havalandırma ve iklimlendirme prensipleri

HAVALANDIRMA VE İKLİMLENDİRME PRENSİPLERİ
Dersin Amacı:
İşyerlerinde havalandırma ve iklimlendirme konularında bilgi edinmek.
Dersin Hedefi:
9
Çalışma ortamında çalışanların sağlığı ve konforları için gerekli olan havalandırma ve
iklimlendirmenin sağlanması,
9
İlgili mevzuat hakkında bilgi sahibi olmak.
GİRİŞ
İnsanlar ev ve iş yeri gibi tüm günlük yaşamlarında sıcaklık, karanlık ve gürültü gibi
çeşitli ortam stresleriyle karşı karşıya kalırlar. Bu faktörlerin insan sağlığını ve iş
verimini etkileyeceği şüphesizdir. Fiziksel ve zihinsel gücünün üstünde çalıştırılan
insan yorgun düşer ve dolayısıyla solunum, dolaşım, kas-sinir sistemi, enerji
metabolizması gibi temel fonksiyonları zorlanır. Yorgunluk, iş verimini ve çalışma
hevesini azaltır, kaza ve yaralanmalara yol açar.
Fizyolojik açıdan çalışma yeri düzenlemede, çalışma yöntem ve koşullarının insana
uydurulması ve insan çalışmasının daha iyi hale getirilmesine amaçlanır. Bu amaca
ulaşabilmek için öncelikle iki noktaya dikkat edilmesi gerekir:
1-İnsanın etkilenmesi (zorlanması) minimuma indirilmeli: Bunu sağlayabilmek için şu
metotlar izlenmeli:
9 Aynı performansın sürekli sürdürülebilmesi için, kontraksiyon (hareket) hızı ile
dinlenme molalarının uyumu ayarlanmalıdır.
9 Gerekli aralıklarla iş değişimi yapılmalı ve dinlenme molaları verilmelidir.
9 Ağır işler daha kuvvetli kas gruplarına verilmelidir.
9 Doğru duruş pozisyonu (postür) seçilmelidir. Bu konuda sırt üstü uzanmaya
kıyasla, otururken % 3-5, ayakta % 8-10, ayaktayken yere eğilmiş vaziyette
ise % 50-60 daha fazla enerjiye gerek duyacağı yani daha fazla zorlanacağı
unutulmamalıdır.
2-Çevre etkileri ve şartları insan bünyesine uyumlu hale getirilmeli: Uygun olmayan
çalışma koşulları (gürültü, sıcaklık vb) ek bir yüklenmeye sebep olur ve organizmanın
katlandığı bu zorlanmayla da bedende yorgunluk belirtileri oluşur. Örneğin, büro ortamı
gibi rahat görülen mental (zihinsel) çalışmayı gerektiren ortamlarda dahi, hatalı
uygulanan fiziksel çevre koşullarının, çalışanların psikolojisini ve sağlığını bozucu ve
performansını azaltıcı birçok etkisi vardır. Bu nedenle tüm çalışma ortamlarında, iklim,
aydınlatma ve gürültü gibi tüm çevresel faktörlerin, çalışanlarla uyumlu hale
getirilmesi gerekir.
İKLİMLENDİRME
İnsan bedeni (metabolik enerji yardımıyla) belli bir iç ısıya (yaklaşık 37o C) ayarlanmıştır.
Bu değerden sapmalar olduğunda, rahatsızlık verici sıcak veya soğuk hissi ya da
hastalık belirtileri ortaya çıkar. Zira, ortam ısı streslerinin uzun süreli olması halinde
vücudunun kendine özel koruma dinamikleri (termal ayarlama sistemi) harekete
geçer. Örneğin, deri ısısı belli değerlere düşer düşmez, merkezi sinir sistemi harekete
geçerek, oto-kontrol mekanizmasını çalıştıran özel salgılar devreye girer. Ortam
ısısının yükselmesi ise, merkezi sinir sisteminin derideki kan dolaşımını
hızlandırmasına ve ter bezlerinin uyarılarak terlemenin başlamasına neden olur.
Aşırı soğuk stresi halinde, önceleri deri dolaşımı yavaşladığı halde, daha sonra bu
dolaşım artar ve deri üzerindeki tüyler dikilerek titreme başlaması ile ek bir koruma
mekanizması da harekete geçer (Hollnagel, 1993; Salvendy, 1997; Pulat, 1997).
1
Vücuttaki termal ayarlama (ısı dengesinin sağlanması), yani vücudun çevreye ısı
alışverişi şu şekillerde sağlanır:
9 Isı konveksiyonu: Isı iletimi, deri ile üzerine temas eden hava arasında
gerçekleştirilir.
9 Isı iletimi: Isı iletimi, vücut ile vücuda temas eden cisimler arasında oluşur.
9 Termik radyasyon: Isı iletimi, aralarında ısı farkı bulunan iki cismin arasında
doğrudan doğruya bir temas olmadan meydana gelir.
9 Buharlaşma: Isı iletimi, deri yüzeyinde suyun buharlaşması yoluyla gerçekleşir.
Konfor, kısaca insanın bulunduğu ortamda rahatlık duymasıdır. İklimsel konfor ise,
ısı veya diğer iklim koşulları bakımından rahatlık duyma halini ifade eder. İklimsel
konfor, tüm termal koşulların insana uygun şekilde düzenlendiği ortamlarda
sağlanmış olur. İklimsel konforu etkileyen faktörler, yayılan ısı, hava akımı, havanın
nemliliği ve havanın sıcaklığı ve bu dört temel faktörün dışında insanın yaşı,
cinsiyeti, giyimi, sağlığı ile çalışma şekli olarak belirlenmiştir (Hollnagel, 1993;
Salvendy, 1997; Pulat, 1997; Phillips, 1999; Erkan, 2003).
