ENERJiDE "RÜZGAR" HIZLI ESTi Türkiye'nin rüzgar enerjisi kurulu gücü, son 1 yılda yüzde 35 artarak 3 bin 581 megavata yükseldi. nerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli ve yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmaya çalışan Türkiye, rüzgardan enerji üretimine hız veriyor.Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de bu yılın 8 ayında rüzgar enerjisinde kurulu kapasite, 2013'ün aynı dönemine göre 926 megavat artarak 3 bin 581 megavata çıktı. Bu yılın ilk yarısında kamu, özel sektör eliyle inşa edilen 47 rüzgar enerjisi santralini (RES) devreye aldı. E Böylece elektrikte 68 bin megavat seviyesindeki toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 5'i rüzgardan elde edildi. Türkiye'de geçen yıl ağustos ayında rüzgar enerjisi kurulu gücüne 27 megavat eklenirken, 2014 yılı ağustos ayında bu rakam 6 katın üzerine çıkarak yaklaşık 170 megavat olarak gerçekleşti. Bölgelerde Ege, şehirlerde Balıkesir birinci Türkiye'de en fazla rüzgar santrali Ege Bölgesi'nde bulunuyor. Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün % 38'ini (1360 megavat) Ege Bölgesi'ndeki elektrik üretim tesisleri oluşturuyor. Ege Bölgesi'ni % 36 ile (1288 megavat) Marmara Bölgesi takip ediyor. Akdeniz Bölgesi ise % 15’lik (537 megavat) kurulu güçle üçüncü sırada yer alıyor. onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 26 EYLÜL 2014 Cuma KDV dahil 25 Krş Hisarcıklıoğlu ve Irak Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Jaafar Rasool Al- Hamadani ile Bağdat, Basra, Kerkük ve Kerbela Ticaret Odaları Başkanlarının da yer aldığı 17 kişilik heyet ticareti yeniden canlandırmak amacıyla TOBB'da bir araya geldi. www.ekonomigazetesi.net TüRKiYE iLE IRAK TiCARETi YENiDEN CANLANDIRACAK OBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Irak'ta Türk firmalarına zorluk çıkarıldığını belirterek, "Ortak kaderimizi etkileyecek bu zor süreçte daha fazla dayanışma içinde olmamız gerekirken, karşılaştığımız bu durum kabul edilebilir değil" dedi.Son dönemde Irak'ta yaşanan gelişmeleri Türk iş dünyası olarak yakından takip ettiklerini belirten Hisarcıklıoğlu, Irak'ın bu zor süreci bütünlüğünü koruyarak ve başarı ile atlatacağına inandıklarını söyledi. Irak'ın toprak bütünlüğünü, güvenliğini, istikrar ve refahını çok önemsediklerinin altını çizen Hisarcıklıoğlu, Türk iş dünyası olarak bu süreçte Iraklı kardeşlerimizin yanındayız" diye konuştu.Hisarcıklıoğlu, Irak'ın yeniden yapılanma döneminde Türk özel sektörünün önemli görevler aldığına dikkati çekerek, Türk müteahhitlerin bugüne kadar Irak'ta 20,8 milyar $ 853 proje üstlendiğini, yatırım yapan firmaların 10 binlerce Iraklıya istihdam sağladığını kaydetti. T - "Irak'la ticaret hacmi 12 milyar dolar" Türkiye için Irak'ın, Almanya'dan sonra en önemli ticaret ortağı haline geldiğine işaret eden Hisarcıklıoğlu, şunları söyledi: "Türkiye'nin toplam ihracatı 3 kat artarken, Irak'a yaptığımız ihracat 14 kat arttı. 12 milyar dolar ticaret hacmimizle Irak, Almanya'dan sonra en önemli ticaret ortağımız haline geldi. Ancak Irak'taki son gelişmeler ekonomik ilişkilerimizi de olumsuz etkiledi. Haziran ayından beri Irak'ta yaşanan olumsuz olaylar, iki ülke arasındaki ticarette yüzde 40'lara varan keskin düşüşlere neden oldu. Irak'taki son durumdan sonra 300 Türk firması can güvenliği nedeniyle işlerini durdurmak zorunda kaldı ve 7 bin kadar çalışanını tahliye etti. Haziran ayı sonrası kapanan yollardan dolayı malzeme sevkiyatı yapılamaması nedeniyle işleri aksayan Türk firmalarından İran üzerinden geçmelerinin istenmesi ve gecikme cezası uygulaması girişimleri, baskı oluşturmaktadır. MERKEZ BANKASINDAN BüYüMEYE MÜHRÜ AÇAN hapse girecek MERKEZ’i FREN 91 bin esnafın faizi silinecek Dünyadaki bütün merkez bankaları, büyüme için topyekûn mücadele ediyor. Yüksek faizde ısrar eden TCMB ise özel sektörün ve sanayinin önünü tıkıyor. E 2 snafın kefalet kooperatiflerine olan borcunun faizi siliniyor. Bakan Canikli, "31 Ekim'e kadar borcunu ödeyenlerin faizi silinecek" dedi. Gümrük ve Ticaret Bakanı Nurettin Canikli'den 91 bin esnafa faiz müjdesi geldi. Canikli, "31 Nisan 2014 itibarıyla esnafın kefalet kooperatiflerine ödenmemiş 460 milyon liralık ana para borcu var. Müracaat tarihi olan 31 Ekim 2014'e kadar ödenmesi durumunda faizinin tamamı silinecek" dedi.Yıllardır ödenmeyen, kronikleşmiş durumda olan borçları sıfırlandırıyor" diye konuştu. Tüm 'deli dumrul' ücretleri kaldırılmalı 8 Ocak'taki olağanüstü Para Politikası Kurulu toplantısında, politika faizini % 4.5'ten 10'a çeken, aradan geçen 8 aylık sürede ise sadece 1.75 puanlık faiz indirimi gerçekleştiren Merkez Bankası, ekonominin adeta freni haline geldi. Merkez, enflasyonda hâkimiyetini kaybederken, büyümenin de yavaşlamasına neden oldu. Büyüme, ikinci çeyrekte % 2.1'e geriledi. İkinci çeyrekte büyümeyi yurtiçi tüketim 0.3, devletin nihai tüketim harcamaları ise 0.3 puan yukarı çekti. Özel yatırımlar da büyümeyi 0.9 puan aşağı indirdi. hafta Avrupa Merkez Bankası, büyüme ve istihdamı desteklemek için bankalara 82.6 milyar euro verdi. Yine geçen hafta Çin Merkez Bankası, ekonomiyi candırmak için 5 büyük bankaya 81.4 milyar dolar likidite enjekte etti. ABD ve Japonya merkez bankaları da büyümeye tam destek sağlıyor. ÖZEL SEKTÖR YATIRIMI UNUTTU Yatırımlar kaleminde yıllık daralma % 3.5'e ulaştı. Özel sektör yatırımlarındaki yıllık daralma ise % 4. Merkez'in yüksek faiz politikası, paradan para kazanmayı özendiriyor. Özel sektör yatırımları son 10 çeyreğin 8'inde daralma gösterdi. İlk çeyrekte özel sektör yatırımlarının büyümeye etkisi eksi 0.3, ikinci çeyrekte de eksi 0.9 oldu. DÜNYA BÜYÜME TELAŞINDA Türkiye'de Merkez Bankası büyüme ve istihdama öncelik vermezken, dünyanın neredeyse her bölgesinde bunun tersi bir politika izleniyor. En son geçen N üketici Hakları Derneği (THD) Başkanı Turhan Çakar, "Tüketicinin Korunması Hakkındaki Yasa'da, bankaların korunmasına olanak sağlayan tüm 'deli dumrul' ücretleri kaldırılmalı" dedi.Çakar, yazılı açıklamasında, son yıllarda bankacılık işlemlerinden kaynaklanan ve sayısı 70'i bulan ücret, komisyon ve masraflar nedeniyle, geçtiğimiz yıl hakem heyetlerine aşırı yüklenme olduğunu bildirdi. Başvuruların yoğun olduğu büyük kentlerde Tüketici Hakem Heyetleri'nin (THH) çok yoğun çalıştığı nı belirten Çakar, Ankara Çankaya Tüketici Hakem Heyetlerine Ocak 2014'ten bu yana yapılan başvuru sayısının 82 bini aştığını kaydetti. T BORSA Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız, uranyum zenginleştirmesi iddiasıyla ilgili, "Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor. Ne talimat, ne niyet, ne gayret var" dedi. E Son iki ay içinde bu alanda "İsrail’e jet yakıtı satma, IŞİD’den petrol alma ve atom bombası imal etme" iddialarının ortaya atıldığını anımsatan Yıldız, şöyle konuştu: İ Petrolde 2 yıldır böylesi görülmedi Şüheda YILDIRIMʼın Haberi Y A R G E E V T T Y E OK Y i nerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, TRT Haber'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Alman gazetesi Die Welt'te yer alan "Türkiye nükleer silah yapmak istiyor" iddiasını değerlendiren Yıldız, AK Parti hükümetlerinin 12 yıl içinde önemli bir problemle karşı karşıya kaldığını, yaptıklarını anlatmakta güçlük çektikleri bir ortamda yapmadıklarını savunmak zorunda bırakıldıklarını ifade etti. şçi sendikaları ve bakanlık anlaştı, iş kazaları için ilk adım atıldı. Türkiye’de iş güvenliğinin arttırılması ve kazaların önlenmesi için işçi konfederas-yonları ve bakanlık yeni düzenlemeler için bir araya geldi. Varılan mutabakata göre 50 işkolu en tehlikeli sınıfa girecek. 1.6 milyon işçi 1 yıl içinde eğitim almazsa çalışamayacak. Mühürlenen işyerini açan hapse atılacak. Paket ekim ayında Meclis’e gidecek. "Bunlar teknik değil, tamamen siyasi itibarsızlaştırmayla alakalıdır. Biz uluslararası Atom Enerjisi Ajansına üyeyiz ve onun denetimine tabiiyiz. Bu konuda dört temel anlaşmanın tarafıyız. İlk anlaşmalar 1979 ve 1981'de yapılmıştır. Her yıl bununla ilgili denetimler yapılır. Bu denetimlerde 2013 yılında UAEA tarafından ödül aldık. Şimdi bize yapılan itham şu: 'Türkiye Recep Tayyip Erdoğan’ın emriyle Pakistan’dan alınan santrifüj ile İran benzeri bir açılım mı yapıyor?' Ben şimdi söylü yorum, Türkiye'nin böyle bir teknolojisi ve niyeti yok." Japonya ile nükleerin barışçıl amaçlarla kullanılmasına dönük bir anlaşmayı ocak ayında TBMM'ye getirdiklerini anlatan Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:"O dönemde malum paralel yapıdan bir arkadaş Die Welt’in söylediğine benzer bir şey yazdı. Ben kendisine 'siz bunu Japon olarak mı Türk olarak mı söylüyorsunuz?' dedim. Sorum şu; 6-8 ay arayla paralel yapıdaki bu çıkış Die Welt'inki ile neden örtüşmüştür? Türkiye’nin uranyum zenginleştirmesiyle alakalı Sayın Cumhurbaşkanımızın talimat verdiği söyleniyor. rent türü ham petrolün varil fiyatı, dün artan talep beklentileriyle sınırlı yükseldikten sonra bugün tekrar 96,38 dolara düşerek 2 yılın en düşük seviyesine geriledi. Brent türü ham petrolün varil fiyatı, 22 Eylül'de 96,39 dolar ile 2 yılın en düşük seviyesine gerilerken, dünkü sınırlı yükselişin ardından bugün tekrar 2 yılın en düşük seviyesini gördü. B Faruk BAKAÇ GÜNE BAKIŞ GÜNDEMDE NE VAR Yazısı S.4’de Serra KARAÇAM NABIZ KUTUPLAŞMA SINIFTA DEĞIL GAZETELERDE... Yazısı S.10’da Süleyman GÖKSU KONYA ŞEKERDE HIZLI BÜYÜME Yazısı S.10’da 2 26 EYLÜL 2014 Ekonomi HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA ENERJİDE "RÜZGAR" HIZLI ESTİ devreye aldı. Böylece elektrikte 68 bin megavat seviyesindeki toplam kurulu gücün yaklaşık yüzde 5'i rüzgardan elde edildi. nerjide dışa bağımlılığı azaltmak amacıyla yerli ve E yenilenebilir kaynakların kullanımını artırmaya çalışan Türkiye, rüzgardan enerji üretimine hız veriyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre, Türkiye'de bu yılın 8 ayında rüzgar enerjisinde kurulu kapasite, 2013'ün aynı dönemine göre 926 megavat artarak 3 bin 581 megavata çıktı. Bu yılın ilk yarısında kamu, özel sektör eliyle inşa edilen 47 rüzgar enerjisi santralini (RES) GOSB ihracatta öncü rol oynuyor Türkiye'de geçen yıl ağustos ayında rüzgar enerjisi kurulu gücüne 27 megavat eklenirken, 2014 yılı ağustos ayında bu rakam 6 katın üzerine çıkarak yaklaşık 170 megavat olarak gerçekleşti. Bölgelerde Ege, şehirlerde Balıkesir birinci santrali Ege Bölgesi'nde bulunuyor. Türkiye'nin rüzgar enerjisindeki kurulu gücünün yüzde 38'ini (1360 megavat) Ege Bölgesi'ndeki elektrik üretim tesisleri oluşturuyor. Ege Bölgesi'ni yüzde 36 ile (1288 megavat) Marmara Bölgesi takip ediyor. Akdeniz Bölgesi ise yüzde 15'lik (537 megavat) kurulu güçle üçüncü sırada yer alıyor. Rüzgar enerjisindeki kurulu gücün illere göre dağılımına bakıldığında ise Balıkesir'in ilk Türkiye'de en fazla rüzgar Uluslararası İstanbul Boatshow kapılarını açtı Türkiye’nin deniz üzerinde düzenlenen tek Boatshow Fuarı olan Uluslararası İstanbul Boatshow, Marintürk İstanbul City Port-Pendik’de 34’üncü kez kapılarını açtı. Tekne tutkunlarına, beğendikleri tekneleri hemen deniz üstünde test etme olanağı veren İstanbul Boatshow, bu yıl büyüyerek 150 bin m² alana ulaştı. atılımcılarının yüzde 22'si yüzde K yüz yabancı sermayeli şirketlerden oluşan, 158 firmanın ve 25 bin çalışanın üretime katkı sağladığı Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB), Türkiye'nin en fazla ihracat yapan organize sanayi bölgesi olma özelliğini taşıyor. GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Vahit Yıldırım, merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal tarafından 1988'de temeli atılan GOSB'un, 25 bin civarında çalışanı ve ortalama yıllık 5-5,5 milyar dolar ihracatı ile Türkiye'nin katma değeri yüksek üretim yapan bir organize sanayi bölgesi olduklarını söyledi.İçinde çok sayıda sosyal alan ve tesislerin olduğu GOSB'de, izabe tesisleri ve tekstil dışında, elektrik, elektronik, gıda, plastik, lastik, kimya ve metal gibi sektörlerde dünyaca ünlü marka ve Türkiye'nin önde gelen firmalarının faaliyette bulunduğunu belirten Yıldırım, şöyle konuştu: "Çevreye duyarlı bir organize sanayi bölgesiyiz. Bunu bizi ziyaret eden yabancı heyetler de vurguluyor. Bu kadar temiz, bu kadar yeşile duyarlı, bu kadar yeşil alanı fazla bir organize sanayi bölgesi görmediklerini ifade ediyorlar. Avrupa'da böyle bir organize sanayi bölgesinin olmadığını söylüyorlar. Olmazsa olmazımız çevre temizliğidir.”A AA ürkiye’nin deniz üzerinde T düzenlenen tek Boatshow Fuarı olan Uluslararası İstanbul Boatshow, Marintürk İstanbul City Port-Pendik’de 34’üncü kez kapılarını açtı. Tekne tutkunlarına, beğendikleri tekneleri hemen deniz üstünde test etme olanağı veren İstanbul Boatshow, bu yıl büyüyerek 150 bin m² alana ulaştı. Boyları 3 metre ile 40 metre arasında değişen 380 Mega Yat, Motor Yat, Yelkenli Tekne ve Katamaranların 2014 ve 2015 modellerinin görücüye çıktığı İstanbul Boatshow, 80 bin deniz tutkununu misafir etmeyi hedefliyor. Bu yıl, "yazlık" yerine "Kataraman" moda UBM Türkiye Fuarcılık tarafından organize edilen Uluslararası İstanbul Boatshow, her yıl Yat sektöründeki son teknolojileri, moda dizaynları ve dünyada trendi yükselen modelleri tekne tutkunları ile tanıştırıyor. Geçen yıl hem Avrupa’da; hem de Türkiye’de yıldızı yükselmeye başlayan Katamaranlar, bu yıl yat tutkunlarının yeni gözdesi olarak öne çıkıyor. Geniş gövdesi ile yazlık ev rahatlığı oeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard Dunn ve beraberinde heyet İstanbul'da basın mensupları ile bir araya geldi. Boeing Türkiye Başkanı Dunn, Boeing'in Türkiye ile ilişkilerinin 1947 yılından bu yana devam ettiğini belirterek, Türkiye'ye çok büyük değer verdiklerini söyledi. B yasadaki" yapılandırma kolaylığından yararlanma çağrısında bulundu. Bezci, yaptığı açıklamada, gecikmiş aidat borcu bulunan oda üyelerine, 6552 Sayılı İş Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması ile Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına Dair Kanun'la ödeme kolaylığı sağlandığını ifade etti. Salih Bezci, borçlu üyelerin, yasanın sağladığı fırsattan yararlanmak için kasım ayının sonuna kadar odaya başvuruda bulunarak borçlarını yapılandırmaları gerektiğini kaydetti. Kübra ERENER-EKONOMİ 28 Eylül Pazar akşamına kadar açık olacak İstanbul Boatshow’un Özel müşterileri misafir ettiği VIP açılışında olumsuz hava koşullarına rağmen tekne tutkunlarının ilgisi büyük oldu. 28 Eylül Pazar akşamına kadar açık olacak olan fuarda ucuz fiyatlı tekneler ilk satış gerçekleştirenler oldu. 2,5 milyon euro değerinde bir Katamaran’da ilk siparişini Türkiye’den aldı İlk 3 saatte 17 tekne satışı yapılırken 2,5 milyon euro değerinde bir Katamaran’da ilk siparişini Türkiye’den aldı. Fuar katılımcılarından Es-Line, fiyatları 12 bin lira ile35 bin lira arasında değişen 5 teknesi için sipariş alırken, fiyatı 7,5 milyon lira olan Amel 2014’de Azerbaycan’dan ilk siparişini aldı. Amel 2014, fuarın ilk saatlerinden itibaren birçok ziyaretçinin ilgi odağı oldu. Fuar sonuna kadar ciddi sipariş alacakları tahmin edilen Amel 2014 yetkilileri, ciddi bağlantılar da kurduklarını söylediler. Ayrıca, Fuara Cannes’dan gelen Lotus Katamaran’da Nijerya’dan ilk TÜRK HAVACILIĞI GLOBAL OLDU ATO üyelerine yapılandırma çağrısı nkara Ticaret Odası (ATO) Yönetim A Kurulu Başkanı Salih Bezci, aidat borcu bulunan üyelerine, "torba sunan Katamaranlar, denizde seyir halindeyken daha dengeli ve konforlu olması , yakıt tasarrufu sağlaması ile de popüler olmaya başladı. Bu yıl, “Yazlık” yerine “Katamaran” modasının İstanbul Boatshow’da kendini hissettireceği gözlenirken, Sergilenecek teknelerin 30 dan fazlası Türkiye’de ilk kez görücüye çıktı. TÜRK HAVACILIĞINA ÖVGÜ Türkiye'yi bir bölgesel merkez olarak tanımladıklarını söyleyen Dunn, Türk sivil havacılık sektörünün son yıllarda 'inanılmaz bir büyüme' gösterdiğini de sözlerine ekledi. Dunn, 'Türkiye Boeing ticari uçaklarının 17'nci en büyük müşterisiyken bu yıl 9'uncu en büyük müşterisi oldu. Sadece THY değil Sun Express gibi özel havayollarının alımları da var' dedi. TÜRKİYE İLE ÜRETİM YAPARIZ 'ANNEM THY'YE EMANET' Boeing Türkiye ve Kuzey Afrika Başkanı Bernard J. Dunn 'Türkiye'de yerli uçak yapımı için gerekli altyapı ve teknoloji var. Resmi teklif geldiği takdirde Türkiye'nin ilk yerli uçağını birlikte yapmaya hazarız. Biz Türkiye'nin yerli uçak üretmesini çok hoş karşılarız. Biz rekabetten hoşlanırız. Şu ana kadar bize Türkiye ile ortak yerli uçak üretme konusunda resmi bir teklif gelmedi. Resmi teklif geldiği takdirde, ortak üretimden gurur duyarız' Boeing dedi. Türkiye ve Dunn, Kuzey Afrika Başkanı Bernard Dunn, Türkiye havacılığının son 10 yılda inanılmaz bir başarı kaydettiğini belirterek, 'Türk havacılığı global bir yapıya dönüşüyor. Türkiye ile birlikte yerli uçak yapmaktan gurur duyarız. Annemi THY ile uçuruyorum' dedi. Bernard J. Dunn, THY uçaklarında verilen hizmetlerden çok memnun olduğunu belirterek, 'Bunun en açık göstergelerinden biri THY'nin son üç yıldır Avrupa'nın en iyi havayolu seçilmesidir. 87 yaşındaki annem haftaya Washington'dan İstanbul'a THY' ile uçacak. 87 yaşındaki annemi THY'ye emanet ediyorum. THY'yi sadece ben ve ailem değil artık bütün dünya tercih ediyor' dedi. Türkiye'nin son 10 yılda havacılık sektöründen dünyanın en hızlı gelişen ülkesi olduğunu kaydetti. siparişini alarak fuarın ilk gün satılan en pahalı teknesi oldu. Toplam değeri 1 milyar euroyu bulan ucuzundan pahalısına tekne satışları marina üreticilerinin yüzünü güldürecek. İstanbul Boatshow’da ilk günde 1 tane 2,5 milyon euro, 1 tane 7,5 milyon lira, 1 tane 1 milyon 200 bin euro, değerinde mega yat, motor yat, yelkenli ve katamaran satışı gerçekleşirken fiyatları 700 TL’den başlayıp 19 bin 900 $ ile 650 bin euro arasında değişen 14 adet sürat teknesi, yelkenli ve motor yatı satışı yapıldı. Tekneleri satın alanlar arasında Türk alıcılar ağırlıklı oldu. Şerife BİRCAN-EKONOMİ Dap Yapı Yabancıya satışını % 53 artırdı de inşa ap Yapı'nın Kartal sahilin n 500 ini jes pro e rin Ma ettiği İST Cityscape konutluk ikinci etabı Dubairfez 'Kö da, rı'n Fua 4 Global 201 beğenisine Bölgesi' yatırımcılarının e fiyatları 5 kar tre me e jed Pro u. sunuld işiyor. bin ile 9 bin tl arasında değkonutun bin i dak bın eta ilk in Projen 950'si satılmıştı. 10 yılda 1,2 milyar dolar yatırım yaptık Boeing Ticari Uçaklar Pazarlama Başkan Yardımcısı Randy Tinseth ise Türkiye'nin gelecek 20 yıl içinde kendileri için öncelikli pazarlardan biri olduğunu vurguladı. Tinseth 'Türkiye'ye son 10 yılda 1,2 milyar dolarlık yatırım yaptık. Son 18 ayda Türkiye'den 2,2 milyar dolar tutarında uçak siparişi aldık' dedi.HABER MERKEZİ Rüzgarda 2013 sonunda 2 bin 958 megavat olan kurulu gücün, bu yıl sonu itibarıyla 4 bin megavat seviyesine çıkarılması hedefleniyor.CİHAN İnşaat ve hizmette güven endeksi arttı ürkiye İstatistik Kurumu T (TÜİK), eylül ayına ilişkin sektörel güven endekslerini yayımladı. Buna göre, mevsim etkilerinden arındırılmış hizmet sektörü güven endeksi yüzde 0.2 arttı. Ağustos ayında 99.3 olan hizmet sektörü güven endeksi, eylül ayında 99.6 değerine yükseldi. Hizmet sektörü güven endeksindeki artış, son üç aylık dönemdeki iş durumunun iyileştiğini ve son üç aylık dönemdeki hizmetlere olan talebin arttığını değerlendiren girişim yöneticisi sayısının yükselmesinden kaynaklandı. Gelecek üç aylık dönemde hizmetlere olan talebin artacağını bekleyen girişim yöneticisi sayısı ise değişmedi. Hizmet sektöründe bir önceki aya göre, iş durumu endeksi yüzde 0,5 ve hizmetlere olan talep endeksi yüzde 0.2 arttı. Mevsim etkilerinden arındırılmış perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 0.9 azaldı. Ağustos ayında 104.9 olan perakende ticaret sektörü güven endeksi, eylül ayında 103.9 değerine düştü. Perakende ticaret sektörü güven endeksindeki azalış, son üç aylık dönemdeki iş hacmi-satışların arttığını ve mevcut mal stok seviyesinin mevsim normallerinin altında olduğunu değerlendiren girişim yöneticisi sayısının azalmasından kaynaklandı. AA Madenlere maske değişim istasyonu kurulacak D eraltı kömür madenlerinde Y işveren, göçük, gaz ve toz patlaması gibi durumlarda tüm çalışanların yer üstü veya kuyu dibine sağlıklı ve güvenli intikallerini sağlamak zorunda olacak. Bunun sağlanamaması durumunda, faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında ferdi oksijen maskesi değişim istasyonları kuracak. HAVACILIĞINIZ ARTIK GLOBAL Türkiye'nin havacılıkta 2023 yılı hedeflerine emin adımlarla ilerlediğine dikkat çeken Dunn, 'Türk havacılık sektörü 2023 yılında devlet kontrolünden çıkıp global bir yapıya dönüşeceğini gösteriyor' dedi. sırada yer aldığı görülüyor. Balıkesir, 767 megavatlık kurulu gücüyle Türkiye'de en çok rüzgar santralinin bulunduğu şehir. İzmir, 613 megavatlık kurulu gücü ile ikinci sırada yer alırken 393 megavatla Manisa en fazla rüzgar santralinin bulunduğu üçüncü şehir konumunda yer alıyor. LI RK YATIRIM FONLARINA FA FIRSATLAR Projenin fuardaki tanıtım p Yapı toplantısında konuşan Da a Yılmaz, Ziy Yönetim Kurulu Başkanı sahip üle öd çok bir ı ras ara 'Ulusl fez bölgesi projemiz İstMarina ile kör dimizi ken yatırımcılarını tanımak, ve körfez ülkelerine tanıtmak olarak Türkiye'yi yatırım merkeziortaklarıyla görebilecek potansiyel iş ı olarak bir araya gelmek DAP Yap lunuyor. önceliklerimiz arasında buve fonlara İstMarina'da yatırımcılaraar aynı zamanda karlı fırsatl sunuyoruz. olan, Prens Sahile 500 metre cephesi rina'yı, Ma Adaları manzaralı İST klarının rezidans, konut ve ofis blonesi, ibadet sta ha yanında özel okulu, oteli alanı, restoranları ve bir Önünde or. ırıy ınd bünyesinde bar den hızlı marina alanı bulunan, içinr pisti pte iko hel bir tren geçen ve 5+1'e 1463 bulunan projede, 1+0'danABER i.H ded r' uyo konut bulun MERKEZİ Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca hazırlanan Maden İşyerlerinde İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik, Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yönetmeliğe eklenen maddeye göre, işveren, yeraltı kömür madenlerinde acil durum planında belirtilen kaçış güzergahlarına uygun olarak tüm çalışanların sağlıklı ve güvenli tahliyesi için, yer altı faaliyet alanının herhangi yerinde iş sağlığı ve güvenliğini etkileyecek olayın (göçük, gaz ve toz patlaması, zehirli veya boğucu gaz intişarı ve benzeri) meydana gelmesi durumunda, tüm çalışanların yer üstü veya kuyu dibine sağlıklı ve güvenli intikallerini sağlamak zorunda olacak. Bu şartların sağlanamaması durumunda, faaliyet alanları ile yeryüzüne çıkış ağzı arasında ferdi oksijen maskesi değişim istasyonları kurması zorunlu tutulacak.A AA 3 26 EYLÜL 2014 HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 'Irak’taki zorluklara rağmen iş yapmayı sürdürüyoruz’ Sebze üretim alanlarına 70 lira ödeme yapılacak TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye ile Irak arasındaki ticarette son dönemde bir çok sorunun yaşandığını, ancak ekonomi alanında eleştirilerin mutlaka geliştirilmesi gerektiğini belirtti ıda, Tarım ve G Hayvancılık Bakanlığı'nca organik ortaya çıkacağını anlattı. Hamadani, “Yeni bir hükümet kuruldu ve Irak’ın tamamını temsil ediyor. Yeni ekonomik programı oldukça iyi, uluslararası ekonomik işbirliğinin yeniden tesisi için çalışacak ve gümrük kapılarının düzeltilmesi bu programda yer alıyor” dedi. tarım desteklemeleri kapsamında meyve sebze üretim alanları için dekar başına 70 lira, tarla bitkileri üretim alanları için dekar başına 10 lira ödeme yapılacak. Ödemeden faydalanmak isteyen çiftçilerin, 12 Ocak-27 Mart 2015 tarihleri arasında mesai saati bitimine kadar ÇKS'de kayıtlı oldukları il/ilçe müdürlüklerine başvurmaları gerekiyor. rak Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı IJaafar Rasoll Jaafar AlHamadani, başta IŞİD olmak üzere Irak’ta faaliyet gösteren çetelere karşı uluslararası koalisyonun verdiği desteği önemsediklerini ve 2-3 ay içinde sorunun çözülmesini umduklarını belirtti. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun daveti üzerine, beraberindeki federasyon heyetiyle birlikte Türkiye’ye gelen Hamadani, Türkiye’nin koalisyona ve Irak kuvvetlerine destek vermesini isterken, sorunun çözülmesiyle Irak’ın orta ve güney bölgelerine erişimin açılacağını ve önceki dönemden çok daha fazla iş yapma imkanı bulunabileceğini vurguladı. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da Türk şirketlerine son dönemde güçlük çıkarma eğilimi gözlediklerini vurguladı. ‘Türkiye IŞİD’e karşı koalisyona destek vermeli’ Irak Ticaret Odaları Federasyonu Başkanı Jaafar Rasoll Jaafar AlHamadani, başta IŞİD olmak üzere Irak’taki çetelerin ülkenin güvenliği yanında ekonomisini de ciddi oranda tehdit ettiğini anlattı. Yürütülen mücadeleyle 2-3 ay içinde bu sorunun çözülmesini beklediklerini belirten Hamadani, Irak’a destek veren ülkelere teşekkür etti ve Türkiye’nin de bu desteğe katılmasını istedi. “Irak’ın mali sorunu yok, zengin bir ülke, manevi desteğe ihtiyacımız var” diyen Hamadani, IŞİD sorununun çözülmesinin ardından Irak’ın orta ve güney bölgesine kara ulaşımının açılacağını ve Türkiye ile eskisinden daha fazla oranda bir iş yapma potansiyelinin Hamadani, Irak’ın 2004 bütçesinden harcanamayan miktarlar olduğunu ve 2015 için güçlü bir bütçe hazırlandığını belirterek çok ciddi miktarda alım yapılmasının söz konusu olabileceğini belirtti. Organik Tarım Destekleme (OTD) Ödemesi Yapılmasına Dair Tebliğ (NO: 2014/45) Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Türkiye ile Irak’ın gümrük birliğini içeren ekonomik işbirliği anlaşması konusunda kendilerinin istekli olduğunu belirten Hamadani, “Böyle bir ortaklık diğer ülkelere de örnek olur” görüşünü vurguladı. Hamadani, Habur kapısının yanında yeni bir sınır kapısı açılmasını da istedi. Hamadani, IŞİD ile başlayan kriz döneminde 1900 Türk şirketin faaliyetini durdurduğunu belirtti.A AA Buna göre, çevre, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeyen bir tarımsal üretimin yapılması, doğal kaynakların korunması, tarımda sürdürülebilirlik, izlenebilirlik ve gıda güvenliğinin sağlanmasına yönelik organik tarım yapan çiftçilerin birim alan üzerinden ‘KOBİ’LER VERGİ BORCU ayseri Sanayi Odası (KAYSO) Olağan Meclis K Toplantısı’nda konuşan KAYSO Başkanı Mustafa Boydak, torba yasadan çıkan vergi borçları yapılandırılması ile ilgili fırsatın özellikle KOBİ'lerin iyi değerlendirmesi gerektiğine vurgu yaptı. Boydak, reyting şirketlerinin not iniş çıkışları yapabileceğini, firmaların panik yapmamaları gerektiğini de dile getirdi. Boydak torba yasayla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Sosyal güvenlik borçlarımız, vergi, harç, gümrükler dahil olmak üzere her ne varsa faizlerin en minimuma indirilerek tahsil edilecek. Bu hususla alakalı üyelerimizi bilgilendirme amaçlı toplantılar yapmayı planlıyoruz. Bu dönemi tüm sanayicilerimiz iyi değerlendirmelidir. Bir de bu fırsat hemen her sene olmaz. Özellikle KOBİ işletmelerimiz özellikle bu konuda bir eksikleri varsa gidersinler. Borçlanma, borcunu geç ödeme de kırmızı çizgiler konuyor firmaya. Bu fırsatla o kırmızı çizgileri kaldırarak avantajlardan daha çok faydalanılabilir. Daha ÜSİAD Başkanı T Dinçer, iş dünyası olarak kendilerinin de bazı hataları olmuş olabileceğini ama iyi niyetli olduklarını söyledi. Faizin yüzde 9'dan 5'e nasıl ineceğini merakla bekliyoruz TÜSİAD olarak Merkez Bankası konusundaki görüşlerini de açıklayan Haluk Dinçer, "TCMB özerk bir kuruluştur, rahat bırakılmalıdır. Para Ödemeden faydalanmak isteyen çiftçiler, 12 Ocak-27 Mart 2015 tarihleri arasında mesai saati bitimine kadar OTD başvuru dilekçesiyle ÇKS'de kayıtlı oldukları il/ilçe müdürlüklerine başvuracak. gerektiğine değinerek, "Özellikle KOBİ işletmelerimiz özellikle bu konuda bir eksikleri varsa gidersinler" diye konuştu ucuza borçlanmıyoruz, kamudan alacağımız KDV gibi işlerimiz çok kolaylaşıyor.” Geçmişe dönük kar dağıtımlarındaki stopajın bir defaya mahsus indirilmesi taleplerinin torba yasadan gelmediğini, ama bu konunun hükümetin gündeminde olduğunu tahmin ettiklerini ifade eden Boydak , “Bazı taleplerimiz yerine gelmedi. İşte geçmiş yıl karlarının dağıtılması ile ilgili stopajların bir defaya mahsus düşürülmesini talep etmiştik. Ama sanırım bu konu hükümetin gündeminde. Hatta şu da var. Artık şirket sahiplerinin, şirket hissedarlarının şirketlerine borç verebileceği ve nema alabileceği aynen mevduat yatırımı olduğunda yüzde 15 stopaj kesintisini geri alıyorsunuz, böyle bir imkanın da olması şirketlerin daha da güçlü hale gelmesini sağlar. Çünkü ortak bir şirkete para koyduğu zaman nema alamıyor şu an. Alsa da yüzde 35-40, vergi dilimine giriyor. Bununla alakalı Sayın Ali Babacan’ın görüşlerini geçtiğimiz günlerde bir mülakatında okudum. Eğer onlar da olursa, iş dünyası daha da rahatlamış olacaktır” ifadesinde bulundu. Kayseri’nin ihracat rakamlarında düşüş gördüklerini aktaran Boydak, bu düşüsün hızla toparlanacağına inandıklarını söyledi. ‘DEİK’te 8 yıl güzel bir dönem geçirdim’ DEİK'in yeni yönetiminde bulunmamalarına dair kısa bir açıklama da yapan Boydak, “Yaklaşık 8 yıldır DEİK’de güzel bir görev dönemi geçirdim. Teşekkür ediyorum.”CİHAN politikası ve araçlarını kendi belirler. Biz sadece MB'nin hedeflerini dinleriz. Bu hedefler tutuyor mu, tutmuyor mu diye bakarız. Önümüzdeki seneki hedefi yüzde 5. Bu, önemli bir hedeftir. Şimdi yüzde 9'lara geldik. 9'dan 5'e nasıl ineceğini merakla bekliyoruz. Biz, sonuçlarla MB'nin performansını değerlendiririz " dedi.Dinçer şöyle devam etti: "Uluslararası uzmanlar da diyorlar ki, siz enflasyonu düşürmek istiyorsanız, biraz faizleri yükseltmeniz lazım. Bu bir gerçek. Reel faizlerin çok düşük olduğunu söylüyorlar. Reel faizler şu anda düşüktür" Son dönemde faizlerin çift haneye yaklaştığına dikkat çeken Dinçer, "Yatırımcı için yüzde 5 faiz hedefi önemlidir. Çiftçilerin OTBİS ve ÇKS'de 2014 ile 2015 üretim yılında kaydı olması gerekecek. İl/ilçe müdürlükleri tarafından en geç 8 Nisan 2015 tarihine kadar OTD ödeme icmalleri oluşturulacak. OTBİS ve ÇKS'de 2014 ile 2015 üretim yıllarında kayıtlı olmayan araziler, ÇKS'ye kaydı yapılmayan araziler, kamu arazileri üzerinde yapılan doğadan toplama alanları, kadastro geçmemiş birimlerde, tapu sicil müdürlüklerinden onaylı tapu zabıt kaydına sahip olmayan çayır vasıflı araziler bu uygulama kapsamına alınmayacak. CİHAN Vatandaş hangi mamulü hangi tatta istiyorsa onu üretelim. O ürünü sanayi ürünü haline getirelim. Bunu istiyoruz” diye konuştu. ürkiye armut üretiminde yüzde 34, sofralık zeytin üretiminde yüzde 22, T nektarin ve şeftali üretiminde yüzde 18, bezelye üretiminde yüzde 34, salçalık domates üretiminde ise yüzde 29 paya sahip olan Bursa, tarım ve hayvancılık alanında yeniden yapılanıyor. Türkiye’ye ve dünyaya örnek çalışmalar yapmak istediklerini söyleyen Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, kuruluşu tamamlanan Bursa Tarım AŞ ile birlikte Bursa’da her ilçede ihracat merkezlerinin oluşturulacağını dile getirdi. Üretilen ürünlerin kurulacak ihracat merkezlerinde toplanacağını ve buradan her yere dünya standartlarına uygun olarak ihraç edileceğini belirten Altepe, “Artık kimse tarlasında müşteri beklemeyecek. Çiftçinin ürünü daha verimli ve daha uygun üretmesi, daha fazla kazanması için hem danışmanlık hizmetlerinin verileceği hem de ürünlerin uygun şartlarda depolanacağı ihracat merkezleri kuruyoruz” dedi. En çok kazanan üreticinin Bursa’da olmasını, dünyanın en iyi ürünlerinin Bursa’dan çıkmasını istediklerini vurgulayan Altepe, “En çok satılan şeftali Bursa şeftalisi olsun. En çok armudu, inciri biz değerlendirelim. Zeytinimizi layık olduğu noktaya taşıyalım. Dünya pazarlarında ürünlerimize yer bulalım. "Çift haneli faiz, Türkiye'yi kısır döngüye sokar" TÜSİAD Başkanı Haluk Dinçer, faizin çift haneye çıkmasının Türkiye'yi kısır döngüye sokabileceği uyarısında bulundu.TÜSİAD YİK toplantısına Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılmasını değerlendiren Dinçer, "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın TÜSİAD toplantısına gelmesi çok önemlidir. Biz kendisini Başbakan iken davet etmiştik, konuşmasının bütününe bakarsanız, 'Kutuplaşmaları geride bırakalım. Şimdi tokalaşma zamanıdır' demiştir" dedi. sistemde 2014 ile 2015 üretim yılında kayıtlı aynı arazilere yapılacak. Meyve sebze üretim alanları için Geçiş süreci-2, Geçiş süreci-3 ve organik statüde yer alan ürünlere dekar başına 70 lira, tarla bitkileri üretim alanları için Geçiş süreci-2, Geçiş süreci3 ve organik statüde yer alan ürünlere dekar başına 10 lira destekleme ödemesi yapılacak. Bursa ‘Tarım AŞ’ ile dünyada markalaşacak YAPILANDIRMASINI KAÇIRMASIN’ Kayseri Sanayi Odası (KAYSO) Başkanı Mustafa Boydak, vergi borcu yapılandırmasını tüm sanayicilerin iyi değerlendirmesi desteklenmesine ilişkin usul ve esaslar belirlendi. OTD ödemesi, Organik Tarım Yönetmeliğine göre organik tarım yapan, Organik Tarım Bilgi Sisteminde (OTBİS) ve Çiftçi Kayıt Sisteminde (ÇKS) 2014 ile 2015 üretim yılında kayıtlı olan ve OTD uygulamalarıyla ilgili belirtilen usul ve esaslara göre başvuru yapan çiftçilere yapılacak. OTBİS ve ÇKS'de 2015 üretim yılında kayıtlı olma şartı, kesin icmallerin alınış tarihi olan 15 Mayıs 2015 tarihinde kayıtlı çiftçileri kapsayacak. OTD ödemesi, Organik Tarım Yönetmeliği'ne göre organik tarım yapılan, söz konusu iki Öngörülebilirlik için önemlidir. Yüzde 10'lara gelmiş, çift haneye dayanmış faiz, bizi psikolojik olarak da etkileyebilir. Bizi eski yıllardaki kısır döngüye sokabilir. Çünkü yüzde 10 olduğu zaman, kiralar yüzde 10, ücretler yüzde 10; kısır döngüye girmek riskiyle karşı karşıyayız. Umarım bu son üç ayda bari hedeflenen seviyelere iner" dedi.CİHAN Çalışmaları, tarım ve hayvancılığın Bursa’da en iyi şekilde yapılması doğrultusunda sürdürdüklerine işaret eden Altepe, bununla ilgili temelleri sağlam attıklarını vurguladı. Tarım ve hayvancılıkla ilgili komisyon kurulması noktasında da harekete geçtiklerinin altını çizen Altepe, “Büyükşehir Belediyesi bünyesinde Tarım ve Hayvancılık Daire Başkanlığı kurulması yönündeki çalışmalar tamamlanmak üzere. Bursa, gerçekleştirdiğimiz bu çalışmaların sonucunu en kısa zamanda alacak” ifadelerini kullandı. 30 Mart seçimleriyle birlikte yürürlüğe giren ve vilayet sınırları içerisindeki tüm yetkileri Büyükşehir Belediyesi’ne devreden yasanın Bursa’nın her bir tarafındaki sorumluluğu kendilerine yüklediğini dile getiren Altepe, kamuoyunda Büyükşehir Yasası olarak bilinen düzenlemenin getirdiği yükümlülüklerden kaçmadıklarını, aksine yasanın getirilerini gönülden benimsediklerini aktardı. Geçen dönem gerçekleştirdikleri belediyecilik çalışmalarıyla 26 dalda dünyaya örnek olduklarını anımsatan Altepe, tarihi eserlerin restore edilmesinde olduğu gibi kırsal kalkınma alanında da başı çekmek istediklerini sözlerine ekledi. Ziraat mühendislerinden tarım alanlarında azalma uyarısı Ziraat Mühendisleri Odası Bursa Şubesi’nin 2013 yılı tarım raporuna göre, Bursa’da 1995- 2013 döneminde toplam işlenen alanlar ve uzun ömürlü bitkilerin kapladığı alanlar 56 bin hektar azaldı. AA 4 26 EYLÜL 2014 Borsa Finans HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Dünya Ticaret Örgütü uyardı TÖ ekonomistleri dünya D ticareti için büyüme öngörülerini, Nisan ayında yaptıkları yüzde 4.7 düzeyinden, yüzde 3.1 düzeyine, 2015 büyüme tahminlerini de yüzde 5.3 düzeyinden yüzde 4.0'e çektiler. daki durgunluk nedeniyle, dünya ticaretindeki büyüme yüzde 3.1 düzeyinde kalacak. Dünya ticaretindeki büyüme 2015 yılında yüzde 4.0 düzeyine çıkacak olmasına karşın, jeopolitik riskler, bölgesel çatışmalar ve ebola gibi salgıların etkisiyle yayılan sağlık krizleri nedeniyle, son 20 yılın ortalama yüzde 5.3 olan yıllık büyümesinin oldukça altında kalacak.A AA DTÖ açıklamasında, dünya ticaretindeki büyüme tahminlerinin, artan jeopolitik gerilim ve risklerin de etkisiyle, küresel düzeyde zayıf ekonomik büyüme ve azalan ithalat taleplerinin etkisiyle aşağı yönlü revize edildiği belirtildi. Lojistik, KOBİ'leri yeni pazarlara taşıyor Buna göre, 2014 yılında Güney ve Orta Amerika gibi doğal kaynak zengini ülkeler ve Çin'in ithalat iştahlarının azalması ve Avrupa'- PS Türkiye Pazarlama Direktörü Teoman Ünal, AA U muhabirine yaptığı açıklamada, dosyadan uçak motoruna kadar her türlü gönderiyi en hızlı şekilde ulaştıran UPS'nin dünya lideri bir lojistik firması olduğunu ve teknolojiye her yıl 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptığını söyledi. En hafiften ağıra kadar gönderiyi kara, hava, deniz yolu ile 220'den fazla ülkeye ulaştırdıklarını ifade eden Ünal, Anadolu'nun önemli KOBİ merkezleri illerde hizmet verdiklerini, bu nedenle de 30 binden fazla KOBİ bulunan Konya'yı önemsediklerini dile getirdi. Dünyada 400, Türkiye'de ise 3 binden fazla çalışanla hizmet sunduklarını belirten Ünal, teknolojiye yapılan VakıfBank'a 850 milyon dolar sendikasyon kredisi sendikasyon işlemini başarı ile gerçekleştirmekten ve yüzde 110'luk bir yenileme oranı elde etmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Muhabir bankalarımız ile sürdürülebilir ilişki yönetimi politikası çerçevesinde ve sektör ortalamasının üzerinde bir oranla sendikasyon kredimizi yeniledik. akıfBank, 16 ülkeden 26 bankanın katılımıyla 850 milyon dolar tutarında sendikasyon kredisi temin etti. V VakıfBank'tan yapılan açıklamaya göre, geçen yıl eylül ayındaki sendikasyon kredisini yüzde 110 oranında çeviren VakıfBank, nisan ayındaki yılın ilk sendikasyon kredisinin ardından yeni bir sendikasyon kredisine imza attı. ING Bank'ın ajan banka ve koordinatörlüğünde 16 ülkeden 26 bankanın katılımıyla 168,5 milyon dolar ve 528,75 milyon euro tutarında iki dilimden oluşan 1 yıl vadeli ve Libor/Euribor + yüzde 0,90 toplam maliyetle temin edilen 850 milyon dolar tutarındaki sendikasyon kredisi dış ticaretin finansmanında kullanılacak. "Sektör ortalamasının üzerinde yenileme oranı" Açıklamada görüşlerine yer verilen VakıfBank Genel Müdürü Halil Aydoğan, "2014 yılının ikinci Bu kredi, Türk ekonomisine duyulan güvenle birlikte VakıfBank'ın uluslararası piyasalardaki yüksek kredibilitesini bir kez daha teyit etmiştir" ifadelerini kullandı. Yurt dışından kaynak yaratarak reel sektöre destek olmaya ve dış ticareti finanse etmeye devam edeceklerini belirten Aydoğan, VakıfBank'ın muhabir bankalarına sağladığı iş çeşitliliği ve iş hacminin artmaya devam etmesiyle çok rekabetçi maliyetlerle kaynak temin ettiklerini vurguladı. Söz konusu kredinin VakıfBank'ın dünya çapındaki muhabir bankalarla kurduğu güçlü ve uzun soluklu ilişkiler sonucunda temin edildiğine işaret eden Aydoğan, böylece VakıfBank'ın Türk bankacılığındaki öncü konumunun ve uluslararası piyasalardaki itibarının bir kez daha ispatlandığını kaydetti. Aydoğan, kredide kendilerini destekleyen tüm katılımcı bankalara teşekkür etti. Açıklamada, krediye yetkilendirilmiş lider düzenleyici olarak katılan bankaların Sumitomo Mitsui Banking Corporation, Barclays Bank PLC, BNP Paribas, Commerzbank, Deutsche Bank AG, Erste Group Bank AG, Goldman Sachs Bank, ING Bank, National Bank of Abu Dhabi, Natixis, Rabobank, Standard Chartered Bank, Wells Fargo, HSBC ve Halkbank Bahreyn olduğu belirtildi. AA Emtia son 5 yılın dibinde Mücevher ihracatında lider pazar BAE ünyanın en büyük ekonomisi ABD’den gelen canlanma belirtileri yine de yatırımcıyı rahatlatmaya yetmiyor. Temel göstergelerdeki iyileşmeler hisse senedi piyasalarına yükseliş olarak yansıyor ancak yatırımcının yakından takip ettiği Çin ekonomisindeki belirsizlik bazı varlık sınıflarını zayıflatıyor. dan saate kadar birçok ürünle dünya pazarlarından talep alan Türk mücevher sektörünün yılın ilk 7 ayında en fazla ihracat yaptığı ülke 304,8 milyon dolarla Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) oldu. D Çin Maliye Bakanı’nın düşük büyüme oranlarına razı olduklarını ima eden açıklamaları sonrasında yurtdışı piyasalarda emtia fiyatları son beş yılın en düşük seviyesine geriledi. Çin dünyanın en büyük emtia tüketicilerinden ve bu ülkenin talebinin zayıflayacağı beklentisi fiyatları, küresel finans krizinden bu yana en düşük seviyeye getirdi. Güçlü dolar ve emtia piyasalarında oluşan arz fazlası da fiyatların gerilemesinde etkili oluyor. Bloomberg’in 22 ürünü takip ettiği emtia endeksi yılbaşından bu yana yüzde 5.6 geriledi. Özellikle petrol ve metaller büyük baskı altına girmiş durumda. Hafta başı itibariyle Brent türü petrolde yıllık kayıp yüzde 12 olurken, aşağı hareketlilikler görülen Brent’te, bu seyrin devam etmesi halinde ilk olarak fiyatların 96.20 dolar/varili test edebileceği belirtiliyor. Metaller büyük baskı hissediyor Bu yılın en iyi performans gösteren emtialarından metaller bile baskı altına girdi. Yıl genelinde yukarıda kalan nikel fiyatları, Çin’in ekonomisine ilişkin kaygılar nedeniyle haziran sonundan bu yana yüzde 10 düştü. AA ltından gümüşe, A pırlantalı takı- Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) verilerinden derlenen bilgiye göre, geçen yılın ocak-temmuz döneminde 1 milyar 239 milyon 220 bin dolar olan sektör ihracatı, bu yılın aynı döneminde yüzde 2,7 oranında artarak 1 milyar 273 milyon 411 bin dolara ulaştı. Alt mal grupları bazında en fazla ihracat, 1 milyar 132 milyon 777 bin dolarla altından mücevherci ve kuyumcu eşyasında yapıldı. Bunu 101 milyon 426 bin dolarla gümüşten mücevherci ve kuyumcu eşyası, 14 milyon 805 bin dolarla kıymetli metaller ile kaplama metallerin döküntü ve artıkları, 7 milyon 840 bin dolarla taklit mücevherci eşyası, 3 milyon 813 bin dolarla doğal ve kültür incileri, 2 milyon 940 bin dolarla saatler, aksam ve parçaları izledi. BAE'ye yapılan dış satım, geçen yılın 7 aylık dönemine göre yüzde 3,2 oranında gerilese de sektörün en büyük pazarı oldu. Bu ülke 304 milyon 843 bin dolarla toplam sektör ihracatının yüzde 24'ünü kapsadı. Irak, 160 milyon 860 bin dolarla ikinci sırada yer alırken, ABD 71 milyon 663 bin dolarla üçüncü, Libya 57 milyon 136 bin dolarla dördüncü, Rusya 57 milyon 40 bin dolarla beşinci oldu. İstanbul 1 milyar 227 milyon 441 bin dolarla en fazla mücevher ihracatı yapan kent oldu. Bunu 10 milyon 473 bin dolarla Kayseri, 9 milyon 646 bin dolarla Antalya, 8 milyon 414 bin dolarla Kastamonu, 5 milyon 63 bin dolarla Ankara takip etti. AA yatırımla gönderinin her aşamasında müşterinin bilgilendirildiğini, bununla da şirketlerin tedarik zincirini daha iyi bir şekilde yönetmelerini sağladığını dile getirdi. Firmaların UPS ile iş birliği yaparak yeni pazarlara kolayca girebildiğini vurgulayan Ünal, şöyle konuştu: "Üreticiler, UPS gibi şirketlerle aslında 220 ülkede dağıtım ağına sahip oluyor. Farklı pazarlara erişimi sağlıyor. Lojistik konusundaki uzmanlarımız, satış temsilcilerimiz, müşteri temsilcilerimiz destek oluyorlar. Gümrükle ve o ülkenin mevzuatıyla ilgili her tür konuda uzman deneyiminden faydalanmış oluyorlar. UPS ile çalıştığınız zaman Güngör URAS Hane halkı ne durumda? ‘Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ile Azerbaycan Cumhuriyeti Hükümeti Arasında Trans Anadolu Doğalgaz Boru Hattı Sistemine İlişkin Mutabakat Zaptının Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun” Resmi Gazete’de yayımlandı. Kısaca, TANAP diye adlandırılan projenin hedefi, Şah Denizi’nden çıkarılacak Azeri gazının Türkiye üzerinden Avrupa’ya ulaştıracak boru hattının inşasıdır.Proje kapsamında, Türkiye’nin Gürcistan sınırından başlayarak, Yunanistan sınırına kadar 1.800 km uzunluğunda, 142 cm çapında boru hattı döşenecek.Başlangıçta 10 milyar metreküpü Avrupa’ya, 6 milyar metreküpü ise Türkiye’ye olmak üzere yıllık 16 milyar metreküp doğalgaz sevkiyatı yapılacak.İlk safhası 2018’de tamamlanması öngörülen projede Türkiye yüzde 30 paya sahip.TANAP projesinin toplam maliyetinin 12 milyar doları bulacağı tahmin ediliyor. Döşenecek doğalgaz borusundan Türkiye kullanımı için Eskişehir ve Trakya’dan gaz alınacak. Taşıma ücreti yüksek TBMM’de 10 Eylül’de onaylanan anlaşmaya göre Türkiye, bin metreküp gaz için Eskişehir’de 79 dolar, Trakya’da 102 dolar taşıma bedeli ödeyecek. BOTAŞ, eğer ek yatırım yaparak, gazı kendi sisteminden taşısaydı, bin metreküp için 13 dolar taşıma bedeli ödeyecekti. Bazı uzmanlar bu fiyatın sadece ekonomik açıdan değerlendirilmemesi gerektiğini, bunun siyasi bir karşılığı olduğunu vurgularken, bazı uzmanlar ise bu fiyatın Azeri gazını en pahalı gazlardan biri yapacağını savunuyor.TANAP’tan alınacak gaz için paçalda (ortalama) 90 dolar taşıma bedeli ödenmesi halinde gazın maliyetinin 400 dolarları aşacağı belirtiliyor. Bu fiyat ile Azeri gazının Rus ve İran gazından daha pahalı bir gaz olacağı söyleniyor. TANAP’ın sadece ekonomik olarak değerlendirilmemesi gerektiğini belirtenlere göre ise, Türkiye’nin Azeri gazına ihtiyacı var. 2018’den sonra Türkiye’nin ihtiyacını karşılayabilecek başka kaynak yok.Türkiye, 2013’te gerçekleştirdiği 45.2 milyar metreküplük doğalgaz ithalatıyla dünya sıralamasında 9’uncu sırada.Geçen yıl en fazla doğalgaz ithalatını gerçekleştiren ülke 122 milyar metreküple Japonya. Bu ülkeyi, 88.7 milyar metreküple ABD ve 88 milyar metreküple Almanya takip etti.Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) verilerine göre, geçen yıl doğalgazın yüzde 20.78’i konutlarda, yüzde 45.85’i elektrik üretiminde, yüzde 25.11’i sanayide tüketildi. Rusya’ya bağlıyız Türkiye, 2013’te doğalgazının yüzde 58’ini Rusya’dan, yüzde 19’unu İran’dan ve yüzde 9’unu da Azerbaycan’dan boru hatlarıyla ithal ederken, geriye kalan yüzde 14’lük miktarı ise başta Cezayir ve Nijerya olmak üzere diğer kaynaklardan LNG olarak aldı.Rusya, Katar ve Norveç ise dünyanın en büyük üç doğalgaz ihracatçısı konumunda. Rusya, geçen yıl 196 milyar metreküp doğalgaz ihracatı gerçekleştirdi. Rusya’yı 113 milyar metreküple Katar ve 107 milyar metreküple Norveç izledi. Bilindiği gibi geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın Katar ziyareti sırasında 2014-2015 kış döneminde, boruyla gelen gazın açığını kapatmak arayışında, 1.2 milyar metreküplük LNG (sıvılaştırılmış doğalgaz) alımı konusunda anlaşma sağlandı. MİLLİYET 25.09.2014 tüm isteğiniz ülkelere erişiminizi sağlamış oluyorsunuz. Bu büyük bir avantaj. UPS, aslında global bir şirket olarak Türk ihracatçılarına dünya çapında bir erişim sunuyor. 'Hangi pazara nasıl ulaşırım ve nasıl gönderirim?' diye bir dert yok. En basit numune gönderilerinden konteyner, gemi, hava kargoya kadar her şekilde hizmetler sunuyor. UPS ile çalışıp tek bir ortakla tüm ihtiyaç duydukları lojistik ihtiyaçları giderebiliyorlar. Uluslararası firmalar arasında Türkiye pazarında olan tek firmayız. Yurt içi hizmetlerimiz de var, tüm illerimizde 3 binden fazla çalışanımızla hizmet veriyoruz. Türkiye'nin çok güzide markalarının yine yurt içinde dağıtımlarını da yapıyoruz.”A AA 26 EYLÜL 2014 Muhasebe HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 5 Şekeri, tansiyonu olana kötü haber Şeker, tansiyon gibi kronik hastalığı olan vatandaşlar artık mevcut raporlarıyla direkt olarak eczaneden ilaç alamayacak. İlaçlar her defasında hekime reçete ettirilecek. kadar şeker ve tansiyon Şimdiye gibi kronik rahatsızlığı olan vatandaşlar, doktordan hastalıklarıyla ilgili aldıkları raporla direkt eczanelere gidip ilaçlarını alabiliyordu. Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği'nde yapılan bir değişiklikle e-reçete düzenlenmeksizin yapılacak ilaç temini konusu yeniden gündeme geldi. Yapılan bu değişiklikle şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları olan kişiler, artık mevcut raporlarıyla direkt eczaneden ilaç alamayacak. İlaçlar her alım döneminde hekime reçete ettirilecek.Bu konu Recep Akdağ’ın bakanlığı döneminde vatandaşlardan gelen şikayetler üzerine SGK’ya iletilmiş ve yeniden düzenlenmişti. Kronik hastalığı olan vatandaşlar üç veya altı aylık raporları bittikten sonra yeniden rapor almak, ilaçlarını reçete ettirmek için doktora gitmek zorunda kalmıyor, hem doktor hem de vatandaşın yükü hafifletiliyordu. Hastalar aile hekimine giderek istidikleri zaman kontrollerini yaptırabiliyorlardı. HER İLAÇ REÇETE ETTİRİLECEK Ancak SGK’nın SUT’ta yaptığı sessiz sedasız değişiklikle şeker, tansiyon gibi kronik hastalıkları olan vatandaşalar aynı ilacı almak için her seferinde doktora giderek ilaçlarını yeniden reçete ettirmek zorunda kalacaklar. Vatandaşların tepkisine neden olan yeni düzenleme ile “Kalp yetmezliği, koroner arter hastalığı, arteriyel hipertansiyon, hiperkolesterolemi, diabet, parkinson, kronik ve nükseden üveitler, tiroide bağlı oftalmopati ve sempatik oftalmi, kuru göz sendromu. Belirtilen hastalıklarda sağlık raporuna dayanılarak düzenlenmiş reçeteye istinaden yeniden reçete düzenlenmeksizin eczaneden ilaç temin edilebilir. Bu şekilde ilaç temini, düzenlenmiş reçete tarihi itibariyle 6 aylık süreyi kapsar. Süre bitiminde tekrar reçete düzenlenir. 6 ay boyunca, düzenlenmiş reçetede yazılı miktarlar esas alınarak, yeniden reçete düzenlenmeksizin bu miktarlarda ilaç temin edilebilir. Ancak SUT’ta belirtilen özel hükümler göre bir seferde üç aylık tedavi dozunun aşılmaması gözetilir. Raporun geçerlilik süresinin bitmesi durumunda yeniden rapor ve reçete düzenlenmesi şartı aranır” hükmü yürürlükten kaldırıldı.C CİHAN BANKALARIN TÜKETİCİYE SON KAZIĞI O ücreti geri aldı BANKA GÖREVLİSİNE CEZA Savcı Çakmak soruşturmasını tamamladı; 3 Eylül günü idari yaptırım kararını hazırladı. Karara göre B.K., 5326 Sayılı Kabahatler Kanunu gereği ‘İdari Para Cezası’na çarptırıldı. Buna göre B.K. toplam 150,75 TL’lik ceza ödeyeme mahkûm edildi. Edinilen bilgilere göre B.K. karara itiraz etmedi ve 16 Eylül’de cezayı ödedi, makbuzu da savcılığa teslim etti. sparta Barosu avukatlarından İsmail Ikredisi Özer Özgül, ilgili bankadan tüketici alan müvekkilinden tahsil edilen tüketiciye son kazığı 'hakem heyeti' oldu. Türkiye Bankalar Birliği (TBB), 81 il ve 892 ilçede kaymakamlık bünyesinde faaliyet gösteren Tüketici Hakem Heyetleri'nin alternatifini kurarak müşteri şikâyetlerini bankalar lehine çevirmeye başladı. Yüzde 10 LEHTE yüzde 90 ALEYHTE Tüketicilerin hakkını bir nevi mahkeme öncesi nihai karar organı gibi görev yaparak koruyan hakem heyetlerine yapılan şikâyet başvurularının yüzde 93'ü tüketici lehine sonuçlanırken, bankaların kurduğu heyette işler tersine döndü. TBB bünyesindeki Bireysel Müşteri Hakem Heyeti'ne gelen şikâyetlerin sadece yüzde 10'u tüketici lehine sonuçlandırılıyor. Bankaların tüketici hakem heyetleri beş asıl beş de yedek üyeden oluşuyor. Aralarında tüketicinin hakkını savunacak tek bir üye dahi bulunmuyor. 5 asil, 5 yedek üyeden oluşan heyetin 6 kişisini TBB'ye üye bankalar belirliyor. Kalan iki asil ve iki yedek üyeyi de Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu görevlendiriyor. Yani karar yeter sayısı bankaların elinde. Ağırlığı banka temsilcilerinden oluşan heyetin broşüründe ise "Yazdığınız dilekçenizde, 'var ise zararımın bulunup tarafıma ödenmesi', 'mağduriyetimin giderilmesi', 'bütün bu işlemlerden doğan zararımın giderilmesi' gibi ibarelere yer vermeyin" uyarısı yapılıyor. İŞLEME BİLE ALINMIYOR TBB verilerine göre geçen yıl 1 Ocak-31 Aralık tarihleri arasında bankalara toplam 6 bin 510 tüketici şikâyet başvurusu gelmiş. Bunların yüzde 72'si baştan kabul edilmemiş. 32'si doğrudan hakem heyetine başvurulması nedeniyle, bin 160'ı süre, yargıya intikal nedeniyle, 3 bin 483'ü de 'bürokratik' nedenlerle işleme alınmamış. RAKAMLAR BANKAYA KIYAĞI GÖSTERİYOR 6 bin 510 başvurunun kabul edilen kısmı sadece bin 825. Onun da ancak 446'sı müşteri lehine sonuçlandırılmış. Banka lehine verilen karar sayısı ise 643. 2012'de gelen 3 bin 163 şikâyetten 144'ü tüketici, 196'sı banka lehine sonuçlandırılmış. 2011'de de durum aynı. TARAF OLAN KESİM HAKEM OLAMAZ TÜKODER Disiplin Kurulu Başkanı Şükran Eroğlu, bankaların tüketicileri kendi heyetlerine yönlendirdiğini belirterek, "Bu alternatif hakem heyetleri yok hükmünde sayılmalıdır. Bunlar 'komedi' heyetler" dedi. Kendisinin kaymakamlık bünyesindeki tüketici hakem heyetlerine üye olduğunu hatırlatan Eroğlu, "Bizde bankalarla ilgili gelen şikâyetlerin yüzde 93'ü tüketici lehine sonuçlanıyor. Çünkü genelde bankalar müşterisini kandırıyor. Biz de kararları hukuk çerçevesinde veriyoruz. Bankalara karşı bir önyargımız yok. Ancak yapılan şikâyetlerin büyük kısmı haklı" diye konuştu. Bankaların oluşturduğu hakem heyetinin verdiği olumsuz kararların yeniden ele alınabileceğini de söyleyen Eroğlu, şöyle konuştu: "Bir konuya taraf olan kesimin hakemliği geçerli olmaz. Daha önceden İstanbul Barosu da kurmuştu. Bu Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi. Tüketiciler bankalardan çıkan olumsuz kararları bize getirsin." CİHAN DOSYA MASRAFI İADE Av. Özgül, savcılık kararı sonrası ikinci bir gelişmenin ise banka cephesinde yaşandığını söyledi. Buna göre banka, müşterisi Ö.Ö.’nün çektiği krediden yaptığı 720 liralık dosya masrafını müşterinin hesabına iade etti. Dinçer Gökçe'nin Hürriyet'te yer alan özel haberine göre, Ispartalı Ö.Ö., bir bankadan tüketici kredisi aldı. Aldığı krediden bir miktar dosya masrafı kesildi. Ö.Ö. yapılan kesintilerin detayını öğrenmek için bankaya başvurdu ancak olumsuz yanıt aldı. Avukatı İsmail Özer Özgül aracılığı ile bankaya başvurdu. Av. Özgül, avukatlık kanunun ilgili maddesi gereği bankanın anılan belgeleri paylaşması gerektiğini ifade etti. Ancak banka çalışanı B.K. söz konusu belgeleri avukat ile paylaşamayacağını söyledi. BANKA BELGELERİ VERMEK ZORUNDA SEHVEN VERMEDİM! Kararın önemli olduğuna işaret eden Av.Kemal Özdemir “Bankacılık Kanunu’na göre bankalar, kredi sözleşmelerinin onaylı bir örneğini müşterilerine vermek zorundadır. Talepleri hâlinde müşteri ile yapılan diğer işlemlere ilişkin her türlü belgenin bir örneği de müşterilere verilir. Kendisine daha evvel sözleşme örneği verilmemiş müşteri bankadan ücretsiz bir şekilde sözleşme örneğini ve iyi niyet kuralıyla bağlı olarak bankayla yaptığı diğer tüm işlemlerin belgelerinin bir örneğini de talep edebilir. Yine Tüketici Kanunu’na göre banka müşterilerinin başvurularını inceleyen tüketici hakem heyetleri de bankalardan her türlü bilgi ve belgeyi isteyebilir” dedi. Soruşturmayı Savcı Ali Çakmak yürüttü. Banka görevlisi B.K. savcılık ifadesinde söz konusu evrakları avukat ile paylaşmamasını sehven (yanlışlık) sonucu olduğunu öne sürdü. Yargıtay'ın son aldığı bir karara göre, banka müşterilerinin dosya masrafı iadesi için 10 yıllık süre zarfında dava açma hakkı bulunuyor. Bu süre daha önce 3 yıl ile sınırlandırılmıştı.C CİHAN SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSU Av. Özgül, bankadan olumsuz yanıt alması sonrası soluğu Isparta Adliyesi’nde aldı. Savcılığa yapılan şikâyet başvurusu dilekçesinde banka görevlisinin ‘emre aykırı davrandığı’ görüşü savunuldu. ISSN 1308 7606 cret ve Ü komisyonları kısılan bankaların dosya masraflarına ilişkin belgeleri bankadan talep etti, ancak banka belgeleri avukat ile paylaşmadı. Konu ile ilgili savcılığa suç duyurusu yapan avukat o banka görevlisine idari para cezası aldırdı. Bankacı cezayı ödedi; üstelik bankanın yaptığı kesintiler de müşteriye jet hızı ile ödendi. Borcu 250 bin liranın altında olan korkmasın aliye Bakanlığı, vergi M borcu bulunanların kamuoyuna açıklanmasında sınırı 250 bin lira ve üzeri vergi ve ceza borçlusu mükellefler olarak belirledi. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yer alan, Maliye Bakanlığı Vergi Usul Kanunu genel tebliğine göre, 2014 yılındaki açıklamaların, Türkiye genelindeki vergi dairelerinde 10-25 Aralık, Gelir İdaresi Başkanlığı'nın internet sitesinde ise 25-31 Aralık tarihleri arasında yapılacağı belirtildi. Tebliğe göre, 31 Aralık 2013 tarihi itibarıyla vadesi geldiği halde 30 Kasım 2014 tarihi itibarıyla ödenmemiş bulunan ve Nev'i itibarıyla 293 Sıra Numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği ile açıklama kapsamına alındığı belirtilen vergi ve cezalar ile 1 Haziran 2013 -31 Mayıs 2014 tarihleri arasında kesinleşen tarhiyatlar dikkate alınacak.CİHAN Yıl:70 Sayı:24933 Tarih:26 Eylül 2014 Cuma Yayın Sahibi İmaj İç ve Dış Tic. A.Ş. Genel Yayın Yönetmeni Reyhan AYTEKİN Sorumlu Müdür Yazı İşleri Müdürü Yayın Sahibi Temsilcisi Bilal ÇETİN Kübra ERENER Şüheda YILDIRIM Sayfa Editörü Sayfa Editörü Gülşan KURT Yasemin ERENER İstihbarat Şefi Caner ERDOĞAN İnternet Site Editörü Haber Müdürü Kenan KURTOĞLU Yücel TANOL İdari Merkez Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Reklam Pazarlama ve Dağıtım Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ Küçükçekmece/İST Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Tel :0212 540 40 45 Fax 0212 540 39 99 www.ekonomigazetesi.net . [email protected] Ankara Temsilciliği Macun Mah.3. Cadde No:2 Yenimahalle /ANK. Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 ANKARA İRTİBAT Tel :0312 397 91 40 41 Fax 0312 397 41 5254 İstanbul Dağıtım DORUKKAYA MATBACILIK YAY. REKL. MADENCİLİK ENERJİ VE İNŞAAT A.Ş ALKIM BASIM YAYIN DAĞITIM Yayın Türü: Yerel Ticari Süreli Basıldığı Yer İstanbul Alkım Basım Yayın Dağıtım Tic.A.Ş. Tevfik Bey Mah. Tahsin Tekoğlu Cad. No:2 Sefaköy/ İSTANBUL Tel : 0212 540 40 45 Resmi ilanlarınızı internet sitemizden de görebilirsiniz (www.ekonomigazetesi.net) EKONOMİ Basın Meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir. 6 26 EYLÜL 2014 Dış Haberler HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA RUSYA Rusya Federasyonu’na bağlı Altay Cumhuriyeti’nde düzenlenen Uluslararası Kartal Festivali renkli görüntülere sahne oldu. İlk kez düzenlenen festivale Moğolistan’dan 22 kartal eğitmeni katıldı. Altay Cumhuriyetinin Kuzeydoğu bölgesinde bulunan Jalgıztobe dağında gerçekleştirilen festivalde 22 avcı kartal hünerlerini sergiledi. Elden ele uçuş, tavşan ve vahşi hayvan avlama dallarında yapılan yarışmalarda kartallar kıyasıya mücadele etti. Yarışma sonunda dereceye giren eğitmenlere çeşitli ödüller verildi. Kartal ile avlanma UNESCO tarafından somut olmayan kültürel miras listesine alınmıştı. CİHAN ALMANYA 2017 eyalet seçimlerinde de Kuzey Ren-Vestfalya (KRV) başbakanlığına aday olacağını açıklayan Hannelore Kraft’ın cumartesi günü Köln’de gerçekleşecek SPD eyalet kongresinde aday olması bekleniyor. Kraft’ın kongrede kendisini terletecek konuların da gündeme gelmesine kesin gözüyle bakılıyor. Başbakan olarak mali durumu kötü olan eyalette durumu kontrol altına alamadığını düşünenlerin sayısının arttığı kulislerde konuşulanlar arasında. Kraft’ın kongre konuşmasında soruları olanları iknaya çalışması bekleniyor. Diğer taraftan parti içi muhalefetten partinin bir stratejisinin olmadığını düşünenler de mevcut. Buna rağmen beşinci kez KRV’de SPD başkanlığına aday olan Kraft yarışa rakipsiz girecek. CİHAN Almanya Federal Kriminal Dairesi'nin başına Bremen’li Müsteşar Münchaday aday lmanya Federal Kriminal Dairesi Başkanı Jörg Ziercke’nin yerine Bremen İçişleri Bakanlığı Müsteşarı Holger Münch aday gösterildi. A Bremen İçişleri Bakanlığı'ndan yapılan yazılı açıklamaya göre Münch, Federal İçişleri Bakanı Dr. Thomas de Maizière'nin önerisiyle merkezi Wiesbaden’de bulunan Federal Kriminal Dairesi Başkanlığına aday gösterildi. Münch’ün başkan olması için federal meclisin onay vermesi gerekiyor. İçişleri Bakanı de Maiziere şu anda tek aday olan ve seçilmesine kesin gözle bakılan Münch’ü Federal Krıminal Dairesi’nin sonbahar oturumunda tanıştırmak ve Ziercke ile vedalaşmak istiyor. Ziercke’nin görev süresi 19 Kasım tarihinde dolarken, Münch’ün 1 Aralık tarihinde görev alması bekleniyor. Münch‘ün adaylığı ile ilgili herhangi bir açıklama yapmayacağı bildirildi. CİHAN Kerry: IŞİD’in din kisvesi altında yaptığı propaganda engellenmeli ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, IŞİD’in din kisvesi altında yaptığı propaganda nın kesinlikle durdurulmas ı gerektiğini söyledi. erry, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte eşbaşkanlığını yaptığı ‘Terörle Mücadele Küresel Formu’ toplantısında ayrıca Türkiye’den de IŞİD ile mücadelede daha fazla yardım beklediklerinin de altını çizdi. Toplantı öncesi Çavuşoğlu ile çok önemli ve kendisini memnun eden görüşme yaptığını belirten Kerry, ‘‘Türkiye, IŞİD ile mücadelede en ön sıralarda yer alacak. Türkiye, rehineleri ile ilgili zorluklar yaşadı ve bu sorun çözüldü. K Şimdi Türkiye bizimle daha yakın çalışılarak bu yöndeki çabaları ilerletecek duruma geldi. Bu konuda Türkiye’ye son derece minnettarım.’’ dedi. IŞİD tehdidinin durdurulabilmesi için tüm ülkelerin sorumluluk düştüğünü ileri süren Kerry, bu terör örgütünün birkaç hava saldırısı ile yok edilemeyeceğinin altını çizdi. Kerry, IŞİD’in yok edilebilmesi için atılması gereken bazı adımlar olduğunu ifade etti. Bakan Kerry, bu adımları şöyle sıraladı: ‘‘Ortak bir stratejiye ihtiyacımız var. Ortak bir çaba sergilememiz gerekiyor… Yoksulluğun ciddi bir sorun olduğunu biliyoruz. Bunun yanında kötü yönetişimin bu sorunun gelişmesine katkı sağladığını biliyoruz... Alternatifsiz ve fırsat tanınamayan gençlerin bu yolu seçmeye itildiğini biliyoruz… IŞİD’in topraklarımızdan savaşcı devşirmesini durdurmalıyız. Gençlerimizin, kendilerinin savaşı olmayan bu savaşa katılımlarını engellemeliyiz. IŞİD’e katılımı önleyebilmek için vize verme konusunda daha hassas davranmalıyız... IŞİD’in dini kullanılmasıyla mücadele etmeliyiz. Bunlar yapmamız gereken ilk adımlar. İkinci olarak, dinin doğru şekilde anlatılmasını sağlamalıyız. Teröristle asla fidye karşılığı pazarlık yapmamalıyız. Onlarla bu konuda yapacağımız her pazarlık onları daha fazla insan kaçırarak bu yolu kullanmalarına, güçlenmelerine fırsat sağlar… Yerel yönetimleri, eğitim faaliyetlerini desteklemeliyiz… Yerel kuruluşlara hibe yoluyla daha fazla destek sağlamalıyız.’’ Kerry’den sonra toplantıda ikinci konuşmayı Çavuşoğlu yaptı. Terörizmin faaliyetlerinin ve yönteminin değiştiği gibi coğrafi yayılması ve şiddetinin de arttığına dikkat çeken Çavuoğlu, alınacak tedbirlerin de bu değişime göre yenilenmesi gerektiğini dile getirdi. Kerry’in dile getirdiği tüm ifadelere katıldığını belirten Çavuşoğlu, ‘‘IŞİD’in bu bölgeden tamamen yok edilmesi gerektiği fikre tamamen katılmaktayım.’’ dedi. Türkiye’nin terörle mücadele çerçevesinde Somali ve Yemen yargı mensuplarının eğitimine destek sağladığını belirten Çavuşoğlu, adalet sisteminin güçlendirilmesinin bu bağlamda çok değerli olduğunu söyledi. Türkiye ile ABD’nin eşbaşkanlığını yaptığı Terörle Mücadele Kürsel Formu toplantısında toplam 28 ülkenin dışişleri bakanı katıldı. New York bulunan Waldorf Astoria otelinde yapılan toplantı öncesi Kerry ile Çavuşoğlu'da yaklaşık yarım saat süren ikili görüşme yaptı. CİHAN YENİ BULUŞLAR-TEKNOLOJİ Blizzard'ın oyunu yalan oldu GÜNEY KORE Güney Kore'de annesi, babası veya her ikisinin de yabancı olan ailelerde doğan çocukların sayısının hızla arttığı bildirildi.Güney Kore Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan raporda, ülkede 1 Nisan 20014 itibariyle yabancı anne veya babası yabancı olan ailede doğan çocuğun sayısının 67 bine ulaştığı bildirildi. Bu rakamın, Kore okullarındaki toplam öğrenci sayı olan 6 milyon 330 bin öğrencinin yüzde 1.07'sini teşkil ettiği belirtildi. Doğum sayısının hızla düşmekte olduğu Güney Kore'de, okulların her sene 200 bin çocuk yetersizliği ile yüzleştiği bildirildi. Buna karşın, anne veya babasının yabancı olduğu ailede doğan çocuklardan oluşan öğrencilerin her sene 6 binden 8 bine kadar arttığı kaydedildi. CİHAN ABD KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, New York temasları kapsamında, İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) Genel Sekreteri İyad Bin Amin Madani ile görüştü. Türkevi'nde gerçekleşen görüşmede, KKTC New York Temsilcisi Mehmet Dana, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Osman Ertuğ ile 3. Sekreter Yasa Yeşilada da hazır bulundu. Madani, göreve atanmasının ardından Cumhurbaşkanı Eroğlu ile ilk kez bir araya geldi. CİHAN Ebola, Senegal ile Gine arasında diplomatik krize sebep oldu enegal’de Ebola tedavisi tamamlanan üniversite öğrencisi Mamadou A. Diallo’nun sınır dışı edilmesi, Senegal ile Gine arasında diplomatik krize neden oldu. S Ebola salgının görüldüğü Gine’den Senegal’e üniversite eğitimi için gelen Mamadou A. Diallo rahatsızlanması üzerine hastaneye kaldırılmıştı. Hastanın annesinin ülkesinde Ebola’dan vefat etmesi üzerine Gineli öğrenci karantinaya alınmıştı. lizzard'ın hiçbir zaman resmi olarak açıklamadığı, adlandırmadığı ama gerçekliğini dolaylı da olsa onayladığı "Project Titan"ın halen gölgelerde gizli bir şekilde geziyor olması bazılarına garip gelebilir. B Hepimiz belirli bir noktada, yıllardır söylentisi dolaşan bu oyun hakkında yeni bir haber duymayı bekledik ancak Blizzard'a Titan hakkında soru sorulduğunda bile bir cevap almak pek mümkün değildi. Ancak Blizzard, yakın zamanda yayılan bir grup söylentiye cevap vermek zorunda kaldı. Gamesbeat'in söylediğine göre, Titan projesi üzerinde çalışan 100 kişinin 70'i diğer oyunlara yönlendirildi ve oyun "baştan başlatıldı." Bu hareketin anlamı da büyük ihtimalle oyunun 2016'ya kadar ertelendiği oluyor. Ancak bu durumun iyi bir haber olduğunu söylemek pek mümkün değil. Özellikle de Blizzard'ın "baştan başlattığı" en son oyunun "Starcraft: Ghost" olduğu ve bu oyunun bir daha gün ışığına çıkmadığı düşünülürse... Titan'ın Activision Blizzard'ın sıradaki büyük oyunu olduğu düşünülürse, bu durumun önemi daha da artıyor. Blizzard'ın bu söylentiler hakkında yaptığı yorum, oyun üretimlerinin tekrarlayan bir sistem olduğunu ve "açıklanmayan MMO'nun" da farklı bir durum olmadığını açıkla belirtmekteydi. Firmanın açıklamasına göre, oyun üzerinde büyük tasarım ve teknolojideğişiklikleri yapılması gerekmekteydi. Bu durumu bir fırsat olarak göre firma, çekirdek takımı oyun üzerinde çalışırken kaynaklarını diğer oyunlara yönlendirmiş durumda. Tabii ki Blizzard MMO'nun çıkış tarihi hakkında bir açıklama yapmadığını özellikle belirtiyor. Bu açıklamanın en önemli yanı ise Gamesbeat'in söylentisinin Blizzard tarafından onaylanmış olması. Ayrıca teknoloji ve tasarım hakkında söylenenlere göre de oyunun "baştan başlatıldığını" söylememiz mümkün oluyor. Ayrıca Blizzard'ın bir tarih vererek kendisini oyuna kilitlemiyor olması da firmadan görmeye alıştığımız bir durum.Ne olduğu konusunda kesin bir fikir edinemesek de, Titan'ın bir MMO olduğunu biliyoruz. Bu yüzden de bu oyunun büyük olasılıkla, artık yaşlanmaya başlamış olan ancak Blizzard'ın para kaynağı konumunu koruyan World of Warcraft'ın yerini alması beklenen bir oyun olduğunu söylemek mümkün. World of Warcraft, milyonlarca kullanıcıyı kaybetmeye devam ediyor. Titan'ın WoW'a çok benzer bir şekilde modellenmiş olma olasılığı var ve benzer pek çok MMO'nun başarısız olmasının ardından, Titan'ın da başına aynı şeyin gelmesi istenmemiş olabilir. Tabii ki elimizde olan az miktardaki resmi bilgi ile etrafta ne döndüğünü tahmin etmek zor. Ancak son 15 yıldır aynı üç oyun serisi ile tanınan bir firma için, Titan oldukça büyük bir adım ve gelişim süresinde sıkıntılar yaşandığını görmek çok zor değil. Yapılan testlerde Ebola virüsü taşıdığı ortaya çıkan Diallo’nun tedavisine başlanılmıştı. Uzun süren tedavi sonucu hayatta kalan Diallo’nun Gine’ye geri gönderilmesine karar verilmişti. Gine’yle sınırların kapalı olması dolayısıyla Diallo askeri uçak ile geri gönderildi.Gineli yetkililer kara ve hava sınırlarını kapatan Senegal hükümetine misilleme olarak askeri uçağın inişine izin vermedi. Uzun süre iniş izni için bekleyen askeri uçak Senegal’e geri dönmek zorunda kaldı. Sınıra yakın Kedougou şehrine gönderilen Gineli öğrenci Diallo’nun kara yoluyla sınır dışı edilmesine karar verildi. Gerekli işlemlerin tamamlanması üzerine Gineli öğrenci kara yoluyla ülkesine gönderildi. CİHAN 26 EYLÜL 2014 Politika HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA MHP'li Yalçın: Tampon bölge caydırıcı bir zemin meydana getirecek HP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Semih Yalçın, tampon bölgelerin aynı zamanda Musul ve Kerkük’teki, Suriye’deki Türkmen varlığının emniyeti ve haklarının korunması açısından caydırıcı bir zemin meydana getireceğini söyledi. Semih Yalçın, Suriye sınırında tampon bölge oluşturulması tartışmaları üzerine yaptığı yazılı değerlendirmede, tampon bölgenin hem harekât ve manevra kabiliyetini arttıracağını hem kalıcı sonuç almayı hem de korumasız ve masum yerel unsurlara daha güvenli hizmet götürme imkânı sağlayacağını dile getirdi. M Türkiye’nin kendi sınır güvenliğini temin için güneyde tampon bölge kurulması fikrinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli tarafından çeşitli vesilelerle yıllardır dile getirildiğine işaret eden Yalçın, "Ancak bu konuda hükümet, ne partimizin ne de diğer muhalefet partilerinin sesine kulak vermeyip kendi bildiğini okumaktadır. Ayrıca uluslararası platformda Türkiye bu konuda yalnızlıktan kurtarılmalı; sadece ABD, İngiltere Fransa ve Almanya gibi ülkelerle değil, bölgede çıkarları bulunan Rusya ve Çin ile de üyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, IŞİD’in elinden alınan rehinelerle ilgili, "Kimilerine göre kurtarıldı, kimilerine göre serbest bırakıldığı gibi bir takım görüşler var. Bunların da netleşmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız kurtarılmadan önce IŞİD’le takas konusunda çalışmalar yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre de serbest bırakılmaların birinci ayağı takas diye düşünüyoruz. Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı." dedi. B Partisinin genel merkezinde gündeme ilişkin basın toplantısı düzenleyen Mustafa Destici, IŞİD’in elinde bulunan vatandaşların sayısıyla ilgili, "Anlamakta zorluk çekiyorum, bir 49 diyorlar, bir 46 diyorlar. Bunun sayısı net kaç tane buna da bir cevap verilmesi lazım. Bu 3 kişi kim, açıklık getirilmesi gerekiyor. Dış işleri Bakanlığımızın bu konuda net bir açıklama yapması lazım." ifadelerini kullandı. Rehinelerle ilgili pazarlık yapıldığına dair çeşitli söylentilerin mesele enine boyuna görüşülerek destekleri alınmalıdır.” dedi. Türkiye’nin kendi başına hareket ederek maceraya girmesinin, Orta Doğu bataklığına tamamen saplanması demek olacağını belirten Yalçın, "Türkiye bundan şiddetle kaçınmalıdır. Tampon bölgenin neden gerekli olduğu ve bölgesel sorunların çözümüne nasıl katkıda bulunacağı anlatılarak BM başta olmak üzere uluslararası kuruluşlar da harekete geçirilmelidir." şeklinde konuştu. MHP’li Yalçın, IŞİD tarafından 101 gün süreyle rehin tutulan 49 Musul Konsolosluğu çalışanının tam da ABD’nin Türkiye’den koalisyon güçlerine katılıp operasyonlara destek verme talebini dillendirmeye başlamasının ardından serbest bırakılmasının da soru işaretlerini arttırdığını vurgu yaptı. Yalçın, "Rehinelerin serbest kalması, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve AKP hükûmeti tarafından bir diplomasi zaferi ve MİT’in başarılı operasyonu olarak lanse edilirken iktidar partisi içindeki bazı çevrelerce rehine kartını hükümetin elinden almak için CIA tarafından yapılmış bir hamle olarak nitelendirilmiştir." diye konuştu. Buna karşılık Devlet Bahçeli'nin “IŞİD’le hangi pazarlıkların yapıldığı, vatandaşlarımızın özgürlüğü karşılığında nelerin vaat edildiği, hangi güvencelerin verildiği henüz gizemini korumaktadır.” sözünün, meselenin karanlık yönlerinin aydınlanması ihtiyacını gözler önüne serdiğini kaydeden MHP’li Yalçın, "Sayın Bahçeli’nin kamuoyunda makes bulan bu açıklaması sonrasında, rehinelerin kurtarılmasının hangi pazarlıkların sonucunda gerçekleştiği merak konusu hâline gelmiştir. Türkiye’nin bir terör örgütüyle pazarlık etmesi kabul edilemez. Ancak AKP iktidarı, PKK ile yapılan pazarlıklar ve bulunulan vaatler dolayısıyla sabıkalı olduğu için ister istemez ‘IŞİD’le de mi pazarlığa oturuldu?’ sorusu insanın aklına gelmektedir." ifadelerini kullandı. Yalçın şunları söyledi: "Hükümet; Türkiye’nin güney sınırında güvenli koruma bölgeleri oluşturulması gibi fevkalade ciddi ve hayati bir konuyla ilgili keyfî hareket etmemelidir. 46 vatandaşımızın serbest bırakılmasıyla ilgili şov yapmayı bir tarafa bırakıp İhtiyaç duyulan yeni savunma ve güvenlik stratejisi konusunda TBMM’de gizli veya açık oturumlar düzenleyerek milli mutabakata dayalı çözümler üretilmesine önayak olmalıdır." CİHAN bu düşmanla savaşarak kendileri bölgeye adeta çökecekler ve burada istedikleri politikaları uygulayacaklar. Tamam da, 6 ay önce hükümet olan bir iktidarla karşı karşıya değiliz. Size günaydın derler, yeni mi öğrendiniz? Ya da bunu biliyorsanız bugüne kadar izlediğiniz politikaları sorgulamanız gerekmiyor mu?" şeklinde konuştu. "O KOMUTANI ALNINDAN ÖPÜYORUM" Destici, PKK’nın fiili özerkliğini gördüklerini söyleyerek "Türkiye Cumhuriyeti’nin bir şehrinin sözde eş başkanı askerimize senin devletin diyor. Peki senin devletin neresi? Komutanın devleti Türkiye ise, senin devletin neresi? O komutanı alnından öpüyorum. ‘Burası benim devletimse çıkın dışarı’ diyen komutanı da alnından öpüyorum ve Genelkurmay Başkanımıza da çağrım, o komutanın en yüksek bir ödülle ödüllendirilmesidir." dedi. Destici "BÜTÜN POLİSLERİ CEZAEVİNE Serbest bırakılmaların nedenini 'takas' diye düşünüyorum olduğunu ifade eden Destici, şöyle devam etti: "Takas oldu mu? Bununla ilgili çok çeşitli spekülasyonlar var. Hükümetin de talimatıyla bir takım devlet birimleri rehinelerimizle ilgili çeşitli çalışmalar yürüttüler. Kimilerine göre kurtarıldı, kimilerine göre serbest bırakıldığı gibi bir takım görüşler var. KOYMANIZ GEREKİR" BBP Genel Başkanı Destici, Ankara Emniyeti’ne yönelik operasyonlarla ilgili şunları söyledi: “Taltif soruşturması ya da emniyet mensuplarının bir kısmının başarılarından dolayı ödüllendirilmesinde bir takım usulsüzlükler yapıldığıyla ilgili bir soruşturma. Bunların da netleşmesi gerekiyor. Vatandaşlarımız kurtarılmadan önce IŞİD’le takas konusunda çalışmalar yürütüldüğünü biliyorduk. Bize göre de serbest bırakılmaların birinci ayağı takas diye düşünüyoruz. Aslında da 100’e yakın IŞİD militanının Türkiye’nin elinde olduğu bilgisi vardı. Tabi bunların tamamı mı verildi, bir kısmı mı verildi bunlar şu anda netleşmiş değil. Bizim kanaatimize göre bu vatandaşlarımızın tamamı vatandaşlarımızın kurtarılması karşılığında IŞİD’e temsil edildi diye düşünüyoruz. Kesin bilgiye dayanmamakla birlikte böyle bir kanaat bizde var." Bu tür işler varsa kurum kendi içerisinde soruşturmasını yürütür, neticede kendi disiplin cezalarını verir. Yani ben hayatımda böyle bir ödül ya da taltifte taraf tutuldu diye insanların evlerine baskınlar yapılarak tutuklandıklarına ilk defa şahit oluyorum. Herhalde Türkiye de ilk defa şahit oluyor. Dünyada da bunun benzeri olduğunu düşünmüyorum. Zaten ilgili taltifler konusunda daha önce bir soruşturulma açıldığı ve İç İşleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu'nca haklarında ceza kavuşturulmasına gerek olmadığına dair karar verilmiş. Böyle bir karar verilmesine rağmen neden böyle bir adli soruşturma yapılıyor? Bunun da hukuki boyutunu anlayamadım. Bugüne kadar emniyet mensuplarının yüzde 91’i taltif edilmiş. Bu operasyonu buralara kadar indirmişseniz sadece 15 kiş değil, binlerce polisin taltifini elinden almanız, ceza evine koymanız gerekir. Böyle saçma bir şey olur mu? Murat BÜLBÜL-EKONOMİ "SİZE GÜNAYDIN DERLER" Hükümetin içinden IŞİD’i ABD’nin oluşturduğuna dair sesler geldiğini belirten Destici, "Biz de buna yakın düşüncelere sahibiz. Yani IŞİD diye bir düşman oluşturulduğu, bunu başta ABD, Batı organize etti ve şimdi Kurtulmuş: Kobani'den kaçan Kürtlerin dostu Türkiye'dir 7 CHP'li Günaydın: Cumhurbaşkanlığı binasının inşaatındaki işçi ölümünü tekrar hatırlattı HP Ankara Milletvekili Gökhan Günaydın, Atatürk Orman Çiftliği (AOÇ) arazisi üzerinde ‘yeni başbakanlık’ adı altında yapılan cumhurbaşkanlığı binası inşaatında mart ayında bir işçinin ölümü ile sonuçlanan olayı yeniden gündeme taşıdı. C aşbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 18 Eylül'den itibaren Suriye'den gelenlerin sayısının 142 bine ulaştığını, Türkiye'nin yeni göç dalgasına hazır olduğunu bildirdi. Kurtulmuş, TGRT Haber televizyonunda canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Türkiye'nin Suriye'de güvenli bölge kurulmasına ilişkin talebinin sorulması üzerine Kurtulmuş, tampon bölgenin de uçuşa yasak bölgenin de BM kararı gerektirdiğini söyledi. Uluslararası hukuk bakımından her iki kararın da BM tarafından onaylanması gerektiğine işaret eden Kurtulmuş, "Başından beri orada bir tampon bölge oluşturulmuş olsaydı IŞİD denilen varlık bu kadar rahat hareket etmiyor olacaktı" diye konuştu. B Çok geniş bir coğrafyada bir düzensizlik halinin hakim olduğunu anlatan Kurtulmuş, önce BM Güvenlik Konseyinin düzeltilmesi gerektiğini belirtti. Kurtulmuş, "Kim Güvenlik Konseyinde herhangi desteğe sahipse, arkasında dayısı, ağabeyi varsa istediğini yapıyor. Dolayısıyla bu sistem böyle devam etmez" değerlendirmesinde bulundu. Bu coğrafyanın insanlarının akıllarını başlarına toplamak zorunda olduğunu belirten Kurtulmuş, "Herkes şunu bilsin ki Kobani'den kaçan Kürtlerin dışarıdan kimse kalıcı olarak dostu olmaz. Kobani'den kaçan Kürtlerin dostu varsa onlar yine Türkiye'dir" dedi. Kurtulmuş, "Bir güç Irak'ın kuzeyindeki Kürtlerle Türkiye'yi karşı karşıya getirmek için bir çaba içinde mi" sorusunu yanıtlarken, şunları kaydetti: "Tabii olabilir ama biz mesela gelen insanlarla konuştuk, ziyaret ettiklerimizin çoğu 'Allah razı olsun Türkiye'den, böyle bir imkanı bize tanıdınız.' Biz rakam veriyoruz, 1,5 milyon mülteci diyoruz. Onların bir kısmı belki iyi şartlarda, ilk zamanlarda gelenler arabalarıyla falan rahat sınır kapılarından geçti, pasaportlarıyla geldi. Ama özellikle 18'inden itibaren gelenleri orada gördüğümüz zaman, 142 bin kişi." Yeni göç dalgası da beklediklerini ifade eden Kurtulmuş, buna hazır olup olmadıklarına ilişkin soruyu, "Hazırız tabii" şeklinde yanıtladı. Kurtulmuş, Türkiye'de büyük çoğunluğun çözüm sürecine destek verdiğini, azınlık da olsa içeriden ve dışarıdan bazı çevrelerin ise bu sorunun bitmesini istemediğini dile getirdi. "HDP de istemiyor listesine dahil edilebilir mi" sorusu üzerine Kurtulmuş, "Belki HDP'nin içinde de bu sürecin olumlu anlamda bitmesini istemeyenler olabilir ama bütünüyle asla bunu söylemem. Çünkü HDP'nin içinde de barış isteyen, bu işin bir an önce bitmesini isteyen insanlar var" değerlendirmesinde bulundu. Yargıda paralel tehdidin devam edip etmediğine ilişkin soruyu yanıtlarken Kurtulmuş, "Devam ediyor. Yargıtay seçimleri bir tek şekilde bunu ortaya koydu. Sonuçta yargı camiasının büyük oranda gerçekten bu paralel tehdidi gördüğünü biliyoruz. Birtakım manipülasyonlarla Yargıtayda böyle bir seçim sonucu alınmış olabilir ama ben hakimler ve savcılar kısmında aynı sonucun alınmayacağını biliyorum" diye konuştu. "Ortaöğretimde başörtüsünün serbest bırakılmasına ilişkin muhalefetin eleştirilerinin" sorulması üzerine Kurtulmuş, şunları kaydetti: "El insaf diyorum, yeter, bu milletin kılık kıyafetiyle uğraşmanın hiçbir anlamı yoktur. Bunlardan artık muhalefetin vazgeçmesi lazım. Milletin dikine dikine, tersine gitmekte onlar açısından da fayda yok. Milletin büyük çoğunluğu böyle bir şeyi zaten bekliyordu. Biz de zaten bir siyasi dayatmayla bunu ortaya koymuş değiliz. Milletin beklentilerinin bir sonucudur, doğru bir adımdır." Kurtulmuş, "2 Ekimde Meclise gelecek tezkerenin önceki tezkerelerden farklı olacak mı, askeri anlamda yeni bir ekleme yapılacak mı" sorusu üzerine, Türkiye'nin kendi güvenliğini emniyet altına alacak her türlü adımı atacağını bildirdi. Bunların, usulüne uygun olarak Suriye ve Irak'ın ayrı ayrı tezkereler olarak geleceğini ifade eden Kurtulmuş, "Zaten şu anda var bir tezkere. Ya tezkere olduğu gibi devam eder ya da yeni ihtiyaçlar varsa onlara göre revize edilir" dedi. AA Söz konusu ölüm olayıyla ilgili yetkili makamlarca bugüne kadar herhangi bir açıklama yapılmadığı gibi, konunun üzerinin de ivedilikle kapatıldığını söyleyen Gökhan Günaydın, yazılı açıklamasında olayla ilgili haberlerin gündeme gelmesinin ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik tarafından cevaplandırılması talebiyle verdiği soru önergesine gecikmeli olarak, 2Savaş Oğuz isimli işçinin, 03 Mart 2014 günü saat 18.50 sıralarında 7 numaralı dış cephede kurulu iskelede bulunduğu sırada 20 metre yükseklikten yere düşerek vefat etti." yanıtının geldiğini ifade etti. ÖLEN İŞÇİYE GEREKLİ EĞİTİMLER VERİLMEMİŞ RAPORU CHP’li Günay’dın İş Teftiş Kurulu Başkanlığı müfettişlerince hazırlanan İnceleme Raporu’nda ise ölüm olayına ilişkin "Uygun olmayan iş ekipmanı kullanımının ve yüksekten düşmeye karşı yeterli tedbirin alınmamış olmasının; hayatını kaybeden Savaş Oğuz’a iskelede çalışma ile ilgili gerekli eğitimlerin verilmemesinin; işverenler arası koordinasyon ve organizasyon eksikliği ile aydınlatmanın yetersiz olmasının sebebiyet verdiği, ölüm olayından asıl işveren ve alt işverenin müştereken ve müteselsilen yüzde 90 oranında kusurlu olduğunun tespit edildi." cümlesinin yer aldığına dikkat çekti. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından belirtilen tüm bu hususlar, olayın asıl faillerini belirlemekten ziyade ‘Ak Saray’daki işçi cinayetini gözler önüne serdiğini kaydeden Günaydın, “O halde, bu cinayetin asıl failleri kimlerdir? Olayın meydana geldiği tarihten 15 gün önce Ankara 11. İdare Mahkemesi tarafından AOÇ’nin tarihi sit statüsünün kaldırılmasına ilişkin idari işlem hakkında verilen iptal kararına rağmen kanunsuz inşaata göz yuman idare midir asıl fail? Yoksa yargı kararlarına rağmen ‘Güçleri yetiyorsa yıksınlar!’ diyen Recep Tayyip Erdoğan mıdır?” sorusunu yöneltti. "İŞÇİ ÖLÜMLERİNE ‘GÜZEL ÖLDÜLER’, ‘BU İŞİN FITRATINDA VAR’ BİÇİMİNDE YAKLAŞAN AKP" Gökhan Günaydın, sermaye ile kalkınmaya çalışanların cenneti haline dönüşen Türkiye’de, işçi sağlığı ve güvenliğini yok sayan ucuz ve kuralsız çalışma koşullarının insan hayatını hiçe saydığına işaret ederek, “Ak Saray’ı yapan müteahhide gökdelenler armağan edilirken; rant hırsı ve hız düşkünlüğü nedeniyle ölüm, işçilere reva görülmektedir. Her gün artarak devam eden işçi ölümlerinin sebebi bazen rezidans bazen saray olarak karşımıza çıksa da, sorumlusu hep aynıdır: İşçi ölümlerine ‘güzel öldüler’, ‘bu işin fıtratında var’ biçiminde yaklaşan AKP zihniyeti. Görüleceği üzere, çiçeği burnunda Cumhurbaşkanı’nın oturacağı sarayın harcı insan kanıyla karılmaktadır. Bin odalı bu mimari savurganlığın maliyeti ise insan hayatıdır." şeklinde konuştu. CİHAN 8 26 EYLÜL 2014 Gündem kendisini aday göstermek için verilen imzalarla, kurultayda aldığı oy arasındaki farkın, parti içinde baskı olduğunun en önemli göstergesi olduğunu söyledi. Yeni Şafak'tan Nil Gülsüm'e konuşan Muharrem İnce çarpıcı açıklamalarda bulundu. CHP'li Muharrem İnce, yönetime giren Bekaroğlu'na verilen ''Tanıtım ve Halkla İlişkiler'den Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı' içine sindiremediğini belirterek, ''Partiye bir gün olsun çay içmeye gelmemiş kişi, partinin neyini yönetecek?'' diyerek çok sert tepki gösterdi. İşte o röportajdan bazı bölümler şöyle: yönetemez. Mehmet Bekaroğlu şimdi partideki 130 milletvekilinin amiri pozisyonunda. Bu olacak iş mi yani? Ömrüm on beş yaşından elli yaşına kadar bu partide geçti. Partiye bir gün olsun çay içmeye gelmemiş kişi, partinin neyini yönetecek? Bu partinin tuvaletini yıkamışım, bayrağını asmışım... Namuslu ve düzgün bir adamdır. Yöntem itibariyle eleştirimi ortaya koyuyorum. Ayrıca partide kimlik bunalımı var zaten. Kendisi ruh doktoru olduğu için o konuda da partiye bir katkısı olabilir." EKMEK İÇİN EKMELEDDİN SLOGANINI BULAN REKLAMCIYI SORGULAMAK LAZIM Ekmek için Ekmeleddin sloganını hangi reklamcı buldu bilmiyorum. Ben de şaşkınım açıkçası. 'Ekmek için Ekmeleddin' bence bu sloganı bulan reklamcıyı sorgulamak lazım. RUH DOKTORU OLDUĞU İÇİN Ö YÖNDE PARTİYE KATKI YAPABİLİR ADAY CHP'Lİ OLSAYDI ANKARA'YI KAZANIRDIK Bekaroğlu'nun genel başkan yardımcı olmasına şaşırdım. Dışarıdan gelen partimin dokusunu bilemez. Belediye başkanı, milletvekili olmasına itirazım olmaz ama partiyi Ben olsaydım da başka bir CHP'li arkadaşım da aday olsaydı seçimleri kazanırdık. Ben hep 'partinin evlatlarını harcıyoruz' diye eleştirdim zaten. AK Parti içinde de farklı dünya CHP Genel Sekreteri Gürsel Tekin, öğrencilerin kılık kıyafetine ilişkin yönetmelikte yapılan değişikliğe ilişkin, "Milli eğitimde özellikle orta öğretimde yerleştirme aşamasından başlayarak yaşanan çeşitli sorunlar ortada iken, kılık kıyafetle ilgili böyle bir karar almak, hükumetin eğitimden ne kadar bihaber ve uzak olduğunu gösteriyor" değerlendirmesinde bulundu. Açıklamasında, "CHP olarak herkesin güzel dinimizin gereğini yaşamasının güvencesiyiz" açıklamasını yapan Tekin, şunları kaydetti: Tekin, yazılı açıklamasında, yapılan değişiklikle orta öğretimde başörtüsünün serbest bırakıldığını hatırlattı. Eskiden sadece imam hatip ortaokullarında uygulanan bu yönetmeliğin şimdi tüm ortaöğretim için yaygınlaştırıldığını belirten Tekin, "Oysa imam hatip liseleri artık meslek lisesi olmaktan çıkarıldı, yaygınlaştı. Yani isteyen veli ve öğrencinin bu okulları tercih hakkı var" ifadesini kullandı. "Fakat dinimiz de yapılan ibadetin, uyulan sünnetin, yaşam tarzının farkında olunmasını farz kılar. Beşinci sınıf öğrencisi, 10-11 yaşındaki bir kız çocuğu kendi isteğiyle mi örtünecek, yoksa aile ve mahalle baskısıyla mı başörtüsü takmak zorunda bırakılacak? CHP'nin peşinde olduğu, çocuğun üstün yararıdır. Herkes kendi iradesine göre yaşasın istiyoruz. Başkasının yaşamını yaşamasını değil. bir yandan hüznü yaşarken diğer yandan da hayallerindeki ülkede günlerini geçireceği için bir nebze de olsa mutlu oluyor.Kantara köyünden gelen 83 yaşındaki Naci Basri Ali, yaptığı açıklamada, gençliğinde bir defa Türkiye'ye geldiğini ve burayı çok beğendiğini söyledi. Ülkesini terk ettiği için üzgün olduğunu ancak sevdiği ülke olan Türkiye'ye geçtiği için huzurlu olduğunu anlatan Ali, "Türk hükümeti bize sahip çıktı kendilerine ne kadar teşekkür etsek azdır. Bizi zalim IŞİD'in eline bırakmadılar. Allah'a şükür tüm ailemizle sağ salim gelebildik. Sadece geride hayvanlarımız kaldı umarım onları da alırız" dedi. 15 yaşındaki Hazım el-Müslüm de Türkiye'yi sürekli televizyondan izlediğini ve Türk filmlerini çok beğendiğini dile getirdi.Türkiye'yi "hayalimdeki ülke" diye nitelendiren Müslüm, "Daha önce Türkiye'ye hiç gelmedim ama sürekli takip ediyorum, özellikle de çok beğendiğim dizilerdeki Türkiye'yi gördüğüm için çok mutluyum. Buraya geldiğim için çok heyecanlıyım. Burada yaşadığım kötü günler geride kaldı. İnşallah ülkemdeki sıkıntılar ve savaş da bir an önce biter. Bunun için sürekli dua ediyorum. Çünkü her ne kadar hayalimi süsleyen ülkede olsam da vatan hasretini her zaman derinden hissedeceğim" diye konuştu. "SAVAŞTAN OLMASA BİLE AÇLIKTAN VE SUSUZLUKTAN ÖLÜRDÜK" Daha önce çalışmak için Türkiye'ye geldiğini aktaran Usvet İsmail ise dayısının IŞİD'in saldırılarında öldüğünü çok sayıda akrabasının da onların elinde rehin alındığını ve akıbetlerini bilmediklerini ifade etti.AA alışma ve Sosyal Güvenlik Ç Bakanı Faruk Çelik, Soma faciası ve asansör kazasına değinerek, ''Karşımıza çıkan tablo, bu kazalar devam ediyor Türkiye'de. Bu kazaların devam ettiği, bu fotoğrafların gazetelerin manşetlerini süslediği bir ülke, kalkınmış bir ülke olamaz. Kimseyi inandıramazsınız. Bundan çıkmamız gerekiyor'' dedi. Çelik, çalışma hayatındaki örgütlenmenin önemine değindi.Türkiye'nin ücret sendikacılığını, tahripkar sendikacılık anlayışını mutlak suretle artık geride bırakması gerektiğini vurgulayan Çelik, ''Bu tarz modası geçmiş, geçerliliği olmayan, et-tırnak olduğunun farkında olmayan sendikacılık anlayışı... İşçiyle işvereni artık birbirinden ayırmak mümkün mü? Değil. Oturup uzlaşmaya, diyaloğa dayalı bir sendikacılık anlayışının, yalnız ücreti değil, ücretin yanında başka hakları da konuşabilen bir sendikacılık anlayışının mutlaka oturması gerekiyor'' dedi. anlayış değildir. Çünkü asgari ücret bir taban ücrettir, bundan aşağı teklif edilemez anlamına gelen bir ücrettir'' şeklinde konuştu. Basri Güzeloğlu, Mersin Milletvekilleri, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin Kocamaz, ESOB Mersin Şube Başkanı Talat Dinçer ile kalabalık bir davetli topluluğunun katılımı ile Kültür Merkezi’nde gerçekleşti. Açılış konuşmasını ESOB Mersin Şube Başkanı Talat Dinçer’in yaptığı törende bir konuşma yapan Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin İşçisiyle işvereniyle, yargısıyla idaresiyle çalışma hayatının son derece önemli olduğunu vurgulayan Çelik, ''Burada alınacak olan kararlar, oluşacak kanaatler bizi geleceği taşımak durumundadır'' ifadelerine yer verdi. Dilimiz tutuldu AB standartlarında bir İş Sağlığı Güvenliği Yasası çıkardıklarını anlatan Çelik, Çelik, ''Şimdi önümüzde, yabancıların çalışma izinleriyle ilgili bir düzenlemeyi tamamladık. Sosyal taraflarla henüz görüşemedik, önümüzdeki dönem içerisinde görüşüceğiz. Özellikle iş sağlığı güvenliği ve çalışma hayatındaki sıkıntılarla ilgili belirlediğimiz bazı önemli ve temel konuları, yabancıların çalışma izinleri yasasıyla birlikte kısa zaman içerisinde parlamentoya taşıyacağız'' dedi.AA Asgari ücretin bir koruma ücreti olduğunu, geçim ücreti olmadığını ifade eden Çelik, ''Asgari ücreti hele çok tehlikeli işlerde, inşaatta olsun, madenlerde olsun, nakliyede olsun, asgari ücreti bir geçim ücretine dönüştürme anlayışı kabul edilebilir bir ruhsatsız kuyu suyu kullanıldığını ve şebeke suyuna da kaçak bağlantı çekildiğini tespit ettirmişti. ASKİ, Nazlıaka’nın sitesine toplamda 749 bin 605 lira ceza kesti. bugün tebliğ edilecek ceza kapsamında Nazlıaka ve diğer konut sahipleri 28 bin 418’er lira, sitedeki işyerleri ise kişi başına 70 bin 921 lira ödeyecek. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın eşi Emine Erdoğan, ağabeyi Hüseyin'in başını örtmesi için yaptığı baskılar üzerine günlerce ağladığını belirtmişti. Bu acı gerçeği en iyi bilen annelerin, kız kardeşlerin de 1112 yaşındaki kızlarımızın başlarını örtme ile ilgili bu karara karşı çıkmasını bekliyorum. Milli eğitimde özellikle orta öğretimde yerleştirme aşamasından başlayarak yaşanan çeşitli sorunlar ortada iken, kılık kıyafetle ilgili böyle bir karar almak, hükumetin eğitimden ne kadar bihaber ve uzak olduğunu gösteriyor."A AA Kocamaz, Ahilik geleneğinin, bu toprakların en iftihar edilecek, en gurur duyulacak özelliklerinden birisi olduğunu belirtti.AA aşbakan Yardımcısı B Akdoğan, "Terörle mücadelede dayanışma arayışı içinde olan, ortak mücadele arayışı içinde olan, hangi terör örgütü olursa olsun, Türkiye'dir. Terörle daha kapsamlı, ortak bir mücadele, bir dayanışma zemini üretilmesi için baskı yapan ülke biziz. Bu noktada da daha kapsamlı bir işbirliği geliştirilmesi gerektiği anlaşılıyor, yeni ortaya çıkmış bölgedeki terör örgütlerine karşı da. Ama bunun yöntemi, usulü nedir? İşbirliği mutlaka olacaktır. Bu konuda herkes hem fikir" dedi. Akdoğan, askeri işbirliğinin farklı yöntemleri olduğunu belirterek, "Kurşun sıkacak mısınız sıkmayacak mısınız başka bir şeydir, askeri olarak işin içinde olmak başka bir şeydir. Farklı yöntemlerle askeri operasyonun içinde yer alabilirsiniz. Teorik olarak söylüyorum. Bu ne olmalıdır, ne kadar olmalıdır, bunlar birtakım değerlendirmeler neticesinde verilebilecek kararlardır. Türkiye, şuraya kadar işin içinde olur veya olmaz şeklinde bir şey söylemem doğru olmaz" diye konuştu. Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Türkiye'nin IŞİD'e karşı tutumu çok öncesinden belliydi. Yani daha önceki yıllarda terör örgütü olarak Bakanlar Kurulunca kabul edilmiş. IŞİD'in terör örgütü olduğunu deklare etmiş bir hükümet var. Türkiye'nin bu örgüte Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan IŞİD'e karşı Türkiye'nin tavrı belirsiz eleştirilerine cevap verdi. Akdoğan bir belirsizliğin olmadığını Türkiye'nin tavrının net olduğunu söyledi. dönük tavrı, pozisyonu burada bir bulanıklık yok. Son dönemde, 'işte işbirliği, destek var', bunlar çok ucuz medya manipülasyonlarıdır" dedi. Akdoğan, "Bir tarafta siz 140 bin Kürdü kabul etmişsiniz, kapınızı, gönlünüzü açmışsınız. Bir taraftan da içeride birileri habire gerilim üretiyor. Bunlar (çözüm süreci) süreç açısından doğru şeyler değil, sürecin ruhuna uymuyor. Eski Türkiye manzarasıdır, bir eski bir milletvekilinin taş atması. Bu nasıl bir nankörlüktür? Karşıdaki insanı bağrına basan Mehmetçiği siz öbür tarafta taşlayacaksınız, bu çok büyük bir nankörlüktür. Siyasetçi taş atar mı? Siyasetçi fikrini ortaya koyar. Fikri bazen kaya gibi sert olur ama taş atmaz, kurşun sıkmaz" diye konuştu. İki tezkere olabilir kamu çalışanlarına toplu sözleşme hakkını getirdiklerini söyledi. Aylin Nazlıaka‘ya rekor ceza Ahilik Mersin'de yeniden ayağa kalkacak Hükümetten IŞİD açıklaması Çelik: Bazı teşvik uygulamaları getireceğiz Çelik, İntes ve Yol -İş Sendikası'nın ortaklaşa düzenlediği ''Çalışma Hayatında Son Gelişmeler'' konulu toplantıda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin ve çalışma hayatının yoğun bir gündemi olduğunu belirterek, bölgedeki olaylar, küresel ekonomideki durağanlığa rağmen, Türkiye'nin başarılarına başarı kattığını söyledi. Türkiye'de 2002 yılından bu yana, İş Kanunu'ndan Sosyal Güvenlik Reformuna, genel sağlık sigortası düzenlemesinden, istihdam üzerindeki yükleri azaltan pakete kadar, çalışma hayatında çok önemli adımlar atıldığını anlatan düzenlemeyi eleştirerek "Milli eğitimde özellikle orta öğretimde yerleştirme aşamasından başlayarak yaşanan çeşitli sorunlar ortada iken, kılık kıyafetle ilgili böyle bir karar almak, hükumetin eğitimden ne kadar bihaber ve uzak olduğunu gösteriyor" dedi. Ahilik Haftası Kutlama Programına Mersin Valisi Hasan akka'ya bağlı Tel Abyad ile Aynel Arap bölgesi arasında, IŞİD ile bazı Kürt gruplar arasında çıkan çatışmalar nedeniyle evlerini terk etmek zorunda kalan yaklaşık 150 bin Suriyeli, Suruç ilçesinde Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi'nin (AFAD) kontrolünde gerekli alanlara yerleştiriliyor. Sıkıntılı bir sürecin ardından Türkiye'de rahat bir nefes alacağı için sevinen sığınmacılar, canlarını kurtarabildikleri için kendilerini "şanslı" addediyor. Birçoğu daha önce Türkiye'ye gelmemiş olan Suriyeli misafirler, R Umudu genel başkan yaratır. Bizim genel başkan bu umudu 2010'da oluşturmuştu. Ama bunu yok etti. Seçmeni tıpış tıpış değil koşa koşa sandığa götürmek, gönülden götürmek gerekir. Eğer Grup Başkanvekili olarak partinin cumhurbaşkanı adayını ben televizyondan öğreniyorsam bu iş olur mu? Erbakan az sayıda kişiye yaptığı konuşmalarda 'bu mahşeri kalabalık' diye hitap ederdi ve 12 yıldır talebeleri ülkeyi yönetiyor. İnsanın önce kendi çizgisi olacak. HP Genel Sekreteri Gürsel C Tekin ortaokul ve liselerde başörtüsünü serbest bırakan geleneğinin yeniden ayağa kaldırıldığı bir şehir haline getirmeliyiz. Biz, Büyükşehir Belediyesi olarak, bu hususta üzerimize düşen her şeyi bir görev addederek yapmaya hazırız." "Hayallerimizdeki ülkeye geldik" DENİZ GEZMİŞ'İN MEZARINA GİTMEKLE SOLCULUK OLMAZ Gerçi Dersimli olduğunu da hatırladı ama… Deniz Gezmiş'in mezarına gitmekle solculuk olmaz 'Ben buyum kardeşim' diyerek tavrını ortaya net koyacaksın. Taşıma suyla değirmen dönmez, kaynağı bulmak lazım. Suyun kaynağı da bu millete dokunmaktır. 'Yılbaşı gecesi Van'a gittim, Soma'da madene indim, Deniz Gezmiş'in mezarına gittim' diyor. Deniz Gezmiş'in mezarına gitmekle solcu olunmaz. Politikalarla solcu olunur. Yılbaşı gecesi Van'a gittin anladık da Van'dan bir tane milletvekilimiz yok. 'Gittin de ne oldu' diye adama sorarlar bu defa. AA HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Suriyeli Kürtler, Türkiye'yi "hayallerindeki ülke" olarak nitelendiriyor görüşünden gelen isimler var. Bu isimlerin kilit kadrolarda olduğunu görmedik. Parti dışından bir ismi alabilirsiniz, onu belediye başkanı, milletvekili yaptırabilirsiniz ama partiyi yönettiremezsiniz. Gürsel Tekin'den kılık kıyafet yönetmeliğine tepki ersin Büyükşehir Belediye Başkanı Burhanettin M Kocamaz," Mersin’i Ahilik Gündem HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İnce'den, Bekaroğlu eleştirisi: Belki partideki kimlik bunalımına çare olabilir HP kurultayında genel C başkanlık için yarışan ve seçimi kaybeden Muharrem İnce, 26 EYLÜL 2014 Başbakan Yardımcısı Akdoğan, "Tek tezkere mi olsun, iki tezkere mi olsun, yeni bir muhteva mı olsun bu değerlendirilen bir konu. Sayın Başbakanımız muhtemelen bunun yine açak su CHP'li vekil Aylin Nazlıaka'nın başına bela oldu. Ankara Su ve Kanalizasyon İdaresi (ASKİ), Nazlıaka’nın sitesine 749 bin 605 lira ceza kesti. K Ceza kapsamında Nazlıaka’nın 28 bin 418 lira ödemesi gerekecek. Kaçak su kullanımının su hırsızlığına girdiğini ve 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası olduğunu hatırlatan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, “Hem suya ayda sadece 2 lira ödeyeceksin hem de güya içtiğin suyun kuyu suyu olup olmadığını bilmeyeceksin. Hayret ettim çıktı, ‘Kocam ödüyordu, faturalardan haberim yok’ dedi. Yaktı kocasını, perişan etti. Mahkemenin önüne salıverdi. Yav kocanı koru bari. Utanmadan Ankara suyuna çamur atıyorsun. Çamur suratına tamamen bulaştı, önce kendi evini temizle” diye konuştu. Gökçek ile şehir şebeke suyuna atık su karıştığı için ishal patlaması yaşandığını ileri süren Nazlıaka arasındaki sular durulmuyor. Nazlıaka’nın villası ile birlikte sitedeki 21 villaya su sağlayan ortak depoda inceleme yaptıran Gökçek, Başkonsolos Yılmaz 2 telefonu IŞİD'den saklamış iki tezkere şeklinde olabileceğini söyledi. Ama belki biraz daha muhtevası yeniden ele alınabilir. Yani tek bir örgütü tanımlanak yerine farklı örgütleri de işin içine katabilecek bir şekilde muhteva kazandırılabilir. Bu çalışma şu anda daha tamamlanmadı" dedi. Akdoğan, "Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu düşünceler Türkiye Cumhuriyeti devletinin düşüncesini, görüşünü yansıtır. Oradaki vurgu da teröre karşı ortak mücadele hasasiyetini yansıtmaktadır, bu işbirliğinin önemini yansıtmaktadır, Türkiye'nin buna açık olduğunu yansıtmaktadır" diye konuştu. elinde 101 gün rehin kalan 46 Türk vatandaşı ile MİT ve deIvletŞİD'in yetkilileri sınırlı da olsa irtibat Çözüm süreci Başbakan Yardımcısı Akdoğan, çözüm sürecine ilişkin, "Bölgede bu süreçte yol kesme, adam kaçırma, makine yakma, haraç alma vesaire birtakım şiddet ve asayiş olayları var. Bunları biz süreç var diye görmezden gelelim yaklaşımı içinde hiç olmadık. Ama bunlar kırılganlık üreten konular" dedi.A AA halindeydi. Başkonsolos Öztürk Yılmaz iki telefonu IŞİD'den gizlemeyi başarmıştı. 7 ayrı parça halinde rehinelerin üzerlerinde sakladığı telefonlar mekan değişikliklerinde kadınlara veriliyordu. Çünkü IŞİD kadınları aramıyordu. Musul Başkonsolosluğu'ndan çıkarılan 49 rehinenin telefonları götürüldükleri evde toplandı. İki telefonun saklanması kararlaştırıldı. Telefonlardan biri Türk GSM hatlıydı ve "roaming" yani şebekeler arasında dolaşım özelliği üzerinden yer tespitinde yararlı oldu.Telefonlardan biri kadınların üzerinde tutuldu. Kadınların aranmayacağı düşünülüyordu. Diğer telefon ise yerel hatlıydı ve Erbil'den otomatik sürekli kontör yükleniyordu. Bu telefon parçalara ayrılmış şekilde, yedi ayrı kişinin üzerinde gizlendi. İki telefon da aynı markaydı ve bu telefonların hangi parçasının ve hatlarının kimde olduğunu sadece başkonsolos biliyordu. Olası işkence durumunda çözülmeyi zorlaştıracak bir plan yapılmıştı. Mekan değişimlerindeki aramalarda en büyük sıkıntı ise iki cep telefonunun saklanmasıydı. Mekan değişimlerinde telefonlar kadınlara bırakılıyordu çünkü IŞİD militanları kadınları aramıyordu. Bu nedenle iletişim sınırlı da olsa kopmuyordu.AA "Köklü anlayış değişikliği gerekiyor" Erdoğan, "Küresel ısınmanın 2 santigrat derecenin al tında sınırlandırılması, kalkınma strateji lerinin yanısıra, üretim ve tüketim açısından da köklü anlayış değişikliği gerektiriyor" dedi. umhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bilimsel araştırC maların, küresel ısınmanın yol açtığı, giderek de artan risklere işaret ettiğini belirterek, "Küresel ısınmanın 2 santigrat derecenin altında sınırlandırılması, kalkınma stratejilerinin yanısıra, üretim ve tüketim kalıpları açısından da köklü bir anlayış değişikliği gerektiriyor" dedi. Erdoğan, BM İklim Zirvesi kapsamında düzenlenen "Eylem İçin Ekonomik Durum" temalı alt oturuma Etiyopya Başbakanı Hailemariam Desalegn ile eşbaşkanlık yaptı. Erdoğan, toplantının açılışında yaptığı konuşmada, iklim değişikliğinin, dayanışma ve işbirliği halinde çözüm bulunması gereken günümüzün en önemli sorunlarından birisi olduğunu söyledi.Bu konuda tüm tarafların çıkarlarını gözetecek çözüm AK Partili Saral'dan ağır sözler BAKANLIK KANTİNİNDE KAPALI SU DUYURUSU Su tartışması devam ederken sağlık Bakanlığı’nın da kantininde şebeke suyu kullanmadığı ortaya çıktı. Brifing almak için Sağlık Bakanlığı ana binasına giden Başbakan Ahmet Davutoğlu’nu takip eden gazeteciler, kantinde asılı su duyurusunu farketti. Duyuruda, “Kantimizde çaylarımızda kapalı su kullanmaktayız” ifadesi yer alıyordu. AA 9 AK Parti Yerel Yönetimler Başkan Yardımcısı Oktay Saral, işadamı Cem Boyn er'in TÜSİAD toplantısında ayağa kalkmadığı iddiası ile ilgili konuştu. Saral Boyner'e 'tasmalı köle' benzetmesi yaptı. arayışlarını gelecek nesillere borçları olarak gördüklerini ifade eden Erdoğan, "Bilimsel araştırmalar küresel ısınmanın yol açtığı, giderek de artan risklere işaret ediyor. Bu risklerin gerçekleşmesi, gerek ekolojik gerek ekonomik olarak geri dönülemez sonuçlar ortaya çıkartacaktır" dedi. yayılması gibi ciddi sıkıntılar yaşanabilecektir. Geçmişte daha çok düşük gelirli ülkeleri etkileyen iklim değişikliğinin, artık gelişmiş ülkelere de büyük zararlar vermeye başladığını görüyoruz. Dolayısıyla bu konu artık insanlığın ortak sorunu haline dönüşmüştür. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin, sadece sıcaklık artışı ve bunun neden olduğu doğal afetlerden ibaret olmadığını vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi: İklim değişikliği ile mücadelede neler yapmamız gerektiği, bilimsel veriler ve teknolojik gelişmeler ile büyük ölçüde ortaya kondu. Bu sebeple gerekli tedbirleri bir an önce almamız gerekiyor. "Küresel ısınma, insanlığın tüm hayatı üzerinde ciddi değişiklikler meydana getirme potansiyeline sahip. Bu değişiklikler iktisadi büyüme ve sürdürülebilir kalkınmayı engelleyerek yoksulluğun artmasına yol açabilecektir. Aynı şekilde, içme suyu ve gıda tedarikinin zorlaşması, göç dalgaları ve bulaşıcı hastalıkların Diğer türlü bunun maliyeti tahminlerin çok çok üzerinde olacaktır. İklim değişikliği ile mücadele, uluslararası ve ulusal ölçekte doğru politikaların belirlenmesini ve uygulanmasını zorunlu kılıyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi kapsamındaki görüşmeler bu bakımdan büyük önem taşıyor. “AA K Parti İstanbul Milletvekili, Yerel A Yönetimler Başkan Yardımcısı Oktay Saral,Saral, "İşadamı Cem Boyner'in, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi toplantısındaki konuşmasının bitiminde ayağa kalkmadığı" iddiası ile ilgili AA muhabirine yaptığı açıklamada, Cem Boyner'in ayağa kalkmamasının 77 milyonun iradesine yapılan ciddi bir saygısızlık olduğunu söyledi. Dünyada parayı elinde bulunduran güçler baronlar olduğunu öne süren Saral şunları söyledi: "Bunlar alışmışlar; bu memleketi kendileri yönetecek, ekonomiyi dizayn edecek, kendileri palazlanacak, kendileri güçlenecek, milli gelirin büyük kıs- mını alacak" diyen Saral, dünyada parayı elinde bulunduran güçler, baronlar olduğunu belirtti. Saral, bu güçlerin; diğer ülkelere sirayet edip, oralara kendi adamlarını yerleştirdiğini ve oraların ekonomilerini kendi geleceklerine kazanım sağlayacakları bir ekonomik modele çevirdiklerini ifade ederek, "Bu güçler, kendi istedikleri ekonomik düzen işlemezse, kendileri kazanamazsa ne yapıyor? Hemen o ülkedeki taşeronlarını devreye sokuyor. Bunlar gerçek ve kimse bunlara 'hikaye' demesin. 'TASMALI İNSANLAR BUNLAR' İşadamlarına yönelik ağır ifadeler kullanan Saral sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlar dünyayı parsellemişler. Bugün Ukrayna'da, Brezilya'da, başka yerlerde olan budur. Türkiye 'de de gezi olaylarıyla, 17-25 Aralık operasyonlarıyla yapılmak istenen budur. Türkiye'nin eskiden olduğu gibi daima sömürülen, emredildiğinde anında yerine getiren bir ülke olmasını istiyorlar. Dış ve iç siyasette olsun, ekonomide olsun, bütün her şeyi tanzim eden bir güç... İşte bunların bir tanesi de bu işadamları grubudur. Bunlar nankördür, bu ülke insanının alın terini sömüren, kazandıkça kazanan ama insanları insan yerine koymayan, onları bir köle gibi çalıştırıp, köle düzeni içerisinde palazlandırıp, dışarıda bağlı oldukları insanlara anında ayağa kalkan, saygıda zerre kadar ödün vermeyen, onların emrinde olan tasmalı insanlar bunlar. Bu tasmalı insanlar, efendilerine hizmetkar olma moduyla, koduyla yetiştirilmişlerdir. Sen; bu ülkenin asli evlatlarına, yüzde 52-53 oyla her iki insandan birinin oyunu almış, cumhurun başı olmuş, seçimle Cumhurbaşkanı olmuş, kendi medeniyetini ihya etmeye ve sömürü düzenine son vermeye çalışan, milletiyle birlikte bu kutlu yolda yürümeye çalışan bir insana orada saygısızlık yapıyorsun. Cem Boyner ve onun gibilerden de zaten bu davranış beklenirdi.” AA 10 26 EYLÜL 2014 Basın-Kritik HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Serra KARAÇAM-NABIZ Süleyman GÖKSU Kutuplaşma sınıfta değil gazetelerde... Konya şekerde hızlı büyüme . Sınıftan sonra ortaokulda türban serbestliği ile çocuğa cinsellik far5kettiriliyor diyenler var.... Bu çocuklar zaten kız çocuk erkek çocuk ayrımının farkında. Dolayısı ile bu iddia çok abartılı. Ortaokul öğrencilerinde türbanın serbest bırakılması, imam hatip ortaokullarına talebi de azaltabilir. Zira bu okullara giden çoğu insan başörtüsü bu okullarda serbest olduğu için, çocuğu için zorunlu olarak seçim yapıyordu. Başörtüsü serbestliği dayatma değil özgürlük getiriyor. Bütün ortaokul öğrencilerine başörtü zorunluluğu koymak neyse, eğitim için baş açma zorunluluğu da odur. İnsanların küçük yaşta bir kimliğe eğilimli yetiştirilmeleri ailelerin seçimi. Bu seçimde aile yönlendirmesinden, baskısından rahatsız olan çocuk birey olarak büyüdüğünde seçimini yapabilir. O çocuğu birilerinin istediği örtüsüz kadın modeli yapmak çok detaya takılmak. Oysa önemli olan ötekini anlayan ahlaklı, saygılı ve sağlıklı bireylerin yetişmesi... *** *Ayrıca bu şekilde imam hatip okulu ve düz lise ayrımı ile laik ve dindar toplum kesimlerinin ayrı gettolarda yaşamasının önüne de geçilmiş olur. Belki yıllarca birbirinden ayrı okullarda büyüyen ve büyüdüklerinde birbirine öteki olarak bakan insanlar yerine, aynı sınıfları paylaşan ve farklı düşünen kardeşler olarak büyümüş bireylerin barış dolu ortamı belki sağlanır. Dini, sosyal ve psikolojik olarak ailelere, bu tarz kararların etkisi, araştırmaların sonucu, ideolojik tartışmalardan uzak objektif şekilde aktarılabilir. Şu ana kadar İslam dinini, başörtüsü ve beş vakit namazdan ibaret algılamanın, islam ahlakının bunlar dışındaki önemli noktalarını es geçmenin getirdiği talihsizlikleri yaşadık. **** Bunun dışında ergenlik çağına gelmiş bir genç kıza dini yükümlülükler başlamış sayılır. Yani bu, kişinin özgür iradesi ile dini uygulamayı yapıp yap- mayacağına dair kararıdır. Aile burada öğretir ve seçimi birey yapar. Bu seçimi yapana verilen özgürlük diğerlerinin özgürlüğü ile ilgili değildir. Bunun özendirici olacağını düşünerek karşı çıkacak ailelere ise kendi başı açık çocuklarının da aynı özendiricilikte özgürlüğe sahip olduklarını hatırlatmak lazım. Başı açık çocuğa da örtülü çocuğa da özenen olabilir. Bundan korkmamak lazım. Zira manevi olarak önemseyen ve dini vecibe olarak görenlerin bir kumaş ile ilgili bireysel seçiminin kimseye zararı olamaz. Ne örten ne açan bu noktada dışlanmamalı. Aileler, bu birarada yaşama fırsatını, çocuklarının arkadaşlıklarını, kendi şahsiyetleri ve çizgilierini koruyarak sürdürmelerini destekleyerek iyi değerlendirmeli. Çok renkli bir toplum, uzlaşmış bir toplum olma fırsatını iyi değerlendirmeli. Kutuplaşma sınıfta diye manşet atıyor Cumhuriyet... Kutuplaşma neden türbana yükleniyor? Açık başa yüklenmiyor mesela... Kimse bugüne dek 'birilerinin başı açık, bu kutuplaşma yaratıyor, herkes açsın' dedi mi? Hayır... Diyen çıkars cevabını birlikte verelim. **** Gelişmiş bir toplum olmak için bu gibi konuları aşıp, üretime, ekonomik ve soyal adalete yönelmenin zamanı çoktan geldi de geçiyor. Bugün hala Türkiye'nin en büyük gazetesi Hürriyet'te ilk sayfada, okulda başörtü eğitimi verileceği, amacın bu olduğuna dair karikatürler görüyoruz. Karikatür elbette eleştirel olacak. Ancak şimdiye kadar bu özgürlüğün olmamasını hiç eleştirmedi bu arkadaşlar. Oysa bu da hükümet eleştirisi olabilirdi. Bu tek tip bir toplum yaratma hevesidir. Başını örten ortaokul öğrencisinin aşağılanması, alay konusu olması ve dışlanmasını beraberinde getirir. Bu iktidara oyuncak edilecek siyasi bir konu olarak değil toplumda uzlaşma ve bireysel tercihlere saygı konusunda olgunluk gösterme fırsatını değerlendirememektir. Karikatüristler örtmek isteyenin, okulda başörtüsü yasak diye çocuğu- nun, imam veya hatip yapmayı düşünmediği halde oraya yollamak zorunda kalanın da yaşadıklarını ve bu noktadan oluşan siyasi çıkarı anlatabilirdi şimdiye kadar. Bu sıkıntıyı yaşayan halktan insanlar değilmiş gibi bunu yok sayarak sadece iktidarı hedeflemiş olmuyorlar. Vatandaşı, aileyi, çocuğu dışlamış alaya almış oluyorlar. Bu tercih ailenin tercihidir. Hükümet şimdiye kadar aç diyerek vatandaşa karışan devlet geleneği ile davranacak olsa herkese kapat der. Oysa durum bu değil. Biryğn böyle olursa kendi özgürlüğü gibi karşısındakinin özgürlüğünü destekleyen bireyler istiyorsak şu anda bu konuya takılmamak lazım... Bu oraya gidiyor gerekçesi ile bu özgürlüğün kısıtlanmasını talep etmek olamaz. Böyle bir durum sözkonusu olsa nasıl eleştirilirdi değil mi? O bakış açısınile şimdiye kadar ki kısıtlama da eleştirilmeli. Zira toplum okudukça, eğitim seviyesi arttıkça biryerlere gelinecek. Belki o eğitimle başörtülü başörtüsüzün derdini anlayacak. Bu fırsatlar kutuplaşma fırsatı görülmemeli. İktidar karşıtlığı, sınıf arkadaşı karşıtlığına dönüşmemeli. Okul öncesi ve ilköğretimde ibadethane açılması konusu ise çocuklardan ziyade öğretmenlere tanınmış bir imkan diye düşünüyorum. Bu habere 'kafa kesme özgürlüğü ne zaman gelir inşallah' diye yaklaşarak başlık atan gazetecileri kınıyorum. Pekçok din, din cahilleri nedeni ile, insanların dini bilmemesinden faydalanılarak cinayetlere katliamlara alet edildi bugüne dek. Harf devrimi ile, Arapça ve Kuran dersleri alerjisi ile, inananlara, bazı hocaların kendi yorumlarını din diye ezberletilmesinin önü açıldı. Bu nedenle dinden ve dini bilgiden değil, insanların bilgisizliğinden faydalanıldı. Gelişigüzel tercümeler farklı yorumların parantez içi eklenmesi ile insanların önüne konuldu. Kafa kesilmesi için yola çıkanlar bunlara inandırıldı. Bu boşluklardan ikna edildiler. Bu nedenle dine mesafeli olanların da artık buna fırsat vermemsi gerekir. Bu da dinin ne olduğunu bilmek ile mümkün olucak. K onya’nın ve dahası Ülkemizin gururu Konya Şeker, hızlı yükselişiyle her kesimin ilgi odağı olmaya devam ediyor. Farklı sektörlerdeki önemli başarıları ile ekonomide bir güç olduğu ortada. Capital Dergisi yüzlerce dev şirketin 10 yılını inceledi, kesintisiz büyümesi ile farkını ortaya koyan 23 elit şirketi açıkladı. Krizlere rağmen Konya Şeker büyümede hiç geri adım atmadı. çDoğrudan üretici kuruluşların yanı sıra ticari şirketlerle hizmet sektöründe faaliyet gösteren kurumların da dahil olduğu şirketlerin bilanço verilerini esas alarak, 17 yıldır düzenli olarak Türkiye’nin en büyük 500 şirketi araştırmasını gerçekleştiren Capital Dergisi benzerleri ABD ve Avrupa’da gerçekleştirilen bir ilke imza atarak “Türkiye’nin Elit Şirketleri”ni açıkladı. 