Mimarlık ve Tasarımın Şekillendirdiği Yaşam Alanları Dergisi 2014 Rafine MediaKit 2014 Yatırımcı, mimar, proje, ürün, tasarımcı ve son kullanıcıyı buluşturan, sabit ve hareketli tüm yaşam alanlarını ve bu yaşam alanlarına dair her unsuru ele alan, okuruna bilgi sunmayı hedefleyen rafine bir yayın ve platformdur. KONSEPT PROJELER® is a publication platform bringing inventors, architects, projects, products, designers and end users together, covering all aspects of living spaces and offering refined information to its readers. KP38.kapak.pdf 1 27.01.2014 15:42 OCAK-ŞUBAT 2014 • SAYI 38 • 15 TL • KKTC 17TL feed 4 forward 2013 2012’den öngörülen 2013 2013-2014 değerlendirme C M Y CM MY CY CMY Sürdürülebilirlik K “Dünya $GLO'HáLOŔ Oscar Niemeyer Kitap Analizi Kenan ÖZCAN Annemiek BLEUMINK Ayşe BİRSEL Brigitte WEBER Cem SORGUÇ Emre ÇAMLIBEL Hüseyin KAPTAN İMSAD-Dündar YETİŞENER Inga SEMPE Kurtul ERKMEN Lars CONTZEN Serdar İNAN Şengül ÖYMEN GÜR Yavuz Selim SEPİN 1 soruda 14 trend 5N1K2G Sıra Dışı Gezi Notları Özlem DEVRİM Victoria Machu Picchu MEYERS Mehpare EVRENOL MediaKit 2014 İçerik Yaşam alanları ve bu yaşam alanlarına dair yeni, özgün, farklı, sıra dışı, rafine bilgi. Content Living spaces and new, original, distinctive, uncommon refined information related to these living spaces Hedef Kitle Bilgiyi, konunun uzmanları ve profesyonelleri üzerinden; yalın, doğru, ve tamamen bilgiye dayalı - nötr yaklaşımla edinmek isteyen herkes. Target Group Everyone having the need to get information from the experts in a simple and correct way completely based on knowledge and in a neutral way. Tiraj Dağıtım kanalı üzerinden satışa sunulan dergi adedi ortalama 7.000’dir. Tiraj; bu rakamın üzerine özel gönderi listesi, bir marka için yapılan özel gönderi hedef kitlesi, fuar-etkinlik ve abone sayısına göre belirlenir. Ortalama 9.000 adet seviyesindedir. Circulation Average number of issues sold by distribution channel is 7000. Circulation is being decided according to number of special recipients, occasions, and subscribers and is an average of 9000. Erişim Türkiye geneli ve KKTC Basılı Yayın Satış Noktaları: • Zincir kitabevleri (D&R, Remzi, İnkılap, Ada,...), gazetedergi satış noktaları, zincir marketler (Migros’lar; Macro ve Tansaş’ların bir bölümü). • konseptprojeler.com/sayilar e-dergi: • konseptprojeler.com/sayilar • e-dergi satış siteleri Özel Gönderi Mimarlar, inşaat sektörü profesyonelleri, inşaat sektörünün önemli tedarikçileri, tasarımcılar, mimari ve tasarıma yönelik işler yapan kurumlar, iş adamları ve üniversiteler özel gönderi kitlesini oluşturur. Bir marka ile işbirliği yapılması durumunda özel gönderi listesi marka ihtiyaçları doğrultusunda şekillenir. Access Türkiye and KKTC Point of Sale Printed Publications: • Sold in chain bookstores like D&R, Remzi, İnkılap, Ada,...), in newspaper magazine salespoints and chain markets like Migros, Macro and partially Tansaş. • konseptprojeler.com/sayilar e-magazine •konseptprojeler.com/sayilar • e-magazine sales sites. Special Consignment Architects, construction sector professionals and providers,designers,organisat ions dealing with architechture and design, businessmen and universities comprise the special consignment group. In case of an collaboration with a brand , special consignment list is prepared according to the needs of brand. MediaKit 2014 Etki alanı KONSEPT PROJELER® sadece bilgi aktarmakla kalmayıp farklı işbirliklerine aracılık eder. Ürünle okuru buluşturmanın yanı sıra yeni çözüm ortaklıkları oluşturmak için kişiler, kurumlar, markalar arasında iletişimi güçlendirecek şekilde konumlanır. Sektördeki gelişme ve yenilikleri öncelikli olarak duyurur. Önemli bazı projelerin ilk lansmanlarını ve özel röportajlarını okuruna sunar. Yaşam Döngüsü Nisan 2010’da ulusal dergi olarak ilk sayısı okura sunulan KONSEPT PROJELER® Mayıs 2010’da Türkiye genelinde satışa sunulmuştur. 2011’de KKTC’de de satış noktalarına gönderimi ve satışı başlamıştır. Impact Area Since the first edition which became known over- sea the Magazine does not only carry out information, it opened a road to new collaborations. Besides bringing products and readers together it leads to new solution partners by binding together people, organisations and products. Lifecycle Brought to the reader first in April 2010 KONSEPT PROJELER® was first officially sold in March 2010 around Turkey.In 2011 the magazine began to be sold to Cyprus. MediaKit 2014 FEED FORWARD KP38 c2c ‘’SU, HİJYEN, SAĞLIK’’ c2c “REUSE, REDUSE, RECYLE’’ Mart & Nisan - March & April KP39 İÇERİDEN DIŞARIYA, DIŞARIDAN İÇERİYE FROM INSIDE TO