SAYFA 1 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Parmakla gösterilir bir kent haline geldik! geldik Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları kapsamında gezilerini sürdüren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, kentin Türkiye'ye örnek olduğunu söyledi BÜYÜKŞEHİRLE birlikte Denizli'nin tüm noktalarında inanılmaz bir değişim yaşanacağına dikkat çeken Başkan Zolan, "Biz 10 yıl önce Denizli’yi koca bir köyden nasıl verdiğimiz hizmetler ile büyük bir şehre dönüştürdüysek buralarda da sıkıntılarınızı gidereceğiz. Siz Denizli’nin bir zamanlar ne durumda olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Birçok eksiği vardı. Birçok ilçeye imrenirdi. O büyük köyü gece gündüz çalışarak vatandaşlarımızın da desteği ile bu gün Türkiye’de parmakla gösterilir bir hale getirdik" dedi BİRKAÇ yıl sonra Denizli’nin her noktasında yaşam kalitesinin artacağına dikkat çeken Başkan Zolan, "Büyükşehir en çok belde ve köylerimize avantajlar sağlıyor. Biz istiyoruz ki kent merkezinde yaşayan insanların yararlandığı konfordan, hizmetten köylerimizde yaşayanlarda yararlansın. Yasa gereği Büyükşehir Belediyesi, belde ve köylere bütçelerin en az yüzde 10'u kadar her yıl yatırım yapmak zorunda. Bu yatırımlar sayesinde köylerin kaderi değişecek. Daha da önemlisi köyden kente göç durmuş olacak" dedi. >> devamı 10’da 1 ayda 10 bin probleme neşter 24 Ocak 2014 Cuma www.sondakikagazetesi.com DENİZLİ Belediyesi’nin halka yönelik en önemli hizmetlerinin başında gelen Çözüm Masası, hem gelen talepleri karşılama hem de vatandaşa güler yüzlü yaklaşımı ile taktir topluyor. Ayda ortalama 7500 dilekçe ve 3000 sözlü başvurunun yapıldığı Çözüm Masası'nda vatandaşlardan gelen talep ve şikayetler en hızlı şekilde sonuca ulaştırılıyor. Konu hakkında bilgi veren Zolan, "Çözüm Masası'nda şeffaflık, hız, güven ve en önemlisi vatandaş memnuniyeti bizim için vazgeçilmez unsurlar" dedi. >> 10’da SKANDALIN BÖYLESİ Sondakika Gazetesi, Çeşme’de kurulmak istenen RES Santraliyle ilgili olarak belge temin etmeye devam ediyor. Yeni belgeler, ortalığı karıştıracak cinsten Erişen, güven tazeledi! İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası başkanlığına Mehmet Şükrü Erişen tekrar başkan seçildi. Başkan Mehmet Şükrü Erişen, 4 yılda çok önemli işler yaptıklarını ifade ederek, “Odamızın mevcut binası kiraydı. Şu an orası odanın mülküdür. Odamızı kira derdinden kurtardık. Bilgi işlem birimimizi yeniledik ve üyelerimizle ilgili tüm bilgileri bilgisayar ortamında yeniden güncelledik. Odamızın araç sıkıntısını çözdük. Üyelerimizle, kahvaltılı toplantılarda buluştuk ve sorunları sürekli yerinde tespit ettik. Esnafımızın kazancını ve ticaretini arttırmaya yönelik çalışmalar yaptık. Piknikler düzenleyerek ailelerimizle kaynaşmayı sağladık” dedi. devamı 6’da Karne iyi diye hediye verme! Karnedeki başarısından dolayı hediye alarak çocuğu ödüllendirmenin ceza gibi algılanabileceğini söyleyen AÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşilyaprak, velileri uyardı. Prof. Dr. Yeşilyaprak, "Hediye almak yerine çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat vermek çok daha uygun olur. Mesela gönlünce tatil yapması sağlanabilir" dedi devamı 8’de Kocaoğlu söz veriyor yapmıyor! Türkiye’de 11 yılda 4 binden fazla projeye imza attığını ve vaatlerini tek tek gerçekleştirdiğini söyleyen AK Parti adayı Yıldırım, Kocaoğlu'nun ise sözünü tutmadığını söyledi. Yıldırım, Foça'daki minibüsçülerin sorununu da daha önce belediye başkanına ilettiğini, "İlgileneceğim, hemen çözeceğim" yanıtını aldığını ancak sorunun halen devam ettiğini belirtti.Foça’da geçen seçimde söz verilen 89 projeden 22’sinin gerçekleştiren belediyenin sınıfta kaldığını söyleyen Binali Yıldırım, "Karne kırık değil mi? O zaman 30 Mart’ta karneyi yenileyeceğiz" diye konuştu. devamı 6’da ÖZEL HABER Geçtiğimiz günlerde Sondakika Gazetesinin “Özel Haber” olarak ortaya koyduğu olayda yeni bulgular ortaya çıktı. Çeşme’de yapılması planlanan ancak çevrecilerin karşı çıkmasıyla birlikte durdurulan RES’lere ilişkin, Sondakika Gazetesi yeni bir belge ile okurlarının karşısına çıktı. Haberimizde, ABK Şirketinin, kamulaştırılmamış alana girerek çalışma yaptığına ve alan kamulaştırılmadığı için özel mülkiyete girdiğine yer vermiştik. Ancak ABK şirketinden gelen tekzipte, böyle bir durumun olmadığı Şirket Vekili Avukat Arsin Demir tarafından ifade edildi. Öte yandan, Avukat Arsin Demir; araziye giriş izinleri olduğunu ve bu izinlere dayanarak 06.01.2014 tarihinde araziye girdiklerini, belirtti. Çeşme’deki RES haberimize ilişkin ABK Şirketi tarafından tekzip metni gönderildi “TÜM İZİNLERİMİZ MEVCUTTUR” Gazetenizin 19.01.2014 tarihli nüshasında 1. Ve 7. Sayfalar ile 21.01.2014 tarihli nüshasında 1., 8. Ve 9. Sayfalarında müvekkilimiz ve yetkilileri hakkında haksız hukuka aykırı hukuki belgelere dayanmayan ve mesnetsiz iddialarda bulunarak gerçeğe aykırı haberler yapılmıştır. 19.01.2014 Tarihinde gazetenizde yer alan haberlerde; Bakanlıktan izin alınmadan gizli kazı yapıldığı, yerel yönetimlere haber verilmediği, doğanın katledildiği, yangından mal kaçırır gibi taşınma- zları almak istediğimizi, imarın olmadığı vb.şekillerde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulmuştur. Yine 21.01.2014 tarihli nüshanızda ise henüz kamulaştırılmamasına rağmen izinsiz özel mülkiyete girildiği, SGK’sı olmayan işçilerin çalıştırıldığı, taşeron firma ile anlaşmamızın olmadığını, EPDK’nın yetkisiz karar verdiğini, bakanlıktan izin alınmadan 1.derece doğal sit alanında kazı yapıldığı vb.iddialarla haksız haberlerin yapıldığı tespit edilmiştir. devamı 7’de devamı 7’de “RES’LERE DEĞİL, KURULDUKLARI YERE KARŞIYIZ” Kurulmak istendiği ilk günden bu yana çevrecilerin tepkisiyle karşı karşıya kalan ABK Çeşme RES Elektrik Enerji Üretim A.Ş.’ne karşı çevrecilerin eylemi devam ediyor Çevreciler dur durak bilmiyor. İlk günden itibaren eylemlerini sürdüren çevreciler, bu eylemlerine hala devam ediyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Esen Kabadayı; “Eylemlerimiz devam edecek. Bakın, Balıkesir’de Cunda Adası var. Oraya da bir firma RES kurmak istiyordu. Ancak, çevreciler tepki gösterdi. Valilik daha detaylı araştırma yaptı ve proje iptal oldu. Burada da öyle olacak. Eylemlerimiz devam edecek. Çeşme’de RES istemiyoruz” dedi. devamı 7’de Odalarımızın hepsi de 5 yıldızlı olacak! Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde sürdürülen oda ve borsaların akreditasyon çalışmaları kapsamında 5 yıldızlı hizmet verme noktasına ulaşan oda/borsa sayısı 152’ye ulaştı. Ödül töreninde konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, "Bu belge, Londra’da, Paris’te, Berlin’de oda/borsa üyeleri hangi hizmeti alıyorsa, bizim odamızda da üyelerimizin aynı kalitede hizmet alacağının garantisidir. 221oda/borsamız belgesini aldığında oda borsalarımızın yüzde 60’ı akredite olmuş hale gelecek. “2012 sonu itibariyle oda ve borsalarımızda 450’den fazla proje tamamlandı. Oda ve borsalarımız 400 milyon TL hibe kaynak kullandı. 2013 yılında yapılan proje sayısı ise 351. Son bir yılda neredeyse önceki yıllardaki proje sayısının tamamına yaklaştık. Aynı yıl 207 milyon TL de hibe kaynak kullanıldı” dedi. devamı 5’te Darısı İzmir'in başına Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu gibi bölümleri bulunan, 84 farklı türden toplam 2 bin 150 balığın bulunduğu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası açıldı. devamı 11’de SAYFA 02 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 24 Ocak 2014 Cuma Medeniyetlerin beşiği İznik Dünya Mirası olma yolunda Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik'in, UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınması için müracaat edilecek. Prof. Dr. Şahin, "İlk çalışmalar yapıldı ve nisan ayına kadar en azından ön başvurumuzu yapıp aday listeye girmeye çalışacağız. İznik hak ettiği yere gelecek" diye konuştu T arihi MÖ 4'üncü yüzyıla kadar uzanan, Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik ilçesinin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmesi amacıyla çalışma başlatıldı. İznik Belediyesi öncülüğünde Bursa Valiliği ve İznik Kaymakamlığının desteği, Uludağ Üniversitesi (UÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şahin'in koordinatörlüğü ve aynı fakültenin Tarih Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Şahin Kılıç'ın katılımıyla ilçenin tarihi, kültürel ve arkeolojik zenginliklerinin dünya mirasına kazandırılması amacıyla hazırlanan proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna sunulacak. Prof. Dr. Şahin, yaptığı açıklamada, İznik'in ilk resmi kuruluşunun, Bitinya Krallığı döneminde MÖ 4. yüzyıl olduğunu ancak çevredeki kalıntılarda gerçekleştirilen araştırmaların, ilçenin geçmişinin MÖ 8. yüzyıla kadar gitmesi gerektirdiğini ortaya koyduğunu söyledi. Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ait arkeolojik kalıntıların, ilçeye büyük bir tarihi ve kültürel zenginlik kattığını anlatan Şahin, kurulduğu tarihten itibaren İznik'in birçok medeniyete beşiklik yapmasının yanı sıra farklı medeniyetlere kesintisiz yerleşim imkanı sağlaması bakımından da dünyadaki ender yerlerden biri olduğuna dikkati çekti. Şahin, Roma döneminde inşa edilmesine rağmen hala ayakta kalan sur duvarları, tiyatro kalıntıları, nekropol sahası ve yer altı mezarlarının, bu zenginliğin en güzel göstergesi olduğunu ifade ederek, "Şunu söylemek abartılı olmayacaktır; İstanbul'da Tarihi Yarımada ne ise İznik, Bursa açısından o kadar önemli bir yer. İstanbul nasıl Tarihi Yarımada'(ya gözü gibi bakmak zorundaysa Bursa'nın da İznik'e A gözü gibi bakması gerekiyor. Surlarıyla ayakta olan bir kent" dedi. Kenti çevreleyen sur duvarının neredeyse tamamına yakınının bugün hala ayakta olduğuna dikkati çeken Şahin, bu surların 2 bin yıllık bir geçmişe sahip olduğu bilgisini verdi. Göl Kapı'da biraz sıkıntı olduğunu ancak İznik'in, üç sur kapısıyla (Lefke, İstanbul ve Yenişehir kapıları) ayakta duran ender kentlerden biri olduğunu anlatan Şahin, "Belki Diyarbakır burasıyla yarışabilir. Ayakta kalan sur duvarları bakımından Diyarbakır'ın dışında İznik ile şu anda Türkiye'de yarışabilecek başka bir kent yok. İstanbul'da bu kadar sağlam kalan sur duvarı yok, restorasyonlarla biraz ayağa kaldırmaya çalıştılar. Burada restorasyona da gerek olmayan sur duvarı mevcut. Dolayısıyla sahip çıkılması gereken bir kent" değerlendirmesinde bulundu. - "Medeniyetler İttifakı Projesinde aday kentlerden biri İznik" Şahin, Kültür ve Turizm Bakanlığının, son yıllarda İznik'e büyük destek sağladığını, ilçede sürdürülen tiyatro kazılarının bunun en güzel örneklerinden biri olduğunu ifade ederek, Bakanlığın ilgisinden cesaret alarak bu zenginliğin dünya mirasına kazandırılması için proje hazırladıklarını bildirdi. Projeyi, Yrd. Doç. Dr. Kılıç ile hazırladıklarını belirten Şahin, şöyle devam etti: "Projeyi başlattık. İznik Belediye Başkanımız ve Kaymakamımız da destekliyor. İznik Belediye Başkanlığı adına 'UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne İznik'i de alabilir miyiz?' diye yola çıktık. İlk çalışmalar yapıldı ve nisan ayına kadar en azından ön başvurumuzu yapıp aday listeye girmeye çalışacağız. Bu konuda da start verildiğinin müjdesini paylaşmak istiyorum. İnşallah yakın bir zamanda, öngördüğümüz gibi, burasını UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine kabul ettirerek hak ettiği değeri fazlasıyla veririz." Mustafa Şahin, İznik'i, medeniyetlerin buluştuğu bir yer olarak gördüklerini vurguladı. İznik'in sadece Hristiyanlık dini için değil Müslümanlık bakımından da önemli olduğuna değinen Şahin, şunları kaydetti: "Mesela Osmanlı'nın yaptığı ilk medresemiz burada. Bunu da göz önünde bulundurmak lazım. İlk camiler, önemli kiliseler burada. Pagan döneminden çok önemli tapınaklar var. Bunu, özellikle Roma döne- mine ait sikkelerin üzerindeki betimler gösteriyor. Dolayısıyla medeniyetler ittifakının örtüştüğü bir nokta. Zaten bu öneminden dolayı da Başbakanımızın başlattığı, İspanya ile ortak sürdürülen Medeniyetler İttifakı Projesinde aday kentlerden biri İznik. İznik ile İspanya Endülüs-Cordoba arasında yapılan bir proje bu. Bu medeniyetler ittifakında onlar İslam eserlerini koruyacak biz de burada Hristiyanlık eserlerini koruyup böylece medeniyetlerin buluştuğu noktaları ortaya çıkaracağız. Bu tür projeler de var. Yani bütün bunlar bir araya geldiği zaman İznik'in potansiyeli dahi iyi anlaşılmış oluyor." Roma döneminde inşa edilen ve halen dimdik ayakta duran 5 kilometre uzunluğundaki surlarla çevrili İznik, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalan çok sayıda eserin yanı sıra Hristiyanlık inancında önemli kabul edilen, Senato Sarayı'nda 325 yılında 1. Konsil, 787'de İznik Ayasofya Kilisesi'nde 7. Konsil toplantılarına ev sahipliği yapmıştı. 15 ve 16. yüzyıllarda ünü dünyaya yayılan İznik çinileriyle de adından söz ettiren ilçede bugün pek çok atölyede çini üretiliyor.(AA) Tarihin izini Klaros’ta sürecekler GÖKHAN KARACA İ Rockçı imam Tüzer herkes için söyleyecek zmir Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen ‘Taşlar Yerine Oturuyor’ başlıklı arkeoloji söyleşilerinde bu kez antik dünyanın en erken bilicilik merkezi olarak tanınan ‘Klaros’ ele alınacak. İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet gösteren İzmir Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen ‘Taşlar Yerine Oturuyor’ başlıklı söyleşi dizisi devam ediyor. Kentin çeşitli yerlerinde yapılan arkeolojik kazıların ekip başkanlarının İzmirlilerle buluştu- ğu söyleşilerde, bu ay antik dünyanın en eski bilicilik merkezi olarak bilinen Menderes’e bağlı Ahmetbeyli Mahallesi’ndeki Apollon Klaros Bilicilik Merkezi masaya yatırılacak. 25 Ocak Cumartesi günü Kültürpark Fuar Alanı’ndaki Gençlik Tiyatrosu’nda saat 18.00’de gerçekleşecek söyleşide, Prof. Dr. Nuran Şahin 2001 yılından bu yana başkanlığını yürüttüğü Klaros kazılarıyla ilgili bilgileri anlatacak. Yrd.Doç. Dr Akın Ersoy’un moderatörlüğünde gerçekleşecek söyleşinin tarihe yolculuk yapmak isteyenlerden ilgi görmesi bekleniyor. İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Taşlar Yerine Oturuyor’ söyleşi dizisini 2014 yılı Mayıs ayına kadar sürdürmeyi planlıyor. Tarihi M.Ö. 13.yüzyıla dayanıyor Apollon Klaros Bilicilik Merkezi, M.Ö. 13.yüzyıl sonunda kurulup terkedildiği M.S. 4.yüzyıla kadar bilicilik merkezi olarak işlev yapmış. Klaros, antik dünyanın en erken bilicilik merkezi olarak tanınıyor. Klaros antik kentinin yer aldığı Ales Vadisi’ne ilişkin ilk araştırmalar ise 1904 yılında Macridy Bey tarafından başlatılmış. Bayraklı (Smyrna), Notion, Tahtalı Barajı kurtarma kazıları (Halil Ağa Tepesi) kazılarında kazı üyesi olarak katılan Prof. Dr. Nuran Şahin, 2001 yılından bu yana ise Klaros Kazı Başkanı olara görev yapıyor. ntalya'nın Kaş ilçesi Pınarbaşı Köyü Camisi'nde imamlık yapan, arkadaşlarıyla "FiRock" adlı müzik grubu kuran Ahmet Muhsin Tüzer, albümü için yapımcı firma ve menajerle anlaştı. Tüzer, "Herkesi kucaklayan, herkese hitap eden, herkesin ruh dünyasından bir şeyler bulabileceği albüm oluşturmaya çalıştık" Kaş'ta, Pınarbaşı Köyü Camisi'nde imamlık yapan ve arkadaşlarıyla "FiRock" adlı müzik grubu kuran Ahmet Muhsin Tüzer, albümü için yapımcı firma ve menajerle anlaştı. Pınarbaşı Köyü Camisi'nde imamlık yapan Tüzer, Erkin Koray'ın eski gitaristlerinden, aynı zamanda Kramp Grubu'nun kurucularından Doğan Sakin ve baterist İdris Tübcil ile mayıs ayında "FiRock" isimli rock grubu kurmuştu. Grup, single parçası "Mevlaya Gel"e klip çekmiş, ilk konserlerini Ramazan Bayramı'nda Kaş Limanı'nda vermişti. Albüm hazırlıklarını tamamlayan Tüzer, Raks Music Production Company ve menajerlik işlerinin yürütülmesi için birçok ünlünün de avukatlığını ve sözcülüğünü yapan Türk kökenli Alman avukat Ramazan Akbaş ile anlaştı. Tüzer, yaptığı açıklamada, çok yakında "Değişim Zamanı" adlı albüm ile müzikseverlerin karşısına çıkacaklarını söyledi. Albümde ilk olarak 7 parça düşündüklerini, daha sonra grup kararıyla 5'e indirdiklerini ifade eden Tüzer, albümde "Değişim Zamanı", "Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında", Her Nefeste", "Mevlaya Gel" ve "Taleal Bedru Aleyna" parçalarının yer alacağını bildirdi. Tüzer, albümünün tüm kesimlerden beğeni göreceğine inandığını dile getirerek, "Herkesi kucaklayan, herkese hitap eden, herkesin ruh dünyasından bir şeyler bulabileceği albüm oluşturmaya çalıştık. Albüm, İslam dünyasında bir imamın nasıl sosyal olması gerektiği konusunda bir mesaj da verecek. Taleal Bedru Aleyna ilahisini rock sesleriyle süsleyerek daha modernize, özellikle gençlerin sevebileceği bir formatta hazırladık" dedi. Albümün lansmanını İstanbul'da yapacağını anlatan Tüzer, "Lansmanında siyaset, spor, sanat dünyasından tüm kesimden renkli kişileri bir araya getirmeyi düşünüyorum. Ülkemizin geçtiği bu sıkıntılı dönemde lansmanın çok büyük hayırlar getireceğini yürekten inanıyorum" diye konuştu. - New York konseri nisan ayında İki ay önce besteci Catherine Christer Hennix'in, Chora(s)san Time-Court Mirage grubu ile ortaklaşa kurduğu "CC Hennix & The Chora(s)san Time-Court Mirage" grubunda solistlik yapmak için teklif aldığını hatırlatan Tüzer, New York'ta 1013 Nisan'da provalar yapacaklarını, 23 veya 24 Nisan'da da grupla konsere çıkacağını anlattı.Tüzer, grubun Viyana, Amsterdam, Berlin'de özel performanslara imza attığına değinerek, "Catherine Christer Hennix ile İstanbul'a görüştük, stilimi çok beğendi. " diye konuştu.(AA) Yıl: 3 . Sayı: 806 . 24 Ocak 2014 Cuma İmtiyaz Sahibi Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına Eflatun SAYGILI Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fikret DAĞTEKİN Yazı İşleri Müdürü Azime MOLLA Haber Müdürü Gülseren KUMRU Sayfa Editörü Nur Gülmez BEL Salih ASLAN Dağıtım: Hakkı SARIÖZ İdari Merkez Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat İş Merkezi 45/803 Gümrük - Konak / İZMİR Tel: 0232 425 26 10 (Pbx) 0232 425 26 10 Mail: [email protected] Yayın türü: Yerel Basıldığı Yer Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR Tel: 0232 251 76 32 SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir SAYFA 3 SONDAKiKA GAZETESİ >> 3 ASAYiŞ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 17Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe İzmir Barosu’ndan HSYK’ya suç duyurusu Limanda rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma soruşturmasının durdurulması için Başsavcı Hüseyin Baş'ı iki kez telefonla arayan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklayan Demir, "Tehdit, suçluyu kayırma ve görevi kötüye kullanma suçlarından işlem yapılmasını istiyoruz" dedi İzmir Barosu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen limanda rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma soruşturmasının durdurulması için Başsavcı Hüseyin Baş'ı iki kez telefonla arayan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek hakkında, HSYK’ya suç duyurusunda bulundu. İzmir Barosu Başkan Vekili Ercan Demir, Başsavcı Baş’ı tehdit ettiği iddia edilen Müsteşar İpek'in, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, tehdit ve görevi kötüye kullanmak suçlarından cezalandırılması gerektiğini söyledi. Başsavcı Baş tarafından tutanak altına alınan görüşmeye göre İpek’in, TCK’nin 277. maddesine göre yapılmakta olan bir soruşturmada gerçeğin ortaya çıkmasını engelleme, şüphelilerin lehine sonuç doğuracak bir karar verilmesi ve işlem tesis edilmesi için hukuka aykırı olarak soruşturma mercilerini etkilemeye teşebbüs, TCK’nin 277/2 fıkrasına göre başsavcıya yönelik, "Bunu yapmazsanız sonuçlarını katlanırsınız." sözüyle tehdit, TCK’nin 283. maddesine göre suçluyu kayırma, 257. maddeye göre de görevini kötüye kullanma suçu işlediğini söyledi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan tutanakla ilgili olarak Baro Başkan Vekili Demir, İzmir Adliyesi’nde bulunan odasında yönetim kurulu üyeleri ve avukatlarla birlikte basın açıklaması yaptı. Ercan Demir, Başsavcı Hüseyin Baş'ı operasyondan önce iki kez telefonla arayıp soruşturmanın durdurulmasını isteyen Müsteşar Kenan İpek'in, başsavcı ya da herhangi bir cumhuriyet savcısına yürütülen bir soruşturmanın durdurulması, bir savcının görevden alınması veya soruşturmanın kapatılması yönünde emir vermesinin hukuken mümkün olmadığını söyledi. TCDD Liman İşletme Müdürlüğü’nde birtakım yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını, soruşturmada bir bakanın yakınının da olduğu söylenen bazı şüpheliler hakkında arama ve yakalama kararları bulunduğunun basına yansıdığını ifade eden Demir, “Bu soruşturma, İstanbul’da gerçekleşen yolsuzluk soruşturmalarıyla da bağlantılı olarak hükümet kanadında manidar bulunmuş ve bu soruşturmayla ilgili olarak hükümeti itibarsızlaştırmaya yönelik yargı içindeki bir çetenin, söylediklerine göre cemaatin operasyonları olarak bu soruşturma nitelendirilmiş ve buna tepki gösterilmişti. Aynı dönemde iktidar, TBMM’ye HSYK’da değişiklik öngören teklif sundu. Bu teklifin görüşme aşamasında Başbakan, 'İmkanım olsa HSYK üyeleri hakkında gerekeni yapardım, görevden alırdım.' gibi açıklamalarda bulundu. Barolar olarak, bugüne kadar yargı üzerinden muhalifleri bastırma aracına dönüştürüldüğünü söylüyorduk. Başbakan, bazı konuşmalarında yargıya talimat verdiğini açıkça ifade etmişti.” diye konuştu. 'BAŞSAVCI, TUTANAĞI HSYK’YA GÖNDERMİŞ' Son olarak Müsteşar İpek'in, Başsavcı Baş'ı yürümekte olduğu bir soruşturmayı kapatması için aradığının ortaya çıktığını, yapmaması halinde sonuçlarına katlanacağı şeklinde tehditle karşı karşıya kalındığını vurgulayan Demir, “Dün Başsavcı Baş’ı ziyaret ettik. Bizim açımızdan yargı görevlilerinin neci olduklarıyla ilgilenmek gibi bir durum yoktur. Bizim açımızdan mesele, Adalet Bakanı Müsteşarı'nın bir soruşturmanın kapatılması için bir başsavcıyı tehdit etmesi ve kapatmayı kabul etmeyen başsavcının görevinden alınmasıdır. Sayın başsavcıyı ziyaret ettiğimizde, bu tutanağı kendisinin düzenlediğini ve bu olayı yaşadığını anlatmıştır. Kendisi hukukun gereğini yaptığı için gönlünün ve içinin rahat olduğunu ve sürgün edilmesinin çok da önemli olmadığını söylemiştir. Sayın başsavcı, Müsteşar Kenan İpek aradığında bunu tutanak altına almış, soruşturma dosyasıyla ilgili birtakım bilgileri ekleyerek bu tutanağı derhal HSYK’ya göndermiş. HSYK’ya gönderilen tutanakla ilgili amaç, ‘Ben Adalet Bakanlığı Müsteşarı tarafından tehdit edildim, bir soruşturmayı kapatmam için talimat verilmeye çalışıldı, tutanağım da ektedir, benim başvurabileceğim tek yer HSYK’dır. Buyurun bunun gereğini yapın.’ demektir. Başvurusu sonucu, kendisi de hukukçu olan herkesin beklentisi, bu talimatı veren Kenan İpek hakkında soruşturma ve kamu davası açılmasını sağlamasıdır ancak Türkiye hukukun uygulandığı, olağan koşulların yaşandığı bir ülke olmadığı AKARYAKIT ALIMI İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR RÜŞTÜ ÜNSAL POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU için sayın başsavcı bunu beklerken, ‘Bedelini ödersiniz’ sözü gerçekleşmiş ve HSYK kararıyla müsteşar kayrılmış, başsavcıya bedel ödetilmek istenmiş ve görevinden alınmıştır.” dedi. 