Özel Yetenekli Çocuk Eğitimi 2. Sınıf Programı Açıklandı.

Ruen, geleneksel şenliklerinin
35.’sini kutladı, Pristoe’de pehlivanlar güreşti, atlar yarıştı
YUMURTA HAYAT
KURTARIR?
At yarışlarıyla başlayan etkinliğe bu yıl, HÖH Genel
Başkanı Lütvi Mestan ile Gençlik ve Spor
Bakanı Mariana Georgieva da katıldı. 104
HABERLER
PRATİK BİLGİLER 12
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 WWW.ZAMAN.BG YIL: XXII SAYI: 21 (1108) 0.70 LV
AP’de aşırı sağ depremi
A
vrupa Parlamentosu seçimlerinde, aşırı sağ partiler oldukça güçlü bir biçimde yer aldı.
Fransa’nın Başbakanı Manuel Valls, bu sonuçları “siyasal deprem” sözleriyle değerlendirdi.
HASKOVO FUTBOL
TAKIMI “A” GRUBA
YÜKSELDİ
MEHMET ÖMER
1len Avrupa Parlamentosu se25 Mayıs 2014’te gerçekleştiri-
SPOR 10
BAŞUCU KİTAPLARIMIZ
ARASINDA İLMİHAL
YER ALIYOR MU?
Seçim kampanyası boyunca Avrupa Parlamentosu’nda yer alan büyük partiler, yetkilerinin genişletilmesini istedi, fakat şu an itibariyle bu sese kulak verildiğine dair bir işaret yok. AP, yasal
girişimlerde bulunamazken şimdilik Avrupa Komisyonu bu hususta tekelini muhafaza ediyor.
çimlerine 15 parti, 6 koalisyon ve 3
bağımsız aday katılırken, halihazırda Bulgaristan parlamentosunda bulunan GERB, Bulgaristan için Koalisyon (BSP), Hak ve Özgürlükler Hareketi ve Ataka Partisi, Bulgaristan’ın
1 Ocak 2007’de Avrupa Birliğine üye
olduğu günden bu yana bütün Avrupa Parlamentosu seçimlerinde yer
aldı. İlk üçü hariç, Ataka partisi, bu
kez AP’ye millet vekili gönderemedi. 2014-2019 döneminde Bulgaristan’dan Avrupa Parlamentosu’na gidecek olan 17 milletvekili koltuğu
için bu seçimlerde toplam 313 aday
Merkez Seçim Komisyonu’na kaydoldu. Bunlardan 208’i erkek, 105’i
ise kadındı. Bir koltuk için ortalama
18 aday yarışırken, 14 seçim listesinde 17’şer aday gösterildi. 1HABERLER 02
AHLÂK 08
İSLÂM’IN YENİ DÜŞMANI: BOKO HARAM
KAMİL ARLI
1çen ay Nijerya’da 200’den faz‘Boko Haram’ terör örgütü, ge-
la kız öğrenciyi kaçırdı. Anneler kızlarının kendilerine ulaştırılmasını beklerken, sosyal medyada da ‘kızlarımızı geri getirin’ kampanyası başlatıldı ve ünlü isimler destek verdi. Peki kim bu Boko Haram? Son günlerde ismini sıkça duyduğumuz ‘Boko
Haram’ terör örgütü, Afrika bölgesini tehdit etmeye devam ediyor. Geçtiğimiz ay Nijerya’da, yaşları 12 ile 17
arasında 200’den fazla kız öğrenciyi kaçıran ‘Boko Haram’ son beş ayda bin 500’den fazla insanın hayatını kaybetmesine sebep oldu. Örgütün kız öğrencileri kaçırmasından bir
hafta sonra Twitter’da #bringbackourgirls (kızlarımızı geri getirin) etiketiyle kampanya başlatıldı. 1DIŞ HABERLER 06
www.turkuazbg.com
Yeminli tercüme • Rehberlik
atılı eğitim haramdır’ anlamına gelen Boko Haram, Nijerya’nın kuzeydoğusundaki Borno
eyaletine bağlı 60 bin nüfuslu Çibok kasabasına
yaklaşık 200 kişilik silahlı bir grupla baskın yaptı.
Beş saat boyunca kasabada ortalığı yakıp yıkan Boko Haram militanları, kasabadaki ortaöğretim okulunun yurdunda kalan Hıristiyan ağırlıklı kız öğrencileri silah zoruyla kaçırdı.
GAZETENİZLE İLGİLİ DAĞITIM VE DİĞER PROBLEMLER İÇİN BİZİ ARAYINIZ! TEL.: (02) 832 31 11, E-MAIL: [email protected]
02 HABERLER
AP – Avrupa kurumlarının
demokratik nefes borusu
BİRİNCİ SAYFADAN DEVAM
1rine ABV Koalisyonu, BASTA parti-
Bu Avrupa Parlamentosu seçimle-
si, Halkın Sesi Partisi, Bulgaristan’ı Kurtarmak için Ulusal Cephe, Yeşiller Partisi, Reformcu Blok, Bulgaristan’da Komünistler Birliği, Bulgar Komünist Partisi,
Hristiyandemokrat Parti, Bulgar UlusalVatansever Partisi, Sansürsüz Bulgaristan Koalisyonu, “KOD” Koalisyonu, Sol
Bulgar Partisi katıldı.
AP’de Bulgaristan’ı 5 parti temsil edecek. Seçim tutanaklarının yüzde 97’sinden elde edilen verilere göre GERB yüzde
30,47 ile seçimin galibi oldu. Katılım oranının yüzde 33 olduğu AP seçimlerinde,
Bulgaristan için Koalisyon yüzde 19,05;
HÖH yüzde 17,14; Sansürsüz Bulgaristan
yüzde 10,64; Reformcu Blok yüzde 6,41;
ABV Hareketi yüzde 4,4; Bulgaristan’ı
Kurtarmak için Ulusal Cephe yüzde 3,03;
Ataka yüzde 3 oranında oy aldı.
Baskının kapatılmasından önce, 17.
milletvekilinin hangi partiden olacağı kesinleşmedi.
Avrupa’da aşırı sağ alarmı
Avrupa Parlamentosu seçimlerinde, aşırı
sağ partiler oldukça güçlü bir biçimde yer
aldı. Fransa’nın Başbakanı Manuel Valls,
bu sonuçları “siyasal deprem” sözleriyle
değerlendirdi. Aşırı sağcıların yükselişine rağmen, tahminlere göre AP’de geleneksel partiler yine en çok millet vekiline sahip olacak. Bu seçimlerin galibi toplam 212 millet vekili sayısı ile Avrupa Halk
Partisi olurken, 2009-2014 dönemine kıyasla parti, 62 millet vekili kaybı yaşadı.
Sosyalistler ve demokratlar grubu 185 koltuk ile ikinci olmasına rağmen, önceki döneme kıyasla 10 millet vekili koltuğu kaybetti. Avrupalı muhafazakarlar ve reformcular 40 koltuk (–16) kazanırken, Avrupalı birleşik solcular 36 (+3) millet vekili çıkardı. Bağımsız vekillerin sayısının 40 olması beklenirken (+10), hiçbir gruba dahil olmayan ve “diğer” kategorisine girenlerin sayısının 67 olması tahmin ediliyor.
Avrupa Parlamentosu
France-Press’ten Alain Jean-Robert’e göre Avrupa Parlamentosu, Avrupa’nın siyasal sahnesinde olmazsa olmaz bir faktör
olmaya çalışıyor. Ne var ki, geniş haklara
Geçen Haziran’da, ülke genelinde çaplı gösteriler düzenlenmesinin ardından DANS başkanlığından istifa ettikten sonra ilk kez kamusal alana çıkan ve HÖH’ün AP seçim listesinde ikinci
sırada yer alan Delyan Peevski (sağdan sola ilk), seçim gecesi yaptığı açıklamasında Avrupa millet vekilliğinden vaz geçtiğini ve yerini Çevre Bakanı İskra Mihaylova’ya bıraktığını söyledi.
BULGARİSTAN’IN YENİ
AP MİLLET VEKİLLERİ
GERB: Tomislav Donçev, Andrey Kovaçev, Mariya Gabriel, Vladimir Uruçev, Eva Paunova,
Emil Radev.
BSP: İliyana Yotova, Georgi Pirinski, Petır Kurumbaşev, Dostena Lavren (listenin başını çeken
lider Sergey Stanişev millet vekili olmayacak).
HÖH: Filiz Hüsmenova, Necmi Ali, İlhan Küçük, İskra Mihaylova (listenin ikincisi Delyan
Peevski yerini İskra Mihaylova’ya bıraktı).
Sansürsüz Bulgaristan: Nikolay Barekov,
Angel Cambazki.
Reformcu Blok: Svetoslav Malinov.
sahip olmasına ve bazen de üye devletlere muhalif tavırlar sergilemesine rağmen,
Avrupa Birliği’nin siyasetini belirlemede ve
denetlemede Avrupa Parlamentosu’nun
rolü hala düşük kalıyor. Avrupa Parlamentosu seçimlerinin en yüksek bedeli,
yeni yetkiler elde etmek ve AB’deki “demokrasi açığı”nı kapatmak. Fakat bu yolda birçok engel bulunuyor.
Şayet yetkilerinden vaz geçmek istemeyen devletleri kendi meşruiyeti konusunda ikna etmek istiyorsa, Avrupa Parlamentosu 1979’dan bu yana düşüş görülen seçimlere katılımı artırmanın yollarını aramalı.
Son beş yıl zarfında Avrupa Parlamentosu, bir yandan insan haklarını korumaya
yönelik binlerce karara imza atarken, öte
yandan da Lizbon Antlaşması’nın kendisine verdiği yeni yetkilerden yararlanarak,
Avrupa Komisyonu’nda ve üye ülkelerin
başkentlerinde alınan kararları imzalamak
için kurulmuş sıradan bir alt kanat ile karıştırılamayacağını gösterdi.
Avrupa Birliği’nin yürütme organı
olan Avrupa Komisyonu, Avrupa Parlamentosu’nun onayını almadan çalışamaz. Avrupa Parlamentosu’nun kapsam
alanına tarımcılıktan enerji politikasına
kadar 85 sektör giriyor. Geçen yıl, Avrupa
Parlamentosu millet vekilleri, Avrupa politikasının temel taşlarından biri olan ortak tarım politikasında reform ve düzenleme yapılmasına yönelik öneri sundu.
Avrupa Komisyonu’nun tekeli
France-Press’ten Alain Jean-Robert’e
göre Avrupa Parlamentosu, hem tohum
üreticileri tarafından hem de çevreciler tarafından tartışmalı bulunan Avrupa
Komisyonu’nun tohum ticaretine yönelik
projesini hemen hemen oy birliği ile reddetti. Avrupa Parlamentosu’nun diğer bir
zaferi ise, elektronik sigara satışlarını düzene koymak amacıyla Avrupa’da geçerli
olan sigara kanunundaki değişiklik yapmış olmasıdır. Öte yandan, uzun süren bir
mücadeleden sonra, Parlamento aralarında Almanya’nın da bulunduğu birçok
üye ülkenin karşı çıktığı en fakirlere yar-
dım dağıtılması programının kalmasını da
sağladı. Fakat en hassas konulara gelince,
neticeler birbirine karışıyor. Aylar süren
bir mücadelenin ardından, Avrupa Parlamentosu AB’nin 2014-2020 bütçesi konusunda geri adım atmak zorunda kaldı.
