SAYFA 1 3 Eylül Çarşamba 2014 Sayı: 452 www.guneyege.net 1 TL Türkiye Kamu Sen Muğla İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata Milli Eğitimde yapılan yönetici atamaları ile ilgili olarak basın açıklaması yaparak okulların torpiili müdürlere emanet edilmek istendiğini dile >>7’de getirdi. Dalyan Mahallesi ’nde korku ve gerilim filmlerini andıran bir trafik kazası meydana geldi. Paramparça olan araçtan sağ kurt ulan sürücü ayağınd a kırıklar olduğu için hastaneye kaldırıldı.> >3’te Ortaca Hayvan DOSTLARI Derneği ve HAYTAP temsilcisi Türkan Dağdelen kaleci Volkan Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu. >>4’te Bodrum’da bulunan kulüpte bir yıl önce ödenen 98 bin TL’lik hesap dudak uçuklattı. >>7’de Kano sporcusu Serkan Kakkaç Türkiye şampiyonu olarak milli takıma seçildi. Efe Çetinkaya ise Türkiye 2'ncisi oldu. Başarılı sporcular düzenlenen törenle kupa ve madalyalarını aldılar. >>11’de Köyceğiz’de düzenlenen 3 ncü motosiklet festivalinin ardından 9. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri festivali yapıldı. Düzenlenen festivalde yıldızlar geçiti yaşandı. >>11’de Dalaman Kaymakamı Yılmaz Şimşek, beraberinde Jandarma Komutan Vekili ve Gürleyik Mahalle Muhtarı ile birlikte rafting yapılan alanda incelmelerde bulundu. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 2 2 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE “Seyahat ediniz, sıhhat bulunuz.” Sözü üzerine bizde çok duyduğumuz, merak ettiğimiz, televizyonlarda gördüğümüz yeşil Karadeniz’i görmek istedik. Köyceğz’in sıcaklarından kurtulup, aiecek dostlarımızla bir Karadeniz turuna çıktık. 17 Ağustos 2014 günü saat 17.30 civarında Bodrum Gündoğan’dan yola çıktık. Yolculuk eğlenceli ve kahkaha içinde geçti. Otobüste bize çeşitli ikramlarda bulunuldu. Bafa gölü üzerinden Söke’ye ulaştık. Outlet’e saptık. İsteyen yemek yedi, isteyen gezdi. Geceyi otobüste geçirdik. Yarın bizi güzel bir gün bekliyor. 18 Ağustos sabahı hafif yağmurlar eşliğinde Bolu’ya vardık. Kahvaltımızı yaptıktan sonra, Nilüfer çiçekleriyle süslü Abant gölünü gezdik. Abant gölü kenarında sabah yürüyüşümüz yaptıktan sonra, Zonguldak, Ereğli, Bartın üzerinden Amasra’ya hareket ettik. Akçakoca’da Karadeniz bizi dev hortumlarıyla karşıladı. Sahil tünellerinden geçtik. Bir iki saat içerisinde Amasra’ya ulaştık. Şehir terasından şehri kuşbakışı izledik. Yeşil ile mavinin buluştuğu tarihi kent olan Amasra’da yemek yiyeceğimiz Çeşm-i Cihan restoranta gittik. Yemeğimizin ardından Amasra’nın meşhur çarşısını gezip, Safranbolu’ya hareket ettik. Yemyeşil ağaçların oluşturduğu tünellerden geçerek Safranbolu’ya ulaştık. İlk Hıdırlık tepesinden Safranbolu’yu izledik. Çarşısını gezdik. Orada alışveriş sonrasında şehir merkezindeki otelimiz Zalifre’ye yerleştik. 19 Ağustos sabahı Kastamonu’ya hareket edip ulaştığımızda Pir Şeyh, Şaban-ı Veli Hazretlerinin türbesini gezip, Şerife bacı anıtına gittik. Fotoğraflar çekip, Kastamonu’nun meşhur çekme helvasını alıp, Yağmur eşliğinde Sinop’a hareket geçtik. Sinop’un meşhur mantısından tattık. Kaleye çıktık. Ardından çarşı gezisiyle birlikte tarihi Sinop Cezaevini gezerek, Ordu Ünye’ye geçip, Difana otele yerleştik. 20 Ağustos sabahı Ordu’ya hareket ettik. Ordu yolunda Türkiye’nin en uzun tüneli olan Nefise Akçelik tünelinden geçtik. Ordu’da teleferik ile Boztepe’ye çıkıp kuşbakışı izledikten sonra şehre inip, Giresun’a hareket ettik. Giresun’a vardığımızda Giresun kalesini ve Topal Osman’ın mezarını ziyaret ederek Akçaabat’a geçtik. Akçaabat’ın meşhur köftesi ile birlikte laz böreğini yedik. Trabzon’a ulaştık. Trabzon’da Ayasofya Müzesi’ni ve Atatürk Köşkü’nü gezip kalacağımız Black Sea otele yerleştik. 21 Ağustos sabahı Sümela Manastırına doğru yola çıktık. 1 saat sonra manastıra vardık. Otobüs bizi girişte indirdi. Minibüsler bizi belirli bir yere götürüp indirdi. Yürüyerek manastıra ulaştık. Manastırda ana kiliseyi ve diğer odaları gezdik. Rize’ye doğru yola çıktık. Rize’de botanik bahçesini gezdik. Oradan Çamlıhemşin üzerinden Ayder yaylasına gittik. Yaylanın ünlü şelalesi olan Gelin tülü manzaralı fotoğraflar çekip otelim olan Altıparmak’a yerleştik. 22 Ağustos sabahı Batum’a doğru hareket ettik. Sarp Sınır Kapısında 15 TL. karşılığında gümrükten formlarımızı alıp doldurduktan sonra, kimliklerimizi gösterip Gürcistan’a girdik. Batum’da ilk olarak bir Türk lokantasında Gürcüstan’ın meşhur yemeği Khacha Puri yedik. Teleferik ile Batum’u kuşbakışı gören tepeye teleferik ile çıktık. Orayı gezip, aşağıya inerek. Gezi grubunun istekleri üzerine şehri gezdiren bir araca bindik. Şehir gezimizin sonrası otobüsümüz bizi akşam yemeğimizi yiyeceğimiz Hulus Castle’ye götürdü. Orda da Khacha Puri yedik. Akşam yemeğinin ardından ışıklı su gösterilerinin ardından Otelimiz Legacy’ye yerleştik. 23 Ağustos sabahı tekrar Sarp sınır kapısından geçerek Türkiye sınırlarına girdik. Trabzon Uzungöl’e doğru hareket ettik. Uzungöl’de fotoğraflar çekip, Kayabaşı’na doğru hareket ettik. Yolda bıçak molası için Sürmene’de durduk. Bıçaklarımızı aldıktan sonra 2000 m. Yükseklikteki Kayabaşı Yayla kent tesislerine kıvrım kıvrım sisli yollarından ulaşıp yerleştik. 24 Ağustos sabahı Samsun’a doğru yola çıktık Giresun’dan geçerken fındık almak için mola verdik. Fındıklarımız aldıktan sonra Samsun’a ulaşıp Bandırma vapurunu gezip, Yafeya otele yerleştik. Ardından otelimizin karşısında bulunan yabancılar pazarını, İlk Adım heykelini ve Atatürk heykelini gezdik. Otele geri döndük. 25 Ağustos günü sabahleyin Amasya’ya doğru yola koyulduk. Amasya’da müzeyi gezdikten sonra eski konaklarından birini ve şehir bimarhanesini gezdik. Bize verilen serbest zamanı kullanıp, Eski Köyceğiz Kaymakamı ve şimdi Amasya Valisi olan İbrahim Halil Çomaktekin’i Dedem Adnan Tüfekçi ve H. Hüseyin Yoldemir ile birlikte ziyaret ettik. Oradan ayrıldıktan sonra Ferhat’ın Şirin için dağları deldiği yere gidip, orada bulunan müzeyi ve anıt mezarı gezdik. Amasya’dan Çorum’a doğru hareket ettik. Çorum’da meşhur leblebi molası verdik. Molanın ardından kalacağımız Çorum büyük otele yerleştik. 26 Ağustos sabahı Çorum’dan ayrılıp Ankara’ya gittik. Ankara’da Anadolu Medeniyetleri Müzesini, 2. TBMM’ni gezip, Kızılay meydanında serbest zaman geçirdik. Ardından Anıtkabir’e gidip, o gün 6000 bin gönüllünün yapacağı Atatürk siluletine tanık olduk. O mutlu günü yaşamamız bana çok mutluluk verdi. 6000 bin gönüllü dağıldıktan sonra Anıtkabir gezimizi yapıp, Bodrum’a doğru yola çıktık. 27 Ağustos sabahı Bodrum’a ulaştık. Tur Başkanımız: Pembe Çömez, Rehberimiz: Halime Seçkin’e teşekkürlerimi sunuyorum. Karadeniz gezimizi ne kadar yazarsak yazalım sayfalara sığmaz. Sizde fırsatını bulup bir Karadeniz turu yapmanızı tavsiye ediyor huzur içinde yaşamanızı diliyorum. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 3 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE 3 Ekşiliyurt’ta Kaza Haber Foto: Salih Cura Ortaca Ekşiliyurt Mahallesi Dalyan yolu üzerinde meydana gelen trafik kazasında araçta bulunan üç kişi yara almadan kurtuldu. Edinilen bilgiye göre, Ortaca istikametinden Dalyan istikametine seyreden Muhammet Şen(19) idaresindeki 48 RA 770 plakalı araç sürücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi nedeni ile Ekşiliyurt Mahallesi mevkiinde şarampole savruldu. Kazada araç sürücüsü Muhammet Şen, araçta bulunan Doğan Şanal(15) ve Okan Şanal(14) yara almadan kurtulurken araçta maddi hasar meydana geldi. Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor. Ortaca ve Göcek’ te meydana gelen trafik kazalarında 4 kişi yaralandı. Haber Foto: Ömer Kundakçı Ortaca Cumhuriyet Caddesi hastane yakınında motosiklet ile otomobil çarpıştı. Kazada araçlarda maddi hasar meydana geldi. Göcek’ te meydana gelen trafik kazasında ise 4 kişi yaralandı. Kaza Göcek tüneli girişinde meydana geldi. Şaban İlhan yönetimindeki 48 K 9461 plakalı araç sü- Paramparça olan aracın sürücüsü ayağı kırıldığı için hastaneye kaldırıldı Haber/Foto: Celil Bora Alacain Dalyan Mahallesi’nde korku ve gerilim filmlerini andıran bir trafik kazası meydana geldi. Paramparça olan araçtan sağ kurtulan sürücü ayağında kırıklar olduğu için hastaneye kaldırıldı. Edinilen bilgiye göre; Ortaca’nın Eskiköy mahallesinden Dalyan Mahallesi istikametine gitmekte olan araç, direksiyon hâkimiyetini kaybederek kaldırımda bulunan palmiyeye çarparak durabildi. 48 RS 530 plakalı aracı kullanmakta olan R.T (23) paramparça olan araçtan sol ayağı 3 yerinden kırılarak kurtulabildi. R.T, olay yerine gelen 112 acil servislerince Ortaca Devlet Hastanesi’ne, oradan da Muğla Devlet Hastanesine sevk edildi. Paramparça olan aracı görenler sürücünün yaralı olarak kurtulduğunu öğrenince derin bir nefes aldı. Jandarma ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı. Dalaman' da kapısı açık olan ATM’nin alarmının çalması paniğe neden oldu. Haber Foto: Ömer Kundakçı rücüsünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu şarampole devrildi.Kazada araç sürücüsü İlhan ile eşi Pınar İlhan, Birsen Karakuş ve Huriye Karakuş yaralandı. Yaralılar kaldırıldıkları hastanelerde tedavi altına alındılar. Edinilen bilgilere göre; Dalaman’ da şehir merkezindeki Yapı Kredi Bankasına ait ATM’den alarm merkezine ihbar geldi. Dalaman Cumhuriyet Caddesi üzerinde Dalaman belediye binası karşısında bulunan Yapıkredi bankasına ait ATM’nin alarmının çalması üzerine İlçe emniyet müdürlüğü ekipleri olay yerinde inceleme yaptı. Emniyet ekipleri ve Banka yetkilileri yaptıkları incelemede ATM’nin kapısının yarıaçık kaldığı kapıda herhangi bir zor- lanma olmadığı öğrenildi. Olay yeri inceleme ekipleri çevredeki güvenlik kameralarının kayıtlarını incelemeye aldı. SAYFA 4 4 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE Haber Foto: Salih Cura yükşehir Belediyesi Ortaca İtfaiye Grup Amirliği ekipleri yangına müOrtaca Dikmekavak Mahallesinde yer- dahale ederek kısa sürede kontrol leşim alanında meydana gelen otluk altına alıp söndürdüler. Yangın mayangını korkuttu. Yangında mısır ekili hallinde Ortaca Emniyet Müdürlüğü ekipleri güvenlik önlemi aldılar. Yaalan zarar gördü. Edinilen bilgiye göre, Ortaca Dik- kınlardaki binalara sıçramadan sönmekavak Mahallesi'nde 29 Ağustos dürülen yangında yaklaşık 5 dönüm Haber Foto: Ömer Kundakçı Ortaca Hayvan DOSTLARI Derneği ve HAYTAP temsilcisi Türkan Dağdelen kaleci Volkan Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu. Volkan Demirel’in Fenerbahçe-Galatasaray maçının ardından FB TV’ye yaptığı "belediyeler, sokak köpeklerini zehirlesin, yoksa bu iş bana düşecek" açıklamalarına tepkiler sürüyor. Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Muğla temsilcisi ve Ortaca Hayvan Dostları Derneği (HAYDOS) Türkan Dağdelen, İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına yollanmak üzere, Ortaca Cumhuriyet Başsavcılığına başvuruda bulunarak Volkan Demirel hakkında suç duyurusunda bulundu.Dağdelen suç duyurusunda, kaleci Volkan Demirel hakkında soruşturma açılması, soruşturma boyunca ke- sinlikle maçlardan men edilmesini, uzmanlar tarafından ruhsal ve psikolojik muayeneden geçirilmesini, uzmanların görüşü doğrultusunda toplum içinde tehdit, tehlike arz ettiği için gerekli tedaviyi almasının sağlanmasını ve tedavi tamamlanıncaya kadar tecrit edilmesini talep etti.Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) Muğla temsilcisi ve Ortaca Hayvan Dostları Derneği (HAYDOS) Türkan Dağdelen yaptığı açıklamada “Yaşadığımız dünyada, canlılar arasında en zayıf halka, kendilerini savunamayan, çocuklar, yaşlılar, engelliler ve hayvanlardır. Ne yazık ki ülkemizde hayvan hakları hemen hemen yok sayılmaktadır. Eğer bir toplum hayvan haklarını yok sayı- yor ise insan haklarını da korumakta aciz kalır ve kalıyoruz da. 21. yüzyılda modern çağdaş bir Türkiye’de, milyonlarca seyircisi, hayranı olan, genç bir futbolcu onlarca medya kuruluşu önünde “belediyeler sokaktaki köpekleri zehirlesin, yoksa bu iş bana kalacak “ diyorsa, bu da bizim nasıl acınacak bir toplum haline geldiğimizi gösterir. Kaleci Volkan Demirel’in televizyonlarda söylediği cümleler sadece hayvan severler arasında değil, toplumda korkunç bir huzursuzluğa neden olmuştur. Bariz bir şekilde toplumu şiddete çağırmış, binlerce, milyonlarca çocuk ve gençlere kötü örnek olmuş ve şiddete davet etmiştir” dedi.Dağdelen, kaleci Volkan Demirel’in yaptığı açıklamalarla belediyeleri de zan altında bıraktığını ve belediyelerin de Demirel hakkında suç duyurusunda bulunması gerektiğini söyledi. Seyyar baz istasyonlarının yardımıyla aramalarını yoğunlaştıran komandolar, Alman belgeselciyi yola 50 metre kala ölü buldu larında geride kalan 3 günde sonuç alınamamıştı.Muğla İl Jandarma Alay Komutanlığı Komanda Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığında görevli 45 askerin kaMuğla’nın Fethiye ilçesinde araş- tılımıyla dün Faralya Koyu çevretırma yaparken kaybolan Alman bel- sinde yoğunlaştırılan aramalara gece geselci Bernd Girrbac, komandoların de ara verilmeyerek sabaha kadar seyyar baz istasyonları yardımıyla devam edildi. yürüttüğü aramalarda 4 gün sonra Seyyar Baz İstasyonu Getirildi ölü bulundu. Likya Yolu belgesel çekimi ön Alman belgeselci Girrbac’ın çalışır araştırması için eşi Elke ile birlikte vaziyette olması ancak cevap alınFethiye’ye gelen Alman belgeselci maması üzerine Muğla ve AntalBernd Girrbac (58), salı günü öğle ya’dan iki adet seyyaz baz istasyonu saatlerinde Aktaş mevkiinde kay- getirildi. Jandarma iz takip köpeği bolmuştu. Alman belgeselcinin bu- Efor’un da destek verdiği çalışmalunması için Muğla Orman Bölge larda, 5 kilometrelik alan saha daMüdürlüğü, Sahil Güvenlik, AKUT, raltma yöntemiyle tarandı. Cep telefonu sinyalini takip eden jandarma ve vatandaşların birlikte yürüttüğü arama kurtarma çalışma- komando ekipleri, Bernd Girrbac’ı Muğla’nın Sakartepe mevkiinde tatilden dönen içinde 4 kişinin bulunduğu LPG’li otomobil rampa çıkışı alev alarak yandı. Tatilci aile otomobillerinin yanmasını çaresiz gözlerle izlerken karayolunda yanan otomobil nedeniyle trafik durdu. Olay, Muğla-Gökova Karayolu’nun Sakartepe Mevkiinde meydana geldi. İzmir’de yaşayan S.K , 35 H 9925 plakalı otomobili ile eşini ve 2 çocuğunu alarak tatil için Datça İlçesi’ne gitti. Tatili biten aile dönüş yoluna çıktı.Otomobiliyle Sakartepe mevkiinde tırmanışa geçen S.K ,karayolunun 8’inci kilometresine geldiğinde aracın ön kaputundan alevler yükselmeye başladı.. LPG tüpü takılı araçtan çıkan aile itfaiyeye haber vererek yoldan geçen sürücülerden yardım istedi. Alev alev yanan araca LPG tüpünün patlama tehlikesi nedeniyle kimse yaklaşamadı. S.K, aracının gözü önünde yanmasını çaresiz bakışlarla izledi. İhbarı alan Muğla Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri olay yerine kısa sürede ulaşıp alevlere müdahale ederek yanana aracı söndürdü. Polis ekipleri de karayolu çevresinde trafiği durdurdu, LPG tüpünün patlama ihtimaline bu sabah saatlerinde Faralya Mahalesi Karaburun mevkiinde yola 50 metre kala çalıların arasında ölü olarak bulundu. Girrbac’ın cansız bedenine ulaşılmasının ardından bölgeye olay yeri inceleme ekiplerinden destek istendi. karşı önlem aldı. Yangın sonrası otomobil kullanılamaz hale gelirken yangının elektrik aksamından çıktığı tahmin ediliyor.Yangınla ilgili soruşturma başlatıldı. Cuma günü saat 15.30 sıralarında yol kenarında bulunan kuru otların tutuşması sonucu yangın başladı. Yangın kısa sürede yayıldı. Dumanı gören vatandaşların haber vermesi üzerine yangın mahalline gelen Muğla Bü- otluk alanın yandığı belirlendi. Yanan alanın yanında bulunan mısır tarlasının bir kısmı da alevlerden etkilenerek zarar gördü. Yangının çıkış nedeniyle ilgili soruşturma başlatıldığı öğrenildi. Boğulan kişinin deniz astsubayı ahadır hayatını kaybetti. Bölgede amatör olaçetiner olduğu belirlendi rak dalanların, denizin yaklaşık 5-6 metre altında yosunların üzerinde bir kişinin yattığını görmesi üzerine sahil güvenlik ekiplerine haber verdi. Olay yerine giden Datça Sahil Güvenlik ekipleri denizin 6 metre dibinde bir kişinin yattığını gördü. Şahsın cansız bedeninin denizin dibinden alarak sahil güvenlik rıhtımına getirdiler. Burada Ambulansa teslime dilen ceset Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı. Cumhuriyet Savcılığı tarafından el konulan olayda burada ilk muayenesi yapılan şahsın cesed otopsi için Muğla Adli Tıp Kurumu’na gönderildi.YaDatça’da bir hafta içinde ikinci sığ pılan otopsi sonucu boğulma sonucu su bayılmasına bağlı ölüm vakası ger- hayatını kaybeden şahsın 23 Yaşındaki çekleşti. Üç gün önce Datça Karaincir Deniz Astsubayı Bahadır Çetiner olmevkiinde denize balık tutmak için duğu, Gölcük Donanma Komutanlıdalan ve sığ su bayılmasına bağlı ola- ğı’nda görev yaptığı izinli olarak burak ölen Hulusi Emrah Özbay’ın ar- radaki ailesinin yanına geldiği öğredından bugün yine Datça’da Akvaryum nildi. Bahadır Çetiner’in balık tutmak Koyu olarak bilinen bölgede balık için Akvaryum Koyu’na dalmaya gittutmak için dalan Bahadır Çetiner tiği ve olayla ilgili tahkikatın sürdüyine sığ su bayılmasına bağlı olarak rüldüğü öğrenildi. Muğla Marmaris'te zıpkınla balık avlamak için daldıktan sonra kaybolan öğretmen Ersoy Atalay'ın cesedi, 2 gün süren aramaların ardından 33 metre derinde bulundu. Atalay'ın vurduğu 2 büyük balığı çıkarmaya çalışırken vurgun yediği belirtildi. Önceki gün ailesiyle Marmaris'in Çiftlik Koyu'na giden Marmaris Mesleki Eğitim Merkezi öğretmenlerinden 39 yaşındaki evli ve 2 çocuk babası Ersoy Atalay, öğle saatlerinde zıpkınla avlanmak için denize daldı. Kıyıda kendisini bekleyen ailesi, Atalay'ın saatler geçmesine rağmen çıkmaması üzerine jandarma ve Sahil Güvenlik ekiplerine haber verdi. AKUT'un da katıldığı aramalar gece boyunca sürdü ve Atalay'a ulaşılamadı. Dün sabah bölgeye AKUT, AFAD ve deniz polisi de yönlendirildi. Marmaris Orman İşletme Müdürlüğüne ait bir helikopter de Atalay'ın sakatlanarak kıyıya çıkmış olabileceğini düşünerek çalışmalara havadan destek verdi. Denizden Sahil Güvenlik ve Deniz Polisi ve dalgıçlar, karadan AKUT ve AFAD, havadan da helikopterle aranan Atalay'ı aradı. Atalay'ın cesedi, denize girdikten yaklaşık 24 saat sonra dalgıçlar tarafından Çiftlik Adası'nın Rodos'a bakan kısmında, 33 metre derinde bulundu. Atalay'ın 2 büyük balık vurduğu ve balıkları çıkarmaya çalışırken vurgun yediği öğrenildi. Atalay'ın kıyıda umutla bekleyen eşi ve çocukları acı haberi alınca yasa boğuldu. Eşi Sibel Atalay, oğlu Fuat ve kızı Deniz'i öğretmenin arkadaşları sakinleştirmeye çalıştı. Atalay'ın cesedi, Sahil Güvenlik ekipleri tarafından Marmaris'e getirildi. En büyük tutkusu zıpkınla balık avlamak olan Atalay'ın eşi Sibel Atalay'ın da Halk Eğitim Merkezi'nde öğretmen olduğu, 4 yıl önce Marmaris'e geldikleri öğrenildi. Arkadaşları, Ersoy Atalay'ın iyi bir dalgıç olduğunu belirterek, "En büyük tutkusu dalmak ve zıpkınla balık avlamaktı" dedi. SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 5 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE Milas’taki ‘ölüm kavşağı’ olarak nitelendirilen Ağaçlıhöyük Kavşağı’nda meydana gelen kazada bir kişi hayatını kaybetti. Milas’ta çok sayıda yaralamalı ve ölümlü trafik kazasının meydana geldiği Ağaçlıhöyük Kavşağı’nda yolun karşısına geçmek isteyen bir vatandaşa araç çarptı. Edinilen bilgiye göre; akrabalarının mevlidine gitmek için Ağaçlıhöyük Kav- şağı’na gelen 81 yaşındaki Mehmet Tosun Çetin, yolun karşısına geçmek istedi. Bu sırada Milas’tan Bodrum istikametine doğru seyir halindeki Mehmet Murat Ş. idaresindeki 34 N 0925 plakalı otomobil, karayolunu kullanan Çetin’ne çarptı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine gelen sağlık görevlileri, çarpmanın etkisiyle yola savrulan Çetin’in olay yerinde yaşamını yitirdiğini belirledi. Acı haberi alan Çetin’in yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi. Kazayla ilgili güvenlik güçleri tarafından soruşturma başlatılırken, araç sürücüsünün ifadesine başvuruldu. Sürücü, kavşağı geçtiği sırada birinin aniden yola fırladığını, yayaya çarpmamak için manevra yaptığını ancak çarpmaktan kurtulamadığını iddia etti. Polis ekipleri, zaman zaman araç trafiğinin tıkandığı karayolunda güvenli geçişin sağlanması için çalışma başlattı. Olay yerindeki çok sayıda vatandaş, sık sık kazaların meydana geldiği kavşakta kapsamlı bir çalışma başlatılarak güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi. YALNIZ ALLAH’A KUL OLABİLMEK! İbadet; bir Müslüman’ın Yüce Allah’ın varlığını, birliğini ve büyüklüğünü tasdik etmesi, O’na teslimiyetle boyun eğmesi, O’nun kulu olduğunu bilmesi ve saygı ile O’na itaatte bulunması demektir. Bundan dolayı ibadet, insanın asli görevidir. İnsana yakışan da, bu görevini yerine getirmesidir. Zaten insanın yaratılış gayesi, Allah’a kulluk etmektir. Nitekim Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de “Ben cinleri ve insanları ancak bana ibadet etsinler diye yarattım” buyurmaktadır. Diğer bir ayeti kerimede de “Hanginizin daha iyi amel işleyeceğini denemek için, ölümü ve hayatı yaratan odur. O, Azizdir, Gafurdur, her şeye galiptir, çok affedendir” buyurulmuş ve kulun, işlediği amelleriyle imtihana tabi tutulduğu belirtilmiştir. İbadetler, sırf Allah rızası gözetilerek yapılmalıdır. Çünkü Allah’ın emri olan ibadetler, ancak samimiyetle ve ihlasla yapıldığında makbul olur ve sahibini kötülüklerden