17 yıldır gerçekleştirdiği ve sadece ciro ve ölçek üzerinden yaptığı araştırmaya farklı bir boyut getiren dergi, 2004-2014 yılları arasında her yıl listede yer alan şirketlerden, bir önceki yıla göre ciro bazında hiç “küçülme yaşamayan” şirketleri sıraladı. Capital Dergisinin Araştırmasına göre Türkiye’de 10 yıl boyunca kesintisiz büyüyen şirket sayısı sadece 23’te kalırken bu başarıyı gösteren şirketlerden biri de Konya Şeker oldu. Kesintisiz büyümesiyle son 10 yıla damgasını vuran 23 şirketten biri olan Konya Şeker, derginin Elit Şirketler olarak tanımladığı devler arasında ciro itibarıyla Turkcell, Anadolu Gurubu ve Aselsan’dan sonra 4’üncü büyük olarak yer aldı. 20042014 yılları arasında kesintisiz büyüyen şirketlerden bileşik büyüme oranı itibarıyla en yüksek oranı %29 ile Acıbadem Gurubu yakalarken Konya Şeker’in ortalama bileşik büyüme oranı %18,2 oldu. Pınar gurubunun %9,3 bileşik büyüme oranı yakaladığı 10 yıllık sürede Turkcell yıllık 12,4 büyürken, Brisa 12,5, Mavi Jeans 20,3, Aselsan 21,6 büyüdü. Capital Dergisinin Ağustos sayısında yer alan araştırmada, “bir şirket için büyümekten daha zor olan bir şey varsa o da kuşkusuz bu büyümeyi kalıcı kılmak”tır, denildi. Türkiye’de ilk defa yapıldığı belirtilen araştırmayla, kesintisiz büyümede hedefe ulaşan “elit” şirketleri ortaya koymanın amaçlandığı belirtilirken, araştırmanın hem Türkiye’nin en büyüklerinin 10 yıllık performansına ışık tuttuğu hem de bu uzun maratonda, krizlere rağmen sekteye uğramadan yoluna devam eden gizli şampiyonları ortaya çıkardığı belirtildi. Capital 500 listesine giren yüzlerce şirketten sadece 23’ünün 2004-2014 yılları arasında kesintisiz büyüdüğü ve hiç eksi büyüme yaşamadığı belirtilen haberde bu 23 şirketin 2008-2009 yıllarında yaşanan küresel ekonomik krize rağmen büyüme performanslarını sürdürdüklerine vurgu yapıldı. Son 10 yılda hiç küçülmeden yola devam eden 23 şirketin neleri doğru yaptığını ve krize rağmen büyümelerindeki sırrın ne olduğunu ekonomi ve yatırım uzmanlarına yorumlatan Capital Dergisi uzmanların çarpıcı tespitlerine de sayfalarında yer verdi. Algoritma’dan Ali Özgenç kesintisiz büyüme başarısını yakalayan bu şirketlerin ortak özelliğini “iddialı olmak” şeklinde tarif ederken “bu şirketlerin hepsi kendi sektörlerinin en iddialı şirketleri” ifadesini kullandı. Egon Zehnder’den Murat Yeşildere ise başarının sırrını “doğru liderlik” olarak vurguladı. Yeşildere değerlendirmesinde “bu başarıyı gösteren 23 şirketin, doğru koltuklara doğru insanları oturtabilmeyi becermiş şirketler olduğunu düşünüyorum. Şirketlerin ortak noktası rekabetçi piyasalarda disiplinle mücadele eden kurumlar olmaları. Doğru liderlik, icraatta ve operasyonda mükemmeliyeti getiriyor. Bunların üzerine mevcutla yetinmeden farklı bir şeyler yapma kararlılığı da eklenince başarı oluşuyor” dedi. Dergi kesintisiz büyüme başarısı gösteren 23 şirketin başındaki yöneticilerin bazılarının da görüşüne yer verirken, 3 Şirketin stratejisine özel bir yer ayırdı. Çimsa ve Sütaş ile birlikte Konya Şeker’in stratejisini sayfalarına taşıyan Capital Dergisi, Kurumun 10 yılda cirosunu 4,3 kat arttırdığına vurgu yaparak “Konya şeker’in Sırrı” Başlığı altında Pankobirlik Yönetim Kurulu Başkanı Recep Konuk’un şu sözlerine yer verdi; “Konya Şeker 2000’li yılların başından itibaren önemli bir büyüme ivmesi yakaladı. Bu süre zarfında iki ekonomik kriz yaşanmasına rağmen büyüme hızımızda bir yavaşlama olmadı. Konya Şeker’in bu performansında iki ana etken var. İlki, kooperatif şirketi olmamız hasebiyle kooperatif ortaklarımızın ihtiyaç ve beklentileri. Yani onların tarladaki emeğine, üretimine değer katma mecburiyetimiz. İkincisi ise planlı, stratejik ve kendi kendini otomatik olarak büyüten uzun vadeli yatırım programımız.” Konya Şeker’in başarıyı değişim odaklı anlayışla yakaladığı belirtilen haberde, Başkan Konuk’un “Konya Şeker, sürekli ve sürdürülebilir bir büyüme için başarı formülünü fabrika ve üretim tesisi inşaatıyla sınırlamadı. O tesislerin hammadde kaynağından başlayarak ana üretim kaleminin destekleyeceği alanları da hesap ederek tüm zinciri inşa edecek bir yaklaşımı benimsedik. Bu yaklaşım Konya Şeker’in sürekli ve sürdürülebilir büyümesinin temelini oluşturdu” sözlerine de yer verildi. Teşekkürler Konya Şeker, teşekkürler Recep Konuk Beyoğlu'nda silahlı çatışma alarmı Taksiciler, 'Çağrı Merkezi' projesini kontak kapatarak protesto etti Beyoğlu'nda iki grup arasında silahlı çatışma çıktığı iddiası polisi alarma geçirdi. Olay yerinde bir süre araştırma yapan ekipler şüpheli bir otomobili durdurarak didik didik aradı. Araçta herhangi bir suç unsuru bulunamadı. Taksiciler 'Çağrı Merkezi' adlı projeyi kontak kapatarak protesto etti. lay, Halıcıoğlu Okmeydanı O Caddesi'nde gerçekleşti. Silahlı şahısların bir araç içinde seyrettiği ihbarını alan polis, cadde üzerinde araştırma yapmaya başladı. Bu sırada Bademlik ışıklarda bulunan polis ekipleri art arda silah sesleri duymaya başladı. Polis telsizinden silahlı çatışma çıktığı bilgisini veren ekiplere destek sağlamak amacıyla bölg- eye çok sayıda polis sevk edildi. Söz konusu caddede inceleme yapan polis ekipleri şüpheli bir aracı durdurdu. Otomobildeki şahısların kimlik bilgilerini kontrol eden polisler, söz konusu aracı didik didik inceledi. Araçta suç unsuru bulamayan emniyet ekipleri, kişilerin olayla ilgisi bulunup bulunmadığını soruşturuyor. Döne YILDIRIM-EKONOMİ Maltepe'de alt M geçit gerginliği rojenin tek firma tarafından yapılmasının taksi şoförlerine daha çok yük getireceğini ifade eden Birleşik Takciler Şoförler Derneği Başkanı Hüseyin Duman, “Bundan İstanbul halkı ve taksici arkadaşlarımız zarar görecektir.” dedi. Büyükşehir Belediyesi önüne geldi. Taksiciler burada çeşitli sloganlar attı. Polis eylem esnasında belediye binası önünde geniş güvenlik önlemi aldı. Taksiciler adına basın açıklaması yapan Birleşik Takciler Şoförler Derneği Başkanı Hüseyin Duman, “Biz firmaların ihalede değil de hizmette yarıştırılması taraftarıyız. Türkiye Taksiciler Vakfı, Birleşik Taksi Şoförleri Derneği ve Taksi Şoförleri Derneği üyeleri bir gurup taksici Büyükşehir Belediyesi önünden geçen Vezneciler Caddesi üzerinde durarak taksiciler için uygulamaya konulacak 'Çağrı Merkez' adlı projeyi kontak kapatarak protesto etti. Taksiciler, daha sonra ellerine aldıkları ‘Firmaların İhalede Değil, Hizmette Yarıştırılması Taraftarıyız’ pankartlarıyla İstanbul Bunda İstanbul halkı ve taksici meslektaşlarım kazanacaktır. Ruhsat istediğimizde bizi bu ‘Taksi Çağrı Merkezi’ ne üyelik formunu mecbur tutuyorlar. Gelen çağrılara cevap vermeyince suç teşkil ediyor. Bundan İstanbul halkı ve taksici arkadaşlarımız zarar görecektir. Bunda taksi ücretlerine değil de taksi şoförüne daha fazla yük binmek demektir. Gelen çağrıya cevap vermemek illaki bir suç teşkil ediyor. P Marup mahalleli, altepe’de bir gr ı kapsamında alt ar maray çalışmal asını protesto etti. m tıl pa ka n ni dığını geçitleri cukların zorlan Okula giden ço n mahalle sakinleri, ileri süre t geçitlerinin belediyeden al asını istedi. ılm biran önce aç eri, İstanmahalle sakinl mağtiğini belirten in ir Belediyesi’n di. bul Büyükşeh i iste in er el rm de gi r saat kaduriyetlerini ünü yaklaşık bi Drama köprüs uldan çıkan öğrenciler ok patan ailelere Milletvekili Kadir Gökul nb ta İs ile CHP stek verdi. de de t ğü Ö en m man zaman m sırasında za le Ey r arasında lı yzullah ve Ya r ile vatandaşla sonra gelen le Fe , cü şı rü ba sü ar ğl re Ba oturan bir grup ı gerginlik yaşandı. Bir sü n yolu açMahallesi’nde ar ları al aş m nd lış ta ça va ay ri ar le m p- polis ekip . vatandaş, Mar tedi t geçitlerinin ka kapsamında al afiğe kapatarak masını is tr lu yo ı ın arasında as atılm ile eylemciler Bu sırada polis ışmalar oldu. Bir süre protesto etti. tart da kısa süreli k Kuvvet polisleri kape iğ vi af tr Çe n nü le ü’ ge sonra r Drama Köprüs ndaş seslerini iterek yolun bi CİHAN u ub ta gr va ci m up le gr ey ın atan bir ın tı. ar iğe aç lıştı. Çocukl bölümünü traf duyurmaya ça ekte güçlük çeklm ge p okula gidi İllaki bir ceza, yaptırım uygulayacaklardır bize. Biz bunu istemiyoruz.” diye konuştu. ‘REKABET OLUNCA İSTANBUL HALKI DAHA İYİ HİZMET ALACAK’ Projenin tek firma tarafından yürütülmesini eleştiren Duman, “Rekabet olunca İstanbul halkı daha iyi hizmet alacaktır. Atıyorum diğer firma diyecek ki benden yolcu alırsan sana 20 TL bonus veriyorum. Öbürü de diyecek ki ‘bende sana 30 TL bonus veriyorum’ diyecek. Ben daha iyi hizmet vermeye çalışacağım. Ve burada da taksici arkadaşlarım kazanmış olacak. Bizim buradaki eylemimiz firma adına değil taksici esnafını korumak için yapıyoruz. Çağrı merkezine karşı değiliz tek firma tarafından yapılması ve bu firmaya dayatma yapması belediyenin bu etkileşimine karşıyız.” açıklamasını yaptı. CİHAN Huzur operasyonunda ele geçirilen malzemeler basına gösterildi polisinin gerçekleştirdiği İilenstanbul huzur operasyonunda ele geçirmalzemeler emniyette sergilendi. Operasyonda çok sayıda tabanca ve uzun namlulu silah ile uyuşturucu madde ve çeşitli suç unsurları ele geçirildiği belirtildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün 14 bin 500 polisle 39 ilçede gerçekleştirdiği genel asayiş uygulamasında çeşitli suç unsurları ele geçirildi. Elde edilen malzemeler Gayrettepe’deki Asayiş Şube Müdürlüğü’nde sergilendi. Basına gösterilen malzemeler arasında çok sayıda ruhsatsız tabanca ile uzun namlulu silahlar dikkat çekti. Operasyonlarda ayrıca bu silahlara ait çok sayıda fişek de ele geçirildi. Uygulamada silahların yanı sıra bir miktar uyuşturucu madde, kesici aletler, kumar oynamada kullanılan malzemeler, yasal olmayan yollardan elde edildiği düşünülen para, kaçak içki ve sigara ile çeşitli suç unsuru yakalandı. Haklarında yakalama kararı buluna çok sayıda kişi de operasyonlarda gözaltına alındı. CİHAN 26 EYLÜL 2014 Eğitim HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Gediz Üniversitesi yeni öğretim yılına başladı 11 KMÜ’nün öğrenci sayısı 10 bin 910 oldu Gediz Üniversitesi, 86 ülkeden 500’e yakını yabancı 6 bin 500 öğrenciyle yeni öğretim yılına girdi. M ütevelli Heyeti Başkanı Kavuk, “Beş yılda gelinen nokta gurur verici.” dedi. Rektör Prof. Dr. Çevik ise daha yapacak çok işleri olduğunu söyledi. Gediz Üniversitesi, altıncı yılına merhaba dedi. Seyrek’teki kampüste düzenlenen açılış töreninde İzmir Bölge Adliye Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcısı Celal Kocabaş, Şifa Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Mehmet Ateş ve Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin de yer aldı. Rektör Prof. Dr. Seyfullah Çevik, bu yıl bin 626 öğrencinin aralarına katıldığını, toplam öğrenci sayısının, 500’e yakını yabancı olmak üzere 6 bin 500’ü aştığını açıkladı. Prof. Dr. Çevik, en az dört senelik lisans eğitimi için 12 ülkeden daha öğrenci geldiğini, böylece ülke sayısının 86’ya yükseldiğini de dile getirdi. “Dünyayı bu açılışta buluşturduk, ne kadar gurur duysak az. Kimi Kolombiya’dan, kimi Singapur’dan, kimi Norveç’ten, kimi de Tayvan’dan İzmir’e ilk kez geldi. Ülke sayısını her sene arttırıyoruz. Bu başarı sadece üniversitemiz için değil, İzmirimiz ve ülkemiz için de önemli.” diye konuşan Prof. Dr. Çevik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yabancı öğrenci kayıtlarımız devam ediyor, sayının daha da artmasını bekliyoruz. 86 ülkeyi aynı çatı altında buluşturmak, üstelik de bunu beş yılda gerçekleştirmek bizim için büyük gurur kaynağı. Çalışanlarımızla 7 bini aşan, kolları D Ü N K Ü Ç Ö Z Ü M Ç E N G E L B U L M A C A dünyanın dört bir yanına uzanan dev bir aile haline geldik. Bize duyulan güvenden dolayı teşekkür ediyoruz ancak daha yolun başındayız, yapacak çok işimiz var. Geçen iki senede 33 projeye imza attık, yenileri için çalışıyoruz. Dünyanın renklerini ve kültürlerini buluşturma hedefimiz gibi insanlığa buluş kazandırma hedefimize de ulaşmak istiyoruz. heyetindeki eğitim gönüllüsü arkadaşlarımla birlikte önemli bir insanlık görevini yerine getirdiğimizi düşünüyoruz. Bizler için bir sosyal sorumluluk projesi olan Gediz Üniversitesi’nin daha iyi yerlere ulaşacağına inancımız her sene daha da güçleniyor.” Başkan Şahin ise Gediz Üniversitesi’nin Menemen için önemli bir kazanç olduğunu belirtti. Kurucularımızın bağışlarıyla kurulan bu modern kampüsün ve laboratuvarlarımızın hakkını ancak böyle vereceğimizin bilincindeyiz.” Mütevelli Heyeti Başkanı Kavuk da bir üniversite için kısa bir süre olan beş yılda ulaştıkları noktanın gurur verici olduğuna işaret etti. Kavuk İzmir'e, Türkiye'ye ve insanlığa fayda sağlayacak bir üniversite amacıyla yola çıktıklarını hatırlattı, şunları kaydetti: “86 ülkeden 6 bin 500 öğrencinin aynı anda dersbaşı yaptığını görünce, mütevelli Şahin, “Beş yılda elde edilen bu sonuç tesadüf değil. Adını aldığı Gediz Nehri ve ovası gibi topraklarımıza hayat veriyor. Kuruculara teşekkür ediyor, onları yürekten kutluyoruz ve alkışlıyoruz.” dedi. Gitar sanatçısı Güray Alyörük’ün küçük bir konser verdiği törende açılış dersini, Biyomedikal Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mehmet Emin Şengün Özsöz yaptı. Prof. Dr. Özsöz, kanser tedavisinde biyomedikal mühendisliğinin yerine değindi. CİHAN aramanoğlu Mehmetbey Üniversitesinin (KMÜ) K yeni dönem kayıtlarının tamamlanmasının ardından öğrenci sayısı 10 bin 910’a ulaştı. DIKEY GEÇIŞLE 65, YATAY GEÇIŞLE 58 ÖĞRENCI GELDI Önlisans öğrenimini tamamlayıp lisans eğitimine devam etmek isteyen öğrencilerin başvurduğu dikey geçiş sınavı ile 65 öğrenci Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesine (KMÜ) kayıt oldu. Başka bir yükseköğretim kurumundan yatay geçiş yoluyla ise 58 öğrenci KMÜ’ye geçiş yaptı. Üniversitede yatay geçiş, dikey geçiş ve BESYO kayıtlarının sona ermesiyle birlikte 2014- 2015 eğitim-öğretim döneminde öğrenci sayıları fakültelerde 5 bin 572, yüksekokullarda 843, meslek yüksekokullarında 4 bin 144, enstitülerde ise 351 oldu. men şöyle devam etti: “Ülkemizin farklı bölgelerinden gelen ve farklı kültürlere sahip olan yeni öğrencilerimiz artık KMÜ ailesinin birer parçası oldular. “ÜNIVERSITELER ÖĞRENCI ODAKLI OLMALI” Üniversite olarak farklılıklara hoşgörü ile yaklaşan, kimsenin ötekileştirilmediği bir anlayışa sahibiz. Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabri Gökmen, öğrencilerin üniversiteler için büyük önem taşıdığına değinerek, “Öğrencilerimiz gerek şehrimizin gerekse üniversitemizin gelişimi için en önemli değerlerimizdendir. Üniversitenin öğrenci odaklı bir bakış açısına sahip olması eğitime de katkı sağlar.” dedi. Rektör Gök- Eğitim faaliyetlerinin yanı sıra bu özelliği ile sıradan değil, aranan bir üniversite olma yolunda yeni öğrencilerimizin de katılımıyla gelişmeye ve büyümeye devam edeceğiz.” KMÜ’nün 10 bin 910 olan öğrenci sayısının 25 Eylül’de bitecek olan ek yerleştirmelerle birlikte 11 bin civarında olması bekleniyor. CİHAN Dolunay Koleji, büyük başarılar için kendini yeniledi rdu’nun Fatsa ilçesinde O 2000 yılından bu yana faaliyet gösteren Özel Dolunay Koleji yeni binasında eğitim ve öğretime başladı. Dolunay Koleji Müdürü Orhan Irmak kurulduğu günden bu yana kolej olarak başarılarından söz ettirdiklerini belirterek; "Yeni binamızda çok daha güzel başarılara imza atacağımıza inanıyoruz. Yeni mekanımız çok daha geniş ve çok daha güzel imkanlara sahip. Geçtiğimiz yıl okulumuz TEOG sınavı yerleştirmelerine göre Ordu il birincisi oldu, 47 öğrencimizden 26. sını Fen liselerine yerleştirdik. Oldukça güzel başarımız var, bu başarımızı yeni binamızda daha da yukarılara da taşımayı hedefliyoruz. Yeni binamız öğrenciler açısında daha ferah bir ortama sahip, dolayısıyla öğrencilerin sosyal alandaki ihtiyaçlarına da daha güzel cevap verilmiş olacak. Yeni bir okulun herkese kattığı güzel şeyler vardır. Bu ortamda öğrencilerimizin daha başarılı olacağına inanıyoruz" dedi. Yeni bina ile birlikte kontenjan sayılarının yüzde 30 artarak 448'e çıktığını ifade eden Orhan Irmak "Okulumuz bünyesinde iki ana sınıfı, ilkokul ve ortaokul ile ayrı ayrı katlarda hizmet vermekteyiz. Öğrenci sayımız geçen yıl ile aynı durumda, yeni binamızda artacağını bekliyoruz. Öğrencilerimize sınıflarının dışarısında da zenginleştirilmiş eğitim projesi ile başarılarını arttırarak Türkiye’de ilk elli okul arasına girmeyi hedeflemekteyiz. Tüm sınıflarımız akıllı sınıf kapsamında olup akıllı tahtalarda eğitim vermekteyiz." diye konuştu. CİHAN 12 26 EYLÜL 2014 Sağlık HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA Güneşte fazla kalmak cilt kanserine sebep oluyor Bildiklerinizi unutun, doymuş yağlar tehlikeli değilmiş! Ahmet Rasim KÜÇÜKUSTA ürriyet gazetesinde dünyaca H meşhur Dr. Mehmet Öz’ ün “Doymuş yağ kılavuzu” başlıklı yazısı insanların nasıl senelerce “kolesterol yalanları” ile aldatıldığını ispatlıyor. Ancak gelin görün ki ortada küçük bir “mesele” var: Günümüzün “televizyon yıldızı” Mehmet Öz de bir zamanlar “kalpdamar cerrahı” ve “kalp damarlarını tıkar diye insanlara senelerce doymuş yağları yasaklayıp margarin ve light ürünler yediren” bir anlayışın önde gelen temsilcilerinden biri değil miydi? Hastalarına doymuş yağın zerresini bile ağzınıza koymayın demiyorlar mıydı? “Bildiklerinizi unutun” da ne demek? Bu işler bu kadar basit mi? Böyle büyük bir yanlış yapmanın bir faturası yok mu? Yanlış beslenme tavsiyeleri ve yedikleri endüstri ürünü gıdalar yüzünden kalp krizi, felç geçiren ve ölenlerin hesabını kim verecek peki? İnsan hiç değilse önce bir “özür diler” ve “Kusura bakmayın, sizleri senelerce bilmeden yanıltmışız, kalp-damar hastalıklarının sebebi doymuş yağlar değilmiş” falan gibisinden bir şeyler söyler. Gıda endüstrisi ile el ele veren ilaç endüstrisinin ve adamlarının “tüm dünyayı nasıl aldattıklarına” bundan güzel örnek olabilir mi? Gerçekler kabak gibi hep ortada olmasına rağmen endüstrinin tekerine taş koymama uğruna tüm dünyayı kalp hastası yapan bir ekolün baş rol elemanlarından Dr. Mehmet Öz’ ün “ibretle” okunması gereken yazısı: Doymuş yağ kılavuzu Bildiklerinizi unutun: Doymuş yağ anlatıldığı gibi tehlikeli değil! Doğru tüketildiğinde sağlıklı bir hayatın anahtarı. Yağ, süt, et, kuruyemiş yiyerek gayet zinde olabilirsiniz. Ama, neyi, ne kadar yemelisiniz? Onu sağlığınız için bir tehlike olarak biliyorsunuz. Ama yapılan yeni araştırmalar doymuş yağların sanıldığı gibi kalp hastalığına yol açmada büyük bir rol oynamadığını öne sürüyor. Hatta doymuş yağlardan kaçmaya çalışırken, yağ yerine işlenmiş şeker ve karbonhidrata maruz kalarak, damar sağlığımızı daha beter tehlikeye atıyoruz. Gerçek şu ki ölçülü tüketilen doymuş yağlar aslında kanda HDL yani iyi kolesterol oluşturmaya yardım eder. Hangi doymuş yağları ne ölçüde tüketebileceğimizi öğrenmek için u bilgilere göz atın. Dürüm yerken çeneniz çıkmasın U zmanlar, büyük dürüm ısırma, diş çekimi gibi ağzı çok açmayı zorlayıcı hareketler nedeniyle yerinden çıkabileceğini söyledi. MANİVELA HAREKETİYLE ÇENE YERİNE OTURTULUYOR Doç.Dr. Sinan Tozoğlu, çene ekleminin yerinden çok kolay çıkan bir eklem olmamakla birlikte esneme, büyük dürüm ısırma, diş çekimi, diş ölçüsü alınması gibi ağzı çok açmaya zorlayıcı hareketler nedeniyle nadiren yerinden çıkabileceğini söyledi. Bu hastalarda mutlaka radyografi ile tanının doğrulanarak, muhtemel çene kırığı şüphesinin izole edilmesi gerektiğini kaydeden Doç. Dr. Tozoğlu, “Bu hastalarda çene cerrahisi olarak genel anestezi ihtiyacı olmadan operasyon yapmaktayız. Bazı kişilerin anatomik olarak çene eklemi çıkmasına daha yatkın olduğuna değinen Doç. Dr. Sinan Tozoğlu, eklemi çıkmış hastanın şiddetli ağrı duyduğunu, ağzının açık kaldığını belirterek, kapatamadığını anlattı. Hastanın kasları ve eklemlerini içeren lokal anesteziyi takiben el bilek manivela hareketi ile çene yerine oturtulmaktadır. KONUŞAMAZ YEMEK YİYEMEZ güneşe maruz kalan bölgelerde gelişir. Gelişimi yavaştır, cilt geneline yayılmaz ve nadir olarak hayatı tehdit eder. Örnek olarak yüz bölgesi, bazal hücreli kanserin en sık saptandığı bölgedir. Açık ten rengine sahip insanlarda en sık görülen cilt kanseri tipi, bazal hücreli cilt kanseridir. enizli Kamu Hastaneleri D Birliği'ne bağlı Servergazi Devlet Hastanesi'nin plastik cerrahi uzmanı Opr. Dr. Mustafa Öksüz, güneşe aşırı maruz kalmanın cilt kanserlerinin en önemli sebebi olduğunu söyledi. Cilt kanserlerinin derinin her yerinde görülebildiğini belirten Öksüz, ancak güneş ışınlarına daha çok maruz kalan yüz, kulaklar ve boyun bölgesinde daha sık karşılaşıldığını ifade etti. Yaygın olarak görülen kanser türlerinden biri de skuamöz hücreli cilt kanseridir. Koyu ten rengine sahip insanlarda en sık gözlenen cilt kanseri tipidir. Bacaklar ve ayaklar gibi güneşe maruz kalmayan vücut bölgelerinde gözlenir. Cilt kanserlerinin bazal hücreli kanser, skuamöz hücreli kanser ve melanom olarak üçe ayrıldığını belirten Opr. Dr. Öksüz, “En sık görülen cilt kanseri türü olan bazal hücreli cilt kanseri, epidermisteki (cildi dış etkenlere karşı koruyan üst tabaka) bazal hücrelerin değişimiyle oluşur. Genellikle Bununla birlikte açık ten rengine sahip insanlarda skuamöz cilt kanseri baş, yüz, kulak ve boyun gibi güneşe maruz kalan vücut bölgelerinde görülür. Skuamöz hücreli cilt kanseri lenf bezleri ve iç organlara yayılabildiği için tedavinin hemen başlatılması gerekir. Zamanında tedavi edilmeyen skuamöz hücreli cilt kanseri ölümle sonuçlanabilir.” dedi. En tehlikeli cilt kanseri türü olan melanomun ise diğer cilt kanseri türlerine oranla nadir görüldüğünü vurgulayan Öksüz, “Erken teşhis edilmediği takdirde ölümle sonuçlanabilir. konuştu. Cilt kanserlerini tetikleyen faktörler arasında en önemlisinin, güneş ışınlarının cilt için zararlı etkiye sebep olan UV-B olduğunu ifade eden Öksüz, sözlerine şöyle devam etti: “UV-B ışınları, ba ve boyun bölgesinde görülen bazal hücreli ve skuamöz hücreli karsinomda en önemli etken olarak gösterilmektedir. Erken teşhis edilebilirse hastanın tam olarak tedavi edilmesi mümkündür. Farklı renklerde ve sınırları tam olarak seçilemeyen benlerin melanoma dönüşme riski bulunmaktadır. Melanom, vücuttaki herhangi bir alandaki cilt yüzeyinden gelişebilir. Bunun dışında dudak ve ağız mukozasında görülen karsinomlarda, tütün çiğneme ve sigara alışkanlığı en riskli faktör olarak karşımıza çıkmakta. Deri üzerinde kronikleşen ve normal bir iyileşme süresinde iyileşmeyen yaralarda ya da aynı bölgede tekrarlayan ülserasyonlarda, mutlaka cilt kanseri konusunda uzman bir hekime başvurmak gerekmektedir. Erkeklerde baş, boyun bölgesi, omuzlar ve kalçalar arasında, yani gövde kısmında daha sık görülür. Kadınlarda ise bacakların alt kısmında veya gövdede daha sık görülür. Melanom, koyu cilt rengine sahip insanlarda daha az görülmekte olup bu kişilerde el ve ayak tırnak yatakları ve tabanlarında görülür.” diye Yaşla birlikte de cilt kanseri görülme riski artar. Bunun nedeni, yaşla birlikte güneş ışığına maruziyet süresinin artması olabilir. Bu yüzden güneş ışınları, deri kanserine sebep olan en önemli neden olduğundan en önemli koruyucu önlem güneşten kaçınmaktır.” şeklinde konuştu. CİHAN Yaşlı nüfus sağlık sistemi için alarm veriyor Baş Geriatrik Hematoloji Derneği kanı Prof. Dr. Osman İl han, " birbirine temas ettiremez" diye konuştu. Türkiye'de de yaşlı nüfus hızla art arke mazsa sağlık harcamala n tedbir alınrındaki artışlar bir tehdit haline gelebilir" dedi. lhan, Türkiye'nin hızla yaşİyılında landığını belirterek, 2025 65 yaş üstü yaşlı nü- Rahatsızlığın tekrarlanmaması için hasta takibe alınır. Çok sık tekrar eden olgularda cerrahi önlemlere ihtiyaç duyulur" AA diye konuştu. Çenesi çıkan kişinin konuşma ve yemek yeme fonksiyonlarını yapamadığını belirten Doç. Dr. Tozoğlu, "Hastanın tek eklemi çıkmış ise çene ucu çıkmış tarafın aksi yöne kayar. Eğer iki eklem de çıkmış ise çene öne doğru kaymış, ileri doğru uzanım göstermiş bir görüntü verir. Hasta dişlerini fusun 15 milyona ulaşacağını belirtti. vatandaşların sağlık hizmetlerine zamanında ulaşmasının hem yaşam süresini uzatacağını hem de yaşam kalitesini yükselteceğini söyledi. Dünya Sağlık Örgütüne göre, Türkiye'nin dünyanın en hızlı yaşlanan 2. ülkesi olduğunu ifade eden İlhan, halen 65 yaş üstünde toplam 5 milyon 750 bin kişi bulunduğunu, yaşlı nüfusun artmasının, yaşlılık hastalıklarının da artmasına neden olduğunu bildirdi. Yaşam kalitesini kaybetmeden uzun süre yaşamak insanların en doğal hakkı olduğunu, Sağlıkta Dönüşüm Programı ile Üniversiteler, Sağlık Bakanlığı ve sivil toplum örgütlerinin hastanelerde tedavi süreci tamamlanan yaşlı hastaların bakımı konusunda, yeni