Parmakla gösterilir bir kent haline geldik!

SAYFA 1
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Parmakla gösterilir
bir kent haline geldik!
geldik
Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları kapsamında
gezilerini sürdüren Denizli Belediye Başkanı Osman
Zolan, kentin Türkiye'ye örnek olduğunu söyledi
BÜYÜKŞEHİRLE birlikte Denizli'nin
tüm noktalarında inanılmaz bir değişim
yaşanacağına dikkat çeken Başkan
Zolan, "Biz 10 yıl önce Denizli’yi koca
bir köyden nasıl verdiğimiz hizmetler ile
büyük bir şehre dönüştürdüysek buralarda da sıkıntılarınızı gidereceğiz. Siz
Denizli’nin bir zamanlar ne durumda
olduğunu çok iyi biliyorsunuz. Birçok
eksiği vardı. Birçok ilçeye imrenirdi. O
büyük köyü gece gündüz çalışarak
vatandaşlarımızın da desteği ile bu gün
Türkiye’de parmakla gösterilir bir hale
getirdik" dedi
BİRKAÇ yıl sonra Denizli’nin her noktasında yaşam kalitesinin artacağına
dikkat çeken Başkan Zolan, "Büyükşehir
en çok belde ve köylerimize avantajlar
sağlıyor. Biz istiyoruz ki kent merkezinde
yaşayan insanların yararlandığı konfordan, hizmetten köylerimizde yaşayanlarda yararlansın. Yasa gereği Büyükşehir
Belediyesi, belde ve köylere bütçelerin
en az yüzde 10'u kadar her yıl yatırım
yapmak zorunda. Bu yatırımlar
sayesinde köylerin kaderi değişecek. Daha da önemlisi köyden kente göç durmuş olacak" dedi. >> devamı 10’da
1 ayda 10 bin probleme neşter
24 Ocak 2014 Cuma
www.sondakikagazetesi.com
DENİZLİ Belediyesi’nin halka yönelik en önemli hizmetlerinin başında gelen Çözüm Masası, hem gelen talepleri
karşılama hem de vatandaşa güler yüzlü yaklaşımı ile taktir
topluyor. Ayda ortalama 7500 dilekçe ve 3000 sözlü başvurunun yapıldığı Çözüm Masası'nda vatandaşlardan gelen
talep ve şikayetler en hızlı şekilde sonuca ulaştırılıyor. Konu
hakkında bilgi veren Zolan,
"Çözüm Masası'nda şeffaflık,
hız, güven ve en önemlisi vatandaş memnuniyeti bizim için
vazgeçilmez unsurlar" dedi.
>> 10’da
SKANDALIN BÖYLESİ
Sondakika Gazetesi, Çeşme’de kurulmak istenen RES Santraliyle ilgili olarak
belge temin etmeye devam ediyor. Yeni belgeler, ortalığı karıştıracak cinsten
Erişen, güven tazeledi!
İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf
Sanatkarlar Odası başkanlığına Mehmet Şükrü Erişen
tekrar başkan seçildi. Başkan Mehmet Şükrü Erişen, 4
yılda çok önemli işler yaptıklarını ifade ederek, “Odamızın mevcut binası kiraydı. Şu an orası odanın
mülküdür. Odamızı kira derdinden kurtardık. Bilgi
işlem birimimizi yeniledik ve üyelerimizle ilgili tüm
bilgileri bilgisayar ortamında yeniden güncelledik. Odamızın araç sıkıntısını çözdük. Üyelerimizle, kahvaltılı toplantılarda buluştuk ve sorunları sürekli yerinde tespit ettik. Esnafımızın kazancını ve ticaretini
arttırmaya yönelik çalışmalar yaptık. Piknikler
düzenleyerek ailelerimizle kaynaşmayı sağladık” dedi.
devamı 6’da
Karne iyi diye
hediye verme!
Karnedeki başarısından dolayı hediye alarak
çocuğu ödüllendirmenin ceza gibi algılanabileceğini
söyleyen AÜ Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik
Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr.
Yeşilyaprak, velileri uyardı. Prof. Dr. Yeşilyaprak,
"Hediye almak yerine çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat vermek çok daha uygun olur. Mesela gönlünce tatil yapması sağlanabilir" dedi devamı 8’de
Kocaoğlu söz
veriyor yapmıyor!
Türkiye’de 11 yılda 4 binden fazla projeye imza attığını ve vaatlerini tek tek gerçekleştirdiğini söyleyen
AK Parti adayı Yıldırım, Kocaoğlu'nun ise sözünü tutmadığını söyledi. Yıldırım, Foça'daki minibüsçülerin
sorununu da daha önce belediye başkanına ilettiğini,
"İlgileneceğim, hemen çözeceğim" yanıtını aldığını ancak sorunun halen devam ettiğini belirtti.Foça’da geçen
seçimde söz verilen 89 projeden 22’sinin gerçekleştiren
belediyenin sınıfta kaldığını söyleyen Binali Yıldırım,
"Karne kırık değil mi? O zaman 30 Mart’ta karneyi yenileyeceğiz" diye konuştu. devamı 6’da
ÖZEL HABER
Geçtiğimiz günlerde Sondakika Gazetesinin “Özel Haber” olarak ortaya koyduğu olayda yeni bulgular ortaya çıktı. Çeşme’de
yapılması planlanan ancak çevrecilerin karşı çıkmasıyla birlikte
durdurulan RES’lere ilişkin, Sondakika Gazetesi yeni bir belge
ile okurlarının karşısına çıktı.
Haberimizde, ABK Şirketinin, kamulaştırılmamış alana girerek çalışma yaptığına ve alan kamulaştırılmadığı için özel
mülkiyete girdiğine yer vermiştik. Ancak ABK şirketinden gelen
tekzipte, böyle bir durumun olmadığı Şirket Vekili Avukat Arsin
Demir tarafından ifade edildi.
Öte yandan, Avukat Arsin Demir; araziye giriş izinleri
olduğunu ve bu izinlere dayanarak 06.01.2014 tarihinde araziye
girdiklerini, belirtti.
Çeşme’deki RES haberimize ilişkin ABK
Şirketi tarafından tekzip metni gönderildi
“TÜM İZİNLERİMİZ MEVCUTTUR”
Gazetenizin 19.01.2014 tarihli
nüshasında 1. Ve 7. Sayfalar ile
21.01.2014 tarihli nüshasında 1., 8.
Ve 9. Sayfalarında müvekkilimiz ve
yetkilileri hakkında haksız hukuka
aykırı hukuki belgelere dayanmayan ve mesnetsiz iddialarda bulunarak gerçeğe aykırı haberler
yapılmıştır.
19.01.2014 Tarihinde gazetenizde
yer alan haberlerde; Bakanlıktan
izin alınmadan gizli kazı yapıldığı,
yerel yönetimlere haber verilmediği, doğanın katledildiği,
yangından mal kaçırır gibi taşınma-
zları almak istediğimizi, imarın olmadığı vb.şekillerde gerçeğe aykırı
beyanlarda bulunulmuştur.
Yine 21.01.2014 tarihli nüshanızda ise henüz kamulaştırılmamasına rağmen izinsiz özel mülkiyete
girildiği, SGK’sı olmayan işçilerin
çalıştırıldığı, taşeron firma ile anlaşmamızın olmadığını, EPDK’nın
yetkisiz karar verdiğini, bakanlıktan
izin alınmadan 1.derece doğal sit
alanında kazı yapıldığı vb.iddialarla
haksız haberlerin yapıldığı tespit
edilmiştir.
devamı 7’de
devamı 7’de
“RES’LERE DEĞİL,
KURULDUKLARI
YERE KARŞIYIZ”
Kurulmak istendiği ilk
günden bu yana çevrecilerin tepkisiyle karşı
karşıya kalan ABK
Çeşme RES Elektrik
Enerji Üretim A.Ş.’ne
karşı çevrecilerin eylemi devam ediyor
Çevreciler dur durak bilmiyor. İlk günden itibaren eylemlerini
sürdüren çevreciler, bu eylemlerine hala devam ediyor. Konuyla ilgili gazetemize konuşan Çeşme Sürdürülebilir Yaşam Platformu
Dönem Sözcüsü Fatma Esen Kabadayı; “Eylemlerimiz devam edecek. Bakın, Balıkesir’de Cunda Adası var. Oraya da bir firma RES
kurmak istiyordu. Ancak, çevreciler tepki gösterdi. Valilik daha detaylı araştırma yaptı ve proje iptal oldu. Burada da öyle olacak.
Eylemlerimiz devam edecek. Çeşme’de RES istemiyoruz” dedi.
devamı 7’de
Odalarımızın hepsi
de 5 yıldızlı olacak!
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesinde
sürdürülen oda ve borsaların akreditasyon çalışmaları kapsamında 5 yıldızlı hizmet verme noktasına ulaşan oda/borsa
sayısı 152’ye ulaştı. Ödül töreninde konuşan TOBB Başkanı
Hisarcıklıoğlu, "Bu belge, Londra’da, Paris’te, Berlin’de oda/borsa üyeleri hangi hizmeti alıyorsa, bizim odamızda da
üyelerimizin aynı kalitede hizmet alacağının garantisidir.
221oda/borsamız belgesini aldığında oda borsalarımızın
yüzde 60’ı akredite olmuş hale gelecek. “2012 sonu itibariyle
oda ve borsalarımızda 450’den fazla proje tamamlandı. Oda
ve borsalarımız 400 milyon TL hibe kaynak kullandı. 2013
yılında yapılan proje sayısı ise 351. Son bir yılda neredeyse
önceki yıllardaki proje sayısının tamamına yaklaştık. Aynı yıl
207 milyon TL de hibe kaynak kullanıldı” dedi.
devamı 5’te
Darısı İzmir'in başına
Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu gibi
bölümleri bulunan, 84 farklı türden toplam 2 bin 150
balığın bulunduğu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi
ETİ Sualtı Dünyası açıldı. devamı 11’de
SAYFA 02
SIYAH
MAVI
KIRMIZI SARI
24 Ocak 2014 Cuma
Medeniyetlerin beşiği İznik
Dünya Mirası olma yolunda
Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik'in,
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine alınması için müracaat edilecek. Prof. Dr.
Şahin, "İlk çalışmalar yapıldı ve nisan ayına kadar en azından ön başvurumuzu yapıp aday listeye girmeye çalışacağız. İznik hak ettiği yere gelecek" diye konuştu
T
arihi MÖ 4'üncü yüzyıla kadar
uzanan, Bitinya, Roma, Selçuklu
ve Osmanlı uygarlıklarına ev sahipliği yapan İznik ilçesinin, Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür
Örgütü (UNESCO) Dünya Kültür Mirası Listesine dahil edilmesi amacıyla çalışma başlatıldı. İznik Belediyesi
öncülüğünde Bursa Valiliği ve İznik
Kaymakamlığının desteği, Uludağ
Üniversitesi (UÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölüm Başkanı
Prof. Dr. Mustafa Şahin'in koordinatörlüğü ve aynı fakültenin Tarih Bölümünden Yrd. Doç. Dr. Şahin Kılıç'ın
katılımıyla ilçenin tarihi, kültürel ve
arkeolojik zenginliklerinin dünya mirasına kazandırılması amacıyla hazırlanan proje, Kültür ve Turizm Bakanlığı UNESCO Türkiye Milli Komisyonuna sunulacak.
Prof. Dr. Şahin, yaptığı açıklamada, İznik'in ilk resmi kuruluşunun,
Bitinya Krallığı döneminde MÖ 4.
yüzyıl olduğunu ancak çevredeki kalıntılarda gerçekleştirilen araştırmaların, ilçenin geçmişinin MÖ 8. yüzyıla kadar gitmesi gerektirdiğini ortaya koyduğunu söyledi. Bitinya, Roma, Selçuklu ve Osmanlı uygarlıklarına ait arkeolojik kalıntıların, ilçeye
büyük bir tarihi ve kültürel zenginlik
kattığını anlatan Şahin, kurulduğu
tarihten itibaren İznik'in birçok medeniyete beşiklik yapmasının yanı sıra farklı medeniyetlere kesintisiz
yerleşim imkanı sağlaması bakımından da dünyadaki ender yerlerden
biri olduğuna dikkati çekti. Şahin,
Roma döneminde inşa edilmesine
rağmen hala ayakta kalan sur duvarları, tiyatro kalıntıları, nekropol sahası ve yer altı mezarlarının, bu zenginliğin en güzel göstergesi
olduğunu ifade ederek, "Şunu söylemek abartılı olmayacaktır; İstanbul'da Tarihi Yarımada ne ise
İznik, Bursa açısından o kadar önemli
bir yer. İstanbul nasıl Tarihi
Yarımada'(ya
gözü gibi bakmak zorundaysa
Bursa'nın da İznik'e
A
gözü gibi bakması gerekiyor. Surlarıyla ayakta olan bir kent" dedi.
Kenti çevreleyen sur duvarının
neredeyse tamamına yakınının bugün hala ayakta olduğuna dikkati
çeken Şahin, bu surların 2 bin yıllık
bir geçmişe sahip olduğu bilgisini
verdi. Göl Kapı'da biraz sıkıntı olduğunu ancak İznik'in, üç sur kapısıyla
(Lefke, İstanbul ve Yenişehir kapıları) ayakta duran ender kentlerden
biri olduğunu anlatan Şahin, "Belki
Diyarbakır burasıyla yarışabilir.
Ayakta kalan sur duvarları bakımından Diyarbakır'ın dışında İznik ile şu
anda Türkiye'de yarışabilecek başka
bir kent yok. İstanbul'da bu kadar
sağlam kalan sur duvarı yok, restorasyonlarla biraz ayağa kaldırmaya
çalıştılar. Burada restorasyona da
gerek olmayan sur duvarı mevcut.
Dolayısıyla sahip çıkılması gereken
bir kent" değerlendirmesinde
bulundu.
- "Medeniyetler İttifakı Projesinde aday
kentlerden biri İznik"
Şahin, Kültür
ve Turizm Bakanlığının, son
yıllarda İznik'e büyük
destek sağladığını, ilçede
sürdürülen tiyatro kazılarının bunun en
güzel örneklerinden biri olduğunu ifade ederek, Bakanlığın ilgisinden cesaret alarak
bu zenginliğin dünya mirasına kazandırılması için proje hazırladıklarını bildirdi. Projeyi, Yrd. Doç. Dr. Kılıç
ile hazırladıklarını belirten Şahin,
şöyle devam etti: "Projeyi başlattık.
İznik Belediye Başkanımız ve Kaymakamımız da destekliyor. İznik Belediye Başkanlığı adına 'UNESCO
Dünya Kültür Mirası Listesi'ne İznik'i
de alabilir miyiz?' diye yola çıktık. İlk
çalışmalar yapıldı ve nisan ayına kadar en azından ön başvurumuzu yapıp aday listeye girmeye çalışacağız.
Bu konuda da start verildiğinin müjdesini paylaşmak istiyorum. İnşallah
yakın bir zamanda, öngördüğümüz
gibi, burasını UNESCO Dünya Kültür
Mirası Listesine kabul ettirerek hak
ettiği değeri fazlasıyla veririz."
Mustafa Şahin, İznik'i, medeniyetlerin buluştuğu bir yer olarak gördüklerini vurguladı. İznik'in sadece
Hristiyanlık dini için değil Müslümanlık bakımından da
önemli olduğuna değinen Şahin, şunları
kaydetti: "Mesela
Osmanlı'nın
yaptığı ilk
medresemiz
burada. Bunu
da göz
önünde bulundurmak
lazım. İlk
camiler,
önemli kiliseler burada.
Pagan döneminden çok
önemli tapınaklar var. Bunu,
özellikle Roma döne-
mine ait sikkelerin üzerindeki betimler gösteriyor. Dolayısıyla medeniyetler ittifakının örtüştüğü bir nokta.
Zaten bu öneminden dolayı da Başbakanımızın başlattığı, İspanya ile
ortak sürdürülen Medeniyetler İttifakı Projesinde aday kentlerden biri
İznik. İznik ile İspanya Endülüs-Cordoba arasında yapılan bir proje bu.
Bu medeniyetler ittifakında onlar İslam eserlerini koruyacak biz de burada Hristiyanlık eserlerini koruyup
böylece medeniyetlerin buluştuğu
noktaları ortaya çıkaracağız. Bu tür
projeler de var. Yani bütün bunlar
bir araya geldiği zaman İznik'in potansiyeli dahi iyi anlaşılmış oluyor."
Roma döneminde inşa edilen ve
halen dimdik ayakta duran 5 kilometre uzunluğundaki surlarla çevrili
İznik, Roma ve Osmanlı dönemlerinden kalan çok sayıda eserin yanı sıra
Hristiyanlık inancında önemli kabul edilen, Senato Sarayı'nda 325 yılında 1.
Konsil, 787'de İznik Ayasofya Kilisesi'nde 7.
Konsil toplantılarına ev
sahipliği
yapmıştı.
15 ve 16.
yüzyıllarda
ünü dünyaya yayılan İznik çinileriyle de
adından söz
ettiren ilçede
bugün pek çok
atölyede çini üretiliyor.(AA)
Tarihin izini Klaros’ta sürecekler
GÖKHAN KARACA
İ
Rockçı imam
Tüzer herkes
için söyleyecek
zmir Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen
‘Taşlar Yerine Oturuyor’ başlıklı arkeoloji söyleşilerinde bu kez antik dünyanın en erken bilicilik
merkezi olarak tanınan ‘Klaros’ ele alınacak.
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde faaliyet
gösteren İzmir Akdeniz Akademisi tarafından düzenlenen ‘Taşlar Yerine Oturuyor’ başlıklı söyleşi dizisi
devam ediyor. Kentin çeşitli yerlerinde yapılan arkeolojik kazıların ekip başkanlarının İzmirlilerle buluştu-
ğu söyleşilerde, bu ay antik dünyanın en eski bilicilik
merkezi olarak bilinen Menderes’e bağlı Ahmetbeyli
Mahallesi’ndeki Apollon Klaros Bilicilik Merkezi
masaya yatırılacak.
25 Ocak Cumartesi günü Kültürpark Fuar Alanı’ndaki Gençlik Tiyatrosu’nda saat 18.00’de gerçekleşecek söyleşide, Prof. Dr. Nuran Şahin 2001 yılından bu yana başkanlığını yürüttüğü Klaros kazılarıyla
ilgili bilgileri anlatacak. Yrd.Doç. Dr Akın Ersoy’un
moderatörlüğünde gerçekleşecek söyleşinin tarihe
yolculuk yapmak isteyenlerden ilgi görmesi bekleniyor.
İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Taşlar Yerine Oturuyor’ söyleşi dizisini 2014 yılı Mayıs ayına kadar
sürdürmeyi planlıyor.
Tarihi M.Ö. 13.yüzyıla dayanıyor
Apollon Klaros Bilicilik Merkezi, M.Ö. 13.yüzyıl
sonunda kurulup terkedildiği M.S. 4.yüzyıla kadar bilicilik merkezi olarak işlev yapmış. Klaros, antik dünyanın en erken bilicilik merkezi olarak tanınıyor. Klaros antik kentinin yer aldığı Ales Vadisi’ne ilişkin ilk
araştırmalar ise 1904 yılında Macridy Bey tarafından
başlatılmış. Bayraklı (Smyrna), Notion, Tahtalı Barajı
kurtarma kazıları (Halil Ağa Tepesi) kazılarında kazı
üyesi olarak katılan Prof. Dr. Nuran Şahin, 2001 yılından bu yana ise Klaros Kazı Başkanı olara görev
yapıyor.
ntalya'nın Kaş ilçesi Pınarbaşı Köyü Camisi'nde imamlık yapan, arkadaşlarıyla "FiRock" adlı müzik
grubu kuran Ahmet Muhsin Tüzer, albümü için yapımcı firma ve menajerle anlaştı. Tüzer, "Herkesi kucaklayan, herkese hitap eden, herkesin ruh dünyasından bir
şeyler bulabileceği albüm oluşturmaya çalıştık"
Kaş'ta, Pınarbaşı Köyü Camisi'nde
imamlık yapan ve arkadaşlarıyla "FiRock"
adlı müzik grubu kuran Ahmet Muhsin
Tüzer, albümü için yapımcı firma ve menajerle anlaştı. Pınarbaşı Köyü Camisi'nde
imamlık yapan Tüzer, Erkin Koray'ın eski
gitaristlerinden, aynı zamanda Kramp
Grubu'nun kurucularından Doğan Sakin
ve baterist İdris Tübcil ile mayıs ayında
"FiRock" isimli rock grubu kurmuştu.
Grup, single parçası "Mevlaya Gel"e klip
çekmiş, ilk konserlerini Ramazan Bayramı'nda Kaş Limanı'nda vermişti. Albüm
hazırlıklarını tamamlayan Tüzer, Raks
Music Production Company ve menajerlik
işlerinin yürütülmesi için birçok ünlünün
de avukatlığını ve sözcülüğünü yapan
Türk kökenli Alman avukat Ramazan Akbaş ile anlaştı. Tüzer, yaptığı açıklamada,
çok yakında "Değişim Zamanı" adlı albüm ile müzikseverlerin karşısına çıkacaklarını söyledi. Albümde ilk olarak 7
parça düşündüklerini, daha sonra grup kararıyla 5'e indirdiklerini ifade eden Tüzer,
albümde "Değişim Zamanı", "Göçtü Kervan Kaldık Dağlar Başında", Her Nefeste", "Mevlaya Gel" ve "Taleal Bedru Aleyna" parçalarının yer alacağını bildirdi. Tüzer, albümünün tüm kesimlerden beğeni
göreceğine inandığını dile getirerek, "Herkesi kucaklayan, herkese hitap eden, herkesin ruh dünyasından bir şeyler bulabileceği albüm oluşturmaya çalıştık. Albüm,
İslam dünyasında bir imamın nasıl sosyal
olması gerektiği konusunda bir mesaj da
verecek. Taleal Bedru Aleyna ilahisini
rock sesleriyle süsleyerek daha modernize,
özellikle gençlerin sevebileceği bir formatta hazırladık" dedi. Albümün lansmanını İstanbul'da yapacağını anlatan Tüzer,
"Lansmanında siyaset, spor, sanat dünyasından tüm kesimden renkli kişileri bir
araya getirmeyi düşünüyorum. Ülkemizin
geçtiği bu sıkıntılı dönemde lansmanın
çok büyük hayırlar getireceğini yürekten
inanıyorum" diye konuştu.
- New York konseri nisan ayında
İki ay önce besteci Catherine Christer
Hennix'in, Chora(s)san Time-Court Mirage grubu ile ortaklaşa kurduğu "CC Hennix & The Chora(s)san Time-Court Mirage" grubunda solistlik yapmak için teklif
aldığını hatırlatan Tüzer, New York'ta 1013 Nisan'da provalar yapacaklarını, 23 veya 24 Nisan'da da grupla konsere çıkacağını anlattı.Tüzer, grubun Viyana, Amsterdam, Berlin'de özel performanslara imza
attığına değinerek, "Catherine Christer
Hennix ile İstanbul'a görüştük, stilimi çok
beğendi. " diye konuştu.(AA)
Yıl: 3
. Sayı: 806 . 24 Ocak 2014 Cuma
İmtiyaz Sahibi
Saykar Basın Yayın Gaz. Mat. Kır. San. ve Tic. A.Ş. adına
Eflatun SAYGILI
Sorumlu Yazı İşleri Müdürü
Fikret DAĞTEKİN
Yazı İşleri Müdürü
Azime MOLLA
Haber Müdürü
Gülseren KUMRU
Sayfa Editörü
Nur Gülmez BEL
Salih ASLAN
Dağıtım: Hakkı SARIÖZ
İdari Merkez
Şehit Fethi Bey Cad. Kızılkanat
İş Merkezi 45/803
Gümrük - Konak / İZMİR
Tel: 0232 425 26 10 (Pbx)
0232 425 26 10
Mail:
[email protected]
Yayın türü: Yerel
Basıldığı Yer
Star Medya Yayıncılık A.Ş Gaziemir Tren İstasyonu Karşısı
Eski Beton Taş Tesisleri İçi No: 29 Gaziemir / İZMİR
Tel: 0232 251 76 32
SON DAKİKA Basın Meslek İlkelerine Uymaya Söz Vermiştir
SAYFA 3
SONDAKiKA GAZETESİ >>
3 ASAYiŞ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24
17Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
İzmir Barosu’ndan
HSYK’ya suç duyurusu
Limanda rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma
soruşturmasının durdurulması için
Başsavcı Hüseyin Baş'ı iki kez telefonla
arayan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan
İpek hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıklayan Demir, "Tehdit, suçluyu
kayırma ve görevi kötüye kullanma
suçlarından işlem yapılmasını istiyoruz"
dedi
İzmir Barosu, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından
yürütülen limanda rüşvet ve ihaleye fesat karıştırma soruşturmasının durdurulması için Başsavcı Hüseyin Baş'ı iki kez telefonla arayan Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek hakkında, HSYK’ya suç duyurusunda bulundu. İzmir Barosu Başkan Vekili
Ercan Demir, Başsavcı Baş’ı tehdit ettiği iddia edilen Müsteşar
İpek'in, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, tehdit ve görevi
kötüye kullanmak suçlarından cezalandırılması gerektiğini söyledi. Başsavcı Baş tarafından tutanak altına alınan görüşmeye
göre İpek’in, TCK’nin 277. maddesine göre yapılmakta olan bir
soruşturmada gerçeğin ortaya çıkmasını engelleme, şüphelilerin
lehine sonuç doğuracak bir karar verilmesi ve işlem tesis edilmesi için hukuka aykırı olarak soruşturma mercilerini etkilemeye
teşebbüs, TCK’nin 277/2 fıkrasına göre başsavcıya yönelik,
"Bunu yapmazsanız sonuçlarını katlanırsınız." sözüyle tehdit,
TCK’nin 283. maddesine göre suçluyu kayırma, 257. maddeye
göre de görevini kötüye kullanma suçu işlediğini söyledi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından açıklanan
tutanakla ilgili olarak Baro Başkan Vekili Demir, İzmir Adliyesi’nde bulunan odasında yönetim kurulu üyeleri ve avukatlarla
birlikte basın açıklaması yaptı. Ercan Demir, Başsavcı Hüseyin
Baş'ı operasyondan önce iki kez telefonla arayıp soruşturmanın
durdurulmasını isteyen Müsteşar Kenan İpek'in, başsavcı ya da
herhangi bir cumhuriyet savcısına yürütülen bir soruşturmanın
durdurulması, bir savcının görevden alınması veya soruşturmanın kapatılması yönünde emir vermesinin hukuken mümkün
olmadığını söyledi. TCDD Liman İşletme Müdürlüğü’nde birtakım yolsuzluk iddialarıyla ilgili soruşturma başlatıldığını,
soruşturmada bir bakanın yakınının da olduğu söylenen bazı
şüpheliler hakkında arama ve yakalama kararları bulunduğunun
basına yansıdığını ifade eden Demir, “Bu soruşturma, İstanbul’da
gerçekleşen yolsuzluk soruşturmalarıyla da bağlantılı olarak
hükümet kanadında manidar bulunmuş ve bu soruşturmayla ilgili olarak hükümeti itibarsızlaştırmaya yönelik yargı içindeki bir
çetenin, söylediklerine göre cemaatin operasyonları olarak bu
soruşturma nitelendirilmiş ve buna tepki gösterilmişti. Aynı
dönemde iktidar, TBMM’ye HSYK’da değişiklik öngören teklif
sundu. Bu teklifin görüşme aşamasında Başbakan, 'İmkanım olsa HSYK üyeleri hakkında gerekeni yapardım, görevden alırdım.'
gibi açıklamalarda bulundu. Barolar olarak, bugüne kadar yargı
üzerinden muhalifleri bastırma aracına dönüştürüldüğünü
söylüyorduk. Başbakan, bazı konuşmalarında yargıya talimat
verdiğini açıkça ifade etmişti.” diye konuştu.
'BAŞSAVCI, TUTANAĞI HSYK’YA GÖNDERMİŞ'
Son olarak Müsteşar İpek'in, Başsavcı Baş'ı yürümekte olduğu
bir soruşturmayı kapatması için aradığının ortaya çıktığını, yapmaması halinde sonuçlarına katlanacağı şeklinde tehditle karşı
karşıya kalındığını vurgulayan Demir, “Dün Başsavcı Baş’ı ziyaret
ettik. Bizim açımızdan yargı görevlilerinin neci olduklarıyla ilgilenmek gibi bir durum yoktur. Bizim açımızdan mesele, Adalet
Bakanı Müsteşarı'nın bir soruşturmanın kapatılması için bir
başsavcıyı tehdit etmesi ve kapatmayı kabul etmeyen
başsavcının görevinden alınmasıdır. Sayın başsavcıyı ziyaret ettiğimizde, bu tutanağı kendisinin düzenlediğini ve bu olayı
yaşadığını anlatmıştır. Kendisi hukukun gereğini yaptığı için gönlünün ve içinin rahat olduğunu ve sürgün edilmesinin çok da
önemli olmadığını söylemiştir. Sayın başsavcı, Müsteşar Kenan
İpek aradığında bunu tutanak altına almış, soruşturma dosyasıyla ilgili birtakım bilgileri ekleyerek bu tutanağı derhal HSYK’ya
göndermiş. HSYK’ya gönderilen tutanakla ilgili amaç, ‘Ben
Adalet Bakanlığı Müsteşarı tarafından tehdit edildim, bir soruşturmayı kapatmam için talimat verilmeye çalışıldı, tutanağım da
ektedir, benim başvurabileceğim tek yer HSYK’dır. Buyurun
bunun gereğini yapın.’ demektir. Başvurusu sonucu, kendisi de
hukukçu olan herkesin beklentisi, bu talimatı veren Kenan İpek
hakkında soruşturma ve kamu davası açılmasını sağlamasıdır
ancak Türkiye hukukun uygulandığı, olağan koşulların
yaşandığı bir ülke olmadığı
AKARYAKIT ALIMI
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI EMNİYET GENEL MÜDÜRLÜĞÜ İZMİR RÜŞTÜ
ÜNSAL POLİS MESLEK YÜKSEK OKULU
için sayın başsavcı bunu beklerken, ‘Bedelini ödersiniz’ sözü
gerçekleşmiş ve HSYK kararıyla müsteşar kayrılmış, başsavcıya
bedel ödetilmek istenmiş ve görevinden alınmıştır.” dedi.
'BAKAN, MÜSTEŞARIN SUÇ
İŞLEDİĞİNİ İTİRAF ETMİŞTİR'
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın, Müsteşar İpek’le Başsavcı Baş
arasında geçen görüşmeyi doğruladığını ancak amacının tehdit
ve soruşturmayı kapattırmak olmadığını, hukukun gereğini yerine getirmesi olduğunu açıkladığını hatırlatan Demir, “Burada
sayın bakanın ve müsteşarın, yerine getirilmeyen gereğin ne
olduğunu açıklaması gerekiyor. Bunun da ne olduğu hepinizin
malumu. Burada açık ve net olan sayın bakan, müsteşarının suç
işlediğini aslında itiraf etmiş durumda.” şeklinde konuştu.
'BAŞBAKAN TÜRKİYE’Yİ MUZ CUMHURİYETİ
YAPMAK İSTİYOR'
Adalet Bakanlığı Müsteşarı ya da bir bakanın, hiçbir savcıyı ya
da hakimi arayıp bir şeyin gereğini yapmak üzerine görüşme yapamayacağı gibi talimat anlamına gelecek iletişim kuramayacağının altını çizen Demir, şunları söyledi: “İzmir Barosu olarak
yargının siyasi iradeye bu denli bağlanması, siyasi iradenin artık
savcıları ve yargıçları doğrudan talimatı ve hükmü altına alması
yönündeki aleni çabaları karşısında tüm hukukçuların, tüm yurttaşların, başta avukatlar ve barolarla birlikte hakim ve savcıların
bu gidişe karşı duruş göstermesi gerektiğini düşünüyoruz. Bu
sürece izleyici kalmak, tarihsel sorun olacaktır. Bu eşiğin aşılmasının ardından hepimiz hakkında, Başbakan'ın talimatıyla
soruşturma açılıp soruşturma kapatılması gibi bir döneme gireceğimiz anlamına geliyor. Başbakan, ‘Türkiye, muz cumhuriyeti
olmayacak.’ diyordu ama sanırım kendisi Türkiye’yi muz
cumhuriyeti yapmak istiyor. Biz Türkiye Cumhuriyeti’nin muz
cumhuriyeti olmasına izin vermeyeceğiz.”