uzaklaştırır. İnsan, yaşa- Muğla’da kalbi delik doğan 4 aylık bebek, hava ambulansı ile İstanbul Dr. Siyami ersek göğüs kalp ve damar cerrahisi eğitim ve araştırma hastanesine sevk edildi. yabilmek için, Allah’ın ihsan ettiği sayısız nimetlerden faydalanmaktadır. Allah’ın nimetlerinden faydalanmadan, hayatını sürdüren hiçbir canlı varlık yoktur. Bu nimetlere şükretmek gerekir. Allah’ın vermiş olduğu nimetlerin en büyük şükrü de, ibadetlerimizdir. İbadetin sahası çok geniştir. Allah rızası gözetilerek yapılan her iş, bir ibadettir. İslam, gösteriş ve riya olmadığı müddetçe, insanlığa faydalı olan her türlü sosyal çalışmayı ibadetten saymıştır. Ancak bu güzel fiil ve davranışlar; namaz, oruç, zekat ve hac gibi temel ibadetlerin yerine asla geçemez ve onların sorumluluğunu düşüremez. İbadet, kalpteki imanın bir alameti ve dışa yansıyan bir görüntüsüdür. İbadet imanın gıdası, kalbin cilası; ahlak ve faziletin menbaıdır. İbadetler, kalplere Allah sevgisini yerleştirmek, bütün kötü düşünce ve davranışlardan arındırmak yönünden çok önemlidir. Zira Cenab-ı Hak Kur’an-ı Kerim’de “Sana vahyedilen kitabı oku, namazı da dosdoğru kıl. Çünkü namaz, hayasızlık ve kötülüklerden alıkoyar. Allah’ı anmak, elbette ibadetlerin 5 en büyüğüdür. Allah, yaptıklarınızı bilir” buyurarak, ibadetin insanı kötülüklerden uzaklaştırdığını belirtmiştir. Meselâ; günde beş vakit namaz kılmak suretiyle Allah’ın huzuruna duran bir insan, Rabbini hatırlamış ve hesap gününü unutmadığını ortaya koymuş olur. Allah için malının bir kısmını fakire zekat olarak veren bir insan, muhtacın sıkıntısını gidermiş, onu gözetmiş, sosyal dayanışmayı sağlamış bulunur. Oruç tutan da, nefsini islah etmiş, yoksulların durumundan haberdar olmuş olur. Yaratılışımızın gayesine uygun olarak hareket edelim; verilen nimetlere karşı en büyük şükür olan ibadetlerimizi ihlas ile yerine getirelim. Yaptığımız her işte Allah rızasını gözetelim, haktan, adaletten, doğruluk ve samimiyetten ayrılmayalım ki, her iki dünyada mutluluğu tadalım. İbadetlerimizin, günahlarımızın bağışlanmasına vesile olduğunu da unutmayalım. Sevgi ve saygılarımla… Hastanesinden ambulans ile alınarak Milas-Bodrum Hava Limanına, oradan da ambulans uçak ile İstanbul’a sevk edildi. Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde kalp rahatsızlığından dolayı tedavi gören Ecrin bebek, durumunun ağırlaşması nedeniyle İstanbul Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edilmesi karar verildi. Kararın ardından Ecrin bebek küvöz içerisinde İstanbul’a gönderildi. Muğla’nın Menteşe ilçesinde doğuştan kalbi delik olan 4 aylık Ercin Zengin isimli bebek, hava ambulansıyla İstanbul Dr. Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. 4 aylık bebek, Muğla Sıtkı Muğla’nın Menteşe ilçesine en uzak mahallelerden Göktepe Koçman Üniversitesi Eğitim ve Araştırma mahallesi ormanlık alanda jandarma tarafından yapılan operasyonda dişi hint keneviri ve kubar esrar maddesi ele geçirildi. Edinilen bilgiye göre; bir ihbarı değerlendiren Muğla İl Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Göktepe mahallesi ormanlık alanda yapılan arama çalışmalarında ormanlık alana Marmaris'te evlerden hırsızlık yap- yerine gelen polisler 3 kadını makamufle edilmiş durumda tıkları ileri sürülen ve biri 8 aylık hallelinin elinden güçlükle kurtarıp 3 bin 426 kök kenevir bitkisi, 32 kğ. kubar esrar maddesi ve hamile 3 kadın , hırsızlık maksadıyla polis otosuna bindirdi.Gözaltına kenevir bitkisi yetiştirilmesinde kullanılan çapa, su hortumu, ikamete girecekleri sırada ev sahibi alınan kadınların üstünde yapılan gübre ve su motoru ele geçirdi. tarafından suçüstü yakalandı. Polis , aramada 3 çift altın küpe, 4 altın Hint keneviri yetiştiren ve esrar ürettiği ileri sürülün şüphekadınları mahallenin elinden güçlükle kolye, 8 altın bilezik ile 400 doların lilerin yakalanması için jandarma ekipleri tarafından arama bulundu. Şüpeli kadınların hırsızlık aldı. çalışmaları devam ediyor. olay, Beldibi Mahallesi'nde mey- iddiaları nedeniyle bir süredir İlçe dana geldi. Alınan bilgiye göre, Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro arkadaşlarının evini aradıkları ba- ekipleri tarafından takip edildiği hanesiyle bir apartmana giren Mel- öğrenildi. Gözaltına alındıktan sonra tem K. (24), Bahar F. (20) ve Seda sağlık kontrolü için Marmaris DevD. (18) dairelerin zillerine bastı. let Hastanesine götürülen zanlılaEvde kimsenin olmadığını fark et- rından Meltem K'nın 8 aylık hamile tikleri bir dairenin kapısını torna- olduğu anlaşıldı. Kadın doğum uzvida yardımıyla açan zanlılar, altın manı tarafından da muayene edilen takıları çaldı. Şüphelileri fark eden hamile kadın ve diğer iki zanlının karşı komşunun "Hırsız var" diye ifade işlemlerinin ardından adliyeye bağırması üzerine paniğe kapılan sevk edildi. Meltem K. ve Bahar kadınlar kaçmaya başladı. Sokakta F'nin benzer suçlardan çok sayıda Kadınları yakalayan mahalle sa- sabıka kaydının bulunduğu kaydekinleri darp etmeye başladı. Olay dildi. Kenevir Tarlasına Baskın Mutfak Fırını Milas'ta Bir Araç Yangına Neden Oldu Muğla’nın Marmaris ilçesinde bir apartmanın üçüncü katındaki dairenin mutfak fırınından çıkan yangın paniğe neden oldu. Yangın, Marmaris'e bağlı Hatipirimi Mahallesi 175. Sokaktaki bir apartmanın üçüncü katında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre; evin mutfak bölümündeki fırının elektrik aksamının kısa devre yapması sonucu yangın çıktı. Alevler bir anda evin içini sardı. Evde ikamet eden aile itfaiyeye haber vererek alevlere hortumla müdahale etti. Kısa sürede olay yerine gelen itfaiye ekipleri alevlere müdahale etti. Polis güvenlik için apartmanı boşalttı. İtfaiye ekipleri balkonda mahsur kalan bir çifti merdiven uzatarak kurtarmak istedi ancak aile balkonda kalarak inmek istemedi. Yangın diğer dairelere sıçramadan söndürüldü. Yangının meydana geldiği apartmanın karşısındaki otellerde kalan yabancı turistler söndürme çalışmalarını merakla gözlerle izlerken yangınla ilgili soruşturma başlatıldı. Milas’ta darp ettiği kişiden tehditle para aldığı ileri sürülen bir kişi gözaltına alındı. Milas'ta Sanayi Sitesi’nde darp ettiği bir kişiden çeşitli bahanelerle para isteyen kişi polis ekiplerince gözaltına alındı. Geçtiğimiz hafta Sanayi Sitesi’nde henüz bilinmeyen bir nedenle Ali R. adlı şahsı darbeden Hüseyin Y., kavga sırasında araya giren bir kişinin tişörtünün yırtıldığı, yırtılan tişörtün ücreti olarak 50 lira gerektiğini söyleyerek parayı aldı. Daha sonra çeşitli sebeplerle darp ettiği Ali R.’den para istemeye devam eden Hüseyin Y. son olarak Milas Kapalı Pazar Yeri’nde buluşmak istedi. Öncesinde polis ekiplerine haber veren Ali R., yardım istedi. Polis ekipleri, parayı aldığı sırada Hüseyin Y’yi gözaltına aldı. Şüpheli, tehdit, hakaret, yağma ve darp suçlamalarıyla emniyetteki ifade işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Aniden Alev Aldı Milas'ta Menteşe Caddesi’nde seyir halindeki bir otomobil aniden alev aldı. Yangın, çevredekilerin müdahalesiyle aracı sarmadan söndürüldü. Menteşe Caddesi’nde seyir halinde olan ve sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 23 P 2534 plakalı otomobil, henüz bilinmeyen bir nedenle motor kısmından alev aldı. Araçtan yükselen dumanları fark eden sürücü, otomobilden inerek çevredekilerden yardım istedi. İlk müdahaleyi yangın tüpleriyle çevredekilerin yaptığı yangın, haber verilmesiyle kısa sürede gelen Milas İtfaiye Grup Amirliği ekiplerince söndürüldü. Yangının, otomobilin elektrik aksamında çıkan bir arıza nedeniyle çıktığı tahmin ediliyor. SAYFA 6 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE Tatil Sonrası Okula Başlamak Çocuklarda Düz Taban Birçok aile çocuğu yürür yürümez nasıl yürüdüğüyle ilgilenmeye başlar. Paytak mı yürüyor çok mu düşüyor binlerce soru havada uçuşur. En çok merak edilen de düz taban olup olmadığıdır. Yürümeye başlayan çocukların ayakları genellikle doğumdan itibaren bulunan yağ yastıkçığı nedeni ile tombul görünümlüdür ve ayak tabanında kavis görülmez. Vücut ağırlığını yere aktaran ayaklar çocuklarda, çok önem taşır. Genel olarak çocukların % 70-80 inde düztabanlık vardır. Bunun en önemli nedeni ayak tabanında bulunan ve 3 yaşına kadar azalarak devam eden yağ yastıkçığı varlığı ve ayakbileğini tutan bağların henüz tam gelişmemiş olmasıdır. 3 yaşından itibaren yağ yastığının kaybolması ve ayak bağlarının güçlenmeye başlaması ile 8 yaşına kadar genellikle çocuklarda ayak kavsi normal şeklini alır. Düz taban ne demektir? Düz taban tıbbi ismi ile �pes planus ayak uzun kavsinin çökmesi anlamına gelir. Normal ayak yere basarken ayağın iç kenarı yere temas etmez, düz taban olması halinde ise bu iç kenar yere temas etmeye başlar. Bu çökme değişik derecelerde olabildiği gibi kavsin tamamen ters dönmesi ile ileri derecelerde de ortaya çıkabilir. Ayak kavsi ne işe yarar? Ayaklar çok sayıda kemik ve bu kemiklerin kendi aralarında yaptığı çok sayıda eklemden oluşan komplike bir yapıdır. Her kemiğin birbiri ile özel ilişkisi mevcuttur. Kemikler arasındaki bu özel ilişki sayesinde ayak tabanı iç kısmında uzunlamasına kavis dediğimiz bir kavis oluşur. Bu kavis belli derecelerde esnek bir yapıya sahiptir. Bu kavsin en önemli özelliği; yürüme sırasında zeminin ayağa yaptığı basıncın emilmesine ve böylece yükün baldır, diz, kalça ve bel eklemine zarar vermesine mani olmasıdır. Düztabanlık ne zaman ve nasıl teşhis edilebilir? Çoğunlukla çocuk yürüme çağına geldiğinde aileler tarafından içe basma şikayeti ile hekime başvuru olur. Ortopedi doktorunun muayenesi ile düz tabanlık tanısı konulur Düz Tabanlığın İki tipi vardır; 1. Esnek Düztabanlık; yani ayak havada iken kavisi görülür, ayak yere basınca taban düzleşir, zararsız düz tabanlıktır. Genetik yatkınlık yok ise 8 yaşından sonra ayak bağlarının yeterli güce ulaşması ile düzelir. Genetik yatkınlık söz konusu ise yani anne, baba veya yakın akrabalardan birinde düz tabanlık var ise o zaman 8 yaşından sonra da düz tabanlık kalıcı olarak devam edebilir. 