OUTSIDE, FROM OUTSIDE TO INSIDE Mayıs & Haziran - May & June KP40 TEMBELLİK HAKKI DOLCE FAR NIENTE Temmuz & Ağustos - July & August KP41 TEMPO TEMPO KP42 SAĞLIKLI ve ENGELSİZ YAŞAM HEALTHY&UNHANDICAPPED LIFE Kasım & Aralık - November & December KP43 Ocak & Şubat - January & February Eylül & Ekim - September & October Editöryal Editorial 2014 38 etkinlik öncesi... Ocak - Şubat January - February ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® efficiency c2c fe e d fo r w ard 39 verimlilik “efficient use of resources” Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi z:aydınlatma Mart-Nisan March - April İçeriden Dışarıya FROM INSIDE TO OUTSIDE 40 Dışarıdan İçeriye FROM OUTSIDE TO INSIDE Dolce Far Niente “Tembellik Hakkı” KONSEPT ek: Mimarlar& MarkalarıVI Mayıs-Haziran dış cephe, iç cephe, zemin geçiş noktaları, bahçe, veranda... comfort, entertaining, travel, holiday, pleasure... 41 Temmuz-Ağustos July-August konfor, eğlence, gezi, tatil, keyif... comfort, entertaining, travel, holiday, pleasure... teMp O x:akustik II Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi - 2014 Kasım-Aralık November-December iç mekân sağlık yapıları yapı sağlığı ergonomi ergonomics Three Unknown of Equation Related to 2014 x: acoustic II health structures structural health sağlıklı ürün healthy products kalabalık-sirkülasyon, hareket, müzik crowded-circulation, action, music 42 Eylül-Ekim September-October sağlıklı & engelsiz yaşam healthy & unhandicapped life 43 MediaKit 2014 Rafine MediaKit 2014 Döndüğünde masa karşıladı onu her zamanki tazeliğiyle… Yaşama sevinci içinde masaya kalemlerini koydu. Yeniden başlıyordu. KONSEPT PROJELER®'e ait ÖZGÜN bir projedir. Yaşama sevinci içinde kalemlerini masaya koydu. Kalbinden akanı, aklından geçeni koydu. Hayali, bir an masanın kenarından düşecek gibi oldu. Usulca tuttu, tekrar yerine koydu. Dört ayağı vardı masanın. Ayaklar masayı değil onu ayakta tutuyordu. O masaya bir de pencereden gelen sesi, ışığı koydu. Kâğıt üzerinde çizgileri kendiliğinden belirdi. Soyut, somuta dönüşürken; gözleri, elleri yeni bir doğuma şahit olurken masa şöyle bir sallandı. Durduğunda güneş doğmuştu. Kalktı masadan, yorgunluğunu unuttu, gök kubbenin altına yeni bir dünya kurmuştu. MediaKit 2014 Villa Ronde Susaki, Japonya Fransız-Japon ortaklığı olan Ciel Rouge firmasının yaptığı Villa Ronde (eliptik ev) yeşil çatısı ile Japonya kıyısında konumlanan okyanus manzaralı lüks bir aile konutu. Sahip olduğu eliptik şekli yapının çevredeki manzaradan azami ölçüde faydalanmasını sağlarken, güçlü rüzgarların uğultusunu en aza indiriyor. Henri Gueydan&Associations Ciel Rouge Creation sunar… Villa Ronde MediaKit 2014 Tarihsel süreci içinde C2C’nin izini sürmek ekoloji TREND Özlem DEVRİM’in yaklaşımıyla yaşamımızı ve yaşam alanlarımızı etkileyen ‘trend’ konusuna derinlemesine bakış... Cradle to Cradle (C2C) felsefesi, öncelikli olarak devlet politikalarında yer alması gereken bir zorunluluk. Öte yandan, toplumsal bir bilinci ve kabulü de gerektirir. İşte bu yönü ile C2C bir toplumsal trend olarak da kabul edilmek zorundadır (C2C doğrudan bir bilim dalı değildir). Fakat diğer bütün trendlerden çok daha fazlasıdır: insanın dünyadaki ölümkalım savaşı. İnsan zihniyetindeki en temel kısır görüşü “ailem, evim, işim, aşım” egoizimini kırma trendidir bu. C2C kendi başına, trendler dünyasında bir paradigmadır. İnorganik trendlerin reddi ve organik trendlerin kabulü anlamında bir kırılma noktasıdır. Trendler artık C2C’a kadar ve C2C’dan sonra diye ikiye ayrılacaklar. Yeni trend “dünyam, dünyam ve dünyam” olacak ve insan: ailesinin, evinin, işinin, aşının, ülkesinin her şeyinin devamının sadece ve sadece bu en tepedeki trende uyumluluğu oranında var olabileceğini kabul ve tasdik edecek. +Sin ine erji R af Anlamak ve Anlatmak için Adımlar... MediaKit 2014 Tasarıma dönüşen fikrin ürün/proje haline gelmesinde üretim süreci o alanın yan endüstrileriyle de etkileşim halinde olmayı gerektiriyor. Tasarımda gözlenen çok fonksiyonun bileşkesi olma hali yan endüstrilerin sunduğu çözümleri de daha fonksiyonel daha estetik daha kullanıcı odaklı olmaya yönlendiriyor. Ürün, aksesuar ve ekipman için fonksiyonel tasarım ve koleksiyonlar her zaman vardı ama artık bu noktada çok fonksiyonu barındaran, farklı ihtiyaçlar için farklı çözümler sunan özel duruşlardan söz etmek mümkün. Dolap kapağının küçük bir hareketle kapanmasını sağlayan mekanizmalar ergonomi ve kullanıcı ihtiyaçlarını daha fazla dikkate alıyor. Bu harekette uygulayacağınız güç hesaplanıyor. İç aksamda kullanılan ekipmanlar da birer tasarım objesine dönüşerek kendi kimliklerini