Ercan Demir, İzmir Barosu olarak Müsteşar İpek hakkında HSYK’ya, yargı görevi yapanı etkilemeye teşebbüs, tehdit ve görevi
kötüye kullanmak suçlarından suç duyurusunda bulunduklarını
ifade etti. Özel soruşturma usulü uygulanması gerektiğini, soruşturmanın Adalet Bakanı’nın iznine tâbi olduğunu hatırlatan
Demir, HSYK’nın karar vermesini ve Adalet Bakanlığı
Müsteşarı’nın tedbiren görevden alınmasını, gerekli soruşturmalar yapılarak hakkında kamu davası açılmasına dair karar verilmesini talep ettiklerini belirtti. (CİHAN)
01032014-31122014 TARİHLERİ ARASINDA 14 + 1 VE 4 + 1 ŞOFÖRÜ İLE
BİRLİKTE 10 AYLIK ARAÇ KİRALAMA HİZMET ALIMI İŞİ
BAKIM VE REHABİLİTASYON MERKEZİ-KARŞIYAKA AYŞE SEVİNÇ SOLMAZ
AİLE VE SOSYAL POLİTİKALAR BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIK
Akaryakıt alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye
ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/8249
1- İdarenin
a) Adresi
: Menderes Caddesi No: 437 35140 ŞİRİNYER BUCA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324871345 - 2324873752
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
e) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https:ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2- İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: Miktar ve Tür ekte ver almaktadır.
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden
ulaşılabilir.
b) Teslim yerleri
: Yüklenicinin Akaryakıt Tüketim Otomosyon Sistemine sahip akaryakıt istasyonları
ve Teknik Şartname Ek-2’de belirlenen yerler.
c) Teslim tarihleri
: Sözleşme imzalandıktan sonra 01.03.2014 tarihinde işe başlanacak ve
31.12.2014 tarihinde kadar İdarenin ihtiyaçları doğrultusunda hizmet araçları için
yüklenicinin ATOS’a sahip olan istasyonlarında, hizmet binasında bulunan Jenera
tör için ise tüm masraflar yükleniciye ait olmak üzere (Yükleme, boşaltma, nakliye
vb.) idarenin talep ettiği zamanlarda teslim edilecektir.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Menderes Cad. No:437 Şirinyer/İZMİR
b) Tarihi ve saati
: 03.02.2014 - 14:30
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya
Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge.
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya
ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge.
4.1.1.3. İhale konusu malın satış faaliyetinin yerine getirilebilmesi için ilgili mevzuat gereğince alınması zorunlu izin, ruhsat
veya faaliyet belgesi veya belgeler:
a) İstekli Dağıtıcı ise Akaryakıt olarak tanımlanan ürünlerin dağılım hakkına sahip olduğuna dair 5015 sayılı Petrol Piyasa
sı Kanunu hükümlerine uygun olarak alınmış Dağıtıcı Lisansının aslını veya noter tasdikli suretini:
b) İstekli Akaryakıt Pazarlama Bayii ise 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu hükümlerine uygun olarak alınmış Bayi Lisan
sının aslım veya noter tasdikli sureti ile birlikte Dağıtıcı ile yapmış olduğu tek elden satış Sözleşmesinin aslını veya no
ter tasdikli suretini teklif ile birlikte sunacaktır.
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri:
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi.
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, meleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki
görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde
bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları göste
ren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri.
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5
İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 10 TRY (Türk Lirası)karşılığı İzmir Defterdarlık Muhasebe Müdür
lüğüne yatırılacak şartname bedelinden sonra Rüştü Unsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresinden sa
tın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Rüştü Unsal Polis Meslek Yüksek Okulu Müdürlüğü adresine elden teslim edi
lebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale
yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalenderi için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulu
nan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici tem inat verecek
lerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 60 (Altmış) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
01032014-31122014 TARİHLERİ ARASINDA 14+1 ve 4 + 1 ŞOFÖRÜ İLE BİRLİKTE 10 AYLIK ARAÇ KİRALAMA HİZMET ALIMI İŞİ hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer alma almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
:2014/8453
1-İdarenin
a) Adresi
: BASINSITESI HASAN TAHSİN CAD. 149 KARABAĞLAR/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2322439067 - 2322440079
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2- İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 01.03.2014-31.12.2014 tarihleri arası şoförü ile 4+1 pick-up ve 14 + 1 minü
büs araç kiralama hizmeti alımı
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şart
nameden ulaşılabilir.
b) Yapılacağı yer
: Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan
Tahsin Cad. No: 149 Kara bağlar/İZMİR
c)Süresi
: İşe başlama tarihi 01.03.2014, işin bitiş tarihi 31.12.2014
3-İhalenin
a)Yapılacağı yer
: Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan
Tahsin Cad. No: 149 Karabağlar/İZMİR 03.02.2014 - 10:00
b)Tarihi ve saati
: 03.02.2014-10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan
veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya ihale ta
rihinin içinde bulunduğu yılda alınmışa tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortaklan, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimde
ki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesin
de bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gös
teren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sa
hip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları
veya yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen
ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart for
ma uygun belge,
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyim belgeleri:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 25
oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.
4.4.
Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler;
4.4.1.
Kamuda veya özel sektörde yapılan araç kiralama işleri benzer iş olarak kabul edilecektir.
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 50 TRY (Türk Lirası) karşılığı Bedeli İzmir Defterdarlık Muha
sebe Müdürlüğüne yatırılarak Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Hasan
Tahsin Cad. No:149 Karabağlar/İZMİR adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirme
leri zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Ayşe Sevinç Solmaz Bakım Rehabilitasyon ve Aile Danışma Merkezi Ha
san Tahsin Cad. No:149 Karabağlar/İZMİR adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü
posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş
kaleminin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden
birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecek
lerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 120 (yüzyirmi) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Sondakika 24/1
Basın: 843
Sondakika 24/1
Basın: 880
24 Ocak 2014 Cuma
Prof. Dr. Tayfun Özkaya, "Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) bu ürünleri bir zamanlar satın alarak çiftçi eline
geçen fiyatın düşmesini az çok önlerken, sonraları bundan vazgeçirildi. Yurtiçi üretimi korumak uluslararası
anlaşmalarla engellendi. Örneğin Türkiye Dünya Ticaret Örgütüne baklagiller için en fazla %25 gümrük vergisi uygulayacağını bildirdi. Buna karşılık Kanada gibi ülkeler çiftçi desteklemelerini düşürmediler. Ülkemizde ise kuru fasulyeye kiloda 10 kuruş destek veriliyor ki bu üretimi teşvik etmiyor." dedi
!+1#
1-&-, 6[3_\V]\:W^`XS[_XZYXG`8]\#W^`_LY[Y
U_NYLZ_[`F^`@P[X]U^:W^`P[^V]T`WPLPLP`\^W^\]UZ^`XS[S`E_?
RSZU^`E]U_VZ_[Y`UPOW^`5,`_[VVYK`2_O^V^Z^[W^`XS[S`E_RSZU^
E]U_VY\Y\`\^[^W^`]R^`X_[X_R`^V`E]U_VY\_`U_XZ_LVYNY`A_M^[?
Z^[]`IYXVYK`2YW_`@_[YT`F^`!_UF_\HYZYX`C_X_\ZYNY`]R^`XS[S
E_RSZU^\]\`T_[X^V`E]U_VY\Y\`6\X_[_:W_`&G9`(RV_\MSZ:W_
%G<`F^`(OT][:W^`&G&`Z][_`QZWSNS\S`M]ZW][^[^X
_M_[VYZT_T_RY\Y`]RV^W]K`6[WY\W_\`C_X_\Z_[`>S[SZS`_ZWYNY
M][`X_[_[Z_`XS[S`E_RSZU^W^` 9,G5`QZ_\`JPT[PX`F^[J]R]\]
RYEY[Z_WYK`$J^`+\]F^[R]V^R]`.][__V`_XPZV^R]`@_[YT
$XQ\QT]R]`CBZPTP`1N[^V]T`+U^R]`[QEK`=[K`@_UES\
1OX_U_`C][`O_T_\Z_[`M_XZ_J]ZZ^[W^`H]WW]`M][`]A[_H_VIY
QZ_\`@P[X]U^`_[VYX`]VA_Z_VIY`QZWSK`!^[`UYZ`';`T]ZUQ\
WQZ_[Y\`PO^[]\W^`*X]T]`UYZ`5;`T]ZUQ\`WQZ_[)`XS[S`E_RSZU^
]VA_Z_VY`U_DYUQ[SOK`>Y[TYOY`T^[H]T^X`]VA_Z_VY\W_`]R^`<;;
T]ZUQ\`WQZ_[Y\`_LYZWYNY`UYZZ_[`QZSUQ[K`
CS`QZSTRSO`J^Z]LT^Z^[]`XP[^R^ZZ^LT^`DQZ]V]X_Z_[Y\_
M_NZ_U_M]Z][]OK`@QD[_X`/_ARSZZ^[]`4E]R]`*@/4)`MS`P[P\?
Z^[]`M][`O_T_\Z_[`R_VY\`_Z_[_X`I]EVI]`^Z]\^`J^I^\`E]U_VY\
WPLT^R]\]`_O`IQX`B\Z^[X^\G`RQ\[_Z_[Y`MS\W_\`F_OJ^I][]Z?
W]K`0S[V]I]`P[^V]T]`XQ[ST_X`SZSRZ_[_[_RY`_\Z_LT_Z_[Z_`^\?
J^ZZ^\W]K`1[\^N]\`@P[X]U^`=P\U_`@]H_[^V`1[JPVP\^`M_X?
Z_J]ZZ^[`]I]\`^\`E_OZ_` <5`JPT[PX`F^[J]R]
SUJSZ_U_H_NY\Y`M]ZW][W]K`CS\_`X_[LYZYX`>_\_W_`J]M]
PZX^Z^[`I]EVI]`W^RV^XZ^T^Z^[]\]`WPLP[T^W]Z^[K`+ZX^T]OW^
]R^`XS[S`E_RSZU^U^`X]ZQW_`9;`XS[SL`W^RV^X`F^[]Z]UQ[`X]`MS
P[^V]T]`V^LF]X`^VT]UQ[K`>_\_W_`J]M]`PZX^Z^[W^`MPUPX
W^F`E][T_Z_[`I]EVI]Z^[]\`^Z]\W^\`P[P\Z^[]`SHSO`E]U_VZ_`_ZYD
?P[^V]H]`O_[_[Y\Y`W^FZ^V`W^RV^N]`]Z^`OQ[Z_`X_D_V_M]Z]UQ[?
M]O]T`J]M]`PZX^Z^[^`I]EVI]T]O]\`[^X_M^V`^W^T^U^H^N]`E]U?
_VZ_[Z_`R_V_M]Z]UQ[Z_[K`
-+#/,+*%0
(-&'.#-/0)#0
)/+-0*,/&0
+*"*+%,
%+ 0,1)#,1-1F^`0_NZY`@QASTZ_[
@_[YT`_VYL`>QQD^[_V]EZ^[]`C][Z]XZ^[]`*@6()
.^UV]\`F^`.^UV]\U_NY`C][Z]N]`0B\^V]T`>S[SZS
C_LX_\Y`_A]V`8^V]\G`7CS`R^OQ\`O^UV]\`J^[I^X?
V^\`_O`_\H_X`X_Z]V^Z]`F^`[_\WYT_\Y`UPXR^X`M][
P[P\K`S`_\X]`O^UV]\U_NY`E]U_VZ_[Y`W_`SUJS\7`W^?
W]K`8^V]\G`U_DVYNY`_IYXZ_T_W_G`@P[X]U^`J^\^Z]\W^
<;9'?<;9"`R^OQ\S\W_`O^UV]\`A_R_WY\Y\`UPOW^
,5:]\]\`V_T_TZ_\WYNY\Y`RBUZ^W]K`ZSR_Z`.^UV]\
F^`.^UV]\U_NY`>Q\R^U]\]\`V_AT]\]\^`JB[^`R^?
OQ\W_`LS`_\_`X_W_[`9';`M]\`VQ\`O^UV]\`A_R_WY\Y\
U_DYZWYNY\Y`W]Z^`J^V][^\`8^V]\G`[^XQZV^`_OZYNY\_
[_NT^\`O^UV]\U_NY\W_`X_Z]V^\]\`UPXR^X
QZWSNS\_`W]XX_V]`I^XV]K`.^UV]\U_NY`]I]\`]U]`H]\R
P[P\`_ZY\WYNY\Y`_\Z_V_\`8^V]\G`LBUZ^`W^F_T`^VV]
7!_R_V`^W]Z^\`O^UV]\Z^[]\`U_N`[_\WYT_\Y`W_
QZWSXI_`]U]K`CS`W_`M][`_F_\V_3`_\H_X`P[^V]H]`MS
R^OQ\`M^XZ^W]N]\]`_Z_T_WYK`.^UV]\`_N_HY\W_`^R?
X]W^\`:F_[?UQX`R^\^R]:`W^W]N]T]O`D^[]UQV`IQX`_O_
]\T]L`WS[STW_K`CS`R^\^`WQN_Z`\^W^\Z^[W^\`MS
P[P\`^XR]XZ]N]`RBO`XQ\SRS`_T_`@P[X]U^:\]\
A^W^EZ^[]\^`^VX]`^VT^U^H^X`M][`^XR]XZ]X`W^N]Z`MSK
CS\S`JB[PD`W^`:@P[X]U^:W^`O^UV]\U_NY\Y\
[^XQZV^R]`\^W^\`MS`X_W_[`WPLVP:`W]U^`D_\]X
U_DT_\Y\`A]I`J^[^N]`UQXK`8P\XP`MS`R^\^`O^UV]\
_N_IZ_[Y\Y\`I]I^X`O_T_\Y\W_`U_N_\`U_NTS[Z_[Y\G
O^UV]\]`QZSTRSO`^VX]Z^W]N]\]`RBUZ^U^M]Z][]OK`CS\?
W_`X]TR^\]\`U_D_M]Z^H^N]`M][`L^U`UQXK`CSG
M_XYT`V^WM][Z^[]`F^`]Z_IZ_`B\P`_ZY\_H_X`M][
A_RV_ZYX`W_`W^N]ZK`8]I^X`O_T_\Y\W_`U_NTS[
U_NT_RYUZ_`O^UV]\`I]I^N]\]\`V_I`U_D[_XZ_[Y
_[_RY\_`J][^\`U_NTS[`V_\^Z^[]`M][`T^[H^X`JB[^F]
JB[^[^X`O^UV]\]\`T^[X^O]\]`U_XT_RYUZ_`Q[V_U_
IYX_\`M][`O^UV]\`A_RV_ZYNYWY[K`8]EVI]Z]XV^`MS`VP[
L^UZ^[`WQN_ZWY[K7`8^V]\G`MS`R^OQ\`O^UV]\W^`W^FZ^V
W^RV^XZ^T^R]`WQN[SZVSRS\W_`O^UV]\`U_DYRY\Y\`Q[?
V_U_`IYXVYNY\Y`FS[JSZ_WYK`=^RV^XZ^T^\]\`%;
XS[SL`R^F]U^R]\W^\`9G5`Z][_U_`IYX_[YZT_RY
J^[^XV]N]\]`M^Z][V^\`8^V]\G`7CS`R^OQ\`O^UV]\
J^[I^XV^\`_O`_\H_X`X_Z]V^Z]`F^`[_\WYT_\Y`UPXR^X
M][`P[P\K`S`_\X]`O^UV]\U_NY`E]U_VZ_[Y`W_`SUJS\7
]E_W^R]\]`XSZZ_\WYK`(/."1.".%'
!-,/./)-00
"/.+',0./(*.%&
6\H_X`WP\U_W_`P[^V]T`W_[_ZWYNY\W_`E]U_VZ_[
VY[T_\YL_`J^I]UQ[K`>YR_H_RY`PZX^T]O`P[^VT^T^U^
D[QJ[_TZ_\TYL`MSZS\SUQ[K`._V^\` 9,G5`QZ_[_X`SUJS?
Z_\_\`JPT[PX`F^[J]R]\]\`RYEY[Z_\T_RY`D^[_X^\W^`E]U_VZ_[Y
D^X`WPLP[T^U^H^XV][K`8]EVI]Z^[]T]O]`]R^`P[^V]TW^\
X_IY[_M]Z][`W]U^`XQ\SLVSK`_RSZU^`F^`W]N^[`M_XZ_J]ZZ^[]\
\BM^VZ^LT^U^`J][^H^X`L^X]ZW^`W]N^[`P[P\Z^[Z^`X_[YLYX`^X?
]ZT^R]`M][IQX`_IYW_\`IQX`U_[_[ZY`QZWSNS\S`M^Z][V^\`[QEK
=[K`1OX_U_G`C_XZ_J]ZZ^[`VQD[_N_`_OQV`M_NZ_U_[_X
X]TU_R_Z`JPM[^`SUJSZ_T_RY\Y`J^[^XR]O`A_Z^`J^V][^M]Z][K
@QD[_NY`X_D_V_[_X`^[QOUQ\S`B\Z^U^M]Z][K`8]EVI]`_]Z^R]`]I]\
IQX`]U]`M][`M^R]\`X_U\_NYWY[K`+[^V]T]`_[VVY[T_X`]I]\`X]ZQ?
W_`9;`XS[SL`QZ_\`W^RV^N]\`_[VT_RY`D^X`M][`]L^`U_[_T_OK
CS`VP[`W^RV^XZ^[`I]EVI]`^Z]\^`J^I^\`E]U_VZ_[Y\`WPLT^R]\]
B\Z^T]UQ[K`CS\S\`U^[]\^`A_R_V`O_T_\Y`I]EVI]\]\
P[P\P\P`R_VY\`_Z_[_X`D_O_[Z_U_H_X`XS[SZSLZ_[
QZSLVS[SZT_ZYWY[K`1[\^N]\`XQQD^[_V]EZ^[`W^RV^XZ^\^M]Z][K
@/4`W^`P[P\`_Z_M]Z][K`@/4#\S\`U^V^[]`X_W_[`RVQXS
QZR_UWYG`D^[_X^\W^`E]U_VZ_[Y\`W_`_LY[Y`UPXR^ZT^R]\]
B\Z^U^M]Z][W]K`6\H_X`MS`XP[^R^ZZ^LT^`]W^QZQ3]R]\W^
U_R_XVY[K`8P\XP`@/4`W^FZ^V`XS[SZSLSWS[K`CS\S\`U^[]\^
>_\_W_ZY`F^U_`6T^[]X_ZY`JYW_`V^X^ZZ^[]\]\`A^J^TQ\U_
XS[T_RYG`JPU_`Z]M^[_Z`]W^QZQJZ_[YTYO`]I]\`J_U^V
\Q[T_ZW][K`@P[X]U^#\]\`T^[H]T^XG`E_RSZU^`]VA_Z_VIYRY
QZT_RY`\Q[T_Z`T]`R]OH^`W^W]K
(..1//!'
$*+0)0&*, @_[YT`F^`>Y[R_Z`>_ZXY\T_UY
=^RV^XZ^T^`>S[STS\_`*@>=>)`U_XZ_LYX`%-G5
T]ZUQ\`Z][_ZYX`U_VY[YT`U_DYZT_RY`]I]\`<<<`D[Q3^
M_LFS[SRS`U_DYZWYNY`M]ZW][]ZW]K`@>=>`=^\]OZ]`(Z
>QQ[W]\_VB[P`+T]V`=_NW^F][^\G`WPO^\Z^W]N]
M_RY\`VQDZ_\VYRY\W_G`J^I^\`UYZ`VQDZ_T`U_VY[YT`M^?
W^Z]`%-G5`T]ZUQ\`Z][_`QZ_\`<<<`D[Q3^`_ZWYXZ_[Y\YG
MS\Z_[W_\`-":P\P\`]LZ^TZ^[]\]\`V_T_T^\`M]VV]N]\]
M^Z][VV]K`BOZ^LT^`]TO_Z_\_\`-"`D[Q3^`]I]\`%`T]ZU?
Q\`5&,`M]\`Z][_ZYX`BW^T^U]`<;9'`UYZY`RQ\S
]V]M_[]UZ^`J^[I^XZ^LV][W]XZ^[]\]`X_UW^W^\
=_NW^F][^\G`LBUZ^`XQ\SLVS`72^[]`X_Z_\`95&`D[Q?
3^\]\`]R^`W^N^[Z^\W][]ZT^R]\^`AYOZ_`W^F_T
^W]ZT^XV^W][K`CS`D[Q3^Z^[]\`W^`^\`J^I`\]R_\`_UY\W_
A^DR]\]\`]\H^Z^\T^R]`M]V^H^XG`U_VY[YTZ_[`]RV]AW_T_
WB\PL^H^XK`<;9"`UYZY`]I]\W^`U_XZ_LYX`'<`T]ZUQ\
Z][_ZYX`A]M^G`TPV^L^MM]RZ^[]T]O]\`A^R_MY\_
U_VY[YZ_H_XK`CS`[_X_TG`I^F[^`]ZZ^[W^`^\`UPXR^X
[_X_TK7`=_NW^F][^\G`79<K`8_N[Y`=B\^T]7\W^`D[Q?
3^Z^[]\G`U_VY[YTZ_[Z_`XY[R_Z`X^R]TW^`]RV]AW_TY\
_[V_H_NY\YG`XBUW^\`X^\V^`JBIP\`B\Z^\^H^N]\]G`6C
RV_\W_[VZ_[Y\W_`P[^V]T`U_D_\`]LZ^VT^Z^[]\`R_UYRY\Y\
_[V_H_NY\Y`F^`V_[YTR_Z`P[P\Z^[]\`6F[SD_`D_O_[Y\_
^[]L]T]\]\`XQZ_UZ_L_H_NY\Y`_\Z_VVYK`(//'
/!0
!0 -,0
Dünyanın en önemli ülkeleri
ekonomik krizden kurtulmanın
çaresini ararken, krizin faturasını
gençlerin ödediği ortaya çıktı. Genç
İşsizlik üzerine dikkat çeken EGİAD
Yönetim Kurulu Başkanı Seda
Kaya, ısrarla üzerinde durdukları
genç işsizlik rakamlarının son
dönemde 1.2 puan daha artarak %
19.3 ulaşmasının kaygı verici
olduğunu belirtti. Kaya, Avro Bölgesi’ndeki İspanya, Yunanistan ve
benzeri ülkelerdeki % 50’ lere varan
işsizlik oranıyla karşılaştırıldığında
göreceli olarak düşük sayılabilecek
bu oranın, Türkiye gibi büyüme
potansiyeli eğitimli ve genç nüfusa
dayalı ülkeler için çok tehlikeli
sonuçlar doğurabileceğinin altını
çizdi. Genel işsizlik oranının, Ekim
ayında bir önceki yılın aynı ayına
göre 0,6 puanlık artışla yüzde 9,7
olduğu vurgulayan EGİAD,
İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları
Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu’yu
makamında ziyaret eden TÜİK Bölge
Müdürü Ökkeş Kulakoğlu, kurumun
web üzerinden yapacağı çalışmayla
ilgili bilgi verdi. Ziyarette konuşan
Kulakoğlu, ‘TÜİK işyerleri ile ilgili
yaptığı anketler 2014 yılından itibaren
internet üzerinden işyerleri tarafından
yapılacaktır. Resmi İstatistik
Programı (RİP) kapsamında dünyada
ve ülkemizde sürekli gelişen teknolojiye ayak uydurmayı hedefliyoruz.
İESOB Başkanı Zekeriya Mutlu’ya da
konu hakkında ayrıntılı bilgiler verdik.
İzmir Birliği’ne kayıtlı üyelerin de söz
konusu araştırmaları web üzerinden
girişleri ile ilgili ortak çalışmalarda
bulunacağız’ dedi.
(HABER MERKEZİ)
açıklamasında işsiz sayısının Ekim
2013 döneminde bir önceki yılın
aynı ayına göre 202 bin kişi artarak
2 milyon 743 bin kişiye
yükseldiğine dikkat çekti. Aynı zamanda işgücüne katılma oranının
bir önceki yılın aynı ayına göre 0,2
puan azalarak yüzde 50,8 olarak
gerçekleştiği vurgulanarak, bu
oranın OECD ortalamasının % 70
civarında olduğu belirtildi.
EGİAD Başkanı Seda Kaya tarım
dışı işsizlik oranının, aynı dönemde
0,5 puanlık artışla yüzde 11,9’ a
yükseldiğine de işaret ederek,
sanayi üretiminin ve üretken
yatırımların artması gerektiğini
söyledi. Özellikle genç işsizliğin
kronikleşme riskine dikkat çeken
Seda Kaya, “Gençlerin yarına umutla bakabilmelerini yeniden
sağlamalıyız. Yetişmiş insan
gücümüz en değerli varlığımızdır. EGİAD olarak Tersine Beyin Göçü
projeleri üzerinde çalışırken var
olan yetişmiş insan kaynağımızı
yeniden başka ülkelere
kaptırmamalıyız” dedi.
Çözümün iç kısır çekişmelerin bir
an önce terkedilerek; üretim ve
özellikle yabancı sermaye
yatırımlarının yeniden çekilmesinde
yattığını belirten EGİAD Başkanı
Kaya, “Sanayinin çarkları yeniden
üretim için dönmeden, ithalata
dayalı girdi tedariki sistemi yerli
üretime dönüşmeden istihdam
sorununa çözüm bulmak mümkün
değildir. Ne yazık ki genç kitlenin
istihdamı, yatırımların durma
noktasına gelmesi ve yeni iş
alanlarının yaratılamaması nedeniyle kısa sürede mümkün
görünmemektedir” dedi.
(HABER MERKEZİ)
*)%,0/(//"/.-(0'&$..$0'.)$
$*+0)010 -*1&-1*=@4)`VQDZ_\VY`R_ZQ\S\W_`WPO^\Z^?
\^\`VB[^\^G`=^\]OZ]`_Z]`0_[WYTHYRY`$X[^T`CPUPX_V_G`=^\]OZ]
C^Z^W]U^`C_LX_\`^X]Z]`6Z]`=^N][T^\H]G`2_[_\V]
C_\X_RY`2^\^Z`/PWP[`0_[WYTHYRY`_O]E`>_?
[_W^[^G`@P[X]U^`4W_Z_[`F^`CQ[R_Z_[`C][Z]N]
*@4CC)`0B\^V]T`>S[SZS`+U^R]`F^`=@4
C_LX_\Y`^HW^V`1O^[`F^`X_WY\
J][]L]TH]Z^[`X_VYZWYK`@B[^\W^`XQ\SL_\
2^\^Z`/PWP[`0_[WYTHYRY`>_[_W^[^G
<;;-`UYZY\W_\`MS`U_\_`BO^Z`M][
MBZPTW^`W^N^[Z^\W][W]XZ^[]`X_WY\
J][]L]TH]Z^[]\]`:>_WY\`J][]L]TH]`=^RV^X
_X^V]:`]Z^`E]\_\RT_\`W^RV^N]
R_NZ_WYXZ_[Y\Y`RBUZ^W]K`>_[_W^[^G
C+0$/`]Z^`Q[V_XZ_L_`D[Q3^W^
X_WY\Z_[YTYOY\`]L`A_U_VY\_`X_VYZT_Z_[Y\Y
R_NZ_T_UY`_T_IZYUQ[SOK`2_[_\V]`C_\X_RY`Q?
Z_[_XG`X_WY\Z_[Y\`^XQ\QT]U^`X_VYZYTY\Y`W^RV^X?
Z^T^U^\`PZX^Z^[]\`WP\U_\Y\`RP[WP[^M]Z][`MPUPX
^XQ\QT]Z^[]`_[_RY\_`J][^T^U^H^N]\]`WPLP\PUQ[SOK`_X_V
PZX^T]OW^G`^[X^Z^[]\`UPOW^`%;G,:SG`X_WY\Z_[Y\`]R^`UPOW^
<,G-:RY`]L`JPHP\^`X_VYZYUQ[K`2][]L]TH]Z]N^`M_LZ_U_\`X_WY\
Q[_\Y\W_`^[X^XZ^[]\`U_[YRY\W_\`_O`QZWSNS`JB[PZPUQ[K`CS`F^[]Z?
^[G`X_WY\`J][]L]TH]Z^[]\`TSVZ_X_`W^RV^XZ^\T^R]
J^[^XV]N]\]`^\`_IYX`L^X]ZW^`Q[V_U_`XQUSUQ[K`C]O
<;;-`UYZY\W_\`M^[]`X_WY\`J][]L]TH]Z^[]T]O]`F^
D[Q3^Z^[]\]`W^RV^XZ]UQ[SOG`]AV]U_IZ_[Y\_`JB[^
E]\_\RT_\`W^RV^N]`R_NZYUQ[SOK`CS`JP\^
X_W_[G`]L`R_A]M]`X_WY\Z_[_`F^`AX]T`Q[V_NY
X_WY\`QZ_\`E][T_Z_[_`R_NZ_WYNYTYO
VQDZ_T`E]\_\RT_\`9G&`T]ZU_[`Z][_U_
SZ_LVYK7`W^W]K`
=@4`C_LX_\Y`1O^[#W^`D[QJ[_TY\G
X_WY\`J][]L]TH]Z^[]\`]L`A_U_VY\_`QZSTZS
X_VXY`R_NZ_U_H_NY\_`]\_\WYNY\Y
FS[JSZ_WYK`1O^[G`74W_`QZ_[_XG`(Z`X_WY\
2][]L]TH]Z^[`>S[SZSTSO_`A^[`_Z_\W_X]
I_ZYLT_Z_[Y\_`X_VXY`F^`W^RV^X`F^[]UQ[SOK
6T_HYTYOG`X_WY\`J][]L]TH]Z]N]\^`F^`X_WY\
]RV]AW_TY\_`X_VXY`R_NZ_T_XK7`W]U^
XQ\SLVSK>Q\SLT_Z_[Y\`_[WY\W_\`9';`X_WY\`J][]L]TH]U^
R^[V]E]X_Z_[Y`D[QVQXQZ`PU^Z^[]`V_[_EY\W_\`F^[]ZW]K`*(!6)
SAYFA 5
SONDAKiKA GAZETESİ >>
Fasulyede sinsi
oyun Bakan
Eker'den döndü
Gıda, Tarım ve Hayvancılık
Bakanlığı, yetkilileri "Bazı
illerde kuru fasulyenin fiyatının
iyice artmasını bekleyen fırsatçıların 2011 yılının ürünlerini dahi stokladıkları belirlendi
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı,
"bazı illerde kuru fasulyenin fiyatının iyice artmasını bekleyen fırsatçıların 2011 yılının ürünlerini dahi stokladıklarının belirlendiğini, gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin ardından
panikleyen spekülatörlerin, fiyatların düşeceği
endişesiyle depolarda ne kadar ürün varsa bir
bir piyasaya sürdüklerini" bildirdi.Bakanlıktan
yapılan yazılı açıklamada, kuru fasulye, patates
ve pirinçte spekülasyon yapıldığının belgelendiği belirtildi. Bu üç ürünün üretim azlığını
bahane ederek fiyatları yukarı çekmeye
çalışanların "stokçular" olduğu ifade edilen
açıklamada, bazı illerde 2011 yılının ürünü kuru fasulyenin piyasaya sürüldüğü kaydedildi.
Açıklamada, şu ifadelere yer verildi: "Gümrük
vergisinin sıfıra indirilmesinin ardından fiyatların düşeceği endişesinden panikleyen
spekülatörler ellerinde ne kadar ürün varsa
piyasaya sürmeye başladı. Türkiye yılda yaklaşık 200 bin ton kuru fasulye üretmekte, 30
bin ton civarında da ithalat yapmaktadır. Bu
veriler dikkate alındığında bu yıl da piyasaya
arz edilen ürün miktarında herhangi bir azalma
yoktur ve yeterli miktarda kuru fasulye bulunmaktadır. Kuru fasulye ile birlikte başlayan ve
Patates ile pirinçte de kendini gösteren fiyat
oyununun nereden kaynaklandığı tespit edildi.
Bazı illerde kuru fasulyenin fiyatının iyice artmasını bekleyen fırsatçıların bırakın geçen yılı
2011 yılının ürünlerini dahi stokladıkları belirlendi. Gümrük vergisinin sıfıra indirilmesinin
ardından panikleyen spekülatörler, fiyatların
düşeceği endişesiyle depolarda ne kadar ürün
varsa birbir piyasaya sürüyorlar."
