merhamet - Samsun İl Müftülüğü

İLİ
: SAMSUN
TARİH : 12.12.2014
Aziz Kardeşlerim!
‫ظ اْل َقْل ِب الَنفَضوْا‬
َ ‫نت فَظًّا َغلِي‬
َ ‫نت لَهُ ْم َولَ ْو ُك‬
َ ِ‫فَبِ َما َر ْح َم ٍة ِّم َن اللّ ِه ل‬
‫ِم ْن َح ْولِ َك‬
‫سو ُل ه‬
‫سلهم‬
ُ ‫قال ر‬
َ ‫صلّى َّللاُ َعلَ ْي ِه و‬
َ ‫َّللا‬
‫اس الَ يَ ْر َح ْمهُ ه‬
َ ‫َمنْ الَ يَ ْر َح ِم النه‬
ُ‫َّللا‬
MERHAMET
Değerli Kardeşlerim!
Okuduğum
ayeti
kerimede
Rabbimiz,
Peygamber efendimize (s.a.v) hitaben bizlere şöyle
buyuruyor; “Allah’ın rahmeti sayesinde sen onlara
karşı yumuşak davrandın. Eğer kaba, katı yürekli
olsaydın onlar senin etrafından dağılıp giderlerdi.”1
Okuduğum hadisi şerifte de Peygamberimiz
(S.A.V) şöyle buyuruyor. ““Merhamet etmeyene
merhamet edilmez”.2
Kıymetli Müminler!
Merhamet, katı kalpliliği yumuşatan, kin ve
düşmanlığı eriten, nefretin yerine muhabbeti getiren,
insanları birbirlerine yaklaştıran ve bağlayan bir
vasıftır. Rahman ve Rahim olan, en güzel isimler
kendisine ait olan Yüce Allah, azabını söylemeden önce
rahmet ve merhametini, af ve mağfiret edici olduğunu
bildirir. Onun esmaü’l-hüsnâsı’nın birçoğu şefkat ve
merhametini vurgular. “O, merhamet etmeyi kendine
gerekli kıldı.”3 ayet-i kerimesi bunun delilidir. Hz.
Peygamber (s.a.v), Allah Teâlâ’nın merhametinin,
insanlardaki merhametin kaynağı olduğunu dile
getirdiği bir hadislerinde şöyle buyurur: “Allah
merhametini yüz parçaya ayırdı, doksan dokuz
parçasını kendi yanında tuttu. Bir parçasını
yeryüzüne indirdi. İşte bu bir parça rahmet
sebebiyle yaratıklar birbirine merhamet eder. O
kadar ki bir hayvanın yavrusunu emzirirken bir
kötülük dokunur diye ayağını kaldırması da
rahmettendir.”4 Evet. Asıl şefkat ve merhametin
kaynağı Yüce Rabbimizdir. O, “Rahmeti gazabına
üstün gelendir.”5 İnsan olmaları itibariyle kullar günah
işlemiş olabilirler, ancak Allah bütün günahları
bağışlar, “O, çok bağışlayan ve çok merhamet
edendir.”6 “O’nun kullarına olan merhameti bir
annenin evladına olan şefkatinden çok daha
fazladır.”7
İnsanlardaki şefkat ve merhamet duygusu en üst
düzeyde, Allah’ın hidayet rehberi olarak gönderdiği
peygamberlerde
bulunur.
Kur’an’ın
ifadesiyle
“Âlemlere rahmet olarak gönderilen”8 Sevgili
Peygamberimiz (s.a.v), Cenab-ı Hakk’ın rahmetinin
yeryüzündeki temsilcisi sıfatıyla bütün hayatı boyunca
insanların ilahi rahmetten istifade etmesi için
olağanüstü çaba harcamıştır. Bu şefkat ve merhameti
sayesinde mü’minler Hz. Peygamber’in etrafında
toplanmış onun çağrısına icabet etmişlerdir. O hem
şahsı hem de davası açısından kendisine kötülük
edenlere bile düşman gözüyle bakmayacak kadar
merhamet sahibiydi. Kendi şahsı için asla öfkelenmez
ve asla öç almazdı. Resûlüllah (s.a.v)’in merhameti o
kadar ileri düzeyde idi ki insanları kurtarmaya
çalışırken karşılaştığı cefalara aldırmıyor, bu kabalık ve
zulümler onun merhametinde en ufak bir azalmaya
neden olmuyordu. Taifliler kendisini taşladıkları zaman
mecalsiz bir şekilde oturduğu bir sırada Cebrail (a.s)’ın
onları helak etme teklifine “hayır” deyişi, Mekke’yi
fethettiği zaman Mekkelileri cezalandırma imkânına
sahip iken muzaffer bir lider edasıyla “özgürsünüz”
diyerek affetmesi onun merhametinin ne derece ileri
seviyede olduğunu göstermesi bakımından önemlidir.
Değerli Müminler!
Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed
(s.a.s)’in bir hadis-i şerifi ile hutbeyi sonlandırmak
istiyorum: “Siz yerdekilere merhamet edin ki
göktekiler de size merhamet etsin.”9
___________________________________________
1.Ali İmran 3/159
2.Buhari Edeb 27
3.Enam 6/12
4. Buhârî, “Edeb”, 19; Müslim, “Tevbe”, 17.
5. Buhârî, “Tevhid”, 15, 22, 28, 55; Müslim, “Tevbe”, 14-16
6.Zümer 39/53
7. Müslim, “Tevbe”, 22.
8.Enbiya 21/107
9. Ebû Dâvûd, “Edeb”, 58; Tirmizî, “Birr”, 16
Hazırlayan : Murat Bozkır Karacaören Mahallesi Soyuk C. İ. H.
Redaksiyon : İl İrşat Kurulu