Hava ısısının ölçülmesi için Termometre; Hava neminin ölçülmesi için (kuru ve yaş iki
termometreli) Psikometre; Hava akımını ölçmek için Anemometre; Radyant ısının
ölçümü için de (dışı mat siyaha boyanmış 30 cm çapındaki bakır kürenin tam
merkezindeki ısıyı ölçen) Globetermometre kullanılır.
1- Yayılan (Radyant) Isı
Kısaca çevredeki cisimlerden (fırın, döküm ocağı vb.) yayılan sıcaklık olarak ifade edilir.
Yayılan ısının global boyutlarını ölçen Globetermometre ile elde edilen sıcaklık
derecelerinin ortalama değeri (16,7-20o C sınırları içinde) 18.3o C olduğunda, iklimsel
olarak rahat bir ortam oluştuğu kabul edilir.
Yüksek ısı yayan kaynakların bulunduğu işyerlerinde, iş görenlerin bu yüksek ısıdan
korunmaları gerekir. Duvarların ve pencerelerin soğuk olması ve dolayısıyla meydana
gelen ısı kayıpları iş görenlerin vücut ısısı kayıplarına neden olan soğuk hava yayılması
da özel bir koruma gerektirmektedir. Ayrıca hafif işlerle çalışmaların bulunduğu ortamda
yayılan sıcaklığın, toplam sıcaklık etkisi konfor duygusunu bozmaması gerekir.
2- Hava Akımı (Hava Hareketi)
Ortam sıcaklığı ve yayılan sıcaklık düzeyleri konfor değerlerinde iken, olması gereken
hava akımı 150 mm/sn civarındadır. Hava akımı 510 mm/sn üzerine çıktığında
çalışma yeri “esintili” kabul edilirken, 100 mm/sn altına düştüğü durumlarda çalışma
yeri “havasız” olarak nitelendirilir.
Rahat hava ısısını sağlamak kadar, hava hareketlerini kontrol etmek de önemlidir.
Örneğin, rahat ısı ortamının üst sınırına yaklaşıldıkça daha esintili bir hava tercih
edilir. Ortamın pencere sayısı, tavan yüksekliği, kişi başına devinim hacimleri gibi
faktörler hava akımını etkiler.
Hava değişim (havalandırma) katsayıları, çalışma yerlerine göre farklılıklar gösterir.
Örneğin, büro ortamları için bu değişim katsayısı saatte 3-6, atölyelerde saatte 8-12,
hava kirliliği ve nemin yüksek olduğu yerlerde saatte 15-30’dur. İş yerinin hacmi hiç
bir zaman havalandırmayı gereksiz kılacak ölçüde büyük tutulmaz. Bir iş yeri ne kadar
küçük tutulursa, havalandırması o derece artırılır.
Havalandırma (hava değişimi), hava dolaşımı (Hava akımı, hava hareketi) ile
karıştırılmamalı; birincisi kirli havayı temiz hava ile değiştirir, ikincisi ise havayı
2
yenilemeden sadece hareket ettirir.
Havalandırma, çalışan makineler ile insanların yaydığı ısıyı dağıtır, bundan dolayı
işçilerin makineler ile beraber olduğu ortamlarda havalandırma artırılmalıdır.
Havalandırma, hava kirliliğini hafifletir, serinlik ve temiz hava gereksinimini
karşılar.
Çalışılan hacime ve çalışma şekline göre belirlenmiş ortamdaki hava hacmi için şu
kaidelere uyulması gerekir:
9 Asgari olarak (devamlı bulunan her çalışan için), çoğunlukla oturarak yapılan işlerde
12 m3; çoğunlukla oturmadan ayakta yapılan işlerde 15 m3; ağır bedensel
çalışmalarda ise 18 m3 olmalıdır,
9 Doğal havalandırma yapılan çalışma yerlerinde, çalışanların dışında başka kişiler
de uzun süre kalıyorsa, her fazla kişi için 10 m3 hacminde hava gereklidir,
9 Doğal havalandırmanın yetersiz kaldığı durumlarda yapay havalandırma
olanaklarından faydalanılır.
9 Asgari hava değerleri, çalışma yerine konulacak donanım ile azaltılmaması gerekir.
Yapılan işe göre lokal veya genel havalandırma yapılmalıdır:
1. Lokal (bölgesel) havalandırma belirli bir bölgenin havalandırılmasıdır.
Örneğin, civa ve benzenle çalışılan iş kollarında bu maddelerin buharlarını havadan
ağır olması sebebiyle, havalandırma tertibatı döşemeye yakın kısımlara
yerleştirilmelidir. Ayrıca iş yapılan salonlara çekici ocakların yapılması, havadaki
zehirli madde yoğunluğu artmadan dışarı atılmasını sağlar.
2. Genel havlandırmada ise işyerlerinde devamlı olarak ortam havasını değiştiren
sistemler yapılır ve her iş bitiminden sonra iş yeri pencereler açılarak
havalandırılır.
