Görmeden Kur’an-ı Kerim öğreniyorlar Şanlıurfa’da yaşayan 15 görme engelli, parmak uçlarıyla Kur’an-ı Kerim okumasını öğreniyor. 3’te. Türkiye’yi ağlatan madenci misafirimizdi Maden faciasından kurtulup, ambulansa bindirilirken sedye kirlenmesin diye “çizmelerimi çıkarayım mı?” sözleriyle tüm ülkede geniş yankı uyandıran Murat YALÇIN ve eşi Hülya YALÇIN İl Müftülüğümüzün misafiri olarak 5-6 Haziran’da Şanlıurfa’ya geldi.16’da. Camiye koşalım, Kur’an’la buluşalım Y az Kur'an kursları, yaş sınırı olmadan 'Kur'an-ı Kerim'i ve mealini öğrenebilmeleri, dini bilgilerini geliştirebilmeleri amacıyla' İl ve İlçe Müftülüklerimizin denetim ve gözetiminde, okulların tatile girmesi ile Camiler, Kur'an Kursları ve Müftülüklerce uygun görülen mekânlarda başladı. Geçen yıl “Gel bu yaz Kur’an-ı Gönlüne Yaz” ve “Camiler Çocuk TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Açacak” davetiyle bu yıl da Camiye koşalım Kur’an’la buluşalım sloganıyla öğrencilerimizi yaz kursuna davet ettik. AYRINTILAR SAYFA 12’DE.. Ramazan coşkulu geçti Temmuz’2014 - Yıl:2 Sayı:8 Mersin Valisi Güzeloğlu Müftülüğümüzü ziyaret etti Mübarek Ramazan ayı Şanlıurfa’da farklı bir heyecanla yaşandı.. Mersin Valisi Hasan Basri Güzeloğlu İl Müftülüğümüzü ziyaret etti. Vali Güzeloğlu, memleketi olan Şanlıurfa’da bulunmaktan ve İl Müftüsü İhsan Açık’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirdi. 10’da.. ----------------------------------------------- Sayfa 10’da.. Gaziantep İl Müftüsü Ahmet Çelik İl Müftümüze iade-i ziyarette bulundu. Kutlu Doğum Haftası Talihlileri Umre’ye gönderildi Sayfa 10’da.. Suriyeli 1400 aileye alışveriş kartlı yardım Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım kartları dağıtıldı. 18’de.. Hayırla anılanlar Derviş Hoca Derviş Mehmet YAZICI SAYFA 15’TE.. H er yıl olduğu gibi bu yıl da sıcağa rağmen Şanlıurfalılar ramazan sevincini en güzel şekilde yaşamak için gayret gösterdiler. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014 Yılı Ramazanın ana teması olan “Hiç kimse kimsesiz kalmasın, bu Ramazan ve her zaman” çok büyük ilgi gördü. Dört yeni camimiz ibadete açıldı Şanlıurfa İl Müftülüğü Diyanet İşleri Başkanlığının 2014 Ramazan hizmetleri talimatına uygun olarak hazırlanan program ve etkinlikler halkın beğenisini kazandı. Program ve etkinlikler çerçevesinde; Ramazan öncesinde camilerin, şadırvan ve tuvaletlerin temizliği ya- “Her Peygamberin yanında birer hanımefendi vardı” pıldı, elektrik ve ısıtma tesisatı ile ses cihazları elden geçirildi, merkezi sistemlerde sesin rahatça dinlenebilecek kalitede olması sağlandı. Ayrıca, camilerin havalandırılmasına ve klimaların cemaati rahatsız etmeyecek şekilde çalıştırılmasına özen gösterildi. SAYFA 11’DE.. CAMİLERİMİZ Hızanoğlu Camii Sayfa 11’de.. Şanlıurfalı hayırseverlerin yapımında adeta yarıştığı dört yeni caminin inşaatı tamamlanarak ibadete açıldı. Devteşti Mahallesi’ndeki Haliliye Camii, Eyyübiye’deki Fatma Melik Camii, Hastane bahçesindeki Lokman Hekim Camii ve Karaköprü’deki Prof. Dr. Servet Armağan Camii’nin ibadete açılması sevinçle karşılandı. Sayfa 4’te.. Sayfa 19’da.. Çocuklarla röportaj... Sayfa 13’te.. Gaziantep Müftüsü Şanlıurfa’daydı... TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ ŞANLIURFA İL MÜFTÜLÜĞÜ HABER BÜLTENİ Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Yayın Danışmanı Prof. Dr. Kasım ŞULUL Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Başkanı Genel Yayın Yönetmeni Şadiye YILMAZ Editör Ömer SABUNCU Yayın Kurulu İsmail ZORLU Fatma Hürrem SEZER Fethi RAHAT M. Emin ÇİFTÇİ Ahmet VURAL Halkla İlişkiler Ayşe BOLOĞUR Tashih Fatma ÇAKMAK Esra ÇİFTÇİ Hatice KOCAOĞLU Medine ÖZER Fotoğraf Ahmet KAYA İletişim Şanlıurfa İl Müftülüğü Kamberiye Mh. 871. Sk. No: 30 ŞANLIURFA “ başlarken Ramazan Bayramı Mesajı Müslüman olmak her şeyden önce insan olmanın hakkını vermektir. Müslüman olmak, İslam’a teslim olarak, cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dışlayıcılığı nefsinden ayıklamaktır. Daima Hakk’ın yanında yer almaktır. Hakka, hakikate, adalete, ahlak ve fazilete çağırmaktır. Hakikati duyurmak, adaleti yüceltmek, sevgiyi, barışı ve huzuru yaymaktır. Kur’an’ın yanında Rahmet Peygamberinin (s.a.s.) tarafında bulunmaktır. Yeryüzünün dertleriyle dertlenmektir. Bayramlar, İslam dünyası ve insanlık üzerindeki kara bulutların dağılması, ümitsizliklerin ortadan kalkması ve geleceğe umutla bakabilmek için Rabbimizin bizlere bir fırsattır. Müslüman kalma bilincini daima diri tutan bayramlar; hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı, neşe ve sevinçlerin çoğaltıldığı günlerdir. Bayramlar kalp derinliklerini kardeşlerine açmak, lokmayı bölüşmek, huzuru paylaşmaktır. İdrak ettiğimiz bu bayram, İslam coğrafyası ve insanlık üzerindeki kara bulutların dağılması, ümitsizliklerin ortadan kalkması ve geleceğe umutla bakabilmek için Rabbimizin bizlere bir lütfu, bir ihsanıdır. O halde bilmeliyiz ki bu bayram bizim için büyük bir nimettir. Her nimetin bir sorumluluğu vardır. Bayramlar mutluluğun, sevincin, müjdenin hakkını verme günleridir. İyi bilelim ki her sermayenin bir yükümlülüğü vardır. Gelin bu bayram huzurumuzdan kardeşlerimize pay ayıralım. Mutluluğumuzdan yetim ve öksüzlere sadaka verelim. Sevincimizi aç, muhtaç ve fakirlerle paylaşalım. Tebessümlerimizi ve iç huzurumuzu birbirimize tatlı diye ikram edelim. Hoşgörümüzü ve affediciliğimizi birbirimize bayram diye hediye edelim. Şefkatimizi ve feragatimizi birbirimizin kalbine ikram edelim. Kardeşliğimizi ve dostluğumuzu birbirimize açalım. Tevazuumuzu ve cömertliğimizi birbirinize sunalım. Bu İhsan Açık İl Müftüsü Gelin bu bayram huzurumuzdan kardeşlerimize pay ayıralım. Mutluluğumuzdan yetim ve öksüzlere sadaka verelim. Sevincimizi aç, muhtaç ve fakirlerle paylaşalım. Tebessümlerimizi ve iç huzurumuzu birbirimize tatlı diye ikram edelim. ” bayram, her zamankinden çok merhametli olalım. Çünkü bizler bu bayrama orucun eleğinden geçerek kavuştuk. Ramazan boyunca kalplerimiz merhameti kuşandı. Bu bayram her zamankinden çok düşünelim ölmüşlerimizi ve öleceğimizi. Çünkü bizler ‘Ramazan Okulu’ndan geçerek geldik bugünlere. Allah için yaşamayı öğrendik. Allah adına var olmayı öğrendik. Bu bayram en çok da bayram edemeyen kardeşlerimiz için çaba gösterelim. Çünkü bizler, orucun yumuşattığı kalpler ile geldik bu bayrama. Biz iftarda doyarken, iftar ve sahur edemediği halde ve bombalar altında oruç tutan kardeşlerimizi hatırlayalım. Biz çocuklarımızı kucaklarken annesiz babasız kalan çocuklardan yardımımızı esirgemeyelim. Herkese karşı mütevazı olalım, alçakgönüllü olalım. Bütün insanlara merhamet kanatlarımızı indirelim. Hiç kimseye büyüklük taslamayalım. Ken- Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 di ayıplarımızı düşünelim. Bu bayrama affedilmiş olarak kavuşma ümidiyle girelim. Bayramın neşesini gönüllerden gönüllere, evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşıyalım. Varlık sebebimiz olan anne-babalarımızı; hayatın çilesini birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirelim. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımızı bayramın coşkusuyla mutlaka tanıştıralım. Aile büyüklerimize, akrabalarımıza, komşularımıza, arkadaş ve dostlarımıza hürmet ve muhabbetlerimizi gösterelim. Yaralı gönülleri, bitap düşmüş yürekleri onaralım. Yetimlerin, gariplerin, yaşlıların, mahkûmların ve kimsesizlerin tebessümü ile bayramlarımızı aydınlatalım. Hastane köşelerinde şifa bekleyenlerin gönüllerini alalım. Bayram yapamayanlara bayram yaptıralım. Yüreklerin en ağır yükü olan küskünlüklere son verelim. Ve şunu asla unutmayalım. İnsanlığın ümidiyiz biz. Bayramı kendi adımıza değil insanlık adına yaşayalım. Bayramımız yeni bayramlar doğursun. Sevincimiz yeni sevinçlerin toprağı olsun. Huzurumuz nice huzursuzlukların çaresi; mutluluğumuz dünyanın dört bir yanındaki acılara teselliler sunsun. Bayramınız mübarek olsun. Bu duygu ve düşüncelerle ülkemizin, gönül dünyamızın, yurt dışındaki milletimizin ve İslam Alemi’nin mübarek Ramazan bayramlarını en içten duygularla tebrik ediyor; bayramın ülkemizdeki güven ve huzur ortamının kalıcı hale gelmesi; son yıllarda bayramlara hep buruk giren ve bir türlü istikrara kavuşamayan İslâm dünyasında kardeşlik, dayanışma, barış, huzur ve güven ortamının yeniden tesis edilmesi, İslâm ülkelerinin tekrar ilim ve medeniyet, barış ve esenlik coğrafyası olması için Rabbime dua ve niyaz ediyorum. Tel: (0414) 313 13 53 - 313 13 71 314 64 55 (Hac-Umre) www.sanliurfamuftulugu.gov.tr [email protected] Ofset Hazırlık-Baskı ŞANLIURFA v v 2 www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 2014 Ramazan 2014 yılı Ramazan ziyaretleri Yıl: 2 Sayı: 8 Şanlıurfa İl Müftülüğü Diyanet İşleri Başkanlığı’nın 2014 yılı Ramazan ayında “Hiç Kimse Kimsesiz Kalmasın. Bu Ramazan ve Her Zaman” temasıyla başlattığı kampanyayı toplumun her kesimine ulaştırmak maksadıyla ziyaretler tertip etti. Z iyaretler kapsamında Cezaevi Vaizleri N. Nuri Kocaoğlu, Mehmet Emin Akbaş, Abdürrahim Ekinci ve İl Vaizi Hatice Kocaoğlu tarafından Cezaevi ziyaret edildi. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, İl Vaizleri Ayşe Boloğur, Fatma Hürrem Sezer, Ahmet Şen, Mehmet Ekinci, Kur’an Kursu Öğreticileri Filiz İnce Zeynep Akbaş ve Halime Paçur’un katılımıyla Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Çocuk Evleri, Özel Yaşam Yolu Bakım evinde kalan yaşlılar ziyaret edilerek burada kalanlarla sohbet edildi. Vaiz Mehmet Emin Çiftçi, Peygamber Camii İmam Hatibi Şükrü Özdemir ve Kur’an kursu talebeleri de Şanlıurfa merkezde esnaf ziyaretleri yaparak, hayırlı işler diledi, Ramazanlarını tebrik ederek Kur’an-ı Kerim hediye etti. Din hizmetleri Şube Müdürü Seyit Ahmet Sümer, Hac ve Umre Hizmetleri Şube Müdürü Ahmet Vural ve Karaköprü İlçe Vaizi Mustafa Hamurlu Muharip Gaziler ve Şehit Aileleri Derneğini ziyaret ettiler. Ziyaretler esnasında kurum yöneticileri ve çalışanlar ziyaretlerden duydukları memnuniyeti dile getirdiler. Ayrıca, M. Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yöneticileri, personel ve hastalar ziyaret edildi. Ziyarete Din Hizmetleri Uzmanı Ömer Sabuncu, Yeni İhlasiye Camii İmam Hatibi Sinan Görülmez, Çakeri Camii İmam Hatibi Ahmet Sabuncu ve Mücahid Görülmez katıldı. Hastane Yöneticisi Abdülkadir Yetişgin, Başhekim Yardımcısı Veli Fahri Pehlivan ve Hastane Sağlık Bakım Müdürü Ferhat Sarı personelimize çok ilgi gösterdi. Sayın Yetişgin, bu tür faaliyetlerin birlik, beraberlik ve kaynaşmaya vesile olduğunu ifade etti. Hastanede yatan hastalar ziyaret edilerek geçmiş olsun dileklerinde bulunuldu. Hastalar arasında bulunan Suriyeli hastalarla da konuşularak teselli edildi. Hemşire ve çalışanların Ramazanları tebrik edildi. Kutsal bir görevi yerine getirdikleri belirtilerek, hastalara Kur'an-ı Kerim ve Müftülük Bülteni hediye edilerek duaları alındı. Ziyaret edilen tüm kurum ve derneklere İl Müftülüğü tarafından Kur’an-ı Kerim ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Görmeden Kur’an-ı Kerim öğreniyorlar Görme engelliler Kur’an Kusu’na katılan öğrenciler, kabartma brille alfabesi tekniği kullanılarak hazırlanan elif-ba ile eğitime başlıyor. Sayfa 1’den devam... Şanlıurfa İl Müftülüğü tarafından görme engeliler için Kur’an kursu açıldı. Kursa kaydolan 15 öğrenci okul sıralarında, Braille alfabesiyle yazılmış özel kitaplardan Kur’an-ı Kerim okumayı öğreniyor. Görme engelli hafız Esma Kürekçi, tarafından verilen kursta, öğrenciler Kur’an- Kerim’i öğrenmelerinin yanı sıra sure ve duaları da ezberliyor. Öğrencilere dini konularda bilgiler öğretiliyor. Her yaştan görme engelliye derslerin verildiğini belirten Kurs öğretmeni Kürekçi, “Müftülüğe umutsuz gittim ama hemen kabul edildi. Kış kursu öğrencilerimiz mezun oldu. Yaz kursunda da 15 öğrencimizi mezun edeceğiz İnşallah. Kur’an-ı www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Kerim’i öğrenmeye hiçbir engel yoktur. Öğrencilerin güzel bir şekilde yazı değerlendirebilmeleri için Kur’an-ı Kerim öğretiyoruz. Öğrencilerimiz parmak uçlarıyla okuyor. Küçük büyük, isteyen herkes gelebilir. Yaş sınırı yok” dedi. Görme engelliler Kur’an kursuna katılan öğrenciler ise, 4-5 haftada Kur’an-ı Kerim öğrenmeye başladıklarını belirterek, yeni arkadaşlarla tanışmalarının da sevincini yaşadıklarını ifade ettiler. TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ editörden Ömer SABUNCU Temmuz sıcağına rağmen ilgili, duygulu ve heyecanlı bir Ramazan geçirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Camilerimiz ve Kur’an kurslarımız minik yavrularımızla doldu taştı. Cemaatimiz de küçük yavrularımızın teravihte oradan oraya koşmasına, bağrışmalarına alıştı, daha müsamahakâr davranıp, onları camiden kovma yerine safta aralarına alarak, başlarını okşayarak camiye alıştırma gayreti içinde oldular. Bu yıl yaz Kur’an kurslarımız da minik yavrularımızla şenlendi. Bültenimizin 8. sayısıyla sizlerleyiz. İstikrarlı çalışmalarımız devam ediyor. Her sayıyı, nasıl olur da daha güzel ve faydalı hale getirebiliriz düşüncesiyle hazırlıyoruz. Bu sayımızda bir yeniliğimiz var. Artık internette videosu bulunan haberlerimiz için QR Code uygulaması başlattık. Okuyucularımız akıllı telefonlarından QR Code okuyucusunu kullanarak haberle ilgili videoyu izleyebileceklerdir. Sayın Müftümüz İhsan Açık’ın Ramazan Bayramı Mesajı cimriliği, kini, nefreti, ayrımcılığı, ötekileştirmeyi, dışlayıcılığı nefsinden ayıklamanın gerekliliğine vurgu yapması açısından önem arz etmektedir. Yazıda özellikle Müslüman kalma bilincini daima diri tutan bayramların; hüzün ve sıkıntıların paylaşıldığı, neşe ve sevinçlerin çoğaltıldığı günler olduğu; bayramların kalp derinliklerini kardeşlerine açmak, lokmayı bölüşmek, huzuru paylaşmak olduğu öne çıkarılmaktadır. Bu ayki “Hayırla Anılanlar” görevlilerimizden vefat etmiş Derviş Mehmet Yazıcı Hocaefendi’yi yâd etmeyi düşündük. İlim ve vaazla geçen bir ömrün ardından geride birçok talebe ve sevenlerinin yanı sıra bir “Hoca” ailesi bırakan muhterem Hocamızın hayatını yine görevlimiz olan torunu Şehba Hocahanım kaleme aldı. Kendisine ve emeği geçenlere teşekkür ediyoruz. Her ay bir camimizi ve din görevlilerini tanıtıyoruz; bu ay Hızanoğlu Camii’ni ele aldık. Aile, İrşad ve Rehberlik Büromuz’un geniş ve dopdolu faaliyetlerini vermeye çalıştık. Bu ayki kitap tanıtma köşemizde Diyanet İşleri Başkanlığı’mızın geçtiğimiz yıl yeniden tercüme ettirdiği, yüzyılların iltifatına layık olmuş hadis klasiklerinden belki de en meşhuru “Riyazü’s-Sâlihin” adlı eseri