"Spekülasyon yapanların
gerçek yüzü ortaya çıkmıştır"
Açıklamada, benzer durumun patateste de
yaşandığının Bakanlık ekiplerince tespitinin
ardından, depolardaki yaklaşık 800 bin ton
patates stokunun da eritilmeye başlandığı ve
ürünün depo çıkış fiyatının 1,5 liraya kadar
düştüğü bildirildi.Toprak Mahsulleri Ofisi'nce
halkın büyük bölümünün kullandığı Osmancık
pirincinin 2,5 liradan satıldığı dikkate
alındığında pirinç fiyatlarının "10 lira olduğu"
iddiasının "yalan haber olduğu" belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: "Kendi maddi
çıkarları için halkın yediği içtiği gıda maddeleri konusunda spekülasyon yapanların
gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıkmıştır. Milletin alın terini kişisel çıkarlarına alet ederek
ekonomiye darbe vurmaya çalışanlar, milletin
gönlünde mahkum olacaklardır. Türk tarımı,
birkaç spekülatörün oyunuyla bozulacak bir
yapıda değildir. Sağlam temeller üzerine oturtulan ve stratejik bakış açısıyla ele alınan Türk
tarımı bütün olumsuz girişimlere rağmen yine
üretim rekorları kırmaya devam edecektir. Zira
2013 yılında buğday, mısır, çeltik, ayçiçeği,
narenciye, muz, kivi başta olmak üzere birçok
üründe tarihin üretim rekorlarının kırıldığı kamuoyunca da bilinmektedir." (AA)
5 EKONOMİ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24
17 Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
5 yıldızlı oda projesi
tam gaz ilerliyor!
21 oda/borsa daha akreditasyon belgesine kavuştu. Akreditasyon çalışmaları
süren 69 oda/borsa da sertifikasını aldığında 5 yıldızlı oda sayısı 221’e ulaşacak. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin hedefi 365 oda ve borsanın tamamı
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB)
bünyesinde sürdürülen oda ve borsaların akreditasyon
çalışmaları tüm hızıyla devam ediyor. TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu’nun elinden akreditasyon belgesi alan 21 oda/borsa ile birlikte 5 yıldızlı hizmet
verme noktasına ulaşan oda/borsa sayısı 152’ye ulaştı.
Akreditasyon süreci devam eden 69 oda/borsanın da
çalışmaları tamamlandığında bu sayı 221’i bulacak.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, hedeflerinin 365 oda
ve borsanın tamamının akreditasyonlarını tamamlamaları ve 5 yıldızlı oda/borsa konumuna yükselmeleri
olduğunu vurguladı.
9. Dönem Oda/Borsa Akreditasyonu Sertifika
Töreni TOBB Birlik Merkezi’nde gerçekleştirildi.
Akredite olan ve akreditasyon süreci devam eden
toplam 221 Oda/Borsanın Meclis ve Yönetim Kurulu
Başkan ve Üyeleri ile Genel Sekreter ve personelinin
katıldığı törenin açılışında konuşan TOBB Başkanı
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, göreve geldikleri günden
itibaren ‘takip eden’ değil, ‘yönlendiren’, ‘yol açan’
olmayı amaçladıklarını belirterek, akreditasyon sisteminin hizmet kalitesinin standardizasyonu açısından
büyük önem taşıdığına işaret etti.
Hisarcıklıoğlu, akredite olan oda/borsaların, 5
yıldızlı oda/borsa sayılacağını bildirirken, “Bu belge,
Londra’da, Paris’te, Berlin’de oda/borsa üyeleri hangi
hizmeti alıyorsa, bizim odamızda da üyelerimizin
aynı kalitede hizmet alacağının garantisidir.
221oda/borsamız belgesini aldığında. Oda borsalarımızın yüzde 60’ı akredite olmuş hale gelecek”
dedi. Bugün, TOBB bünyesindeki 355 oda ve borsanın İngilizce konuşur, yazar ve proje üretir hale
geldiğini anlatan Hisarcıklıoğlu, oda ve borsaların
proje fabrikası haline geldiğini söyledi. M. Rifat Hisarcıklıoğlu, “2012 sonu itibariyle oda ve borsalarımızda 450’den fazla proje tamamlandı. Oda ve borsalarımız 400 milyon TL hibe kaynak kullandı. 2013
yılında yapılan proje sayısı ise 351. Son bir yılda
neredeyse önceki yıllardaki proje sayısının tamamına
yaklaştık. Aynı yıl 207 milyon TL de hibe kaynak kullanıldı” diye konuştu.
verdiklerini kaydetti. Kazakistan Devlet Başkanı
Nazarbeyev’e oda borsa sistemi hakkında özel bilgi
verdiğini ve Kazakistan’ın Türkiye’deki sistemi uygulamak üzere harekete geçtiğini anlatan Hisarcıklıoğlu,“Alman Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği
Başkanı’nın da kendisine, ‘Alman oda sistemini
dünyanın en iyisi biliyorduk, ama bizim sizden
öğreneceğimiz şeyler var’ dediğini hatırlattı.
İş dünyası olarak hep büyük resme odaklandıklarını söyleyen TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu,
“Ülkenin ekonomik olarak büyümesi önemli. Çünkü
ekonomi güçlü olmazsa ne vatandaşınızın refahı olur,
ne de dışarıda bir ağırlığınız olur. O yüzden üyelerimizin önünü açacak adımlar attık. Kamuyu ekonomiye
odaklanmaya zorladık. Çünkü bizim sorumlu olduğumuz kitle, Türkiye’yi taşıyan kitle” ifadesini kullandı.
Oda ve borsaların Türk Ticaret Kanunu’nun değiştirilmesiyle, özel sektörün üzerindeki 6 milyar TL’lik
yükün kaldırılmasında çok önemli bir rol oynadığını
belirten Hisarcıklıoğlu, çekte riski bitiren bir uygulama getirilmesi için de çaba gösterdiklerini dile getirdi.
TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, “Odalarımız vasıtası
ile sisteme kayıt olan firmalar, birbirlerinin sicilini
görebilecek” dedi. Hisarcıklıoğlu ayrıca, ticaret sicilini elektronik ortama taşıdıklarını, fuarcılık ve sigortacılık alanlarına TOBB çatısı altında çeki düzen getirildiğini, TIR ve ATA karneleriyle ihracatın teminatı
olduklarını ifade etti.
Halim Mete, akreditasyon sürecini anlattı
Törenin öğleden sonraki bölümünde gerçekleştirilen seminerde konuşan TOBB Yönetim Kurulu
Başkan Yardımcısı Halim Mete de konuşmasında oda
ve borsaların akredite olabilmesi için eğitimler,
geliştirme ziyaretleri ve denetimler gibi 3 temel süreci
yaşaması
gerek-
Oda ve borsalar yol açan,
yol gösteren hale geldi
TOBB’un ve oda/borsaların faaliyetleri hakkında bilgi veren Hisarcıklıoğlu, oda ve borsaların
üyeleri için yol açan, yol gösteren kurumlar haline geldiğini dile getirdi. Artık bilgi ihraç eder
durumda olduklarını ifade eden TOBB Başkanı,
57 İslam ülkesinin genel sekreterlerine eğitim
Fındıkta "yalancı bahar" tehdidi!
Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındık üretiminin yoğun olduğu Doğu Karadeniz'deki üreticiler, mevsim itibarıyla hava sıcaklıklarının yüksek
olması nedeniyle 2014 ürünü fındık için endişeli
Dünya fındık üretim ve ihracatının büyük
kısmını elinde bulunduran Türkiye'de fındık
üretiminin yoğun olduğu Doğu Karadeniz'deki
üreticiler, mevsim itibarıyla hava sıcaklıklarının
yüksek olması nedeniyle 2014 ürünü fındık
için endişeli. Üreticiler, "yalancı bahar" olarak
tabir edilen ve mevsim şartları nedeniyle yüksek seyreden hava sıcaklıklarının fındık bitkisini yanıltacağını, erken çıkacak fındıkta ürün
kaybı yaşanabileceğini belirtiyor. Giresun Ziraat Odası Başkanı Musa Keskin, yaptığı açıklamada, ocak ayında sıcaklıkların mevsim normallerinin üzerinde seyrettiğini belirtti. Giresun
ve yöresinde adeta "yalancı bahar"
yaşandığını kaydeden Keskin, fındık
bahçelerinin yalancı bahara kanarak 2014
ürününün vaktinden önce doğum sürecine
girdiğine dikkati çekti. Bahçelerde yalancı bahar nedeniyle fındıkta doğum sürecinin
başlangıcı karanfillerin açmaya başladığını aktaran Keskin, ”Bahçelerimiz büyük risk altında.
Fındıkta doğum süreci yalancı bahar nedeniyle erken başladı.
Şubat ayında yaşamamız gereken süreçleri
ocak ayı içerisinde yaşıyoruz" diye konuştu.
Keskin, bahçelerin kar yağışına ihtiyaç duyduğuna dikkat çekerek, şöyle konuştu: "Eğer
çok kısa zamanda kar yağışı olmazsa fındık
bitkisi strese girecek ve yeni mahsul
fındık prematüre doğacaktır. Bir süre
sonra iyi gelişemeyen fındık
ürününde dökülmeler
yaşanacak. Geçtiğimiz yıllarda
bunu yaşadık. Hasat döneminde
de rekoltede çok ciddi kayıp
yaşamıştık. Üretici olarak
endişeliyiz. Bitkinin strese
girmemesi için bir an önce kar
yağmasını bekliyoruz.” Keskin, üreticilerden mutlaka bahçelerine tarım
sigortası yaptırmalarını istedi. Keşap Fındık
Üreticileri Birliği Başkanvekili Özer Akbaşlı ise
fındık üreticisinin 600 saat soğuklamaya ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Fındık bitkisi için ocak, şubat ve mart aylarında yağacak karların büyük önem arz ettiği-
ni anlatan Akbaşlı, "Ocak ayındayız ve sıcaklıklar 20 derece civarında seyrediyor. Sıcaklıklar nedeniyle bölgede yalancı bahar havası
hakim sürmekte. Fındık bitkisi için aslında bu
dönemlerde kar yağışı olmalı. Çünkü bitki 600
saatlik soğuklamaya ihtiyaç duyuyor ancak ocak ayında Türkiye genelinde olduğu gibi
fındık tarımında ciddi kuraklık yaşıyoruz".
Fındık ürününün acil olarak kara ihtiyaç duyduğunu belirten Akbaşlı, şunları kaydetti:
”Fındık bitkisinin acil olarak kara ihtiyacı var.
Bize asıl ocak ve şubat aylarında kar
yağışı gerekli. Karanfiller bu dönemlerde açıyor. Oysa hava çok sıcak.
Bahçelerde karanfillerin tamamı
açtı. Birkaç güne kadar tamamen
kendisini iyice gösterecektir. Eğer
kar yağmazsa bitki strese girecek
ve zarar görecektir. Yine erken açan
karanfiller de büyük risk taşıyor. Şubat ve mart aylarında yaşanabilecek
aşırı soğuklarda karanfiller zarar
görmekle karşı karşıya kalacaktır. Bu durum bizi endişelendiriyor.” Akbaşlı, “Fındık
üreticileri olarak acilen kar yağışının başlamasını bekliyoruz. Bunun için Allah’a dua ediyoruz. Aksi takdirde çok kötü sonuçlarla
karşılaşabiliriz. Allah çiftçinin yar ve yardımcısı
olsun” ifadelerini kullandı. (AA)
tiğini kaydetti. Sistemin etkinliğinin oda ve borsa üst
yönetimlerinin sisteme yaklaşımları ile doğrudan ilgili
olduğunu bildiren Mete, Avrupa standartlarında
hizmet için yola çıktıklarını hatırlattı. Halim Mete,
önemli olanın akredite belgesine sahip olmak değil,
bu belgenin gerekliliklerini yaşatabilmek olduğunun
altını çizdi. Seminerde, TEPAV Direktörü Güven Sak
da Türkiye ve Dünya ekonomisine ilişkin bir sunum
gerçekleştirdi.
İlk sertifikalarını alan
9. dönem oda / borsalar
TOBB Birlik Merkezi’nde düzenlenen 9. Dönem
Oda/Borsa Akreditasyonu Sertifika Töreni’nde ilk sertifikalarını alan oda ve borsalar şöyle: Akhisar Ticaret
Borsası, Akşehir Ticaret ve Sanayi Odası, Batman
Ticaret ve Sanayi Odası, Burdur Ticaret Borsası, Bursa Ticaret Borsası, Çorlu Ticaret Borsası, Erdek
Ticaret Odası, Fatsa Ticaret ve Sanayi Odası, İnegöl
Ticaret ve Sanayi Odası, Kastamonu Ticaret Borsası,
Keşan Ticaret ve Sanayi Odası, Manisa Ticaret Borsası, Menemen Ticaret Odası, Muğla Ticaret ve
Sanayi Odası, Of Ticaret ve Sanayi Odası, Siirt
Ticaret ve Sanayi Odası, Tarsus Ticaret Borsası, Tire
Ticaret Odası, Turgutlu Ticaret Borsası, Ünye Ticaret
Borsası, Yalvaç Ticaret ve Sanayi Odası.
Yeniden sertifika alan oda/borsalar
Yeniden akreditasyon sertifikası alan oda ve borsalar ise şunlar: Adana Sanayi Odası, Çanakkale
Ticaret ve Sanayi Odası, Antakya Ticaret ve Sanayi
Odası, Erzincan Ticaret ve Sanayi Odası, Aydın
Ticaret Odası, Eskişehir Ticaret Borsası, Balıkesir
Ticaret Odası, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası, Bodrum Ticaret Odası, Giresun Ticaret Borsası, Çorum
Ticaret ve Sanayi Odası, Isparta Ticaret Borsası,
Düzce Ticaret ve Sanayi Odası, İzmir Ticaret Borsası,
Edirne Ticaret ve Sanayi Odası, Karacabey Ticaret
Borsası, Isparta Ticaret ve Sanayi Odası, Karaman
Ticaret Borsası, Kocaeli Ticaret Odası, Karapınar
Ticaret Borsası, Kayseri Ticaret Odası, Ereğli ( Konya
) Ticaret Borsası, Malatya Ticaret ve Sanayi Odası,
Kuşadası Ticaret Odası, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası, Mersin Deniz Ticaret Odası, Salihli Ticaret ve
Sanayi Odası, Tokat Ticaret ve Sanayi Odası, Van
Ticaret ve Sanayi Odası, Çarşamba Ticaret Borsası, Aydın Ticaret Borsası, Kahramanmaraş
Ticaret Borsası, Bandırma Ticaret Odası, Trabzon Ticaret Borsası, Biga Ticaret Borsası, Ünye
Ticaret ve Sanayi Odası.
Kayıtlı işsiz sayısı
2 milyon 600 bin
İŞKUR, 2013 yılı aralık ayı itibariyle kayıtlı işsiz sayısını 2 milyon 610 bin 969 kişi olarak tespit
etti. İşsizlerin 1 milyon 219 bin 666'sının eğitim
durumu ilköğretim, 255 bin 514'ünün lisans, 10
bin 35'inin yüksek lisans, 387'sinin ise doktora
olduğu belirlendi. AA muhabirinin İŞKUR verilerinden derlediği bilgilere göre, 2013'ün kasım ayı
sonu itibariyle 2 milyon 546 bin 824 olan kayıtlı
işsiz sayısı, aralık sonu itibariyle yüzde 2,5 artarak
2 milyon 610 bin 969 kişiye yükseldi. Kayıtlı işsizlerin eğitim durumuna bakıldığında, 48 bin
831'inin okuma-yazma bilmediği, 71 bin 95'inin
sadece okur-yazar olduğu, 1 milyon 219 bin
666'sının ilköğretim, 756 bin 931'inin orta öğretim,
248 bin 510'unun önlisans, 255 bin 514'ünün
lisans, 10 bin 35'inin yüksek lisans ve 387'sinin ise
doktora mezunu olduğu sonucuna ulaşıldı.
Doktoralı 18 kimyager işsiz
Yüksek lisans ve doktora mezunu olan işsizlerin
mesleklere göre dağılımında kimyager ve ziraat
mühendislerinin sayıca fazlalığı dikkati çekerken,
yüksek lisans yapan işsizlerden 431'inin büro
memuru, 351'inin kimyager, 215'inin makine
mühendisi, 184'ünün işletmeci, 169'unun ziraat
mühendisi ve 117'sinin muhasebeci, doktora yapan
işsizlerden 18'inin kimyager, 13'ünün büro memuru ve 5'inin ziraat mühendisi olduğu kayıtlara
geçildi. İşsizlerin 1 milyon 557 bin 601'inin 20-34
yaş grubunda olduğu belirlenirken, 116 bin
664'inin 15-19, 804 bin 763'ünün 35-49, 126 bin
387'sinin 50-64 ve 5 bin 553'ünün ise 65 yaş üstü
grupta yer aldığı görüldü. (AA)
SAYFA 6
SONDAKiKA GAZETESİ >>
6 SİYASET
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24
17Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
Ya şikayet etmeyin ya
da bu zillete son verin!
Mevcut başkan Aziz Kocaoğlu'nun çalışmadığını söyleyen AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye
Başkan Adayı Binali Yıldırım, "Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor hizmet yapmasak da olur denemez.
Kimse vatandaşın güvenini kötüye kullanmasın. Hesabını sorun" şeklinde konuştu
AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı
Binali Yıldırım, "İş yapmak gibi bir derdiniz olacak.
'Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor yapmasak da olur...'
Böyle gelmiş böyle gitmez. Kimse vatandaşın güvenini
kötüye kullanmasın. Bu seçimler sizin seçiminiz. Ya
şikayet etmeye devam edeceksiniz ya da bu zillete son
vereceksiniz" dedi. İzmir Demir Çelik Sanayi AŞ’de incelemelerde bulunan Yıldırım, çalışmalar hakkında bilgi
aldı. Baret takıp fabrikadaki çalışmaları yerinde gören
Yıldırım, daha sonra işçilerle birlikte yemek kuyruğuna
girerek yemek aldı, aşçılarla sohbet etti. İşçilerle beraber
yemek yiyen Yıldırım, kendisine yoğun ilgi gösteren
çalışanlarla fotoğraf çektirdi. Burada konuşan Yıldırım,
Aliağa bölgesinin sanayi yoğunluğunun fazla olduğunu,
Türkiye’nin ihracatına katma değer ürettiğini, İzmir
Demir Çelik Sanayi A de ülkenin köklü kuruluşları
arasında yer aldığını dile getirdi. Tesisin nasıl çalıştığını
yerinde gördüklerini ifade eden Yıldırım, nisan, mayıs
gibi devreye alınması planlanan yeni elektrik üretim
tesisinin de 200 kişiye istihdam sağlayacağını kaydetti.
Bacaların tütmesinin ülkenin istikrarının, güveninin
devam ettiğinin göstergesi olduğunu belirten Yıldırım,
işçilerden ekmeklerine sahip çıkmalarını istedi. Çalışanlara kazasız, belasız mesai dileyen Yıldırım, görev verilmesi halinde ekip olarak İzmir’in 30 ilçesine hizmet
edeceklerini söyledi.Buradan Foça ilçesine geçen
Yıldırım, Yeni Foça'da esnaf ziyareti gerçekleştirdi.Eski
Foça’da da vatandaşlara hitap eden Yıldırım, iklimiyle,
deniziyle, yeşiliyle, denizciliğiyle, tarımıyla, 7 bin yıllık
tarihiyle Foça’nın ülkenin en güzel köşelerinden biri
olduğunu belirtti.
İzmir’in 30 ilçesinde birbirinden değerli adaylarla yola çıktıklarını, Yeni Foça’da insanların yolunu keserek
kanalizasyonlarının olmadığını söylediğini dile getiren
Yıldırım, "Nerede, hangi devirde yaşıyoruz. Taş devri
Fezlekeleri seçimden
sonra değil hemen getirin
MHPİzmir Milletvekili Oktay Vural, "Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz
hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural, HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun teklifini değerlendirirken, "Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi. Vural,
Meclis'te düzenlediği basın toplantısında,
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, yolsuzluk ve
rüşvet batağından kendisini sıyırmak için "icazet
yollarına" düştüğünü ve Brüksel'e gittiğini ileri
sürdü.Erdoğan'ın, 17 Aralık'ta başlayan operasyondan bu yana savcılara yönelik ağza alınmayacak sözler sarfettiğini, "ülkede terör estirdiğini", ancak Brüksel'deki temaslarının ardından yaptığı açıklamalarda HSYK düzenlemesine ve paralel devlet tartışmalarına hiç değinmediğini ileri
sürdü.Başbakan Erdoğan'ın, Brüksel'deki basın
toplantısında, aylardır meydanlarda söylediği iddiaların hiçbirini dile getirmediğini savunan Vural,
"Çünkü normal demokrasilerde kimse ciddiye almaz. Bunlar ancak Türkiye'de pazarlanır" diye
konuştular.Oktay Vural, Erdoğan'ın, HSYK'daki
değişiklikleri "halkı rahatsız eden yanlışlıkların
düzeltilmesi" olarak açıkladığını ancak aslında
halkın HSYK'dan değil yolsuzluk ve
rüşvetten rahatsız olduğunu söyledi.
Vural, şöyle devam etti:
"Brüksel'de, kuvvetler
ayrılığının yılmaz savunucusu
oldu. Bu kadar pişkinlik olmaz. Başbakan'ın kullandığı
sözleri duyunca, 'onunla
aynı ülkede mi yaşıyoruz?'
diyorum. Belki o paralel bir
evrenden gelmiştir. Yasalara
karşı gelen, yargıya müdahale
eden sen değil misin? 17 Aralık'tan bu yana yargı kararlarını ihlal eden sen değil misin? Savcıları değiştiren,
kolluk kuvvetini tehdit eden, mahkeme kararlarını
uygulatmayan sen değil misin? Polis ve savcı a-
mi? Türkiye’nin en önemli sayfiye şehrinde kanalizasyon yok. Size buradan 11 yıl Türkiye’nin her köşesinde
dağ gibi sorunları, dağ gibi eserlere dönüştüren Binali
Yıldırım olarak söz veriyorum. Foça belediye başkanını
seçtiğiniz gün, başkanımızın gündemindeki ilk konu
kanalizasyon olacak" dedi. Türkiye’de 11 yılda 4 binden
fazla projeye imza attıklarını, verdikleri sözleri yerine
getirerek bugünlere geldiklerini dile getiren Yıldırım,
İzmir’in bölünmüş yollarını, çevre yolunu da kendilerinin yaptığını hatırlattı.İZBAN’ı yaptıklarını, burayı
günde 600 bin kişinin kullandığını dile getiren Yıldırım,
ilçedeki minibüsçülerin sorununu da daha önce belediye
başkanına ilettiğini, "İlgileneceğim, hemen çözeceğim"
yanıtını aldığını ancak sorunun halen devam ettiğini belirtti.Foça’da geçen seçimde söz verilen 89 projeden
yarlayarak, rüşvet ve yolsuzluk çetelerini koruyan,
kollayan sen değil misin?"
HSYK teklifi
HSYK'nın yapısında değişiklik öngören kanun
teklifinin TBMM Genel Kurulu'ndaki
görüşmelerinin dün başladığını anımsatan Vural,
teklifin oldu bittiye getirilmek istendiğini iddia etti. Dünkü oturumu yöneten TBMM Başkanvekili
Sadık Yakut'un, yürütmeden aldığı talimatla teklifle ilgili işlemleri hukuksuz bir şekilde yerine getirdiğini öne süren Vural, teklifin tali komisyon olarak görüşüldüğü Anayasa Komisyonu raporunun, esas komisyon olan Adalet Komisyonu raporuna dercedilmediğini, buna rağmen
görüşmelerin başlatıldığını söyledi. Vural,
"Teklif, HSYK'da değişiklik değil, yavuz
hırsızın ev sahibini bastırma, yolsuzluğun üzerini örtme teklifidir" dedi.
Adalet Bakanı Müsteşarı'nın, İzmir
Cumhuriyet Başsavcısı ile yaptığı
telefon görüşmesine değinen Vural,
Müsteşar'ın, söz konusu savcıyla,
Bakan talimatı üzerine görüştüğünü ileri sürdü. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, dün TBMM Genel Kurulu'nda
konuyla ilgili yaptığı açıklamayı anımsatan
Vural, "Müsteşarın bilgi almak için aradığını
söylüyor. Bunu bir hukukçunun söylemesi ayrı bir
garabet. Yolsuzluğu soruşturan savcı, Bakan
Erişen, yeniden başkan
Mazlum VESEK
İzmir Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri
Esnaf Sanatkarlar Odası başkanlığına Mehmet
Şükrü Erişen tekrar başkan seçildi. İzmir Esnaf
ve Sanatkarlar Odası Birliği (İESOB) Konferans
Salonu’nda yapılan genel kurula İESOB
Başkanı Zekeriya Mutlu, İzmir Mardinliler
Federasyonu (İMAFI) Genel Başkanı
Mehmet Şakin Irmak, İzmir
Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı
Hamdin Erişen de katıldı. İzmir
Pide, Gevrek İmalatçıları ve Benzerleri Esnaf Sanatkarlar Odası
24. Olağan Genel Kurulu’nu
önceki gün gerçekleştirdi. Mevcut başkan Mehmet Şükrü Erişen’in tek aday olarak girdiği seçimlerde, üyeler Erişen’e güven oyu verdi. İstiklal Marşı ve saygı duruşu ile başlayan genel
kurulda, odanın 4 yıllık faaliyetleri sergileyen
bir slayt gösterisi yapıldı. Başkan Mehmet
Şükrü Erişen, 4 yıllık süre içinde odada hizmet
adına ciddi atılımlar yaptıklarını ifade ederek,
“Odamızın mevcut binası kiraydı. Şu an orası
odanın mülküdür. Odamızı kira derdinden kurtardık. Bilgi işlem birimimizi yeniledik ve
üyelerimizle ilgili tüm bilgileri bilgisayar ortamında yeniden güncelledik. Odamızın araç
sıkıntısını çözdük. Üyelerimizle, kahvaltılı
toplantılarda buluştuk ve sorunları sürekli yerinde tespit ettik. Esnafımızın kazancını ve
ticaretini arttırmaya yönelik çalışmalar yaptık.
Piknikler düzenleyerek ailelerimizle kaynaşmayı sağladık” dedi. Erişen, kent valilik,
kaymakamlık ve belediyeleriyle sürekli
iyi ilişkiler içinde olduklarını da kaydetti.
HAMDİN ERİŞEN VE
ZEKERİYA MUTLU’NUN ÇIRAĞI
İzmir Pazarcılar Esnaf Odası
Başkanı Hamdin Erişen ve İESOB
Başkanı Zekeriya Mutlu’ya çok
teşekkür eden Erişen, “Ben Hamdin Erişen ve Zekeriya Mutlu’nun çırağıyım. Onlara
buradan tekrar saygılarımı sunuyorum” ifadesini kullandı. Erişen, odanın faaliyetleri ile
ilgili eksikliklerin kendilerine iletilmesinden
memnun olduklarını kaydederek,
“Arkadaşlarımızın eleştirileri bize güç verir. Bir
eksikliğimiz varsa, gelip bize söylemeleri bizi
mutlu eder” sözlerine yer verdi. İESOB
Başkanı Zekeriya Mutlu da, Erişen ve ekibini
çalışmalarından dolayı tebrik ederek, “Ben,
Şükrü Erişen ve arkadaşlarından çok memnunum. Siz değerli esnafımızı ve üyeleri mutlu
etmek için elinden geleni yapıyor. Esnaf odası
başkanlığı yapmak gerçekten zor bir iş. Şükrü
başkanın bunu hakkıyla yaptığını görüyorum
ve gurur duyuyorum Konuşmasında beni ustası olarak dile getirmesi beni çok duygulandırdı. Yolu açık olsun, başarısı daim olsun” açıklamasını yaptı. Konuşmaların ardından, konuklara plaketler takdim edildi. Gündem maddelerinin tamamlanmasının ardından seçime
geçildi. Tek aday olarak seçime giren Mehmet
Şükrü Erişen, yeniden başkanlığa seçildi.
22’sinin gerçekleştiren belediyenin sınıfta kalmayı hak
ettiğini ifade eden Yıldırım, "Karne kırık değil mi? O
zaman 30 Mart’ta karneyi yenileyeceğiz" dedi.
"Böyle gelmiş böyle gitmez"
İlçeye çeşitli engellere rağmen balıkçı barınağı yaptıklarını, Yeni Foça’ya da bu yıl 200 yat kapasiteli yat limanı yapacaklarını söyleyen Yıldırım, Aliağa fabrikalar
bölgesi Yeni Foça’ya yolunun ihalesinin gerçekleştirildiğini ve 5 kilometrelik kısmın altyapısının bittiğini, yolun bu sene tamamlanacağını, ilçenin Menemen yolunun da bölünmüş yol haline getirilmesi için proje çalışmalarına başladığını belirtti.
Yıldırım, şöyle konuştu: "Söz verip yapmamak yok.
Ya söz vermeyeceksiniz ya da verdiğiniz sözü yerine
getireceksiniz. İnsanları bir şeyden anlamıyor diye
düşünmeyin. Bugün gün Foça'da verilen sözlerin hesabının sorulma günüdür. Önce Foça’yı erişilir hale getireceksiniz, kanalizasyonunu, altyapısını yapacaksınız.
Sonra ekonomisini canlandıracaksınız. İnsanlar paraşütle, uçarak mı gelecek. Foça'dan körfeze kadar, Karaburun’a kadar deniz otobüsü neden olmasın. Komşu
adalara seferler neden olmasın. Pekala olur. Ama bunu
bilen olursanız yaparsınız.Buranın en temel problemlerinden bir tanesi sit. Hiçbir yere elini atamıyorsun. Sit,
İngilizce 'otur' demek. Sit de olacak, iş de olacak. Bunların ikisi bir arada mümkün. Ama her şeyden önce
sizin derdinizle dertlenecek insan lazım. Size Emrullah
Salih Keleş lazım. Bunlar kolay işler, hiç de zor değil.
Ama dediğim gibi dertli olacaksınız, iş yapmak gibi bir
derdiniz olacak. ‘Nasıl olsa insanlar bize oy veriyor
yapmasak da olur...’ Böyle gelmiş böyle gitmez. Kimse
vatandaşın güvenini kötüye kullanmasın. Bu seçimler
sizin seçiminiz. Ya şikayet etmeye devam edeceksiniz
ya da bu zillete son vereceksiniz." (AA)
tarafından tehdit ettiriliyor sonra sürgün ediliyor
sonra da hukuk devleti masalına inanmamız bekleniyor" diye konuştu.Eski Bakanlarla ilgili fezlekelerin halen Meclis'e gelmediğini belirten Vural, "Fezlekeler Adalet Bakanı'na gelmiş. Bakan ne
yapıyor? 'Benim inceleme yetkim yok' diyor. O
zaman niye bekletiyorsun bu fezlekeleri. Amaç
bellidir. Fezlekeleri seçim sonrasına bırakmak istiyorlar. Yolsuzluğun gündemden düşmesini bekliyorlar" dedi.
Adana'da durdurulan tırlar
Adana'da durdurulan tırlara değinen Vural, MİT
Kanunu'ndaki "soruşturma açılması Başbakan iznine tabidir" yönündeki düzenlemenin MİT personeliyle ilgili olduğunu, tırlardaki malzemeyi,
yani bir objeyi kapsamadığını ifade etti. Devletin
suikast düzenleme, yasa dışı işlere girme gibi bir
hakkının olmadığını dile getiren Vural, bu soruşturmaların önünün kesilmesinin, faili meçhulü
meşrulaştırmak olacağını iddia etti. Gazetecilerin
sorularını yanıtlayan Vural, "Suriye'nin ku Kürtlerin özerklik ilan ettiği" yönündeki haberlere ilişkin soru üzerine, hükümetin, bu durumları engellemek için Meclis'ten aldığı sınır ötesi harekat
yetkisini kullanmadığını söyledi.Bölgede dört
parçalı Kürdistan'ın oluşturulmaya çalışıldığını belirten Vural, bunun, Türkiye'nin milli güvenliği
için bir tehdit oluşturduğunu, ancak hükümetin
herhangi bir tedbir almadığını savundu. (AA)
Elektrik faturaları
VATANDAŞI
ÇARPIYOR!