kazanıyor. Bu noktada, kendi tasarım kimliğiyle nihai ürüne/projeye katkı sağlayan unsurlar KONSEPT PROJELER®’in ilgi odağında. Tasarımın; malzeme, ihtiyaç, beklenti, kültürle şekillenerek dönüştüğü nihai ürün ve projelere bakışımızı geliştirmek üzere adımlarımızı atıyoruz. Bu adımlardan biri, alanında önemli bir sektör buluşma noktası olan ZOW İstanbul Uluslararası Mobilya Endüstrisi, İç Tasarım Aksesuar ve Ekipmanları Fuarı kapsamında düzenlenen ZOW Essentials programı için KONSEPT PROJELER® işbirliği. © Enrico Basili for Dogma Ferrari Factory Store KÜLTÜR VE TEKNİK ARASINDAKİ TASARIM ZOW ve KONSEPT PROJELER® işbirliği: “İnsanların yaşam kalitesi ancak ürün ve tasarımların kültürel ve estetik tartışmalar sonucu ortaya çıkmasıyla mümkün olur; ardından teknik, ürünlerin üretilmesini sağlayan projelere izin verir, böylece konforlu bir hayat sağlanır. ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® Günümüzün yaygın ve akışkan kültüründe, mimar ve tasarımcının rolü son derece önemlidir; yetenekli ve becerikli olmalı, tasarımlarının kimi hedeflediğini asla aklından çıkarmamalıdır.” DESIGN BETWEEN CULTURE AND TECNIQUE “Quality of well-being is possible in people’s life only when ideas and designs are born from culture and aesthetic discussion; technique, then, allows projects to become products, thus giving comfort to life. Nowadays, in our web and widespread and fluid culture, the role of the architect, of the designer, is extremely important; he must be talented and capable and never forget to whom his design is addressed to.” Massimo Iosa GHINI iosaghini.it Özellikle vurgulanması gereken, öne çıkan konular için konsept bir yaklaşım: Rafine ve Rafine+Sinerji ZOW fuarı kapsamında düzenlen ZOW Essentials programı farklı başlıklarda sektör profesyonelleri, mimar, tasarımcı ve yatırımcıların katılımlarıyla vizyon yaratmak üzere önceki yıllarda Karim Rashid ve Dror Benshetrit’i program ana konuşmacısı olarak konuk etmişti. KONSEPT PROJELER® işbirliği ile ZOW Essentials organized with KONSEPT PROJELER® adıyla hazırlanan Seminer Programı, sektör strateji ve planlarına katkısı artacak şekilde geliştirme hedefiyle 2014 programında ana konuşmacı olarak Massimo Iosa Ghini’nin yanı sıra alanında uzman kişi ve kurumların vizyon ve deneyimlerini aktarmasına zemin oluşturmayı hedefliyor. MediaKit ar a 2014 ODU ğ a M Kişisel Flo Florian ve Sascha Akkermann ikilisinin tasarladığı Odú bir mağaranın vereceği güven ve sıcaklığı sunuyor. Oturabileceğiniz, yaslanabileceğiniz, dönebileceğiniz, içine gömülebileceğiniz ve sallanabileceğiniz bir mobilya için sıra dışı bir isme sahip olması gerektiği düşünülen tasarım için Macarca’da “mağara” anlamına gelen odú kelimesi seçilmiş. İçindeki pürüzsüz ve yumuşak döşeme ve bu döşemeyi tutan dış kabuğu sayesinde koltuk muhteşem bir huzur hissi veriyor. Tasarımın hem iç hem de dış mekân mobilyaları için konfigüre edilebilir sabit yuvarlak tabanı versiyonu da mevcut. ROSCONI rosconi.com Örnekler üzerinden temayı anlamak, anlatmak amacıyla tema dosyaları... MediaKit 2014 Yaşam alanlarını üreten ve şekillendiren mimar ve içmimarlarla onların vazgeçemedikleri özel markaları bir araya getiren “Mimarlar ve Markaları VI" kitabında; Ahmet ALATAŞ, Arif SUYABATMAZ & Hakan DEMİREL, Bahadır KUL, Can ÇİNİCİ, Emir URAS&Durmuş DİLEKÇİ, Erkut ŞAHİNBAŞ & İzzet FİKİRLİER, Gökhan AKSOY, Hakan HELVACIOĞLU, Sabri PAŞAYİĞİT, Semra UYGUR & Özcan UYGUR, Tanju Verda AKAN, Yeşim HATIRLI & Nami HATIRLI, Zafer KAROĞLU ile buluşuyoruz. İlk Bilinmeyen x: akustik 2014 ● Öncelikle akustik içinde hangi alt bileşenler barındırıyor? Akustik deyince ve mimaride akustik ne anlamamız gerekli? Akustik sesin meydana gelişi, yayılması, iletimi, işitilmesi, algılanması ile ilgili konuları, uygulama olanaklarını ve ölçüm teknolojilerini inceleyen bilim dalıdır. En basit tanımıyla ses bilim ve tekniği olarak özetlenebilir. Ses üstü akustiği, su-altı akustiği, çevre akustiği, oda ve yapı akustiği, müziksel akustik, fizyolojik ve psikolojik akustik, gürültü kontrolü gibi birçok çalışma grubuna ayrılmıştır. Mimari akustik veya yapı akustiği dediğimiz zaman, binaların, hacimlerin ya da mekanik sistemlerin işitsel ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmasından bahsedilmektedir. İyi bir akustik tasarımla istenen sesler daha iyi işitilebilir ya da istenmeyen sesler (gürültüler) rahatsız etmeyecek seviyelere indirgenebilir. Mimari akustik konuları başlıca üç bölümde incelenir: hacim akustiği, ses yalıtımı ve mekanik sistem gürültüsü ve titreşimin önlenmesi. ● Duyuya hitap eden gözle görülmeyen sadece hissedilebilen bir kavram olarak gözle