013 • BOŞANMA DAVASINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ÖZETİ: Mahkemece taraflar eşit kusurlu kabul edilerek boşanmaya karar verilmiş ise de; yapılan soruşturma ve toplanan delillerden; davalı kocanın eşine fiziksel şiddet uyguladığı ve müşterek çocuğun hastalığıyla ilgilenmendiği anlaşılmaktadır.O halde; boşanmaya sebep olan olaylarda; kusurun tamamen davalı kocada olduğunun kabulü gerekir. Durum böyleyken; davacı kadının eşit kusurlu kabul edilmesi doğru olmadığı gibi; bu hatalı kusur belirlemesi gerekçe gösterilmek suretiyle, maddi tazminat ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmesi de doğru olmamıştır. YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ 2012/19183 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2013/1767 1086 s. HUMK/388 Tarihi: 07.02.2013 • TARAFLARIN HİSSEDAR OLDUĞU LİMON BAHÇELERİNİN TÜM ÜRÜNLERİNİN DAVALI TARAFINDAN TOPLANARAK HAKSIZ İŞGALDE BULUNULDUĞU HAKKINDA • HAKSIZ İŞGAL • TALEPLERİN HERBİRİ HAKKINDA HÜKÜM VERİLMESİ GEREĞİ ÖZETİ: HUMK. 388/ son ve hükmün 297 son maddelerinde; Hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden herbiri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şeklide gösterilmesi gereklidir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 30 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/13931 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/17419 2709 s. AY/28 Tarihi: 11.11.2013 5187 s. BasınK/1, 3 • BASIN YOLUYLA KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT İSTEMİ ÖZETİ: Dava, basın yoluyla kişilik haklarına saldırı nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece, olay tarihinde beliren görünür gerçeğe uygun olup genel anlamda eleştiri sınırları içerisinde kalan dava konusu haberin hukuka uygun olduğu gözetilerek, istemin tümden reddedilmesi gerekirken, davalıların manevi tazminat ile sorumlu tutulmuş olmaları usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. YARGITAY 4. HUKUK DAİRESİ 2012/1738 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2013/372 1086 s. HUMK/74 Tarihi: 16.01.2013 6100 s. HMK/26 • HAKİMİN TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARIYLA BAĞLI OLMASI İLKESİ ÖZETİ: Dava, trafik kazasından kaynaklanan yaralanma sebebiyle uğranılan maddi ve manevi zararın ödetilmesi istemine ilişkindir. Dosya kapsamından dava dilekçesiyle fazlaya dair haklar saklı tutularak 100, 00 TL maddi tazminat isteminde bulunulduğu, davanın devamı sırasında istemin ıslah yoluyla arttırılmamış ve ek dava da açılmamış olmasına rağmen; mahkemece, sigorta tarafından karşılanan tedavi giderleri düşüldükten sonra 7.992, 45 TL belirlenerek bu bedelin ödetilmesine karar verildiği anlaşılmaktadır. 1086 Sayılı H.U.M.K.un 74. maddesi ve 6100 Sayılı H.M.K.un 26. maddesine göre; hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır. Ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Şu durumda usul ve yasaya aykırı biçimde, talep aşılarak 7.992, 45 TL tazminata hükmedilmesi doğru olmayıp kararın bozulması gerekmiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 31 YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/10517 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/15570 1086 s. HUMK/428 Tarihi: 25.09.2013 • BOZMADAN SONRA ISLAH SURETİYLE TALEP SONUCUNUN ARTTIRILMASI ÖZETİ: Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulunun 04.02.1948 gün ve 10/3 sayılı kararına göre bozmadan sonra ıslah suretiyle talep sonucunun arttırılması mümkün değildir. Bu itibarla dava dilekçesindeki miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, ıslah talebi nazara alınarak fazlaya hükmedilmesi, 2-11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun değiştirilen Geçici 6. maddesinin 7. fıkrası uyarınca; vekalet ücretinin bedel tespiti davalarında öngörüldüğü şekilde maktu olarak belirlenmesi gerekir. YARGITAY 5. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/15274 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/716 1086 s. HUMK/428 22.01.2013 Tarihi: • KAMULAŞTIRMASIZ EL ATILAN TAŞINMAZ BEDELİNİN TAHSİLİ VE ECRİMİSİL ÖZETİ: Dairemiz uygulamalarına göre kamulaştırmasız el atmaya dayanan tazminat davalarında, bilirkişi kurulunun ikisi teknik, biri mahalli mülk bilirkişisinden olmak üzere 3 kişiden oluşturulması gerekirken mahkemece bir inşaat mühendisi ve hukukçu olmak üzere iki kişiden oluşan bilirkişi kurulunun düzenlediği rapor esas alınarak hüküm kurulması doğru görülmemiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 32 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/2864 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/14793 6100 s. HMK/Gç3 Tarihi: 04.11.2013 1086 s. HUMK/428 • ERKEN TAHLİYEYE BAĞLI OLARAK YOKSUN KALINAN KİRA GELİRİ • DEKORASYON KATKI BEDELİ NEDENİYLE TAZMİNAT İSTEMİ Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kiralanan ÖZETİ: taşınmazın azami üç ay içinde yeniden kiraya verilebileceği tespit edilmiştir. Mahkemece kiralananın erken tahliyesi sebebiyle 7.900 TL makul süre tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de erken tahliye nedeniyle makul süre kirası alacağı hesaplanırken aylık kira bedeli üzerinden alacağın miktarı kesin olarak belirlenmesi gerekmektedir. Ayrıca kiralayan tarafından ödenen dekorasyon katkı bedelinin davalı kiracı tarafından kiralanana sarf edilip edilmediğine ilişkin bir denetleme yapılmamıştır. Mahkemece erken tahliye nedeniyle kira alacağının tavan miktarının kesin olarak belirlenmesi ve keşif yapılmak suretiyle dekorasyon katkı bedelinin kiralanana sarf edilip edilmediği, kiralanana dekorasyon yapılmış ise halen kiralananda mevcut olup olmadığı ve kiralananda değer artışına neden olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/6239 Karar No. 2013/9851 2004 s. İİK/67 04.06.2013 Tarihi: • ÖDEME EMRİNE YAPILAN İTİRAZIN İPTALİ ÖZETİ: Her ne kadar davacı, yapılan icra takipleri sırasında kendi taşınmazlarının haczedilip, satış aşamasına gelinmesi sebebiyle zorunluluk sonucu belgeyi imzalamak zorundan kaldığından söz ederek kendi sorumluluğunda olmadığı halde ödemek zorunda kaldığı icra inkar tazminatlarının yarısı olan 56.000 TL'nin rücuan tahsili için Ankara 11. İcra Müdürlüğü'nün 2010/10877 Sayılı dosyasında davalı hakkında 5.7.2010 tarihinde icra takibi başlatıp, davalının takibe itiraz etmesi üzerine, itirazın iptali yönünden işbu davayı açmış ise de, davacı anılan belgede icra inkar tazminatlarının 1/2'sini de ödemeyi kabul edip bu konuda davalıyı ibra ettiğinden ve belgenin düzenlenmesi sırasında herhangi bir ihtirazı kayıt ileri sürmeyip, çekincesiz şekilde ödemelerde bulunduğundan, sonradan davalı hakkında icra takibi yaparak talepte bulunması hukuken dinlenemeyecektir. Bu durumda mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 33 YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/628 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/14409 4628 s. ElektrikPiyasasıK/4 Tarihi: 12.09.2013 • ELEKTRİK FATURALARINDAKİ TARİFE UNSURLARININ BELİRLENMESİ • KAYIP KAÇAK BEDELİ ÖZETİ: Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. 4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu'nun 4. maddesinin 2. fıkrasında kurumun bu kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten sorumlu olduğu belirtilmektedir. Buna göre Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu elektrik faturalarında bulunacak ve ücretlendirilecek tarife unsurlarını belirleme yetkisine sahiptir. Kayıp-kaçak bedeli, Kurumun Kanunun kendisine verdiği yetki çerçevesinde ve Kanunun temel amaçlarına uygun şekilde belirlediği bir bedeldir. Söz konusu bedeli belirlemek üzere alınan kurul kararı kurumun bir düzenleyici işlemi olarak tüm tüzel ve gerçek kişileri bağlayıcı niteliği haizdir. Tarifelerin uygulanması lisans sahibi şirketler bakımından yasal bir zorunluluktur. Lisans sahibi şirketler, tarifeyi değiştiremeyeceği gibi, tarifede yer almayan bir bedeli de tahsil edemez veya düzenlenen tarifeler kapsamında belirlenmiş bir bedeli de tahsil etmeme gibi bir davranışta bulunamazlar. YARGITAY 7. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/17334 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/12087 4857 s. İşK/2 Tarihi: 27.06.2013 • ASIL İŞVERENİN ALT İŞVERENLE BİRLİKTE SORUMLULUĞU • ALT İŞVEREN - ASIL İŞVEREN İLİŞKİSİ LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 34 ÖZETİ: Dosya kapsamına göre, davacının davalı İ. A.