yaklaşımlar ortaya koyması gerektiğini ifade eden Osman İlhan, şöyle devam etti: "Türk aile yapısı, eskiden yaşlı hastaların evde bakımına imkan veriyordu. Ama bugünün aile yapısı artık tıpkı çocukların gittiği kreşler gibi yaşlılar için de 'yaşlı kreşleri'nin açılmasını gerekli kılıyor. Yaşlı hastalar, çocuklar gibi farklı bir yaklaşım gerektiriyor. Hatta bu hastaların çocuklar gibi ayrı kliniklerde muayene ve tedavi edilmesi gerekir. İleri yaştaki hastaların sağlık harcamaları ülke ekonomilerinde büyük bir yük oluşturuyor. daha ekonomik olacağını söyledi. İlhan, "Yaşlılık, kendine özel dinamikleri olan, tıpkı çocukluk ve ergenlik dönemi gibi konunun uzmanları tarafından takip ve tedavi edilmesi gereken bir süreçtir. Kişiselleşmiş tedavi yöntemi, doğru hastayı, doğru zamanda, doğru tedavi etmeyi gerekli kılıyor" dedi. Türkiye'de de yaşlı nüfus hızla artarken tedbir alınmazsa sağlık harcamalarındaki artışlar bir tehdit haline gelebilir." Prof. Dr. İlhan, Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerde sınırlı mali kaynakların, yaşlı hastaların tedavisine yetmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, sınırlı ekonomik kaynaklarla pahalı ilaç yerine, hedefe yönelik kişiselleştirilmiş tedaviyle, sağlıkta kaynak kullanımının Hematolojik kanserli hastaların tedavilerinin, palyatif bakım ve evde bakımla desteklenmesi durumunda, hastaneye yatışını azaltacağını anlatan İlhan, "Böylece hem maliyeti azaltacak, hem de yaşlıların kaliteli yaşamı sağlanacaktır. Ayrıca aile fertleri ve hastanelerin iş gücü kaybını en aza indirecektir. Bu yaklaşım ile yaşlı hastaların tedavi masrafları yüzde 30 azalacaktır" ifadesini kullandı. AA Karadeniz'deki fırtına ve yağış Perşembe hafifliyor. Hava Türkiye'nin büyük bölümünde açık ama soğuk. İç kesimlerde ayaz etkili oluyor. Cuma gecesi batı bölgeler Romanya üzerinden inecek daha soğuk ve yağışlı havanın etkisine girecek. Hafta sonu Türkiye genelinde yağış var. İstanbul'da hava artık güneşe rağmen soğuk, sıcaklık en fazla 20 derece. Cuma akşamı ve hafta sonu İstanbul'da yağmur var, Cumartesi sıcaklık 17 dereceye kadar düşecek. Ankara az bulutlu, gündüz 20, gece 7 derece. İzmir az bulutlu, 26 derece, Cuma gecesi ve Cumartesi yağış var. Bursa az bulutlu 24, Adana hafif yağmurlu ve 32 derece. Marmara'da güneşe aldanılmamalı. Sıcaklık en fazla 22-24 derecelerde, gece ise 8 ila 12 derece. Cuma gündüz Trakya'da, geceye doğru bölge genelinde yağış başlayacak. Hafta sonu Marmara yağmurlu, rüzgarlı ve çok daha soğuk. İç Anadolu'da 2 gün hava az bulutlu. Sabah ve geceleri ayaz etkili oluyor, sıcaklıklar gece 5 ila 9 derece. Hafta sonu ise kuvvetli yağmur var. Pazar hava daha soğuk olacak. Ege'de güneşi Cuma günü bulutlar örtmeye başlayacak. Cuma geceye doğru yağmur geliyor. Cumartesi-Pazar Ege'de yağış var, sıcaklık 5-6 derece daha düşecek. Hafta sonu Çeşme-Bodrum arasında fırtına da bekleniyor. Akdeniz'in batısı güneşli, doğusunda Adana, Hatay dolaylarında hafif yağmur sürüyor. Hafta sonu ise Akdeniz genelinde sağanak yağmur görülecek. Güneydoğu parçalı bulutlu, 29 derece, Pazar yağmur geliyor. Hava soğuyacak. Doğu Anadolu'da önemli bir yağış yok, sıcaklık Erzurum'da 17, Malatya'da 24 dereceye iniyor. Bir sonraki yağış Pazar günü ve kuvvetli olacak. Karadeniz'in doğusunda sel ve toprak kaymalarına yol açan şiddetli yağmur hafifliyor. Batı Karadeniz'de ise hava güneşli ama soğuk, sıcaklık 18 ila 21 derece. Hafta sonu Karadeniz'de yeniden kuvvetli yağmur bekleniyor. ANKARA İS TAN BUL Bugün 26 Eylül Cuma 22 Rüzgar 14 16 Bugün 26 Eylül Cuma Nem %63 20 Rüzgar 13 9 AN TAL YA İZ MİR Bugün 26 Eylül Cuma Nem % 76 26 Bugün 26 Eylül Cuma Rüzgar 22 18 Nem % 96 31 Rüzgar 20 17 Nem % 72 26 EYLÜL 2014 Kültür-Sanat HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 13 "Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi açıldı T ürkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan "Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi İstanbul Modern'de açıldı. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, sinema mirasının korunmasının çok önemli olduğunu ve Türk sinema mirasının bugüne kadar iyi korunamadığını ve sinema hafızasının ciddi bir şekilde hasar gördüğünü belirterek, "Bunun korunmasıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir Sinema Arşiv Müzesi oluşturacağız" dedi. Türkiye'de sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla sinema tarihinin belleğini görünür kılan, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından bugünün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapan "Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi İstanbul Modern'de açıldı. İstanbul Kalkınma Ajansı ile Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla İstanbul Modern tarafından Türk Sinemasının 100. yılına ithafen hazırlanan, küratörlüğünü İstanbul Modern Sinema Yöneticisi Müge Turan ve araştırmacı yazar Gökhan Akçura'nın üstlendiği serginin açılışında konuşan Kültür ve Turizm Bakanı Çelik, serginin Türk sinemasının 100. yılına dair en önemli etkinliklerden olduğunu söyledi. Serginin sinemaya seyirci gözünden baktığını ve bunun kavramsal olarak çok önemli olduğunu dile getiren Çelik, Türk sinemasının bir kültür-sanat faaliyeti olmanın ötesinde hafızalarını ve belleklerini oluşturan bir sektör olduğunu ifade etti. Çelik, sinemada toplumsal hayatın çeşitli evrelerinin olduğunu ve tiyatrocuların baskın olduğu dönemden Yeşilçam'ın altın çağlarına kadar çok farklı dönemlerin görüldüğünü kaydetti. Bakan Çelik, "En önemlisi çeşitli toplumsal ve siyasi evreleri görüyoruz. Bunlar da gelenek-modernizm çatışması, siyasi merkez ve çevre çatışması, tarım toplumu ile sanayi toplumu çatışması, kır-kent çatışması gibi. Tüm bu unsurlar aslında Türkiye'yi, tarihini anlamamız için mutlaka bilmemiz, derinlemesine anlamamız gereken bütün bu unsurlar sinemamız tarafından bugüne kadar saklanmış durumda" diye konuştu. "Hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık" Bundan sonrasında akademisyenlerin, araştırmacıların Türkiye'yi anlamak için çeşitli konuları ele alırken sinemaya daha fazla eğilmesi gerekeceğini vurgulayan Çelik, İstanbul Modern'in böyle bir sergiyle kendilerinin de hafızalarını tazelediğini bildirdi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, şöyle devam etti: "Ayrıca bildiğiniz gibi en önemli unsurlardan bir tanesi sinema mirasının korunması. Bugüne kadar bu mirasın iyi korunduğunu söyleyemeyiz. Birtakım toplumsal şartlar, bireysel hassasiyetlerdeki zaaflar neticesinde iyi korunamamış. Hem ihtilal dönemlerinde veya başka muhtıra dönemlerinde yakılmış sansürlenmiş. Sinema hafızamız ciddi bir şekilde hasar görmüş. Bunun korunmasıyla ilgili bir adım atıyoruz. Sinema Genel Müdürlüğümüz bünyesinde bir Sinema Arşiv Müzesi oluşturacağız. Ayrıca bu hasar görmüş filmleri restore edecek teknik donanımları sağladık. Bundan sonra korunmasıyla ilgili de tedbirler alacağız. Tüm bunlarla sinemanın 100. yılını kutluyoruz. Herkes bu sergiyi gezsin. Sinemanın gerçek sahibi sokaktaki seyircidir. Aslında bir bakıma da seyircinin gözünden Türkiye'nin geçmişini, toplumsal sıkıntılarını, çeşitli tarihi karelerini anlatan bir sergi olmuş. Emeği geçenleri kutluyorum." Çelik, sinemanın halkın sıkıntılarını paylaşması açısından da önemli olduğuna işaret ederek, Türk halkının sinemada kendi hayatının resmini çektiğini anlattı. "Sergi, sinema ile seyirci arasındaki aşk öyküsünü gündeme getiriyor" İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı da İstanbul Modern'in benimsediği disiplinlerarası yaklaşımını, kuruluşunun 10. yılında ye- nilikçi projelerle görünür kılmaya devam ettiğini anlatarak, 11 Aralık 2004'te açılan İstanbul Modern'in, Türkiye'de bir müze çatısı altında hizmet veren sinema salonu ve bölümüne sahip ilk kurum olduğu bilgisini verdi. Modern Sinema'nın, hem dünya sineması hem de Türk sinemasından örnekler sunduğunu, sıra dışı film ve belgeselleri sinemaseverlerle buluşturduğunu aktaran Eczacıbaşı, Türk sinemasının 100. yılında sinema ile seyirci arasında yüzyıldır süren aşk öyküsünü gündeme getiren ve Türkiye'de ilk kez gerçekleştirilen araştırma sergisine ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Eczacıbaşı, "Ülkemizde sinema kültürünü ve sinema sevgisini seyircinin bakış açısıyla inceleyen sergi, geniş bir yazılı ve görsel arşiv araştırmasıyla, sinema tarihimizin belleğini görünür kılıyor. Sinemanın bizi nasıl değiştirdiğini ve dönüştürdüğünü yansıtarak, sayısız sosyo-kültürel dinamiği yeniden değerlendirmemize olanak sağlıyor. Yazılı ve görsel arşiv belgelerinin dijital ortama aktarılması ve hazırlanan kapsamlı sergi kataloğu sayesinde, yapılan araştırmalardan gelecek kuşakların yararlanacağını umuyorum" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından, sergiye katkısı olanlara plaket verildi. Açılışa, Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, iş adamı Ethem Sancak, ünlü oyuncu Hülya Koçyiğit, sanat ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı. "Yüzyıllık Aşk: Türkiye'de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi İstanbul Modern'in kuruluşunun 10. yılında Türk sinemasının 100. yıl dönümüne ithafen sunduğu "Yüzyıllık Aşk: Türkiye’de Sinema ve Seyirci İlişkisi" sergisi, sinemayı yaşatan unsur olarak seyirciye odaklanıyor, sinemanın seyirciyle buluşma anlarına, bu buluşmanın yarattığı şaşırtıcı ve büyülü kolektif ve kişisel dünyalara yer veriyor. "İstanbul Kalkınma Ajansı 2014 yılı Kar Amacı Gütmeyen Kuruluşlara Yönelik Küresel Turizm Merkezi İstanbul Mali Destek Programı" kapsamında desteklenen ve Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla gerçekleşen sergi, Türkiye'de ilk kez düzenleniyor. Sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi, seyircinin sinema ile buluşma noktası sinema salonlarını "seyirci mabetleri" olarak değerlendirirken, Türkiye'nin ilk sinema salonlarından günün festival sinemalarına kadar uzanan nostaljik bir sunum yapıyor. Sergi, seyircinin sinema ve filmlerle ilişkisini sağlayan gazete ilanları, film broşürleri, afişler gibi unsurların yanı sıra sinema seyircisinin fanatizmini de ayrı bir bölümde ele alıyor. Cikletlerden çıkan resimlerden çay tabaklarına kadar sinemaya dair her şey Sinema seyircisinin "fanatik" olduğu saptamasını yapan sergide, ciklet, çikolata gibi malzemelerden çıkan resimler başta olmak üzere, sinema konulu kitaplar, romanlar, yıldız takvimleri, Türkan Şoray resimli çay tabağı, Filiz Akın resimli cüzdan benzeri her tür sinema belgesi ve objesi yer alıyor. Sergi aynı zamanda fanatik olarak adlandırılabile- cek üç kişiyi "Sinema Seyircisi Fanatiktir" başlıklı bölümde büyüteç altına alıyor. Sergide sinema ve seyircinin "büyülü" ilişkisi, yıldızlardan imzalı fotoğraflar, aktris Hümaşah Hiçan'a yazılmış hayran mektupları, dergi kapakları, sinema dergilerinin düzenlediği yıldız buluşmalarından örneklerle aktarılıyor. "Yüzyıllık Aşk" sergisi için 50'ye yakın filmden, Türkiye'deki sinema ve seyirci arasındaki özel ilişkiyi yansıtan sahneleri bir araya getiren özel bir çalışma hazırlandı. Bu video, 1950'li yıllardan bugüne seyircinin sinema deneyiminin tarihine dair önemli bir belge niteliği taşıyor. Aynı zamanda sergi kapsamında seyircinin film müzikleriyle kurduğu ilişkiyi, nostaljik bir deneyime dönüştüren özel bir alan tasarlandı. Ziyaretçiler Türk filmlerinde yer alan unutulmaz şarkılar arasından seçtikleri plağı dinlerken, o filmdeki sahneyi eş zamanlı izleyebiliyor. Türk sinema tarihinde seyirciye dair yazılı ve görsel arşiv malzemesini dijital platforma aktararak, kaynakları iyi korunmamış ve kişisel çabalarla yaşatılmaya çalışılmış bir tarihin belleğini görünür kılmaya çalışan sergi 4 Ocak 2015'e kadar görülebilecek. AA KORUYUCU İŞ ELBİSESİ VE TEÇHİZATI SATIN ALINACAKTIR AKARYAKIT VE KALORİFER YAKITI ALIMI İSTANBUL ASFALT FABRİKALARI SANAYİ VE TİCARET A.Ş. BİMTAŞ BOĞAZİÇİ PEYZAJ İNŞAAT MÜŞAVİRLİK TEKNİK HİZMETLERİ SANAYİ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ KORUYUCU İŞ ELBİSESİ VE TEÇHİZATI ALIMI İŞİ alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık İhale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/117602 1- İdarenin a) Adresi : SELİMİYE MAHALLESİ ATÖLYELER SOKAK 8/1, 34668 SELİMİYE-ÜSKÜDAR/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 216 3432492-216 3432464 c) Elektronik posta adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kikgov.tr/EKAP 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Mal Alımı-313 takım iki parçalı iş elbisesi (Yazlık), 371 takım iki parçalı iş elbisesi (Kışlık). Ayrıntılı miktarlar İdari Şartnamenin ekinde yer almaktadır. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Teslim yeri : İsfalt A.Ş. Aydınlı Asfalt Fabrikası, Habibler Asfalt Fabrikası, Mahmutbey Asfalt Fabrikası ve Ümraniye Asfalt Fabrikası c) Teslim tarihi : Sözleşmenin imzalanmasını müteakip 15 (Onbeş) takvim günü içinde ürünlerin tamamı teknik şartnamesine uygun olarak teslim edilecektir 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : İsfalt A.Ş. Genel Müdürlüğü-Konferans Salonu-Selimiye Mahallesi Atölyeler Sokak No:8/1 ÜSKÜDAR/İSTANBUL b) Tarihi ve saati : 22.10.2014-14.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler île yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.i. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret: Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu alimin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhale yerli ve yabana tüm isteklilere açıktır. 7-. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı İsfalt A.Ş. Genel Müdürlüğü-Satınalma Müdürlüğü-Selimiye Mahallesi Atölyeler Sokak No:8/l ÜSKÜDAR/İSTANBUL adresinden satın alınabilir, 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İsfalt A.Ş. Genel Müdürlüğü-Evrak Kayıt-Selimiye Mahallesi Atölyeler Sokak No:8/1 ÜSKÜDAR/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemlerl için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (Doksan) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:60290/www.bik.gov.tr AKARYAKIT VE KALORİFER YAKITI ALIMI 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/121231 1- İdarenin a) Adresi : Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.50 Tepebaşı-BEYOĞLU/İSTANBUL b) Telefon ve faks numarası : 212 2459900-212 2459895 c) Elektronik posta adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kikgov.tr/EKAP 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : 110.000 LİTRE MOTORİN ALIMI 60.000 KG. KALORİFER YAKITI ALIMI. Ayrıntılı bilgiye EKAP'ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir b) Teslim yeri : 1- Motorin; Yüklenici akaryakıt tüketim otomasyonuna kayıtlı olan akaryakıt istasyonlarından araçlara teslim edilecektir. 2- Kalorifer Yakıtı; Bimtaş Genel Müdürlük binasına teslim edilecektir c) Teslim tarihi : 01.01.2015 tarihi ile 31.12.2015 tarihleri arasında idarenin ihtiyaç duyduğu tarihlerde yapılır. Yüklenicinin sisteme dahil istasyonlarından alınacak akaryakıt, idare araçlarının istasyona giderek satınalma talebinde bulunduğu anda; İdarenin sabit depoları için talep edilen akaryakıt ise İdarenin talebinden itibaren en geç 2 (İki) iş günü içerisinde yüklenici tarafından teslim edilecektir 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.No:50 Beyoğlu/ISTANBUL b) Tarihi ve saati : 23.10.2014-11.00 4- İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: 1) İstekliler; 5015 sayılı petrol piyasası kanunu gereği ihale konusu satın alınacak petrol ürünleri için, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumundan (EPDK) alınmış; Dağıtım Kuruluşu ise Dağıtıcı Lisans belgesinin aslını yada noter tasdikli suretlerini; Bayii ise bayilik lisans belgesinin aslını yada noter onaylı suretlerini vereceklerdir. 2) İstekliler İstanbul İli Sınırları (Avrupa ve Anadolu Yakası her bir yaka için 20 (Yirmi)'şer adet EPDK kurumundan yetkili bayi veya dağıtıcı) içinde taşıt tanıma sistemi bulunan en az 40 (Kırk) bayi (İstasyonu) olduğunu ihale teklif zarfında belgeleyecektir. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5. İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6. Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir veya noter tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge, standart forma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyimini gösteren belgeler: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kesin kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 40 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler veya teknolojik ürün deneyim belgesi. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Kamu ve özel sektörde her türlü akaryakıt işi yapmış olmak. 5- Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6- İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7- İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 100 TRY (Türk Lirası) karşılığı BİMTAŞ DESTEK HİZMETLERİ MÜDÜRLÜĞÜ adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8- Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Evliya Çelebi Mah.Meşrutiyet Cad.No:50 Beyoğlu/İSTANBUL adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9- İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10- İstekliler teklif ettikleri bedelin % 3'ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11- Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12- Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. BASIN:60480/www.bik.gov.tr 14 26 EYLÜL 2014 Magazin-Tv HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA 'Özel hayatı beni ilgilendirmiyor' Ajda Pekkan 20'lik dişini çektirecek jda Pekkan’ın dişlerindeki 'şiddetli sıkışma ve A baskı' hissinin sebebi ortaya çıktı. Sanatçının, yaşadığı sorunun 20’lik dişlerden kaynaklandığı belirlendi. 68 yaşındaki Pekkan, normalde 18- 30 yaş arasında, ama bazen de çok ileri yaşlarda çıkabilen 20’lik dişlerin verdiği sancıdan, önümüzdeki günlerde kurtulacak.HABER MERKEZİ Sezen Aksu'nun gençliğini o canlandıracak ski eşi ve kızı Zehra’nın E babası Kaya Çilingiroğlu’nun magazin basınına yaptığı “Bir daha Türk kadınlarıyla evlenmem. Evlenirsem yabancı uyruklu bir kadınla evlenirim” sözleri hatırlatılınca Avşar, “İyi ve doğru demiş. Bilemiyorum Kaya’nın o tür şeyleri beni ilgilendirmiyor. Kaya’yı insan olarak her zaman çok sevdim, seviyorum. Kendi hayatı, nasıl istiyorsa öyle yaşasın” dedi.Avşar, Çilingiroğlu‘nun “Hülya benim peşimden çok koştu” açıklamalarına ise, “Kaya ne diyorsa doğrudur. Gırgır, şamata olsun diye anlatmıştır” cevabını verdi.HABER MERKEZİ ü r ü s n a s a d e S 'a Akalın HOW TV’de hafta içi her gün yayınlanan ‘Seda Sayan Show’da Demet Akalın S konuktu.Programa Akalın’ın kıyafetini açık bulan Sayan’ın sansürü damgasını vurdu. Sayan, ünlü şarkıcıya “Ben senin ablanım, bu kıyafeti, açık yerlerini kaparsan giyebilirsin” deyince stüdyoda eğlenceli anlar yaşandı.HABER MERKEZİ on dönemde Vasfiye Teyze karakS teriyle yıldızı parlayan Gonca Vuslateri, Sezen Aksu'nun gençliğini oynayacak.Vuslateri, rol aldığı dizi ve filmlerin kulislerinde sık sık çok büyük hayranlık duyduğu Aksu'nun taklidini yaptığı için arkadaşlarının kendisine sanatçının 'Minik Serçe' lakabından yola çıkarak Manik Serçe dediklerini açıklamıştı. Aksu'nun menajeri Yaşar Gaga'yla da arası çok iyi olan Vuslateri, sanatçıyla sık sık bir araya gelme imkanı da buluyordu.Önümüzdeki yıl müziği bırakma kararı aldığını söyleyerek hayranlarını şaşırtan Sezen Aksu, geçen günlerde büyük bir reklam kampanyasında hayat hikayesini kullanmak isteyen reklamcıların teklifini kabul etti ve gençliğini özellikle Gonca Vuslateri'nin canlandırmasını istedi.Reklamda Vuslateri, Aksu'nun 70'lerde İstanbul'a gelip şöhret olmaya hazırlandığı dönemine hayat verecek.HABER MERKEZİ KANAL AKIŞLARI 07:00Sabah Haber 08:15Böyle Bitmesin 10:35Seksenler 13:00Haber 13:15Spor 13:18Hava Durumu 13:25 1 Çorba 13:30Küçük Hanımefendi 15:15 1'de Bugün 15:30Joker 16:55Zengin Kız Fakir Oğlan 19:00Ana Haber Bülteni 19:45Spor 19:50Hava Durumu 19:55Yedi Güzel Adam 07:30Batman 09:00Duck Dodgers 10:00Aramızda Kalsın 13:00Oynat Bakalım 15:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 17:15Yabancı Sinema 19:30Yabancı Sinema 21:30Yabancı Sinema 07:45Deniz Yıldızı 09:00Beni Affet 10:00Melek 12:00En Güzel Bölüm 12:30Aşkın Bedeli 14:30Benim Kuaförüm 16:00En Güzel Bölüm. 