Şekil Lokal havalandırm
Şekil Bloke etme sistemleri uygulanamıyorsa, işçiye ulaşmadan toz ve gazları
3
kaynağında lokal egzoz sistemleri kullanarak atılması
Şekil. Birleşik havalandırma sistemi: egzoz fanı, panjurlu tavan pencereleri
Çalışırken ortaya çıkan atmosfer (hava) kirliliğinden kaynaklanan tehlikelerin gözlem
ve kontrolü ve bunlardan kaynaklanan hastalık ve tehlikeler ile çevre kirliliği
kontrolünün bir dalı olan “İşyeri Hijyeni” ilgilenir. Bu bilim dalı çevreyi kirleten
tehlikeleri tanımlar, potansiyel sorunlarını ve etkileşimleri belirler ve çözüm
önerileri geliştirir.
3- Nem
Nem, havada bulunan su buharı miktarıdır. Nemlilik, mevcut ortam ısısı koşullarında,
iş yeri havasını doymuşluk düzeyine getirecek kadar su buharı değerine göre,
yüzde oranı şeklinde ifade edilir.
Havadaki nem miktarı “mutlak nem” ve “bağıl (rölatif) nem” olarak ifade edilir.
Mutlak nem, birim (1 kg) havadaki su buharı miktarıdır. Bağıl (rölatif) nem ise,
birim hacim havada bulunan su buharı miktarının, o sıcaklıktaki doymuş havada
bulunması gereken su buharı miktarına oranıdır. Çalışma şekillerine göre bağıl (rölatif)
nemin % 30-70 olması gerekir.
Normal ortam ısısı koşullarında havanın nemlilik derecesinin önemli bir etkisi olmaz.
Çok kuru hava, solunum yollarını kurutarak rahatsızlıklara neden olur. Bu etki
(kuruluk) ortam sıcaklığı yükseldikçe daha fazla hissedilir. Nem oranının çok
yükseldiği durumlarda ise, burun ve boğazlarda dolgunluk duygusu oluşur. Ortam
sıcaklığının arttığı durumlarda ter buharlaşması azalarak yapışkanlık hissi başlar.
4- Sıcaklık (Hava Isısı)
Ortam sıcaklığı, fizyolojik ve psikolojik nedenlerle çok önemlidir. Çalışma ortamı için en
rahat ortam sıcaklığı 18,3°C olduğu kabul edilmiştir.
Büro çalışanları gibi az hareketli çalışanların tercih ettikleri ortam hava ısısı 19-23 °C
olurken, ağır endüstri kollarında çalışanlar için ortam ısısı 13-16 °C olarak tercih
edilmekte, dolayısıyla çalışanların fiziksel aktivitesi arttıkça ortamın ısı değerleri
düşürülmektedir.
Isı, iş yerine düzgün dağılmalıdır. Örneğin, 25oC’yi geçmemesi gereken döşeme
ısısı ile baş yüksekliği ısısı arasındaki fark 1-2oC’yi geçmemelidir. Modern ısıtma
tekniklerinde, döşemenin yeterli bir düzeyde ısıtılması ve oda ısısının da hafif serinlik
4
duygusu oluşturacak düzeyde olması hedeflenir.
Isıtma için kullanılacak sistemin seçiminde, bina yapısı, yerleşim projesi ve imalat
çeşidi vb. özellikler dikkate alınır.
ISI STRESİ
İklim ve ortam etkenlerinin birlikte etkileri organizma üzerinde farklı ısı stresleri
oluşturur. Örneğin, sıcak ve nemlilik derecesi yüksek bir iş ortamı, aynı ölçülerde sıcak
fakat nemlilik derecesi düşük bir ortamdan daha çok strese neden olur. Benzer bir
şekilde, kuru, durağan ve sıcak bir havada çalışmak, aynı özellikleri gösteren fakat yeterli
hava hareketlerinin sağlanabildiği yerde çalışmaktan çok daha zordur. Bunun tam aksine,
soğuk ve esintili bir yerde çalışmak yanında, soğuk fakat hava akımı olmayan bir yerde
çalışmak daha az stres etkisi yapar.
Aşırı sıcak veya soğuk ortamlar ısı stresi oluşturur:
¾ Aşırı sıcak ortamda çalışanlarda terlemeye bağlı su ve tuz kayıpları artar. Aşırı
sıcak genel organik direnci azalttığı, kramplar ve ısı çarpması gibi etkileri olduğu
ve iş verimini düşürdüğü bilinmektedir. Ancak yapılan araştırmalar, iş görenlerin
dayanılabilir ısı düzeyi olarak kabul ettikleri stres ortamına yaklaşık bir hafta
içinde iyice alıştıkları ve böyle bir uyum gösteren insanların verimliliğinin de giderek
arttığı belirlenmiştir. Performans yaklaşımı ile yapılan araştırmalarda ise, belli bir sınır
değere kadar önemli bir fark görülmemesine rağmen, aşırı (stres yapacak
ölçülerdeki) sıcak ortamlarda iş becerisi, işlemlerin doğruluğu gibi verimliliğe
yansıyan yeteneklerin düştüğü ve en önemlisi de iş kazalarının arttığı ortaya
çıkmıştır.
¾ Aşırı soğuk ortam stresi ise, kısa dönemde deri ısısının düşmesi, dolaşımın
yavaşlaması ve titremeye, uzun dönemde ise gıda tüketiminde artışa neden
olmaktadır. Uzun süre soğukta çalışanların aşırı gıda (ve vücutlarının yağlanarak kilo)
aldıkları ve böylece organizmanın soğuk etkisine karşı bir savunma oluşturduğu
görülmüştür.