görülebilen mimari elemanlarıyla nasıl bir ilişkisi var akustiğin? Bu elemanların belirli formları akustiğe katkı sağlar mı? Örneğin tavan yüksekliğinin fazla olması daha avantajlı mıdır? Kapalı mekânların akustik tasarımı ele alındığında dikkat edilmesi gereken başlıca akustik ihtiyaçlar; sesin heryere eşit dağılımının sağlanması, heryerde yeterince yüksek işitilmesi, akustik kusurların önlenmesi (yankı, odaklanma, akustik gölge bölgeleri vb.) ve uygun çınlama (reverberasyon) süresinin sağlanması şeklinde özetlenebilir. Bu kriterlerin sağlanmasında etkili olan mimari parametreler mekânın formu, yüzeylerde kullanılan malzemelerin akustik özellikleri (ses yutucu veya yansıtıcı olmaları) ve mekânın hacimsel olarak büyüklüğüdür. Mekânın büyüklüğü ve malzemelerin akustik yutuculuğu çınlama süresini değiştirirken, mimari form ses ışınlarının hacim içindeki dağılımını ve sesin yeterince yüksek duyulup duyulmamasını etkilemektedir. Sipopo Congress Center z : aydınlatma II Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2014 1. BÖLÜM © KONSEPT PROJELER Mimari akustik veya yapı akustiği dediğimiz zaman, binaların, hacimlerin ya da mekanik sistemlerin işitsel ihtiyaçları karşılayacak şekilde tasarlanmasından bahsedilmektedir. İyi bir akustik tasarımla istenen sesler daha iyi işitilebilir ya da istenmeyen sesler (gürültüler) rahatsız etmeyecek seviyelere indirgenebilir. MediaKit Dr. Nurgün BAYAZIT (mimar) Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 1. BÖLÜM Oğuz BAYAZIT (mimar, Oğuz Bayazıt Mimarlık) akustik tasarımı fonksiyondan bağımsız düşünmek, tek bir doğru form ya da malzeme vardır diyebilmek mümkün değildir. Müzik ya da konuşma amaçlı her bir salonun tasarımı için mimari olarak farklı çözümlere gitmek, her projeyi ayrı ayrı analiz etmek gerekmektedir. İster makro, ister mikro düzeyde olsun, yaşam ve faaliyet alanlarımız olan yapılardaki ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu, konunun hep merkezine oturuyor. Diğer bir deyişle, çağdaş mimarlığın uğraş alanı dünyamızın yaşamsal mücadelesi. Murat KADER iki design group y: iklimlendirme havalandırma Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi Konforun Üç Bilinmeyenli Denklemi 2014 2. BÖLÜM • Havalandırma ve iklimlendirme planlamasında göz önüne aldığınız faktörler nelerdir? Tasarım süreci bu faktörlerle birlikte nasıl işliyor? Bir yapıda havalandırma ve iklimlendirme koşulları etraflıca ele alındığında o yapının ömrü uzuyor. Tersi söz konusu olunca, yani yapının havalandırma ve iklimlendirme koşulları doğru bir şekilde tasarlanmazsa, yapı zaman içinde daha çok aşınmaya uğrar, yıpranır ve ömrü kısalır. mimarlığın en önemli uğraşı. Gün ışığı, gece-gündüz sıcaklık değişimleri, mevsimsel ısı dağılımları, rüzgâr ve nem koşullarının detaylı analiz edilmesi gerekiyor. Aydınlatmada gün ışığının iklimlendirme ve havalandırma üzerine doğrudan büyük etkisi bulunuyor. Gün ışığından azami faydalanabilen bir yapı aslında bulunduğu ortamın da doğal bir parçası olmuş olur. Gün ışığının ısı korunumundan yapıdaki malzemelerin doğal koşullarla girdiği etkileşimini verimli kılmasına kadar geniş bir yelpazede etkisi var. Mimari tasarım sürecinde bizlerin rolü sadece mekânları ortaya koymak değil; bu mekânlardaki yaşam konforunun yükseltilmesi ve yapının ömrünün uzatılmasını sağlamak. Hava akımlarının yönü ve şiddetine uygun büyüklükte mekânsal çeşitlenmeler ile iklim koşullarına en uygun malzeme seçimi arasında değişen tasarım ilkeleri tarif edebiliyoruz. Yapının yönelimi, yapı içindeki faaliyetlerin ürettiği atmosferik etmenler, yapı malzemelerinin ömrü bir bütün olarak bizlerin tasarım sürecinde ele aldığımız konular. Buradaki önemli konu, bir yapının doğal ortamla etkileşimini azami derecede tutmanın önemini hep hatırlamak. Bizlerin geliştirdiği çözümler ise, hem yerel mimarinin yıllarca öncesinden itibaren ürettiği bilgi ve kültürle ortaya koyduğu geleneksel çözümler ile teknolojinin gelişimiyle çeşitlenen çözümlerin sentezini ortaya koymalı. • Aydınlatmada gün ışığının maksimum kullanımına dikkat edilmesi gibi iklimlendirme-havalandırma açısından uyguladığınız doğal çözümler var mı? Yaşam alanımız ve yaşam kaynağımız dünyanın çok önemli bir sorunu var. Artık ulaştığımız dünya nüfusunun büyüklüğü ve ardı kesilmeyen bir tüketim talebi, dünyadaki yaşamsal dengeyi ve döngüyü tehdit eder noktada. Bunların başında da yeryüzünün iklim koşullarının değişmesi ve küresel ısınma yer alıyor. Bu olumsuzluğu azaltmak ve tersine çevirmek tüm dünyanın ortak yaşam mücadelesi. Atılabilecek adımlar Doğal çözümler her zaman en etkin ve en uzun ömürlü çözümler. İklimlendirme