tanıtmaya çalıştık. Faydalı olacağını umuyoruz. Her sayıda bir ilçe müftülüğümüzü tanıtıyoruz. Bu köşe bu sayıda Siverek İlçe Müftülüğümüze ayrıldı. Son sayfamızda, birçok hizmeti gerçekleştiren Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi’nin faaliyetlerini ile ilçe müftülüklerimizde yeni açılan vakıf şubelerini sunmaya çalıştık. Vakıf şubelerimizin faaliyetlerinin artarak devam etmesini diliyoruz. Sizlerden gelecek her türlü yazıya açık olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu yazı makale, şiir, hikâye, hatıra, vaaz veya başka bir yazı olabilir. Yazı ve önerilerinizi [email protected] adresine elektronik posta ile ya da İl Müftülüğümüze bekliyoruz. Çalışmamızı hep beraber geliştirelim, güzelleştirelim. Bu bültenin hazırlanışında emeği geçen; çalışmanın mutfak bölümünde özveriyle çalışan herkese teşekkür ediyor, gelecek sayıda buluşmak üzere Allah’a emanet olun diyoruz. Çalışmak bizden muvaffakiyet Allah’tandır. v v 3 Aile-İrşad ve Rehberlik Merkez Kız Kur’an Kursu’nda mezuniyet töreni TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Şanlıurfa’nın Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Merkez Kız Kur’an Kursu yılsonu bitirme programı düzenledi. Ş anlıurfa’nın Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Merkez Kız Kur’an Kursu yılsonu bitirme programı düzenledi. Kurs Öğreticisi Fatma Zehra Habek ve öğrencilerinin hazırladığı program, Haliliye İlçe Müftüsü ve İl müftü vekili İbrahim Halil Okulu’nun açılış konuşması ile başladı. Okulu konuşmasında kızlarımızın ve kadınlarımızın Kur’an kurslarına gitmelerine ehemmiyet verdiklerini ifade etti. Okulu “Böyle güzel bir programı organize eden Fatma Zehra Habek hocamızı tebrik ediyorum, eğitimlerini tamamlayan kızlarımızı tebrik ediyorum. Programa teşrif eden siz değerli hanımefendileri tebrik ediyorum. Kur’an hizmetimiz daim olsun” dedi. Kurs öğrencilerinin hazırladığı program Kur’an tilavetiyle devam etti. Anne ve babanın rızasının ehemmiyetini anlatan tiyatro gösterisi, ilahiler ve Hz. Hamza’nın şehit oluşunu anlatan oratoryonun ardından İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Kur’an’ı hayatımıza tatbik etmenin ehemmiyeti hakkında bir konuşma yaptı. Yılmaz konuşmasında, “Kapkaranlık dünyamızı aydınlatmak, nurlandırmak ve böylece yolumuzu bulmamızı sağlamak üzere gönderilen Yüce Kitabımız Kur’an’ı öğrenmek çok şey ifade ediyor. Kur’an’ı öğrenmek demek, Ben onun nuruyla yürüyeceğim, Onun gösterdiği yolda gideceğim, hayatımı Onun emirlerine ve yasaklarına göre şekillendireceğim demektir. Dilimiz Kur’anın ayetlerini okurken ve bütün âleme duyururken hal, tavır ve ahlakımız da O’nun manasını anlatmalıdır” dedi. “ İndiği geceyi bin aydan daha değerli kılıyorsa Kur’an, girdiği gönlü, evi aileyi ve toplumu kim bilir ne kadar değerli kılar. Böyle bir kitaba sahip olduğumuz için ne kadar şükretsek azdır. O halde gelin Kur’an dostu olalım. Kur’an öğrendik bir başlangıç yaptık. Bunu ilerleterek bir dostluğa dönüştürelim. Her gün Kur’anla buluşalım. Her gün okuyarak bu dostluğu sürdürelim. Dünyada Kur’a’ı yalnız bırakmayalım ki O da kabirde ve ahirette bizi yalnız bırakmasın” dedi. İl Müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu programı tertipleyen hocamızı ve öğrencilerini tebrik ediyorum. Ailelerini de tebrik ediyorum. Berat Kandilinizi ve Ramazanınızı tebrik ediyor tüm İslam âlemine hayırlara vesile olmasını diliyorum.” Program, ilahiler, dua ve belgelerin takdimiyle sona erdi “Her Peygamberin yanında birer hanımefendi vardı” EYYÜBİYE İLÇE MÜFTÜLÜĞÜ’NDEN “AİLEDE ŞİDDET VE SAMİMİYET” KONULU PROGRAM A ile Haftası etkinlikleri çerçevesinde Eyyübiye İlçe Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Hz. İsmail Camii’nde bayanlara yönelik bir program düzenledi. Ayşe Tacir Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Fatma Yüzgül’ün hazırladığı program, Eyyüp Peygamber Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Hatice Yılboğa’nın okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı. Eyyübiye İlçe Vaizi Enes Boztepeli programın açılış konuşmasında ailede kadının ehemmiyeti ve İslam’ın aileye verdiği önemi anlattı. Boztepeli, “İslam Hz. Sümeyyelerin, Hz. Haticelerin, Hz. Aişelerin yetiştirdiği kahramanlarla yükselmiş dünyanın her yerine yayılmıştır” dedi. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, “Ailede şiddet ve samimiyet” konusunda bir konuşma yaptı. Konuşmasına Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet temennisinde bulunarak başladı ve “Cenabı Hak’tan niyazımız odur ki bize bir daha böyle acılar yaşatmasın” dedi. Hz. İsa hariç tüm peygamberlerin yanında birer hanımefendi olduğunu dile getiren Yılmaz “Hz. Âdem’in yanında Hz. Havva, sonrasında Hz. İsa haricinde her bir peygamberin yanında Hz. Havva’nın vekâletini yürüten adları v v 4 bilinmese bile bir hanımefendi vardı. Hz. Muhammed’in hemen yanında Hz. Hatice vardır. Kadın önemlidir. Rabbimiz bize değer vermiştir. Kadını eş kılmıştır. Anne ve kız kardeş yapmıştır” dedi. “Şiddet ve samimiyetin yan yana gelmesi hele de ailede bir arada olması asla mümkün değildir.” diyen İl Müftü Yardımcısı Yılmaz “ Ya şiddet olacak ya samimiyet olacak. Şiddetin olduğu yerde samimiyetten söz etmek mümkün değildir. İster sözlü ister fiili şiddet olsun, şiddetin her türlüsü reddedilmiştir. Hz. Peygamber’in ailesi her zaman örnek alınacak ailedir ” dedi. Yılmaz daha sonra ailede olması gereken özellikleri sıraladı. “Sevgi, saygı, sadakat, sabır hoşgörü ve sorumluluk bilincinin olduğu bir aile mutlu ve huzurlu bir ailedir. Kur’an, aile için meveddet ve rahmet vurgusunu yaparken aslında olması gereken samimiyeti de vurgulamaktadır. Meveddet ve rahmetin olduğu yerde şiddetin olması mümkün değildir” diyerek sözlerini tamamladı. Öğrencilerin işaret diliyle söyledikleri ilahiler ve okuduğu şiirle program sona erdi. Programa katılanlara Soma’da hayatını kaybeden vatandaşlar için helva ikram edildi. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 Aile-İrşad ve Rehberlik Karataş Köyü’nde Ramazan öncesi kadınlara program Yıl: 2 Sayı: 8 Karaköprü ilçesine bağlı Karataş Köyü’nde Ramazan ayında yapmamız gereken ibadetler konusunda vaaz-irşad programı düzenlendi. İ l Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve İl vaizi Fatma Hürrem Sezer’in katılımıyla gerçekleşen program, Kur’an tilavetiyle başladı. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, bu yılın teması olan “Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu Ramazan ve her zaman” konusunu anlattı. Yılmaz, konuşmasına şu hadisle başladı. “Ebu Hureyre (r.a.)’den nakledilen bir hadiste Allah Resulü (s.a.s.)’nün şöyle buyurduğu bildirilmiştir: "Allah azze ve celle kıyamet gününde (bir kimseye) şöyle seslenecek: 'Ey Âdemoğlu! Hastalandım, beni ziyaret etmedin.' (O şahıs), 'Ey Rabbim! Sen âlemlerin Rabbisin, ben seni nasıl ziyaret edebilirim?' deyince Allah, 'Falan kulum hastalandı, onu ziyaret etmedin, eğer ziyaret etseydin beni onun yanında bulacağını bilmiyor muydun?' diyecek. Allah, 'Ey Âdemoğlu! Yiyecek istedim bana yedirmedin' diyecek. (O şahıs), 'Ey Rabbim, Sen âlemlerin Rabbisin, ben Sana nasıl yedirebilirim?’ de- yince Cenab-ı Hak, 'Falanca kulum yiyecek istediğinde ona yedirmedin, şayet yedirseydin bunun karşılığını benim yanımda bulacağını bilmiyor muydun?’ diyecek. Allah, 'Ey Âdemoğlu! Senden su istedim bana su vermedin' diyecek. (O şahıs), 'Ey Rabbim, Sen âlemlerin Rabbisin, ben Sana nasıl su verebilirim?' deyince, Allah, 'Falan kulum senden su istediği hâlde ona su vermedin, eğer verseydin bunun karşılığını benim yanımda bulurdun' buyuracak." (Müslim, Birr, 13.)” Hadis, Rabbimizin, kullarına yapılan iyiliği, sanki kendisine yapılmışçasına önemsediği ve bu düzeyde değerlendirdiğini ifade etmektedir.” İl Müftü Yardımcısı Yılmaz daha sonra kadınların oruç ibadeti ve diğer ibadetlerle ilgili sorularını cevaplandırdı. İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer’in yaptığı duanın ardından program sona erdi. Eyyüp Kolsuzoğlu Camii’nde Miraç kandili programı gerçekleştirildi Ş anlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından Karaköprü İlçe Müftülüğüne bağlı Eyyup Kolsuzoğlu Camii’nde de bir program düzenlendi. Zarife Kolsuzoğlu Kur’an Kursu öğreticilerinin hazırladığı program, Kurs Öğreticisi Sevgi Erol’un okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı. Kurs öğrencilerinin söylediği ilahiler ve şiirlerin ardından İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz konuşma yaptı. Konuşmasına “Yüce Rabbimizin yaratmış olduğu biz kullara rahmetinin bolca tecelli ettiği, bağışlanmak için tövbede bulunanlar için tövbe kapılarının açıldığı, dualara icabet edildiği, yeni bir kandil gecesine, Miraç Kandiline kavuşmuş bulunmaktayız. Bu sebeple bizi bu güne eriştiren Allah-u Teâlâ’ya hamd ediyoruz. Öncelikle sözlerimin başında Soma’da hayatını kaybeden kardeşlerimiz için Yüce Rabbimizden merhamet ve mağfiret diliyorum. Allah böyle acıları bir daha yaşatmasın ”diyerek başladı. Yılmaz konuşmasında “Rabbimiz Mirac mucizesini Rasulullah’ın en zor ve sıkıntılı zamanlarında O’na göstermiş, O’nu teselli etmiştir. Her zorlukla TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ beraber bir kolaylık olduğunu göstermiştir. İnşirah suresinde Allah “Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? Belini büken yükünü senden alıp atmadık mı? Senin şanını ve ününü yüceltmedik mi? Elbette zorluğun yanında bir kolaylık vardır. Gerçekten, zorlukla beraber bir kolaylık daha vardır. Boş kaldın mı hemen (başka) işe koyul ve yalnız Rabbine yönel.” bu hakikati en güzel bir şekilde ifade etmiştir.” Allah Resul’ünün Miraç’ta farz kılınan beş vakit namaz ve Bakara Suresi’nin son ayetlerinin ne anlama geldiğini anlatan Yılmaz, “Rabbimizi bu ayetlerde bize sorumluluklarımızı ve zaaflarımızı birlikte hatırlatarak O’na nasıl dua etmemiz gerektiğini öğretmektedir.” dedi. Konuşmasını “Dualarımızın makbul olması temennisiyle, Miraç Kandilinizi tebrik ediyor, kendimiz, ailemiz, vatanımız, milletimiz ve tüm ümmet-i Muhammed’e hayırlar getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum. ”diyerek tamamladı. Program Kur’an Kursu Öğreticilerinden Dilek Yetim’in yaptığı dua ile sona erdi. Yeni Arabi Camii’nde Miraç hadisesi anlatıldı M iraç Kandili münasebetiyle Haliliye İlçe Müftülüğü’ne bağlı Yeni Arabi Camii’nde kadınlara yönelik program düzenlendi. İl Vaizi Ayşe Boloğur’un hazırladığı program Kur’an Kursu öğreticilerinden Fatma Yüzgül’ün Kur’an tilavetiyle başladı. İl Vaizi Esma Özdemir İsra ve Miraç mucizesinin ehemmiyeti konusunda vaaz etti. Esma Özdemir konuşmasında şunları söyledi: “Feyiz ve bereketin coştuğu mübarek gecelerimizden biri de Miraç Gecesi’dir. Miraç bir yükseliştir, bütün süfli duygulardan, beşeri hislerden ter temiz bir kulluğa, en yüce mertebeye terakki ediştir. Resulullah’ın (a.s.m.) şahsında insanlığın önüne açılmış sınırsız bir yükseliş ufkudur. Bu yüce seyahat, mucizelerin en büyüğüdür. Miraç mucizesi Kur'ân-ı www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Kerim’de ayetlerle anlatılmış ve varlığı inkâr edilemeyecek bir şekilde ortaya konmuştur. Bu ilahî yolculuğun ilk merhalesi olan Mescid-i Aksâ’ya kadarki safha Kur'ân'da şöyle anlatılır: “Ayetlerimizden bir kısmını ona göstermek için kulunu bir gece Mescid-i Haram'dan alıp çevresini müba- rek kıldığımız Mescid-i Aksâ'ya seyahat ettiren Allah, her türlü noksandan münezzehtir. Şüphesiz ki O her şeyi hakkıyla işiten, her şeyi hakkıyla görendir.” (İsra Suresi, 1) Miracın ikinci merhalesi de Mescid-i Aksâ’dan başlayarak semanın bütün tabakalarından geçip ta İlahî huzura varmasıdır. Bu safhada Necm Sûresi’nde şöyle' anlatılır: “O ufkun en yukarısında idi. Sonra indi ve yaklaştı. Nihayet kendisine iki yay kadar, hatta daha da yakın oldu. Sonra da vahyolunacak şeyi Allah kuluna vahyetti. O’nun gördüğünü kalbi yalanlamadı. Şimdi O’nun gördüğü hakkında onunla mücadele mi edeceksiniz? And olsun ki onu bir kere daha hakiki suretinde gördü. Sidre-i Müntehâ’da gördü. Ki, onun yanında Me'vâ Cenneti vardır. O zaman Sidre'yi Allah'ın nuru kaplamıştı. Gözü ne şaştı ne de başka bir şeye baktı. Andolsun ki Rabbinin ayetlerinden en büyüklerini gördü.” (Necm Suresi, 7-18.)” Program kız öğrencilerin seslendirdiği ilahilerin ardından İl Vazi Ayşe Boloğur’un yaptığı hatim duası ile sona erdi. v v 5 Aile-İrşad ve Rehberlik TOKİ Batıkent Camii’nde Miraç Kandili Programı TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ M v v 6 lerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz O hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” ayetinin tefsiri ve Necm Suresi’nin ayetlerini anlattı. Yılmaz, “Hz. Peygamberin hayatında pek çok yılın ismi vardır. Peygamberliğinin dokuzuncu yılına ‘hüzün yılı’ deriz. Hz. Peygamber iki büyük desteğini kaybetti. Amcası Ebu Talip ve Resul’ün en büyük destekçisi eşi Hz. Hatice validemiz. Bu iki hüzün verici hadiseden sonra Taif seyahatine gider Allah Resulü. Mekke’den Taif’e gitmiş ancak kimse iman etmemiştir. Hatta bununda ötesinde taşlanmıştır. Mekke’ye tekrar dönecektir. Böyle bir hüzün ortamında Resulü yüce Rabbimiz bir gece Mescid-i Haram’dan Mescid-i Aksa’ya oradan da semaya yükseltiyor. İşte o günden bugüne biz müminler miraç kandilini kutluyoruz. ”dedi. Öğrencilerin seslendirdiği ilahilerin ardından İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer’in yaptığı dua ile program sona erdi. Programdan sonra katılanlara tatlı ikram edildi. Yıl: 2 Sayı: 8 Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu Kadın STK’larla buluştu Ş übarek Miraç kandili nedeniyle Şanlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından bir program da TOKİ Batıkent Camii’nde düzenlendi. Eyyübiye İlçe Müftülüğüne bağlı Batıkent Camii’nde İl Vaizi Fatma Hürrem Sezer ve Batıkent Fazilet Kur’an Kursu Öğreticilerinin hazırladıkları program, Hz Yakup Kur’an Kursu Öğreticisi Filiz İnce’nin Kur’an tilavetiyle başladı. Programda konuşma yapan İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Mirac’ın yükselmek ve yücelmek manasına geldiğini belirtti. Yılmaz konuşmasında, “Miraç kandili Recep ayının 27. gecesidir. Hicretten bir buçuk yıl kadar önce vuku bulmuştur. Hz. Peygamber bir gece Kâbe’nin çevresinde uyku ile uyanıklılık arası bir durumda iken Cebrail gelmiş onu Burak adlı -bizce mahiyeti bilinmeyenbir binite bindirerek, önce Kudüs’teki Mescid-i Aksa’ya götürmüş, oradan da göklere yükseltmiş “Sidretü’l-Müntehâ” denilen en üst makama ulaştırmıştır. Hz. Peygamber bu makamı da geçerek Cenabı Hakk’ın huzuruna erişmiştir.” Konuşmasında diğer Peygamberlerin mucizelerinden örnekler verdikten sonra İsra Suresi’nin “Kendisine ayet- Temmuz’2014 anlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin desteği ile Sivil Toplum Kuruluşlarının kadın temsilcileri ile tanışma toplantısı düzenledi. Toplantı İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz’ın yaptığı konuşma ile başladı. Yılmaz konuşmasında, sivil toplum kuruluşlarına önem verdiklerini birlik ve beraberliğin sağlanmasında önemli görevler yaptıklarını ve Şanlıurfa İl Müftülüğünün Din Eğitimi ve Din Hizmetleri kapsamında gerçekleştirdiği faaliyetleri anlattı. Yılmaz şöyle konuştu: “Bireysel farklılıkları gözeterek insanları, İslam’ın ortak paydasında dinin sağlıklı bilgisiyle buluşturmayı amaç edinen Müftülüğümüz, İslam’ın içindeki her türlü inanış, dinî hayat tarzı, tutum ve davranışlara karşı eşit mesafede olmaya, aralarında herhangi bir derecelendirme ve kıyaslama yapmamaya kadın, çocuk, genç ve özürlülerin de din hizmetlerinden eşit şekilde yararlanabilmesini sağlamaya özen göstermektedir. Din hizmeti, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın asli görevidir. İl Müftülüğümüz ilçe ve köylerimizde ibadet hizmetleri ile beraber insanımızı din konusunda aydınlatmakta ve sahih dini bilgiyi vatandaşlarımıza en iyi şekilde sunmaya çalışmaktadır. Müftülüğümüz aydınlatma ve irşat görevini hutbe, vaaz ve cami dersleri ile panel, konferans ve sempozyumlar ile yerine getirmektedir ” dedi. Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu’nun faaliyetleri hakkında da kısa bilgi veren İl Müftü Yardımcısı Yılmaz, bütün kurumlarla iş birliği içerisinde aile hizmetlerini yürüttüklerini ifade ettikten sonra İl Müftülüğü’nün Kur’an eğitimi ve yaz Kur’an kursları hakkında da bilgi verdi. Kahvaltıya katılan sivil toplum kuruluşlarının kadın temsilcileri böyle bir toplantıyı düzenledikleri için İl Müftülüğü’ne teşekkür ettiler. Programa İl Vaizleri Fatma Hürrem Sezer, Esma Özdemir, Hatice Kocaoğlu, İl Müftüsünün eşi ve İlçe Müftülerinin eşleri de katıldı. Hanım cemaati pikniğe çıktı Eyyübiye’ye bağlı Yeni İhlasiye Camii’nde her hafta vaaz programı yapan İl Vaizi Ayşe Boloğur, vaaza gelen hanım cemaatiyle Harran gezisi düzenledi. Din hizmetlerinde etkinlik ve verimliliği artırmak ve hanımların cami hizmetlerinden daha fazla yararlanmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen geziye ilgi büyük oldu. Gezide, Hayat el- Harrani Camii ve türbesi, Harran Kültür Evi ve kümbet evler ziyaret edildi. İl Vaizi Ayşe Boloğur tarafından Hayat el-Harrani hakkında bilgi verildi. Türbe ziyareti ve adabı anlatıldı. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 Aile-İrşad ve Rehberlik “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır” Ş Yıl: 2 Sayı: 8 TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Şanlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu “Ailede Sevgi ve Samimiyet” konulu panel düzenledi. air Nabi Kültür Merkezi Konferans Salonu’nda düzenlenen panel, Fatih Kur’an Kursu Öğreticisi Cihan Salman’ın okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı. Kur’an Kursu Öğreticisi Halime Paçur’un ney dinletisinin ardından panele geçildi. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz “Ailenin ehemmiyeti” hakkında bir konuşma yaptı. Konuşmasında “O'nun ayetlerindendir ki, sizin için nefislerinizden zevceler yaratmış, onlara ısınasınız diye aranızda bir sevgi ve merhamet var etmiştir. Şüphe yok ki tefekkür edecek olan bir kavim için bunda ibretler vardır” ayetine değinen Yılmaz, “Yüce Rabbimiz insanı aile olarak yaratmıştır, Hz. Âdem’i yalnız başına değil ondan eşini de yaratarak ikisine yeryüzünün halifeliğini, yeryüzünü imar etme görevini vermiştir” dedi. İl Müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz, daha sonra panelistleri takdim etti. Diyanet İşleri Uzmanı Rukiye Aydoğdu “Ailede Sevgi “ konusu üzerinde durdu. Rukiye Aydoğdu, sevgi konusunda peygamberlerden ve onların ailelerinden örnekler verdi. Hz. İbrahim, Hacer ve İsmail’in teslimiyet ve sadakatleri, Hz. Yakup ve Hz. Yusuf peygamberlerin sevgi ve sabırları, Hz. Hatice ve Aişe validelerimizin Peygamberimize olan sevgi ve sadakatlerinden güzel örnekler vererek ailede sevginin nasıl olması gerektiğini ifade etti. Aydoğdu konuşmasında, “sevgi sadakattir, sabırdır, teslimiyettir, kanaattir, şükürdür, güvendir, hoşgörüdür” dedi. İstanbul Kadıköy Vaizi Ayşenur Özkan “Ailede Samimiyet” konusunda konuştu. Konuşmasında samimiyetin içtenlik, iç ve dışın bir olması, için onayladığını dışın da onaylaması, söz ve eylem birliği olduğunu vurguladı. Özkan, “Eğer yaptığımız veya söylediğimiz bir şeyi içimiz onaylamıyorsa veya içimizin onayladığı bir şeyi yapmıyorsak orada samimiyetten söz edemeyiz. Aile hayatında eşlerin birbirlerine olan sadakatleri ancak samimiyetle mümkün olabilir” dedi. Ayşenur Özkan sözlerini “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı hayırlı olandır. Ben aileme karşı hepinizden daha hayırlıyım.” hadis-i şerifiyle tamamladı. Hz. Yunus Camii Kız Kur’an Kursu ve Ayşe Tacir Kız Kursu öğrencilerinin işaret dili ile Fatiha Suresi’nin anlamını icra ettiği program ilahilerle sona erdi. Özel Yaşam Yolu Bakım Merkezi’nde anneler günü etkinliği yapıldı A ile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Özel Yaşam Yolu Bakım Merkezi’nde Anneler Günü etkinliği düzenlendi. İl Vaizi Ayşe Boloğur’un düzenlediği etkinliğe Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdür Yardımcısı Hasan Bilici, İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Özel Yaşam Yolu Bakım Evi’nin yöneticileri ve çalışanları ve bakım www.sanliurfamuftulugu.gov.tr evinde kalan bazı misafirlerin akrabaları da katıldı. Karaköprü ilçesine bağlı Fatih Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin okuduğu Kur’anı Kerim ve seslendirdiği ilahilerle duygu dolu anlar yaşandı. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz’ın yaptığı duanın ardından bakım merkezinde kalanlara hediyeler takdim edildi. CEZAEVİNDE KADIN MAHKÛMLARA PROGRAM Şanlıurfa E Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda her hafta dersler veren İl Vaizi Hatice Kocaoğlu bir program düzenledi. Programa İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz konuşmacı olarak katıldı. Kur’an Kursu Öğreticilerinden Esma Nacar’ın Kur’an tilavetinin ardında konuşan İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, bütün katılımcıların üç aylarını ve kandillerini kutladı. Yılmaz, “Allah’ın Rahmetinin oluk oluk aktığı bu mübarek günlerden tam istifade edip kalbimizi gül bahçesine çevirmek istiyor muyuz? Elbette istiyoruz. Kalbimizi gül bahçesine çevirmek, kalbin içine Allah ve Peygamber sevgisini yerleştirmekle mümkündür. Bin beş yüz yıl önce gönderilen yüce Kur’an bunun yöntemini, yolunu yordamını bize göstermiştir. Yüce Rabbimiz insana gücünü aşan, takatinin yetmediği bir şeyi yüklememiştir. Bizden istediği şeyler hep kolaylıkla yapılabilecek şeylerdir. ”dedi. “Kullarının tüm ihtiyaçlarını bilen ve bu ihtiyaçlara cevap veren yüce Allah, güzel ve temiz olan şeyleri biz kullarına layık görmüştür. Kötü olan her şeyi, bize layık görmediği için ya- saklamıştır. ”diyen Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti: “Bizlere bazen uzun gelse de, olmayacak hayallerin peşinden -daha zaman var diyerekkoşsak da ömür çok kısa. Bu kısa hayatın sonucunda bahtiyarlardan olmak, iman ile son nefesi vermek için kısa hayatımıza katmamız gereken birçok değer var. Bu değerlerin başında ise iman gelmektedir. Yüce Allah kullarının kısa hayatlarını imanla geçirmeleri ve bu vesile ile ebedi hayatları olan ahiret hayatında kurtuluşa erenlerden olmaları için birçok fırsatlar sunmuştur. Bu fırsatların en önemli zaman dilimindeyiz. Recep, Şaban ve Ramazan aylarını kapsayan üç aylar… Bu fırsatları iyi değerlendirip kalbimizi gül bahçesine çevirelim inşallah.” Yılmaz, katılımcılardan birinin sorusu üzerine İnşirah Suresi’nin tefsiriyle, konuşmasını tamamladı. Kur’an Kursu Öğreticisi Cihan Salman, Esma Nacar ve Halime Paçur’un seslendirdiği ilahiler ve ney dinletisinin ardından İl Vaizi Hatice Kocaoğlu’nun yaptığı dua ile program sona erdi. v v 7 BİRLEŞMİŞ MİLLETLER DIŞ DENETİM EKİBİ MÜFTÜLÜĞÜMÜZÜ ZİYARET ETTİ Harran Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Anabilim Dalı ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu işbirliği protokolü ile gerçekleştirilen ‘Mevsimlik Tarım İşçilerinin Sağlığını Geliştirme Projesi’nin etkilerini yerinde incelemek üzere Şanlıurfa’ya gelen Birleşmiş Milletler Dış Denetim Ekibi, İl Müftülüğümüzü ziyaret etti. İl Müftümüz İhsan Açık, kadınlara daha fazla nasıl ulaşılabileceği konusunda önemli açıklamalar yaptı. “Kadınlara en fazla biz ulaşabiliyoruz” diyen Açık, rol model oluşturmak gerektiğini, insanlara değişimi değil gelişimi vurgulamak gerektiğini ifade etti. Proje kapsamında müftülük personeline verilen eğitim hakkında İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ile görüşen ekip, yürütülen faaliyetlerin sonuçları ile ilgili bilgi alışverişinde bulundu. Görüşmede müftülüğün projeye nasıl katıldığı, verilen eğitimlerin yeterli olup olmadığı, başka hangi konuların anlatılması gerektiği, projenin din görevlilerine nasıl katkı sağladığı, kadınlara daha fazla nasıl ulaşılabilir vb. konular konuşuldu. Yılmaz, kadına daha fazla ulaşmak, ancak eğitimin dinle beraber verilmesi ile mümkün olacağını ifade etti. Görüşmenin çok verimli olduğunu belirten denetim ekibine, İl Müftümüz tarafından tablo hediye edildi. Aile-İrşad ve Rehberlik Temmuz’2014 “Kandiller, ahiret yolcusuna yol gösteren işaretlerdir” Y TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Camilerimiz, kandil programlarıyla aydınlandı eni Arabi Camiinde kadınlara yönelik Kandil Programı düzenlendi. İl Vaizlerinden Ayşe Boloğur’un hazırladığı program Fatih Kız Kur’an Kursu Öğreticisi Cihan Salman’ın Kur’an tilavetiyle başladı. İl Müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz, üç aylar ve Regaip kandili hakkında bilgi verdi. Konuşmasında; “Allah(cc), mekânlar içinde mukaddes mekânlar, zamanlar içinde de mukaddes zamanlar yaratmıştır. Zaman ve mekânlar bütün kıymetini, hakikatte Allah'ın dilemesinden alırlar. Bu İlâhî dileme ise varlıklar için bin bir güzellikler ve hikmetler içerir. Günlük hayatımızda her an gördüğümüz trafik işaretleri gibi insan hayatında da belirgin işaretler ve dönüm noktaları vardır. Kandiller, belirli günler ve bayramlar ahiret yolcusuna, yol gösteren işaretlerdir. Şayet bu işaretler iyi okunup anlaşılamaz ve değerlendirilemezse, ömür zayi olur.” dedi. Yılmaz, Regaip Kandili’nin milletimize ve bütün âlem-i İslam’a hayırlara vesile olmasını temenni ederek konuşmasını tamamladı. Program, Fatih Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin okuduğu ilahilerin ardından Ayşe Boloğur’un yaptığı dua ile sona erdi. FATMA KOÇ CAMİİ’NDE REGAİP KANDİLİ PROGRAMI Regaip Kandili programlarından bir diğeri de Karaköprü İlçe Müftülüğü’ne bağlı Fatma Koç Camii’nde düzenlendi. Program Kur’an Kursu Öğreticisi Nuran Kaçar’ın Kur’an tilavetiyle başladı. Din Hizmetleri Uzmanı Nihal Aladar programda yaptığı konuşmada üç aylar ve Regaip Kandili hakkında bilgi verdi. Aladar, “İnsan ömrünün bazı zamanları vardır ki onların kıymeti diğer Yıl: 2 Sayı: 8 zamanlardan daha fazladır. Regaip gecesinin içinde bulunduğu Recep ayı da bunlardan biridir. Halk arasında "üç aylar" olarak anılan rahmeti, bereketi ve mağfireti bol olan manevi bir mevsime girişimizin habercisidir. Milletimizin “kandil” olarak adlandırdığı bu geceler, gönül evlerimizi aydınlatan ışıklardır.” dedi. Nihal Aladar konuşmasını alem-i İslam’ın kandilini tebrik ederek tamamladı. Programı öğrencilerin seslendirdiği ilahiler ve dua ile sona erdi. Fetva Hattımız Bakım Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde Ramazan etkinliği Devreye Girdi Şanlıurfa İl Müftülüğü Ramazan ayında vatandaşlardan gelen soruları cevaplamak amacıyla “190 alo fetva hattı”nı kurdu. Şanlıurfa İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, “Ramazan ayında vatandaşlardan gelen sorulara cevap vermeye çalışıyoruz. Aile, zekat, fitir ve ilmihal konularıyla ilgili halktan sorular gelmektedir” dedi. Yılmaz, Ramazan boyunca gelen soruların kayıt altına alındığını, bu soruların ve cevaplarının daha sonra hazırlanacak yayınlarda kullanılacağını ve halkın istifadesine sunulacağını ifade etti. Ramazan ayı boyunca saat 09.0023.00 saatleri arası hizmet veren fetva hattı, Ramazan sonrası mesai saatleri içersinde hizmet vermeye devam edecek. v v 8 Şanlıurfa İl Müftülüğü Aile İrşat ve Rehberlik Bürosu tarafından Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne bağlı Bakım Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi’nde bir program düzenlendi. İl Vaizi Hatice Kocaoğlu tarafından düzenlenen programda okunan Kur’anı Kerim tilavetinin ardından bir konuşma yapan İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Ramazan ayının rahmet ve mağfiret ayı olduğunu vurguladı. Yılmaz, “Suya hasret kalmış kupkuru toprakların yağmura ihtiyacı ne kadarsa her sene bizim de taşlaşmış ve katılaşmış yüreklerimizin Ramazana o kadar ihtiyacı var. Her sene Ramazan ayı bize unuttuklarımızı hatırlatmaya gelir. İnsanın en büyük unutkanlığı Rabbini unutmasıdır. Rabbini unutan kendisini de unutur. Ramazanın bize kazandırdığı en büyük değer bize unuttuklarımızı yeniden hatırlatmasıdır. Her sene Ramazan, kaybettiklerimizi bulmamızı sağlar. İnsanın en büyük kaybı hayatın manasını, yaratılışın gayesini kaybetmesidir. Bir çıkmaza girmesidir. Her sene gelen Ramazan bize yalnızlığımızı gidermek için gelir. İnsanın en büyük yalnızlığı insanlara ve her yaratılmışa merhamet duygusunu kaybetmesidir. Her sene Ramazan bize özgürlüğümüzü getirir. İnsanın en büyük esareti tutkularına esir olmasıdır. Tutkularına esir olan insan özgürlüğünü kaybeder. Ramazan bize bu özgürlüğümüzü kazandırmaya gelir” dedi. Yılmaz konuşmasını şöyle tamamladı: “Ramazanın milletimize ve bütün insanlığa huzur, barış, adalet, özgürlük, merhamet ve şefkat getirmesini Allah’tan niyaz ediyorum.” Fatih Kız Kur’an Kursu öğrencilerinin seslendirdiği ilahiler ve Ayşe Tacir Kız Kur’an Kursu Öğrencilerinin işaret dili ile söyledikleri ilahilerin ardından program sona erdi. Program sonrasında Bakım Sosyal ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü ve diğer çalışanlar ziyaret edilerek Kur’an-ı Kerim ve çeşitli hediyeler takdim edildi. İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve İl Vaizi Esma Özdemir Kadın Konuk Evini de ziyaret etti. Hanımlarla Sohbet ederek Ramazan ve oruç hakkında sordukları soruları cevaplandırdı. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Haber Eyyübiye Müftülüğü, Yaz Kur’an Haliliye Hz.İbrahim Kur’an Kursları’nı açılış programıyla tanıttı Kursu’ndan muhteşem program TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Şanlıurfa İli Haliliye İlçe Müftülüğüne bağlı Hz. İbrahim Kur’an Kursu öğreticileri rehberliğinde kurs öğrencileri tarafından bayanlara yönelik Şair Nabi Kültür Merkezinde düzenlenen program muhteşem oldu. E yyübiye İlçe Müftülüğü Yaz Kur’an Kurslarının başlaması münasebetiyle açılış programı düzenledi. Programa, İlçe Müftüsü, İl Müftü Yardımcısı, İlçe vaizi Kur’an kursu öğreticileri, Din Görevlileri, öğrenci, veliler ve çok sayıda vatandaş katıldı. Dergâh platosunda gerçekleşen program, Görme engelli Furkan Karatoprak’ın okuduğu Kur’an tilavetiyle başladı. İlçe Müftüsü Mustafa Erdem açılış konuşmasında bu programı tertip etmelerinin amacını dile getirdi, yaz Kur’an kurslarına verdikleri önemi anlattı. Erdem Konuşmasında; “Yaz tatiline girdiğimiz şu günlerde, ailelerimize düşen önemli bir görev ve sorumluluk, çocuklarımızın dinî-manevî eğitimlerini en güzel şekilde almalarını sağlamaktır. Her yaz tatili döneminde düzenlenen yaz Kur’an kurslarında çocuklarımıza Kur’an’ı okuma ve anlamını öğrenme yanında temel dinî bilgiler, insanî ve ahlâkî erdemler, Sevgili Peygamberimizin (s.a.s) örnek hayatı öğretilmektedir. Çocuklarımızın iyi birer insan olarak yetişmeleri, din konusunda doğru ve sağlıklı bilgi edinmeleri, dinî kimliklerinin inşası ve özgüvenlerinin yüksek olması açısın- N eden etkiler ki şehirler insanı? Suyu, havası, yapıları, yazı, kışı ile sarar sarmalar çünkü sizi. Her şehir böylesine etkiler mi peki insanı? Böylesine kendine bağlar mı? Sokaklarında yürürken bile bir şeyler öğretir mi size? Ama Urfa alelâde bir şehir değil; Urfa, bambaşka bir şehir… “Urfa’ya gelen ağlar… giden ağlar…” der, Urfalılar. Boşa söylenmiş değil. Gelirken yerden, yardan ayrılma hüznü çöker insana. Hele bir de ilk kez Eski Urfa tarafından girdiyse şehre, bir karamsarlık çöker önce, “Urfa” dedikleri bu mu? diye. Bir şehrin güzelliği sadece yüksek ve lüks binalarıyla mı ölçülür? Güzellik göreceli bir kavram, yükseklikte ve lükste değil, bakan gözde bence. Böyle tarihî şehirlerde eski şehir, yeni şehir anlayışı vardır, bildiğimiz şehirlerin aksine. Yeni Urfa, sıradanlık hissi uyandırır insanda. Bakın tek bir kelimeyle bitti bile. Oysaki Eski Urfa asıl kimliğini sunar gelen misafirlerine. Hiç gösterişsiz, abartısız, olduğu gibi yani aldatmaz sizi. Yüksek tepelerinden inerken şehre, açılır tepeler yavaş yavaş, elleri duaya açılmış insan misali ve muhteşem bir manzara sunar görmeyi bilenlere. Hemen değil sanki nazlanır, yavaş www.sanliurfamuftulugu.gov.tr dan son derece önem arz etmektedir. ”dedi. Programda Ayşe Tacir Kız Kur’an Kursu öğrencileri işaret diliyle ilahiler sundular, şiirler okudular. Eyüp kent Kur’an kursu öğrencilerinin ilahi korosu da birbirinden güzel ilahiler söylediler. Hz. Yakup Camii öğrencilerinin Peygamberimizin hayatını kronolojik sıraya göre sunmaları ve ezberden hadis okumalarının ardından yine işaret diliyle ilahiler söylendi. Kapanış konuşmasını İl müftü yardımcısı Şadiye Yılmaz yaptı. Yılmaz, programa emeği geçen herkese teşekkür ederek; “Bu programla yaz Kur’an kurslarına verdiğimiz ehemmiyeti dile getirmek istedik. Zira Kur’an öğretimi din eğitiminin en temel unsurlarındandır. Çocuklarımızın Kur’an’la buluşmaları, anne-babaların evlatlarına bırakabilecekleri en güzel mirastır. Bu nedenle Diyanet İşleri başkanlığımızın bu yıl ki sloganı olan “ Camiye koşalım Kur’an’la buluşalım ” Diyoruz. Yaz Kur’an Kurslarının hepimize hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bütün meslektaşlarıma verimli ve bereketli ve başarılı bir yaz Kur’an kursu diliyorum. Ramazan-ı Şerifimiz de mübarek olsun” dedi. Program, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başladı. Açılış konuşmasını yapmak üzere kürsüye gelen Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu, etkili ve verimli bir din hizmeti sunmak için çaba gösterdiklerini ifade etti. Okulu konuşmasında,”İlim ve irfanla donanmış anneler, fedakârca gayret ederek Hz. Peygamber’e (s.a.v.) layık bir ümmet yetiştirecekler. Bu duygu ve düşüncelerle tüm anne ve babaları tebrik ediyorum. Geleceğin teminatı olan bu evlatlarımızı Allah, Kur’an ve iman yolunda daim eylesin” dedi. Öğrencilerin Okuduğu Kur’an-ı Kerim ve söyledikleri ilahilerin ardından İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Kur’an’ı Hayatımıza Tatbik Etmenin Ehemmiyeti” konulu bir konuşma yaptı. Yılmaz konuşmasında; “Yüce Rabbimizin insanlığa lutfettiği sayısız nimetlerin en büyüğü olan hidayet nimetinin kaynağı Kur’an-ı Kerim’in yolunda yürümek, gidilebilecek tek yoldur. Zira Mü’min için bu Peygamberler Şehri Güzel Urfa Yasemin SARI yavaş gösterir kendini, siz inmeye devam ettikçe şehre. Ne ilginç bir taraf eski, bir taraf yeni. Ortada kalan ise biraz eski biraz yeni. Ben Eski Urfa’yı tercih ediyorum. Zaman zaman geçmişin izlerini sürüyorum o dar ve yüksek duvarlı eski sokaklarında. Dalıp dalıp giriyorum sokaklarına, beni nereye götüreceği merakıyla. Bazen Balıklıgöl’e, bazen Ulu Cami’ye bazen de Yıldız Meydanı’na çıkıyorum, sürprizlerle dolu bir yolculuğun sonunda. Bu sokaklardan gelip geçen insanların izleri sinmiş adeta her yana. Dokundukça kalın taşlardan yapılmış duvarlarına, götürüyor sanki tâ uzaklara. Tepeden bakmakla olmuyor. Tanımak lazım önce bilmek lazım şehri ve insanını. Eğer tanımazsa şehri, anlamaz insanını; tanımazsa insanını, anlamaz şehri insan. Yani vâkıf olabilmek için vakıf yapmak lazım. Durmak, görmek, anlamak ve hissetmek lazım. Kimilerinin sandığı gibi ürkütücü değil bu sokaklar, insanının ve şehrin karakteri. Kendine haram olandan yüksek duvarlarla korumuş kendini. Ne yani alışkın olmadığımız bir tarz diye yadırgayalım mı şimdi? Bazı kapıların üstündeki Kâbe resimlerinin ne anlama geldiğini anlamamıştım önce. Sonra öğrendim ki bu evin sahibi Hacca gitmiş, “düstur ile gir” demekmiş. Çarşı-pazarı gezerken farklı şeyler öğreniyorsunuz. Hani demiştim ya bu şehir çok şey öğretiyor, size sizi anlatıyor. Dükkânlar neden bu kadar küçük diye anlam verememiştim. Sonra öğrendim ki dükkânların küçük olması, alışveriş yapmak üzere gelen müşterinin, dükkân sahibi tarafından aldatılmaması imiş, zira hemen yanındaki dükkânın sahibi uyarırmış kendini. Çok belli. Kökü çok eskilere dayanıyor Urfa’nın. Bu hal, insanına ne kadar da sinmiş. Hz. Eyyûb’un sabrı ile yoğrulmuş bu insanlar. Sahip olduğu çocuklara, yazın o yakıcı güneşine sabretmiş hep Eyyûb misali. Hz. İbrahim’in misafirperverliği ve ikram severliği öylesine sirayet etmiş ki bu insanlara, Halîlürrahmân bereketi olsun deyip buyur ederler mütevazı sofralarına. Sofra adapları, evinde ne varsa hepsini gönül cömertliğiyle paylaşmak olmuş aynı dünya hayatında takip edilecek tek yol vardır, gidilecek tek yol vardır. O da Kur’an yoludur.” Dedi. Kur’an’ın arkadaşlığına da değinen Yılmaz, “Kur’an’ı dünyada yalnız bırakmayan kimseyi, Kur’an da kabirde ve mahşer meydanında yalnız bırakmayacak. Kur’anla arkadaşlığı o kadar ilerletmeliyiz ki bu dostluk seviyesine çıkmalı. Dost dostu hiç yalnız bırakmaz. Dost dostu tek bir an bile terk etmez. Dolayısıyla Kur’anla dost olan kişi O’nun her emrini yerine getirir ve bunun için gayret eder. Kur’anı hayatının merkezine koyar” şeklinde konuştu. Hz. İbrahim Kur’an Kursu öğreticileri Rabia Yıldırımer ve Şule Güner Dönmez rehberliğindeki Hz.İbrahim Kur’an Kursu öğrencilerinin Uhud Savaşı’ndan bir kesit sundukları tiyatro gösterisi salonda duygulu anlar yaşattı. Okunan şiir ve seslendirilen ilahilerin ardından hatim duasıyla program sona erdi. sofrada. Peygamberler şehri olduğu ne kadar da belli. Yaşamakla kalmamış o kadar içselleştirmişler ki dini. Taşında, toprağında, insanında gör hani. Bu topraklarda dünyaya gelen erkek çocukların üçte biri İbrahim, üçte biri Muhammed, kalan üçte biri ise diğer isimleri almış desek abartı olmaz belki. Kız çocuklarının Emine, Hatice, Fatma olmuş isimleri. Peygambere ve sahabesine olan sevgileri, Allah’ın evi Cami’yi, Allah’ın kelamının öğretildiği Kur’an kursunu onların isimleriyle süslemek olmuş tek emelleri. Halîlürrahmân, Resûlullah, Sa’d b. Muâz, Hâlid b. Velid Camileri; Hz. Hatîce, Hz. Âişe Kur’an Kursu söylenebileceklerden sadece birkaç tanesi. Ya işte… şehre bu cepheden baktığınızda o ilk geldiğiniz zamanki karamsarlık yerini bırakıyor güzelliklere.. Seviyor insan, alışıyor, bağlanıyor zamanla taşına, toprağına, insanına. Ayrılırken yine bir hüzün çöküyor, tıpkı ilk geldiği gün olduğu gibi. Ey nice peygamberin ocağı! Gelenlerin kendisini Allah’ın evinin bulunduğu Mekke’ye benzettiği güzel şehir! Ve siz bu güzel şehrin güzel insanları! Bunları gidiyorken söylemek veda değil size… Şükran... v v 9 Haber Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Gaziantep’te 36 hafız icazet aldı Mersin Valisi Güzeloğlu Müftülüğümüzü ziyaret etti TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Sayfa 1’den devam... Vali Güzeloğlu, memleketi Şanlıurfa’da bulunmaktan ve İl Müftüsü İhsan Açık’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi:“Sayın Müftümüz Mersinde beni ziyaret etmişti. O zaman Urfa’ya geldiğimde Müftülüğü ziyaret etme sözü vermiştim. İşte bu sözü yerine getirmekten ve memleketim olan Şanlıurfa’da bulunmaktan çok mutluyum. Urfa’da görev yapmak büyük bir şeref- tir. Urfa’da müftü olarak görev yapmak daha da büyük bir şereftir” dedi. İl Müftüsü İhsan Açık da Mersin Valimizi aramızda görmekten büyük mutluluk duyduğunu belirterek; “Sayın Valim ifade ettiğiniz gibi Urfa’da görev yapmak, Urfa’ya hizmet etmek çok önemli. Cenab-ı Hak bizleri layık ve muvaffak eylesin” dedi. Ziyaret esnasında İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve Avukat Hüseyin Güzeloğlu da hazır bulundu. Kutlu Doğum Haftası Talihlileri Umreye Gönderildi il Müftülüğümüzün organize ettiği “2014 Yılı Kutlu Doğum Haftası” etkinlikleri çerçevesinde, umreye gitmeye hak kazanan sekiz kişi ile Manisa Soma’daki kömür madeni faciasından kurtulan Murat Yalçın ve Eşi Hülya Yalçın umreye gönderildi. Müftülüğümüzce Şanlıurfa GAP Arena Stadyumunda Diyanet İşleri Başkanımız Sayın Prof. Dr. Mehmet Görmez hocamızın katılımıyla 16 Nisan 2014 tarihinde icra edilen programda, noter huzurunda çekilen Kur’a neticesinde umreye gitmeye hak kazananlardan 8 kişi belirlenmişti. 10 kişi olarak planlanan kontenjana, Soma’da meydana gelen maden faciasında yaralı olarak kurtarılan, ambulansa bindirilirken sedye kirlenmesin diye çizmelerini çı- karan bu hareketiyle tüm ülkede geniş yankı uyandıran Murat Yalçın ve eşi Hülya Yalçın da dahil edildi. Umreye giden kardeşlerimiz, Veciye Varmış, Abdurrahim İşçi, Abdulhakim Aykut, Müslüm Yavuz, İsmail Polat, Hasan Seymen, Emine Servi, Aliye Aslan, Murat Yalçın ve Hülya Yalçın isimlerinden oluştu. Umreye gönderilen kardeşlerimizin giderleri ise Süleyman Durmuş (iki kişi), İmam Bakır Öncel (iki kişi) Halil Kaz – Orhan Çapar, Ahmet Oruç, Kemal Parmaksız-Halit Şulul-İhsan Açık, Şükrü Altun, Mehmet Diş, Nebi Sancar isimli hayırsever vatandaşlarımız tarafından karşılandı. Umreye gidenler müftülüğümüze ve katkıda bulunanlara teşekkür ederek dualarda bulundular. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, Kur’an Kurslarına ilgi ve katılımı artırmak, Kur’an-ı Kerim-i güzel okumaya teşvik etmek amacıyla Kuran Kurslarında okuyan kız ve erkek öğrenciler arasındaki bölge yarışması Şanlıurfa’da yapıldı. Karaköprü ilçe Müftülüğüne bağlı Mehmet Demircioğlu Camiinde düzenlen yarışmaya bölge illeri Adana, Osmaniye, Hatay, Maraş, Kilis, Gaziantep, Adıyaman ve Şanlıurfa’dan 8 erkek ve 7 kız öğrenci katıldı. Tekirdağ Eğitim Merkezi Eğitim Görevlileri Abdullah Boz, Mehmet Coşkun ve Malatya Yeşilyurt Vaizi Zöhre Ağırbaş tarafından gerçekleştirilen yarışmada kızlarda Gaziantep’ten Betül Temizer, erkelerde Maraş’tan Bekir Büyükkurt birinci oldu. Yarışmada dereceye giren öğrencilere İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz ve Karaköprü İlçe Müftüsü Ahmet Altıok çeşitli hediyeler verdiler. Gaziantep Şahinbey İlçe Müftülüğü’ne bağlı Hoşgör Fatih Kur'an Kursu’ndan mezun olan otuz altı hâfız için icazet merasimi düzenlendi. İcazet merasimine İl Müftümüz İhsan Açık da katıldı. Müftü Açık, tören es- nasında duygusal anlar yaşadığını, hafızlığın önemli bir rütbe olduğunu, inşallah bu hafızların yüce dinimize hayırlı hizmetlerde bulunacaklarını ifade etti. İl Müftülüğü tarafından 2014 yılında hacca gidecek olan vatandaşlarımıza hac ibadeti ile ilgili gerekli bilgi ve becerileri kazandırmak, bu ibadeti Allah’ın (c.c) rızasına uygun olarak ve aynı zamanda sağlık ve güvenlik içinde yapabilmek amacıyla “Hac Eğitim Semineri” düzenlendi. Açılışta seminerle ilgili açıklama yapan İl Müftü Vekili İbrahim Halil Okulu, 2014 yılında Urfa’dan hacca gidecek olan vatandaşlarımız için her sene yaptığımız gibi bir haftalık bir se- miner düzenliyoruz. Şimdiden bütün kardeşlerimin haccını kutluyorum dedi. Seminerde hacı adaylarına ibadet bilinci ve hac ibadeti, hac ibadetinin gereği olarak bir arada yaşama bilinci, genel olarak hac menasiki görevleri ve bunların hikmetleri, yolculuğa çıkmadan önce maddi ve manevi hazırlık, kadınlara özgü haller, umre ibadetinde yapılması gereken görevler, Hz. Peygamber, Mescid-i Nebevi ve Medine başlığı altında bilgi verildi. Sayfa 1’den devam... Müftü Çelik, İl Müftüsü İhsan Açık’ı ziyaret etmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: “Çok değerli kardeşimiz, meslektaşımız İhsan beyi ziyaret etmekten ve Peygamberler şehri Şanlıurfa’da olmaktan büyük mutluluk duydum” dedi. İl Müftüsü İhsan Açık da Gaziantep Müftüsünü Şanlıurfa’da görmekten duyduğu memnuniyeti ifade etti. Ziyarette İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Din Hizmetleri Şube Müdürü Seyit Ahmet Sümer de hazır bulundu. Daha sonra Balıklıgöl ve Eyyüp Peygamber makamları ile Hayat-i Harrani Hazretleri ziyaret edildi. Harran gezisine “Aile Haftası” münasebetiyle Şanlıurfa’da bulunan Diyanet İşleri Uzmanı Rukiye Aydoğdu ve İstanbul Kadıköy Vaizi Ayşe Nur Özkan da katıldı. 