16:30Beni Affet 18:30Star Haber 19:15Deniz Yıldızı 20:30Güzel Köylü 23:30Kaçak Gelinler 06:00Geniş Aile 07:00İrfan Değirmenci ile Günaydın 10:00Alın Yazım 11:00Özledim Seni 13:00Gün Arası 13:30Çok Güzel Hareketler Bunlar 15:00Evim Şahane 17:00Arka Sokaklar 18:50Koca Kafalar 19:00Kanal D Ana Haber 07:00Cennet Mahallesi 08:00Ayı Kardeşler 08:30Pepee 09:00Bütün Anneler Melektir 11:00Pis Yedili 13:00Sevdaluk 15:00Ev Kuşu 16:00Seda Sayan Show 19:00Show Ana Haber 20:00Arthur ve Minimoylar 22:30Muhteşem Yüzyıl 06:35Benim Annem Bir Melek 07:00Selena 10:00Müge Anlı ile Tatlı Sert 13:00Çocuklar Duymasın 14:50Alemin Kıralı 16:30Zahide ile Yetiş Hayata 18:55ATV Ana Haber 20:00Diğer Yarım 23:15Hawaii Polisi 00:00Gerçek Adalet 01:45Ekip 49 03:30Yedi Psikopat 05:10Dudaktan Kalbe 06:15Yeter Ki Sen Kazan 07:00Her Sabah 08:452. Sayfa 10:30Doktor Aytuğ 12:30Öğle Haberleri 12:50Derya'nın Dünyası 14:45Dudaktan Kalbe 16:15Dolu Dolu Anadolu 17:50Sıcak Gündem 18:00Ana Haber 18:50Yeter Ki Sen Kazan 19:50Fünye 21:45Kayıp Kimlik 23:45Hayatın Rengi 07:00Ejder Avcıları 08:00 5 Yıldızlı Şefler 09:00Aşk-ı Memnu 11:00Güneşi Beklerken 13:40Lie To Me 14:40Aşk-ı Memnu 16:30Güneşi Beklerken 19:00Yalan Dünya 21:30Bu Son Olsun 23:20Banshee 08:45Lifestyle 08:55 Hava Durumu 09:00Haber Merkezi 09:15Ekonomi Piyasalar 09:20Spor 09:30Ekonomi Notları 10:00Haber Merkezi 10:15Ekonomi Piyasalar 10:20Spor 10:30Seçim Aktüel 10:45Spor 10:55Hava Durumu 11:00Haber Merkezi 11:15Ekonomi Piyasalar 11:20Spor 11:30Haber Merkezi 11:35Ekonomi Piyasalar 11:40Spor 02:00Gece Haberleri 02:15Tarafsız Bölge 04:00Gece Haberleri 04:155N1K 05:20Serra ile İtalyan İşi 06:00Güne Merhaba 07:40Spor 07:50Güne Merhaba 08:40Spor 08:49Güne Merhaba 09:00Parametre 10:00Haber 10:35Paranın Gündemi 11:00Haber 12:00Bugün 13:48Hava Durumu 14:00Günlük 14:50Hava Durumu 09:00Piyasa Ekranı 09:45Cnbc-e.com'da Bugün 10:00Piyasa Ekranı 10:45Piyasaya Bakış 11:00Piyasa Ekranı 12:00Finans Cafe 14:00Piyasaya Bakış 14:30İş Dünyasından 15:00Piyasaya Bakış 15:30Piyasa Ekranı 16:00Kapanışa Doğru 16:45Cnbc-e.com'da Bugün 17:00Son Baskı 17:30Piyasaya Bakış 18:00Back at the Barnyard 18:30Kung Fu Panda 11:35Spor Bülteni 11:55Hava Durumu + Yol Durumu 12:00Ajans Bugün 12:35İşin Sırrı 12:503 Dakika 12:55Hava Durumu + Yol Durumu 13:00Ajans 13:50Hava Durumu 13:55Yol Durumu 14:00Ajans 14:30Spor Bülteni 14:50 3 Dakika 15:00Ajans Gün İçi 15:25Bize Sorun 16:00Ajans Gün İçi 16:30Spor Bülteni 05:30Çocuklar Duymasın 06:45İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10:00Nilgün Belgün ile Yeni Bir Gün 12:15Kocamın Ailesi 14:45Unutma Beni 16:30Esra Erol'la 19:00Fatih Portakal ile FOX Ana Haber 19:45Karagül 23:30Bir Erkek Bir Kadın Bir Çocuk 12:00Haber Masası 12:25Dünya Raporu 12:35Ekonomide Görünüm 12:45Spor Bülteni 13:00Gün Ortası 13:35Ekonomide Görünüm 13:45Spor Bülteni 14:00Gün Ortası 14:45Ekonomide Görünüm 15:00Güne Bakış 15:35Ekonomide Görünüm 15:45Spor Bülteni 16:00Güne Bakış 16:35Ekonomide Görünüm 16:45Spor Bülteni 17:00Akşam Haberleri 18:00Akşam Raporu 20:00Televizyon Gazetesi 26 EYLÜL 2014 Spor HERKES İÇİN EKONOMİ POLİTİKA İstanbul'da katıldığı bir organizasyon öncesinde basın mensuplarının sorularını cevaplayan Başkan Orman, Beşiktaş'ın Bursaspor'u yendiği karşılaşmadan sonra dönüşte yaşanan olaylar hakkında açıklamalarda bulundu. Beşiktaş'ta olay çıkarmaya çalışan küçük bir grubun varlığından bahsederek, bunların topluluk halinde adamlık gösterdiklerini; ancak bireysel oldukları zaman kız gibi davrandıklarını söyledi. Orman: Olay çıkaranlar bireysel olunca kız gibiler B eşiktaş'ta kavgadan menfaat sağlayan bir ekibin olduğunu ifade eden Başkan Orman, "Bu kişilerin sayıları azaldı, artık taraftar bulamıyorlar. Bunların derdi kavga olsun onlara ihtiyaç olsun. Bizim olduğumuz yerde kavga ortamı değil spor ortamı olur. Onlar galiba Beşiktaş, Bursaspor'a yenilir veyahut berabere kalır diye gelmişler. Fakat Beşiktaş yenince oradan yine devam ettirmek istediler yazıklar olsun. Utanç verici bir durum. Beşiktaş büyük zorluklarla mücadele etmesine rağmen ligde averajla üçüncü sırada bulunuyor. Henüz ligin başındayız. Biz bu kişileri kamuoyunun tanıması için kulüp televizyonundan yayınlayacağız. Futbolculara tepkiler gösteriyorlar ne oluyoruz. İkinci ayıp biz bunlarla mücadele ederken dik duruyoruz bunlarla muhatap olmamız lazım. Emniyet ve spor bakanlığının bu durumu gözden geçirmesi lazım. İşi doğru yaptığımız sürece buna karşı gelenler olacaktır. Ancak bizde sahipsiz insanlar değiliz. Bu olay çıkarmaya çalışanlar 20-30 kişiler topluluk halinde adamlılıklarını gösteriyorlar bireysel oldukları zaman kız gibiler. Ben işte onları bekliyorum. Bireysel olarak gelsinler çok ayıp şeyler. Çok sinirleniyorum. Beşiktaşlılar bu olay çıkaranları görsünler bunları ayıklasınlar. Beşiktaş'ın mağlubiyetini bekleyip olay çıkarmaya gelenler Beşiktaş galipken tribünleri boşaltanların gerçek yüzünü görsünler." diye konuştu. Beşiktaş'ın Olimpiyat Stadı yerine maçlarını başka statta oynama isteği konusuyla ilgili bir soruya da Başkan Fikret Orman, Eskişehirspor ile cumartesi günü yapılacak maçın büyük ihtimalle Atatürk Olimpiyat Stadı'nda oynanacağını belirtti. Orman, sözlerine şöyle devam etti: "Eskişehirspor maçını büyük ihtimalle Olimpiyat'ta oynayacağız. Zaten Avrupa kupası maçları ve derbileri Olimpiyat Stadı'nda oynayacağımızı açıklamıştık. Ligde geriye kalan fazla maç sayımız olmayacak. Başkan Göksel Gümüşdağ ile konuştum. Onlarda zeminlerinin bozulmasını istemiyor ama bizim fazla maç trafiğimiz olmayacak. Kalan maçları Başakşehir'de oynayabiliriz." Atatürk Olimpiyat Stadı'nda ilk oynadıkları zaman 50 bin Lira kira ödediklerini; ancak şu anda bunun 100 bin liraya çıkarıldığını ve bu duruma isyan ettiğini ifade eden Başkan, "Biz bir taraftan kendi stadımızı yapıyoruz, bir taraftan maçlarımızı başka yerde oynuyoruz. Fiyat bir anda iki katına çıkıyor. Zaten biz oynamasak o stadın masrafı olmayacak mı. Sahanın çim bakımı yok. Çim bakımı yapan şirketle bir yıllık sözleşme imzalanmış. Biz orada 25 maç oynayacağız. Bizden 2.5 trilyon lira talep ediliyor. Devlet üçüncü ligdeki takımlara bile stat yaparken biz kendi özkaynaklarımızla stat yapmaya çalışıyoruz. Bu süreç olurken bizim oynadığımız stadın kira maliyeti iki katına çıkıyor. Herkesi bize kolaylık göstermesini bekliyoruz." şeklinde konuştu. Başkan Fikret Orman, transferin son günü kadroya dahil edilen Sosa'nın performansı için de "Çok iyi bir oyuncu, bizim ekipte izlemişti bende canlı olarak takip etmiştim. Genel itibari ile emin olduğumuz bir transferdi. Harcadığımız zamana helal olsun. Performansı yüksek olarak devam edecektir. Herkes keyif alır." diye konuştu. Bu arada Beşiktaş Hentbol Takımı'nın maçlarını oynamak için Sinan Erdem Spor Salonu'ndan kendileri için fazla yüksek miktarda para talep edildiği şeklinde çıkan haberlerin doğru olduğunu kaydeden Başkan Orman, sözlerini şöyle tamamladı: "Takımımız Şampiyonlar Ligi'nde oynayacak kriterlere uygun bir Sinan Erdem Spor Salonu var. 'Salonun zemine yapılacak malzemesi var' dediler, aldık. Onun serilmesi, bir gün, kaldırılması bir gün, maç günü derken 4 günü buluyor. Günlük 30 bin dolar kira isteniyor. Bir maçın maliyeti 120 bin Dolar'a çıkıyor. Biz bu sporlara destek oluyoruz. Ama devletinde desteklemesi lazım. Bu sorunun çözümü için Göksel Gümüşdağ ile konuştuk. İndirim yapacaklarını söyledi. Maçlarımızı orada oynayacağız." CİHAN Mehmet Topal: Tek hedefimiz şampiyonluk Fenerbahçe Televizyonu’na açıklamalarda bulunan Mehmet Topal, Akhisar Belediye Gençlik ve Spor karşısında alınacak galibiyetiyle bir seri yakalamak istediklerini belirtti. Hedeflerinin şampiyonluk olduğunu dile getiren Topal, "Hazırlıklarımız çok iyi gidiyor. Lige de iyi bir başlangıç yaptığımızı düşünüyorum. nma hırsından tamamen kaza şey. Sahada le ik rl be r ra kaynaklanan bi hada galibiyet ve 1 be Akhisar sa ık. olan her zaman sezona başlad Spor çok timinin bi ve aç ik M çl . en tır G kalmış Belediye be ki ra ki dostluk ve r bi da lü m üç dından takı ar iyi bir takım. G a m eder. Zaman ğız. Am kardeşlik deva karşı oynayaca r bi i iy k ço takım z de zaman ben de biliyoruz ki, bi yunca sıkı bir saha içinde la bo ım ta ar arkadaşl takımız. Haf m va m ama bunlar aya de tartışabiliyoru abzımız en şekilde çalışm yı fta ha iz r. N im di er tiğ geçici şeyl n edeceğiz. Geç etiyle iy duğu için baze lib ol ga de or ye sp vi se t üs Gaziantep i iz rol libiyet serim kendinizi kont . Takım kapattık. Bu ga khisar iz in A rs ili ek er eb edemey devam ettir oblem yok. ve Spor pr ik ir çl çb en hi G de ye in di iç Bele puan almak karşısında da 3 rini kullandı. kalamış le Son 2-3 yılda ya zel bir aile, istiyoruz." ifade gü k ço olduğumuz yada yer tamı var. ed or ş m a de rd ar la /k an ey Son zam ren ağab di en rl kadaşlık ğe ar de ki de Takım içinde alan haberleri ki de in iç lmasına takım ortamının bozu eğiz. Bu Mehmet Topal, ortamının ey ık m ec aile ve arkadaşl lmayacağını müsaade et kımda tecrübeli zu bo da e anlamda ta im gibi hiçbir şekild ştu: "Biz iğ nu ko ye şö k, re isimler var. Ded n yok. Maç belirte ize im iş i ru nd so ke r bi in herhangi her zaman iç şeyler maçta mli olan bizim içinde yaşanan defimiz bakıyoruz. Öne r. Bizim he k di te er kalır. Bizim bildiğimiz şeyl iyi seviyeye yler ‘aile’ takımımızı en yaşadığımız şe r. di er yl piyonluk şe m getirerek, Şa ortamında olan ha içinde de mpiyonluğu şa sa Bu . an ak m yaşam Zaman za , or elimizden uy de ol yaşamak için bir takım şeyler ın ini yapacağız." aç gelenin en iyis olacaktır da. M zen CİHAN ba atmosferinden bu or. Ancak gerginlikler oluy 2 Aysal: Başkanlığa aday değilim T "Güzel bir 40 ay geçirdim, 25 Ekim'e kadar 1 ayım daha var. Size çok ciddi 4 olaydan bahsettim. Ben bu işaretleri görmemezlikten gelemem. Divan Kurulu'nun bana olan davranışı, medyanın son günlerdeki gittikçe ağırlaşan ithamları, aileme olan saldırılar ve özellikle benim tek başıma halledemeyeceğim ve halledemediğim, bunu bir başarısızlık olarak da sayabilirsiniz, Türkiye'deki bağımsız kurumların, federasyonların bu tamamen beklentinin dışındaki davranışları, bunlar dolayısıyla herhalde benim başkanlığa devam etmemin camiam yönünden de faydalı olmayacağı intibahını edinmiş bulunuyorum. Bu yönden de her- halde 25 Ekim'deki seçimde ben aday olmayacağım. "Aday olmayacaksınız" denilmesin üzerine Aysal, şunları söyledi: "Aday olmayacağım, ama kim aday olursa içlerinden destekleyeceğim bir tanesi muhakkak olacaktır. Galatasaray'dan kopmam mümkün değil. Bu benim gönül bağım. Bu ekibe de tam desteği vereceğim. Ama iyi bir haber vereyim. Benim Galatasaray için gönlümde yatan bambaşka bir proje var. Galatasaray global projesi. Gaziantep'te Başakşehir hazırlıkları sürüyor üleyman Seba Sezonu'nun S dördüncü haftasında İstanbul Başakşehir ile karşılaşacak olan Gaziantep'te hazırlıklar sürüyor. Spor Toto Süper Lig takımlarından Gaziantepspor, İstanbul Başakşehir ile yapacağı maçın hazırlıklarını sürdürüyor. Teknik Direktör Okan Buruk, kulübün internet sitesinden yayımladığı görüntülü mesajında, geçen hafta Fenerbahçe ile karşılaştıklarını hatırlatarak, yankıları uzun Özdilek: Bursaspor maçını kazanmalıyız aykur Rizespor Teknik Ç Direktörü Mehmet Özdilek, takımın Mehmet Cengiz Tesisleri’nde düzenlediği basın toplantısında, hafta sonu oynayacakları Bursaspor maçı hazırlıklarına ara vermeden devam ettiklerini ifade ederek, "Beşiktaş, Mersin İdmanyurdu ve son olarak Tekirdağspor’a karşı üç deplasman maçına çıktık. Bizim için zorlu bir süreçti. İçlerinde beklentimizi karşılamayan tek maç Mersin maçıydı. Bu maçta duran toptan yediğimiz bir gol mağlubiyetimize neden oldu. Bu hafta kendi evimizde Bursaspor’a karşı oynayacağız. Kazanmamız gerektiğini düşünüyoruz. Kazanma zamanı geldi. Rakibimiz çok iyi bir ekip. Özelikle son oynadıkları Beşiktaş maçı iyi olduklarını destekler nitelikteydi. Bu ligde artık kolay maç yok. Tüm maçlar bir- ray Galatasa Kulübü nal Ü ı n a k ş Ba ı-kırr a s , l a s Ay lübün u k ı l ı z ı m de 25 Ekim' k yapılaca stü ü n a ğ a l o enel g i l m i ç e s da kurulun ığa başkanl aay aday olm ladı. ık cağını aç RT 1'deki Stadyum programına katılan Ünal Aysal, olağanüstü seçimli genel kurulda aday olup, olmayacağıyla ilgili soru üzerine, sarı-kırmızılı taraftarlara ve genel kurul üyelerine kendisine gösterdikleri güven ve destek için teşekkür ederek, şunları söyledi: 15 süren maçı geride bıraktıklarını belirtti. İlerleyen haftalarda gösterecekleri performansla gündeme gelmeyi istediklerini anlatan Buruk, "Fenerbahçe maçı geride kaldı. O maça ilişkin kendimize göre artı ve eksileri değerlendirdik" ifadelerini kullandı. Fenerbahçe maçından sonra ara vermeden İstanbul Başakşehir maçı hazırlıklarına başladıklarını anımsatan Buruk, şunları kaydetti: "Hazırlık çalışmalarımız iyi gidiyor. İstanbul Başakşehir, ligin iyi ve önemli takımlarından biri ama taraftarın desteğiyle 3 puanın sahibi olmak istiyoruz. Kendi sahamızda olmamız bizim için avantajken maçın pazartesi oynanacak olması dezavantajlı bir durum oluşturuyor ama taraftarımızın bizi yalnız bırakmayacağına inanıyorum. Bu maçı kazanmak bizim öncelikli hedefimiz olacak." AA Bunu divana getirdim, kimse fazla sorgulamadı. Galatasaray global projesi, Galatasaray marka değerinin Avrupa'da tanınması ve Galatasaray'ın Avrupa'da yaşayabilmesi ve devamlılığını sürdürebilmesi projesidir. Bu projeyi ben A'dan Z'ye kendim sponsor ederek, masraflarını karşılayarak, kulübümden en ufak bir talepte bulunmadan, bundan sonraki gelecek yönetime hediye hazırlayıp, onlara hediye etmek kararını aldım. İnşallah camiamıza hayırlı olur." CİHAN birinden zorlu. Bursaspor ile evimizde çok zor bir maç oynayacağız. Tek amacımız kazanmak. Kendi evimizde oynamanın avantajını kullanmak istiyoruz. Taraftar desteği bizim için çok önemli." şeklinde konuştu. Özdilek, ligde son haftalarda kulüplerin hakem hatalarından dert yanmasıyla ilgili bir soruya ise, "Hakem hatalarını konuşmak zaman zaman doğru olabilir ama sırf buna sığınmakta olmaz. Sezonun başında hakemlerle ilgili bu kadar konuşulması, hakemlerin hal ve hareketlerini nasıl etkileyecek bende merak ediyorum. Bugün itibariyle herkes bu konuda mutsuz. Daha üçüncü haftası geride kalan ligde birçok kulübün mutsuz olduğu bir ortamda hakemlerin daha sağlıklı kararlar ortaya koyacağını da düşünmüyorum. Dolayısıyla hakemlerimize sahip çıkmak lazım. Futbolun içerisinde hatalar olur. Hakemlerimiz de bu hataları ilerleyen haftalarda minimize edecektir CİHAN onom HERKES iÇiN EKONOMi POLiTiKA 26 EYLÜL 2014 Cuma KDV dahil 25 Krş www.ekonomigazetesi.net K AMU maliyesinde yeni dönem! Maliye Bakanı Şimşek, kamunun büyük bir envanterinin çıkarıldığını, muhasebe kayıtlarının düzenlendiğini ve mali raporlar için uluslararası standartların yeniden belirlendiğini açıkladı. TİM 'TüRKiYE MARKASI'NI TANITIMA BAŞLIYOR! TİMAKADEMİ2023’ün Konya ayağında konuşan Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, ‘Türkiye Markası’ çalışmasının Türkiye lansmanını 28 Eylül’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın katılımıyla yapacaklarını söyledi. T TİM’in ihracatçı firmaların strateji, vizyon ve hedefl erini kurgulamaları için başlattığı ‘TİMAKADEMİ2023’ çalışmalarının şehirler turuna Konya ile devam edildi. Etkinlikte Pegasus Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı; “Markalaşmada bir başarı hikayesi” konulu bir sunum yaptı. Programda yer alan" 2023 İhracat Stratejisi genel vizyonu, Konya Değerlendirmesi ve Devlet Destekleri" oturumuna Ekonomi Bakanlığı Ekonomik Araştırmalar Genel Müdürü Dr. Halil Bader Arslan ve Ekonomi Bakanlığı Marmara Bölgesi Müdür Yardımcısı Dr. Yasemin Görüm katıldı. Gerçekleştirilen panellerin moderatörlüğünü DÜNYA Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ gerçekleştirdi. M Kamuya ait taşınmazların envanteri yapıldı Söz konusu çalışmanın detaylarını da paylaşan Şimşek, kamuya ait taşınmazların envanterini çıkartarak, muhasebe kayıtlarını aldıklarını kaydetti. Bakan Mehmet Şimşek, ekim ayı içerisinde Hazinenin özel mülkiyetindeki yaklaşık 3 milyon taşınmazın değerlemesi ve envanter kayıtlarının yapılmış olacağını belirterek, önümüzdeki dönemde de devletin tasarrufu altındaki tüm taşınmazların uluslararası standartlar çerçevesinde muhasebe kayıtlarına alınması için çalışmaları sürdüreceklerini bildirdi. Taşınır Kayıt Yönetim Sistemi Devlete ait taşınırların kayıt altına alınması ve hesabının verilebilmesi konusunda da çalışmaların tamamlandığını anlatan Şimşek, birkaç istisna dışında 203 kamu idaresinintaşınırlarının incelenebilir ve kontrol edilebilir hale geldiğini söyledi.Kurumların bu alandaki hesabının verilebilmesi açısından Maliye Bakanlığı bünyesinde "Taşınır Kayıt Yönetim Sistemi" oluşturulduğunu aktaran Şimşek, "Yaklaşık 11,5milyon çeşit ürünün takibi ve stok durumunun hesap verilebilirlik ve şeffaflık adına kurumlar tarafından takip edilebilir hale getirilmesi sağlandı" dedi. Şimşek, bunların yanı sıra, kurumlarda atıl haldeki taşınırların ihtiyaç olan diğer kurumlara devredilmesi için de sistemin oluşturulduğunu kaydetti. ürkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi, yüksek katma değerli ihracat artışı için önem verdikleri 4 ana bileşenden birinin markalaşma olduğunu belirterek, TİM olarak ‘Türkiye Markası’ çalışmasını tamamladıklarını Türkiye lansmanını 28 Eylül’de İstanbul’da yapacaklarını dile getirdi. Konya Dedeman Otel’de gerçekleştirilen programın katılımcıları arasında Ekonomi Bakanlığı Müsteşarı İbrahim Şenel de vardı. Global Connection Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Özkan’ın Türkiye’nin küresel tanıtımını anlattığı etkinlikte ihracatı destekleyen alt sektörlerin öneminin anlatıldığı sunuma Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, HSBC Türkiye Ticari Bankacılık Grup Başkanı Burak Zeylan, Microsoft Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Begim Başlıgil, Güler Dinamik Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ercan Güler, UPS Türkiye Satış ve İş Geliştirme Direktörü Serhat Gostolüpçe katıldı. aliye Bakanlığı, Sayıştay'ın da önerilerini dikkate aldığı çalışmayla kamu kayıtlarına ilişkin iyileştirme yapılacak alanları tespit etti. Saydamlık ve hesap verilebilirlik unsurlarının dikkate alındığı çalışma ile taşınır ve taşınmaz malların kaydından muhasebe kayıtlarına ve mali raporların şeffaflığına kadar birçok alanda iyileştirmeler yapıldı. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, yeni sisteme ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, çalışmada öncelikle iyileştirme yapılacak alanların tespit edildiğini, ardından da bunlara yönelik yeni sistemlerin belirlendiğini bildirdi. Şimşek, böylece bir çok alanda uluslararası standartların yakalandığını ifade etti. Stratejik oyun planı oluşturduk TİMAKADEMİ2023’ün ‘2023 İhracat Stratejisinde Konya’ programının açılış konuşmasını yapan TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TİM olarak 2023 ihracat stratejisini firma düzeyine indirmek hedefiyle geçen yıl “TİM Akademi 2023” projesini hayata geçirdiklerini belirterek, “Bu doğrultuda 26 farklı sektörden ihracata katkı sağlayan firmalarımıza yönelik stratejik oyun planı oluşturduk. Bu sene ise çalışmalarımızı il düzeyine yaydık. Gaziantep ve Kocaeli’nin ardından Konya’dayız” dedi. Yeni firmaları ihracata yönlendirmek, mevcut firmaların da ihracat hacimlerini yükseltmelerini istediklerini belirten Büyükekşi, “2023 yılındaki 500 milyar dolar ihracat hedefimizi şirketlerimiz gerçekleştirecek. TİM olarak yüksek katma değerli ihracat artışının 4 ana bileşenine büyük önem veriyoruz. Bu bileşenler: Ar-Ge, inovasyon, tasarım ve markalaşma. 3 yıldan bu yana düzenlediğimiz Türkiye İnovasyon Haftası etkinliklerine geçen yıl tam 27 bin kişi katıldı. Bu yıl etkinliklerimizi Anadolu’ya yaydık. Türkiye’deki iş dünyası ve inovasyon arasında bir köprü oluşturmak için InovaCLUB’ı kurduk. Avrupa’nın 17 farklı ülkesinde uygulanan IMP3ROVE programının Türkiye’ye uyarlaması olan İnovaLİG projemiz hızla devam ediyor”diye konuştu. ‘2023 Ulusal İnovasyon Stratejisi’ çalışmalarına başladıklarını belirten Büyükekşi, “Bu projenin çıktıları 2023 İhracat Stratejisinde kritik aksiyon maddeleri arasında yer alacak. Tüm bu projelerimizin, inovasyon ve Ar-Ge alanlarında önemli bir farkındalık yaratacağına inanıyoruz.Yaklaşık 1.5 yıldır devam ettiğimiz,Türkiye markası çalışmasını da tamamladık.28 Eylül Pazar günü İstanbul’da Sayın Cumhurbaşkanımızın da katılımıyla Türkiye Markası’nın lansmanını yapacağız.Böylece Türkiye’nin küresel boyutta tanıtımı için yepyeni bir yolculuğun başlangıcını yapacağız” dedi.. Konya’dan çok büyük atılımlar bekliyoruz Konya’nın Türkiye’nin milli gelirinin yüzde 2,1’ini tek başına gerçekleştiren, Türkiye’nin en fazla nüfusa sahip 7'nci kenti olduğu ifade eden Büyükekşi, “Konya ihracat konusunda Türkiye’nin öncü il- lerinden Konya’nın 2009- 2013 dönemindeki 5 yıllık ihracat artış performansı oldukça başarılı, yüzde 13,4 ile ortalamanın üzerinde. 183 ülkeye ihracat yapan ilimiz, sanayiden tarıma, hammaddeden otomotive, ulaşımdan lojistiğe birçok alanda etkin ekonomik faaliyetlere sahip. Konya hem AB ülkelerine hem de Ortadoğu ülkelerine dengeli oranda ihracat yapıyor. Konya 2013 yılında ihracatını 1,4 milyar dolara taşıdı. Bu yılın ilk 8 ayında ise Türkiye ihracat performansını yine yukarı çekti.Yüzde 16’lık artış ile ihracatını 1 milyar doların üzerine çıkardı. Makine ve aksamları, otomotiv, hububat-bakliyat sektörleri ilimizin en fazla ihracat yaptığı ilk 3 sektör. Tüm bu olumlu rakamlara rağmenTürkiye’de ilk bin ihracatçı arasında Konya’dan sadece 6 firma bulunuyor. Bu sayı Konya’nın gerçek potansiyelini yansıtmıyor. İşte bu yüzden önümüzdeki yıllarda Konya’dan daha fazla firmanın ilk bine girmesini istiyoruz. Türk Patent Enstitüsü verilerine göre 2013 yılında Konya’nın marka başvurusu 2 bin 747’e, marka tescil sayısı bin 761’e, patent başvurusu 153’e ve patent sayısı 37’ye yükseldi” şeklinde konuştu. Ankara- İstanbul YHT hattına yoğun ilgi Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Elvan, "Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına ilgi çok yüksek. Günde 12 sefer yapılan hatta sefer sayısı artacak" dedi. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, Ankara- İstanbul Yüksek Hızlı Tren (YHT) hattına çok yüksek ilgi olduğunu belirterek, "Günde 6 bin kişinin seyahat ettiği hatta, işletmeye alındığı 27 Temmuz’dan bu yana 220 bin 623 yolcu taşındı ve talep gittikçe artıyor" dedi.Bakan Elvan, AA, muhabirine yaptığı açıklamada, cumhuriyet tarihinin en büyük demiryolu yatırımını AK Parti hükümetleri döneminde yaptıklarını ifade etti. Demiryollarının unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde, Türkiye’yi yüksek hızlı tren ile tanıştırdıklarına dikkati çeken Elvan, ileri teknoloji ile inşa edilen YHT hatlarındaki yolculuğun da yüksek kalitede olduğunu kaydetti. Bakan Elvan, "Bu teknoloji ile insanların yaşam biçimi değişti ve YHT'lerle yeni bir hayat başladı" diye konuştu.Ankara-Eskişehir, Ankara-Konya, Eskişehir-Konya ve son olarak Ankara- İstanbul Yüksek Hızlı Tren Demiryolu Projesi ile Türkiye’nin en büyük projelerini hayata geçirdiklerini anlatan Elvan, 2023'e kadar, mevcut sistemin modernizasyonunun yanı sıra 3 bin 500 kilometre yüksek hızlı, 8 bin 500 kilometre hızlı ve bin kilometre konvansiyonel demiryolu yaparak, toplam demiryolu ağını 25 bin kilometreye çıkaracaklarını ifade etti. Yeni YHT setleri geliyor Ankara-İstanbul Yüksek Hızlı Tren hattına ilginin çok yüksek olduğunu vurgulayan Bakan Elvan, hatta, işletmeye alındığı 27 Temmuz'dan bu yana 220 bin 623 yolcu taşındığını, talebin gittikçe arttığını söyledi. Gelecek yıllara ait kira gelirleri kayıtlarda görülecekHazine taşınmazlarına ilişkin işlemlerin muhasebeleştirilmesine ilişkin de önemli bir çalışmayı bitirdiklerini anlatan Şimşek, şunları söyledi: "5 yıllık, 10 yıllık veya 49 yıllık gibi kiraya verilen veya irtifak hakkı tesis edilen Hazine taşınmazlarının gelirlerini tahakkuk esaslı muhasebe sistemine uygun olarak kamu hesaplarında izleyeceğiz. Böylece gelecek yıllara ait kira gelirlerini kayıtlarda görmüş olacağız." Öte yandan, kamu özel işbirliği modeliyle yapılan yatırımlardaki taahhüt, varlık ve borç üstlenimlerinin muhasebe sisteminde takip edileceği bilgisini veren Şimşek, bununla ilgili uluslararası standartlara uygun olarak muhasebe kayıtlarını oluşturduklarını bildirdi. Devlet muhasebesi uluslararası standartlara uygun hale getiriliyor Devlet Muhasebesi Standartları Kurulu tarafından uluslararası standartlara uygun olarak yayımlanan "Devlet Muhasebesi Standartlarına" uyum çalışmalarının devam ettiğini belirten Şimşek, bu kapsamda yayımlanmış her muhasebe yönetmeliği değişikliğini dikkate aldıklarını ve yönetmelikleri standartlara uygun hale getirdiklerini ifade etti. Muhasebe sistemine ilişkin önemli bir çalışma daha yürüttüklerini dile getiren Şimşek, "Katılım Öncesi Mali Yardım Aracı (IPA) kapsamında kamu idarelerinin Avrupa Birliği'nden aldığı hibelerin tek bir muhasebe sisteminde takip edilebilmesi için ilgili idarelerle ortak bir çalışma yürütüyoruz" dedi.
© Copyright 2024 Paperzz