SÖYLEM BİRLİĞİ EYLEM AYRILIĞI! Türkiye’yi yaralayan son günlerdeki terör olayları konusunda siyasilerin ortak dileği ‘huzur’ ve ‘barış’ olsa da, birbirlerini eleştirmekten ve farklı çözüm yolları sunmaktan geri durmuyorlar… HDP’LİLERE ‘NİYETİNİZ NE’ SORUSU Fiyatı 25 Kr www.yedigungazetesi.com 10 Ekim 2014 Cuma Mücadele yolu hukuk ve demokrasi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, huzura, istikrara, güven ortamına, özellikle de kardeşliğe yönelik hiçbir tuzağa asla müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, "Sergilenen şiddet, vandalizm ve yağmacılıkla, devletimiz, en etkin şekilde, demokrasi ve hukuk içinde mücadele edecektir" ifadesini kullandı. Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Kobani’deki Kürtlerin zulüm gördüğünü söyleyip, Türkiye’deki Kürtlere zulüm yapmak hangi insanlığa sığar” diye eleştirdiği ve yaşanan şiddet olaylarından sorumlu tuttuğu HDP’ye sert eleştirilerde bulunurken, “Başka bir niyetiniz varsa kimliğinizi bilelim. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa önce onun gereğini yapacaklar. Kobani’deki Kürtlerin zulüm gördüğünü söyleyip, Türkiye’deki Kürtlere zulüm yapmak hangi insanlığa sığar” dedi. ‘BATAKLIK’ UYARISI CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaşananlara dikkati çekerek iktidarın ülkeyi yönetemez hale geldiği iddia etti ve “Aklı başında hiç kimse bataklığa kendi askerini sürüklemez. Bunu defalarca söyledik, bizi dinlemediler” dedi. ‘BU NANKÖRLÜKTÜR’ MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Kobani'de yaşananlardan Türkiye'yi sorumlu tutmanın nankörlük olduğunu söyledi. Yeniçeri, Türkiye'nin Suriye'den kaçan Kürt sığınmacıları korumak, barındırmak ve doyurmak için canhıraş mücadele verdiğini ifade etti. HABERLERİ 12. SAYFADA Erdoğan, "Türkiye, huzurumuza, istikrara, güven ortamına, özellikle de kardeşliğimize yönelik hiç bir tuzağa asla müsaade etmeyecektir" ifadesini kullandı. HABERİ 12. SAYFADA Sokağa çıkma yasağının sebebi HDP, gelişmeleri İlhan Koyuncu: ‘Sokak düğünü kalksın’ Güncel Sohbet adlı röportajlarımızın bu haftaki konuğu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu oldu. Öcalan’a danıştı! KÜRT, Kürt’ü öldürmesin! HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ, basın toplantısı düzenledi. Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan ile görüştüklerini belirten Demirtaş, eylem ve etkinliklere müdahale yapılmamasını istedi. “Şiddet şu saatten itibaren durmalıdır” diyen Demirtaş şunları söyledi: ÖCALAN İLE MESAJ... “Bunu önleyebilmenin yolu işte iradeyle disiplinle hareket etmekten geçer. Arkadaşlarımız kurumlarımızın ortak yaklaşımını dikkate almalıdır. Şunu da altını çizerek belirtmek istiyorum, dün gece itibariyle bizler sayın Öcalan ile kısa bir mesaj bağlantısı kurma imkanı bulduk. Kendisiyle bu katliam tehlikesine karşı diyalog ve müzakereyi hızlandırma yöntemini bütün taraflara telkin ettiğini önerdiğini belirtmek istiyoruz.” IŞİD’in Kobani’ye yönelik saldırılarını bahane ederek sokağa inenler, Kürt nüfusun yoğun olduğu illerde Kürtlere ait işyerlerini ve otomobilleri de tahrip etti, yakıp, yıktı. “Bütün bu gösteriler sırasında başka parti mensuplarıyla ciddi çatışmalar yaşandı” diyen Selahattin Demirtaş, “Bütün partilere, partilerin sempatizanlarına dikkatli olma çağrısı yapıyoruz. DTK bu konuda sorunları çözmek için diyaloglarını temaslarını yoğunlaştıracak” dedi. CAN KAYIPLARI ÖNLENDİ Olaylar sırasında can kayıplarının yaşanması, Diyarbakır’da Kürt’ün Kürt’ü öldürdüğü bir terör ortamına dönüştü. Uygulanan sokağa çıkma yasağı ile daha fazla can kaybı olması önlendi. Bu arada, Türkiye’yi savaş alanına döndüren olaylar sırasında Diyarbakır’da çok sayıda insan hayatını kaybederken, sokakları ateşe verenlerin amacının ne olduğunu tartışmaya açtı. Kenan Ergen’in röportajı 4. SAYFADA Fehmi Koru Ateşin üzerine su dökülür, benzin değil 3. Sayfada KÜRT KÜRT’Ü ÖLDÜRDÜ… Diyarbakır’da bir görenci yurdunda bulunan Atatürk büstünün öğrenciler tarafından binadan atılarak tekmelenmesi, şehir merkezindeki banka şubeleri ve ATM’lere zarar verilmesi bir asayiş sorunu olmanın ötesinde anlamlar taşıyor elbette ama; PKK yanlılarıyla Hizbullahçılar arasında çatışma çıkması ve bu çatışmada 8 kişinin ölmesi, ilk ve orta dereceli okulların tatil edilmesi üzerinde durulup düşünülmesi gereken bir durum. İsa Kayacan Sırası Geldikçe 8. Sayfada M.Nuri Parmaksız Bencileyin Sözler Tampon tampona geldik! Fransa Cumhurbaşkanı Hollande’ın Türkiye’nin tampon bölge önerisine desteğinin ardından, ABD Dışişleri Bakanı Jonh Kerry de İngiltere Dışişleri Bakanı Philip Hammond ile Washington'da düzenlediği ortak basın toplantısında, Suriye'de güvenli bir tampon bölge kurulması konusunun incelenmesi gereken bir fikir olduğunu söyledi. Kerry, Kobani konusunda da bölgedeki durumun objektif olarak değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. 8. Sayfada Prof.Dr. Nurullah Çetin Türkçe Bakış 9. Sayfada www. gazetesi.com.tr gazetemizi bu adresten takip edebilirsiniz ’ü ’dan takip edebilirsiniz Gazetemizi https://www. .com/YediGün-Gazetesi Gazetemizi https://www. /yedigun.gazetesi Milli heyecan Türkiye-Çek Cumhuriyeti maçı bu akşam... SPORDA 2 TV / MAGAZIN SINEMA 10 Ekim 2014 Cuma “Beauty and The Beast”e İstanbul’da büyük ilgi Disney ve Broadway'in ödüllü müzikali "Beauty and The Beast", Zorlu Center PSM'de sahnelendi. İSTANBUL - Yönetmenliğini Rob Roth'un, koreografisini ise Matt West'in üstlendiği, klasik bir aşk hikayesini anlatan müzikal, 20. yılı onuruna düzenlenen özel turnenin ilk durağı olan İstanbul'da sanatseverlerin ilgisi ile karşılaştı. Neredeyse tamamına yakını dolu olan salonda, oyuncuların performansı ayakta alkışlandı. Broadway'in en uzun soluklu müzikallerinden olan Beauty and The Beast, düşmanları tarafından tuzağa düşürülerek büyü ile lanetlenen genç prens Beast ile taşrada yaşayan güzel Belle'in hikayesini etkileyici bir performansla sahneye taşıyor. En iyi müzikal dalında Tony ve Olivier ödüllerinin sahibi olan müzikal, 20. yıl özel turnesi kapsamında, Türkiye'nin ardından Kazakistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Singapur, Filipinler, Tayland ve Endonezya dahil olmak üzere 12'den fazla ülkeyi gezecek. 1991 Oscar Ödülleri'nde animasyon film dalında ödül kazanan müzikal, 13 yıl boyunca Broadway'de sahnelendi. İlk kez sahnelendiği günden bu yana 22 ülkede 8 farklı dile çevrilen ünlü müzikal, 28 binden fazla performans ile 35 milyonun üzerinde izleyiciye ulaştı. Müzikal, 26 Ekim'e kadar Zorlu Center PSM'de sahnelenecek. TÜRK FİLMLERİ Moğolistan'da gösterilecek Türkiye’de sinema seyircisi 40 milyonu aştı Türkiye'de sinema seyircisi sayısının, yılın 3 çeyreğinde geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 21,14 artarak 40 milyon 815 bin 76'ya ulaştığı bildirildi. İZMİR - Box Office Türkiye'nin Tolga Akıncı imzasıyla yayınladığı ve sinema sektörünün ele alındığı "2014 Üç Çeyrek Raporu"na göre, geçen yıl 248 filmin vizyona girdiği bu dönemde, bu yıl 269 film vizyon şansı buldu. 50 milyon barajının geçildiği geçen yılın 9 ayında 33 milyon 691 bin 875 olan seyirci sayısı, bu yılın aynı döneminde yüzde 21,14 artarak, 40 milyon 815 bin 76'ya ulaştı. Seyirciler, sinemaya en çok ilgiyi, ocak-mart döneminde gösterdi. Bu dönemde, 23 milyon 833 bin 50 bilet satıldı. Nisan-haziran döneminde 9 milyon 307 bin 349, temmuz-eylül döne- Vizyona yeni girecek filmler ADALET McCall gizemli geçmişini geride bırakıp, sakin ve sessiz bir yaşama doğru yelken açar. Fakat acımasız Rus mafyasının kontrolü altındaki Teri isimli genç kızla tanıştığında onun içinde bulunduğu duruma kayıtsız kalamaz. Kendi kendisini emekli etmiş olan McCall, içindeki adalet duygusunun peşinden giderek Teri'ye yardım edecektir. 05:53 İstiklal Marşı ve Günün 05:55 Sarayın İncisi 07:00 Sabah Haber 08:15 Böyle Bitmesin 10:20 1'de Bugün 10:35 Beni Böyle Sev 13:00 Haber 13:15 Spor 13:18 Hava Durumu 13:25 1Çorba 13:30 Küçük Hanımefendi 15:00 1'de Bugün 15:15 Joker 16:45 Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00 Ana Haber Bülteni 19:45 Spor 19:50 Hava Durumu 19:55 Yabancı Sinema "Neşeli Ayaklar" 21:50 Beni Böyle Sev 00:05 Joker 01:45 Yedi Güzel Adam 03:25 Yoldaki Haber 07:00 Selena 10:00 Müge Anlı İle Tatlı Sert 13:00 Çocuklar Duymasın 14:50 Alemin Kıralı 16:30 Zahide ile Yetiş Hayata 18:55 Atv Ana Haber 20:00 Diğer Yarım 23:15 HAWAII FIVE 12 00:15 Kaçak 02:45 Sınırların Ötesinde 19:45 UÇAN KILIÇLAR Orijinal Adı : Flying Swords Of Dragon Gate Yönetmen : Hark Tsui Oyuncular : Jet Li, Xun Zhou, Kun Chen Yapım yılı : 2011 Aksiyon Hikaye, hancı Jade'in ortadan kaybolmasıyla birlikte ünlü Ejder Hanı’nın yakılmasından 3 yıl sonrasında başlıyor. Gündüz hancı,gece hazine avcıları olan yeni bir çete tarafından ele geçirilmiş olan hanın çölün altına gömülü kayıp bir şehrin üstüne inşa edildiği ve bu şehrin hazinelerinin sadece 60 yılda bir meydana gelen dev bir fırtına ile ortaya çıkacağına minde ise 7 milyon 674 bin 677 kişi, sinemaya gitti. Buna göre, her 3 çeyrekte de tüm yıllardan daha yukarı seyirci sayısına ulaşıldı. Sektörün, bu dönemki hasılatı ise yüzde 29,78 artarak, 429,7 milyon liraya ulaştı. Yabancı filmlerin egemenliğinin her yıl biraz daha azaldığına işaret edilen raporda, bu yılın 9 ayında seyircinin yüzde 54'ünün yerli film izlediği kaydedildi. Dijital sinemanın etkisini iyice göstermeye başlaması ve birkaç kopyalık filmlerin negatife aktarılmasından doğan maliyetlerin yok olmasıyla dağıtım şirketlerinin arttığı ve film sayısının çoğaldığı ifade edildi. AŞKA DAİR Sam genç bir yazardır, her zaman gittiği bir kafede çalışan Birdie’ye aşık olur. Oldukça utangaç olan Sam arkadaşının tavsiyesiyle kızı etkileyebilmek için internette sahte bir profil hesabı oluşturur. Onun ilgi alanlarına yönelerek Birdie'nin hayalindeki erkeğe dönüşmeye çabalar. Bu hem kolay değildir hem de yapması gereken çok şey vardır. İş, görüşme safhasına geldiğinde karışıklık başlar. 07:00 HER SABAH 08:45 2.SAYFA 10:30 HAFTANIN ANNESİ 11:45 DÜNYAYI GEZİYORUM 12:30 ERKAN AKKUŞ İLE ÖĞLE HABERLERİ 12:50 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE? 15:00 SONGÜL KARLI İLE YENİDEN 16:45 HAFTANIN ANNESİ 18:15 EKİN OLCAYTO İLE ANA 19:30 SPOR BÜLTENİ 19:45 YABANCI SİNEMA EFSANE DÖRTLÜ 21:50 ÇILGIN JOE 00:00 THE WALKING DEAD 00:50 YABANCI SİNEMA MAYMUNLAR CEHENNEMİ:BAŞLANGIÇ02:40 YABANCI SİNEMA DARBE-TEKRAR 04:30 DÜNYAYI GEZİYORUM 05:30 FATMAGÜL'ÜN SUÇU NE 05:40 Dila Hanım 07:00 Aşkın Bedeli 07:45 Deniz Yıldızı 09:00 Beni Affet 10:00 Melek 12:00 En Güzel Bölüm 12:30 Aşkın Bedeli 14:30 Benim Kuaförüm 16:00 En Güzel Bölüm 16:30 Beni Affet 18:30 Star Haber 20:30 medcezir 23:30 Yerli Dizi 01:20 Kim O! 21:50 JILGIN JOE Orjinal İsmi:Crazy Joe Yönetmen:Steven Knight Oyuncular:Jason Statham, Agata Buzek, Vicky Mcclure Yapım Yılı:2013 Tür:Aksiyon/Macera Joey Jones, Afganistan'da kendi biriminin bir top atışıyla paramparça olmasına tanık olduğundan beri Londra sokaklarında yaşamaktadır. Bir yandan geçmişini unutmaya, bir yandan da yeni problemlerden uzak durmaya çalışmaktadır. Acımasız bir çeteden kaçarken Covent Garden'da zengin bir adamın dairesine girer ve üst sınıf kimliğine bürünür. İSTANBUL - Türkiye-Moğolistan arasındaki diplomatik ilişkilerin 45. ve Türk sinemasının 100. yıl dönümü dolayısıyla Moğolistan'da, "Türk Sineması Odak Günü" gerçekleştirilecek. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, Moğolistan Kültür, Turizm ve Spor Bakanlığı, Moğol Sanat Konseyi ve Türkiye'nin Ulan Bator Büyükelçiliği'nin katkılarıyla 9 Ekim'de gerçekleşecek etkinlik, 2. Uluslararası Ulan Bator Film Festivali bünyesinde yapılacak. 8 Ekim'de Moğolistan Kültür, Spor ve Turizm Bakanı Oyungerel tarafından açılışı yapılacak festivalin "Türk Sineması Odak Günü" programında, "Kelebeğin Rüyası", "Kış Uykusu" ve "Kuzu" filmleri, Moğol izleyiciyle buluşacak. Etkinliğe katılacak yönetmen Kutluğ Ataman, yönetmenliğini yaptığı "Kuzu" filminin gösteriminin ardından yapımcı Martin Fryer ile izleyicilerin sorularını cevaplayacak. Etkinlik kapsamında, bugün "Günümüz Türk Sineması" konulu forum gerçekleştirilecek. (AA) AŞK TARİFİ Bombay'da yaşayan Hassan Haji, dedesinin işlettiği restoran sayesinde mutfakla çocuk yaşta tanışmış, bu ilgisini yeteneğiyle pekiştirmiştir. Şimdilerde genç bir adam olan Hassan, dedesinden kalan müesseseyi başarıyla işletirken beklenmedik bir trajedi nedeniyle Bombay'dan taşınmak durumunda kalır. Ailesiyle birlikte Fransa'nın bir kasabasına yerleşir ve işini burada devam ettirmek için hazırlıklara başlar, restoranını açar. 00:00 Oynat Bakalım 01:00 Batman Dönüyor (Tekrar) 03:00 Aramızda Kalsın 04:45 Oynat Bakalım 05:45 Söyle Söyleyebilirsen 07:30 Batman (Tekrar) 08:10 Batman 09:05 Duck Dodgers (Tekrar) 09:30 Duck Dodgers 10:00 Aramızda Kalsın 13:00 Çok Güzel Hareketler Bunlar 14:30 Batman Daima 17:15 Ben Bruce Lee'yim 19:45 Uçan Kılıçlar 06:00 Geniş Aile 06:45 Günaydın 09:30 Alın Yazım 11:00 Özledim Seni 13:00 Gün Arası 13:30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00 Evim Şahane 17:00 Arka Sokaklar 18:50 Koca Kafalar 19:00 Ana Haber Bülteni 20:00 Arka Sokaklar 20:30 MEDCEZİR 43. BÖLÜM Yaman gururundan vazgeçecek mi? Zorunluluktan da olsa Yaman’ın Mira’yı öpmesi, ikisinin de kalplerinin eskisi gibi birlikte çarpmasına neden olur. Bu yakınlaşmayla birbirlerine olan özlemleri bir kat daha artar. Mert’in babası için yaptığı organizasyon Selim’in sürpriziyle amacından sapıp Elif’in de katıldığı bir partiye dönüşür. Elif’in varlığı Yaman ve Mira arasında bir krize daha neden olurken gece hepsi için beklenmedik bir şekilde sonuçlanır. Asım’ın hapiste olması Sude’nin şirkette beklediği şansı elde etmesine neden olur ve Sedef’le ikisi bir kez daha karşı karşıya gelirler. 10 Ekim 2014 Cuma Kırıkkale Emniyet Müdürü Hasan Onar, arka fonda telsiz sesi kullanarak vatandaşları inandırmaya çalışan telefon dolandırıcılarına karşı herkesi dikkatli olmaya çağırdı. Polisten “telefondaki telsiz sesine kanmayın” uyarısı KIRIKKALE - ZEKERİYA KARADAVUT Kırıkkale Emniyet Müdürü Hasan Onar, yaptığı açıklamada, kendini kamu görevlisi olarak tanıtan kişilerin "telefonla dolandırıcılık" yöntemiyle son dönemlerde birçok kişiyi mağdur ettiğini belirterek, "Polis, savcı, asker ya da farklı bir kamu görevlisi suçu ya da suçluyu takip için para istemez. Telefonla arayan kişi ne kadar inandırıcı olsa da hiçbir zaman şüpheyi elden bırakmayın. Mutlaka en yakın karakola gidin ya da 155'i arayarak durum hakkında polise bilgi verin" dedi. Gelişen teknolojinin sağladığı imkanları kendi çıkarları için kullanan dolandırıcılara karşı vatandaşları dikkatli olmaları konusunda uyaran Onar, şunları söyledi: "İletişimi kullanarak özellikle telefonlarla vatandaşlarımızı dolandırmaya çalışıyorlar. Vatandaşlar önce ev telefonlarından aranıyor. Kendilerini polis veya diğer kamu görevlisi olarak tanıtıyorlar. Konuşurken de arka fonda polisin telsiz sesini kullanarak vatandaşı inandırma yönüne gidiyorlar. Vatandaşı inandırdıktan sonra kendisinin cep telefonundan aranacağını ve telefonunu kapatmaması söyleniyor. Nitekim de kişi, cep telefonu ve diğer bilgilerine ulaşıldıktan sonra aranıyor. Kişilerin bilgilerine vakıf olan dolandırıcılar, aradıktan sonra sürekli telefonla konuşarak şahısın başka kişilerle irtibat kurmasının önüne geçiyor." Kırıkkale'de son 2 ayda bu yöntemle dolandırıcılık yapan 6 kişiyi suçüstü yakaladıklarını, bu şüpheliler hakkında gerekli adli tahkikatların yapıldığını belirten Onar, bu sürede yürüttükleri çalışmalar sayesinde 50 kişinin aynı yöntemle dolandırılmasını önlediklerini ve yaklaşık 500 bin liranın dolandırıcılara kaptırılmasını engellediklerini söyledi. Onar, bazı vatandaşların dolandırıcılara inanarak yaklaşık 50 bin lirayı kaptırdığını ifade etti. Konuyla ilgili broşür ve afiş dağıttıklarını, SMS gönderdiklerini, muhtarları ve vatan- daşları bilgilendirdiklerini dile getiren Onar, polis ekiplerinin bankaların çevresinde sürekli telefonla konuşan kişileri yakın takibe aldığını ifade etti. Emniyet Müdürü Hasan Onar, dolandırıcıların özellikle yaşlıları seçtiğini belirterek, şunları kaydetti: "Dolandırıcıların ikna kabiliyeti çok yüksek. Bunlara dikkat etmek gerekir. Özellikle ev kadınlarımızı arıyorlar ve 'eşiniz de burada, onunla da görüştürelim' diyorlar. Vatandaşları bu şekilde ikna etmekte ve eşinin telefon numarasını alarak evde bulunan hanımıyla telekonferans sistemiyle görüşme yaptırılmak suretiyle 'evde polis olduğu, bir operasyon yapıldığı, banka hesaplarında bulunan paranın örgüt tarafından ele geçirildiği, banka memurlarının da bu işin içinde olduğuna' inandırıp, operasyon için verilen hesaba para havale etmesini söyleyerek vatandaşlarımızı dolandırmaya devam etmektedirler." (AA) Orman yangın sayısı yüzde 50 azaldı Cep telefonu mesajı “hukuka uygun delil” sayıldı ANKARA- Yargıtay, iş yerinden hırsızlık yapan çalışanının, kendisini fark eden patrona gönderdiği cep telefonu mesajını, "hukuka uygun delil" saydı. İstanbul'da çalıştığı kuaför salonundan laptop çalan personel, komşu dükkanın güvenlik kamerasınca görüntülendi. Patronu olayı farkederek, çalışanından bilgisayarları geri getirmesini istedi ve şikayetçi oldu. Olayı inkar eden çalışan, patronuna cep telefonundan "Şikayetini al, bir hafta sonra laptopu alırsın, almazsan da sen bilirsin, ben zaten bitmişim" şeklinde mesaj attı. Cep telefonu mesajını tutanakla tespit ettiren patron, şikayetinden vazgeçmedi. İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesinde yargılanan sanık, hırsızlık suçundan hapis cezası aldı. Mahkeme, sanığın suçu kabul ettiğine ilişkin cep telefonu mesajını da hukuki delil kabul etti. Kararı temyiz eden sanık avukatı ise temyiz gerekçeleri arasında, sanığın gönderdiği cep telefonu mesajının hukuka uygun delil olamayacağı da ileri sürüldü. Dosyayı görüşen Yargıtay 13. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını onadı. Kararda, öncelikle şikayetçinin cep telefonuna gönderilen mesaj delilinin hukuka aykırı delil olup olmadığının irdelenmesi gerektiği belirtildi. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 132. ve devamı hükümleri uyarınca, haberleşmenin gizliliğini ihlalin suç olarak düzenlendiği hatırlatıldı. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 135. maddesi ve devam hükümleri uyarınca da şüpheli ve sanığın telekomünikasyon yoluyla yaptığı iletişimin denetlenmesinin belli koşullara bağlandığı belirtilen kararda, aynı kanunun 206 ve 217/2. maddelerinde, "Yüklenen suç, hukuka uygun şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir" denildiği kaydedildi. Kararda, şu tespitler yapıldı: "Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6/1, Anayasanın 36. ve TCK'nın 26/2. maddelerinde düzenlendiği üzere, hakkın kullanılması bir hukuka uygunluk nedenidir. İddia ve savunma hakkı da hukuka uygunluk nedeni çerçevesinde değerlendirilmesi gereken bir haktır. Bu itibarla, mesaj delili hukuka uygun kabul edilip diğer delillerle değerlendirildiğinde, kararda olduğu gibi suçun subuta erdiği sonucuna varılmıştır. Dosya ve duruşma tutunakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre, atılı suçun sanık tarafından işlendiği kabulde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır." (AA) İZMİR- Türkiye’de 2014’te geçen yıla göre orman yangını sayısı yüzde 50, yanan alan miktarı ise yüzde 75 azaldı. Orman Genel Müdürlüğü verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yıl çıkan 3 bin 775 yangında 11 bin 456 hektar alan yanarken, bu yıl ekim ayı itibarıyla bin 872 yangında yalnızca 2 bin 879 hektar alan zarar gördü. Muğla’nın Milas ilçesinde 22 Ağustos tarihinde çıkan ve 543 hektar alanın zarar gördüğü yangın, 2014 yılının en büyük orman yangını olarak kayıtlara geçti. Orman yangınlarını önleme, söndürme ve yanan alanların daha sonra rehabilite edilmesi konusunda geçen yıl 236 bin kişiye yangın eğitimi verilirken bu yıl orman yangınlarının söndürülmesinde en önemli etkenlerden erken ihbar sistemi için 776 kuleden ormanlar 24 saat gözetlendi, 97 gözetleme kulesinde 194 kamera kullanıldı. Orman yangınlarında bu yıl 43 hava aracına, karadan 2 bin 282 araç, iş makinesi ve 19 bin personel destek verdi. 