'BAKAN, MÜSTEŞARIN SUÇ İŞLEDİĞİNİ İTİRAF ETMİŞTİR' Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Müsteşar İpek’le Başsavcı Baş arasında geçen görüşmeyi doğruladığını ancak amacının tehdit ve soruşturmayı kapattırmak olmadığını, hukukun gereğini yerine getirmesi olduğunu açıkladığını hatırlatan Demir, “Burada sayın bakanın ve müsteşarın, yerine getirilmeyen gereğin ne olduğunu açıklaması gerekiyor. Bunun da ne olduğu hepinizin malumu. Burada açık ve net olan sayın bakan, müsteşarının suç işlediğini aslında itiraf etmiş durumda.” şeklinde konuştu. 'BAŞBAKAN TÜRKİYE’Yİ MUZ CUMHURİYETİ YAPMAK İSTİYOR' Adalet Bakanlığı Müsteşarı ya da bir bakanın, hiçbir savcıyı ya da hakimi arayıp bir şeyin gereğini yapmak üzerine görüşme yapamayacağı gibi talimat anlamına gelecek iletişim kuramayacağının altını çizen Demir, şunları söyledi: “İzmir Barosu olarak yargının siyasi iradeye bu denli bağlanması, siyasi iradenin artık savcıları ve yargıçları doğrudan talimatı ve hükmü altına alması yönündeki aleni çabaları karşısında tüm hukukçuların, tüm yurttaşların, başta avukatlar ve barolarla birlikte hakim ve savcıların bu gidişe karşı duruş göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu sürece izleyici kalmak, tarihsel sorun olacaktır. Bu eşiğin aşılmasının ardından hepimiz hakkında, Başbakan'ın talimatıyla soruşturma açılıp soruşturma kapatılması gibi bir döneme gireceğimiz anlamına geliyor. Başbakan, ‘Türkiye, muz cumhuriyeti olmayacak.’ diyordu ama sanırım kendisi Türkiye’yi muz cumhuriyeti yapmak istiyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin muz cumhuriyeti olmasına izin vermeyeceğiz.” Ercan Demir, İzmir Barosu olarak Müsteşar İpek hakkında HSYK’ya, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, tehdit ve görevi kötüye kullanmak suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını ifade etti. Özel soruşturma usulü uygulanması gerektiğini, soruşturmanın Adalet Bakanı’nın iznine tâbi olduğunu hatırlatan Demir, HSYK’nın karar vermesini ve Adalet Bakanlığı Müsteşarı’nın tedbiren görevden alınmasını, gerekli soruşturmalar yapılarak hakkında kamu davası açılmasına dair karar verilmesini talep ettiklerini belirtti. (CİHAN) 01032014-31122014 TARİHLERİ ARASINDA 14 + 1 VE 4 + 1 ŞOFÖRÜ İLE BİRLİKTE 10 AYLIK ARAÇ KİRALAMA HİZMET ALIMI İŞİ BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ-KARŞIYAKA AYŞE SEVİNÇ SOLMAZ AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK Akaryakıt alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/8249 1- İdarenin a) Adresi : Menderes Caddesi No: 437 35140 ŞİRİNYER BUCA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324871345 - 2324873752 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] e) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https:ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2- İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : Miktar ve Tür ekte ver almaktadır. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yerleri : Yüklenicinin Akaryakıt Tüketim Otomosyon Sistemine sahip akaryakıt istasyonları ve Teknik Şartname Ek-2’de belirlenen yerler. c) Teslim tarihleri : Sözleşme imzalandıktan sonra 01.03.2014 tarihinde işe başlanacak ve 31.12.2014 tarihinde kadar İdarenin ihtiyaçları doğrultusunda hizmet araçları için yüklenicinin ATOS’a sahip olan istasyonlarında, hizmet binasında bulunan Jenera tör için ise tüm masraflar yükleniciye ait olmak üzere (Yükleme, boşaltma, nakliye vb.) idarenin talep ettiği zamanlarda teslim edilecektir. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Menderes Cad. No:437 Şirinyer/İZMİR b) Tarihi ve saati : 03.02.2014 - 14:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge. 4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat veya faaliyet belgesi veya belgeler: a) İstekli Dağıtıcı ise Akaryakıt olarak tanımlanan ürünlerin dağılım hakkına sahip olduğuna dair 5015 sayılı Petrol Piyasa sı Kanunu hükümlerine uygun olarak alınmış Dağıtıcı Lisansının aslını veya noter tasdikli suretini: b) İstekli Akaryakıt Pazarlama Bayii ise 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine uygun olarak alınmış Bayi Lisan sının aslım veya noter tasdikli sureti ile birlikte Dağıtıcı ile yapmış olduğu tek elden satış Sözleşmesinin aslını veya no ter tasdikli suretini teklif ile birlikte sunacaktır. 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri: 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, meleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları göste ren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri. 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 10 TRY (Türk Lirası)karşılığı İzmir Defterdarlık Muhasebe Müdür lüğüne yatırılacak şartname bedelinden sonra Rüştü Unsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresinden sa tın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Rüştü Unsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresine elden teslim edi lebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalenderi için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulu nan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici tem inat verecek lerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 01032014-31122014 TARİHLERİ ARASINDA 14+1 ve 4 + 1 ŞOFÖRÜ İLE BİRLİKTE 10 AYLIK ARAÇ KİRALAMA HİZMET ALIMI İŞİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer alma almaktadır: İhale Kayıt Numarası :2014/8453 1-İdarenin a) Adresi : BASINSITESI HASAN TAHSİN CAD. 149 KARABAĞLAR/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2322439067 - 2322440079 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2- İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 01.03.2014-31.12.2014 tarihleri arası şoförü ile 4+1 pick-up ve 14 + 1 minü büs araç kiralama hizmeti alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şart nameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan Tahsin Cad. No: 149 Kara bağlar/İZMİR c)Süresi : İşe başlama tarihi 01.03.2014, işin bitiş tarihi 31.12.2014 3-İhalenin a)Yapılacağı yer : Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan Tahsin Cad. No: 149 Karabağlar/İZMİR 03.02.2014 - 10:00 b)Tarihi ve saati : 03.02.2014-10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale ta rihinin içinde bulunduğu yılda alınmışa tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortaklan, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimde ki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesin de bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gös teren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sa hip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart for ma uygun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler; 4.4.1. Kamuda veya özel sektörde yapılan araç kiralama işleri benzer iş olarak kabul edilecektir. 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bedeli İzmir Defterdarlık Muha sebe Müdürlüğüne yatırılarak Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan Tahsin Cad. No:149 Karabağlar/İZMİR adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirme leri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Ha san Tahsin Cad. No:149 Karabağlar/İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecek lerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Sondakika 24/1 Basın: 843 Sondakika 24/1 Basın: 880 24 Ocak 2014 Cuma Prof. Dr. Tayfun Özkaya, "Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bu ürünleri bir zamanlar satın alarak çiftçi eline geçen fiyatın düşmesini az çok önlerken, sonraları bundan vazgeçirildi. Yurtiçi üretimi korumak uluslararası anlaşmalarla engellendi. Örneğin Türkiye Dünya Ticaret Örgütüne baklagiller için en fazla %25 gümrük vergisi uygulayacağını bildirdi. Buna karşılık Kanada gibi ülkeler çiftçi desteklemelerini düşürmediler. Ülkemizde ise kuru fasulyeye kiloda 10 kuruş destek veriliyor ki bu üretimi teşvik etmiyor." dedi !+1# 1-&-, 6[3_\V]\:W^`XS[_XZYXG`8]\#W^`_LY[Y U_NYLZ_[`F^`@P[X]U^:W^`P[^V]T`WPLPLP`\^W^\]UZ^`XS[S`E_? RSZU^`E]U_VZ_[Y`UPOW^`5,`_[VVYK`2_O^V^Z^[W^`XS[S`E_RSZU^ E]U_VY\Y\`\^[^W^`]R^`X_[X_R`^V`E]U_VY\_`U_XZ_LVYNY`A_M^[? Z^[]`IYXVYK`2YW_`@_[YT`F^`!_UF_\HYZYX`C_X_\ZYNY`]R^`XS[S E_RSZU^\]\`T_[X^V`E]U_VY\Y\`6\X_[_:W_`&G9`(RV_\MSZ:W_ %G<`F^`(OT][:W^`&G&`Z][_`QZWSNS\S`M]ZW][^[^X _M_[VYZT_T_RY\Y`]RV^W]K`6[WY\W_\`C_X_\Z_[`>S[SZS`_ZWYNY M][`X_[_[Z_`XS[S`E_RSZU^W^` 9,G5`QZ_\`JPT[PX`F^[J]R]\] RYEY[Z_WYK`$J^`+\]F^[R]V^R]`.][__V`_XPZV^R]`@_[YT $XQ\QT]R]`CBZPTP`1N[^V]T`+U^R]`[QEK`=[K`@_UES\ 1OX_U_`C][`O_T_\Z_[`M_XZ_J]ZZ^[W^`H]WW]`M][`]A[_H_VIY QZ_\`@P[X]U^`_[VYX`]VA_Z_VIY`QZWSK`!^[`UYZ`';`T]ZUQ\ WQZ_[Y\`PO^[]\W^`*X]T]`UYZ`5;`T]ZUQ\`WQZ_[)`XS[S`E_RSZU^ ]VA_Z_VY`U_DYUQ[SOK`>Y[TYOY`T^[H]T^X`]VA_Z_VY\W_`]R^`<;; T]ZUQ\`WQZ_[Y\`_LYZWYNY`UYZZ_[`QZSUQ[K` CS`QZSTRSO`J^Z]LT^Z^[]`XP[^R^ZZ^LT^`DQZ]V]X_Z_[Y\_ M_NZ_U_M]Z][]OK`@QD[_X`/_ARSZZ^[]`4E]R]`*@/4)`MS`P[P\? Z^[]`M][`O_T_\Z_[`R_VY\`_Z_[_X`I]EVI]`^Z]\^`J^I^\`E]U_VY\ WPLT^R]\]`_O`IQX`B\Z^[X^\G`RQ\[_Z_[Y`MS\W_\`F_OJ^I][]Z? W]K`0S[V]I]`P[^V]T]`XQ[ST_X`SZSRZ_[_[_RY`_\Z_LT_Z_[Z_`^\? J^ZZ^\W]K`1[\^N]\`@P[X]U^`=P\U_`@]H_[^V`1[JPVP\^`M_X? Z_J]ZZ^[`]I]\`^\`E_OZ_` <5`JPT[PX`F^[J]R] SUJSZ_U_H_NY\Y`M]ZW][W]K`CS\_`X_[LYZYX`>_\_W_`J]M] PZX^Z^[`I]EVI]`W^RV^XZ^T^Z^[]\]`WPLP[T^W]Z^[K`+ZX^T]OW^ ]R^`XS[S`E_RSZU^U^`X]ZQW_`9;`XS[SL`W^RV^X`F^[]Z]UQ[`X]`MS P[^V]T]`V^LF]X`^VT]UQ[K`>_\_W_`J]M]`PZX^Z^[W^`MPUPX W^F`E][T_Z_[`I]EVI]Z^[]\`^Z]\W^\`P[P\Z^[]`SHSO`E]U_VZ_`_ZYD ?P[^V]H]`O_[_[Y\Y`W^FZ^V`W^RV^N]`]Z^`OQ[Z_`X_D_V_M]Z]UQ[? M]O]T`J]M]`PZX^Z^[^`I]EVI]T]O]\`[^X_M^V`^W^T^U^H^N]`E]U? _VZ_[Z_`R_V_M]Z]UQ[Z_[K` -+#/,+*%0 (-&'.#-/0)#0 )/+-0*,/&0 +*"*+%, %+ 0,1)#,1-1F^`0_NZY`@QASTZ_[ @_[YT`_VYL`>QQD^[_V]EZ^[]`C][Z]XZ^[]`*@6() .^UV]\`F^`.^UV]\U_NY`C][Z]N]`0B\^V]T`>S[SZS C_LX_\Y`_A]V`8^V]\G`7CS`R^OQ\`O^UV]\`J^[I^X? V^\`_O`_\H_X`X_Z]V^Z]`F^`[_\WYT_\Y`UPXR^X`M][ P[P\K`S`_\X]`O^UV]\U_NY`E]U_VZ_[Y`W_`SUJS\7`W^? W]K`8^V]\G`U_DVYNY`_IYXZ_T_W_G`@P[X]U^`J^\^Z]\W^ <;9'?<;9"`R^OQ\S\W_`O^UV]\`A_R_WY\Y\`UPOW^ ,5:]\]\`V_T_TZ_\WYNY\Y`RBUZ^W]K`ZSR_Z`.^UV]\ F^`.^UV]\U_NY`>Q\R^U]\]\`V_AT]\]\^`JB[^`R^? OQ\W_`LS`_\_`X_W_[`9';`M]\`VQ\`O^UV]\`A_R_WY\Y\ U_DYZWYNY\Y`W]Z^`J^V][^\`8^V]\G`[^XQZV^`_OZYNY\_ [_NT^\`O^UV]\U_NY\W_`X_Z]V^\]\`UPXR^X QZWSNS\_`W]XX_V]`I^XV]K`.^UV]\U_NY`]I]\`]U]`H]\R P[P\`_ZY\WYNY\Y`_\Z_V_\`8^V]\G`LBUZ^`W^F_T`^VV] 7!_R_V`^W]Z^\`O^UV]\Z^[]\`U_N`[_\WYT_\Y`W_ QZWSXI_`]U]K`CS`W_`M][`_F_\V_3`_\H_X`P[^V]H]`MS R^OQ\`M^XZ^W]N]\]`_Z_T_WYK`.^UV]\`_N_HY\W_`^R? X]W^\`:F_[?UQX`R^\^R]:`W^W]N]T]O`D^[]UQV`IQX`_O_ ]\T]L`WS[STW_K`CS`R^\^`WQN_Z`\^W^\Z^[W^\`MS P[P\`^XR]XZ]N]`RBO`XQ\SRS`_T_`@P[X]U^:\]\ A^W^EZ^[]\^`^VX]`^VT^U^H^X`M][`^XR]XZ]X`W^N]Z`MSK CS\S`JB[PD`W^`:@P[X]U^:W^`O^UV]\U_NY\Y\ [^XQZV^R]`\^W^\`MS`X_W_[`WPLVP:`W]U^`D_\]X U_DT_\Y\`A]I`J^[^N]`UQXK`8P\XP`MS`R^\^`O^UV]\ _N_IZ_[Y\Y\`I]I^X`O_T_\Y\W_`U_N_\`U_NTS[Z_[Y\G O^UV]\]`QZSTRSO`^VX]Z^W]N]\]`RBUZ^U^M]Z][]OK`CS\? W_`X]TR^\]\`U_D_M]Z^H^N]`M][`L^U`UQXK`CSG M_XYT`V^WM][Z^[]`F^`]Z_IZ_`B\P`_ZY\_H_X`M][ A_RV_ZYX`W_`W^N]ZK`8]I^X`O_T_\Y\W_`U_NTS[ U_NT_RYUZ_`O^UV]\`I]I^N]\]\`V_I`U_D[_XZ_[Y _[_RY\_`J][^\`U_NTS[`V_\^Z^[]`M][`T^[H^X`JB[^F] JB[^[^X`O^UV]\]\`T^[X^O]\]`U_XT_RYUZ_`Q[V_U_ IYX_\`M][`O^UV]\`A_RV_ZYNYWY[K`8]EVI]Z]XV^`MS`VP[ L^UZ^[`WQN_ZWY[K7`8^V]\G`MS`R^OQ\`O^UV]\W^`W^FZ^V W^RV^XZ^T^R]`WQN[SZVSRS\W_`O^UV]\`U_DYRY\Y\`Q[? V_U_`IYXVYNY\Y`FS[JSZ_WYK`=^RV^XZ^T^\]\`%; XS[SL`R^F]U^R]\W^\`9G5`Z][_U_`IYX_[YZT_RY J^[^XV]N]\]`M^Z][V^\`8^V]\G`7CS`R^OQ\`O^UV]\ J^[I^XV^\`_O`_\H_X`X_Z]V^Z]`F^`[_\WYT_\Y`UPXR^X M][`P[P\K`S`_\X]`O^UV]\U_NY`E]U_VZ_[Y`W_`SUJS\7 ]E_W^R]\]`XSZZ_\WYK`(/."1.".%' !-,/./)-00 "/.+',0./(*.%& 6\H_X`WP\U_W_`P[^V]T`W_[_ZWYNY\W_`E]U_VZ_[ VY[T_\YL_`J^I]UQ[K`>YR_H_RY`PZX^T]O`P[^VT^T^U^ D[QJ[_TZ_\TYL`MSZS\SUQ[K`._V^\` 9,G5`QZ_[_X`SUJS? Z_\_\`JPT[PX`F^[J]R]\]\`RYEY[Z_\T_RY`D^[_X^\W^`E]U_VZ_[Y D^X`WPLP[T^U^H^XV][K`8]EVI]Z^[]T]O]`]R^`P[^V]TW^\ X_IY[_M]Z][`W]U^`XQ\SLVSK`_RSZU^`F^`W]N^[`M_XZ_J]ZZ^[]\ \BM^VZ^LT^U^`J][^H^X`L^X]ZW^`W]N^[`P[P\Z^[Z^`X_[YLYX`^X? ]ZT^R]`M][IQX`_IYW_\`IQX`U_[_[ZY`QZWSNS\S`M^Z][V^\`[QEK =[K`1OX_U_G`C_XZ_J]ZZ^[`VQD[_N_`_OQV`M_NZ_U_[_X X]TU_R_Z`JPM[^`SUJSZ_T_RY\Y`J^[^XR]O`A_Z^`J^V][^M]Z][K @QD[_NY`X_D_V_[_X`^[QOUQ\S`B\Z^U^M]Z][K`8]EVI]`_]Z^R]`]I]\ IQX`]U]`M][`M^R]\`X_U\_NYWY[K`+[^V]T]`_[VVY[T_X`]I]\`X]ZQ? W_`9;`XS[SL`QZ_\`W^RV^N]\`_[VT_RY`D^X`M][`]L^`U_[_T_OK CS`VP[`W^RV^XZ^[`I]EVI]`^Z]\^`J^I^\`E]U_VZ_[Y\`WPLT^R]\] B\Z^T]UQ[K`CS\S\`U^[]\^`A_R_V`O_T_\Y`I]EVI]\]\ P[P\P\P`R_VY\`_Z_[_X`D_O_[Z_U_H_X`XS[SZSLZ_[ QZSLVS[SZT_ZYWY[K`1[\^N]\`XQQD^[_V]EZ^[`W^RV^XZ^\^M]Z][K @/4`W^`P[P\`_Z_M]Z][K`@/4#\S\`U^V^[]`X_W_[`RVQXS QZR_UWYG`D^[_X^\W^`E]U_VZ_[Y\`W_`_LY[Y`UPXR^ZT^R]\] B\Z^U^M]Z][W]K`6\H_X`MS`XP[^R^ZZ^LT^`]W^QZQ3]R]\W^ U_R_XVY[K`8P\XP`@/4`W^FZ^V`XS[SZSLSWS[K`CS\S\`U^[]\^ >_\_W_ZY`F^U_`6T^[]X_ZY`JYW_`V^X^ZZ^[]\]\`A^J^TQ\U_ XS[T_RYG`JPU_`Z]M^[_Z`]W^QZQJZ_[YTYO`]I]\`J_U^V \Q[T_ZW][K`@P[X]U^#\]\`T^[H]T^XG`E_RSZU^`]VA_Z_VIYRY QZT_RY`\Q[T_Z`T]`R]OH^`W^W]K (..1//!' $*+0)0&*, @_[YT`F^`>Y[R_Z`>_ZXY\T_UY =^RV^XZ^T^`>S[STS\_`*@>=>)`U_XZ_LYX`%-G5 T]ZUQ\`Z][_ZYX`U_VY[YT`U_DYZT_RY`]I]\`<<<`D[Q3^ M_LFS[SRS`U_DYZWYNY`M]ZW][]ZW]K`@>=>`=^\]OZ]`(Z >QQ[W]\_VB[P`+T]V`=_NW^F][^\G`WPO^\Z^W]N] M_RY\`VQDZ_\VYRY\W_G`J^I^\`UYZ`VQDZ_T`U_VY[YT`M^? W^Z]`%-G5`T]ZUQ\`Z][_`QZ_\`<<<`D[Q3^`_ZWYXZ_[Y\YG MS\Z_[W_\`-":P\P\`]LZ^TZ^[]\]\`V_T_T^\`M]VV]N]\] M^Z][VV]K`BOZ^LT^`]TO_Z_\_\`-"`D[Q3^`]I]\`%`T]ZU? Q\`5&,`M]\`Z][_ZYX`BW^T^U]`<;9'`UYZY`RQ\S ]V]M_[]UZ^`J^[I^XZ^LV][W]XZ^[]\]`X_UW^W^\ =_NW^F][^\G`LBUZ^`XQ\SLVS`72^[]`X_Z_\`95&`D[Q? 3^\]\`]R^`W^N^[Z^\W][]ZT^R]\^`AYOZ_`W^F_T ^W]ZT^XV^W][K`CS`D[Q3^Z^[]\`W^`^\`J^I`\]R_\`_UY\W_ A^DR]\]\`]\H^Z^\T^R]`M]V^H^XG`U_VY[YTZ_[`]RV]AW_T_ WB\PL^H^XK`<;9"`UYZY`]I]\W^`U_XZ_LYX`'<`T]ZUQ\ Z][_ZYX`A]M^G`TPV^L^MM]RZ^[]T]O]\`A^R_MY\_ U_VY[YZ_H_XK`CS`[_X_TG`I^F[^`]ZZ^[W^`^\`UPXR^X [_X_TK7`=_NW^F][^\G`79<K`8_N[Y`=B\^T]7\W^`D[Q? 3^Z^[]\G`U_VY[YTZ_[Z_`XY[R_Z`X^R]TW^`]RV]AW_TY\ _[V_H_NY\YG`XBUW^\`X^\V^`JBIP\`B\Z^\^H^N]\]G`6C RV_\W_[VZ_[Y\W_`P[^V]T`U_D_\`]LZ^VT^Z^[]\`R_UYRY\Y\ _[V_H_NY\Y`F^`V_[YTR_Z`P[P\Z^[]\`6F[SD_`D_O_[Y\_ ^[]L]T]\]\`XQZ_UZ_L_H_NY\Y`_\Z_VVYK`(//' /!0 !0 -,0 Dünyanın en önemli ülkeleri ekonomik krizden kurtulmanın çaresini ararken, krizin faturasını gençlerin ödediği ortaya çıktı. Genç İşsizlik üzerine dikkat çeken EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Seda Kaya, ısrarla üzerinde durdukları genç işsizlik rakamlarının son dönemde 1.2 puan daha artarak % 19.3 ulaşmasının kaygı verici olduğunu belirtti. Kaya, Avro Bölgesi’ndeki İspanya, Yunanistan ve benzeri ülkelerdeki % 50’ lere varan işsizlik oranıyla karşılaştırıldığında göreceli olarak düşük sayılabilecek bu oranın, Türkiye gibi büyüme potansiyeli eğitimli ve genç nüfusa dayalı ülkeler için çok tehlikeli sonuçlar doğurabileceğinin altını çizdi. Genel işsizlik oranının, Ekim ayında bir önceki yılın aynı ayına göre 0,6 puanlık artışla yüzde 9,7 olduğu vurgulayan EGİAD, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’yu makamında ziyaret eden TÜİK Bölge Müdürü Ökkeş Kulakoğlu, kurumun web üzerinden yapacağı çalışmayla ilgili bilgi verdi. Ziyarette konuşan Kulakoğlu, ‘TÜİK işyerleri ile ilgili yaptığı anketler 2014 yılından itibaren internet üzerinden işyerleri tarafından yapılacaktır. Resmi İstatistik Programı (RİP) kapsamında dünyada ve ülkemizde sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmayı hedefliyoruz. İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu’ya da konu hakkında ayrıntılı bilgiler verdik. İzmir Birliği’ne kayıtlı üyelerin de söz konusu araştırmaları web üzerinden girişleri ile ilgili ortak çalışmalarda bulunacağız’ dedi. (HABER MERKEZİ) açıklamasında işsiz sayısının Ekim 2013 döneminde bir önceki yılın aynı ayına göre 202 bin kişi artarak 2 milyon 743 bin kişiye yükseldiğine dikkat çekti. Aynı zamanda işgücüne katılma oranının bir önceki yılın aynı ayına göre 0,2 puan azalarak yüzde 50,8 olarak gerçekleştiği vurgulanarak, bu oranın OECD ortalamasının % 70 civarında olduğu belirtildi. EGİAD Başkanı Seda Kaya tarım dışı işsizlik oranının, aynı dönemde 0,5 puanlık artışla yüzde 11,9’ a yükseldiğine de işaret ederek, sanayi üretiminin ve üretken yatırımların artması gerektiğini söyledi. Özellikle genç işsizliğin kronikleşme riskine dikkat çeken Seda Kaya, “Gençlerin yarına umutla bakabilmelerini yeniden sağlamalıyız. Yetişmiş insan gücümüz en değerli varlığımızdır. EGİAD olarak Tersine Beyin Göçü projeleri üzerinde çalışırken var olan yetişmiş insan kaynağımızı yeniden başka ülkelere kaptırmamalıyız” dedi. Çözümün iç kısır çekişmelerin bir an önce terkedilerek; üretim ve özellikle yabancı sermaye yatırımlarının yeniden çekilmesinde yattığını belirten EGİAD Başkanı Kaya, “Sanayinin çarkları yeniden üretim için dönmeden, ithalata dayalı girdi tedariki sistemi yerli üretime dönüşmeden istihdam sorununa çözüm bulmak mümkün değildir. Ne yazık ki genç kitlenin istihdamı, yatırımların durma noktasına gelmesi ve yeni iş alanlarının yaratılamaması nedeniyle kısa sürede mümkün görünmemektedir” dedi. (HABER MERKEZİ) *)%,0/(//"/.-(0'&$..$0'.)$ $*+0)010 -*1&-1*=@4)`VQDZ_\VY`R_ZQ\S\W_`WPO^\Z^? \^\`VB[^\^G`=^\]OZ]`_Z]`0_[WYTHYRY`$X[^T`CPUPX_V_G`=^\]OZ] C^Z^W]U^`C_LX_\`^X]Z]`6Z]`=^N][T^\H]G`2_[_\V] C_\X_RY`2^\^Z`/PWP[`0_[WYTHYRY`_O]E`>_? [_W^[^G`@P[X]U^`4W_Z_[`F^`CQ[R_Z_[`C][Z]N] *@4CC)`0B\^V]T`>S[SZS`+U^R]`F^`=@4 C_LX_\Y`^HW^V`1O^[`F^`X_WY\ J][]L]TH]Z^[`X_VYZWYK`@B[^\W^`XQ\SL_\ 2^\^Z`/PWP[`0_[WYTHYRY`>_[_W^[^G <;;-`UYZY\W_\`MS`U_\_`BO^Z`M][ MBZPTW^`W^N^[Z^\W][W]XZ^[]`X_WY\ J][]L]TH]Z^[]\]`:>_WY\`J][]L]TH]`=^RV^X _X^V]:`]Z^`E]\_\RT_\`W^RV^N] R_NZ_WYXZ_[Y\Y`RBUZ^W]K`>_[_W^[^G C+0$/`]Z^`Q[V_XZ_L_`D[Q3^W^ X_WY\Z_[YTYOY\`]L`A_U_VY\_`X_VYZT_Z_[Y\Y R_NZ_T_UY`_T_IZYUQ[SOK`2_[_\V]`C_\X_RY`Q? Z_[_XG`X_WY\Z_[Y\`^XQ\QT]U^`X_VYZYTY\Y`W^RV^X? Z^T^U^\`PZX^Z^[]\`WP\U_\Y\`RP[WP[^M]Z][`MPUPX ^XQ\QT]Z^[]`_[_RY\_`J][^T^U^H^N]\]`WPLP\PUQ[SOK`_X_V PZX^T]OW^G`^[X^Z^[]\`UPOW^`%;G,:SG`X_WY\Z_[Y\`]R^`UPOW^ <,G-:RY`]L`JPHP\^`X_VYZYUQ[K`2][]L]TH]Z]N^`M_LZ_U_\`X_WY\ Q[_\Y\W_`^[X^XZ^[]\`U_[YRY\W_\`_O`QZWSNS`JB[PZPUQ[K`CS`F^[]Z? ^[G`X_WY\`J][]L]TH]Z^[]\`TSVZ_X_`W^RV^XZ^\T^R] J^[^XV]N]\]`^\`_IYX`L^X]ZW^`Q[V_U_`XQUSUQ[K`C]O <;;-`UYZY\W_\`M^[]`X_WY\`J][]L]TH]Z^[]T]O]`F^ D[Q3^Z^[]\]`W^RV^XZ]UQ[SOG`]AV]U_IZ_[Y\_`JB[^ E]\_\RT_\`W^RV^N]`R_NZYUQ[SOK`CS`JP\^ X_W_[G`]L`R_A]M]`X_WY\Z_[_`F^`AX]T`Q[V_NY X_WY\`QZ_\`E][T_Z_[_`R_NZ_WYNYTYO VQDZ_T`E]\_\RT_\`9G&`T]ZU_[`Z][_U_ SZ_LVYK7`W^W]K` =@4`C_LX_\Y`1O^[#W^`D[QJ[_TY\G X_WY\`J][]L]TH]Z^[]\`]L`A_U_VY\_`QZSTZS X_VXY`R_NZ_U_H_NY\_`]\_\WYNY\Y FS[JSZ_WYK`1O^[G`74W_`QZ_[_XG`(Z`X_WY\ 2][]L]TH]Z^[`>S[SZSTSO_`A^[`_Z_\W_X] I_ZYLT_Z_[Y\_`X_VXY`F^`W^RV^X`F^[]UQ[SOK 6T_HYTYOG`X_WY\`J][]L]TH]Z]N]\^`F^`X_WY\ ]RV]AW_TY\_`X_VXY`R_NZ_T_XK7`W]U^ XQ\SLVSK>Q\SLT_Z_[Y\`_[WY\W_\`9';`X_WY\`J][]L]TH]U^ R^[V]E]X_Z_[Y`D[QVQXQZ`PU^Z^[]`V_[_EY\W_\`F^[]ZW]K`*(!6) SAYFA 5 SONDAKiKA GAZETESİ >> Fasulyede sinsi oyun Bakan Eker'den döndü Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, yetkilileri "Bazı illerde kuru fasulyenin fiyatının iyice artmasını bekleyen fırsatçıların 2011 yılının ürünlerini dahi stokladıkları belirlendi Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, "bazı illerde kuru fasulyenin fiyatının iyice artmasını bekleyen fırsatçıların 2011 yılının ürünlerini dahi stokladıklarının belirlendiğini, gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin ardından panikleyen spekülatörlerin, fiyatların düşeceği endişesiyle depolarda ne kadar ürün varsa bir bir piyasaya sürdüklerini" bildirdi.Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, kuru fasulye, patates ve pirinçte spekülasyon yapıldığının belgelendiği belirtildi. Bu üç ürünün üretim azlığını bahane ederek fiyatları yukarı çekmeye çalışanların "stokçular" olduğu ifade edilen açıklamada, bazı illerde 2011 yılının ürünü kuru fasulyenin piyasaya sürüldüğü kaydedildi. Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin ardından fiyatların düşeceği endişesinden panikleyen spekülatörler ellerinde ne kadar ürün varsa piyasaya sürmeye başladı. Türkiye yılda yaklaşık 200 bin ton kuru fasulye üretmekte, 30 bin ton civarında da ithalat yapmaktadır. Bu veriler dikkate alındığında bu yıl da piyasaya arz edilen ürün miktarında herhangi bir azalma yoktur ve yeterli miktarda kuru fasulye bulunmaktadır. Kuru fasulye ile birlikte başlayan ve Patates ile pirinçte de kendini gösteren fiyat oyununun nereden kaynaklandığı tespit edildi. Bazı illerde kuru fasulyenin fiyatının iyice artmasını bekleyen fırsatçıların bırakın geçen yılı 2011 yılının ürünlerini dahi stokladıkları belirlendi. Gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin ardından panikleyen spekülatörler, fiyatların düşeceği endişesiyle depolarda ne kadar ürün varsa birbir piyasaya sürüyorlar." "Spekülasyon yapanların gerçek yüzü ortaya çıkmıştır" Açıklamada, benzer durumun patateste de yaşandığının Bakanlık ekiplerince tespitinin ardından, depolardaki yaklaşık 800 bin ton patates stokunun da eritilmeye başlandığı ve ürünün depo çıkış fiyatının 1,5 liraya kadar düştüğü bildirildi.Toprak Mahsulleri Ofisi'nce halkın büyük bölümünün kullandığı Osmancık pirincinin 2,5 liradan satıldığı dikkate alındığında pirinç fiyatlarının "10 lira olduğu" iddiasının "yalan haber olduğu" belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kendi maddi çıkarları için halkın yediği içtiği gıda maddeleri konusunda spekülasyon yapanların gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Milletin alın terini kişisel çıkarlarına alet ederek ekonomiye darbe vurmaya çalışanlar, milletin gönlünde mahkum olacaklardır. Türk tarımı, birkaç spekülatörün oyunuyla bozulacak bir yapıda değildir. Sağlam temeller üzerine oturtulan ve stratejik bakış açısıyla ele alınan Türk tarımı bütün olumsuz girişimlere rağmen yine üretim rekorları kırmaya devam edecektir. Zira 2013 yılında buğday, mısır, çeltik, ayçiçeği, narenciye, muz, kivi başta olmak üzere birçok üründe tarihin üretim rekorlarının kırıldığı kamuoyunca da bilinmektedir." (AA) 5 EKONOMİ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 17 Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe 5 yıldızlı oda projesi tam gaz ilerliyor! 21 oda/borsa daha akreditasyon belgesine kavuştu. Akreditasyon çalışmaları süren 69 oda/borsa da sertifikasını aldığında 5 yıldızlı oda sayısı 221’e ulaşacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin hedefi 365 oda ve borsanın tamamı Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) bünyesinde sürdürülen oda ve borsaların akreditasyon çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun elinden akreditasyon belgesi alan 21 oda/borsa ile birlikte 5 yıldızlı hizmet verme noktasına ulaşan oda/borsa sayısı 152’ye ulaştı. Akreditasyon süreci devam eden 69 oda/borsanın da çalışmaları tamamlandığında bu sayı 221’i bulacak. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, hedeflerinin 365 oda ve borsanın tamamının akreditasyonlarını tamamlamaları ve 5 yıldızlı oda/borsa konumuna yükselmeleri olduğunu vurguladı. 9. Dönem Oda/Borsa Akreditasyonu Sertifika Töreni TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi. Akredite olan ve akreditasyon süreci devam eden toplam 221 Oda/Borsanın Meclis ve Yönetim Kurulu Başkan ve Üyeleri ile Genel Sekreter ve personelinin katıldığı törenin açılışında konuşan TOBB Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, göreve geldikleri günden itibaren ‘takip eden’ değil, ‘yönlendiren’, ‘yol açan’ olmayı amaçladıklarını belirterek, akreditasyon sisteminin hizmet kalitesinin standardizasyonu açısından büyük önem taşıdığına işaret etti. Hisarcıklıoğlu, akredite olan oda/borsaların, 5 yıldızlı oda/borsa sayılacağını bildirirken, “Bu belge, Londra’da, Paris’te, Berlin’de oda/borsa üyeleri hangi hizmeti alıyorsa, bizim odamızda da üyelerimizin aynı kalitede hizmet alacağının garantisidir. 