2014 YILI HAC EĞİTİM SEMİNERİ YAPILDI Gaziantep Müftüsü Şanlıurfa’daydı Kur’an- Kerim’i güzel okuma bölge yarışması Şanlıurfa’da yapıldı v v 10 www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 Haber Ramazan coşkulu geçti Yıl: 2 Sayı: 8 Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından düzenlenen iftar yemeğine ilgi büyük oldu. Kimsesizlerin kimsesi olmak yolunda yapılan yardımlar vatandaşların takdirini topladı. Cami ve minare hoparlörlerinin kullanılması konusunda Başkanlığımız 2007 Genelgesinin 21. Maddesinde belirtilen hususlara dikkat edilerek, özellikle “Hoparlörlerin ses düzeninin, ezanın çevrede duyulmasını sağlayacak fakat yakın komşuları da rahatsız etmeyecek şekilde ayarlanması temin edildi.” Camilerde kadınlara mahsus mekânların daha geniş, aydınlık, temiz ve sağlıklı olması yönünde çalışmalar yapılarak bu hususta herhangi olumsuz bir durumla karşılaşılmaması için çaba gösterildi. Çocukların camiye ve cemaate katılmaları teşvik edilerek, yaşının gereği davranışlar sergileyen, camide dikkati dağıtan çocuklara karşı kırıcı ve küstürücü tavır yerine, onları camiye ısındıracak, sevdirecek ve camiden koparmayacak tarzda yumuşak, sevecen, hoşgörülü ve tatlı bir yaklaşım sergilenerek camilere olan ilgi ve sevgilerinin devamı ve pekiştirilmesi hedeflendi. Gerekli güvenlik tedbirleri alınmak suretiyle, Kadir gecesi sabah namazına kadar ibadet etmek isteyenlere Mevlid-i Halil ve Eyüp Peygamber camileri açık bulunduruldu. Kadir Gecesi 23 Temmuz 2014 günü yatsı namazında sonra Mevlid-i Halil Camiinde “Kur’an ziyafeti” programı tertip edildi. Hatimle Teravih; Ulu Camii, Asımpaşa ve Ademoğlu camilerinde kıldırıldı. Cemaat cami dışına taştığı zaman üzerinde namaz kılınacak halı, kilim, seccade vb. sergilerin temiz olarak vatandaşlarımızın hizmetine sunulmasına özen gösterildi. Ramazan ayında cami cemaatinden itikâfa girmek isteyenlere Mevlid-i Halil ve Eyüp Peygamber camileri, mülki amirin onayı ile izin verildi. Ramazan ayı için camilerde mukabele okuma programları ve vaaz programları yapıldı. Ramazan sokağı, iftar yemekleri, televizyon programları ve kurumlar ve aile ziyaretleri ile Şanlıurfa coşkulu ve bereketli bir Ramazan yaşadı. Dört yeni camimiz ibadete açıldı TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Sayfa 1’den devam... DEVTEŞTİ HALİLİYE CAMİİ Devteşti Mahallesi’ndeki Haliliye Camii, Eyyübiye’deki Fatma Melik Camii ve Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesinde yapımı tamamlanan Lokman Hekim camileri düzenlenen törenlerle ibadete açıldı. Devteşti Haliliye Camii’nin ibadete açılması törenine İl Müftü Vekili Haliliye İlçe Müftüsü İ. Halil Okulu, cami inşaatının tüm masraflarını üstlenen ve tamamlayan merhum M. Emin Öncel’e rahmet dileyerek Öncel ailesine bu hizmetlerinden dolayı teşekkür etti. Törene İl Müftü Vekili ve Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu ve Haliliye Belediye Başkanı Fevzi Demirkol ile kalabalık cemaat topluluğu katıldı. FATMA MELİK CAMİİ Eyyübiye semtinde hayırsever Fatma Melik tarafından yaptırılan Fatma Melik Camii, İl Müftü Vekili İbrahim Halil Okulu tarafından ibadete açıldı. Müftü Okulu konuşmasında “Camiler kardeşliğin, birlik ve beraberliğin oluştuğu kutsal mekânlardır. Bu mekânlarda ilim, irfan ve imani bilgilerle donanan insanlar yetişir. Yetişen bu nesiller vatan ve millete faydalı olurlar” diyerek camiyi yapan hayırsevere ve aile efradına teşekkür etti. Törene İl Müftü Vekili Haliliye İlçe Eyyübiye Müftülüğü standı büyük ilgi gördü Eyyübiye İlçe Müftülüğü tarafından, Balıklıgöl yerleşkesinde açılan Ramazan sokağında bir stand kuruldu. Eyyübiye İlçe Müftülüğü standında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı yayınları sergilendi. Ziyaretçilere yayınlar ve müftülüğün faaliyetleri hakkında bilgiler verildi. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Ramazan ayı boyunca çeşitli etkinliklerin icra edildiği Eyyübiye Müftülüğü standında ebru sergisi büyük ilgi gördü. Ebru Sanatçısı Ömer Sabuncu ve öğrencisi Hacer Polat tarafından uygulamalı ebru gösterisi yapılarak, yapılan ebru eserleri ziyaretçilere hediye edildi. Ramazan ayı süresince pazar akşamları ebru sanatı tanıtımı uygulamalı gösterimi ve hediye dağıtımı devam etti. Ebru sanatı ile büyük ilgi gören standta, pazar geceleri yoğunluk yaşandı. Müftüsü İbrahim Halil Okulu, Eyyübiye İlçe Müftüsü Mustafa Erdem ve kalabalık cemaat topluluğu katıldı. LOKMAN HEKİM CAMİİ Şanlıurfa Mehmet Akif İnan Eğitim ve Araştıma Hastanesi bahçesinde yapılan Lokman Hekim Camii törenle ibadete açıldı. İl müftüsü İhsan Açık ve ilçe müftülerinin katıldığı açılış merasiminde konuşan İl Müftüsü İhsan Açık, “Allah böyle hayırlı hizmetlerde bulunan kardeşlerimizden razı olsun. Bu caminin inşasının her aşamasında emeği geçen kardeşlerime ve özellikle banisi Hacı Mehmet Durmuş Bey’e çok teşekkür ediyorum” dedi. Hayırsever işadamı Hacı Mehmet Durmuş tarafından yaptırılan bin kişi kapasiteli Lokman Hekim Camii’nin alt katında hasta yakınları için iki yüz kişilik yatakhane bulunuyor. PROF. DR. SERVET ARMAĞAN CAMİİ Harran Üniversitesinin kurucu rektörlerinden olan Prof. Dr. Servet Armağan’ın girişimleri ve katkıları ile inşaatına başlanan ve kısa zamanda tamamlanan “Prof. Dr. Servet Armağan Camii” açılışı yapılarak ibadete sunuldu. Açılışa Prof. Dr. Servet Armağan, Şanlıurfa İl Müftü yardımcısı Ramazan Aslan, Karaköprü İlçe Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, Başkan Yardımcıları ve camii cemaati katıldı. İlçe Müftüleri toplantısı Harran’da yapıldı Din hizmetlerinin daha verimli bir şekilde sunulması amacıyla her ay rutin bir şekilde yapılmakta olan ilçe müftüleri toplantısı Mayıs ayında İl Müftümüz İhsan Açık’ın başkanlığında Harran’da yapıldı. Toplantıda başkanlığımız ve diğer kurumlardan il ve ilçe müftülüklerini ilgilendiren hususlara yönelik tebligatlar yapıldı. v v 11 Kur’an Kurslarımız Camiye koşalım, Kur’an’la buluşalım TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ K ur sisteminin uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla Yaz Kur'an Kurslarında 'dönem esası' benimsenerek kurslar üçer haftalık üç dönem halinde düzenleniyor. Diyanet İşleri Başkanlığı, uzun yıllardan beri devam eden Yaz Kur'an Kurslarında 2005 yılından itibaren belirlenen eğitim ilke ve hedefleri doğrultusunda yeni bir eğitim anlayışı belirledi. Bilindiği Yaz Kur'an kurslarına devam eden öğrencilerin eğitim ihtiyaçları, eğitimin süresi, öğrenci velilerinin tatil programları, eğitimin etkin ve verimli bir şekilde yürütülebilmesi vb. etkenler dikkate alınarak Yaz Kur'an Kurslarında 'kurlu sistem'e geçilmiştir. Kur sisteminin uygulanabilirliğini sağlamak amacıyla Yaz Kur'an Kurslarında 'dönem esası' benimsenerek kurs- lar üçer haftalık üç dönem halinde düzenleniyor. Bu dönemler: I. Dönem: 23 Haziran–11 Temmuz 2014 II. Dönem: 14 Temmuz–01 Ağustos 2014 III. Dönem: 04 Ağustos–22 Ağustos 2014 Yaz Kur'an kurslarında öncelikli olarak din hizmetleri sınıfında bulunan personele görev verildi.İhtiyaç halinde dini yükseköğrenim mezunları ile hafızlık belgesine sahip imam-hatip lisesi mezunlarının yanı sıra Kur'an kursu öğreticiliği, imam-hatiplik ve müezzin-kayyımlık yeterlilik belgelerinden en az birine sahip olanlar da görevlendirildi. Her yıl olduğu gibi bu yılda başvurular geri çevrilmeyecek, öğrenci kapasitesi dolan Kur’an kursu ve camilerimizin görevlileri tarafından öğrenciler uygun kurs veya camilere yönlendirildi. Yaz Kur’an kurslarına katılmak iste- 23 Haziran 2014 gününden itibaren eğitime başlayan Yaz Kur'an Kursları ile ilgili İl Müftü Vekili Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, şu bilgilere yer verildi: 2014 Yılı Yaz Kur’an kursları, 23 Haziran–22 Ağustos 2014 tarihleri arasında aşağıda belirtilen dönemler halinde ve kur esasına göre gerçekleştirilecektir: Yaz Kur’an kurslarında okumak isteyen çocuklarımızın velisinin muvafakatine binaen, Diyanet İşleri Başkanlığı Kur’an Eğitim ve Öğretimine Yönelik Kurslar ile Öğrenci Yurt ve Pansiyonları Yönergesi’nde yer alan EK-8 form dilekçe ile kursa kabul edilecektir. Ayrıca dilekçenin doldurulmasında beyan esas olup müracaat eden vatandaşlardan herhangi bir belge talep edilmeyecektir.18 yaşından büyükler ise kendileri bizzat müracaat edebileceklerdir. Kurslarımızın başlangıcında kayıt esnasında öğrencinin bizzat kendisi veya velisinin isteği üzerine öğrenciyi üç dönemden yalnızca birisi için kayıt yaptırabileceği gibi, iki veya üç dönem için de kayıt yaptırabilecektir. Her yıl olduğu gibi bu yılda başvurular geri çevrilmeyecek, öğrenci kapasitesi dolan Kur’an kursu ve camilerimizin görevlileri tarafından öğrenciler uygun kurs veya camilere yönlendirileceklerdir. Yaz Kur’an kurslarına katılmak isteyen engellilere imkânlar ölçüsünde yardımcı olunacak ve her ilde en az bir cami/Kuran kursu engellilere yönelik hazırlanacak ve ilgililere duyurulacaktır. Yaz Kur’an kurslarında Başkanlığımızca hazırlanan eğitim ve öğretim programları uygulanacak; Başkanlığın hazırladığı ders kitapları ve materyaller kullanılacaktır. Yaz kurslarımızda Kur’an-ı Kerim, dini bilgiler, itikat, ibadet, siyer konularına ilişkin bilgiler ve ahlak bilgisi dersleri verilecektir. Hiçbir başvuru geri çevrilmeyecek v v 12 yen engellilere imkânlar ölçüsünde yardımcı olunarak Ahmet Yesevi Camii engellilere yönelik hazırlandı. Görme Engelli öğrenciler için servis sağlandı. 'Dinimizi Öğreniyoruz 1-2-3' öğrenci kitabı, program çerçevesinde ücretsiz olarak dağıtıldı. Yaz Kur’an kurslarındaki eğitim öğretim faaliyetlerinin desteklenmesi amacıyla Kur’anı Kerim dağıtıldı. Gençlik ve Spor Bakanlığı ile imzalanan protokolle yaz Kur’an kursuna gelen öğrenciler protokol kapsamındaki spor faaliyetlerinden ücretsiz faydalanmaları sağlandı. Yaz Kur’an Kurslarının duyurulması ve teşvik edilmesi amacıyla basın toplantısı ve açılış programları düzenlendi. Ayrıca her sene olduğu gibi bu senede öğrencilerimize Elif-Bâ, Dinimizi Öğreniyoruz 1, 2, 3 İnteraktif CD destekli Tecvidli Kur'an-ı Kerim ElifBâ"sı ücretsiz olarak dağıtılacaktır. Yaz kurslarında Kur'an-ı Kerim ve dinî bilgiler dışında Kur'an kurslarını tanıtmak, Kur'an öğretimini yaygınlaştırmak ve verimliliği artırmak amacıyla eğitsel, dinî, sosyal ve kültürel etkin- Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 YAZ KUR’AN KURSU EĞİTİM SEMİNERİ Haliliye Müftülüğü tarafından 2014 yılı yaz Kur’an kurslarında görev alacak imam-hatip, müezzin - kayyım ve Kur’an kursu öğreticilerine eğitim semineri düzenlendi. Seminerin açılış konuşmasını Şanlıurfa İl Müftü Vekili, Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu yaptı. Okulu, seminerde yaz Kur’an kurslarında çocuklara eğitim verilirken dikkatli ve titiz davranılması gerektiğini, çocukların iyi bir insan olarak yetişmeleri için sorumluluğumuzu unutmamamız gerektiğini ifade etti. Okulu’nun konuşmalarından sonra seminer, rehber öğretici eğitim uzmanı Bilal Gülyaprağı’nın sunumuyla devam etti. Seminer süresince yaz Kur’an kursu uygulama esasları, etkili iletişim, ehys programı tanıtımı gibi konular hakkında bilgi verildi. likler de düzenlenebilecek. Başkanlığımız ile Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında 30.04.2012 tarihinde imzalanan protokol ile yaz Kur’an kurslarına katılanlardan, 7-18 yaş aralığındaki gençlere yönelik basketbol, güreş, masa tenisi, badminton, tekvando, judo, karete gibi spor dallarında ilimizin imkanları ölçüsünde kurslar açılacaktır. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Kur’an Kurslarımız Mehmet Emin ÇİFTÇİ Çocuklarla röportaj... Peygamberimiz (S.A.V.)'in “Sizin en hayırlınız Kur'an'ı öğrenen ve öğretenlerinizdir” müjdesine nail olabilmek için herkes cami ve Kur’an kurslarına koşmaktadır. Okulların yaz tatiline girmesiyle cami ve Ku’ran kursları çocuklarla doldu. Aileler, yaz kurslarına çocuklarının Kur'anını, namazı , temel dini bilgileri öğrenmesini, iyi bir dini eğitim alması için göndermektedir. Bu sebeple de okullar tatil olduğunda camiler kıpır kıpır, cıvıl cıvıl çocuklarla dolup taşımaktadır. Biz bir de çocuklara Kuran kurslarına hangi beklentilerle geldiklerini ve neler öğrendiklerini öğrenmek için sorduk. *** Urfa’daki camilerde Kur’an dersini teşvik eden yaşlılar çocuklarla karşılaştıklarında şu mısraları okur, onlara ceplerinden çıkardıkları şekerleri ikram ederlerdi. Büyüklerinin şekerle tatlandırdıkları sevgi dolu bu sözler bugün birçoğumuzun hafızasında silinmez bir anıdır. F Elif Kur’an’ın başıdır. Kur’an mü’min işidir. Kur’an okuyan uşahlar, cümle cennet kuşudur. Anonim *** Soru: Yaz Kur’an Kursu’na ne için geliyorsun, beklentilerin nedir? Soru : Peygamberimiz hakkında neler öğrendiniz? Soru: Diyanet her sene Ramazan için bir konu seçiyor. Bu senenin ramazan konusu nedir, biliyor musun ve bu konuda ne düşünüyorsun? Mahmut YILDIZ: Kur’an okumayı öğrenmek için geliyorum. Tecvit öğrenmek istiyorum. Bir de Kur’an okumak sevaptır. Sevap kazanmak istiyorum. İslamın şartlarını, imanın şartlarını öğreniyoruz. Namazı kılabilmek için duaları ve küçük süreleri ezberlemek için kursa geliyorum. Dini bilgileri öğrenmek istiyorum. Çünkü bütün Müslümanların bunları öğrenmesi gerekir. Kur’an’ı öğrenmek, güzel okumak istiyorum. Çünkü kuran Allah’ın sözüdür. Ben Allah’ı çok seviyorum. Allah’ı çok tanımak istiyorum. Ayrıca Kur’an’ın anlamını öğrenmek istiyorum. Furkan İNCEBIYIK Fevzi Çakmak Orta Okulu 1. Sınıf: Onun hayatını öğreniyorum. Onun ahlakının Kur’an ahlakı olduğunu öğrendim. Peygamberimizin nasıl çok iyi bir baba, iyi bir komşu, iyi bir arkadaş olduğunu öğrendim. Her zaman ümmetini düşünmüş. Peygamberimiz çocukları çok seviyormuş. Ben de Peygamberimizi çok seviyorum. O’nun dediğini yapacağım. Onun için ben O’nu daha çok tanımak istiyorum. Hayrunnisa ÇİFTÇİ Narlı İ.Ö.O. 4. Sınıf Evet bu senenin ramazan konusunu biliyorum. Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu Ramazan ve her zaman. Bu çok güzel bir konudur. Ben de kimsesiz çocuklara çok acıyorum. Keşke benim çok param olsaydı. Hepsini onlara verseydim. Çünkü peygamberimiz kimsesiz çocuklara baba olmuştur. Onları evine götürmüştür. Peygamberimizin arkadaşı Hz. Ebu Bekir de kimsesizlere yardım etmiştir. Köleleri parasıyla almış ve serbest bırakmıştır. Zengin Müslümanlar da kimsesiz ve fakirlere lütfen yardım etsinler. muşlardır. Hatta bu öğrenciler içerisinde mezun olduğu kursta görev yapabilme sevincine ulaşanlar dahi olabilmektedir. Fatih Kız Kur’an Kursu 10 Öğreticisi, 6’sı hafızlık eğitimi, 4’ü de hafızlık temel eğitimi veren 10 sınıfıyla ve her yıl yeni hafızlar yetiştirmeye ve bu şekilde Kur’an neslini hafızlarla zenginleştirmeye devam etmektedir. Sene içinde yoğun ve disiplinli bir eğitim-öğretim sürecinden geçen öğrenciler hafız olmanın eşsiz payesi ve ciddiyet gerektiren sorumluluğu ile buradan mezun olmakta ve kendi güzergâhlarında şekillenen bir ilim yolculuğuna dâhil edilmektedirler. İlerleyen zamanlarda buradan mezun olan talebelerin birçoğunun kendi kurslarında görev yapabilecek görev yetkinliğine eriştikleri düşünüldüğünde söz konusu eğitimin ne denli süreklilik ve disiplin gerektirdiği ancak bu sürecin Kur’an sevgisinden bağımsız olarak işleyemeyeceği açıktır. Bu bağlamda öğreticilerimiz açısından hafız yetiştirmenin, öğrencilerimiz açısından ise hafız olarak yetişmenin derin bir sevgi, sabır ve rıza ile bağlılık duygusuna ve sorumluluğuna karşılık geldiğini söylemek mümkündür. Fatih Kız Kur’an Kursu atih Kız Kur’an Kursu 2002–2003 eğitim-öğretim yılında ilk kez sadece gündüzlü olarak eğitim vermeye başlamıştır. 2004–2005 eğitim –öğretim yılında ise dönemin İl Müftüsü İbrahim Duman’ın girişimleriyle gündüzlü eğitime ilaveten 50 kişilik yatılı öğrenci kapasitesiyle hafızlık eğitimi vermeye de başlamıştır. Gün geçtikçe kendini yenileyen ve geliştiren bir eğitim potansiyeline sahip olan kursumuzun yatılı öğrenci kapasitesi sonraki dönemin Müftüsü Hıdır Bayrak tarafından 70’e çıkarılmıştır. 2009 yılında ise ilgili dönemin Müftüsü Ramazan Tahiroğlu’nun çabalarıyla Kur’an Kursu’nun hafızlık eğitimi yaptırılan yatılı öğrenci kapasitesi 100’ü bulmuştur. Hal-i hazırda yatılı kursumuz 100 kişilik kapasitesiyle eğitim öğretime devam etmekte, hafız yetiştirme konusundaki gayretlere imkânlarıyla kapı aralamaktadır. Açıldığı tarihten bu yana 100’e yakın öğrenci eğitimlerini tamamlayarak hafızlık belgesi almaya hak kazanmışlardır. Burada eğitimlerini tamamlayan hafız öğrencilerimizin bir çoğu sonraki dönemlerde Kur’an Kursu Öğreticisi olarak göreve başlamış ve Kur’an hizmetinin sorumluluk halkasına dahil ol- www.sanliurfamuftulugu.gov.tr TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ ÖĞRETİCİLERİMİZ Meral ERCAN: Hafızlık temel, Kurs Yöneticisi, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Fatma Gülden MAKTAV: Hafızlık, Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Ayşe DAMAR GÜZELÇİÇEK: Hafızlık temel, Sütçü İmam Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Saliha ALKAN MOL: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu. Meryem ER: Hafızlık temel, Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans mezunu. Satı BABAYUSUF: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu. Hacer TEKE: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu. Nimet YILDIZ: Hafızlık, İlahiyat Önlisans mezunu. Sabahat ÖZMEN: Hafızlık temel, İlahiyat Önlisans mezunu. Lütfiye KÜTÜKOĞLU: Gündüzlü eğitim, Uzman Öğretici, Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi mezunu. Muhammed Berat KENDAL Abdulkadir Karahan Orta Okulu 2. Sınıf Kur’an sürelerini ezberlemek istiyorum. Ben çok güzel Kur’an okumak istiyorum. Hatim yapmak istiyorum. İlerde iyi bir hafız olmak istiyorum. Birde burada Allah’ı, Peygamberi ve Müslümanlığı öğrenmek istiyorum. v v 13 Misafir kalem Eğitim-Öğretime dair bazı düşünceler TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ T oplumdaki tüm ayrışmaların ve çatışmaların kaynağı, her türlü yozlaşmanın, anarşinin / kaosun / karmaşanın kökeni, maddeci-inkârcı bilim felsefelerine dayalı eğitim-öğretim sistemleridir. Uyum sorunu çözülmemiş, Batı menşeli taklit eğitim-öğretim sistem ve felsefelerini uygulamakla, öz kaynaklarımızla en kıymetli varlığımız olan neslimizi/ insan kaynaklarımızı ifsat etmekle kendimize en büyük kötülüğü yapmaktayız. Batı menşeli eğitim-öğretim sistem ve kurumlarının taklit edilmesi, Türkiye’de olduğu gibi diğer İslâm ülkelerinde de İslâm halklarına işgalden beter zararlar vermektedir. Türkiye’de yıllardır uygulanmakta olan –adı milli, hakikatte hiçbir milli tarafı olmayan- eğitim-öğretim sistemleri maddeci-inkârcı bilim felsefelerini esas alan bir yapıya sahiptir. Türkiye’deki eğitim-öğretim sistemi, hiçbir adaptasyon ve ayıklamaya tabi tutulmamış Batı’nın kötü bir taklididir. Batı menşeli eğitim-öğretim sistem ve kurumlarının taklit edilmesi, –ülkemizde ve İslâm dünyasında çok yönlü tahribata neden olmaya devam eden- “ulusal güvenliği” tehdit eden bir unsurdur. Peki, öyleyse ne yapılmalı? İslâm eğitim-öğretim kurumlarının “en yaratıcı olduğu dönemler” ile “günümüz bilim dünyasının ulaştığı neticeler” buluşturulmalıdır. Bu hedefe ulaşmak için de acilen atılması gereken adımlar bulunmaktadır: 1- İlköğretimden yüksek öğretime kadar müfredat için güçlü ar-ge grupları oluşturulmalıdır. Bu gruplar kesinlikle İslâm eğitim-öğretim tarihçileri, İslâm bilim tarihçileri, İslâm medeniyet tarihçileri ve çağdaş eğitim-öğretim bilimleri uzmanları, psikologlar ve sosyologlardan oluşmalıdır. Dünyadaki otoritelerden yardım alınmalıdır. Dünyada en gelişmiş ve sonuç almış eğitim-öğretim sistemleri incelenmeli, “hayatın sürekliliği” prensibinden hareketle kökü İslâm eğitimöğretim teori ve pratiklerinde olan bir yapı keşfedilmelidir. Müfredata yönelik güçlü ve köklü bir ar-ge: “Geçmiş geleceğin tohumlarını barındıran bir mahzen olduğu gibi gelecek de geçmişin tohumlarının filizlendiği bir tarladır” ilkesinin gerçekleşmesini sağlar ve insana dair problemlere köklü çareler bulunmuş olur ve çoğu sıkıntılar kendiliğinden çözülmüş olur. 2- İlköğretimden yükseköğretime kadar tüm müfredatın gözden geçirilmesi gerekir. Özellikle de 4+4+4’lerin tümünde, başta imam-hatip liseleri olmak üzere tüm meslek liselerinin müfredatı gözden geçirilmeli, mesleğe yoğunlaşma esas alınarak ayıklama yapılmalıdır. 3- Müfredatı kısa vadede ıslah için ayıklama yöntemi kullanılabilir. Bu zaviyeden bakıldığında ayıklama ilkesini: Yeni sisteme göre ortaokul 3. sınıfa uyguladığımızda şöyle bir tablo ile karşılaşırız: Mevcut derslerden kalması ve sayısı arttırılması gereken dersler: Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (2 ders), Türkçe (5 ders), Matematik (4 ders), Fen ve teknoloji (4 ders). Kabiliyete dayalı veya ana dersler içinde öğretilebilecek dersler: v v 14 Sosyal (3 ders): Sosyal dersi konuları edebi güçlü metinlerle Türkçe’de öğretilebilir. Beden (2 ders), Müzik (1 ders), Görsel Sanatlar/Resim (1 ders), Bilişim teknolojileri (1 ders), Teknoloji ve Tasarım (2 ders), Toplam 10 adet kabiliyete dayalı veya ana dersler içinde öğretilebilecek dersler bulunmaktadır. 7. sınıftaki çocuklar, günde 6 ders gördüklerine göre, 10 adet fazladan ders, bir buçuk ders günü artı bir saat -insanın en kıymetli sermayesi olanömür kaybı ve neticesiz meşgaleye maruz kalması demektir. Hâlbuki: Bilişim teknolojileri (1 ders) ve Teknoloji ve Tasarım (2 ders) gerektiği kadarıyla fen dersinde işlenebilir. Beden, müzik ve resim dersleri tamamen kabiliyet işidir. Beden Eğitimi Ortaokulu ve Lisesi, Musiki Ortaokulu ve Lisesi, Güzel Sanatlar Ortaokulu ve Lisesi adı altında öğretim kurumları açılır, karma yapılmaz, geleneksel sanat ve sporlardan (hat, ebru, katı’, kündekari, tezhip, taş işlemeciliği, güreş, okçuluk vs gibi) çağdaşlarına kadar hepsi öğretilir, bunlarda da branşlaşma sağlanır ve isteyene bunlardan biri öğretilir ve kendisini söz konusu alanlarda geliştirmesinin yolu açılır. Spor ve güzel sanatların ders olarak okutulmaması öğrencilerin bunlardan mahrum bırakılması demek değildir. Bu derslerin hocaları rehberlik faaliyetleri şeklinde okullarda yetenek avcısı gibi çalışır. Yeteneği olanları, geleneksel spor ve sanatlara yönlendirir. Okulların özellikle yeşil alanı bol ve spor faaliyetlerinin rahat yapıldığı ortamlar olması sağlanır ve isteyen öğrencilerin sanat icra etmeleri için mekânlar tahsis edilir. 4- Ortaokul ve lise, bütün ilimler için ortak araç ilim olan güçlü dil-mantık ve yöntem bilimle birlikte yükseköğretimde seçilecek alana göre sayısal ve FKB (Fizik-Kimya-Biyoloji) derslerinin öğretildiği dönemdir. Şöyle ki: (a) Temel öğretimde (yani ilk dört yılda) güçlü bir din eğitimi, okumayazma ve basit matematiksel işlemlerin öğrenilmesi, (b) İkinci ve üçüncü dört yılda araç ilimlerin öğretilmesi; yani güçlü bir din bilgisinin öğretilmeye devam edilmekle birlikte: güçlü dil melekesi, güçlü bir mantık melekesi ve artı olarak tercih edeceği alanla doğrudan ilintili olarak: (ı) Dil, mantık ve beşeri (sosyal) bilimler alt yapısı (araç ve yöntem bilimler), (ıı) Sayısal, (ııı) Fen, (ıv) Sayısal ve fen derslere ait temel bilgilerin meleke düzeyinde öğretilmesi gerekir. 5- Yabancı dil öğretimi: Kendi ana dilini, grameri ve edebiyatı ile birlikte esaslı bir şekilde öğrenmeyen ikinci bir dili öğrenmesi çok güçtür. Yoğun öğretim yöntemi ile öğretilmelidir. Eski Anadolu liselerinde, Ortadoğu ve Boğaziçi üniversitelerinde olduğu gibi. Zamana yayarak yabancı dil öğretilemez. Buna en açık ve yaşayan misal: Mevcut sistemde, ortaokuldan yükseköğretime kadar toplam 12 yıl yabancı dil öğretilir gibi yapılır, ama öğrenci bir şey öğrenmez. 6- Temel öğretim, güçlü bir dini terbiyenin verilmesi gereken yıllardır İlkokul, ortaokul ve lisede dini terbiyenin verilmesi insani bir zorunluluktur. 7- Ortaokullarda (yani 2. dört yılda) Kur’ân-ı Kerîm (2 ders) ve Siyer-i Nebi (2 ders) dersleri seçmeli ve Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (2 ders) zorunludur. Lisede Temel Dini Bilgiler (1 ders), Kur’ân-ı Kerîm (2 ders) ve Siyer-i Nebi (2 ders) dersleri seçmeli Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi (2 ders) zorunludur. Bu derslerin müfredatı çok önemlidir ve içeriği tam doldurulmalıdır. Aslında bu dersler: 1- Kur’ân-ı Kerîm ve 2- Temel Dinî Bilgiler adları altında iki derste toplanmalıdır. Her iki derste de öğrencinin seviyesine göre olmazsa olmaz konular öğretilmelidir. 8- Yukarıda zikredilen yeni durumdan dolayı imam-hatip liseleri İslâmî ilimler için gerekli olan araç ilimler hakkıyla öğretildiği, beşerî ve doğa bilimleriyle ilgili bilgilerin ana unsurlarının (klasik İslâm sosyal ve doğa bilimcilerin dili dikkate alınarak) öğretildiği bir yapıya dönüştürülmelidir. Ama kesinlikle imam-hatip mezunlarının üniversite tercihlerinde önlerine baraj konulmamalıdır. 9- İmam-Hatiplerde gerekli düzenlemeler yapılmadan dini yüksek öğretimemüdahaleler başarısız olmaya mahkûmdur. 10- Karma eğitim-öğretim tek alternatif olmaktan çıkarılmalıdır. Vatandaşlık hukuku, karma ya da kız-erkek ayrı okullarda öğrenim görebilme seçeneklerinden birini seçme hakkını gerekli kılar. Bireyin tek bir seçeneğe mahkûm bırakılması, bireyin meşru hak ve hürriyetlerini sınırlamak anlamına geleceği gibi vatandaşlık hukukuna da aykırıdır. Kız lisesi/erkek lisesi, kız imam-hatip lisesi/erkek imamhatip lisesi, erkek meslek lisesi/kız meslek lisesi, kız musiki lisesi/erkek musiki lisesi, kız spor lisesi/erkek spor lisesi gibi seçeneklerin vatandaşa sunulması, eğitim-öğretimde anayasal bir hak olan fırsat eşitliğinin zorunlu bir gereğidir. Karma eğitimin alternatifsiz olarak vatandaşa sunulması fırsat eşitliği, hürriyet, vatandaşlık, dini değerler, etik yargılar, doğru gelenekler gibi evrensel ilkelere aykırıdır. 11- Eğitim-öğretim kurumlarının eski fabrika mantığı ve modeli örnek alınarak inşa edilmesine son verilmelidir. Okullar, yeşil alanları bol, camilere yakın veya yanı başlarında cami olan bir tarzda yapılmalıdır, yakın mesafede cami yoksa okul alanı içinde geleneksel mimariye uygun minyatür camiler veya okulun en temiz, havadar, güneş alan ve nezih yerler kütüphaneli mescit şeklinde düzenlenmelidir. 12- Okul mimarisinde, başta Türk İslâm mimarisinin sayısız örneklerinin kodları, temel paradigmaları ve felsefeleri çözümlenmelidir. Hiç korkmadan güncellenip uygulanabilir olanlar örnek alınmalı, günümüz ihtiyaçlarına göre ölçeklendirilmeli, mana ve şekil bakımından taklit edilmelidir. Batı’nın ilkesiz, ruhsuz, müsrif, abartılı, fıtrata meydan okuyan, tevazudan yoksun mimarisini kötü örnek- lerine uymaktansa taklide düşelim daha iyi. 13- Mesleki okulların güçlendiril- Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Prof. Dr. Kasım ŞULUL Harran Ünv. İlahiyat Fak. İslam Tarihi ve Sanatları Bölüm Bşk. mesi, mevcut öğrenci potansiyelinin yüzde yetmiş beşine yakının oraya çekilmesi dünyanın gelişmiş ülkeler standardıdır. Zira her öğrencinin bir meslek veya uğraşla şu veya bu şekilde hayata tutunması insanın fıtri durumuna uygun olandır. Ama her öğrencinin rutinin dışına çıkıp tarihte iz bırakacak düzeyde bir ilim adamı olması beklenemez. Öte taraftan mesleki eğitim zayıf olduğunda, gelenek veya öğrenme yoluyla elde edilen hayatın çeşitli alanlarıyla ilgili yeterlilikler gerçekleşemez. Bu da İbn Miskeveyh’in ifadesiyle: “Bir toplumda hâkimlere/yargıçlara ve hekîmlere/tabiplere çok iş düşüyorsa o toplum sağlıklı bir toplum değildir” sözünün tahakkuk etmesine; yani sağlıksız toplum ve sosyal yapıların oluşmasının en önemli amilidir. Yani nitelikli, tababet hizmeti ne denli kıymetli ise, insan sağlığına zarar veren unsurları barındırmayan, besleyici ve leziz bir ekmek üretmek de o denli kıymetlidir. Hatta ikincisi hıfzıssıhha/koruyucu hekimlik ile ilgili olduğu için önceliklidir. İlki sonuçla ilgili olduğu için mertebesi ikinci derecededir. 14- İslâm medeniyetinde farklı zaman dilimlerinde, mektep, ¹küttâb veya sıbyân gibi değişik isimler verilen ve ilköğretim işlevi gören mekteplerde esas olan din eğitimi ve öğretimidir. Şöyle ki: İlköğretim kurumları, küçük yaşlardan itibaren kabul eden Kur’ân okullarıdır. Bazen müstakil bazen de camilere bitişik olan bu okullar, okuma-yazma ve matematikle ilgili ilk/temel bilgileri de çocuklara öğretirler.² Çocuklara Kur’ân-ı Kerîm öğretimi verilmesi, dinî bir şiârdır. Bütün İslâm memleketleri, buna göre hareket etmiştir. Bu sayede Kur’ân-ı Kerîm âyetleri, bazı hadîsler, imân ve inanç esasları kalplere iyice yerleşip kök salar. Böylece Kur’ânı Kerîm, sonraki öğretim aşamalarının ve kazanılacak melekelerin temeli olur. Bunun sebebi çocuk öğretiminin, köklü, sağlam, kalıcı olması ve daha sonra alacağı şeylerin temelini oluşturmasıdır. Kalbe ilk yerleşen, kazanılacak diğer melekelerin esası gibidir. Bina temele göre belirlenip şekillenir. Çocukların Kur’ân öğretimini en başta almalıdırlar. Bunun iki önemli sebebi vardır: 1- Çocuklara Kur’ân öğretimi verilmesi, dinî bir şiârdır ve esastır. 