Üye ülkeler, önerdikleri iktisat düzenlemelerini kabul ettirince Avrupa Birliği’nin
bütçesi tarihinin ilk ciddi kısıtlanmasına
şahit oldu. Ayrıca, üyelerin devlet borçlarının garanti altına alınacağına dair yapılan konuşmalar, üye ülkeler tarafından küçümseyici bir eda ile karşılandı.
Aslına bakılırsa, Avrupa’nın ekonomi
siyasetinin birçok alanı Avrupa Parlamentosu’nun denetiminden sıyrılıyor. Avrupa Parlamentosu millet vekilleri, Avrupa
Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslar arası Para Fonu’ndan oluşan üçlünün
kurulmasını sadece sıradan birer tanık gibi
izledi. Bu üçlü Yunanistan, Portekiz, İrlanda ve Kıbrıs olmak üzere yardım programlarından yararlanan bu dört ülkeye ağır reformlar uygulattı.
Bazı durumlarda ise, Avrupalı millet vekiller parlamentonun denetim alanının sınırlanmasına kendileri razı oluyordu. Mesela Avrupa millet vekilleri, 2011’de Six Pack
diye bilinen ve Avrupa Komisyonu’na aşırı
açıklarını kapatmayan, borçlarını azaltmayan, ekonomideki dengelerini düzeltmeyen ülkeleri, Avrupa Parlamentosu’na danışmadan cezalandırma yetkisi veren altı
hukuki kuralı onayladı.
Seçim kampanyası boyunca Avrupa
Parlamentosu’nda yer alan büyük partiler, yetkilerinin genişletilmesini istedi, fakat şu an itibariyle bu sese kulak
verildiğine dair bir işaret yok. Avrupa
Parlamentosu yasal girişimlerde bulunamazken, şimdilik Avrupa Komisyonu bu hususta tekelini muhafaza ediyor.
FOTOĞRAF: TAYFUR HÜSEYİNOV
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
03 HABERLER
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Türkiye-Bulgaristan arasında yeni
ulaşım sözleşmesi imzalanacak
1cısı Anton Ginev, tüm nakUlaştırma Bakanı Yardım-
Şumen iline Bağlı Vırbitsa Belediyesi’nde, Bölgelerin Yükselmesi ve Kalkındırılması adlı kamu yatırım programı kapsamında yenilenmeyi bekleyen iki mekanın ilk kazmaları bizzat Belediye Başkanı Merdin Bayram tarafından vuruldu.
İnşaatçılara başarılar dileyen Bayram, başlatılan işlerin vaktinde tamamlanması temennisinde bulundu. Yukarıda adı
geçen kamu yatırım programı kapsamında, 1 milyon leva değerinde olan ilk proje ile Vırbitsa’nın meydanı ve altyapısı yenilenecek, 120 bin leva değerindeki ikinci proje ile ise mini futbol sahası ve teniskort kurulacak. EŞREF HÜSEYİN
liyecilere verilen uluslar arası lisansların denetimden geçirileceğini açıkladı. Bu yıl için yaklaşık 9
bin lisans verildiği, Bakanlık verilerine göre, yıl başından bu yana bunlardan 33 adet lisansın iptal edildiği açıklandı. Yıl başından
bu yana 74 binin üzerinde nakliye aracının denetlendiğine değinen Bakan Ginev, yaklaşık 4 bin
700 adet ceza belgesi yazıldığını
ve kayıt dışı nakliye işlemi yapıldığı için 141 adet aracın trafikten
men edildiğini vurguladı.
Türkiye Cumhuriyeti ile imzalanması öngörülen yeni ulaşım
sözleşmesine de değinen Bakan
Ginev, söz konusu sözleşme-
de yer alacak metin önerilerinin
Türkiye’ye gönderildiğini ve oradan hem öneriler hem de toplantı tarihi için gün beklediklerini kaydetti. Şu ana kadar üçüncü ülkelerde geçerli olacak yaklaşık 40 adet ek izin belgesi verildiğini de ifade eden Ginev,
iki ülkenin de yarı yıl için geçerli olacak izin belgelerini karşılıklı takas yaptıklarını vurguladı.
Mart’ın başından Mayıs’a kadar,
Bulgaristan’dan yaklaşık 25 bin
TIR aracının Türkiye sınırını geçtiğini belirten Ginev, tutuklanan
ve ceza yazılan araç sayısının 21
olduğunu belirtti. Ceza kesilen
nakliye araçlarının büyük kısmının Türkiye Gümrük sisteminde
sorunlu araçlar olduğu anlaşıldı.
Mehmet Ömer
25 yıl sonra bir ilk
zırdaki hükümetten güvenini çektiğini iddia ettiBulgaristan’da, çeyrek asırda bir meydana gelen
türden bir olay gerçekleşti. Cumhurbaşkanı Rosen ği için olsa gerek, hükümetle arası pek sıcak sayılPlevneliev, Kaolinovo Belediyesi’ne bağlı Prismazken, öte yandan ise Cumhurbaşkanı Yardımtoe (Yusufhanlılar) köyünü ziyaret ederek Mayıs
cısı Margarita Popova’dan habire eleştiriler alıyor.
Olayları’nı anma töreninde yer aldı ve bu etkinliMargarita Popova, Rosen Plevneliev’e karğe katılan ilk cumhurbaşkanı unvanını kazandı.
şı gittikçe eleştirel bir dil kullanıyor. YakınMayıs Olaylarının 25. yıl dönümüne katıda bir televizyon programına verdiği röportajlan ve halka hitap eden halihazırdaki Cumda, “Cumhurbaşkanlık makamının şu döneminhurbaşkanı Rosen Plevneliev, “Bugün, üzerinde Bulgaristan vatandaşlarının protestocular ve
den çeyrek asır geçmiş olan
karşı protestocular diye ikiBulgaristan’ın henüz yazılCumhurbaşkanı’nın, totaliter re- ye bölünmesi bir gerçek” dimamış tarihini kutluyoruz.
yen Popova, yaklaşık bir yıl
jimin çöküşünün ardından, bu
Milli uzlaşma, siyasal maniönce patlak veren protestopülasyonlarla değil, gerçekle- çöküşü başlatan simge mekanlarda ortaya koyduğu tavırlardan birini 25 yıl sonra ilk defa dan dolayı doğrudan doğrure objektif gözle bakarak elde edilebilir. Bunu başarabilziyaret etmesi nadir bir olay sa- ya toplumun bölünmesinden
memiz için, komünist rejimin
sorumlu tuttu.
yılır. Fakat durumu geniş açıdan Plevneliev’i
yaptıklarına objektif ve doğru
Ayrıca, Cumhurbaşkadeğerlendirecek olursak, sabir değer biçmemiz gerekinı Avusturya’nın EVN elekyın Rosen Plevneliev’in bu jesti
yor, zira o rejim Bulgar toptrik dağıtım şirketiyle yaptığı
lumunu böldü.” ifadelerini
görüşmeyi araştırmak amadaha ziyade itibarını güçlendirkullandı. Mayıs 1989 olaylakurulan parlamento komeye çalışan bir cumhurbaşka- cıyla
rı esnasında, komünist güçmisyonuna gitmeyi reddetti.
nının, yerini ve zamanını çok iyi Bu durumu eleştiren Margalerin sessiz sivil vatandaşlara,
seçtiği bir girişim gibi görülüyor. rita Popova’ya göre, Plevnekadınlara ve çocuklara karşı
liev cevabını medyalar aracıasker, itfaiye ekipleri ve milis gönderdiğini hatırlatan Plevneliev, tarihin, en lığıyla göndermemeliydi, bu şekilde çatışma düdoğal haklarını savunmaya çalışan insanlar karzeyi aşılamamış oluyor.
şısında en acımasız devlet makinesinin bile güçCumhurbaşkanı Yardımcısı Margarita Posüz düştüğünün bir sembolü olduğunu kaydetti. pova, “halkın yalnız bir bölümünü temsil ediCumhurbaşkanı’na göre, er ya da geç tarih, “so- yor ve birleştirici mesajlar vermiyor” iddiasıyya dönüş” süreci hakkında olduğu gibi, totaliter
la Plevneliev’i açıktan açığa eleştirmişti. Bunun
rejimin Müslümanlara, aydınlara, devlet elitine
sebebi ise, geçen yıl Delyan Peevski’nin DANS
ve farklı düşünmeye cesaret eden herkese karşı
başkanlığına getirilmeye çalışılmasının ardından
işlediği suçları konuşmaya başlayacaktır.
patlak veren protestolarda Plevneliev’in hüküAcaba bu jesti nasıl okumalıyız, zira bu tam
metten güvenini çektiğini söyleyip, Peevski’nin
da AP seçimlerinden önce gerçekleşti ve bu yön- sembolize ettiği öne sürülen perde arkası ilişkide değerlendirmeler de oldu. Halbuki konuşma- leri protesto edenleri desteklemesi idi.
Bunun hemen ardında iktidardakiler, Cumhurlarda siyasal söylemlere kesinlikle yer verilmebaşkanlığı’nın önünde karşı gösteriler düzenledi.
di. Cumhurbaşkanı’nın yanı sıra, diğer dinlere
mensup komünist rejiminden zarar gören kişiler Göstericiler, Margarita Popova’yı cumhurbaşkanı
istiyoruz gibi pankartlar açtı. Bu olaylardan sonra
de anma töreninde yer aldı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Popova “karşı cumBU JESTİN ARKASINDA HANGİ SEBEP YATIYOR?
hurbaşkanı” olarak anılmaya başlandı. Özellikle son aylarda, Margarita Popova CumhurbaşkaNe var ki, son zamanlarda Cumhurbaşkanı Plevnı Plevneliev ile arasına ya mesafe koyuyor veya
neliev ciddi manada yalnızlaştırılıyor. Bir yandan,
diplomatik bir dille kendisini tenkit ediyor.
Başbakan Oreşarski’nin Delyan Peevski’yi DANS
Haddizatında Cumhurbaşkanı’nın makamı,
başkanlığına teklif etmesinin ardından haliha-
halkı birleştiren bir devlet sembolüdür. Dolayısıyla, Cumhurbaşkanı şu anda bu yalnızlaştırılma
zincirini kırmaya çalışıyor. Ve yanındaki danışmanları, kendisine azınlıklara karşı böyle büyük
bir jest yapmasını tavsiye etmiş olabilirler. Bir başka deyişle bu ziyaret seçim öncesi bir adım değil,
halkı uzlaştıran ve birleştiren bir Cumhurbaşkanı
imajını kazanma çabası olarak değerlendirilebilir.