2. Rijit Düztabanlık; Kalıcı yani ayak kavisi ayak yere basarken ve yerden kaldırınca değişmez. Düz tabanlığın en önemli tipi budur. Ayakbileği kemiklerinin aralarındaki uyumun bozulması sonucu ortaya çıkar ve erken tedavi edilmesi kalıcı sakatlıkları önleyebilir. -Düz Tabanlıkta Tedavi gerekir mi? Düz tabanlık esnek tipte ise ve 8 yaşından önce hekime gelmiş ise herhangi bir tedaviye ihtiyaç yoktur. Zaten esnek düztabanlıkta çocuğun herhangi bir şikayeti de bulunmaz, şikayet daima aileden gelir. Bu durumda hasta muayene edilip esnek düz taban tanısı konulduktan sonra aileye bu durumun normal fizyoloji büyümenin bir parçası olduğu ve 8 yaşında ayak bağ gelişimini tamamladığında kendiliğinden düzeleceği hakkında bilgi verilir. Bundan birkaç yıl öncesine kadar düz taban olan tüm çocuklara hekimler tarafından ortopedik botlar reçete edilmekte idi. Günümüzde artık sınırlı birkaç ayak hastalığı dışında hemen hemen hiç ortopedik bot reçete edilmemektedir. Bazen eski alışkanlık veya yanlış bilgilenme sebebi ile aileler hekimlerden ortopedik bot reçete etmelerini ısrarla talep etmektedir. Bu durumda aileye açıklayıcı bilgi verilerek gerekli olmadığı konusunda aile ikna edilmelidir. Ortopedik botların düz tabanlığın düzelmesine katkısı olmadığı bilimsel çalışmalar ile kanıtlanmıştır. Eğer çocuk hekime 8 yaşından sonra getirilmiş ve yapılan muayenesinde esnek düz tabanlık tespit edilmiş ise; çocukta bu durumun herhangi bir şikayete sebep olup olmadığı araştırılır. İleri düzey düz tabanlıklarda çabuk yorulma, baldır adelelerinde ağrı hatta kramplar ortaya çıkabilir. Bu durumda çocuklar spor ayakkabılar ile rahat ederler, çünkü spor ayakkabılarının tabanları ayak kavsini destekleyici yapıdadır. Şikayeti olan çocuklarda ayak kavsini destekleyici yumuşak tabanlıklar bu şikayetlerin oluşmasını azaltır. Bazı vakalarda, problemi düzeltmek için cerrahi gerekebilir. Cerrahi yöntemler; ağrıyı hafifletmede ve kemik dizilimini geliştirmede yardımcı olabilir: *Artrodez veya ayak ve ayak bileğindeki, bir veya daha fazla kemiğin, beraber kaynaştırılması (füzyon), *Osteotomi veya kemiğin, doğru olarak dizilmesi için, kesme ve yeniden biçimlendirme, *Eksizyon veya kemiğin veya kemik çıkıntısının çıkartılması *Sinovektomi veya tendonu kaplayan kılıfın temizlenmesi, *Tendon transferi veya bir parça tendon kullanarak, bir başka tendonu uzatmak veya yerini değiştirmek. -Hangi yaş aralıklarında ne tarz ayakkabılar giydirilmelidir? Her yaş gurubunda ayak sağlığını korumak açısından ayak kavsini destekleyen, yumuşak tabanlı, topuk yüksekliği ön kısmından bir miktar daha yüksek olan ayakkabılar tercih edilmelidir. Son günlerde moda olan Babet tarzı düz ve sert tabanlı ayakkabılar ayak sağlığını tehdit etmektedir. -Sonuç: Toplumda oldukça sık görülen düz tabanlık önemli bir sağlık problemi değildir. Çoğu zaman hastanın şikayeti olmadığı gibi tedaviyede ihtiyaç duyulmamaktadır. Ancak daha az sıklıkta görülen rijit düz tabanlık önemli bir sağlık problemidir ve erken tanısının konulması tedavide başarı şansını yükseltmektedir. Bu nedenle düztabanlıktan şüphe edilen tüm çocukların hangi yaşta olursa olsun mutlaka ortopedist tarafından muayene edilerek esnek-rijit ayrımının yapılması gerekmektedir. Oyunlarla, tatillerle, arkadaşlarla ve/veya özgürce geçirilen zamanlarla dolu uzun bir yaz arasının ardından çocukların okul düzenine dönmekte zorlanabildiklerini belirten Marmaris, İçmeler de bulunan Bağlam Psikolojik Merkezi kurucusu Uzman Psikolog, Pedagog ve aynı zamanda Uzman Evlilik ve Aile Terapisti olan Bahar Erden ailelere önerilerde bulundu. "Okulların başlamasından birkaç hafta önce, okul dönemine adapte olabilmek için kuralları ve sınırları yeniden belirlemek, uygulamaya başlamak, yeni amaç ve hedefler oluşturmak gerekir." dedi. Oyun yaşı geçmemiş olan, okulunu veya okuldaki sosyal ortamını sevmeyen, dikkat eksikliği ve/veya hiperaktivite sorunu yaşayan, öğrenme sorunları veya yavaşlığı olan öğrenciler için adaptasyon süreci daha da zor olabileceğinden öğretmenleri ile ailenin sürekli iletişim halinde olmaları gerektiğini, gerekli durumlarda uzman bir pedagogdan yardım almayı ihmal etmemenin süreci çok daha kolay geçirmeye yardımcı olacağını belirtti. Pedagog ve Aile Danışmanı da olan Uzman Psikolog Bahar Erden'in tatil döneminin sonlarına yaklaşırken okul dönemine adaptasyon ile ilgili ailelere önerileri şunlar: • Uyku ve uyanma saatlerini okul düzenine uygun olarak yeniden düzenleyin • Oyun, ders, bilgisayar, tv saatleri için yeni kurallar ve sınırlar belirleyin • Sınır ve kuralları ödül sistemi de uygulayarak kullanmak üzere çocuk ile birlikte belirleyin Okul için gerekli kitap, kırtasiye, giyim alışverisini çocuk • ile birlikte yapın • Birlikte yeni ders çalıştırma düzeni belirleyin • Okul dönemi ve derslerle ilgili yeni amaç ve hedefler belirleyin, bunları yazılı hale getirin ve ödül sistemini unutmayın • Çok yüksek beklentilerden kaçının • Özellikle yeni okula başlayanlar ve ikinci sınıf öğrencisi velileri çocukları ile birlikte okulu ve ders göreceği sınıfı ziyaret edip orada biraz zaman geçirebilirler • Odasında ve çalışma masasında daha çok zaman geçirmesini sağlayacak ufak ödevler vererek ders çalışmaya ısınmasını sağlayabilirsiniz. Tüm ailelere ve öğrencilere mutlu, başarılı ve sorunsuz geçen bir okul yılı diliyorum. Sevgilerimle Bahar Erden Uzm.Psikolog/Evlilik ve Aile Terapisti Bağlam Psikolojik Danışmanlık Merkezi, İçmeler/Marmaris Tel : 0530 640 29 70 SAYFA 7 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE 7 Türkiye KAMU-SEN Muğla İl Temsilcisi Mürsel Özata; OKU ve KORKMA Haber: Salih Cura Türkiye Kamu Sen Muğla İl Temsilcisi ve Türk Eğitim Sen Muğla Şube Başkanı Mürsel Özata Milli Eğitimde yapılan yönetici atamaları ile ilgili olarak basın açıklaması yaptı. Özata açıklamasında “MEB Yasası ve akabinde çıkarılan Yönetici Atama Yönetmeliği ile Milli Eğitim Bakanlığı tarihindeki en büyük kadrolaşma yapılmaktadır. Sözüm ona paralel yapıyı tasfiye etmek için 4 yılını dolduran okul müdürleri, müdür başyardımcıları, müdür yardımcıları, il milli eğitim müdürleri, ilçe milli eğitim müdürleri, il milli eğitim müdür yardımcıları ve MEB’de üst düzey yöneticiler olmak üzere tam tamına 76 bin yöneticinin görevlerine son verilmiştir. Ancak bu şekilde iktidarın MEB’de kendi paralel yapısını oluşturduğu görülmektedir. Şunu söyleyebiliriz ki; okulların büyük bir kısmı ise torpilli okul müdürlerine emanet edilecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’nda 4 yılını tamamlayan 7 binin üzerinde okul müdürünün neye göre puan verildiği belli olmayan bir değerlendirmeyle görev süreleri uzatılmamıştır. MEB’de müdür kıyımı yaşanmıştır. Hem de öyle bir kıyım ki; siyasi görüşü ve ideolojisi iktidara ters düşen, sendikal tercihini yandaş sendikadan yana kullanmayan, bilgisi, becerisi, başarısı, tecrübesiyle o koltukları hak eden okul müdürleri birer birer tasfiye edilmiştir. Bu durum yönetici soykırımı olarak MEB tarihine geçecektir.Değerlendirmelerde ilçe milli eğitim müdürleri ve komisyon üyesi şube müdürlerinin önüne listeler konulduğu, bu listelerin siyasi iradenin ve malum sendikanın ortaklaşa hazırladığı dillendirilmektedir. Zira bu listelerde görev süresi uzatılacak müdürlerin özellikle Fethiye’de isim isim yer alıyor olmalı ki; görev süresi uzatılan okul müdürlerine baktığımızda büyük kısmının yandaş sendika üyesi olduğunu görüyoruz. Dolayısıyla bu puanlar bir yerlerden alınan emir ve talimatlar doğrultusunda verilmiştir. Puanlamalarda okul müdürlerinin ne mesai arkadaşları ile ilişkileri, ne okula yaptığı katkılar, ne aldığı ödüller ve üstün başarı belgeleri, ne akademik kariyeri, ne de uluslararası düzeyde yayınlanan makaleleri bunların hiçbirisi dikkate alınmamıştır’’ dedi. Özelleştirmeye Karşı Başından Aşağı Kömür Döktü Muğla’da bulunan termik santrallerin özelleştirilmesi nedeniyle Yatağanlı bir maden işçisi dünyada ALS hastalığına dikkat çekmek için başlatılan ‘bir kova buz’ etkinliğine alternatif olarak başından aşağı bir kova kömür döktü. Yatağan Termik Santrali ve kömür ocaklarının özelleştirilmesine karşı yürütülen direnişe dikkat çekmek için Yatağanlı maden işçisi Hikmet Turan, ‘Bir Kova Buz’ etkinliğine alternatif olarak ‘bir kova kömür’ kampanyası başlattı. Yeniköy Yatağan Elektrik Üretim ve Ticaret A.Ş. (YEAŞ) bünyesinde bulunan ve Yatağan Termik Santrali’ne kömür temin eden Güney Ege Linyitleri İşletmesi (GELİ) Müdürlüğü’nde çalışan Turan, Amyotrofik Lateral Skleroz (ALS) hastalığına dikkat çekmek için başlatılan ve dünyada hızla yayılan ‘Bir Kova Buz’ etkinliğine alternatif olarak özelleştirmeye karşı vermiş oldukları direnişe dikkat çekmek için ‘Bir Kova Kömür’ kampanyası başlattı. Yatağan Termik Santrali’ne kömür temin eden GELİ Müdürlüğü’nde çalışan maden işçisi, Yatağan ilçe merkezinde bulunan Madenci heykeli önünde kafasında aşağı bir kova kömür döktü. Bir Kova Kömür Eylemi öncesinde açıklama yapan Turan, “Özelleştirmenin bizleri öldüreceğini biliyoruz, tıpkı Soma’da olduğu gibi. Ama biz biliyoruz ki Yatağan, Soma olmayacak. Bizler, özelleştirme hastalığına yenilmeyeceğiz. Yatağan işçisi olarak, alıcı firmalara fabrikalarımızı teslim etmeyeceğiz” dedi. Muğla'nın Seydikemer ilçesine bağlı Yayla Ceylan Mahallesi’nde köylüler, Türk Kültüründe önemli bir yere sahip imece ruhunu yeniden yansıtarak mahallelerine park yaptı. Parkın açılışına İlçe Kaymakamı Muammer Köken ile birlikte katılan Seydikemer Belediye Başkanı Yakup Otgöz, köylüyü tebrik etti ve parka basketbol ve voleybol sahası yapma sözü verdi. Yayla Ceylan Mahallesine bağlı İncealiler’de Köy İmamı Harun Karakoç’un önderliğinde başlayan park yapımı büyük oranda tamamlandı ve sade bir törenle açılışı yapıldı. Ocak ayında başlayan çalışmalar kapsamında parkın oyun gruplarını veren dönemin Karadere Belediye Ah okuyan bir millet olabilsek. Ezbere sloganik konuşmaları bırakabilsek. Her şeyden öte “ DÜŞÜNÜP ANALİZ “ yapabilsek. Partizanlıktan kurtulup “ VATANSEVER “ olmanın gereğini yapabilsek. Türkiyenin , Osmanlıyı yıkan parçalayan ve Osmanlı’dan yeni ülkeler ortaya çıkartanlarla “ DEVLET “ olarak mücadele içinde olduğunu görürüz. Devletimizin ayağına bir asır önce prangalar vuran batılı emperyalistler karşısında “ İSTİKBAL “ mücadelesinde olduğunu anlar ve bu konunun da partiler üstü bir konu olduğunun da farkına varırız. Okuyup araştırırsak korkularımızı yeneriz. Dinimizin ilk emri nedir ? OKU… İstiklal marşımızın ilk kelimesi nedir ? KORKMA… Öyleyse “ okuyacağız ve korkmayacağız.” Korkulardan kurtulduğumuz gün kendimize geleceğiz. “ Milli Mutabakat “ için bu şart. Kesinlikle başarmamız lazım… Önce Türk’üz . Sonra Laz,Çerkez,Gürcü,Kürt ve Arnavutuz ,Boşnağız… Önce Türk’üz. Sonra AKP’li, CHP’li ve MHP’liyiz… Önce Türk’üz. Sonra sağcı ve solcuyuz… Önce Müslümanız. Sonra Al- eviyiz, Sünniyiz ve Caferiyiz… Her siyasi oluşumun gayesi bu milleti mutlu etmek ve yarınlarını garanti altına almak değil mi ? Her kesimin hedefi bu milleti mutlu etmekse , o zaman nedir paylaşamadığımız ? Nedir bu kamplaşma ? “ Ayrılıkta AZAP, birlikte RAHMET vardır.” Her şey Türk milleti ve Devletinin bekası içinse BİR OLALIM,İRİ OLALIM ve DİRİ OLALIM. Yüz yılda bir elimize geçecek fırsat Türkiyenin önünde.Bu fırsatı kaybedersek bir yüz yıl daha bekleriz. Heba etmeyelim. Yeni Anayasa yapılacak.Milli Mutabakat sağlanabilirse her kesimi memnun edecek Anayasa ortaya çıktığı gibi içeride birliği sağlamış Türkiye, dış çevrelere karşı daha güçlü ve dik duruş sergileyebilecektir. 