İli : YOZGAT Tarih:10/10/2014 Aklın Önemi اَفَ َم ْن يَ ْعلَ ُم اَنَّ َما ا ُ ْن ِز َل اِلَيْكَ ِم ْن َربِِّكَ ْال َح ُّق َك َم ْن ه َُو اَعْمٰ ى اِنَّ َما يَتَذَ َّك ُر ب ِ اُولُوا ْاْلَ ْلبَا : سلَّ َم ُ قَا َل َر َ صلَّى للاُ َعلَ ْي ِه َو َ ِسو ُل للا اج ُز َم ْن أَتْ َب َع ِ َو َع ِم َل ِل َما َب ْعدَ ْال َم ْو،ُسه ُ ْال َك ِي َ ِّس َم ْن دَانَ نَ ْف ِ َو ْال َع.ت َ ْ ِ َوت َ َمنَّى َعلى للا،سهُ ه ََواهَا َ نَف Okumuş olduğum ayet-i Kerimede Allah (cc) Şöyle buyuruyor. “Sana Rabbinden her ne indirilmişse, bunların hak olduğunu gören kimseyle bunu göremeyecek kadar kör olan kimse bir midir? Bu gerçeği yalnızca akıl ve sağduyu sahipleri anlar.”[Ra’d sûresi, âyet 19] Peygamber Efendimiz (sas.) buyuruyor:“Gerçekten zeki ve akıllı kişi, nefsinin kötü arzularına hâkim olup ahireti için çalışandır. Aciz kişi ise, heva ve heveslerinin kurbanı olup Allah’tan olmayacak şeyleri isteyendir.”[Tirmizî, Kıyamet, 25; İbn Mâce, Züht, 31] Muhterem Müslümanlar, Allah Teâlâ insanı en güzel şekilde yaratmış, kendisine maddî-manevî birçok lütufta bulunmuştur. Akıl da insanoğluna Allah’ın bahşettiği en büyük nimetlerden olup, insanı diğer varlıklardan ayıran temel vasıftır. İnsan, akıl sayesinde hakikatleri kavrayabilir, Allah’ın rızasını aklın inayetiyle elde edebilir. Akıl, ilmin kaynağıdır. Şayet akıl olmasaydı cehaletin perdeleri aralanmaz ve pek çok husus anlaşılamazdı. Akıl, kendisini iyi kullanmayı bilen kimseleri, doğru yoldan ayrılmaktan engeller. O, bazen “hakem”, bazen de “hâkim” olarak, iyiye ve doğruya teşvik eder. Bu sebeple Peygamber Efendimiz (sas.) bir hadîs-i şerîflerinde “Kendisine akıl bahşedilen kimse, kurtuluşa ermiştir.”1 buyurmaktadır. Aklın önemi, özellikle Kuran´ın manasının, İslam´daki emir ve yasakların ve bunların hikmetlerinin anlaşılması içindir. Düşünmek, doğruyu bulup ona teslim olmak içindir. Kuran birçok ayetinde insanları düşünmeye, anlamaya, zikretmeye ve tefekküre davet etmektedir. Tüm bu faaliyetler aklın birer fonksiyonudur Kıymetli Mü´minler! Akıl ve iman ikiz kardeştir. Allah biri olmadan diğerini kabul etmez. Bu nedenle, bizler her ibadetimizi, her hareketimizi, bilinçli, bilgili ve şuurlu bir şekilde yapmalıyız ki, ancak o zaman Allah katında bir değeri olsun. Değerli Müminler, Dinimiz, akıllı insanları muhatap olarak kabul etmiş ve sorumlu tutmuştur. Bu itibarla akıl, mükellef olmanın öncelikli şartıdır. Aklî melekelerini işletemeyen insanların dinen sorumluluklarının bulunmadığı bizzat Hz. Peygamber tarafından teyit edilmiştir.2 Bu yüzden İslam geleneğinde “aklı olmayanın dini yoktur” prensibi benimsenmiştir. Buna ilaveten dinimiz, korunması gereken beş temel esastan birinin “akıl” olduğuna vurgu yapmış; insan aklına zarar veren, aklın ve bilincin kaybolmasına sebep olan, sarhoş edici ve uyuşturucu maddeler başta olmak üzere her türlü zararlı maddelerin kullanımını yasaklamıştır.3 Bize verilen bu kıymetli nimeti boş işlerle meşgul edip heder etmeyelim; aklımızı bizi ebedî kurtuluşa taşıyacak amellerle besleyelim. Okuyalım, okutalım, araştıralım, soruşturalım. Peygamber Efendimiz (sas.)’in“Gerçekten zeki ve akıllı kişi, nefsinin kötü arzularına hâkim olup ahireti için çalışandır. Aciz kişi ise, heva ve heveslerinin kurbanı olup Allah’tan olmayacak şeyleri isteyendir.” sözlerinde ifade ettiği gibi, hayatımızı imanla bütünleştirilmiş, akılcı bir anlayış içerisinde devam ettirelim. Hazırlayan: Mehmet POLAT ( Şef ) Akdağmadeni İlçe Müftülüğü 2 1 Beyhâkî, Şuabu’l- İman, 4/159 3 Tirmizî, Hudut, 1. Mâide, 5/90
© Copyright 2024 Paperzz