HÖH BU ZİYARETE GÖZ KIRPTI MI?
Bilindiği üzere, açıktan açığa dillendirilmese de
toplumun bütün kesimlerinde aynı şekilde algılanan bir gerçek var ki, o da Yusufhanlılar köyünün de bulunduğu Deliorman, Kırcali, Rodoplar
gibi “karma bölgeler” diye adlandırılan ülkedeki
bazı bölgelerin, Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin
taban bulduğu yerler olması hakikatidir. Bundan
dolayıdır ki, her yıl Mayıs 1989 olaylarını anma
törenlerini, sadece tek bir partinin temsilcileri ziyaret eder, söz alıp konuşmalar yapar. Fakat 25
yıl sonra, Cumhurbaşkanı düzeyinde totaliter rejime karşı ayaklanmaların patlak verdiği yere bir
ziyaret düzenleniyor. Ne var ki, yerel idareden
ülkenin Cumhurbaşkanını karşılamak için gelen
hiç kimse yok!? Köyün muhtarı bile Cumhurbaşkanını ağırlamaya gelmiyor. En resmi sayılabilecek ev sahibi köyün imamı. Bu manzaradan çıkaracağımız mana, HÖH’ün sessizce bu işten geri
çekilip itibarını yükseltmeye çalışan Plevneliev’e
dolaylı olarak yol vermiş olmasıdır. Nitekim bundan belki iki ay önce, HÖH Genel Başkanı Lütvi
Mestan GERB lideri Boyko Borisov ile Kırcali’de
bir kafede normal birer vatandaş gibi samimi bir
görüşme yaptı ve siyaset meydanında mücadele ettiği en çetin rakipleriyle bile uzlaşma yoluna
gidebileceğini kanıtlamış oldu. Hatta bu iki siyasi
liderin kahve buluşmasından sonra, sahibi kahvenin adını değiştirdi ve “Hoşgörü” kahvesi (aslı
Maraya Tolerance) koydu.
Kısacası, bir cumhurbaşkanının totaliter rejimin çöküşünün ardından, bu çöküşü başlatan
simge mekanlardan birini 25 yıl sonra ilk defa
ziyaret etmesi nadir bir olay sayılır. Fakat durumu geniş açıdan değerlendirecek olursak, sayın
Rosen Plevneliev’in bu jesti daha ziyade itibarını güçlendirmeye çalışan bir cumhurbaşkanının,
yerini ve zamanını çok iyi seçtiği bir girişim gibi
görülüyor. [email protected]
04 HABERLER
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Ruen, geleneksel şenliklerinin 35.’sini kutladı;
Pristoe’de pehlivanlar güreşti, atlar yarıştı
FOTOĞRAFLA
R: İLHAN ŞE
NOL, İDRİS
ALİ
1
Bu yaz 35.’si düzenlenen Ruen’in geleneksel kutlamalarına yakın köylerden, belediyelerden
ve Türkiye’den binlerce konuk katıldı. Kutlamalar, ünlü şarkıcı Kali’nin
konseriyle başladı. Şenlikler, motokros ile devam ederken 30’a yakın yarışçı seyircilere heyecanlı anlar yaşattı. Motokrosla eş zamanlı başlayan şarkı ve folklor gösterileri ise, izleyicilerin beğenisini kazandı. Bu sene, tam 7 köyden gelen çocuklar hünerlerini büyük bir başarıyla sergiledi. Kutlamanın resmi bölümü başlamadan önce Vresevo köyünden kuker gurubu geleneksel oyunlarını sergiledi. Bu oyunların ardından binlerce kişi saygı duruşuna geçti, ilk önce
Bulgaristan milli marşı ve ardından
da Avrupa marşı çalındı. Daha sonra
da Türkiye’nin Manisa şehrinin ilçesi olan Soma’da meydana gelen maden faciasında vefat eden şehitler için
bir dakikalık saygı duruşunda bulunuldu. Bunun ardından Ruen Belediye Başkanı İsmail Osman tüm Ruenlileri ve katılımcıları selamladıktan
sonra, belediyenin bu organizasyona
çok ciddi hazırlandığını ve çok önem
verdiğini belirterek belediyede yapı-
lan yeniliklere değindi. Yapılan yeniliklerin önümüzdeki yıllarda da devam edeceğini dile getiren Osman,
belediye olarak hayata geçirecekleri projeleri de halkla paylaştı. HÖH
partisi genel başkan yardımcısı Ruşen Riza, günün anlam ve önemine
dair konuşmasından sonra halkı selamladı. Geleneksel kutlamaya katılanlar arasında T.C. Burgas Başkonsolosu, Kırklareli, Taşköprü ve Evrensekiz belediye başkanları, Kocaeli MHP milletvekili Lütfi Türkan, Sultanbeyli, Orhangazi, Yalova, Kocaeli
ve Kırklareli Balkan Göçmenleri Kültür ve Sosyal Dayanışma Dernekleri
başkanları, HÖH partisi Burgas milletvekilleri, HÖH partisi Burgas bölge
temsilcisi, diğer parti üyeleri ve birçok iş adamı hazır bulundu.
Resmi konuşmaların ardından
yağmura aldırmayan cesur yürek-demir bilek pehlivanlar çıktı er meydanına. En düşük kategoriden en yüksek kategoriye kadar bütün güreşçiler
birbirlerinin sırtını yere getirmek için
ter döktü. Zeminin de kaygan olmasından dolayı zor anlar yaşandı. Güreş müsabakalarına Tırgovişte, Plovdiv, Stara Zagora ve Burgas bölgesinden birçok güreşçi katıldı. 70 kilog-
ramda güreşen birinciye kuzu, 7080 kilo kategorisinde yarışan birinciye ise bir koç hediye edildi. Kutlamaya katılan kadın güreşçilerin müsabakaları da dikkatle izlendi. Onlardan
da ilk üçe girenlere hediyeleri takdim edildi.
Bayanlarda 70 kilogram kategorisinde Hacer Ömer, 60 kg. kategorisinde ise Ukraynalı Elena Yakençuk
1. oldu. Erkeklerde 70 kg.’da birinciliği Bulgaristan’ın güreş şampiyonu
Nikolay Kurtev kazandı ve koç ödülünü omuzlarına kaldırdı.
“Soya dönüş” sürecinde şehit edilenlerle
Soma’da hayatını kaybedenler anıldı
Şumen ilinin Kaolinovo Belediyesin’e bağlı Pristoe (Yusufhanlılar)
köyünde 25 yıldan beri yapılan geleneksel şenlikler, bu yıl da düzenlendi. Geleneksel hale gelen etkinlik, her yıl mayıs ayında yapılıyor
ve yakın şehir ve köylerden yüzlerce insan buraya akın ediyor. Burada at yarışlarını seyretmek ve Deliorman pehlivanlarını er meydanına çıkıp güreş tutmalarını izlemek halkın
en çok merak ettiği ve aynı zamanda
etkinliğin en çok sevilen yanı oluyor.
At yarışlarıyla başlayan etkinli-
ğe bu yıl, HÖH Genel Başkanı Lütvi Mestan ile Gençlik ve Spor Bakanı
Mariana Georgieva da katıldı. Bakan
Georieva, dereceye giren bazı sporcuların ödüllerini verirken, Mestan
ise ek olarak parasal yardımda bulundu. Şenliklere milletvekilleri, bakan yardımcıları, ilçe başkanları ve
çok sayıda seyirci iştrak etti.
Bu yılki mayıs etkinliğinde, eski
totaliter rejim döneminde “soya dönüş” sürecinde şehit edilenlerin yanı sıra Soma maden faciasında vefat
edenler de dualarla anıldı.
Kaolinovo Belediye Başkanı Nida
Ahmedov, törende anlamlı bir konuşma yaptı. Ahmedov, çeyrek asırdan beri bu etkinliği düzenlediklerini ve “soya dönüş” sürecinde şehit edilenleri
anmaya devam edeceklerini söyledi.
Halk tarafından en çok beklenen
an geldi ve Deliorman pehlivanları er
meydanına çıktı. Isınma hareketlerinden sonra ilk önce gençler, sonra küçük orta, ardından büyük orta, çardak
ve nihayet baş pehlivanlar meydana
çıktı. Kıyasıya bir mücadelenin ardından dereceye girenler ödüllerini aldı.
Razgrad şehrinden gelen sanatçılar ve folklor ekipleri, izleyicilerin güzel vakit geçirmelerini sağladı.
FOTOĞRAF: M. BURAK BURKUK
İDRIS ALİ İLHAN ŞENOL
Edirne Plovdiv’e geliyor
1tür Günü düzenlenecek. Büyük çapta düzenlene-
31 Mayıs 2014 günü, Plovdiv’de Edirne Sanat ve Kül-
cek olan etkinlikte, ebru sanatı sergilenecek, geleneksel
Türk yemekleri tanıtılacak resim sergisi açılışı yapılacak,
müzik ve folklor gösterileri organize edilecek. Etkinlik,
Zlatü Boyaciev müzesinin yakınında, Antik Şehirde ve Çarın Ahırları olarak bilinen mekanlarda gerçekleştirilecek.
05 EKONOMİ
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Apple’ı tahtından indiren
Google, en değerli marka oldu
1ga vurduğu listede son 3 seneTeknoloji şirketlerinin dam-
nin en değerli markası Apple, değerini yüzde 20 oranında kaybederek 148
milyar dolar ile 2. sıraya geriledi. Bir
önceki yıla göre yüzde 40 yükselişle 159 milyar dolarlık marka değerine ulaşan Google ise listede ilk sıraya yükseldi. Listede yer alan tüm teknoloji şirketleri ise ilk 100’deki toplam
marka değerinin yüzde 29’unu oluşturdu. Konunun uzmanları, Apple’ın
yerini Google’a kaptırmasını şu şekilde yorumladı: “Tüketicilerin kafasında en iyi işleyen marka pozisyonunu korumasına rağmen, Apple yeni
ürünler sunmayı başaramıyor. Şirket,
artık tanımlayıcı teknoloji üreticisi değil.” Dünyanın önde gelen markalarından IBM ise 108 milyar dolarlık değeriyle 3. sıradaki yerini korudu.
Listedeki değişikliği değerlendiren
araştırmayı yapan Millward Brown
Optimor’un Müdürü Nick Cooper,
“Google Glass gibi icatları, yapay zekaya olan yatırımları ve Android işletim sistemini araba gibi ürünlere taşı-
lanan ilk listeden bu yana Top 100’ün
toplam değeri yaklaşık olarak iki katına çıktı. Top 100, bankacılık ve kur
krizinin başlangıcı olan 2008 yılı ile
karşılaştırıldığında yüzde 4 artışla 2,9
trilyon dolar değere sahip bulunuyor.