ve havalandırma konusu zaten yapının doğal ortamını korumak için önemli. Yapının bulunduğu yerin doğal ortamıyla uyumunu sağlamayı amaçlamakta. Bir yapının kendisi neticede bulunduğu ortama sonradan eklemlenen yabancıl bir unsur. Yapının bulunduğu yerin koşullarına uyumu ise, aslında • Binalarda ısı yalıtım yolu ile enerji tasarrufunda hangi yöntemler, hangi malzemeler nasıl kullanılmalı? Bu malzemeler ne derece etkin? e değişmesini öneren yaklaşımlar da var. İster makro, ister mikro düzeyde olsun, yaşam ve faaliyet alanlarımız olan yapılardaki ısı yalıtımı ve enerji tasarrufu, konunun hep merkezine oturuyor. Diğer bir deyişle, çağdaş mimarlığın uğraş alanı dünyamızın yaşamsal mücadelesi. Kullanıcı konforunun ve güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra, aydınlatmanın mimari ile bütünlük içerisinde olması; aydınlatma tasarımının olmazsa olmazları. Bu sebeple, bir aydınlatma tasarımcısı, ışığın fonksiyonel, duygusal, estetik ve bilimsel yönlerini bilerek, bu değerlerini tasarımında kullanmalı. Zeki KADİRBEYOGLU ZKLD Birlikte Tek Ekip Olabilen İki Başarılı Ekip Hamburg Gezisi-Çalıştayı İzlenimleri özel özel cia l Mehmet BAYKARA sp e Ekiple birlikte gezmenin ortak bir bellek oluşturmasının önemine inanarak her defasında birbirinden farklı deneyimler edindik. Bu birikimleri proje çalışırken hissediyoruz. Yapıları yerinde görmek, çalışma ortamımıza başka boyutlar katıyor. Takım çalışmasının yapıldığı A Tasarımda kentsel ölçekten, yapı ölçeğine kadar deneyimlediğimiz farklı bilgileri birbirimize aktarma imkanı doğuyor. Önceki yıllarda Münih ve Barcelona izlenimlerini aktardığımız A Tasarım Mimarlık ekibinin geleneksel olarak düzenlediği çalıştay programında bu yıl Hamburg kenti vardı. 26-29 Haziran tarihleri arasında gerçekleşen bu geziden A Tasarım ekibinin kent ile ilgili izlenimlerini aktarıyoruz. Ekip Proje bazlı çalışmalarda ekip çalışmasının önemine vurgu yapmak üzere kurgulanmış; başarılı ekiplerin başarı formüllerini anlamaya yönelik özel köşe. 2014 sp e A Tasarım MİMARLIK MediaKit cia l Ekiple Keşfedilen Kent: HAMBURG Leyla MOROVA Ozan ERTUG Dilek AKYOL Sinem ALTAY MARRONE Müge TAN Güven ERMAN Dârâ KIRMIZITOPRAK Mimarlık Gökhan AVCIOĞLU GAD Architecture Team A special column which helps to understand the success formulas of succesfull teams with highlighting especially teamwork and what lies behind. MediaKit Brigitte WEBER 2014 İstanbul’da yaşayan bir mimar olarak şehrin görünümünü değiştiren projeler yapıyorsunuz. İstanbul’u estetik açıdan nasıl değerlendiriyorsunuz? İlk geldiğiniz zamanlardaki İstanbul ile şimdiki İstanbul ve mimari yaklaşımlar açısından farklar neler? İstanbul’daki mimari, olmayan bir yerden geldi. 18 sene önce İstanbul’da mimarlık yoktu, iç mimarlık vardı sadece. Hatırlıyorsanız; çirkin binalar içinde saray gibi evler vardı. Bilinçli mimarlık yapan çok az mimar vardı. Bu tabi çok değişti. Şimdi de çok fazla mimarlık okuyan var. Mimarlar Odasına kayıtlı mimar sayısı çok yüksek ve bu kadar mimara iş sağlayacak oranda bina yapılmıyor. Üstelik, mimarla çalışmayan yatırımcı sayısı da çok fazla. Müteahhitler hâlâ mimarlık yapıyor. 18 yıl önce bu malzeme sayısı da çeşidi de çok azdı. Bazı malzemeleri bavulla yurt dışından getirdiğim oldu. Detaylarla ilgilenen çok az firma vardı. Mimarlık çok önemli değildi. İç mimari çok ön plandaydı. İç mimari her zaman vardı Türkiye’de. Bu arada Türkiye ve Avrupa birbirinden çok farklı. Doğduğum yerde herkes çevresini düzeltiyor. Abartıyorum ama yolun ortasını bile temizliyorlar neredeyse. Çünkü birinin evinin önü bakımsızsa “Bakmıyor mu bu kişi evine?” diye aralarında konuşuyorlar. Böyle sosyal bir durum ve yazılı olmayan kurallar var. Bizde yok. Kapıyı açıp çöp atıyoruz biz. O çok büyük bir fark. Değişiklik var, değişim sürüyor. Bir bina içeride kaliteli görünüyorsa dışarıda da öyle görünmeli, bunu öğreniyoruz. Yatırımcılar, güzel mimarlıkla para kazanılabileceğini öğrendiler. Bu 20 sene önce mümkün değildi. Bugün öyle değil. Projenin satışa çok katkısı var ve işte tam da bu yüzden mimar çok önemli. Bence insanlar mimarlığı yanlış anlıyorlar. Sadece tasarım olduğunu düşünüyorlar ama bir şeyin farkında değiller: Biz mimarlar, onlar için en önemli şeyi yaratıyoruz. Bütün hayatlarını değiştiriyor, koruyor, kötüleştiriyor ya da iyileştiriyoruz. Proje satışı için artık ciddi anlamda çalışmak, düşünmek gerekiyor. Mimarlık önemli oldu. Ama sadece görselde kalmamalı. Şimdi bakıyorsunuz, her şey çok hızlı. Dışarıda 100 senede gelişen konular Türkiye’de 5 senede gelişebilir durumda. Türkiye’nin gelişmelere adaptasyon hızı inanılmaz. İnsanlar çok açık düşünceli