2003 yılında orman yangınlarına ilk müdahale süresi 40 dakika iken, bu süre 2013 yılında 17, 2014 yılında ise 16 dakikaya indi. Türkiye’nin, orman yangınlarıyla mücadele konusunda son yıllardaki bu çalışmaları sayesinde Akdeniz çanağında bulunan Avrupa ülkeleri arasında birinci olduğu ifade edildi. Bu yıl, Türkiye’de çıkan orman yangını sayısı ve zarar gören alan miktarı son 12 yıl ortalamasının altında kaldı. Türkiye’de 2003-2014 yılları arasında her yıl ortalama 2 bin 606 orman yangını meydana gelirken, söz konusu dönemde her yıl ortalama 7 bin 780 hektar alan zarar gördü. (AA) Fehmi KORU [email protected] Ateşin üzerine su dökülür, benzin değil İNSAFI elden bırakır, bilgi ve deneyime dayalı serinkanlı değerlendirmeler yerine takıntıların peşinde yorumlarla kamuoyunu yanlışa sevk ederseniz, ortaya şimdiki manzaranın çıkması kaçınılmaz olur... Etrafımız kan ve ateş çemberiydi, etrafımızdaki kan ve ateşi şimdi kendi topraklarımıza da çektik... Burada biraz duralım ve kendi değerlendirmemize bakalım. Ebubekir el-Bağdadi ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun, IŞİD adıyla anılan örgüt ile Ak Parti’nin herhangi bir ideolojik akrabalığı olabilir mi? IŞİD (ya da şimdilerde anılmak istediği adıyla “İslam Devleti”, kısaltılmışıyla İD) bir “sapma” ideolojiye sahip; ne kadar uğraşılırsa uğraşılsın, Türkiye’de temsil edilen İslam inancıyla bir ilişkisi kurulamaz IŞİD’in temsil ettiği inanışın... Sadece gittiği yerlerde sergilediği uygulamaların vahşiliği sebebiyle değil, IŞİD’in kendisine hedef seçtiği tahmin edilebilecek dünya ve bölge tablosu da İslam’la veya dinin kabulleriyle örtüşmüyor. Dünya üzerinde var olan herhangi bir din otoritesi, İslam dünyasından din veya ilim adamı, “IŞİD” örgütünün anlayış ve uygulamalarını tasvip etmiş değil; tam tersine, İslam dünyasının saygı hak eden âlimleri, Batı’daki İslam merkezlerinin başındaki önemli kişilikler -bu arada Diyanet İşleri Başkanlığı da- inananları IŞİD konusunda uyarıp duruyor. Durum böyle iken, birbirine hiçbir biçimde benzemeyen IŞİD ile AK Parti veya Bağdadi ile Erdoğan ve Davutoğlu arasında paralellik kurup “AK Parti IŞİD’i destekliyor’’ veya “Erdoğan IŞİD’i Kürtlere tercih ediyor’’ türü yakıştırmaları yorum olarak sunmanın anlamı ne? Türkiye’nin birçok ilinde insanlar bu tür kışkırtıcı yorumlar üzerine hareketlendiler işte... Meclis’ten geçen tezkere ile Türkiye kendisini ABD’nin başını çektiği “koalisyon”un parçası haline getirdi. İçerisinde 10’dan fazla ülkenin yer aldığı koalisyon günlerden beri Kobani’nin düşmemesi için seferber; sayısız uçak her gün Kobani dahil Suriye’nin kuzeyindeki IŞİD mevzilerini bombalıyor. Hiç kuşkusuz Türkiye de operasyonlara yardımcı oluyordur... Yeterli değil mi? Yeterli değilse, “koalisyon” güçlerinin daha neler yapması gerektiği üzerinde fikirler üretilmesi mantıklı olmaz mı? Neden illa Türk Silâhlı Kuvvetleri’nin sınır ötesine geçmesi talepleri yükseltiliyor? Kan ve gözyaşını Türkiye içerisine taşıdığınızda olanları hep birlikte gördük; bir daha asla yaşanmayacağını düşündüğümüz türden tedbirler alınmaya başlandı. Sokağa çıkma yasağının bir adım ilerisi “olağanüstü hal”, onun bir adım ötesi de “sıkıyönetim”dir. OHAL ve sıkıyönetim dönemlerinde ülkemizde neler yaşandığını ne çabuk unuttuk... Galiba yönetici kademelerinde yer alanların da sağduyuya ihtiyaçları var. Yetkili ağızlardan çıkan bazı açıklamalar ateşin üzerine benzin dökme etkisi yapıyor... Oysa tedirginliği azaltıcı, kışkırtılan kitleleri yatıştırıcı çıkışlar zamanı şimdi... Vaktiyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’den gelmesine alıştığımız türden çıkışlar... Herkes aynı türden açıklamalar yaptığında, ortalığı karıştırma amaçlı kışkırtıcı yorumlar insanlar üzerinde daha etkili hale geliyor. Ülkemizin şu anda sağduyulu yaklaşımlara ihtiyacı var. Bir oyun oynanıyor ve oyun bazılarının sandığı gibi Suriye’yle veya Irak’la ilgili değil; doğrudan Türkiye’yi ateş çemberinin içerisine çekme gayreti var ve şimdiki manzara, oyunu kuranları sevindiriyordur... Biraz akıl ve sağduyu lütfen... 9 Ekim 2014/ HABER TÜRK Tencere ve tabaklar bile tramvayda unutuldu Japon geline Türk düğünü OSMANİYE - Eğitim için ABD'ye giden Hüseyin Hakkoymaz, orada tanıştığı Japon Mina Wong ile Kadirli ilçesinde evlendi. Kadirli Öğretmenevi'nde yapılan düğünde gelinlik giyen Mina Wong, nikah memurunun “Evlenmeyi kabul ediyor musunuz?” sorusuna Türkçe “Evet” yanıtını verdi. Nikah memuru evlilik cüzdanını geline verdi. Daha sonra genç çifti ilk 3 [email protected] yurt haberlerİ dansı yaptı. Düğün pastasının kesilmesinin ardından, geleneklere göre takı merasimi yapıldı. Düğünde davetliler müzik eşliğinde doyasıya eğlendi. Wong, düğünün ardından AA muhabirine yaptığı açıklamada, gördüğü ilgi ve alakadan çok memnun kaldığını söyledi. Eşini çok sevdiğini ve ailesinin de çok cana yakın insanlar olduğunu ifade eden Wong, önceki gün kına gecesi yapıldığını hatırlatarak "Türkiye'ye geldiğim günden bu yana bana çok yakın ilgi gösterdiler. Eşimi, ailesini ve Türk insanlarını çok seviyorum. Onunla hayatımı birleştirdiğim için çok mutluyum" dedi. İstanbul Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü'nü bitirdikten sonra doktora yapmak üzere ABD'nin Kaliforniya eyaletine gittiğini anlatan damat Hüseyin Hakkoymaz da, eşiyle tanıştıktan kısa süre sonra evlenmeye karar verdiklerini söyledi. (AA) SAMSUN - Samsun'da yolcuların raylı sistem araçlarında unuttukları arasında tencere, tabak, cep telefonu, takım elbise, kredi ve kimlik kartı gibi eşyalar bulunuyor. Gar ile üniversite arasında çalışan ve 4 yıldır faaliyette bulunan Samsun Büyükşehir Belediyesi Raylı Ulaşım Sistemi'ne (SAMULAŞ) ait tramvaylarda vatandaşların şapka, cüzdan, ders kitapları, gözlük, cep telefonu, sağlık karnesi, şemsiye, bisiklet, takım elbise, tencere, tava, oyuncak, altın yüzük, kredi kartı gibi eşyalarını unuttuğu bildirildi. SAMULAŞ Destek Hizmetleri Müdürü İbrahim Şahin, AA muhabirine, tramvaylarda vatandaşların en çok kimlik ve kredi kartlarını unuttuğunu söyledi. Tramvayın faaliyette bulunduğu 4 yılda yaklaşık 2 bin 70 parça eşyanın kayıp eşya bürosuna getirildiğini bildiren Şahin, bu eşyalarda isim, adres ya da telefon numarası bulunması halinde sahiplerine kendilerinin ulaştıklarını kaydetti. Herhangi bir adres olmaması durumunda ise eşyaları genel müdürlüklerinde oluşturulan depoda muhafaza ettiklerini anlatan Şahin, "Bulunan eşyaların sadece 350'si gelip alındı. Diğerleri halen depoda bekletiliyor" dedi. Şahin, kaybedenlere hemen eşyasını vermediklerine işaret ederek, eşyanın müracaat eden kişiye ait olduğundan emin olunması için çeşitli sorular sorduklarını vurguladı. Tramvayda unutulan eşyalardan özellikle yeni nesil cep telefonu ve dizüstü bilgisayar almak için sahiplerinin hemen müracaat ettiğine dikkati çeken Şahin, şöyle konuştu: "Özellikle yeni nesil cep telefonları, dizüstü bilgisayar ve bilgisayarları unutan vatandaşlar birkaç gün içinde kayıp beyanında bulunarak eşyasını almaya geliyor ancak, eski cep telefonu veya eski eşyalar unutulduğunda pek gelen olmuyor. Biz eşyaları 1 yıldan az olmamak suretiyle depomuzda saklıyoruz. Halen sahipleri çıkmamışsa değerli eşyaları açık artırmayla satıyoruz, değersiz olanları da yardım kuruluşlarına bağışlıyoruz." (AA) 4 ANKARA 10 Ekim 2014 Cuma Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu: İddia yok Abdullah Cengiz [email protected] ASLINDA KİM DARBE YAPTI? Güncel sohbet RÖPORTAJ KENAN ERGEN “Sokak düğünleri kalksın esnaf mağdur edilmesin” Güncel Sohbet adlı röportajlarımızın bu haftaki konuğu, Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı İlhan Koyuncu oldu. Başkan Koyuncu, özellikle sokak düğünlerine değinerek, düğün salonu sahipleri ve çalışanlarının içinde bulunduğu mağduriyeti dile getirdi. -Sayın Koyuncu, kendinizden kısaca bahseder misiniz? -1963 Ankara Haymana doğumluyum. 2 kız 1 erkek çocuk babasıdır. Ankara Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın başkanıyım. 10 yıl Ankara Düğün Salonları Odası’nın Başkan vekili görevini yürüttüm. -Oda başkanı olarak ne gibi sıkıntılarınız var? - Düğün salonu sektöründe çalışan esnafımızı mağdur eden şu sokak düğünlerine değinmek istiyorum. Başbakanlık'ın talimatına göre ses ve gürültü kirliliğine giriyor. Ankara Valiliği sokak düğünlerine yasak getirmesine rağmen, maalesef her ne hikmetse bir şekilde devam ediyor. Belediyeler kapalı pazaryerlerinin altında düğün yaptırıyor. Mamak, Altındağ, Keçiören, Sincan, Etimesgut bölgelerinde bina altında dahil düğün yaptırıyorlar ve izin veriyorlar. Okul müdürleri maalesef okul bahçelerini kira veriyor. Düğün salonu sahipleri ve çalışanları bu durumdan çok mağdur. Sabahın dokuzunda geliyoruz, akşamın altısına kadar esnafımın tüm sorunlarıyla ilgileniyo- rum. Maliye’ye koşuyorum, Belediyeye koşuyorum, Emniyete koşuyorum, bankaya koşuyorum; ama esnaf yine de mağdur. Benim her meslekten üyelerim var. Ben hepsine koşturuyorum ama hepsi mağdur durumda. -Sizce, insanlar neden sokak düğünlerinden vazgeçmiyor? -Sokak düğünleri maddi sıkıntılar gerekçe gösterilerek yapılıyor. Oysaki bizim şu anda düğün salonlarında yaptığımız düğün, evde yapılan düğünlerden daha uygundur. Biz 2 bin TL'ye düğün yapıyoruz. Bunun içerisinde pastası, kuru pastası, kamerası, fotoğrafı, içeceği, sanatçıları da var. 2 bin liraya evlerinin önünde böyle bir düğün yapamazlar. Sokak düğünlerinde ise maganda kurşunları, gürültü ve çevre kirliliği var. -Bu sorunun çözümü için ne tür girişimleriniz oldu? -Bu sorunun çözümü için sürekli dilekçeler verdik. Valiliğe, Emniyet Müdürlüğüne vb. kurumlara başvurduk. Tam bir sonuç alamadık. Önceki Valimiz Alaaddin Yüksel, yayımladığı genelgeyle sokak düğünlerini yasaklamıştı. Fakat; buna rağmen sokak düğünleri sürüyor. Yeni Vali’mizden de randevu aldık, görüştük. Sağ olsun bizimle yakından ilgilendi. Sorunun çözümü konusunda gerekenleri yapacağını söyledi. İnşallah olumlu sonuç alacağız. -Başka ne gibi önerileriniz var? -Şöyle bir teklifte bulunuyorum. İhtiyaç sahibi mağdur ailelerin düğünlerini bir kuruş kar gözetmeden sadece maliyetine yapmayı vaat ediyoruz. Yeter ki sokak düğünleri kaldırılsın. Hafta içi bizim belirlediğimiz saatler arasında düğünlerini yapalım. Biz buna hazırız. -Son olarak eklemek isteğiniz bir şey var mı? -Belediye başkanlarından rica ediyoruz. Pazaryerlerini vatandaşa kiraya vermesinler, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan rica ediyoruz; okul bahçelerini kiraya vermesinler. Emniyet Genel Müdürlüğü'nden rica ediyoruz; ilçe emniyet müdürlükleri görevlerini yapsınlar. Polis karakolları görevlerini yapmıyor. Bir kilo çay ve bir kilo şekere esnafımızı mağdur etmesinler. TÜGİAD, AB İlerleme Raporu'nu değerlendirdi Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen, Avrupa Birliği’nin 8 Ekim’de yayınladığı 17. İlerleme Raporunu değerlendirdi. Yücelen, AB yılı ilan edilen 2014 bitmeden Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin canlandırılması çağrısı yaptı. HABER MERKEZİ - Türkiye için yayınlanan 17. İlerleme Raporunu değerlendiren Türkiye Genç İşadamları Derneği (TÜGİAD) Başkanı Ali Yücelen, “Bu seneki İlerleme Raporunda da hem ilerleme kaydedilen alanlara ve kazanımlara hem de ilerleme gereksinimi olan ya da endişe verici bulunan konulara yer verildiğini görüyoruz.” dedi. 1999 yılındaki adaylık ve 2005 yılında müzakerelerin açılmasından bu yana geçen uzun süre zarfında, müktesebat uyumu gerektiren 33 fasıldan maalesef sadece 14’ünün müzakerelere açılabildiğini ve sadece 1 başlığın kapatılabildiğini belirten Yücelen, Türkiye’nin AB’ye katılım sürecinin, iki tarafta da siyasi mülahazadan uzak yürütülmesi gerektiğine vurgu yaptı. Yücelen’in rapora ilişkin değerlendirmesinde şunları söyledi: “Genel olarak baktığımızda, Park ve anıt temizliği sürüyor HABER MERKEZİAnkara’nın simge anıtları Büyükşehir Belediyesi tarafından temizleniyor. Kent Estetiği Dairesi ekipleri, Milli Egemenlik Parkı’nın (Meclis Parkı) duvarlarına yazılan yazıları sildi, Güven Anıtı’nı da baştan aşağı temizledi. Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Türkiye’de ilk kez Ankara’da kurulan Kent Estetiği Dairesi ekipleri, Ankara’nın dört bir tarafında temizlik ve bakım faaliyetlerinin yanı sıra Başkent’in simge anıtları ve parklarında temizlik ve bakım çalışmalarını da gece gündüz sürdürüyor. Kent Estetiği Dairesi ekipleri, Türkiye’de ilk kez Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından kullanılmaya başlanan yazı silme makinası ile tarihi anıtlar ile duvarlara sprey boya ile yazılan yazıları silerek, çirkin görüntüleri ortadan kaldırıyor. Ankara’daki simgesel önemi olan anıtların düzenli olarak temizliğini yapan Ankara Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Dairesi’ne bağlı ekipler, son olarak Milli Egemenlik Parkı’nda bazı bilinçsiz kişilerin duvarlara yazdıkları çirkin yazıları yazı silme makinası ile sildi. Ekipler ayrıca sıcak su sistemli yeni temizlik aracıyla da Atatürk Anıtı’nı baştan aşağı yıkadı. Avrupa Birliği’nin ilerleme kaydedilen alanları belirtmiş olmakla birlikte önemli eleştiriler yaptığını da görüyoruz. Rapordan bazı örneklere bakarsak, sivil toplumun gelişmeye devam ettiğini belirten AB’nin, sivil toplumun hükümet ve parlamentoyla ilişkilerinin geliştirilmesi vurgusunu da yapıyor ve bizim de sivil toplum olarak önemsediğimiz ve ihtiyaç duyduğumuz somut ve sürdürülebilir bir işbirliği mekanizmasına dikkat çekmiş oluyor. Ekonomik değerlendirmelere baktığımızda, raporda, ülke ekonomisinin küresel şoklara dayanıklılığı, büyümeyi sürdürmesi gibi olumlu değerlendirmeler yanında, yüksek dış borca ve cari açığa, ekonomi alanında koordinasyonun zorluğuna, işgücüne ve eğitime katılmayan gençlerin oranının yüksekliğine, sermaye akışına bağımlılığın yarattığı makroekonomik kırılganlığa ve pek çok alanda şeffaflık eksikliğine dikkat çekiliyor. Türkiye’nin AB üyeliğinin temel unsurlarını içeren Kopenhag siyasi kriterlerine uyumda ise, önemli değerlendirmelerin yer aldığını düşünüyoruz. Çözüm süreci, Gayrı Müslim vatandaşlarımızla ilgili yapılan çalışmalar gibi bazı konuların olumlu yansıdığı raporda, demokratik hukuk devletinin vazgeçilmezi olan ifade ve basın özgürlüğü, adil yargılama, yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı, kurumların bağımsızlığı ve şeffaflığı konularında endişe ifadesini ve eleştirileri de görüyoruz.” Yücelen sözlerine şöyle devam etti: “Hassasiyetle vurgulamak isteriz ki, AB ile müzakereleri başlatmamızda koşul olan ve müzakere süreci boyunca da izlenen siyasi kriterlere uyumda geriye gidiş, Türkiye’nin AB hedefinden uzaklaşması anlamına gelecektir.” Çankaya’dan Ardahan’a 17-25 Aralık operasyonlarını yapan polisle yahut onların gönül bağı ile bağlı oldukları Hizmet Hareketi mi darbe yaptı yoksa acem uşağının tezgâhına kolayca düşen kimseler mi? Bakalım görelim… Önce polislerin yaptıklarına bakalım: Bir kimsenin kişiliği yapıp ettikleriyle paralel gider mi gitmez mi? “Gitmez” diyene rastladınız mı? Hatta bunu onaylayan meşhur bir de atasözümüz var: “Aynası iştir; lafa bakılmaz.” Ne demek? Bir kimsenin yaptıklarına bakın, kim olduğunu ve nasıl bir kişiliğe sahip bulunduğunu bilirsiniz... Darbeyle suçlanan bu polislerin hepsi mesleki hayatları boyunca en ufak bir kanunsuzluğa bulaşmamışlar? Haklarında yanlış bir iş yaptıklarıyla ilgili soruşturma geçirmemişler. İstisnalar hariç. Onu da ben bilmiyorum. Tersine, hemen hemen hepsi, helal dairede, çoluk çocuklarının rızkı için çalışmışlar. Bu süre içinde gösterdikleri üstün performansın sonucu, başta başbakan olmak üzere sıralı amir ve müdürleri tarafından taltif edilmişler. Başarıları en üst düzeyde tescillenmiş bu kardeşlerimiz, nasıl olur da kendi ülkelerine ihanetin içinde olurlar? Mümkün mü? Bu nasıl mantık? Bir polis memuru kanunlara, tüzüklere uygun, savcı ve hâkimin kendisine verdiği görevi yerine getirdiğinde darbeci oluyormuş? Bu olaylarla ilgili suçları(!) sadece hırsızı ve rüşvetçiyi takip edip adalete teslim etmekten öte bir şey değildir. Dünyanın neresinde hırsızı ve rüşvetçiyi yakalamak suç oluyormuş? En ilkel ve bağnaz toplumlarda bile, vicdanen tefessüh etmemiş kimse buna haklılık payı veremez. Ama ne acıdır ki politik ihtiraslar, birden faka basmalar, para zaafı olanlar, dünya düşkünü biçareler, politik dalaverelerle işlerini yürütenlerdir ki buna “DARBE” yaftası vurarak sıyırmanın yoluna gittiler. Aşağıda asıl darbeyi kimlerin yaptığını yazdığımda göreceksiniz ki bu kardeşlerimiz masumdurlar. Sadece görevlerinin gereğini yapmışlar. Bu ülkede adaleti kendilerine göre dizayn edenler, politik dalavereciler, para ve kadın zaafı olanlarla fırsatçı hırsızlardır ki bu masum insanları “darbecilikle” suçlamaktadırlar. Şimdi de gelelim asıl darbeyi yapanlara: Hükümet normal işleyişi ile ülke problemlerini çözmeyle meşgulken bakın birileri nelerle meşgulmüşler? Bir bakan ve oğlu: Sahtecilik, altın kaçakçılığı, rüşvet vermek ve fuhşa ararcılık etmek suçunu işleyen İranlı bir soytarının önünde eğilmeye, referans mektubu yazmaya, kurduğu tezgâhta iş bitirenlere Türk vatandaşlığı verme ve oğlunu ona danışmanlık hizmeti yapma karşılığında 20 milyon dolar alıyormuş. Haydi! Kolay(!) gelsin… Bir diğer bakan ve oğlu: Kaçak altınları Türkiye dışına çıkarma komisyonu alma, bunu haber alan adli makamları engelleme, hayali gıda/ilaç ihracına göz yumma, bu usulsüzlüklerle ilgili basında çıkan haberleri engelleme ve bu konuda bakanlık özel kalemini kullanarak nüfuz kullanmasının yollarını açma karşılığı, değeri 1.400.000 (bir milyon dört yüz bin) olan altın bir saat ve 200 milyon Türk Lirası rüşvet alıyormuş. Afiyetle(!) yiyin… Bir diğer bakan: Acem uşağı hakkında yapılan suçlamaları fark eden emniyet müdürünü görevinden sürdürme, bu konuda basında çıkan haberleri engelleme, Türk vatandaşlığına geçmesi için iç işleri bakanı ile temas kurma, kendisinin ve babasının vize işlemlerini hızlandırma karşılığı 1.500.000(bir buçuk milyon) rüşvet alıyormuş. “Yiyin beyler! Yiyin, bu bir hanı yağmadır…!” Bir diğer bakan ve oğlu: İmara açılmayan arazi ve sit alanlarını, yetkisini kullanarak imara açmak suretiyle milyonlarca rant elde etme, Marmaray kazılarında çıkan tarihi eselerle, Topkapı Sarayı’ndaki bir kısım tarihi değeri olan eşyaları bazı Arap şeyhlerine gönderme, bu konuda gelecek rüşvetleri oğlunun üzerinden halletmekle meşgulmüş. Boğazınızdan iner mi? Bilmem ona da siz karar verin… Bir belediye başkanı: İmara açılmayan arazi ve sit alanlarını imara açma ve ruhsat verme karşılığı 1,5 milyon dolar rüşvet alma işleriyle uğraşıyormuş. Ye kardeşim ye! Bakalım yiyebilecek misin? Devlete bağlı bir bankanın genel müdürü: Bankasına gelen paraların altın ihracı olarak yurt dışına çıkarılması karşılığında 10 milyon rüşvet alıyormuş. Ne diyelim? Haramzade olanlar hesabı versin… Peki, bütün bu kanunsuzluklar, hırsızlıklar olurken asıl sorumlu nerdeymiş? O da kendisini uyaran MİT’in ikazına, kurduğu havuz medyasındaki gazetesinin uyarı haberine bile güvenmeyip işine devam etmiş. Çünkü kendisi de ihale ve benzeri yerlerden gelen iyilik yardımlarıyla(!) (Pöh be! Ne de iyilik yardımı? Değil mi?) evine para istifliyormuş da ondan… Bir Müslüman için ne kötü akıbet, değil mi? Kıymetli okurlarım, şimdi Allah(celle celaluhu) rızası için buyurun kararı siz verin. Darbeyi bu kanunsuzlukları, hukuk içinde takip edip kaydeden savcı ve polisler mi yapmış yoksa bu bey efendiler mi? Daha bu işlerin Adana ve İzmir ayağı ile rüşvet dağıtan işadamları ayağına girmedim. O da başak yazıya kalsın. En doğrusunu Allah(celle celaluhu) bilir. Sonucu da O kaydeder… Biz de O’na teslim olanlardanız. Rabbim yanıltmasın. Şampiyonlar Yenimahalle’de yetişiyor EĞİTİM DESTEĞİ HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi’nin dost eli Türkiye’nin bir ucu, Ardahan’a kadar uzandı. Belediye, Çankaya sınırlarında öğrencilere verdiği desteği, Ardahan Merkez Tazeköy İlkokulu’ndaki öğrencilerden esirgemedi. Sosyal medya aracılığıyla Çankaya Belediyesi’ne ulaşarak köy okulundaki öğrencilere kırtasiye desteği talep eden Okul Müdürü ve Öğretmen Çağatay Erol, öğrencilerini sevindirmenin mutluluğunu yaşadı. Öğretmen Çağatay Erol’un talebi üzerine harekete geçerek iletişimde bulunan Belediye, okuldaki 60 öğrenciye de kırtasiye desteğinde bulundu. HABER MERKEZİYenimahalle Belediyesi Spor Kulübü çatısı altında dünya şampiyonları ve milli takım sporcuları yetiştiren Yenimahalle Belediyesi, engelli sporunun da destekçisi oluyor. Hentbol Kadınlar Süper Kupası’nı ilçeye getiren Yenimahalle Belediyesi Kadın Hentbol Takımı’nın ardından, Yenimahalle Belediyesi Görme Engelliler Spor Kulübü Goalball Kadın ve Erkek Takımları da 28 Eylül-1 Ekim tarihleri arasında düzenlenen Goalball Kız 6 yıldır dünya gol kraliçesi unvanını elinde bulunduran Sevda Altınoluk’un da yer aldığı Yenimahalle Belediyesi Goalball Kadın Takımı, Türkiye Şampiyonu olurken, dünya gol krallığı ikincisi Ekrem Gündoğdu’nun yer aldığı Erkek Takımı ise şampiyonanın ikincisi olma başarısını gösterdi. ANKARA 10 Ekim 2014 Cuma Başkent’in yeni mesire alanı: 5 KARTALTEPE KENT ORMANI Keçiören Belediyesi, yeşil alan miktarını artırmak için yaptığı çalışmaları sürdürüyor. Ovacık bölgesinde 1 milyon 126 bin metrekare alana kurulan Kartaltepe Kent Ormanı, şehir yaşantısından bunalan Keçiörenlilere rahat bir nefes aldıracak. Çankayalı annelere bakımevi kolaylığı HABER MERKEZİ Kartaltepe Kent Ormanı’na, Keçiören Belediyesi ve Orman Genel Müdürlüğü’nün işbirliği sonucu 7 bin iğne yapraklı ve yapraklı ağaç dikildi. Çınar, mavi selvi, leylandi, gold rider, top akasya, erguvan, kırmızı çınar yapraklı akçaağaç, süs eriği ve gül ağaçlarıyla donatılan orman alanı, görenleri büyüleyen bir renk cümbüşüne dönüştü. 7 bin ağacın daha dikilmesi ile 14 bin ağaçlık bir ormana dönüşecek bu yeşil alanda, vatandaşların mutlu ve huzurlu zaman geçirmesi için her türlü detay düşünüldü. 