221oda/borsamız belgesini aldığında. Oda borsalarımızın yüzde 60’ı akredite olmuş hale gelecek” dedi. Bugün, TOBB bünyesindeki 355 oda ve borsanın İngilizce konuşur, yazar ve proje üretir hale geldiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, oda ve borsaların proje fabrikası haline geldiğini söyledi. M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “2012 sonu itibariyle oda ve borsalarımızda 450’den fazla proje tamamlandı. Oda ve borsalarımız 400 milyon TL hibe kaynak kullandı. 2013 yılında yapılan proje sayısı ise 351. Son bir yılda neredeyse önceki yıllardaki proje sayısının tamamına yaklaştık. Aynı yıl 207 milyon TL de hibe kaynak kullanıldı” diye konuştu. verdiklerini kaydetti. Kazakistan Devlet Başkanı Nazarbeyev’e oda borsa sistemi hakkında özel bilgi verdiğini ve Kazakistan’ın Türkiye’deki sistemi uygulamak üzere harekete geçtiğini anlatan Hisarcıklıoğlu,“Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği Başkanı’nın da kendisine, ‘Alman oda sistemini dünyanın en iyisi biliyorduk, ama bizim sizden öğreneceğimiz şeyler var’ dediğini hatırlattı. İş dünyası olarak hep büyük resme odaklandıklarını söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Ülkenin ekonomik olarak büyümesi önemli. Çünkü ekonomi güçlü olmazsa ne vatandaşınızın refahı olur, ne de dışarıda bir ağırlığınız olur. O yüzden üyelerimizin önünü açacak adımlar attık. Kamuyu ekonomiye odaklanmaya zorladık. Çünkü bizim sorumlu olduğumuz kitle, Türkiye’yi taşıyan kitle” ifadesini kullandı. Oda ve borsaların Türk Ticaret Kanunu’nun değiştirilmesiyle, özel sektörün üzerindeki 6 milyar TL’lik yükün kaldırılmasında çok önemli bir rol oynadığını belirten Hisarcıklıoğlu, çekte riski bitiren bir uygulama getirilmesi için de çaba gösterdiklerini dile getirdi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Odalarımız vasıtası ile sisteme kayıt olan firmalar, birbirlerinin sicilini görebilecek” dedi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, ticaret sicilini elektronik ortama taşıdıklarını, fuarcılık ve sigortacılık alanlarına TOBB çatısı altında çeki düzen getirildiğini, TIR ve ATA karneleriyle ihracatın teminatı olduklarını ifade etti. Halim Mete, akreditasyon sürecini anlattı Törenin öğleden sonraki bölümünde gerçekleştirilen seminerde konuşan TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Halim Mete de konuşmasında oda ve borsaların akredite olabilmesi için eğitimler, geliştirme ziyaretleri ve denetimler gibi 3 temel süreci yaşaması gerek- Oda ve borsalar yol açan, yol gösteren hale geldi TOBB’un ve oda/borsaların faaliyetleri hakkında bilgi veren Hisarcıklıoğlu, oda ve borsaların üyeleri için yol açan, yol gösteren kurumlar haline geldiğini dile getirdi. Artık bilgi ihraç eder durumda olduklarını ifade eden TOBB Başkanı, 57 İslam ülkesinin genel sekreterlerine eğitim Fındıkta "yalancı bahar" tehdidi! Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındık üretiminin yoğun olduğu Doğu Karadeniz'deki üreticiler, mevsim itibarıyla hava sıcaklıklarının yüksek olması nedeniyle 2014 ürünü fındık için endişeli Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındık üretiminin yoğun olduğu Doğu Karadeniz'deki üreticiler, mevsim itibarıyla hava sıcaklıklarının yüksek olması nedeniyle 2014 ürünü fındık için endişeli. Üreticiler, "yalancı bahar" olarak tabir edilen ve mevsim şartları nedeniyle yüksek seyreden hava sıcaklıklarının fındık bitkisini yanıltacağını, erken çıkacak fındıkta ürün kaybı yaşanabileceğini belirtiyor. Giresun Ziraat Odası Başkanı Musa Keskin, yaptığı açıklamada, ocak ayında sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini belirtti. Giresun ve yöresinde adeta "yalancı bahar" yaşandığını kaydeden Keskin, fındık bahçelerinin yalancı bahara kanarak 2014 ürününün vaktinden önce doğum sürecine girdiğine dikkati çekti. Bahçelerde yalancı bahar nedeniyle fındıkta doğum sürecinin başlangıcı karanfillerin açmaya başladığını aktaran Keskin, ”Bahçelerimiz büyük risk altında. Fındıkta doğum süreci yalancı bahar nedeniyle erken başladı. Şubat ayında yaşamamız gereken süreçleri ocak ayı içerisinde yaşıyoruz" diye konuştu. Keskin, bahçelerin kar yağışına ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Eğer çok kısa zamanda kar yağışı olmazsa fındık bitkisi strese girecek ve yeni mahsul fındık prematüre doğacaktır. Bir süre sonra iyi gelişemeyen fındık ürününde dökülmeler yaşanacak. Geçtiğimiz yıllarda bunu yaşadık. Hasat döneminde de rekoltede çok ciddi kayıp yaşamıştık. Üretici olarak endişeliyiz. Bitkinin strese girmemesi için bir an önce kar yağmasını bekliyoruz.” Keskin, üreticilerden mutlaka bahçelerine tarım sigortası yaptırmalarını istedi. Keşap Fındık Üreticileri Birliği Başkanvekili Özer Akbaşlı ise fındık üreticisinin 600 saat soğuklamaya ihtiyaç duyduğunu belirtti. Fındık bitkisi için ocak, şubat ve mart aylarında yağacak karların büyük önem arz ettiği- ni anlatan Akbaşlı, "Ocak ayındayız ve sıcaklıklar 20 derece civarında seyrediyor. Sıcaklıklar nedeniyle bölgede yalancı bahar havası hakim sürmekte. Fındık bitkisi için aslında bu dönemlerde kar yağışı olmalı. Çünkü bitki 600 saatlik soğuklamaya ihtiyaç duyuyor ancak ocak ayında Türkiye genelinde olduğu gibi fındık tarımında ciddi kuraklık yaşıyoruz". Fındık ürününün acil olarak kara ihtiyaç duyduğunu belirten Akbaşlı, şunları kaydetti: ”Fındık bitkisinin acil olarak kara ihtiyacı var. Bize asıl ocak ve şubat aylarında kar yağışı gerekli. Karanfiller bu dönemlerde açıyor. Oysa hava çok sıcak. Bahçelerde karanfillerin tamamı açtı. Birkaç güne kadar tamamen kendisini iyice gösterecektir. Eğer kar yağmazsa bitki strese girecek ve zarar görecektir. Yine erken açan karanfiller de büyük risk taşıyor. Şubat ve mart aylarında yaşanabilecek aşırı soğuklarda karanfiller zarar görmekle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum bizi endişelendiriyor.” Akbaşlı, “Fındık üreticileri olarak acilen kar yağışının başlamasını bekliyoruz. Bunun için Allah’a dua ediyoruz. Aksi takdirde çok kötü sonuçlarla karşılaşabiliriz. Allah çiftçinin yar ve yardımcısı olsun” ifadelerini kullandı. (AA) tiğini kaydetti. Sistemin etkinliğinin oda ve borsa üst yönetimlerinin sisteme yaklaşımları ile doğrudan ilgili olduğunu bildiren Mete, Avrupa standartlarında hizmet için yola çıktıklarını hatırlattı. Halim Mete, önemli olanın akredite belgesine sahip olmak değil, bu belgenin gerekliliklerini yaşatabilmek olduğunun altını çizdi. Seminerde, TEPAV Direktörü Güven Sak da Türkiye ve Dünya ekonomisine ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. İlk sertifikalarını alan 9. dönem oda / borsalar TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen 9. Dönem Oda/Borsa Akreditasyonu Sertifika Töreni’nde ilk sertifikalarını alan oda ve borsalar şöyle: Akhisar Ticaret Borsası, Akşehir Ticaret ve Sanayi Odası, Batman Ticaret ve Sanayi Odası, Burdur Ticaret Borsası, Bursa Ticaret Borsası, Çorlu Ticaret Borsası, Erdek Ticaret Odası, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, Kastamonu Ticaret Borsası, Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Manisa Ticaret Borsası, Menemen Ticaret Odası, Muğla Ticaret ve Sanayi Odası, Of Ticaret ve Sanayi Odası, Siirt Ticaret ve Sanayi Odası, Tarsus Ticaret Borsası, Tire Ticaret Odası, Turgutlu Ticaret Borsası, Ünye Ticaret Borsası, Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası. Yeniden sertifika alan oda/borsalar Yeniden akreditasyon sertifikası alan oda ve borsalar ise şunlar: Adana Sanayi Odası, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası, Antakya Ticaret ve Sanayi Odası, Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası, Aydın Ticaret Odası, Eskişehir Ticaret Borsası, Balıkesir Ticaret Odası, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası, Bodrum Ticaret Odası, Giresun Ticaret Borsası, Çorum Ticaret ve Sanayi Odası, Isparta Ticaret Borsası, Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası, Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Karacabey Ticaret Borsası, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası, Karaman Ticaret Borsası, Kocaeli Ticaret Odası, Karapınar Ticaret Borsası, Kayseri Ticaret Odası, Ereğli ( Konya ) Ticaret Borsası, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası, Kuşadası Ticaret Odası, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Salihli Ticaret ve Sanayi Odası, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası, Van Ticaret ve Sanayi Odası, Çarşamba Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Borsası, Kahramanmaraş Ticaret Borsası, Bandırma Ticaret Odası, Trabzon Ticaret Borsası, Biga Ticaret Borsası, Ünye Ticaret ve Sanayi Odası. Kayıtlı işsiz sayısı 2 milyon 600 bin İŞKUR, 2013 yılı aralık ayı itibariyle kayıtlı işsiz sayısını 2 milyon 610 bin 969 kişi olarak tespit etti. İşsizlerin 1 milyon 219 bin 666'sının eğitim durumu ilköğretim, 255 bin 514'ünün lisans, 10 bin 35'inin yüksek lisans, 387'sinin ise doktora olduğu belirlendi. AA muhabirinin İŞKUR verilerinden derlediği bilgilere göre, 2013'ün kasım ayı sonu itibariyle 2 milyon 546 bin 824 olan kayıtlı işsiz sayısı, aralık sonu itibariyle yüzde 2,5 artarak 2 milyon 610 bin 969 kişiye yükseldi. Kayıtlı işsizlerin eğitim durumuna bakıldığında, 48 bin 831'inin okuma-yazma bilmediği, 71 bin 95'inin sadece okur-yazar olduğu, 1 milyon 219 bin 666'sının ilköğretim, 756 bin 931'inin orta öğretim, 248 bin 510'unun önlisans, 255 bin 514'ünün lisans, 10 bin 35'inin yüksek lisans ve 387'sinin ise doktora mezunu olduğu sonucuna ulaşıldı. Doktoralı 18 kimyager işsiz Yüksek lisans ve doktora mezunu olan işsizlerin mesleklere göre dağılımında kimyager ve ziraat mühendislerinin sayıca fazlalığı dikkati çekerken, yüksek lisans yapan işsizlerden 431'inin büro memuru, 351'inin kimyager, 215'inin makine mühendisi, 184'ünün işletmeci, 169'unun ziraat mühendisi ve 117'sinin muhasebeci, doktora yapan işsizlerden 18'inin kimyager, 13'ünün büro memuru ve 5'inin ziraat mühendisi olduğu kayıtlara geçildi. İşsizlerin 1 milyon 557 bin 601'inin 20-34 yaş grubunda olduğu belirlenirken, 116 bin 664'inin 15-19, 804 bin 763'ünün 35-49, 126 bin 387'sinin 50-64 ve 5 bin 553'ünün ise 65 yaş üstü grupta yer aldığı görüldü. (AA) SAYFA 6 SONDAKiKA GAZETESİ >> 6 SİYASET SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 17Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe Ya şikayet etmeyin ya da bu zillete son verin! Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'nun çalışmadığını söyleyen AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor hizmet yapmasak da olur denemez. Kimse vatandaşın güvenini kötüye kullanmasın. Hesabını sorun" şeklinde konuştu AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Binali Yıldırım, "İş yapmak gibi bir derdiniz olacak. 'Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor yapmasak da olur...' Böyle gelmiş böyle gitmez. Kimse vatandaşın güvenini kötüye kullanmasın. Bu seçimler sizin seçiminiz. Ya şikayet etmeye devam edeceksiniz ya da bu zillete son vereceksiniz" dedi. İzmir Demir Çelik Sanayi AŞ’de incelemelerde bulunan Yıldırım, çalışmalar hakkında bilgi aldı. Baret takıp fabrikadaki çalışmaları yerinde gören Yıldırım, daha sonra işçilerle birlikte yemek kuyruğuna girerek yemek aldı, aşçılarla sohbet etti. İşçilerle beraber yemek yiyen Yıldırım, kendisine yoğun ilgi gösteren çalışanlarla fotoğraf çektirdi. Burada konuşan Yıldırım, Aliağa bölgesinin sanayi yoğunluğunun fazla olduğunu, Türkiye’nin ihracatına katma değer ürettiğini, İzmir Demir Çelik Sanayi A de ülkenin köklü kuruluşları arasında yer aldığını dile getirdi. Tesisin nasıl çalıştığını yerinde gördüklerini ifade eden Yıldırım, nisan, mayıs gibi devreye alınması planlanan yeni elektrik üretim tesisinin de 200 kişiye istihdam sağlayacağını kaydetti. Bacaların tütmesinin ülkenin istikrarının, güveninin devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Yıldırım, işçilerden ekmeklerine sahip çıkmalarını istedi. Çalışanlara kazasız, belasız mesai dileyen Yıldırım, görev verilmesi halinde ekip olarak İzmir’in 30 ilçesine hizmet edeceklerini söyledi.Buradan Foça ilçesine geçen Yıldırım, Yeni Foça'da esnaf ziyareti gerçekleştirdi.Eski Foça’da da vatandaşlara hitap eden Yıldırım, iklimiyle, deniziyle, yeşiliyle, denizciliğiyle, tarımıyla, 7 bin yıllık tarihiyle Foça’nın ülkenin en güzel köşelerinden biri olduğunu belirtti. İzmir’in 30 ilçesinde birbirinden değerli adaylarla yola çıktıklarını, Yeni Foça’da insanların yolunu keserek kanalizasyonlarının olmadığını söylediğini dile getiren Yıldırım, "Nerede, hangi devirde yaşıyoruz. Taş devri Fezlekeleri seçimden sonra değil hemen getirin MHPİzmir Milletvekili Oktay Vural, "Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifini değerlendirirken, "Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi. Vural, Meclis'te düzenlediği basın toplantısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yolsuzluk ve rüşvet batağından kendisini sıyırmak için "icazet yollarına" düştüğünü ve Brüksel'e gittiğini ileri sürdü.Erdoğan'ın, 17 Aralık'ta başlayan operasyondan bu yana savcılara yönelik ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, "ülkede terör estirdiğini", ancak Brüksel'deki temaslarının ardından yaptığı açıklamalarda HSYK düzenlemesine ve paralel devlet tartışmalarına hiç değinmediğini ileri sürdü.Başbakan Erdoğan'ın, Brüksel'deki basın toplantısında, aylardır meydanlarda söylediği iddiaların hiçbirini dile getirmediğini savunan Vural, "Çünkü normal demokrasilerde kimse ciddiye almaz. Bunlar ancak Türkiye'de pazarlanır" diye konuştular.Oktay Vural, Erdoğan'ın, HSYK'daki değişiklikleri "halkı rahatsız eden yanlışlıkların düzeltilmesi" olarak açıkladığını ancak aslında halkın HSYK'dan değil yolsuzluk ve rüşvetten rahatsız olduğunu söyledi. Vural, şöyle devam etti: "Brüksel'de, kuvvetler ayrılığının yılmaz savunucusu oldu. Bu kadar pişkinlik olmaz. Başbakan'ın kullandığı sözleri duyunca, 'onunla aynı ülkede mi yaşıyoruz?' diyorum. Belki o paralel bir evrenden gelmiştir. Yasalara karşı gelen, yargıya müdahale eden sen değil misin? 17 Aralık'tan bu yana yargı kararlarını ihlal eden sen değil misin? Savcıları değiştiren, kolluk kuvvetini tehdit eden, mahkeme kararlarını uygulatmayan sen değil misin? Polis ve savcı a- mi? Türkiye’nin en önemli sayfiye şehrinde kanalizasyon yok. Size buradan 11 yıl Türkiye’nin her köşesinde dağ gibi sorunları, dağ gibi eserlere dönüştüren Binali Yıldırım olarak söz veriyorum. Foça belediye başkanını seçtiğiniz gün, başkanımızın gündemindeki ilk konu kanalizasyon olacak" dedi. Türkiye’de 11 yılda 4 binden fazla projeye imza attıklarını, verdikleri sözleri yerine getirerek bugünlere geldiklerini dile getiren Yıldırım, İzmir’in bölünmüş yollarını, çevre yolunu da kendilerinin yaptığını hatırlattı.İZBAN’ı yaptıklarını, burayı günde 600 bin kişinin kullandığını dile getiren Yıldırım, ilçedeki minibüsçülerin sorununu da daha önce belediye başkanına ilettiğini, "İlgileneceğim, hemen çözeceğim" yanıtını aldığını ancak sorunun halen devam ettiğini belirtti.Foça’da geçen seçimde söz verilen 89 projeden yarlayarak, rüşvet ve yolsuzluk çetelerini koruyan, kollayan sen değil misin?" HSYK teklifi HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki görüşmelerinin dün başladığını anımsatan Vural, teklifin oldu bittiye getirilmek istendiğini iddia etti. Dünkü oturumu yöneten TBMM Başkanvekili Sadık Yakut'un, yürütmeden aldığı talimatla teklifle ilgili işlemleri hukuksuz bir şekilde yerine getirdiğini öne süren Vural, teklifin tali komisyon olarak görüşüldüğü Anayasa Komisyonu raporunun, esas komisyon olan Adalet Komisyonu raporuna dercedilmediğini, buna rağmen görüşmelerin başlatıldığını söyledi. Vural, "Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi. Adalet Bakanı Müsteşarı'nın, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı ile yaptığı telefon görüşmesine değinen Vural, Müsteşar'ın, söz konusu savcıyla, Bakan talimatı üzerine görüştüğünü ileri sürdü. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, dün TBMM Genel Kurulu'nda konuyla ilgili yaptığı açıklamayı anımsatan Vural, "Müsteşarın bilgi almak için aradığını söylüyor. Bunu bir hukukçunun söylemesi ayrı bir garabet. Yolsuzluğu soruşturan savcı, Bakan Erişen, yeniden başkan Mazlum VESEK İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası başkanlığına Mehmet Şükrü Erişen tekrar başkan seçildi. İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odası Birliği (İESOB) Konferans Salonu’nda yapılan genel kurula İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Mardinliler Federasyonu (İMAFI) Genel Başkanı Mehmet Şakin Irmak, İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen de katıldı. İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası 24. Olağan Genel Kurulu’nu önceki gün gerçekleştirdi. Mevcut başkan Mehmet Şükrü Erişen’in tek aday olarak girdiği seçimlerde, üyeler Erişen’e güven oyu verdi. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan genel kurulda, odanın 4 yıllık faaliyetleri sergileyen bir slayt gösterisi yapıldı. Başkan Mehmet Şükrü Erişen, 4 yıllık süre içinde odada hizmet adına ciddi atılımlar yaptıklarını ifade ederek, “Odamızın mevcut binası kiraydı. Şu an orası odanın mülküdür. Odamızı kira derdinden kurtardık. Bilgi işlem birimimizi yeniledik ve üyelerimizle ilgili tüm bilgileri bilgisayar ortamında yeniden güncelledik. Odamızın araç sıkıntısını çözdük. Üyelerimizle, kahvaltılı toplantılarda buluştuk ve sorunları sürekli yerinde tespit ettik. Esnafımızın kazancını ve ticaretini arttırmaya yönelik çalışmalar yaptık. Piknikler düzenleyerek ailelerimizle kaynaşmayı sağladık” dedi. Erişen, kent valilik, kaymakamlık ve belediyeleriyle sürekli iyi ilişkiler içinde olduklarını da kaydetti. HAMDİN ERİŞEN VE ZEKERİYA MUTLU’NUN ÇIRAĞI İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen ve İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu’ya çok teşekkür eden Erişen, “Ben Hamdin Erişen ve Zekeriya Mutlu’nun çırağıyım. Onlara buradan tekrar saygılarımı sunuyorum” ifadesini kullandı. Erişen, odanın faaliyetleri ile ilgili eksikliklerin kendilerine iletilmesinden memnun olduklarını kaydederek, “Arkadaşlarımızın eleştirileri bize güç verir. Bir eksikliğimiz varsa, gelip bize söylemeleri bizi mutlu eder” sözlerine yer verdi. İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu da, Erişen ve ekibini çalışmalarından dolayı tebrik ederek, “Ben, Şükrü Erişen ve arkadaşlarından çok memnunum. Siz değerli esnafımızı ve üyeleri mutlu etmek için elinden geleni yapıyor. Esnaf odası başkanlığı yapmak gerçekten zor bir iş. Şükrü başkanın bunu hakkıyla yaptığını görüyorum ve gurur duyuyorum Konuşmasında beni ustası olarak dile getirmesi beni çok duygulandırdı. Yolu açık olsun, başarısı daim olsun” açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından, konuklara plaketler takdim edildi. Gündem maddelerinin tamamlanmasının ardından seçime geçildi. Tek aday olarak seçime giren Mehmet Şükrü Erişen, yeniden başkanlığa seçildi. 22’sinin gerçekleştiren belediyenin sınıfta kalmayı hak ettiğini ifade eden Yıldırım, "Karne kırık değil mi? O zaman 30 Mart’ta karneyi yenileyeceğiz" dedi. "Böyle gelmiş böyle gitmez" İlçeye çeşitli engellere rağmen balıkçı barınağı yaptıklarını, Yeni Foça’ya da bu yıl 200 yat kapasiteli yat limanı yapacaklarını söyleyen Yıldırım, Aliağa fabrikalar bölgesi Yeni Foça’ya yolunun ihalesinin gerçekleştirildiğini ve 5 kilometrelik kısmın altyapısının bittiğini, yolun bu sene tamamlanacağını, ilçenin Menemen yolunun da bölünmüş yol haline getirilmesi için proje çalışmalarına başladığını belirtti. Yıldırım, şöyle konuştu: "Söz verip yapmamak yok. Ya söz vermeyeceksiniz ya da verdiğiniz sözü yerine getireceksiniz. İnsanları bir şeyden anlamıyor diye düşünmeyin. Bugün gün Foça'da verilen sözlerin hesabının sorulma günüdür. Önce Foça’yı erişilir hale getireceksiniz, kanalizasyonunu, altyapısını yapacaksınız. Sonra ekonomisini canlandıracaksınız. İnsanlar paraşütle, uçarak mı gelecek. Foça'dan körfeze kadar, Karaburun’a kadar deniz otobüsü neden olmasın. Komşu adalara seferler neden olmasın. Pekala olur. Ama bunu bilen olursanız yaparsınız.Buranın en temel problemlerinden bir tanesi sit. Hiçbir yere elini atamıyorsun. Sit, İngilizce 'otur' demek. Sit de olacak, iş de olacak. Bunların ikisi bir arada mümkün. Ama her şeyden önce sizin derdinizle dertlenecek insan lazım. Size Emrullah Salih Keleş lazım. Bunlar kolay işler, hiç de zor değil. Ama dediğim gibi dertli olacaksınız, iş yapmak gibi bir derdiniz olacak. ‘Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor yapmasak da olur...’ Böyle gelmiş böyle gitmez. Kimse vatandaşın güvenini kötüye kullanmasın. Bu seçimler sizin seçiminiz. Ya şikayet etmeye devam edeceksiniz ya da bu zillete son vereceksiniz." (AA) tarafından tehdit ettiriliyor sonra sürgün ediliyor sonra da hukuk devleti masalına inanmamız bekleniyor" diye konuştu.Eski Bakanlarla ilgili fezlekelerin halen Meclis'e gelmediğini belirten Vural, "Fezlekeler Adalet Bakanı'na gelmiş. Bakan ne yapıyor? 'Benim inceleme yetkim yok' diyor. O zaman niye bekletiyorsun bu fezlekeleri. Amaç bellidir. Fezlekeleri seçim sonrasına bırakmak istiyorlar. Yolsuzluğun gündemden düşmesini bekliyorlar" dedi. Adana'da durdurulan tırlar Adana'da durdurulan tırlara değinen Vural, MİT Kanunu'ndaki "soruşturma açılması Başbakan iznine tabidir" yönündeki düzenlemenin MİT personeliyle ilgili olduğunu, tırlardaki malzemeyi, yani bir objeyi kapsamadığını ifade etti. Devletin suikast düzenleme, yasa dışı işlere girme gibi bir hakkının olmadığını dile getiren Vural, bu soruşturmaların önünün kesilmesinin, faili meçhulü meşrulaştırmak olacağını iddia etti. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Vural, "Suriye'nin ku Kürtlerin özerklik ilan ettiği" yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, hükümetin, bu durumları engellemek için Meclis'ten aldığı sınır ötesi harekat yetkisini kullanmadığını söyledi.Bölgede dört parçalı Kürdistan'ın oluşturulmaya çalışıldığını belirten Vural, bunun, Türkiye'nin milli güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu, ancak hükümetin herhangi bir tedbir almadığını savundu. (AA) Elektrik faturaları VATANDAŞI ÇARPIYOR! Kaldırılacağı ya da azaltılacağı yönünde verilen sözlere rağmen, çeşitli adlar altında elektrik faturalarına yansıtılmaya devam edilen ek bedeller, bir kez daha Meclis gündemine taşındı. Elektrik faturalarının, “vergi, fon, kesinti, pay” gibi adlar altında şişirilerek tüketicinin üzerine ek yük bindirilmesi yönündeki uygulama, bir kez daha Meclis gündemine taşındı. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, faturalardaki ek bedellerin “azaltılması” ya da “kaldırılması” yönünde daha önce yapılan açıklamalara rağmen uygulamanın neden hâlâ sürdürüldüğünü sordu. Bakan Taner Yıldız’a yönelttiği soru önergesinde Türeli, Bakanlığın aynı konuda yaklaşık bir yıl önce yönelttiği soruya, “fon/vergi gibi kalemlerin azaltılması veya tamamen kaldırılması Bakanlığımızın hedefleri arasında yer almaktadır” şeklinde yanıt verdiğini anımsatarak, “Ülkemizde meskenlerde kullanılan elektrik faturalarına elektrik kullanım bedelinin yanı sıra, vergi, fon ve çeşitli kesintiler adı altında pek çok kalem eklenmektedir. Sıra dağıtım bedeli, sayaç okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, perakende hizmet satış bedeli, Enerji Fonu kesintisi, TRT payı gibi adlar altında toplanan bu bedeller ve fonlar tüketicinin kullandığı elektriğin faturalarını şişirmektedir. Söz konusu vergi ve fonların azaltılması veya kaldırılmasına yönelik olarak Bakanlığınızca bugüne kadar atılmış somut bir adım var mıdır?’’ diye sordu. (HABER MERKEZİ) SAYFA 7 SONDAKiKA GAZETESİ >> 7 SİYASET SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 17Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe Yavuz ATALAY / ÖZEL HABER SKANDALIN BÖYLESİ! Sondakika Gazetesi, Çeşme’de kurulmak istenen RES Santraliyle ilgili olarak belge temin etmeye devam ediyor. Yeni belgeler, ortalığı karıştıracak cinsten Geçtiğimiz günlerde Sondakika Gazetesinin “Özel Haber” olarak ortaya koyduğu olayda yeni bulgular ortaya çıktı. Çeşme’de yapılması planlanan ancak çevrecilerin karşı çıkmasıyla birlikte durdurulan RES’lere ilişkin, Sondakika Gazetesi yeni bir belge ile okurlarının karşısına çıktı. Haberimizde, ABK Şirketinin, kamulaştırılmamış alana girerek çalışma yaptığına ve alan kamulaştırılmadığı için özel mülkiyete girdiğine yer vermiştik. Ancak ABK şirketinden gelen tekzipte, böyle bir durumun olmadığı Şirket Vekili Avukat Arsin Demir tarafından ifade edildi. miştir. Şöyle ki: şirketin, araziye 06.01.2014’te girdiğini şirket kendi beyan etmiştir. Bu girişin olabilmesi için, arazinin kamulaştırma işleminin tamamlanması gerekir. Ancak, arazilerin kamulaştırma işleminin o tarihte bitmediği, EPDK’nın gazetelere vermiş olduğu ilandan açıkça anlaşılmıştır. EPDK, 15.01.2014 tarihinde vermiş olduğu ilanın 7. Maddesinde de açıkça görülüyor ki; EPDK’nın da kabul ettiği şekliyle hiçbir arazi kamulaştırılmamış ve kamulaştırma süreci devam etmiştir. Bu ilanın 7. Maddesine bakıldığında netçe görülecektir ki, araziler henüz kamulaştırılmamış ve özel mülkiyetten çıkmamıştır. Öte yandan, Avukat Arsin Demir; araziye giriş izinleri olduğunu ve bu izinlere dayanarak 06.01.2014 tarihinde araziye girdiklerini, belirtti. EPDK’nın gazetelere vermiş olduğu ilan aşağıda yer almaktadır. İlgili yasalar, faaliyetin (araziye girişin) gerekleşebilmesi için, alanın kamulaştırılma işleminin tamamen bitmesi gerektiğini belirtiyor. 01.06.2013- 10.07 2013 tarihleri arasında Avukat Arsin Demir’in verdilğini ifade etttiği Asliye Hukuk mahkemesi kararları, kamulaştırma ve idare adına tescil kararı değildir. Sadece TESPİTe ilişkin kararlardır. Yargıtay tarafından verilen kararlar da bu yöndedir. Nitekim ,Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 17.7.2008 gün E:2008/7975,K:2008/10058 sayılı kararda; " Açılan davada mahkemece verilen el koyma kararı ile mülkiyet idareye geçmemekte yine mahkemece verilen taşınmazın kıymet taktiri gerçek bedel olarak nitelendirilmemektedir. Mahkemece verilen bu kararlar TESPİT mahiyetindedir" denilmek suretiyle kıymet takdiri ve el koyma kararlarının nihai bir karar olmadığı ve sadece bir tespit olduğu açıkça vurgulanmıştır. Netice olarak bu kararlara istinaden özel mülke girmek mümkün değildir. Taşınmaz malın idare adına tescili 2872 sayılı Kanunun 10. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddede belirlenen yasal süreç tamamlandıktan sonra idare adına tescil kararı verilmesi gerçekleşirse idare adına tescili müteakip yatırımcı firmaya arazinin tesliminden sonra araziye girilebilir. Mahkeme nezdinde yapılan araştırmada, asliye hukuk mahkemesine tescil davaları yeni açılmış olup daha süreç yeni başlamıştır ve henüz idare adına tescil yoktur. Kamulaştırmak istenilen parseller halen özel mülktür. Tapu kayıtlarına bakıldığında bu gerçek açıkça görülecektir. Bu durumda özel mülke izinsiz girme durumu vardır. “T.C. ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ ÇEŞME ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN (KAMULAŞTIRMA İLANI) DAVACI İDARE: ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU VEKİLİ AV. MUHAMMET YUSUF DÜNDAR TARAFINDAN AŞAĞIDAKİ LİSTEDE SIRALI KAMULAŞTIRMAYA TABİ TUTULAN TAŞINMAZLARIN MÜLKİYET HAKLARININ TAPUDA HAZİNE ADINA TESCİLİ İLE MAHKEMECE TESPİT EDİLECEK BEDELİN HAK SAHİPLERİNE ÖDENEBİLMESİ AMACIYLA 4650 SAYILI KANUN İLE DEĞİŞİK 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUNUN 10. MADDESİ GEREĞİNCE MAHKEMEMİZDE AÇILMIŞ BULUNAN KAMULATIRMA BEDELİNİN TESPİ- Yasalarda açıkça ifade edilmiş bu durumun belgesini ise Sondakika Gazetesi temin et- Tİ VE TESCİL DAVALARINDA; 1-DAVACI ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU’NUN (EPDK)11.03.2010 TARİHLİ VE 2661-6 KARARI GEREĞİNCE BELİRTİLEN TAŞINMAZLARIN KAMULAŞTIRILMASINA KARAR VERİLDİĞİ, 2-KAMULAŞTIRILMA BEDELİNİN HAK SAHİPLERİ ADINA VAKIFBANK ÇEŞME ŞUBE- SİNE AÇILACAK OLAN BİR HESABA YATIRILACAĞI, 3-KONUYA VE TAŞINMAZLARIN DEĞERİNE İLİŞKİN TÜM SAVUNMA VE DELİLLERİN İLAN TARİHİNDEN İTİBAREN ON (10) GÜN İÇİNDE MAHKEMEYE YAZILI OLARAK BİLDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ 2014/4-5-6-7-8-9-10-1112-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-2627-28-29-30-31 ESAS NUMARALI DOSYALARININ DURUŞMALARI 27.02.2014 TARİHİNDE SAAT 9.30’DAN İTİBAREN ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DURUŞMA SALONUNDA YAPILACAĞI, MAHKEMENİN DAVETİNE UYMAYANLAR HAKKINDA YOKLUĞUNDA YARGILAMA VE İŞLEM YAPILACAĞI, 4-KONUYA VE TAŞINMAZLARIN DEĞERİNE İLİŞKİN TÜM SAVUNMA VE DELİLLERİN İLAN TARİHİNDEN İTİBAREN İKİ (2) HAFTA İÇİNDE MAHKEMEYE YAZILI OLARAK BİLDİRİLMESİ GEREKTİĞİ, 5-MALİKLERE ÇIKARILAN MEŞRUHATLI DAVETİYENİN TEBLİĞİNDEN İTİBAREN VE/VEYA KENDİLERİNE TEBLİGAT YAPILMAYANLARA TEBLİGAT YERİNE GEÇMEK ÜZERE YAPILAN İLANDAN İTİBAREN OTUZ (30) GÜN İÇİNDE KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNE KARŞI İDARİ YARGIDA İPTAL VE ADLİ YARGIDA MADDİ HATALARA KARŞI DÜZELTİM DAVASI AÇILABİLECEĞİ, 6-AÇILACAK OLAN DAVALARDA HUSUMETİN ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU’NA YÖNELTİLMESİNİN GEREKTİĞİ, 7-OTUZ (30) GÜN İÇERİSİNDE KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNE KARŞI İDARİ YARGIDA İPTAL DAVASI AÇILMADIĞI VE/VEYA İDARİ DAVANIN AÇILDIĞI VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ ALINDIĞININ BELGELENDİRİLMEDİĞİ TAKDİRDE KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN KESİNLEŞECEĞİ VE MAHKEMEMİZCE TESPİT EDİLEN KAMULAŞTIRMA BEDELİ ÜZERİNDE TAŞINMAZIN KAMULAŞTIRILAN MÜLKİYET HAKKININ KAMULAŞTIRMAYI YAPAN HAZİNE ADINA TESCİLİNE KARAR VERİLECEĞİ, HUSUSUNDAKİ KEYFİYET 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUN 10. MADDESİ UYARINCA İLANEN DUYURULUR. 15.01.2014” Sondakika Gazetesi olarak, olayla ilgili tüm bulguları okurlarımız ile paylaştık. Tekzip, ÇSYP’nun açıklamaları ve gazetecilik başarısı göstererek Sondakika Gazetesinin elde ettiği belgeler… Bu, belge-bilgi ve doneler neticesinde, tüm değerlendirmeyi kamuoyuna bırakıyoruz… “RES’LERE DEĞİL, KURULDUKLARI YERE KARŞIYIZ” Kurulmak istendiği ilk günden bu yana çevrecilerin tepkisiyle karşı karşıya kalan ABK Çeşme RES Elektrik Enerji Üretim A.Ş.’ne karşı çevrecilerin eylemi devam ediyor Çevreciler dur durak bilmiyor. İlk günden itibaren eylemlerini sürdüren çevreciler, bu eylemlerine hala devam ediyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu Dönem Sözcüsü Fatma Esen Kabadayı; “Eylemlerimiz devam edecek. Bakın, Balıkesir’de Cunda Adası var. Oraya da bir firma RES kurmak istiyordu. Ancak, çevreciler tepki gösterdi. Valilik daha detaylı araştırma yaptı ve proje iptal oldu. Burada da öyle olacak. Eylemlerimiz devam edecek. Çeşme’de RES istemiyoruz” dedi. RES’lere karşı olmadıklarını da belirten Fatma Esen Kabadayı; “Türkiye ekonomisinde elektrik ve rüzgar enerjisinin ne kadar önemli olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kabul etmediğimiz ne RES’ler ne de ABK… Bizim için firmanın adı önemli değil. Bizim için önemli olan RES’lerin yaşam alanı dışında kurulması ve kullanılmasıdır. Bir vatandaş olarak hazineye ait olan birçok arazinin olduğunu biliyorum. Bu hazine arazilerinin içinde rüzgar verimliliği tespit edilerek kullanılabilecek milyonlarca metre kare alan mevcutken nefes alabileceğimiz ve turizm açısından kıymetli olan arazilerin özellikle seçilme nedeni ne? Bunu anlamıyoruz. Tekrar söylüyorum RES’lere hayır demiyoruz. Ama kuruldukları yerin daha dikkatle daha özenle seçilmesini ve kamu yararı değerlendirilirken sadece enerji değil insanların bitkilerin doğanın öneminin de göz ardı edilmemesini istiyoruz. Kamu yararı tek başına enerji ve ekonomi değildir. Kamu yararı yarınların yaşayacağı alanları sağlıklı huzurlu ve stresten uzak her metre kareyi muhafaza etmektir. Türkiye’de imar planları yapılırken kamu yararı aranır. Trafiğin sıkışıklığı dahi planın iptalini gerektirir. Kamu demek vatandaş demektir. Bu konuda vatandasın duyarlılığını üretici firmalardan da bekliyoruz. Bu çabalarımız geleceğe yatırımdır. Yatırımcıyı batırmak değildir. Yatırımına da harcadığı paraya da emeklerine de saygı duyuyoruz. Biz de yaşam alanlarımıza saygı duyulmasını istiyoruz. Türkiye genelinde 100 de 85 sakızın üretildiği bir alana girerek bütün doğayı mahvetmek onların da isteyeceği bir şey değildir. Bunun eksik bir inceleme olduğunu düşünüyorum. Doğaya ve bizim davranışlarımıza saygı gösterilerek tekrar araştırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı. Aşağıdaki yazı; Çeşme’deki RES haberimize ilişkin ABK Şirketi tarafından gönderilmiş tekzip metnidir “TÜM İZİNLERİMİZ MEVCUTTUR” Gazetenizin 19.01.2014 tarihli nüshasında 1. Ve 7. Sayfalar ile 21.01.2014 tarihli nüshasında 1., 8. Ve 9. Sayfalarında müvekkilimiz ve yetkilileri hakkında haksız hukuka aykırı hukuki belgelere dayanmayan ve mesnetsiz iddialarda bulunarak gerçeğe aykırı haberler yapılmıştır. 19.01.2014 Tarihinde gazetenizde yer alan haberlerde; Bakanlıktan izin alınmadan gizli kazı yapıldığı, yerel yönetimlere haber verilmediği, doğanın katledildiği, yangından mal kaçırır gibi taşınmazları almak istediğimizi, imarın olmadığı vb.şekillerde gerçeğe aykırı beyanlarda bulunulmuştur. Yine 21.01.2014 tarihli nüshanızda ise henüz kamulaştırılmamasına rağmen izinsiz özel mülkiyete girildiği, SGK’sı olmayan işçilerin çalıştırıldığı, taşeron firma ile anlaşmamızın olmadığını, EPDK’nın yetkisiz karar verdiğini, bakanlıktan izin alınmadan 1.derece doğal sit alanında kazı yapıldığı vb.iddialarla haksız haberlerin yapıldığı tespit edilmiştir. Müvekkil şiretimiz EPDK tarafından verilmiş 11.03.2010 tarih ve EÜ/2461-6/1600 No.lu üretim lisansına sahiptir açıklamasını yapan şirketin avukatı Av. Arsin Demir; “Proje uygulama safhasına gelene kadar gerekli olan tüm izinler resmi kurum ve kuruluşlardan alınmıştır. Alınan izinler ve ‘türbin servis yollarının çalışmalarına’ başlanacağına dair bilgi bir ön yazı ile 02.01.2014 tarihinde Çeşme Kaymakamlığına, Çeşme Belediye Başkanlığına, Çeşme İlçe Jandarma Komutan- lığına verilmiştir. Bahsedilen dilekçelerimiz ve ekleri adı geçen tüm kurum kayıtlarında mevcuttur. Aynı amaçla aynı bilgilendirme 03.01.2014 tarihinde İzmir Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de yapılmıştır. Enerji Projemize ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Koruma amaçlı Uygulama imar planı Bakanlık Makamının 28.03.2013 tarih ve 3161 sayılı Olurları ile 644 sayılı KHK’nin 13/A maddesi uyarınca onaylanmıştır. İmar Planları 05.04.2013 tarihinde İzmir İl Çevre Müdürlüğü’nde askıya çıkarılmış ve imar planları kesinleşmiştir. Bu paralelde gerekli tüm kurum izinleri olmadan enerji projelerine imar planı onayı alınmasının mümkün olmadığı gerçeği karşısında bilinçsiz ve asılsız iddialarda bulunulmamalıdır” dedi. Doğal Sit alanı konusuna da açıklık getiren Av. Demir; “1. Derece doğal sitlerde uygulama yapılması ile ilgili gerekli tüm izinler kurum ve komisyonlarca onaylanarak alınmıştır. Gerekli tüm izinler alındıktan sonra kamulaştırma sürecine geçilmiş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 07.03.2013 tarih ve 4307-83 sayılı kamulaştırma kararı verilmiştir” ifadelerini kullandı. Öte yandan, sözlerine; projenin kamu yararı niteliğinde olan bir enerji projesi olması ve yapılacak iş ve işlemlerin acele olması nedeniyle acele kamulaştırma ve el koyma kararının alınabilmesi için Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu vasıtasıyla Bakanlar Kuruluna başvuru yapılmış ve Bakanlar Kurulu tarafından 25.03.2013 tarihinde Acele El Koyma kararı tesis edilmiştir, şeklinde devam eden ABK Şirketi Avukatı Arsin Demir; “Bu karar üzerine EPDK tarafından Çeşme Asliye Hukuk Mahkemesine kamulaştırma bedelinin tespiti ve acele el koyma kararlı davalar açılmış ve 01.06.2013 ile 10.07.2013 tarihleri arasında mahkeme kararları verilmiş akabinde mahkeme kararları ile belirlenen bedellerin ilgililerin banka hesaplarına ödenmesi ile şirketimizce taşınmazlara girme hakkı kazanılmıştır” dedi. İyi niyetli olduklarını da belirten Demir, mahkeme kararları ile taşınmazlara girme hakkı şirketimize verilmiş olmasına karşın EPDK tarafından mülkiyet sahipleriyle yapılacak uzlaşma toplantısı da beklenmiş ve iyi niyetli olarak taşınmazlarda faaliyet gösterilmemiştir, ifadelerini kullandı. Sigortasız işçi çalıştırdıkları iddialarını da yanıtlayan ABK Çeşme RES Elektrik Enerji Üretim A.Ş.’nin avukatı; “Sigortasız işçi çalıştırma iddiasında bulunanların bilgi sahibi olmadan ve karalama amaçlı olarak şirketimiz aleyhinde asılsız şikâyet ihbarında bulunduklarını ve asılsız ihbar nedeni ile de yasal haklarımızı saklı tuttuğumuzu belirtmek isteriz. Çünkü İzmir ilinde yıllardır sigorta mükellefi olan şirketimiz yasalara ve hukuka uygun olarak personel istihdam etmektedir. Belirtilen enerji projesinin de anahtar teslimi olarak yapımı için Bilme Mimari Tasarım ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme imzalamış ve anılan firma tarafından Çeşme SGK nezdinde 02.01.2014 tarihinde gerekli müracaatları yapmış ve SGK nezdinde iş yeri açılışı gerçekleştirmiştir. Bunun yanında anılan firmanın kullandığı ve kiraladığı iş makinelerinin sözleşmeleri de mevcuttur. Proje sahasına ise ilk malzeme ve ekipman girişi tarihi ise 06.01.2014’dır. Ayrıca firmamızın anılan proje kapsamında kullanılacak ekipman ve malzemelerinin korunması için iki kişilik bekçi ihtiyacı doğmuş ve bu nedenle istihdam edilecek sadece iki kişinin 16.01.2014 tarihinde sigorta girişleri şirketimiz tarafından gerçekleştirilmiş ve 17.01.2014 tarihinde iş başı yaptırılmışlardır” dedi. Avukat Arsin Demir, Barış Kocagöz’e ulaşılamıyor iddialarına ise “Şirket yetkililerine herhangi bir soru yönlendirilmemiştir” şeklinde cevap verdi. RES’lerin önemine de değinen Demir; “Ülkemizin %61 hammadede dışa bağımlı olduğu ve geleceği için çok stratejik olan enerji üretiminde yerli yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapacak enerji projelerinin Enerji Bakanlığı tarafından desteklenmesi gayet doğaldır. En çevreci enerji kaynağı olan bu projeye engel olmak isteyenler gelecekte enerji bulamadıklarında ve elektriksiz kaldıklarında ülkemiz insanlarına ve gelecek nesillere nasıl izahat vereceklerini şimdiden düşünmelidir” ifadelerini kullandı. Müvekkil şirketimizin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından aldığı izin ve onaylar mevcut iken haberi yapan gazetecinin etik kurallara aykırı olarak ve mesleğinin gerektirdiği şekilde yeterli araştırmayı yapmadan kamuoyunu yanıltmaya yönelik kasıtlı haber yaptığı ortadadır. Halkımızın doğru habere ve bilgiye ulaşma hakkı bulunması nedeniyle yukarıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur. Yukarıdaki beyanlarımızı kamuoyuna saygıyla sunarız. SAYFA 8 SONDAKiKA GAZETESi >> SAYFA 9 SiYAH MAVi KIRMIZI SARI Ocak 2013 2014 Perşembe Cuma 8 GÜNCEL 1724Şubat SONDAKiKA GAZETESi >> 24 Şubat Ocak 2014 9 GÜNCEL 17 2013 Cuma Perşembe Maddi karne hediyesi ceza yerine geçmesin! İZMİR ATATÜRK MÜZESİ 10 KASIM'A YETİŞTİRİLECEK U Nijeryalı öğrenciler İzmir Üniversitesiʼni çok beğendi N üfusu itibariyle Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan Nijerya’da 1. Türk Üniversiteleri Fuarı düzenlendi. Resmi dili İngilizce olan ülkede düzenlenen fuara katılan İzmir Üniversitesi, özellikle İngilizce eğitim veren Mühendislik Fakültesi bölümleri ile büyük ilgi topladı. Toplam 51 üniversite ve meslek yüksekokulunun bulunduğu ülke, uluslararası eğitim etkinlikleri konusunda hala istenilen seviyeye ulaşmış değil. Bu nedenle üniversite adayı öğrenciler ve ailelerinin yurtdışı eğitim olanaklarından mümkün olduğu kadar faydalanmayı tercih ettiklerini belirten İzmir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi Yetkilisi Aslı Tanrıöğen, “Her yıl 100 bine yakın Nijeryalı öğrencinin üniversite eğitimini sürdürmek için yurtdışını tercih etmesi, Nijerya’yı Türkiye için önemli bir potansiyel haline getiriyor. Halen 200 civarında Nijeryalı öğrenci Türkiye’de eğitim alıyor. Bu rakamın 2 bine çıkarılması için önümüzdeki yıllarda daha fazla Nijeryalı öğrencinin üniversitemizde eğitim almasını hedefliyoruz” diye konuştu. (HABER MERKEZİ) Çocuk geline patron formülü D Karnedeki başarısından dolayı hediye alarak çocuğu ödüllendirmenin ceza gibi algılanabileceğini söyleyen AÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşilyaprak, "Hediye almak yerine çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat vermek çok daha uygun olur" dedi İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Atatürk Müzesi'nde incelemelerde bulundu İzmir'de Alsancak Birinci Kordon'da bulunan iki katlı konak olarak yapılan İzmir Atatürk Müzesi'nde, restorasyon çalışmaları başladı. Sözleşme bedeli 3 Trilyon 42 Bin 600 TL olarak belirlenen ve çalışmaların 330 günde tamamlanması beklenen müzenin, 10 Kasım 2014'da bitirilmesi öngörülüyor. İzmir Atatürk Müzesi Alsancak Kordon'daki iki katlı konak, Osmanlı ve Levanten mimarisi karışımından meydana gelen NeoKlasik tarzda bir yapıdır. 1862 yılında yapılan tarihi konak 1927 yılında Belediye tarafından Atatürk'e armağan edilmiştir. Atatürk'ün İzmir'e geldiğinde kaldığı ve çalışmalarını burada sürdürdüğü konak, 1941 yılında müzeye dönüştürülmüştür.Müze de Ocak 2014 tarihinde; Restorasyon, tamir ve bakım çalışmaları başlatılmış olup ziyarete kapalıdır. İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın İzmir Atatürk Müzesi'ndeki incelemeleriyle ilgili görüntü ve bilgileri Valilik Basın Protokol 'den temin edinebilirsiniz. (HABER MERKEZİ) zmanlar, pahalı olmasa da karnedeki başarısından dolayı hediye alarak çocuğu ödüllendirmenin olumsuz bir davranışından veya başarısızlığından dolayı cezalandırma ile aynı etkiyi yarattığını bildirdi. Ankara Üniversitesi (AÜ) Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Binnur Yeşilyaprak, yaptığı açıklamada, Amerika’nın Columbia Üniversitesi'nde psikoloji alanında yapılan bir araştırmaya göre çocukların çabalarıyla değil de zeka gibi yetenekleri üzerinden övülmesinin gelişimlerini engellediğini ifade etti. Yetenekleri üzerinden övülen çocukların daha çok sonuç odaklı hale geldiklerini, çabaları üzerinden övülen çocuklara göre çok daha kolay pes ettiklerini anlatan Yeşilyaprak, bu çocukların yaptıkları işten daha az keyif aldıklarını ve başarısızlıklarını kendilerindeki bir eksikliğe bağlama eğiliminde olduklarını söyledi. Çocukta "ne yapayım, ben bu dersi yapamıyorum çünkü bu konuda zekam ve yeteneğim sınırlı” algısının geliştirilmesi halinde çocukların çaba harcamaktan vazgeçebileceğine işaret eden Yeşilyaprak, "Oysa çocukta 'çalışırsam başarabilirim' algısı ile 'çaba'nın önemi vurgulanmalıdır" dedi. -Hediye kendine güveni engeller Karne hediyesini doğru bulmadığını ifade eden Yeşilyaprak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında pahalı olmasa da çocuğa bir başarısından, bir davranışından ötürü hediye alarak ödüllendirmek, tıpkı olumsuz bir davranışından veya başarısızlığından dolayı cezalandırmak gibi bir etki yaratıyor. Diğer bir ifadeyle her ikisi de olumsuz. Çünkü bu durumda çocuk cezadan kaçınmak veya ödül elde etmek için davranışta bulunuyor ve davranışları dıştan kontrol edilerek biçimlendiriliyor. Böylece dıştan denetimli bireyler yetişiyor ve içten denetimli olma fırsatı engelleniyor. Diğer bir ifadeyle kendi davranışlarını ve sonuçlarını kendisinin kontrol edebildiği, davranışlarının sorumluluğunu alabilen ve böylece kendine güvenen bireyler olabilme şansı engellenmiş oluyor." Yeşilyaprak, yapılan çeşitli bilimsel araştırmaların Türk toplumunun otoriter, anne babaların koruyucu ve kontrol odaklı olduğunu ve bunun da dışsal denetimli bireylerin yetiştirilmesine neden olduğunu öne sürdü. -"Karne üzerinden ebeveynlikler kanıtlanmamalı" Yeşilyaprak, başarılı karnede hediye almak yerine "senin harcadığın çaba ile gurur duyuyorum”, “ne kadar çok çaba harcadığını bildiğim için bu sonuca senin adına sevindim” gibi ifadelerin daha uygun olacağına işaret ederek, hediye almak yerine çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat verilebileceğini savundu. Çocuğun zaten ihtiyacı olan bir şeyi ona karne hediyesi olarak almanın da asla uygun olmayacağını ifade eden Yeşilyaprak, "Çocuk kendini kandırılmış hissedebilir. Doğrusu karne, çocuğun eğitim sürecinde bir değerlendirme ve bilgi verme aracıdır, bu şekilde bize ne yapacağımız konusunda yol göstermelidir. Anne babalar çocuklarının karnesi üzerinden kendi ebeveynliklerini kanıtlama duygusundan vazgeçmelidir" değerlendirmesinde bulundu. -"Karne, öğretmen, okul ve aile için de yol gösterici" Karnenin öğrencinin başarılı ya da başarısız olarak etiketlendiği bir belge olmadığını, öğrencinin bulunduğu eğitim ortamında ondan beklenen bilgi ve beceri alanındaki yeterliliklerine ilişkin bir değerlendirmeden ibaret olduğunu vurgulayan Yeşilyaprak, "Değerlendirmenin işlevi bireye eksikliklerini göstererek gelişmesi için yapılması gerekenler üzerinde yönlendirebilmektir. Yoksa bu karne anne-baba-çocuk-öğretmen ve diğer ilgililer arasında bir suçlama-savunma aracı değildir. Bu ne- Uşak Devlet Hastanesi'nde 'Anne Oteli' hizmete girdi Çanakkale'de bir akarsuda, nesli Buzul Çağından gelen ve sadece bu bölgede yaşayan "tatlı su salyangozu" tespit edildi. Uzmanlar bu canlıya, bilim insanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım'a ithafen "yildirimi" adını verdi. Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mehmet Akbulut ve Yrd. Doç. Dr. Deniz Anıl Odabaşı ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kebapçı, Ayvacık ilçesindeki Tuzla Çayı'nda yeni bir tatlı su salyangozu türünü tanımladı. Odabaşı, yaptığı açıklamada, genelde Biga Yarımadası'ndaki akarsularda projeler ürettiklerini ve çalışmaları sırasında yeni bir türe rastladıklarını söyledi. Detaylı anatomik kesimlerini yaptıktan sonra bu türün teşhisini gerçek- leştirdiklerini ve dünya bilim literatüründe yerini alan canlıya, malakolog (yumuşakçaları inceleyen bilim insanı) Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım'a ithafen "yildirimi" adını verdiklerini belirten Odabaşı, şöyle konuştu: "Endemik bir tür olan tatlı su salyangozu 5-6 milimetre boyutunda. Bu kabuklu tür, bölgede kendine has koşullarda yaşıyor. Bu canlı, Buzul Çağından günümüze kadar ulaşmış türlerden biri. O bölgenin iklimsel koşulları da canlıya yaşama imkanı sunmuş. Bunun için korunması sadece türün varlığı açısından değil, tüm bölge ekosisteminin, dolayısıyla halkın sağlıklı yaşam koşullarında hayatını devam ettirmesi anlamına geliyor. Türün endemik olması da bulunduğu alanın korunması bakımından önemli. Türün varlığını ve endemik olduğunu, korunması gerektiğini ilgili birimlere bildirdik. Onlar da denle karneler sadece çocuk için değil öğretmen, okul ve aile için de bir yol göstericidir. Çünkü çocuğun gelişimi ile ilgili olan herkes kendisine 'bu yetersizlikleri gidermek için ne yapmalıyız' sorusunu sormalıdır" dedi. Anne-babalara kendi öğrencilik yıllarını ve karnelerini hatırlayıp, çocuklarıyla empati kurmalarını öneren Yeşilyaprak, "Unutmayın çocuğunuzun karnesi anne-baba olarak sizin için de bir değerlendirmedir ve her değerlendirme eksikleri gösteren bir bilgidir. Siz kendinize 'bu sonuçlar üzerinde benim katkım ne kadar oldu? Hangi davranışlarımızı değiştirmeliyiz? Biz nasıl bir aile ortamı sağlarsak çocuğumuz daha başarılı olabilir?' şeklinde düşünmelisiniz" uyarılarında bulundu. -"Başarılı çocuğa sahip olmaktan daha önemlisi sağlıklı ve uyumlu çocuğa sahip olmak" Velilerin tehditkar ve kaygıya yol açacak ifade ve yaklaşımlardan da kaçınması gerektiğine işaret eden Yeşilyaprak, şöyle konuştu: "Çocuğunuza karnesi nasıl olursa olsun onu sevdiğinizi ve değer verdiğinizi gerçekçi bir şekilde gösterin. Çocuğunuzun buna inanmasını sağlayın. Çocuğunuzun başarısını başka çocuklarla, özellikle de kardeşiyle kıyaslamayın. Unutmayın başarılı bir çocuğa sahip olmaktan daha önemli olan sağlıklı ve uyumlu bir çocuğa sahip olmaktır. Çocuğunuzun karnesini başkalarına karşı bir övünme ya da utanma nedeni olarak kullanmayın. 'Bu karneyle konu komşuya rezil ettin bizi'. 'Ben de şöyle göğsümü gere gere çocuğumun karnesini dosta düşmana gösteremeyecek miyim' gibi ifadeler çocuğun kişiliğini zedeler. Unutmayın çocuğunuz, sizin için değil öncelikle kendisi için çalışmalıdır." -"Fazla ödev verilmemeli" Yeşilyaprak, tatilin bir dinlenme süreci olduğu düşünülerek öğrencilere fazla ödev verilmemesi gerektiğini belirtti. Tatilin dinlenerek, ders ve ödev dışında farklı etkinliklerle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Yeşilyaprak, öğrencilere okuma, sinemaya gitme, ailesiyle sosyal ve kültürel etkinliklere katılmasının önerilmesini istedi. Yeşilyaprak, öğrenciye sıkıntı verecek ödevler yerine araştırma, inceleme, gözlem yapma olanakları sağlayacak etkinliklere yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı. -"Karne kişiliğin göstergesi değil" Prof. Dr. Yeşilyaprak, öğrencilere de tavsiyelerde bulunarak, "Karne sizin sınavlara yansıyan performansınızın göstergesidir; kişiliğinizin değil. Performansınızdan memnun değilseniz, çalışma alışkanlığınızı gözden geçirerek, çabanızı arttırmalısınız. Bunun için tatil dönemi iyi bir fırsattır. Kendinize güvenin, başaracağınıza inanın" dedi. (AA) Köylüye müjdeyi Seferihisar’da verdi Köylüler için ‘özel bir deklarasyon' imzalayacaklarını açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Köy tüzel kişiliklerinin, beldesi kapanan beldelerin mallarının tamamını, bugüne kadar kim hayvan otlatıyorsa, kim ekip biçiyorsa, yine o insanlar kullanacak" şeklinde konuştu Seferihisar'ı ziyaret eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, köylülere yönelik “devrim niteliğinde” bir çalışmanın müjdesini verdi. İsimleri belli olduktan sonra tüm ilçe belediye başkan adayları ile bir araya gelerek köylüler için ‘özel bir deklarasyon' imzalayacaklarını açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Köy tüzel kişiliklerinin, beldesi kapanan beldelerin mallarının tamamını, bugüne kadar bu malları kim kullanıyorsa, kim hayvan otlatıyorsa, kim ekip biçiyorsa, yine o insanlar kullanacak ve kullanmaya devam edecek. Bugüne kadar atadan babadan kullandığı; tapu şunun bunun olmuş, şuraya devredilmiş kimseyi, hiç birimizi ilgilendirmiyor” dedi. Seferihisar’da temaslarda bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hem bölgede yapılan işleri inceledi hem de vatandaşların talep ve önerilerini dinledi. İlk olarak 4.85 milyon liralık yatırımla ıslah edilen Karakoç Deresi’ndeki çalışmaları yerinde gören Başkan Kocaoğlu’na Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İZSU Genel Müdürü Ahmet Alpaslan eşlik etti. Soyer, 1.8 kilometrelik Karakoç Deresi’ndeki ıslah çalışmalarının daha ilk yağışta etkisini gösterdiğini ve bölgeyi sel baskını tehdidinden kurtardığını söyledi. İlçe girişinden itibaren aracından inerek esnafı tek tek selamlamayı tercih eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, Seferihisar Belediyesi tarafından restore edilen Zenşiye Güler Konağı Kent Belleği ve Anı Evi’ni gezdikten sonra Dutlaraltı Kahvesi’nde vatandaşlarla buluştu. Başkan’ın bu buluşmasına İl Genel Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci de eşlik etti. Uşak Devlet Hastanesi'nde "Anne Oteli" faaliyete geçti. Oteli ziyaret eden Uşak Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Uzm. Dr. Yalçın Atlı, hizmetle ilgili bilgi aldı. Yaptığı açıklamada, yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yatan bebeğin iyileşme süresinin kısaltılması, anneyle bebeğinin bağının geliştirilmesinde verimli, kaliteli ve etkili sağlık hizmet sunumunu amaçladıklarını söyledi. Genel Sekreter Atlı, şunları kaydetti: "Erken doğumda dünyaya gelen yeni doğanın normal gelişimini sağlarken o aşamada annesiyle birlikte olması ve annenin doğum sonrası dönemini ev ortamında, daha rahat ve konforlu bir şekilde geçirebilmesi amacıyla Anne Oteli hizmete başlamıştır. Uşak ilimize uzak yerlerden, güç şartlarla hastaneye gelen ve doğuma birkaç gün kalan hamile kadınların tekrar gidip gelmesinin zorluğunu engellemek, anne ve bebeğin sağlığını, iyilik halini korumak adına hastanede böyle bir bölüm oluşturduk. Şimdi de Buzul Çağından gelen salyangoz bulundu! gerekli adımları attı. Bu bakımdan gayet önemli bir çalışma oldu." - "Kirliliğe önlem alınmazsa bu canlıyı kaybedebiliriz" Canlının 2-3 yıl gibi bir yaşam döngüsüne sahip olduğu bilgisini veren Odabaşı, besin ağındaki yerini belirlemeye çalıştıklarını dile getirdi. Odabaşı, tatlı su salyangozunu tespit ettikleri bölgede kirliliğin söz konusu olduğuna işaret ederek, "Bunu makalemizde de belirttik, ilgili birimlere bildirdik" ifadesini kullandı. Salyangozun, kirlilikten olumsuz etkilendiğini vurgulayan Odabaşı, bu durum devam ederse neslinin tehlikeye girebileceği uyarısında bulundu. "Kirliliğe önlem alınmazsa bu canlıyı kaybedebiliriz" diyen Odabaşı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı yetkililerince konuyla ilgili çalışma başlatıldığını sözlerine ekledi. (AA) SiYAH MAVi KIRMIZI SARI “Seçim öncesi palavra atmam” Seferihisarlılara bölgeye yaptıkları yatırımlar hakkında bilgi veren Başkan Aziz Kocaoğlu’nun gündeminde jeotermal enerji vardı. Bölgedeki jeotermal rezerv durumunun henüz net bilinmediğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Burada denizle irtibatı olan bir rezerv var. Bu rezervi kontrollü kullanmak gerekiyor. Bu rezerv bugüne kadar hiç kontrol edilmemiş. Sıcak su kendi kendini besliyor mu, beslemiyor mu? Bir çöküş var mı yok mu? Siz çektikçe denizden soğuk su geliyor mu, gelmiyor mu? Bu zaman içinde belli olacak. Ortaya çıkacak kaynağı gerek enerji üretiminde, gerekse sera ve kür merkezlerinde değerlendirmek arzusundayız. Ama şu aşamada 'bugün Seferihisar'a su gelecek' demek, seçim öncesi palavra atmak demektir. Ben onu yapmam" dedi. Başbakan’dan yanıt gelmedi İl Özel İdaresi ile Büyükşehir Belediyesi'nin yüzde 50 ortak olduğu İzmir Jeotermal A.Ş.'nin kapasitesini 2 misline çıkardığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, Seferihisar termal sahasında yaklaşık 7 milyon TL'lik yatırım yaptıklarını söyledi. Bölgede seracılık yapılması ve vatandaşlara da istihdam sağlanması için Hazine'ye ait 200 dönümlük bir arazinin tahsisini istediklerini, ancak Hazine'nin vermediğini söyleyen Başkan Kocaoğlu, “9 - 10 ay önce Sayın Başbakan’a özel bir mektup yazdım. Durumu ve yapılan yatırımı anlattım. 'Burada 39 bin dönüm askeri tatbikat bölgesi var, kuyularımızın bir kısmı bölge içinde ve çok yakında. Bize buradan 500-1000 dönüm civarında bir yer verirseniz, hemen seracılığı başlatabiliriz ve ihracat yapabiliriz, organik ürün üretebiliriz' diye bir mektup yazdım. Bu mektuba henüz bir cevap alamadım, umuyorum önümüzdeki günlerde alırız" dedi. Başkan Aziz Kocaoğlu, bazı kuyuların elektrik üretebilecek kapasite olduğunu vurgulayarak, seracılık haricinde kaplıca turizmini geliştirmek için çalışma yaptıklarını da ifade etti. Başkan Kocaoğlu, “Bizim elimizi taşın altına koyup özel sektörle ortak olabilir buraya kür- tedavi merkezi yapıp tüm otellere hitap etmesi sağlanabilir” diye konuştu. enizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Kocasert, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yapılacak tekstil yatırımlarının da altyapısını oluşturmak üzere bölgeye dikiş atölyeleri kuracaklarını belirterek, "Bu projenin, aynı zamanda çocuk gelinler probleminden işsizliğe kadar toplumsal yaraların tedavisinde önemli bir başlangıç olacağına inanıyoruz" dedi. Kocasert, gazetecilere yaptığı açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerinde yaşanan işsizlik ve ekonomik sıkıntılara çözüm üretmek için iş adamlarına büyük sorumluluk düştüğünü dile getirdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile yaptıkları görüşmede Zeybekci'nin bölgeye yapılacak yatırımların altyapısını oluşturmak üzere dikiş atölyeleri kurulmasını istediğini ifade eden Kocasert, şunları kaydetti: "Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yapılacak yatırımlara devletimiz büyük teşvikler veriyor. Buralarda yapılacak yatırımlarla, buralara çakılacak çivilerle kardeşliğimizi sağlamlaştıracağız, ülkemizin topyekun kalkınmasını sağlayacağız. Bölgede yaşanan sıkıntıların başında işsizlik ve ekonomik sıkıntılar geliyor. İlk etapta Hakkari’de halk eğitim merkezine dikiş atölyesi kuracağız. Bu, Şırnak ve başka illere de yapılacak. Böylece yatırımcı oraya vardığı zaman iklim hazır olacak. Ülkenin her yerinde tesislerden, sanayiden tezgah sesleri gelecek. Ülkemizde kardeşlik duygusunun gelişmesine de büyük hizmet edecek olan bu projenin, aynı zamanda çocuk gelinler probleminden işsizliğe kadar toplumsal yaraların tedavisinde önemli bir başlangıç olacağına inanıyoruz." (AA) Koruma bölgesine hastane skandalı İ ztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu (İKUP) üyeleri, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Deniz Kaplumbağaları Araştırma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) işbirliğinde, İztuzu kumsalında yapılması planlanan hastaneye tepki gösterdi. İKUP sözcüsü Murat Demirci, gazetecilere yaptığı açıklamada, hastane yapılmak istenen alanın koruma altında olduğunu, bölgeye 1990'lı yıllardan bu yana hiçbir şekilde yapılaşma izni verilmediğini söyledi. Bölgeyecaretta caretta hastanesi yapılmasıyla nesli tehlike altında olan bir kısmı endemik türlerin kaybolacağını iddia eden Demirci, "Bu bölgede caretta carettaların yanında başka endemik türler de var. Dünyada sadece Muğla'da yaşayan Göcek Karasemenderi'nin yaşam alanı, DEKAMER'in hastane yapmak istediği ormanlık alan ve çevresi. Böyle bir alana herhangi bir şekilde bina yapmak istemeleri bizi çok şaşırttı" dedi. Demirci, Göcek Karasemenderi'nin DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup Kaska'nın da araştırma yaptığı bir tür olduğunu ifade etti. Göcek Karasemenderi üzerinde bilimsel araştırma yapmış bir bilim adamının, bu canlının yaşam alanına bina yapmak istemesini ilginç bulduğunu ifade eden Demirci şöyle konuştu: "Pamukkale Üniversitesi ve DEKAMER'in doğaya daha duyarlı olmasını ve koruma alanı içerisinde bu tür faaliyetler yapmamasını istiyoruz. Bilimsel alanda birçok başarısı olan hocamızın isminin lekelenmemesini istiyoruz. Projenin güzel olduğunu, sadece yerinin yanlış olduğunu söylüyoruz. Turistler buraya doğal güzelliği bozulmadığı için geliyor. Kumsalda sadece küçük birkaç baraka var, bunlar haricinde hiçbir yapı yok. Bu kapsamda DEKAMER'in tesisinin düzenlenmesi gerekiyor. Buna katılıyorum fakat yeri burası değil." (AA) Küçük butik otel görünümünde olan bu yerimizde hamile kadınların bekleme bölümü, emzirme odası, eğitim alabilecekleri, beraber yemek yiyebilecekleri, diğer annelerle iletişim kurabilecekleri odalar bulunmaktadır. Annelerin kaldıkları odalarda giyinme dolabı, komodin, hemşire çağrı zili, televizyon, lavabo, mini buzdolabı ve telefon vardır. Gündüz ortak alanlarda otururlar, sohbet ederler, karınlarını doyururlar, çay içerler, gece kalması gerekenler de odalarında yatar. Yeni doğan yoğun bakımda yatan bebeklerin iyileşme sürecinde, anne bebek bağı ve bebeğin anne sütü alması çok önemli. Annelerin çocuklarının yanında olduğunu hissetmesi çok önemli. Anne otelimizde üç oda ve altı adet yatak, bir ortak kullanım alanı ve refakatçi bekleme için alanlarımız bulunuyor. İhtiyaca ve duruma göre bu alanlarımızı genişletebiliriz." (CİHAN) Eşrefpaşa Hastanesi'nden Karaburun'da sağlık taraması İ zmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi doktorları ve laboratuvar ekibi, Karaburun ilçe merkezi ile köylerinde sağlık taraması yapıyor. Beş gün sürecek sağlık taraması, ilçe merkezinde Karaburun Belediyesi toplantı salonunda başladı. Sağlık taraması için belediye toplantı salonuna gelen vatandaşlardan kan örnekleri alındı. Tansiyon ölçümleri de yapılan taramada, sağlık konusundaki şikayetleri de alınan vatandaşlar, gerekli görülen sağlık kuruluşlarına yönlendirildiler.İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait gezici diş tedavi aracında da ücretsiz olarak diş muayenesi uygulaması yapıldı. Ücretsiz olarak yapılan genel sağlık taraması ve diş muayenesine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.Karaburun köylerini de kapsayacak şekilde beş gün boyunca devam edecek uygulamada yapılacak kontroller şunlar: kanda glikoz, böbrek kontrol, hepatitler, karaciğer kontrol, klaratöz, kanda yağ oranı, TSH, Brusella, hemogram, 40 yaş üstü erkekler için prostat, herkes için diş ve ağız sağlığı bakımı.Diş muayenesi yaptıran vatandaşlara diş fırçası, diş macunu ile ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilendirici içeriğe sahip kitapçık hediye edildi. (HABER MERKEZİ) Görmeden almayın E ge Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Mukadder Özden, İzmir Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı (IF WEDDING FASHION İZMİR) kapsamında ekonomik gücü yüksek firmaların sunduğu solo defilelerin, yoğun ilgi gördüğünü bildirdi. Mukadder Özden, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 21'i yabancı 171 firmanın katılımıyla açılan fuarda, gelinlik, damatlık, abiye giyim ve aksesuarlarının sergilendiğini belirtti. Fuarda, ABD, Fransa ve İngiltere başta olmak üzere, 50 civarında ülkeden heyetin yer aldığını dile getiren Özden, tasarımların da dünya ölçeğinde olduğunu ifade etti. Özden, "Fuar, hem sektör hem de kent için çok önemli bir aktivite oldu. Markasını öne çıkarmak isteyen firmalar arasında yapılan elemenin ardından, 3 büyük firma, solo defilesi sundu. Ekonomik gücü yüksek firmaların sunduğu solo defileler, yoğun ilgi gördü. Fuarımıza bu defileler, ciddi oranda zenginlik kattı" dedi. Fuar, 25 Ocak'ta düzenlenecek Gelinlik Tasarım Yarışması ile sona erecek. (AA) SAYFA 10 SONDAKiKA GAZETESİ >> 10 DENİZLİ HABERLERİ SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 17 Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe Hem Denizli hem de Acıpayam kazanacak! Acıpayam ve köylerinde vatandaşlara seslenen Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, "Büyükşehir Yasası ile artık hizmet yağacak. Köyler ile merkez arasında fark kalmayacak. Köyden kente göç sona erecek" diye konuştu mailler, Saldancık, Yolçatı, Suçatı, Alcı, Akşar, Boğazdere, Eskiköy ve Hacıkurtlar köylerinde vatandaşlar ile bir araya gelen Başkan Zolan'a ilgi her zaman ki gibi yine ilgi yoğundu. Gittiği her yerde sevgi gösterileri ile karşılanan Başkan Zolan hem Büyükşehir ile yaşanacak değişimi anlattı hem de vatandaşlardan gelen istek ve talepleri aldı. Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları kapsamında gezilerini sürdüren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan'ın bu kez durağı Acıpayam oldu. Acıpayam'a bağlı Kelekçi, Gölcük Beldeleri ile Ören, Çakır, Güney, Oluklu, Bendik, Çiftlik, Hisar, Karaismailler, Saldancık, Yolçatı, Suçatı, Alcı, Akşar, Boğazdere, Eskiköy ve Hacıkurtlar köylerinde vatandaşlar ile bir araya gelen Başkan Zolan, " Son 10 yılda Denizli'de yaptıklarımız ortada. Ancak yeterli görmüyoruz. Biz istiyoruz ki Denizli'nin tümü bu hizmetlerle tanışsın. İşte bunun için Büyükşehir olmak çok önemli" dedi. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları'nı sürdürüyor. Başkan Zolan'ın bu kez ki durağı Acıpayam oldu. Acıpayam'a bağlı Kelekçi, Gölcük Beldeleri ile Ören, Çakır, Güney, Oluklu, Bendik, Çiftlik, Hisar, Karais- Değişime hazır olun Büyükşehirle birlikte Denizli'nin tüm noktalarında inanılmaz bir değişim yaşanacağına dikkat çeken Başkan Zolan, "Denizli çok uzun bir bekleyiş sonunda nihayet Büyükşehir oldu. Bizden önce büyükşehir olanlar bu zaman zarfında bizden çok fazla yol kat etti. Şimdi bu mesafeyi kapatma zamanı. Denizli’nin büyükşehir olmasını sağlayan Başta Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’ye Milletvekillerimize ve bu yolda desteği olan herkese teşekkürü bir borç biliyorum. Biz Büyükşehiri adımız, namımız, şanımız büyük olsun diye istemedik. Biz Büyükşehirin imkanları ile büyük işler, büyük projeler yapalım Denizli’nin her noktası kalkınsın, hizmetle tanışsın diye bu mücadeleyi verdik. Şükürler olsun ki bu amacımıza ulaştık. İnsanlarımızın derdine derman olmak, Büyükşehir’in imkanları ile Denizli’nin her noktasına hizmet götürmek için ilk adım atılmış oldu. Sırada hizmetlerin buralara getirilmesi kaldı. Biz 10 yıl önce Denizli’yi koca bir köyden nasıl verdiğimiz hizmetler ile büyük bir şehre dönüştürdüysek buralarda da sıkıntılarınızı gidereceğiz. Siz Denizli’nin bir zamanlar ne durumda olduğunu çok iyi biliyor- sunuz. Birçok eksiği vardı. Birçok ilçeye imrenirdi. O büyük köyü gece gündüz çalışarak vatandaşlarımızın da desteği ile bu gün Türkiye’de parmakla gösterilir bir hale getirdik. Fakat biliyoruz ki bu hizmetler sadece merkezde değil Denizli’nin en ücra yerinde de olmalı işte bu sebeple Büyükşehir Denizli için çok önemli” dedi. Kentte ne varsa köyde de olacak Birkaç yıl sonra Denizli’nin her noktasında yaşam kalitesinin artacağına dikkat çeken Başkan Zolan sözlerini şöyle sürdürdü: " Büyükşehir en çok belde ve köylerimize avantajlar sağlıyor. Yasa ile birlikte köylerimizde ki tüm yapılar ruhsatlı hale geliyor. Bunun ötesinde ev yapmak istediğinizde ise sizler için farklı tip projeler üretilecek. İhtiyaca göre farklı büyüklüklerde, bölgenin özelliklerine göre hazırlanacak bu projelerden herhangi birini seçerek evinizi yapacaksınız. Bu projeler için tek kuruş cebinizden para çıkmayacak. Yapı denetim konusunda da endişe etmenize gerek yok. Yapı denetimi de ücretsiz bağlı bulun- duğunuz belediye yapacak. Biz istiyoruz ki kent merkezinde yaşayan insanların yararlandığı konfordan, hizmetten köylerimizde yaşayanlarda yararlansın. Yasa gereği Büyükşehir Belediyesi ile ilçe belediyesinin mahalle statüsü kazanan belde ve köylere bütçelerin en az yüzde 10'u kadar her yıl yatırım yapmak zorunda. Bu kaynakla yapılan hizmetler burada yaşayan vatandaşlarımızın yaşadıkları yerde mutlu olmalarını sağlayacak. Tıpkı Denizli'de var olan güzellikler artık Denizli'nin her yerinde olacak." Gittiği her yerde vatandaşların yoğun sevgisi ile karşılanan Başkan Zolan, Acıpayam gezi programı kapsamında Gölcük Yatılı Bölge Okulu'nu da ziyaret etti. Başkan Zolan burada bir süre çocuklar ile sohbet etti ve voleybol oynadı. Hizmetin gülen yüzü: Çözüm Masası! Denizli Belediyesi’nin halka yönelik en önemli hizmetlerinin başında gelen Çözüm Masası, hem gelen talepleri karşılama hem de vatandaşa güler yüzlü yaklaşımı ile taktir topluyor Ayda ortalama 7500 dilekçe ve 3000 sözlü başvurunun yapıldığı Çözüm Masası'nda vatandaşlardan gelen talep ve şikayetler en hızlı şekilde sonuca ulaştırılıyor. Vatandaşlardan gelen dilek, istek ve şikayetlerin iletildiği ve hızla çözüme kavuşturulduğu Denizli Belediyesi Çözüm Masası, hem gelen talepleri karşılama hem de vatandaşa güler yüzlü yaklaşımı ile taktir topluyor. Denizlililerin sorunlarına ilk ağızdan cevap vermek ve bürokratik işlemleri azaltmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Çözüm Masası'na ayda ortalama 7500 dilekçe 3000 sözlü başvuru yapılıyor. Yıllardır başarılı bir performans sergileyen Çözüm Masası’na bugüne kadar belediye hizmetlerine ilişkin yüz binlerce başvuru yapıldı. Bu başvuruların büyük bir çoğunluğu çözüme kavuşturuldu. Tüm başvuruları anında kayıt altına alan ve Denizli Belediyesi'nin hemen girişinde hizmet veren Çözüm Masası' nın temel işlevinin yerleşik bürokrasi anlayışını yasalar çerçevesinde azaltarak, halkın istek, öneri ve şikayetlerinin sonuçlandırılmasında aracılık etmek, sonuçlardan başvuru sahibini mutlak bilgilendirmek olarak belirtiliyor. SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN GÖSTERGESİ Sosyal belediyeciliğin önemli bir göstergesi olan Çözüm Masası'na ayda ortalama 7500 dilekçe 3000 sözlü başvuru yapıldığını dile getiren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, " Çözüm Masası'nı 'Hizmetin Gülen Yüzü' olarak adlandırıyorum. Vatandaşın belediyeyle ilgili sorununu belediye içinde aramasının önüne geçen ve bir anlamda vatandaşın vakit kaybına uğramasına engel olan Çözüm Masası, bu çerçevede Denizlililerin yol, su, imar, doğalgaz, asfalt, sosyal tesis, temizlik, kanalizasyon zabıta hizmeti ve buna benzer tüm sorunlarına da çözüm üretti. Bizim vatandaşla ilk temas ettiğimiz nokta burası. Vatandaşın zamanı değerli. Bu amaçla bu birimin çok hızlı hareket etmesi ve işin tek bir noktada bitirilmesi gerek. Müdürlükler arasında vatandaşımız gezmemeli. Özellikle yaşlı, engelli vatandaşlarımız çaylarını yudumlarken oradaki arkadaşlarımız işleri takip ederek hızlı bir şekilde o insanımızın mutlu olarak belediyemizden ayrılmalarını sağlıyor. Oradaki arkadaşlarımıza gösterdikleri performans için teşekkür ediyorum.