İL TARİH : ERZURUM : 22.05.2015 ِاللِال َّْر ْح َم ِنِال َّْرِح ِيم ِِ ِبِ ْس ِِم ِ ِ ِ قُلِلِّل وَ ُُم َِ صا ِرِه ْم َ ْينِيَغُضُّواِم ْنِأَب َ ِويَ َُُْْواُُِ ُر ُ َ ْم ْؤمن }30 ِصنَ ُُو َن ِ ِخبِ ٌيرِبِ َم َ َِذل َ كِأَ ْزَكىِلَ ُُ ْمِإِ َّنِاللَّ َه ْ َاِي ِ قالِرسولِاللِصلىِللِعليهِوسلم ِ إن ِِم َِّماِأ ْد َر َكِالنَّاس ِِم ْنِ َك َّ ِِ ِالمِالنُّبُ َّوةِِاألولَىِ ِإذَاِلَ ْم ُ ِ تَستَ ِحَُِاصنعِم َِ اِش ْئ ت َْ ْ ْ GENÇLİĞİN İFFETİ Muhterem Müslümanlar! Okuduğum ayeti kerimede yüce Allah “Mü’min erkeklere söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphe yok ki, Allah onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır.”1 buyurmaktadır. İffet, Müslümanın namuslu ve şerefli bir hayat yaşaması için nefsin gayrı meşru isteklerine çelikten bir iradeyle başkaldırmasıdır. İffet duygusu, insanın yaratılıştan sahip olduğu fıtri bir olgudur. Kişinin davranışlarına yön vermede ve kişiliğini ortaya koymada adeta bir mihenk taşıdır. İffetin önündeki en önemli engel nefsin istek ve arzularına kayıtsız şartsız boyun eğmektir. Nefsin istek ve alışkanlıkları, insan için öldürücü birer zehir ve insanı esfeli safiline çeken ağırlıklar gibidir. Heva ve heveslere müptela olmak, insanı manevi değerlerden uzaklaştırır. Aklın, iradenin gücünü hiçe indirir. Bir anlık zevk ve duygusallık yüzünden hayatını karartan, bir ömür pişmanlık duyan pek çok insan vardır. Değerli Kardeşlerim! Nefse hâkimiyetin en zor olduğu dönem, hiç şüphesiz gençlik dönemidir. Gençlikte akıldan ziyade, hisler devrededir. Duygularıyla hareket eden genç, nefsine çabuk mağlup olur, hislerinin baskısına dayanamaz. Bazı kelebeklerin kendini ateşe atmaları gibi genç de günah ateşine kendini atmak ister. Her insan gençlik döneminde cinsellik sınavına tabi tutulur, karşı cinsle denenir. Bu dönemde genç günahı istediği gibi, günah da genci ister. İşte nefsin günah arzusuyla tutuştuğu bir dönemde nefsi dinlememek, onu hevaya değil, “hüdaya sevk etmek gerekir. Bu dönemde genç madem öleceğim ve öldükten sonra da hesaba çekileceğim, şu fani dünyanın elemli lezzetlerine kapılıp, günah işlemenin, hayasızlığın ne manası var! Helal daire varken niye harama gideyim, niçin iffetsizliğe adım atayım?” Düşüncesi içinde olmalıdır. İffetli bir genç şehvet duygusunu meşru ve helal yolda kullandığı gibi Allah’ın kendisine bahşettiği bütün nimetleri yaratılış gayelerine uygun olarak kullanır. Muhterem Müslümanlar! İffetin korunması, her zaman mümin bir gencin en önemli imtihanlarından biri olmuştur. Ancak gençlik, günümüzde olduğu kadar hiçbir zaman bu konuda keyfi davranmadı. Beden mahremiyeti ilk defa bu denli hafife alındı. Bugün gençler arasındaki iffet ve haya konusundaki sorumsuzluk, manevi hayatı felç etmektedir. Gençler, harama bakmaktan sakınma hususunda tam bir samimiyet sınavından geçmektedirler. Gençler için bu sınavın daha ayrı bir sabır ve nefis terbiyesini gerektirdiği ortadadır. Gençler, bu konuda zindana atılma, mahrumiyetlere katlanma pahasına dahi olsa “Ben Allah’a sığınırım” diyebilen Hz. Yusuf’un (as) takvasıyla gönüllerindeki iman nurunu muhafaza edebilirler. Hutbemi Hz. Peygamber(sav) konu ile alakalı hadis-i şerifi ile bitiriyorum. “Utanmadıktan sonra dilediğini yap! Düsturu insanların öğrendiği ilk 2 peygamberlik sözlerindendir.” Hazırlayan: Muhammed KUZEYLİ (Vaiz) Redaksiyon: İl İrşad Kurulu 1 2 Nur, 24/30 2Buhârî, Edep, 78
© Copyright 2024 Paperzz