Kaldırılacağı ya da azaltılacağı yönünde verilen
sözlere rağmen, çeşitli adlar altında elektrik faturalarına yansıtılmaya devam edilen ek bedeller, bir
kez daha Meclis gündemine taşındı. Elektrik faturalarının, “vergi, fon, kesinti, pay” gibi adlar altında
şişirilerek tüketicinin üzerine ek yük bindirilmesi
yönündeki uygulama, bir kez daha Meclis gündemine taşındı. CHP İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın
Türeli, faturalardaki ek bedellerin “azaltılması” ya
da “kaldırılması” yönünde daha önce yapılan açıklamalara rağmen uygulamanın neden hâlâ
sürdürüldüğünü sordu. Bakan Taner Yıldız’a
yönelttiği soru önergesinde Türeli, Bakanlığın aynı
konuda yaklaşık bir yıl önce yönelttiği soruya,
“fon/vergi gibi kalemlerin azaltılması veya tamamen kaldırılması Bakanlığımızın hedefleri arasında
yer almaktadır” şeklinde yanıt verdiğini anımsatarak, “Ülkemizde meskenlerde kullanılan elektrik
faturalarına elektrik kullanım bedelinin yanı sıra,
vergi, fon ve çeşitli kesintiler adı altında pek çok
kalem eklenmektedir. Sıra dağıtım bedeli, sayaç
okumaya ilişkin perakende satış hizmet bedeli, perakende hizmet satış bedeli, Enerji Fonu kesintisi,
TRT payı gibi adlar altında toplanan bu bedeller ve
fonlar tüketicinin kullandığı elektriğin faturalarını
şişirmektedir. Söz konusu vergi ve fonların azaltılması veya kaldırılmasına yönelik olarak Bakanlığınızca bugüne kadar atılmış somut bir adım var
mıdır?’’ diye sordu. (HABER MERKEZİ)
SAYFA 7
SONDAKiKA GAZETESİ >>
7 SİYASET
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24
17Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
Yavuz ATALAY / ÖZEL HABER
SKANDALIN BÖYLESİ!
Sondakika Gazetesi, Çeşme’de kurulmak istenen RES Santraliyle ilgili olarak
belge temin etmeye devam ediyor. Yeni belgeler, ortalığı karıştıracak cinsten
Geçtiğimiz günlerde Sondakika Gazetesinin
“Özel Haber” olarak ortaya koyduğu olayda
yeni bulgular ortaya çıktı. Çeşme’de yapılması
planlanan ancak çevrecilerin karşı çıkmasıyla
birlikte durdurulan RES’lere ilişkin, Sondakika
Gazetesi yeni bir belge ile okurlarının karşısına çıktı.
Haberimizde, ABK Şirketinin, kamulaştırılmamış alana girerek çalışma yaptığına ve alan
kamulaştırılmadığı için özel mülkiyete
girdiğine yer vermiştik. Ancak ABK şirketinden
gelen tekzipte, böyle bir durumun olmadığı Şirket Vekili Avukat Arsin Demir tarafından ifade
edildi.
miştir. Şöyle ki: şirketin, araziye 06.01.2014’te
girdiğini şirket kendi beyan etmiştir. Bu girişin
olabilmesi için, arazinin kamulaştırma işleminin tamamlanması gerekir. Ancak, arazilerin
kamulaştırma işleminin o tarihte bitmediği,
EPDK’nın gazetelere vermiş olduğu ilandan
açıkça anlaşılmıştır. EPDK, 15.01.2014 tarihinde vermiş olduğu ilanın 7. Maddesinde de
açıkça görülüyor ki; EPDK’nın da kabul ettiği
şekliyle hiçbir arazi kamulaştırılmamış ve kamulaştırma süreci devam etmiştir. Bu ilanın 7.
Maddesine bakıldığında netçe görülecektir ki,
araziler henüz kamulaştırılmamış ve özel
mülkiyetten çıkmamıştır.
Öte yandan, Avukat Arsin Demir; araziye giriş
izinleri olduğunu ve bu izinlere dayanarak
06.01.2014 tarihinde araziye girdiklerini, belirtti.
EPDK’nın gazetelere vermiş olduğu ilan
aşağıda yer almaktadır.
İlgili yasalar, faaliyetin (araziye girişin)
gerekleşebilmesi için, alanın kamulaştırılma
işleminin tamamen bitmesi gerektiğini belirtiyor. 01.06.2013- 10.07 2013 tarihleri arasında
Avukat Arsin Demir’in verdilğini ifade etttiği
Asliye Hukuk mahkemesi kararları, kamulaştırma ve idare adına tescil kararı değildir. Sadece
TESPİTe ilişkin kararlardır. Yargıtay tarafından
verilen kararlar da bu yöndedir. Nitekim ,Yargıtay 5.Hukuk Dairesi 17.7.2008 gün
E:2008/7975,K:2008/10058 sayılı kararda;
" Açılan davada mahkemece verilen el koyma
kararı ile mülkiyet idareye geçmemekte yine
mahkemece verilen taşınmazın kıymet taktiri
gerçek bedel olarak nitelendirilmemektedir.
Mahkemece verilen bu kararlar TESPİT
mahiyetindedir" denilmek suretiyle kıymet
takdiri ve el koyma kararlarının nihai bir karar
olmadığı ve sadece bir tespit olduğu açıkça
vurgulanmıştır. Netice olarak bu kararlara istinaden özel mülke girmek mümkün değildir.
Taşınmaz malın idare adına tescili 2872 sayılı
Kanunun 10. maddesinde düzenlenmiştir. Bu
maddede belirlenen yasal süreç tamamlandıktan sonra idare adına tescil kararı verilmesi
gerçekleşirse idare adına tescili müteakip yatırımcı firmaya arazinin tesliminden sonra
araziye girilebilir. Mahkeme nezdinde yapılan
araştırmada, asliye hukuk mahkemesine tescil
davaları yeni açılmış olup daha süreç yeni
başlamıştır ve henüz idare adına tescil yoktur.
Kamulaştırmak istenilen parseller halen özel
mülktür. Tapu kayıtlarına bakıldığında bu
gerçek açıkça görülecektir. Bu durumda özel
mülke izinsiz girme durumu vardır.
“T.C.
ÇEŞME ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
ÇEŞME ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN
(KAMULAŞTIRMA İLANI)
DAVACI İDARE: ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME KURUMU VEKİLİ AV. MUHAMMET
YUSUF DÜNDAR TARAFINDAN AŞAĞIDAKİ
LİSTEDE SIRALI KAMULAŞTIRMAYA TABİ TUTULAN TAŞINMAZLARIN MÜLKİYET HAKLARININ TAPUDA HAZİNE ADINA TESCİLİ İLE
MAHKEMECE TESPİT EDİLECEK BEDELİN
HAK SAHİPLERİNE ÖDENEBİLMESİ AMACIYLA 4650 SAYILI KANUN İLE DEĞİŞİK 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUNUN 10. MADDESİ GEREĞİNCE MAHKEMEMİZDE AÇILMIŞ
BULUNAN KAMULATIRMA BEDELİNİN TESPİ-
Yasalarda açıkça ifade edilmiş bu durumun
belgesini ise Sondakika Gazetesi temin et-
Tİ VE TESCİL DAVALARINDA;
1-DAVACI ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME
KURUMU’NUN (EPDK)11.03.2010 TARİHLİ VE
2661-6 KARARI GEREĞİNCE BELİRTİLEN
TAŞINMAZLARIN KAMULAŞTIRILMASINA
KARAR VERİLDİĞİ,
2-KAMULAŞTIRILMA BEDELİNİN HAK
SAHİPLERİ ADINA VAKIFBANK ÇEŞME ŞUBE-
SİNE AÇILACAK OLAN BİR HESABA YATIRILACAĞI,
3-KONUYA VE TAŞINMAZLARIN DEĞERİNE
İLİŞKİN TÜM SAVUNMA VE DELİLLERİN İLAN
TARİHİNDEN İTİBAREN ON (10) GÜN İÇİNDE
MAHKEMEYE YAZILI OLARAK
BİLDİRİLMESİNİN GEREKTİĞİ ÇEŞME ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ 2014/4-5-6-7-8-9-10-1112-13-14-15-16-17-18-19-20-21-22-23-24-25-2627-28-29-30-31 ESAS NUMARALI DOSYALARININ DURUŞMALARI 27.02.2014 TARİHİNDE
SAAT 9.30’DAN İTİBAREN ÇEŞME ASLİYE
HUKUK MAHKEMESİ DURUŞMA SALONUNDA
YAPILACAĞI, MAHKEMENİN DAVETİNE UYMAYANLAR HAKKINDA YOKLUĞUNDA YARGILAMA VE İŞLEM YAPILACAĞI,
4-KONUYA VE TAŞINMAZLARIN DEĞERİNE
İLİŞKİN TÜM SAVUNMA VE DELİLLERİN İLAN
TARİHİNDEN İTİBAREN İKİ (2) HAFTA İÇİNDE
MAHKEMEYE YAZILI OLARAK BİLDİRİLMESİ
GEREKTİĞİ,
5-MALİKLERE ÇIKARILAN MEŞRUHATLI
DAVETİYENİN TEBLİĞİNDEN İTİBAREN
VE/VEYA KENDİLERİNE TEBLİGAT YAPILMAYANLARA TEBLİGAT YERİNE GEÇMEK
ÜZERE YAPILAN İLANDAN İTİBAREN OTUZ
(30) GÜN İÇİNDE KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNE KARŞI İDARİ YARGIDA İPTAL VE ADLİ
YARGIDA MADDİ HATALARA KARŞI DÜZELTİM
DAVASI AÇILABİLECEĞİ,
6-AÇILACAK OLAN DAVALARDA
HUSUMETİN ENERJİ PİYASASI DÜZENLEME
KURUMU’NA YÖNELTİLMESİNİN GEREKTİĞİ,
7-OTUZ (30) GÜN İÇERİSİNDE KAMULAŞTIRMA İŞLEMLERİNE KARŞI İDARİ YARGIDA İPTAL DAVASI AÇILMADIĞI VE/VEYA İDARİ
DAVANIN AÇILDIĞI VE YÜRÜTMENİN DURDURULMASI KARARININ ALINDIĞININ BELGELENDİRİLMEDİĞİ TAKDİRDE KAMULAŞTIRMA
İŞLEMİNİN KESİNLEŞECEĞİ VE MAHKEMEMİZCE TESPİT EDİLEN KAMULAŞTIRMA BEDELİ ÜZERİNDE TAŞINMAZIN KAMULAŞTIRILAN MÜLKİYET HAKKININ KAMULAŞTIRMAYI
YAPAN HAZİNE ADINA TESCİLİNE KARAR
VERİLECEĞİ,
HUSUSUNDAKİ KEYFİYET 2942 SAYILI KAMULAŞTIRMA KANUNUN 10. MADDESİ UYARINCA İLANEN DUYURULUR. 15.01.2014”
Sondakika Gazetesi olarak, olayla ilgili tüm
bulguları okurlarımız ile paylaştık. Tekzip,
ÇSYP’nun açıklamaları ve gazetecilik başarısı
göstererek Sondakika Gazetesinin elde ettiği
belgeler… Bu, belge-bilgi ve doneler neticesinde, tüm değerlendirmeyi kamuoyuna
bırakıyoruz…
“RES’LERE
DEĞİL,
KURULDUKLARI YERE
KARŞIYIZ”
Kurulmak istendiği ilk
günden bu yana çevrecilerin tepkisiyle karşı
karşıya kalan ABK
Çeşme RES Elektrik
Enerji Üretim A.Ş.’ne
karşı çevrecilerin eylemi devam ediyor
Çevreciler dur durak bilmiyor.
İlk günden itibaren eylemlerini
sürdüren çevreciler, bu eylemlerine
hala devam ediyor. Konuyla ilgili
gazetemize konuşan Çeşme
Sürdürülebilir Yaşam Platformu
Dönem Sözcüsü Fatma Esen Kabadayı; “Eylemlerimiz devam edecek.
Bakın, Balıkesir’de Cunda Adası
var. Oraya da bir firma RES kurmak
istiyordu. Ancak, çevreciler tepki
gösterdi. Valilik daha detaylı araştırma yaptı ve proje iptal oldu. Burada
da öyle olacak. Eylemlerimiz devam edecek. Çeşme’de RES istemiyoruz” dedi.
RES’lere karşı olmadıklarını da
belirten Fatma Esen Kabadayı;
“Türkiye ekonomisinde elektrik ve
rüzgar enerjisinin ne kadar önemli
olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kabul
etmediğimiz ne RES’ler ne de
ABK… Bizim için firmanın adı
önemli değil. Bizim için önemli
olan RES’lerin yaşam alanı dışında
kurulması ve kullanılmasıdır. Bir
vatandaş olarak hazineye ait olan
birçok arazinin olduğunu biliyorum.
Bu hazine arazilerinin içinde rüzgar
verimliliği tespit edilerek kullanılabilecek milyonlarca metre kare alan
mevcutken nefes alabileceğimiz ve
turizm açısından kıymetli olan
arazilerin özellikle seçilme nedeni
ne? Bunu anlamıyoruz.
Tekrar söylüyorum RES’lere
hayır demiyoruz. Ama kuruldukları
yerin daha dikkatle daha özenle
seçilmesini ve kamu yararı değerlendirilirken sadece enerji değil insanların bitkilerin doğanın öneminin
de göz ardı edilmemesini istiyoruz.
Kamu yararı tek başına enerji ve
ekonomi değildir. Kamu yararı
yarınların yaşayacağı alanları
sağlıklı huzurlu ve stresten uzak her
metre kareyi muhafaza etmektir.
Türkiye’de imar planları yapılırken
kamu yararı aranır.
Trafiğin sıkışıklığı dahi planın
iptalini gerektirir. Kamu demek
vatandaş demektir. Bu konuda
vatandasın duyarlılığını üretici firmalardan da bekliyoruz. Bu çabalarımız geleceğe yatırımdır. Yatırımcıyı batırmak değildir. Yatırımına da harcadığı paraya da emeklerine de saygı duyuyoruz. Biz
de yaşam alanlarımıza saygı duyulmasını istiyoruz. Türkiye genelinde
100 de 85 sakızın üretildiği bir
alana girerek bütün doğayı mahvetmek onların da isteyeceği bir şey
değildir. Bunun eksik bir inceleme
olduğunu düşünüyorum. Doğaya ve
bizim davranışlarımıza saygı gösterilerek tekrar araştırılmasını istiyorum” ifadelerini kullandı.
Aşağıdaki yazı; Çeşme’deki RES haberimize ilişkin ABK Şirketi tarafından gönderilmiş tekzip metnidir
“TÜM İZİNLERİMİZ MEVCUTTUR”
Gazetenizin 19.01.2014 tarihli nüshasında 1. Ve 7.
Sayfalar ile 21.01.2014 tarihli nüshasında 1., 8. Ve 9.
Sayfalarında müvekkilimiz ve yetkilileri hakkında haksız
hukuka aykırı hukuki belgelere dayanmayan ve mesnetsiz iddialarda bulunarak gerçeğe aykırı haberler
yapılmıştır.
19.01.2014 Tarihinde gazetenizde yer alan haberlerde;
Bakanlıktan izin alınmadan gizli kazı yapıldığı, yerel
yönetimlere haber verilmediği, doğanın katledildiği,
yangından mal kaçırır gibi taşınmazları almak istediğimizi, imarın olmadığı vb.şekillerde gerçeğe aykırı
beyanlarda bulunulmuştur.
Yine 21.01.2014 tarihli nüshanızda ise henüz kamulaştırılmamasına rağmen izinsiz özel mülkiyete girildiği,
SGK’sı olmayan işçilerin çalıştırıldığı, taşeron firma ile
anlaşmamızın olmadığını, EPDK’nın yetkisiz karar
verdiğini, bakanlıktan izin alınmadan 1.derece doğal sit
alanında kazı yapıldığı vb.iddialarla haksız haberlerin
yapıldığı tespit edilmiştir.
Müvekkil şiretimiz EPDK tarafından verilmiş
11.03.2010 tarih ve EÜ/2461-6/1600 No.lu üretim lisansına sahiptir açıklamasını yapan şirketin avukatı Av. Arsin Demir; “Proje uygulama safhasına gelene kadar
gerekli olan tüm izinler resmi kurum ve kuruluşlardan
alınmıştır. Alınan izinler ve ‘türbin servis yollarının çalışmalarına’ başlanacağına dair bilgi bir ön yazı ile
02.01.2014 tarihinde Çeşme Kaymakamlığına, Çeşme
Belediye Başkanlığına, Çeşme İlçe Jandarma Komutan-
lığına verilmiştir. Bahsedilen dilekçelerimiz ve ekleri adı
geçen tüm kurum kayıtlarında mevcuttur. Aynı amaçla
aynı bilgilendirme 03.01.2014 tarihinde İzmir Valiliği
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne de yapılmıştır. Enerji
Projemize ait 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000
ölçekli Koruma amaçlı Uygulama imar planı Bakanlık
Makamının 28.03.2013 tarih ve 3161 sayılı Olurları ile
644 sayılı KHK’nin 13/A maddesi uyarınca onaylanmıştır. İmar Planları 05.04.2013 tarihinde İzmir İl Çevre
Müdürlüğü’nde askıya çıkarılmış ve imar planları kesinleşmiştir. Bu paralelde gerekli tüm kurum izinleri olmadan enerji projelerine imar planı onayı alınmasının
mümkün olmadığı gerçeği karşısında bilinçsiz ve asılsız
iddialarda bulunulmamalıdır” dedi.
Doğal Sit alanı konusuna da açıklık getiren Av.
Demir; “1. Derece doğal sitlerde uygulama yapılması ile
ilgili gerekli tüm izinler kurum ve komisyonlarca onaylanarak alınmıştır. Gerekli tüm izinler alındıktan sonra kamulaştırma sürecine geçilmiş ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu tarafından 07.03.2013 tarih ve 4307-83
sayılı kamulaştırma kararı verilmiştir” ifadelerini kullandı.
Öte yandan, sözlerine; projenin kamu yararı
niteliğinde olan bir enerji projesi olması ve yapılacak iş
ve işlemlerin acele olması nedeniyle acele kamulaştırma
ve el koyma kararının alınabilmesi için Enerji Piyasası
Düzenleme Kurumu vasıtasıyla Bakanlar Kuruluna
başvuru yapılmış ve Bakanlar Kurulu tarafından
25.03.2013 tarihinde Acele El Koyma kararı tesis
edilmiştir, şeklinde devam eden ABK Şirketi Avukatı Arsin Demir; “Bu karar üzerine EPDK tarafından Çeşme
Asliye Hukuk Mahkemesine kamulaştırma bedelinin
tespiti ve acele el koyma kararlı davalar açılmış ve
01.06.2013 ile 10.07.2013 tarihleri arasında mahkeme
kararları verilmiş akabinde mahkeme kararları ile belirlenen bedellerin ilgililerin banka hesaplarına ödenmesi
ile şirketimizce taşınmazlara girme hakkı kazanılmıştır”
dedi.
İyi niyetli olduklarını da belirten Demir, mahkeme
kararları ile taşınmazlara girme hakkı şirketimize verilmiş olmasına karşın EPDK tarafından mülkiyet sahipleriyle yapılacak uzlaşma toplantısı da beklenmiş ve iyi
niyetli olarak taşınmazlarda faaliyet gösterilmemiştir, ifadelerini kullandı.
Sigortasız işçi çalıştırdıkları iddialarını da yanıtlayan
ABK Çeşme RES Elektrik Enerji Üretim A.Ş.’nin
avukatı; “Sigortasız işçi çalıştırma iddiasında bulunanların bilgi sahibi olmadan ve karalama amaçlı olarak şirketimiz aleyhinde asılsız şikâyet ihbarında bulunduklarını ve asılsız ihbar nedeni ile de yasal haklarımızı saklı
tuttuğumuzu belirtmek isteriz. Çünkü İzmir ilinde yıllardır sigorta mükellefi olan şirketimiz yasalara ve hukuka uygun olarak personel istihdam etmektedir. Belirtilen
enerji projesinin de anahtar teslimi olarak yapımı için
Bilme Mimari Tasarım ve İnşaat San. Tic. Ltd. Şti. ile sözleşme imzalamış ve anılan firma tarafından Çeşme SGK nezdinde 02.01.2014 tarihinde gerekli müracaatları
yapmış ve SGK nezdinde iş yeri açılışı gerçekleştirmiştir.
Bunun yanında anılan firmanın kullandığı ve kiraladığı iş
makinelerinin sözleşmeleri de mevcuttur. Proje sahasına
ise ilk malzeme ve ekipman girişi tarihi ise
06.01.2014’dır. Ayrıca firmamızın anılan proje kapsamında kullanılacak ekipman ve malzemelerinin korunması için iki kişilik bekçi ihtiyacı doğmuş ve bu nedenle
istihdam edilecek sadece iki kişinin 16.01.2014 tarihinde
sigorta girişleri şirketimiz tarafından gerçekleştirilmiş ve
17.01.2014 tarihinde iş başı yaptırılmışlardır” dedi.
Avukat Arsin Demir, Barış Kocagöz’e ulaşılamıyor
iddialarına ise “Şirket yetkililerine herhangi bir soru yönlendirilmemiştir” şeklinde cevap verdi. RES’lerin önemine de değinen Demir; “Ülkemizin %61 hammadede
dışa bağımlı olduğu ve geleceği için çok stratejik olan
enerji üretiminde yerli yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapacak enerji projelerinin Enerji Bakanlığı
tarafından desteklenmesi gayet doğaldır. En çevreci enerji kaynağı olan bu projeye engel olmak isteyenler gelecekte enerji bulamadıklarında ve elektriksiz kaldıklarında ülkemiz insanlarına ve gelecek nesillere nasıl izahat
vereceklerini şimdiden düşünmelidir” ifadelerini kullandı.
Müvekkil şirketimizin ilgili kamu kurum ve kuruluşlarından aldığı izin ve onaylar mevcut iken haberi yapan gazetecinin etik kurallara aykırı olarak ve mesleğinin
gerektirdiği şekilde yeterli araştırmayı yapmadan kamuoyunu yanıltmaya yönelik kasıtlı haber yaptığı ortadadır. Halkımızın doğru habere ve bilgiye ulaşma
hakkı bulunması nedeniyle yukarıdaki açıklamayı yapma zorunluluğu doğmuştur.
Yukarıdaki beyanlarımızı kamuoyuna saygıyla
sunarız.
SAYFA 8
SONDAKiKA GAZETESi >>
SAYFA 9
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
Ocak 2013
2014 Perşembe
Cuma
8 GÜNCEL 1724Şubat
SONDAKiKA GAZETESi >>
24 Şubat
Ocak 2014
9 GÜNCEL 17
2013 Cuma
Perşembe
Maddi karne hediyesi
ceza yerine geçmesin!
İZMİR ATATÜRK
MÜZESİ 10 KASIM'A
YETİŞTİRİLECEK
U
Nijeryalı öğrenciler
İzmir Üniversitesiʼni
çok beğendi
N
üfusu itibariyle Afrika’nın en kalabalık ülkesi olan
Nijerya’da 1. Türk Üniversiteleri Fuarı düzenlendi.
Resmi dili İngilizce olan ülkede düzenlenen fuara
katılan İzmir Üniversitesi, özellikle İngilizce eğitim veren
Mühendislik Fakültesi bölümleri ile büyük ilgi topladı.
Toplam 51 üniversite ve meslek yüksekokulunun bulunduğu ülke, uluslararası eğitim etkinlikleri konusunda hala
istenilen seviyeye ulaşmış değil. Bu nedenle üniversite
adayı öğrenciler ve ailelerinin yurtdışı eğitim olanaklarından mümkün olduğu kadar faydalanmayı tercih ettiklerini
belirten İzmir Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Ofisi Yetkilisi Aslı Tanrıöğen, “Her yıl 100 bine yakın Nijeryalı
öğrencinin üniversite eğitimini sürdürmek için yurtdışını
tercih etmesi, Nijerya’yı Türkiye için önemli bir potansiyel
haline getiriyor. Halen 200 civarında Nijeryalı öğrenci
Türkiye’de eğitim alıyor. Bu rakamın 2 bine çıkarılması
için önümüzdeki yıllarda daha fazla Nijeryalı öğrencinin
üniversitemizde eğitim almasını hedefliyoruz” diye
konuştu. (HABER MERKEZİ)
Çocuk geline
patron formülü
D
Karnedeki başarısından dolayı hediye alarak çocuğu ödüllendirmenin ceza gibi algılanabileceğini söyleyen AÜ
Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşilyaprak, "Hediye
almak yerine çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat vermek çok daha uygun olur" dedi
İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Atatürk Müzesi'nde
incelemelerde bulundu İzmir'de Alsancak Birinci Kordon'da bulunan iki katlı konak olarak yapılan İzmir Atatürk
Müzesi'nde, restorasyon çalışmaları başladı. Sözleşme bedeli 3 Trilyon 42 Bin 600 TL olarak belirlenen ve çalışmaların 330 günde tamamlanması beklenen müzenin, 10
Kasım 2014'da bitirilmesi öngörülüyor. İzmir Atatürk
Müzesi Alsancak Kordon'daki iki katlı konak, Osmanlı ve
Levanten mimarisi karışımından meydana gelen NeoKlasik tarzda bir yapıdır. 1862 yılında yapılan tarihi konak
1927 yılında Belediye tarafından Atatürk'e armağan
edilmiştir. Atatürk'ün İzmir'e geldiğinde kaldığı ve çalışmalarını burada sürdürdüğü konak, 1941 yılında müzeye
dönüştürülmüştür.Müze de Ocak 2014 tarihinde;
Restorasyon, tamir ve bakım çalışmaları başlatılmış olup
ziyarete kapalıdır. İzmir Valisi Mustafa Toprak'ın İzmir
Atatürk Müzesi'ndeki incelemeleriyle ilgili görüntü ve bilgileri Valilik Basın Protokol 'den temin edinebilirsiniz.
(HABER MERKEZİ)
zmanlar, pahalı olmasa da karnedeki
başarısından dolayı hediye alarak çocuğu
ödüllendirmenin olumsuz bir davranışından
veya başarısızlığından dolayı cezalandırma ile aynı
etkiyi yarattığını bildirdi. Ankara Üniversitesi (AÜ)
Eğitim Bilimleri Fakültesi Psikolojik Danışma ve Rehberlik Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Binnur
Yeşilyaprak, yaptığı açıklamada, Amerika’nın Columbia Üniversitesi'nde psikoloji alanında yapılan
bir araştırmaya göre çocukların çabalarıyla değil de
zeka gibi yetenekleri üzerinden övülmesinin gelişimlerini engellediğini ifade etti. Yetenekleri üzerinden
övülen çocukların daha çok sonuç odaklı hale
geldiklerini, çabaları üzerinden övülen çocuklara
göre çok daha kolay pes ettiklerini anlatan
Yeşilyaprak, bu çocukların yaptıkları işten daha az
keyif aldıklarını ve başarısızlıklarını kendilerindeki
bir eksikliğe bağlama eğiliminde olduklarını söyledi.
Çocukta "ne yapayım, ben bu dersi yapamıyorum
çünkü bu konuda zekam ve yeteneğim sınırlı” algısının geliştirilmesi halinde çocukların çaba harcamaktan vazgeçebileceğine işaret eden Yeşilyaprak,
"Oysa çocukta 'çalışırsam başarabilirim' algısı ile
'çaba'nın önemi vurgulanmalıdır" dedi.
-Hediye kendine güveni engeller
Karne hediyesini doğru bulmadığını ifade eden
Yeşilyaprak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aslında pahalı olmasa da çocuğa bir başarısından, bir
davranışından ötürü hediye alarak ödüllendirmek,
tıpkı olumsuz bir davranışından veya başarısızlığından dolayı cezalandırmak gibi bir etki yaratıyor.
Diğer bir ifadeyle her ikisi de olumsuz. Çünkü bu
durumda çocuk cezadan kaçınmak veya ödül elde
etmek için davranışta bulunuyor ve davranışları dıştan kontrol edilerek biçimlendiriliyor. Böylece dıştan
denetimli bireyler yetişiyor ve içten denetimli olma
fırsatı engelleniyor. Diğer bir ifadeyle kendi
davranışlarını ve sonuçlarını kendisinin kontrol edebildiği, davranışlarının sorumluluğunu alabilen ve
böylece kendine güvenen bireyler olabilme şansı
engellenmiş oluyor."
Yeşilyaprak, yapılan çeşitli bilimsel araştırmaların
Türk toplumunun otoriter, anne babaların koruyucu
ve kontrol odaklı olduğunu ve bunun da dışsal
denetimli bireylerin yetiştirilmesine neden olduğunu
öne sürdü.
-"Karne üzerinden ebeveynlikler kanıtlanmamalı"
Yeşilyaprak, başarılı karnede hediye almak yerine "senin harcadığın çaba ile gurur duyuyorum”,
“ne kadar çok çaba harcadığını bildiğim için bu
sonuca senin adına sevindim” gibi ifadelerin daha
uygun olacağına işaret ederek, hediye almak yerine
çocuğun istediği bir şeyi yapmasına fırsat verilebileceğini savundu. Çocuğun zaten ihtiyacı olan bir şeyi
ona karne hediyesi olarak almanın da asla uygun olmayacağını ifade eden Yeşilyaprak, "Çocuk kendini
kandırılmış hissedebilir. Doğrusu karne, çocuğun
eğitim sürecinde bir değerlendirme ve bilgi verme
aracıdır, bu şekilde bize ne yapacağımız konusunda
yol göstermelidir. Anne babalar çocuklarının karnesi
üzerinden kendi ebeveynliklerini kanıtlama duygusundan vazgeçmelidir" değerlendirmesinde bulundu.
-"Karne, öğretmen, okul ve aile için de yol gösterici"
Karnenin öğrencinin başarılı ya da başarısız
olarak etiketlendiği bir belge olmadığını, öğrencinin
bulunduğu eğitim ortamında ondan beklenen bilgi
ve beceri alanındaki yeterliliklerine ilişkin bir değerlendirmeden ibaret olduğunu vurgulayan
Yeşilyaprak, "Değerlendirmenin işlevi bireye eksikliklerini göstererek gelişmesi için yapılması
gerekenler üzerinde yönlendirebilmektir. Yoksa bu
karne anne-baba-çocuk-öğretmen ve diğer ilgililer
arasında bir suçlama-savunma aracı değildir. Bu ne-
Uşak Devlet
Hastanesi'nde
'Anne Oteli'
hizmete girdi
Çanakkale'de bir akarsuda, nesli
Buzul Çağından gelen ve sadece bu
bölgede yaşayan "tatlı su salyangozu"
tespit edildi. Uzmanlar bu canlıya, bilim
insanı Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım'a
ithafen "yildirimi" adını verdi. Çanakkale
Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ)
Deniz Bilimleri ve Teknolojisi Fakültesi
Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Mehmet Akbulut ve Yrd. Doç. Dr. Deniz Anıl Odabaşı
ile Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ümit Kebapçı, Ayvacık ilçesindeki Tuzla Çayı'nda
yeni bir tatlı su salyangozu türünü tanımladı. Odabaşı, yaptığı açıklamada,
genelde Biga Yarımadası'ndaki akarsularda projeler ürettiklerini ve çalışmaları
sırasında yeni bir türe rastladıklarını
söyledi.
Detaylı anatomik kesimlerini yaptıktan sonra bu türün teşhisini gerçek-
leştirdiklerini ve dünya bilim literatüründe yerini alan canlıya, malakolog
(yumuşakçaları inceleyen bilim insanı)
Prof. Dr. Mehmet Zeki Yıldırım'a ithafen
"yildirimi" adını verdiklerini belirten Odabaşı, şöyle konuştu: "Endemik bir tür
olan tatlı su salyangozu 5-6 milimetre
boyutunda. Bu kabuklu tür, bölgede
kendine has koşullarda yaşıyor. Bu canlı,
Buzul Çağından günümüze kadar
ulaşmış türlerden biri. O bölgenin iklimsel koşulları da canlıya yaşama imkanı
sunmuş. Bunun için korunması sadece
türün varlığı açısından değil, tüm bölge
ekosisteminin, dolayısıyla halkın sağlıklı
yaşam koşullarında hayatını devam ettirmesi anlamına geliyor. Türün endemik
olması da bulunduğu alanın korunması
bakımından önemli. Türün varlığını ve
endemik olduğunu, korunması gerektiğini ilgili birimlere bildirdik. Onlar da
denle karneler sadece çocuk için değil öğretmen,
okul ve aile için de bir yol göstericidir. Çünkü
çocuğun gelişimi ile ilgili olan herkes kendisine 'bu
yetersizlikleri gidermek için ne yapmalıyız' sorusunu
sormalıdır" dedi. Anne-babalara kendi öğrencilik yıllarını ve karnelerini hatırlayıp, çocuklarıyla empati
kurmalarını öneren Yeşilyaprak, "Unutmayın
çocuğunuzun karnesi anne-baba olarak sizin için de
bir değerlendirmedir ve her değerlendirme eksikleri
gösteren bir bilgidir. Siz kendinize 'bu sonuçlar üzerinde benim katkım ne kadar oldu? Hangi
davranışlarımızı değiştirmeliyiz? Biz nasıl bir aile ortamı sağlarsak çocuğumuz daha başarılı olabilir?'