80 kamelya, 33 orman masası ve bankların yanısıra, piknik ve mesire alanları da vatandaşların kullanımına sunulacak. Temiz havada ve yemyeşil bir ortamda spor yapmak isteyenleri ise 500 metrelik koşu parkuru ve yürüyüş yolu, zemini kum kaplı voleybol ve futbol sahaları, çeşitli spor aletleri ile donatılan spor alanları bekliyor. Kent ormanında ayrıca çocuklu aileleri mutlu edecek çocuk oyun alanı, bay-bayan mescit, bay-bayan wc, çocuk bakım odası ve idare binası da bulunuyor. Keçiören’de göreve geldiğinde 2.2 metrekare olan kişi başına düşen yeşil alan miktarını 5.5 metrekareye çıkarmayı başaran Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, “Yeşiller içindeki bir Keçiören’i istiyor ve bunun için çalışıyoruz. Kişi başına düşen yeşil alanı 10 metrekareye çıkararak cennet gibi bir Keçiören hedefine ulaşmayı amaçlıyoruz. Şehirlerin en büyük sıkıntısının betonların arasına sıkışmak olduğundan yakınılır. Biz Keçiören’in yeşil hasretini giderdik. Keçiörenliye nefes aldırarak görsel açıdan çekici hale getirdik” dedi. Ovacık’taki Kartaltepe Kent Ormanı’nın sadece Keçiören’in değil, Ankara’nın da nefes alacağı akciğerleri haline geleceğini söyleyen Başkan Mustafa Ak, “Yaşadığımız şehrin temizliği, düzeni ve bakımı kadar yeşilliği de önemli. Bir kentin yeşil alan miktarı o şehrin medeniyet ölçüsünü gösteriyor. Ağaçlandırma için uygun alanların ağaçla buluşması için gayret gösteriyoruz. Düzenlediğimiz törenlerle herkesin dikili bir ağacı oluyor” diye konuştu. HABER MERKEZİÇankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen tarafından kısa süre önce Yaşamkent’te açılışı yapılan “Mutluluk Gündüz Çocuk Bakımevi” önemli bir ihtiyacı karşıladı. Her geçen gün gündüz bakımevleri ve etüt merkezlerinin sayılarını arttıran Çankaya Belediyesi, Yaşamkent’e getirdiği “Mutluluk” ile anne ve babaları rahatlattı. Bölgede yaşamlarını sürdüren küçük çocuklu aileler için çağdaş eğitimi ve kalitesiyle önemli bir boşluğu dolduran yeni gündüz bakımevi, tam gün eğitimiyle özellikle karı-koca çalışanlar için önemli destek oldu. 120 çocuğa kucak açan “Mutluluk Gündüz Çocuk Bakımevi”, eğitimiyle, eğlencesiyle, uyku odalarıyla, yemekhanesiyle, sosyal aktiviteleriyle ve 16 eğitimcisiyle Yaşamkentlilerin hizmetine sunuldu. Çankaya Belediyesi bölgede yeni gündüz bakımevi ve etüt merkezlerinin çalışmalarını da sürdürüyor. Kreş öğrencileri Ankara İtfaiyesi’ni gezdi Kreş öğrencileri, Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nın İskitler Merkezi’ni gezdi. İtfaiye Daire Başkanlığı’nı ziyaret eden minik öğrencilerin gözlerinde, oyuncakçılarda gördükleri itfaiyeci, itfaiye arabası ve yangın hortumu benzeri oyuncakların gerçekleri ile karşılaşmanın merak ve heyecanı vardı. HABER MERKEZİ Merkezde minik öğrencilere ilk olarak yangına neden olan ateş ve ateş kaynakları tanıtıldı. Yangınların çoğu zaman dikkatsizlik ve ihmal sonucu meydana geldiğine dikkat çekilerek, miniklerden ateş ve ateş kaynaklarından uzak durmaları konusu ısrarla hatırlatıldı. Yangın anında aranması gereken numaranın Türkiye’nin her yerinde aynı olduğu ve mutlak suretle ezberlenmesi gerektiği vurgulanırken, minik ziyaretçilere koro halinde “bir…bir… sıfır… 110” diye numara neşeli bir şekilde tekrarlatıldı. Yer itfaiye merkezi olunca, sırada ateş ve ateşin söndürülmesi vardı. Sahada bir tabla içerisindeki suya benzin konularak oluşturulan ateşi söndürmek için büyük bir arzu gösteren minikler, eğitmenlerin nezaretinde yangın söndürme cihazı ile yakılan ateşi söndürdüler. Yangınla mücadelede teorik ve pratik bilgilerin ardından, miniklerin K- 9 Arama Kurtarma Köpekleri ile tanışmaları ayrı bir heyecan kaynağı oluşturdu. 2 arama kurtarma köpeğinin, komutlara uyarak verdiği tepkiler çocukların büyük ilgisini çekti ve alkışlarla kutladılar. K- 9 köpeklerine büyük bir sevgi ile yaklaşan minikler köpekleri sevdiler ve birlikte fotoğraf çektirdil Haymana Dernekler Federasyonu Başkan Akgül’ü ziyaret etti HABER MERKEZİMamak Belediye Başkanı Mesut Akgül, Haymana Dernekler Federasyonu Başkanı Murat Çelebi ve yönetimini konuk etti. Heyet, sivil toplum kuruluşlarına verilen önem ve belediyenin yaptığı hizmetlerden dolayı Akgül’ü tebrik etti. Mamak’ta yapılan tüm çalışmalarda STK’ların önerilerini almayı prensip edindiklerini belirten Akgül, Sivil toplum kuruluşları halkın konuşan yüzüdür dedi. Ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getiren Akgül, “Bu nazik ziyaretten dolayı federasyon başkanımıza ve yönetimine çok teşekkür ediyorum. Amacımız el ele vererek Mamak’a hizmet etmek” diye konuştu. Akgül'ün gerek sivil toplum kuruluşlarıyla gerekse halkla kurduğu dirsek temasını hiç kesmediğini belirten Haymana Dernekler Federasyon Başkanı Çelebi de Akgül’e çalışmalarında başarı diledi. Ziyarete Mamak Belediyesi meclis üyesi Öznur Demirbilek te katıldı. Çankaya Belediyesi 1854 hastaya evde sağlık hizmeti veriyor Nisan ayından bu yana 1854 hastaya Çankaya Belediyesi Evde Sağlık Hizmet Birimi’nce evde sağlık hizmeti verildi. Bu çocuk parkında engeller ortadan kalktı HABER MERKEZİ- Keçiören’deki “Engelsiz Park”, özel eğitime ihtiyaç duyan çocukların eğitim, deneyim ve becerilerini geliştirmeye yönelik oyun alanları ve araçları ile önemli bir eksikliği giderdi. Engelli çocukların hayatlarını kolaylaştıracak çözümler getirerek onların diğer çocuklarla aynı haklara sahip olduklarını hissetmelerini sağlayacak şekilde planlanan Engelsiz Park, hem engelli çocukların hem de ailelerini yüzünü güldürdü. Özel ilgiye muhtaç çocukların eğitiminde, dünyayı algılamalarında, problem çözme yeteneklerinin gelişmesinde, deneyim ve becerilerinin artmasında rol oynayacak park sayesinde, engelli çocukların dört duvar arasından kurtarılmalarına yönelik önemli bir adım atıldı. Engelli çocukların da yaşıtları gibi coşku, heyecan ve güvenle yaşama katılmalarını, neşeli çığlıklarıyla parkı doldurmalarını sağlayan Engelsiz Park, çocukların birbiriyle kaynaşmasına da vesile oluyor. Engelli ve engeli olmayan çocukların birlikte oyun oynayabildiği park ayrıca çocukların psikomotor becerilerinin gelişimine katkıda bulunarak, yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirmelerine imkan tanıyor. Engellilerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak, engellilere yönelik çok sayıdaki uygulamasıyla Keçiören’in “engelli dostu bir belediye” haline geldiğini kaydetti. Aydınlatma direkleri lale açtı HABER MERKEZİKeçiören Belediyesi, daha şık ve görsel olması amacıyla park ve bahçelere lale desenli dekoratif aydınlatma sistemleri yerleştirdi. Mestan Sokak yürüyüş yolu, Fatih Sultan Mehmet Parkı ve Botanik Parkı yürüyüş yoluna yerleştirilen lale figürlü aydınlatma sistemleri, kar beyazı ve amber sarısının uyumu ile ortaya çıkan çok şık bir renk ile geceleri park ve bahçelere görenlerin içini açan bir manzara sunuyor. Sıfıra yakın enerji sarfiyatı olan lale desenli dekoratif aydınlatma sistemlerinden şu ana kadar 60 tanesi aydınlatma direklerine monte edildi. Lale desenli dekoratif aydınlatma sistemlerinden üç boyutlu olanı ise Mestan Sokak’ta bulunan Fatih Sultan Mehmet Parkı’na yerleştirildi. HABER MERKEZİÇankaya Belediyesi Sosyal Yardım İşleri bünyesinde hizmet veren Evde Sağlık Hizmet Birimi, 1854 hastaya sağlık hizmeti verdi. Nisan ayı başından itibaren yeni yönetim dönemini kapsayan hizmetlerde, enjeksiyon, pansuman, kan alma, tansiyon ve şeker ölçümü gibi hemşirelik hizmetlerinden hasta nakline kadar birçok işlem yapıldı. Belediyenin ücretsiz olarak verdiği Evde Sağlık Hizmetinden yararlanacaklar, yaş sınırı aranmaksızın, ihtiyaç sahibi durumundaki tüm engelliler ile herhangi bir sağlık kuruluşuna gidemeyecek durumda olan 65 yaş ve üzerindeki hastalardan oluşuyor. Maddi açıdan zor durumda olan, engelli ve yatağa bağımlı hastalar için, evde sağlık hizmeti ile hasta nakil hizmeti, hafta içi 08:00- 17:00 saatleri arasında veriliyor. İhtiyaç sahibi hastalara ev ortamında sağlık hizmeti veren Çankaya Belediyesi, evinden sağlık kuruluşlarına ulaşma güçlüğü çeken ihtiyaç sahibi hastalara da belediyenin ambulansı ile nakil hizmeti veriyor. Belediyenin Evde Sağlık Hizmeti ekipleri, hastalara ve yakınlarına hasta bakımı konusunda da bilgilendirici eğitim veriyor. Hastaların durumuna göre, sağlık kuruluşlarının hangi bölümlerinde tedavi olabilecekleri konusunda da yardımcı olan ekipler, ilgili kuruluşlarla iletişime geçerek yönlendirmede bulunuyor. 6 EKONOMİ 10 Ekim 2014 Cuma Tüketicilerin, yüzde 9 oranındaki elektrik ve doğalgaz zammından, evlerinde uygulayabilecekleri birkaç tasarruf yöntemiyle etkilenmemeleri mümkün. Elektrik ve doğalgazın ateşini düşüren öneriler SAMSUN - FATİH MEHMET KÜRKÇÜ SAMGAZ Doğal Gaz Dağıtım AŞ'nin resmi internet sitesinde doğalgaz tasarrufu yapılmasına yönelik derlenen bilgilere göre, tasarruf yapılabilmesi için günlük hayatta birtakım kuralların belirlenmesi gerekiyor. Tasarrufun ilk kuralını yalıtım oluşturuyor. Çatı izolasyonunun uygun bir şekilde yaptırılması, çatıdaki yüzde 20'lik ısı kaybını aşağıya düşürüyor. Konutlardaki tüm ısı kaybını oluşturan pencere ve kapıların kenarlarındaki boşlukların sünger ile kaplanması tasarrufun öncelikli ilkelerinden. Doğalgaz sobası kullanılıyorsa, soba filtresinin cihazı kullanmaya başladığınız mevsime girdikten sonra her ay kontrol edilmeli, gerekiyorsa değiştirilmesi paranın cepte kalmasını sağlıyor. Verimli kullanma oda konforu, 19 derece. Oda termostatı olduğunda 1 derece düşer ve yakıt tüketiminde yüzde 6 tasarruf sağlanır. Termostatınızı, bir günden fazla evden uzak kalacaksanız kapatmanız gerekiyor. Sıcaklığın içeride kalması için geceleri perdelerinizin örtülü olması da büyük enerji tasarrufu sağlıyor. Radyatörlerin mobilya ve benzeri eşyalar veya perdeler ile engellenmemesi, pişirme ocağının ısınma amaçlı kullanılmaması, bulunduğunuz ortamın konfor şartlarına uygun olarak ısınma cihazının ayarlanması, bacalı cihazların dolapların içine yerleştirilmesi tasarruf tedbirlerinin başını çekiyor. Konutların enerji giderlerini ısıtma, sıcak su, aydınlatma, pişirme, çamaşır yıkama gibi tüke- timler oluşturmakta. Oransal olarak kullanılan enerjinin yüzde 81'i konutun ısıtılmasında, yüzde 11'i banyo ve mutfakta, yüzde 8'i ise elektrikli aletlerde harcanmakta. Kışın en soğuk günlerinde evin iç sıcaklığının en çok 19 dereceye ayarlanması gerekiyor. Konfor sıcaklığından sonra 1 derecelik iç sıcaklık artışı yüzde 6 civarında enerji kaybına neden oluyor. Odalarda masa, sandalye ve yataklarınızı dış duvarlardan uzak tutmanız, Güney cephesindeki pencerelerden gündüzleri güneş girmesini sağlamanız, geceleri bu pencereleri panjur, perde ve rüzgarlık ile kapatmanız, gece, gündüz ısınan evleri yüzde 50-55 nemlendirmeniz sonucu 18 derece ısınan bir odanın sıcaklığı 19 derecenin üstünde olacaktır. (AA) Türkiye'nin yatırım ortamı "mercek'' altına alınıyor Otomotiv ihracatı 9 ayda 17 milyar dolara dayandı BURSA - HALUK YÜKSEL Avrupa pazarı hareketlenmeye başlayan otomotiv sektörü, yılın 9 ayında, geçen senenin aynı dönemine göre yüzde 7,7'lik yükselişle 16 milyar 930 milyon 625 bin dolarlık ihracatı yakaladı. Eylül ayında ise sadece yüzde 0,2 ihracat artışı gösteren sektör, aylık bazda yılın en düşük artış oranını kaydetti. AA muhabirinin, Türkiye İhracatçılar Meclisi kayıtlarından derlediği bilgilere göre, otomotiv sektörü, 2013'ün ocak-eylül döneminde 15 milyar 713 milyon 945 bin dolar olan dış satımını, bu senenin aynı sürecinde yüzde 7,7'lik yükselişle 16 milyar 930 milyon 625 bin dolara taşıdı. Sektör, Türkiye'nin bu dönemdeki 118 milyar 225 milyon 131 bin dolarlık toplam ihracatından yüzde 14,3 pay alarak açık ara liderliğini devam ettirdi.Otomotivi yüzde 12,2 ile "hazır giyim ve konfeksiyon", yüzde 11,3 ile "kimyevi maddeler ve mamulleri" ve yüzde 8,6 ile "çelik" izledi. Otomotiv sektörü, geçen sene eylülde 1 milyar 955 milyon 643 bin dolar olan ihracatını ise bu yılın aynı ayında sadece yüzde 0,2'lik artışla 1 milyar 959 milyon 784 bin dolara çıkardı. Bu, sektörün yıl başından itibaren aylık bazda kaydettiği en düşük artış oranı oldu. Yıla ocaktaki yüzde 6,8'lik artışla başlayan, şubatta yüzde 2,9 ve martta yüzde 14,2'lik yükselişlere imza atan sektör, nisanda ise yüzde 18,7'lik artışla aylık bazda 2014'ün en büyük oranına ulaşmıştı. Sektör, mayısta yüzde 11,5; haziranda 12,8; temmuzda yüzde 2,1; ağustos ayında ise yüzde 0,4'lük büyüme kaydetmişti. Türk otomotiv sektörü, yılın 9 ayında 14 serbest bölgenin yanı sıra 165 ülke ve özerk bölgeye ihracat gerçekleştirdi. Bu dönemde, 2 milyar 812 milyon 469 bin dolar otomotiv ihracatının yapıldığı Almanya, toplam otomotiv dış satımından yüzde 16,61 pay alarak zirvedeki yerini sağlamlaştırdı. Ayrıca İngiltere'ye 1 milyar 885 milyon 820 bin, Fransa'ya 1 milyar 797 milyon 814 bin, İtalya'ya 1 milyar 338 milyon 5 bin, Belçika'ya 807 milyon 420 bin, İspanya'ya 716 milyon 306 bin, Rusya Federasyonu'na 642 milyon 927 bin, İsrail'e 432 milyon 210 bin, Slovenya'ya 421 milyon 755 bin, Romanya'ya 418 milyon 401 bin, Polonya'ya 350 milyon 321 bin, Hollanda'ya 344 milyon 333 bin, ABD'ye 298 milyon 740 bin, Cezayir'e 289 milyon 365 bin, İsveç'e 282 milyon 126 bin ve Avusturya'ya 234 milyon 817 bin dolar otomotiv ihracatı yapıldı. (AA) ANKARA - Kalkınma Bakanlığı ile Dünya Bankası işbirliğinde hayata geçirilen 3 milyon avro bütçeli "Bölgesel Yatırım Ortamının Değerlendirilmesi Projesi" kapsamında Türkiye'deki 6 bin civarında yatırımcı firmayla birebir görüşme yapılarak yatırıma ilişkin beklenti ve sorunlar belirlenecek. Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, gazetecilere yaptığı açıklamada, bakanlığının koordinasyonunda yürütülecek proje için 19 Eylülde imzaların atıldığını bildiren Ceylan, projenin 2 yıl süreceğini kaydetti. Projenin, Türkiye'deki yatırım ortamının değerlendirilmesi ve iyileştirilmesi açısından önem taşıdığını vurgulayan Ceylan, aynı zamanda Dünya Bankasının deneyimlerinden de yararlanma fırsatının elde edileceğini söyledi. Dünya Bankası yetkilileriyle projeye ilişkin ilk toplantıyı bugün gerçekleştirdiklerini anlatan Ceylan, şunları kaydetti: 3 milyon avro. Bunun önemli bir bölümünü Avrupa Birliği fonlarından temin edeceğiz. Bu projeyi Türkiye genelinde bakanlığımıza bağlı 26 bölgede konuşlanmış kalkınma ajansları eliyle yürüteceğiz. Türkiye'deki yatırım ortamının değerlendirilmesi ve analizini elde etme fırsatına sahip olacağız. Dünya Bankası birçok ülkede yatırım ortamı analiz çalışmaları yürüttü, bu konuda çok deneyimliler. Bu deneyimi Türkiye'ye yansıtacağız. Bir taraftan bölge- sel bazda yatırım ortamının durumunu öğrenirken, yatırımcılarımızın beklentileri, yatırım aşamasındaki sorunlar proje aşamasında ortaya çıkacak." Projenin kalkınma ajanslarının teknik kapasitesini artırmasını da hedeflediklerini belirten Ceylan, proje kapsamında uluslararası anket firmalarından alacakları destekle 6 bin civarında yatırımcı firmayla birebir görüşmeler yapılacağını ve yatırıma ilişkin beklenti ve sorunları ortaya koyacaklarını kaydetti. Ceylan, "Şu anda 10. Kalkınma Planı devreye girdi. Planda 25 öncelikli dönüşüm programı öngörmüştük. Bunlar yeni hükümet programında yer aldı. Bir tanesi de iş ve yatırım ortamının geliştirilmesi programı. Bu proje aynı zamanda buna da hizmet etmiş olacak. Öte yandan elde edilen veriler daha sonra yayımlanacak. Kamuoyunda da paylaşılacak. Kalkınma Bakanlığının koordinasyonunda TÜİK, Ekonomi Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığı bu çalışma içinde yer alacak" diye konuştu. Proje sonucunda elde ettikleri verileri Türkiye'nin kalkınma İşbirliği programları sürdürdüğü yaklaşık 10 ülkeyle paylaşmayı da hedeflediklerini ifade eden Ceylan, Kalkınma Ajansları Genel Sekreterleri toplantısını Kocaeli'de Dünya Bankası yetkililerinin de katılımıyla 25 Ekim'de gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi. (AA) Pamukta kalite denetimi sıkıntısı OSMAN AKÇAY | AYDIN Söke Ziraat Odası Başkanı Mustafa Kemal Kocabaş, Türkiye’nin en kaliteli pamuğunun yetiştiği Söke Ovası'nda, kalite denetimindeki aksaklıkların giderilmesini istedi. Kocabaş, pamukta kalite denetlenmesinin eksperlerden alınıp çırçırcılara verilmesinin doğru bir uygulama olmadığını söyledi. Yaptığı açıklamada, “Pamuklara ilişkin yapılan yasal değişiklikler, 2012 yılında uygulanmaya başladı. Önceki uygulamalarda Ekonomi Bakanlığı’na bağlı pamuk eksperleri, çırçır fabrikalarında işlenmiş pamuğun kalitesini tespit ediyordu. İki yıldır yapılan uygulamada, çırçır fabrikalarının kendi bünyesindeki çalışanlar kaliteyi tespit ediyor. Çırçır fabrikaları, kendi ürünlerinin kalite kontrolünü yapmada maalesef başarılı olamadılar. Söke pamuğunun markalaşmasıyla ilgili çalışmalarımız sürerken pamuğumuzun kalitesini düşürecek uygulamalardan, çiftçi ve çırçırcı olarak kaçınmamız gerektiğini tekrar hatırlatırım. Denetleme sistemindeki aksaklıkların giderilmesi için gerekli çalışmaların yapılmasıyla ilgili uyarılarımızı Ekonomi Bakanlığı’na ilettik.” dedi. (CHA) Kolonya üretimine dikkat! İZMİR - Türkiye'de misafir ağırlama kültüründe önemli bir yeri bulunan ve özellikle bayram öncesi satışları artan kolonyada sahtecilik uyarısı yapıldı. Tarımsal alkol yerine kimyasal metil alkolle de üretilebilen kolonyaları tüketicinin ayırt etmesinin mümkün olmadığı kaydedildi. Kolonya konusunda ülkenin en eski üreticilerinden olan ve İzmir'de bir üretici kooperatifi tarafından işletilen kolonya fabrikasının üretim şefi Mehlika Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada Türkiye için vazgeçilmez olan kolonyada, son yıllarda tüketimin arttığına dikkati çekti. 1990'lı yıllar sonrası bir dönem kolonyaya olan ilginin azaldığını, tüketicinin farklı ürünlere yöneldiğini anlatan Koç, son yıllarda genç kuşağın kolonyayı tekrar keşfettiğini, farklı esanslarla yapılan üretimler sayesinde tüketici kitlesinin genişlediğini söyledi. Bu alanda bir çok markanın yüksek kalitede ürünleri tüketiciye sunduğunu kaydeden Koç, özellikle kent yaşamında giderek artan hijyen ihtiyacının da kolonya tüketimine katkı sağladığını söyledi. Kolonyanın stresli iş ortamlarında ferahlatıcı bir ürün olarak tercih edildiğini de söyleyen Koç, son dönemde artan ilgiye paralel olarak sahtecilik olaylarına da rastlandığına işaret etti. Koç, kolonyanın esans, saf su ve tarımsal kökenli etil alkolden yapıldığını, bu alkolün belli bir maliyetinin olduğunu belirterek, şöyle konuştu: "Kolonya, merdiven altı üretimi çok uygun bir ürün. Bu nedenle tüketicinin aldığı mala özellikle dikkat etmesi gerekiyor. Özellikle seyyar tezgahlarda ve bazı raflarda çok düşük fiyatlarla kolonyaların satışa sunulduğunu görüyoruz. Fiyata baktığınızda etil alkolün daha maliyetinin altına inen ürünler var. Bu durum da kolonyaların içine metil alkolün konulduğu şüphelerine neden oluyor. Metil alkol boya sanayiinde de kullanılan kimyasal bir üründür ve cilde temas etmesi sakıncalıdır. Duyu organlarına teması halinde ise geri dönüşümsüz tahribata neden olabilmektedir. Örneğin göze değdiğinde körlük riskini ortaya çıkarır. Tüketicinin tarımsal kökenli alkolle yapılan kolonya ile boya sanayiinde kullanılan kimyasal alkolden yapılan ürünleri ayırt etmesi mümkün değildir. Kokusu tamamen aynıdır. Ancak kullandıktan sonraki etkileriyle anlaşılabilir. Bu nedenle tüketicinin fiyatı aşırı düşük olan ürünlerden şüphe etmesi gerekiyor. Bilinen markalarla, düzgün ambalajı olan, üretim izinleri olan ürünlerin tercih edilmesi gerekiyor." Koç, kolonya piyasasının yıl içinde özellikle ramazan bayramı öncesi arttığını, kurban bayramında da bir miktar artış yaşadıklarını dile getirerek satış grafiğine bakıldığında yaz aylarının daha hareketli geçtiğini sözlerine ekledi. (AA) Petrol şirketleri Mısır’a dönüyor ANKARA - ARİF HÜDAVERDİ YAMAN - Enerji şirketlerine olan borcunu ödeyemediği için birçok firmanın yatırımlarını durdurduğu Mısır'da, hükümetin 5,9 milyar dolar tutarındaki toplam borcunu ödemeyi taahhüt etmesi ile yatırımcılar yeniden bu ülkeye döndü. Mısır hükumetinin enerji alanında yaşadığı darboğazdan çıkmak için bu şirketlere olan borçlarını ödemeye başlaması, küresel enerji şirketlerinin yönünü tekrar ülkeye çevirdi. Mısır'ın son zamanlarda anlaşma yaptığı uluslararası şirketler arasında Alman RWE, İngiliz British Gas, Birleşik Arap Emirlikleri'nden Dana Gas, İtalyan Eni ve Edison, Tunuslu HBSI ve Kanadalı TransGlobe gibi enerji devleri yer alıyor. Mısır'ın borçlu olduğu şirketlerden Dana Gas yetkilileri, AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin alacaklarının 280 milyon dolara ulaştğını, Mısır tarafıyla borçların ödenmesi yönünde görüşmelere devam edildiğini belirterek "Mısır hükümeti ile yapılan anlaşma neticesinde uluslararası piyasalarda yapılan gaz satışlarının gelirleri Mısır hükümetinin ticari borçlarını azaltmak amacıyla Dana Gas tarafından kullanılacaktır" dedi. Oxford Üniversitesi'nden Ortadoğu enerji uzmanı Justin Dargin, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, Mısır hükumetinin gelecek 3 yıl boyunca borçlu olduğu enerji şirketlerine 4,5 milyar dolar ödemeyi planlamasının, yatırımcıların ülkeye geri dönmesi için güven oluşturduğunu söyledi. Mısır hükumetinin enerji sektöründe faaliyet gösteren şirketlere olan borçların ödenmesine öncelik verdiğini belirten Dargin, enerji sektörüne yönelik sübvansiyonların azaltılması ve yasal mevzuatların iyileştirilmesiyle ülkenin küresel enerji şirketleri için daha çekici hale geldiğini ifade etti. (AA) EKONOMİ 10 Ekim 2014 Cuma İstanbul'un kebabına ve Bursa'nın kestane şekerine ürün gönderen Balıkesir'in Bandırma ilçesinde hasat başladı. Sonbahar mevsiminde toplandığı için "hüznün meyvesi" olarak nitelenen, "dağların ekmeği" kestane, yüksek kesimlerde yoğun bir el emeğiyle hasat edilip sofralara kadar ulaşıyor. ‘Hüznün meyvesi’ kestane hasadı KREŞİN BÜRO OFİS YAPILMASI METEOROLOJİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ DÖNER SERMAYE İŞLETMESİ Kreşin Büro Ofis Yapılması yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/128758 1-İdarenin a) Adresi : Kalaba Mahallesi Kütükçüalibey caddesi 4 06120 Kalaba KEÇİÖREN/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3123022112 - 3123597569 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Adet İnşaat İmalatları 1 Adet Mekanik Tesisat 1 Adet Elektrik Tesisatı 1 Adet Yapısal Kablolama Tesisatı. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kampüsü. c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 40 (kırk) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Meteoroloji Genel Müdürlüğü Kütükçü Alibey cad. No:4 06120 Kalaba Keçiören ANKARA b) Tarihi ve saati : 20.10.2014 - 14:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Yapım İşlerinde İş Deneyiminde Değerlendirilecek Benzer İşlere Dair Tebliğ Metninde Yer Alan ( B ) Üst Yapı ( Bina ) Grubu İşler Listesinde Bulunan 3. Grup Bina İşleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisliği veya Mimarlık diplomaları 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Meteoroloji Genel Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi İhale Birimi adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Meteoroloji Genel Müdürlüğü Muamelat Şube Müdürlüğü Gelen Evrak Servisi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın - 13102 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de KEÇİÖREN MERKEZ CAMİİ TAMİR VE KORUMA DERNEĞİ OLAĞANÜSTÜ GENEL KURUL TOPLANTISI Yeni yönetim kurulunun oluşturulması ve eski yönetim kurulunun ibrası için olağanüstü Genel Kurul Toplantısı 26/10/2014 Pazar günü saat 13:00’de Şenlik Mah. Sedefçiler Sokak No: 54 Keçiören/Ankara Dernek odasında aynı adreste yapılmasına yeterli çoğunluk sağlanamadığı takdirde ikinci toplantımızın 02/11/2014 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacaktır. Toplantıya tüm üyelerimizin katılmasını önemle rica ederiz. YÖNETİM KURULU ÜYELERİ GÜNDEM: 1- Açılış, yoklama ve saygı duruşu, 2- Divan heyetinin seçimi ve tutanaklara imza yetkisi verilmesi 3- Gündem maddelerinin görüşülmesi 4- Dilek ve temenniler 5- Kapanış. BALIKESİR - ZAFER AKPINAR - SEYHAN KIRICI - Marmara, Ege ve Doğu Karadeniz'de yoğunlukta yetişen kestane, Türkiye'de yılda 70 bin tonun üzerinde üretiliyor. Bu kestane, genellikle kış aylarında kebap ve özellikle Bursa ile özdeşleşen kestane şekeri yapımında değerlendiriliyor. Un olarak da kullanılan kestane, sahip olduğu potasyum, fosfor ve kalsiyum gibi mineraller ve yüksek enerjisiyle kış aylarında besleyici bir gıda olarak sıklıkla tüketiliyor. AA muhabirinin aldığı bilgiye göre, yetiştiği ya da toplandığı aylar ve mevsim dolayısıyla "hüznün meyvesi" diye nitelenen, yüksek kesimlerde yetiştiği için "dağların ekmeği" adı verilen kestane, turfanda olarak Bandırma'da hasat edilmeye başlanıyor. İlçenin kestanesiyle ünlü Çakılköy Mahallesi'nde toplanan kestaneler, kebaplık için İstanbul'a, kestane şekeri için de Bursa'ya gönderiliyor. Dağlık kesimlerde ormanlık alanlarda bulunan bu ürünün hasadı, kebabı ya da şekerini yemek kadar kolay ve keyifli olmuyor. Adeta dikenlerin içinde saklanan kestanelere ulaşmak için eldivenle toplamak gerekiyor. Bazı yerlerde uzun sopalarla çırpılarak toplanırken Çakılköy'de yere dökülmeleri bekleniyor. Toplanan kestaneler alım noktalarına götürülüyor. Burada elekten geçirilen ürünün kilogramı, boyutuna göre 6 liraya kadar varan fiyatlardan alınıyor. (AA) Kestane fiyatı yüz güldürdü DÜZCE - Kalitesiyle yoğun talep gören Akçakoca kestanesi, fındıktan alınan verimin ardından üreticilerin yüzünü güldürdü. Ulusal Fındık Konseyi (UFK) Yönetim Kurulu Üyesi ve Akçakoca Ziraat Odası Başkanı Levent Başaran, AA muhabirine kış mevsiminin habercisikestanenin Türkiye'nin her bölgesinden talep gördüğünü söyledi. Doğu Karadeniz'de mart sonundaki don olayının ardından fındığın özellikle Batı Karadeniz'de verimli olduğunu, bu durumun fiyata yansıdığını belirterek, "Fındık ve kestane bölge için önemli geçim kaynağıdır. Bölgemizde hatırı sayılır kestane toplanmaktadır. Organik olması ve aroması nedeniyle bölgeler için de bunlar en iyi kestane diyebiliriz. Akçakoca'da vatandaşlarımız zorlu doğa koşullarında topladıkları kestaneyi kilogramını 8 ile 10 lira arasında satıyor'' diye konuştu, Dağ köylülerinin büyük güçlükle ormandan topladıkları kestanenin zor şartlarda pazara indiğini vurgulayan Başaran, " Ürün oldukça zor şartlarda toplanıyor. Köylülerimizin emeği çok büyük. Para etmesi yüzleri güldürdü" şeklinde konuştu. (AA) Afrika'nın parlayan yıldızı, CİBUTİ ANKARA- MUHAMMET FARUK ALAGAŞ Cibuti'nin Ankara Büyükelçisi Aden Hüseyin Abdillahi, Afrika'nın küçük bir sahil ülkesi olan Cibuti'nin, Aden Körfezindeki stratejik konumuna işaret ederek ülkesinin başta Etiyopya olmak üzere birçok Afrika ülkesinin dünya pazarlarına çıkış noktası olduğunu ve Türk şirketleri tarafından Afrika'da güvenli ve istikrarlı bir cazibe merkezi olarak görüldüğünü söyledi. Büyükelçi Abdillahi, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir milyon nüfuslu Cibuti'nin bölgedeki enerji akışında ne denli öneme sahip olduğunu belirterek gelecek ay Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi eşliğinde ülkeye ziyaret edecek olan Türk iş adamları heyetinin, neden Cibuti'ye yatırım yapması gerektiğini anlattı. Cibuti'nin Afrika'nın doğusundaki en istikrarlı ülke olduğuna dikkati çeken Abdillahi, "Bir milyonluk nüfusumuzla küçük bir ülke olmamıza rağmen stratejik bir noktada yer alıyoruz. Siyasi ve ekonomik açıdan istikrarlı bir ülke olarak yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görülüyoruz" dedi. Abdillahi, Cibuti'nin çok güçlü komşuları olmasına rağmen bu ülkelerin hiç bitmeyen sınır sorunlarıyla uğraştıklarını, kendilerinin ise bölgede istikrarlı ve tarafsız bir sığınak olduğunu kaydetti. (AA) 7 Aracı kurumların varlıkları 14 milyar liraya ulaştı İSTANBUL- Aracı kurum sektörünün toplam varlığı 2014'ün ilk yarısında 14 milyar liraya, özkaynağı da 3,5 milyar lira seviyesine çıktı. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği'nden (TSPB) yapılan açıklamaya göre, birliğin yeni yayını Gösterge'nin güz sayısı yayımlandı. Bu sayıda yer alan verilere göre, 2014 yılının ilk yarısında aracı kurumların pay piyasası işlemleri geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 4 düşerek 809 milyar liraya indi. Bu işlemlerin 4'te biri İnternet kanalında gerçekleşti. Aynı dönemde, yatırım kuruluşlarının kesin alım-satım işlem hacmi yüzde 46 düşerken, repo işlem hacmi yüzde 17 artış gösterdi. Yılın ilk yarısında aracıkurumların vadeli işlem hacmi 408 milyar lira olurken, yabancı yatırımcıların payı 4 puan artışla yüzde 25'e yükseldi. Nispeten yeni olan opsiyon piyasası işlem hacmi, hızlı artışına devam etti ve yılın ilk yarısında 675 milyon liraya ulaştı. Bu işlemlerin yaklaşık yarısını iki aracı kurum üretti. Kaldıraçlı işlem (foreks) hacmindeki hızlı artış da devam ederken, toplam hacim 3,2 trilyon lirayı geçti. Aracı kurum sektörünün toplam varlığı 30 Haziran 2014 itibariyle 14 milyar liraya, özkaynağı da 3,5 milyar lira seviyesine çıktı. Aynı dönemde sektörün toplam geliri yüzde 5 artışla 726 milyon liraya ulaştı. Sektörün en önemli gelir kaynağı olan komisyon gelirleri, pay senedi ve türev işlem aracılık gelirlerindeki düşüşe rağmen, kaldıraçlı işlem gelirlerinin katkısıyla bir önceki seneye göre değişmeyerek 452 milyon lira oldu. Kurum portföyüne yapılan işlemlerden elde edilen gelirler ise türev işlemlerin etkisiyle 3 kattan fazla artarak 137 milyon liraya ulaştı. Giderler yüzde 13 artışla 647 milyon liraya yükselirken, bu tutarın yarısı personel giderine ayrıldı. Giderlerin gelirlerden daha hızlı artmasıyla 2014'ün ilk çeyreğinde sektörün dönem karı bir önceki yıla göre yüzde 15 azalarak 169 milyon lira oldu. Analize dahil edilen 88 kurumdan 53'ü kar, 35'i zarar etti. (AA) Altay Doğalgaz Boru Hattı Çin'e yarayacak ANKARA- EMRE GÜRKAN ABAY/ÖVÜNÇ KUTLU - Rusya ve Çin yeni bir doğalgaz anlaşmasıyla enerjideki işbirliğini güçlendiriyor. Rus enerji devi Gazprom, Çin'e yıllık 30 milyar metreküp doğalgaz satmaya hazırlanırken, uzmanlar anlaşmanın daha çok Çin'e yarayacağına dikkati çekiyor. Altay Doğalgaz Boru Hattıyla, Batı Sibirya bölgesinden Çin'in batısına gönderilmesi planlanan doğalgaz için Gazprom ve Çin'in Ulusal Petrol Şirketi CNPC arasında kasım ayında bir anlaşma imzalanması bekleniyor. Lahey Stratejik Araştırmalar Merkezi Enerji Güvenliği ve Doğal Kaynaklar Uzmanı Sijbren de Jong, AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, AltayDoğalgaz Boru Hattı'nın, nüfusun çok az olduğu Çin'in batısına gaz taşıyacağına işaret ederek, "Bu nedenle Çin, Rus gazının fiyatını düşürmeye çalışıyor" dedi. De Jong, Rusya ve Çin arasında geçen mayıs ayında yapılan 400 milyar dolar değerindeki 38 milyar metreküplük ilk doğalgaz anlaşmasında da Çin'in avantaj sağladığı görüşünde. Rusya'nın Avrupa'ya bin metreküp doğalgazı ortalama 380 dolara sattığını belirten De Jong, "Mayısta yapılan anlaşmaya göre Rusya bin metreküp doğalgazı Çin'e 350 dolardan satacak. Görünüşe göre Rusya'nın Çin'e daha fazla ihtiyacı var" ifadelerini kullandı. Batının uyguladığı yaptırımlar ve kömür tüketiminin artmasıyla Rusya'nın Avrupa gaz pazarındaki etkinliğinin tehdit altında olduğunu savunan De Jong, yaptırımlardan ötürü ABD ve Avrupa sermaye piyasalarına da erişimi kısıtlanan Rusya'nın, Altay Doğalgaz Boru Hattı projesi için gereken finansmanı da nereden bulacağının belirsiz olduğunu vurguladı. Singapur'da bulunan Rajaratnam Uluslararası İlişkiler Enstitüsü Asya Enerji Uzmanı Collin Koh Swee Lean de anlaşmanın gerçekleşmesi halinde Çin'in, batının uyguladığı yaptırımlardan ötürü finansman sıkıntısı yaşayan Rusya'nın durumundan faydalanmış olacağını iddia etti. Çin'in batısında tüketilen enerji kaynaklarının şu anda çoğunlukla Ortadoğu ve Afrika'dan ithal edildiğini belirten Lean, "Ancak Ortadoğu ve Afrika'daki politik sorunlar Çin'in enerji güvenliğine dair soru işaretleri yarattı" dedi. Lean, Altay Doğalgaz Boru Hattı'nın dünyanın en hızlı büyüyen enerji talebine sahip Çin'in enerji güvenliğine katkı sağlayacağının altını çizerek, şöyle konuştu: "Rusya, batının kendisine uyguladığı yaptırımların enerji kaynakları ihracatına olan etkisini hafifletmek istiyor. Altay Doğalgaz Boru Hattı, Rusya'nın Ukrayna'da yürüttüğü politikaya devam edebilmesine yardımcı olacak. Basitçe söylemek gerekirse, bu anlaşma Moskova'nın Batı Avrupa'da daha cesur hareket etmesine yol açabilir." Rusya ve Çin arasında görüşmelerine 2006'dan beri devam edilen Altay Doğalgaz Boru Hattı projesinde iki ülke daha önce gazın fiyatında anlaşmazlık yaşıyordu. Eylü ayında iki devlet yetkilileri arasında yürütülen görüşmelerde, yılda 30 milyar metreküplük Rus gazının Çin'e ihraç edilmesi planlanıyor. Projenin Rusya'nın batı Sibirya bölgesinde yer alan doğalgazı 2018'den itibaren Çin'in batı bölgelerine taşıması öngörülüyor. Çin yılda yaklaşık 160 milyar metreküp doğalgaz tüketiyor. (AA) 8 KÜLTÜR-SANAT 10 Ekim 2014 Cuma SIRASI GELDİKÇE Prof. Dr. İSA KAYACAN [email protected] Ankara’dan ‘Töre’ Dergisi Ankara’dan Töre Dergisinin masamda bulunan 4. sayısının sayfalarında gezmek istiyorum bugün. Töre Dergisi yıllardır bir öncü olarak yayınlandı. Sonra yayınını durdurdu. Şimdilerde yeni bir kadro ile yeniden yayınlanmaya başladı. Aylık, fikir, sanat, edebiyat dergisi olarak Ömer Faruk Beyceoğlu’nun sahip ve sorumlu yazı işleri müdürlüğünde Günyüzü gören Töre’nin 4. sayısındaki dergi kimliğine bakıyorum: Ömer Faruk Beyceoğlu’ndan başka, Yayın Danışmanı: A.Yağmur Tunalı, Sanat Koordinatörü: H. Nurcan Yazıcı, Ahmet Şafak, Editör: İbrahim Metin. Grafik tasarım: İsmail Kandemir, Düzeltme: Firdes Işık-Hacer Kutay. İdare yeri: Çetin Emeç Bulvarı 1314 cd. 1315 sk. Can Apt. No: 7-3 A.Öveçler-Ankara. Tlf:0532 373 11 24. Töre Dergisinin 4. sayısında imzalarıyla sayfalardaki yerlerinden bizimle selamlaşanları: Arif Nihat Asya, Dr. Suat Çırakoğlu, Nuray Alper, Mehmet Durmaz, Kenan Çarboğa, Dr. Sakin Öner, Tarık Kılıçaslan, Zehra Ulucak, Mustafa Aslan, İskender Özdedemir, Gülşen Mavi, Hakan İlhan Kurt, Aydil Erol, Dr. Hüseyin Yençeri, Töre, Cengiz Dağcı, Oğuz Çetinoğlu, şeklinde içindekilerin ilk sayfasında karşımıza çıkanlar olarak görüldüler. Daha pek çok isim ve imza var Töre Dergisinin sayfalarında. Mehmet Nacar, Dilaver Cebeci, İsmet Çetin, Nurullah Çetin, Mehmet Ali Kalkan gibi. Töre Dergisinin 43. sayfasında yeralan Mehmet Nacar’ın altı dörtlükten meydana gelen “Anlamıyorsun” şiirinden: GEZİCİ NAKKAŞLAR dünyanın dört yanında Gezici nakkaşlar dünyanın dört bir tarafında nakış sanatı yapıyor. AĞRI - HÜSEYİN YILDIZ / ORHAN GÜNGÖR - Gezici nakkaşlar dünyanın dört bir tarafında nakış sanatı yapıyor. Selçuklu döneminde Anadolu topraklarında gelenek haline gelen ve 19. yüzyılın sonlarında açılan nakkaşhanelerde dersi verilmeye başlayan nakış sanatı kalemkarları, doğu-batı demeden ülkeleri gezerek nakış, hat, ebru, çini ve tezyinat çizimleri yapıyor. Genelde cansız varlıkların resmedildiği nakkaşlık sanatında, en çok talep genellikle camilerden geliyor. Türkiye'nin ve dünyanın farklı bölgelerine giderek sanatlarını yapan nakkaşlar, 20 gün ila 6 ay arası süren nakış çalışmaları sonucu cami, kilise gibi ibadethanelerle isteğe bağlı olarak villa ve evlerde de süsleme yapıyor. Almanya, Rusya, Mısır, Arabistan ve Cezayir gibi ülkelerden ise nakış sanatına ilgi büyük. Kalemkarlar ise nakkaşlık mesleğinin her geçen gün yok olma riskiyle karşı karşıya kalmasından dertli. Vitray ve duvar süslemesi yapan nakkaşlar, camilerde hat sanatıyla ayet işliyor. İkimiz adına felekten ferman, Çalırım diyorum, anlamıyorsun. Çaresiz derdinin hepsine derman, Olurum diyorum, anlamıyorsun. Bir caminin süslemesi ise yaklaşık 30 bin liraya mal oluyor. Gezici nakkaşlardan Abdullah Kutulman, 20 yıldır nakkaşlık yaptığını belirtti. Ağrı'nın Taşlıçay ilçesine bağlı Aşağı Toklu Köyü Camisi'nde nakış işlerini yapan Kutulman, "Büyüklerimiz bu işi yapıyordu, biz de onlardan öğrendik. Türkiye'nin ve dünyanın çeşitli bölgelerinde çalışıyoruz. Makedonya, Irak, Güney Kore, Avusturya, Almanya, Rusya gibi ülkelerde nakış yaptım. Türkiye'de ise genellikle yaz aylarında Doğu illerinde, kış aylarında ise Batı illerinde çalışıyoruz. Şimdi Aşağı Toklu Köyü Camisi'nin nakış işlerini yapıyoruz. Yaklaşık 20 gün süren çalışmamız sonucu bu caminin işlerini de bitirdik" dedi. En büyük destekçilerinin Diyanet İşleri Başkanlığı olduğunu söyleyen nakkaşlardan Sıddık Korkutata, günümüz itibarıyla Türkiye'de 3 bin nakkaşın sanatını yaptığını söyledi. Nakış sanatının unutulmaya yüz tuttuğunu anlatan Korkutata, "Osmanlı döneminde son derece değer gören nakış sanatı günümüzde bu değerini yitirdi. Dünyada Osmanlı sanatı olarak bilinen nakış sanatının yok olmaması için sanat koruma kurulu oluşturmalı ve bu meslek ile ilgili geniş çaplı kurslar verilmelidir. Günümüzde başka ülkeleri gezerek bu sanatı icra etmekteyiz fakat bu sanatın ayakta durması için acil olarak önlemler alınmalı. Aksi takdirde 15 asırlık tarihi olan bu sanat Türkiye'de bitecek" diye konuştu. (AA) Kalbimde sevdamız, başımda duman, Hasret mi bulacak, mutluluk uman?, Sessizce elveda dediğin zaman, Ölürüm diyorum, anlamıyorsun. Frankfurt Kitap Fuarı’ndaki Türkiye standında 200 civarında yayınevinin Churchill’in tabloları 3 bine yakın kitabı sergileniyor Britanya’ya sunuldu LONDRA - İkinci Dünya Savaşı’na damgasını vuran isimlerden İngiltere Başbakanı Winston Churchill’in tabloları ailesi tarafından Birleşik Krallık’a sunuldu. Politikayı bıraktıktan sonra en büyük hobisi resim yapmak olan Churchill’in tablolarının çoğu borç olarak aile evi Chartwell’de saklanıyor. Veraset vergisi bedeli olarak hükümete önerilen eserler hakkında gelecek yıl karar çıkması bekleniyor. BBC Haber'e konuşan sanat tarihi uzmanı David Coombs, Churchill’in tablolarını ‘milli değer’ olarak değerlendiriyor. Hayatının hiçbir evresinde resim yapmayla ilgili özel bir eğitim görmemiş Churchill’in eserlerini Coombs, “Gerçekten çok iyi tablolara imza atmıştır. Ama bazen de o kadar iyi olduğunu söyleyemeyeceğim.” yorumunu yaptı. Başbakan Churchill’in yaptığı eserlerin çoğu kişisel anılarını kapsıyor. Aile hayatını, bahçesini resmeden başbakan, her seyahatine mutlaka boya takımını da yanında götürürmüş. (CHA) FRANKFURT - Almanya'nın Frankfurt şehrinde düzenlenen dünyanın en büyük kitap fuarından Frankfurt Kitap Fuarı'nın kapılarını açtı. Bu yılki fuarın "onur konuğu" Finlandiya olacak. Dünya edebiyatının buluşma noktası olarak kabul edilen Frankfurt Kitap Fuarı, yayıncılık endüstrisine ve kitap tutkunlarına kapılarını açtı. 66. Frankfurt Kitap Fuarı'na, 105 ülkeden yayın ve elektronik yayıncılık alanında faaliyet gösteren 7 binden fazla yayıncı katılıyor. Geçen yıl Frankfurt Kitap Fuarı 172 bin civarında yayıncı ve sektör temsilcisiyle 280 bin kitapseveri buluşturmuştu. Fuarın ilk üç günü sektör temsilcilerine, son iki günü de tüm ziyaretçilere açık olacak. Fuarda, Türk edebiyatının ve yayıncılığının seçkin örnekleri de okurlarla ve yayıncılarla buluşacak. Kültür ve Turizm Bakanlığı koordinatörlüğü ve yayıncılık sektörü temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Uluslararası Kitap Fuarları Türkiye Ulusal Organizasyon Komitesi tarafından hazırlanan program çerçevesinde Ahmet Ümit, Selahattin Yusuf ve Sinan Yağmur gibi yazarlar panel ve söyleşilere katılacak. Yemek kitabı yazarı Engin Akın, geleneksel ve modern Türk mutfağından örnekleri interaktif şekilde MEHMET NURİ PARMAKSIZ BENCİLEYİN SÖZLER KOLAY MI? Her gece uykusuz kalmak… Her gece hasretin darağacında hayalleri sallandırmak ve yaşanmış mutlu anlarla avunmak; denizine varıp da, sevdanın kıyısında aşkın dalgaları ayaklar parmaklarının uçlarına vururken sevdiğine karışmadan durabilmek kolay mı? Her nefesin ciğerlerine bata- cağını bile bile; şeytanın gönle her saniye vereceği vesveselerle yaşamak… Ruh eşini bulup da “Rabbim bizden razı olsun” diye ayrılığının ateşinde kalbi her dem dağlamak kolay mı? Patlamaya hazır bir yanardağken sönmüş bir volkana dönüp öylesine sükûta teslim olmak; kırkikindiler altında ıslanırken oruca talip olup iftarı mahşere dek ertelemek ve fedakârlığı çok ama çok severken, nefse galip olmak adına her nefeste sonsuzluk arzusunu dünyada ağırlaşan bir yük gibi taşımak kolay mı? En güzel bahçenin, en güzel gülüne sahipken onu koklayamamak; en güzele âşıkken ondan ayrı düşmek; her dem özlediğin hâlde, her an çok özlendiğini bile bile gözyaşlarını saklamak ve özledim bile diyememek… En gerçeğine ulaşıp yalan bir dünya içinde yaşamak zorunda kalmak ve aşka teslim olup isyana düşmekten korka korka ayrılıkta geçen her günü bin asır gibi yaşamak, her nefesin seni zehirleyeceğini bile bile yine de içine çekmek mecburiyetinde kalmak kolay mı? Ölmek… Herkes bir kere ölecekken her nefeste bin defa ölmeye talip olmak; yaşarken bir ölüye dönmek; ömrünün, ruhu- sunacak. Ayrıca ebru sanatçısı Sezer Subaşı fuar meydanında (agora), geleneksel ebru sanatından örnekleri katılımcılara canlı performansla aktaracak. Türkiye, fuarda 48 metrekaresi çocuk kitapları bölümü olmak üzere 348 metrekarelik alanda yer alacak. Türkiye standında aralarında Alfa, Boyut, Büyük Doğu, İletişim, İnsan, Kaknüs, Timaş ve Yapı Kredi'nin de bulunduğu 20 yayınevi, çocuk yayınları standında da aralarında Damla, Erdem, Günışığı, Mavi Bulut, Redhouse ve Yumurcak'ın bulunduğu 12 yayınevi kurumsal olarak temsil edilecek. Stantta 200 yayınevinin 3 bine yakın kitabı ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Yayınevleri kendilerine ayrılan sergi ve görüşme bölümlerinde eserlerini tanıtacak ve telif görüşmeleri yapacak. Çeviri ve Yayın Destek Programı (TEDA) kapsamında farklı dillerde basılmış birçok kitap sergilenecek ve Türkiye'den eserleri kendi dillerinde yayımlamak isteyen birçok yabancı yayıneviyle görüşmeler yapılacak. Fuar kapsamında okuyucu oylarıyla belirlenen 600'den fazla kitap "en güzel kitap" seçilmek için yarışacak. Fuar meydanında okuma çadırı kurulurken, kitapseverler burada yazarlarla buluşacak. (AA) nun, mahşerinin sahibini bulmuşken ve en çok sevdiğini herkesten kıskanırken, kıskandıklarının hakkına