SOSYAL MEDYA ŞİRKETLERİ
YÜKSELDİ
yan birçok ortaklıklarıyla Google geçen yıl çok yenilikçiydi. Tabii şirketin
bu yükselişi Apple’ın yavaşlama dönemine de denk geldi.” dedi. Bu yıl
endeks değerlerinde güçlü bir iyileşme olduğuna da vurgu yapan Cooper, ilk defa Top 100’de tüm kategorilerde gerçek büyümelerle duraklamanın sona erdiğine dikkatleri çekti. The Store’un CEO’su David Ro-
th da sıralamada en göze çarpan şeyin güçlü markaların nasıl iyileşmeye öncülük ettikleri olduğunun altını çizerek, “2014 Top 100 listemizdeki 71 marka 2008’de de listedeydiler.
Finansal kargaşaya ve geçen yıllarda
birçok işletmeyi yok eden dijital aksamaya rağmen bu markalar dayanıklılığını kanıtlayarak listedeki yerlerini korudu.” dedi. 2006 yılında yayın-
Listenin sonuç bölümünde Facebook, Twitter, Tencent ve Linkedin gibi sosyal medya şirketlerinin hayatın birer parçası haline geldikleri vurgulanıyor. Teknoloji şirketlerinin listenin yüzde 29’unu oluştururken bu
şirketlerin yaptığı sıçramaya dikkat
çekiliyor. Teknoloji şirketleri arasında yüzde 97 artışla 54 milyar dolar
marka değerine sahip Çin internet
markası Tencent listede 14. sıraya
yükseldi. Facebook ise yüzde 68 artışla 36 milyar dolar marka değerine ulaşarak 21. sıraya yükseldi. Ayrıca 14 milyar dolarlık marka değeri
ile Twitter 71. sırada bulunurken 12
milyar dolarlık marka değerine sahip
olan Linkedin 78. sırada yer alıyor.
Bu yıl 10’uncusu yapılan
‘En değerli 100
global marka’ BrandZ Top
100 araştırmasında ilk sırayı
Google aldı.
Bulgaristan, rekabet gücü
bakımından dünyada 56. sırada
1rinden biri olan İsviçre’deki YönetiDünyanın en prestijli iş merkezle-
mi Geliştirme Enstitüsü (Institute for Management Development)’nün yayınladığı
yıllık rapora göre, Bulgaristan dünya çapında rekabet gücünü artırmış bulunuyor.
2014 için hazırlanan sıralamada Bulgaristan 56. sırada yer alıyor. Geçen yıla kıyasla
bir basamak yukarı çıkan Bulgaristan, ne
var ki 2009’da yakaladığı 38. pozisyonun
birhayli gerisinde kalıyor.
2014’te eğitimin gittikçe azalan seviyesi, hükümet kararlarının şeffafsızlığı ve
bütçe açığı endişe verici unsurlar arasında belirtiliyor. Raporda, rekabet gücünü
etkileyen faktörler arasında çevre, altyapı,
sağlık sistemi en düşük seviyede değerlendirilirken, ihracatta iyileştirilmeye gidilmesi ve kamu finanslarının istikrara kavuşturulması olumlu şekilde değerlendiriliyor. Raporda, iş piyasasındaki ağır krizin geçmeye başladığı, fakat işsizlik oranının hala yüksek olduğu kaydediliyor.
Bulgaristan’da, rekabet gücünü artırmaya
yönelik sorunlar ve çözüm yolları şöyle sıralanıyor: Kamu işletmesinde reformların
gerçekleştirilmesi ve elektronik hizmetlerin her sahada uygulanmaya konulması;
başarı kaydedilen eğitim alanlarında eğitime finansal desteğin artırılması; enerjide
Geçen yıla kıyasla bir basamak yukarı çıkan Bulgaristan, ne var ki 2009’da
yakaladığı 38. pozisyonun
birhayli gerisinde kalıyor.
verimliliğin artırılması ve alternatif kaynak sağlanması suretiyle enerji sektöründeki risklerin asgariye indirilmesi; düzenlemeye yönelik denetimin kalitesinin artırılması ve bağımsızlaştırılması; üst düzeydeki rüşvetçiliğin ortadan kaldırılması.
2014’te dünyadaki rekabet gücünü ele
alan raporda, dünya çapında en gelişmiş
60 ekonomi ele alınıyor. Rekabet gücünü ölçmek için kullanılan kriterler ise şunlar: ekonomik göstergeler, hükümetin işlevselliği, iş ortamı ve altyapının durumu.
Sıralama iki grup veriye dayanıyor. İlk
grupta İMF, Dünya Bankası, Uluslararası
Çalışma Örgütü, özel kurumlar, milli veri tabanı, Bulgaristan yönüyle Demokrasiyi araştırma Merkezi gibi kurum ve kuruluşlardan elde edilen sabit veriler yer
alırken, ikinci grupta ise ayrı ayrı ülkelerde iş yapan yöneticilerin belli soruları cevaplaması suretiyle yıllık araştırmalardan
elde edilen veriler bulunuyor.
Rapora göre dünyada rekabet gücü en
yüksek olan ülke ABD iken, hemen arkasında ise İsviçre, Singapur ve Honkong
yer alıyor.
Merkezi Lozan’da bulunan Yönetimi
Geliştirme Enstitüsü’nün yaptığı araştırmaya göre, ABD’nin başarısı ekonomideki istikrardan, işsizlik göstergesinin iyileşmesinden ve teknolojide öncü sayılmasından ileri geliyor. Rekabet gücü yüksek
olan ilk 10 ülke arasında İsveç, Almanya,
Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Danimarka ve Norveç yer alırken Arjantin, Hırvatistan, Venezuela ise listenin sonunda
bulunuysor. Yönetimi Geliştirme Enstitüsü Müdürü Arturo Bris: “Rekabet gücünü
artırmaya yönelik bir ülkenin nasıl ilk sıralara sıçrayacağına dair herhangi bir reçete
bulunmuyor, zira bu büyük ölçüde ülkelerin ekonomik ortamına bağlıdır.” dedi.
06DIŞ HABERLER
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
İslâm’ın yeni düşmanı: Boko Haram
KAML ARLI
[email protected]
Son günlerde ismini
skça duyduumuz ‘Boko
Haram’ terör örgütü,
Afrika bölgesini tehdit
etmeye devam ediyor.
Geçtiimiz ay Nijerya’da,
yalar 12 ile 17 arasnda 200’den fazla kz
örenciyi kaçran ‘Boko
Haram’ son be ayda bin
500’den fazla insann hayatn kaybetmesine sebep oldu. Örgütün kz örencileri kaçrmasndan
bir hafta sonra Twitter’da
#bringbackourgirls
(kzlarmz geri getirin)
etiketiyle kampanya
balatld. Sosyal medyada balatlan bu etkinlik,
uluslararas medyann
ilgisini çekmede epey
baarlyd. Kampanyaya
Amerika Birleik Devletleri (ABD) Bakan Barack
Obama’nn ei Michelle
Obama, ABD’nin eski
dileri bakan Hillary
Clinton, Oscar ödüllü
aktris Reese Witherspoon ve daha önce Taliban
tarafndan bandan
vurulan Pakistanl çocuk
haklar savunucusu Malala Yusufzay gibi isimler
destek verdi.
‘Batl eitim haramdr’ anlamna gelen Boko
Haram, yaklak bir ay
önce Nijerya’nn kuzeydousundaki Borno
eyaletine bal 60 bin
nüfuslu Çibok kasabasna yaklak 200 kiilik
silahl bir grupla baskn
yapt. Be saat boyunca
kasabada ortal yakp ykan Boko Haram
militanlar, kasabadaki
ortaöretim okulunun
yurdunda kalan Hristiyan arlkl kz örencileri silah zoruyla kaçrd.
Bölgede Boko Haram
tehdidi nedeniyle devlet
okullarnn çou kapalyd. Kaçrlan okul ise
ertesi gün yaplacak nal
snav için bir günlüüne
açlmt. Kz örencileri
kaçran militanlar, Kamerun snrna uzanan
Simbosa Orman’na doru kaçt. Örgütün lideri
Ebu Bekir ekau, kaçrlma olay sonras kzlar
‘pazarda köle olarak
satacan’ ve evlendireceklerini açklad. Örgüt
son olarak ülkedeki Bat
tarz eitimin durdurulmasn ve kzlarn
okuldan alnarak evlendirilmesi gerektiini
belirterek, 200’den fazla
kz örenciyi brakmaya
karlk hapisteki örgüt
elemanlarnn salverilmesini istedi.
ABD ve srail ülkeye
özel bir heyet gönderirken, ngiltere, Fransa,
Çin ise yardm tekli nde
bulundu. Nijerya Devlet
Bakan Jonathan Goodluck, kzlarn kaçrlmasna dair istihbarat getireceklere 312 bin dolar
ödül vaat etti. Nijerya
emniyet istihbarat ise,
kaçrd kz örencilerin
görüntülerini yaynlayp
takas isteyen örgütün lideri Ebubekir ekau’nun
öldüünü iddia etti.
Kz kaçrma eyleminin 2011’de Boko Haram
tarafndan ilk kez bir
saldr eklinde yapt
biliniyor. Örgüt ilk önce
ülkede Bat tipi eitim
faaliyeti gösteren okullardaki çou Müslüman kzlar kaçrmt. Uzmanlar,
Boko Haram’n dünyada
daha çok ses getirmek ve
hükümetin kendileriyle
ciddi bir pazarlk yapmasn istedii için kzlar
kaçrdn düünüyor.
DÜNYADA SES GETRMES ÇN HRSTYAN
ÇOCUKLAR KAÇIRILIYOR
Turgut Özal Üniversitesi
Öretim Üyesi, Güvenlik
ve Terör Uzman Doç.
Dr. Mahmut Akpnar,
son yllarda Afrika’da
Boko Haram, El-abab
gibi terör örgütlerin faaliyetlerinin dozunu arttn söylüyor. Özellikle
Müslüman dünyasnn
bu örgütleri iddetli bir
ekilde knamasnn
gerektiini belirtiyor.
Bu tür terör örgütlerinin dünyada hangi
amaçla, kimler tarafndan kullanldnn iyi
bilinmesi gerektiinin
art olduunu anlatan
Akpnar, “Son yllarda
Afrika’da terör faaliyetleri özellikle Nijerya’da
epey artt. Terör örgütlerinin amac, kendilerini dünyaya en iyi
ekilde duyurmak. Boko
Haram’da Hristiyan arlkl çocuklar kaçrarak
dünyaya bu mesaj vermek istiyor. Müslüman
çocuklar kaçrdnda
kimsenin umurumda
olmuyor.” diyor.
‘Boko Haram’ terör örgütü, geçen ay
Nijerya’da 200’den fazla kz örenciyi
kaçrd. Anneler kzlarnn kendilerine
ulatrlmasn beklerken, sosyal medyada da ‘kzlarmz geri getirin’ kampanyas balatld ve ünlü isimler destek verdi. Peki kim bu Boko Haram?
‘Boko Haram’ nedir?
