İLİ : SİNOP AY-YIL : AĞUSTOS-2014 TARİH : 22/08/2014 EDEP VE

İLİ
: SİNOP
AY-YIL : AĞUSTOS-2014
TARİH : 22/08/2014
çeker ve insan utanma duygusunu yitirirse varsın,
dilediğini yapsın, der4.
Muhterem Kardeşlerim!
Mümin, kendi iffet ve onurunu korumakla
sorumlu olduğu kadar, başkalarının iffetinin de kudsi
bir emanet olduğu biliciyle yaşamaya gayret eder.
Dürüst ve namuslu kimselere iftirada bulunmanın
büyük günahlardan olduğunu bilir. O şu ilahi ikaz ile
adeta titrer:
“İffetli, hiçbir şeyden habersiz mümin
kadınlara zina isnat edenler, gerçekten dünya ve
ahirette lanetlenmişlerdir. İşlemiş oldukları
günahtan dolayı dillerinin, ellerinin ve ayaklarının
kendi aleyhlerine şahitlik edecekleri günde onlara
çok büyük bir azap vardır.”5
EDEP VE HAYA
Değerli Kardeşlerim!
İffet ve haya denildiğinde hemen hepimizin
aklına Hz. Yusuf’un kıssası gelir değil mi?. O gün
odada Züleyha ile ikisi baş başa kalmışlardı. Züleyha
ondan arzuladığı şeyi elde etmek istedi. Ve kapıları
kilitleyerek talebini Yusuf’a iletti. O ise; “Allah’a
sığınırım”1 diyerek haramdan yüz çevirdi. Böylece
Yusuf’un iffet imtihanı ve harama karşı dik ve onurlu
duruşu Kerim Kitabımızın tanıklığıyla büyük bir ibret
ve örnek olarak takdim edilmiş oldu.
Kardeşlerim!
İffet, insanın süsü, ziyneti ve namus anlayışının
göstergesidir. İffet ve namus duygusu, insanda
doğuştan var olan ve onu diğer canlılardan ayıran en
önemli özelliklerden biridir. Cennette yasak ağacın
meyvesinden yiyen, bu yüzden açığa çıkan edep
yerlerini örtmeye çalışan Hz. Adem ve eşinin bu
tavrı2, haya ve edebin ne denli köklü bir duygu
olduğunu göstermektedir bize.
Dürüst ve iffetli bir hayat sürmek en önemli
ahlaki sorumluluklarımızdandır. Rabbimizin rızasını
ve hoşnutluğunu kazanırız böylece. İffet zırhını
kuşanmış ve haya elbisesini giyinmiş müminler
gözlerini haramdan korumakla başlarlar işe. Yüce
Mevla her halimizden haberdar olduğunu hatırlatarak,
“Mümin erkeklere söyle, gözlerini haramdan
sakınsınlar, ırzlarını korusunlar….”, Mümin
kadınlara
da
söyle,
gözlerini
haramdan
sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. …” buyurmakta,
gönlümüze açılan pencerelerimiz olan gözlerimizi
edep perdesiyle örtmemizi istemektedir. Böyle bir
tutumun kadın ve erkek tüm inananlar için en nezih
bir tavır olduğuna işaret etmektedir.3
Kutlu Nebi de, utanma duygusunun görünmez ama
insanı koruyan hassas bir çizgi olduğuna dikkatimizi
İffet, müminin cümle kötülük ve çirkinliklere
karşı korunduğu kalkanıdır. “Edep Ya Hû” düsturuyla
göz, kulak, dil ve gönül kapılarını kapatır mümin her
türlü hayasızlığa ve harama. İffet abidesi
Resulümüzün hadislerinde ifade ettiği gibi, gücü
yettiği ve fırsat önüne geldiği halde “Ben Allah’tan
korkarım” diyerek sırt çevirir günaha ve ahlaksızlığa.
Böylece hiçbir gölgenin bulunmadığı günde Allah’ın
arşının gölgesinde gölgelenmekle müjdelenir, Yüce
Nebinin diliyle6.
Kardeşlerim!
Biz de Yüce Rabbimizin arşının gölgesinde,
rahmetiyle kuşatılmış bahtiyar kullardan olmak
istiyorsak, geliniz zihin ve gönül dünyamızı
bulandıran, edep duygumuzu zorlayan tüm menfi
düşünce, meyil ve etkenlere karşı Yusuf (a.s.) misali
dimdik duralım. Gelin her dem ihtiyacımız olan iffet
duygusunu bize lütfetmesi için Fahr-i kainat
efendimizin lisanıyla Mevla’ya yakaralım:
“Yâ Rabbi! Senden hidâyet, takvâ ve iffet
diliyorum.”7
Hazırlayan : İl Müftülüğü Hutbe Komisyonu
1
Yusuf, 12/23.
Tâ-Ha, 20/121.
3
Nur, 24/30-31.
4
Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV,121.
5
Nur, 24/23-24.
6
Buhari, Zekat, 16.
7
Müsned, I/389, 439.
2