يَاأَيُّهَا النَّبِيُّ قُلْ ِلَِزْوَاجِكَ وَبَنَاتِكَ وَنِسَاءِ ال

İL
:ÇORUM
TARİH :06/03/2015
ِ
ِ ِ ِ ِ‫ون‬
‫ين‬
َ ‫ين يُ ْدن‬
َ ‫ساء ال ُْم ْؤمن‬
َ َ
‫أَ ْن يُ ْع َرفْ َن فَ ََل يُ ْؤ َذيْ َن‬
ِ ‫ياأَيُّ َها النَّبِ ُّي قُل ِِلَ ْزو‬
‫ك‬
َ ِ‫ك َوبَنَات‬
َ ‫اج‬
َ
َ ْ
‫ك أَ ْدنَى‬
َ ِ‫َعلَْي ِه َّن ِم ْن َج ََلبِيبِ ِه َّن َذل‬
ِ ‫وَكا َن اللَّه غَ ُف‬
‫يما‬
ً ‫ورا َرح‬
ً ُ
َ
ِ
ِ ُ ‫قال‬
: ‫وسلَّم‬
َ
َ ‫رسول اللَّه‬
َ ‫صلّى اهللُ َعلَْيه‬
ِ ِ‫ْحائ‬
‫ض إََِّل بِ ِخ َمار‬
َ ‫ََل تُ ْقبَ ُل‬
َ ‫ص ََلةُ ال‬
KADIN VE TESETTÜR
Muhterem Müslümanlar!
Okuduğum ayet-i kerimede Rabbimiz şöyle
buyuruyor: “Ey Nebi; hanımlarına, kızlarına ve
müminlerin kadınlarına (bir ihtiyaç için dışarı
çıktıkları zaman) dış örtülerini üstlerine
almalarını söyle. Onların tanınmaması ve
incitilmemesi için en elverişli olan budur. Allah
bağışlayandır, esirgeyendir”1
Okuduğum hadis-i şerifte ise Peygamber
Efendimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Hayız gören
(yani bulûğ çağına ermiş olan) kadının namazı
ancak başörtüsü ile kabul olur”2
Kardeşlerim!
Dinimizin ana gayelerinden biri de hem
maddeten hem de manen temiz insanlar
yetiştirmek, faziletli ve erdemli toplumlar meydana
getirmektir. Bunun için yüce dinimiz İslam, bu
amaca hizmet eden birtakım ilke ve kurallar
koyarken, buna zarar verecek olan her türlü hareket
ve davranışı da yasaklamıştır.
Dinimizin emirlerinden biri de mü’min
kadınların dini kurallara göre örtünmesidir. Bu
emir, hem Kur’an hem de Sünnet ile sabittir. Bu
konuda dört büyük mezheb imamı görüş birliğine
varmışlardır. İslâm’ın öngördüğü örtünme şekli ise;
kadınların el ve yüzler hariç vücut hatları belli
olmayacak şekilde iyice örtünmeleridir. Dinimizin
emrettiği bu örtünme şekli, inancımızın ve İslâmî
adabın gereği, Müslüman kadınların sembolüdür.
Aziz Müminler!
İslam’ın emrettiği örtünme şekli cahiliye
döneminde ve İslam’ın ilk yıllarında mevcut
değildi. Hicrî beşinci yılda Cenâb-ı Allah örtünme
ayetini indirip Müslüman kadınların örtünmesini
emretmiştir. Bu ayeti kerime nazil olduktan sonra
Müslüman hanımlar Allah'ın emrine uyarak hemen
başlarını ve bedenlerini İslam’ın emrettiği şekilde
örtmüşlerdir. Dinimizin bu konudaki emri, Hz.
Peygamber döneminden başlayıp günümüze kadar
uygulana gelmiş ve kıyamete kadar da devam
edecektir. Bu konu ile ilgili olarak sahabe
kadınlarının tavrını Hz. Âişe (r.a) şöyle
anlatmaktadır: “Allah ilk Muhacir kadınlara
merhamet etsin, “Mü’min kadınlara da söyle,
gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını
korusunlar, (yüz ve el gibi) görünen kısımlar
müstesna zinet (yer)lerini göstermesinler.
Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar
salsınlar…” Mealindeki ayeti kerime nazil olunca
en geniş elbiselerini bölüp onunla başlarını
örttüler.”3
Sevgili Kardeşlerim!
Bir gün Hz Aişe (r.a)’in kız kardeşi, Hz.
Esma (r.a) hane-i saadete gelmişti. Üzerinde ince
ve şeffaf bir elbise vardı. Hz. Peygamber mübarek
yüzünü ondan çevirerek şöyle buyurdu: “Ey
Esma! Bir kadın buluğ çağına erdikten sonra
elleri ve yüzü dışındaki vücudunun başkaları
tarafından görülmesi asla uygun değildir.”4
Aziz Müminler!
Dinin emirlerine uygun bir şekilde hanım
kardeşlerimizin
örtünmesi,
sosyolojik
ve
psikolojik açıdan da bir mana ifade etmektedir.
Zira dini kurallara göre örtünen bir hanımefendi,
lisan-ı haliyle: “Ben Rabbimin emrine boyun
eğmekteyim” demektedir. Cenab-ı Hak bizleri
emirlerine itaat eden, hidayete tabi olan
kullarından eylesin.
1
Ahzab, 33/59
Tirmizi, Namaz, 275
3
Nur, 24/31, Ebu Davud, Libas, 33
4
Ebu Davud, Libas, 31
2
Hazırlayan: Yasin DURAN, Ortaköy
Karahacip Köyü Camii Müezzin Kayyımı
Redaksiyon: İl İrşat Kurulu