Boko Haram, 1990 ylnda Muhammed Yusuf isimli bir molla tarafndan
kuruldu. Ülke yönetimini yolsuzlukta
suçlayp eriat çars yapan Yusuf,
bölgenin yoksul gençleri arasnda o
dönem oldukça popüler oldu. Örgütün
Nijerya devletiyle ilk silahl çatmas
2009’da gerçekleti. Maiduguri ve
kuzeydeki birkaç kentte slam devleti
kurmak üzere gerçekletirdii ilk silahl saldrda yaklak 800 kii hayatn
kaybetti. Saldrdan sonra tutuklanarak
hapse atlan Yusuf ve önde gelen dier
üyeler, ksa bir süre sonra aibeli bir
biçimde cezaevinde hayatn kaybetti.
Örgüt 2010’da Ebu ekau liderliinde tekrar eylemlere balarken, iddetin
dozunu artrarak kiliselere, okullara,
köylere, karakol ve hükümet binalarna
saldrmaya balad.
ABD tarafndan 2012’de terör listesine alnan Boko Haram, birçok Batl
terör uzman tarafndan El Kaide’nin
Bat Afrika’daki uzants olarak adlandrlyor.
KANLI EYLEMLER
200’den fazla kz örenciyi kaçran
Boko Haram, ülkede terör faaliyetlerine son be yldr aralksz devam
ediyor. Öyle ki örgüt 4 Mays 2014’te
Borno eyaletindeki Warabe adl köyden 12-15 yalar arasnda 11 kz çocuu kaçrrken, bir gün sonra, Nijer-Çad
snrna yakn Borno/Gambarou Ngala
ehrine girerek 12 saat boyunca yaklak 300 kiiyi öldürdü. 26 Nisan’da ise
Nijerya güvenlik kuvvetleriyle Boko
Haram militanlar arasnda çkan
çatmada 44 kii hayatn kaybetti.
20 Eylül 2013’te ise ülkenin kuzeydousundaki Borno kentinde, askeri
üniforma giyen örgüt üyelerinin
saldrsnda 87 kiinin öldüü açklanmt. 22 Nisan 2013 günü de, ülkenin
kuzeyinde Boko Haram ve devlet
güçleri arasnda çkan çatma sonucu
185 kii hayatn kaybetmiti.
Ülkede yoksulluk had safhada
7 KLK FRANSIZ ALE KAÇIRILDI
Boko Haram, Mart 2013’te ülkede
bulunan yedi kiilik bir Fransz aileyi kaçrm, iki ay sonraysa serbest
brakmt. Örgüt 11 Mart 2013 günü
Bauchi kentinde rehin ald aralarnda
talya, ngiltere, Yunanistan ve Lübnan
vatandalarnn da bulunduu yedi
yabancy öldürdüünü açklamt.
176 milyonluk nüfusu ile dünyann yedinci en kalabalk, Afrika’nnsa en büyük petrol rezervlerine sahip ülkesi konumundaki Nijerya’da, Boko Haram ile mücadelede ülkede var olan
yoksulluk ve siyasilerin kart yolsuzluk iddialar en önemli
engel olarak görülüyor. Zira Nijerya, petrol zenginliinin karlnda milletvekillerinin maalarnn yüksek olmas ve artan
yolsuzluk iddialaryla anlyor. Kara kta ülkesi, Uluslararas
eak Örgütü’nün 2013 tarihli yolsuzluk listesinde 177 ülke
arasnda 144. srada yer alyor. Petrol zengini ülkede nüfusun
yaklak yüzde 70’i, yoksulluk snrnn altnda yaarken,
Nijerya halk günde yaklak 1 dolar 25 cent’ten az bir gelirle
yaamak zorunda kalyor. Ülkede günde 2 dolarn altnda
gelirle yaayanlarn oranysa yüzde 85 civarnda.
KLSE, NOEL VE POLS SALDIRILARI...
Boko Haram, 6 Haziran 2012’de Bauchi
eyaletinde bir kiliseye saldr düzenlemi, 15 kiinin hayatn kaybetmesine
neden olmutu. Kano kentinde 21 Ocak
2012 günü polisi hedef alan saldrlar
sonucunda ise 150 kii hayatn kaybetmiti. 2011 ylnda da örgüt, bakent
Abuja dahil olmak üzere Nijerya’nn çeitli kentlerinde düzenledii Noel saldrlarnda 39 kiinin ölmesine, 57 kiinin
de yaralanmasna sebep olmutu.
07 AİLE & SAĞLIK
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Televizyon, çocuklarda dikkat
dağınıklığına neden oluyor
1tüleri ile bebeklikten itibaren çocuk-
Televizyonun renkli ve akıcı görün-
ların ilgisini çektiği belirtiliyor. Erken dönemde bu görüntülere maruz kalan bebeklerde dikkat dağınıklığı görülüyor.
Bebeğin anne-babanın kucaklamasına, oynamasına, çıkardığı seslere tepki vermesine gerek duyduğunu dile getiren Fatih Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nden Psikolog Hilal Arslan, “Böyle bir bebek televizyon karşısına bırakıldığında çıkardığı sesler ve gülümsemeleri için beklediği tepkiyi televizyondan alamayacağından duygusal
uyarıcılardan yoksun kalmış olur. Televizyon nedeniyle bebeğin duygusal uyarıcılardan yoksun kalması ve anne-baba
ile çocuk arasındaki etkileşimin azalması bebekte hem sosyal hem de dil gelişiminde gecikme ya da yetersizlikler görülmesine neden olabilir.” dedi.
Televizyonun en çok etkilediği bir diğer grubun ise okul öncesi çocuklar olduğunu aktaran Arslan, şunları ifade etti:
“Okul öncesi dönem, çocukların hayal
dünyasının en zengin olduğu dönemdir.
Yani çocuklar masallarda anlatılan gerçeküstü olayların gerçekleşebileceğini düşünürler. Kurabiye yiyerek büyüyen ve
iksir içerek küçülen Alice’e, gece olunca
kabağa dönüşen arabaya, dilekleri gerçek
yapan lamba cinine ya da izlediği filmdeki canavarın gece onun yatağının altında saklanabileceğine inanırlar. Çünkü
rın bilgiyi yaşayarak, deneyimleyerek öğrenmesi demektir. Ancak teknolojik aletlerin tümünde olduğu gibi televizyon da
çocukların sosyalleşmesine ket vurmakta
ve kişinin yaşam içerisinde öğrenebileceği bilgilere sahip olmasına engel olmaktadır. Araştırmalar bu dönemde televizyon
karşısında fazla vakit geçiren çocukların
hayal gücünün sınırlı, sözcük dağarcığının kısıtlı, daha pasif ve edilgen, toplumsal muhakeme ve yargılama yeteneğinin
zayıf, oyun kurabilme ve problem çözebilme kapasitelerinin ise daha düşük olduğunu göstermektedir.” dedi.
Arslan, ailelere televizyon konusunda
nasıl yaklaşımlarda bulunmaları gerektiğiyle ilgili şu önerilerde bulundu:
bu dönemdeki çocuk için olmaz diye bir
şey yoktur. Bu çocuklar izlediklerinin kurgudan ibaret olduğunu anlayamazlar. Bu
sebeple televizyonun bu yaştaki çocuklar
üzerinde daha derin ve kalıcı etkileri olabilmektedir. Henüz bilişsel gelişimini tamamlamamış, gerçeklik ile hayali birbirinden ayıramayacak yaşta olan bu çocukların çizgi filmden dahi olumsuz etkilenebildiği bir gerçek. Geçmiş dönem haberlerini hatırlayacak olursak Pokemon gibi
uçacağını, örümcek adam gibi tırmanacağını zannedip kendini boşluğa bırakan
çocukların sayısı oldukça fazlaydı. Bunla-
rın hepsi, o yaştaki çocuklarda gerçeği değerlendirme süreçlerinin henüz tam gelişmemesinden kaynaklanır.”
Psikolog Arslan, çok uzun süreli televizyon alışkanlığı olan çocuk, ergen veya yetişkinlerde sanal ve reel dünya ayrımının ortadan kaybolduğu, sanal alemin
kişinin günlük yaşantısında daha çok yer
kapladığını vurgulayarak, “Benzer programları izlemeyenlerin anlamayacağı türden konuşmalar yapan bu kişiler kendileri gibi teknolojiyle yakından ilgili kişileri tercih etmekte sosyal çevresini giderek
daraltmaktadır. Sosyal öğrenme çocukla-
• Erken yaştaki çocukların televizyon
izlemesinin ebeveyn tarafından denetlenmesi ve “seçici” olmayı öğretmesi çocuğu koruma adına yapılması gereken ilk şeydir.
• İkinci adım ise çocukları bir faaliyete
yönlendirmektir. Çünkü çocuklar istenmeyen davranış yerine alternatifi gösterilmedikçe o davranıştan vazgeçmezler.
• Çocuklar kitap okuma, bulmaca çözme, satranç, müzik aleti ile ilgilenme,
resim yapma ya da spor dallarından
birine yönlendirilebilir, seçilen her
farklı aktivite ile zihnin farklı bir alanını çalıştırarak kişinin farklı bir yönünü geliştirmesi sağlanabilir. CİHAN
Beyninizi fazla ve gereksiz verilerden arındırın!
1zi’nden Dr. Mehmet Yavuz, BeReem Nöropsikiyatri Merke-
Dr. Mehmet Yavuz, beyin yorgunluğunun, kişilerin özel ve iş yaşamlarında sıkıntılar yaşamasına neden olduğunu söyledi. Yavuz, “Beyin detoksu, beynin fazla ve gereksiz verilerden arınmasını sağlayarak, etkinliğini olumlu yönde artırıyor.” dedi.
yin detoksu ile ilgili bilgiler verdi. Bellekteki bilgi kirliliğinin ve fazlalığının
beynin verimliliğine zarar verdiğini belirten Yavuz, “Beyin detoksunda
öncelikle bellekteki bilgileri kategorize
etmek gerekir. Çünkü bellekteki bilgi
kirliliği ve fazlalığı, beynin verimliliğine zarar verir. Bu anlamda belleğe kalıcı bilgiler göndermek için, önce dikkatinizi o konuya yöneltip yoğunlaşmanız gerekir. Bu amaçla, öğrenmek istenilen şeyin imgesel kopyasını (fotoğrafını çeker gibi), zihne gönderilmelidir. Öğrenilenler geçmişte oluşturulan albümlere eklenir, böylelikle hem
bilgiler birbiriyle birleştirip bağlantılar kurulabilir hem de daha kolay hatırlama sağlanır.” ifadelerini kullandı.
Hep aynı oyuncakla oynamak,
problemin habercisi
1gelişimini de etkiliyor. Memorial Hizmet Hastanesi’nden Uzman
Çocukların vazgeçilmezi oyuncaklar, aynı zamanda karakter
Psikolog Sevda Sevimli Yurtseven, “Çocuğun beş duyusunu uyaran,
bedensel, fiziksel ve sosyal gelişimini hızlandıran oyun materyallerinin seçiminde eğitici, güvenli ve yaşa uygun olması çok önemli.” diyor. Uzman, “Çocuğun oyuncak seçimine katkıda bulunmak onun kişilik özelliklerini, zekâ ve fiziksel özelliklerini, ilgi alanlarını saptayabilmekle mümkündür. Çocuk, oynadığı oyuncakla kendini ifade eder. Bu
nedenle erkek veya kız oyuncağı gibi bir ayrım yerine çocuğun oyuncağıyla nasıl oynadığı, neleri yansıttığı ve neleri ifade etmeye çalıştığı
önemlidir. Kronik bir şekilde aynı oyuncakla sürekli aynı oyunu oynuyorsa bu durum bir problem olabileceğine işarettir.” diye konuşuyor.