şeklinde düşünmelisiniz" uyarılarında bulundu.
-"Başarılı çocuğa sahip olmaktan daha önemlisi
sağlıklı ve uyumlu çocuğa sahip olmak"
Velilerin tehditkar ve kaygıya yol açacak ifade ve
yaklaşımlardan da kaçınması gerektiğine işaret
eden Yeşilyaprak, şöyle konuştu: "Çocuğunuza karnesi nasıl olursa olsun onu sevdiğinizi ve değer
verdiğinizi gerçekçi bir şekilde gösterin.
Çocuğunuzun buna inanmasını sağlayın.
Çocuğunuzun başarısını başka çocuklarla, özellikle
de kardeşiyle kıyaslamayın. Unutmayın başarılı bir
çocuğa sahip olmaktan daha önemli olan sağlıklı ve
uyumlu bir çocuğa sahip olmaktır. Çocuğunuzun
karnesini başkalarına karşı bir övünme ya da
utanma nedeni olarak kullanmayın. 'Bu karneyle
konu komşuya rezil ettin bizi'. 'Ben de şöyle
göğsümü gere gere çocuğumun karnesini dosta
düşmana gösteremeyecek miyim' gibi ifadeler
çocuğun kişiliğini zedeler. Unutmayın çocuğunuz,
sizin için değil öncelikle kendisi için çalışmalıdır."
-"Fazla ödev verilmemeli"
Yeşilyaprak, tatilin bir dinlenme süreci olduğu
düşünülerek öğrencilere fazla ödev verilmemesi
gerektiğini belirtti. Tatilin dinlenerek, ders ve ödev
dışında farklı etkinliklerle değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Yeşilyaprak, öğrencilere okuma,
sinemaya gitme, ailesiyle sosyal ve kültürel etkinliklere katılmasının önerilmesini istedi. Yeşilyaprak,
öğrenciye sıkıntı verecek ödevler yerine araştırma,
inceleme, gözlem yapma olanakları sağlayacak
etkinliklere yönlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
-"Karne kişiliğin göstergesi değil"
Prof. Dr. Yeşilyaprak, öğrencilere de tavsiyelerde
bulunarak, "Karne sizin sınavlara yansıyan performansınızın göstergesidir; kişiliğinizin değil. Performansınızdan memnun değilseniz, çalışma
alışkanlığınızı gözden geçirerek, çabanızı arttırmalısınız. Bunun için tatil dönemi iyi bir fırsattır.
Kendinize güvenin, başaracağınıza inanın" dedi.
(AA)
Köylüye müjdeyi
Seferihisar’da verdi
Köylüler için ‘özel bir
deklarasyon' imzalayacaklarını
açıklayan Başkan Kocaoğlu,
“Köy tüzel kişiliklerinin, beldesi
kapanan beldelerin mallarının
tamamını, bugüne kadar kim
hayvan otlatıyorsa, kim ekip
biçiyorsa, yine o insanlar kullanacak" şeklinde konuştu
Seferihisar'ı ziyaret eden İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, köylülere yönelik “devrim
niteliğinde” bir çalışmanın müjdesini
verdi. İsimleri belli olduktan sonra tüm ilçe
belediye başkan adayları ile bir araya gelerek köylüler için ‘özel bir deklarasyon'
imzalayacaklarını açıklayan Başkan Kocaoğlu, “Köy tüzel kişiliklerinin, beldesi
kapanan beldelerin mallarının tamamını,
bugüne kadar bu malları kim kullanıyorsa,
kim hayvan otlatıyorsa, kim ekip biçiyorsa, yine o insanlar kullanacak ve kullanmaya devam edecek. Bugüne kadar atadan
babadan kullandığı; tapu şunun bunun
olmuş, şuraya devredilmiş kimseyi, hiç
birimizi ilgilendirmiyor” dedi. Seferihisar’da temaslarda bulunan İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hem bölgede yapılan işleri inceledi
hem de vatandaşların talep ve önerilerini
dinledi. İlk olarak 4.85 milyon liralık
yatırımla ıslah edilen Karakoç Deresi’ndeki çalışmaları yerinde gören Başkan Kocaoğlu’na Seferihisar Belediye Başkanı
Tunç Soyer ile İZSU Genel Müdürü
Ahmet Alpaslan eşlik etti. Soyer, 1.8 kilometrelik Karakoç Deresi’ndeki ıslah çalışmalarının daha ilk yağışta etkisini
gösterdiğini ve bölgeyi sel baskını
tehdidinden kurtardığını söyledi. İlçe girişinden itibaren aracından inerek esnafı tek
tek selamlamayı tercih eden İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanı, Seferihisar
Belediyesi tarafından restore edilen
Zenşiye Güler Konağı Kent Belleği ve Anı
Evi’ni gezdikten sonra Dutlaraltı
Kahvesi’nde vatandaşlarla buluştu.
Başkan’ın bu buluşmasına İl Genel
Meclisi Başkanı Serdar Değirmenci de
eşlik etti.
Uşak Devlet Hastanesi'nde "Anne Oteli" faaliyete geçti.
Oteli ziyaret eden Uşak Kamu Hastaneleri Birliği Genel
Sekreteri Uzm. Dr. Yalçın Atlı, hizmetle ilgili bilgi aldı. Yaptığı açıklamada, yeni doğan yoğun bakım ünitesinde yatan
bebeğin iyileşme süresinin kısaltılması, anneyle bebeğinin
bağının geliştirilmesinde verimli, kaliteli ve etkili sağlık
hizmet sunumunu amaçladıklarını söyledi. Genel Sekreter
Atlı, şunları kaydetti: "Erken doğumda dünyaya gelen yeni
doğanın normal gelişimini sağlarken o aşamada annesiyle
birlikte olması ve annenin doğum sonrası dönemini ev ortamında, daha rahat ve konforlu bir şekilde geçirebilmesi
amacıyla Anne Oteli hizmete başlamıştır. Uşak ilimize uzak
yerlerden, güç şartlarla hastaneye gelen ve doğuma birkaç
gün kalan hamile kadınların tekrar gidip gelmesinin zorluğunu engellemek, anne ve bebeğin sağlığını, iyilik halini
korumak adına hastanede böyle bir bölüm oluşturduk.
Şimdi de Buzul Çağından
gelen salyangoz bulundu!
gerekli adımları attı. Bu bakımdan gayet
önemli bir çalışma oldu."
- "Kirliliğe önlem alınmazsa bu
canlıyı kaybedebiliriz"
Canlının 2-3 yıl gibi bir yaşam
döngüsüne sahip olduğu bilgisini veren
Odabaşı, besin ağındaki yerini belirlemeye çalıştıklarını dile getirdi. Odabaşı,
tatlı su salyangozunu tespit ettikleri
bölgede kirliliğin söz konusu olduğuna
işaret ederek, "Bunu makalemizde de belirttik, ilgili birimlere bildirdik" ifadesini
kullandı. Salyangozun, kirlilikten olumsuz etkilendiğini vurgulayan Odabaşı, bu
durum devam ederse neslinin tehlikeye
girebileceği uyarısında bulundu. "Kirliliğe önlem alınmazsa bu canlıyı kaybedebiliriz" diyen Odabaşı, Orman ve Su
İşleri Bakanlığı yetkililerince konuyla ilgili çalışma başlatıldığını sözlerine ekledi. (AA)
SiYAH MAVi KIRMIZI SARI
“Seçim öncesi palavra atmam”
Seferihisarlılara bölgeye yaptıkları
yatırımlar hakkında bilgi veren Başkan
Aziz Kocaoğlu’nun gündeminde jeotermal
enerji vardı. Bölgedeki jeotermal rezerv
durumunun henüz net bilinmediğini
söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Burada denizle irtibatı olan bir rezerv var. Bu rezervi
kontrollü kullanmak gerekiyor. Bu rezerv
bugüne kadar hiç kontrol edilmemiş. Sıcak
su kendi kendini besliyor mu, beslemiyor
mu? Bir çöküş var mı yok mu? Siz çektikçe denizden soğuk su geliyor mu,
gelmiyor mu? Bu zaman içinde belli olacak. Ortaya çıkacak kaynağı gerek enerji
üretiminde, gerekse sera ve kür merkezlerinde değerlendirmek arzusundayız. Ama
şu aşamada 'bugün Seferihisar'a su gelecek' demek, seçim öncesi palavra atmak
demektir. Ben onu yapmam" dedi.
Başbakan’dan yanıt gelmedi
İl Özel İdaresi ile Büyükşehir
Belediyesi'nin yüzde 50 ortak olduğu
İzmir Jeotermal A.Ş.'nin kapasitesini 2
misline çıkardığını söyleyen Başkan Kocaoğlu, Seferihisar termal sahasında yaklaşık 7 milyon TL'lik yatırım yaptıklarını
söyledi. Bölgede seracılık yapılması ve
vatandaşlara da istihdam sağlanması için
Hazine'ye ait 200 dönümlük bir arazinin
tahsisini istediklerini, ancak Hazine'nin
vermediğini söyleyen Başkan Kocaoğlu,
“9 - 10 ay önce Sayın Başbakan’a özel bir
mektup yazdım. Durumu ve yapılan
yatırımı anlattım. 'Burada 39 bin dönüm
askeri tatbikat bölgesi var, kuyularımızın
bir kısmı bölge içinde ve çok yakında.
Bize buradan 500-1000 dönüm civarında
bir yer verirseniz, hemen seracılığı başlatabiliriz ve ihracat yapabiliriz, organik ürün
üretebiliriz' diye bir mektup yazdım. Bu
mektuba henüz bir cevap alamadım,
umuyorum önümüzdeki günlerde alırız"
dedi. Başkan Aziz Kocaoğlu, bazı kuyuların elektrik üretebilecek kapasite
olduğunu vurgulayarak, seracılık haricinde
kaplıca turizmini geliştirmek için çalışma
yaptıklarını da ifade etti. Başkan Kocaoğlu, “Bizim elimizi taşın altına koyup
özel sektörle ortak olabilir buraya kür- tedavi merkezi yapıp tüm otellere hitap
etmesi sağlanabilir” diye konuştu.
enizli İhracatçılar Birliği (DENİB) Yönetim Kurulu
Başkanı Süleyman Kocasert, Doğu ve Güneydoğu
Anadolu bölgelerinde yapılacak tekstil yatırımlarının
da altyapısını oluşturmak üzere bölgeye dikiş atölyeleri kuracaklarını belirterek, "Bu projenin, aynı zamanda çocuk gelinler
probleminden işsizliğe kadar toplumsal yaraların tedavisinde
önemli bir başlangıç olacağına inanıyoruz" dedi. Kocasert,
gazetecilere yaptığı açıklamada, Doğu ve Güneydoğu Anadolu
bölgelerinde yaşanan işsizlik ve ekonomik sıkıntılara çözüm
üretmek için iş adamlarına büyük sorumluluk düştüğünü dile
getirdi. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile yaptıkları
görüşmede Zeybekci'nin bölgeye yapılacak yatırımların
altyapısını oluşturmak üzere dikiş atölyeleri kurulmasını istediğini ifade eden Kocasert, şunları kaydetti: "Doğu ve Güneydoğu bölgelerimizde yapılacak yatırımlara devletimiz büyük
teşvikler veriyor. Buralarda yapılacak yatırımlarla, buralara
çakılacak çivilerle kardeşliğimizi sağlamlaştıracağız, ülkemizin topyekun kalkınmasını sağlayacağız. Bölgede yaşanan
sıkıntıların başında işsizlik ve ekonomik sıkıntılar geliyor. İlk
etapta Hakkari’de halk eğitim merkezine dikiş atölyesi kuracağız. Bu, Şırnak ve başka illere de yapılacak. Böylece
yatırımcı oraya vardığı zaman iklim hazır olacak. Ülkenin her
yerinde tesislerden, sanayiden tezgah sesleri gelecek. Ülkemizde kardeşlik duygusunun gelişmesine de büyük hizmet edecek olan bu projenin, aynı zamanda çocuk gelinler
probleminden işsizliğe kadar toplumsal yaraların tedavisinde
önemli bir başlangıç olacağına inanıyoruz." (AA)
Koruma bölgesine
hastane skandalı
İ
ztuzu Kumsalını Kurtarma Platformu (İKUP) üyeleri,
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Deniz Kaplumbağaları
Araştırma ve Rehabilitasyon Merkezi (DEKAMER) işbirliğinde, İztuzu kumsalında yapılması planlanan hastaneye
tepki gösterdi. İKUP sözcüsü Murat Demirci, gazetecilere
yaptığı açıklamada, hastane yapılmak istenen alanın koruma
altında olduğunu, bölgeye 1990'lı yıllardan bu yana hiçbir şekilde yapılaşma izni verilmediğini söyledi. Bölgeyecaretta
caretta hastanesi yapılmasıyla nesli tehlike altında olan bir
kısmı endemik türlerin kaybolacağını iddia eden Demirci, "Bu
bölgede caretta carettaların yanında başka endemik türler de
var. Dünyada sadece Muğla'da yaşayan Göcek Karasemenderi'nin yaşam alanı, DEKAMER'in hastane yapmak istediği ormanlık alan ve çevresi. Böyle bir alana herhangi bir şekilde
bina yapmak istemeleri bizi çok şaşırttı" dedi. Demirci, Göcek
Karasemenderi'nin DEKAMER Müdürü Prof. Dr. Yakup
Kaska'nın da araştırma yaptığı bir tür olduğunu ifade etti.
Göcek Karasemenderi üzerinde bilimsel araştırma yapmış bir
bilim adamının, bu canlının yaşam alanına bina yapmak istemesini ilginç bulduğunu ifade eden Demirci şöyle konuştu:
"Pamukkale Üniversitesi ve DEKAMER'in doğaya daha duyarlı olmasını ve koruma alanı içerisinde bu tür faaliyetler
yapmamasını istiyoruz. Bilimsel alanda birçok başarısı olan
hocamızın isminin lekelenmemesini istiyoruz. Projenin güzel
olduğunu, sadece yerinin yanlış olduğunu söylüyoruz. Turistler buraya doğal güzelliği bozulmadığı için geliyor. Kumsalda sadece küçük birkaç baraka var, bunlar haricinde hiçbir
yapı yok. Bu kapsamda DEKAMER'in tesisinin düzenlenmesi
gerekiyor. Buna katılıyorum fakat yeri burası değil." (AA)
Küçük butik otel görünümünde olan bu yerimizde hamile
kadınların bekleme bölümü, emzirme odası, eğitim alabilecekleri, beraber yemek yiyebilecekleri, diğer annelerle
iletişim kurabilecekleri odalar bulunmaktadır. Annelerin
kaldıkları odalarda giyinme dolabı, komodin, hemşire çağrı
zili, televizyon, lavabo, mini buzdolabı ve telefon vardır.
Gündüz ortak alanlarda otururlar, sohbet ederler, karınlarını doyururlar, çay içerler, gece kalması gerekenler de
odalarında yatar. Yeni doğan yoğun bakımda yatan bebeklerin iyileşme sürecinde, anne bebek bağı ve bebeğin
anne sütü alması çok önemli. Annelerin çocuklarının
yanında olduğunu hissetmesi çok önemli. Anne otelimizde
üç oda ve altı adet yatak, bir ortak kullanım alanı ve refakatçi bekleme için alanlarımız bulunuyor. İhtiyaca ve
duruma göre bu alanlarımızı genişletebiliriz." (CİHAN)
Eşrefpaşa
Hastanesi'nden
Karaburun'da
sağlık taraması
İ
zmir Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi doktorları ve laboratuvar ekibi, Karaburun
ilçe merkezi ile köylerinde sağlık taraması yapıyor. Beş gün sürecek sağlık taraması, ilçe
merkezinde Karaburun Belediyesi toplantı salonunda başladı. Sağlık taraması için belediye
toplantı salonuna gelen vatandaşlardan kan örnekleri alındı. Tansiyon ölçümleri de yapılan taramada, sağlık konusundaki şikayetleri de alınan vatandaşlar, gerekli görülen sağlık kuruluşlarına
yönlendirildiler.İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne ait gezici diş tedavi aracında da ücretsiz olarak
diş muayenesi uygulaması yapıldı. Ücretsiz olarak yapılan genel sağlık taraması ve diş muayenesine vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi.Karaburun köylerini de kapsayacak şekilde beş gün
boyunca devam edecek uygulamada yapılacak kontroller şunlar: kanda glikoz, böbrek kontrol,
hepatitler, karaciğer kontrol, klaratöz, kanda yağ oranı, TSH, Brusella, hemogram, 40 yaş üstü
erkekler için prostat, herkes için diş ve ağız sağlığı bakımı.Diş muayenesi yaptıran vatandaşlara
diş fırçası, diş macunu ile ağız ve diş sağlığı konusunda bilgilendirici içeriğe sahip kitapçık
hediye edildi. (HABER MERKEZİ)
Görmeden almayın
E
ge Giyim Sanayicileri Derneği Başkanı Mukadder
Özden, İzmir Gelinlik, Damatlık ve Abiye Giyim Fuarı
(IF WEDDING FASHION İZMİR) kapsamında
ekonomik gücü yüksek firmaların sunduğu solo defilelerin,
yoğun ilgi gördüğünü bildirdi. Mukadder Özden, AA
muhabirine yaptığı açıklamada, 21'i yabancı 171 firmanın
katılımıyla açılan fuarda, gelinlik, damatlık, abiye giyim ve
aksesuarlarının sergilendiğini belirtti. Fuarda, ABD, Fransa ve
İngiltere başta olmak üzere, 50 civarında ülkeden heyetin yer
aldığını dile getiren Özden, tasarımların da dünya ölçeğinde
olduğunu ifade etti. Özden, "Fuar, hem sektör hem de kent için
çok önemli bir aktivite oldu. Markasını öne çıkarmak isteyen
firmalar arasında yapılan elemenin ardından, 3 büyük firma,
solo defilesi sundu. Ekonomik gücü yüksek firmaların sunduğu solo defileler, yoğun ilgi gördü. Fuarımıza bu defileler,
ciddi oranda zenginlik kattı" dedi. Fuar, 25 Ocak'ta düzenlenecek Gelinlik Tasarım Yarışması ile sona erecek. (AA)
SAYFA 10
SONDAKiKA GAZETESİ >>
10 DENİZLİ HABERLERİ
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24
17 Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
Hem Denizli hem de
Acıpayam kazanacak!
Acıpayam ve köylerinde vatandaşlara seslenen Denizli
Belediye Başkanı Osman Zolan, "Büyükşehir Yasası ile
artık hizmet yağacak. Köyler ile merkez arasında fark
kalmayacak. Köyden kente göç sona erecek" diye konuştu
mailler, Saldancık, Yolçatı, Suçatı, Alcı, Akşar,
Boğazdere, Eskiköy ve Hacıkurtlar köylerinde
vatandaşlar ile bir araya gelen Başkan Zolan'a ilgi
her zaman ki gibi yine ilgi yoğundu. Gittiği her yerde sevgi gösterileri ile karşılanan Başkan Zolan
hem Büyükşehir ile yaşanacak değişimi anlattı hem
de vatandaşlardan gelen istek ve talepleri aldı.
Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları kapsamında gezilerini sürdüren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan'ın bu kez durağı Acıpayam oldu. Acıpayam'a bağlı Kelekçi, Gölcük Beldeleri ile Ören,
Çakır, Güney, Oluklu, Bendik, Çiftlik, Hisar, Karaismailler, Saldancık, Yolçatı, Suçatı, Alcı, Akşar,
Boğazdere, Eskiköy ve Hacıkurtlar köylerinde
vatandaşlar ile bir araya gelen Başkan Zolan, " Son
10 yılda Denizli'de yaptıklarımız ortada. Ancak
yeterli görmüyoruz. Biz istiyoruz ki Denizli'nin
tümü bu hizmetlerle tanışsın. İşte bunun için
Büyükşehir olmak çok önemli" dedi. Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan
Büyükşehir Bilgilendirme Toplantıları'nı sürdürüyor. Başkan
Zolan'ın bu kez ki durağı Acıpayam oldu. Acıpayam'a bağlı
Kelekçi, Gölcük Beldeleri ile
Ören, Çakır, Güney, Oluklu,
Bendik, Çiftlik, Hisar, Karais-
Değişime hazır olun
Büyükşehirle birlikte Denizli'nin tüm noktalarında inanılmaz bir değişim yaşanacağına dikkat çeken
Başkan Zolan, "Denizli çok uzun bir bekleyiş sonunda nihayet Büyükşehir oldu. Bizden önce büyükşehir olanlar bu zaman zarfında bizden çok fazla yol
kat etti. Şimdi bu mesafeyi kapatma zamanı. Denizli’nin büyükşehir olmasını sağlayan Başta
Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere
Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekci’ye Milletvekillerimize ve bu yolda desteği olan herkese
teşekkürü bir borç biliyorum. Biz Büyükşehiri
adımız, namımız, şanımız büyük olsun diye istemedik. Biz Büyükşehirin imkanları ile büyük işler,
büyük projeler yapalım Denizli’nin her noktası
kalkınsın, hizmetle tanışsın diye bu mücadeleyi
verdik. Şükürler olsun ki bu amacımıza ulaştık. İnsanlarımızın derdine derman olmak, Büyükşehir’in
imkanları ile Denizli’nin her noktasına hizmet
götürmek için ilk adım atılmış oldu. Sırada hizmetlerin buralara getirilmesi
kaldı. Biz 10 yıl önce Denizli’yi koca bir köyden nasıl verdiğimiz
hizmetler ile büyük bir şehre
dönüştürdüysek buralarda da
sıkıntılarınızı gidereceğiz. Siz
Denizli’nin bir zamanlar ne durumda olduğunu çok iyi biliyor-
sunuz. Birçok
eksiği vardı.
Birçok ilçeye imrenirdi. O büyük
köyü gece
gündüz çalışarak
vatandaşlarımızın da
desteği ile bu gün
Türkiye’de parmakla gösterilir
bir hale getirdik.
Fakat biliyoruz
ki bu hizmetler
sadece merkezde
değil Denizli’nin
en ücra yerinde
de olmalı işte bu sebeple Büyükşehir Denizli için
çok önemli” dedi.
Kentte ne varsa köyde de olacak
Birkaç yıl sonra Denizli’nin her noktasında yaşam
kalitesinin artacağına dikkat çeken Başkan Zolan sözlerini şöyle sürdürdü: " Büyükşehir en çok belde ve
köylerimize avantajlar sağlıyor. Yasa ile birlikte köylerimizde ki tüm yapılar ruhsatlı hale geliyor. Bunun
ötesinde ev yapmak istediğinizde ise sizler için
farklı tip projeler üretilecek. İhtiyaca göre
farklı büyüklüklerde, bölgenin özelliklerine göre hazırlanacak bu projelerden herhangi birini seçerek evinizi
yapacaksınız. Bu projeler için tek
kuruş cebinizden para çıkmayacak. Yapı denetim konusunda da
endişe etmenize gerek yok. Yapı
denetimi de ücretsiz bağlı bulun-
duğunuz belediye yapacak. Biz istiyoruz ki kent
merkezinde yaşayan insanların yararlandığı konfordan, hizmetten köylerimizde yaşayanlarda yararlansın. Yasa gereği Büyükşehir Belediyesi ile ilçe
belediyesinin mahalle statüsü kazanan belde ve
köylere bütçelerin en az yüzde 10'u kadar her yıl yatırım yapmak zorunda. Bu kaynakla yapılan
hizmetler burada yaşayan vatandaşlarımızın
yaşadıkları yerde mutlu olmalarını sağlayacak. Tıpkı
Denizli'de var olan güzellikler artık Denizli'nin her
yerinde olacak."
Gittiği her yerde vatandaşların yoğun sevgisi ile karşılanan Başkan
Zolan, Acıpayam gezi programı
kapsamında Gölcük Yatılı Bölge
Okulu'nu da ziyaret etti. Başkan
Zolan burada bir süre çocuklar ile
sohbet etti ve voleybol oynadı.
Hizmetin gülen yüzü: Çözüm Masası!
Denizli Belediyesi’nin halka yönelik en önemli
hizmetlerinin başında gelen Çözüm Masası, hem
gelen talepleri karşılama hem de vatandaşa güler
yüzlü yaklaşımı ile taktir topluyor
Ayda ortalama 7500 dilekçe ve 3000 sözlü
başvurunun yapıldığı Çözüm Masası'nda
vatandaşlardan gelen talep ve şikayetler en hızlı şekilde sonuca ulaştırılıyor.
Vatandaşlardan gelen dilek, istek ve şikayetlerin iletildiği ve hızla çözüme kavuşturulduğu
Denizli Belediyesi Çözüm Masası, hem gelen
talepleri karşılama hem de vatandaşa güler
yüzlü yaklaşımı ile taktir topluyor. Denizlililerin
sorunlarına ilk ağızdan cevap vermek ve
bürokratik işlemleri azaltmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Çözüm Masası'na ayda ortalama 7500 dilekçe 3000 sözlü başvuru
yapılıyor. Yıllardır başarılı bir performans
sergileyen Çözüm Masası’na bugüne kadar
belediye hizmetlerine ilişkin yüz binlerce
başvuru yapıldı. Bu başvuruların büyük bir
çoğunluğu çözüme kavuşturuldu. Tüm başvuruları anında kayıt altına alan ve Denizli
Belediyesi'nin hemen girişinde hizmet veren
Çözüm Masası' nın temel işlevinin yerleşik
bürokrasi anlayışını yasalar çerçevesinde
azaltarak, halkın istek, öneri ve şikayetlerinin
sonuçlandırılmasında aracılık etmek,
sonuçlardan başvuru sahibini mutlak bilgilendirmek olarak belirtiliyor.
SOSYAL BELEDİYECİLİĞİN GÖSTERGESİ
Sosyal belediyeciliğin önemli bir göstergesi
olan Çözüm Masası'na ayda ortalama 7500
dilekçe 3000 sözlü başvuru yapıldığını dile getiren Denizli Belediye Başkanı Osman Zolan, "
Çözüm Masası'nı 'Hizmetin Gülen Yüzü' olarak adlandırıyorum. Vatandaşın belediyeyle
ilgili sorununu belediye içinde aramasının
önüne geçen ve bir anlamda vatandaşın vakit
kaybına uğramasına engel olan Çözüm
Masası, bu çerçevede Denizlililerin yol, su, imar, doğalgaz, asfalt, sosyal tesis, temizlik,
kanalizasyon zabıta hizmeti ve buna benzer
tüm sorunlarına da çözüm üretti. Bizim vatandaşla ilk temas ettiğimiz nokta burası. Vatandaşın zamanı değerli. Bu amaçla bu birimin
çok hızlı hareket etmesi ve işin tek bir noktada
bitirilmesi gerek. Müdürlükler arasında vatandaşımız gezmemeli. Özellikle yaşlı, engelli
vatandaşlarımız çaylarını yudumlarken oradaki arkadaşlarımız işleri takip ederek hızlı bir
şekilde o insanımızın mutlu olarak belediyemizden ayrılmalarını sağlıyor. Oradaki
arkadaşlarımıza
gösterdikleri performans için teşekkür ediyorum.Çözüm Masamızı yazılım ve bilgi işlem
yapısıyla da çok iyi destekledik. Özel bir
yazılımla gelen istekler ve şikayetler kayıt altına alınıyor. Vatandaş burada isteklerini,
şikayetlerini bire bir iletebiliyor. Bu problemler
çözüldükten sonra da vatandaşa bilgi veriliyor.
Vatandaşlarımızın belediye hizmetleriyle ilgili
sorunlarını çözmek ve hizmet kalitemizi en üst
seviyeye çıkarmak amacıyla faaliyetlerini
sürdüren Çözüm Masası'nda şeffaflık, hız,
güven ve en önemlisi vatandaş memnuniyeti
bizim için vazgeçilmez unsurlar" dedi.
Acı gününde de vatandaşın yanındayız
'Doğumdan ölüme kadar hizmet’ ilkesiyle hareket eden ve mutlu günlerde olduğu gibi acı gününde de vatandaşın yanında olan Denizli Belediyesi, cenaze hizmetlerinin tamamını ücretsiz olarak yapıyor. Uzun yıllardır
var olan Denizli Belediyesi'nin bu uygulaması Türkiye'de
pek çok belediye tarafından da örnek alındı. Denizli
Belediyesi, vatandaşların zor günlerinde de yanında olmaya devam ediyor. Cenaze hizmetleri ile 24 saat hizmet
sunan belediye, ölüm raporunun alınmasından dini vecibelerin yerine getirilmesine kadar tüm hizmetleri ücretsiz
olarak gerçekleştiriyor.
En acılı günlerinde vatandaşları bürokratik işlemlerle
uğraşmak durumunda bırakmamak için uzun yıllardır
belediye tarafından sürdürülen çalışma Türkiye'de pek
çok belediye tarafından da örnek alındı. Vatandaşların
Cenaze Merkezi'nin 188 nolu telefonunu aramalarıyla
başlayan süreçte ölüm raporu, defin ruhsatı, cenaze evine
yemek ve araç tahsisi Denizli Belediyesi tarafından ücret-
siz olarak gerçekleştiriliyor. Alo 188 ekipleri tarafından
tüm bürokratik işlemler yapılırken defin işleminin sonuna
kadarda vatandaşa her konuda destek sağlanıyor. Yaşanan
bir ölüm olayında cenaze görevlendirilen, imam ve şoförden oluşan personel tarafından bulunduğu yerden alınarak en yakın gasilhaneye götürülüyor ve orada yıkanıyor. İnsan odaklı sosyal hizmet anlayışı ile en yaslı ve en
sıkıntılı günlerinde de Denizli Belediyesi’nin vatandaşların yanında olduğu dile getiren Denizli Belediye
Başkanı Osman Zolan, " İnsanların hayatında unutamayacağı anlar vardır. Bunların en başında şüphesiz sevdiklerinin kaybedilmesi gelir. İnsanımızın en acı gününde
yanında olmak onlarla olan gönül bağımızın bir gereğidir.
Bu anlayıştan hareketle Denizli Belediyesi, vatandaşımıza her konuda destek sağlanıyor. En acılı günlerinde insanımıza yalnız olmadıklarını hissettirmememiz
gerekiyor. Biz bu konuda üzerimize düşen ne varsa yapmaya çalışıyoruz" dedi.
SAYFA 11
SONDAKiKA GAZETESİ >>
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
Ocak2013
2014Perşembe
Cuma
11 GÜNCEL724Şubat
Sualtı Dünyası sizi bekliyor
Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu gibi bölümleri bulunan,
84 farklı türden toplam 2 bin 150 balığın bulunduğu Eskişehir Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası açıldı
S
ualtı Dünyası, ziyaretçilerini, Kuzey Ege, Atlas Okyanusu, Kızıldeniz, Güney Amerika
gölleri, Amazon Nehri gibi dünyanın farklı
coğrafyalarından getirilen özel balık türleri ile
tanıştıracak. Eskişehir Valisi Güngör Azim Tuna,
Sazova Bilim Sanat ve Kültür Parkı içindeki Sualtı Dünyası'nın açılışında yaptığı konuşmada,
Türkiye'de ilk kez Eskişehir'in Türk Dünyası
Kültür Başkenti olduğunu ve ortak kültür mirasının geleceğe aktırılmasında yarınlara uzanan
sağlam gönül köprülerinin kurulduğunu kaydetti. Eskişehir'de sanat, tarih ve şehir konforunun
iç içe olduğunu ifade eden Tuna, şöyle konuştu:
"Keşmekeşlikten uzak bir şehir hayatı ve
yaşanılası bir şehir duruyor karşımızda. Şehrimiz, birbirinin rüzgarını kesmeden, güneşine mani
olmadan, birbirine huzur bahşeden insanların
kentidir. Farklı dönemlerde, farklı kültürleri
barındırdığı gibi aynı dönemde de farklı kültürleri bir arada tutmuştur. Eskişehir, bir gönül ve
sevgi şehridir. Bu yönüyle insanları kendine çeker. Bundan dolayıdır ki Eskişehir, cumhuriyetin
90. yılında hem Türk Dünyası Kültür Başkenti
hem de UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Başkentliği heyecanını bir arada yaşamıştır,
hala yaşıyoruz. Şehrimizin canlı kültür ve sanat
hayatı, çifte başkentlikle ivme kazanmıştır.