girmemek adına kul hakkından korkarak, sevdiğin bir nefes kadar sana yakınken vuslatı mahşere erteleyebilmek kolay mı? Rabbimden sonra en çok sevdiğim, en değerlim dediğin; kıyamadığın, doyamadığın yârinin her gün senin gibi gizli gizli ağlayacağını bile bile; güneşini bulmuşken kıyamete dek kendini kendi ellerinle dünya zindanına hapsetmek; sadece kendine değil yârine de sonsuzluk için kıyabilmek kolay mı? Her gün dünya yangınına, bu hasrete, bu ateşe hem de ağyarın sevinç çığlıklarını duya duya katlanmaya söz vermek; verdiğin sözün ağırlığını nefsinin taarruzlarıyla özellikle geceleri hissetmek ve “özledim, çok özledim” Kukla Festivali 16 Ekim’de başlıyor İSTANBUL - Her yıl dünyanın dört bir yanından birçok kuklayı ve kukla tiyatrosunu İstanbullularla buluşturan "17. Uluslararası İstanbul Kukla Festivali", 16 Ekim'de perdelerini açıyor. Konuya ilişkin yapılan açıklamaya göre, dünya çapında ünlü kukla ustalarının performanslarını sergileyeceği festivalde, 15 ülkeden 30 kumpanya ile 70 gösteri sahnelenecek. Bu yıl, karagöz ve kukla sanatçısı Tacettin Diker anısına düzenlenen festival, Cengiz Özek'in sanat yönetmenliğinde, birbirinden yaratıcı oyunlar ve eserleri kukla meraklılarıyla buluşturacak. Kore, Kazakistan ve Belarus'un bu yıl ilk defa dahil olduğu festivale, ABD, İspanya, İtalya, Fransa, Hollanda, Romanya, Kolombiya, Endonezya, İsveç, Rusya, Polonya ve Türkiye'den kukla ustaları katılıyor. Oyunların yanı sıra sergiler, workshoplar, film gösterimlerinin gerçekleşeceği festivalin mekanları arasında Fransız Kültür Merkezi, Aksanat, Hollanda Konsolosluğu, Maya Cüneyt Türel Sahnesi, Caddebostan Kültür Merkezi, St. Pulcherie Lisesi ile Oyuncak Müzesi de yer alıyor. - "Güvercinname"nin prömiyeri festivalde yapılacak Düzen ve temizlik saplantısı olan Frank'in güvercinlerle olan imtihanını konu alan Robin Frohardt'ın oyunu "Güvercinname", Avrupa prömiyerini festivalde gerçekleştirecek. Dünya prömiyerini festivalde gerçekleştirecek olan, İstanbul Karagöz Kukla Vakfı ve Polonya'dan Puppet and Actor Theatre Kubus'un ortak projesi "Tarçın Dükkanları", Polonya ile Türkiye arasındaki 600 yıllık dostluk şerefine seyircisi ile buluşacak. Bruno Schulz'un hikayeleriyle hazırlanan oyun altı kez ücretsiz sergilenecek. Endonezya'nın 10 yaşındaki kukla ustası Racka Albary Sunarya, festival kapsamında geleneksel Batı Java kuklası, Wayang Golek ile ilk kez yurt dışında performans sergileyecek. Günümüze uyarlanmış eski Batı Java öykülerini konu edinen oyunda, Sunarya'nın tekniği, ritmi ve aktardığı duygu seyircilerini şaşırtmayı amaçlıyor. "Fokus: İspanya'dan Beden ve Kukla" adlı özel programda da beden, dans ve kukla teknikleri üzerine çalışmalarını sürdüren üç farklı İspanyol grup, dört ayrı oyun sahneleyecek. Bu yıl festivalin gerçekleşmesine katkıda bulunan kurumlar arasında Fransız Kültür Merkezi, Hollanda'nın İstanbul Başkonsolosluğu, Cervantes Kültür Merkezi, İtalyan Kültür Merkezi, Forum İstanbul, Marmara Forum, Aksanat, Caddebostan Kültür Merkezi, Oyuncak Müzesi ile Küçük Sahne yer aldı. Festival 26 Ekim'de sona erecek. (AA) diye bas bas bağıran her zerrenle “vuslatı güzelleştiren fedakârlık ve hasretin ateşiyle yana yana beklemektir” diyip kendini, bedenini, ruhunu her gün kandırmaya çalışıp “bu dünyada mutlak mutluluk yoktur” gerçeğiyle yüzleşmek ve ıstıraba talip olmak; yüreğin acıya acıya “çok şükür…”diyebilmek kolay mı? Hiç pişman olmayacağım diye sevdaya doğru yola çıkmak; zor olsa da aşkın diyarına varmış ve sevgiliye ulaşmışken; ona doyamayacağına iman etmiş ona bu kadar açken; masivayı değil de mahşeri seçmek zorunda kalmak kolay mı? Dünya vuslatı iki dudağının arasındayken yüreğini hasretin çengeline asmak zorunda kalmak ve fedakârlığın kazancını kıyamete bırakıp “kendi ellerinle sevdiğini ağyara teslim ettikten sonra” hıçkıra hıçkıra ağlayarak nedamet mendiliyle gözyaşlarını silmeye çalışıp gönlünde her dem mahşer gerçeği ile acılara göğüs germek ve acaba hâllerimle Rabbimi kırdım mı diye “çok şükür” nidaları altında secdelere koşup dualarla Yaradan’a yalvarmak kolay mı? Hiç kolay değil… GÜNÜN DÖRTLÜĞÜ Görmezsem deliririm âşığım ruhsârına. Her dem essin doyamam esirim rüzgârına. Bir semender gibiyim ateş olsun hep dünyam Hasretin yaksın beni meftunum ben hârına. YAŞAM-ÇEVRE BULMACA 10 Ekim 2014 Cuma Üstün yetenekli çocuklar için eğitim köyü kurulacak İSTANBUL- LALE BİLDİRİCİ - stanbul Medeniyet Üniversitesi, Tuzla Belediyesi tarafından tahsis edilen Akfırat'taki 100 dönümlük araziye üstün yetenekli çocuklar için "eğitim köyü" kuracak. Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2009 yerel seçimleri ile Akfırat ve Orhanlı beldelerinin ilçeye bağlandığını hatırlattı. Akfırat'ta Beyaz Masa, ödeme noktaları, İSMEK ve Belediye Çocuk Kulübü olarak kullandıkları binayı eğitim alanında değerlendirmeyi düşündüklerini kaydeden Yazıcı, "Eğitime önem veriyoruz. Bir yıl sonrasını düşünüyorsan tohum ek. On yıl sonrasını düşünüyorsan ağaç dik. Yüzyıl sonrasını düşünüyorsan toplumu eğit. Biz bugün ve yarınları düşünerek çocuklarımızın, gençlerimizin eğitimine önem veriyoruz" dedi. Yazıcı, Akfırat'taki belediye binasının da bulunduğu 100 dönümlük arazinin İstanbul Medeniyet Üniversitesi'ne tahsisi görüşmelerinin 2010'da başladığını belirterek, şu bilgileri verdi: "Arazi, Çocuk Üniversitesi'nin de içinde bulunduğu eğitim köyü yapılması için İstanbul Medeniyet Üniversitesi'ne tahsis edildi. Bürokratik sürecin tamamlanmasıyla üstün yetenekli çocuklara eğitim verilecek, bilgi ve becerilerini geliştirecek (AA) Amazon, İzmir'e geliyor Nesli tehlike altında bir çok türü doğal yaşam ortamlarında tanıma fırsatının sunulduğu İzmir Doğal Yaşam Parkı, Afrika'nın ardından Güney Amerika habitatını da ziyaretçisine sunmaya hazırlanıyor. Gelecek yıl penguen, tembel ayı ve su samuru gibi hayvanların yaşamaya başlayacağı parkta Amazon bölgesine özgü jaguar, gergedan gibi türler için de planlama yapılıyor. İZMİR - AA muhabirine açıklamalarda bulunan İzmir Doğal Yaşam Parkı Müdürü Şahin Afşin, parkın Türkiye genelinden çok sayıda ziyaretçinin ilgi odağı haline geldiğini, özellikle hafta sonları büyük yoğunluk yaşadıklarını belirtti. Parkın halen 126 türdeki bin 500'e yakın hayvana ev sahipliği yaptığını, türlerin açık ve kapalı olarak kendi yaşam alanlarına sahip olduğunu ifade eden Afşin, 425 bin metrekare alana kurulu parkı geçen yıl 875 bin kişinin gezdiğini belirtti. Bu yıl ise ziyaretçi sayısının 10 ayda 770 bini bulduğunu, yıl sonu için 1 milyon ziyaretçi sayısına ulaşmayı beklediklerini anlatan Afşin, özellikle dini bayram ve resmi tatil günlerinde günde ortalama 10 bin ziyaretçiye ulaştıklarını söyledi. Geçen ramazan bayramında 35 bin kişinin parkı gezdiğini anlatan Afşin, kurban bayramında daha fazla ziyaretçiyi ağırladıklarını dile getirdi. Afşin, parka yeni hayvan türleri getirilmesi için de çalışmaların devam ettiğini, bu kapsamda ilk etapta mevcut alan içinde penguen, tembel ayı ve su samuru için alan oluşturacaklarını söyledi. Afşin, şöyle konuştu: "Tembel ayı ve su samuru için projeler tamamlandı, 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 4 5 6 7 8 9 10 penguenler için bir ada oluşturmaya çalışıyoruz. Ziyaretçilerimizin ilgisini çekeceğini düşündüğümüz yeni hayvan türleri kendilerine özgü yaşam alanları içinde sergilenecek. 2015 yılı sonuna doğru yeni türleri parka getirmiş olacağımızı düşünüyoruz." Parkın ikinci etabı için de planlama çalışmalarının devam ettiğini, mevcut alanın sınırında bulunan derenin yeniden düzenlenerek bir Güney Amerika habitatı yaratılacağını ifade eden Afşin, 200 bin metrekarelik yeni etapta Amazon deltası yaratılacağını söyledi. Afşin, şelaleler, menderesler, filmango adaları, yarasa mağaralarının bulunacağı bölümde Amazon'a özgü jaguar, vahşi kedi türleri, örümcek maymun, kartal ve akbaba olmak üzere çok sayıda yeni türün yaşamaya başlayacağını kaydetti. Park içindeki Afrika savanının ziyaretçinin yoğun ilgisini çektiğine dikkat çeken Afşin, Amazon deltasının da ilgiyle karşılanacağını umduklarını söyledi. İzmir'in Avrupa'daki doğal yaşam parkları içinde ilk 10 içinde yer aldığına işaret eden Afşin, yeni etapla birlikte hayvan türü ve ziyaretçi sayısı anlamında üst sıralara tırmanacaklarını kaydetti. İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılan 5 yıllık yatırım planlarına göre Doğal Yaşam Parkı'nın ikinci bölümünde Akdeniz Akvaryumu ve Zooloji Müzesi yapılması da öngörülüyor. (AA) BULMACA Soldan sağa: 1. Kekemelik. – Nazi Hücum Kıtasının kısaltması. 2. Derebeylik Japonya’sında paryalar kastı. – İmkân. 3. Bir meyve. – Dişi deve. 4. Bir yerde oturma, eğleşme. – Kök, sap ve yaprak şeklinde farklılaşmamış bir bitkinin yaşama ve büyüme organı. 5. Sandalları asmaya yarayan ve gemilerin bordalarında bulunan dikme. 6. Namaza çağrı. – Bir nota. 7. Vücut ısısı. – Güzel, hoş. 8. Tembellik. 9. Lityumun simgesi. – Ön çalışma. – Bir nota. 10. Çözümlemeli. 11. tatlı bir tür çörek. – Adana ilinin bir ilçesi. 12. Japonya’da bir kent. – Telli balıkçıl. 13. Ağzı geniş, tek kulplu su kabı. – Bir peygamber. 14. Lezzet. – Bir devre de adını vermiş olan çiçek. 15. Eski dilde koruma. – Çocuk sahibi olmuş kadın. 16. Güzel sanat. – Afrika’da bir ülke. – İsim. 17. Afrika’da bir başkent. 18. Pişirilerek hazırlanmış yemek. – Kökten, köktenci. 19. İçine genellikle sulu şeyler konulan, metal kap. – İspanyolların ünlü sevinç nidaları. 20. Bir ilimiz. – Öldürücü hastalık salgını, kıran. Yukarıdan aşağıya: 1. Çeşitli ağaçların salgıladıkları katı ya da yarı akışkan, yarı saydam, suda çözülmeyen salgı maddeleri, ağaç sakızı. – Rafadan. – Yazılı kâğıt. 2. Töre bilimi, ahlak bilimi. – Güney Afrika’nın plaka işareti. – Mitoloji. 3. Bir tür etli ve büyük zeytin. – Irmak ya da dere suyunun hızlı aktığı yer. – Kiloamperin simgesi. 4. Emanet olarak. – Birbirine bağlı iki tekneden oluşan bir tür gezinti teknesi. 5. Süsüne düşkün kadın. – Süs ve gösteriş. – Gece uçan memeli bir hayvan. 6. Yabancı. – Bir halk sazı. – Su akan musluksuz boru. – Bayağı, sıradan. 7. Güneş doğmadan önceki alaca karanlık. – Rize yöresinde dokunan bir tür ince bez. – Cüsseli. 8. Kuzey Atlantik Paktı Örgütünün kısaltması. – Binek hayvanı. – ÇÖZÜMÜ Meksikalıların ulusal içkisi. – Okul. 9. Şeker hastalarının şeker yerine kullandıkları yapay tatlandırıcı. – BUGÜN Çok eski ve bilinmeyen bir tarihi anlatırken kullanılan 11. SAYFADA sözcük. – Ergenekondan çıkışlarında Göktürklere yol gösteren dişi kurt. – Ağaçlıklı yol. 10. Bir pamuk türü. – Kıta. – Hak ve hukuka uygunluk. Hazırlayan: Ercan BOSTANCIOĞLU 9 TÜRKÇE BAKIŞ Prof. Dr. Nurullah Çetin [email protected] Dilaver Cebeci: - 3 yapmaktadır. Yani Türk milleti en *”Düğün, dernek, halay, bar”: basit gündelik kullanım eşyasını bile Bütün bunlar, yine Türk milletinin güzel bir görüntü oluşturacak şekgeleneksel anlamda yüzyıllar boyunca uygulayageldiği eğlence ve ilde süsler. Bu sanat şaheserleri de hayran olunacak değerlerdir. toplumsal âdet faaliyetleridir. İlkörnek: Şiirde millî değerleri Düğün, evlenme törenidir. Dernek, temsil eden bazı ilkörneklere yer değişik amaçlarla oluşturulan toplantı ve topluluktur. Halay, davul verilmiştir: Mesela kır at, Türk savaşçılığının ilk örneğidir. Bozkurt, ve zurna eşliğinde topluca oynanan Türk’ün bağımsızlık, hürriyet, Türk halk oyunudur. Bar ise el ele cesaret ve yiğitlik özelliğini temsil tutuşularak oynanan ağır ritimli bir eden bir ilkörnektir. Emine, Türk Türk halk oyunudur. Şair, şiirinin milletinin kendisine âşık olduğu, genelinde Türkiye’nin hem coğrafî köylü güzeli tipinin bir ilk örneğidir. tabii güzelliklerine hem kültürel Ancak bu tip Türk edebiyatında güzelliklerine ve millî değerlerine genelde “Elif” adıyla yaygındır. vurgu yapmaktadır. Yani amacı Emine pek yaygın bir isim değildir. Türkiye’mizi özgün yönleriyle yanŞair onu kafiye yapmak zoruyla bulsıtmak, vatan ve millet sevgisini muştur. aşılamaktır. Nazım Şekli: Şiir, Türk halk *”Toprak, ekmek, namus ve ar”: şiirinin koşma nazım şekliyle Türk milletinin değer verdiği kutsal unsurlar arasında toprağın temsilcil- yazılmış. Ancak yaygın koşma kafiye sisteminden farklı olarak ilk iğinde vatan, ekmeğin temsilcildörtlük xaxa şeklindedir. iğinde emek, çalışma, iş, rızık, aile Dil ve Üslup: Şiirin dili, Türkçe geçimi, namus ve ar önemli bir yer kurallara uygunluk bakımından almaktadır. kusursuz denecek ölçüdedir. *”Kilimlerde çizgi çizgi efkârın Oldukça yalın bir dili var. Dil sapolması”: Burada kilim, mecaz-ı malarına yer vermemiş. Yabancı ya mürsel sanatıyla çok çeşitli ve zenda anlamı bilinemeyecek kelimelere gin olan Türk kültür ve sanatını temsil eden bir parçadır. Kilim, halı, de yer vermemiş. Hemen hemen bütün kelimeler, herkesin anlamını çini, hat, ebru, tezhip gibi daha bir çok süsleme sanatlarımız çok özgün, bilebileceği kelimelerdir. Üslup bakımından ise hitabet güzel ve zengin bir birikime sahipüslubunun hâkim olduğunu görüytir. Türk milleti, sanat yapma oruz. Şair, okuyucularda millî kabiliyeti yüksek, kültürlü, ince duyarlıklı, el becerisi olan, özgün ve duyguları, vatan, millet sevgisini, millî değerler sevgisini artırmak için derin sanat üretebilen büyük bir coşturma amacını gütmektedir. Bu kültür ve medeniyet sahibi millettir. yüzden zaten son yıllarda bu şiir, Ortaya koyduğu sanat eserlerinde Türkiye’nin her yerinde, büyük duygularını, düşüncelerini, hayalmeydan toplantılarında, parti mitinlerini, üzüntülerini, sevinçlerini, beklentilerini, umutlarını, her şeyini glerinde bile okunan heyecanlı, güzel bir marş olarak icra edilmekyansıtır. Kilimlere işlediği desenler tedir. Bir bakıma bütün Türklerin de aslında Türk milletinin iç zevkle, heyecanla dinledikleri ve dünyasının simgesel karşılıklarıdır. söyledikleri bir marş olmuştur. *”Heybelerin nakışına ölmek”: Ahenk: Şair, ahengi sağlamak için Anadolu Türklüğünün özgün kafiye ve vezinden istifade etmiştir. simgelerinden biri de içine eşya konulan, iki gözü olan, kıldan, keçe- Ses tekrarları çok belirgin değil. den, yünden yapılan, omuza asılarak Kafiye bakımından ise oldukça başarılı. İlk dörtlükte “yokuş-“ ve taşınan bir tür çanta ya da valiz görevi gören heybedir. Köylülerimiz “akış-“ kelimelerinde yarım kafiye tarlaya çift sürmeye giderken heybe- görülüyor. İkinci dörtlükte “söğütler” ve “öğütler”de tunç sine azığını, tohumunu, ve bazı kafiye var. “yiğitler” kelimesi de şahsi eşyalarını koyar. Ayrıca şehre giderken de omzunda ya da eşeğinin bunlarla yarım kafiye ile eşleştirilmiş. Üçüncü dörtlükte “sine-“, veya atının sırtında heybe taşır. Pazardan aldığı eşyaları buna koyar. “nine-“, “Emine-“ kelimelerinde zengin kafiye uygulaması görüKöy köy dolaşan halk ozanları, yoruz. Dördüncü dörtlükte ise “bar”, âşıklar da sırtında heybe taşırlar. “ar-“, efkar-“ kelimelerinde tam Anadolu Selçuklu Devleti’nde kafiye bulunmaktadır. Ayrıca uçbeyi olarak tayin edilenlere hediye olarak; "Bir at, bir tuğ ve bir “yokuşuna ölürüm”, “akışına ölürüm”, “bakışına ölürüm”, “takışıheybe" verilirdi. Dolayısıyla şair, na ölürüm”, “nakışına ölürüm” Türk yiğitlerinin ve Türk beylerinin ifadelerinde çok kuvvetli bir redif savaş ve ulaşım aracı olarak bir atı; uygulaması görüyoruz. Bütün buniktidar, güç kudret simgesi olarak lar, Dilaver Cebeci’nin geleneksel bir tuğu ve azık torbası olarak bir ahenk unsurlarından kafiye ve redifheybesi olması durumunu hayran leri çok başarılı bir şekilde kullanolunacak bir görüntü olarak sunabildiğini gösteriyor. maktadır. Ayrıca tabii burada Ayrıca hece vezninin 6+5=11’li Anadolu Türk’ünün heybelerini de çok güzel desenlerle, şekillerle, boy- kalıbına yer vermiştir. (Bitti) alarla süslemesi motifine de vurgu Kuyucak Gölü’ndeki kuş türleri azaldı KARS - KuzeyDoğa Derneği ekibi, Kuyucuk Gölü'ndeki kuş türlerinin sayımını yaptı. Dernekten yapılan yazılı açıklamada, Doğu Anadolu'nun ilk ve Türkiye'nin 13. Ramsar alanı Kuyucuk Gölü'nde su ve kuşun bitmek üzere olduğu belirtildi. Bölge halkının, taban suyu ve gölü besleyen dereyi yıllardır kullanmasına, bu yazın kurak geçmesinin de eklenmesiyle Kuyucuk Gölü'nün kuruduğu vurgulanan açıklamada, eylül yağmurlarına rağmen gölün sadece 5 hektarında küçük su birikintisinin olduğuna dikkat çekildi. Son yağışlarla gölün güneyinde oluşan su birikintisinin, sulak alanlara hasret göçmen kuşları ağırlamaya başladığı ifade edilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "İki hafta önce su olmayan gölde sadece 17 angıt varken, bu su birikintisine 20 bin angıt sığmıştı. Bu mevsimde gölde bulunan binlerce sakarmekeden sadece 1 tane kalmıştı. KuzeyDoğa ekibi, 3 saatlik kuş gözleminde gölün su tutan ufak bir alanında ve onu çevreleyen çayırlık alanda 30 türden 2 bin 878 kuş tespit etti. Normalde ekim başında olması gereken 30 bin ila 40 bin kuşun yüzde 90'ından fazlası artık gölde yok. Kuyucuk Gölü ve kuşları hayatta kalma mücadelesi veriyor." (AA) 10 10 Ekim 2014 Cuma T.C. ANKARA BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN (Taşınmaz Mal Satış İhale İlanı) Mülkiyeti Belediyemize ait aşağıda ilçesi, Mahallesi, ada/parsel numarası, muhammen bedeli, geçici teminatı yazılı taşınmaz 2886 sayılı kanunun 36. maddesi gereğince, Kapalı Zarf usulü ile peşin bedelle mülkiyet satışı yapılacaktır. 1- İhale 16.10.2014 Hipodrom Caddesi No: 5’deki Belediye Hizmet binasının 18. katında bulunan ENCÜMEN salonunda toplanacak Belediye ENCÜMENİ' nce yapılacak olan ihalede listedeki sıra takip edilecektir. 2- İhale suretiyle satışı yapılacak taşınmazın satış şartnamesi her gün çalışma saatleri içerisinde, Hipodrom Caddesi No: 5 Belediyemiz hizmet binası 14.katında bulunan EMLAK ve İSTİMLAK DAİRESİ BAŞKANLIĞI Taşınmazlar Şube Müdürlüğünde görülebilir. 3- İhaleye iştirak edecek olanlar 500 TL karşılığında şartname almak zorundadırlar. 4- İhale için verilen teklif mektupları verildikten sonra geri alınamaz. 5- İhale için verilecek teklif mektubunda belirtilecek meblağ rakam ve yazı ile okunaklı bir şekilde (Silinti, kazıntı olmayacak) yazılacaktır. 6- Teklif mektuplarının en geç ihale günü saat 12.oo' ye kadar ihalenin yapılacağı adreste bulunan ENCÜMEN Başkanlığına (7. katta bulunan Yazı işleri ve Kararlar Dairesi Başkanlığına) verilmesi şarttır. Bu saatten sonra verilecek teklif mektupları veya her hangi bir nedenle oluşacak gecikmeler dikkate alınmaz. 7- Satış şartnamesinde belirtilen hususlarla taşınmaza ait dosyasındaki bilgileri ve tapudaki takyidatları alıcı aynen kabul etmiş sayılır. İhalenin kesinleşmesinden sonra ihale uhdesinde kalanlar, Satış Şartnamesine aykırı bir talepte bulunamazlar. 8- Satıştan mütevellit bütün vergi, resmi harç, ilan giderleri, tapu harçları, alım satım giderleri, gibi ödenmesi gereken her türlü giderler alıcıya ait olup, alıcı tarafından kanuni süresinde ödenecektir 9- İhale Komisyonu (ENCÜMEN) gerekçesini karar içeriğinde belirtmek koşulu ile ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. ENCÜMEN’ce uygun görülerek karara bağlanan ihale kararı ise; İta Amiri’nin ONAY’ını takiben geçerlilik kazanacağı gibi, İta Amiri’nin ihaleyi fesh etmesi halinde, iştirakçi idareye karşı herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. 10- İş bu ihale ilanı genel bilgi mahiyetinde olup, satışta ihale şartnamesi hükümleri uygulanacaktır. Sıra No 1 İlçesi Çankaya Mahalle Çayyolu Ada/ Plan Parsel Amacı Alanı (m2) 44058/1 KÇA 11,312.00 Hisse (m2) 3471 Emsal E:1.50 Muhammen Bedel (TL) 7,809,750.00 Geçici Teminat Bedeli (TL) 234,292.50 İhale Saati 14:04 Ankara Büyükşehir Belediyesi İnternet Adresi www.ankara.bel.tr Basın - 11834 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de AKARYAKIT SATIN ALINACAKTIR Yükseköğretim Kurumları Ankara Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı 80000 litre motorin (diğer), 27000 litre kurşunsuz benzin (95 oktan) ve 55000 litre motorin alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası: 2014/126642 1-İdarenin a) Adresi: Ord.Prof.Dr.Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok Kat:8 (Emniyet Mah.İncitaş Sk.) Tandoğan Yenimahalle/ANKARA b) Telefon ve faks numarası: 312 214 1350--64 - 312 212 7414 c) Elektronik Posta Adresi: [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa): https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı: 80.000 litre motorin (diğer), 27.000 litre kurşunsuz benzin (95 oktan) ve 55.000 litre motorin b) Teslim yeri: Taşıt Tanıma Sisteminde Kayıtlı Akaryakıt İstasyonlarından Taşıtlara Dolum Yapılacak Ayrıca Üniversitemiz Yakıt Tanklarına ve Jeneratörlere Teslimat Yapılacaktır. c) Teslim tarihi: Sözleşmenin yürürlük tarihinden başlayarak 31/12/2015 tarihine Kadar 365 Takvim günüdür 3- İhalenin a) Yapılacağı yer: Ankara Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satınalma Şubesi Ord.Prof.Dr.Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok Kat:8 (Emniyet Mah.