ve yenilikleri çok hızlı kabul edebiliyorlar. Bu hızlı değişim gerçekten özümsenebiliyor mu noktasında ise tereddütüm var. Teknik sistem çok hızlı kurulabiliyor, değişebiliyor ama insan o kadar hızlı değişemiyor. Hızlı geliştiği için sindiremediğimiz mimarlık abartılı bir hal aldı. Mimarlık önce hiç yoktu ve şimdi abartılı duruşuyla olmaması gereken bir hale çevirdiğimizi düşünüyorum. Doğallaşması lazım. Çok süslü, abartılı, gösterişli unsurlarla yapılan mimarlık iyi bir mimarlık değil; mimarlık başka bir şey. 2013 ve sonraki birkaç yıl için müdahale ölçeğinin hızlanarak devam edeceğini öngörebiliriz. Daha uzun vadede neler olacağını tahmin etmek benim açımdan pek mümkün değil. Bunun nedeni biraz da sonraki 10-15 yılı (ki bu orta vade olarak değerlendirilebilir) belirleyecek olanın, bizim şimdi bu dönüşümü nasıl yönlendireceğimize bağlı olması. Son yıllarda olumlu yönde ilgi çeken mimari yenilik, değişiklik olarak; ekolojik ve teknolojik olanakların değerlendirilerek, sürdürülebilir, doğal çevreye uyumlu ve enerji kaynaklarını olabildiğince az tüketen, yeşil malzemelerle inşa edilmiş bina ve ürün tasarımlarının yaygınlaşmasını söyleyebilirim. Adnan KAZMAOĞLU Başak AKKOYUNLU Dilgün SAKLAR 2013 şehir ülkelerin daha çok öne çıkışına sahne olacak. Yani ülke kadar büyük kentler, ülkeler gibi hareket eden kentler yarışacaklar. Gökhan AVCIOĞLU MediaKit 2014 Önümüzdeki yıllarda renk ve ışığın mimaride daha ön planda olacağı kanaatindeyim… Harun SENEGÖR Jesper Hallstrom ERIKSEN Kerem ERGİNOĞLU Ümit ederim ki 2013’de taşlar biraz yerine oturur. İnsanca bir kent yaşamı ve mimari ortam için her alanda konsensuslara adım atarız. 2013’deki amacımız ve dileğimiz, yarışmalar veya özel müşteriler aracılığıyla uluslararası kontratlar gerçekleştirmek. İsviçre’deki işlerimize gelince, Lavaux’daki Şarap Müzesi tasarımızın gerçekleşeceğini ümit ediyoruz. Bu yıllar ekolojinin öne çıktığı yıllar. Korkunç boyutlara varan tüketime paralel “Dünya yok olmasın!” çığlıklarıyla akılcı tasarımlar yapmaya devam etmeye çalışıyoruz. Mauro TURIN Mehpare EVRENOL 2012’den 2013’e geçiş öngörüleri... ? KONSEPT PROJELER arşivinden ® Aralık 2012 12 MİMAR Metin HEPGÜLER Selim CENGİÇ Kültür başkenti olarak, İstanbul’dan önce pek çok Avrupa şehri seçilmiştir. İstanbul’un seçiminde, yedi tepenin, tabiatın muhafazası, Boğaziçi sahillerinin kullanımı, Süleymaniye, Ayasofya ve diğer asırlık eserlerin siluetteki hakimiyetleri, Sarayburnu’nun, bölgesindeki tabiata entegre binaları ile açınımı, bugün maalesef İstanbul siluetine ve yapısal değerleri ile getirdikleri artılar kaybolmaktadır. Tuncer ÇAKMAKLI 2013 yılı ve sonrasında öyle sanıyorum ki kent içindeki alanlarda, mimarlar, yüksek yoğunluklu konut ve ofis projeleri ile daha çok meşgul olacaklar. Bu tip projeler tabi özel bir deneyim gerektiriyor ve bu konuda tecrübeli ofisler bu süreçte tercih edilecekler. Teknolojide yenilikler bu süratle giderken belki mimarlıkta, yapısal strüktürde, inşaat malzemesi seçiminde ve detay bilgisinde de daha akıllı çözümlemelere gidebiliriz. Sıra Dısı MediaKit 2014 Sevil Peach 1949 yılında İstanbul’da dünyaya geldi. Brighton Üniversitesi’nde okuyan Peach 1972-1974 yılları arasında Londra’da Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects)’de tasarımcı olarak çalıştı. Bu süre zarfında Londra’daki Intercontinental Hotel için tasarladığı duvar halısı şu anda Victoria&Albert Müzesi’nin kalıcı koleksiyonunda yer almaktadır. 1974-1977 yılları arasında kıdemli tasarımcı olarak Türkiye’deki MIMAT Mimarlık Stüdyosu’nda çalışan ve 1982-1988 arasında Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects)’in ortağı olan Sevil Peach 1988-1993 yılları arasında Londra’da bulunan YRM Partnership’de İç Mekân Tasarım Yöneticisi olarak çalıştı. Bu dönemde imza attığı projeler arasında Gatwick Sterling Oteli; Londra Sigorta Merkezi; The VIP Suite, Sevilla’da düzenlenen Expo 92 Fuarı’nda İngiliz Pavyonu ve Londra’daki Barclays Bank Genel Merkezi bulunuyor. 