Çözüm Masamızı yazılım ve bilgi işlem yapısıyla da çok iyi destekledik. Özel bir yazılımla gelen istekler ve şikayetler kayıt altına alınıyor. Vatandaş burada isteklerini, şikayetlerini bire bir iletebiliyor. Bu problemler çözüldükten sonra da vatandaşa bilgi veriliyor. Vatandaşlarımızın belediye hizmetleriyle ilgili sorunlarını çözmek ve hizmet kalitemizi en üst seviyeye çıkarmak amacıyla faaliyetlerini sürdüren Çözüm Masası'nda şeffaflık, hız, güven ve en önemlisi vatandaş memnuniyeti bizim için vazgeçilmez unsurlar" dedi. Acı gününde de vatandaşın yanındayız 'Doğumdan ölüme kadar hizmet’ ilkesiyle hareket eden ve mutlu günlerde olduğu gibi acı gününde de vatandaşın yanında olan Denizli Belediyesi, cenaze hizmetlerinin tamamını ücretsiz olarak yapıyor. Uzun yıllardır var olan Denizli Belediyesi'nin bu uygulaması Türkiye'de pek çok belediye tarafından da örnek alındı. Denizli Belediyesi, vatandaşların zor günlerinde de yanında olmaya devam ediyor. Cenaze hizmetleri ile 24 saat hizmet sunan belediye, ölüm raporunun alınmasından dini vecibelerin yerine getirilmesine kadar tüm hizmetleri ücretsiz olarak gerçekleştiriyor. En acılı günlerinde vatandaşları bürokratik işlemlerle uğraşmak durumunda bırakmamak için uzun yıllardır belediye tarafından sürdürülen çalışma Türkiye'de pek çok belediye tarafından da örnek alındı. Vatandaşların Cenaze Merkezi'nin 188 nolu telefonunu aramalarıyla başlayan süreçte ölüm raporu, defin ruhsatı, cenaze evine yemek ve araç tahsisi Denizli Belediyesi tarafından ücret- siz olarak gerçekleştiriliyor. Alo 188 ekipleri tarafından tüm bürokratik işlemler yapılırken defin işleminin sonuna kadarda vatandaşa her konuda destek sağlanıyor. Yaşanan bir ölüm olayında cenaze görevlendirilen, imam ve şoförden oluşan personel tarafından bulunduğu yerden alınarak en yakın gasilhaneye götürülüyor ve orada yıkanıyor. İnsan odaklı sosyal hizmet anlayışı ile en yaslı ve en sıkıntılı günlerinde de Denizli Belediyesi’nin vatandaşların yanında olduğu dile getiren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, " İnsanların hayatında unutamayacağı anlar vardır. Bunların en başında şüphesiz sevdiklerinin kaybedilmesi gelir. İnsanımızın en acı gününde yanında olmak onlarla olan gönül bağımızın bir gereğidir. Bu anlayıştan hareketle Denizli Belediyesi, vatandaşımıza her konuda destek sağlanıyor. En acılı günlerinde insanımıza yalnız olmadıklarını hissettirmememiz gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya çalışıyoruz" dedi. SAYFA 11 SONDAKiKA GAZETESİ >> SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI Ocak2013 2014Perşembe Cuma 11 GÜNCEL724Şubat Sualtı Dünyası sizi bekliyor Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu gibi bölümleri bulunan, 84 farklı türden toplam 2 bin 150 balığın bulunduğu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası açıldı S ualtı Dünyası, ziyaretçilerini, Kuzey Ege, Atlas Okyanusu, Kızıldeniz, Güney Amerika gölleri, Amazon Nehri gibi dünyanın farklı coğrafyalarından getirilen özel balık türleri ile tanıştıracak. Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna, Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı içindeki Sualtı Dünyası'nın açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye'de ilk kez Eskişehir'in Türk Dünyası Kültür Başkenti olduğunu ve ortak kültür mirasının geleceğe aktırılmasında yarınlara uzanan sağlam gönül köprülerinin kurulduğunu kaydetti. Eskişehir'de sanat, tarih ve şehir konforunun iç içe olduğunu ifade eden Tuna, şöyle konuştu: "Keşmekeşlikten uzak bir şehir hayatı ve yaşanılası bir şehir duruyor karşımızda. Şehrimiz, birbirinin rüzgarını kesmeden, güneşine mani olmadan, birbirine huzur bahşeden insanların kentidir. Farklı dönemlerde, farklı kültürleri barındırdığı gibi aynı dönemde de farklı kültürleri bir arada tutmuştur. Eskişehir, bir gönül ve sevgi şehridir. Bu yönüyle insanları kendine çeker. Bundan dolayıdır ki Eskişehir, cumhuriyetin 90. yılında hem Türk Dünyası Kültür Başkenti hem de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği heyecanını bir arada yaşamıştır, hala yaşıyoruz. Şehrimizin canlı kültür ve sanat hayatı, çifte başkentlikle ivme kazanmıştır. Çocuklarımız, gençlerimiz, 7'den 77'ye ferah bir mekan olarak su dünyasını gözer önünü sermek, şehir hayatına ve medeniyetini kayda değer bir katkı olarak değerlendirilmelidir. Hizmetin gerçekleştirilmesine emeği geçenleri tebrik ediyorum." Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise sualtı dünyası kurmanın uzun zamandır gerçekleştirmek istediği hayallerin arasında olduğunu anlattı. Eskişehir'deki çocukların sualtı canlılarını tanımalarına, onlara dokunmalarına imkan sağlayacak tesisi açmaktan gurur duyduklarına değinen Büyükerşen, "Eskişehir'de kazandığını, Eskişehir'e harcayan, Eskişehirli'nin başı sıkıştığında kapısını çaldığı ETİ ailesi, bu projenin gerçekleşmesi için gereken katkıları bizlere sundu" dedi. ETİ Gıda Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı da denizi olmayan kentte çocuklara ve yetişkinlere sualtı dünyasını tanıtmak için Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası'nın yapımına destek verdiklerini dile getirdi. 84 farklı türden toplam 2 bin 150 adet balık Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu gibi bölümleri bulunan Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası'nda ziyaretçiler, 84 farklı türden toplam 2 bin 150 balığı görebilecek. Kuzey Ege, Atlas Okyanusu, Kızıldeniz, Güney Amerika gölleri, Amazon Nehri gibi dünyanın farklı coğrafyalarından getirilen özel balık türleri ile tanıştıracak Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası, tek seferde 400, bir günde ise 3 bin 500 ziyaretçiye ev sahipliği yapabilme kapasitesine sahip. Çocukların gece tünelde uyku tulumlarıyla konaklayıp sualtı canlılarının davranışlarını inceleyebilme imkanına kavuşacağı akvaryumda aynı zamanda okullar için eğitici seminer aktiviteleri, okul gruplarına belli saatlerde sualtı belgeseli izletilmesi gibi etkinlikler düzenlenecek. Haftanın 7 günü saat 10.0019.00 arasında ziyarete açık olacak Sualtı Dünyası'nda, bilet fiyatları yetişkinler için 3, öğrencilere ise 2 liradan olacak. (AA) Uşak Üniversitesi’ne TÜBİTAK’tan destek destek kazanan Taktak, çalışmanın üç yıl süreceğini ve 222 bin TL bütçeli olduğunu belirtti. Proje kapsamında Eskişehir Osmangazi ve Afyon Kocatepe üniversitelerinden danışman, araştırmacı ve bursiyer bulunduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Taktak, şu bilgileri verdi: “Gelecek nesil sağlık uygulamaları, has- Uşak Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sait Çelik de Fulya Taktak’ı tebrik ederek, akademisyenlerinin sadece öğretim faaliyetleri yapmadığını, aynı zamanda araştırma geliştirmeyle proje ürettiklerini ve bilime katkı sunduklarını belirtti.(CİHAN) Ege’de girişim rüzgârı! E ge Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ile Girişim Kampüsü işbirliği ile gerçekleştirilen girişim kampüsüne bu yıl başvuran 200’ün üzerindeki projeden hayata geçirilme olasılığı yüksek olan 15 proje sahibine sertifikaları verildi. Projenin birinci kapsamında seri eğitim alan ve jüri tarafından seçilen bu projelere mentorlar atandı. İkincisi gerçekleştirilen Girişim Kampüsü Projesi değerlendirme süreci tamamlandı. Liyakat Derneği ve Ege Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi işbirliği ile hazırlanan projede 15 başvuru seçildi. Liyakat Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi; “Projenin birinci aşaması tamamlamaktan mutluluk duyuyoruz. Liyakat Derneği olarak kurulduğumuz günden itibaren girişimciliği desteklemeyi hedef edindik. Bu süreçte gençlerin ve kadın- ların girişimcilik projelerine destek olmaya çalıştık.Amacımız daha çok projeyle daha çok kişiye ulaşmak” diye konuştu.Prof. Dr. Haluk Soyuer ise. “ Bu projeye geçen sene başladığımızda çıkış noktamız tamamen bir sosyal payda yaratmaktı. Üniversitelerin sadece eğitim ve öğretim değil topluma fayda sağlamak anlamında sorumlulukları vardır. Bu iki sorumluluk alanını birleştirdiğimizde bu proje ortaya çıktı. Bu bir yarışma projesi değil. Seçilen projelerin en büyük özelliği yönetilebilir olması. Diğer projelerin içinde de başka kulvarlarda çok başarılı olabilecek işler çıkabilir” dedi. Girişim kampusunun ikinci aşamada finale kalan projeler, mentorlarının birebir desteği ile ticari hayata geçirilecek. Süreç içerisinde proje sahipleri finans yönetimi, satış ve pazarlama, e- ticaret gibi konularda düzenlenen seminerlere katılacak. (EGE AJANS) Soldan sağa 1. Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç... Uygunsuz bir zamanda... 2. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik... İçine özel eşya konulan, günlük işlerde veya kısa gezilerde kullanılan çanta... İndiyum elementinin simgesi... 3. Kuru buhar banyosu... İşletmek için bir yere ödünç verilen paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema... Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız... 4. “Emekleme döneminde, henüz yürüyemeyen çocuk ayakları üzerinde durmak” anlamındaki "....durmak" deyiminde geçen bir söz... İnanma işi... 5. İlinek... Kumul (eski)... Ağabey (halk ağzı)... 6. Önemi olan, mühim, ehemmiyetli... Büyük, ulu (eski)... 7. Baba... Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı... Kobalt elementinin simgesi... İyi nişan alan, attığını vuran (kimse)... 8. Asaleten atamak işi... 9. Aksama, aksaklık, bozulma... Binme, yük çekme, taşıma vb. hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan... Protaktinyum elementinin simgesi... Her türlü arazide kullanılabilen motorlu taşıt... 10. At sütünün mayalanmasıyla yapılan, az alkollü, ekşi bir Türk içkisi... Altı olmayan... 11. Geçmişte yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra... Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale... İncirin döllenmesini sağlayan sinek... 12. Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü... Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı... 13. Sinir... Başkası değil, yine o... Yargı... 14. Radyum elementinin simgesi... Kemerlemek işi... “Ey, hey” anlamlarında bir seslenme sözü... 15. Ankara ilinden olan kimse... Yağda veya sacda pişirilen bir tür börek... Yukarıdan aşağıya 1. Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız... İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü... 2. Üzme, sıkıntı verme, üzgü... Gecikme... Yılın dördüncü ayı, april... 3. Çok utanıp sıkılarak, utanıp sıkılmış bir biçimde... 4. Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü... Köpek dişlerinden sonra içeriye doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi, öğütücü diş... Yerinde, önceki durumunda bırakma (eski)... 5. Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk... Melamin reçinelerin yapımında ve deri tabaklamada kullanılan suda az çözünen siyanamidin halkalı trimerimeri olan beyaz kristaller halinde bir bileşik... Rütbesiz asker, nefer... 6. Herhangi bir durumun, cismin veya alanın sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil... Fincanın dibine çöken kahve tortusu... Ilgamak işi veya durumu... 7. Gereksiz, önemsiz (söz) (eski)... Bozulmamış, bayatlamamış olan... Rüzgâr... 8. Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş kayaç... Dede, büyük baba, ata... Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah, Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Hu, Oğan... 9. Hitit... Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dinî içerikli resimleri... Rengi atmış, ağarmış... 10. Çekicilik... Duvar şamdanı, duvar lambası... Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça... 11. Notada duraklama zamanı ve bunu gösteren işaretin adı... Bitkiler (eski)... Ihmak işi... 12. Zenginlik, bolluk (eski)... Verme, ödeme (eski)... Karaltı... 13. Bozulmuş olan nesneleri onarıp yararlı bir duruma getirme, tamircilik... 14. Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış... Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş (eski)... Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza... 15. Hiç olmazsa, hiç değilse... Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç... > > U şak Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fulya Taktak’ın, TÜBİTAK’a Ulusal Genç Araştırmacı Kariyer Geliştirme Programı kapsamında sunduğu proje kabul edildi. “Heparin ve Paclitaxel’in Multifonksiyonel Transdermal Salımı İçin Yeni Heparin-Konjuge Hidrojeller” adlı projenin yürütücüsü olarak sas ilaçlar için uyumlu olabilen salım sistemlerini talep etmektedir. Hastaya uyumlu, irrite etmeyecek ve sürdürülebilir salım sistemleri, herhangi bir ilaç salım sisteminden istenen anahtar özelliklerdir. Bu yeni sistemlere en büyük katkı ise ilk olarak ilacın karaciğer metabolizması ve dolayısıyla olası zararları pas geçildiğinden önemli bir avantaja sahip olan, ayrıca sürdürülebilir ve uzatılmış periyotlara yayılan ilaç salım avantajı sunan transdermal (deri üzerinden) uygulamalardır. Sonuçta elde edilecek polimerik taşıyıcının, iki farklı ilaç olan ancak özellikle antikanser amaçlı kullanımda birlikte işlerlikleri son derece önemli olan heparin ve paclitaxelin, in vitro deneylerin yanısıra in vivo (ratlar ve tavşanlar üzerinde) çalışmalarla desteklenerek, çalışmaların daha ileri bir boyuta taşınıp medikal anlamda uygulanabilirliğini gösteren bir proje olması ve bu kapsamda disiplinler arası bir dayanışma ve paylaşma örneği olabilmesi, bu projenin sunacağı önemli katkılar olarak düşünülmektedir.” Dünkü bulmacanın cevap anahtarı Ocak 2014 Cuma 7 24 Şubat 2013 Perşembe POLİKLİNİK TELEFONLARI ACİL TELEFONLAR 20 yıllık araç devrine son İtfaye AKS110 Acil Yardım Polis İmdat Elektrik Arıza Jandarma İmdat İZSU Su Arıza Doğalgaz Acil Müdahale Cenaze Hizmetleri Sahil Güvenlik Orman Yangınları 110 110 112 155 186 156 185 187 188 158 177 YANGIN TELEFONLARI İzmir Karşıyaka Kadifekale Bornova Bostanlı Buca Karabağlar Çamdibi Çiğli Balçova Evka 4 Evka 1 Gaziemir Hatay Narlıdere Güzelbahçe 110 372 58 74 225 49 99 388 10 03 386 17 86 487 13 61 237 13 07 433 65 59 376 73 23 278 76 02 351 09 04 452 24 77 251 00 44 250 86 40 238 35 97 234 25 34 HASTANE TELEFONLARI -Devlet HastaneleriAliağa 616 87 87 N.S. İşgören Alsancak 463 64 65 Alsancak Acil Servis Ağız ve Diş Sağlığı 422 00 76 Alsancak Diş Hast. 464 78 62 Atatürk Devlet 244 44 44 Behçet Uz 489 56 56 Bornava Dev. Hast. 375 58 58 Bozyaka Eği. Hast. 250 50 50 Buca S.D. Hastanesi 452 52 52 Çeşme A. Çizgenakat 712 07 77 Foça 812 14 29 Göğüs Hastanesi 433 33 33 Konak Diş Hastanesi 441 81 81 Karşıyaka 366 88 88 Çiğli Dev. Hastanesi 376 23 33 Menemen Dev. Hast. 832 58 59 Nejat Hepkon Seferihisar Hastanesi 743 20 10 Selçuk Dev. Hast. 892 70 36 Urla Dev. Hastanesi 752 10 04 Tepecik Dev. Hast. 469 69 69 -Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast. 293 80 00 -Özel Hastaneler272 00 11 Anadolu Tıp Merkezi Agora Tıp Merkezi 425 73 73 Atakalp Kalp Hastanesi 483 14 14 Atakent Tıp Merkezi 336 11 95 Atagöz Göz Hastalıkları 435 35 35 Atafizik, Fizik Ted. Mer. 231 25 15 Batıgöz Hastanesi 489 03 03 Bornova Tıp Merkezi 388 20 40 Bornova Özel Tıp Mer. 343 23 50 Bornova Özel Sağlık Tıp Merkezi 339 77 83 Buca Tıp Merkezi 438 14 14 Buca Sağlık Merkezi 438 06 20 Central Hospital 341 67 67 Can Tıp Merkezi 232 13 48 Caner Göz Merkezi 278 81 11 Çağdaş Tıp Merkezi 285 95 95 Çankaya Tıp Merkezi 425 31 31 Çesav Tıp Merkezi 362 67 67 Çeşme Sissus Has. 723 05 55 Çınarlı Hastanesi 462 27 27 Çiğli Özel Sağ. 386 26 16 Diyabet Hastanesi 449 13 19 Diamed Dah. Dal Mer. 465 27 37 Doğa Tıp Mer. 244 16 16 Dr. Sıhhat Tıp Merkezi 367 67 47 Efes K.B.B. Merkezi 446 15 16 Ege Sağlık Hastanesi 463 77 00 Ege Tüp Bebek Merkezi 445 31 45 Egeria Çocuk Sağlık Hastanesi Dal Merkezi 489 35 35 Ekol K.B.B. Dal Mer. 386 55 05 Ekol K.B.B. Şube 369 89 65 El ve Mikro Cerrahi 441 02 21 Gazi Kent Tıp Merkezi 252 45 00 Gaziemir Tıp Merkezi 251 47 67 Hayat Hastanesi 441 41 96 İzmir Hastanesi 483 31 31 464 58 88 İrenbe Tüp Bebek Mer. Karataş 441 41 70 Karşıyaka Tıp Merkezi 369 00 91 Turkcell Superonline Pazarlama Direktörü Nevra Duru, “Dijital çağ, pazarlamada da yeni eğilimler ortaya çıkardı; marka stratejilerine ve pazarlama eğilimlerine yön vermeye başladı. Dijital alanda kullanıcılarımızla etkileşim yarattığımız önemli bir platform olan sosyal medya da, tüm şirketler için doğru değerlendirildiğinde büyük fırsatlar sunuyor” dedi. Türkiye’yi dünya ile aynı anda fiber internetle tanıştıran Turkcell Superonline’ın Pazarlama Direktörü Nevra Duru, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO) Meclis Salonu’nda düzenlenen İzmir Marka Yönetimi Zirvesi’nde “Dijital Çağda Pazarlama” başlıklı konuşmasıyla yer aldı.Turkcell Superonline olarak dijital dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ettiklerini ve pazarlama stratejilerine en uygun şekilde değerlendirmeler yaparak buna paralel dinamik yol haritaları kurguladıklarını söyleyen Duru, “Amacımız her zaman markamızın sahip olduğu öncü ve modern yapıya uygun, kullanıcılarımızın ve hedef kitlemizin beğeneceği, dikkat çekici ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek projeler yaratmak” dedi.Nevra Duru, dijital çağda kullanıcıların deneyimlerinin de hızla değiştiğini ifade ederek, müşterilerin ihtiyaç, beklenti ve taleplerini doğru tespit edemeyen ve buna uygun adımları doğru zamanda atamayan şirketler için ayakta kalmanın zorluğunu vurguladı. Duru, sözlerini şöyle sürdürdü:“Dijital çağ, pazarlamada da yeni eğilimler ortaya çıkardı. Turkcell Superonline olarak dijitalde her aracı kendi özelliklerine uygun olarak kendimize adapte edip, projeler geliştiriyoruz. Her 100 kişiden 40’ının sabah ilk iş olarak hesaplarını kontrol ettiği bir sosyal medya gerçeğini göz ardı etmek mümkün değil. Bu nedenle dijitaldeki en önemli iletişim kanalımız elbette sosyal medya. Üstelik burası sadece içerik yaratarak var olmadığımız, aynı zamanda -Türk TelekomArıza Bilinmeyen Numara Danışma Uyandırma Posta Kodu Fono Tel Borç Ögrenme Çağrı -SinemalarAgora Balçova Afm Park Bornova Afm Forum Bornova Afm Ege Park Afm Passtel 121 11811 444 14 44 135 119 141 163 133 277 25 25 373 73 20 373 03 50 324 42 64 489 22 00 kullanıcılarımızla etkileşim yarattığımız bir platform. Bu anlamda da tüm şirketler için doğru değerlendirildiğinde büyük fırsatlar sunuyor.”onuşmasında sosyal medyanın gücüne işaret eden örnekler de paylaşan Duru, 2008 yılında Mars’ta su bulunduğuna ilişkin müjdenin ilk olarak Twitter üzerinden paylaşıldığını anımsattı. İnternetin artık en temel ihtiyaçlar arasında yerini aldığını söyleyen Nevra Duru, “İnternette sadece bir dakika içinde ne yapıldığına bir bakmak, bunu anlamak için yeterli. 204 milyon e-posta gönderiliyor, 61 bin saate denk gelen müzik dinleniyor, 20 milyon fotoğraf görüntüleniyor. Bu yüzden bu mecraları en doğru şekilde kullanmak pazarlama departmanları açısından kritik. Üstelik burada ölçülebilirlik de son derece artmış durumda. Hangi gün ve hangi saatte en çok geri dönüş alındığını görmek ve ona uygun planlamalar yapmak mümkün. Öte yandan sosyal medya şirketlerin olumlu veya olumsuz algılanmasında etkin rol oynuyor. İnternet hayatımızda bu kadar yoğun yer almazken, bir müşteri memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini yaklaşık 10 kişi ile paylaşabilirken, bugün bu rakam ortalamada 1500’ün üzerine çıkmış durumda. Turkcell Superonline olarak bu alanda önemli adımlar attık. Sosyal medya üzerinden bize ulaşan bir müşteri talebine yaklaşık 4 dakika içinde geri dönüş yapıyor, 6 saat içerisinde ise talebi karşılıyoruz.” (HABER MERKEZİ) Avşar Palmiye Cinebonus Cinebonus Cinebonus (Ykm) Cinecity Kipa Çiğli Çeşme Hollywood Çamlıca Deniz Karşıyaka Batı Sineması Çınar Sineması Karaca Sineması Kipa Hollywood Menemen Kültür Şan Konak Çınar Center 277 48 00 278 87 87 446 90 40 425 01 25 386 58 88 712 07 13 343 83 15 381 64 61 347 58 25 489 88 85 445 87 76 252 56 66 832 14 11 483 75 11 277 11 00 Sema Sineması Konak Sineması Desem Sineması Karşıyaka Sineması İzmir Sİneması -TiyatroKonak Sahnesi Ragıp Haykır Sahn. İzmir Devlet Tiyat. Uğur Mumcu Sahnesi İzmir Tiyatro Bab-ı Sanat Merkezi İsmet İnönü Sanat Merkezi 483 91 00 483 21 91 422 53 10 381 50 98 421 42 61 483 50 35 369 14 87 445 89 41 343 04 33 446 77 95 441 09 02 Borcanevi Bornova Yeni Yaşam Bozyaka Halk Bozyaka Dispanseri Buca Çözüm Cansu Karabağlar Çamdibi Derman Polik. Çizgi Polik. Deniz Sağlık Polik. Ege Sağlık Egeform Fizik Eşrefpaşa Ö.Sağ. Eşrefpaşa Zinde Polik. Gaziemir Dr. Polik. Gazi Kent Polik. Halk Polik. Hatay Özel Sağlık İhtisas Polik. Karşıyaka Park Sağlık Mevlana Polik. Mersinli Özel Sağlık Neron Psikiyatri Nergiz Özel Sağlık Onur Polik. Özel 9 Eylüllüler Polik. Özel Altındağ Özel Brn Dr. Dispanseri Özel Çiğli Polik. Özel Eylül Polik. Özel Gülhan Polik. Özel İrem Sağlık Polik. Özel İzmir Polik. Özel Pınarbaşı Polik. Özel Sarnıç Polik. Özel Seferihisar Polik. Özel Serin Polik. Özel Yedigöller Polik. Özel Yenişehir Polik. Park Sağlık Polik. Sevgi Özel Sağlık Şöferler Odası Sağlık Polik. Teos Polik. Vefa Polik. Yeşiltepe Polik. Yıkık Cami Halk. 255 04 44 388 03 31 261 39 13 256 09 86 438 76 26 237 73 83 435 00 77 226 34 34 369 90 91 487 57 64 464 24 24 227 35 26 262 64 71 252 36 92 274 13 74 285 46 34 250 51 52 254 13 13 367 22 22 343 32 43 461 19 99 256 76 76 364 08 10 458 77 45 453 81 11 458 05 89 347 38 92 386 05 95 373 85 74 347 99 91 251 84 24 343 23 50 479 80 25 281 64 03 743 58 48 261 29 99 442 29 92 433 09 24 367 22 22 438 37 38 227 99 35 743 57 77 341 84 24 351 38 72 271 27 27 -Askeri HastanelerHava Hastanesi 285 96 50 Kara Hastanesi 262 55 55 ÜNİVERSİTE TELEFONLARI Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg. Merkezi 330 52 30 Dokuz Eylül Ünv. 412 22 22 Dokuz Eylül Üni. Karşıyaka Polik. 