Öğrenilen yeni bilgiden farklı yorumlar ve açılımlar yapılmadığında sadece ezberleme yapılmış olduğunu ifade eden Yavuz, “Zihinde depolanacak
konu ile alakalı bir albüm olduğu halde yeni bir albüm oluşturulursa, zihninizde bilgi kirliliği oluşur. Öğrenilen bu yeni bilgiden, farklı yorumlar ve
açılımlar yapılamazsa, sadece ezberleme yapılmış olur. Üstelik yeni bilgiler hızla unutulup, hafıza kayıtlarından
silinir. Eğer öğrenilen şey yepyeni bir
bilgi ise, ona yeni bir klasör açıp, daha sonra o konu ile alakalı diğer bilgiler de aynı yere atılmalıdır. Bu şekilde
bellekte düzenli bir dosyalama sistemi
kurmak, öğrenilen bilgilerin çok çabuk
hatırlanmasını ve doğru analizler yapılabilmesini sağlar. Böylelikle beyin detoksunun en önemli adımı atılmış, zi-
HAVUÇ-TURP-MARUL SALATASI
Bu sebzeler ayr ayr salata
yapld gibi, tarimizde
verildii gibi kark da
yaplabilir.
ÜZERNE:
½ su barda zeytinya
½ su barda limon suyu
Yeterince tuz
MALZEMELER (4 KLK)
8 marul yapra
4 havuç
2 beyaz turp
1 çay ka tuz
½ su barda maydanoz
(kylm)
7-8 zeytin tanesi (çekirdei
çkarlm)
YAPILII: Marullar yka,
sularn süzdür, bir kat
üzerinde beklet, dora. Hapu
vuçlar kaz, rendele; turpu
e ov,
soy rendele, tuz at elle
vkine
suyunu sk. Tabaa zevkine
göre düzenle. Maydanoz ve
dier malzemelerle süsle.
Zeytinya, limonu, tuzu
çrp, yüzüne gezdir.
hin fazlalıklardan arındırılmış olacaktır.” diye konuştu.
Zihinsel egzersizler yapmanın beyin
yorgunluğuna engel olduğunu söyleyen Yavuz, “Sürekli zihinsel egzersizler yapmak beyin yorgunluğuna engel
olur, unutkanlığı önler. Zihin antrenmanları, yeni beyin hücreleri oluşmasına neden olmaz. Ancak beyin hücreleri arasında yeni bağlantıların oluşmasını sağlar. Uzun süre öğrenme sürecine ara verildiğinde, beyindeki bazı bağlantılar kaybolmaya başlar. Buna bağlı olarak da öğrenme güçleşir ve
bellek zayıflar. Bu nedenle, zeka oyunları ve matematiksel çözümlerle beyin güçlendirilmeli, öğrenme süreci
kesintisiz sürdürülmelidir. Böylelikle
beyin detoksunun olumlu etkileri artırılmış olur.” şeklinde konuştu. CİHAN
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Başucu kitaplarımız arasında
ilmihal yer alıyor mu?
KEVSER KULAKSIZ
1
İlmihal (ilm-i hâl), gündelik hayata dair dini bilgiler bütününe ve bu
bilgileri bir araya getiren kitaplara verilen bir isim. Kişinin kendisine, yaratıcısına ve çevresine karşı nasıl davranacağını
belirleyen, günlük ihtiyaçlara cevap veren asgari bilgiler toplamı. İlmihalin kapsamını dinin mükellef saydığı herkesin
öğrenmesi gereken bilgiler oluşturuyor.
Nitekim her Müslüman’ın dinî hayatını tanzim ederken kendine lazım olanı bilmesi borç. Dolayısıyla ilmihal denince, bir kitap türünden önce İslâm’ın
bir Müslüman’ın hayatına tatbiki anlaşılmalı ve bu mantık üzerinden ilmihal denen bilgiler öğrenilmeli. Evlenme
evresinde olan, aile ilmihali, şirket çalışanları yahut işyeri açacak olanlar ticaret ilmihali okuyabilir. Temel olarak her
Müslüman, bir ilmihali ailece, çocukla-
rıyla beraber ders şeklinde okuyup bitirebilir. Ancak günümüzde İslam’ın pratik olarak nasıl yaşanacağını anlatan bilgiler başucu kitaplarımız arasında yer almıyor. Ömer Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali’nin önsözünde ilmihalin gerekliliğini şöyle anlatıyor: “Müslümanlar
için her hususta bilgi sahibi olmak bir vazifedir. Din hususunda bilgi ise ‘ilmihal’
adını alarak en birinci vazifeyi teşkil eder.
Her Müslüman için en büyük vecibedir
ki, mensup olduğu mukaddes İslâm dini hakkında yeterli derecede bilgi sahibi olsun, bu bilgisine göre dinî vazifelerini yapsın, dinî hayatını düzenlesin.
Zaten bütün insanlığın bir manevi ruhu
karşılığında olan dine, din bilgisine ihtiyaç duymaması düşünülemez. En eski
zamanlardan beri gerek ilkel kavimlerden gerekse medeni milletlerden hiçbiri
yoktur ki dine bağlı bulunmuş olmasın.”
Çocuklara ilmihali nasıl öğretmeli?
Hadis-i şerifte buyrulduğu üzere her çocuk İslam fıtratı üzerine doğuyor. Daha
sonra anne-babası ve çevresi çocuğu şekillendiriyor. Zira ailenin dindar bir birey
yetiştirmede büyük rolü var. Nitekim İslam âlimlerinin hayatı okunduğunda ilk
dini eğitimlerini çoğunlukla ailelerinden
aldıkları görülüyor. Öncelikle çocuklara amele dair bilgileri; amellerin şartlarını, rükünlerini, farzlarını, vaciplerini değil, onlar nasıl yapılmak ve işlenmek lazımsa öylece öğretmekle başlamak gerekiyor. Abdestin nasıl alınacağı, namazın
nasıl kılınacağı bizzat gösterilerek ve tarif edilerek uygulamalı anlatılmalı. Ancak
bu açıklamalar da aşama aşama olmalı.
O vakte kadar anlatılan ameller ve itikatlar arasından farzları, vacipleri, sünnetleri, müstehapları, haramları, mekruhları
ayırmalı. Bunların neticelerini göstermeli.
İlmihal, Müslüman’ın yirmi dört saatlik gün içinde, evinde, işinde, ticaretinde, ibadetinde, evlenmesinde, boşanmasında karşılaşacağı fıkıh
bilgisini veren kitapların genel adı. Dolayısıyla
her Müslüman’ın bir şekilde ilmihal okuması gerekiyor. Peki bir Müslüman’ın günlük ihtiyaçlarına cevap veren bu bilgiler toplamına ne kadar
önem veriyor yahut ne sıklıkla başvuruyoruz?
Hanefiler için en ideal eser: Büyük İslâm İlmihali
Günümüzde Hanefiler için en ideal eser Ömer
Nasuhi Bilmen’in ilmihali. Nitekim eser, ilmihalde gerekliliği, önemi ve özellikleri sosyolojik olarak temellendiriliyor. Fıkhî konuları ele alırken
ibadetin sosyal boyutlarına da yer veriliyor. Mesele İlmihal’in yedinci bölümünde kurban bahsinde ‘Kurbanın mahiyeti, gerekliliği ve hikmeti’
başlığı altında söyledikleri bunu doğrular: “Vacip olan kurban görevi, Hak yolunda fedakârlığın bir nişanıdır. Yüce Allah’ın verdiği nimetlere
karşı yapılan bir şükürdür. Bunun sonucunda sevaba ulaşmak ve birtakım belalardan korunmaktır. Şu gerçek bilinmeli ki, insanların ihtiyaçları
için yeryüzünde binlerce hayvan kesiliyor. Fakat bunlardan yalnız durumları yeterli olanlar yararlanıyor. Kurban Bayramı’nda
ise Hak rızası için birçok hayvan kesiliyor. Bunların etlerinden ve derilerinden çok fakir kimseler de yararlanıyor. İktisadî olan mesele, dinî ve
ahlâkî bir mahiyet kazanıyor. Şahıs menfaati yerine toplumun menfaati bulunmuş oluyor. Bunun için kurban kesilmesi, İslâm’a ait insanî ve
sosyal büyük bir fedakârlıktır. Kurban kesilmekle, kesilen hayvanların sayısı çok artmış olmaz
çünkü kurban kesilen günlerde kasapların kestiği hayvan sayısı azalır ve böylece o günlerde aynı miktarda hayvan kesilmiş olur. Kendi zevkleri için her gün binlerce hayvanın kesilmesini çok
görmeyenlerin, senede bir defa Allah rızası için
bir miktar hayvanın muhtaçlar yararına kurban adı altında kesilmelerini çok görmeleri, doğrusu büyük bir düşüncesizliktir.”
İlmihal türleri
İlmihal ve fıkıh kitaplarından faydalanırken öncelikle hangi mezhebe göre hazırlandığına dikkat etmek gerekiyor. Ülkemizde çoğunlukla Hanefi ve Şafiiler olduğu için bu mezheplere göre eserler yayınlanıyor. İsmail Mutlu’nun çalışması olan
Kur’an ve Sünnet Işığında Büyük İslam İlmihali, Hanefi ve Şafiilere göre hazırlanmış. Bir heyet tarafından hazırlanan Bir
Müslüman’ın Yol Haritası çalışması da Hanefi mezhebinin fıkıh anlayışı esas alınmış fakat başta Şafii mezhebi olmak üzere
diğer mezheplerin yaklaşımlarına da atıflarda bulunuyor. Halil Gönenç’in hazırladığı Büyük Şafii İlmihali de ilk akla gelen
eserler arasında yer alıyor. Diyanet İşleri
Başkanlığı’nın heyet tarafından hazırladığı iki ciltlik İslam İlmihali de istifade edilecek çalışmalar arasında. Konuların müstakil ele alındığı özel kitap çalışmaları da var.