İnsanın hissettiği sıcaklık tek bir değişkene bağlı değildir. Sıcaklığın derece olarak
artması veya azalmasının yanında, nemin ve hava akım hızının durumu da
sıcaklığın etkisini arttırır veya azaltır. Bu değişkenlerin çeşitli bileşimleri, aynı
sıcaklık duygusunu ve aynı psikolojik etkiyi verebilir. Bu üç faktörün etkisi altında
duyulan sıcaklığa “efektif sıcaklık” (hissedilen sıcaklık), insan üzerinde eşit sıcaklık
etkisi yapan hava sıcaklığı, hava nemi ve hava akım hızının çeşitli bileşimlerine de
“eşdeğer efektif sıcaklık değerleri” denir. Örnek olarak, aşağıdaki çizelge’de kişide
aynı (250 C) sıcaklık etkisini bırakan (yani efektif sıcaklığı aynı “250 C” olan) çeşitli
sıcaklık, nem ve hava akım bileşimleri verilmiştir.
Çizelge. Eşdeğer efektif sıcaklık değerleri (250 C için)
Sıcaklık
(oC)
Bağıl Nem
(%)
25
26
28
30
27
29
32
28
100
100
100
100
75
50
25
80
Hava
Akımı
(m/sn)
0,1
0,5
2,0
5,5
0,1
0,1
0,1
0,1
Efektif
Sıcaklık
(oC)
25
5
32
37
45
10
2,0
3,0
Sağlığa zararlı olmayacak ve insana rahatlık duygusu verecek “İklimsel Konfor”
değerlerini saptamaya yönelik birçok araştırma yapılmıştır. Bu araştırmalardan çalışma
şekli ve iş yüküne göre elde edilen iklimsel konfor değerleri aşağıdaki çizelgede
verilmiştir.
Çizelge. İklimsel konfor değerleri
Çalışma Şekli
veİş Yükü
Büro işi
Oturarak hafif iş
Ayakta hafif iş
Ayakta ağır iş
Ayakta çok ağır iş
Bağıl Nem
(%)
Hava Sıcaklığı
(0C)
Min
18
18
17
15
14
Opt
21
20
18
17
16
Max
24
24
22
21
20
Min
Opt
Max
30
50
70
Hava
Akımı
(m/sn)
Max
0,1
0,1
0,2
0,4
0,5
İklim koşulları değerlendirilirken yukarıdaki ölçülerden (yayılan ısı, hava akımı, nem,
sıcaklık vb) sadece biri göz önüne alınmaz. Zira aralarında sürekli etkileşim bulunur. Bu
sebeple ısı stresinin insana etkisi değerlendirirken ve dolayısıyla iklimsel konfor
sağlanırken değişik ölçüler kullanılır:
9 Efektif Isı: Psikometre ile ölçülen ortamın nemi ile anemometre ile ölçülen hava
akımı değeri, nomogram (efektif ısı tesbit grafiği) ile bir araya getirilerek, ortamın
efektif ısısı belirlenir. Ancak bu yöntem ortamdaki radyant ısının etkisini kapsamaz
(Çizelge 5).
9 Globetermometre Değeri: Nem hariç, diğer hava koşullarının (radyant ısı, hava
sıcaklığı ve hava akımı) hesaba katıldığı bir değerdir. Radyant ısının önemli olduğu iş
yerlerinde globetermometre değeri, ortamın termal durumu için iyi bir göstergedir.
9 Termal koşulların insan organizması üzerindeki etkisini (stresi) belirlemek için
elektronik veya telemetrik cihazlarla bulunan, kalp atım sayısı, deri ısısı, terleme
ve sıvı kaybı gibi fizyolojik değerler kullanılır.
Ortam ısı streslerinden korunmada temel yaklaşım, stres faktörlerini zararsız düzeyde
tutacak ısıtma ve havalandırma önlemlerini almaktır.
İklimsel konforun sağlanması için, nem, sıcaklık ve hava akımı konusunda aşağıda
değinilen uygulamalara yer verilmesi önerilir:
9 Hava sıcaklığı, hava akımı ve nem, efektif sıcaklık ve çalışma şekli de göz önüne
alınarak düzenlenmeli (örneğin, hava akımı düşük sıcaklıkta azaltılmalı, yüksek
sıcaklıkta ise artırılmalı),
9 Sıcaklık cinsiyet ve yaşa göre ayarlanmalı (kadınlar ve 40 yaşından büyük erkekler
için sıcaklık konforu 1oC daha yükseltilmeli),
9 Ortam içi ve dışı arasındaki hava sıcaklığı farkı (40 C’in üzerine çıkmayacak
şekilde) iyi ayarlanmalı.
Çok yüksek nemlilik ve ısı değerlerinde (psikometrenin, ıslak hazneli olanı 320 C ve
üzerini gösterdiği zamanlar gibi), güçlü ve genç insanların dahi uzun süre çalışması
mümkün değildir. Böyle ortamlarda terleme ile vücut iç ısısı 380 C düzeyine çıktığından,
çoğu insan için sıcak çarpması tehlikesi ortaya çıkar. Bu tip durumlarda koruyucu elbise
giyilmesinin ötesinde, işçilerin ekipler halinde çalıştırılması, görevlerinin zaman zaman
6
değiştirilmeleri ve acil hallerde (sıcak çarpmış -vücut iç ısısı yükselmiş ve bilinç kaybı
oluşmuş- işçilerin acele olarak, serin bir yere alınmaları gibi) alınacak önlemler
konusunda bilgilendirilmiş olmaları gerekir.
Ayrıca, yüksek fırınlar ve açık ocaklar gibi sıcak yerlerde çalışmak ya da belli sürelerle bu
tip ortama girip çıkmak zorunluluğu halinde alınacak tedbirler daha da zorlayıcıdır.