369 30 40 Ege Üniversitesi 444 13 43 İlaç ve Zehir Dan. 277 73 33 Ege Üni.Uyg.ve Araş.Merkezi 330 52 30 -Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak. 388 19 63 Konak Doğum Evi 489 09 09 Tepecik Doğum Hast. 449 49 49 -Kan MerkezleriKızılay 463 63 53 Çocuk Hastanesi 433 06 08 Ege Üni. 388 28 61 Tepecik Kan Merkezi 433 38 74 ULAŞIM TELEFONLARI Denizyolları THY Rezervasyon Basm. Rezervasyon Alsancak Gar Santral Garaj 464 88 89 444 08 49 484 86 38 464 77 95 472 10 10 -Körfez Ulaşım İskelelerKonak 484 98 56 Karşıyaka 368 00 42 Alsancak 464 78 31 Bostanlı 330 89 22 Bayraklı İskele 345 77 53 Pasaport İskele 484 22 56 Göztepe İskele 224 20 22 Üçkuyular İskele 259 40 13 -Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb. 435 11 84 Buca 426 69 37 Çiğli 376 90 91 Karşıyaka 369 79 80 Bornova 388 83 78 Narlıdere 238 32 90 Eşrefpasa 261 48 04 Gaziemir 251 92 05 Güzelbahçe 234 05 34 Konak 425 60 60 Çeşme 712 63 46 SAYFA 13 SONDAKiKA GAZETESİ >> 13 SAĞLIK SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 17Ocak Şubat2014 2013Cuma Perşembe 24 H3N2, kronik hastalığı olanları da tehdit ediyor KOÜ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız, "İlgili enfeksiyon, Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH, tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor" dedi K yükselten etkinliklere başvurulabileceğini anlattı. ocaeli Üniversitesi (KOÜ) Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, "H3N2" gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonun kronik hastalıkları olan kişileri tehdit ettiğini belirterek, "Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH, tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor" dedi. Yıldız, yaptığı açıklamada, "H3N2" tipi virüsün diğer tiplere göre etkinliğini sürdürdüğünü kaydederek, bu virüse karşı ilgi ve algının arttığını söyledi. "İlgili enfeksiyon, şu anda kronik hastalıkları olan kişileri tehdit ediyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH, tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor" diyen Yıldız, astım ve KOAH hastalıklarının çeşitli ataklarla seyrettiğini aktardı. Yıldız, şunları dile getirdi: "Bu ataklarda en önemli neden enfeksiyondur. O yüzden bu enfeksiyon dönemlerinde hem ilaçlarını artırmaları hem de mutlaka hekimleriyle bağlantı kurmaları gerekir. Hastalık, kronik rahatsızlığı olanlarda daha ağır seyredeceği için hastaneye yatış gerektiren durumlar dahi olabilir. Burada bağışıklık sistemi çok önemli. Sağlıklı bir insanın bu virüsle mücadele etmesi daha kolay olabilir ancak kronik hastalığı olan insanlarda vücutta zaten virüs var, oradaki hücreler belirli bir hastalık için kodlanmış, o yüzden onların hastalıkla mücadeleleri daha zor oluyor." Yıldız, kapalı ortamların sık sık havalandırılması gerektiğine dikkati çekerek, bu dönemde vücut direncini - "Hastalığa karşı algı arttı" Gripli insanların halkın arasına çıkmaması gerektiğini vurgulayan Yıldız, hasta olduğu bilinen insanlardan uzak durulması gerektiğini belirtti. Yıldız, gripten korunmak için el yıkamanın önemine işaret ederek, insanların ayrıca yanında el dezenfektanı bulundurması gerektiğini kaydetti. Gribin kış ayı hastalığı olarak bilindiğini aktaran Yıldız, söz konusu virüsün domuz gribiyle ortaya çıkmasının insanların bu konudaki algısını arttırdığını vurguladı. Yıldız, virüsün sürekli şekil değiştirdiğini dile getirerek, "Kiminde bağırsak şikayetleri ön planda oluyor. Grip gibi ortaya çıkmıyor. Kusma, ishal, geçmeyen bir öksürük gibi ortaya çıkabiliyor. Eskiden kışın grip olmak normal karşılanıyordu. Bu hastalık, sigara içenler için de büyük risk. Sigara, solunum yollarının savunma mekanizmalarını baskıladığı için bu hastalık daha sıkıntılı seyredebiliyor. H3N2 tipi virüsten insanlar çok korkuyor, tüm dünyada ölen insanlar olduğu söyleniyor ama sigaraya bağlı her yıl ülkemizde 100 bin kişi ölüyor. Ülkemizde sigaradan daha büyük bir salgın var mı ama bu hiçbir zaman görülmüyor" ifadesini kullandı. (AA) Sedef hastalarının En iyisi kültür mantarı umudu puva tedavisi Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi Dermatololoji Kliniği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nursel Dilek, hastaneye alınan puva cihazı ile sedef hastalarına hizmet verdiklerini söyledi. D ilek, yaptığı açıklamada, sedef, ala, egzema, kronik kaşıntı ve bazı deri tümörleri olmak üzere pek çok deri hastalığının tedavisinde kullanılan fototerapinin Türkiye’de son 30 yıldır kullanıldığını ifade etti. Söz konusu hastalıklar için en az yan etkiye sahip olan bu tedavi yönteminin uygulanmasının kolaylığına vurgu yapan Dilek, “Fototerapi uygulama süresi ve sıklığı hastalıklar arasında değişmekle birlikte genellikle haftada 2 -3 kez uygulanmakta ve tedavi süresi en az 2 -3 ay olmaktadır. Ancak uygulama süresi hastaların tedaviye verdikleri cevaba göre değişebilmektedir. Hastanemizin Cildiye Kliniği bünyesinde yer alan Fototerapi Ünitesi yaklaşık 2 ay önce Prof. Dr. Yunus Saral öncülüğünde kurulmuştur. Fototerapi ünitemizde tüm vücuda uygulama yapılan ultraviyole A (UVA), dar-bant UVB veren kabinlerimiz, vücudun belli bir bölgesine uygulama yapılan lokal UVA, lokal UVB veren cihazlarımız, saçlı deriye uygulama yapılan dar-bant UVB verebilen saç tarağımız mevcuttur. Ünitemizde yer alan cihazlar bu alandaki en son teknolojiyle geliştirilmiş cihazlardır.” dedi. Cihazın özellikle halk arasında sedef hastalığı olarak bilinen hastalıkta sık kullanıldığını belirten Dilek, "Yine halk arasında ala hastalığı olarak bilinen vitiligo hastalarda bu cihazı oldukça sık kullanıyoruz. Kaşınan hastalarımızda yine bunu uygulayabiliyoruz. Bazı deri kanseri olan hastalarımıza bu tedaviyi sunuyoruz. Eğer hastaların şikâyetleri çok fazla ise vücut yüzeyinin geniş bir alanını tutuyorsa kabin tedavisine alarak burada tedavi ediyoruz. Hastalarımız kabine giriyor ve kabinde kısa süreli bir tedavi oluyor. Kısa süre ile başlayıp süre gittikçe hastalarının toleransına göre tedavinin dozu artırılıyor." şeklinde bilgi verdi. (CİHAN) Ağız temizliği için "peynir" tüketin KAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda oluşan kalıntıları önleme etkisine sahip. Dolayısıyla diş eti ve ağız sağlığı bakımından önemli" dedi Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda oluşan yemek kalıntılarını önleme etkisine sahip. Dolayısıyla diş eti ve ağız sağlığı bakımından önemli" dedi. Atasever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, peynirin önceki dönemlerde sofralarda yaygın olarak yerini aldığını, bugün sadece kahvaltıda tüketildiğini söyledi. Peynirin eskiden öğle ve akşam yemeklerinde yerini aldığını anımsatan Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda oluşan kalıntıları önleme etkisine sahip. Dolayısıyla diş eti ve ağız sağlığı bakımından önemli" diye konuştu. Atasever, peynir ve süt ürünlerinin kalsiyum kaynağı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Tabiatta süt ürünlerinin dışında kemik ve diş sağlığını direkt etkileyebilecek düzeyde kalsiyum içeren başka bir ürün yok. İnsanların kalsiyum kaynağı olan tek ürün süt ürünleridir. Bu yanıyla da peynir ülkemizde çok fazla tüketiliyor. Peynir, ağız ve hem de diş sağlığı açısından önemli bir etkiye sahip. Peynir, ağız kokularının önlenmesi, ağızdaki mikrobiyel faaliyetlerin önlenmesi açısından da önemli." Peynirin içerisindeki asit özelliği dolayısıyla ağız temizliğinin yanı sıra diş temizliği için de kullanılabileceğini anlatan Atasever, "Çocukların peynir tüketmeye daha çok ihtiyacı var. Onlar da vücut sürekli geliştiği için belirli bir noktaya kadar etkisi daha fazla. Çocukların belli bir yaştan sonra peynire daha fazla ihtiyacı var. Peynir kadınlar da belli bir yaştan sonra görülen kemik erimesinin önlenmesi bakımından önemli" ifadelerini kullandı. (AA) ADÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Durdu,"Türkiye'deki mantar türlerinden yaklaşık 70'i zehirli maddeler içeriyor. "Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli korunma yolu 'Çıntar' gibi bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir toplayıcılardan satın almak veya kültür mantarı tüketmektir" dedi. Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk Durdu, doğada kendiliğinden yetişen mantarların bilinçsizce tüketilmesi durumunda insan sağlığı açısından büyük risklerin ortaya çıkabileceği belirtilerek, "Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli korunma yolu 'Çıntar' gibi bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir toplayıcılardan satın almak veya kültür mantarı tüketmektir" dedi. Durdu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye'de yetişen çok sayıda mantar türünün zehirli maddeler içerdiğini söyledi. Toplama dönemlerinde bilinçsiz tüketim nedeniyle mantar zehirlenmeleriyle sıklıkla karşılaşıldığına dikkati çeken Durdu, şunları kaydetti: "Türkiye'deki mantar türlerinden yaklaşık 70'i zehirli maddeler içeriyor. Zehirli mantarları tanımak için maalesef bir kılavuz yok. Ancak genel olarak ifade etmek gerekirse, vatandaşlar özellikle ellendiğinde sararan çayır mantarlarından ve turp gibi kokan orman mantarlarından uzak durmalı. Ayrıca 'Göbek Ebesi' denilen zehirli Gyromitra türü mantarlar sıklıkla göbek mantarları ile karıştırılıyor. Bu türe ve 'Köygöçüren', 'Evkıran', 'Ölüm Meleği', 'Şeytan Mantarı' gibi isimleri taşıyan mantarlara karşı da dikkatli olunması gerekiyor." - En güveniliri kültür mantarı Kültür mantarlarının yanı sıra tüketildiğinde zarar vermeyen mantar türlerinin de bulunduğuna işaret eden Durdu, halk arasında 'Çıntar' olarak bilinen 'Lactarius' türünün bunların başında geldiğini belirtti. Birbirine çok benzeyen mantarlardan zehirli ve yenilebilen türlerin de olabildiğini dile getiren Durdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Belli bölgelerde yıllardır mantar toplayıcılığı yapan kişilerin tecrübeleri son derece kıymetli enstrümanlardır. Usta ellerin topladığı mantarları tercih etmek önemlidir. Ancak birbirine çok benzediği halde bunlardan yenilebilen ve zehirli mantar türlerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bu yüzden bilimsel olarak yapılan sistematik teşhisler en güvenilir yoldur. Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli korunma yolu 'Çıntar' gibi bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir toplayıcılardan satın almak veya kültür mantarı tüketmektir." - "24 saat gözetim altında kalmak en güvenli yoldur" Durdu, mantar zehirlenmelerinde en çok karaciğer ve böbrek faaliyetlerinin etkilendiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Zehirli etkisini 3 saatte gösteren mantarların yanı sıra etkisini 24 saat sonra ortaya çıkaran mantarlar da bulunmaktadır. Mantar zehirlenmesi ile karşı karşıya kalanlar baş dönmesi, halüsinasyon görme, uyku durumu, kızarma, terleme ve göğüs ağrısı gibi durumlarla karşılaşabilmekte, bazen mide yıkaması gibi uygulamalarla kurtarılmaktadır. Bunun dışında hayati tehlikeler de ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden şüpheli bir mantarın tüketilmesi halinde en yakın hastaneye başvurmak ve 24 saat gözetim altında kalmak en güvenli yoldur." (AA) Kalp krizi, üst karın ve sırt ağrısı şeklinde gelebilir C elal Bayar Üniversitesi (CBÜ) Tıp Fakültesi Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Tetik, kalp krizinin üst karın, sırt ve sağ kol ağrısıyla ortaya çıkabileceğine dikkati çekerek, bu yönde şikayeti bulunanların uzman kontrolünden geçmesi gerektiğini belirtti. Tetik, yaptığı açıkla- mada, ağrıların vücuttaki bazı olumsuzlukların habercisi olabileceğini bildirdi. Kalp hastalığına bağlı görünen ağrının, kalbin oksijen ihtiyacı ile sunumu arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını ifade eden Tetik, oksijen ihtiyacı sunulan kan miktarından fazla olması halinde ağrının oluştuğunu söyledi. Tetik, "Bu klasik ağrı göğüste sol çene, sol kola yayılan baskılayıcı sıkışma tarzında olan ağrı biçimidir. Bazen bundan farklı şekilde ortaya çıkan ağrılar da kalp krizinin habercisi olabilir. Örneğin üst karın, sırt veya sağ kol ağrıları da kalp krizinin habercisi olabilir" dedi. Tanıda gecikme olduğunda, hastayı kaybetme riski ile karşı karşıya kalındığını ifade eden Prof.Dr. Ömer Tetik, bu nedenle ağrı şikayeti bulunan kişilerde kalp damar rahatsızlığı olma ihtimalinin de göz önünde bulundurularak inceleme yapılması gerektiğini ifade etti. - "Mide ve yemek borusu şikayetleriyle karıştırılabiliyor" Üst karın ağrısı şikayetlerinin, bazen mide ve yemek borusu rahatsızlıklarıyla karıştırılabildiğini, hastanın yanlış yere başvurarak zaman kaybettiğini vurgulayan Tetik, "Bunun ayırımı çok önemli. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler kalp damar hastalıklarıyla ilgili kontrollerini yaptırmalı. Kalp dokusu canlı iken yapılan tedavide hastanın ömrü uzatılacaktır. Önemli olan kalp krizi geçirmeden tedavi altına alınmaktır" diye konuştu. (AA) 2014 Cuma 24 Ocak,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,, )#(!%)&"" '))"&")&($%%%)$(!)'$$ Son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle yabancı sermayenin ürktüğünü söyleyen Bakan Yıldız, "Şu anki iklimi yeterli görmeyen 20 büyük yatırımcı müsaade istedi. Yatağan, Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı üretim şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir?" şeklinde konuştu Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, şu anki iklimi yeterli görmeyen 20 büyük yatırımcının müsaade istediğine dikkati çekerek, “ Yatağan, Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı üretim şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir? Ben açıkça söyleyeyim, bu ülkedeki siyasi kararlılık bunların özelleştirilmesi ile ilgili tutumundan bir an olsun bile vazgeçmeyecektir "dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı meclis toplantısında konuşan Yıldız, iktidara geldikleri günden bu yana yolsuzluklara ve usulsüzlüklere karşı mücadele edeceklerini seçim beyannamesinde ifade ettiklerini belirterek, bundan herhangi bir geri adım atmanın mümkün olmadığını kaydetti. Bakan Yıldız, 17 Aralık’tan sonra böyle bir konunun taraflarınca savunulma ihtiyacının hissettiriliyor olmasını son derece manidar bulduğunu dile getirerek, Türkiye gibi böl- gesinde siyasi istikrara katkı koymaya kalkan bir ülke için siyasi mühendisliğin hiçbir zaman yolsuzlukları makul hale getirmediğini belirtti. Hiçbir yolsuzluğun da siyaset mühendisliğini makul hale getirmediğini anlatan Yıldız, “Türkiye’de bu istikrarın oluşması için çok fazla çaba gösterildi. Sadece iktidar partisi değil, iş adamları ve sanayicilerimiz de çaba gösterdi. Bize bir işin nasıl yapılacağını tarif edenler beri gele ama sürekli olumsuz modda kalanlara yolumuza devam edeceğimiz ve bu ülkeyi kalkındırmak zorunda olduğumuz mesajını veriyoruz” diye konuştu.Yıldız, şimdiye kadar doğrudan en büyük yatırımı alan enerji sektöründen sorumlu biri olarak, şu ana kadar çok ciddi sermaye transferleri gördüklerine işaret ederek, şöyle devam etti:“Fakat bu yatırım olayı çok kırılgandır. Çatlamaya gelmez. 17 Aralık’tan sonra özelleştirme politikalarımıza devam ediyoruz. 21 elektrik dağıtım şirketinin özelleştirilmesinden bu ülke 13 milyar dolar civarında bir gelir sağladı. Bu gelirlerin bir kısmı IMF’nin borçlarının sıfırlanmasında kullanıldı. Yani bundan tüm Türkiye istifade etti. 17 Aralık’ın müsebbibi olan, iktidara oy veren, vermeyen herkes yararlandı. Canlı yayınlarda 8-10 saat süren ihaleler yapıldı. Son derece şeffaf bir şekilde sahiplerini buldular. “Yıldız, şu anki iklimi yeterli görmeyen 20 büyük yatırımcının müsaade istediğine dikkati çekerek, “2-2,5 ay içinde bu siyasi iklimin daha hızlı toparlanması gerektiğini söylediler. Yatağan, Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı üretim şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir? Ben açıkça söyleyeyim, bu ülkedeki siyasi kararlılık bunların özelleştirilmesi ile ilgili tutumundan bir an olsun bile vazgeçmeyecektir. Çünkü doğrusu budur “ değerlendirmesinde bulundu.Dövizde meydana gelen değişimlerin enerji sektöründeki maliyetlere olumsuz yansıdığını vurgulayan Yıldız, uluslararası sermaye ile büyüyecek Türkiye’nin her türlü yatırımı çekmesi gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti: “İthal ettiğimiz enerjiden ulaşıma ayrılan pay çok yüksek. Biz iktidara geldiğimizde trafikte 7,5 milyon civarında araç vardı, bugün 17 milyona ulaştı. Tabiri caizse her bebek arabasıyla birlikte geliyor. Bu nedenle petrol, doğalgaz ve kömürün yerli kaynaklar haline gelmesi için çabalarımızı devam ettireceğiz. Hem enerji verimliliği ile ilgili işlemlerimizi her sektörde yapacağız hem de uç ürünler imal edeceğiz. Burada herkese düşen görevler var. Bizim oluşturduğumuz istikrarın kendi aleyhine dönmesine müsaade etmeyeceğiz.”Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, "Kim olursa olsun, yolsuzluğa karışmışsa cezasız kalmaması lazım. Dürüst insanları destekleyeceğiz. kim usulsüzlük, yolsuzluk yapmışsa onun karşısında olacağız" dedi. Bakan Yıldız, İstanbul Sanayi Odası’nın (İSO) Ocak ayı Meclis Toplantısı'nda, bugün yalnızca demokrasinin yerleştirilmesi adına enerji ile alakalı kaynak ülkeler için yapılanların görüldüğünü dile getirerek, bu ülkelerin hem enerjilerinin hem de demokrasilerinin istismar edildiğini kaydetti. Bugün sadece insani gerekçelerle bile Suriye'deki olaylara kayıtsız kalınamayacağına işaret eden Yıldız, “Biz değerlerimizle beraber varız. Enerji sektöründe olan birisi olarak buna nasıl kayıtsız kalabilirim. Bana 8 bin kilometre ilerideki Venezuela'da petrol veya doğalgaz ile alakalı işlem yapabileceğimi söyleyenler, 100 kilometre ilerideki Irak ile ilgili işlem için tereddüt gösteriyor. Türkiye, siyasi sınırları sabit kalmak kaydı ile ekonomik ve enerji sınırlarını genişletmek durumdadır" diye konuştu. Taner Yıldız, bunun yapılmaması halinde bulunulan imkanlarla irade etmek durumunda kalınacağını anlatarak, "Her ülkenin avantajı ve dejavantajı farklıdır. Türkiye petrol ülkesi olmayabilir, Irak, Suudi Arabistan, Türkmenistan kadar petrol olmayabilir ama Türkiye'de petrol var mıdır? Vardır ama ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar belki değil. Bizim gerçekçi davranmamız lazım, teşhislerimizi tam koyacağız ve tedavilerimiz konusunda da sınır tanımayacağız" ifadelerini kullandı. Kuzey Irak ile alakalı sözleşmelerin, Merkezi Irak hükümetiyle yapılan anlaşmaların birinin hem Irak'ın normalleşmesi hem de Türkiye'nin imkanlarının artırılması için olduğunu dile getiren Yıldız, "Madem ki Irak'ın kuzeyi ile güneyi ve doğusu ile batısı arasında fark yoktur. Madem ki Irak bir bütündür ki öyledir. O zaman her tarafından çıkan kaynaklar Irak'a aittir. Buradaki petrol Türkiye'nin petrolü değildir. Biz taşıma ücreti olarak 1 dolar alıyorsak, Kerkük Yumurtalık Ham Petrol Boru Hattının cirosu tam 102 katıdır. Bu hatta Irak ile alakalı konulara 'Türkiye'nin problemidir' gibi bakmak yanlış bir yaklaşımdır. Bu aslında Irak'ın ürettiği değerlerin Irak ile paylaşılması içindir" değerlendirmesinde bulundu.Bakan Yıldız, Türkiye'deki bütün yapı ve coğrafi avantajı bölgenin ve Türkiye'nin istikrarı için kullandıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakanımız 2023 yılında Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisine girme hedefini açıkladı. (AA) (&(!)' !''&'')(&% ( ##) ))# Kuraklık nedeniyle içme suyu sıkıntısı yaşanmayacağını söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Su ihtiyacı olmayıp da 2040-2050 yılına kadar suyu eksik olan illerimiz var, onları da tamamlıyoruz. İllerde herhangi bir problem olmayacak. Kesintisiz su vereceğiz, onu özellikle vurgulayayım" şeklinde konuştu <RT+IT.@PROQT5SKSNMT!RJERPT/OFBPIAT0,7*( JMPMNLSTDQOTKIOSKPMKTFPSDQPR9RBQNQTGS=HQNTRLRORK ,77$TJMPMTEFNINLSTD?G?NTQPPROQNTEITHRERPREQNQTDS@GSN EFNSTRPRTSPHSKTQ8QNT"76(7TJMPPMKATD?J?KTDQOTRJPRH ;PSNMTRPRTSPLMK>T5?J?KTDQOT=SORKRGPRTSOGTSOLMNSTRJPRH ;PSNPSOMT=SCMOPSLMK>TITSNLSTQN@SSGMTLR<SHTRLRNATEI Q=GQJS9MTFPHSJM;TLST,7(76,7-7TJMPMNSTKSLSOTEIJITRK6 EQKTFPSNTQPPROQHQCT<SOATFNPSOMTLSTGSHSHPMJFOIC> .PPROLRT=RO=SN:QTDQOT;OFDPRHTFPHSJS9SK>T'REQNGQEQC EIT<ROR9RBQCATFNIT2CRPPQKPRT<IO:IPSJSJMH0TLRLQ> 5SKSNT/OFBPIAT14JFNKSOS=QESOT5RPRLQJRT5S@KSNM 5IO=SNRGGQNT&FDSN3MTCQJSORGQNLRTJS;GMBMTKFNI@HSLSA #?OKQJR3LRKQTDSOS)PSOLSTFOGSPSHSTJ?CLRT(-T9Q<SOMNLS DQOTLFPIPIKTFPLIBINITKSJLRGGQ>T.PLRNTQPRTDITFOSNMN LRBQ@GQBQNQTDRPQOGRNT/OFBPIATDSOS)PSOMNTLRBQ@QKTHSK6 ESGPSTKIPPSNMPLMBMNMATDITDSOS)PSOMNTDQOTKMEHMNMNTQ8HR EIJITGRHQNQNLRATDQOTKMEHMNMNTEIPSHSTEIJITGRHQ6 NQNLRATDQOTKMEHMNMNLST=QLOFRPRKGOQKTRNRO)QT?ORGQ6 HQNLRTKIPPSNMPLMBMNMTSKGSOLM>T/OFBPIATDITDSOS)PSOLS =RHRNT=RHRNT#?OKQJRTFOGSPSHSEMNLSKQTLFPIPIK FOSNMNMNTJ?CLRT(-T9Q<SOMNLSTFPLIBINITQ4SLRTRGGQ> R8RNTJMPTKSEMHATSOSPMKT<RTDITJMPTF9SKTSJMNMN DS@PSOMNLSATJSBM@PSOLSTDQOTSCSPHSTHRJLSNST:RPLQBQNR LQKKSGQT8RKRNT/OFBPIAT05SCMTD2P:RPROLRTFOGSPSHS J?CLRT,-3RTKSLSOTDQOTSCSPHSATDSCMPSOMNLSTJ?CLRT*7 9Q<SOMNLSTDQOTSCSPHSTHRJLSNST:RPLQ>T5QCTLRTDI KFNILST:RORKPQTGRLDQOPROQTSPLMK>T.8HRTEIJITQ8QN D?J?KTDQOTRJPRHT;PSNMT=SCMOPSHM@GMKAT=Q8DQO @R=OQHQCQTEIEICTDMOSKHSJS9SBMC>T5ININPSTQP:QPQT1A 5ATT;PSNPSOMHMCT<SO>T5QCTD?J?KTL?@?N?JFOIC0TLR6 LQ>#?OKQJR3LRTDSCMTJMPPSOMNTKIOSKTDSCMTJMPPSOMNTLSTEI6 PSKT:R8GQBQNQNTDQP:QEQNQT<RORNT/OFBPIAT@2JPRTKFNI@GI 0*$,TJMPMNLSTD?J?KTDQOTKIOSKPMKTFPHI@>T1OKSEMNLSN DRNT.EGSNDIPT+IT<RT'SNSPQCSEJFNT.LSOREQT.+'. RNRPT%?L?O?TFPLIBIHTJMPT*(3GRAT8FKT@QLLRGPQTDQO KIOSKPMKTFPLI>T5QCT.EGSNDIP3STKIOSKPMBSTOSBHRNTEI <ROLQK>T,777TJMPMNLST<RT,77$TJMPMNLSTJQNRTDQO KIOSKPMKTFPLI>T,7*(TJMPMNLSTDQOTKIOSKPMK FPSDQPR9RBQNQTGS=HQNTRLRORKT,77$TJMPMTEFNINLS D?G?NTQPPROQNTEITHRERPREQNQTDS@GSNTEFNSTRPRTSPHSK Q8QNT"76(7TJMPPMKTD?J?KTDQOTRJPRHT;PSNMTRPRTSPLMK>T"76 (7TJMPTEFNOSEMTQ8QNT8SPM@HSTJS;GMK>TTCSHSNT:2OL?K KQT;RKT8FKT@R=QOTEIEICHI@>T!SPQHQCQNTHRHPRKRGQ &FOIHTHRERPS>T'SOEAT/LQONRAT%SOLQNAT+QQOGAT.CHQOA %ROEQNAT&SNKMOMAT+Q<SEAT14JFNKSOS=QESO>>>TSNQTS@SBM JIKSOMT-T@R=OQHQCLRTEIT;OFDPRHQTFPLIBINITGRE;QG RGGQK>T5?J?KTDQOT=SORKRGPRTSOLTSOLMNSTRJPRHT;PSNPSOM =SCMOPSLMK>TITSNLSTQN@SSGMTLR<SHTRLRNATEITQ=GQJS9M FPHSJM;TLST,7(76,7-7TJMPMNSTKSLSOTEIJITRKEQKTFPSN QPPROQHQCT<SOATFNPSOMTLSTGSHSHPMJFOIC>T.PPROLRT=RO6 =SN:QTDQOT;OFDPRHTFPHSJS9SK>T'REQNGQEQCTEI <ROR9RBQCATFNIT2CRPPQKPR <IO:IPSJSJMH>0ROTJMPTEIPSHSTEIJI LIOIHINITLSTLQKKSGRTSPLMKPSOMNM LQPRT:RGQORNT/OFBPIATDITHSK6 ESGPST@ITSNLSTDQOT@RJTE2JPR6 HRNQNTROKRNTFPLIBINIA DQOT@RJTE2JPRHRJRT:RORK FPHSLMBMNM <IO:IPSLM>+IPSHS EIJITQ8QNTDSOS)PSOMN FPLIBINIT<R DINPSOMNTJ?CLRT(FOSNMNLSTDQO LFPIPIBSTES=Q; FPLIBITDQP:QEQNQT<6 RORNT/OFBPIAT@2JPR LR<SHTRGGQT0%FLRON EIPSHSTEQEGRHPROQNQ KIOLIKATFTDSKMHLSN DQOTS<SNGS)MHMCT<SO> SBM@PSOTLST:RPQJFO>T?N DS@PSLMATDI:?NTLRT2CRPPQKPR FBIT1NSLFPI3LSA #?OKQJR3NQNTKICRJQNLRTDQOTJSBM@ <SO>TIHST:?N?ATESLR9RT/:RT<RT'S6 OSLRNQC3QNTDQOTKMEMHPSOMNLSTJSBM@T<SOTSHS 9IHSOGREQA;SCSOT:?N?TJSBM@PSOTLR<SHTRLR9RK> &SO@SHDSJSTKSLSOTKQHQTJROLRTESBSNSKATKQHQTJROLR SOSPMKPMTFPSOSKTJSBM@PSOT<SO>T5QCT=SCMOPMBMHMCMTJS;GMK> +IJITQJQTJ2NRGQJFOIC>T+ITJ2NRGQHQTKFNIEINLSTQJQTDQO 8SPM@HSHMCT<SO>0/OFBPIAT014JFNKSOS=QESO3MNT1' SOGQ3LRNTQP8RT<RTDRPLRTDRPRLQJRTDS@KSNTSLSJPSOMNMN NRTCSHSNTS8MKPSNS9SBM0TJ2N?NLRTKQTDQOTEFOIJSTQERA 05IT=S4GSTEFNINSTKSLSOTS8MKPSNS9SK>T RNRPTHROKRC KSOSOT<ROR9RK0TLRLQ>OHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNMT!RJ6 ERPT/OFBPIAT0&FKTESJMLST=SJSPTRLQPRHRJR9RKTDSOS) <RT:2PRGPROQTJS;GMK>T5INPSOMTEREEQCTERLSEMCT=MCPMTDQO @RKQPLRTDQGQOLQK>TN?H?CLRKQTHR<EQHLRAT@SNGQJRPRO S8MPLMBMNLSATSOKSTSOKSJSTGRHRPTSGHSTHROSEQHQ JS;S9SBMC>T!SGSNLS@PSOMHMCT@S@MOS9SKATO?C:SOT:QDQ RER9RBQC0TLRLQ>T5SKSNT/OFBPIAT14JFNKSOS=QESO3MTCQ6 JSORGQNQNTNRLRNQNQNT5RPRLQJRT5S@KSNMT5IO=SNRGGQN &FDSN3SATKRNGGRT:RO8RKPR@GQOLQBQTSPGJS;MLSKQ DS@SOMEMNLSNTLFPSJMT2L?PT<ROHRKTFPLIBINITLQPRT:R6 GQORORKAT14JFNKSOS=QESO3MNT2CRPPQKPR SPGJS;MLSKQT8SPM@HSJPST#?OKQJR3LR QPKT-3RT:QOLQBQNQTDRPQOGGQ>T14J6 FNKSOS=QESO3LSKQT*THS=SPPR6 LRNT*3QNQNTSPGT<RT?EG JS;MEMNMNTGSHSHRN JRNQPRNLQBQNQTSNPSGSN /OFBPIAT2CRPPQKPRTLS=S 2N9RKQTL2NRHLRT*7 JMPLST"7TDQNTGFN EM9SKTSE4SPGTERO6 QPQOKRNT-TJMPLST-"* DQNTGFNTEM9SK SE4SPGMNTEROQPLQBQNQA ,$TKQPFHRGORTEM9SK SE4SPGTJS;MPLMBMNM S8MKPSLM>T/OFBPIAT*7 JMPLSTGF;PSHT"77TDQN HRGORKSORPQKTJFPT<R KSPLMOMHPSOMNT;SOKRT<R LFBSPGS@TQPRTKS;PSNLMBMNMA EFNT-TJMPLSTQERTDININT-3R KSGPSNLMBMNMAT*THQPJFNT--7 DQNTHRGORKSORTJFPT<RTKSPLMOMHS ;SOKRT<RTLFBSPGS@TJS;MPLMBMNMTSNPSGGM> *-7TKQPFHRGORTJRNQTJFPTJS;MPLMBMNMTLQPR :RGQORNT/OFBPIATEFNT-TJMPLST,77TKQPFHRGORTQ8HRTEIJI =SGGMAT--TKQPFHRGORTKSNSPQCSEJFNT=SGGMT<RT($TKQPFHR6 GORTJSBHIOTEIJIT=SGGMTQPRT5F@KSNT&FDSN3MNTLREGSN JSCLMBMNMTSKGSOLM>/OFBPIAT&FDSN3ST8SPM@HSPSOMNLSN LFPSJMTGR@RKK?OTRLRORKAT014JFNKSOS=QESO3MT2ONRKTDQO DRPRLQJRTFPSOSKT:2EGROQJFOIC>T5RPRLQJRNQNTKIOHI@ FPLIBITLFBSPTGS@T4SDOQKSEMNMTLST:2OL?K>T5SCM DRPRLQJRPROTGSPR;TRLQJFOAT2N9RT14JFNKSOS=QESOTLR6 NQPQJFOTSHSTSOGSNTDS@KSTJROPRORTLRTESGMPSDQPQOATLREGRK <ROQPRDQPQO0TLQJRTKFNI@GI>14JFNKSOS=QESOTQ8QNTNR JS;MPESTSCTFPLIBINITLQPRT:RGQORNT/FOBPIAT@INPSOMTKSJ6 LRGGQT05QOT14JFNKSOS=QESOTER<LSPMEMTFPSOSKTRPQHQC6 LRNT:RPLQBQTKSLSOTDITHRHPRKRGRT=QCHRGTRGHRKTQ8QN :SJORGTRLQJFOIC>T5INPSOTDQCQHTHREIPQJRGQHQC>T5I6 OSJSTDQOT<R4STDFO9IHICT<SO>T14JFNKSOS=QESO3LSTEFN *7TJMPLST8FKTD?J?KTHRES4RTKSGTRGGQK>T#ROHSPLRTDRPPQ DQOTHRES4RJQTJSKSPSLMK>T?NJSLSTGSNMNSNTDQOTESBPMK GIOQCHTHROKRCQTFPLIK>T.N@SPPS=TQ=OS9SGMHMCT8FKTSOGGM REKQJRT:2OR>T.@EQCPQKTFOSNMT?PKRHQCTFOSNMNMNLSNT8FK LS=STL?@?K>T?K?HRGTFPSOSKT14JFNKSOS=QESO3LS D?J?KT=QCHRGPROT<ROLQK>T14JFNKSOS=QESOATLR<SES JSGMOMHPSOTSPLMATSPHSJSTLSTLR<SHTRLR9RK>0+SLR9R OHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNPMBMTSPSNMNLSTLRBQPATLQBRO SPSNPSOLSTLST:R8HQ@TL2NRHLRKQTJSGMOMHPSOMT?8RA DR@RTKSGPSLMKPSOMNSTLRBQNRNT/OFBPIAT@2JPRTLR<SHTRG6 GQT014JFNKSOS=QESO3LSTEIPSNHSJS9SKTSPSNTKSPHSJS6 9SK3TLRLQK>T14JFNKSOS=QESO3LST@ITSNLSTQPT2CRPTQ6 LSORHQCPRTDQOPQKGRTDQOT8SPM@HSTQ8ROQEQNRT:QOLQKATD?G?N JROTSPGMTEIJITEIPSHSPSOMNMTKS;SPMTEQEGRHR L2N?