Ş.'de 01.07.200311.09.2007 tarihleri arasında çalıştığı, alt işverenlerle davalı İ… arasında muvazaa ilişkisinin bulunmadığı mahkemenin kabulünde olduğu gibi, sabittir. Ancak, davalı İ… A.Ş. bu dönem için asıl işveren konumunda bulunduğundan alt işverenler yanında doğmuş ve ödenmemiş olan tazminat ve işçilik alacaklarından 4857 s. Kanunun 2/6 ncı maddesi uyarınca sorumlu olacağı açıktır. Bu nedenle davacının 01.07.200311.09.2007 tarihleri arasında geçen alt işverenler nezdindeki çalışmalarının karşılığı ücretler ve tazminatların alt işverenler tarafından tam olarak ödenip ödenmediği araştırılarak eksik ödeme var ise davalının asıl işveren olarak bu alacaklardan sorumlu olacağı gözetilerek sonucuna göre karar verilmelidir. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/14404 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/12866 5510 s. SSGSSK/93 Tarihi: 23.09.2013 • BİRİKMİŞ NAFAKA İÇİN EMEKLİ MAAŞINDAN KESİNTİ YAPILMASI ÖZETİ: 5510 sayılı Yasa'nın 93. maddesi; "Bu Kanun gereğince sigortalılar ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları, devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88'inci maddeye göre takip ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez.'' hükmüne göre, nafaka borçları için haczedilmezlik kuralı uygulanmaz. Yine birikmiş nafaka borçları için emekli maaş haczinde de uygulanması gerekli, İİK'nun 83. maddesinde; borçlunun ve ailesinin geçimi için icra müdürlüğünce zorunlu olarak taktir edilen miktar tenzil olunduktan sonra kalan bölümünün haczedilebileceği ve bu miktarın maaşın ¼'ünden az olamayacağı belirtilmiştir. YARGITAY 8. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/12316 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/12863 5510 s. SSGSSK/93 23.09.2013 Tarihi: • BİRİKMİŞ NAFAKANIN ADİ ALACAK VASFINDA OLMADIĞI LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 35 ÖZETİ: Mahkemece, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler nazara alınarak, birikmiş nafakanın adi alacak vasfında olmadığı, nafaka alacağı için emekli maaaşı üzerine haciz konulabileceği, alacaklı vekili tarafında aylık maaşın 1/4'ünün haczinin talep edildiği, bu haliyle istemde yasa ve usule aykırı bir yön bulunmadığı halde, İcra Müdürlüğü'nce istemin reddedilmesinin hatalı olduğu dikkate alınarak, şikayetin kabulü ile işlemin iptaline karar verilmesi yerine, yazılı şekilde red kararı verilmesi doğru değildir. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ 2011/43376 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2013/31469 4857 s. İşK/32 Tarihi: 02.12.2013 • İŞÇİNİN HAKLI NEDENLE DERHAL FESİH HAKKI • HAKLI NEDENLE FESHİN İSPATI ÖZETİ: Davacı, iş sözleşmesini, ücret farkının ödenmemesi ve yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmaması gerekçesi ile haklı nedenle bildirimsiz olarak feshetmiştir. İş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini bildiren taraf, haklı sebebin gerçekleştiğini ispat etmek zorundadır ve bildirdiği fesih sebebi ile bağlıdır. Davacının kapsamdışı olması nedeniyle yönetmelikten doğan ücret farkının istenemeyeceği Mahkemenin de kabulündedir. Davacı, yıllık izin istediği zaman kullanabilecek bir pozisyonda görev yapmıştır. Dosyadaki izin formalarına göre de davacının bazı yıllarda izin kullandığı anlaşılmaktadır. Davacının, yönetmelikten ve toplu iş sözleşmesinden doğan ücret farkı alacağının bulunmaması ve talep etmesine rağmen yıllık ücretli izinlerinin kullandırılmadığını ispat edemediğinden davacının yaptığı fesih haksız olup kıdem tazminatı isteğinin reddi gerekirken, mahkemece kabulüne karar verilmesi hatalıdır. YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/4621 Karar No. 2013/22557 854 s. DenizİşK/28 Tarihi: 16.09.2013 • GEMİADAMININ FAZLA ÇALIŞMA YAPIP YAPMADIĞININ TESPİTİ • FAZLA MESAİ, GENEL TATİL, ÜCRET VE İAŞE BEDELİNİN TAHSİLİ TALEBİ LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 36 ÖZETİ: Davacının çalışma düzenine göre günlük 8 saati aşan çalışmasının fazla çalışma olarak kabulü gerekir. Davacının 24 saat gemide bulunması tek başına fazla mesai için yeterli olmayacağından sunulan kayıtlara göre tespit edildiği takdirde çalıştığı veya vardiya tuttuğu saatler ile dinlenme saatleri belirlenmeli, günlük çalışma süresi somut olarak açıklığa kavuşturulmalıdır. Kayda göre tespit edilmediği takdirde ise ara dinlenmede yönetmelik hükmü dikkate alınmalıdır. YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/20434 Karar No. 2013/23677 05.12.2013 Tarihi: İlgili Kanun/Madde 2709 s. AY/36 6100 s. HMK/27 1086 s. HUMK/73 • AYNI KONUTTA OTURAN KİŞİLERE VEYA HİZMETÇİYE TEBLİGAT • ADRES DEĞİŞİKLİĞİNDE TEBLİGAT • USULSÜZ TEBLİGAT Kural olarak tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen son adreÖZETİ: sinde yapılır. Ancak tebliği alacak kişinin müracaatının bulunması, kabulü koşuluyla her yerde yapılabilir. Tebligatı, tebliğ muhatabı adına almaya yetkili kimseler yasayla ayrıca belirtilmiştir. Bunlar; vekil, yasal temsilci, tüzel kişinin organları, kıta komutanları, amir ve memurlar, aynı çatı altında oturan aile bireyleri, hizmetçileri, daimi memurları vs. kimselerdir. Kendisine tebligat yapılacak kimse geçici olarak adresinde bulunmazsa tebligat kendisiyle birlikte oturan aile efradına yapılır. Aile efradı kavramı geniş anlamda aileyi kapsamaktadır. Buna göre, karı-koca, hısım ve evlatlık gibi birlikte oturan kimseler aile efradı sayılır. Buna sıhrî hısımlık da dâhildir. Bütün bunların yanında tebligatın geçerliliği için, tebliği alacak kişinin o aile ile birlikte oturmuş, orayı adres olarak seçmiş olması da zorunludur. Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği, adres kayıt sisteminde de kayıtlı olmadığı takdirde tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi, tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 37 YARGITAY 10. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/5757 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/14606 1479 s. Bağ-KurK/Ek19 Tarihi: 28.06.2013 5510 s. SSGSSK/80 • BAĞ-KUR PRİM BORCU OLANLARIN SİGORTALILIĞININ DURDURULMASI ÖZETİ: 1479 Sayılı Kanunun anılan Ek 19. maddesi 5510 Sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılmış ise de; 5510 Sayılı Kanunun 8.5.2008 tarihinde yürürlüğe giren geçici 17. maddesinde de benzer şekilde; 1479 Sayılı Yasaya göre tescilleri yapıldığı halde, maddenin yürürlük tarihi itibariyle beş yılı aşan süreye dair prim borcu olanların, Kurumca ilgili genel tebliğin yayımını takip eden aybaşından itibaren altı ay içinde ödenmeleri halinde, ödenen primlerin karşıladığı ayın sonu itibariyle, sigortalılıklarının durdurulacağı, prim borcunun ait olduğu ve durdurulan sürelerin sigortalılık süresi olarak değerlendirilmeyeceği ve Kurumun da alacakları takip etmeyeceği, ancak müracaat üzerine sigortalılığın canlandırılması için, sigortalılıkları önceki kanunlara göre durdurulan sigortalılar yönünden de geçerli olmak üzere, müracaat tarihindeki 5510 Sayılı Kanunun 80/2. maddesine göre belirlenecek prime esas kazanç tutarı üzerinden hesaplanacak borç tutarının tamamını, borcun tebliğinden üç ay içinde ödemesi gerekeceği hükmü getirilmiştir. Anılan hukuki düzenlemelerle; prim borcu beş yılı aşan ve ödeme yapamayacağını düşünen sigortalıların icra tehdidinden kurtarılması, yeniden bu sürelerin değerlendirilmesini istemeleri halinde ise prim borcunun ödeme ya da müracaat tarihindeki hükümlere göre güncellenmesi amaçlanmaktadır. Burada sigortalılığın iptali söz konusu olmamakta ancak sigortalılıktan beklenen yükümlülükler karşılıklı olarak durdurulmaktadır. Bu nedenle; bu statüdeki sigortalının durdurulan sürenin tümüne ya da bir kısmına dair olarak herhangi bir sigortalılık tespiti davası açmasında hukuki yarar yoktur. Tek yapması gereken Kuruma başvurarak güncellenen primi ödemekten ibarettir. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/15754 İlgili Kanun/Madde 1086 s. HUMK/442 Karar No. 2013/22693 Tarihi: 12.12.2013 • KARAR DÜZELTME • BANKANIN SORUMLULUĞU LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 38 ÖZETİ: Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davalı banka vekilinin HUMK’nm 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir. YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/16951 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/15163 6100 s. HMK/124 Tarihi: 09.09.2013 • DAVADA TARAF DEĞİŞİKLİĞİ ÖZETİ: Somut olayda, davacı tarafından, dava açılmadan önce, sigortalısına zarar veren davaya konu yolcu motorunun kime ait olduğuna dair araştırma yapıldığı, bu noktada yolcu motorunun gemi sicilinde kayıtlı bulunmaması nedeniyle resmi kuramlardan sahibinin öğrenilemediği, ardından yapılan araştırma ile davalıya ulaşıldığı ancak davalının da bu motorun sahibi olmadığını bildirmemesi üzerine bu kişiye yönelik takip başlatıldığı, yine davalı tarafından takibe yapılan itirazda da, motorun kendisine ait değil ortağı olduğu şirkete ait olduğu hususunun açıklanmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacının dava sırasında taraf değişikliği talebinde bulunması dürüstlük kuralına aykırı bulunmadığından, HMK'nın 124/3. maddesi uyarınca bu talebin kabulü gerekir. YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ 2013/34641 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/889 2004 s. İİK/82 Tarihi: 16.01.2014 • HACZEDİLEMEZLİK ŞİKAYETİ ÖZETİ: Haciz tutanağında, şikayet konusu diğer menkullerin yanında 140 ekran led tv ile birlikte 15" led tv olmak üzere iki adet televizyonun da haczedildiği görülmektedir. İİK'nun 82/2. maddesine göre haczi istenen aynı eşyadan birden fazla bulunması durumunda bunlardan değerinin düşük olanının borçluya bırakılması, diğerinin ise haczedilmesi gerekir. O halde mahkemece, dosya içeriği ve bilirkişi raporuna göre değerinin daha düşük olduğu anlaşılan 15" boyutunda olan televizyonun borçluya bırakılarak 140 ekran olan televizyonun haczedilmezliğine dair şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken aksi yönde hüküm tesisi isabetsizdir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 39 YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/34805 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2014/637 2004 s. İİK/134 Tarihi: 15.01.2014 • İHALENİN FESHİ TALEBİNİN REDDİ HALİNDE PARA CEZASINA HÜKMEDİLMESİ ÖZETİ: İİK’nun 134/2. maddesi uyarınca ihalenin feshi talebinin reddine karar verilmesi halinde mahkeme davacıyı feshi istenilen ihale bedelinin yüzde onu oranında para cezasına mahkum eder. Yasanın bu hükmü emredici nitelikte olup kamu düzenine ilişkin bulunduğundan mahkemece re'sen uygulanmalıdır. YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/25361 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/26183 6098 s. TBK/89 Tarihi: 28.10.2013 • SÖZLEŞMEDEN DOĞAN UYUŞMAZLIKLARDA YETKİLİ MAHKEME • PARA BORCUNUN GÖTÜRÜLECEK BORÇ OLMASI ÖZETİ: Bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Sözleşmeden doğan 2013/25361-26183 davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. Davanın konusu para alacağına ilişkin olduğundan alacaklının bulunduğu yer mahkemesi olan Ankara Asliye Ticaret Mahkemeleri de davaya bakmaya yetkilidir. Mahkemece işin esasına girilip sonucu hakkında hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 40 YARGITAY 13. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/17262 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/22036 6100 s. HMK/6 Tarihi: 19.09.2013 6098 s. TBK/89 • BORCUN İFA YERİ • SÖZLEŞMEDEN DOĞAN DAVALARDA YETKİLİ MAHKEME • GENEL YETKİLİ MAHKEME ÖZETİ: HMK’nın 6. maddesi gereğince bir davada genel yetkili mahkeme, davalının yerleşim yerinin bulunduğu yer mahkemesidir. Aynı kanunun 10. maddesinde sözleşmeden doğan davalar için, sözleşmenin ifa edileceği yer mahkemesinin de yetkili olduğu belirtilmiştir ki bu da özel yetkiye ilişkin bir düzenlemedir. Ayrıca BK.'nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi uyarınca para alacağına ilişkin davalarda aksi kararlaştırılmadıkça para borcu alacaklının yerleşim yerinde ödenmesi gerektiğinden alacaklının bulunduğu yer mahkemesi de yetkilidir. Dolayısıyla dava, davacının seçimine göre, hem genel ve hem de özel yetkili mahkemede açılabilir. (Bkz. HGK. 5.11.2003, 2003/13-640-627 sayılı kararı) Az yukarıda anılan BK.'nın 73. (6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 89.) maddesi gereğince, vekalet sözleşmesinden doğan para alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yönelik itirazın iptali istemi ile açılan eldeki davada, Adana Mahkemeleri de bu davaya bakmaya yetkilidir. Mahkemece değinilen bu yönler gözetilerek işin esasına girilip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde yetkisizlik nedeniyle dava dilekçesinin reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/6576 Karar No. 2013/9866 Tarihi: 25.06.2013 İlgili Kanun/Madde 818 s. BK/22, 213 4721 s. TMK/706 1512 s. NoterlikK/89 • SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI TAPU İPTALİ VE TESCİL LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 41 ÖZETİ: Kaynağını 818 sayılı B.K.'nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, 818 sayılı B.K.'nun 213. maddesiyle Türk Medeni Kanunu'nun 706. ve Noterlik Kanunu'nun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. 4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun'un 3. maddesi ( c ) bendiyle konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanununun kapsamına alınmıştır. Anılan Kanunun ( e ) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, ( f ) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunu'nun 23. maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulamasıyla ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. YARGITAY 14. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7927 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/9417 4721 s. TMK/738 2004 s. İİK/30 Tarihi: 20.06.2013 • KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRI DAVRANIŞ • BİR İŞİN YAPILMASINA DAİR OLAN İLAMIN İCRASI ÖZETİ: Kazı ve Yapılar" başlıklı 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 738. maddesi gereğince; malik kazı ve yapı yaparken komşu taşınmazlara onların topraklarını sarsmak veya tehlikeye düşürmek ya da üzerindeki tesisleri etkilemek suretiyle zarar vermekten kaçınmak zorundadır. 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 30. maddesi hükmü gereğince de; bir işin yapılmasına dair olan ilamın icra müdürlüğüne verilmesi üzerine borçluya bir icra emri gönderilerek ilamda gösterilen süre içinde ve eğer süre verilmemişse işin mahiyetine göre başlama ve bitirme zamanları tayin edilerek icra müdürlüğü tarafından o işin yapılması emredilir. Borçlu emir gereğini yerine getirmezse lazım gelen masraf icra müdürü tarafından bilirkişiye hesaplattırılarak ayrıca bir hüküm gerekmeksizin bu masraf borçludan tahsil edilir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 42 Yargıtay Hukuk Kararları YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2012/4509 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/3906 818 s. BK/365 Tarihi: 17.06.2013 • ESER SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN BAKİYE İŞ BEDELİNİN TAHSİLİ Belirlenen iş bedeli, 818 Sayılı B.K.'nun 365. maddesi uyaÖZETİ: rınca götürü usulde kararlaştırılmış iş bedeli niteliğindedir. Anılan yasa hükmü uyarınca, yüklenicinin belirlenen bedelle işi tam ve ayıpsız olarak tamamlayıp teslim etmesi zorunludur. Davacı yüklenici, davalı iş sahibinin talebi üzerine tavanın 150, 00 metrekarelik kısmının iki kez kaldırılıp yeniden döşendiğini, bunun bedelini de talep ettiklerini bildirmişse de, özellikle işin yapılıp teslim edilmesine kadar geçen süreçte sözleşme kapsamındaki işin sökülüp takılması işlemleri ayıbın giderilmesine dair çalışma yapıldığına karine teşkil edeceğinden, davacı tarafın bu işin ayıpsız teslime rağmen yeniden yaptırıldığının kanıtlanması gerekir. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/1744 Karar No. 2013/5374 4721 s. TMK/1024 15.05.2013 Tarihi: • TAPU KÜTÜĞÜNDEKİ TESCİLE DAYANAN İYİNİYETLİ OLMAYAN ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN KAZANIMI Tescil harici yerlerden iken Belediye Encümen Kararları ile ÖZETİ: ihdas suretiyle davalı belediye adına oluşturulan 3211 ve 3212 sayılı parsellerin ifraz ve tevhit işlemleri sonucu tesis edilen 3225 sayılı parsel hakkında, Hazine tarafından F... Belediye Başkanlığı aleyhine açılan davanın yapılan yargılaması neticesinde, Niğde 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin “Hakem” sıfatıyla verdiği 02.04.1996 tarih ve 1995/1 Esas, 1996/1 Karar sayılı “3225 parsel sayılı taşınmazın mülkiyetinin Hazineye ait olduğunun tespitine” ilişkin kararın 20.06.1996 tarihinde kesinleştiği; ancak anılan 3225 sayılı parsel ifraz edilmiş olup, bu işlem sırasında park alanı olarak ayrılan bölümün ise, sonradan 07.01.2005 tarihinde 204 ada 1 sayılı parsel olarak ihdas ile davalı Belediye adına tescil edildiği dosya kapsamıyla sabittir. Başka bir ifadeyle, dava konusu 204 ada 1 sayılı parselin, sınırları içerisinde bulunduğu 3225 sayılı parsel hakkında mülkiyetinin Hazineye ait olduğunun tespitine ilişkin kararın kesin hüküm oluşturduğu tartışmasızdır. Sonradan davalı Belediye tarafından, tek taraflı işlemle ve ihdas suretiyle çekişmeli taşınmazın sicil kaydının oluşturulması da yasal olmayıp, yolsuz tescil niteliğindedir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 43 YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/4240 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/10138 818 s. BK/47 Tarihi: 27.06.2013 6098 s. TBK/56 • TRAFİK KAZASINDAN KAYNAKLANAN DESTEKTEN YOKSUN KALMA ZARARININ TAZMİNİ İSTEMİNE YÖNELİK MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI ÖZETİ: Davacılar, destek C. Y.'nin yolcusu olarak bulunduğu aracın işleten/sürücüsü, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısıyla karşı aracın işleten, sürücü, ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısına davayı yöneltmiş, maddi ve manevi tazminat talep etmişlerdir. Dairemizin 30.3.2009 tarih, 2008/4923 esas, 2009/1869 karar sayılı bozma ilamına konu Bakırköy Asliye 10. Hukuk Mahkemesi'nin 1.5.2008 tarih, 2007/47 esas, 2008/108 Sayılı kararına dair yargılama sırasında davacılar vekili, davacılar desteği C. Y.'nin yolcusu olarak bulunduğu aracın ihtiyari mali sorumluluk sigortacısı ve zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olan A... Sigorta A.Ş. ve İ... Sigorta A.Ş. yönünden davadan feragat etmiş, 1.5.2008 tarihli karar oturumunda davalı işleten/sürücü S. C.'un kusursuzluğunu kabul ettikleri yönünde beyanda bulunmuş ve S. C. bakımından davanın reddini içerir kararı da temyiz etmemiştir. Bu duruma göre, temyize konu edilen karara dair Dairemiz bozma ilamından sonra yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda, davalılar karşı aracın işleteni H... Kaynak Suları San. Tur. ve Tic. A.Ş. ve sürücüsü A. İ. Y.'nun %25 kusurlu olduklarının belirlenmiş olması bakımından maddi tazminattan bu oranda sorumlu tutulmaları gerekirken belirlenen tazminatın tamamından sorumlu tutulmaları doğru görülmemiştir. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/10074 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/16286 6100 s. HMK/114, 115 Tarihi: 25.11.2013 • KAMULAŞTIRMASIZ EL ATMA NEDENİNE DAYALI OLARAK TAŞINMAZ BEDELİNİN FAİZ VE MASRAFLARLA BİRLİKTE DAVALI TARAFTAN TAHSİLİ İSTEMİ LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 44 ÖZETİ: Mahkemenin kabulünde olduğu gibi hukuki el atma var ise davacının mülkiyet hakkına getirilen kısıtlamanın, dava konusu taşınmazın, genel ve düzenleyici bir işlem olan imar planıyla kamu hizmetine özgülenmesinden ve bu planda öngörülen kamulaştırma işlemlerinin zamanında yapılmamasından kaynaklandığının kabulü ile idari işlem ve eylemden doğan zarara ilişkin davanın 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu hükümleri uyarınca idari yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğinden, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddi yerine eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. YARGITAY 18. HUKUK DAİRESİ 2013/5336 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2013/10792 6100 s. HMK/297 Tarihi: 20.06.2013 1086 s. HMUK/388, 389 • UYGULAMADA VE İNFAZDA KARIŞIKLIK OLUŞTURACAK ŞEKİLDE HÜKÜM KURULMASI • HÜKÜMDE TARAFLARA YÜKLENEN BORÇ VE TANINAN HAKLARIN, SIRA NUMARASI ALTINDA; AÇIK, ŞÜPHE VE TEREDDÜT UYANDIRMAYACAK ŞEKİLDE GÖSTERİLMEMESİ 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2 nci ÖZETİ: madde ve bendine göre (1086 sayılı HMUK 388. ve 389 uncu maddeleri); hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Yasanın bu hükmüne aykırı olarak mahkemece; kısa kararında, madde adı belirtmeyerek vakıf senedinin i, j, l, ve k bentlerinde yapılan değişikliklerin kabulüne, gerekçeli kararın birinci fıkrasında ise senedin 8 inci maddesinin i, j, l ve k bendinin ikinci cümlesinde yapılan değişikliklerin reddine, hükmün ikinci fıkrasında ise yine madde ismi verilmeyerek senedin ı, j, ve k bentleri dışında tümünde yapılan değişikliklerin tesciline karar verilmiş olup uygulamada ve infazda karışıklık oluşturacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 45 YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/11841 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/17212 6100 s. HMK/115 Tarihi: 04.11.2013 • DAVA DİLEKÇESİNİN TEBLİĞİ SAĞLANMADAN GÖREVSİZLİK KARARI VERİLMESİ ÖZETİ: 6100 Sayılı HMK'nun 115/1 maddesinde; “Mahkemenin, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştıracağı”, 138/1. maddesinde ise; “öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar vereceği” düzenlenmiş ise de davalı tarafa dava dilekçesinin tebliği sağlanmadan dosya üzerinden görevsizlik kararı verilmesi aynı Kanun'un 27. maddesindeki hukuki dinlenilme hakkına aykırılık oluşturduğundan bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 19. HUKUK DAİRESİ 2013/10037 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2013/13535 1086 s. HUMK/438 Tarihi: 11.09.2013 • BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİ VE %40 TAZMİNATA KARAR VERİLMESİ İSTEMİ • TAKİBİN HAKSIZ VE KÖTÜNİYETLİ OLDUĞU • DAVACI LEHİNE BELİRLENEN VEKALET ÜCRETİN YARISINA HÜKMOLUNMASI Mahkemece; davalının kabulü ve alınan bilirkişi raporu ile ÖZETİ: takip tarihinden önce kredi borcunun 27.900 TL'lik kısmının ödendiğinin anlaşıldığı, borcun büyük kısmının ödenmesine rağmen davalının alacağın tamamı üzerinden takibe geçtiği, takibin haksız ve kötüniyetli olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, davacının takip nedeniyle asıl alacak miktarı olan 27.900 TL'den borçlu olmadığının tespitine, davacı hakkındaki takibin 4.155, 54 TL asıl alacak olmak üzere toplanı 5.040, 80 TL üzerinden devamına, %40 kötüniyet tazminat tutarı olan 11.160 TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davacı lehine tarife hükümleriyle belirlenen vekalet ücretin yarısına hükmolunması gerekirken tamamına hükmolunması doğru değildir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 46 YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/5158 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/10253 4721 s. TMK/1025 Tarihi: 18.11.2013 • KESİNLEŞMEYEN KADASTRO TUTANAĞININ TAPUYA TESCİLİ VE YOLSUZ TESCİL • YARGILAMANIN YENİLENMESİ ÖZETİ: Kadastro tutanağı kesinleşmediği halde tapuya tescil edilerek oluşturulan sicilin yolsuz olduğu ve bütün sonuçlarıyla hükümsüz olması nedeniyle malikine mülkiyet hakkı kazandırmayacağı göz önünde bulundurulmalıdır. YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/5142 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/7221 6100 s. HMK/306 Tarihi: 26.06.2013 • HÜKMÜN TAVZİHİ ÖZETİ: Dava, tavzih istemine ilişkindir. Somut olayda hükme esas alınan raporlara göre, dava konusu K.. Köyü 2012 ve 2014 parselin 2/B'lik alanda kalan ve Hazine adına tapuya tescil edilmesine karar verilen bölümlerinin yüzölçümleri hesaplanırken maddi hata yapıldığı, bu nedenle kararın infaz edilemediği, karara esas alınan krokideki çap değişmediği sürece, yapılan hesap hatalarının Tapu Müdürlüğünce düzeltilebileceği gibi, gerek duyulduğunda mahkemece de tavzih yoluyla düzeltilmesi gerektiği anlaşıldığından, mahkemece, tavzih talebinin kabulüne karar verilmesi gerekir. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ 2013/20474 İlgili Kanun/Madde Esas No. 5510 s. SSGSSK/4/1-a Karar No. 2013/22742 05.12.2013 Tarihi: • YURT DIŞI HİZMET BORÇLANMASI • 4/I/A KAPSAMINDA SİGORTALILIK • 4/I/B KAPSAMINDA SİGORTALILIK LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 47 ÖZETİ: Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı 23.04.1980 tarihinin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine, yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı yasa gereğince borçlanmaya hakkı olduğunun kabulü ile borçlandırma işleminin 5510 sayılı yasanın 4/1-a. Madde kapsamında olduğunun, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir. Davacının ülkemizde sigortalı tescili bulunmadığından 26.11.2012 tarihli borçlanma başvurusunun Kanun'un 4/1-b bendi kapsamında değerlendirilmesi 3201 sayılı Kanun'un 5/4 maddesine uygun olup Kurum işlemi yerindedir. Mahkemece davacının 5510 Sayılı Yasa'nın 4/1-a kapsamında çalışması bulunmadığından borçlanma işleminin bu kapsamda yapılması isteminin reddine karar verilmesi doğrudur. Ne var ki Kurumca davacının Kanun'un 4/1-b bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğuna dair uyuşmazlık çıkarılmadığı halde davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurtdışındaki borçlanmaya esas hizmet sürelerini ( çalışma ve bir yıla kadar işsizlik süreleri ) borçlanmaya hakkı olduğunun ve borçlanma talebinin başvuru tarihinde uygulanan günlük prim miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/3494 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/13662 5510 s. SSGSSK/Gç17 Tarihi: 27.06.2013 • TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞININ TESPİTİ ÖZETİ: Davacının 1.1.1986 tarihindeki tescilinden sonra 1991 yılında 54 gün, 1997 yılında ise 225 günlük SSK'lı çalışmaları bulunmakta olup bu çalışmalar kısa süreli çalışma niteliğindedir. Çakışan bu süreler dışında davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında sigortalı olduğunun kabulü gerekir. Davacının yasal süre içinde 6111 sayılı Yasa kapsamından faydalanma talebinde bulunduğu da gözetilerek 1.1.1986-19.4.2011 tarihleri arasında çakışan kısa süreli SSK'lı süreler dışında tarım BağKur sigortalısı olduğunun ve 6111 sayılı yasadan faydalanabileceğinin tespitine karar verilmesi gerekirken, maddi yanılgı sonucu Kurum tarafından sigortalılık süresi olarak değerlendirilerek zaten ihtilaflı olmayan ve davacının 30.6.1986 tarihinde yatırdığı primlerin karşıladığı olan 1.1.1986-30.6.1986 tarihleri arasındaki sigortalılık süresinin kabulüne karar verilmesi hatalıdır. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Hukuk Kararları 48 YARGITAY 21. HUKUK DAİRESİ Esas No. 2013/7126 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/13625 2926 s. TarımBağ-KurK/2, 3 Tarihi: 27.06.2013 • TARIM BAĞ-KUR SİGORTALILIĞI ÖZETİ: Prim kesintisinin bulunmadığı yıllarda, davacının tarımsal faaliyetin saptanması bakımından, ürünlerini ne şekilde değerlendirdiğini, kesinti olmasa bile ürün satıp satmadığını ortaya koymak, tarımsal faaliyete elverişli taşınmazlarının bulunup bulunmadığını araştırmak, tarımsal faaliyetin taşınmazların kiralanması suretiyle yürütüldüğü iddia ediliyor ise, bu konuda taşınmazların kimden, hangi yıllar için kiralandığı, hangi tarımsal ürünlerin üretimi için faaliyette bulunulduğu, kiralayan kişinin Tarım Bağ-Kur sigortalılığının bulunup bulunmadığı, kiracının kiralama yoluyla tarımsal faaliyetini yürütmeye elverişli tarımsal alet edevatının bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılı araştırma yapmak, gerektiğinde tarımsal faaliyetin yapıldığı iddia edilen dönemdeki muhtar ve azaların bilgilerine başvurmak, özetle, tarım faaliyetinin devam edip etmediğini hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde ortaya koymak ve sonucuna göre hüküm kurmak gerekir. YARGITAY 22. HUKUK DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/12705 Karar No. 2013/15901 4857 s. İşK/20 Tarihi: 28.06.2013 • İŞLETMESEL KARARLAR SONUCU İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ • İŞLETME GEREKLERİNDEN KAYNAKLANAN GEÇERLİ FESİH • FESHİN SON ÇARE OLMASI İLKESİ • FESHİN GEÇERSİZLİĞİ VE İŞE İADE DAVASI LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Civil Chamber Decisions 49 ÖZETİ: Davalı işyerinde fonksiyonel analist olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, J. C. şirketinin sözleşme kapsamındaki işlerin büyük bölümünü iptal etmesi üzerine yeniden yapılanmaya gidilmesi ve davacının pozisyonunun kapatılması gerekçe gösterilerek feshedildiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece davanın kabulüyle davacının işe iadesi yönünde hüküm kurulmuşsa da, davalı tarafça alınan işletmesel kararın tutarlı olarak uygulanıp uygulanmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulup uyulmadığı konusunda yeterli araştırmanın yapılmadığı anlaşılmaktadır. Tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan bir kural olup olmadığı, varsa işverenin bu kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır. Bunun için de işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlarla fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri Sosyal Güvenlik Kurumu bildirgeleri, işçi alınmışsa hangi pozisyona alındığı ve davacının pozisyonuna benzeyip benzemediği, davalı işyerine ait tasarruf tedbiri alınmasına sebep olan fesih öncesi ve sonrasına ilişkin mali durumunu gösteren mali bilançolar getirtilmeli, işletme yönetimi, insan kaynakları uzmanı ve endüstri mühendisinden oluşan üçlü uzman bilirkişi kurulu aracılığıyla yeniden inceleme yapılmalı ve feshin yukarıda belirtilen ilkelere göre geçerli sebebe dayanıp dayanmadığı, davacının nitelikleri göz önünde bulundurularak çalışabileceği boş pozisyon olup olmadığı net olarak belirlenmelidir. Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 YARGITAY CEZA KARARLARI COURT OF CASSATION CRIMINAL CHAMBER DECISIONS * Yargıtay Ceza Genel Kurul Kararı Court of Appeal Assembly of Criminal Chambers Decision * Yargıtay Ceza Daire Kararları Court of Appeal Criminal Chamber Decisions YARGITAY CEZA GENEL KURUL KARARI COURT OF APPEAL ASSEMBLY OF CRIMINAL CHAMBERS DECISION YARGITAY CEZA GENEL KURULU Esas No. 2012/15-1358 Karar No. 2013/389 Tarihi: 24.09.2013 İlgili Kanun/Madde 4721 s. TMK/973 5237 s. TCK/155 • DOLANDIRICILIK ÖZETİ: Müştekinin olay günü kendisine ait olan motosikleti ile bir bakkala alışveriş yapmak üzere gittiği, alışveriş yaptıktan sonra dışarı çıktığında kapının önünde daha önce hiç görmediği ve tanımadığı sanığın marketin önünde duran motosikletin kendisine ait olup olmadığını sorduğu, müştekinin kendisine ait olduğunu belirttiği, bu şekilde motosikleti satın alma niyetinde olduğu izlenimini karşı tarafta uyandıran sanığın, müştekiye yakındaki bir kahvehanede bu maksatla oturup konuşmayı teklif ettiği, müştekinin bu teklifi kabul ettiği ve bir kahvehanede oturdukları, sanığın burada kendisinden ve hayatından bahsederek güven oluşturduğu, konuşma sonunda 1.000 Liraya motosikleti satın alma konusunda anlaşmaları üzerine sanığın deneme yalanı ile motosikleti alarak olay yerinden gittiği ve bir daha dönmediği olayda, TCK'nun 157. maddesinin düzenleniş şekli ve maddenin gerekçesi göz önüne alındığında, zilyetliğin geçici olarak teslimini sağlamaya yönelik bile olsa hileli davranışlar kullanılmış ve bu hileli davranışlar sonucu zilyetlik teslim edilmişse dolandırıcılık suçu oluşabileceğinden, sanığın eyleminin dolandırıcılık suçunu oluşturacağının kabulü gerekmektedir. Başka bir anlatımla, dolandırıcılık suçunda önemli olan husus zilyetliğin hileli davranışlar sonucu devredilmesi olup, zilyetliğin belirli bir süre için sanığa devredilmiş olması ve diğer şartların varlığı halinde dolandırıcılık suçu oluşabilecektir. YARGITAY CEZA DAİRE KARARLARI COURT OF APPEAL CRIMINAL CHAMBER DECISIONS YARGITAY 1. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/1295 İlgili Kanun/Madde 5237 s. TCK/35, 58 Karar No. 2013/4528 Tarihi: 19.06.2013 • SUÇTA TEKERRÜR VE ÖZEL TEHLİKELİ SUÇLAR • SUÇA TEŞEBBÜS HALİ ÖZETİ: Sanığın bıçakla mağdurun göğüs, batın ve sırt bölgesine vurup, diafragmada, karaciğer sağ lopta, kalın bağırsakta mide. plor ve duodenumda yaralanmaya, yaşamsal tehlike geçirmesine neden olacak şekilde yaraladığı anlaşılmakla; teşebbüs sebebiyle 9 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası öngören T.C.K.nun 35. maddesiyle uygulama yapıldığı sırada meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak alt ve üst sınırlar arasında makul bir ceza yerine 12 yıl hapis cezasına hükmedilmesi suretiyle eksik ceza tayini yasaya aykırıdır. YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/13374 Karar No. 2014/3035 5271 s. CMK/231 06.02.2014 Tarihi: • SANIĞIN DENEME SÜRESİNDE YENİDEN SUÇ İŞLEMESİ ÖZETİ: Sanık hakkında daha önce 07.04.2010 tarihinde seçenek cezaya çevrilmeksizin hapis cezasına hükmedildikten sonra hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğine göre, sanığın deneme süresinde yeniden suç işlemesi karşısında açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanmasına karar verilmesi gerektiği halde, mahkemece ancak 5271 sayılı CMK. nun 231/11. maddesi uyarınca kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanık hakkında koşullarının varlığı halinde cezanın ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar verilerek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilecekken, sanığın tekrar suç işlemesi durumunda açıklanması geri bırakılan hükmün aynen açıklanması dışında, bir imkan mahkemeye tanınmadığı gözetilmeden sanık hakkında hükmedilen hapis cezasını bu kez seçenek olarak adli para cezasına çevirmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 55 YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/18387 Karar No. 2013/26812 Tarihi: 26.06.2013 İlgili Kanun/Madde 2797 s.YargıtayK/14 5271 s. CMK/309 5275 s. CezaİnfazK/105, Gç4 • HÜKÜMLÜYÜ KAMUYA YARARLI BİR İŞTE ÇALIŞTIRMA • KANUN YARARINA BOZMA ÖZETİ: 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 105/A maddesinin 6/b bendine göre, hükümlünün, hakkında belirlenen yükümlülüklere, denetimli serbestlik müdürlüğünün hazırladığı denetim ve iyileştirme programına, denetimli serbestlik görevlilerinin bu kapsamdaki uyarı ve önerileriyle hakkında hazırlanan denetim planına uymamakta ısrar etmesi halinde, denetimli serbestlik müdürlüğünün talebi üzerine, koşullu salıverilme tarihine kadar olan cezasının infazı için kapalı ceza infaz kurumuna gönderilmesine, infaz hakimi tarafından karar verileceğinin belirtilmesi ve hükümlü S...'un ... İnfaz Hakimliğinin 31/05/2012 tarihli ve 2012/338323 sayılı Kararıyla hakkında verilen denetimli serbestlik kararına uymadığının anlaşılması karsısında yeniden denetimli serbestlik kararı verilemeyeceği gözetilmeden itirazın kabulü gerekir. YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ İlgili Kanun/Madde Esas No. 2013/3744 Karar No. 2013/16988 5237 s. TCK/73, 125 03.06.2013 Tarihi: • HAKARET SUÇU • SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI ŞİKAYETE BAĞLI SUÇLAR ÖZETİ: Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede mağdur S. G. K. ve vekaletnamesindeki yetkiye istinaden müdafiinin, hükümden sonra şikayetten vazgeçmeleri, sanığa yüklenen hakaret suçunun takibinin şikayete bağlı olması karşısında; T.C.K.nın 73/6. maddesi gereğince sanıktan şikayetten vazgeçmeyi kabul edip etmediği sorularak sonucuna göre hukuki durumunun belirlenmesinde zorunluluk bulunması bozmayı gerektirmiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Ceza Kararları 56 YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/11302 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/11423 5271 s. CMK/332 Tarihi: 27.11.2013 5237 s. TCK/257/2 • KARŞILIKSIZ ÇEK KEŞİDE ETMEK SUÇU ÖZETİ: Silifke 1. Asliye Ceza Mahkemesi de karşılıksız çek keşide etme suçundan yapılan yargılama sırasında karşılıksız kalan çeke ilişkin kısmi ödeme yapılıp yapılmadığına dair 02/05/2010-09/06/2010-14/07/2010 ve 22/09/2010 tarihli müzekkerelere cevap verilmediği anlaşılan somut olayda; sadece 22/09/2010 tarihli müzekkere içeriğinde CMK'nın 332/2. maddesinde belirtilen hususları içeren şerh bulunduğu da gözetilerek, söz konusu müzekkerenin sanığın çalıştığı birime hangi tarihte ulaştığını gösterir posta zimmet listesi ve diğer belgelerin getirtilmesinden ve cevap vermeme eylemi sonucu TCK'nın 257/2. maddesinde öngörülen kamu zararı, kişi mağduriyeti veya kişilere haksız kazanç sağlama unsurlarından birinin bulunup bulunmadığının tartışılmasından sonra hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı şekilde beraatine hükmolunması bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 6. CEZA DAİRESİ Esas No. 2013/13173 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/19139 5237 s. TCK/119/1-c Tarihi: 07.10.2013 • CEZA YARGILAMASINDA TEMYİZ VE KARAR DÜZELTME • NİTELİKLİ YAĞMA SUÇU • HÜRRİYETE KARŞI SUÇLARDA ORTAK HÜKÜM ÖZETİ: 5237 sayılı Yasada yağma eyleminin iş yerinde işlenmesi suçun nitelikli hali olarak düzenlendiğinden, yağma suçunun anılan Yasanın 149/1-d maddesi kapsamında gerçekleştirildiği durumda, ayrıca iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan hüküm kurulamayacağının gözetilmemesi, kabul ve uygulamaya göre de, işyeri dokunulmazlığını bozma suçunun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında 5237 sayılı TCY'nın 119/1-c maddesi ile uygulama yapılmaması bozmayı gerektirmiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 57 YARGITAY 7. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/25972 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/20069 5320 s. Kanun/8 Tarihi: 24.09.2013 • ELEKTRONİK KİMLİK BİLGİSİNİ HAİZ CİHAZLARIN KOPYALANMASI ÖZETİ: Sanığın 2. el cep telefonu alım satımı ve telefon tamiri yaptığı iş yerinde, 63 adet klonlanmış cep telefonu ile telefon klonlamaya yarayan aletler ve programlar ele geçtiğine göre, sanık hakkında mahkumiyet hükmü yerine yazılı şekilde beraat kararı verilmesi isabetsizdir. YARGITAY 8. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/32153 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/25660 5271 s. CMUK/321 Tarihi: 28.10.2013 • KİŞİSEL VERİLERİ HUKUKA AYKIRI OLARAK ELE GEÇİRME SUÇU ÖZETİ: Kredi kartını kart kopyalama cihazından geçirerek kart bilgilerini kopyalayan sanığın eyleminin, TCK. nun 136. maddesinde düzenlenen kişisel verileri hukuka aykırı olarak ele geçirme suçunu oluşturduğu gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. YARGITAY 9. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/7409 İlgili Kanun/Madde 5237 s.TCK/282 Karar No. 2013/9914 Tarihi: 26.06.2013 • SUÇTAN KAYNAKLANAN MALVARLIĞI DEĞERLERİNİ AKLAMA SUÇU ÖZETİ: Sanığa atılı suç yönünden, suç tarihinde yürürlükte bulunan 4208 sayılı Kanunun 8. maddesi ile daha sonra yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın 282. maddesinde öngörülen cezanın süresine göre anılan Kanunun 66. maddesinin 1. fıkrası “d” bendinde belirlenen zamanaşımı süresinin dolmadığı anlaşılmakla tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir. LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 58 Yargıtay Ceza Kararları YARGITAY 10. CEZA DAİRESİ Esas No. 2011/9116 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/5318 5237 s. TCK/188 Tarihi: 06.06.2013 • UYUŞTURUCU VEYA UYARICI MADDE İMAL VE TİCARETİ SUÇU ÖZETİ: Suç konusu uyuşturucu maddeyi posta yoluyla Türkiye'den Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne gönderdiği anlaşılan sanığın eyleminin "uyuşturucu ve uyarıcı madde ihraç etme" suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç niteliği yanlış değerlendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırıdır. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/10032 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/15512 1412 s.CMUK/321 Tarihi: 28.10.2013 • RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SUÇUNDA TESELSÜL HÜKÜMLERİNİN UYGULANMASI • USULSÜZ VERİLEN KATILMA KARARININ TEMYİZ YETKİSİ VERMEYECEĞİ ÖZETİ: Dolandırıcılık suçunun mağdurunun suçun konusunu oluşturan sahte çekin kullanılarak zarara uğratılmak istenen kişi olduğu, yüklenen dolandırıcılık suçundan katılan İş Bankasının doğrudan zarar görmediği, usulsüz verilen katılma kararının hükmü temyiz yetkisi vermeyeceği cihetle temyiz istemi reddedilmiştir. Sanığın üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunun sübut bulduğu ve sanık hakkında yukarıda bahsedilen 2029298 seri nolu çekten dolayı dava açılıp açılmadığı da tespit edilip sonucuna göre teselsül hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde beraatine karar verilmesi hukuka aykırıdır. YARGITAY 12. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/31832 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/29916 5271 s. CMK/231 Tarihi: 19.12.2013 • DENETİMLİ SERBESTLİK TEDBİRİNE AYKIRI DAVRANILMASI VE HÜKMÜN AÇIKLANMASI • DENETİM SÜRESİ İÇİNDE KASTEN YENİ BİR SUÇUN İŞLENMESİ LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 59 ÖZETİ: 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesinin 11. fıkrasında, denetim süresi içerisinde kasten yeni bir suçun işlenmesi halinde veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranılması halinde mahkemece hükmün açıklanacağı belirtilmiş olup, bu iki halin gerçekleştiğinin saptanması durumunda, mahkemece yapılacak işlem, önceden verilen ancak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına konu olması nedeniyle hukuki varlık kazanmayan hükmün açıklanmasından ibarettir. Bu iki şarttan birine aykırılık nedeniyle hükmün açıklanması halinde mahkemece, uygulanmasında yasal zorunluluk bulunduğu halde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilmesi nedeniyle uygulanamayan yasal hükümler hariç olmak üzere önceki hükümde bir değişiklik yapılmayacağından ve yeniden kurulan hüküm de önceden verilen hükmün infazını sağlamaya yönelik olup, sadece ilk karardaki hapis cezasının açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, hapis cezasının adli para cezasına çevrilmesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. YARGITAY 13. CEZA DAİRESİ İlgili Kanun/Madde 2013/29222 Esas No. 5271 s. CMK/223 Karar No. 2013/31143 Tarihi: 31.10.2013 • ETKİN PİŞMANLIK HÜKMÜNDEN YARARLANMA ÖZETİ: Sanığın 6352 sayılı Yasanın yürürlüğe girdiği 05.07.2012 tarihinden sonra işlediği 5237 sayılı TCK' nın 163. maddesinin 3. fıkrasında düzenlenen karşılıksız yararlanma suçu nedeniyle, 6352 sayılı Yasanın 84. maddesi ile 5237 sayılı TCK'nın 168. maddesine eklenen 5. fıkrasında öngörülen etkin pişmanlık hükmünden ikiden fazla yararlanamayacağına ilişkin düzenlemenin denetimi açısından, 5352 sayılı Adli Sicil Kanununun 6. maddesine ikinci fıkranın eklendiği anlaşılmaktadır. YARGITAY 14. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/873 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/13300 5237 s. TCK/105 Tarihi: 16.12.2013 • TEK EYLEMLE BİRDEN FAZLA SUÇUN OLUŞMASINA SEBEBİYET • FİKRİ İÇTİMA LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 Yargıtay Ceza Kararları 60 ÖZETİ: Sanığın parkta katılanların bulunduğu sırada onlara dönerek ve herkesin göreceği şekilde mastürbasyon yapma eyleminin cinsel taciz ve alenen hayasızca harekette bulunma suçlarını oluşturduğu; tek eylemle birden fazla suçun oluşmasına yol açması nedeniyle sanık hakkında fikri içtima kuralları gereğince bu suçlara ilişkin en ağır cezayı öngören TCK. nın 105. maddesinin uygulanması gerektiği ve cezanın belirlenmesi esnasında da 225. maddedeki cezanın alt sınırının 105. maddedeki cezanın alt sınırında daha fazla olması karşısında hakkaniyet gereği 105. madde ile belirlenen cezanın 225. maddede öngörülen cezanın alt sınırından az olamayacağının gözetilmelidir. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ 2013/13727 İlgili Kanun/Madde Esas No. Karar No. 2014/2583 1412 s. CMUK/321 Tarihi: 12.02.2014 5320 s. Kanun/8 • MALA ZARAR VERME SUÇU ÖZETİ: Hakaret suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün onanmasına, kamu malına zarar verme suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; 07.01.2010 tarihli mahkeme hakimi tarafından tutulan tutanak ile olayı gören tanık beyanlarına göre sanığın kapıya hafif bir şekilde vurması sonucu kapıda herhangi bir zararın oluşmadığının belirtilmesi, kapıda herhangi bir göçük, çizik veya kirlenme olduğuna dair görgü ve tespit tutanağı da düzenlenmemiş olması, ayrıca sanığın icrai hareketlerini tamamlamış olması karşısında, kamu malına zarar vermeye teşebbüs suçunun ne şekilde oluştuğu denetime imkan verecek şekilde karar yerinde tartışılmadan eksik gerekçeyle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 Court of Cassation Criminal Chamber Decisions 61 YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ Esas No. 2012/20340 İlgili Kanun/Madde Karar No. 2013/18825 1412 s. CMUK/321 Tarihi: 02.12.2013 5271 s.CMK/231 • DOLANDIRICILIK SUÇU VE ÖNCEDEN VERİLMİŞ BİR ZARAR VEYE BORÇ İÇİN HİLELİ DAVRANIŞLARDA BULUNMA • KAMBİYO SENETLERİNDE YAPILAN SAHTECİLİĞİN RESMİ BELGEDE SAHTECİLİK SAYILMASI • HÜKMÜN AÇIKLANMASININ GERİ BIRAKILMASINDA DİKKATE ALINACAK ZARAR ÖZETİ: Sanığın, mağdura çek verdikten iki yıl önce mağdura borçlandığı, bu borç nedeniyle önce senet verdiği, senedin ödenmemesi nedeniyle, borca karşılık olmak üzere suça konu çeki vererek baştan dolandırıcılık kastıyla hareket etmediği dikkate alınarak, sanığın, önceden doğmuş bir zarar veya doğmuş bir borç için hileli davranışlarda bulunması halinde zarar veya borç, dolandırıcılık suçunu oluşturmaz. Kambiyo senetlerinde yapılan sahteciliğin, resmi belgede yapılmış sayılabilmesi için, ilgili kambiyo senedinin Türk Ticaret Kanunu'nda öngörülen bütün unsurlarını taşıması gerekli olup, suça konu çekte keşide yeri ve keşidecinin ad ve soyadı altında yazılı bir yer bulunmadığı, bu nedenle özel belge niteliğinde bulunduğu dikkate alınarak, özel belgede sahtecilik suçundan mahkumiyet kararı verilmesi gerekir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde mahkemece kanaat verici basit bir araştırma ile belirlenecek maddi zararların esas alınması, manevi zararların bu kapsama dahil edilmemesi gerekir. Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz LHD - Volume: 12 / Issue: 135 / Year: 2014 DANIŞTAY KARARLARI COUNCIL OF STATE DECISIONS * Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu Kararı Plenary Session of the Administrative Law Chamber Decision * Danıştay Daire Kararı Council of State Chamber Decision DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU KARARI PLENARY SESSION OF THE ADMINISTRATIVE LAW CHAMBER DECISION DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU Esas No. 2008/3142 Karar No. 2013/656 Tarihi: 25.02.2013 İlgili Kanun/Madde 4054 s. RekabetK/4, 16, 43, 44 • İDARİ PARA CEZALARI • SAVUNMA HAKKI • HUKUKA AYKIRILIK ÖZETİ: 4054 sayılı Kanun'un 43. maddesinin 2. fıkrası ve 44. maddesinin 2. fıkrası hükümleri uyarınca savunma hakkının kullanılabilmesi için her türlü evrakın ve delillerin birer örneğinin gönderilmesinin istenilmesine karşın, bu isteminin reddedildiği, bu şekilde kanunla verilen savunma hakkının kısıtlandığı ileri sürülmekte ise de, davacı ve diğer teşebbüsler hakkında yapılan soruşturmada üç kez yazılı savunmanın kullandırıldığı; bir kez de sözlü savunma yapıldığı, ayrıca Kurul'un tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararına dayanak almadığı anlaşıldığından, davacının bu konudaki iddialarının hukuki bulunmadığı; diğer yandan, davacı tarafından ceza takdirinde sadece kozmetik ürünlere ilişkin gelir üzerinden, ceza alınması gerektiği, tüm gayri safi gelirin esas alınmasının hukuka aykırı olduğu, cezanın, eylemin gerçekleştiği 2001 tarihinden bir önceki 2000 yılı gayri safi geliri üzerinden hesaplanması gerektiği ileri sürülmüş ise de; 4054 sayılı Kanun'un davaya konu eylem ve işlem tarihinde yürürlükte bulunan 16. maddesinin 2.fıkrasında yer alan “gayri safi gelir” kavramı ile teşebbüsün pazar içindeki gücünü esas alan bir yaklaşım sergilendiği, gayri safi gelir unsurları arasında bir ayrıma gidilmediği ve rekabete aykırı anlaşmanın Kurul tarafından soruşturmanın açıldığı tarih olan 04/05/2004 tarihinde saptandığı ve hukuka aykırı davranışın bu tarihe kadar sürekli ve tekrarlanan ihlâllerle devam ettiği görüldüğünden, soruşturma açıldığı tarihten bir önceki yıl olan 2003 yılı gayri safi geliri üzerinden para cezası verilmesinde 4054 sayılı Kanunla aykırılık görülmediği; ayrıca Kanun'da öngörülen en yüksek ceza oranı %10 olmasına karşın, davacıya uygulanan cezanın da onbindebeş oranında olduğu, davacının para cezasının hesaplanma biçiminin ve takdirinin hukuka aykırı olduğu yolundaki iddialarının da yerinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz DANIŞTAY DAİRE KARARI COUNCIL OF STATE CHAMBER DECISION DANIŞTAY 11. DAİRE Esas No. 2012/4466 İlgili Kanun/Madde 2577 s. İYUK/7, 10, 11, 12, 51 Karar No. 2013/297 Tarihi: 23.01.2013 • İDARİ İŞLEMİN İPTALİ KARARININ DÜZENLEME İLE İLGİLİ HERKES İÇİN HÜKÜM İFADE ETMESİ • DÜZENLEYİCİ İŞLEM NEDENİYLE DAHA ÖNCE MENFAATİ İHLAL EDİLMİŞ OLMAK • DAVANIN SÜRE AŞIMI NEDENİYLE REDDİNİN HATALI OLMASI ÖZETİ: Davacı tarafından yapılan başvuru, Maliye Bakanlığı Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü'nün 15307 sayılı “Sağlık Birimlerinin Devri” konulu Genel Yazısının 9. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonucunda, Danıştay Onbirinci Dairesince verilen iptal kararının kendi hukuki durumunu da etkilemesi nedeniyle yapılmış bir başvuru olup, davacının, söz konusu iptal kararına da değinerek yaptığı bu başvurunun, genel ve düzenleyici nitelikteki bir idari işlemin iptali yolundaki kararın, o düzenleme ile ilgili herkes için hüküm ifade edeceği gerçeğinden hareketle ve o düzenleyici işlem nedeniyle daha önce menfaati ihlal edilmiş bir kişi olarak, iptal kararının doğurduğu hukuki sonuçlardan yararlandırılması istemiyle yapıldığının ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında yapılan bir başvuru niteliğinde olduğunun kabulü gerekmektedir. Bu durumda, 2577 sayılı Kanun'un 7., 11. ve 12. maddeleri uyarınca davanın süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin bulunan İzmir Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir. Tüm kararların tam metinlerine, dergimizin Mart 2014 tarihli 135. sayısından ulaşabilirsiniz A N A Y A S A MA HKE ME S İ KA R A R L A R I TURKISH CONSTITUTIONAL COURT DECISIONS Güncel Anayasa Mahkemesi kararları dergimizde ayrıntılı b i r ş e k i l d e y e r a l m a k t a d ı r v e 8 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r GÜNCEL MEVZUAT CURRENT LEGISLATION * Kanunlar Law Codes * Resmî Gazete Özetleri Abstracts of Official Gazette KANUNLAR LAW CODES TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE RUSYA FEDERASYONU HÜKÜMETİ ARASINDA KÜLTÜR MERKEZLERİNİN KURULUŞU VE FAALİYETLERİNE DAİR ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İRAN İSLAM CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA DOĞAL KAYNAKLAR VE SU HAVZASI AMENAJMANI ÜZERİNE MUTABAKAT ZAPTININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE İTALYA CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ ARASINDA ÇEVRE KORUMA VE SÜRDÜRÜLEBİLİR KALKINMA ALANLARINDA İŞBİRLİĞİ ANLAŞMASININ ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN TÜRKİYE CUMHURİYETİ HÜKÜMETİ İLE BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KALKINMA PROGRAMI ARASINDA BİRLEŞMİŞ MİLLETLER KALKINMA PROGRAMI AVRUPA VE BAĞIMSIZ DEVLETLER TOPLULUĞU BÖLGESEL HİZMET MERKEZİNİN İSTANBUL’DA KURULMASINA İLİŞKİN ANLAŞMANIN ONAYLANMASININ UYGUN BULUNDUĞUNA DAİR KANUN AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞININ TEŞKİLAT VE GÖREVLERİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN ASKERLİK KANUNU İLE BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN BAZI KANUN VE KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMELERDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN BAZI KANUNLARDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN Güncel Anayasa Mahkemesi kararları dergimizde ayrıntılı b i r ş e k i l d e y e r a l m a k t a d ı r v e 7 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r RESMÎ GAZETE ÖZETLERİ ABSTRACTS OF OFFICIAL GAZETTE KANUNLAR MİLLETLERARASI ANTLAŞMALAR TÜZÜK BAKANLAR KURULU KARARLARI YÖNETMELİKLER Aylık resmi gazete özetleri dergimizde yer almaktadır ve 12 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r ÖNEMLİ BİLGİLER MAJOR INFORMATIONS KIDEM TAZMİNATI TAVANI ASGARİ ÜCRET YILLIK ÜCRETLİ İZİN SÜRELERİ İHBAR TAZMİNATI (AKDİN FESHİNDE BİLDİRİM SÜRELERİ) İŞSİZLİK SİGORTASI PRİMİ 2014 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2013 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2012 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2011 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2010 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ 2009 YILI GELİR VERGİSİ TARİFESİ KURUMLAR VERGİSİ ORANI GEÇİCİ VERGİ ORANLARI KATMA DEĞER VERGİSİ ORANLARI YENİDEN DEĞERLEME ORANI DEĞERLİ KÂĞITLAR (2014) YASAL FAİZLER VE YÜRÜRLÜK SÜRELERİ TİCARİ TEMERRÜT (AVANS) FAİZ ORANLARI AMME ALACAKLARININ TAHSİL USULÜ HAKKINDA KANUN’A GÖRE GECİKME ZAMMI ORANLARI DAMGA VERGİSİ (2014) HARÇ TARİFESİ (2014) Yargı Harçları (2014) NOTER HARÇLARI (2014) VERGİ YARGISI HARÇLARI (2014) Önemli Bilgiler 76 TAPU VE KADASTRO HARÇLARI (2014) KİRA ARTIŞINA YARGITAY’CA UYGULANAN ENDEKSLER ENFLASYON ORANLARI (%) (TUİK Verilerine Göre) AVUKATLIK ASGARÎ ÜCRET TARİFESİ CMK AVUKATLIK ÜCRET TARİFESİ (2014) HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU BİLİRKİŞİ ÜCRET TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU GİDER AVANSI TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU HAKEM ÜCRET TARİFESİ HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU TANIK ÜCRET TARİFESİ HMK’YA GÖRE PARASAL SINIRLAR TABLOSU TÜRKİYE CUMHURİYET MERKEZ BANKASI DÖVİZ KURLARI Önemli bilgilerin detayları en güncel halleri ile dergimizde y e r a l m a k t a d ı r v e 4 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r LHD - Cilt: 12 / Sayı: 135 / Yıl: 2014 LEGAL HUKUK DERGİLERİ SİPARİŞ FORMU ORDERING FORM FOR THE LEGAL LAW JOURNALS Y Ü KS E K MA HKE ME KA R A R L A R I ARAMA DİZİNLERİ INDEX OF SUPREME COURT DECISIONS * Kavramlara Göre Arama Dizini Index of Related Legal Terms * Kanun Maddelerine Göre Arama Dizini Index of Related Law Code Articles KAVRAMLARA GÖRE ARAMA DİZİNİ INDEX OF RELATED LEGAL TERMS 4/I/A Kapsamında Sigortalılık........................................................................ 265 4/I/B Kapsamında Sigortalılık........................................................................ 265 A-B Adli Yardım Talebinin İncelenmesi ............................................................... 175 Adres Değişikliğinde Tebligat........................................................................ 231 Alt İşveren - Asıl İşveren İlişkisi.................................................................... 220 Asıl İşverenin Alt İşverenle Birlikte Sorumluluğu......................................... 220 Aynı Konutta Oturan Kişilere Veya Hizmetçiye Tebligat ............................. 231 Bağ-Kur Prim Borcu Olanların Sigortalılığının Durdurulması ...................... 233 Bankanın Sorumluluğu................................................................................... 235 Basın Yoluyla Kişilik Haklarına Saldırı Nedeniyle Manevi Tazminat İstemi .............................................................................................................. 209 Bir İşin Yapılmasına Dair Olan İlamın İcrası................................................. 248 Birikmiş Nafaka İçin Emekli Maaşından Kesinti Yapılması ......................... 222 Birikmiş Nafakanın Adi Alacak Vasfında Olmadığı...................................... 223 Borcun İfa Yeri............................................................................................... 245 Borçlu Olmadığının Tespiti ve %40 Tazminata Karar Verilmesi İstemi .............................................................................................................. 260 Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat .......................................... 206 Bozma Kararı Üzerine Verilen Yeni Hükmün Temyizi ................................. 190 Bozmadan Sonra Islah Suretiyle Talep Sonucunun Arttırılması.................... 212 C-D Cevap Süresi Geçtikten Sonra Cevap ve Delil Listesi Sunma ....................... 204 Ceza Yargılamasında Temyiz ve Karar Düzeltme ......................................... 291 Dava Dilekçesinin Tebliği Sağlanmadan Görevsizlik Kararı Verilmesi ........................................................................................................ 259 Dava Şartları................................................................................................... 175 Davacı Lehine Belirlenen Vekalet Ücretin Yarısına Hükmolunması............. 260 Davada Taraf Değişikliği ............................................................................... 237 Davanın Süre Aşımı Nedeniyle Reddinin Hatalı Olması ............................... 312 Bütün kararların bu şekilde kavramlara göre arama dizini d e r g i m i z d e y e r a l m a k t a d ı r v e 6 s a y fa d e v a m e t m e k t e d i r KANUN MADDELERİNE GÖRE ARAMA DİZİNİ INDEX OF RELATED LAW CODE ARTICLES Basın Kanunu (5187) Sayfa Madde 1................................................... 209 3................................................... 209 Borçlar Kanunu (Mülga) (818) Madde Sayfa 22................................................. 246 47................................................. 254 213............................................... 246 250............................................... 186 273............................................... 186 365............................................... 250 Ceza Muhakemeleri Kanunu (5271) Madde Sayfa 223............................................... 297 231...............................287, 296, 302 309............................................... 288 321............................................... 293 332............................................... 290 Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun (5320) Sayfa Madde 8...........................................292, 300 Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun (5275) Sayfa Madde 105 ............................................... 288 Gç4 .............................................. 288 Deniz İş Kanunu (854) Madde Sayfa 28 ................................................. 228 Elektrik Piyasası Kanunu (4628) Madde Sayfa 4 ................................................... 218 Esnaf ve Sanatkarlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanunu (1479) Madde Sayfa Ek19 ............................................ 233 Harçlar Kanunu (492) Sayfa Madde 29 ................................................. 192 Bütün kararların bu şekilde kanun maddelerine göre arama dizini dergimizde yer almaktadır ve 4 sayfa devam etmektedir LEGALBANK ABONELİK FORMU SUBSCRIPTION FORM FOR THE LEGALBANK LEGAL DATABASE 340 ¨
© Copyright 2024 Paperzz