21.asır Türk asrı olacak.Bu’nu tüm dünya konuşuyor ve tedbirini alıyor. Ah birde biz bunu anlayabilsek. Ah birde biz kendimize inanıp güvenebilsek.. GELİN HEP BİRLİKTE TAŞIN ALTINA ELİMİZİ KOYALIM. Dünyayı avuçlarının içine almış ve insanlığa acılar yaşatan , ”kendini üstün ırk “ gören İsrail ve siyonistlere dur diyebilecek tek millet TÜRK’ler ve tek devlet’de TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’dir. Birlik içerisinde,güçlü Türkiye’li günlere uyanmak dileğiyle hayırlı haftalar… 98 Bin Tl’lik Fatura Dudak Uçuklattı Bodrum’da bulunan kulüpte bir yıl önce ödenen 98 bin TL’lik hesap dudak uçuklattı. Bodrum’da sadece alkol için ödenen 98 bin TL’lik hesap pes dedirtti. Şampanya, şarap, votka ve 9 kokteyl ile birlikte KDV dahil toplamda 98 bin 318 TL hesabı bir gecede ödeyenlerin kimlikleri ise açıklanmadı. Asgari ücret maaşı ile 10 yılda kazanılacak hesap görenleri şaşkına çevirdi. Daha önce de Bodrum’da lahmacun, ayran fiyatının 80 lira, tost ve ayranın ise 65 TL’ye satılması vatandaşlar tarafından eleştirilerek tepki görmüştü. Başkanı Yakup Otgöz, bu kez Seydikemer Belediye Başkanı sıfatıyla katıldığı parkın açılışında parka basketbol ve voleybol sahası yapma sözü verdi. Önümüzdeki yıl askere gidecek 14 genç için yine imece usulü ile köy yemeği verilen açılışta kısa bir konuşma yapan Başkan Yakup Otgöz, gençlere hayırlı teskereler dileklerinde bulunup köylünün hem asker yemeğinde hem de park yapımında yansıttığı imece ruhu için teşekkür etti. Başkan Yakup Otgöz, parkın yapımına katkı sağlayan herkese ve işi organize eden cami imamına teşekkür etti. Fethiye Mehteran ekibinin birbirinden güzel marşları eşliğinde gerçekleşen açılışta Kay- makam Muammer Köken de Türk kültüründe da katıldığı asker yemeği ve park açılışı progyer alan ve unutulmaya yüz tutan ‘imece’ ru- ramında açılışın ardından protokol üyeleri ve hunun yeniden canlanmasının övgüye değer halk parkta incelemelerde bulundu. olduğunu belirtti. İlçenin Kaymakamı olarak bireysel şükür yemeklerine katılmadığını ancak; köylünün birlikte yaptığı her türlü organizasyona katılmaya özen gösterdiğini ifade eden Kaymakam Köken, “Devlet olarak iyi günde de kötü günde de sizlerin yanında olacağız” dedi. Çok sayıda muhtarın SAYFA 8 8 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE CHP ve Ulusalcılık... -Türkiye'yi, CHP'nin tek parti yönetiminden bu yana yaklaşık yarım asırdan fazla zamandır sağ partiler yönetmekte. Ama nedense bu sağ partiler, her türlü sorunun kaynağı olarak hala CHP yi gösterirler. Her türlü beceriksizliklerini, CHP nin 60 yıl öncesindeki yönetimine çamur atarak kapatmaya çalışırlar. O zamanın koşulları ile bu zamanın koşulları aynıymış gibi... Yeni Türkiye(!)'ciler de aynı türküyü söylemeye devam ediyorlar. 12 yıldır iktidarda olan birileri için hala başka birini suçlamak ne akıldır, ne iştir halkımız bir anlayabilse? -Aslında suçlanılan, çamur atılmaya çalışılan CHP değil, Atatürk Cumhuriyeti ve ilkeleridir. Atatürk ve onun ilkeleri ile barışık olmayan, Osmanlı kafalı Yeni Türkiye'ciler onun eserini ve ilkelerini yok etmek için ellerinden geleni adım adım yapmaktalar...Ama bir yerde dur diyen çıkacaktır bu gidişe, çünkü tarihte hep bu böyle olmuştur... “Türk Milleti” demiştir. Ama Atatürk illa soyu sopu Orta Asya kökenli olanlar için kullanmamıştır bu TÜRK sözcüğünü. Ülkede yaşayan her türlü kökenden vatandaş için kullanmıştır. Zaten bugün dünyada saf, bozulmamış, karışıp melezleşmemiş insan ırkı var mıdır? Biyolojik ve bilimsel olarak da bu mümkün değildir. Şimdiki durumda hangimiz Orta Asya kökenli saf ırk TÜRK olduğumuzu söyleyebiliriz? -Amerika'da bile bugün insanların %90 dan fazlasının soyu Avrupa kökenlidir. İspanyollar, Portakizliler, Almanlar vb. Amerika'nın keşfinden sonra akın akın oraya giderek yerleşmiş, yerli halk olan Kızılderilileri soykırıma uğratarak yok etmişlerdir. Ama bugün hepsi Amerikan olduğunu söyler, ama gerekirse ırksal soyunu da belirtir. Oradaki Alman asıllılar birleşip biz Amerika'lı değil Alman'ız demez. Örneğin; İspanyol asıllı Amerika'nım der. Veya yine bugün Almanya'da pek çok insan farklı uluslardan olup sonradan Alman vatandaşlığına geçmiştir. Onlara da sorsanız Örneğin, İtalyan asıllı Alman'ım der. -CHP olağanüstü kurultayı yaklaşırken gündemdeki en önemli tartışma Ulusalcılık. Milliyetçilik yani Ulusalcılık CHP nin 6 okla ifade edilen ana ilkelerinden biridir. Kurultayda ulusalcı görüşten Muharrem İnce' de CHP başkanlığına talip. -Bizde de durum aynı. Ülkemiz bin yılların karışımı sonucu bir insan mozayığı. Bunun değişik tarihsel nedenleri var(Konumuz bu değil). Bu kadar karışık ırk ve farklı kökenden olan insanlardan bir ulus yaratmak zor, ama Atatürk zoru başararak bu gruba Türk Ulusu demiştir. Yani -Atatürk bu cumhuriyeti kurbizde de şu andaki dünya geduğunda ülkenin adını “Türkineline göre Türk vatandaşı olye”, üzerinde yaşayanlara da mak üst kimlik olarak doğrudur. Ancak isteyen bunu istediği gibi şekillendirebilir. Örneğin; Kürt asıllı Türk vatandaşı gibi. Rum asıllı Türk Vatandaşı gibi. -İşte CHP nin Ulusalcıları, ulusalcılığı bu bağlamında değerlendirmelidirler. Zaten CHP gibi bir sosyal demokrat partideki ulusalcılar Hitler gibi dar, ırkçı, kafatasçı milliyetçi olamazlar. Çünkü böyle bir milliyetçilik sol düşünce yapısı ile çelişir. Çünkü sol görüş, dar bir şekilde kendi ulusal çıkarlarını değil, evrensel insan haklarını, azınlık haklarını, halkların kardeşliğini ön planda düşünmeyi gerektirir. Yani sol görüş bu tür konulara evrensel yaklaşır ve sol literatürde “her ulusun kendi kaderini tayin hakkı” vardır. Bu nedenle CHP nin ulusalcılarının açılım sürecine bakış açıları oldukça önem taşımaktadır. Demir açıklamasında ‘’54 milyon insanın öldüğü II. Dünya Savaşı’nın ardından Hitler ordularının Polonya’yı işgal ederek savaşı başlattığı gün olan 1 Eylül, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Barış Günü” olarak ilan edilmiştir. Bu savaşın üzerinden tam 70 yıl geçmiş olmasına rağmen, bugün dünyada hala sıcak savaşlar ve katliamlar yaşanmaktadır. Dünyayı yöneten güçler savaştan, barbarlıktan vazgeçmemiştir. Ortadoğu coğrafyasında bugün emperyalistler eliyle açıkça katliamlar yaşanmaktadır. İnsanlar yerinden yurdundan göçe zorlanarak adeta soykırımla yok edilmek isteniyor. İsrail’in Gazze’ye saldırıları, Irak ve Suriye’de yaşanan katliamlar ve en acısı savaş mağduru halkların yaşadığı eziyetler… Türkmenler, Ezidiler, Filistinliler, Araplar, Aleviler, Şii- Ortaca’nın Sevilen Siması Vedat İse Her Zaman Olduğu Gibi Protokolü Yalnız Bırakmadı -”Irkçılık günümüzün en büyük insanlık suçudur.” Irk, soy sop önemli değil, önemli olan insan olabilmektir... “Tüm Halkların Eşit, Özgür, İnsanca ve Kardeşçe Yaşayabildiği Bir Dünya Diliyorum” ler ve en çok kadınlar, çocuklar, yoksullar. Etnik ve dini farklılıklar bir zenginlik değil, çatışma konusu haline getirilerek, halklar birbirine kırdırılıyor. Emperyalizmin hegemonya projesi, karabasan misali tüm halkların üstüne çöküyor. Bölge ülkelerinde yaşanan bu trajedilerde açıkçası insanlık ölüyor. AKP hükümeti ise savaştan yana bir politikadan vazgeçemiyor. Adil bir barış yerine, sürekli olarak ülke topraklarımıza ayrımcı bir dili yerleştiriyor. IŞİD adı verilen terörist örgütü “hoşnutsuzluktan kaynaklanan reaksiyon” olarak adlandıran, konsolosluk çalışanlarını rehin alan barbarlara gereken yanıtı veremeyen ve dış politikamızda başarısızlığı ortaya çıkmış Dışişleri Bakanı Başbakan oluyor. Açıkça ülkemizde AKP çatışmacı bir dil üzerinden varış karşıtı bir tutum sergiliyor. Bu koşullar altında, tüm halkların eşit, özgür, insanca ve kardeşçe yaşayabileceği bir dünya özlemiyle, barış dilinin hâkim olmasını diliyor, 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü kutluyorum’’ dedi. “Bugün bizlere rehberlik edecek olan duygular Büyük Taarruzun Zafer ruhunda” Demir 30 Ağustos mesajında ise; “30 Ağustos Zafer Bayramı, ülke topraklarının geri alındığı gündür. Alanındaki Atatürk Anıtına Kaymakamlık Makamının, Garnizon Komutanlığının ve Belediye Başkanlığının çelenklerin konulmasıyla başladı. Daha sonra Hv. Tbp. Yzb. İsmail Atabey’ in günün anlam ve önemini belirten konuşmasıyla program devam etti. Anıt programının sona ermesiyle saat 09.30’da, Kaymakamlık Makamında KAYMAKAM Yılmaz Şimşek tebrikleri kabuk etti. Kutlamalara askeri ve mülki erkân, sivil toplum kuruluş temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı Köyceğiz’ de ise kutlamalar tören alanında yapıldı. Kutlamalara KöyceğizKaymakamı Gürkan Demirkale, Köyceğiz Garnizon Komutanı Prs. Bnb. Ali Akyıldız, Köyceğiz Belediye Başkanı Kamil Ceylan siyasi partilerin temsilcileri ve vatandaşlar katıldılar. -CHP nin ulusalcıları sol ideolojik yapıları gereği, çözüm sürecinde, Kürtleri görmezden gelen bir ulusalcılık yapamazlar. Bunu yerine “ülkenin bölünmez bütünlüğü çerçevesinde halkların kardeşliğini” savunan bir yol izlemeleri gerekir(Kürtleri görmezden gelen bir ulusalcılığı yapan başka partiler var zaten Türkiye'de). Böyle bir yol izlenmediği sürece CHP, Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da önümüzdeki seçimlerde de sıfır çekmeye devam edecektir... CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir; Haber: Salih Cura CHP Muğla Milletvekili Prof. Dr. Nurettin Demir 30 Ağustos Zafer Bayramı ve 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yazılı bir basın açıklaması yaptı. Haber Foto: Salih Cura Ortaca, Köyceğiz ve Dalaman’ da 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerle kutlandı. Ortaca’ da düzenlenen tören saat 09.00 da Atatürk Anıtına çelenklerin sunulması ile başladı. Günün mana ve önemini belirten konuşmanın ardından tören son buldu. Törenin ardından katılımcılar Kültür Parkta kutlamalara devam ettiler. Ortaca Tören alanında yapılan törene Ortaca Kaymakamı Hüseyin Yılmaz, Ortaca Jandarma Komutanı J. Yzb. Haluk Türkoğlu, Ortaca Belediye Başkan Vekili Mehmet Ali Avcı, Ortaca İlçe Emniyet Müdürü İsmail Ayhan, diğer daire amirleri, CHP İlçe Başkanı Mehmet Sertkaya, Oda Başkanları ve vatandaşlar katıldılar. Dalaman’ da 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Silahlı Kuvvetler Günü programı, 30 Ağustos Cumartesi günü saat 09.00’da Cumhuriyet Askeri planda, Atatürk’ün kurmay bilinci ile halkın örgütlenmesi anlayışından çıkan bir kahramanlık destanıdır. 30 Ağustos, bağımsız, üniter bir devlet anlayışı ile Cumhuriyeti’nin temelinin atıldığı demokratik, laik ve çağdaş bir Türkiye’nin başladığı gündür. 