1993 yılında Kent Sanat ve Tasarım Enstitüsü’nde misafir öğretim üyesi olarak görev yapan Sevil Peach çalışmalarını 1994 yılında Mimar Gary Turnbull ile birlikte Londra’da kurduğu kendi tasarım stüdyosu SevilPeach Architecture+Design’da sürdürüyor. Sevil Peach was born in 1949 in Istanbul, Turkey. She studied Interior Architecture at the University of Brighton, England. She worked for Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between 1972-1974. A wall tapestry designed by her for Intercontinental Hotel, London, is now in the permanent collection at The Victoria & Albert Museum. She worked for MIMAT Architectural Studio, Turkey as Senior Designer between 1974-1977. She was Associate at Sir Frederick Gibberd & Partners (Architects), London between 1982-1988. From 1982 to 1988, she was Interior Design Director at YRM Partnership, London. In this period she realized The Gatwick Sterling Hotel; London Underwriting Centre; The VIP Suite, British Pavilion Expo 92, Seville. Barclays Bank Headquarters, London projects. In 1993, she was Visiting Lecturer at the Kent Institute of Art and Design. In 1994, she established her own Design Studio Sevil Peach London together with Architect Gary Turnbull. Sevil PEACH Ofis karmaşık bir şeydir ve işyeri ortamı birçok farklı düzlemde çalışmayı gerektirir. Hem organizasyonun iş hedeflerini bir bütün olarak desteklemek ve mümkün kılmak hem de içindeki bireyleri kişisel ve duygusal düzlemde olduğu kadar üretkenlik düzleminde de desteklemek durumundadır. Bunun bir formülü veya tek bir çalışma biçimi yoktur. The Office is a complex entity and the workplace environment needs to work at many different levels. It needs to both support and enable the business goals of the organisation as a whole, whilst also supporting the individual within it, both at a productive level as well as at an personal & emotional level. Yorum KONSEPT Çocukluktan çıkışımın şairi Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle anımsadım: MediaKit 2014 “Yerinde sayanın ayak sesi yürüyenden fazla çıkar.” Çalışmaya övgü diye aktarılır. Bence, tembelliğe övgüye, çalışmaya övgüden daha yakın. Zaten ortalık çalışmayı öven sözlerle dolu. Büyük Ada’da, yazıp çizmek bir yana, hayal bile kurmadan, en mutlak tembelliği yaşadım. © KONSEPT PROJELER Yılmaz ZENGER Kim demiş bilmiyorum: “Hiç birşey yapmamak için her şeyi yaparım.” Ben de tam öyle yaptım. Ben bir gizli tembelim! Bütün gün atölyede bedenen çalışıp gece yarısına dek bilgisayar başında, objeden mobilyaya, heykele üretebileceğim ürünler tasarlarım. Çoğu ilk örneklerinin üretimiyle kalır. Arkasını getirme özürlü, kısaca gizli tembelim. Bir sorun çözeceksem, heykel de tasarım da aynı kapıya çıkar, kağıttan, kalemden, wacom tabletimden önce, akıl yürütmekle başlarım. Hayal evrenimde yaratmaya yoğunlaşabilmek adına, gözlerimi elverdiğince, kapalı tutmaya çabalarım. Bedenim, tembellik modunda görünse de, zihnim doludizgin koşa durur. Bu iş batağına batmışlığımla, kullanmayı öğrenemediğim tembellik hakkımı, nasıl yazabilirdim. Nitekim bir türlü başlayamadım. Geçen hafta sonunu baştan sona, çok yakın bir dostuma misafir olup , Büyük Ada’da, yazıp çizmek bir yana, hayal bile kurmadan, en mutlak tembelliği yaşadım. Kim demiş bilmiyorum: “Hiç bir şey yapmamak için herşeyi yaparım.” Ben de tam öyle yaptım. Çocukluktan çıkışımın şairi Cenap Şahabettin’i, şu deyişiyle anımsadım: “Yerinde sayanın ayak sesi yürüyenden fazla çıkar.” Çalışmaya övgü diye aktarılır. Bence, tembelliğe övgüye, çalışmaya övgüden daha yakın. Zaten ortalık çalışmayı öven sözlerle dolu. Olsa olsa şairler över deyip tembelliği, şiir kitaplarıma saldırdım. İrfan Çelik çıkıverdi karşıma: “Tembellik hakkımı kullanıyorum Doğanın eteklerinde Müziğini dinliyorum evrenin Öylesine geniş Ve asla bitmeyen BEN BİR GİZLİ TEMBELİM” GEZİ NOTLARI MediaKit 2014 Machu Picchu... Machu Picchu’nun gerçek sakinleri-2 (Cinçila) Mehpare EVRENOL Giderken... Gönlümden uzaklara kaçmak mı geldi yoksa hep arkeolojik yapılar, çevreler beni çok cezbettiği için bu büyünün peşinden mi gittim Machu Picchu’ya ayırdedemiyorum ama aklımda Peru yoktu da İnka vardı. İnka medeniyeti ile karşılaşmak için Peru’ya gitmek gerekiyordu tabii ki. Nedense oralardaki yaşanmışlığı adetleri, sanatları hep düşünürsünüz; aklınıza gelir de o insanların yaşamış olduğu bir kenti görmek, orada dolaşırken sosyal yapılarını ve varlıklarını hissetmek insana farklı bir yol açıyor. Belki de bu benim mimar, şehirci yapımdan geliyor. Beni kentler heyecanlandırıyor. Bir kente gittiğimde etraftaki taşı toprağı görüp, hissederek orada insanların nasıl yaşamış olduğunu, neler yaptıklarını hayal etmeye başlıyorum. Taşlarla oluşturulmuş figür Machu Picchu’nun gerçek sakinleri-1 (Lama) k ı l p kita MediaKit 2014 Beatriz Colomina Mahremiyet ve Kamusallık Privacy and Publicity: Modern Architecture as Mass Media 2. BÖLÜM Kenan Özcan’ın kaleminden... RIXOS ESKİŞEHİR ÇÖZÜM ORTAKLARI ALAZ GROUP Projede kullanılan halılar özel üretim. Otelde doğal dokunuşa uyumlu olarak halılarda da yalın görnüm veren desenler özel olarak hazırlanmış. POLİNDEK BOSTAN MOBİLYA Rixos Eskişehir Projesi’nde, projenin genel konseptine uygun olarak ve kullanım alanlarının su buharı yoğun alanlar olması dikkate alınarak Antik Venedik