İncitaş Sk.) TandoğanYenimahalle/ANKARA b) Tarihi ve saati:31.10.2014 - 10:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 30 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.3.2. Yetkili satıcılığı veya imalatçılığı gösteren belgeler: a) İmalatçı ise imalatçı olduğunu gösteren belge veya belgeler, b) Yetkili satıcı veya yetkili temsilci ise yetkili satıcı ya da yetkili temsilci olduğunu gösteren belge veya belgeler, c) Türkiye’de serbest bölgelerde faaliyet gösteriyor ise yukarıdaki belgelerden biriyle birlikte sunduğu serbest bölge faaliyet belgesi. İsteklilerin yukarıda sayılan belgelerden, kendi durumuna uygun belge veya belgeleri sunması yeterli kabul edilir. İsteklinin imalatçı olduğu aşağıdaki belgeler ile tevsik edilir. a)Aday veya İstekli adına düzenlenen Sanayi Sicil Belgesi, b)Adayın veya isteklinin üyesi olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen Kapasite Raporu, c)Adayın veya isteklinin kayıtlı olduğu meslek odası tarafından aday veya istekli adına düzenlenen İmalat Yeterlik Belgesi, ç)Adaylar veya isteklilerin adlarına veya unvanlarına düzenlenmiş olan teklif ettiği mala ilişkin Yerli Malı Belgesi, d)Adayın veya isteklinin alım konusu malı ürettiğine ilişkin olarak ilgili mevzuat uyarınca yetkili kurum veya kuruluşlarca düzenlenen ve aday veya isteklinin üretici veya imalatçı olduğunu gösteren belgeler. 4.3.3. 4.3.3.1. Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: a) 5015 Sayılı Petrol Piyasa Kanunu ve ilgili mevzuatı uyarınca, isteklinin akaryakıt dağıtım kuruluşu olması durumunda, Enerji Piyasa Düzenleme Kurumundan (EPDK) alınmış ve vize süresi geçmemiş Dağıtıcı Lisansı. b) İsteklinin akaryakıt ürünleri bayisi olması durumunda Enerji Piyasa Düzenleme Kurumundan (EPDK) alınmış ve vize süresi geçmemiş Bayilik Lisansı ve bayisi olduğu akaryakıt dağıtım kuruluşundan alınmış ihale tarihi itibari ile bayiliğin devam ettiğine dair belge veya bayilik sözleşmesi.(Belgelerin aslı veya idare tarafından onaylanmış aslı görülmüştür suretleri) 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Motorin (diğer),Kurşunsuz Benzin ve motorin vb. ürünlerin satışı kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satınalma Şubesi Ord.Prof.Dr.Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok Kat:8 (Emniyet Mah.İncitaş Sk.) Tandoğan-Yenimahalle/ANKARA adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Üniversitesi İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satınalma Şubesi Ord.Prof.Dr.Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok Kat:8 (Emniyet Mah.İncitaş Sk.) TandoğanYenimahalle/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın - 13067 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de SAĞLIK Tuzdan oda engellilere şifa verecek ÇANKIRI - Şabanözü Bakım ve Rehabilitasyon Merkezinde hizmete açılan tuzdan odada astım, nefes darlığı, bronşit ve üst solunum yolu rahatsızlığı bulunan engelliler şifa bulacak. 170 zihinsel engellinin kaldığı merkezin müdürü Mustafa Ünver, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 bin 575 tuz tuğla kullanarak 55 metrekarelik oda inşa ettiklerini söyledi. Kurumda astım ve nefes darlığı bulunan hastalar olduğunu anlatan Ünver, "Tuz, bu hastalıklara iyi geliyor. Buradan yola çıkarak kuruma tamamen tuzla kaplı oda yapmaya karar verdik" dedi. Kentteki tuz mağarasının önemli tuz kaynağı olduğuna dikkati çeken Ünver, "Çankırı, Türkiye ve dünyada kaya tuzunun merkezi konumunda. Bu nedenle tuzu bulmamız zor olmadı. Türkiye'de birçok yerde de tuzdan odalar var. Biz de mağaralardan tuz tedarik ederek odamızı hayat geçirdik" ifadesini kullandı. (AA) Türkiye en az alkol tüketiminde Avrupa birincisi ANKARA - YEŞİM SERT KARAASLAN Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Türkiye için hazırlanan raporda, Türkiye'nin alkol tüketiminde Avrupa'daki en düşük orana sahip olduğu; tütün ve alkol kontrolüne ilişkin yapılan yasal düzenlemelerle bu oranın daha da azaltılmasına çalışıldığı belirtildi. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından Türkiye için hazırlanan "Bulaşıcı Olmayan Hastalıklarda Daha İyi Sonuçlar: Sağlık Sistemi İçin Zorluklar ve Fırsatlar" başlıklı rapor yayımlandı. Raporda, alkol ile ilgili yer alan bölümde, alkol tüketimine ilişkin Türkiye verilerine ve yapılan düzenlemelere yer verildi. Son yıllarda alkol tüketiminin artmasına rağmen, küresel ortalama ile karşılaştırıldığında halen düşük olduğu belirtilen raporda, alkolün sebep olduğu hastalıkların, obezite, tütün gibi engellenebilir risk faktörlerinin sebep olduğu hastalıklar ile karşılaştırıldığında Türkiye'deki tüm hastalık yükünün küçük bir kısmını oluşturduğu ifade edildi. (AA) TEMİZLİK MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIR ÇANKAYA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ 115 Kalem Temizlik Malzemesi Mal alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/126306 1-İdarenin a) Adresi: ZİYA GÖKALP CAD. NO:11 06000 KIZILAY ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3124588900 - 3124336627 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 115 Kalem Temizlik Malzemesi Mal Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yerleri : Temizlik malzemeleri İdarenin bildirdiği Çankaya belediyesine bağlı birimlerin depolarına teslim edilecektir. c) Teslim tarihi : Yüklenici işe başlama tarihiden itibaren 30 (otuz) takvim günü içerisinde temizlik malzemelerini teslim edecektir 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : ÇANKAYA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ZİYA GÖKALP CADDESİ NO: 11 B BLOK KAT 3 KIZILAY/ANKARA b) Tarihi ve saati : 31.10.2014 - 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 20 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.3.2. 4.3.2.1. Standarda ilişkin belgeler: Teknik şartnameye göre aşağıdaki belgelerden teknik şartnamede hangi ürün için istenmişse söz konusu belgeler o ürün için teklif dosyası içerisinde idareye sunulacaktır. 1) TSE veya TSEK belgeleri 4.3.2.2. Ürünlerin piyasaya arzına ilişkin belgeler: Teknik şartnameye göre aşağıdaki belgelerden biri,birkaçı veya hepsi teknik şartnamede hangi ürünler için istenmişse söz konusu belgeler o ürün için teklif dosyası içerisinde idareye sunulacaktır. 1)Sağlık Bakanlığından alınmış Biyosidal Ruhsatı belgesi 2)Ürüne ait üretici firmanın Sağlık Bakanlığı/Gümrük Ticaret Bakanlığı bildirim kaydı 3)Ürüne ait Analiz sertifikası 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Kamu veya Özel sektörde yapılan Temizlik Malzemesi alımı işleri. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı ÇANKAYA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ZİYAGÖKALP CADDESİ NO: 11 B BLOK KAT 3 KIZILAY/ANKARA adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar ÇANKAYA BELEDİYESİ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ ZİYAGÖKALP CADDESİ NO: 11 B BLOK KAT 3 KIZILAY/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 30 (otuz) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın - 13089 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de dış dünya ELEKTRİK ENERJİSİ SATIN ALINACAKTIR İDARİ VE MALİ İŞLER DAİRE BAŞKANLIĞI YÜKSEKÖĞRETİM KURUMLARI ANKARA ÜNİVERSİTESİ 900000kwh elektrik enerjisi alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/126497 1-İdarenin a) Adresi: Prof.Dr.Ord.Şevket Aziz Kansu Binası B Blok 8. kat Emniyet mah. İncitaşı sok. YENİMAHALLE/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3122141350/6109 - 3122127414 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 900.000kwh elektrik enerjisi Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yerleri : Ankara Üniversitesi Rektörlüğü Merkez Bina Dögol cad. Tandoğan/Ankara Ankara Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi Samanpazarı Altındağ/Ankara Ankara Üniversitesi Kültür ve Sanat Evi (ANKÜSEV) K.Özalp mah.Kuleli sok.No:42 Rektörlük Ek Hizmet Binası Bahriye Üçok cad. Emniyet mah. No:10 Yenimahalle/Ankara Süperiletken Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi Bahçelievler 306 11/D Laboratuar Merkez Gölbaşı / ANKARA c) Teslim tarihi : Elektrik Enerjisi alımı 01/01/2015 tarihinde saat 00:01'de başlayacak olup, 31/12/2015 tarihinde saat 24:00'da sona erecektir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Ankara Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satın Alma Şubesi Ord.Prof.Dr. Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok 8. kat Yenimahalle/ANKARA b) Tarihi ve saati : 31.10.2014 - 09:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: İsteklilerin EPDK'nın yürürlükteki "Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği" hükümlerine göre düzenlenmiş "Elektrik Toptan Satış Lisansı" veya "Perakende Satış Lisansı" veya "Üretim Lisansı" veya "OSB Üretim Lisansı" veya "Otoprodüktör Lisans" lardan birini aslını veya noter onaylı suretini teklifleri ekinde vermeleri zorunludur. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Ankara Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satın Alma Şubesi Ord.Prof.Dr. Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok 8. kat Yenimahalle/ANKARA, https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ankara Üniversitesi Rektörlüğü İdari ve Mali İşler Daire Başkanlığı Satın Alma Şubesi Ord.Prof.Dr. Şevket Aziz Kansu Ek Hizmet Binası B Blok 8. kat Yenimahalle/ANKARA adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 30 (otuz) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Basın - 13066 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de BAKANLIĞIMIZ BAHÇELİEVLER 8 DAİRELİ LOJMAN ONARIMI ÇALIŞMA VE SOSYAL GÜVENLİK BAKANLIĞI Bakanlığımız Bahçelievler 8 Daireli Lojman Onarımı yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2014/127932 1-İdarenin a) Adresi: İNÖNÜ BULVARI NO: 42 06520 EMEK ÇANKAYA/ANKARA b) Telefon ve faks numarası : 3122967039 - 3122125690 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : Bakanlığımız Bahçelievler 8 Daireli Lojman Onarımı Yapım işi Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Bahçelievler Lojmanı/ANKARA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 3 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 45 (kırkbeş) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı b) Tarihi ve saati : 17.10.2014 - 10:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da Esnaf ve Sanatkarlar Odası veya ilgili Meslek Odası Belgesi. 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da esnaf ve sânatkar odasından veya ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 100 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: Benzer iş olarak Kamu İhale Kurumunun Yapım işlerinde iş deneyiminde değerlendirilecek benzer işlere dair tebliğine istinaden B/3 grubu işler iş deneyim belgesi kabul edilecektir. 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: Bu iş için İnşaat Mühendisliği veya Mimarlık diploması benzer işe denk sayılacaktır. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı İhale Servisi C Blok 1. Kat adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı İhale Servisi C Blok 1. Kat adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Basın - 13100 (www.bik.gov.tr) Resmi İlanlar www.ilan.gov.tr.de 11 Abbas’tan İsrail’e 10 Ekim 2014 Cuma Mescid-i Aksa uyarısı RAMALLAH - Filistin Devlet Başkanı Mahmut Abbas, İsrail'i siyasi anlaşmazlıkları dini çatışmaya dönüştürmemesi konusunda uyardı. Abbas, İsrail'in Mescid-i Aksa'ya yönelik bugünkü ihlalinin ardından Filistin devlet televizyonu PSC'ye yaptığı açıklamada, yaşananlara tepki göstererek, "İsrail'in Mescid-i Aksa ve İbrahim Camisi'ne yönelik uygulamalarını kabul etmeyeceğiz" dedi. İsrail'i uygulamasının sonuçları konusunda uyaran Abbas, "Dinin siyasi çekişme aracı olarak kullanılması ve bunun dini çatışmaya dönüştürülmesinin tehlikesini bizim gibi dünya da biliyor. Bu nedenle herkes çevremizde olanları bilmeli ve İsrail buna dikkat etmeli. Bu adımların kendisi ve başkaları için tehlikeli olduğunu anlamalı" diye konuştu. İsrail'in "istediklerini oldu bittiye getirmek için" her gün Mescid-i Aksa'ya girmeye çalıştığını ifade eden Abbas, "İsrail'in istediği yalan, hayali ve tarihin tahrif edilmesiyle yarattığı, 'burada kendisinin de payı olduğu' bahanesiyle Mescid-i Aksa'nın zamansal ve mekansal bölünmesi... Bunu hepimiz biliyoruz" ifadelerini kullandı. İsrail Turizm Bakanlığının Yahudi yerleşimcilerin Mescid-i Aksa'ya, ElMeğaribe kapısının yanı sıra ikinci bir kapıdan da girebilmesi için çalışmalar yaptığına yönelik haberlere de değinen Abbas, "İsrail'in Yahudi yerleşimciler ve radikallerin Mescid-i Aksa'ya girişini kolaylaştırılması için özel bir kapı açmasına karşı sessiz kalmamız mümkün değil" dedi. İsrail'in ihlallerine karşı İslam dünyasının gerekli adımları atması için Ürdün ve "Kudüs komitesi başkanı" Fas'la sürekli iletişim halinde olduklarını aktaran Abbas, ayrıca bu adımları Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ne taşıyacaklarını belirterek, şöyle devam etti: "Filistin halkı sessiz kalmayacak. Her gün çatışmalar oluyor ve Filistinliler yaralanıyor. Yaralananlar ve halkımızın diğer fertleri İsrail'in tacizlerini sonlandırmak için mücadeleden vazgeçmeyecek." İsrail polisinin, Yahudi yerleşimcilerin sabah saatlerinde Mescid-i Aksa'ya girmesi için ibadet eden Müslümanları alandan çıkarmaya çalışması gerginliğe neden olmuştu. Müdahale sırasında iki taraftan da yaralananlar olduğu açıklanmıştı. Öte yandan Halil Vakıflar Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamada, İsrail'in "Sukot (Arş) Bayramı kutlamaları çerçevesinde Yahudilerin buraya girmesi için gelecek pazar ve pazartesi günleri Müslümanların İbrahim Camisi'ne girmesine izin verilmeyeceği belirtilmişti. (AA) Nobel Kimya Ödülü sahiplerini buldu görüldükleri bildirildi. İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi'nden yapılan açıklamada, 1873'te Ernst Abbe'nin, geleneksel optik mikroskopların hiçbir zaman 0,2 mikrometreden daha iyi olamayacağı öngörüsünde bulunduğu belirtilerek ışığın dalga boyunun yarısından daha iyi çözünürlük sağlayamayacağı düşüncesiyle optik mikroskopun uzun bir süre geri planda tutulduğu hatırlatıldı. . (AA) KOPENHAG - Nobel Kimya Ödülü'nün bu yılki sahipleri Amerikalı bilim adamları Eric Betzig ve William E. Moerner ile Alman bilim adamı Stefan W. Hell'in oldu. Ödülü paylaşan bilim adamları; Eric Betzig (Howard Hughes Sağlık Enstitüsü, ABD), William E. Moerner (Stanford Üniversitesi, ABD) ve Stefan W. Hell'in, geliştirdikleri "yüksek çözünürlüklü floresan mikroskop" çalışmalarıyla ödüle değer BULMACANIN ÇÖZÜMÜ 1 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 2 3 4 5 6 7 8 9 10 12 haber 10 Ekim 2014 Cuma KÜLTÜREL BOYUT Prof. Dr. Hayrettin İVGİN [email protected] ÖLÜMÜNÜN 15. YILINDA TAHİR KUTSİ MAKAL Tahir Kutsi Makal öleli tam 15 yıl olmuş. Sanki dün gibi ... Öldüğüne halâ alışamadık. Yaşasaydı 77 yaşında olacaktı. Tahir Kutsi Makal, çeşitli konularda ve özellikle halk edebiyatı konusunda eserler veren bir kalem sahibiydi. Karacaoğlan, Dadaloğlu, Köroğlu, Pir Sultan Abdal, Âşık Veysel, Hasan Dede kitapları bunlardan sadece birkaçıdır. İç Göç, Acı Yol, Köylü Gözüyle Avrupa, Fakir İşi, Anadolu'da Türk Mühürü, Meydan Dayağı, Kamyon, Delitay, Al Kırbacı Eline gibi kitapları, roman, araştırma, röportaj ve gezi eserleridir. Eserleri elbette bu kadar değil, birkaç şiir kitabı da bulunuyor. Tahir Kutsi; bir romancıdır, hikayecidir, şairdir, gazetecidir falan ama o her şeyden önce bir halkbilimcidir. Onun sağlığında sık sık söylediği bir söz vardır: "Elde etliklerim kendisine hizmetten gurur duyduğum yüce Türk halkına aittir. " Bu bir yazarın kolay kolay söyleyemeyeceği şeylerdir. Çünkü o bir halkbilimci olarak bu sözü söylemeyi hak etmiştir. Bir yazısında diyor ki: "Hayatım boyuncu halkım benim en büyük öğretmenim olmuştur. Her acı, her güzellik, her türlü sıkıntının çaresi halkta vardır. Dilimizi, inancımızı biçimleyip bize veren odur. Burada ilkokuldan başlayarak bana bir harf öğreten öğretmenlerime minnetlerimi belirtmek isterim. Ne öğrendiysem halktan ve halkbilimci ustalarımdan öğrendim. Ben de neyim varsa milletime verdim. " Tahir Kutsi bir halk çocuğudur. 9 Şubat 1937 tarihinde Denizli'nin Acıpayam ilçesinin Oğuz köyünde doğmuş bir köy evladıdır. Tahir Kkutsi, 15 Haziran 1999 tarihinde Hakk’a göçtü. Öldüğünde 62 yaşındaydı. Mezarı memleketi Acıpayam’dadır. Gerçekten köylüden, Kendi tabiriyle halk edebiyatı inceleme ve araştırmalarına coşkunlukla başlamış; masallara, öykülere, manilere, ağıtlara, destanlara sevgiyle yaklaşmıştır. Halk edebiyatına, halk kültürüne olan bu sevgisi; çocukluk ve ilk gençlik yıllarında başlamış, ölümüne kadar devam etmiştir. Halk edebiyatı ve halk kültürü ile ilgili yazılanların tümünü aradı, buldu ve defalarca okudu. Anlatılanları can kulağı ile dinledi. Olaylara cam gözüyle değil, can gözüyle baktı. Duyduklarını not etti. Yüzlerce atasözü, deyim, bilmece, destan, efsane, halk hikâyesi dosyalarında, defterlerinde idi. Bunlardan yazılarında, röportajlarında faydalandı. Derlediklerini serin kanlılıkla, duygudan arınarak, düşünerek tasnif etti. Gazetecilik yıllarında çok gezdi, dolaştı. Görevli gezilerinde, hatta tatillerinde bile derleme ve araştırma çalışmalarını sürdürdü Bu halk kültürü ve folklora olan merakı ve ilgisine, sevgi ve coşkunluğuna, bilimsellik de katmak gerekiyordu. Yani sistemli ve metotlu çalışmak mecburiyeti vardı. Onu da yaptı. Onun tebliğleri, araştırmaları değme bilim adamlarının yaptıklarından daha az değerli değildir. O nedenle, kendisine İnönü Üniversitesi "fahri bilim doktorluğu" unvanını 21 Haziran 1989 tarihinde verdi. Tahir Kutsi öyle bir halkbilimci idi ki halk kültürü ile meşgul olanların pirini bile tespit etmişti. Biz halkbilimcilere de bunu kabullendirmişti. Bilinmektedir ki, her mesleğin bir pîri vardır. Halkımız pirsiz sanat ve işin bereketsiz olduğuna inanmıştır. Hatta bir ölçülü sözde "İş pîrsiz, yüz nursuz" denir. Biliyorsunuz pîr, iş yahut o sanatı icat edene, ortaya koyana, ilk yapana denir. Meselâ; terzilerin pîri İdris Peygamberdir. Demircilerin, Hazreti Davut'tur. Demiri ilk işleyen, zırhı ilk yapan, elini ateşin içine sokabilen odur. Pehlivanların pîri Hazreti Hamza olarak bilinir. Efelerin, zeybek ve seymenlerin ise Hz. Ali... "Peki yazarların, şairlerin, halkbilimcilerin pîri kimdir? Dede Korkut'tur (Korkut Ata). Çünkü Türk edebiyatı masaldan başlar. Köken mitolojidir, efsanedir, şiirdir, türküdür, ağıttır, ninnidir, manidir. Masalı da, hikâyeyi de, ilk şiiri de, ağıtı da söyleyen halktır, ilk bilinen halk yazarı Dede Korkut 'tur. O halde, pirimiz de odur." diyordu Tahir Kutsi Makal. Biliyorsunuz büyük Türkçü Ziya Gökalp "En büyük dehâ halktandır." demiştir. Yüzyıllar öncesinden günümüze seslenen edebiyat ürünleri halkın dehasının ürünleridir. "Türk halk dehası. Dede Korkut'u yaratıp, ortaya çıkartmıştır. Dede Korkut yaşamış mıdır? Halk dehası onu yaşatmıştır. Çünkü o sonsuzluktan gelmiştir. Ozanların başıdır Dede Korkut..İsmi geçmese bile o yaratılış ve türeyiş destanlarında bile vardır. Çünkü o semboldür, ortaya koyucudur. " Tahir Kutsi böyle söyler, buna inanırdı ve bizi de inandırmıştı. "Tahir Kutsi bir halkbilimcidir" dedik. Bir yazısında başlangıçtan bugüne kadar halk edebiyatına hizmet verenlerin listesini yayımlamıştı. Tam 72 kişinin adını veriyordu. Bakın bu listede bulunanların bazıları şunlardır: Saadettin Nüzhet Ergun, Fuad Köprülü, Eflatun Cem Güney, Vasfı Mahir Kocatürk, Hamit Zübeyr Koşay, Cahit Öztelli, Prof. Dr. Mehmet Kaplan, Prof. Dr. Faruk Kadri Timurtaş, Ömer Asım Aksoy, Prof. Dr. İlhan Başgöz, Prof. Dr. Şükrü Elçin, Yaşar Kemal, Orhan Şaik Gökyay, Feyzi Halıcı, Prof. Dr. Saim Sakaoğlu, Dr. Mehmet Önder gibi bilim adamları ve araştırmacılar... Bu listede ben de vardım. Ama kendini bu 72 kişinin arasına koymamıştı. Oysaki Tahir Kutsi mütevazı davranarak bu listede kendine yer vermemişti. Eğer halk edebiyatı ve halk bilimi alanında başlangıçtan bugüne kadar hizmet edenlerin 100 kişilik bir isim listesini yazsak -ki bunu yapanlar da var. Mesela, uluslararası bir kongrede böyle bir listeyi tebliğinde bir bilim adamı yaptı- bu listenin ilk on beş kişisi içerisinde Tahir Kutsi mutlaka yer alır. Tahir Kutsi'nin ölümü ile halk bilim camiası garip ve yalnız kalmıştır. Onu özlüyoruz. Daha uzun süre onun eksikliği hissedilecektir. Mekânı cennet olsun! Başbakan Yardımcısı Ali Babacan (sağ 3), Orta Vadeli Program (2015-2017) ile ilgili Başbakanlık Yeni Bina'da basın toplantısı düzenledi. Toplantıya Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, (sağ 2) Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik (sol 2) Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli (sağda) Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz (sol 3) ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek (solda) katıldı. 2023’e nazar mı değdi? ANKARA- Ekonominin 3 yıllık yeni hedeflerini Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ekonomiyle ilgili beş bakanın da katılımıyla açıkladı. Açıklamadaki yeni Orta Vadeli Program’a (OVP) göre; Türkiye ekonomisi gelecek 3 yılı, geçen yıl öngörülenden daha kötü geçirecek. 