Mesela akait, abdest, namaz, oruç, zekât,
hac, alışveriş, hanımların özel halleri, evlilik ve nikâh gibi konularda yazılmış birçok
eser mevcut. Daha detaylı bilgi edinme imkânı sağlayan çalışmalardan bazıları şöyle:
• Kadın ve Aile İlmihali, Rasim Haner,
Yüksel Çayıroğlu, Aykut Avcı
• İslam’da İbadet İlmihal, Ali Özek
• Aile İlmihali, Ahmed Şahin
• Mutlu Bir Yuva İçin Kadın ve Aile İlmihali,
Mehmed Paksu
• Ticaret ve İktisat İlmihali,
Hamdi Döndüren
• Pratik Şafii İlmihali, İsmail Gökçe
• Pratik İlmihal, Osman Bilgen
NAMAZ VAKİTLERİ
Günler
İmsak Güneş Öğle
İkindi Akşam Yatsı
26 Pazartesi
27 Salı
28 Çarşamba
29 Perşembe
30 Cuma
31 Cumartesi
1 Pazar
3.44
3.42
3.41
3.40
3.39
3.37
3.36
17.30
17.30
17.30
17.31
17.31
17.31
17.32
5.50
5.49
5.49
5.48
5.48
5.47
5.47
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
13.31
20.59
21.00
21.01
21.02
21.03
21.03
21.04
22.51
22.53
22.54
22.56
22.57
22.58
23.00
SOFYA’DAN ÖNCE: Peştera, Velingrad 4 dk Pleven, Smolyan 5 dk. Karlovo,
Plovdiv, Pazarcik 6 dk. Kırcali, Kazanlık, Momçilgrad, Sviştov 7 dk. Haskovo, Krumovgrad, St. Zagora, V. Tırnovo 9 dk. Ruse, Harmanli, N. Zagora
10 dk. Popovo 11 dk. Omurtag 12 dk. Kubrat, Razgrad, Tırgovişte, Yanbol
13 dk. İsperih, Tutrakan, Şumen, Preslav 14 dk. Karnobat 15 dk. Aytos,
Novi Pazar, Silistra 16 dk. Burgas, Provadiya 17 dk. Varna, Dobriç 18 dk.
09 KÜLTÜR
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Lastik çizmelerin arkasında
İngiliz dükü var
ESRA KESKİN DEMİR
1
edemeyen Wellington Dükü, kunduracısına talimat verir. İsteği, savaşta
giyebileceği, aynı zamanda akşamları da şık duracak bir çizmedir. Kunduracı da zamanın modasına göre dana derisinden alçak topuklu, bacakları saran, kenarları düz bir çizme imal
eder. Bu çizmelerin şık ve rahat oluşu ordu içinde kullanımını artırır ve
Wellington çizmesi olarak anılmasını sağlar. 1. Dünya Savaşı sırasında yaygınlaşan bu botlar, Avrupa’da
çamur içinde kalan siperlerde kullanılmak üzere su geçirmeyen ve aynı
zamanda düşük maliyete sahip olan
kauçuktan üretilmeye başlanır. Birçok
kaynakta geçen bilgiye göre, savaş sırasında yalnızca İngiliz ordusu için 1
milyon 185 çift üretilmiş. 2. Dünya
Savaşı’nda da ordu mensupları arasında popülerliğini koruyan çizmeler, sivil halk tarafından da kabul görür. Renklileri, uzunu, kısası, üzerinde aksesuar olan birçok modeli üretilir. Tıpkı bugün olduğu gibi…
Yağmur çizmeleri, dünyanın birçok bölgesinde yaygın olarak kullanılıyor. Kauçuktan üretildiğinden
Avustralya’da sakız çizme olarak anılıyor mesela. Amerika’da da oldukça
yaygın olan bu ayakkabılar, karla-
rın eridiği dönemlerde vazgeçilmez
oluyor. Rusya’da da hava koşullarından dolayı oldukça popüler. Yalnızca
Stalin iktidarı sırasında bile Sovyetler
Birliği’nin çeşitli bölgelerinde tam 17
lastik çizme fabrikası kurulmuş.
Renkleri ülkeden ülkeye farklılık gösteriyor. İngiltere’de yeşil renk
daha çok tercih edilirken, Kanada ve
Amerika’da kızıl tabanlı siyah çizmeler hâkim. İrlandalılar ise zeytin yeşilini seviyor. Gerçi artık modacıların
farklı tasarımları sayesinde bu renk
ayrımları da ortadan kalkacak gibi. Zira 2013/14 sonbahar-kış sezonunda
lastik çizmelerin her renk ve desenini
bulmak mümkün. Barbour’un ve Ted
Baker’ın çiçek motifleri, Burberry’nin
ve Ralph Lauren’in ekoseleri, Dolce
Gabbana’nın dantelleri, Sperry Top
Sider’in leopar desenleri, puantiyeliler ve düz renkliler farklı alternatif
sunuyor. Yağmur ve kar suyu geçirmemesi, içindeki keçe ve yün kaplamalar sayesinde ayakları sıcak tutuşu, fiyatlarının uygun oluşu, bu
çizmelerin avantajları arasında. Lakin hava aldırmaması ayak sağlığı açısından düşündürücü. Özellikle mantar hastalığı olanların bu çizmelerden uzak durması gerekiyor.
FOTOĞRAF: CİHAN
Lastik çizmelerin kökeni Arthur
Wellesley adındaki İngiliz Wellington Dükü’ne kadar uzanıyor. İngiliz
ordusu tarafından kullanılan çizmelerle rahat edemeyen Wellington Dükü, kunduracısından savaşta
giyebileceği, aynı zamanda akşamları da şık duracak bir çizme ister.
Kimin aklına gelirdi lastik çizmelerin bir İngiliz dükü tarafından moda haline getirildiği? Bugün her renk ve desenini görebileceğimiz lastik çizmelerin kökeni meğer
18. yüzyıla dayanıyormuş.
Moda genellikle gereksiz aksesuar, sıra dışı tasarım ve rahatsız kıyafetleri içerir. Ancak şu bilinmeli ki,
birçok kıyafet, insanların temel ihtiyaçlarından dolayı moda olmuştur. Bugün moda dünyasında ikonik model diye tabir ettiğimiz klasiklerin (örneğin trençkotlar ya
da Chanel 2.55 çanta) birçoğu ihtiyaç sonucu popüler
olmuş. Bu mevsimde fazlasıyla işimize yarayan lastik
çizmeler de bunlardan biri.
Kimin aklına gelir ki botlar arasında en ucuz hammaddeden imal
edilen bu ayakkabıların bir dük tarafından moda haline getirildiği? Bu
bilgiyi okuduğumda epey şaşırdım.
Meğer lastik çizmelerin kökeni Arthur Wellesley adındaki İngiliz Wellington Dükü’ne kadar uzanıyormuş.
Rivayet o ki; 18. yüzyılda Hessen
botu adı verilen ve İngiliz ordusu tarafından kullanılan çizmelerle rahat
Dünyadaki birçok görkemli cami, günün geç saatlerinde ziyaretçilere kapalıdır. Fakat Abu
Dabi’deki Şeyh Zayed Camii’nde durum farklı.
ONLINE МАГАЗИНЪТ
Е АКТИВЕН
www.setabg.com
Dinlerarası diyaloga ev
sahipliği yapan cami
1yanın sayılı büyük camilerinden
Sanki masallardan alınmış ve dün-
olan Abu Dabi’deki göz kamaştırıcı cami binası, 2007’de ibadete açıldı. Şeyh
Zayed Camii, yalnız farklı yerlerden gelen Müslümanları bir arada toplamak
için değil, İslam ile diğer dinler arasında köprü kurmak amacıyla inşa edilmiş.
Çokkültürlülük bu caminin mimarisine
de yansımış, yani cami İngiliz, İtalyan ve
yerli mimarlar tarafından inşa edilmiş,
ayrıca açık kapı siyasetinden de etkilenmiş. Yılda 1 milyon turiste ev sahipliği
yapan Şeyh Zayed Camii’nin Hristiyan,
Musevi ya da ateist olsun herkese kapıları açık vaziyette. Caminin özelliği de
burda gizli. Şeyh Zayed yalnız ibadethane olarak değil, aynı zamanda kültür alış
verişi için kullanılan bir platform olarak
da vazife görüyor. Bu görkemli camiye
adı verilen Şeyh Zayed bin Sultan ElNahyan, 1940’larda Arap Çöl’ündeki
kabilelerle yürüttüğü barış görüşmeleriyle meşhur. 1966’da Abu Dabi’yi kuran
ve Başkanı seçilen Şeyh Zayed, 1971’de
Dubai Emirliği ile bir federasyon kurdu.
Bu eylem, 7 emirlikten oluşan ve Birleşik Arap Emirlikleri adı verilen yeni bir
devletin oluşmasına yol açtı. Şeyh Zayed ise yeni devletin başına geçti. Şeyh
Zayed, Abu Dabi’nin petrol rezervlerinden elde edilen büyük gelirleri dünya standardında gökdelenler, altyapı inşaatı ve Büyük Cami gibi kültür abideleri kurmak için harcadı. Şeyh Zayed,
1996’da inşasına başlanıp 2007’de hizmete sunulan Büyük Cami’nin açılışını göremeden 2004’te hayata veda etti.
10 SPOR
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Haskovo futbol takımı “A” gruba yükseldi
MESUT CAFER
1kımları arasında bulunan ‘HasSon yıllarda en zayıf futbol ta-
Maçın ardından Haskovo’ya
gelen takım sevinçle karşılandı. Yüzlerce Haskovolu fan, merkezdeki meydanda
‘’A’’grubu sevincini kutladı.
kovo 2009’, gösterdiği performans
sonucu adını “A” gruba yazdırmayı başardı. Son maçta Bansko takımı ile karşılaşan ‘Haskovo 2009’ 0:2
skor ile rakibini mağlup etti. Maçın
ikinci yarısında, 59. dakikada Nedyalko Hubenov’un attığı gol ile öne
geçmeyi başaran Haskovolular, karşılaşmanın 81. dakikasında ise Mitko Plahov’a gelen pas ile fileleri ikinci kez havalandırdı.
Maçın ardından Haskovo’ya gelen
takım sevinçle karşılandı. Yüzlerce
Haskovolu taraftar, merkezdeki meydanda ‘’A’’grubu sevincini kutladı.
HASKOVO STADI TAMAMEN YENİLENECEK
‘’A’’grubuna yükselen ‘Haskovo
2009’, şimdi de maçların Haskovo’da
oynanması için Bulgar Futbol Birliğine (BFS) lisans başvurusu yapacak. Ancak başvuru için stadın şartlara uygun olmadığı için takım yönetimi stadın tekrar yenilenmesi
kararı aldı. Takımın yönetim kurulu üyelerinden Hakif Habil, yaptığı
açıklamada stadın yenilenmesi için
1 milyon leva gerekebileceğini söyledi. Bilet fiyatlarında artış olacağı-
nı kaydeden Habil, şu an 3 leva olan
bilet ücretinin iki misli artırılmasını
beklediklerini söyledi. Yerin Haskovo Belediyesine ait olması nedeniyle konuyla ilgili finansmanı Belediye
ve Maliye Bakanlığı üstlenecek. Öte
yandan Ekonomi Bakanı Dragomir
Stoynev, inşaat için hükümetin para
tahsis edeceğini açıkladı. Bölgedeki iş adamlarının desteklerini beklediklerini belirten Stoynev, Belediye ile ortak olmalarını istedi. Has-
kovo Belediye Başkanı Georgi İvanov stadın inşaası ve futbolun gelişimi için komisyon oluşturacaklarını belirtti. Ekonomi Bakanı Dragomir Stoynev ise, ilk karşılaşmayı izlemeye geleceğine dair söz verdi.