2- Çocuklar, her hangi bir sebeple öğrenimden kopmaları halinde, Kur’ân öğreniminden mahrum kalabilirler. Çocuğa, ergenlik çağına ulaşmadan, otorite altında olduğu dönemde Kur’ân öğretimi verilmezse, belki gençlik rüzgârı onu ilim hayatından koparıp başka sahillere savurur ve bir daha Kur’ân öğrenimi almaya fırsat bulamaz. Öyleyse ço¬cukların Kur’ân-ı Kerîm’den mahrum kalmamaları için, otorite ve gözetim altında oldukları dönemler fırsat bilinmeli ve Kur’ân öğretimi onlara verilmelidir. 3 ---------------------------------------------- ¹ Küttap ve mektep, birer ilköğretim kurumuydu. Ancak, bu ikisi arasında farklılık bulunduğu düşüncesini uyandıran sebepler bulunmaktadır. Küttap ilköğretimde ilk kademeyi oluştururken mektep, mesela fıkıh alanında uzmanlaşmak gibi daha yüksek düzeydeki bir eğitim için hazırlık niteliği taşımaktaydı. Mektepteki dersler, öğrencileri, mescid-collage ya da medresede ve cami halkalarında verilen eğitime hazırlıyordu. Bkz. G. Makdisi, s. 59-60. ² C. Bouamrane, s. 279. 3 İbn Haldûn, I,623-625. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Yıl: 2 Sayı: 8 D Hayırla anılanlar Derviş Hoca Temmuz’2014 Derviş Mehmet YAZICI erviş Mehmet Yazıcı 1932 yılının Ocak ayında, Diyarbakır’a bağlı Hazro ilçesinde Cami mahallesinde dünyaya geldi. Babası Mehmet Zahit Efendi döneminde şöhret bulmuş ilim adamlarından olup uzun süre Diyarbakır İl Müftülüğü’nde Müftü Yardımcılığı görevini yürütmüştür. Annesi Latife Hanımı henüz kundaktayken kaybeden Derviş Hoca, ailesi tarafından himaye edilmiş ve medrese mezunu âlime bir hanım olan genç teyzesi Sudet Hanım tarafından büyütülmüştür. Ne yazık ki kendisi 11 yaşına geldiğinde teyzesini de tifodan kaybedince babaannesinin himayesine girmiştir. okumaya ayrı bir önem atfettiğinden bu hususa derslerinin dışında çaba sarf etmiştir. Okuduğu medresede kısa bir süre sonra başlangıç derslerini vermeye başlamış bir taraftan da kendi tahsiline devam etmiştir. Hatta bir ara Abdülvehhap Hoca’nın yanında ilim okuduğu sırada onun arkasında namaz kılmayışı hocasının dikkatini celp etmiş ve kendisine sual edilmiştir. Derviş Hoca, hocasının kıraatinde eksikler bulduğunu ve bu konuda hassas olduğunu dolayısıyla bu şekilde namaz kılmaktan çekindiğini yüreklice beyan etmiştir. Bundan sonra o ilim okuduğu hocasına tecvit ve kıraat dersleri vermeye başlamış ve za- Tahsiline usule göre 4 yaş 10 günlükken Hazro’da Seyda-yı Hacı olarak bilinen amcası Abdülfettah Yazıcı’nın yanın- da başlamıştır. Seyda-yı Hacı âlim ve şair olup uzun yıllar müderrislik yapmıştır. Arapça, Farsça ve Kürtçeye hâkim olup bu dillerde mersiyeleri ve aruzla yazılmış şiirleri bulunmaktadır. Ayrıca bölgenin dilinin Kürtçe olması hasebiyle tecvit ve akide konularında çocuklar için akılda kalıcı şiirler ve tekerlemeler yazmış ve bunları kitap haline getirmiştir. Bölgenin bazı medreselerinde içeriği halen okutulmakta olmasına rağmen maalesef bu eser kaybolmuştur. Yeğeninin eğitimine ihtimam göstermiş ve Derviş Hoca çekirdekten itibaren tahsil hayatının neredeyse tümünü burada tamamlamıştır. Bunun dışında bir ara Bismil ilçesinde Seyda-yı Mele Abdülvehhap’ın medresesine devam etmiştir. Yine kısa bir dönem de Seyda-yı Mele Abdüssamet’in yanında ilim okumuştur. Bu iki istisnanın dışında öğrenimini amcasının yanında tamamlamış, Sarf, Nahiv, Beyan ve Bedi’ (Edebiyat), felsefe, mantık ve Farsça tahsilini tamamlamış ve icazetini ondan almıştır. Daha sonra ise Şeyh İsmetullah’ın yanında tasavvuf yolculuğuna başlamış ve hilafet almıştır. İmam Hatip Lisesi’ni de dışardan okumuştur, ancak bu daha sonraki yaşlarında olmuştur. Ders arkadaşları arasından azmi ve yeteneğiyle öne çıkmış, Kuran ilimlerine ve bilhassa Kur’an-ı Kerim’i doğru ve güzel manla bütün medresenin öğrencileri de bu derslere iştirak etmiştir. 17 yaşlarına geldiğinde donanımlı bir müderris olmuş ve pek çok ilimden mezun olmuştur. Yine amcasının medresesinde müderrisliğe başlamış ve çok geçmeden 1955 yılında askerlik görevini ifa etmek üzere Erzurum’a gitmiştir. Döndükten sonra Diyanet sınavlarına katılmış ve Diyarbakır Palo Camii’nde imamlığa başlamıştır. Daha sonra Elazığ’da açılan vaizlik ve müftülük imtihanına girmiş ve camisinde aynı zamanda vaaz vermeye başlamıştır. Bu sıralarda ilk defa kurulmaya başlanan İmam Hatip liselerinde hizmet ihtiyacı hâsıl olmuş ve Diyarbakır İmam Hatip Lisesi’nde Arapça dersleri vermiştir. Buradaki öğrencilerinden bazıları aynı zamanda camisinde vermekte olduğu derslerine katılmışlardır. Şanlıurfa’da bir dönem Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekan Yardımcılığı’nı yürüten merhum Prof. Dr. İbrahim Düzen ve Erciyes Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hulusi Kılıç bu öğrencilerindendir. Derviş Hoca bu imamlık vazifesi esnasında 1958 yılında evlenmiştir. İki arkadaşıyla birlikte Ankara’da açılan Vaizlik ve Müftülük sınavına katılarak kazandığı ehliyetle iki meslek arasında seçim yapmakta muhayyer bırakılmıştır. Diğer iki arkadaşı ilçe Müftülüklerine atanırken kendisi, babasının “amir olma” vasiyeti hasebiyle vaizliği seçmiştir. Şanlıurfa’ya atanması da tesadüf değildir. Bilakis bu kente verilen www.sanliurfamuftulugu.gov.tr önem kendisine ifade edilmiş ve bu vazifeye talip olması gündeme getirilmiştir. Böylece Derviş Hoca, 1962 yılının Temmuz ayında Şanlıurfa’da sonlandıracağı hayatına başlangıç yapmıştır. Kendisine bir ev yaptırmak istemiş, hem fakirlere verdiği değer hem de dünya hayatından esirgediği itibar kendisini böyle bir semtte yaşamaya itmiştir ve Balıklıgöl’ün arka tarafında bulunan Yakubiye semtinde uzun yıllar ikamet etmiştir. Bu evin iki duvarına ünlü hattatlardan Behçet Arabi’nin kendisine ev hediyesi olarak hazırladığı iki kabartma tablo yerleştirilmiştir. Derviş Hoca, Hasan Paşa ve Yusuf Paşa gibi cemaatin yoğun olduğu camilerde verdiği vaaz ve irşatlarıyla büyük hizmetlerde bulunmuş, sohbetlerine binlerce insan devam etmiştir. 1974 yılında dönemin Müftüsü Halil Gönenç’in tayininin çıkmasıyla bir müddet bu göreve vekâlet etmiştir. Derviş Hoca, halkın her kesimi tarafından benimsenmiş, dersleri ve vaazları ilgiyle takip edilmiş ve pek çok makamın istişaresine başvurduğu önemli bir şahsiyettir. Şanlıurfa’da Farsça bilen sayısının oldukça az olmasından dolayı İranlı ziyaretçilerle ilgili çıkan anlaşmazlıklarda Emniyet Müdürlüğü tarafından kendisine müracaat edilmiştir. Esnaflardan devlet memurlarına, ev hanımlarından Vali, Müftü ve Belediye Başkanlarına varıncaya kadar tüm Urfa halkı, onun ilminden payına düşeni almıştır. Vaazlarının büyük bir bölümü kayda alınmış ve hala elden ele dolaşmaktadır. 1982 yılında çıkan bir kanun yüzünden mecburi olarak emekliliğini istemiş ve 1982 yılında emekli olmuştur. Ancak vaazlarına devam etmiş ve resmen sonlanan görevini fiilen ifa etmekten geri durmamıştır. Müslümanların yaşadığı sıkıntıları kendisine dert edinmiş ve çözümler aramıştır. Siyasi çalkantılara sahne olan pek çok devrede dahi vaazlarında çekinmeden gerçekleri anlatmıştır. Kutsal topraklara olan düşkünlüğü de hatırlamaya değerdir. Zira iki üç defa umre ziyaretinin yanı sıra on bir defa hac ibadetini yerine getirmiştir. Dönemin kaşları çatık, bağnaz ve kılıksız hoca imajının aksine Derviş Hoca, gerçek Müslüman hüviyetine bürünmüş, hem Balıklıgöl’deki hücresinin, hem evinin hem de gönlünün kapılarını sonuna kadar açmıştır. Evinin girişinde eski haremlik-selamlık usulüne uygun olarak yaptırdığı odası gece gündüz sevenleriyle dolup taşmıştır. Vaazlarından kalan zamanlarında başta tefsir olmak üzere pek çok alanda dersler vermiştir. Şanlıurfa’da Belediye Başkanlığı ve Milletvekilliği görevlerinde bulunan İbrahim Halil Çelik, Farsça eğitim verdiği öğrencilerindendir. Kendi okumalarına da devam etmiş ve hayatının son dönemlerinde dahi en büyük meşgalesi ilim olmuştur. Bıraktığı kütüphanesinde klasik ağırlıklı olmak üzere Arapça ve Farsça dâhil pek çok eser mevcuttur. Yetiştirdiği yüzlerce öğrencisine bıraktığı ilim mirasının haricinde en güzel terekesi bu koleksiyonudur. Diyanet personelinden Recep Beyazatlı, Hacı Kurt, TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Celal Devecioğlu, İbrahim Gülsatar ve Ahmet Sarraoğlu ve daha başka kimseler, derslerinden istifade eden bazı isimlerdendir. Geceye büyük ehemmiyet vermiş ve genç yaşlarından hayatının sonuna kadar gece ibadetiyle meşgul olmuştur. Farzların haricinde sünnet ve nafileleri kendisine alışkanlık haline getirmiş ve farzlar gibi eda etmiştir. Sünnete verdiği değeri hayatına aksettirmiş ve Hz. Peygamber’in izinden ayrılmadan müttaki ve abid bir ömür yaşamıştır. Cömertliği, çok misafir ağırlaması ve tevazuunun yanında çok esprili olması halk arasında şöhret bulmuş karakteristik özelliklerindendir. Özel hayatında da eşi bulunmaz bir baba, bir dede ve bir akraba olmuş, hayatı boyunca sıla-i rahimi ilke edinmiş ve en uzak kalan akrabalarını bile ihmal etmemiştir. Ailesinin tek erkek çocuğu olan Derviş Hoca’nın da tek erkek çocuğu dünyaya gelmiştir. Dibini aydınlatmayan mumun aksine o, oğlu, kızları ve torunlarının eğitimiyle bizzat alakadar olmuş, iki kızını hafız yetiştirmiştir. 1996 yılının Ramazan ayında başlayan hastalığını, ibadetlerini ihmal etmemek adına imhal etmiş ve ancak Ramazan bayramının ikinci gününde doktora gitmeye fırsat bulabilmiştir. Kolon kanseri teşhisi konmuş ve hastalığı hızla ilerlemiştir. Kemale ulaşan ilmi, zühd ve takvasıyla hayatının en verimli devresini Şanlıurfa’da hizmetle geçiren Derviş Hoca, 14 Nisan 1996’da 63 yaşında iken özlemini duyduğu ebedi hayata irtihal etmiştir. Büyük emekler verdiği Şanlıurfa halkı vefasını göstermiş ve cenazesi görülmemiş bir kalabalıkla defnedilmiştir. Öyle ki bazı ulusal kanallarda ana haber bülteninde vefat haberine yer verilmiştir. Şu anda da Bediüzzaman Kabristanında Şanlıurfa’nın yine meşhur âlimlerinden ve kendisinin yakın dostlarından Arap Hoca ve Hacı Abdullah Kırıkçı’nın yanında medfundur. Bu üç çınar hala sevenleri ve talebeleri tarafından okunulan hatimlere ve dualara katılmakta ve ziyaret edilmektedirler. Mekânları cennet olsun. *** Şehba YAZICI M. Sait Mekki ve Emine Mahmutoğlu Kuran Kursu Öğreticisi *** Akıllı telefounuzun QR Code okuyucusunu kullanarak Derviş Hoca ve Arap Hoca’nın bir ev sohbetinde kaydedilmiş videolarına bu kodlardan ulaşabilirsiniz. v v 15 Haber Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 Büyükşehir Belediyesine ziyaret Ceylanpınar’da yeni Kur’an kursu TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ ve cami yerleri tespit edildi İ l Müftümüz İhsan AÇIK Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanı Genel Sekreteri Balamir Gündoğdu’yu makamında ziyaret ederek görevinde başarılar diledi. Genel Sekreter Balamir Gündoğdu, Müftü Açık’a ziyaretinden dolayı teşekkür etti ve belediye olarak her türlü hizmet için kapılarının müftülüğe açık olduğunu belirtti. Sayfa 1’den devam... Manisa’nın Soma ilçesinde meydana gelen maden faciasında yaralı kurtarılan, ambulansa bindirilirken sedye kirlenmesin diye “çizmelerimi çıkarayım mı?” sözleriyle tüm ülkede geniş yankı uyandıran Murat Yalçın, eşi Hülya Yalçın ile birlikte İl Müftülüğümüzün misafiri olarak Şanlıurfa’ya davet edildi. Kutlu Doğum Haftası etkinlikleri kapsamında müftülüğümüzce Umre’ye gönderilecek 10 kişi ile birlikte Murat Yalçın, eşi, annesi Aysel ve çocuğu Dicle Yalçın’ın umre kayıtları hayırsever vatandaşlarımızın katkıları ile müftülüğümüzce gerçekleştirilmişti. İl Müftümüz İhsan Açık: “Eskiden Hacca ve Umre’ye gidenler Urfa’ya uğrar giderlerdi. Biz de bu anıyı canlandırmak ve yaşatmak için Murat kardeşimizi Şanlıurfa’mıza davet ettik, kendisi de davetimizi kabul etti. İnşallah kardeşimiz ve eşi iki gün boyunca şehrimizin manevi havasını teneffüs eder ve bu umre öncesi kendisine katkı sağlar” dedi. Murat Yalçın bu davetle ilgili: “Sayın Müftümüze bu duyarlı davranışlarından dolayı çok teşekkür ediyorum. Urfalı kardeşlerimizden Allah razı olsun. Gerçekten çok mutluyum. Urfa maneviyatı dolu bir şehir. Umre’den önce Urfa’ya gelmek çok güzel. Hz. İbrahim’in (a.s) bereketi kendini hissettiriyor bu şehirde. Rabbim hayırlısı ile bize ve tüm kardeşlerimize Umre görevini yapıp gelmeyi nasip etsin” dedi. Yalçın ve ailesi 15 Haziran 2014 tarihinde Umre’ye gitmek üzere ilimizden ayrıldı. İl Müftümüz İhsan Açık Ceylanpınar Belediye Başkanı Menderes Atilla’yı makamında ziyaret etti. Ziyarette İl Müftümüz İhsan Açık ile birlikte Ceylanpınar İlçe Müftü Vekili Mehmet Emin Ergin ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi İslam Tarihi ve Sanatları ABD Başkanı Prof. Dr. Kasım Şulul da yer aldı. Müftü Açık, ziyaret esnasında Başkan Atilla’ya yeni görevinde başarılar diledi. Başkan Atilla ise teşekkür ederek her türlü hizmet için kapılarının müftülüğe açık olduğunu ifade etti. Daha sonra İl Müftüsü ve Belediye Başkanı Ceylanpınar’da din hizmetlerinin daha etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesi amacıyla yapılacak olan yeni Kur’an kursu ve cami yerlerini tespit etti. Camiler ve Din Görevlileri Haftası münasebetiyle düzenlenen Ezanı Güzel Okuma Yarışması İl Müftülüğü’nde yapıldı. Jüri başkanlığını İl Müftüsü İhsan Açık’ın yaptığı komisyonda İbrahim Halilullah Eğitim Merkezi Müdürü Ahmet Gündüz, Merkez Erkek Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Kenan Kahraman ve Harran Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Türk Din Musiki Ana Bilim Dalı Başkanı Doç.Dr. Hüseyin Akpınar yer aldılar. Haliliye, Hilvan, Siverek, Akçakale ilçe müftülüklerinden ilçe birincilerinin katıldığı yarışmada Haliliye İlçe Müftülüğü personeli Mehmet Kılıç birinci olurken, Akçakale İlçe Müftülüğü personeli İsmail Kahraman ikinci ve Hilvan İlçe Müftülüğü personeli Muhammed Uslu da üçüncü oldu. Türkiye’yi ağlatan madenci misafirimizdi Ezanı güzel okuma yarışması yapıldı v v 16 www.sanliurfamuftulugu.gov.tr ilçe müftülüklerimiz Siverek Müftülüğü Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 MÜFTÜLÜĞÜMÜZÜN HİZMETLERİ TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Siverek Tarihte pek çok kavmin hüküm sürdüğü Siverek ilçesi, Dicle ile Fırat arasındaki bölgede yer alan bir ilçemizdir. M.Ö.3500–2800 yıllarında Siverek'te, Hassek Höyük'te ve bölgede hüküm süren Sümerler bu kavimlerden biridir. Sırasıyla Akadlar, Babiller, Hititler, Asurlular, Makedonlar, Sasaniler ve Bizanslılar da burada hüküm sürmüşlerdir. Tarihi Sulu Camii Siverek ilçe merkezinde 29, köylerde ise 167 olmak üzere toplam 196 cami bulunmaktadır. İlçenin belli başlı tarihi camileri; Ulu Camii, Sulu Camii, Gülabibey Camii, Hasançelebi Camii, Haliliye ve Hacıömer Camii’leridir. Haliliye mahallesinde bulunan ve ihtiyaca cevap veremeyecek kadar eski bir yapı olan Hz.