Sıvası tercih edilmiş. Tasarımcı istekleri doğrultusunda özel doku ve efektler birleştirilerek mekânda kullanılan diğer malzemeler ile uyumu ön plana çıkarılmış. Spa giriş koridorunda dekoratif sıva sistemleri üç boyutlu duvar panelleri üzerine de uygulanmış. Otel iç mekânında dış cepheyle uyumlu olarak kullanılan ahşap ürünler farklı elemanlarda ve CNC ile yapılan özel üretimlerle karşımıza çıkıyor. Bir tarafı yatak başı diğer tarafı çalışma masası olan tasarım özellikle dikkat çekici. TEKNOHAVUZ DENİZ CAM Rixos Eskişehir projesinde özellikle spa alanında kullanılan cam ve aynalar dikkat çekiyor. Spa içerisinde boyalı cam dekorasyonu mekân içinde banko, kapı ve bölmelerde kullanılmış. Aynalar ise aydınlatmayla farklı ve sıra dışı görünümler sergiliyor. Yedi farklı fonksiyonel grupta, toplam 25 adet havuz uygulaması yapılmış. Bu yedi fonksiyonel gruptan üçü, havuz içi aydınlatma özellikleriyle öne çıkıp, fonksiyon ve estetiği buluşturan bir görünüm sergiliyor. Termal havuzların bir kısmında fleks kübik LED aydınlatmalar kullanılmış. Bu aydınlatmalar, IP68 su sızdırmazlık ve termal suda çalışma özelliği ile nadir bir uygulama olarak yüzme ve termal havuzlarda kullanım OTEL MİMARİSİ Rixos Eskişehir’de deck ürünü olarak novathermowood İroko Deck kullanılmış. Egzotik bir ağaç olan İroko’nun dayanıklılığı, açık bal rengi ve yapısının doğal şıklığı onu ideal bir dış mekân kaplama ağacı yapıyor. Modern görünümüyle kusursuzluğu yansıtıyor. Şık, yüzeyde aynı tonda renklere sahip, dayanıklı bir malzeme için novathermowood İroko Deck beklentilerinizi fazlasıyla karşılayacak bir ürün. 2014 ONUR HALI Doğallık ile dayanıklılığı bir arada sunan Eurocomposite, Rixos Eskişehir Otel’in dış cephesinde lokasyonla doğal uyumu yakalamak üzere kullanılmış. Bu görünüm iç mekânda kullanılan ahşap ile de uyumlu bir bütünlük oluşturuyor. NOVAWOOD MediaKit açısından Türkiye’de ilk uygulama. YEŞİLVADİ Lokasyon topagrafyasına uyumlu olarak konumlanan projede peyzaj alanları da farklı kotlarda ve fonksiyona göre şekillenmiş. Otel dış mekânda olduğu kadar içeride de peyzajla bütünleşmiş bir Uzun zamandır otel zincirleri dünyanın farklı yerlerinde birbirine benzer otellerle övündüler. Farklı ülkelerde, farklı şekillerde uyanan insanlar aynı tarz tasarımlar, dokular, mobilyalar ve kumaşlarla karşılaşmak ve aynı servisleri almak yerine uyandıkları kentin karakterinde yerel özellikleri vurgulanmış tasarımlara ve hizmetlere yöneliyorlar. 2013 Green Good Design Award Shortlisted for The International Hotel and Property Awards 2014 in the Spa Hotel Category ESKİŞEHİR rixos görünüm sergiliyor. YeşilVadi’nin peyzaja, peyzaj altyapısı ile birlikte bütünsel bakışı da bu bütünleşmiş görünüme katkıda bulunuyor. Eskişehir Spa&Thermal Hotel Odunpazarı/Eskişehir/Türkiye Yatırımcı/Client: Polimeks Mimar/Architect: GAD&Gökhan Avcıoğlu Proje Koordinatörü/Project Coordinator: Nesime Önel Proje Ekibi/Project Team: Ertuğrul Morcol, Carlos Valderama, Gizem Kıroğlu, Ömer Karaer, Durak Arıkan, Ayşegül Altuğ, Derya Arpaç, Mehmet Baykara, Aslı Genç, Müge Tan Building Type: Mid-rise Project Type: Hospitality Project Site Area: 2.500 sqm/Construction Area: 45.000 sqm Tamamlandı/Completed Ödül/Award: 2012 Highly Commended Hotel Architecture with Eskişehir Spa&Thermal Hotel for Europe, International Hotel and Property Awards Otel Mimarisi ve Rixos Eskişehir Projesi üzerine... Gökhan AVCIOĞLU G N I K R O W T KP NE MediaKit 2014 MediaKit 2014 MERMERİN DEVLERİ; Mermer ve Doğal taş pazarında Türkiye, kalitesi ve cevher yatakları kapasitesi ile Dünyada ilk sıralarda yer almaktadır. Ürün kalitesi, makine parkuru, ar-ge çalışmaları, hizmet kalitesi, Ticari etik değerlerine saygısı açısından Türkiye’nin mermer ve doğal taş kalitesini yurt dışında temsil edebilecek nitelikteki güvenilir firmaları dünya pazarına lanse eden Mermerin Devleri Projesi özel bir amaçla kurulmuş Türkiye’nin öncü firmalarının veritabanıdır. LEADERS of the MARBLE; with its quality and ore bearing deposit capacity, Turkey is ranked first in the world in the marble and natural stone market. Leaders of the Marble Project, which serves to introduce reliable companies onto the world stage is geared specifically to be an accessible database of leading companies that are representative of Turkey’s high quality marble and natural stones. In the same capacity, they also place great value on respecting trade ethics, service quality, search and development studies, heavy machine pool and product quality. MERMERin devleri leaders of MARBLE bir KONSEPT PROJELER®projesi a KONSEPT PROJELER® project 2014
© Copyright 2024 Paperzz