7
İLGİLİ MEVZUAT
İşçi Sağlığı ve Güvenliği Tüzüğü İlgili Maddeleri
İlgili maddeler burada ele alınırken bazı bölümleri yorumlanarak yazılmıştır.
Madde.8: İşyerlerindeki hava hacmi, makine, malzeme ve benzeri tesislerin kapladığı hacimler dahil olmak
üzere, işçi başına en az 10 metreküp olacaktır. Hava hacminin hesabında, tavan yüksekliğinin 4 metreden
fazlası nazara alınmaz.
Madde.20: Kapalı işyerlerindeki sıcaklık ve nem derecesinin, yapılan işin niteliğine uygun olmakla beraber ılımlı
bulunması esastır.
Bu itibarla, yazın sıcaklığın dayanılmayacak bir dereceye çıkmaması için işyerlerinde serinletici tedbirler
alınacak, kışın da işçilerin muhtaç bulundukları en az sıcaklığın sağlanması için, işyerleri zararlı gazlar çıkararak
havayı bozmayacak şekilde uygun vasıtalarla ısıtılacaktır.
Çok buğu husule gelen işyerlerinde sıcaklık derecesi 15 santigrat dereceden az ve 30 santigrat dereceden
yüksek olmayacaktır.
Fazla ısı veren ısıtıcı vasıtaların yakınında çalışan işçilerin bulunması halinde, doğrudan yansıyan sıcaklığa karşı,
gereken tedbirler alınacak ve işyerlerinin, ısıtıcı vasıtalardan oldukça uzak ve uygun yükseklikte bir yerine,
santigrat taksimatlı bir termometre asılı bulundurulacaktır. Yapılan işin niteliğine göre, sürekli olarak çok sıcak
veya çok soğuk bir derecede çalışılması ve bu durumun değiştirilmemesi zorunlu olunan hallerde, işçilere,
kendilerini fazla sıcak veya soğuktan koruyacak özellikte elbise vesaire malzeme verilecektir
Madde.21: Kapalı işyerleri günde en az bir defa bir saatten aşağı olmamak üzere baştan başa
havalandırılacaktır. Ayrıca işçilerin çalışma saatlerinde işin özelliğine göre, havanın sağlığa zararlı bir hal
almaması için sık sık değiştirilmesi gereklidir.Şu kadar ki, iş sırasında yapılan bu havalandırmada işçileri
etkileyecek hava akımları önlenecek yahut kış mevsiminde sıcaklık birdenbire çok aşağı hadlere
düşürülmeyecektir.
Toz, buğu, duman ve fena koku çıkaran işlerin yapıldığı yerlere, bunları çekecek yeterlikte bacalar ve menfezler
yapılacak ve yapılan işin niteliğine göre, bu tedbirlerin yetmediği hallerde diğer teknik tedbirler alınacaktır.
Boğucu, zehirli veya tahriş edici gaz ve duman meydana gelen işyerlerinde, işçilerin hayat ve sağlıklarının
tehlikeye girmemesi için, havalandırma tesisatı yapılacak ve işçilere ayrıca yapılan işin özelliğine göre maske ve
diğer koruyucu araç ve gereçler verilecektir.
Madde.48: İnsanların kaldıkları yatakhane ve koğuşların pencerelerinin üst kısımları, her zaman açılıp
kapanacak şekilde (vasistaslı) olacak, ayrıca koğuşlardaki havayı, devamlı bir şekilde değiştirebilecek tertibat
tesisat, baca, menfez veya elektrikli özel ventilasyon cihazları bulunacaktır.
Koğuşlarda tavan yüksekliği 280 santimetreden aşağı olmayacak ve adam başına düşen hava hacmi, en az 12
metreküp olarak hesap edilecektir.
Madde.59: Zehirli toz, duman, gaz, buhar, sis veya sıvılarla çalışmalar, teknik imkanlara göre kapalı sistemde
yapılacak, bu gibi işyerlerinde, etkili ve yeterli havalandırma sağlanacak, atıklar, zararsız hale getirilmeden
atmosfere ve dış çevreye verilmeyecektir.
Zehirli toz, duman ve buharlı işyerlerinde, işyeri havası nemli, taban, duvar ve tezgahlar yaş bulundurulmak
suretiyle zararlı maddelerin yapılması önlenecek, gerektiğinde bu çalışmalar, genel ve lokal havalandırma ile
birlikte yapılacaktır.
Madde 61: Kurşunlu çalışmalar sonucu meydana gelecek toz, duman ve buharın kaynaklarında zararsız hale
getirilmeleri için, etkili aspirasyon sistemleri kurulacak ve sürekli olarak bakımı yapılacaktır.
Kurşunla çalışmalar yapılan işyerlerinde, adam başına 15 metreküp hacim düşecek ve 4 metreden fazla tavan
yükseklikleri, bu hesaba katılmayacaktır.
İşyeri havasından, periyodik olarak numuneler alınarak kurşun miktarı tayin edilecek ve bu miktarın 0,
15 miligram/metreküpü geçmemesi sağlanacaktır.
Madde 62: Civa ve civa bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
Genel havalandırma ile yetinilmeyerek civa ile çalışmaların yapıldığı seviyeden veya yeteri kadar aşağıdan etkili
aspirasyon sistemi kurulacak, çalışma masalarının üzerine, aspirasyon davlumbazları yerleştirilecektir. Civanın,
izabe fırınlarından distilasyon borusuna sevkedildiği yerlerde meydana gelen civa buharını kapacak sulu bir
sistem kurulacaktır.
İşyeri havasından periyodik olarak numuneler alınarak, civa seviyesi tayin edilecek ve bu seviyenin 0, 075
miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması sağlanacaktır.