Çocuklarımız, gençlerimiz, 7'den 77'ye ferah bir
mekan olarak su dünyasını gözer önünü sermek, şehir hayatına ve medeniyetini kayda
değer bir katkı olarak değerlendirilmelidir.
Hizmetin gerçekleştirilmesine emeği geçenleri
tebrik ediyorum." Eskişehir Büyükşehir
Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ise sualtı
dünyası kurmanın uzun zamandır gerçekleştirmek istediği hayallerin arasında olduğunu
anlattı. Eskişehir'deki çocukların sualtı canlılarını tanımalarına, onlara dokunmalarına
imkan sağlayacak tesisi açmaktan gurur duyduklarına değinen Büyükerşen, "Eskişehir'de
kazandığını, Eskişehir'e harcayan, Eskişehirli'nin
başı sıkıştığında kapısını çaldığı ETİ ailesi, bu
projenin gerçekleşmesi için gereken katkıları bizlere sundu" dedi. ETİ Gıda Şirketler Grubu
Yönetim Kurulu Başkanı Firuzhan Kanatlı da denizi olmayan kentte çocuklara ve yetişkinlere
sualtı dünyasını tanıtmak için Eskişehir
Büyükşehir Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası'nın
yapımına destek verdiklerini dile getirdi.
84 farklı türden toplam 2 bin 150 adet balık
Teraryum, dokunma akvaryumu, tropikal akvaryum, Amazon Nehri ve mersin akvaryumu
gibi bölümleri bulunan Eskişehir Büyükşehir
Belediyesi ETİ Sualtı Dünyası'nda ziyaretçiler, 84
farklı türden toplam 2 bin 150 balığı görebilecek.
Kuzey Ege, Atlas Okyanusu, Kızıldeniz, Güney
Amerika gölleri, Amazon Nehri gibi dünyanın
farklı coğrafyalarından getirilen özel balık türleri
ile tanıştıracak Eskişehir Büyükşehir Belediyesi
ETİ Sualtı Dünyası, tek seferde 400, bir günde
ise 3 bin 500 ziyaretçiye ev sahipliği yapabilme
kapasitesine sahip. Çocukların gece tünelde
uyku tulumlarıyla konaklayıp sualtı canlılarının
davranışlarını inceleyebilme imkanına kavuşacağı akvaryumda aynı zamanda okullar için
eğitici seminer aktiviteleri, okul gruplarına belli
saatlerde sualtı belgeseli izletilmesi gibi etkinlikler düzenlenecek. Haftanın 7 günü saat 10.0019.00 arasında ziyarete açık olacak Sualtı
Dünyası'nda, bilet fiyatları yetişkinler için 3,
öğrencilere ise 2 liradan olacak. (AA)
Uşak Üniversitesi’ne
TÜBİTAK’tan destek
destek kazanan Taktak, çalışmanın üç
yıl süreceğini ve 222 bin TL bütçeli
olduğunu belirtti.
Proje kapsamında Eskişehir Osmangazi ve Afyon Kocatepe üniversitelerinden danışman, araştırmacı ve
bursiyer bulunduğunu belirten Yrd.
Doç. Dr. Taktak, şu bilgileri verdi: “Gelecek nesil sağlık uygulamaları, has-
Uşak Üniversitesi Rektörü Prof.
Dr. Sait Çelik de Fulya Taktak’ı tebrik
ederek, akademisyenlerinin sadece
öğretim faaliyetleri yapmadığını, aynı
zamanda araştırma geliştirmeyle proje
ürettiklerini ve bilime katkı sunduklarını belirtti.(CİHAN)
Ege’de girişim rüzgârı!
E
ge Üniversitesi İktisadi ve İdari
Bilimler Fakültesi ile Girişim
Kampüsü işbirliği ile gerçekleştirilen girişim kampüsüne bu yıl başvuran
200’ün üzerindeki projeden hayata
geçirilme olasılığı yüksek olan 15 proje
sahibine sertifikaları verildi. Projenin
birinci kapsamında seri eğitim alan ve
jüri tarafından seçilen bu projelere mentorlar atandı.
İkincisi gerçekleştirilen Girişim
Kampüsü Projesi değerlendirme süreci
tamamlandı. Liyakat Derneği ve Ege
Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler
Fakültesi işbirliği ile hazırlanan projede
15 başvuru seçildi. Liyakat Derneği
Yönetim Kurulu Başkanı Berkay Eskinazi; “Projenin birinci aşaması tamamlamaktan mutluluk duyuyoruz. Liyakat
Derneği olarak kurulduğumuz günden
itibaren girişimciliği desteklemeyi hedef
edindik. Bu süreçte gençlerin ve kadın-
ların girişimcilik projelerine destek olmaya çalıştık.Amacımız daha çok projeyle daha çok kişiye ulaşmak” diye
konuştu.Prof. Dr. Haluk Soyuer ise. “
Bu projeye geçen sene başladığımızda
çıkış noktamız tamamen bir sosyal payda yaratmaktı. Üniversitelerin sadece
eğitim ve öğretim değil topluma fayda
sağlamak anlamında sorumlulukları
vardır. Bu iki sorumluluk alanını birleştirdiğimizde bu proje ortaya çıktı. Bu
bir yarışma projesi değil. Seçilen projelerin en büyük özelliği yönetilebilir olması. Diğer projelerin içinde de başka
kulvarlarda çok başarılı olabilecek işler
çıkabilir” dedi. Girişim kampusunun ikinci aşamada finale kalan projeler, mentorlarının birebir desteği ile ticari hayata
geçirilecek. Süreç içerisinde proje sahipleri finans yönetimi, satış ve pazarlama,
e- ticaret gibi konularda düzenlenen
seminerlere katılacak.
(EGE AJANS)
Soldan sağa
1. Hiçbir şeyde kararlı olmayan veya konudan konuya geçiveren (kimse), yeltek, gelgeç... Uygunsuz bir zamanda... 2. Nicelik, nitelik, güç, süre, sayı bakımından eksik... İçine özel eşya konulan, günlük işlerde veya kısa gezilerde kullanılan çanta... İndiyum elementinin simgesi... 3. Kuru buhar banyosu... İşletmek için bir yere ödünç verilen
paraya karşılık alınan kâr, getiri, ürem, nema... Parlaklığı birdenbire artan, patlamalı değişen yıldız... 4. “Emekleme
döneminde, henüz yürüyemeyen çocuk ayakları üzerinde durmak” anlamındaki "....durmak" deyiminde geçen bir
söz... İnanma işi... 5. İlinek... Kumul (eski)... Ağabey (halk ağzı)... 6. Önemi olan, mühim, ehemmiyetli... Büyük, ulu
(eski)... 7. Baba... Yalnız bir ailenin oturabileceği biçimde yapılmış yapı... Kobalt elementinin simgesi... İyi nişan
alan, attığını vuran (kimse)... 8. Asaleten atamak işi... 9. Aksama, aksaklık, bozulma... Binme, yük çekme, taşıma vb.
hizmetlerde kullanılan, tek tırnaklı hayvan... Protaktinyum elementinin simgesi... Her türlü arazide kullanılabilen
motorlu taşıt... 10. At sütünün mayalanmasıyla yapılan, az alkollü, ekşi bir Türk içkisi... Altı olmayan... 11. Geçmişte
yaşanmış çeşitli olaylardan belleğin sakladığı her türlü iz, hatıra... Bir açıyı ölçmeye ve başka bir yerde aynı açıyı
çizmeye yarayan, yarım çember biçimindeki araç, açıölçer, mastara, minkale... İncirin döllenmesini sağlayan sinek...
12. Cildin ölü hücrelerden arındırılmasını sağlayan, kan dolaşımını hızlandıran bir krem türü... Açkı yapılmış, perdahlanmış, perdahlı... 13. Sinir... Başkası değil, yine o... Yargı... 14. Radyum elementinin simgesi... Kemerlemek
işi... “Ey, hey” anlamlarında bir seslenme sözü... 15. Ankara ilinden olan kimse... Yağda veya sacda pişirilen bir tür
börek...
Yukarıdan aşağıya
1. Sağlığı bozuk olan, esenliği yerinde olmayan, hastalanmış, rahatsız... İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü...
2. Üzme, sıkıntı verme, üzgü... Gecikme... Yılın dördüncü ayı, april... 3. Çok utanıp sıkılarak, utanıp sıkılmış bir
biçimde... 4. Kefenlenip tabuta konmuş, gömülmeye hazırlanmış insan ölüsü... Köpek dişlerinden sonra içeriye
doğru, alt ve üst çenenin iki yanında beşer tane bulunan ve yiyecekleri öğütmeye yarayan dişlerin ortak adı, azı dişi,
öğütücü diş... Yerinde, önceki durumunda bırakma (eski)... 5. Herhangi bir törende veya gösteride yer alan topluluk... Melamin reçinelerin yapımında ve deri tabaklamada kullanılan suda az çözünen siyanamidin halkalı trimerimeri olan beyaz kristaller halinde bir bileşik... Rütbesiz asker, nefer... 6. Herhangi bir durumun, cismin veya alanın
sınırları arasında bulunan bir yer, dâhil... Fincanın dibine çöken kahve tortusu... Ilgamak işi veya durumu... 7. Gereksiz, önemsiz (söz) (eski)... Bozulmamış, bayatlamamış olan... Rüzgâr... 8. Kuvars, mika ve feldspattan birleşmiş
kayaç... Dede, büyük baba, ata... Kâinatta var olan her şeyi yaratan, koruyan, tek ve yüce varlık, Yaradan, Allah,
Rab, İlah, Mevla, Halik, Hüda, Hu, Oğan... 9. Hitit... Ortodokslarda İsa, Meryem veya ermişlerin tahta üzerine
mumlu ve yumurtalı boyalarla yapılmış dinî içerikli resimleri... Rengi atmış, ağarmış... 10. Çekicilik... Duvar şamdanı, duvar lambası... Bir şeyin eksiğini tamamlamak için ona katılan parça... 11. Notada duraklama zamanı ve bunu
gösteren işaretin adı... Bitkiler (eski)... Ihmak işi... 12. Zenginlik, bolluk (eski)... Verme, ödeme (eski)... Karaltı... 13.
Bozulmuş olan nesneleri onarıp yararlı bir duruma getirme, tamircilik... 14. Fazla suyla karıştığı için biçimini koruyamayacak kadar sulanmış... Şairlerin kasidelerle övdükleri büyükler tarafından kendilerine verilen bahşiş (eski)...
Herhangi bir topluluğu oluşturan bireylerden her biri, aza... 15. Hiç olmazsa, hiç değilse... Kuzey Anadolu dağlarında yetişen, 3-5 m boyunda, kışın yapraklarını dökmeyen, iri ve mor çiçekleri olan bir ağaç...
>
>
U
şak Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Fulya Taktak’ın, TÜBİTAK’a Ulusal
Genç Araştırmacı Kariyer Geliştirme
Programı kapsamında sunduğu proje
kabul edildi. “Heparin ve Paclitaxel’in
Multifonksiyonel Transdermal Salımı
İçin Yeni Heparin-Konjuge Hidrojeller” adlı projenin yürütücüsü olarak
sas ilaçlar için uyumlu olabilen salım
sistemlerini talep etmektedir. Hastaya
uyumlu, irrite etmeyecek ve
sürdürülebilir salım sistemleri, herhangi bir ilaç salım sisteminden istenen
anahtar özelliklerdir. Bu yeni sistemlere en büyük katkı ise ilk olarak ilacın
karaciğer metabolizması ve dolayısıyla olası zararları pas geçildiğinden
önemli bir avantaja sahip olan, ayrıca
sürdürülebilir ve uzatılmış periyotlara
yayılan ilaç salım avantajı sunan transdermal (deri üzerinden) uygulamalardır. Sonuçta elde edilecek
polimerik taşıyıcının, iki farklı ilaç
olan ancak özellikle antikanser amaçlı
kullanımda birlikte işlerlikleri son
derece önemli olan heparin ve paclitaxelin, in vitro deneylerin yanısıra in
vivo (ratlar ve tavşanlar üzerinde)
çalışmalarla desteklenerek, çalışmaların daha ileri bir boyuta taşınıp
medikal anlamda uygulanabilirliğini
gösteren bir proje olması ve bu kapsamda disiplinler arası bir dayanışma
ve paylaşma örneği olabilmesi, bu
projenin sunacağı önemli katkılar olarak düşünülmektedir.”
Dünkü
bulmacanın
cevap
anahtarı
Ocak
2014
Cuma
7 24
Şubat
2013
Perşembe
POLİKLİNİK TELEFONLARI
ACİL TELEFONLAR
20 yıllık araç
devrine son
İtfaye
AKS110
Acil Yardım
Polis İmdat
Elektrik Arıza
Jandarma İmdat
İZSU Su Arıza
Doğalgaz Acil Müdahale
Cenaze Hizmetleri
Sahil Güvenlik
Orman Yangınları
110
110
112
155
186
156
185
187
188
158
177
YANGIN TELEFONLARI
İzmir
Karşıyaka
Kadifekale
Bornova
Bostanlı
Buca
Karabağlar
Çamdibi
Çiğli
Balçova
Evka 4
Evka 1
Gaziemir
Hatay
Narlıdere
Güzelbahçe
110
372 58 74
225 49 99
388 10 03
386 17 86
487 13 61
237 13 07
433 65 59
376 73 23
278 76 02
351 09 04
452 24 77
251 00 44
250 86 40
238 35 97
234 25 34
HASTANE TELEFONLARI
-Devlet HastaneleriAliağa
616 87 87
N.S. İşgören Alsancak
463 64 65
Alsancak Acil Servis
Ağız ve Diş Sağlığı
422 00 76
Alsancak Diş Hast.
464 78 62
Atatürk Devlet
244 44 44
Behçet Uz
489 56 56
Bornava Dev. Hast.
375 58 58
Bozyaka Eği. Hast.
250 50 50
Buca S.D. Hastanesi
452 52 52
Çeşme A. Çizgenakat
712 07 77
Foça
812 14 29
Göğüs Hastanesi
433 33 33
Konak Diş Hastanesi
441 81 81
Karşıyaka
366 88 88
Çiğli Dev. Hastanesi
376 23 33
Menemen Dev. Hast.
832 58 59
Nejat Hepkon
Seferihisar Hastanesi
743 20 10
Selçuk Dev. Hast.
892 70 36
Urla Dev. Hastanesi
752 10 04
Tepecik Dev. Hast.
469 69 69
-Belediye HastaneleriEşrefpaşa Bel. Hast.
293 80 00
-Özel Hastaneler272 00 11
Anadolu Tıp Merkezi
Agora Tıp Merkezi
425 73 73
Atakalp Kalp Hastanesi
483 14 14
Atakent Tıp Merkezi
336 11 95
Atagöz Göz Hastalıkları
435 35 35
Atafizik, Fizik Ted. Mer.
231 25 15
Batıgöz Hastanesi
489 03 03
Bornova Tıp Merkezi
388 20 40
Bornova Özel Tıp Mer.
343 23 50
Bornova Özel
Sağlık Tıp Merkezi
339 77 83
Buca Tıp Merkezi
438 14 14
Buca Sağlık Merkezi
438 06 20
Central Hospital
341 67 67
Can Tıp Merkezi
232 13 48
Caner Göz Merkezi
278 81 11
Çağdaş Tıp Merkezi
285 95 95
Çankaya Tıp Merkezi
425 31 31
Çesav Tıp Merkezi
362 67 67
Çeşme Sissus Has.
723 05 55
Çınarlı Hastanesi
462 27 27
Çiğli Özel Sağ.
386 26 16
Diyabet Hastanesi
449 13 19
Diamed Dah. Dal Mer.
465 27 37
Doğa Tıp Mer.
244 16 16
Dr. Sıhhat Tıp Merkezi
367 67 47
Efes K.B.B. Merkezi
446 15 16
Ege Sağlık Hastanesi
463 77 00
Ege Tüp Bebek Merkezi
445 31 45
Egeria Çocuk Sağlık
Hastanesi Dal Merkezi
489 35 35
Ekol K.B.B. Dal Mer.
386 55 05
Ekol K.B.B. Şube
369 89 65
El ve Mikro Cerrahi
441 02 21
Gazi Kent Tıp Merkezi
252 45 00
Gaziemir Tıp Merkezi
251 47 67
Hayat Hastanesi
441 41 96
İzmir Hastanesi
483 31 31
464 58 88
İrenbe Tüp Bebek Mer.
Karataş
441 41 70
Karşıyaka Tıp Merkezi
369 00 91
Turkcell Superonline Pazarlama Direktörü Nevra Duru, “Dijital çağ, pazarlamada da yeni eğilimler ortaya çıkardı; marka
stratejilerine ve pazarlama eğilimlerine yön vermeye başladı.
Dijital alanda kullanıcılarımızla etkileşim yarattığımız önemli
bir platform olan sosyal medya da, tüm şirketler için doğru
değerlendirildiğinde büyük fırsatlar sunuyor” dedi.
Türkiye’yi dünya ile aynı anda fiber internetle
tanıştıran Turkcell Superonline’ın Pazarlama Direktörü Nevra Duru, Ege Bölgesi Sanayi Odası (EBSO)
Meclis Salonu’nda düzenlenen İzmir Marka Yönetimi Zirvesi’nde “Dijital Çağda Pazarlama” başlıklı
konuşmasıyla yer aldı.Turkcell Superonline olarak
dijital dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip
ettiklerini ve pazarlama stratejilerine en uygun
şekilde değerlendirmeler yaparak buna paralel dinamik yol haritaları kurguladıklarını söyleyen Duru,
“Amacımız her zaman markamızın sahip olduğu
öncü ve modern yapıya uygun, kullanıcılarımızın ve
hedef kitlemizin beğeneceği, dikkat çekici ve
ihtiyaçlarını karşılayabilecek projeler yaratmak” dedi.Nevra Duru, dijital çağda kullanıcıların deneyimlerinin de hızla değiştiğini ifade ederek, müşterilerin
ihtiyaç, beklenti ve taleplerini doğru tespit edemeyen ve buna uygun adımları doğru zamanda atamayan şirketler için ayakta kalmanın zorluğunu
vurguladı. Duru, sözlerini şöyle sürdürdü:“Dijital
çağ, pazarlamada da yeni eğilimler ortaya çıkardı.
Turkcell Superonline olarak dijitalde her aracı kendi
özelliklerine uygun olarak kendimize adapte edip,
projeler geliştiriyoruz. Her 100 kişiden 40’ının sabah
ilk iş olarak hesaplarını kontrol ettiği bir sosyal medya gerçeğini göz ardı etmek mümkün değil. Bu nedenle dijitaldeki en önemli iletişim kanalımız elbette
sosyal medya. Üstelik burası sadece içerik
yaratarak var olmadığımız, aynı zamanda
-Türk TelekomArıza
Bilinmeyen Numara
Danışma
Uyandırma
Posta Kodu
Fono Tel
Borç Ögrenme
Çağrı
-SinemalarAgora Balçova
Afm Park Bornova
Afm Forum Bornova
Afm Ege Park
Afm Passtel
121
11811
444 14 44
135
119
141
163
133
277 25 25
373 73 20
373 03 50
324 42 64
489 22 00
kullanıcılarımızla etkileşim yarattığımız bir platform.
Bu anlamda da tüm şirketler için doğru
değerlendirildiğinde büyük fırsatlar
sunuyor.”onuşmasında sosyal medyanın gücüne
işaret eden örnekler de paylaşan Duru, 2008 yılında
Mars’ta su bulunduğuna ilişkin müjdenin ilk olarak
Twitter üzerinden paylaşıldığını anımsattı. İnternetin
artık en temel ihtiyaçlar arasında yerini aldığını
söyleyen Nevra Duru, “İnternette sadece bir dakika
içinde ne yapıldığına bir bakmak, bunu anlamak
için yeterli. 204 milyon e-posta gönderiliyor, 61 bin
saate denk gelen müzik dinleniyor, 20 milyon
fotoğraf görüntüleniyor. Bu yüzden bu mecraları en
doğru şekilde kullanmak pazarlama departmanları
açısından kritik. Üstelik burada ölçülebilirlik de son
derece artmış durumda. Hangi gün ve hangi saatte
en çok geri dönüş alındığını görmek ve ona uygun
planlamalar yapmak mümkün. Öte yandan sosyal
medya şirketlerin olumlu veya olumsuz
algılanmasında etkin rol oynuyor. İnternet
hayatımızda bu kadar yoğun yer almazken, bir
müşteri memnuniyetini ya da memnuniyetsizliğini
yaklaşık 10 kişi ile paylaşabilirken, bugün bu rakam
ortalamada 1500’ün üzerine çıkmış durumda. Turkcell Superonline olarak bu alanda önemli adımlar
attık. Sosyal medya üzerinden bize ulaşan bir
müşteri talebine yaklaşık 4 dakika içinde geri
dönüş yapıyor, 6 saat içerisinde ise talebi
karşılıyoruz.” (HABER MERKEZİ)
Avşar Palmiye
Cinebonus
Cinebonus
Cinebonus (Ykm)
Cinecity Kipa Çiğli
Çeşme Hollywood
Çamlıca
Deniz Karşıyaka
Batı Sineması
Çınar Sineması
Karaca Sineması
Kipa Hollywood
Menemen Kültür
Şan Konak
Çınar Center
277 48 00
278 87 87
446 90 40
425 01 25
386 58 88
712 07 13
343 83 15
381 64 61
347 58 25
489 88 85
445 87 76
252 56 66
832 14 11
483 75 11
277 11 00
Sema Sineması
Konak Sineması
Desem Sineması
Karşıyaka Sineması
İzmir Sİneması
-TiyatroKonak Sahnesi
Ragıp Haykır Sahn.
İzmir Devlet Tiyat.
Uğur Mumcu Sahnesi
İzmir Tiyatro
Bab-ı Sanat Merkezi
İsmet İnönü
Sanat Merkezi
483 91 00
483 21 91
422 53 10
381 50 98
421 42 61
483 50 35
369 14 87
445 89 41
343 04 33
446 77 95
441 09 02
Borcanevi
Bornova Yeni Yaşam
Bozyaka Halk
Bozyaka Dispanseri
Buca Çözüm
Cansu Karabağlar
Çamdibi Derman Polik.
Çizgi Polik.
Deniz Sağlık Polik.
Ege Sağlık
Egeform Fizik
Eşrefpaşa Ö.Sağ.
Eşrefpaşa Zinde Polik.
Gaziemir Dr. Polik.
Gazi Kent Polik.
Halk Polik.
Hatay Özel Sağlık
İhtisas Polik.
Karşıyaka Park Sağlık
Mevlana Polik.
Mersinli Özel Sağlık
Neron Psikiyatri
Nergiz Özel Sağlık
Onur Polik.
Özel 9 Eylüllüler Polik.
Özel Altındağ
Özel Brn Dr. Dispanseri
Özel Çiğli Polik.
Özel Eylül Polik.
Özel Gülhan Polik.
Özel İrem Sağlık Polik.
Özel İzmir Polik.
Özel Pınarbaşı Polik.
Özel Sarnıç Polik.
Özel Seferihisar Polik.
Özel Serin Polik.
Özel Yedigöller Polik.
Özel Yenişehir Polik.
Park Sağlık Polik.
Sevgi Özel Sağlık
Şöferler Odası
Sağlık Polik.
Teos Polik.
Vefa Polik.
Yeşiltepe Polik.
Yıkık Cami Halk.
255 04 44
388 03 31
261 39 13
256 09 86
438 76 26
237 73 83
435 00 77
226 34 34
369 90 91
487 57 64
464 24 24
227 35 26
262 64 71
252 36 92
274 13 74
285 46 34
250 51 52
254 13 13
367 22 22
343 32 43
461 19 99
256 76 76
364 08 10
458 77 45
453 81 11
458 05 89
347 38 92
386 05 95
373 85 74
347 99 91
251 84 24
343 23 50
479 80 25
281 64 03
743 58 48
261 29 99
442 29 92
433 09 24
367 22 22
438 37 38
227 99 35
743 57 77
341 84 24
351 38 72
271 27 27
-Askeri HastanelerHava Hastanesi
285 96 50
Kara Hastanesi
262 55 55
ÜNİVERSİTE TELEFONLARI
Başkent Üni. Zübeyde Hanım Uyg.
Merkezi
330 52 30
Dokuz Eylül Ünv.
412 22 22
Dokuz Eylül Üni.
Karşıyaka Polik.
369 30 40
Ege Üniversitesi
444 13 43
İlaç ve Zehir Dan.
277 73 33
Ege Üni.Uyg.ve
Araş.Merkezi
330 52 30
-Doğum EvleriEge Üni. Tıp Fak.
388 19 63
Konak Doğum Evi
489 09 09
Tepecik Doğum Hast.
449 49 49
-Kan MerkezleriKızılay
463 63 53
Çocuk Hastanesi
433 06 08
Ege Üni.
388 28 61
Tepecik Kan Merkezi
433 38 74
ULAŞIM TELEFONLARI
Denizyolları
THY Rezervasyon
Basm. Rezervasyon
Alsancak Gar
Santral Garaj
464 88 89
444 08 49
484 86 38
464 77 95
472 10 10
-Körfez Ulaşım İskelelerKonak
484 98 56
Karşıyaka
368 00 42
Alsancak
464 78 31
Bostanlı
330 89 22
Bayraklı İskele
345 77 53
Pasaport İskele
484 22 56
Göztepe İskele
224 20 22
Üçkuyular İskele
259 40 13
-Elektrik ArızaGenel Kesinti Seb.
435 11 84
Buca
426 69 37
Çiğli
376 90 91
Karşıyaka
369 79 80
Bornova
388 83 78
Narlıdere
238 32 90
Eşrefpasa
261 48 04
Gaziemir
251 92 05
Güzelbahçe
234 05 34
Konak
425 60 60
Çeşme
712 63 46
SAYFA 13
SONDAKiKA GAZETESİ >>
13 SAĞLIK
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
17Ocak
Şubat2014
2013Cuma
Perşembe
24
H3N2, kronik hastalığı
olanları da tehdit ediyor
KOÜ Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldız, "İlgili enfeksiyon, Üst solunum yolu
enfeksiyonları, astım, KOAH, tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor" dedi
K
yükselten etkinliklere başvurulabileceğini anlattı.
ocaeli Üniversitesi (KOÜ) Göğüs Hastalıkları
Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Füsun Yıldız,
"H3N2" gibi virüslerin yol açtığı enfeksiyonun
kronik hastalıkları olan kişileri tehdit ettiğini belirterek,
"Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH,
tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor"
dedi. Yıldız, yaptığı açıklamada, "H3N2" tipi virüsün
diğer tiplere göre etkinliğini sürdürdüğünü kaydederek,
bu virüse karşı ilgi ve algının arttığını söyledi. "İlgili enfeksiyon, şu anda kronik hastalıkları olan kişileri tehdit
ediyor. Üst solunum yolu enfeksiyonları, astım, KOAH,
tümörlü ve takip edilen hastalar için risk oluşturuyor"
diyen Yıldız, astım ve KOAH hastalıklarının çeşitli ataklarla seyrettiğini aktardı. Yıldız, şunları dile getirdi: "Bu
ataklarda en önemli neden enfeksiyondur. O yüzden bu
enfeksiyon dönemlerinde hem ilaçlarını artırmaları hem
de mutlaka hekimleriyle bağlantı kurmaları gerekir.
Hastalık, kronik rahatsızlığı olanlarda daha ağır seyredeceği için hastaneye yatış gerektiren durumlar dahi olabilir. Burada bağışıklık sistemi çok önemli. Sağlıklı bir
insanın bu virüsle mücadele etmesi daha kolay olabilir
ancak kronik hastalığı olan insanlarda vücutta zaten
virüs var, oradaki hücreler belirli bir hastalık için kodlanmış, o yüzden onların hastalıkla mücadeleleri daha zor
oluyor."
Yıldız, kapalı ortamların sık sık havalandırılması
gerektiğine dikkati çekerek, bu dönemde vücut direncini
- "Hastalığa karşı algı arttı"
Gripli insanların halkın arasına çıkmaması gerektiğini vurgulayan Yıldız, hasta olduğu bilinen insanlardan
uzak durulması gerektiğini belirtti. Yıldız, gripten korunmak için el yıkamanın önemine işaret ederek, insanların
ayrıca yanında el dezenfektanı bulundurması gerektiğini
kaydetti. Gribin kış ayı hastalığı olarak bilindiğini aktaran Yıldız, söz konusu virüsün domuz gribiyle ortaya
çıkmasının insanların bu konudaki algısını arttırdığını
vurguladı. Yıldız, virüsün sürekli şekil değiştirdiğini dile
getirerek, "Kiminde bağırsak şikayetleri ön planda oluyor. Grip gibi ortaya çıkmıyor. Kusma, ishal, geçmeyen
bir öksürük gibi ortaya çıkabiliyor. Eskiden kışın grip olmak normal karşılanıyordu. Bu hastalık, sigara içenler
için de büyük risk. Sigara, solunum yollarının savunma
mekanizmalarını baskıladığı için bu hastalık daha sıkıntılı seyredebiliyor. H3N2 tipi virüsten insanlar çok korkuyor, tüm dünyada ölen insanlar olduğu söyleniyor ama sigaraya bağlı her yıl ülkemizde 100 bin kişi ölüyor.
Ülkemizde sigaradan daha büyük bir salgın var mı ama
bu hiçbir zaman görülmüyor" ifadesini kullandı.
(AA)
Sedef hastalarının En iyisi kültür mantarı
umudu puva tedavisi
Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi Tıp Fakültesi
Dermatololoji Kliniği Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nursel Dilek, hastaneye alınan
puva cihazı ile sedef hastalarına hizmet verdiklerini söyledi.
D
ilek, yaptığı açıklamada, sedef, ala, egzema, kronik kaşıntı ve bazı deri tümörleri
olmak üzere pek çok deri hastalığının tedavisinde kullanılan fototerapinin Türkiye’de son 30 yıldır kullanıldığını ifade etti. Söz konusu
hastalıklar için en az yan etkiye sahip olan bu tedavi yönteminin uygulanmasının kolaylığına vurgu
yapan Dilek, “Fototerapi uygulama süresi ve sıklığı hastalıklar arasında değişmekle birlikte genellikle haftada 2 -3 kez uygulanmakta
ve tedavi süresi en az 2 -3 ay olmaktadır. Ancak uygulama süresi
hastaların tedaviye verdikleri cevaba göre değişebilmektedir. Hastanemizin Cildiye Kliniği bünyesinde yer alan Fototerapi Ünitesi yaklaşık 2 ay önce Prof. Dr. Yunus Saral öncülüğünde kurulmuştur. Fototerapi ünitemizde tüm vücuda
uygulama yapılan ultraviyole A
(UVA), dar-bant UVB veren kabinlerimiz, vücudun belli bir bölgesine uygulama yapılan lokal
UVA, lokal UVB veren cihazlarımız, saçlı deriye uygulama yapılan
dar-bant UVB verebilen saç tarağımız mevcuttur. Ünitemizde yer
alan cihazlar bu alandaki en son
teknolojiyle geliştirilmiş cihazlardır.” dedi.
Cihazın özellikle halk arasında
sedef hastalığı olarak bilinen hastalıkta sık kullanıldığını belirten Dilek, "Yine halk arasında ala hastalığı olarak bilinen vitiligo hastalarda bu cihazı oldukça sık kullanıyoruz. Kaşınan hastalarımızda yine
bunu uygulayabiliyoruz. Bazı deri
kanseri olan hastalarımıza bu tedaviyi sunuyoruz. Eğer hastaların şikâyetleri çok fazla ise vücut yüzeyinin geniş bir alanını tutuyorsa
kabin tedavisine alarak burada tedavi ediyoruz. Hastalarımız kabine
giriyor ve kabinde kısa süreli bir
tedavi oluyor. Kısa süre ile başlayıp süre gittikçe hastalarının toleransına göre tedavinin dozu artırılıyor." şeklinde bilgi verdi.
(CİHAN)
Ağız temizliği için
"peynir" tüketin
KAÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten
sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda oluşan kalıntıları önleme etkisine sahip. Dolayısıyla diş eti ve
ağız sağlığı bakımından önemli" dedi
Kafkas Üniversitesi (KAÜ) Mühendislik Mimarlık Fakültesi Gıda Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Mustafa Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten
sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda oluşan yemek kalıntılarını önleme etkisine
sahip. Dolayısıyla diş eti ve ağız
sağlığı bakımından önemli" dedi.
Atasever, AA muhabirine yaptığı
açıklamada, peynirin önceki dönemlerde sofralarda yaygın olarak
yerini aldığını, bugün sadece
kahvaltıda tüketildiğini söyledi.
