İL : BİLECİK TARİH : 02/05/2014 ﻧَﺤْﻦُ ﻗَﺴَﻤْﻨَﺎ ﺑَﯿْﻨَﮭُﻢْ ﻣَﻌﯿﺸَﺘَﮭُﻢْ ﻓِﻰ اﻟْﺤَﯿٰﻮ ِة اﻟﺪﱡﻧْﯿَﺎ وَرَﻓَﻌْﻨَﺎ َﺑﻌْﻀَﮭُ ْﻢ َﺎ وَرَﺣْﻤَﺖُ َرﺑﱢﻚﻓَﻮْقَ ﺑَﻌْﺾٍ دَرَﺟَﺎتٍ ﻟِﯿَﺘﱠﺨِﺬَ ﺑَﻌْﻀُﮭُﻢْ ﺑَﻌْﻀًﺎ ﺳُﺨْﺮِﯾ َﺧَﯿْﺮٌ ﻣِﻤﱠﺎ ﯾَﺠْﻤَﻌُﻮن :َوَﻗَﺎلَ رَﺳُﻮلُ اﷲِ ﺻَﻠﱠﻰ اﷲُ ﻋَﻠَﯿﮫِ وَﺳَﻠﱠﻢ ُأﻋْﻄُﻮا اْﻻَﺟِﯿﺮَ اَﺟْﺮَهُ ﻗَﺒْﻞَ اَنْ ﯾَﺠِﻒﱠ ﻋَﺮَﻗُﮫ İSLAM’DA İŞÇİ HAKLARI VE EMEĞİN DEĞERİ Değerli Kardeşlerim! İnsan toplumsal bir varlıktır. Toplumda yaşamanın gereği olarak da birçok hak ve sorumlulukları vardır. Hak ve hukuka saygı göstermek her insanın asli görevidir. Bu hakların en önemlileri arasında alın terine saygı yer almaktadır. Bir kudsî hadiste Yüce Allah şöyle buyurur; “Kıyamet gününde karşısına bir hasım olarak dikileceğim üç çeşit insan vardır. Benim ismimi kullanarak söz verip sözünde durmayan kimse, hür bir insanı köle diye satıp parasını yiyen kimse ve bir işçiyi istihdam edip işini 1 yaptırdığı halde ücretini vermeyen kimse.” Kardeşlerim! Pek çok iş alanının bulunduğu hayatta, işçi işe, işveren işçiye muhtaçtır. Bu durum bir bakıma dünya hayatındaki zorunlu görev paylaşımıdır. Kimi amir, kimi memur, kimi işveren, kimi de işçi olarak bir görev üstlenir. Nitekim Yüce Allah, “Onların Dünya hayatındaki maişetlerini aralarında biz taksim ettik. Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık. Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır.”2 buyurur. Bu husus bazen de ilâhi imtihanın gereğidir.3 İşçi ile işverenin ilişkilerinin sağlıklı yürümesi ve iş üretiminin verimliliği için karşılıklı olarak haklarını gözetmeleri gerekir. Bu noktada Hz. Peygamber (s.a.v.)’in tavsiyeleri önem kazanmaktadır. Çünkü onun öğretisinde insan olarak kimsenin diğerinden ayrıcalığı veya üstünlüğü yoktur. Statüler farklı olsa da, işçi ve işverenin önce Allah’a, sonra da birbirlerine karşı sorumlulukları vardır. olursa olsun, aralarında şefkat ve merhamete dayalı dayanışma ve yardımlaşma esastır. Bu yaklaşımı hayatında ideal biçimde uygulamış olan Allah Rasûlü (s.a.v.), takipçilerine bu konuyla ilgili olarak şöyle buyurur; “Üç şey vardır ki bunlar kimde bulunursa Allah onu koruması altına alır ve cennete koyar: Güçsüzlere yumuşak davranmak, anne babaya şefkat göstermek ve elinin altında bulunan hizmetlilere iyi muamelede bulunmak.”4 Değerli Mü’minler! Müslüman işveren çalıştırdığı kişiye gücü üzerinde iş yüklememeli, ona değer vermeli, üretime alın teri koyan bir kardeşi olarak görmelidir. İş yerinde sağlık ve iş güvenliği tedbirlerinin yanında ibadet için de zaman ve mekân ayırmalıdır. İnsanî ihtiyaçlarını karşılayabileceği bir ücret vermeye özen göstermelidir. Hak ihlaline sebep olabilecek durumlardan uzak durmalı, personelinin ücretini zamanında ve eksiksiz vermeye dikkat etmelidir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “İşçilerin ücretlerini alın teri kurumadan ödeyiniz”5 buyurmuştur. Diğer taraftan çalışanlar da aldıkları ücretin helâl olması için verilen işi zamanında ve en güzel şekilde yapmalı, hileye kaçmamalıdır. Bu konuda Sevgili Peygamberimizin (s.a.v) “Bir iş yaptığınız zaman Allah (c.c) o işi sağlam ve güzel yapmanızı sever”6 hadisini bir düstur edinmelidir. Peygamberimizin (s.a.v) “İşçi, işverenin malının koruyucusudur”7 anlamındaki mübarek sözünü dikkate alarak iş yerini emanet bilmeli ve kendi malı gibi korumalıdır. Rabbim cümlemize kul hakkına girmeden, hayırlı dualar alarak helalinden kazanmayı ve helâlinden harcamayı nasip eylesin. 1 Buhari, İcare, 10 Zuhruf, 43/32 3 Enam, 6/165. 4 Tirmizî, Sıfattü’l-kıyâme, 48. 5 İbn-i Mace, Ruhûn, 4 6 Beyhaki, Şuabu’l- İman, 4 / 334 7 Buhari, İstikraz, 20 2 Hazırlayan: Yenipazar İlçesi Hutbe ve İrşat Kurulu Redaksiyon: İl İrşat Kurulu Kıymetli Kardeşlerim! Müslümanlar, işvereniyle, işçisiyle, işsiziyle kardeştirler. İslâm ahlâkının öğretileri doğrultusunda hareket etmelidirler. Maddî durum, mevki ve makam ne Print to PDF without this message by purchasing novaPDF (http://www.novapdf.com/)
© Copyright 2024 Paperzz