8
Madde 63: Arsenik ve arsenik bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
Arsenik ile yapılan çalışmalar, kapalı sistem içinde yapılacak, böyle bir sistemin kurulamadığı yerlerde, aşağıdan
çekmeli aspirasyon sistemi kurulacak ince tozun, çevre havasına yayılmasına engel olunacaktır. Arsenik ile ilgili
sıcak işler, kapalı cam davlumbaz altında yapılacaktır.
Arsenik ile çalışılan yerlerdeki çevre havasından periyodik olarak numune alınarak arsenik miktarı tayin edilecek
ve bu miktarın 0, 5 miligram/metreküpten yukarıya çıkmaması sağlanacaktır.
Madde 64: Fosfor ve fosfor bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır.
İşyerinde, yeterli ve aşağıdan aspirasyon sistemi uygulanacaktır.
Madde 66: Kadmiyum ve kadmiyum bileşikleri ile yapılan çalışmalarda aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
Kadmiyum oksit tozu ve dumanının, çevre havasına yayılması önlenecektir. Kaplama tanklarının kenarlarına,
sıvı seviyesine yakın, uygun aspirasyon sistemi kurulacak, çevre havasında kadmiyum miktarı, 0, 1
miligram/metreküpü geçmeyecektir.
Madde 67: Manganez ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon
sistemi kurulacak ve çalışmalar kapalı sistemde olacaktır.
Madde-68: Krom ve bileşiklerinin kullanıldığı yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon
sistemi kurulacak veya çalışmalar kapalı sistemde yapılacaktır.
Madde 69: Berilyum ve bileşiklerinin kullanıldığı işyerlerinde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon
sistemi kurulacak ve bu işyeri havasında, berilyum miktarı (2) miligram/metreküpü geçmeyecektir.
Madde 71: Benzen ve bileşikleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
yapılacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
Benzen ile çalışılan işyerlerinde, benzenin havadaki konsantrasyonu, hacmen milyonda 20 den fazla
olmayacaktır. Daha yüksek benzen konsantrasyonuyla çalışmak zorunluluğu bulunan işyerlerinde, işçilere uygun
hava maskeleri, sıvı benzen ile çalışılan hallerde, özel ayakkabı, eldiven ve özel iş elbisesi gibi korunma araçları
verilecektir.
Madde 72: Anilin ve aromatik nitro-amin türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun
aspirasyon sistemi yapılacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
Anilin ve nitro-amin türevleri ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacaktır.
Madde 73: Halojenli hidrokarbonlarla yapılan çalışmalarda, bunların zehirli ve zararlı etkilerinden korunmak için
aşağıdaki tedbirler alınacaktır:
Halojenli hidrokarbonlarla çalışılan işyerleri, diğer kısımlardan ayrılacak ve bu yerlerde, genel havalandırma ile
birlikte, uygun aspirasyon sistemi kurulacak ve çalışmalar, kapalı sistemde olacaktır.
Madde 74: Karbon sülfür ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
kurulacak, çalışmalar, kapalı sistemde olacak ve işyeri havasındaki karbon sülfür miktarı hiç bir şekilde 20
P.P.M.veya 60 mg/m3 ’ü geçmeyecektir.
Madde75: Kükürtlü hidrojen ile çalışılan yerlerde, genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi
yapılacaktır.
İşyeri havasındaki kükürtlü hidrojen miktarı, hacim olarak milyonda 20 yi geçmeyecektir.
Madde 76: Tozlu işyerlerinde genel havalandırma ile birlikte, uygun aspirasyon sistemi ile tozun, çevre
havasına yayılmasını önlemek için, su perdeleri, vakum ve uzaktan kumanda sistemleri kurulacaktır. Toz
çıkaran işler, teknik imkanlara göre, kapalı sistemde yapılacak veya bu işler, diğerlerinden tecrit edilecektir.
İşyeri havasındaki toz miktarı, belirtilen miktarı geçmeyecektir.
Madde 191: İşyerlerindeki cihaz, alet, tezgah, makine ve tesislerden çıkan toz, duman, buğu, ısı, gaz ve koku,
çalışılan ortama yayılmadan, uygun aspirasyon tesisatı ile çıktığı yerden emilerek dışarı atılacaktır.
Madde 192: Birbirlerine karıştıklarında, parlama veya patlama tehlikesi bulunan çeşitli toz, duman buhar ve
gazlar, aynı emme tesisatı ile dışarı atılmayacak, her biri için ayrı ayrı mevzii tesisleri yapılacak ve birbirlerinden
uzak yerlerden dışarıya atılacaktır.
Madde 193: Havadan ağır olan gaz, duman, buhar, toz veya benzerleri, tabana yakın yerlerden emilerek dışarı
atılacaktır.
Madde 194: Mevzii çekme tesisatında kullanılacak davlumbazlar, zararlı kaynağa yakın olacak ve davlumbazın
çekme niteliğini bozacak hava akımlarına engel olunacaktır.
Madde 195: Paslandırıcı, aşındırıcı, kemirici, zararlı ve zehirli gazlar, dumanlar veya sisler çıkaran daldırma,
elektroliz, eloksal veya diğer kaplama işlerinin yapıldığı tekneler, kaplar, havuzlar veya tanklar üzerinde
yapılacak çekme ağızları; kabın veya teknenin iç ve üst tarafına yakın ve yatay, boydan boya yarık olacak, bir
uzun kenar boyunca, eni 50 cm 120 cm’ye kadar olan teknelerde, her iki kenar boyunca ve daha büyük
teknelerde ise, dört kenar boyunca devam edecek şekilde yapılacaktır. Davlumbaz ağızları ise; işe engel
olmayacak şekilde tekneye veya kaba yakın ve bunları kaplayacak büyüklükte olacaktır.