26 Ağustos’ta başlayan ve 9 Eylül’de emperyalizmin İzmir’de denize döküldüğü yerde biten bağımsızlık, günümüze kalan önemli bir mirastır. Bugün ulusumuzun birlik ve beraberliğine, bütünlüğüne yönelik hem iç ve hem de dış tehditler bulunmaktadır. Ancak Cumhuriyet’in temel ilkelerini yerinden sarsacak her türlü saldırı sonuçsuz kalacaktır. Cumhuriyet Halk Partisi, Cumhuriyete, Atatürk ilke ve devrimlerine, demokratikleşmeye, hukuk ve hukukun egemen olması mücadelesine dün olduğu gibi bugün de aynı kararlılık ve azimle devam edecektir. Bulunduğumuz dönemde bizlere rehberlik edecek olan duygular Büyük Taarruzun Zafer ruhunda saklıdır. Bağımsızlığımızın dünyaya kabul ettirildiği 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın 92. yıldönümünde başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün silah arkadaşlarını saygıyla anıyor, tüm halkımızın Zafer Bayramını kutluyorum’’ dedi. Haber/Foto: Celil Bora Alacain Dalyan Mahallesinde bulunan Atatürk büstüne evlerinden getirdikleri çiçekleri bırakan vatandaşlar, saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okudu. Büyükşehir yasasıyla belediyeden mahalleye dönüştürülen ve resmi tören yapılamayan Dalyan'da, 30 Ağustos Zafer Bayramının 92. yıldönümü vatandaşlarca kutlandı. Evlerinden getirdikleri çiçekleri Atatürk büstüne koyan vatandaşlar saygı duruşunda bulunup İstiklal Marşı okudu. İstiklal Marşı okunurken turistler de ayağa kalktı, bazı turistlerse görüntü aldı. Ak Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk, ‘’30 Ağustos Zaferi, Türk milleti için yeni bir başlangıçtır’’ Haber: Salih Cura AK Parti Muğla İl Başkanı Nihat Öztürk 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle yazılı bir mesaj yayınladı. Öztürk mesajında, "Türk Milletinin tarihte eşine az rastlanır bir kahramanlık ve gösterdiği Kurtuluş mücadelemizin sonlandığı 30 Ağustos Zafer Bayramının yıldönümünü büyük bir heyecan ve gururla kutlamanın sevinci içerisindeyiz. İşgalci kuvvetlere karşı Türk Milleti Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde büyük bir kurtuluş mücadelesi vermiştir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Silah arkadaşlarının önderliğinde Büyük Taarruz ve Başkomutan Meydan Muharebesi neticesinde kazanı- lan 30 Ağustos Zaferi, aynı zamanda Anadolu’nun ebediyyen Türk yurdu olduğunu tüm dünyaya ilan etmiştir. 30 Ağustos Zaferi'nin ardından Atatürk'ün sağlam ve güçlü temeller üzerinde kurduğu modern Türkiye Cumhuriyeti, milletimizin engin deneyiminin ve onurlu bir hayat sürme ülküsünün ortaya çıkardığı eşsiz bir eserdir. Bu bakımdan 30 Ağustos Zaferi, Türk milleti için yeni bir başlangıçtır. Bugün bizler de, bu şanlı tarihin mirasçısı olarak Türkiye Cumhuriyeti'ni muasır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkarmak için var gücümüzle çalışıyoruz ve çalışmaya devam edeceğiz. Milletçe birlik ve beraberlik içinde elde etti- ğimiz başarılar, ülkemizin yolunun açık olduğunun en belirgin göstergesidir. Bin yıldır bu topraklarda barış içinde yaşayan milletimizin birlik ve beraberliğini hiçbir güç zedeleyemeyecektir. 30 Ağustos Zafer Bayramı'nda, Cumhuriyetimizin kurucusu Büyük Atatürk'ü, silah ve dava arkadaşlarını, Kurtuluş Savaşı'nın tüm kahramanlarını, bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum" dedi. SAYFA 9 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE 9 SAYFA 10 10 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE Vitra, Jotun mağazamızın ürünleri için sahada pazarlama ve satış yapacak, araç kullanabilen bay-bayan eleman aranmaktadır. Yapı Üretim Hizmetleri Ldt.Şti Tel: 282 88 88 – 97 77 Dalyan Tiyatroyla Buluştu Muğla Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanlığının organize ettiği "Beş Yıldızlı Rezalet" isimli tiyatro oyunu Ortaca'nın Dalyan mahallesinde sergilendi. Yaklaşık beşyüz kişinin beğeniyle izlediği oyun ücretsiz olarak seyirciyle buluştu. Aralarında lise öğrencilerinin de bulunduğu oyuncular; Fatih Bulut, Şükrü Manas, Selin Özsu, Gizem Özenç, Nida Cerikli, Derya Kayalı, Ayşegül Öztürk, Nurgül Öztürk Sezim Akçan, Mehmet Manas, Emre Akad Duralı ve Mehmet Korkmaz'dan oluştu. Dalyan'daki seyirci kitlesinden çok memnun olduğunu dile getiren oyun yönetmeni Ayhan İçöz; "Antik dönemlerden günümüze sanata ve kültüre ev sahipliği yapmış bir kentin, kültür mirasının onuru ve sorumluluğu ile sanatsal üretimine aralıksız devam eden bir ya- -DUYURU- DALAMAN’DA AÇILACAK OLAN KOLEJİMİZE TÜM BRANŞLARDAN ÖĞRETMENLER ALINACAKTIR. İLGİLENENLERİN [email protected] CVLERİNİ GÖNDERMELERİ RİCA OLUNUR. ÖZALP ŞİRKETLER GRUBU Çaylı mahallesi hal arkasında 378 m2 arsa satılıktır. 0542 745 1360 ----------83 yaşındaki Demenz hastası olan anneme, bakıcının kendi aile içinde bakacağı tecrübeli bir bayan arıyoruz. Mail Adresim: [email protected] --------Ortaca Çarşı içindeki evimde çocuk bakılır. 0 555 224 8017 ----------Derya Kuaförde Çalışacak Bayan Eleman Aranıyor. 0542 273 6783 -----------Ortaca'da Gizem Kuaförde çalışacak bayan eleman aranıyor 0544 539 8370 ----------Mutfak İmalat Atölyemizde çalışacak usta ve kalfa alınacaktır. 0546 282 5606 -----------Şantiyemize emekli gece bekçisi aranıyor. 0532 411 2344 ----------Sarıgerme Denizbende sitesine eleman alınacaktır. 0532 204 5117 ------------Dalyan’da Cafede Çalışacak Bayan Eleman Aranıyor. 0 542 451 54 51 ------------Mühendislik Bürosunda Çalışacak Ön Muhasebeden Anlayan, Ofis Programları Bilen Bayan Elaman Aranıyor. 0 506 905 68 52 -----------Demka'da Çalışacak Bay Elaman Aranıyor 0 539 402 9425 -----------Köyceğiz'de işler durumda yol kenarında pide salonu ve restaurant 100m2 kapalı alan iş yeri( eşyalar yeni) sağlık sebebiyle devren satılıktır. 0544 547 4493 ----------Efsane Emlakta Ortaca ve Dalyan Ofislerinde Çalışacak Bayan Eleman Aranıyor 05334989090 ---------V.İ.P Şirvan Kuaförde Çalışacak Bayan Eleman Aranıyor 0 544 613 36 19 ---------Evde Çocuk Bakılır ev Temizliği Yapılır Dalyan'a 6 km uzaklıkta havuz villa bahçe. Tapulu ve Sorunsuzdur. 0542 233 4909 ------------Ortaca'da Mühendislik Firmasında Çalışacak, ön muhasebeden anlayan bayan eleman aranıyor. 0 505 434 7718 --------------Şantiyemizde kaynakçı, şöför operatör aranıyor. 05069307540 --------------Corel ve Photoshop Bilen Bay Grafik Tasarımcı Aranıyor Toprak Reklam 0 555 994 4289 -------------------Mobilya İmalat, Montaj Ustasıyım B Sınıfı Ehliyetim var iş arıyorum. 0 545 840 4488 -------------- Ortaca Mühendislik Firmasında Çalışacak Teknik Eleman Aranıyor 282 6758 ---------------Ortaca Cumhuriyet Mah. yeni hastaneye yakın, 3 kat imarlı,383 mkare arsa sahibinden satılıktır.65.000 TL 05393904060 ----------718 m2 Satılık arsa 3 kat imarlı %30 135.000 TL 0 533 436 7435 -------------Dem Discorium' da (Dalaman Eğlence Merkezi) ,sağlıklı ve nezih bir ortamda çalışacak bayan garsonlar aranıyor. 0 554 888 6666 ---------Dalyan’da marangozhanede çalışacak usta ve kalfalara ihtiyaç vardır. Maaş + SKK 0532 572 1216 ----------Çameli Anaokulu yanında 488m2 arsa içinde ev ve hayvan damı satılıktır. 05326750409 -------------Dalyan Gülpınar Mahallesi Tufan Caddesi No:40’ta yer alan iki katlı bina satılıktır. 05326750409 -------------Sarıgerme’de takı ve emlak ofisinde çalışacak bayan eleman aranmaktadır. 0 532 512 4389 -------------Ortaca’da Kiralık Daire 2+1 ve 1+1 Eşyalı Eşyasız Karaburun Mahallesi Atatürk Bulvarı 0536 212 2091 ----------SATILIK TEKNE Dalyan’da 9.20m Özel Plakalı Tekne Satılıktır. 0 553 507 6478 -----------Sürekli Çalışacak Muhasebe Elemanı Aranıyor. 0542 591 00 64 --------------Ortaca’da Avukat bürosunda çalışmak üzere en az lise mezunu iyi derecede bilgisayar bilen bayan sekreter aranıyor. Müracatların şahsen yapılması rica olunur. Tel: 282 5777 --------------------Dalaman'da Satılık Daire ve Dalyan'da Satılık Arsa 0530 940 68 38 0252 692 36 50 -----------Pegasus Otel’de çalışacak, bayan kuaförü, manikürcü, erkek kuaförü ve ingilizce bilen infocu alınacaktır. SSK+Kalacak yer+ Yol 0 542 312 1007 Öğrencilere Çiçekli Karşılama Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne kayıt yaptırmak için gelen öğrenciler her yıl olduğu gibi bu yıl da muğla protokolü tarafından çiçeklerle karşılandı. MAİL ADRESİMİZE 0534 311 1926 ----------Kiralık Yağlama Yıkama 0 534 303 9478 ---------Sılam Parkeye 50’lik Kompresör aranıyor. 0536 987 2234 ----------Oto Kayhan'da çalışacak ön muhasebe ve bilgisayar bilen(emekli olabilir) bayan eleman aranıyor. 0 536 448 0071 --------Faden Kurute mizlemeye bayan ve erkek eleman aranıyor. 0 536 214 9512 ------------Çorbacı Hasan Usta’da çalışacak bay bayan garson aranıyor 0 532 790 7339 --------------Sarıgerme'de ki Turkuaz Otele Dinamik ve Titiz Bayan Elaman Aranıyor. Gece Kalabilecek Olanlar Tercih Edilecektir. 0 537 959 11 84 --------Sumak Restauratta çalışacak ahçı aranıyor. 0 553 597 99 06 -------------Ortaca Orbelko Sitesinin en değerli dairesi eşyasıyla satılıktır. 0 532 360 97 77 -----------Satılık Traktör- 4x4seracıya, otelciye, peyzajcıya. 670 km'de hidrolik direksiyon, 4'lü pulluk çeker, garajdan. Dizel, Plakalı, valpadana, new-italia malı sahibinden mükemmel ekonima. Yeni Aparatlarıyla. 0 542 233 4909 _________ şamı seçmek misyonuyla buradayız, bağrında antik tiyatroyu barındıran Dalyan'da oyun sergilemek bizler için ayrı bir sevinç yaşattı, Dalyan seyircisine alkışlarından ötürü teşekkür ediyoruz" dedi. -----------------Ev İşlerine yardımcı bayan eleman aranıyor. 0507 387 9207 ------------------Dalyan’da ki Butİk Otelde çalıştırılmak üzere ahçı ve mutfak personeli alınacaktır. 0532 407 60 85 -------------------Muhasebe işlerinden anlayan Bilgisayar kullanabilen Tecrübeli bayan eleman Aranmaktadır. 0545 275 6393 ---------------Zeytinalanı’nda ki atölyemizde Çalışacak mobilya ve ahşap ustaları arıyoruz. Altıntaş mobilya 0 532 273 30 32 -----------------Evde Çocuk Bakıcısı Aranıyor 0533 358 0346 Pasta, Puaça ve Hamur İşlerinden Anlayan Bayan Eleman Aranıyor 0 533 358 0346 --------------------Bakıcı Aranıyor Çocuk Bakımında Yardımcı Olacak İş Disiplini Olan Kalma Problemi Olmayan Bayanların Araması Rica Olunur. 0 532 310 5553 --------------------Almanca -İngilizce-Rusça Bilen Elaman Alınacaktır. (yemek+kalacak yer) 0 543 400 0618 / 0543 478 0015 ----------------------Aile Yanında Çocuk Bakılır 0545 282 06 04 Özel Gitar Kursu Verilir 0 541 376 22 65 -------------------Dalyan Apart Otelimizde Çalışacak, Kat Görevlisi ve Temizlik İşçisi Aranıyor. 0 252 284 3470 - 0554 289 7912 -------------------Ön Muhasebe Ofis ve Şantiyede Çalışacak İnşaat Teknikeri ve İnşaatta Çalışacak Vasıflı Vasıffız Elaman Aranıyor. Müraacatlar Şahsen Yapılacaktır. 