İsmail Camii yıktırılıp yerine yeni bir cami inşa edilmiştir. Fırat Camii inşaatı İlçenin Fırat mahallesinde inşaatı devam eden Fırat Camii’nin hizmete girmesi için ise çalışmalara devam edilmektedir. Belediyemiz tarafından inşa edilen Abdulkadir Geylani Camii`nin Halid bin Velid Camii inşaatı Siverek Müftülüğü yeni hizmet binası tamamlandığında büyük bir ihtiyacı karşılayacaktır. Yıl içerisinde merkez ve köy camilerinin kıble tespiti ve temel atma merasimleri yapılmakta, camisi olmayan bölgelerin sakinleri ile temasa geçilerek cami yapımı için halk teşvik edilmektedir. İlçemizde halen 2 Vaiz, 163 İmam-Hatip, 21 Müezzin-Kayyım, 9’u kadrolu 30’u ise geçici olmak üzere toplam 39 Kur’an Kursu Öğreticisi ile halkımıza din hizmeti sunulmaktadır. Cuma günleri her görevli kendi camisinde vaaz yapmakta, İlçe müftümüz tarafından da bazı köylerde muhtelif zamanlarda vaaz ve irşat hizmeti sunulmaktadır. Fetva hizmeti de İlçe müftüsü tarafından verilmektedir. (0.414)552 11 48 ve (0.535) 880 54 64 nolu telefonlarımız “Alo Fetva” hattı için açıktır. yoğun ilgi göstermektedir. Ayrıca Kur’an kurslarında yüzünden eğitim gören öğrenciler için de mezuniyet programları ve hatim merasimleri düzenlenerek hanımların katılımı sağlanmaktadır. Müftülüğümüz ve Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü arasındaki işbirliği ile cenaze yıkamayı öğrenmek isteyen gönüllü bayanlar için “Cenaze Yıkama ve Kefenleme Kursları” açılmıştır. Bunun yanında Kutlu Doğum haftalarında hanımlara yönelik olarak programlar da düzenlenmektedir. Kur’an kursu öğrencileri içinse zaman zaman çeşitli geziler yapılmaktadır. Bayanlara yönelik vaaz ve irşat hizmeti ile hanımların camilerde ibadetlerini rahatça yapabilmeleri amacıyla yeni bir takım düzenlemelere gidilmiştir. Siverek’in İslam ordularınca fethi konusunda farklı rivayetler bulunmakla birlikte Emevi ve Abbasi dönemlerinde ilçenin İslam hâkimiyeti altında olduğu bilinmektedir. Haçlı seferleri sırasında tekrar Bizanslıların, daha sonra da Moğolların istilasına uğrayan ilçe daha sonra sırasıyla Mısır Memluklularının, 1435 yılında Akkoyunluların, 1508 de ise Safevilerin eline geçmiştir. CAMİ DIŞI DİN HİZMETLERİ: müftülüğümüze devri henüz gerçekleşmemiş olup, devri gerçekleştiğinde bu cami de kadro tahsis edilerek hizmete sunulacaktır. Saraykent’te inşaatı devam eden Halid Bin Velid Camii ise KUR’AN KURSLARININ GENEL DURUMU İlçemizde 8 tane C grubu ve 29 tane de D grubu Kur’an kursumuz mevcut olup bu kurslarımızda 9 kadrolu ve 30 geçici olmak üzere 39 öğreticimiz görev yapmaktadır. Siverek Erkek Kur’an Kursu ise yatılıya çevrilerek 100 öğrenci kapasiteli bir kurs olarak hizmete sunulmuştur. İlçede yaz Kur’an kurslarının tüm kurs ve camilerde açılması sağlanmaktadır. Hz. İsmail ve Fırat Camileri müştemilatında ise yeni Kur’an kursları açılması ile ilgili çalışmalara devam edilmektedir. BAYANLARA YÖNELİK VAAZ ve İRŞAT HİZMETLERİ Hacı Mehmet Çobanoğlu Camii www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Önemli gün ve gecelerde Kur’an kurslarında, cami içi ve cami dışında düzenlenen programlara bayanlar İlçede cami dışı din hizmetleri kapsamında müftülük personeli olarak taziyelere katılımlar gerçekleştirilmekte ve barış yemekleri tertip edilmektedir. Cezaevindeki din hizmetleri ilçe müftüsü tarafından yapılmaktadır. Ayrıca Kutlu Doğum Haftası, Camiler ve Din Görevlileri Haftası, Vakıflar Haftası ve diğer bazı önemli hafta ve günlerde müftülüğümüz tüm personeli ile birlikte etkin bir faaliyet içerisine girmekte bu çerçevede halkın da katılımı sağlanacak şekilde çeşitli programlar düzenlenmektedir. RAMAZAN AYINDA GERÇEKLEŞTİRİLEN FAALİYETLER Ramazan ayı boyunca Ulu Camii’nde ikindi ve yatsı namazlarından önce merkezi sistemden vaaz yapılmaktadır. Bütün camilerde sabah namazından önce mukabele okunmakta, Kadir gecesinde ise Merkez Ulu Camii’nde sahura kadar program düzenlenmektedir. Ayrıca Kadir gecesinin gündüzünde Ulu Camii’nde Sakal-ı Şerif ziyareti de yapılmaktadır. Siverek ilk defa ise 1517 yılında Osmanlıların hâkimiyetine girmiştir. Yavuz Sultan Selim Mercidabık savaşı sırasında Siverek'i Osmanlı topraklarına katmış, ancak Safeviler 1522 yılında ilçeyi tekrar geri almışlardır. 1535 yılında Irakeyn seferine çıkan Kanuni Sultan Süleyman hastalanınca Karacadağ'da konaklamış ve oradaki suyla şifa bulmuştur. Bu sırada Siverek tekrar Osmanlı hâkimiyetine girmiştir. Bu dönemde pek çok imar faaliyetine sahne olan Siverek'te camiler, hanlar, hamamlar, çeşmeler ve çarşılar yapılarak Siverek kalesi de yeniden tamir edilmiştir. 1908'de Viranşehir, Çermik ve Karacurun (Hilvan) kendisine bağlanarak mutasarrıflık yapılmıştır. v v 17 Suriyeli 1400 aileye alışveriş kartlı yardım TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım kartları dağıtıldı. Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi tarafından bin 400 ihtiyaç sahibi Suriyeli aileye 50 TL’lik alışveriş yardım kartları dağıtıldı. Peygamberler Camiinde gerçekleştirilen yardım etkinliğine; İl Müftüsü İhsan Açık, İl Müftü Yardımcısı Şadiye Yılmaz, Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu, Türkiye Diyanet Vakfı Şanlıurfa Şubesi görevlisi Adnan Çelik, Suriyeli öğretmen ve öğrenciler katıldı. Türkiye Diyanet Vakfı tarafından, ülkelerinde yaşanan iç savaştan kaçarak Ç Şanlıurfa’ya gelen ve zorlu ekonomik koşullarda yaşam mücadelesi veren Suriyeli ailelere yardım kartları dağıtılıyor. Yardım kartlarını dağıtan Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık, toplamda bin 400 kartın ihtiyaç sahiplerine teslim edeceğini ifade etti. Müftü Açık, "Diyanet İşleri Başkanlığı bu sene ‘Hiç kimse kimsesiz kalmasın bu ramazan ve her ramazan’ bir tema oluşturdu. Biz de bu çerçeve içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığı ve Türkiye Diyanet Vakfı olarak ortak projesiyle muhtaç kardeşlerimize 50 TL’lik hediye paketimiz var. Bu hediye paketini muhtaç olan kardeşlerimize dağıtacağız. İlk başta 1400 kart ihtiyaç sahibine ulaşacak inşallah" dedi. ağları aşan muhatap kitlesi ve anlaşılma gayesi ile Kur’an ve hadis temelinde dini metinlerin tercümesi her zaman hassas bir konu olmuştur. Hem anlamı muhafaza edebilmek hem de doğru bir tercümenin yapılması söz konusu metinlerin belli dönemlerde tekraren tercümesini gerekli kılmıştır. İşte böyle bir sorumlulukla, Diyanet İşleri Başkanlığı yüzyılların iltifatına layık olmuş hadis klasiklerinden belki de en meşhuru Riyazü’s-Salihin’i geçtiğimiz yıl içinde tekrar tercüme ederek yeniden yayınladı. Hicri yedinci asırın önemli muhaddislerinden Nevevi tarafından bir ahlak ve âdab kitabı olarak düşünülerek telif edilen Riyazü’s- Salihin daha önce on yedi kez tercüme edilip basılmasına rağmen, bu defa bir nevi güncellenmek suretiyle üç cilt halinde günümüz okuyucusunun istifadesine sunulmuştur. Esasen bu çalışma Mehmet Ali Bardakoğlu’nun başkanlığı döneminde başlamışsa da tamamlanıp basılması bugüne nasip olmuştur. Oldukça itinali bir çalışmanın ürünü olan eserde daha önceki basımlarda düşülen hatalar tekrar edilmemeye çalışılmış, okuyucuyu hadislerin manasına en hızlı ve doğru şekilde ulaştıracak bir üslup benimsenmiştir. Eserde harfi veya lafzi bir tercümeden ziyade metindeki manayı okuyucuya en uygun dil ile aktarmayı esas alan bir yaklaşım tercih edilmiş, olabildiğince bugün v v 18 Haber Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 IŞİD tarafından kaçırılan şoförler evlerinde ziyaret edildi Irak'ın Musul kentinde 10 Haziran günü Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) tarafından rehin alınan 32 TIR şoförü, serbest bırakılmaları ardından Hewler'den uçak ile Urfa'ya getirildi. Şoförler, uçakla getirildikleri GAP Havaalanı'nda, Urfa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Güvenç ile yakınları tarafından karşılandı. Uçaktan indikten sonra yakınlarıyla buluşan ve büyük sevinç yaşayan şoförler, aileleriyle hasret giderdi. Daha sonra, Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük, Büyükşehir Belediye Başkanı Celalettin Güvenç, Milletvekili Kasım Gülpınar, Şanlıurfa İl Müftüsü İhsan Açık ve Haliliye İlçe Müftüsü İbrahim Halil Okulu şoförler ve ailelerini evlerinde ziyaret ederek geçmiş olsun dileklerini ilettiler. Şanlıurfa İl Müftülüğü Ramazan ayında yaptığı vaaz ve irşat hizmetlerini yerel televizyon kanalları vasıtasıyla tüm vatandaşlara ulaştırmak için gayret sarf etti. İl Müftüsü, Eğitim Merkezi Müdürü, İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyeleri, Müftü Yardımcıları, İlçe Müftüleri, Vaizler, Din Hizmetleri Uzmanı, Şube Müdürleri iftar ve sahur programlarıyla halkı bilgilendirdiler. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın bu yıl “Hiç Kimse Kimsesiz kalmasın Bu Ramazan ve Her zaman” temalı kampanyasını topumun her kesimine ulaştırmak gayesiyle yapılan programlar büyük bir ilgi ile takip edildi. TV’DEKİ RAMAZAN PROGRAMLARI BÜYÜK İLGİ GÖRDÜ Riyazü’s-Salihin Hadis Klasiklerinden konuşulan dil ile düz ve akıcı bir tercümeye ulaşılmaya çalışılmıştır. Bu meyanda konu başlıklarında belli tasarruflara gidilmiş, dört yüz bab ve on yedi ana bölümden oluşan bir eser ortaya çıkmıştır. Ayrıca kullanım kolaylığı sağlamak gayesiyle esere bir kaynakça da eklenmiştir. Bu baskının kendine mahsus özellikleri arasında değinmek istediğimiz bir diğer konu dua ve zikir cümleleri içeren bölümlerin hem okunuşu hem de Arapçasıyla ezberleneceği ihtimalinin göz önünde bulundurulmuş olmasıdır. Müellifinin de ifadesi ile Riyazü’s – Salihin hicri yedinci asırda İslam coğrafyasında Haçlı ve Moğol İstilalarının travmatik sonuçlarının görüldüğü bir zamanda kişiyi ahirete hazırlayacak, kendisine iç ve dış dünyasını güzelleştirecek edep ve ahlak ilkelerini kazandıracak, iyi ve güzel olana yönlendirip kötü ve çirkin davranışlardan uzak tutacak, nefsi terbiye edecek, kalpleri arındıracak bir eser olarak hazırlanmış sahih hadislerden oluşan derleme bir eserdir. Yüz yıllardır Müslümanların kütüphanelerinde kendisine yer bulmuş, büyük bir hüsn ü kabule mazhar olmuş başlıca hadis kaynağı olmuştur. Umarız bu basım da müellifinin murad ettiği gibi okuyucunun rahat, kolay ve anlaşılır bir şekilde hz. Peygamberin hadislerinden haberdar olmasını sağlayıp nebevi bir ahlak edinmede işi bir parça kolaylaştırır. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Camilerimiz K ar ab u r ç Mescidi Temmuz’2014 Yıl: 2 Sayı: 8 P Hızanoğlu Camii TÜRKİYE DİYANET VAKFI ŞANLIURFA ŞUBESİ Ömer SABUNCU Din Hizmetleri Uzmanı ınarbaşı Mahallesi Hızanoğlu sokaktadır. Caminin inşa kitabesi olmayıp, mevcut kitabeler onarım devirlerine aittir. 1523 tahririnde adının geçmesi caminin bu tarihten önce yapıldığını göstermektedir. Caminin avlu kapısı ve iç mekânına giriş kapısı üzerindeki manzum kitabelerde H. 1142/M.1729 tarihinde Hacı Halil Ağa tarafından caminin onarıldığı yazılıdır. Minare kaidesinin batı tarafındaki şair Zahir tarafından yazılmış kitabede isim olmayıp, ebced hesabı ile H. 1142/M.1729 tarihi düşülmüştür. Hızanoğlu Camii’nin diğer bir adının “Karaburç Mescidi” olduğu “Vakf-ı Mescid-i Karaburç” adındaki vakfiyesinden anlaşılmaktadır. Kare planlı caminin üzeri tromplu büyük bir kubbe ile örtülmüştür. İnşaat malzemesi olarak düzgün kesme taş kullanılmıştır. Sekizgen kubbe kasnağının iç tarafında sekiz pencere ve 32 adet sağır yonca kemer bulunmaktadır. Caminin ön tarafının sokağa rastlaması nedeniyle üç gözlü son cemaat yeri, caminin güney batı köşesine, mihrap duvarı hizasına alınmıştır. Kare mekânlı, tek kubbeli Hızanoğlu, Şanlıurfa’daki Hüseyin Paşa ve Mevlevîhane camilerine benzemektedir. Düzgün kesilmiş kalker taşından yapılmış olan mihrabın çevresinde bir sıra mukarnas bordürü, bunun iç kısmında bir sıra, farklı büyüklükte tam ve yarım sekizgenlerin kesişmesinden üreyen kabartma bir bordür dolaşmaktadır. Bu süslemenin aynısı Şanlıurfa’daki Nimetullah Camii portal ve mihrabında, Nimetullah Camii avlusunun kuzeyindeki kubbeli hücrenin altındaki Ruz Bey’in mezar HIZANOĞLU CAMİİ İMAM HATİBİ Mehmet ŞİBAK HIZANOĞLU CAMİİ MÜEZZİN KAYYIMI Sait KAYA 1970 Yılında Şanlıurfa Hilvan ilçesi Ovacık köyünde doğdu. Orta öğrenimini Şanlıurfa İmam Hatip Lisesi’nde tamamladı. 2008 yılında Açık Öğretim Fakültesi İlahiyat Ön Lisans bölümünden mezun oldu. 1992–2008 yılları arasında Harran’ın Selalmaz, Altılı, Yakacık köylerinde 16 yıl görev yaptı. 1997 yılında bir yıl süre ile Harran müftü vekili görevini yürüttü. 2008 Yılı Ocak ayında Hızanoğlu Camii’ne atandı, halen buradaki görevine devam etmektedir. Evli, 5 çocuk babasıdır. 1988 Yılında Malatya’da doğdu. İlk ve orta öğrenimini bitirdikten sonra hafızlığını tamamladı. Kuran kursundaki öğrencilik döneminde 2005 yılında düzenlenen Kur’an kursları arası Kuran-ı Kerim’i güzel okuma yarışmasında Malatya il birincisi oldu. Daha sonra Elazığ’da yapılan bölge yarışmasında Doğu Anadolu bölge birincisi oldu. Hafızlık eğitimini 2007 yılında tamamladı. Hızanoğlu Camii’ne 2013 Yılı Ocak ayında Müezzin kayyım olarak atandı. İlk görev yeri olarak başladığı bu camide halen görevine devam etmektedir. www.sanliurfamuftulugu.gov.tr Halilürrahman gölünden çıkarak Hasan Padişah Camii, Gümrük Hanı, tarihi çarşılar, hamamlar ve evlerin içinden geçen su, Cincıklı hamam öncesinde Hızanoğlu Camii avlusundan da geçerek buraya hayat verir.. sandukasında ve az farklılıkla Yusuf Paşa Camii mihrabında uygulanmıştır. Üç dilimli kemer içerisindeki mihrap kavsarası mukarnaslıdır. Duvar içerisinden merdivenle çıkılan ve iki konsola oturan balkon şeklindeki minberin korkuluğu, aynı boydaki tam ve yarım sekizgenlerin çakışarak ve kesişerek aralarda kare ve altıgen şekiller oluşturduğu geometrik şebekelidir. Bu süsleme son yıllarda, sıva üzerine beyaz yağlıboya ile boyanarak orijinalliğini kaybetmiştir. Silindirik gövdeli ve tek şerefeli minare caminin kuzey batı köşesindedir. Minarenin şerefesi mukarnas süslemelidir. Minare gövdesi dört yatay kuşağa bölünmüştür. En alttaki kuşakta yan yana dizilmiş palmetlerden oluşan bir bordür dolaşmaktadır. İkinci kuşakta, kaval silmeli altı adet sağır kemerin arasında dairesel bir eksen etrafında kesişerek dönen dairelerin oluşturduğu rozet ve çark-ı felek motifinden üreyen altı kollu yıldız rozeti yer almaktadır. Üçüncü kuşakta minareyi çevreleyen kaval silmeden aşağıya sarkan kabartma palmetler, bunun üzerindeki dördüncü kuşakta minareyi çevreleyen altı kollu yıldız kabartmalar yer almaktadır. v v 19 Akıllı telefonuzun QR Code okuyucusunu kullanarak Türkiye Diyanet Vakfı 2014 Ramazan tanıtım videosunu seyredebilirsiniz.
© Copyright 2024 Paperzz