9
Madde 196: Aspirasyon tesisatında kullanılan kanal veya borular, yanmaz malzemeden uygun kesitte yapılacak
ve seyyar emme ağızlarında, spiralli veya eğilebilen hortumlar kullanılacaktır. Boru ve kanallar, tekniğe uygun
olarak yapılmış, eklenmiş ve menfezlere sağlam bir şekilde bağlanmış olacaktır. Yanıcı ve parlayıcı gazlar, sisler,
buharlar, dumanlar ve patlayıcı atıkların emildiği kanallar, yuvarlak borudan ve uygun malzemeden yapılmış
olacaktır.
Madde 197: Emilen hava içinde yanıcı veya parlayıcı maddelerin bulunduğu hallerde, aspiratör pervanesinin
kanalı, göbeği ve gövdesi, demir ve çelik malzemeden yapılmayacak, pervane yatakları, kanal dışında, iyi
yağlanmış ve toz geçirmez bir şekilde yapılacak, çıkış menfezlerine, sağlam madeni tel kafesler konacaktır.
Aspiratörlerin elektrik motorları, çalışacağı ortama uygun olacak, emilen hava içinde, yanıcı ve parlayıcı
maddeler bulunduğu hallerde motor, yanıcı ve parlayıcı maddelere karşı, uygun şekilde monte edilmiş veya bu
maddelere dayanıklı tipte yapılmış olacaktır.
Madde 198: Hava filtreleri, kapasite ve nitelik bakımından kullanılacağı işin özelliğine uygun ve en az bir
günlük çalışmaya yeterli olacak ve bunlar, kolay temizlenebilecek ve temizlik sırasında, tehlikeli ve zararlı bir
ortam yaratmayacak şekilde yapılmış olacaktır. Filtrelerin çıkış borularının ağzı, işyeri çatısından en az 180
santimetre yüksekte veya en yakın kapı ve pencereden 8 metre uzakta olacaktır.
Madde 199: İşyerinden emilen hava, tekrar işyerine verilmeyecektir. Ancak, içinde kurşun tozu veya kurşun
buharı veya silis tozu ve benzerleri bulunmayan pis hava, uygun süzgeçlerden geçirilip tamamen temizlendikten
sonra işyerine verilebilecektir.
Madde 200: Aspirasyon tesisatının günlük bakım ve temizliği ile üç ayda bir de genel kontrol ile temizliği
yapılacak ve onarımlardan sonra, tesisatın kuruluş karakteristiği bozulmayacaktır.
Madde 201: Emilen tozlar, bir siklonda toplandığı hallerde, siklon, açıkta, sağlam, rüzgara dayanıklı ve uygun
malzemeden yapılacaktır. Siklonlarda parlayıcı ve patlayıcı atıkların ve tozların toplandığı hallerde, siklonlar,
işyerinin uzağına konacak ve bunlarda patlamaya dayanacak sağlamlıkta menfezler bulunacaktır.
Parlayıcı, Patlayıcı, Tehlikeli ve Zararlı Maddelerle Çalışılan İşyerlerinde ve İşlerde Alınacak
Tedbirler Hakkında Tüzük içerisinde geçen İklimlendirme Konuları
Madde 15: Parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli ve zararlı özellikteki çeşitli kimyasal maddelerin işyeri havasında
bulunan miktarları, belli ve gerekli zaman aralıkları içinde ölçülerek bu miktarların, maddelerin işyeri havasında
bulunmasına müsaade edilen ve orada çalışanların sağlıklarını bozmayacak olan en çok miktardan fazla olup
olmadığı ölçülerek saptanacak ve işyeri havalandırma tesisatı yeterlik bakımından yetkili elemanlarca kontrol
edilecektir.
Kontrol sırasında bu Tüzüğe ekli, 1, 11, 111 numaralı çizelgelerdeki hususlara uyulup uyulmadığı nazara
alınacaktır.
Madde 16: Kullanılacak aspiratörlerin motorları kapalı tipten olacak veya motor ve diğer kısımları işyeri dışında
bulundurulacaktır.
Aspiratörlerin emme boruları, yanmaz malzemeden, yeterli bir kapasitede ve binanın bütün menfezlerinden
uygun bir mesafede havaya açılmış olarak yapılacak, yanabilen her maddeden tecrit edilmiş ve uygun şekilde
topraklanmış bulunacak, patlayıcı gaz karışımı husule getirebilecek ölü alanlar veya akışı zorlaştıracak kesin
dönüşlü dirsekler bulunmayacak ve kolaylıkla temizlenebilecek ve tamir edilebilecek şekilde yapılmış olacaktır.
Madde 19: Parlayıcı, patlayıcı, tehlikeli ve zararlı sıvı veya gaz maddelerin üretimine, kullanılmasına veya bu
maddelerle yapılan diğer işlere yarayan alet, cihaz veya boru donatımının bozulması, delinmesi, sızdırması,
eklerinden kaçak yapması veya havalandırma sisteminin arızalanması halinde; iş kısmen veya tamamen
durdurulacak ve arıza giderilinceye kadar onarım ekibi ve görevliler dışındaki bütün işçiler tehlikeli bölgenin
dışına çıkarılacak ve onarım, bu işi bilen ve gerekli her türlü koruyucu araçları bulunan bir ekip tarafından ve
sorumlu teknik bir elemanın gözetimi altında yapılacaktır.