Peynirin eskiden öğle ve akşam
yemeklerinde yerini aldığını
anımsatan Atasever, "Peynir tüketimi Türk kültüründe çok yaygındı. Yemekten sonra az da olsa tüketilen peynir asitli bir ürün olduğu için yemek esnasında ağızda
oluşan kalıntıları önleme etkisine sahip. Dolayısıyla diş eti ve
ağız sağlığı bakımından önemli" diye konuştu.
Atasever, peynir ve süt ürünlerinin kalsiyum kaynağı olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti: "Tabiatta süt ürünlerinin dışında kemik ve diş sağlığını direkt etkileyebilecek düzeyde kalsiyum içeren başka bir ürün yok. İnsanların kalsiyum kaynağı
olan tek ürün süt ürünleridir. Bu yanıyla da peynir ülkemizde
çok fazla tüketiliyor. Peynir, ağız ve hem de diş sağlığı açısından önemli bir etkiye sahip. Peynir, ağız kokularının önlenmesi,
ağızdaki mikrobiyel faaliyetlerin önlenmesi açısından da önemli."
Peynirin içerisindeki asit
özelliği dolayısıyla ağız temizliğinin yanı sıra diş temizliği
için de kullanılabileceğini anlatan Atasever, "Çocukların peynir tüketmeye daha çok ihtiyacı
var. Onlar da vücut sürekli geliştiği için belirli bir noktaya
kadar etkisi daha fazla. Çocukların belli bir yaştan sonra peynire daha fazla ihtiyacı var.
Peynir kadınlar da belli bir yaştan sonra görülen kemik erimesinin önlenmesi bakımından
önemli" ifadelerini kullandı.
(AA)
ADÜ Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Faruk
Durdu,"Türkiye'deki mantar türlerinden yaklaşık
70'i zehirli maddeler içeriyor. "Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli korunma yolu 'Çıntar' gibi
bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir toplayıcılardan satın almak veya
kültür mantarı tüketmektir" dedi.
Adnan Menderes Üniversitesi (ADÜ) Ziraat Fakültesi Dekanı
Prof. Dr. Ömer Faruk Durdu, doğada kendiliğinden yetişen mantarların bilinçsizce tüketilmesi
durumunda insan sağlığı açısından büyük risklerin ortaya çıkabileceği belirtilerek, "Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli
korunma yolu 'Çıntar' gibi bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir toplayıcılardan satın almak veya kültür mantarı tüketmektir"
dedi. Durdu, AA muhabirine
yaptığı açıklamada, Türkiye'de
yetişen çok sayıda mantar türünün zehirli maddeler içerdiğini
söyledi. Toplama dönemlerinde
bilinçsiz tüketim nedeniyle mantar zehirlenmeleriyle sıklıkla karşılaşıldığına dikkati çeken Durdu,
şunları kaydetti: "Türkiye'deki
mantar türlerinden yaklaşık 70'i
zehirli maddeler içeriyor. Zehirli
mantarları tanımak için maalesef
bir kılavuz yok. Ancak genel olarak ifade etmek gerekirse, vatandaşlar özellikle ellendiğinde sararan çayır mantarlarından ve turp
gibi kokan orman mantarlarından
uzak durmalı. Ayrıca 'Göbek
Ebesi' denilen zehirli Gyromitra
türü mantarlar sıklıkla göbek
mantarları ile karıştırılıyor. Bu türe ve 'Köygöçüren', 'Evkıran',
'Ölüm Meleği', 'Şeytan Mantarı'
gibi isimleri taşıyan mantarlara
karşı da dikkatli olunması gerekiyor."
- En güveniliri kültür mantarı
Kültür mantarlarının yanı sıra
tüketildiğinde zarar vermeyen
mantar türlerinin de bulunduğuna
işaret eden Durdu, halk arasında
'Çıntar' olarak bilinen 'Lactarius'
türünün bunların başında geldiğini belirtti. Birbirine çok benzeyen
mantarlardan zehirli ve yenilebilen türlerin de olabildiğini dile
getiren Durdu, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Belli bölgelerde yıllardır mantar toplayıcılığı yapan
kişilerin tecrübeleri son derece
kıymetli enstrümanlardır. Usta ellerin topladığı mantarları tercih
etmek önemlidir. Ancak birbirine
çok benzediği halde bunlardan
yenilebilen ve zehirli mantar türlerinin olduğunu unutmamak gerekir. Bu yüzden bilimsel olarak
yapılan sistematik teşhisler en
güvenilir yoldur. Mantar zehirlenmelerine karşı en önemli korunma yolu 'Çıntar' gibi bölgelerin bilinen mantarlarını güvenilir
toplayıcılardan satın almak veya
kültür mantarı tüketmektir."
- "24 saat gözetim altında kalmak en güvenli yoldur"
Durdu, mantar zehirlenmelerinde en çok karaciğer ve böbrek
faaliyetlerinin etkilendiğini vurgulayarak, şu bilgileri verdi: "Zehirli etkisini 3 saatte gösteren
mantarların yanı sıra etkisini 24
saat sonra ortaya çıkaran mantarlar da bulunmaktadır. Mantar zehirlenmesi ile karşı karşıya kalanlar baş dönmesi, halüsinasyon
görme, uyku durumu, kızarma,
terleme ve göğüs ağrısı gibi durumlarla karşılaşabilmekte, bazen
mide yıkaması gibi uygulamalarla kurtarılmaktadır. Bunun dışında hayati tehlikeler de ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden şüpheli bir mantarın tüketilmesi halinde en yakın hastaneye başvurmak ve 24 saat gözetim altında
kalmak en güvenli yoldur."
(AA)
Kalp krizi, üst karın ve
sırt ağrısı şeklinde gelebilir
C
elal Bayar Üniversitesi
(CBÜ) Tıp Fakültesi Kalp
Damar Cerrahisi Anabilim
Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömer Tetik, kalp krizinin üst karın, sırt ve
sağ kol ağrısıyla ortaya çıkabileceğine dikkati çekerek, bu yönde
şikayeti bulunanların uzman
kontrolünden geçmesi gerektiğini belirtti. Tetik, yaptığı açıkla-
mada, ağrıların vücuttaki bazı
olumsuzlukların habercisi olabileceğini bildirdi. Kalp hastalığına
bağlı görünen ağrının, kalbin oksijen ihtiyacı ile sunumu arasındaki dengesizlikten kaynaklandığını ifade eden Tetik, oksijen ihtiyacı sunulan kan miktarından
fazla olması halinde ağrının
oluştuğunu söyledi. Tetik, "Bu
klasik ağrı göğüste sol çene, sol
kola yayılan baskılayıcı sıkışma
tarzında olan ağrı biçimidir. Bazen bundan farklı şekilde ortaya
çıkan ağrılar da kalp krizinin habercisi olabilir. Örneğin üst karın, sırt veya sağ kol ağrıları da
kalp krizinin habercisi olabilir"
dedi.
Tanıda gecikme olduğunda,
hastayı kaybetme riski ile karşı
karşıya kalındığını ifade eden
Prof.Dr. Ömer Tetik, bu nedenle
ağrı şikayeti bulunan kişilerde
kalp damar rahatsızlığı olma ihtimalinin de göz önünde bulundurularak inceleme yapılması gerektiğini ifade etti.
- "Mide ve yemek borusu
şikayetleriyle karıştırılabiliyor"
Üst karın ağrısı şikayetlerinin, bazen mide ve yemek borusu rahatsızlıklarıyla karıştırılabildiğini, hastanın yanlış yere başvurarak zaman kaybettiğini vurgulayan Tetik, "Bunun ayırımı
çok önemli. Bu rahatsızlığı yaşayan kişiler kalp damar hastalıklarıyla ilgili kontrollerini yaptırmalı. Kalp dokusu canlı iken yapılan tedavide hastanın ömrü uzatılacaktır. Önemli olan kalp krizi
geçirmeden tedavi altına alınmaktır" diye konuştu.
(AA)
2014 Cuma
24 Ocak,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,,
)#(!%)&"" '))"&")&($%%%)$(!)'$$
Son günlerde yaşanan olaylar nedeniyle yabancı sermayenin ürktüğünü söyleyen Bakan Yıldız, "Şu anki iklimi yeterli görmeyen 20 büyük yatırımcı müsaade istedi. Yatağan, Kemerköy, Yeniköy ve Çatalağzı üretim
şirketlerinin özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de süre
istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir?" şeklinde konuştu
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner
Yıldız, şu anki iklimi yeterli görmeyen 20
büyük yatırımcının müsaade istediğine
dikkati çekerek, “ Yatağan, Kemerköy, Yeniköy
ve Çatalağzı üretim şirketlerinin
özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış
olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de
süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir? Ben
açıkça söyleyeyim, bu ülkedeki siyasi
kararlılık bunların özelleştirilmesi ile ilgili tutumundan bir an olsun bile vazgeçmeyecektir
"dedi. İstanbul Sanayi Odası (İSO) ocak ayı
meclis toplantısında konuşan Yıldız, iktidara
geldikleri günden bu yana yolsuzluklara ve usulsüzlüklere
karşı mücadele edeceklerini seçim beyannamesinde ifade ettiklerini belirterek, bundan herhangi bir geri adım
atmanın mümkün
olmadığını kaydetti.
Bakan Yıldız, 17 Aralık’tan
sonra böyle bir konunun
taraflarınca savunulma
ihtiyacının hissettiriliyor
olmasını son derece
manidar
bulduğunu dile
getirerek,
Türkiye
gibi
böl-
gesinde siyasi istikrara katkı koymaya kalkan
bir ülke için siyasi mühendisliğin hiçbir zaman yolsuzlukları makul hale getirmediğini
belirtti. Hiçbir yolsuzluğun da siyaset
mühendisliğini makul hale getirmediğini anlatan Yıldız, “Türkiye’de bu istikrarın oluşması
için çok fazla çaba gösterildi. Sadece iktidar
partisi değil, iş adamları ve sanayicilerimiz de
çaba gösterdi. Bize bir işin nasıl yapılacağını
tarif edenler beri gele ama sürekli olumsuz
modda kalanlara yolumuza devam
edeceğimiz ve bu ülkeyi kalkındırmak zorunda olduğumuz mesajını veriyoruz” diye
konuştu.Yıldız, şimdiye kadar doğrudan en
büyük yatırımı alan enerji sektöründen sorumlu biri olarak, şu ana kadar çok ciddi sermaye transferleri gördüklerine işaret ederek,
şöyle devam etti:“Fakat bu yatırım olayı çok
kırılgandır. Çatlamaya gelmez. 17 Aralık’tan
sonra özelleştirme politikalarımıza devam
ediyoruz. 21 elektrik dağıtım şirketinin
özelleştirilmesinden bu ülke 13 milyar
dolar civarında bir gelir sağladı. Bu gelirlerin bir kısmı IMF’nin borçlarının
sıfırlanmasında kullanıldı. Yani bundan tüm
Türkiye istifade etti. 17 Aralık’ın müsebbibi
olan, iktidara oy veren, vermeyen herkes
yararlandı. Canlı yayınlarda 8-10 saat
süren ihaleler yapıldı. Son
derece şeffaf bir şekilde
sahiplerini buldular.
“Yıldız, şu anki iklimi
yeterli görmeyen 20
büyük yatırımcının
müsaade
istediğine dikkati çekerek, “2-2,5 ay içinde bu
siyasi iklimin daha hızlı toparlanması
gerektiğini söylediler. Yatağan, Kemerköy,
Yeniköy ve Çatalağzı üretim şirketlerinin
özelleştirilmesi ile ilgili 20 şirket dosya almış
olmasına rağmen aynı ülkede aynı Türkiye’de
süre istediler. Şimdi bakalım bundan sevinenler kimlerdir, bundan üzülenler kimlerdir? Ben
açıkça söyleyeyim, bu ülkedeki siyasi
kararlılık bunların özelleştirilmesi ile ilgili tutumundan bir an olsun bile vazgeçmeyecektir.
Çünkü doğrusu budur “ değerlendirmesinde
bulundu.Dövizde meydana gelen
değişimlerin enerji sektöründeki maliyetlere
olumsuz yansıdığını vurgulayan Yıldız,
uluslararası sermaye ile büyüyecek
Türkiye’nin her türlü yatırımı çekmesi
gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
“İthal ettiğimiz enerjiden ulaşıma ayrılan pay
çok yüksek. Biz iktidara geldiğimizde trafikte
7,5 milyon civarında araç vardı, bugün 17 milyona ulaştı. Tabiri caizse her bebek
arabasıyla birlikte geliyor. Bu nedenle petrol,
doğalgaz ve kömürün yerli kaynaklar haline
gelmesi için çabalarımızı devam ettireceğiz.
Hem enerji verimliliği ile ilgili işlemlerimizi her
sektörde yapacağız hem de uç ürünler imal
edeceğiz. Burada herkese düşen görevler var.
Bizim oluşturduğumuz
istikrarın kendi aleyhine
dönmesine müsaade
etmeyeceğiz.”Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanı
Taner Yıldız, "Kim olursa
olsun, yolsuzluğa
karışmışsa cezasız
kalmaması lazım. Dürüst
insanları destekleyeceğiz. kim
usulsüzlük, yolsuzluk
yapmışsa onun karşısında
olacağız" dedi. Bakan Yıldız, İstanbul
Sanayi Odası’nın (İSO) Ocak ayı Meclis
Toplantısı'nda, bugün yalnızca demokrasinin
yerleştirilmesi adına enerji ile alakalı kaynak
ülkeler için yapılanların görüldüğünü dile getirerek, bu ülkelerin hem enerjilerinin hem de
demokrasilerinin istismar edildiğini kaydetti.
Bugün sadece insani gerekçelerle bile
Suriye'deki olaylara kayıtsız
kalınamayacağına işaret eden Yıldız, “Biz
değerlerimizle beraber varız. Enerji sektöründe olan birisi olarak buna nasıl kayıtsız
kalabilirim. Bana 8 bin kilometre ilerideki
Venezuela'da petrol veya doğalgaz ile alakalı
işlem yapabileceğimi söyleyenler, 100 kilometre ilerideki Irak ile ilgili işlem için tereddüt
gösteriyor. Türkiye, siyasi sınırları sabit
kalmak kaydı ile ekonomik ve enerji sınırlarını
genişletmek durumdadır" diye konuştu. Taner
Yıldız, bunun yapılmaması halinde bulunulan
imkanlarla irade etmek durumunda
kalınacağını anlatarak, "Her ülkenin avantajı
ve dejavantajı farklıdır. Türkiye petrol ülkesi
olmayabilir, Irak, Suudi Arabistan, Türkmenistan kadar petrol olmayabilir ama
Türkiye'de petrol var mıdır? Vardır ama
ihtiyaçlarını karşılayabilecek kadar belki değil.
Bizim gerçekçi davranmamız lazım,
teşhislerimizi tam koyacağız ve tedavilerimiz
konusunda da sınır tanımayacağız" ifadelerini
kullandı. Kuzey Irak ile alakalı sözleşmelerin,
Merkezi Irak hükümetiyle yapılan
anlaşmaların birinin hem Irak'ın
normalleşmesi hem de Türkiye'nin
imkanlarının artırılması için olduğunu dile getiren Yıldız, "Madem ki Irak'ın kuzeyi ile
güneyi ve doğusu ile batısı arasında fark yoktur. Madem ki Irak bir bütündür ki öyledir. O
zaman her tarafından çıkan kaynaklar Irak'a
aittir. Buradaki petrol Türkiye'nin petrolü
değildir. Biz taşıma ücreti olarak 1 dolar
alıyorsak, Kerkük Yumurtalık Ham Petrol Boru
Hattının cirosu tam 102 katıdır. Bu hatta Irak
ile alakalı konulara 'Türkiye'nin problemidir'
gibi bakmak yanlış bir yaklaşımdır. Bu aslında
Irak'ın ürettiği değerlerin Irak ile paylaşılması
içindir" değerlendirmesinde bulundu.Bakan
Yıldız, Türkiye'deki bütün yapı ve coğrafi
avantajı bölgenin ve Türkiye'nin istikrarı için
kullandıklarını belirterek, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Başbakanımız 2023 yılında
Türkiye'nin dünyanın ilk 10 ekonomisine
girme hedefini açıkladı. (AA)
(&(!)' !''&'')(&% (
##)
))#
Kuraklık nedeniyle içme suyu sıkıntısı yaşanmayacağını söyleyen Orman ve Su İşleri Bakanı Eroğlu, "Su
ihtiyacı olmayıp da 2040-2050 yılına kadar suyu eksik olan illerimiz var, onları da tamamlıyoruz. İllerde herhangi bir problem olmayacak. Kesintisiz su vereceğiz, onu özellikle vurgulayayım" şeklinde konuştu
<RT+IT.@PROQT5SKSNMT!RJERPT/OFBPIAT0,7*(
JMPMNLSTDQOTKIOSKPMKTFPSDQPR9RBQNQTGS=HQNTRLRORK
,77$TJMPMTEFNINLSTD?G?NTQPPROQNTEITHRERPREQNQTDS@GSN
EFNSTRPRTSPHSKTQ8QNT"76(7TJMPPMKATD?J?KTDQOTRJPRH
;PSNMTRPRTSPLMK>T5?J?KTDQOT=SORKRGPRTSOGTSOLMNSTRJPRH
;PSNPSOMT=SCMOPSLMK>TITSNLSTQN@SSGMTLR<SHTRLRNATEI
Q=GQJS9MTFPHSJM;TLST,7(76,7-7TJMPMNSTKSLSOTEIJITRK6
EQKTFPSNTQPPROQHQCT<SOATFNPSOMTLSTGSHSHPMJFOIC>
.PPROLRT=RO=SN:QTDQOT;OFDPRHTFPHSJS9SK>T'REQNGQEQC
EIT<ROR9RBQCATFNIT2CRPPQKPRT<IO:IPSJSJMH0TLRLQ>
5SKSNT/OFBPIAT14JFNKSOS=QESOT5RPRLQJRT5S@KSNM
5IO=SNRGGQNT&FDSN3MTCQJSORGQNLRTJS;GMBMTKFNI@HSLSA
#?OKQJR3LRKQTDSOS)PSOLSTFOGSPSHSTJ?CLRT(-T9Q<SOMNLS
DQOTLFPIPIKTFPLIBINITKSJLRGGQ>T.PLRNTQPRTDITFOSNMN
LRBQ@GQBQNQTDRPQOGRNT/OFBPIATDSOS)PSOMNTLRBQ@QKTHSK6
ESGPSTKIPPSNMPLMBMNMATDITDSOS)PSOMNTDQOTKMEHMNMNTQ8HR
EIJITGRHQNQNLRATDQOTKMEHMNMNTEIPSHSTEIJITGRHQ6
NQNLRATDQOTKMEHMNMNLST=QLOFRPRKGOQKTRNRO)QT?ORGQ6
HQNLRTKIPPSNMPLMBMNMTSKGSOLM>T/OFBPIATDITDSOS)PSOLS
=RHRNT=RHRNT#?OKQJRTFOGSPSHSEMNLSKQTLFPIPIK
FOSNMNMNTJ?CLRT(-T9Q<SOMNLSTFPLIBINITQ4SLRTRGGQ>
R8RNTJMPTKSEMHATSOSPMKT<RTDITJMPTF9SKTSJMNMN
DS@PSOMNLSATJSBM@PSOLSTDQOTSCSPHSTHRJLSNST:RPLQBQNR
LQKKSGQT8RKRNT/OFBPIAT05SCMTD2P:RPROLRTFOGSPSHS
J?CLRT,-3RTKSLSOTDQOTSCSPHSATDSCMPSOMNLSTJ?CLRT*7
9Q<SOMNLSTDQOTSCSPHSTHRJLSNST:RPLQ>T5QCTLRTDI
KFNILST:RORKPQTGRLDQOPROQTSPLMK>T.8HRTEIJITQ8QN
D?J?KTDQOTRJPRHT;PSNMT=SCMOPSHM@GMKAT=Q8DQO
@R=OQHQCQTEIEICTDMOSKHSJS9SBMC>T5ININPSTQP:QPQT1A
5ATT;PSNPSOMHMCT<SO>T5QCTD?J?KTL?@?N?JFOIC0TLR6
LQ>#?OKQJR3LRTDSCMTJMPPSOMNTKIOSKTDSCMTJMPPSOMNTLSTEI6
PSKT:R8GQBQNQNTDQP:QEQNQT<RORNT/OFBPIAT@2JPRTKFNI@GI
0*$,TJMPMNLSTD?J?KTDQOTKIOSKPMKTFPHI@>T1OKSEMNLSN
DRNT.EGSNDIPT+IT<RT'SNSPQCSEJFNT.LSOREQT.+'.
RNRPT%?L?O?TFPLIBIHTJMPT*(3GRAT8FKT@QLLRGPQTDQO
KIOSKPMKTFPLI>T5QCT.EGSNDIP3STKIOSKPMBSTOSBHRNTEI
<ROLQK>T,777TJMPMNLST<RT,77$TJMPMNLSTJQNRTDQO
KIOSKPMKTFPLI>T,7*(TJMPMNLSTDQOTKIOSKPMK
FPSDQPR9RBQNQTGS=HQNTRLRORKT,77$TJMPMTEFNINLS
D?G?NTQPPROQNTEITHRERPREQNQTDS@GSNTEFNSTRPRTSPHSK
Q8QNT"76(7TJMPPMKTD?J?KTDQOTRJPRHT;PSNMTRPRTSPLMK>T"76
(7TJMPTEFNOSEMTQ8QNT8SPM@HSTJS;GMK>TTCSHSNT:2OL?K
KQT;RKT8FKT@R=QOTEIEICHI@>T!SPQHQCQNTHRHPRKRGQ
&FOIHTHRERPS>T'SOEAT/LQONRAT%SOLQNAT+QQOGAT.CHQOA
%ROEQNAT&SNKMOMAT+Q<SEAT14JFNKSOS=QESO>>>TSNQTS@SBM
JIKSOMT-T@R=OQHQCLRTEIT;OFDPRHQTFPLIBINITGRE;QG
RGGQK>T5?J?KTDQOT=SORKRGPRTSOLTSOLMNSTRJPRHT;PSNPSOM
=SCMOPSLMK>TITSNLSTQN@SSGMTLR<SHTRLRNATEITQ=GQJS9M
FPHSJM;TLST,7(76,7-7TJMPMNSTKSLSOTEIJITRKEQKTFPSN
QPPROQHQCT<SOATFNPSOMTLSTGSHSHPMJFOIC>T.PPROLRT=RO6
=SN:QTDQOT;OFDPRHTFPHSJS9SK>T'REQNGQEQCTEI
<ROR9RBQCATFNIT2CRPPQKPR
<IO:IPSJSJMH>0ROTJMPTEIPSHSTEIJI
LIOIHINITLSTLQKKSGRTSPLMKPSOMNM
LQPRT:RGQORNT/OFBPIATDITHSK6
ESGPST@ITSNLSTDQOT@RJTE2JPR6
HRNQNTROKRNTFPLIBINIA
DQOT@RJTE2JPRHRJRT:RORK
FPHSLMBMNM
<IO:IPSLM>+IPSHS
EIJITQ8QNTDSOS)PSOMN
FPLIBINIT<R
DINPSOMNTJ?CLRT(FOSNMNLSTDQO
LFPIPIBSTES=Q;
FPLIBITDQP:QEQNQT<6
RORNT/OFBPIAT@2JPR
LR<SHTRGGQT0%FLRON
EIPSHSTEQEGRHPROQNQ
KIOLIKATFTDSKMHLSN
DQOTS<SNGS)MHMCT<SO>
SBM@PSOTLST:RPQJFO>T?N
DS@PSLMATDI:?NTLRT2CRPPQKPR
FBIT1NSLFPI3LSA
#?OKQJR3NQNTKICRJQNLRTDQOTJSBM@
<SO>TIHST:?N?ATESLR9RT/:RT<RT'S6
OSLRNQC3QNTDQOTKMEMHPSOMNLSTJSBM@T<SOTSHS
9IHSOGREQA;SCSOT:?N?TJSBM@PSOTLR<SHTRLR9RK>
&SO@SHDSJSTKSLSOTKQHQTJROLRTESBSNSKATKQHQTJROLR
SOSPMKPMTFPSOSKTJSBM@PSOT<SO>T5QCT=SCMOPMBMHMCMTJS;GMK>
+IJITQJQTJ2NRGQJFOIC>T+ITJ2NRGQHQTKFNIEINLSTQJQTDQO
8SPM@HSHMCT<SO>0/OFBPIAT014JFNKSOS=QESO3MNT1'
SOGQ3LRNTQP8RT<RTDRPLRTDRPRLQJRTDS@KSNTSLSJPSOMNMN
NRTCSHSNTS8MKPSNS9SBM0TJ2N?NLRTKQTDQOTEFOIJSTQERA
05IT=S4GSTEFNINSTKSLSOTS8MKPSNS9SK>T RNRPTHROKRC
KSOSOT<ROR9RK0TLRLQ>OHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNMT!RJ6
ERPT/OFBPIAT0&FKTESJMLST=SJSPTRLQPRHRJR9RKTDSOS)
<RT:2PRGPROQTJS;GMK>T5INPSOMTEREEQCTERLSEMCT=MCPMTDQO
@RKQPLRTDQGQOLQK>TN?H?CLRKQTHR<EQHLRAT@SNGQJRPRO
S8MPLMBMNLSATSOKSTSOKSJSTGRHRPTSGHSTHROSEQHQ
JS;S9SBMC>T!SGSNLS@PSOMHMCT@S@MOS9SKATO?C:SOT:QDQ
RER9RBQC0TLRLQ>T5SKSNT/OFBPIAT14JFNKSOS=QESO3MTCQ6
JSORGQNQNTNRLRNQNQNT5RPRLQJRT5S@KSNMT5IO=SNRGGQN
&FDSN3SATKRNGGRT:RO8RKPR@GQOLQBQTSPGJS;MLSKQ
DS@SOMEMNLSNTLFPSJMT2L?PT<ROHRKTFPLIBINITLQPRT:R6
GQORORKAT14JFNKSOS=QESO3MNT2CRPPQKPR
SPGJS;MLSKQT8SPM@HSJPST#?OKQJR3LR
QPKT-3RT:QOLQBQNQTDRPQOGGQ>T14J6
FNKSOS=QESO3LSKQT*THS=SPPR6
LRNT*3QNQNTSPGT<RT?EG
JS;MEMNMNTGSHSHRN
JRNQPRNLQBQNQTSNPSGSN
/OFBPIAT2CRPPQKPRTLS=S
2N9RKQTL2NRHLRT*7
JMPLST"7TDQNTGFN
EM9SKTSE4SPGTERO6
QPQOKRNT-TJMPLST-"*
DQNTGFNTEM9SK
SE4SPGMNTEROQPLQBQNQA
,$TKQPFHRGORTEM9SK
SE4SPGTJS;MPLMBMNM
S8MKPSLM>T/OFBPIAT*7
JMPLSTGF;PSHT"77TDQN
HRGORKSORPQKTJFPT<R
KSPLMOMHPSOMNT;SOKRT<R
LFBSPGS@TQPRTKS;PSNLMBMNMA
EFNT-TJMPLSTQERTDININT-3R
KSGPSNLMBMNMAT*THQPJFNT--7
DQNTHRGORKSORTJFPT<RTKSPLMOMHS
;SOKRT<RTLFBSPGS@TJS;MPLMBMNMTSNPSGGM>
*-7TKQPFHRGORTJRNQTJFPTJS;MPLMBMNMTLQPR
:RGQORNT/OFBPIATEFNT-TJMPLST,77TKQPFHRGORTQ8HRTEIJI
=SGGMAT--TKQPFHRGORTKSNSPQCSEJFNT=SGGMT<RT($TKQPFHR6
GORTJSBHIOTEIJIT=SGGMTQPRT5F@KSNT&FDSN3MNTLREGSN
JSCLMBMNMTSKGSOLM>/OFBPIAT&FDSN3ST8SPM@HSPSOMNLSN
LFPSJMTGR@RKK?OTRLRORKAT014JFNKSOS=QESO3MT2ONRKTDQO
DRPRLQJRTFPSOSKT:2EGROQJFOIC>T5RPRLQJRNQNTKIOHI@
FPLIBITLFBSPTGS@T4SDOQKSEMNMTLST:2OL?K>T5SCM
DRPRLQJRPROTGSPR;TRLQJFOAT2N9RT14JFNKSOS=QESOTLR6
NQPQJFOTSHSTSOGSNTDS@KSTJROPRORTLRTESGMPSDQPQOATLREGRK
<ROQPRDQPQO0TLQJRTKFNI@GI>14JFNKSOS=QESOTQ8QNTNR
JS;MPESTSCTFPLIBINITLQPRT:RGQORNT/FOBPIAT@INPSOMTKSJ6
LRGGQT05QOT14JFNKSOS=QESOTER<LSPMEMTFPSOSKTRPQHQC6
LRNT:RPLQBQTKSLSOTDITHRHPRKRGRT=QCHRGTRGHRKTQ8QN
:SJORGTRLQJFOIC>T5INPSOTDQCQHTHREIPQJRGQHQC>T5I6
OSJSTDQOT<R4STDFO9IHICT<SO>T14JFNKSOS=QESO3LSTEFN
*7TJMPLST8FKTD?J?KTHRES4RTKSGTRGGQK>T#ROHSPLRTDRPPQ
DQOTHRES4RJQTJSKSPSLMK>T?NJSLSTGSNMNSNTDQOTESBPMK
GIOQCHTHROKRCQTFPLIK>T.N@SPPS=TQ=OS9SGMHMCT8FKTSOGGM
REKQJRT:2OR>T.@EQCPQKTFOSNMT?PKRHQCTFOSNMNMNLSNT8FK
LS=STL?@?K>T?K?HRGTFPSOSKT14JFNKSOS=QESO3LS
D?J?KT=QCHRGPROT<ROLQK>T14JFNKSOS=QESOATLR<SES
JSGMOMHPSOTSPLMATSPHSJSTLSTLR<SHTRLR9RK>0+SLR9R
OHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNPMBMTSPSNMNLSTLRBQPATLQBRO
SPSNPSOLSTLST:R8HQ@TL2NRHLRKQTJSGMOMHPSOMT?8RA
DR@RTKSGPSLMKPSOMNSTLRBQNRNT/OFBPIAT@2JPRTLR<SHTRG6
GQT014JFNKSOS=QESO3LSTEIPSNHSJS9SKTSPSNTKSPHSJS6
9SK3TLRLQK>T14JFNKSOS=QESO3LST@ITSNLSTQPT2CRPTQ6
LSORHQCPRTDQOPQKGRTDQOT8SPM@HSTQ8ROQEQNRT:QOLQKATD?G?N
JROTSPGMTEIJITEIPSHSPSOMNMTKS;SPMTEQEGRHR
L2N?@G?O?JFOIC>T&FKTESJMLST=SJSPTRLQPRHRJR9RK
DSOS)T<RT:2PRGPROQTJS;GMK>T5INPSOMTEREEQCTERLSEMCT=MCPM
DQOT@RKQPLRTDQGQOLQK>TN?H?CLRKQTHR<EQHLRA
@SNGQJRPROTS8MPLMBMNLSATSOKSTSOKSJSTGRHRPTSGHS
HROSEQHQTJS;S9SBMC>T!SGSNLS@PSOMHMCT@S@MOS9SKATO?C6
:SOT:QDQTRER9RBQC>0+SLR9RTQ8HRTEIJITLRBQPATSJNMTCS6
HSNLSTQPROQTDQJFPF)QKTSGMKTEITSOMGHSTGREQEQNQN
L?NJSLSKQTEFNT,7TJMPMNTRNTQPROQTGRKNFPF)QEQTFPLIBINS
LQKKSGQT8RKRNT/OFBPIAT014JFNKSOS=QESO3STRNT:?CRPQNQ
JS;MJFOICATEFNTGRKNFPF)QPROQTIJ:IPIJFOIC>T14J6
FNKSOS=QESOAT@ITSNLST-TJMPLMCPMTDQOTQPT=SPQNRT:RPLQ>T5QC
JMPLMCTESJMEMT<ROQOKRNTDQOTKRORT3SPGTJS;MTGSHSHTHMA
JRGROPQTHQKGSOESTQ8HRTEIJIT<ROQPQJFOTHIAT82;PRO
GF;PSNM;TDROGSOS4TRLQPQJFOTHIATSGMKTEIPSOTGF;PSNM;TQ6
PROQTLROR9RLRTSOMGMPM;TLRORJRTLR@SO)TRLQPHQ@THQ3TDIN6
PSOSTDSKSOMC>T14JFNKSOS=QESOTDINPSOMTESBPSLM>
SKQKSGRNT-TJMPLMCPMTKRNGTFPLIATJSKMNLST$TJMPLMCMTSPS6
9SK0TLRLQ>T/OFBPIATKFNI@HSEMNMNTSOLMNLSNAT5S@KSN
&FDSN3STDS@SOMPMT8SPM@HSPSOMNLSNTLFPSJMT;PSKRGT<ROLQ>
QJSORGGRAT14JFNKSOS=QESOT!SPQEQT.O4SNT5SPKSNPMFBPIA
.PT RNRPT%R9PQEQT5S@KSNMT+SPQ=T+RPAT/HNQJRG
%?L?O?T%IEGS4ST8KSNAT.PTSNLSOHST'FHIGSNMT1P6
DSJTIEI4T'RNSNT#F;8IAT1'TSOGQT.PT5S@KSNM
%R=HRGTRJDRKATOHSNT<RT+IT.@PROQT5SKSNPMBMNS
DSBPMTLSQORTH?L?OPROQTQPRTDRPRLQJRT;ROEFNRPQT=SCMO
DIPINLI> SAYFA 15
SONDAKiKA GAZETESİ >>
15 SPOR
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24Şubat
Ocak 2014
17
2013 Cuma
Perşembe
Terim'i küçük futbolcular
“dede” diye karşıladı
TEMİZLİK HİZMETİ ALINACAKTIR
GIDA, TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI İZMİR İL MÜDÜRLÜĞÜ
HAVLU (AYAK,BANYO) alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2013/191268
1-İdarenin
a) Adresi
: JANDARMA TED.MRK.K.LIĞI KEMALPAŞA MAHALLESİ KEMALPAŞA CADDE
Sİ NO:98 BORNOVA 35040 HACILARKIRI BORNOVA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324794806 - 2324793943
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi (varsa)
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/
2-İhale konusu malın
a) Niteliği, türü ve miktarı
: İHTİYAÇ LİSTESİ VE TESLİM-TESELLÜM TAKVİMİNDE BELİRTİLMİŞTİR.