0 252 282 25 06 0 530 224 39 00 ----------------Satılık Mondial 100lük Motorsiklet 0 536 826 4936 Devren Satılık Pide-Çorba-Kebap Salonu 0 535 739 05 09 -----------------Dalyan Yolu Üzeri Işıklarda 2. Kat 135 Metrekare Kaloriferli Daire Satılıktır 0 538 699 4070 Yaklaşık 9 bin 300 öğrenci kontenjanı ayıran Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi’ne kayıt yaptırmak için gelen öğrenci ve veliler Menteşe otogarında Muğla protokolü tarafından çiçeklerle karşılandı. Öğrencileri, Vali Mustafa Hakan Güvençer, Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Rektör Prof. Dr. Mansur Harmandar, Emniyet Müdürü Veysal Tipioğlu, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Bülent Karakuş karşıladı. Siyasi Yerel Haber Gazetesi Çarşamba günleri yayınlanır. Sahibi Güneyege Basın Yayın Tur.San.Tic.Ltd.Şti. Adına Cihat Cura Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Nasuh Keser Adres Beşköprü mah. 274 sk. No.6/1 ORTACA www.guneyege.net [email protected] Dizgi Baskı : Güneyege Gazetesi. : Star Medya Yayıncılık A.Ş. Gaziemir Tren İst. Karşısı Eski BetontaşTesisleri içi Gaziemir /İZMİR Baskı Tarihi Dağıtım :2 EYLÜL 2014 : YAYSAT Gazetemiz Basın Ahlak Yasasına Uyar Gazetemize gönderilen yazı ve fotoğraflar yayınlansın veya yayınlanmasın iade edilemez. Yazıların sorumluluğu yazarına aittir. İLK YAYIN TARİHİ: 28.12.2005 İLAN REKLAM ABONE TARİFESİ Özel ilanlarda (Kongre, Tüzük, Zayi, Teşekkür vs.) Muğla il gazeteleri fiyat tarifesi uygulanır. İLETİŞİM 0 542 610 70 72 - 0 252 282 36 66 SAYFA 11 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE FİLİSTİN ve SİYONİZM’E DAİR Sevgili okurlar sizler için bu hafta Filistin meselesini araştırdım biraz. Sizleri uzun ve sıkıcı bir yazıyla boğmak istemediğim için kısaca bahsetmek istiyorum konudan. Yaptığım araştırmada beni şaşırtan çok ilginç bir sözle karşılaştım. XX. da yaşamış Rus yahudisi olan Arthur Koestler adlı ünlü bir yazar iki cümlede tüm yaşananları özetlemiş adeta. Yazar sözün en hasını söylemiş ve; “Bir millet resmen ikinci millete üçüncü milletin ülkesini vaad etti.” demiş. Bu sözü biraz açmak gerektiğini düşünüyorum ve sizlerle kendi yorumlarımı paylaşmak istiyorum. Koestler sözünde “Bir Millet” diye bahsederken İngilizleri kastetmiş aslında. “İkinci Millet” ise Yahudiler. “Üçüncü Millet” Filistinliler, “ülke” de elbette Filistin. Böylece İngilizler Yahudilere Filistinlilerin toprağını vaad etmiş oluyorlar. O dönemde İngiltere gücü ve kabiliyeti yettiği kadarıyla birçok yeri işgal etmiş durumda. Yıkılmak üzere olan Osmanlı tebaasına ait Filistin de bunlardan bir tanesi. Tam anlamıyla fiziki olarak işgal etmese de askeri, sivil ve sosyal yaşantı tamamen kontrol altında. İngiltere’nin Dışişleri Bakanı olan Lord Rothschild 2 Kasım 1917 de Yahudilerin hamisi konumundaki bir multimilyarder aileye bir mektup yazar ve Filistin topraklarını açıkça vaad eder. Kısacası o dönemde üzerinde güneş batmayan imparatorluk olarak ifade edilen Büyük Britanya kendi toprakları üzerinden cömertlik yapmazken, fiziki olarak işgal bile etmediği Filistin toprakları üzerinden bol keseden cömertlik yapmaktadır. İsrail Devletine giden yol bu mektupla aralanmış olur. Yaptığım araştırmada kanaatim şu yönde şekillendi. Siyonizmin amacı, toprak alarak genişlemek ve buna paralel olarak geliştirilen meşrulaştırıcı bir siyasal felsefe üretmek. Siyonizm de meşruiyeti felsefe kuruyor, ekonomik ve sosyal sömürü ardından geliyor. Diller, ırklar, kültürler, vs. üstün ve aşağı diye ikiye ayrılmış, buradan da üstün olanın aşağı olanı yönetmeye ve sömürmeye hatta adam etmeye hakkı olduğu gibi sakat bir düşünce ortaya çıkıyor. Bunla da yetinilmiyor. Mesela, medeni olan toplumlar henüz medeniyetle buluşmamış toplumları yönetme hakkına sahiptirler ve onların topraklarına el koymaları meşru ve hatta gerekli gibi bir görüş hakim. Tabi konu Filistin ve Siyonizm Haber : Ömer Kundakçı Kano sporcusu Serkan Kakkaç Türkiye şampiyonu olarak milli takıma seçildi. Efe Çetinkaya ise Türkiye 2'ncisi oldu. Başarılı sporcular düzenlenen törenle kupa ve madalyalarını aldılar. Sakarya'da 22-24 Ağustos 2014 tarihleri arasında yapılan Durgunsu Kano Türkiye Şampiyonası'nda Muğla Gençlik Spor Kulübü adına yıldız erkek K 1 bin metre kategorisinde yarışan Serkan Kakkaç Tür- olunca tarihsel serüveni çok geniş bir perspektife sahip bu mesele hakkında birçok şey yazılabilir. Ama konunun özünde Yahudiler ya da Siyonistler vaad edilmiş topraklar hedefinden vazgeçip Müslümanlar ve Hıristiyanlarla birlikte yaşamayı benimsemediği sürece “İSRAİL SORUNU” insanlığa zarar vermeye devam edecektir. YENİ KABİNEDE ÇÖZÜM SÜRECİ ve ORTADOĞU POLİTİKALARI 62. Kabine kuruldu ve hükümet programı TBMM’de açıklandı. Genellikle vurgu yapılan konuların başında ekonomi ve istikrar geldi ardından da yerel güçlendirme yönetimleri politikaları. İnşallah program ülkemiz adına hayırlara vesile olur. Benim dikkatlerinizi çekmek istediğim nokta çözüm sürecinin gireceği paradigma. Ve Ortadoğu politikasında izlenecek yeni argüman. Bu sürecin mimarı kabul edilen Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay hocamızın yeni dönemde kabine dışı kalması ile çözüm süreci yeni bir hâl aldı. Sınırlarımızda yaşanan politik gelişmeler ve illegal örgütlenen grupların artmasıyla sürecin seyrinin değişmesine sebep oldu. Artık süreç Başbakan Yardımcılığına bağlı sekretarya gibi işlemeyecek doğrudan Başbakan’a bağlı olacak. Adalet, İç ve Dışişleri Bakanlığı, Mit Müsteşarlığı sürecin aktif paydaşları olacak. Analarımızın gözyaşlarına teminat olan bu süreci başından bu yana destekledim çünkü başarılamayan, imkânsız denilen şey gerçek oldu ve şehit haberleri tarihe karıştı. Umarım bu yeni süreçte oluşan yapı birlik, beraberlik ve kardeşliğimizi daha hızlı sürede pekiştirir. Yeni kabinede asıl dikkat edilmesi gereken şey bence Diyanet İşleri Başkanlığımızın direkt olarak Başbakana bağlanması. İnsanlıktan ve merhametten eserin kalmadığı, mantığın rafa kalktığı ve siyaset dilinin artık işlemediği Ortadoğu da yeni bir vizyon çizmeye hazırlanıyor sayın Davutoğlu. Artık siyasetle ya da diyalog süreciyle bir sonuca varılamayacağı anlaşılınca inanç algısı üzerinde bir atak yapmanın hazırlıklarında 62. Hükümet. Diyanet İşleri Başkanımızı Yeni Türkiye sürecinde Ortadoğu’yu gezen ve İslam temeli üzerinde halkları birleşme olgusunu oluşturmaya çalışan bir aktör olarak görebilirsiniz. Siyasi müzakerelerle hiçbir sonuca varılamayan Ortadoğu da, İslami sentezin realiteye tahakkuk edebileceği konusunda umutlarım var, hadi hayırlısı. kiye şampiyonu oldu. Kakkaç, K1 500 metre kategorisinde ise 2. oldu.Serkan Kakkaç elde ettiği başarılı sonuçla milli takıma seçildi. Kakkaç, 13-14 Eylül 2014 tarihinde Slovakya'da yapılacak olan Uluslararası Olimpik Umutlar Durgunsu Kano yarışlarına katılarak Türkiye’yi temsil edecek.Diğer taraftan Muğla Gençlik Spor Kulübü adına yarışlara katılan mini minik erkekler 200 metre K1 yarışlarında Efe Çetinkaya ise Türkiye 2'ncisi oldu. 11 Haber Foto: Salih Cura Ağustos Cumartesi günü gala gecesi ile son buldu. Gecede katılımcı Köyceğiz’de düzenlenen 3 ncü mo- motosikletçilerin kulüp başkanlatosiklet festivalinin ardından 9. Kau- rına birer plaket verildi. nos Altın Aslan Türk Filmleri festivali Köyceğiz’de, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Köyceğiz Kayyapıldı. Köyceğiz Belediye Başkanlığı ve makamlığı, TRT, Köyceğiz Bele- ğiz’in tanıtımına önemli katkı sağladığını söyledi. Ceylan “9. Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali’nde Türk sinemasının duayenleriyle halkımızı buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” dedi.Köyceğiz kaymakamı Ege Yolcu dergisi tarafından or- diyesi ve Kültürler Arası İşbirliği taklaşa düzenlenen ve 28 Ağustos ve Diyalog Derneği tarafından orPerşembe günü başlayan 3. Mo- ganize edilen “Köyceğiz Kaunos tosiklet festivalinin 30 Ağustos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali”nin 9.uncusu yapıldı. Festival kapsamında açılış filmi olarak “Meryem” izleyicilerle buluştu. Diğer günlerde ise, “Sürgün İnek”, “Üç Yol”, “Düğün Dernek”, “Eve Dönüş” ve “Yozgat Blues” filmleri Köyceğiz kordonunda açık havada gösterime girdi. Türk Sinemasının duayen isimlerinden Nilüfer Aydan, geçmiş yılların yakışıklı jönü Göksel Arsoy, yönetmen Mesut Uçakan ve diğer konuklar 9. Köyceğiz Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri Festivali’nin “onur konukları” olarak plaketlerini Köyceğiz Kaymakamı Gürkan Demirkale, Belediye başkanı Kamil Ceylan ve protokol üyelerinden aldılar. Festival başkanı Yönetmen Taha Feyizli “Bütün ekip arkaCumartesi günü kapanış galası ya- daşlarım ve bize destek veren kupılırken aynı gece 9. Kaunos Altın ruluşlarla beraber her sene daha Aslan Türk Filmleri Festivalinin iyi festival olma, daha kurumsallaşmış festival olma yolunda ilerde açılış galası yapıldı. Köyceğiz 3 ncü motosiklet festi- liyoruz. Bu sene de birbirinden valine Türkiye’nin çeşitli bölge- değerli konuklarla beraberiz. Türk lerinden gelen 1067 motorcu ka- sinemasının usta isimleri, önemli tıldı. Köyceğiz’ de kendileri için oyuncuları burada sizlerle birlikte ayrılan alanda konaklayan motor- oldular. Her gece yıldızların altında cular üç gün boyunca çeşitli et- sinemanın sihirli büyüsünü, dünkinliklere katıldılar. Ege Yolcu yasını hep birlikte yaşıyoruz” Dergisi editörü Nadir Şahin tara- dedi.Köyceğiz belediye başkanı fından programlanan festival 30 Kamil Ceylan festivalin Köyce- Gürkan Demirkale de “bu organizasyonların amacına ulaşması için gerçekten çok ciddi emek, bir sevda istiyor. En önemlisi bu organizeler yapıldıktan sonra da insanları görmek özellikle emek verenler bu kalabalıkları görünce de mutlu oluyor. En önemlisi bunu yapmak değil, buna katılmak” diye konuştu. Türk Sinemasının Altın Çocuğu Sinema sanatçısı Türk sinemasının altın çocuğu 77 yaşındaki Göksel Arsoy ödülünü almak için sahneye çıkarken ayakta alkışlandı. Arsoy, “sizlere en büyük katkıyı, desteği Yeşilçam veriyor. Ama bizleri de bu yıllara taşıyan sizlere minnettarız” diyerek sinema severlere teşekkür etti. Türk Sinemasının duayen isimlerinden Nilüfer Aydan da Köyceğiz’de olmaktan büyük mutluluk duyduğunu dile getirdi. Festivalde emeği geçenlere teşekkür etti. Kurtlar Vadisinin Pınar’ı sinema oyuncusu Vildan Atasever’ de bu sene festivale katılan sanatçılar arasında yerini aldı. Gala gecesinde plaket ve hediyelerin sunumunun ardından Grup Gündoğarken konser verdi. Daha sonra ise festivalin açılış filmi ‘’Meryem’’ gösterime girdi. Köyceğiz 9. Kaunos Altın Aslan Türk Filmleri festivali 02 Eylül Salı günü sona erdi. Haber: Salih Cura Dalaman Kaymakamı Yılmaz Şimşek, beraberinde Jandarma Komutan Vekili ve Gürleyk