2014 ise hayal kırıklığı. Büyüme hedefi yüzde 4’ten yüzde 3.3’e çekildi, milli gelir 810 milyar dolar olabilecek. Büyüme takip eden yıllarda da yüzde 5’i aşamayacak. Öngörüler 2023 hedeflerini de riske atıyor. Babacan’ın açıkladığı yeni OVP ile düşen hedefler şöyle: - Bu yıl yüzde 4 büyümemiz öngörülüyordu görünen o ki bu ancak bu oran yüzde 3.3 olabilecek. - Enflasyon için bu yıl yüzde 5 gibi oldukça düşük bir hedefimiz vardı, şimdi yüzde 9.4’e çıktı. - İşsizlik oranı yüzde 9.4 olacaktı yüzde 9.6’ya yükseltildi. 0.2 puan deyip geçmeyin bu yaklaşık 600 bin kişinin daha işsiz kalacağını ortaya koyuyor. - Milli gelir 2014’te ancak 810 milyar dolar, 2017’de ise 907 milyar dolar olacak. Türkiye’nin 2023 hedeflerinin en önemlisi Türkiye’yi dünyada ilk on ekonomi arasına sokacak olan hedef 2 trilyon dolarlık milli gelir idi. 2017 yılında bunun daha yarısına bile ulaşılamayacak. 74 BİN PERSONEL ALINACAK Toplantıda Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “2015’te de eğitim, en büyük harcama kalemimiz olmaya devam edecektir. Muhtemelen bunu sağlık, daha sonra da sosyal güvenlik takip edecektir” dedi. Şimşek, Davutoğlu, HDP’nin ‘NİYET’ini sorguladı ANKARA- Başbakan Davutoğlu, Başbakanlık’ta yapılan güvenlik toplantısı sonrası yaptığı açıklamada, çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyeceklerini söyleyerek, son günlerde yaşanan şiddet olaylarının sorumlusu olarak gördüğü HDP’ye sert çıktı: “Başka bir niyetiniz varsa kimliğinizi bilelim. Kobani’deki Kürtlerin zulüm gördüğünü söyleyip, Türkiye’deki Kürtlere zulüm yapmak hangi insanlığa sığar.” Başbakan Ahmet Davutoğlu, son günlerde yaşanan şiddet olaylarından sorumlu tuttuğu HDP’ye sert eleştirilerde bulundu. Çözüm sürecini vandalizme kurban etmeyeceklerini söyleyen Davutoğlu, “Başka bir niyetiniz varsa kimliğinizi bilelim. Çözüm sürecine önem veriyorlarsa önce onun gereğini yapacaklar. Kobani’deki Kürtlerin zulüm gördüğünü söyleyip, Türkiye’deki Kürtlere zulüm yapmak hangi insanlığa sığar” dedi. Davutoğlu şunları söyledi: SURİYELİLERE KİMLİK… Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik de Suriyeli sığınmacılara çalışma izni verilip verilmeyeceğine dair bir soru üzerine “Suriye’den gelen misafirlerimize kendilerini tanımlayacak kimlik verilecek. Türkiye’deki açık işler dikkate alınarak bunların istihdam imkanı bir ölçüde gerçekleşmiş olacak. Çalışma imkanını elde etmiş olacaklar” dedi. Erdoğan: Demokrasi, hukuk içinde mücadele edilecek “Son derece antidemokratik ve halkın canına malına kastederek çağrı yapması demokrasiye aykırıdır. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir. Yurtdışında çok acı olaylar yaşanıyor olabilir. Hiç kimse bunları Türkiye içine yansıtamaz. Türkiye’nin içinde bir meseleymiş gibi halkı doğrudan tehdit etme cüreti gösteremez. 13-18 yaşları arasında çocukları öne sürenler insanlık suçu işliyorlar. Kobani’de yaşananları sanki Türkiye’nin çözmek zorundaymış gibi izlenim yaymaya çalışıyorlar. Kobani’de yaşayanlar, vandalizmi yapan şiddet meraklılarına sığınmadılar. Devletin düzenine ve merhametine sığındılar. Devleti ve hukuk düzenini hiçbir şeye feda etmeyiz. Evleri, işyerleri talan edilen, kurşunlananlar Türkiye’nin Kürt vatandaşıdır. Çözüm süreci ile kamu düzeni birbirinin alternatifi değildir. Çözüm süreciyle ilgili tutumumuzda değişiklik olmadan yolumuza devam ederiz. Bayrağa ve her türlü değere yönelik saldırılar da gerekli karşılığı bulacaktır. Kılıçdaroğlu’ndan uyarı MANİSA - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Türkiye'de yaşananlara dikkati çekerek iktidarın ülkeyi yönetemez hale geldiği iddia etti. Salihli'de partisi tarafından düzenlenen Üzüm Mitingi'ne katılmak üzere Adnan Menderes Havalimanı'ndan hareket eden Kılıçdaroğlu, yol üzerindeki Derbent, Urganlı ve Gökkaya mahallelerinde durarak kahvehanelerde köylülerle çay içti, sohbet etti. Gökkaya mahallesinde bir vatandaş, Kılıçdaroğlu'nun geçişi sırasında elindeki çuvalda bulunan kuru üzümleri yola döktü. Salihli'ye geçen ve Kent Meydanı'nda düzenlenen mitingde parti otobüsünün üzerinden konuşan Kılıçdaroğlu, ülke genelinde İŞİD bahanesiyle düzenlenen protesto olaylarına dikkati çekti. "Türkiye'yi görüyorsunuz kaç vatandaşımız öldürüldü, geriye dönüyoruz, yeni sıkıyönetim başladı, yine iç kavgalar başladı" diyen Kılıçdaroğlu, tüm vatandaşların 12 yıldır ülkeyi kimin yönettiğini kendilerine sorması gerektiğini ifade etti. Vatandaşın, ülkeyi çatışma ortamına getirmesi için iktidara görev vermediğini, huzur, barış ve kardeşlik istediğini, herkesin karnının doyduğu bir ülke istediğini belirten “Gelecek yıl için de 74 bin kişinin istihdam edilmesini tahmin ediyoruz. Özelleştirmede ise bu yıl için 6.8 milyar liralık, 2015 için 8.7 milyar lira, 2016 içinde 6.8 milyar lira civarında özelleştirme geliri öngörüyoruz. Gelecek birkaç yıl için ortalama 4-5 milyar dolarlık özelleştirme gelirini neredeyse garanti altına aldık” dedi. ANKARA Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin, huzura, istikrara, güven ortamına, özellikle de kardeşliğe yönelik hiçbir tuzağa asla müsaade etmeyeceğini vurgulayarak, "Sergilenen şiddet, vandalizm ve yağmacılıkla, devletimiz, en etkin şekilde, demokrasi ve hukuk içinde mücadele edecektir" ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nin internet sitesinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bazı şehirlerde sahnelenen şiddet eylemlerine ilişkin açıklamasına yer verildi. Erdoğan, açıklamasında, Suriye'nin Ayn El Arab, diğer adıyla Kobani kasabasına yönelik terör saldırıları bahane edilerek, Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde sahnelenen şiddet eylemleri ve yaşanan can kayıplarının, en büyük üzüntü kaynağı olduğunu belirtti. Can kayıplarının yanı sıra mülke de zarar verilmesi, kamu binalarının, özellikle okulların, esnafın, sivil ve resmi araçların, Kızılay yardım araçlarının, belediye otobüslerinin hedef alınmış olması, şehirlerdeki huzur ortamının hedef alınmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını kaydeden Erdoğan, şöyle devam etti: "Sahnelenen şiddet eylemlerinin, Kobani meselesi ile uzaktan yakından bir ilgisinin olmadığı son derece açıktır. Kobani'ye yönelik terör saldırılarının arkasına sığınarak, Türkiye'de şiddet eylemlerinin sahnelenmesi, asıl niyetin ve hedefin çok farklı olduğunu ortaya koymaktadır. İç ve dış politikamızı şekillendirmeye yönelik bu tür provokasyonlarla, yakın tarih de dahil olmak üzere defalarca karşılaşmış olan ülkemiz, dün olduğu gibi bugün de, bu tür algı operasyonlarını ve saldırıları bertaraf etmeyi başaracaktır. Terör yüzünden birçok bedeller ödemiş bir ülke olan Türkiye, yeryüzündeki tüm terör örgütlerinin karşısındadır." (AA) MHP'li Yeniçeri: Türkiye'yi sorumlu tutmak nankörlük Kılıçdaroğlu, "Geldiler kendi ceplerini doldurdular, vatandaşa değil yandaşa hizmet ettiler" diye konuştu. Öte yandan Kılıçdaroğlu'nun konvoyunda trafik kazası yaşandı. İzmir - Ankara Karayolu Kemalpaşa ayrımında konvoyda bulunan Süleyman Türk'ün kullandığı DHA'ya ait 34 TM 9475 plakalı görev aracı ile Mustafa Karaduman'ın kullandığı 34 ZM 4677 plakalı TIR çarpıştı. Kaza maddi hasarla atlatıldı. Kılıçdaroğlu, Derbent ilçesinde girdiği kahvehanede kaza geçiren DHA ekibi ile telefonla görüşerek geçmiş olsun dileklerini iletti. Öte yandan konvoy Turgutlu ilçesinden geçtiği sırada Kılıçdaroğlu'nun bulunduğu parti otobüsünün önündeki bir kamyonun lastiği patladı. (AA) TBMM- MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, Kobani'de yaşananlardan Türkiye'yi sorumlu tutmanın nankörlük olduğunu söyledi. Yeniçeri, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında IŞİD bahanesiyle düzenlenen gösteriler ve yaşanan olayları değerlendirdi. Türkiye'nin Suriye'den kaçan Kürt sığınmacıları korumak, barındırmak ve doyurmak için canhıraş mücadele verdiğini ifade eden Yeniçeri, TSK'nın da bir yandan sığınmacıları korumak diğer yandan sınırı korumak gibi zor bir görev üstlendiğini belirtti. Sınırın Türkiye tarafında ise asker taşlandığını, okulların yakıldığını, sokakların ateşe verildiğini anlatan Yeniçeri, "Bu somut bir samimiyetsizliktir. Yapılanların bir adı vardır, o da riyakar hainliktir" dedi. AK Parti'nin gerçekleri göremediğini ya da terör örgütünün eylemlerini çözüm süreci adına görmezden geldiğini savunan Yeniçeri, terör örgütünün bu süreçte bütün faaliyetlerini silah kullanmadan serbestçe yapma imkanına kavuştuğunu söyledi. (AA) TURİZM 10 Ekim 2014 Cuma Trabzon Müzesi’ne ziyaretçi akını 13 Kentte en çok ziyaret edilen mekanların başında gelen Atatürk Köşkü'nde, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyıla ait mobilyalar, porselenler, halılar ile Atatürk'e ait tablolardan oluşan 344 eser sergileniyor. TRABZON- Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Trabzon'u ilk ziyaretinde kaldığı ve yaklaşık 4 bin 600 tarihi eserin sergilendiği Trabzon Müzesi'ni, dört günlük Kurban Bayramı tatil süresince 400 kişi ziyaret etti. Zeytinlik Caddesi'nde 1900'lü yıllarda banker Kostaki Teophylaktos tarafından konut olarak yaptırılan Trabzon Müzesi, yaklaşık 13 yıldan beri ziyaretçilere hizmet veriyor. Yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çeken Trabzon Müzesi'nin bodrum katı arkeolojik eserler seksiyonu, zemin katı konak teşhiri, birinci katı etnografik eserler seksiyonu ve asma katı ise idari bölüm olarak düzendi. Bayramda Atatürk Köşkü’ne yoğun ilgi Trabzon Kültür ve Turizm Müdürü İsmail Kansız, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Kostaki Teophylaktos tarafından konut olarak yaptırılan binanın, 1924'te Atatürk'ün Trabzon'u ilk ziyaretinde konaklaması için düzenlendiğini söyledi. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün Trabzon'u ilk ziyaretinde eşi ve beraberindeki heyetle bu konakta kaldığını belirten Kansız, "Konak 1987'de Kültür ve Turizm Bakanlığına tahsis edildi. Daha sonra 1987 ile 2001 yılları arasında Kültür ve Turizm Bakanlığınca yapılan restorasyonla aslına uygun şekilde yenilenmiştir. Restorasyonun ardından yenilenen konak, 22 Nisan 2001'de Trabzon Müzesi olarak ziyarete açıldı" diye konuştu. Kansız, Trabzon Müzesi'nde yaklaşık 4 bin 600 eserin sergilendiğini vurgulayarak, müzenin kente gelen yerli ve yabancıların ilgisin çektiğini kaydetti. (AA) TRABZON - Trabzon'un Soğuksu Mahallesi'ndeki önemli tarihi mekanlarından olan ve restorasyon ile rölöve çalışması tamamlanan Atatürk Köşkü'nü, Kurban Bayramı tatilinde yaklaşık 3 bin 700 kişi ziyaret etti. Kentte en çok ziyaret edilen mekanların başında gelen Atatürk Köşkü'nde, 19. yüzyılın sonu ile 20. yüzyıla ait mobilyalar, porselenler, halılar ile Atatürk'e ait tablolardan oluşan 344 eser sergileniyor. Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Atatürk Köşkü'nün 19. yüzyılın başlarında Konstantin Kabayanidis tarafından yazlık olarak yaptırıldığını belirterek, köşkün 1943 yılından itibaren müzeye dönüştürülerek hizmete açıldığını söyledi. Atatürk Köşkü'nün yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çektiğini belirten Gümrükçüoğlu, "Kapsamlı restorasyon ve rölöve çalışmalarının ardından Atatürk Köşkü'nü her gün ortalama bin 500 kişi ziyaret ediyor. Ziyarete gelen turistlerimiz de Atatürk Köşkü'nden oldukça memnun ayrılıyor. Bu durum da bizleri mutlu ediyor" diye konuştu. Gümrükçüoğlu, Atatürk Köşkü'nün Kurban Bayramı tatilinde de yerli ve yabancı turistleri ağırlamaya devam ettiğini ifade ederek, Atatürk Köşkü'nü Kurban Bayramı tatili sürecinde yaklaşık 3 bin 700 kişinin ziyaret ettiğini anlattı. Kentte turizm potansiyelini arattırmak için sürekli çalıştıklarını belirten Gümrükçüoğlu, dört mevsim turizme olanak sağlayarak, bu potansiyeli artırmayı amaçladıklarını kaydetti. (AA) Sümela Manastırı’nın restorasyonunda sona gelindi TRABZON - Sümela Manastırı''nın restorasyonunda sona gelindiği bildirildi. Trabzon Valisi Abdil Celil Öz, yazılı açıklamasında, Sümela Manastırı''nın Trabzon için önemli bir turizm destinasyonu olduğunu vurguladı. Sümela''da hizmet kalitesinin geliştirilmesi için çalışma yürüttüklerini belirten Öz, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Sümela Manastırı''nın restorasyon projesinde son aşamaya gelindi. Kuruldan geçtikten sonra restorasyon ihalesine çıkılacak. Sümela Manastırı''nın bir başka önemli boyutu da Milli Parklar boyutudur. Burada var olan günübirlik tesislerin ve hizmet alanlarının yeniden düzenlenmesi için valiliğimiz, Milli Parklar Genel Müdürlüğümüz, büyükşehir belediyemiz, ilçe belediyemizle ortak bir ISSN 1308-7622 Sümela Manastırı''nın restorasyonunda sona gelindiği bildirildi. Yıl: 44 Sayı: 14996 10 Ekim 2014 Cuma GÜNLÜK SİYASİ GAZETE Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Ahmet TEKEŞ Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Abdülmecit KOYUNSAĞAN Haber Koordinatörü Dursun ERKILIÇ Yazı İşleri Müdürü Ayşegül BALDEMİR İstihbarat Şefleri Şenol GÜNÜÇ - Kenan ERGEN Görsel Yönetmen Şebnem ÜNAL Sayfa Editörleri Yasemin AYDOĞDU - Emine ÖZCAN İnternet Editörü Alparslan OĞUZ Haber Merkezi İsmail Yıldız, Hakkı Murat SÖBÜTAY, Tülay CANPOLAT, Gazi BOZKURT, Burcu KERİM, Betül SÜSLEN İdari Merkez Macun Mah. 195. Cadde No: 2 Yenimahalle/ANKARA Yazı İşleri Tel: 397 91 40 (PBX) Fax: 397 41 54 [email protected] Yayın Sahibi Temsilcisi: Yiğit YİĞİT İstanbul Temsilciliği Ankara Temsilciliği Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. Rüzgarlı Cd. Plevne Sk. No: 14 No: 2 K.1 Sefaköy/Küçükçekmece/İSTANBUL Ulus/ANKARA Tel: (0212) 540 40 45 Tel: (0312) 310 35 53 Dağıtım: TURKUVAZ DAĞITIM SAN. VE TİC. A.Ş. Yayın Türü: Yaygın Süreli (Pazar hariç) Basıldığı Yer: Dorukkaya Mat. Yay. Rek. Mağ. Enerji ve İnş. A.Ş. - İstanbul Yolu 6. km Macun Mh. 3. Cd. No: 2/1 Yenimahalle/ANKARA Tel: 397 11 97 Resmi ilanlarımızı internet sitemizden de görebilirsiniz. www.yedigungazetesi.com.tr Sözleşmesiz yazarlara ücret ödenmez YediGün Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir Burdur’da “bin 550 yıllık restoran” ortaya çıkarıldı BURDUR - GÖKMEN YÜCE Gölhisar ilçesindeki Kibyra Antik Kenti''nde yapılan kazılarda Doğu Romalılar döneminde kullanılmış yaklaşık bin 550 yıllık olduğu belirtilen restoran bulundu. Kibyra Antik Kenti''nde yapılan kazılarda görevli Diyarbakır Dicle Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Eskiçağ Tarihi Anabilim Dalı''ndan Araştırma Görevlisi İsmail Baytak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, antik kentin agora bölümünde yaptıkları çalışmalarda bir fırın, fırının önünde küçük bir ocak ve hemen yanında 1 metre çapında 2 büyük ve bir küçük mermer masaya rastladıklarını söyledi. Bütün bu buluntulardan söz konusu yapının şimdiki tanımlarıyla bir restoran ya da lokanta olarak kullanılmış olduğunun anlaşıldığını anlatan Baytak, "Ortaya çıkarılan masalar içerisine yemek servisi yapılabilecek şekilde tasarlanmış. Küçük ocakta ise tencere ya da demlik gibi şeyler ısıtılmış" dedi. Baytak, bu yapıya rastladıklarında önce fırının üst kısmı üzerinde çalıştıklarını daha sonra yavaş yavaş alt katmanlara indiklerini ifade etti. Fırının üst kısmını kaldırdıktan sonra odun konulan ve pişirme işleminin yapılabileceği bölümünün de ortaya çıktığını belirten Baytak, "Fırın tuğlayla yapılmış. Günümüzdeki fırınlarda da tuğla görmek mümkün çünkü tuğla ısıyı tutabiliyor ve uzun süre yemek pişirmek mümkün olabiliyor. Şimdi fırını 3 boyutlu olarak tamamladık. İleride yapacağımız konservasyon çalışmalarında üstünü de kapatacağız" diye konuştu. (AA) çalışma kapsamında oradaki alanın komple yeniden inşa edilmesi konusunda bir proje ihalesi yapıldı." Öz, Sümela Manastırı''nın yapısına uygun olarak girişten itibaren seyir terasına kadar yeniden projelendirileceğini, Sümela''nın, restorasyonun ardından Trabzon turizmine daha nitelikli hizmet vereceğini kaydetti. Sümela Manastırı''nda teleferikle ilgili de bir çalışma olduğunu anımsatan Öz, "Teleferik yapımı proje aşamasında. Proje tamamlandığında yine büyükşehir belediyemiz ve ilçe belediyemizle ortak bir çalışma yürüterek yap-işlet modeliyle ihaleye çıkacağız. Sümela farklı boyutlarıyla Trabzon turizmine hizmet eden bir mekan haline gelecek" ifadelerini kullandı. (AA) Bursaspor'dan, Mersin İdmanyurdu'na tepki 10 Ekim 2014 Cuma BURSA - Bursaspor Kulübü, Arjantinli savunma oyuncusu Renato Civelli ile ilgili açıklamalarından dolayı Mersin İdmanyurdu Kulübüne tepki gösterdi. Yeşil-beyazlı kulübün resmi internet sitesinden yapılan açıklamada, "Spor Toto Süper Lig 5. hafta mücadelesi sırasında, sonucu etkilemeyen, münferit ve neredeyse hemen her maçta yaşanan sıradan bir ikili mücadeleyi, sanki ülke futbolunun en önemli problemiymiş gibi sunma garipliğine soyunan Mersin İdmanyurdu Kulübünün bu tavrını anlamlı bulmadığımızı belirtmek isteriz" ifadesine yer verildi. Teknik direktör Rıza Çalımbay'ın kendi takımına antrenman Kadıköy’de MİLLİ MESAİ A Milli Futbol Takımı, Çek Cumhuriyeti ilebugün yapacağı 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu ikinci maçıyla birlikte Kadıköy'de 15. kez sahaya çıkacak. İSTANBUL - Milliler, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda daha önce yaptığı 14 maçta 8 galibiyet, 3 beraberlik aldı, 3 kez de yenildi. Kadıköy'de 12'si resmi, 2'si özel olmak üzere yaptığı 14 maçta rakiplerine toplam 24 gol atan ay-yıldızlı ekip, kalesinde ise 14 gol gördü. Türkiye, bu stattaki ilk maçında, 10 Kasım 1993'te Norveç ile yaptığı 1994 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri grup karşılaşmasında sahadan 2-1 galip ayrıldı. Milli takım, Kadıköy'deki son maçını ise 15 Ekim 2013'te Hollanda ile yaptı ve 2014 Dünya Kupası bile yaptırmayı göze alamayacağı bir zemin üzerinde resmi lig maçının oynanmasına göz yumulduğu, maçı yöneten hakemin de takdir haklarının neredeyse tamamını ev sahibi takım lehine kullandığı öne sürülen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Bu durum, bütün spor otoriteleri tarafından ifade edilmişken, Mersin İdmanyurdu Kulübünün 5 gün gecikmeyle mağdur rolüne soyunması, en hafif ifadeyle şark kurnazlığıdır. Bu tuhaf gündem yaratma girişimi ve suçlamalar, lig başından bu yana hakettiği puan ve galibiyetler hakem hatalarıyla uçup gitmiş bir kulübe belki de en son yöneltilmesi gereken suçlamalardır.” Ferguson'dan Van Gaal'e destek ANKARA - İngiltere Premier Lig ekiplerinden Manchester United'ın eski "efsane" teknik direktörlerinden Alex Ferguson, Hollandalı meslektaşı Louis Van Gaal'i çok başarılı bulduğunu söyledi. Kulübün televizyon kanalı MUTV'ye konuşan "Sör" lakaplı Ferguson, Van Gaal'in, geldiğinden bu yana takımın kadrosunda birçok değişiklik yaptığını hatırlatarak, "Düşününce, istemediklerini göndererek kendi takımını kurması doğru bir hamle" dedi. Van Gaal'in çok deneyimli bir teknik adam olduğunu belirten Ferguson, "Takımda yaşanacak değişimi yönetebilecek düzeyde. Yaklaşımı bence çok başarılı" ifadelerini kullandı. Öte yandan, Manchester United Asbaşkanı Ed Woodward da Van Gaal'e güven duyduklarını ve yeniden şampiyonluk yaşamak için paranın sorun olmayacağını vurguladı. Avrupa Elemeleri grup karşılaşmasında 2-0 mağlup oldu. Kadıköy'deki 14 maçın 10'unda gol atan ay-yıldızlı ekip, kalesini ise 5 maçta gole kapadı. A Milli Futbol Takımı, Kadıköy'deki son 3 maçını kazanamadı Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki son galibiyetini 11 Eylül 2012 tarihinde, 2014 Dünya Kupası Avrupa Elemeleri grubunda Estonya'yı 3-0 yenerek alan ay-yıldızlı ekip, daha sonra bu statta oynadığı aynı organizasyonun elemelerinde Romanya'ya 1-0 yenildi, Macaristan ile 1-1 berabere kaldı, Hollanda'ya da 2-0 kaybetti. (AA) “Ronaldo 40’ına kadar Madrid'te” Terim ile 105. milli maç heyecanı Türkiye'nin bugün İstanbul'da İzlanda ile yapacağı 2016 Avrupa Şampiyonası Elemeleri A Grubu ikinci maçı, A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Fatih Terim'in 105. milli sınavı olacak. İSTANBULA Milli Futbol Takımı Teknik Direktörlüğünün yanı sıra yeni dönemde Türkiye Futbol Direktörü sıfatıyla görev yapan Terim, Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı'nda oynanacak karşılaşmada ay-yıldızlı ekibin başında 105. kez sahaya çıkacak. Abdullah Avcı'nın yerine A Millilerin başına geçen Terim, ayyıldızlı ekipte, bir maçlık ilk deneyimi hariç, üçüncü kez görev yapıyor. Terim, A Milli Futbol Takımı'nın başında ilk maçına, Alman teknik direktör Sepp Piontek öncesi 11 Nisan 1990 tarihinde Kopenhag'da Danimarka'ya karşı 1-0 yitirilen özel karşılaşmada çıktı. Terim, bu tek maçlık görevinin ardından 27 Ekim 1993-19 Haziran 1996 tarihlerinde ay-yıldızlı ekibi çalıştırdı. Deneyimli teknik adam, daha sonra 17 Ağustos 2005-14 Ekim 2009 tarihlerinde ikinci döneminde Türk Milli Takımı'nın başında görev yaptı. 