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden
ulaşılabilir.
b) Teslim yeri
: JANDARMA DEPO KOMUTANLIĞI / BORNOVA / İZMİR
c) Teslim tarihi
: TAAHHÜT KONUSU HAVLULAR ( AYAK, BANYO ) SÖZLEŞMENİN İMZALAN
MASINI TAKİP EDEN GÜNDEN İTİBAREN, 75 (YETMİŞBEŞ) TAKVİM GÜNÜ
İÇERİSİNDE DEFATEN TESLİM EDİLECEKTİR.
3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: J.TED.MRK.K.LIĞI BORNOVA-İZMİR
b) Tarihi ve saati
: 17.02.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odası belgesi;
4.1.1.1. Gerçek kişi olması halinde, ilk ilan veya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, ilgisine göre Ticaret ve/veya
Sanayi Odasına ya da ilgili Esnaf ve Sanatkarlar Odasına kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odasından, ilk ilan veya
ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren imza beyannamesi veya imza sirküleri;
4.1.2.1.Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2.Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki
görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde
bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren
belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu alımın tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
İdare tarafından mesleki ve teknik yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
5.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 7 TRY (Türk Lirası) karşılığı J.Tedarik Merkezi Komutanlığı Bor
nova/İzmiradresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İZMİR J. TEDARİK MERKEZİ K.LIĞI 2 NU’LI İHALE KOMİSYON BAŞKANLI
ĞI (İDARE GÖREVLİSİNE TESLİM EDİLECEKTİR.) adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli ta
ahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, mal kalem-kalemleri için teklif birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu, üzerine ihale
yapılan istekliyle her bir mal kalemi miktarı ile bu mal kalemleri için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulu
nan toplam bedel üzerinden birim fiyat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, kısmı teklif verilebilir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecek
lerdir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 150 (YÜZELLİ) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Sondakika 24/1
Basın:824
İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne bağlı İlçe Müdürlükleri Temizlik Hizmetlerinde çalıştırılmak üzere Temizlik
hizmet alımı 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır:
İhale Kayıt Numarası
: 2014/7745
1-İdarenin
a) Adresi
: Üniversite Caddesi No:47 35100 BORNOVA/İZMİR
b) Telefon ve faks numarası
: 2324351003 - 2324622493
c) Elektronik Posta Adresi
: [email protected]
ç) İhale dokümanının görülebileceği
internet adresi
: https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ 2-İhale konusu hizmetin
a) Niteliği, türü ve miktarı
: 19 adet Temizlik Personeli Hizmet Alımı
Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden
ulaşılabilir.
b) Yapılacağı yer
: İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğüne bağlı İlçe Müdürlükleri
c) Süresi
: İşe başlama tarihi 03.03.2014, işin bitiş tarihi 31.12.2014 3- İhalenin
a) Yapılacağı yer
: Üniversite Caddesi No:47 Bornova-İZMİR
b) Tarihi ve saati : 17.02.2014 - 10:00
4.
İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler:
4.1.
İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler:
4.1.1. Mevzuatı gereği kayıtlı olduğu Ticaret ve/veya Sanayi Odası veya Meslek Odası Belgesi;
4.1.1.1.Gerçek kişi olması halinde, kayıtlı olduğu ticaret ve/veya sanayi odasından ya da ilgili meslek odasından, ilk ilan ve
ya ihale tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.1.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgili mevzuatı gereği kayıtlı bulunduğu ticaret ve/veya sanayi odasından, ilk ilan veya iha
le tarihinin içinde bulunduğu yılda alınmış, tüzel kişiliğinin odaya kayıtlı olduğunu gösterir belge,
4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri;
4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi,
4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğinin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimdeki
görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde
bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren
belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri,
4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu.
4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat.
4.1.5 İhale konusu işin tamamı veya bir kısmı alt yüklenicilere yaptırılamaz.
4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimini göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip
ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya
yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve dü
zenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren, standart forma uy
gun belge,
4.2.
Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.2.1 Bankalardan temin edilecek belgeler:
Teklif edilen bedelin %10 dan az olmamak üzere istekli tarafından belirlenecek tutarda bankalar nezdindeki kullanıl
mamış nakdi veya gayrinakdi kredisini ya da üzerinde kısıtlama bulunmayan mevduatını gösterir banka referans
mektubu,
Bu kriter mevduat ve kredi tutarları toplanmak ya da birden fazla banka referans mektubu sunularak sağlanabilir.
4.2.2. İsteklinin ihalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait yıl sonu bilançosu veya eşdeğer belgeleri:
a) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olan istekliler yıl sonu bilançosunu veya bilançonun gerekli
kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini,
b) İlgili mevzuatı uyarınca bilançosunu yayımlatma zorunluluğu olmayan istekliler, yıl sonu bilançosunu veya bilançonun ge
rekli kriterlerin sağlandığını gösteren bölümlerini ya da bu kriterlerin sağlandığını göstermek üzere yeminli mali müşavir
veya serbest muhasebeci mali müşavir tarafından standart forma uygun olarak düzenlenen belgeyi sunar,
Sunulan bilanço veya eşdeğer belgelerde;
a) Cari oranın (dönen varlıklar / kısa vadeli borçlar) en az 0,75 olması,
b) Öz kaynak oranının (öz kaynaklar/ toplam aktif) en az 0,15 olması,
c) Kısa vadeli banka borçlarının öz kaynaklara oranının 0,50’den küçük olması, yeterlik kriterleridir ve bu üç kriter birlikte
aranır.
Yukarıda belirtilen kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde, son iki yı
lın parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanmadığına bakılır.
Serbest meslek erbabının vereceği, ilgili mevzuatına göre düzenlenmiş ve onaylanmış serbest meslek kazanç defteri
özetinde gösterilen değerlere göre, son yıla ait toplam gelirin toplam gidere oranının veya son iki yıla ait gelir ve giderle
rin parasal tutarlarının ortalaması üzerinden bulunacak oranın en az (1,25) olması şartı aranır. Serbest meslek kazanç
defteri özetinin yeminli mali müşavir veya serbest muhasebeci mali müşavir ya da vergi dairesince onaylı olması gerekir.
İhale veya son başvuru tarihi yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait belgelerini sunmayanlar, iki önceki yıla
ait belgelerini sunabilirler. Bu belgelerde yeterlik kriterini sağlayamayanlar ise iki önceki yılın belgeleri ile üç önceki yılın
belgelerini sunabilirler. Bu durumda, belgeleri sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterleri
nin sağlanıp sağlanmadığına bakılır.
4.2.3. İş hacmini gösteren belgeler:
a) İhalenin yapıldığı yıldan önceki yıla ait toplam ciroyu gösteren gelir tablosu,
b) Taahhüt altında devam eden hizmet işlerinin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen hizmet işlerinin parasal tutarını göste
ren, ihalenin yapıldığı yıldan önceki yılda düzenlenmiş faturalar,
Bu belgelerden birinin sunulması yeterlidir.
Toplam cironun teklif edilen bedelin %25’inden , taahhüt altında devam eden işlerin gerçekleştirilen kısmının veya bitirilen
işlerin parasal tutarının ise teklif edilen bedelin %15’inden az olmaması gerekir. Bu kriterlerden herhangi birini sağlayan
ve sağladığı kritere ilişkin belgeyi sunan istekli yeterli kabul edilir.
Bu kriterleri bir önceki yılda sağlayamayanlar, son iki yıla ait belgelerini sunabilirler. Bu takdirde son iki yılın parasal tutar
larının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp sağlanamadığına bakılır.
Yılın ilk dört ayında olan ihalelerde, bir önceki yıla ait gelir tablosunu sunmayanlar, iki önceki yılın gelir tablosunu sunabi
lirler. Bu gelir tablosunun yeterlik kriterini sağlayamaması halinde, iki önceki yılın ve üç önceki yılın gelir tabloları sunula
bilir. Bu durumda, gelir tabloları sunulan yılların parasal tutarlarının ortalaması üzerinden yeterlik kriterlerinin sağlanıp
sağlanmadığına bakılır.
4.3.
Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler:
4.3.1. İş deneyim belgeleri:
Son beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında kabul işlemleri tamamlanan ve teklif edilen bedelin % 50
oranından az olmamak üzere, ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler.
4.4.
Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler:
4.4.1.
Resmi veya Özel Sektörde Temizlik Hizmet Alımı
5.
Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir.
6.
İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir.
7.
İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması:
7.1.
İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirası) karşılığı İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl
Müdürlüğü Döner Sermaye İşletmesi adresinden satın alınabilir.
7.2.
İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri
zorunludur.
8.
Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar İzmir Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü adresine elden teslim edilebilece
ği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir.
9.
İstekliler tekliflerini, Birim fiyatlar üzerinden vereceklerdir. İhale sonucu üzerine ihale yapılan istekliyle, her bir iş kale
minin miktarı ile bu kalemler için teklif edilen birim fiyatların çarpımı sonucu bulunan toplam bedel üzerinden birim fi
yat sözleşme imzalanacaktır.
Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir.
10.
İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat verecekler
dir.
11.
Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 90 (doksan) takvim günüdür.
12.
Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez.
Sondakika 24/1
Basın:791
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
Resmi İlanlar: www.ilan.gov.tr’de
T
ürkiye Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih
Terim, İzmir'de Altınordu Futbol Eğitim Kurumları Sait Altınordu Yerleşkesi'ni ziyaret etti.
Terim, küçük futbolcular tarafından, "Hoşgeldin Fatih
dede." diyerek karşılandı. Altınordu A.Ş. Başkanı Seyit Mehmet Özkan ve kulüp yöneticileriyle birlikte
yerleşkeyi gezerek tesiste incelemelerde bulunan Terim, farklı sahalarda antrenman yapan oyuncuları seyretti. Kulüp başkanı ve yöneticilerinden bilgi aldı.
Tesislerden çok etkilendiğini, ülke futbolunun böyle tesislere, böyle bir anlayışa, vizyona ihtiyacı olduğunu belirten Terim, “Altınordu'da bunu görmek beni
mutlu etti. Örnek bir akademi kurmuşlar. Tekniğiyle,
fiziğiyle, performansıyla, özel dersleriyle, yaklaşımlarıyla çocukların mutlulukları gözlerinden okunuyor.
Yedi sekiz küçük çocuğumuzla konuşurken ayrı şehirlerden geldiklerini öğrendim. Bu çok daha güzel bence. Burayı artık bir okul, ekol olarak belirlemişler. O
önemli. Zaten Mehmet Bey'in çalışmaları, uzun zamandır güzel şekilde devam ediyor. İyi ki gelmişim,
gelmeseydim üzülürdüm. Futbol adamı olarak çok etkilendim." dedi. Kulübün Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki tesislerini de ziyaret edeceğini söyleyen Fatih Terim, her yere gideceğini, bu tip yerlerin çoğalması gerektiğini ifade etti. Bu tip düşünenleri fazlalaştırmak,
teşvik edip yanında olmak gerektiğine değinerek,
“Tesislerin, bir Avrupa kulübünün altyapısından farkı
yok. Çözümü dışarıda aramaya gerek yok, Türkiye'de
de var böyle şeyler. Başkanından en küçük yaştaki
hizmetlisine kadar aradaki tüm insanları Türkiye Futbol Federasyonu, şahsım ve Türk futbolu adına tebrik
ediyorum. Bu çalışmanın filizleri, en kısa zamanda
verecektir. Tek dileğim, bu tür örneklerin çoğalması.
Bu bir vizyon, özveri ve sevgi işi. Bunun ekonomik
kısmı var ama bu yaklaşıma herkes yardımcı olur.
Bunları ne kadar çoğaltırsak o kadar çabuk ayağa kalkacağız. Çocuklarımızın iyi yetişmesi için, birer yıldız, iyi futbolcu, iyi insan olması için okulla beraber
yürütülebilir. En güzel örneği burası." şeklinde konuştu. Devrim yaparken herkesin elini taşın altına sokması gerektiğini belirterek, “Hiçbir gerileme olmaz bizde. Ne zaman geldiysek, her zaman bir değişiklik olacaktır " dedi. Altınordu Başkan Özkan tarafından Terim’e, futbolculuk döneminde Galatasaray'a imza attığı ve yanında Metin Oktay'ın bulunduğu fotoğrafın
resmedildiği gümüş bir tabak hediye edildi. Terim,
"Metin ağabeyle olmasının ayrı bir anlamı oluyor.
Kendisi Galatasaray'a transferimde çok önemli rol oynamıştı. Bir efsaneyle olması daha anlamlı kılıyor."
diye konuştu. (CİHAN)
HAVLU (AYAK,BANYO) SATIN ALINACAKTIR
JANDARMA TED.MRKZ.K.LIĞI(BORNOVA/İZMİR) İÇİŞLERİ BAKANLIĞI
JANDARMA GENEL KOMUTANLIĞI
SAYFA 16
SİYAH MAVİ KIRMIZI SARI
24 Ocak 2014 Cuma
www.sondakikagazetesi.com
Mucize bebek
anne sevgisi
ile yaşıyor!
Doğum sırasında oksijensiz kaldığı
için beyni zarar gören ve nefes alamadığı için günde yaklaşık 50 nöbet
geçiren 8 aylık Çınar bebek, annesi Selda Eray'ın zorlu mücadelesi sayesinde
yaşamını sürdürüyor. Anne Eray,
"Gülmesi bile bana yetiyor" dedi
Doğum sırasında oksijensiz kaldığı için
beyni zarar gören ve nefes alamadığı için
günde yaklaşık 50 nöbet geçiren 8 aylık Çınar
bebek, annesi Selda Eray'ın zorlu mücadelesi
sayesinde yaşamını sürdürüyor. Yutma refleksi
olmadığı için oğlunu 8 saat makineye bağlayarak besleyebilen Selda Eray, yaptığı açıklamada, parçalanmış bir aileden geldiğini, en
büyük hayalinin de mutlu bir yuva olduğunu
anlattı. Çocukları çok sevdiği için okul öncesi
öğretmeni olduğunu söyleyen Eray, çocukluk
aşkıyla 19 yaşındayken evlendiğini, eşi
Mehmet Eray ile evliliğinin ilk yıllarında
çocuk sahibi olamadıklarını kaydetti. Rahminde ve memesinde çıkan kistler nedeniyle
ameliyat olduğunu dile getiren Eray, doktorların torsiyon tanısı nedeniyle rahmini almaya
karar verdiği anda hamile olduğunu öğrendiğini ancak her şeye rağmen bebeğini dünyaya getirmeye karar verdiğini belirtti.
"Nefes alamayınca çok korktum"
Karataş Hastanesi'nde zor geçen doğum
sırasında bayıldığını, oğlunun da oksijensiz
kaldığını söyleyen Selda Eray, sözlerini şöyle
sürdürdü: "Doğum için Anneler Günü olan 12
Mayıs'ta hastaneye yattım. Doğum sonrasında
nefes alamadı. Küçücük bir sedyeye yatırdılar,
solunumun sağlanması için entübe edildiğini
biliyorum. O benim Anneler Günü hediyemdi,
gitmemesi için yalvarıyordum. Sonra eşim
yanımıza geldi ve oğlumuza 'Ben geldim
oğlum, evimize gidelim' dedi. O anda Çınar da
nefes almaya başladı. O gün bugün mücadelemiz sürüyor." Çınar'ın 54 gün boyunca
kuvözde kaldığını dile getiren Selda Eray,
oğlunun beyninde doğum sırasında hasar oluştuğunu, emme yutma refleksini kaybettiğini,
buna bağlı olarak nefes alma konusunda zorluk
yaşadığını ve günde 50'ye yakın nöbet
geçirdiğini anlattı. Günde 8 saat makineciye
bağlanarak beslenen Çınar'ın aynı zamanda
tiroit hastası olduğunu, görme kaybının da bulunduğunu kaydeden anne Eray, tek isteğinin
oğlunun hortumdan kurtulması olduğunu,
bunun için tıp dünyasından destek beklediklerini vurguladı. Oğlundan vazgeçmeyi bir an bile
düşünmediğini söyleyen Selda Eray, "Diğer bebeklerin gülmesi anneler için olağan üstü bir
şey değil belki ama Çınar'ın ağzının yana hafif
kayması bile bizim için çok önemli. Oğlumun
tebessüm ettiği gün ben hiç ağlamadım" dedi.
Moral olarak bir dönem çöktüğünü, Çınar'ın
masraflarının da aylık 5 bin liraya ulaştığını
dile getiren Eray, her şeye rağmen oğluyla çok
mutlu olduğuna da işaret etti.
Çınar'ın babası Mehmet Eray da dünyaya
yine gelse ve seçme şansı olsa Çınar'ı isteyeceğini kaydederek, "Belki normal bir çocuğumuz olsa hayatı kavrayamayacaktık. Bizim
gibi öyküsü olan başkaları da vardır. Kendilerini salmasınlar ve çocuklarından hiç
vazgeçmesinler" dedi. (AA)
İzmir'in yeni yolcu
gemileri haftaya geliyor
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Yeni gemilerimizden
ilki haftaya geliyor. Tramvayın kent için çok önemli avantajları var. Karayolları, Yeni Foça’ya yapacağımız kanal projesi için yolun kenarından bize
geçiş izni vermediğinden 1.5 yıldır bekliyoruz’’ şeklinde konuştu
Hikmet DAĞTEKİN
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu,
İzmir Deniz Ticaret Odası yönetimini ziyaret etti. Meclis
Başkanı Geza Dologh, Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf
Öztürk ve Yönetim Kurulu üyeleriyle bir araya gelen
Başkan Kocaoğlu, İzmir denizciliğinin gelişmesi için
yürüttükleri çok sayıda proje ile ilgili bilgi aktardı. Çakmaklı, Çandarlı ve Nemrut limanlarının önemine değinen
Başkan Kocaoğlu, kentin geleceği açısından İzmir Limanı’nın büyümek zorunda olduğunu hatırlattı. Başkan
Kocaoğlu, “Doğu ve Güney Ege’yi taşıyacak olan liman,
İzmir Limanı’dır. Kim gelirse gelsin, kim ne derse desin,
İzmir Limanı büyüyerek konteyner limanı olmaya devam
edecektir. Bu, kentin geleceği için çok önemlidir. Bunda
da ciddi bir işbirliğine ihtiyacımız var. Yat limanları
konusunda eski DLH ile mutabık kaldık. Yerlerinde bize
göre, kentin geleceğine göre ufak tefek hatalar vardı.
Düzelttik, mutabık kaldık. Önümüzdeki hafta yolcu kapasitesiyle dünyanın en büyük kompozit gemimiz İzmir’de
olacak. Orta ve dış körfezde hizmet verecek daha hızlı 2
gemimiz de yapılıyor. En azından bir tanesinin bu yaz sezonuna yetişmesini arzuluyoruz. Yetişirse bu yaz orta ve
dış körfezde yolcu taşıyacağız. Gerçekten İzmir tersaneciliğinde çağı yakalayan bir teknoloji, denizcilik sektörüne
ve ülke ekonomisine katkı koyacak” diye konuştu. Başkan
Kocaoğlu, Ege’ye mutlaka bir tersane gerektiğini hatırlatarak, gemi yapmak ve Ege ve Akdeniz’de sefer yapan
gemilerin bakımı için bunun çok önemli olduğunu vurguladı. Büyük Körfez Projesi ile ilgili yürütülen çalışmalar
hakkında da bilgi veren Başkan Kocaoğlu, “Kazıcı
gemimiz Ata Sanayi’nde yapıldı. Bir boru sistemi yapmamız lazım. Körfez, taşıma ile temizlenemez. Sasalı’daki 1000 dönümlük alanda geri dönüşüm tesisi kurmak istiyoruz. Körfez’den çıkacak alüvyon, kil gibi malzemeleri
dönüştürerek kente kazandırmayı planlıyoruz” dedi.
DTO Başkanı’ndan teşekkür
Ziyaretten büyük onur duyduklarını belirten İzmir Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk,
“İzmir denizciliği için elimizden gelen her şeyi yerine getirmeye çalışıyoruz. 8 ay evvel bu yola çıktık ve çok güzel
şeyler yapmaya gayret gösteriyoruz. İzmir ilklerin şehri.
Bu kompozit gemilerin İzmir’e geliyor olması bunun bir
kanıtı. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Şu an 13 milyon yolcu taşınıyor. Yeni gemilerle bu oran 2 katına çıkacak. 26 – 27 milyon kişi denizle iç içe olabilecek” diye
konuştu. Büyük Körfez Projesi’nin çok önemli olduğunu
ve Körfez’in geleceği açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Öztürk, bu konuda İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne destek vermeye hazır olduklarını söyledi.
Tekne parklarına ihtiyaç olduğunu Yusuf Öztürk, “Marina yapmak bence çok doğru karar olmayabilir. Yerleri
farklılaşabilir. Çok daha az maliyetli birçok yerde insanın
denize güvenli bir şekilde inebileceği bu parkların yapılması şehrin denizle iç içe yaşamasını sağlayacaktır” dedi.
Kıyı projesi kapsamında denizle ilişkiyi sağlayacakları
tekne parklar olduğunu kaydeden Başkan Kocaoğlu ise
“İzmirliler Kordon’a gelip teknesini park edebilecek. Ancak denizin içine bir şey yapmak izinle ilgili. Biz şimdi
ciddi bir şekilde karada düzenleme çalışmalarını sürdüreceğiz. Zaman içinde izin aldıkça gerçekleştireceğiz. 40 kilometrelik kıyı bandını yeniden tasarlıyoruz. Yapabildik-
lerimizi hemen yapıyoruz, diğerlerini de izin almak için
müracaatlarımızı, mücadelemizi sürdüreceğiz. İzin
aldığımızı yapacağız. Yola çıkmak önemli” dedi.
Tramvay kenti bölmez
Gazetecilerin iktidar partisi adayının “Tramvay şehri
ikiye bölecek” ve “Narlıdere ve Buca metro hatlarının projesi yok” yönündeki iddiasını sorması üzerine bir değerlendirme yapan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz
Kocaoğlu, şunları söyledi;
“Hiçbir belediye başkanı adayıyla polemiğe girmek istemiyorum. Elimizde iki yerin projesi vardı. Narlıdere’nin
projesi vardı, verildi. Halkapınar’ın projesi vardı, ondan
vazgeçildi. İki tünel şeklinde yapmıştık Yer çok sığ olduğu
için. O da verildi, ama onlar şimdi o hızlı trenle birlikte
yapmayı, yani hızlı trene bizim metroyu ilave edecekler.
Kurulsun da bizim bir itirazımız yok. Yeter ki, biz rahatlıkla metro seferlerimizi yapalım, yolcumuzu taşıyalım.
Tramvay konusunda bütün İzmirli hemşehrilerimizle
konuştuk. Tramvayın kenti böleceğine inanmıyoruz. Proje
bittiği zaman yarışmalarla, yürüyen bantlarla, merdivensiz
sanat eseri köprüler yapıldığı zaman denizle irtibatı kuracak. Ve bu taşıma sürecimiz kenti bölmeyecek, raylı sisteme geçişi hızlandıracak, ayrıca kentin havasını kirletmeyecek, dışa bağımlılığı azaltacak, fosil yakıt yerine
elektrik kullanacağız. Bütün bu avantajlarını kent için,
kentli için sıralarsak bize göre son derece önemli. Ayrıca
trafik rahatlayacak. Biz bu projeye İzmirli hemşehrilerimizle birlikte karar verdik, ihaleye çıktık. 26 Şubat’ta ihalesi
var. Umarım bir aksilik olmaz ve başlarız. 3 yıl öngörüyoruz. 2017 başında tramvayla seyahat etmeye başlarız.
Tramvay hattımız Üçkuyular’dan Halkapınar’a, Alaybey’den de Mavişehir-İzban İstasyonu’na kadar çalışacak”
Tramvay projesini yapmak 3 – 4 sene sürer mi?
Tınaztepe tramvay hattının projelerini çizdirdiklerini ve
ihalesine çıktıklarını söyleyen Başkan Kocaoğlu, “Ulaştırma Bakanlığı ‘biz yapacağız’ deyince durdurduk. Kullanılmayan eski banliyö hattını, Devlet Demiryolları’ndan
talep ettik. Tramvay yapıp Tınaztepe ile birleştirecektik.
Bize vermedikleri için güzergahı değiştirip proje ihalesine
çıktık. Ardından ‘Burayı da biz yapalım’ dediler. Kente
yapılsın da, kim yaparsa yapsın. ‘Allah razı olsun, yapın’
dedik. O zaman projenin içinden güzergah netleşmediği
için bunu çıkarttık. 1800 metrelik hat boyunca bizim proje
yaptırma yetkimiz yok. O zaman verdik. Bir tramvay projesinin yapılması Devlet Demiryolları, Ulaştırma Bakanlığı, DLH için 3-4 sene sürüyorsa ona da saygı duymaktan, teşekkür etmekten başka çaremiz yoktur. Ama hiçbir
adayımızla polemiğe girmek istemiyorum. Ben yaptıklarımı anlatacağım, herkes yaptıklarını anlatsın. İzmirli
hemşehrilerimiz karar versin” diye konuştu.
Yeni Foça’ya arıtma kuruyoruz
İktidar partisi adayının “Yeni Foça’da kanal yok” açıklamalarını soran gazetecilere de konuyla ilgili bilgi veren
Başkan Kocaoğlu, şöyle konuştu: “Kanalizasyon ve arıtma konusunda açık ara Türkiye’de bir numarayız.
Türkiye’de yapılmış tüm ileri biyolojik arıtmaların yüzde
25’i İzmir’de. Yani İzmir’de bütün illerden kaç misli ilerdeyiz. Eski Foça’da vidanjörle çektiğimiz yerler var.
Sit’ten dolayı kazı başkanımız izin vermiyor. Yeni Foça’da
ise arıtma ve kanalizasyon yapamadık. Neden? Yeni
Foça’da birçok yer birinci derece doğal sit alanı. Arıtma yerini bulduk, kamulaştırdık. Arıtma projesi bitmeden, arıtma ihalesine çıkmadan kanalizasyon ihalesine çıkmıyoruz.
Gerekçesi de şu. Arıtmasını projelendirmediğimiz yer altındaki bir atığı örneğin Yeni Foça’da herkesin denize
girdiği sahile bırakmak doğru mudur? Vidanjörlerle çekiyoruz. Yeni Foça arıtması için yer problemi bitti. İhaleye
çıkıyoruz. Sayın Bakan da çok iyi biliyor ki defalarca kez
söyledik. Karayolları Yeni Foça’ya yapacağımız kanal
projesi için yolun kenarından bize geçiş izni vermediği
için 1.5 yıldır bekliyoruz. Yani hem bunu bekletip ondan
sonra…. Gizlimiz saklımız yok. Kürsüden arıtmaları anlatırken bir Yeni Foça kaldı diye bangır bangır bağırıyorum. Yeni Foça arıtması için de önümüzdeki günlerde ihaleye çıkıyoruz. Seferihisar, Urla, Gümüldür, Ürkmez de
arıtma var mıydı? Torbalı, Ayrancılar, Kemalpaşa, Menemen, Aliağa da var mıydı? Çok şükür hepsi halloldu”.
Okula gitmeden ilkokulu bitirdi!
Akciğerindeki yüksek enfeksiyon riski nedeniyle bugüne kadar hiç
okula gidemeyen 16 yaşındaki Ferhat Tamtürk, hastanedeki ve
evine gelen öğretmenleri sayesinde 5. sınıfa kadar geldi Öğretmen
Çelik, "Öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha farklı bir diyalog var
aramızda, artık ailemizin parçası" dedi
Akciğerlerindeki yüksek enfeksiyon riski nedeniyle bugüne kadar hiç okula gidemeyen, hastanedeki ve evine gelen öğretmenleri sayesinde 5. sınıfa kadar yükselen
16 yaşındaki Ferhat Tamtürk, bu yıl da
karne heyecanını hastanede yaşadı. Sık
sık akciğer enfeksiyonu geçiren ve
bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için 9
yıldır Dr. Behçet Uz Çocuk Hastanesi'nde
tedavi gören Ferhat, eğitim hayatını hastanede sürdürüyor. Okul, öğretmen, sınıf
gibi kavramları hastane sınıfında öğrenen
ve azmi sayesinde 5. sınıfa kadar yükselen
Ferhat, 5. sınıfın ilk dönemini de başarıyla
tamamlayarak karnesini aldı. Anne Ayfer
Tamtürk, yaptığı açıklamada, oğlunun okul
çağına geldiğinde enfeksiyon tehlikesi nedeniyle okula başlayamadığını belirterek,
hastanedeki odasına gelen öğretmenler
sayesinde okul hayatıyla tanıştığını anlattı.
Ferhat'ın okuma yazmayı hastanede
öğrendiğini kaydeden anne Tamtürk,
çocuğunun eğitimden geri kalmamasından
duyduğu memnuniyeti dile getirdi.
Tamtürk, tedavinin evde sürdüğü dönemlerde evde eğitim hizmetinden yararlandıklarını, eve gelen öğretmenler aracılığıyla
oğlunun derslerine devam edebildiğini ifade ederek, eğitim öğretim yılının çoğunu
hastanede geçirdiklerini aktardı.
- "Çok başarılı"
Ferhat Tamtürk'ün ilk öğretmeni olan
hastane sınıfında görevli Gülistan Çelik
de Ferhat'la 2007 yılında, Büyük Çocuk
Servisi'ne yatak başı eğitimi için
geldiğinde tanıştığını belirtti. O günden
beri birlikte olduklarını anlatan Çelik, "İlk
öğretmeni ben oldum. Başta ona masallar okurdum yatağı başında. Zaman
içinde okuma yazma çalışmalarına
başladık. Okumayı burada öğrendi. İlerleyen zamanlarda evde olduğu zaman
evde eğitim alması için yönlendirdik.
Eve gittiğinde eve öğretmenleri gidiyor"
diye konuştu. Çelik, Ferhat'ın çok
başarılı bir öğrenci olduğunu vurgulayarak, "Aile gibi olduk.
Öğrenci-öğretmen ilişkisinden daha
farklı bir diyalog var aramızda, artık
ailemizin parçası" dedi. Ferhat Tamtürk
de en sevdiği dersin Matematik
olduğunu, resim çizmekten de keyif
aldığını söyledi. Sınıfta vakit geçirmeyi
sevdiğini belirten Ferhat, sınıf
arkadaşlarıyla oyun oynamaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti. (AA)