@G?O?JFOIC>T&FKTESJMLST=SJSPTRLQPRHRJR9RK DSOS)T<RT:2PRGPROQTJS;GMK>T5INPSOMTEREEQCTERLSEMCT=MCPM DQOT@RKQPLRTDQGQOLQK>TN?H?CLRKQTHR<EQHLRA @SNGQJRPROTS8MPLMBMNLSATSOKSTSOKSJSTGRHRPTSGHS HROSEQHQTJS;S9SBMC>T!SGSNLS@PSOMHMCT@S@MOS9SKATO?C6 :SOT:QDQTRER9RBQC>0+SLR9RTQ8HRTEIJITLRBQPATSJNMTCS6 HSNLSTQPROQTDQJFPF)QKTSGMKTEITSOMGHSTGREQEQNQN L?NJSLSKQTEFNT,7TJMPMNTRNTQPROQTGRKNFPF)QEQTFPLIBINS LQKKSGQT8RKRNT/OFBPIAT014JFNKSOS=QESO3STRNT:?CRPQNQ JS;MJFOICATEFNTGRKNFPF)QPROQTIJ:IPIJFOIC>T14J6 FNKSOS=QESOAT@ITSNLST-TJMPLMCPMTDQOTQPT=SPQNRT:RPLQ>T5QC JMPLMCTESJMEMT<ROQOKRNTDQOTKRORT3SPGTJS;MTGSHSHTHMA JRGROPQTHQKGSOESTQ8HRTEIJIT<ROQPQJFOTHIAT82;PRO GF;PSNM;TDROGSOS4TRLQPQJFOTHIATSGMKTEIPSOTGF;PSNM;TQ6 PROQTLROR9RLRTSOMGMPM;TLRORJRTLR@SO)TRLQPHQ@THQ3TDIN6 PSOSTDSKSOMC>T14JFNKSOS=QESOTDINPSOMTESBPSLM> SKQKSGRNT-TJMPLMCPMTKRNGTFPLIATJSKMNLST$TJMPLMCMTSPS6 9SK0TLRLQ>T/OFBPIATKFNI@HSEMNMNTSOLMNLSNAT5S@KSN &FDSN3STDS@SOMPMT8SPM@HSPSOMNLSNTLFPSJMT;PSKRGT<ROLQ> QJSORGGRAT14JFNKSOS=QESOT!SPQEQT.O4SNT5SPKSNPMFBPIA .PT RNRPT%R9PQEQT5S@KSNMT+SPQ=T+RPAT/HNQJRG %?L?O?T%IEGS4ST8KSNAT.PTSNLSOHST'FHIGSNMT1P6 DSJTIEI4T'RNSNT#F;8IAT1'TSOGQT.PT5S@KSNM %R=HRGTRJDRKATOHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNPMBMNS DSBPMTLSQORTH?L?OPROQTQPRTDRPRLQJRT;ROEFNRPQT=SCMO DIPINLI> SAYFA 15 SONDAKiKA GAZETESİ >> 15 SPOR SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24Şubat Ocak 2014 17 2013 Cuma Perşembe Terim'i küçük futbolcular “dede” diye karşıladı TEMİZLİK HİZMETİ ALINACAKTIR GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ HAVLU (AYAK,BANYO) alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2013/191268 1-İdarenin a) Adresi : JANDARMA TED.MRK.K.LIĞI KEMALPAŞA MAHALLESİ KEMALPAŞA CADDE Sİ NO:98 BORNOVA 35040 HACILARKIRI BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324794806 - 2324793943 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi (varsa) : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu malın a) Niteliği, türü ve miktarı : İHTİYAÇ LİSTESİ VE TESLİM-TESELLÜM TAKVİMİNDE BELİRTİLMİŞTİR. Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Teslim yeri : JANDARMA DEPO KOMUTANLIĞI / BORNOVA / İZMİR c) Teslim tarihi : TAAHHÜT KONUSU HAVLULAR ( AYAK, BANYO ) SÖZLEŞMENİN İMZALAN MASINI TAKİP EDEN GÜNDEN İTİBAREN, 75 (YETMİŞBEŞ) TAKVİM GÜNÜ İÇERİSİNDE DEFATEN TESLİM EDİLECEKTİR. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : J.TED.MRK.K.LIĞI BORNOVA-İZMİR b) Tarihi ve saati : 17.02.2014 - 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi; 4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri; 4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 5. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 7 TRY (Türk Lirası) karşılığı J.Tedarik Merkezi Komutanlığı Bor nova/İzmiradresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR J. TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI 2 NU’LI İHALE KOMİSYON BAŞKANLI ĞI (İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLECEKTİR.) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli ta ahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulu nan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecek lerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YÜZELLİ) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 24/1 Basın:824 İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne bağlı İlçe Müdürlükleri Temizlik Hizmetlerinde çalıştırılmak üzere Temizlik hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır: İhale Kayıt Numarası : 2014/7745 1-İdarenin a) Adresi : Üniversite Caddesi No:47 35100 BORNOVA/İZMİR b) Telefon ve faks numarası : 2324351003 - 2324622493 c) Elektronik Posta Adresi : [email protected] ç) İhale dokümanının görülebileceği internet adresi : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu hizmetin a) Niteliği, türü ve miktarı : 19 adet Temizlik Personeli Hizmet Alımı Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne bağlı İlçe Müdürlükleri c) Süresi : İşe başlama tarihi 03.03.2014, işin bitiş tarihi 31.12.2014 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Üniversite Caddesi No:47 Bornova-İZMİR b) Tarihi ve saati : 17.02.2014 - 10:00 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi; 4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan ve ya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya iha le tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge, 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri; 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi, 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve dü zenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uy gun belge, 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.2.1 Bankalardan temin edilecek belgeler: Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanıl mamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans mektubu, Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir. 4.2.2. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri: a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini, b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun ge rekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar, Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde; a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması, b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması, c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50’den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte aranır. Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yı lın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderle rin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir. İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait belgelerini sunmayanlar, iki önceki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu belgelerde yeterlik kriterini sağlayamayanlar ise iki önceki yılın belgeleri ile üç önceki yılın belgelerini sunabilirler. Bu durumda, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterleri nin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.2.3. İş hacmini gösteren belgeler: a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu, b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını göste ren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar, Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir. Toplam cironun teklif edilen bedelin %25’inden , taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin %15’inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir. Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutar larının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır. Yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait gelir tablosunu sunmayanlar, iki önceki yılın gelir tablosunu sunabi lirler. Bu gelir tablosunun yeterlik kriterini sağlayamaması halinde, iki önceki yılın ve üç önceki yılın gelir tabloları sunula bilir. Bu durumda, gelir tabloları sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 4.4.1. Resmi veya Özel Sektörde Temizlik Hizmet Alımı 5. Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü adresine elden teslim edilebilece ği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kale minin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fi yat sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecekler dir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. Sondakika 24/1 Basın:791 Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de T ürkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim, İzmir'de Altınordu Futbol Eğitim Kurumları Sait Altınordu Yerleşkesi'ni ziyaret etti. Terim, küçük futbolcular tarafından, "Hoşgeldin Fatih dede." diyerek karşılandı. Altınordu A.Ş. Başkanı Seyit Mehmet Özkan ve kulüp yöneticileriyle birlikte yerleşkeyi gezerek tesiste incelemelerde bulunan Terim, farklı sahalarda antrenman yapan oyuncuları seyretti. Kulüp başkanı ve yöneticilerinden bilgi aldı. Tesislerden çok etkilendiğini, ülke futbolunun böyle tesislere, böyle bir anlayışa, vizyona ihtiyacı olduğunu belirten Terim, “Altınordu'da bunu görmek beni mutlu etti. Örnek bir akademi kurmuşlar. Tekniğiyle, fiziğiyle, performansıyla, özel dersleriyle, yaklaşımlarıyla çocukların mutlulukları gözlerinden okunuyor. Yedi sekiz küçük çocuğumuzla konuşurken ayrı şehirlerden geldiklerini öğrendim. Bu çok daha güzel bence. Burayı artık bir okul, ekol olarak belirlemişler. O önemli. Zaten Mehmet Bey'in çalışmaları, uzun zamandır güzel şekilde devam ediyor. İyi ki gelmişim, gelmeseydim üzülürdüm. Futbol adamı olarak çok etkilendim." dedi. Kulübün Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki tesislerini de ziyaret edeceğini söyleyen Fatih Terim, her yere gideceğini, bu tip yerlerin çoğalması gerektiğini ifade etti. Bu tip düşünenleri fazlalaştırmak, teşvik edip yanında olmak gerektiğine değinerek, “Tesislerin, bir Avrupa kulübünün altyapısından farkı yok. Çözümü dışarıda aramaya gerek yok, Türkiye'de de var böyle şeyler. Başkanından en küçük yaştaki hizmetlisine kadar aradaki tüm insanları Türkiye Futbol Federasyonu, şahsım ve Türk futbolu adına tebrik ediyorum. Bu çalışmanın filizleri, en kısa zamanda verecektir. Tek dileğim, bu tür örneklerin çoğalması. Bu bir vizyon, özveri ve sevgi işi. Bunun ekonomik kısmı var ama bu yaklaşıma herkes yardımcı olur. Bunları ne kadar çoğaltırsak o kadar çabuk ayağa kalkacağız. Çocuklarımızın iyi yetişmesi için, birer yıldız, iyi futbolcu, iyi insan olması için okulla beraber yürütülebilir. En güzel örneği burası." şeklinde konuştu. Devrim yaparken herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini belirterek, “Hiçbir gerileme olmaz bizde. Ne zaman geldiysek, her zaman bir değişiklik olacaktır " dedi. Altınordu Başkan Özkan tarafından Terim’e, futbolculuk döneminde Galatasaray'a imza attığı ve yanında Metin Oktay'ın bulunduğu fotoğrafın resmedildiği gümüş bir tabak hediye edildi. Terim, "Metin ağabeyle olmasının ayrı bir anlamı oluyor. Kendisi Galatasaray'a transferimde çok önemli rol oynamıştı. Bir efsaneyle olması daha anlamlı kılıyor." diye konuştu. (CİHAN) HAVLU (AYAK,BANYO) SATIN ALINACAKTIR JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI(BORNOVA/İZMİR) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI SAYFA 16 SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI 24 Ocak 2014 Cuma www.sondakikagazetesi.com Mucize bebek anne sevgisi ile yaşıyor! Doğum sırasında oksijensiz kaldığı için beyni zarar gören ve nefes alamadığı için günde yaklaşık 50 nöbet geçiren 8 aylık Çınar bebek, annesi Selda Eray'ın zorlu mücadelesi sayesinde yaşamını sürdürüyor. Anne Eray, "Gülmesi bile bana yetiyor" dedi Doğum sırasında oksijensiz kaldığı için beyni zarar gören ve nefes alamadığı için günde yaklaşık 50 nöbet geçiren 8 aylık Çınar bebek, annesi Selda Eray'ın zorlu mücadelesi sayesinde yaşamını sürdürüyor. Yutma refleksi olmadığı için oğlunu 8 saat makineye bağlayarak besleyebilen Selda Eray, yaptığı açıklamada, parçalanmış bir aileden geldiğini, en büyük hayalinin de mutlu bir yuva olduğunu anlattı. Çocukları çok sevdiği için okul öncesi öğretmeni olduğunu söyleyen Eray, çocukluk aşkıyla 19 yaşındayken evlendiğini, eşi Mehmet Eray ile evliliğinin ilk yıllarında çocuk sahibi olamadıklarını kaydetti. Rahminde ve memesinde çıkan kistler nedeniyle ameliyat olduğunu dile getiren Eray, doktorların torsiyon tanısı nedeniyle rahmini almaya karar verdiği anda hamile olduğunu öğrendiğini ancak her şeye rağmen bebeğini dünyaya getirmeye karar verdiğini belirtti. "Nefes alamayınca çok korktum" Karataş Hastanesi'nde zor geçen doğum sırasında bayıldığını, oğlunun da oksijensiz kaldığını söyleyen Selda Eray, sözlerini şöyle sürdürdü: "Doğum için Anneler Günü olan 12 Mayıs'ta hastaneye yattım. Doğum sonrasında nefes alamadı. Küçücük bir sedyeye yatırdılar, solunumun sağlanması için entübe edildiğini biliyorum. O benim Anneler Günü hediyemdi, gitmemesi için yalvarıyordum. Sonra eşim yanımıza geldi ve oğlumuza 'Ben geldim oğlum, evimize gidelim' dedi. O anda Çınar da nefes almaya başladı. O gün bugün mücadelemiz sürüyor." Çınar'ın 54 gün boyunca kuvözde kaldığını dile getiren Selda Eray, oğlunun beyninde doğum sırasında hasar oluştuğunu, emme yutma refleksini kaybettiğini, buna bağlı olarak nefes alma konusunda zorluk yaşadığını ve günde 50'ye yakın nöbet geçirdiğini anlattı. Günde 8 saat makineciye bağlanarak beslenen Çınar'ın aynı zamanda tiroit hastası olduğunu, görme kaybının da bulunduğunu kaydeden anne Eray, tek isteğinin oğlunun hortumdan kurtulması olduğunu, bunun için tıp dünyasından destek beklediklerini vurguladı. Oğlundan vazgeçmeyi bir an bile düşünmediğini söyleyen Selda Eray, "Diğer bebeklerin gülmesi anneler için olağan üstü bir şey değil belki ama Çınar'ın ağzının yana hafif kayması bile bizim için çok önemli. Oğlumun tebessüm ettiği gün ben hiç ağlamadım" dedi. Moral olarak bir dönem çöktüğünü, Çınar'ın masraflarının da aylık 5 bin liraya ulaştığını dile getiren Eray, her şeye rağmen oğluyla çok mutlu olduğuna da işaret etti. Çınar'ın babası Mehmet Eray da dünyaya yine gelse ve seçme şansı olsa Çınar'ı isteyeceğini kaydederek, "Belki normal bir çocuğumuz olsa hayatı kavrayamayacaktık. Bizim gibi öyküsü olan başkaları da vardır. Kendilerini salmasınlar ve çocuklarından hiç vazgeçmesinler" dedi. (AA) İzmir'in yeni yolcu gemileri haftaya geliyor İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yeni gemilerimizden ilki haftaya geliyor. Tramvayın kent için çok önemli avantajları var. Karayolları, Yeni Foça’ya yapacağımız kanal projesi için yolun kenarından bize geçiş izni vermediğinden 1.5 yıldır bekliyoruz’’ şeklinde konuştu Hikmet DAĞTEKİN İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Deniz Ticaret Odası yönetimini ziyaret etti. Meclis Başkanı Geza Dologh, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk ve Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya gelen Başkan Kocaoğlu, İzmir denizciliğinin gelişmesi için yürüttükleri çok sayıda proje ile ilgili bilgi aktardı. Çakmaklı, Çandarlı ve Nemrut limanlarının önemine değinen Başkan Kocaoğlu, kentin geleceği açısından İzmir Limanı’nın büyümek zorunda olduğunu hatırlattı. Başkan Kocaoğlu, “Doğu ve Güney Ege’yi taşıyacak olan liman, İzmir Limanı’dır. Kim gelirse gelsin, kim ne derse desin, İzmir Limanı büyüyerek konteyner limanı olmaya devam edecektir. Bu, kentin geleceği için çok önemlidir. Bunda da ciddi bir işbirliğine ihtiyacımız var. Yat limanları konusunda eski DLH ile mutabık kaldık. Yerlerinde bize göre, kentin geleceğine göre ufak tefek hatalar vardı. Düzelttik, mutabık kaldık. Önümüzdeki hafta yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük kompozit gemimiz İzmir’de olacak. Orta ve dış körfezde hizmet verecek daha hızlı 2 gemimiz de yapılıyor. En azından bir tanesinin bu yaz sezonuna yetişmesini arzuluyoruz. Yetişirse bu yaz orta ve dış körfezde yolcu taşıyacağız. Gerçekten İzmir tersaneciliğinde çağı yakalayan bir teknoloji, denizcilik sektörüne ve ülke ekonomisine katkı koyacak” diye konuştu. Başkan Kocaoğlu, Ege’ye mutlaka bir tersane gerektiğini hatırlatarak, gemi yapmak ve Ege ve Akdeniz’de sefer yapan gemilerin bakımı için bunun çok önemli olduğunu vurguladı. Büyük Körfez Projesi ile ilgili yürütülen çalışmalar hakkında da bilgi veren Başkan Kocaoğlu, “Kazıcı gemimiz Ata Sanayi’nde yapıldı. Bir boru sistemi yapmamız lazım. Körfez, taşıma ile temizlenemez. Sasalı’daki 1000 dönümlük alanda geri dönüşüm tesisi kurmak istiyoruz. Körfez’den çıkacak alüvyon, kil gibi malzemeleri dönüştürerek kente kazandırmayı planlıyoruz” dedi. DTO Başkanı’ndan teşekkür Ziyaretten büyük onur duyduklarını belirten İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, “İzmir denizciliği için elimizden gelen her şeyi yerine getirmeye çalışıyoruz. 8 ay evvel bu yola çıktık ve çok güzel şeyler yapmaya gayret gösteriyoruz. İzmir ilklerin şehri. Bu kompozit gemilerin İzmir’e geliyor olması bunun bir kanıtı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Şu an 13 milyon yolcu taşınıyor. Yeni gemilerle bu oran 2 katına çıkacak. 26 – 27 milyon kişi denizle iç içe olabilecek” diye konuştu. Büyük Körfez Projesi’nin çok önemli olduğunu ve Körfez’in geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Tekne parklarına ihtiyaç olduğunu Yusuf Öztürk, “Marina yapmak bence çok doğru karar olmayabilir. Yerleri farklılaşabilir. Çok daha az maliyetli birçok yerde insanın denize güvenli bir şekilde inebileceği bu parkların yapılması şehrin denizle iç içe yaşamasını sağlayacaktır” dedi. Kıyı projesi kapsamında denizle ilişkiyi sağlayacakları tekne parklar olduğunu kaydeden Başkan Kocaoğlu ise “İzmirliler Kordon’a gelip teknesini park edebilecek. Ancak denizin içine bir şey yapmak izinle ilgili. Biz şimdi ciddi bir şekilde karada düzenleme çalışmalarını sürdüreceğiz. Zaman içinde izin aldıkça gerçekleştireceğiz. 40 kilometrelik kıyı bandını yeniden tasarlıyoruz. Yapabildik- lerimizi hemen yapıyoruz, diğerlerini de izin almak için müracaatlarımızı, mücadelemizi sürdüreceğiz. İzin aldığımızı yapacağız. Yola çıkmak önemli” dedi. Tramvay kenti bölmez Gazetecilerin iktidar partisi adayının “Tramvay şehri ikiye bölecek” ve “Narlıdere ve Buca metro hatlarının projesi yok” yönündeki iddiasını sorması üzerine bir değerlendirme yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, şunları söyledi; “Hiçbir belediye başkanı adayıyla polemiğe girmek istemiyorum. Elimizde iki yerin projesi vardı. Narlıdere’nin projesi vardı, verildi. Halkapınar’ın projesi vardı, ondan vazgeçildi. İki tünel şeklinde yapmıştık Yer çok sığ olduğu için. O da verildi, ama onlar şimdi o hızlı trenle birlikte yapmayı, yani hızlı trene bizim metroyu ilave edecekler. Kurulsun da bizim bir itirazımız yok. Yeter ki, biz rahatlıkla metro seferlerimizi yapalım, yolcumuzu taşıyalım. Tramvay konusunda bütün İzmirli hemşehrilerimizle konuştuk. Tramvayın kenti böleceğine inanmıyoruz. Proje bittiği zaman yarışmalarla, yürüyen bantlarla, merdivensiz sanat eseri köprüler yapıldığı zaman denizle irtibatı kuracak. Ve bu taşıma sürecimiz kenti bölmeyecek, raylı sisteme geçişi hızlandıracak, ayrıca kentin havasını kirletmeyecek, dışa bağımlılığı azaltacak, fosil yakıt yerine elektrik kullanacağız. Bütün bu avantajlarını kent için, kentli için sıralarsak bize göre son derece önemli. Ayrıca trafik rahatlayacak. Biz bu projeye İzmirli hemşehrilerimizle birlikte karar verdik, ihaleye çıktık. 26 Şubat’ta ihalesi var. Umarım bir aksilik olmaz ve başlarız. 3 yıl öngörüyoruz. 2017 başında tramvayla seyahat etmeye başlarız. Tramvay hattımız Üçkuyular’dan Halkapınar’a, Alaybey’den de Mavişehir-İzban İstasyonu’na kadar çalışacak” Tramvay projesini yapmak 3 – 4 sene sürer mi? Tınaztepe tramvay hattının projelerini çizdirdiklerini ve ihalesine çıktıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Ulaştırma Bakanlığı ‘biz yapacağız’ deyince durdurduk. Kullanılmayan eski banliyö hattını, Devlet Demiryolları’ndan talep ettik. Tramvay yapıp Tınaztepe ile birleştirecektik. Bize vermedikleri için güzergahı değiştirip proje ihalesine çıktık. Ardından ‘Burayı da biz yapalım’ dediler. Kente yapılsın da, kim yaparsa yapsın. ‘Allah razı olsun, yapın’ dedik. O zaman projenin içinden güzergah netleşmediği için bunu çıkarttık. 1800 metrelik hat boyunca bizim proje yaptırma yetkimiz yok. O zaman verdik. Bir tramvay projesinin yapılması Devlet Demiryolları, Ulaştırma Bakanlığı, DLH için 3-4 sene sürüyorsa ona da saygı duymaktan, teşekkür etmekten başka çaremiz yoktur. Ama hiçbir adayımızla polemiğe girmek istemiyorum. Ben yaptıklarımı anlatacağım, herkes yaptıklarını anlatsın. İzmirli hemşehrilerimiz karar versin” diye konuştu. Yeni Foça’ya arıtma kuruyoruz İktidar partisi adayının “Yeni Foça’da kanal yok” açıklamalarını soran gazetecilere de konuyla ilgili bilgi veren Başkan Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Kanalizasyon ve arıtma konusunda açık ara Türkiye’de bir numarayız. Türkiye’de yapılmış tüm ileri biyolojik arıtmaların yüzde 25’i İzmir’de. Yani İzmir’de bütün illerden kaç misli ilerdeyiz. Eski Foça’da vidanjörle çektiğimiz yerler var. Sit’ten dolayı kazı başkanımız izin vermiyor. Yeni Foça’da ise arıtma ve kanalizasyon yapamadık. Neden? Yeni Foça’da birçok yer birinci derece doğal sit alanı. Arıtma yerini bulduk, kamulaştırdık. Arıtma projesi bitmeden, arıtma ihalesine çıkmadan kanalizasyon ihalesine çıkmıyoruz. Gerekçesi de şu. Arıtmasını projelendirmediğimiz yer altındaki bir atığı örneğin Yeni Foça’da herkesin denize girdiği sahile bırakmak doğru mudur? Vidanjörlerle çekiyoruz. Yeni Foça arıtması için yer problemi bitti. İhaleye çıkıyoruz. Sayın Bakan da çok iyi biliyor ki defalarca kez söyledik. Karayolları Yeni Foça’ya yapacağımız kanal projesi için yolun kenarından bize geçiş izni vermediği için 1.5 yıldır bekliyoruz. Yani hem bunu bekletip ondan sonra…. Gizlimiz saklımız yok. Kürsüden arıtmaları anlatırken bir Yeni Foça kaldı diye bangır bangır bağırıyorum. Yeni Foça arıtması için de önümüzdeki günlerde ihaleye çıkıyoruz. Seferihisar, Urla, Gümüldür, Ürkmez de arıtma var mıydı? Torbalı, Ayrancılar, Kemalpaşa, Menemen, Aliağa da var mıydı? Çok şükür hepsi halloldu”. Okula gitmeden ilkokulu bitirdi! Akciğerindeki yüksek enfeksiyon riski nedeniyle bugüne kadar hiç okula gidemeyen 16 yaşındaki Ferhat Tamtürk, hastanedeki ve evine gelen öğretmenleri sayesinde 5. sınıfa kadar geldi Öğretmen Çelik, "Öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha farklı bir diyalog var aramızda, artık ailemizin parçası" dedi Akciğerlerindeki yüksek enfeksiyon riski nedeniyle bugüne kadar hiç okula gidemeyen, hastanedeki ve evine gelen öğretmenleri sayesinde 5. sınıfa kadar yükselen 16 yaşındaki Ferhat Tamtürk, bu yıl da karne heyecanını hastanede yaşadı. Sık sık akciğer enfeksiyonu geçiren ve bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için 9 yıldır Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde tedavi gören Ferhat, eğitim hayatını hastanede sürdürüyor. Okul, öğretmen, sınıf gibi kavramları hastane sınıfında öğrenen ve azmi sayesinde 5. sınıfa kadar yükselen Ferhat, 5. sınıfın ilk dönemini de başarıyla tamamlayarak karnesini aldı. Anne Ayfer Tamtürk, yaptığı açıklamada, oğlunun okul çağına geldiğinde enfeksiyon tehlikesi nedeniyle okula başlayamadığını belirterek, hastanedeki odasına gelen öğretmenler sayesinde okul hayatıyla tanıştığını anlattı. Ferhat'ın okuma yazmayı hastanede öğrendiğini kaydeden anne Tamtürk, çocuğunun eğitimden geri kalmamasından duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Tamtürk, tedavinin evde sürdüğü dönemlerde evde eğitim hizmetinden yararlandıklarını, eve gelen öğretmenler aracılığıyla oğlunun derslerine devam edebildiğini ifade ederek, eğitim öğretim yılının çoğunu hastanede geçirdiklerini aktardı. - "Çok başarılı" Ferhat Tamtürk'ün ilk öğretmeni olan hastane sınıfında görevli Gülistan Çelik de Ferhat'la 2007 yılında, Büyük Çocuk Servisi'ne yatak başı eğitimi için geldiğinde tanıştığını belirtti. O günden beri birlikte olduklarını anlatan Çelik, "İlk öğretmeni ben oldum. Başta ona masallar okurdum yatağı başında. Zaman içinde okuma yazma çalışmalarına başladık. Okumayı burada öğrendi. İlerleyen zamanlarda evde olduğu zaman evde eğitim alması için yönlendirdik. Eve gittiğinde eve öğretmenleri gidiyor" diye konuştu. Çelik, Ferhat'ın çok başarılı bir öğrenci olduğunu vurgulayarak, "Aile gibi olduk. Öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha farklı bir diyalog var aramızda, artık ailemizin parçası" dedi. Ferhat Tamtürk de en sevdiği dersin Matematik olduğunu, resim çizmekten de keyif aldığını söyledi. Sınıfta vakit geçirmeyi sevdiğini belirten Ferhat, sınıf arkadaşlarıyla oyun oynamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. (AA)
© Copyright 2024 Paperzz