Madde 167: Küçük veya orta boydaki parçaların püskürtme ile boyanması veya verniklenmesi, uygun kapalı
bölümlerde veya uygun davlumbazlar altında yapılacak, boyacı, daima bu bölüm veya davlumbazların dışında
bulunacaktır. Boyacının bölüm ve davlumbaz dışında bulunması teknik nedenle sağlanamadığı hallerde boya gaz
ve buharı, uygun şekilde dışarı çekilecek veya su perdesi kullanılacak yahut işçilere temiz hava maskesi gibi
uygun kişisel korunma araçları verilecektir.
Madde 168: Boya püskürtme yerlerinde bir günlük iş için yeterli miktardan fazla uçucu ve parlayıcı sıvılar
depolanmayacaktır. Bunlar özelliklerine göre iyice kapalı kaplarda bulundurulacak ve boşalan kaplar derhal
püskürtme yerlerinden çıkarılarak dışarıda uygun bir yere taşınacaktır.
Madde 169: Tabanca boyacılığında kullanılan bölmeler, davlumbazlar, aspiratörler, çekme yolları, ana borular
ve benzeri uygun şekilde en az haftada bir boya ve vernik artıklarından temizlenecektir. Doymamış asitlerden
meydana gelen yağları ihtiva eden boyalarla birlikte organik nitro bileşikli boyalar aynı günde kullanıldığı
hallerde, gerekli temizlik, o günün işleri bittikten sonra yapılacaktır. Temizleme için çabuk parlayabilen
maddeler ve demir veya çelik gibi kıvılcım çıkaran malzemeden yapılmış araçlar kullanılmayacaktır.
10
Madde 172: Değirmenler veya un fabrikalarında bodrumlar, tüneller ve galeriler, buralardaki bantlı
transportörlerin ve diğer tesislerin yanlarına ve alt kısımlarına kolaylıkla yaklaşılacak genişlik ve uzunlukta
yapılmış olacaktır. Tabii havalandırmanın ortamdaki tozların giderilmesine yetmediği hallerde buralar uygun
şekillerde havalandırılacaktır.
Madde 178: Nişastanın öğütülmesi tamamen kapalı sistemde yapılacak, doldurma ve ambalajlamaya kadar
bütün işlemlerde, nişasta tozlarının ortalığa dağılmasına meydan verilmiyecektir. Bu husus sağlanamadığı
hallerde tozlar teşekkül ettiği yerde ortama yayılmadan aspirasyon suretiyle dışarı atılacaktır
Madde 188: Çalışma masaları ve işlenecek parçaların sokulması için gerekli gözlerle, açıklıklar, kauçuk, plastik
veya benzeri maddeden yapılmış olacak ve kenarları taşkın kurşun kaplı davlumbazlar içerisine kapatılmış
bulunacak ve bu masaların kenarları hidroflüorik asitden etkilenmeyen kurşun, gutaperka veya benzeri bir
madde ile kaplı olacak ve dökülen asidin masalar altına akmaması için masaların kenarları yukarıya kalkık
yapılacaktır. Masalarda, çalışmalarda çıkacak zehirleyici gazları doğrudan doğruya çıktıkları noktaya toplayıp
kapalı kanallarla işyeri dışına çekecek tertibat bulunacaktır. Aspirasyon asit teknelerinin üst kenarları boyunca
kuvvetli olacak ve gazlar, yukarıdan aşağı doğru çift cidarlı tertibatla emilecektir.
Madde 210: Kromikasit veya kromatlar ile çalışan işçilere uygun özellikte eldiven giydirilecek ve bu işçilerin
çalıştığı yerlerde, ellerini yıkamaları ve yapışmış olan krom bileşiklerini temizlemeleri için akar su
bulundurulacak ve yeterli havalandırma sağlanacaktır.
Madde 235: Çözücü olarak karbonsülfür yerine daha az zararlı çözücüler kullanılması esastır.Karbonsülfür
kullanılmsı zorunlu olan hallerde işyerlerinde uygun havalandırma tesisatı yapılacaktır.
İşyeri Bina ve Eklentilerinde Alınacak Sağlık ve Güvenlik Önlemlerine İlişkin Yönetmelikte
İklimlendirme ile ilgili bulunan konular
Madde 6: Kapalı işyerlerinin havalandırılması
Kapalı işyerlerinde çalışma şekline ve çalışanların yaptıkları işe göre, ihtiyaç duyacakları yeterli temiz hava
bulunması sağlanacaktır.
Cebri havalandırma sistemi kullanıldığında sistemin her zaman çalışır durumda olması sağlanacaktır.
Havalandırma sisteminin çalışmaması, çalışanların sağlığı yönünden tehlikeli ise arızayı bildiren uyarı sistemi
bulunacaktır.
Suni havalandırma sistemlerinde hava akımı, çalışanları rahatsız etmeyecek şekilde olacaktır.
Çalışma ortamı havasını kirleterek çalışanların sağlığına zarar verebilecek artık ve pislikler derhal dışarı
atılacaktır.
Madde 7: Ortam sıcaklığı, çalışılan ortamın sıcaklığı çalışma şekline ve çalışanların harcadıkları güce uygun
olacaktır.
Dinlenme yerleri, soyunma yerleri, duş ve tuvaletler, bekleme yerleri, yemekhaneler, kantinler ve ilk yardım
odaları kullanım amacına göre yeterli sıcaklıkta olacaktır.
İşyerinin ve yapılan işin özelliğine göre pencereler ve çatı aydınlatmaları, güneş ışığının olumsuz etkilerini
önleyecek şekilde olacaktır.
11