Galatasaray’da hiçbir
futbolcu parasını alamıyor
1oyuncusu
Galatasaray’ın
Boşnak
Izet Hajrovic,
Sarı-Kırmızılı kulüpten ayrılacağı yönündeki haberleri yalanladı. Hajrovic buna karşın alacakları için FIFA’ya başvurduğunu söyledi. 22 yaşındaki yetenek ayrıca Galatasaray’da hiçbir futbolcunun parasını alamadığını ancak FIFA’ya başvurmadığını itiraf etti.
Bosna-Hersek Milli Takımı’nın
kampında bulunan Galatasaraylı Izet Hajrovic, kulüple sözleşmesini tek taraflı feshettiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Four Four
Two dergisine konuşan Hajrovic, alacaklarını tahsil etmek için
FIFA’ya başvurduğunu ise doğruladı. Hafta başında ‘Izet Hajrovic Galatasaray’dan kaçtı’ haberi, Frank Ribery vakasını hafızalarından silemeyen Galatasaraylıları endişeye sevk etmişti. Kulüple
alacak konusunda sıkıntı yaşadığını söyleyen 22 yaşındaki futbolcu, “Şu an Dünya Kupası’ndan
başka bir şey düşünmek istemiyorum ama bu haber hiç hoşuma
gitmedi. Ben Galatasaray’ın futbolcusuyum ve Türkiye’de başka
bir takımla hiçbir görüşmem ol-
lu ile ilgilendiklerini açıkladı.
Hamburg’dan ayrılmak istediğini söyleyen yetenekli oyuncunun yüksek bonservis bedeli olduğunu vurgulayan Ergün,
“Hakan’ı çok beğeniyoruz, muhteşem bir oyuncu. Ancak sözleşmesinde oldukça yüksek bir serbest kalma maddesi var. Onu almak kolay olmayacak.” ifadelerini kullandı. Ergün ayrıca Wesley
Sneijder’e bazı büyük kulüplerden teklifler olduğunu doğruladı.
Aslan, Mevlüt Erdinç için
St. Etienne ile görüşüyor
Galatasaray’da hiçbir futbolcunun alacağını tahsil edemediğini itiraf eden Hajrovic, “Parasını alamayan sadece ben değilim. Galatasaray’da hiçbir futbolcu parasını alamıyor ama FIFA’ya başvuru da yapmıyor. Param hâlâ yatmadı.” diye konuştu.
madı. Fenerbahçe, Beşiktaş, Sivasspor, Trabzonspor... Hiçbiriyle ilgilenmiyorum.” dedi.
Galatasaray’da hiçbir futbolcunun alacağını tahsil edemediğini itiraf eden Hajrovic, “Parasını alamayan sadece ben deği-
lim. Galatasaray’da hiçbir futbolcu parasını alamıyor ama FIFA’ya
başvuru da yapmıyor. Param hâlâ
yatmadı.” diye konuştu.
Bu arada Galatasaray İdari Menajeri Cenk Ergün, Hamburg’un
milli yıldızı Hakan Çalhanoğ-
Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe’nin ilgilendiği Mevlüt Erdinç için atağa geçti. Kulübü
St.Etienne ile hafta başında görüşen Galatasaray yetkilileri,
Mevlüt’ün menajerini İstanbul’a
davet etti. Başkan Ünal Aysal ve
danışmanı Bülent Tulun’un da yer
aldığı görüşmede Cim Bom, Mevlüt için teklif sundu. Galatasaray,
Mevlüt Erdinç’e yıllık 2,3 milyon
Euro ve 4 yıllık kontrat sunmayı planlıyor. Geçtiğimiz sezon
6+0+4 kuralına geçilmesine karşın tek bir Türk futbolcu transferi yapmayan kulüp, bu sezon yerli takviyesine hızlı girmek istiyor.
Barça, kalesini
sağlama aldı
1eski oyuncusu LuBarcelona, takımı
is Enrique’ye emanet ettikten sonra ilk transferini
gerçekleştirdi. Katalan devi, 22 yaşındaki Alman kaleci Ter Stegen ile resmî
sözleşme imzaladı. Genç
file bekçisi, Mönchengladbach formasıyla 4 sezonda
127 karşılaşmaya çıkmıştı.
Bayern, çizgi
teknolojisinde
ısrarcı
1yonu Bayern Münih,
Bundesliga şampi-
kale çizgisinin tanıtım tekniği uygulaması için Alman Futbol Ligi’ne (DLP)
başvuruda bulundu. Bavyera ekibinin Dortmund ile
oynadığı DFP Kupası final
maçında Hummels’in sayılmayan golünün başvuruda etkili olduğu bildirildi.
11 EĞLENCE
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Toplamlı Sudoku
SÖZCÜK AVI
S
E
F
A
L
N
A
R
G
O
E
T
İ
R
İ
N
A
Y
A
D
İ
N
D
M
E
Z
İ
G
İ
Z
S
D
H
E
F
R
L
E
K
E
N
A
G
E
İ
L
A
D
O
İ
N
C
İ
Z
D
O
A
F
S
T
T
B
L
A
R
B
İ
E
Z
M
E
K
R
E
İ
M
L
A
S
R
İ
S
V
N
A
K
V
V
P
A
E
N
E
R
D
İ
İ
N
İ
Ş
Z
A
S
D
E
U
F
Y
A
G
E
M
L
A
D
V
M
U
İ
N
N
İ
T
Z
D
O
S
K
M
İ
R
N
T
A
L
A
N
A
R
Y
E
I
I
S
E
İ
Ç
K
G
Ç
İ
Ü
M
L
E
Z
K
A
V
Ğ
L
D
E
E
S
N
M
D
O
S
A
L
A
T
L
T
E
A
A
R
A
E
S
E
T
N
N
L
İ
İ
K
M
P
L
T
E
N
E
L
O
P
N
R
S
İ
Z
İ
İ
R
N
D
O
S
T
R
A
G
Y
U
L
A
R
O
R
Her satırda, her sütunda ve 3x3’lük bölgede 1’den 9’a rakamlar bir kez yer alacak
şekilde diyagramı doldurun. Kesik çizigilerle çevrili bir alanın köşesindeki sayı, o alanda
yer alan tüm rakamların toplamını vermektedir. Bir alanda rakam tekrarı olamaz.
AKVAM
EYTAM
KANUN
POLEN
VİSAL
BORDO
FİDAN
LEKEN
REVAN
YANİ
CİSİM
GİZEM
MADUN
SAKIZ
ÇETİN
HATİP
NİSAP
TAKIM
DEMİR
İRSAL
ORTAM
UYGAR
cevaplar
Aşağıdaki sözcükleri bulmaca karelerinde arayın ve bulduklarınızın üzerini
karalayın. Geride kalan harfler bir şarkıdan sözleri oluşturacaktır.
Matadorlar düştü, boğa güreşleri iptal
İspanya’nın başkenti Madrid’de ‘San İsidro’ şenlikleri çerçevesinde düzenlenen boğa güreşleri, bu
kez boğaların zaferiyle sonuçlandı. Las Ventas Arena’da, boğalar tarafından peşi peşine yaralanan
üç matador bir daha meydana geri dönemedi. Mora, Nazare ve Fortes adlı matadorlar hastaneye
kaldırılırken, iki boğa da arenada öldü. Bu gelişmelerin üzerine güreşler iptal edildi, arenanın kapısına kilit vuruldu. Hastanelere kaldırılan matadorların hayati tehlikesinin olmadığı duyuruldu.
San İsidro şenlikleri tarihinde üçüncü kez iptal edilirken, benzer olay en son 1979’da yaşanmıştı.
Sahipsiz bagajdan 225 kaplumbağa çıktı
Tayland’ın başkenti Bangkok’taki Uluslararası Suvarnabhumi Havalimanı’nda sahipsiz bir bavulda 225 adet canlı kaplumbağa çıktı. Havaalanı çalışanları, sahibi henüz
tespit edilemeyen bavulu x-ray cihazından geçirdiklerinde kaplumbağaları fark ettikleriniifadeetti.Aynıhavaalanındageçensenede7binkaplumbağayakalanmıştı.
26 MAYIS — 1 HAZİRAN 2014 ZAMAN
Yumurta hayat kurtarır
Tam bir yumurtada birçok doğal vitamin ve mineral de bulunur. Bunların vücuda girebilmesi
için yumurtanın az pişmiş
şekilde (trans yağlar oluşturmadan) tüketilmesi gerekir. Tavada yapılacağı
zaman düşük ateşte (kısa
süre) saf tereyağı ile hafif karıştırıp kendi ısısında
yoğunlaşmasını bekleyin.
HABER
TÛBA KABACAOĞLU
1
Tıp profesörleri arasında kolesterol tartışması sanal ortamda da olsa hız kaybetmeden devam ediyor. Filler tepişirken ne yazık ki vatandaşın payına kafa karışıklığı düşüyor. Yumurta, kırmızı et, tereyağı gibi temel gıdalar da
bu olumsuz rüzgârdan nasibini alıyor.
“Kolesterolüm yükselmesin diye yumurta yemiyorum.” diyenlerdenseniz
fikrinizi değiştirmenizi tavsiye ederiz.
Çünkü yumurta bir insan için ‘olmazsa olmaz’ sınıfında değerlendirilebilecek özel besinler arasında. Söylemesi bizden, son kararı siz vereceksiniz.
Ortalama 50-60 gramlık ‘doğal’ bir yumurta sarısında, 900 mg Omega-3 var.
Bu, kandaki kolesterolü düşürmekle görevlidir. Ayrıca içindeki lesitin de
kan kolesterolünü ayarlar.
İnsan proteinine en yakın yumurta proteinidir.
Yumurtadaki lesitin vücudumuzdaki
önemli yapıtaşlarından biridir. Sağlıklı bir cilt, tırnak ve saçlar içinse çok
gereklidir.
Yumurtanın temel aminoasitlerinden
olan ‘kolin’ ise karaciğer yağlanmasını önler, sinir iletilerini kolaylaştırır.
Sinir sisteminin sağlıklı şekilde çalış-
masını sağlar.
Tam bir yumurtada birçok doğal vitamin
ve mineral de bulunur. Bunların vücuda girebilmesi için yumurtanın az pişmiş şekilde (trans yağlar oluşturmadan) tüketilmesi gerekir. Tavada yapılacağı zaman düşük ateşte (kısa süre) saf tereyağı ile hafif karıştırıp kendi
ısısında yoğunlaşmasını bekleyin.
Yumurtanın bağışıklık sistemini kuvvetlendirdiği de ispatlanmış durumda. Harvard Tıp Fakültesi Beslenme
Bölümü’nde hazırlanan yeni beslenme önerilerinde de günde 2 yumurta
tüketmenin sağlıklı olduğu belirtiliyor.