22 Ağustos 2013'te attığı imzayla milli takımın başına yeniden getirilen Fatih Terim, 6 Eylül'de Kayseri'deki Andorra karşılaşmasıyla tam bin 422 gün sonra ay-yıldızlı takımın başında sahaya çıktı. A Milli Futbol Takımı, Fatih Terim yönetiminde oynadığı 104 maçta 52 galibiyet aldı. Ay-yıldızlı ekip, Terim'in saha ANKARA - Cristiano Ronaldo'nun menajeri Jorge Mendes, Portekizli yıldızın 40 yaşına kadar Real Madrid'te futbol hayatına devam ederek emekli olacağını söyledi. İspanyol basınına konuşan Mendes, 29 yaşındaki oyuncunun Manchester United'a transfer olacağı yönünde basında çıkan iddiaları yalanlayarak, "Cristiano Ronaldo 40 yaşına geldiğinde Real Madrid'ten emekliye ayrılacak" dedi. Portekizli yıldızın kulübünde çok mutlu olduğunu yineleyen Mendes, "Ronaldo'yu Madrid'ten ayırmak imkansız. Bütün rekorları kırıyor ve gelmiş geçmiş en iyi sporcu o" değerlendirmesinde bulundu. Ronaldo'nun Manchester United'ta 6 yıl geçirdiğini hatırlatan Mendes, "Bu nedenle United'ın, Ronaldo'nun kalbinde her zaman özel bir yeri olacak ama o sadece Madrid'i düşünüyor ve her zaman orada kalacak.” (AA) Rooney rekor peşinde kenarında yönettiği maçlarda 26 kez berabere kaldı, 26 kez de mağlup oldu. Terim yönetiminde toplam 157 gol atan milliler, kalesinde ise 112 gol gördü. Fatih Terim, A Milli Takım'daki üçüncü döneminde galibiyet yüzdesini oldukça artırdı. Ay-yıldızlı ekip Terim'in üçüncü döneminde oynadığı 12 maçın 9'unu kazanma başarısını gösterdi. Milliler, 5'i resmi, 7'si özel bu maçlarda 3 kez rakiplerine yenildi, ANKARA - İngiltere'nin kaptanı Wayne Rooney, eski futbolcu Bobby Charlton'ın milli takımda en çok gol atan futbolcu rekorunu kırmak istediğini söyledi. İngiliz basınına konuşan Manchester Unitedlı golcü Rooney, futbolda takım oyununun çok önemli olmasına rağmen bireysel rekorlar kırmak istediğini de belirterek, "Milli takım ile bir kupa kazanmak harika olurdu ama bireysel rekorlar kırmak da fena olmazdı" dedi. Milli takımda oynadığından bu yana hiçbir zaman en çok gol atan futbolcu olmayı düşünmediğini vurgulayan 28 yaşındaki futbolcu, "Böyle bir başarıya ulaşmak benim için harika olur ve ailem benimle gurur duyar.” dedi. 15 SPOR 10 Ekim 2014 Cuma Pınar Karşıyaka'da Ufuk Sarıca farkı Pınar Karşıyaka'da kupa coşkusu İZMİR - Son dönemde Türkiye'de ve Avrupa'da başarılı sonuçlara imza atan Pınar Karşıyaka, 30. Cumhurbaşkanlığı Kupası maçında Fenerbahçe Ülker'i 77-75 yenerek başantrenör Ufuk Sarıca yönetiminde 2. kupasına ulaştı. Çok başarılı geçen oyuncu kariyerinin ardından 20112012'de Anadolu Efes'te başantrenör olarak görev yapmaya başlayan Ufuk Sarıca, sezon bitmeden lacivertli beyazlı ekiple yollarını ayırdı. 2012-2013 sezonu başında Pınar Karşıyaka ile anlaşan Ufuk Sarıca, ilk sezonunda Avrupa Challenge Kupası'nda dörtlü finale kalmayı başardı. İzmir'in ev sahipliğinde oynanan dörtlü finalde Rus ekibi Krasnye Krylia'ya 77-76 mağlup olan yeşil kırmızılı ekip, kupada ikinciliği elde etti. Aynı sezon Türkiye Basketbol Ligi play-off yarı finaline çıkmayı başaran Pınar Karşıyaka, 9 sene sonra bunu başardı. Bir sonraki yıl ULEB Avrupa Kupası'nda mücadele eden ve ikinci tura kalmayı başaran Ufuk Sarıca'nın ekibi, ligde yine yarı finale kadar yükseldi. İZMİR - 30. Cumhurbaşkanlığı Kupası'nda Fenerbahçe Ülker'i mağlup ederek 2. kez kupanın sahibi olan Pınar Karşıyaka'nın başantrenörü Ufuk Sarıca, "En büyük hayalim, Pınar Karşıyaka'yı Euroleague'e taşımak" dedi. Sarıca, yaptığı açıklamada, Fenerbahçe Ülker karşısında müsabakaya kötü başlamalarına rağmen dengeyi kurduklarını ve ilk periyotta rakiplerine üstünlük kurduklarını söyledi. Kupayı kazandıkları için çok mutlu olduklarını kaydeden Sarıca, şöyle konuştu: "Bütün oyuncularımı tebrik ediyorum. Fenerbahçe Ülker çok kuvvetli ve potansiyeli olan bir ekip. Ancak biz müsabakaya iyi hazırlanmıştık. Çok inatçı bir takımız. Bu karakterimiz bizi ayakta tuttu. Son bölümde doğru atışları yaparak çok önemli bir kupa kazandık. 27 yıl sonra Cumhurbaşkanlığı Kupası geldi. Bunu başardığımız için gururluyuz." (AA) Yarı finalde her iki sezon da şampiyon olan Galatasaray Liv Hospital ve Fenerbahçe Ülker'e elenen Pınar Karşıyaka, 20132014 sezonunda bir ilki başardı. Türkiye Kupası'nda Ankara'daki 8'li finallerde Türk Telekom, Fenerbahçe Ülker ve son olarak Anadolu Efes'i mağlup eden Pınar Karşıyaka, ilk kez kupaya uzandı. Daha önce lig şampiyonluğuna ulaştığı 1987'de aynı zamanda Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı müzesine götüren Pınar Karşıyaka, dün Fenerbahçe Ülker'i 77-75 yenerek ikinci Cumhurbaşkanlığı Kupası'nı kazandı. Bu yıl oynadığı 4 resmi maçı da kazanan Pınar Karşıyaka, sezona kupayla başlarken, Ufuk Sarıca da başantrenörlük kariyerinde ikinci kupasını kazandı. Ufuk Sarıca, 2014 FIBA Dünya Kupası'nda A Milli Basketbol Takım'da başantrenör Ergin Ataman'ın yardımcılığını da yaptı. Bu sezon kadrosunda çok büyük bir değişiklik yapmayan Pınar Karşıyaka'da, Jawad Williams ve Esteban Batista'nın yanı sıra Can Altıntığ takımdan ayrıldı. (AA) Hedefi, Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmek Erciyes Cup 16 Ekim'de başlayacak KAYSERİ - Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi ekiplerinden Abdullah Gül Üniversitesi Spor Kulübü (AGÜ Spor) tarafından bu yıl 8'incisi düzenlenecek Erciyes Cup 16 Ekim'de başlayacak. Kadir Has Kongre ve Spor Merkezi'nde 16-18 Ekim tarihlerinde gerçekleşecek Erciyes Cup'ta, AGÜ Spor, Fenerbahçe, Canik Belediyespor, Beşiktaş, Orduspor, Osmaniye Gençlik takımları mücadele edecek. AGÜ Spor'dan yapılan açıklamada, turnuvadaki tüm maçların ücretsiz olarak izlenebileceği belirtildi. AGÜ Spor Başantrenörü Ayhan Avcı ise turnuvaya Beşiktaş ve Fenerbahçe gibi güçlü takımların katılacak olmasının Erciyes Cup'un ciddiyetini ortaya koyduğunu ifade ederek, "Karşılaşmaya tüm Kayserili basketbolseverleri bekliyoruz. AGÜ Spor'u yeni sezon öncesi izlemek isteyenleri turnuva maçlarına davet ediyorum" diye konuştu. (AA) Spor Toto Süper Lig "gol fakiri" İSTANBUL- Spor Toto Süper Lig'de 2014-2015 sezonu atılan gollerin azlığıyla dikkati çekerken, Türkiye Ligi Avrupa'nın en az gol atılan liglerinden biri oldu. Geride kalan 5 haftada toplam 101 gol atılan Süper Lig'de maç başına 2,24 gol ortalaması tutturuldu. Bu oran, UEFA sıralamasında ilk 30'da yer alan ülkeler içinde en kötüsü olarak dikkati çekti. Hollanda Birinci Ligi (Eredivisie), 3,18'lik gol ortalamasıyla Avrupa'nın en yüksek ortalamaya sahip ligi oldu, Avusturya Ligi 3,15 ile ikinci, İsrail Ligi ise 3,14 ortalamayla üçüncü sırada yer aldı. (AA) Avusturya'nın Innsbruck kentinde düzenlenen Avrupa Ümitler Tekvando Şampiyonası'nda bayanlar 67 kiloda altın madalyanın sahibi olan İrem Yaman, bu başarısını olimpiyatlara taşıyarak Türkiye'de bir ilki gerçekleştirmeyi hedefliyor. BURSA - Yaman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, tekvando kariyerinde ilk Avrupa Şampiyonu unvanını Innsbruck'ta elde ettiğini hatırlattı. Şampiyonanın ardından hala bunun gururunu ve sevincini yaşadığını dile getiren Yaman, "Öyle güzel bir duyguymuş ki anlatılmaz, yaşanır. Umarım bundan sonraki yaşamımda daha güzel başarıları yaşarım" dedi. Yaman, tekvandoya 9 yaşında babasının teşvikiyle başladığını ve bugüne kadar hem annesi hem de babasının büyük desteğini gördüğünü anlatarak, başarısında da ailesinin ken- Türkiye'nin “ilk hokey sahası” Osmaniye’ye yapılıyor Spor Genel Müdürlüğü Tesisler Daire Başkanlığı, Türkiye'nin "ilk hokey sahasını" Osmaniye'de yaptırıyor. disine verdiği desteğin etkili olduğunu dile getirdi. Kendisinin tekvandoya başladığı dönemde babasının da tekvando hakemliği yaptığını belirten Yaman, "Bir süre sonra babam hakemliği bırakarak bana 'bundan sonra birlikte çalışacağız' dedi. Sonra babam bir spor salonu açtı. Birlikte çalışmaya başladık sürekli antrenman yapıyorduk. Arkasından da şampiyonluklar gelmeye başladı" ifadesini kullandı. Yaman, Avusturya'daki şampiyonaya giderken böyle bir başarının geleceğine kendisinin inandığını dile getirerek, şunları söyledi: "Öncelikle ben müs- abakalara çıkarken kendime 'en iyi şekilde mücadele edeceksin ve tüm gücünü burada sergileyeceksin' diyorum. Burada da aynı şekilde kendimi motive ettim. Sonunda tüm rakiplerimi geçerek şampiyonluğa ulaştım. Bunu başaracağıma inanıyordum. Çünkü kendime bir hedef koymuştum. Özellikle final müsabakasına çıkarken çok fazla heyecanlandım ama sonunda kazanmasını bildim. İlk Avrupa şampiyonluğumu da annem ve babama hediye ettim. Şimdi ki hedefim daha farklı. Öncelikle dünya şampiyonluğu sonra da olimpiyat şampiyonu olmak istiyorum.” 15 yaşındaki Norveçli futbolcu rekor için gün sayıyor ANKARA- Norveç Birinci Futbol Ligi (Tippeligaen) takımlarından Stromsgodset'in 15 yaşındaki orta saha oyuncusu Martin Odegaard, bugünkü Malta maçında ya da Norveç'in 12 Haziran'daki Azerbaycan karşılaşması dahil 4 maçından birinde sahaya çıkarsa "Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde oynayan en genç futbolcu" olacak. Profesyonel kariyerine, bu sezon altyapısından yetiştiği Stromsgodset kulübünde başlayan 17 Aralık 1998 doğumlu futbolcu, Norveç'in 27 Ağustos'ta Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ile yaptığı hazırlık maçının ardından bir rekora daha gözünü dikti. BAE ile oynanan karşılaşmada "15 yaş 253 gün"lükken sahaya adım atan ve "Norveç Milli Takımı formasını giyen en genç futbolcu" olmayı başaran Odegaard, 2016 Avrupa Futbol Şampiyonası (EURO 2016) elemeleri H Grubu'ndaki Malta (10 Ekim) ve Bulgaristan (13 Ekim) karşılaşmaları için milli takıma davet edildi. Norveçli futbolcu, teknik direktör Per-Mathias Hogmo'nun bu maçların birinde kendisine şans vermesi halinde "Avrupa Futbol Şampiyonası elemelerinde oynayan en genç futbolcu" unvanının da sahibi olacak. Bugün TSİ 21.45'te başlayacak Malta maçında 15 yıl ve 297 günü dolduracak Odegaard, sahaya çıkarsa 1983'teki elemelerde "16 yıl 251 gün"lükken milli formayı giyen İzlandalı Sigurdur Jonsson'a ait rekoru geliştirecek. Barcelona, Manchester United, Roma gibi Avrupa'nın büyük takımlarının peşine düştüğü iddia edilen Odegaard'ın rekor için fazla acele etmesine de gerek yok. Zira genç yetenek, Norveç'in 12 Haziran 2015'te Azerbaycan'u ağırlayacağı elemelerdeki 6. maçında oynasa bile bu rekoru kıracak. Norveç, Malta ve Bulgaristan'ın ardından Azerbaycan ve Hırvatistan deplasmanlarına gidecek. OSMANİYE- Fakıuşağı Mahallesi'nde, soyunma odaları, tel örgüleri, ışıklandırma ve zemin çalışmaları devam eden sahanın, yıl sonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Ökkeş Demir, AA muhabirine, kentteki hokey kulüplerinin, 2002'den beri milli takıma 70 sporcu kazandırdığını, sahanın, kent için ödül anlamına geldiğini söyledi. Saha sayesinde kentte hokeyin gelişeceğine dikkati çeken Demir, önemli organizasyonlara ev sahipliği yapacaklarını, bu spora ilginin artacağını vurguladı. Tesisleşme ile daha çok başarılı sporcu yetiştirileceğine inandığını dile getiren Demir, şunları kaydetti: "Türkiye Hokey Federasyonu organizasyonu ile ülkemizde açık alan ve kapalı alan hokey müsabakaları yapılıyor. Kapalı alan müsabakalar spor salonlarında, açık alan müsabakalar sentetik zeminli futbol sahalarında yapılıyor. Her ilde bu tür sahalar olmadığı için lig maçları federasyonun belirlediği sentetik zeminli sahaların olduğu kentlerde oynanıyor. Hokey sahası olmayışından dolayı kulüplerimiz büyük bir sıkıntı çekiyor. Osmaniye'de hokey 2002 yılından beri aktif oynanıyor. Spor salonlarında ve sentetik zeminli halı sahalarda idmanlarını yapan sporcularımız kısa sürede büyük aşama kaydetti. Kent olarak milli takıma 70 sporcu kazandırdık. Bir dönem milli takımın iskelet kadrosu, sporcularımızdan oluşmaktaydı. Hokey, olimpik bir branş. Kentimize kazandırılacak bu saha ile ulusal ve uluslararası organizasyonlara ev sahipliği yapmayı ümit ediyoruz." Demir, kentteki Gençlikspor Erkek Hokey takımının Açık Alan Süper Ligi'ne yükseldiğini, Yahya Mazlum Halk Eğitim Merkezi Kadınlar Hokey Takımı'nın da Kadınlar Salon Birinci Ligi'nde mücadele ettiğini sözlerine ekledi. HER YERİ VE HER ŞEYİ YAKTILAR, YIKTILAR… 10 Ekim 2014 Cuma Terör örgütü IŞİD'i protesto bahanesiyle sokağa dökülenlerin Vandallığı büyük tepki çökti. Olaylarda düne kadar Diyarbakır'da 10, Siirt'te 3, Mardin'de 5, Batman, Muş, Van ve Adana'da da birer olmak üzere 22 kişi öldü. MUŞ SALDIRDILAR ÖLDÜRDÜLER ANKARA - Terör örgütü IŞİD'i protesto bahanesiyle Ağrı, Van, Bitlis, Mersin, Kars, Bursa, Aydın, İzmir, Hakkari, Antalya, Diyarbakır, Siirt, Batman, Adıyaman ve Tunceli'de gösteri düzenleyen gruplar, kamu binalarına, banka şubelerine, iş yerlerine, araçlara ve güvenlik güçlerine taş, sopa, molotof kokteyli ve silahlarla saldırdı. Olaylarda şimdiye kadar Diyarbakır'da 10, Siirt'te 3, Mardin'de 5, Batman, Muş, Van ve Adana'da da birer olmak üzere 22 kişi yaşamını yitirdi. Kobani'ye saldıran IŞİD'e tepki bahanesiyle Ağrı'da gösteri yapan gruplar, polise taş ve sopalarla saldırdı. Eski Van Caddesi'nde toplanarak izinsiz gösteri yapmak isteyen ve uyarılara karşı güvenlik güçlerine taş ve şişelerle saldıran gruptakilere, polis ekiplerince müdahale edildi. Tazyikli su ve biber gazıyla müdahale edilen grup ile polis arasındaki gerginlik devam ediyor. Doğubayazıt ilçesindeki izinsiz gösteriler de ise bazı işyerleri ile araçlar yakıldı. ERCİŞ VE HİZAN Van'ın Erciş ile Bitlisin Hizan ilçelerinde sokağa çıkma yasakları kaldırılırken, eğitim öğretime devam edilecek. Valiliklerden yapılan açıklamada, IŞİD'in Kobani'ye saldırmasını protesto eden grupların çıkardığı olaylar sonucu Van'ın Erciş ile Bitlis'in Hizan ilçelerinde valilikler tarafından vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelebilecek tehditleri önlemek amacı ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanununun 11/c maddesi uyarınca 07.10.2014 günü saat 17:30 itibarı ile ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. TATVAN Öte yandan Tatvan ilçesinde akşam saatlerinde ilçe merkezin de toplanan göstericiler, bazı iş yerleri, kamu kurum binaları ve banka şubelerini taşlayarak ateşe verdiler. Polisin müdahalesiyle ara sokaklara dağılan göstericiler Tatvan Belediyesine molotofkokteyli camlarını kırdılar. TARSUS Mersin'in Tarsus ilçesinde Şahin Mahallesi girişinde toplanan grup, lastik yakarak D-400 karayolunu trafiğe kapattı. Bunun üzerine gruba TOMA ve biber gazıyla müdahale eden polis ekipleri, yanan lastikleri söndürüp yolu trafiğe açtı. Polis ekiplerinin grubun zaman zaman silahla ateş etmesi nedeniyle çelik kalkanla önlem aldığı görüldü. Gazipaşa Mahallesi'nde ise bir aracı yakan göstericilere polis müdahale etti. Fahrettinpaşa Mahallesi'ndeki izinsiz gösteriler sırasında ise zaman zaman silah sesleri duyuldu. BURSA Bursa'da merkez Osmangazi ilçesi Arabayatağı Mahallesi pazar yerinde toplanan yüzü maskeli grup, yola barikat kurdu. Barikatları ateşe veren ve yolu trafiğe kapatan gruba Çevik Kuvvet ekipleri tazyikli su ve biber gazıyla müdahale etti. Ara sokaklara kaçan eylemciler polise molotof kokteyli ve havai fişek atarak karşılık verdi. Bölgedeki Hasan Ali Yücel İlk ve Orta Okulu'na taş atan eylemciler okulun camlarını kırdı. Polis ve eylemciler arasındaki çatışmalar devam ediyor. KARS Kars'ta, İlim Yayma Cemiyetinin Bülbül Mahallesi'nde bulunan Ömer Nasuhi Bilmen Erkek Öğrenci Yurdu'nun arka bahçesine girenler 2 molotof kokteyli atarak kaçtı. Molotof kokteyleri alev almazken, yurtta kalan öğrenciler kısa süreli panik yaşadı. Yurt yetkililerinin olayı haber vermesi üzerine olay yerine gelen çok sayıda polis ekibi yurt etrafında geniş güvenlik önlemi aldı. Subatan polis lojmanları önünde toplanan özel harekat polisleri de ara sokaklarda gezerek tedbir alıyor. Ekipler, şüpheli gördüğü araçlarda arama yaparak, kimlik kontrolü de yapıyor. AYDIN ERZURUM Terör örgütü IŞİD'i protesto bahanesiyle Aydın ve İzmir'de gösteriler düzenlendi. Aydın'da Ovaeymir mahallesi, Osman Yozgatlı kavşağında terör örgütü IŞİD'e tepki bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler sırasında bir grup polise taşla saldırdı. Grup, biber gazı ve tazyikli suyla müdahalede bulunan polis ekiplerine havai fişekle karşılık verdi. Polis ekipleri tekrar grubu dağıtmak için biber gazı ve tazyikli su kullandı. Bu sırada İzmir-Aydın otobanı şehir bağlantısını bir süre trafiğe kapatan grubu polis ekipleri engelledi. Yer yer gösterilerin devam ettiği Aydın'da geniş güvenlik önlemleri sürüyor. İZMİR VAN İzmir'in birkaç bölgesinde polis ekiplerine taşla ve molotofkokteyli ile saldıran gruplar eylemlerine devam ediyor. Karabağlar'da bir grubun molotof kokteyli ile yaktığı markette hasar meydana geldi. Marketin üst katında bulunan evde kalanlar ise güvenli bir şekilde boşaltıldı. İl genelinde bazı belediye otobüslerinin de yakıldığı öğrenildi. İzmir çevreyolu Karşıyaka tünellerinde polis ekiplerini taşlayan gruba da müdahale edildi. Menemen'deki olaylarda da güvenlik güçlerine saldıranlardan gözaltına alınanların olduğu öğrenildi. HAKKARİ Hakkari'nin Yüksekova İlçesinde polis lojmanlarına silahlı saldırı düzenlendi. Akşam saatlerinde ilçenin Yeşildere, Yenimahalle, Orman, Esentepe, Esenyurt mahalleleriyle Cengiz Cengiz Topel Caddesi üzerinde bir araya gelen göstericiler izinsiz yürüyüş düzenlendi. Yürüyüş sırasında çarşı merkezindeki polis lojmanlarına silahlı saldırı düzenlendi. Gece karanlığından faydalanarak lojmanlara ateş eden grup, izini kaybettirdi. Polis ekipleri ise güvenlik önlemlerini arttırdı. İlçede olaylar devam ediyor. Şemdinli ilçesinde 1 okul göstericiler tarafından ateşe verildi. ilçesinde IŞİD bahanesiyle izinsiz gösteri düzenleyen gruba, polis müdahale etti. Silvan ilçesinde sokağa çıkma yasağına rağmen Diyarbakır Caddesinde izinsiz gösteri yapan bir grup, polise ses bombası, havaifişek ve taşla saldırdı. Polisin dağılın uyarısına rağmen izinsiz gösteriyi sürdüren gruba polis, biber gazı ve tazyikli su ile müdahale etti. İlçede gerginlik devam ediyor. SİİRT Siirt'te terör örgütü IŞİD'e tepki bahanesiyle düzenlenen izinsiz gösteriler sırasında yaralı bulunduktan sonra kaldırıldığı Siirt Devlet Hastanesinde müdahalelere rağmen hayatını kaybeden Davut Nas'ın (19) cenazesi, Şeyh Süleyman Mezarlığında toprağa verildi. Cenazeye, DBP Siirt İl Başkanı Mehmet Ata İnan, HDP Siirt İl Eşbaşkanı Yılmaz Çınar ve il genel, belediye meclis üyeleri ile Nas'ın ailesi söndürüldü. Gercüş ilçesinde de tüm okullarda eğitime 2 gün ara verildi. Öte yandan, Mardin merkez ve Derik ilçesinde, Batman merkez ve Şırnak'ın Cizre ilçesinde ise yer yer izinsiz gösteriler sürüyor. Gösteri yapan gruplara, güvenlik güçlerince müdahale edildi. TUNCELİ Tunceli'de terör örgütü IŞİD'e tepki bahanesiyle izinsiz gösteri yapan grup, iki birahaneyi ateşe verdi. Moğultay Mahallesi Cumhuriyet Caddesi ve bazı sokaklarda ateş yakarak barikat kuran yüzleri maskeli grup, polis araçlarına taş, molotofkokteyli ve havai fişek attı. Güvenlik güçlerinin basınçlı su ve biber gazıyla müdahale ettiği grup, ara sokaklara kaçarak dağıldı. Ardından aynı cadde üzerinde bulunan bazı banka şubeleri ve iş yerlerine zarar YÜKSEKOVA ANTALYA Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan grup, IŞİD aleyhinde sloganlar atarak oturma eylemi yaptı. Eylemin ardından grup adına basın açıklaması yapan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Antalya İl Başkanı Şemsettin Kalay, "Çözüm ve barış sürecinin heba edilmesine izin vermeyelim. Provokasyonlara gelmeyelim. Provokasyonlara meydan vermeyelim" dedi. Açıklamanın ardından Kazım Özalp Caddesi'ne yürüyüşe geçen grup eylemlerini Şarampol Caddesi girişinde sonlandırdı. Çevik kuvvet ekiplerinin zırhlı araçlarla önlem aldığı eylem sonrası polis, eyleme katılan bazı kişilere Genel Bilgi Tarama'sı (GBT) uygulandı. Yapılan uygulamada 2 kişi gözaltına alındı. Alanya ilçesinde ise Atatürk Anıtı önünde toplanan Savaşa Karşı Barış Platformu üyeleri pankart ve dövizlerle IŞİD'i protesto etti. SİLVAN Diyarbakır'ın Silvan katıldı. Terör örgütü IŞİD'e tepki bahanesiyle düzenlenen gösteriler nedeniyle Kurtalan ilçesinde de sokağa çıkma yasağı kararı alındı. İlçede camilerden yapılan duyurularda, Siirt Valiliğince Kurtalan ilçesinde 09 Ekim 2014 saat 07.00'ye kadar sokağa çıkma yasağının ilan edildiği bildirildi. GERCÜŞ Batman'ın Beşiri ilçesinde izinsiz gösteri düzenleyen grup, Hükumet Konağına molotofkokteyli saldırıda bulundu. Saldırıda Hükumet Konağının alt bölümünde bulunan Tapu Müdürlüğüne ait bir bölüm yandı. İtfaiye ekiplerinin, olaya erken müdahale etmesiyle yangın büyümeden Okul düşmanları IŞİD’in Kobani’ye saldırmasını bahane edenler, sokağa çıkış sebeplerinden çok kamu ve özel mallara, mülklere saldırdı. Suçsuz vatandaşların otomobilleri, devletin okulları, bankalar ve her yer saldırı hedefi oldu. Hakkari’de olduğu gibi sayıda okul yakılması da dikkat çekti. veren grup, Hürriyet ve Boysan Caddeleri üzerindeki iki birahaneyi ateşe verdi. ADIYAMAN Adıyaman'da siyasi parti başkanlarının yaptığı sağduyu çağrısının ardından kent merkezinde eylem yapmak için toplanan gruplar, aralarında HDP'li yöneticilerin de bulunduğu siyasi parti temsilcileri tarafından engellendi. Karapınar Mahallesinde toplanan bir grup, IŞİD saldırılarını protesto etmek için eylem yürüyüş yapmak istedi. Mahallenin girişinde polis ekiplerinin hazır bekletildiği yürüyüş başlamadan hemen önce mahalleye gelen HDP il yöneticisi bir heyet, grubu sakinleştirip yürüyüş yapmamaları konusunda ikna etti. Grup, olaysız olarak dağıldı. (AA)
© Copyright 2024 Paperzz