Mahalle Muhtarı ile birlikte rafting yapılan alanda incelmelerde bulundu. Şirket yetkililerinden rafting güzergahı ve karşılaşılan sorunlar hakkında bilgi alan Kaymakam Şimşek, özellikle son yıllarda raftinge ilginin arttığını, Dalaman Çayının dünyadaki en önemli raf- ting güzergahlarından birisi oldu- makam Şimşek, ocakları inceleyip ğunu, bu güzergahın Dalaman’ da maden işçileri ile sohbet etti. olmasının sayesinde Dalaman’ ın ve Ülkemizin tanıtımına katkı sağlandığını söyledi. Daha sonra Dalaman Kaymakamı Yılmaz Şimşek Rafting yapan vatandaşlarla sohbet ederek onlarla birlikte bir rafting turu yaptı.Rafting alanı Ziyaretimden sonra Gürleyik Mahallesinde faal olan maden ocaklarını da gezen Kay- Yakaladığı 100 Kiloluk Kılıç Balığını 3 Bin 500 Tl'ye Sattı Selimiye’de bir balıkçı oltayla 100 kiloluk kılıç balığı yakaladı. Şanslı balıkçı tekneye bağladığı iple karaya güçlükle çıkardığı balığı kilosu 35 liradan 3 bin 500 TL'ye bir restorana sattı. Selimiye’de 18 yıldır balıkçılık yapan Ahmet Çetin (33) avlanmak için denize açıldı. Çetin’in oltasına 100 kilo ağırlığında kılıç balığı takıldı. Balığı güçlükle su yüzeyine çıkartan Çetin, iplerle tekneye bağladığı dev kılıç balığını iskeleye çıkardı. Kılıç balığınıı yörenin en ünlü restoranlarından birine kilosu 35 liradan 3 bin 500 TL'ye satan Ahmet Çetin, “Şanslı bir günümdeydim. Oltamı birden bir ağırlık çekti. Misinam kalındı, tekneye bağladım ve balığı yorarak yüzeye çıkarttım. Daha sonrada kalın iple kuyruğundan ve başından bağlayarak karaya çıkardım. Benim için unutamayacağım bir av oldu” dedi. SAYFA 12 12 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI 3 EYLÜL 2014 ÇARŞAMBA GÜNEYEGE Haber/Foto: C. Bora Alacain larını ifade eden DOHAKDER ve Hayvan Hakları FeDalyan’da faaliyette bulunan derasyonu (HAYTAP) Dalyan Doğayı ve Hayvanları Koruma Temsilcisi Mebrure Kuzey Derneği (DOHAKDER) üye- Blom; "Aslında bu bir kedi leri, kullanılır halde buldukları barınağı değil, şiddetin ilktavuk kümesini kedi evine çe- okullara kadar indiği, insanların son derece duyarsız olvirip açılışını yaptı. Dalyan'da yaşayan Kemal duğu bu günlerde, insanların Yaman ve ailesinin bahçe- merhamet duygusunu pekişsinde gördükleri ve rica edip tirmek ve daha duyarlı olaldıkları kullanılabilir durum- malarını sağlama adına semdaki tavuk kümesini, kedi bolik olarak konuldu. Bu ev evine çeviren DOHAKDER Kemal Yaman ve ailesinin üyeleri, Ortaca Belediye'sin- bahçesinde kullanılmakta olan den aldıkları izinle, evin açı- bir tavuk kümesiydi. Biraz lışını yaparak kutladı. Kedi bakımla çok güzel bir kedi evinin, yaklaşık 1 buçuk ay evi olabileceğini hayal ettik süren çalışmayla hazırladık- ve kendilerinden bu kümesi rica ettik. Bu güzel aile tüm fertleriyle birlikte isteğimizi hemen onayladılar ve bu kedi evini bize bağışladılar. Üyelerimizden Aylin, tavuklardan çok korkmasına rağmen içini pırıl pırıl yaptı. Bert Hagemann ise eskimiş ahşapların yerine yenilerini monte etti ve kapıdaki paslı metali kaldırıp ahşap yaptı. Eşi Ressam Ada Hagemann hanımsa kedi evimizi boyadı ve süsledi. Ortaca Belediye Başkanımız Hasan Karaçelik ise evimizi bu yeşil alana yerleştirmemize izin verdi. Hayvanseverler olarak kendilerine çok teşekkür ediyoruz" dedi. Haber: Salih Cura Dalaman Belediyespor tarafından Sarsala Koyu'nda yapılan 30 Ağustos Zafer Kupası Plaj Voleybol Turnuvası tamamlandı Dalaman Sarsala koyunda düzenlenen turnuvada erkeklerde Korelioğlu Market,bayanlarda ise Sistem Dershanesi şampiyon oldu. Dalaman Belediyespor tarafından Sarsala Koyu'nda düzenlenen 30 Ağustos Zafer Kupası Plaj Voleybol Turnuvası'nda yapılan yarı final ve final karşılaşmalarına Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Şaşmaz'da katıldı. Aynı za- ve Ertaç Marin arasındaydı. Ertaç Marin'i final maçında saf dışı bırakan Sistem Dershanesi bayanlar şampiyonu oldu. Turnuvada ayrıca En değerli erkek oyuncu olarak Dalaman Belediye Başkanı Muhammet Şaşmaz,en centilmen oyuncu Mevlüt Durak, en iyi oyuncu Fatih Yılmaz, en değerli kadın oyuncu Mihriban Arıkan seçilirken, en centilmen erkek takımı Dabel A.Ş. en centilmen bayan takımı Şahinler İnşaat seçildi. Turnuvanın en değerli takımı ise Dalaman İlçe Jandarma Komutanlığı oldu. manda Dalaman Belediyesi takımında da oynayan Muhammet Şaşmaz'ın takımı Dalaman Belediyesi 3.lük 4.lük karşılaşmasında Acarlar A.Ş'yi yenerek turnuvada 3.oldu.Acarlar A.Ş takımında Acarlar A.Ş. Yönetim Kurulu Mevlüt Acar'da oynadı. Bayanlarda ise Yezendağ İnşaat 3.lüğü kazandı. Final maçları ise oldukça çekişmeli geçti. Erkeklerde final maçında Korelioğlu Market ile Güzelyurt takımları karşılaştı. Karşılaşmayı kazanan Korelioğlu market turnavada erkeklerde şampiyon oldu. Bayanlarda final maçı Sistem Dershanesi AYYAŞ ŞİMDİ D E D İ LE R OLMAD I AZİZ D İ Y O R LA R Ayyaş demişlerdi, Birdenbire bir gecede AZİZ oluvermiş. Böyle yazılmış Anı Defterine. Bir halden bir hale geçmek bu kadar mı kolay? “Ben dedim, dendi, ben yaptım oldu.” Söylemi gibi. Buna sevinmek mi, yoksa şaşırmak mı gerekir bilemiyorum. Bir de RESTORASYON lafıdır çıktı ortaya. Restorasyon, bildiğim kadarıyla yok olmaya yüz tutmuş bir eseri aslına sadık kalarak yeniden onarıp tamir edip eski haline dönüştürmektir. Burada kim ve ne restore edilmek istenmektedir? Bu iş öyle pek kolay olmaz. Bilgi görgü, beceri ister. Eline, günümüzde kullanılan kiremitleri, beton harcı ve pimapen çerçeveleri alıp, kaç asırlık İstanbul surlarını onarmaya benzemez. Sadece görenleri güldürür. Ayrıca hemen belirtmeliyim ki, Restorasyon kelimesi, Cumhuriyetimizin yanına hiç yakışmıyor. Restorasyondan sonra şimdi de sıra Yenilenmek ise, ve 90 yaşındaki Cumhuriyetimizin fazlalıklarını yontmak geliyorsa akla, bu, yenilenme değil, ancak saltanata ve hanedana özlem olabilir. “Geriye uygun adım. Marş!” sözü, uygar ve insanca yaşamaya “DUR!” demek olduğundan, her ağzı olanın, söyleyemeyeceği kadar tehlikelidir. İnsan, bir gecede tüm geçmiş yaşantısından soyutlanabilir mi? Şanlı bir geçmişin izleri bir anda silinebilir mi? Eğer bu mümkün ise, bunca fedakarlık, özveri, inanç, özlem ve erdemin, hiçbir değeri yok demektir. Namusumuzu, iffetimizi, onur ve geleceğimizi, büyük bir bedel ödeyerek geri aldığımız düşmanlarımızla bir anda “Yandaş” olabilir miyiz? Ve bizden çaldıkları o kara günlere geri dönmeyi özleyebilir miyiz? Şimdi bize bu olabilirliğin faziletleri(!) anlatılsa, ve yönlendirilsek, acaba ne kadar inandırıcı olur? Anıtkabir Özel Defterine “… vefatınızdan sonra Cumhurbaşkanlığı makamı ile Cumhur arasındaki bağlar zayıfladı. Biz bir kez daha Cumhur ile başkanının, Devlet ile Milletin kucaklaşmasına vesile olduğunu düşünüyoruz.” Diye yazmış sayın büyüğüm. Herhalde Atamızın, bir yurt gezisinde kendisini karşılayan bir köylünün elini tutup gözlerinin taa içine bakarak canla, başla dinlediğini gösteren fotoğraf karesini hatırlamamış olmalı. Dilerim söylediği gibi olur. Yaşananları unutmamak ve bütün güzellikleri bu geçmişin üzerine kurmak kadar mutluluk veren ne olabilir ki? Büyüklerimiz, “Geçmişi olmayanın, geleceği olamaz.” Geçmişimizi yok etmek veya inkar etmek, geleceği sabote etmektir. Unutmayalım. Yıkmak çok kolay, ama inşa etmek o kadar zor ve emek isteyen sevgi ile yeşeren bir olgudur. Bir enkazın üzerine en güzel elbisemizi giyip, alnımıza da “Yeni.” Yazsak, çok komik olmaz mıyız? Yeni, ancak ve ancak geçmişin güçlü kollarıyla sarılırsa muhteşem olur. Önemli olan, geçmişteki kazanımlarımızı daha da güçlü ve evrensel kılmaktır. Büyük şair Yahya Kemal Beyatlı bu erdemi şiirlerine de yansıtmış ve demiştir ki, Ne harabi, ne de harabatiyim Kökü mazide olan ATİ yim. Bir 30 Ağustos Zafer Bayramını ve Türk Silahlı Kuvvetleri Gurur gününü daha idrak etmiş bulunuyoruz. Ne derlerse desinler, İyi ki o günleri yaşamış ve öğrenmişiz. İyi ki, sevgiyi ve gururu aynı anda çarpan kalplerimizin sesinde duymuşuz. İyi ki o günler bu günler değilmiş. Sevgili Atatürk’üm!. Biliyormusun her geçen gün biraz daha büyümekte, biraz daha yer etmektesin kalplerimizde. Nice mutlu bayramlara. Diyorum. Menteşe ilçesinin Yerkesik mahallesinde de bu 9’uncusu düzenlenen “ Buzağı Güzellik Yarışması”nda buzağılar podyuma çıktı. Muğla’nın Menteşe ilçesi Yerkesik mahallesinde geleneksel hale getirilen ‘Buzağı Güzellik Yarışması’nın 9’uncusu düzenlendi. 3 kategoride yarışan buzağılar, genel görünüş, boy, bacaklar, vücut kapasitesi ve ırk özellikleri bakımından Menteşe Belediyesi ve Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü yetkililerinden oluşan jüri tarafından değerlendirildi. Buzağı Güzellik yarışmasına, Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve Yerkesik Mahallesi sakinleri katıldı. Yarışmaya katılan buzağı sahipleri, Yerkesik Meydanı'nda düzenlenen yarışma öncesi buzağı sahipleri buzağılarını süsleyerek jüri önüne çıkardı. Ya- rışmada dereceye giren buzağıların sahipleri yem ve çeyrek altın ödülü kazandı. Ödülleri Menteşe Belediye Başkanı Bahattin Gümüş ve Başkan yardımcıları verdi. Muğla Tenis Kulübü tarafından düzenlenen 30 Ağustos Zafer Bayramı Tenis Şampiyonası sona erdi. Şampiyonaya Muğla genelinden yaklaşık 130 tenisçi katıldı. 2 gün süren şampiyona 8-14 yaş gurubu arasında gerzekleşirken, şampiyon tenisçilerin kupaları Tenis Muğla Temsilcisi Nurcan Tamay ve antrenörler tarafından verildi. Muğla Tenis Kulübü Başkanı Seyhan Heb, 30 Ağustos Zafer Bayramı kapsamında düzenledikleri şampiyonaya yoğun ilgi olduğunu belirterek, “İki gün süren şampiyonaya Fethiye’den Bodrum’da kadar yaklaşık 130 sporcu katıldı. Şampiyonanın sonunda ilk iki dereceye giren sporcular ödüllendirildi. Şampiyonanın düzenlenmesinde emeği geçen Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürümüz Bekir Çeker’e teşekkür ederim” dedi. Şampiyonada 14 yaş kızlarda Muğla Tenis kulübünden Lara Palaska birinci, Fethiye Tenis Akademisinden Ecem Erdemli ikinci, 14 yaş erkeklerde Muğla Tenis kulübünden Gürel Kolcuoğlu birinci, Bodrum Golf Tenis kulübünden Pablo Massizzo ikinci oldu. 12 yaş erkeklerde Bodrum Golf Tenis kulübünden Selçuk Kılıçaslan birinci aynı kulüpten Arda Bayındır ikinci, 10 yaş kızlarda Muğla Tenis Kulübünden Burçin Köseoğlu birinci, Marmaris’ten Nehir akkuş ikinci oldu. 10 erkeklerde Fethiye Tenis Akademisinden Demir Akdağ birinci, aynı kulüpten Ataberk Sanlı ikinci, 9 yaş kızlarda Fethiye Tenis kulübünden Duru Özdağ birinci, aynı kulüpten Dilara Kara ikinci, 9 yaş erkeklerde Fethiye Tenis kulübünden Efe Özdemir dereceye girerken, ödüller Muğla Tenis İl Temsilcisi Nurcan Tamay ve takımların antrenörleri tarafından verildi. SAYFA 13 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI SAYFA 14 SIYAH MAVI KIRMIZI SARI
© Copyright 2024 Paperzz